oinochoeler çiş çiş
Transkript
oinochoeler çiş çiş
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. YY. ARASINDA YUNAN SERAMİK SANATINDA GÖRÜLEN BAZI SERAMİK YAĞ ŞİŞELERİNİN TASARIM ANALİZİ Emet Egemen Aslan Selçuk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Kampüs-Konya e-mail: [email protected] ÖZET Antik Dönem Seramik üretim yöntemleri ve teknolojik gelişimler, kısacası endüstrileşme ve artan insan ihtiyaçları, kap tiplerinin tasarımında da etkin bir rol oynamıştır. İhtiyaçların artması ve çeşitlenmesi farklı kap tiplerinin tasarlanarak üretilmesine neden olmuştur. Yunan seramik sanatının ulaştığı en üst seviyeyi temsil eden MÖ. 6. ve 4. yy.lar arasında görülen yağ şişeleri farklı amaçlarda kullanılan zeytinyağları için tasarlanmıştır. Bu kaplar işlev ve biçim ilişkisi açısından değerlendirilerek tasarım analizleri yapıldığında bazılarının oldukça başarılı endüstriyel seramik yağ şişeleri oldukları sonucuna ulaşılmaktadır. Dolayısıyla belli bir işleve sahip olan MÖ. 6-4. yy.lar arasında üretilmiş Yunan seramik kapları çömlekçiler tarafından bilinçli bir şekilde üretilmiş endüstriyel ürünler olarak görülmelidir. Anahtar Kelimeler: Sanat, Seramik, Tasarım, Analiz, Yağ Şişesi Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 DESIGN ANALIZE OF SOME CERAMIC OIL BOTTLES WHICH ARE SEEN IN GREEK ART BETWEEN BC. 6-4 Emet Egemen Aslan Selcuk University, Fine Art Faculity, Department of Ceramic Campus-Konya e-mail: [email protected] ABSTRACT Antique Age ceramics production and techonological developments, in brief, industrialization and increasing requirements of man, played an important role in the designing of the construction of pottery. Oil bottles were desingned for olive oil which was used for different aims in BC. 6-4. which represented the highest level in Greek ceramic craft..When these pots are analised in term of form and fuction some pots are realized a succesfull endustrial ceramic oil bottle production. Consequently, Greek Potteries are seen as industrial productions which were made by potters. Keyword: Art, Ceramic, Design, Analise, Oil Bottle MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 77 GİRİŞ MÖ. 6-4. yy. arasında, Yunan Seramik Sanatı’nda görülen bazı seramik şişelerinin tasarım analizine geçilmeden önce tasarım yani dizayn kavramının tanımlanması gerekmektedir. Buna göre tasarım bir ihtiyacın karşılanmasına ya da bir problemin çözümlenmesine yönelik oluşturulan fikirlerin ve çalışmaların tümünü kapsar. Dizayn kelimesinin kökeni Latince designare kelimesine dayanmaktadır. Etimolojik açıdan biçim vermek tasarlamak anlamına gelir. (Tunalı 2004). “Geniş kapsamıyla dizayn bir organizasyon yeteneğine sahip olmak ve onu kullanabilmektir”(Gürer 1990,s.15). Yunan seramik kapları birer tasarım ürünüdür. Ancak bu kaplar, bireysel değil toplumsal bir ihtiyacı karşılama yönelik olup, teknik imkânlarla, kısa zamanda, çok sayıda, belli bir standartta, estetik ve en önemlisi belli bir işlev için –çarktaüretilmiş olduklarından endüstriyel kap tasarımlarının nesneye dönüşmüş halleri, yani endüstriyel ürünlerdir. Yunan çömlekçilik sanatında görülen kapları endüstriyel bir ürün olarak değerlendirmemizin başlıca nedeni toplumun sosyal yaşam içindeki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretilmiş olmalarıdır. Depolama, saklama, taşıma, akıtma, yeme ve içme eylemlerinin günlük yaşamda gerçekleştirilebilmesi için bir takım çözümleme arayışları kapların üretilmesine neden olmuştur. İhtiyaçların artması ve çeşitlenmesi bunun doğal sonucu olarak kap tiplerinde de çeşitliliğe yol açmıştır. Bu bağlamda Yunan kap tipleri işlevlerine göre Şekil 1’de görüldüğü gibi on temel gruba ayrılmaktadır (Moignard 2006, Cook 1997, Kanowski 1984, Boardman 1984, Boardman 1979, Richter ve Milne 1973, http://www.beazley.ox.ac.uk/). Çalışma kapsamında Seramik Yağ Şişeleri olarak adlandırılmış MÖ. 6-4. yy.lar arasına tarihlenen kaplar, sosyal yaşamda yoğunlukla ve farklı alanlarda kullanılan zeytinyağının saklanması için üretilmişlerdir. Bu kapların bazıları işlev biçim ilişkisi açısından oldukça dikkat çekici tasarım ürünleridir. Araştırma kapsamında Lydion, Amphoriskos ve Alabastron biçimsel özellikleri açısından işlev ve biçim ilişkisi açısından yetersiz bulunarak ele alınmamış, Lekythos, Aryballos ve Askos ise daha yeterli bulunarak analizi yapılmıştır. YÖNTEM MÖ. 6-4.yy. arasında Yunan seramik sanatında görülen zeytinyağı saklama işlevi için üretilmiş kap tipleri belirlenmiştir. Bu kaplar işlev ve biçim ilişkisi açısından değerlendirilerek başarılı olarak görülen örnekler üzerinde durulmuş ve endüstriyel seramik tasarımı açısından analizleri yapılmıştır. Düşünsel temelli törensel faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde kullanılan dekorlu seramik yağ şişeleri günlük kullanım örneklerine göre daha incelikli üretilmiştir. Dolayısıyla analiz kapsamında bu örneklerden yararlanılmıştır. Bazı seramik yağ şişeleri biçimsel olarak tanımlanmış, daha sonra biçimsel özelliklerinden hareketle bu kapların işlev ve biçim ilişkisi ortaya konulmuştur. Anlatım resim Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 78 E.E.Aslan Şekil 1. MÖ. 6-4. yy.lar arasında görülen Yunan seramik kap tipleri ve işlev grupları ve levhalarla desteklenmiş ve elde edilen verilere Sonuç bölümünde yer verilmiştir Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 79 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında Antik Çağ’da oldukça kıymetli bir malzeme olan zeytinyağının mutfaklarda, törensel seremonilerde ve hem kadınlar hem de erkekler tarafından banyo geleneğinin bir parçası olarak kullanıldığı, vazo üzerine yapılmış betimlerden anlaşılmaktadır. Özdizbay’a (2004, s.31) göre “Zeytinyağının besin özelliğinin dışında, başta aydınlatma olmak üzere birçok amaca hizmet edebilmesi, değerini arttırıyordu.” “Farklı kalitelerdeki zeytinyağı, Yunan dünyasına pek çok konuda hizmet vermekteydi: aydınlatma, sabun gibi temizlik malzemelerin üretiminde, koku, nemlendirici, yemek pişirme aracı olarak, törensel amaçlı vücuda sürmek için, kısacası yaşamın pek çok alanında kullanılmıştır” (Moignard 2006, s.58). Yunan çömlekçileri zeytinyağı için yukarıda sözü edilen kullanım alanları doğrultusunda özel kaplar tasarlamış ve üretmiştir. Yağların nitelikleri ve kullanım yerlerindeki çeşitlilik saklanmasında kullanılan kaplarda da çeşitliliğe yol açmıştır. Dolayısıyla her bir kullanım alanına yönelik tasarlanan kap farklı biçimsel detaylara sahiptir. İçine konulan zeytinyağının kullanım alanı ne olursa olsun tüm yağ şişeleri ortak biçimsel özelliklere sahiptir. Bunlar küçük hacimli, taşınabilir kaplardır. Çoğunlukla ağız çapları dardır, bazılarının gövde yapıları üzerinde sembolik ya da işlevsel kulp veya benzeri bir eklenti görülür. MÖ. 6-4. yy. arasında ağırlıklı olarak kullanılan seramik yağ şişeleri Lekythos, Aryballos, Alabastron, Askos, Amphoriskos ve Lydion’dur ( Şekil 2). a b c j d k e f l m g h ı n Şekil 2. Seramik yağ şişeleri. Lekythoslar; (a)Deianira, (b)Standart, (c)Secondary, (d)Squat. Aryballoslar; (e)Korinth, (f)Attik. Alabastronlar; (g)Korinth, (h)Batı Anadolu, (ı)Attik. Askoslar; (j)Derin Gövdeli, (k)Sığ Gövdeli, (l)Guttus Tipi, (m)Amphoriskos, (n)Lydion (Aslan 2008) Aryballos, Alabastron, Amphoriskos ve Lydion kozmetik içerikli kişisel kullanıma yönelik kokulu yağlar için Askos ise beslenme içerikli yağlar için üretilmiştir. Antik dönemde her iki içerikteki yağlar ise Lekythoslarda saklanmıştır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 80 E.E.Aslan Lekythos Lekythoslar çoğunlukla kokulu yağları koymak için kullanılmasının yanı sıra sofra eşyası olarak ta kullanılan şişelerdir (Şekil 3). Ayrıca mezar hediyesi olarak ölü gömme törenlerinde törensel bir kap olarak yerini almıştır (Richter ve Milne 1973, 14). a b Şekil 3 (a-b): Lekythos kullanımına ilişkin vazo betimleri. (a) Pyxis fragmanı [MÖ. 5. yy, Tubingen, Eberhard-karls-univ., Arch. Inst.,S101575] (b) Lekythos fragmanı [MÖ. 475 - 425, Berlin, Antikensammlung, 3262], (http://www.beazley.ox.ac.uk/) MÖ. 6. yy.da görülen lekythos örneklerinin gövde yapıları genellikle yuvarlaksa da sonraki yüzyıllarda değişikliğe uğrayarak silindirik bir gövde yapısına ulaşmıştır. Lekythoslar, Deianira Lekythos, Standard Lekythos, Secondary Lekythos, Squat Lekythos olmak üzere dört alt gruba ayrılmaktadırlar (Şekil 2a-d). Deianira Lekythos trompet ağız biçimine sahiptir. Ağız yapısı, silindirik gövdeden bir halka ile ayrılmaktadır. Formun gövdesi boyundan itibaren genişler, yumuşak bir dönüşle neredeyse düze yakın bir açıyla iner ve kaideye doğru daralarak birleşir. Boyundan başlayan ve gövdenin üst kısmıyla birleşen dikey kulpun kesiti köşelidir. Kısa kaide dışa açılarak genişler (Şekil 4). Şekil 4. Deianira Lekythosu, Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 81 Standart Lekythos, trompet ağızlıdır. Ağız yapısı boyundan, boyun omuzdan ve omuz gövdeden keskin bir açıyla belirgin bir şekilde ayrılmaktadır. Düz profilli omuz, formun en geniş yeridir. Küçük dikey kulp boyundan çıkar ve omuzla birleşir. Gövde omuzlardan başlayarak dış bükey bir hareketle kaideye doğru daralmaktadır. Kaidesi disk biçimindedir (Şekil 5). Şekil 5. Standart Lekythosu Secondary Lekythos trompet biçiminde bir ağız yapısına sahiptir. Ağız boyundan, boyun omuzdan ve omuz gövdeden keskin bir açıyla ayrılmaktadır. Dikey bir kulp boyundan çıkar ve omuzla birleşir. Omuzlardan başlayan gövde profili, kaideye yakın bir seviyeye kadar dik bir açı ile iner ve dış bükey bir hareketle daralarak kaideyle birleşir. Kaide disk biçimindedir (Şekil 6). Şekil 6. Secondary Lekythosu Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 82 E.E.Aslan Küçük boyutta olan Squat Lekythos, biçimsel açıdan yalındır, dolayısıyla tasarımı üretim kolaylığı sağlar. Endüstriyel seramik tasarımı açısından form işlevsel detaylar barındırmaktadır. Bu detaylar onu diğer alt gruplarından ayırmaktadır. Kabın ağız yapısı diğer lekythoslarda olduğu gibi trompet biçimindedir. Dar ve yüksek olan boyun, gövdeye doğru iç bükey bir hareketle dışa açılır. Boyun üzerinden çıkan kesiti yuvarlak dikey bir kulp gövdenin başladığı alan üzerinde birleşir. Kabın gövde yapısı küreseldir. Formun tümünü gövdeye yakın çaptaki torus kaide taşır (Şekil 7). a b Şekil 7. (a)Squat Lekythosu. (b)Üç boyutlu Squat Lekythosu görünümü (Aslan 2008). Küçük boyutta olan Squat lekythos, çok az miktarlarda saklanan kıymetli yağlar için yeterli bir hacme sahiptir. Dar boyun yapısı yağın kullanım esnasında birden bire boşalmasını engellemekte ve daha kontrollü dökülmesini sağlamaktadır (Şekil 7). Ele geçen buluntu örneklerinin bazılarında lekythosun ağzının iç kısmında küçük bir çıkıntı görülmektedir. Bu çıkıntı ikinci bir ağız yapısı oluşturmakta ve ağız çapını oldukça daraltmaktadır. Bu örnekler lekythosların işlevselliğini arttırmaya yönelik ağız yapılarıyla ilgili yapılan denemelerdir. Aynı zamanda çömlekçilerin kabın işlev ve biçim ilişkisine dair duyduğu tasarım kaygısını oldukça iyi yansıtan kanıtlardır (Kanowski 1983). Endüstriyel tasarım açısından irdelendiğinde bir şişeden, sıvının az dökülmesi isteniyorsa boyun ya da ağız çapının mümkün olduğunca daraltılması gerekmektedir. Çünkü boşaltma işlemi sırasında sıvı dışarıya çıkmaya çalışırken içeriye hava girişinin olması gerekir. Hava içeriye ne kadar rahat girerse sıvı da o kadar rahat dışarıya akıtılacaktır. Nitekim lekythosta sıvının akışı az miktarda ve kontrollü olması için ikinci bir ağız yapısı oluşturulmuş, boyun kısmı daraltılarak işlevselliğini arttırmaya yönelik biçimsel detaylar eklenmiş ve vurgulanmıştır. Diğer yandan Squat lekythosunun zeminle temas ettiği alanın yani kaidesinin geniş tasarlanması onu zemine sağlam basan bir form olmasını sağlamakta ve Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 83 devrilme olasılığını düşürmektedir. Boyutsal açıdan küçük, biçimsel açıdan yalın olan Squat lekythos diğer lekythoslara göre biçimsel özellikleri nedeniyle daha kısa zamanda ve kolaylıkla şekillendirilebilme özelliği göstermektedir. Squat lekythosun dışında kalan Deianira, Standart ve Secondary lekythoslarının biçimsel açıdan en temel ortak özellikleri uzun silindirik gövde yapısına sahip olmalarıdır. Lekythosların bu özellikleri onları estetik açıdan zarif ancak işlevsellikleri bakımından zayıf kılmaktadır. Kap tasarımında yükseklik arttıkça kabın yere temas alanının genişlemesi gerekir bu dengeyi arttıran bir özelliktir. Deianira, Standart ve Secondary lekythosları gerek ağız gerekse kulp yapısı bakımından Squat lekythosla aynı biçimsel özelliklere ve işlevselliğe sahiptir. Ancak sadece Deianira lekythosun gövde profili devamlılık göstermektedir. Bu özellik üretim süreci bakımından onu Squat’a yaklaştırır. Aryballos Aryballoslar MÖ.6-4. yy.lar arasında yaygın olarak üretilmişlerdir. Genellikle sporcular tarafından kullanılan içine merhem ya da yağ konulan küçük hacimli şişelerdir (Richter-Milne 1973, s.16; Kanowski 1983, s.25.). Yuvarlak dipli, küresel gövdeli olan aryballosların yanında yumurta gövdeli varyasyonları da vardır. Küresel gövdeli aryballoslar Attik ve Korinth Aryballosu olmak üzere iki alt gruba ayrılmaktadır (Şekil 8,9). Aryballosların alt gruplarından biri olan Attik Aryballosu’nun ağız yapısı tıpkı lekythoslarınki gibi dışa açılan yüksek bir trompet biçimindedir. Ağız kısmını gövdeye bağlayan kısa boyun dar ve iç bükey profille devam eder. Küçük bir çift kulp, ağız kenarından karşılıklı olarak çıkar ve boyundan belirgin bir şekilde ayrılan düze yakın bir profile sahip omuz üzerinde desteklerle birleşir. Attik Aryballosu’nun gövdesi küreseldir ve gövde, geniş düz bir diple sonlanır (Şekil 8). Şekil 8. Attik Aryballosu Korinth Aryballosu Antik Dönem’de kokulu yağlar için kullanılan bir diğer kozmetik yağ şişesidir. Genellikle atletler tarafından kullanılmış olan aryballos oldukça küçük, yalın ve estetik bir tasarıma sahiptir. Korinth Aryballosu’nun ağız yapısı oldukça kalın ve disk biçimindedir. Kabın ağız çapı gövdesinin en şişkin alanının çapına oldukça yakındır. Kısa ve geniş Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 84 E.E.Aslan olan kulp yapısı ise ağız kenarından başlar ve omuzla birleşir. Oldukça kısa boyun yapısına sahip kap kesintisiz bir profille küresel gövde ile birleşerek son bulur. Aryballosun kaidesi yoktur (Şekil 9). a b Şekil 9. (a) Korinth Aryballosu. (b) Üç boyutlu Korinth Aryballosu görünümü (Aslan 2008). Lekythoslarda görüldüğü gibi Korinth aryballosunun oldukça abartılı ve disk biçimindeki ağız yapısında, sıvının akması için oldukça dar bir alan bırakılmıştır. Kabın formu içindeki yağın kabın gövdesinden tutularak sallanması sonucunda ele dökülebilen bir yapıdadır (Şekil 10). a b Şekil 10 (a-b): Aryballos kullanımına ilişkin vazo betimleri. (a) Amphora fragmanı [MÖ.475 - 425, London, British Museum, E346], (b) Kase fragmanı [MÖ.500 - 450,Berlin, Lost, F2314], (http://www.beazley.ox.ac.uk/) Arballoslarda saklanan kıymetli yağların -biçimsel açıdan benzer özellikler gösteren Squat lekythosunda da görüldüğü gibi- az miktarlarda ve kontrollü kullanım isteği bu ağız yapısının tasarlanmasının en önemli nedeni olmalıdır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 85 Korinth aryballosunun dip kısmının yuvarlak olması kabın devrilmesini zorlaştırırken devrilse bile ağız çapının geniş olması tamamen yere yatmasını engellemektedir. Dolayısıyla kıymetli yağ dökülmemektedir. Vazo üzerine yapılmış olan betimlemelerde aryballosun özellikle erkek atletler tarafından palaestralarda kullanıldığına işaret etmektedir. Betimlerde atletler vücutlarını aryballoslardan ellerine döktükleri yağlarla yağlamakta, aryballosları boynuna ya da kulpundan geçirerek sardıkları iple, bele ya da bileğe asarak taşınmaktadırlar (Richter-Milne 1973, s.16). Kabın ağız çapının oldukça geniş olması boyun kısmına bağlanan ipin kaymasını önlemektedir. Bu nedenle aryballos oldukça güvenli olarak içindeki yağ dökülmeden taşınabilmektedir. Bu kap tipinin tasarımında kaidenin yer almaması taşıma biçimiyle doğrudan ilişkilendirmemize ayrıca kullanılmadıkları zamanlarda da bir yere asıldığına işaret etmektedir. Attik Aryballosu düz dip yapısı ile Korinth Aryballosu’nun aksine düz zemine oturabilmektedir. Bu tipin dip yapısı kabın istenilen her yere konabilmesini sağlasa da kulplarının abartılı ve gösterişli oluşu günlük yaşam içinde kullanım kolaylığı sağlamamaktadır. Dolayısıyla günlük kullanımda daha fazla özen gerektirmektedir. Kabın üretim süreci de tüm bu özelliklerinden dolayı Korinth tipine göre daha uzun ve daha zahmetlidir. Askos Askosun ilk örnekleri deriden yapılmış içine şarap konan tulumlardır. Modern arkeolojide askos ismi, Antik Dönem’de de içinde şarap ya da yağ saklanan pek çok seramik kap tipine de uyarlanmıştır. Kaba olarak üretilmiş olan askoslar mutfak ya da masa eşyası olarak içine yağ koymak amacıyla ve daha incelikli üretilmiş olanlarının da yağın yanı sıra parfüm benzeri kokulu yağların saklanması için üretildiği bilinmektedir. Bu kap tipinin en iyi seramik örnekleri MÖ. 5. yy’ın ilk çeyreğinde Atina’lı çömlekçiler tarafından üretilmiştir (Kanowski 1983, 31). Askos Derin Gövdeli Askos, Sığ Gövdeli Askos ve Guttus Tipi Askos olmak üzere üç alt gruba ayrılmaktadır (Şekil 2). Sığ Gövdeli Askos biçimsel açıdan Derin Gövdeli Askos’a oldukça benzer biçimsel özelliklere sahiptir. Yassı ve gövdesi sığ olan askosun, emziği gövdeyle yaklaşık 45 derecelik bir açıyla birleşir. Emzik yüksek ve ağız çapı dardır. Gövde üzerinde boyun üzerinden başlayan, gövdenin son bulduğu kenarla birleşen, kavisli bir kulp görülmektedir. Kaidesiz olan kap düz diple sonlanır (Şekil 11). Şekil: 11. Sığ Gövdeli Askos Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 86 E.E.Aslan Sığ ve Derin Gövdeli Askoslar’dan oldukça farklı biçimsel özelliklere sahip bir diğer askos da Guttus tipidir. Guttus Tipi Askos gövdenin en üst kısmına yerleştirilmiş dikey ve abartılı bir emziğe sahiptir. Oldukça şişkin olan gövde yapısı yüksek iç bükey profilli ve zemine doğru dışa açılan bir kaide üzerine yerleştirilmiştir. “Halka biçimindeki kulp ilk örneklerde bir çıkıntı olarak görülmektedir” (Kanowski 1983, s.31.) (Şekil 12). Şekil 12. Guttus Tipi Askos Derin Gövdeli Askos’un gövdesi şişkin ve derindir. Askosun ağız çapı küçük ve emziklidir. Emzik gövde ile yaklaşık olarak 90 derecelik bir açıyla birleşir. Ağzın hemen altından, boyun üzerinden başlayan, yukarıya doğru yükselen ve aynı aks üzerinde, gövdenin son bulduğu kenarla dar bir açıyla birleşen, kavisli bir profile sahip kemerli kulp eklentisi görülmektedir. Gövdenin üst kısmı ve yere temas ettiği dip düz ancak biraz daha geniştir (Şekil 13). a b Şekil 13. (a)Derin Gövdeli Askos. (b)Üç boyutlu Derin Gövdeli Askos görünümü (Aslan 2008). Tasarım açısından incelendiğinde servis yapmak için kullanılan bir yağ kabı olarak “Askos biçimsel açıdan, yağ dökmek için, içinden yağın oldukça zor ya Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 87 da zayıf aktığı sofrada kullanılan lekythoslara göre gövde biçimi ve açılı emziği ile oldukça iyi tasarlanmış bir kap tipidir” (Richter-Milne 1973, s.18). Derin Gövdeli Askos Yunan toplumunda değerli bir sıvı olan yağın saklanmasında ve servis edilmesinde kullanılabilecek en iyi tasarımlardan biridir. Şekil 14. Askos kullanımına ilişkin vazo betimi, Oinochoe fragmanı [MÖ. 450 - 400, Ferrara, Museo Nazionale Di Spina, 2504], (http://www.beazley.ox.ac.uk/) Saklama ve depolama amaçlı kullanılan büyük kaplardan alınan yağ, gövdenin üst kısmında bulunan delikten boşaltılarak kap doldurulmuştur. Hazneye iki farklı noktadan -biri gövde üzerinden diğeri ise emzik bölümünden- hava girişi sağlayan deliklerle, doldurma ya da boşaltma işlemi sırasında havanın kabın içinde sıkışma olasılığı ortadan kaldırmıştır. Dışa açılan ağız yapısına sahip emzik yağın kontrollü boşaltılmasında büyük iş görür. Oldukça geniş ve kavisli kulp yapısı kabın kolaylıkla tek elle taşınmasına yardımcı olmaktadır. Askosta görülen yuvarlak kesitli silindirik kulp yapısı, kabın içi doluyken tek elle taşınmasında kullanım rahatlığı sağlamaktadır. Dolayısıyla kap oldukça ergonomiktir. Emzik yüksekliğinin gövde seviyesinden fazla olması haznenin tamamen yağla doldurulabilmesini ve ayrıca yağın kaptan istem dışı dökülmesini engellemiştir. Askosun yere temas alanının geniş olması kaba sağlam bir duruş kazandırmaktadır. Askosların tüm alt grupları üretim açısından oldukça zor tasarımlara sahiptir. Emzik ve kulp eklentileri ayrıca yassı gövde yapıları nedeniyle Üretim süreci bakımından oldukça zaman alan kaplardır. Guttus tipi işlev biçim ilişkisi açısından çok yetersiz bir kap tipi olmasa da estetik açıdan zarif değildir. Kabın abartılı emzik yapısı ağırlık merkezini öne taşımakta dolayısıyla kabı dengesiz kılmaktadır. Sığ Gövdeli Askoslar ve Derin Gövdeli Askoslar oldukça işlevsel kap tipleridir. Ancak biçimsel detaylar Derin Gövdeli Askoslar’ı tasarım açısından daha başarı bir yağ şişesi olarak değerlendirmemize neden olmaktadır. Sığ Gövdeli Askoslar’da emziğin yaklaşık 45 derecelik bir açıyla gövdeye eklenmesi gövdenin tamamının doldurulamamasına ve doldurulmaya çalışıldığı zaman sıvının dökülmesine neden olacaktır. Aynı zamanda hacimsel açıdan derin gövdelilerin daha az sıvı içerebilmesi tasarım açısından onu yetersiz kılmaktadır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 88 E.E.Aslan SONUÇ MÖ. 6-4.yy. arasında büyük hacimli kaplarda depolanan zeytinyağı beslenme ve kozmetik amaçlı olarak küçük hacimli kaplarda saklanmıştır. Lekythos, Aryballos, Alabastron, Askos, Amphoriskos ve Lydion, bu amaç doğrultusunda tasarlanarak üretilmiş taşınabilir seramik yağ şişeleridir. Kapların kendi alt grupları arasında yapılan biçimsel karşılaştırma sonucunda Lekythos grubu içinde Squat Lekythos’un, Aryballos Grubu içinde Korinth Aryballos’un, Askos grubu içinde Derin Gövdeli Askos’un endüstriyel seramik tasarımı açısından başarılı olarak görülmüştür. Yağ şişelerinin tasarımlarında dönemin sosyal ve kültürel yapısı etkili olmuştur. Kapların biçimsel özellikleri ise en üst seviyede işlevine uygun tasarlanmış, en az kayıpla çarkta üretilebilen bir teknolojiye sahiptir. Ortak beğenilere hitap eden, akıcı profilli, biçimsel süslemelerden uzak, sade kapların, tasarım bakımından en çözümlenmiş kap tipleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Günümüzde parfüm benzeri ve sofralık sıvı maddelerin saklandığı cam, plastik, metal, seramik v.b. malzemelerden üretilen şişeler (parfüm şişeleri, losyon şişeleri, yağdanlıklar vb…) Antik Dönem’de üretilmiş kozmetik içerikli ve sofralık zeytinyağların saklandığı şişelerle ortak biçimsel özellikler göstermektedir. Dolayısıyla günümüzdeki bu kap tiplerinin tasarım açısından Antik Dönem’de üretilmiş örneklerinden esinlendiği gözlenmiştir. YAZAR NOTLARI Çalışmada yazarın Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yapmış olduğu MÖ.6-4.yy Arasında Yunan Seramik Sanatında Görülen Bazı Kap Tipleri ve Tasarım Analizleri başlıklı doktora tezinden yararlanılmıştır. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 MÖ. 6–4. yy. Arasında Yunan Seramik Sanatında 89 KAYNAKLAR Aslan, E. E. (2008). MÖ.6-4.yy Arasında Yunan Seramik Sanatında Görülen Bazı Kap Tipleri ve Tasarım Analizleri, Yayınlanmamış Doktora Tezi Çalışması. Konya: Selçuk Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beazley, J. D. (1956). Attic Black-Figure Vase-Painters. Oxford. Clarendon Press. Beazley, J. D. (1968). Attic Red-Figure Vase-Painters. Oxford. Clarendon Press. Boardman, J. (1974). Athenian Black Figure Vases. London. Thames and Hudson. Boardman, J. (1989). Athenian Red Figure Vases. The Classical Period, London. Thames and Hudson. Boardman, J. (1991). Greek Art. London. Thames and Hudson. Kanowski, M. G. (1984). Containers of Classical Greece, A Handbook of Shapes. New York. University of Queensland Press. Kura, H. (1989). Endüstriyel Seramik Tasarımında, Biçim ve Üretim Yöntemleri, Yayınlanmamış Sanatta Yeterlik Eser Çalışması. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Moignard, E. (2006). Greek Vases and Introductıon. London. Bristol Classical Press. Ökse, A. T. (1999). Önasya Arkeolojisi Seramik Terimleri. İstanbul. Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Ökse, A. T. (2002). Arkeolojik Çalışmalarda Seramik Değerlendirme Yöntemleri. İstanbul. Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Özdizbay, A. (2004). Eski Yunan’da Tarım. İstanbul. Ege Yayınları. Richter, M. A. G., Milne, M. J. (1973). Shapes and Names of Athenıan Vases. Washington DC. The Metropolitan Museum of Art Sparkes, B. A., Talcott, L. (1970 I). The Athenian Agora XII, Black and Plain Plottery. New Jersy. Princeton. Sparkes, B. A., Talcott, L. (1970 II). Excavations of The Athenian Agora, Picture Book. New Jersy. Princeton. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009 90 E.E.Aslan Sözen, M., Tanyeli, U. (1992). Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü. İstanbul. Remzi Kitabevi. Toka, C. (1978). İnsan-Araç Bağlantısında Ergonomik Tasarım İlkeleri. İstanbul. İ.D.G.S.A. 73. Tunalı, İ. (1996). Grek Estetik’i. İstanbul. Remzi Kitabevi. Tunalı, İ. (2004). Tasarım Felsefesine Giriş. İstanbul. Yapı Endüstri Merkezi Yayınları. Whitmore, E. M. (1922). The Esthetic Basis of Greek Art, The Classical Journal. (17), s.413- 414 Zeytinoğlu, E. (1990). Kullanıma Yönelik Seramik Tasarımında Ölçü Öğesinin İşlevi. Yayınlanmamış Sanatta Yeterlik Eser Çalışması. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. The Beazley Archive, http://www.beazley.ox.ac.uk/index.htm ( 15. 10. 2008) Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28, Sayfa 75 -90, 2009