sürdürülebilir kentsel dÖnüşüm SUSTAINABLE URBAN

Transkript

sürdürülebilir kentsel dÖnüşüm SUSTAINABLE URBAN
ANKARA - TURKIYE
SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL DÖNÜŞÜM
SUSTAINABLE URBAN RENEWAL
Serkan.Yıldıza*, Yrd.Doç.Dr.Serkan.Kıvrakb, Yrd.Doç.Dr.A.Burcu Gültekinc
a
Kara Harp Okulu Komutanlığı, İnşaat Müh. Böl., Ankara, [email protected]
Anadolu Üniversitesi, İnşaat Müh. Böl., Eskişehir, [email protected],
b
Gazi Üniversitesi, Teknoloji Fak. İnş.Müh. Böl., Ankara, [email protected]
c
Özet
Abstract
Türkiye, hızlı nüfus artışı ve istihdamın tarımdan sanayi ve
hizmetler sektörüne kayması ile birlikte 1950’li yıllardan
itibaren hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. Bu süreçte ortaya
çıkan büyük konut ihtiyacı, ülkenin yetersiz sermaye birikimi
nedeni ile ancak düşük nitelikli, enerji verimsiz ve depreme
karşı dayanıksız konutlarla, önemli oranda ise gecekondularla
karşılanmıştır. Özellikle büyük kentlerde tarihsel ve kültürel
değerlerin tahrip edildiği, yeşil alanların yok olduğu, fiziki ve
sosyal alt yapıları yetersiz kentsel alanlar oluşmuştur. Bu
sorunun çözümüne yönelik olarak Türkiye’de önümüzdeki 20
yıllık bir süreçte 8 milyona yakın konutun dönüşümü hedefi
ile büyük bir kentsel dönüşüm hareketi başlatılmıştır. Bu
hareket, niteliksiz ve depreme karşı riskli konutları yenileyerek
insanların yaşam kalitesini artırmak açısından önemli bir fırsat
sunmaktadır. Ancak eskiye oranla çok daha dayanıklı ve kalıcı
yapılar inşa edilecek olması yanlış uygulamalardan dönüşü
çok zor hale getireceğinden, önemli riskler de taşımaktadır.
Söz konusu riskleri ortadan kaldırmak, kentsel dönüşümü
sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları
ile bir bütün olarak ele alarak sürdürülebilir tasarım ilkeleri
doğrultusunda gerçekleştirmekten geçmektedir. Bu çalışmada,
sürdürülebilirlik ve kentsel dönüşüm ilişkisi irdelenerek,
sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm hedefine ulaştıracak tasarım
yöntemlerinin ve bu yöntemlerin sürdürülebilirlik ile ilişkisinin
tespitine çalışılmıştır.
Rapid population growth and employment shifting from
agriculture to industry and services has put Turkey in a rapid
urbanization process since 1950s. Huge housing need that
emerged during this process was met with low quality, energy
inefficient and earthquake vulnerable houses considerably with
slums due to insufficient capital accumulation of the country.
As a result, urban areas with destructed historical and cultural
values, destroyed green zones and inadequate physical and
social infrastructure are formed especially in metropolitans in
Turkey. To solve this problem, a large urban renewal movement
has been activated in Turkey with the aim of about 8 million
house renewal during next 20 year period. This movement
offers an important opportunity to improve the quality of
lives of the people by renewing unqualified and earthquake
vulnerable houses. However, there will be also significant risks
since much more resistant and durable structures than the old
ones are going to be built during urban renewal movement, and
it will be very difficult to compensate the wrong applications. It
is possible to eliminate the risks by considering urban renewal
with its economic, environmental and social dimensions as a
whole and performe appropriate to sustainability approach. In
this paper, by examining the relationship between sustainability
and urban renewal, it is tried to identify the design elements
that will lead to sustainable urban renewal goals and find
these elements’ relations with sustainability.
Anahtar Kelimeler: Kentsel Dönüşüm, Sürdürülebilir
Tasarım, Sürdürülebilir Kentsel Dönüşüm, Sürdürülebilir
Kentsel Tasarım
Keywords: Urban Renewal, Sustainable Design, Sustainable
Urban Renewal, Sustainable Urban Design
495
2nd International Sustainable Buildings Symposium
1. Giriş
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 1927 yılında
3 milyon 306 bin olan il, ilçe merkezi nüfusu, 2012 yılında 58
milyon 448 bine ulaşmıştır. Bugün Ankara ve İstanbul’un toplam
nüfusu, ülke genelindeki tüm köy ve beldelerin nüfusundan
daha fazladır [1]. Nüfusun hızla artması ve istihdamın
tarımdan sanayi ve hizmetler sektörüne kayması, sağlıksız bir
kentleşme sürecini beraberinde getirmiştir. Bu süreçte ortaya
çıkan konut ihtiyacı, niteliksiz ve depreme karşı dayanıksız
konutlarla, büyük oranda da gecekondularla karşılanmıştır.
Kentler, konutlardan kamusal tesislere ve işyerlerine uzanan
geniş bir yelpazede enerji verimsiz, iç ortam kalitesi, konfor
düzeyi, çevre, hijyen, insan biyolojisi, fizyolojisi ve psikolojisi
ölçütlerine göre yetersiz ve sağlıksız [2] yapılarla dolarken,
fiziki ve sosyal alt yapıları yetersiz, tarihsel ve kültürel
değerleri tahrip edilmiş, yeşil alanları yok edilmiş, havası ve
suyu kirli, enerji ve su kaynaklarını hoyratça tüketen kimliksiz
kentler ortaya çıkmıştır.
496
Son yıllarda Türkiye’de başlatılan büyük kentsel dönüşüm
hareketi, başta insanlarımızın can güvenliğini sağlamak
olmak üzere, kentlerin içinde bulunduğu kötü durumu tersine
çevirmek ve yaşanabilirliklerini artırmak adına önemli bir fırsat
sunmaktadır. Ne var ki dönüşüm, bu süreçte daha dayanıklı
ve daha kalıcı yapılar inşa edileceğinden, önemli riskler de
içermektedir. Dönüşüm, ancak geçmişte yapılan hataların
tekrarlanmaması, “salt ekonomik veya siyasi yaklaşım, kişisel
çıkar, hırs, bilgisizlik, aymazlık, farkındasızlık, art niyet, dar
görüşlülük” [2] gibi faktörlerin etkisini en aza indirgeyen, planlı,
bilinçli ve akılcı bir süreçle bir fırsat haline gelebilecektir.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kentlerinde yaşanan
tecrübelerden istifade ile Türkiye’de uygulamaya konulan
kentsel dönüşüm hareketini fırsata dönüştürmenin ve riskleri
bertaraf etmenin yolunun, dönüşümü ekonomik, çevresel ve
sosyal boyutları ile bir bütün olarak ele alarak, sürdürülebilirlik
ilkelerine uygun bir şekilde gerçekleştirmekten geçtiğini
söylemek mümkündür. Sürdürülebilirliği hedefleyen bir kentsel
dönüşüm, havası, suyu ve toprağı temiz, aşırı tüketime, çevreye
ve insana karşı duyarlı, ortak yaşama kültürünü önemseyen,
yaşam kalitesinin yüksek olduğu kentlere geçişin en temel
adımlarından birisi olacaktır.
2. Türkiye’de Kentsel Dönüşüm
İmar Terimleri sözlüğü kentsel dönüşümü veya diğer bir adı
ile kentsel yenilenmeyi; “kamu girişimi ya da yardımıyla,
yoksul komşulukların temizlenmesi, yapıların iyileştirilmesi,
korunması, daha iyi barınma, çalışma ve dinlenme koşulları,
kamu yapıları sağlanması amacıyla, yerel tasarı ve
izlenceler uyarınca, kentleri ve kent özeklerinin tümünü ya
da bir bölümünü, günün değişen koşullarına daha iyi çevre
verebilecek duruma getirme” [3] olarak tanımlamaktadır.
Türkiye’de kent yenileme uygulamalarının şekli, hem yerel
koşullar, hem de küresel akımların etkisi ile belirlenmiştir.
1920–1950 tarihlerinde Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini
çağdaş medeniyet seviyesine çıkarma vizyonu, kentlerin de
toplumsal ve sosyal alanda birçok değişime uğramasına
sebep olmuştur. Tek partili rejimdeki cumhuriyetçi liderlik ve
merkezi yönetim ağırlıklı ekonomik gelişme modeli, kent içi
alanlarda kamulaştırma, arazi kullanımı değişiklikleri ve yıkıp
yeniden yapma gibi büyük imar faaliyetlerinin gerçekleşmesine
yol açmıştır [4]. Kentlerde imaj yönelimli kentsel yenileşme
yaklaşımları gerçekleştirilerek kentlere yeni bulvarlar, yeşil
alanlar, kent parkları kazandırılmıştır [5].
1950 - 1980 dönemi, II. Dünya savaşı sonrasında endüstriyel
gelişimi ve askeri yeniden yapılanmayı amaçlayan hükümet
ideolojisinin hâkim olduğu, tarihi mirası dikkate almayan
kentsel yenileme hareketlerini gündeme getirmiştir [4].
Sanayileşmenin hızlandırdığı kentleşme süreci, beraberinde
özellikle yoğun göç alan Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerin
kontrolsüz bir biçimde büyümesini de getirmiştir. Böylesine
büyük bir nüfus artışına hazır olmayan büyük kentlerde göçe
bağlı olarak konut sorunu ortaya çıkmıştır [6]. 1954 yılında
serbest bırakılan kat mülkiyetiyle yap-satçı bir üretim
başlamıştır. Yapsatçı üretim bitişik ve ayrık düzen olarak iki
ayrı kent biçimi oluşturmuş, bütün imarlı arsaların tek tek
parseller üzerinde yer alan inşaatlarla yoğunlaştırılması
da kentlerin, dönemin tümü boyunca 30 yıllığına şantiyeye
dönüşmesi anlamına gelmiştir [7]. Tekeli bu durumdan
“Kent merkezlerinde yık-yap süreçleri, tarihsel ve kültürel
değerlerin tahrip edilmesine, sürekli olarak yoğunluk artışına
ve yeşil alanların yok olmasına, sosyal alt yapıların yetersiz
kalışına neden olmuştur” şeklinde yakınmaktadır [8]. İlerleyen
dönemde, büyüyen kentin çeperinde orta ve üst gelir grubunun
konut talebi doğrultusunda, mevcut gecekonduluların bedel
ödenerek kentin diğer alanlarına gitmelerinin sağlanması ve bu
yerleşim alanlarının örgütlü büyük inşaat şirketleri tarafından
geliştirilmesi görülmektedir. Bu tür gecekondu dönüşüm
süreci özel sektör girişimiyle yapılan kentsel yenileme olarak
nitelendirilebilir [9].
1980’li yıllar ekonomik, politik, sosyal ve mekânsal değişimleri
harekete geçirirken, kentlerin dönüşüm dinamiklerinde de
önemli farklılaşmalar yaratmıştır [7]. Kentleşme hızı azalmaya
başlamış ve kent merkezinde hem gecekonduların hem de
eski konut alanlarının apartmanlaşarak dönüşümü, sanayi
alanlarının kent dışına taşınması gibi oluşumlar gözlenmiştir
[9]. Türkiye’nin bu dönemde yaşadığı kentsel yenileşme
süreci gayrimenkul eksenli bir bakış açısıyla ele alınarak,
rant temelinde düzenlenmiştir [10]. Birçok ülkede olduğu gibi,
Türkiye’de de, büyük ölçekli ulusal ve uluslararası sermayenin
kar güdüsünün ön planda olduğu konut projeleri yapılmıştır.
Bu durum, kentlerin gereksiz yayılmasına, kültürel, tarihi
ve doğal zenginliklerin tahribine, ekonomik, çevresel ve
sosyal sürdürülebilirliğe karşı kamu kaynaklarının verimsiz
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
kullanımına aynı zamanda israfına, yerele özgü olmayan,
toplumsal eşitsizliği, dışlamayı ve kutuplaşmayı artıran
kentsel mekânların türemesine yol açmıştır [11].
2000’li yıllardan sonra yerel yönetim reformlarıyla paralel
şekilde, kentsel dönüşüm, yasal ve kurumsal yeniden
yapılanma süreçlerinde sıklıkla tartışılmaya ve belirli bir
söylem yoğunluğuna ulaşmaya başlamıştır. Buna paralel
olarak daha önce yerel girişimlerle uygulanmaya başlanan
katılımcı yaklaşım ve katılım araçları kentsel planlama
gündeminde tartışılmaya başlanmıştır [9]. Bu dönemde sosyoekonomik rehabilitasyon ve turizm amaçlı yeniden canlandırma
faaliyetleriyle, gecekondu bölgelerinin nitelikli konut alanlarına
dönüştürülmesini içeren konut odaklı uygulamalar önem
kazanmıştır [4].
3. Sürdürülebilirlik ve Kent
Dünyanın 1960’ların sonunda ekolojik dengelerin bozulması,
aşırı nüfus, kaynakların tükenmesi, su kaynaklarının azalması,
havanın kirlenmesi, doğada kimyasalların ve ağır metallerin
yayılmaya başlaması gibi problemlerle karşı karşıya kalması
[12], kalkınma ve doğal çevre arasında denge kurulması için
arayışlara hız kazandırmıştır. Böylece, insanların ve diğer
canlıların yaşamları üzerinde etkili olan tüm faktörleri içinde
barındıran çevreyi ve beşeri sermayeyi dikkate alan, kaynakların
optimum kullanımını amaçlayan uzun dönemli bir kalkınma
modeli oluşturulmasına [13], bir başka ifade ile “sürdürülebilir”
kalkınmaya odaklanma sağlanmıştır.
Sürdürülebilirlik
“çevre
değerlerinin
ve
doğal
kaynakların savurganlığa yol açmayacak biçimde akılcı
yöntemlerle, bugünkü ve gelecek kuşakların hak ve
yararları da göz önünde bulundurularak kullanılması
ilkesinden özveride bulunmaksızın, ekonomik gelişmenin
sağlanmasını amaçlayan çevreci dünya görüşü” şeklinde
tanımlanmaktadır [14]. Sürdürülebilir kalkınma ise
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunun yayınladığı,
kalkınmanın ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının ilk
defa açık bir şekilde ele alındığı Bizim Ortak Geleceğimiz
raporunda, bugünün ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin kendi
ihtiyaçlarını karşılama yetisinden noksan bırakmayacak
şekilde karşılanması olarak tanımlanmıştır [15].
3.1. Sürdürülebilirliğin Boyutları
Sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal olmak
üzere üç boyutu bulunmaktadır. Mevcut kaynakları en
avantajlı şekilde kullanabilmeye olanak sağlayan çeşitli
stratejiler geliştirmeyi içeren ekonomik sürdürülebilirlik,
bir ekonomik sistemin kendi ekonomik göstergelerinde
sürekli ve gelişen bir büyüme yaratma kapasitesi,
özelde nüfusun sürdürülebilirliği için gelir ve istihdam
yaratılması kapasitesidir [16]. Çevresel sürdürülebilirlik
bir bölge içinde, doğal kaynakların ve çevresel mirasın
korunmasını ve yenilenmesini temin ederken, çevre ve
çevre ile ilgili hususiyetlerin değerini ortaya çıkarma ve
yükseltme kapasitesidir. Geleneksel sosyal politika alanları
ve prensipleri ile katılım, sosyal sermaye, ekonomi,
çevre ve yaşam kalitesi gibi konuları kapsayan sosyal
sürdürülebilirlik, kişilerin, toplulukların ve toplumların
bir arada nasıl yaşadığı, kendileri için seçtikleri hedeflere
ulaşmak için bulundukları mekânın fiziki sınırlarını dikkate
alarak nasıl hareket ettikleri ile ilgilenir [17]. 2005 yılında
yapılan Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesinde sürdürülebilirliğin
üç ayağı olan ekonomik ihtiyaçlar, çevresel unsurlar ve
sosyal eşitlik arasında bir uzlaşı sağlanması gerektiği
vurgulanmıştır [18]. Bu bakış açısı Şekil 1’de ifade edilmekte
ve sürdürülebilirliğin üç boyutunun birbirinden bağımsız
değil, birbirlerini güçlendiren unsurlar olarak ele alınması
gerektiğini savunmaktadır.
Şekil 1. Sürdürülebilirliğin Boyutları [18]
3.2. Sürdürülebilir Kent ve Kentsel Dönüşüm
Dünyada hızlı nüfus artışının görüldüğü, çevre kalitesinin
düştüğü, enerji sistemlerinin yetersiz olduğu, sanayi ve
hizmetlerin azaldığı, sosyo-demografik yapıda dengesizliğin
meydana geldiği, işsizlik, yoksulluk ve eşitsizliğin kol gezdiği
kentlerin sayısı giderek artmaktadır [19]. Bu soruna çözüm
olarak geliştirilen sürdürülebilirliğin kentlere uygulanması
çabaları sonucunda, aralarında küçük anlam farklılıkları
olan “sürdürülebilir kent”, “sürdürülebilir kentsel gelişme”,
“sürdürülebilir insan yerleşimi”, “eko-kent”, “yaşanabilir kent”,
“yeşil kent” gibi kavramlar ortaya çıkmıştır [20].
Sürdürülebilir kent Geenhuisan’a göre süreklilik içinde değişimi
sağlamak amacıyla, sosyoekonomik çıkarların çevre ve enerji
ile ilgili kaygılarla uyumlu hale getirildiği kenttir [21]. Kiyotaka
ise, sürdürülebilir kenti doğal değerlerin taşıma kapasitelerinin
üstünde kullanımı sonucunda geri dönülemeyecek şekilde
yok olmasını önleyen ve şimdiki kuşakların yanında gelecek
kuşakların da ihtiyaçlarını karşılayıcı gelişme biçimini
benimseyen kent olarak ifade etmektedir [22]. Daha toplumsal
bir bakış açısı ile sürdürülebilir kent, sömürüye dayanmayan
insanlığın hak ettiği, sağlıklı, nitelikli ve dengeli bir çevreyi de
içine alan toplumsal eşitlik ilkesine dayanan, tüm toplumsal
kesimler için uygun-sağlıklı yaşam koşulları sağlayan, ussal
ve bütüncül planlama anlayışına dayalı, demokratik yurttaş
katılımlı bir kent olmalıdır [23]. Haughton ve Hunter insan ve
497
2nd International Sustainable Buildings Symposium
kültür faktörleri üzerinde durarak; doğal, yapısal ve kültürel
çevrelerini mahalle ve bölge ölçeğinde küresel sürdürülebilir
gelişmeyi destekleyecek şekilde geliştirmek için çaba sarf
eden insanları ve iş çevrelerini barındıran kentleri sürdürülebilir
kentler olarak nitelendirmişlerdir [24].
498
Sürdürülebilir kentsel gelişimin en önemli unsurlarından
birisi de kentsel dönüşümdür. Bütün dünya çapında
ekonomik canlılığın azalması, niteliksiz fiziksel çevreler,
sağlıksız yapılaşma ve kentsel çevre problemleri gibi
sorunlardan en az ikisinin hüküm sürdüğü [25] eski alanları
ve harap binaları yenilemek üzere kentsel dönüşüm projeleri
gerçekleştirilmektedir [26]. Günümüzde kentsel dönüşüm
sadece mekânsal dönüşüm olarak algılanmamakta; mekânsal
dönüşümün sosyal, kültürel ve ekonomik yapıya etkisi ve bu
etki sonucu oluşacak dönüşüm olarak düşünülmektedir. Bu
açıdan kentsel dönüşüm kültür mirasının korunması, yapıların
ve çevrelerinin fiziksel kalitelerinin yükseltilmesi, bu alanda
yaşayan nüfusun sosyal açıdan ıslahı ve alanın şartlarına ve
özelliklerine uygun ekonomik işlevler yüklenmesi gibi eylemleri
içermektedir [27]. Ayrıca konut, sağlık, iş, ulaşım, eğitim ve
diğer sosyal, çevresel ve ekonomik konular ile birlikte geniş bir
alanı kapsamaktadır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm, bozulma
ve çökme olan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel
ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla
iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin
bütünü olarak ifade edilebilir [28]. Benzer şekilde, kentsel
çöküntü alanlarında yoğunlaşan sorunları eşgüdümlü biçimde
çözümlemek için ortaya konulan yöntem, süreç içerisinde
eskiyen, köhneyen, yıpranan, sağlıksız/yasadışı gelişen veya
potansiyel arsa değeri üstyapı değerinin üzerinde seyrederek
değerlendirilmeyi bekleyen ve yaygın bir yoksunluğun hüküm
sürdüğü kent dokusunun, altyapısının sosyal ve ekonomik
programlar ile oluşturulup beslendiği bir stratejik yaklaşım
içinde, günün sosyo-ekonomik ve fiziksel şartlarına uygun
olarak değiştirilmesi, geliştirilmesi, yeniden canlandırılması
ve bazen de yeniden üretilmesi eylemi [29] olarak günümüz
şartlarına daha uygun şekilde tanımlanabilir. Bütün bu tanımlar
aslında sürdürülebilirlik ile kentsel dönüşümün birlikte ele
alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır [30]. Gerçekte
sürdürülebilir gelişmeyi sağlamada önemli olan kentsel alana
ilişkin stratejiler kentsel dönüşümün de hedefleri arasında yer
almaktadır [31].
Kentsel dönüşüm, ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşüm
toplamından oluşan bir bütündür [32]. Kentsel dönüşüm bir
yandan yeni bir nitelik ve çehre kazanan alanın arsa ve yapı
değerlerini yükseltmek, diğer yandan da alanda yaşayan yerel
halkın ve işgücünün ekonomik durumunun da iyiye doğru gidişini
temin etmek şeklinde getireceği fayda ile [25] kentin ekonomik
anlamda sürdürülebilirliğine hizmet etmelidir. Çevresel
dönüşüm fiziksel yenileme, toplumsal simgelerin korunması
ve doğal çevrenin korunması şeklinde üç temel alandan oluşur
[32]. Yapılan yenilemede kentin özgün kimliği yok edilmemeli,
eski ile yeni arasında bir denge kurulmalı, doğal kaynakların
verimli bir şekilde kullanılmasına ve korunmasına dikkat
edilmelidir [33]. Sosyal dönüşüm, bireylerin ve toplumun sosyal
durumunu onların geçmişle bağlantısını yok etmeden ve bir
yerel alanın ayırıcı özelliklerini ihmal etmeden, bir bütün olarak
iyileştirmeyi amaçlar [34]. Yaşam kalitesi, kentlerin mekânsal
ve fiziksel özellikleriyle doğrudan bağlantılı olduğu kadar, o
kentte yaşayanların birbirleri ve çevreleriyle olan ilişkilerine
de bağlıdır. Toplumsal bütünleşme, çeşitlilik ve kültürel
kimliğin geliştirilmesi, doğal, tarihi, dini ve kültürel değerlerin
korunması sürdürülebilir kentlerin oluşturulmasında önemli bir
yer tutar [35].
4. Sürdürülebilir Tasarım ve Kentsel Dönüşüm ile İlişkisi
4.1. Sürdürülebilir Tasarım
Sürdürülebilir kentsel dönüşümün, günümüzün kentsel
sorunlarının çözümüne büyük katkı sağlayacağı açıktır. Önemli
olan nokta, kentsel dönüşümün nasıl sürdürülebilir hale
getirileceği, sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm hedefi için
nereden başlanması gerektiğidir. Kural kentsel sürdürülebilirliği;
• Kentin sorunlarına dikkat çekmek için yeni bir ifade,
• Kentsel sorunların ekonomik, çevresel ve sosyal
sürdürülebilirlik
hedefleri
çerçevesinde
yeniden
tanımlanması,
• Kentin sorunlarının birbirleriyle ilişkili olduğunun bütüncül
bir yaklaşım için yeniden düşünülmesi,
• Ekonomik, sosyal ve çevresel önceliklerin yeniden
sıralanması,
• Ekonomik kalkınmanın çevreye zarar vermeden, sosyal
adalet ilkelerini dikkate alarak gerçekleştirilmesi ve
• Tasarımın yukarıda sıralanan hedeflerle yeniden
tanımlanması ve örgütlenmesi şeklinde açıklamaktadır
[36].
Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi bir kentsel dönüşüm
projesinin temel unsuru tasarımdır. Gerçekte de bir kentsel
dönüşüm projesi, mimarlık, mühendislik, kentsel planlama
ve kentsel tasarım gibi farklı disiplinlerin ortaklaşa meydana
getirdiği bir tasarımın eseridir. Buradan yola çıkılarak,
sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm hedefine, Mc Lennan
tarafından fiziksel nesnelerin, yapılı çevrenin ve hizmetlerin
ekonomik, çevresel ve sosyal, sürdürülebilirlik prensiplerine
uygun şekilde tasarlanması felsefesi olarak tanımlanan
sürdürülebilir tasarımın yapılı çevreye uygulanması ile
ulaşılabileceğini söylemek mümkündür [37].
Bu anlamda Avrupa’da gerçekleştirilen birçok proje
sürdürülebilir tasarım yöntemlerine dayalı iyi kentsel dönüşüm
projelerine örnek teşkil etmektedir. Bütüncül bir sürdürülebilir
tasarım örneği olarak Berlin’de, gerçekleştirilen Atlantik
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
Bahçeşehir dönüşüm ve iyileştirme projesi verilebilir. Projede
bir taraftan 1925-1928 yıllarında inşa edilen bloklardaki plan
tipleri, cephe düzenleri, çatılar, yalıtımlar, ıslak hacimler
sürdürülebilirlik ilkelerine uygun bir iyileştirme projesi
çerçevesinde yenilenerek, yapılar çağdaş konut standartlarına
kavuşturulurken, diğer taraftan yeni konutlar inşa edilmiştir.
Kira sistemini desteklemeyi; sosyal bütünleşme sağlamayı,
toplumsal değerleri yaşatmayı, kültürel zenginleşme
yaratmayı, çoğulcu demokrasi kültürünü desteklemeyi
amaçlayan proje kent içi konut çözümünde Almanya’da en iyi
konsept ödülünün de sahibi olmuştur [38].
sistemlerin restorasyonu, iyi barınma ve yaşam çevreleri
oluşturulması, sağlıklı sosyal ekoloji, sürdürülebilir
ekonomi, halk katılımı ve yerel kültürün korunması şeklinde
ifade etmektedir [42]. Grace’e göre sürdürülebilir bir mimari
ürünün temel özellikleri; insan sağlığı ve konforunun
en üst düzeyde sağlanması, insanın yaşam kalitesinin
yükseltilmesi, kaynakların etkin kullanılması, biyolojik
çeşitliliğin korunması, atık üretiminin en az seviyede
olması, yapım niteliğinin en üst düzeyde ve uzun ömürlü
olması, yeniden kullanılabilen ve geri dönüşümlü malzeme
kullanılmasıdır [32].
Londra’da sürdürülebilir kentsel dönüşüm projeleri kapsamında
hayata geçirilen Ocean Estate Tower Hamlets Mahalle
Yenileşmesi Programı’nda uygulanan tasarım ilkeleri mahalleyi
güvenli şekilde yürünebilir kılma, geleneksel sokak dokusunu
yeniden sağlama, bölgenin kentsel formuna ve dokusuna
saygılı olma, konforlu alanlar sunan konut tipolojileriyle aileler
için yaşanabilir bir yerleşim olarak gelişmesine yardımcı olma
şeklinde belirlenmiştir [39].
Kim ve Rigdon tarafından sürdürülebilir tasarıma yönelik rehber
bir kavramsal çerçeve geliştirilmiştir [43]. Şekil 2’de sunulan
bu çerçeve ile belirlenen üç temel sürdürülebilir tasarım ilkesi
kaynakların korunumu, yaşam döngüsü tasarımı ve insan için
tasarımdır. İlkelerden stratejiler ve bunlara bağlı yöntemler
üretilmiştir.
Helsinki Pikku-Huopalahti projesi daha yüksek yoğunluk,
karma kullanım, geleneksel sokak desenleri ile yayalar ve
bisikletliler lehine taşıt trafiğinin azaltılması gibi tasarım
yöntemleri içermektedir. Tasarıma dayalı önemli kentsel
dönüşüm projelerinin uygulandığı merkezlerden birisi de İsviçre
Stockholm’dür. Şehrin köhne bir liman ve sanayi bölgesi olan
Hammarby Sjöstad (Deniz Şehri), uygulanan dönüşüm projesi
sonrasında 30.000 civarında oturan ve çalışan nüfusuyla şehrin
modern ve sürdürülebilir bir parçası haline dönüşmüştür.
Bölgenin sosyal olarak daha fakir bölgelere bağlanabilmesi
için yollar, tramvay hatları ve peyzajlı bir park inşa edilmiştir.
Stockholm’de %70 oranında toplu taşım kullanılmasına
rağmen, plancılar toplu taşıma sisteminin geliştirilmesini
hedeflemiştir [40].
Dünyada birçok başarılı kentsel dönüşüm ve gelişim projesinin,
temelde sürdürülebilir tasarım yöntemlerine dayandığı
görülmektedir. Sürdürülebilir tasarımın hedefleri yenilenemeyen
kaynakların kullanılmaması, çevrenin minimum düzeyde
etkilenmesi ve insanlar ile doğal çevre arasında bağlantı
kurulmasıdır. Bu kapsamda sürdürülebilir tasarım, kullanıcı ile
nesne/hizmet arasında uzun vadeli ilişki oluşturmaya, ekonomi
ve toplum arasında dinamik bir denge kurmaya ve sonuçta
çevresel ve sosyal farklılıklar konusunda saygılı ve dikkatli
olmaya çalışır [41].
4.2. Sürdürülebilir Tasarım İlke ve Yöntemleri
Birçok araştırmacı tarafından sürdürülebilir tasarım
yöntemlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur. Wheeler,
sürdürülebilir kentin imkânsız olduğunu, ancak kentlerin
sürdürülebilirlik yolunda yapması gerekenleri etkili arazi
kullanımı, daha az araba kullanımı, daha çok erişebilirlik,
etkin kaynak kullanımı, daha az kirlilik ve atık, doğal
SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM
İLKELER
Kaynakların
Korunumu
Yaşam Döngüsü
Tasarımı
İnsan İçin Tasarım
STRATEJİLER
Enerjinin
Korunumu
Yapım Öncesi Evre
Doğal Koşulların
Korunumu
Suyun
Korunumu
Yapım Evresi
Kentsel Tasarım/
Arazi Planlaması
Malzemenin
Korunumu
Yapım Sonrası Evre
İnsan Konforuna
Yönelik Tasarım
YÖNTEMLER
Bkz. Şekil 3
Şekil 2. Sürdürülebilir Tasarım İlkeleri [43]
Sürdürülebilir kentsel dönüşüm hedefine yönelik tasarım
yöntemlerini tespit etme çabasında ki bu çalışmada Kim
ve Rigdon’un geliştirdiği kavramsal çerçeve esas alınmış,
ancak başta kentsel tasarıma ilişkin yöntemler olmak üzere,
diğer bazı yöntemler literatüre dayalı olarak genişletilerek
zenginleştirilmiştir. Sürdürebilir tasarım yöntemlerinin tespiti
için her bir ilke, ilkeyi meydana getiren stratejiler ve bunlara
ilişkin yöntemler ayrı ayrı incelenmiştir.
4.2.1. Kaynakların Korunumu İlkesi
Dünya genelinde tüketilen enerjinin %50’si, suyun %42’si
bina yapımında ya da kullanım süreçlerinde harcanmaktadır
[44]. Bu büyük kaynak tüketimi nedeniyle sürdürülebilir
yapı tasarımı kaynak girdilerinin azaltılmasını, kaynak
çıktılarının geri dönüşümünün sağlanmasını ve etkin bir
atık yönetimi ile çevresel kirliliğin azaltılmasını amaçlar.
Pulaski günümüzde sürdürülebilir yapıları yatırımcıların
gözünde de çekici hale getiren unsurların başında yaşam
ömrü boyunca sahip oldukları düşük enerji ve su tüketimi,
kolay atık yönetimi, projelerin ekosisteme olan etkisinin
499
2nd International Sustainable Buildings Symposium
minimize edilmesi ve çevre dostu malzemelerin kullanımının
artması gibi kaynak korunumu ağırlıklı çabalar geldiğini
savunmaktadır [45]. Şekil-2’de verilen kavramsal çerçevede
kaynakların korunumu ilkesi, enerjinin korunumu, suyun
korunumu ve malzemenin korunumuna yönelik stratejiler
ve bu stratejilere ilişkin yöntemlerden oluşturularak, ilkeye
bütüncül bir bakış getirilmiştir.
500
üzere üç önemli strateji içermekte ve bu stratejileri
gerçekleştirmeye yönelik yöntemler sunmaktadır.
Yapım öncesi evre, yapının tasarımının ve seçilen
malzemelerin çevresel etkileri açısından değerlendirildiği
aşamadır. Yapım evresi sahada gerçekleştirilen yapım
faaliyetlerinin çevresel etkileri ile ilgilidir. Yapım sonrası
evresi, yapının faydalı/kullanılabilir ömrünü tamamlaması
ile ortaya çıkan, yeniden kullanma, bileşenleri geri
dönüştürme veya yıkıp-yok etme seçenekleri ile karşı
karşıya kalınan evredir.
Doğal ekosistemin korunumu ve zarar görülebilecek
alanların koruma altında tutulması sürdürülebilirlik için
önemli huhuslardır [50]. Yapının çevreyle bir bütün olarak
tasarlanması, bu nedenle yapının konumlandırılacağı
mevcut arazinin topografya, iklimsel veriler, doğal çevre
örtüsü, yapay çevre ögeleri gibi verilerin belirlenmesi ve
değerlendirilmesi önemlidir [51]. Kentsel tasarım ve arazi
planlaması stratejisi, yapıdan daha büyük bir ölçek olan
kent ölçeğinde sürdürülebilirlik kavramını ele alır. Newman
ve Kenworthy tarafından sürdürülebilir bir kent için
tanımlanan göstergelerin önemli bir kısmı kentsel tasarım
ve arazi planlaması ile ilgilidir [52]. Kentlerin etrafındaki
tarım arazilerinin ve doğal çevrenin korunması, kişi başı yeşil
alan miktarının artırılması, toplu taşıma odaklı yerlerin ve
bu yerlerde nüfus yoğunluğu ve istihdamın artırılması, kişi
başına otomobil kullanımının azaltılması, yürüme, bisiklet
ve ortaklaşa binme gibi faaliyetlerin artırılması, ortalama
işe gidiş gelişlerin azaltılması, merkezi iş bölgelerinde park
yerlerinin azaltılması, bisiklet yolu miktarının artırılması,
suçların azaltılması, şehir ve alt merkezlerinde yaya
dostu sokakların artırılması, karma kullanımına izin veren
alanların artırılması bunlardan bazılarıdır. İnsan konforuna
yönelik tasarım stratejisi, insanların yaşamlarının
% 70’ini geçirdikleri iç mekan dış mekan ilişkisi ile
ilgili yöntemleri içermektedir. Sürdürülebilir tasarım,
çalışma ve ev ortamlarını zenginleştirerek, verimliliğin
artmasını, stresin azaltılmasını, sağlık ve esenliğin olumlu
etkilenmesini sağlayabilir [43]. Isısal, görsel ve işitsel
konforun sağlanması yöntemi ortamın çok sıcak veya
çok soğuk olmamasını, mekânın özelliklerine göre uygun
aydınlatmanın sağlanmasını, gürültünün engellenmesini,
akustik ve görsellik anlamında mahremiyetin sağlanmasını
içermektedir. Dışarı ile görsel ilişki kurulması kullanıcıların
vücut saatinin düzgün çalışmasını, çalıştırılabilir pencereler
tasarlanması ise kullanıcıların sıcaklık ve havalandırma
üzerinde belirli bir ölçüde kontrol sahibi olmalarını temin
etmeye yönelik yöntemlerdir. Zehirli olmayan malzeme
kullanımı zehirli maddelerin uzun dönemli etkilerinden
korunmayı, değişik yaş ve fiziksel durumdaki insanların
kullanımına açık olma yapıların kullanışlı ömrünü uzatmayı
amaçlamaktadır.
4.2.3. İnsan için Tasarım İlkesi
4.3. Sürdürülebilir Tasarım Uygulama Alanları ve İlkeleri
İnsan için tasarım, sürdürülebilir tasarımın üçüncü ama belki
de en önemli ilkesidir. Vehbi ve Hoşkara’nın [49] tanımına
göre gelişen ülkelerde sürdürülebilirlik sadece insanların
ihtiyaç ve gerekliliklerine ortak olabildiği ve kültürel
değerlerle çatışmadığı ölçüde uygulanabilir olabilmektedir.
İnsan için tasarım ilkesi doğal ortamların korunumu,
kentsel tasarım ve insan konforuna yönelik tasarım olmak
Kim ve Rigdon tarafından geliştirilen kavramsal çerçeve ve bu
kapsamda literatürde yer bulan diğer çalışmalar esas alınarak
belirlenen sürdürülebilir bir kentsel dönüşümü gerçekleştirme
amacına hizmet edecek sürdürülebilir tasarım uygulama
alanları ve ilkeleri Şekil 3’te sunulmuştur.
Enerjinin korunumu ilkesi ile yapı yaşam döngüsünde
kullanılan ve yenilenemeyen enerji kaynaklarının miktarı
azaltılırken, tükenmekte olan fosil yakıtlarının kullanımının
azaltılması ve yerine doğal enerji kaynaklarından
yararlanılması amaçlanır [46]. Enerji gereksinimleri hızla
artan ve birincil enerji kaynakları yoksunu Türkiye’de
sıradan bir konutun, örneğin Almanya’ya göre üç kat fazla
enerji tüketmesi enerjinin korunumunun ülkemiz için de ne
kadar önemli olduğunu göstermektedir [47]. Su korunum
ölçütleri; yağmur suyunun yeniden kullanımı, yapıda
üretilen gri suyun toplanarak kullanılması ve bina içinde
kullanılan su donatılarının tasarruflu olarak seçilmesi
olarak sıralanabilir. Stahel malzemenin değerlendirmesini
yapabilmek için önceden belirlenmiş olması gereken
ölçütleri; üretim aşamasında gerek duyulan enerji miktarı,
üretim aşamasında atık madde ve yan ürün olarak
çıkan zararlı maddeler, malzemenin geri dönüşebilirliği,
malzemenin tekrar kullanılabilirliği, yerel kaynaklardan
sağlanabilirliği, merkezi büyük tesisler dışında üretim
ve uygulama olanakları, kişi sağlığı ve ortamın konfor
düzeyindeki etkileri şeklinde sıralamaktadır [48].
4.2.2. Yaşam Döngüsü Tasarımı İlkesi
Yaşam döngüsü tasarımı ilkesi kaynakların faydalı olduğu bir
şekilden, faydalı olabileceği diğer bir şekle dönüşebileceği
ve faydalı ömrünün hiç bitmeden devam edebileceği bir
sistem yaratma esasına dayanmaktadır [43]. Yapım öncesi,
yapım ve yapım sonrası evrelerinden oluşmaktadır.
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM
UYGULAMA ALANLARI VE İLKELERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Enerji etkin mimari tasarım -pasif ısıtma ve soğutma- yapılması
Güneş, rüzgâr, su ve jeotermal gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımı
Gömülü enerjisi düşük malzeme kullanımı
Dayanıklı, yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı
Yerel ve/veya doğal yapı malzemesi kullanımı
Malzeme korunumu sağlayan mimari tasarım yapılması
Cam, doğrama, cephe sistemi gibi malzemelerin enerji tasarrufu sağlayacak şekilde seçilmesi
Enerji tüketimini azaltan, psikolojik konforu artıran doğal aydınlatmanın sağlanması
Isıtma, soğutma ve havalandırma gibi sistemlerde enerji etkin ekipman ve teknoloji kullanımı
Yağmur suyu ve atık gri suyun geri dönüşümü ve yeniden kullanımı
Düşük debili, basınçlı armatür, biyokompoze tuvalet gibi ekipmanlar ile su tüketiminin azaltılması
Strüktürel açıdan sağlam yapıların, rehabilite edilerek yeniden işlevlendirilmesi
Sürücüler için uygun, verimli ve güvenli kentsel tasarım uygulanması
Yayalar için uygun, verimli ve güvenli kentsel tasarım uygulanması
Toplu taşıma kullanıcıları için uygun, verimli ve güvenli kentsel tasarım uygulanması
Konut, ticaret ve kurumsal alanları bir arada çözen karma kullanımlı gelişim modelinin benimsenmesi
Arazinin bitki örtüsüne en az zarar verecek, topoğrafik yapıyı koruyacak şekilde kullanımı
İşlev değişikliklerine uyum sağlayabilecek esnek yapı tasarımı
Yapım sürecinde şantiye işlerinin ve kullanılan ekipmanların çevreye etkisinin azaltılması
Yapım sürecinde atık yönetimi uygulanması
Yapım sürecinde enerji etkin ekipman kullanımı
Yapım sürecinde işçi sağlığının korunması
Kirliliğin kontrol edilmesine yönelik önlemler alınması
Yapıda ısısal-görsel ve işitsel konfor sağlanması
Yapıda doğal havalandırma, dış dünya ile temas olanağı sağlanması
Yapının değişik yaşlardan ve fiziksel kabiliyetlerden kullanıcıların farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmesi
Arazinin verimli bir şekilde kullanılması
İş yerlerine kolay ulaşım olanağı sağlanması
Okul, hastane, spor merkezi gibi kamu tesislerinin sağlanması
Kamu tesislerine kolay erişim olanağı sağlanması
Park, bahçe, oturma alanı, çocuk parkı, bisiklet binme alanı gibi açık alanların sağlanması
Açık alanlara kolay erişim olanaklarının sağlanması
Açık alanların görünüm, yerleşim, büyüklük, şekil gibi açılardan tasarımı
Yeterli güvenlik önlemi sağlanması
İletişime yönelik sosyal ağların oluşturulması ve toplum duygusu yaratılması
Kamusal kararlara toplumsal katılım sağlanması
Yapı görünüşü, yoğunluğu, yüksekliği, hacmi gibi özellikler açısından uygun yapı formlarının oluşturulması
Engelliler, yaşlılar ve çocukların temel ihtiyaçlarına yönelik fiziki olanakların sağlanması
Mağaza, banka gibi yerel ticari faaliyet alanlarının kurulması
Ticari aktivitelerin çeşitliliğinin sağlanması
Kamu tesislerinin çeşitliliğinin sağlanması
Atıkların toplanmasını, imhasını ve geri dönüşümünü içeren atık yönetimi
Tarihi yapıların korunması
Yerel özelliklerin korunması
Yerel iş olanaklarının sağlanması
Farklı gelir gruplarından insanlara yerleşme olanağı sağlanması
İş alanlarına yakınlık sağlanması
Mahalle ile uyumluluk
Bina ve cadde yerleşimlerini uygun düzenlenmesi
Yüksek yoğunluklu kent düzenlemesi
Şekil 3. Sürdürülebilir Tasarım Uygulama Alanları ve İlkeleri
501
2nd International Sustainable Buildings Symposium
4.4. Sürdürülebilir Tasarım Kentsel Dönüşüm İlişkisi
Şekil-3’de sunulan sürdürülebilir tasarım uygulama alanları
ve ilkelerinin tamamı, sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel
ve sosyal boyutları açısından kentsel dönüşüm ile farklı
düzeylerde ilişkilidir.
Ekonomik sürdürülebilirlik yönünden incelendiğinde; karma
kullanımın, evden iş yeri ve diğer alanlara gidişte otomobile
duyulan ihtiyacı azaltması, canlılığı artırması, gündüz ve
akşam aktivitelerini teşvik etmesi [53] açılarından önemli
olduğu görülmektedir. Dönüşüm alanında kamu binaları tesis
edilmesi ve mağaza, banka, kafe gibi yerel ticari faaliyet
alanları kurulması, istihdamı artırarak ve bölgeyi potansiyel
sakinleri için cazip hale getirerek kentsel dönüşümün ekonomik
boyutta sürdürülebilirliğine katkı sağlar [54]. Benzer şekilde
etkin bir ulaşım sistemi daha kolay ve daha kısa sürede erişim
olanağı sağlayarak [55], açık alanlar ve rekreasyon alanları
alıcı ve yatırımcıları bölgeye çekerek ekonomik büyümeyi
önemli ölçüde tetiklemektedir [56]. Sokak ve bina düzenine
ilişkin geçirgenlik arttıkça, ekonomik açıdan ticari bulunan
noktaların toplam sayısı da artmaktadır [57]. Enerji tüketiminin
uygun yönetim ile azaltılması, doğayı korurken, harcamalardan
tasarruf etmeye katkı sağlayacaktır [58].
502
Tasarım yöntemlerinin çevresel sürdürülebilirlik ile ilişkisine
bakıldığında; açık ve yeşil alanların sıkışık kentsel ortamda
insanlara nefes alma olanağı sağlayarak ve bölgesel iklimi
iyileştirerek [59], enerji tasarrufu ve verimliliğine ilişkin
yöntemlerin ise fosil yakıt kullanımı kaynaklı kirliliği azaltarak
kentsel dönüşümüm çevresel sürdürülebilirliğine katkı
sağladığı söylenebilecektir. İnşaat faaliyetleri, kaynakların
verimli kullanımı yoluyla, ekolojik ilkelere dayanan, sağlıklı
bir yapılı çevre yaratmak ve devam ettirmek mecburiyetindedir
[60]. Mevcut yapıların korunması ve onarımı, yeni inşaattan daha
az malzeme ve kaynak gerektirerek çevresel sürdürülebilirliği
geliştirir [61]. Uygun toplu ulaşım sistemleri kurulması ve
yaya ulaşımının iyileştirilmesi sera gazı salınımlarında önemli
paya sahip otomobil kullanımını azaltacaktır. Yüksek kentsel
yoğunluğa dayalı kentsel gelişim stratejilerinin genellikle
çevresel sürdürülebilirliği desteklediği savunulmaktadır [62].
Sosyal sürdürülebilirlik açısından, dönüşüm alanlarında
vatandaşların temel ihtiyaçlarına yönelik okul, sağlık ve
spor merkezleri gibi kamu tesisleri kurulması, hayati önem
taşımaktadır [64]. Eğlence, rekreasyon ve doğa ile temas
etme amacı ile kullanılan açık alanlar, insanlara sosyal
ve fiziksel esenlik kazandırır. Arazi kullanım şekillerinin
düşük gelirli nüfusu dikkate alması ve onların koşullarını
iyileştirmesi, konutların güvenlik duygusu sağlayan, sosyal
etkileşimi kolaylaştıran ve sakinlerini adet ve kültürlerini,
komşuluk ilişkisi içerisinde paylaşmaya teşvik eden yönleriyle
ele alınması sosyal sürdürülebilirliğe katkı sağlar [63]. Hem
bireylere gelir sağlayan hem de sosyal iletişim ve etkileşim
olanağı getiren istihdam, sosyal sürdürülebilirliğin en temel
konulardan birisidir [64]. Sosyal eşitliği ölçme açısından,
erişilebilirlik yaygın bir temel ölçüdür. Tarihi binalar topluma
sağduyu kazandırırken, eski binaların rehabilitasyonu toplumda
süreklilik duygusu yaratır [65].
Şekil 3’de sunulan her bir yöntemin sürdürülebilirliğin bir
veya birden fazla boyutu ile ilişkisine dair bu türden örnekleri
çoğaltmak mümkündür. Buradan yola çıkarak farklı tasarım
yöntemleri ile sürdürülebilirliğin üç boyutu arasındaki
ilişki seviyesinin değişik nitel ve nicel araştırmalarla tespit
edilebileceğini söylemek olasıdır.
5. Sonuç ve Öneriler
Türkiye’de uygulamaya konan büyük kentsel dönüşüm
hareketinin, daha yaşanabilir kentlere kavuşulması anlamında
bir fırsata dönüştürülmesi mümkündür. Kentsel dönüşüm
büyük bir tasarımın ürünü olduğuna göre, onu fırsata
çevirmenin yolunun, sürdürülebilir tasarım ilkelerine uygun
şekilde gerçekleştirmekten geçtiğini söylemek mümkündür.
Bu çalışmada literatürde yer bulan sürdürülebilir tasarım
ilke, strateji ve yöntemleri incelenerek, bir kentsel dönüşüm
projesinin sürdürülebilirliğini sağlayacak uygulama alanları
ve ilkeler tespit edilmiştir. Söz konusu alan ve ilkeler,
ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları açısından bir kentsel
dönüşüm projesinin sürdürülebilirliğine çeşitli seviyelerde
katkı sağlayacak unsurlardır. İleride yapılacak çalışmalarda,
uzman görüşlerine başvurularak, farklı uygulama alanlarının
ve ilkelerin bir projenin sürdürülebilirliği açısından ne derece
önemli olduğunun tespit edilmesi hedeflenmektedir.
Kaynaklar
[1]. Türkiye İstatistik Kurumu, http://www.tuik.gov.tr, Erişim tarihi: 10 Ekim
2014.
[2]. Künar, A., Enerji Verimliliği ve Kentsel Dönüşüm, Enerji Verimliliği
Paneli, Ankara, Türkiye (2013).
[3]. Ünal, E., Duyguluer, F. Bolat, E., İmar Terimleri, s.103, Ankara, Türkiye
(1998).
[4]. Polat, S., Dostoğlu, S., “Kentsel Dönüşüm Kavramı Üzerine Bursa’da
Kükürtlü ve Mudanya Örnekleri” Uludağ Üniversitesi Mühendislik
Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Sayı 1, Bursa, Türkiye ( 2007).
[5]. Yurdakul, S.K., Kentsel Dönüşüm Sürdürülebilirlik Bağlamında Fener
Balat Yenileme Alanı, Y. Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi, FBE,
İstanbul, Türkiye (2010).
[6]. Şişman, A., Kentsel Dönüşüm Uygulamaları, TMMOB Samsun Kent
Sempozyumu, Samsun, Türkiye ( 2008).
[7]. Bilgin, İ., Anadolu’da Konut ve Yerleşmenin Modernleşme Süreci,
Tarihten Günümüze Anadolu’da Konut ve Yerleşme, İstanbul, Tarih
Vakfı Yayınları, 472-490 (1996).
[8]. Tekeli, İ., Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Kentsel Gelişme ve Kent
Planlaması, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık, İş Bankası Yayınları,
İstanbul, Türkiye (1998).
[9]. Ataöv, A. ve Osmay, S., Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel Bir
Yaklaşım, Middle East Tecnihal University Journal of The Faculty of
the Architecture, Vol. 2, 57-82. (2007).
[10]. Görgülü, Z. , Dinçer, Ġ. , Enlil, Z. , Örnek Özden, E. , Kurtarır, E. , Altınok,
E. , İstanbul’un Eylem Planlamasına Yönelik Mekânsal Gelişme
Stratejileri Araştırma ve Model Geliştirme İşi, Mahalle Ölçeğinde
Kentsel Dönüşüm Modeli Küçükbakkalköy Örneği, YTÜ, İstanbul,
Türkiye (2006).
[11]. Sekmen, S., “Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Model Önerisi: İzmir Ferahlı
Mahallesi Örneği” Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
Yüksek Lisans Tezi, İzmir, Türkiye (2007).
[12]. Low, N., Gleeson, B., Elander, I. Consuming cities the urban
environment in the global economy after the Rio Declaration, London,
Rutledge (2002).
[13]. Tıraş, H., Sürdürülebilir Kalkınma ve Çevre: Teorik Bir İnceleme, Sütçü
İmam Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler F. Dergisi , Cilt: 2 Sayı: 2
Kahramanmaraş, (2012).
[14]. Keleş, R., Kentbilim Terimleri Sözlüğü, İmge Yayınları, Ankara, Türkiye,
s.112. (1998).
[15]. Brundtland Report, http://www.un-documents.net/wced-ocf.htm,
Erişim tarihi: 10 Aralık 2014.
[16]. http://www.wisegeek.org/what-is-economic-sustainabilit .htm, Erişim
tarihi: 12 Aralık 2014.
[17]. Colantonio, A., Dixon, T., Measuring Socially Sustainable Urban
Regeneration in Europe, Oxford Brookes University, Oxford (2009).
[18]. UN General Assembly 2005 World Summit Outcome, http://data.
unaids.org/Topics/ Universal Access /worldsummitoutcome_
resolution_24oct2005_en.pdf
[19]. Leitmann, J., “Sustaining Cities : Environmental Planning and
Management in Urban Design”, McGraw Hill Architecture, USA, 25-49,
105-131 (1999).
[20]. Günerhan, S., Doğal Öneme Sahip Alanlar Kapsamında Sürdürülebilir
Kent Olgusu Üzerinde Araştırmalar: İzmir İli Örneği, Doktora Tezi, Ege
Üniversitesi, FBE, (2012).
[21]. Geenhuisan, M., Nijkamp, P., Sürdürülebilir Kenti Nasıl Planlamalı?, Nil,
D. (Çev), Toplum ve Bilim Dergisi, Sayı: 64-65, s.131. (1994).
[22]. Kiyotaka A., “Towards Sustainable Cities: Readings in the
Anthropology of Urban Environments”, Leiden Development Studies,
no.15, (1998)
[23]. Ertan, K., “Sürdürülebilir Kent”, Ayşegül Mengi (ed.), Kent ve Politika,
İmge Kitabevi, Ankara, (2007).
[24]. Haughton, G., Hunter, C., Sustainable Cities, Regional Policy and
Development Series 7, pp. 15-20,24-27,40, Jessica Kingsley Pub.,
London, (1994).
[25]. Özden, P.P., Kubat, A. S. Türkiye’de Şehir Yenilemenin Uygulanabilirliği
Üzerine Düşünceler İtü Dergisi/a Mimarlık, Planlama, Tasarım Cilt:2,
Sayı:1, (2003).
[26]. Wang, H., Shen,Q., Tang, B., Lu, C., Peng, Yi., A Framework of DecisionMaking Factors For Facilitating Sustainable Site Planning, Cities,
44–55, (2014).
[27]. Özden, P.P., Kentsel Yenileme Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin Rolü
Üzerine Düşünceler ve İstanbul, İ.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi,
No: 23-24. (2001).
[28]. http://www.arkitera.com/-g67-kentsel-donusum.html), Erişim tarihi:
10 Kasım 2014.
[29]. Özden, P.P., Kentsel Yenileme, İmge Kitabevi Yayını, Ankara, (2008).
[30]. Zheng, W., Shen, Q., Wang H., A Review of Recent Studies on
Sustainable Urban Renewal, Habitat International 41 272-279, (2014).
[31]. Bonacorsi, G., Significance and Development of Hyper-Centers in
European Metropolitan Areas, Town Planning and Sustainable
Development, Habitat II City Summit, İstanbul, (1996).
[32]. Grace, L., Sustainable Urban Renewal Model for A High Density City
Hong Kong, Doctor of Philosophy Thesis, The Hong Kong Polytechnic
University Department of Building and Real Estate, (2008).
[33]. Elander, I., Policy Networks and Housing Regeneration in England and
Sweden, Urban Studies, 32, 6, (1995).
[34]. Savini, F. The Endowment of Community Participation, International
Journal of Urban and Regional Research, 35(5), 949–968, (2011).
[35]. Haştemoğlu, H., 1960’larda Sürdürülebilirlik ve Kentleşme; Isparta,
İstasyon Caddesi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta. (2006)
[36]. Kural, N., Sürdürülebilir Kentleşme : Bir Dosyanın Düşündürdükleri,
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bülten 51 (2007).
[37]. McLennan, J. F., The Philosophy of Sustainable Design, Ecotone
Publishing, (2004).
[38]. İncedayı, D.,; Sürdürülebilirliğin Kültürel Boyutu TMMOB Mimarlar
Odası Ankara Şubesi, Bülten 51 (2007)
[39]. Kocabaş, A., Londra’da Kentsel Yenileşme / Dönüşüm Uygulaması,
Mimarist, Üç Aylık Mimarlık Kültür Dergisi, Yıl: 5, sayı: 18, İstanbul,
(2005)
[40]. Final Report of the Working Group on Urban Design for Sustainability
to the European Union Expert Group, Urban Design For Sustainability,
23 January, (2004)
[41]. http://engagebydesign.org/values/, Erişim tarihi: 10 Kasım 2014.
[42]. Wheeler, S., Planning Sustainable And Livable Cities, The City Reader,
3rd Edition, Routledge Urban Reader Series, New York: pp.487-496.
(2003).
[43]. Kim, J-J., Rigdon, B., (1998). Sustainable Architecture Module:
Introduction to Sustainable Design, National Pollution Prevention
Center for Higher Education, Michigan, (1998).
[44]. Eryıldız, D., “Sürdürülebilirlik ve Mimarlık Dosyasında Ekolojik
Mimarlık”,Arredamento Mimarlık Dergisi, S.154, s/71-75, (2003).
[45]. Pulaski, M., Horman, M.J., Riley, D.R,. Constructability practices
to manage sustainable building knowledge, ASCE Journal of
Architectural Engineering, Vol. 12, No. 2, pp. 83-92, (2006).
[46]. Yellamraju, V., Evaluation and Design of Double-Skin Facades for
Office Buildings in Hot Climates BS Thesis, Teksas: A&M University,
(2004).
[47]. Bilge, C., Sürdürülebilir Çevre ve Mimari Tasarım, Yüksek Lisans Tezi,
İTÜ, FB Enstitüsü, İstanbul, (2007)
[48]. Stahel, H. P., “Baukunst und Gesundheit”, AT, İsviçre,(1990).
[49]. Vehbi, O. B., Hoşkara, Ö. Ş., Model for Measuring the Sustainability
Level of Historic Urban Quarters, European Planning Studies, 17(5),
p.715-739., (2009).
[50]. Jones D.L., Architecture and The Environment, Londra: Laurence King
Publishing, (1998).
[51]. Aktuna, M., Geleneksel Mimaride Binaların Sürdürülebilir Tasarım
Kriterleri Bağlamında Değerlendirilmesi, YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, (2007).
[52]. Newman, P. W. G., Kenworthy, J.,. Sustainability and Cities:
Overcoming Automobile Dependence. Washington, DC: Island Press,
(1999).
[53]. Maidstone Borough Conucil, Kent Design – a Guide to Sustainable
Development, London, (2005).
[54]. Lee, J.S. Enhancing Sustainability in Downtown by Triple-Value
Adding to Urban Redevelopment Efforts, PhD thesis, University of
Washington, (2003).
[55]. Dizdaroglu, D., Yiğitcanlar, T., A Parcel-scale Assessment Tool to
Measure Sustainability Through Urban Eco System Components:The
MUSIX Model Ecological Indicators 41 115–130, (2014).
[56]. Eberts, R., Estimating Contribution of Urban Public Infrastructure
to Regional Growth, Working Paper 8610., Federal Reserve Bank of
Cleveland: Cleveland, (1986).
[57]. Montgomery, J., Making a City: Urbanity, Vitality and Urban Design.
Journal of Urban Design, 3(1), (1998).
[58]. Chartered Institute of Housing, Why bother with energy conservation
Housing Express, (2000).
[59]. Oktay, D., Urban Design for Sustainability: a Study on the Turkish City,
International Journal of Sustainable Development and World Ecology,
11(1): 24–35, (2004).
[60]. Alnaser, N.W., Flanagan, R., Alnaser, E., Model for Calculating the
Sustainable Building Index in the Kingdom of Bahrain, Journal of
Energy and Buildings 40 2037–2043, (2008).
[61]. Pearce A.R., Dubose J.R., Vanegas J.A., Rehabilitation as a Strategy to
Increase the Sustainability of the Built Environment, USA, (1996).
[62]. Säynäjoki,E., Inkeri, V., Heinonen, J., Junnila S., How Central Business
District Developments Facilitate Environmental Sustainability – A
Multiple Case Study in Finland, Cities 41 101–113, (2014).
[63]. Ng, M.K., Cook, A., Chui, E.W.T., A sustainable urban regeneration
strategy for Hong Kong. Planning Practice and Research,16(2), 171183. (2001).
[64]. Omann, I., Spangenberg, J.H., Assessing social sustainability: The
social dimension of sustainability in a socio-economic scenario.
7th Biennial Conference of the International Society for Ecological
Economics in Sousse, Tunisia, 6-9 March, (2002).
[65]. Ceritli, İ., Sürdürülebilir Kentsel Kalkınma Sürecinde Optimum
Kent Ölçeğinin Önemi ve Türkiye Örneği, Doktora Tezi, Marmara
Üniversitesi, SBE, İstanbul, (2000).
503

Benzer belgeler