MEME ESTETİĞİ
Transkript
MEME ESTETİĞİ
MEME ESTETİĞİ Meme büyütme ameliyatı için plastik cerraha başvuran hastaların sorduğu soruların başında “bu ameliyattan sonra iz kalacak mı?” oluyor. Bunu haklı bir soru olarak kabul etsek de, plastik cerrahların amacı öncelikle en güvenli metodu seçerek, memeye estetik ve kalıcı bir form kazandırmaktır. Bu yüzden ameliyat kesisini, dolayısıyla izi, bu amacımızın gerçekleşmesine müsade edecek yerde ve büyüklükte hazırlarız. Meme büyütme ameliyatlarında, doğru bir dikiş tekniği kullanıldığı taktirde rahatsızlık uyandıracak bir iz kalmadığını, geçmiş yıllarda ameliyatını gerçekleştirdiğimiz hastalarımızdan tecrübe edebiliyoruz(keloid ve hipertrofik skar adını verdiğimiz anormal yara iyileşme özelliğine sahip nadir kişiler hariç). İz konusundaki hassasiyetin, sarkmanın olduğu ve dikleştirmenin de gerektiği meme büyütme ameliyatları için olması daha doğrudur. Çünkü bu ameliyatlarda sıklıkla dikleştirme etkisini sağlamak için sarkmış olan deriyi çıkarıp, meme başını yukarı yönde taşımak gerekiyor. Bazen sadece meme başının etrafında dairesel bir kesi ile bu dikleştirme etkisini sağlasak da, vakaların büyük çoğunluğunda aşağı yönde de uzanım gösteren dikey 5-6 cm lik bir kesi yapmak zorunda kalıyoruz. Her ne kadar bu kesi hattına ait iz; aylar geçtikçe oldukça kabul edilebilir bir hal alsa da bu ameliyatlar için “izsiz ameliyat” demek doğru değildir. Ancak sadece büyütme ameliyatlarında ameliyat kesimizi meme başında, koltuk altında ve meme alt kıvrımında sınırlı tutuyoruz. Herbirinin kendine ait avantajları ve dezavantajları olsa da benim düşüncem her plastik cerrahın bu 3 tekniği de daha önce kullanmış olması, her bir tekniğe ait avantaj ve dezavantajların farkında olması gerektiğidir. Böylece kişiye özel ameliyat tekniği seçerek o kişide, ameliyata ait bütün avantajları bir araya toplamak mümkün olabilir. Örneğin koltuk altından silikon yerleştirme ile ilgili genel düşünce; silikonun yerleşeceği boşluğun cerrah tarafından yeterince görülememesi ve buna bağlı olarak da ameliyatın başarısına gölge düştüğü yönündedir. Oysa bu ameliyatı endoskop denilen bir kamera sistemi ile gerçekleştirerek operasyon yaptığımız sahayı normalden daha ayrıntılı görmek mümkün. Hem silikonun yerleşeceği cebi istediğimiz büyüklükte hazırlıyoruz hem de silikonun meme alt bölümüne tam olarak yerleşmesi için, bu bölgedeki kas liflerini serbestleştirebiliyoruz. Ameliyatı koltuk altı kıvrımının içinde yaklaşık 3-4 cm'lik bir kesi ile girdikten sonra, deri altında ilerleyip göğüs kasımızın dış kenarına ulaşıyoruz, gerektiğinde kas üstü(fasya altı plan) gerektiğinde ise kas altı plana ulaşıp silikonun yerleşeceği bir boşluk hazırlıyoruz. Ameliyatı bütünüyle kamera yardımıyla ekranda görerek gerçekleştirdiğimiz için küçük kanama odaklarını dahi anında müdahale ederek durdurabiliyoruz. Bu da daha az kanama, daha az doku travması ve daha hızlı iyileşme anlamına geliyor. Aynı zamanda özellikle meme başının duyusunu sağlayan sinir yapılarını da gördüğümüz için bu yapıların korunması da mümkün olabiliyor. Ameliyat sonrası, fiziksel hareketlerinizi kısıtlamanızı istemiyoruz. Çünkü ne kadar erken dönemde Copyright © 2013 Istanbul Health Tourism | healthistanbul.net | [email protected] normal hayata dönmenizi sağlarsak iyileşme süreciniz de o kadar kısalmış oluyor.Bununla birlikte kol ve omuz hareketlerinizi de günlük yaşamınızı devam ettirecek kadar kullanmanızı istiyoruz(ameliyattan sonraki gün araba kullamak gibi). Kesi hattını, deri altında kendiliğinden eriyen dikiş materyalleri ile kapattığımızdan(dışarıda dikiş olmuyor) pansumana veya dikiş aldırmaya gerek kalmıyor. 24 saat sonra günlük yaşama dönmenizde 48 saat sonra banyo yapmanızda bir engel bulunmuyor. Koltuk altı girişiminin avantajı olarak memede herhangi bir kesi yapılmadığı belirtilir ancak daha çok dezavantajları üzerinde durularak hep şunlar söylenir; 1. Ameliyat sonrası kesiye bağlı kalacak izin koltuk altında olması nedeniyle t-shirt, bikini, sütyen giyildiği zaman bile belli olabilir. Cevap: Koltuk altı bölgesi meme derisine göre oldukça ince bir deriye sahiptir ve geç dönemde iyi bir izle iyileşir. Elbette erken dönemde çizgisel tarzda pembemsi bir izden bahsedilebilir ancak bu iz zamanla normal deri rengine yakın hal alacaktır. 2. Koltuk altı bölgesinden yapılan kesiden jel silikon koymak imkansızdır, mutlaka içi serum ile doldurulabilir silikonu tercih etmek gerekir. Serum dolumlu silikonların ise oldukça fazla dezavantajları vardır( zamanla hacim kaybetme, katlantı yapma vs). Cevap: Koltuk altı derisi; oldukça ince ve esnek bir yapıya sahip olduğu için silikon yerleştirme sırasında 2 kat daha büyük bir giriş sahası oluşturmaya izin veriyor.Ayrıca Keller Funnel ile jel protez rahatlıkla yerleştirilebilmektedir. Yani bu girişim ile serum dolumlu silikonları kullanmak zorunda değiliz. 3. Koltuk altından girişim ile cebi hazırlarken kanama kontrolü yapmak imkansızdır, cerrah ameliyatı hissederek yapar. Cevap: Artık günümüzde koltuk altı girişim uyguluyorsak mutlaka endoskop (kamera sistemi) kullanıyoruz. Yani silikonu yerleştireceğimiz cebi en küçük ayrıntılarıyla dahi görerek hazırlıyoruz. Aslına bakarsanız endoskopik teknik kanama kontrolü açısından çok daha güvenlidir, çünkü küçük bir kanama odağını dahi ekranda görerek durdurabiliyorsunuz.Hatta meme başının hissiyatını sağlayan siniri dahi görüp korumak mümkündür. 4. Ameliyat sahasına erişmek güç olduğundan kası serbestleştirmek için yaptığımız işlem çok zordur. Cevap: endoskopik tekniği kullandığımız için özel dizayn edilmiş aletler ile kas kenarına kadar ulaşıp kası istediğimiz seviyeye kadar serbestleştirebiliyoruz. Gene endoskopik teknik , silikonu yerleştireceğimiz cebin genişliğini ve sınırlarını dışarıdan ve içeriden kontrol edebilme imkanı sağlıyor. Bu tekniğin dezavantajı ise; teknolojik olarak ek enstrümanlara gereklilik göstermesi klasik tekniklere göre 15-20 dk daha uzun sürmesi ve sarkmış memeler de tercih edilmemesi. Aksiller Endoksopik meme ameliyatı nasıl yapılır? Daha önceki sayfalarda belirttiğimiz gibi öncelikle implant seçimini yapıyoruz(bodylogic sistem, crisalix 3 boyutlu görüntüleme sistemi). Ameliyatı sıklıkla genel anestezi altında gerçekleştiriyoruz. Bazen sedasyon+lokal anestezi altında da gerçekleştirdiğimiz oluyor. Koltuk altında normalde de var olan kıvrımın içine gelecek şekilde 3-4 cm(protezin büyüklüğüne bağlı) yaptığımız kesi ile deri altında ilerleyerek göğüs kasımızın dış sınırına ulaşıyoruz ve buradan kas altı seviyede ilerleyerek meme alt kıvrımı seviyesine geliyoruz. Endoskop yardımı ile ekranda meme alt kıvrımı seviyesinde bulunan kas dokusunu serbestliyoruz. Kesi hattı her nekadar esnese ve büyük bir jel protezi buradan kas altında Copyright © 2013 Istanbul Health Tourism | healthistanbul.net | [email protected] hazırladığımız cep içine yerleştirmek ekartör adını verdiğimiz genişleticiler ile mümkün olsa da, dokuların fazla gerilmemesi ve silikon implantın zarar görmemesi için Keller Funnel adı verilen özel implant yerleştiricisini kullanıyoruz. Her iki memeye silikon implantı yerleştirdikten sonra, ameliyat masasında simetri, cebin genişliği-darlığı, protezin alt kıvrım seviyesinde oturma miktarı gibi faktörleri değerlendiriyoruz. Ardından giriş noktamızı, kendiliğinden eriyen deri altı dikiş ile kapatıyoruz. Sadece bu bölgeyi küçük bir pansuman ile kapatıyoruz. Memede herhangi bir kesi olmadığı için, sadece sütyen giydirerek ameliyatı bitiriyoruz. Meme Küçültme Meme, kadınlığı simgeleyen belki de en önemli organdır.Süt verme fonksiyonu ile üretkenliği, erojen özelliği ile de cinselliği temsil eder. Memedeki büyüklük sadece psikososyal değil, aynı zamanda bel ve sırt ağrılarına yol açan fiziksel problemler yaratmaktadır. Meme küçültme ameliyatı plastik cerrahinin estetik ameliyat grubunda yer alsa da bu ameliyat için başvuran hastalarımın büyük çoğunluğu büyük memelerin oluşturduğu bel ve sırt ağrılarından yakınıyor. Dolayısıyla bu ameliyatı biraz da zorunlu rekonstrüktif ameliyatlardan biri olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Ameliyat için ideal adaylar; hormonal bir bozukluğa bağlı olarak büyümeyen ve son 6 ay içerisinde büyüklüğünde değişme olmayan, ele gelen veya mamografide tespit edilmiş bir kitlenin ve aktif bir enfeksiyonun olmadığı memelere sahip hastalardır. Meme Dikleştirme Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak ya doğuştan az gelişme sonucu yada doğum sonrasında meme bezindeki hacim kaybı soucu üzerindeki deri de bol kalınca sarkık bir meme görüntüsü ortaya çıkar. Hacmini ve diri görünümünü kaybetmiş sarkık memelerin görünümünü meme dikleştirme ameliyatı ile güzelleştirmek mümkündür. Yeterli bir hacme sahip olmayan sarkık memeler için tek başına dikleştirme ameliyatlı yeterli olmayabilir. Meme dikleştirme ameliyatı sadece memeyi şekillendirici, sarkıklığı giderici bir girişimdir, memeye hacim kazandırmaz. Bu gibi olgularda, ameliyata ek olarak, hacim kazandırmaya yönelik meme protezi uygulaması ile normal dolgunluk da sağlanmış olur. Ameliyatın tekniği memelerin sarkıklık derecesine göre değişmektedir. Hafif sarkıklığı olan olgularda meme başı normal pozisyonuna taşınır ve çevresindeki bollaşmış olan fazla deri çıkarılır. Bu teknik uygulandığında meme başı çevresinde renkli kısım sınırında dikkat çekmeyen halka şeklinde bir ameliyat izi oluşur. Sarkıklık fazla ise ayrıca memenin alt yarısından da bollaşmış derinin çıkarılması gerekir. Bu durumda memenin başının çevresindeki ameliyat izine ek olarak meme başından alt çizgiye doğru dikey olarak uzanan bir iz daha oluşur. Bu uygulamalar ile meme daha dik ve diri bir görünüm kazanır. Aynı girişim sırasında memeye dolgunluk kazandırmak için meme protezleri de yerleştirilebilir. Deri, meme dokusundan ayrılıdıktan sonra dikleştirilerek şekil verilir. Duyusuna ve süt kanallarına zarar vermeden merkezden beslenen koni şeklinde meme dokusu yeniden oluşturulur .Deri ise bu şeklin üzerinde örtü gibidir. Dikiş hattına yüklenmeden toparlanır, ince bir çizgi şeklinde iz kalır. Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde, kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Ancak izlerin belirginliği yine de kişinin yaşına ve derisinin yapısal özelliklerine göre değişebilir. Ameliyat, hastane ortamında, genel anestezi altında yapılır, ortalama süresi iki, üç saatir ve hastanede kalış süresi bir gündür. Ağrılı bir ameliyat değildir ancak memelerde bir kaç hafta süren ödem (şişlik) olabilir. Ameliyat izleri aylar içinde yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır. Memenin tam şeklini alması ve yara izlerinin azalması için üç-altı ay gereklidir.Meme dikleştirme ameliyatı ile oluşturulan daha dik, diri ve dolgun bir göğüs şekli ile kendinize olan güveniniz de artacaktır. Copyright © 2013 Istanbul Health Tourism | healthistanbul.net | [email protected] Copyright © 2013 Istanbul Health Tourism | healthistanbul.net | [email protected]