Muş İli Doğa Turizmi Master Plani

Transkript

Muş İli Doğa Turizmi Master Plani
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
14. Bölge Müdürlüğü
MUŞ İLİ
DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI
2013 – 2023
1
KISALTMALAR
I
SUNUŞ
II
ÖNSÖZ
III
ÇALIŞMANIN MAKSADI
IV
İÇİNDEKİLER
V
1. GİRİŞ
1.1. DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI,
KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ve MUŞ
VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ
Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve
sağlıklı yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düşük ve dağınık nüfus ile
beraber yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. faaliyetler için
kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür girişimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya
dışında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin koruna alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de
görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif
ilişkiler içinde olmamız lüzumludur. Proaktif kişi; ilişkilerde ve faaliyetlerde insiyatifi eline
alan kişi demek olup tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü taşra kuruluşlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliştirilmesinde öncü olması
doğru bir harekettir.
Son yıllarda sivil toplum kuruluşları ve diğer kuruluşlar korunan alanlar, doğal alanlar,
kırsal kalkınma, kalkınma için işbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakış açısı ile
algılamaya başlamışlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin yarattığı olumsuz
tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karşı alternatif çevre duyarlı
turizmi ve tabiatı korumayı öne çıkarmıştır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın
korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıştır. Algılamadaki bu değişiklik, doğal alanlar,
korunan alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme ilişkin proje ve çalışmaların
giderek artmasına yol açmıştır. Bu sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında,
yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğinin korunmasında anahtar bir kelime
haline gelmiştir.
Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni
bir bakış açısı yaratılması, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında en önemli seçeneklerden
biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru şekilde
bütünleştirildiği takdirde beklentileri karşılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına
fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
1.2. DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
1980’li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP) çevre
konularına ilişkin çalışmaları giderek artan bir etki yaratmıştır. Dünya Çevre Kalkınma
6
Komisyonu’nun 1987 yılında tamamladığı çalışmalar sonunda “ortak geleceğimiz” adlı bir
rapor hazırlanmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok
farklı yaklaşılması gerektiği bu raporda vurgulanmış olup, kalkınmanın ve insanlığın sahip
olduğu
kaynakların
sürdürülebilir
olduğuna
değinilmiştir.
Raporda
ortaya
konan
“sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu
ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve eşsiz olduğu görüşüne
dayanmaktadır.
Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir.
Örneğin, bir orman kereste imalatı için kullanılabilir, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı
olarak kullanılabilir, korunan alan olarak kullanılabilir. Alanın ve alanda yaşayan yöre halkının
özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle
uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaşım içine girildiğinde doğru görülen seçenek
ormanın el değmemiş eski haline bırakılması olsa da yöre halkı ve diğer iş gruplarının bu
kaynakların sürdürülebilir kullanımı yaşam kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia
etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya her zaman ulaşılamasa
da bu hedef üzerine yoğunlaşılmalıdır.
Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmişten günümüze yerel topluluklar ile arazinin
beraberliği çok önemli olmaktadır. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının
anlamı da değişmeye ve gelişme göstermeye başlamıştır. Bu gelişme içinde yöre insanlarının
varlığı ve faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır.
Bir doğal alan ve korunan alanın ve içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı,
turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji
üretimindeki yatırımlarla birlikte düşünüldüğünde daha başarılı olacaktır.
Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve
Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir, bu kavramlar şu şekilde
açıklanabilir;
Kırsal alan: Şehir diye tabir edilen yerleşme sahalarının dışında kalan tarımla ilgili
etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla anılan insan
yerleşimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz.
Kırsal kalkınma kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları
ekonomik, toplumsal ve kültürel koşulları iyileştirmek amacıyla giriştikleri çabaların devletin
bu konudaki çabalarıyla birleştirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle
kaynaştırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam biçimde katkıda bulunmalarının sağlanma
süreci şeklinde tanımlanmıştır.
7
Kırsal alan kalkınması: Hem bir eğitim hem de örgütlenme işi olup kırsal alan,
toplumun gereksinimlerinin göz önünde tutulması, kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili
planların alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum
istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalışmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalışmalar,
beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler,
sosyal güvenlik çalışmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke planları
ile bir bütünlük sağlamalıdır.
Sürdürülebilir kalkınma: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların
sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel
sürdürülebilirlik şartlarının tamamının sağlanması önemli olmaktadır.
Kırsal alanlar turizm ve boş zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer
tutmaktadır. Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır. 2005 yılında
Fransız vatandaşları tatillerinin %52’sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaşının evinde,
%26’sı evlerinde geçirdiklerini ve %9’luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip
olduklarını ifade etmişlerdir. Kırsal alanlar ayrıca doğa için önemli role sahiptirler.
Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere
karşı koruma, iyi hayat şartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile
ilgili hususlardır.
1.3. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ
Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir
kullanımına dayanmaktadır.
Sürdürülebilir turizmin gelişimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaşımdır.
Sürdürülebilir turizmin gelişiminde turistlerin ve ziyaret edilen yerlerin bugün kü ihtiyaçlarının,
gelecekteki fırsatları koruyup geliştirerek ve genişleterek karşılanması amaçlanmaktadır. Bu
yaklaşım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik
süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm gelişimi;
Çevresel kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamalı,
Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli,
Bütün ilgi gruplarına adil bir şekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun
vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır.
Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin gelişme ölçütleri;
a. Biyolojik çeşitliliğin korunması,
8
b. Ekonomik tutarlılık,
c. Kültürel zenginlik,
d. Yöre halkının refahı,
e. İstihdam kalitesi,
f. Sosyal eşitlik,
g. Ziyaretçi memnuniyeti,
h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması,
i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu,
j. Fiziki bütünlük,
k. Kaynakların etkin kullanımı,
l. Çevre temizliğidir.
Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm
arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir. Korunan alanlar turizme, turizm de
korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde
göz önüne alınması gereken önemli bileşendir.
Turizm; aynı şekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına
ve insanın yaşadığı sahalardaki yöresel kültüre de bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün
bozulmaması için tedbirleri gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal
kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de zorunludur. Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet
olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli
bir husustur.
Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme
olan talep artmış ve turizm ürünleri ile destinasyonlar çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri de
değişmiş ve çeşitlenmiştir.
Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel
değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletişim, bölgenin flora ve faunası, özel
ekosistemler, doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat
deneyimi kazanmak da söz konusudur.
Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taşımıştır ki,
turizm eşsiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların
çevresinde yaşayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir.
Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin
arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araçtır. Dolayısıyla turizm sayesinde koruma
çalışmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına
9
yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanması gibi hedeflere
de kolayca ulaşılabilmektedir.
En önemli hususta; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş
kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve
izlenmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşü mümkün olmayan
olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelebilecektir.
İşte bu nedenle; “SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME (MASTER) PLANI”
çalışmasına lüzum duyulmuştur.
1.4 SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ
İnsanların yeni yerler görmek ve tanımak, yeni deneyimler kazanmak, diğer insanlar,
çevreler, hayat şartları ve davranış biçimleri ile temasa geçip kendi kültürlerini geliştirmek,
eğlence ve dinlence faaliyetlerinde bulunmak ve seyahat yoluyla macera ve merak, zevk ve
güdülerin tatmin edildiği, insanların seyahat ve hareketlerini içeren bir faaliyettir (Lobo 1995).
Turizm, genellikle bir rekreasyonel etkinlik olarak tanımlanıp analiz edilirken insanların kendi
yaşadıkları yer dışında sürekli olarak yerleşmemek, ticari ve politik bir amaç taşımamak
koşuluyla temel amaç dinlenmek ve eğlenmek olan, serbest zamanların değerlendirilmesine
yönelik, değişik amaçlarla yaptıkları seyahatlerden ve gittikleri yerdeki konaklamalarından
doğan ihtiyaçlarını karşılama, insanları kabul etme ve ağırlama sanatı olarak açıklanmıştır
(Karaküçük 1999). İnsanların sürekli olarak bulundukları, çalıştıkları ve her zaman olağan
ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına yaptıkları gezilerden ve buralardaki mal ve hizmetleri
talep ederek geçici konaklamalarından doğan ilişkilerin bütünüdür (Anonymous 2001).
Turizm; asıl ikametgâhı dışındaki başka bir yere eğlence, tatil, kültür, arkadaş ve akraba
ziyareti, aktif spor, toplantı, görev, iş, öğrenim, sağlık, transit v.b. amaçlarla seyahat etmenin
yarattığı olayların bütünü olarak tanımlanmaktadır (Üstel 2002).
1.4. TURİZM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK1
Turizm açısından sürdürülebilirlik kavramı; turizmin kaynağı olan doğal, tarihi,
kültürel, sosyal ve estetik değerlerin korunup geliştirilerek, çekiciliklerinin devamını sağlamayı
ifade etmektedir (Oral ve Şenbük, 1996).
Sürdürülebilir kalkınma kavramı, ilk defa “Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve
Kalkınma Komisyonu” nun 1987 yılında “Ortak Geleceğimiz” adıyla yayınlanan raporu ile
1
Bu başlık altındaki bilgiler, Prof.Dr. Mehmet Emin BARIŞ’ın Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü “Turizm ve
Rekreasyon Planlama” ders notlarından alınmıştır.
10
dünyada tartışılmaya başlanmıştır. Brundtland Raporunda belirtildiği gibi sürdürülebilir
kalkınma; bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların da kendi gereksinimlerini
karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılama anlamına gelmektedir (TÇSV, 1991).
IUCN (Uluslararası Doğal Kaynakları Koruma Birliği), sürdürülebilir gelişme
kavramını şu şekilde tanımlamıştır (WTO,1993);
“Sürdürülebilir gelişme, muhtemelen gelişmekte olan kaynakları azaltmadan veya
tüketmeden gelişmelerine izin verme sürecidir. Bu genellikle ya kullanıldıkları oranda kendini
yenileyebilecek kaynakların idare edilmesiyle ya da hızla bir yeniden iyileştirme ihtiyacında
olan kaynakların yavaş bir şekilde kullanımını değiştirmekle başarılabilir. İşte bu yolla,
kaynaklar hem şimdiki nesillere hem de gelecek nesillere taşınabilecek şekilde olduğu gibi
kalırlar.”
Sürdürülebilir gelişmenin üç ana ilkesi vardır (WTO,1993):
Ekolojik Sürdürülebilirlik; Temel ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve
biyolojik kaynakların devamlılığını sağlayan gelişmeleri temin eder.
Sosyal ve Kültürel Sürdürülebilirlik; Toplum kimliğini kuvvetlendiren, sürdüren,
değişimden etkilenen kültür ve toplumsal değerler ile uyumlu, insanların yaşam kalitelerini
arttırıcı gelişmeleri temin eder.
Ekonomik Sürdürülebilirlik; Gelecek kuşaklara taşınması için idare edilen
kaynakların ve ekonomik verimliliği sağlayan gelişimi temin eder.
Çevre, turistleri alana çeken doğal ve kültürel kaynakların temelidir. Bu yüzden
çevresel koruma, başarılı turizm gelişimi için kaçınılmazdır. Taşıma kapasitesi, sürdürülebilir
turizm planlamasında anahtar bir kavramdır. (WTO, 1993).
Çevresel koruma ve sürdürülebilir turizm gelişmesinin temelini oluşturan taşıma
kapasitesi; alanın sosyal, ekonomik, kültürel yapısına zarar vermeden, ziyaretçi
memnuniyetini azaltmadan ve kaynaklara olumsuz etki yapmadan maksimum kullanımını
ifade etmektedir. Taşıma kapasitesinin seviyesini tespit etmek zor olabilir. Fakat, bu turizm ve
rekreasyon için çevresel planlamada esas oluşturmaktadır (WTO, 1993).
İşte bu dönemde doğal ve insan yapısı çevreye zarar vermeyen teknoloji, ekonomik
büyüme hızı arayışları, baskı gruplarının eylemleri ile kamuoyuna yayılmıştır. Aynı yayılma
turizmde de gerçekleşmiş ve varolan "Saldırgan Turizm" çeşidinin yerine geçebilecek
"Alternatif Turizm" arayışları başlamıştır.
Uluslararası Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından 1980 yılında
yayınlanan Dünya Korumacılığı Stratejisi, 1987'deki Brundtland Raporu, dönemin strateji ve
11
ilke bütünlüğünü oluşturan örgütlü baskı grubu eylemleridir. Bu ve diğer örgütler
Sürdürülebilirlik için;
 Bütüncül planlama ve strateji geliştirme,
 Temel ekolojik süreçleri koruma,
 İnsan mirasını ve biofarklılığı koruma,
 Verimliliğin uzun bir döneme yayılmasına ve gelecek kuşaklara ulaşmasına
izin veren büyüme modelleri,
 Ekonomik büyüme ile doğal kaynaklar arasında denge,
 Ülkelerarası hakça oluş ile imkanlar arasında denge, gibi ilkeler
belirlemişlerdir.
"Sürdürülebilirlik, bir toplumun, ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir
sistemin işlerini kesintisiz, bozulmadan, aşırı kullanımla tüketmeden ya da sistemin hayati bağı
olan ana kaynaklara aşırı yüklenmeden sürdürülebilmesi yeteneği olarak tanımlanmaktadır."
Ekonomik kalkınmaya koşut olarak gelişen turizmde de "Sürdürülebilirlik" kavramı
tartışılmaya başlanmıştır.
"Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin
bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik
çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların
ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçlarını
doyuracak şekilde ve gelecek nesillerin de aynı ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri biçimde
yönetildiği bir kalkınma şeklidir."
Turizmin, çevreye karşı duyarlı olması gerekliliği, günümüzde klasik turizm anlayışına
göre "Alternatif Turizm", kitle turizmine göre "Yumuşak Turizm", çevreye karşı
duyarlılığından dolayı "Eko-Turizm", özelliklerinden dolayı "Bilinçli Turizm" adları verilen
bir turizm biçimini gündeme getirmiştir. Sürdürülebilir bir turizm, insanın ve çevrenin birlikte
varlığı ile olasıdır. Temel yaklaşım, insanın doğal çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek
değil, ancak doğal çevrenin insan üzerindeki etkisini en üst noktaya çıkarabilmektir.
Sürdürülebilir Turizm Genel İlkeleri;
 Talebe göre değil, arza göre turistik düzenlemelerin yapılması
 Önceliklerin yerel halka verilmesi
 12 Ay turizm
 Toplu taşıma
 Toplumsal katılım
 Temiz enerji kullanımı
12
 Eylem durumunda dinlenme
 Gerçek yaşamın sahnelenmesi
 Mevcut yapı stoğunun kullanımı
 Toplumsal ve kültürel kimliğin korunması
 Turizm yatırımlarının esnek, gelişmeye açık ve uzun vadeli olması, olarak
sıralanabilir.
1.5. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ
Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların
sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Sürdürülebilir turizmin gelişimi de sürdürülebilir
kalkınma ile bağlantılı bir yaklaşımdır. Sürdürülebilir turizmin gelişiminde turistlerin ve ziyaret
edilen yerlerin bugünkü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup genişleterek karşılanması
amaçlanmaktadır. Bu yaklaşım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün,
gerekli ekolojik süreçlerin, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik
süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm
gelişimi;
 Çevresel kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamalı,
 Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı
göstermeli,
 Bütün ilgi gruplarına adil bir şekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile
tutarlı ve uzun vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır.
Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin gelişme ölçütleri;
m. Biyolojik çeşitliliğin korunması,
n. Ekonomik tutarlılık,
o. Kültürel zenginlik,
p. Yöre halkının refahı,
q. İstihdam kalitesi,
r. Sosyal eşitlik,
s. Ziyaretçi memnuniyeti,
t. Yetkinin yerele doğru dağıtılması,
u. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu,
v. Fiziki bütünlük,
w. Kaynakların etkin kullanımı,
13
x. Çevre temizliğidir.
Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm
arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir. Korunan alanlar turizme, turizm
korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde göz
önüne alınması gereken önemli bir bileşendir. Aynı şekilde koruma altında olmayan flora ve
faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın yaşadığı sahalardaki yöresel kültüre de turizm
bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün bozulmaması için tedbirler gerektirir. Bu tedbirlerin
neler olacağının “sürdürülebilir kırsal kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de lüzumludur.
Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin
büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur. Turizmdeki büyümeyle
beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmış ve turizm
ürünleri ile destinasyonlar çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri de değişmiş ve çeşitlenmiştir.
Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel değerler
hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletişim, bölgenin flora ve faunası, özel ekosistemler,
doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi
kazanmak da söz konusudur.
Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taşımıştır ki,
turizm eşiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların
çevresinde yaşayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir.
Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin
arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araç olabilmektedir. Dolayısıyla turizm
sayesinde koruma çalışmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler
ile yöre halkına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanması
gibi hedeflere de ulaşılabilmektedir.
En önemli husus; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş
kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve
izlenmesi de gereklidir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşü mümkün olmayan olumsuz
etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelecektir. İşte bu
nedenle bu çalışmaya “SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME (MASTER)
PLANI” çalışmasına lüzum duyulmuştur.
1.6. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ
Yukarıda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda
turizm söz konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır.
14
Alışılmış turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi arasındaki fark
şudur; alışılmış yöntemler yukarıdan aşağıya bakış açısı ile uygulanmaktadır. Yani kararlar
merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taşınmaktadır. Yöre halkı katılımcı
olamamaktadır.
Sürdürülebilir turizm ise aşağıdan yukarıya bir yaklaşım için gayret göstermektedir.
Bu yaklaşımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur,
yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için kararlar
ortak alınır ve karar almanın yanında uygulama ve izleme aşamalarında da yöre halkının
becerilerini, bilgisini, en uygun şekilde kullanmak esastır. Bu yaklaşım yöre halkının, yerel
otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır.
-Sürdürülebilir turizm gelişim aşamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz
konusudur. Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dışında
olmalıdır. Bu durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi
faaliyetlerin yapılabileceği gibi yöreye faydayı arttırabilir.
-Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm gelişiminde önemli ortaklardır, söz
konusu gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin
korunmasında da sorumluluk alacaklardır.
-Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle
hedefleniyorsa, doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler
ortaya konmalıdır.
-Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile
sınırlı olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal sosyal ekonomik yapılar da aynı
zamanda turizmin temel kaynağı olmaktadır.
-Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın ilimizde/bölgemizde ve
ülkemizde doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakış
açısına dayandırılmasına esas olmalıdır.
-Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nda turizm doğayı koruma,
kırsal kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele
alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartışılmalı, değerlendirilmelidir. İlde
sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir
yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler
ortaya konmalıdır.
15
-Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayışla (alan ve çevresinin sahip
olduğu doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi
de önemlidir.
-Turizm gelişimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm
potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi ve özgün bir destinasyon oluşturması için gerçekçi
beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm
değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman başarılı olabilir.
Özellikle hassas tabiat alanlarında taşıma kapasitesi düşük iken, bu alanlardan beklenen
faydalar yüksek olmaktadır. Taşıma kapasitesinin düşüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu
sebeple taşıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemli olmaktadır.
-Entegre doğal alan yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı
ile doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi
gruplarının etkin desteği önem taşır. Turizm gelişiminin karmaşık yapısı göz önüne alınırsa,
ilgi gruplarının etkin işbirliği oldukça önemlidir, planın herkes tarafından sahiplenilmesi
ayrıcalık olacaktır.
-Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç
vardır.
-Pazarlama stratejisi de Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın bir
parçası olup, kalkınma ve rekabete açık Ürün-Pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaşımlar
içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaşımlar bu
stratejide yer almalıdır.
-Turizm destinasyonu yönetimi, yaygın bir stratejik yaklaşım olup, destinasyonu
rekabete açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir şekilde yönetmek, pazarlamak, bir
destinasyonu rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir rekabetçi yaklaşımdır.
-İyi tanımlanmış amaçlarla ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı
bütçe, mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iş planı
hazırlamak gereklidir.
-Ziyaretçinin izlenmesi ve ziyaretçi yönetim planı, mademki doğa gibi hassas bir
sistemde çalışılıyor bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim
planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taşıma kapasitesinin
kontrolü için izleme programı da olmalıdır.
Geribildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi
(iyileştirilmesi) ve hizmetteki aksamaların doğadaki değişimlerin takibi için çok gereklidir.
16
Şu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaşmak
garanti edildiği takdirde teşvik edilmelidir.
2. MUŞ İLİ TARİHÇESİ
2.1.MUŞ ADININ KAYNAĞI
Muş’un ilk ne zaman kurulduğu ve adının kaynağı kesin olarak bilinmemektedir. Muş adına
dair pek çok rivayet vardır. Bir rivayete göre, Muş adı, şehre, Asurlulardan kaçarak Muş
yöresine gelen İbrani kabilelerinden biri tarafından verilmiştir. Nitekim 1914 Bitlis Vilayet
Salnamesinde Muş adının İbrani’ce “Sulak verimli ve otlak” anlamına gelen “Muşa”
kelimesinden geldiği ileri sürülmüştür. Muşun, geçmişten günümüze yemyeşil ve sulak bir
ovaya sahip olması, bu rivayetin tümüyle asılsız olmadığını, nispeten belirli bir gerçeğe
dayandığını gösterir.
Bir diğer rivayete göre Muş adı, İÖ. 12 yy. Ege göçlerinden sonra ilk kez Asur kaynaklarında
adı geçen ve Yukarı Dicle Vadisine yerleştikleri bildirilen Muşkiler’den gelmektedir. M.Ö. II.
Binin ikinci yarısında Orta Anadolu’da Hatti egemenliğine son vererek doğuya doğru
genişleyen Muşkiler’in bir kolu Muş yöresine gelerek şehrin temelini atmıştır. Daha sonradan
buradan Asur topraklarına girmişlerdir. Asur kaynaklarında İÖ. 12-8 yy. arasında adlarından
sık sık bahsedilen Muşkiler’in İÖ. 12 yy. ilk yarısında büyük bir ordu ile Toros dağlarını aşarak
güneye indikleri ve Asur’un sınır kentlerini tehdit ettikleri biliniyor. Bu dönemde Muşkiler’in
bir kolu Muş kentini kurarak buraya yerleşmiş olabilirler.
Muş’un kuruluşu ve adına dair diğer bir rivayet ise dini kaynaklıdır. Buna göre, Muş’un
Hz.Nuh’un oğlu Yasef’in (Yusuf) torunu Muş oğullarınca kurulduğu rivayet edilmektedir. Öte
yandan, Muş Arapça’da “Şeffaf, Parlak” Farsça’da ise “Nehirlerde yolcu taşıyan küçük gemi”
anlamlarına gelmektedir.
2.2.İLK ÇAĞDA MUŞ
Muş’un ilk çağ tarihi Urartu’larla başlar, ne var ki Muş’un dahil olduğu Doğu Anadolu’nun
yüksek düzlüklerindeki M.Ö. II.bin’e ait yerleşmeleri, henüz yeterince gün ışığına
çıkarılamadığından, Urartu’ların atalarının kimler olduğu kesin olarak bilinmemektedir.
Doğu Anadolu’nun bilinmeyenlerle dolu karanlık tarihi dönemleri, Asur kaynakları ve
kitabeleriyle bir ölçüde aydınlanmıştır. İlk çiviyazılı kaynaklar Asur Kralı 1. Salmanassar
(M.Ö.1274-1245) dönemine aittir. Asur kaynaklarına göre Doğu Anadolu’nun dağlık
yörelerinde Nairi Konfederasyonu adı altında birbirinden bağımsız küçük beylikler vardı.
Asurluların baskısı altında yaşayan bu beylikler 1. Salmanassardan önceki Asur kralının
ölümünü fırsat bilerek ayaklandılar. 1. Salmanassar bu başkaldırıyı bastırmak amacıyla Urartu
topraklarına girdi. Asur’luların Urartu-Nairi ayaklanmalarına karşı giriştiği saldırılar aralıklarla
400 yıl kadar sürdü.
17
Urartu’ların tarih sahnesine çıkışları M.Ö. XIII. YY’a rastlamakla birlikte devlet olarak
teşkilatlanmaları MÖ. IX. YY.’dadır. Önceleri dağınık bir konfederasyon durumunda olan
Urartu’lar Asur Kralı III. Salmanassar’ın çağdaşı olan ilk Urartu Kralı Aramu (MÖ.850-840)
dan sonra birleşik bir krallık durumuna geldiler.
Urartu devletinin gerçek kurucusu Aramu’dan sonra kral olan I. Sarduri (MÖ.840-830) dir. Kral
İşpuini dönemi (MÖ.830-810) Urartuların büyük bayındırlık işlerine giriştikleri, Menuas
dönemi (MÖ. 810-786) Urartu devletinin Ön Asya’nın en güçlü devleti durumuna geldiği ve
devletin egemenlik alanının genişlediği dönemdir. MÖ. VIII. YY. ortalarında, Urartu
Devletinin egemenliği tüm Doğu Anadolu Bölgesine yayıldı. 1. Argişti (MÖ. 786-764) den
sonra yerine geçen oğlu II. Sarduri’nin dönemi (MÖ. 764-735) Urartu Devletinin zirvesi
sayılmaktadır. Muş Varto’ nun Kayalıdere mevkiinde 1965’te yapılan kazılarda ortaya çıkarılan
Urartu kalesi bu Kralın dönemine aittir.
Urartu Devletinin bundan sonraki tarihi Asurlular, Kimmerler ve İskitlerin bitmez tükenmez
saldırılarıyla sürdü, Urartu Devleti, MÖ. 585’te İskid akınları sonunda yıkıldı.
Muş’un Urartu Devleti için önemi krallığın batı yolunun önemli bir merkezi durumunda
olmasından geliyordu. Başkent Tuşpa’dan batıya giden yol Malazgirt Ovasını geçtikten sonra
Murat Irmağı vadisi boyunca Varto’nun güneyinden Muş Ovasına varıyor. Buradan batıya
yöneliyor, Bingöl üstünden Elazığ-Malatya yolu ile de Orta Anadolu ve Kuzey Suriye’ye
uzanıyordu.
Muş’un ilk çağ tarihinde Urartular’ı Medler takip etti. Günümüz İran Azerbaycan’ında
yaşamakta olan Medler, Asur Devleti’ni ortadan kaldırdıktan (MÖ 609) sonra Muş Ovası’na
yöneldiler. Medler, Kimmer-İskit saldırılarından yorgun düşen Urartu Devleti’ni, tarih
sahnesinden silmekte zorlukla karşılaşmadılar. Ne var ki, Medler’in Doğu Anadolu’daki
hâkimiyetleri fazla uzun sürmedi. Persler, Med ordusunu yenerek (M.Ö. 550) bu devleti ortadan
kaldırdılar.
Persler’in Doğu Anadolu’daki hâkimiyetleri yaklaşık 200 yüzyıl kadar sürdü. Persler, I.Dareios
zamanında güçlerinin zirvesine çıktılar. Muş ve çevresi Pers hâkimiyetinde Babil Büyük
Satraplığı içinde yer aldı Pers döneminin en önemli gelişmesi, İmparator II. Artakserkses’e
karşı baş kaldıran küçük kardeşi Kiros’un, savaşı kaybetmesi ve “Onbinler” diye anılan yenik
ordusuyla ünlü Anabasis yürüyüşünü gerçekleştirmesidir. (MÖ 401) “Onbinler” Aras ve Kelkit
vadilerine doğru çekilirken Bingöl ile Muş arasındaki alanları geçmişlerdir. Bu ordunun
çekilişini yöneten Yunanlı komutan ve tarihçi Ksenofon, Muş ve çevre yaylalarında yaşayan
halkın oymak hayatı sürdürdüğünü, ordusuna buğday, arpa, sebze, et ve binek atı sağladığını
anlatır.
Muş ve çevresi, uzun yüzyıllar Romalıların, Partların ve Ermeni derebeylerinin hâkimiyet
mücadelelerine sahne oldu. Doğu Anadolu’nun bu bölgesi adı geçen devletler arasında sık sık
el değiştirmesine rağmen, bu mücadelelerden üstün çıkan taraf Partlar oldu, Roma
İmparatorluğu’nun üstünlüğü hiçbir zaman kalıcı olmadı. Partlar’la, Romalılar arasındaki
bitmez tükenmez savaşların sonuncusu 215-216’da gerçekleşti. Roma İmparatoru Macrinus,
18
Nisibis, (bugünkü Nusaybin)’i bırakarak geri çekilince, Güney Doğu Anadolu’dan Fırat’ın
batısına kadar olan Roma hakimiyeti sona erdi (217).
Part ve Pers kökenli Sasani hanedanından gelen I.Ardeşir’in İran’da kurduğu Sasaniler Devleti
(MS 226), Doğu Anadolu’nun tarihinde yeni bir güç olarak ortaya çıktı. Sasaniler, çok kısa bir
süre içinde hâkimiyet alanlarını genişleterek Roma İmparatorluğunun en büyük rakipleri
oldular. Geçmiş Yüzyıllardaki Roma Part mücadeleleri yerini artık Roma- Sasani
mücadelelerine bırakmıştı.
Sasani’lerin hâkimiyeti yaklaşık 400 yıl sürdü. Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla
ilkçağ sona erdiğinde Doğu Anadolu, bu kez uzun yıllar sürecek Bizans-Sasani mücadelelerine
sahne olacaktı.
2.3. ORTAÇAĞDA MUŞ
Muş ve çevresindeki Sasani hâkimiyeti İmparator Heraklios döneminde Bizans Ordularının
Sasani kralı Şahbaraz’ı yenmesiyle sona erdi. Bu arada, VII. yy başında gelişen Arap akınları
sırasında Arap komutanlarından Saad ibn Vakkas, Sasani ordusunu bozguna uğratınca (637),
Sasani devleti de çöktü. Araplar Muş’un güneyine kadar gelmelerine rağmen Muş ve çevresine
Bizans ordusu sahip çıktı.
Muş ve çevresi Arap akınları döneminden başlayarak Türklerin Bizans ordusunu Malazgirt’te
bozguna uğratmasına kadar (1071) Bizans hâkimiyetinde, Taron (Taran) Theması idari
bölgesinde yer aldı. Bölge bütün ortaçağ boyunca bu adla anıldı. Müslüman Arap ordularının
Anadolu’ya akınları 640’da başladı. Halife Ömer devrinin sonlarına doğru 641’de İyaz bin
Ganın komutasında Bir Arap ordusu Bitlis, Ahlat ve Muş’u aldı. Habib bin Mesleme ve Salman
bin Rabia bu bölgeye ikinci bir sefer düzenlediler. (642) Ahlat ve çevresindeki beyleri idareleri
altına aldılar. Ne var ki Arap Müslümanlarının hakimiyeti sürekli olmadı sık sık kesintiye
uğradı.
Muş, Bitlis ve çevresi, Muaviye zamanında bir ara Bizans hâkimiyetine geçtiyse de Emevi’ler
yöreyi yeniden denetimleri altına almakta gecikmediler. Halife Abdulmelik zamanında
Muhammet bin Mervan, Muş ve çevresini Diyarbakır Amirliğine bu amirliği de El Cezire Genel
Valiliğine bağladı.
Muş ve çevresi Emevi’lerden sonra Halifeliği ellerine geçiren Abbasilerin ilk yıllarında Avasım
Bölgesi sınırları içinde yer aldı. Sonraki yıllarda Abbasilerin yöredeki hâkimiyetleri
zayıflayınca Muş ve çevresi Bagradiler den Bagrad adlı prensin yönetim merkezi oldu.
Bagrad’ın Bağdat’a gönderilmesi üzerine bu prensin yönetiminden hoşnut olmayan Muş’lular
ayaklandılar. Ayaklanma sırasında Vali Yusuf Bin Abi Said Al-Marvazi öldürüldü. Bu olaydan
sonra Muş Bagrat Krallığına bağlandı. X.yy’ın ikinci yarısı ile XI.yy’ın ilk yarısında Muş, Ahlat
ve çevresi doğuya doğru genişlemek isteyen Bizans İmparatorluğu ile Doğu Anadolu’ ya hakim
olan Abbasiler arasında sık sık el değiştirdi.
Selçuklular Dandanakan Savaşında (1040) Gaznelileri yenip bir devlet olarak tarih sahnesine
çıkınca Tuğrul Bey’in sultanlığı devrinde Abbasiler Selçukluların koruması altına girdiler.
19
Tuğrul Bey Selçukluların Doğu Anadolu’ya düzenledikleri seferlerden birinde Malazgirt’i
kuşattı (1054) Bu seferle birlikte Selçuklularla Bizanslılar arasında Doğu Anadolu’daki
hakimiyet mücadelesi başlamış oluyordu.
Sultan Tuğrul Bey’in ölümünden sonra Selçukluların başına geçen Sultan Alparslan Malazgirt
Kalesini ele geçirip, Suriye’ye yönelince Bizanslılar Selçuklu Türk’lerini kesin yenilgiye
uğratmak için İmparator Diogenes komutasında büyük bir orduyla Doğu Anadolu’ya bir sefer
düzenlediler. Bizans Ordusu Malazgirt’i kuşatıp, ele geçirdi ve kaledeki bütün Müslümanları
kılıçtan geçirdi. Bizans ordusunun Doğuya yöneldiğini haber alan Sultan Alparslan Güneye
seferinden vaz geçti. Hızla Anadolu’ya yöneldi. Malazgirt önlerine geldiğinde kalenin
Bizanslıların eline geçtiğini görünce savaş hazırlıklarına başladı. Romanos Diogenes’e bir elçi
yollayarak barış teklifinde bulundu. O yüzyılın en kalabalık ordusunu toplamış olan İmparator,
Sultan Alparslan’ın barış teklifini reddetti.
Alparslan Türklerin Turan diye anılan klasik savaş taktiğini uygulayarak ordusunu dörde ayırdı.
Bu taktiğe göre Selçuklu ordusu biri merkezde ikisi yanlarda, biride merkezdeki birliklerin
önünde olacak şekilde mevzilendi. Sultan Alparslan Merkezdeki kuvvetin önündeki az sayıdaki
birlikle birlikte saldırıya geçti. Bu kuvvet kısa süren bir çatışmanın ardından yenilmiş görünerek
geriye merkeze doğru çekildi. Türklerin yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri sanan Bizans ordusu
karşı saldırıya geçince sağ ve sol tarafta mevzilenmiş olan Selçuklu kuvvetleri, Bizans
ordusunun artlarına sarkarak kıskaç içine aldılar savaş kısa sürede sona erdi. Bizans ordusu
büyük kayıplar verdi. İmparator Romanos Diogenes esir edildi. Sultan Alparslan Romanos
Diogenes’le antlaşma yaptı ve daha sonra onu serbest bıraktı.
Malazgirt Savaşının sonuçları büyük oldu. Bu savaşla Anadolu’nun Türkleşmesi dönemi
başladı. Sultan Alparslan komutanlarından Anadolu içlerine seferler yapmalarını istedi.
Böylece Muş ve çevresi kesin olarak Türklerin hâkimiyeti altına girdi.
Muş ve çevresi 1100 de Selçuklu hanedanlarından Melikşah’ın amcası Yakuti’nin oğlu olan
Kutbettin İsmail’in kölesi Sökmen El-Kutbi Ahlat’lıların daveti üzerine Ahlat’a gelerek Van
Gölü çevresinde Ahlatşahlar Beyliği’ni kurunca bu beyliğin sınırları içerisine katıldı.
Ahlatşahlar zamanında Muş, Malazgirt ve çevresi tamamen Türkleşirken Muş’da doğunun
kalkınmış ve zengin şehirleri arasında yerini aldı. Muş ve çevresi Ahlatşahlar, Artuklular ve
Eyyubilerin hâkimiyet mücadeleleri sırasında birkaç defa el değiştirdi. 1191’de Eyyubi Meliki,
Malazgirt Kalesini kuşattı ve kaleyi mancınıklarda dövmeye başladı. Erzurum Hükümdarı
Saltuk’un kızı Mama Hatun, başında bulunduğu askeri kuvvetlerle Ahlatşahların yardımına
gelince kuşatma kaldırıldı. Muş ve çevresi, tekrar Sökmenliler’in idaresine geçti. 1196’da
Ahlatşahı Beg Timur’u öldürerek yerine geçen kölesi ve damadı Aksungur, hükümdarın
karısını ve oğlunu Muş Kalesine hapsetti. Ahlatlılar Aksungurun ölümünden sonra BegTimur’un oğlu Muhammet’i hapisten çıkararak 1197’de hükümdar ilan ettiler.
Ahlatşahlar’daki bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen Suriye Eyyübileri’nden Necmettin
Eyyüb, Muş şehrini ele geçirince Ahlatşahlar’da Erzurum Meliki Tuğrulşah’tan yardım
istediler. Tuğrulşah, Eyyübileri Muş’tan çıkarıp Ahlatşahlar’ın hükümdarı Balaban’i öldürerek
bu ülkeye sahip olmak istediyse de halk Tuğrulşaha ayaklandı. Tuğrulşah önce Malazgirt’e
20
çekildi ve burada da tutunamayarak Erzurum’a geri döndü. Muş ve çevresi, Ahlatşahlar
Devleti’nin 1207’de yıkılmasından sonra Necmettin Eyyubi’nin eline geçti.
Necmettin Eyyübi Ahlat halkına kendisini kabul ettiremedi. Ahlatşahlar ülkesi, Gürcüler’in
baskınlarıyla perişan edildi. Moğol tehlikesinden kaçan Celalettin Harzemşah Doğu
Anadolu’ya girdiği sırada Van, Ahlat,Erciş, Muş, Malazgirt ve Bitlis çevresi Suriye
Eyyübileri’nin kontrolü altında idi. Gürcüleri ezerek Ahlat’a gelen Harzemşah Celaleddin,
Ahlatı kuşattı ve o devirde Kutbet Al-Islam sıfatını taşıyan Ahlat’a girerek, şehri üç gün
boyunca yağmalattı. Bu arada Malazgirt ve Muş çevresi de bu yağmadan kurtulamadı.
Ahlatşahlar’ın bir kültür merkezi haline getirdiği belde böylece, bir diğer Türk hükümdarı
tarafından perişan edilmiş oldu. Harzemşah’ın Islam Türk dünyasındaki yanlış politikası
üzerine harekete geçen Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, 10 Ağustos 1230’da
Yassıçemen’de Harzemşah’ın ordusunu perişan etti. Harzemşah Celaleddin, kaçarken Dersim
Dağlarında öldürüldü. Muş ve çevresi Anadolu Selçuklu idaresi altına girdi.
Alaeddin Keykubat Iran üzerinden gelen Moğol tehlikesine karşı topraklarını korumak için
hazırlıklarda bulunurken Moğollar’ın önünden kaçan Türkmenleri Malazgirt ve Muş çevresine
yerleştirerek bunlardan yararlanmayı düşündü. Malazgirt ve Muş Kalelerine askerler yerleştirdi
ve suları tamir ettirdi. Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devletinde
Alaeddinin yerini dolduracak değerli bir devlet adamı çıkmayınca Moğollar hızla Doğu
Anadolu’ya girdiler. 1243 Kösedağ Savaşıyla Anadolu tamamen Moğollar’ın egemenliğine
girdi. Muş ve çevresi de Moğol tahribat ve katliamına uğradı.
Muş ve Malazgirt Moğollar’dan sonra Iran, Doğu Anadolu ve Irak havalisinde kurulan
İlhanlılar Devleti’nin idaresine geçti. Ne var ki, Doğu Anadolu, hiçbir zaman Ahlatşahlar
zamanındaki zenginliğine ve kültür yüksekliğine ulaşamadı. Ilhanlılar’ın Iran’da yıkılmasından
sonra Muş ve çevresindeki Türkmenler. Bağdat’ta hüküm süren Celayirliler’in hanı Sultan
Üveys (1356-1357) zamanında katliama uğradılar. Bu esnada Bu esnada Doğu Anadolu’da
Karakoyun ve Akkoyun Türkmenleri hâkimiyet kurmak için mücadeleye başladılar. Doğu
Anadolu’ya hâkim olan Karakoyunlu’lar zamanında Muş, bu beyliğin sınırları içerisinde kaldı.
Bu arada İran üzerinden batıya doğru ilerleyen Timur tehlikesi ortaya çıktı. Timur’un önünden
kaçan Türkmen boyları Karakoyun’lu topraklarına girince Karakoyunlu hükümdarınca Muş,
Bulanık Malazgirt ve Varto’nun dağlık kesimlerine yerleştirildiler. Karakoyunlu hükümdarı
Kara Yusuf, Timur’a karşı koyamayınca Osmanlılara sığındı. Karakoyunlu topraklarına giren
Timur girdiği her yerde yaptığı gibi Muş ve Malazgirt’i de tahrip etti, halkı kılıçtan geçirdi.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde Muş şehrinden bahsederken Timur’un Muş’ta yaptığı
tahribatın izlerinin hala mevcut olduğunu söyler.
Timur Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt’ı l402 yılında Ankara savaşında mağlup edince
Anadolu tamamen Timur’un kontrolü altına geçti. Timur Çin seferine gitmek için Anadolu’dan
ayrıldıktan sonra Anadolu’da Osmanlı şehzadeleri arasında taht kavgaları başladı. Doğu
Anadolu’ya geri dönen Karakoyunlu Yusuf. Beyliğini yeniden kurdu. Kara Yusuf’un
ölümünden sonra Akkoyunlular Karakoyunluları tehdit etmeye başladılar.
21
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ordusunu Muş Ovası’ nı doğudan çeviren dağların gerisine
gizleyerek Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah ‘ı beklemeye başladı. Pusudan habersiz ihtiyatsız
hareket eden Cihanşah bir gece baskınında ele geçirilip öldürüldü. Uzun Hasan böylece
Karakoyunlu Devleti’nin çöküşüne zemin hazırladı ve Doğu Anadolu’yu hâkimiyeti altına aldı.
Osmanlılarla komşu olan Akkoyunlu hükümdarı, bütün Anadolu’ya hâkim olmak için Osmanlı
Sultanı Fatih Sultan Mehmet’le 2 ağustos l473 ‘de Otlukbeli’nde savaşa tutuştu. Uzun Hasan,
bu savaşta yenilince ülkesi sarsıldı. Uzun hasan,l478’de ölünce Akkoyunlular’da iç karışıklıklar
baş gösterdi. İran’da şeyh Seyfettin Erdebili neslinden şeyh Haydar’ın oğlu olan Şah İsmail,
İran ve Akkoyunluların toprakları üzerinde Safeviler Devleti’ni kurdu. Şah İsmail’in annesi
Alemşahbanu Uzun Hasan’ın kızıdır. Şii itikadını benimseyen Şah İsmail, Doğu Anadolu ‘da
sünni Türkmenlerin arasında katliama başladı. Akkoyunlu Türkmenleri’yle Şah İsmail
arasındaki mücadeleden en çok Doğu Anadolu halkı acı çekti.
Muş ve çevresi Ahlatşahlar yönetimindeyken tamamen Türkleşmiş ve Ahlatşahlar’ın imar
faaliyetleriyle de Doğu Anadolu’nun zengin yörelerinden biri haline gelmişti. Marco Polo XIII
yy ortalarında Muş ve Mardin’de pamuk baharat ve çeşitli kumaşların çok miktarda imal
edildiğin kaydeder Muş ve çevresi Moğolların ve Timur’un tahribatından bir hayli etkilendi ve
geriledi. Şehirleri terk eden Türkler köylere ve yaylalara doğru çekilip çiftçiliği bırakarak
hayvan beslemeye başladılar. Akkoyunlu Uzun Hasan zamanında Uzun Hasanı ziyaret eden
İtalyan elçisi Barbaro Muş’tan bahsederken şehrin meskûn ve kalesinin müstahkem olduğundan
söz eder.
2.4.YENİÇAĞDA MUŞ
Osmanlı Sultanı II Beyazıt zamanında kuvvetlenen Şah İsmail Anadolu’da hâkimiyetinin
kurmaya çalışılırken aynı zamanda müritlerini de el altında Anadolu’nun çeşitli yerlerine
göndererek Osmanlılar aleyhine isyanlar çıkartmaya başladı. Şehzade Yavuz Trabzon
Valiliğinde bulunduğu yıllarda Şah İsmail’in durumu yakından takip ederek tehlikenin farkına
vardı. Babasıyla girdiği taht mücadelesinde galip çıkıp Osmanlı tahtını ele geçirdiğinde ilk işi
büyük bir orduyla Doğu Anadolu’ya yürümek oldu. 23 Ağustos 1514’de Çaldıran’da Şah
İsmail’i bozguna uğrattı. Böylece Doğu Anadolu ve Tebriz Osmanlıların hâkimiyetine girdi.
Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’da iken bu bölgedeki aşiretler İdris’i Bitlisi’nin
önderliğinde Yavuz’un emrine girdiler. Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’yu İran’a karşı
korumak için bu aşiretleri birtakım derebeyliklere ayırarak onlara geniş imtiyazlar verdi bu
aşiretlerden İran’a karşı uç beyleri olarak yararlanmaya çalıştı.
Kanuni zamanında Safeviler Doğuya saldırıp Erzincan’a kadar olan yerleşim bölgelerinde
yağma ve katliama girişince Muş ve Malazgirt çevresi de tahrip oldu. Doğu seferine çıkan
Kanuni İran içlerine sefer yaptı ise de da Doğu Anadolu’daki sınır çatışmaları Sultan IV Murat
zamanında 1639 da yapılan Kasr’ı Şirin antlaşmasına kadar devam etti.
Osmanlı Devletinin mülki taksimatında Muş ve çevresi bazen Van eyaletine bağlı sancak
merkezi bazen de eyaletin Bitlis Hanlığına bağlı bir nahiye oldu. Bitlis hanlığının ortadan
kalkmasından sonra Muş Erzurum eyaletine bağlı sancağın merkezi olurken, Bitlis’te Muş’a
22
bağlandı. 1700 yılları sonrasında Muş ve çevresinde bir nevi babadan oğula geçen yerel paşalık
vardı.
2.5.YAKINÇAĞDA MUŞ
Muşta yerel paşalık yapan Aleaddin paşa zamanında 1794’te İran şahı Doğu Anadolu’ya girerek
Muş ve Hınıs’ı yağmalattı. İran’lıların kışkırtmasıyla çıkan isyanları bastırmak için harekete
geçen Osmanlı Devleti yardımcı kuvvet olarak yerel paşalardan asker toplarken Muş
Beylerbeyi Aleaddin paşanın oğlu Emin paşadan da yardım aldı ve isyancı aşiretler üzerine
yürüdü. 1821 de Kaçar hanedanından Fatih Ali Şahın veliahtı ve Iran şahı Abbas Mirza Doğu
Anadolu’ya girerek Muş ve çevresini yağmaladı.
1826’da Sultan II. Mahmut Yeniçeri Ocağını kaldırırken Erzurum Eyaletinde Yeniçeri ağası
olan Gürcü Osman Paşa, Muş Beylerbeyi Emin paşa tarafından yakalanarak Varto’ya getirilip
idam edildi. Bu esnada Doğu Anadolu’daki yerel paşalar, nüfuslarını artırarak merkezi otoriteye
karşı ayaklanmaya başladılar. 1839’da ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu’ ile birlikte yerel
beyliklere son verilmeye başlandı. Muş’un Bağlar Köyü yakınındaki Alaeddin Paşa oğullarının
konağına hücum eden halk, konağı yağmaladı. Devlet Muş’ta yerel paşalığa son vererek burayı
Erzurum’a bağlı sancak merkezi haline getirdi.
1889’da II. Abdülhamit Doğu Anadolu’da sükûneti sağlamak ve doğudan gelecek Rus
tehlikesine karşı mahalli güçleri kullanmak için Hamidiye Alayları kurdurdu Hamidiye
alaylarının paşaları yöredeki aşiret ağalarından seçildi. Aşiret ağalarının oğulları İstanbul’da
açılan askeri okullarda eğitilerek Hamidiye alaylarının başına getirildi. 1890’lı yıllardan
itibaren Doğu Anadolu’da Ermenilerin faaliyetleri başladı. Çeteler halinde hareket eden
Ermeniler Muş, Bulanık, Malazgirt ve Varto köylerinde katliama giriştiler. Hıristiyan ve
doğuda Rusların müttefikleri olmaları sebebiyle Ermeniler hem Avrupa âleminden hem de
Çarlık Rusya’sından yardım görerek komiteler kurmaya başladılar. Dışarıdan Osmanlı
Devletine baskı yaptırarak Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurmak için harekete geçtiler.
Hamidiye alayları doğuya dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koymada yararlı olurken aşiret
kavgalarında aynı başarıyı gösteremediler. Muş, Malazgirt, Varto ve Bulanıkta aşiret kavgaları
alevlendi bazı Hamidiye alaylarının taraflı hareket etmesi üzerine yörede asayiş tamamen
bozuldu ve aşiretler arası çatışmalar yoğunlaştı.
XIX. yy’ın sonları ve XX yy.ın ilk yıllarında Muş bölgesi harici teşviklerle körüklenen Ermeni
Taşnakları’nın ihtilal hareketine sahne oldu. 1894’de Sason ihtilalini müteakip 1895 senesi
içerisinde hükümetin kurduğu ve Erzurum’daki Fransa, İngiltere ve Rus Konsoloslarının
katıldığı bir heyet Muş’ta toplanarak isyanın sebeplerini görüştü. 1901 senesinde Muş ovasında
faaliyetlerde bulunan Ermeni çeteleri köyleri yağmaladılar ve hükümet kuvvetleri ile çarpıştılar.
1905’teki Ermeni baskınları Muş ve çevresine büyük zararlar verdi.
1.DÜNYA SAVAŞINDA MUŞ
1914’de 1. Dünya savaşlarında Osmanlı Ordusu’nun Kafkas seferi büyük hezimetle sonuçlandı.
Rus orduları Doğu Anadolu’yu işgal etmeğe başladı. 1915 yılında Ruslar Eleşkirt ve Pasinler
üzerinden Malazgirt’e doğru ilerlediler. Bundan cesaret alan Ermeniler Rus işgalini
23
kolaylaştırmak için Muş Varto ve Bulanık’ta Müslüman köylerine baskınlar düzenlemeğe
başladılar. Rusların desteklediği ermeni katliamlarından korkan halk Elazığ ve Diyarbakır
tarafına kaçmağa başladı. 1915 yılının Şubat ayında Varto, 1916 yılında da Muş Rus ordusunun
eline geçti. Rus ordusu içerisinde gönüllü askerlik yapan Ermeniler asırlar boyu beraber
yaşadıkları Muş halkını katletmeğe başladılar. 1916 yılında Diyarbakır 16. Kolordu
Komutanlığına Çanakkale’de başarı kazanmış olan Mustafa Kemal Paşa atanınca buradaki
çatışmaların seyri değişti. Kısa zamanda toparlanmağa başlayan 2. Ordunun 16. Kolordusuna
ait 8 tümen Muş çevresinde toplanmış, gönüllülerle 3 Ağustosta saldırıya geçti ve Kurtik dağları
üzerinden Muş şehrine girdi. Rus birlikleri kontrolleri altındaki köylerde katliam yaparak geri
çekildiler. Ne var ki Ruslar yeni birliklerin katılmasıyla yeniden saldırdılar ve Muş’a girdiler.
Ama Rus işgali fazla uzun sürmedi. Türk ordusu 1917 yılının bahar aylarında karşı saldırıya
geçerek 30 Nisan günü şehri Ruslardan geri almağa muvaffak oldu.
18 Ağustos 1917 de yapılan ateşkes antlaşmasına göre Ruslar Doğu Anadolu’dan çekildiler.
Ruslar çekilirken ordunun ağırlıklarını Ermenilere bırakarak onları Türk’lere karşı harekete
geçirmeğe çalıştılar.1. Dünya savaşının galipleri Mondros Mütarekesi Wilson prensipleri ve
Sevr antlaşmasında açıkça görüldüğü gibi Doğuda Ermenilere devlet kurdurtmağa çalıştılar.
Ermeniler de bu toprakları ele geçirmek özellikle Wilson prensiplerindeki maddeye göre
bölgede çoğunluğu elde etmek için katliamlara giriştiler. Muş ve çevresi de bu katliamlara
maruz kaldı.
KURTULUŞ MÜCADELESİNDE MUŞ
Sevr anlaşmasına dayanarak Doğuda devlet kurmak isteyen Ermeniler teşkilatlandırdıkları
komitelerle katliamlarına devam ederken, Anadolu’da işgal edilmeye başlanmıştı. 19 Mayıs
1919’da Samsuna çıkan Mustafa Kemal Paşa Amasya tamimini yayınladıktan sonra Erzurum’a
geçti. Bu sırada Doğu Anadolu halkı Ermeni katliamlarını durdurma ve Ermenilere karşı
mücadele kararı alırken civar vilayetlere dağılmış olan Muş halkı da yeniden şehre dönmeye
başladı. Ermenistan üzerinden Doğu Anadolu’ya giren Ermeni orduları, Kazım Karabekir Paşa
komutasındaki Türk ordusunca yenilgiye uğratıldı. Gümrü Antlaşmasıyla da Doğu Anadolu
işgal ve katliamlardan kurtuldu.
CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE MUŞ
Cumhuriyetin ilânından sonra yurtta kalkınma hamlesiyle birlikte önemli inkılâplar yapılmaya
başlandı. Bu inkılâplara tepki. Olarak Doğu Anadolu' da Şeyh Sait İsyanı patlak verdi. Bu isyanı
destekleyenlerin başında Ha-midiye Alayları'nın komutanlığını yapan ve doğuda büyük nüfuzu
olan Halit Paşa da bulunuyordu. Halit Paşa'nın Osmanlı Devleti'nin çöküşü sırasında kurulan
zararlı cemiyetlerden Kürt Teali cemiyetiyle yakından ilişkisi vardı. Hamidiye Alayları'nın
gücüne güvenen Halit Paşa, dışardan da destek göreceğini umarak isyan etmek için yöre
halkından kuvvet toplamaya başladı. T.B.M.M. Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey'le anlaştı.
Kendisi Doğu Anadolu'da ayaklanırken bir yandan da isyanının amacını diğer Cemiyeti
Akvama duyurarak olayı milletlerarası mesele haline getirmeye çalıştı. Halit Paşa bu maksatla
Varto'nun Kereç Köyü'nde aşiret ağalarıyla yaptığı toplantıda umduğu desteği bulamadı. Bunun
24
üzerine kendisine katılmayan ağaları, Ankara Hükümeti'ne isyan etmiş gibi göstermeye çalıştı.
Aşiretler üzerine yaptığı baskınlarla Varto ve Bulanık çevresinde yağmalama hareketlerinde
bulundu. Olayın aslı anlaşılınca Halit Bey Erzurum'a davet edilerek orada Kolordu Divanı
Muhasebat Komisyon Reisliği vazifesiyle alıkondu ve miralay rütbesi verildi. Erzurum'da
siyasi faaliyetlerine devam eden Halit Paşa bu sefer şeyhlere yanaşmayı denedi. Türkiye
Cumhuriyeti'nin çıkarmış olduğu kanunları İslam'ın aleyhine göstererek Şeyh Sait'in desteğini
aldı. Pasinler depremi sebebiyle Erzurum'a gelen Mustafa Kemal Atatürk, Halit Bey'in
faaliyetlerini öğrenerek tutuklanmasını emretti. Bitlis Cezaevi'nden Şeyh Sait'le haberleşen
Halit Bey, isyanın bastırma emrini verdi. 5.2.1925'de Doğu Anadolu'da büyük bir isyan çıktı.
Şeyh Sait'in kuvvetleri dört kola ayrılarak Doğu Anadolu'ya yayılırken dördüncü kol Muş,
Varto, Malazgirt ve Göynük çevresini işgal etmeye çalıştı. Varto'yu ele geçiren isyancılar Muş'a
ilerledilerse de Muş Vali Vekili Sırrı Bey, halktan topladığı yardımcı kuvvetlerle Murat
Köprüsü civarında Şeyh Sait'in isyancılarını mağlup etti ve isyancıların Varto'ya geri çekilmesini sağladı. Bu olaylar esnasında Halit Bey ve Yusuf Ziya, Bitlis Cezaevinde idam edildi. Dört
ayrı yerdeki isyanın üçü bastırılınca Şeyh Sait Varto'ya gelerek Bulanık üzerinden İran'a
geçmeye çalıştı. Şeyh Sait'in önderliğinde Muş'a doğru tekrar ilerleyen isyancılar, Muş-Varto
arasındaki tarihi Abdurrahman Paşa Köprüsü üzerinde askeri kuvvetlere teslim olmak zorunda
kaldı.
3. MUŞ İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
3.1. İLİN JEOLOJİK ve JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ
3.1.1. Jeomorfolojik Özellikler
İlimiz yüksek ve dağlık bir yöredir. İl alanının % 34.9’unu kaplayan, Güneydoğu
Torosların uzantısıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte oluşmuş genç
dağlardır. Rakım, genellikle 1250 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli alüvyonlarla örtülü
ovalar, il yüzölçümünün % 27.2’ sini kaplar. Murat vadisi il topraklarını doğu-batı
doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 1500-1700 metre rakımlı platolar il alanının %
37.9’unu kaplar.
3.1.1.1.Yeryüzü Şekilleri
Güneydoğu Toros dağlarının uzantıları Muş il alanın çevreler. Eskiden gür ormanlarla
örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır. İlimizin başlıca önemli dağları Akdoğan
(Hamurpet), Şerafettin, Bilican, Bingöl, Haçreş(Karaçavuş,Çavuş), Otluk ve Yakupağa
dağlarıdır.
Dağlar
1- Akdoğan (Hamurpet) Dağı:
Muş’un kuzeyinde yer alır. Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır. Bu doğrultudaki
uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km.’dır. En yüksek
zirvesinin rakımı 2879m’dır. Muş’un önemli göllerinden olan Akdoğan (Hamurpet) Gölleri bu
dağın üzerindedir.
25
2- Şerafettin Dağları:
Muş il alanının batısında yer alan engebeli dağlardır. Büyük bölümü Bingöl ilinde kalan
bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir.
3-Bilican Dağları:
Bulanık ve Liz Ovaları arasında yer alır. Doğrultusu kuzeybatı-güneydoğudur. Haçlı
(Kazan, Bulanık) Gölünün kuzeybatısında balıksırtı biçiminde uzanan bu dağlar daha sonra
düzenli bir biçim alır. Rakım güneye inildikçe artar. Bilican Dağları, Bulanık ilçesine doğru
düzenli biçimde alçalarak uzanır. Burada Laris Tepesini oluşturduktan sonra birden kesilir.
Bilican Dağlarının en yüksek zirvesi 2950m. Rakımlı, Bilican Tepe (Ziyaret Tepe, Vangesor
Tepesi)’dir. Diğer önemli zirveleri Avni Kalesi Tepesi (2754m), Şeyhtokum (2300m),
Karaburun (2500m) ve Hasan Tepeleridir.
4-Bingöl Dağları:
Muş il alanının kuzey batısında yer alır. Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde kalır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını çevreler.
5-Otluk Dağları:
İl alanının ikiye ayırırcasına kuzey batı güneydoğu doğrultusunda uzanır. Rakım
genellikle 2000 m dolayındadır. En yüksek zirvesi ise 2155m yüksekliğindedir.
6-Haçreş (Karaçavuş, Çavuş) Dağları:
Muş ilçe merkezinin güney-batısında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Muş
şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645m)’ nın kuzeye bakan
yamaçlarında kurulmuştur.
7-Yakupağa Dağları:
Muş il alanının güneydoğusunda uzanır. Doğrultusu doğu-batıdır. Muş-Van illeri
arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.
Muş ili yüksek ve dağlı bir yörededir. İl alanının yüzde 34,9’unu kaplayan dağlar,
Güney Doğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte
oluşmuş genç dağlardır. Rakım, genellikle 1250 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli
alüvyonlarla örtülü ovalar, il yüzölçümünün yüzde 27,2’sini kaplar. Murat vadisi il topraklarını
doğu-batı doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 1500-1700m rakımlı platolar il alanının
yüzde 37,9’unu kaplar.
Platolar, Vadiler Ve Ovalar
İl alanının kuzey ve kuzeybatısında yer alan bu platolar Murat vadisinin tavanı ile bu
dağların zirveleri arasında sıralanır. Az dalgalı ve kalın bir toprak tabakası ile örtülüdürler. Bol
sulu ve otludurlar. Bu nedenle Muş tarımının en gelişmiş dalı hayvancılıktır.
Muş ilindeki vadiler Murat Irmağı ve kollarınca açılmıştır. Bu vadilerin en önemlisi
Murat Vadisidir. Muş il alanının yüzde 27,2’sini ovalar oluşturur. En önemlisi Muş, Bulanık,
Malazgirt ve Liz Ovalarıdır.
1- Murat Vadisi
İl alanının kuzey batısında başlar. Başlangıçta kuzey güney doğrultulu derin bir boğaz
biçiminde olan vadi sonra batıya döner. Bulanık ovasına girer. Vadi tavanı Muş ovasında
26
genişler. Ovanın çıkışında yeniden derinleşir. Murat Vadisi Ulukaya Köyünün güneyinden il
sınırlarının dışına çıkar.
2- Muş Ovası
Türkiye’nin en büyük ovalarından biridir. Alanı yaklaşık 1650 km2’dır. Uzunluğu 80km,
genişliği ise 30 km’yi bulur. Basamaklı bir yapı gösterir. Ovanın güneyini Haçreş Dağları
çevirir. Kuzeyde ise Şerafettin Dağları ve bu sıranın uzantıları vardır. Muş ovasının doğu
ucunda Nemrut Dağı yer alır. Batı ucunda ise dağlık alanlar vardır. Muş ovası 3. Jeolojik
zamanın miyosen dönemi ortalarına kadar bir birikinti iken yer kabuğu hareketleri sonucu bir
çöküntü alanına dönüşmüştür. Bu alan sonraki jeolojik dönemlerde yeni alüvyonlarla da
örtülerek verimli bir alan durumuna gelmiştir.
3- Bulanık Ovası
İlin doğusundadır. Yüzölçümü 525,2 km2dır. Bu ova Murat ırmağı boyunca uzanan ince
bir şerit görünümündedir. Genişliği ancak birkaç km. olan ovanın uzunluğu yaklaşık 20km.
kadardır. Bulanık ovasında genellikle tahıl ve bol miktarda koyun ve sığır yetiştirilmektedir.
4- Liz Ovası
Bilican Dağlarının güneyinden başlar Murat Irmağına kadar uzanır. Yüzölçümü 160
km dır. Dalgalı bir yapı gösterir. Rakım Murat Irmağına doğru artar. Geniş kesimi mera olan
Liz Ovasında tahıl, koyun ve sığır yetiştirilir.
2
5- Malazgirt Ovası
Muş il alanının doğusunda yer alır. Yüzölçümü yaklaşık 450 km2dir. Murat ırmağı
ovanının kuzeybatısında geçer. Malazgirt ovası güneyde Süphan Dağı ve uzantıları ile Van
Gölünden ayrılır. Yer yer bu dağlardan inen akarsularca yarılmış olan ova geniş bir bozkır
görünümündedir.
Akarsular ve Göller
Akarsular;
Muş il alanı Fırat Havzası içindedir. İl topraklarını sulayan önemli akarsular Murat ile
onun kolu olan Karasu’dur.
1- Murat Irmağı:
Van Gölünün kuzeyindeki Aladağ’dan doğar. Uzunluğu 600 km kadardır. Muş il
sınırlarına kuzey doğudan girer. Kuzey-güney doğrultusunda bir süre akan ırmak bu sırada
birkaç küçük dereyle ve doğuda da Karakaya Deresiyle birleşir. Debisi 200–300 m3’tür. Debi
ırmağın kabardığı zamanlarda 2500m3 bulur. Suyun azaldığı zamanlarda ise 50–70 m3 kadar
düşer. Murat ırmağını besleyen diğer akarsular şunlardır: Badişah, Şehit, Heftreng, Körsuyu,
Liz, Köşker dere ve çaylarıdır.
27
2-Karasu:
Güroymak’dan doğar. Muş il sınırlarına güneyde girer. Uzunluğu 68 km kadardır.
Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda akar. Başlıca kolları Daralı ovadan kaynağını alan 27 km
uzunluğundaki Abdulbahar, Kazana Tepesinden doğan 35 km uzunluğundaki Kelereş ile Çar ve
Karni’dir. Muş il sınırları içindeki diğer önemli akarsular şunlardır: Aynı adlı dağdan doğan
Çiçekveren Deresi (13 km), Aktuzladan doğan Heronek suyu (24 km), Bilican dağından
kaynağını alan Liz Suyu (32 km), Kımsoradan doğan Çılbuhur deresi (27 km) ve Hamurpet
Dağından kaynağını alan Memanlı suyudur ( 24 km).
Göller;
1-Haçlı (Bulanık) Gölü:
İlin güneydoğusunda Bulanık ilçesinin güneyindedir. Göl adını güneyindeki Haçlı
Köyünden almıştır. Göl Bulanık adını ise suyun genellikle bulanık oluşundan almıştır. Bir lav
seti gölüdür. Haçlı gölü de kuzeyindeki Kızkopan volkanının yükselmesi ile oluşmuştur.
Yüzölçümü 10 km2 kadardır. Gölde derinlik 7 m. aşmaz. Haçlı Gölü güneybatıdan akan
Şeyhtokum Deresi ile birkaç kaynaktan beslenir. Gölün su düzeyi bütün yıl boyunca hemen,
hemen aynı kalır. Kışın donduğunda göl sathında yürünebilmektedir. Gölde alabalık ve aynalı
sazan bulunmaktadır.
2-Büyük Hamurpet Gölü:
Varto ilçesinin kuzeybatısında Hamurpet dağlarının batısında yer alır. 2149 Rakımda
ve 21 metre derinliğindedir. Yüzölçümü 1088 km2’dır. Gölün her tarafı dik kayalarla çevrilidir.
Derinliği küçük göle nazaran daha az olduğundan yeşil renktedir. Kaynak ve kar suları ile
beslenir. Kış aylarında donar, su seviyesi tüm yıl boyunca pek değişmez. Gölde bol miktarda
aynalı sazan balığı ile ördek, kaz, turna ve kunduz da bulunmaktadır. Gölün bulunduğu alan
volkanik özellikler taşımaktadır. Fazla olan suyu yakınından geçen İskender çayına boşaltır.
3-Küçük Hamurpet Gölü:
Büyük Hamurpet gölünün yaklaşık 300 m kadar güneyinde ve 2173 rakımda küçük
dairesel bir yapısı vardır. Gölün alanı 149 km2 dir. 47 metre derinlikte olduğundan mavi bir
görünüme sahiptir. Dipten Büyük Hamurpet’e akıntısı bulunmaktadır.
4-Gaz (Kaz) Gölü:
Malazgirt ilçesine bağlı Aktuzla Bucağının yakınlarındaki bu göl Karstik bir göldür.
Gölün suyu tuzlu ve acıdır. Derinliği azdır. Kenarları sazlıktır. Bu nedenle ilkbaharda burası
göçmen kuşların akınına uğrar. Kaz, ördek, su tavuğu en çok rastlanılan hayvan türleridir.
3.1.2. Jeolojik Özellikler
Muş İli civarındaki formasyonların istiflenme durumları ve litolojik özellikler eskiden
yeniye doğru aşağıda açıklanmıştır.
1- Palezoyik Metamorfikler
Muş civarında en eski araziyi, Bingöl ve Genç’in batısındaki Akdağlar ( 1561)
kesiminden başlayıp Murat nehrinin bilhassa güney kesimlerini takip ederek, Muş ovasının
28
güneyinde Kozma Haçres ve Kurtik dağları üzerinden Van Gölü’nün güneyinden Hakkâri’nin
kuzeyindeki Karadağ ( 3630 ) kesimine kadar uzanan dağlık sahalar teşkil etmektedir. Aynı
zamanda bu temel araziye “Bitlis Masifi” denilmektedir. Bu Masif kaledoniyen, hersiniyen ve
Alp Orijenik hareketleri ve daha sonraki Kratojenik stildeki tektonik hareketler sonucunda bu
Masif bir taraftan yükselirken diğer taraftan yer yer dislokasyonlara uğramıştır. Özellikle
dislokasyonlar hatları boyunca tersiyer başlarından peitosen’e kadar fasılalı olarak çıkan lavlar
ise Masifi yer yer örtmüşlerdir.
2- Permiyen
Muş şehrinin güney yamaçlarında doğuda Arak deresinin doğu ve batı yamaçlarında
Hasköy deresinin doğusunda ayrıca batıda Kızılağaç dere havzasının güney yamaçlarında
genellikle epimetamorfik temelin, temelin üstünde aşınmadan korunmuş lekeler halinde gri
mavimsi, çok çatlaklı ve çatlaklarda yer yer kalsit bulunan oldukça sert kristalize kireç taşları
görülmektedir. Bu kireç taşlarının hepsi muhtemelen permiyene aittir.
3- Tersiyer
Muş civarında tersiyerler arazileri, Muş ovasının kuzeyinde Elçiler dağının güney
yamaçları boyunca birkaç mostra halinde de ovanın güneyinde özellikle Kızılağaç’ın doğu ve
batısında görülmektedir. Elçiler dağının güney yamaçları boyunca tersiyerin bütün devirleri
mevcuttur. Nitekim bu sahada ayrıntılı araştırma yapan KRANER (1957), Poleosen, Eosen,
Oligosen ve Miyosen arazilerin varlığını tespit etmiştir.
Paleosen : Paleosen formasyonu, ovanın kuzeyindeki dağlık alanlarının özellikle Elçiler
dağının güney etekleri boyunca uzanmaktadır. Bu formasyon batıda, Ebulbahar köyünden
başlayarak doğuya doğru devam eder ve iç boğaz köyü civarında bazaltların altına dalar.
Güneyde ise Muş ovasının Alüviyal örtüleri, kuzeyde de Eosen flişleri ile sınırlanır.
Eosen (Lütesiyen) : Eosen arazisi, marn ve kumtaşı tabakalarından ibaret olup, genel
olarak flişimsi bir manzara gösterirler. Bu araziler Elçiler dağının güney etekleri boyunca kabaca
doğu-batı yönünde bir şerit halinde uzanır.
Oligosen : Tipik bir flişimsi karakter gösteren oligosen formasyonunda, 10-12 cm
kalınlığında yeşilimsi ve gri renkli marn ve kumtaşı tabakaları münavebeli olarak istiflenmiştir.
Marn tabakaları genellikle orta derece sert ve saf kumtaşları ise sert ve kalker çimentoludur. Bu
formasyonun temelinden itibaren başlayan kumtaşları, üst seviyelere doğru tedrici olarak
sertleşir, hem de kalkerleşmeye yüz tutar ve üst seviyelerde ise tamamen kalkerler hâkim duruma
geçer. Kalınlığı 1000 m civarında bulunan bu arazi, yine Elçiler dağının güney yamaçları
boyunca doğu-batı yönünde bir şerit halinde uzanır. Kuzey ve kuzey doğuya doğru genellikle
15-25 derece dalımlıdırlar.
29
Alt Miyosen : Bu formasyon Muş ovasının kuzey ve kuzey batısındaki Şerafettin ve
Elçiler dağının ovaya bakan yamaçlarında yaygın olup, üst seviyelerde yer yer mercekler halinde
tüf, aglomera, bazalt ve andezitlerinden müteşekkil volkanik malzemeler bulunur. Sözü edilen
bu formasyon ovanın kuzey batısında Ziyaret nahiyesinden başlar, doğuya doğru Meşeli T. (1928
m), sergen T. (2015 m), Turtur T. (2124 m) ve Bahçeziyaret T. (1823 m) üzerinden doğuda
Ebulbahar köyüne kadar uzanır.
Neojen : Muş ovasında pre-neojen temel üzerinde kalınlığı yüzlerce depolar
bulunmaktadır. Bölgenin tektonik bahsinde belirteceği gibi, tersiyer ortalamasından beri devamlı
bir sedimantasyon havzası halinde bulunan Muş deprasyonuna, deprasyonu çevreleyen sahalarda
taşınan metaryeller birikmişlerdir. Bu birikme olayları, havzanın kuvaterner bağlarında dış
drenaja bağlanmasına kadar sürmüştür.
4- Kuvaterner :
Muş civarında kuvaterner depoları özellikle Muş ovasını çevreleyen dağların
eteklerindeki kollüviyal depolar birikinti konileri ve birikinti yelpazeleri ile Karasu ve Murat
yatağındaki alüvyonlar temsil edilir. Özellikle Bitlis dağlarının kuzey eteklerinde, Muş ili
Kızılağaç arasında kalın ve geniş birikinti yelpazeleri ve kollüviyal depoları bulunduğu halde
ovanın kuzeyindeki dağlık alanların eteklerindeki kil, mil ve kumlardan ibaret ince bir şerit
halinde birikinti yelpazeleri ve kollüviyal depolar yer alır. Bitlis dağlarının kuzey eteklerindeki
birikinti konileri ve yelpazeleri ile kollüviyal depolar havzasının dış drenaja bağlanmasından
sonra gerek Bitlis dağlarından ova açılan akarsular ve gerekse Karasu ve Murat nehri tarafından
parçalanmış ve böylece muhtelif yüksekliklere taraçalar teşekkül etmiştir.
3.2. METEOROLOJİK VERİLER
İstasyon Yüksekliği
1322
İstasyon Çeşitleri
B. Klima + Sinoptik
Doğal Değişkenler
1.Rüzgar
Aylar
Aylık Ort. En Hızlı Esen
Fırtınalı
Kuvvetli
(2009)
Rüz. Hızı
m/s
Rüz. Yönü Ve
Hızı
Günler
Rüz. Günler
sayısı
Sayısı
Ocak
0.2
4.2
N
-
-
SW
Şubat
0.3
11.8
SW
-
1
W
Mart
0.6
11.4
W
-
-
ENE
30
Aylık
Hakim
Rüz. Yönü
Yıllık Hakim
Rüz. Yönü
Nisan
0.7
12.4
SW
-
1
ENE
Mayıs
0.7
12.3
WSW
-
1
E
Haziran
0.7
10.6
WSW
-
-
NE
Temmuz 0.7
11.1
E
-
1
ENE
Ağustos
0.6
9.2
WNW
-
-
WSW
Eylül
0.6
9.2
SE
-
-
ENE
Ekim
0.4
11.7
W
-
1
SE
Kasım
0.2
10.4
SW
-
-
ENE
-
-
-
-
X
X
4
40
Aralık
-
Toplam
NNW
(Kuzey)
ENE
X
X
NNE
N
(K. Batı) NW
NE (k. Doğu)
WNW
ENE
(Batı)W
E (Doğu)
WSW
ESE
31
(G. Batı)SW
SE (G. Doğu)
SSW
SSE
S
(Güney)
2. Basınç
Aylar
En Yüksek Basınç
En düşük basınç
Aylık ortalama basıncı
(2009
Ocak
876,3
856,8
870,3
Şubat
873,5
857,5
866,2
Mart
880,8
862,9
870,4
Nisan
873,9
853,4
865,8
Mayıs
873,2
864,2
867,9
Haziran
869,9
858,4
865,1
Temmuz
871,0
859,3
864,4
Ağustos
869,4
859,4
864,7
Eylül
873,3
862,5
867,2
Ekim
873,6
867,1
870,5
Kasım
-
-
-
Aralık
-
-
-
Toplam
X
X
8672,5
3. Nem
Aylar
(2009)
Aylık Ort. En Düşük
Nem
Nemin En Fazla
Olduğun Ay
32
Nemin En Az olduğu Ay
Ocak
58
97
Şubat
42
96
Mart
23
96
Nisan
13
95
Mayıs
22
93
Haziran
10
82
Temmuz
6
87
Ağustos
9
53
Eylül
11
94
Ekim
14
91
Kasım
-
-
Aralık
-
-
Toplam
186
X
X
Yıllık Ort.
1,9
X
X
Ağustos
4. Sıcaklık
Aylar
(2009)
Ort.
Sıcaklık
Maksimum Minimum
En Yüksek
Sıcaklık
Sıcaklık
Sıcaklık Ve Günü
En Yüksek Sıcaklık
Farkı
Ocak
-3,7
4,1
-12,1
4,1/28
5,3
Şubat
-,29
7,2
-15,1
7,2/20
7,2
Mart
-3,6
16,9
-6,3
16,9/31
9,9
Nisan
9,4
23,7
-1,7
23,7/19
9,1
33
Mayıs
14,0
28,9
5,0
18,9/31
11,2
Haziran
20,4
32,3
9,5
31,6/28
14,7
Temmuz
26,0
38,0
13,4
38,0/31
15,9
Ağustos
25,9
38,3
13,9
38,3/2
15,2
Eylül
20,4
32,5
9,3
31,0/9
15,0
Ekim
11,9
27,1
0,2
37,1/11
12,7
Kasım
-
-
-
13,3/2
-
Aralık
-
-
-
-
-
Toplam
125,0
216,7
16,1
X
116,2
Yıllık Ort.
12,5
21,7
1,6
X
11,6
5. Buharlaşma
Buharlaşmaya Neden Olan Faktörler:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Hava Sıcaklığı
Hava basıncı
Rüzgar hızı
Havanın nemi
Radyasyon
Coğrafi enlemler
Tarih
Buharlaşma
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
(2011)
(2011)
(2011)
(2011)
(2011)
1
1,7
6,0
6,0
6,0
3,1
2
4,0
1,9
8,0
6,0
2,0
3
4,0
5,0
8,0
6,0
4,0
4
2,0
4,0
8,0
6,0
4,0
5
4,0
6,0
7,0
8,0
3,1
34
6
3,0
4,2
7,0
6,0
1,6
7
2,0
4,1
6,0
6,0
4,3
8
2,0
4,0
6,0
8,0
4,0
9
1,0
4,0
5,0
8,0
4,0
10
4,0
4,0
6,0
6,0
4,0
11
4,9
7,0
5,6
4,0
5,0
12
3,0
6,0
2,9
6,0
6,0
13
3,0
4,0
6,0
8,0
4,0
14
4,0
0,6
8,0
8,0
6,0
15
1,4
4,0
7,0
6,0
4,0
16
3,8
3,0
8,0
6,0
6,0
17
5,7
6,0
7,0
8,0
4,0
18
4,0
4,0
8,0
8,0
6,0
19
3,0
8,0
8,0
6,0
4,0
20
3,5
4,0
6,5
6,0
6,0
21
5,0
6,0
6,0
6,0
4,0
22
0,3
6,0
8,0
4,0
6,0
23
2,0
6,0
7,0
8,0
6,0
24
3,8
6,0
6,0
6,6
6,0
25
5,4
8,0
8,0
6,0
6,0
26
2,0
6,0
8,0
8,0
6,0
27
2,1
9,0
6,0
8,0
6,0
28
2,1
8,0
6,0
6,0
6,0
29
0,7
5,0
8,0
8,0
8,0
30
1,6
8,0
6,0
8,0
7,0
35
31
3,0
-
6,0
6,0
-
Toplam
Ortalama
6. Yağışlar
6.1. Yağmur
Aylar
Toplam Yağış
Günlük En çok
(2009)
Miktarı (mm)
Yağış Miktarı
Ocak
64,8
Şubat
90,8
Mart
100,1
Nisan
235,4
Mayıs
91,6
Haziran
38,8
Temmuz
30,0
Ağustos
3,2
Eylül
18,1
Ekim
43,3
Kasım
-
Aralık
-
Toplam
X
716,1
6.2. Kar, Dolu, Sis ve Kırağı
Tarih
(2009
Kar
Yağışlı
Karla Örtülü
Günler Sayısı
En Yüksek
kar Örtüsü
kalınlığı
36
Donlu
Gün
Sayısı
Sisli Gün
Sayısı
Dolulu
Gün
Sayısı
Kırağılı
Gün Sayısı
Günler
Sayısı
(cm)
Ocak
10
13
16
29
5
Şubat
13
24
24
21
2
Mart
6
5
6
18
Nisan
2
1
4
2
11
11
54
X
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
31
70
7
Dolunun En Yüksek Olduğu aylar: Mart, Nisan, Haziran
Dolunun En Düşük olduğu Aylar: Ocak, Şubat, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık
Kırağının En Yüksek olduğu Aylar: Kasım, aralık
Kırağının en Düşük Olduğu Aylar: ilkbahar yaz ayları
3.3. HİDROGRAFYA
Konu hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
3.4. TOPRAK ÖZELLİKLERİ
Genel Toprak Yapısı
37
İşletmemizin toprakları genel olarak alüviyal menşelidir. Ancak işletme arazilerinin
doğu, orta ve batı kesimlerinde kahverengi, kuzey kesimlerinde kırmızı ve kırmızı kahverengi,
bazı parsellerde ise siyah ve siyah kahverengi topraklı olduğu görülmektedir.
Toprak profilinin derinliklerine bakıldığında rengin açıldığı açıkça görülmektedir. Bu
durum da kirecin yıkanarak alt katlara geçmesinden kaynaklanmaktadır. Toprak etütleri
incelendiğinde bu durum doğrulanmaktadır. Zira işletme topraklarında önemli ölçüde kireç
noksanlığı vardır. Aşırı yağışlar ve uzun süren kar örtüsü toprak kirecini tamamen yıkamakta
ve bitkinin istifade edebileceği derinliğin altına götürmektedir. İşletme topraklarının organik
madde miktarı da vasatın altında görülmektedir. Bu miktar yamaçlarda %0.11-%1.5,orta
kısımlarda ise %1.5-%10.31 dır. Organik maddece vasatın altında olması kuruyunca toprakta
büyük çatlaklar oluşmasına neden olmaktadır. İşletme toprakları genellikle killi karakterde
olup, kil oranı %62 civarındadır. Toprak profilinin derinliklerindeki kireç oranı %50 ye yakındır.
İşletmemizin Karasu kenarındaki arazileri ise hafif ve orta bünyeli olup, kumlu-tınlı, siltli-tınlı
karakterdedir.
1.Aluviyal Topraklar:
Yüzey sularının tabanlarında veya tesir sahalarında akarsular tarafından taşınarak
yığılmış bulunan genç sedimentler üzerinde yer alan; düze yakın meyile sahip genç
topraklardır.
Toplam alan 66.315 hektardır.
2.Kolloviyal Topraklar:
Genellikle dik eğimlerin eteklerinde ve vadi ağızlarında yer alır. Yer çekimi toprak
kayması, yüzey akışı ve yan derelerle taşınarak biriken materyaller üzerinde oluşmuş
topraklardır. Toplam 41.200 hektarlık bir sahayı kapsar.
3.Kestane Rengi Topraklar:
307.425 hektarlık alanda yayılım gösterir.
4.Kalkersiz Kahverengi Orman Toprakları.
Kalkersiz kahverengi orman toprakları genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında
oluşur. 50.675 hektarlık alanı kapsar.
5. Bazaltik Topraklar:
Bu Toprakların özellikleri aynı iklim şartları altında kireç taşı üzerinde teşekkül etmiş
olan Kahverengi ve Kırmızı Kahverengi topraklara benzer özellikler gösterir. 37.780 hektarlık
alanı kapsar.
6.Vertisol Topraklar:
98.590. Hektarlık alanı kapsar.
7.Kalkersiz Kahverengi Topraklar:
97.835 hektarlık alanı kapsar.
8.Regosol Topraklar:
38
12.800 hektarlık alanı kapsar.
9. Diğerleri
106.980 hektar. Toplamda 819.600 hektar.
3.5. ALAN KULLANIM DURUMU
Kullanma kabiliyet sınıfları 8 adet olup toprak zarar ve sınırlandırması 1. sınıftan 7.
sınıfa doğru giderek artmaktadır. İlk dört sınıf arazi iyi bir toprak idaresi altında bölgeye adapte
olmuş kültür bitkileri ile orman mera ve çayır bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme yeteneğine
sahiptir. 5., 6., 7., sınıflar adapte olmuş yerli bitkilerin yetişmesine elverişlidir. Bunlardan 5., 6.
sınıflarda toprak ve su koruma önlemleri alındığı taktirde bazı özel bitkiler yetişe bilir. 7. sınıf
arazilerde ise çok etkin ve pahalı ıslah çalışmaları ile ürün alına bilirse de mevcut piyasa
koşullarında elde edilen ürün yatırım harcamalarını karşılayamaz.
Arazi Sınıfları (Hektar)
Tablo . Arazi Sınıfları ( İl Tarım Müdürlüğü )
Miktarı
Sınıfı
ARAZİ KULLANMA KABİLİYET DURUMU (819.600 HA. )
(Hektar)
I
34.389
Meyilleri düz, iyi drene olmuş, kolay işlenebilir, derin, verimli, her türlü bitki
yetiştirmeye uygun arazi
II
141.248
Her çeşit bitki yetiştirilebilen 1. sınıf araziden daha az ekim yapılabilen toprak ve su
muhafazasına ait özel tedbirler gerektiren arazi
III
120.026
topografya ve yüzey akımına ait şiddetli tahdit faktörlerine sahip mahsulü ilk iki
sınıftan az olan özel muhafaza tedbirlerine ihtiyaç gösteren arazi
IV
70.004
Toprak derinliği taşlılık, yaşlık ve meyil yönünden çok şiddetli tahditlere sahiptir.
Ancak özel birkaç bitki türü uygun sürümle ekilebilir.
V
21
sürümle tarım yapılamayan, düz-düze yakın meyilli, taşlı veya çok yaş arazilerdir.
Çayır veya ağaçlık alan olarak yararlanılır.
VI
141.303
Meyilli, toprak sığlığı gibi aşırı tahditlere sahiptir. Çoğunlukla mera veya ağaçlık
saha olarak kullanılan arazidir.
VII
302.333
Toprak sığlığı taş, kaya meyil erozyon gibi çok şiddetli tahdit faktörlerine sahiptir.
Tarımsal yönden ekim yapılmayan ancak zayıf mera veya orman ağaçları dikimi için
müsait alandır.
VIII
10.276
Bitkisel ürün getirmeyen arazilerdir. Eğlence sahası ve av hayvanları barınağı olarak
değerlendirilir.
TOPLAM
819.600
İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik
özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden olmuştur.
39
Grafik - 11 Arazi Kabiliyet Sınıfları ve Dağılımı
(Ha.)
I.Sınıf Arazi
II.Sınıf Arazi
III.Sınıf Arazi
IV.Sınıf Arazi
V-VIII.Sınıf Arazi
Şekil : Arazi kabiliyet Sınıfları ve Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü )
Muş’ta I.-IV. sınıf tarım arazileri 365703 ha olup, bu arazilerin sadece 335049 ha lık
kısmında işlemeli tarım yapılmaktadır. Tarım alanlarından sonra ikinci sırayı alan mer’a
alanları ve orman alanları II.,III. ve IV. sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak zarar ve sınırlandırmaları I. sınıf’tan
VIII. sınıf’a doğru giderek artmaktadır.
SINIF - I:
Topografya düz veya düze yakın (%0-2)’dir. 1. Sınıf arazilerin kapladığı alan 34389 ha
olup il yüzölçümünün %4,1’ini teşkil etmektedir. 1. Sınıf arazilerin; 13343 ha’ ını (%38)
alüvyal topraklar,3212 ha’ ını (%9,3) kolüviyal topraklar, 921 ha ‘ını (%2,6) kalkersiz
kahverengi orman toprakları, 16913 ha’ ını (%49,1) kestane renkli topraklar oluşturmaktadır.
Bu arazilerin 23287 ha’lık kısmında kuru tarım, 8134 ha’ lık kısmında sulu tarım
yapılmaktadır.2968 ha’lık kısmı ise çayır- mera (597 ha Çayır-2371 ha mera) alanı olarak
kullanılmaktadır.
SINIF- II:
II.Sınıf araziler 141284 ha olup ilin %17,5 ini kaplamaktadır. Bu arazilerin 27778 ha’ını
(%19,6) alüviyal topraklar, 3578 ha’ ını (%2,5) kolüviyal topraklar,69785 ha’ ını (%49,3)
vertisol topraklar, 294 ha’ ını (%0,2) Regosol topraklar, 2640 ha ‘ını (% 1,8)Kalkersiz
kahverengi orman toprakları, 9372 ha ‘ını (% 6,63) kireçsiz kahverengi topraklar, 26383 ha’ ını
(%18,6) kestane renkli topraklar ve 1454 ha ‘ ını (%1,02) Bazaltik topraklar oluşturmaktadır.
Bu arazilerin; 98996 ha’ lık kısmında kuru tarım, 6942 ha’ lık kısmında sulu tarım
yapılmaktadır. lI’inci sınıf arazilerin 33888 ha’ lık kısmı(26000 ha Mera- 7888 ha çayır) çayırmer’a, 715 ha orman-funda arazisidir. Ortalama eğimi ise %1-6 arasındadır.
40
SINIF- III:
III. sınıf araziler 120026 ha kapladığı alan ile ilin % 14,6 ünü teşkil eder. Bu arazinin
toprak gruplarına göre dağılımı ise 7105ha ‘ ını (% 5,9) alüviyal topraklar, 3345 ha ‘ını (% 2,7)
kolüviyal topraklar, 1365 ha ‘ını Vertisol topraklar(%1,13) 2480 ha ‘ ını (%2,06) regosol
topraklar, 3409 ha’ ını (%2,8) kalkersiz kahverengi orman toprakları, 84786 ha ‘ının (%70,6)
kestane renkli topraklar, 4656 ha ‘ ını (%3,8) bazaltik topraklar 6762 ha’ ını (%5,6) kireçsiz
kahverengi topraklar şeklindedir.
Bu alanların 81424 ha lık alanda kuru tarım, 698 ha lık alanda sulu tarım yapılmaktadır.
35228 ha lık kısmı çayır-mera ( 26559 ha mera- 8669 ha çayır) olarak kullanılmaktadır. 2585
ha lık kısmı ise orman-fundalıktır.
SINIF- IV:
IV. sınıf araziler ilin 70004 ha lık kısmını kaplamakta olup %8,5 ‘ni oluşturmaktadır.
IV’üncü sınıf arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise şöyledir; 6106 ha ı (%8,72 ) alüviyal
topraklar, 836 ha ı (% 1,19) kolüviyal topraklar, 327 ha ı (%0,46) Regosol topraklar,1212 ha ı
(%1,7) kalkersiz kahverengi orman toprakları, 14827 ha ı (%21,1) kireçsiz kahverengi
toprakları, 34619 ha ı (%49,4) kestane renkli topraklar, 12067 ha ı (%17) bazaltik topraklardan
oluşmaktadır.
Bu alanların 12887 ha lık kısmında kuru tarım, 3870 ha lık kısmında ise sulu tarım
yapılmaktadır. 36072 ha’da (34279 ha mera-1793 ha çayır) çayır-mer’a, 2737 ha’da ormanfundalık alanlarıdır.
SINIF- V-VIII:
V. ve VIII sınıf araziler ilin 453897 ha lık kısmını kaplamakta olup %55,3 ünü
oluşturmaktadır.Bu arazilerin 1852 ha (%0,4) alüviyal topraklar, 857 ha(%0,18) hidromorfik
alüviyal topraklar, 1093 ha ını (%0,24) kolüviyal topraklar,4469 ha ını (%0,98) regosol
topraklar, 99191 ha ını (%21,8) kalkersiz kahverengi orman toprakları, 43935 ha ını
(%9,6)kireçsiz kahverengi topraklar, 195250 ha ını (%43) kestane renkli topraklar, 94810 ha
ını (%20,8) bazaltik topraklar oluşturmaktadır. 7308 ha lık kısmında kuru tarım yapılmakta olup
bunun 169 ha lık kısmı VII. Sınıf arazide geri kalan 7139 ha lık kısmı ise VI. Sınıf arazide
yapılmaktadır. VII. Sınıf toprak yapısına sahip 19 ha lık alanda sulu tarım yapılmaktadır. 857
ha lık çayır alanının 809 ha ı VII. Sınıf, 48 ha ı ise V. Sınıf toprak yapısına sahiptir. 335267 ha
lık kısmı ise mera alanı olmasına rağmen zamanla vasfını kaybederek ancak 170517 ha lık kısmı
mera alanı olarak kullanılmaktadır. 83985 ha lık alan ise orman ve fundalık arazisidir.
KAYNAK: KHGM – Van 9. Bölge Müd. Muş İl Müdürlüğü verileri
Köy Hizmetleri Van 9. Bölge Müdürlüğüne bağlı Muş İl Müdürlüğünün yapmış olduğu
inceleme sonucunda her ne kadar ilimiz topraklarının toprak yapısı itibari ile kullanım şeklinde
223902 ha ında kuru, 19663 ha ında ise sulu olmak üzere toplam 243565 ha tarla arazisi, 19804
ha ı çayır arazisi ve 424476 ha ı mera arazisi, 90022 ha ı ise orman ve fundalık arazisi ve 41784
41
ha ı ise diğer araziler olarak görülmesine rağmen gerçekte il müdürlüğümüz tarafından yapılmış
olan istatistiklerde 270769 ha ında kuru 64280 ha ında sulu olmak üzere toplam 335049 ha
tarla arazisi, 97333 ha çayır arazisi, 7149 ha bağ-bahçe arazisi, 278673 ha ı mera arazisi ve
57417 ha ı ise orman ve fundalık olarak dağılım göstermektedir.
İlin değişik topografyası iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejatasyondaki çeşitlilik
değişik özelliklere sahip toprakların oluşmasına neden olmuştur. Bu durum bitki besin
elementleri konusunda da kendini gösterir.
Toprak Bünyesi: Muş ili tarım topraklarının %4,2 si tın, %48,5 i killi-tınlı, %46,9 u kil
ve %0,4 kum bünyesine sahiptir.
Toprak Tuzluluğu: İşlemeli tarım uygulanan topraklar %100 tuzsuzdur.
Toprakta Kireç(CaCO3) : İl topraklarının %5,1 i az kireçli %34,1 orta , %17,7 si fazla
ve %7,1 i çok kireçlidir.
Organik Madde: Tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir
durumdadır. Analiz sonuçlarının ortalamasına göre topraklarda %5,7 sinde organik madde çok
az, %17,1 az , %43,1 i orta,%30,4 ü iyi ve %3,3 ü ise çok iyi düzeydedir.
Fosfor: İl topraklarının %51,1 inde Fosfor çok az, %21,8 inde az, %16,1 i orta, %7,3 ü
yüksek ve %7,3 ünde ise çok yüksek fosfor varlığı tespit edilmiştir.
Potasyum: İl topraklarında %100 yüksek miktarda (K) Potasyum seviyesi yüksek olup
genellikle yeterlidir.
E.3.2. Arazi
Problemleri
İl genelinde geleneksel tarım yöntemleriyle tarım yapılmakta olup bu üretim şeklinin
getirdiği toprak tuzluluğu erozyon gibi birtakım problemler görülmektedir. İlimizin
topografyasından kaynaklı taşlılık ve kayalılık yüksek kesimlerde görülmekte olup ovada ise
drenaj problemi mevcuttur. Bakanlığımız 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu
ve 5578 sayılı kanun ile toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini
engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine
uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemiştir. Bu Kanun ile
arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması,
arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik
ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış
kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin altyapı İl
Tarım Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle,
tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanun, harici
satışlarda ise 5578 sayılı Kanun esas alınmaktadır.
3.6. ORMAN VARLIĞI
42
1. Ormanların Ekolojik Yapısı
Ormanların yayılışında iklim ve toprak ilişkilerinin yanı sıra bölgenin jeomorfolojik
yapısı da etkilidir. Bu nedenle yöredeki ormanların bulunduğu alanların topografyası, jeolojik
yapısı ve hidrolojik yapısı hakkında bilgi verilecektir. Bölgenin iklim özellikleri ve toprak
yapısının, orman alanlarının azalması ve çoğalması yönündeki etkileri irdelenecektir. İlin
orman varlığı % 8.9 olup meşe baltalıklarından oluşmaktadır. Meşe baltalıklarının % 90’ı bozuk
ve verimsiz ormandır.
2. İlin Orman Envanteri
İl sınırları içerisindeki ormanların hakim ağaç türü meşedir. Tamamı Devlet Ormanıdır.
Ormanlar meşe baltalığı olup %90 verimsiz meşe baltalığı ormanıdır.69.415,50 Ha alan
orman sahasıdır. göre dağılımı (kayın, kestane, gürgen, meşe, çam, ladin vs.), sayıları,
mülkiyet biçimlerine göre dağılımı (Örneğin; Devlet Ormanları, Köy Ormanları, Özel İdare
Ormanları vb.), ormanların kapladığı alanlar ve bu alanların nitelik ve işletme biçimine göre
dağılımı (örneğin, koru ve baltalık ormanlarının verimli ve verimsiz alanları hektar olarak
verilecektir) hakkında bilgi verilecektir.
İlde; Orman Genel Müdürlüğü tarafından işletilmekte olan devlet ormanlarından
üretilip kullanıma sunulan belli başlı orman ürünü yakacak odundur. İldeki ormanların azalma
sebepleri;
1. Güvenlik
2. Sosyal baskı
a. Yakacak ihtiyacı
b. Otlatma
c. Kaçakçılık
3. Alan genişliği ve personel yetersizliği
Ormanları artırmak için;
1.
2.
3.
4.
Halkı küçükbaş hayvancılıktan büyükbaş hayvancılığa yönlendirmek
Orman köylerine alternatif geçim kaynakları sunmak
Su ısıtma sistemleri ile desteklemek
Kaçakçılığa karşı bilinçli ve kolektif bir biçimde tüm kolluk kuvvetlerinin
müdahalesi
5. Araç ve muhafaza memuru temini
( tomruk, tel direği, maden direği, sanayi odunu, yakacak odun, kağıtlık odun, reçine
vb.) ile odun dışı orman ürünlerinin (reçine, mantar, kozalak, sığla yağı, kekik, defne v.s.) yıllara
göre miktar ve çeşitleri ile üretim alanları v.s. hakkında bilgi verilmelidir. İldeki ormanların
artma ve azalma sebepleri ayrıca belirtilmelidir.
43
ORMAN ALANLARININ İLDEKİ DAĞILIMI
Verimli Koru Orman Alanı
Bozuk Koru Orman Alanı
Verimli Baltalık Orman Alanı
Bozuk Baltalık Orman Alanı
Şekil : Orman Alanlarının İldeki Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü )
Muş İlindeki ormanlar, devlet ormanı olup, bu ormanlardan yakacak odun
üretilmektedir. Ormanlardaki ağaç türü meşedir. Bazı bölgelerde meşe ormanları içerisinde
titrek kavak, akçaağaç, dışbudak gibi ağaç türleri de karışım yapmıştır.
Plan verilerine göre ormanların jeolojik ve mineralojik yapısı, alüvyon ve metamorfik
sahalar mevcut olup, ana kaya umumiyetle kalkerdir. Tescil edilmiş ve kesinleşmiş tapu
kayıtlarına göre orman alanı 22575,0105 ha, m2
Muş Merkez Aligedik köyündeki 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince 28000 m2
‘lik alan orman dışına çıkartılmıştır. 2009 yılında herhangi bir tapulu kesim işlemi
yapılmamıştır.
6831 sayılı orman kanununun 16,17 ve 18 maddelerine göre 906699,83 m2 alanda 14
adet izin verilmiştir.
İl sınırları içinde yetişen ormanların ağaç türleri Palamut meşesi, mazı meşesi, toros
meşesi, saplı meşe, titrek kavak, doğu çınarı, ceviz, kızılağaç, dış budak, karaağaç ve söğüt
türleridir. Ağaççık cinsleri ise alıç, ahlat, sakız, yabani elma ve kızılcıktır.
ORMAN DURUMU:
GENEL ALAN
: 883.126 Ha
ORMAN ALANI
: 71.103.5 Ha
ORMANSIZ ALAN
: 852.022.5 Ha
VASIFLARINA GÖRE ORMAN DURUMU
NORMAL BALTALIK
BOZUK BALTALIK
44
: 4.039.Ha
: 10.366 Ha
ÇOK BOZUK BALTALIK: 55.418 Ha
Orman Amenajman planlarına göre 55.418 Ha saha ağaçlandırma Erozyon kontrolü,
mera ıslahı ve enerji ormanı tesisine ayrılmış olup, çalışmalar sürdürülmektedir. İlimizde
toplam orman serveti 984.421 ster, yıllık eta ise 66.792 sterdir. İlimizde yıllık 5.000 ster meşe
odun üretimi planlanıp,3500-4000 ster üretim elde edilmektedir. Orman kaçakçılığı, bilinçsiz
kesim gibi etkenlerle ormanların azalması yönünde en önemli etkendir.
Tablo . Orman Alanlarının Alt Bölgeler İtibariyle Dağılımı ( İl Tarım Müdürlüğü )
Alt Bölgeler
Verimli
Koru Bozuk Koru Orman Verimli
Baltalık Bozuk
Baltalık Toplam
Orman Alanı(ha)
Alanı (ha)
Orman Alanı(ha)
Orman Alanı(ha)
Alanı (ha)
I.Alt Bölge
1280,5
597,5
4039
42125,5
48042,5
II.Alt Bölge
-
-
-
9104,5
9104,5
Toplam
1280,5
1280,5
2561
51230
57147
Orman
I. alt bölgede ilin orman alanlarının % 84,1’lik kısmı
Il. alt bölgede ilin orman alanlarının % 15,9 luk kısmı yer almaktadır. En fazla orman
alanı birinci alt bölgededir.
3.7. ÇAYIR ve MERA
İlimizde ilçelere göre mera dağılımı; Merkez 67906 ha. Bulanık 63086 ha, Hasköy 4426
ha, Korkut 30498 ha, Malazgirt 59995 ha ve Varto 53653 ha, olmak üzere İl genelinde toplam
279564 ha mera alanı tespit edilmiştir.
Meralarımız genel olarak hayvan otlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Merada
karşımıza problem olarak çıkan en önemli iki husus; Zamansız ve aşırı otlatma yapılarak
meraların üzerinde fazla baskı oluşarak yapısında bozulmalar meydana gelmesi ve diğer bir
problem de mera işgalleridir.
4342 Sayılı Mera Kanunu kapsamında İl Tarım Müdürlüğünce yapılan çalışmalar ve
İlimizde bulunan Mera komisyonu ve Mera Teknik ekiplerince 2.701.707 dekarlık kısmı fiilen
tespit edilmiş, 43 yerleşim birimimizin meralarında aplikasyon ve tahsis işlemi
gerçekleştirilmiştir. Çayır ve meralardan, Köylüler tarafından hayvan otlatılması şeklinde
yararlanılmaktadır.
Muş ili meralarının en büyük problemi kapasitesinin üzerinde ve düzensiz otlatma
yapılmasıdır. Ova köylerimizde karların yer yer erimesi ile beraber hayvan otlatımına
başlanmaktadır. Yapılan bu işlem mera vejetasyonunda var olan bitkilerin daha uyanmadan
çiğnenme ve sıkıştırma olaylarına maruz kalarak zarar görmesiyle veriminin düşmesi ve mevcut
vejetasyondan çekilerek yerini istenmeyen besin değeri düşük olan bitkilere ve dikenlere
45
bırakmasına neden olmaktadır. Sonbahar geç otlatma yapılması ise vejetasyonda mevcut olan
mera bitkilerinin kışı geçirmek ve bahara tekrar gelişim gösterebilmek için bitki besin maddesi
depolamasına izin vermemekte ve ağır otlatma baskısıyla zarar görmektedir. İl Tarım
Müdürlüğü tarafından yapılan çiftçi eğitimlerinde ilkbahar erken otlatması ve sonbahar geç
otlatma yapılmasının mera üzerinde doğurduğu olumsuz etkiler anlatılmaktadır.
İlimizdeki önemli kaba yem kaynaklarından biri de çayırlardır. Çayırlar gür gelişen sık ve
uzun boylu bitkilerden oluşur. İlimizde çayır alanları çoğunlukla Varto ilçemizde görülmektedir.
Varto ilçesinde mevcut çayırların %80’i şahıs arazisi durumundadır. Mal sahipleri tarafından ot
biçmek suretiyle faydalanılmaktadır. İlimiz mera komisyonu teknik ekiplerince Varto ilçemizde
hazineye ait 3.000 da. çayır alanı 4342 sayılı kanun kapsamına alınmıştır.
3.8. FLORA-FAUNA ve HASSAS YÖRELER
Flora
Türler ve Populasyonları
Buğdaygil Yem Bitkileri:
Festuca ovina, Koeleria ciristata, Bromus inermıs, Poa pratensis, Bromus tomentellus,
Agropyron spp
Baklagil Yem bitkileri:
Astragalus lineatus, Medicago varia, Onobrychis spp
Diğer Familyalara ait yem Bitkileri:
Artemicia spp, Thymus spp, Sangiuisorba minor
Fauna
Türler ve Populasyonları
İlimizde bulunan göl, gölet ve akarsularımızda çok çeşitli tatlı su balık türleri mevcut
olup, bu balıklar başlıca şunlardır.
Cyprinus carpio (Adi Sazan)
Tinca tinca (Kadife Balığı)
Leuciscus cephalus ( Tatlısu Kefali)
Barbus plebejus (Bıyıklı Balık)
Silurus Glanis (Yayın Balığı)
Capoeta tinca
Cobiti taenia
Vimba vimba
Alburnus alburnus
Gobio
46
Mastacembelus simack(Dikenli Yılan Balığı)
Hassas yöreler:
İlimizde 29.11.2002 tarih ve 2002/8 nolu Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile koruma altına
alınan sulak alanlarımız;
1- Büyük Hamurpet Gölü
2- Küçük Hamurpet Gölü
3- Haçlı Gölü
4- Kaz Gölü
5- Değerli Gölü
6- Kumlukıyı Gölü
7- Yurttutan Kuru Gölü
8- Korkut Sazlıkbaşı Sazlığı
9- Merkez Bostankent Sazlığı
10-Merkez Kıyık Sazlığı
11-Bulanık Şorgöl Sazlığı
Yukarıda belirtilen sulak alanlarımız koruma altına alınarak bu alanların doğal
zenginliklerinin devamlılığı sağlanmaya çalışılmaktadır.
İldeki dinlenme yerleri:
1-Toprak baba parkı; Belediyeye aittir
2-Kale parkı; Belediyeye aittir.
3-DSİ dinlenme tesisleri
a) Mercimekkale Regülatörü Tesisleri
b) Hasköy Yukarı Üçdam Köyü Regülatörü
Tesisleri
4-Aguner dinlenme tesisi Alpaslan Tarım İşletmelerine ait.
3.9. YERLEŞİM ALANLARI ve NÜFUS
M.1. Kentsel ve Kırsal Planlama
Muş İli’ndeki arazi kullanım çalışmasında elde edilen sonuçlara bakıldığında kentsel ve
kırsal yerleşimlere ilişkin kullanım türlerinden daha çok tarımsal alanların ve çayır-mera
alanlarının dikkat çektiği, orman alanları ile fundalık alanların da il genelinde belirli bölgelerde
yoğunlaşarak önemli yer tuttuğu görülmektedir.
İldeki tarım alanlarının başta Muş Ovası’nda Karasu çevresindeki alanlar olmak üzere,
Bulanık, Malazgirt ovaları gibi akarsu çevrelerindeki düz ovalık alanlarda yoğunlaştığı
görülmektedir. İldeki orman alanları Muş Ovası’nın güneyinde yükseltinin arttığı bölgelerde
47
yoğunlaşmaktadır. Fundalık alanlar da yine aynı bölgede ve Alparslan I Barajı çevresindeki
alanlarda yer almaktadır.
Ayrıca Alparslan I Barajı ildeki en büyük su yüzeyi olarak arazi kullanım dağılımı içinde
önemli yer kaplamaktadır. il topraklarının yaklaşık yarısını kaplayan çayır ve mera alanları ise
ilin ortasında kuzeybatı- güneybatı doğrultusunda uzanan Şerafettin Dağları ve Otluk Dağları
boyunca yoğunlaşmakta olup il geneline de yayılmış durumdadır. İldeki kentsel yerleşik
alanlara bakıldığında Muş il Merkezi’nin il topraklarının batısında, Muş Ovası üzerinde
kurulduğu görülmektedir. Muş il merkezinin güneydoğusunda yer alan Hasköy İlçe Merkezi de
Muş Ovası üzerinde yer almaktadır.
Korkut İlçe Merkezi Muş Ovası’nın doğusunda Van Gölü çöküntüsüne komşu bir alanda
bulunmaktadır. Muş il topraklarının kuzeybatı kesiminde bulunan Varto İlçe Merkezi Bingöl
Dağları’nın eteklerinde yer almaktadır. il topraklarının orta kesiminde, il merkezinin
kuzeydoğusunda yer alan Bulanık İlçe Merkezi Bulanık Ovası üzerinde düz bir alanda
konumlanmıştır.
İl topraklarının doğu kesiminde kalan Malazgirt İlçe Merkezi Malazgirt Ovası üzerinde
yer almaktadır. Ayrıca ildeki ilçe merkezleri dışındaki belde belediyelerinin sınırları içinde yer
alan yerleşik alanlar da kentsel yerleşik alan olarak belirlenmiş olup ilçe ve belde merkezleri
dışındaki köy ve mahalleler ise kırsal yerleşik alanlar olarak belirlenmiştir. Kentsel yerleşim
alanları başlığı altında incelenen havaalanı ve sanayi alanlarına bakıldığında; Muş
Havaalanı’nın Muş İl Merkezi, Korkut İlçe Merkezi ve Hasköy İlçe Merkezi arasında kalan alanda
yer aldığı, arazi kullanım çalışmasında tespit edilen ildeki tek sanayi alanının ise Malazgirt İlçe
Merkezi’nin batısında bulunan sanayi tesisi olduğu görülmektedir.
Muş İli’nde yer alan doğa koruma alanları, sulak alanlar, turizm merkezleri ve sit alanları
gibi koruma statüsü verilmiş alanların dağılımına ilişkin veriler aşağıdaki tablolarda verilmiştir.
Jeolojik Rapor: İlimiz Doğu Anadolu fay hattı üzerinde ve dolayısıyla 1.derece deprem
kuşağında yer almaktadır. İlimizin fiziki coğrafyası incelendiğinde güney kısmındaki hakim
mevkide yer alan Kale Mahallesinin metamorfik kayaçlar üzerinde ince bir toprak tabakası ve
bitki örtüsünün olması, heyelana karşı tedbirler alındığı takdirde Kale Mahallesi ve civarında
Zemin emniyet katsayısı 1–3 Kg/Cm²dir. Binaların bu mevkilerde inşa edilmesi daha uygun
olduğu görülmektedir.
Muş Ovasının zamanla alüvyonların birikmesiyle oluşan toprak yapısı ile 1.derece tarım
arazisi olması, Ova yüzeyinde yeraltı su seviyesinin yüksek olması ayrıca zemin emniyet
katsayısının
1
Kg./Cm²
ve
hatta
biraz
Daha altına düşmesi nedeniyle yapılaşmaya uygun değildir.
Muş ilinin Doğu ve Batı sınırını çizen Çar Çayı ve Karni Deresi kenarlarına dolgu malzemesi
biriktirilerek zamanla yapay bir zemin oluşturulması neticesinde jeolojik olarak bu bölgelerin
48
yapılaşmaya uygun olmadığı gözlemlendiğinden, jeolojik durum incelemesi neticesinde
yerleşimlerin ilin güney kısmındaki sert zeminli bölgelere yönlendirilmesi, yapılaşmanın bu
bölgelere yoğunlaştırılması gerekir.
İlin İmar Durumu: Mevcut imar alanımız 1080 hektar olup, imar alanımızın güneyini
Kızıl ziyaret dağı, batısını Karni Çayı, doğusunu Çar Çayı ve Kuzeyini ise demiryolu hattı
sınırlamaktadır. Muş ilinde ova kısmından başlayarak güney kısımlara doğru arazi engebeli bir
görünüm kazanarak rakım artmaktadır. Bu da yerleşim alanını sınırlamaktadır.
(Kaynak: Muş Belediye Başkanlığı)
M.1.1. Kentsel Alanlar
M.1.1.1. Doğal Özelliklerin Kent Formuna Etkileri
Günümüzde Muş il merkezi, kurulu olduğu ova üzerinde kuzey ve kuzeybatı yönünde
yayılarak gelişmektedir. Yeni yapılaşmalar bu kesimlere kaymaktadır. Kırsal kesimlerde ise
düzenli bir gelişme görülmemektedir. Kırsal yerleşimlerin kurulduğu alanlar genellikle dağ
etekleridir. Tek yönlü gelişme eğilimlerinin şehirlerde ortaya çıkardığı dikey gelişme güdüsü ile
birlikte istenilmeyen gelişme dokusu oluşmaktadır. Ayrıca arazi ve arsa değerlerinde ciddi
bölgesel farklarında oluşmasına sebep teşkil etmektedir.
Şehrimizin mevcut imar alanını güney, batı, doğu ve kuzey bölgelerinde sınırlayan
unsurların (dere, dağlık arazi, topoğrafik yapı, demiryolu) olması nedeniyle kent yerleşimi bu
sınırlar arasında kaldığından, çoğunlukla kent formunun ovaya doğru gelişme göstermesine
neden olmuştur. Bu özellikler nedeniyle Belediyemizce zayıf zeminli bölgelerde yapılaşmanın
önlenmesi amacıyla 2000 yılından bugüne binalar yapılmadan önce zemin etüt raporları
istenmektedir. Bu raporlarda uygun olmayan bölgelerde imar inşaat izni verilmemektedir.
M.1.1.2. Kentsel Büyüme Deseni
Yerleşim düzeni ve sokak dokusu esas itibari ile tipik bir Türk kenti havasını yansıtan
Muş’un, konut mimarisinin oluşumunda temel etki, diğer yörelerde de olduğu gibi halkın örf
ve adetlerinden kaynaklanan yaşam biçimi ve ihtiyaçlardır. Coğrafya ve iklim şartları da bu
oluşumdaki diğer etmenlerdir.
Muş İli’nde geleneksel doku, dar sokaklar ve sokakların iki yanında sıralanmış 2 katlı ve
genelde moloz taş ile kerpiçten yapılmış konutlardan oluşmaktadır. Muş Evleri’nin en belirgin
özelliği konut yapısının, içinde bulunduğu havuş adı verilen avlunun gerisinde yer almasıdır.
Sokakla bağlantılı cümle kapısından geçilerek girilen havuşun yanında tandırlık, erzak deposu
ve çardak görevi gören ağaç altı oturmalıklar yer almaktadır. Çoğu konutta ise bunlarla birlikte
ahır da mevcuttur.
49
Ahşap malzeme tavanlarda, dolaplarda, kapı, pencere dolap kapaklarında ve balkon ve
çıkmalarda taşıyıcı eleman olarak kullanılmıştır. İkinci katları taşıyan çıkmalar, kornişler,
balkonlar sıkça uygulanmıştır. Estetik ve sade bir görünümü olan pencere kenarları, Selçuklu
kültürünün etkisiyle miğfer kubbe tarzında inşa edilmekte ve dışarıdan bakıldığında miğfer
görünümü bariz bir şekilde kendini göstermektedir.
İklim koşullarından ötürü evlerin üzerleri düz toprak damla örtülmüştür. Çatılı örnekler
varsa da bunları sayıca çok daha az olup, XIX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmışlardır.
Günümüzde geleneksel mimari özelliklerini yansıtan yapıların çoğu yıkılmış olmakla birlikte
şehir merkezi içinde az sayıda geleneksel konut örneklerine rastlanmaktadır.
Jeolojik Rapor ve doğal özellikler dikkate alındığında, ilimizin güney kısmındaki dağlık
bölgelerde yerleşimin daha uygun olduğu, tarım arazisi özelliğindeki Muş Ovasında ve zamanla
dolgusu yapılmış yapay zeminli dere kenarlarına yerleşimlerin uygun olmadığı söylenebilir.
1929–1980 yılları arasında Şehrimizde Kale Mahallesi ve civarında yerleşim mevcutken
zamanla hızlı gelişim gözlenen ilimizde yukarıda değinilen nedenlerle yerleşim ve kentsel
gelişim ovaya doğru olmaktadır. Bu nedenle belediyemizce sınırlı imar alanımızda
vatandaşlarımızın daha sağlam zeminli bölgelere bina yapmaları önerilmektedir.
M.1.1.3. Planlı Kentsel Gelişme Alanları
Planlı bir kentleşme için imar alanımızın güney, batı ve doğu bölgelerinde projeli toplu
konutlaşmaya gidilmeli, ova bölgeleri ise tarımsal faaliyet ve sanayi dallarında planlı bir şekilde
ticaret sahasına açılmalıdır.
M.1.1.4. Kentsel Alanlarda Yoğunluk
Muş ili merkez ve diğer yerleşmelere ilişkin yoğunluk analizleri incelendiğinde aşağıdaki
tabloda görüldüğü gibi merkez den çok farklı olmayan yerleşmeler yoğunluğunun varlığından
söz edebiliriz.
İlçe
Belediye
Nüfus
Alan
Yoğunluk (kişi/ha)
Merkez
Merkez
70509
976.20
72.23
Merkez
Karaağaçlı
2507
28.31
88.56
Merkez
Kırköy
2383
40.04
59.52
Merkez
Kızılağaç
3501
45.29
77.31
Merkez
Konukbekler
7142
69.35
102.98
50
Merkez
Serinova
2629
46.36
56.71
Merkez
Sungu
7130
63.58
112.14
Merkez
Yaygın
4764
99.68
47.79
Merkez
Yeşilova (Yağcılar)
3645
67.34
54.13
Kaynak: Muş- Bitlis-Van Çevre Düzeni Planı Veri Tabanı
2007 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (TÜİK) verileri ve Muş Belediye
Başkanlığının verilerine göre İlimizde mahallelere göre nüfus yoğunluğu ve bina sayıları ile
yoğunluğun niteliği aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
S/N:
MAHALLE ADI:
NÜFUS YOĞUN (KİŞİ):
BİNA SAYISI : NİTELİĞİ :
1-
Hürriyet Mahallesi
7443
2098
2-
Muratpaşa Mahallesi
8345
3-
Kale Mahallesi
2416
4-
Minare Mahallesi
687
5-
Zafer Mahallesi
6806
1367
Orta Yoğun
6-
Yeşilyurt Mahallesi
14054
3388
Çok Yoğun
7-
Dere Mahallesi
3339
1057
8-
Saray Mahallesi
10327
9-
Sunay Mahallesi
7412
10-
Kültür Mahallesi
9680
1592
Orta Yoğun
Orta Yoğun
597
293
2499
Az Yoğun
Çok Az Yoğun
Az Yoğun
Çok Yoğun
1993
2529
--------
Orta Yoğun
Orta Yoğun
-------
Toplam 70.509 Kişi
17683(2009 yılı verileri)
Kaynak: Muş Belediye Başkanlığı-2010
M.1.1.5. Kentsel Yenileme Alanları
Muş İli’nde Merkez İlçe dahil toplam 6 ilçe 22 belde belediyesi olmak üzere toplam 28 adet
belediye bulunmaktadır. Belediye teşkilatına sahip olan yerleşmelerden 26 tanesinin imar
planı bulunurken 2 belde belediyesinin imar planı bulunmamaktadır.
51
İlçesi
Adı
Alanı (ha)
Merkez
Muş
1067.05
Merkez
Karaağaçlı
536.08
Merkez
Kırköy
81.63
Merkez
Kızılağaç
365.11
Merkez
Konukbekler
119.43
Merkez
Serinova
230.25
Merkez
Yağcılar
689.42
Merkez
Yaygın
1039.58
Merkez
Taşoluk Köyü Çimento Fab. Mevzii İmar planı
79.67
Merkez
Muş OSB Alanı Mevzii İmar planı
120.36
Merkez
Sungu
152.71
Bulanık
Bulanık
517.69
Bulanık
Elmakaya
165.00
Bulanık
Erentepe
367.39
Bulanık
Mollakent
128.77
Bulanık
Sarıpınar
309.01
Bulanık
Uzgörür
494.57
Bulanık
Yoncalı
493.20
Bulanık
Rüstemgedik
154.03
Hasköy
Düzkışla
336.06
Hasköy
Hasköy
103.23
Korkut
Altınova
187.81
Korkut
Korkut
205.51
Malazgirt
Konakkuran
691.06
52
Malazgirt
Malazgirt
990.11
Malazgirt
Gülkoru
94.44
Varto
Varto
373.06
Toplam
Planlı alan
10092.22
Kaynak: Muş- Bitlis-Van Çevre Düzeni Planı Veri Tabanı
Muş il sınırları içerisinde ilçe ve belde merkezlerine ait nazım ve uygulama imar planları
dışında üst ölçekte plan bulunmamaktadır. Yapımı son aşamaya gelmiş olan Muş Bitlis Van
illerini kapsayan Çevre düzeni planı üst ölçek plan olarak kabul edilebilecektir. Muş İl sınırları
içinde yer alan belediyelere ait imar planları alan büyüklükleri ile il sınırları içerisinde yer alan
tüm imar planlarına (Kent bütünü, mevzii, sanayi, vb.) ait alan büyüklükleri, yukarıda
tablolaştırılmış halde verilmektedir.
M.1.1.6. Endüstri Alanları Yer Seçimi
M.1.1.7. Tarihi, Kültürel, Arkeolojik ve Turistik Özellikli Alanlar
Bknz. G. Turizm.
M.1.2. Kırsal Alanlar
M.1.2.1. Kırsal Yerleşme Deseni
Muş İli kırsal alanındaki yerleşim genellikle belirli bir plan ve düzen içinde değildir.
Yerleşim yerlerinin kuruldukları yerler topoğrafik olarak genellikle dağ eteklerindeki hâkim
kesimlerdir. Yerleşim yerleri seçiminde içme su kaynakları ile diğer kullanım amaçlı su
kaynaklarına yakın yerler tercih edilmiştir. Ovadaki yerleşimlerde ise su kaynaklarına yakın
yerler seçilmiştir.
Kırsaldaki yerleşim genelde geleneksel tarım ve hayvancılıkla iştigal etmekte geçimini
bu şekilde temin etmektedirler.
M.1.2.2. Arazi Mülkiyeti
Muş Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nden elde edilen verilere göre 50 hektar
üzerindeki taşınmazların listesi ve mülkiyet durumu aşağıdaki tabloda verilmiştir. Elde edilen
mülkiyet verilerine göre Muş ili sınırları içinde yer alan 50 Ha. üzerindeki arazilerin toplamı
53
35366 hektardır. Mülkiyet durumunun çoğunluğu %55 oranına sahip ve 19520 hektar alan
kaplayan orman arazisi mülkiyetinden oluşmaktadır.
Orta mallar mülkiyetindeki araziler, toplam içinde %18 oranı ile ikinci sırada gelmektedir.
Araziye ait mülkiyetin oranı %14 oranı ile üçüncü sırada yer almaktadır. Alandaki tarla
arazilerinin mülkiyetinin oranı ise %13 olup 4525 hektarlık alan kaplamaktadır.
3.10. TARIM ve HAYVANCILIK
3.10.1. Tarım
İlimizde çoğunlukla nadaslı tarım uygulanmaktadır. Kuru tarım alanlarının tamamında
nadas uygulaması yapılmaktadır. Yalnız çok yıllık bitkiler ekilmiş ise (yonca, korunga) nadas
sistemi uygulanmaz. İlimiz tarım alanlarının %61’inde kuru tarım yapılmaktadır. Bu alanlarda
en çok buğday, arpa, yonca, korunga fiğ, az miktarda karpuz nohut ve kuru fasulye tarımı
yapılmaktadır. Sulu tarım alanlarında sebzecilik, meyvecilik, bağ ve şekerpancarı, mısır,
ayçiçeği gibi tarla ürünlerinin üretimi yapılmaktadır.
İlimizde sulu tarım alanlarında dahi iklim ve toprak yapısı gereği yılda bir kez ürün
alınmaktadır. İkinci ürün yağış, sıcaklık, güneşli gün sayısı, güneşlenme süresi yetersizliği
nedeniyle yetişmemektedir.
İlimizde ana ürün olarak en çok hububat ekilmektedir. Yem bitkileri ekimi son yıllarda
artarak ikinci sırayı almıştır. Daha sonra endüstri bitkileri ve baklagiller gelmektedir.
Tarımsal işletmelerde genel olarak hayvancılık ve bitkisel üretim bir arada yapılmakta
olup, işletmelerin küçük ölçekli ve çok parçalı yapıda olması verimliliğin düşük seviyelerde
kalmasına yol açmaktadır.
3.10.2. Hayvancılık
Muş ilinde çayır mera alanlarının fazlalığı hayvancılık için bir potansiyel olmaktadır.
İlimizde tarım işletmeleri genellikle bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmaktadır. İlimiz
tabii yapı ve iklim şartları itibariyle hayvan yetiştiriciliğine elverişli durumdadır. Hayvancılık
çoğunlukla mera hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır.
Muş’ta hayvan besiciliği özellikle kurban bayramında satılmak üzere yapılmaktadır.
Besicilik için hayvanlar çiftçilerden veya hayvan pazarından temin edilmektedir. İlimizde canlı
hayvan borsası olmadığından dolayı mevcut hayvanların iç pazara sunulması sağlıklı bir şekilde
yapılamamaktadır. Ancak çiftçiler kasaplara direk olarak hayvanını satmak sureti ile veya
Bingöl Et Balık Kurumuna kestirmek sureti ile çoğunlukla hayvanlarını pazarlamaktadırlar
54
Hayvancılık alanında dikkate değer bir noktada, hayvan varlıklarıyla elde edilen et ve
deri üretimi arasındaki uyumsuzluktur. Bunun en önemli sebebi, büyük ve küçükbaş hayvanın
kesiminin bir kısmının il dışında yapılmasıdır. Bu alanda kaçak kesim yapılması da söz konusu
olabilir. İlde entegre et tesislerinin ve dericilikle uğraşan işletmelerin bulunmayışı dikkat
çekmektedir.
3.11. SU ÜRÜNLERİ
İlimizde alabalık yetiştiriciliği yapan karadaki tesis sayısı 6 adet, Alparslan I Baraj
gölünde bulunan tesis sayısı 2 adet olmak üzere 8 adet işletme bulunmaktadır. Bu
işletmelerde toplamda 1969 ton/yıl kapasite oluşmaktadır. Bu işletmeler çeşitli nedenlerle
kapasitelerinin altında çalışmaktadırlar. Elde edilen ürünlerin bir kısmı il içi tüketim de
lokantalara satılırken bir kısmı da il dışı tüketime sunulmaktadır.
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPAN KARADAKİ TESİSLERİMİZ
KAPASİTE(TON/YIL
)
TESİS ADI
İLÇESİ
EMİNE ERSOY ALABALIK
TESİSİ
MERKEZ
29
FAAL
DOĞAN BALIKÇILIK
ALABALIK TESİSİ
VARTO
10
FAAL
SELAHATTİN KAPLAN
ALABALIK YETİŞTİRME
TESİSİ
MALAZGİRT
10
FAAL
ŞÖLEN TİC. LTD. ŞTİ.
MALAZGİRT
10
FAAL
TÜRKERLER ALABALIK
TESİSİ-KEMAL TÜRKER
MALAZGİRT
10
FAAL
MALAZGİRT
10
FAAL
YAĞCILAR ALABALIK TESİSİ-SABRİ
YAĞCI
TOPLAM
FAALİYET DURUMU
79
MUŞ ALPARSLAN 1 BARAJINDA FAAL OLAN AĞ KAFESLERDE ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ TESİSLERİ
İŞLETME ADI
ESAT TUNÇ
KAPASİTESİ
ADRESİ
(TON/YIL)
Atatürk Bulvarı Lale Taş Fırını
Rektörlük Karşısı / MUŞ
55
945
AÇIKLAMA
FAAL
BATMAN ACARSAN İNŞ.
NAK. PET. OTO. TAR. TAAH.
SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Lale 2 Koop. Altı Fulda Continental
Lastik bayi / MUŞ
945
TOPLAM
FAAL
1890
3.12. ORGANİK TARIM
KSK ADI/
KULLANILAN ALAN (DA)
ÇİFTÇİ SAYISI
205.249,296
1665
ORSER
41.713,292
316
NİSSERT
20.362,090
207
TÜRKGAP
19.255,261
146
286.579,939
2.334
ÜRETİMİ YAPILAN
ÜRETİM YAPAN
ÜRÜNLER
TOPLAM ÇİFTÇİ SAYISI
DANIŞMANLIK ŞTİ.
CERES
(Ekofarm Proje Dan.)
TOPLAM
ARPA
MISIR
BUĞDAY
MISIR (SİLAJ)
ÇAY
NADAS
İLİMİZDE ÜRETİMİ YAPILAN
ÇAYIR
NOHUT
ORGANİK ÜRÜNLER
FASULYE
ÜZÜM
FASULYE (KURU)
YOĞURT OTU
FİĞ
YONCA
KARPUZ
YULAF
KAVUN
KORUNGA
56
2.334
MERCİMEK
3.13. SANAYİ VE TEKNOLOJİ
Sanayinin sağlıklı ve çevreye zarar vermeksizin gelişmesi açısından sanayinin altyapısını
oluşturan küçük sanayi sitesi (KSS) ve organize sanayi bölgeleri (OSB) yatırımları oldukça
önemlidir. Yer seçimi, yerleşim yerlerine hava kirliliği ve rahatsız edilmeme bakımından il
merkezine uzak olan bir yerde yapılması gerekmektedir.
Herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın ilin değişik kesimlerinde yer alan küçük ve orta
ölçekli işletmeleri bir araya getiren KSS ve orta ölçekli işletmeleri bir araya getiren OSB
yatırımları açısından İlimizle ilgili bilgiler, aşağıda ele alınmıştır.
Küçük Sanayi Siteleri
Küçük sanayi siteleri, küçük ve orta ölçekli sanayici ve sanat erbabının altyapısı mevcut,
eğitim ve sosyal tesisleri bulunan sağlıklı işyerlerinde çalışmalarını temin etmek üzere
Bakanlığımız kredi desteği ile veya doğrudan müteşebbislerin öz kaynaklarıyla yapılmaktadır.
İlimizde Merkezde 3, Bulanık ve Malazgirt İlçelerimizde birer adet olmak üzere toplam
5 Küçük Sanayi Sitesi, tamamlanmış olup, hizmete açılmıştır.
K.2 Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
MUŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
GENEL BİLGİLER
Toplam tapulu alan
OSB inşaat alanı
Gelişme alanı
Parsel sayısı
:176 Hektar
:90 Hektar
:86 Hektar
:54 Adet
57
Parsel alanları toplam
:42.8 Hektar
Sosyal donatı alanları
:8.28 Hektar
Parklar
:5.48 Hektar
Sağlık koruma bandı
+Arıtma +Yollar
:33.44 Hektar
Parsel alanları
:4000-7000m2
:30 adet
:7001-10000m2
:17 adet
:10001-20000m2
:7
2001 yılında Altyapı İnşaatı ihalesi tamamlanarak ve 2002 yılı inşaat sezonunun
başlamasıyla imalatlara başlanılmış ve 30.11.2007 tarihi itibariyle tüm imalatlar tamamlanmış
ve kesin kabulü yapılmıştır.
Yatırımı engelleyecek herhangi bir durum söz konusu değildir.
Bölgemize yapılan yatırım taleplerine, 10 işçi çalıştırmaları şartı ile arsalar bedelsiz olarak
tahsis ediliyor.
PARSEL DURUMU
Toplam Parsel Sayısı
:54
Arsa tahsisi yapılan Firma sayısı
:22
Arsa tahsisi yapılan parsel sayısı
:24
Boş parsel sayısı
:30
Üretime Geçen
:5
İnşaatı tamamlanan
:7
İnşaatı devam eden
:3
Çalışma başlatmamalının mazeretlerini belirterek ek süre talebinde bulunan 6 firmaya ek
süre verilmiştir.
Bölgemiz belirli bir doluluk oranına ulaşması durumunda arıtma tesisi çalışmalarına
başlanacaktır.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ARSA TAHSİS TABLOSU
58
S.
No
KATILIMCI
FAALİYET ALANI
FAALİYET DURUMU
PVC Sondaj Borusu
Üretim
aşamasında
İSTİHDAM SAYISI
1
Özmen Sondajcılık İnş.San. Ltd. Şti
2
Muş Çim Birlik Çimento İnşaat Nakliyat Hafriyat Bims
Madencilik Sanayi Dış Ticaret Ltd Şirketi
Üretimde
24
3
Boymer Mermer İnş. Gıda Maden Tem. İth. ve Mermer
İhr. Ltd.Şti
üretimde
20
4
Boymer Mermer İnş.Gıda Mad.Tem.İthalat
İhracat İtd.Şti.
Mermer
Proje
Aşamasında
5
Öz-Can Ticaret (hasan özcan)
Poşet
Proje
Aşamasında
6
Nazoğulları inşaat orman ürünleri gıda besicilik Oksijen Dolum
ith.ihr.san.ve tic.ltd.şti.
İnşaat Halinde
7
Dursunlar mühendislik inş.taah.san.ve tic.ltd.şti. Mobilya ve Duş
Teknesi
Proje
Aşamasında
8
Muş Arı Yetiştiricileri Birliği
Bal Paketleme
Üretim
aşamasında
9
Irmak çikolata gıda inş. hay.tar.san.tic.ltd.şti.
Çikolata
Proje
Aşamasında
10
Irmak Çikolata Gıda İnş.Hay.Tar.San.Tic.Ltd.Şti.
Keke -Gofret
Üretimde
10
11
Çapsan Gıda San ve Dış Tic. Ltd. Şti.
Çikolata
Üretimde
10
12
Shakdeniz Gıda .Tem. Teks. Nak. İnş. San. ve Dış
Tic.Ltd.Şti.
Perlit
Üretim
Aşamasında
13
Bilişim Merkezi Elek. Kır. Büro Malz. Gıda İnş.
Medikal Paz.San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.
Tıbbi cihazlarMedikal Malzemesi
Proje
Aşamasında
14
Kaldera Proje Danışmanlık Hayvancılık Tarım İnş Bakliyat Paketleme
San.Tic. Ltd. Şti.
İnşaat Aşmasında
15
Arben Gıda Med.İnş. Teks . Tem San.ve Dış Briket
Tic.Ltd.Şti
Proje
Aşamasında
59
16
Gas Plastik Elektrik Gıda Turz. Nak. İth. İhr. Bakliyat Paketleme
San.ve Dış Tic.Ltd.Şti
Proje
Aşamasında
17
Ato Yapı İnşaat Madencilik Elek. Nak. Turz. San. Pastörize Süt
ve Dış.Tic.Ltd.Şti.
Proje
Aşamasında
18
Migsaş San.Ltd.Şti.
Proje
Aşamasında
19
Toprak Baba Matbaacılık Elek. İnş. Teks. Gıda Üzüm Pekmezi -Pestil
San .dış.tic. Ltd.Şti.
İnşaat
Aşamasında
20
Feza-Global Enerji Tem. İnş.Gıda
Teks.Bilişim. San.ve Tic.Ltd.Şti.
Proje
Aşamasında
21
Sağmer Tarım Ürünleri Nak. Truz. İnş. İht. İhr. Tohum Eleme
Paketleme İşleme
San. Tic.Ltd.Şti
Tesisi
22
Seyfettin AŞKAN (Aşkan Karo)
Un
Tar. Et ve et ürünleri
işleme
Vakumlu 40x40 Karo
Üretimi
Proje
Aşamasında
Proje
Aşamasında
MUŞ KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
İlimiz Merkezde yapılan ve 100 işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesinin İnşaatı bitmiş,
hak sahiplerine dağıtılmıştır. Site halen faal olarak çalışmaktadır. Sitede Ağırlıklı olarak oto
tamirciliği, marangoz, kereste, ahşap ve PVC, Kapı Pencere İşleri Yapılmaktadır.
MALAZGİRT KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
İlimiz Malazgirt İlçesinde yapılan ve 82 işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesinin İnşaatı
bitirilerek hak sahiplerine dağıtılmıştır. Site faal olarak çalışmaktadır. Sitede ağırlıklı olarak oto
tamirciliği, demir doğrama ve çeşitli meta işleri yapılmaktadır.
BULANIK KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
İlimiz Bulanık İlçesinde yapılan ve 66 işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesinin İnşaatı
bitimiş, iş yerleri hak sahiplerine dağıtılmıştır. Site faal olarak çalışmaktadır. Sitede ağırlıklı
olarak oto tamirciliği, marangozluk, PVC kapı pencere ve metal işleri yapılmaktadır.
MUŞ 2 NOLU BİRLİK KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
İlimiz Merkez İlçesinde yapılan ve 70 işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesinin İnşaatı
bitmiş, iş yerleri hak sahiplerine dağıtılmıştır. Site faal olarak çalışmaktadır. Sitede ağırlıklı
olarak oto tamirciliği, demir doğrama, ahşap ve PVC Kapı pencere işleri yapılmaktadır.
ALPARSLAN KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
60
İlimiz Merkez İlçesinde yapılan ve 45 işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesinin inşaatı
bitirilmiş, iş yerleri hak sahiplerine dağıtılmıştır. 10 işyeri faaliyete geçmiş diğerleri daha henüz
faaliyete geçmemiştir.
K-3 Sanayi İlçeleri göre dağılımı ve İsdihdam Durumu
S.NO
KSS. ADI
İŞYERİ SAYISI
İSDİHDAM SAYISI
1
Muş Merkez 1 Nolu KSS
100
400
2
Muş Merkez 2 Nolu KSS
70
100
3
Malazgirt KSS
82
130
4
Bulanık KSS
66
80
K-4 Sanayi Guruplarına Göre İş Yeri Sayısı ve İstihdam Durumu
S.NO
FİRMA ADI
ÜRETİM KONUSU
İSDİHDAM SAYISI
Şeker İmalatı
700
Çimento Üretimi
250
1
Muş Şeker Fabrikası (Kamuya Ait)
2
Muş Çimento Fabrikası
3
Muş Barit Fabrikası
Barit İmalatı
45
4
Tuntem Tuğla Fabrikası
Tuğla İmalatı
60
3.14. ALTYAPI, ENERJİ, ULAŞIM, HABERLEŞME VE KONAKLAMA
L.1. Altyapı
L.1.1. Temiz Su Sistemi
Kızıl Ziyaret Kaynak Suyu: İlimiz güneyindeki Kızıl ziyaret dağında doğan; Mart, Nisan,
Mayıs ve Haziran aylarında su kapasitesi 100 Lt/Sn olan yılın diğer aylarında ise kademeli
şekilde azalarak su kapasitesi 45 Lt/Sn düşen ve %60 verimli olan bu kaynak suyu, 5 mm. et
kalınlığında 350 mm. çapında ve 5 km uzunluğundaki çelik borularda hat yenilemesi yapılarak
Belediyemizce Muratpaşa Mahallesindeki su deposunda biriktirilip gerekli arıtma işlemi
yapıldıktan sonra şehir şebekesine aktarılmaktadır.
Kaniya Denge Kaynak Suyu: Kızıl ziyaret dağı mevkiinde doğan ikinci kaynak
suyumuzdur. Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında su kapasitesi 80 Lt/Sn. olan yılın diğer
aylarında ise kademeli şekilde azalarak su kapasitesi 30 Lt/Sn. olan %40 verimli bu kaynak suyu
5 mm. Et kalınlığında 200 ve 250 mm. çapında ( 1 km’si yenilenmiş) toplam 7 km. çelik
borularla Kale Deposuna ve buradan da şehir şebekesine aktarılmaktadır.
Terfili Sistemle Şebekeye Aktarılan Sondaj Suları: Muş Belediyesi mülkiyeti içerisinde
yer alan Şeker Fabrikası mevkiindeki su sondajlarından (toplam 12 adet su sondajı mevcuttur)
ortalama olarak 230 Lt/Sn. su elde edilmektedir. Toplanan bu içme suları 1 nolu ana toplama
61
deposunda toplanıp 10 km Mesafeden 5mm et kalınlığında 600 mm. çaplı çelik borularla şehir
merkezindeki ikinci depoya ( 2007 yılında 2 km hat yenilemesi yapılarak ) ve buradan şehir
şebekesi depolarına aktarılmaktadır.
Şehir Merkezinde Şebekeye Aktarılan Sondaj Suları: Belediyemizce şehir merkezinde
9 adet daha su sondajları açılmış ve bu sondajlardan terfili sisteme ek olarak ortalama 110
Lt/Sn. temiz içme suyu elde edilmektedir.
Kaniya Denge kaynak suyu 7 km. mesafeden, Kızıl ziyaret kaynak suyu 5 km. mesafeden
ve terfili sistem suyu ise 10 km. mesafeden getirilerek, şehir merkezi depolarına ve şebekelere
aktarılmaktadır. İlimizde bilinçsiz su tüketimi, Elektrik kesintileri, mekanik arızalar ve
şebekelerde su kaçakları olması nedenleriyle şehrimizde bazen su sıkıntıları yaşanmaktadır.
Sonuç olarak; Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında toplam 520 Lt/Sn. kapasiteli temiz
içme suyu şehir şebekesine aktarılmakta, diğer aylarda ise 415 Lt/Sn. kapasiteli temiz içme
suyu Belediyemizce şehir şebekelerine aktarılmaktadır.
L.1.2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi
Muş İl Merkezi’nde 1985 yılında İller Bankasınca projelendirilen kanalizasyon şebeke
sistemi; imar planları kapsamında gerçekleştirilmiş olup 112 km. kanalizasyon atıksu şebeke
hattı döşenmistir. Ayrıca; daha sonraki dönemlerde 23 km. hat yenilemesi ve düzenli olarak
rögarların temizliği yapılmıştır. Ancak bu atıksu sistemi günümüz şartlarına yeterince cevap
verememektedir. 3 Muş Belediyesine ait kanalizasyon şebekesinin Muş Ovası’ndan geçen
Karasu Nehrine akıtılması nehrin kenarında kurulmuş olan yerleşim birimlerinde yaşayan
insanlara sağlık ve çevre yönünden büyük tehlikeler arz etmektedir. İl genelinde atıksu,
kanalizasyon ve arıtma sistemleri yetersizdir. İl Merkezi’nde kanalizasyon şebekesi mevcut
olmasına rağmen arıtma tesisi ile sonlandırılmadığından atıksular Karasu Irmağı’na deşarj
edilmektedir. İlçelerde de kanalizasyon şebekesinin olmaması ya da yetersiz kalması
nedeniyle, yerleşimlerin atıksuları arıtma işlemi yapılmaksızın ırmaklara deşarj edilmekte,
foseptik atıkları vidanjörlerle çekildikten sonra gelişigüzel yerlere boşaltılmaktadır.
Kanalizasyon sorunlarına köklü bir çözüm getirilmesi amacıyla 2008 yılında Hazine
Müsteşarlığından alınan izin ile Alman Kalkınma Bankası KfW ile anlaşma sağlanmış ve Su
Kanalizasyon şebekelerinin yenilenmesi, değiştirilmesi ve yeni yerleşim alanlarına Su ve
Kanalizasyon şebekelerinin döşenmesi, su depolarının yapılması, atık su arıtma tesisinin
kurulması Alman Kalkınma Bankası(KfW) tarafından hibe yoluyla olan fizibilite çalışmaları 01
Nisan 2009 tarihinde (MVV Decon TÇT) konsorsiyomu tarafından çalışmalar başlamış 28 Şubat
2010 tarihinde sona erecekti. Fizibilite çalışmalarının bitiminden sonra, 2010 yılı içerisinde
fizibilite raporları doğrultusunda ÇED raporu hazırlanacak ve projelerin hazırlanması için ihale
aşamasına geçilecektir.
İller Bankası’nın yatırımıyla Muş Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından aşağıda
belirtilen kanalizasyon projeleri çizilmiştir.
62
Merkez
Uzunluğu (m)
1
Çatbaşı
5125.66
2
Muratgören
3355.86
3
Yücetepe
7648.95
4
Sürügüden
5130.01
5
Yarpuzlu
5396.29
6
Ortakent
7109.6
7
Bahçe
8536.05
8
Çukurbağ
6258.93
9
Suluca
3790.1
Bulanık
10
Gülçimen
3888.61
11
Balat
4910
12
Bostancılar
2634
13
Arakonak
6292
14
Cankurtaran
4277
Malazgirt
15
Muratkolu
1755
16
Aynalıhoca
3269
17
Hasretpınar
4900
18
Beşdam
2490
Varto
19
Haksever
2740
20
Çaylar
5916
21
Ocaklı
4598
22
Buzlugöze
2907
23
Karaköy
7067
24
Böğürdelen
2570
25
Eşmepınar
11564
63
L.1.3. Yeşil Alanlar
Yeşil alanların kent merkezindeki toplam alanı 15,5 hektardır. Kişi başına düşen yeşil
alan miktarı ise 2.19 m²’dir.
L.1.4. Elektrik İletim Hatları
İlimize 154 Kv’luk biri Solhan İstikametinden diğeri Tatvan’dan toplam 100,489 Km
olmak üzere iki adet ENH gelmektedir. Solhan tarafından gelen ENH’nın toplam uzunluğu
55,473 Km olup, Karabey, Ayrancı, Ziyaret, Yoncalıöz, Körpeağaç, Yeroluk, Bozbulut, Kıyık,
Karaköprü, Sütlüce, Yeşilce Köyleri güzergahını takip etmektedir. Ayrıca Tatvan tarafından
gelen ENH’nın toplam uzunluğu 45,016 Km.olup, Büvetli, Ortanca, Gökyazı, Koçköy, Otaç,
Yk.Üçdam, Böğürdelen, Karakütük, Azıklı, Elmabulak, Dağdibi, Tekyol, Donatım ve Çöğürlü
Köyleri güzergahını takip etmektedir.
MÜDÜRLÜĞÜMÜZCE 2011 YILI KASIM SONU İTİBARİYLE(ARALIK AYI HENÜZ
NETLEŞMEDİ) SATILAN(TAHAKKUK EDEN)ENERJİ MİKTARI(KWh)
1-RESMİ DAİRELER………………………………………….20.739.736
2-KİTLER……………………………………………………….2.893.854
3-SANAYİ…………………………………………………..…45.797.584
4-TİCARETHANE-YAZIHANE……………………………...19.863.080
5-TARIMSAL SULAMA………………………………….…609.693
6-İÇME VE KULLANMA SUYU……………………………...1.321.800
7-ŞANTİYELER………………………………………………..4.583.553
8-HAYIR KURUMLARI…………………………………………464.688
9-MESKENLER……………………………………………….82.169.048
10-ŞEHİT AİLELERİ-MALUL GAZİLER……………………….167.069
BELEDİYELER……………………………………………...11.015.833
BELEDİYELER GENEL AYDINLATMA…………………...5.430.981
ÖZEL İDARE GENEL AYDINLATMA………………….…10.124.394
İBADETHANE GENEL AYDINLATMA………………………159.421
KAÇAK ELEKTRİK…………………………………………..2.583.019
GENEL TOPLAM………………………………207.923.753
Kaynak : VEDAŞ-2011
64
L.1.5. Doğalgaz Boru Hatları
İlimizde doğal gaz kullanılmamaktadır.L.2 . Ulaşım
L.2.1.
Karayolları
Harita 6. Karayolları
L.2.1.1. Karayolları Genel
Tablo. : Muşİli Karayolları Envanter Bilgileri
YIL
MUŞ İLİ
2010 (Yıl Sonu)
ENVANTER BİLGİLERİ
Yolların Uzunlukları
(km)
Devlet Yolu
259
İl Yolu
366
Otoyol
0
Toplam
65
MUŞ
625
Devlet Yolu
162782
İl Yolu
0
Otoyol
0
Taşıt (adet-km)
362- Otoyol,Devlet ve İl Yolları Üzerinde Seyir ve
Taşımalar ( Trafik Yükü) (Karayolları İl Müdürlüğü)
Toplam
162782
Devlet Yolu
407294
İl Yolu
0
Otoyol
0
Yük (ton-km)
Toplam
407294
Devlet Yolu
396421
İl Yolu
0
Otoyol
0
Yolcu (km)
Toplam
396421
Kaynak : Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü-2011
YAKIT TÜKETİMİ
(Muş-Hasköy Devlet Yolu YOGT Değerleri baz alınarak yaklaşık maliyet çıkarılmıştır.)
Tablo. : Yakıt Tüketim Bilgileri
Aracın Cinsi
Adet
Otomobil
Günlük Yakıt Mik.
Yıllık Yakıt Mik.
2936
29 360
10 716 400
439
4 390
1 602 350
89
890
324 850
1141
11 410
4 164 650
Treyler
59
500
182 500
Toplam
4664
Ort.Yük.Tic.Taşıt
Otobüs
Kamyon
46 640
YOGT: Yıllık Ortalama Günlük Trafik
Kaynak: Karayolları 113. Şube Şefliği-2010
L.2.1.2. Ulaşım Planlaması
66
17 023 600
Tablo.: Günlük Hareket Eden Kişi Sayısı
Günlük Hareket Eden Kişi Sayısı
(Tahmini)
Ulaşım Planlaması
ı MUŞ İlinde Günlük
Hareket Eden Yolcu
Taşımacılığı
Araç Türleri
Otomobil İle
6750 Kişi
Otobüs ile
2225 Kişi
Toplam
8975 Kişi
Kaynak : Karayolları 113. Şube Şefliği – 2010
L.2.1.3. Toplu Taşım Sistemleri
Muş ilimizde kent merkezinden İstasyon, Devlet Üretme Çiftliği, Şeker Fabrikası, Küçük
Sanayi Sitesi ve Yeşilce bölgelerine 73 adet minibüs ve 10 adet özelleştirme yoluyla hatları
şahıslara devredilen Özel Halk Otobüsleriyle yolcu taşınmaktadır. 73 adet Minibüs
işletmecisinin çalışma saatleri ve kontrolü Belediyemizce yapılmakta, Minibüs ücretleri ise
Şoförler Cemiyetince tespit edilmektedir. 10 adet hatları özelleştirilmiş Halk Otobüslerinin
çalışma saatleri, ücretlendirme, ruhsat yenilemeleri tamamen Belediyemiz kontrolünde
yürütülmektedir.
L.2.1.4. Kent İçi Yollar
1985 yılında İller Bankasınca projelendirilerek uygulamaya konulan ve 22 yıldır
kullanılmaya devam edilen Muş ili imar planlarımıza göre toplam imar alanımız 1080 hektardır.
İmar planlarına işlenmiş 200 Km. imar yolu mevcuttur. Şehrimizde zamanla gerçekleşen plansız
gelişme ve çarpık kentleşmelerden dolayı bu imar yollarının 130 Km.’si imara açılmış, 70 Km.’si
ise imara açılamamıştır.
Bütçe yetersizliği nedeniyle bu konuda önemli bir mesafe kat edilememiştir. İmkânlar
dâhilinde kent içindeki imarlı yollar açılmaya devam edilecektir.
L.2.1.5. Araç Sayıları
İlimizde bulunan taşıtların cinsi ve miktarı aşağıdaki şekildedir.
Tablo 37. Taşıt Cins ve Miktarları
SIRA NO
ARAÇ CİNSİ
ARAÇ SAYISI
67
1
OTOBÜS
169
2
OTOMOBİL
6522
3
TANKER
34
4
ÇEKİCİ
142
5
İŞ MAKİNESİ
2
6
JEEP
62
7
KAMYON
1350
8
TRAKTÖR
7503
9
YARI RÖMORK
165
10
ZIRHLI
16
11
KAMYONET
2445
12
MİNİBÜS
1180
13
MOTOBİSİKLET
49
14
MOTOSİKLET
556
15
ÖZEL AMAÇLI
88
16
RÖMORK
5
17
SAKAT
1
TOPLAM
ARAÇ SAYISI
22041
Kaynak : İl Emniyet Müdürlüğü -2010
L.2.2.
Demiryolları
L.2.2.1. Kullanılan Raylı Sistemler
İlimizde raylı sistem bulunmamaktadır.
L.2.2.2. Taşımacılıkta Demiryolları
1- Demiryolları
Tablo . Demiryolları
68
3- Taşımacılıkta Demiryolları
- BÖLGEMİZ DAHİLİNDE ÇALIŞTIRILAN YOLCU TRENLERİ
a- Günlük Yolcu Trenleri
1- Tatvan yönüne
1 tren (Salı-Cuma-Pazar)
2- Elazığ yönüne
1 tren (Pazartesi-Çarşamba-Cumartesi)
b- Haftalık yolcu trenleri ( Haftada)
1. Elazığ ve Tatvan yönüne çalışan Vangölü Ekspresinin seferleri Elazığ-Tatvan
arasında yapılan altyapı çalışmaları nedeniyle 05.04.2010 tarihinden
itibaren iptal edilmiştir.
2. Elazığ yönüne Bölgesel Yolcu Treni Haftada 3 tren (Pazartesi-ÇarşambaCumartesi)
3. Tatvan Yönüne Bölgesel Yolcu Treni Haftada 3 tren (Salı-Cuma-Pazar)
-
MUŞ DAHİLİNDE İŞLETİLEN YÜK TRENLER:
1. Muş-Tatvan yönüne
2 tren
2. Muş-Elazığ yönüne
2 tren
-
MUŞ DAHİLİNDE GÜNLÜK AZAMİ ÇALIŞTIRILABİLECEK TOPLAM TREN ADETİ:
69
1.
2.
Muş-Tatvan yönüne
Muş-Elazığ yönüne
8 tren
2 tren
YOLCU TAŞIMACILIĞI
TRENLER
2008 YILI
Çalıştırılan
Tren Sayısı
BİLET ADEDİ
GELİR
Vangölü Ekspresi
2.974
32.397,25
210
Bölgesel Yolcu Treni
2.479
5.874,75
314
TOPLAM
5.453
38.272
524
TRENLER
2009 YILI
Çalıştırılan
Tren Sayısı
BİLET ADEDİ
GELİR
Vangölü Ekspresi
2.895
32.338,25
209
Bölgesel Yolcu Treni
2.550
6.575,75
313
TOPLAM
5.445
38.914
522
TRENLER
2010 YILI
Çalıştırılan
Tren Sayısı
BİLET ADEDİ
GELİR
575
6.488,00
52
Bölgesel Yolcu Treni
2.729
7.395,75
313
TOPLAM
3.304
13.883,75
365
Vangölü Ekspresi
TRENLER
2011 YILI
Çalıştırılan
Tren Sayısı
BİLET ADEDİ
GELİR
19
634,50
0
Bölgesel Yolcu Treni
2.707
8.076,25
313
TOPLAM
2.726
8.710,75
313
2010-2011 FARK %
-17,4
-37,2
-14,2
Vangölü Ekspresi
70
YÜK TAŞIMACILIĞI
YILLAR
2008
2009
2010
2011
Fark
2010-2011 %
-
Elazığ-Muş-Tatvan
Tren Adedi
Net Ton
730
876.000
834
1.042.500
1.042
1.303.125
1.115
1.394.344
7
7
Tatvan-Muş-Elazığ
Tren Adedi
Net Ton
730
511.000
834
583.800
1.042
729.750
1.115
780.832
7
7
Dizel makinelerde motorin kullanılmakta olup 2008 yılında toplam 17.000 litre,
2009 yılında 18.250 litre, 2010 yılında 19.200 litre, 2011 yılında 21.250 litre
motorin kullanılmıştır.
Kaynak: T.C.D.D. 5. Bölge Müdürlüğü-2011
L.2.3. Deniz, Göl ve Nehir Taşımacılığı
L.2.3.1. Limanlar
İlimiz sınırlarının denizle bağlantısı bulunmadığından dolayı böyle bir çalışma
yapılmamıştır.
L.2.3.2. Taşımacılık
İlimiz sınırlarının denizle bağlantısı bulunmadığından dolayı böyle bir çalışma
yapılmamıştır.
L.2.4 . Havayolları
Şehir ile hava alanı 27 km. olup DHMİ Müdürlüğünün açtığı terminal binası 2200 m2’
dir. Günün 24 saatinde uçakların iniş yapabileceği pisti bulunmaktadır.
Hava alanı ve çevresinde herhangi bir gürültü ölçümü yapılmamıştır.
2011 yılı içerisinde 195.500 yolcunun seyahati gerçekleşmiştir.
L.3. Haberleşme
Muş İl Telekom Müdürlüğünden alınan verilere göre;
71
Tablo . Haberleşme
Prensibal (km)
Lokal (km)
Havai
Yer altı
Havai
Yer altı
3,3
29,3
84,6
36,3
Kaynak: Muş İl Telekom Müdürlüğü -2010
L.4. İlin Plan Durumu
Muş, Bitlis ve Van illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı yapılması çalışmalarına
başlanılmıştır. Ancak henüz onaylanmamıştır. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı çalışması,
belirlenen amaç doğrultusunda, planlama bölgesini oluşturan Muş, Bitlis ve Van illerinin
bütününde, 2035 yılına yönelik olarak, planlama kararlarını doğrudan ya da dolaylı etkileyecek
sorunların saptanması, yasal, doğal ve yapay eşiklerin belirlenmesi, koruma kararlarının ve
sektörel gelişme önerilerinin, koruma–kullanma dengesi gözetilerek arazi kullanım kararlarına
dönüştürülmesini kapsamaktadır.
1/100.000 ölçekli Muş- Bitlis- Van Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planının amaca uygun
gerçekleştirilmesi, belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için; ülke ölçeğinde kalkınma
planlarından, yerel birimlerce üretilen plan kararları ve geliştirilen yatırım programlarına
kadar, mekansal gelişmeleri ve demografik hareketleri yönlendirecek tüm kararların
derlenmesi ve bir arada yorumlanması zorunludur.
Belirlenen amaç doğrultusunda;
· Planlama Bölgesini oluşturan alan bütününde koruma-kullanma dengesini gözetmek,
· Doğal, kültürel, tarihsel, sosyal ve ekonomik değerlerini korumak ve geliştirmek,
· Ulusal ve yerel tercihler doğrultusunda, mevcut ve gelişmesi olası sektörleri desteklemek,
· Yerel katılımı ve ortaklığı sağlamak,
· Alt ölçekte yapılacak planları yönlendirecek, bütüncül planlama kararlarını üretmek
çalışmanın temel hedefleri olarak belirlenmiştir.
3.14.4. Madencilik
Ülke ekonomimizin önemli sektörlerinden olan madencilik, enerji ve sanayinin
temel hammaddelerini sağlayan faaliyetleri kapsamaktadır.
Madenler doğal ekonomik kaynaklardan biri olup artan dünya nüfusu ve ihtiyacını
karşılayabilmek için işletilmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Ancak kullanılan maden çıkarma
metotlarının çevre açısından ne gibi sorunlara yol açtığı düşünülmemekte sadece madenden
faydalanmak için için çevreye büyük tahribatlar verilmektedir. Faaliyetin yapıldığı alanlarda ve
72
özellikle açık işletmelerde çalışmalar bittikten sonra topoğrafya, jeolojik yapı, su rejimi, iklim
ve peyzaj tamamen tahrip olmaktadır.
Bu nedenlerden dolayı ekonomiye büyük getirisi olan madencilik faaliyetleri
gerçekleştirilirken çevreye ve doğaya zarar verilmeden yapılacak olan çalışmalar desteklenmeli
ve bu yönde çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Muş madenler açısından araştırma çalışmalarının fazla olduğu bir yer değildir
Sanayi Madenleri
BARİT ( Ba )
Muş ili ve civarındaki barit yataklarından bir kısmı halen işletilmekte olup Suriye ve
Yemen' e ihracat yapılmaktadır. 1993 yılında, bu yörede 15 000 ton barit üretimi yapılmıştır.
Belli başlı barit yatakları aşağıda verilmiştir.
YER
TENÖR
REZERV
(%BaSO4)
Merkez-Bilir Köyü
94.00
570.000 görünür
94.00
1 530 000muhtemel + mümkün
Merkez-Kasar Köyü 94.00
Merkez-Kızılkilise
(ton)
48 000 görünür
94.00
250 000 muhtemel + mümkün
94.00
137 000 görünür
94.00
700 000 muhtemel + mümkün
----------------------------------------------------------------------------------------------------TOPLAM
94.00
755 000 görünür
94.00
2 490 000 muhtemel + mümkün
ÇİMENTO HAMMADDELERI ( Çmh )
Muş ili civarında
Tenör:
-
Rezerv:
1 416 000 000 ton kireçtaşı, 17 500 000 ton kil, 17 000 000 ton marn, 200 000
000 ton killi +marn (Hepsi Görünür + Muhtemel rezerv)
KİREÇTAŞI ( Kçt )
73
Pertah-Karaağaçlı Sahası
Tenör:
% 54 CaO, % 3.9 SiO2, % 0.6 MgO
Rezerv:
48 240 000 ton muhtemel rezerv
TUĞLA-KİREMIT ( TğKi )
Alican Köyü-Avak Sahası
Tenör:
Orta-iyi
Rezerv:
21 870 000 ton Görünür + Muhtemel rezerv
3.14.5. Enerji
Tablo. :Linyit Durumu
Rezerv (1000 ton)
Analiz
Sonuçları
SAHA
ADI
Görünür Muhtemel Mümkün Toplam Kaynak
Potansiyel
Genel
Işletilebilir Su %
Toplam
Ziyaretköy Yaygın
7 019
7 281
-
14 300
-
-
14 300
-
TOPLAM
7 019
7 281
-
14 300
-
-
14 300
-
Kül %
S%
AID
KCal/kg
43.00 28.00
3.00
1300
Kaynak: M.T. A. Genel Müdürlüğü
3.14.5.1. Yenilenebilir Enerji
3.14.5.1.1. Güneş enerjisi
Elektrik İşleri Etüt İdaresi(EİE) tarafından hazırlanan Türkiye Güneş Enerjisi
Potansiyel Atlası (GEPA)verilerine göre yıllık ortalama Güneş enerjisi global radyasyon değeri
Van için m2 başına 1,635 kWh'dır. Van İli Güneş enerjisi radyasyon değeri bakımından Türkiye
genelinde Karaman ve Antalya'nın ardından üçüncü sırada yer alır. Van İli Güneş enerjisi
elektrik santral (GES) yatırımları açısından Türkiye'deki en avantajlı ve en yüksek potansiyele
sahip iller arasındadır.
3.14.5.1.2. Hidroelektrik enerji potansiyeli
74
Van ilinin ortalama yağışı 384,2mm'dir.Van İli yüksek akımlı akarsu kaynaklarına
sahiptir. Ortalama akış verimi 4,9 s/km2'dir.Su kaynakları potansiyeli 3,060 hm3/yıl'dır. HES
projelerinin toplama gücü (MW) 148,5 dir. Bu değerler yeni HES projeleri için uygun bir seviye
göstermektedir.
3. İLGİ GRUBU ANALİZİ VE YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI
3.1 İLGİ GRUPLARI/PAYDAŞLAR
İlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak
fayda sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz
etkilenen bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler.
Paydaşlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ve
amaçlarımıza ulaşmak için güvenebileceğimiz kişilerdir.
İlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ortak değildir veya
olmaları gerekmez. Çünkü, bir ortağın projeye olumlu bir bakışı, tutumu olmalıdır ve amaçlara
ulaşmak için işbirliği yapmalıdır.
Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi
gruplarını işbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaş değeri verilmesi ile mümkün olur.
3.2 İLGİ GRUBU KATEGORİLERİ
Turizmde ilgi grupları;
- Yörehalkı, kişiler ve kurumlar,
- ilin sorumlu yöneticileri,
- Bölgesel yetkililer,
- Ulusal yetkililer,
- Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar,
taşımacılar,
- Turizmle ilgili sektörler,
- Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret
ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler,
- İşçi sendikaları, dernekler, STK’lar,
- Eğitim ile ilgili birimler,
75
3.3 İLGİ GRUBU ANALİZİ
İlgi grubu analizi sürdürülebilirdoğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve
uygulamasında yer alan farklı taraflara ilişkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet okumak
için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır, doğa turizmi gelişme
planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler olduğunu ve hangi tarafla çelişkiler
yaşayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı seviyelerinde destek temini için de
son derece elverişli bir analizdir.
İlgi grupları analizine dayalı olarak doğa turizmi gelişme planının yönetiminden
sorumlu bir organizasyon oluşturulmalıdır.
Sürdürülebilir doğa turizmi gelişimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi, ilgi gruplarının;
- Genel hedeflerini,
- Turizmden beklediği faydaları ve
- Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır.
Bu maksatla Muş’ta 12 adımdan oluşan bir süreç başlatılmıştır. Bunlar;
1. İlgi gruplarının tanımlanması,
2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi,
3. Her ilgi grubunun davranışlarının belirlenmesi,
4. İlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının
gücünün tahmin edilmesi,
5. İlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karşılandığının değerlendirilmesi,
6. İlgi grupları ile birebir iletişimlerin başlatılması ve ilgi gruplarının güveninin
kazanılması,
7. Ortak menfaatler, sinerji ve başarı unsurlarının tanımlanması,
8. Paydaşların bir araya getirilmesi,
9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaşmak için gerekli olan stratejinin ortaya
konması,
10. Organizasyon çerçevesinin oluşturulması,
11. Uygulama (zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletişim
organizasyonunun oluşturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi)
12. İzleme ve geri bildirimin yapılması.
Karabük Doğa Turizmi Master Planı çalışmaları:
76
1- İlgi grupları:
İL DOĞA TURİZMİ İLGİ GRUPLARI ve PAYDAŞLARI
Belediye Başkanlıkları
Kaymakamlıklar
Kamu Kurum ve Kuruluşlar
Üniversiteler
Muhtarlıklar
Odalar ve Sivil Toplum Kuruluşları
Turizm İşletmecileri
Basın
Doğa Turizmi Yönünden Öne Çıkan İlçe/Köy Yöre Halkı
İlgi gruplarıyla taslak plan hazırlanmadan önce çok sayıda görüşme, anket, yapılmıştır.
Abdullah GÜNDOĞDU
Fen İşleri Müdürü
Korkut Belediyesi
Celal ATILGAN
İlçe Yazı İşleri Müdürü
Korkut Kaymakamlığı
Mehmet Veysi GÜL
İlçe Yazı İşleri Müdürü
HasköyBelediyesi
Menen ESENCİ
İlçe Yazı İşleri Müdürü
Hasköy Kaymakamlığı
Yakup DEDE
Fen İşleri Müdürü
Varto Belediyesi
Yunus YALÇIN
Çevre Müh.
Varto Kaymakamlığı
Mahsun Çapalı
İlçe Özel İdare Müdürü
Bulanık Kaymakamlığı
Osman GÖNÜLTAŞ
İlçe Yazı İşleri Müdürü
Malazgirt Kaymakamlığı
Kenan ARSLAN
Fen İşleri Müdürü
Malazgirt Belediye Başk.
2- Her ilgi grubunun çıkarlarının, öncelikleri ve değerleri belirlendi. İlgi
gruplarının istekleri şu şekildedir;
- Kaymakamlıkların, Belediye Başkanlıklarının, muhtarların, yöre insanının turizmden gelir
beklentilerinin olduğu,
- Turizm işletmecilerinin daha fazla turist beklentisi olduğu,
77
- Kaymakamlıkların ve Belediye Başkanlıklarının Orman ve Su İşleri Bölge Müdürlüğü’nden
yatırım talepleri olduğu,
- Kaymakamlıkların köylere hizmet götürme birliği kanalıyla turizm yatırımı yapabilme imkanı
olduğu,
- Tanıtım eksikliğinin vurgulandığı,
- Alan Kılavuzluğu kursunun talep edildiği,
- Özellikle pansiyonculuk kursu ve desteklenmelerin bulunduğu özelliklerde köylerde parasal
destek ve hibe talepleri olduğu,
- Herkesin turizmde aktif talepleri olduğu,
- Yöreye yabancı turistlerin de gelmesinin istendiği,
- Gastronomi değerlerinin turizme kazandırmada bu değerleri öne çıkarmak gerektiği özellikle
köylülerce dile getirildiği,
- Doğaya yönelik geleneksel doğa sporları ( kızak, at yarışı vb. ) etkinliklerinin turizm içinde
değerlendirilmesi gerektiği,
- Bazı yerlerde turizm uygulamaları içinde termal tesislerin yapılması istendiği,
- Dağ bitkilerinden elde edilecek besinlerin( kurutulmuş gıda, marmelat, reçel, pekmez vb. )
turizm için kullanılabilir nitelikte olduğunun özellikle köylüler tarafından dile getirildiği,
- Acentelerin güçlendirilmesi gerektiği,
- Altyapının geliştirilmesine yönelik beklentilerin olduğu,
- Eskiden köylülerce gezilmiş yolların özellikle çoban yollarının görsel olarak turistik değer
ifade ettiğinin köylülerce dile getirildiği,
- Yöre insanının 12 ay boyunca, yaz-kış turizm beklentisi olduğu,
- Doğa turizmi uygulamalarında rol almak isteyen yöre halkının diğer İllerde uygulanan iyi
örnekleri görmek istedikleri talep edildiği,
3- Her ilgi grubunun davranışlarının belirlenmesi çalışmasında şu neticeler
alınmıştır:
-Özellikle yöre Belediye Başkanları ve Kaymakamlar hatta Valiler işbirliğine çok açıklardır.
Her türlü yapılacak iş ve işlemlerde aktif rol almak istemekte bu yönde atılacak her adımda
yardımcı olunacağı belirtmektedirler.
-İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü çalışmalarımıza personel ve diğer imkanlarının pek fazla
olmamasına rağmen çalışmalara destekleri görülmüştür.
-Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da ( özellikle Milli Eğitim Müdürlükleri ve Halk Eğitim
Müdürlüklerinin) yöre halkının eğitimi, desteklenmesi ve becerilerinin geliştirilmesi
78
maksadıyla programalar oluşturabileceklerini, halk eğitim kurslarında turizme yönelik
hediyelik eşya vb. materyali ürettirebileceklerini belirtmişlerdir.
-İl Özel İdaresinin kaynaklarının turizm altyapısı iyileştirilmesi için kullanılabileceği imkanının
da olduğu anlaşılmıştır.
-Turizmle iştigal eden restorant, konak, otel, pansiyon sahipleri ve tur operatörleri turizmden
pay almak bu maksatla işyerlerini yeniden dizayn etmek, tanıtımda aktif rol almak aynı
zamanda turizm konusunda eğitim almak istemektedirler. Kısaca daha kaliteli hizmet sunma
yönünde isteklilik söz konusudur.
-Turizmle iştigal eden dernekler de doğa turizminin doğal değerlere saygılı olmak kaydıyla
mutlaka uygulanması gerektiği, ekoturizm de aktif faaliyette bulunan derneklerin daha ileri
seviyede doğa turizminde rol almak istedikleri görülmüştür. Aynı zamanda derneklerin doğa
turizmi, ekoturizm içerikli çok sayıda projeye ve proje fikrine sahip oldukları görülmüştür.
Dernekler sahalarını çok iyi tanımaktadırlar. Çeşitli doğa aktivitelerinde ve yöre tanıtımında
bizzat rol almaktadırlar . Bu rol gönüllülük esasına dayanmaktadır.
-Yöre halkı turizm için çekince göstermemektedir. Hatta her türlü uygulamada var olmak
istemekte ve pay alma beklentisi içindedirler.
4- İlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının
gücünün tahmin edilmesi,
Özellikle köylere hizmet götürme birlikleri, orman işletmeleri ve dernekler arasında
güçlü ve muhtemel koalisyonlar kurulabilir. Bunların projelerinin kendi kaynakları ve kalkınma
ajansı, AB kaynakları vb. finans imkanları ile desteklenmesi mümkündür.
Özellikle tanıtım maksadıyla Valilik (İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü) ,
Kaymakamlıklar ve Belediye Başkanlıklarının Orman ve Su İşleri Bölge/Şube ve Milli Park
Müdürlüğü ile ortaklaşa başarılı çalışmalar yaptıkları bunun daha da geliştirilerek devam
ettirilmesi imkanı bulunmaktadır.
Özellikle STK ların bünyesinde görev alan kişilerin gönüllü tanıtım rehberlik
yapabilecekleri görülmüş olup bunların alan kılavuzluğu eğitimi verilerek birlik halinde ve
standartlandırılmış halde organize edilmeleri mümkündür.
Muhtarlarla köy halkının köyde turizm geliştirilmesi fikri üzerine birlikte hareket etmesi
de önemli bir harekete geçirici birlikteliktir.
İstanbul ve diğer büyük şehirlerde bulunan bu yöre insanları, bunların kurdukları
dernekler gerek eğitim seviyesinin yüksekliği gerekse mali güç yönünden daha güçlü olmaları,
genç insan kaynağına sahip olmaları ve ayrıca yöreleriyle ilgili projeleri gelecekte iş fikirleri
ile ayrı bir potansiyel içermektedirler. Bunların yöre STK ları ve turizm aktörleri ile yapacakları
işbirlikleri yüksek değer ifade edeceği gibi başarılı uygulama örneklerinin ortaya çıkması
sağlanacaktır.
5- İlgi gruplarının
değerlendirilmesi,
mevcut
ihtiyaçlarının
ne
düzeyde
karşılandığının
- Turizm işletmecileri özellikle yaz sezonuna bağlı olan kısa süreli turizm faaliyeti
turizm işletmecilerinin ihtiyaçlarını yeterli seviyede karşılamamaktadır.
79
- Turizm işletmecilerinin; tanıtım yapılması yönünde çalışmaların yetersiz olduğu,
tanıtım ihtiyacının karşılanmadığı, yeterince turizm desteklerinden yararlanamadıkları
anlaşılmıştır.
- Yöre insanları turizmden yeterli pay alamamaktadırlar. Turizm içerisinde rol
alma çabaları olmasına rağmen bu çabaların karşılığı oluşmamıştır.
- Yöre insanları turizm faaliyetinde öncülük yapacak kişi ve kuruluşlarla ilgili beklenti
içindedirler. Bu beklentiler kısmen ve çok az karşılanmıştır.
- Bazı yatırım yapma gücünde olanlar yöre de şekillenmiş, net olarak ortaya konmuş,
fizibilitesi yapılmış projelerin olmaması, detay turizm planlarının olmaması sebebiyle bu
yörede turizmde gelecek göremediği için yatırımlarını, başka yönlere, il dışına
yönlendirmektedirler.
Doğa turizmine hizmet edebilecek yöre halkına ait olan köy evlerinde küçük
dokunuşlarla yapılacak restorasyonların devlet desteği ile yapılması beklentisi oluştuğu
gözlenmiştir. Bu durumun kişilere sunulacak restorasyon örneği ile kendi imkanları ve/veya
küçük bir katkı ile gerçekleştirilebileceği anlaşılmaktadır.
- Tur Operatörleri ve acentelerin yetersiz sayıda oldukları, A sınıfı seyahat acentelerinin
az sayıda olmasının yanında doğa turizmi ile ilgili aktif rol almadıkları, bu hususta proje
geliştirmedikleri anlaşılmıştır. Tur operatörleri ve acentelerinin doğa turizmi konusunda da
faaliyette bulunabileceklerini fark ettikleri gözlenmiştir.
- Yöre insanı, turizmle iştigal edenler, turizmle ilgili fikirleri olanlar ve STK larda
çalışanlar özellikle alan kılavuzluğu eğitimi, turizm eğitimini almak istemekte, doğa turizmi ile
alakalı iyi uygulama örneklerini yerinde görerek tecrübelerini arttırmak istenmektedirler.
- İlgi gruplarının tamamının yabancı dil eğitimine ihtiyaç duydukları, yetersiz düzeyde
oldukları yabancılara yönelik turizm için bilgi altyapısının geliştirilmesinin gerekli olduğu,
yabancı dil kurslarının açılarak yabancı dil eğitiminin verilmesi lüzumludur.
- Sivil toplum kuruluşları sayısının yetersiz olduğu görülmüştür. Var olanların da mali
kaynakları yetersizdir. Üye sayısı azdır.
- İl Özel İdaresinin doğa turizmine ayırmak için önceliklendirdiği ödenek, yatırım vb.
kısıtlı miktardadır.
- Küçük ilçe belediyeleri turizmi kalkınma için gerekli görmekle beraber yeterli turizm
deneyimine sahip değildir.
- Kalkınma ajansının turizm öncelikleri olmasına ve buna kaynak ayırmasına rağmen
projeler için istediği şartlar tabana yaygın kaynak kullanımını engellemektedir. Aynı zamanda
kalkınma ajansının ayırdığı toplam kaynakta yeterli büyüklükte değildir.
Yörede doğa turizmi ve turizm konusunda tecrübeli yeterli sayıda uzman yoktur.
- Yöre insanı girişimcilik yönünden gerek mali gerekse bilgi yönünden yeterli seviyede
olmadığı görülmektedir. Girişimci sayısı çok azdır. Girişimcilik eğitimine ihtiyaç olduğu
görülmektedir. Özellikle bu yörenin insanı olup büyükşehirlere göç etmiş olanların yörede
girişimlerde bulunması, ortaklıklar kurması gerekli görülmektedir.
- Yöre insanı özellikle ayıdan şikayet etmektedir. Aynı zamanda yol alt yapısının
yetersizliği sebebiyle sağlık imkanlarından yararlanmakta güçlük çekmektedir. Yörede/kırsalda
80
yaşamanın zorlukları söz konusu olup bunun doğa turizmine de menfi etki yapacağı dile
getirilmektedir.
6- İlgi grupları ile birebir iletişimlerin başlatılması ve ilgi gruplarının güveninin
kazanılması için;
Köylere kadar gidilerek birebir görüşmeler, toplantılar , anket çalışmaları, çalıştaylar,
kendilerinin sunduğu proje fikirlerini değerlendirme, projelere katılım sağlama, projelerde
düzeltme ve iyileştirme yapma, örnek projeler üzerinde görüşme, saha gezileri, problemlerin
tespiti ve kayıt altına alınması, iletişim içerisinde bulunma, alan kılavuzluğu, ev
pansiyonculuğu gibi eğitimleri yapma, işbölümü yapma, güçlü yönlerini, fırsatları beraberce
ele alma ve değerlendirme, birlikte karar alma, uygulamada rolleri paylaşma gibi etkinliklerle
güven temini sağlanmaya çalışılmış iletişim imkanları kurulmuştur.
7- Ortak menfaatler, sinerji ve başarı unsurlarının tanımlanması için;
Doğa turizminin yöre insanına fayda temin edeceği gibi doğal kaynakların sürdürülebilir
yönetimi ve kullanımı yanında korunması için de bir araç olarak kullanılma imkanı olduğundan
doğa turizmi ortak menfaatlerin birleşebileceği ortak payda olarak görülmektedir.
Doğa turizmi ortak paydasında buluşulup geliştirilmesine yönelik eylemlerin
paylaşılması, uygulamaya konulması halinde turizmin geliştirilmesi, yöreye turizm gelirinin
girmesi ve korumanın etkinleştirilmesi süreçlerinde bir sinerjinin ortaya çıkacağı
öngörülmüştür. Çok sayıda paydaşın aynı hedefe ( doğa turizmini gerçekleştirme hedefi) rol ve
güç paylaşımında bulunarak ortak katılımcı mekanizmalarla yönelmesi önemli bir başarı
unsurudur. Bu bölgede kırsal kalkınmanın sağlanması için, önemli bir şart olan birlikte hareket
etme ve kaynakları aynı hedef için kullanma istekliliği mevcuttur.
8- Paydaşların bir araya getirilmesi için;
Yukarıda bahsedildiği gibi çok sayıda toplantı, görüşme yapılmış, paydaşların
birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayacak ortam sağlanmış, iletişim araçlarından yararlanarak
iletişim mekanizmalarının kurulmasına çalışılmıştır. Aynı zamanda toplantılarda bu plana
konan eylemlerin gerçekleşmesinde rol dağıtımı da yapılmıştır. Paydaşların Doğa Turizmi
Master Planı çalışmasına başlanmadan öncekine göre daha fazla işbirliğine eğilimli, daha net
fikirlere sahip oldukları gözlenmiştir.
9- Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaşmak için gerekli olan stratejinin ortaya
konması,
Gerekli olan stratejinin ortaya konması maksadıyla, bu planın gerek uygulama ilkeleri
gerekse eylemler bölümünde ortaya konan stratejiler ve stratejik eylemler çerçevesinde ortak
hedef ve amaçlara ulaşılması planlanmıştır. Doğa Turizmi Master Planının tamamı gerek olan
stratejinin özünü yansıtmaktadır.
10- Organizasyon çerçevesinin oluşturulması,
Doğa Turizmi Master Planının gerçekleştirilmesi için paydaşlara yapılan işlerin
uygulanması, kaynakların temini , zamanında gerekli eylemlerin yapılması, eğitimlerin
gerçekleştirilmesi gibi tüm iş ve işlemlerin takibi, geri bilgilendirilmesi vb. hususlarda konsey
benzeri Valilik Makamı emrinde ilgi grubu ve paydaşların temsilcilerinin katılımıyla bir
yönetim/danışma organının oluşturulması karara bağlanmıştır. Bu organ 3.5 Yerel
Organizasyonun Oluşturulması ve uygulama ilkeleri bölümünde detaylı olarak anlatılmıştır.
81
Bu plan aynı zamanda Valilik Makamı onayı ile uygulamaya konacaktır. Planın
uygulama alt planları ( Atık Yönetim Alt Planı, Tanıtım ve Pazarlama Alt Planı, Alt Yapının
Geliştirilmesi Planı, Ziyaretçi Yönetim Planı, Taşıma Kapasitesini İzleme, Uygulamaları
Kontrol ve Geribildirim Alt Planı, Ürün Geliştirilmesi ve Tasarımı Alt Planı, Kapasite
Geliştirme Alt Planı, İletişim Alt Planı, Güvenlik Alt Planı, Finans Temini Alt Planı, Kaynak
Kullanımı Alt Planı, Maliyetlerim İzleme Alt Planı, Rekabet Edebilmenin Geliştirilmesi Alt
Planı, Yenilikçilik/ İnovasyon Alt Planı, Girişimciliği Geliştirme Alt Planı, Ortaklar Arasında
Otokontrol ve Hizmet Kalitesini Geliştirme Alt Planı, Toplam Kalite Yönetimi Alt Planı,
Engelli Grupların Hizmete Erişimi Alt Planı, Kadın Emeğini Geliştirme ve Kadının Turizm
Gelirinden Daha Yüksek Oranda Pay Almasının Sağlanması Alt Planı, Özel Gruplara
çocuk/yaşlı/genç Pozitif Ayrımcılık Uygulamaları Alt Planı, Av Koruma ve Kontrol Planı,
Biyogüvenlik Alt Planı , Çevresel Etkilerin İzlenmesi Alt Planı vb.) ayrıca yapılacaktır.
11- Uygulama,
Uygulama, zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletişim organizasyonunun
oluşturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi çalışması eylemler bölümündeki
faaliyet çizelgesinde yapılmıştır.
12- İzleme ve geri bildirim için;
İzleme ve değerlendirme birimi oluşturulmuştur. Bu birimde milli park yönetimi,
kaymakamlıklar, bazı muhtarlar, gönüllüler, STK lar yer alacaktır. Eylemler bölümünde de
belirtildiği üzere her faaliyetin izlenmesi önemli olmaktadır. Değişimin sınırlarının
belirlenmesi, çevresel etkilerin izlenmesi, ekonomik etkilerin izlenmesi, sosyal ve kültürel
etkilerin izlenmesi, sürdürülebilirliğin izlenmesi, uyumun izlenmesi, izlemenin raporlama ve
geri bildirimlere dönüştürülmesi,
3.4 TOPLUM TEMELLİ YAKLAŞIM
Doğa Turizmi Gelişme Planı’nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaşımın
uygulanması ile;
- Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak,
- Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teşvik etmek ve
- Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluşturmak mümkündür,
Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel
mirasının bozulmamış ve mümkünse turizmle güçlendirilmiş olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki
olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi yerel
kültürlerini yaşatma ve değerlendirmeye teşvik etmelidir.
3.5 YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI
İlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Doğa Turizmi Gelişme
Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi gruplarının
resmi işbirliğine dayalı bir organizasyon oluşturulmalıdır.
Bu işbirliği imzalanmış resmi bir dokümana dönüşebilir, Doğa Turizmi Gelişme Planını
uygulamak, desteklemek, sorumluluklar ve karar verme esasları gibi hususlar düzenlenebilir.
82
5. MUŞ DOĞA TURİZMİ ARZI
5.1. Muş İlinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi
5.1.1. Muş İlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar
5.1.1.1. Tabiat Parkı
5.1.1.1.1. 80. Yıl Cumhuriyet Hatıra Ormanı Tabiat Parkı
İlimiz Merkez İlçesinde bulunan 80. Yıl Cumhuriyet Hatıra Ormanı Kent Ormanı
statüsü iptal edilerek; 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. maddesine göre, Bakanlık
Makamı’nın 11.07.2011 tarih ve 903 sayılı Olur’ları ile Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir.
Bu alanla ilgili çalışmalar devam etmektedir.
5.1.1.2. Sulak Alanlar ve Ramsar Alanları
İlimizde 29.11.2002 tarih ve 2002/8 nolu Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile koruma altına
alınan sulak alanlarımız;
1-Büyük Hamurpet Gölü
2-Küçük Hamurpet Gölü
3-Haçlı Gölü
4-Kaz Gölü
5-Değerli Sazlığı
6-Kumlukıyı Sazlığı
7-Yurttutan Kuru Gölü
8-Korkut İron (Sazlıkbaşı) Sazlığı
9-Merkez Bostankent Sazlığı
10-Merkez Kıyık Sazlığı
11-Bulanık Şorgöl Sazlığı başlıca sulak alanlardır.
Bunun dışında; Murat Nehri ve Karasu Çayı diğer önemli Sulak Alanlardandır.
Muş il alanı Fırat Havzası içindedir. İl topraklarını sulayan önemli akarsular Murat ile
onun kolu olan Karasu’dur.
1- Murat Irmağı
83
Van Gölünün kuzeyindeki Aladağ’dan doğar. Uzunluğu 600 km kadardır. Muş il
sınırlarına kuzey doğudan girer. Kuzey-güney doğrultusunda bir süre akan ırmak bu sırada
Şekil . Murat Irmağı
Bir kaç küçük dereyle ve doğuda da Karakaya Deresiyle birleşir. Debisi 200-300 m3’tür.
Debi ırmağın kabardığı zamanlarda 2500 m3 bulur. Suyun azaldığı zamanlarda ise 50-70 m3
kadar düşer. Murat ırmağını besleyen diğer akarsular şunlardır: Dişah, Şehit, Heftreng,
Körsuyu, Liz, Köşker dere ve çaylarıdır.
2- Karasu Irmağı:
84
Şekil . Karasu Irmağı
Güroymak’tan doğar. Muş il sınırlarına güneyde girer. Uzunluğu 68 km kadardır.
Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda akar. Başlıca kolları Daralıovadan kaynağını alan 27 km
uzunluğundaki Abdulbahar, Kazana Tepesinden doğan 35 km uzunluğundaki Kelereş ile Çar
ve Karni’dir. Muş il sınırları içindeki diğer önemli akarsular şunlardır: Aynı adlı dağdan doğan
Çiçekveren Deresi (13 km), Aktuzladan doğan Heronek suyu (24 km), Bilican dağından
kaynağını alan Liz Suyu (32 km), Kımsoradan doğan Çılbuhur deresi (27 km) ve Hamurpet
Dağından kaynağını alan Memanlı suyudur ( 24 km).
Göller, Göletler ve Rezervuarlar:
Muş ilinde bulunan göller ve su rezervleri
İşletmede Olan Sulamalar
:
17 662
ha
1-Büyük Su İşleri Projeleri
:
17 600
ha
Muş-Malazgirt Sulaması
:
2 000
ha
Muş-Karasu Sulaması
:
1 350
ha
Muş-Bulanık Sulaması
:
3 000
ha
Muş-Arıncık Sulaması
:
10 150
ha
Muş Bulanık Güllüova Sulaması
:
1100
ha
:
62
ha
:
62
ha
2- Küçük Su İşleri Projeleri
Çaygeldi Göleti ve Sulaması
85
Hidroelektrik Enerji
Gücü (MW)
Üretim
(GWh/yıl)
İşletmede olan
:
1,4
5,0
Adalar HES
:
1,4
5,0
1- Haçlı (Bulanık) Gölü:
Şekil . Haçlı Gölü
İlin güneydoğusunda Bulanık ilçesinin güneyindedir. Göl adını güneyindeki Haçlı
Köyünden almıştır. Göl Bulanık adını ise suyun genellikle bulanık oluşundan almıştır. Bir lav
seti gölüdür. Haçlı gölü de kuzeyindeki Kızkopan volkanının yükselmesi ile oluşmuştur.
Yüzölçümü 10 km2 kadardır. Gölde derinlik 7 metreyi aşmaz. Haçlı Gölü güneybatıdan akan
Şeyhtokum Deresi ile birkaç kaynaktan beslenir. Gölün su düzeyi bütün yıl boyunca hemen,
hemen aynı kalır. Kışın donduğunda göl sathında yürünebilmektedir. Gölde aynalı sazan
bulunmaktadır.
2- Hamurpet (Akdoğan) Gölleri:
Büyük Hamurpet:
86
Varto ilçesinin kuzeybatısında Hamurpet dağlarının batısında yer alır. 2149 Rakımda ve
21 metre derinliğindedir. Yüzölçümü 10,88 km2’dır. Gölün her tarafı dik kayalarla çevrilidir.
Derinliği küçük göle nazaran daha az olduğundan yeşil renktedir. Kaynak ve kar suları ile
beslenir. Kış aylarında donar, su seviyesi tüm yıl boyunca pek değişmez. Gölde bol miktarda
aynalı sazan balığı ile Ördek, kaz, turna ve kunduz da bulunmaktadır. Gölün bulunduğu alan
volkanik özellikler taşımaktadır. Fazla olan suyu yakınından geçen İskender çayına boşaltır.
Hamurpet göllerinin Muş İl Merkezine uzaklığı yaklaşık 80 km, Varto İlçe Merkezine
uzaklığı ise yaklaşık 40 km olup; yolun yaklaşık 35 km’lik kısmı stabilize, diğer kısmı asfalttır.
Bu göllerin turizm ve dağ sporları açısından oldukça yüksek bir potansiyele sahip olduğu ve
değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Şekil . Büyük Hamurpet Gölü
Küçük Hamurpet:
87
Şekil . Küçük Hamurpet Gölü
Büyük Hamurpet gölünün yaklaşık 300 m kadar güneyinde ve 2173 rakımda küçük
dairesel bir yapısı vardır. Gölün alanı 1,49 km2 dir. 47 metre derinlikte olduğundan mavi bir
görünüme sahiptir. Dipten Büyük Hamurpet’e akıntısı bulunmaktadır.
Şekil . Büyük ve Küçük Hamurpet Göllerinden Bir Görünüm
88
2- Gaz (Kaz) Gölü
Şekil . Gaz Gölünden Bir Görünüm
Malazgirt ilçesine bağlı Aktuzla Bucağının yakınlarındaki bu göl karstik bir göldür.
Gölün suyu tuzlu ve acıdır. Derinliği azdır. Kenarları sazlıktır. Bu nedenle ilkbaharda burası
göçmen kuşların akınına uğrar. Kaz, ördek, su tavuğu en çok rastlanılan hayvan türleridir.
5.1.1.4. Doğal Sit Alanları
Tablo . Muş İlindeki Doğal Sit Alanları
MUŞ – MERKEZ
SIRA
ADI
ADRES
GRUP
TÜR
NO:
1.
Merkez
Dinsel
Camii
Merkez
Dinsel
Camii
2.
Ulu Cami
Hacı Şeref Camii
3.
Alaaddin Bey (Paşa) Camii ve
Molla Resuli Sipiki Haziresi
Merkez
Dinsel
Camii ve
Hazire
4.
Ulu Camii ve Şeyh Muhammed
Merkez
Mağribi Haziresi
Dinsel
Camii ve
Hazire
5.
İbrahim Samidi Türbesi
Dinsel
Türbe
Merkez (Karasu Cad.
Yeşilbaş Otelin Yanı)
89
6.
Şeyh Halid ve Şeyh Mustafa
Türbeleri
Merkez (Kızılay
İşhanının Karşısı)
Dinsel
Türbe
7.
Abdülvahap Gazi Türbesi
Çatbaşı Köyü
Dinsel
Türbe
8.
Çengelli Kilisesi
Yaygın Beld. Çengelli
Köyü Şerafettin Dağı
Dinsel
Kilise
9.
Şehitlik
Merkez (Telekom
Yanı)
Şehitlikler
Şehitlik
10.
Askeriye Şehitliği
Merkez (Alay Yolu)
Şehitlikler
Şehitlik
11.
Çatbaşı Şehitliği
Çatbaşı Köyü
Şehitlikler
Şehitlik
12.
Kesikbaş Haziresi
Merkez (Hacı Şeref
Camii Bitişiği)
Mezarlar
Hazire
13.
Müştak Baba (Maşuka-Bitlisi)
Mezarı
Merkez (Karasu Çarşısı
Mezarlar
Yeşilbaş’lar Bahçesi)
14.
Höyük
Mercimekkale (Akcan) Arkeolojik Sit Höyük
15.
Höyük
Mercimekkale (Akcan),
Arkeolojik Sit Höyük
Yağcılar Beldesi
16.
Alaaddin Bey (Paşa) Karasu
Hamamı
Merkez
Kültürel
Hamam
17.
Migre (Dere) Hamamı
Merkez
Kültürel
Hamam
18.
Yıldızlı Han
Merkez
Kültürel
Han
19.
Mongok (Hasbet) Kalesi
Mongok (Soğucak)
Köyü
Kültürel
Kale
20.
Murat Köprüsü
Muş Varto Karayolu
Üzeri
Kültürel
Köprü
21.
Atatürk İlkokulu
Merkez
İdari
Okul
22.
Anadolu Lisesi
Merkez (Eski Hükümet
İdari
Konağı)
Okul
Mezarlık
BULANIK İLÇESİ
23.
Camii
Esenlik Köyü
90
Dinsel
Camii
24.
Camii
Mollakent Köyü
Dinsel
Camii
25.
Camii
Esenlik Köyü
Dinsel
Camii
26.
Tekke
Erentepe Bld.
Abdülbeyazıt
Köyü
Dinsel
Tekke
27.
Hazire
Mollakent Köyü
Dinsel
Hazire
28.
Medrese
Mollakent Köyü
Dinsel
Medrese
29.
Türbe
Esenlik Köyü
Dinsel
Türbe
30.
Havuzlu yapılar
Mollakent Köyü
Sivil Mimarlık
Örneği
Taşınmaz
31.
Havuz
Esenlik Köyü
Kültürel
Havuz
32.
Şehitlik
Mrkz. Kültür Mh.
Şehitlikler
Şehitlik
33.
Aslanpaşa Şehitlik
Bulanık
Şehitlikler
Şehitlik
34.
Erentepe Şehitliği
Erentepe Bld.
Şehitlikler
Şehitlik
35.
Mezarlık ve Höyük
Erentepe Bld.
Arkeolojik Sit
Höyük ve
Mezarlık
36.
Doğantepe Höyük (1. derece
Arkeolojik Sit)
Doğantepe Köyü
Arkeolojik Sit
Höyük
37.
Üç Farklı Alanda Bulunan
Mezar Alanları
Ermayakaya Bld.
Karaköse Mevkii
Arkeolojik Sit
Mezarlık
38.
Mırza Bey ve Kaleleri
Bulanık
Askeri
Kale
MALAZGİRT İLÇESİ
39.
Malazgirt Kalesi
Malazgirt
Askeri
Kale
40.
Tıkızlı Kalesi
Malazgirt
Askeri
Kale
41.
Kız Köprüsü
Malazgirt
Kültürel
Köprü
42.
Hanım Köprüsü
Malazgirt
Kültürel
Köprü
43.
Alyar Urartu Mezarı
Malazgirt
Mezarlıklar
Mezar
91
44.
Dolabaş Höyük
Dolabaş Köyü
Arkeolojik Sit
Höyük
45.
Bostankale Höyüğü
Bostankale Köyü
Arkeolojik Sit
Höyük
46.
Kült Alanı
Bostankaya
Arkeolojik Sit
Arkeolojik
Sit
47.
Konakkuran Höyüğü
Konakkuran Bld.
Arkeolojik Sit
Höyük
48.
Malazgirt Anıtı
Malazgirt
Arkeolojik Sit
Arkeolojik
Sit
49.
Tarihi Mezarlık (2. Derece
Arkeolojik Sit Alanı)
Oğuzhan Köyü
Arkeolojik Sit
Mezarlık
50.
Mezarlık (2. Derece Arkeolojik
Oğuzhan Köyü
Sit Alanı)
Arkeolojik Sit
Mezarlık
51.
Kale
Bostankaya
Arkeolojik Sit
Arkeolojik
Sit
52.
Tarihi Sit Alanı
Malazgirt-Ahlat
Arası (1071
Malazgirt Meydan Tarihi Sit
Savaşının
Yapıldığı Alan)
Tarihi Sit
53.
Kentsel Sit Alanı
Malazgirt Kalesi
ve Çevresi
Kentsel Sit
Kale ve
Çevresi
54.
Kapı Kalıntısı
Karakaya Köyü
Kalıntılar
Kapı
Kalıntısı
55.
Alpaslan Cami ve Haziresi
Mengüçgazi Mah.
Dini
Cami ve
Hazire
Varto
Şehitlikler
Şehitlik
Arkeolojik Sit
Arkeolojik
Sit
VARTO İLÇESİ
56.
Varto Şehitliği
57.
Kayalıdere Urartu Yerleşim Sit
Kayalıdere Köyü
Alanı Kayalıdere Kalesi
KORKUT İLÇESİ
92
58.
Yünören Köyü Camii
Korkut
Camii
Dinsel
Barajlar
İlimizde bulunan zengin su kaynakları sulama ve elektrik enerjisi alanında
kullanılmaktadır. Son yıllarda barajların da yapılmasıyla su gücünden yararlanma oranı
artmaktadır.
Muş ilinde bulunan inşa halindeki baraj gölleri
Tablo: Baraj Gölleri
GÖLÜN
İLİ
HACMİ
GÖLÜN
SU KULLNIM
AMACI
(m3)
ADI
ALANI(km2)
Aıpaslan I
Muş
2903,45
114,83 Enerji
Muş ilinde bulunan istiksaf/Master plan ve planlama – kesin proje
aşamasındaki baraj gölleri
GÖLÜN
İLİ
ADI
Max. Göl Bulunduğu aşama
Su Kullanım
Amacı
alanı
Alpaslan II
Muş
54,69 Kati projede var
Sulama+ Enerji
Kadir barajı
1,63 Planlamada var
Sulama
Malazgirt barajı
2,73 Planlamada var
Sulama
Planlamada var
Sulama
Kuş tepe barajı
Kara hasan Barajı
3 İstikşaf
Kaynak: DSİ 17. Bölge Müdürlüğü -2010
93
sulama
Tablo. 31: Doğal Göller
Muş İlindeki Su Yüzeylerinin
Dağılımı
Doğal Göller
Baraj
Gölet
Akarsu
Toplam
(ha)
Rezervuarı
Rezervuarı
Yüzeyleri
(ha)
(ha)
(ha)
(ha)
17688
69
667
3224
Kaynak: DSİ 17. Bölge Müdürlüğü -2010
Dağlar
Şekil . Muş İlini Çevreleyen Dağlar
94
21648
4- Akdoğan (Hamurpet) Dağı:
Şekil . Akdoğan Dağı
Muş’un kuzeyinde yer alır. Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır. Bu doğrultudaki
uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km.’dır. En yüksek
zirvesinin rakımı 2879m’dır. Muş’un önemli göllerinden olan Akdoğan (Hamurpet) Gölleri bu
dağın üzerindedir.
1- Şerafettin Dağları:
Muş il alanının batısında yer alan engebeli dağlardır. Büyük bölümü Bingöl ilinde kalan
bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir.
2- Bilican Dağları:
Şekil . Bilican Dağı
95
Bulanık ve Liz Ovaları arasında yer alır. Doğrultusu kuzeybatı-güneydoğudur. Haçlı
(Kazan, Bulanık) Gölünün kuzeybatısında balıksırtı biçiminde uzanan bu dağlar daha sonra
düzenli bir biçim alır. Rakım güneye inildikçe artar. Bilican Dağları, Bulanık ilçesine doğru
düzenli biçimde alçalarak uzanır. Burada Laris Tepesini oluşturduktan sonra birden kesilir.
Bilican Dağlarının en yüksek zirvesi 2950m. Rakımlı, Bilican Tepe (Ziyaret Tepe, Vangesor
Tepesi)’dir. Diğer önemli zirveleri Avni Kalesi Tepesi (2754m), Şeyhtokum (2300m),
Karaburun (2500m) ve Hasan Tepeleridir.
3- Bingöl Dağları:
Muş il alanının kuzey batısında yer alır. Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde kalır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını çevreler.
4- Otluk Dağları:
İl alanının ikiye ayırırcasına kuzey batı güneydoğu doğrultusunda uzanır. Rakım
genellikle 2000 m dolayındadır. En yüksek zirvesi ise 2155m yüksekliğindedir.
5- Haçreş (Karaçavuş, Çavuş) Dağları:
Şekil . Haçreş Dağları
96
Muş ilçe merkezinin güney-batısında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Muş
şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645m)’ nın kuzeye bakan
yamaçlarında kurulmuştur.
6- Yakupağa Dağları:
Muş il alanının güneydoğusunda uzanır. Doğrultusu doğu-batıdır. Muş-Van illeri
arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.
Muş ili yüksek ve dağlı bir yörededir. İl alanının yüzde 34,9’unu kaplayan dağlar, Güney
Doğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte oluşmuş
genç dağlardır. Rakım, genellikle 1250 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli alüvyonlarla
örtülü ovalar, il yüzölçümünün yüzde 27,2’sini kaplar. Murat vadisi il topraklarını doğu-batı
doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 1500-1700m rakımlı platolar il alanının yüzde
37,9’unu kaplar.
Şifalı Sular
Tablo : Jeotermal Kaynaklar
JEOTERMAL ENERJI
ILI: MUŞ
KAY
NAK
JEOTERMAL
ALAN
SICAKSU
KAYNAK
ADI
ADI
YUKARI
ALAGÖZ
SON
DAJ
DEĞ.
Sıca Debi
Sıca
Potan KULLANI KURULU
Pota
Debi
klık
klık
siyel M ALANI
TESIS
nsiye
l
BEL.
(oC) (lt/sn. (M (oC) (lt/sn (MWt
)
Wt)
.)
)
Yukarı Alagöz 30
8
-
-BAZIKAN
97
-
-
-
-
*
Bazikan
38
5
0,06
3
-
-
-
Kaplıcada
-
6.
7. * Türkiye Jeotermal Envanteri1996
8. ** 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1995-1999) Madencilik Özel Ihtisas
Komisyonu
9.
Enerji Hammaddeleri Alt Komisyonu Jeotermal Enerji Çalışma
Grubu
10.
Not: Sondajlardaki potansiyel değerleri, kuyuların ilk üretim
debilerinin toplamına göre hesaplanmıştır.
11.
12. Kaynak: M.T. A. Genel Müdürlüğü
Kültürel Değerler
Tablo. Muş İli Tescili Yapılan Kültür Varlıkları
SIRA
NO
ADI
ADRES
GRUP
TÜR
MUŞ MERKEZ
1
Ulu Camii
Merkez
Dinsel
Camii
2
Hacı Şeref Camii
Merkez
Dinsel
Camii
3
Alaaddin Bey (Paşa)
Camii ve Molla Resuli
Sipiki Haziresi
Merkez
Dinsel
Camii ve
Hazire
4
Ulu Camii ve Şeyh
Muhammed Mağribi
haziresi
Merkez
Dinsel
Camii ve
Hazire
98
*
5
İbrahim Samidi Turbesi
Merkez (Karasu Cad. )
Dinsel
Türbe
6
Şey Halit ve Şeyh
Mustafa Türbeleri
Merkez (Kızılay İşhanı
Karşısı)
Dinsel
Türbe
7
Abdulvahap Gazi türbesi
Çatbaşı Köyü
Dinsel
Türbe
8
Çengelli Kilisesi
Yaygın Bel. Çengelli
Köyü
Dinsel
Kilise
9
Şehitlik
Merkez Telekom Yanı
Şehitlikler
Şehitlik
10
Askerye Şehitliği
Merkez (Alay Yolu
Şehitlikler
Şehitlik
11
Çatbaşı şehitliği
Çatbaşı Köyü
Şehitlikler
Şehitlik
12
Kesikbaş Haziresi
Merkez (Hacı Şeref
Camii Bitişiği)
Mezarlar
Hazire
13
Müştak Baba (maşukaBitlisi) Mezarı
Merkez (Karasu Cad. )
Mezarlar
Mezarlık
14
Höyük
Mercimekkale (Akçan)
Arkeolojik Sit Höyük
15
Höyük
Mercimekkale (Yağcılar
Bel.)
Arkeolojik Sit Höyük
16
Alaaddin Bey (Paşa)
Karasu Hamamı
Merkez
Kültürel
Hamam
17
Migre (Dere hamamı)
Merkez
Kültürel
Hamam
18
Yıldızlı Han
Merkez
Kültürel
Han
19
Mongok (Hasbet) Kalesi
Mongok (Soğucak)
Köyü
Kültürel
Kale
20
Murat Köprüsü
Muş-Varto Karayolları
Üzeri
Kültürel
Köprü
21
Atatürk İlköğretim
Okulu
Merkez
İdari
Okul
22
Anadolu Lisesi
Merkez (Eski Hükümet
Konağı)
İdari
Okul
Esenlik Köyü
Dinsel
Camii
BULANIK İLÇESİ
23
Camii
99
24
Camii
Mollakent Köyü
Dinsel
Camii
25
Camii
Esenlik Köyü
Dinsel
Camii
26
Tekke
Erentepe Bel.
Abdülbeyazıt Köyü
Dinsel
Tekke
27
Hazire
Mollakent Köyü
Dinsel
Hazire
28
Medrese
Mollakent Köyü
Dinsel
Medrese
29
Türbe
Esenlik Köyü
Dinsel
Türbe
30
Havuzlu Yapılar
Mollakent Köyü
Sivil Mim.
Örneği
Taşınmaz
31
Havuz
Esenlik Köyü
Kültürel
Havuz
32
Şehitlik
Merkez (Kültür
Mahallesi)
Şehitlikler
Şehitlik
33
Aslanpaşa Şehitlik
Bulanık
Şehitlikler
Şehitlik
34
Erentepe şehitliği
Erentepe Beldesi
Şehitlikler
Şehitlik
35
Mezarlık ve Hüyük
Erentepe Beldesi
Arkeolojik Sit Höyük ve
Mezarlık
36
Doğantepe Höyük (1.
derece arkeolojil sit)
Doğantepe Köyü
Arkeolojik Sit Höyük
37
Üç Farklı Alanda
Bulunan Mezar Alanları
Elmakaya Bel. Karaköse
Mevkii
Arkeolojik Sit Mezarlık
38
Mırza Bey ve Kaleleri
Bulanık
Askeri
Kale
MALAZGİRT İLÇESİ
39
Malazgirt Kalesi
Malazgirt
Askeri
Kale
40
Tıkızlı Kalesi
Malazgirt
Askeri
Kale
41
Kız Köprüsü
Malazgirt
Kültürel
Köprü
42
Hanım Köprüsü
Malazgirt
Kültürel
Köprü
43
Alyar Urartu Mezarı
Malazgirt
Mezarlıklar
Mezar
44
Dolabaş Höyüğü
Dolabaş Köyü
Arkeolojik Sit Höyük
100
45
Bostankale Höyüğü
Bostankale Köyü
Arkeolojik Sit Höyük
46
Kült Alanı
Bostankay Köyü
Arkeolojik Sit Arkeolojik
Sit
47
Konakkuran Höyüğü
Konakkuran Bel.
Arkeolojik Sit Höyük
48
Malazgirt Anıtı
Malazgirt
Arkeolojik Sit Arkeolojik
Sit
49
Tarihi Mezarlık (2.
derece arkeolojil sit)
Oğuzhan Köyü
Arkeolojik Sit Mezarlık
50
Mezarlık (2. derece
arkeolojil sit)
Oğuzhan Köyü
Arkeolojik Sit Mezarlık
51
Kale
Bostankaya
Arkeolojik Sit Arkeolojik
Sit
52
Tarihi Sit Alanı
Malazgirt-Ahlât arası
(1071 Malazgirt Meydan
Savaşının Yapıldığı Yer)
Tarihi Sit
Tarihi Sit
53
Kentsel Sit Alanı
Malazgirt Kalesi ve
Çevresi
Kentsel Sit
Kale ve
Çecresi
54
Kapı Kalıntısı
Karakaya Köyü
Kalıntılar
Kapı
Kalıntısı
55
Alpaslan Camii ve
Haziresi
Mengüçgazi Mah.
Dini
Cami ve
Hazire
Şehitlik
VARTO İLÇESİ
56
Varto Şehitliği
Varto
Şehitlikler
57
Kayalıdere Urartu
Yerleşim Sit Alanı
Kayalıdere Kalesi
Kayalıdere Köyü
Arkeolojik Sit Arkeolojik
Sit
Korkut
Camii
KORKUT İLÇESİ
58
Yönüren Köyü Camii
Kaynak: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü-2010
MUŞ İLİ TESCİLİ YAPILMAYAN KÜLTÜR VARLIKLARI
1- Tepebağı Höyüğü Ağaçlık Köyü Hürriyet Mah.
101
Dinsel
2- Mercimekkale Tümlüsü
3- Özdilek Köyü Höyüğü
4- Toprakkale Höyüğü
5- Palas Höyüğü ((2 adet)
6- Çamlıtepe Çiftlik Höyüğü
7- Aşağıyongali Köyü Höyüğü
8- Evran Höyüğü
9- Karabey Köyü Höyüğü
10- Konukbekler Köyü Höyüğü
11- Şeyhbirim Köyü Höyöğü
12- Çukurbağ Civarı Havaalanı karşısı (2 adet)
13- Muratgören Köyü Höyüğü
14- Elçiler Köyü Höyüğü ve Yılanlı Kale
15- Kepenek Köyü Tümlüs ve Kale
16- Koç Köy Höyüğü
17- Kazana ve Karakale Arası Tümülüs ( 2 adet)
18- Erentepe Beldesi Höyüğü (2 adet)
19- Arakonak Köyü Höyüğü
20- Eğirmenç Köyü Höyüğü
21- Yaygın kardeşler Köyü Höyüğü
22- Örenkent Köyü Höyüğü (2 adet)
23- Üçtepe Gümüşpınar Köyü arası Höyüğü (2 adet)
24- Malazgirt Kazgöz Civarı Höyüğü
25- Bulanık Mescitli Köyü Höyüğü (2 adet)
26- Bulanık Örenkent Köyü Höyüğü (2 adet)
27- Bulanık Eskiyol Köyü Höyüğü
28- Bulanık Kungarlı Köyü Höyüğü
29- Varto Küçüktepe Köyü Höyüğü
30- Varto Buzlugöze Köyü Höyüğü
31- Varto Diktepe Köyü Höyüğü
32- Varto Koçyatağı Köyü Höyüğü
33- Varto Kayalıkale Örenyeri
34- Varto Hazırbaba Tepesi, Hamurpet Gölü Civarı
35- Varto Tepe Köyü Höyüğü
36- Varto Özkonak Köyü Höyüğü
37- Varto Çaylar Küçüktepe Köyü Höyüğü
38- Varto Çaylar Hırsız Kalesi Tepesi
39- Varto Çaylar Sivritepe Hıdrellez Kutlama yeri
40- Yücetepe Köyü Kilisesi
SONUÇ VE ÖNERİLER:
80. Yıl Cumhuriyet Hatıra Ormanı Tabiat Parkı:
Tabiat parkında; dağ bisikletçiliği, yaya gezi imkanı yapılabilir.
Sulak Alanlar:
102
Korkut İron (Sazlıkbaşı) Sazlığında: peyzaj güzelliği/fotosafari, yaya gezi imkanı,
doğa yürüyüşü ve kuş gözlemciliği yapılabilir.
Bulanık Ovası Sulak Alanında (Şorgöl Sazlığı): peyzaj güzelliği/fotosafari, yaya gezi
imkanı, doğa yürüyüşü ve kuş gözlemciliği yapılabilir.
Murat Nehrinde; sportif olta balıkçılığı, Alparslan I Baraj aksının altından başlayarak,
Tarihi Murat Köprüsüne kadar olan bölgede rafting ve nehir boyunca kuş gözlemciliği
yapılabilir.
Karasu Irmağında; sportif olta balıkçılığı ve ırmak boyunca kuş gözlemciliği
yapılabilir.
Haçlı Gölünde; sportif olta balıkçılığı yapılabilir.
Büyük ve Küçük Hamurpet Göllerinde; sportif olta balıkçılığı, dağ bisikletçiliği,
yaylada konaklama/kamping, peyzaj güzelliği/fotosafari, aktif yaylacılık, yaya gezi imkanı,
doğa yürüyüşü, hava sporları turizmi, botanik turizmi ve kuş gözlemciliği yapılabilir.
Gaz (Kaz) Gölünde; sportif olta balıkçılığı, yaya gezi imkanı, doğa yürüyüşü, ve kuş
gözlemciliği yapılabilir.
6.MUŞ İLİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ STRATEJİLERİ
6.1.Gelişme Stratejileri
Strateji 1. Doğa turizmi yatırım projelerini uygulamak için teşviklerin sağlanması ile
Muş‟ta turizm sektöründe yatırımların arttırılması
Strateji 2. Sürdürülebilir doğa turizmi ürünlerinin, turistlik kalkınma sürecinde zarar
görmek yerine, faydalı olan yerel çevre, toplum ve yöre kültürleriyle uyum içinde
işlenmesi
Strateji 3. Yüksek potansiyele sahip ilçelere de yerel kalkınmada turizmin güçlü bir
araç olarak öne çıkarılması
6.2. Pazarlama Stratejisi
Strateji 1. Muş ilinde yetişen ürünlerin gerek bölgesel gerek ülke çapında tanıtım ve
pazarlama faaliyetlerinin yapılması
6.3. Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi
Strateji 1. Ziyaretçilerin memnun kalmasını sağlayarak sürdürülebilir turizmi
arttırırken bununla beraber doğanın korunmasını sağlamak
6.4. İzleme ve Değerlendirme Stratejisi (Turizmin etkilerinin ve
sürdürülebilirliğin izlenmesi)
103
Strateji 1. Yapılan çalışmaları düzenli takip edip geri dönütler alarak ilerde yapılacak
olan çalışmalara ışık tutulması
7. KAYNAKLAR
Muş Valiliği
Muş Turizm Stratejik Kalkınma Planı
Tüm İlçe Kaymakamlıkları
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
İl Meteoroloji Müdürlüğü
104
6.1 . KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların doğa turizmi (ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Öncelik
Açıklama
Eylem no
Eylem
1
1
Yöre halkı, ziyaretçi ve
çocukların eğitimi
Doğayı anlatmak, çocuklara doğa sevgisini
aşılayabilmek için yöre halkının,
ziyaretçilerin ve çocukların
bilinçlendirilmesi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Belediyeler
Muhtarlıklar
Doğa
Dernekleri
2013
2
2
Rehber eğitimi
Ziyaretçilere özellikle doğru bilgilerin
verilmesini sağlamak, rehberlik etmek
adına tamamı yöre halkından olmak üzere
plan döneminde alan kılavuzu yetiştirilmesi
Belediyeler
Muhtarlıklar
Doğa
Dernekleri
2014
3
1
Haritaların oluşturulması
İl Kültür ve
Turizm Md.
2014
4
2
İlgi gruplarının eğitimi
Doğayı keşfe gelmiş turistler için rotaların
yer aldığı haritaların hazırlanması ve
basılması
Aynı hedeflerde birleşebilmek adına ilgi
gruplarının toplantılarla workshoplarla,
haberdar edilip hedefe yönlendirilmesi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Üniversiteler
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Belediyeler
2014
5
1
Üniversitelerle İşbirliği
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Valilik
İl Özel İdaresi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Dernekler
2013
Her türlü faaliyetin planlanması,
geliştirilmesi ve uygulanması
safhalarında Bilecik’in içindeki ve
yakınındaki üniversitelerden
bilimsel destek alınması için işbirliği
yapılacaktır
105
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Bütçesi ve
Finans kaynağı
Göstergeler
6
4
Yerel profesyonel av kılavuzu
eğitimi
Av turizmine profesyonel yaklaşım
sağlanacaktır.
7
1
Kurtarma timlerinin
kurulması
Dağ, kanyon ve mağara kurtarma
Timlerinin kurulması sonucunda
ziyaretçilerin güvenliği sağlanacaktır.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
AFAD
Kaymakamlıklar
Avcı
Dernekleri
2013
Arama
Kurtarma
Derneği
2014
6.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek,
Öncelik
Açıklama
Eylem no
Eylem
8
1
Atık Yönetimi
Katı atıkların yönetimi konusunda,
vahşi depolama yapılması
engellenecektir.
9
1
Alan Düzenleme
10
1
Turizm Bilgilendirme
Merkezlerinin
Planlanması
11
1
Patika Düzenlemeleri
(trekking yol ağı
oluşturma ve
düzenleme)
Kamping alanlarının ve günübirlik
alanların düzenlenmesi uygun
yerlerde motokaravan yeri
düzenlenecektir.
Öne çıkan ilçelerde bilgilendirme
merkezi kurulacaktır. Köylerde atıl
evlerin düzenlenmesi için köy
muhtarları teşvik edilecektir.
Yukarıda 4. Bölümde verilen trekking
güzergahları değerlendirilip halkın
yoğun ilgisinin olduğu alanlardaki
yürüyüş güzergahlarına tanıtıcı
elemanlar yapılıp yerine koyulup
tamamlanacaktır.
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
Çevre ve
Şehircilik Md.
Belediyeler
İl Özel İdaresi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Kaymakamlıklar
İşbirliği
ortakları
Belediyeler
Kaymakamlık
lar
106
Başlangıç
tarihi
Dernekler
İş-Kur
2014
İl Kültür ve
Turizm Md.
İl özel İdaresi
2014
İl Kültür ve
Turizm Md
Muhtarlıklar
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Süresi
2014
Dernekler
2013
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Bütçesi ve
Finans kaynağı
Göstergeler
12
3
Mağaraların Ziyarete
Açılması
Yukarıda 4. Bölümde verilen
mağaraların turistlere açılması için
gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
13
1
Atık Su Yönetimi
Tüm evsel ve endüstriyel
işletmelerden kaynaklı atık sular
arıtılacak ve turizm alanları
korunmuş olacaktır.
Sportif olta balıkçılığı meraklılarına
ve sportif olta balıkçılığı turizmine
altyapı oluşturulmuş olacaktır.
4
Sportif Olta
Balıkçılığına Uygun
İskelelerin Yapılması
2
Kuş Gözlem Kulelerinin
Yapılması
2
Turizm Alanlarına
Manzara Seyir Noktası
ve Seyir Terasları
Yapılması
14
15
16
Uygun sulak alanlara kuş gözlem
kuleleri yapılarak; kuş gözlemciliği
ve kuş gözlemciliğine dayalı turizm
altyapısı oluşturulmuş olacaktır.
Turizm alanlarında seyir noktası ve
seyir terasları yapılarak cazibe
arttırılacaktır.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Kaymakamlıklar
Belediyeler
İl Özel İdaresi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Gıda Tarım ve
Hayvancılık Md.
İl kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Özel İdaresi
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Muhtarlıklar
107
Dernekler,
Üniversiteler
Muhtarlıklar
2014
İl Kültür ve
Turizm Md.
2013
2013
STK
2014
2014
6.3. ENVANTER, ÜRÜN OLUŞTURMA, ÜRÜN ÇEŞİTLENDİRME VE GELİŞTİRME, SERTİFİKALANDIRMA, TANITIM VE PAZARLAMANIN YAPILMASI Amaç: Mevcut ekoturizm
ürünlerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi, tanıtımı ve pazarlamasını yapmak.
Eylem no
Öncelik
Eylem
17
1
18
2
Ekolojik Ürün Satış
Merkezleri
Kültürel Ürünlerin
Envanterlerinin
Hazırlanması ve Sunuma
Hazır Hale Getirilmesi
19
4
Milli ve Milletlerarası
seviyede tanıtım
20
2
Tur Operatörlerine Saha
Tanıtımı ve Ekotur
Destinasyonları
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
Favori ilçelerde yöre insanının yaptığı
ve doğadan toplanan ürünlerin satışına
yönelik satış yerlerinin oluşturulması,
vatandaşların üretim ve satış için
yönlendirilmesi.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Geleneksel hayat tarzını yansıtan;
üretilen ya da doğadan toplanan gıda
maddeleri veya üretilen el sanatları vb.
değerlerin tespiti, satılabilir hale
getirilmesi, bunların turizme
sunulabilir hale getirilmesi.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Sunuma ve tanıtıma ait senaryonun
katılımcılıkla oluşturulması ve
çerçevede Milli ve Milletlerarası
düzeyde tanıtım materyallerinin
basımı(1 WEB sitesi, yeterli miktarda
broşür, rota haritası, CD, tanıtım filmi
vb.)
Tur operatörlerine sahanın
gezdirilerek tanıtımı, görüşlerinin
alınması, isteklerinin
değerlendirilmesi, destinasyon
şekillendirmelerinin yapılması, bu
destinasyonlar üzerinde hizmet kalitesi
ağı kurulması, destinasyonları
destekleyici, olumlu etkileyici eklerin
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Vakıflar
Dernekler
2014
Dernekler
Üniversiteler
2014
Kaymakamlı
klar
Belediyeler
2013
Dernekler
2014
İl Özel İdaresi
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Md.
Kaymakamlıklar
Halk Eğitim
Merkezi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
İl Özel İdaresi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
İl Özel İdare
Valilik
Kaymakamlık
Belediyeler
108
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Bütçesi ve
Finans kaynağı
Göstergeler
21
3
Ekoköy ve Ekobeldeler
22
1
Yerel Standardı Koruma
23
1
Avlakların Tanıtılması
24
25
2
3
Orman İçi Sularda Sportif
Olta Balıkçılığına Uygun
Yerlerin Belirlenmesi
Kuş Envanterlerinin
Çıkarılması
tespiti. Yıl içinde tur operatörleri
kanalı ile gelen turist sayısının
arttırılması sağlanacaktır.
Saha içinde doğal ve kültürel değerleri
bozulmamış veya küçük bir çaba ile bu
değerlerinin sunumu ve korunması
kolayca başarılabilecek ve ekolojik
uygulamaların sürdürülebilirliği söz
konusu olan köylerin ekoköy olarak
dizaynı ve sunulması bu konuda diğer
koruma alanlarına örnek olacak pilot
uygulama yapılması
Eko-turizm hizmetlerinin kademeli
olarak geliştirilmesi için bir yerel
nitelikler standardı oluşturulması, bu
şekilde orijinalliğin korunması ile
bozulma ve kültürel melezleşmenin
önüne geçilmesi
Avlaklar ve av kaynaklarının; fuarlar,
yabancı ve yerli televizyonlar, av
dergileri vb. kaynaklarla ya da yerli ve
yabancı av turizm acentalarıyla
görüşülerek tanıtılması sağlanacaktır.
Sportif olta balıkçılığı meraklılarına
yeni alanlar belirlenmiş olacaktır.
Kuş gözlemciliği gruplarından
faydalanarak alanların kuş
envanterinin çıkarılması sağlanacaktır.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Kaymakamlık
Belediyeler
2014
İl Kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Kaymakamlık
Dernekler
2013
2013
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Avcı dernekleri
Avlak işleticileri
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Bilecik İl Kültür
ve Turizm Md.
Balıkçılık
STK
İl Özel İdaresi
DSİ
Kuş
Gözlemciliği
STKları
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Üniversiteler
109
Üniversiteler
2013
2013
26
2
Yayla Pansiyonculuğun
ve Yayla Turizminin
Geliştirilmesi
Yayla turizmi meraklılarına yeni
alanlar oluşturulmuş olacaktır.
Bilecik İl Kültür
ve Turizm Md.
Vatandaşlar
2014
Turizm
Acentaları,
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
6.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve
geri bildirimlerin yapılması.
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Öncelik
Eylem no
Eylem
27
Değişimin Sınırlarının
Belirlenmesi
28
1
Çevresel etkilerin izlenmesi
29
1
Ekonomik Etkilerin
İzlenmesi
Doğal ve kültürel değerleri
etkileyen tüm turizm
faaliyetlerinin kabul
edilebilir değişimin
sınırlarının belirlenmesidir.
İndikatörlere göre izlenecektir.
İndikatörlere göre izlenecektir
Süresi
Başlangıç
tarihi
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Bilecik İl Kültür
ve Turizm Md.
Üniversiteler
Dernekler
2014
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Çevre ve
Şehircilik
Bakanlığı
Belediyeler
Bilecik İl Kültür
ve Turizm Md.
Gıda Tarım ve
Hayvancılık Md.
Kaymakamlıklar
Dernekler
2014
Dernekler
Üniversiteler
2014
110
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
2
0
1
9
2
0
2
1
2
0
2
3
Bütçesi ve
Finans kaynağı
Göstergeler
30
1
Sosyal ve Kültürel Etkilerin
İzlenmesi
İndikatörlere göre izlenecektir
31
1
Sürdürülebilirliğin İzlenmesi
İndikatörlere göre izlenecektir
32
1
Uyumun İzlenmesi
Kurallar sistemine uyumun izlenmesi,
uyumsuzluğun söz konusu olduğu hususları
inceleme, uzlaşma arayışı, çözüm
geliştirme, raporlama ve değerlendirme,
yaptırım uygulama,
33
1
İzlemenin Raporlama,
Değerlendirme ve Geri
Bildirimlere Dönüştürülmesi
Doğal ve kültürel değerlere etki yapan
faaliyetlerin sınırlara göre durumunun
izlenmesi raporlama, değerlendirme ve geri
bildirimlerinin yapılması,
Ticaret Sanayi
odası
Belediyeler
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Üniversiteler
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Çevre ve
Şehircilik Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
Özel girişimciler
Hizmet üreten
herkes
Orman ve Su
İşleri Şube Md.
İl Kültür ve
Turizm Md.
Üniversiteler
111
Dernekler
2014
Dernekler
2014
Dernekler
2014
Dernekler
2014
HAZIRLAYAN
KONTROL EDEN
Muş İli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü
14. Bölge Müdürlüğü/ …………../ ………… Şube Müdürü
Uygun Takdim
……….……… Bölge Müdürü
..…………………. Vali Yardımcısı
Doğa Turizmi Master Planının uygulanması UYGUNDUR
……………….
VALİ
112
113