2 - Ankara Yelken Kulübü

Transkript

2 - Ankara Yelken Kulübü
BOZKIR YELKENCİLERİ
EKİM 2012, YIL: 2, SAYI: 8
AYK
BOZKIR YELKENCİLERİ
Ankara Yelken Kulübü
Üyeleri için haberleşme forumudur.
üç ayda bir elektronik ortamda
yayınlanır. Para ile satılmaz.
Sahibi
Ankara Yelken Kulübü adına
Adnan Özaslan
Tanıtım, Reklam, Sponsorluk Kurulu
Sermurat KÜÇÜKGÜL (Başkan)
Tanju AKTUĞ
Hadi ATALAY
Miray BAKIR
Himmet BİROL
Cenk CENKÇİ
Mehmet ÖZÇETİN
Murat ÖZDEN
Seçgün ÖZTÜRK
Yeşim TURAN GÜREL
Zafer TÜRKYILMAZ
Ali YETKİN
Bülten Komisyonu
Editör:
Tanju Aktuğ
Redaktör:
Yeşim Turan Gürel
Miray Bakır
Mehmet Özçetin
Seçgün Öztürk
Ali Yetkin
“Yazılar yazarların görüşlerini yansıtır. Yazılardaki görüşler Ankara Yelken Kulübünü bağlamaz”
İçindekiler
Mustafa Özgüven ile Söyleştik
ANKARA YAPIMI 22 METRELİK DEV TEKNE
Miray Bakır
1/2
Yelkenciler ve İnternet Listeleri
İnternet listelerini yakından tanıyalım.
Tanju Aktuğ, Deniz Esen
3/4/5
Bir Fotoğraf ve Öyküsü
Bir kış günü yaz rüyası…
Saner Gülsöken
6
Misafirimiz var
Ziya Kaptan’ın Hikâyesi
Caner Fidaner
7
Ankara Yelken’den
Kulübümüzden haberler
Tanju Aktuğ, Ercan Çelik
8
Yelken Yarışçılığının Temelleri
Belgenin üçüncü bölümüne devam ediyoruz
Çeviren: Ercan Çelik
9/10/11/12
Bulmaca
Deniz ve Yelken
Tanju Aktuğ
13
Özlem
Karaya alınan tekneye, denize ve ona...
Tanju Aktuğ
14/15
Kapak ve editörden sayfası fotoğrafları Tümer Urpak
Editörden
Yaz sezonu deniz ve yelken ile baş başa
Ankara’dan uzakta geçti. Böylece bülten
yayını biraz aksadı. Ancak sizlere doyurucu
bir sayı daha hazırlamanın mutluluğu ile arayı
kapatmaya çalışıyoruz.
Bu sayıda bozkırda imal edilen koca bir
yelkenlinin ve yaratıcısının öyküsünü
bulacaksınız. Musto teknesi Ankara’dan denize
giderken kulübümüzden bir çok üyemiz de
uğurlamıştı.
Bu sayımızda bir diğer yeniliğimiz misafir
yazarımız. Radikal gazetesi ve kendi blogunda
zevkli yazıları ile okuyucularına seslenen Sayın
Caner Fidaner bizleri kırmayıp, deniz kokan,
denizcilik yayan bir yazısı ile bu sayımıza
misafir oldu. Kendisine teşekkür ediyoruz.
Bu kez deniz yerine bazen üyelerimizi
şaşırtan internet listelerini inceleyen bir yazı
yayınlıyoruz. Öncelikle listelerin ne olduğu,
nasıl çalıştığından söz edip, kulübümüz ile
ilgili listelere ayrıntılı bir bakış sunuyoruz sizler.
Klasik köşelerimiz de sizlerle birlikte. Sizlere
özlemimizi, karaya çıkan teknelere özlemimiz
ile harmanlayıp özlem üzerine sözcükler ile
bir daha ki sayıya dek diyoruz…
Tanju Aktuğ
Mustafa Özgüven ile Söyleştik
ANKARA YAPIMI 22 METRELİK DEV TEKNE
Bu sayımızda Musty Gemi Yapım Onarım Şirketinin ortaklarından işletme mezunu girişimci Mustafa
Özgüven ile söyleştik.
Kendini “deniz aşığı” olarak tanımlayan
Mustafa Özgüven 2010 yılında Ankara’da
Türkiye’nin tek kalıp halinde yapılmış en
büyük fiber yelkenlisini üretti. Gölbaşı Karataş
Köyü’ndeki tersaneyi imalat aşamasında 2
kez ziyaret etme şansını yakaladım. Dışarıdan
bakıldığında küçük bir imalat yeri gibi
gözüken tesisteki üretim hattında, döküm
kalıbın üzerine oturtulmuş kocaman tekneyi
görünce çok şaşırmıştım, hele merdivene
tırmanıp içine girdiğimde iç detayları da
görünce şaşkınlığım büyük bir hayranlığa
dönüşmüştü. Ahşap işçiliği çok fazla detay
gerektiriyordu ve yuvarlak köşeler mükemmel
çözülmüştü. İkinci ziyaretimde ise yerden 5
metre yükseklikte bulunan teknedeki musluklardan su bile akmaya başlamıştı. Hikayenin devamını
Mustafa Özgüven’den dinleyelim.
Bu büyüklükte bir tekne imalat fikri nereden aklınıza geldi?
Daha önceden de teknem vardı, 1986 yılında 12 metrelik bir tekne yaptım ve onunla 15-20 sene
gezdim. Daha sonra böyle büyük bir projeye soyundum. Bu büyüklükteki bir tekne bizim hayalimizdeki
tekneydi. Sonradan ortağım olan arkadaşımla beraber yapar mıyız, yapamaz mıyız diye düşündük.
Sonunda böyle bir çılgınlığa kalkıştık, bizim için bu bir tutkuydu. Yaklaşık 20 senemi denizde tekneleri
incelemekle, yurt dışındaki ve yurt içindeki bütün fuarları takip etmekle geçirdim. Bu konuda büyük
bir bilgi birikimim oluştu ve sonunda bunu değerlendirmek istedim ve 2006 yılında tekne yapımına
başladık.
İmalat için neden Ankara gibi denizden
uzak bir yeri seçtiniz?
Ankara’da imalat yapmanın pek çok avantajı
var. Deniz kenarındaki araziler bu tip üretim
için daha pahalı ve üstelik sanayileşme ve
işçilik daha zayıf. Ostim’de sanayi sektörü,
Siteler’de mobilya sektörü oldukça gelişmiş.
Biz de bu avantajları değerlendirmek istedik
ve en iyi işçiliği yakalamaya çalıştık. Sitelerde
mobilya ile ilgili aradığımız her şeyi bulduk.
Ostim’in gelişmiş sanayisinde, normalde
yurtdışından büyük paralara ithal edilen bir
çok donanımı çok daha uygun fiyatlara imal
ettirdik. Tabi bazı kilit parçaları Harken Vinç
gibi yurt dışından ithal ettik.
1
Projeye nasıl başladınız?
Yelkenlinin projesini Avustralya’dan satın aldık, iç dizayn ve güverte tasarımını ise kendim yaptım,
tamamen Türk işçisi ve mühendisinin emeğiyle projeyi sonlandırdık. Kalıp hazırlamak işin en zor
kısmıydı. Kalıbına yaklaşık 5-6 sene uğraştık. Kalıbı çıkarabilmek için bir ahşap tekne yaptık. Ondan
fiber kalıp aldık. Zımpara ve macunla bütün kavislerini düzleştirdik. Ondan sonra kalıbımızı kullanarak
tekneleri döktük.
Teknenin teknik özellikleri nelerdir?
Teknenin modeli Bruce Roberts, boyu 22 m., genişliği 5.40 m., su kesimi 2.90 m., Ana Makina 240 HP
Yanmar motor. 2 tane büyük masterkabin, 4 tane normal kabin ve başta bir tane de miço kabini var.
Toplam 7 kabinde de klima, tuvalet ve banyo mevcut. Bir de tekneye gelen misafirlerin kullanabileceği
ortak tuvalet var. Onu isterseniz misafirlere kullandırıyorsunuz isterseniz bir kabinin müstakil tuvaleti
oluyor. Kabinlerin hepsi de bir insanın rahatlıkla yaşayabileceği büyüklükte. Geniş bir salon, mutfak,
çamaşır ve bulaşık makinası, televizyon, buzdolabı ve derin dondurucu var. Ayrıca teknenin baş
tarafında gizli bir jakuzisi var. Jakuzi istenmediği zaman kapatılıp depo olarak kullanılabiliniyor, bunun
için üstünde bir hidrolik kapağı var. Amacım, motor yatların lüksü ile yelkenlilerin özelliklerini bir
araya getirerek sportif özellikte bir yelkenliyi yapmaktı ve bunu başardığımı düşünüyorum.
Deniz kıyısına nakliyede sorun yaşadınız mı?
Tekne boyutu oldukça büyük ama taşınabilir ölçülerde olduğu için nakliye konusunda ön araştırma
yaptık. Karayolları Taşıma Kanunu ve tünel yükseklikleri de göz önüne alarak, İstanbul Otobanı’nda iki
şerit kullanmak suretiyle 450 km yol kat edildi. Tuzla’daki RMK Tersaneleri’nden denize indirildi. Kalan
eksiklerini de tekne su üzerindeyken birkaç ay çalışarak tamamladık. Ankara’dan İstanbul’a tekneyi
uğurlama törenine tüm AYK’lıları davet etmiştim, mangal partili ve eğlenceli bir tören olmuştu.
Ankaralıların denize bu merakı sizce neden kaynaklanıyor olabilir?
Ankara’nın en yakın deniz kıyısına uzaklığı 450-500 kilometre civarında, buna rağmen şehrimizde
denizcilik tutkusu çok fazla. Ülke genelinde bakıldığında, başkentimizde amatör denizci ve dalış
belgesi alanların sayısı diğer tüm illerden çok daha fazla. Denize çok uzak olunduğu zaman, insanların
deniz özlemi ve sevgisi daha fazla oluyor…
Miray Bakır
2
Yelkenciler ve İnternet Listeleri
Kış sezonuna girdiğimiz şu günlerde denize ve yelkene daha az giderken, “yelkenle dolu
günlerimizi” internet aracılığı ile daha fazla paylaşır olduk. İnternet aracılığı ile paylaşımın özel
türlerinden birisi olan “internet listelerini” gözden geçirerek, bazı karmaşık gözüken olayları da
aydınlatmayı amaçladık.
Öncelikle “internet listesi” konusunda bazı genel bilgileri anımsayalım. Bu iletişim mecrasının
ana amacı ilgi alanları ortak olan e-posta kullanıcılarının o alandaki paylaşımlarını yürütmeleridir.
Listeye üye olanlar “listeci” olarak anılan bir adrese e-posta yazdıklarında bu mesaj listenin tüm
üyelerine dağılır. Listecinin ana görevi mesajları tüm liste üyelerine dağıtmak olsa da çok daha
fazla yetenekleri vardır. Öncelikle listeye üye olmak veya listeden çıkmak isteyenler ilgili listeciye
bir özel bir mesaj göndererek isteklerine kavuşurlar. Liste üyeleri için ayrıca eski mesajları da
istendiğinde servis etme, listeye üye olanların adreslerini verme vb başka olanaklar da sağlarlar.
Listeye mesaj göndermek için kullanılan e-posta adresinin dışında, listecilerin bu tür işlere yanıt
vermek üzere başka bir adresleri daha vardır. Bir çok listede mesajların en altında mesaj yazma
dışındaki işlemler için kullanılacak adres dip not olarak bulunur. Bazı listecilerin internet siteleri
de vardır. Liste üyeleri bu site aracılığı ile üyeliklerini düzenleyebilir, diğer listeci işlevlerine,
örneğin eski mesajları görmek gibi, ulaşabilirler. Bu tür listeciler mesajlara ekli büyük dosyaları
genellikle dağıtmayıp, site aracılığı ile sunarlar.
Listecilerin bu kadar
olanak sağlanması
bazı sorunlara da
yol açar. Öncelikle
istenmeyen kişilerin
gruba üye olması ile
grupta
paylaşılan
mesajlar
onlara
da gitmeye başlar.
Kullanıcı olan grup
üyelerini
rahatsız
edebilecek mesajlar
listeye
gelmeye
başlar.
Yine
bu
tür kötü amaçlı
kullanıcılar
liste
üyelerinin adreslerini listeciden ele geçirebilir, listeye veya ele geçirilen bu adreslere grubun az
ilgilendiği konularda tanıtım, reklam mesajları göndermeye başlayabilirler. Öte yandan iyi niyetli
grup üyelerinin adresleri virüs programları tarafından kullanılıp, listeye gereksiz, hatta bazen
tehlikeli olabilecek mesajlar da gönderilebilir.
Bu tür tehlikelerin önlenmesi amacı ile listeci programlarında geliştirmeler yapılmıştır. Bir çok
listeci tehlikeli, virütik haberleşme kokan mesajları dağıtmamaktadır. Liste yöneticilerinin
düzenlemesi sonucu üyelik istekleri yöneticilerin onayından geçerek gerçekleştirilebilmekte,
liste üyelerine diğer üyelerin adresleri gösterilmemektedir. Böylece grup üyelerinin korunması
sağlanmaya çalışılmaktadır. Bir çok listede yapılan ayarlar sonucu büyük boyutlu eklerin
dağıtılması engellenmektedir. Böylece grup üyelerinin posta kutularının dolmaması ve virüs
içeren mesajlar almamaları sağlanmaya çalışılmaktadır.
3
Bazı listeler “modere” edilmektedir, yani tüm üyelik istekleri, gelen mesajların dağıtımı yöneticinin
onayı olmadan gerçekleştirilmez. Bu yöntem önce “yöneticinin sansürü” gibi gözükse de, ana
amaç grup üyelerinin istenmeyen mesajlar ile uğraştırılmamasıdır. Binlerce üyesi olan bir
listede gereksiz mesajın oluşturduğu trafik, “bu mesajın listede işi ne” diye gelen eleştirilerin
benzer binlerce üyeye dağıtımı ile katlanmakta, üyelerin sabırlarını ve internetin kaynaklarını
tüketmektedir.
Listecilerin ana amacı tüm grup üyelerinin bir adrese gönderdikleri mesaj ile birbirine ulaşması
olsa da, giderek tek yönlü haberleşme için de kullanımları artmıştır. Örneğin bir öğretmen
öğrencilerin adresleri ile bir liste oluşturup, listeyi “yönetici onayı” ile çalışır biçime getirir.
Bir adrese gönderdiği mesajların tüm öğrencilere dağılmasını, ancak öğrencilerinin bile bu
gruba yazmamasını sağlayarak, öğrencilerine ulaşmak için kullanabilir. “Duyuru listesi” olarak
adlandırılabilecek benzer liste kullanımına kulüp ve derneklerde de sık başvurulur. Üyelere tek,
tek yazma sorunu listeci kullanımı ile aşılır. Duyuru listesinde gönderilen mesajda diğer üyelerin
adresleri olmadığı için üyelerin adreslerini saklı tutmak için güzel bir yöntemdir.
Listelerin kullanılmasında öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta, listecilerin hemen
tümünde “mesajı yanıtla” denerek yanıt verildiğinde, yanıt mesajı yazan kişiye değil, tüm gruba
dağıtılmaktadır. Bu minik
ayrıntıya dikkat edilmez ise,
listeye yazan kişiye özel olarak
iletmek istediklerimizi, tüm
grup üyelerine gönderebiliriz.
Diğer önemli bir nokta ise daha
önce birçok kişiye gönderilmiş
ve onlarca e-posta adresi
içeren
mesajları
listelere
gönderirken bu adreslerin
temizlenmesine
özen
gösterilmelidir. Bize gelen
güzel bir fotoğraf veya başka
bir dosyayı listedeki dostlar
ile
paylaşmak
dileğimiz,
daha önceden o mesajı
çeşitli adreslere göndermiş
dostlarımızın kullandıkları adresleri “ortalığa yayma” ile sonuçlanmamalıdır. Ne yazık ki posta
kutularımızın belalısı spam mesajların önemli kaynağı mesajlarda bu biçimde açık olarak
paylaşılan adreslerdir. Son olarak kullanıcının özen göstermesi beklenen nokta gruptaki kişilere
iyi davranmaya çalışmaktır. Gerek mesaj yazarken, gerek elektronik dosya paylaşır iken dikkat
edilmelidir. Yalnızca yazı ile iletişimde ek olarak beden dili kullanılmadığı için, normal konuşma
içinde karşımızdakini kırmayacak bazı sözlerimiz, mesajda yazılınca kırıcı olabilir. Büyük boyutlu
dosyaların paylaşılması üyelerin sınırlı posta kutusu boyutlarını zorlayabilir, ya da grubun ana
ilgi alanı dışındaki “güzellikler” ile ilgilenmiyor olabilirler. Bazı kişiler, “beğenmeyen bakmaz sili
verir, bir tıktan ne olacak” diye grup ilgi alanı dışındaki mesajları göndermeyi sürdürebilirler.
Ancak gelen her mesajın kısa da olsa görülmesi ve silinmesi de bir zaman alır. E-posta iletişimini
yoğun kullananlar için ciddi sorun oluşturabilir. Günümüzde e-posta programlarında “şu kişiden
gelenleri bana göstermeden çöpe gönder” gibi filtreler vardır. Bu tür mesaj gönderenlerin adresi
ne yazık ki filtrelere girip, önemli bir şeyler de yazdıkların da filtrenin kurbanı olabilmektedirler. O
4
nedenle listeci kullanımında grup ana ilgi alanı dışında kullanımdan kaçınılmalıdır.
“Hepimizin ulaşabileceği ve kullanabileceği listeciler var mı? Ben de apartman komşularım,
ya da akrabalarım arasında haberleşmek için bir liste kurabilir miyim?” diye sorduğunuzu
duyabiliyorum Yaygın kullanılan iki listecinin adını verebiliriz. Yahoogroups.com web sitesi
dünya çapında yaygınlaşmış, adresinde yahoogroups.com olan bir çok listeye ev sahipliği
yapıyor. Bu siteye üye olarak kendi listenizi de oluşturabilirsiniz. Microsoft patronajındaki bu site
yerine Google patronajında bir listeci isterseniz groups.google.com web sitesinden yararlanarak
[email protected] adresinde çalışan bir liste oluşturabilirsiniz. Sitelerde listenin nasıl
düzenleneceği, ayarlar, güvenlik vb konularda neleri nasıl yapabileceğiniz konusunda güzel
yardım sayfaları bulabilirsiniz.
Gelelim Deniz ve yelken dostlarının haberleştiği listelere. Ülkemizde beşbinden fazla katılımlı
ve yoğun mesaj trafiği olan liste yelkencilerlokali listesi. Yahoogroups.com adresinde çalışan bu
listeden günde 10 kadar mesaj dağıtılmaktadır. Yoğun mesajlar ve kalabalık üye sayısı nedeni
ile liste yöneticisi gelen mesajları gözden geçirdikten sonra listeye dağıtmaktadır. Bu liste yanı
sıra denizciler, yelken-tur, dsti, bavariasail gibi bir dizi deniz ve yelken ağırlıklı liste bulabilirsiniz.
Googlegroups.com sonradan yaygınlaştığı için orada bu tür yaygın kullanılan, ülke genelinde
liste yok.
Kulübümüz üyelerine hizmet veren birkaç liste var. Sayılarının çok olması biraz kafa karıştırıyor
olabilir. Bu yazı ile liste enflasyonu konusunda da bilgi vermiş olacağız. Kulübümüze ilişkin listeleri
kuruluş sırası ile inceleyebiliriz. İlk kurulan liste yahoogroups üzerinde çalışan ankarayelken listesi.
Bu liste ilk başkanımız Sayın Alp Acar tarafından kurulmuş ve sürdürülmekte. Gönderilen mesajlar
her hangi bir moderasyondan geçmeden tüm liste üyelerine dağılmakta. Bu özelliği nedeni ile
geçmişte bazı üyelerimiz “biz o kadar fazla mesaj almak istemiyoruz, yalnızca kulübümüz ile ilgili
konularda mesaj almak isteriz” biçiminde yakınmalarını dile getirdiler. Bu yakınmayı ortadan
kaldırmak için yine yahoogroups üzerinde çalışan ayk listesi kuruldu. Bu liste sıkı moderasyon ile
üyelerimizi yakından ilgilendirmeyen mesajları dağıtmadan çalışmaya başladı. Ancak listecinin
teknolojisinden kaynaklanan yönetilememe sorunları yaşandı. Son yönetim döneminde bu
listeden tam verim alınmadığı düşüncesi ile bu kez googlegroups üzerinde bir ankarayelken listesi
kuruldu. Yalnıozca kulüp üyelerimiz ve amatör denizcilik seminerlerimize katılanların, yani yolu
kulübümüzden geçenlerin katılabildiği [email protected] listesi istenmeyen
mesajları en aza indirerek, üyelerimize ulaştırılması yararlı olacak bilgilerin paylaşılacağı bir ortam
olarak çalışmakta. Bu listelerden birisine üye değilseniz, mutlaka ankarayelken@googlegroups.
com listesine üye olunuz. Böylece kulüple ilgili haberleri en hızlı ve birinci elden alabilirsiniz.
Nice güzel haberleri paylaşabilmek dileği ile…
Tanju Aktuğ
5
Bir Fotoğraf ve Öyküsü
Bir kış günü yaz rüyası…
William Shakspeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ romanı aşk ve evlilik üzerinedir. Antik Yunanistan’da bir
düğüne bağlantılı olarak gelişir.
Shakspeare’e öykünerek diyorum ki :
Bizlerin rüyası ise denizde geçer ve aşk vardır her daim...
Saner Gülsöken
6
Misafirimiz Var
Ziya Kaptan’ın Hikâyesi
Senelerce, senelerce evveldi. Genç bir tıbbiyeli olarak bir yaz tatilinde kendi başıma Karadeniz’i
gezmiştim. İstanbul’dan bindiğim vapur, dura dura Hopa’ya kadar gidip geri dönmüştü. Eski vapur
yolculukları ayrı bir alemdi. Her iskelede inenler olur, binenler olur. Biletini öğrenci bütçesiyle aldıysan
kamaranı hiç tanımadığın kişilerle paylaşmak zorunda kalabilirsin. Hayatın hızlı yürüyen bir parçasıdır
sanki vapur yolculuğu, sen durursun da insanlar senin bulunduğun yere uğrar, geçer.
İstanbuldan vapura bindiğimde Ziya Kaptan’la aynı kamaradaydık. Ziya Kaptan öyle bir komşuydu
ki, aslında adı Temel’miş de, bunu saklıyormuş gibiydi. Kamara dediğin asansör gibi bir yer, ama
asansördeki sıkışıklık birkaç dakikada biter, burada oda arkadaşınla birlikte en az bir gece geçireceksin.
Zaten insanın tanımadığı kişilerle pek konuşmak istemediği bir dönemdeydik, ülke 12 Marttan yeni
çıkmış, o zamanlar önemini henüz öğrenmediğimiz bir tarihe, 12 Eylül’e doğru ağır ağır yol alıyordu.
Bizim vapurun rotası da İstanbul’dan Zonguldak’a doğruydu. Bu ilk etapta Ziya Kaptan beni uyardı,
“Buralar açık denizdir, ters rüzgarlar eser, alışık değilsen tutar” diye. Sonra da içimin dışıma çıkmasını
gülümseyerek seyretti.
Eh, ters rüzgarlar sayesinde mecburi bir samimiyet gelişti aramızda, sohbet etmeye başladık. Benim
o zamanlar hayattaki rolüm uyanık genç, siyaseti çözdüğümü, memlekette olan bitenden haberdar
olduğumu sanıyorum. Bu ahval ve şeraitte Ziya Kaptan’a sordum, “Sen Adalet Partili misin, CHP’li
misin?” diye. Kamara arkadaşım hepimizin
tanıdığı Temel’in yüz ifadesiyle gülümsedi,
“Dur sana bir hikaye anlatayım,” dedi.
Arkasından söze başladı. Başka türlüsünü
beceremeyeceğim için ben aksansız
aktarayım ama, siz hikâyeyi Temel’den
dinlediğinizi düşünün.
“Bir zamanlar bir köyde mütevazı bir
adam yaşarmış, karısıyla etliye sütlüye pek
karışmadan geçinip giderlermiş. Sonra
ne olmuşsa olmuş, kadının kız kardeşi de
onlara taşınmış. Adamın günlük hayat
dışında bir derdi yokmuş ama, baldız
olur olmadık yerlerde karşısına çıkmaya,
‘enişte, enişte’ diye peşinde dolanmaya
başlamış. Eh, karısından bir şikayeti olmayan adam da göz süzmelere yere bakarak, sebepli sebepsiz
yardım istemelere de sükûnetle gerekeni yaparak karşılık verirmiş. Günlerden bir gün komşu köyde
düğüne davet edilmiş bu üçlü. Düğün yeri olan köy pek uzak değil, bizimkiler yürüyerek gitmek
üzere sabahtan yola düzülmüşler. Yolun bitimine yakın bir çay var, köprüden geçmeleri gerekiyor;
ama çaya vardıklarında bakmışlar ki köprü bir önceki gece fırtınada yıkılmış. En yakın köprü taaaa
nerede. Çay çok derin değil, aslında yürüyerek geçmek de mümkün; ama hem ellerinde bohçalar
var, hem de kadınların façası bozulacak. Çayın başında ne yapacaklarını düşünürken adamın karısıyla
baldızı adama ‘Bizi sırtında geçir’ demişler. Adam mecburen kabul etmiş. Önce almış karısını sırtına,
götürüp karşı kıyıya bırakmış. Sonra dönüp baldızı sırtlanmış, baldız iki bacağı boynundan sarkacak
şekilde, bir yandan da kikir kikir gülerek adamın omuzuna oturmuş. Çayın üzerinde giderlerken de
sağa sola yalpa yapıp arada küçük çığlıklar atıyormuş. Çayın tam ortasında adam soluklanayım diye
durakladığında işveli bir sesle sormuş: ‘Enişteeeee, enişte… Ablam mı ağır, ben mi ağırım?’ Adam söyle
bir durmuş, nefesi biraz düzelir düzelmez baldıza cevap vermiş: ‘Değil mi ki benim omuzumdasınız,
ikiniz de ağırsınız. İkinizin de…’ Cümlenin sonu çaydaki dalgaların sesine karıştığı için duyulmamış.
Ama adam baldızını da selametle karşıya geçirmiş. Düğünde eğlencenin keyfini asıl çıkaran da abla
kardeş olmuşlar. Çünkü bizim adam kenarda oturmuş, ‘Dönüşümüzde köprü tamir edilmiş olur
inşallah’ diye dua edip durmuş.”
Vapur gezisinin sonrasında Ziya Kaptan’la hiç siyasetten konuşmadık. İyi de oldu. Karadenizin
güzelliklerinin tadına vardım, yeşilin tonlarını ayırdetmeyi de o gezide öğrendim.
Caner Fidaner
7
Ankara Yelken’den
Genç Sporcularımız
6-8 Temmuz 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen Hirfanlı Denizcilik Bayramı ve Su Sporları Festivali
kapsamında yapılan yelken yarışlarına Optimist ve Laser 4,7 sınıflarında birer sporcumuz ile katıldık.
Optimist sınıfında bizi temsil eden sporcumuz Tuna Yolsal 23 yarışmacı arasında 12 oldu. 14 teknenin
yarıştığı Laser 4,7 sınıfında ise sporcumuz Canberk Çelik 2. olarak kürsüye çıktı ve bizleri gururlandırdı.
Yeni Üyeler
Kulübümüze katılarak gücümüzü arttıran yeni üyelerimize hoş geldiniz diyoruz.
Ömer Faruk Özeroğlu
Veysel Mete Elçi
Ali Rıza Koç
Çetin Kanoğlu
Levent Canyurt
Hakan Kızılarslan
Ahmet Karapınar
Sinan Evkaya
Ali AçıkErhan Sezer
Didem Ayçenk
Baturalp Arıkal
Hülya Güneş
Mehmet Emin Koç
Ahmet Erhan Alisbah
Tolga Şakir Atik
Emre Sefer
Ferdane Gül Konmaz
Barış Kıvançlı
Erkan Fehim Ergülen
Can Ergil
Hakan Ergün
Murat Abdullah Özden
Ayşe Selcen Türkben
Mehmet Bal
Zeynep Navarro
Özlem Erçin
Tulga Niran
Yat Yarışları
Bu yıl 41’inci yılına gelen DenizBank – TAYK / DENİZ KUVVETLERİ KUPASI AÇIK DENİZ YAT YARIŞI 13-16
Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirildi. Kulübümüzden üç ekip büyük yarışa katıldı. IRC III sınıfında
yer alan Erol Algül yönetimindeki Teksan Jenaratör-Rain ekibi 10’unucu, Hakan Kocalulak/Serhan
Koçan yönetimindeki Eolos ekibi ise 11’inci sırada finiş aldılar.
IRC IV sınıfında kulübümüzü temsil eden İdem teknesi ise sınıfında dördüncü olarak yarışı tamamladı.
Eğitim Gezileri
Kulübümüz üyeleri ve kursiyerlerimizin hem bilgi ve görgülerini arttırmak, hem de deniz ve yelkenle
güzel zaman geçirmelerini sağlamak amacı ile yat eğitim gezisi düzenlendi. Yunan adalarına uzanan
eğitim gezisinde 6 tekne ile 46 kişi yer aldı. Başta Simi olmak üzere çeşitli adalar ziyaret edildi, tekne
ile yurt dışına giriş çıkış işlemleri konusunda da katılımcılar deneyim kazandılar.
Tanju Aktuğ, Ercan Çelik
8
Yelken Yarışçılığının Temelleri
Bir Örnek Plan ve Uygulama
Aşağıdaki örnek bir başlangıç senaryosudur. Bu durum her zaman geçerli değildir, ama iyi bir örnektir.
Rüzgar hızı yaklaşık 10 nat ve start hattı 20 tekne boyudur. Aşağıda Şekil 16’ya bakınız.
Kendinizi teknede düşünün, ne görecektiniz. Şimdi, bir start planı yapın, nereden çıkacaksınız, hangi
yöne gideceksiniz. Sonra yakın olup olmadığınızı görmek için örnek çözüme bakınız.
Şekil 16
Çözüm: İlk olarak şamandıra daha ileridedir, bu nedenle start hattının avantajlı tarafıdır. Ayrıca, orsa
şamandırası dik çıkışa göre biraz sağdadır bu nedenle doğru kontra iskele kontradır. Hattın iki tarafı
arasında az rüzgar farkı vardır.
Eğer yarışta büyük bir filo varsa, ve fazla sayıda tekne size doğru sancak kontra geliyorsa iskele kontra
çıkmak zor olabilir ve start sonrası tremola atma niyetiyle siz de sancak kontra çıkış yapabilirsiniz. Bu
şamandıra tarafından çıkış yapacak tekne grubunun sağında kalmak demektir.
Siz de şamandra tarafından start almak istiyorsunuz ama herkes aynı yerden çıkış yapamaz. Yapılacak
daha emniyetli şey hemen tremola atma niyetiyle start hattının şamandra tarafından 1/3’ünden çıkış
yapmaktır.
Starta 2 dakika kala çıkış için pozisyon almaya başlayacaksınız. Büyük olasılıkla 20 saniye kala çıkış
noktanızı hedeflemiş olarak komite botunun yanında olmak isteyeceksiniz. Eğer çok hızlı gidiyorsaniz
ve fodepar olacaksanız, hafifçe yelkeni laçkalayarak ve biraz rüzgara dönerek hızınızı azaltın.
9
Son 10 saniyede, gözünüz rüzgar altı ve rüzgar üstü teknelerde, hız kazanmak için hafifçe kafayı açın.
Rüzgar altında yelken için ve rüzgar üstünde tremola için biraz yer bırakarak start çizgisini tam hızda
geçmelisiniz. Sonra, iskele kontra seçildiği için, en kısa zamanda tremolayı atın.
Filo Yarışı
Filo yarışında, yarış başlamadan çatışmalardan kaçınmak dışında pek çok mücadele ile karşılaşacaksınız.
Bazı yarışlarda küçük bir alanda kaynaşan 50 tekne vardır. Bu sinir bozucu olabilir, ama sakin kalmaya
çalışın.
Unutulmaması gereken şey, sancak kontra tekne iskele kontraya karşı yol hakkına sahiptir, ancak
hangi kontrada olursanız olun diğer tekneleri uzak tutmak için manevra yapma hakkına sahip
değilsiniz (yani yol hakkı sizde bile olsa diğer teknelere çarpacak şekilde manevra yapamazsınız). Eğer
sancak kontra tekne iseniz, işinize bakın ve düz hatlar üzerinde hareket edin. İskele kontra iseniz, diğer
tekneler arasında mümkün olduğunca az manevra yapın ve diğerlerinden uzak durun.
Aşağıda sizin bu manevraları yapmanıza ve planınızı uygulamanıza yardımcı olacak bazı beceriler
bulunmaktadır.
Beceriler: Zamanlama pratiği
Öğrenilmesi gereken bir beceri bir nesneye yaklaşırken zamanlamadır. Bu, doğru zamanda, istediğiniz
konumda, başlangıç çizgisinde olmanıza yardımcı olacaktır.
Suda bir şamandıra ayarlayın, ya da herhangi bir iskele veya sabit bir şey seçin. Sonra 30 saniye gibi bir
zaman tutun. Amaç tüm hızla gidip ve tam 30 saniyede hedefe ulaşmaktır. Mesafeyi doğru belirleyene
kadar, hız ve mesafenizi değiştirerek bunu tekrarlayın.
Unutmayın rüzgar şiddeti değiştiğinde sizin hızınız ve böylece hedefe ulaşma süreniz değişecektir.
Yarış dışında tüm koşullarda bunun pratiğini yapın. Bunu yapmak için iyi bir zaman da yarış start
sürecidir. Yarış sürecinden önceki 5 dakikalık bölümde, tam apazda (rüzgar 90 derecede) şamandıradan
komite botuna ne kadar zamanda gidildiğine bakın. Bu, plan yapmada ve uygulamada önemli bir
veri olacaktır.
Beceriler: Yakın Seyir
Eğer rotada yalnızsanız, yukarıda listelenenlerin çoğunu yapmak kolaydır, fakat gerçek yarışta bu böyle
olmayacak. Yarışta bocalamamak için diğer teknelere yakın seyretmeyi ve sınırlarınızı öğrenmelisiniz.
Kontrolü kaybetmeden ne kadar yakınlaşabilirsiniz?
Su üzerinde tekneler bir grup oluşturduğunda, Lideri-takip-et oyununu deneyebilirsiniz. Bir tekne
önde giderken diğerleri onu mümkün olduğunca yakından takip eder. Ön tekne tremola, kavança,
rüzgara dönme, kafa açma gibi normal start manevralarını yapmalıdır.
Öndeki tekne ile aynı mesafede kalmaya çalışın tecrübelendikçe bu mesafeyi azaltın. Bu konsantrasyon
kazandıracak ve siz, yelken trimlerin, mürettebat yeri vs kullanarak tekneyi hızlandırmayı ve
yavaşlatmayı öğrenmek zorunda kalacaksınız.
Eğer yalnızsan, ağaçlar, iskele gibi diğer sabit nesnelere dokunmadan yakın seyretmeyi deneyin.
Bu, diğer teknelerın manevraları ile aynı duyguyu yaşatmayacaktır ancak teknenizin ne kadar hızla
10
gittiğini, tremola ve kavança attığını öğrenebilirsiniz. Sizin yelken sınırlarınızı tanımlamanız, tekne
kontrolunde önemlidir.
Beceriler: Sabit Kalma
Pratik yapılacak üçüncü beceri kontrolü kaybetmeden sabit kalmadır. Sık sık start hattına varış
zamanını yanlış tahmin edeceğiniz den yavaşlama veya durma ihtiyacı duyacağınız için bu önemlidir.
Dar apazda seyredi, sonra başı hemen hemen tam rüzgara verin. Durabildiğiniz kadar bu posizyonda
kalmaya çalışın. Bunu yelken ayarları ve tekne denge pozisyonu ile yapabileceksiniz. Tekneyi tam
rüzgara karşı çevirmeyin, hareket edemeyecek durumda kalabilirsiniz, tekneyi rüzgarla 5 - 10 derecelik
açıda tutun.
Son olarak, sabit kalmada ustalaştığınızda tekneyi nasıl hızla harekete geçireceğinizi öğrenin. Bunu
tekneyi döndürmek için rüzgar üstüne yatırarak ve hızlanmak için yelkeni ayarlayarak yapabilirsiniz.
Match Racing
Sadece filo yarışlarında yarışacaksanız, bu bölümü atlayabilirsiniz.
Match racing (bir teknenin bir tekneye karşı yarıştığı) yarış filo yarışında çok farklıdır. Bu yarışta start
süreci boyunca amaç yol hakkı üstünlüğü kazanmak için diğer tekneyi kontrol etmektir. Bu, arkada
kalarak yapılır. FJ ve Laserde yapılacak en iyi şey diğer botun tam arkasında kalarak start hattından
uzaklaşmak dışında hiç bir şey yapmasına izin vermemektir. Çok hızlı çıkmak önemli değildir sadece
diğer botun önünde start almaktır.
Eğer diğer teknenin tam arkasında iseniz ve o kavança atmak için kafayı açmaya başladı ise, onların
rüzgar altına yonlenin. Şimdi rüzgar altı teknesiniz ve onlar başı döndürmeyi durdurmak zorundadır
veya size çarpacaklar ve kural dışı kalacaklar. Başı döndürmeye devam edebilirler rüzgar altı tekne
bulunduğu için contra değiştiremezler. Böylece onları çizgide tutabilirsiniz.
Bu ters gidelir, mesela yan yana gelebilirsiniz. Bu durumda siz onlara doğru, çarpmadan, baş
veremezsiniz ve kaçabilirler. Kontrolü koruyabilmek için tekneyi yavaşlatmayı öğrenmelisiniz.
Beceriler: Tekneyi Yavaşlatma
Sadece yelken ayarı ve mürettebat yerleştirme kullanarak tekneyi yavaşlatmak için birçok yol vardır.
Tam apaz (rüzgara 90 derece) gidin, rüzgara baş verip yelkenleri boşlayarak tekneyi durdurun. teknenin
tam olarak durması için geçen zamanı belirleyin. Durdurma kuvvetinizi artırmak için ağırlığınızı
teknenin arkasına kaydırın, tekne kıç aynasının suda sürtünmesini sağlayın. Kıç tarafta pek çok küçük
girdap oluştuğunu görecek ve duyacaksınız. Bu girdaplar tekneyi yavaşlatan sürtünmeyi gösterir.
Geniş apaz veya pupa seyrinde tekneyi yavaşlatmak için bir yol yelkenleri aşırı trim yapmaktır. Bu
süratinizi göreli olarak biraz daha fazla etkileyecektir.
Son olarak, dar apaz veya orsa seyrinde bumbayı rüzgar altına yelkenin istediğinden daha fazla
itebilirsiniz. Bu yelkenin fren gibi davranmasına neden olur, sizi süratle yavaşlatır. Bununla beraber
tekne kontrolu zorlaşacaktır. Yelkenler ters taraftan dolu iken tekneyi kontrol etmek için bir sonraki
bölüme bakın, “Beceriler: Geri Gitme”.
11
Beceriler: Geri Gitme
Daha eğlenceli bir pratik de geriye doğru yelken yapmaktır. Teknenin bu şekilde gitmemesi gerekir gibi
görünse de, start hattına erken gitmekte olduğunuzda veya birinin sizi hızla geçmesini istediğinizde
kullanışlı bir beceridir.
Başlamak için, bir orsada seyredin. Ardından tam rüzgara dönün ve teknenin durmasını bekleyin.
Tekne durduktan sonra bumbayı rüzgara dik olacak kadar itin. Bu noktada tekne geri gitmeye
başlayacaktır. Şimdi yeke normal den taman ters davranacaktır. Alıştığınız yönün tam tersine
yönlendirmek gerekecektir.
Geriye doğru hızla gitmek için, bir sancak kontrada seyredin. Yelken başınızın üstünden geçene kadar
rüzgara dönün. Yelkeni yakalayıp itin ve aynı zamanda, sadece rüzgara 5 derece olacak şekilde tekrar
sancak kontraya geçmek için yekeyi kendinize çekin. Teknenin geri gitmesi için bekleyin. Bu noktada
rotada kalmak için yekeyi tekrar itmeniz gerekecektir. Bu metot iskele kontrada da çalışır.
12
Bulmaca
Sitemizden bulmacanın etkileşimli çözülebilecek biçimine ulaşabilirsiniz.
Tanju Aktuğ
13
Özlem
Yaz sezonunun sonu ile birlikte denizde de kış hazırlıkları başladı. Tekneler karaya alındılar, suyun
zararlı etkilerinden bir süre uzaklaştırıldılar, onarımlar başladı. Gelecek sezon için hiç olmaz ise karina
temizlenip, zehirlisi sürülecek. Böylece yeni sezonda tertemiz gövde mavi suların üzerinde bir kuğu
gibi süzülebilecek.
Tekne sahipleri için tekne bakım ve onarımını öğrenirken ilk adım sayılan karinayı zımparalama ve
zehirli boyayı uygulama denizdeki güzel günlere duyulan
özlemi bir parça da olsa yok eder. Gerçi o beyaz kuğuların
karada demirler, kalaslar üzerinde değil, suların üzerinde,
rüzgarın önünde olmasıdır aşığın muradı… Her şeye
karşın ona yakın olmak, onu güzelleştirecek, rahatlatacak
işlemleri gerçekleştirmek dayanma gücünü arttırır.
Ancak Ankara’da tekneden kilometrelerce uzakta olmak
bu olanağı da yok eder. Belki telefon ile iyi haberlerini
alabilirsiniz, bakım yapanlar bazı resimler göndererek
içinizi rahatlatabilir, ne var ki sevgiliden uzaklığın özlemi giderek artar. Sayılı da olsa günler geçmek
bilmez. Heyecan giderek artar, yeniden o sevgili ile mavi suların üzerinde olmak, yeniden rüzgarın
önünde süzülmek isteği içinizi yiyip bitirir.
Teknesi karada bakımda olan, hem teknesinden, hem de denizden ayrı düşmüş deniz aşığı,
sevgilisinden ayrı düşmüş aşık gibi, özlem ateşi ile yanıp, tutuşur. Şair
Hasretler özlenenin değerini öğretir,
sonra ne türküler avutur insani,
ne de deniz,
ne de yanan tütün kokusu...
dizeleri ile ayrılık özlemini denizin bile dindirmeyeceğini söylerlerken, denizden de ayrı düşmüş biz
Ankaralı deniz aşıkları için dizelerin kalanını da dillendirmekten başka yapacak bir şey kalmaz:
sevmek özlemektir,
fedakarlık dersin ve susarsın
Sevgiliden uzak kalmak gerçekten zordur. İçimizi yakan ateş, onun yararı için uzaklarda olduğunu
bilmekle bile küllenmez. Bencillik değilse bile, hiç olmaz ise kendimizi biraz fazla düşünmek söz
konusudur. Kabullenemeyiz onu bizden uzaklaştıran nedeni, içimize sığdıramayız. Aklımız “Tamam”
dese de, mantığımız algılasa da, gönlümüz ile kalbimiz bir yerlerde dedikoduya başlayıp, ateşi
harlandırırlar. İşi gücü bırakıp, peşi sıra gitmemiz için bizi zorlarlar. Günler geçse, geceler olmasa diye
hırslanırız. Kabaran gönlümüzü şarkılar, türküler ile oyalamaya çalışırız.
Çaresizlik içinde bozkıra bakarken yelkencinin aklına Can Yücel’in dizeleri gelir
Başka türlü bir şey benim istediğim:
Ne ağaca benzer, ne de buluta.
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava
Tanju Aktuğ
14
15
milyonlarca insana ulaşmış,
kalite
belgesi ile
standartlarını
onaylatmış olmanın haklı gururunu yaşayan bir firmayız.
ISO 9001
Te k n i k v e A l t y a p ı
Ses ve ışık sistemi
Görüntü Sistemleri
Konstrüksiyon Sistemleri
Özel Show ve Gösteri Ekipmanları
R e k l a m v e Ta s a r ı m
Grafik Tasarım
Kurumsal Kimlik Uygulamaları
Web Tasarımı
Organizasyon
Resmi Törenler
Açılış / Kapanış Organizasyonları
Konserler, Festivaller
Spor / Fuar Organizasyonları
Prodüksiyon
Medya İlişkileri
Film ve Müzik Prodüksiyonları
Stüdyo Kayıt
K o n g r e v e To p l a n t ı
Uluslararası Kongre Organizasyonları
Eğitim Toplantıları
Bayii Toplantıları
Teşvik Gezileri
Lansman Toplantıları
Merkez: Erciyes İşyerleri Sitesi 2. Cad. No:19 Macunköy / Ankara / Turkey
t: +90 (312) 397 56 66
f: +90 (312) 397 58 88
Şube: Barbaros Mah. Uphill Court Residence A Blok D: 106 Ataşehir / İstanbul / Turkey
t: +90 (216) 688 46 41 (pbx)
f: +90 (216) 688 46 42
Ankara Yelken Kulübü
Sancak Mah. 555 cadde No: 1/8 Çankaya / ANKARA
39° 52.010' N - 32° 52.144' E T: 312 495 36 56 F: 312 438 28 83
w w w. o r g a n i z e r. c o m . t r
Biz, yaptığı organizasyonlarla

Benzer belgeler

deniz fenerleri - Ankara Yelken Kulübü

deniz fenerleri - Ankara Yelken Kulübü BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi

Detaylı

6 - Ankara Yelken Kulübü

6 - Ankara Yelken Kulübü BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi

Detaylı

Yelkenli Yat İle Yaşam Ahmet Çelenoğlu

Yelkenli Yat İle Yaşam Ahmet Çelenoğlu çamaşır ve bulaşık makinası, televizyon, buzdolabı ve derin dondurucu var. Ayrıca teknenin baş tarafında gizli bir jakuzisi var. Jakuzi istenmediği zaman kapatılıp depo olarak kullanılabiliniyor, b...

Detaylı