Adana Kentinin Mekânsal Gelişimi ve Tarım Toprakları Üzerine Etkisi

Transkript

Adana Kentinin Mekânsal Gelişimi ve Tarım Toprakları Üzerine Etkisi
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
1
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
Adana Kentinin Mekânsal Gelişimi ve Tarım Toprakları Üzerine Etkisi
Nuriye PEKER SAY1, Muzaffer YÜCEL1, Sinem ÖZYURT ÖKTEN1
1
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Adana
ÖZET: Çukurova’nın verimli toprakları üzerinde yer alan Adana kent merkezi, ilin güney bölümünde ovalık
alan üzerinde konumlanmıştır. Kent 1950’li yıllara kadar Seyhan nehri kıyısında kendi kimlik öğelerine sahip
küçük bir kent niteliği taşırken, sanayinin bölgeye girmesi ile birlikte göçe bağlı olarak hem sosyo-kültürel, hem
de mekânsal bir değişim sürecine girmiştir. Bugün Büyükşehir statüsünde olan ve hızlı bir sanayileşme ve
kentleşme süreci yaşayan Adana’nın iki milyonu aşan il nüfusunun yaklaşık % 80’i kent merkezinde
yaşamaktadır. Yedi etap halinde hazırlanan son ilave revizyon nazım imar planına göre son 60 yılda yaklaşık 80
kat büyüyen kent alanı toplam 32 500 hektara ulaşmıştır.
Kentin büyüme sürecinde, mekânsal kullanımlara yönelik yanlış plan kararlarının uygulanması, kent içi
sorunları arttırmış, aynı zamanda kentin yakın çevresindeki doğal faktörleri olumsuz etkilemiştir. En son
hazırlanan imar planı alanının yaklaşık %38’inin alüvyon topraklarla kaplı olduğu ve % 40’ının birinci sınıf, %
21’inin ikinci sınıf arazi niteliği taşıdığı düşünülürse, bu durumdan en çok etkilenen doğal unsurun verimli tarım
toprakları olduğu söylenebilir.
Bu çalışmada, kentin mekânsal gelişimi tarihi bir süreç içerisinde değerlendirilmiş ve tarım toprakları
üzerindeki etkilerin somut olarak ortaya konulması amaçlanmıştır. Ayrıca, kentin mekânsal planlamasına yönelik
öneriler de geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Adana, Mekânsal gelişme, İmar planı
Spatial Development of Adana and Effect on Agricultural Lands
ABSTRACT: Adana city center which situated on the fertile lands of Çukurova, is located on a plain area in
southern part of a city. Adana had the nature elements of identity as a small agricultural town in shore of the
Seyhan River until the 1950s. With industrial activities in the region, Adana has entered a process of both sociocultural and spatial change depending on migration. Nowadays Adana has a population over two million and
nearly %80 of this population living in a city center and still continues the industrialization and urbanization
process rapidly. According to the last revision development plan which was prepared in a form of seven-stage,
urban area has grown approximately 80 times in last 60 years and reached a total of 32 500 hectares.
In city’s growth process, implementation of wrong plan judgments about spatial uses increased urban
problems and also affected natural sources negatively on surrounding of city. The latest development plan area
has % 38 is covered by silt and % 40 of land cover is in a first and % 21 of land cover has second land capability
class. These data shows that the most affected natural elements of this situation are productive agricultural lands.
In this study, spatial development of the city investigated within a historical process and aimed to put forth
concrete terms of impacts on agricultural lands. In addition, recommendations have also been developed for the
city’s spatial planning.
Keywords: Adana, Spatial development, Development plan
GİRİŞ
Tarih boyunca toprak, verimini insanlığın
hizmetine sunmuş ve insanların yararlandığı en önemli
doğal kaynaklardan biri olmuştur. Toprak işlemeyle
tarım ürünler elde etmeye başlayan insanoğlu göçebe
hayattan yerleşik hayata geçmiştir. Sanayi devrimine
kadar toprağa bağımlı yaşanırken hızlı kentleşme,
nüfus artışı, teknolojik gelişimler gibi değişimler
doğal kaynakların hızla bozulmasına neden olmuştur.
Hızlı nüfus artışı ve teknolojik gelişmeler
insanların yaşamlarını daha iyi standartlarda
sürdürebilecekleri kent merkezlerine yönelmelerini
hızlandırmıştır. Bu yönelme beraberinde yeni
kullanım alanları gereksinimini doğurmuştur.
Böylece kentler beton yığınları haline gelirken doğal
kaynaklara gereken önem verilmemiş ve alınan yanlış
plan kararları nedeniyle de doğal yapı bozulmuştur.
_______________________________________
Sor. Yazar: Ökten, Ö.S. [email protected]
Özellikle Adana gibi verimli araziler üzerinde yer
alan kentlerde geçmişte geçimini tarımla sağlayan
halk, zorlaşan hayat koşullarıyla başa çıkamamış ve
kısa vadede çok daha fazla kazanç elde etmek için
çevrelerinde hızla büyüyen beton yığınlarının etkisiyle
topraklarını yapılaşmanın hizmetine sunmuşlardır.
MATERYAL ve METOT
Materyal
Bu araştırmada çalışma alanı olarak Adana ili
seçilmiştir. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından
2008 yılında hazırlanan ve toplam kent alanı 32 500
ha olan 1/5 000 ölçekli İlave Revizyon Nazım İmar
Planı, çalışmanın ana materyallerinden biridir (Şekil
1)
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
2
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
.
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
Şekil 1. Çalışma alanının konumu
Kent ve yakın çevresine ait mevcut durumun
belirlenmesi ve toprak yapısının incelenmesi için 2008
yılında hazırlanan 1/25 000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı, 1/25 000 ölçekli toprak haritası, haritalara altlık
oluşturmak için çalışma alanına ait 2008 yılında alınan
Google Earth uydu görüntüsü kullanılmıştır. Çalışma
alanı ve yakın çevresinin mevcut durumunun ve
kentsel gelişimin incelenmesinde, doğal verilerin
analizinde ve uygunluk haritasının oluşturulmasında
ArcView 10 programı kullanılmıştır.
Metot
Çalışmada öncelikle geçmiş yıllarda hazırlanmış
olan imar planları incelenmiş, kentin mekânsal
gelişiminin tarihsel süreç içerisinde büyüme eğilimi
değerlendirilmiştir. Daha sonra alanda bulunan en
önemli doğal kaynaklardan toprak yapısıyla ilgili
veriler il genelinde yapılmış olan TOPRAKSU (1974)
ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (1996) tarafından
yapılan çalışmalardan yararlanılarak ArcView 10
programında sayısallaştırılmış ve imar planıyla
çakıştırılmıştır. Ayrıca araştırma alanındaki plan
kararlarının kentin gelişimi yönündeki etkilerini daha
doğru bir şekilde yönlendirmek amacıyla ArcView 10
programı yardımıyla kentin mevcut toprak yapısına
bağlı olarak hangi yönde gelişme göstermesi gerektiği
uygunluk
analizi
ile
ortaya
konulmuştur.
Sınıflandırmanın yer aldığı sonuç bölümünde
uygunluk analizi için kullanılan faktörler ve uygunluk
dereceleri ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
BULGULAR
Adana Kentinin Planlama Tarihi
Adana’nın planlama tarihi Adana Büyükşehir
Belediyesi tarafından hazırlanan 1/25 000 ölçekli
Çevre Düzeni Nazım İmar Planı ve 1/5 000 ölçekli
Nazım İmar Planı Araştırma Raporuna dayanarak
aşağıda verilmiştir.
Adana’da ilk imar planı 1940’larda Hermann
Jansen’e yaptırılmıştır. Şehrin merkezine ait 1/2 000
ve 1/5 000 ölçekli imar planı, 560 ha’lık bir alanı
kapsamaktadır. Kentin ilk planının ardından, 1948
yılında hazırlanan imar planı 183 ha’lık bir alanı
kapsamaktadır ve ortaya çıkan yapılaşmada bahçeli iki
katlı ulusal değerler taşıyan mimari unsurlar yaygın
olarak kullanılmıştır. 1961 yılında Harita Genel
Komutanlığı tarafından, 17 000 ha’lık sahanın ortofoto
sistemiyle imar planlarının altlığı olan hâlihazır
haritalar yapılmıştır. Önceki planlar, kadastro
durumlarına göre yapılırken, hâlihazır haritalar
yardımıyla yapılacak olan imar planları daha gerçekçi
olmuştur.
Adana
ilinde,
hâlihazır
haritaların
hazırlanmasından sonraki gelişme 1965–66 yılları
arasında 34 000 ha’lık bir alan üzerinde ve 1 500 000
nüfusun iskânını hedef alan 1/20 000 ölçekli çevre
düzeni planlarının hazırlanmasıdır. Şehrin daha
sonraki imar planı 7 048 ha’lık alanı kapsamakta olup
1969’da, İmar İskân Bakanlığı’nca onaylanmış ve
yürürlüğe girmiştir. Çukurova Bölgesi için hazırlanan
bir başka planlama çalışması daha vardır. Bu çalışma,
1970’de “Çukurova Bölgesi, Bölgesel Gelişme,
Şehirleşme ve Yerleşme Düzeni” adıyla yayınlanmıştır
(Adana Büyükşehir Belediyesi, 2008).
1980 yılında, 1/5 000 ölçekli tasdikli Nazım İmar
Planı esaslarına göre düzenlenen 1/1 000 ölçekli kent,
batı bölgesi çalışma alanlarına ait olup, kuzeyde otoyol
geçişi ile yerel imar planı yapılmıştır. Bu planlar 21
000 ha’lık bir alanı kapsamaktadır. 1987’de Yeni
Adana Planı; 3 000 hektarlık bir alanda 1 milyon
nüfusu öngörerek yapılmıştır.
Konut talebinin arttığı göçün en yüksek değerlere
ulaştığı yıllardır. Şehrin kuzeye taşınması amacıyla
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
yapılmış bir plandır. Kat adetleri ve yapı
yoğunluğunun en yüksek tutulduğu plan dönemi bu
dönemdir. Kentin imar tarihindeki mevcut düzensizlik
devam ederken 1992 yılında 1/5 000 ölçekli revizyon
nazım imar planı ihalesi yapılmış (13 500 hektarlık
alanı kapsayan bu plan 3 etap halinde onaylanmıştır).
1995 yılında I.ve II. Etap planlar, 1996 yılında da III.
Etap nazım imar planı Büyükşehir Belediyesi
tarafından onaylanmıştır. 1992’de onaylanan Adana
Yüreğir Üniversite ve Çevresi İlave Revizyon Nazım
İmar Planı ile yeşil alanlar kentin içinden çekilmiş,
kuzeyde fuar panayır alanı ile birlikte üniversite
arazileri kentsel yeşil alan olarak önerilmiştir.
1994–1995 tüm Adana’yı içine alan Revizyon ve
İlave Nazım İmar Planı 20 000 hektar alanda 4 milyon
nüfus için yapılmıştır. Bu planda da yüksek yapılaşma
ve yüksek yoğunluk görülmektedir. 1998 planı;
Kuzey-Doğu’da üniversite kampusunun ötesinde 4 000
hektarlık bir alan için yapılmıştır. 2 500 hektarlık
bölümü, gölü çevreleyen alanlarda, üst gelir grubuna
yönelik, iki katlı villalara ayrılmıştır. 2001’in Temmuz
ayında onaylanan plan, Kuzey-Batı’da 620 hektarlık
bir alanda az katlı yapılaşma biçimdir (Adana
Büyükşehir Belediyesi 2008) Tüm planlardan sonra
2008 yılında yedi etap halinde hazırlanan ilave
revizyon nazım imar planı1 Adana Büyükşehir
Belediyesi tarafından hazırlanmış olan son plandır ve
toplam 32 500 ha alanı kapsamaktadır (Şekil 2).
Plan kararlarındaki değişimler de göz önüne
alındığında TMMOB tarafından 9-10 Mayıs 2008
tarihinde düzenlenen “Adana Kent Sorunları
Sempozyumu” sonuç bildirgesinde de belirtildiği gibi,
3
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
kentleşme sürecinde, yıllardır devam eden plansızlık
ve denetimsizlik, yanlış arazi kullanım politikaları,
Şekil 2. Adana imar planı etapları
kaçak yapılaşma ve imar affı süreçleriyle de
beslendiğinden, Adana, sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir
bir kent olma özelliğinden giderek uzaklaşmaktadır.
Adana Kentinin Mekânsal Gelişimi
Bulunduğu coğrafik konumun yerleşimler için
sağladığı olumlu koşullar ve tarih boyunca önemli göç
yolları üzerinde olması nedeniyle Çukurova bölgesi
yerleşimler için her dönem uygun bir yer olmuştur.
Bölge’deki en büyük yerleşim birimi olan Adana’nın
tarihinin M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzandığı
söylenebilir (Adana Büyükşehir Belediyesi 2008).
Şekil 3’de Adana kentinin makroformundaki
değişimler
tarihsel
süreç
içerisinde
değerlendirildiğinde şekilde de görüldüğü gibi
Şekil 3.Adana kent makroformunun tarihsel gelişimi (Çopuroğlu, 2008’den geliştirilerek)
1
Şekil 2’de görüldüğü gibi plan yedi etaptan oluşmaktadır. 2008 yılında hazırlanmasına rağmen yapılan itirazlar nedeniyle 3.
Etap yeniden revize edilmiş ve 2009 da onaylanmıştır. 1., 2. ve 4. Etap ise 2010 da onaylanmıştır.
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
dönemsel olarak beş kuşaktan söz edilebilir; 1950
öncesi, 1950–1970 arası, 1970–1980 arası, 1980–2000
arası ve 2000 sonrası. Kent 1980’lerden sonra kuzey
batı yönde bir gelişme göstermiştir. Şekilde de
görüldüğü gibi 2008 yılında hazırlanan imar planına
göre ise, kuzey doğu yönde bir gelişmeden söz
edilebilir.
Şekil 4’de ise mevcut kent dokusundaki değişim
verilmiştir. Şekilde görülen 1995 yılına ait kent dokusu
1/25 000’lik topoğrafik haritalardan hazırlanmıştır.
Kentin mevcut kent dokusu ise Büyükşehir Belediyesi
tarafından hazırlanan hâlihazır haritalar ve alanın 2008
yılına ait uydu görüntüsünden yararlanılarak
hazırlanmıştır. Şekilde de görüldüğü gibi mevcut kent
dokusunun çevresinde oldukça geniş bir alan imara
açılmış durumdadır.
4
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
Büyük Toprak Grupları
Çalışma alanında, 2008 yılında hazırlanan imar
planında öngörülen toplam 32 500 ha alanın, Seyhan
Nehri ve diğer su yüzeyleri çıkarıldıktan sonra 32 254
ha olan toplam kent alanının, % 38’ini Alüviyal, %
38’ini Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları, %
14,5’ini Kahverengi Orman Toprakları ve % 9,5’ini
Kırmızı Akdeniz Toprakları oluşturmaktadır (Çizelge 1,
Şekil 5).
Alüvyal Topraklar
Adana ilinin 342 959 ha’ını oluşturan alüvyal
toprakların 12 296 ha’ı kent alanı içerisinde
bulunmaktadır. Adana kent merkezinden güneye doğru
Akdeniz kıyılarına kadar olan alanları kaplamaktadır.
Karataş ilçesinden sonra bu toprak grubunun en yoğun
olarak bulunduğu bölge kentsel gelişimin yer aldığı
merkez ilçelerdir.
Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları
Adana ilinin toplam 68 858 ha’ı, kent alanının ise
12 295 ha’ı kırmızı kahverengi akdeniz topraklarla
kaplıdır (Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü,1996).
Adana kent merkezi ve çevresi incelendiğinde, Seyhan
Baraj Gölü’nün güneyi ve kent merkezinin kuzey
bölgesinde yoğun kentleşmenin bulunduğu alanlarda
az eğimli, sığ ve orta derinlikteki alanlarda yer
almaktadır
Şekil 4. Adana kentinin 1995 yılı ve 2008 yılı kent
dokusu
Adana Kentinin Toprak Yapısı
Adana ilinin toprak yapısı TOPRAKSU (1974) ve
Köy
Hizmetleri
Genel
Müdürlüğü
(1996)
kaynaklarından elde edilen veriler ve haritalardan
yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu yayınlardan elde
edilen toprak haritaları ArcView 10 programı
yardımıyla sayısallaştırılmış ve İlave Revizyon Nazım
İmar Planı altlığına oturtulmuştur. Adana kent merkezi
ve çevresinin toprak yapısı “Büyük Toprak Grupları ve
“Arazi Yetenek Sınıfları” ana başlıkları altında
incelenmiştir.
Kahverengi Orman Toprakları
Kahverengi orman toprakları, Adana İl sınırları
içinde, kentin kuzeyinden Torosların 1 000-1 250 m
yükseltiye sahip güney kesimlerine kadar uzanan
alanda bulunan toprak grubudur. Kent merkezi ve
yakın çevresi incelendiğinde, son yıllarda potansiyel
kentsel gelişim alanlarının yer aldığı Seyhan Baraj
Gölü’nü çevreleyen kentin kuzeyindeki alanlarda
kahverengi orman toprakları bulunmaktadır ve kent
içindeki toplam alanları 4 674 ha’dır.
Kırmızı Akdeniz Toprakları
Kent merkezinde toplam 2 989 ha alana sahip olan
toprak grubu kent merkezinin doğusu ve
kuzeydoğusunda, Seyhan Baraj Gölü ile Kozan yolu
arasında kalan alanda yoğunlaşmaktadırlar.
Çizelge 1. Adana imar planı sınırları içerisinde kalan büyük toprak grupları
Toprak Grubu
Alanı (ha)
Toplam alana oranı (%)
Alüvyal Topraklar
12 296
38
Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları
12 295
38
Kahverengi Orman Toprakları
4 674
14,5
Kırmızı Akdeniz Toprakları
2 989
9,5
Toplam
32 254
100
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
5
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
Şekil 5.Adana Kenti ve
Yakın Çevresi Büyük
Toprak Grupları
İmar Planı Sınırı
Alüviyal Topraklar
Kırmızı Kahverengi
Akdeniz Toprakları
Kolüviyal Topraklar
Kahverengi Orman
Toprakları
Kırmızı Akdeniz
Toprakları
Şekil 5. Adana kenti ve yakın çevresinin büyük toprak grupları
Arazi Yetenek Sınıfları
Adana kent merkezi ve yakın çevresi, toprakları
imar planlarının hazırlanmasında ve revizyonunda
önemli bir ölçüt olan “Arazi Yetenek Sınıfları”na göre
değerlendirildiğinde 6 adet toprak sınıfının alanda
bulunduğu görülür (Şekil 6). Bu sınıfların çalışma
alanındaki dağılımları TOPRAKSU (1974)’ya göre
Çizelge 2’de verilmiştir.
Şekil 6’da görüldüğü gibi kent merkezinin güneyi,
doğusu ve batısında bulunan eğimin düze yakın olduğu
alüvyon topraklar tarımsal faaliyete uygun I. II. ve III.
sınıf arazileri kapsamaktadır. Son yıllarda önemli bir
kentsel gelişim gösteren kent merkezinin batısı, yer yer
II. sınıf arazi, çoğunluklada VI. ve VII. arazilerle
kaplıdır. Çizelge 2’de ise Arazi Yetenek Sınıflarının
alansal dağılımları ve toplam alana oranları
görülmektedir. 32 500 ha kentsel gelişim alanının %
39’u I. sınıf, % 21’i II. sınıf, % 3’ü III. sınıf, % 7’si
IV. sınıf, % 23’ü VI. sınıf, % 7’si VII. sınıf
topraklardan oluşmaktadır. Çizelgede de görüldüğü
gibi tarımsal değeri yüksek verimli araziler çalışma
alanının % 70’lik bölümünü kaplamaktadır.
Şekil 6.Adana Kenti
ve Yakın Çevresi
Arazi Yetenek
Sınıfları
İmar Planı Sınırı
I.Sınıf
VII
II.Sınıf
VI
III.Sınıf
II
IV.Sınıf
VI.Sınıf
VII.Sınıf
Şekil 6. Adana kenti ve yakın çevresi arazi yetenek sınıfları
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
6
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
Çizelge 2. Adana imar planı sınırları içerisinde kalan
arazilerin yetenek sınıfları
Sınıf
Alan (ha)
Oran (%)
I. sınıf
12 394
39
II. sınıf
6 760
21
III. sınıf
932
3
IV. sınıf
2 338
7
VI. sınıf
7 542
23
VII. sınıf
2 288
7
Toplam
32 254
100
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
SONUÇ
Araştırma bulguları bölümünde Adana ili büyük
toprak grupları ve arazi yetenek sınıfları açısından
incelenmiştir. Toprak yapısının kent gelişimi için
önemli doğal faktörlerden olması nedeniyle detaylı
şekilde incelenmiş ve plan kararlarının alınmasında
önemli bir rol oynaması gereken toprak uygunluğu,
kentsel gelişim alanlarını yönlendirmesi amacıyla
ortaya konulmuştur. Büyük toprak grupları ve arazi
yetenek sınıfları haritalarındaki sınıflandırmalar tarım
uygunlumaları açısından Çizelge 3’te verilmiş olan
değerlere göre ArcView 10 programında çakıştırılmış
ve Adana kenti ve yakın çevresinde kentsel
kullanımlar açısından uygun alanların belirlenmesi için
yeniden bir sınıflandırma yapılarak Şekil 7’deki toprak
uygunluk haritası oluşturulmuştur.
Çizelge 3. Tarım için toprak uygunluk gruplarının sınıflandırılması
Alt Faktör
Büyük toprak grubu
Yetenek sınıfları
Uygunluk Derecesi
Alüvyon Topraklar
3
Kırmızı Kahverengi Akdeniz
2
Kahverengi
Orman Toprakları
Toprakları
Kırmızı Akdeniz Toprakları
1
I. II. III. Sınıf
3
IV. V. Sınıf
2
VI. VII. VIII. sınıf
1
1
Şekil 7.Toprak
Uygunluk Haritası
İmar Planı Sınırı
Uygun
Yarı Uygun
Uygun Değil
Şekil 7. Toprak uygunluk haritası
I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş
KSÜ Doğa Bil. Der., Özel Sayı, 2012
Toprakuygunluğuharitası hazırlanırken büyük
toprak gruplarından Alüvyon topraklara verimliliğinin
yüksek olması nedeniyle diğer toprak grupları
içerisinde en yüksek değer verilmiştir. En düşük değer
ise, yüksek kireç içeriği sığ ya da çok sığ olan eğimli
arazilerde bulunan ve bu nedenle erozyon sorununun
fazlaca rastlandığı Kahverengi Orman Toprakları ve
Kırmızı Akdeniz Topraklarına verilmiştir. Arazi
yetenek sınıflarının uygunluklarının belirlenmesinde
ise I., II. ve III. sınıf topraklar verimliliği en yüksek
toprak sınıfını oluşturdukları için en yüksek değere
sahip toprak sınıfları olarak değer almışlardır. IV. ve
V. sınıf araziler ise verimliliğinin çok daha düşük
olması ve tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde
sınırlayıcı özelliklere sahip olması nedeniyle uygunluk
dereceleri “2” olarak belirlenmiştir. Tarımsal üretimde
kullanılmayan ve genellikle rekreasyon alanları ile
kentsel yerleşimleri için uygun olan VI., VII. ve VIII
sınıf araziler ise kullanım için en uygun alanlar olarak
belirlenmiştir (Çizelge 3).
Şekil 7’de de görüldüğü gibi kentin büyük bir bölümü
toprak yapısı yönünden oldukça yüksek değere
sahiptir. Adana’nın kentsel gelişim kuşaklarının
belirlendiği Şekil 3’te de görüldüğü gibi 1980’lerin
sonuna kadar kent gelişiminin ulaştığı alanlar toprak
değerinin en yüksek olduğu alanlardır.
Adana’nın planlama tarihinde de bahsedildiği gibi
1980 yılındaki imar planıyla kentin batı ve kısmen
kuzey bölgelerinin imara açılması ve 1987 yılında ise
konut talebinin en yüksek değerlere ulaşmasıyla kentin
kuzey bölgelerinin imara açılması kentsel gelişimin
toprak değerinin daha az olduğu alanlara
yönlenmesinden dolayı daha doğru plan kararlarının
alındığı dönemler olarak belirlenebilir. Daha sonraki
yıllardaki plan kararlarının da etkisiyle kent daha çok
toprak yapısının kentleşmeye daha elverişli olan kuzey
yönünde
artmasını
sağlamıştır.
Kentin
kuzeydoğusunda yer alan Çukurova Üniversitesi
kampüs alanı ile kampus alanın çevresinde oluşan yeni
yerleşim alanları bu gelişime en güzel örneklerdir.
Ayrıca imar planlarının hazırlanmasında çevresel
faktörlerin korunması, bunun içinde imar mevzuatının
yenilenmesi gerekmektedir. Ekonomik rantı, ekoloji
değerlerden daha ayrıcalıklı kılan imar planları
hazırlama sürecinin tekrar gözden geçirilmesi
gerekmektedir. Bunun yanında planlama hiyerarşisi
oluşturulması, fiziksel planlamada alt-üst ölçek
kararlarının uygulanması gerekmektedir. Bu konu
özellikle planlamada bütüncül yaklaşımın sağlanması
açısından önemlidir (Özyurt, 2009).
TEŞEKKÜR
Bu çalışma, Say ve Ark., (2010) tarafından
yürütülen 107Y147 nolu TÜBİTAK projesi ve Özyurt,
(2009) tarafından Çukurova Üniversitesi Peyzaj
Mimarlığı Bölümü’nde yürütülen yüksek lisans tezinin
bulgularından hazırlanmıştır.
7
KSU J. Nat. Sci., Special Issue, 2012
KAYNAKLAR
Adana Büyükşehir Belediyesi, 2008. 2008 Yılı İlave
Revizyon Nazım İmar Planı Çalışma Raporu.
Çopuroğlu A. 2008. Adana Büyükşehir Belediyesi
İmar Dairesi Çalışması.
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 1996. Adana İli
Arazi Varlığı, İl Rapor No:01, Ankara.
Özyurt, S.S. 2009. Kentsel Gelişme Planlarının Doğal
Yapı Üzerindeki Etkisinin Adana Kenti İmar Planı
Örneğinde İrdelenmesi, Çukurova Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.
Say N., Yücel M., Erginkaya C. 2010. Türkiye’de İmar
Planlarında Uygulanabilecek Bir Stratejik Çevresel
Değerlendirme (SÇD) Modelinin Geliştirilmesi:
Adana Kenti Örneği. TÜBİTAK 107Y147 No’lu
Proje, Adana, 2010.
TOPRAKSU, 1974.Seyhan Havzası Toprakları. Köy
İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı Yayınları: 202,
Topraksu Genel Müdürlüğü Yayınları: 286,
Ankara.

Benzer belgeler