Nisan 2005 3 - Arıyorum İTÜ Gazetesi
Transkript
Nisan 2005 3 - Arıyorum İTÜ Gazetesi
3 Kütüphanelerimizde ders dışında ne kadar vakit geçiriyoruz? Peki ya kütüphanelerimizin hangi olanaklara sahip olduğunu biliyor muyuz? 12-13 İTÜ Mezunu Dr. Yücel Erdem’le dolu dolu bir başarı öyküsü 8-9 Uzaktan Algılıyoruz... İTÜ-UHUZAM Merkezi 4-5 Haydi gençler Avrupa’ya! Yol dışında hiçbir masrafınız olmadan Avrupa’daki kurslara katılmak ister misiniz? 10 Nisan 2005 2 Güncel Nisan 2005 SOSYAL KÜLTÜREL MERKEZ’DEN ÇAĞRI MERKEZ Sevgili arkadaşımız, İTÜ İşletme Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Hakan Nergis, Nergis 10 Nisan 2005 tarihinde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu aramızdan ayrılmıştır. Arkadaşımızın ailesine ve tüm İTÜ’lülere başsağlığı diliyoruz. Üçledik... 3. sayımızla beraber gazetemize olan ilginin artması, şüphesiz ki bizi sevindiriyor. Hala bu sevinci yaşamakla birlikte çeşitli fakültelerden ve birimlerden öğretim görevlileri ve personelin de içerik konusunda çalışmalar yapması, yön göstermesi, gazetemizin gerçek amacımıza ulaşıp tüm İTÜ’lülerin sahiplendiği bir gazete olma yolunda attığı adımın sağlamlığını göstermekte. Bununla birlikte mezunlarımızı İTÜ’lülere tanıtma konusunda ilk adımımızı değerli mezunumuz Yücel Erdem’le gerçekleştirdik ve öyle umuyoruz ki her sayımızda başka bir mezunumuzu sizlere tanıtabilelim. Üniversitemizdeki etkinliklerin duyurulması ve İTÜ’lülerin bu etkinliklere katılımının teşvik edilmesi konusunda gösterdiğimiz önemi, bu sayımızda gerek fakültelerden, gerekse öğrenci kulüplerinden gelen yoğun içerikle yer vermeye çalıştık. Şunu da farkettiğimizi söylemeden geçemeyiz; İTÜ’de tiyatro gerçekten oldukça hızlı ilerliyor. Bu sayımızda İTÜ’lü 6 tiyatro grubunun tanıtımını yapmaktan bu anlamda oldukça gurur duyduk. Tiyatro kulüplerinin yanısıra İTÜ’deki diğer öğrenci kulüplerinin de etkinlik programlarının oldukça yoğun olduğuna tanık olmak bizi sevindirdi. İTÜ Basın Yayın Kulübü Arıyorum İTÜ Gazetesi , Süreli Yayın Bu sayımızda da bizleri yalnız bırakmayan çok değerli mezunumuz Sayın Orhan Öcalgiray’a; fikirleri ile bizlere yön gösteren rektör yardımcımız Sayın Haluk Karadoğan’a; unutulmaz katkıları ve ilgisi için Sayın Zeki Şimşek’e; destekleri ve İTÜ için sürekli ürettiği projeleri ile her zaman yanımızda olan Sayın Suha Çalkıvik’e; tasarım ve çizim konusundaki katkıları için sevgili arkadaşlarımız Şahin Can Erdemir’e, Fırat Turan’a; gazetemizin tanıtımı, dağıtımı ve içeriği konusundaki destekleri için Hande Özküçük, Cihangir Ertaban, Cem Oyvat, Bengü Gökcan, Ömer Özçam’a, Feyza Şahinler ve Mehmet Aşık’a teşekkürlerimizi sunarız. Özel bir teşekkürü ise sıcaklıkları ile bizlere her an destek olan Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın çok değerli çalışanlarına sunmak istiyoruz. İTÜ Basın Yayın Kulübü Arıyorum İTÜ Gazetesi Öğrenci İşleri Otomasyonu Binası, Giriş Katı Yayın Danışmanları: Prof. Dr. Fuat Anday, Prof. Dr. Bihrat Önöz, Doç. Dr. Yüksel Güvenilir, Y. Doç. Dr. Beyza Taşkın İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Yayın Kurulu: Fatih Avcı, Selin Erkişi, Huriye Uzun, S. Selçuk Bucak, Nezaket Atakul, M. Fatih Kıvrak, H. Tansu Özer, Onur Maslak-İstanbul Çalhanoğlu, Engin Özsoy, Hakan Fatih Karagül, Ata Emir Gürkan, Osman Ceylan, Yunus K. Hıdıroğlu, Ufuk Sevim, Batuhan Çetin, [email protected] Harun K. Şubaşı, Sarp İçaçan, Alper Demirel, Derya Doğan, Seda Ulutaş, Özge Merzali, Murat Özgür Doğan, İlke Günel, Seçil http://www.gazete.itu.edu.tr Durman, Ali Çetin Çetinel, Taylan Bağcı, Ali Güler Faks: 0212 285 65 95 İstanbul Teknik Üniversitesi Adına Yayın Sahibi Rektör Prof. Dr. Faruk Karadoğan, Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Erkin Nasuf Baskı: Cenkler Matbaa, 0212 264 18 21 www.gazete.itu.edu.tr Nisan 2005 3 Güncel ÝTÜFEST’05 BOMBA GÝBÝ GELÝYOR Basýn sponsoru olduðumuz ÝTÜFest’05 organizasyon komitesi ile bu seneki þenlik hakkýnda ufak bir söyleþi yaptýk. Her ne kadar sürpriz olarak tutulduðu için etkinlikle ilgili pek bilgi alamasak da, finallerden sonra olacaðýný ve 1 günden fazla süreceðini öðrenebildik. Ama iþin asýl zevkli kýsmý bu güzel etkinlikleri bizlere sunan komitedeki arkadaþlarýmýzý tanýmak oldu Amatör rock gruplarýný desteklemeyi kurulduðu günden beri sürdüren ÝTÜ Rock Kulübü, tamamen ücretsiz olmasýný ilke edindiði "Ýstanbul Rock Festivalleri"nin yedincisini bu yýl düzenliyor. Festival, 18-22 Nisan 2005'te Ýstanbul Teknik Üniversitesi Ayazaða Kampüsü'nde gerçekleþecek. "7. ÝSTANBUL ROCK FESTÝVALÝ", 18 ve 19 Nisan'da film, konser, dia gösterimleri ve söyleþiler ile baþlayýp 20-21-22 Nisan tarihlerinde açýk hava konserleriyle devam edecektir. ÝTÜ ROCK Kulübü’nün daha önce altý kez düzenlediði bu etkinlik, Ýstanbul’un ilk açýk hava festivali olma özelliðini taþýyor. Beklenenden yoðun ilgi gördüðü ve içeriðinin geniþlediðini söyleyen ÝTÜ ROCK Kulübü, kaçýrýlmamasý gereken bu festivale tüm ÝTÜ’lüleri bekliyor. istedik. Festival kapsamýnda ÝTÜ’deki amatör gruplarýn konserleri olabilir. -Konserler ücretli mi olacak, olacaksa neden ücretli olacak? Konser ücretli olacak. Çünkü ücretsiz konser yaptýðýnýz zaman insanlar gelmiyorlar. Ücretin olmasý yapýlan organizasyonun kalitesini de etkiliyor. Ücret fazla yüksek olmayacak. Önceden alýmlarda indirimler olacak. - ÝTÜFest2005’e rektörlük destek oluyor mu? Rektörlükten netleþmiþ bir destek henüz gelmedi ama genel olarak rektörlük her zaman arkamýzda. Özellikle geçen sene rektörlüðün maddi olarak büyük desteði vardý. Ýnanýyoruz ki bu sene de gerekli destek yapýlacaktýr. Sonuçta burada kar amaçlý bir organizasyon yapmýyoruz. Geçen sene Reamonn geldi çýta yükseldi. Tam rakip olarak görmesek de diðer üniversitelerden farkýmýzýn olmasýný istiyoruz. Senenin sonunda bakýldýðýnda ÝTÜ bu sene güzel bir festival yaptý dedirtmek istiyoruz. - Festival hakkýnda fazla bilgi alamadýk. Festivale bir buçuk ay gibi bir süre var. O yüzden þimdilik sürpriz olsun. - Son olarak organizasyon komitesinin söylemek istediði bir þey var mý? ÝTÜ Festivali’nin bütün öðrenciler tarafýndan sahiplenilmesi ve gereken desteðin verilmesi gerekir. organizasyoon komitesi 7. ÝSTANBUL ROCK FESTÝVALÝ’nde misin? - Organizasyon Komitesi 2003’te oluþtu. Nasýl baþladý? Ankara’ya bir gezi yapýlmýþtý. Esin Kaneti Gidon vardý o sýralar. Toplantý yaptýk bir etkinlik yapalým diye. Bazý kulüplerden arkadaþlar sahiplendi bu iþi. Esin Haným da çok emek verdi, toplantýlar yapýldý ve böylece bir ayda konser organize edildi. - ÝTÜFest2004 ile ÝTÜ’nün iyi bir tanýtýmý yapýldý. Özellikle yabancý bir grubun gelmesi çok ses getirdi. Bu nasýl oldu? Geçen sene aramýzda konuþurken birden yabancý grup getirelim diye bir fikir atýldý ve çalýþmalarýmýzý bunun üzerine yoðunlaþtýrdýk. - Gelelim ÝTÜFest 2005’e. Geçen seneki organizasyonun güzelliði bu seneki festival için beklentileri oldukça yükseltti. Bu sene de geçen seneki gibi unutulmaz bir þenlik mi yaþayacaðýz, yoksa öðrenciler hayal kýrýklýðýna mý uðrayacak? Geçen sene Teoman’ý dinledikten sonra bir çok insan evine gitti. Kimse Reamonn’ ý beklemedi. Türkiye’deki üniversite festivallerinde isim yapmýþ büyük gruplarý getirmedikten sonra emeklerinizin karþýlýðýný alamýyorsunuz. - Þu merak edilen organizasyondan bahsedelim biraz da. Çalýþmalara ne zaman baþladýnýz? Nasýl gidiyor? Çalýþmalara baþlayalý bir ay oldu. Hedefimiz bu sene ÝTÜ’nün gerçek bir festivale ev sahipliði yapmasýný saðlamak. - Zaten geçen seneki festivalin bir gün sürmesi ve tam bir festival havasýnýn oturmamýþ olmasý çok eleþtirilmiþti. Geçen sene öðrenci kulüpleri ÝTÜFest’te çok etkin deðildi. Bu sene durum nasýl? Bu sene özellikle Rock Kulübü’nden yardým 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Mustafa Kemal GEÇÝM Tahsin Alper YIKICI Fikret AYNIBAL Utkan ÇORBACIOÐLU Ömer ÖZÇAM Ilgýn PAKER Miray ÇELÝKBÝLEK Selen BEYTEKÝN Pýnar GÜNGÖR TEKNÝK ÜNÝVERSÝTE ÇANAKKALE’DEYDÝ Çanakkale Zaferi’nin 90. yýlýnda ÝTÜ öðrencileri þehitlikleri ziyaret etti. Çeþitli fakülte ve öðrenci kulüplerinden oluþan 6 otobüs ile 25 Mart gecesi Maslak’tan Çanakkale’ye doðru yola çýktýk. Otobüste; tanýþma faslý, yemek, içmek, muhabbet derken sabaha karþý vardýk þehitler diyarýna. Milli parkta yaptýðýmýz kahvaltýnýn ardýndan rehberimizi de alýp Arýburnu, Anzak Koyu ve Anzak Kalesi’nden baþladýk gezimize. Kanlýsýrt, Conkbayýrý ve 57. Alay Þehitliði’ne uðradýk sonra. Ýlk nefeste iliklerimize kadar iþleyen þehitliðin manevi havasýyla, rehberimizin duygulu anlatýþý bir kez daha hayran býraktý bizi Türk askerine. Öðlene doðru Gelibolu’nun küçük bir köyüne geldik yemek için. Hemen ardýndan Seddülbahir, Ertuðrul Koyu ve Þehitler Abidesi’ne geçtik. Okulumuzun flamasý ve rengini þehitlerimizin kanýndan alan al bayraðýmýz ellerimizde, hem duygulanarak hem de gururlanarak yürüdük. Abidenin altýnda hep birlikte okuduðumuz Ýstiklal Marþý daha da yoðunlaþtýrdý duygularýmýzý. Oradan Kilitbahir Kalesi ve Eceabat’a da uðradýktan sonra akþama doðru tuttuk Ýstanbul yolunu þehitlerimizi bir kez daha anarak... Huriye UZUN 4 Ýçinde bulunduðumuz 21. yüzyýlýn en önemli karakteristiði, hýzla geliþen teknoloji ve sanayileþmenin paralelinde doðal kaynaklarýn yok edilip, ekolojik dengenin bozulmasýdýr. Günümüzde doðal kaynaklarýn, çevrenin ve ekolojik dengenin korunmasý gibi temel problemlerin çözümünde Uzaktan Algýlama, Coðrafi Bilgi Sistemleri (GIS) ve Global Konum Belirleme (GPS) gibi yeni teknolojilerin getirdiði yeni yaklaþýmlar ile doðru, rasyonel ve hýzlý bilgi elde etmek mümkün olabilmektedir. Uzay bilimleri teknolojileri kapsamýna giren Uzaktan Algýlama, cisimden belirli bir uzaklýktan, yani arada fiziksel bir temas olmaksýzýn, cismin fiziksel özellikleri hakkýnda bilgi elde etme bilimi olarak kýsaca tanýmlanmaktadýr. Uzaktan algýlamada, cisimle elektromanyetik enerji arasýndaki etkileþimi kaydeden uydu ve/veya uçaklara yerleþtirilmiþ algýlayýcýlardan Asýrlardýr Çaðdaþ elde edilen görüntü ve ilgili veriler toplanýr, iþlenir ve yorumlanýr. Bu iþlem sýrasýnda yeryüzündeki cisimlerin yaydýðý veya yansýttýðý elektromanyetik enerjinin yoðunluðu ölçülür ve enerji yayma veya yansýtma özelliðine göre cisimlerin özellikleri belirlenmeye çalýþýlýr. Ýdeal bir pasif uzaktan algýlama modeli, spektrumun her bölümünde ýþýma yapan bir elektromanyetik enerji kaynaðý (1), enerjinin kaynaktan hedefe ulaþmasýný saðlayacak yol (2), elektromanyetik enerjinin bilinen özellikler altýnda cisimlerle etkileþmesi (3) ve bu etkileþen enerjinin kaydedileceði uydu platformuna yerleþtirilmiþ bir algýlama sistemini (4) içerir. Uydu sistemlerinin kaydettiði veriler yeryüzündeki uydu yer istasyonlarýnda bulunan alýcý anten sistemi (5) tarafýndan indirilerek görüntü formatýna dönüþtürülmekte (6) ve gerek CBS analizlerinde girdi olarak, gerekse doðrudan karar mekanizmalarýna (7) sunulmaktadýr. Çeþitli algýlayýcý sistemler tarafýndan algýlanarak analog ve/veya dijital formda elde edilen bu görüntüler, baþta tarým, ormancýlýk, jeoloji, hidroloji, meteoroloji, oþinografi, þehir ve bölge planlama ve doðal kaynak araþtýrmalarý olmak üzere birçok alanda kullanýlmaktadýr. Ülkemizin uydu teknolojileri konularýnda ulusal ve/veya uluslararasý, sivil ve/veya askeri amaçlý araþtýrma, geliþtirme ve eðitim çalýþmalarýna katký saðlamak www.gazete.itu.edu.tr Nisan 2005 amacýyla, 1996 yýlýnda, Devlet Planlama Teþkilatý (DPT)’nýn 15 milyon $’lýk desteðiyle Ýstanbul Teknik Üniversitesi, Maslak Kampüsü içerisinde ilk uydu yer istasyonu (ÝTÜ-SAGRES) kurulmuþtur. Dünyada sayýlarý 30 civarýnda olan uydu yer istasyonlarý arasýnda önemli bir yere sahip olan uydu yer istasyonumuz Mayýs 2003 tarihinde ÝTÜ-Uydu Haberleþmesi ve Uzaktan Algýlama Merkezi (ÝTÜ-UHUZAM) olarak yeniden yapýlandýrýlmýþtýr. Merkezimizin misyonu, uzaktan algýlama ve uydu haberleþmesi konularýnda ülkenin bilimsel ve operasyonel ihtiyaçlarýný karþýlayacak yeterliliði saðlamak, vizyonu ise Uydu Haberleþmesi ve Uzaktan Algýlama Teknolojileri konularýnda sivil/askeri uygulamalarda, ulusal/uluslararasý araþtýrma ve uygulama projeleri ile eðitim programlarýný organize etmek ve yürütmekte lider kurum olmaktýr. Geliþmekte olan ülkeler pahalý altyapý yatýrýmlarýna gerek olmadan uydular ile ses, görüntü, veri gibi her tür haberleþme sinyalini istenilen her yere gönderebilmekte ve bu sayede geliþme proseslerinde enformasyon çaðýný yakalayabilmektedirler. Uydu iletiþim sistemleri genel olarak bir uydu, bir yer istasyonu (uydunun yörüngesi, uzaydaki konumu ve çalýþmasýný denetleyen), uydu üzerindeki transponder (alma frekansýný gönderme frekansýna çevirici) ve iletiþim trafiðinin gönderilmesini ve/veya alýnmasýný (uplink/downlink) saðlayan yer terminalleri aðýndan oluþmaktadýr. Bu amaca yönelik olarak Merkezimizde, Ku bandýnda çalýþan 4.8 m çaplý sabit ve 2.5 m çaplý hareketli iki anten sistemi bulunmakta olup, kablosuz internet, LMDS ve uzaktan eðitim uygulamalarýna yönelik alanlarda kullanýlabilmektedir. ÝTÜ-UHUZAM’da, uydu haberleþmesine yönelik anten sisteminin yaný sýra uzaktan algýlama amaçlý tam hareketli, X bandýnda algýlama yapan 13m çaplý bir çanak anten sistemi bulunmaktadýr. Ayrýca meteorolojik amaçlý NOAA ve METEOSAT uydu verilerinin alýnmasý için 2 ayrý anten sistemi mevcuttur. 5 Asýrlardýr Çaðdaþ Nisan 2005 ÝTÜ-UHUZAM, uzaktan algýlama uydularýndan görüntü verilerinin alýnarak iþlenmesi, formatlanmasýný, arþivlenmesini, bu verilerin uydu link baðlantýlarý ile ülke içinde ve dýþýnda bulunan kullanýcýlara ulaþtýrýlmasýný saðlayacak ileri teknoloji donaným ve yazýlýma sahiptir. Uydu Yer Ýstasyonumuzda Ekim 2002 tarihinden itibaren resmî olarak SPOT-2, SPOT-4 ve RADARSAT-1 uydularýndan veri indirilmektedir. Bu verilerin yaný sýra arþivimizde 2003 yýlýna ait tüm Türkiye’nin ERS2 verileri mevcuttur. Merkezin Ýnternet sitesine ve on-line görüntü arþivine www .cscrs.itu.edu.tr adresinden eriþebilirsiniz. Türkiye'nin ilk kez gerçekleþtireceði 21 Aðustos'taki Formula 1 yarýþ pistinin yapýlacaðý alanýn havza, ekoloji, þehircilik, tarým, vb. bakýmlarýndan oluþan ve/veya oluþabilecek çevre deðiþimleri çok zamanlý uydu görüntüleri yardýmýyla incelenebilmektedir. Yukarýda ÝTÜUHUZAM tarafýndan alýnan uydu görüntülerinde yaklaþýk 2 yýl içinde arazi örtüsü/kullanýmýndaki deðiþimler gösterilmektedir. Ýstasyon, kuzeyde Ýskandinav Yarýmadasý’ndan güneyde Sahra Çölü’nün güneyine, batýda Atlantik Okyanusu’ndan doðuda Aral Gölü’ne kadar farklý uydu yörüngelerine baðlý olarak yaklaþýk 3000 kilometre yarýçaplý bir alanda görüntü alabilme yeteneðine sahiptir. 1960’lý yýllardan beri elde edilmekte olan uydu görüntüleri, yeryüzü kaynaklarýnýn araþtýrýlmasý, izlenmesi ve korunmasýnýn yaný sýra, bu kaynaklar üzerindeki olumlu veya olumsuz yöndeki deðiþimlerin sürekli olarak analiz edilmesiyle fiziksel, sosyal, ekonomik ve hatta politik kararlarýn alýnmasýnda etkin rol oynamaktadýr. ÝTÜ-UHUZAM, kamu ve özel sektör kuruluþlarý, araþtýrma merkezleri, üniversiteler ve ulusal/uluslararasý kuruluþlar ile uzaktan algýlama alanýnda çeþitli uygulama ve araþtýrma projeleri konusunda iþbirliði yaparak çevre koruma programlarýný desteklemekte ve aktif rol almaktadýr. Avrupa Birliði FP6 projesine sunulan iki uluslararasý projede katýlýmcý olarak yer almakta olup, Merkezimizde yapýlmýþ ve devam etmekte olan araþtýrma www.gazete.itu.edu.tr ve uygulama çalýþmalarýndan örnekler aþaðýda verilmektedir: 1. JRC (Joint Research Center) Projesi – 2004: Bu projede amaç Akdeniz’deki belirli pilot bölgelerde (Ýspanya, Ýtalya ve Yunanistan) kaçak balýkçýlýk faaliyetlerinin radar uydu görüntü verileri ile izlenmesidir. Proje kapsamýnda 10 NRT (Near Real Time/ Gerçek Zamanlý < 2 saat) radar görüntüsü saðlanmýþtýr. Özellikle NRT alýmlarýnda çok önemli olan hýzlý veri aktarýmýný saðlamak amacýyla Haziran 2004 tarihinde yapýlan özel internet servis anlaþmasý ile baðlantýmýz 2 Mbit’lik bir bant geniþliðine ulaþtýrýlmýþtýr. Bu, kullanýcýlara uydu görüntü verilerinin çok daha hýzlý ve güvenilir bir þekilde aktarýlmasýný saðlamaktadýr. 2. Hazar Denizi Projesi - 2004/2005: Proje, Hazar Denizi’ndeki petrol platformlarýnýn olasý buzul hareketlerine karþýn izlenmesi ve önlem alýnmasý amacý ile baþlatýlmýþtýr. Proje halihazýrda devam etmekte olup, þu ana kadar 60 NRT radar görüntüsü saðlanmýþtýr. 3. INSAR Projesi - 2004/2005: Ýtalyan hükümeti ve Radarsat Inc. ortak yürütülen bu projede amaç interferometrik yöntem ile deformasyon analizidir. Prof. Dr. Filiz Sunar ERBEK ÝTÜ-UHUZAM Eþ-Koordinatörü ÝTÜ Ýnþaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh., Uzaktan Algýlama Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi 6 Kulüpler ve Kulüp Etkinlikleri Nisan 2005 ITUI2E0 E0 E5 PROJEKENT Ýstanbul Teknik Üniversitesi IEEE Öðrenci Kulübü tarafýndan 3- 5 Mayýs 2005 tarihleri arasýnda Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde Telsim ve Oksijen firmalarýnýn ana sponsorluðu, TTG‘nin yardýmcý sponsorluðu, icon’un hizmet sponsorluðu ve Arýteknokent’in yarýþma ödüllerini daðýtmasý ile gerçekleþtirilecek olan “ÝTÜ PROJEKENT 2005” adlý etkinlik, temel olarak ülkemizde ve yurt dýþýnda Araþtýrma-Geliþtirme çalýþmalarý sürdüren üniversite ve firmalarýn uygulama ve teori alanýnda yaklaþýmlarýnýn, yöntemlerinin ve proje sonuçlarýnýn paylaþýmýný gerçekleþtirecek. Türkiye’nin genç dinamiðini hareketlendirebilmek amacýyla Türkiye ve dünyadaki Ar-Ge çalýþmalarýnýn sergileneceði, aþamalarýnýn anlatýlacaðý etkinlikte sizler de kendi projelerinizi iþ dünyasýna tanýtabilir, projelerinizi patent alarak sahiplenebilir ve eðitimlere katýlarak daha iyi projeler ortaya çýkarmak için yol katedebilirsiniz. Ýþ dünyasýyla buluþmak ya da proje bilgilerinizi ulaþtýrabilmek için www .projekent.com adresine kayýt olmanýz yeterli. AR-GE Proje Yönetim ve Pazarlama Eðitimi: AR-GE Proje Yarýþmasý Organizasyonun bu bölümünde proje hazýrlamayý planlayan öðrencilere eðitim vermek üzere www.projekent.com adresi üzerinden internet ortamýnda “Proje Yönetimi”, “Patent” ve “Proje Pazarlama” konulu eðitim dökümanlarý yayýnlanacak. Ayrýca organizasyon sýrasýnda bu konularla ilgili eðitimler düzenlenecek. Organizasyonda sergilenecek öðrenci projelerini seçmek üzere mühendislik eðitimi veren her üniversiteden internetten yapýlacak ön baþvuru yoluyla Elektrik-Elektronik ve Makina Fakülteleri’nden lisans ve lisans üzeri projeler toplanacak. Ardýndan organizasyonun hakem kurulu tarafýndan yapýlacak bir ön eleme ile ilk 20 proje belirlenecek. Daha sonra bu 20 proje tekrar organizasyon sýrasýnda yarýþtýrýlacak ve dereceye giren projeler ödüllendirilecek. Arýteknokent tarafýndan düzenlenen yarýþmada toplam 3000 YTL deðerinde ödül daðýtýlacak. AR-GE Seminerleri Bu bölümde yurt içinden ve yurt dýþýndan farklý alanlarda AR-GE çalýþmalarý sürdüren akademisyenler, firma çalýþanlarý ve kurum yöneticileri yaptýklarý ve yapmakta olduklarý AR-GE çalýþmalarýný ve bu çalýþmalarýn ilerleyiþini, karþýlaþtýklarý problemleri ve bu problemlerin hangi yöntemlerle üstesinden geldiklerini ve bütün bunlarýn sonunda nasýl bir çalýþma meydana getirdiklerini anlatacaklar. AR-GE Fuarý AR-GE Fuarý’nda projelerini hazýrlamýþ olan öðrenci, akademisyen ve firma çalýþanlarý yapmýþ olduklarý çalýþmalarý sergileme ve anlatma þansý elde edecekler. AR-GE Proje Pazarý Bu bölümde proje satýn almak isteyen þirketler ile projelerinin sergileyen katýlýmcýlar ikili görüþmeler yapacaklar. Diðer bir deyiþle projelerin pazarlanmasý bu bölümde gerçekleþtirilecek. Katýlým Ýçin Son Tarihler Katýlýmcý Öðrenciler için: 1 Mayýs 2005 Proje sunan öðrenciler için: 25 Nisan 2005 www.gazete.itu.edu.tr 8 Asýrlardýr Çaðdaþ Nisan 2005 Yücel Erdem Dolu dolu bir öyküsü Yer Süleyman Demirel Kültür Merkezi… 2004-2005 yýlý doktora öðrencilerinin diploma töreni sonrasý kokteylde masalar arasýnda gezinirken enerjisi ve neþesiyle bir ÝTÜ mezunu çekiyor dikkatimizi. Hemen yanýna gidiyoruz. Kendisinin eðlenceli birisi olduðunu bizden önce fark edenler çevrelemiþ etrafýný. Hemen biz de yaklaþýyoruz. Hayata dair ne varsa baþýndan geçen –komik, dramatik- anlatýyor. Baþarýlý ve bir o kadar da alçak gönüllü. Hemen arada bir randevu ayarlýyoruz kendisinden; hem bilgi daðarcýðýndan yararlanmak, hem de bu deðerli ÝTÜ mezununu sizlere tanýtmak için… Öncelikle hayat hikayesini anlatýyor bizlere: “Ben 24 Mayýs 1936’da Kars’ta doðdum. Babam öðretmendi. Ýlkokul, ortaokul ve liseyi Kars’ta okudum. Sonra Teknik Üniversite’nin mühendislik ve Ýstanbul Üniversitesi’nin eczacýlýk imtihanlarýna girdim. Ýkisini de kazandým ama mühendis olmayý tercih ettim. Her sene staja girdim. O stajlar çok faydalýydý. Stajyer olarak gitmenin en büyük faydasý neydi biliyor musun, öðrenci olduðun için herkes seni hoþgörüyor. Yani mühendis olarak gittiðin zaman bir þeyi çarþaflarsan, bir þeyi halledemezsen, bilemezsen ayýp oluyor. Halbuki talebeyken her þeyi rahat soruyorsun. Ve ben o stajlarýmda çok þey öðrendim, çok güzel iþlerde çalýþtým. Hatta son stajýmda son sýnýfa geçmiþtim. Beni iki ay okula göndermediler çünkü þantiye þefliði yapýyordum bir yol þantiyesinde. Sonra mezun oldum, Karayollarý’na girdim. Erzurum bölgesine gittim. Sonra Ankara’ya çaðýrdýlar projeye yardým edeyim diye. O sýralarda da bizim hanýmla tanýþtýk. O Karayollarý’na girmiþ yeni mezun bir avukattý. Ben de iþte çiçeði burnunda mühendis. Evlendik. Sonradan Ankara’dan tekrar Erzurum’a gittik. Biraz çalýþtýktan sonra Elazýð Bölge Müdürü oldum. O zaman da çok gençtim yani. O bölgenin de en hararetli zamanlarýydý, çünkü Keban Barajý yapýlýyordu. Keban Barajý su tutmadan evvel birçok yollarýn o rölakasyon projeleri dedikleri yani sualtýndan kalan yollarýn alternatiflerini yapmak icap ediyordu ve o yollarý yaptýk, yetiþtirdik. 7 tane büyük su geçiþini yetiþtirdik, çünkü barajýn altýnda kalýyordu. Sonra ben askere gittim. Askerlik bittikten sonra Ýzmir Bölge Müdürü oldum. Sonra Karayollarý’ndan ayrýldým kendi iþimi kurmuþtum. Ýþte o zamanki hükümet çaðýrdý beni iþini býrakacaksýn, Ýskenderun Demir Yollarý’na gideceksin dedi, Süleyman Demirel zamanýnda. Kalktýk gittik Ýskenderun Demir Çelik’e. Bütün o kuruluþ safhasýnda inþaat ve montajýn baþýndaydým. Bu bana çok þey öðretti, büyük bir tecrübe oldu. Çünkü 18500 kiþi çalýþýyordu inþaatýnda. Bir de þehirden uzaktasýn, bir belediye reisi, bir Milli Eðitim müdürü gibi davrandým. Mesela, bir demet maydonoz için millet þehre gidiyordu. Bir market açtýk, ilkokul yaptýk ve açtýk. Oranýn müdürü, öðretmenleri hep benden danýþýrlardý. Çok enteresan bir þey söyleyeyim; akrep, yýlan vb. çok fazlaydý. Ve bunlar inþaat baþlayýnca eve kaçmaya baþladýlar. Bir doktorumuzu Ankara’ya eðitime gönderdik. Bunlarla nasýl mücadele edeceðimizi öðrendik. Demir-Çelik’ten sonra ben serbest çalýþmaya karar verdim. Fakat Enka grubu beni çaðýrdý. Genel müdürlük yaptým Enka’da uzun süre. Birtakým þirketlerinin de yönetim kurulu üyesiydim ayný zamanda. Bu arada hem yurtiçinde hem de yurtdýþýnda büyük faaliyetlerimiz oldu, birtakým yabancýlarla iþbirlikleri oldu. Sonra düþündüm artýk çocuklar da büyüdü, ben kendi iþlerimi kurayým. Bir arkadaþla birlikte bir proje www.gazete.itu.edu.tr müþavirlik mühendislik þirketi kurduk. Proje, müþavirlik, mühendislik iþleri yapýyoruz. Ve bu güne kadar yaptýðýmýz önemli iþler, mesela Ýzmir-Aydýn arasýndaki otoyolun, hem de Ýzmir çevre yolunun, 155 km’dir, bunun bütün mühendislik hizmetlerini biz yaptýk. Tünelinin yapýmýný biz kontrol ettik, biz projelendirdik. Ayný þekilde Ýzmir-Çeþme yolunu biz yaptýk. Bunun dýþýnda Adana – Gaziantep arasýndaki tünel projelerini yaptýk. Polonya’da bir otoyol, onun 282 km’lik kýsmýný biz yaptýk. Bunlar benim yaptýðým iþler. Ve inþaat mühendisiyim ama öyle þeylerle Nisan 2005 uðraþtým ki, makineyle uðraþtým, demir-çelik çalýþmalarý, inþaat, montaj, bambaþka iþler… Ve bir endüstri tesisini kuracaðýn zaman onun prosesini öðrenmen lazým. Çünkü öncelikler çýkýyor ortaya. Hangisini daha önce monte edeceksin? O öncelikleri bilmezsen adým atamazsýn ikinci etaptan sonra. Ve hep sana soruyorlar. Mecbursun birtakým þeyleri bilmeye. Bu arada 35 yaþýndan sonra lisan öðrendim kendi kendime. Kendime göre bir sistem geliþtirdim, o sisteme göre Ýngilizce öðrendim yani. Çünkü baktým olmuyor. Büyük þirketleri yönetiyorsun, Enka, STFA’da üç þirketin yönetim kurulu baþkanýydým. Entes’te yönetim kurulu üyesi ve bir þirketinin yönetim kurulu baþkanýydým. Her þey tercümanla olmuyor. Bu arada da birtakým uluslararasý kuruluþlarda, bizim ülkemizin üye olduðu kuruluþlarda ben Türkiye’yi temsil ediyorum. Mesela International Road Federation, yol federasyonu. Bir çok ülkede merkezi var bunun; Cenevre, Washington, Brüksel, Çin… Ve tüm bunlarýn üstünde bir dünya heyeti var. Beni oraya da seçtiler. Orada da çalýþýyorum. Sonra, Ýnternational Panelling Assosiation, bu tüneller birliði var. Mesela ilk defa üç günlük yeraltý tünellerle ilgili bir eðitim programý var, sertifika vereceðiz. ÝTÜ’de yapacaðýz bunu. “ Daha sonra eðitim yýllarýný soruyoruz kendisine ve þaþkýnlýkla Ýstanbul Üniversitesi’nde Ýktisat Fakültesi’nde doktora yaptýðýný öðreniyoruz. Hem de 61 yaþýnda!!! “Sýrf doktor olayým, unvan olsun diye çabalamadým. Konuþmak çok kolay, yazmak zordur. Eksiklerimi tamamlayayým dedim. Ýþte ben doktora yaptým bu amaçlarla, ama ortaya da güzel bir kitap çýktý. Bazý yerlerde ders kitabý gibi okutuluyor, yahut kaynak kitap olarak müracat edilen konuda. Stratejik iþbirlikleri ve bununla ilgili yönetsel, finansal, uluslar arasý her konuyu ihtiva eden, hatta bunlar arasýndaki ihtilaflarý, yani “dispute”larý nasýl çözülür, onlarý kapsayan. Türkiye’de bu konuda biriki tane makale var. Bununla birlikte yaptýðýmýz projelerle ilgili pek çok kitap oluþturduk ve bunlardan ÝTÜ’ye hediye ettik. 20-25 yayýnýmýz var. En son Ýstanbul ulaþýmýyla ilgili rapor geliþtirdik. Boþ durmuyoruz yani. “ Sohbetimiz devam ediyor. -ÝTÜ ile baðýnýz? “Biz ÝTÜ’ye geldiðimizde çok kalabalýk deðildik. 90-100 civarýnda Türk talebe vardý. 45 kadar yabancý uyruklu öðrenci vardý. Birbirimizle çok kaynaþtýk tabi. Birbirimizle irtibatý kaybetmedik.. Zaman zaman toplanýp yemek yiyoruz. Bir de 5 senede, 10 senede bir yapýlan büyük toplantýlar vardýr. Biz birbirimizi hep sevdik, ilgilendik. Mektebimizi, okulumuzu çok seviyoruz. Ýlerde mezun olacaklara diyeceðim, 9 Asýrlardýr Çaðdaþ birbirinizle iliþkiyi kesmeyin. -ÝTÜ’nün o zamanki eðitimiyle þimdiki eðitimi araýsnda kýyas yapabiliyor musunuz? ÝTÜ o zamanlar Türkiye’nin en seçkin okuluydu. Þimdi de en seçkin okuludur. Fakat þimdi 78 üniversite var Türkiye’de. Ben bunu çok takdir ediyorum, Kars’da Kafkas Üniversitesi açýldý, fevkalade geliþiyor. Erzurum’da Atatürk Üniversitesi açýldý, ben Karayollarý’nda yeni bir mühendistim. Ýnþaatlarý devam ediyordu. Fakat þimdi bakýyorum o þehri bayaðý bir yerlere götürüyor. Üniversite þehri kalkýndýrýyor. Biz þanslý insanlardýk ÝTÜ’yü kazandýk. Fakat þimdi bakýyorum, benim kýzým da ÝTÜ’lüdür, Mimarlýk’ta doçent. Ýnþallah bu sene profesör olacak. Bakýyoruz öðrencilerin hocalarla olan iliþkileri fevkalade yakýn. Benim evime cumartesipazar öðrenciler toplanýyorlar, arkadaþ gibi. Bizim zamanýmýzda hocalara zor yaklaþýrdýk. Çok deðerli hocalarýmýz vardý ama kürsüyle öðrenci arasýnda duvar gibi bir þey vardý. -Kötü bir etkisi oluyor muydu? Yok, bizim zamanýmýzda üniversitelere liselerin birincileri, en iyi talebeleri geliyordu. O ivmeyle gidiyorsun zaten. Ýyi yetiþmiþsin, liseden geldiðin için o havayý yadýrgamýyorsun. Fakat þimdi öðrenci-hoca iliþkisi çok daha pozitif gidiyor. Bu önemli. -Türkiye’nin sanayileþme sürecini mesleðiniz açýsýndan nasýl deðerlendiriyorsunuz? Benim mesleðimde, inþaat sektöründe, Türkiye en önde gelen ülkeler arasýna girmiþtir. Yani Türkiye dýþarýda kendini ispat etmiþtir. Hem çok kaliteli, hem çok süratli, hem çok çaðdaþ eserler yarattýlar. Ve hiçbir zaman da 18-20 milyar dolardan aþaðý paket yok. Bunlar kolay olmadý tabi. 1970’li yýllarýn baþýnda baþladý bu yurtdýþý tecrübesi. Fakat bunlar zamanla alýþýldý, alýþýldý, büyük devler doðdu. Bugün bir Enka, Rusya’da bir fenomendir. Bir STFA, Libya’da bütün yatýrýmlarý yapmýþtýr. Ortadoðu ülkelerinde birçok iþ yapýldý. Ve öyle hýzlý gidiyor ki, Þili’den Türk müteahhitlere teklif geldi geçenlerde. Bizim inþaat sektöründe herkesle rekabet edecek durumdayýz, hatta çoðu kimse bizimle rekabet edemez. Diðer sanayi dallarýnda da Türkiye bayaðý büyük atýlýmlar kazanmýþtýr. Burada tabi örgütlenme çok önemlidir. Bir de rekabeti adam gibi anlamak lazým. Rekabet birbirinin gözünü oymak demek deðildir. Diyordum ya iþbirlikleri çok önemli. Tek baþýna giremediðin yere birlik olup girebilirsin. Çünkü firmalarýn, gruplarýn elle dokunulur ve elle tutulmayan varlýklarý vardýr. Tecrübedir, bilgidir. Bunlarý bir araya getirebilmek lazým. Bunlar da stratejik iþbirliklerinin temelidir. Rekabeti doðru anlarsak, iþbirliðini doðru anlarsak, bizim bileðimizi kimse bükemez. Endüstri’nin her kolunda faaliyetimiz var. Bugün beyaz eþya konusunda dünya devi olduk biliyorsunuz. Türkiye’nin bir eksiði yok. Ýyi beyinler var. Yani bu eðitimde benim gördüðüm þey þu; diploma aldýðýn zaman her þeyi bitti zannediyorsun. Bu yanlýþ. Bu bence sonuna kadar gitmesi icap eden bir þeydir. Ben bu yaþa geldim, 69 yaþýndayým, devamlý okuyorum, kendimi yenilemeye uðraþýyorum. Bütün bu modern geliþmelerden haberim www.gazete.itu.edu.tr olsun istiyorum. Benim þirketimdeki arkadaþlarým da öyle çalýþýyor. Ve bu kadar yurtdýþýndaki teþekküllerle, kuruluþlarla iliþkilerimizin sebebi oradan bilgilerin buralara aktarýlmasý. -ÝTÜ öðrencilerine vereceðiniz öðütler nedir? En baþta lisan muhakkak þart. Bilgisayar, önüne klavyeyi koydun, orgçu gibi oynamak deðil. Onun teknolojisinden haberdar olmak lazým. Ve biraz kapýlarý, pencereyi dünyaya açmak lazým, neler oluyor, neler geliþiyor. Þimdi bir çok yayýn var, kütüphaneye gitmeyi öðrenmek lazým, kütüphaneden birþeyler bakmayý öðrenmek lazým. Ve öðrenmenin sonu yok. Biraz görgü lazým. Lisan þart burada. Ve fýrsat bulunursa yurtdýþýna çýkmak lazým. Yurtdýþýnda çalýþmanýn faydasý da oluyor. Orada birikim oluyor. Vakit harcanmýyor. Bir kere okuma yazmayý býrakmamak lazým. Biz okuryazar deðiliz yüzde 80-90’ýmýz. Mektep bitti kitap kapanýyor. Hele yazmaya çok üþeniyoruz. Tabi ‘chat’leþmek ayrý… Bence okuma yazmaya kapýlarý açýk tutmak lazým. -Stajýn çok faydalý olduðunu söylüyorsunuz… Staj çok faydalý ama artýk staj yozlaþtý. Stajý adam gibi yapmak lazým. Çoðu yerde bakýyorum kaðýdý dolduruyor, hiç. Onbeþ gün staj olmaz, bir ay olmaz. Biri gidecek bir þantiyede, fabrikaysa orada uzun süre staj yapacak. Benim oðlum makina mühendisidir. Çelik imalat þirketinde çalýþtý, staj yaptý. Bir sene de aðýr iþ makinalarý ile ilgili bölümde staj yaptý. Tulumu giy, makineyi sök tak. O benim oðlumdu diye yaptý. Ama herkesin oðluna o imkaný bulmak lazým bence. Üniversitenin de önayak olmasý lazým. Bana bir yazý geldi Ýnþaat Fakültesi’nden þirketinizde staj imkaný tanýyýn diye. Ben bulacaðým tabi. Ama lütfen arkadaþlarýnýza da iletin, stajý faydalý olarak görün. Yalandan kaðýt doldurtayým, bu deðil. Çünkü en rahat öðrenim yeri orasýdýr. Sizin kusurunuz kabahatiniz görülmez. Bu öðrencidir, eksiði olabilir denir. -ÝTÜ’de staj bulma, ayarlama konusunda sýkýntýlar var. Bir staj merkezi yok. Staj yerleri kontenjaný çabuk doluyor. Zamanýnda stajla ilgili bir birim vardý ÝTÜ’de. Onlar toplarlardý ve biz oradan müracaat ederdik, biz aramazdýk staj yerine gidelim diye. Sen de bulurdun tabi de. O zaman da üniversiteye baþvururdun ben bunu ayarladým diye. Çünkü akredite edilmemiþ bir kuruluþsa senin stajýn kabul olmayabiliyordu. Onun için bir staj merkezi oluþturmak lazým bence. Bir yerde iþe de baþlangýç oluyor. Ama stajyerde de o bilincin olmasý lazým. Kaðýdýmý imzalatayým diye mantýk olmamalý. Fatih Avcý [email protected] 10 Kulüpler ve Kulüp Etkinlikleri Nisan 2005 Pasaportlarýnýz hazýr mý? ÝTÜ Uluslararasý Mühendislik Kulübü (UMK) yaz dönemi etkinlikleri ile tekrar karþýnýzda. Aralýk 2004'te UMK'nýn BEST (Board of European Students of Technology) resmi üyesi statüsüne yükselmesi ile ÝTÜ öðrencilerine yepyeni bir olanak sunuluyor; BEST KURSLARI. Ýlgi çekici güncel konular üzerine dersler, hem takým ruhunuzu hem de dil yetenðinizi geliþtirecek gruplar, bir çok ülkeden arkadaþlar ve tabi ki garantili eðlence... Çýlgýn partiler, farklý Artificial bones, joints & tissues make your body better! Yer: Bratislava , Slovakia Tarih: 03 Tem - 17 Tem 2005 oyunlar, dinlendirici gezintiler ve çok daha fazlasý. Hepsi BEST aracýlýðýyla sizlere sunulan 15 günlük Avrupa kurslarýnda. Üstelik çok ucuz bir þekilde; konaklama ve yemek ücretlerini BEST karþýlýyor, size de sadece biletlerinizi almak ve pasaportlarýnýzý hazýrlamak kalýyor. Aþaðýda listesi bulunan kurslar ile ilgileniyorsanýz, hiç vakit kaybetmeden www.umk.itu.edu.tr www.umk.itu.edu.tr adresine göz atýn. Acele edin çünkü son baþvuru tarihi 25 Nisan! Þimdiden iyi yolculuklar …. I've got the POWER! Try alternative energy sources Lodz , Poland Yer: Tarih: 08 Tem - 22 Tem 2005 The tales of Captain Planet - Be Entertained by Sustainable Technology Yer: Tarih: Veszprem, Hungary 17 Tem - 25 Tem 2005 Applied mecatronics - Shake hands with a robot Yer: Cluj-Napoca , Romania Tarih: 03 Tem - 18 Tem 2005 How to do it again, again, again... Renewable Sources of Energy Warsaw, Poland Yer: Tarih: 22 Tem - 6 Aðus 2005 Food, Wine... The BEST of Macedonia Skopje, Macedonia FYR Yer: Tarih: 03 Tem - 17 Tem 2005 Coimbra2005 - Space Odyssey Let's take a ride Yer: Tarih: Maribor, Slovenia 03 Tem - 12 Tem 2005 Yer: Tarih: Universal Design - Architecture for everyone Yer: Vienna, Austria Tarih: 09 Tem - 23 Tem 2005 Designing the Game of the Future: The Next Generation of Game Design Yer: Tarih: Eindhoven , Holland 10 Tem - 23 Tem 2005 Enlarge your FIBER, open your OPTICS Brasov , Romania Yer: Tarih: 24 Tem - 07 Aðus 2005 Micro- and nanotechnology - Why size matters! Yer: Copenhagen , Denmark Tarih: 29 Tem - 13 Aðus 2005 Full of Energy: let´s RENEW our minds! Porto, Portugal Yer: Tarih: 02 Eyl - 16 Eyl 2005 Leuven, Belgium 10 Tem - 23 Tem 2005 Entering the Digital World - Technologies behind Audiovisual Content Analysis and Representation Show us what you're made of: Advanced Materials Yer: Tarih: Belgian Beer secrets (theory and practice) Louvain-la-Neuve, Belgium Yer: Tarih: 17 Tem - 30 Tem 2005 Bio Xplorer: Human Clockwork MagicBox-Solar Decathlon'05 - Renewable Energies and New Materials meet to build the house of your dreams Yer: Tarih: Madrid, Spain 03 Tem - 18 Tem 2005 Reveal Secrets of Alchemy Yer: Tarih: Gliwice , Poland 03 Tem - 16 Tem 2005 Yer: Tarih: Yer: Tarih: Ghent , Belgium 10 Tem - 23 Tem 2005 Near surface geophysical methods Yer: Chania , Greece Tarih: 11 Tem - 24 Tem 2005 Iasi , Romania 17 Tem - 31 Tem 2005 SimRobots - now in space! Yer: Tarih: Lund, Sweden 29 Tem - 13 Aðus 2005 The Great Lisbon Earthquake Shaking again this summer! Lisbon, Portugal Yer: Tarih: 29 Tem - 13 Aðus 2005 Solar cells - Power the future Trondheim, Norway 07 Aðus - 20 Aðus 2005 Tech me tender... Yer: Tarih: Yer: Tarih: What Does This Button Do? Patras, Greece 17 Tem - 31 Tem 2005 Yer: Tarih: Tallinn, Estonia 07 Aðus - 21 Aðus 2005 To wire or not to wire - The newest technologies in telecommunication Kindly yours, Technology Yer: Tarih: Yer: Tarih: Krakow, Poland 03 Tem - 17 Tem 2005 Network Based Automation Yer: Tarih: Tampere, Finland 07 Tem - 20 Tem 2005 High-Tech Engineering in Medicine Almada , Portugal Yer: Tarih: 28 Aðus - 10 Eyl 2005 Coimbra , Portugal 23 Tem - 6 Aðus 2005 Nanotechnology, size does matter! Yer: Tarih: From Pythagoras to Wiles: Mathematics without the comma Uppsala, Sweden Yer: Tarih: 25 Aðus- 3 Eyl 2005 Timisoara, Romania 08 Aðus - 19 Aðus 2005 Follow the yellow brick road to the future of biotechnology! Yer: Budapest , Hungary Tarih: 14 Aðus - 27 Aðus 2005 www.gazete.itu.edu.tr Brussels , Belgium 03 Eyl - 17 Eyl 2005 Telecommunications: hands on your planet Naples, Italy Yer: Tarih: 03 ,Eyl - 17 Eyl 2005 My House - My Castle Yer: Tarih: Kosice, Slovakia 04 Eyl - 13 Eyl 2005 Taste the Technology: around Piedmont in 80 dishes Yer: Turin, Italy Tarih: 21 Eyl - 06 Ekim 2005 Optical Communication Systems & Networks: Lightpaths to the Future Yer: Tarih: Valladolid, Spain 28 Eyl - 08 Ekim 2005 12 Kütüphane Nisan 2005 Finaller mi geldi? Çoğumuzun yalnızca sınav dönemlerinde uğradığı kütüphanemizin aslında ne gibi çeşitli hizmetleri olduğundan haberiniz var mı? Örneğin girişteki o ilginç makinenin ne işe yaradığını ya da nasıl kullanıldığını kaçımız biliyoruz? Ya da kaçımız kütüphanemiz dahilinde bir Görsel İşitsel Merkez olduğundan haberdar? ütüphanemiz 1209’u basılı, 9763’ü elektronik olmak üzere toplam 11.000 adet dergi aboneliği, 25.000 elektronik kitap, 42 adet online ve CD-ROM veritabanı, onbinlerce basılı ve elektronik standart ile 250.000 civarında kitap ve tez ile ülkemizdeki sayılı kütüphanelerden. Aradığınız yayını kolayca bulabilmek için 25 adet tarama bilgisayarının yanı sıra uygun donanıma sahip bilgisayarlarınızla da kablosuz internet erişiminden faydalanabilirsiniz. Aradığınız yayını bulup, karşısında belirtilen raftan aldıktan sonra ise iki seçeneğiniz var; ya sürekli dolu olan ödünç verme bankosuna gidip kısa bir kuyrukta bekledikten sonra kimliğinizi verip kitabı ödünç alacaksınız, ya da sürekli boş olan ödünç alma makinesinden faydalanarak kimseye muhtaç kalmadan işinizi halledeceksiniz. Lütfen alacağınız kitabı bu iki işlemden birine tabi tutmadan kütüphaneden çıkmaya çalışmayın, çıkışta çalan alarm ile güvenlik görevlisinin yanınızda bitmesi bir olacaktır. Ödünç aldığınız kitabı geri vermeniz gereken tarih geldi fakat kitap size daha uzun süre lazım veya kütüphaneye uğrayacak vaktiniz yok. Hemen endişelenmeyin, kütüphane internet sayfası hizmetinizde. Her türlü süre uzatma, kitap ayırtma işlemlerinizi buradan kolaylıkla yürütebilirsiniz. Tabi bu hizmetten yararlanabilmek için bankodan bir pin numarası almanız gerekiyor. K Ödünç Alma Makinesi Nasıl Kullanılır? Ülkemizde ilk kez kütüphanemizde kullanılmaya başlanan bu sistemden faydalanmak için öncelikle kartınızın üzerindeki barkodu okutarak 4 haneli pininizi girip, # tuşuna basın (Eğer pininiz yoksa ödünç verme bankosundan alabilirsiniz). Daha sonra alacağınız kitabın barkodunu okuttuğunuzda makbuz verilecektir. Artık kitap sizin hesabınıza geçmiş olur. Belki de hiç çıkmadığınız, çıkmaya bile üşendiğiniz asma katta ise 1980 öncesine ait süreli yayınlara ulaşabilirsiniz. İkinci katta ise 1980 sonrası basılı süreli yayınlar ve elektronik yayınları okuyabileceğiniz bir okuma salonu bulunmakta. Buradan Elsevier, Kluwer, Springer, Wiley, IEEE, Institute of Physics, Oxford Journals Online, Cambridge University Press, American Mathematical Society, American Chemical Society, Blackwell’s, Taylor and Francis ve daha birçok yayıncının dergilerine, IEEE ve ASTM standartları gibi pek çok elektronik yayına; Web of Science, Engineering Village, Iconda, Econlit, ABI/Inform, Digital Dissertation, Applied Science and Technology, Food Science and Technology abstracts gibi bir çok veritabanına ulaşabilirsiniz. Aradığınız bir kitap veya makaleyi bulamadığınız zaman Doküman Sağlama Servisi’ne (Interlibrary Loan) başvurabilirsiniz. İstediğiniz yayın en kısa zamanda getirilecektir. Fotokopi için ise bu birimin hemen yanındaki odayı kullanabilirsiniz. Fotokopi için bir başka çözüm de bu katta bulunan kartlı fotokopi makinesi. Süreli yayınlar ile ilgili sorularınıza ise Süreli Yayın Ofisi’nde cevap bulacaksınız. Girişte kartınızı okuttuktan sonra sola değil de sağa giderseniz Görsel İşitsel Merkez’e ulaşmış olursunuz.Burada VHS,VCD ve DVD izlenebilen internet bağlantılı bireysel kabinleri kullanabilirsiniz. Ayrıca bu merkez grup kullanımı için slayt makinesi, tepegöz, projeksiyon, DVD, VCD, VHS donanımlarına ve 50 oturma kapasitesine sahiptir. Burada her 15 günde bir “Film Günleri” adı altında toplu film gösterimi etkinliği düzenlenmektedir. (Bu etkinlik duyuruları herkesin İTÜ e-posta hesabına gönderilmektedir) Ancak buradan faydalanabilmek için [email protected] adresinden, 285 66 25 numaralı telefondan veya Görsel İşitsel Merkez’e bizzat giderek yer ayırtmanız gerekmektedir. Aradığınız kitaplar İTÜ Kütüphanelerinde yoksa ve bu kitabın İTÜ Kütüphanelerine satın alınmasını isterseniz bu isteğinizi kütüphanenin internet sayfasındaki yayın sağlama ve kitap talebi bağlantısı altındaki formu doldurarak kütüphaneye iletebilirsiniz. Talebiniz mutlaka değerlendirilir ve sonucundan e-posta ile bilgilendirilirsiniz. Kütüphanenin hizmet ve olanakları hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için en iyisi siz ödünç verme bankosunun yanındaki danışma kütüphanecisine uğrayın. www.gazete.itu.edu.tr Merkez Kütüphaneye Adı Verilen Mustafa İnan Kimdir? Mustafa İnan,1911 tarihinde Adana'da dünyaya geldi. Liseyi birincilikle bitirdi. Mühendis Mektebi'ne (Şimdiki İTÜ) 1. olarak girdi. Mühendislik Mektebi’ni birinci olarak bitirdi ve doktorasını İsviçre'deki Zürih Üniversitesi’nde yaptı, Fotoelastisite konusunda araştırma yapan ilk Türk bilim adamı oldu. Doktorası bittikten sonra yurda dönen Mustafa İnan, 30.09.1941 tarihinde Yüksek Mühendis Mektebi’nde Teknik Mekanik ve Mukavemet Muallim Muavinliği'ne tayin edildi. 'Kayma Merkezi' isimli ilk makalesini 1943 yılında yayınladı, 1944’te doçentliğe, bir yıl sonra da Profesörlüğe atandı. Prof. Dr. Mustafa İnan, 1954-1957 yılları arasında İnşaat Fakültesi Dekanlığı ve 1957-1959 yılları arasında da rektörlük görevinde bulundu. Mustafa İnan, 1961’de TÜBİTAK kanunu çıkarıldıktan sonra oluşturulan bilim kurulunda, vefatına kadar görev aldı. 1959-1964 yılları arasında, ilk yapay uyduların yeni yeni fırlatıldığı sıralarda 'Suni Peyklerin Yörünge Hesaplarına Dair Bazı Sonuçlar' isimli makalesiyle başlayarak, toplam 11 adet makalesi yayınladı. Bu süre zarfında (1961) 'Taşıma Matrisi' (Carryover Matrix) kavramını 'Elastomekanikte İntikal Matrisi' isimli makalesiyle tanımlayarak dünyada taşıma matrisi probleminde çalışma yapan ilk bilim adamlarından oldu, bu konuda dersler verdi. 1965 yılında 'Cisimlerin Mukavemeti' isimli kitabının ilk şekli ofsette 500 adet basılarak öğrenci notları olarak ortaya çıkarıldığında ilk 3 günde tümü satılınca, Mustafa İnan hemen kitabın basılması gerektiğine karar verdi. İlk baskısı 1967 yılında yapılan kitap 3 ayda 10.000 adet satıldı. İkinci baskısını ne yazık ki göremeyen Mustafa İnan'ın bu eseri halen referans kitap olarak kullanılmakla beraber, zamanının en kapsamlı eserlerinden biridir. Bu eser dışında 'Elasto-Mekanik'te Başlangıç Değerleri Metodu ve Taşıma Matrisi', 'Elastik Çubukların Genel teorisi' ve 'Düzlemde Elastisite' isimli üç eseri daha bulunan Mustafa İnan’ın dil üzerine de çeşitli çalışmaları mevcuttur. 5 Ağustos 1967’de vafat eden Mustafa İnan’a, vefatından 4 sene sonra TÜBİTAK Bilim Kurulu, 9 Ağustos gün ve 134 sayılı toplantısında 1971 HİZMET ÖDÜLÜ vermeyi kararlaştırmıştır. -Genel olarak neler var kütüphanede? Ne tür olanaklar var? İnternette nadir eserlerle ilgili çok az bir bilgi var. Nedir bunlar? Birinci olarak basılı kaynaklarımız var, bunlar kitaplar ve dergiler, yani süreli yayınlar. Bir de elektronik kaynaklarımız var. Elektronik kaynakları da ikiye ayırmak mümkün: dergiler ve veri tabanları. İçerik-özet veri tabanlarında ilgili konularda özet bilgiler bulunmakta. İstenirse buradan makalenin tam metnine de ulaşılabilir. Bir de uzun zamandır üzerinde çalıştığımız nadir eserlerimiz var. Nadir eserler; Mühendishane’den beri kütüphanelerimizde bulunan Latin harfli ve Osmanlıca eserlerdir. 5000 civarında böyle kitabımız var. Kütüphanenin internet sayfasından bunların kaynağı ile ilgili bilgilere ve bazılarının görüntülerine ulaşabilirsiniz. Bu yayınları açık raf sisteminde kullanıma açmıyoruz. Özel izinle kullandırıyoruz. Basılı ve elektronik kaynakların yanı sıra görsel-işitsel kaynaklar çoğalıyor. Bir görsel-işitsel merkezimiz var, orada DVD, VCD, video ve ses kasedi biçiminde yayınlar ve filmler var. Önümüzdeki yıllarda bu koleksiyon daha da gelişecek. Belki bir süre sonra onların bir kısmını internet üzerinden, yasal olarak imkan olduğu oranda, açmak mümkün olacak. Genel olarak koleksiyon bu. - Öğrencilerin bir şikayeti de fotokopi ücretlerinin kütüphanede daha pahalı olması. Bizim servisimizin diğer fotokopicilerden farkı şu: Kütüphanedeki fotokopici iş olsun ya da olmasın, okul tatilde olsun ya da olmasın açık olmak, en az iki adam bulundurmak, en az iki makineyi çalışır biçimde tutmak ve beli bir kaliteyi tutturmak zorunda. Üstelik bizim onunla yasal bir sözleşmemiz var, kira ve elektrik parası ödüyor. Diğer fotokopiciler genellikle notlardan çekiyorlar. Yani bu fotokopiciler bir notu alıyor, makineye koyuyor, yüzlerce kopyasını üretebiliyor. Burada böyle değil, daha çok dışarı çıkarılamayan yayınlar çekiliyor. Diğerleri aynı zamanda kırtasiye ürünleri satıyorlar, ciltleme yapıyorlar. Burada öyle bir faaliyete izin vermiyoruz. Bu nedenle fiyatlar 1,5 kuruş daha pahalı. - Kapanma saatleri hakkında şikayetler var. Saat 22:00 erken diyenler var. Pazar günleri daha erken kapatılıyor. Cumartesileri hiç açılmıyor. 22 iyi bir saat. Bizim yıllardır istatistikler var elimizde. Görünüyor ki saat 22’de kütüphanede az sayıda kişi kalıyor. Haftanın 6 günü çalışıyoruz. Ayrıca 7. günü açmak için de elimizde yeterli personelimiz yok. Saat 22’den sonrası için çok fazla bir talep yok. Yerleşke biraz daha canlı hale gelirse belki kütüphaneye de saat 22’den sonra talep de artabilir. Sayılarla İTÜ Kütüphaneleri Yayın Alım Bütçesi: 2.986.000 YTL (En büyük 4. kütüphane bütçesi) Abone Olunan Dergi Sayısı: 11.000 Abone Olunan Veritabanı Sayısı: 42 Elektronik Kitap Sayısı: 25.000 Basılı Kitap Sayısı: 300.000 Merkez ve Şube Kütüphanesi Sayısı: 7 Kütüphane Çalışanı Sayısı: 55 2004 Yılında Sadece Elektronik Kaynaklardan İndirilen Makale Sayısı: 400.000 2004 Yılında Ödünç Verilen Yayın Sayısı: 145.000 13 Kütüphane Nisan 2005 - Belki finallerden önceki boş haftada bu yapılabilir. Bizim internet sitemiz üzerinden bir a n k e t düzenleyebiliriz. O anketin sonuçlarına bakarız. Bu sonuçları üniversiteye sunup gelecek dönem ne yapacağımıza karar verebiliriz. Çünkü daha uzun süre a ç ı l d ı ğ ı n d a hakikaten bir işe yaramalı. Ama cumartesileri k o n u s u n d a yapabileceğimiz pek bir şey yok. Çok az personelimiz var. Üniversitenin de sıkıntıları var personel sağlama konusunda; çünkü hükumet politikaları gereği yeni personel alımı çok zor. - Bulamadığımız makaleleri getirtme hizmeti hakkında bilgi alabilir miyiz? Ankara’da bir yarı zamanlı kütüphaneci çalıştırıyoruz. Diyelim ki siz aradığınız bir makaleye erişemediniz. Arkadaşlarımız araştırıyorlar ve eğer o makale Ankara’da; ODTÜ, Bilkent veya ULAKBİM’de varsa biz buradan her hafta perşembe günü bizden istenen makaleleri oradaki kütüphanecimize bildiriyoruz. Kütüphaneci cumartesi günü o kütüphanelere gidiyor, fotokopi çektiriyor ve o gün kargoya veriyor. Kargo bizim elimize pazartesi günü geçiyor, biz makaleleri salı günü şube kütüphanelerine dağıtıyoruz. Ancak bu hizmeti yalnız doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile öğretim üyelerine veriyoruz. Yurtdışından da makale sağlıyoruz ancak bu bir ay gibi bir sürede elinize geçiyor; çünkü isteğimizi biz buradan elektronik olarak geçiyoruz, o kütüphanede varsa fotokopisini çekip normal postayla bize gönderiyorlar. Uçakla göndermeye kalksalar 40-50 dolar gibi bir masraf çıkar ki biz bunun altından kalkamayız. Kütüphane Haftası’nda okulumuz kütüphanesinin durumunu İTÜ Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanı Ayhan Kaygusuz’la konuştuk Bunları Biliyor muydunuz? - Öğretim elemanları 1 ay süreyle 10 kitap, idari personel 1 ay süreyle 5 kitap, yüksek lisans ve doktora öğrencileri 15 gün süreyle 5 kitap, lisans öğrencileri 15 gün süreyle 3 kitap alabilmektedir. Geciken yayınlar için öğretim üyelerinden ilk 7 gün için 0,25 YTL/gün, sonraki günler için 0,50 YTL/gün; diğer kullanıcılardan ilk 7 gün için 0,15 YTL/gün, sonraki günler için 0,25 YTL/gün ceza ücreti alınmaktadır. Saatlik ödünç verilen ders kitapları için geciken her saat 0,25 YTL gecikme cezası alınır. Ayrıca üyeye 1 hafta süreyle ödünç yayın verilmez. - -Talep çok oluyor mu? Çok oluyor. Geçen yıl 1500 tane makale getirttik. - Bunun maddi olarak bir yükü var mı? Kullanıcılarımız sadece fotokopi ücretlerini ödüyorlar. Ankara’daki kütüphanecinin giderini, kargoyu biz ödüyoruz. Yurtdışından istendiğinde de arkadaşlarımız üniversitelerin politikalarına bakıyorlar. Genellikle ücretsiz gönderenleri seçiyoruz. Onlardan bulabilirsek hiç ücret almıyoruz. Eğer bizden bir para isterlerse bunu makale isteyenden alıyoruz; çünkü bizim öyle bir ödeneğimiz yok. Ama genellikle bu olmuyor. Olduğunda da en fazla 10 dolarlık bir masraf oluyor. - Kütüphanede suyun dışında başka gıda yenilip içilmiyor. Oysa çalışan öğrenciler acıkıyorlar ve yakınlarda kafeterya gibi bir alan da yok. Bu konuda oldukça şikayet var. En haklı eleştiri bu. Çünkü burada çalışan insanların belirli aralıklarla bir şeyler yeme-içme ihtiyaçları oluyor. Bu konuda yerden göğe kadar haklısınız ama bu binada bir şey yapma şansımız yok. Bu olanağı sağlayamadığımız için ağzı kapalı şişelerde getirilen içeceklere göz yumuyoruz. Derdimiz kitaplara, yere dökülmesin, zarar vermesin. Bizim amacımız yasak koymak değil ancak kütüphanenin kafeterya gibi kullanılmasına da göz yumamayız. Bu bina son derece küçük ve çok sayıda işlevi yerine getiremiyoruz. Yeni bina bittiğinde binanın girişinde sol tarafta çok modern bir kafeterya olacak. Orası kontrolsüz alan olduğu için kullanıcılar daha rahat davranabilecekler. Kafeterya ve tuvaletlerin bulunduğu katın üstünde kendi kitaplarıyla çalışma salonu bulunacak. Yani kullanıcıların grup halinde gidip makul bir sesle çalışabilecekleri bir alan olacak. Hatta sol taraftaki kontrolsüz alana bilgisayarlar koyup orasını belki 24 saat açmak mümkün olacak. Öğrenciler kartlarını kullanarak girebilirler ve güvenlik sorununu kameralarla aşabiliriz. Sağ taraf ise kütüphane hizmetlerinin sunulduğu birimlerden oluşacak. - Peki poşetlerde sandviç tipi dökülmeyecek yiyecekler getirilebilir mi? Hayır. Sadece bisküvi türü gıdalara göz yumuyoruz. Onun dışındakilere izin vermeye başladığınızda bunun önünü alamıyorsunuz. Bu durumda kütüphanede yemeiçme faaliyetlerinin normal olduğu izlenimi vermiş oluyorsunuz. Biraz hoşgörü gösteriyoruz, fazla sıkmıyoruz; çünkü bu amaçla kullanılabilecek bir alanımız yok. Öğrencilerimizin nelerden şikayet ettiğini bilmek isterim; çünkü ancak böylelikle geliştirebiliriz kütüphanemizi. Soruları olduğunda öğrencilerimiz rahatlıkla buraya gelebilirler, hem biz bilgi almış oluruz, hem de soruları cevaplamaya çalışırız... Batuhan Çetin, [email protected] Ufuk Sevim, [email protected] www.gazete.itu.edu.tr 14 Bilim ve Teknoloji Nisan 2005 Teknoloji Modasý TOSHIBA 30 GB’yi 1,8”e sýðdýrdý Masa üstü sistemlerde disk kapasitelerinin 500 GB gibi uçuk deðerlere ulaþmasýna raðmen dizüstü bilgisayar ve dijital fotoðraf makineleri gibi küçük fakat marifetli cihazlarda bu deðerler henüz istenilen seviyede degil. Özellikle çok yüksek çözünürlüklü dijital fotoðraf makinelerinde 1 veya 2 GB’lik depolama sistemleri artýk yetmemekte. Bu sorunlarý aþmak için yapýlan çalýþmalardan birisi de Toshiba'nýn MK3006GAL kod adlý 1.8"lik diski. Bu modelde Toshiba tek bir 1.8"lik disk plakasý üzerine 30 GB veri depolamayý olanaklý hale getiriyor. Ürünün boyutu yaklaþýk bir PCMCIA kartý kadar. 4200 rpm dönüþ hýzý ve 2 MB önbellekle piyasaya sunulan bu ürün 22mb/s transfer ve 19ms eriþim hýzlarýna sahip. World of Warcraft’a gerçek hayatta devam Blizzard Entertaintment, online oyunu World of Warcraft’ta, oyun içinde kazandýklarý altýnlarý gerçek hayatta para karþýlýðý sattýðýný belirlediði binden fazla oyuncuya süresiz yasak getirdi. Warcraft III’ün online versiyonu olan WOW, þu an için en gözde online RPG’lerden birisi. Toshiba’dan sadece 1 dakikada þarj olan piller Toshiba, negatif elektrotlardaki nano parçacýklara uyguladýðý yeni yöntem sayesinde pil þarj olurken organik sývý elektrolitlerin artmasýný önlemeyi baþarmýþ ve bu yeni nano parçacýklar boþa çýkan lityum iyonlarýný çok hýzlý bir þekilde emip depolayabilmiþ, üstelik bunu hiçbir elektrolite zarar vermeden yapmayý baþarmýþ. Bu sayede 1 dakikalýk bir þarj süresi içinde pilin %80 kapasitesi geri kazanýlabiliyor, üstelik normal þarj edilebilir pillere göre de gayet uzun bir pil ömrü sunuyor. 1000 defa þarjdan sonra pilde sadece %1’lik bir kapasite kaybý söz konusu. Pilin tamamýný þarj edebilmek için ise 6 dakikalýk bir zaman verilmiþ.Bu yeni pillerin 2006 gibi piyasaya sürülmesi ve laptop gibi taþýnabilir cihazlarda neredeyse kesintisiz çalýþma prensibiyle kullanýlmasý planlanýyor. MSI - RX9550-TD128 Yeni overclock canavarý Msi þu sýralar RADEON 9550 iþlemcili modeliyle overclock’cularýn iþtahýný kabartýyor. Giriþ seviyesi ekran kartlarý sýnýfýna giren bu kart uygun fiyatýyla ve yüksek overclock deðerleriyle þu sýralar çok gözde. “Default” deðerlerde 250 mhz çekirdek hýzý ve 400 mhz bellek hýzýyla çalýþan ekran kartý overclock’la rahatlýkla bir Ati 9600 pro seviyesine yaklaþmakta. 4 piksel pipeline ve 128bit bellek veri yoluna sahip kartta, 128 MB Samsung 5 n.s bellekler kullanýlmýþ. Ayný zamanda kart DV-I, SVIDEO ve COMPOSITE TV çýkýþlarýna sahip. AGP 8x ve Directx 9 desteði de sunan kart, düþük fiyata yüksek performans isteyen kullanýcýlar için biçilmiþ kaftan gibi görünüyor. Kartýn þu sýralar fiyatý ise 70$ + KDV seviyelerinde. MOTOROLA MPx200 Kameralý cep telefonlarýna olan ilginin artmasý ve üreticilerin bu yöndeki yoðun çalýþmalarý, piyasadaki diðer cep telefonlarýnýn fiyatýný önemli ölçüde düþürmüþe benziyor. Bunun en önemli örneklerinden birisi de Motorola’nýn MPx200 modeli. Bu telefonun fiyatý yakýn geçmiþe kadar 1000ytl seviyelerinde dolaþýrken, þu günlerde 320ytl gibi uygun bir fiyata bulmak mümkün. Windows tabanlý bir iþletim sistemi kullanan telefonda mp3 dinleyebilir, internette dolaþabilir, MS Office programlarýný kullanabilir, hatta Media Player’da DivX izleyip Msn’de sohbet edebilirsiniz. 10 MB yerleþik bellek ile gelen telefonda SD kart yuvasý mevcut, bu da telefonun belleðini 1 GB seviyelerine kadar SD belleklerle arttýrýlabileceði anlamýna geliyor.Telefonun eksilerini ise Bluetooth olmayýþý ve pilinin birkaç kullanýmdan sonra yeterli gelmemesi olarak sýralayabiliriz. Ancak içinde bir iþletim sisteminin çalýþtýðýný ve gün boyu elimizden düþürmeyeceðimizi düþünürsek, bu kabul edilebilir bir kusur. ‘DVD Jon’ iTunes þifresini kýrdýðýný açýkladý Asýl adý Jon Lech Johansen olan 'DVD Jon' lakaplý internet korsaný, ücretli müzik indirmek için kurulan Apple iTunes’un Linux tabanlý sitesini kýrdýðýný açýkladý. Bu sayede bedava müzik indirmek için þifreleri eline geçiren 'DVD jon' daha önce de DVD’lerde bulunan DeCSS kodlarýný 1999 yýlýnda kýrmak ve bu kodlarý daðýtmak suçundan mahkemeye çýkmýþ ve beraat etmiþti. ECS, AMD ve Intel Tek anakartta 2005 Cebit’te tanýtýlan ECS nin PF88 modeli Amd’yi ve Intel’i ayný anakartta birleþtiren ilk ve tek ürün.Anakartýn kendisi SIS965 ve SIS656 çipsetlerinin tüm özelliklerini barýndýrmakta ve LGA775 platformundaki bütün intel p4 leri desteklemekte. Bu anakartý özel yapan ise bir dönüþtürücü kart yardýmýyla Amd 939 tabanlý tüm Amd 64 iþlemcilerini stabil bir þekilde kullanmayý mümkün hale getirmesi. Kart ayný zamanda DDR2, SATA2, GigaLAN ve 1394a firewire portu gibi güncel teknolojileri de desteklemekte. Creative Zen Micro Creative’in þimdiye kadar ürettiði en küçük zen serisi ürün karþýnýzda.Creative bu ürün için 1”lik mikro bir “hard disk” kulanmýþ ve kapasitesini bu boyutta bir cihaz için gayet tatminkar görünen 5 GB seviyesine çýkarmýþ. Ölçülerini resimdeki kulaklýðýylada karþýlaþtýrarak tahmin edebileceðiniz ürün, 51mm x 84mm x 19mm boyutlarýnda ve sadece 108 gr aðýrlýðýnda. Yeni Zen’in ekraný 160x104 piksel çözünürlüðünde ve beyaz arkaplan ýþýðýna sahip. Cihaz içinde yerleþik 32 kanal hafýzalý bir radyo barýndýrýyor ve radyodan veya dýþardan ses kaydetmenize olanak tanýyor. Zen’i þarj etmek için bilgisayarýnýzda bir usb port olmasý yeterli 12 saat kesintisiz mp3 ve 16 saat radyo dinlemenize imkan veren bir þarj edilebilir li-on pile sahip. Bu PSU çýt çýkarmýyor Fansýz güç kaynaðý olur mu demeyin, bilgisayar kasasýnýn en çok ses çýkaran parçalarýndan biri olan güç kaynaðý, Thermaltake in yeni ürünü sayesinde çýt çýkarmýyor.Bu sistem bakýr borular ve bakýr yapraklarla oluþturulmuþ ve þu an için 350w güç saðlayabilmekte. Psu’nun çalýþýp çalýþmadýðýný anlamak güç olduðu için arkadaki on/off butonu üzerine ikaz ledi konulmuþ, bu da donaným montajý sýrasýnda bir sorun çýkmamasý Yunus Hýdýroðlu, için Thermaltake’in bulduðu bir çözüm. [email protected] www.gazete.itu.edu.tr Kültür Sanat Hayat Nisan 2005 14 Windows’tan birkaç püf Bu yazýmýzda þu an için kullanýlan en yaygýn iþletim sistemi olan Windows XP den en iyi þekilde performans almak ve onu en hakim þekilde kullanmak için birkaç püf noktasýna deðinmek istedik. MSN messenger’ý kaldýrmak: Windows Xp iþeltim sistemiyle birlikte kurulan ve “denetim masasý” içindeki “donaným ekle kaldýr” kýsmýnda görünmeyen, sistemden kaldýramadýðýmýz msn messenger’ý, Win-R tuþ kombinasyonu ile yada “Baþlat” + “Çalýþtýr” ile açtýðýmýz pencereye þu kodu aynen girerek kaldýrabilirsiniz: RunDll32 advpack.dll,LaunchINFSection%windir%\INF\msmsgs.inf,BLC.Remove Ancak bu kodu girerken messenger’ý kapatmayý unutmayýn. Windows’u hýýzlý biçimde kurtarmak: Bir sebepten dolayý Windows’u açamýyor olabilirsiniz.Bu durumda yapýlacak en zahmetsiz þey Sistem Geri Yüklemeyi kullanmaktýr.Bunun için bilgisayar açýldýktan ve Windows logosu görünmeden hemen önce F5 e basýp, açýlan listeden (Safe Mode With Command Prompt) Güvenli Kip Komut Ýstemi ni seçin. Bu þekilde windows’u güvenli kipte baþlatýp yönetici parolasýyla giriþ yaptýktan sonra karþýnýza bir dos komut satýrý çýkacak, buraya %systemroot%\system32\restore\rstrui.exe komutunu yazýp enter a bastýðýnýzda Sistem Geri yükleme Yardýmcýsý ný çalýþtýrmýþ olursunuz. HKEY_CURRENT_USERSoftwareMicrosoftWindowsCurrentVersionExplorerAdvanced yolunu takip ederek anahtara ulaþýn ve EnableBallonTips DWORD deðerini 1 den “0” a çevirin. Yanýt vermeyen uygulamayý daha hýzlý kapatmak: Herhangi bir sorundan dolayý “Yanýt vermiyor” moduna geçen bir uygulamanýn kýsa sürede kapatýlmasý için yine Baþlat/Çalýþtýr/regedit den HKEY_CURRENT_USERControlPanelDesktop anahtarýna ulaþýp, HungAppTimeout deðerini 500 yapýn. Sitem bip lerini kapatmak için: Xp nin rahatsýz edici ekrana bir anda “bip” den çok “dang” diye çýkan uyarý mesajlarýný kapatmak için. Regedit den HKEY_CURRENT_USERControlPanelSound anahtarýna ulaþýn ve Beep deðerini “no” olarak deðiþtirin. Gereksiz Servislerden Kurtularak Performansý Arttýrýn: Bunu yapmak için öncelikle Baþlat/Çalýþtýr/services.msc yi açýn ve burdaki servisleri kapatmak için çift týklayarak baþlangýç türüne “devre dýþý” veya “elle” olarak deðiþtirin. a-DHPC Istemcisi : Eðer Bilgisayarýnýz otomatik olarak IP almýyorsa, bunu kapatabilirsiniz. b-DNS Istemcisi : Yerel aðýnýzda DNS sunucusu yoksa bu servisi kapatabilirsiniz. CD lerin Otomatik Açýlmasý: Sürücüye yerleþtirdiðiniz her cd, eðer üzerinde kurulum varsa bunu otomatik olarak çalýþtýrýr, bu özellik eðer siz sadece cd içindeki bir veriyi araþtýracaksanýz, bir sure sonar sýkýcý bir hal almaya baþlar bu özelliði kaldýrmak için þu yolu kullanabilirsiniz. c- Nvidia Driver Help Service : Nvidia ‘nýn yardým Servisi eðer gerek duymuyorsanýz ki pek gerekli bir þey deðil hemen kapatýn. Xp Home için: Baþlat/Çalýþtýr/Regedit yoluyla açýlan pencerede anahtarýna ulaþýp ç- Internet Baðlantý Güvenlik Duvarý (ICS) : Eðer firewall kullanmýyorsanýz ve Internet paylaþýmý yapmýyorsanýz bunu iptal edebilirsiniz. HKEY_LOCAL_MACHINESYSTEMCurrentControlSetServicesCdrom d-Görev Zamanlayýcý : Görev zamanlayýcý kullanmýyorsanýz kapatabilirsiniz. Autorun kaydýnýn deðerini “0” yapýn. Xp Pro için: Baþlat/Çalýþtýr/gpedit.msc yolundan açýlan pencerede Bilgisayar yapýlandýrmasý baþlýðýndan Yönetim Þablonlarý/system dizinini açýn,sonar sað tarafta açýlan otomatik çalýþtýr özelliðini devre dýþý býrak öðesine çift týklayýp açýlan pencereyi etkin hale getirin. e- Kablosuz Sýfýr Yapýlandýrma: Kablosuz aðlarla herhangi bir ilginiz yoksa kapatýn gitsin. f-Taþýnabilir Ortam Seri No : Bu servis portatif müzik çalarýnýzýn seri numarasýný alýyor. Sýk kullanmýyorsanýz durdurun. (Ne olduðunu bilmiyorsanýz hemen durdurun) Internet Explorer’ýn yeniden kurulumu: Bunu hýzlý bir biçimde yapmak için Xp cd sini sürücüye yerleþtirip Baþlat/Çalýþtýr a þu komutu girin: g-Hata Bildirim Hizmeti : Bir çok kullanýcý gibi hoþunuza gitmiyorsa durdurun. rundll32.exe.setupapi,InstallHinfSection.DefaultIn stall.132.%windir%infie.inf ð-Otomatik Güncelleþtirme : Windows un otomatik güncelleþtirilmesini istemiyorsanýz durdurun. Xp’nin rahatsýz edici uyarýlarýný kapatmak: “Diskinizde az yer kaldý” yada “cd ye yazýlmayý bekleyen dosyalar” gibi xp nin rahatsýz edici dialog pencerelerinden kurtulmak için Baþlat/Çalýþtýr/regedit ’den h-Messenger: Eðer bir Windows2000 domain e baðlý deðilseniz durdurun. kestirmeden windows • CTRL+C (Kopyala) • CTRL+X (Kes) • CTRL+V (Yapýþtýr) • CTRL+Z (Geri) • DELETE (Sil) • SHIFT+DELETE (Geri Dönüþüm KutusunaTaþýmadan Sil) • CTRL Sürüklerken (Seçilen Nesneyi kopyala) • CTRL+SHIFT Sürüklerken (Nesnenin Kýsayolunu Oluþturur) • F2 key (Tekrar Adlandýrýr) • CTRL+RIGHT ARROW (Ýmleçi Sonraki Kelimenin Baþýna Götürür) • CTRL+LEFT ARROW (Ýmleci Önceki Kelimenin Baþýna Götürür) • CTRL+DOWN ARROW (Ýmleci Sonraki Paraðrafýn Baþýna Götürür) • CTRL+UP ARROW (Ýmleci Önceki Paraðrafýn Baþýna Götürür) • CTRL+SHIFT Ok tuþlarýyla birlikte (Yazý Bloðunu Renklendirir) • SHIFT Ok tuþlarýyla birlikte (Penceredeki Yada Masaüstündeki Birden Çok Nesneyi Seçer, Veya Dökümandan Yazý Seçer) • CTRL+A (Hepsini Seç) • F3 key (Dosya Veya Klasör Ara) • ALT+ENTER (Seçilen Nesnenin Özelliklerini Gösterir) • ALT+F4 (Aktif Pencereyi Kapat, Yada Aktif Programdan Çýk ) • ALT+SPACEBAR (Aktif Pencere Ýçin Kýsayol Menüsünü Açar) • ALT+TAB (Açýk Programlar Arasýnda Hýzlý Geçiþ Saðlar) • ALT+ESC (Programlar Arasýnda Açýlýþ Sýrasýna Göre Dolaþýr) • F6 key (Ekrandaki Elemanlar Arasýnda dolaþýr) • F4 key (Adres Bar özelliðini açar) • SHIFT+F10 (Seçilen Nesne Ýçin Kýsayol Menüsünü Açar) • ALT+SPACEBAR (Aktif Pencere Ýçin Sistem Penceresini Açar) • CTRL+ESC (Baþlat Menüsünü Açar) • ALT+Menü Ýsmindeki Altý Çizili Harf (Uygun Menüyü Açar) • Açýk Menüdeki Komut Adlarýndaki Altý Çizili Harf (Uygun Komutu Çlýþtýrýr) • F10 key (Açýk Programdaki Menü Çubuðunu Açar) • F5 key (Aktif Pencereyi Yeniler) • BACKSPACE (Bilgisayarým’da Yada Windows Explorer da Bir Düzey Yukarý Çýkar) • ESC (Çalýþan Görevi Durdurur) • SHIFT Sürücüye CD yerleþtirildiðinde (Cd’nin Otomatik Çalýþmasýný engeller) Microsoft Natural Keyboard Kýsayollarý • • • • • • • • • • • Windows Logo (Baþlat Menüsünü Açar Veya Kapatýr) Windows Logo+BREAK (System Properties Penceresini Açar) Windows Logo+D (Masaüstünü Gösterir) Windows Logo+M (Bütün Pencereleri Küçültür) Windows Logo+SHIFT+M (Küçültülmüþ Pencereleri Eski Boyutuna Getirir) Windows Logo+E (Bilgisayarým Klasörünü Açar) Windows Logo+F (Dosya Veya Klasör Arar) CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar Arar) Windows Logo+F1 (Windows Yardýmý Açar) Windows Logo+ L (Klavyeyi Kilitler) Windows Logo+R (Çalýþtýr Penceresini Açar) • Windows Logo+U (Utility Manager Penceresini Açar) Microsoft Internet Explorer Navigasyonu • • • • • • • • • • CTRL+B (Organize Favorites Penceresini Açar) CTRL+E (Search bar’ý Açar) CTRL+F (Find Özelliðini Açar) CTRL+H (Geçmiþ Çubuðunu Açar) CTRL+I (Özellikler Çubuðunu Açar) CTRL+L (Open Penceresini Açar) CTRL+N (Ayný Web adresinde Pencereden Bir Tane Daha Açar) CTRL+O (Open Penceresini Açar, CTRL+L ile Ayný) CTRL+P (Print Penceresini Açar) Yunus Hýdýroðlu, CTRL+R (Açýk Pencereyi Günceller) • CTRL+W (Pencereyi Kapar) [email protected] www.gazete.itu.edu.tr 16 ýsa ýsa k sa kýsa sa kýsa kýsa k ý sa ýsa kýs k kýsa ký k ý sa k a kýs a ký sa sa ký sa k sa ký sa kýsa ký sa Nisan 2005 kýsa kýs sa ký k ý sa sa ký kýsa a ký kýs sa kýsa ký ký a kýsa ký a k ýs sa ký ýsa kýsa Kültür Sanat Hayat Kentten Kýsa Kýsa Aþkin Arsunan 19 Nisan Sali 21:30 Babylon Ferhat Göçer "Beyaz Perde Ezgileri" 22 Nisan Cuma 21:00 Besiktas Kültür Merkezi Orange Blue 22 Nisan Cuma 22:00 Yeni Melek Gösteri Merkezi Tibet Agirtan "Kirik Kalpler" 23 Nisan Cumartesi 23:30 ROLLinn Teoman 23 Nisan Cumartesi 23:59 Balans Music & Performance Hall Müzikten Kýsa Kýsa Moby - Hotel Dans müziðin alçakgönüllü, sevimli ismi Moby, 22 martta piyasaya çýkan son albümü "Hotel" ile karþýnýzda ve Avrupa müzik listelerinin en tepesine oturmuþ durumda. Adýndan da anlaþýldýðý gibi albümde otel temasý iþlenmiþ. 14 þarkýdan oluþan albümün 10’unda Moby kendi sesini kullanmýþ ve söylenenlere göre bu albüm için tam 250 þarký yazmýþ. Önceki albümlerine kýyasla biraz daha rock unsurlarý içeren "Hotel", bol gitarlý, bol davullu bir albüm. Diðer þarkýlarda ise Moby'e Laura Dawn eþlik etmiþ. Ayrýca Moby bu albümde bir New Order klasiði olan "Temptation"u gayet baþarýlý bir þekilde “cover”lamýþ. "Hotel", Moby'nin önceki albümü "Play"in 15 milyonluk satýþ baþarýsýný geçecek gibi görünüyor. Agir Roman 24 Nisan Pazar 15:30 Küçük Sahne Sadri Alisik Tiyatrosu Yunus Hýdýroðlu Edebiyattan Kýsa Kýsa Zatoichi 19-24 Nisan 14:30-16:30-19:30 Tarik Zafer Tunaya Kültür Merkezi Eduardo Galeano - Tepetaklak Uruguaylý yazar Eduardo Galeano'nun sivri kalemi ve Meksikalý baský ustasý Jasé Guadalupe Posada'nýn çizimleriyle sentezlenen, tersine dünya öðretileri ile dolu bir kitap. Tepetaklak… Kitaba katkýda bulunanlarý suç ortaðý sayan, alçakgönüllülüðü küçük gören, çalýþmayý cezalandýran, vicdansýzlýðý ödüllendiren, yamyamlýðý besleyen, tersine ödüllendirmeler bütünü. Tepetaklak, sadece günümüz dünyasýnýn içinde bulunduðu içler acýsý halini kah acýmasýzca eleþtiren, kah mizahi bir dille Karpuz Kabugundan Gemiler Yapmak 26 Nisan-01 Mayis 14:30-16:3019:30 Tarik Zafer Tunaya Kültür Merkezi Feridun Düzagaç & Apsent 29 Nisan Cuma 22:00 Kemanci Bar Kiralýk Daire 30 Nisan Cumartesi 21:00 Gazanfer Özcan Tiyatrosu Yasar Kurt Her Sali - 23:00 / 02:00 Jazz Stop - Taksim Bülent Ortaçgil Her çarsamba Jazz Cafe - Taksim iðneleyen bir kitap deðil. Bütün bunlarý yaparken, günümüz dünyasýnýn içinde bulunduðu korkunç ortamý tüm çýplaklýðýyla gözler önüne seriyor. Tepetaklak'la birlikte, okuyucu ne kadar ironik bir dünyada yaþadýðýný anlayacak, kitapta anlatýlagelen tersine dünya öðretilerine kulak verecektir. Bülent Kale tarafýndan dilimize kazandýrýlan kitap, mayýs 2004'de ülkemizde piyasaya sunulmuþ. Birçok insan için baþucu kitabý niteliði taþýyan Tepetaklak, hemen hemen her satýrý ile okuyucusuna öðütler veriyor. Kitaptan tadýmlýk… Yüzyýl Sonundan Gün Batýmýnýn Görünüþü Bizi gömen ya da süren toprak zehirleniyor. Hava yok, havasýzlýk var. Yaðmur yok, asit yaðmuru var. Parklar yok, park yerleri var Eþler yok, ortaklar var Uluslar yerine, þirketler var Pain Of Salvation 6 Mayis Cuma 22:00 Yeni Melek Gösteri Merkezi Yurttaþlar yerine, tüketiciler var Þehirler yerine, yýðýlmalar var Bireyler yok, dinleyiciler var Gerçekler yok, reklamlar var Vizyonlar yok, televizyonlar var Bir çiçeði övmek için, "plastik gibi" deniyor… Murat Özgür Doðan www.gazete.itu.edu.tr Nisan 2005 Selin: Hepiniz aynı bölümdesiniz, sanırım grup oluştururken bu itici güç oldu. Tulip: Bu grup oluşturmanın hikayesini şöyle anlatalım; bizde ödev grupları olur 4’er 5’er kişilik, biz de böyle bir ödev grubuyduk. Aslında bizim başka bir beşincimiz vardı ama bize katılamadı belli problemlerden dolayı. Daha sonra beşinci olarak Sema geldi. Bu şekilde yeni bir takım olduk. Yani hadi grup oluşturalım deyip oluşmadı. Birbirimizi tanıyoruz yani. S: Başlarda adınız ÖTESİ idi. Bu isim nerden çıktı? T: Özgür, Taha, Esin, Seda ve İrem’di. Baş harflerimizden oluşuyordu başta takım ismi. Bizim yahoogroups’ta oluşturduğumuz mail grubumuzun adı buydu. ÖTESİ. Daha sonra Taha gelemeyince biz yine o isimle devam ettik. Sema’nın da isim konusunda takıntısı yoktu. (Sema aradan atılıyor: Yok hakkaten!) O yüzden de bu isme devam ettik. Ama olayın uluslararası boyutu olunca, Fransızlar da “ö” leri söyleyemediğinden başka bir isim bulun dediler. Biz de düşündük ne olacak ne olacak… Sonra Türkiye’yi çağrıştırsın dedik. Lale devrinin daha reformal, daha batıya yakın olmasından dolayı TULIP olsun dedik. S: Peki bu yarışmaya katılmak nereden çıktı? İlanı nerde gördünüz? Karar anını bizimle paylaşır mısınız? T: Esin; “Danone’nin bir yarışması var, düşünün bunu!” dedi. Biz de katılsak mı dedik kendi aramızda, sonra Esin bizi gaza getirdi. Katılmaya karar verdik. S: Ben bir de şunu merak ediyorum, sizden başka kaç grup vardı, İTÜ genelinde, Türkiye genelinde…? T: Türkiye’den 70 grup varmış. Bunarın 16’sı İTÜ’den. İlk etapta, İTÜ’den 5 takım seçiliyor. Ve bu seçim, sizin o gönderdiğiniz özgeçmişlere, formlara, soruları cevaplamanıza vs. göre seçiliyor. Finale kalanlar ya endüstri mühendisliğinden ya da işletme mühendisliğinden öğrencilerdi. Sonra her üniversiteden beşer grup kaldık. S: Hangi üniversiteler? T: Sadece ODTÜ, Boğaziçi ve İTÜ. Şimdilik sadece bu 3 üniversite imiş. S: Peki yarışmaya katılmaya karar verdikten sonra neler oluyor, süreç nasıl işliyor? T: Aslında biz ödev verirler de yaparız diye düşünüyorduk ama öyle olmadı. Bir gün bizi topladılar bir yere, beş takımı da. Bir iki günümüz öyle geçti. Önceden bir çalışma falan yapmamıştık, son anda oldu hepsi. Yarışmada size verilen 20 sayfalık bir vaka var. Hepimiz onu okuduk. Ondan sonra stratejik olarak ileriye dönük neler yapılabilir diye düşünüyorsun. Piyasada rakip firmalar var, pazarlar var, işe alım vs. Hepsini düşünüyorsun. Aynı zamanda bilgisayar tarafından simülasyon şeklinde şimdi neler yapmalı tarzında çoktan seçmeli sorular geliyor. Onlar belli bi indeks oluşturuyor işte bu finans bölümü, insan kaynakları gibi… S: Sonra? T- Sonra beşten bir seçiliyor.Sonrasında bir gününüz var, en sonra yurtdışından gelenlerin ve Türkiye’den yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı bir jürinin önünde sunum yapıyorsunuz. Neden bu kararları aldık, şu an neredeyiz ve on sene içerisinde nerede olacağız gibisinden. S- Bu beşten bir, her üniversiteden bir tane mi? T- Tabi tabi her üniversiteden bir grup. Aynı gün içinde 17 Söyleşi Sunumda da eksikmişiz. Ortaya çıktı bunlar. Biz ise tamamen içeriğe bakmışız. Nasıl pazarlayacağımıza, nasıl satacağımıza yoğunlaşmamışız. Biraz süslemek gerekiyormuş, bunu da öğrendik yani. S-Fransa’ya gideceksiniz, ne zaman olacak bu, bununla ilgili çalışmalarınız var mı? T- Orada daha farklı bir şey gelecek önümüze yani burada çalışabileceğimiz bir şey yok. Ama biz sunum anlamında kendimizi geliştirmeyi düşünüyoruz. O yüzden de elimizdeki sunum üzerinden yeni bir şey hazırlayacağız. Eski vaka ile alakalı olarak, onun üzerinden tekrar giderek genel bir tekrar yapacağız. Genel değerlendirme toplantısı yaptık; nerede eksik, nerede fazla diye. Herkes birbirini değerlendirdi. Ona göre bir bakıma prova yaptık. Zaten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Oturup finans ya da başka bir şey çalışamayız. S-Kaç ülke olacak Fransa’da? T-Danone’nin üretim yaptığı ülkeler. Singapur, Meksika, Endonezya da var, yani sadece Avrupa üniversiteleri değil. Avrupa’dakiler de hep duyduğumuz iyi üniversiteler. S-Paris’te öne çıkarsanız ne olacak? T-Muallakta o, biz de bilmiyoruz, büyük bir ödülden bahsediliyor ama… Aslında kimsenin ödül beklediği de yok. Bizim tek isteğimiz gitmekti, şimdi ise kazanmak istiyoruz. Bir gün sırf bu işe verilecek. Toplam 2 gün. Artık biraz da gezeceğiz. S-Peki her şeyi Danone mi finanse ediyor? T-Yarışma ile ilgili evet. Kalacak yer, uçak bileti vs. Fransa’da Danone’nin CEO’su var ona sunum yapacakmışız. Geçen sene Meksika birinci olmuş, çok güzel bir proje yapmışlar. Büyük bir ihtimalle asıl istedikleri şey gelişme odaklı, yani gelişmekte olan ülkelere yönelik şeyler. O yüzden Avrupa Birliği ülkelerindeki daha yaygın, daha esnek projeleri isteyeceklerini sanmıyoruz. Danone biraz daha gelişmeye odaklı bir firma. Danoneway denilen bir şeyleri var mesela. Bakış açıcı, yasa gibi adeta. İş yaparken buna uygun olsun, işte sadece kar odaklı olmayalım, herkese karşı sorumluluğumuz olsun gibi. Tüketicinin sağlığı falan çok önemli. S-Sonuç olarak toparlarsak bu yarışmanın size kazandırdıklarını özetler misiniz? T-En basitinden otelde güzel kahvemizi içtik. Olayın eğlence kısmı da var, biz hakikaten çok eğlenen bir gruptuk. İnsanlar kar-zarar analizi yaparken, biz orada mandalina kabuklarını da soyalım diyorduk. Bir de şunu fark ettik ki hakikaten bir şeyler oluyormuş. İşletme mühendisi olmuşuz. Çünkü kafamızda soru işaretleri vardı bayağı. Yani bir şey katıyor mu diye. Ama katıyormuş. Öğrendiklerimizin epey bir faydasını gördük. İşletme mühendisliği biraz daha nereye konacağı belli olmayan bir bölümdür. Ne işletmecisiniz, ne mühendis. Ne olduğumuzu algıladık. Çıkıp da onca insanın karşısında sunum yapmak da sana çok şeyler katıyor. S-Sohbet için teşekkür ederim. Sizi tanıdığıma gerçekten sevindim. Sizleri ekibim adına tebrik ediyor ve Fransa’da bol şanslar diliyorum. Danone Trust Yarışması’nda diğer üniversite grupları arasından sıyrılıp Türkiye temsilcisi olarak Fransa’da yapılacak finale katılacak olan İTÜ İşletme Mühendisliği 4. sınıf öğrencileri Özgür Eralp, Esin Özge Usluer, Sema Şener, Seda Tacer ve İrem Gökcel… Onlarla yarışmaya katılmaya nasıl karar verdikleri, nasıl hazırlandıkları ve bundan sonra onları nelerin beklediği hakkında ufak bir söyleşi yaptık İTÜ, ODTÜ ve Boğaziçi sunum yaptılar. 15- 20 dakika sürüyor, sorular soruyorlar bu neden böyle diye. Cevap verebiliyor musun, stratejini destekleyebiliyor musun diye… Tabi bu arada sunumlar İngilizce. S- Peki sizin gözünüzle diğer gruplar nasıldı? T: Kimse birbirinin sunumunu göremedi. Diğer grupları bilmiyoruz. Fakat ertesi gün onların temsilcileriyle görüştük. Sağlam gruplar açıkçası. Yüksek Lisans öğrencileri vardı. Adamlar inşaat mühendisi, üstüne işletmeden yüksek lisans yapıyorlar ve ciddi anlamda iki taraftan bakabiliyorlar. Hem mühendis bakış açısıyla, hem de işletmeci bakış açısıyla. Boğaziçililer çok sağlam pazarlama yeteneğine sahip. Kazandıktan sonra onların sunumlarından birini gördük ve hakikaten ciddilermiş, iyilermiş dedik. İyi takımlardı gerçekten. Biz süperdik en iyi bizdik diyemeyiz. Boğaziçi’nin sunumu iyiymiş ama stratejileri kötüymüş. ODTÜ ile başa baş gitmişiz. S- Sizce neden kazandınız peki? T- Doğru kararlar verdik. Bir de iyi bir takımız, anlaşıyoruz. Ego savaşımız yok. Onlarda şöyle bir şey vardı. İki kişi “Haydi Danone’ye katılıyoruz” diye karar veriyor ve biri onun arkadaşı öteki ötekinin. Öyle toplanıyorlar. Biz öyle değildik. Yani hakikaten bu bizim için bir avantajdı. Zaten her yıl beş on tane grup ödevi yapılıyor. Kim nasıl çalışır herkes biliyor yani... S-Peki sizin grupta iş bölümü olmuş muydu? T-Evet herkesin bir görevi vardı. Pazarlama, üretim, insan kaynakları, finans ve genel müdür şeklinde. Herkes kendi bölümleriyle ilgili kararlar verdi ve soruları da ona göre yanıtladı.Bu ekip çalışması da bize bayağı bir artı puan getirmiş. S-Peki siz diğer bu tarz yarışmaları incelemiş miydiniz? T-Kıyaslama yapacak kadar bir bilgimiz yok. Ama daha insancıl bir yarışmaydı bu, mesela diğerleri sadece internet üzerinden. Loreal’de hep sanal sorular vardı. Bu daha insan odaklı bir yarışmaydı. Bir süre sonra Danone’de çalışan herkesi tanımaya başlıyorsun. www.gazete.itu.edu.tr Selin Erkişi, [email protected] 18 Kültür Sanat Hayat ÝTÜ Oyuncularý Sokaklarda Her An Karþýnýza Çýkabilir! TÝMÝS OYUNCULARI SAHNEDE Þimdiye kadar ÝTÜ Tiyatro Tiyatro Kulübü’nde tiyatro yapmýþ kiþilerden oluþan TÝMÝS Oyuncularý, bu yýl Kültür ve Sanat Birliði T iyatro Kulübü bünyesinde Ocak ayýnda çalýþmalarýna baþladý Zamanla çalýþmalarýn bir ürünle deðerlenebileceði konusunda oluþan inancýn, grubu ünlü Çek oyun yazarý Vaclav Havel’in “Bildirim” oyununa çalýþmaya yönelttiðini belirten Timis, ayrýca bu oyunun seçilme sebeplerinin en önemlilerinden birinin de anlatýlmak istenenin tüm oyuncular tarafýndan benimsenmesi ve bir yaþam sorunsalý olma çekiciliðinin bulunmasý olduðunu söyledi. "Bildirim", genel olarak dilin büyüsünü, devlet bürokrasisinin olaðan dünyasýný da aþan saçma bir toplumun ortaya konuþunu, ancak kendi iç mantýðýyla anlamsýzlýktan kurtulan bu saçmalýklarý sahneye taþýyan bir insan-toplum benzetmesi sayýlabilir. Fakat metin bu benzetmeyi öyle bir ironi ile yapar ki, seyirci onda sýra dýþý bir saçmalýðý deðil, her an bu saçmalýða dönüþebilecek olan kendi hayatýný bulur. Ýzleyici, oyunda kendini her yerde rastlayabileceðimiz; içine kapanýk, çýkar arzularý ve iþ yapma budalalýklarýyla dolu uyuþuk bir memur dünyasýnda buluyor ve burada “Pitidapça” adlý yeni bir resmi dil tanýtýlýyor. Yazýþmanýn ve "mevki iliþkisinin" çok önemli bir yer aldýðý bu dünyada, iþleri kolaylaþtýrmak için üretilen bu yeni bürokrasi dili, gündelik konuþma dilinden doðan karýþýklýklarý sözde ortadan kaldýracak ve hiçbir sözcüðün baþka bir sözcükle karýþtýrýlmamasýný saðlayacaktýr. Baþka bir deyiþle dil, bütünüyle bürokrasinin üretim ve tüketim aracý olmaya doðru yol almýþtýr. Ýnsanlar ise bu halde çalýþýrken hem alabildiðine acýnasý hem de gülünç durumlara düþerler. Ýlk gösterimini 25 Nisan ÝTÜ Maçka Yerleþkesi Mustafa Kemal Anfisi’nde sunacak olan grup, üç kez de ÝTÜ Maslak Yerleþkesi’nde oyunlarýný sahneleyecekler. 25 27 3 5 Nisan 2005 ÝTÜ oyuncularý 11 yýldýr KSB çatýsý altýnda çalýþmalarýný sürdüren bir tiyatro topluluðu. Bundan önceki 10 yýlda 10 oyun sahneleyen grup, bu yýl seyirciyi sahneye getirmek yerine tiyatroyu seyircinin gündelik hayatýna taþýma yolunu seçti ve sokak tiyatrosuna adýmýný attý. Yavaþ yavaþ boþalan tiyatro salonlarýnýn oyuncularý sokaða ittiðini belirten ÝTÜ Oyuncularý, sokak tiyatrosunun doðaçlama gücünden faydalanmak ve tiyatronun etkileþimli bir iletiþim aracý olduðunu kanýtlamak için sokaklarýn vazgeçilmez bir mekan olduðunu düþünüyor. “Her geçen gün daha fazla kültürsüzlüðe ve sanatsýzlýða itilen bir toplumda tiyatrodan bihaber yaþýyan insanlarýn yaþamýna tiyatroyu sokmak gerekir” düþüncesiyle ÝTÜ Nisan ÝTÜ Maçka Yerleþkesi Mustafa Kemal Anfisi Nisan ÝTÜ KSB Büyük Salon Mayýs ÝTÜ KSB Büyük Salon Mayýs ÝTÜ KSB Büyük Salon HBSK Halk Oyunlarý Yýl Sonu Gösterisini Sunar “Halk kültürünü ve halk oyunlarýný ÝTÜ öðrencilerine tanýtmak ve sevdirmek” amacýnda olan Halk Bilimi ve Sanatlarý Kulübü Halk Oyunlarý Topluluðu, yýl içinde yaptýklarý çalýþmalarýn sonucunu bir gösteriyle ÝTÜ’lülere sunuyor. Topluluk, 2003’te Kýrlareli, Ýzmir, Anamur, Bitlis ve Trabzon Yöreleri halk oyunlarýnýn sergilendiði Diyar-ý Divane, 2004’te Artvin, Kýrklareli, Ýzmir, Van ve Trabzon yörelerinin sergilendiði Sevdarengi adlý gösterilerinin ardýndan bu yýl bahar döneminde Artvin, Bolu, Erzurum, Van ve Trabzon yörelerinin yýl boyunca konservatuar öðretim üyelerinin eþliðinde çalýþtýklarý oyunlarýný sergiliyorlar. 29 Nisan 18.30 Maçka Mustafa Kemal G Amfisi 30 Nisan 18.30 Maslak KSB Büyük Salon www.hbsk.itu.edu.tr www.gazete.itu.edu.tr oyuncularý 23 Mart Çarþamba günü yemekhane önünde bir gösteri yapar: KSB'den yola çýkan 7 palyaço, kampüste yaptýðý kýsa bir turdan sonra yemekhane önünde topladýðý seyirciyi bir çember etrafýna yerleþtirmiþtir. Her biri kendi gösterilerini sunmaya çalýþýr, fakat bir türlü baþarýlý olamazlar. Görünüþlerinin absürdlüðünün yanýna bir de arayýþlarý eklenmiþtir. Bu arayýþ aslýnda onlarýn bir karakter yaratabilme çabasýdýr, fakat bunu asla baþaramazlar. Oyunun kurgusu, “Godot'yu Beklerken” dramaturjisi üzerinden hareket edilerek düzenlenmiþ. Þimdi de asýlý kalmýþ insanlarýn sonuçsuz çabalamalarý ve bir çözüm bulamamalarýný anlatýr. Ýletiþim aracý olan dil artýk görevini yerine getirememektedir ve bu durumda dil bir anlatým aracý olarak seçilemez. Oyunda da klasik tiyatro metinlerinin ve sahneleme tarzýnýn bir eleþtirisi vardýr. Gözlerinizi dört açýn çünkü ÝTÜ Oyuncularý “Bundan sonraki oyunlarýmýzýn tarihi belli deðildir, fakat her an karþýnýza çýkabiliriz.” diyerek yeni heyecanlarýn körüklenmesini saðlýyor. 20 Kültür Sanat Hayat Nisan 2005 dan sonra tiyatro ÝTÜ’nün çeþitli bölümlerinden mezun olmuþ bir topluluk... Kimi mühendis olmuþ, kimi mimar. Ama onlarý ortak noktada buluþturan bir þey var: “Altýdan Sonra Tiyatro” Bilim ve sanat... Ayný kaynaktan beslenen ve yine ayný kaynaða, insana, dönen iki kavram. Dünyanýn, uluslarýn tarihsel akýþý izlendiðinde, bu iki kavramýn birbirine paralel geliþtikleri, olay ve durumlardan ayný ölçüde etkilendikleri görülecektir. Birbirlerine karþýt gibi algýlanmalarýna raðmen aslýnda “ancak birlikteyken” varlýklarýný tamamlayabilirler. Felsefenin, oluþumundan günümüze deðin ‘insan’ kavramýný açýklamaya çalýþýrken baþvurduðu yöntemse yine ikisi olmuþtur. Sanat, ‘neden?’ diye sorandýr, bilimse bu soruyu yanýtlamaya çalýþan... Altýdan Sonra Tiyatro, bu iki olgunun arasýnda köprü olmayý seçmiþ kendine. Topluluk üyeleri, akademik eðitimlerini, Ýstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlamýþ, mimar ve mühendislerden oluþuyor. Grup, bilimin gösterdiði çözümleme yöntemini, sanatýn tuttuðu ýþýkla birleþtirip, seyircisine alýþýlagelmiþin dýþýnda bir tiyatro anlayýþýný yansýtma çabasýnda. Tiyatroyu bir hobi olarak deðil, yaþamý anlama ve anlatma sanatý olarak gören grup üyeleri, sahne üstünde gösterilen ‘þeyi’, anlama ve anlamlandýrma çabasýnýn ürünü olarak görüyorlar. Grup üyeleri, tiyatroya, ÝTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Tiyatro Topluluðu’nda baþlamýþlar. 1998 yýlýnýn Kasým ayýnda da Altýdan Sonra olarak çalýþmalarýný sürdürmüþler. ÝTÜ GSBTT’deyken, klasikten moderne, antikten absürd oyunlara kadar pek çok oyunda; oyuncu, yönetmen, yazar, dekor ve kostüm sorumlusu olarak rol almýþlardýr. Halen devam etmekte olan bu oluþumdan da, her sene belli koþullarý yerine getirmiþ olan kiþileri seçip, kurumu büyütme amacýný da gütmektedirler. Konservatuar eðitimi almamalarýna karþýn, eðitimin hiçbir zaman bitmeyeceðinin bilincinde olduklarý için, kendilerini devamlý geliþtirmekte, sahne üstü çalýþmalarýný ve sahne gerisi yapýlanma ve donanýmlarýný sistemli bir þekilde devam ettirmektedirler. Grubun en çok önemsediði ve ilk olarak benimsediði koþul, altýna imzasýný attýðý her üretimin, maddi hedeflerden, kolaycýlýktan, seviyesizlikten arýndýrýlmýþ olmasýdýr. Tamamladýklarý üniversite eðitiminin sonucunda edindikleri mesleklerinin yanýnda, ‘tiyatro yapma’ gayretini göstermelerinin sebebi de aslýnda budur. Çaðýn getirdiði koþullarýn ne kadar yýpratýcý olduðunun farkýnda olmalarýna raðmen, yýpranmaya karþý korunmak ve korumak için de yöntem olarak tiyatroyu seçmiþlerdir. Çaðlar geçip de insanoðlu ilerledikçe, teknolojinin büyük ölçüde tutsaðý olmakta. Duyularýmýzla algýladýklarýmýzýn önümüzde açtýðý kapýlar hepimizi heyecanlandýrmakta ve bizi merakla takip etme yönünde teþvik etmekte. Bu insanlýk adýna sevindiricidir. Fakat diðer yandan içine sürüklendiðimiz sanal yalnýzlýk, bizi eninde sonunda boðacaktýr. Bugün ya da yarýn, insanlar her þeyden býkýp da, özlerini hatýrlamak istediklerinde, ihtiyaçlarýný karþýlayacak þey, insaný en sýcak ve gerçek þekilde yansýtan, tiyatro sanatý olacaktýr. Bu açýdan bakýldýðýnda ise, tiyatronun asla yitip gitmeyecek ve her zaman toplumsal rolünü koruyacak bir sanat olduðu görülmektedir. Ýþte bu rolü üstlenmek adýna da, kiþilere baðlý olmayan, tek baþýna ayakta durabilecek bir kurum yaratma hedefi ve gayreti içindedir Altýdan Sonra Tiyatro ve þimdiki üyeleri. Þu sýralar sahnelenen oyunlarýnýn ismi “O.B.E.B.”, yani www.gazete.itu.edu.tr ortak bölenlerin en büyüðü. Oyun; 1970'li yýllarda bir psikolog ve yardýmcýsý tarafýndan, birbirinden farklý dört kadýnýn psikodrama yöntemiyle, 'merkezce' belirlenen hedeflere yönlendirilmesini anlatan,'komplo teorisi' üzerine kurulmuþ bir komedi. NÝSAN AYI OYUN TARÝHLERÝ: 16 Nisan Cumartesi 20:00 19-26 Nisan Salý 20:00 MAYA SAHNESÝ (Halep Pasajý K.2 Beyoðlu) 0212 252 74 52, www.altidansonra.com/obeb.html Huriye Uzun [email protected] Nisan 2005 21 Kültür Sanat Hayat YILLARDIR DINMEYEN FIRTINA KARSINIZDA Videolarý televizyonda verilmeyen, þarkýlarý radyoda duyulmayan, basýnda çok az görülebilen bir grup düþünün. Sizce bu grup ne kadar baþarýlý olabilir? Ýþte Iron Maiden verilecek cevaplarýn en iyileriden biri. Iron Maiden 70’lerin sonundan beri basýn yayýn organlarýnýn hep þüpheyle baktýðý bir grup oldu. “Punk” ýn revaçta olduðu bir zamanda piyasaya çýktýlar, “punk”ý gölgede býrakan Ýngiliz Heavy Metal’in öncüsü oldular. Fakat daha ikinci albümlerinde piyasadan gelen tepkilere maruz kaldýlar. Grup, Long Beach‘te seyirci rekoru kýrarken MTV onlarý görmezden geldi. Kýsacasý Maiden baþarýlarýyla deðil “mainstream” basýnýn görmek istediði þekilde insanlara tanýtýldý. Iron Maiden yeryüzündeki en büyük konserlere imzasýný atmýþ bir grup olarak, modern rock gruplarý gibi (?) deðil bizzat þarký sözlerinde barýþtan yana olduklarýný vurguladý. Doðu Londra’nýn kötü barlarýnda onbeþ yirmi kiþiye çalan, iþçi sýnýfýndan geldikleri halde 300.000 kiþiye konser vermeleri de ne denli bir baþarýya sahip olduklarýnýn kanýtýdýr. Iron Maiden hikayesi denildi mi, elbetteki o ismin ilk dile geldiði an baþlangýç kabul edilmelidir. Bu baþlangýç aný Steve Harris’in odasýnda gerçekleþir. Grubun ismi Steve Harris’in The Man in the Iron Mask / Demir Maskeli Adam’ý televizyonda gösterildiði an aklýna gelir. O efsanevi aný Harris þöyle anlatýyor: ‘’Aslýnda filmde gerçekten bir demir bakire(Iron Maiden) yoktu ama ben bunun iyi bir grup ismi olacaðýný düþündüm.’’ Grubun ismi o an konulmuþ olabilir ama grup fikri ilk baþlarda Harry lakaplý basçýdan þöyle çýkmýþtýr: ’’Muhteþem albümler yapan bir rock grubu, inanýlmaz konserler verecek ve hiçbir zaman ruhunu satmayacak.’’ 3 Mart 1956’da Londra’nýn Leytonstone kasabasýnda dünyaya gelen Steve; kendini babasý dýþýnda sekiz kadýnýn (üç kýz kardeþ, babasýnýn dört kýz kardeþi ve annesi) yaþadýðý küçücük bir evde buldu. O evde sürekli müzik yapardý. The Beatles ve Simon ve Garfunkel ile büyüdü Steve. Ama gitardan önce ilk tutkusu futbol oldu. Bu tutku karþýlýklýydý. 14 yaþýnda West Ham menajerleri tarafýndan keþfedildi. Fakat West Ham’da her þey beklediði gibi olmadý. Antrenman programý Steve’i yýldýrmýþtý. Ayný zamanda müzik tutkusu futbol sevgisini gölgeliyordu. Takým arkadaþlarý paralarýný kramponlara ve tekmeliklere yatýrýrken Steve tüm parasýný Deep Purple, Black Sabbath, Free, Wishbone Ash, Thin Lizzy ve Led Zeplin gibi hard rock gruplarýnýn plaklarýna yatýrýyordu. Ýþte Iron Maiden’ýn temellerini atan insanýn hikayesi böyle baþlar. Maiden’in baþarýsýyla beraber “punk”ýn kontrolündeki Ýngiliz müziði de farklýlýklar göstermeye baþladý.New Wave of British Heavy Metal isimli yeni müzik akýmý Ýngiltere’nin çeþitli yerlerinde kendini gösterdi. Angel Witch, Samson, Def Leppard, Praying Mantis,Tygers of Pan Tang, Saxon ve tabi ki Iron Maiden’ýn önderliðinde çok kýsa sürede tüm Avrupa’da bir trende dönüþen bu müzik dalgasý Metallica dahil birçok Amerikan rock grubunun da geliþimini derinden etkiledi. 1980 yýlýnda soðuk bir Ocak ayýnda Maiden tam kadro Londra’da Kingsway Stüdyolarýna kapandý.Ýlk single 15 Þubat 1980’de ‘Running Free’ adýnda çýktý. 8 gün içinde 10.500’ün üzerinde satýþ yaptý ve listelere 44 numaradan giriþ yaptý.Albüm daha sonra 14 Nisan 1980’de çýktý. Listelere 4 numaradan girince herkes þok oldu. Steve Harris bu durumu þöyle yorumlamýþtýr: “Birisi bir hata yapmýþtýr, ya 40’týr ya da 14 falan diye düþünüyordum.” 7-8 Eylül 1998’de Türkiye’ye gelen Iron Maiden, Ýstanbul Açýkhava Tiyatrosu’nda hayranlarýnýn rüyalarýný gerçekleþtiren iki gece yaþattý. Iron Maiden, Live After Death albümüyle dünyada uzun metrajlý konser videosu çýkaran ilk grup oldu. World Slavery Tur’da 125.000 mili aþan Maiden, tur boyunca 7.778 otel odasý kullandý 6.932 gitar teli eskitti, 3.760 baget parçaladý, 3.008 pena kýrdý, 45.000’in üzerinde bira 6.000 þiþe süt, 3.000 portakal suyu 30.000 “hafif “ içki tüketti. Steve’in ve Bruce’ un çok sevdiði Jetro Tull’dan CrossEyed Mary’i The Trooper single’inýn b-tarafý için kaydettiler. Hesapta yokken Amerikan rock radyolarý bu þarkýyý çok sevdi ve sürekli çalmaya baþladýlar. Kýsa zamanda Maiden’ýn bu þarkýsý Amerikan radyolarýnda en çok çalýnan þarký oldu. EMI, Maiden’ýn bu þarký üzerinden ticaret yapmasýný istedi, ama grup kendi þarkýlarý olmadýðý için bu teklifi reddetti. ‘‘Bruce Dickinson, Samson’la birlikte verdiði bir konserde çok fazla içinden gelerek bir çýðlýk attý ve mekandaki bir camýn kýrýlmasýna sebep oldu. Konseri izlemeye gelenlerin bazýlarý korku, bazýlarý neþe içinde karþýladýlar bu olayý. Bu olaydan sonra hayranlar ona ’Air Raid Siren’ (Uçak Sireni) lakabýný taktýlar.’’ ‘’Hayatýnda hiç uyuþturucu kullanmayan, aþýrý alkol tüketimini de yanlýþ bulan Steve Harris, sesini alkol ve uyuþturucu kullanarak yok eden eski grup elemanlarý Paul’ün 20 Eylül’de gruptan ayrýlmasýný saðladý. Yerine Samson’dan Bruce’u transfer etti. Samson’da Bruce Bruce ismini kullanan Dickinson Maiden’a gelince gerçek ismine döndü. Bruce Maiden’a geldiðinde ‘’Ýlk gördüðümde vokalistlerine bakýp o neden orada www.gazete.itu.edu.tr demiþtim’’ demiþtir. ‘’Powerslave þarkýsýnda gücüne tutsak bir firavunun hikayesini anlatan Bruce, aslýnda o dönemde hayranlarý ve medya tarafýndan efsane olarak görülmesinden dolayý içine girdiði psikolojiyi anlatýyordu.’’ ‘’Piece of Mind’da Trooper ile Stil Life arasýnda Nicko’nun tersten çaldýðý bir konuþmasý vardýr. Nicko orada þunu söylemektedir; ’’ what he said the thing with three bonce, don’t meddle with things you don’t understand.’’ Bu kelimeler aslýnda onlara Number of The Beast þarkýslarýndan dolayý satanist damgasý vuran muhafazakarlara karþý söylenmiþtir.’’ ALBUMLER Iron Maiden Killers The Number of the Beast Piece of Mind Powerslave Somewhere in time Seventh Son of A Seventh Son No Prayer For The Dying Fear of The Dark The X Factor Virtual 11 Brave New World Dance of The Death 14/04/1980 02/02/1981 29/03/1982 16/05/1983 03/09/1984 29/09/1986 11/04/1988 01/10/1990 11/05/1992 02/10/1995 24/03/1998 30/05/2000 08/09/2003 Sarp Ýçaçan, [email protected] Spor 22 ÝTÜ DEÐÝL DOSTLUK KAZANDI Nisan 2005 Nisan baþýnda düzenlenecek olan Üniversitelerarasý Ýkinci Lig Ýstanbul Elemeleri’ne en iyi þekilde hazýrlanmaya çalýþan Ýstanbul Teknik Üniversitesi Futbol Takýmý (okul takýmý), gruplardaki olasý rakiplerinden olan Hava Harp Okulu ve Koç Üniversitesi’yle hazýrlýk maçlarý yaptý. Ýlk önce 21 Mart 2005’te, Bakýrköy’de Hava Harp Okulu ile oynan maç, yakýnlardaki ruh ve sinir hastanesinin etkisinden midir bilinmez, oldukça dostane geçti. Her ne kadar kalecimiz bu dostluk havasýný fazlaca abartýp rakibe ikramlarda bulunmuþ olsa da, hazýrlýk açýsýndan maç takýma faydalý oldu. Ýkinci maç ise 24 Mart Perþembe günü Koç Üniversitesi ile Salý günüydü. Bu sefer maça tam kadro ile gelen takýmýmýz oldukça çekiþmeli geçen maçta iyi mücadele etmiþ olsa da kazanan yine dostluk oldu. Mevcut þartlarda turnuvaya en iyi þekilde hazýrlanmaya çalýþan ÝTÜ futbol takýmý, 4-8 Nisan tarihleri arasýnda (bu yazý yazýlýrken) düzenlenen Ýstanbul Üniversiteler arasý Birinci Ligi’nde Kadir Has, Ýstanbul, Bilgi üniversiteleri ve Deniz Harp Okulu ile ayný grupta mücadele ediyordu. Oynanan karþýlaþmalar sonunda aldýðý þanssýz sonuçlarla þampiyonluk iddiasýný yitiren takýmýmýz da yeni hedefi ligde kalmak olarak belirlendi. EY EDÝP ADANA’DA PÝDE YE Bu yýlki Üniversitelerarasý Masa Tenisi Turnuvasý 10-13 Mart tarihleri arasýnda Adana'da yapýldý. Maçlarýn yapýldýðý tesis ise ilk kez yeni adýyla bir etkinliðe ev sahipliði yapan Lütfü Aksungur Kapalý Spor Salonu'ydu. Ýsmini Çukurova Üniversitesi'nin eski rektörlerinden biri ve ayný üniversitenin týp fakültesinin kurucularýndan olan Lütfü Aksungur' dan alan salonda, ilk kupayý kaldýrmak için erkeklerde 41, bayanlarda ise 16 takým mücadele etti. Birgül Hoca ve Rýfat Hoca sorumluluðundaki Ýstanbul Teknik Üniversitesi'ni temsil eden erkek takýmý M. Selim Demir (kaptan), Nezih Oktay, Can Aksöz ve Emin Talabi'den oluþuyordu. Bayanlarda ise yeterli sayýya ulaþýlamadýðý için bir takým çýkmadý. Erkek takýmýmýz iyi bir sonuçla dönmüþ olsa da, sürüden ayrýlaný kurt kapar misali ne erkeklerde ne de bayanlarda bireysel olarak üst düzey bir baþarý gelmedi. Turnuvanýn ilk turu grup mücadelelerine sahne oldu. Geçen sene gruptan çýkamadýðý için seri baþý olma hakkýný kaybeden ÝTÜ'nün dahil olduðu 10. gruptaki diðer takýmlar Hava Harp Okulu, ki kendileri grubun seri baþýydý, Kafkas Üniversitesi (Kars) ve Mustafa Kemal Üniversitesiydi (Hatay). ÝTÜ bu grupta birinci olarak Atatürk'ü üzse de, hem bir üst tura çýkan 12 takýmdan biri olma, hem de seneye yapýlacak turnuvada seri baþý olarak katýlma hakkýný elde etti. Ýkinci tura kalma hakkýný elde eden takýmlar yine gruplara bölündüler. Her biri üçer takýmdan oluþan gruplarda (basit bir matematiksel iþlemle kaç tane grup olduðunu bulabilirsiniz) ÝTÜ'nün karþýsýna Ankara Üniversitesi (Geçen senenin ilk turunda bizim gruptan zaferle ayrýlan, bünyesinde iki tane milli oyuncu barýndýran takým) ve Polis Akademisi çýktý. Bu grupta 3. olmaktan kurtulamayan Ýstanbul Teknik Üniversitesi, dokuzunculuk ile on ikincilik arasýndaki dereceleri belirleyecek olan grupta, 100. Yýl Üniversitesi (Galatasaray Üniversitesi deðil), Deniz Harp Okulu (Hava Harp ve Polis akademisinden sonra Deniz Harp ile karþýlaþmasak ayýp olurdu. Sanki masa tenisi turnuvasýna deðil savaþa gidiyoruz.) ve Gazi Üniversitesi ile mücadele etti. Bu grupta sadece 100. Yýl Üniversitesini yenerek ÝTÜ turnuvayý 11. olarak tamamladý. Türkiye genelinde 11. olma baþarýsýný gösteren ÝTÜ masa tenisi okul takýmýnýn kaptaný M. Selim Demir yine de ilk 12 içerisindeki yerlerini ters çevirerek (ki bu ters çevirme iþi baþlýktan da anlaþýlacaðý gibi Adana'da pek mümkün deðil ) sondan ikincilik yerine baþtan ikinciliði elde edemedikleri için hafif buruk bir sevinç yaþadýklarýný belirtti. S. Selçuk Bucak "Son haftalarda Salý ve Perþembe günleri antrenman yapýp ve gerekli taktikleri Rýfat Hoca' dan aldýk. Yapýlan elemeler sonunda oluþan takým ÝTÜ'yü 41 üniversite arasýnda temsil etme hakký kazandý. Bana göre bu tür organizasyonlarda önemli olan ÝTÜ'nün ismini duyurmak ve Teknik Üniversitelilerin sadece mühendislik alanýnda deðil, kültürel ve sportif faaliyetlerde de baþarýlý olduðunu göstermektir. Teknik bir üniversite olmamýza raðmen beden eðitimi bölümü olan ve milli sporculara sahip okullarla boy ölçüþmemiz bile takdir edilecek bir durum. Seneye seri baþý olma avantajýný iyi kullanýp daha büyük baþarýlara imza atmak istiyoruz." M. Selim Demir www.gazete.itu.edu.tr 23 Spor Nisan 2005 Ligin sonu geldi. ÝTÜ için kritik haftalar baþladý. ÝTÜ’de spor ve sezon boyunca zor þartlarda mücadele eden takýmýmýzýn durumu ile ilgili ÝTÜ’lülerle konuþtuk. Ýþte deðerlendirmeleri ile Emin Tacer, Kemal Erdenay, Recep Þen ve Harun Erdenay Recep Þen: Ýlk hedef ligde kalmak - Bu sene ÝTÜ bir iyi bir kötü gitti. Genel deðerlendirme yapabilir misiniz? Recep Þen(Baþ Antrenör): Ýyi olmak için iyi kadro lazým, iyi organize olmak lazým. Böyle böyle 3 iyi bir kötü olur, zamanla geliþir, þampiyonluk kovalayan bir takým yaratýrýz. Bunun içinse maddi bir temelin olmasý lazým ama bu sadece maddi bir þey deðil. Biz burada sene baþýnda iþe baþladýðýmýzda hiçbir þey belli deðildi. Kimin ne kadar para alacaðý, kimin oynayýp oynamayacaðý... Ama insanlarý buraya toplayan baþka amaçlar vardý. Burasý bir oyuncunun kendini ispat etmesi için iyi bir yer. Biz beklenmeyen bir þeyi yaptýk. Takým içi dengeleri iyi ayarladýk, enteresan galibiyetler aldýk. FB, Telekom gibi ki mesela Telekom’ un bütçesi 3 milyon dolar civarýnda bizim ise 100 milyar TL. Okyanusta kayýkla yüzmek gibi. Ama asla aðlama edebiyatý yapmadýk, yapmayýz da. - Efes, Ülker gibi büyük bütçeli takýmlarla oynarken oyuncularýnýzý maça nasýl motive ediyorsunuz? - Bu bizi olumlu etkiliyor ama kýrýlma noktalarýnda maç kopuyor, maçýn baþýnda artý bir etkisi oluyor da diyebilirim. Seyirciye böyle büyük galibiyetler lazým. Bu sene ilk hedef ligde kalmak ve iyi basket oynamak, iyi organizasyonla iyi þeyler yapmak. Sponsorlarla güçlenmek. - Bu arada yanýmýza gelen yardýmcý antrenörümüz Tolga Esenci’ye kulak verelim - Altyapýda 3 yýl sonra 1 yýl Beþiktaþ ve þu an yýldýz milli takýmý yardýmcý antronürüyüm. Biz iþimizi yapmaya çalýþýyoruz, öðrencileri maçlara çaðýrýyoruz, onlara sahada mücadele etmenin sözünü veriyoruz. Emin Tacer: Toprak saha çimleniyor - ÝTÜ’de spor nedir, Spor Kulübü ne yapar? Bizim amacýmýz Teknik Üniversitelileri biraraya getirip kaynaþtýrmak. Personel, eðitmenler, öðrenciler, mezunlar… Amaç birliktelik, buna da lokomotif olan þey basketbol, 30’lu yýllarda eski hocalarýmýz paylaþmayý ve özgüveni öðretmek gerek diye düþünmüþ ve insanda bu duygularý spor yaratýr demiþler, ilk voleybol sahasý ÝTÜ’de yapýlmýþ. 44’te Gümüþsuyu’ndaki basket sahasý yapýlmýþ. 52’de öðrencilerin müsabakalarda ÝTÜ’yü temsil etmeleri için Spor Kulübü kurulmuþ. Önce voleybol, 60’larda basketbol derken ÝTÜ ekol olmaya baþlamýþ, basketbol okulunu açmýþ. Basketbolda ekol olmuþ, yetiþtirdiði sporcular çok büyük yerlere gelmiþ. Biz okul olarak 17 branþta müsabaka katýlýyoruz. Basket takýmý hariç diðer takýmlarýn tamamý ÝTÜ Kemal Erdenay: Harun’daki ÝTÜ sevgisi öðrencilerde yok -Harun’un basketbola baþlamasý ve öðrenim hayatýný biraz anlatýr mýsýnýz? KEMAL ERDENAY: Çok küçük yaþta sahalara geldi Harun. Sergi sarayýna gelir maçlarý izlerdi, 5 yaþýndayken milli maça maskot olarak çýktý. 17 yaþýnda transfer teklifi aldý. O zamanki statüye göre bir oyuncu kulüp izin vermedikçe 22 yaþýna kadar transfer yapamýyordu. Ben okulunu bitirip Ýngilizce ve Almanca öðrenmesini istedim fakat profesyonel takýmlar öyle mazeret falan dinlemez, günde çift idman ister, Harun’a Harun Erdenay: Seyirci olsun, ýsýnmaya gerek duymam - Öncelikle ÝTÜ’lülere söylemek istediðiniz bir þey var mý? - Sað olsunlar bizi bütün sene içten desteklediler, daha ne isteyelim ki. - Peki bu taraftarýn maça gelip gelmemesi sizleri nasýl etkiliyor ya da genel anlamda profesyonel bir sporcuyu nasýl etkiler? - Tam dolarsa gerçekten çok etkili oluyor. Mesela FB, BJK maçlarýnda rakip takýmýn taraftarlarýný bastýrdýklarý zaman gerçekten çok mutlu oluyorum. Diðer dediðine gelince, oyuncuya göre deðiþir. Kimisi vardýr hiç etkilenmez, ama benim gibi oyuncular için þöyle söyleyeyim, ben seyirci çok olsun ýsýnmaya bile gerek duymam, öyle çýksam olur maça. - Seneye ÝTÜ? - Þimdi aðlamýyoruz, ama herkesin öðrencilerinden oluþmakta, Spor Kulübü bu öðrencilere lisans çýkarýp liglere girmesine imkan veriyor. Sitemim þu ki Karþýyaka maçýnda ÝTÜ’lü öðrencilerin birbirine girmesi, spor bu öðrencileri kaynaþtýrmalý ve mezun olunca ÝTÜ bilinci olmalý. Benim misyonum yarýn mezun olduðunda müdür olacak, þef olacak insanlara burada bir þeyler verebilmek, ortaklaþa birþeyler yapmayý öðretmek, mezuniyet sonrasý ÝTÜ’lüleri birleþtirecek ortak noktalar yaratmak. Burasý liseden farklý bir yer. Kampüs yaþanýr bir yer olmalý. - Öðrencilerin toprak saha ile ilgili þikayeti var? - Rektörümüzün orayla ilgili bir projesi var. O saha yakýn zamanda çimlenecek, ama þu an ilk olarak havuz bakýmý yapýlýyor. Daha sonra ise aþaðýsýna futbol sahasý, soyunma odalarý ile birlikte yapýlacak. - Peki bunca yýl neden olmadý? - Þimdiye kadar para önce laboratuarlara ve kütüphaneye harcandý, bu tercih meselesi. teklif edilen parayý o zamanýn büyük holding müdürleri almýyordu, yani okulu bitirip kazanýlmasý imkansýz bir paraydý. Þu an ise ÝTÜ bütçesi mukayese edildiðinde býrak 1. ligi, ikinci ligdeki çoðu takýmýn maddi durumu ÝTÜ’den iyidir. Fakat Harun eþine ender rastlanýr bir fedakarlýk yapýyor. Yani þu Harun’daki ÝTÜ sevgisi öðrencilerde yok, benim tuhafýma giden de bu. - Sponsor? - Microsoft, Oracle, IBM, Teknokent görüþmeleri devam ediyor ÝTÜ’de mini bir silikon vadisi kurma hedefleri var. Eðer anlaþma saðlanýrsa burada 2000 öðrenciye yarý zamanlý iþ imkaný saðlayacaklarýný belirtiyorlar. Yazýlým gurubu 15000 metrekareye yerleþirse, Spor Kulubü’ne metrekare baþýna 2 dolar verseler ayda 30 000 dolar yapar. Bak sen o zaman (eliyle tribünleri göstererek) buralar nasýl dolar. bilmesini istediðim þeyler var. Benim eþim Migros Bayan Takýmý’nda oynuyor, þuan bayanlar liginde 7.’ler. Hadi geçtim onlarý 2. ligdeki çoðu kulübün ekonomik durumu bizden iyi, bizim çocuklar iyi mücadele ediyor. Bu þartlarda yapýlanlar baþarýdýr bence. - Bir ara Boðaziçi’nde okumuþsunuz sonra yoðun antreman programý yüzünden eðitiminiz yarým kalmýþ… - Ben aslýnda ÝTÜ’ye girmek istiyordum ama puan yetmedi. Ama ÝTÜ’ye girsem mezun olurdum herhalde. Ee tanýdýk bir ortam, profesörleri falan tanýyorsunuz. - Ýnsanlar sizi Ülker’li Harun diye biliyor Efes’li Harun olabilir miydi? - Efes hep bana soðuk geldi. Rus takýmý gibidir onlar, espri olmaz. Ne bileyim gülmezler pek. Bir de Ülker’de Orhun vardý, Paþabahçe’den tanýrým onu. O yüzden Ülker daha cazip geldi, oraya gittim ama ilk Efes’e gitseydim de hep orada oynardým. - Kariyerinizde oynamak istediniz bir takým var mý? - Jordan’lý Þikago’da oynamak isterdim. www.gazete.itu.edu.tr - Ýstemeyen basketçi yoktur heralde. Peki unutamadýðýnýz maçlar? - Çok var. Çok sayý attýðým Efes serisi var. 37 sayý atýýðým FB’nin Avrupa maçý, 45 sayýlýk Ülker-Kolej maçý, 40 sayý attýðým Real Madrid maçý var - Potalarda mikrofon vardý. Ben TV’den izliyordum. Her sayýda potadan tak diye bir ses geliyordu. Biz de evde çoþuyorduk. - O maç ilginçti. O sene ben her maçta çok sayý atýyordum, hatta Stayokoviç’in ardýndan sayý krallýðýnda 2. olmuþtum. Madrid Koçu “býrakýn Harun atsýn, gerisi atmasýn” demiþ, ben de hep boþum, bakýyorum kimse yok, attým 40 sayý, yendik. Adam piþman olmuþtur heralde. - ‘Harun saçýný geriye tara’ tezeruatu size neyi hatýrlatýyor… - (Gülüyor) Kaþýyaka seyircisi sever beni. Ne bileyim o zaman saçým vardý, ama yine de derlerdi M. Fatih Kývrak [email protected] Türkiye’de yeni yeni geliþen spor dallarý arasýnda bulunan sualtý sporlarýnýn ilginç ve bir o kadar da zevkli bir kolu daha var ki dünyanýn tek üç boyutlu sporu ve her boyutta oynanabilen tek spor. Bu spor uzayda, boþlukta top oynamaktýr. Öyle ki suyun altýnda özgürce hareket edebiliyor, rakibinizin altýndan ve üstünden geçebiliyorsunuz. 5 metre derinlikteki suda ayrý bir haz alýyorsunuz. Zor ve sert bir spordur bu. Tabi bütün bunlarý ÝTÜ Sualtý Sporlarý Kulübü (ÝTÜ-SAS) Sualtý Ragbi Takýmý söylüyor. Sualtý Sporlarýnýn Türkiye’deki geliþiminde öncü bir rol üstlenen ÝTÜ SAS, sualtý sporlarýndaki iddiasýný, sualtý ragbide de sürdürüyor. ÝTÜ SAS Baþkaný Öð. Gr. Dr. Murat Kuruoðlu ile sualtý sporlarýnýn Türkiye’deki geliþimini ve ÝTÜ SAS’ýn bu yöndeki katkýsýný konuþtuk. Dilerseniz Murat Kuruoðlu’nun aðzýndan ÝTÜ SAS’ýn kurulma macerasýný dinleyelim: tutularak yapýlan bir spor olduðundan zor ve sert bir spor olduðunu söylüyor ve yoðun eforu ve ayný zamanda da akýllý olmayý gerektirdiðini de ekliyor sözlerine. Türkiye’nin ilk sualtý ragbi turnuvasý 1992 yýlýnda ÝTÜ’nün giriþimleri ile gerçekleþiyor ve ÝTÜ’lü oyuncular birkaç yýl üst üste Türkiye Þampiyonu oluyorlar. 1996 yýlýnda oyuncularýn eksilmesi ile daðýlan ÝTÜ SAS, Murat Kuruoðlu’nun çabalarý ile 1998’de tekrar toparlanýyor ve 2000 yýlýnda da sualtý ragbi takýmý yeniden çalýþmalarýna baþlýyor. Yapýlan turnuvalarda 7., 4., 3. gibi derecelerle dönen takým, baþarýlarýnýn artmasý ile bayan ragbi takýmý için de giriþimlere baþlýyor. Önceleri erkeklerin yanýnda çalýþmalar yapan bayanlar, kurulun geniþlemesiyle bayan sualtý ragbi takýmýný oluþturuyorlar. Çalýþmalarýný tüm hýzýyla sürdüren ÝTÜ SAS Sualtý Ragbi Takýmý þu anda 41 erkek ve 10 bayan sporcudan oluþuyor. Gelin þimdi sualtý ragbisinin nasýl oynandýðýna ve kurallarýnýn neler olduðuna bir bakalým. Sualtý ragbi, palet, maske ve þnorkel giyen oyunculardan oluþan altýþar kiþilik iki takýmýn su Murat Kuruoðlu: “Kulübün “ altnda, sudan daha yoðun bir maddeden kurulma aþamasý ilginç bir yapýlmýþ topla yaptýklarý bir spordur. Oyundaki maceradýr. Dalgýç yetiþtirelim amaç topu rakip kaleye mümkün olduðu kadar diyorlar ama palet yok. Lastiði çok sokmaktýr. Tabi bu arada rakibin de ayný çekip palet yapýyorlar. þeyi yapmasýný engellemek de oyunu Regülatör alýyorlar. kazanmak için bir artýdýr. Eskiþehirden vakum ayarlayýcý Mücadelelerin yapýldýðý havuzun derinliði bir alet ve kompresör yapmak 3,5m - 5 m, geniþliði 8 m – 12 m, uzunluðu ise için aletler alýyorlar. Tüpe hava 12 m – 18 m arasý olmalýdýr. Halatlarla basmak için ilk komprasörü ve sýnýrlanan oyun alanýnýn 3 m dýþýnda ise basýnç yapmak için de oyuncu deðiþim alaný vardýr. Oyuncularýn ceza regülatörü üretiyorlar. Böyle olarak bekletildikleri penaltý alaný ise oyuncu baþlýyorlar ve bir kulüp kuralým deðiþim alanýnýn yanýndadýr. diyorlar: Su Altý Sporlarý Top kendisine dibe doðru 1000-1250 Kulübü. Ýlan veriyorlar. mm/sn’lik bir hýz kazandýracak bir maddeyle ÝTÜ SAS Baþkaný Dr. Murat Kuruoðlu Taþkýþla’da bir sýnýfta 250 kiþi doludur (tuzlu su gibi). Topun çevresi ise erkek bir araya geliyor. Ama malzeme sporcularýn müsabakalarýnda 520-540 mm, yok. O zaman diyorlar ki bu kursa katýlmak için para bayanlarýnkinde ise 490-510 mm’dir. Top konusunda isteyelim. Ýstiyorlar ve katýlým 50 ye düþüyor. Madem çok renk seçeneði olmasa öyle bir de kondüsyon sýnavý yapacaðýz diyorlar ve bir da en azýndan siyahyük gemisine binip adada denize atýyorlar ve elenip 14 beyaz topun yanýsýra kiþi kalýyorlar. Yüzdürüyorlar epey ve en son 12 kiþi kýrmýzý renkli top da kalýyorlar ve 12 kiþi kullanýlabiliyor. Topun kuruyor kulübü.” sokulmaya çalýþýldýðý kale Bu macera güzel sonuçlar doðuruyor. Sualtý ise yumuþak bir maddeyle çalýþmalarýnýn ilerlemesi ile ÝTÜ SAS’ýn ve Bostancý kaplanmýþ, 450mm Balýkadamlar’ýn aðýrlýðýnda oluþan Türkiye Sualtý yüksekliðinde, 390-400 Federasyonu kuruluyor ve bu federasyonun ilk mm çaplý sepet biçimli bir kitaplarýný ÝTÜ hazýrlýyor. Tabi bu federasyon daha ragbi cisimdir. ile bizleri tanýþtýrmadan 1980’li yýllarda dalgýç yetiþtirerek Suya altý kiþi girse de baþlýyor çalýþmalarýna ve dalgýçlarýn çoðunun zýpkýnla bir takým sadece bu balýk avlamasýndan dolayý zýpkýn avlarý düzenleyerek oyunculardan oluþmaz. devam ediyor, yarýþmalar düzenliyor. Ve nihayetinde Her takýmýn bir maça bu Dünya Sualtý Sporlar Federasyonu’nun sistematiðinde altý asýn yaný sýra beþi bulunan branþlarýn ele alýnmasý ile bu sporlar teker teker yedek olmak üzere dokuz ülkemize gelmeye baþlýyor. Sualtý Ragbi ise bu sporlarýn oyuncu daha getirme ilk branþý olarak tarihe geçiyor. Murat Kuruoðlu bu hakký vardýr. Bu dokuz sporun fiziksel kondisyonu gerektirmesiyle birlikte nefes oyuncunun kalan dördü www.gazete.itu.edu.tr ise tribün yedeði oluyor ve maçta forma giyemiyor. Maç sýrasýnda her takýmýn iki oyuncu deðiþtirme hakký olup, oyuncu deðiþikliði çýkmak isteyen oyuncunun iþaretiyle yapýlýr. Bir kere çýkan oyuncunun tekrar girme þansý olsa da bu olay ikinci deðiþiklik olarak kayýtlara geçer. Oyuncular kullanmak zorunda olduklarý araçlar ve kulak korumalý baþlýklar dýþýnda diðer oyuncularýn saðlýklarýný tehlikeye atmadýklarý sürece koruyucu gereçler kullanabilirler. Fakat týrnak uzatmalarý ve vücutlarýna herhangibir çeþit krem sürmeleri yasak ki bu da metroseksüel sporcularýn iþini zorlaþtýran bir unsur. Kurallara göre ev sahibi ya da ismi önce yazýlan takým koyu mavi renk elbise, rakibi ise beyaz üniforma giymelidir. Oyun 15’er dakikalýk iki periyottan oluþur ve bu iki bölümün arasýnda 5 dakikalýk ara vardýr. Her iki devre de, oyuncular ellerini duvara dayayarak beklerken, topun havuzun ortasýndan býrakýlmasýyla baþlar. Bir takýmýn galibiyeti ile bitmesi gereken bir maç eðer beraberlikle sonuçlanýrsa oyun 5 dakikalýk bir aradan sonra 15 dakikalýk 3. periyotla devam eder. Bu süre zarfýnda ilk golü atan ekip kazanan olur. Bu uzatmada da eþitlik bozulmazsa son söz penaltýlarda söylenir. Her takýmdan 3’er oyuncu sýrayla penaltý kullanýr. Eðer hala eþitlik söz konusuysa takýmlar sýrasýyla eþitlik bozulana kadar teker teker penaltý kullanýr. Penaltý atýþýný kullanan oyuncu havuzun ortasýndan aldýðý topu 45 saniye içinde gol yapmak zorundadýr. O sýrada havuzda onun dýþýnda bulunabilen tek oyuncu olan rakip defans elemaný ise kendi kalesinden 2 m’den fazla açýlamaz. “Sualtý ragbisinde” fiziki mücadelelere, abartýlý olmadýðý sürece izin verilir. Rakibin baþlýðýna, þnorkeline ve paletlerine müdahale etmek kesinlikle yasaktýr. Bunun dýþýnda bir oyuncu hýzlanmak ya da rakibini yavaþlatmak için rakibine müdahale edemez. Rakibe gereksizce ya da vahþice yapýlan hareketlerin yasak olduðunu belirtmeye gerek bile yok. Bunlarýn dýþýnda topu suyun dýþýna çýkarmak da yasaktýr. Eðer bir oyuncuya penaltý cezasý verilirse, o oyuncu penaltý alanýnda iki dakika beklemek zorundadýr. Fatih Avcý S. Selçuk Bucak