Publication - Dünya İnşaat Dergisi
Transkript
Publication - Dünya İnşaat Dergisi
GAYRİMENKUL KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR K entlerin büyümesiyle yollarda kaybedilen zamanın artması, Türkiye gayrimenkul sektöründe karma projeler adı verilen trendi ortaya çıkardı. Son yıllarda hızlı bir şekilde kendini gösteren yeni yapı modelleriyle; konutlar, ofisler, rezidanslar, AVM’ler, oteller hatta bazı projelerde tiyatro ve gösteri alanları gibi pek çok fonksiyon tek bir projede toplandı. Böylece projedekilerin neredeyse hiç dışarıya çıkmasına gerek kalmadan tüm ihtiyaçlarının karşılanması amaçlandı. Bu durum karma nitelikli yaşam projelerinin hızlı satış ve kiralama grafiklerini yakalamasını sağladı. Aynı zamanda gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin daha fazla uygulanmasına zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla arttırdı. Karma nitelikli projelerini bitiren şirketlerin yine benzer nitelikte projeler yapacaklarını söylemesi ve sektör temsilcilerinin açıklamaları gelecekte de özellikle büyük kentlerde bu trendin süreceğini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili sektör uzmanlarının değerlendirmelerine Aktüalite sayfalarımızda geniş olarak yer verdik. Garanti’nin desteğiyle Reidin.com - Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan emlak endekslerinin 2014 Haziran ayı raporu yayınlandı. İkinci el ve yeni konutlara yönelik çalışma, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’nde gerçekleştirildi. “Reidin–GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi” raporuna göre, yeni konut fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0,34 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde 12,05 oranında yükseldi. Türkiye Kompozit Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde ise bir önceki aya göre yüzde 1,24, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,07 oranında artış oldu. Geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun A sınıfı ofislere arzın giderek arttığını kaydediliyor. İstanbul’un gözde ofis bölgeleri olan Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında yer alan ofislerin, nitelikli arz yetersizliği ve mevcut arzdaki yüksek kira bedelleri nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı gibi bölgelere kaydığı belirtiliyor. Giderek artan bir oranda tercih edilen A sınıfı ofislerin merkez bölgelerdeki metrekare kira bedeli 48 doları bulurken, ikincil bölgelerde 20 dolardan başlayan fiyatlarla kiralamak mümkün oluyor. A sınıfı ofis binası arzının 2014 yılı ilk çeyreğinde 3.4 milyon metrekareye ulaştığı, nitelikli ofis arzının 2014 yılı sonunda 4.3 milyon metrekareyi bulacağı vurgulanıyor. PwC’nin yeni araştırması Gayrimenkul 2020: Geleceği İnşa Etmek (Real Estate 2020:Building the future) raporuna göre, gelişmekte olan pazarlar başta olmak üzere hızlı şehirleşme ve demografik değişimle birlikte 2020 yılına kadar gayrimenkul sektörü dünya genelinde önemli bir büyümeye sahne olacak. Sektördeki fırsatlar arttıkça sektöre yapılan yatırımlar da artış gösterecek. Rapora göre, 2012 yılında 29 trilyon dolar olan yatırım yapılabilir gayrimenkul varlıklarının değerinin yüzde 55’lik bir artışla 2020 yılına kadar 45,3 trilyon dolara ulaşması ve bu yükseliş trendinin 2030 yılına kadar devam etmesi bekleniyor. Dergimizin bu ayki Araştırma Dosyasını ise Prefabrik sektörüne ayırdık. Türkiye, prefabrike ve çelik yapılar alanında Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geliyor. 2013 yılında gösterilen üretim artışının bu yıl da devam edeceği öngörülüyor. Özellikle yaşanan depremlerden sonra prefabrik yapılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalışmaları ile geliştirilen yapılar, ihracatta yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çözüm arayışları, 2014 yılında da sektörün hareketliliğini korumasını sağlayacak. İnşaat sektöründe prefabrik’in pazar payı ise yüzde 7-8 arasında değişiyor. Sektör üretiminin yarısını yapı elemanı üretimi oluşturuyor. Altyapı işleri ile çevre düzeni elemanları üretimi de diğer yarıyı eşit paylaşıyorlar. Prefabrik üretiminde en büyük talebi özel sektör oluşturuyor. Daha çok altyapı inşaatlarına yönelen kamu sektörünün prefabrik pazarından aldığı pay ise yüzde 25 dolayında bulunuyor. Dünyada ısıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarına olan talep gün geçtikçe artıyor. Kalifiye iş gücü, teknoloji, jeostratejik konum, nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu güven iklimlendirme sektörünü avantajlı kılıyor. Mercek sayfalarımızda ele aldığımız, 11 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahip olan Türk iklimlendirme sektöründe, 300 bin kişi istihdam ediliyor. Merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olan ülkemizde pazar, son 10 yılda 6-7 kat büyüdü. 2012 yılında 3,8 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör, 2013 yılında ihracatını 4,2 milyar dolara çıkardı. Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat hacmi ve 35 milyar dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülüyor. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle... www.dunyainsaat.com.tr Hatice Özer Yılmaz Dünya İnşaat 9 Temmuz 2014 TPB Genel Sekreteri Bülent TOKMAN ile Konuk sayfalarımızda sohbet ettik... Sayfa 54 10 Dünya İnşaat İçindekiler 12HABERLER n Kredi kullanımı azaldı, emlak değerleme sektörü daraldı n Konut arttı, amorti süresi 25 yıla çıktı n 10 yıldır kullanılmayan konut kamulaştırılacak n Gayrimenkul varlıklarının değeri 45 trilyon dolara ulaşacak 32AKTÜALİTE Gayrimenkulde ‘kazandıran’ model 38SÖYLEŞİ AYMED Genel Müdürü Şadan METE 40ŞİRKET HABERLERİ n Hekim Yapı, mimariyi modayla buluşturdu n Bosch Elektrikli El Aletleri, yeni ürünlerini görücüye çıkardı 44MAKALE İstanbul’da yatırımlık araziler www.dunyainsaat.com.tr Yıl: 30 Sayı: 2014/7 Temmuz 2014 Kurucusu NEZİH DEMİRKENT ll İmtiyaz Sahibi 46PROJE n 216 Rezidans Çekmeköy, düşük aidat garantisi veriyor n Kilia Konakları’nda, villalar 650 bin dolardan başlıyor 50ŞİRKET HABERİ Silvanus Dikey Bahçeler ile çevreci dokunuşlar 52SÖYLEŞİ İttifak İnşaat Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Zafer EKŞİ 54KONUK Türkiye Prefabrik Birliği (TPB) Genel Sekreteri Bülent TOKMAN 92KISA - KISA n Fresh banyo mobilyası ile banyolara yaz dopingi geliyor n Çimsa’dan yeni döneme yeni atama n Borusan Makina ve Güç Sistemleri, dört kadını iş makinası operatörü yaptı 70 YATIRIM n Türk Ytong, dünya liderliğini hedefliyor n Vefa’dan 3 milyon TL’lik boya tesisi yatırımı ll Yazı İşleri Müdürü HATİCE ÖZER YILMAZ [email protected] ll Editör HÜSEYİN SÖNMEZ [email protected] ll 94SEKTÖRDE YENİLİKLER n Kale, Zero ile banyolara konfor getiriyor n Kastamonu Entegre’den ileri teknoloji bir tezgah ‘Technotop’ n Yale, kapı kolu üretimine başladı Haber Merkezi GAMZE ÇALIŞKAN [email protected] ll Görsel Yönetmen OKAY LAFÇIOĞLU ll Danışma Kurulu ALBERT COSTİ Yük. Müh. BARIŞ ÇOKCAN Yük. Müh. TURGUT ERSAVAŞ 96İNŞAAT MALZEMELERİ 56ARAŞTIRMA Prefabrik DİDEM DEMİRKENT 97İHALE FETHİ HİNGİNAR Prof. AYDAN ÖZGEN Yard. Doç. Dr. AYŞİN SEV Prof. Dr. NİHAL ŞENLİER Prof. Dr. NESRİN YARDIMCI ll Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar SERDAR ASLANTÜRK (Ümraniye Büro) EMRAH AYDIN (Topkapı Büro) ll Abone ve Dağıtım Müdürü MECİT YILMAZ 72KONUK İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Naci ŞAHİN 74MERCEK İklimlendirme 86ŞİRKET HABERLERİ n Türkiye’de Ruukki’nin sertifikalı ilk ortağı Telefoncular Group oldu n Hyundai Asansör’den özel tasarım asansörler n Pakpen ihracat kapılarını ‘kalite’ anahtarıyla açıyor www.dunyainsaat.com.tr ll Yayın Türü YAYGIN SÜRELİ Her ayın 15’inde yayımlanır DÜNYA SÜPER VEB OFSET A.Ş. “GLOBUS” DÜNYA BASINEVİ 100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar - İstanbul Tel: 0212. 440 28 59-60-61 Faks: 0212. 355 35 54 Santral Tel: 0212. 440 24 24 e-mail: [email protected] Web site:www.dunyainsaat.com.tr Ücretsiz Danışma Hattı 0.800 219 20 24 l 0.800 219 20 25 www.dunyastore.com ll Ofset Hazırlık ve Baskı DÜNYA YAYINCILIK A.Ş. ll Dağıtım DÜNYA SÜPER DAĞITIM A.Ş. Haberler Kredi kullanımı azaldı, emlak değerleme sektörü daraldı diğini söyledi. Ancak bir şeyin fazla dillendirilmesi nedeniyle rasyonel beklentilerin devreye girdiğini dile getiren Yıldırım, bunun önüne geçmek için finansta olduğu gibi gayrimenkul okur yazarlığının da geliştirilmesini önerdi. Finansman değerlendirme ve konut seçiminin anlatılması, bağımsız bölüm, brüt net farkı, kat mülkiyetinin temelleri gibi konularda bilinç düzeyinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, TDUP olarak bu konuda öncü olacaklarını, bunun sektörle ilgili daha kolay politikaların oluşturulmasını sağlayacağını vurguladı. Bekir Yener YILDIRIM “En fazla değerleme Esenyurt’ta yapıldı” Kişilerin konut alırken konutun potekli satışlar yani banka kredeğerini belirleyip bankalardan kredisiyle yapılan konut satışlarının di almasını sağlayan değerleme sekazalması değerleme şirketlerini töründe en fazla işlem, geçtiğimiz iki de etkiledi. Türkiye Değerleme Uzyıl içinde Esenyurt ilçesinde gerçekmanları Birliği (TDUB) olarak 2013 leşti. 10 yıldan bu yana bir sektör hayılında 800 bin konut için değerleline dönüşen değerleme konusunda me raporu hazırladıklarını anlatan en fazla talebin Esenyurt’tan geldiTDUB Başkanı Bekir Yener Yıldırım, ğini belirten Yıldırım, bu bölgedeki bu yılın ilk beş ayında ise değerledeğerleme işlemlerinin 2013’te yüzme sektöründe yüzde 30’a varan bir de 11.96 iken, 2014’ün ilk beş ayınoranda daralma yaşandığını söyledi. da yüzde 12.20 olarak gerçekleştiğiYıldırım, mayıs ayından itibaren başni kaydetti. Listede bu yıl İstanbul, layan canlanma eğiliminin devam Ümraniye’nin yüzde 4.89 oranıyla etmesi halinde yılı 2013’ün rakamikinci sırada yer aldığını belirten Yıllarıyla başa baş kapatabileceklerini Yıldırım, “Artık gelirlerimiz çok da- bu şekilde sürmesi halinde sektör- dırım, bu bölgeyi Pendik, Maltepe, hatta aşabileceklerini söyledi. ralmıştı ve bağımsızlığımız tehlike- deki istihdamın 2020 yılında 10 bi- Büyükçekmece, Beylikdüzü, Kadıköy Değerleme uzmanlarının en bü- ye düşecek durumda bağımlı hale ne çıkmasını beklediklerini kaydetti. ve Sancaktepe’nin izlediğini aktardı. yük iş alanının bankaların konut kre- gelmişti. Yeni düzenlemeyle değerListede geçen yıl olduğu gibi bu yıl dileri için hazırladığı değerleme ra- leme konusunda bir tarife yayın- “Gayrimenkul sektöründe da Sutanbeyli ve Adalar son sıralarporları olduğunu belirten Yıldırım, landı” açıklamasında bulundu. Yıl- balon riski yok” da yer almaya devam etti. Yıldırım, “Sermaye Piyasası Kanunu’nun ye- dırım, hem değerleme uzmanlarını Dönemsel arz fazlası olsa da arazi alanında en fazla değerleme nilenmesiyle üyelerinin müşterile- hem de şirketleri bünyesinde topla- markalı konutlara ilginin süreceğini talebinin kentsel dönüşümün yapılre verdiği değerleme hizmeti konu- yan birliklerinde 130 adet şirket, bin düşündüklerini belirten Yıldırım, bu dığı Fikirtepe gibi bölgelerden gelsunda bir asgari limit belirlendi. Dü- 830 adet de bireysel değerleme uz- nedenle fiyatların yükseleceği ka- diğini kaydetti. Yıldırım, yabancılara zenleme ile değerleme ücreti vergi manı olduğunu söyledi. 300 milyon naatinde olduklarını söyledi. Yıldı- yönelik değerleme hizmetlerinin büve harçlar hariç en az alınacak tu- dolarlık bir büyüklüğe erişen değer- rım, artan nüfus, köyden kente göç yük kentlerde daha çok konut üzetar 325 TL olarak saptandı” dedi. Bu leme sektörünün halen 7 bin 500 ki- ve aileden ayrı eve çıkma isteğinden rine olduğunu yazlık bölgelerde ise tarife çıkmadan önce sektörde bir şiye istihdam sağladığını anlatan Yıl- dolayı gayrimenkul sektörüne yöne- arazi üzerine talep geldiğini sözlerigelir sıkıntısı olduğunu dile getiren dırım, gayrimenkuldeki büyümenin lik balon tehdidi gibi bir risk görme- ne ekledi. n İ 12 Dünya İnşaat www.dunyainsaat.com.tr Haberler Konut arttı, amorti süresi 25 yıla çıktı G ayrimenkul yatırımlarının arttığı Türkiye’de gayrimenkule yapılan yatırımların dönüş süreleri uzayarak 25 yıla çıktı. 2009 öncesinde 14 ile 17 yıl arasında olan dönüş sürelerinin bu tarihten itibaren uzadığı dikkat çekiyor. Kiralarda yaşanan artışın sınırlı kalması, buna karşın gayrimenkulde satış fiyatların giderek artmasının bu makası açtığı kaydediliyor. Beşiktaş, Ataşehir, Kadıköy gibi İstanbul’un merkezi ilçelerinde konut amorti süreleri artık 20 - 25 yıl gibi süreleri zorlamaya başlarken, Boğaz hattında ise bu sürelerin artık 40 - 45 yıla geldiği ifade ediliyor. TSKB Gayrimenkul Değerleme AŞ Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, sürelerin uzamasının gayrimenkul değeri ile kira geliri arasındaki ilişkiden kaynaklandığını söyledi. “Bugün gelinen noktada özellikle İstanbul kent merkezindeki yeni projelerdeki konut satış rakamlarının çıktığı seviyeler ile bu seviyelerdeki satışlardan sonra yapılan kiralamalardan hesap yaptığınızda 14 Dünya İnşaat karttığını dile getiren Maya, “Böyle olunca da bu tarz bir yatırım yapmanın ne kadar doğru olacağı soru işareti haline geliyor. Ancak bu seferde gayrimenkulün zaman içindeki prim yapma potansiyeli önemli hale geliyor” dedi. Geri dönüş süreleri konusunda Türkiye’nin özellikle ofis ve konutta gelişmiş ülke seviyelerine çıktığını aktaran Maya, “Birçok yabancı ülke ile süre konusunda yarışır haldeyiz. Böyle olunca da özellikle yabancı yatırımcı riskleri daha az olan ülkede yatırım yapmayı avantajlı görüyor” açıklamasıMakbule nı yaptı. Gelecek dönemler ilgili de Yönel MAYA değerlendirme yapan Maya, şunları söyledi: sürelerin uzadığını rahatlıkla göz“Geri dönüş sürelerinde kısa ve lemleyebiliyoruz” diyen Maya, “Bu orta vadede bir uzama beklemiyosüreçte artan gayrimenkul yatırım- rum. Şu anda geldikleri seviyelerin ları özelikle kiralama noktasında bir- yatırım yapmak için ne kadar cazip çok alternatif yarattı ve kiralar satış olduğu özellikle bireysel yatırımcı fiyatlarındaki artışla aynı oranlarda nezdinde sorgulanır hale geldi. Kira artmadı” yorumunu yaptı. 2009 yı- rakamlarında aynı dönem içerisinde lından itibaren uzayan dönüş süre- hızlı artışlar olacağını düşünmüyolerinin konut alanında İstanbul’da- rum. Stokun artması özellikle kira ki süreleri 20 – 25 yıllara kadar çı- rakamlarını bazı bölgelerde baskı- layan önemli bir faktör haline geldi. Bu durumda da özellikle bireysel yatırımcı kira rakamını arttırmaktan çok sürdürülebilir kirayı verebilecek kiracı arayışına girdi.” Boğaz’da dönüş süresi 45 yıl Space Gayrimenkul Kurucu Ortağı Filiz Çakmur ise, “Gayrimenkulleri ticari ve konut yatırımları olarak ayırarak değerlendirmek gerekiyor. A+ segmente hitap eden konut yatırımları, kira gelirinden çok, yıllık bazda değer artış potansiyelleri dikkate alınarak yapılmalı. Ortalama bir konutta kira geliri ile 20 yılda dönüş sağlanırken, özellikli projeler ve Boğaz hattı gibi üretimin sınırlı olduğu bölgelerde bu süre 40-45 yıla kadar çıkabiliyor” dedi. Son 10 yıllık süreçte bu tip gayrimenkullerdeki yıllık değer artışının minimum yüzde 15 ve yüzde 30’lara vardığını belirten Çakmur, ticari gayrimenkullerde ortalama bir lokasyon için 12-13 yıl, A plus bir lokasyon için de maksimum 20 yılda dönüş yapıldığını söyledi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler 10 yıldır kullanılmayan konut kamulaştırılacak K onut ihtiyacının sürdüğü Türkiye’de Kültür ve Turizm eski Bakanı ve İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne konut sahiplerini yakından ilgilendiren dört maddelik bir kanun teklifi sundu. 27 Haziran’da meclise sunulan teklife göre 10 yıldır sahipleri tarafından kullanılmayan konutların devlet tarafından bedellerinin ödenip kamulaştırılması daha sonra bunların ihtiyaç sahiplerine satılması öngörülüyor. Teklifin, İçişleri Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan sonra Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na gelmesi bekleniyor. Kanun teklifiyle ilgili olarak Dünya Gazetesi’ne konuşan İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, özellikle İstanbul, Ankara Antalya ve İzmir gibi büyükşehirlerde kooperatifler ve çeşitli dayanışma kurumları tarafından yapılan sitelerde çok sayıda evin yıllarca boş kaldığını belirterek, “Ev sahibi tarafından 10 yılarca kullanılmayan konutlar kiraya da verilmeyip kaderlerine terk edilmiş durumda. Biri pırıl pırıl dururken diğer dairenin kapısı penceresi takılmamış. İçine yerleşme ihtiyacı his edilmemiş. Kapısı camı olmayan metruk hale gelen bu daireler çevreyi tehdit eden unsurlara dönüşüyor” dedi. Bu durumun kent merkezlerinde tanınmış sitelerde bile yaşandığını dile getiren Günay, “Bu tür yapılar devlet tarafından rayiç bedelle alınıp kamulaştırılır. Sonrada ihtiyaç sahiplerine açık artırmayla uygun fiyatla fiyata satılır” diye konuştu. Bu durumun Anayasaya aykırı olmadığını da ifade eden eski Bakan Ertuğrul Günay, “Mülkiyet hakkının bedeli verilerek kişilerden alınıp ekonomiye kazandırılıyor” dedi. Günay, konunun gündeme gelmesinin dahi konutlarını kullanmayan konut 16 Dünya İnşaat bu şekilde Ertuğrul Günay dinlenebilir” diyen Çelik, “Ancak devletin bunu bir kanunla çözecek kadar 10 yıldır boş kalan konut sayısının fazla olduğunu zannetmiyorum” yorumunu yaptı. Süleyman Varlıbaş: “Turizm sektöründe değerlendirilebilir” İnşaat sektörü de Meclis’e sunulan kanun teklifiyle ilgili olarak Ömer Faruk Süleyman farklı öneriler sundu. Varyap-VarlıÇELİK VARLIBAŞ baş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş ise, kamulaştırma yerine uzun yıllardır kullasahiplerini harekete geçireceğini fini ilginç olarak yorumladı. Türki- nılmayan bu tip konutların turizme kaydetti. Günay’ın sunduğu teklifin ye’deki kanuni düzenlemelere gö- kazandırılmasının daha uygun olaikinci maddesi ise iskana açılmış bir re böyle bir şeyin yapılamayacağını cağını söyledi. Varlıbaş, “Eğer amaç bölgede iki yıl içinde tamamlanma- anlatan Çelik, demokratik ve glo- ekonomiye kazandırmaksa başta yan bir yapının belediyece yıkılma- balleşmeye çalışan Türkiye gibi bir turizm bölgelerindeki konutlar olsını içeriyor. ekonomide teklifin bu şekliyle uy- mak üzere bu yapılar turizmde degulama şansının sıfır olduğunu söy- ğerlendirilebilir. Böylece boş duran ledi. “Eğer uzun yıllardır kullanılma- konutun parasından konut sahibiÖmer Faruk Çelik: yan çok fazla stok olduğunu tespit ne pay verilerek ekonomiye kazan“Teklifin uygulama şansı zayıf” Konut Geliştiricileri ve Yatırım- ettiyse, sosyal sorumluluk gereği de dırılması sağlanabilir. Diğer türlü kicıları Derneği (KONUTDER) Başkanı daireyi devlet alıp, dar gelirliye uy- şinin konutunu zorla almak doğru Ömer Faruk Çelik de, kanun tekli- gun koşullarla satmasını istiyorsa olmaz” dedi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler Gayrimenkul varlıklarının değeri 45 trilyon dolara ulaşacak Ersun BAYRAKTAROĞLU P wC’nin yeni araştırması Gayrimenkul 2020: Geleceği İnşa Etmek (Real Estate 2020:Building the future) raporuna göre, gelişmekte olan pazarlar başta olmak üzere hızlı şehirleşme ve demografik değişimle birlikte 2020 yılına kadar gayrimenkul sektörü dünya genelinde önemli bir büyümeye sahne olacak. Sektördeki fırsatlar arttıkça sektöre yapılan yatırımlar da artış gösterecek. Rapora göre, 2012 yılında 29 trilyon dolar olan yatırım yapılabilir gayrimenkul varlıklarının değerinin yüzde 55’lik bir artışla 2020 yılına kadar 45,3 trilyon dolara ulaşması ve bu yükseliş trendinin 2030 yılına kadar devam etmesi bekleniyor. Büyümenin ağırlıklı olarak görüleceği gelişmekte olan piyasalardaki ekonomik gelişmenin daha nitelikli bir kiralama sisteminin oluşmasını sağlayarak mülkiyet haklarının daha şeffaf hale gelmesine imkan sağlayacağı düşünülüyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyüme trendi, ticari gayrimenkul ve altyapı yatırımlarında da önemli rol oynayacak. Rapor ayrıca, özel sermayenin gayrimenkul ve altyapı ihtiyacına finansman sağlanması sürecinde kritik bir rol üstleneceğini de 18 Dünya İnşaat gösteriyor. Gayrimenkul 2020 raporuna göre, birincil gayrimenkul dünyasındaki yoğun rekabet, gayrimenkul yöneticilerini ve yatırımcılarını kazanç getirecek yeni fırsatlar aramaya zorluyor. Bununla birlikte gelişen ve değişen gayrimenkul dünyasının, bu larını değerlendirdi. Hızlı ekonomik kişileri çok çeşitli yeni risklerle karşı ve sosyal değişimin merkezinde olan gayrimenkul sektörünün mevcut yakarşıya bırakacağı da bir gerçek. şam alanlarının (built environment) da hızla dönüşmesine neden olduBölgelere göre beklentiler Ortadoğu & Afrika: 2012’de 1,5 ğunu belirten Hage, “Asya, Ortadotrilyon dolar olan toplam yatırım ya- ğu, Latin Amerika ve Afrika gibi yepılabilir gayrimenkul, 2020 yılına ka- ni ekonomilerdeki refah ve zengindar yüzde 62 artarak 2,5 trilyon do- lik bu bölgelere göçü artırırken bu trendin 2020 yılına kadar sürmesi larlık değere ulaşacak. Asya – Pasifik: 2012’deki top- bekleniyor. Bu bölgelerdeki önemlam 4 trilyon dolar olan toplam yatı- li nüfus hareketi mevcut şehirlerde rım yapılabilir gayrimenkul, 2020 yı- nüfusu artırmaya devam ederken lına kadar yüzde 37 artarak 5,4 tril- bir taraftan da yeni şehirlerin ortaya çıkmasına sebep olacak. Gelişmekte yon dolara yükselecek. Gelişen Asya-Pasifik: 2012’de- olan ekonomilerde orta sınıf yükseki toplam 4,3 trilyon dolar olan top- lirken bir taraftan da mevcut nüfuslam yatırım yapılabilir gayrimenkul, taki yaşlanma aileler için şehir dı2020 yılına kadar yüzde 140 artarak şında siteler, şehir içlerinde yaşayan genç nüfus için ise örneğin mutfağı 10,2 trilyon dolara ulaşacak. Avrupa: Euro bölgesinde 2012 ya da otopark alanı olmayan küçük yılında 6,8 trilyon dolar olan toplam daireler gibi yeni gayrimenkul türleyatırım yapılabilir gayrimenkul, 2020 rine olan talebin artmasına neden yılına kadar yüzde 27 artarak 8,6 tril- olacak. Gayrimenkul, uzun vadeli bir yatırım süreci gerektirdiğinden şimyon dolarlık değere ulaşacak. PwC Küresel Gayrimenkul Sek- diden bu alanlarda planlama yaptörü Lideri Kees Hage, rapor sonuç- manın tam zamanı” diye konuştu. Küresel gayrimenkul piyasasındaki bu trendlerin Türkiye açısından olumlu etkileri olacağını söyleyen PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu ise şunları söyledi: “Bu yıl 11’incisini yayınladığımız PwC-ULI ortak çalışması Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2014 (Emerging Trends in Real Estate Europe 2014) raporunun sonuçları da aslında Gayrimenkul 2020 rapor sonuçları ile örtüşüyor. Her iki rapor da rekabetin arttığı, tüketici/kullanıcı tercihlerinin değiştiği ve farklı önceliklerin gözlemlendiği bir döneme işaret ediyor. Raporda da belirtildiği gibi kentleşme, demografik değişim ve kıt kaynaklar gayrimenkul sektörünün geleceğinde çok önemli belirleyiciler olacak. Gelecek, ülkelerin değil “mega kentlerin” öne çıktığı bir gayrimenkul ortamına tanıklık edecek. Dünyanın yaşlanan bölgeleri ile genç nüfusa sahip bölgelerinde ihtiyaçlar farklılaşacak ve gerek nitelik ve gerekwww.dunyainsaat.com.tr Haberler se de nicelik olarak yaşanacak olan kaynak sıkıntısı gayrimenkul anlamında da çok önemli değişiklikler yaratacak. Gelişen bir gayrimenkul pazarı olan Türkiye açısından büyük olasılıkla yukarıda sayılan trendlerin pozitif etkilerinin negatif etkilerden fazla yaşanacağı bir dönem geçireceğiz. Geleceğin dünyasına yönelik doğru stratejilerin belirlenerek uygulanması durumunda; genç ve orta yaşlı nüfusun yani çalışan ve üreten nüfusun etkisi ile hızla kentleşen Türkiye, 2020’nin değişen ortamında çok önemli bir rol oynayacak. Rapor sonuçlarına baktığımızda da doğru strateji; nitelikli insan gücüne yatırımla, doğru uzmanlara ulaşma imkanlarıyla ve yerel ve merkezi yönetimle eşgüdüm halinde çalışmayla mümkün olabilir gibi görünüyor.” Rapora göre, 2020’ye kadar gayrimenkul alanında gerçekleşecek diğer değişiklikler de şunlar olacak: n 2020 yılına dek, şehirlere yapılan en büyük göç gerçekleşmiş olacak. Hızla büyüyen Asya, Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika’daki şehirler dolacak. Daha yavaş bir hızla da olsa, gelişmiş Batı ülkeleri de şehirleşmeye devam edecek. 2020’ye gelindiğinde, şehirler arasında aşırı rekabet ortamı olacak. Bazı şehirler, çok kutuplu dünyada servet yaratma merkezi haline gelirken, bazıları bu süreçte başarısız olacak. Kendi bölgelerine öncülük eden şehirlerin cazip kazançlar getirecek fırsatlar oluşturması bekleniyor. n Gelişmekte olan pazarlardaki büyüme, gayrimenkul varlıklarının yanı sıra sektördeki şirketler arasındaki rekabeti de arttıracak. 20 Dünya İnşaat n Sürdürülebilirlik, varlık yöneticileri için fırsatlar ve riskler oluştururken yapıların ve gayrimenkul projelerinin tasarımını değiştirecek. n İnternet üzerinden alışverişte yaşanan artış, perakende alanına duyulan ihtiyacı azaltmayı sürdürecek fakat daha kısa teslimat süreleri müşterilere yakın depo alanlarına duyulan ihtiyacı arttıracak. Ayrıca, çalışanlar giderek daha fazla oranda evden veya uydu şubelerden çalıştığı için, ofis ihtiyacı azalacak. Teknolojik ilerlemeler sayesinde gayrimenkul geliştiricileri için eko-verimli yapıları daha uygulanabilir hale getirecek. Veri depolama gibi farklı veri yönetimi tekniklerini mümkün kılan teknoloji uzaktan iletişimin daha fazla kullanılmasını sağlayan teknoloji sayesinde gayrimenkul varlık yöneticileri kendi faaliyetlerini de baştan aşağı değiştirecek. Gayrimenkul yöneticilerinin cevap vermesi ve benimsemesi gereken konular n Küresel yatırım yapılabilir gayrimenkullerin, özellikle gelişmek- te olan ekonomilerde olmak üzere önemli ölçüde artmasıyla gayrimenkul yöneticilerinin daha küresel düşünmeleri gerekecek. n Gelişmiş ekonomilerdeki birincil gayrimenkule ilişkin düşük risk/ düşük kazançtan gelişmekte olan ekonomilerdeki yüksek risk/yüksek getiriye kadar, hızla büyüyen şehirler, daha çeşitli riskler ve getiriler sunacak. Öncelikli olarak gelişmekte olan ekonomilerde gerçekleşecek tüm zamanların en büyük sosyal göçü, inşaat alanındaki en büyük artışı getirecek. Gayrimenkul yatırımcıları, daha yüksek riskli geliştirme projelerinden başlayarak daha düşük riskli ana yatırım alanına kadar şehirleşme stratejileri uygulayabilirler. Hangi yaklaşımı seçerlerse seçsinler, bu kişilerin bir şehrin niçin başarılı olacağına dair net stratejik bakış açısına sahip olmaları gerekecek. n Teknoloji, değer yitimi tehlikesini arttırarak, gayrimenkul ekonomilerini sarsacak. Rekabetçi sürdürülebilirlik derecesine sahip olmayan yapılar daha ucuz fiyatlardan zarar görecek. n Gayrimenkul yöneticileri, yerel bilginin temelleri ve kiracı taleplerine her zamankinden daha çok yoğunlaşarak, yaratıcı düşünmeliler. Gelişmekte olan ekonomilerin yeni zenginliği, birincil varlıklar için yaşanan rekabeti daha da artıracak. n Gayrimenkul yöneticileri, risklerin geniş kapsamını yansıtabilmek için fırsatları değerlendirmek durumunda kalacaklar. Gayrimenkul yatırımlarının yapısı değiştikçe, küreselleştikçe ve özelleştikçe, ortaya daha fazla risk çıkacak. Gittikçe daha da küreselleşen sektörde bu riskler, gelişmekte olan ekonomilerdeki yerel geliştiriciler ve hükümetlerle yapılan ortaklıklar ile ilgili olanların yanı sıra düzenlemeler ve vergi ile ilgili riskleri de giderek daha çok kapsayacak. Bu beklentileri değerlendiren Ersun Bayraktaroğlu, “Küresel mega trendler, önümüzdeki altı yılda ve sonrasında da, gayrimenkul sektörünün görünümünü önemli derece değiştirecek. Bu trendler çoktan görünür hale gelmiş olmasına rağmen, gayrimenkul dünyası maalesef 2020 yılına kadar yaşanacak değişimi tam anlamıyla anlamış gözükmüyor. 2020 yılına kadar, gayrimenkul yöneticileri daha büyük risklere ve değer yaratan yeni unsurlarla, daha geniş çapta fırsatlara sahip olacaklar. Gayrimenkul yatırımlarına önemli etkileri olacak bu mega trendler sebebi ile varlık havuzunun hacmi artacak olmakla birlikte gayrimenkul sektörünün oyuncuları bu hızlı gelişmelerin şu andakinden çok farklı yatırım ortamı ve fırsatlarını getireceğini de unutmamalılar” dedi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler Gayrimenkul, yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor Aziz TORUN G aranti’nin desteğiyle Reidin.com - Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan emlak endekslerinin 2014 Haziran ayı raporu yayınlandı. İkinci el ve yeni konutlara yönelik çalışma, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’nde gerçekleştirildi. “Reidin–GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi” raporuna göre, yeni konut fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0,34 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde 12,05 yükseldi. Türkiye Kompozit Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde ise bir önceki aya göre yüzde 1,24, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,07 oranında artış oldu. Bir önceki senenin aynı ayına göre; yıllık satılık fiyatlarındaki değişimlere bakıldığında, yüzde 21,99 oranıyla en yüksek artış İstanbul ilinde, yüzde 6,03 ile en düşük artış ise Antalya’da gerçekleşti. Bir önceki aya göre bakıldığında İstanbul, metrekare başına yüzde 1,54 değer artışıyla, Haziran 2014’te 22 Dünya İnşaat konut satış fiyatlarının en fazla yükseldiği il oldu. Aynı dönemde metrekare başına konut satış fiyatları, Ankara’da yüzde 1,16, Adana’da yüzde 1,13, Antalya’da yüzde 1,11, İzmir’de yüzde 0,84, Kocaeli’nde yüzde 0,76 ve Bursa’da yüzde 0,27 oranında arttı. Haziran ayında metrekare başına konut kiralarının en fazla yükseldiği il ise yüzde 2,30 artışla Antalya oldu. Aynı dönemde konut kira değerleri Adana’da yüzde 1,84, Kocaeli’nde yüzde 1,83, Ankara’da yüzde 1,60, İzmir’de yüzde 1,59, İstanbul’da yüzde 0,93 ve Bursa’da yüzde 0,77 oranında arttı. Mayıs ayında, yeni konut satış fiyatları bir önceki aya göre, 1+1 dairelerde yüzde 0,13; 2+1 dairelerde yüzde 0,39, 3+1 dairelerde yüzde 0,41 oranında artarken; 4+1 dairelerde yüzde 0,07 oranında azaldı. Haziran ayında endeks bir önceki aya göre 51-75 metrekare ile 151 metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda yüzde 0,07 oranında azalırken; 76-100 metrekare konutlarda yüzde 0,14, 101-125 metrekare konutlarda yüzde 0,33, 126-150 metrekare konutlarda yüzde 0,48 oranında artış gösterdi. Reidin-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi 2014 yılı Haziran ayı sonuçlarını değerlendiren GYODER Başkanı Aziz Torun, “Haziran ayında endeks yüzde 0,34 oranında; geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 12,05 oranında artış gösterdi. Markalı konut fiyatlarındaki bu artış oranı ile diğer yatırım araçları karşılaştı- rıldığında, yılık bazda yüzde 8,14 artan devlet iç borçlanma senetlerinin, yüzde 4,95 artan mevduat faizinin, yüzde 3,27 artan BIST endeksinin üzerinde bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Haziran ayında markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 16.7’sinin yabancı yatırımcılara yapıldığı görülüyor. Mayıs ayında satışı gerçekleştirilen markalı konutlarda; peşinat kullanım oranı yüzde 29,2, senet kullanım oranı yüzde 50,7 ve banka kredisi kullanım oranı yüzde 20.1 olarak gerçekleşti. Endeksin bu ayki verilerini incelediğimizde haziran ayındaki yüzde 0,34’lük fiyat artış oranının, yüzde 0,31 olarak gerçekleşen TÜFE ile oldukça yakın olduğu gözlemleniyor” diye konuştu. n Anadolu Yakası’nda kiralık daire bulmak güçleşti İ stanbul genelinde kiralık evler geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla oldukça zor bulunmaya başladı. Yaz döneminin etkisi dışında kentsel dönüşüm projeleri ile arzın azalması ve bu doğrultuda talebin fazlalaşması sonucu, kiralık dairelerde son bir yılda yüzde 10’luk değer artışı yaşandı. Kentsel dönüşüm projelerinin en fazla olduğu ilçelerde ise bu oranın yüzde 40’lara kadar yükseldiği görüldü. Kentsel dönüşüm bölgelerinde dönüşümün tamamlanması ve nitelikli konutların pazara kazandırılması ile birlikte kira değerlerinde hızlı bir artış olacağının öngörüldüğünün altını çizen ERA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Can Ekşioğlu, “İstanbul’da kentsel dönüşüm çalışmaları ağırlıklı olarak Can EKŞİOĞLU Anadolu Yakası’nda yapılmakta. Bu nedenle kiralık konut arzındaki daralma en çok Anadolu Yakası’nda yaşanmakta” şeklinde konuştu. Ekşioğlu, ayrıca kiralık dairelere olan talebin Anadolu Yakası’nda en çok Kadıköy ve Maltepe bölgelerinde olduğunu belirtti. Talebin yoğun olduğu bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının etkisi altında kalan halkın doğru bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Ekşioğlu, “Ağustos ve eylül aylarında da yaşanacağı öngörülen bu süreçte ERA Türkiye olarak gayrimenkul danışmanlığındaki uzmanlığımız ile müşterilerimize en iyi hizmeti verebilecek çözümler üretiyoruz” dedi. www.dunyainsaat.com.tr Haberler TOKİ ve Emlak Konut GYO, mimari proje yarışması düzenliyor 7 iklim 7 bölge gelenekten geleceğe sloganı ile harekete geçen TOKİ ve Emlak Konut GYO, Ulusal Mimari Proje Yarışması düzenliyor. Mimari mirasımızı yeniden canlandırmak ve günümüz teknolojisini gelenekten ilham alarak geleceğe taşımayı amaçlayan yarışma mimarlara ve mimarlık 4’üncü sınıf öğrencilerine açık olacak. Serbest, ulusal ve tek kademeli olarak gerçekleştirilecek yarışmada başvurular alınmaya başladı. Projelerin 22 Ekim 2014 tarihinde jüri tarafından değerlendirilmesi ile birlikte sonuçlar günlük gazete ve internet ortamında 3 Kasım 2014 tarihinde açıklanacak. Bu arada; 7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması, katılımcıların Marmara Bölgesi dışındaki diğer bölgelerin yarışma alanını kendi bölgelerinde var olan bir alan gibi değerlendirecek olmasından dolayı, “Mimari Proje Yarışması” olarak belirlenen yarışmanın jüri tarafından “Mimari Fikir Proje Yarışması” olarak düzenlenmesine, buna istinaden muvafakatname şartının kaldırılmasına ve sürenin uzatılarak son teslim tarihinin 15 Ekim 2014 olarak belirlenmesinin uygun olacağına karar verildi. Geçmişin belleği ve kimliğini dikkate alarak kentleri algılamanın, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşulu olduğu noktasından hareketle hayata geçirilen yarışma, günümüz koşullarına uygun yeni yapılaşmanın geleneksel mimariden ilhamla oluşmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Geleneksel Türk mimarisi kent dokusu her bölgede farklılık göstermekle birlikte bu farklılıklar aynı zamanda 24 Dünya İnşaat bölgenin iklim özelikleri, insanların yaşam koşulları, gelir kaynakları, kültür ve yaşam tarzlarıyla ilişkilendiriliyor. Kazanan eser hayata geçirilecek Ulusal Mimari Proje Yarışması kapsamında mimarlar, 24 bin 272 metrekare alan için emsali 0.6 ile 1.35 arası olmak kaydıyla konut projesi, 5 bin 420 metrekare alan için emsali 1 olmak kaydıyla 100 kişi kapasiteli kreş ve 22 bin 515 metrekare alan için emsali 1 olmak üzere 4+4 sisteme göre, 24’er derslikli ilköğretim okulu planlanması gerekiyor. Her bölgenin kendi yerel özellikleri ve iklimine göre yedi farklı bölgenin tasarımlarını içeren yarışmada; para ödülünün yanı sıra kazanan eserler kendi bölgelerinde hayata geçirilebilecek. Kazanan yarışmacılar için 1’inci ödül 150 bin lira, 2’nci ödül 100 bin lira, 3’üncü ödül 50 bin lira olacak. Proje yarışmasında son teslim tarihi 15 Ekim 2014 olarak belirlenirken projeler Halkalı Atakent Mahallesi 221. Sokak No:5 34307 Halkalı Küçükçekmece/İstanbul adresine teslim edilecek. Yarışmacılar kendi bölgesi için proje geliştirecek Türkiye’nin yedi bölgesi için ayrı ayrı değerlendirilerek ödüllendirilecek olan yarışma şartnamesine göre, Marmara Bölgesi dışındaki diğer bölgeler yarışma alanı olarak belirlenen alanı kendi bölgelerinde var olan bir alan gibi değerlendirecek ve o bölge için proje geliştirecek. Her böl- genin dereceye girecek projeleri kendi bölge yarışmacıları arasından seçilecek. Projeler 22 Ekim 2014 tarihinden itibaren seçkin bir jüri ekibi tarafından değerlendirilecek. Yarışmanın asli jüri üyeleri Prof. Dr. Sinan Mert Şener (İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı), Dr. Halil Onur (İstanbul SİT Alanları Alan Yönetimi Başkanı-Mimar), Fatma Varank (TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdür Yardımcısı-Mimar), Mustafa Levent Sungur (TOKİ Toplu Konut Projeleri ve Araştırma Dairesi Başkanı-İnşaat Müh), Hicran Çakmak (Emlak Konut GYO Etüt Proje Müdürü- Mimar), Y. Mimar Bünyamin Derman (DB Mimarlık), Y. Mimar Ali Reyhan Esen (Reyhan Mimarlık) olarak belirlendi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler MÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Burhan Özdemir: “Müteahhit yurtdışında destek istiyor” M üstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Burhan Özdemir, yurtdışı müteahhitlik sektöründe devlet desteği sağlanırsa 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesinin zor olmadığını belirtti. Özdemir, Türkiye’nin 2023 hedeflerinde yurtdışı müteahhitlik sektörüne düşen 100 milyar dolarlık paya nasıl ulaşabileceğinin yol haritasına ilişkin konuştu. Ülkemizin yurtdışı müteahhitlik sektöründe son 10 yılda üstün başarılara imza attığını dile getiren Özdemir, “1970’lerde Libya ile başlayan yurtdışı müteahhitlik serüvenimiz ile 2002 yılına kadar toplam 46 milyar dolar hasılat elde edilmiştir. 2002 yılından itibaren sadece son 10 yılda elde edilen hasılat 270 milyar doları aşmıştır. Rakamların da ortaya koyduğu gibi son 10 yılda ülkemiz yurtdışı müteahhitlik alanında yıllık 25 milyar dolar hasılat ortalamasının üzerine çıkmıştır. Global ekonomi değerlerine göre 26 Dünya İnşaat tüm dünyada yurtdışı müteahhitlik hizmetleri hacmi yaklaşık yıllık 500 milyar dolardır. Ülkemizin son yıllarda ortaya koymuş olduğu üstün performansa rağmen bu pastadan almış olduğu pay sadece yüzde 4 mertebesindedir. Ülkemizin 2013 toplam ihracat hasılatı 151.7 milyar dolardır. Buna göre Türk yurtdışı müteahhitlik sektörü yurtdışında her yıl, ülkemizin yıllık mal ihracatının ortalama yüzde 20’si büyüklüğünde proje üstlenmektedir” diye konuştu. “Ülkemizin 2023 hedeflerinde 500 milyar dolar toplam ihracat hacmi hedeflendiği göz önünde bulundurulduğunda basit bir orantıyla 500 milyar dolarlık ihracat hacminin içerisinden inşaat sektörüne düşen pay 100 milyar dolar mertebesindedir” diyen Özdemir, söz konusu hasılatın yurtdışında iş yapan müteahhitlerin mevcut imkanlarıyla elde edilmesinin zor görüldüğünü vurguladı. Özdemir, bu hedefe ulaşılabilmesi için yurtiçinde faaliyet gösteren inşaat firmalarının yurtdı- ile imza atılabilir. Diğer yandan nakit şına açılımlarını sağlamanın kaçı- ödeme imkanı olmayan ancak donılmaz bir gereklilik olduğunu be- ğal kaynaklarına bağlı olarak uzun lirterek, bunun ancak devlet eliyle vadeli kredi seçeneğine sıcak bakan oluşturulacak iştiraklerle mümkün ülkelere (Gana, Gine, Kamerun, Gabon, Senegal vb.) devlet eliyle açılaolabileceğini söyledi. cak krediler marifetiyle yine TOKİ tarafından ülkeler arası projelere imza “Doğrudan taahhüt projeleri atmak mümkündür. Söz konusu ülTOKİ ile imzalansın” Konut alanında birikimi olan kelerin sosyal konut açığı ve bu yönToplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafın- de yatırım planlamaları mevcuttur. dan gerçekleştirilecek yurtdışı açı- Bu ve benzeri ülkelerde Çin, Amerilımlar sayesinde inşaat taahhüt fir- ka, Fransa gibi ülkeler devletler aramalarına yeni alanların açılmasının sı anlaşmalarla yol almaktadırlar. Ülmümkün olacağını ifade eden Öz- kemiz bu alanda atılım gerçekleştirdemir, “TOKİ’nin ülkemizin tarihsel, mekte geç kalmaktadır. Bu sayede siyasal ve ekonomik ilişkilerinin bu- esasen yurtdışına çıkma konusunda lunduğu belirli ülkeler ve bununla tereddüt yaşayan kapasiteli birçok birlikte sahra altı Afrika ülkelerinde müteahhit firma yurtdışı piyasasınhükümetler arası anlaşmalar ile pro- da yer edinme imkanı bulabilecek ve je yüklenmesi ile birkaç yılda hedef- birkaç yıl içerisinde farklı bölgelerde lenen ihracat hasılatının yakalanması güvenle iş yapabilir hale gelecekler. mümkündür. Bu projeksiyon içerisin- Bunu bir entegrasyon projesi olarak de kaynak sıkıntısı çekmeyen belir- görmek gerekir. Bu sayede yapı malli ülkelerle yapılacak (Cezayir, Suudi zemeleri ve yurtdışı müşavirlik alanArabistan, İran, Katar) anlaşmalarla larında da ihracat tutarımız artış gösdoğrudan taahhüt projelerini TOKİ terecektir” dedi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler Gayrimenkul sektörünün uzmanları İstanbul’da buluştu David GELTNER Ö zyeğin Üniversitesi-Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi (aA PGMM) tarafından düzenlenen ‘1’inci Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları Çalıştayı’, Borsa İstanbul’da gerçekleşti. Borsa İstanbul sponsorluğunda, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD), Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) desteği ile düzenlenen çalıştay, gayrimenkul sektörünün global arenadaki uzmanları ve akademisyenlerini bir araya getirdi. Toplantıda, Türkiye gayrimenkul sektörü dinamikleri, uluslararası gayrimenkul piyasalarındaki son gelişmeler kapsamında ele alındı. Çalıştayın açılış konuşmaları OzU aA Perakende Gayrimenkul Merkezi Akademik Direktörü Doç. Dr. Işıl Erol, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Borsa İstanbul Araştırma ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Dr. Murat Mazibaş tarafından yapıldı. İlk panel olan “Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları” oturumunda konuşan Massachusetts Institute of Technology’den Prof. Dr. David Geltner, gayrimen28 Dünya İnşaat kul pazarında şeffaflığın önemine dikkat çekti. Türkiye pazarına giren ve çıkış yapan uluslararası gayrimenkul sermayesinde veri paylaşımında şeffaflığın önemli olduğunu vurgulayan Geltner, verilere sahip firmaların kamu yararı için ellerindeki bilgileri paylaşmaları durumunda, sektörün daha da ileriye gideceğini belirtti. Abdullah Yavaş: “Türkiye’de temerrüt problemi var” Wisconsin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdullah Yavaş da konuşmasında, Türkiye’de konut sektöründe bir balon var mı, varsa ülkeye ne kadar zarar vereceğini ve yatırımcıların bu durumda ne yapması gerektiği konularına dikkat çekti. ABD’de birkaç yıl önce yaşanan mortgage krizinde tüm satın almaların nakit olması durumunda herhangi bir krizin yaşanmayacağını söyleyen Yavaş, Türkiye’nin bu alanda hem Avrupa hem de ABD ile kıyaslanamayacağını söyledi. Türkiye’de temerrüt problemi olduğunu ifade eden Yavaş, varlıkların temel değerlerinin bi- Ozan Balaban: “Türkiye’de gayrimenkul sektöründe balon yok” “1’inci Uluslararası Gayrimenkul Piyasaları Çalıştayı’nın “Perakende Gayrimenkul Piyasaları” adlı ikinci oturumda Emaar CEO’su Ozan Balaban konuşmasında, yabancı yatırımcıların dünyanın neresine yatırım yaparsa yapsınlar gittikleri yerel pazarı önemsemelerini ve çalışmalarını bu doğrultuda gerçekleştirilmeleri gerektiğini söyledi. Abdullah Türkiye’nin büyük bir pazar olduYAVAŞ ğu belirten Balaban, gayrimenkul sektörünün ileriye doğru gittiğini ve daha uzun vadeli yatırımcıların linmemesinin ve gözlemlenen fi- Türkiye’ye geldiğini söyledi. Müyatların temel değerden yüksek tekabiliyet Yasası’nın gayrimenkul olmasının sektörün önemli sorun- sektörünü geliştirdiğini ifade eden larından olduğunu bildirdi. Yavaş, Balaban, uluslararası satışların geçİstanbul’da konut sektöründe bir tiğimiz sene arttığına dikkat çekti. balon durumunun olup olmadığı- Türkiye’de gayrimenkul sektörünna bakmak için her bölgenin ay- de bir balon olmadığını söyleyen rı ayrı incelenmesinin ve buradaki Balaban, “Türkiye’de her şeyi fazkonut arz ve talebinin doğru şekil- la yapıyoruz, fazla alıyoruz, satıyode analiz edilmesinin gerektiğini ruz ve tasarruf yapmıyoruz. Ancak söyledi. İstanbul’da arsa tedariki- Türkiye’de bankacılık sistemi sağnin önemli bir konu olduğuna dik- lam. Faiz oranları kabul edilemez kat çeken Yavaş, inşaat maliyetle- seviyede. Bankacılık sistemi daha rinin de artığını belirtti. çok garanti vermeli” dedi. n www.dunyainsaat.com.tr Haberler İstanbul’un yeni ofis merkezleri ‘Kağıthane ve Ataşehir’ oluyor L event 199, Ataşehir Rönesans Tower, Vadi İstanbul, Esas Maltepe, Maslak Orjin Plaza, Kağıthane Ofispark ve Ofishane gibi İstanbul’un önemli ofis projelerine danışmanlık yapan ve 2013 yılında toplam 57 bin 680 metrekare alanda 35 ofis kiralama işlemi gerçekleştiren Jones Lang LaSalle (JLL) Türkiye, ofis tercihlerinde yeni trendleri analiz etti. JLL Türkiye, geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun A sınıfı ofislere olan arzın giderek arttığını kaydediyor. İstanbul’un gözde ofis bölgeleri olan Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında yer alan ofislerin, nitelikli arz yetersizliği ve mevcut arzdaki yüksek kira bedelleri nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı gibi bölgelere kaydığı belirtiliyor. Giderek artan bir oranda tercih edilen A sınıfı ofislerin merkez bölgelerdeki metrekare kira bedeli 48 doları bulurken, ikincil bölgelerde 20 dolardan başlayan fiyatlarla kiralamak mümkün oluyor. A sınıfı ofis binası arzının 2014 yılı 30 Dünya İnşaat ilk çeyreğinde 3.4 milyon metrekareye ulaştığını bildiren JLL Türkiye, nitelikli ofis arzının 2014 yılı sonunda 4.3 milyon metrekareyi bulacağını vurguluyor. JLL Türkiye’nin Ofis ve Lojistik Departmanı’nın verilerine göre, İstanbul’da A sınıfı ofis arzı yükselen bir ivmeyle artıyor. Özellikle kurumsal imajlarına önem veren ve çalışma alanlarındaki konfor standardını arttırmak isteyen firmaların tercih ettiği A sınıfı ofisler, şirketlere prestij kazandırdığı için tercih ediliyor. 2014 yılı birinci çeyreğinde mevcut A sınıfı ofis arzının 3.4 milyon metrekareye ulaştığını ve inşaat halindeki ofis arzının ise yaklaşık 3 milyon metrekare olduğunu bildiren JLL Türkiye, 2014 yılı sonunda ofis arzının 4.3 milyon metrekareyi bulacağının altını çiziyor. Finansal hizmetler veren firmalar, danışmanlık şirketleri ve hukuk bürolarının en çok tercih ettiği A sınıfı ofisler, ağırlıklı olarak Zincirlikuyu, Levent ve Maslak arasında yer alıyor. İstanbul’un ofis anlamında en çok talep gören ve merkezi iş alanı olarak belirlenen bu bölgelerin yanı sıra Anadolu Yakası’nda Ümraniye ve Ataşehir, Avrupa Yakası’nda ise Kağıthane gibi ikincil bölgelerdeki A sınıfı ofislere de talebin arttığı gözlemleniyor. 2008 krizinden sonra maliyet odaklı çalışmaya başlayan firmalar, tasarruf yapmak amacıyla ve çalışanlarının ağırlıklı olarak Anadolu Yakası’nda yaşıyor olması nedeniyle raylı ulaşım sistemleriyle kolay ulaşılabilen Maltepe, Küçükyalı, Kartal gibi semtleri yükselişe geçirdi. Özellikle uluslararası firmaların, kira bedeli ve ulaşım kolaylığı gibi nedenlerle Kağıthane’ye giderek artan bir oranda talep gösterdiği görülüyor. Kira bedeli daha uygun olan ikincil bölgelere taşınan şirketler, ofis konforu ve teknolojisi konusunda çıtayı yükseltiyor. JLL Türkiye’nin verileri, şirketlerin son yıllarda yatay ve geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun alanları tercih ettiğini gösteriyor. Kuaför, lostra, kuru temizleme, market ve spor salonu gibi ofis binalarında yer almaya başlayan sosyal alanlar önem taşımaya başlıyor. Ortalama olarak bin 300 ile 2 bin 500 metrekarelik açık ofisleri tercih eden şirketlerin sayısı artıyor. Zincirlikuyu-Maslak arasında ofislerin metrekare kirası 35-48 dolar Şirketler tarafından çok tercih edilen konforlu ve yüksek kaliteli A sınıfı ofisler, Kağıthane, Ümraniye, Maltepe ve Kartal gibi semtlerde, Zincirlikuyu ile Maslak arasındaki bölgelere kıyasla daha uygun kira bedeli karşılığında bulunabiliyor. JLL Türkiye, merkezi iş alanındaki kira fiyatlarının metrekare başına 35 ile 48 dolar arasında değişirken, ikincil bölgelerdeki A sınıfı binaların 20 ile 30 dolar arasında kiralanabileceğini söylüyor. Artan talep nedeniyle Kağıthane, Ümraniye, Ataşehir, Kozyatağı, Maltepe, Kartal ve Küçükyalı gibi bölgelerde ofis projelerinin yoğunlaştığı vurgulanıyor. Özellikle Ataşehir’deki Rönesans Tower, Maltepe’deki Esas Maltepe, Kağıthane’deki Ofishane, Seyrantepe’deki Vadi İstanbul ve Küçükyalı’daki Rönesans Küçükyalı, ilgi gören projeler arasında başı çekiyor. n www.dunyainsaat.com.tr Gayrimenkulde ‘kazandıran’ model Ofisi, konutu, AVM’yi tek çatı altında toplayan karma projeler trendi ile insanlar artık neredeyse projeden hiç dışarıya çıkmadan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin daha fazla uygulanmasına zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla arttırdı. Kanyon, Zorlu Center, Mall Of İstanbul, İstWest biten karma projeler olarak hayata geçerken, Batışehir, Viaport Venezia, İSTMarina, Nurol Park gibi birçok büyük projenin yapımı ise sürüyor. Aktüalite K entlerin büyümesiyle yollarda kaybedilen zamanın artması Türkiye gayrimenkul sektöründe karma projeler adı verilen trendi ortaya çıkardı. Özellikle 2010 yılından sonra hızlı bir şekilde kendini gösteren yeni yapı modelleriyle, konutlar, ofisler, rezidanslar, AVM’ler, oteller hatta bazı projelerde tiyatro ve gösteri alanları gibi pek çok fonksiyon tek bir projede toplandı. Böylece projedekilerin neredeyse hiç dışarıya çıkmasına gerek kalmadan tüm ihtiyaçlarını karşılanması amaçlandı. Bu durum karma nitelikli yaşam projelerinin hızlı satış ve kiralama grafiklerini yakalamasını sağladı. Aynı zamanda gayrimenkulde kazan kazan ilkesinin daha fazla uygulanmasına zemin sağlayan karma trendi, bu projelerin sayısını hızla arttırdı. Kanyon, Zorlu Center, Mall Of İstanbul, İstWest biten karma projeler olarak hayata geçerken, Batışehir, Viaport Venezia, İSTMarine, Nurol Park gibi birçok büyük projenin yapımı ise sürüyor. Karma nitelikli projelerini bitiren şirketlerin yine benzer nitelikte projeleri yapacaklarını söylemesi ve sektör temsilcilerinin açıklamaları gelecekte de özellikle büyük kentlerde bu trendin süreceğini ortaya koyuyor. Metropollerin gelişimiyle birlikte yaşam alanlarının da gelişmeye başladığını dile getiren Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, bu nedenle insanların gün içerisindeki yoğun koşuşturmacadan sonra eve döndüğünde rahatça alışveriş yapabileceği, arkadaşlarıyla evin altındaki restoranda buluşup yemek yiyebileceği kompakt bir yaşam sunan projeleri tercih ettiklerini söyledi. “Bu nedenle karma projeler bize sadece bir daire veya ofis değil bir yaşam biçimi sunuyor” diyen Yazıcı, “Çoğu insan için günlük hayatın yoğunluğuna ayak uyduran, hayatımızı kolaylaştıran her trend doğru bir trenddir. Bu tip karma projelerin sayısının özellikle metropollerde artarak devam edeceğini bekliyoruz” açıklamasını yaptı. Karma projelerde doğru fonksiyon dağılımının hem yatırımcıya maksimum kazanç hem de son kullanıcıya ihtiyaçları doğrultusunda bir yaşam biçimi sunduğunu belirten Yazıcı, “Bu noktada bir kazan&kazan modeli ortaya çıkar. Dolayısıyla bu tip www.dunyainsaat.com.tr Cansel Turgut YAZICI karma projeleri satmak da kiralamak da çok kolay” diye konuştu. H. İnanç Kabadayı: “Zamandan tasarruf için güzel bir çözüm sağlıyor” “Gayrimenkul, Türk halkı için güvenilir liman olma özelliğini sürdürüyor. Bu doğrultuda da konut talebi devam ederken trendler ihtiyaçlara göre şekilleniyor” diyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, şu değerlendirmede bulundu: “Bugün, konut yatırımcısının isteklerini dinlediğinizde nasıl bir proje inşa edeceğiniz ortaya çıkıyor. Yatırımcı çocuğunun okuluna yakın olmasını isterken, alışveriş yapabilmek için kilometrelerce yol kat etmek ofisi, konutu, AVM’yi tek çatı altında toplayan karma projeler trendi ile insanlar artık neredeyse projeden hiç dışarıya çıkmadan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. 2010 yılından sonra sayıları artan bu projelerin daha da yaygınlaşması bekleniyor. Bölgenin de dinamiklerini H. İnanç KABADAYI hesaba katarak projeyi nihai hale getiriyorsunuz. Günümüzde en değerli şey zaman. Zamandan tasarruf adına ise en güzel çözüm karma projeler. Bu nedenle karma projelerin artarak devam edeceğine inanıyorum.” Karma yaşam konseptli Batışehir ve Pega Kartal projelerinin yapımını sürdüren Ege Yapı, bu alanda yeni projeler yapmayı hedefliyor. Kabadayı, 2014 yılı ile birlikte devam eden projelerine ek olarak Yedikule ve Kağıthane’de gerçekleştirecekleri yeni karma proje yatırımlarını gündemlerine aldıklarını söyleyerek, “Bu bölgelerde yine birçok fonksiyonu içinde barındıracak konseptte karma projelere imza atacağız. Bunun yanı sıra Ataşehir ve Sarıyer’de kentsel dönüşüm alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. Karma yapılı projeler üretmeye 2011 yılında İstanbul Bağcılar’da inşasına devam ettikleri Avrupa’nın En İyi Karma Kullanım Projesi ödüllü Batışehir projesiyle başladıklarını anla- tan Kabadayı, “Yine 2013 yılında yapımına başladığımız İstanbul’un yeni çekim merkezleri arasındaki Kartal’da Avrupa’nın En İyi Karma Kullanım Projesi ödüllü Pega Kartal ile devam ediyoruz” dedi. EgeYapı Group olarak Batışehir ve Pega Kartal olmak üzere İstanbul’un iki yakasında iki farklı karma proje inşa ettiklerini anlatan Kabadayı, “Batışehir’de toplam 900 milyon TL yatırımla yapılan 3 bin 266 konut, Doğa Koleji’nin eğitim verdiği okul, Four Points by Sheraton Hotel ve 123 ticari üniteden oluşan Batışehir Alışveriş Caddesi yer alıyor. Bunların yanı sıra ofisleri, rezidansı ve spor alanları ile Batışehir toplam yedi farklı fonksiyondan oluşuyor. 2014 yılı Haziran ayı itibarıyla hem son etabı Loca’yı satışa çıkardık hem de 10 binlerce kişiye hizmet verecek olan Batışehir Alışveriş Caddesi için ön talep toplamaya başladık” dedi. Bağcılar’da Doğan Medya Center’ın karşısında yer alan proje, Atatürk Havalimanı’na 10 dakika, Beşiktaş ve Bakırköy’den metro ile 15 dakika uzaklıkta. Ramadan Kumova: “Çekim noktaları yaratıyorlar” Karma projeler geliştiriciler için önemli bir alan oluştururken, bu projelerde kullanıcılar için çok zengin seçenekler sunabiliyor. Aynı zamanda bölgesel çekim noktaları yaratılmasını sağlayan karma projeler, son dönemde geliştiriciler ve yatırımcılar tarafından ilgi görüyor. FerYapı Yönetim Kurulu Üyesi Ramadan Kumova, özellikle yabancı yatırımcıların tercihi olan karma projelerin lokasyonu ile de Batışehir Dünya İnşaat 33 Aktüalite Ramadan KUMOVA doğru orantılı olarak prim yapmaya başladığını söyledi. Kumova, “Ayrıca yaşayanlar da projenin dışına çıkmadan hayatlarına rahatça devam edebiliyor” dedi. Bugüne kadar beş farklı projede toplam 500 bin metrekarelik ofis ve konut projesini geliştiren FerYapı, Bahçelievler Basın Ekspres Yolu üzerinde inşa ettiği, konut rezidans ve alışveriş merkezlerinden oluşan İstWest’te yaşam başladı. Doluluk oranlarının yüzde 60 olduğu İstWest’te okulların açılmasıyla bu oranın yüzde 80’e çıkması bekleniyor. İstWest’i Avrupa Yakası’nın en prestijli projesi olarak ifade eden Kumova, “Tamamlanan projemizde yaşam başladı. Yüzde 60 doluluk oranı olan İstWest projemiz geniş sosyal olanakları, rahat ulaşım imkanı ve merkezi lokasyonu ile de dikkat çekiyor. Okulların açılmasıyla birlikte doluluk oranı yüzde 80’e ulaşacak” dedi. İstWest’te sınırlı sayıda kalan daireler için peşin alımlarda yüzde 10 indirim ya da 60 ay sıfır faiz seçenekleri sunuluyor. Ayrıca 20 yıl vadelendirme seçeneği sunularak sektörde bir ilki gerçekleştiren Ziya YILMAZ İstWest’te, 4 bin metrekarelik sosyal tesisler bulunuyor. Ziya Yılmaz: “DAP Yapı karmayı sevdi dört yıla beş proje sığdırdı” İçinde ofis, otel, konut ve AVM gibi fonksiyonları barındıran karma projelerin yapımına 2011 yılında başlayan DAP Yapı, bu dönem içinde Dalga Kule, Tango Kule, Burgu Kule ve Vazo Kule projelerini hayata geçirdi. Dap Yapı son olarak Kartal’da dünyanın en iyi karma yaşam projesi olarak ifade ettiği İSTMarina karma yaşam projesini satışa sundu. DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, yeni projeleri İSTMarina’yı Anadolu Yakası’nın yatırım değeri yüksek olan Kartal sahilinde projelendirdiklerini söyledi. İSTMarina’nın büyük ses getirdiğini dile getiren Yılmaz, dünyanın sayılı projelerinden biri olacak İSTMarina’da, beş adet rezidans konut ve ofis bloğu ile ticari alanların yer alacağını kaydetti. Yılmaz, “Önünde mega yat marina alanı bulunan, içinden hızlı tren geçen İstanbul Marina’da, 258 adet bağımsız bi- DAP Burgu Kule rimden oluşan yarısı açık yarısı kapalı alışveriş merkezi, otel, özel okul, özel hastane, restoranlar, park ve dini tesis alanları yer alacak” dedi. 369 daireden meydana gelen DAP Dalga Kule, Kartal Maltepe’de konumlandırılıyor. 15 adet ticari birimin hizmet vereceği DAP Dalga Kule’nin, iki bloktan oluştuğunu aktaran Yılmaz, “Proje, dalgalardan esinlenilen özgün mimarisiyle olduğu kadar iç mimarisiyle, sunduğu ayrıcalıklarla da dikkat çekiyor” dedi. DAP Burgu Kule ise toplam 246 rezidans daire ile Kartal Maltepe sahilinde yükseliyor. 60 metre yüksekliğindeki bina, toplamda 108 derece eğim yapıyor. Dünyada, bu yükseklikte bu denli eğimi yakalayan başka bir örneğin bulunmadığını ifade eden Yılmaz, “22’nci katta 108 dereceye ulaşan eğimiyle mimaride bir örnek olarak kabul ediliyor” diye konuştu. “2014 yılında karma projeler ağırlıkta olacak” 2014 yılında ağırlıklı olarak karma projeleri hayata geçireceklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi: “Bu projelerden bazıları ise rezidans ve home office formatında olacak. Avrupa Yakası’nda Taksim ve Çağlayan’da; Asya Yakası’nda ise Kartal-Maltepe bölgesindeki projelerimizi hayata geçireceğiz.” DAP Yapı olarak bugüne kadar gerçekleştirdikleri projelerin hepsinde en büyük amaçlarının alıcılara ve yatırımcılara kendilerini özel hissettirmek olduğunu ifade eden Yılmaz, bu anlamda sadece satış değil aynı zamanda kiralamada da alıcılara yönelik çeşitli ayrıcalık ve fırsatlar sunduklarını belirtti. Projeleri Burgu, Tango, Vazo ve Dalga Kule’de yatırımcı- Zorlu Center 34 Dünya İnşaat www.dunyainsaat.com.tr Aktüalite ya özel imkanlar sunduklarını aktaran Yılmaz, “’Oturmadığın dönemde kirala’ modeliyle yatırımcısına alternatif kazanç sağlıyor” dedi. Alpay Çepni: “Vadistanbul’da teslimler başladı” Artaş İnşaat, Keleşoğlu ve Aydınlı ortaklığıyla Seyrantepe’de Evyap arazisi üzerinde inşa edilen karma proje Vadistanbul’un satışa çıkan ikinci etabındaki ofis blokları Maslak’taki firmaları da kendine çekti. Gelenler arasında uluslararası yabancı firmalar olduğu kadar Türkiye’nin önde gelen firmaları da yer alıyor. 2 milyar liralık Vadistanbul projesinin ilk etabındaki teslimler ise temmuz ayında başladı. Vadistanbul İcra Kurulu Üyesi Alpay Çepni, üç etap halinde ilerleyen projede lansmanı 2012 Aralık ayında yapılan birinci etapta teslimlerin başladığını belirterek, “250 bin metrekare inşaatı 15 ayda tamamlayarak temmuz ayında teslimlere başladık” dedi. Bin 111 dairenin yer aldığı etapta 1+1 gibi küçük dairelerin az olması nedeniyle de hızla ilerlediklerini aktaran Çepni, “Şubat ayında lansmanı yapılan 2’nci etap Vadistanbul Bulvar’ın hafriyatı tamamlanmak üzere. Bu etapta özellikle projeyi gösteren maketin gelmesiyle satışlar hızlandı ve bir ayda yüzde 80’ine yakın satış yaptık” dedi. Ofislerin yer aldığı 2’nci etabın tanıtımından sonra blok satışlarının gerçekleşmeye başladığını aktaran Çepni, “Bağımsız ofis satışı yaptığımız iki blok vardı. Bu bloklardan bir tanesinde ofislerin büyüklüğü 400 metrekaDAP Dalga Kule 36 Dünya İnşaat reden başlayıp 3 bin metrekareye kadar çıkarken, diğerinde 110 metrekare ile 300 metrekare arasında ofisler yer alıyor” dedi. Büyük ofislerin yer aldığı blokta 16 tam kat satışı gerçekleştirdiklerini anlatan Çepni, 32 tanesi büyüklerden, 29 tanede küçük ofislerin olduğu bloktan olmak üzere toplam 61 tane bağımsız ofis satışı gerçekleştirdiklerini belirtti. Özellikle Maslak’ta merkezleri bulunan ve genişleme isteğinde olan firmaların kendilerini tercih ettiğini aktaran Çepni, Vadistanbul Bulvar etabında yaptıkları blok satışlarından Kale Endüstri Holding’in 10 bin 850 metrekarelik bir ofis bloku ve ana kuleden oluşan 6 bin metrekarelik üç tam kat satın aldığını söyledi. Çepni, “Ayrıca inşaat devi bir firmaya satış yaptık. Bunun dışında iki dünya deviyle komple kiralama üzerine konuşuyoruz. Şu anda tamamen boş bir blokumuz kaldı” dedi. Gelecek olan firmaların Maslak’ta A sınıfı ofis projelerinde yer aldığına dikkat çeken Çepni, bu firmaların geliş nedenini şöyle açıkladı: “Artık firmalar sadece prestij için A sınıfı ofislere taşınmıyor. Çalışanlarına yüksek kalitede bir iş hayatı sunmak için de çalışıyorlar. Bunun için binanın donanımı kadar binanın yanında yaşam tarzı sunan öğelere de bakıyorlar. Ayrıca kafelerine sadece şirket çalışanlarını değil aynı zamanda herkesin geldiği alanları tercih ediyorlar. Yatay konseptte ilerleyen bizim projemiz ise, AVM’si nehir ve ormanın yanında yer alan cafe restoranlarıyla DAP Vazo Kule iş yaşamının istediği hayatı sunuyor.” Ayrıca büyürken daha üst segment bir yere geçmek isteyen firmaların da Vadistanbul’u tercih ettiğini ifade eden Çepni, Maslak’ta birbirine benzeyen 45 tane kaliteli bina olduğunu ancak bina dışına çıkıldığında bölgede ulaşım sıkıntılarının başladığını dile getirdi. “İstanbul’da yeni bir merkez yaratıyoruz” Vadistanbul’da ise ulaşım sorunu olmayan 180 bin metrekarelik ofis alanıyla yeni bir merkezi İstanbul’a kazandırdıklarını aktaran Çepni, sadece bu ofislerle Türkiye’nin en büyük ofis kompleksine sahip olduklarını kaydetti. 3’üncü etapla birlikte 95 bin metrekarelik bir ofis bölümünün daha ekleneceğini anlatan Çepni, “Böylece buradaki ofis alanını 265-270 bin bandına çıkartacağız. Büyükdere Caddesi ve Maslak’taki ofislerin toplam kiralanabilir alanı ise 340 bin metrekare” dedi. Projenin yapıldığı yerde hiç ağaç kesmediklerini aksine 300’e yakın ağaç ve bitki dikimi olacağını belirten Çepni, “Tam tersine var olan bir fabrikayı kaldırdık” diye konuştu. Zorlu Center’ın beşinci halkası Raffles İstanbul son çeyrekte açılıyor Zorlu Holding AŞ bünyesinde 2006 yılında kurulan Zorlu Gayrimenkul’ün ve Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu ‘karma kullanım’ projesi Zorlu Center açıldı. 2,5 milyar dolar yatırım ile hayata geçen Zorlu Center’da; performans sanatları merkezi, alışveriş merkezi, otel (Raffles İstanbul Zorlu Center), ofis ve rezidanslar yer alıyor. Mimar Emre Arolat ve Murat Tabanlıoğlu’nun ortak girişimi tarafından tasarlan Zorlu Center’da yer alan Raffles İstanbul Zorlu Center’ın 2014’ün son çeyreğinde açılmasıyla birlikte, Zorlu Center’ın tüm fonksiyonları ziyaretçilerin hizmetinde olacak. Zorlu Center’da yer alacak olan Raffles İstanbul Zorlu Center, Raffles, markanın diğer otellerinde olduğu gibi geleneksel özelliklerini koruyarak İstanbul’un tarihi ve karakteristik özelliklerini yansıtacak. Raffles İstanbul Zorlu Center, ‘premium luxury’ segmette hizmet verecek. Toplam 181 odanın yer alacağı otelde odaların 131’i standart, 49’u süit ve bir tanesi de presidential suite olacak. Raffles İstanbul Zorlu Center’da, oda büyüklükleri standart oda için 62 metrekare, tek yataklı süit için 130 metrekare, iki yataklı süit 250 metrekare, presidential suitte ise 350 metrekare olarak planlandı. Otelde bin 200 kişilik balo salonu ve 3 bin metrekarelik spa yer alacak. Zorlu Center projesinde kültürsanat etkinliklerinin gerçekleştirilebileceği alanlar da yer alıyor. Bu ihtiyaç için 2 bin 242 kişi kapasiteli Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi ve 717 kişi kapasiteli Drama Sahnesi ile İstanbul’u dünyaca ünlü gösterilerle buluşturmaya başladı. 105 bin metrekare alana inşa edilen Zorlu Center AVM’de ise, yaklaşık 180 mağaza ve meydan bulunuyor. n İstWest www.dunyainsaat.com.tr Söyleşi AYMED, kaba inşaat sektöründe çıtayı yükseltti M üteahhitlerin, kısa sürede projeyi bitirmek ve giderlerini azaltmak için kaba inşaat firmalarını tercih etmeye başlamasıyla birlikte sektörde faaliyet gösteren firma sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere yeni inşaat projeleri kaba inşaat sektörüne pozitif yönde katkı sağladı. 2014 yılı başında kaba inşaat sektörüne adım atan AYMED, farklı konsepti ve deneyimli ekibiyle imza attığı projelerle adından söz ettiriyor. İstanbul Anadolu Yakası’nda 10 farklı şantiyede çalışmalarını aralıksız sürdüren şirket, 200-250 bin metrekarelik projeleri hayata geçirmeyi hedefliyor. AYMED Genel Müdürü Şadan Mete, AYMED’in bünyesinde oluşturduğu makine parkı, endüstriyel kalıp, iskele sistemleri ve kule vinçleri ile kaba inşaatı; iş sağlığı ve güvenliğine de büyük bir önem göstererek verimli ve hızlı bir şekilde yaparak teslim ettiklerini söyledi. Altyapı ve makine parkuruna yönelik 2 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını kaydeden Mete, önümüzdeki dönemde de yatırım yapmaya devam edeceklerini belirti. Şirketin 7’si kendisine ait olmak üzere 10 kule vinçlerinin olduğunu belirten Mete, üç yıl içinde kule vinç sayısını ikiye katlamayı hedeflediklerini vurguladı. Özellikle İstanbul’daki kentsel dönüşüm bölgelerinden yoğun teklifler aldıklarını aktaran Mete, söz konusu bölgeleri yakın takibe aldıklarını söyledi. Mete, bu yıl içinde Çengelköy’de toplam inşaat alanı 50 bin metrekareden oluşacak yeni bir projeye başlayacaklarını da dile getirdi. Son yıllarda kaba inşaat yapan firma sayısında ciddi bir artışın yaşandığına dikkat çeken Mete, büyük projelerin cazibesine kapıla- 38 Dünya İnşaat Şadan METE rak, batan firma sayısının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu kaydetti. Şu anda büyüme aşamasında olan bir firma olduklarını ve büyük ölçekli projelerde yer almayacaklarını anlatan Mete, 200-250 bin metrekarelik projeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini belirtti. Mete, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı: - AYMED’in kuruluş hikayesini anlatır mısınız? METE: 2012 yılında Kadıköy’de kayınbabam ile yaptığım binayı bitirdiğimde ‘kat karşılığı iş yapmayacağım’ diye karar almıştım. Kat karşılığı iş, ömür törpüsüdür. Ciddi anlamda sabır isteyen bir iş. Söz konusu projede de zorlandım. O zamanlar kat karşılığın ivmesi yukarı doğru dönmemişti. Çünkü kentsel dönüşüm çıkmamıştı. İnsanlarda bir beklenti vardı. Söz konusu bölgede ilk defa profesyonel kaba inşaat firması ile çalıştım. Kaba inşaat işini taşeron bir firmaya verdim. Ancak hem yaşadığım memnuniyetsizlik hem de kentsel dönüşüm ve yıkım işleri pazarının büyümesi sonucunda buradaki müteahhitlere bu hizmeti sunmak adına kaba inşaat işleri yapan yeni bir firma kurmaya karar verdim. Aydoğan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Aydoğan’a böyle bir iş kuracağımdan bahsettim. Çok olumlu karşıladı ve bu işi yapmam konusunda bana destek verdi. 2014 yılında İrfan Aydoğan’ın oğlu ve yeğenimle birlikte bu şirketi kurduk. Merkezi Küçükbakkalköy, deposu ise Kartal’da yer alan şirketimizde sekiz inşaat mühendisi, bir harita mühendisi, bir iş güvenliği mühendisi, 10 vinç operatörü olmak üzere 260 kişi çalışmaktadır. - Ne kadarlık bir yatırım yaptınız? METE: AYMED’in bünyesinde oluşturduğu makine parkı, endüstriyel kalıp, iskele sistemleri ve kule vinçlerimiz ile kaba inşaatın, iş sağlığı ve güvenliğine de büyük bir önem göstererek, verimli ve hızlı bir şekilde yapılarak teslim edilmesini ilke edindik. Şu ana kadar altyapı ve makine parkuruna yönelik 2 milyon dolarlık yatırıma imza attık. Hızla büyümeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde yatırımlarımız artarak devam edecek. - Devam eden projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Projelerinizde hangi kalıpları kullanmayı tercih ediyorsunuz? METE: İlk olarak 6 bin metrekarelik projeye başladıktan sonra diğer projelerde kendimizi görme fırsatımız oldu. Büyüme aşamasında olan bir firmayız ve büyük projelerde yer almayacağız. Bizim bir metrekare aralığımız var. Alt limiti 10 bin, üst limiti ise 50 bin metrekare. Bu metrekareler arasında çok iyi referans aldığımız ya da bildiğimiz, tanıdığımız insanlarla iş yapacağız. Metrekarelerimizin atında yoğun bir talep var fakat yapmayı düşünmüyoruz. Projelerimizde modüler kalıp sistemini kullanıyoruz. Bu sistemde kendi optimizasyonumuzu kendimiz yapıyoruz. - Kaba inşaat projelerinde metrekare fiyatlarını nasıl belirliyorsunuz? METE: Müteahhitler yapılacak işin projesini bize gönderiyorlar. Teknik ekibimiz; projenin metraj çalışması yaparak, metrekare birim fiyatını belirliyor. Ortalama metrekare fiyatımız 65 TL. Sektörde daha düşük iş yapan firmaları da görmek mümkün. www.dunyainsaat.com.tr Söyleşi - İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız nelerdir? METE: AYMED olarak iş sağlığı ve güvenliği konusuna büyük önem veriyoruz. Ülkemizdeki iş kazalarında inşaat sektörü ilk sırada yer almaktadır. Bu kazaların büyük bir bölümü ise iskele ve kalıp sektöründe yaşanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlayacağı yeni yönetmelik ile ‘güvenli iskele’ kullanımı zorunlu olacak. Yeni yasa ile birlikte kazaların yüzde 1525 azalacağını öngörüyoruz. Şantiyelerimizde ciddi bir yapılanmamız mevcut. Tehlikeli bir iş kolundayız ve A sınıfı iş güvenliği uzmanından hizmet alıyoruz. Her şantiyeye atadığımız şantiye şefinin koordinatörlüğünde, işçilerimizin ihtiyacının karşılandığı modern yaşam merkezlerini oluşturuyoruz. Sektörde bir standart yok fakat AYMED, iş sağlığı ve güvenliği konusunda Avrupa standartlarını kısa sürede yakalamayı başarmıştır. - Gelecek dönemlere dair hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? METE: Yavaş ve emin adımlarla büyümeyi hedefliyoruz. Üç yıllık bir strateji belirledik. Bu üç yıllık süre zarfında kule vinç sayımızı ikiye katlamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde 200-250 bin metrekarelik projelere de imza atmayı öngörüyoruz. ERP sistemlerine yönelik de yatırımı yapacağız. İstanbul dışına çıkmayı da çok fazla düşünmüyoruz. Çünkü biz her daim işimizin başındayız. Bu yüzden de işimizi kontrol altında tutabilmek adına İstanbul’da faaliyetlerimize devam edeceğiz. - Yeni projeleriniz neler olacak? METE: Özellikle kentsel dönüşüm bölgelerinden yoğun teklif alıyoruz. Genç Yapı’nın bu yıl için- de Çengelköy’de hayata geçireceği konut ve ticari ünitelerden oluşacak yeni projesine başlayacağız. Toplam inşaat alanı 50 bin metrekare olacak projeye, dört kule vinç kuracağız. Ayrıca, anlaşma hazırlığında olduğumuz İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bir hastane projesi bulunuyor. - Sektörünüzü kısaca değerlendirir misiniz? METE: Müteahhitler, kısa sürede projeyi bitirmek ve giderlerini azaltmak için kaba inşaat firmalarını tercih etmeye başladı. Ayrıca, kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere yeni inşaat projeleri kaba inşaat sektörünü hareket getirdi. Firma sayısında ciddi bir artışın yaşandığı sektörde, önümüzdeki dönemde daha da büyüyeceğini öngörüyorum. Kaba inşaat yapan firmalar, ağırlıklı olarak ki- ralama yaparak işlerini yürütüyorlar. Giderlerinin de büyük bir bölümünü bu oluşturuyor. Sektörde, büyük işlerin cazibesine kapılarak, iş yapan çok sayıda firmanın battığını da görmekteyiz. 200-300 bin metrekarelik iş alarak, işin kontrollerini kaybedip kendi taahhütlerini yerine getiremiyorlar. Hak edişleri geciktikçe kendi taahhütlerini yerine getiremiyorlar. Kredi almaya başlıyorlar. Bir süre sonra büyük bir borç stokuna batarak sektörden çekiliyorlar. Lojistik maliyetleri bizi zorluyor. Bir kule vinci, sekiz ayda farklı beş farklı projede kullandık. Bunlar maliyetlerimizi yükseltiyor. Dışarıdan kiralama da yapıyoruz. Ayrıca; yapı denetim kuruluşlarının aktif çalışmasına bağlı olarak, şantiyelerde kullanılan malzemelerdeki standartların denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. n AYMED, Caddepark Erenköy projesinde çalışmalarına devam ediyor. www.dunyainsaat.com.tr Dünya İnşaat 39 Şirket Haberleri Hekim Yapı, mimariyi modayla buluşturdu H ekim Holding bünyesinde yer alan Hekim Yapı, mimari konsepte yön veren HekimBoard markası ile fark yaratıyor. Sektöre kazandırdığı yenilikleriyle bir “ilke imza atmanın” heyecanını yaşayan Hekim Yapı, cephe ve yalıtım malzemelerindeki yenilikleri mimari yapıya getirdiği farklı bakış açısı ile gözler önüne serdi. Organizasyonunu Öner Evez’in üstlendiği, Suada Clup – Galatasaray Adası’nda gerçekleşen Hekim Yapı 3’üncü HekimBoard Tesisi Açılış ve Markalar Lansman yemeğinde konuşan Hekim Holding Yönetim Kurulu Üyesi, İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Aydan Hekim, “Hekim Yapı’nın 13 yıllık birikimi ve hızla yükselen yatırım gücünü 3’üncü HekimBoard Tesisi, Açılış ve Markalar Lansmanı ile taçlandırmak istedik. Bu ayrıcalıklı organizasyonda birlikte olmaktan büyük mutluluk duymaktayız. Geçmişimiz bizler için; çalışmalarımız gelecek nesiller için önem teşkil ediyor. Bu anlayışla Hekim Holding olarak her geçen gün ülkemiz adına başta insan olmak üzere yatırımlarımız artıyor. Sektöre kazandırdığımız ilklerimiz, hiçbir zaman vazgeçmediğimiz ilkelerimiz ve şirketlerimizin köklü birlikteliği bizleri yarınlara taşıyor” diye konuştu. Ünlü modacı Simay Bülbül ise, cephe kaplama ve yalıtım malzemesi olan HekimBoard ile hazırladığı koleksiyonu “Hekim Yapı Reflection by Simay Bülbül” hakkında şunları söyledi: “Üniversite okul bitirme projemi mimari moda üzerine vermiştim. Farklı iki sektörün bir araya geleceği bu özel çalışmada cephe ve yalıtım malzemesi olan HekimBoard’u elbisenin üzerine giydirmek oldukça keyifli bir iş. Moda ve inşaat birbirinden çok uzak görünen ama farklı dinamik yapılarda iç 40 Dünya İnşaat içe olan iki sektör. HekimBoard malzemelerini elbiselerin üzerinde farklı bir sunum ile sergiliyoruz. Öner Evez böyle bir proje için beni aradığında inanılmaz heyecanlandım ve hemen çalışmaya koyuldum. Cephe kaplama ve yalıtım malzemeleri diğer materyallere göre daha farklı bir hazırlık gerektiriyor. Bu koleksiyon beni de oldukça heyecanlandırdı. Hekim Yapı Reflection by Simal Bülbül koleksiyonunda, cephe ve yalıtım malzemesi olan HekimBoard’u farklı tasarımlar ve motiflerle harmanlayarak, ayrıcalıklı objeler oluşturdum. Adını Reflection koymamızın nedeni ise modanın inşaata, inşaatın modaya yansımasına vurgu yapmaktı. Bir cephe kaplama ve yalıtım malzemesi hayal edin... Bu malzemelerden bir koleksiyon oluşturuluyor. Bu dünyada bir ilk ve muhteşem bir duygu.” Geceye, Hekim Yapı’nın 100’ü aşkın bayisi, sektör profesyonelleri ve sanat camiasından bir çok ünlü isim katıldı. n www.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri Bosch Elektrikli El Aletleri, yeni ürünlerini görücüye çıkardı Metin BAYRAK rumdayız. 2014’te servis teşkilatımızın görünürlüğünü artırmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. T ürkiye’de satış, satış sonrası servis ve pazarlama olarak yapılanan Bosch Elektrikli El Aletleri, taşınabilir elektrikli el aletleri, tezgah üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar, bahçe aletleri ve ölçüm aletleri olmak üzere beş ayrı segmentte faaliyet gösteriyor. Kullanıcı gruplarına göre mavi ve yeşil olmak üzere ikiye ayrılan ürünlerden mavi renk profesyonel ürünleri, yeşil ise hobi tutkunlarına yönelik hafif hizmet ürünlerini temsil ediyor. Türkiye’de ilk kez düzenlenen Eurasia Expo Tool’a Altın Sponsor olarak katılan Bosch Elektrikli El Aletleri’nin Türkiye’de 200’e yakın bayisi bulunuyor. Fuarda düzenlenen basın toplantısında konuşan Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak, sektör, şirket ve pazara sunacakları yeni ürünleri ile ilgili bilgi verdi. Bosch Elektrikli El Aletleri’nin faaliyet gösterdiği tüm pazarlarda birinci veya ikinci konumda olduğunu belirten Bayrak, “Türkiye’de Bosch’un elekt- 42 Dünya İnşaat rikli el aletlerindeki pazar payı, dünya ortalamasının üzerinde. 2013 yılında pazar yaklaşık yüzde 6–7 civarında büyüdü, biz de Bosch Elektrikli El Aletleri olarak pazarın üzerinde büyüdük ve hedeflerimize ulaştık. Ürün gruplarımıza yenilerini ekledik. 2008 senesinde Bosch Grubuna katılan, sektörümüze ait büyük bir zımpara markası olan Sia’nın satışına başladık. Bu yıl da sektörde büyüme bekliyoruz. Bosch Elektrikli El Aletleri olarak ise hedefi- “Kentsel dönüşüm sektörü olumlu etkileyecek” İnşaat sektörünün en yakından takip ettikleri sektörlerin başında geldiğini söyleyen Bayrak, “Bosch Elektrikli El Aletleri olarak farkımız; sistem satışı yapıyor olmamız. Bosch bir kırıcı-delici sattığı zaman onun aksesuarını da, yedek parçasını da sunuyor. Ayrıca yaygın servis teşkilatıyla servis hizmeti verebiliyor. Servislerimiz bümiz yine pazar büyümesinin üzerinde yük inşaat şirketlerine giderek hizmet verebiliyorlar. Yani genel olarak bir büyüme yakalamak” dedi. Bayrak, 2014 yılı hedefleriyle il- baktığımızda inşaat sektörüne sistem gili olarak da “Bu yıl öncelikli olarak yaklaşımı ile makine, aksesuar ve bakullanıcı diyaloğumuzu artırmayı he- kım hizmetini bir paket olarak sunabidefliyoruz. Piyasaya daha yakın ol- liyoruz. Bununla birlikte ‘kentsel dömak amacıyla da bu sene uygulama- nüşüm’ inşaat demek ve bu yeniden ya başlayacağımız ‘Kullanıcı İletişim yapılanma sürecinde sektöre yönelik Stratejisi’ni oluşturduk. Bu yılki bir profesyonel ürünlerimiz de kullanıldıbaşka hedefimiz de aksesuar pazarı- ğından elektrikli el aletleri sektörünü nı geliştirmek. Bunların dışında bir de genel anlamda olumlu yönde etkileservis hizmetlerimize odaklanmış du- yecektir” diye konuştu. n www.dunyainsaat.com.tr Makale İstanbul’da yatırımlık araziler Ahmet ARSLAN Denge Değerleme AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili İ stanbul’un ülke genelinde bulunduğu lokasyon, boğaz hattı, kültürel yapısı, eski yerleşim alanlarının çokluğu, sosyal imkanları, mirası, değeri ve bir çok önemli unsuru barındırması, ticari hareketliliğin günden güne artıyor olması, markalı projelere olan detaylı eğilim, istihdam oranı vb. hepsi göz önüne alındığında, dünya çapında kozmopolit şehir olması, günümüzde sınırları dahilinde yer alan arazi sayısını azaltmış durumdadır. Arazilerdeki fiyat artışlarını etkileyen faktörler; fiziki olarak ele alındığında yatırım yapılacak bölge genelinde arazi sayısının miktarı, bölgedeki konut/ ticari gayrimenkul oranları, üzerine inşa edilebilecek yapının niteliği, güncel alım satım oranları, birim fiyatları, rayiç değerleri vb. etkenler söz konusu olacaktır. Uzun vadede düşünülmesi gereken tarla vasıflı arazilerin mevcutta imar planlarının olmaması nedeniyle, olası bir imar düzenlemesine tabi olacağından riskleri beraberinde getirmesinden kaynaklı, detaylı inceleme yapılması gereken yatırım arasında yer almaktadır. 2014 ve önümüzdeki yıllar için 44 Dünya İnşaat gelecek vaat eden projelerden olan ve beklentilerin arttığı yeni projeler düşünüldüğünde, ‘Kanal İstanbul ve 3’üncü Köprü’ hatlarında yer alan imara açılmamış arazilerin yoğun olduğu lokasyonlar olarak Arnavutköy ve civarı mahalleler, Hadımköy, Esenyurt ve çevresi olarak gelişim bölgelerinde örnek gösterebiliriz. Günümüzde yatırımcılar açısından değerlendirildiğinde 2B ve Mütekabiliyet Yasası ile arazi satışlarının artışta olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye genelinde 2B arazileri en çok Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunuyor. Hiç 2B arazilerinin bulunmadığı iller Ağrı, Ardahan, Batman, Bayburt, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Şanlıurfa, Şırnak ve Van olarak yer almaktadır. İstanbul’da 18 bin 233 hektar 2B arazisi mevcuttur. İlçe bazında yüz ölçüm ve coğrafi yapı dikkate alındığında, 2B arazilerinin en çok Beykoz, Çatalca, Şile ve Silivri gibi semtlerde yer aldığı görülmektedir. Ayrıca az sıklıkta da olsa Ümraniye, Sultanbeyli, Çekmeköy, Şişli, Sarı- yer, Eyüp ilçelerinde de 2B arazileri bulunuyor. İstanbul’ un 2B arazisi olan diğer semtleri de Şişli’ye bağlı Ayazağa, Sarıyer’e bağlı Kilyos, Zekeriyaköy, Bahçeköy ve Eyüp’e bağlı Göktürk, Kemerburgaz gibi yerler Avrupa Yakası’nda öne çıkan semtler arasında yer almaktadır. Yasaların yürürlüğe girmesi ile yatırım açısından oldukça hareketli dönemler beklenmektedir. İstanbul’da 2B arazilerinin yanı sıra zamanla tarımsal niteliğini yitirmiş, üretimin olmadığı atıl birçok arazi bulunmaktadır. Zamanında şehir merkezlerine uzak olması adına planlanan birçok sanayi alanının yapılaşmanın artmasıyla şehir merkezlerinde kaldığı görülmektedir. İstanbul’un son 15 yılda proje bazında büyüme alanı dikkate alındığında, ofis ve yeni yerleşim yerlerine ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bütün bu süreç dikkate alındığında geleceğe yönelik bu arazileri değerli kıldığı ve her geçen gün beklentiyle birlikte taleple orantılı olarak değerlerin arttığı aşikardır. Yeni projelerin bulunduğu bölgelerin tercih edilmesi yatırımın karlılığını artıracak Bu alanlar haricinde 6306 sayılı Afet Riski Altındaki alanların dönüşümüne ilişkin yasa gereğince parsel üzerinde yer alan depreme karşı dayanıksız yapıların dönüşebilecek olduğu Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş, Şişli gibi eski İstanbul diyebileceğimiz merkezi konumdaki gayrimenkullerin değerlendirilmesi riski az öngörülebilir kazancı yüksek yatırımlar olacaktır. İstanbul’un arazi adına yapılacak yatırımları için merkezi güzergahlardan uzaklaşmak, yeni projelerin bulunduğu bölgelerin tercih edilmesi yatırımın karlılığı adına yararlı olacaktır. Ancak bununla birlikte arazi alımlarında bölgesel incelemeler, nüfus yoğunluğu ve coğrafi yapı çok iyi analiz edilerek, imar uygulamalarındaki risklerin dikkate alınması gerekmektedir. Arazi yatırımlarında her ne kadar karlılık oranının yüksek olduğu düşünülse de, her zaman iyi analiz yapılmadan alınmış bir arazinin de bir risk unsuru taşıdığı unutulmamalıdır. n www.dunyainsaat.com.tr Proje 216 Rezidans Çekmeköy, düşük aidat garantisi veriyor Bilent DÜNDAR 2 16 Yapı’nın Çekmeköy’de hayata geçirdiği 216 Rezidans Çekmeköy düşük aidatlarıyla da dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırım ve site yönetimine bırakılan kira geliri sayesinde 216 Rezidans Çekmeköy’de 100 metrekarelik bir dairenin aidatı 200 lira ile 300 lira arasında değişecek. Proje, sosyal imkanlarla konut sahiplerine sunduğu hizmetler ve düşük aidat garantisiyle bütçeleri koruyor. İki blokta 123 konuttan oluşan 216 Rezidans Çekmeköy’de 1+1, 2+1 ve 3+1 tipinde daireler bulunuyor. Bir projenin prim yapması için lokasyonu ve sosyal imkanları kadar yönetim anlayışının ve düşük aidatlarının da önemli olduğunu belirten 216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bilent Dündar, “216 Rezidans Çekmeköy, konumu, sosyal alanları, satış sonrası verdiği hizmetler ve düşük aidat garantisiyle fark yaratacak. Burada oturanlar site aidatla- 46 Dünya İnşaat rıyla rezidans hizmeti alacak” dedi. Projenin değişik noktalarına konulacak olan güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden elektrik üreteceklerini açıklayan Dündar, “Buradan elde edilecek elektrik ortak alanların aydınlatmasında kullanılacak. Ayrıca projede hem rezidansta yaşayanlara hem de dışarıdan geleceklere hizmet verecek bir kreş ve kuaför salonu yer alıyor. Site yönetimi aracılığı ile kiraya verilecek olan kreş ve kuaför salonundan elde edilecek gelir de rezidans hizmetlerinde kullanılacak” ifadelerinde bulundu. Hem kira gelirleri hem de yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşe yapılan yatırım sayesinde aidat giderlerinin düşük olacağını söyleyen Dündar, “Ortalama 100 metrekarelik bir dairenin aidatı 200 lira ile 300 lira arasında değişecek. Böylece 216 Rezidans Çekmeköy’de yaşayanlar kira verir gibi aidat ödemeyecek” diye konuştu. 24 ayda teslim 216 Rezidans Çekmeköy’ün sakinlerine lüks, konfor ve huzuru bir arada sunacağını ifade eden Dündar, “Projede 24 saat teknik servis ve kat temizliği gibi hizmetler bulunacak. Hemen girişinde lobi ve resepsiyonun yer alacağı 216 Rezidans Çekmeköy’de yürüyüş parkurları, fitness merkezi, sauna, buhar odası, çocuk ve büyükler için oyun alanı ve servis bekleme odasıyla daire sakinlerine dört mevsim havuz keyfi sunacak açılır-kapanır havuz yer alacak” dedi. Dündar’ın verdiği bilgiye göre yapımına başlanan 216 Rezidans Çekmeköy, 24 ay sonra teslim ediliyor. Projede farklı büyüklüklerde daireler bulunuyor. Projede, büyüklüğü 58 metrekare ile 77 metrekare arasında değişen 1+1 daireler 212 bin lira ile 295 bin lira arasında satışa sunuluyor. Projede yer alan 116 metrekare ile 122 metrekare büyüklüğündeki 2+1 dairelerin fiyatı ise 425 bin lira ile 470 bin lira arasında de- ğişiyor. 216 Rezidans Çekmeköy’de bulunan 145 metrekare büyüklüğündeki 3+1 dairelerin fiyatıysa 528 bin lira ile 555 bin lira arasında farklılık gösteriyor. Projede konut alıcısına lansman dönemine özel yüzde 20 indirim yapılıyor. Daire bedelinin yüzde 50’sini peşin verenler borcun kalan kısmı için 60 ay sıfır faizle banka kredisi kullanabiliyor. Kredi ile alımlarda 10 yıl için 0.98’den başlayan faiz oranları uygulanıyor. Metroya 2 dakika uzaklıkta 216 Rezidans Çekmeköy, kolay ulaşımı ve merkezi noktalara yakınlığıyla dikkat çekiyor. Proje, Üsküdar- Çekmeköy Metrosu’na 2 dakika mesafede bulunuyor. Yapımı devam eden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bağlantı yollarına 5 dakika uzaklıkta konumlanan proje, Boğaziçi Köprüsü’ne, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne ve Sabiha Gökçen Havaalanı’na 20 dakika mesafede yer alıyor. n www.dunyainsaat.com.tr Proje Kilia Konakları’nda, villalar 650 bin dolardan başlıyor K urulduğu günden bu yana İstanbul Anadolu Yakası’nın çeşitli semtlerinde birçok konut projesi yapan Ekşioğlu Group İMSA İnşaat, Şile’de hayata geçirdiği ‘KiliaKonakları ile Şile’nin çehresini değiştiriyor. Kilia Park AVM’yi de içerisinde barındıran Kilia Konakları, sadece yazın değil kışın da Şile’de keyifli ve lüks bir yaşam sürmek isteyenlerin adresi olmaya aday. Karadeniz sahil yolunun, 3’üncü köprüye bağlantı yollarının Şile’den geçmesi, Kurtköy Havalimanı’na yakın oluşu gibi faktörlerin değer kattığı Kilia Konakları, 100 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçiyor. Şile’ye değer katacak proje, Şile’yi kuş bakışı görüyor ve limana sadece 600 metre uzaklıkta bulunuyor. Ekşioğlu Group İMSA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İmdat Ekşi, projede 104 adet tripleks konak bulunduğunu ve 25 adet konağın temellerinin atıldığını, 11 tanesinin ise kabasının bittiğini belirtti. 83 bin metrekarelik bir inşaat alanı 48 Dünya İnşaat metrekaresi 300 metrekareden olmak üzere 80 adet, B tipi müstakil villadan brüt metrekaresi 350 metrekareden olmak üzere 14 adet ve C tipi müstakil villadan brüt metrekaresi 500 metrekareden olmak üzere 10 adet villa bulunuyor. Dört adet yarı olimpik, iki adet açık ve kapalı olimpik yüzme havuzu, havuzların altına gizlenmiş otoparklar, Kilia Park AVM, sosyal tesisler, kreş, rekreasyon alanları ve çeşitli spor sahalarının planlandığı projenin yüzde 70’i ise yeşil alan olarak ayrılİmdat dı. Konaklarda kesintisiz enerji için EKŞİ merkezi jeneratör, şebeke içme suyu, doğal gaz, özel güvenlik sistemi ve akıllı ev sistemleri bulunuyor. Kilia Konakları’nın lansmana özel satış fiyatları ise 650 bin dolardan başlıyor. A tipi konakların satış fiyatı 650 bin dolardan, B tipi konakların satış fiyatı üzerinde yükselen Kilia Konakları’nda 850 bin dolardan ve C tipi konakların 104 adet tripleks konak bulunu- satış fiyatı 2 milyon dolardan başlaryor. A, B ve C olmak üzere üç ay- ken, iki etapta teslim edilecek konakrı tipte tripleks konaktan oluşan Kilia ların ilk etabı 24 ay, ikinci etabı ise 36 Konakları’nda A tipi ikiz villaların brüt ay içerisinde teslim edilecek. Kilia Konakları, akıllı ev sistemiyle de dikkat çekiyor. Proje bu bağlamda Viko Elektronik ve Teknolojik Çözümler AŞ’nin güvencesi altında sunulan Smartlife akıllı ev sistemiyle donatıldı. Hırsız, yangın, gaz kaçağı, su baskını güvenlik sistemi, perde-panjur kontrolleri, aydınlatma, ısıtma-soğutma, havuz kontrol, bahçe sulama, çok bölgeli müzik, uzaktan görüntüleme ve kontrol, parmak izi, şifreli giriş kontrolleri ve çok fonksiyonlu görüntülü kapı telefonları kontrolleri ile hayatı kolaylaştıran akıllı ev sistemi, hem tasarruf hem de güvenlik sağlıyor. Birçok Avrupa ülkesinde kullanılan Smartlife akıllı ev sistemi sayesinde elektrik altyapısından kaynaklanan kısa devre, yangın gibi istenmeyen durumlar da ortadan kalkıyor. Projede kullanılan Smartlife akıllı ev sistemi, hırsız, yangın, gaz, su baskını gibi durumlarda ise sadece alarm vermek yerine gazı, suyu, elektriği keserek veya panjurları açarak kullanıcıyı ve evi koruma altına alıyor. n www.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri Silvanus’un kurucusu Münevver Yıldız: “Dikey bahçeler, çevresel sorunların çözümünde vazgeçilmez olacak” Ş ehirleşmenin her geçen gün arttığı günümüzde yeşile duyulan özlem de şehirleşme oranıyla birlikte artış gösteriyor. Bu nedenledir ki yapılan her yeni projede doğaya daha fazla önem verilerek, yeşile ayrılan alanlar artırılarak, uygun olan her alanda yeşil kullanılıyor. Bu durum ise bilinen yeşil alan kavramından sıyrılarak, farklı konseptlerde yeşil alanların oluşturulmasını sağlıyor. Bu noktada ise sürdürülebilir mimarinin bir parçası olan ‘dikey bahçeler’ dikkat çekiyor. Silvanus’un kurucusu Münevver Yıldız, “Günümüzde yoğunlaşan şehirleşme, nüfus artışları, beton yapıların, yolların artması ve yeşilin kısıtlı alanlarda varlığını sürdürmesi neticesinde Silvanus dikey bahçeler doğmuştur” dedi. Geliştirdikleri dikey bahçe sistemiyle tüm dünya genelinde bir ilke imza attıklarına vurgu yapan Yıldız, dikey bahçelerin farklı meslek dallarının mühendislik, mimarlık, botanik bilimlerinin bir bileşkesi olduğunu belirtti. “Bitkilerin topraksız kültür50 Dünya İnşaat de otomasyon sistemleriyle entegre bir şekilde dikey düzlemde bir sistem dahilinde yaşatılması tüm dünya genelinde eşsiz bir buluştur. Markamızın doğuşuyla Türkiye’de dikey bahçe kavramını öğrenmiş, benimsemiş ve sevmiştir. Silvanus dikey bahçe sistemlerimiz dünyanın en ergonomik dikey bahçe çözümüdür. Kullandığımız bitki yaşatma ortamı geosentetik keçe olduğundan dolayı bir terzi gibi duvarın ölçülerine sadık kalarak dikey bahçeler oluşturabiliriz” diyen Yıldız, bitkiyle dikey düzlemde her türlü üç boyutlu logo, resim, yazı yazabildiklerini ve her türlü iç ve dış mekanda uygulama yapılabildiğini kaydetti. Dikey bahçelerin sahip oldukları sağlam altyapı sistemleri sayesinde uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebildiğine dikkat çeken Yıldız, ‘Silvanus dikey bahçe’ ile ilgili DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı: - Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? YILDIZ: Beykent Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum. Evliyim, altı yaşında bir kızım var. Ailem doğa- ya çok düşkündür. İstanbul gibi bir şehrin ortasında babam evimizin arka bahçesini her çeşit meyve ağaçlarıyla donatmıştı. Çamların, boyumdan büyük güllerin, yaseminlerin arasında oynayarak geçirdim çocukluğumu. Her ilkbaharda annem çeşit çeşit çiçekler alarak gelirdi bahçemize. Birlikte neşe içinde toprağın kokusunu içimize çeke çeke ekerdik çiçeklerimizi. Küçüklüğümden itibaren doğa sevgisi aşılanarak büyüdüğüm için bir gün bu iş kolunda çalışmayı hep arzuluyordum. Üniversite yıllarımda Yalova’daki yazlığımıza gittiğimde seralarda gönüllü olarak staj yaptım. Bitkilerin yetiştirilmesi, beslenmesi ve bakımlarıyla ilgili tüm bilgiyi gözlemlerimle pekiştirdim. Silvanus’tan önce kendi firmamız olan bilişim sektöründe yedi yıl satış müdürü olarak çalıştım. Bir gün hep içimde beslediğim doğaya yönelik bir iş kurma fikriyle sektörümü değiştirmeye karar verdim. Girişimci ruhum Silvanus’u kurmamı sağladı. - Dikey bahçeyi biraz anlatır mısınız, nedir, nerelerde kullanılabilir? YILDIZ: Duvarda bitki yüzeyi oluşturma kavramı, dünyanın yedi ha- rikalarından biri olan Babilin Asma Bahçeleri M.Ö. 600’e kadar dayanır. 17’nci yüzyıl da tırmanıcı, sarılıcı bitkilerin; duvar sarmaşıklarının, güllerin ve üzümlerin köşklere, kalelere, bahçe çitlerine sarılmalarını görmüşüzdür. 1988’li yıllarda ise bu tür sarılıcı bitkilerin bir çelik kablo sistemiyle ilk kez sistematik bir şekilde dikey düzlemde daha yukarılara ulaşmaları teşvik edilmiştir. 1990’lı yıllarda dünyaca ünlü Fransız botanikçi Patrick Blanc tarafından ‘dikey bahçe sistemi’ icat edilerek, ilk kez bitkilerin dikey düzlemde bir sistem dahilinde, topraksız (hidroponik) kültürde otomatik sulama ve gübreleme sistemiyle entegre bir şekilde yaşatılmasına başlanmıştır. Dikey bahçe kavramı bu yıllardan sonra tüm dünyada yenilikçi firmalara hem çıkış noktası, hem de ilham kaynağı olmuştur. Dünya literatüründe yeşil duvar sistemleri, yeşil cepheler ve dikey bahçeler olmak üzere ikiye ayrılır. Kısaca yeşil cephe sistemleri saksılı bitkileri üst üste koyarak ya da çelik hatlarla tırmanıcı bitkileri sardırılarak oluşturulur. Dikey bahçe ise başlı başına farkı bir sisteme dawww.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri yanır. Ve elde edilen görüntü bambaşka bir estetiktedir. Silvanus dikey bahçeler sistemlerimizi bu işin öncüsü olan Patrick Blanc’ın sisteminden yola çıkarak üretip, üzerine eklediğimiz yeniliklerle dünyada eşi benzeri olmayan bir boyuta taşımış bulunmaktayız. Bitkiyle her türlü firmanın isminin font karakter yapısının birebir aynısını ve logosunu üç boyutlu bir şekilde duvara Silvanus dikey bahçe sistemimizle yansıtabilmekteyiz. Bu geliştirdiğimiz sistemle tüm dünya genelinde bir ilke imza atmış olmaktayız. Günümüzde yoğunlaşan şehirleşme, nüfus artışları, beton yapıların, yolların artması ve yeşilin kısıtlı alanlarda varlığını sürdürmesi neticesinde Silvanus dikey bahçeler doğmuştur. Dikey bahçeler farklı meslek dallarının mühendislik, mimarlık, botanik bilimlerinin bileşkesidir. Bitkilerin topraksız kültürde otomasyon sistemleriyle entegre bir şekilde dikey düzlemde bir sistem dahilinde yaşatılması tüm dünya genelinde eşsiz bir buluştur. Markamızın doğuşuyla Türkiye dikey bahçe kavramını öğrenmiş, benimsemiş ve sevmiştir. Silvanus’un kişiliği, farklılığı ve zoru seven, girişken, yenilikçi, üretici ve kalıcıdır. İnsana ve çevremize değer veren yaklaşımımızda yeşilin huzuru, arındırıcı etkisi, dinginliği, estetik görselliği, heybeti, sanatsal yaklaşımı ve mutluluğu vardır. - Dikey bahçe yapılacak alanın seçiminde nelere dikkat edilmeli? YILDIZ: Silvanus dikey bahçe sistemlerimiz dünyanın en ergonomik dikey bahçe çözümüdür. Kullandığımız bitki yaşatma ortamı geosentetik keçe olduğundan dolayı bir terzi gibi duvarın ölçülerine sadık kalarak dikey bahçeler oluşturabiliriz. Kullandığımız kumaş metaryal malzememiz tasarımlarımızda sınırsız esnekliği sağlar. Bitkiyle dikey düzlemde her türlü üç boyutlu logo, resim, yazı yazabilmekteyiz. Kurulacak alanların öncesinde keşif yapılarak duvarın yapısı, otomasyon sistemleri için gerekli alanın konumlandırılması, duvarın cephesi (gölge, güneşli, rüzgarlı vb. etkenleri) değerlendirilerek ve mimarı tasarımları göz önüne alınarak müşterilerimizin www.dunyainsaat.com.tr beklentileri yönünde dikey bahçeyi projelendiririz. - Nerelerde uygulanabiliyor? YILDIZ: Her türlü iç ve dış mekanda uygulama yapılabilir. Otel lobileri, spa merkezleri, havuz duvarları, toplantı odaları, konut projelerinde istinat duvarları, yol kenarları, bina cepheleri… - Neden tercih ediliyor? YILDIZ: Dikey bahçeler başta doğal yaşama katkı olmak üzere birçok amaca hizmet etmektedir. Kurumsal firmaların çevreci imajını yansıtmasında reklam amaçlı, yeni yapılan binaların LEED sertifikası almasına katkıda bulunma amaçlı, kötü görüntüleri perdeleme amaçlı, tamamen estetik görüntüye sahip olma amaçlı veya hobi amaçlı uygulanmaktadır. - Kimler tercih ediyor? YILDIZ: Doğayı seven, yeşil alana ihtiyaç duyan kamu kurumları, belediyeler, oteller, inşaat sektörü, villa sahipleri ve kurumsal firmalar tercih ediyorlar. - Konsept neye göre belirleniyor? YILDIZ: Öncelikle müşterinin di- key bahçeyi yaptırma amacı bizim için çok önemli. Alternatif yeşil alan oluşturmak için mi, istenmeyen görüntüyü kamufle etmek için mi, dar kısıtlı bir alanda yeşillendirme yapmak için mi, havayı temizlemek ve bulunduğu ortama fresh bir orman etkisi yaratmak için mi ya da markasına bu trendin getirdiği bilinilirlikle avantaj sağlamak için mi, evinde balkonunda, bahçesinde doğayla hasretliğini gidermek için mi? Oluşturacağımız her projede bu istekler doğrultusunda iç mekan veya dış mekan olmasına göre bulunduğu mekanın mimari tasarımlarından yola çıkarak kullandığı malzeme seçimine, etrafında var olan peyzaj düzenlemesine kadar en ince ayrıntılar irdelenerek bir tasarım süzgecinden geçirip projelendirme yapıyoruz. - Dikey bahçenin bakımı hakkında bilgi verir misiniz? YILDIZ: Uygulaması yapılan duvarlar her ay iki kez ziyaret edilerek otomatik sulama ve gübreleme sistemlerine özel besin solüsyonları eklenir. Genel budamaları ve ilaçlamalarla formları ve sağlıkları korunur. - Sürdürülebilirliği hakkında neler söylemek isterseniz? YILDIZ: Dikey bahçeler sahip oldukları sağlam altyapı sistemleri sayesinde uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmektedir. Bakım programları bu konuda en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır, zira bakımı profesyonelce yapılan yurtdışı örneklerinde 20 – 25 yıldır sağlıklı yaşayan dikey bahçeler görülmektedir. - Dikey bahçe Türkiye’de ne kadar tanınıyor, ne kadar ilgi görüyor, bu sektörün geleceği parlak mı? YILDIZ: Doğrudan etkileşimde olduğumuz sektörler inşaat ve peyzajdır. Onların yeni projeler üretmesiyle ve mevcut projeleri iyileştirme gayretleriyle bizlere ihtiyaç doğmaktadır. Silvanus dikey bahçe sistemlerimizin en çarpıcı ekonomik faydası konut ve ticari gayrimenkul değerlerini yüzde 20 artırma potansiyeline sahip olmasıdır. Mülk alıcıları için olumlu bir izlenim yaratmaya yardımcı olur. Modern yapılar, binalar, rezidanslar ve otellerin çehresini yumuşatır ve bu yapılara doğal bir karakter ve sıcak bir hava katar. Silvanus dikey bahçe sistemlerimiz kendi başına konut projelerinde sıkça örülen istinat duvarlarının yerini alabilir veya mevcut duvarların üzerine belirli aralıklarla uygulanabilir ve projelerin peyzaj alanlarına daha fazla yeşil alan eklenmesine katkı sağlayabilir. Türkiye’nin küresel anlamda peyzaj ve tarımda hedeflerine ulaşmasında tarımın payı önemsenmeli, son teknoloji ürünler devlet tarafından daha fazla desteklenmeli ve daha fazla üretime teşvik edilmelidir. Akıllı tarım, son teknoloji otomasyon sistemleri kullanılarak Avrupa standartlarında bitki üretimi yapılmalıdır. Şu an halen rahatlıkla Türklerin üretebileceği birçok bitki çeşidi ithal alınmaktadır. Biz Türkler doğayı seviyoruz. Tarihe baktığımızda da birçok örneğini rahatlıkla görebiliriz. Dikey bahçe bizim için yeni bir kavram ve bir sonraki aşama alışkanlık olacaktır. Dikey bahçeler bu aşamada çevresel sorunlar için vazgeçilmez çözüm yolları doğuracaktır. n Dünya İnşaat 51 Söyleşi İttifak İnşaat, 2015’te iki yeni projeye başlayacak Zafer EKŞİ Y urtiçi ve yurtdışında imza attığı projelerle tanınan İttifak İnşaat, Beylikdüzü’nde hayata geçirdiği bölgenin sağlam, ekonomik ve kullanışlı projelerinden Sağlıkkent ile çalışmalarını sürdürüyor. 21 bin metrekare alan üzerine kurulu Sağlıkkent projesi; 10 blok, 577 daireden oluşuyor. Projede 2+1 daireler 79 ve 98 metrekare, 3+1 daireler ise 118 metrekare seçenekleriyle satışa sunuluyor. Tıp dünyasından birçok sakine sahip olan proje, yeşilliklerle dolu bir alanda sağlığını korumak ve yaşam standartlarını yükseltmek isteyenler için yenilikçi çözümler sunuyor. İttifak İnşaat Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Zafer Ekşi, toplam yatırım bedeli 60 milyon TL olan Sağlıkkent projesinde 300’den fazla dairenin satışını gerçekleştirdiklerini belirterek, projedeki 2+1 dairelerin 166 bin - 210 bin TL arasında, 3+1’lerin ise 220 bin TL’den başlayan fiyatlarla satıldığını söyledi. Sağlıkkent projesinde fiyatta çok iddialı olduklarına dikkat çeken Ekşi, “Herkesin ulaşabileceği konutu inşa etme hedefiy- 52 Dünya İnşaat le çıktığımız yolda, çevredeki projelerden çok daha uygun fiyata ve kaliteli yaşama imkanı sunan konsept imal ettik. Aşırı maliyet getiren çok yüksek katlı bina yapmaktan kaçındık” dedi. Yakın zaman içerisinde kolay ulaşım ağında bulunan, insanlara daire alırken rahat ve huzurlu bir şekilde barınma ve iyi bir yatırım imkanı sunan projelere odaklandıklarını kaydeden Ekşi, 2015’te en az iki yeni projeyi hayata geçireceklerini söyledi. Ekşi, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı: - Firmanızın faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz? EKŞİ: 30 yıllık inşaat deneyimimiz, insanlar için güzel yaşam alanları yaratma düşüncesinden hareketle, projelerimize yön vermiştir. Bugün hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok sayıda projeye imza atan bir firmayız. İttifak İnşaat olarak on binlerce aileyi ev sahibi yapmamızın yanı sıra, binlerce kişiye de iş imka- nı sağlıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz konut projelerinin yanı sıra, KİPTAŞ ve TOKİ ile yaptığımız hasılat paylaşım projeleriyle de çok sayıda kişiye ulaştık. Yeni projelerimizle ihtiyaç duyanları ev sahibi yapmaya devam ediyoruz. - Devam eden projeniz hakkında detay verir misiniz? Neden bu bölgeyi seçtiniz? EKŞİ: Bu bölgeye yatırım kararı aldığımızda metrobüs yoktu arsa fiyatları çok uygundu bizde herkesin ulaşabileceği fiyatta konut yapmayı istedik. 21 bin metrekare alan üzerine kurulu Sağlıkkent projesi; 10 blok, 577 daireden oluşuyor. Projede 2+1 daireler 79 ve 98 metrekare, 3+1 daireler ise 118 metrekare seçenekleriyle satışa sunuluyor. Sağlıkkent projesinde, siteden metrobüs durağına ücretsiz ring seferler yapılıyor. Proje, Beylikdüzü E-5’e yürüme mesafesinde, yapımına yakın zamanda başlanacak olan Bakırköy Beylikdüzü metro hattına da 2 dakika uzaklıkta bulunuyor. Lokasyonu ve E-5’e yakın mesafesi projeyi ayrıcalıklı ve konforlu hale getiriyor. - Projenin yatırım maliyeti nedir? EKŞİ: İnşaatına 2011 yılında başladık, inşaat şantiyesini bile kurmadan geliştireceğimiz projeyi duyanlar geldi 300’den fazla daireyi sattık. Sağlıkkent projesinin toplam yatırım bedeli 60 milyon TL. Şu anda sitemizde hayat başladı. Satın alanlar hemen taşınma ya da kiraya verme imkanına sahip. - Daire fiyatları nedir? EKŞİ: Projemizde 2+1 daireler 79 metrekare 166 bin TL ve 98 metrekare 210 bin TL’den başlayan fiyatlarla, 3+1 daireler 118 metrekare 220 bin TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. - Şu ana kadar ne kadarlık bir satış yapıldı? Yabancılara satış oldu mu? EKŞİ: Projenin yüzde 80’inin satışı gerçekleşti. Satışların ağırlığı tıp www.dunyainsaat.com.tr Söyleşi dünyası sakinleri ve banka çalışanlarından oluşmaktadır. Yabancı satışı, satış toplamının yüzde 5’ini oluşturmaktadır. - Bu proje sizin için ne anlama geliyor? Prestij mi, gövde gösterisi mi? EKŞİ: Sağlıkkent projemiz sosyal amaçla; çok uygun bir fiyata çok iyi bir daire alınabileceğinin kanıtı için yapılmış farklı bir projedir. Biz zaten yıllardır konut üreten bir firmayız sektörde prestijimiz gayet yerinde sadece bize yakışanı yapmaya çalıştık. - Sağlıkkent projeniz kimlere hitap ediyor? EKŞİ: Hedef kitlemiz maaşı olan ve biraz birikmişi bulunan herkes. Aile yaşamını destekleyen bir proje ürettik mesela 1+1 hiç koymadık, alan kaybına neden olan imalatlardan kaçınarak net metrekareyi büyüttük. Şuanda sitemizin çoğu dolu ve mutlu bir aile yaşamını insanlara sunuyor. Bankalar 30 yıla kadar kredi kullandırabiliyor. - Projenizi diğer projelerden farklı kılan özellikleri neler? EKŞİ: Projeyi diğerlerinden farklı kılan özelliği, inşaat alanının yüzde 76’sının yeşil alan olmasıyla konutlarda sağlık devrini başlatmasıdır. - Projede kullanılan malzemelerle ilgili bilgi verebilir misiniz? EKŞİ: Sağlıkkent projemizde fiyatta çok iddialıyız. Herkesin ulaşabileceği konutu inşa etme hedefiyle çıktığımız yolda, çevredeki projelerden çok daha uygun fiyata ve kaliteli yaşam imkanı sunan konsept imal ettik. Aşırı maliyet getiren çok yüksek katlı bina yapmaktan kaçındık, bizim projemizin arsası kadar arsası olanlar bin 500 daire yapıyorlar. Bu kadar konutu satmak için aşırı reklam yapılıyor ve bunlar da konut fiyatlarına yansıyor. Brüt-net dengesine de insanlar dikkat etmeli. 89 metre daire satıyorlar, 50 metre net kalıyor bunun 15 metresini de balkon olarak satanlar var. - Yeni projeleriniz neler olacak? EKŞİ: Yakın zaman içerisinde daha çok kolay ulaşım ağında bulunan, insanlara daire alırken rahat ve huzurlu bir şekilde barınma sağlayan ve iyi bir yatırım imkanı sunan projeler yapmaya odaklandık. Bunun için uygun arsa arayışımız sürmekte, var olan birkaç arsa üzerinde projelendirme çalışmalarının istenilen verimlikte olması durumunda bu projelerimizi de severek lanse edeceğiz. - Kentsel dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz? EKŞİ: Firmamız yaklaşık 10 yıldır gerçekleştirdiği projelerle zaten kentsel dönüşümün gerekliliğine olan inancını göstermişti. Zaman zaman bölgesel olarak fabrika arazilerini alıp siteye dönüştürdük zaman zaman eski evleri yeniden yaptık ancak gelinen noktada bunun bir devlet politikasına dönüşmesi ve her yerde yapılması aşırı konut stoku oluşturacağından tedirginiz. - Sektörün yakın zamanını ve geleceğini nasıl öngörüyorsunuz? EKŞİ: Bu güven ortamı devam ettikçe ve uzun vadeli borçlanma imkanı ol- dukça sektörün gelişimi devam edecektir. Ancak bundan ulaşılabilir fiyat seviyesinde konut sunanlar sıkıntı çekmeden büyümeye devam edecektir. - Şirket olarak hedefleriniz nelerdir? İlk beş yılda şirketinizi nerede görüyorsunuz? EKŞİ: Geçtiğimiz yıl içinde ülkemizde yaşanan siyasi çekişme ve seçim süreci aynı zamanda faiz oranlarının yükselmesi, sektörde olduğu gibi bizde de satışlar da yavaşlama gösterdi. 2014’ün ilk çeyreği de bir önceki yılla paralellik gösterdi. Bu yılın 2’nci çeyreğinden sonra sektör yeniden tırmanışa geçti. 2014 yılının 3’üncü çeyreğinde sektörde yeniden bir yükseliş trendi beklemekteyiz. Bunun için de mevcut faiz oranlarının düşmesi ve siyası istikrarın devamı şart. Temel politikamız öz kaynaklarımızla hareket edip, bankalara aşırı faiz ödeyerek bunu fiyatlara yansıtıp fiyatları insanların geneli için ulaşılmaz boyutlara çekmeden proje üretmektir. n Konuk TPB Genel Sekteri Bülent Tokman: “Prefabrikasyon en fazla sanayi yapılarında kullanılıyor” T ürkiye’de ön üretimli betonarme teknolojisini tanıtmak ve yaygınlaştırmak, teknolojik altyapısını oluşturmak, mesleki ilerleme ve dayanışmayı sağlamak suretiyle üyelerinin teknik ve ekonomik gelişmelerini ulusal çıkarlar doğrultusunda yönlendirmek amacıyla 1984’te kurulan Türkiye Prefabrik Birliği (TBP), 27 üyesi ile bu amaç doğrultusunda çeşitli bilimsel, teknik ve tanıtım faaliyetlerine devam ediyor. Birliğin, meslek içi eğitim çalışmaları, sektörle ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma ve geliştirme çalışmaları, yönetmelik, şartname ve kılavuz hazırlama çalışmaları, öğrenci bursları ve öğrenci proje yarışmaları, teknik seminer ve sempozyumlar, süreli-süresiz teknik yayınlar bu çerçevede sayılabilecek önemli faaliyet alanları olarak belirtiliyor. TPB Genel Sekteri Bülent Tokman, “Birliğimizin yürütmekte olduğu bu faaliyetlerin yanında en önemli ve en yeni faaliyet alanı Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) ile birlikte ortaklaşa ön üretimli betonarme yapı sistemleri için eleman üreten kuruluşların denetimidir. 2010 yılı sonunda TSE ile TPB arasında imzalanan ‘İşbirliği Protokolü’ uyarınca TPB ile TSE, Birliğin kalite denetim sistemini temel alarak ortaklaşa TSE K 118 ‘Öndökümlü Betonarme Yapılar-Kalite Yönetim Sistemi’ni geliştirmişlerdir. 2011’den beri Birlik üyesi olsun ya da olmasın bu sistem kapsamında çalışan tüm üretici firmalar bu sisteme göre denetlenmekte ve belgelendirilmektedirler” açıklamasında bulundu. “Prefabrikasyon büyük açıklıkların geçilmesine olanak tanıması, hızlı yapılması ve dolayısıyla yapının çabuk işletmeye alınabilmesi, beton kalitesinin kontrollü ve dayanımının yüksek 54 Dünya İnşaat Prefabrikasyonun inşaat sektöründeki pazar payının yüzde 7-8 arasında değiştiğini, Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSMH) aldığı payın ise, yüzde 0,2 olduğunu kaydeden Tokman, “Sektörün mevcut pazar yapısında şu özellikler göze çarpmaktadır; prefabrikasyon teknolojisi yapı üretiminde en çok sanayi yapılarında kullanılmaktadır. Sanayi yapılarının yaklaşık yüzde 90’ı bu teknoloji ile yapılmaktadır. Sektör üretiminin yarısını yapı elemanı üretimi oluşturolması, yerli girdi kullanılması nede- sektöründe büyük toleranslarla çalış- maktadır. Altyapı işleri ile çevre düzeniyle diğer malzemelere göre daha ma alışkanlığı, kısmen de olsa prefab- ni elemanları üretimi de diğer yarıyı ucuz olması gibi avantajları ve ha- rik eleman kullanımına olanak tanı- eşit paylaşmaktadırlar. Ayrıca sektör len en fazla sanayi yapılarında yaygın mamaktadır. Öte yandan, prefabri- üretimine en büyük talep özel sekolarak kullanılmaktadır” diyen Tok- kasyonun en önemli avantajlarından törden gelmektedir. Kamu sektörüman, sanayi yapılarının yaklaşık yüz- birisi olan ‘hız’, finansman konusuna nün pazar payı yüzde 25 dolaylarınde 85’inin prefabrikasyon teknolojisi gelince dezavantaja dönüşmektedir. dadır ve daha çok altyapı inşaatlarıile yapıldığını belirtti. Prefabrikasyo- Şöyle ki, yapımı hızla tamamlanan bi- na yöneliktir. Sektör üretiminin ağır nun sanayi yapılarında sağladığı bu nanın bedelinin de iş bittiğinde öden- ve hacimli elemanlardan oluşmaavantajlara karşın diğer yapı türle- mesi gerekir. Bu ödeme gücü ise sa- sı nedeniyle düzenli bir ihracatı yokrinde yaygın olarak kullanılmadığına nayi yatırımcısında ve büyük ticaret tur ancak bazı ürünler gelen talebe dikkat çeken Tokman, bunun önem- veya iş merkezi yatırımcılarında var- bağlı olarak ihraç edilmektedir. Örli nedeninin prefabrikasyonun has- dır ve prefabrikasyon bu tür yapıların neğin bir üyemiz İtalya’ya kent mosas işçilik ve hızlı finansman gereklili- üretiminde yaygın olarak kullanılmak- bilyası ihracatı yapmaktadır. Başka ği olduğunu söyledi. Tokman, “İnşaat tadır” dedi. bir üyemiz ise Libya’ya donatılı bo- www.dunyainsaat.com.tr Konuk ru ihraç etmiştir. Ancak, bunlar düzenli ihracat faaliyetleri olmayıp daha çok proje bazında gelen düzensiz taleplerdir. Sektör son zamanlarda daha çok yurtdışı pazarlarla bilgi ve beceri ihracatı kapsamında ilgilenmeye başlamıştır. Ortadoğu ülkelerinde veya Türki cumhuriyetlerde proje bazında üretim tesisi kurarak üretim yapan üyelerimiz bulunmaktadır. Teknoloji açısından bakıldığında yurtdışındaki uygulamalarla büyük bir fark yoktur. Ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmamakla birlikte (kendi yerleşen beton-self compacting concrete) özellikle Batı ve Kuzey Avrupa’da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde de beton dayanımında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Prefabrikasyonda C30 sınıfı artık normal olarak uygulanan sınıf olmuştur. Birçok projede ise C50 betonu kullanılmaktadır. Bağlantılar, deprem ülkesi olmamız nedeniyle ülkemizde çok önem verilmesi gereken ve verilen bir konudur. Bu konuda Birliğimiz İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile birlikte 2009 yılından bu yana AB 7’nci Çerçeve programı kapsamında fonlanan uluslararası araştırma projeleri içinde yer almaktadır. Birlik üyeleri yakında bu çalışmaların sonuçlarını uygulamalarına aktaracaklardır” açıklamasını yaptı. konutların yüzde 22,5’inin yıkık veya ağır hasarlı, yüzde 50’sinin de orta veya az hasarlı olmasına karşın Birlik üyesi firmalar tarafından gerçekleştirilen yapıların yüzde 3,5’i yıkık veya ağır hasarlı, yüzde 2,9’u ise orta veya az hasarlıdır. Dolayısı ile TPB üyeleri, Adapazarı depremi sınavında başarısız olmamışlardır. Bu başarı 2004 yılı Bingöl depreminde bir kez daha kanıtlanmıştır. Birlik üyesi iki firmanın Bingöl’deki yapıları depremde hiçbir hasar görmemiştir. Birlik Teknik Komitesi tarafından gerek Ceyhan, gerekse Adapazarı depremleri sonrasında yapılan araştırmalar, hasar gören prefabrike yapılarda yönetmeliklere uyulmadığını ve uygulama hataları bulunduğunu göstermiştir.” “Sektörün ana sorunu haksız rekabet ve denetimsizlik” Sektör sorunlarını da dile getiren Tokman, yetersiz denetim ve top- lumda kalite talebinin olmaması nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabet, kalifiye iş gücü eksikliği, kamu yatırımlarında hıza önem verilmemesi nedeniyle prefabrikasyonun kamu yatırımlarında kullanılmaması, firmaların kırılgan finansman yapıları nedeniyle Ar-Ge faaliyetlerine kaynak ayrılamaması ve gerekli önemin verilemeyişi, tanıtım ve pazarlamanın yetersizliğini sektörün başlıca sorunları olarak sıraladı. Bu sorunlardan TPB’nin kendi olanakları çerçevesinde çözüm bulunabilecek olanları için Birliğin çeşitli girişimleri bulunduğunu aktaran Tokman, “Örneğin, meslek standartlarının belirlenmesi ve bir eğitim programı hazırlanmasına yönelik çalışmalarımız vardır. Sektördeki kalite ve denetim bilincini artırmak için meslek odaları ile işbirliği içinde periyodik seminerler düzenlenmektedir, tanıtım konusunda seçilen öncelikli hedef gruplarına yönelik çalışma- lar yapılmaktadır. Devletin müdahil olmasını gerektiren diğer konularda ise ilgili idarelere gerekli başvurular yapılmaktadır. Sektörün ana sorunu ve haksız rekabetin kaynağı olan denetimsizlik konusunda ise TSE ile işbirliği içinde yapılmaya başlanan proje/üretim/montaj denetimidir. Gerçekte bu işbirliği, sivil bir meslek kuruluşu ile yaptığı işbirliği olması açısından da TSE için bir ilktir. Yapılan denetimler sadece kaliteli prefabrike betonarme yapı üretimini değil, aynı zamanda ülke sanayi varlığını da güvence altına alınmasını sağlamaktadır. Bu denetimlerle üretimde kalite düzeyi düşük ve teknik açıdan yetersiz kuruluşlar kendilerini düzeltmeye, geliştirmeye zorlanmakta ve haksız rekabet bir ölçüde önlenmiş olmaktadır” şeklinde konuştu. n “Yapılar yönetmeliklere uygun olarak yapılmalı” Türkiye’de yaşanan depremlerden sonra prefabrik yapı kullanımına yönelik değerlendirmelerde bulunan Tokman, deprem dayanımının yapıda kullanılan malzemelere bağlı olmadığını vurgulayarak, depremde avantaj sağlayacak olan unsurun yapının hangi malzeme ile yapılmış olursa olsun projesinin yönetmeliklere uygun olarak yapılmış olması ve yapının da projeye uygun yapılması olduğunu kaydetti. Tokman, sözlerini şöyle sürdürdü: “17 Ağustos depreminden sonra yayımlanan hasar sonuçları, özellikle TPB üyesi firmalarca yapılan yapılardaki hasar oranının, geleneksel yöntemlerle yapılan yapılara oranla çok düşük olduğunu göstermiştir. Depremden etkilenen alan içindeki www.dunyainsaat.com.tr Dünya İnşaat 55 Türkiye’de prefabrik, sanayi yapıları ile gelişiyor Prefabrik sektörü, son yıllarda inşaat sektörüne paralel olarak gelişimini ve büyümesini sürdürüyor. Türkiye, prefabrike ve çelik yapılar alanında Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geliyor. 2013 yılında gösterilen üretim artışının bu yıl da devam edeceği öngörülüyor. Özellikle yaşanan depremlerden sonra prefabrik yapılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalışmaları ile geliştirilen yapılar, ihracatta yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çözüm arayışları 2014 yılında da sektörün hareketliliğini korumasını sağlayacak. Günümüzde sanayi yapılarının yaklaşık yüzde 85’i prefabrikasyon teknolojisi ile yapılıyor. İnşaat sektöründe prefabrik’in pazar payı ise yüzde 7-8 arasında değişiyor. Araştırma - Prefabrik nı üretimi oluşturmaktadır. Altyapı işleri ile çevre düzeni elemanları üretimi de diğer yarıyı eşit paylaşmaktadırlar. Ayrıca sektör üretimine en büyük talep özel sektörden gelmektedir. Kamu sektörünün pazar payı yüzde 25 dolaylarındadır ve daha çok altyapı inşaatlarına yöneliktir. Sektör üretiminin ağır ve hacimli elemanlardan oluşması nedeniyle düzenli bir ihracatı yoktur ancak bazı ürünler gelen talebe bağlı olarak ihraç edilmektedir.” Tokman, sektörde var olan başlıca sorunları şöyle ise sıraladı: “Yetersürdüğünü belirtiyorlar. Özellikle yaşa- Sekreteri Bülent Tokman da konu ile siz denetim ve toplumda kalite talebinan depremlerden sonra prefabrik ya- ilgili şunları kaydetti: “İnşaat sektönin olmaması nedeniyle ortaya çıkan pılara olan ilginin artması, Ar-Ge çalış- rümüzde büyük toleranslarla çalışma ünyada yaygın olan hazır ya- maları ile geliştirilen yapılar, ihracatta alışkanlığı, kısmen de olsa prefabrik haksız rekabet, kalifiye iş gücü eksikpı kullanımı Türkiye’de de gün yaşanan gelişmeler, hızlı ve pratik çö- eleman kullanımına olanak tanıma- liği, kamu yatırımlarında hıza önem geçtikçe yaygınlaşıyor. Özel- züm arayışları bu yıl da sektörün hare- maktadır. Öte yandan, prefabrikas- verilmemesi nedeniyle prefabrikasyolikle kurulum hız ve kolaylığı, maliyet ketliliğini korumasını sağlıyor. yonun en önemli avantajlarından bi- nun kamu yatırımlarında kullanılmaavantajı ve depreme karşı dayanıklılıPrefabrikasyonun büyük açıklıkla- risi olan ‘hız’, finansman konusuna ması, firmaların kırılgan finansman ğı prefabrik yapıların tercih edilmesini rın geçilmesine olanak tanıması, hızlı gelince dezavantaja dönüşmektedir. yapıları nedeniyle Ar-Ge faaliyetlerine sağlıyor. Gelişmiş ülkelerle birlikte As- yapılması ve dolayısıyla yapının çabuk Şöyle ki, yapımı hızla tamamlanan bi- kaynak ayrılamaması ve gerekli öneya ve Afrika pazarları da son yıllarda işletmeye alınabilmesi, beton kalitesi- nanın bedelinin de iş bittiğinde öden- min verilemeyişi, tanıtım ve pazarlaihracatın yoğunlaştığı alanlar olarak nin kontrollü ve dayanımının yüksek mesi gerekir. Bu ödeme gücü ise sa- manın yetersizliği.” öne çıkıyor. Prefabrik yapıların özellikle olması, yerli girdi kullanılması, diğer nayi yatırımcısında ve büyük ticaret deprem dönemlerinden sonra önem malzemelere göre daha ucuz olma- veya iş merkezi yatırımcılarında var- Sektöre yeni bir dernek gelecek Sektörde çok fazla firmanın faalikazandığını ve prefabrik yapılara olan sı gibi avantajları nedeniyle sanayi ya- dır ve prefabrikasyon bu tür yapıların ilginin gün geçtikçe artmaya devam pılarında yaygın olarak kullanıldığını üretiminde yaygın olarak kullanılmak- yet gösterdiğini ve firma sayısının her ettiğini söyleyen sektör oyuncuları, belirten sektör temsilcileri, sanayi ya- tadır. Prefabrikasyonun inşaat sektö- yıl arttığını belirten sektör temsilcileri, sektörün son 10 yılda hızlı bir gelişim pılarının yaklaşık yüzde 85’inin pre- ründeki pazar payı yüzde 7-8 arasında sektörde hafif çelik üreticileri ve pregösterdiğini vurguladılar. Sadece yur- fabrikasyon teknolojisi ile yapıldığını değişirken, Gayri Safi Milli Hasıla’dan fabrikçiler birliğinin olmamasına ve tiçinde değil yurtdışında da gelişme- belirttiler. Prefabrikasyonun sanayi ya- (GSMH) aldığı pay ise yüzde 0,2’dir. bunun getirdiği eksiliklere de değindiler gösteren sektör, Türkiye’nin pre- pılarında sağladığı avantajlara karşın Sektörün mevcut pazar yapısında şu ler. 2015’in ortalarına doğru resmi bir fabrike ve çelik yapılar alanında Orta diğer yapı türlerinde yaygın olarak kul- özellikler göze çarpmaktadır; prefab- dernek kurmayı istediklerini belirten Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkele- lanılmadığına dikkat çeken temsilciler, rikasyon teknolojisi yapı üretiminde sektör oyuncuları, prefabrik sektörüri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bunun önemli nedeninin prefabrikas- en çok sanayi yapılarında kullanılmak- nün gelişimi ve sürekliliği göz önünde bir üretim üssü haline geliyor. Sektör yonun hassas işçilik ve hızlı finansman tadır. Sanayi yapılarının yaklaşık yüz- bulundurularak, dünyadaki önemini oyuncuları bu noktada, 2013 yılında gerekliliği olduğunu söylediler. de 90’ı bu teknoloji ile yapılmaktadır. ve yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı gösterilen üretim artışının bu yıl da Türkiye Prefabrik Birliği Genel Sektör üretiminin yarısını yapı elema- hedeflediklerini vurguladılar. n D www.dunyainsaat.com.tr Dünya İnşaat 57 Araştırma - Prefabrik Prefabrik Yapı AŞ, 25’inci yılında önemli yatırımlara imza atacak Mustafa TOLUNAY T ürkiye’de ve dünyada yüksek kalite standartlarında prefabrike yapılar, konteynerler ve çelik konstrüksiyon yapılar üreten Prefabrik Yapı AŞ, bugüne kadar 45 binin üzerinde proje ve yaklaşık 3,5 milyon metrekarelik prefabrike imza attı. Üretimin yüzde 72’sini, 80’e yakın ülkeye ihraç eden firma, 2014 yılının sonunda ülke sayısını 90’a, 2015’te ise 100’e çıkarmayı hedefliyor. Prefabrik Yapı AŞ Genel Müdür Yardımcısı ve İnşaat Mühendisi Mustafa Tolunay, “En fazla ihracatı Libya, Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Hollanda ve Güney Afrika’ya gerçekleştiriyoruz. Bu yıl yurtiçi ve yurtdışında farklılığımızı ve sektördeki liderliğimizi sürdürerek, önemli yatırımlar gerçekleştireceğiz. 25’inci yıl nedeniyle daha fazla pazara açılmayı planlıyoruz. Özellikle Afrika kıtası öncelikli pazarlarımız arasında olacak” açıklamalarında bulundu. Firmanın Kocaeli, Adapazarı ve İstanbul’daki üretim tesisleri ile İstan- 58 Dünya İnşaat bul Pendik’te showroomları bulunduğunu söyleyen Tolunay, beş yıllık bir yatırım planı yaptıklarını, belirli pazarlara açıldıkça daha da büyümeleri gerektiğini belirtti. Sürdürülebilir bir büyüme doğrultusunda yeni yatırımlar planladıklarını anlatan Tolunay, yüzde 90 geri dönüşümlü çelik malzemesi ile üretilen binaların yangına dayanıklı ve yalıtım malzemeleriyle ön plana çıktığını, önümüzdeki dönemde dünyada ilk kez “yanmaz ve dekoratif fibercement teknolojisi ve hafif çelik teknolojisi”ni kullanarak sekiz katlı binalar yapacaklarını kaydetti. Tolunay, betonarmeden daha konforlu yapılar yapmayı hedeflediklerini söyleyerek, “Betonarme yapılara rakip değiliz. Yapı sektöründe betonarmenin ayrı, çeliğin ayrı ve hafif çelik yapının ayrı yeri vardır. Biz sadece alternatif üretiyoruz. İstanbul’un riskli bölgelerindeki kamu kurumlarına tanıtım yapacağız. Özel sektörden de ilgi geleceğini düşünüyoruz. Bunu sadece lojman ve apartman olarak düşünmüyoruz. Sekiz katlı hastane, otel, askeri lojman, yurt gibi yapılar da yapabiliriz. Afrika ülkeleri ve Irak’tan ciddi talepler alıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ül- kelerde projelerimizi hayata geçireceğiz. Sekiz katlı bir binayı 2,5-3 ay içinde teslim ediyoruz” dedi. Sektör değerlendirmesinde de bulunan Tolunay, 2015’in ortalarına doğru resmi bir dernek kurmayı istediklerini, prefabrik sektörünün gelişimi ve sürekliliği göz önünde bulundurularak, dünyadaki önemini ve yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı hedeflediklerini vurguladı. Tolunay DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı: - Firmanızın faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? TOLUNAY: 1989’da İstanbul’da kurulan, hafif çelik yapı sektörünün lider firması Prefabrik Yapı AŞ, Türkiye’de ve dünyada yüksek kalite standartlarında prefabrike yapılar, konteynerler ve çelik konstrüksiyon yapılar üretmektedir. Hazır yapıların üretiminde kullanılan ana hammaddelerin tamamına yakınını kendi bünyesinde üreten Hekim Holding’in amiral firması Prefabrik Yapı AŞ, tüm üretimlerinde dünyada önemli bir teknolojik gelişme olarak kabul görmüş özel tasarımlı kaynaksız yapı teknolojisi ve Türkiye’de ilk defa yi- ne kendi bünyesinde ürettiği fibercement levhaları kullanmaktadır. Satış, pazarlama, üretim ve Ar-Ge bölümlerinde çalışan mühendis ve mimarlardan oluşan uzman kadrosuyla tüm teknik hesaplamaları ve tasarımları kendi bünyesinde gerçekleştiren şirket, yüksek teknolojili üretimin yanı sıra, planlama, tasarım, yükleme, lojistik, montaj, demontaj, bina içi tesisat, boya ve satış sonrası hizmetleri ve müşteri odaklı yaklaşımıyla Türkiye’de ve uluslararası platformlarda hizmet sunmaya devam etmektedir. Hafif çelik yapı üretiminde, geliştirdiği teknoloji, kapasite, makine ekipmanları, profesyonel kadrosu, tamamı kendi öz varlığı olan 170 bin metrekarelik entegre üretim tesisleriyle dünyanın sayılı sanayi kuruluşlarından olan Prefabrik Yapı AŞ, Hekim Holding’e bağlı diğer grup şirketleri ile bine yakın çalışanı, 77 ülkeye yaptığı ihracat ile 25 yıldır yerli ve yabancı binlerce müşterisine hizmet vermektedir. Her yıl düzenli olarak kalifiyeli eleman almaya devam ediyoruz. Yeni otomasyonlar bize, yeni pazarlar açıyor. Yeni pazarlar da istihdam sayımızı artırmamızı sağlıyor. www.dunyainsaat.com.tr Araştırma - Prefabrik - Çeyrek asrı geride bıraktınız? Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz? TOLUNAY: Ticaret hayatımızda çeyrek asrı, müşterilerimizin devamlılığını sağlayarak, onlara güvenli ve yüksek kazanç getiren ürünler sunarak geride bırakacağız. 25 yıldır istikrarlı bir başarı grafiği ile bugünlere geldik. Hem yurtiçi hem de yurtdışında müşterilerimizi ziyaret ediyoruz. Dünyanın dört bir tarafında yapı ile ilgili düzenlenen fuarlara katılarak, sektör profesyonelleri ile buluşuyor, ulaşılabilirliğimizi artırıyoruz. Ayrıca, 25’inci yılımızda sektörümüzün tüm paydaşlarını bir araya getirerek, dört-beş farklı etkinlik düzenleyeceğiz. Bu etkinliklerde insanlarda ve sektörde farkındalık yaratacağız. - Firmanızın ürünleri, çalışmaları ve odaklandığı projeler nelerdir? TOLUNAY: Ürün gruplarımızın içerisinde ekonomik prefabrike binalar, ön üretimli hafif çelik yapılar, konteynerler, depo ve hangarlar, kabinler ve konutlar yer almaktadır. Kaynaksız yapım teknolojisi ile yüksek standartta galvaniz yapı çeliğinden bir ve iki katlı olarak üretilen hafif çelik prefabrike yapılarımız; şantiye mobilizasyon binaları, wc-duş yapıları, ofis, yemekhane, yatakhane, sağlık ocağı, hastane, sosyal tesis, kreş, okul, konut vb. fonksiyonlar için hızlı, sağlam, kaliteli, ekonomik ve konforlu olma özellikleri nedeniyle tercih edilmektedir. Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına göre tasarlanmış konutlarımız, her türlü iklim koşullarında kullanılabilen, sağlam, estetik ve uzun ömürlü yapılardır. Önümüzdeki dönemde dünyada ilk kez “yanmaz ve dekoratif fibercement teknolojisi ve hafif çelik teknolojisi”ni kullanarak sekiz katlı binalar yapacağız. Yüzde 90 geri dönüşümlü çelik malzemesi ile üretilen binalar yangına dayanıklı ve yalıtım malzemeleriyle ön plana çıkıyor. - Hafif çelik teknolojisini kullanarak bir projeye imza attınız mı? TOLUNAY: İstanbul Pendik’te bulunan Holding merkezimizde iki ay içinde hafif çelik teknolojisini kullanarak, beş katlı bir showroom yapacağız. Betonarmeden daha konforlu yapılar yapmayı hedefliyoruz. Betonarme yapılara rakip değiliz. Yapı sektörün- www.dunyainsaat.com.tr de betonarmenin ayrı, çeliğin ayrı ve hafif çelik yapının ayrı yeri vardır. Biz sadece alternatif üretiyoruz. Bina ne kadar hafif olursa depreme dayanımı o kadar güçlü olur. Ülkemiz deprem bölgesi ve çelik yapılara gereğinden fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan dolayı özellikle İstanbul’un riskli bölgelerindeki kamu kurumlarına tanıtım yapacağız. Özel sektörden de ilgi geleceğini düşünüyoruz. Bu sadece lojman ve apartman olarak düşünmüyoruz. Sekiz katlı hastane, otel, askeri lojman, yurt gibi yapılar da yapabiliriz. Afrika ülkeleri ve Irak’tan ciddi talepler alıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ülkelerde projelerimizi hayata geçireceğiz. Sekiz katlı bir binayı bir ay içinde teslim ediyoruz. - Yakın zamanda piyasaya sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu? TOLUNAY: Yenilikçi ürünlerimizle sektöre yön vermeyi sürdürüyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımları ile adından söz ettiren Prefabrik Yapı AŞ, geliştirdiği ‘Katlanır Sistem ve Kayar Sistem Konteyner’ler ile birkaç dakika içinde profesyonel desteğe ihtiyaç duyulmadan kurulabilen yaşam alanları yaratıyor. Özellikle afet sonrasında en kısa sürede barınma, okul, sağlık ünitesi ve afet kriz birimleri gibi hizmetlerin karşılanmasına olanak veriyor. Ayrıca, hazır yapı sektörüne kazandırdığımız ilklerimiz ile sektörün öncülüğünü üstlenmiş durumdayız. Gelecek nesillere yaşanılabilir alanlar sunarak; sürdürülebilir bir yaşam, sürdürülebilir yapılar diyoruz. Sıfır karbon salınımlı ‘Mars Konteynerler’i ve dev hangar konstrüksiyonlarımız ile 37’nci Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleri ile buluştuk. - Firmanız 2013’te nasıl bir performans gösterdi? 2014 yılı hedefleriniz nelerdir? TOLUNAY: 2013 yılı firmamız açısından güzel bir yıl oldu. Hem yurtiçi hem de yurtdışında çok güzel girişimlerde bulunduk. Bugüne kadar 45 binin üzerinde proje, yaklaşık 3,5 milyon metrekarelik prefabrike imza attık. Üretimin yüzde 72’sini, 77 ülkeye ihraç ediyoruz. 2014 yılının sonunda ülke sayısını 90’a, 2015’te ise 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. En fazla ihracatı Libya, Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Hollanda ve Güney Afrika’ya gerçekleştiriyoruz. Bu yıl, yurtiçi ve yurtdışında agresif bir büyüme hedefliyoruz. 25’inci yıl nedeniyle daha fazla pazara açılmayı planlıyoruz. Özellikle Afrika kıtası öncelikli pazarlarımız arasında olacak. - Önümüzdeki dönemlerde yeni yatırımlarda bulunacak mısınız? TOLUNAY: Lokasyonları Kocaeli, Adapazarı ve İstanbul’daki üretim tesislerimiz ile İstanbul Pendik’te showroomlarımız bulunuyor. Beş yıllık bir yatırım planı yaptık. Belirli pazarlara açıldıkça daha da büyümemiz gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme doğrultusunda yeni yatırımlar planlıyoruz. - Sürdürülebilirlik, çevre, Ar-Ge ve Ür-Ge’ye yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? TOLUNAY: Sürdürülebilir iş yapma biçimlerinin gelişmesi konusunda önemli çalışmalara imza attık. Her yıl düzenli olarak ciromuzun önem- li bir kısmını Ar-Ge ve Ür-Ge’ye ayırıyoruz. Ar-Ge yatırımları, sürdürülebilirlik ve inovasyon şirketimizin temel taşlarıdır. Prefabrik Yapı AŞ’nin sloganı ‘Sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir yapılar’ diyoruz. Yapı yapıldıktan sonra değil, yapı yapılmadan önce ne kadar enerji tüketiyoruz, ne kadar çevreyi kirletiyoruz. Bu konular önemlidir. Bizim ana ürünümüz çelik. Geri dönüşümü en ekonomik olan, hızlı geri dönüşümü yapılabilen bir malzeme. Tamamen doğal HekimBoard levhalarımızı kendi tesislerimizde üretiyoruz. Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki laboratuvarlardan onaylıdır. Hem yanmazlık sağlıyoruz hem de doğayı ve çevreyi kirletmiyoruz. - Sektörünüzü kısaca değerlendirir misiniz? TOLUNAY: Sektörde çok fazla firma faaliyet gösteriyor ve firma sayısı her yıl artıyor. Sektörde hafif çelik üreticileri ve prefabrikçiler birliği ne yazık ki yok. Yavaş yavaş sektördeki standartları oluşturmaya başladık. Kalifiye personellerimizi bünyemizde eğitiyor, yurtdışında da eğitim ve gelişimini destekliyoruz. Türk Yapısal Çelik Derneği üyesiyiz ve Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yönetim kurulundayız. Türkiye İMSAD’ın altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2015’in ortalarına doğru resmi bir dernek kurmayı hedefliyoruz. Prefabrik sektörünün gelişimi ve sürekliliği göz önünde bulundurularak, dünyadaki önemini ve yaygınlığını Türkiye’de de sağlamayı hedefliyoruz. n Dünya İnşaat 59 Araştırma - Prefabrik Tepe Prefabrik İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Uğur Bal: “Global ve büyük projeleri hedefliyoruz” ğu coğrafya dışında da iddialı olmaya yönelmiştir. Uluslararası çözüm ortakları ve 35 yılı aşan tecrübesi, uluslararası mühendislik ve tasarım kabiliyetleri, uluslararası iş yapabilme becerisi ve kültürü, kontrat yönetimi, yöneticilerinin sektör tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile global ve büyük projeleri ilkent Holding bünyesinde hedeflemektedir” şeklinde konuştu. 1977’den beri yer alan Tepe Bal, 2012 yılının son çeyreği ve Prefabrik, Türkiye ile sınırlı kal- 2014 yılı ilk çeyreği içerisinde sadece mayarak, Peru’dan Katar’a, Rusya’dan bir projede 165 bin metrekare kamp Güney Afrika Cumhuriyeti’ne, binası üretimini ve montajını gerçekAlmanya’dan Türkmenistan’a kadar, leştirdiklerine vurgu yaptı. Bal, “2014 dünyanın birçok bölgesindeki proje- senesinin Mart ayında Tepe Prefabrik lerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını kar- olarak, Ankara 2’nci ve 3’üncü Orgaşılayacak şekilde faaliyet alanlarını nize Sanayi Bölgesi’nde bulunan yegenişleterek büyümesine devam edi- ni fabrikamıza taşındık. Üretim kapayor. 2014 yılında başta Irak, Azerbay- sitemizi ve teknoloji seviyemizi mocan ve Kazakistan olmak üzere dün- dern makinelerle geliştirerek, Ar-Ge yanın birçok bölgesinde ve Türkiye’de çalışmalarına daha da ağırlık verdik. inşaat, enerji, petrogaz, maden, alt- Yatırımlarımız her zaman olduğu giyapı projelerinde müteahhit firmala- bi bütün hızıyla ve kararlılıkla devam rın taahhütlerini üstlendikleri asıl iş- edecektir” dedi. Tepe Prefabrik olalerine en kısa sürede odaklanmaları rak üretimin yüzde 90’ını dünyanın için bu firmaların ihtiyaçları olan işçi birçok yerine ihraç ettiklerini söyleyen kampları, ofisler, hangarlar, yemek- Bal, bu yıl da “World is too small…. haneler, çamaşırhaneler gibi yaşam For us-Dünya bizim için çok küçük…” alanları sağladıklarını belirten Tepe sloganlarının ışığında ilerleyerek, Prefabrik İş Geliştirme ve Pazarlama Peru’dan Katar’a, Rusya’dan Güney Müdürü Uğur Bal, “Tepe Prefabrik ül- Afrika Cumhuriyeti’ne, Almanya’dan kemiz inşaat firmalarının etkili oldu- Türkmenistan’a kadar, dünyanın bir- B 60 Dünya İnşaat çok bölgesindeki projelerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacaklarını vurguladı. “Modüler panelize hafif çelik prefabrik yapılar, konteyner sistemli yaşam üniteleri, ön tasarımlı (preengineered) çelik yapılar ve kalıcı prefabrik binaların genel olarak Tepe Prefabrik’in ürün gamını oluşturduğunu aktaran Bal, “Ürünlerimiz; güvenlik kabinlerinden özel konteynerlere, yatakhane binalarından yemekhanelere, ofis, okul, hastane, klinik yapılarından depolara, hangarlara, atölyelere, spor tesislerine, alışveriş alanlarına mutfak ve endüstriyel tesislere kadar çok geniş alanda kullanılmaktadır. Özellikle modüler binalarımızda fiyat/kalite karşılaştırmasında diğer prefabrik üreticilerine kıyasla büyük avantaj sağladığımızdan bu ürünümüz çok ilgi görmektedir” dedi. “Türk müteahhitler, 20 yıldır önemli projelere imza attı” Sektörün gelişimine yönelik değerlendirmede bulunan Bal, “ENR listesi içinde yer alan 30’dan fazla Türk firmamıza ilave olarak, inşaat malzemeleri ve inşaat yan sanayimiz de son derece gelişmiş konumdadır. Bu kapsamda; hafif çelik prefabrik yapılar ve yaşam üniteleri çözümlerinde, tasarım ve mühendislik de dahil olmak üzere, sektörümüz oldukça iyi bir seviye yakalamıştır. Fiyat / kalite mukayesesinde, esnek üretim ve hızlı teslimat sağlamaktayız. Sektörün parasal büyüklüğü konusunda elimizde yeterli veri olmamakla birlikte deprem gibi doğal afetler ile oluşan talebin dışında, son yıllarda ihraç ve ihraç kayıtlı pazar payının iç pazardan daha yüksek olması söz konusudur. Ayrıca sektörde kayıt dışı iş gücü, standart dışı imalat, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi Tepe Prefabrik için olmazsa olmaz konulara gerekli hassasiyetin gösterilmemesini sorun olarak görmekteyiz” ifadelerinde bulundu. Son 20 yıldır Türk inşaat firmalarının geniş bir coğrafyada önemli inşaat, altyapı, enerji, konut projeleri üstlendiğine de değinen Bal, “Müteahhit firmalarımızın taahhütlerini üstlendikleri asıl işlerine en kısa sürede odaklanmaları için bu firmaların ihtiyaçları olan işçi kampları, ofisler, hangarlar, yemekhaneler, çamaşırhaneler gibi yaşam alanları sağlamaktayız. Bu yapılar dünyanın herhangi bir yerine çok kolay bir şekilde sevk edilebilir. Böylece kısa sürede mobilize olan inşaat firmaları zaman kaybetmeden asıl işlerine kanalize olabilirler. İnşaat firmalarına sağladığımız bu çözümler, Tepe kalite ve güvencesinde defalarca yeniden sökülüp, kurulabilme özelliğine sahip oldukları gibi, olası malzeme kayıplarında, modüler sistem avantajlarından yararlanılarak, kaybolan malzeme müşterilerimize süratle tedarik edilmektedir. Tepe Prefabrik ayrıca üstün mühendislik ve tasarım kabiliyetleri, başarılı lojistik planlaması ve proje yönetimi konusunda firmalara büyük avantaj sağlamaktadır” dedi. n www.dunyainsaat.com.tr Araştırma - Prefabrik Vefa, ikinci İSO 500’de 79’uncu sıraya yükseldi Turan KOÇYİĞİT V efa’nın ana üretim şirketi Vefa Prefabrike Yapılar San. Tic. AŞ, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl yayınladığı Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi’nde bu yıl da yükselerek 79’uncu sıraya yerleşti. Geçen yıl 211’inci sırada olan ve listede son iki yıldır yukarılara tırmanan Vefa’nın lokomotif www.dunyainsaat.com.tr şirketi, bu yıl listeye girebilen sektör firmaları arasında birinci sıraya yerleşti. Vefa İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, Vefa’nın tescillenen başarısının son yıllarda yaptıkları yatırım- ların bir sonucu olduğunu kaydetti. Beş farklı üretim tesisi, teknoloji yatırımları, yeni şirketleri ve yeniden yapılanmaları ile birlikte dünyaya entegre çözümler sunmaya başla- dıklarını söyleyen Koçyiğit, “Yatırımların sonucu da rakamlara yansıdı. Bu yatırımlar bizi sektörün zirvesine taşıdı” dedi. 2013 yılı cirosunun bir önceki yıla göre yüzde 35 arttığını ve bu sonuçla İSO İkinci 500 Listesi’ndeki başarının gerçekleştiğini belirten Koçyiğit, bunda yurtdışı çalışmalarının da büyük payı olduğuna işaret etti. Koçyiğit, “2013 yılının başına kadar dünyada ulaştığımız ülke sayısı 61 iken yıl boyunca dokuz yeni ülkeye daha ulaşarak bu sayıyı 70’e çıkardık. Böylece Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan 2013 yılı Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçı firma listesine de girdik. 2014 yılında ise ilk yarı performansımız ihracatın payının daha da arttığını gösteriyor. Sadece ilk beş ayda dünyanın 22 farklı ülkesine yaptığımız ihracatın toplam ciromuza oranı yüzde 71 oldu. 2014 yılı sonunda geçtiğimiz yıla göre çok daha yüksek bir oranda ciro artışı hedefliyoruz” diye konuştu. n Dünya İnşaat 61 Araştırma - Prefabrik Hekim Yapı, yatırımları ile büyümeye devam ediyor Y aklaşık 13 yıldır yalıtım ve yapı kaplama malzemeleri üretimini gerçekleştiren Hekim Yapı, 2014 yılı başında üçüncü Fibercement yatırımını hayata geçirerek, yılda 115 bin metreküplük üretim kapasitesine ulaşmış oldu. Kuruluşundan bu yana yalıtım sektöründe adından söz ettiren Hekim Yapı, HekimBoard markası ile üretim ve satışını yaptığı fibercement ürünlerin yanı sıra Hekimpanel markalı EPS ve taş yünü dolgulu sandviç paneller ile Hekimpor markalı EPS yalıtım ve ambalaj ürünleri ile de sektörde önemli bir role sahip. 2013 yılında Hekim Yapı’nın ticari hacminin yüzde 30-35 civarında arttığını vurgulayan Hekim Yapı AŞ Genel Koordinatörü M. Fatih Ulusoy, “2013 yılı aynı zamanda yatırım yılımız oldu. Üçüncü fibercement tesisimizin projelendirme, montajı ve imalata geçiş süreci bu yıl içinde tamamlanmıştır. 2013’ü hedeflerimizi tutturduğumuz ve beklentilerimizi karşıladığımız bir yıl olarak değerlendirebiliriz. 2014 yılı hedeflerimizde ise; poliüretan 62 Dünya İnşaat dolgulu sandviç panel yatırım kararımız ile birlikte Hekim Yapı olarak sektördeki liderliğimizin sürekliliği, kalite ve çözüm odaklı iş ortaklıklarımız ile büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu. Firmanın fibercement ürün yelpazesinde ise üç ana ürün grubunun bulunduğunu kaydeden Ulusoy, “Bunlar; HekimBoard markası ile üretilen büyük boyutlu fibercement levhalar, Turksi- ding markası ile üretilen fibercement yalı baskı plakaları ve üzeri PET esaslı folyo kaplanmış olan fibercementlam levhalardır” dedi. EPS üretimini, Hekimpor markası ile yaptıklarını aktaran Ulusoy, “Polistren taneciklerinin şişirilmesi ve enjeksiyon kalıp sistemi ile kaynaşması yöntemiyle 10-40 kilogram/metreküp yoğunluklarında ve istenilen kalınlıkta üretmekteyiz. Hekimpor, ısı yalıtım uygulamala- rında büyük kolaylık sağlamaktadır. EPS ile ilgili; yalıtım levhaları, mantolama sistemlerinde kullanılmak üzere özel ürettiğimiz mantolama levhaları, enjeksiyon yöntemiyle ürettiğimiz ambalaj ürünleri, dekoratif amaçlı ürettiğimiz tavan levhaları ve çatı altı levhaları gibi alternatif malzemeler üretebilmekteyiz. Ayrıca karbon takviyeli üretimimiz de mevcuttur. Hekimpanel üretim tesisisin yıllık kapasitesi 2 milyon metrekaredir. 600 milimetreden bin 250 milimetreye kadar en ve 16 bin milimetre boya kadar panel üretiminin mümkün olduğu tesiste 40 milimetreden 150 milimetre kalınlığa kadar üç veya beş hadveli çatı paneli ve üç farklı tipte (H-sistem, gizli vidalı ve geçme sistem) duvar (cephe) paneli üretilebilmekteyiz. Hekimpanel markası iler piyasaya sunulan ürünlerimiz çok farklı alternatifli seçenekleri ile piyasaya yeni bir dinamik getirerek, farklı ürünlere ihtiyaç duyan nihai kullanıcıların taleplerine de en kısa sürede ekonomik çözümler sunacaktır” açıklamalarını yaptı. n www.dunyainsaat.com.tr Araştırma - Prefabrik İç ve dış cephe sistemleri için: Prefabrik yapılar için yalıtımlı Boardia hazır duvar: Yapıpan Hekim Yapı’nın Ar-Ge çalışmaHekim Yapı tesislerinde Yapıları ile Avrupa normlarında gelişti- pan markası ile üretilen presparilen Boardia levhaları; 8, 10 ve 12 milimetre kalınlıkta, 1250x2500 milimetre veya 1250x3000 milimetre en ve boylarda üretiliyor. 8 milimetre Boardia levhanın metrekare ağırlığı yaklaşık 8 kilogram civarında. Boardia levhalar homojen yapıda ve koruyucu hiçbir tabakası (şilte vs.) bulunmuyor. Levhalar; hafifliği ile rakiplerine oranla cephe yükünü yüksek oranda azaltan, çarpma ve darbelere karşı dayanıklı, uygulama sırasında file ve sıva gerektirmeyen, taşıma maliyetlerinde avantaj sağlayan ve A1 yanmazlık sınıfında üretiliyor. Hekim Yapı belli bir çap ölçüsünün altında bombeye sahip iç ve dış cephe tasarımlarında kullanılmak üzere Flexia levhaları geliştirdi. Esnekliği ile dikkat çeken, 6 milimetre Flexia levhalar ile 60 santimetre çapındaki yuvarlak kolonların dahi kaplanması mümkün oluyor. Flexia levhalar, 6, 8, 10 ve 12 milimetre arası tüm kalınlıklarda ve 1250x2500 milimetre veya 1250x3000 milimetre en ve boylarda üretilebiliyor. 1250 kilogram/metreküp yoğunluğa sahip olan Flexia levhalar bu nitelikli özelliklerinden dolayı; hafifliği ile cephe yükünü azaltan, çarpma ve darbelere karşı dayanıklı, taşıma maliyetlerinde avantaj sağlayan ve A1 yanmazlık sınıfında üretiliyor. www.dunyainsaat.com.tr neller, HekimBoard markalı fibercement levhalarla Hekimpor markalı EPS yalıtım malzemesinin özel bir bağlayıcı kullanılarak kompakt bir yapı haline getirilmesi yöntemi ile üretiliyor. Her iki yüzünde farklı kalınlık ve yüzey desenine sahip fibercement levhalar ile üretilen Yapıpan prespaneller, prefabrik yapı üreticileri için büyük kolaylık sağlıyor. Yeni nesil duvar elemanları arasında yer alan Yapıpan, düz, doğal taş veya ahşap desenli olabiliyor. Panel boyutları 1250x2500 milimetre ve 1250x3000 milimetre olan Yapıpan’ın standart panel kalınlıkları ise 60 milimetre, 80 milimetre ve 100 milimetre. Standart EPS yoğunluğu 16 dns olan Yapıpan prespaneller talep edilmesi durumunda farklı yoğunluk, ölçü ve kalınlıklarda üretilebiliyor. n Dünya İnşaat 63 Araştırma - Prefabrik Steelife, kişiye özel ‘modül ev’ tasarımı gerçekleştiriyor S teelife Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen taşınabilir, sökülebilir ve yeniden monte edilebilir ‘modül evin estetik, konforlu, modern ve güvenli bir ev olduğunu kaydetti. Modül evin kalıcı yaşam alanlarının konfor ve estetiğine sahip olduğunun altını çizen Aydın, 12 farklı standart tipte üretilen evlerin istenirse kişiye özel olarak tasarlanabildiğine de dikkat çekti. Hızlı bir üretimin ardından kurulumun gerçekleştirildiğini söyleyen Aydın, “İsteğinize göre projelendirilebilen modül evinize hayal bile edemeyeceğiniz zaman ve maliyet tasarruflarıyla sahip olabilirsiniz. Üretim süreci modeline göre bir hafta ile 10 gün arasında sürüyor. Montaj süresi ise projeye göre bir ila beş gün arasında değişebiliyor. Evlerin fiyatı ise şöyle; alt katta bir oda, mutfak, 64 Dünya İnşaat Bülent AYDIN banyo ve tuvalet, üst katta ise teras ile birlikte bir yatak odası, banyo ve tuvaletten oluşan iki katlı 52 metrekarelik bir modül evin fiyatı 47 bin liradır” dedi. Üretimin teknolojik, bilgisayar kontrollü ve hızlı yapıldığını dile getiren Aydın, modül evin üretiminin neredeyse tamamının fabrikada tamamlandığını kaydetti. Yeni nesil bir yaşam alanı olan modül evin hafif çelik konstrüksiyondan oluşan taşıyıcı sisteme sahip olduğunu belirten Aydın, her bir modülün, duvar, çatı ve tabanlarında uygulanan ısı ve ses izolasyonlarının üst seviyede olduğunu bildirdi. Aydın, “Modül ev, sunduğu yalıtım avantajı ve yüksek yangın dayanımı sayesinde farklı iklim koşullarında ve her türlü coğrafyada başta konut olmak üzere yurt ve otel amaçlı olarak da kullanılabiliyor” dedi. Modül evde soğutma ihtiyacı için klimaların, ısıtma ihtiya- cı içinse elektrikli radyatörlerin kullanıldığını söyleyen Aydın, “Her bir modülün kendine ait bir su ve elektrik tesisatı sistemi bulunuyor. Üst üste maksimum üç modül kullanılabiliyor. Yatayda ise farklı birleşimler olabiliyor. Modüllerin kendi tabanı olduğundan zeminde her hangi bir betona ihtiyaç duyulmuyor. Zemine göre ayarlanabilir ayaklar kullanılabiliyor. Ayrıca modüllerde kullanılan standart tipteki banyo ve mutfak bölümleri de tasarımı belirleyen önemli bir unsur” diye konuştu. Sökülüp taşınabiliyor Modül evin belirli bir süre kullanıldıktan sonra istendiğinde başka bir yere kamyon ya da tır aracılığıyla rahatlıkla taşınıp yeniden kullanılabildiğine de dikkat çeken Aydın, modül evin sipariş üzerine üretildiğini ve yıllık kapasitelerinin 5 bin adet olduğunu sözlerine ekledi. n www.dunyainsaat.com.tr Araştırma - Prefabrik Vekon Genel Müdürü Özgül Yücel : “Bir haftada 600 kişilik işçi kampı kuruyoruz” V efa Holding bünyesinde faaliyet gösteren ve büyük inşaat şirketlerinin çözüm ortağı Vekon’un katlanır konteynerleri olan Vekonas ve Vekonant’a yurtiçi ile yurtdışından büyük ilgi olduğunu belirten Vekon Genel Müdürü Özgül Yücel, ürünlerin katlanabilme özelliğiyle nakliye ve depolama maliyetlerinde avantaj sağladığına vurgu yaptı. Vekon’un sektöre pek çok yenilik getirmesini sağlayan inovatif yaklaşımının bir sonucu olan Vekonas’ın özellikle inşaat şantiyelerinde kullanılan ofis ve yaşam konteynerlerinin geliştirilmesi ile üretildiğini söyleyen Yücel, bir tırda 10 adet Vekonas’ın taşınabildiğini kaydetti. Vekonas’ı basit bir vinç aparatı ile dört kişinin 15 dakikada kurabildiğini dile getiren Yücel, “Bizden en büyük beklenti yatakhane ya da ofis olarak kullanılan şantiye binalarının hızlı bir şekilde teslim edilmesi. Sekiz kişi ile sadece 10 saatte 12 adet Vekonas’tan oluşan üç katlı kamp binasını inşa edebiliyoruz. Her bir konteynerde altı işçinin yaşadığını düşünürsek yaklaşık 600 kişilik bir kampın kurulumunu ortalama bir haftada tamamlayabiliyoruz” dedi. Vekonas’ın küre özelliğine de dikkat çeken Yücel, konuyla ilgili www.dunyainsaat.com.tr şunları anlattı: “Konteyner köşelerinde kullandığımız küre ile hem konteynerleri birleştiriyor hem de paketleme yapılması sağlanıyor. Özellikle açık gemiyle yapılan nakliyelerde Vekonas konteynerleri paketli halde üst üste koymamız gerekiyor. O zaman küreleri birbirine bağlayarak ekstra paketleme malzemesine ihtiyaç duymadan konteynerleri alt alta ve yan yana birbirlerine bağlayarak taşıyabiliyoruz. Ayrıca şantiyedeki birleşimli konteyner kurulumlarında da aynı küre sayesinde konteynerleri köşelerinden birbirine kolaylıkla bağlıyoruz. Bu detay sayesinde konteynerlerin birleşimlerindeki sıkıntılar da tamamen ortadan kalkmış oluyor. Dolayısı ile biz buna sihirli küre diyoruz.” Vekonas’ın yurtdışından büyük ilgi gördüğünü söyleyen Yücel, aynı konteyneri Libya, Rusya ve Katar gibi birbirinden çok farklı coğrafyalara gönderdiklerini kaydetti. Yücel, “Duvar kalınlıkları ve kullandığımız izolasyon malzemelerini değiştirerek farklı iklim koşullarına uygun farklı çözümler sağlıyoruz. Bunun yanında yeni geliştirdiğimiz yağmur iniş boru sistemi konteynerleri üst üste koyduğumuzda birbirinin içine geçerek kesinlikle sızdırmazlık sağlıyor. Özel çapraz detaylarımız sayesinde üç kata kadar işçi yatakhanelerini, yemekhaneleri, ofisleri yapabiliyoruz. Böylece doğru üretim mantığı, doğru konstrüksiyon çözümü ve doğru malzemelerin kullanılması ile müşterilerimizin beklentilerini sonuna kadar karşılayan bir ürün sunabiliyoruz” dedi. “Katar, önemli pazarlarımızdan biri” Yücel, hedef pazarları arasında yer alan Katar’ın Al Khor şehrinde yakın bir zamanda bin 92 adet Vekonas katlanır konteynerin kullanıldığı bir işçi kampını kurduklarını bildirdi. Dilovası’ndaki üretim tesislerinde sadece bir ayda üretilip gönderilen konteynerlerin bir ay gibi çok kısa bir sürede yerinde kurularak kullanıma hazır hale getirildiğini söyleyen Yücel, “Al Khor şehrindeki şantiyenin kurulumu için kısıtlı bir süre olduğundan projede Vekonas tercih edildi. Ümümü yatakhane olarak kullanılan toplam bin 92 Vekonas’tan oluşan şantiyedeki konteynerlerin toplam büyüklüğü de 26 bin 50 metrekare” diye konuştu. Katlanabilir konteyner olan Vekonant ile ilgili de bilgi veren Yücel, Vekonant’ın özellikle afet sonrası için kullanımının uygun olduğunu söyleyerek, “Vekonant, Van depreminden sonra kullanılan yaşam konteynerlerinin katlanabilir versiyonu olarak geliştirildi. Böylece nakliye maliyetlerinde üç kat avantaj sağladık. Merdiven ve ara kat döşemelerinden oluşan ek yüzde 15’lik bir maliyet ile üst üste iki kat şeklinde de kullanılabiliyor. Bu sayede alt yapı maliyetlerinden yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Ayrıca işçi kamplarında da kendinden ıslak hacimli bölümüyle büyük avantajlar sunuyor” dedi. n Dünya İnşaat 65 Araştırma - Prefabrik Hebo Yapı AŞ Genel Koordinatörü Mustafa Bozok: “Sektördeki önemli ivmelerimiz ile adımızdan söz ettireceğiz” H ekim Holding bünyesinde 1996 yılında kurulan Hebo Yapı AŞ 30 bin metrekarelik entegre üretim tesisi, 250 çalışanı, artan satış grafiği ve yüzde 50’yi aşan ihracat potansiyeli ile büyümesine devam ediyor. Hebo Yapı AŞ Genel Koordinatörü Mustafa Bozok, üretim çeşitliliği, tecrübesi ve kalitesi ile firmanın sektörde önemli bir yer edindiğini belirterek, “Üretimde kullanılan son teknoloji makineler,yanmazlık, paslanmazlık, ısı ve ses yalıtımı özelliği olan üstün kaliteli hammaddeler ile elde edilen ürün çeşitliliği, Hebo Yapı AŞ’yi, Prefabrik Yapı sektöründe lider yapmıştır” dedi. Bu yıl hedeflenen reklam ve tanıtım planları ile sektörde “Hebo Yapı” adından daha fazla söz ettireceklerini belirtti. Bozok, “Sektör profesyonellerinin buluştuğu yurtiçi ve yurtdışı fuar katılımlarımız ile ülkemiz ve sektör adına önemli adımlar atmaktayız. Projeleri- 66 Dünya İnşaat mizin gelişimini destekleyen tüm süreçlerde Ar-Ge ve Ür-Ge’nin önemini bilerek, inovasyon ve inovatif çözümler sunmaktayız” şeklinde konuştu. “Hebo Yapı AŞ, öngörülü ve yenilikçi üretim çizgisi, güçlü altyapısı, ürün kalitesi, inançlı ve profesyonel hizmet anlayışı, müşteri memnuniyetine verdiği önemi ve yaklaşık yirmi yıllık tecrübesi ile sektörün öncü firması haline gelmiştir. 50 kişilik profesyonel idari personelinin yanında, toplamda 250 kişilik nitelikli personeliyle firmamızın genç, dinamik ve alanında uzman bir kadrosu bulunmaktadır” diyen Bozok, firmanın ArGe ve Ür-Ge alanındaki uzmanlığı doğrultusunda, kişi ve kurumların talep ettiği ve ihtiyaca uygun niteliklerde yaşam alanları ve şehir mobilyaları ürettiğini söyledi. Bozok, “Bunun yanı sıra firmamız; prefabrik sosyal tesisler, kamp yapıları, konutlar, çok amaçlı yaşam konteynerleri, güvenlik kabinleri, satış üniteleri, seyyar wc-duş üniteleri, soyunma kabinleri ve proje bazlı butik yapıları ile yaşamı kolaylaştırarak, sektöründe fark yaratmayı başarmıştır. Yeni şehircilikte çağdaş gereksinimlerin karşılanması ve ürünlerinin şehir gelişimine katkıda bulunacak şekilde kullanılmasını amaçlamaktadır. Hebo Yapı AŞ ürün yelpazesinde, çevreci hammaddeler ile 21’inci yüzyıl teknolojisini birleştirip, günümüz şehirciliğinin gerekleri ile harmanlayarak ürün çeşitliliğinde farklı çözümler ortaya çıkarmıştır. Bu özellikleri ile küçük alanlarda bile çok fonksiyonlu çözümler sunarken, dış görünüşlerinde de cephe kaplama çeşitleri ile modern kentsel dokuya ve doğaya uyumlu ürünler sunmaktadır. Hebo Yapı AŞ global alanda da başarı grafiğini her geçen gün ileriye taşıyan 50’nin üzerinde ülkeye ihracatı olan, güçlü ekonomiye sahip bir şirkettir” açıklamasını yaptı. n www.dunyainsaat.com.tr Araştırma - Prefabrik Özge Yapı, sektördeki pazar payını artırıyor Ö zge Yapı, prefabrik, prefabrike ev, hazır ev, hazır konut, çelik ev, çelik konut, hazır yapı ürün gruplarıyla müşteri odaklılığını benimseyerek aralıksız sürdürdüğü hizmetleriyle sektörde fark yaratıyor. Şirket olarak üretimin her safhasında kalite odaklı faaliyetleri, istikrarlı büyüme anlayışı ile başarı grafiğini yükselttiklerini söyleyen Özge Yapı AŞ Genel Koordinatörü Levent Tokses, “Özge Yapı, nitelikli yapısı, sektörüne kazandırdığı önemli projeleri ile gelişimi desteklemektedir. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ile teknolojiye yaptığı yatırımlar, kaliteli ve yenilikçi hizmet anlayışı ile müşteriye sağladığı güven her zaman öncelikli büyüme referansı olmuştur” dedi. Hekim Holding şirketlerinden olan ve1992 yılında kurulan Özge Yapı; prefabrike yapılar, hazır evkonut, çelik ev-konut, hazır yapı ürün grupları, müşteri odaklı ça- www.dunyainsaat.com.tr nutlarının bu yıl da göz önünde olacağını söyleyen Tokses, “Yurtiçinde her bölgeye yurtdışında 70’ten fazla ülkeye ihracat yapan firmamız konut sektöründeki pazar payını her geçen gün artırmaktadır. Gerek kişiye özgü klasik ve modern bireysel konut projeleri, gerekse sosyal ve toplu konut projeleriyle adından söz ettirmektedir. Günümüz modern mimari tasarımlarını yansıtan Özge Yapı, prefabrik konutu, depreme dayanıklı, A1 sınıfı yanmaz ve sudan etkilenmez niteliktedir. Firmamız lışma anlayışı ile yurtiçi ve yurtdı- şında önemli projelerde yer almış, tarafından üretilen prefabrike koşında önemli projelere imza atıyor. global alanda marka değerini ka- nut binaları insan ve çevre sağlığı“Özge Yapı’yı sektöründe farklı kı- nıtlamıştır” diyen Tokses, firmanın na önem gösteren, bakım gereklan diğer bir özelliği sahip olduğu üretim sistemini her geçen gün tirmeyen, uzun ömürlü, dayanıklı güçlü kurumsal yapısını ve marka daha ileriye taşımak, müşterilerine ekolojik ve doğal yapılardır. Özimajını herhangi bir yabancı ser- daha kaliteli ürün ve hizmet sun- ge Yapı’nın sektördeki ayrıcalığı, maye kullanmaksızın tamamen mak için çalışmalarına aralıksız de- prefabrik yapılarındaki seçkin ürün kendi öz sermayesi ile yüzde 100 vam ettiğinin vurgusunu yaptı. gamı ve modellemeleri görülmeye Özge Yapı AŞ’nin ‘dört mev- değer. Siz hayal edin, hayal ettiğiyerli üretimle gerçekleştirmiş olmasıdır. Firmamız, Türkiye’de gös- sim huzur, hayat boyu güven’ slo- niz evde Özge Yapı imzası olsun” terdiği başarıların yanı sıra yurtdı- ganı ile geliştirdiği prefabrik ko- şeklinde konuştu. n Dünya İnşaat 67 Araştırma - Prefabrik Prefi Prefabrik, çelik prefabrike sistemlerinde 20’nci yılını dolduruyor H. Vakur YILMAZYİĞİT Prefi Prefabrik Genel Müdür Yardımcısı P refi Prefabrik AŞ, yakında çelik prefabrike sistemlerin üretiminde yirminci yılını kutlayacak. Kuruluşundan bugüne kadar geçen yıllarda teknik etikten hiçbir zaman taviz vermemiştir. Bunun yanında en çok önem verdiği şeylerden bir tanesi de iş sağlığı ve güvenliği olmuştur. Başarısının temelinde yatan en önemli maddelerden bir diğeri ise müşteri memnuniyetini gözetmesinde yatmaktadır. Prefi özellikle iş sağlığı ve güvenliği ile müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaları yasa gereklilikleri karşısına çıkmadan çok önceleri başlatmış ve uygulamıştır. Böylece bir yandan yasal/toplumsal şartları yerine getirirken, diğer yandan teknik gelişmelerine kendini vermiştir. Çelik prefabrike, bilindiği gibi endüstrileşmiş yapım sistemleri içinde en önde gelen kollardan biridir. Yani mühendislik çözümlerini fabrika ortamında yapar ve şantiyeye daha az yük bırakır. Prefi AŞ’de bu doğrultuda çalışmakta ve hizmet vermektedir. Bu hizmetler verilirken Türkiye’nin iç ve dış dinamiklerini değerlendirerek yol alınmaktadır. Bu dinamikler ülkemizin iç ve dış ticaret politikalarına göre izlenmektedir. Yoğun rekabet koşulları altında öncelikle müşteri bilgilendirmelerine önem verilmektedir. Çünkü çeşitli boyutlarda ortaya çıkan ve profesyonel çözümler üretmeden ticari ortamda yaratılmış bilgi kirliliğine karşı savaşmak gerekmektedir. Standartlar ve teknik etiğe sahip olan sektör erbabı dışında devletin de bu konuda farkındalığa sahip olması gerekmektedir. Kaynak ve boya şartnameleriyle etik problemlerin çözümlenmesi yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda bir başka dünya görevinin de çevre koruma olduğuna inanıyoruz. Üretim- 68 Dünya İnşaat de kullandığımız malzemeden başlayarak, yine üretimde kullandığınız makine ve onların getirdiği çözümlere kadar her faaliyetin çevreye katkısının tartışılması gerekmektedir. Prefi olarak bu aşamaya geldik ve üretim tarzımızı bu hedef doğrultusunda değiştirmiş bulunmaktayız. Yatay ve durmaksızın arazi yatırımı yapmak yerine teknolojimizi yükseltme ve entegre yönetim sistemlerine geçmek bu yıl için ulaştığımız en önemli çizgi olmuştur. Hafif çelik prefabrike yapıların topluma yararlarını anlatmak için de çalışmalar yapmaktayız. Bu bilginin kullanıcıya aktarılması çabayı gerektiriyor. Bu çabaların başında güvenlik sorusunun cevabını vermek geliyor. İnsanlar duvarlarının ısıya ve hırsızlığa karşı klasik yapılarla karşılaştırmasını yapıyorlar. Bunun cevabını vermek ve sistem kesitini anlatmak zaman alıcı nitelikte. Ancak çağdaş insan zamanın kıymetini bildiği için önceliği çelik yapıya verebiliyor. Güvenlik sorunu da teknoloji ile çözümlenebiliyor. Bu yapıların yaygınlaştırılması konut sektöründe ve arazi değerine göre değişkenlik gösteriyor. Arazi değerinin göreceli olarak düşük olduğu yerlerde konut yaptırmak isteyenler, finansmanı hızlı sağlamak zorunda kalıyorlar. Alışılmış bir durum değil. Zamana gereksinim var. Potansiyel kullanıcı diğer mal sahiplerinin yapıyı eskitmesini izlemek istiyor. Bu da ciddi bir süreyi gerektiriyor. Diğer yandan proje mimarlarının bu yapım tekniğine hakim olmaları gerekiyor. Onlar ve yapımcılar çelik yapıyla, ince yapı detaylarını henüz bağlaştırdılar. Yeni yeni çok başarılı örnekler görüyoruz. Çok katlı yapılara hafif çelik ile çözüm sağlayacağız Çelik prefabrike üretimde, konteyner, her türlü hafif çelik bina ve depo, fabrika gibi yapı tiplerini ürün gamımızda tutmaktayız. Özellikle çok katlı yapılara, hafif çelik ile çözüm getirme aşamasındayız. Gelişmekte olan ülkelerin talepleri de bu yönde. Hızlı bir konutlaşma hamlesi içine girmiş olan bu ülkeler, finansal ve idari problemlerini çözdükleri müddetçe düşük riskle bu sektörü çalıştırma gayretindeyiz. Bu meyanda kaynaksız imalatımızın hızlı çözümleri de, ticari yaşamın gerekliliklerine göre yenilikler getirecektir. Yeni ürün kavramını bu çerçevede düşünmekteyiz ve elbette sürekli gelişmektedir. Bu durumda öne çıkan ürünler öncelikle çevre etkilerini değerlendirmiş, kaynaksız çözümlere ulaşmış ürünler olacaktır. Entegre yönetim sistemleri kapsamı altında üretilmiş her türlü yapı ön planda olacaktır. Çok katlı prefabrike yapıların temel tanımlaması, hafif çelik anlamında olacaksa efektif olarak iki katlıdan sonrasında zorlama var. Ağır çelikle desteklenmiş hafif çelik yapılar daha çok katlı olarak zaten yıllardır yapılıyor. n www.dunyainsaat.com.tr Yatırım Türk Ytong, dünya liderliğini hedefliyor Y eni yatırımları ile büyümeye devam eden Türk Ytong, devreye girecek yeni yatırımları ile kapasitesini yüzde 40 artıracak. Yeni fabrikasını Çatalca’da 30 milyon euro yatırım ile devreye alacak olan Türk Ytong, halen üretime devam eden Bilecik tesislerine 20 milyon euro yatırım yaparak kapasite artırımına gidecek. Ytong, önümüzdeki beş yılda toplam 2 milyon 800 bin metreküp üretim kapasitesine ulaşarak dünyanın en büyük Ytong üreticisi olacak. Halen İstanbul, Tekirdağ, Bilecik, Antalya ve Gaziantep’te kurulu toplam beş fabrikada yılda 2 milyon metreküp üretim yaptıklarını belirten Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, yeni fabrikanın Çatalca’da kurulmakta olduğunu söyledi. Hinginar, “Geçtiğimiz yıl temellerini attığımız Çatalca fabrikamız 2015 yılı Haziran ayında üretime başlayacak. Yıllık kapasitesi 400 bin metreküp olacak fabrikamız dünyanın ilk ve tek yeşil bina özelliklerine sahip Ytong fabrikası olacak. BREEAM sertifikası alması yönünde tesisimizin tasarımı ve inşaatında gerekli kriterleri gözettik. ‘Hybrid Model’ adı verilen üretim modelinin uygulanacağı tesisimiz; yeşil bina olmasının getirdiği özellikler ile, enerji verimliliği, su verimliliği gibi konulara önem vererek, işletme giderlerini en aza indirip, çevresel ve maddi anlamda fayda sağlarken, aynı zamanda tasarım ve inşaatında dikkat edilen uygulamalar ve malzeme seçimleri ile bina kullanıcıları için sağlıklı ve konforlu bir ortam sunacak. Şu an 600 kişiyi istihdam ettiklerini belirten Hinginar, yeni yatırımların devreye girmesiyle 100’ü aşkın yeni istihdam sağlayacaklarını vurguladı. Ciroda yüzde 15 büyüme hedefi Geçtiğimiz yılı yeni ürünlerle bir- 70 Dünya İnşaat likte yüzde 13 büyüme ile kapattıklarını ifade eden Hinginar, 2014 yılı için yüzde 15’lik bir büyüme hedeflediklerini söyledi. Ar-Ge çalışmaları ve yeni ürünleri ile sektöre yön verdiklerinin altını çizen Hinginar, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada ve Türkiye’de sadece Ytong tarafından üretilmekte olan tamamen mineral esaslı, çevre dostu ve yanmaz yalıtım malzemesi Ytong Isı Yalıtım Plağı’nı buna en iyi örnek olarak gösterebiliriz. Bir inovasyon ürünü olarak yalıtım sektörüne sunduğumuz ‘Ytong Isı Yalıtım Plağı’ ideal yalıtım şartlarını sağlaması nedeniyle büyük ilgi görüyor. Sürdürülebilir yapılaşma, enerji verimliliği ve yangın güvenliği gibi konularda tüm beklentilere yanıt verebilen Ytong Isı Yalıtım Plağı’nın üretim kapasitesi Çatalca yatırımı ile 5’e katlanacak. Bu kapasiteyle yapılarda, yılda 1 milyon metrekare mantolamaya al- reme dayanıklılık ve yangın güvenliği gibi alanlardaki inovatif özellikleri sayesinde yapılarda konfor, güven ve ekonomik bir yaşam sunduğunu belirten Hinginar, bu güne kadar 23 milyon metreküp malzemeyle yaklaşık 1 milyon 700 bin adet ısı yalıtımlı konut inşa ettiklerinin altını çizdi. Hinginar, “Ytong ile yapılan konutlarda 50 yıl boyunca 10 milyar doları aşkın enerji tasarternatif yanmaz bir ısı yalıtım plağı ile ısı yalıtımına imza atacağız. Tamamen rufu sağlanarak, ülke ekonomisine mineral esaslı, çevre dostu ve ‘A1 sını- önemli katkıda bulunduk. Kuruldufı yanmaz’ bir malzeme olması, ürünü ğu günden bu yana üretim kapadiğer yalıtım levhaları arasından öne sitesini ve satışlarını 40 kat artıran, çıkarıyor. Malzemenin en önemli fark- Türkiye’de pazar payıyla sektörünün larından biri de otopark ve bodrum lideri olan Türk Ytong, Avrupa’nın katlardaki tavanların ısı yalıtımında or- ikinci büyük üreticisi konumuna taya çıkıyor. Ytong Isı Yalıtım Plağı’nın ulaşmış durumda. Geliştirdiğimiz yeni ürünler, fabrikalarımızdaki kabu alanlarda rakipsiz bir ürün.” pasite artışları ve yeni yatırımlarla, 50 yıldır olduğu gibi sektöre sadece 50 yılda 10 milyar doları aşkın Türkiye’de değil tüm dünyada liderenerji tasarrufu Ytong’un enerji tasarrufu, dep- lik etmeye devam edeceğiz” dedi. n Vefa’dan 3 milyon TL’lik boya tesisi yatırımı V efa, konteyner üretimlerinde kullandığı toz boya tesisini, dünyadaki son teknolojiyi kullanarak 3 milyon TL’lik yatırımla yeniledi. Vefa’nın Dilovası’ndaki üretim üssünde kurulan tesis, kullanan robot sistemi ile konteynerlerdeki boya kalitesini üst seviyeye çıkarıyor. Vefa Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, yeni tesis ve teknoloji yatırımlarına ara vermeden devam ettiklerini belirterek, sektörde bir ilk olan yeni toz boya tesisi ile üretim kapasitelerini artırdıklarını söyledi. Yeni tesisin üretim kapasitesinin ayda 3 bin 150 konteyner olduğunu ifade eden Güner, bu yatırımla birlikte sektör ortalamalarının üzerin- Orhan GÜNER de bir boya kalitesine ulaştıklarının altını çizdi. Güner, dünya standartlarında çok daha dayanıklı ve uzun ömürlü ürettikleri yaşam konteynerleri ile Avrupa ve Amerika dahil dünyadaki pazar paylarını da artır- mayı hedeflediklerini açıkladı. Tamamen çevreci olarak dizayn edilen yeni tesisin 250 metre uzunluğa sahip olduğunu vurgulayan Güner, konteyner parçalarının boyaya hazırlık amacıyla 5 farklı banyodan geçtiğini anlattı. Güner, “Tesiste, 16 metreye kadar tek parça konteyner malzemeleri konveyörler ile tam otomatik olarak taşınarak altı eksenli robotlar ile yüksek kalitede boyanıyor. Robotla boyama işlemi sayesinde işçi sağlığı için riskler barındıran boyama işlemi insan gücünden tamamen bağımsız olarak gerçekleşiyor. Böylece işçi sağlığı ve iş güvenliğine de en üst düzeyde özen göstermiş oluyoruz” dedi. www.dunyainsaat.com.tr Konuk İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Naci Şahin: “Yeşil bina sayısındaki artış iklimlendirme sektörünü büyütecek” İ klimlendirme- Soğutma- Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Yönetim Kurulu Başkanı Naci Şahin, Türkiye iklimlendirme sektörünün tamamının 11 milyar dolar olduğunu ve 2013 verilerine göre ihracattın 4,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Türkiye’nin merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olduğunu aktaran Şahin, “Türkiye bu sektörde 10 yılda 6-7 kat büyümüştür. Bireysel klima pazarı olarak Avrupa’da Rusya’dan sonra ikinciyiz. Bireysel (split) klimalarda ise Avrupa’da en büyük üretim Türkiye’de mevcuttur” dedi. Sektörde özellikle enerji verimli, yüksek konforlu ve yeni standartlara uygun ürünlere yönelişin arttığına dikkat çeken Şahin, 2014 yılında devreye giren ‘Klimalarda Enerji Etiketi Tebliği’ değişikliklerinin bu eğilimi destekleyeceğini savundu. Şahin, “Ayrıca yeşil bina trendi artmakta, yeni projelerde yeşil bina sertifikasına sahip binaların yarattığı katma değer iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren firmaları da bu doğrultuda ürünleri pazara sunmak adına teşvik etmektedir. Yeşil binaların artışı iklimlendirme sektörü açısından pazarı büyütecektir” şeklinde konuştu. 72 Dünya İnşaat Sektörün tamamında 300 bin kişinin istihdam edildiğini söyleyen Şahin, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin klima sektörüne yönelik sorularını şöyle yanıtladı: - İSKİD’in faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? ŞAHİN: Klima ve soğutma sektörünün önde gelen firmalarının katkılarıyla 1993 yılında kurulan İSKİD, sektörün gelişimine yönelik stratejik planları, bu planları gerçekleştirecek eylemleri, üyeleri ve sektörün diğer paydaşları ile etkin bir işbirliği içinde yaşama geçirmek üzere çalışmalarına devam ediyor. Sektöründe Türkiye pazarının yüzde 80 ila 90’ını temsil eden 96 üyeye sahip olan İSKİD, iklimlendirme, soğutma ve klima sektörünün büyük bir oranını tek bir çatı altında toplamayı başarmıştır. İSKİD, Türkiye’de iklimlendirme, soğutma ve klima cihazları imalatçısı ve/veya ithalatçısı olan üyeleri arasında işbirliği sağlamak, üyelerin sorunlarını çözmek için gerekli çalışmaları gerçekleştiriyor. Ayrıca İSKİD, Türk klima tüketicilerinin ve firmalarının haklarını ulusal ve uluslararası düzeyde korumak amacıyla; iklimlendirme, soğutma ve klima pazarını geliştirmeye çalışırken, çevre korumasına ve ülke ekonomisinin çıkarlarına da dikkat etmektedir. Faaliyetlerinin büyük bölümünü komisyonlar aracılığıyla sürdüren İSKİD’in öne çıkan bazı faaliyetleri ise; ‘dış satım komisyonu; split ve değişken soğutkan debili klimalar komisyonu, örgütlenme ve sosyal faaliyetler komisyonu, gıda güvenliği ve soğuk zincir komisyonu, üniversite sanayi işbirliği ve burs komisyonu, hava kanalı komisyonu, istatistik komisyonu’ gibi komisyonları ile yürütülüyor. - Sektörünüz 2013 yılında nasıl bir performans gösterdi? 2014 yılı ile ilgili değerlendirmeniz nedir? ŞAHİN: Dünyada konfor klima pazarı 2013’te 89,9 milyar dolar olarak raporlanmıştır. Birinci sırada Çin, ikinci ve üçüncü sıralarda 12 milyar dolar civarında olan ABD ve Japonya bulunmaktadır. Türkiye’de sadece konfor klima pazarı yaklaşık 1,2 milyar dolardır ve büyümesi devam etmektedir. Türkiye iklimlendirme sektörünün tamamı (ısıtma, soğutma, klima, havalandırma, pompa, tesisat, yalıtım vb. dahil) 11 milyar dolar. 2013 verilerine göre Türkiye iklimlendirme sektörünün tamamında 300 bin kişi istihdam edilmiş olup, ihracat ise 4,2 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olan Türkiye, son 10 yılda 6-7 kat büyüdü. Bireysel klima pazarı olarak Avrupa’da Rusya’dan sonra ikinciyiz. Merkezi ve ticari iklimlendirme ve soğutmada Avrupa’da büyük üreticiler Almanya, İtalya ve Fransa’dır. İskandinav ülkeleri de uzmanlaştıkları branşlarda kuvvetlidir. Split klimalarda ise Avrupa’da en büyük üretim Türkiye’de mevcuttur. Dünyada bu ürünün imalat yeri Uzakdoğu ve özellikle Çin’dir. 2013 yılı İSKİD - Ege Soğutma Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ESSİAD) istatistiklerine göre oluşan Türkiye satış adetleri; 1 milyon 216 bin 400 split klima, 184 bin 500 VRF iç ünite, 28 bin VRF dış ünite, bin 500 kadar paket klima, 100 bin fan coil, 8 bin 900 klima santralı, 3 bin 400 soğutma grubu, 647 bin 500 soğutma bataryasıdır. Bu istatistiklerin dışında kalan firmalar da mevcuttur. Sektörde özellikle enerji verimli, yüksek konforlu ve en yeni standartlara uygun ürünlere yöneliş artmaktadır. 2014 yılında devreye giren ‘Klimalarda Enerji Etiketi Tebliği’ değişiklikleri bu eğilimi destekleyecektir. Ayrıca yeşil bina trendi artmakta, yeni projelerde yeşil bina sertifikasına sahip binaların yarattığı katma değer iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren firmaları da bu doğrultuda ürünleri pazara sunmak adına teşvik etmektedir. Yeşil binaların artışı iklimlendirme sektörü açısından pazarı büyütecektir. Daha kaliteli ve enerji verimliliği yüksek ürünlere yönelim olacaktır, daha iyi cihazların önünü açılacaktır. Bu anlamda Ür-Ge ve ArGe çalışmaları da önem kazanacaktır. - Türkiye klima pazarının büyüklüğü, bugünkü durumu ve gelişimi ile ilgili bilgi verebilir misiniz? ŞAHİN: Türkiye bugün Avrupa’nın ve www.dunyainsaat.com.tr Konuk Afrika’nın üretim merkezi haline gelmiştir. Klima, soğutma, ısıtma, tesisat vb. dahil tüm iklimlendirme sektörünün ihracatı, 2012 yılında 3,8 milyar dolar, 2013 yılında ise 4,2 milyar dolardır. Başta; Almanya, Irak, Rusya ve İngiltere olmak üzere tüm komşu ülkeler, Avrupa ve Afrika ülkelerine ihracat yapılmaktadır. Mevcut ülkelere olan ihracatın artırılması ve yeni pazarlar oluşturulması için çalışmalar devam etmektedir. - Klima sektörünü dünya ile kıyasladığımızda sektörünüzün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? ŞAHİN: Dünyada ısıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarına olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Kalifiye iş gücü, teknoloji, jeostratejik konum, nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu güven bizleri avantajlı kılmaktadır. Tüm bu avantajların değerlendirilebilmesi ve desteklerin sağlanması durumunda Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat hacmi ve 35 milyar dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağı düşünülmektedir. Buradaki iklimlendirme sektörü tanımı, ısıtma, soğutma, klima, havalandırma, ticari soğutma vb. alanların tümünü kapsamaktadır. Yüksek teknolojili cihazların kullanılması hem ülkemizin cari açığının kapanmasına hem de çevre sermayesini ayakta tutabilmek için bir gerekliliktir. Sektörün gelişmişliği, dinamikliği, bölgesel imalat merkezi oluşu ve kuvvetli ihracat bağlantıları nedeniyle Türkiye uluslararası büyük firmaları yatırımı için cazip hale gelmiştir. 1990’larda başlayan bu eğilim halen, yabancıların Türkiye’de üretim ve/veya dağıtım firmalarını satın almaları veya ortaklıklar kurmaları ile devam etmektedir. Isıtma, soğutma, klima, tesisat vb. iklimlendirme sektörü genelinde yıllık ihracat artış hızı yüzde 9 düzeyindedir. - Sektörün gelişimini hızlandırmak adına firmalara düşen görevler neler olabilir? ŞAHİN: Tüketicide enerji verimliliği ve çevre farkındalığını artırmak sektörümüzün üzerinde durduğu önemli konulardan birisidir. Bu anlamda sorumluluklarının bilincinde olarak çeşit- www.dunyainsaat.com.tr li eğitim faaliyetleri gerçekleştirmektedirler. Bir diğer önemli konu klima kullanımdaki yanlışlıkları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapmaktır. Bu anlamda sektörümüz; üniversiteler ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklaşa yürüttükleri faaliyetlerle klimanın ortam soğutucu bir alet olmaktan başka kaliteli iç hava sahası oluşturmaya yönelik bilincinin yaratılması konusunda çalışmalar yürütmektedir. Bu konuda çeşitli yayınların çıkarılması ve ilgili platformlarda eğitimler düzenlemesiyle çalışmalar desteklenmektedir. - Sektördeki Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? ŞAHİN: Sektör olarak Ar-Ge çalışmalarına çok önem vermekteyiz pek çok firmamızda Ar-Ge laboratuvarı ve bazı firmalarımızda Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. Ayrıca, ESSİAD tarafından İzmir’de kurularak ve uluslararası pek çok sertifikayı vermeye yetkili olacak EHİS Akredite Test ve Analiz Laboratuvarı’nın (EHİSLAB) kurulmasında İSKİD olarak büyük destek vermekteyiz. - Sektörün sorunlarını başlıklar halinde belirterek, çözüm önerilerinizi açıklar mısınız? ŞAHİN: Sektörün ana sorunlarını birkaç maddede toplayabiliriz. Bunların başında nitelikli iş gücünün yetersizliği geliyor. Mevcut iş gücümüz ile aynı nitelikte ve gereken nicelikte iş gücü bulmak zorlaştı. İş hacminin büyümesi istihdam gerektiriyor, ancak nitelikli iş gücü arzı henüz yeterince artmadı. Sivil toplum örgütleri meslek içi eğitimler düzenlemesi ve devletin meslek lisesi ile yüksek okulları artırması gibi çalışmalarla çözümler üretilmeye başlandı. Ölçek ekonomisi; küresel rekabette küçük firmalar zor durumlara düşebiliyor. Çoğu KOBİ olan firmalarımızın rekabet edebilmesi için belli bir büyüklüğe erişmeleri gerekmektedir. Bunun bir yolu, her ürünü yapmak değil, az sayıda ürün üzerinde uzmanlaşmaktır. Birleşmede küme oluşturma gibi yöntemlerin uygulandığına ise maalesef ülkemizde pek rastlanmıyor. Sermayeye bakıldığında, ülke genelinde mevcut sermaye darlığı sektörümüzde de görülebili- yor. Uzakdoğu rekabeti, özellikle fiyat konusunda Çin ile rekabet zor, ama şimdiye kadar başarılıyız. Fiyat için verimli çalışmak, ayrıca rekabeti kalite, servis, hız gibi fiyattan başka alanlara çekmek gerekli. İnovasyon yönümüzü geliştirmeliyiz. Yan sanayinin gelişiminde ise, ihracatın oranı artmaktadır. Yan sanayinin gelişmesinin durmaması gerekir. Piyasa gözetimi ve denetimi, Avrupa Birliği (AB) mevzuatına geçmekte olan ülkemizde bazı denetim mekanizmaları kalkmıştır. AB’de bu mekanizmaların yerine piyasa gözetimi ve denetimi mekanizması işlemektedir. Ülkemizde öngörülen sistem de budur, ancak henüz tam anlamıyla çalışır hale gelememiştir. Tüketici, sanayi, ticaret mensupları ve devlet kademelerinde gerekli bilgi ve tecrübe seviyesine gelememiş olmamız bu soruna neden olmaktadır. Başka bir neden ise gerekli teknik incelemeleri her konuda yapabilecek laboratuvar altyapımızdaki eksiklerdir. Piyasa gözetimi ve denetimi henüz birkaç yıllık bir konu, gelişip iyi bir yere varacağımızı umuyoruz ve bu konuda çalışıyoruz. Ayrıca, soğutma içeren klima santrallerinde ve fan-coil cihazlarında halen ÖTV uygulanmaktadır. Oysa adı geçen ürünler bireysel kullanıma yönelik split klima cihazlarından farklı, ticari ürünlerdir. Birçok bina için zorunluluktur. ÖTV, bu ürünlerden veya enerji etkinliği yüksek olanlarından kaldırılabilir veya azaltılabilir. Küreselleşmenin getirdiği pazar ve rekabet şartlarında özellikle yurt dışı rakiplerle rekabet edebilmek ve ihracat yapabilmek için Ar-Ge ve ÜrGe mutlak şarttır. Sektörümüz az sayıda istisna ile KOBİ’lerden oluşmaktadır. Sektör için eğitim seviyesi yüksek de olsa Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına kaynak ve personel ayırmak kolay değildir. Yeni Ar-Ge kanunu maalesef KOBİ niteliğindeki firmalarımıza yarar sağlamamaktadır. Bu durum önümüzdeki yıllarda uluslararası rekabette sektörümüzü zora sokabilir. Ar-Ge desteklerinin KOBİ düzeyinde yaygınlaştırılması ve ilgili prosedürlerin kolaylaştırılması gereklidir. n Dünya İnşaat 73 Türkiye, iklimlendirme sektörünün üretim üssüne dönüşüyor Dünyada ısıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarına olan talep gün geçtikçe artıyor. Kalifiye iş gücü, teknoloji, jeostratejik konum, nüfus ve Türk girişimcilerinin kendine duyduğu güven iklimlendirme sektörünü avantajlı kılıyor. 11 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahip olan Türk iklimlendirme sektöründe 300 bin kişi istihdam ediliyor. Merkezi ve bireysel klima sektöründe Avrupa’da yüzde 13’lük pazar payına sahip olan ülkemiz, son 10 yılda 6-7 kat büyüdü. 2012 yılında 3,8 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör, 2013 yılında ihracatını 4,2 milyar dolara çıkardı. Türk iklimlendirme sektörünün, 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat hacmi ve 35 milyar dolarlık iç piyasa büyüklüğü ile toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülüyor. 74 Dünya İnşaat www.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme T eknoloji ve üretim-tüketim alanında hızla gelişen Türkiye iklimlendirme sektörü 2000 yılından 2012’ye kadar beş kat büyüdü. 2013 yılında yaklaşık yüzde 10’luk artışla 4.2 milyar dolarlık ihracata imza atan sektörün ithalatı ise 6.4 milyar dolar. Türkiye iklimlendirme pazarının bu yılı da aynı aynı verimlilikte kapatacağı ve ihracatını yüzde 15 artıracağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki süreçte her yıl en az yüzde 15 artırılması hedeflenen sektör ihracatının, ithalatı geçeceği yönünde sinyal verdiğini aktaran sektör aktörleri, Türkiye iklimlendirme sektörünün dünyadaki payının yüzde 10’a yaklaştığına da dikkat çekiyor. Sektörün son yıllarda önemli bir üretim üssü haline geldiğini vurgulayan sektör oyuncuları, üretimin Türkiye’ye kayarken, Avrupa’daki ekonomik krizin etkisiyle yeni pazarlara ihracat yapan sektörün, www.dunyainsaat.com.tr büyümesini sürdürdüğünü belirtiyorlar. Avrupa’da yüzde 13 civarında pazar payı olan sektörde, ihracat yapılan ülkelerin başında Almanya ve İngiltere geliyor. Dünya çapındaki büyüklüğünün 150 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilen iklimlendirme sektörü, hem hızla gelişen iç pazar talebi, hem de küresel rekabetin yoğun olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatıyla, Türkiye ekonomisinin önemli bir oyuncusu haline dönüştü. Dünyada enerji tasarrufu sağlayan, enerji kullanım maliyetini azaltan ürünlere doğru bir yönelim söz konusu. Sektör, tek tip ürünler yerine tek bir sistemle farklı ihtiyaçlara farklı çözümler sunan sistemle- re doğru yöneliyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünya iklimlendirme pazarında ilk 15 ülke arasına girme hedefine ulaşacağı düşünülüyor. Küresel ısınma, enerji verimliliği, iç hava kalitesi hassasiyetlerinin ve tüketici bilincinin artmasıyla Türkiye’de klima sektörünün yükselişinin devam edeceği öngörülürken, sektörün sağlıklı büyümesinde önümüzdeki dönemde sezonsal verimliliğin önemli bir rol oynayacağı kaydediliyor. Türkiye’de özellikle merkezi klima sektörü, inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümeye devam ediyor. Son 10 yılda konut, iş yeri ve alışveriş merkezlerinin tamamında klimanın sağladığı konfor şartlarının bulunması isteniyor, bu da klima kullanımını hızlı bir şekilde artırıyor. Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç olmak üzere, yaklaşık 550 milyon euro civarında olduğunu öngören sektör temsilcileri, bu değerin sadece cihazlar olup, montaj, ara malzemeler, split klimalar, soğuk odalar, ısıtma ürünleri gibi kalemleri içermediğini belirtiyorlar. Gelişen ve değişen üretimle bireysel ve ticari beklentiler de farklılaşıyor. Bireysel ürünler tasarım açısından dikkat çekerken, ev dekorasyonunda şıklıklarıyla fark yaratıyorlar. Ticari ürünlerde ise Türkiye teknoloji transfer eder bir konuma geliyor. Akıllı binaların çoğalmasıyla bina otomasyon sistemleri iyice önem kazanırken, büyük projelerde kullanılan klima santralları ihracatta öncelikli ürünler arasında yer almaya devam edecek gibi görünüyor. Ürün yelpazelerinin genişlediğini ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önemin arttığını vurgulayan sektör temsilcileri, müşteri beklentileri doğrultusunda çevre dostu, enerji tasarruflu, gelişen teknolojiyle uyum sağlayabilen yeni ürünlerin geliştirildiğini belirtiyorlar. Klima ürünlerinin ÖTV’ye tabi tutulması sektörü yavaşlatıyor Klima ürünlerinin lüks olarak görülüp Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV) tabi tutulmasının sektörü yavaşlatan unsurlardan olduğunu vurgulayan sektör oyuncuları, sektörün bazı ürünlerde yerli imalat ile yurtdışına açılma potansiyelinin büyük olduğunu ve son beş yıldır bu konuda çok yol kat edildiğini belirtiyorlar. Sektörde yerli üreticilerin yurtdışına açılmaları, yabancı firmalarla ortak faaliyet yapabilmeleri için, kurumsal organizasyonlarını yapılandırmaları gerektiğini söyleyen temsilciler, bu anlamda sektörde deneyimli-bilgili danışman, ara bulucu kişiler veya grupların olmadığını aktardılar. Ancak, sektördeki ilerlemeler ile var olan açıkların kapatılacağına inanılıyor. n Dünya İnşaat 75 Mercek / İklimlendirme Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: “Sektör ihracatta son 10 yılda altı kat büyüdü” İ klimlendirme sektörünün öncü firmalarından biri olan Form Şirketler Grubu, iklimlendirme sektörünün yanında fotovoltaik, doğal aydınlatma ve endüstriyel ısıtma konularında da hizmet vermeye devam ediyor. 10’un üzerinde firmaya distribütörlük sağladıklarını belirten Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, müşterilerine proje bazında soğutma grubu, klima santralı, fancoil cihazları, paket klimalar (rooftop) ve VRF cihazları temin ettiklerini belirtti. Form Endüstri Tesisleri’nin ekolojik imalatı olan ve klasik klimanın kullanılamayacağı büyük alanlar için kompresör kullanmadan soğutma yapan FesKlima, FesChill Evaporatif soğutma sistemlerinin de ürün gamları içinde bulunduğuna değinen Korun, mayıs ayı içerisinde gerçekleşen ISK – Sodex 2014 Fuarı’nda iklimlendirme sektörüne yönelik birçok yeni ürünü sergilediklerini aktardı. Korun, merkezi klima sektörü- 76 Dünya İnşaat nün Türkiye’de inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümeye devam ettiğini vurguladı. Korun, “Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç olmak üzere, 550 milyon euro civarında olduğunu öngörüyoruz. Bu değer sadece cihazlar olup, montaj, ara malzemeler, split klimalar, soğuk odalar, ısıtma ürünleri gibi kalemler içermemekte. Türkiye’de son 10 yılda iklimlendirme sektöründe ihracatta da altı kat büyüme söz konusu. Ürün yelpazeleri genişledi ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önem arttı” diye konuştu. Korun, klima ürünlerinin lüks olarak görülüp ÖTV’ye tabi tutulmasının sektörü yavaşlatan unsurlardan olduğunu ifade etti. Sektörün bazı ürünlerde ise yerli imalat ile yurtdışına açılma potansiyelinin büyük olduğunu vurgulayan Korun, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şu şekilde yanıtladı: - Firmanızın faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? KORUN: 1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu, iklimlendirme sektörünün en büyük ve en köklü firmala- rından biri olarak hizmet veriyor. Bunun dışında, güneşten elektrik elde etme (fotovoltaik), doğal aydınlatma ve endüstriyel ısıtma konularında faaliyet gösteriyoruz. - Klima pazarına yönelik ürün gamınızdan bahseder misiniz? KORUN: 10’dan fazla distribütörü olduğumuz firma bulunuyor. Ana müşteri portföyümüzde alışveriş merkezleri, iş merkezleri, oteller, endüstriyel kuruluşlar, eğitim kurumları ve hastaneler bulunuyor. Bu mekanlara proje bazında soğutma grubu, klima santralı, fancoil cihazları, paket klimalar (rooftop) ve son zamanlarda oldukça popüler olan VRF cihazları temin ediyoruz. VRF ünitelerde özellikle otel, rezidanslar ve her türlü mimari alan için geliştirilmiş kompakt, ultra ince üniteler ve ses seviyesi düşük ünitelerle ideal çözümler sunuyoruz. VRF cihazlarında Japon Mitsubishi Heavy, rooftop cihazlarında Amerikan Lennox, ısı pompası cihazlarında Amerikan Climate Master gibi konusunda dünyanın sayılı firmalarının temsilciliğini yapmakta- yız. Form Şirketler Grubu’nun imalat ayağını oluşturan Form Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin ekolojik imalatı olan ve klasik klimanın kullanılamayacağı büyük alanlar için kompresör kullanmadan soğutma yapan FesKlima, FesChill Evaporatif soğutma sistemleri ürün gamımızda bulunuyor. - Yakın zamanda piyasaya sunacağınız veya sunduğunuz yeni bir ürün bulunuyor mu? KORUN: Yeni ürünler olarak Dunham - Bush DCLC Serisi Santrifüj Soğutma Gruplarını ve frekans kontrollü vidalı gruplarını Türkiye pazarına sunduk. Dunham-Bush yüksek verimli vidalı soğutma sistemleriyle oteller, iş merkezleri, fabrikalar gibi birçok geniş hacimli mekanın iklimlendirilmesinde tercih edilen bir ürün. Mayıs ayı içerisinde gerçekleşen ISK – Sodex 2014 Fuarı’nda da iklimlendirme sektörüne yönelik birçok yeni ürünümüzü sergiledik. Mistsubishi Heavy Industries hava soğutmalı ve su soğutmalı VRF üniteleri enerji verimliliği yüksek kliwww.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme ma çözümleri sunuyor. Lennox yeni “Energy” serisi paket klima üniteleri de Eurovent A sınıfı enerji verimliliğine sahip olmakla birlikte tek bir paket cihaz ile tüm soğutma, ısıtma, havalandırma ve filtrasyon ihtiyaçlarına çözümler sunuyor. Yine Sodex 2014’te sergilediğimiz Decsa CTI sertifikalı soğutma kulesi endüstriyel ve ticari klima çözümlerinde yüksek performans sergiliyor. - Avrupa ile kıyasladığımızda sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? KORUN: Merkezi klima sektörü Türkiye’de inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümeye devam etmekte. Son 10 yılda konut, iş yeri ve alışveriş merkezlerinin tamamında klimanın sağladığı konfor şartlarının bulunması isteniyor, bu da klima kullanımını hızlı bir şekilde artırıyor. Merkezi klima cihazlarının Türkiye piyasasının, split klimalar hariç olmak üzere, yaklaşık 550 milyon euro civarında olduğunu öngörüyoruz. Bu değer sadece cihazlar olup, montaj, ara malzemeler, split klimalar, soğuk odalar, ısıtma ürünleri gibi kalemler içermemekte. Türkiye’de son 10 yılda iklimlendirme sektöründe ihracatta da altı kat büyüme söz konusu. Ürün yelpazeleri genişledi ve Ar-Ge çalışmalarına verilen önem arttı. - Sektörün sorunlarını başlıklar halinde belirterek, çözüm önerilerinizi açıklar mısınız? KORUN: Klima ürünlerinin lüks olarak görülüp ÖTV’ye tabi tutulması da sektörü yavaşlatan unsurlardan. Sektörün bazı ürünlerde yerli imalat ile yurtdışına açılma potansiyeli büyük ve son beş yıldır bu konuda çok yol kat edildi. Aynı zamanda faaliyet gösterdiğimiz sektörde yerli üreticilerin yurtdışına açılmaları, yabancı firmalarla ortak faaliyet yapabilmeleri için, kurumsal organizasyonlarını gerektiği gibi yapılandırmaları gerekiyor. Bu anlamda sektörümüzde deneyimli-bilgili danışman, arabulucu kişiler veya gruplar yok. Ama bu grupların zaman içinde oluşacağını düşünüyorum. Çünkü danışmanlar olmadan kolay kolay birlikteliklerin yaratılabileceğine inanmıyorum. n www.dunyainsaat.com.tr DemirDöküm, A enerji sınıfı klimalar ile sıcaklara çözüm getiriyor T ürkiye ısıtma ve soğutma sektöründe öncü markalarından DemirDöküm, 60 yıldır tüketicisine kombi, klima, panel radyatör, şofben, termosifon ve güneş enerjisi başta olmak üzere geniş ürün gamı sunuyor. DemirDöküm, yaz sıcakları bastırmadan önce ekonomik çözüm sunan ‘A Enerji Sınıfı Inverter Klimalar’ ile ‘Serinliği Başka Yerde Aramayın’ çağrısı yapıyor. DemirDöküm A4 Inverter Duvar Tipi Split Klima yeni nesil inverter teknolojisiyle minimum elektrik tüketimi sağlıyor. LCD ekranıyla modern tasarımlı klima, sessiz çalışma teknolojisi ile bulunduğu ortama serinlikle birlikte konforda getiriyor. Anti toz filtresiyle ise ortamdaki toz ve partikülleri tutuyor. Çevre dostu R-410a gazı sayesinde DemirDöküm A4 Inverter Klima, ozon tabakasına zarar vermiyor. Enerji taşıma kapasitesiyle klimanın daha az enerji ile daha fazla iklimlendirme yapmasına yardımcı oluyor. Sezonsal verimlilik direktifine (ERP Lot10) uygun yeni nesil Inverter teknlojisiyle A4 Inverter klima daha sessiz, daha verimli çalışıyor. A4 Inverter duvar tipi split klimanın özellikleri: n SCOP ve SEER verimlilik değerleri: Sezonsal enerji verimliliği değerlerini ifade ediyor. SCOP sezonsal ısıtma enerji verimliği, SEER sezonsal soğutma enerji verim- liliğini gösteriyor. n Sıcak kalkış modu: Cihaz ısıtma moduna getirildiğinde iç ünite evaporatörü istenilen sıcaklığa ulaşmadan ortama üfleme yapılmamasını sağlıyor. Yeterli sıcaklığa ulaşılınca da sadece sıcak hava üfleniyor. n Program saati: Klimanın ayarlanan zamanda çalışmaya başlaması veya çalışmasının durdurulması ile pratik bir kullanım sağlıyor. n Jet-cool: Özelliği sayesinde ortam çok kısa bir zaman içinde istenilen konfor şartlarına ulaşıyor. n Auto-restart: Elektrik kesintilerinden sora klima otomatik olarak kesintiden önceki konumunda çalışmaya başlıyor. Dünya İnşaat 77 Mercek / İklimlendirme Vaillant, VAI-6 serisi inverter klimaları satışa sundu V aillant, 140 yılı aşkın tecrübesi ile ısıtma ve soğutma sektöründe yenilikler yapmaya ve bu yenilikleri tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de tüketicileriyle buluşturmaya devam ediyor. Vaillant’ın climaVAIR serisi VAI-6 inverter klima cihazları; estetik, performans ve sağlık açısından klima sektörüne yeni bir soluk getirdi. Bu cihazlar; A++ enerji sınıfında olmasını, aktif güç kontrollü DC inverter teknolojisi ile buluşturarak, yüksek enerji tasarrufu sağlarken, düşük ses seviyesi, modern çizgileri, yüksek SCOP ve SEER (sezonsal performans katsayıları) değerleri ile farklı bir noktada yer alıyor. Sahip olduğu verimli ürün sertifikası, ErP’ye ve bu yıl yürürlüğe giren direktifine uygun VAI-6 serisi, yeni bir klima segmenti oluşturuyor. Vaillant climaVAIR Inverter klimalar, cihaz kumandası üzerinden tek tuş ile aktive edilen X-Fan yani temizleme fonksiyonu ile ünite içinde nem ve tozdan oluşan ve kötü kokuya sebep olacak küf ile partülleri temizleyerek, kullanıcısına nemden arındırılmış temiz, ku78 Dünya İnşaat ru hava konforunu sağlıyor. Tüm bu özelliklere ilave olarak, ortama verilen hava aktif filtreleme sisteminden geçirilerek yaşam mahalline ulaştırılıyor. Önce toz filtresinden geçirilerek kaba partiküller tutuluyor, sonra ise bakterilere kadar etki eden küçüklükteki mikro organizmaları tutan antibakteriyel filtreden geçirilen hava, bakteri ve kötü kokularından arındırılmış olarak ortama veriliyor. Estetik olarak şık ve modern görüntüye sahip climaVAIR inverter serisi VAI-6 klimaların iç ünite üzerindeki LCD ekran ve led göstergeleri ile ortam sıcaklığını ve çalışma fonksiyonları ile ilgili bilgiyi kullanıcısına sunuyor. Vaillant VA- I -6 serisi inverter klima cihazının diğer bir özelliği ise, bilgisayar ve server odaları gibi yaz, kış, ısı yükü olan, dış ortam sıcaklığının düşük olduğu yerlerde bile soğutma yapabilmesi. Böylece 24 saat ve tüm yıl soğutma istenen ortamların klimatizasyonu da bu cihaz ile sağlanabiliyor. Hızlı ısıtma ve soğutma sağlayan “turbo” fonksiyonu, uyku modu ve 24 saat programlama, hızlı tekrar programlama için “repeat” fonksiyonu ve gece ekran ışıklarını kapatma “light” fonksiyonu seçenekleri ile diğer özelliklerine ek olarak kullanıcısına konfor ve performansı bir arada sunuyor. n www.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme Siemens’ten sektöre inverter teknolojili beş yeni ürün de “A” enerji sınıfı klimalara göre yüzde 35 daha az enerji tükettiğini belirtti. Ayşe ÖZKAYA S iemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya Siemens’in 167 yıllık bilgi birikimi ve deneyimi ile bugün de sektöre yenilikler kazandıran ve standartları belirleyen bir marka olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, “1992 yılından bu yana Türkiye solo ve ankastre ürünler pazarlarında buzdolabından mikrodalga fırına, çamaşır makinesinden bulaşık makinesine, elektrikli süpürgeden klimaya ve küçük ev aletlerine kadar geniş ürün yelpazemizle tüketici ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Özellikle ankastre ürünler konusunda dünyada, Avrupa’da ve Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de öncülüğü üstleniyor, solo ürünlerde sürekli büyüyoruz” dedi. Marka olarak ergonomik, yüksek performanslı, yenilikçi ve teknolojik ürünlerle hayatı kolaylaştırırken, doğal kaynakları ve çevreyi korumaya da özen göstererek, www.dunyainsaat.com.tr enerji tasarrufuna ve sürdürülebilir bir yaşama vurgu yapıklarını söyleyen Özkaya, “Siemens ürünleri modern, dinamik, sorumluluk sahibi ve sürdürülebilir bir yaşam için üretiliyor. Ürünlerimiz, bilinçli bir bireyselliğin altını çizen tasarımlarıyla, ilerici kullanım özellikleri ve işlevsellikleriyle, modern hayatın tüm gereksinimlerini karşılıyor. Siemens ürünleri, net ve kesin tasarımları ile stili de ön planda tutan kişilikleri yansıtıyor” şeklinde konuştu. Özkaya, klima sektörüne de mono split olarak tabir edilen (bir dış ve bir iç üniteden oluşan) klasik on-off ve inverter modeller sunduklarını aktardı. Siemens olarak iki farklı klasik (on-off ) model, beş farklı inverter split klima ve iki (onoff ve inverter model) salon tipi klima modelleri sunuduklarını kaydeden Özkaya, klima sektöründe son iki sezondur gündemde olan konunun enerji verimliliğini öne çıkaran inverter modellerin gelişiminin olduğunu ifade etti. Özkaya, “İnverter modeller on-off dediğimiz klasik modellere göre yıllık enerji tüketiminde yüzde 35’e varan bir tasarruf sağladığından Türkiye pa- zarı bu modellere doğru kayıyor. Siemens olarak bu pazara beş farklı model sunuyoruz. Siemens’in ‘inverter’ teknolojisine sahip yeni Süper DC, Exclusıve DC, Comfort DC Inverter, Silver İyon ve Bio klimaları üst düzeyde enerji tasarrufu, yüksek konfor ve performans sunuyor. İyonizer teknolojisi ile vücudu canlı ve uyanık tutan bir atmosferin oluşmasını sağlayan klimalar ısı eşitleme, takip et tuşu, iki yönlü üfleme gibi birçok özellik ile hayatı kolaylaştırıyor, güzelleştiriyor” açıklamasında bulundu. Gelecek dönemde de klimalarda çevreci özellikler ve enerji tasarrufunun ön planda olmaya devam edeceğine vurgu yapan Özkaya, 2007 yılından bu yana tüm Siemens klimalarda yüksek oranda enerji tasarrufu sağlayan ve ozon tabakasına zarar vermeyen R410a gazı kullandıklarını ifade etti. Klimalar çalışmasa dahi fişte takılı kaldığından, 1 W standby özelliğinin tüm inverter ve on-off klasik modellerde bulunduğunu söyleyen Özkaya, satmış oldukları tüm mono split klima modellerinde “A” enerji, inverter klima modellerin- “Ürünlerimizde teknoloji ve yenilikçilik ön planda” Her yıl yeni özelliklere sahip, yeni ürün gamlarını müşteri beklentisini ve isteklerini göz önünde bulundurarak, talepler doğrultusunda oluşturduklarını belirten Özkaya, “Örneğin enerji tasarrufuna önemli katkılarda bulunan klima, stanby konumundayken otomatikman enerji tasarruf moduna geçen ve normalde 4-5 watt olan harcama 1 watta indirilerek yüzde 80 enerji tasarrufu sağlanan yenilikçi açma kapama teknolojisi “1 W Standby”, inverter ve on-off salon tipi klima üretimi, yine Siemens’in şık tasarım çizgisine uygun daha ince bir iç ünite üretimi gibi talepler bu sene gamımıza yansıyan istek ve beklentilere göre geliştirilmiş yeni ürün ve özelliklerdir” şelinde konuştu. Geçtiğimiz yıl Siemens’in özellikle iletişim alanında ankastre, küçük ev aletleri ve IQ Serisi çamaşır makineleri ürün gruplarına odaklandığına değinen Özkaya, ankastre ve solo ürün grubunda sundukları yenilikçi, fonksiyonel ve kolay kullanıma sahip ürünleri, yıl boyunca devam eden avantajlı kampanyalar ile tüketicilere sunmaya devam edeceklerinin bilgisini verdi. Özkaya, “2014 yılında ise ürünlerimizde yine modern tasarım, gelecek odaklı teknoloji ve yenilikçilik ile çevre duyarlılığı ön planda olmaya devam ediyor. 2014 yılında en önemli odak noktamız yine ankastre olacak. İlerici kullanım özellikleri ve işlevsellikleriyle ankastre ürünlerimizde zengin çeşitliliğimizi yine tüketicilerimizin beğenisine sunmaya devam edeceğiz” dedi. n Dünya İnşaat 79 Mercek / İklimlendirme Mitsubishi Electric Türkiye’nin üretimlerinde ‘çevre vizyonu’ ön planda İ klimlendirme sektörünün güçlü oyuncularından Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, Türkiye genelindeki şubeleri ve 150’den fazla bayi ve satış noktası ile çevre dostu hizmet anlayışıyla faaliyetlerine devam ediyor. Doğaya dost ve gelişmiş teknolojiyle her ihtiyaca yönelik klimalar ürettiklerini belirten Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, şirket felsefesi ve geliştirilen ürünler ile Türkiye’de her zaman iklimlendirme sektörünün öncülerinden olduklarını söyledi. Ar-Ge faaliyetlerine yoğun olarak devam ettiklerini kaydeden Altaç, ‘sezonsal verimlilik kriterleri’ne göre üst sınıfta olan klimaları üreten bir marka olarak öne çıktıklarını vurguladı. Altaç, “Klimalarda 2014 yılının Ocak ayında geçerli olmaya başlayan ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine uygun ürünler bizim ürün gamımızda 2013 yılından bu yana mevcut. Yeni nesil Mitsubishi Electric klimalar sezon- 80 Dünya İnşaat meyi, kısacası dünyanın ve canlıların korunmasına olumlu katkıda bulunmayı amaçlıyor. Biz de çalışmalarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz” açıklamasını yaptı. Altaç, DÜNYA İnşaat Dergisinin sorularını ise şu şekilde yanıtladı: - Firmanızın faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? ALTAÇ: Isıtma, soğutma ve havalandırma konularında hizmet vermek üzere 2004 yılından bu yana MitsuYenal bishi Electric Klima Sistemleri’nin TürALTAÇ kiye distribütörü olarak faaliyet gösterdik. Türkiye’de önemli bir yere sahip ve sürekli gelişmekte olan klima sal verimlilik kriterlerine göre; A, A+, duğunu ve sloganın firmanın yeşil bir pazarındaki varlığını daha da güçA++ veya A+++ enerji sınıfında yer gelecek yaratmak ve ekolojik olarak lendirmek isteyen Mitsubishi Electalıyor. Bu enerji sınıflarında yer alan sürdürülebilir bir topluma ulaşmak ricCorp. rekabetin gelişen yapısına klimalar en tasarruflu ve dolayısıy- için gösterdiği çabaları ifade ettiğini yön verebilmek için Şubat 2014’te la en az elektrik faturası ödenmesini anlatan Altaç, “Mitsubishi Electric’in firmamızı satın almaya karar versağlayan klimalar arasında yer alıyor” ‘Çevre Vizyonu 2021’ küresel ısınma- di. Bu adım ile temmuz ayından itidedi. Mitsubishi Electric tarafından yı önlemeyi, geri dönüşüm bilincine baren artık Mitsubishi Electric Türkigerçekleştirilen geniş çevre progra- sahip bir toplum oluşturmayı, do- ye Klima Sistemleri olarak yolumuza mının yeni sloganının “Daha Yeşil Bir ğa ile uyum içinde yaşama alışkanlı- devam ediyoruz. Şu an İstanbul, İzGelecek İçin Ekolojik Değişimler” ol- ğı sağlamayı, çevre bilincini teşvik et- mir, Antalya ve Ankara’da şubelerimiz www.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme bulunuyor. Türkiye genelinde uzman kadrolarla oluşturulmuş 150’den fazla bayi ve satış noktamız ile 200’ün üzerinde servisimiz mevcut. Yüzde 70’i mühendislerden oluşan tecrübeli kadromuz her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Mitsubishi Electric; 92 yıldır ürettiği tüm cihazlarında çevreye karşı olan sorumluluk bilincini, enerjiyi verimli kullanmak üzere geliştirilmiş teknolojileri, üretimde kullanılan malzemeler ve kalite standartlarıyla kanıtlıyor. Her zaman için Türkiye pazarında iklimlendirme sektörünün öncüleri arasında yer aldık. Klimalarda 2014 yılının Ocak ayında geçerli olmaya başlayan ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine uygun ürünler bizim ürün gamımızda 2013 yılından bu yana mevcut. Yeni nesil Mitsubishi Electric klimalar sezonsal verimlilik kriterlerine göre; A, A+, A++ veya A+++ enerji sınıfında yer alıyor. Bu enerji sınıflarında yer alan klimalar en tasarruflu ve dolayısıyla en az elektrik faturası ödenmesini sağlayan klimalar. - Klima pazarına yönelik ürün gamınızdan bahseder misiniz? ALTAÇ: Mitsubishi Electric Klima Sistemleri; her yere uygulanabilir, montajı kolay, modern ve estetik tasarıma sahip, uzun yıllar sorunsuz çalışan, performansı yüksek ısıtma ve soğutma ürünleriyle öne çıkıyor. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin; ev-ofis klimaları, Mr. Slim ticari tip klimaları, havadan suya ısı pompası sistemleri, el kurutma sistemleri, ‘City Multi VRF’ merkezi sistem klimaları, doğaya dost, gelişmiş teknoloji ürünü yeni ‘Hybrid City Multi HVRF’ sistemleri olmak üzere tüm ihtiyaçlara yönelik ısıtma, soğutma, havalandırma ve sıcak su temini için gelişmiş ürünleri bulunuyor. Bunların yanı sıra klimalarda; haftalık programlama, küf yok edici fonksiyonu, kolay temizlenebilirlik, antioksidan etkiye sahip Catechin filtre, anti alerjik enzim filtre sistemi, taze hava bağlantısı, ideal ısı ayarını sağlayan I Feel teknolojisi, daha önceden kaydedilen ısı ayarını tek tuşla sağlayan I Save hafıza modu ve otomatik kanat sistemleri gibi birçok özellik bulunuyor. - Yakın zamanda piyasaya sunacağınız/sunduğunuz yeni bir ürün var mı? ALTAÇ: Mitsubishi Electric Klima www.dunyainsaat.com.tr Sistemleri’nin piyasaya sunduğu ürünleri; Yeni Hybrid City Multi HVRF sistemleri, Isı Geri KazanımlıHybrid Sistem Mr. Slim+, MELCloud teknolojisi ve Yeni Kirigamine serisi klimalar olarak sıralayabiliriz. ISK Sodex 2014 Fuarı’nda lansmanını gerçekleştirdiğimiz doğaya dost ve gelişmiş teknolojisiyle geleneksel ısıtma ve soğutma yöntemlerinin modern bir alternatifi olan yeni hybrid sistemleri, firmamızın son teknoloji hamlesi oldu. Ev tipi alanda da en yeni ve inovatif Mitsubishi Electric ürünlerinden olan yeni Kirigamine klimalar, sezonsal verimlilik kriterlerine göre soğutma ve ısıtmada A+++ enerji sınıfında yer alıyor ve sahip olduğu özellikleriyle bir klimadan çok daha fazlasını vaat ediyor. Ar-Ge faaliyetlerini yoğun olarak sürdüren Mitsubishi Electric, sezonsal verimlilik kriterlerine göre üst sınıfta olan klimaları üreten bir marka olarak öne çıkıyor. Odaklandığınız projeleriniz nelerdir? ALTAÇ: Mitsubishi Electric’in gerçek- leştirdiği geniş çevre programının yeni sloganı “EcoChangesFor a GreenerTomorrow”, yani “Daha Yeşil Bir Gelecek İçin Ekolojik Değişimler”. Bu slogan Mitsubishi Electric’in çevre koruma teknolojileri ve üretimdeki uzmanlığı sayesinde daha yeşil bir gelecek yaratmak ve ekolojik olarak sürdürülebilir bir topluma ulaşmak için sarf ettiği sürekli çabaları ifade ediyor. Yine Mitsubishi Electric’in 2021 yılına kadar hedeflediği, uzun vadeli çevre yönetim programı olan “Çevre Vizyonu 2021” küresel ısınmayı önlemeyi, geri dönüşüm bilincine sahip bir toplum oluşturmayı, doğa ile uyum içinde yaşama alışkanlığı sağlamayı, çevre bilincini teşvik etmeyi, kısacası dünyanın ve canlıların korunmasına olumlu katkıda bulunmayı amaçlıyor. Biz de çalışmalarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. - Gelecek dönemde hangi ürünler daha çok ön plana çıkacak? ALTAÇ: Dünyada enerji tasarrufu sağlayan, enerji kullanım maliyetini azaltan ürünlere doğru bir yönelim söz konusu. Sektör, tek tip ürünler yerine tek bir sistemle farklı ihtiyaçlara farklı çözümler sunan sistemlere doğru yöneliyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünya iklimlendirme pazarında ilk 15 ülke arasına girme hedefine ulaşacağını düşünüyoruz. Küresel ısınma, enerji verimliliği, iç hava kalitesi hassasiyetlerinin ve tüketici bilincinin artmaya devam etmesiyle Türkiye’de klima sektörü büyümeye devam edecek. Sektörün sağlıklı büyümesinde ise önümüzdeki dönemde sezonsal verimlilik önemli bir rol oynayacak. -Sektörün sorunlarını belirterek, çözüm önerilerinizi açıklar mısınız? ALTAÇ: Öncelikle tüketicilerin sadece klima cihazı ile değil tüm sistem ile ilgili bilinçlendirilmesi gerekiyor. Yeni Enerji Verimliliği Yönetmeliği ve sezonsal verimlilik kriterleri klima sektöründe kalite standartlarının yükselmesinde çok önemli bir rol oynayacak. Sektörümüzün önemli diğer bir eksiği de kalifiye insan kaynağı. Sektörde yer alan ya da almayı hedefleyen genç mühendislerin ve sektör yöneticilerinin bu konu üzerinde durmaları ve sektörü geliştirme vizyonuyla konuyu değerlendirmeleri gerekiyor. İnsan kaynağının çok önemli olduğuna inanan firmamız, Samandıra Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin mesleki uygulama dersleri konusundaki ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamak amacıyla Klima Sistemleri Laboratuvarı’nı kurdu. Buradaki cihazları da sık sık yenileyerek gelişen ve değişen teknolojiyi öğrenciler için ulaşılabilir kılıyoruz. n Dünya İnşaat 81 Mercek / İklimlendirme Daikin, Tegora’yı satışa sundu T ürkiye’de Ocak 2014 tarihinde uygulanmaya başlayan ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerini, Avrupa Birliği (AB) ile eş zamanlı olarak Ocak 2013’ten bu yana uygulayan Daikin, ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Kullanıcılarının farklı ihtiyaç ve beklentilerine geniş ürün gamı ile çözüm sunan Daikin, yeni klima serisi Tegora’yı satışa sundu. Enerji tasarrufu, konfor, maliyet avantajı ve estetik tasarımı bir arada sunan cihazları ile tanınan Daikin, ‘Tegora Seasonal Serisi Klimalar’ ile kullanıcıların beklentilerine çözüm sağlıyor. Avrupa’daki yeni sezonsal verimlilik enerji yönetmeliklerine göre geliştirilmiş yeni bir inverter klima serisi olan Tegora Seasonal, farklı iklim ve ortam koşullarında yüksek enerji tasarrufu ve kullanım konforunu düşük işletme maliyeti ile birlikte sunuyor. Mevcut yönetmelik değerlerine göre daha kapsamlı ve gerçekçi sonuçlar ortaya koyan sezonsal verimlilik kriterlerine uygun olarak geliştirilen seri, 9.000-21.000 Btu/h aralığında sahip olduğu dört 82 Dünya İnşaat farklı kapasite ile sezonsal soğutma ve ısıtma verimi A+ enerji sınıfına ulaşıyor. Tegora Seasonal klimalar, gerek enerji tasarrufunu gerekse kullanıcı konforunu artırıcı özelliklerin yanı sıra konforlu ‘üfleme modu’ ile soğuk ya da sıcak havanın vücudu direkt etkilemesini önlemek için uygun kanat pozisyonu seçiyor. Tegora aynı zamanda gece uyurken vücut ısı ritmini takip eden bir ortam oluşturarak ‘rahat uyku modu’ ile konforlu bir uyku ortamı sağlıyor. Turbo modu ile 20 dakikalık bir sürede ortamın hızlı bir şekilde soğutulmasını ya da ısıtılmasını sağlayan Tegora, ‘ekonomi modu’ ile güç tüketimini minimuma indirebiliyor. 22 dB(A)’den başlayan düşük ses seviyesi ve tasarı- ğini ölçen ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine geçti. Gerçek çevresel etkilerin dikkate alınması ve enerji tasarrufu performansının artırılmasını amaçlayan bu uygulama ile birlikte, klimalarda kullanılan ‘nominal verimlilik’ yönteminin yerini “sezonsal verimlilik” alırken, nominal enerji verimliliğini gösteren A sınıfı, B sınıfı gibi enerji etiketlerinin yemı ile her ortama uyum sağlayan rini de sezonsal verimlilik etiketleri seri ile günlük programlama yapa- aldı. Sezonsal verimlilik kriterlerine rak yaşam alanlarda konforlu ve te- göre yapılan ölçümlerle, cihazlamiz bir hava oluşturmak mümkün. rın gerçek hayatta kullanılan sıcakDaikin’in Malezya, Çek Cumhuriye- lık değerlerine eş değer enerji veti ve Türkiye’deki fabrikasında üre- rimlilikleri belirleniyor. Yani nomitimini gerçekleştirdiği Tegora Sea- nal verimlilik, bir klimanın nominal sonal serisi klimalar, yüksek enerji koşullarda ne kadar verimli çalıştıtasarrufu, düşük işletme maliyeti ve ğını gösterirken sezonsal verimlilik; maksimum konfor sunuyor. bir klimanın tüm bir soğutma veya ısıtma sezonu boyunca ne kaSezonsal verimlilik nedir? dar verimli çalıştırmayı net olarak A sınıfı, B sınıfı gibi enerji eti- ortaya koyuyor. Sezonsal verimlilik ketlerinin enerji verimliliğini ifade kriterleri, cihazlarda enerji tasarruetmekte yetersiz kalması nedeniyle funun artırılmasıyla ve ekolojik etgeliştirilen Eco Dizayn Direktifi (ERP) kilerin azaltılmasıyla somut olarak uyarınca, Avrupa ülkeleri 2013 yı- katkı sağlayacak. Bu geçişle birlikte lında Türkiye’de 1 Ocak 2014 tari- inverter olmayan cihazların kullanıhinden itibaren ısıtma ve soğutma mının ise ileri dönemlerde azalarak cihazlarının gerçek enerji verimlili- biteceği öngörülüyor. n www.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme Yenilenebilir enerji ile havalandırma Ahmet H. GÖKŞİN Havak Endüstri Tesisleri Tic. AŞ. Genel Müdürü E nerji üretebilmek için atmosfere salınan sera gazı emisyonlarının artışı, bunun sonunda ortaya çıkan global ısınma ve buna bağlı dünyamızdaki iklim değişiklikleri her geçen gün yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Emisyonları azaltmak amacıyla, her teknolojide düşük enerji tüketen ve yenilenebilen enerjili ürünler geliştirilmektedir. Bilim adamları bu konuda sürekli çalışmakta ve çok ilginç fikirlerle değişik yöntemler bulmaktadırlar. Örneğin cep telefonlar için güneş enerjisiyle şarj etmenin yanı sıra, idrarla çalışan bir düzenekle şarj etme yöntemleri denenmektedir. HVAC sektöründe de EC motorların kullanımı ve daha birçok yöntemle enerji verimli cihazlar geliştirilmekte, cihazların enerji tüketimleri sürekli azaltılmaktadır. Ticari ve endüstriyel amaçlar için kullanılan çatı aspiratörlerinde geliştirilen iki yeni ürün, tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışmaktadır. Çevre dostu çatı aspiratörleri olarak Sodex 2014 Fuarı’nda Havak AŞ standında sergilenmiş olan bu ürünler elektrik tüketmediklerinden, sağladıkları enerji tasarrufu ile kendi bedellerini kullanıma bağlı olarak yaklaşık iki yıl süresinde amorti edebildiği için fuar ziyaretçileri tarafından büyük ilgi görmüştür. Rüzgar tahrikli çatı aspiratörleri Üretim alanları, depolar, marketler, tavuk çiftlikleri gibi geniş ve tek katlı binaların çatılarında kullanılan bu fanlar, çok düşük rüzgar hızlarında bile dönerek havalan- www.dunyainsaat.com.tr Evlerin çatı arası havalandırması veya diğer amaçlar için geliştirilen bu aspiratörler, güneş panellerinin ürettiği 15 W veya 30W enerjiyle çalışmaktadır. Güneş enerjili çatı aspiratörleri, çatıda sessiz bir şekilde çalışarak, çatı arasının havasını boşaltmaktadır. Sıcaklık kontrolü ile 25 santigradın altında durup 27 santigradın üstünde çalışabilmektedir. Nem kontrolü ile de yüzde 65 nemde durup yüzde 75 nemde çalışabilir. İsteğe bağlı olarak uygulanan çevre kontrol sistemi ile güneş varken fan güneş enerjisi ile çalışıp, güneşin olmadığı zamanlarda ise binanın elektriğini bir transformatörle kullanabilmektedir. Bina elektriğini kullandığında, her yaØ300 milimetre Ø600 milimetre Ø900 milimetre rım saatte 8 dakika çalışmak üzere programlanabilmektedir. Aspiratörün güneş paneli tadırma sağlamaktadırlar. Aspiratö- mandalı bir damper ile hava geçimamen dönebilir ve ayarlanabirün rüzgar altında kalan kısmında şi istenen oranda daraltılarak debi lir özelliktedir. Aspiratörle birlikte oluşan düşük basınçla, bu bölge- ayarlaması yapılabilmektedir. Örverilen pusula yardımıyla, panelye doğru ilerleyen iç hava, kanat- neğin Ø 900 milimetre çapındaki ler güneye doğru yönlendirilebilir lar arasından dışarı çıkmakta, bu bir aspiratör, 4,5 metre/saniye rüz(Kuzey yarımküre için). Kışın çaşekilde sürekli bir hava emişi sağ- gar hızında 12 bin 500 metreküp / tı arası sıcaklık 18 santigradın allanmaktadır. Rüzgarın hiç olmadı- hız hava boşaltabilmektedir. Kışın tına düştüğünde, cihazda bulunan ğı anlarda bile, sıcaklık farklılıkları rüzgar hızının daha fazla olduğu termostat sayesinde aspiratör kave ısı akışı yüzünden havalandırma zamanlarda bu debi artacaktır. Isı panmaktadır. Bu termostat kudaima sağlanmış olmaktadır. Bu kaybı olmaması amacıyla havalanaspiratörlerde kullanılan dikey ka- dırmanın azaltılması istendiğinde mandası, istendiğinde devre dışı natlar, tüm rüzgar hızlarında daha bu damperle kolayca ayar yapıla- bırakılabilir. Güneş enerjili çatı aspiratörleri, enerji maliyetini düşüriyi verim sağlamakta, küresel şekil- bilmektedir. düğü gibi, yazın evin daha serin olli aspiratörlere nazaran emiş kapamasını kışınsa eşyaların küflenmesitesi üç kat daha fazla olmakta- Güneş enerjili çatı aspiratörleri dır. Dış hava şartlarında çalışacaEvlerin çatı araları genellik- sini önlemektedir. n ğı için korozyona dayanıklı olarak le kullanılmayan eşyalar için depo alüminyum malzemeden yapılan olarak kullanılmaktadır. Ancak yaaspiratörlerin ömrü çok uzundur. zın çatı aralarında 70 santigrat deRulmanlı yataklama sayesinde, recelere çıkabilen aşırı bir sıcaklık çok düşük rüzgar hızlarında bile artışı olmakta, bu yüksek sıcaklık kolayca dönebilmektedir. Değişik eşyalara zarar verdiği gibi, alt kaçaplarda üretilen bu aspiratörler, ta da geçerek binanın klimasına bütün yıl boyunca havalandırma olumsuz etki yapmakta, enerji masağlamaktadırlar. Kış şartlarında liyetini artırmaktadır. Kışın ise, çahavalandırmanın azaltılması isten- tı arasında rutubet artmakta, yine diğinde, motorlu ve uzaktan ku- bu da eşyalara zarar vermektedir. Dünya İnşaat 83 Mercek / İklimlendirme Samsung, VRF alanında ‘Eurovent’ belgeli tek marka oldu Eda GÜRSES T eknoklima Samsung olarak ilk altı aylık hedeflerini beşinci ayda tamamladıklarını, şu an altı aylık hedefin üzerinde hareket ettiklerini ve ekim ayında yıllık hedeflerinin üzerine çıkabileceklerini söyleyen Samsung Teknoklima Türkiye Satış Müdürü Eda Gürses’le Samsung ve Teknoklima’daki gelişmeleri konuştuk. “Samsung’un Eurovent konusundaki çalışması bizim için çok önemliydi. Eurovent belgesi sektörde rakiplerimize karşı bizim önümüzü açan bir gelişme olduğu gibi aynı zamanda öncü de olacaktır” diyen Gürses, DÜNYA İnşaat Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı: - 2014 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Altı aylık sürenin sonucunda hedefler anlamında Samsung Teknoklima’nın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? GÜRSES: Samsung Teknoklima açısından baktığımızda ilk üç ayda tüm Türkiye’de olduğu gibi bizde durgun 84 Dünya İnşaat ve stratejik bir süreç geçirdik. Ocak, şubat ve mart ayları tahminimce bizim haricimizde sektörde de siyasi dalgalanmadan ötürü birçok firma ve markayı da farklı stratejiler geliştirmeye zorlamıştır. Ancak biraz da ülkemizin geleneksel ekonomi bilgisine hakimiyetimizden dolayı ilk çeyreğimizi temkinli geçirip ikinci çeyrekte artık neler yapabileceğimizi anlamış duruma geldik. Geçmişten gelen veri tabanımız sayesinde; “paniğe kapılmadan, mevcut durumumuzu koruma adına neler yapabiliriz” konusu bizim için çok önemliydi. Tabi ülkede gizli bir kriz ortamının varlığı önlem paketlerimizi arttırmamızı sağladı. Dolayısıyla Samsung Teknoklima olarak özellikle ilk üç ayımızı kontrollü atlattık, çok agresif bir yapıda değildik. 2012-2013 döneminin de, Türkiye’deki en prestijli projelere imza attık ve teslim ettik. 2014 yılı vizyonumuzda da minumum yüzde 30’luk bir büyüme hedefliyoruz. İlk altı aylık he- defimizi beşinci ayda yani mayıs gibi noktalandırdık, şu an altı aylık hedefin üzerinde hareket ediyoruz. - Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği, inşaat malzemeleri sektöründe 2014 yılının sonuna doğru yüzde 6’lık bir büyüme olacağını öngörüyor. İklimlendirme sektörü de bir şekilde inşaat sektörünün içinde yer alıyor. Bu veriyi de göz önünde bulundurduğunuz da Samsung Teknoklima yılsonunu nasıl tamamlayacak? GÜRSES: Samsung Teknoklima olarak yılı çeyrekler olarak dört döneme ayırırız, üçüncü ve dördüncü çeyreğimizin hedeflerini biz eylül-ekim gibi tutturacağımızı düşünüyoruz. Şu andaki veriler de zaten bunu gösteriyor. Dediğiniz gibi; inşaat sektörü artık iklimlendirme sektörüne hemen hemen paralel bir sektör oldu, inşaat sektöründe ki inişler ve çıkışlar bizi son derece etkilemekte. Dolayısıyla rekabetin çok hızlı olduğu, çok dina- mik bir yapıya sahip olmamız gereken bir noktadayız. Samsung Teknoklima olarak ekim ayında yüzde 100’lük hedeflerimizi gerçekleştirip üstüne çıkabileceğimizi şu anki verilerden çok rahat görebiliyorum. Sektör de hissedilir bir canlanma mevcut, bunun yansımalarını çok rahat görebiliyoruz. Yılsonunu güzel bir şeklide tamamlayacağımızı düşünüyorum. - Samsung’un teknolojideki üstünlüğünün size yansımasını görebiliyor musunuz, bu üstünlük sizi ne derece etkiliyor? GÜRSES: Samsung’un teknolojiye bakışı ve Ar-Ge’ye verdiği önem her zaman gelişim göstermemizi sağlayan yegane sebeplerden biridir. Sektörümüze baktığımızda gerçekten, belli bir kitleye ulaşmış olan markalarla rekabet ediyoruz. Eğer rekabet ettiğimiz markalar ve firmaların kalitesi ne kadar yüksek olursa ortaya koyduğumuz işlerin kalitesi de o kadar iyi oluyor. Samsung’a dönüp baktığınızda www.dunyainsaat.com.tr Mercek / İklimlendirme elinizde bir dünya markası var, oldukça kıymetli bir markayla 15 senedir birlikteyiz. Ülkemizde Samsung’dan haberdar olmayan hiç kimse yok. Bugün Türkiye’deki hemen hemen her tüketicinin elinde Samsung’la ilgili bir ürün var dolayısıyla bunun bize katkısı gerçekten son derece önemli çünkü bir projeyi konuşurken kullanıcının Samsung’la ilgili bir soru işareti olmuyor. Dolayısıyla global bir markayla birlikteliğin tabi ki avantajlarını yaşıyoruz. Samsung bütçesinin çok ciddi bir kısmını Ar-Ge’ye ayıran bir marka dolayısıyla bu bize yeni, kullanımı kolay ve hayatı kolaylaştıran bir teknoloji olarak geri dönüyor. Son dönemlerde duymuşsunuzdur; Samsung sertifikasyon olarak da son derece ileride. Bugün sektörde VRF alanında Eurovent belgeli tek marka olmanın da gururunu yaşıyoruz. - Türkiye’deki klima santralcilerinin Eurovent’i ne kadar önemsediğini, ayrıca Eurovent’in de Türkiye’ye ne kadar değer verdiğini biliyoruz, Türkiye’den sponsorluklar alıyor. Dolayısıyla bu belgeyi bir VRF sisteminin, Samsung’un alıyor olması farklı bir anlam taşıyor mu? GÜRSES: Evet, farklı bir anlam ta- www.dunyainsaat.com.tr - Böyle bir belgeye neden ihtiyaç duyuldu? GÜRSES: Biliyorsunuz birçok klima santralinde de Eurovent ön planda. Biz masada COP ve ERR değerlerini şıyor tabi ki. Sektörde ki dinamiği konuşuruz lakin bu paylaşımlar geyakalamamız için etrafımızdaki ge- nelde katalog değerleri üzerinden lişmeleri, rakiplerimizin hangi nok- olur ve yatırımcılar tarafından bize talarda kendilerini geliştirdiklerini hep şu soru sorulur; “Bunlar gerçek ya da hangi noktalarının gelişme- değerler mi?” Biz kıyaslama tabloları si gerektiğini sürekli takip etmek hazırlarız. Biz artık katalogdan, ezberzorundayız. Bunlar bizim için çok den ya da standart cümlelerle konuşönemli kriterler. Dolayısıyla tekno- mayacağız. Eurovent demek; bağımlojik açıdan baktığınızda üst dü- sız bir denetimden geçmek demek zey markalar artık birbirlerine ya- ve bu kapasitedeki ürünlerin COP ve kınlar, teknolojik değerler birbirine ERR değerlerinin gerçekliğini vurgulayakın. Biz masada normal vatan- yan ve bizim yatırımcı karşısında elidaşın anlayamayacağı cümlelerle, mizi güçlendiren, gerçeği konuştuCOP ile ERR değerleriyle konuşu- ğumuz ve net bir tavır sergilememizi yoruz. Ancak bir farklılık oluştur- sağlayan belgeyi sunabilmenin gücümak, her şeyi bir tık üste taşımak ne sahibiz. vizyonu değiştirmiş oluyor. Dola- - Samsung bu işi ilk yapan firma yısıyla Samsung’un Eurovent ko- ise diğer markalardan da bu işin nusundaki çalışması bizim için şu devamı gelecek mi? an çok kıymetli. Bu çalışmayı takip GÜRSES: Tabi ki gelecek. Şu anda ediyorduk ama bu belgeyi alması öyle bir bilgi yok ama çok iyi biliyosektörde rakiplerimize karşı bizim ruz ki; Samsung’un Eurovent belgeönümüzü açan bir gelişme oldu. si sektörde bir hareketliliğe yol açmışEurovent tarafından sponsorluklar tır. Nitekim keşke tüm rakiplerimizin alınırken, bu belgeye sahip olmak de Eurovent’i olsa, doğru ve gerçek değerlerle masada rekabet edebilsek. bizim için çok keyifli. Bu bir öncülüktür, bu çıtayı bir üste taşımaktır, bu önemli bir değerdir. Siz sektöre hakim insanlar olarak bunu zaten göreceksiniz yani muhtemelen seneye farklı bir markanın Eurovent’i ile karşılaşılabilinir. - Samsung’ta sürekli bir yenilik söz konusu. Sizin alanınızda herhangi bir yenilik var mı? GÜRSES: Samsung kanadında da, bizim alanımızda da yeni ürünlerimiz var. Biliyorsunuz bizim VRF haricinde ticari ürünlerimiz de bulunmaktadır. Free Joint Multi, ticari seri sistemlerimiz ve ısı pompası sistemlerimiz var. Samsung teknolojisi ısı pompasını geliştirerek daha önce iç ve dış ünite olarak ayrı olan iki sistemi tek bir ünitede toplayıp Mono Unit olarak tek cihaza yerleştirdi. Dolayısıyla bir otelin veya rezidans projesinin sıcak soğuk suyunu, ısıtmasını ve soğutmasını sağlayan yeni bir sistem bir arada oluşturuldu. VRF alt tabanında, temelinde VRF mantığı yatan ama yeni teknolojilerle üretilmiş ürünlerimiz var. Biz bir projenin üzerinde çalışırken elimizdeki tüm ürünlere göre planlamayı yapıyoruz. Böylece müşterilerimize alternatifli çözümler sunarak fark yaratabiliyoruz. n Dünya İnşaat 85 Şirket Haberleri “Başoğlu Kablo İstanbul” solar aracı, gücünü güneşten sonra Başoğlu’ndan alıyor B aşoğlu Kablo’nun ana sponsorluğunda yer alan Ae2 Project ekibi üniversite öğrencilerinin teknik faaliyetlerinde çalışmasını teşvik edip kalifiyeli mühendislerin yetişmesini sağlıyor. Türkiye’yi, dünya çapında temsil edebilme vizyonu içerisinde bulunan ekip, hedefleri doğrultusunda hız kesmeden büyümeye devam ediyor. ‘Ae2 Project Alternatif Enerjili Araç Ekibi’ anlamına gelen ‘Ae2 Project’ ekibi, dokuz mühendis adayı ile 2010 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Elektrik Elektronik Fakültesi bünyesinde kuruldu. Şu an itibariyle proje ekibinde 25 lisans, beş yüksek lisans öğrencisi yer alıyor. Ekibin tamamı YTÜ Elektrik - Elektronik, Makine ve Kimya - Metalurji Fakültesi öğrencilerinden meydana geliyor. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Ae2 86 Dünya İnşaat Proje ekibi, verimlilik esaslı alternatif enerjili prototip araç profilinde elektrik aracını üreten ilk takım unvanına sahip. Tasarlanan yeni aracın tanıtımı 25 Nisan’da YTÜ Davut Paşa Kampüsü Otağ-ı Hümayun’da düzenlenen açılış ile gerçekleştirildi. Yeni aracın ismi “Başoğlu Kablo İstanbul” olarak belirlendi ve tanıtımı yapıldı. Ekibin çalışma süresince ekibe destek veren Prof. Dr. Celal Kocatepe ekibi, özverilerinden ve sonuç odaklı çalışmalarından dolayı tebrik etti. Etkinliğinin açılışında bir konuşma yapan Başoğ- lu Kablo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlkim Başoğlu da, proje ekibine desteklerini iletti. Ae2 takımının mekanik sorumlusu Ahmet Tatar ise, yeni araç hakkında hem mekanik hem de teknolojik yapısı ile ilgili şu bilgileri aktardı: “Aracımız sadece 27 kilodan oluşmaktadır. Saatte 100 kilometre hıza ulaşabiliyor ve enerjisini güneşten alıyor. Türkiye’de ki en verimli güneş enerjisi destekli elektrikli prototip aracıdır. Amaç en az yakıtla en uzun mesafeyi gidebilmek. Solar araç 1 kilowatt saat (kWh) enerji ile 700 kilometre kat edebilmeyi hedeflemektedir. Bu başarıyı yakalayan Türkiye’deki ilk ekip unvanına sahiptir. Proje ekibi bugüne kadar sadece başarıları ile değil hem teknolojisini hem de araçlarını yenileyen ve geliştiren bir ekip www.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri ruhuna sahiptirler. Başoğlu Kablo İstanbul aracı konsept olarak eski tasarımına göre aerodinamik yapısı yenilendi daha teknolojik hale getirildi. Araç içi kablosuz iletişim sistemi ve veri aktarımı sağlayan telemetri sistemine yer verildi. Otomatik fren sistemi (ESP) entegre edildi. Bu kadar yeni özellikle birlikte artık hedeflerin ve beklentilerin yükseldiği bir yıl olacağı anlamına geliyor. Bunlarla birlikte elde edilen rekorları tazelenebilecek hatta daha iyisi yapılabilecek.” Shell Eco Marathon yarışmasında prototip güneş arabaları segmentinde Avrupa 8’incisi olan Ae2 Project ekibi tüm dikkatleri üzerinde topladı. Ae2 Project’in yıllık takviminde birçok etkinlik bulunuyor, bu etkinliklerde büyük destekçisi olarak Başoğlu Kablo yer alıyor. Sadece pistlerde değil etkinliklerde de yer alan araç, katıldığı fuarlarda hem beğeni topluyor hemde ilgi odağı haline geliyor. Bu tanıtımlardan bir tanesi olan Win Fuarı’nda Başoğlu Kablo’nun standında yer alan araç; tasarımı, yapısı ve özellikleri ile fuar alanında fantastik bir hava oluşturdu. Etkinlik süre- mobil modellerine benziyor. since ise, katılımcılar ile sürekli bilgi ve SEM 2014 fikir alışverişinde bulunuldu. 15-18 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen Shell Eco-Marathon EuShell Eco-Marathon rope binlerce öğrencinin katılımıyla Shell Eco-marathon, gençleri gegerçekleştirildi. Türkiye’den 17 ekibin leceğin yakıt alternatifleriyle çalışan katıldığı yarışmada gözler yine Ae2 araçları geliştirmeye teşvik etmek ve Proje Ekibi’nin üzerindeydi. Yeni taenerjinin verimli kullanılmasına ilişsarımıyla gözleri üzerine çeken araç, kin toplum bilincini artırmak amacıyla sergilediği performansı ile de Türk her yıl gerçekleştirilen uluslararası bir ekipleri arasındaki liderliğini sürdüreyarışma. Etkinlik kapsamında her yıl, dünyanın çeşitli ülkelerinden lise, tek- bilmeyi devam ettirdi. Güneş enerjinik lise ve üniversite öğrencileri, ken- si destekli elektrikli araç konseptindi tasarladıkları ve ürettikleri araçlarla de 59 takım içerisinde bulunan ekip en az yakıtla en uzun mesafeyi kat etmek için yarışıyorlar. Shell Eco-marathon bugün; SEM Asya, SEM Avrupa ve SEM Amerika olmak üzere çeşitli kıtalarda düzenlenen etkinliklerden oluşuyor. Takımlar yarışa; “Prototip” ve “Şehir Konsepti” (Urban Concept) adlı iki kategori altında katılıyor. Geleceğin otomobillerini yansıtan prototipler, fütüristik tasarıma sahip araçlardan oluşuyor. Şehir Konsepti (Urban Concept) otomobilleri ise geleneksel taşıtlardan ilham alınarak tasarlanıyor ve dış görünüş olarak günlük yaşantımızda kullandığımız oto- www.dunyainsaat.com.tr geçtiğimiz yıl elde ettiği başarısını geliştirdi. Yarışma sürecinde diğer ekiplere yardımcı olmayı ihmal etmeyen Ae2 Proje Ekibi kazandığı dostluklarla sosyal sorumluluk kültürünü yaymayı ihmal etmedi. Sürdürülebilir bir yarışmada sürdürülebilir işler açığa çıkarmayı başaran Ae2 Proje ekibi, Türkiye’yi uluslararası arena da başarıyla temsil etme hedefi doğrultusunda SEM Europe 2015 için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. n Dünya İnşaat 87 Şirket Haberleri Penta Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydın: “Sektörden yüzde 10’luk pay almak istiyoruz” T eknoloji alanında yaşanan değişimler banyolara da yansıyor. Tasarımın ön plana çıkmaya başladığı banyolar, günümüzde esnek çalışma şartları ve saatlerinden dolayı evde geçirilen zaman diliminin artmasıyla duş mekanı olmaktan çıkıp sağlık ve spa alanı haline geliyor. 2001 yılından bugüne “banyo armatürleri ve aksesuarları” ürün grubunda uzmanlaşmış olan Penta Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydın, 30’un üzerinde armatür ve aksesuar modeliyle Türkiye’nin en zengin ürün grubunu sunduklarını belirterek, evde geçirilen zaman dilimi arttıkça banyoların değişime uğradığını söyledi. Aydın, geçmişte ustaların karar verici olduğunu ve genelde siyah, beyaz ya da koyu renklerin hakimiyetindeki banyo armatür ve aksasuarlarında artık kadınların söz sahibi olduğu yeni bir tüketici profili oluştuğunu ifade ederek, bu gurubun marka bilinirliğinden çok, marka memnuniyetini hedeflediğini kaydetti. Aydın, yaklaşık 1 milyar lira bü- 88 Dünya İnşaat yüklüğü olan sektörde TSE belgesi bulunan üretici sayısının yaklaşık 150 olduğunu belirterek 22 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydetti. “Geleceğin Avrupa’sı, Afrika olacak. Biz de Afrika’da konumlanmak istiyoruz” diyen Aydın, turizm tesisi, hastane ve okul gibi toplu yaşam alanlarında da ürün verdiklerini, kentsel dönüşümün de kendileri için fırsat oluşturduğunu söyledi. Beş yıl öğretmenlik yaptıktan sonra istifa ederek girişimci olduğunu kaydeden Aydın, ortağı İsa Baş ile Sultanbeyli’deki fabrikalarında ‘Penta’ markasıyla armatür, musluk, duş sistemleri ve banyo aksesuarlarından oluşan 2 bin 500 çeşit ürünün üretimini gerçekleştirdiklerini söyledi. Penta Banyo olarak yaklaşık 350 yapı showroomu olan bayisi ve 22 ülkeye ulaşan ihracatı ile Türkiye’de sektöründe ilk beşte yer aldıklarını ifade eden Aydın, önümüzdeki iki yılda sektörden yüzde 10’luk pay almak istediklerini dile getirdi. “Banyolar spa’ya dönüşüyor” Aydın, yapı malzeme sektörün- de hijyen ürün grupları olan su armatürleri başta olmak üzere bütün yapı malzeme sektöründe hijyen ürün gurubu anlayışının endüstriyel bir bakış açısından, toplu yaşam ve kullanım alanlarından çıkıp konutlara doğru gelişeceğini düşündüklerini belirterek, şunları söyledi: “Artık esnek çalışma şartları evde geçen zamanı çok fazla artıracağından evdeki ünitelerin, mekanların keskin ayrışması yerine daha soft kullanımını ve yerleşimini göreceğiz. Tasarımda sıkça gördüğümüz salon –mutfak ilişkisini gelecekte ortak mekan olarak yatak odası- banyo ve yer açılan spor alanları olarak da göreceğiz. Artık banyolar spa’lara dönüşmekte; kişisel bakımdan öte, sağlıklı yaşam alanları işlevi görmektedir. Bu düşünce doğrultusunda ‘banyo keyfi’ mottosunu da ürün portföyümüzle, tasarım ve fonksiyonellik olarak desteklemekteyiz.” de 50’ye varan su tasarruflu ürün gruplarının yaygınlaşmasını fiyat politikalarıyla desteklediklerini söyleyen Aydın, “Sadece bir serimizde değil birçok ürün grubumuzda su kullanımını minimize eden teknik aksamlar kullanmaktayız. Bütün bunlara rağmen Penta ailesi olarak, tükenmekte olan doğal kaynaklarımızın tasarruflu, verimli kullanımını sadece ürün odaklı bir çözüm olarak elbette görmüyoruz. Tüketici bilincinin, kentlilik bilincinin gelişimi, özellikle çocukluk yaşlarından itibaren yaşanılan şehre sahip çıkma kültürünün, değerinin gelişimi yaşanabilir bir kent için olmazsa olmaz ön şartıdır diye düşünüyoruz. Zira biliyoruz ki; yaşanılan kente ait olma bilinci her konudaki verimliliğin ön koşuludur” dedi. Ayna, duş sistemleri, aksesuarlar ve armatürleri bir seri halinde de tüketiciyle buluşturan Penta’nın cep telefonuna bluetooth ile bağlantı sağlaya“Tüketici ve kentlilik bilincinin rak duş alırken müzik dinleyebilme gelişimi, verimliliğin ön şartı” ve gelen çağrıyı cevaplayabilme imPenta olarak gerek armatür, kanı tanıyan IQ 160 akıllı duş sistegerekse duş sistemlerinde yüz- mi de bulunuyor. n www.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri Mehmetçik KALAY Hilti, geliştirdiği sistem sayesinde kırım yapmadan binaları analiz ediyor Y üzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında yer alan Türkiye’de özellikle Marmara Bölgesi’nde gerçekleşen 17 Ağustos 1999 depremi ile çok sayıda can ve mal kaybı yaşandı. O tarihten sonra gündeme gelen ve 2012’de yürürlüğe giren 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile de kentsel dönüşüm süreci resmen başlamış oldu. Kentsel dönüşümün ilk adımı yapının risk tespiti ile başlıyor. Tespit sürecinde ise önemli konuların başında kullanılacak yöntem geliyor. Dünya genelinde inşaat sektörüne yönelik inovatif ürünleri ile dikkat çeken Hilti, geliştirdiği “Donatı Tarama Sistemi” ile betonarme üzerinde kırım yapmadan adeta binanın röntgenini çekiyor. Bu sayede zaten güçsüz durumda olan bir yapıda tahribatsız muayene yapılabiliyor. Hilti’nin Donatı Tarama Sistemi, şu an Türkiye’deki tüm Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’nde kullanılarak tüm illerde binaları analiz ediyor. Ayrıca birwww.dunyainsaat.com.tr ratan bir yöntem. Hilti Donatı Tarama Sistemi ise çok hızlı ve pratik bir şekilde herhangi bir kırım işlemine gerek kalmadan sadece kolonun üzerinde makineyi gezdirerek kolonun içerisindeki demirin tüm bilgilerini raporluyor” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2014 yılında yaklaşık 400 bin binanın dönüşümünü hedeflediğini hatırlatan Kalay, kentsel dönüşümün aslında zamanla yarış olduğunu vurguladı. Hilti Donatı Tarama Sistemi ile Kadıköy Belediyesi tarafından günde yaklaşık 250 tarama gerçekleştirebildiğini ve her çok ildeki özel akredite laboratuvarla- Mehmetçik Kalay, “Geleneksel yön- gün bir binayı analiz ederek raporlama rında da kullanılıyor. tem ile kolon, kiriş, döşeme gibi bir yapabildiğini ifade eden Kalay, aynı taDonatı çapı ve derinlik belirlen- betonarme elemanın içerisindeki do- ramaların geleneksel yöntem ile yapılmesi ile donatıların yerleşimlerinin natıların tespit edilmesi için donatılar ması durumunda bir binanın analizitespit edilmesinde kullanılan Hilti Do- görülünceye kadar beton kırılarak dö- nin aylarca sürebileceğinin altını çizdi. natı Tarama Sistemi, Türkçe yazılım ile külür ve sonrasında kırılan beton sıva- Kalay, “Zaten güçsüz durumda olabiraporlama yapabiliyor. Bu sistem ile narak kapatılır ve boyanır. Her katta lecek bir binada, taşıyıcı görev üstleTürkiye’nin önemli gündem maddele- minimum üç kolon için yapılması ge- nen betonarme elemanlarına sıyrılma rinden biri olan kentsel dönüşüm ça- reken bu işlem 30 dakika sürerken, yönteminin uygulanması hasar oluşulışmalarının hızlı ve güvenli ilerleme- aynı işlemi tarama cihazı ile yapmak muna neden olabilir. Bu tarama cihazı sine katkı sağladıklarını belirten Hilti 2 dakikayı geçmiyor. Bu nedenle kır- ile oluşabilecek hasarlar da engellenir” Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü ma işlemi masraflı, yavaş ve kirlilik ya- diyerek sözlerini tamamladı. n Dünya İnşaat 89 Şirket Haberleri Pakpen, ihracat kapılarını ‘kalite’ anahtarıyla açıyor İbrahim TUZA süren test ve kontrollerden sonra bu belgeleri almaya hak kazandıklarını vurgulayan Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza, “Pakpen olarak, K onya’da kurularak dünyaya açılan ve yapı malzemeleri sektörünün öncü kuruluşlarından olan Pakpen, global arenada kalitesiyle fark yaratıyor. Pakpen, merkezi Fransa’da olan The Laboratoire National de Métrologie et d’Essais (LNE) kuruluşundan NF 114 kalite sertifikası alan ilk Türk şirketi oldu. Pakpen’nin boru markası Pakplast’ın PE100 içme suyu borusu için yaptığı başvuru, hammadde alımından itibaren tüm üretim sürecinin incelenmesi ve ilgili testlerinin ardından onaylandı. Pakplast ayrıca, Umman Kalite ve Standartlar Kurumu’ndan da akreditasyon belgesi almaya hak kazandı. Umman Kalite Standartlar Kurumu’ndan alınan belge; Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi tüm Körfez ülkelerindeki saygınlığı nedeniyle de Türk plastik sektörü açısından büyük önem taşıyor. Bu belge, polietilen boruların tasarımları, ölçüleri, dayanıklılığı ve esnekliğine bakılarak veriliyor. Uzun 90 Dünya İnşaat da göre çok daha detaylı deneyler ve uygulamalar içeriyor. Bu belgelendirmeler Türk plastik sektörü açısından da örnek oluşturuyor. Artık Fransa başta olmak üzere NF 114 yönetmeliğini benimseyen ülke pazarlarında daha da güçleneceğiz. Bu da bize dünya markası olma yolunda hız kazandıracak” dedi. Pakpen’in ISO 9001 ve ISO 14001 Yönetim Sistemi belgeleri ile TS, TSEK, GOST, DVGW, RAL, INSTA ürün belgeleri de bulunuyor. Pakpen’in ürettiği ürünler AB normlarında olup, CE işaretine sahip. Üretilen tüm ürünleyaptığımız işin kalitesinin uluslararası rin testleri, TS EN ISO 17025 standararenada prestijli kurumlar tarafından dı doğrultusunda TÜRKAK tarafından onaylanması gurur verici. Özellikle akredite edilmiş modern laboratuvarNF 114 yönetmeliği birçok standar- da gerçekleştiriliyor. n Türkiye’de Ruukki’nin sertifikalı ilk ortağı Telefoncular Group oldu Ö zel çelik sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Ruukki, Türkiye’de ilk kez sertifikalı ortağı olarak Telefoncular Group ile işbirliği içine girerek kaliteli ürünleri ve satış sonrası hizmetleriyle firmanın esnek ve yenilikçi bir yapıda olmasına yardımcı olacak. Partner firma anlaşmasından sonra sadece Ruukki ürünlerinin uygun koşullarda satışını sağlayacak olan Telefoncular Group, aynı zamanda Ruukki’nin tüm pazarlama, lojistik, tanıtım ve esnek üretim avantajlarından da faydalanarak pazardaki payını artıracak. Ruukki, yapısal çelik sektörünün önemli firmalarından Telefoncular Group ile Türkiye’de sertifikalı ortaklığa imza attı. Ruukki Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Hörnfeldt ve Telefoncular Genel Müdürü Önder Çınar’ın imzaladığı anlaşma sonrasında Telefoncular Group, Ruukki’nin dünya çapında seçilen sertifikalı özel çelik dağıtım şirketleri arasına girdi. Sertifikalı ortaklarına teknik desteğin yanı sıra servis, teknik ve lojistik destek, esnek üretim ve pazarlama işbirliği gibi avantajları da Ruukki beraberinde sunuyor. Distribütör ağını geliştirmek ve ortaklarını tüm ürünler ve uygulama alanları hakkında bilgi sahibi yapmak açısından bu tür işbirliklerinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Ruukki Türkiye Genel Müdürü Özgür Yalçın, ortaklıklar sonrasında daha yenilikçi ve esnek hizmet sunabildiklerinin altını çizdi. Özel çelikte kaliteli ürün sunma- sının yanı sıra satış sonrası destek ağı ile de fark yaratan Ruukki ile 2012 yılından bu yana çalışan Telefoncular Genel Müdürü Önder Çınar ise, “Ruukki’nin geniş yüksek dayanımlı ve aşınmaya dirençli çelik yelpazesi hem Türkiye hem de yurtdışındaki müşterilerimize yenilikçi ve esnek bir hizmet sunmamızı sağlıyor. Ruukki yüksek itibarı olan, tanınan bir marka ve bize hizmetlerimizle ilgili global araç ve ekipman üreticilerine ulaşmamız ve onlarla daha rahat işbirliği yapmamızda yardımcı oluyor. Yeni uygulamaları tanımlamak ve son kullanıcı ticaretini geliştirmek konusunda Ruukki’nin satış ve teknik destek ekibiyle yakın bir işbirliği yapmak da bizim için önem arz ediyor” şeklinde konuştu. www.dunyainsaat.com.tr Şirket Haberleri Hyundai Asansör, isteğe uygun özel tasarım asansörler sunuyor T eknoloji ve kalitesiyle sürekli yenilenen, sektörünün güçlü firmalarından HMF Hyundai Asansör’ün milenyum asansör olarak adlandırdığı E-NOS asansörleri, ferah ve şık uygulamalarıyla binaların değerini artırmaya yönelik farklı ve özel tasarımlar öneriyor. Müşteri ihtiyaçlarının önüne geçerek, projelere uygun çözümler üreten, zamanında teslim hizmeti ve zengin ürün yelpazesi ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de asansör denildiğinde akla gelecek ilk isim olma hedefi yolunda ilerleyen HMF Hyundai Asansör, asansörleri zevke uygun şekilde tasarlama imkanı sunuyor. Hız ve konforu aynı anda sunan, gelecek kuşak asansörlerde çeşitli iç kabin tasarım seçenekleri bulunuyor. Urban harmony, naturalharmony ve mevsimsel renkler gibi farklı renk ve tasarım seçeneklerinden isteğe uygun modeli seçerek asansör tasarlanabiliniyor. Özel tasarım asansörler binalara kazandırdığı estetik görünüm ile binaların değerinin artmasına da www.dunyainsaat.com.tr Kale Kilit, bayi gezisini gerçekleştirdi T yardımcı oluyor. Enerji tasarrufuna önem veren E-NOS asansörlerde bulunan led ışıklandırmalar sayesinde yüzde 30’a varan enerji tasarrufu sağlanarak enerji verimliliği artırılmasının yanı sıra üretiminde biyoteknolojik ve çevreye duyarlı malzemeler kullanılması dikkat çekiyor. n emelleri 1953 yılında atılan ve Türkiye’de bilinen ve tercih edilen kilit markalarından olan Kale Kilit’in bayileri için her yıl düzenlediği Umre Gezisi’ne bu yıl daha farklı bir programla Kudüs de dahil oldu. Kutsal topraklar organizasyonu, 250 davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan ve Kale Kilit Yurtiçi Satış Müdürü Nihat Eren’in önderliğinde gerçekleşen gezi, iki gece Kudüs, üç gece Medine ve dört gece Mekke olmak üzere dokuz gece 10 günde tamamlandı. Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan, organizasyonla ilgili olarak, “Biz her sene bayilerimizle birlikte kutsal toprakları ziyaret ediyoruz. Ancak bu sene bu programa Kudüs de dahil oldu. Böylece daha zengin bir programla Kudüs’teki kutsal toprakları görme şansına eriştik” dedi. Aynı anda hem Mekke, Medine hem de Kudüs topraklarındaki ibadet yerlerini ziyaret eden Kale Kilit Bayileri, kutsal topraklardaki mekan ziyaretleri ve ibadetlerle gerçekleşen bu geziden çok memnun olduklarını belirttiler. Dünya İnşaat 91 Kısa-Kısa Çimsa’dan yeni döneme yeni atama Azerbaycan’daki büyük otel projesine AE Arma imzası Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün önde gelen şirketlerinden Çimsa’da Hazır Beton Genel Müdür Yardımcılığı görevine Önder Kırca getirildi. Lisans eğitimini ODTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamlayan Kırca, sonrasında aynı bölümde yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. 19982000 yılları arasında ODTÜ; İnşaat Mühendisliği/Yapı Malzemeleri Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 2000 yılında Ar-Ge Mühendisi olarak çalışmaya başladığı Çimsa’da sırasıyla Ar-Ge Şefliği ve Pazarlama Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Son olarak Bölge Satış Direktörlüğü görevini yürüten Kırca, görevine yeni dönemde Hazır Betondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı sıfatıyla devam edecek. Soyak Soho, Berker’i tercih etti Binalarda enerji yönetimi ve yaşam konforu alanında entegre çözümler sunan Berker, Soyak Soho’nun tercihi oldu. İstanbul’un merkezi bölgelerinden biri olan Zincirlikuyu’da yer alan ve Leed Gold sertifikası adayı 77 daireden oluşan Soyak Soho projesinin rezidans dairelerinde Berker B.IQ paslanmaz çelik anahtarlar ve Interra touch panel kullanıldı. 1919 yılından bu yana hizmet veren Alman merkezli Berker, B.IQ ile Soyak Soho rezidans sakinlerine tek anahtar üzerinden ısı, aydınlatma, müzik ve panjur kontrolüne (PC, Iphone, Ipad ile internet üzerinden) imkan sağlıyor. Rezidans dairelerde kullanılan All-in-one paneller sayesinde site yönetiminden gelen duyurular sistem üzerinden daire sakinlerine iletilebiliyor. 92 Dünya İnşaat Türkiye’nin güçlü teknik müteahhitlik şirketlerinden AE Arma-Elektropanç, Bakü’de kurulacak ‘Beyaz Şehir’ otelinin tüm elektrik, elektronik ve mekanik işlerinin (MEP) teknik müteahhitliğini üstlendi. Ana müteahhitliğini Azerbaycan’ın önemli inşaat firmalarından ‘Pasha Inşaat’ LLC’nin üstlendiği ve tamamlandığında 90 bin metrekarelik kapalı alana sahip, 818 oda kapasiteli olması planlanan projenin 2015 yılının ilk çeyreğinde Bakü’de düzenlenecek olan Avrupa Olimpiyatları’na yetiştirilmesi planlanıyor. Elektrikli su ısıtma sisteminden iklimlendirme sistemlerine, aydınlatmasından yangın söndürme sistemlerine kadar otelin tüm MEP işlerinin kontrat bedeli 42 milyon 500 bin dolar. Borusan Makina ve Güç Sistemleri, dört kadını iş makinası operatörü yaptı Borusan Makina ve Güç Sistemleri, 20’nci yıl sosyal sorumluluk projesi kapsamında kadınlara özel operatörlük eğitimi verdi. Şirket bu proje ile kadınların sanayi sektöründe sadece yüzde 15,2 olan istihdam oranının artmasına katkıda bulunmayı amaçladı. Verilen eğitimden sonra dört kadın sınava girerek makine ehliyeti almaya hak kazandılar. Üç hafta süren kurs boyunca dört kadın hem sınıfta teorik, hem de makine üzerinde uygulamalı olarak ders aldılar. Kadınlar daha sonra düzenlenen bir sınavla ehliyet almaya hak kazandılar. Borusan Grubu gelişen Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel sorunlardan olan sanayide kadın istihdamının arttırılması ve kadının güçlendirilmesi konularında önemli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Borusan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliği ile yürüttüğü “Annemin İşi Benim Geleceğim” projesi kapsamında 10 ildeki 10 organize sanayi bölgesinde (OSB) “Borusan Neşe Fabrikası” adıyla, 0-6 yaş grubu çocuklara yönelik kreş ve gündüz bakım evleri açıyor. İlki yakın zamanda Adıyaman’da faaliyete geçecek bu merkezlerde çocuklara uzmanlar tarafından günlük bakım ve eğitim sağlanırken, anneler de içleri rahat bir şekilde iş bulma ve çalışma olanağına kavuşacaklar. Borusan aynı zamanda “Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi” projesi çerçevesinde Türkiye Grameen Mikrofinans Programı’nın (TGMP) 50’nci şubesi olarak TİSVA ile işbirliği içinde Afyonkarahisar Asım Kocabıyık Mikrofinans Şubesini hizmete soktu. Bu şube 2009 yılından, Gemlik - Borusan Mikrofinans şubesi ise geçtiğimiz yıldan bu yana yüzlerce kadın girişimciye fırıncılıktan kuaförlüğe, gıdadan el emeği ürünlerin üretimine kadar uzanan farklı iş alanlarında finans desteği sağlıyor. www.dunyainsaat.com.tr Kısa-Kısa Fresh banyo mobilyası ile banyolara yaz dopingi geliyor Creavit, “Banyo bu tarafta” mottosuyla ürettiği yeni nesil banyolarında kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik tasarımları, estetik çözümlerle buluşturuyor. Tazelik ve yenilenme anlamlarına gelen Fresh banyo mobilyası yazın iyileştirici enerjisini banyolara taşıyor. Güneşle suyun birlikteliği, ruhları ve bedenleri arındıran ve yenileyen yaşam enerjisi, banyolarda hayat buluyor. Zarif, ince ve modern çizgileri kadar sade ve dinamik tasarımıyla da öne çıkan Fresh banyo mobilyası 53 santimetrelik alt modül, 46 santimetrelik üst modül, 140 santimetrelik boy dolabı ve aynadan oluşuyor. Yazın ışıltısını banyolara getiren ürünün gövdesinde kullanılan gri zebrano, parlak beyaz ve parlak beyaz lake kapaklarla tamamlanıyor. Gri ve parlak beyazın uyumu banyonun enerjisini yükseltiyor. Tasarımın gücünü fonksiyonellikle buluşturan ve kullanışlılığıyla öne çıkan boy dolabı küçük banyolara bile büyük çözümler sunuyor. Geniş saklama alanıyla dolap ihtiyacını işlevsel biçimde karşılayan bu takım, uyumlu Creavit lavabo ve armatürle bir bütünlük yakalıyor. Philips yol aydınlatma ürünleri ile yüzde 50’nin üzerinde enerji verimliliği Philips’in yeni yol aydınlatma armatürü GreenVision Xceed, düşük maliyeti ve sağladığı yüzde 50 oranında enerji verimliliği ile hem güvenlik hem de etkin aydınlatmayı bir arada sunuyor. GreenVision Xceed, yüzde 50’nin üzerinde enerji verimliliği sunmakla birlikte uluslararası yol aydınlatma standartlarıyla uyum sağlıyor. Yüksek kalitede beyaz ışık ile yüksek renk tutarlılığı sağlayan GreenVision Xceed, farklı yol düzenlemeleri ve koşullara uygun esnek yapısı ile ön plana çıkıyor. Philips’in akıllı şehir aydınlatma ve kontrol sistemi CityTouch’a entegre olabilen GreenVision Xceed, köy ve fabrika yolları gibi küçük çaplı yollardan, otoyollara kadar geniş bir kullanım alanı sunuyor. Hem yayalar hem de taşıtlar için güvenli aydınlatma çözümünü sunan GreenVision Xceed, Philips Ledgine Led platformu sayesinde uzun bir kullanım ömrü de sağlıyor. Philips, CityTouch StarSense akıllı şehir aydınlatma ve kontrol sistemi ile kullanıcılara bir şehrin tüm aydınlatma sistemlerini internete bağlı arayüz üzerinden kontrol etme olanağı sağlıyor. Her bir aydınlatma noktası için gerçek zamanlı durum raporlarıyla, kolay ve modern bakım ve gözetim imkanı sunan Citytouch ile aydınlatma operatörleri sistemin her bir parçasının tüketim ve aydınlatma seviye verilerini takip edebiliyor. Aydınlatma seviyelerini yerel ihtiyaçlara göre ayarlayabilen CityTouch, şehirlerin hem enerji maliyetleri kısma hem de doğayı korumalarına katkı sağlıyor. Şehrin yoğun saatler dışında şehir genelindeki aydınlatma noktalarını kısmaya, hataları tespit etmeye ve iş akışı desteği sağlamaya olanak tanıyan sistem, işletme maliyetlerini ve enerji kullanımını belirgin oranda azaltarak enerji faturalarının düşmesine, daha az karbon emisyonuna ve daha az ışık kirliliğine yol açıyor. www.dunyainsaat.com.tr Hitachi Koki, elektrikli el aletlerinin Türkiye’deki satışı için Askaynak’ı seçti Japon Hitachi bünyesinde yer alan ve 1948 yılından bu yana elektrikli el aletleri üreten Hitachi Koki, ürünlerinin Türkiye’deki satış ve satış sonrası hizmetleri için; Eczacıbaşı ve Lincoln Electric şirketlerinin ortak kuruluşu Askaynak ile anlaştı. İnşaat, gemi sanayi, ağaç ve metal işleri gibi birçok sektörün ihtiyacı olan elektrikli el aletlerinin üretimini yapan, akülü modelleriyle kullanıcıya esnek seçenekler sunan Hitachi Koki, sahip olduğu “fırçasız motor teknolojisi” gibi özellikler ve yeni teknolojiler nedeniyle, dünyada profesyoneller tarafından tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Anlaşmanın İstanbul’da düzenlenen imza töreninde konuşan Hitachi Koki Amerika, Asya ve Okyanusya Satış Genel Müdürü Yasushi Fukui, dünya ölçeğindeki liderlik hedeflerine ulaşma yolunda Türkiye pazarının büyük önem taşıdığını ve Askaynak’ın güçlü yapısına güvenlerinin tam olduğunu belirti. Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük ise metal sanayisinin gereksinimi olan tüm komşu alanlardaki atılımları çerçevesinde, Hitachi markasını da portföylerine katmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Sista yenilenen yüzüyle Karaköy’de profesyonellerle buluştu Henkel’in önde gelen markaları arasında bulunan Sista, gerçekleştirdiği tanıtım etkinlikleri ile sektöründe fark yaratıyor. Karaköy Perşembe Pazarı’nda Sista renklerinde giydirilmiş özel bir araç ile beraber 200’e yakın nokta ziyareti gerçekleştirildi. Bu ziyaretlerde noktalara, Sista’nın yenilenen yüzüyle beraber ürün portföyünü anlatan kitapçık ve çeşitli hediyeler ulaştırıldı. Sektöründe mastikler ve PU köpükler kategorisinde ürünleriyle var olan Sista, yenilenen yüzü ile müşterilerine kalitesinden taviz vermeden hizmet sunmayı sürdürüyor. Sista Mastikler, derzler (çatlaklar) arasına uygulandığında farklı alanları veya malzemeleri birbirine bağlıyor ve derzi yalıtıyor. Ayrıca derzi oluşturan farklı malzemeler arasında zamanla oluşabilecek hareketleri esnek yapısıyla kompanse ediyor. Sista PU Köpükler ise geniş derzlerin ve derin boşlukların doldurulmasında kullanılıyor. PU köpük genleşerek dolduruyor, yapıştırıyor ve yalıtıyor. Dünya İnşaat 93 Sektörde Yenilikler Home Vision modern zamanların dinamik yapısını duvarlara yansıtıyor HannaHome’un Türkiye temsilcisi olduğu Rasch markasının modern ve dijital dünyadan ilham alarak tasarladığı yeni koleksiyonu Home Vision, rengarenk ve hareketli duvar kağıdı seçenekleri ile dikkat çekiyor. Rengarenk barkodların bulunduğu, QR kodların ve pop art desenlerin süslediği duvar kağıtları ile öne çıkan koleksiyonda, yaşam alanlarına aydınlık ve lüks dokunuşlar katacak desenlerden, ferah floral desenlere uzanan duvar kağıdı seçenekleri de bulunuyor. Renk paletinden kırmızı, krem, siyah, bej, gri, mavi, yeşil ve turuncu renklerinin kullanıldığı Home Vision koleksiyonu, çağımızın renkli ve dinamik dünyasını yaşam alanlarına yansıtmak isteyenlerin tercihi olmaya aday. Blancoaxis mutfakların konseptini değiştiriyor Blanco, farklı tasarımlarıyla mutfakların konseptini değiştiriyor. Blancoaxis, özgün tasarımıyla mutfakları hayal gücünün dokunduğu özel alanlar haline getirmekle kalmıyor, konfor ve fonksiyonellik gibi özelliklerini bir araya getiriyor. Eviye kavramını yeniden tanımlayan Blancoaxis II 6 S-IF; kesme tahtası ve multi-fonksiyonel süzgeç gibi pişirmeye yardımcı olan aksesuarları ile iyi bir kombinasyon oluşturuyor. Buharda pişirme yaparken dolu kapları buharlı pişiricinin üzerine koyup kaldırmak hem zahmetli hem de tezgahın ıslanmasına neden oluyor. Bu şamada Blancoaxis II 6 S-IF’in tasarım özellikleri işinizi kolaylaştırıyor. Blancoaxis II 6 S-IF’te yer alan çok fonksiyonlu süzgeç alanı, eviyede ergonomik çalışma alanı yaratmak üzere paralel olarak yerleştirilmiş bulunuyor. Aynı zamanda buharlı pişiricilerin aksesuarlarının bire bir aynısı olan bu bölüm, buharda pişirmenin hazırlık aşamasına iyi bir başlangıç oluşturuyor. Ana kaseye kancalanmış ve buharlı tencerelerin standardı ile donatılmış olan paslanmaz tepsi ise taşıyıcı görevi görüyor. Esnek tasarımı ile dikkat çeken ve hazırlanan malzemelerin direkt tencereye aktarılmasını sağlayan eviye üzerindeki kesme tahtası da fonksiyonel. 94 Dünya İnşaat Kale, Zero ile banyolara konfor getiriyor Modern mimarinin ve yaşam tarzının önemli tamamlayıcılarından biri olan banyolar, Kale’nin modüler koleksiyonu Zero ile hayat buluyor. Estetik ve fonksiyonelliğin harmanlandığı tasarım anlayışı ile kullanıcıların hayatını kolaylaştıran Zero’nun, lavabo, klozet, küvet ürünlerini kapsayan bütünsel konsepti, etkileyici bir tasarım dilinin farklı ifadesi olarak ortaya çıkıyor. Fonksiyonel detaylarıyla öne çıkan bu ürünler, konfor ve hijyen gibi banyo gereksinimlerini iyi bir şekilde karşılıyor. Banyo kültürüne ilişkin ürün tasarımları ile sayısız ödüle layık görülen Alman tasarımcı Adolf Babel imzasıyla banyolarda yerini alan Zero; lavabo, klozet, küvet ve banyo mobilyalarından oluşan son derece şık bir koleksiyon olarak, bütünsel banyo çözümlerinin ideal örneklerinden birini oluşturuyor. Zero, ahşap dokusu ve saklama seçenekleriyle de, kullanıcının hayalindeki banyoyu yeni bir kimlikle bütünleştirmek için işlevsel çözümler sunuyor. Koleksiyonda, boy dolaplardan küçük dolaplara, çekmece separatörlerinden etejer raflara, birden fazla depolama seçenekleri bulunuyor. Modüler yapısı ile banyonun büyüklüğüne göre zengin ebat çeşitliliği, eşyalara göre derin ve sığ çekmece seçeneklerinden birkaçı tercih edilebiliyor. Çekmece ve dolap kapakları şık kulpları ile rahat açılıyor, yavaş ve sessizce kapanıyor. Durabad kaplaması ile suya dayanıklı olan kapaklar, ahşap görüntüsü ile banyolara sıcaklık katıyor. Kastamonu Entegre’den ileri teknoloji bir tezgah ‘Technotop’ Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, 45 yıllık tecrübesini gelişen teknoloji ile birleştirmeye devam ediyor. Son teknoloji ve modern makinalar ile üretilen Technotop tezgahlar, Teknopan ve Teknopan-MR (neme dayanıklı) yonga levhaları ile üretiliyor. Üst yüzeyde bulunan, koruyucu tabaka ile kaplı dekoratif laminat ve tezgahın alt kısmındaki özel bariyer kağıdı, tezgahı nemden ve sudan koruyor. Bu özelliği ile mutfak ve banyo gibi hijyenin önemli olduğu yerlerde iyi bir seçim olabiliyor. Tezgah yüzeyinin çizilme, sıcaklık, buhar, su, leke, çarpma ve aşınmaya karşı dirençli olması ve kolay temizlenmesi nedeniyle, diğer granit ve mermer tezgahlara karşı iyi bir alternatif. Technotop sıvıya karşı gösterdiği dayanıklılığın yanı sıra dekoratif laminat üst yüzeyiyle aynı zamanda, çarpmaya, aşınmaya ve çizilmeye karşı direnç gösteriyor. Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi tarafından E1 Standartlarında yonga levhadan üretilen Technotop marka tezgahlar, MDF bantı sayesinde darbeye, PVC kenar bantları sayesinde ise sırt kısmında neme ve suya karşı ekstra korunma sağlıyor. Technotop marka tezgahlarda ayrıca su damlacıklarının üst yüzeyden alta geçmesini engelleyen özel ‘damlalık’ yer alıyor. www.dunyainsaat.com.tr Sektörde Yenilikler Fondaline, 3 metre eninde üretilerek kullanıcıların hizmetine sunuldu Onduline Avrasya’nın inşaat sektörüne kazandırdığı ve şimdiye kadar 2 metre eninde olan Fondaline 400 yalıtım koruyucu membranı, 3 metre eninde üretilerek kullanıcıların hizmetine sunuldu. Yüksek yoğunluklu polietilenden üretilen ve yer altı suları ile toprak basıncının neden olduğu hasarlara karşı su yalıtım sistemlerini koruyan Fondaline 400, yarı konik kabartmalı esnek dokusuyla üzerine gelen tüm darbe etkilerini yutarak, yapı çukuru doldurulurken oluşabilecek hasarları da önleyen bir ürün. Onduline Avrasya’nın daha önce 2 metrelik ene sahip rulolar halinde kullanıcıların hizmetine sunduğu bu ürün, artık 3 metre eninde de üretilmeye başlandı. 3 metre eninde üretilen Fondaline 400’ün kullanıcıya getirdiği avantaj ise şöyle; 2 metrelik ene kıyasla 3 metre enindeki rulolar, yine 10 santimetrelik binilerle uygulanıyor ve ürün maliyetinden yüzde 1,67, işçilik maliyetinde ise yüzde 4,20 tasarruf sağlayarak yaklaşık yüzde 6’lık bir maliyet avantajı getiriyor. Aynı zamanda Fondaline 400, 1200 ila 1600 adet/metrekare kabarcık sayısıyla topraktan gelen yanal yükleri daha homojen dağıtarak su yalıtımını da koruyor. Toprak altında kalan duvarların ve temellerin korunması, bodrum duvarlarındaki ve zeminlerindeki nem hasarlarının içten onarımı ile zemin betonlarının topraktan gelen neme karşı korunmasında etkili bir ürün olan Fondaline 400, Türk Standarları Enstitüsü tarafından bitümlü membranlar için geliştirilmiş olan TS 11758-2 uygulama şartnamesinin toprak altı su yalıtım detaylarında “drenaj sağlayıcı, koruyucu katman” olarak öneriliyor. Yale, konutlarda kullanılmak üzere kapı kolu üretimine başladı Kilitleme ve güvenlik sistemleri alanında senelik 5,5 milyar euro ciroya sahip Assa Abloy’un bünyesinde yer alan Yale, kapı kolu üretimine başladı. Firma, konutlar için beş farklı modelde tasarladığı yeni kapı kollarını, Türkiye’de zincir yapı marketler ve ülke genelindeki bayileri üzerinden sonbaharda satışa sunacak. Alüminyum ve çinko alaşımı malzemeden üretilen kollar, hem konut içindeki oda ve banyolarda hem de dış kapıda kullanılabiliyor. 1843 yılında ABD’de kurulan ve o dönemde patentini aldığı asma kilit ile bu alandaki global endüstrinin mucidi olarak anılan Yale, dünya kapı kolu pazarına üretici kimliği ile giriş yaptı. Ürün gamında asma kilitler, dijital kapı kilitleri, kayıt özelliğine sahip kapı dürbünleri, kablosuz alarm sistemleri, kapı hidrolikleri, kasa ve aksesuarlar gibi farklı kategorilerde yüzlerce model bulunan firmanın, kendi üretimi olan yeni kapı kolları; saten, nikel veya antik pirinç kaplama seçenekleriyle sunulacak. “Milano, Apollo, Venezia, Napoli ve Cortina” isimli beş ayrı modelde üretilen kollar, cazip fiyat avantajlarıyla yakında Türkiye’de de raflardaki yerini alacak. www.dunyainsaat.com.tr Yurtbay Seramik, Era serisini pazara sundu Yurtbay Seramik’in yeni serisi Era pazardaki yerini aldı. Mermeri andıran dokusuyla natural, damasklı dekoruyla klasik çizgilere sahip olan Era Serisi, iç mekanlara faklı bir atmosfer katıyor. Seri, pamuksu görünümüyle içinde bulunmaktan keyif alacağınız yaşam alanları yaratıyor. Era Serisi, bej ve gri renk seçenekleriyle üretiliyor. 25x65 santimetre duvar karosu ebadının yanı sıra, 45x45 santimetre yer karosu olarak satışa sunuluyor. Seri, bordürleriyle de zengin bir görünüm sağlıyor. Doğal mermer görünümlü, rektifiyeli duvar ve yer karoları ev, otel, ofis, cafe ve restaurantlarda kullanılabiliyor. Graniser Seramik, dış mekanlarda da tarzıyla fark yaratıyor Graniser Seramik, sunduğu zengin iç mekan tasarımlarının yanı sıra Bafa, Gediz, Kaçkar, Larissa, İmros, Erdek, Karia, Girne ve Didim serileri ile tüm dış mekanlara keyifli, estetik ve doğal bir görünüm kazandırıyor. Doğanın kendine özgü renk geçişlerinin bulunduğu seriler ile bahçe, teras, veranda, balkon gibi açık yaşam alanlarını taşların dokusu sarıyor. Her zevke hitap eden Graniser dış mekan seramikleri uzun ömürleri ve kaymaz yüzeyleri sayesinde ıslak mekanlarda da rahatlıkla uygulanabiliyor. Farklı ebatlarda üretilen seriler, toprak tonlarındaki renkleri ile dikkat çekiyor. Dünya İnşaat 95 - İnşaat Malzemeleri Fiyat Listesi > CAM (KDV Hariç bayii teslim) > PLASTİK BORU Düz Cam KDV Hariç TL/Adet T L / m2 Dublex Atıksu Bor. (ISO 3633-3.2 mm) 3mm 5.21 Boyut. . ...................Ø50 .. ......................6.42 Ø70 4mm 150. . ....................... 1.31. . ......................8.67 2.19 5mm 250........................1.86 6mm 10.02 .. ...................... 3.16 8mm 13.22 > HAZIR BETON (KDV Hariç) 500....................... 2.46...................... 3.98 Mikserli..................................TL > HAZIR BETON (KDV Hariç)/m3 10mm 17.49 .. ..................... 5.87 7.44 Mikserli TL / 1000. . .....................4.31 Buzlu Gro 1................................................ 76.00 m3 Renkli Buzlu Gro 2. . .............................................. 76.00 7.34 Gro 1 Tek ve Çift Çatal 96,00 C 14..................................................80.00 Telli 6mm 19.12 Boyut. . ...................Ø50.. ...................... Ø70 Gro 2 97.00 C 16.................................................. 82.00 70 (TÇ).................. C 14 Isıcam 2.54...................... 3.54 C 18.................................................. 84.00 98,00 70 (ÇÇ).................. 3+3 (DC+DC) 4.24...................... 34.20 6.99 C 20................................................. 86.00 C 16 99.00 4+4(DC+DC) 36.80 C 25 . . ................................................ 88.00 100 (TÇ).. ................4.01...................... 5.74 C 18 5+5 (DC+DC) 50.70 6.39.......................56.70 9.17 101,00 C 30.. ............................................... 110.00 100 (ÇÇ)................ 6+6 (DC+DC) C 20 4+4 Lov-E+DC (Isıcam-S) C 35. . ............................................... 115.00 104,00 44.70 Şap Betonu..........................100.00-119.00 Dirsek C 25 Elyaflı şap....................................... 129.00 Boyut. . ...................Ø50.. ...................... Ø70 106,00 > PLASTİK BORU KDV Hariç TL/ Pomp.Ücreti....................................... 8.00 45 Açık. . ................ 0.87....................... 1.53 C 30 Adet TL/TON TL/TON >>ÇİMENTO ÇİMENTO(KDV (KDVHariç) Hariç).............. P.Ç. Dökme 42.5 (Fabrika P.Ç. Dök. 42.5 (Fab. tes.).................120.00 teslim) 90.00 P.K.Ç. Dök. 42.5 (Fab. tes.).............. 118.00 P.K.Ç. Dökme 42.5 (Fabrika teslim) K.Z.Ç/A (Torbalı)............................. 114.00 85.00 K.Z.Ç/A (Torbalı) 85.00 12-16 mm 18-22 mm 912 912 Boyut Ø50 Ø70 42...................................................... 4.69 50...................................................... 70 (TÇ) 2.27 3.19 7.43 70 (ÇÇ) 3.64 6.64 75..................................................... 16.52 100 (TÇ) 3.48 5.39 90.....................................................23.62 100 (ÇÇ) 5.91 12.80 Dirsek Dişli Dirsek İç. . ............................. Dış Boyut Ø50 Ø70 20x1/2. . ...................1.94..................... 2.43 45 Açık 0.75 1.41 20x3/4................... 2.93..................... 3.93 87 Kapalı 0.93 0.71 25x1/2..................... 2.11. . ..................... 3.16 > SAC KDV Hariç 25x3/4.. .................. 2.92...................... 3.91 $/TON 0.35 1.430 10mm. . ..............................................20.33 > TEL (KDV Hariç) T L / > ORMAN ÜRÜNLERİ 0.40 1.400 Buzlu ................................................ 6.75 m2 TOMRUK(KDV0.45 1.350 Hariç)....................TL/m3 Renkli BuzluGal. ...................................... Örgü (60x60)2.7 mm 8.54 0.70 1.250 3. SNB Göknar.. ................... 320.00-400.00 1.00 1.220 5.00 Telli 6 mm. . ...................................... 22.86 3. SNB Karaçam.................. PVC Kaplı (60x60)3.50mm 2.00 300.00-400.00 1.180 7.00 3. SNB Sarıçam................... 550.00-600.00 Isıcam Gal. Örgü(50x50)2.7 mm > İNŞAAT DEMİRİ (Kardemir) 3+3 (DC+DC). . ................................... 24.92 5.00 Nervürlü (KDV hariç) > KERESTE (KDV Hariç). . ...............TL/m3 4+4(DC+DC)PVC .. ..................................... Kaplı (50x50)3.50mm26.81 TL/TON 5+5 (DC+DC).-. ................................... 36.54 Çam Doğ. (Ekstra)................... 1.260-1.600 12-16 mm 895 6+6 (DC+DC)Gal. Örgü (40x40)3.00mm 18-22 mm 895 .. ................................... 40.88 Çam Doğrama 1.............................. 950.00 6.30 Düz Yuvarlak (KDV hariç)T L / 4+4 Lov-E+DC (Isıcam-S) . . .................32.20 Çam Doğrama 2. . ............................ 750.00 PVC Kaplı (40x40)3.50mm TON Dünya Gazetesi 18 Temmuz 2014 Yığma 6mm..................................................11.36 8mm.................................................15.00 Baca 43.7 96 Dünya İnşaat Beton Kontrplak(08+) (KDV hariç) Çam DoğramaProfiller 3. . ............................ 550.00 TL/TON Göknar Doğrama............................ 600.00 NPI-U 160-200 (STD) (Euro) Lambri575 Ekstra. . ............................. 1.250.00 Yuvarlak>(KDV YONGA LEVHA (KDV hariç ) Düz hariç)........... TL/TON 183X366 (1. Katagori) 12-16 mm .. ......................................... 1092 TL/Ad. 18-22 mm .......................................... 1092 30 mm 72,00 Lambri BirinciNPI-U 320-550 (STD) 18 mm 45,00 150 mm (SAE 1040). . .......................($) 635 Kalite. . ..................... 900.00 (Euro) 615 16 mm 42,50 Döşeme Ekstra................................735.00 HEB - 120-260 (STD) 12 mm 40,50 (KDV8 mm hariç)..................... TON (Euro) Döşeme615Birinci Kalite ............. 1.050-1.260 Profiller 33,00 160 (STD). . .......................(Euro) İnşaatlık NB.G.. ..................... 1-110 450.00-500.00 1.420 NPI-U > ÇİMENTOLU YONGA LEVHA485 H1 piki (+KDV) (KDV hariç) TL/M2 İnşaatlık Kereste ........................... 450.00 NPI-U 320-550 (STD).. ................(Euro) 570 $ 585 08mm 6.48 NPI-U 180-300 (STD). . ................ (Euro) 535 H2 piki (+KDV) 10mm 8,10 HEB 120-260 (STD)..................(Euro) 570 $ 575 12mm 9.72 > KONTRPLAK (KDV hariç). . ..........TL/ m3 Kütük S 235 JR (KDV h.) 14mm 11.34 03 mm(BBB). . .............................. 2.400.00 G 1-110 . . ...................................... (TL) 1.420 $ 547 16mm 12.96 H1 piki . . .......................................... $ 485 4-5-6 mm.. ................................... Kütük S 185 (MLZ)(KDV2.150.00 h.) 18mm 14.58 H2 piki .............................................$ 475 8 mm’lik .. .................................... $ 547 1.250.00 Beton Kontrplak(08+).................. 1.300.00 > ORMAN ÜRÜNLERİ TOMRUK(KDV Hariç) TL/m3 > YONGA LEVHA (KDV hariç ) 3. SNB Göknar 183X366 (1. Katagori).. ............... TL/Ad. 500.00 72.00 110,00 Dublex 1.11........................1.89 Atıksu Bor. (ISO 3633- 30 mm ............................................ 3. SNB Karaçam 87 Kapalı. . .............. > TUĞLA KİREMİT C 35 111,00 3.2 mm) 500.00 18 mm.............................................. 45.00 Betonu Boyut Ø50 Ø70 3. SNB Sarıçam (KDV Hariç -Şap Peşin) . . ............... Kr/Adet > BORULAR Su Boruları. . ............... TL/M 16 mm.............................................. 42.50 119,00 150 1.16 2.04 500.00 8.5 Tuğla (190x190)............................ 24.5 10 ATÜ YYPE250 lacivert polietilen Elyaflı şap 1.65 2.95 12 mm.............................................. 40.50 13.5 Tuğla (190x190)........................... 27.9 129.00 20....................................................... 500 2.17 3.70 > KERESTE (KDV Hariç) 33.00 1.29 8 mm............................................... Asmolen-22.5. . ...................................115.2 Pomp.Ücreti 8,00 1000 3.76 6.53 TL/m3 25....................................................... 1.87 Asmolen-20...................................... 104.7 ÇamDoğ. (Ekstra) 32....................................................... 3.11 1000.00 > SAC KDV Hariç.........................$/TON Isı tuğla 18.5>.. .......................................... TUĞLA KİREMİT Tek ve Çift Çatal (KDV Hariç - Peşin) Isı tuğla 19.............................................. Kr/Adet Yığma..................................................... 8.5 Tuğla (190x190) 15.2 Baca. . ................................................. 67.2 13.5 Tuğla (190x190) 17.1 > CAM (KDV Hariç bayii teslim) Asmolen-22.5 Düz Cam. . ........................................ TL/m2 75.1 3mm...................................................6.16 Asmolen-20 69.4 4mm.................................................. 7.43 Isı tuğla 18.5 57.0 5mm.................................................. 9.40 Isı tuğla 19 56.1 1.300,00 1 Çam 0.35..Doğrama .................................................. 1160 800,00 0.40....................................................1130 Çam Doğrama 2 500,00 0.45................................................... 1120 Doğrama 3 Çam 0.70.................................................... 960 400,00 1.00 . . ................................................... 940 GöknarDoğrama. 500,00 2.00.................................................... 930 Lambri Ekstra. 1000,00 > TEL (KDV Hariç).......................TL/m2 Lambri Birinci Kalite. 800,00 Gal. Örgü (60x60)2.7 mm................... 4.00 Döşeme PVC KaplıEkstra. (60x60)3.50mm.................. 4.75 500,00 Gal. Örgü(50x50)2.7 mm.. ................... 4.75 Döşeme Birinci Kalite 600,00 PVC Kaplı (50x50)3.50mm.................. 6.50 NB. 400,00 İnşaaık Gal. Örgü (40x40)3.00mm.................. 8.50 İnşaaık KB. 350.00 PVC Kaplı (40x40)3.50mm...................7.25 > KONTRPLAK (KDV hariç) TL/ m3 > İNŞAAT DEMİRİ (Kardemir) 03 mm(BBB) Nervürlü (KDV hariç)................ TL/TON 1.500,00 12-16 mm .. ......................................... 1075 4-5-6 mm 1.400,00 18-22 mm........................................... 1075 8 mm’lik 12-25 mm (yuvarlak).......................... 1015 1.250,00 Kütük S 235 JR> STRAFOR(KDV Hariç) . . ............................... $ 542TL/ M3 Kütük S 185 (MLZ)..............................$ 532 EPS Asmolen (Adet 20-40-100) 3.50 > ÇİMENTOLUEPS YONGA LEVHA 10 Kg./M3 35 (KDV hariç).............................. TL/M2 EPS 16 Kg./M3 (Montolama) 08mm................................................ 6.80 62 10mm. . ............................................... 8.50 EPS 20 Kg. M3 (Montolama/ Söve) 78 12mm................................................ 10.12 EPS 16 Kg./M3 (Grafit esaslı) 14mm................................................ 11.90 75 16mm. . .............................................. 13.60 > BORULAR Su Boruları 18mm................................................ 15.30 TL/M 10 ATÜ YYPE lacivert polietilen > STRAFOR(KDV Hariç). . .............. TL/M3 20 1.17 Asmolen 25 1.68 EPS (20-40-100). . ................. 4.25 32 2.85 EPS 10 Kg./M3. . ................................... 42.5 42 4.28 EPS 16 Kg./M3 (Manto.). . ..................... 75.0 50 6.76 EPS (Manto./Söve). . ............ 93.0 20 Kg. M375 15.25 90 21.73 EPS 16 Kg./M3 (Grafit esaslı). . ............. 88.0 Dişli dirsek İç Dış > KUR U BET ON20x1/2 KDV Har iç.............. 1 . 6 1 TL/KG 2.23 Be t on B25.. ......................................86.250 20x3/4 2.65 3.25 Püsk ürtm ü Bet on........................... 85.000 25x1/2 1.84 3.00 Ken Yerl eş en Be2.46 t on.. ...... 162.500 d il iğ ind en25x3/4 3.30 r aj Harc ›................................. 540.000 Ank KUR U BET ON KDV Har iç TL/KG Bet on Tam ir Harc ›.. ....................... 282.000 Bet on B25 86.250 P ü s k ü r t m ü B e t o n >85.000 HAZ IR SIV A Har iç. . ............................... Kend il iğ ind en Yerl eş en TL/KG Bet on KDV 162.500 S›v a ve Duv ar Örm e Harc ›. . ............. 75.000 Ankr aj Harc ›540.000 Gaz b et on YapB›şett›romna Har T a mc ›............190.000 i r H a r c › 282.000 Çim ent o Bazl › Mak in a S›v as ›.......... 138.450 Alç › Bazl › Mak in a S›v as ›................. 145.800 HAZ IR SIV A www.dunyainsaat.com.tr OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İlan No: 2014/89072 OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: DİYARBAKIR İhale Tarihi:20.08.2014 Şehir: SİİRT İlan No: 2014/85276 Alıcı: Payas Belediyesi Fen İşleri İlan No: 2014/90598 İhale Tarihi:28.08.2014 Müdürlüğü İhale Tarihi:26.08.2014 Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı Telefon: 3267557800 Alıcı: Siir İl Özel İdaresi Destek Hizmet- Müsteşarlık Telefon: 4122624700 leri Müdürlüğü BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Telefon: 4842232349 Şehir: ANKARA BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İlan No: 2014/90760 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: ANKARA İhale Tarihi:26.08.2014 Şehir: ANKARA İlan No: 2014/74569 Alıcı: Spor Genel Müdürlüğü – Tesisler İlan No: 2014/85089 İhale Tarihi:21.08.2014 Dairesi Başkanlığı İhale Tarihi:28.08.2014 Alıcı: Eti Maden İşletmeleri Genel Telefon: 3125966000 Alıcı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müdürlüğü Tesis Mühendislik BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Telefon: 3122942291 Şehir: EDİRNE BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR ihaleihale Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şehir: İSTANBUL İlan No: 2014/80634 İhale Tarihi:18.08.2014 Alıcı: İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi İSKİ Genel Müdürlüğü Telefon: 2123012940 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: SİİRT İlan No: 2014/82399 İhale Tarihi:21.08.2014 Alıcı: Siirt İl Özel İdaresi Telefon: 4842232349 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: MALATYA İlan No: 2014/84320 İhale Tarihi:19.08.2014 Alıcı: MTA Orta Anadolu 4. Bölge Müdürlüğü Telefon: 4222128316 İlan No: 2014/92005 İhale Tarihi:27.08.2014 Alıcı: Türkiye Elektrik İletim AŞ Genel Müdürlüğü (TEİAŞ) 20.İletim Tes. ve İşl. Gr. Md. Telefon: 2842256950 DEPO VE BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: ANKARA İlan No: 2014/86678 İhale Tarihi:28.08.2014 Alıcı: T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı - TOKİ Telefon: 3122667680 FUTBOL VE BASKETBOL SAHASI YAPTIRILACAKTIR Şehir: SAMSUN İlan No: 2014/92070 İhale Tarihi:19.08.2014 Alıcı: Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri – Samsun diğer Özel Bütçeli BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Kuruluşlar Spor Genel Müdürlüğü Şehir: ADIYAMAN Telefon: 3622381890 İlan No: 2014/87469 Telefon: 3124800810 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: GAZİANTEP İlan No: 2014/85248 İhale Tarihi:01.09.2014 Alıcı: Gaziantep Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Telefon: 3423213903 OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: DİYARBAKIR İlan No: 2014/85352 İhale Tarihi:27.08.2014 Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı Müsteşarlık Telefon: 4122624700 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: İZMİR İlan No: 2014/87790 İhale Tarihi:26.08.2014 Alıcı: T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ İzmir PTT Başmüdürlüğü Yapı ve Teknik İşler Müdürlüğü Telefon: 2322470101 BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: ERZİNCAN İhale Tarihi:26.08.2014 OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İlan No: 2014/88751 Alıcı: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Şehir: DİYARBAKIR İhale Tarihi:25.08.2014 Genel Müdürlüğü (TPAO) Adıyaman İlan No: 2014/85401 Alıcı: Erzincan Özel İdaresi Destek Bölge Müdürlüğü İhale Tarihi:26.08.2014 Hizmetleri Müdürlüğü Telefon: 4162272811 Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı Telefon: 4462242631 Müsteşarlık BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Telefon: 4122624700 Şehir: MALATYA OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: BURDUR İlan No: 2014/88389 HÜKÜMET KONAĞI İlan No: 2014/90333 İhale Tarihi:27.08.2014 YAPTIRILACAKTIR İhale Tarihi:04.09.2014 Alıcı: Malatya Çevre ve Şehircilik Şehir: ADIYAMAN Alıcı: Burdur İl Özel İdaresi Genel İl Müdürlüğü İlan No: 2014/91030 Sekreterlik Telefon: 4223711217 İhale Tarihi:29.08.2014 Telefon: 2482338926 Alıcı: Adıyaman İl Özel İdaresi Plan Proje www.dunyainsaat.com.tr BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Yatırım ve İnşaat Müdürlüğü OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Şehir: HATAY Telefon: 4162250484 Şehir: KARAMAN Dünya İnşaat 97 İlan No: 2014/90694 OKUL İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İhale Tarihi:27.08.2014 Şehir: MUĞLA Şehir: GAZİANTEP Alıcı: Karaman Özel İdaresi Yatırım ve İlan No: 2014/90341 İlan No: 2014/63498 İnşaat Müdürlüğü İhale Tarihi:28.08.2014 İhale Tarihi:01.09.2014 Telefon: 3382261565 Alıcı: Muğla Valiliği/ Yatırım İzleme ve Alıcı: Gaziantep Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı KÖPRÜ İNŞAATI Telefon: 2522143032 ve Koordinasyon Başkanlığı Telefon: 3422152500 YAPTIRILACAKTIR Şehir: ANKARA SPOR SALONU İlan No: 2014/91322 YAPTIRILACAKTIR İhale Tarihi:28.08.2014 Şehir: KASTAMONU Alıcı: Karayolları Genel Müdürlüğü Program ve İzleme Dairesi Başkanlığı Diğer Özel Bütçeli Kuruluşlar Telefon: 3124157000 KÖPRÜ VE YOL YAPTIRILACAKTIR ihaleihale Şehir: MERSİN İlan No: 2014/91764 İhale Tarihi:20.08.2014 Alıcı: Orman ve Su İşleri Bakanlığı VII.Bölge Müdürlüğü Mersin Şube Müdürlüğü Telefon: 3243570820 OKUL İNŞAATI İlan No: 2014/90593 İhale Tarihi:27.08.2014 Alıcı: Kastamonu Belediyesi Fen İşleri Şehir: KOCAELİ İlan No: 2014/90217 İhale Tarihi:27.08.2014 Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı Müsteşarlık Telefon: 2623221480 Müdürlüğü Telefon: 3662141048 FUTBOL SAHASI YAPTIRILACAKTIR Şehir: SİNOP YAĞMURLAMA SULAMA TESİSİ İlan No: 2014/92799 YAPTIRILACAKTIR İhale Tarihi:02.09.2014 Şehir: BAYBURT Alıcı: Yapı İşleri ve Teknik Daire İlan No: 2014/92195 Başkanlığı Yükseköğretim Kurumları İhale Tarihi:21.08.2014 Sinop Üniversitesi Alıcı: Bayburt İl Özel İdaresi Plan, Proje, Yatırım ve İnşaat Müdürlüğü (İhale ve Satın Alma Birimi) Telefon: 4582117284 YAPTIRILACAKTIR 98 Dünya İnşaat BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR Telefon: 3682715771 KONUT, CAMİ, TİCARET MERKEZİ İLE ALTYAPI VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ İKMAL İŞİ YAPTIRILACAKTIR Şehir: DİYARBAKIR YOL YAPTIRILACAKTIR İlan No: 2014/85095 Şehir: BİNGÖL İhale Tarihi:29.08.2014 İlan No: 2014/88773 İhale Tarihi:11.09.2014 Alıcı: Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı İhale Tarihi:25.08.2014 Alıcı: T.C. Başbakanlık Toplu Konut Müsteşarlık Alıcı: İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü İdaresi Başkanlığı - TOKİ Telefon: 4122624700 Telefon: 4262135048 Telefon: 3122667680 Şehir: ANKARA İlan No: 2014/91514 www.dunyainsaat.com.tr