pan parks çalışmaları - Küre Dağları Milli Parkı

Transkript

pan parks çalışmaları - Küre Dağları Milli Parkı
KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI PANPARKS ÇALIŞMALARI
Küre Dağları PAN Parks Adayı
Dr. İsmail Mentes
Orman Mühendisi
Doğa Koruma ve Milli Parklar Sube Müdürü
Doğa ve İnsan
İnsanın ve genel olarak da toplum yaşamının temel kaynağını oluşturan doğa (tabiat);
insanın dışında oluşan, herhangi bir insan müdahalesi olmaksızın ortaya çıkan, gelişen
her şey, örneğin; toprak, toprakaltı zenginlikler, su, hava, bitkiler, hayvanlardan
oluşmaktadır. Tarihsel gelişim sürecinin bir ürünü olan insanın doğaya egemen olma
duygusu ve doğayı kendi istemleri doğrultusunda biçimlendirme düşüncesiyle ulaşılan
bugünkü uygarlık düzeyi; birey ve toplum yaşamına sonsuz olanaklar sağlarken, bozulan
doğal dengenin yaşamsal tehdidiyle de karsı karsıya bulunmaktadır.
Günümüzde 'çevre' sorunları olarak da ifadesini bulan söz konusu bozulma olgusu
ulusların çözülmesi öncelikli sorunları içinde yer almaktadır. İçinde bulunulan yüzyıldaki
gelişmelerin doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı hızlı bir şekilde artırdığı görülmektedir.
Uluslar, bir yandan sahip oldukları doğal değerleri korumaya çalışırken diğer yandan da
bu değerlerden sürdürülebilir şekilde yararlanmanın zorunluluğunun farkına varmış
bulunmaktadırlar. Her şeye rağmen küresel anlamda gelişmekte olan koruma bilinci
doğal ve kültürel değerleri korumaya yönelik ilkeleri de beraberinde oluşturmaktadır.
Özellikle korunan alanlar denildiğinde ise hiç kuskusuz 'Ulusal Parklar' ilk akla gelen doğa
koruma alanlarıdır. Türkiye’de 2006 yılı itibarı ile toplam 37 milli park tesis edilmiş
bulunmaktadır. Bu alanlar tüm Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de rekreasyonel taleplerin
özellikle turizm faaliyetlerinin baskısı altında bulunmaktadır. Son yıllarda Avrupa’da
gelişen PAN Parks sistemi ile özellikle turizmin ulusal parklar üzerindeki baskısını en aza
indirmek ve bu alanlar etrafında yasayan halkın refah düzeyini yükselterek sürdürülebilir
koruma amaçlanmaktadır.
PAN Parks Nedir?
Adını, Korunan Alanlar Ağı (Protected Area Network) kısaltmasından alan PAN Parks, kar
amacı gütmeyen bir kuruluştur. Amacı, Avrupa'nın olağanüstü doğal güzellikleri ile
turizm arasında karşılıklı denge ve uyuma dayalı bir korunan alanlar ağı oluşturmak
suretiyle korunan alanların yönetiminde kalitenin arttırılmasını tevsik etmektir. PAN Parks
bu amaçla; Avrupa'da yabanıllığını muhafaza eden (insan müdahalesinin minimum
düzeyde olduğu) alanlardan meydana gelen bir korunan alanlar ağı oluşturmakta.
1
Sürdürülebilir turizmi geliştirmek suretiyle doğa korumanın etkinleştirilmesine katkıda
bulunmakta. Kalitesi bütün Avrupalılar tarafından bilinen güvenilir bir marka yaratmaaya
çalışmaktadır. 1997 yılında, 'Molecaten' adlı Hollanda'lı seyahat sirketi tarafından
desteklenen bir WWF projesi olarak başlayan PAN Parks, 1999 yılında Hollanda
kanunlarına göre bağımsız bir Vakfa dönüştürülmüştür. PAN Parks, bağımsız ve
hükümet-dışı bir kuruluş olarak, gerek yerel gerekse Avrupa düzeyinde, korunan alan
idareleri ve yerel ve uluslararası is sektörü ile işbirliği yapmaktadır. 2006 yılı itibarıyla
Avrupa genelinde 8 sertifikalı PAN Park bulunmaktadır.
1. Bieszczady National Park / Polonya
2. Central Balkan National Park / Bulgaristan
3. Fulufjället National Park / İsviçre
4. Majella National Park / İtalya
5. Oulanka National Park / Finlandiya
6. Paanajärvi National Park / Rusya
7. Retezat National Park / Romanya
8. Rila National Park / Bulgaristan
.
Avrupada Bulunan Setifikalı PAN Parkları
PAN Parks'ın Amaçları
PAN Parks, sahip olduğu kalite belgesi ile sertifikalı ortaklarını birleştirmekte ve aşağıdaki
hedefleri gerçekleştirerek korunan alan yönetiminin iyileştirilmesine yardımcı olmaktadır:
•
Bir yandan yerel toplulukların gelişmesini teşvik ederken öte yandan el değmemiş
doğa parçalarının uzun vadede varlığını sürdürmesini güvence altına almak.
•
Avrupa'nın
korunan
alanlarında
yaban
hayatı
yönetimini
(wilderness
management) teşvik etmek.
2
•
Bu korunan alanların içerisinde ve çevresinde sürdürülebilir turizmin gelişmesini
kolaylaştırmak.
•
Avrupa toplumunun, Avrupa'nın doğası ile ilgili bilgi düzeyini ve gurur duygusunu
arttırmak.
PAN Parks'ın Değerleri
PAN Parks, faaliyetlerinde esas aldığı ilke ve değerleri şöyle açıklamaktadır: İşbirliği:
Ortaklıklara önem veren PAN Parks, çalışmalarını karşılıklı işbirliği temeli üzerine
oturmaktadır. Entegrasyon: Kontrollü ve sürdürülebilir turizmi doğa korumaya entegre
etmek suretiyle iki tarafın da bundan yarar elde etmesini sağlar. Örgütlenme: Avrupa
korunan alanları ile ilgili bilgi ve bilinci arttırmak için bireyleri ve kuruluşları, gerek ulusal
ve gerekse uluslararası düzeyde şeffaf ve iletişime açık bir şekilde birbirine bağlar.
Yenilikçilik: Ortaklarını, PAN Parks logosunun kalitesine ve yenilikçi anlayışına uygun
hareket etmeye davet eder. Şeffaflık: Yeni ortaklarının bu zorlu çabaya katılımında açık,
samimi ve saygılıdır.
Bir milli parkın, PAN Park olarak kabul edilebilmesi için en az 10 bin hektar genişliğinde
olması, uluslararası düzeyde önemli doğal değerlere; kaliteli bir yönetim ve ziyaretçi
altyapısına sahip olması gerekir. Değerlendirme PAN Park kriterlerine göre bağımsız
danışmanlar tarafından yapılır. Bir milli parkın PAN Park logosuna sahip olması şu anlama
gelmektedir:
•
Parkın, yüksek doğa koruma değerine sahip olduğu ve iyi yönetildiği belgelenmiş
olur.
•
Avrupa çapında tanınan ve gurur duyulan bir doğa başkenti olarak bilinir.
•
Avrupalı doğa dostu turistler için 'mutlaka ziyaret edilmesi gereken' yerlerden biri
haline gelir.
•
Park ve yerel toplum için, yeni iş ve gelir kaynağı fırsatı yaratır.
•
Milli parkın Ekonomik değeri ve toplumun milli parka olan desteği artar.
PAN Parks yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, doğal, yabanıl değerler açısından Küre
DağlarıMilli Parkı’nın PAN Park kriterlerine fazlasıyla sahip olduğu, Parkın idaresi ve
ziyaretçi altyapısıyla ilgili bazı gereklerin yerine getirilmesi durumunda PAN Park olarak
kabulünün mümkün göründüğü anlaşılmıştır. Türkiye'de ilk PAN Parks çalışması 2003
yılında Dr. İsmail Menteş ve Dr. Sedat Kalem'in ortak girişimleri sonucu Bulgaristan’da
yapılan PAN Parks konferansına kabul edilmeleri ile başlatılmıştır.
3
Aynı
konferansta
Küre
Parkı’nın
PAN
Parks
uygunluğu
tartışılmıştır.
Dağları
Milli
kriterlerine
Küre
Dağları
Milli Parkı’nın doğal ve kültürel değerleri
ve milli park için öngörülen yönetim planı
irdelenerek
PAN
Park
olabileceği
sonucuna varılmıştır. İlerleyen zaman
dilimi içerisinde ise PAN Parks yönetimi
ile Çevre ve Orman Bakanlığı arasında
oluşturulan
iletişim
ağı
2004
yılında
İtalya’da yapılan PAN Parks konferansına
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürü Prof. Dr. Mustafa Yalınkılıç ve
Dr. Gül Güneş’in katılımı ile çalışmalara resmi bir nitelik kazandırılmıştır. Son olarak ise;
2006 yılında Finlandiya'da yapılan PAN Parks konferansına Çevre ve Orman Bakanlığını
temsilen katılan GEF II Proje koordinatörü Suade Arançlı ve Kastamonu Doğa Koruma ve
Milli Parklar Şube Müdürü Dr. İsmail Mentes katılmışlardır. Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü tarafından imzalan 'niyet mektubu' PAN Parks yönetimine sunulmuştur.
Yapılan değerlendirmelerde Küre Dağları Milli Parkı'nın PAN Park olabilmesi için neler
yapılması gerekliliği üzerinde durulmuştur.
PAN Parks Konferansı (Finlandiya / 2006) 8 Eylül 2006 günü konferans merkezinde sade
bir törenle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Yalınkılıç
tarafından Türkiye adına imzalanan niyet mektubu Zoltan KUN, Suade Arançlı, Vlado
Vancura ve İsmail Menteş’in katılımı ile PAN Parks yetkilileri tarafından da imzalanmıştır.
Niyet mektubu ile birlikte önümüzdeki 5 yıllık dönemde (2007-2012) Küre Dağları Milli
Parkı
çevresinde
sürdürülebilir
turizm
stratejini
geliştirmek,
ziyaretçi
merkezleri
4
oluşturmak, yönetim planını ve ziyaretçi yönetim planını hazırlamak ve yerel is ortaklarını
oluşturmak öncelikli çalışmalar içinde yer alacaktır.
Neden Küre Dagları Milli Parkı?
Küre Dağları Milli Parkı alanı 37.000 ha olup milli park ve yakın çevresi Batı Karadeniz
Karst kuşağı içerisinde yer almaktadır. Karstik kuşak malm-kretase yaslı sığ denizel
transgresyon ürünüdür. Karst formasyonun maksimum kalınlığı 10000 m civarında,
minimum kalınlığı ise 2000 m kadardır. Kuşak üzerinde alt - orta miyosenden başlayan
jeomorfolojik süreçlere bağlı olarak dört ana asınım yüzeyi gelişmiş ve bu karstik kuşakta
karstik jeomorfolojisinin ulusal ve uluslar arası düzeyde ilginç örnekleri oluşmuştur. Bu
karstik
birimler
içerisinde
özellikle
kanyonlar,
boğazlar,
mağaralar
ve
düdenler
görülmeye değer öğelerdir. Diğer bir örneği, Türkiye'nin güneyindeki Toros Dağları olan
karstik alanlar genellikle bitki örtüsü bakımından zayıftır. Ancak, 1000 m kalınlığındaki
Jura-Kretase yaslı inaltı kireçtaşları ile Küre Dağları, tipik karstik özelliklerinin yanı sıra,
nemli iklimi sayesinde gür ormanlarla kaplıdır. KDMP jeolojisi ile biyolojik zenginliği
birbiriyle yakından ilişkilidir; ekolojik sistem, yukarıda izah edilen karstik jeomorfolojiye
yakından bağlıdır. KDMP'nin iyi korunmuş karstik ekosistemleri küresel düzeyde oldukça
enderdir ve doğa koruma açısından önemlidir. KDMP alanı bitki coğrafyası açısından
Avrupa-Sibirya floristik bölgesinin Öksin bölümünde yer alır. KDMP'nin vejetasyon yapısı
üç gruba ayrılabilir:
•
Batı Karadeniz ılıman kuşak kayın ve göknar ormanları
•
Pseudo-maki formasyonları
•
Karstik alan karışık ormanları
Bir dizi uçurum ve kanyonla sınırlanmış olan KDMP'nin çekirdek alanı, doğal ve yarı
doğal, yaşlı, karışık yapraklı (kayın, gürgen, kestane, akçaağaç, dişbudak) ve iğne
yapraklı (endemik Uludağ göknarı, karaçam ve sarıçam) ormanlara sahiptir. Alan, ılıman
kuşak yapraklı ve iğne yapraklı türlerden oluşan homojen bir karışık orman özelliği
göstermektedir. Özellikle herdemyesil ve yaprağını döken ağaç ve çalı türlerinin baskın
olduğu çekirdek alanda, nemli koşulların hakimiyetini yansıtan bir vejetasyon yapısı açık
bir şekilde kendini gösterir. Karadeniz kıyısına yakın daha alçak kesimler relikt Akdeniz
elemanları ve makiler içerir. Alanın önemi, özellikle sahip olduğu ekosistem ve habitat
çeşitliliğinden ileri gelmektedir. Ana ekosistem tipleri, doğal orman ekosistemleri, bozuk
orman ekosistemleri, geleneksel tarım ekosistemleri ve akarsu ekosistemlerini; mikroekosistemler ise kanyon ekosistemleri ve orman içi çayır ekosistemlerini içermektedir. Bu
ekosistemler içerisinde, en az 675 bitki türünün varlığı bilinmekle birlikte gerçek sayının
çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Küre Dağları’nın, Milli Park'ın yer aldığı batı
kesimi, karstik arazi yapısının nemli atmosferik koşullarla birleşmesiyle son derece eşsiz
5
orman kompozisyonları sergilemektedir. Dik karstik yamaçlar üzerindeki parçalanmamış
yaslı orman ekosistemleri oldukça iyi durumdadır. Özellikle, Cide'nin güneyindeki karstik
çöküntüler ve ıssız ortamlar yaratan vadiler, nemli ormanlara özgü ağaç ve ağaççıklara
sahiptir. Bunlardan bazıları, şimşir (Buxus sempervirens), kayacık (Ostrya carpinifolia),
üvez (Sorbus aucuparia), Türk fındığı (Corylus colurna), gürgen (Carpinus betulus),
mürver
(Sambucus
ebulus),
akçaağaç
(Acer
platanoides),
çobanpüskülü
(Ilex
aquifolium), vb. Yüksek plato üzerindeki karstik çöküntüler, içerisinde hala dev yaşlı
ağaçların örneklerinin görülebildiği, nispeten nemli köşeler yaratmaktadır. Bunlar, 35-40
m boya ve 80-90 cm gövde çapına sahip Kafkasya ıhlamuru (Tilia rubra), 20-30 m
boyunda ve 40-50 cm çapında Türk fındığı (Corylus colurna), dişbudak (Fraxinus
angustifolia), çobanpüskülü (Ilex aquifolium), karaağaç (Ulmus glabra), çınar yapraklı
akçaağaç (Acer platanoides) gibi örnekleri içermektedir. 12 gövdeli ve 35-40 m
boyundaki dev kayın ağaçları, doğal anıt olarak koruma altına alınmıştır. Bu alanlar,
bölgeyi
ziyaret
eden
bilim
adamları
tarafından
'doğal
arberetum'
olarak
tanımlanmaktadır. KDMP ve tampon alanı aynı zamanda tehdit altındaki hayvan türlerine
yaşam alanı sağlaması nedeniyle de biyolojik açıdan önemlidir. Türkiye'nin 132 memeli
türünden 40'ı bölgede yasamaktadır. Bu türler, vaşak, susamuru, geyik ve karaca gibi
tehlike altındaki hayvanları da içermektedir. Alanda ayrıca, 38 familyaya mensup ve 46'sı
tehdit altında olan 129 kus türü kaydedilmiştir.
Küre Dagları Milli Parkının PAN Park Olması Halinde;
•
Küre Dağları Milli Parkının sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin önemi daha
iyi algılanabilecek ve küresel düzeyde korunmasına katkı sağlanmış olacaktır.
•
Türkiye’de sürdürülebilir koruma politikalarının henüz istenilen düzeyde olmaması
ve çoğu milli parkın kaynak değerleri üzerindeki turizm vb. faaliyetlerle ortaya
çıkan bozulmaların Küre Dağları Milli Parkında da gerçekleşme riski en aza
indirgenmiş olacaktır.
•
Korunan alan çevresinde yasayan yöre insanın ekoturizm faaliyetleri ile alternatif
gelir kaynağı oluşturmasına uluslar arası düzeyde katkı sağlanmış olacaktır.
•
Türkiye için doğa koruma alanında prestij sağlanmış olacaktır.
•
Türkiye’de diğer korunan alanlara örnek oluşturacaktır.
•
Sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi açısından yeniliklere açık olması nedeniyle
küresel anlamda bilgi akısı daha hızlı sağlanabilecektir.
•
Özellikle korunan alanlarda ve yakın çevresinde yanlış turizm anlayışının
değişimine katkı sağlanacaktır.
•
Geleneksel kültürün korunması önem kazanacaktır.
6
SONUÇ
Her sedyen önce PAN Parks ağının Türkiye'yi de içerecek şekilde genişletilmesini önemli
bir gelişme olarak kabul etmek gerekmektedir. Diğer yandan, Küre Dağları Milli Parkı
yakın çevresinde Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan ve UNDP, GEF
ve SGP tarafından desteklenen projelerde de amaçlanmış olan PAN Parks hedefleri
gerçekleşmiş olacaktır.
Küre Dağları Milli Parkı’nın PAN Parks'a katılım sürecinin hızlandırılabilmesi için GEF II,
SGP ve Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından bu alana yönelik insan kaynağı ve finansal
destek artırılmalıdır.
KAYNAKLAR:
1. MENTES, İ., 2001, Ilgaz Dagı Milli Parkının Korunan Alan Olarak İrdelenmesi ve
Yönetimi Doktora Tezi, K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
2. MENTES, İ., KALEM S., PAN Parks Raporu, Yayınlanmamıştır.
3. MENTES, İ., Ekoturizm ve Doğa Koruma, Alan Kılavuzluğu Eğitim Ders Notları, T.C.
Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Gelibolu Tarihi
Milli Park Müdürlüğü, s.233-241, Eylül-2004.
4. GÜMÜS, C., KALEM S., MENTES, İ., Ilgaz Dağlarının Biyolojik Çeşitliliği ve Doğa
Koruma Açısından önemi, Türkiye Dağları I.Ulusal Sempozyumu, 25-27 Haziran 2002,
Kastamonu.
5. www.panparks.org
7

Benzer belgeler