Dünyadaki Michelin Yıldızlı Tek Türk Restoranı Ravika`yı seçti

Transkript

Dünyadaki Michelin Yıldızlı Tek Türk Restoranı Ravika`yı seçti
Mayıs 2014 Sayı:199
Dünyadaki Michelin Yıldızlı
Tek Türk Restoranı Ravika’yı seçti
Mangal Keyfi Başlıyor
2014 yılı piliç eti sektörü için olumlu gelişmelerle başlamıştır. Yıllık 8 milyar TL’lik cirosu olan
ve yaklaşık 2,4 milyon kişiye istihdam sağlayan
sektöre, devletimiz ve konunun uzmanları destek olmuş, yanlış bilgilendirmelere karşılık ellerinde bilimsel verilerle birlikte açıklama yapmış,
T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mızın yayınladığı kamu spotu ile halkımız beyaz
et konusunda daha da bilinçlenmiş ve tüketim
artmıştır.
Bilindiği gibi yaz mevsiminin yaklaşması ile birlikte mangal sezonu da başlamıştır. Bu dönem
ile birlikte tüketiciler, en sağlıklı ve en ucuz protein kaynağı olan piliç etine sofralarında daha
fazla yer vermeye başlamışlardır. Sektör firmaları da bu sezon için hazırlıklarını birkaç ay önceden yapmaya başlamaktadır. Bu nedenle firmalar mangallık ürün gamlarını tüketici istek ve
taleplerine göre her yıl yenilemekte ve en tercih
edilen ürünleri ile piyasada yerlerini almaktadırlar. Bu çalışmaları yaparken sektör firmalarının
öncelikli hedefi ise, en sağlıklı ve en ucuz protein kaynağı olan piliç etini tüketicilerine sunarak
sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamaktır.
Keskinoğlu olarak bizlerde, 35 farklı mangallık
ürün çeşidimiz ile tüketicilerimize mangal sezonunda farklı lezzetler sunmaktayız. Sezonda
en çok tercih edilen pirzola, kanat, kalça şiş ve
baby şiş ürünlerimizin yer aldığı ızgara mangal
paketi ile soslu ürünler grubumuzdaki ürünleri
zahmetsiz bir mangal keyfi için tüketici isteklerine göre şekillendirmekteyiz.
Biz 51 yıldır tüketicimize en iyiyi sunmak için var
gücümüzle çalışıyoruz. Tesislerimizde üretilen
tüm piliçler kesimi yapıldıktan sonra “X Ray” cihazından geçirilmekte ve burada kırığı ve eziği
olan ürünler ayrılmaktadır. Ayrıca Türkiye’deki
hava soğutma tünellerinin en büyüklerinden biri
olma özelliğini taşıyan 6.500 metrelik soğutma
tüneli ile tamamen hava soğutma işlemine tabi
tutulan piliçlerimiz bünyelerindeki tüm sulardan
%100 arındırılmakta böylece %100 piliç eti satılmaktadır. Böylelikle hem bakteri üreme riski
minimuma indirilmekte hem de Keskinoğlu piliçlerinin raf ömrü, sıcaklıkların iyice arttığı yaz
aylarında uzamaktadır.
Ayrıca tüketicilerimiz, tesislerimizde üretilen
tüm ürünlerin etiketleri üzerinde bulunan 18
haneli numarayla Keskinoğlu web sitesine girerek ürün hakkında tüm bilgilere ulaşabilmektedir. Üretimden satışa kadar şeffaflık ilkesi ile
tüketicilerimize hizmet vermeyi amaç edinen
şirketimiz, protein açısından zengin, sağlıklı
beslenme açısından ise insan beslenmesinde
önemli bir yere sahip olan piliç etini kalitesinden
ödün vermeden en iyi şekilde üretmeye devam
edecektir.
Türk zeytinyağını 75 ülkede temsil
eden, girdiği pazarlarda liderliğe uzanan başarı hikayeleri yaratan şirketler grubumuzun zeytinyağı markası
Ravika, Michelin yıldızlı restoranda
servis edilen ilk Türk zeytinyağı oldu.
Dünyanın Michelin yıldızlı tek Türk
restoranı La Canard’ın sahibi olan
ünlü şef Ali Güngörmüş, menüsünde
zeytinyağı kullanılan tüm yemekleri
artık Ravika ile hazırlayacak. Hamburg’taki restoranında modern Türk
mutfağı yemeklerini de sunan Şef
Güngörmüş, Ravika’nın İtalyan ve
İspanyol yağlarını tahtından edecek
kalitede olduğunu belirterek Münih’te açacağı yeni restoranında da
sadece Ravika kullanacağını belirtti.
Türk mezelerinin modern dünya
mutfaklarına uyarlanması için özel
çalışmalar da yürüten şef, Ravika’nın
sağladığı lezzet üstünlüğünün bu
çalışmalar için büyük avantaj yaratacağının da altını çizdi.
100 yıl önce bir lastik firması tarafından sürücülere yollardaki en iyi
restoranları göstermek amacıyla
başlayan bu derecelendirme reh-
beri, daha sonraki yıllarda ise bir
prestij haline gelen Michelin yıldızlı
restoranları beraberinde getirmiştir.
Bugün gizli müşteriler tarafından
sıklıkla denetlenen bu restoranlarda yer bulmak için 6 ay ile 1 yıl
öncesinden rezervasyon yapıldığını
belirten Keskin Keskinoğlu, “Şirket
olarak Ravika’yı kurduğumuz zamandan bugüne kadar ki amacımız
her zaman Türk zeytinyağının dünya
pazarında hak ettiği konuma ulaşmasını sağlamak oldu. Son yıllarda
girdiğimiz pazarlarda kayda değer
başarılar elde ettik. Bugün gelinen
noktada, yeme içme dünyasının
kalite zirvesi olan Michelin yıldızına
sahip bir restoranda Ravika zeytinyağlarının servis edilmesi bizim için
çok önemli bir adım. Bu gelişme Türk
markaları için yeni başarıların önünü
açacak değerde. Türkiye’nin üretim
kalitesini anlatmak için yeni fırsatlar
yaratabileceğiz. Türkiye’nin layıkıyla
temsil edildiği böylesi bir platformda
pay sahibi olmanın Keskinoğlu Ailesi
için büyük bir mutluluk olduğunu da
belirtmek isterim” dedi.
Kurucumuz İSMAİL KESKİNOĞLU,
Ölümünün 13. Yıldönümünde Kabri Başında Anıldı
Sami Ersöz Kabristanı’nda
yaklaşık 400 kişilik bir
grubun katıldığı törende
Keskinoğlu Ailesi’nin üyelerinin yanı sıra merhum
İsmail Keskinoğlu’nun
dostları ile şirket çalışanlarımız da hazır bulundu.
Şirketler grubumuz kurucusu
ve ebedi başkanımız merhum
İsmail Keskinoğlu, ölümünün
13. yıldönümünde Manisa’nın
Akhisar ilçesine bağlı Kayalıoğlu
Kasabası’nda kabri başında
anıldı. Sami Ersöz Kabristanı’nda yaklaşık 400 kişilik bir grubun katıldığı törende Keskinoğlu Ailesi’nin üyelerinin yanı sıra
merhum İsmail Keskinoğlu’nun
dostları ile şirket çalışanlarımız
da hazır bulundu.
Törende tüm ailenin duygula-
rını dile getiren Keskin Keskinoğlu; “13 senedir yanımızda
olmayan, ama varlığını her an
hissettiğimiz değerli büyüğüm
dedemiz İsmail Keskinoğlu;
erdem sahibi, ileri görüşlü,
hayat dolu ve çalışmasını çok
seven bir insandı. 101 yıllık
yaşamı boyunca sahip olduğu
azmi, mütevazi yaşam biçimi ve
örnek aldığımız sözleri çocuklarına ve biz torunlarına hala
ışık tutmaktadır. Yıllar önce
temellerini attığı şirket, bugün
4000 kişilik büyük bir aile.
Onun ardından devraldığımız
bayrağı adına yakışır bir şekilde
taşıyıp, hedeflerimizi her geçen
gün büyütüyor, dünya markası
olma yolunda büyük başarılara
imza atıyoruz” dedi.
Tören, İsmail Keskinoğlu’nun
kabri başında okunan dualarla
sona erdi. İzmir - Akhisar karayolu üzerinde bulunan merkez
tesislerimizin önünde ise gün
boyunca lokma yapılarak halka
dağıtıldı.
Keskinoğlu, Grubunda Ege Bölgesi’nin
İhracat İkincisi Oldu
Keskin Keskinoğlu, “Ege
Bölgesi’nin gelişme
sürecinde bir payımız
olmasından dolayı son
derece mutluyum. Bölge
firmaları olarak Türkiye
ihracatında payımız
her geçen gün artıyor,
Egelilerin ihracatta çok
daha büyük başarılara
imza atacağımıza inanıyorum”
2
Şirket grubumuz, 2013’te yaptığı piliç eti, ileri işlem ürünleri
ve yumurta ihracatıyla, Ege Su
Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
İhracatçılar Birliği tarafından
en çok ihracat gerçekleştiren 2.
firma olarak ödül aldı.
Bu yıl 51. yılına giren ve gerçekleştirdiği ihracatlarla Türkiye’yi
uluslararası arenada başarıyla
temsil eden şirketimiz, geçtiğimiz günlerde Ege İhracatçılar
Birliği’nde düzenlenen ödül
töreninde, piliç eti, yumurta ve
ileri işlem ürünleriyle gerçekleştirdiği 80 milyon dolarlık
ihracatla bölgenin en çok
ihracat yapan 2. firması olarak
ödül aldı.
Şirketler grubumuz adına ödülü,
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal
Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan’dan
alan Keskin Keskinoğlu, “Ege
Bölgesi’nin gelişme sürecinde
bir payımız olmasından do-
layı son derece mutluyum.
Bölge firmaları olarak Türkiye
ihracatında payımız her geçen
gün artıyor, Egelilerin ihracatta çok daha büyük başarılara
imza atacağımıza inanıyorum.
Keskinoğlu olarak 2013’te toplam 80 milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirdik. Bu yıl sonunda
ihracatımızı yüzde 35 arttırarak
110 milyon dolara çıkarmayı
hedefliyoruz. Amacımız Egeli
bir marka olarak Türkiye’yi
bütün dünyada gururla temsil
eden global bir marka olmak”
dedi.
Arjantinli Misafirlerimizi Tesislerimizde Ağırladık
Arjantin’deki tavuk eti ve yumurta
sektörlerinin temsilci ve üreticileri
şirketler grubumuzun Manisa Akhisar’da bulunan üretim tesislerini
ziyaret ettiler. Piliç işleme tesisleri,
yumurta işleme tesisleri, Ravika
dolum tesisleri, ileri işlem tesisi
ve son olarak da Ravika Köyü’nü
ziyaret eden katılımcılar; tavuk,
yumurta ve zeytinyağı gibi ürünlerin hangi aşamalardan geçerek
tüketiciye sunulduğunu yerinde
inceleme fırsatı bulurken, şirket
yetkilileri tarafından ürün ve üretim süreci ile ilgili de detaylı bilgi
aldılar.
Şirketimiz tarihçesi hakkında
bilgi veren yönetim kurulu üyemiz
İsmail Keskinoğlu, “Biz şuna inanıyoruz; ne kadar iyi hammadde
olursa olsun, yanına ruhunuzu ve
sevginizi kattığınız zaman lezzetli
ürünler sunabilirsiniz. Bizim tüm
ürünlerimizde, üretim ekibimizin
sevgisi ve ruhu var. Ayrıca, kendi
çocuklarımıza yediremeyeceğimiz
hiçbir ürünü, Keskinoğlu üretim
tesislerinde üretmiyor ve piyasaya sunmuyoruz. Dedem İsmail
Keskinoğlu’nun bundan yaklaşık 51
yıl önce çocuklarına taze yumurta
yedirme isteği ile başlayan sevda,
bugün dev bir tesise dönüşmüştür.
Biz de bu mirası Keskinoğlu Şirketler Grubu olarak devam ettirip,
tüketicilerimize en iyiyi ve en kaliteliyi sunmak için var gücümüzle
çalışıyoruz” dedi.
Gezinin sonunda ziyaret edilen
şirketler grubumuz tarafından
oluşturulan ve 1929 model Ford
A- Tudor’dan, 1974 model Cadillac
Fleetwood’a kadar pek çok nadide
otomobille beraber kamyon,
traktör, otobüs, bisiklet, motosiklet
gibi pek çok farklı türden aracın
bulunduğu Klasik Araba Müzesi de
ziyaretçilerin beğenisini kazandı.
Şirketimiz tarihçesi hakkında bilgi veren yönetim
kurulu üyemiz İsmail
Keskinoğlu, “Biz şuna
inanıyoruz; ne kadar iyi
hammadde olursa olsun,
yanına ruhunuzu ve
sevginizi kattığınız zaman
lezzetli ürünler sunabilirsiniz. Bizim tüm ürünlerimizde, üretim ekibimizin
sevgisi ve ruhu var”
Okullarımızda 23 Nisan Coşkusu
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından yalnız ülkemiz
çocuklarına değil tüm dünya
çocuklarına armağan edilen 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şirketler grubumuzun da katkıları ile Manisa’nın
Akhisar ilçesinde, Kayalıoğlu
Kasabası’nda ve Kapaklı Köyü’nde çeşitli etkinliklerle coşkuyla
kutlandı.
Şirketler grubumuzun modern
çağın gerektirdiği araç gereçlerle
donatarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladığı İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu, Mehmet
Keskinoğlu İlköğretim Okulu ve
Zeliha Keskinoğlu İlköğretim
Okulu’nda düzenlenen ve şirket
yetkililerimizin de hazır bulunduğu törenler saygı duruşu,
İstiklal Marşı’nın söylenmesi
ve çelenklerin Atatürk büstüne
konulmasıyla başladı. Daha
sonra sahne alan minikler, hazırladıkları birbirinden eğlenceli
gösterilerle hem eğlendi hem de
eğlendirdi. İlköğretim öğrencileri
hazırladıkları dans gösterileri,
mini konserler, halkoyunları,
tiyatrolar ve şiirler ile tören
alanını dolduran misafirlere bayramın coşkusunu doyasıya yaşatırken; yarışmaların sonucunda
dereceye giren çocuklara ve
anasınıfı öğrencilerine şirketler
grubumuz yetkilileri tarafından
hediye paketleri verildi.
Dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram olan 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’nda bu tarz etkinliklere
katılmaktan gurur duyduklarını
belirten yönetim kurulu üyemiz
Hamit Keskinoğlu: “Bu bayram
bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, egemenliğinin ilan edildiği anlamlı
gün; diğer taraftan ise yarının
büyükleri, geleceğin garantisi
çocuklarımız için bir şenlik.
Çocuklar milletimizin en değerli
varlığıdır. Barışın, sevginin, umudun, kardeşliğin temsilcileridir.
Her toplum, çocuklarına sahip
çıkmak, onların en iyi biçimde
yetişmelerini sağlamak zorundadır. Milli birlik ve beraberlik
duygusu bilinciyle güçlenen, milli iradenin temsil edildiği bugün,
Atatürk’ün çocuklara verdiği
önemin dünyaya örnek olan bir
ifadesidir” dedi.
Şirketler grubumuzun
modern çağın gerektirdiği
araç gereçlerle donatarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladığı İsmail
Keskinoğlu İlköğretim
Okulu, Mehmet Keskinoğlu
İlköğretim Okulu ve Zeliha
Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nda düzenlenen ve şirket
yetkililerimizin de hazır
bulunduğu törenler saygı
duruşu, İstiklal Marşı’nın
söylenmesi ve çelenklerin
Atatürk büstüne konulmasıyla başladı.
3
ALTLIK BAKIMI VE RUTUBET
Memeli hayvanlarla kıyaslandığında kanatlı sindirim sistemi hem daha kısa hem de besin geçişi çok
hızlıdır. Kaldı ki kanatlı hayvanların bilinen bir diğer
özelliği ise ter bezlerinin bulunmayışıdır. Metabolizma artıkları dolayısıyla su kaybı başlıca dışkı
olmak üzere kısmen de evaporasyonla akciğerler
vasıtasıyla olmaktadır. Bu noktadan hareketle kitle
yerleştiriciliğine dayalı kapalı barınaklardan ve
yerde yapılan yetiştirmelerde kanatlıların su tutma
kapasitesi yüksek bir materyal üzerinde yetiştirilmesi zorunludur. Altlık materyali olarak çoğunlukla
su tutma kapasitesi yüksek yonga talaşı, çeltik
kavusu, saman kullanılmaktadır. Samanın diğer
iki ürünle kıyaslandığında su tutma kapasitesi
daha düşüktür. Genel olarak altlık, nemi emer ve
sağladığı yüzey genişliği ile kümes tabanın kuru
kalmasını sağlar. Dışkının dağılımının sağlayıp,
hayvanların direk dışkı ile temas etme olasılığını
azaltır. Ve yine altlık hayvanları tabandan gelecek
soğuktan korur, hayvanlar ile sert zemin arasında koruyucu yatak görevi yapar. Altlık kalitesini
etkileyen faktörlerin başında mevsim, ishale seyreden enterik kökenli enfeksiyonlar, su tüketimini
arttıran beslenmeye bağlı faktörler ve yetersiz
havalandırmadır.
Kanatlı yetiştiriciliğinde kış ve ilkbahar aylarında
altlık yönetimini sağlamak oldukça güçtür. Özellikle doğal havalandırma yapılan klasik pencereli
ya da perdeli kümeslerde kışın kümes içerisinde
oluşan ağır gazların dışarı atılması esnasında, pencere diplerindeki altlık materyalinin sıcak-soğuk
hava çatışmasından dolayı ıslandığını ve formunun
bozulduğunu görürüz. Bunu takiben altlığın formunu korumak ve korumasını sağlamak için yakıt
giderleri artar. Ancak bu çaba beraberinde kümes
içerisinde ağır gazların ve amonyağın yoğunluğunu
arttırır. Havalandırmayı belli bir dengede götürmek
gittikçe güçleşir. Altlığın pH seviyesi 5.2’den 8.2’ye
çıktığında ve altlıktaki ısı yükseldiğinde, ürik asidin
parçalanmasını sağlayan bakterilere üremeleri
için uygun ortam oluşur. Bu yolla açığa çıkan
amonyak, altlığın hemen üst tabakasına hapsolur.
Hayvanların uzun süre yüksek düzeyde amonyağa
( 50 litre-100 ppm) maruz kalmaları durumunda
keratokonjiktivit şekillenir. Altlık kalitesinin bozulmasında amonyak her zaman bir problem olarak
kendini göstermiştir. Sürünün uzun süre ve yüksek
düzeyde amonyağın maruz kalması durumunda
büyümenin duraklaması, yemden yararlanmama
oranının yükselmesi, nihayet amonyağın solunum
yollarında yapmış olduğu tahribata bağlı olarak;
hava keselerinin iltihabı veya solunum sistemine
adapte olan viral ya da bakteriyel bir enfeksiyonun
başlamasına neden olur. Yönetim koşullarının
sağlanmasında, belki de en çok göz ardı edilen
ve problemli hale geldiği zaman da telafisi en güç
Abdülkadir Aygün
4
sağlanan altlık yönetimidir. Altlığın günlük bakımı
ihmal edilmemeli bu yapılırken de hayvanların
dışkı karakterleri günlük incelenmeli sürüde
herhangi bir rahatsızlığın başlayıp başlamadığı
gözlenmelidir.
Altlık bakımı rutin yapılmadığı takdirde, başlangıçta üstlendiği yataklık görevi yerine, birbirini takip
eden zincirleme yönetim zafiyetleri sebep olacaktır. Dekompoze olmuş altlıkta, mikrobiyen faaliyet
arttığından daha fazla miktarda amonyak üretir.
Zira amonyak dışkıda ki ürik asidin, yine dışkıyla
atılan bakteri popilasyonları tarafından yıkımlanması sonucu, gübredeki ürik asit konsantrasyonu
azalırken, serbest bırakılan amonyak miktarı
artmaktadır. Amonyak oluşumu ile ilgili altlığın
dekompoze olmuş halinin tanımı da bu noktada
çok önemlidir. Zira altlık rutubetini çok az veya çok
yüksek olması ( suya doyması ) her iki halde de
amonyak oluşumu azalırken, özellikle sadece altlık
yüzeyinin yer yer pastalaşma olduğu durumlarda
amonyak oluşumu artmaktadır. Amonyak oluşumu
ile ilgili altlığın rutubet durumu dışında, kümes içi
sıcaklığın hatta altlığın bizzat kendi iç sıcaklığının
da önemi büyüktür. Sıcaklık arttıkça amonyak
oluşumu artmaktadır.
Tavuk yetiştiriciliğinde kullanılan yataklığın formunun bozulup bozulmadığına dair, izlenilebilir en
önemli kriter altlığın rutubetlenmesidir. Pratikte
kanatlı yetiştiriciliğinde yetiştirme periyodu boyunca altlığın ideal olarak kabul edilebilir rutubet
oranı %20- 25 arasındadır. %20 altında rutubet
kapsaması durumunda tozlanacağından, %25
üzerinde rutubet kapsamasında durumunda ise
altlık yüzeyinde pastalanmalara sebebiyet vereceğinden dolayı tercih edilmez. Görüldüğü üzere
yataklık materyalinin yetiştirme periyodu boyunca
rutubetlenmesine ilişkin emniyet aralığı oldukça
dardır ve kümes içi rutubet yönünden önemi
büyüktür. Bu noktada; kümes yönetimi ile ilişkili
zafiyetlerin başlangıcına ilişkin, ilk halka olarak
altlık materyalinin kompozisyonunun bozulmasını
koymak hiçte abartı olmayacaktır. Zira altlıktaki
rutubetlenme arttıkça paralelinde kümes içi
rutubet artacağından kümes içerisinde oluşan ağır
gazların atılmasına ilişkin havalandırmada güçlükler yaşanacaktır. Kümes içerisindeki hayvanların
yaş ve ağırlığına ilişkin ihtiyacı olan optimum hava
sürkülasyonunun üzerine çıkmak bu noktada kurtarıcı olacaktır. Bu da ısıtma giderlerinin artacağı
anlamına gelmektedir. Kaldı ki altlık materyalinin
yüzeyindeki pastalanmış kısımlar alınmadıkça ağır
gazlar ısı ile daha çok yoğunlaşacaklarından optimum havalandırmanın ne kadar üzerine çıkılırsa
çıkılsın rahatsızlık vermeye devam edecektir. Altlık
nemini kontrol altına almada en etkili yöntem
suluk sistemlerini etkin bir şekilde kontrolüdür.
Turgutlu’da bulunan 20 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini tebrik eder,
başarılarının devamını dileriz.
Birçok kümeste bu amaçta soğutma pedleri ve
sisleme sistemleri kullanılmaktadır.
Kanatlı yetiştiriciliğinde havyaların yüzeyinde
barındığı yataklığın rutubetlenme durumu kadar;
yetiştirme periyodu boyunca kümes içerisinde
sağlanması gereken diğer bir deyişle hayvanların
yaş ve ağırlığına göre istediği nem konfor aralığının
iyi bilinmesi gerekmektedir. Genel olarak kanatlıların kümes içerisinde arzu ettiği rutubet aralığı
%40-70 arasındadır. Yetiştirme yönü ne olursa
olsun yetiştirmenin erken dönemlerinde kümes içi
sıcaklığın yüksek, buna karşılık kümes içi rutubetin
%40 altında olması durumunda dehidrasyonun şekillenmesi kaçınılmaz olacaktır. Bunun tersi durumunda yani hayvanların ısısına ihtiyaç duymadığı
ve çevreye ısı yaydıkları periyot da (yaz aylarında
mevsime bağlı kümes içi sıcaklığın da yüksek olması durumunda ) kümes içi nispi rutubetin %80-85
üzerinde olması durumunda hayvanlar tarafından
hissedilebilir sıcaklığın artacağından ya da doğru
bir deyişle rutubet artıkça ısı kaybı zorlanacağından akut tipte kitle ölümlerine yol açacaktır.
Kümes içindeki rutubet oranına arzu edilen konfor
aralığı arasında tutmak oldukça güçtür. Zira kümes
içi rutubetin tamamı havada asılı değildir. Eğer
durum böyle olsaydı bu noktada hava akım hızını
arttırılarak fazla rutubetin atılması sağlanabilirdi.
Ancak rutubetin büyük bir kısmının altlıkta olduğu
ve kümes içi rutubetin belirleyici durumda olduğu
unutulmamalıdır. Altlık materyalinin kompozisyonunun bozulmasına sebep olan ve indirekt olarak
kümes içi rutubetin belirleyicisi durumunda olan
etmenler irdelendiğinde, bunların dış atmosfer
sıcaklığı ve nemi, sürü sağlık durumu ve yem kompozisyonu ile ilişkili olduğu görülür.
Çevre sıcaklığı ve nemi doğrudan kümes içi rutubeti etkileyen ana etmenlerin başında gelmektedir. Sadece çevre sıcaklığı kendi başına irdelendiğinde; bilindiği üzere sıcaklık arttıkça hayvanların
su tüketimi artacağından, altlık kompozisyonunun
çabucak bozulması ve kümes içi rutubetin artacağı
düşünülür. Oysaki durum zannedilenin tersidir.
Hangi havalandırılma kullanılırsa kullanılsın; çevre
sıcaklığının düşük seyrettiği mevsimlerde kümes
içi rutubet oranı daha çok artmaktadır. Zira dış
atmosferdeki bağıl nemin kümes içi rutubet
oranının artmasında, dolayısıyla altlık kompozisyonun bozulmasında sıcaklığa oranla daha etkili
olacağı bir gerçektir. Zira çeşitli tipte ısı kaynaklarını kullanarak kanatlıları arzu edilen ısı konforu
aralığında tutmak ve gereksinim duydukları temiz
havayı da bağıl nemi yüksek, dış atmosferdeki
havadan sağlamak, kümes içinde sıcak-soğuk hava
çatışmasından dolayı, altlık kompozisyonunu bozduğu, bu sebeple kümes içi nem oranını arttırdığı
bir gerçektir
Ahmetli’de bulunan 35 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Nedim Aslan
Ege Otları
Salatası
Hazırlanışı:
Malzemeler:
100 g cibes otu
100 g hindiba otu
100 g şevket-i bostan otu
100 g turp otu
2 adet havuç
3 adet domates
2 adet soğan
2 diş sarımsak
1 kahve fincanı pirinç
½ bardak portakal suyu
4 yemek kaşığı Ravika zeytinyağı
1 bardak su
Tuz
Bir tencerede, hindiba, cibes, şevket-i bostan ve turp
otlarını haşlayın. Ayrı bir tavada zeytinyağını kızdırın
ve doğramış olduğunuz soğanları 5 dakika soteleyip
içine sarımsak, rendelenmiş havuç ve pirinci de ilave
edip pirinçler kavruluncaya kadar karıştırmaya devam
edin. Pirinçler kavrulunca içine doğranmış domates
ve portakal suyunu da ilave edip 15 dakika orta ateşte
pişirin. Pişen karışımı haşlanmış otlarla birlikte geniş
bir kaba alıp üzerine zeytinyağını gezdirip servis edin.
Yumurtalı Ege Otları
Kavurması
Hazırlanışı:
Malzemeler:
½ demet cibes otu
½ demet ısırgan otu
4 – 5 dal taze sarımsak
4 – 5 taze soğan (yeşil kısımları)
5 – 6 dal arapsaçı
5 – 6 dal turp otu
3 adet Keskinoğlu yumurta
Tuz, karabiber
2 yemek kaşığı Ravika zeytinyağı
Taze sarımsak ve taze soğanın yeşil kısımlarını ince
ince doğrayın. Otları doğrayın.
Yumurtaları bir kasenin içinde çırpın. Tavaya zeytinyağını koyun ve doğramış olduğunuz otları kavurun. Taze
sarımsak ve taze soğanı ekleyin.
Çırpılmış yumurtayı da ekleyerek karıştırın. Son olarak
tuz ve karabiber ilave edin ve servis edin.
5
ERDEM
KINAY
Son yıllarda birçok başarılı isimle birlikte çalışan ve çıkardığı albümler ile büyük başarılara imza atan Erdem Kınay ile
hayatı, müziğe başlama hikayesi ve yeni projeleri hakkında
sizlerin de keyifle okuyacağı bir sohbet gerçekleştirdik.
18 yaşında ilk prodüksiyonum
olan Gökhan Tepe albümünü
yaptım. Besteci ve aranjör
olarak piyasada çeşitli albümlerde yer almaya başladım.
O günden bu güne de birçok
sanatçının albümünde yer
aldım ve almaya da devam
ediyorum.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
2,5 yaşında müzikle haşır neşir
olduğum anlaşılmış ve bu konuda
ailesinin yönlendirilmesiyle gerekli
eğitimleri almış biriyim, ilkokul
sonrası konservatuarda okudum.
Müzikle nasıl tanıştınız?
18 yaşında ilk prodüksiyonum olan
Gökhan Tepe albümünü yaptım.
Besteci ve aranjör olarak piyasada
çeşitli albümlerde yer almaya başladım. O günden bu güne de birçok
sanatçının albümünde yer aldım ve
almaya da devam ediyorum.
Şu an piyasaya baktığımızda çok
fazla pop müzik sanatçısı ve albümü var. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Evet var ama başarılı deyince
sayabileceğimiz çok az production var, bu sebeple çokluğu pek
fazla bir şey ifade etmiyor. 1 yılda
çok az dillerde dolanan yeni şarkı
çıkıyor, bence iyi işlerin olduğu bir
kalabalık daha da bir anlam ifade
6
edecektir.
Bugüne kadar birçok ünlü isimle
birlikte çalıştınız, bundan sonraki
hedefleriniz nelerdir?
Yine aynı şekilde dünden farksız
işimi yapmaya devam edeceğim
ama artık müzik yaşamım da yeni
bir pencere açıldı. Proje albümlerimle başlayan çalışmalarım oldukça iyi geri dönüşler verdi, kendim
için olan çalışmalarda tüm hızıyla
devam edecek.
Bu işte örnek aldığınız birileri var
mı? Kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
Kimseyi örnek almıyorum, içimden gelen müziği yapıyorum nev-i
şahsına münhasır bir tarzım olduğunu düşünüyorum, bu da dinleyici
tarafından çok rahat anlaşılabiliyor.
Peki son zamanlarda müzik piyasasında birçok kişiyi dizilerde ve
filmlerde görmeye başladık. Size
böyle teklifler geliyor mu? Oyunculuk düşünüyor musunuz?
Hayır gelmedi, bilmediğim işleri
“Kimseyi örnek almıyorum içimden gelen müziği yapıyorum nev-i şahsına münhasır bir tarzım
olduğunu düşünüyorum,
bu da dinleyici tarafından çok rahat anlaşılabiliyor”
yapmaktan pek hoşlanmam, bir
hususta bilgi sahibiysem o işe
girerim.
Şu an için devam eden veya yakınlarda gerçekleştireceğiniz projelerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Proje albümlerimde öne çıkan
Merve Özbey’e şahsıma ait Kny
müzik yapımdan bir albüm hazırlıyorum onun dışında kendi proje
albümlerim için yeni şarkılar yapmaya devam ediyorum.
Erdem Kınay bir gününü nasıl
geçirir?
Bu işte başarılı olmak, yoğun bir
çalışma gerektiriyor, benim sosyal
aktiviteler için hiç zamanım yok
diyebilirim. Şu an hayatım çalışmak
üzerine kurulu, boş zamanlarımı dinlenerek geçirmeye gayret
ederim, sakin yerler tercih ederim.
Restaurantlar, yeni lezzetler keşfetmek hoşuma gider.
gelen bir takıntı.
Keskinoğlu ürünleri hakkındaki
düşünceleriniz nelerdir?
Bu röportajı sizinle yapmak keyifliydi ama tüm samimiyetimle
söyleyebilirim ki uzun yıllardır
Keskinoğlu ürünlerini tercih ediyorum, çokta memnunum. Verdiğiniz
bu kaliteli hizmet için teşekkür
ederim. Her geçen gün markasını
büyüten başarılı firma. Nice yıllar
temenni ederim.
Bu işte başarılı olmak, yoğun bir
çalışma gerektiriyor, benim sosyal aktiviteler için hiç zamanım
yok diyebilirim. Şu an hayatım
çalışmak üzerine kurulu, boş
zamanlarımı dinlenerek geçirmeye gayret ederim, sakin yerler
tercih ederim. Restaurantlar,
yeni lezzetler keşfetmek hoşuma
gider.
ERDEM
KINAY
Mutfakla aranız nasıl, yemek yapmaktan hoşlanır mısınız?
Her erkek gibi hazırlanması pratik
kolay şeyleri iyi beceririm. Salatalar, mezeler, kızartmalar, vs...
Favori bir lezzetiniz var mı?
En sevdiğim yemek köfte patates
diyebilirim. Çocukluğumdan beri
7
8
Polen Alerjisi nedir?
Anne Sevgisi
Polenler, aynı tür bitkileri döllemek için havaya
salınan ve rüzgarla etrafa yayılan, değişik ağırlık
ve çaplardaki küçük parçacıklardır. Polen alerjisinde en çok önem taşıyan polen türleri kızılağaç,
fındık ağacı ve huş ağacı tarafından üretilmektedir.
Bunlara ek olarak pelin, tüm çimen türleri, özellikle çayır otları ve meyve bahçesi gelmektedir.
Küf mantarların üreme organları, polenin sebep
olduğu rahatsızlıklara benzer rahatsızlıklar verebilir. Polen alerjisi, kişinin belli polen türlerinde
bulanan bazı proteinlere alerjik tepki göstermesinden kaynaklanır. Polen alerjisi, tıpta mevsim
alerjik rinit olarak veya halk dilinde saman nezlesi
olarak adlandırılır. Polen alerjisi çoğunlukla 5-40
yaş grubundaki kişilerde görülür ve bu hastalığa
yakalanan insan sayısının giderek arttığı görülmektedir.
Polen alerjisi ne tür belirtiler gösterir?
Polen alerjisinde burun akmaya ve kaşınmaya
başlar, burunda tıkanmalar olur ve kişi hapşırır.
Gözlerde sulanma, kaşıntı ve şişmeler olur. Polen sezonunda, bazılarında da astım görülür. Bu
belirtiler hastanın çevresindeki kişiler tarafından
çabucak gözlenebilirken, diğer tür rahatsızlıklar
sadece hasta tarafından hissedilebilen belirtilerdir.
Vücut bir bütün olarak tepki gösterir. Alerji olan
kişi yorgunluk ve halsizlik hisseder, konsantre ve
öğrenme kabiliyetinde azalma olur. Sonuç olarak, hastalık bir çok kişinin iş ve okul durumlarını
olumsuz olarak etkiler.
Polen alerjisinden korunma yolları ve faydalı
bilgiler:
•Polen sezonunda, kişi diğer allerjenlere ve tahrik
edici şeylere karşı aşırı duyarlıdır. Temizliğinize,
ağır kokulara, tütün dumanına ve benzerine dikkat
edin.
•Sabahtan akşamın erken vakitlerine kadar olan,
polenin en yoğun olduğu zamanlarda, evinizi havalandırmaktan kaçının.
•Gün ortası çamaşırlarınızı dışarıda kurulamaktan
kaçının. Polen çamaşırlara kolayca yapışır.
•Yatmadan önce saçlarınızı yıkayın.
•Fiziksel etkinliklerinizi polenin en az yoğunlukta
olduğu zamanlarda yapmaya çalışın. Bazıları için,
örneğin bisiklete binerken, ağız ve burun kısmını
kapatan tozmaskesi kullanmanın faydası olabilir.
•Güneş gözlükleri gözdeki rahatsızlıkları azaltabilir.
Polen alerjisinin tedavisi:
Polen alerjisine karşı birçok ilaç mevcuttur. Burun
ilaçları, göz damlaları, alerji hapları (Antihistaminler ve leukotrieneantagonistler) iğneler ve
solunum yoluyla alınan ilaçlar, alerji tedavisinde
kullanılabilir.
“Bebeğimi görebilir miyim” dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne,
bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve
şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini
seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan
bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği,
sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı.
Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı.
Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini
annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak
“Büyük bir çocuk bana ucube dedi.”
Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları
tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir
öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi, her zaman
ona “Genç insanların arasına karışmalısın” diyordu,
ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve
şefkat hissediyordu.
Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun sorunu
ile ilgili görüştü;
“Hiçbir şey yapılamaz mı?”
diye sordu. Doktor
“Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir” dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını
feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti.
Bir gün babası “Hastaneye gidiyorsun oğlum, sana
kulaklarını verecek. Birini bulduk ancak unutma bu
bir sır” dedi. Operasyon çok başarılı geçti ve adeta
yeni bir insan yaratıldı.
Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti.
Daha sonra evlendi ve diplomat oldu.
Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu:
“Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi
kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım”
“Bir şey yapabileceğini sanmıyorum” dedi babası,
“Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz
değil” Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi.
Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi. Hayatının
en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi
başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi
saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları
yoktu.
“Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda
kalmadığı için çok mutlu oldu” diye fısıldadı babası.
“Ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi? Gerçek güzellik fiziksel görünüşe
bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk
gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir.
Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı
halde bilinmeyen şeydedir!”
Şansın Böylesi
Temel kahvede arkadaşlarına anlatır:
-Bizim müteahhit Cemal ne kadar şanslıdır.
Geçen sene kaza sigortası yaptı, bir gün sonra bacağını kırdı. İki Ay evvel evini sigorta
ettirdi, geçen hafta evi kül oldu. Ya şimdi ne
oldu biliyor musun?
-Geçen hafta hayat sigortası yaptırdı, iki
gün sonra öldü!
Menekşe Kokulu Hikayeler
Yazar
Ender Haluk
Derince
Sayfa Sayısı
391
Basım Yeri
İstanbul
Yayın yılı
2014
Bensiz
Yönetmen:
Ahmet Küçükkayalı
Oyuncular:
Metin Akdülger
Öykü Çelik
Burçin Abdullah
Cengiz Orhonlu
Nurseli İdiz
Tür:
Dram
Süre:
80dk
Yapım:
2014
Yaşamın içinde öylesine anlar, kırılma noktaları vardır ki,
olumlu veya olumsuz hayatımızın tümünü ve beraberinde çevremizdekilerin kaderini değiştirebilir; işte Necip’in
hikayesi böyle bir noktada başlar. Necip, yıllardır sürdürdüğü başarılı, profesyonel futbolcu olma hayalini 1.lige
çıkmak için mücadele verdikleri son playoff maçına kadar
taşımıştır. Egoların, kazanma hırsının öne çıktığı maçta,
sert bir müdahale sonunda Necip’in vücudunun tamamı
felç olur. Hastanede geçen yoğun bakım ve tedavi sonrasında evinde ilk gününde yaşananlar Necip’in yaşamına
ve çevresindeki insanlara mercek tutacaktır. Genç ve yakışıklı, yetenekli ve başarılı Necip; yaşadıkları eski köşkün
ahşap işlemeli koltuğunun üzerine bırakılmış bir örtü veya
odanın içindeki diğer mobilyalardan farksızdır. Necip’in
evinde bir Dünya saklıdır. Bu ev insanı var eden duyguların ve düşüncelerin çözümlemelerinin yer aldığı bir ahlak
kuytusudur. Gören duyan ancak bedeni hissetmeyen, tepki veremeyen bir insan figürüdür. Necip, bedeninin içinde
çıktığı içsel yolculukta kişisel uyanışını yaşayacaktır.
Sevinçlerini Sakın Erteleme
Her Yemekten Sonra Şükret
Biri Seni Kucakladığında
İlk Bırakan Sen Olma...
Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi
ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile
getiren birbirinden güzel 69 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
Sevgiyi, dünyadaki tüm kötülüklere karşı bir zırh
gibi giy. Bu zırh, hiçbir silahın delemeyeceği tek
kalkandır.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
16
199
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu Birliği’nde düzenlenen ödül töreninde, piliç eti, yumurta ve ileri işlem ürünleriyle gerçekleştirdiği 80 milyon dolarlık ihracatla bölgenin en çok ihracat yapan 2. firması olarak

Detaylı

Şubat - Keskinoğlu

Şubat - Keskinoğlu olacağına inanıyoruz” dedi. Fuarda standımızı ziyaret eden T.C. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez “Son zamanlarda ülke olarak ihracatta sıkıntılar yaşadık. Ama bakanlığımızın özver...

Detaylı

Eylül - Keskinoğlu

Eylül - Keskinoğlu Bu yıl 51. yılına giren ve gerçekleştirdiği ihracatlarla Türkiye’yi uluslararası arenada başarıyla temsil eden şirketimiz, geçtiğimiz günlerde Ege İhracatçılar Birliği’nde düzenlenen ödül töreninde...

Detaylı

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu bu yaşam felsefesini kendi çocuklarımıza öğreterek onun yürüdüğü yolda ilerliyoruz. Her birinizi ailemizden bir parça olarak gördüğüm siz değerli çalışanlarımıza da, bizleri bu günümüzde yalnız bır...

Detaylı