Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 320

Transkript

Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 320
Enstitü Yayın No: 55
ISSN: 1300-8579
BATI AKDENİZ
ORMANCILIK ARAŞTIRMA
ENSTİTÜSÜ DERGİSİ
Journal of South-West Anatolia
Forest Research Institute
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
ANTALYA/TÜRKİYE
South-West Anatolia Forest Research Institute
YIL: 2011
SAYI : 11
CİLT : II
YAYIN KURULU
Editorial Board
Başkan
Head
Dr. Mehmet Ali BAŞARAN
Üyeler
Members
Melahat ŞAHİN
Dr. Ufuk COŞGUN
Şenay ÇETİNAY
Kader Hale GÜLER
YAYINLAYAN
Batı Akdeniz
Ormancılık Araştırma Enstitüsü
P.K.: 264
07002 ANTALYA
Published by
South-West Anatolia
Forest Research Institute
P.O. Box: 264
07002 ANTALYA
TURKEY
Tel.: +90 (242) 345 04 38
Fax: +90 (242) 345 04 50
E-posta: [email protected]
Web: http//www. baoram.gov.tr
ACAR OFSET
Tel : +90 (242) 242 65 01
Faks: +90 (242) 243 88 82
Enstitü Yayın No: 55
ISSN: 1300-8579
BATI AKDENĠZ
ORMANCILIK ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ
DERGĠSĠ
Journal of South-West Anatolia
Forest Research Institute
YIL: 2011
SAYI: 11
CĠLT: II
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BATI AKDENĠZ ORMANCILIK ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ
South-West Anatolia Forest Research Institute
SAFRI
HAKEM LĠSTESĠ
Yrd. Doç. Dr. Barbaros YAMAN Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak.
Orman Müh. Böl. Bartın
Doç. Dr. Erdoğan ATMIġ Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak. Orman
Müh. Böl. Bartın
Yrd. Doç. Dr. Ġsmail Gökhan DENĠZ Akdeniz Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Antalya
Prof. Dr. Ġsmet DAġDEMĠR Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak.
Orman Müh. Böl. Bartın
Yrd. Doç. Dr. Mehmet KORKMAZ Süleyman Demirel Üniversitesi
Orman Fakültesi Orman Müh.Böl. Doğu Kampüsü 32260 Çünür/Isparta
Doç. Dr. Necmi AKSOY Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman
Mühendisliği Bölümü Düzce
Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı Orman
Fakültesi, Çankırı
* Hakem listesi isim sıralamasına göre yapılmıştır.
ÖNSÖZ
Değerli okuyucularımız,
Bildiğiniz gibi son yıllarda, dünyadaki gelişmelere de bağlı olarak ülkemizde
de ormancılık ve orman işletmeciliği anlayışında bazı değişiklikler olmuş ve
ormanların ürettiği odun dışı mal ve hizmetler geçmişe oranla daha fazla
önem kazanmıştır. Bu kapsamda, ülkemiz ormanlarının sahibi ve işleticisi
olan Orman Genel Müdürlüğü de bir politika değişikliği yapmış ve daha
önce “Şube Müdürlüğü” düzeyinde hizmet verdiği odun dışı orman ürünleri
için bu yıl “Odun Dışı Orman Ürün ve Hizmetleri Daire Başkanlığı” adında
bir daire başkanlığı kurarak bu konuda daha etkin hizmet vermeyi
kararlaştırmıştır.
Müdürlüğümüz görev alanı olan Batı Akdeniz Bölgesi, sahip olduğu farklı
topografik ve zengin ekolojik koşullar ile uygun iklim koşulları zengin
biyolojik çeşitliliğe ve dolayısıyla zengin odun dışı orman ürünü yetişmesine
olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla bölgemiz için önemli olan bu konu
Müdürlüğümüz programında da öncelikli konular arasında yer almakta ve
konu ile ilgili sonuçlanmış veya halen yürütülmekte olan çok sayıda projeli
ve projesiz çalışma bulunmaktadır.
Yukarda bahsedilen önemine binaen, dergimizin bu sayısını dört adet
bilimsel makale ile odun dışı orman ürünleri konusuna ayırmış bulunuyoruz.
Dergimizin bu kapsamı ile bölgemiz ormancılığına faydalı olacağından hiç
kuşku duymuyoruz.
Saygılarımla
Dr NeĢat Erkan
Enstitü Müdürü
ĠÇĠNDEKĠLER
CONTENTS
Sayfa No:
Dr. Mehmet Ali BAŞARAN, Dr. Saime BAŞARAN, Sadettin GÜLER,
Şenay ÇETİNAY, Kader Hale GÜLER
Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’nde Bazı Odun DıĢı Orman
Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu ile Ġzlenmesi Gereken
Stratejilerin Ortaya Konulması………………………………………... 1
Yield, Income Status of Some Non Wood Forest Products and Determining
of Strategies to be followed in Antalya Forest District Directorate
Sadettin GÜLER, Kader Hale GÜLER, Dr. Saime BAŞARAN
Batı Akdeniz Bölgesinde Doğadan Toplanan Ġzmir Kekiği, Ġstanbul
Kekiği, Naneruhu, Dağçayı ve Yaylaçayı Türlerinin Genel Özellikleri ve
Kuruma Endeksleri…………………………..…………………………. 29
General characteristics and drying indekses of Turkish Oregano, Greek
Oregano, Mint-melt, Mountain tea and Garden thyme species which are
collected from natural areas on West Mediterranean region
Dr. Ufuk COŞGUN, Selma COŞGUN
Odun DıĢı Orman Ürünlerine Yönelik Değerlendirmeler ve Batı
Akdeniz Bölgesinde Mersin (Myrtus Communis L.) Örneği…………. 59
Evaluations of Non-Wood Forest Product and A case study of Myrtle
(Myrtus communis L.) In Mediterranean Region
Dr. Zerrin AY
Odun DıĢı Orman Ürünlerinden Taç Çelenk Üretimi……………….. 89
Crown Wreath Production of Non Wood Forest Products
ODC: 892; 28
ANTALYA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NDE BAZI ODUNDIġI
ORMAN ÜRÜNLERĠNĠN ÜRETĠM VE GELĠR DURUMU ĠLE
ĠZLENMESĠ GEREKEN STRATEJĠLERĠN ORTAYA KONULMASI
Yield and Income Status of Some Non-wood Forest Products and
Determining of Strategies to be followed in Antalya Forest District
Directorate
Dr. Mehmet Ali BAŞARAN*
Dr. Saime BAŞARAN*
Sadettin GÜLER*
Şenay ÇETİNAY*
Kader Hale GÜLER*
*Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA
[email protected]
Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 25/02/2011
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
South West Anatolia Forest Research Institute
SAFRI
1
2
ÖZET
Bu çalışma,1990-2010 yılları arasında Antalya Orman Bölge
Müdürlüğü‟ne bağlı 13 adet orman işletme müdürlüğünün aylık olarak
hazırlamış olduğu “Tali Orman Ürünlerine Ait Aylık Üretim Satış ve Stok
Durumu” cetvelleri esas alınarak hazırlanmıştır. Bölgede doğadan toplanan
odun dışı orman ürünlerinden adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı
kozalağı, keçiboynuzu, kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandal
türlerine çalışmada yer verilmiştir. Bu türlere yönelik üretim miktarları (ton)
işletme, yıl ve aylara göre belirlenmiştir. Bu ürünlerden elde edilen gelir
(TL/YTL),Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz kurları esas alınarak
USD $‟a dönüştürülmesiyle reel olarak hesaplanmıştır.
Antalya genelinde 21 yıllık süre içerisinde yukarıda belirtilen
odundışı orman ürünlerinden toplam 33615,2 ton üretime karşılık 1108861 $
gelirin elde edildiği ortaya konulmuştur. Bu sonuçlara göre Antalya Orman
Bölge Müdürlüğü‟nün yıllık ortalama 52803 $, işletme başına yıllık ortalama
4062 $ ve işletme başına aylık ortalama 338 $ gelirin elde edildiği
hesaplanmıştır.
Üretimde en büyük paya sahip işletmelerin Serik (256119 $) ve
Manavgat (219293 $) orman işletmeleri olduğu, en fazla gelirin elde edildiği
ürünlerin kekik (361025 $), defne (232232 $) ve fıstıkçamı kozalağı (188225
$), en yüksek gelirin elde edildiği yılların2008 (126037 $), 2004(117502 $)
ve 2005 (103154 $), en yüksek gelirin elde edildiği ayların ise ekim (214640
$), eylül (197749 $) ve kasım (140339 $) ayları olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Odun Dışı Orman Ürünleri, ODOÜ, Tıbbi ve Aromatik
Bitkiler, Bitkisel Üretim, Ticareti Yapılan Bitkiler, Antalya
3
ABSTRACT
In this study was prepared based on tables of the amount of monthly
production, sales and stock of non-wood forest productsof 13 forest
management directorate in Antalya Forest Management Regional Directorate
between 1990-2010 the years. In this study was given place to sage,
rockrose, laurel, stone pine, carob, thyme, myrtle and strawberry tree in this
region. Amount of productions for this species was determined according to
forest management directorate, yearly and monthly. The income from those
products (TL/YTL) was calculated by changing based on exchange rates of
the Central Bank of the Republic of Turkey.
It was determined the amount of production of non-wood forest
productsis 33615.2tons and the income from non-wood forest products is
1108861 $ for 21 years in general Antalya region. It was calculated income
of Antalya Forest Regional Directorate is 52803 $, annual average income of
per forest management directorate (13 numbers) is 4062 $ and monthly
average income of per forest management directorate is 338 $ was obtained
from non-wood forest products.
It was determined the total income is obtained from production of
non-wood forest products in Serik (256119 $) and Manavgat (219293 $)
Forest Management Directorates; the maximum income is obtained from
thyme (361025 $), laurel (232232 $) and stone pine cone (188225 $); the
highest income years is obtained from 2008 (126037 $), 2004 (117502 $)
and 2005 (103154 $); the highest income months is obtained from October
($ 214,640), September ($ 197,749) and November ($ 140,339).
Key Words: Non-wood Forest Products, NWFP, NTFP, Medicinal and
Aromatic Plants, Herbal Production, Traded Plants, Antalya
4
1. GĠRĠġ
Ülkemiz florasının zenginliği sebebiyle geçmişten günümüze
Anadolu‟da yaşamış pek çok uygarlık bitkilerden değişik şekillerde (gıda,
baharat, eczacılık, boya, kozmetik, vb.) faydalanmayısürdürmüş ve halen
yoğun olarak devam ettirmektedir. Farklı yörelerimizde aynı bitkinin değişik
amaçlarla kullanıldığını görmek mümkündür. Bu nedenle insanlar doğrudan
kendilerinin faydalanmaları yanında ekonomik olarak da gelir sağlamak
amacıyla büyük miktarlarda doğadan toplamaya başlamışlardır. Günümüzde
yerel bitki toplayıcıları aracı firma ve şirketlere toplanılan ürünleri satarak
belli gelir elde etmektedir. Bu bitkilerin toplanması orman alanlarından
olması nedeniyle 6831 sayılı Orman Kanunu çerçevesinde yönetilmektedir.
37. ve 40. madde hükümlerine göre orman alanlarından bitki toplanması izne
tabidir ve bölgedeki orman bölge şefliklerine rusümadı altında bir
gelirinödenmesi gerekmektedir. Yerel toplayıcıların izinli olarak bitki
toplamalarının yanında toplanması yasak olan bitkileri de çok değişik
yöntemlerle toplayıp aracı firma, şirket veya kişilere satarak gelir elde
ettikleri de bilinmektedir. Bu ürünlerin yurtiçi ve yurt dışı pazarlara satışı
gerçekleşmektedir.
Tüm dünyada odun dışı orman ürünleri içerisinde yer alan doğal
bitkilere olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Başta insanlar alternatif tedavi
yöntemlerinden biri olan doğal bitkileri kullanarak kendilerini tedavi etme
yoluna geçmişten günümüze devam etmektedir. Direkt olarak bitkinin
kendisini geleneksel yöntemler uygulayarak kullanmaktadırlar. Hatta Avrupa
ülkelerinde bu amaçla tıbbi olarak kullanılan bitkilerin üretimine yönelik
çalışmalar yapılmaktadır. “Günümüzde Almanya‟da 500 farklı bitkiden
bitkisel ilaç üretimi için yararlanılmakta ve bunların 200‟ü çok sık olarak
kullanılmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre Almanların % 76‟sı yararlı
etkilerinden dolayı bitkisel çayları tüketmekte, %52‟si ise önemsiz
hastalıkların ilk tedavisi için bitkisel ilaçları kullanmaktadır. Romanya,
Macaristan, Bulgaristan gibi ülkelerde bitkilerle tedavi bir devlet politikası
hâlindedir. Bu ülkelerde tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi bir gelenektir ve ilk
olarak ham drog (yarı mamul madde) talebi bu ülkelerce karşılanmıştır.
Avrupa‟da tıbbi bitkilerin yetiştirildiği alanlar gün geçtikçe artmaktadır.
Örneğin Melisa officinalis 30 ha, Hypericum perforatum 100 ha, Fagopyrum
esculentum 180 ha, Gentianalutea 200 ha, Foeniculum vulgare 200 ha,
Oenothera biennis 200 ha, Valeriana officinalis 400 ha, Digitalis officinalis
400 ha, Mentha piperita 1000 ha, Matricari arecutita 1000 ha, Carduus
marianus 2000 ha, Linum usitatissimum 3000 ha, Cucurbita pepo 3700 ha
alanda ekilmektedir” (Sayar ve ark., 1995).
5
Bunun yanında eczacılık, kozmetik, boya vb. birçok sanayi kolunda
kullanılmalarından dolayı da, doğadan toplanılan bitkilere verilen ağırlık her
geçen gün artmaktadır. Bu durum bitkilerin toplanırken bilinçsizce tahrip
edilmesine neden olmaktadır. Diğer doğal kaynaklarımızın kullanımında
olduğu gibi sürdürülebilir kullanım ilkesini göz önünde tutarak yararlanmayı
sağlamak gerekmektedir. Çok yakın bir tarihe kadar tıbbi bitkilerin ticari
amaçlarla doğadan toplanması, kullanımı, ulusal ve uluslar arası ticareti
konusu gözardı edilmiş ve bunun sonucunda gerekli önlemlerin alınarak
yasal düzenlemelerin getirilmesinde geç kalınmıştır. Bu konuda WHO
(Dünya Sağlık Örgütü), IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği/Word
ConservationUnion) ve WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı/Word
WideFundFor Nature) birlikte hareket ederek tıbbi bitkilerin uluslar arası bir
platformda tartışılması amacıyla 21-27 Mart 1988 tarihlerinde Tayland‟da
bir konferans düzenlemişlerdir. Bu konferans sonunda yayınlanan “Chiang
Mai Deklarasyonu” nda tıbbi bitkilerin önemi vurgulanmış ve bazı koruma
koruma tedbirlerinin alınması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Deklarasyonda
her ülkenin ulusal düzeyde toplantılar düzenlemesi, bir araya gelen uzman ve
yetkililerin mevcut durumu değerlendirerek tıbbi bitkilerin korunması için
bir “Milli Koruma Stratejisi” oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır
(Özhatay ve ark. 1997).
Ülkemizin bitki türlerinin doğal ortamlarında korunması amacıyla
taraf olduğu sözleşmeler CITES (Convention on International Trade in
Endangered Species of Wild Fauna and Flora/Nesli Tehlikede Olan Yabani
Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme), Bern
(The Convention on the Conservation of European Wildlife and Natural
Habitats/Avrupanın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma
Sözleşmesi) ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (The Convention on
Biological Diversity)‟dir. Türkiye Bern‟e 20.02.1984, CITES„e 30.09.1994
ve Biyolojik Çeşitlilik sözleşmesine 03.09.1996 yıllarında taraf olmuştur.
CITES ek liste II‟de Orchidaceae familyasının tüm üyeleri, Galanthus.
Cyclamen ve Sternbergia cinsine ait tüm taksonlar yer almaktadır. Doğal
ortamlarından toplanılan bitkiler için izin ve kontrol sisteminin bu listede yer
alan taksonlar için iyi çalışması gerekmektedir. Bu açıklanan nedenlerle
birlikte düşünüldüğünde doğal ortamlarından toplanılarak ticareti yapılan
bitkileri tanımak ve ona göre gerekli önlemleri almak gerekmektedir.
Aşağıda yer alan taksonların tanıtıcı özellikleri için Flora of Turkey
10 cilt (Davis, 1965-1988), Flora of Turkey 11. cilt (Güner ve ark. 2000),
Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark. 2000), Türkiye‟de Bitkiler ile
Tedavi (Baytop, 1984), Türkçe Bitki Adları Sözlüğü (Baytop 1994),
6
Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları (Baytop, 1995),
Türkiye‟nin Doğal Tıbbi Bitkileri Hakkında Bir Çalışma (Özhatay ve ark.
1997), Otsu Bitkiler Sistematiği (Yaltırık ve Efe, 1989), Tıbbi Bitkiler II
(Ceylan, 1996), Türkiye‟de Orman Yan Ürünleri (Bozkurt ve ark., 1982),
Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler (Anonim, 2004), Tohumlu Bitkiler
Sistematiği (Seçmen ve ark., 1995), Botanik Kılavuzu (Baytop, 1998) gibi
kaynaklardan yararlanılmıştır.
2. ÇALIġMAYA KONU EDĠLEN BĠTKĠLERĠN TANITIMI
2.1. Salvia L. (Adaçayı)
Botanik Özellikleri: Çok yıllık, çalı görünüşünde, yaprakları yoğun
tüylü, basit ve kuvvetli kokuludur. Yaprakların içeriklerinde uçucu yağ,
triterpenler ve flavon türevleri bulunmaktadır. Çiçekli dallar veya yapraklar
çay olarak kullanılmaktadır.
Kullanım Alanları: Çay olarak tüketilmektedir. Gaz söktürücü,
antiseptik (boğaz ve burun hastalıklarında), kuvvet verici ve uyarıcı etkileri
bulunmaktadır.
YayılıĢı: Türkiye‟nin değişik bölgelerinde farklı türler yayılış
göstermektedir.
Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 86 adaçayı türü bulunmaktadır.
Bunlardan 43 tanesi endemiktir. Toplanıp ticaretinin yapılması gündemde
olduğundan dikkatli olunmalıdır.
2.2. Sideritis L. (Dağçayı)
Botanik Özellikleri: Çok yıllık, çalı görünüşünde ve kuvvetli
kokulu otsu bitkilerdir. Yapraklar basit, yoğun tüylü açık yeşil renklidir.
Çiçekleri türlere göre beyaz, sarı, eflatun ve mor renklerde olmaktadır.
Çiçekli ve yapraklı dallar çay olarak içilmektedir. Ülkemizde 43 türü
bulunan Sideritis L. cinsinin 33 tanesi endemiktir.
Yaprakların
bulunmaktadır.
bileşiminde
uçucu
yağ,
tanen
ve
acı
madde
Kullanım Alanları: Bitkinin yapraklı ve çiçekli dalları çay olarak
özellikle kış mevsiminde içilmektedir.
YayılıĢı: Türkiye‟nin hemen her yerinde farklı türleri yayılış
göstermektedir.
7
Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 43 türü bulunan Sideritis L. cinsinin
33 tanesi endemiktir. Bu nedenle ticaretinin mutlaka kontrol edilmesi
gerekmektedir.
2.3. Cistus L. ( Laden, Karağan)
2.3.1. Cistus creticus L. ( Pembe çiçekli laden, Karağan)
Botanik Özellikleri: 1 m‟ye kadar boylanabilen, sık dallı, bodur bir
çalıdır. Yaprak uzunluğu 2-5 cm, her iki yüzü de tüylü, oval eliptik şekilli
ve yaprak sapı vardır. Çiçekler pembe-açık eflatun renkli, 4-5 cm çapında
mart-haziran aylarında çiçeklidirler.
Kullanım Alanları: Bitkinin yaprakları rezin, uçucu yağ ve tanen
taşımaktadır. Yaprakları kurutularak çay olarak içilmektedir. Yurtdışına
ihraç edilmektedir.
YayılıĢı: Ülkemizde sahil kesimlerinde, makilerde ve seyrek
kızılçam ormanlarında, özellikle kurak yerlerde yalnız başlarına veya Cistus
salviifolius ile birlikte bulunmaktadır. Türkiye dışında Kırım, Avrupa ve
Gürcistan‟da bulunmaktadır.
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2.3.2. Cistus salvifolius L. ( Adaçayı yapraklı laden, Karağan)
Botanik Özellikleri: 50-60 cm boyunda bodur bir çalıdır. Genç
sürgünler ve yapraklar tüylü, yapraklar kısa saplı, oval şekillidir. Yaprakların
boyları 1,5-2 cm, kenarları hafif dalgalıdır. Çiçekler beyaz, 3-4 cm çapında,
sürgünler üzerinde teker teker veya 2-3 tanesi bir arada bulunur ve çiçek
sapları tüylüdür. Mart-Mayıs aylarında çiçeklidirler.
Kullanım Alanları: Bitkinin yaprakları rezin, uçucu yağ ve tanen
taşımaktadır. Yaprakları kurutularak çay olarak içilmektedir. Yurtdışına
ihraç edilmektedir.
YayılıĢı: Ülkemizde sahil kesimlerinde, makilerde ve seyrek
kızılçam ormanlarında, özellikle kurak yerlerde yalnız başlarına veya
Cistuscreticus ile birlikte bulunmaktadır. Türkiye dışında İran, Kafkasya ve
Avrupa‟da bulunmaktadır.
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
8
2.4. Phlomis L. (Çalba, ġalba)
Botanik Özellikleri: Lamiaceae (Labiatae) familyasına ait olan
Phlomis cinsine ait türler tomentoz veya piloz tüylü çok yıllık otsular veya
küçük çalılardır. Yapraklar basit, kenarları tam veya krenat, dentat
şeklindedir. Çiçekler yaprak koltuklarında az veya çok sayıda çıplak veya
taşıyıcı yapraklar tarafından sarılmıştır. Korolla mor, pembe veya sarı renkli,
iki dudaklı, tüpü kaliksi geçmeyen uzunluktadır.
Kullanım Alanları: Baharat olarak yaprakların kullanımı yaygındır.
Yapraklar tanen, acı madde ve uçucu yağ (%1-4) taşımaktadır. Terletici,
antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.
YayılıĢı: Dünya üzerinde Akdeniz‟den Çin‟e kadar olan bölgelerde
yayılış göstermektedir. 70 civarında türü vardır. Türkiye‟de ise 34 türü
bulunmaktadır, deniz seviyesinden başlayarak 2400 m‟ye kadar yayılış
göstermektedir.
Tehlike Kategorisi: Phlomislerin Türkiye‟de doğal yayılış yapan 10
türü için tehlike kaydı bulunmaktadır. Bu nedenle ticaretinin mutlaka kontrol
edilmesi gerekmektedir.
2.5. Laurus nobilis L. (Defne, Tehnel)
Botanik Özellikleri: 15 m‟ye kadar boylanabilen, herdem yeşil
çalılar veya ağaçlardır. Yapraklar 3-10 (-11) x 2-4 (-5) cm boyutlarında,
yapraklar deri gibi sert, aromatik kokuludur. Çiçekler mart-nisan aylarında
açar, meyve 10-12 (-20) mm uzunlukta, elipsoid şekildedir ve olgunlaşınca
siyah renk alır. 1200 m‟ye kadar çıkmaktadır.
Kullanım Alanları: Baharat olarak yaprakların kullanımı yaygındır.
Yapraklar tanen, acı madde ve uçucu yağ (%1-4) taşımaktadır. Terletici,
antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.
YayılıĢı:
Türkiye‟de Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz
Bölgelerinde yayılış göstermektedir. Dünya üzerinde Güney Avrupa,
Kuzeybatı Afrika, Batı Suriye ve Kırım‟da bulunmaktadır.
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2.6. Pinus pinea L. (Fıstıkçamı)
Botanik Özellikleri: Fıstıkçamı Coniferae sınıfının Pinoidae alt
familyasının Pinus cinsine dâhil bir tür olup, bugüne kadar bir varyetesine
rastlanmamıştır (Selçuk, 1964). Fıstıkçamı 15-20 m ye kadar boylanabilen
9
ibreli bir ağaç türüdür. Gövdesi aşağı kısımlarında dalsız yukarılara doğru
çatallanmış, yan dallar yatay, yukarılarda dik ve kuvvetli bir yapıya
sahiptirler. Kabuk, yaşlı ağaçlarda derin çatlaklı, dahilen kırmızımtrak
haricen yaşlandıkça ağaran tabakalar halinde gri kahverengidir. Tepe, yan
dalların kuvvetli bir şekilde oluşması ve aynı seviyeye yükselmeleri ile
genişlemiş ve üst kısımda basık şekli ile şemsiyeyi andırdığından şemsiye
çamı ismini de almıştır (Fırat, 1943). Tepenin şemsiye biçimini alması, bu
ağaç türünün ışık isteğinin çok yüksek, gölge toleransının az olmasından ileri
gelir. Dolayısıyla fıstıkçamı tipik bir ışık ağacıdır. (Saatçioğlu, 1971).
Kullanım Alanları: Çam fıstığı meyveleri tatlı, pasta ve yemeklerde
tat ve çeşni vermek üzere kullanılmaktadır. Çam fıstığı yağı ise, tatlıcılıkta,
sebze yemeklerinde, mayonez, margarin yapımında ve kozmetik sektöründe
tercih edilmektedir. Yurtiçinde kullanımının yanı sıra yurtdışına da ihraç
edilmektedir.
YayılıĢı: Akdeniz havzasında (İspanya, Portekiz, Yunanistan,
Türkiye ve Arnavutluk) ılıman iklimin hâkim olduğu Lauretum zonunda
yayılış göstermektedir. Türkiye‟deki toplam fıstıkçamı alanı 30-35 bin ha
olarak gösterilmektedir. Bergama-Kozak (8-10 bin ha), Aydın ve MuğlaMazon mıntıkası (20 bin ha)‟nda geniş bir alanda yayılış göstermektedir
(Saatçioğlu, 1971).
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2.7. Ceratonia siliqua L. (Keçiboynuzu, Harnup)
Botanik Özellikleri: 6-10 m boyunda geniş tepeli bir ağaçtır.
Gövdesinin gri esmer renkli çatlaklı kabuğu vardır. Herdem yeşil tek tüysü
yapraklar 5-9 yaprakcıktan oluşmuştur. Bir cinsli iki evciklidir. Erkek
çiçekler salkım veya kedicik halinde yaşlı dallar üzerinde yer almaktadırlar.
Çiçekler eylül-kasım aylarında açarlar. Keçiboynuzu şeklindeki meyveleri
10-20 x 1,5-2 cm ebatlarında, olgunlaştığında koyu kahverengidir. Meyvenin
bileşiminde % 60-70 karbonhidratlar, % 30 sakkaroz, % 18 glukoz, selüloz,
azotlu bileşikler, tanen ve sabit yağ bulunmaktadır.
Kullanım Alanları: Meyveleri çerez olarak yenir, ayrıca pekmezi
yapılır arta kalan posası hayvan yemi olarak değerlendirilir. Tohumları
çıkarıldıktan sonra meyvelerden elde edilen un gıda maddeleri yapımında
kullanılmaktadır. Yurtdışına ihraç edilmektedir.
YayılıĢı: Türkiye ile birlikte Avrupa, Kıbrıs, Suriye ve Afrika‟da
bulunmaktadır.
10
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2.8. Thymus L. (Kekik)
Botanik Özellikleri: Çok yıllık, beyaz veya mor çiçekli, kuvvetli
kokulu bitkilerdir. Toprak koruyucu olarak kuvvetli kök sistemlerine
sahiptirler. Değişik türler baharat ve çay olarak kullanılmaktadır.
Bileşiminde: Uçucu yağ (% 0,5-3,5), acı madde ve tanen
taşımaktadır. Uçucu yağ içinde timol (% 20-50) ve karvakrol bulunmaktadır.
Midevi, yatıştırıcı, antiseptik, kurt düşürücü ve kan dolaşımını uyarıcı
etkileri vardır.
Kullanım Alanları: Baharat olarak ve çay olarak kullanımı vardır.
YayılıĢı: Türkiye‟nin değişik yerlerinde farklı türler yayılış
göstermektedir. Dünya üzerinde de geniş yayılışlıdır.
Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 37 türü bulunmaktadır. Bunlardan
23‟ü endemiktir.
2.9. Origanum L. (Kekik)
2.9.1. Origanum onites L. (İzmir Kekiği)
Botanik Özellikleri: 65 cm‟ye kadar boylanan çok yıllık otsu
bitkilerdir. Gövdeler ve yapraklar tüylü, yumurtamsı yapıda 3-22 x 2-19 mm,
yaprak ucu sivridir. Beyaz renkli çiçekler nisan-ağustos aylarında
açmaktadır. 1400 m yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Yapraklarında uçucu
yağ, acı madde ve tanen taşımaktadır.
Midevi, yatıştırıcı, antiseptik, kurt düşürücü ve kan dolaşımını
uyarıcı etkileri vardır.
Kullanım Alanları: Baharat ve çay olarak kullanılmaktadır.
YayılıĢı: Ülkemizin kuzey, batı ve güney kesimlerinde
yetişmektedir. Dünya üzerinde Sicilya, Yunanistan ve Ege Adalarında
yayılış göstermektedir.
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
11
2.9.2. Origanum minutiflorum O.Schwarz&P.H.Davis (Tota
kekiği)
Botanik Özellikleri: Yarı çalımsı 35 cm kadar boylanan yoğun
tüylü bitkilerdir. Her gövdede10 çift dal çıkabilen, yapraklar saplı veya yarı
saplı, 3-16mm x 1-12 mm boyutlarında, çiçekler 2,5-4 mm beyaz
renklidirler. Temmuz-Ağustos döneminde çiçeklenir.
Kullanım Alanları: Baharat ve çay olarak kullanılmaktadır.
YayılıĢı: Ülkemizde sadece Antalya çevresinde yayılış yapmaktadır.
Tehlike Kategorisi: Endemiktir. Türkiye Bitkileri Kırmızı
Kitabı‟nda LR (nt) olarak simgelenen az tehdit altında fakat gelecekte tehdit
altına girebilir durumdadır.
2.10. Myrtus communis L. (Mersin, Murt)
Botanik Özellikleri: Herdem yeşil, 1-5 m boylanabilen çalılardır.
Yapraklar yumurtamsı sivri uçlu, 2-5 cm boyunda tüysüz ve aromatiktir.
Çiçekler haziran-eylül aylarında açar ve 3 cm çapındadır. Meyve elipsoid,
7-10 mm uzunluğunda, olgunlaştığında mavimsi-siyah renklidir. Yetişme
ortamı olarak olarak 550 m‟ye kadar olan yüksekliklerdeki kayalık
yamaçları, çam ormanları, makilik alanları tercih etmektedir.
Yapraklarında tanen (% 14-19), uçucu yağ
maddeler taşımaktadır.
(% 0,3-0,5) ve acı
Kullanım Alanları: Yaprak ve meyveler kabız, mikrop öldürücü
iştah açıcı ve kan dindirici etkilere sahiptir. Yapraklı dallar taşıdığı tanen
nedeniyle mazı ile birlikte derilerin tabaklanmasında kullanılmaktadır.
YayılıĢı: Ülkemizin kuzey, batı ve güney kesimlerinde
yetişmektedir. Dünya üzerinde Güney Avrupa, Kuzey Avrupa, Batı Suriye,
Kıbrıs, Doğu Pakistan ve Orta Asya‟da yetişir.
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2.11. Arbutus andrachne L. (Sandal)
Botanik Özellikleri: Ericaceae (Fundagiller) familyasının,
Arbutoideae altfamilyasında yer almaktadır. Sandal bu familyada yer alan
ağaççcık durumunda, herdem yeşil bir doğal türümüzdür. Sandalın gövde
kabuğu parlak kızıl kahverengindedir. Bileşik salkım durumunda olan
çiçekleri beyaz renkte olup, ilkbahar döneminde çiçeklenme
12
gerçekleşmektedir (Davis, 1965-1988; Gökmen, 1973). Sandalın meyvesi
portakal renginden kızıla doğru değişmekte olup, kocayemişin meyvesine
kıyasla daha küçük boyutta ve daha az tatlıdır (Gökmen, 1973).
Kullanım Alanları: Kan dolaşım sistemi üzerine etkisi olan ve
bunun yanında kanamayı durdurucu ve üriner antiseptik özellikleri olan bir
bitkidir (Clarke, 2000; Sakar ve ark., 1991; Waystaff, 1994). Kabukları
monotropein, stilbericoside, unedoside ve catechin içerirken; yaprakları
arbutin, monotropein, stilbericoside, unedoside, catechin ve epicatechin
içermektedirler (Sakar ve ark., 1991). Meyveleri ise triterpenoids ve steroids
(Grishkovets ve ark., 1980) ve tanen içermektedir (Karım ve Quraan, 1998).
YayılıĢı: Kuzey Amerika‟nın batısında Akdeniz iklimine yakın
bölgede kuraklığa adapte olmuştur. Arbutus cinsi, Kuzey Amerikanın batı
kıyıları, Meksika, Avrupanın batısı, Akdeniz kıyıları, Afrikanın kuzey
kesimi ve Orta Doğu‟nun bazı kesimlerinde yayılış göstermektedir (Hileman
ve ark., 2001).
Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde
değildir.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalışmada Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟ne bağlı işletme
müdürlüklerinden gelen “Tali Orman Ürünlerine Ait Aylık Üretim Satış ve
Stok Durumu” cetvellerinin (Anonim, 2004) 21 yıllık kayıtları incelenmiştir
(Anonim, 1990-2010). Bölgede üretimi yapılan odun dışı orman
ürünlerinden; adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı kozalağı, keçiboynuzu,
kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandala ait yıl, ay ve işletmelere göre
üretim durumları ile bu ürünlerden orman işletmelerinin elde ettiği gelir
miktarları (TL/YTL) belirlenmiştir. Ancak ülkemizde yaşanan yüksek
enflasyondan dolayı TL/YTL cinsinden elde edilen gelirin gerçeği daha
doğru yansıtmayacağı düşünülerek, gelirin döviz cinsinden (USD $)
değerlendirilmesi yöntemi kullanılmıştır. Bu amaca yönelik 1990-2010
yılları arasında T.C. Merkez Bankası‟nın her aya ait ortalama USD $ kuru
bilgileri veri tabanına girilmiş ve gelir hesaplamaları bu değerler üzerinden
yapılmıştır (TCMB, 1990-2010).
Belirlenen odun dışı orman ürünlerine ait toplam 1423 kaydın
veritabanına girilmesi sonucu ürünlerin; yıllara, aylara ve işletmelere göre
dağılımları ile hangi odun dışı orman ürününden ne kadar üretim yapıldığı ve
bunların döviz cinsinden (USD $) değeri gibi bilgiler MS Excel ortamında
sorgulanabilir yapı haline getirilmiştir.
13
3. BULGULAR
3.1. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin ĠĢletme Müdürlüklerine
Göre Dağılımı
Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟ne bağlı orman işletme
müdürlüklerinde, 1990-2010 yılları arasında belirlenen bazı odun dışı orman
ürünlerinde toplam 33 615,2 ton üretimin gerçekleştiği (Çizelge 1), bu
üretim sonucunda orman işletmelerinin toplam 1 108 861 $ gelir elde ettiği
belirlenmiştir (Çizelge 2). En fazla üretimin Manavgat (6 533,9 ton), Serik
(5 905,6 ton) ve Taşağıl (5 277,6 ton), en fazla gelirin ise Serik (256 119 $),
Manavgat (219 293 $) ve Kaş (180 571 $) orman işletmelerinde gerçekleştiği
tespit edilmiştir. En fazla üretimi Manavgat Orman İşletmesi yaparken en
yüksek geliri Serik Orman İşletmesi‟nin yapma nedenini Serik Orman
İşletmesi‟nde fazla miktarda üretimi yapılan ve görece daha değerli olan
fıstıkçamı kozalağına bağlamak mümkündür. Bazı işletmelerin (Elmalı ve
Korkuteli) bu ürünler dikkate alındığında üretim ve gelir açısından göreli
olarak oldukça düşük düzeyde kaldıkları görülmektedir.
584,0
460,2
951,6
591,2
Antalya
KaĢ
Finike
Akseki
Kumluca
GazipaĢa
GündoğmuĢ
Alanya
Korkuteli
Elmalı
254,2
349,3
1073,6
96,7
1,5
57,6
137,4
5,3
7,4
69,4
0,5
2998,4
81,4
24,8
6533,9
82,8
1
927,2
237
334,5
66,0
1542,8
17,0
9,0
591,2
263,8
1085,9
967,8
4,0
395,7
15
26,5
5,0
1882,9
1391,7
557,3
231,0
22,0
6,0
1
1301,7
674,1
6,0
39,6
637,6
484,0
133,4
908,8
903,7
335,9
78,3
42,3
353,3
243,1
157,7
42,4
174,8
216,6
9,9
21,0
217,8
4,4
67,1
19,8
1,1
714,2 1448,8
195,5 359,6
Toplam (Ton)
2
41,8
1549,7
Sandal
66,6
511,8
Mersin
Yaprağı
107,1 2785,0
564,4
1810,7
Mersin
Meyve
323,8
524,8
Kekik
Çalba
171,6
Serik
TaĢağıl
Keçiboynuzu
Cistus
Manavgat
ĠĢletme
Defne
Adaçayı
Fıstıkçamı
Kozalağı
Çizelge 1. İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları
Table 1. The yield amounts of non wood forest products according to enterprises
27,0
5905,6
5277,6
451,5
10,1
4069,6
31,2
5,0
14,0
3762,0
1924,5
Toplam 2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6
248,7
5,5
51,1 33615,2
En fazla üretim yapan Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü‟nde
üretimin % 45.9‟unu kekik, % 42.6‟sını ise defne, Serik Orman İşletme
14
Müdürlüğü‟nde ise üretimin % 26.2‟sini fıstıkçamı kozalağı, % 24.5‟ini ise
mersin yaprağının oluşturduğu tespit edilmiştir. Gelir açısından bakıldığında
Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü‟nde gelirin % 50.3‟ü defne, % 41.1‟i
kekik, Serik Orman İşletme Müdürlüğü‟nde ise % 61.3‟ü fıstıkçamı
kozalağı, % 13.4‟ü ise mersin yaprağından olduğu saptanmıştır.
63,4
8,5
Antalya
TaĢağıl
18,3
7,1
0,3
9,3
26,4
0,4
14,4
Akseki
1,2
0,1
10,3
6,3
1,6
34,4
0,4
1,1
0,3
6,1
60,8
0,1
1,6
0,7
180,6
2,5
31,1
0,6
12,7
0,4
121,6
0,1
56,9
2,6
5,0
2,9
101,5
96,3
57,2
40,8
0,1
53,5
27,7
0,5
0,1
51,7
13,9
8,1
0,6
0,1
34,3
0,7
3,8
6,3
0,1
0,6
17,8
0,9
2,5
6,4
0,2
13,1
0,2
0,6
6,6
7,3
0,1
70,6
256,1
219,3
5,3
0,1
Toplam
Kekik
16,8
90,2
3,7
5,8
Toplam
(x1000 $)
Keçiboynuzu
20,7
1,4
5,2
7,6
Korkuteli
Elmalı
1,3
24,4
GazipaĢa
1,6
46,4
14,4
1,3
GündoğmuĢ
3,6
26,9
Finike
Alanya
157,0
110,4
6,2
11,0
Kumluca
Fıstıkçamı
Kozalağı
4,5
Defne
2,8
5,2
Çalba
12,4
3,9
Sandal
KaĢ
10,2
Mersin
Yaprağı
Manavgat
Mersin
Meyve
Serik
Cistus
ĠĢletme
Adaçayı
Çizelge 2. İşletmelere Göre ODOÜ‟den Elde Edilen Gelir Durumu
Table 2. Income status that obtained from NWFP according to enterprises
62,6
232,2
188,2
13,8
361,0
0,2
22,3
55,1
1,5
1108,9
İşletmeler arasında odun dışı orman ürünleri üretimi ve gelir
durumları farklılık gösterirken, gelirin oransal bakımdan üretimin altında
kaldığı, ancak bu durumun Kaş işletmesinde farklı bir yapı gösterdiği
anlaşılmaktadır (Şekil 1).
15
300
Üretim (Ton)
6000
250
Gelir (x1000$)
5000
200
4000
150
3000
100
2000
50
1000
0
Gelir Miktarı (x1000$)
Üretim Miktarı (Ton)
7000
0
ġekil 1. İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim ve Gelir Durumu
Figure 1. Yield and income status of NWFP according to enterprises
3.2. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Yıllara Göre Dağılımı
Antalya bölgesinde bazı odun dışı orman ürünlerinin üretim
miktarları ile elde edilen gelirin yıllara göre değerlendirilmesinde en yüksek
üretimin bugüne kadarki üretimlerin %10.5‟inin gerçekleştiği 2004 (3528.5
ton) ile % 8.6‟sının gerçekleştiği 2005 (2886.6 ton) yılı olduğu, en fazla
gelirin ise bugüne kadarki toplam gelirin %11.4‟ünün gerçekleştiği 2008
(126000 $) ile %10.6‟sının gerçekleştiği 2004 (117500 $) yılı olduğu
belirlenmiştir (Çizelge 3 ve Çizelge 4).
1990
41,5
1991
1992
185,7
39,1
1993
67,4
3,1
1994
1995
94,0
78,7
6,5
138,0
1996
1997
22,8
122,9
12,5
32,2
Toplam (Ton)
Sandal
393,0
8,2
281,0
3,6
5,4
134,6
238,2
106,7
98,6
555,0
831,8
985,6
1213,1
1,2
421,1
107,3
970,6
1570,7
625,5
147,0
102,0
60,9
7,8
809,9
1433,1
632,6
2268,9
1867,1
0,5
291,8
16,4
100,8
41,1
368,7
1263,6
16
1,0
Mersin
Yaprağı
Mersin Meyve
Kekik
Keçiboynuzu
Fıstıkçamı
Kozalağı
Defne
Çalba
Cistus
Yıl
Adaçayı
Çizelge 3. Yıllara Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları
Table 3. Yield amounts of NWFP according to years
1,0
724,8
420,9
1853,3
1998
426,6
27,0
134,4
145,6
238,0
971,6
1999
379,4
31,3
286,8
123,4
436,6
1257,5
2000
2001
195,3
88,9
349,2
129,8
72,5
48,3
710,4
289,7
120,7
2,4
528,2
290,6
2002
2003
53,8
44,2
346,9
24,3
46,2
78,8
330,4
482,1
3,4
22,0
299,3
170,6
2004
2005
141,5
49,6
328,5
556,6
276,6
446,2
526,3
326,8
304,9
323,6
18,5
67,5
2006
119,7
573,3
282,7
455,5
126,4
2,1
2823,5
2007
2008
40,8
49,1
435,5
445,5
63,0
246,9
238,6
203,6
44,2
88,8
15,0
22,0
674,5
307,2
200,2 15,0
168,5 17,0
1726,9
1548,5
2009
2010
40,6
112,9
56,2
130,4
269,6
140,3
774,8
401,7
78,7
58,9
1,5
8,5
389,0
196,0
92,0 14,0
166,1 3,0
1716,4
1217,8
Toplam
2
111,5
1996,2
961,2
16,0
11,0
147,2
1087,6
988,5
589,6
316,3
616,6
211,5
726,0
588,5
3528,5
2886,6
892,6
220,6
150,5
2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6 51,1 33615,2
188,2
17
0,2
0,3
0,2
0,1
13,8 361,0
0,4
11,3
6,9
3,8
22,3
55,1
0,1
0,6
0,5
0,3
Toplam
(x 1000 $)
62,6 232,2
0,4
0,7
2,1
0,6
1,8
0,3
2,6
11,7
18,6
3,4
6,2
2,7
2,4
4,9
Sandal
70,6
0,3
Mersin
Yaprağı
Toplam 101,5
0,1
9,4
13,9
28,6
32,7
27,2
28,6
18,6
10,5
12,3
5,5
9,4
31,5
5,3
6,2
12,2
34,9
12,1
25,9
27,6
9,0
5,8
3,2
Mersin
Meyve
0,2
19,5
24,2
10,6
16,8
79,3
12,0
7,2
0,1
2,2
1,0
1,6
1,4
0,9
2,4
3,1
2,1
1,7
1,8
Kekik
3,9
0,3
1,8
4,3
6,5
15,6
9,4
2,4
6,9
6,1
5,2
8,8
3,2
7,1
27,9
4,1
4,3
17,7
17,7
7,5
17,0
13,9
10,3
25,1
8,7
22,0
7,3
7,0
6,2
13,7
3,0
Keçiboynuzu
0,2
3,8
0,4
0,8
0,6
0,5
9,7
0,5
4,2
0,3
5,7
11,4
14,4
6,9
8,2
0,9
2,0
0,1
Defne
1,6
10,7
1,6
4,6
4,0
3,4
0,5
2,1
10,4
7,9
6,0
3,0
2,9
3,1
9,6
4,7
9,3
3,9
8,8
1,1
2,3
Çalba
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Cistus
Yıl
Adaçayı
Fıstıkçamı
Kozalağı
Çizelge 4. Yıllara Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu
Table 4. Income status that obtained from NWFP according to enterprises
37,6
48,9
42,4
39,6
48,0
39,1
13,7
27,5
21,9
26,5
81,4
15,0
19,8
41,1
117,5
103,2
93,8
78,5
126,0
54,0
33,5
1,5 1108,9
Üretim ve gelir miktarına 1990 yılından itibaren bakıldığında
genelde dalgalı bir yapı gözlense de 2004 yılı üretimin en yüksek olduğu yıl
şeklinde ortaya çıkarken 2004 yılından sonra üretimde belirgin bir düşüşün
olduğu gözlerden kaçmamaktadır (Şekil 2). Üretimden elde edilen gelirde de
benzer bir yapı görülmesine karşın 2008 yılında elde edilen yüksek gelir
dikkat çekmektedir.
Üretimde en yüksek paya sahip ve üretilen ürünlerin % 34.7‟sini
oluşturan kekiğin (11 665 ton), en fazla 1994 (1 433.1 ton, %12.3) yılında
üretildiği, ardından gelen defne üretiminin toplam üretimin % 20.1‟ini
oluşturduğu, en fazla üretimin ise 2009 yılında %10.4 olarak gerçekleştiği
tespit edilmiştir. Gelir olarak bakıldığında toplam gelir içerisinde kekiğin
% 32.6, defnenin % 21 ve fıstıkçamı kozalağının da %17‟lik bir paya sahip
olduğu anlaşılmaktadır.
4000
3000
120
Gelir (x1000$)
100
2500
80
2000
60
1500
40
1000
Gelir Miktarı (x1000$)
Üretim Miktarı (Ton)
3500
140
Üretim (Ton)
20
500
0
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
0
ġekil 2. Yıllara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu
Figure 2. Yield and income status of NWFP according to years
Yıllar itibariyle işletmelerin üretim ve gelir performansları dikkate
alındığında en yüksek üretimi yapan Manavgat (6533,9 ton) işletmesinin
928.4 tonluk üretimi 1997 yılında gerçekleştirdiği, ikinci sırada yer alan
Serik (5905,6 ton) işletmesinin 1461.5 tonluk üretimi 2004 yılında, üçüncü
olan Antalya (4069.6 ton) işletmesinin de 1054.2 tonluk üretimi 2006 yılında
gerçekleştirdiği saptanmıştır (Çizelge 5). En fazla gelirin ise Serik (256119
18
$) orman işletmesinde 2008 (80700 $) yılında gerçekleştiği belirlenmiştir
(Çizelge 6)
Toplam (Ton)
TaĢağıl
Serik
Manavgat
Kumluca
Korkuteli
KaĢ
GündoğmuĢ
GazipaĢa
Finike
Elmalı
Akseki
Alanya
Antalya
Çizelge 5. Yıllara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları
Table 5. Yield amounts of NWFP according to years and enterprises
Yıl
1990
3,6
69,5
35,6
58,3
2,4
26,0
12,5
477,3
39,6
1991
55,8
35,2
48,3
36,4
7,3
207,5
53,3
225,2
316,6
985,6
1992
29,5
231,5
2,3
82,2
41,2
3,1
124,4
37,8
94,7
383,7
182,6
1213,1
1993
253,4
355,0
223,8
10,1
15,9
460,1
187,5
1570,7
1994
99,3
400,8
2,1
107,5
14,6
42,8
352,9
25,3
979,5
244,1
2268,9
1995
102,6
197,3
338,3
138,6
42,8
743,8
63,1
98,7
141,9
1867,1
121,8
90,4
21,5
9,4
19,7
158,1
420,9
153,5
96,5
35,6
928,4
206,3
1853,3
64,9
1996
1997
1998
71,9 133,4
145,0
369,2
74,4
1999
2000
90,5
2001
63,4
2002
213,7
2003
2004
82,1
63,9
62,2
182,8
13,5
219,9
164,0
62,3
44
74,4
30,4
239,1
14,8
51,3
90,3
57,5
224,5
59,0
53,7
95,6
101,6
92,3
127,8
106,4
5,4
212,5
71,3
32,0
77,8
167,6
12,2
51,0
23
21,8
47,5
50,3
187,4
2005
104,4
62,8
304,4
19,1
83,5
7,2
109,6
2006
173,1
3,3 1054,2
8,1
26,0
29,8
132,0
2007
67,9
11,6
149,1
33,6
54,0
16,5
203,4
2008
91,6
77,4
94,7
1
113,0
24,0
144,2
7,0
2009
126,6
33,3
78,6
58,8
5,1 101,5
30,8
1,7
2010
72,0
43,9
156,8
163,0
50,5
23,1
Toplam 1882,9 637,6 4069,6
1,1
5,5
122,7
31,4
56,1
16,5
724,8
212,4
971,6
580,5
369,2
1257,5
582,5
322,3
168,6
259,3
63,0
1996,2
31,5
961,2
280,9
1087,6
925,6
3528,5
315,6
6,5
8,6
333,3
988,5
201,6 1461,5
208,9
27,6
955,8 1003,4
2886,6
130,1
285,6
263,3
709,5
2823,5
24,4
92,5
122,7
95
1726,9
30,6
65,8
272,7
617,7
1548,5
76,6
566,5
88,9
548,0
1716,4
62,3
180,2
101,0
211,0
1217,8
1924,5 1301,7 674,1 3762,0 248,7 1391,7 6533,9 5905,6 5277,6 33615,2
19
(x 1000 $)
0,8
37,6
14,4
7,0
48,9
1992
0,3
5,2
3,5
1,4
0,4
5,3
0,3
3,2
17,8
5,0
42,4
1993
3,1
4,5
8,9
0,6
0,8
14,3
3,6
39,6
1994
0,9
3,5
1995
0,8
2,8
0,1
3,9
0,1
1996
1997
0,5
1998
2,9
4,9
5,1
0,5
0,7
14,5
1,1
18,3
3,3
48,0
10,7
4,9
0,7
13,0
1,9
2,2
2,1
39,1
3,6
2,8
0,2
0,3
0,7
6,1
13,7
3,7
2,6
0,5
4,5
3,9
27,5
4,9
21,9
12,0
6,1
26,5
47,7
5,6
6,4
0,8
1999
2000
2,7
2001
0,5
2002
4,8
2003
1,9
2,4
1,6
6,1
0,6
7,2
4,5
1,3
4,8
7,8
0,9
6,6
0,2
0,9
0,8
0,5
6,1
1,2
1,7
0,8
1,6
1,3
5,6
1,1
6,4
0,1
5,6
2,8
1,4
2,0
10,4
12,3
2004
0,1
1,0
8,8
1,1
1,3
0,8
14,1
2005
1,6
0,9
14,4
1,7
1,4
0,5
9,8
2006
2,4
4,2
36,1
0,8
0,3
0,5
15,2
2007
1,1
0,2
8,0
0,5
13,1
0,3
19,6
2008
2,0
1,3
4,7
0,2
1,7
0,4
14,0
2009
1,7
0,5
6,0
0,8
2,2
1,6
1,6
2010
1,4
0,9
8,4
2,2
3,7
0,7
2,7
0,3
Toplam
34,3
17,8
121,6
53,5
51,7
13,1
180,6
7,3
0,1
0,2
Toplam
27,3
3,6
TaĢağıl
Manavgat
1,1
15,6
Serik
Kumluca
2,0
0,8
Korkuteli
0,3
0,9
KaĢ
1,1
3,1
GazipaĢa
3,3
2,2
Finike
1,7
1,2
Elmalı
0,1
1991
Antalya
1990
Alanya
Yıl
Akseki
GündoğmuĢ
Çizelge 6. Yıllara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu
Table 6. Obtained Incomes from NWFP according to years and enterprises
1,7
0,5
3,1
2,6
81,4
0,2
15,0
1,7
19,8
41,1
0,4
8,4
9,9
41,0
30,5
117,5
1
0,4
45,7
16,8
103,2
0,6
6,6
4,7
9,5
12,9
93,8
1,8
3,7
15,5
14,7
78,5
8,4
3,1
80,7
9,5
126,0
3,1
20,8
8,5
7,2
54,0
2,2
4,0
4,2
2,8
33,5
57,2
219,3
256,1
96,3
1108,9
0,1
3.3. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Aylara Göre Dağılımı
Odundışı
orman
ürünleri
üretiminin
aylar
açısından
değerlendirilmesi sonucunda en yüksek üretimin 7311.3 ton ile ekim, en az
üretimin ise 853.2 ton ile ocak ayında gerçekleştiği belirlenmiştir. Üretimin
en fazla yapıldığı ekim ayında 2482.8 ton kekik, 2427.7 ton defne ve 1048.1
ton mersin yaprağı üretimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ürünlerden elde edilen
gelir açısından bakıldığında ise en yüksek gelirin 214600 $ ile ekim, en
düşük gelirin ise 13500 $ ile şubat ayında gerçekleştiği belirlenmiştir
(Çizelge 7 ve Çizelge 8). Üretimin ekim ve eylül aylarında en yüksek
seviyeye ulaşma nedeni makalede incelenen odundışı orman ürünlerinin
üretiminin ağırlıklı olarak bu aylarda gerçekleştiğine bağlamak mümkündür.
20
Mersin
Yaprağı
Toplam (Ton)
Mersin
Meyve
4
27,4
41,7
36,6
144,0
86,7
481,5
71,7
8,0
27,0
10,3
853,2
315,4
Mart
Nisan
3,6
95,2
217,0
603,7
63,1
34,1
25,5
96,8
143,7
144,3
13,7
612,6
39,0
46,5
52,3
18,8
557,8
1651,9
Mayıs
107,4
654,5
55,8
119,2
22,4
142,3
12,1
65,2
1178,9
Haziran
Temmuz
87,8
227,1
550,7
483,1
23,0
226,6
56,7
146,5
51,3
3,3
100,3
901,5
28,7
34,3
73,5
932,8
2061,6
Ağustos
Eylül
361,2
467,6
101,9
382,6
625,5 378,1
349,1 1386,7
8,7
7,3
5,1
569,3
1395,4
2425,0
158,5
275,5
59,0
562,2
Ekim
389,7
493,7
222,2 2427,7
88,0
89,3
2482,8
Kasım
Aralık
87,6
373,5
57,2
42,5
172,0 1546,1
141,0 1192,8
355,1
967,0
305,0
45,1
1315,7
1722,5
Cistus
Sandal
Fıstıkçamı
Kozalağı
192,3
1,5
Kekik
Defne
Ocak
ġubat
Ay
Adaçayı
Çalba
Keçiboynuzu
Çizelge 7. Aylara Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları
Table 7. Yield amounts of NWFP according to months
5,0
8,0
3098,5
6433,4
47,9 1048,1 22,0
7311,3
421,3
2,1
266,0 12,1
191,9 4,0
4538,0
4682,3
Toplam 2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6 51,1 33615,2
70,6
62,6
232,2
188,2
21
13,8
361,0
22,3
5,2
6,4
0,9
6,8
Toplam
(x 1000 $)
101,5
0,3
0,5
0,6
0,8
0,4
0,5
0,1
9,0
1,3
3,0
0,4
24,5
1,3
0,4
14,4
2,2
4,0
27,5
52,0
88,1
77,1
32,6
37,0
Sandal
3,4
8,0
39,6
41,3
1,4
20,6
1,1
0,1
1,0
11,3
18,1
42,4
0,5
1,1
0,6
1,3
0,7
2,1
1,6
10,5
25,1
7,2
4,4
0,2
0,3
0,5
0,3
0,2
32,1
13,5
46,9
74,6
23,1
43,6
73,4
119,6
197,7
214,6
140,3
129,4
55,1
1,5
1108,9
Mersin
Yaprağı
1,6
0,8
2,8
2,8
1,7
3,9
14,9
41,7
68,5
61,9
31,6
Mersin Meyve
0,5
0,9
1,1
2,3
1,2
1,1
9,4
23,3
8,2
5,5
6,5
2,7
Kekik
Fıstıkçamı
Kozalağı
0,1
1,8
2,8
2,0
16,5
20,6
25,1
17,1
2,7
9,3
0,7
3,1
10,6
10,9
13,1
13,0
1,6
7,4
7,5
1,5
1,3
3,5
Keçiboynuzu
Defne
Toplam
Çalba
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Adaçayı
Ay
Cistus
Çizelge 8. Aylara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinden Elde Edilen Gelir Durumu
Table 8. Yield amounts of NWFP according to months
Aylık üretim ve gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde ocak
ayından ekim ayına kadar düzenli bir artış, sonraki aylarda da düşüş
yaşandığı görülmektedir (Şekil 3).Ayrıca ürünün görece az üretildiği aylarda
gelirin arttığı, üretimin arttığı aylarda ise gelirin azaldığı anlaşılmaktadır.
7000
250
Üretim (Ton)
200
6000
5000
150
4000
100
3000
2000
50
1000
0
Gelir Miktarı (x1000$)
Üretim Miktarı (Ton)
8000
0
ġekil 3. Aylara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu
Figure 3. Yield and income of NWFP according to months
İşletme müdürlüklerinin aylar itibariyle üretim performanslarına
bakıldığındaen yüksek üretimi yapan Manavgat (6533.9 ton) işletmesinin en
yüksek üretimi ekim (1844.3 ton), en düşük üretimi ise ocak (2 ton) ayında
yaptığı anlaşılmaktadır (Çizelge 9). İşletmelerin gelir performanslarına
bakıldığında en yüksek geliri elde eden Serik (256100 $) işletmesinin en
yüksek geliri nisan (45500 $), en düşük geliri ise üretimi ise temmuz (3900
$) ayında elde ettiği anlaşılmaktadır (Çizelge 10). Ancak işletmelerin aylar
itibariyle kazançlarına bakıldığında Manavgat (56100 $) işletmesinin ekim
ayında en yüksek geliri elde ettiği anlaşılmaktadır.
22
Toplam (Ton)
TaĢağıl
Serik
Manavgat
Kumluca
Korkuteli
KaĢ
GündoğmuĢ
GazipaĢa
Finike
Elmalı
Antalya
Alanya
Ay
Akseki
Çizelge 9. Aylara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları
Table 9. Yield amounts of NWFP according to months and enterprises
Ocak
22,4
5,0
8,0
1,6
9,5
2,0
378,6 426,0
853,2
ġubat
36,0
11,3
3,7
1
10,6
44,4
74,5
125,0
315,4
Mart
45,6
29,7
21,1
5,0
0,4
41,9
273,8 115,4
557,8
25,0
133,4 52,5
Nisan
Mayıs
34,7
Haziran
Temmuz
2,6
81,9
17,3
56,5
32,0
9,5
79,0
16,5
10,9
1,3
26,5
20,7
39,1
1,0
4,1
83,7 327,6 1,1 212,0
98,3
39,8 265,5
45,0
265,7 284,0
76
1651,9
338,2 232,8 389,2 1178,9
17,3
3,2
209,0 188,8 415,0
932,8
113,8 254,3 119,7 541,7 2061,6
Ağustos
167,1 17,0 494,0
Eylül
443,0 73,3 867,2 1,2 647,3 295,2 198,4 882,8 84,2 530,4 625,5 737,2 1047,8 6433,4
Ekim
603,8 119,3 1347,7 2,1 120,9
Kasım
342,0 80,6 389,8
Aralık
173,3 25,0 501,9 1,2 272,5
Toplam
1882,9 637,6 4069,6 5,5 1924,5 1301,7 674,1 3762,0 248,7 1391,7 6533,9 5905,6 5277,6 33615,2
293,0 107,9 38,6 715,1 46,9 186,6 281,4 421,2 329,6 3098,5
29
121,8 876,1 72,6 246,6 1844,3 1158,2 507,9 7311,3
355,5 231,6 88,8 602,9
52,4 1032,8 975,0 386,6 4538,0
68,4 136,3 376,1
238,1 1594,4 1061,8 233,4 4682,3
Çizelge 10. Aylara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu
Kumluca
Korkuteli
KaĢ
GündoğmuĢ
Finike
Elmalı
Antalya
GazipaĢa
23
0,7
17,3
37,5
47,8
39,8
17,0
18,6
180,6
0,6
1,3
0,1
1,2
2,1
2,4
1,7
7,3
0,1
8,5
13,4
17,2
7,0
2,2
6,8
57,2
Toplam
(x 1000 $)
3,1
7,2
6,7
11,0
3,9
34,3
5,5
0,2
1,3
2,1
1,8
0,4
17,8
0,1
0,5
0,3
0,9
TaĢağıl
0,6
0,3
0,2
4,9
1,3
0,2
0,3
0,7
0,2
1,2
1,8
1,5
0,1 1,6
0,7
1,7 0,4
0,4
0,6 5,2
8,2 0,1 8,8 5,4 0,6
16,1
14,9 2,3 0,8
20,5
14,5 9,7 4,8
42,2 0,1 4,2 15,7 1,5
16,4
6,0 4,7 1,8
13,7
4,3 3,2 3,0
121,6 0,2 53,5 51,7 13,1
Serik
0,3
0,6
0,5
Manavgat
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
Alanya
Ay
Akseki
Table 10. Obtained incomes from NWFP according to months and enterprises
1,8
1,2
6,0
7,0
5,7
9,6
11,8
39,2
56,1
48,4
32,4
219,3
7,1
6,5
4
45,5
5,5
24,4
3,9
12,3
17,4
29,8
24,8
39,1
256,1
23,5
2,0
1,7
13,0
5,8
6,1
5,6
5,1
15,8
7,6
6,1
4,1
96,3
32,1
13,5
46,9
74,6
23,1
43,6
73,4
119,6
197,7
214,6
140,3
129,4
1108,9
4. TARTIġMA SONUÇ ve ÖNERĠLER
Günümüzde odun dışı orman ürünlerine olan ihtiyaç giderek artış
göstermekte ve kullanım alanları genişlemektedir. Dolayısıyla bu ürünlerin
ekonomik değeri de aynı oranda artmaktadır. Bu ürünlerin hemen tamamı
orman rejimine giren alanlardan toplanmakta olduğu göz önüne alındığında,
OGM tarafından alınmakta olan Tarife Bedellerinin oldukça düşük olduğu
görülmektedir. Bu durum, hem OGM‟nün bu ürünlerden elde edebileceği
kazancın az olmasına ve ürünlerin çok az tarife bedeli ücretlerle
toplattırılmasından dolayı da bu ürünlerin doğadaki varlıklarının giderek
azalmasına da neden olmaktadır. Ancak, tarife bedellerinin gereğinden fazla
artırılmasının kaçak faydalanmayı teşvik edeceği dikkate alınarak, bu
konudaki bütün paydaşların görüşleri de alınarak uygun oranlarda artışlar
yapılmalıdır (Güler ve ark. 2011).
Makalede konu edilen Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nün orman
işletmeleri bazında orman köylülerine toplatma izni verdiği bazı odun dışı
orman ürünlerinin üretim miktarları ve bu ürünlerden elde ettiği gelirler,
işletme, yıl ve ay değişkenleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Antalya
Orman BölgeMüdürlüğü olarak 21 yıllık süre içerisinde bazı odun dışı
orman ürünlerinden (adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı kozalağı,
keçiboynuzu, kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandal) toplam
33615,2 ton üretime karşılık 1 108 861 $ gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Bu
sonuçlara göre Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nün odundışı orman
ürünlerinden yıllık ortalama gelirinin 52803 $, işletme başına yıllık ortalama
gelirinin 4 062 $ ve işletme başına aylık ortalama gelirinin ise 338 $
düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Ancak bazı işletmelerin aylık ortalama
gelirinin 1 016 $ (Serik) olurken, bazı işletmelerin gelirlerinin de (Elmalı 1
$, Korkuteli 29 $) çok düşük düzeylerde kaldığı görülmektedir.
Makalede yıllara göre odundışı orman ürünlerinin üretim
miktarlarında bazı ürünlerin örneğin keçiboynuzunun 1995 yılında 810 ton
civarında üretildiği görülürken birçok yılda hiç üretilmediği, çalbayla ilgili
olarak da 1994-1999 arasında hiç üretim yapılmadığı görülmektedir. Gelir
durumu incelendiğinde de benzer şekilde üretime paralel olarak gelir elde
edilmediği görülmektedir. Bu durumun nedenleri kayıtların dikkatli ve
düzenli tutulmaması, konunun yeterince önemsenmemesi veya o yıllarda
ihracatçı birliklerinin o ürüne olan talebinin olmaması olabilir. Ancak
bugüne geldiğimizde Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Odundışı Ürün
ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı‟nın kurulmuş olması konuya bundan sonra
daha da önem verileceğinin bir göstergesi olarak algılanabilir.
24
Elmalı ve Korkuteli gibi bazı odun dışı orman ürünleri (adaçayı,
kekik ve çalba) bakımından zengin olan bölgelerde üretim ve gelir
durumunun düşük olması, yörede meyvecilik ve hayvancılık faaliyetlerinin
yoğun olarak yapılmasına bağlanabilir. Bu bölgelerde, yukarıda sayılan
endemik ve tehlike altında olan türler (adaçayı, kekik ve çalba)
bulunmasından dolayı işletme olarak üretiminin düşük tutulması bir gerekçe
olarak ortaya sürülüyorsa, bu durumun oldukça korumacı bir yaklaşım
olacağını ifade etmek mümkündür. Ancak aynı ürünlerin örneğin Akseki
işletmesinde 57.6 ton adaçayı, 484 ton çalba ve 395 ton kekik üretiminin
yapılmış olması bir çelişki olarak ortaya çıkmakla beraber, korumacı
yaklaşım konusuna ihtiyatla bakılmasını sağlamaktadır. Araştırmaya konu
edilen odun dışı orman ürünlerinin göreceli olarak düşük üretildiği Elmalı ve
Korkuteli işletmelerinde, yöre insanının tarım ve hayvancılık yapma
olanağının bulunması, odun dışı orman ürünlerini toplama konusuna
yönelmeyi engelleyen bir faktör olarak düşünülebilir. Ancak Akseki gibi
tarım yapmanın daha zor olduğu bölgelerde de, yöre insanının odun dışı
orman ürünlerini doğadan toplamak suretiyle üretmek konusunda, bir
zorunluluğunun bulunmakta olduğunu söylemek mümkün olabilecektir.
Kırsal bölgelerde ve orman içinde yaşayan insanların bir bölümü
geçimlerini binlerce yıldır, odun dışı orman ürünleri üreterek ve bunları
kullanarak karşılamışlardır. Odun dışı orman ürünlerinin kalkınmakta olan
ülke ekonomilerinde son yıllarda önemli bir rol üstlendiği bilinmektedir.
Ancak az sayıda ürünün ticarete konu olması nedeniyle, Ulusal Ormancılık
Politikalarında odun dışı orman ürünlerine beklenen önem verilmemiş, bu
ürünler orman yöneticilerinin ve politikacıların dikkatini yeterince
çekememiştir (Mukerji 1997).
Ülkemizde özellikle İzmir ve İstanbul‟da bulunan ihracatçı
firmalar, aracılardan aldıkları bitkileri ham olarak ihraç etmektedirler. Yurt
dışında bu bitkilerden çeşitli kimyasal işlemler sonucunda elde edilen etken
maddeler ilaç, kozmetik vb. ürünlerin terkibine dâhil edilmekte ve bu ürünler
yüksek fiyatlar karşılığında ülkemize ithal edilmektedir. Ülkemiz, odun dışı
orman ürünleri potansiyeli bakımından oldukça zengin kaynaklara sahiptir.
Buna rağmen, konuya yeterince önem verilmemiş, uygun politika ve
stratejiler geliştirilememiş, dolayısıyla bu alanlardaki sanayi yeterince
teşekkül edememiştir. ODOÜ‟lerden elde edilen etken maddeler ve bu
maddelerin yapısında yer aldığı ilaç, kozmetik vb. ürünler, büyük bütçeler
ayrılarak yurt dışından ithal edilmektedir (Güler ve ark. 2011).
ODOÜ‟nin çok büyük bir bölümü ham madde ve/veya yarı mamul
madde (drog) olarak yurt dışına ihraç edilmektedir. Buna rağmen, son
25
yıllarda odun dışı orman ürünlerinin ihracatından elde edilen gelirin asli
ürünlerle başa baş gitmesi, bazen de asli ürünlerden elde edilen gelir
miktarını geçmesi, bu ürünlerin insan hayatı için arz ettiği önem düzeyinin
ve ekonomik değerinin ne denli yüksek olduğunun bir göstergesidir.
ODOÜ‟nin üretim ve satış işlemleri ve bu kapsamdaki tarife bedeli
uygulamalarının etkin bir şekilde yürütülebilmesi için, öncelikle bölgesel
düzeyde önemli ve yoğun şekilde doğadan toplanan bitki türlerinin, bölgede
görev yapan Orman ve Su Bakanlığı personeli tarafından tanınması, önem ve
özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda meslek içi eğitim
seminerleri düzenlenmeli ve bu eğitimler arazi ve laboratuar çalışmaları ile
desteklenmelidir. Eğitim faaliyetleri kapsamında ayrıca, yöre halkına yönelik
olarak ODOÜ‟nin üretim zamanları, hasat teknikleri, kooperatifleşme, elde
edilen ürünlerin ambalajlama ve sertifikalandırma süreçleri konusunda
görsel, yazılı ve uygulama destekli eğitim programları düzenlenmelidir.
Böylece, Odun Dışı Orman Ürünlerinden sürdürülebilir en yüksek
gelirin elde edilmesiyle, bölge ve ülke ekonomisine önemli oranda katkı
sağlanmış olacak ve buna yönelik olarak da çok önemli bir altlık hazırlanmış
olacaktır.
Bu çalışma, Odun Dışı Orman Ürünleri konusunun en önemli
paydaşları olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile orman köylüsünün, odun
dışı orman ürünlerinden geçmişten bugüne hangi düzeyde üretim yaptığı ve
ne kadar gelir elde ettiğini göstermesi bakımından önemli bilgi ve bulguları
içermektedir. Ayrıca, bundan sonra Odun Dışı Orman Ürünleri konusunda
yapılacak olan bütün çalışmalara ve özellikle sosyo-ekonomik nitelikli
çalışmalara önemli bir altlık oluşturacak ve yön gösterici nitelik arz
edecektir. Bu tür çalışmaların ülke genelinde yapılması, odun dışı orman
ürünlerinin üretimi ve ihracatı konusunda ileriye dönük projeksiyonların
ortaya konulmasına katkı sağlayacaktır.
TEġEKKÜR
Bu makalenin hazırlanmasında yardımlarını gördüğümüz Antalya
Orman Bölge Müdürlüğü İşletme Pazarlama Şube Müdürlüğü‟ne teşekkürü
bir borç biliriz.
5. KAYNAKÇA
ANONĠM, 1990-2010. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Odun Dışı Orman
Ürünleri Kayıtları, Antalya.
26
ANONĠM, 2004. Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler, Çevre ve
Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Ankara.
BAYTOP, T., 1984. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi(Geçmişte ve Bugün),
İ.Ü.Yayınları No:3255, Eczacılık Fakültesi No:40, İstanbul.
BAYTOP, T., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları:578, Ankara.
BAYTOP, A., 1995. Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve
Anlamları, İ.Ü. Eczacılık Fakültesi, Üniversite Yayın No:3889,
Eczacılık Fakültesi Yayın No:69, İstanbul.
BAYTOP, A., 1998. Botanik Kılavuzu, İ.Ü.Yayınları No:4058, Eczacılık
Fakültesi Yayın No:70, İstanbul.
BOZKURT, Y., YALTIRIK, F., ÖZDÖNMEZ, M.. 1982. Türkiye‟de
Orman Yan Ürünleri, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü.Yayın
No:2845, O.F.Yayın No:302, İstanbul.
CEYLAN, A., 1996. Tıbbi Bitkiler II, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayın No: 481, İzmir.
CLARKE, J.H., 2000. A Dictionnary of practicalMaterialMedica,
Copyright ©, Médi-T ®.
DAVĠS, P.H.. 1965-1988. Flora of TurkeyAndThe East Aegean Islands,
Vol:1-10, Edinburg.
EKĠM, T., KOYUNCU, M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z.,
ADIGÜZEL, N., 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti
ve Tohumlu Bitkiler), Ankara.
FIRAT, F., 1943. Fıstıkçamı Ormanlarımızda Meyve ve Odun Verimi
Bakımından Araştırmalar ve Bu Ormanların Amenajman Esasları.
Yüksek Ziraat Enstitüsü Yayını, Sayı: 141.
GÖKMEN, H., 1973. Kapalı tohumlular (Angiospermae). I. Cilt., Şark
Matbaası, s. 577.
GRISHKOVETS, V.I., SERGIENKO, T.V. and CHIRVA, V.Y.,
1980.Triterpenoidsandsteroidfromthefruit of Arbutusandrachne L.
Chemistry of Natural Compounds, 15, 799.
GÜLER, S., BAġARAN, S., GÜLER, K.H., 2011. Batı Akdeniz
Bölgesinde Doğal Yayılış Gösteren Önemli Bazı Odundışı Orman
Ürünlerinin Yaş/Kuru Ağırlık Oranları, Batı Akdeniz Ormancılık
27
Araştırma Müdürlüğü Yayınları, Teknik Bülten Serisi No: 45,
Antalya.
GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKĠM, T., BAġER, K.H.C., 2000. Flora of
Turkey and The East Aegean Islands (Suplement 2), Vol:XI,
Edinburg
HILEMAN, L.C., VASEY, M.C., PARKER, V.T., 2001. Phylogenyand
Biogeography of the Arbutoideae (Ericaceae). Implications for the
Madrean-Tethyan Hypothesis, Systematic Botany 26 (1), p. 131143.
KARIM, F.M. and QURAAN, S.A., 1986. Medicinal Plants of Jordan.
Irbid: YarmoukUnv.
MUKERJĠ, AK., 1997. Odun Dışı Orman Ürünlerinin Önemi ve
Sürdürülebilir Kalkınma Stratejileri.XI. Dünya Ormancılık
Kongresi Bildirileri, Cilt: 3-4, Antalya.
ÖZHATAY, N., KOYUNCU, M., ATAY, BYFIELD, A.,
1997.
Türkiye‟nin Doğal Tıbbi Bitkileri Hakkında Bir Çalışma, İstanbul.
SAATÇĠOĞLU, F.,1971. Silvikültür I, İ.Ü. Orm. Fak. Yayını, no: 172.
SAKAR, M.K., BERKMAN, M.Z., CALIS, I. & RUEDI, P., 1991.
Constituents of Arbutusandrachne. Fitoterapia, 62, 176–177.
SAYAR, A., GÜVENSEN, A., ÖZDEMĠR, F., ÖZTÜRK, M., 1995. Ot
Sistematik Botanik Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, Ankara.
SEÇMEN, Ö., GEMĠCĠ, Y. GÖRK, G. BEKAT, L. LEBLEBĠCĠ, E.
1995. Tohumlu Bitkiler Sistematiği, Ege Üiversitesi Fen Fakültesi,
Kitaplar Serisi No:116, İzmir.
SELÇUK, H., 1964. Fıstıkçamı (Pinus pinea L.)‟nın Özellikleri, Ekonomik
Değeri ve Yetiştirme Bakım Tekniği Hakkında Rapor. OGM
Teknik Haberler Bülteni, sayı: 10.
TCMB, 1990-2010. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kayıtları,
Ankara.
WAYSTAFF, J. D., 1994. Arbutusandrachne L. Ericaceae. United States
Food and Drug Administration Center for Food Safety and Applied
Nutrition. VascularPlantListing. Office of Plantand Dairy Foods
and Beverages.
YALTIRIK, F. EFE, A., 1989. Otsu Bitkiler Sistematiği, İ.Ü. Yayın
No:3568, Fakülte Yayın No: 3, İstanbul.
28
(ODC: 285; 754)
BATI AKDENĠZ BÖLGESĠNDE DOĞADAN TOPLANAN
ĠZMĠR KEKĠĞĠ, ĠSTANBUL KEKĠĞĠ, NANERUHU,
DAĞÇAYI VE YAYLAÇAYI TÜRLERĠNĠN
GENEL ÖZELLĠKLERĠ VE KURUMA ENDEKSLERĠ
General Characteristics and Drying Indekses of Turkish Oregano,
Greek Oregano, Mint-Melt, Mountain Tea and Garden Thyme Species
Which Are Collected From Natural Areas on West Mediterranean Region
Sadettin GÜLER 1
Kader Hale GÜLER 1
Dr. Saime BAġARAN 1
1
Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü
[email protected]
Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 05/09/2011
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
South West Anatolia Forest Research Institute
SAFRI
29
30
ÖZ
Bu araştırma projesiyle; Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli beş
adet bitki türünün (İzmir Kekiği (Origanum onites L.), İstanbul Kekiği
(Origanum vulgare L.), Naneruhu (Ziziphora tenuoir L.), Dağçayı (Sideritis
libanotica Labill.) ve Yaylaçayı (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex
Bentham) Yaş/Kuru Ağırlık Oranlarının (Kuruma Endeksleri) ortaya
konulması amaçlanmıştır.
Yaş/Kuru oranlarının belirlenmesiyle, Antalya ve Isparta
Bölgelerinde Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ)‟nin üretim ve satış işleri
daha etkin ve düzenli bir şekilde yürütülecektir.
Ayrıca, bu ürünlerden elde edilen gelirin bütün paydaşlar arasında
adaletli bir şekilde dağıtılmasına katkı sağlanmış olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kuruma Endeksi, Yaş/Kuru Ağırlık Oranları, ODOÜ,
Tarife Bedeli
ABSTRACT
It was aimed to determine wet/dry rates for five species of NWFP
(Turkish Oregano (Origanum onites L.), Greek Oregano (Origanum vulgare
L.), Mint-melt (Ziziphora tenuoir L.), Mountain tea (Sideritis libanotica
Labill.) and Garden thyme (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham))
those are important for Antalya and Isparta regions by the project.
Production and sales jobs of NWFP will be executed more
efficiently and orderly by the dermining of wet/dry rates in Antalya and
Isparta region.
Besides, these results of the study will be contributed to distribute
fairly of obtained incomes from these products between Forest General
Directorate, Subcontractor Organizations and Exporter Organizations.
Key Words: Drying Index, Wet/Dry Weight Rates, NWFP, NTFP,
Wages-tariff
31
1. GĠRĠġ
Tıbbi, aromatik ve diğer kullanım potansiyeli olan bitkilerden
koruma-kullanma dengesi içinde faydalanmaya özen gösterilmesi çok
önemlidir. Bitki türlerinin varlığını sürdürmesi, kaynakların “Sürdürülebilir
Kullanım” ilkesine uygun olarak kullanılabilmesi açısından büyük önem
taşımaktadır (Özhatay ve ark., 1997).
Ticarete konu olanbitkilerin çok az bir kısmı tarlada üretilmekte
olup, geri kalan çok büyük kısmı ise doğadan toplanarak
değerlendirilmektedir (Ceylan, 1995). Günümüzde artık geçerli ve
kullanılmakta olan Avrupa Farmakopesi‟nde, 235 adet bitkisel monograf yer
almaktadır (Başer, 2009).
Günümüzde bitkiler, ilaçların ham maddesi olma yönünde çok
önemli bir konumdadırlar. Bu önemlilik gün geçtikçe daha da artmaktadır.
İnsanların sentetik ilaçlardan beklentisinin azalması, bitkisel kaynaklı
ilaçlara olan eğilimi artırmaktadır. Devletlerin bu alana ayırdığı ödenek, her
geçen gün daha da artmaktadır. Nitekim 1998‟de dünya çapında bitkisel
ilaçların pazarı 14 milyar dolar dolayında olurken, 1991-2000 yıllarının
ortalamalarına göre, dünya yıllık tıbbi ve aromatik bitkiler dış alımı 400 bin
ton ile 1.3 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Bu miktarın % 80‟i, en
fazla dış satım yapan 12 ülke (Çin, Hindistan, ABD, Almanya, Meksika,
Mısır, Şili, Bulgaristan, Singapur, Fas, Pakistan, Türkiye) tarafından
karşılanmaktadır. Bu ülkelerin başında % 34‟lük pay ile Çin gelirken,
Türkiye % 5‟lik pay ile 12. sırada yer almaktadır (Ceylan, 1995; Başer,
2001; Özgüven ve ark., 2005).
Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ); 6831 sayılı yasanın 37.
maddesinin 1. fıkrası gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili
maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel
Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu tebliğine uygun olarak yapılmaktadır
(Anonim, 1995).
ODOÜ‟nin üretim ve satış işlerinde kuualnılmakta olan „Tarife
Bedeli‟ değerlerinin belirlenebilmesi için, bu ürünlere ait „Kuruma Endeksi‟
değerlerinin bölgeler itibariyle bilinmesine ihtiyaç duyulmaktadır. OGM‟nin,
bazı dönemlerde Orman Bölge Müdürlüklerine gönderdiği resmi yazılarında;
ODOÜ‟nin Kuruma Endekslerinin, Bölge Müdürlükleri itibariyle tespit
edilmesinin gerekli ve önemli olduğu ifade edilmiştir.
Ülkemizde, ODOÜ‟nin yaş/kuru oranlarına ilişkin bugüne kadar
belirli bir bilimsel araştırma ve değerlendirme yöntemine uygun olarak
gerçekleştirilmiş tek çalışma, ÖNAL tarafından 1993‟de Muğla yöresinde
32
yapılmıtır. Bu konuda yapılmış olan diğer bir araştırma projesi ise, Antalya
ve Isparta yörelerinde, GÜLER ve arkadaşları tarafından 2010 yılı itibariyle
sonuçlandırılmış olup, bugün itibariyle yayım aşamasında bulunmaktadır.
Bu araştırma çalışmasıyla, ihraç edilen ODOÜ arasında yer alan ve
Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli oranda üretimi yapılan beş adet bitki
türünün Yaş/Kuru Ağırlık Oranları (Kuruma Endeksleri)‟nın ortaya
konulması amaçlanmıştır.
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Kapsam ve Uygulama Yerleri
Araştırma, Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve
sorumluluk alanlarında yürütülmüştür. Araştırmada, ODOÜ niteliğinde olan
dört farklı cinse ait toplam beş adet bitki türüne ait toprak üstü kısımlar
(yaprak, sürgün, çiçek) materyal olarak kullanılmıştır (Çizelge 1).
Bitki türlerinin yoğun yayılış gösterdikleri alanlar literatür (Davis,
1982; Birand, 1952; Karamanoğlu, 1976) yardımıyla belirlenmiştir. Arazi
çalışmaları,
bitkilerin
çiçeklenme
dönemlerinde
bu
alanlarda
gerçekleştirilmiştir.
Çizelge 1. Araştırma Kapsamındaki Bitki Türleri
Table 1. The plant species in this research
Latince Adı
Origanum onites L.
Origanum vulgare L.
Ziziphora tenuoir L.
Sideritis libanotica Labill.
Dorysteas hastata Boiss. at
Heldr. Ex Bentham
Türkçe Adı
İzmir Kekiği, Bilyalı Kekik
İstanbul Kekiği, Güvey otu
Naneruhu, Morkız çayı, Karınağrısı otu
Dağçayı, Acemarpası, Altınbaş, Çayotu, Yaraotu
Yaylaçayı, Çukuryayla çayı
3.2. Bitkilerin Genel Özellikleri
3.2.1. Ġzmir Kekiği
Familya: Lamiaceae
Cins: Origanum
Tür: Origanum onites L.
Ingilizce Adı: Turkish Oregano, Organic Oregano
Kullanılan Kısımları: Yaprak ve Çiçekleri
Toplama Zamanı: Temmuz-Ağustos
33
Dünya üzerinde 50 kadar türle temsil edilen Origanum türleri
çoğunlukla Akdeniz bölgesinde ve Balkanlarda yayılış gösterirler. Origanum
türleri, birden fazla dik gövdesi olan, çok yıllık otsu veya yarı çalımsı
bitkiler olup çiçekleri salkımsı veya gövde uçlarında toplu halde
bulunmaktadır (Davis, 1982).
Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Anadolu‟da, pek çok Origanum
türü halk arasında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Origanum cinsi
Türkiye‟de 23 tür 32 takson, dünyada 41 tür 52 taksonla temsil edilir.
Origanum türleri ticari öneme sahip, büyük miktarlarda ihraç edilen bir
bitkidir. 2000 yılı dış ticaret istatistiklerine göre doğada toplanarak ihraç
edilen kekik miktarı yaklaşık 7 000 tondur (Davis, 1982; Başer, 2000).
İzmir kekiği olarak bilinen Origanum onites Ege ve Akdeniz
bölgelerinde taşlık ve yamaçlık yerlerde yaygın, 40-50 cm boyunda çok
yıllık bir bitkidir. Yapraklarının her iki yüzü sık örtü ve salgı tüyleri ile
kaplıdır. Tohumdan, çelikle veya bitkiyi bölerek üretimi yapılır. Kekikte
antifungustik ve antiparazitik özelliklere sahip olan karvakrolün yüksek
olması aranan bir özelliktir. Midevi ve antispazmotik etkisi yanında
antiseptik ve ekspektoran etkiye de sahiptir (Gül ve ark., 2002) (Şekil 1).
ġekil 1. Burdur-Ağlasun Yöresinde İzmir Kekiği Bireyleri
Figure 1. Turkish Oregano in Burdur-Ağlasun region
34
Origanum onites L., 65 cm ye varan gövde uzunlukları ve 13 cm ye
varan dal uzunlukları ile Labiatae familyasının bir üyesidir (Davis, 1982).
Origanum onites bitkisinin yöresel isimleri İzmir kekiği, Bilyalı kekik, Taş
kekiği, Güve kekiği ve Peynir kekik‟dir. Bitki; Herba-İnfüzyon olarak soğuk
algınlıkları ve karın ağrısına karşı, uçucu yağ şeklinde analjezik, antioksidan,
antifungal olarak, yaprak–infüzyonu olarak gargara yapılarak diş eti
nevraljisi ve baş ağrısına karşı ve Aromatik Su halinde dâhilen ve gargara
şeklinde mide ağrıları ve diş ağrılarına karşı kullanılmaktadır (Baytop,
1999; Hartwell, 1982).
Orta büyüklükteki çok yıllık bu bitkiler, genellikle sıcak iklimi sever
ve kurak, besince zengin, çoğunlukla kireçli, topraklarda iyi yetişirler.
Günümüzde Origanum türleri doğal olarak doğadan toplanıldığı gibi
bazılarının çelikle ve tohumla üretimi de yapılmaktadır (Kokkini, 1996).
Origanum onites Türkiye‟de ticareti yapılan beş tür arasında en çok
ihracatı gerçekleştirilen türdür. Ülkemizde Ege ve Akdeniz Bölgelerinde
doğal olarak yetişir. Halk arasında „Bilyalı kekik, Taş kekik, Peynir Kekiği,
İzmir Kekiği‟ gibi yöresel adlarla bilinen Origanum onites, doğal floramızın
bir ürünü olmasının yanı sıra kültür bitkisi olarak yetiştirilen tek ticari
Origanum türüdür. Origanum onites‟in Ege bölgesinde tarımı yapılmaktadır.
Tarım alanları son yıllarda 6 300 dönüme ulaşmıştır.
Oldukça yaygın kullanıma sahip ve ekonomik açıdan önemli bu
bitki, halk arasında yemeklerde baharat olarak ve çeşitli şekillerde
hastalıkların tedavisinde kullanılır. Toprak üstü kısımlar midevi olarak,
soğuk algınlığı, baş ağrısı gibi durumlarda kullanılır. Uçucu yağı ile yapılan
çalışmalarda analjezik etkisi tespit edilmiştir. Yüksek miktarda fenol
içermesi nedeni ile antibakteriyal, antispazmodik ve antiseptik etkileri
bilinmektedir (Başer ve ark., 1993; Özhatay ve ark., 1997).
Origanum türü kekik bitkilerinin uçucu yağındaki kaliteyi belirleyen
en önemli unsur karvakroldür (Başer ve ark., 1993). Origanum cinsi bitkiler
arasında uçucu yağı zengin olan gruba giren Origanum onites, % 2'den daha
fazla yağ içerir. Uçucu yağının bileşiminde yüksek oranda bulunan
bileşenlere göre yapılan değerlendirmede ise fenolik bileşenleri yüksek olan
grupta yer almaktadır (Padulosi, 1997).
Origanum onites Avrupa‟da bilinen adı ile „Turkish Oregano‟ ile
yapılan çalışmalarda %1-5 verim, % 50-82 karvakrol tespit edilmiştir.
Antalya ve Isparta‟da yetişen kemotipinde linalool (% 91,9) ana bileşiktir
(Baytop, 1991; Öğütveren ve ark., 1992).
35
Kaliteli bir kekikte; gölgede kurutularak (35 °C'yi aşmayan) kendine
has yeşil rengi kazanmış olması , %7- 12 nem içeriyor olması, yaprak içinde
%3'den fazla sap parçaları ve % 0.5'den fazla toz, toprak, böcek kalıntısı
içermiyor olması, en az % 2.5 oranında uçucu yağ içeriyor olması ve
yağındaki karvakrol oranının olabildiğince yüksek (>%75) olması gibi bir
takım özellikler aranmaktadır (Anonimus, 1996).
Bitkinin toprak üstü kısımlarının damıtılmasıyla elde edilen yağı da
parfümeri ve likör endüstrilerinde kullanılır (Azırak, 2007). Karpouhtsis ve
ark. (1998), tıbbi olarak ve farmakolojik uygulamalarda kullanılan İzmir
kekiği‟nin uçucu yağları ile yaptıkları çalışmalar neticesinde bu maddenin
sitotoksik ve genotoksik olduğunu tespit etmişlerdir. Bakkali ve ark. (2005),
İzmir kekiği‟nden elde ettikleri uçucu yağın Saccharomyces cerevisiae D7
suşunda mutajen olduğunu ve ayrıca toksik etkisinin bulunduğunu
saptamışlardır. Bu uçucu yağın ayrıca mitokondrial DNA üzerinde de
mutasyonlar meydana getirdiği bildirilmiştir. İpek ve ark. (2005), İzmir
kekiği‟nin uçucu yağının genotoksik ve antigenotoksik etkilerini Ames
Salmonella/microsome testi ile tespit etmişlerdir.
İzmir kekiği uçucu yağının, kuluçkalık yumurta dezenfektanı olarak
kullanılabilirliğinin araştırıldığı bir çalışmada, 21 ve 42. günlerdeki gövde
ağırlıkları ölçülmüş; kekik uçucu yağ konsantrasyonlarının artışı ile canlı
ağırlık kazancı artışı ve toplam yem tüketim miktarlarının artırdığı ortaya
konulmuştur (Copur ve ark., 2010).
3.2.2. Ġstanbul Kekiği
Familya: Labiatea
Cins: Origanum
Tür: Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link) (Ietswaart)
Ingilizce Adı: Greek Oregano
Kullanılan Kısımları: Yaprak ve Çiçekleri
Toplama Zamanı: İlkbahar
İstanbul kekiği (Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link)
Ietswaart) çok yıllık, sık tüylü, beyaz veya pembe çiçekli, kuvvetli
kokulu, 50-80 cm boylanabilen, kaliks tüp biçiminde, 5 dişli ve tüylü,
Temmuz-Ağustos aylarında çiçeklenen bir türdür. Trakya, Batı ve Güney
Anadolu'da yaygın olarak bulunmaktadır (Davis, 1982) (Şekil 2).
Avrupa‟da Greek Oregano olarak bilinen, Türkiye‟de ise İstanbul
kekiği, Çanakkale kekiği gibi yöresel adlara sahip Origanum vulgare subsp.
36
hirtum ihracatı gerçekleştirilen, ekonomik değere sahip ve Doğu Akdeniz
elementi durumundadır. Avrupa Yakası, Batı-Güney Anadolu, İzmir,
Aydın, Muğla gibi geniş bir alanda yayılış göstermektedir.
ġekil 2. Isparta-Aksu Yöresinde İstanbul Kekiği Bireyleri
Figure 2. Greek Oregano in Isparta-Aksu Region
Origanum vulgare subsp. hirtum bitkisi ile yapılan çalışmalarda
uçucu yağında % 1-7 verim, % 23-80 oranında karvakrol tespit edilmiştir.
Bitki çok değişik şekillerde kullanıma sahiptir. Baharat ve çay olarak
kullanılmasının yanı sıra halk ilacı olarak da baş ağrısına ve mide
ağrılarına iyi geldiği bilinmektedir (Başer ve ark., 1993). Bitkinin
kurutulmuş yaprakları tümörlere karşı ve herba-infüzyonu midevi olarak
kullanılmaktadır (Baytop, 1999; Hartwell, 1982).
İstanbul Kekiği‟nin sulu koşullarda kültüre alınmasında, verim
açısından en uygun sıra arası mesafe 30-50 cm ve en uygun sıra üzeri mesafe
ise 30 cm olarak belirlenmiştir (Sarıhan ve ark., 2006).
Günümüzde modern analiz yöntemleri kullanılarak Origanum
vulgare ssp. hirtum bitkisinin kimyasal analizlerinde esansiyel yağının
yüksek miktarlarda çok etkili sinerjik etkileri saptanmış, otuzun üzerinde
fenolik bileşik içerdiği belirlenmiştir. Dört bileşen (carvacrol % 79.6, ρcymene %8.7, thymol %2.5 ve γ –terpinene %2.1) toplam bileşiğin %93‟ünü
içermektedir.
Hayvan yemlerine premix olarak eklenen doğal ve kullanımı kolay
bir ürün olan Origanum vulgare ssp. hirtumun bitki toz ekstraktının
37
içerisinde bulunan esansiyel yağın, aktif komponentleri olan fenollerin,
antimikrobiyal olarak etkilediği mikroorganizma yelpazesi oldukça geniştir.
Tüm gram (-) ve gram (+) mikroorganizmalara karşı etkilidir ve
antibakterial, antikoksidiyal, antifungal, antioksidan ve doğal bir antiseptik
gibi özellikleri vardır (Gill, 1999).
Esansiyel yağların yapısında bulunan fenoller, bakterinin hücre
duvarını bir arada tutan proteinleri yapısını bozarak hücrenin geçirgenliğini
değiştirir. Hücre geçirgenliği bozulan bakterinin sitoplazmasında bulunan
H+ ve K+ katyonların yoğunluğuna bağlı olarak su kaybetmesi, hücrenin
ölümüne neden olur (Heipieper ve ark., 1991).
Gemci (2006)‟ tarafından yapılan araştırmada, alternatif yem katkı
maddesi olan Origanum vulgare ssp. hirtum bitki toz ekstraktının etlik
piliçlerde, Escherichia coli bakterisine karşı antimikrobiyal bir etki
göstererek sayısını azalttığı ve bunun sonucunda da Origanum vulgare ssp.
hirtum bitki toz ekstraktının yem tüketimini azalttığı ve yemden yararlanma
oranını iyileştirdiği ortaya konulmuştur.
3.2.3. Naneruhu, Morkız çayı, Anuk
Familya: Lamiaceae
Cins: Ziziphora
Tür: Ziziphora tenuior L.
Ingilizce Adı: Thym
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
Gövde uzunlukları 5-15 cm, tek veya çok dallı olan bitki tek yıllık ve
kısa dikenlidir. Yapraklar linear veya linear lanseolat ve belirgin damarlı
olup, çiçek düzeni yogun, oblong sivri bir uç seklindedir. (Davis, 1982)
(Şekil 3).
Ziziphora (Labiatae), Türkiye‟de 5 türe ait 6 adet taksonla temsil
edilmektedir (Başer, 2002). Z. tenuior‟ un metanolik ekstreleri, Morganella
morganii ve Candida albicans üzerinde önemli derecede antimikrobiyal etki
göstermektedir (Elgin ve ark., 2006). Hindistanda ekspektoran, karminatif ve
afrodiziak olarak kullanılmaktadır (Sezik ve Tümen, 1984).
38
ġekil 3. Antalya-Çığlıkara Yöresinde Naneruhu Bireyi
Figure 3. Thym in Antalya-Çığlıkara Region
Tıbbi bitkilerin, hastalık belirtilerin giderilmesinde ve çeşitli
enfeksiyonların tedavisinde geleneksel olarak kullanımı yüzyıllar öncesine
dayanır. Son yıllarda İran ve diğer ülkelerde, doğal ve doğal olmayan
bitkilerin tıbbi amaçlar için toplama ve kullanım alanının genişlemesi ve
önemli oranda artmıştır. Ziziphora tenuior, İran‟ın tamamında yaylış
gösteren ve Lamiaceae familyasının tek yıllık bir üyesidir.
Bu tür, geleneksel olarak aromatik lezzet verici, antiseptik,
antibakteriyel ve antiparazitik etken madde olarak kullanılmaktadır. En
önemli uçucu yağ bileşenleri Pulegon, Limonel ve Cineole dir. Genellikle,
250-350 mm yıllık yağışa sahip soğuk ve yarı kurak bölgelerde, 1000-1800
m rakımlarda yetişmektedir (Hatar ve ark., 2010).
Ziziphora türlerinin biyolojik aktiviteleri ile ilgili yalnızca birkaç
yayın bulunmaktadır. Salehi ve ark. (2005)‟ Z. clinopodioides subsp. rigida
türüne ait, % 45,8 Pulegone içeren uçucu yağının, antibakteriyel ve
antioksidan aktivitelerini ortaya koymuşlardır. Bazzaz ve Haririzadeh
(2003)‟ ise Z. tenuior in metanolik ekstraktlarının, Morganella morganii and
Candida albicans üzerinde önemli etki yaptığını belirlemişlerdir.
3.2.4. Dağçayı
Familya: Labiatae
Cins: Sideritis
Tür: Sideritis libanotica Labill. subsp. Linearis (Bentham) Bornm.
Ingilizce Adı: Mountain tea
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
39
Lamiaceae, yüksek düzeyde çeşitlilik gösteren ekolojisiyle, Akdeniz
bölgesinin karakteristik bir bitki familyasıdır (Estrelles ve ark., 2004).
Türkiye, birçok aromatik bitkiyi içeren Lamiaceae familyası için bir
gen merkezidir. Bu familya 45 cins, 546 tür ve toplamda 731 takson
içermektedir. Sideritis cinsi, Lamiaceae (Labiatae) familyasının subtropik ve
ılıman bölgelerde yaygın bir dağılış gösteren ve 20-75 cm boylanabilen çalı
formunda bir üyesidir (Davis, 1982) (Şekil 4).
ġekil 4. Antalya-Çığlıkara Yöresi Dağçayı Bireyleri
Figure 4. Mountain tea in Antalya-Çığlıkara Region
Dünyada ve ülkemizde geniş yayılış gösteren Labiatae familyasının
önemli bir cinsi olan Sideritis L., özellikle Akdeniz havzasında olmak üzere
dünyada tek yıllık ve çok yıllık yaklaşık 150 tür ile (Barber ve ark. 2002),
Türkiye‟de ise özellikle Akdeniz bölgesinde olmak üzere 41‟i endemik
olmak üzere toplam 54 tür ve tür altı seviyede takson ile temsil edilmektedir
(Huber ve Morath, 1982; Aytaç ve ark., 2002).
Türkiye‟de doğal olarak yayılış gösteren Sideritis libanotica alt
türleri aşağıda verilmiş ve endemik olanlar (E) kısaltması ile belirtilmiştir
(Huber ve Morath, 1982; Davis ve ark., 1988; Duman ve ark.,1988; Aytaç ve
Aksoy, 2000):
- Sideritis libanotica Labill. subsp. libanotica
- Sideritis libanotica Labill. subsp. kurdica
- Sideritis libanotica Labill. subsp. linearis (Bentham) Bornm. (E)
- Sideritis libanotica Labill. subsp. microchylamys
- Sideritis libanotica Labill. subsp. violascens (P.H. Davis) P.H. Davis (E)
40
Türkiye‟de, 25 adet endemik Sideritis cinsine ait 31 adet takson
doğadan toplanmakta ve ihraç edilmektedir (Ozhatay ve ark., 1997).
Sideritis L. cinsinin ismi Yunanca kökenli bir kelime olan ve demir
anlamına gelen „Sideros‟dan gelmektedir. Bu isim bu cinse ait bitkilerin
yaraları iyileştirme özelliğinden dolayı verilmiştir (Yordanova ve
Apostolova, 2000).
Bu türler Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde halk ilacı ve bitkisel çay
olarak geniş çapta kullanılmaktadır. Bu bitkilerden sağlanan çaylar soğuk
algınlığına karsı, gastrointestinal rahatsızlıkları giderici ve diüretik olarak
oldukça önem taşımaktadır (Baytop 1984).
Sideritis cinsinin çeşitli hastalıklara karşı halk arasında bitkisel çay
olarak geniş çapta kullanımı bu bitkide birçok farmakolojik araştırma
yapılmasına neden olmuş ve böylelikle birçok önemli özelliğinin ortaya
çıkarılması sağlanmıştır. Yapılan çalışmalarda, bu cinsin antipiretik,
antioksidatif, antienflamatuar, antispazmotik, antiülser, antikatarak,
bağışıklık sistemini düzenleyici ve analjezik gibi birçok özelliği ortaya
konulmuştur (Ayaz, 2008).
Sideritis türlerinin birkaçının toprak üstü kısımlarının infüzyonu;
tonik, gaz giderici, antienflamatuar (enfeksiyon giderici), antispazmodik
(spazm giderici), diüretik (idrar söktürücü) ve hazmı kolaylaştırıcı ve soğuk
algınlığının tedavisinde kullanılmaktadır (Özcan ve ark., 2001). Aynı
zamanda sinir sistemi uyarıcısı, yatıştırıcı, antitüssif (öksürük kesici),
midevi, antikonvülzan (bilinçsiz çırpınmayı önleyen) ve beslenme
davranışını düzenleyici etkileri de bulunmaktadır (Everest ve Özturk, 2005).
3.2.5. Yaylaçayı, Çukuryayla çayı
Familya: Labiatae
Cins: Dorystoechas
Tür: Dorystoechas hastata Boiss. & Heldr. ex Bentham
Ingilizce Adı: Highland tea
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Haziran-Temmuz
Yaylaçayı dünyada; Akdeniz bölgesinde kuzeybatıda Pirene ve
Cantabrien dagları sınır olusturmak üzere İberik yarımadasının büyük bir
kısmı, İtalya‟nın kuzeyi, Balkan yarımadası, Karadeniz bölgesinin denize
bakan yamaçları ile Türkiye‟nin kuzeydogusu hariç bütün Türkiye,
Fransa‟nın güneydogu kısımları (Apeninler), Akdeniz adaları, Fas, Kuzey
41
Cezayir, Tunus, Tripolis‟in kuzeybatısı, Sirenak, Lübnan ve Filistin‟in
büyük bir kısmı, batı Suriye, Lübnan, İran‟ın bir kısmı ve Kırım
yarımadasının güney kısımlarında yayılış göstermektedir (Akman, 1993).
Yayılıs alanı Antalya ili, Beydagları ile sınırlandırılmıs olan,
monotipik Dorystoechas cinsine ait tek tür olan D. hastata, relikt endemik
bir bitkidir. Taksonun, bu özelliklerinden dolayı biyolojik, sistematik,
ekolojik ve ekonomik yönden üzerinde ciddi bir sekilde durulması
gerekmektedir.
D. hastata‟nın yayılıs alanlarında topraklar, kimyasal özellikleri
bakımından hafif ve orta alkali, kireç miktarı bakımından ise kireçli ve çok
kireçli toprak sınıfına girmektedir. D. hastata, ülkemiz için dar yayılıslı
endemik oldugundan tehlike kategorisi belirlenmistir. Bu tür, Antalya ili,
Beydagları‟nda yayılıs gösteren bir türdür ve VU (Zarar görebilir) tehlike
kategorisinde bulunmaktadır (Ekim ve ark., 2000).
D. hastata Antalya yöresinde yakın akraba türler olan Phlomis ve
Salvia türleriyle beraber çayı yapılarak tüketilmektedir. Yapılan arazi
çalısmaları sırasında D. hastata‟ya ait bir Türkçe isim bulunmamasının,
yayılısının dar olması ve dolayısıyla fazla tanınmıyor olmasından
kaynaklandığı değerlendirilmektedir (Yılmaz, 2006). D. hastata hali hazırda
süs bitkisi olarak kullanılmamakla beraber, bazı Avrupa ülkelerinde botanik
bahçelerinde yetistirilmektedir (Valant-Vetschera ve ark., 2003).
Dogu Akdeniz elementi olan D. hastata endemik bir türdür.
Monotipik olan bu cins, odunsu bir çalı olup, basit yapraklıdır. Bitkinin tüm
kısımları güçlü bir sekilde aromatik, 40-100 cm uzunlugunda olup, 650-2000
m rakımlarda, kayalar ve frigana etrafında yayılış göstermektedir. Bitki
yogun yumusak tüylü, çok sayıda sapsız salgı organı bulunan bir çalıdır.
Yaprakları mızraksı, hastat, sık yumusak tüylü, pürüzlü ve küçük oymalı
yapıdadır. Çiçek durumu ince, dik ve silindirik bir başak seklindedir. Yalancı
çevrel çiçek durumu hemen hemen sık, çiçekleri biseksüel ve bazen erkek
organları verimsizdir. Yalancı çevrel çiçek durumu 10-25 çiçekli, meyve
durumu sert ve sonraki mevsime kadar kalıcı ve çiçeklenme 5-7. aylarda
gerçekleşmektedir (Davis, 1988) (Şekil 5).
42
ġekil 5. Antalya-Serik Yöresinde Dağ çayı Bireyleri
Figure 5. Highland tea in Antalya-Serik Region
D. hastata, çok yıllık, aromatik, yogun tüylü, odunsu kazık köklü,
dipten dallanan, herdem yesil bir çalıdır. Kalker kayaları substrat olarak
kullanır, kaya yarıklarından dısarı uzanır. Kök, odunsu, kazık, 20-30 cm
uzunlukta ve 1,7-2,4 cm kalınlığındadır. Yan kökler az sayıda olup, ana
kökün boyunu geçmez. Genç köklerde, korteks tabakasının altında bulunan
dokular, kimyasal içerikleri sebebiyle kırmızımsı bir renge sahiptir
(Ulubelen ve ark., 2004).
Ulusal düzeyde yapılan bilimsel çalışmalar incelendiğinde;
Dorystoechas hastata türüne herhangi bir Türkçe ismin verilmediği ve yöre
halkı tarafından da bu bitkinin dağçayı, adaçayı vb. şeklinde yanlış olarak
isimlendirildiği görülmüştür. Bitkinin genellikle yüksek alanlarda ve
yaylalarda yayılış göstermesi ve Antalya-Kemer-Tahtalı-Çukuryayla
mevkiinde yoğun olarak bulunuşu ile ince, uzun ve sivri bir çiçek kuruluna
sahip olması dolayısıyla; Yaylaçayı, Çukuryayla çayı ve Sivriçay şeklinde
isimlendirilebileceği tarafımızca değerlendirilmiştir. Uluslar arası düzeyde
yapılan bilimsel çalışmaların taramasında, bu bitkiye verilmiş herhangibir
İngilizce isme de rastlanamamıştır. Bu nedenle, tarafımızca yapılan Türkçe
isimlendirmede verilen Yaylaçayı isminden hareketle, bitkiye İngilizce
olarak „Highland tea‟ isminin verilebileceği öngörülmüştür.
43
3.3. Yöntem
Bitkilerin Yaş / Kuru Ağırlık Oranları (Kuruma Endeksleri)‟nın
belirlenmesine yönelik bitki örnekleri almak üzere, bitkilerin yoğun yayılış
gösterdikleri alanlara gidilmiştir. Her bitki türü için yoğun yayılış gösterdiği
alanda, basit rasgele örnekleme yöntemine uygun olarak 80-100 adet veya
daha fazla bitkinin toprak üstü kısımlarından karıştırılarak 8‟er adet örnek
alınmıştır. Alınan bütün bitki örnekleri, araziden toplandıktan hemen sonra
arazide hassas terazi yardımıyla tartılarak Yaş Ağırlıkları belirlenmiştir.
Bitki örnekleri delikli poşetler içerisine konularak etiketlenmiştir.
Bitki örneklerine yapıştırılan etiketler üzerine örnek numarası, bitki tür adı,
toplandığı yerin adı, toplanma tarihi ve GPS yardımıyla belirlenen
koordinatlar kaydedilmiştir. Aynı gün içerisinde Araştırma Müdürlüğü
merkezine getirilen bitki örnekleri yerden yüksek tezgâhlar üzerine serilen
gazeteler üzerine yayılarak, kısmen gölgelenen bir alanda hava kurusu hale
getirilmek üzere bırakılmıştır.
Ortalama bir hafta ile 10 gün süreyle buralarda tutulan bitkiler,
çürümelerinin ve kızışmalarının önlenmesi ve tam olarak hava kurusu hale
gelebilmeleri için her gün, gün içerisinde birkaç kez olmak üzere alt üst
edilmiş ve karıştırılmıştır. Bitkilerin kurutulduğu yerin temiz, kuru ve
havalandırmaya elverişli olmasına özen gösterilmiştir. Kurutma süreçleri,
bitki örneklerinin avuç içerisinde hafifçe sıkıldığında kolayca dağılabilmesi
(Önal, 1993) bir gösterge olarak kabul edilerek sonlandırılmıştır. Hava
kurusu hale gelen bitki örnekleri hassas terazi yardımıyla tartılarak bitkilerin
Kuru Ağırlıkları belirlenmiştir.
Araştırma sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesinde
aritmetik ortalama, standart sapma, varyans gibi basit istatistikler
kullanılmıştır.
4. BULGULAR VE TARTIġMA
4.1. Bulgular
4.1.1. Ġzmir Kekiği (Origanum onites L.)
İzmir Kekiği önemli yayılışlarından birini, Isparta Orman Bölge
Müdürlüğü sorumluluk alanında, Burdur ili Ağlasun ilçesi sınırları
içerisindeki Katranınıkus mevkiinde yapmaktadır. Doğu bakıda ve ortalama
% 20-30 eğimde bulunan bu alana 28.07.2009 tarihinde gidilerek bitki
örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek,
ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 2).
44
Çizelge 2. Alan ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Burdur-Ağlasun
Table 2. Datas of area and plant samples - Burdur-Ağlasun
İzmir Kekiği
Burdur-Ağlasun
Origanum onites L. Katranınıkus
Yükselti
(m)
1 277
Örnek Kuruma
No
Endeksi
1
2,09
2
2,08
3
2,18
4
2,09
5
1,98
6
1,94
7
2,01
8
2,06
Ortalama
2,05
Standart Sapma
0,08
Koordinatlar
x
y
4164061
Toplandığı
Yer
287332
Bitki Adı
İzmir Kekiği diğer önemli yayılışlarından birini, Isparta Orman
Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında, Isparta ili Aksu ilçesi sınırları
içerisindeki Karağı Boğazı mevkiinde yapmaktadır. Karağı Göleti yakınında
taşlık ve kayalık nitelikte olan bu alanda Pinus nigra, Juniperus excelsa,
Quercus coccifera, Phlomis, Verbascum ve Filago pyramidalis türleri ile bir
arada bulunmaktadır. Güneydoğu bakıda ve ortalama % 50 eğimde bulunan
bu alana 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve
bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak
kaydedilmiştir (Çizelge 3).
Çizelge 3. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Aksu
Table 3. Datas of area and plant samples - Isparta-Aksu
Isparta - Aksu
Karağı Boğazı
Yükselti
(m)
1 356
45
Örnek
No
1
2
3
4
5
6
7
8
Ortalama
Standart Sapma
Koordinatlar
x
y
4185460
İzmir Kekiği
Origanum onites L.
Toplandığı
Yer
333760
Bitki Adı
Kuruma
Endeksi
1,74
1,75
1,75
1,79
1,86
1,76
1,89
1,85
1,80
0,06
Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri
grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 6, 7).
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 6. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Burdur-Ağlasun
Figure 6. Relation of wet-dry weight of plant samples Burdur-Ağlasun
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 7. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Aksu
Figure 7. Relation of wet-dry weight of plant samples - Isparta-Aksu
4.1.2. Ġstanbul Kekiği (Origanum vulgare L.)
İstanbul Kekiği, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk
alanındaki önemli yayılışlarından birini, Isparta ili Eğirdir ilçesi sınırları
içerisindeki Sayacak Yaylası mevkiinde yapmaktadır. Yakaköy civarında,
karaçam meşceresi altında az taşlı bir alanda; Rosa, Sambucus, Digitalis,
Graminae, Teverium, Calamintha touricolis, Centaurea, Compositea,
46
Asyneuma, Verbascum, Berberis, Euphorbia, Vicia, Astragalus, Daphne
cinslerine ait türleri ile bir arada bulunmaktadır. Kuzey bakıda, ortalama
% 30 eğimde ve yayılış alanına 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek
ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 4).
Çizelge 4. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Eğirdir
Table 4. Datas of area and plant samples - Isparta-Eğirdir
Isparta – Eğirdir
Sayacak Yaylası
Yakaköy
Yükselti
(m)
1 611
Koordinatlar
x
y
Örnek
No
Kuruma
Endeksi
1
2
3
4
5
6
7
8
Ortalama
Standart Sapma
4174010
İstanbul Kekiği
Toplandığı
Yer
347691
Bitki Adı
2,86
2,95
2,85
2,79
2,75
2,69
2,86
2,69
2,81
0,09
Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri
grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 8).
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 8. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Eğirdir
Figure 8. Relation of wet-dry weight of plant samples Isparta-Eğirdir
47
4.1.3. Naneruhu (Ziziphora tenuoir L.)
Naneruhu, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılışlarından birini Antalya ili, Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki
Çığlıkara-Tekkegediği Mevkii mevkiinde yapmaktadır. Kuzeybatı bakıda ve
ortalama % 40-50 eğimde bulunan bu alana 24.07.2009 tarihinde gidilerek
bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler
gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 5).
Çizelge 5. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Çığlıkara
Table 5. Datas of area and plant samples - Antalya-Çığlıkara
Antalya
Naneruhu
Çığlıkara
Ziziphora tenuoir L.
Tekkegediği
Yükselti
(m)
1 907
Örnek
No
1
2
3
4
5
6
7
8
Ortalama
Standart Sapma
Koordinatlar
x
y
4045973
Toplandığı
Yer
755912
Bitki Adı
Kuruma
Endeksi
2,19
2,14
2,11
2,08
2,04
2,11
2,10
2,46
2,15
0,13
Naneruhu, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
en yoğun yayılışlarından birini, Isparta ili Aksu ilçesi sınırları içerisindeki
Yayladere mevkiinde yapmaktadır. Taşlık ve kayalık yapıdaki bu alanda;
Euphorbia ve Graminae cinslerine ait türler ile bir arada bulunmaktadır. Batı
bakıda ve ortalama % 50 eğimdeki yayılış alanına, 30.07.2009 tarihinde
gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler
gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 6).
48
Çizelge 6. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Aksu
Table 6. Datas of area and plant samples - Isparta-Aksu
Naneruhu
Isparta-Aksu
Ziziphora tenuoir L. Yayladere
Yükselti
(m)
1 531
Koordinatlar
x
y
Örnek
No
1
2
3
4
5
6
7
8
Ortalama
Standart Sapma
4185570
Toplandığı
Yer
338436
Bitki Adı
Kuruma
Endeksi
2,20
2,45
2,15
2,34
2,22
2,12
2,09
2,22
2,22
0,12
Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri
grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 9, 10).
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 9. Naneruhu Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Çığlıkara
Figur 9. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Çığlıkara
49
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 10. Naneruhu Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Aksu
Figure 10. Relation of wet-dry weight of plant samples - Isparta-Aksu
4.1.4. Dağçayı (Sideritis libanotica Labill.)
Dağçayı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılışlarından birini, Antalya ili Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki
Çığlıkara yöresinde yapmaktadır. Tekkegediği mevkiinde, Kuzeybatı bakıda
ve ortalama % 40-50 eğimde yer alan yayılış alanına 24.07.2009 tarihinde
gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler
gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 7).
Çizelge 7. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Çığlıkara
Table 7. Datas of area and plant samples - Antalya-Çığlıkara
Dağçayı
Antalya-Elmalı
Sideritis libanotica Çığlıkara-Tekkegediği
Yükselti
(m)
1 907
Koordinatlar
x
y
4045973
Toplandığı
Yer
755912
Bitki Adı
Örnek
No
Kuruma
Endeksi
1
2
3
4
5
6
7
8
2,26
2,11
2,25
2,27
2,31
2,18
2,32
2,35
Ortalama
Standart Sapma
50
2,26
0,08
Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri
grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 11).
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 11. Dağçayı Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Çığlıkara
Figure 11. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Çığlıkara
4.1.5. Yaylaçayı (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham)
Yaylaçayı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılışlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki
Tahtalı dağında yapmaktadır. Yaylakuzdere yolu kuzeyinde ve ortalama
% 15-20 eğimdeki yayılış alanına, 23.07.2009 tarihinde gidilerek bitki
örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek,
ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 8).
Çizelge 8. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Kemer
Table 8. Datas of area and plant samples - Antalya-Kemer
4051181
Toplandığı
Yer
267135
Yükselti Koordinatlar Örnek Kuruma
(m)
No
Endeksi
x
y
1
2,47
2
2,24
3
2,34
4
2,22
Dağçayı
Antalya-Kemer
1 553
Dorysteas hastata Tahtalı Dağı-Yaylakuzdere
5
2,30
6
2,22
7
2,13
8
2,28
Bitki Adı
Ortalama
Standart Sapma
51
2,27
0,10
Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri
grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 12).
Kuru Ağırlık
Örnek Ağırlığı (gr)
Yaş Agırlık
Örnek Numarası
ġekil 12. Yaylaçayı Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Kemer
Figure 12. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Kemer
4.2. TartıĢma
Odun dışı orman ürünleri, orman rejimine giren alanlarda tarife
bedeli üzerinden orman köylülerine toplattırılmaktadır. OGM tarafından
belirlenen tarife bedeli cetveli, ürünlerin yaş ağırlıkları üzerinden
hazırlanmaktadır. Ancak uygulamada, ürünlerin toplanması ile orman
işletme müdürlükleri tarafından tartım yapılması ve tarife bedeli
uygulanması arasında zaman geçtiği için ürünler kurumaktadır. Odun dışı
orman ürünlerinin yaş/kuru ağırlık oranları (Kuruma Endeksi)‟nın bölgeler
itibariyle farklılıklar göstermesi kaçınılmazdır. Bu nedenle ülkemizin her
bölgesinde, her bir odun dışı orman ürünü için tek bir Kuruma Endeksi
değerinin uygulanması veya basit tahmin usulleriyle belirlenmiş olan
Kuruma Endeksi değerlerinin uygulanması alıcı ile satıcı arasında
anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra orman rejimine giren
alanlardan elde edilen yıllık ürün miktarının ve buna bağlı olarak ürün
üretim planlarının da hatalı olmasına yol açabilmektedir.
Bu konuya yönelik olarak ÖNAL (1993)‟ tarafından Muğla
yöresinde yapılan araştırmada Kuruma Endeksleri; Defne türü için 2.4,
Adaçayı için 3.2 ve Mersin için 2.4 olarak hesaplanmıştır.
52
Antalya ve Isparta yöresinde gerçekleştirilen bu araştırmada ise aynı
türlere yönelik Kuruma Endeksleri; Defne türü için Antalya 1.8 ve Isparta
2.0, Adaçayı için Antalya 2.8 ve Isparta 2.2 ve Mersin için Antalya 2.0 ve
Isparta 2.4 olarak hesaplanmıştır. Bu durum odun dışı orman ürünlerinin
Kuruma Endeksi değerlerinin bölgeler itibariyle farklılıklar gösterdiğini
ortaya koymaktadır.
Proje süresince yapılan literatür çalışmalarında odun dışı orman
ürünlerine yönelik olarak, ÖNAL (1993)‟ tarafından Muğla yöresinde
yapılan araştırma dışında herhangi bir çalışmaya rastlanamamış, bu nedenle
tartışma bölümünde yalnızca bu çalışmanın sonuçlarıyla bir karşılaştırma
mümkün olabilmiştir.
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Proje sonucunda elde edilen Kuruma Endeksleri (Yaş/Kuru
Oranları), Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve
sorumluluk alanları içerisinde gerçekleştirilecek olan odun dışı orman
ürünlerinin üretim ve satış işlemlerinde kullanılabilecektir (Çizelge 9).
Çizelge 9. Bitkilerin Bölgeler İtibariyle Kuruma Endeksi Değerleri
Table 9. Wet-Dry indekses of plants according to regions
Türkçe Bitki Adı
Latince Bitki Adı
Orman Bölge Müdürlüğü
Kuruma Endeksi
Antalya
Isparta
İzmir Kekiği
Origanum onites
-
1,93
İstanbul Kekiği
Origanum vulgare
-
2,81
Naneruhu
Ziziphora tenuoir
2,15
2,22
Dağçayı
Sideritis libanotica
2,26
-
Yaylaçayı
Dorysteas hastata
2,27
-
Kuruma Endeksi değerleri; 1 kg kuru bitkinin elde edildiği yaş
bitkinin kg olarak miktarını ifade etmektedir. Örneğin, Antalya yöresinden
toplanarak hava kurusu hale getirilen 10 kg İzmir Kekiği, 19,3 kg (10x1,93)
yaş İzmir Kekiği bitkisinden elde edilmektedir.
Bu çalışma ile ortaya konulmuş olan ODOÜ‟ne ait Kuruma Endeksi
değerleri, bundan sonra bu türlere yönelik yapılacak olan envanter
çalışmaları
kapsamında
kullanılabilecektir.
Uygun
metotlarla
gerçekleştirilecek olan envanter çalışmalarıyla ortaya konulacak olan
53
tahmini yaş servet miktarları üzerinden, kuruma endeksleri yardımıyla
tahmini kuru servet miktarları belirlenebilecektir. Kuru servet miktarlarına
bağlı olarak da toplam servetten idarenin ve diğer paydaşların tahmini
toplam kazançları hesaplanabilecektir.
Bölgesel düzeyde önemli olan ve yoğun şekilde doğadan toplanan
bitki türlerinin arazide ve kurutulmuş halde tanınması, bitkinin güncel ve
potansiyelin değerinin, bölgelerde görevli personel tarafından bilinmesi
önemlidir. Bu kapsamda meslek içi eğitim seminerleri düzenlenmeli ve bu
eğitimler arazi ve laboratuar çalışmaları ile desteklenmelidir. Eğitim
faaliyetleri kapsamında ayrıca, yöre halkına yönelik olarak ODOÜ‟nin
üretim zamanları, hasat teknikleri, kooperatifleşme, elde edilen ürünlerin
ambalajlama ve sertifikalandırma süreçleri konularında görsel, yazılı ve
uygulama destekli eğitim programları düzenlenmesinin faydalı olacağı
düşünülmektedir.
KAYNAKÇA
AKMAN, Y., 1993. Biyocografya, Palme Yayınları, Ankara.
ANONĠM, 1995. Orman Tali Ürünlerinin Üretim İşleri. T.C. Orman
Bakanlığı, Tebliğ No: 283, Tasnif No: IV-1434, Ankara.
AYAZ, A., 2008. Sıderıtıs HololeucaBoıss.&Heldr. Apud Bentham ve
Sıderıtıs lıbanotıca Labill. Subsp. violascens Ekstraktlarının
Antibakteriyel Aktivitelerinin Belirlenmesi. T.C. Selçuk Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Konya.
AYTAÇ, Z. ve AKSOY, A., 2000. A new Sideritis L. species (Labiatae)
from Turkey. Flora Meditt.,10:181-184.
AZIRAK , S., 2007. Thymol ve Carvacrol‟un In Vıvo Genotoksik
Etkilerinin Araştırılması. Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Adana.
BAKKALI, F., AVERBECK, S., AVERBECK, D., ZHIRI, A., and
BAġER, K.H.C., 2002. Aromatic biodiversity among the flowering plant
taxa of Turkey Pure Appl. Chem., Vol. 74, No. 4, pp. 527–545,
2002. © 2002 IUPAC
BAġER, K. H. C., 2000. DİE, Devlet İstatistik Enstitüsü İhracat Ruloları.
BAġER, K. H. C., 1994. Essential oils of Lamiaceae from Turkey: Recent
results, Lamiales Newsletter, 3, 6-11.
54
BAġER, K. H. C., 2001. Her Derde Deva Bir Bitki Kekik, Bilim ve Teknik
Dergisi, 402: s.74-77.
BAġER, K. H. C., 2009. Avrupa Farmakopesi'nin bitkisel drogları. Modern
Fitofarmakoterapive Doğal Farmasötikler, 1(1) 14-24.
BAġER, K. H. C., ÖZEK M., TÜMEN, G., SEZĠK, E., 1993.
Composition of the Essential Oils of Turkish Origanum Species with
Commercial Importance. Essent.Oil Res., 5:619-623.
BAYTOP T., 1999. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi, İstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi, Nobel Yayınları, İstanbul, s. 253-255.
BAYTOP, T., 1984. Türkiye' de Bitkiler ile Tedavi, İst. Üniv. Yayın No:
3255 Ecz.Fak. Yayın No:40, İstanbul.
BAYTOP, T., 1999. Therapy with Medicinal Plants in Turkey (Past and
Present). Nobel Tip Publications, Istanbul, p 193.
BAYTOP, T., 1999.Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi (Geçmişte ve Bugün), p.
194. 2nd ed. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi.
BAZZAZ B.S.F. and HARIRIZADEH G., 2003. Screening of Iranian
plants for antimicrobial activity. Pharm. Biol. 41 (8): 573-583.
BĠRAND, H., 1952. Türkiye Bitkileri (Plantae Turciceae) Ankara Ünv. Fen
Fak. Yayınları Um. 58 Botanik. 1, Ankara.
CEYLAN, A., 1995. Tibbi Bitkiler I, E.Ü. Ziraat Fak., yayın No. 312.
COPUR G., ARSLAN, M., DURU M., BAYLAN M., CANOĞULLARI
S. ve AKSAN E., 2010. Use of oregano (Origanum onites L.)
essential oil as hatching egg disinfectantAfrican Journal of
Biotechnology Vol. 8 (17), pp. 2531-2538, 26 April, 2010 Available
online at http://www.academicjournals.org/AJB ISSN 1684–5315 ©
2010 Academic Journals.
DAVIS, P. H., 1988.Flora of Turkey and the Aegean Islands, Edinburg
University Pres, 7, 461-462.
DAVIS, P.H., 1982. "Flora of Turkey and the East Aegean İslands",
Edinburgh Univ.Press, Edinburgh, 7, 395.
DAVIS, P.H., MILL, R.R., TAN, K., 1988. Flora of Turkey and Aegean
Islands. Edinburg University Press, Edinburg, 10: 203.
DUMAN, H., 1988.Sideritis L. Flora of Turkey and Aegean Islands
supplement II. GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKİM, T., BAŞER,
K.H.C., (Eds), 11: 201-204. Edinburg University Press,Edinburg.
55
EKĠM, T., KOYUNCU M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z. ve
ADIGÜZEL, N. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Egrelti ve
Tohumlu Bitkiler). Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Türkiye Tabiatını
Koruma Dernegi, Ankara, 54–61.
ELGĠN, G., YAVASOGLU, N.Ü.K., ÖZTÜRK, B., 2006. "Antimicrobial
Activity of Endemic Ziziphora taurica subsp. cleonioides (Boiss) P.
H. Davis Essential Oil", Acta Pharmaceutica Sciencia, 48, 55.
ESTRELLES, E., F. ALBERT, A. NAVARRO, J. PRĠETO AND A.M.
IBARS, 2004. Germination behaviour of Labiatae SW distributed in
the Iberian Peninsula. 4th European Confrence on the conservation
of wild plants, Planta Europa IV Proceedings, 17- 20th September
2004, Valencia (Spain).
EVEREST, A. and OZTURK, E., 2005. Focusing on the ethnobotanical
uses of plants in Mersin and Adana provinces (Turkey). Journal of
Ethnobiology and Ethnomedicine, 1: 6.
GEMCĠ, Ġ., 2006.Orıganum Vulgare Ssp. Hırtum Bitki Ekstraktının Broyler
Piliçlerinin Performansına Etkileri. Yüksek Lisans Tezi, K.S.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı, Kahramanmaraş.
GILL, C. 1999. Herbs and plant extracts as growth promoters. Feed
International, pp. 20– 23.
GÜL, S., ÇEVĠK, Ġ., GÜL, M., ÖZEL, N., 2002. Ege Bölgesinde İzmir
Kekiği (Origanum onites) ve Adaçayının (Salvia triloba) Yağ
Analizlerinden Yararlanarak Yörelere Göre Kesim Zamanının
Belirlenmesi. Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten
Serisi No: 21, Orman Bakanlığı Yayın No: 153, Müdürlük Yayın
No: 28 İzmir, Türkiye.
HARTWELL, J.L., 1982. Plants Used Against Cancer, Quarterman
Publications, Lawrence-Massachusets.
HATARĠ, Z., ZAMANĠ, Z., NAZERĠ JONEGHANĠ, V., 2010.
Morphological Variation in Ziziphora tenuior L., a Medicinal and
Aromatic Plant. Genetıc Resources: New Tools For The
Conservatıon and Management of Genetıc Resources in
Hortıculture. S12.064 IHC, Lisboa.
HEIPIEPER, H.J., KEWELOH, H., REHM, H.J. 1991. Influence of
phenols on growth and membrane permeability of free and
immobilized Escherichia coli. Appl Environ Microbiol, 57(4):
1213–7.
56
HUBER-MORATH A., 1982. Phlomis. In: Flora of Turkey and the East
Aegean Islands (ed.P. H. Davis), Vol. 7. University Press,
Edinburgh, pp. 102.126.
KARAMANOĞLU, K., 1976. Türkiye Bitkileri, Cilt 1. Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Yayınları, Sayı: 33, Ankara.
KOKKINI, S. 1997. Taxonomy, divesity and distribution of Origanum
species. In: Padulosi S, ed. Oregano. Proceedings of the IPGRI
International Workshop on Oregano, 8-12 May 1996, Valenzano
(Bari), IPGRI, 2-12 Italy. Rome.
KOKKINI, S., 1996. Taxonomy, diversity and distribution of Origanum
species Proceedings of the IPGRI International Workshop on
Oregano, CIHEAM, Valenzano (Bari), p:12.
ÖZHATAY, N., KOYUNCU, M., ATAY, S. ve BYFIELD, A.,
1997.Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir
Çalışma. Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul, Turkiye. pp. 6163.
ÖĞÜTVEREN, M., ERDEMGĠL, F. Z., KÜRKÇÜOĞLU, M., ÖZEK,
T., BAġER, K.H.C., 1992. Composition of the Essential oil of
Origanum Onites, In: Proceedings of the 8st National Symposium on
Chemistry and Chemical Enginering, Marmara Üniversitesi Publ,
Vol. 2, s.119-124.
ÖNAL, S., 1993. Bazı Orman Tali Ürünlerin Kuru Ağırlıkları. Ormancılık
Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Rapor Serisi, No: 64, Ankara.
ÖZCAN, M., J.C. CHACHAT AND A. AKGÜL, 2001. Essential oil
composition of Turkish mountain tea (Sideritis spp.). Food
Chemistry, 75(4): 459- 463.
ÖZGÜVEN, M., KIRICI, S., 2002. Composition of the Essential of
Thymus Vulgaris L.Clones of Different Origins in The Çukurova
Conditions. Work Shop on Agricultural and Quality Aspects of
Medicinal and Aromatic Plants. May 29-June 01-2001 Adana/
TURKEY, s.255-261
ÖZGÜVEN, M., SEKĠN, S., GÜRBÜZ, B., ġEKEROĞLU, N.,
AYANOĞLU, F. ve EKREN, S., 2005. Tütün, Tıbbi ve Aromatik
Bitkiler Üretimi ve Ticareti. VI. Teknik Tarım Kongresi Bildiri
Kitabı, Cilt.1: 481-501, 3-7 Ocak 2005, Ankara.
PADULOSI, S., 1997. Oregano Promoting the Conservation and Use of
Underutilized and neglected crops. 14. Proceedings of the IPGRI
57
International Workshop on Oregano, 8-12 May 1996, CIHEAM,
Valenzano (Bari), Italy.
SALEHI P., SONBOLI A., EFTEKHAR F., NEJAD-EBRAHIMI S.
AND YOUSEFZADI M. (2005). Essential oil composition,
antibacterial and antioxidant activity of the oil and various extracts
of Ziziphora clinopodioides subsp. rigida (Boiss.) Rech.f. from Iran.
Biol. Pharm. Bull. 28 (10): 1892-1896.
SARIHAN, E. O., ĠPEK, A. ARSLAN, N., GÜRBÜZ, B., 2006. Farklı
Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafelerinin Kekik (Origanum vulgare
var. hirtum)‟de Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi. Tarım
Bilimleri Dergisi, 12 (3) 246-251, Ankara Üniversitesi Ziraat
Fakültesi.
SEZĠK, E. ve EZER, N., 1983. Turkiye‟de halk ilacı ve cay olarak
kullanılan bitkiler uzerinde morfolojik ve anatomik araştırmalar I.
Sideritis congesta Davis et Huber-Morath. Doğa Bilim Dergisi Tıp
7: 163– 168.
SEZĠK, E., TÜMEN, G., 1984. Türkiye'de Halk İlacı ve Çay Olarak
Kullanılan Bitkiler Üzerinde Morfolojik ve Anatomik Araştırmalar
II. Ziziphora taurica Bieb. Subsp taurica, Doğa Bilim Dergisi, seri
C, 8,98-103. Kırımer, N., Tabanca, N., Tümen, G., Duman, H. ve
Baser, K. H. C. 1999. Composition of essential oils of four endemic
Sideritis species of Turkey. Flavour and Fragrance Journal., 14: 421425.
ULUBELEN, A., 1964. Cardioactive and antibacterial terpenoids from
some Salvia species. Phytochemisry, 64, 395-399.
ULUBELEN, A.,MERICLI, A. H., MERĠÇLĠ, F., 2004.Diterpenes and
Norditerpenes from the Roots of Dorystoechas hastata, Pharmazie,
59(4),301-3 (2004).
VALANT-VETSCHERA, K., ROITMAN, J. N. and WOLLENWEBER,
E., 2003. Chemodiversity of Exudate Flavonoids in Some Members
of the Lamiaceae, Biochemical Systematics and Ecology, Pergamon,
31, 1279-1289.
YILMAZ, G., 2006.Dorystoechas hastata‟nın (Lamiaceae) Biyolojik ve
Ekolojik Özellikler.Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Biyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi.
YORDANOVA, M., APOSTOLOVA, I., 2000. Estimation of the status of
representative populations of Sideritis scardica Griseb. in the
Rhodopi Mts. Phytologia Balcanica, 6 (1): 43–57.
58
ODC: 892 ; 905
ODUN DIġI ORMAN ÜRÜNLERĠNE YÖNELĠK
DEĞERLENDĠRMELER ve BATI AKDENĠZ BÖLGESĠNDE
MERSĠN (Myrtus communis L.) ÖRNEĞĠ
Evaluations of Non-Wood Forest Product and A case study of Myrtle
(Myrtus communis L.) In Mediterranean Region
Dr. Ufuk COŞGUN*
Selma COŞGUN*
*Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA
[email protected]
Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 28/06/2010
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
South West Anatolia Forest Research Institute
SAFRI
59
60
ÖZET
Bu çalışmada, Ulusal Ormancılık Programı çerçevesinde Odun Dışı
Orman Ürünlerine yönelik hedefler, yasal durum ve uluslararası
sözleşmelerdeki yeri, sertifikasyon ve standardizasyon konuları
irdelenmiştir. Ayrıca bu çalışmada Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı
Orman İşletme Müdürlüklerinde Odun Dışı Orman Ürünü olarak mersinden
yararlanma ve üretim potansiyeli irdelenmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkiler vb.
odun dışı orman ürünleri (ODOÜ); Akdeniz bölgesinin yerel veya ulusal
ekonomilerine önemli katkı sağlamaktadır. Mersin (Myrtus communis L.)
Akdeniz florasının değerli doğal türlerinden biridir. Bilinen en eski tıbbi
bitkilerdendir. Meyve ve yaprakları ilaç endüstrisinde hammadde olarak
kullanılması dışında, sürgünlerinden çelenk yapımında yararlanılmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Odun Dışı Orman Ürünleri, Mersin, Akdeniz
Florası, Tıbbi Bitkiler
61
ABSTRACT
In framework National Forestry Programme; the objectives of nonwood forest product, legal condition and ıts position in international
agreement, certification, standardization subjects were studied. Besides, in
this study It‟s examined for benefit and harvesting potentials of myrtle as a
non-wood forest product in forestry enterprises of Regional Forestry
Directorate of Antalya. Non-wood forest products (NWP) such as medicinal
and aromatic plants etc. contribute significantly to the local or national
economies of the Mediterranean region. Myrtle (Myrtus communis L.) is one
of the important native species of Mediterranean basin. It is known that
Myrtle is one of the oldest medicinal plants and its fruit and leaves are used
as raw material for medicine industry. In addition ıts branches are useful for
making wreaths.
Key Words: Non Wood Forest Products, Myrtle, Flora of
Mediterranean, Medicinal Plants
62
1. GiriĢ
Odun dışı orman ürünleri; orman içinde ve açıklıklarında yetişen,
insanların ve diğer canlıların kendi ihtiyaçlarını karşılamak veya ticaretleri
ile gelir sağlamak suretiyle yararlandıkları her türlü bitkisel veya hayvansal
ürünler olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2001). Başlangıçta ikincil ürün
olarak anılan odun dışı orman ürünleri son yıllarda ekonomik boyutu
nedeniyle önemli bir nitelik kazanmıştır. Bakanlığımız tarafından bu oluşum
dikkate alınarak, 1980‟li yılların başında Orman Bölge Müdürlükleri
tarafından Odun dışı orman ürünlerine (ODOÜ) yönelik ilk envanter
çalışmaları başlatılmıştır.
ODOÜ‟ne ilişkin çeşitli yaklaşımların değerlendirildiği ilk
uluslararası toplantı “Harvesting of Non-Wood Forest Products” adıyla 2000
yılında İzmirde gerçekleştirilmiştir. İlk uluslararası ODOÜ sempozyumu
Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından “I. Uluslararası Odun Dışı Orman
Ürünleri Sempozyumu” adıyla Trabzonda düzenlenmiştir..
Ülkemizde dünya dış ticaretinde öneme sahip ODOÜ sayısı 150
civarındadır ve yıllık dış ticaret hacmi 1,1 milyar $ olduğu tahmin
edilmektedir. İthalatın %60‟ı ABD, AB ülkeleri ve Japonya tarafından
yapılmaktadır. İthalatçı ülkelerin başında; Çin, Hindistan, Malezya, Tayland,
Brezilya ve Sudan gelmektedir (İlter ve Ok, 2007).
ODOÜ‟nin OGM ve orman bölge müdürlükleri düzeyindeki
üretimleri ve satışlarından sağlanan gelirler önemli miktarlara
ulaşabilmektedir. Pazarlama başta olmak üzere, standardizasyon,
sertifikasyon, koruma ve uluslar arası yasal mevzuat, sürdürülebilir
işletmeciliği gibi konular ayrı ayrı irdelenmesi ve değerlendirilmesi gereken
konulardır. Diğer yandan, ODOÜ‟nin botanik ve etnobotanik yönü ile
kültüre edilerek üretilmesi, orman fidanlıklarında üretim olanakları gibi
noktalar da ürünler bazında incelenmesi gereken başlıca konulardır.
Bu çalışmada kaynak tarama yöntemiyle çeşitli kurum ve
kuruluşlardan elde edilen veriler kullanılmıştır. İrdelenen tür bazında OGM
ve Antalya Orman Bölge Müdürlüğü İşletme ve Pazarlama Şubesi verileri
değerlendirilmiştir. Genel
olarak;
ODOÜ‟lerinin yasal
süreci,
standardizasyon ve sertifikasyonu, envanteri, pazarlanması, özel olarak
çalışma için seçilen ürün bazında Mersin (Myrtus communis L.)‟inülke ve
bölge bazındaki üretim-tüketimi, botanik ve etnobotanik özellikleri ve
kültürü ile fidan üretim süreçleri değerlendirilmektedir.
63
2.ODOÜ’nin Ulusal Ormancılık Programında Yeri ve Hukuksal
Durum
ODOÜ‟ye ilişkin UOP‟da; ormanlardan gizli/kaçak odun ve odun
dışı ürün faydalanmalarının azaltılması ve verdiği zararlarının önlenmesi
için, orman yönetim ve faydalanma planlarının hazırlanması sırasında, yerel
köylülerin odun ve odun dışı orman ürünleri ihtiyaçlarının belirlenmesi ve
ormanların kapasitesi dahilinde yasal yollardan karşılanmasının
geliştirilmesi, orman köylülerinin ormanların odun dışı ürün ve hizmetlerinin
gelir potansiyellerinden yararlanmalarının artırılması için uygun modellerin
ve gerekli tedbirlerin orman teşkilatı, yerel halk ve diğer ilgi grupları
işbirliği ile yürütülecek çalışmalarla geliştirilmesi ve uygulamaların
yaygınlaştırılması, ormanlarda odun dışı ürünlerden (tıbbi ve aromatik
bitkiler, hayvan yemi, su, meyve, mantar, vb.) faydalanmanın önemi
konusunda orman teşkilatı ve yerel halk arasında bilinçlenme ve ilginin
artırılması vb. stratejiler belirlenmiştir (Anonim, 2004). UOP‟de ayrıca
ODOÜ‟nün günümüzdeki durumu ile gelecekteki durumunu düzenlemek
amacıyla;
• Odun dışı orman ürünleri kaynaklarının korunması, geliştirilmesi
ve sürdürülebilir faydalanmasının geliştirilmesi amacıyla pilot projelerin
katılımcı olarak hazırlanması ve uygulanması,
• Tehdit altındaki ODOÜ türlerinin belirlenmesi ve koruma altına
alınması için bir envanter araştırma çalışmasının planlanması ve
uygulanması,
• ODOÜ‟nin önemi ile ilgili bilinçlendirme programlarının, ODOÜ
ile ilgili envanter, planlama, koruma, üretim, faydalanma, pazarlama, izleme
ve değerlendirme konularında eğitim programlarının hazırlanması ve
gerçekleştirilmesi,
• Orman köylüleri ve kooperatifleri için ODOÜ kaynaklarının
korunması gibi çeşitli eylem dizileri geliştirilmiştir (Anonim, 2004).
3. ODOÜ’nin Değerlendirilmesi
3.1. Anayasal ve Yasal Durum
Türkiye‟de ODOÜ‟nin korunmasında yasal duruma yönelik
saptamalar AYAZ, 2006‟ya göre aşağıda ana hatlarıyla vurgulanmaktadır.
1982 Anayasası, 43. 44. 45. 46. 168. 169 ve 170. maddelerinde doğal
kaynakların mülkiyeti ve kullanımı konusuna yer vererek korunmasına
yönelik temel ilkeleri ortaya koymuştur. Anayasanın 43. maddesi ile, deniz,
64
göl ve akarsu kıyılarıyla sahil şeritlerinden faydalanmada öncelikle kamu
yararı gözetileceğini, 44 madde ile, ülke topraklarının verimli olarak
işletilmesi, bu kullanımın orman varlığının küçülmesine neden olmayacak
biçimde ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu
doğurmayacak biçimde olmasını, 45. madde ile, devletin, tarım arazileri ile
çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleyeceği, 46.
madde ile, devlet ve kamu tüzelkişilerinin, kamu yararının gerektirdiği
hallerde, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir
kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar
üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkili olduğu belirtilmektedir. 168., 169 ve
170. maddelerde, ormanların korunması gözetilmesi ve işletilmesinin
devlate ait olduğu, orman köylülerine istihdam ve orman ürünlerinden
yararlanmada birtakım öncelikler sağlanmaktadır (R. G., 1982).
Odun dışı orman ürünlerinin arasında en çok tahrip görenler soğanlı
bitkilerdir. Türkiye‟de 1991 yılına kadar bu konuda kapsamlı bir düzenleme
yoktur. Doğadan toplanan bitkiler, basit bir işlem (menşei sağlık belgesi
düzenlenerek) sonrası ihraç edilebilmekte idi. 1991 yılında ilk kez
uygulamaya konulan “Doğal Çiçek Soğanlarının Sökümü, Üretimi ve
İhracatına Ait Yönetmelik” esasında, 1973 yılında ABD de imzalanmış
“Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası
Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES)'ye, dayanılarak hazırlanmıştır.
Oluşturulan Doğal Çiçek Soğanları Uzman Kurulu (CITES), (Orman
Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, gönüllü dernek ve kuruluşların temsilcileri gibi
28 temsilciden oluşur) görüşleri doğrultusunda, ihracatı yasak olan bitkiler
belirlemektedir. Bu yolla, her yıl için “Çiçek Soğanları İhracat Listesi”
hazırlanmakta yayınlanan bu tebliğde ihracatı yasak veya kotaya bağlı türler
belirtilmektedir (www.yabanhayatvet.org). Odun dışı orman ürünlerinin
korunmasında sivil toplum örgütlerinin de birtakım çabalarının olduğu
bilinmektedir. Örneğin; FFI (Fauna ve Flora International) ile Doğal Hayatı
Koruma Derneği işbirliği ile Türkiye‟de belli bölgelerde (Akdeniz, Doğu
Karadeniz vb.) bitki tespiti yapılmıştır. Bu örgütlerce geliştirilen projelerle,
soğanlı bitkilerin orman köylüleri tarafından üretimi sağlanmış ve önemli
miktarda ürün yetiştirilerek ihraç edilmiştir.
Diğer bir ODOÜ olan yaban hayvanlarının korunması, kontrollü
avlanması vb. konuları düzenleyen ve Kara Avcılığı Kanunu uygulamadadır.
2003 yılında yenilenmiş olan bu kanunun 16. maddesi ile av ve yaban hayatı
yönetimi kurallara bağlanmıştır. Kanunda av hayvanların üretim esasları ve
ticareti de kurallara bağlanmıştır. Ayrıca, av ve avlakların korunmasında
65
genel kolluk kuvvetlerinden ayrı olarak, av koruma memurları ve saha
bekçilerinden oluşan koruma örgütü kurulmuştur (R. G., 2003/A)
3.2.Çok Uluslu SözleĢmelerde ODOÜ
Özellikle son 30-40 yıllık dönemde, doğanın tahribinin ulusal ve
bölgesel sınırların dışına taşan olumsuz etkileri fark edilmeye başlanmış,
dünyayı tehdit eden bu gelişmeler üzerine çok uluslu önlemler alınması
gereği ortaya çıkmıştır. Doğal dengenin, genetik kaynakların, dünya
değerlerinin korunması amacıyla harekete geçen birçok uluslararası örgüt
tarafından organize edilmiş toplantılar sonucu alınmış çok uluslu kararlar
bulunmaktadır. Dünya genelinde veya bölgesel nitelikteki bu kararlar imza
koyan devletler için önemli yaptırımlar içermektedir. Birleşmiş Milletler,
FAO gibi etkin uluslar arası kuruluşlar ve diğer birlikler tarafından
düzenlenmiş ve birçok ulus tarafından imza edilerek kabul edilmiş
sözleşmelerde, genel olarak doğal kaynakların korunması öngörülmektedir.
ODOÜ öncelikle korunması gerekli, yoğun tahribat tehlikesi altında olan,
doğal kaynaklardandır. Türkiye‟nin de imzaladığı önemli uluslarası çevre
sözleşmeleri, Paris Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair
Sözleşme (1984), Bern Sözleşmesi (1983), Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi,
olarak sayılabilir (www.dhkd.org/ek2.htm). Uluslararası alanda kabul gören
ve birçok doğa koruyucu sözleşmede yer alan koruyucu önlemler ana hatları
ile aşağıda özetlenmiştir.
- Doğal kaynaklar; hiç bir topluluk, sınıf veya katmanın emeği karşılığı
üretilemeyen, bu nedenle de herhangi bir gerekçeyle kimsenin sahiplenme
hakkı iddia edemeyeceği kaynaklardır. Dolayısıyla da tanımı gereği bu
kaynakların tasarruf hakkı toplumundur.
- Ülkeler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk prensiplerine göre, kendi
çevre politikalarına uygun olarak kendi kaynaklarını işletme hakkına sahip
ve yetkileri dâhilindeki bu faaliyetleri yerine getirme ya da yine ulusal yetki
sınırları içerisinde diğer ülkelerin ya da bölgelerin çevrelerine zarar
vermeden kontrol sağlamakla yükümlüdür.
- Ormanların çok yönlü değerlerini sürdürmek için onları hava kirliliği de
dâhil olmak üzere kirlilikten, yangından, zararlı böcek ve hastalıklardan
korumak üzere orman ve orman alanlarının yönetimi, korunması ve
sürdürülebilir gelişimi için hazırlanan programların ve kurumların
geliştirilmesini ve güçlendirilmesini kapsayan bir çalışma programı
sağlamalıdır.
66
- Orman kaynakları ve orman alanları, günümüz ve gelecek kuşakların
sosyal, ekonomik, kültürel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere
sürdürülebilir bir şekilde yönetilmelidir.
Bunlar, odun ve odun ürünleri, su, yiyecek, yem, ilaç, yakıt, barınak,
istihdam, rekreasyon (dinlenme ve eğlenme), yaban hayatı yetişme muhiti,
peyzaj çeşitliliği, karbon yatakları ve rezervleri gibi orman ürünleri ve
hizmetlerine olan ihtiyaçlardır (OGM, 2006/A).
3.3. ODOÜ’nin Korunması
Odun dışı orman ürünlerinin korunmasına yönelik kurallar ve
kuralların ihlali halinde ön görülmüş yaptırımlar kanunlarda yer almıştır.
Genel nitelikteki Türk Ceza Kanunu‟ndan başka Orman Kanunu, Çevre
Kanunu ve Kara Avcılığı Kanunu‟nda bu hususta cezai hükümler vardır.
Özel olarak odun dışı ürünlere yönelik yaptırımlar içeren kanunlar, Orman
Kanunu ve Kara Avcılığı Kanunu‟dur. Ormanların ve çevrenin korunması,
korunacak alanların tespiti, yönetimi, gelitirilmesi ve işlettirilmesi görevi
4856 Sayılı Kanun gereğince Cevre ve Orman Bakanlığının uhdesinde
bulunmaktadır (R. G., 2003/B).
Orman Kanununun 14. maddesinde, devlet ormanlarının
korunmasına yönelik hükümler arasında, orman ağaçlarından yalamuk
çıkarma, orman ağaçlarından kabuk veya çıra veya katran veya sakız
çıkarma, palamut, ıhlamur çiçeği, her çeşit orman örtüsü, mazı kozalağı tıbbi
ve sınaî nebatları veya orman tohumlarını toplayıp götürme suç sayılarak
yasaklanmıştır. Yine aynı madde, bir başka odun dışı orman ürünü olan su
ürünlerine yönelik olup, ormanlardaki göl, gölet, baraj ve derelerde dinamit
atmak veya zehir bırakmak suretiyle avlanmayı yasaklamaktadır. Orman
Kanununun 91 maddesi ile işlenen orman suçlarına yönelik cezalar tayin
edilmiştir. Kara Avcılığı Kanunu‟nda suçlar ve suçluların takibinde genel
kolluk kuvvetlerinden başka av koruma memurları ve saha bekçileri
görevlendirilerek koruma yapılmaktadır. Kanunda suçlular için öngörülen
para ve hapis cezaları oldukça caydırıcıdır.
3.4.ODOÜ’de Standardizasyon
Standardizasyon, yer yüzünde bulunan ve çoğu kez kıt olan
ekonomik değere sahip kaynakların optimum değerlendirilmesinde kaliteli
mal ve hizmet üretimini sağlayan günümüzdeki önemli şartlardan birisidir.
Standardizasyonu pek çok şekilde tarif etmek mümkün olsa da “ can ve mal
güvenliği başta olmak üzere standartlaştırılacak mal, ürün ve hizmetler için
kabul edilebilecek esas, ölçü ve kriterlerin tayini ile bu kriterlerin alt ve üst
67
sınırlarının tespitidir” şeklinde tanımlamak mümkündür (Öktem ve Özer,
2006). Standartlaşma uluslararası ticari ilişkilerin gelişmesinde de çok büyük
bir rol oynamıştır (Bayraktar, 2000).Odun dışı orman ürünleri konusunda
standartlaşma, biyolojik çeşitliliğin, ekolojik dengenin ve doğanın korunması
için olmazsa olmaz bir koşuludur.
OGM‟nin 161-A sayılı üretim tebliği ile odun dışı orman ürünlerinin
üretim, toplama, taşıma saklama ve depolama koşulları belirlenmiştir. Ancak
bu tebliğde sınırlı sayıda ürün konu edildiğinden günün değişen koşullarına
ayak uydurmak üzere 1995 yılında Orman Genel Müdürlüünce odun dışı
orman ürünlerinin üretim ve satış esasları başta olmak üzere yukarda
bahsedilen diğer kriterleri de dikkate alan ve ürün bazında hazırlanmış olan
283 sayılı Tebliğ (Tasnif No: IV-1434) yayınlanmıştır (OGM, 1995). Bu
tebliğde üretimde uygulanacak genel hükümler, yıllık üretim programına
alınmış veya alınmamış odun dışı orman ürünlerinin üretim teknikleri
yanında üretim ve toplamanın yaptırılması usulleri, üretim-taşıma ve
satışlarına ait esaslar yer almaktadır. Bu tebliğde reçine, sığla yağı, çıralı
çam kök odununa ait üretim, toplama, depolama, saklama koşulları ve satışı
ile ilgili bazı hükümler yer almaktadır. Defne yaprağı, sakız, ıhlamur,
kestane, meyan kökü, erika kökü, sumak, meşe palamudu, mazı, çam fıstığı
gibi 18 bitki türü, çok sayıda kekik, adaçayı gibi otsu bitki, yumrulu bitki,
mantarlar ve bazı üretim artıkları gibi yıllık üretim programlarına alınmamış
ürünlere ait üretim, toplama, kurutma, nakliye, depolama, saklama koşulları
ve satış işlerine ilişkin talimatlar yer almaktadır.
283 no lu Tebliğde, orman ürünleri ile ilgili olarak hazırlanan
kurallar, standartlar, terimler, muayene metodları mevcuttur.
3.5. ODOÜ ve Sertifikasyon
Sertifikasyon, orman yönetim biçiminin önceden belirlenmiş olan
ölçütler ve prensiplere göre bağımsız olarak incelenmesini ve elde edilen
ürünün üretim aşamalarını gözlemleyerek ürünü etiketlemeyi kapsar.
Dünyada sertifikasyon ihtiyacı geniş bir coğrafyada ticaret yapılması ile
ortaya çıkmıştır. Sertifikasyonun amacı orman kaynakları yönetiminde
çevresel, sosyal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini sağlayarak ölçütlere
uygun olarak üretilmiş ürünün piyasaya sunulmasına olanak vermektir
(Açıkgöz ve Altunel, 2006).
ODOÜ sertifikasyonu odun ürünlerine nazaran çeşitliliği, sosyal ve
ekonomik yönden kompleks olması bakımlarından zordur. Yine de
uluslararası piyasalarda tüketicilerin ‘yeĢil’ veya ’adil ticaret’ ürünlerine
olan talebinin artması ODOÜ sertifikasyonunda gelişmeleri mecburi
68
kılmıştır (Merry ve Diğ., 1997). Sertifikasyon uluslararası piyasalarda
ekolojik sürdürülebilirlik ve sosyal sorumlulukla üretilmiş ürünlerin yer
almasına, diğer ürünlerden ayrılmasına olanak sağlamaktadır. Piyasadan
işlenmemiş ODOÜ materyali alan firmalar da sosyal ve çevresel açıdan
duyarlı grupta yer almak açısından sertifikalı ürünleri tercih eder
olmuşlardır.
Ayrıca sertifikasyon firmalara ürünlerini satmada ve yeni pazarlara
açılmalarında da avantaj sağlamaktadır (Pierce, 1999). Açıkgöz veAltunel,
2006, Lange 1998‟e atfen; Dünya ticaretinde 1996‟da Rattan(Bambu gibi
bitki mobilya anamaddesi) gelirinin $ 6.5 milyar, tıbbi ve aromatik bitkiler,
temizlik malzemeleri ve kozmetik sektörü gelirinin ise $1.3 milyar olarak
gerçekleştiğini bildirmektedir. ODOÜ‟nin gelecekte ticaret hacmine yönelik
olarak Gruenwald, 1999‟ya atfen; Avrupa ve Asya ülkelerinin tıbbi bitki
ürünlerinin ticaretinde gelirlerinin ortalama $20 milyar olacağı öngörüsü
bulunduğuna dikkate çekmektedirler.
Sonuç olarak ODOÜ pazarlama ve yönetim stratejileri koruma ve
geliştirme programları ile beraber düşünülmektedir. Bu programlar yerel
halk için alternatif gelir olanakları da araştırarak orman kaynağı üzerindeki
baskıyı da azaltmayı amaçlamaktadırlar. Her sertifikasyon programının
kendine has öncelikleri olmasına rağmen hepsinin genel amacı üretim
sistemlerinin sürdürülebilir olmasına yönelik” olduğu belirtilmektedir
(www.efi.fi).”
Dünyada ormancılıkta pek çok sertifikasyon sistemi bulunmasına
rağmen ODOÜ sertifikasyonu ile direkt olarak ilgili olan üç tanesi
sayılabilir. Bunlar,
FSC (Forest Stewardship Council),
IFOAM
Movements),
(International
Federation
of
Organic
Agriculture
FLO (Fairtrade Labelling Organization) dur (Ervin, ve Diğ. 2002).
Sürdürülebilir orman ve ODOÜ yönetiminde çok sayıda ölçüt
belirlenmiştir. Bunları ekolojik, ekonomik ve sosyal ölçütler olarak
sınıflandırmak mümkündür. Sertifikasyon sürecini tamamlamak bu
ölçütlerin yerine getirilmesine bağlıdır. Ekolojik sürdürülebilirliği amaç
edinen bu ölçütler ormanda biyolojik çeşitlilik, su ve toprak kaynaklarının
korunması ve devamını güven altına almayı amaçlarlar. Bunun için örneğin,
ekosistem yönetim planlarının uygulanmasının devamlı izlenmesi, yaşlı
orman oranı belli bir oranın üzerine çıkmaması, koruma altına alınmış olan
69
bitki ve hayvanların güvenli ortamda bulunmasının sağlanması, kimyasal
ilaçlamalardan kaçınılması vb tedbirler alınmalıdır (FAO, UNEP, 1996).
Ekonomik ölçütlerin amacı ise, orman kaynağından elde edilen odun
ve odun dışı ürünlerin devamlı artan bir eğilim izlemesini sağlayarak
ekonomik devamlılığı korumaktır. Bunun için de yapılması gerekenlerden
bazıları; hasat işlemleri sırasında kaynağa zarar vermemek, hasat yapılan
bölgede tekrar ürün alınmasını güven altına almak, gerekli silvikültürel
tedbirleri almak, orman yolları için planlama yapmak gibi ölçütler
sayılabilir. Sosyal ölçütlerin amacı, orman kaynağının yönetiminde sosyoekonomik ve kültürel değerlerin korunması olarak açıklanabilir. Bunun için
orman kaynakları yöneticisi çalışanlarına ve ilgili tüm gruplara eğitimler
vermek suretiyle kaynağı korur, yerel halkın orman kaynağından yararlanma
hakları korunur, tarihi ve kültürel miraslarımız koruma altına alınır, ormanda
yaşayan yerli halkın geleneklerine göre yaşamaları ve üretim işleri sırasında
rahatsız edilmemeleri sağlanır. Sertifikasyon yerel toplayıcılarla uluslar arası
pazar arasında bir zon oluşturarak ODOÜ üretimi ve satışında sosyal ve
kültürel değerleri dikkate alarak ODOÜ yönetim planlarının yapılmasına
önayak olmaktadır. Sertifikasyon yolu ile gelebilecek olan, ODOÜ üzerinde
geleneksel olarak bulunan haklarının azalması veya kaynak yönetiminde
dışlanmaları, çevresel zararların oluşması ve hatta yerel halkın kurallara
karşı koymaları ile sonuçlanabilecektir. Yerel halkla iyi ilişkiler içinde
olunması kaynak yönetimi açısından uzun dönem faydalar oluşturmaktadır
(www.europa.eu.int).
3.6. ODOÜ’nin Envanteri
ODOÜ‟nin belirgin bir envanter yöntemi bulunmamaktadır. Türler
düzeyinde bazı çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Örneğin BAŞ ve
GÜLER, 2006‟in Defneliklerde Alan ve Servet Envanteri İle Faydalanmanın
Düzenlenmesi” çalşmaları ile GÜLER ve BAŞ, 2006‟nin Defne (Laurus
nobilis L.) Yaprak Verimi Tahmininde Yeni Bir Yaklaşım” gibi çalışmalar
alan ve servet envanteri konularındaki araştırmalardandır. Daha önceden de
defne türü için belirli bir yaklaşımla yapıla gelen envanter çalışmaları
günümüzde yapılan araştırmalarla da önemli bir aşama kat etmiştir. Ancak,
ne yazık ki bu gelişmeyi diğer türler için söylemek olanaklı olamamaktadır.
6831 sayılı Orman Kanununun 37. ve 40. maddeleri uyarınca odun
dışı orman ürünlerinin bir bölümünün (reçine, sığla yağı, sırık, şimşir, çubuk,
çıra ve çıralı kök odunu) üretim ve piyasaya arzı doğrudan OGM tarafından
yıllık üretim programlarına göre gerçekleştirilir. Döner Sermaye Bütçesiyle
yıllık üretim programlarına alınan ODOÜ‟nin üretimi, amenajman ve
70
silvikültür planları bütçe esasları ile bu konudaki “Orman emvalinin
istihsaline ait yönetmelik” ve bu tebliğ hükümlerine göre yapılmaktadır
(OGM, 1995). Yıllık üretim programına alınmış orman ürünlerinin dışındaki
her çeşit orman artık ve ürünlerinin üretimi idarece belirlenecek yerler ve
süreler içerisinde yapılmak üzere tarife bedeli ödemeleri şartıyla izin
verilerek yaptırılmaktadır. Bu yerler halkının veya kooperatiflerinin bu işe
istekli olmadıkları ya da iş güçlerinin yeterli bulunmadığının tespiti halinde
ise yıllık üretim programına alınmamış bu ürün ve artıklarının toplanması
için diğer isteklilere aynı şartlarla izin verilir veya idarece üretilerek
satılabilir (OGM, 1995).
Ülkemizde ODOÜ‟lere ilişkin en önemli sorunlardan bir tanesi,
yeterli envanter çalışmalarının yapılmamış olması ve mevcut envanterin de
periyodik olarak tekrarlanmamasıdır. Orman envanteri ve amenajman
planlaması, ODOÜ boyutuna pek az ilgi göstermektedir. Özellikle ticari
amaçlarla ormanlık alanlardan toplanan ODOÜ'ler; plansız, bilinçsiz, hatalı
ve aşırı faydalanma sonucunda hızla tahrip edilmektedir. Bu ise, bazı önemli
türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Öte yandan, odun hammaddesi
üretimi ve ağaçlandırmalar sırasında ODOÜ potansiyelinin zararına
uygulamalar yapılmaktadır. Gizli toplamalarla yapılan tahribatın önüne
geçmek için gerekli olan teknik, yasal ve kurumsal düzenlemeler de yeterli
düzeyde değildir (TÜRKER ve ark, 2006/b).
ODOÜ‟nin envanterinde bazı gelişmeler görülmektedir; gerek
OGM, ve Orman Fakülteleri gerekse bakanlığın Araştırma Müdürlüklerinin
tekil çalışmaları görülmektedir. Ne yazık ki, ulusal ve uluslar arası
sempozyumların oluşturulmasına rağmen ulusal bir envanter stratejisinden
bahsedildiği görülememektedir. Oysa başta üretim alanları ve üretim
miktarları dikkate alınarak, biyolojik çeşitlilik açısından önemlilik durumları
ve dış satım gelirleri vb dikkate alınarak envanter önceliklendirmesi ortaya
konulabilmiş değildir. Dolayısıyla, dış ticaretinde rol alan taraflarda olmak
üzere diğer tüm taraflar bir araya gelerek ODOÜ‟nin envanter stratejini
belirlemek durumundadırlar. Bu stratejiye göre envanter sorununun aşılması
çalışmalarına planlı bir yön verilmesi gerekmektedir (Sivrikaya ve Diğ.
2006).
3.7. ODOÜ’nin Pazarlanması
ODOÜ‟lerinden faydalanma, Çevre ve Orman Bakanlığı‟nın iznine
tabiidir. Bu olguya rağmen faydalanmanın düzeyini tahmin güçlük arz
etmektedir. Sonuçta, özellikle denetimsizlik nedeniyle bu kaynakların
devamlılığı tehlikeye düşmüş durumdadır (Geray, 1998). Bu ürünlerin bir
71
bölümü için, Orman Genel Müdürlüğü tarafından amenajman planları
çerçevesinde yıllık üretim programı yapılmakta ve pazarlanmakta; bir
bölümü yerel halk tarafından kendi ihtiyaçları için kullanılmakta; diğer bir
bölümü ise, yine bu kesim tarafından ürün işleyenlere veya iç pazarlara
satılmaktadır. ODOÜ‟lerinin önemli bir bölümü ise, ihraç konusu
olmaktadır. Ancak, ihracat genelde hammadde ya da yarı mamul şeklindedir
ve birkaç firma tarafından yapılmaktadır. Bütün bunlara göre, “odun-dışı
orman ürünleri gelirinin paylaşımı kırsal kesim yararına değildir” denilebilir
(Geray, 2001).
Üretimi yapılan ODOÜ ülkemizde bu ürünlerle ilgili yeterli teknik
eleman, bilgi, teknolojik aletler vb. gibi konuların yetersizliğinden dolayı,
gerçek manada üretim yapılamamaktadır (Geray, 1998). Özellikle, ODOÜ
üretimi esnasında yanlış üretim sonucu, ekonomik kayıplara uğranılması, bu
ürünlerden gereği gibi yaralanılamamasının (Özuğurlu ve Düzgün, 2001)
nedeni olarak gösterilmektedir.
ODOÜ pazarlarında, üretimin sürekliliğinin sağlanamamış olması,
piyasaya sunulabilen ürünlerin standartlaştırılmasındaki zorluklar, fiyat
istikrarsızlıkları, üretici, dağıtıcı, müşteri şeklinde yerlemiş Pazar yapılarının
oluşmasını zorlaştırmakta, bu orman ürünlerinin, düzensiz bir biçimde
üretilen-satılan ürünler olarak görülmesine neden olmaktadır. Aslında
ODOÜ pazarları, diğer ülkelerde de genelde yerel pazarlar şeklinde
oluşmuştur. Ancak, uluslararası alanda yürütülen çalışmalar, bu durumu
değiştirebilecek ölçüde gelişmektedir (İlter ve Ok, 2007).
Ülkemizin Avrupanın en önemli ODOÜ üreticisi olması gibi büyük
bir avantajı da bulunmaktadır. Ancak, ODOÜ‟ne yönelik olarak, pazar ve
pazarlama araştırmaları, türler ve üretim alanları varlığı ile üretim
potansiyelleri ve bunların planlanması, nakliye, üretim, işleme, sınıflandırma
ve ambalajlama ile etiketlendirme, depolama, tutundurma vb gibi
yaklaşımlar açısından genel olarak pazarlama karması unsurları açısından
değerlendirmelerin oldukça eksik olduğu görülmektedir. Bu bağlamda olmak
üzere, pazar büyüklüğü ve pazar geliştirme stratejileri, hedef pazar seçimi,
fiyat ve dağıtım stratejileri, marka olma gibi unsurların hangi ürünlerde
öncelikle saptanaması gerektiğine ilişkin yaklaşımların da yeterince ortaya
konulmamış olduğu görülmektedir.
4. Batı Akdeniz Bölgesinde Mersin (Myrtus communis L. )
4.1. Mersin’in Botanik Özellikleri
Mersin, yöresel olarak bilinen adı ile bahar, murt (Myrtus communis
L. ) Myrtaceae familyasına ait Akdeniz florasının karakteristik türlerinden
72
1-5 m ye kadar boylanabilen çalı formunda herdem yeşil bir türdür (Şekil
1).Meyveleri olgunlaştığında 7-10 mm büyüklüğünde, mavimsi siyah renkte
ve yeşilimsi beyaz renklidir. Güney Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Suriye,
Kıbrıs,
ġekil 1. Mersin (Myrtus communis L.) Çiçekli Sürgünleri
Figure 1. Flowered branches of Myrtle (Myrtus communis L.)
Asya, Pakistanda yayılış gösterir. Ülkemizde kıyı şeridini takip ederek
Trabzondan İskenderuna kadar geniş bir çerçevede yayılışı mevcuttur.
Kızılçam ormanları ve maki içerisinde yayılış gösterir. (Davis, 1972, Donner
ve Çolak, 2007).
Çiçekleri beyaz renkli 5 parçalı, çok tohumlu bir bitkidir. Meyvaları
beyaz renkli olan varyete(var. leucocarpa DC.) Fethiye bölgesinde “Aşılı
Mersin” ismiyle tanınır ve süs bitkisi olarak kullanılır. %14-19 oranında
tanen içeriğine sahiptir. Yapraklı dallar taşıdığı tanen nedeniyle eskiden beri
Anadolu da mazı ile birlikte derilerin tabaklanmasında kullanılmaktadır
(Baytop, 1984). Çok yönlü kullanım olanağı olan bu tür antik çağlarda
Afrodit‟in ve onun Romadaki karşılığı Venüs‟ün kutsal bitkisidir ve aşkın
sembolüdür. Herdem taze olması ölüm karşısında yaşamın gücünü temsil
ettiğinden, antik ayinlerde ve kutlamalarda ayrıca mezarları süslemede
73
kullanılan bu tür günümüzde de Batı ve Güney Anadolu daki köy
mezarlıklarında benzer amaçlarla kullanılmaktadır (Özkan ve Güray,2009).
Anadolu antik mitolojisinde bu bitki kendisi de Akdenizli (Patara) olan
Tanrıça Artemisin bitkisidir, hatta antik cağda bu bitkiye Artemis‟in kendisi
olarak tapınılmıştır. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde en
yoğun üretime sahip Serik ilçesi ve köylerinde dini ritüellere konu olan bir
türdür. Dini bayramlarda mezar ziyaretlerinde mezarların üzerine mersin
yapraklı sürgünleri bırakılmaktadır.
Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı İşletme Müdürlükleri
içerisinde Antalya İşletme Müdürlüğü, Asar ve Çakırlar, Kaş İşletme
Müdürlüğünde Gürsu, Kasaba, Lengüme ve Sütleğen, Manavgat işletme
Müdürlüğünde Yaylaalan, Şelale, Yalçıdibi, Serik işletme Müdürlüğünde
Serik, Akbaş, Gebiz, Kırbaş ve Pınargözü, Taşaağıl İşletme Müdürlüğünde
Sağirin, Kapan, Karabük, İkizpınar, Finike İşletmesinde Finike, Pınarcık ve
Yeşilbağ, Gündoğmuş İşletme şeflikleri sahalarında yayılış alanlarına
sahiptir(Anonim, 2009) ve üretime konu olmaktadır.
4.2. Mersin (Myrtus communis L.)’in Üretim-Tüketim Durumu
Akdeniz bölgesinde Mersinin dal ve sürgün kısımları çelenk
yapımında kullanılan materyaller arasında önemli bir yer tutmaktadır. Odun
dışı bitkisel orman ürünlerinin toplanması; 6831 sayılı yasanın 37.
maddesinin 1. maddesi gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın
ilgili maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel
Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu “ Orman Tali Ürünlerinin Üretim ve Satış
Esasları” tebliği‟ne uygun olarak yapılmaktadır.
Orman Genel Müdürlüğü 2005-2009 yılları arasında ODOÜ toplam
üretimi içerisinde mersin 2005 yılında %7.048 oranıyla üçüncü sırada
gelmiştir. 2006 yılında %3,417 ile beşinci sırada yer almakta, 2007 yılında
%0,866 oranıyla yedinci sırada yer almakta, 2008 yılında %1,675 oranıyla
sekizinci sırada yer almakta ve 2009 yılında ise; %0,854 oranıyla onbirinci
sırada yer almakta olduğu görülmektedir (Çizelge 1). ODOÜ olarak mersinin
ülke genelindeki üretim miktarlarının yıllara göre değişim göstermesi
yararlanma düzeylerinin farklı olduğunu göstermektedir. Orman
ürünlerinden “devamlılık” ilkesine göre yararlanmanın sağlanabilmesi için
de yararlanmanın iyi planlanması gerekmektedir.
2009 yılı verilerine göre Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, İşletme
ve Pazarlama Şube Müdürlüğünün resmi kayıtlarına göre 40.000 kg/yıl
üretim söz konusudur. Yayılışı ve yıllık üretim potansiyeli Çizelge 2‟de
verilmiştir.
74
Çizelge 1. OGM ODOÜ Üretim Miktarlarının Dağılımı (2005-2009)
Table 1. Distribution of NWFP production amounts
Ürün Adı
Adaçayı (kg)
Kekik (kg)
Biberiye (kg)
Çalba otu (kg)
Eğrelti otu (kg)
Sarmaşık (kg)
Laden (kg)
kardelen (kg)
Eranthis (kg)
Anemone (kg)
Cyclamen (kg)
Deve tabanı (kg)
Tavşan memesi(rizom) (kg)
Her çeşit soğan (kg)
Fıstık çamı kozalağı (kg)
Harnup (kg)
Sandal meyvesi (kg)
Defne sürgünü (kg)
Erica(funda) (kg)
Mersin (kg)
Sumak yaprağı (kg)
Kabuk (kg)
Kocayemiş yaprağı (kg)
Göknar dalı (kg)
Diğer dallar (kg)
Diğer sürgünler (kg)
Her çeşit boş kozalak (kg)
Her çeşit tohumlu kozalak (kg)
Ayı mantarı (kg)
Diğer mantarlar (kg)
Fidan (kg)
Topraklı fidan-ağaç (adet)
Zeytin sürgünü(delice) (adet )
Çıralı çam kök odunu (kg)
Çırasız çam kök odunu (kg)
Her çeşit kök (kg)
Çıra (kg)
Yosun (kg)
Her türlü artık (kg)
Her türlü bitki artığı-humus (kg)
Çalılar (kg)
2005
441.320
974.407
45.709
378.020
25.300
16.550
605.868
22.180
11.286
67.464
123.348
401
220.813
6.697
2.346.991
207.415
40.000
8.564.429
57.000
1.190.594
49.980
83.770
35.500
6.350
6.159.950
41.250
148.616.389
5.000
679.922
1.740
323.519
305
19.512
6.958.300
5.000
1.724.886
15.000
103.603
0
0
624.585
2006
390.417
892.392
53.000
1.500
105.230
19.950
585.013
32.406
5.461
20.509
119.453
675
74.105
6.563
3.545.861
528.894
9.000
7.746.311
0
775.404
26.686
2.361.487
84.500
3.000
138.320.099
125.011
1.965.582
97.400
360.530
2.970
280
10.015
108.541
832.215
10.000
429.387
0
259.237
2.405.121
193.590
6.819.441
75
2007
910.070
3.863.150
359.395
148.070
134.325
65.860
752.478
18.713
20.741
5.302
95.168
1.189
25.800
0
3.772.362
128.740
92.246
11.685.929
200
503.600
13.050
419.253
75.825
1.500
22.727.429
176.061
2.193.720
110.739
62.075
3.000
106
317
41.005
89.000
0
216.600
13.670
140.495
670
718.475
35.018.587
2008
1.489.015
2.049.818
224.735
99.700
51.806
32.850
518.516
16.524
14.154
11.781
121.783
0
800
6.275
3.051.855
114.560
46.521
7.025.425
32.300
366.700
17.000
450.433
70.800
8.000
8.525.876
2.289.100
2.302.674
331.875
191.745
50
428
2.047
27.392
260.008
0
343.056
2
203.027
20.000
7.066.475
3.507.652
2009
748850
973400
352400
272646
35505
32500
83940
23529
8933
19237
75140
1976
100750
12205
5030675
629900
7707
18259100
104000
246826
174000
655365
25240
5000
16597100
253635
2245008
35800
314745
150475
20
45118
117193
234000
51590
1078737
120000
137794
12182392
7365050
796286
Mersin yaprağı yayılış alanı sıralamasında Antalya Orman İşletme
müdürlüğü ilk sırada, Serik Orman İşletme Müdürlüğü ikinci ve Taşağıl
Orman İşletme Müdürlüğü üçüncü sırada yer almaktadır. Yıllık mersin
yaprağı üretim kapasitesi bakımından konu incelendiğinde Kaş Orman
İşletme Müdürlüğünün ilk sırayı almaktadır. Serik ve Taşağıl Orman İşletme
Müdürlükleri bunu izlemektedir (Çizelge 2).
Çizelge 2. Antalya Orman İşletmelerinde Mersinin Yayılış Alanları ve Üretim
Kapasitesi
Table 2. Distribution areas and production capacity of Myrtus in forest enterprises of
Antalya
Orman ĠĢletme
Müdürlükleri
Alanya
Antalya
Finike
Gündoğmuş
Kaş
Manavgat
Serik
Taşağıl
Toplam
YayılıĢ
Sahası
(Ha)
2550
5500
1350
350
1850
300
4100
2850
18850
YayılıĢ
Sahası Oranı
%
13,53
29,18
7,16
1,86
9,81
1,59
21,75
15,12
100,00
Yıllık
Kapasitesi
(Kg)
158000
260000
400000
8000
874000
18000
610000
590000
2918000
Yıllık
Kapasitesi
Oranı %
5,41
8,91
13,71
0,27
29,95
0,62
20,90
20,22
100,00
Çizelge 3. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nde Mersin Yaprağı Üretimi
Table 3. Leaves production of Myrtus in Antalya Forestry Regional Directorate
Orman
ĠĢletmesi
Akseki
Alanya
Antalya
Elmalı
Finike
Gazipaşa
Gündoğmuş
Kaş
Korkuteli
Kumluca
Manavgat
Serik
Taşağıl
Toplam
2005
2006
2007
2008
2009
Toplam
5.000
1.200
100
1.125
382
92.900
100.707
11.350
1.000
28.500
2.000
1.900
48.500
287.844
105.500
486.594
9.572
44.000
6.000
29.000
5.000
62.666
44.000
200.238
3.000
3.000
139.800
22.700
168.500
2.000
19.000
19.000
40.000
16.350
11.772
77.600
8.000
32.025
56.500
509.692
284.100
996.039
76
2005 yılından itibaren incelenen Bölge Müdürlüğü verilerinee göre
Taşağıl ve Serik Orman İşletme Müdürlükleri üretimde ilk sırada yer
almaktadırlar (Çizelge 3) (Tunç, 2009).
ODOÜ‟nin yayılış alanı bakımından sıralanmasında ilk on sırada yer
alan türler içerisinde Mersin; Kekik, Çalba, Adaçayı, Laden ve
Mercanköşk‟ten sonra altıncı sırada yer almaktadır. ODOÜ‟nin Yıllık
kullanılabilecek kapasite bakımından sıralanmasında ilk on sırada yer alan
türler içerisinde ise Kekik‟ten sonra ikinci sırada gelmektedir.
ODOÜ olarak Mersin yaprağı üretimine yönelik planlama
çalışmaları ile üretim gerçekleşmesinin de tutarlılık gösteremediği
görülmektedir. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, Planlama Şube
Müdürlüğü verileri ODOÜ üretim planlama ile uygulamanın yeterince uyum
göstermediğini ortaya koymaktadır. Yıllara göre ürüne yönelik piyasa
talebinde değişiklikler olması beklenen bir gelişmedir. Ancak, planlanan
üretimin gerçekleşme oranlarının oldukça düşük sevilerde olduğu da bir
gerçektir (Çizelge 4).
Çizelge 4. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nde Mersin Yaprağı Üretimi Planlama
ve Gerçekleşme Durumu
Table 4. Plannind and realization status of leaf production of Myrtus in Antalya
Forestry Regional Directorate
Üretim
Yapılan Yıl
1996
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Toplam
Plana Göre
Çıkacak
Bütçe Ġle
Verilen
UygulamaSonucu
Çıkarılan
Tali Ürün
Kg
Tali Ürün
Kg
Tali Ürün
Kg
3.896.780
9.451.610
6.314.857
13.272.931
1.324.433
4.531.138
3.286.960
42.078.709
-
120
30.000
70.000
211.735
420.416
476.158
824.207
644.005
619.500
407.672
116.648
155.600
3.976.061
Planlanan Üretimin
GerçekleĢme Oranı
%
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
12,22
8,72
10,20
4,67
30,78
2,57
4,73
9,45
Yıllara göre ODOÜ‟den sağlanan toplam gelir içerisindeki payları
dikkate alındığında her bir yıl için sıralamanın değiştiği görülmektedir.
77
Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, Üretim ve Pazarlama Şube Müdürlüğü ecetveli verileri; öncelikle yararlanmaların düzenli bir yapıda olmadığını
göstermektedir. Planlama olmaksızın yapılan yararlanmalar ürünlerin
toplanma yoğunluğunu da etkilemektedir. Ürünlerin toplanmasında her
ürünün biyolojisinin etkisi olmasına karşın üretim miktarlarındaki
değişimlerle elde edilen gelirlerin paralellik göstermesi yukarıdaki yargıyı
güçlendirmektedir. Özellikle 2007-2009 yılları arasında elde edilen gelirin
dağılımının büyük değişimler gösterdiği görülmektedir. Bunda en büyük
payın fıstıkçamı kozalağından kaynaklandığı görülmektedir (Çizelge 5).
Çizelge 5: Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ODOÜ Üretim Gelir Durumu
Table 5 Production income of NWFP in Antalya Forestry Regional Directorate
Ürün adı
Reçine (Kg)
Andız Çekirdeği (Kg)
Defne Yaprağı (Kg)
Fıstık Çamı Kozalağı (Kg)
Çıra (Ton)
Çıralı Çam Kökü (Ton)
Kekik (Kg)
Adaçayı (Kg)
Sumak Yaprağı (Kg)
Diğer Gövde Dallar (Ton)
Meşe Mazısı (Kg)
Kuzu Göbeği Mantarı (Kg)
Yaban Çileği (Kg)
Diğer Tabii Mantarlar (Kg)
Deve Tabanı (Kg)
Kardelen (Kg)
Yoğurt Çiçeği (Kg)
Diğer Kökler (Kg)
Sarı Kokulu Kar Çiçeği Kg)
Sıklamen (Kg)
Mersin Yaprağı (Kg)
Her Çeşit Bitki Artığı (Kg)
Yosun (Kg)
Laden (Kg)
Diğer Otlar (Kg)
Diğer Yapraklar (Kg)
Harnup Meyvesi (Kg)
Çalba Otu (Kg)
Sütleğen (Kg)
Diğer Çalılar (Ton)
Üretim artığı (ton)
To p l a m
2005/
2006/
2007/
2007/
2008/
2008/
2009/
2009/
Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL)
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
9975
200
1150
70
0
0
35000
1750 238550
17110 203570
13738 254357
34610
16740
1674 44225
21810 88750
101794 78657
17752
0
0
3
221
7
442
100
70
0
0
65
3706
59
3722
220
3512
6000
600 674535
20325 307182
12149 27362
8822
0
0 40735
5015 49072
10609 40550
1665
0
0
0
0 12000
240
0
0
1
83
358
1414
307
1755 15000
286
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
296
148
0
0
1850
925
2100
105 15000
680 17000
690 14000
490
0
0
0
0
1200
600
165
16
0
0
4500
225
9
445
0
0
0
0 18536
7415 20445
8178 14344
5738
0
0
9338
1401 24854
3313
5667
850
7750
381
876
7716
4000
10
1596
160
0
0 12466
1170
6724
1076
5704
856
0
0 10209
1021
803
80
3253
325
28500
1425 200238
7682 168500
3514 59076
3812
8000
410
100
10
0
0
1350
135
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0 435240
9047 445500
10468 56166
1404
81160
5661 30687
926
1205
77 12418
724
0
0
0
0
2700
135
0
0
0
0 15000
300 16000
320
1500
300
0
0 62980
3127 195770
7627 269646
9326
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
240
3698
630
347
203
267
0
0
42
2093
662
32157
35
15593
0
12.089
0
116.459
0
215.626
0
107.637
78
4.3. Mersin’in Kullanım Alanları
Orman ürünlerinden elde edilen ürünlerin başında odun hammaddesi
gelmektedir. Ancak son yıllarda; çiçek, bitki yumru ve soğanları, meyve,
yaprak, kozalak ve reçine gibi odun dışı orman ürünlerinin başlıca eczacılık,
kimya, boya, tıp gibi farklı endüstriyel alanlarda değerlendirilme olanakları,
kullanım alanları artmıştır. Mersin bilinen en eski tıbbi bitkilerdendir.
Yayılış gösterdiği bölgelerde geleneksel kültür içerisinde mikrop öldürücü
olarak iltihaplı hastalıklara Örneğin bronşit, akciğer iltihaplarına egzamaya
karşı kullanıldığı bilinmektedir. Son yıllarda mersin yağı da önem kazanmış
ergenlik sivilcelerine karşı ve yağlı ciltlerde kullanılmaktadır. Mersin esansı
(Oleum Myrti) yaş yapraklardan su buharı distilasyonu ile elde edilir. 100kg
yapraktan 300gr esans elde edilmektedir. Mirtenol, terpenler, ve sineol
taşımaktadır. Gıda ve parfümeri sanayinde önemli bir maddedir (Baytop,
1984). Bugün birçok bilimsel makalede ekstraktlarından antibakteriyel,
antifungal ve antioksidan bileşikler elde edildiği bildirilmektedir (Sacchetti
ve Ark. 2007). Korsika ve Sardunya adalarında mersin meyve ve
yapraklarının kullanımı ile aromatik kokulu likör üretimi yapılmaktadır
(Guarrera ve Diğ. 2006).
Akdeniz bölgesinde mersin yaprakları kurutularak çay gibi
demlenerek şeker hastalığı ve yüksek kolestrole karşı kullanılmaktadır.
Isparta çevresinde mersin yaprakları ve meyveleri geleneksel olarak yapılan
aşure tatlısının içerisinde şifalı olduğu gerekçesiyle değerlendirilmektedir.
Meyveleri hem taze hem de kurutularak tüketime sunulur. Meyveları uçucu
yağ, tanen, şekerler ve organik asitler (sitrik ve malik) taşımaktadır (Baytop,
1984). Travest ve Diğ. (2001) mavi ve beyaz meyve veren türlerden alınan
meyve örneklerine kurutma işlemi uyguladıktan sonra morfolojik ve besin
kompozisyonu bakımından özelliklerini belirlemişler ve istatistiksel olarak
fark olmadığını bildirmektedirler (EK-1). Mersin herdem yeşil ve sık
yapraklarından dolayı peyzaj içinde değerli bir türdür, bahçe kenarlarına
koruyucu amaçlı canlı çit olarak dikilmektedir. Meyvesi doğadan toplanarak
yerel pazarlarda değerlendirilen bu tür‟e ait bahçe kuruluşları yoktur. Oysa
çok yönlü kullanıma sahiptir ve önemli ekonomik gelir potansiyeline sahip
bir türdür.
4.4.Mersin (Myrtus Communis L.)’in Ekolojisi ve Fidan Üretim
Yöntemleri
Mersin Kızılçam ormanlarının ve makinin içerisinde yer aldığı için
kızılçam ormanları yayılış gösterdiği alanlardaki anakaya ve toprak tipi bu
tür içinde benzerlik göstermektedir. Atalay (2002) tarafından Akdeniz Alt
79
Bölümü olarak isimlendirilen bölgede özellikle karstik alanlarda nötr ve
hafif alkalen reaksiyon gösteren kil içeriği yüksek kırmızımsı orman
toprakları görülür. Manavgat Demircilerde hâkim maki türünün mersin
olduğu yöreden alınan toprak örneklerinde toprak türü olarak balçıklı kum,
Kumlu Killi Balçık tesbit edilmiştir. pH 7.95 ile 8.64 arasında
değişmektedir. Organik madde içeriği %2 den düşük olduğundan dolayı
organik maddece fakir olduğu ve % Total kireç içeriği de yaklaşık % 50
saptandığından Çok Yüksek Kireç içerdiği görülmüştür. Türün CaCO3‟a
karşı yüksek tolerans gösterdiği söylenebilir.
Akdeniz Bölgesinde yayılış alanlarında Akdeniz iklim tipi hâkimdir.
Örneğin en yoğun yayılışa ve üretime konu olan Serik‟te en yakın istasyonun
uzun süreli kayıtları göre (1975-2008) bölgenin yıllık yağış miktarı
1059mm‟dir. En fazla yağış 229.4 mm ile Ocak ayındadır ve daha çok
yağmur şeklindedir. En soğuk ay da 5 °C ortalama ile Ocak ve Şubat
aylarıdır. Ağustos ayı 34,9 °C ile en sıcak ay ortalamasına sahiptir. Bağıl
nem Haziran-Temmuz ayları arasındaki dönemde düşüş göstermektedir
(%59-%57).
Hâlihazırda Akdeniz bölgesinde mersinden yararlanma şekli
Kızılçam ormanları ve maki içerisinde doğal bireylerden meyvelerinin
toplanması ve sürgünlerinin biçilmesi yöntemiyledir. Özel bahçe kuruluşları
yoktur. Orman fidanlıklarında Mersin fidanı üretilmektedir (Tüplü 1+0 (0,57
TL/Adet) ve 2010 yılı üretim programına göre; Artvin-Şavşat, İzmir-Torbalı,
Tarsus, ve Ordu Orman Fidanlıklarının üretim programında yer almaktadır.
Fidan üretimi generatif ve vejetatif yöntemler kullanılarak yapılmaktadır.
İtalya‟da Traveset ve Diğ..(2001) yaptığı araştırma çalışmasında elde
edilen bilgilere göre; Mersin çiçeklerinin tozlaşması böceklerle oluşmaktadır
ve tohumun yayılmasında ise kuşlar, memeliler ve karıncalar etkindir.
Tohumlarında dormansi yoktur (Baskın ve Diğ. 1998), Tohum olgunlaşması
Kasım-Aralık aylarındadır, ışıklı koşullarda ilkbahar döneminde %100
çimlenme başarısına sahiptir (Öztürk ve Diğ.,1983). Etli kısımlar ayrıldıktan
sonra tohumlar yüzdürülme işlemine tabi tutulur ve boş tohumlar elimine
edilir. 3-6 hafta gibi kısa bir dönem soğuk katlamada saklandıktan sonra
ekim işlemi yapılır. Ancak ekim işlemi tohum toplama işleminin hemen
ardından da yapılabilir. Herhangi bir ön işleme gerek yoktur. Fidan gelişimi
yavaş olduğundan yaz aylarında %60 gölgeleme uygulaması önerilmektedir.
Çelikle üretim için yaz ayları önerilmektedir (Apat, 2003). Italya‟da
yapılan Mersinin çelikle üretim çalışmasında %50‟nin üzerinde köklenme
başarısı elde edilmiştir. Farklı dönemlerde başarıyı irdeleyen çalışmada
80
özellikle Ağustosun ikinci yarısında alınan çeliklerde köklenme başarısı
Nisan dönemine göre daha yüksek olduğu bu nedenle yarı odunlaşmış
çelikleri önerilmektedir. (Pignatti ve Crobeddu, 2005).
Doku Kültürü yöntemi ile çoğaltım Ruffonı ve Diğ. (2009)
tarafından meyve boyutu, peyzaj yönünden uygun formlu, yaprak boyutu
internod uzunluğu gibi özellikler dikkate alınarak seçilen genotiplerde
sürgün uc tomurcukları kullanarak Modifiye edilmiş MS (0,5 mg/L BA ve
0,2 mg/L IAA eklenerek) ortamı kullanarak köklenme başarısı elde
edilmiştir. Ayrıca IAA ya da IBA hormonlarının 0,5 mg/L oranında artışı da
kök sayısı üzerinde etkili olmuştur.
5. Sonuç ve TartıĢma
Planlama açısından ele alındığında ülkemizde uzun yıllar odun
üretimine odaklanılmış, ODOÜ‟ne gereken ilgi gösterilmemiştir. Ekonomik
bakımdan önemli görülen reçine, sığla, ıhlamur gibi çeşitli ODOÜ, bazı
planlarda işletme sınıfı olarak ayrılmıştır. Ancak, bu planlarda da alansal
ayırım (işletme sınıfı) yapılmasına rağmen, genelde planın öngördüğü üretim
yapılmamıştır. Diğer ODOÜ ise planlamaya konu olmamış ve planlarda yer
almamıştır. Ancak son yıllarda diğer ODOÜ‟nin de ekonomik olarak farkına
varılmış ve geniş bir yelpazede yararlanmanın yaygınlaştığı görülmüştür.
İşletme şefliği bazında hazırlanan “Hâsılat Planları” ile eğrelti otu, yosun,
likenin de içinde bulunduğu yaklaşık 50 farklı ODOÜ‟nden plan dâhilinde
yararlanma eğilimi oluşmuştur. Antalya Orman Bölge Müdürlüğünde 2003
yılından bu yana mersin için plana bağlı olarak üretim hedefleri konulsada
üretim hedeflerin altında gerçekleşmiştir.
Bölgede yasal çerçevede mevcut uygulama; İşletme Şeflikleri
bazında düzenlenen tali ürün hâsılat planları ile öncelikleri dâhilinde talep
edenlere ürünlerin toplattırılması ve nakline müsaade edilmesi şeklindedir.
Örneğin; Mersin herdem yeşil bir tür olduğundan dolayı özel bir yaprak
hasad dönemi planlanmamıştır. Farklı amaçlar için yıl içerisinde özel bir
mevsim öngörülmeden üretimi söz konusudur. Bu konuda bitkinin
gelişiminin sürekliliği bakımından yasal bir dönem sınırlamasına gerek
olduğu düşünülmektedir.
Piyasa koşullarının analiz edilerek yıllık gereksinim düzeyi hakkında
veriler üretilmesi ve bu veriler çerçevesinde de piyasaya ürün sunumunun
belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, böylece üretimin dengeli ve elde edilen
gelirin yüksek olması sağlanabilecektir. Bu amaçla da pazarlama unsurları
olarak değerlendirilebilecek olan “pazarlama karması” konusu iyi
algılanmalı ve yaşama geçirilmelidir. Diğer bir pazarlama yaklaşımı olan
81
“stratejik pazarlama” kavramının ise ODOÜ için uygun bir yaklaşım olduğu
ve/veya olabileceği ön görülmektedir. Bu nedenle de pazarlamanın bu
kavramına yönelik çalışmaların aşamalar halinde yaşama geçirilmesi
gerekmektedir. ODOÜ‟lerinden birisi olan mersin üretimin ülke genelindeki
üretim miktarlarının 2005-2009 yılları arasındaki dağılımının “devamlılık”
ilkesi ve temel pazarlama kuralları dikkate alınarak gerçekleştirilemediği
görülmektedir.
ODOÜ‟nin pazarlanma olanaklarının geliştirilme süreci bu ürünlerin
tescillendirilmesi ile standartlara kavuşturulması ve sertifikasyon olgusunu
ortaya çıkarmaktadır. Özellikle ODOÜ‟nin ülke ve bölge ve yöre düzeyinde
sertifikasyonunun sağlanmasına yönelik çalışmalara hızla başlanılmalıdır.
Bu süreç ürünlerin pazarlanmasında da büyük olanaklar sağlayacaktır. Yine
bu sürecin gerçekleştirilmesi üretim-son ürün arasındaki fiyat farklılıklarının
orman köylülerinin lehine gelişmesini sağlayacak bir aşama olacaktır. Bu
nedenle de oldukça önemlidir.
Doğal kaynaklardan bilinçli ve doğal dengeyi bozmadan yararlanma,
sürdürülebilir kullanım ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi iç içe geçen
temel olgular ormancılık sektörünün öncelikleri arasında ilk sırada olmalıdır.
Kızılçam ormanları ve maki içerisinde doğal ve münferit yayılış gösteren
mersin doğal ekosistemin bir parçasıdır. Sürdürülebilir yararlanma ve
pazarlama olanaklarının geliştirilmesine gereksinim bulunmaktadır.
Sonuç olarak; Mersin Odun Dışı Orman Ürünü statüsünde yer alan
ve kırsal kesimde sosyo-ekonomik girdi oluşturabilecek ürün çeşitliliği
kapasitesine sahip bir türdür. Mersin sürgünlerinden yapılan çelenkler
Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. Orman köylüsünün özellikle ev
kadınları bu sektörde işlendirilmektedir. Örneğin Burdur‟da Kocaaliler
kasabasında 2002 yılında itibaren noel çelenkleri imal edilerek, Antalya
limanından Avrupa Birligi ülkelerine ihraç edilmektedir. Çelenk isletmesini
kuranlar Antalya ilinden gelen girişimcilerdir. Noel çelengi üretiminde
Mersin ağacı kullanılmaktadır. Noel çelengi üretiminde kullanılan diğer
bitkiler; Ladin ağacı, sincan (sarmaşık), sandal, kepez, gök erik, armut ve
antep fıstığıdırr. Erkek is gücü çelengin çemberini yaparken, kadın is gücü
de örme işlemiyle uğraşmaktadır. Çelenk örme işlemi, Ağustos ayının
20‟sinde baslar ve Aralık ayının 20‟sine kadar 5 ay devam etmektedir.
Çelenk satısı esnasında kullanılan tarife çelenk basına 2003 yılında 1,5
milyon ile 2 milyon TL civarında gerçekleşmiştir (Arbaş ve Demirkaya,
2006)
82
Akdeniz Bölgesinde maki içerisinde karakter tür örneklerinden olan
mersinden yararlanma direkt doğadan ve tüm yıl içerisinde bir dönem
gözetmeksizin gerçekleşmektedir. Türün sürekliliğini tehdit eden bu
yaklaşımdan vazgeçilerek bir yönetim planlaması yapılması gereksinim
vardır. Akdeniz bölgesi orman yangınlarının çok sık yaşandığı bir bölgedir.
Yangın yöre ormancılığı ve ormanları için sürekli bir tehdit oluşturmaktadır.
Kentleşmenin de hızla arttığı bu bölgede türün kültüre alınması ve üretimin
bahçe kuruluşlarından sağlanması teşvik edilmelidir. Meyve üretimi ve
sürgün gelişimi bakımından iyi ırkların ve varyetelerin belirlenerek kültüre
alınması, bilinçli yetiştiricilik yapılması durumunda elde edilen değerlerin
çok üzerinde gelir sağlayabilecek potansiyele sahip bir türdür. Aynı zamanda
türün genetik çeşitliliği de korunmuş olacaktır. Bu konuda yapılacak
araştırma ve yetiştiricilik çalışmalarının desteklenmesi yerinde olacaktır.
Bölge içerisinde türün yayılışına yönelik envanter çalışmasının
günümüz teknolojilerini kullanarak yapılması ve gerçek potansiyelin ortaya
konulması acilen gerçekleşmelidir. Biyolojik çeşitliliğin ve türün devamlılığı
bakımından yararlanmanın bilinçli yapılması ve toplama işlemlerini yapan
şahıs, kuruluş, kooperatif, aracı vs. eğitimli/sertifikalı olmaları
gerekmektedir.
Kaynakça
AÇIKGÖZ-ALTUNEL, T., 2006. Odun Dışı Orman Ürünleri Ve
Sertifikasyon, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri
Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
ANONĠM, 2004. Ulusal Ormancılık Programı T.C. Çevre ve Orman
Bakanlığı Ankara.
ANONĠM, 2009. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, İşletme Pazarlama
Şube Müdürlüğü verileri, Antalya,
APAT, 2003. Seed Propagation of mediterranean trees and shrubs, Agency
for The protection of the environment and for technical services,s.
34-35, Italy
ARIBAġ, K., DEMĠRKAYA H., 2006. Melli Yöre‟sinin (Bucak) Beserî
Ve Ekonomik Cografyası, Afyon Kocatepe Ü. Sosyal Bilimler
Dergisi, Cilt VIII, Sayı: 1
ATALAY, Ġ., 2002. Türkiye‟nin Ekolojik Bölgeleri, Orman Bakanlığı
Yay.No:163, İzmir.
83
AYAZ, H., 2006. Türkiye‟de ODOÜ‟nin Korunmasında Yasal Durum, I.
Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım,
Trabzon.
BASKIN, C.C. ve BASKIN J. M., 1998. Seeds Ecology. Biogeography and
Evolution of Dormancy and Germination. Academic Press.,
London,
BAġ, M.N., GÜLER, S., 2006. Defneliklerde Alan ve Servet Envanteri İle
Faydalanmanın Düzenlenmesi, I. Uluslararası Odun Dışı Orman
Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
BAYRAKTAR, B., 2000. İktisadi Büyümenin Gerçekleşmesi İçin Gerekli
şartlar. Standart TSE Yayını Nisan 2000 Sayı:460 Sayfa 85-92
Ankara.
BAYTOP, T., 1984. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi (Geçmişte ve Bugün),
İ.Ü. Yayın No: 3255, Eczacılık Fak. No:40, s.326-327, İstanbul
DPT, 2001. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık Özel İhtisas
Komisyonu Raporu, Yayın No: DPT: 2531-ÖİK:547, 539s, Ankara
DAVIS, P. H., 1972. Flora of Turkey, Edinburg Universitesi, Vol:4, s. 172,
Edinburg,
DONNER,J., ve ÇOLAK A. H. 2007. Türkiye Bitkileri Yayılış Haritaları,
s.81, İstanbul
ERVIN, J.B., MALLET, P., 2002. The rise of certification, the current state
of the playing field for NTFP certification programmes and future
prospects. Tapping the Green Market: Certification & Management
of Non-Timber Forest Products. London, 7–20.
FAO, 1995. Non-wood forest products for rural income and sustainable
forestry. Non-Wood Forest Products 7, Rome, 125 p.
FAO/UNEP, 1996. Report of the FAO/UNEP Expert Meeting on Criteria
and Indicators for Sustainable Forest Management in the Near East.
1996. Cairo, 35 p.
GERAY, U., 1998. Orman Kaynakları Yönetimi, DPT Yayını, 115 s.,
Ankara.
GERAY, U., 2001. Ormancılık Kurumları (2. Yazım), Ulusal Ormancılık
Programı-Ormancılık Kurumları Çalışma Grubu Ulusal Danışman
Raporu, 76 s., İstanbul.
84
GERAY, U., ġAFAK, Ġ., 2007. Ege Bölgesi Odun Dışı Bitkisel Orman
Ürünleri Yönetimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Ormancılık
Eğitiminin 150. Yılında Orman Kaynaklarının İşlevleri Kapsamında
Darboğazlar, Çözüm Önerileri ve Öncelikler Sempozyumu, s. 467482, İstanbul.
GÜLER, S., BAġ, M.N., 2006. Defne (Laurus nobilis L.) Yaprak Verimi
Tahmininde Yeni Bir Yaklaşım, I. Uluslararası Odun Dışı Orman
Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
GUARRERA P.M., SALERNO, G., CANEVA, G., 2006. Food, flavoring
and feed plant traditions in the Tyrrhenian sector of basilicata, Italy
in Journal of Ethnobiology and Ethnomedicine, 2:37, Italy
ĠLTER, E., OK, K., 2007. Ormancılık ve Orman Endüstrisinde Pazarlama
İlkeleri ve Yöntemi, Ankara.
KIKER, C.F. and PUTZ, F.E., 1996. Ecological sertification of forest
products: Economic challenges. Ecological Economics 20: 37–51.
MERRY, F.D. and CARTER, D.R., 1997. Certified wood markets in the
US: implications for tropical deforestation. Forest Ecology and
Management 92: 221–228.
MĠSTEPE, M.U., 1999. Orman Ürünleri Sanayiinde TS-EN-ISO 9000
Kalite Güvencesi ve Yönetim Modelleri. Standart TSE Yayını
Sayı:46, Şubat 1999 Sayfa: 49-56 Ankara.
OGM, 1995. Orman Tali Ürünleri Üretim ve SatıŞ Esasları, Tebliğ No: 283,
Tasnif No: IV – 1434, OGM İşletme ve Pazarlama Dairesi
Başkanlığı, Ankara.
OGM, 2006/A. Rio Süreci, www.ogm.gov.tr/rio/rio1.htm. Eri_im 06 Ocak
2006.
OGM, 2006/B. www.ogm.gov.tr/ Erişim 4 Eylül 2006.
ÖZKAN, GENÇLER, A.M.,GÜRAY, GENÇLER, Ç., 2009. A
Mediterranean: Myrtus communis L. (Myrtle), Plants and cultura
seeds of the cultural heritage of Europa, s.159-167, Italy
ÖKTEM, E. ve ÖZER, S., 2006. Odun Dışı Orman Ürünleri
Standardizasyonu Ve Önemi, , I. Uluslararası Odun Dışı Orman
Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
85
ÖZUĞURLU ve DÜZGÜN, 2001. Policies to Promote Sustainable
Operations and Utilization Non- Wood Forest Products in Turkey
(Seminar on Harvesting of Non-Wood Forest Products, 2-8 October
2000 Menemen – İzmir, Turkey, 2-8 October 2000), Seminar
Proceedings “Harvesting of Non-Wood Forest Products”, Ministry
of Forestry of Turkey, Ankara.
ÖZTÜRK, M., SEÇMEN, O., GÖRK, G., KONDO, K., SEGAWA,
M.,1983. Ecological studies od maccia elements in Aegean region of
Turkey.Memories of the faculty of Integrated Arts and Sciences
Hiroshima University Series IV, 8, s. 51-56
RG, 1956. Orman Kanunu, RG. Sayı: 9402.
RG.1982. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, RG. Sayı: 17844.
RG. 2003/A. Kara Avcılı_ı Kanunu, RG. Sayı: 25165.
RG. 2003/B. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun,
RG. 2004. RG. Türk Ceza Kanunu, RG. Sayı: 25611.
PIGNATTI, G., CROBEDDU, S., 2005. Effect of rejuvenation on cutting
propagation of Mediterranean shrub species , Forest 2 (3): 290295,Italy.
PIERCE, A.R., 1999. The challenges of certifying nontimber forest
products. Journal of Forestry, Vol 97, No 2: 34–37.
RUFFONI, B., MASCARELLO, C., SAVONA, M., 2009. In Vıtro
propagation of orna mental Myrtus (Myrtus communis L.), Protocols
for in vitro propagation of ornamental plants, Methods in molecular
Biology, Vol:589, s. 257-269, Italy
SACCHETTI, G., MUZZOLI, M., STATTI, G.A., CONFORTI, F.,
BIANCHI, A, AGRIMONTI, C., BALLERO, M., POLI, F.,
2007. Intra –species Biodiversity of Italian Myrtlethroug chemical
markers profile abd Biological activities of leaf methanolic extracts
in natural product research volume 21, No:2 , Italy
SHANLEY, P., LAIRD, S.A., PĠERCE, A.R., GUILLEN, A., 2002.
NTFPs and certification. Tapping the Green Market: Certification &
Management of Non-Timber Forest Products. London, 3–7.
86
SĠVRĠKAYA, F., KARAHALĠL, U., KELEġ, S., KĠRĠġ, R., 2006. Bazı
Odun Dışı Orman Ürünlerinin (Reçine, Defne, Sığla) Amenajman
Planlama Felsefesi Açısından Değerlendirilmesi, I. Uluslararası
Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
ġAFAK, Ġ., 2009. Odun Dışı Bitkisel Orman Ürünleri Yönetimindeki
Sorunlar ve Çözüm Önerileri, OGM Odun Dışı Orman Ürünleri
Paneli, Ankara.
TRAVESET, A., NURIA, R., MAS, R., 2001. Ecology of fruit-colour
polymorphism in Myrtus communis and differential effect of birds
and mammals on seed germination and seedling growth, Italy.
TUNÇ, S., 2009. Tali Ürünlerin Hasadında Karşılaşılan Sorunlar ve Antalya
Örneğinde Çözüm Önerileri, Odun Dışı Orman Ürünleri Paneli,
s.121,İzmir.
TÜRKER, M., F., YENĠ, A., GENÇ, C, 2006. Türkiye‟de Odun Dışı
Orman Ürünleri Yönetimi Ve İşletmeciliğinin Beş Yıllık Kalkınma
Planları Ve
Ulusal Ormancılık Programı
Kapsamında
Değerlendirilmesi, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri
Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon.
TÜRKER, M., F., PAK, M., ÖZTÜRK, A., DURUSOY, Ġ., 2006/b.
Türkiye‟ De Odun Dışı Orman Ürünlerinin Sürdürülebilir
İşletmeciliği: Mevcut Durum, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, I.
Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım,
Trabzon.
www.dhkd.org/ek2.htm Türkiye‟nin Taraf Olduğu Uluslar arası Çevre
Sözleşmeleri,
www.yabanhayatvet.org:
http://efi.fi/cis/english/background/faq.html, 13.07.1999
http://europa.eu.int/comm/dg08/forests/en/en3_t06.html, 09.04.1999.
WWF Guide to Forest Certification 1997, Appendix. Principles and
criteria for forest stewardship. Revised March 1996, edited October
1996.
87
EKLER
EK-1 Mavi ve Beyaz renkli Mersin Meyvesinin Özellikleri
Appendix-1Characteristics of Blue and white colour morphs of Myrtle fruits
ĠĢlem
Meyve Uzunluğu(mm)
Meyve Genişliği(mm)
Meyve Ağırlığı (g)
Tohum Ağırlığı (g)
Tohum Uzunluğu (mm)
%Yağ
%Protein
%Şeker
%Su
Makro E. ppm
N
P
K
Ca
Mg
Na
Mikro E. ppm
Cu
Fe
Mn
Zn
Mavi Renkli
11,03±0,09
10,21±0,06
0,54±0,009
7,16±0,23
3,33±0,06
1,02
2,97
48,2
65
Beyaz Renkli
10,87±0,11
10,58±0,09
0,58±0,001
7,02±0,27
3,27±0,07
0,79
2,28
44,4
69
0,310
0,043
0,750
0,274
0,131
0,192
0,313
0,035
0,643
0,287
0,132
0,087
3,5
32
9
7
4,0
28
6
6
Kaynak :TRAVESET, A. ve Diğ.. 2001, Journal of Ecology kaynağından
alınmıştır.
88
ODC: 892 ; 51
ODUN DIġI ORMAN ÜRÜNLERĠNDEN TAÇ ÇELENK ÜRETĠMĠ
Crown Wreath Production of Non-wood Forest Products
Dr. Zerrin AY*
*Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA
[email protected]
Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 12/05/2011
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
South West Anatolia Forest Research Institute
SAFRI
89
90
ÖZET
Bu çalışmada odun dışı orman ürünlerinden taç çelenk yapımında
faydalanılması ele alınmıştır. Odun dışı orman ürünlerinin dal, yaprak,
meyve ve kozalak gibi bölümleri taç çelenklerin yapımında kullanılmaktadır.
Ülkemizde üretilen taç çelenklerin tamamına yakını ihraç edilmektedir. Bu
araştırmada, Türkiye‟de taç çelenk üretimi, ihracat verileri, kullanılan odun
dışı orman ürünleri, üretim şekilleri gibi konular irdelenerek tartışılmıştır.
Düğün ve cenazelere gönderilen çelenkler ile buket ve aranjmanlar kapsam
dışında tutulmuştur.
Anahtar kelimeler: Taç çelenk üretimi, odun dışı orman ürünleri
91
ABSTRACT
In this study, benefit from non-wood forest products in the
decoration of the crown wreath is considered. Non-wood forest products‟
such parts as branch, leaf, fruit and pine cone used in decorating the crown
wreaths. Almost all of the crown wreaths which are produced in in Turkey
are export. In this study, the production of the crown wreath, export data,
used non-wood forest products in Turkey, production patterns and such as
examining issues are discussed. Wreaths which have sent to weddings and
funerals and bouquet and arrangements are excluded from coverage.
Key words: Crown wreath production, non-wood forest products.
92
1. GĠRĠġ
1.1. OdundıĢı Orman Ürünlerine Genel Bir BakıĢ
Türkiye coğrafi konumu, iklimi ve topoğrafik özellikleri nedeniyle
zengin bir floraya sahiptir. Şimdiye kadar tespit edilen bitki türü sayısı
10.000 civarındadır ve bunlardan % 33‟ü endemiktir (TUBİVES, 2009).
Bitkilerden elde edilen ürünlerin başında odun hammaddesi
gelmektedir. Bunun yanında son yıllarda, farklı bitkilerden elde edilen ve
çeşitli endüstriyel alanlarda (gıda, tıp, eczacılık, kimya, boya ve kozmetik
vb.) değerlendirilebilen yaprak, çiçek, meyve, kozalak, reçine ve terebentin
gibi ürünlerin kullanımı artmıştır.
Odun dışı bitkisel ürünler (ODBÜ) olarak adlandırılan bu ürünlere
yönelik iç ve dış piyasalardan gelen talep gittikçe artmaktadır. Ayrıca, orman
köylüleri başta olmak üzere, ev ekonomisi kapsamında bu ürünlerden yaygın
bir faydalanma söz konusudur (Geray, 1998).
ODBÜ‟nün önemi, ortaya çıkan faydanın çok yönlü (ekonomik,
sosyal, kültürel, ekolojik) oluşunun yanında, faydalanan kitlenin ve
faydalanma alanlarının genişliğinden de kaynaklanmaktadır. Gerçekten de
bugün Türkiye‟de bu ürünler, özellikle kırsal kesimde, gelir dengesi,
işlendirme ve ekolojik turizm vb. açılardan dikkat çekmektedir. ODBÜ bazı
yörelerde kırsal kesime, klasik ormancılık ve odun hammaddesi üretiminden
daha büyük gelir sağlayabilmektedir (Geray, 2002).
Odun dışı orman ürünlerine yönelik çalışmaların geçmişte çok az
sayıda olmasının başında bu ürünlerin odun hammaddesine verilen önemin
yanında ikinci planda kalmasının önemli etkileri bulunmaktadır. Odun
üretimi uzun yıllar boyunca ormancılık politikası gereği her zaman öncelikli
olmuştur. Odun dışı orman ürünlerinin envanterinde karşılaşılan bilgi ve
yöntem eksikleri nedeniyle bu ürünler planlamaya konu olamamıştır. Odun
dışı orman ürünleri belli başlı bir kaç tanesi dışında (kekik, defne vb.)
çoğunlukla geleneksel kullanımlara konu olmuş, hane halkı içinde
tüketilmiş, mevsimlik özellikler göstermesi nedeniyle de hane halkı gelirleri
içinde çoğunlukla dikkate alınmamıştır.
Türkiye‟de odun dışı orman ürünlerinin üretim tekniği, kullanım
yeri, ihracatı, talep durumu, ekonomiye katkıları, gibi konularda çalışmalar
yapılmıştır. Ancak bu yöndeki çalışmaların arttığı görülmekle beraber,
yeterli olduğu söylenemez.
93
Teknolojik gelişmeler, işlenmiş ürünler, çeşitli kimyasallar ile gıda
güvenliğinin tehlikeye girmesi, doğal gıda arayışlarının gündemde yer
almasıyla beraber Çevre ve Orman Bakanlığı çalışmalarında da odun dışı
orman ürünleri önem kazanmıştır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanan “Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler” adlı yayında odun
dışı orman ürünlerinin Türkiye ve Orman Bölge Müdürlüklerine dağılımı
(yayılış sahası hektar olarak, tahmini potansiyel ton, kg/ yıl olarak)
verilmiştir (Anonim, 2004).
Bilindiği gibi, 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından
düzenlenen Rio konferansında dünya için belirlenen en önemli sorunlar
yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlik olarak belirlenmiştir. Orman
köylerinde yaşayan ve ülkemiz koşullarında en düşük milli gelire sahip olan
köylüler için de odun dışı orman ürünleri kalkınmaya destek bir araç olarak
kullanılabilir.
ODBÜ işletmeciliğine yönelik yapılan çalışmalarda ODBÜ
işletmeciliğinin değişik açılardan irdelendiği (yasal, kurumsal vb.) ve
tedarikten pazarlamaya kadar geçen süreçte karşılaşılan sorunlar
belirlenerek, çözüm önerilerinin geliştirildiği görülmektedir (Türker ve ark.,
2001; Türker ve ark., 2002). Bunun yanında öne çıkan bazı türlerin
ekonomik değerini ve hem yerel hem de ulusal ekonomiye katkılarını
araştıran çalışmalar yapılmıştır (Karayılmazlar ve Yazıcı, 2002).
1.2. Çelenkler
Çelenk; Türk Dil Kurumu‟nun sözlüğünde, çiçek, dal ve
yapraklardan yapılmış halka olarak tanımlanmaktadır (Anonim, 2009). Odun
dışı orman ürünlerinin dal, yaprak, meyve ve kozalak gibi bölümleri süs
amacıyla yapılan çelenklerde özellikle de taç çelenklerde kullanılmaktadır.
Bu çalışmada Şekil 1‟de görülen, daha çok Noel döneminde talep edilen
canlı materyaller kullanılarak yapılan taç çelenkler incelenmiştir. Metinde
çelenk terimi kullanıldığında bu tür çelenklerin ifade edildiği anlaşılmalıdır.
Çelenkler de çiçekler gibi zorunlu tüketim maddesi değildir. Ancak
gelişmiş toplumlarda duygu ve düşüncelerin en iyi şekilde ifade edilmesinde
kullanılan araçlardan biridir. Bunun yanında doğaya olan istek ve özlemin de
karşılanmasında yararlanılan bir araçtır. Antik çağlardan beri pek çok
medeniyette sosyal ve dini açıdan çiçeğin her zaman önemli bir yeri
olmuştur. Babil‟in Asma Bahçeleri bunun en önemli kanıtıdır. Doğu
medeniyetleri ve Türkler‟de de çiçek sevgisi her zaman olmuştur. Bütün
işleme sanatları, resim ve gravürlerde çiçek (lale, karanfil) desenleri yer
94
almıştır. XVIII. Yüzyılda yaşanan Lale Devri de Türk‟lerde çiçeğe verilen
önemin göstergelerinden birisi sayılmıştır (Albayrak 1998).
ġekil 1. Taç çelenk
Figure 1. Crown Wreath
Eski Yunan ve Roma medeniyetleri geniş bir çiçek kültürüne
sahiptir. Bütün mabetleri, lahitleri çelenk ve çiçeklerle süslüdür. Spor
törenlerinde başarılı sporcularını kır çiçeklerinden yapılmış çelenklerle
ödüllendirmişlerdir. Galya‟lılar mersin bitkisini baş tacı etmişlerdir. Nane,
defne ve mersin dallarından yaptıkları küçük çelenkleri taç şeklinde
başlarına takarlardı (İzer,1988). Toplumlar ekonomik ve sosyokültürel
anlamda ilerledikçe, üretim ve tüketimde çeşitlilik artmakta, süs bitkilerine
çelenk ve çiçeklere olan talepler de artış göstermektedir. Ne var ki bu
konulardaki teknik bilgi, yatırım, tesis, pazar olanaklarının iyi
kullanılamaması ve diğer altyapı yetersizliği bu gelişmeyi sınırlamaktadır.
Çelenk üretimi son yıllarda çiçek sektöründe fark edilir bir önem
kazanmıştır. Dünyanın birçok yerinde, Kuzey Amerika ve Avrupa‟da
herdem yeşil ağaç dallarının yoğun olarak kullanıldığı çelenkler
yapılmaktadır. Amerika‟da birçok eyalette çelenk sektörü önemli bir yer
tutmaktadır. Örneğin Minnesota‟da küçük ve büyük ölçekteki işletmelerin
yıllık 10 milyon dolarlık satış yaptığı belirtilmektedir (Thomas and
Schumann 1993). Amerika‟da yapılan bir başka araştırmada Ekim ayı ortası
ve Aralık ayının başlarında her gün 100-150 yeni yıl çelenginin üretildiği ve
95
günlük yaklaşık 18.000 kg ağaç dalının kullanıldığına dikkat çekilmektedir
(Savage, 1995).
Çelenk üretiminde odun dışı orman ürünlerinin toplayıcıları bu
sektörün ayrılmaz bir parçasıdır. Örneğin Amerika‟da eyalet dışında da
faaliyetlerini yürüten Minnesota‟daki büyük çelenk firmaları Balsam
Göknarı (Abies Balsamea L.) dallarının toplanmasında toplayıcılarla
anlaşma yapmaktadırlar. Toplayıcı iyi bir günde 1000 pound kadar
kazanabilmektedir. 1999 yılında, 12-36 inch (30.5-91.4 cm) uzunluğundaki
dallar için 14-17 cent toplayıcılara ödeme yapılmıştır. Toplayıcılar bu
dallardan ortalama 25-35 pound değerinde taşınabilir balyalar oluşturarak
çelenk üreticilerine ulaştırmaktadırlar (Krantz, 2009).
Çelenk yapımı bazı yerlerde daha yaz aylarında başlamaktadır.
Örneğin Idaho, Montana ve Washington‟da Batı sarıçamı (Pinus Ponderosa
L.) kozalakları yaz döneminde toplanıp boyanarak, çeşitli meyveler ve
kurdelelerle bir araya getirilerek çok yoğun geçen ekim kasım aylarında
çelenklerin dekore edilmesinde kullanılmak üzere hazırlanmaktadır.
Birçok çelenk de çelenk firmalarının yaptığı anlaşmalar sonucu
kuzey Minnesota‟da aileler tarafından evlerde üretilmektedir. Basit haliyle
üretilen bu çelenkler daha sonra üretim merkezlerine getirilmekte ve son
noktaya ulaştırılmadan önce kozalak, meyve, kurdele vb. malzemelerle
tamamlanarak satışa sunulmaktadır. Bir sezonda bir ailenin ortalama geliri
ise 20.000 US $ civarındadır (Krantz, 2009).
2. Türkiye’de Taç Çelenk Üretimi
Türkiye‟de taç çelenk üretimi son yıllarda önem kazanmış olup
yaklaşık 15 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. 2009 yılı itibarı ile İhracatçı
Birlikleri kayıtlarında Türkiye‟de çelenk ve buket yapmaya elverişli
malzemeler ihracatı yapan 31 işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerin 16
tanesi Antalya‟dadır ve Türkiye‟de taç çelenk üretiminin en fazla yapıldığı il
de Antalya‟dır. 2008 yılında süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına
uygun buket ve çelenk malzemeleri kalemlerinde Türkiye‟de 1.971.008
dolar (Çizelge 1) ihracat yapılmıştır (Anonim 2008a). Bu ihracatın % 96‟sı
(1.883.562 dolar) Antalya‟daki işletmelerden yapılmıştır (Şekil 2). Bu
nedenle çalışma Antalya bazında ele alınmıştır. Antalya‟da ihracatın
yapıldığı işletmeler merkezde bulunmakla birlikte, taç çelenk üretimi ve bu
üretimde kullanılan malzemelerin doğadan toplanmasında Burdur-Bucak
ilçesi öne çıkmaktadır. Bucak ilçesinin Antalya ile sınır sayılabilecek
Çamlık, Elsazı, Kargı, Çobanpınar, Kızılseki köyleri ile Kaş‟ın Davazlar
köyü odun dışı orman ürünlerinin çelenk amaçlı en fazla toplandığı köylerdir
96
(Anonim, 2008b). Davazlar köyü dışındaki diğer köyler aynı zamanda
Antalya çiçek sektörünün merkezi durumundaki Altınova‟ya en yakın
yerleşim birimleridir. Bu yönüyle Antalya pazarda önemli bir etkiye sahiptir.
İhracatın yapıldığı diğer iller içinde ise İzmir, Manisa, İstanbul ilk
sıralarda gelmektedir. Ancak bu illerin toplam ihracat payı içindeki oranı
yukarıda da değinildiği üzere % 4‟tür. Çelenk ihracatı yapılan ülkelerin
başında ise Hollanda ve Almanya gelmektedir (Çizelge 2). Hollanda Avrupa
çiçek pazarının merkezi konumundadır. Çelenk fiyatları da Hollanda‟daki
çiçek borsasında belirlenmektedir. Çelenk üreticileri ile yapılan yüzyüze
görüşmelerde; 2000-2001 yılında bu borsada 7-8 € fiyat bulan taç
çelenklerin fiyatı 2008 yılında 2-4 € kadar düştüğü belirtilmiştir. Aynı
şekilde 2004-2007 yılı ihracat verileri incelendiğinde ihracat miktarlarında
bir düşüş dikkati çekmektedir. Üreticiler bu düşüşte Çin‟in pazarda etkili
olmaya başlaması ve daha çok ihracat yapma çabası ile kaliteden ödün
verilmesinin etkili olduğunu belirtmektedirler.
Çizelge 1. Türkiye geneli süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına uygun buket
ve çelenk malzemeleri 2004-2008 yılı ihracat verileri*
Table 1.Turkey general ornamental wreathswitha purpose bouquetandwreath
ornament materials exportdata for2004-2008*.
Miktar(Kg)
Değer ($)
Kg BaĢına
Ġhracat
Değeri (TL)
Basit endeks
Yıllar
2004
2.302.795
5.465.606
3,15
100
2005
1.895.298
3.249.313
2,29
73
2006
1.505.608
2.778.596
2,58
82
2007
1.103.244
2.594.170
2,70
86
2008
913.494
1.971.008
3,27
104
2004=100
*2004-2008 yılları için dolar karşılığı Tl fiyat verileri TC Merkez Bankasından
alınmıştır.
97
ġekil 2. Antalya ve diğer illere göre süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına
uygun buket ve çelenk malzemeleri 2004-2008 yılı ihracat değerleri
Figure 2. Ornamental wreaths with ha purpose bouquet and wreath ornament
materials 2004-2008 export data‟s by Antalya and other cities.
Çizelge:2 Ülkelere göre Süs Amacına Uygun Çelenkler İle Süs Amacına Uygun
Buket ve Çelenk Malzemeleri 2008 Yılı Antalya İhracat Verileri
Table 2. Ornamental wreaths with ha purpose bouquet and wreath ornament
materials 2008 export data‟s by countries
Ürün
Ülke
Süs Amacına Uygun
Çelenkler
Değer ($)
Hollanda
658.845,00
1.352.355,16
Almanya
128.877,00
352.489,68
Birleşik Krallık
52.913,00
113.417,32
Belçika
4.724,00
22.829,00
İtalya
4.796,00
17.076,78
Japonya
1.953,00
14.022,84
100
30
3.520,00
11.342,00
855.728,00
1.883.562,78
Bulgaristan
Süs Amacına Uygun Buket
ve Çelenk Malzemeleri
Miktar (kg)
Almanya
Toplam
Çelenk üretimi genellikle Ağustos ayı sonlarında başlayıp Aralık ayı
ortalarına kadar devam eden mevsimlik bir iş niteliğindedir. En fazla talebin
98
olduğu dönem Aralık ayı olup Noel dönemidir. Çelenk üretiminde daha çok
kadınlar çalışmaktadır (Şekil 3). Kısa bir eğitim/kurs döneminden sonra
kolaylıkla yapılabilen çelenkler bu yönüyle yerel halka bir gelir kaynağı da
sağlamaktadır. Çelenk üretim işine, mevsimlik bir iş olması nedeniyle daha
çok ek gelir yönüyle bakılmaktadır. Çelenk üretiminde çalışanlar ürettikleri
çelenk başına ücret almakta yoğun dönemde günde ortalama 30-40 çelenk
üretebilmektedirler.
Çelenklerin yapılması kadar çelenk yapımında kullanılan
hammaddenin doğadan toplanması da önemli bir mesai gerektirmektedir.
Çelenk yapımında odun dışı orman ürünlerinin daha çok dal, meyve, yaprak
ve kozalaklarından faydalanılmaktadır. Ancak bu ürünlerin doğadan
toplanmasında toplama zamanı ve toplama yöntemleri konusunda gereken
hassasiyetin gösterildiği söylenemez. Ayrıca hâlihazırda bu odun dışı
ürünlerin toplanmasına yönelik yapılmış bir planlama da bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi odun dışı orman ürünlerinin doğadan toplanması; 6831 sayılı
yasanın 37. maddesinin 1. maddesi gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla,
yasanın ilgili maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman
Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu tebliği‟ne uygun olarak
yapılmaktadır. Odun dışı orman ürünlerinin toplanmasında daha çok orman
köylerinde yaşayan yerel halktan kişiler çalışmaktadır. Çelenk üretiminde
kullanılan odun dışı orman ürünlerinin doğadan toplanması da yerel halka ek
bir gelir sağlaması bakımından önemlidir.
ġekil 3. Çelenk üretim faaliyetleri
Figure 3. Wreath production facilities
99
Üretilen taç çelenklerin canlılığını koruması, yeşil kalması çok
önemlidir. Bu nedenle üretimin yapılmasından tüketiciye ulaşmasına kadar
soğuk zincirin korunması gerekmektedir. Çelenkler üretimi yapılır yapılmaz
soğuk hava depolarında muhafaza edilir ve en fazla üç gün içerisinde son
noktadaki alıcılara ulaştırılır. Çelengin ömrü yapımında kullanılan
materyallerin canlı görünümünü koruma süresiyle sınırlıdır.
3. Çelenk Üretiminde Kullanılan Malzemeler ve Belli BaĢlı
OdundıĢı Orman Ürünleri
Taç çelenklerin yapımında çeşitli çaplarda tel halkalar
kullanılmaktadır (Şekil 4). Bu halkaların üzeri canlı materyallerle kapatılarak
telin tamamen kaybolması sağlanmakta ve ince çiçek telleriyle sarılarak
düzgün bir çember elde edecek şekilde sağlamlaştırılmaktadır. Doğadan
toplanan materyaller bu çemberin üzerine estetik bir görünüm verecek
şekilde yerleştirilmektedir. Son olarak bu materyallerin görsel açıdan dikkat
çekici özellikte ve renklerde olanları da süslemede kullanılmaktadır.
Süslemede en az 3 farklı materyal uygulaması tercih edilmektedir. Zaman
zaman kuru materyallerden de süslemede faydalanılmaktadır.
ġekil 4. Çelenk üretiminde kullanılan malzemeler
Figure 4.The materials usedin producting wreath
Türkiye‟de çelenk üretiminde kullanılan odun dışı orman ürünlerinin
başında mersin (Myrtus communis L.) gelmektedir. Myrtus communis L.
ülkemizde genellikle mersin olarak bilindiği halde özellikle güney
sahillerimizde murt, hambeles ve adi mersin adlarıyla bilindiği yörelerimiz
de vardır. Ayrıca bazı yerlerde yaprağına bahar adı verilmektedir (Oğur,
1994). Mersin yapraklarının yeşil rengini uzun süre koruyabilmesi nedeni ile
genellikle çelengi oluşturan halka mersin dalları ile sarılır. Aslında estetik
görünen ve dayanıklılığını koruyabilen bütün odun dışı orman ürünleri
çelenk üretiminde kullanılabilir. Kuşburnu (Rosa canina L.), sandal (Arbutus
100
andrachne) meyveleri, çalba (Salvia sp.), kızılcık (Cornus sp.), dağ elması
(Createagus sp.), dağ eriği (Prunus sp.), andız (Arceutos drupaceae)
kozalakları, Amerikan Sarmaşığı (Parthenocissus sp.), Tesbih ağacı
(Styrax officinalis) meyveleri, yine Mersingiller (Myrtaceae) familyasından
okaliptüs (Eucalyptus camaldulensis) meyveleri de bu amaçla kullanılan
odun dışı orman ürünleridir (Şekil 5). Ormanlık alanlardan toplanan odun
dışı ürünlerin yanı sıra çelenk üretiminde kullanılmak üzere süs patlıcanı,
biberi ve domatesi de üretilerek süslemede kullanılmaktadır.
ġekil 5. Çelenk üretiminde kullanılan bazı odun dışı orman ürünleri
Figure 5. Some ofnon-woodforestproductsused in the wreath production
Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde 2009 yılında
çelenk üretiminde kullanılmak üzere doğadan toplanan ürünler ve miktarları
çizelge 3‟te verilmiştir (Anonim, 2008b). Çizelgeden görüldüğü gibi en fazla
tercih edilen ürün mersin dallarıdır.
101
Çizelge 3. Antalya Orman Bölge Müdürlüğünden çelenk amaçlı toplanan odun dışı
orman ürünü tür ve miktarları (2009)
Table 3. Non-wood forest products types and quantities which are gathered for a
wreath from AntalyaRegional Forestry Directorate (2009)
KÖYLER
Çamlık
Elsazı
Kargı
Kızılseki
Çobanpınar
KaĢ-Davazlar
Çelenk yapımında kullanılan Odun dıĢı Orman Ürünleri
(kg)
Mersin (Dal)
Sandal (Meyve)
Çalba (Yaprak)
10.000
1.000
0
10.000
1.000
0
17.000
3.000
1.000
8000
2.000
0
40.000
0
0
5.000
0
0
4. TartıĢma ve Sonuç
Odun dışı orman ürünlerine yönelik araştırmalar ulusal
planlarımızda öncelikli konulardır. Doğadan ve çoğunlukla orman
alanlarından toplanan bu ürünlere ilişkin genellikle tür/miktar gibi resmi
veriler bulunmamaktadır. Bunun yanında odun dışı orman ürünlerine yönelik
çalışmalar çoğunlukla tıbbi ve aromatik bitkiler üzerinde yoğunlaşmıştır.
Ürünlerin doğadan toplanma aşamasında sürdürülebilirliğin
sağlanabilmesi çok önemlidir. Bitkilerin ne zaman, hangi yöntemle, ne kadar
toplanması gerektiği toplanan ürünlere yönelik araştırma geliştirme
çalışmaları ile ortaya konmalı, envanterleri yapılmalıdır. Daha sonra bu
bilgiler düzenlenecek eğitimlerle toplayıcılara öğretilmelidir. Odun dışı
orman ürünlerinin toplanmasına ilişkin kayıtlar, toplayıcıların orman
işletmelerine yaptıkları izin başvuruları ile sınırlıdır. Orman Bölge
Müdürlüklerinin ilgili birimlerince konuyla ilgili planlamalar yapılması,
denetimlere önem verilmesi durumunda doğadan toplanan ürünlere yönelik
daha sağlıklı kayıtlar elde edilebilir.
Çelenk üretimi kadar ihracat da oldukça önemlidir. Doğru pazarlama
kanalları kullanarak tüketiciye en kısa yoldan ulaşılmalıdır. Bunun için
sektör temsilcileri, Orman Bölge Müdürlüğünün ilgili birimleri, toplayıcılar,
üreticiler her yıl üretim sezonu öncesinde bir araya gelerek planlı hareket
etmeli işbirliği ve iletişim içinde bulunmalıdırlar.
Yapılan ihracat miktarları dikkate alındığında çelenk üretimi
işsizliğin önlenmesinde bir araç olarak kullanılabilir. Çelenk üretiminde daha
102
çok kadınlar çalışmaktadır ve bu nedenle kadınların istihdamı açısından
konu önemle ele alınmalıdır. Sektörün yetişmiş ara eleman ihtiyacının
karşılanması için gerekli düzenlemelerin yapılması kursların açılması
gerekmektedir.
Birçok alanda olduğu gibi bu sektörde de araştırma geliştirme
çalışmaları maalesef sektörün gerisinde kalmaktadır. Ülkemizde çelenk
üretimine yönelik bilimsel nitelikli çalışmaların olmayışı da bunun önemli
bir göstergesidir. Üretim aşaması kadar pazarlama aşamasının da dikkatlice
incelenerek araştırılması gerekmektedir.
5. Kaynaklar
ALBAYRAK Y., 1998. “Türkiye‟de Kesme Çiçek Yetiştiriciliğinin
Sorunları ve Kooperatifleşme”, I. Ulusal Süs Bitkileri Kongresi,
Cilt:1, 26-31, Yalova.
ANONĠM, 2004. Ulusal Ormancılık Programı, Çevre ve Orman Bakanlığı,
Ankara, 95 s.
ANONĠM, 2008a, Antalya İhracatçı Birlikleri kayıtları.
ANONĠM, 2008b. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü kayıtları.
ANONĠM, 2009. Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe
http://www.tdk.gov.tr/, [ Ziyaret tarihi:23.06.2009]
Sözlük,
GERAY, U., 1998. Orman Kaynaklarının Yönetimi, Ulusal Çevre Eylem
Planı, DPT yayını, Ankara
GERAY, U., 2002. Ormancılık Kurumları, Ulusal Ormancılık Programı
Projesi TCP/TUR/0066.
ĠZER, M., 1988. Baharatın izleri, İstanbul.
KARAYILMAZLAR, S., YAZICI, H., 2002. Türkiye‟nin Odun Dışı
Orman Ürünleri İçerisinde Batı Karadeniz Bölgesinde Yetişen
Defne‟nin (Laurus nobilis L.) Ekonomik Değeri ve Önemi, II.
Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, Bildiri Kitabı, Cilt: 1, 15-18
Mayıs 2002, Trabzon, s. 289-295.
KRANTZ J., 2009.The Wreath Industry In Minnesota, The Minnesota
Approach to Non-timber Forest Product Marketing: The Balsam
Bough Industry and Other Examples.
OĞUR, R., 1994. Mersin Bitkisi (Myrtus Communis L.) Hakkında Bir
İnceleme, Çevre Dergisi, Sayı:10, sayfa:21-25, Ankara.
103
SAVAGE, M. 1995. Pacific Northwest special forest products: an industry
in transition. Journal of Forestry. 93(3): 6-11
THOMAS, M.G., SCHUMANN, D.R., 1993. Income opportunities in
special forest products: selfhelp suggestions for rural entrepreneurs.
Agric. Inf. Bull. 666. Washington, DC: U.S. Department of
Agriculture, Forest Service.
TUBĠVES, 2009, http://wwweski.tubitak.gov.tr/tubives/index
TÜRKER, M.F., A. ÖZTÜRK, M. PAK VE E. TĠRYAKĠ, 2001. Türkiye
Ormancılığında Odun Dışı Orman Ürünleri İşletmeciliğinde
Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, I. Ulusal Ormancılık
Kongresi, Türkiye Ormancılar Derneği, Ankara.
TÜRKER, M.F., A. ÖZTÜRK VE E. TĠRYAKĠ, 2002. Ülkemiz
Ormancılık Sektöründe Odun Dışı Orman Ürünleri Kapsamında
Değerlendirilen Odun Dışı Bitkisel Ürünlerin İşletmeciliği, II. Ulusal
Karadeniz Ormancılık Kongresi, Bildiri Kitabı, Trabzon, Cilt: 1.
104