bir - Vakko

Transkript

bir - Vakko
MERHABA İLKBAHAR
Moda dünyası genel anlamda ‘kendin ol’ mesajı verirken, bireyselliğin son
yıllarda hiç olmadığı kadar öne çıktığı ve giyim kuşamda asıl fark yaratanın,
kıyafetleri üzerinde taşıyanın karakteri olduğu bir sezona giriş yapıyoruz. Belki
de 2016 İlkbahar/Yaz sezonu ile birlikte başlayan bu kolektif bireyselleşme
hareketi, modanın özüne dönmesini, yani sadece bir imaj yaratmaktan ibaret
olmayıp, ürün odaklı günlerini bize yavaş yavaş geri getirecek.
1938 yılında bir eşarp markası olarak doğduğu günden beri, üretimlerinin
kumaş ve dikiş kalitesini hiç taviz vermeksizin en üst seviyede tutan Vakko,
modaya akımlardan bağımsız yaklaşımının eseri koleksiyonlarıyla aslında hep
2
bunu yapıyor. Söz konusu koleksiyonlar, her ne kadar gözler önünde bir Vakko
Kadın ve Vakko Erkek profili çiziyor olsa da, o kadın ve o erkek her sezon aynı
çizgide ama farklı karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Üzerindeki elbiseyi ya da
takım elbiseyi, sadece ona biçilen imaj dolayısıyla seçmeyip, sezonlarla sınırlı
kalamayacak zamansız çizgisi, üstün kalitesi ve detaylarda saklı incelikleri
yüzünden tercih eden bireyler…
Bu sezon da onları Vakko Koleksiyonu’nda doğallığı, sadeliği ve özgür olmayı
savunan, şık ve özgün tasarımlar bekliyor. İlkbaharın mutlu rüzgarlarına kapılıp,
sonra da kendilerini yaz mevsiminin enerjisiyle şarj ederlerken onlara eşlik
edecek, eskiden kalma titiz alışkanlıklarla hazırlanmış yepyeni tasarımlar...
3
İÇİNDEKİLER
4 New & Now
72 Vakko Woman
Life is Beautiful
132 Seyahat
Patmos
12 Vakko Trends
Aynı Çizgide Farklı Bir Vakko Kadını
80 Vakko Couture
136 Vakko Mare
20 Modern Jet Set
Vakko 2016 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu
84 Vakko Wedding
Yeni Bir Masal ve Bir Yaz Gecesi Rüyası
142 Vakko Chocolate
36 Vakko Shoes & Bags
Egzotik Güzellik
102 Christofle
144 Vakko Kültür & Sanat
49 Röportaj
Fabiana Filippi
104 Man Trolling
Kusursuz Gömleğin Anatomisi
148 Vitali Hakko Kreatif Endüstriler
Kütüphanesi’nin dünyasından seçkiler
52 Vakko Monogram - Vakko Eşarp
Aksesuar Raporu
108 Vakko Man
150 Vakko Esmod
58 Röportaj
130 Stil İkonu
152 V2K designers
Pablo Picasso
New Season, New Attitude
Yapım-Yayın
VAKKO YAYINLARI
Yayın Türü
Ulusal - Süreli
Sorumlu Müdür
Filiz Sezer
Sayı 3 / Mart 2016
Vakko Dünyasından En Yeni Haberler
2
Paula Cademartori
Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi
İşletmeleri’ni Temsilen
İmtiyaz Sahibi
Bülent Ahmet Turan
Yönetim Yeri
VAKKO HOLDİNG
Altunizade Mahallesi Kuşbakışı Caddesi
No: 35, Üsküdar/İstanbul
216 554 07 00
Sezonun Gece Modası
Gelenek ve Yenilik
Modern Dandy
Katkıda Bulunanlar
Zeynep Yener, Emre Güven,
Serkan Emiroğlu
Güneşin Rengi, Denizin Sesi
Şimdi Tatlı Zamanı
Fikret Muallâ Saygı
Basım Yeri
Promat Basım Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Orhangazi Mahallesi, 1673. Sokak No:34
34517 Esenyurt-İstanbul
Tel:0212 622 63 63, İ[email protected]
www.promat.com.tr
New & Now
New & Now
Denİzaltı
YENİ GEOMETRİ
İngiliz tasarımcı Sophia Webster, her sezon koleksiyonları aracılığıyla
yeni bir hikaye anlatmakla kalmıyor, koleksiyonlarını sergileyiş biçimiyle
de herkesi bu hikayelerin parçası olmaya davet ediyor. Ünlü tasarımcının
2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun tanıtımı için seçtiği denizkızı teması
da, bu sezon okyanusları ayaklarımıza getireceğinin işaretiydi. Denizler
altındaki yaşamı göz alıcı renkler ve eğlenceli motifler eşliğinde
yansıtan ayakkabılar, kimi zaman akrilik yüzeylerinde grafik desenler,
kimi zaman da topuklarında istiridye kabuklarından ilham alan formlar
karşımıza çıkarıyor. Şayet bir süre daha deniz kıyısına gidemiyorsanız,
denizi ayaklarınızda hissetmek için Sophia Webster’ın 2016 İlkbahar/
Yaz koleksiyonuna mutlaka göz atın.
2016 İlkbahar/Yaz sezonu hazır giyimden
aksesuarlara, adeta geometri dersi veriyor.
Çizgilerin hipnotize eden gücünü kullanan
tasarımlar, yeni sezonun olmazsa olmazı haline
gelirken; Anya Hindmarch koleksiyonundaki
çizgiler ister istemez retinamıza takılıp kalıyor.
5
4
Mücevher aşkına…
Fiyonk sadece
bir detay
olmaktan çıkarsa…
New Yorklu tasarımcı Joshua Sanders’ın
ayakkabı modasının merkezi İtalya’da
kurduğu ve kendi adını verdiği markasında
uyguladığı ‘street couture’ yaklaşımıyla
sneakerların artık sadece sokaklara ait
olmadığı fikrini iyice benimsedik. Parson’s
School of Design diplomalı tasarımcının,
mezuniyetinin ardından bir süre Paris’te
Maje, Isabel Marant ve Sandro gibi markalar
için çalıştıktan sonra, kendi kapsül sneaker
koleksiyonunda da böyle bir yaklaşım
sergilemesi aslında çok şaşırtıcı değil. İtalyan
zanaat geleneğini kaykay ayakkabılarından
ilham alan tasarımlar üzerinde konuşturan
Joshua Sanders, sıradışı dokular, kalın
kauçuk tabanlar ve iri fiyonkları markasının
alametifarikaları
yapıyor.
Sonuç;
tam
manasıyla, ‘street couture’.
Vakko Kadını’nın mücevher tutkusu, değerli taşları altın ve gümüşün
kimyası ile buluşturarak mimariden ilham alan geometrik formlar
üzerinde yorumlayan, modern ve zamansız bir koleksiyonda
karşılık buluyor. Pırlanta ve elmasın yanı sıra renkli taşları da nefes
kesen tasarımlara dönüştüren mücevher koleksiyonundaki her bir
parça, kadının zarafetini küçük dokunuşlarla taçlandırıyor.
New & Now
Doğal olarak…
New & Now
ŞEHİRLİ VE SPORTİF
AKSESUARLAR
Sezon modasına hakimiyet kuran doğallık
anlayışı, doğal malzeme ve dokulardan
tasarımlara yön veriyor. Tamamında ya
da sadece detaylarında rafyanın natürel
dokusunu taşıyan tasarımları günün hangi
saatinde giyeceğiniz tamamen sizin kişisel
stil yorumunuza kalıyor.
7
6
Bir gezginin günlüğü
Moda dünyasına yön veren tasarımcıların
koleksiyonlarını hazırlarken uzak diyarlara
yaptıkları yolculuklar ve farklı kültürlerle olan
deneyimlerinden ilham almaları yeni bir şey
değil. Ancak daha önce seyahat kavramının
bizzat sözlük anlamıyla koleksiyonlara ilham
verdiğine tanık olmamıştık. 2016 İlkbahar/
Yaz sezonunda gözünü uzak diyarlara diken
tasarımcılar arasında ayakkabı ve çanta
modasına yenilikçi ve eğlenceli bir bakış açısı
getiren Charlotte Olympia var. Koleksiyonuna
‘I Married Adventure’ (Macerayla Evlendim)
adını veren tasarımcı, 1910-30 yılları arasında
fotoğrafçı eşiyle birlikte pervaneli uçağa
atlayıp, dünyayı dolaşan Osa Johnson adlı bir
gezgin kadının günlüğünden ilham alıyor.
Moda dünyasında şık ve spor giyim arasındaki çizgiler giderek belirsizleşmeye başlarken,
aksesuarlar da bu değişimden payını alıyor. Kolay taşınır ve çok cepli olmak gibi bir sırt
çantasından beklediğiniz tüm fonksiyonel özellikleri, derinin rafine dokusu ile buluşturan
şehirli versiyonlarını hiç kimse Vakko Erkeği’nden daha çok benimseyemez. Takım elbisesi
ile ofise giderken ya da hafta sonu kaçamaklarına doğru yol alırken... Bu sezon onu sırt
çantasız görmeniz neredeyse imkansız. Ayrıca klasik ayakkabılara özel, çift toka zarafetinin
sneaker’larla tanıştığı modeller de, 2016 İlkbahar/Yaz Vakko ayakkabı koleksiyonunda takım
elbiselerden ‘casual’ görüntülere farklı stilleri, aynı noktada buluşturuyor.
New & Now
New & Now
9
8
Çok özel bir kadın ve onun
üç farklı ruh hali…
VAKKO INFINITI for HER
Katia, Piu Piu ve V de Vakko ile Türkiye’de kendi parfümünü üreten ilk moda
markası olan Vakko, parfümlerin gizemli dünyasındaki yolculuğuna, Vakko
Infiniti for Him’in ardından dünyanın en özel çiçek ve bileşenlerini üç farklı
şekilde yorumlayan Vakko Infiniti for Her serisi ile devam ediyor.
Fransız parfümörler tarafından uzun süren çalışmaların sonunda
tasarlanan ve Fransa’da üretilen Vakko Infiniti for Her, her kadının
günlük hayatının farklı anlarında farklı bir stil ve ruh haline bürünme
yeteneğine duyulan hayranlığın eseri. Dünyanın en özel çiçek ve
bileşenlerini bir araya getiren ve üç parfümden oluşan seri, Vakko
Kadını’nın duru, zarif, iddialı, enerjik ve büyüleyici yönlerini akılda
kalıcı notalarla anlatıyor.
Vakko Infiniti for Her No.1
Gülün zarafeti, menekşenin saflığı ve vanilyanın duru aromasını
büyülü bir şekilde buluşturan koku, şık ve zarif Vakko Kadını’nın
gündüz stilini parfümüyle tamamlaması için tasarlandı. Böğürtlen ve
pembe biber notalarıyla zenginleşen bileşim, benzersiz ve rafine bir
koku ortaya koyuyor.
Vakko Infiniti for Her No.2
Vakko’nun modaya zamansız yaklaşımını kokuların dünyasına
uyarlayan parfüm, içeriğindeki saf ve duru portakal çiçeğine
eşlik eden yasemin, amber ve vanilya notaları ile yaz mevsiminin
heyecanını yansıtırken, aynı zamanda enerjik ve taze kokusuyla hafta
sonu mutluluklarını çağrıştırıyor.
Bir parfüm, sizi bir anda bambaşka
bir havaya sokabilir. Ama
aslında kokular, sizi olduğunuzdan
farklı göstermek için değil, kim
olduğunuza vurgu yapmak ve her
zaman sizi hatırlatmak
için tasarlanır. Bu yüzden Vakko
Infiniti for Her üç farklı kokuya
sahip. Çünkü kadınların ruh
halleri değişkendir.
Vakko Infiniti for Her No.3
Esrarengiz paçuli, konyak, viski ve pembe biber notalarını taze çiçek
aromaları ile buluşturan, baş döndürücü bir kokteyl... Feminen ve
tutkulu bir karışım olan parfüm, Vakko Kadını’nın gizemli çekiciliğini
gece ışıkları altında vurguluyor.
10
11
Aynı
çizgide,
farklı
bir
12
VAKKO
KADINI
Vakko Kadını, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunu doğal, duru ve
aynı zamanda dinamik bir stille karşılıyor. Şıklık ve rahatlığın
dengeli birlikteliğinde hayat bulan tasarımlar; yalınlığı detaylarla
farklılaştıran, dökümlü kesimleri belli bir disipline oturtan başka
dengeler de kurarak, Vakko Kadını’na günün her saatinde özgür
ve özgün bir silüet vadediyor.
13
1.
MUTLU ÇİZGİLER
Modanın kolay kolay gündeminden düşürmediği çizgililer, bu sezon en optimist yorumlarıyla
Vakko koleksiyonundaki uzun elbise, etek ve dökümlü pantolonlara çarpıcı bir dinamizm
getiriyor. Bu enerjiyi üzerinizde hissetmek ve çizginizi belli etmek için karşınızda çok seçenek
var. Dikey, yatay, ince, kalın... Farklı formlardaki çizgilerin, kimi zaman siyah-beyaz ikilisinin
vazgeçilmez gücü, kimi zaman da gökkuşağının tüm renkleriyle buluşarak, temposu ve grafik
etkisi yüksek tasarımlara dönüştüğü sezonda, bu etkiyi ayakkabılarınızın topuklarına kadar
hissedeceğinizden eminiz.
2.
‘BENİM STİLİM’
4.
KOKTEYL SAATİ
90’ların geri dönüşünü kutladığımız bir sezonda, dökümlü
kumaşlardan bol ve uzun elbiselerin dayanılmaz hafifliği ile
yeniden buluşmamızı da kutlamamız gerekmez mi? Gün daha
Yalınlığın, ince düşünülmüş detaylarla buluşarak fark yarattığı
bitmedi, gece henüz başlamadı. Ve siz, üzerinizde adeta
görüntüler... Şık, rahat, net ve özgün... Tüm bu özellikleri
gecelik gibi uçuşan, hatta dantelli yorumlarıyla bu hissi daha
barındırması itibariyle, sizin de sahiplenmek isteyeceğiniz
da vurgulayan elbiseniz içinde doğru zamanda doğru yerde
bir stil... Bol ve uzun silüetlerinde bel hattına keskin vurgular
olduğunuz gibi, gecenin ilerleyen saatlerine de hazırsınız. Tıpkı,
yapan dökümlü parçalar, limon sarısı, mercan, turkuaz, saks
90’lı yıllarda Kate ve Carolyn gibi isimleri olan bazı stil sahibi
mavisi gibi renklerle buluştuğunda sıcak rüzgarlar estirirken;
kadınlar gibi...
aynı stilin somon, lila, uçuk sarı ve gri tonlarındaki yorumları
sakin, dingin ve duru bir profil çiziyor.
15
14
3.
ADA HAYATI
2016
İlkbahar/Yaz
yansıyan
‘rahat
podyumlarının
şıklık’
anlayışı,
geneline
Vakko
koleksiyonunda rafine bir çizgiyle buluşuyor.
Şehir hayatının yoğun temposu içinde bile, size
sakin ve mutlu bir adada yaşıyor olduğunuz
hissi veren, doğal kumaşların hafifliğine teslim
5.
YENİ UFUKLAR
Maceraperest bir ruh hali, doğayla iç içe ve farklı kültürleri keşfetmenin
tasarımlar, şıklık ve rahatlık dengelerini bol kesim
peşinde bir yaşam stilinin modaya yansıması... Vakko’nun bu sezon size
pantolon ve tunikler, uzun elbise ve etekler ya
fonksiyonel şıklığın üniformaları olarak önerisi, safari renklerinde, bol cepli
da şortlar üzerinde sergilerken; sandalet ve
pantolon ve tulumlar. Etnik desenlerin enerjisini yayan bol kesim elbise,
spor ayakkabılar da fiyonk, düğüm ve boyama
tulum ve şortlar ya da çiçek bahçelerinin nakış işlemelerle resmedildiği
detaylarıyla bu mutlu tabloyu tamamlamak üzere
tasarımları da bu karışıma dahil ettiğinizde, önünüzde sizi bekleyen bir
koleksiyona dahil oluyor. Issız bir adaya düşseniz
safari tatili ya da etnik coğrafyalara kaçış planı olmasa bile, tüm renk ve
yanınıza alacağınız üç parçanın cevap anahtarı...
desenleriyle doğanın gücü sizinle.
Tabii, sadece üç parça ile yetinebilenler için...
Modern
JET SET
İlk kez 1950’li yıllarda kullanılmaya başlanan ‘jet
set’ terimi, o dönemde toplumların üst sınıfını
ifade etmek üzere kullanılan ‘café society’
tabirini tahtından etmiş; jet motorlu uçaklarla çok
uzaklardaki egzotik destinasyonların birinden bir
diğerine geçen ve hayattan keyif almayı bilen
16
insanların oluşturduğu grubun adı olmuştu.
Bugünün seyahat olanakları hava yolculuğunu
demokratize etmiş olsa da, hayattan gerçek
anlamda keyif almayı bilmek hala çok özel
insanlara mahsus bir meziyet. Tıpkı Vakko Kadını
ve Vakko Erkeği gibi…
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
Egzotik
güzellİk
Giyim stilinizi egzotik dokunuşlarla
tamamlamak üzere dünyanın en
ünlü moda ve aksesuar tasarımcıları
tarafından yorumlandılar ve Vakko
Shoes & Bags 2016 İlkbahar/Yaz
koleksiyonunda
buluştular.
Yeni
sezonun en çarpıcı tamamlayıcıları,
çok uzakları ayağınıza getirecek kadar
iddialı ayakkabılar ve deri ile rafyanın
doğal güzelliğini yansıtan clutch
çantalar olarak karşınızda. Charlotte
Olympia’nın akrilik clutch modelleri ise,
modayı sadece kendini iyi hissetmek
amaçlı kullanan ve stiline eğlence
unsuru katmayı bilen kadınlar için…
36
Vakko
39
38
Charlotte Olympia
Stuart Weitzman
Brian Atwood
43
42
Vakko
Santoni
45
44
Charlotte Olympia
Casadei
47
46
Santoni
Charlotte Olympia
Röportaj
Röportaj
Bir Umbria hikayesi
FABIANA FILIPPI
49
48
1985 yılında kurulduğundan beri Fabiana Filippi her sezon gelenek
ve zanaate olan bağlılığını vurgulayan, ancak bir o kadar da çağdaş
koleksiyonlara imza atıyor. Markanın ardındaki temel motivasyon ve
bunu besleyen ilham kaynakları nedir?
Fabiana Filippi’nin günümüz moda dünyasında yarattığı fark, markanın
kumaş seçimlerinden dikiş kalitesine, giyim kuşama ürün odaklı yaklaşımının
neticesi. Haliyle, bu ayrıcalık kendini en iyi siz o ürünlere dokunduğunuzda
hissettirebiliyor. Bir de markanın kurucu ortağı ve başkanı Mario Filippi
Concetta’nın tutku dolu sözlerinde...
Fabiana Filippi, İtalya’nın tarihi zenginlikler bakımından en önemli
bölgelerinden biri olan Umbria’da kuruldu. Dolayısıyla, markanın en
büyük ilham kaynağı da burası. Kardeşim Giacomo ile birlikte otantik
bir İtalyan markası yaratmaya karar verdiğimizde, bölgenin dünya
çapında tanınan zanaat geleneğini, kendi mükemmelliyetçi bakış
açımızla buluşturarak, modern bir tasarım vizyonuna dönüştürmeyi
amaçladık. En başından beri bu böyle…
Bir koleksiyonun etiketinde ‘Made in Umbria’ ibaresi olması neden bu
kadar gurur verici bir şey?
Bunun tek bir sebebi var, o da yüksek zanaat. Fabiana Filippi
koleksiyonları için vazgeçilmez bir değer… İtalya’nın bu konudaki
uzmanlığı, koleksiyonlarımızın kalite ve stil dengesinde gün ışığına
çıkıyor ve harita üzerinde ne kadar küçük ölçekli olursa olsun, yüzyıllar
boyu zanaat bilgisine gardiyanlık yapmış bir bölgedeki büyük
potansiyeli gösteriyor. Fabiana Filippi koleksiyonları, Umbria’daki en
iyi zanaatkarlarla yaptığımız profesyonel işbirliklerinin neticesinde
ortaya çıkıyor.
Zanaat geleneği ile bu derece iç içe bir tabloya, koleksiyonların kumaş
ve üretim teknikleri söz konusu olduğunda inovasyon nasıl dahil oluyor?
Yaptığımız işin özünde, koleksiyonların gerektirdiği yeni materyal
karışımları ve özel işlemler konusunda deney yapmak var. Yüksek
kalite standartlarımızı düşürmeden ve zanaat yaklaşımımızla birlikte
marka kimliğimizi oluşturan tüm diğer değerlerimizi de koruyarak,
koleksiyon oluşturmanın süreçlerini optimize etmek için çalışıyoruz.
Moda dünyası giderek daha yoğun şekilde imaj üzerine kurulu bir
dünya haline gelirken, ilgi odağına ürünün kendisini koyan bir marka
olarak, belki de modanın yeniden özüne dönmesini tetikleyecek bir
fark yarattığınızı düşünüyor musunuz?
Röportaj
Röportaj
51
50
Markamızın büyüme stratejisinde ürün bizim için hep yol gösterici
oldu. Her zaman en büyük yatırımı kaliteye, yaratıcılığa, zanaate ve
detaylara yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bunların
tamamı ‘Made in Italy’ demek. Bu kavramın sadece bir etiketle
belgelenmesi de değil bizim için önemli olan. Asıl amacımız, o
etiketin ifade ettiği tüm bu değerleri, kullanıcının o ürünle birlikte
yaşayıp, bizzat deneyimleyebilmesi. Sahip çıktığı temel değerleri
üzerinden tanınan ve tercih edilen bir marka olmakla ilgileniyoruz.
Tüketici perspektifinden baktığınızda, bir kadının Fabiana Filippi
koleksiyonlarını tercih etmesindeki en önemli etken sizce ne olabilir?
Bu konuda Fabiana Filippi kadınlarına saygımız sonsuz. Biz
onlara fonksiyonelliği güzellikle buluşturan, ayrıcalıklı ve modern
koleksiyonlar hazırlıyoruz; onlar da koleksiyonlarımıza bu bilinçle
yaklaşıyorlar. Sunduğumuz kıyafetlerin, şık ve zarif bir stil
önermesinin yanı sıra, kendi karakterlerini de ortaya koymaya davet
ettiğinin bilincindeler.
Zamansızlık kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? Bu tanımın içinde ‘eğer
bir kıyafete yatırım yapıyorsanız, onu modanın öngördüğü altı aylık
süre zarfından çok daha uzun süre kullanmalısınız’ mesajı da var mı?
alışkanlığımız var. Diğer taraftan Fabiana Filippi’nin iş ahlakının en
temelinde, çalışanlarına karşı adil ve dürüst olmak prensibimiz yatıyor.
Onlara rahat, huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyoruz.
Kesinlikle var. Ürünlerimizin uzun ömürlü olması için kaliteyi bu kadar
önemsiyoruz. Ancak Fabiana Filippi’de zamansızlığın esas anlamı,
koleksiyonlarımızın farkını ortaya koyan denge ve detay karışımında.
Sadeliği küçük müdahalelerle yorumlayıp, kadınlara zaman
kavramından tamamen bağımsız bir şıklık önerisinde bulunması…
Etik değerlere sahip bir moda markası olarak yola devam etmenin
önünüze çıkardığı engeller var mı? Bu sizi kısıtlayan bir şey mi?
Etik moda kavramı ile ilk nasıl tanıştınız ve bu kulvarda ilerleme kararı
aldınız?
Bir ekosistem yaratmak adına başından beri sürdürülebilir kalkınmayı
destekleyecek entegre yolların arayışında olduk. Bu kapsamın içinde,
lokal ve uluslararası çapta sosyal çevremize saygılı olmak; yaptığımız
işin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek kaynaklara
yatırım yapmak ve tedarikçilerimize de bu anlayışı benimsetmek
Eğer bir marka kendini etik olarak tanımlıyorsa, bu o markanın tüm
faaliyetlerine yansıyan bir değerdir. İçeride ekonomik değer yaratmak
ve sürekli gelişmek için çalışılan, huzurlu, motive ve işbirlikçi bir
çalışma ortamı vardır. Böyle bir çalışma ortamını etik prensiplerinizle
organize etmek, herkes için ortak fayda sağlar. İç kaynaklarımızı
büyütmenin, şirketimizi büyütmekle eş anlamlı olduğuna inanan bir
markayız biz.
Son olarak, bizi 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunuzda bir tura çıkarır mısınız?
2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, açık ve ferah renk tonları, doğal ve
saf materyallere olan bağlılığı ve yeni asimetrik hacimleriyle öne çıkıyor.
Dünyanın en iyi iplik, kumaş ve derileri üzerine yaptığımız araştırma
ve bu konudaki tutkumuzun eseri bir koleksiyon… Kaşmirler, pamuklu
kumaşlar, keten tüller… Koleksiyonda kullandığımız kumaşların neredeyse
tamamı hissedilmeyecek kadar hafif. Birçoğunun üzerine zanaat tekniği
ile el boyaması desenler yapıldı. Pamuklu trikolarda ise çok özel örmeler
kullandık. Bu koleksiyon, ayrıca, denim kumaşını da daha şık ve sofistike
bir bakış açısı ve feminen detaylarla yorumluyor.
Peki, bu koleksiyonun ‘mutlaka’sı nedir?
Üzerinde vizon şeritler olan organze yelek… İpek şifondan uzun bir elbise
üzerine giydiğinizde sonuç mükemmel olacaktır. Tafta dokusunda özel bir
teknik kumaştan yapılmış maksi parkamızı da yumuşak süet pantolonlarla
giyilmek üzere tasarladık. Ayrıca koleksiyondaki krepe kumaştan
pantolonlarımızı eşofman kadar rahat olmaları için sadeleştirdiğimizi
de söylemem lazım. Bir de sandaletleri bu sezon kadınları gündüzden
geceye taşıyan, en kullanışlı ve en feminen aksesuarlar olarak görüyorum.
Vakko Monogram - Vakko Eşarp
AKSESUAR
Raporu
Sezon modası sadeliğin detaylarla farklılaştığı tasarımlara yönelirken,
giyim stilinizdeki bu farklılığı bir adım öteye taşımak istediğinizde,
Vakko Eşarp ve Vakko Monogram koleksiyonları karşınıza birbirinden
şık tamamlayıcı aksesuarlar çıkarıyor.
53
52
İster saçında, ister boynunda ya da omzunda, isterse çantasına iliştirilmiş halde taşısın, her
kadının şıklığını bütünleyen vazgeçilmez bir aksesuar olan eşarp, 2016 İlkbahar/Yaz Vakko
Eşarp koleksiyonunda toplam 108 desen ve 692 renk seçeneğiyle yeniden yorumlanıyor.
Çiçek bahçelerinden ilham alan desenler, etnik motifler ve denizci çizgilerini özel dokuma
ipek kumaşlar üzerine taşıyan koleksiyon, aynı zamanda pastel tonlar ve minimal desenlere
de yer açarak, kıyafet tercihlerinizle tamamlayıcı aksesuarlarınız arasında bir denge
kurmanızı sağlıyor.
Pastel tonları canlı renklerle buluşturan modelleriyle her kadının bir başka vazgeçilmez
aksesuarı olan çantaları sezon modasının en ayrıcalıklı tamamlayıcılarına dönüştüren
Vakko Monogram, 2016 ilkbahar/Yaz sezonunda deri üzerine lazer kesim tekniği ile
işlenen desenleriyle yenilikçi çizgisini ortaya koyuyor. Sezonun olmazsa olmazı büzgülü
çantalardan, küçük çanta tutkunları için özel olarak tasarlanmış zincir saplı modellere,
gündüzden geceye, tüm ihtiyaçlarınıza şıklık ve fonksiyonellik denklemiyle cevap veren
sayısız seçenek Vakko Monogram koleksiyonunda sizi bekliyor.
54
55
56
57
Röportaj
Röportaj
Günün birinde aksesuar tasarımcısı
olacağınızı biliyor muydunuz? İlk kez ne
zaman bir çanta ya da bir çift ayakkabıya
gerçekten tutulmuştunuz?
Modaya her zaman ilgim vardı.
Çocukluğumdan beri özellikle aksesuarlara
hep
meraklı
oldum.
Büyükannemin
gardırobundaki
elbise,
mücevher
ve
aksesuarları karıştırarak geçirdiğim uzun
saatleri hala çok net hatırlıyorum. Sonra bu
sıradan ‘oyun’ benim için peşinden koşulacak
bir rüya haline geldi. ‘Prada flower’ sahip
olduğum ilk İtalyan ayakkabısıydı.
Kendi markanızı kurmadan önce iki yıl
süreyle Versace’de aksesuar tasarımcısı
olarak çalışmışsınız. Nasıl bir tecrübeydi
sizin için? Bu deneyimin bugün kendi
markanıza neler kattığını düşünüyorsunuz?
Benim için büyük bir şanstı. Markanın tasarım
ekibinde yer alıp, birebir Donatella’yla
çalışmak, moda ve aksesuarlar hakkındaki
bilgimi genişletti. Ve tabii profesyonel
anlamda bu işin nasıl yapılması gerektiğini
öğrendim. Versace’de geçirdiğim unutulmaz
zamanlar süresince, bu uzun soluklu ve
uluslararası markanın ruhunu anlama fırsatını
yakaladım.
Kendi markanız altında ilk tasarladığınız
çanta hangisiydi?
58
‘Sylvie bag’ adlı modeli tasarlamıştım. Şimdi
hatırlıyorum da elimde sadece iki çeşit
malzeme ve üç renk opsiyonu vardı. İkonik
çanta tokam da, bu çantanın tasarımıyla
birlikte ortaya çıktı. O ortaya çıkış anını çok
seviyorum.
Renklere sözünü
geçiren tasarımcı
PAULA CADEMARTORI
Hikayesi tam olarak nedir bu tokanın?
Brezilya’da yaşarken oradaki lokal bir takı
markası için tasarımlar yapıyordum. Bu
deneyimimin, bugün markamın logosu haline
gelen çanta tokasının ortaya çıkmasında
büyük etkisi var. Mücevheri anımsatan
değerli bir element olarak görüyorum bu
tokayı. Yüksek zanaat ürünü aksesuarlarıyla
bir stil ifadesi ortaya koyan kadınlar için
tasarlanmış, zamansız şıklığın sembolü…
Yaratıcı süreçleriniz nasıl?
Biraz İtalyan, biraz Brezilyalı… Şu sıralar kendine özgü geometrileri olan
çok renkli çanta ve ayakkabı tasarımlarıyla moda gündeminde olan Paula
Cademartori’nin koleksiyonları da tıpkı kendisi gibi: İtalyan zanaat ustalığı,
ilhamını Brezilya’dan alan renk ve dokularla buluşuyor.
İflah olmaz düzeyde meraklı bir insan
olduğum için sanat, müzik, sinema, edebiyat
gibi farklı alanlara ilgi duyup, onlardan
besleniyorum. Cep telefonumda kocaman
bir görsel arşivim var, gözümü okşayan her
şeyi topluyorum. Aynı zamanda hem yeni
ilhamlar hem de yeni teklifler almak üzere
bütün önemli fuarlara gidiyorum. Yeni bir
koleksiyon üzerinde çalışırken bakış açım
her zaman çok kişisel. Duygularımı ifade
ediyorum; onları formlar, renkler ve dokulara
dönüştürüyorum.
Detaylar
aksesuar
tasarımının çıkış noktasıdır. Ben de tüm
hislerimi, tasarımlarımı farklı kılan o küçük
detaylara yöneltiyorum. Bunların başında
çanta tokam geliyor. Aynı zamanda örme
deri saplar, yalın çizgiler, geometrik kesimler
de bu bakış açımın neticeleri. Çanta ve
ayakkabı tasarımlarımın zamansızlık mesajı
taşıması ve her dönemde çağdaş, rafine ve
kozmopolit görünmesi benim için önemli.
Tasarımlarınızda kullandığınız renklere
bakınca, bu yaratıcı süreçlerde Brezilya
kökenizin de çok baskın olduğunu
düşünüyoruz...
Kesinlikle! Brezilyalı genlerim tasarımlarıma
doğrudan yansıyor. Özellikle de farklı renk ve
malzemeleri bir araya getirirken…
günden beri de planımda hep bu vardı.
Bence bu doğal bir evrim, gerek stil gerekse
marka stratejisi olarak…
Ayakkabı tasarımlarınız, çanta
koleksiyonunuzu nasıl tamamlıyor?
Aynı estetik değerlerle hayata geçtikleri
için aynı amaca hizmet ediyorlar. O amaç
da kadınlara kendilerini güzel ve özel
hissettirmek.
Topuklu ayakkabılarla yürümek konusunda
başarılı mısınız?
Tabii ki, bu konuda çok iyiyim!
Hem bir kadın hem de bir tasarımcı olarak,
kadınların ayakkabı ve çantalara olan
tutkularını açıklayabiliyor musunuz?
Doğru aksesuar her zaman fark yaratır!
Bence tek sebep bu.
Şu anda gardırobunuzda kaç çanta var? Ve
bunlardan kaç tanesi kendi markanıza ait?
Sanırım artık sayısını bilmiyorum ve hepsi
kendi markamın çantaları.
2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunuz
hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bu koleksiyondaki başlıca referanslarım,
dalgaların hareketi ve denizin pırıltılı
renkleri. Üst kalite deriler, tasarıma zanaatsal
yaklaşım ve zamansız şıklık kavramı her
defasında olduğu gibi bu koleksiyonda da
beni yönlendiren faktörler oldu. Bu çıkış
noktalarımı feminen ve fonksiyonel bir
estetikle yorumladım. Koleksiyonun dünyası
‘Heritage’, ‘Radical’, ‘Small Leather Goods’,
‘Les Minaudières’ ve ayakkabı bölümlerinden
oluşuyor. İtalyan işçiliğini de yine ön planda
tutuyoruz.
59
Paula Cademartori - Petite Faye
Koleksiyondaki kişisel favoriniz hangi
çanta modeli?
Ayrım yapmam çok zor ama eğer sadece bir
tane çanta modeli seçme hakkım olsaydı,
herhalde ‘Carine’ adlı çanta modelimi
seçerdim.
Kendi markanız altında ayakkabı tasarımı
yapmaya yakın zamanda başladınız; ama
aslında sizin aksesuar tasarımcısı olarak
yola çıkış noktanızda ayakkabılar vardı
ve hatta 2009 yılında Vogue Talents
yarışmasına da ayakkabı koleksiyonunuzla
katılmıştınız...
İlk
ayakkabı
koleksiyonumu
2015-16
Sonbahar/Kış sezonunda çıkarttım. Ama
ayakkabılar benim için her zaman büyük
bir tutkuydu ve aslında markamı kurduğum
Paula Cademartori - Carine
LIFE IS
60
Beautiful
2016 İlkbahar/Yaz sezonunda Vakko Kadını, ruhunu özgür bırakan
tasarımlarla hayatı yeniden keşfediyor. Ona en çok yakışan, sadece
kendisi olmak.
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
Vakko Couture
BOHO ELBİSE
Flamenko zamanı
Chiara Boni
Elie Saab
Temperley
Dantel ve transparan kumaşların katkısıyla yeni sezona hakimiyet kuran
hafiflik, uzun romantik elbiseleri ilkbahar rüzgarlarına teslim ediyor. Elie
Saab ve Temperley koleksiyonlarındaki bohem silüetler, sezonun stil
mesajını veriyor.
80
Yeni sezonda gece elbiseleri
ilhamını İspanya’dan ithal ediyor.
Düşük
omuzlar,
volanlar
ve
farbalalar, uzun elbiseler üzerinde
flamenko rüzgarları estirirken; bu
feminen stil; kırmızının gücüyle
buluştuğunda geceye çok yakışan,
iddialı silüetler ortaya çıkıyor.
RED ALERT
VA KKO
Couture
Jenny Packham
Naeem Khan
Kırmızının 2016 İlkbahar/Yaz sezonunun rengi olduğuna ikna olmak
için bir kez daha podyumları gözden geçirmek yeterli. Bu sezon
tasarımcılar, en göz alıcı gece elbiselerini mat ya da parlak, açık ya
da koyu tonlarda kırmızı kumaşlardan kesip biçti.
81
Vakko Couture
puf etekler
RENKLERİN
GÜCÜ
New Yorklu tasarımcı Gabriela
Cadena’nın
bu
sezon
gece
elbiselerine ağırlıklı renk veren mavi
tonu, Henri Matisse’in mavisine
rakip geliyor. Renklerin gücüne
yatırım yapan yalnızca Cadena
değil. Badgley Mischka’dan Naeem
Khan’a, moda dünyası bu sezon
gece elbiselerine en çok saks
mavisi ve fuşya gibi doygun renkleri
yakıştırıyor.
Naeem Khan
Kabarık eteklerin sezonuna hoşgeldiniz!
2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında
çağdaş bir bakış açısıyla yorumlanan
bu klasik etekler, kırmızı halı şıklığını
gardrobunuza taşıyor.
82
Gabriela Cadena
83
Çicek bahçeleri
MATICEVSKI FARKI
Moda dünyasının ‘teknik dehası’ olarak anılan Avustralyalı genç
tasarımcı Toni Maticevski, dramatik ve sanatsal silüetlere imza atma
geleneğini bu sezon da sürdürüyor. Göz dolduran hacimli görüntüler,
siyah ve beyazın yalınlığında vurgulanırken; kalın çizgiler ve soyut
desenler de koleksiyona renk katan parlak turuncu ve sarı tonlarıyla
buluşuyor. İlk kez bu sezon tasarımlarında çok ince tüller kullanmaya
başlayan Toni Maticevski, feminen görüntülerine masalsı bir hafiflik
katan bu kumaşlara drapelerle şekil vererek, ‘heykelsi’ ve ‘akışkan’
arasında denge kuran formlar yaratıyor.
1999 yılında Toni Maticevski tarafından kurulan Maticevski, genç
tasarımcının gerek kumaş seçimleri gerekse deneysel kesimlerinin
yenilikçi duruşuyla, modayı yakından takip edip, giyim stillerinde
fark yaratmayı sevenler tarafından benimsenerek, kısa sürede kendi
kitlesini yarattı. 2002 yılında L’Oreal Melbourne Fashion Festival’inde
‘En İyi Tasarımcı’ ödülüne layık görülen Toni Maticevski, kendi ülkesi
Avustralya ve New York Moda Haftaları’nın en çok konuşulan isimleri
arasında yer alıyor.
Cynthia Rowley
Badgley Mischka
Monique Lhuillier
Modanın, özellikle de İlkbahar/Yaz sezonlarında, romantik çiçek bahçelerinden ilham alan tasarımlara yer açması, yeni
bir şey değil. Ancak Badgley Mischka, Cynthia Rowley, Monique Lhuillier ve daha pek çok tasarımcı koleksiyonunda
gözlemlediğimiz üzere, bu sezon çiçekler hiç olmadıkları kadar büyük ebatlarda karşımıza çıkıp, çok daha büyük
görsel etkiler yaratıyor.
VA KKO
84
Wedding
85
Vakko Wedding
Vakko Wedding
3. boyut
Şeffaf etekler
86
YENİ
bir
MASAL
Naeem Khan
Monique Lhuillier
Romantizmin ifadesi çiçekler, gelinliklerin vazgeçilmez motifi olmaya
yeni sezonda da devam ederken; tasarımcıların ince işçilik ve üç
boyutlu yorumlarıyla bu ifadesini somutlandırıyor.
87
Novia D’Art
İkİncİ ten: Dantel
Yeni sezonda iç astarı kısa
bırakılmış eteklere sahip gelinlikler,
klasik uzun modellere farklı, çarpıcı
ve çok daha genç bir alternatif
olarak karşımıza çıkıyor. Modern
zamanların ihtişamıyla ışıldayan
ve hareketlenen şeffaf etekler,
hayatının en özel gününde farkını
ortaya koymak isteyen gelinlerin
tercihi.
Dünyanın en ünlü tasarımcı ve markalarının gelinlik
koleksiyonlarını aynı çatı altında buluşturan Vakko Wedding’ in,
2016 İlkbahar/Yaz sezonunda evlenecek ve
modern zamanlarda geçen bir masalın başkahramanı olacak gelin
adaylarına önerileri...
Zuhair Murad
Romona Keveza
Şeffaf tüllerin üzerine işlenen
apliklerin yarattığı illüzyonlar,
2016 İlkbahar/Yaz sezonunda,
danteli adeta gelinin teni ve
ruhuyla bütünleştiren tasarımlar
ortaya koyuyor.
Vakko Wedding
Vakko Wedding
Bİr var, bİr yok etekler
Cesur dekolteler
Son yıllarda gelinliklerin bir başka vazgeçilmezi haline
gelen iddialı ve cesur dekolteler, 2016 İlkbahar/Yaz
sezonunda daha da derinleşirken, gelinlikler zarafet
ve asaletinden asla ödün vermiyor.
Fara Sposa
Hacİm oyunları
Zuhair Murad
89
88
Berta
Bliss
Zuhair Murad
Tasarımcılar sizi düşünüyor ve gelinlik değiştirmeden düğün sonrası
partiye devam edebilmeniz için, fonksiyonelliği bir üst noktaya
taşıyan, çıkarılabilir etekleri yeniden icat ediyor. Kat kat tül ve dantel
eteklerle yaratılan masalsı silüetler, gecenin ilerleyen saatlerinde
eteğin çıkarılmasıyla birlikte şık gece elbiselerine dönüşüyor.
Lusan Mandongus
Geleneksel gelinliklerle özdeşleşen kabarık etekler, kat kat dantel ve
tüller üzerinde oynanan yeni hacim oyunlarıyla modern zamanlara
uyarlanıyor. Klasik stilin eğlenceli bir yorumla buluştuğu bu gelinlikler,
2016’nın bohem ruhlu gelinleri için...
Bir Yaz
Gecesi
Rüyası
Tasarımcı Jenny Packham’ın
2016
İlkbahar/Yaz
gelinlik
koleksiyonu, bir Shakespeare
klasiğinden ilham alıyor ve
tıpkı hikayenin içinde hakikat
ile peri masallarının birbirine
geçmesi
gibi,
gerçek
aşkı
masalsı tasarımlarla kutluyor.
Swarovski
şifonlar
kristallerin ipek
üzerinde
koleksiyonda,
çiçek
ışıldadığı
desenli
dantel yorumları da, yıldızlarla
aydınlanan bu yaz gecesine
romantik bir hava katıyor.
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
Christofle
103
102
Lüks yaşam stili markaları arasında uzun soluklu geçmişi
ve zengin mirasıyla tanınan Christofle’un kendini yenilemek
konusunda gelenek ve inovasyonu buluşturan bir tutum izlemesi,
markanın köklü tarihinden kopmaksızın zamanı yakalamasını ve
her dönemde genç kalmasını sağlayan en önemli faktör. Yeni
sezonla birlikte koleksiyona eklenen yeni ürünler de bir kez daha
bu yaklaşımın doğruluğunu kanıtlıyor.
GELENEK ve YENİLİK
1830 yılından bu yana Fransız şıklığının sembolü olmayı sürdüren
markanın, bir süredir uyguladığı ‘sadece masa üzerinde olmaya
değil, masanın etrafına da değer katmaya’ yönelik ürün stratejisi,
Christofle bünyesinde bir başka zenginlik yaratırken, modern
çizgisini gümüşün zamansızlığı ve cam ya da kristalin doğallığında
bulan güncel tasarımlar, geleneksel yaratıcılığın yeni yorumları
olarak karşımıza çıkıyor.
Tıpkı, Christofle imzası taşıyan Uni vazo örneğinde olduğu gibi…
Şık sofralar ve dekoratif aksesuarlar söz konusu olduğunda, lüks ve
rafine zevkin Fransızca sözlüklerdeki karşılığı Christofle, yeni sezona
geleneği yenilikçi bir anlayışla işleyen ürünlerle giriş yapıyor.
Yalın tasarımını malzemesinin gücü ile vurgulayan Uni vazolar,
Fransa’da Christofle tarafından yönetilen küçük bir atölyede,
çift katlı camın içine gümüş üfleme tekniği kullanılarak, tamamı
elde üretiliyor. Gri ve maviden oluşan iki renk karışımıyla hayata
geçen Uni vazoların, el yapımı oldukları için renk yoğunluklarında
farklılık göstermesi ise her bir vazoyu tek ve özel kılan bir artı
değer.
Şayet bu sadelik size göre değilse, bardak ve kadeh yorumlarıyla
Christofle imzalı sofraların vazgeçilmezi olan Kawali koleksiyonu,
bu sezon dekoratif vazolarla zenginleşiyor. Renklendirilmiş, çift
kat kristalden üretilen el yapımı Kawali vazolar, göz alıcı renk
paleti ve geometrik tasarımlarıyla bulundukları her ortamda fark
yaratmaya hazır.
Adını Christofle’un Madison Avenue üzerindeki ilk mağazasından
alan ve tasarımında markanın arşiv ürünlerinin damgalarında
bulunan petek motifinden ilham alınan Madison 6 serisi,
geçtiğimiz yıl Christofle koleksiyonuna eklenmiş ve markanın
gelenek ile yenilik arasındaki çizgisini net biçimde vurgulayan
ürünler, günlük kullanıma uygun fonksiyonel çizgilerinin yanı
sıra modern geometrileriyle de dikkat çekmişti. Madison 6
koleksiyonunun yakaladığı bu başarı, Christofle’a ilham verdi.
Bu sezon, ev ve ofis kullanımına uygun farklı boylarda servis
tepsileri, kartvizit tepsileri, kitap ayraçları ve vazolar koleksiyona
dahil olurken; marka aynı zamanda anahtarlık ve USB gibi
kişisel aksesuarlarla da bu rafine zevki her an yanında taşımak
isteyenlere cevap veriyor.
Vakko Özel Dikim
Vakko Özel Dikim
Kusursuz
GÖMLEĞİN
Anatomisi
105
104
Bize her altı ayda bir gardırobumuzu yenilememizi öneren
moda, bu süreyi üç aylık zaman dilimlerine indirdiğinden beri
hızına yetişmekte zorlandığımız bir gerçek. Hazır giyim, sürat
yaptıkça yavaşlamak istememizin sebebi de bu belki. İster
istemez oyumuzu raf ömrü uzun parçalardan yana kullanıyor ve
o noktada da soluğu, klasik giyimin her zaman geçerli çizgisinde
alıyoruz. Her erkeğin gardırobunda ayrı bir yeri olan ve konunun
uzmanlarına göre her dönemde en az beşer adet bulunması
gereken beyaz ve mavi gömlekler kadar zamansızlık ihtiva eden
parçalara yöneliyoruz.
Vakko Özel Dikim çatısı altında verilen gömlek servisi, hayatının her anında kendini
farklı ve özel hissetmek isteyen erkeklere sınırsız seçenekler sunarken;
ayrıntılarda gizli üstün kalite anlayışı bir bağlılığa sebep oluyor.
Şimdi bir de o gömleklerin, kumaşından kalıbına, yaka ve kol
manşetlerinden düğmelerine kadar, her şeyiyle sizi tanımladığını
ve üzerinize tam istediğiniz gibi oturduğunu düşünün… Ne çok
dökümlü, ne de içinde rahat hareket etmenize engel olacak
kadar dar… Her unsuru ve tüm ince detaylarıyla, tam size göre bir
gömlek… O gömleğe sahip olmak için 10 gün beklemek çok mu?
Kendini özel hissetmek ve farklı olmak isteyen her erkeğin
gardırobunda özel dikimin ayrı bir yeri var. Gün geçtikçe daha
çok erkek, takım elbisesi ve smokini kadar, smokin içine giydiği
şık gömleği ve daha da önemlisi, her gün işe giderken üzerine
geçirdiği gömleklerin de kendisine özel olmasını talep ediyor.
Özel dikim gömlek farkını bir kez üzerinizde hissettiğinizde,
hayatınızın her anında bu ayrıcalığı yaşamak istemeniz, aslına
bakarsanız çok doğal.
Vakko Özel Dikim çatısı altında verilen gömlek servisi, bu ayrıcalığı
kelimenin gerçek anlamıyla yaşamanızı sağlıyor. Üstelik, burada
karşınıza çıkan sınırsız kumaş ve model seçenekleri, sadece
klasik giyimin kurallarına bağlı kalmanızı da gerektirmiyor. Söz
konusu servisin, sayıları giderek artan örneklerle babalar ve
oğullarına eş zamanlı veriliyor olmasının sırrı da burada. Vakko
imzalı kumaşların modern klasik çizgisi, ithal İngiliz kumaşların
neo-geleneksel tavrı ve İtalya menşeli kumaşların renk ve
desenleriyle yaratıcılığın sınırlarını zorlar halde karşınıza çıkıyor
olmasının ortaya attığı zenginlik, Vakko’da her yaş grubu ve her
zevke hitap eden özel dikim gömleklere vesile oluyor.
Vakko Özel Dikim
Birkaç GÖMLEK Üstün
Vakko Özel Dikim gömleğin ayrıcalıklı
özellikleri ile tanışın.
- Classic, Fit ve Slim Fit olmak üzere, üç temel gömlek
kalıbı kullanılıyor. Bu kalıplar, İtalyan tasarımcılar
tarafından Vakko’ya özel olarak hazırlanıyor.
- Gömleklerin yan dikişleri, ‘İngiliz dikişi’ tabir edilen ve
makinede iki seferde dikilme sistemine tabi tutulan özel
bir teknikle yapılıyor.
106
107
- Gömleklerin kolları, ‘Boss dikiş’ olarak adlandırılan ve
yine iki seferde çalışılan bir teknikle birleştiriliyor.
- Tüm dikişlerde bir santimetrede sekiz makine vuruşuna
dayalı çok özel bir sistem kullanılıyor. Ortalama bir
gömlekteki dört ile beş arasında değişen vuruş sayısı ile
kıyaslandığında, gömleğin kalitesine yansıyan çok ciddi
bir fark bu.
- Yaka, kol manşetleri ve kuşaklarda farklı çeşitlerde
telalar kullanılıyor. Dikim atölyesinde telaların verdiği
tuşelerin, kumaşın tuşesini bozmadan gömleğe istenilen
şekli vermek üzere titiz bir çalışma yürütülüyor.
- Tüm Vakko Özel Dikim gömleklerde Avustralya
sedefinden yapılma çok özel düğmeler kullanılıyor.
Ölçülerinizin alınmasını takiben, vücut tipinize en uygun kalıbı
belirledikten ve giyim zevkinize uygun kumaş seçeneğine karar
verdikten sonra, hangi yaka ve kol manşetini isterseniz, Vakko
Özel Dikim’in deneyimli ekibi parçaları sizin için birleştiriyor.
Hatta gardırobunuzdaki en sevdiğiniz gömleği getirip, burada
aynısından dikilmesini talep etme şansına da sahipsiniz.
kumaşlar yumuşak dokularıyla çok daha cazip görünse de, şayet
takım elbise gömleğinizin çabuk kırışmasını istemiyor ve kolay
ütülenmesini arzu ediyorsanız, kumaş tercihinizi iplik numarası
100-140 arasında olanlardan yana yapmanızda fayda var. Spor
gömleklerde ise, iplik sayıları 70-80 civarında olan kumaşlar en
iyi sonucu veriyor.
Bir sonraki adımda, adınızın baş harflerini ya da istediğiniz
herhangi bir yazıyı gömleğinizin manşetine, göğüs altına, roba
içi ya da cep üstüne işlenmesini ve özel dikimin “özelliğini” bir
adım daha öteye taşımayı isteyebilirsiniz.
Size ait tüm bu bilgilerle birlikte siparişiniz Vakko Üretim
Merkezi’ne ulaştıktan sonra, uzman modelistler ölçü ve kalıbınıza
göre bilgisayar ortamında modellemeyi yapıyor ve böylece
gömleğinizin üretim süreci başlıyor. Kesimhanede kalıbınızın
çıkmasının ardından, belirlediğiniz kumaş temin ediliyor ve
dikim etabına geçiliyor. Dikimin tamamlanmasının ardından ise
gömleğiniz üç aşamalı olarak kalite kontrolden geçiyor. Tüm
bu işlemler sonrasında, seçtiğiniz kumaşın stoklu ya da ithal
olmasına bağlı olarak, 10 ile 30 gün arasında değişen bir zamanda
gömleğinizi giymeye başlayabiliyorsunuz. Ve bu beklemeye
değer ayrıcalık, bir süre sonra sizde vazgeçilmez bir alışkanlığa
dönüşüyor.
Özel dikim gömleğinizin kumaş seçimini yaparken, kartelalardaki
etiketlerde ortalama 80-100 ile başlayıp, 300-320’ye kadar
çıkan rakamlara daha önce dikkat etmediyseniz, size önemli
bir ipucu: Söz konusu rakamlar, kumaşın dokumasındaki iplik
sayısını ifade ediyor. İplik sayısı düştükçe, kumaşlar daha sert ve
dokulu olmaya; yükseldikçe, daha ince ve ipeksi bir dokunuşa
sahip olmaya başlıyor. Her ne kadar yüksek iplik sayısına sahip
Modern
108
DANDY
Nasıl göründüğüne önem veren, bulunduğu sosyal ortama farklı renkler katan,
hobileri olan ve tüm bu özelliklerini hayatının her anına yansıtan bir erkek.
Çünkü o, modern zamanlarda yaşayan bir ‘dandy’...
109
110
111
Mavinin 50 tonu
2016 İlkbahar-Yaz Vakko Erkek
Koleksiyonu, renklerini deniz, kum
ve güneşten alırken; bu skalada
bir adım öne çıkan maviler, en çok
da koleksiyona asıl ruhunu veren
yumuşak formlardaki ceketlere
yakışıyor. Açık maviden başlayarak
laciverte kadar uzanan geniş renk
paletine sahip ceket ya da takımlar,
kendi renklerinde gömleklerle
kullanıldığında sezonun en güçlü
stil mesajını veriyor.
113
112
Daha çok denim
Yeni sezonda denim kumaşına
gardırobunuzda daha çok yer
açacağınızın sinyalleri... Genç ve
özgür ruhlu Vakko Erkek
Koleksiyonu, gömlek, ceket ve
pantolonlardan aksesuarlara
kadar sizi tepeden tırnağa
indigo mavisine boyuyor.
114
115
Uygun adımlar
Vakko Erkeği, kıyafet seçimlerinde
hafifliğin peşinden giderken, bu
stil yolculuğunda kendisine eşlik
edecek ayakkabılar söz konusu
olduğunda da, tercihlerini yine en
hafif modellerden yana yapıyor.
116
117
119
118
Takım ruhu
Geçmişten gelen şık ve zarif
‘dandy’ stilini sokak referanslarıyla
birleştirerek güncellenen Vakko
imzalı takım elbiseler, hafif kumaşlar
ve rahat kesimleriyle de mevsime
ayak uyduruyor.
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
Stil İkonu
Popperfoto/Getty Images Turkey
‘Yenilikçi, maceraperest, 20. yüzyılın
en büyük dehası…’ Tüm bunlar, Pablo
Picasso’yu tanımlama çabasıyla kullanılan
sıfatlardan sadece birkaçı. Georges
Braque ile birlikte kübizmin temellerinin
atılmasıyla başlayıp, farklı stillerdeki
deneyimleriyle kendini yenileyerek devam
eden kariyeri boyunca, sanatçı kimliğinin
yanı sıra güçlü karakteriyle de iletişimde
olduğu herkesi etkisi altına alan bir dahiyi
anlatmaya çalışıyor hepsi de. Ve aslında,
o uzun listeye bir de ‘stil ikonu’ ibaresi
eklemek gerekiyor.
130
Arnold Newman / Getty Images Turkey
Bir Stil İkonu
PABLO PICASSO
20. yüzyılın tartışmasız en önemli sanatçılarından biri olan Pablo
Picasso, bohem yaşamın ifadesi Akdenizli giyim stiliyle de, hiç şüphesiz
döneminin en sıra dışı giyinen erkekleri arasındaydı.
1881 yılında İspanya’nın Malaga şehrinde
dünyaya gelen ve henüz çok küçük
yaştayken etrafındaki dünyanın farkında
olup, kocaman siyah gözleriyle o dünyadaki
güzellikleri görmeye çalışan bir çocuk...
Okuldaki tüm diğer derslerinde başarısız
bir öğrenci profili çizmesine rağmen,
resim yapma yeteneğinin çok erken
yaşta gelişmeye başlamasının ardında da
muhtemelen bu gözlem becerisi yatıyor.
1895 yılında ailesi Malaga’dan Barcelona’ya
taşındıktan sonra, şehrin en iyi sanat
okulunda, üstelik de normal şartlarda
kendisinden yaşça çok daha büyüklerin
kabul edildiği bir okulda, giriş sınavında
gösterdiği üstün başarı sebebiyle ayrıcalık
tanınan bir öğrenci… Ama o, aykırı
kimliğinin sinyallerini daha o günlerde
göstererek, okul sıralarında ders almak
yerine,
şehrin
sokaklarını
keşfedip,
resmetme yoluna gidiyor.
Aynı
kaçamakları,
16
yaşındayken
kaydolduğu Madrid’deki San Fernando
Sanat Akademisi’nde de yapıyor. Ve bir
süre sonra yeniden Barcelona’ya dönerek,
GJON MILI / The Life Premium Collection /
Getty Images Turkey
‘El Quatre Gats’ adlı bir café’de takılan
sanat ve edebiyatçıların arasına karışıyor.
Bu radikal kitleye dahil olması, klasik
metodları yok sayıp, hayatı boyunca
yenilik ve yeni deneyimlerin peşinden
giden bir sanatçının yeniden doğması ve
20. yüzyılın sanatı adına belki de en büyük
kazanç anlamına geliyor.
20. yüzyılın başında Avrupa’nın kültür
ve sanat başkenti Paris’e yerleşen Pablo
Picasso,
burada
kendi
stüdyosunu
açarak, gerek yansıttığı ruh halleri
gerekse kullandığı teknikler bakımından
bugün sanat eleştirmenlerinin sanki bir
Bugün, Picasso’nun
etkisi her yerde.
Sadece sanatla sınırlı
kalmaksızın, onu
girdiği her ortamda
fark edilir kılan, şahsına
münhasır bohem
Akdenizli stili, Picasso
etkisini her dönem
modada da göstermeye
devam ediyor.
Robert DOISNEAU/Gamma-Rapho/
Getty Images Turkey
değil, beş-altı farklı sanatçının işlerinden
konuşuyormuş gibi, net çizgilerle belirli
dönemlere ayırdığı sanat kariyerine
başlıyor.
Bugün, Picasso’nun etkisi her yerde.
Sadece sanatla sınırlı kalmaksızın, onu
girdiği her ortamda fark edilir kılan,
şahsına münhasır bohem Akdenizli stili,
Picasso etkisini her dönem modada da
göstermeye devam ediyor.
Hayatı boyunca tıpkı sanatta olduğu gibi
giyim stilinde de farklı deneyler yapan
Picasso’nun, genç yaşlarda İspanyol
kökenin etkisiyle matadorlar gibi giyindiği,
ardından bir süre etrafındaki diğer genç
sanatçılara özenip, entel görünmeye
çalıştığı ve asıl stilini saçlarını kaybettikten
sonra daha yalın kıyafet seçimleri yaparak
bulduğu biliniyor. Çoğu zaman çıplak ayak
dolaşması ya da en fazla espadrillerinin
ayaklarını yerden kesmesi de bu yalınlığın
uzantısı.
Bugünlerde iki yakası sıkı sıkıya birbirine
bağlı bir gömlek yerine polo yaka tişörtler
giymek, bizim için sıradan bir stil ifadesi,
hatta bir ifade bile olmayabilir. Ancak
Pablo Picasso’nun bunu bir yüzyıl kadar
önce yaptığını ve üzerinde denizci
çizgileri taşıyan tişörtleri üniforması haline
getirdiğini düşünürsek, onun vizyonu ve
radikal kimliğine bir de bu açıdan ikna
olabiliriz.
Paris’te, Jean Cocteau ile birlikte Coco
Chanel’in en yakın dostları arasındaydı
Pablo Picasso. Kim bilir, belki de stil
konusunda bu dostluktan çıkardığı dersler
de olmuştur.
131
Seyahat
Seyahat
Patmos’un volkanik jeolojisinden kaynaklanan doğal güzellikleri,
rüzgar değirmenleri ve özellikle St. John Manastırı’nın yer aldığı en
yüksek tepesi Chora, her yıl adanın yoğun turist akınına uğramasına
sebep oluyor.
132
Tanrıların Adası
PATMOS
Tarihin mistik atmosferi ile Ege’nin özgün karakterini buluşturan
Patmos, volkanik jeolojisi ve kutsal topraklarıyla olduğu kadar küçük,
kolay keşfedilebilir ve özgün karakteriyle de vazgeçilmez bir yaz rotası.
Mitolojiye göre Zeus’un, kızı Artemis’e hediyesi Patmos. Bu yüzden,
adanın ilk sahibi Denizlerin Tanrısı Poseidon ve Genç kızların Tanrıçası
Artemis olmuş. Patmos’un ünü bu kadarla da sınırlı değil: Evangelist
rahip St. John’un MS. 95 yılında İncil’in en önemli kitaplarından biri
olan ‘Book of Revelation’ı (Apocalypse) burada yazmış olması da
adayı harita üzerinde ayrıca önemli bir noktaya taşıyor.
edilmiş olan bölge. Saint John Manastırı’nı çerçeveleyen Bizans kalesi
eteklerine kurulu Chora, avlulu beyaz evleri ve daracık sokaklarıyla
sıcak bir Ege kasabası tablosu çiziyor. Adanın kutsal sayılmasından
dolayı, özellikle Chora’daki evler, diğer Yunan Adaları’nın aksine çok
daha değerli. Patmos’un sihrine kapılarak buradan ev alan ünlüler
arasında, Jean Paul Gaultier ve Julia Roberts gibi isimler var.
St. John’un kitabı yazdığı mağara ve adına inşa edilmiş manastırın
neredeyse bir yüzyıl sonra keşiş Khristodoulos tarafından bulunup
ortaya çıkartılmasıyla birlikte, adanın volkanik jeolojisinden
kaynaklanan doğal güzellikleri, rüzgar değirmenleri ve özellikle
Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan Chora bölgesi,
Patmos’a olan ilgiyi artırmaya devam ediyor. Adaya bu yoğun ilgiyi
gösteren ve sık sık kutsal topraklarını ziyaret eden kitleler, sırt
çantalarıyla dünyayı dolaşan gezginlerden Avrupa aristokrasisine
kadar uzanıyor.
Şayet o isimlerden biri değilseniz, Melóï Koyu ve su üzerinde adeta
yüzüyormuş gibi duran küçük adacıklardan oluşan dramatik bir
manzaraya bakan Porto Scoutari, Patmos’un en ünlü oteli olarak size
ev ortamını aratmayacak seviyede konforlu konaklama sağlıyor. Otelin
kalp şeklindeki deniz suyu havuzu, buradaki ‘romantik’ atmosferi
pekiştirirken, aynı zamanda Porto Scoutari’yi evlilik törenleri için de
çok tercih edilen bir destinasyon haline getiriyor. Üç kanattan oluşan
otelin en özel odaları, ortadaki binada en üst katlarda konumlanan ve
hidromasaj duşlara sahip odalar.
Patmos’a ayak basanların ilk yöneldikleri Chora, eski şehir merkezini
korsanlardan korunmak amaçlı olarak adanın en yüksek tepesine inşa
Küçük, kolay keşfedilebilir ve özgün bir karakteri olan Patmos, sayısız
bakir koylarıyla da özellikle tekne sahiplerini buraya çekiyor.
133
St. John Manastırı’nın çanları
Seyahat çantanıza ekleyin!
134
Beyaz badanalı evleriyle Patmos Adası’nın
en güzel plajı seçilen ve aynı zamanda en
popüler koyu olan Agriolivadi, Skála’dan
taksi-botlarla geçilen, güneydeki Psilí
Ámmos ve adanın tartışmasız en güzel
manzaralarını gözünüzün önüne seren
Livadi Geranou bu koylardan sadece
birkaçı.
‘Patmian’ usülü güzel bir akşam yemeği
için sizi bekleyen restoranlar, çoğunlukla
Skála Limanı ve Hora’da toplanıyor. Bunlar
arasında 1958 yılından bu yana adanın
en popüler geleneksel tavernası olmayı
sürdüren Lambi, Skála’da konumlanan
Tzivaeri Taverna, Hochlaka’da yer alan
Tsipouradiko Tavern ve Chora konumlu
Vangelis öne çıkıyor. Astivi Cafe 1673 ve
Hora’nın en hareketli barı Stoa ise, geceyi
keyifli saatlerle uzatmak isteyenler için
ideal seçim.
Dünyanın dört bir tarafından buraya
gelen turistlerin doğal güzellikleri ve
kutsal topraklarından yükselen spiritüel
atmosfere kapılıp tekrar tekrar ziyaret
ettiği Patmos, yılın neredeyse tamamında
o kadar çok insan akınına uğruyor ki,
küresel krizin Doğu Ege sularındaki bu
küçük adaya hiç uğramamış olduğuna bir
bakışta ikna oluyoruz.
Nimo
with Love
Sophia Webster
Elie Saab
135
Mare
Vakko Mare
137
136
Sofia by VIX
Güneşin rengi,
DENİZİN SESİ
Bir deniz sezonu daha yaklaşıyor. Sahilde geçecek uzun günler gecelere
karışırken, tüm zamanların şıklık anahtarları sizi Vakko stilinin plajlardaki
yansıması, Vakko Mare koleksiyonunda bekliyor.
Melissa Odabash
Caffe
Mara Hoffman
Lacivert, yeşil ve sarı renklerin hakimiyetindeki
modern kesimli mayo ve bikiniler; dantel
işlemeli romantik kaftanlar; tropik desenlerin
zemin oluşturduğu tasarımlar; hasır dokulu,
renk renk el işi aksesuarlar... Bir deniz sezonu
daha yaklaşırken ve plaj şıklığı yeniden
gündeme gelirken, Vakko Mare koleksiyonunun
size sunduğu zengin seçeneklere dair sadece
birkaç ipucu...
TAJ
Nimo with Love
138
Plaj modasına yön veren dünya markalarını aynı
koleksiyonda buluşturan Vakko Mare, 2016 Yaz
sezonunda da sizi Brezilya’dan Avustralya’ya,
yeryüzünün en ünlü plajlarının ilham verdiği
tasarımlarla buluşturuyor.
VIX
139
Brezilyalı tasarımcı Liana Thomaz, markası Agua
De Coco’da yüksek belli mayo ve bikinilerinin
yanı sıra, plaj sonrası saatler için biçilmiş
kaftanlarını da dantel paneller, file dokular ve
el işlemeleriyle zenginleştirerek bir kez daha
plaj modasında haute couture yaklaşımlarını
sergiliyor.
Bir başka Brezilyalı tasarımcı Adriana
Degreas’ın ‘sörf hayatı’ temasından yola çıkarak
hazırladığı koleksiyonda ise, tasarımlarının
çıkış noktasındaki bu aktif fikirlerin, markanın
özünde var olan ‘üst seviyede şıklık’ anlayışı
ile buluşmasından ortaya çıkan görüntüler,
sezona damgasını vuran ‘spor-lüks’ tanımının
plajlardaki açılımını yapıyor.
Miami sahillerinden denize açılan Melissa
Odabash koleksiyonunda, dünyayı dolaşan ve
günün her anından keyif almayı bilen bir kadınla
tanışıyoruz. Florida’da wake-board yaparken
ya da Toskana’da güneşi batırırken, şıklığından
asla taviz vermeyen bir kadın… Bu yolculukta
ona, vücuduna mükemmel uyum sağlayan
mayo ve bikinilerle birlikte bohem işlemelerle
zenginleşen kaftan ve bluzlar eşlik ediyor.
Nimo with Love
Melissa Odabash
Adriana Degreas
Agua de Coco
141
140
Aynı kadının bu yolculukta yanında Nimo With Love imzalı bir çanta
taşımaması ve o çantanın içinde markanın renk renk, desen desen
kaftanlarından en az bir tane bulundurmaması için hiçbir sebep
göremiyoruz. 2009 yılında Münihli tasarımcı Nicole Mohrmann tarafından
kurulan marka, Hindistan’da el boyaması kumaşlar üzerine el işlemeleri ile
hayata geçen giyim ve aksesuar koleksiyonlarını, yaz günlerinde plajdan
şehre, her ortama uygun tasarımlar olarak karşımıza çıkarıyor.
Vakko Mare koleksiyonunda öne çıkan bir başka Brezilyalı marka Vix,
kardeş markası Sofia by Vix ile birlikte, Güney Amerika sahillerine özgü
renkli, bohem ve gösterişli plaj tasarımlarını, 2016 Yaz sezonunda da sahil
gardıroplarının vazgeçilmezleri yapmaya hazır.
Plaj modasına ikonik baskılarıyla yön veren Mara Hoffman, yeni sezon
koleksiyonunun mayo ve bikinilerinde bir kez daha bu ustalığını sergilerken,
plaj sonrası saatler için önerisi uzun elbise ve tulumlarda da renk ve desen
kolajları yaratmak alışkanlığını sürdürüyor. Göz alıcı renkler eşliğinde gelen
tropik motiflerin hakimiyetindeki Mara Hoffman koleksiyonunu, Vakko
Mare reyonlarında fark etmemeniz neredeyse imkansız.
Denizin derinliklerinden ilham alan Caffe koleksiyonunda ise, okyanus
renkleri ve sular altındaki yaşamı çağrıştıran desenler, lüks kumaşlar
üzerinde boy göstererek su yüzüne çıkıyor.
Hepsi ve daha fazlası Vakko Mare 2016 Yaz koleksiyonunda.
Agua de Coco
Melissa Odabash
Vakko Chocolate
Vakko Chocolate
143
142
Bir kutu lezzet…
Dondurma mevsimi başlıyor!
BENZERSİZ VAKKO CHOCOLATE LEZZETİNİN HAFİF, SAĞLIKLI, BESLEYİCİ VE SERİNLETİCİ
YORUMU: VAKKO ICE CREAM.
Aslında onun mevsimi yok, bu sadece eskiden
kalma bir alışkanlık ve biraz da yanlış bilinen
bir doğru. Yine de küçükken büyüklerimizin
söylediklerine kulak verecek olursak, yaz
mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte, dondurma
sezonunun da resmen açıldığını anons edebiliriz.
Vakko Chocolate lezzetini dondurma ile
buluşturan Vakko Ice Cream; çikolata, mandalina,
vanilya ve sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezi
limonlu çeşitleriyle Vakko Chocolate İstinye
Park ve Bodrum Palmarina mağazalarında sizleri
bekliyor.
BU BAYRAM SEVDİKLERİNİZE ÇİKOLATANIN HAFIZALARDA MUTLU İZLER BIRAKAN LEZZETİNİ
HEDİYE EDERKEN, AYNI ZAMANDA NOSTALJİK BİR SÜRPRİZ DE YAPABİLİRSİNİZ.
VAKKO CHOCOLATE DÜNYASININ ÜÇ AYRICALIKLI ÇEŞİDİ,
ŞİMDİ ÖZEL TASARIM METAL KUTULARI İÇİNDE.
Bayram zamanı yaklaşırken, Vakko Chocolate
dünyasının damaklarda iz bırakan ve size
sevdiklerinizle paylaşmanın doyumsuz mutluluğunu
yaşatan benzersiz lezzetleri, yepyeni bir sunumla
karşınıza çıkıyor.
Nostaljik teneke çikolata kutularını Vakko şıklığıyla
yorumlayan özel tasarım metal kutular, Vakko
Chocolate dünyasının üç ayrıcalıklı lezzetinden
oluşan içerikleriyle damaklara olduğu kadar göze
de hitap ediyor.
Bir Vakko Chocolate klasiği olan Praline, yoğun
çikolata lezzeti inceliğinde gizli Extrafine ve bütün
bademler ile akışkan hafif tuzlu karamelin sütlü
çikolatayla kaplanmasından yaratılan yeni Vakko
Chocolate lezzeti Karamelli Tuzlu Bademli Çikolata;
kabartma motifli, şık metal kutuları içinde bu
bayram da sevdiklerinize sunabileceğiniz en özel
hediye seçenekleri.
Tüm VAKKO, VAKKO Chocolate mağazaları ve
Online Shop’ta…
VAKKO
ARTS
AND
CULTURE
145
Kültür & Sanat
Kültür & Sanat
Fikret Muallâ dünyanın en aydınlık
şehri Paris’te de karamsar bir hayat yaşadı
ve sıkıntılarını yine mutluluğun
resimlerini yaparak gidermeye çalıştı.
146
FİKRET MUALLÂ SAYGI, - ‘Sokak’,
Tuval üzerine yağlı boya, 36 x 57 cm VAKKO Sanat Koleksiyonu
No. 667907900251
Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamları arasında yer alan Fikret Muallâ,
çalkantılı hayatından kaçmak ve mutlu olmak için resim yapan
bir sanatçıydı. Gerçek hayatındaki mutsuzluklara inat, yaşama
sevinci dolu hayallerin tablolarını yapan bir ressam… Bu kaçışın
izlerini, onun hiçbir akıma bağlı kalmaksızın, sadece kendine ait
duyguları aktardığı eserlerinde görmemek imkansız.
1938 yılında Paris’e yerleşmesinin ardından, bir süre hayata
daha umutlu baktığı bilinse de, II. Dünya Savaşı’nın tüm insanlık
üzerindeki negatif etkisi kendi iç huzursuzluklarıyla birleşince,
Fikret Muallâ dünyanın en aydınlık şehrinde de karamsar bir
hayat yaşamış ve sıkıntılarını yine mutluluğun resimlerini yaparak
gidermeye çalışmıştır.
FiKRET MUALLÂ SAYGI,
1903-1967
Olumsuzlukların yarattığı bu verimlilik, sanatçının 1954 yılında
Paris’te ilk kişisel sergisini açmasına ve o güne dek yaptığı
çalışmaları toplu halde kitlelerle paylaşmasına olanak tanımış;
bu sergideki tüm eserleri sadece birkaç gün içinde satılan
Fikret Muallâ, her ne kadar sergiyi organize edenler tarafından
kandırılıp, vadedilen parayı alamamış olsa da, ‘Paris ressamı’
olarak tanınmayı başarmıştır. Hatta bu süreçte Picasso’nun da
ilgisini çekmiştir.
Fikret Muallâ, hayatının bundan sonrasına, Paris şehir hayatını
konu alan resimler yaparak ve aniden değişen, inişli çıkışlı ruh
yapısı yüzünden akıl hastanelerinde tedavi görerek devam
etmiştir. Ta ki, geçirdiği ağır bir sinir krizi sonucu bakıma alındığı
klinikte, 1967 yılında vefat edinceye kadar...
Sadece kendi içinden geldiği gibi sanatını sürdürmüş bir ressam
olarak Fikret Muallâ, yaşamı boyunca sanatçı kimliğini bohem
hayatı ile birleştirmiş ve eleştirmenler tarafından da hiçbir ekolle
bağlantısı kurulamayan eserler üretmiştir.
Vakko Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndaki Fikret Muallâ
tablolarından sadece bir tanesi olan ‘Sokak’ adlı bu çalışması,
sanatçının eserlerindeki tekrar eden en önemli tema olarak, Paris
sokak ve bistrolarındaki sosyal yaşama bakış açısını en pozitif
haliyle göstermektedir.
147
Kültür & Sanat
1.
1.The Impossible Collection
of Fashion - Valerie Steele
- Assouline
2.
Gerçekleşmesi neredeyse imkansız ancak
hayali bile güzel olan bir moda müzesi koleksiyonu var olsaydı, bu koleksiyon hangi
parçaları içerirdi? İşte küratör Valerie Steele’in seçtiği Poiret’den Halston’a, Vionnet’den Fath’a, 20. Yüzyılın en ikonik 100
elbisesinin göz alıcı görsellerle yer aldığı
“The Impossible of Fashion” bu koleksiyonu adeta gerçek kılıyor.
4.Michelangelo : Complete
2.Veruschka: From Vera to Works
- Frank Zöllner,
Veruschka - Johnny Moncada
- Rizzoli
148
Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi’nin
Dünyasından Seçkiler
1960’ların ikonik yüzü, ünlü model Veruschka’nın Johnny Moncada imzalı, daha
önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarının yer aldığı “Veruschka: From Vera
to Veruschka”, Franca Sozzani’nin de önsözünde belirttiği gibi yalnızca bir fotoğraf ve moda kitabı değil, aynı zamanda
müthiş bir fotoğrafçı ve genç bir modelin
arasındaki ilham verici ilişkinin görsel hikayesi.
3.Gustav Klimt : From
Drawing to Painting Christian M.Nebehay
Moda, mimari, resim, fotoğraf ve sinema başta olmak üzere yaratıcı dünyalara dair zengin
- Thames & Hudson
kitap koleksiyonu ile öne çıkan ve bu yıl 4. yaşını kutlayan Vitali Hakko Kreatif Endüstriler
Kütüphanesi sizi ilham verici dünyasına davet ediyor.
Viyana Sezession grubunun en önemli üyelerinden biri olan Avusturyalı sembolist ressam Gustave Klimt’in etkileyici
resimlerinin ve dramatik eskizlerinin yer
aldığı “Gustav Klimt: From Drawing to Painting” onu hayatının son yılında tanıma
fırsatını elde etmiş olan Christian Nebehay
imzası taşıyor.
3.
Christof Thoenes,
Thomas Pöpper
- Taschen
Michelangelo’nun ölümünün 450. yılı sebebiyle hazırlanan ve bu büyük ustanın
heykel, resim ve mimari alandaki değerli
eserlerini fotoğraflar, eskizler ve kelimeler
aracılığıyla anlatan “Michelangelo: Complete Works”, ilham verici bir koleksiyonun
olmazsa olmazlarından.
5.Le Corbusier Le Grand Jean-Louis Cohen, Tim Benton
4.
- Phaidon
20. yüzyıl mimarisinin devlerinden biri
olan Le Corbusier’nin başyapıt sayılan
eserlerinin yanı sıra tasarım hayatını şekillendiren olaylar ve insanların değerlendirildiği “Le Corbusier Le Grand”, formatı ve
içeriğiyle arşiv niteliği taşıyor.
Pazartesi-Cuma saat 10.00-17.00 arası
[email protected] adresine e-posta göndererek
veya (0216) 554 08 54 no’lu telefonu arayarak
randevu alabilir; koleksiyona erişmek için
kutuphane.vakko.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
5.
Bir Yaz Okulu
ÜÇ FARKLI PROGRAM
VAKKO ESMOD İSTANBUL, 2016 Yaz sezonuna hazır. Peki, ya siz?
Türkiye’de moda endüstrisinin gelişimine fayda sağlamak
misyonuyla, ülkenin en köklü moda markası Vakko ve dünyanın
en köklü moda okulu Esmod işbirliğiyle kurulan VAKKO ESMOD
MODA AKADEMİSİ, 175 eğitim yılını geride bırakırken, yeni yaz
sezonuna da çok seçenekli bir giriş yapıyor.
Moda endüstrisinin geleceğinin, geleceğin tasarımcılarını
yetiştirmekle sınırlı kalamayacağının bilinciyle hareket ederek
ders programlarının içeriğini çok daha kapsamlı tutan VAKKO
ESMOD MODA AKADEMİSİ’nin, bu yaz deniz kenarında tatil
yapmak yerine, ilerideki kariyerine yatırım yapmayı tercih eden
öğrencilere üç farklı önerisi var.
150
Okulun iki temel eğitim programından biri olan Moda Tasarımı,
yıl boyunca kısa dönem kurslar eşliğinde bu yaz da öğrencilere
kapılarını açmaya devam ediyor. Katılımcıların çizim tekniklerinin
yanı sıra yaratıcı düşünme yeteneklerini de geliştirmelerini
amaçlayan ve koleksiyon oluşturma etaplarını içeren sertifika
programı, Temmuz ayını İstanbul’da geçirecek tasarımcı adayları
için kaçırılmayacak bir fırsat.
VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ eğitim programının diğer
temel branşı olan Modelizm, farklı kalıp çıkarma ve dikiş
tekniklerini içeren ders programıyla öğrencilere yaz aylarını verimli
değerlendirmeleri için bir başka alternatif sunuyor. Program
kapsamında, drapaj, mulaj ve düz kalıp tekniklerini geliştirmek
isteyen öğrencileri, Esmod Kazablanka mezunu ve Esmod Çin
eğitmeni Nadia Haouach yönetimindeki dersler bekliyor.
Moda perakende sektöründe kariyer yapmak isteyen lise ve
üniversite öğrencilerine yönelik hazırlanan Moda İş Dünyasına
Giriş Kısa Dönem Sertifika Programı’nda ise, moda yönetimi,
organizasyonu ve pazarlamasına dair kapsamlı bir eğitim veriliyor.
MODA İŞ DÜNYASINA GİRİŞ
KISA DÖNEM
SERTİFİKA PROGRAMI
MODELİZM
KISA DÖNEM
SERTİFİKA PROGRAMI
MODA TASARIMI
KISA DÖNEM
SERTİFİKA PROGRAMI
16 Temmuz 2016, Cumartesi,
10.00-16.00
11-29 Temmuz 2016
Hafta içi her gün,
13.30-16.30
1-29 Temmuz 2016
Hafta içi her gün,
09.30-12.30
Toplam: 3 Hafta / 45 Saat
Toplam: 3 hafta / 45 saat
23 Temmuz 2016, Cumartesi,
10.00-16.00
30 Temmuz 2016, Cumartesi,
10.00-16.00
Toplam: 18 Saat
UNUTMAYIN!
VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ üç yıllık Moda Tasarımı ve Yönetimi Diploma Programı öğrencilerine,
%50 burs ayrıcalığı sunuyor. Başvuru ve katılım şartları için [email protected]
vakkoesmod.com
151
V2K designers
NEW SEASON
152
NEW ATTITUDE
153
SPRING SUMMER 16
Elizabeth & James
V2K designers
V2K designers
İspanyol etkisi
10 CROSBY DEREK LAM
Yeni bir stil…
NEO-COOL
Her yeni sezonla birlikte modanın normları
değişiyorsa, 2016 İlkbahar/Yaz sezonu
neden eksik kalıp, yepyeni bir stilin
haberini vermesin? Bu defa işin içinde
bol kesim pantolonlar başrol üstleniyor,
pijama partisi rahatlığı ön plana çıkıyor
ve platform sandalet ya da terlikler
en önemli tamamlayıcılar olarak tüm
dikkatleri üzerlerine çekiyor. Bu görüntüyü
umursamaz bir tavırla bütünleştirdiğinizde,
dünyada sizden daha ‘cool’ bir insan yok!
Alexander Wang
Acne Studios
155
154
10 Crosby Derek Lam
Bu platformda buluşuyoruz
TABAN FARKI
Elizabeth & James
Loeffler Randall
Opening Ceremony
New Yorklu tasarımcı Derek Lam’in ikinci markası 10 Crosby, bu sezon İspanyol esintileri
taşıyan güçlü bir koleksiyonla rüştünü ispatlıyor. Bugüne kadar belki de markanın en
eklektik sürümü olma özelliği taşıyan koleksiyonda, matador kostümlerine özenen kesimler,
flamenko referansları yapan düşük omuzlar ve püskül detaylı aksesuarlar, İspanya etkisine
dair ikna edici görevler üstleniyor. Modern, feminen ve picador ruhlu bir koleksiyon…
Boyunu uzun göstermek derdine düşüp, düz taban ayakkabıları gardırobundan men etmek
durumunda kalanlar için, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda çareler tükenmiyor. Kalın tabanlar,
yeni sezonda da hayat kurtarıcılar olarak topuklu ayakkabılardan rol çalıyor. Bir de o kadar
rahatlar ki… Hepsi ve daha fazlası, V2K designers koleksiyonunda!
30U
V2K designers
V2K designers
70’ler yeniden…
(RE)BORN HIPPIE
Güç sizde!
RICK OWENS
Rick Owens, 2016 İlkbahar/Yaz sezonu
koleksiyonu hakkında konuşurken, “kendi
küçük dünyamda kadınları anlamaya
çalıştığım bir koleksiyon oldu,” yorumunu
yapıyor. Biz onun dünyasının hiç de küçük
olmadığını biliyoruz ve ‘Cyclops’ adını
verdiği bu koleksiyonda, kadınları doğanın
en güçlü varlıkları olarak gördüğünün
izlerini çok net okuyabiliyoruz. Belki de
bu yüzden, ünlü tasarımcının uçuşan ipek
organze kumaşlardan drape elbiseleri,
keskin hatlara sahip uzun ceketler ve en
iyi bildiği yoldan giderek, imzası haline
gelen deri ceketlerle buluşturmasını, bir
kadının duygusal yönlerini dışarıya karşı
kalkan olarak kullandığı güçlü kabuğu
ile ört bas etmesi olarak yorumluyoruz.
Duyguları bir kenara bırakıp, koleksiyonu
salt giyim kuşam kadrajından alıcı gözüyle
incelediğimizde de, organik formlardaki
amorf elbiseleri ve tüy kadar hafif derileri bu
sezon üzerimizden çıkarmayacağımıza bir
kez daha emin oluyoruz.
156
Issa
70’lere geri dönmekten hiç
sıkılmayacağımızın resmidir.
2016 İlkbahar/Yaz sezonunda
tasarımcı
ve
markalar,
bizi yeniden hippi olmaya
zorluyor.
Gardıroplarımıza
renk ve desen taşıyan bu
akımı, sezonun enerjisine
uyan pozitif titreşimleri için
de ayrıca seviyoruz.
Rachel Zoe
Seafarer
Visconti & du Réau
Güç sizde!
RICK OWENS
157
İstanbul hatırası
ANTON HEUNIS
Anton Heunis
“Boho Bling”
Rick Owens “Cyclops”
Beyazlar daha beyaz
WHITE POSTURE
Esmod mezunu genç Türk tasarımcı
Pelin Dumlu tarafından 2013 yılında
kurulan White Posture, beyaz gömleği
alışılagelmiş kalıplarından çıkartarak,
modern ve şehirli kadınlara avant-garde
koleksiyonlar sunmaya devam ediyor.
Yeni sezonda, yeniden V2K designers’da!
White Posture
2004 yılından bu yana Madrid’deki
atölyesinde modern-vintage mücevherlere
imzasını atarak dünyaya açılan Anton
Heunis, 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonuyla
yolunu bir kez daha V2K designers’a
düşürüyor. Üstelik, bugüne dek Roberto
Cavalli, Ungaro ve Matthew Williamson
gibi
isimlerin
defileleri
için
de
koleksiyonlar hazırlayan tasarımcının,
bu sezon tasarımlarının ilham kaynakları
arasında İstanbul da var. ‘Turkish Delight’
adını verdiği seride, bu ilhamı kendine
özgü Art Deco yorumlarla mücevherlere
dönüştüren Anton Heunis, ‘Boho Bling’
koleksiyonunda
hippi
kültürünü
ve
‘Metropolis’ koleksiyonunda ise aynı adı
taşıyan 1927 tarihli efsane bilim-kurgu
filmi yorumlayarak, Swarovski taşlarla
harikalar yaratıyor.
Anton Heunis
“Metropolis”
Anton Heunis
“Turkish Delight”
V2K designers
V2K designers
Bekle bizi vahşi doğa!
MANU ATELIER
Ukrayna’dan sevgilerle…
VALERY KOVALSKA
Lucky Magazine’in eski editörü Eva
Chen’in
bir
instagram
postuyla,
Pristine adlı çanta modelleri bir anda
tüm dünyada tanınmaya başlayan
ve bugün Gigi Hadid’in kendisi gibi
modellik yapan kızkardeşi Bella Hadid
de dahil, stiliyle konuşulan pek çok
ünlü ismin kolunda boy gösteren Manu
Atelier’e, V2K designers en başından
beri inanıyor. Merve ve Beste Manastır
kızkardeşlerin
markası,
dünyanın
önde gelen mağazalarında yok satan
çantalarına, vahşi doğadan ilham alan
desenleriyle yeni sezon modellerini
eklerken, bu koleksiyonun da raflardaki
yerini alır almaz kapışılacağına dair en
ufak bir şüphemiz kalmıyor.
Manu Atelier
159
158
Valery Kovalska
Ukraynalı genç tasarımcı Valery Kovalska, şu sıralar moda dünyasının basamaklarında hızlı
ama emin adımlarla yükselmekle meşgul. Kendi adını taşıyan markasını hayata geçirmeden
önce TV dizilerine styling yapması, görsel etkisi güçlü tasarımlarının açıklamasını yapıyor.
İlk koleksiyonunu Mercedes-Benz Kiev Fashion Days kapsamında tanıtmasının ardından,
Moskova Moda Haftası’na ve oradan da London Fashion Week’in ‘A La Mode’ departmanına
transfer olan tasarımcı, modern zamanların güçlü kadınlarına, rahatlıklarından ödün
vermeden şık olmanın anahtarını teslim ediyor. Valery Kovalska, 2016 İlkbahar/Yaz
sezonunda erkek gömleğini yorumladığı tasarımlarıyla V2K designers koleksiyonunda.
İki şehir, bir yorum
AVELON
Amsterdam merkezli moda markası Avelon’un
2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonuna ‘KyotoParis’
adını vermesinin haklı sebepleri var. Giyim
kuşam söz konusu olduğunda hiç kimsenin
Fransız’ların eline su dökemediği o umursamaz
tavrı, Japon titizliği ile yorumlayan marka;
Parizyen şıklığa, dünyanın en zengin kültür
miraslarından birine sahip şehri Kyoto’dan
ilham alan detaylar ilave ediyor. Kimono
kesimlerin sofistike adaptasyonları, göz alıcı
renkler, geometrik desenler ve Japon kültüründe
ayrı bir yeri olan puantiye… Tek marka, bir
koleksiyon ve iki dünyanın füzyonu…
Avelon
VAKKO KADIN
CARMEN MARC VALVO
ALEXIS
CUSHNIE ET OCHS
ANTON HEUNIS
CYNTHIA ROWLEY
APERLAI
DAVID MEISTER
AVA ADORE
ELIE SAAB
AVELON
GABRIELA CADENA
CHELSEA PARIS
GEORGES HOBEIKA SIGNATURE
CHRISTOPHER KANE
GH BY GOERGES HOBEIKA
CLOVER CANYON
HERVE LEGER
CURRENT ELLIOT
JENNY PACKHAM
EACH OTHER
ALEXANDER WANG
JS COLLECTION
ELIZABETH AND JAMES
ANNA BAIGUERA
KAUFMAN FRANCO
EQUIPMENT
ANYA HINDMARCH
ML MONIQUE LHUILLLIER
GARETH PUGH
BALMAIN
MONIQUE L’HUILLIER
HALSTON HERITAGE
BIONDA CASTANA
NAEEM KHAN
ISSA COUTURE
BRIAN ATWOOD
OSCAR DE LARENTA
J.BRAND
CASADEI
PAMELLA ROLAND
JAY GODFREY
CECILIA MA
PAULE KA
JOIE
CHARLOTTE OLYMPIA
RACHEL GILBERT
JOSHUA SANDERS
COCCINELLE
RAUWOLF
KO STUDIO
ELENA GHISELLINI
ROMONA KEVEZA
LIZZIE FORTUNATO
ELIE SAAB
RUBIN SINGER
LOEFFLER RANDALL
EMPORIO ARMANI
TADASHI
LOT 78
ERMANNO SCERVINO
TEMPERLEY LONDON
MANU ATELIER
FABIANA FILIPPI
TERI JON SPORTS
MARGAUX LONNBERG
FRATELLI ROSSETTI
THEIA
MARKUS LUPFER
FRATELLI ROSSETTI ONE
TONI MATICEVSKI
MIH JEANS
GIANMARCO LORENZI
VAKKO COUTURE
MIISTA
GIORGIO ARMANI
VERA WANG
MILLY
J.M.CAZABAT
ZAC POSEN
MM6
VAKKO ERKEK
VAKKO MONOGRAM
VAKKO EŞARP
VAKKO SHOES & BAGS
MOTHER DENIM
JOSHUA SANDERS
O JOUR
VAKKO WEDDING
N.NICHOLAS
NICHOLAS
LANCEL
LES PETITS JOUEURS
BERTA
OPENING CEREMONY
M MISSONI
ELIE BY ELIE SAAB
OYE
MARY KATRANTZOU
INBAL DROR
R/R STUDIO
MISSONI
JENNY PACKHAM
RACHEL ZOE
MONIQUE LHUILLIER
MONIQUE LHUILLIER
RAOUL
MSGM
NAEEM KHAN
RICK OWENS
No21
OSCAR DE LA RENTA
SEA
OSCAR DE LA RENTA
REEM ACRA
SEAFARER
PAUL&JOE SISTER
ROMONA KEVEZA
TIBI
PAULA CADEMARTORI
TEMPERLEY BRIDAL
TOME
PEDRO GARCIA
VAKKO WEDDING
VALERY KOVALSKA
POLLINI
VERA WANG
VISCONTI &DU REAU
POLLINI STUDIO
ZUHAIR MURAD
WHITE POSTURE
ZIMMERMANN
ROBERT CLERGERIE
ZOE KARSSEN
ROCIO
ADRIANNA PAPELL
STUART WEITZMAN
ALLURE BRIDALS
SANTONI
AVENUE DIAGONAL
SCERVINO STREET
BLISS MONIQUE LHUILLIER
SEBASTIAN
FARA SPOSA
BARTON P.
SERAPIAN
LA SPOSA
BARTON PERREIRA
SONIA RYKIEL
LEGENDS BY ROMONA KEVEZA
BLINDE 1
SOPHIA WEBSTER
LUSAN MANDONGUS
CHROME HEARTS
SOPHIE HULME
NOVIA D’ART
DRIES VAN NOTEN
STAU
ST. PATRICK
ERDEM
V 73
TADASHI
ILLESTEVA
VERSACE
THEIA
JOHN VARVATOS
VICINI
WHITE ONE
KRIS VAN ASSCHE
WALTER STEIGER
VAKKO EYEWEAR
LINDA FARROW
VAKKO CHOCOLATE
VAKKO COUTURE
MATTHEW WILLIAMSON
PHILLIP LIM
V2K designers
SUNO
SUPERDRY
ADRIANNA PAPELL
AIDAN MATTOX
DEREK LAM 10 CROSBY
THE ROW
ALBERTA FERRETTI
30U
TUMI
ALBERTO MAKALI
A.L.C.
VARVATOS
BADGLEY MISCHKA
ACNE STUDIOS
VICTOR&ROLF
BASIX
AG DENIM
VICTORIA BECKHAM
CAMILLA
ALEXANDER WANG
ZADIG & VOLTAIRE FRAMES
163

Benzer belgeler

magazine

magazine Şehir giyimi Bohem bir silüet benimsiyor. Biraz gizemli, biraz eklektik ve hayli entellektüel... Bu kış Vakko Kadın Koleksiyonu farklı kültürlerin ve özgür bir ruhun etkisinde... Rahat hatlar, ekos...

Detaylı