Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor
Transkript
Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor
Otizmli Bireyleri Destekleme Derneği Otizm Bir Gelişim Bozukluğudur Prof.Dr. Yankı Yazgan Bilimsel Dayanaklı Uygulamalar Doç.Dr. Yasemin Ergenekon Çocuk Ve Gençlerde Fiziksel Aktivite Dr. Mehmet Ata Öztürk Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eğitimi İle Destek Olunması Birlikte Destek Olalım EDİTÖR GRAFİK TASARIM BASKI OTİZMLİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ PANORAMEDYA KURUMSAL REKLAM HİZMETLERİ DİLEKSAN KAĞITÇILIK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. Necati Göçgüncü - 0543 343 63 58 www.panoramedya.com.tr Dumlupınar Mh. Anafartalar Cd. Alanlar Sk. No:16/B - BALIKESİR Tel: 0266 244 86 81 Fax: 0266 241 47 20 www.dileksan.com Kasaplar Mahallesi Okul Sokak No:12/B Merkez/Balıkesir Tel: 02662451019 Fax: 02662453531 [email protected] - [email protected] www.obider.org BU YAYIN SÜRELİ DEĞİLDİR. ÜCRETSİZDİR. önsöz Derneğimizin “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması” adlı projesi ka p s a m ı n d a yay ı m l a n a n dergimizde; faaliyetlerimizin tanı mının yanı sıra bu alanda uzman olan kişilerin yazılarına, projede yer alan kurumların, eğitmenlerin ve velilerin görüşlerine yer vermeye çalış k. Projemiz için farklı alanlardan kurumların ka lımıyla oluşan birlikteliği, cesaretlendirici bir başlangıç, ilimizdeki yeni etkinlikleri destekleyecek bir köprü olarak görüyoruz. Projemizde yer alan tüm kurumlara ve yazılarıyla destek veren Prof. Dr. Yankı Yazgan, Doç. Dr. Yasemin Ergenekon ve Dr. Mehmet Ata Öztürk hocalarımıza çocuklarımız adına teşekkür ederiz. Dergimizde; Prof. Dr. Yankı Yazgan, o zm belir lerine değindiği yazısıyla o zmin nedenleri ve tedavisine yönelik bizleri bilgilendirerek bu noktalardaki karışıklığı gideriyor. Doç. Dr. Yasemin Ergenekon, projemizdeki hedef kitlemizin ça sını oluşturan “gelişimsel yetersizlik kavramının kapsadığı engel gruplarına yönelik eği m uygulamalarına” ilişkin bilgi veriyor. Dr. Mehmet Ata Öztürk de spor eği mini amaç değil araç olarak görmemizi sağlayacak yazısıyla, sporun eği m sürecindeki yerine ilişkin bakış açımızı şekillendiriyor. Büyük özverilerle projede yer alan eğitmenlerimizin düşünceleri, çocuklarımız ve eğitmenler arasında kurulan bağın en güzel yansıması olarak dergimizde yer alıyor. Spor eği mlerinde yer alan Yiğit’in annesinin yaşadıklarını anla ğı yazısı da ailelerin duygularının en doğal ifadesi olarak karşımıza çıkıyor. Yazıda vurgulandığı gibi küçük mutluluklar var bizlerin haya nda. Bu mutluluklardır belki de haya an aldığımız en tatlı, en keyifli anlar… Sonuç olarak diyoruz ki farkında olmakla başlar her şey. Bir şeylerin farkındalığına/başlangıcına yönelik adımları atmış olmanın ve bu anlamda dergimizle sesimizi duyurmanın ümidiyle… Gözde Tabanlı OBİDER Proje ve Kaynak Geliştirme Birimi Sabri CANER İl Milli Eği m Müdürü Zaman ve emeğin ortaya konarak hazırlanan bu dergi, çocuklarımızın ve projede yer alan ekibin en güzel ifadesidir. Ellerinize sağlık… Uzun soluklu bir süreç olan eği mde hedeflerimizden biri; eği mde rsat eşitliği yaratarak milli eği min temel amaçları doğrultusunda dünü, bugünü ve geleceği iyi analiz edip değerlendirebilen, kendini ifade edebilen, ailesine ve ülkesine faydalı nesiller y e ş r m e k r. B u k a p s a m d a E ğ i m Müdürlüğümüz ortaklığı ile yürütülen, Güney Marmara Kalkınma Ajansı destekli “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine 2 Spor Eği mi İle Destek Olunması” isimli projenin bir parçası olmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Gelişimsel yetersizliği olan çocuklarımızın kendi özelliklerine uygun eği m alarak toplum içerisinde bireysel ve sosyal becerilerini gerçekleş rerek yaşayabilmeleri için özel eği m faaliyetlerinin yürütülmesi, üzerimize düşen en önemli vazifelerdendir. Yü r ü t ü l e n p ro j e i l e o l u ş t u r u l a n gelişimsel yetersizliği olan bireylere yönelik farkındalığın her geçen gün biraz daha güçlenmesi ve köklenmesi umuduyla… Muhsin GÜRSU İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi Müdürü Özel eği m gerek ren bireylerin eği m gereksinmelerini karşılamak için özel olarak ye ş rilmiş personel, geliş rilmiş eği m programları ve yöntemleri ile onların özür ve özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eği me "özel eği m" denir. Türk Milli Eği minin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda özel eği m gerek ren bireylerin; Toplum içindeki rollerini gerçekleş ren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üre ci ve mutlu bir yur aş olarak ye şmelerini, Kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliş rmelerini, Uygun eği m programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ih yaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını amaçlar. Okulumuzda genel ve mesleki ortaöğre m eği m programlarından yararlanamayacak durumda ve 23 yaşından gün almamış olan özel eği me ih yacı olan bireylerin; temel yaşam becerilerini geliş rmek, topluma uyumlarını sağlamak ve iş ve mesleğe yönelik beceriler kazandırmak amacıyla akademik bilgi ve becerilerin yanında iş eği mi uygulamalarının da yer aldığı eği m programı uygulanmaktadır. Ayrıca okulumuz öğrencileri il içi ve il dışında masa tenisi, atle zm ve basketbol branşlarında hazırlanarak spor f faaliyetlere ka lmakta ve dereceler almaktadırlar. Bizler toplum olarak bu bireyleri oldukları gibi kabul ederek onların sosyalleşmeleri ve topluma adapte olabilmeleri için en iyisini yapmak durumundayız. İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi olarak Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile birlikte “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması” isimli projede bu bireylerin topluma kazandırılmasına destek olmayı amaçladık.. Bu çalışmalar bir ilk olmadığı gibi son da olmayacak, öğrencilerimiz için çalışmalarımız devam edecek r. Saygılarımla… 3 O zm Nedir? Prof.Dr. Yankı YAZGAN (Twi er) : @yankiyazgancom (Facebook) : facebook.com/dryankiyazgan bulunmamasına bağlı. Her çocuk için ayrı ayrı tar lıp O zm bir gelişim bozukluğudur. hesaplanması gereken bir beklen . Herşey bir yana, Bir çocuktaki ile şim ve ilişki kurma düzelme eğrisinde ailenin sorunları kabul edip, sistemlerinin gelişimindeki bozulmanın ürünüdür dayanışma içinde hareket etmesinin belirleyici Giderek daha sık tanılanan çocukluk çağı olduğunu kendi gözlemlerimde görmekteyim. gelişim sorunlarının en ciddilerinden birisi olan O zm spektrumu (benzer özellikleri değişik o zmin özünü çocuğun ‘ilişki kurma ve paylaşma ciddiyet düzeyinde gösteren durumların hepsine amaçlı ile şim becerilerinin gelişmesindeki birden verilen toptan isim) bozuklukları tanı bozulma’ ve ‘zihinin çalışmasındaki takılıp kalmalar grubundaki çocuklarda, birkaç ana gelişim alanında (tekrarlayıcı hareketler ve ısrarlı düşünceler)’ problemler gözlüyoruz: oluşturur. Küçük çocukların ile şim ve etkileşim - Duygusal/sosyal bir karşılıklı ilişkiye girmekte gelişimini ciddi biçimde bozan bu sorun yumağı yetersizlik/zorluk, hakkında ilk işaret, anne-babanın gelişimin yolunda - İle şim (sözlü/sözsüz) kurmak ve sürdürmekte gitmediğini hissetmesi. Bu his, ailelerin yetersizlik/zorluk, başvurularında konuşma gecikmesi (o zm tanısını - Belli bir alana ya da sıraya sınırlı tekrarlayıcı, kısıtlı koymak için tek başına yetmez) ve en önemlisi ilgi ve hareketler (bu hareket ya da merakların ile şim kopukluğu ve sosyal ilişkiye isteksizlik (ya da ilişki/paylaşım değeri olmadığını, yapılmadıklarında ih yaçlarının karşılanmasıyla ye nme) olarak dile rahatsızlık doğduğunu görürüz); duyusal aşırı veya ge riliyor. “az” duyarlılıklar. Konuşma gecikmesinin, o zmden daha sık O zmin nedenlerini açıklamak için ortaya görülen sebepleri var (örneğin, işitme kaybı). İlk a lan (kimisi ciddi bir ürün pazarlama kampanyası ile başta o zmle pa p benzer bir tablo ile başlayıp, desteklenen) uygun uyaranlar sağlanarak süratle toparlanan iddialar çeşitli. çocuklar da oluyor. Dolayısıyla, ‘o zm mi değil mi?’ Bunlar arasında ikileminde zaman kaybetmekten ziyade gelişimdeki modern çağın aksamanın varlığını saptamak daha öncelikli. Çocuk t e m p o s u , psikiyatrisindeki genel yaklaşımda ilk iş kesin bir tanı çevremizdeki te l a ff u z e t m e k te zo r l a n s a k b i l e , ço c u ğ u n (besinlerdeki, gelişimindeki eksiklerin ayrın lı dökümünü yapıp, aşılardaki, çocuğun ile şim ve etkileşim becerilerini h ava d a k i , destekleyecek, bilişsel açıklarını kapatacak ve gebelikte alınan kendini kontrol becerilerini geliş recek eğitsel ve gelişimi destekleyici terapö k çalışmalarını başlatmaktan yanayız. Erken tanınan çocukların önemli bölümü bu O zm çocuğun ilişki çalışmalarla hızlıca bir toparlanmaya kurma ve paylaşma amaçlı ile şim becerilerinin girerken, o zme özgü tablonun ne ölçüde gelişmesinde bir hafifleyeceği ve silikleşeceği dil gelişiminin bozukluktur. boyutuna ve zihinsel bir gerilik bulunup 4 ürünlerdeki) toksik maddeler ya da ailelerin mutsuzluğu gibileri akla yakın gelseler de, bugüne kadar yapılan araş rmalar bu görüşlere kanıt sağlamadı. Yıllardır toksik madde barındırmayan aşıların uygulandığı ya da çevresel zehirlerin daha iyi denetlendiği ülkelerde de o zmin daha çok tanılanıyorsa, bu etkenler sebep oluyor, demek zor. Anne-babaların çocukları ile ilişkilerini ve ile şimlerini yoğunlaş rmaları ile içe dönüklükte bir a za l m a , i l e ş i m a r z u s u n d a b i r d e ğ i ş i k l i k görmekteyiz. Diğer yandan, anne-baba-çocuk arasındaki ile şim eksikliğinin o s k belir lere yol açmadığını biliyoruz. Gelelim, klipler, reklamlar ve TV ile o zm arasında olduğu söylenen ilişkiye. Dil gelişimini tamamlamamış, ile şim becerileri tam oturmamış, toplumsal ilgisi yeterince güçlü olmayan çocukların, günlerini klip kanalları ya da reklam kuşakları başında geçirmeleri gelişimlerini bozabiliyor; özellikle sözel becerilerin gelişimini kısıtlayıcı etkiler yaratabiliyor. TV, ya da ekranlı araçlar, tek başına o zme neden olamaz. Ancak, bir çocuğun genel gelişimine, bilhassa dikka gereken yoğunluk ve süre ile verebilmek için gereken mekanizmaların gelişmesini bozabilir. Genel bir öneri olarak, üç yaşın al ndaki çocuklar için, hele dil gelişimi yeterli değil ise, televizyondan (ve karşılıklı etkileşim içermeyen ilişkilerden) uzak durmayı öneririm. Çocukların ekranlara değil sahici bir alışverişe girebilecekleri canlılara ih yaçları var. O zme sebep olan biyolojik, psikolojik ve sosyal etkenleri henüz tam olarak belirleyemediysek de, o zm belir lerini hafifle ci yaklaşımlar var: çocuğun ilgisini ar rıcı, bilişsel ve ile şim donanımını ar rıcı özel eği m ve uygulamalı davranış analizi uygulamaları, anne-babanın tutum ve yaklaşımlarını düzenleyici, çocukla ile şimi ve etkileşimi sağlayıcı gelişimsel çalışmalar ve beden kontrolünü ve duyuların eşgüdüm içinde kullanımını sağlayıcı bedensel terapi yöntemleri. O zmin ilişki ve ile şim alanlarında yara ğı zaafları Televizyon çocukların ile şime ilgisizliğine sebep olsa da tek başına o zme sebep olamaz. giderici ilaç tedavileri ise henüz yok; ancak t e k r a r l a y ı c ı h a r e ke t l e r i v e d ü r t ü / d i k k a t p ro b l e m l e r i n i d ü ze l c i i l a ç l a rd a n ( ç o c u k psikiyatrisinin diğer alanlarında olduğu gibi) yararlanabiliyoruz. O zm belir leri gösteren çocukların yaklaşık % 20’sinde o zme ek olarak görülen nörolojik bazı hastalıklar (epilepsi ya da kromozomal bozukluklara bağlı sorunlar gibi) için ayrıca tedavi gerekebilir. Bu tedavilerin o zmi iyileş rici etkileri olmasa da, düzel ldikleri ölçüde çocuğun gelişimi üzerindeki ek yükleri hafifle ci faydaları olabilir. Bütün bu bilgilerden bir mesaj çıkartmak istersek: O zm ve o zme benzeyen gelişimsel problemlerin erken tanınması, duruma bir an evvel müdahale edilebilmesini sağlar. Erken ve yoğun bir eği m temelli çalışmayla, çocuğa ilişki kurma ve ile şim için gerekli becerilerin kazandırılması amaçlanır. Çocuğunuzun gelişimine ilişkin bir kuşkuya kapıldığınızda, öncelikle çocuk doktorunuza veya bir çocuk psikiyatrisi uzmanına başvurmanız doğru olur. 18 aylık ve daha büyük bir çocukta şu yakınmaların birkaç tanesi var ise, üzerinde durup bir değerlendirme başlatmak gerekir: - Konuşmuyor (bir şey söylemiyor), konuşsa da ih yaç ifadesinden öteye pek geçmiyor - Göstermiyor (kendi eli ile ih yaçlarını işaret etmiyor, ilgisini çeken bir şeyi paylaşmak amacıyla ge rip göstermiyor), - İlgilenmiyor (bir şeyi göstererek dikka ni çekmeye çalış ğımızda) - Bakmıyor (ismini söylediğimizde, gözümüze, yüzümüze), - Dinlemiyor (kulak vermiyor), - Söylenenleri anlamıyor (işine gelenler dışında), - Durmuyor (yerinde), - Hep aynı şeyleri yapıyor (amaçsızca, gereksiz sıralamalar gibi), - Sanki işitmiyor, - Oyuncaklarla oynamayı bilmiyor, - Bir şeye takılıp kalıyor, aynı hareke tekrarlıyor - Çok "bağımsız", sanki ‘takmaz’ görünümde - ‘Göz teması kurduğunda bana yeterince bak ğını hissetmiyorum’ - Çocuklara ilgisi zayıf, - ‘Nesneleri diziyor, sıralıyor; bu düzenin bozulmamasını adeta amaç ediniyor’. - Sayı, marka gibi ‘sistemli’ bilgileri kolayca öğreniyor. 5 GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLAR İÇİN Doç. Dr. Yasemin ERGENEKON Anadolu Üniversitesi Engelliler Araş rma Ens tüsü Gelişimsel yetersizlik, o zm spektrum bozukluğu ve/veya zihin yetersizliğini de içine alan şemsiye bir kavramdır. Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin eği mindeki en uzun erimli amaç, bireye toplumla bütünleşmesini sağlayacak davranış, kavram ve becerileri kazandırarak bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini ar rmak ve güvenli bir yaşam s ü r d ü r m e s i n i s a ğ l a m a k r. B i r e y i n b u davranışları, kavramları ve becerileri yerine ge rebilmesi, yaşadığı toplumda bağımsız olarak işlevde bulunabilmesine, toplumsal yaşama tam ka lım sağlamasına ve meslek edinebilmesine önemli bir katkı sağlayacak r. Bireyin sahip olduğunda toplumda bağımsız olarak işlevde bulunmasını sağlayarak yaşam kalitesini ar ran bu davranış, kavram ve becerilerin bir kısmı sistema k bir şekilde okul programları aracılığıyla öğrenilirken, bir kısmı da toplum içinde sistema k olmayan öğrenmeler yoluyla kazanılır. Normal gelişim gösteren bireyler, kendilerine sağlanan öğrenme rsatlarını kullanarak ve çevrelerini gözleyerek bilişsel ve psiko-motor alanlarla ilgili bu temel davranış, kavram ve becerileri gelişimlerinin doğal sonucu olarak kazanabilmektedirler. Oysa gelişimsel yetersizliği olan bireylerin kendilerine sağlanan öğrenme rsatlarından yararlanabilmeleri normal gelişim gösteren bireyler kadar kolay olmamaktadır. Farklı eği m ortamlarında eği m 6 hizmetlerinden yararlandığı varsayılan gelişimsel yetersizliği olan bireylerin erken dönemde kendileri için en az kısıtlayıcı eği m o r ta m l a r ı n a ye r l e ş r i l d i k l e r i n i , u yg u n programlarla, alanda ye şmiş nitelikli öğretmenlerle, sistema k öğre m olanaklarıyla ve uygun destek özel eği m hizmetleriyle karşılaş klarını söylemek oldukça güçtür. Bunun sonucu olarak da gelişimsel yetersizliği olan bireylerin bilişsel ve psiko-motor alanlarla ilgili t e m e l d av ra n ı ş , kav ra m v e b e c e r i l e r i öğrenmeleri gecikmekte ya da hiç gerçekleşememektedir. Buradan yola çıkılarak, gelişimsel yetersizliği olan bireylerin günlük yaşamda yer alan pek çok beceriyi yerine ge rmelerinin ve dolayısıyla da topluma ka lmalarının ve kabul görmelerinin güçleş ği söylenebilir. Bu nedenle, bireyin davranışlarının değiş rilmesinde ve bireye yeni davranışlar kazandırılmasında; yaşan ların ve öğre m ortamlarının zenginleş rilmesi, temel davranış, kavram ve becerilerin öğre mi sırasında daha etkili ve verimli öğre m yöntemlerinin kullanılması, öğre m programlarının niteliğinde d e ğ i ş i k l i k l e r ya p ı l a ra k s i ste m a k h a l e ge rilmesi, öğre m uygulamalarında “bilimsel dayanaklı uygulamalara” yer verilmesi ve gelişimsel yetersizliği olan bireylerin bu hizmetlerden mümkün olduğunca erken yaşta yararlanmaya başlamalarının sağlanması son derece önemlidir. O zm spektrum bozukluğu (O S B), dünyada ve Türkiye’de giderek daha çok dikkat çeken ve üzerinde p, psikoloji ve eği m gibi farklı disiplinlerden araş rmacı ve uygulamacının akademik ve uygulamalı BİLİMSEL DAYANAKLI UYGULAMALAR çalışmalar gerçekleş rdiği gelişimsel yetersizlik kategorilerinden biridir. OSB, (a) sosyal etkileşim sorunları, (b) ile şim sorunları ve (c) sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlarla kendini gösteren, ileri düzeyde ve karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Alanyazında O S B (au sm spectrum disorders-ASD) ve yaygın ge l i ş i m s e l b oz u k l u k-Y G B ( p e r va s i ve developmental disorders-P D D) terimleri eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. OSB ile ilgili çalışmalar yaklaşık 50 yıl önce başlamış r. Son yıllarda bilimsel nitelikli çalışmalar sonunda elde edilen bilgi birikimine rağmen, oldukça karmaşık bir gelişimsel yetersizlik türü olan OSB’ye ilişkin henüz aydınla lamamış pek çok konu varlığını sürdürmektedir. Ayrıca, OSB’li bireylere ve yakınlarına hizmet vermek amacıyla gerçekleş rilen uygulamaların çeşitliliğinin şaşır cı boyutlara ulaş ğı görülmektedir. OSB alanında kullanılan uygulamalara ilişkin bu çeşitlilik, bu bireylerin ailelerinin ve onlarla çalışan öğretmenlerin/uygulamacıların en doğru ve uygun uygulamanın hangisi olduğuna karar verirken ciddi güçlükler yaşamalarına neden olmaktadır. OSB’li bireyler için etkili uygulamaların neler olduğunu belirlemek, bu uygulamaların doğrudan ya da dolaylı tüke cisi olan kişilere seçim yaparken rehberlik edebilmek; ayrıca, bilimsel yollarla test edilmemiş, etkili olup olmadığı henüz bilinmeyen uygulamaların birey ve yakınları üzerinde yaratabileceği olası olumsuz etkileri önlemek için OSB alanında “bilimsel dayanaklı uygulamaların” belirlenmesine yönelik uygulamaların başladığı görülmektedir. Gelişimsel yetersizlik, o zm spektrum bozukluğu ve/veya zihin yetersizliğini de içine alan şemsiye bir kavramdır. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde İngiltere’de p alanında ortaya çıkan bilimsel dayanaklı uygulamaları belirlemeye yönelik çalışmalar dünyadaki diğer ülkelere de sıçramış ve zamanla bilimsel araş rmalardan elde edilen bulguların uygulamaya rehberlik etmesini sağlamaya dönük çabaların sonucu olarak araş rmalarla etkililiği belirlenmiş uygulamalar bilimsel dayanaklı uygulama (evidence based prac ce) adıyla kavramsallaş rılmış r. Öncelikle p alanında gelişen bilimsel dayanaklı uygulama arayışı, zamanla tüm uygulamalı alanlara yayılmış ve psikoloji, eği m gibi sosyal bilimlere ilişkin uygulamalı alanlarda etkilerini 1990’lı yıllarda göstermiş r. 2000’li yılların başından beri OSB alanında bilimsel dayanaklı uygulamaların belirlenmesi için gösterilen çabaların sıklığında ciddi bir ar ş gözlenmektedir. OSB alanında bilimsel dayanaklı uygulamaların belirlenmesi konusunda etkinlik gösteren “The Na onal Professional Developmental Center on Au sm Spectrum Disorder-NPDC, Na onal Au sm Center-NAC, Research Au sm, Associa on for Science in Au sm Treatment-ASAT, Canadian Au sm Interven on Research Network” gibi çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır. Bir uygulamanın bilimsel dayanaklı uygulama sayılabilmesi için aynı uygulamaya ilişkin birden çok deneysel araş rmanın benzer sonuçlar vermesi ve bu araş rmaların hakemli dergilerde 7 GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLAR İÇİN makale olarak yayımlanmış olması gerekmektedir. Bilimsel dayanaklı uygulama kısaca “vaat e ği sonuçları gerçekten sağladığına ilişkin hakemli bilimsel dergilerde yayımlanmış yeterli düzeyde deneysel araş rma bulgusuna sahip uygulama” olarak tanımlanabilir. O S B, yıllardır yürütülen pek çok araş rmaya karşın halen gizemini korumaya devam eden karmaşık bir gelişimsel yetersizlik kategorisidir. OSB alanında kullanılan eği m, terapi ve tedavi yöntemleri çok çeşitlidir ve her geçen gün bunlara yenileri eklenmektedir. NAC (2009) tara ndan OSB’ye yönelik uygulamalar dört başlık al nda ele alınmış r: - Yeterli bilimsel dayanağa sahip uygulamalar (Established): Bu uygulamaların OSB’li bireyler üzerinde olumlu sonuçlar doğurduğuna ilişkin yeterli kanıt bulunmaktadır. Bir başka deyişle, bu uygulamalar etkili uygulamalardır. - Umut vaat eden uygulamalar (Emerging): Uygulamanın olumlu sonuçlar doğurduğuna ilişkin bir ya da birkaç çalışmanın varlığına rağmen, bu uygulamaların etkili uygulamalar olduğunu söyleyebilmek için başka kaliteli araş rma çalışmalarından da tutarlı bir şekilde benzer bulgular elde edilmelidir. - Bilimsel dayanaktan yoksun uygulamalar (Unestablished): Uygulamanın etkililiğine ilişkin kanıt ya minimal düzeydedir ya da yoktur. İleride yapılacak çalışmalar bu uygulama biçiminin etkili, etkisiz ya da zararlı olduğunu ortaya koyabilir. - Etkisiz/zararlı uygulamalar (Ineffec ve/Harmful): OSB’li bireyler için etkisiz ya da zararlı olduğuna ilişkin yeterli düzeyde bilimsel dayanağın olduğu uygulamalardır. 8 Mümkün olduğunca erken yaşta ve bilimsel dayanaklı öğre m uygulamalarına yer verilmesi son derece önemlidir. Ye t e r l i b i l i m s e l d aya n a ğa s a h i p uygulamalar; öncül düzenlemeye yönelik uygulamalar, davranışsal uygulamalar, kapsamlı erken yoğun davranışsal müdahale uygulamaları, ortak dikkat geliş rmeye yönelik uygulamalar, model olma uygulamaları, doğal öğre m yöntemleri, akran öğre mi uygulamaları, temel tepki öğre mi, çizelgeler, kendini yönetmeye yönelik uygulamalar ve öykü temelli uygulamalardır. Umut vaat eden uygulamalar; alterna f ve destekleyici ile şim araçları, bilişsel davranışçı uygulama pake , gelişimsel ilişki temelli uygulamalar, egzersiz, maruz bırakma uygulamaları, taklit temelli etkileşim, etkileşim girişimini ar rmaya yönelik uygulamalar, dil eği mi uygulamaları (konuşma), dil eği mi u yg u l a m a l a r ı ( ko n u ş m a ve a n l a m a ) , masaj/dokunma terapisi, çoklu uygulama pake , müzik terapisi, akran aracılı öğre m düzenlemeleri, resim değiş tokuşuna dayalı ile şim sistemi-P E C S, davranış azaltma uygulamaları, replik sunma, işaret dili öğre mi, sosyal ile şim uygulamaları, sosyal becerileri g e l i ş r m e y e y ö n e l i k u y g u l a m a l a r, yapılandırılmış öğre m-TEACCH, teknoloji t e m e l l i u y g u l a m a l a r, z i h i n k u r a m ı uygulamalarıdır. BİLİMSEL DAYANAKLI UYGULAMALAR Bilimsel dayanaktan yoksun uygulamalar; akademik uygulamalar, işitsel bütünleş rme terapisi, duyu bütünleme te ra p i s i , ko l ay l a ş r ı l m ı ş i l e ş i m , a ğ ı r metallerden arındırma tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi, diyet tedavileri ve vitaminmineral desteği, hayvan terapileri, sanat terapisi uygulamalarıdır. NSP raporunda etkisiz ya da zararlı olduğu belir len bir uygulamaya rastlanılmamaktadır. Buna gerekçe olarak, bir uygulama biçiminin etkisiz ya da zararlı olduğuna karar verebilmek için izlenmesi gereken araş rma sürecine ilişkin zorluklar ve e k nedenler gösterilmektedir. OSB alanında çalışan öğretmenlerin /uygulamacıların çocuklarla çalışırken bilimsel dayanaklı uygulamaları tercih etmeleri ve bu konudaki güncel gelişmeleri izlemeleri önerilmektedir. Ailelerin de bilimsel dayanaklı uygulamalardan haberdar olmaları, çocuklarıyla çalışan öğretmenlerin/uygulamacıların çalışmalarında bu uygulamalara yer verip vermediğini sorgulamaları ve bu konudaki güncel gelişmeleri takip etmeleri çocuklarının nitelikli eği m almasını sağlamaları açısından önemlidir. NAC(2009) tara ndan o zme yönelik eği m uygulamaları dört başlık al nda ele alınmaktadır. Kaynakça; Ergenekon, Y. (2012). O zmli çocuklara videoyla model olma kullanılarak ev kazalarında basit ilkyardım becerilerinin öğre mi. Kuram ve Uygulamada Eği m Bilimleri, 12(4), 2739-2766. Heflin, L. J. & Alaimo, D. F. (2007). Students with au sm spectrum disorders: Effec ve Instruc onal Prac ces. Pearson, Merrill Pren ce Hall, NJ: Upper Saddle River. h p://www.tohumo zmportali.org Kırcaali-İ ar, G. (2003). O s k özellik gösteren çocuklara ile şim becerilerinin kazandırılması. İstanbul: Ya-Pa Yayınları. Kırcaali-İ ar, G. (2007). O zm spektrum bozukluğu. İstanbul: Daktylos Yayınları. Kırcaali-İ ar, G. (2012). O zm spektrum bozukluğuna genel bakış. E. Tekin-İ ar (Ed.). O zm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve eği mleri (s. 17-44). Ankara: Vize Yayıncılık. Kurt, O. (2012). O zm spektrum bozukluğu ve bilimsel dayanaklı uygulamalar. E. Tekin-İ ar (Ed.). O zm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve eği mleri (s. 83-120). Ankara: Vize Yayıncılık. Mesibov, G., & Shea, V. (2010). Evidence-based prac ces and au sm. Au sm. DOI: 10.1177/1362361309348070. NAC (Na onal Au sm Center) (2009). Evidence-based prac ce and au sm in the schools: A guide to providing appropriate interven ons to students with au sm spectrum disorders. Randolph, MA: Na onal Au sm Center. 9 OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ ÇOCUK VE Dr. Mehmet Ata ÖZTÜRK Marmara Ünivesitesi BESYO Beden Eği mi ve Spor Öğretmenliği Bölümü O z m spektrumunda k i b i rey l e r i n motor beceri özellikleri d o ks a n l ı y ı l l a r ı n başından günümüze kadar bilimsel çalışmalarla yoğun biçimde incelenmiş r. Bu çalışmaların ciddi bir kısmı 3-12 yaş aralığında kümelenmekle birlikte, otuzlu yaşlara kadar geniş bir yaş aralığını da kapsamaktadır. Elde edilen bulgulara göre ince ve kaba motor becerilerde, hareket hazırlığı ve planlamasında, özellikle üst ekstrimite motor işlevlerde, yürüyüş tarzında ve dengede o zm spektrumundaki bireylerde pik gelişim gösteren akranlara göre zayıf kaldığı tespit edilmiş r. Yani o zm spekrumundaki bireyler daha düşük koordinasyon ve motor kapasite ile yaşama riskine sahip r. Örneğin yazı yazmada, ayakkabı bağlamada, bisiklete binmede, top atma ve hemen tüm sosyal oyunlarda motor b e c e r i e ks i k l i ğ i n e b a ğ l ı d ü ş ü k ka l ı m gözlenmektedir. Ayrıca, okulla ilişkili egzersiz ve serbest zaman fiziksel ak vite seviyeleri de d ü ş ü k t ü r. D o l a y ı s ı y l a fi t n e s s seviyelerinde de sıkın lar mevcu ur. Dünya Sağlık Örgütü fiziksel ak viteye ka lımda okulun rolünün önemine dikkat çekiyorsa da, ne yazık ki ülkemizde beden eği mi ve sporun; özel eği m hizmetlerindeki rolü çok sınırlıdır. Son dönemlerde bu p etkiliklerin o zm spektrumudaki bireylerin steryo pik veya kendini uyarıcı davranışlarının azal lmasına 10 sağladığı faydalar, sosyal ile şim ve sosyal entegrasyona katkıları konusunda farkındalık ülkemizde nispeten artmış r. Ne yazık ki, mevzuat ve eği m sistemindeki rolü ise hala çok sınırlı ve yetersizdir. Bundan dolayı okul sonrası fiziksel ak vite etkinliklerinin ve müfredat dışı uygulamaların önemi artmaktadır. O T İ Z M S P E K T R U M U N A U YG U N S P O R BRANŞLARI Pek çok ortamda sıklıkla karşılaş ğımız sorulardan olan “Hangi spor branşı o zm için daha uygundur?” un tam bir bilimsel karşılığı yoktur. Ha a belki önemi de yoktur. Zira felsefi olarak spor; zevk alınan, içinde oyun öğeleri barındıran ve bazı kuralları olan bedensel etkinlikler olarak tanımlanabilir. Diğer tüm kazanımlar - örneğin sağlık kazanımları, her ne kadar sporun güzel ve umulan katkıları olsa da felsefik açıdan hedef spor yapan insanın bundan keyif almasıdır. Engelli olsun ya da olmasın her birey için yapmaktan keyif alacağı etkinlikleri yapabilmesi önemlidir. Dolayısıyla o zm spektrumundaki bireylere yönelik spor çalışmalarında da bunu dikkate almakta fayda vardır. Ağır seyreden durumlarda bunun tespi nde zorluklar yaşanabilir. Aile, eği mciler, O zm spekrumundaki bireyler daha düşük koordinasyon ve motor kapasite ile yaşama riskine sahip r GENÇLERDE FİZİKSEL AKTİVİTE bakımını üstlenenlerle yapılacak işbirliği ile bu çocuk/gencin zevk aldığını anlamak için bazı ipuçları bulunabilir. Yukarıda ifade edilen bakış açısını g özd e n ka ç ı r m a m a k kay d ı y l a b i l i m s e l çalışmalarda o zm spektrumundaki bireylerin psikososyal ve/veya motor ve ha a bilişsel kazanımlarına katkı sağladığı belirlenen bazı spor branşları vardır. Bunların dışında kalanların katkı sağlamayacağı gibi bir iddiamız yoktur. Bilimsel çalışmalarda bu bireylerin ferdi sporlarda daha başarılı oldukları ve takım sporlarını yapmada bazı güçlüklerle karşılaşabildikleri ifade edilmiş r. Bu da sosyal beceri ve direk f almada yaşanan güçlükler dikkate alındığında beklenen bir durumdur. Ancak sosyal beceri gelişimi açısından da takım sporlarına ka lımın ciddi kazanımlar ge rebildiği tespit edilmiş r. Ferdi sporlardan yüzmenin ve diğer havuz etkinliklerinin oyun becerilerinin ve motor becerilerin gelişiminde, sağlık ve fitness anlamında ciddi katkıları ortaya konmuştur. Bunun yanında, öğrencinin okul sonrası dönemde de sürdürebileceği, keyif aldığı sporlara odaklanılabilir. Sosyal ortamların olduğu ancak çok kalabalık olmayan sporlar da önerilmiş r (2-4 kişiyle oynanan sporlar gibi bowling, masa tenisi, çok kalabalık olmayan grupla step/aerobik vb.) Bireysel sporlardan bisiklet, paten, buz pateni, kayak, kano da önerilen sporlar arasında yer almış r. Egzersiz boyutunda da özellikle sabit ekipmanların (el ergometresi, bisiklet, koşu bandı, vb.) o zm spektrumundaki bireyler tara ndan fitness kapasitelerinin ar rılmasında faydalı olduğu bildirilmiş r. SPOR EĞİTİMİNDE BAZI PRATİK ÖNERİLER Unutmamak gerekir ki o zm spektrumudaki bireylerin her türlü eğitsel planlamasında, bir kişi için başarılı olan uygulamanın herkes için aynı seviyede katkı sağlaması beklenemez. Standart şablonlar uygulanamayabilir. Dolayısıyla bu başlık al nda paylaşılan önerilerin faydalı olması ‘muhtemel’ yöntemler olarak değerlendirilmesinde fayda vardır. Eği mci bunlardan hangilerinin bireysel uygulamalarında katkı sağladığını tespit ve takipten sorumludur. Bunu yaparken de uygun ölçme ve değerlendirme, karar sürecinin ve uygulamanın parçası olarak yer almalıdır. “Hang spor branşı ot zm ç n daha uygundur?” un tam b r b l msel karşılığı yoktur. BA Z I D U Y U S A L G Ü Ç LÜ K L E R V E MUHTEMEL ÇÖZÜM ÖNERİLERİ AÇIK ALANDA (ÖR. OKUL BAHÇESİ) NEREYE GİDECEĞİNİ/NEREDE DURACAĞINI BİLEMEME. - Her etkinlik alanının sınırlarını açık biçimde belirleyin (ip, huni, minder, vb. ile) - Öğrencinin duracağı yeri işaretleyin 11 OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ ÇOCUK VE (hep aynı renk kullanabiliriniz). - Etkinlikleri istasyonlarla yapıyorsanız takip edeceği güzergahı oklarla işaretleyin (büyük mobilya mağazalarında yerde bulunan oklar gibi). - Etkinliklerde kullanacağı malzemeleri belli bir renk ile kodlayın. Bu renk öğrencinin en sevdiği renk olabilir. Bu renk kullanılarak işaretlenen spor ekipmanının, onun kullanacağı ekipmanlar olduğunu öğre n. - Etkinlik başlangıcı, bir etkinlikten diğerine geçişte ve etkinlik bi minde kullanmak üzere şablonlar oluşturun. D İ K K AT Ç E K M E K İ Ç İ N Y Ü K S E K S E S L İ YÖNTEMLERİN KULLANIMI (DÜDÜK, ISLIK, EL ÇIRPMA, VB.) - Yönteminizi el kaldırma ile değiş rin ve öğrenci de sizin elinizi kaldırdığınızı fark e ğinde kendi elini kaldırsın. Engelli olsun ya da olmasın her birey için, yapmaktan keyif alacağı etkinlikleri yapabilmesi önemlidir 12 S Ö Z LÜ D İ R E K T İ F L E R İ A N L A M A K TA V E ETKİNLİK SÜREÇLERİNİ TAKİPTE GÜÇLÜK - Direk flerinizi kısa ve basit tutun. Direk f sonrası öğrencinin talima algılaması için, hareke başlatmadan önce 5-7 saniye bekleyin. Direk flerinizi nega f (ör. Koşma!, Durma!) değil, pozi f (ör. Yürü!, Devam et!) kelimelerden seçin. - İle şimde görsel sembollerden faydalanın. - Doğru yapılan hareke n videosu veya öğretmenin/akranın görsel olarak hareke göstermesi sözlü direk en daha çok işe yaramaktadır. - Eğer öğrenci okuyabiliyorsa etkinliğin başında basit ve yazılı program verin ve indeks kartlarından faydalanın. SPOR EKİPMANLARININ DOKUSUNDAN RAHATSIZ OLMA - Ekipmanı değiş rin (ör. basketbol topunun sert yapısından hoşlanmıyorsa yumuşak bir top tercih edin) veya aynı motor hedefe ulaşmanıza yardımcı olacak alterna f ekipmanlar kullanın. Örneğin yakalama becerisi üzerinde çalışıyorsanız başlangıç aşamasında balon da kullanabilirsiniz. Burada hedef illa topu tutmak olacaksa ve öğrenci bunda ciddi güçlük yaşıyorsa aşama aşama ağırlığı ar rmak ve boyutu küçültmek düşünülebilir (ör. balon→ büyük plas k top→küçük plas k top→voleybol topu→basketbol topu) - Rake n sapındaki deri hissinden rahatsızlık varsa bir bez veya teyp ile sarın. - Ekipmanın pürüzsüz yüzeyinden rahatsızlık varsa cırt cırtlı malzeme ile kaplanabilir. Vücut farkındalığı için öğrenci propriosep f desteğe ih yaç duyuyorsa... GENÇLERDE FİZİKSEL AKTİVİTE - Mini tramplen kullanın. - Terabant kullanın. - İp atla n. - Opsiyonel olarak sağlık topu tarzı ekipmana imkan tanıyın. - Bir hareke n nasıl yapılması gerek ğini göstermek için vücut temasından (eğer öğrenci izin veriyorsa) faydalanın. Örneğin elinizi elinin üstüne koyarak yönlendirme yapabilirsiniz, el açısının nasıl olması gerek ğini dokunarak anlatabilirisiniz. KENDİ KENDİNİ UYARMA FORMU OLARAK DENGE ETKİNLİKLERİ PEŞİNDE OLABİLİR (SALLANMA, ZIPLAMA GİBİ) - Dönme ve ileri geri sallanmalı etkinlik alterna fleri sunarak (yaşa uygun oyunlar gibi) bu durumdan faydalanılıp bu ih yacı kabul edilebilir harekete yöneltmek mümkün olabilir. Etkinlikte öğrenciye başarı imkanı sunarken farklı güçlük seviyesinde etkinlik alterna fleri sunulmalıdır. Sürekli zıplama gibi istenmeyen hareketlerin önüne geçmek için bu hareke yapmanın güçleş ği ha a mümkün olmadığı etkinliklerden faydalanılabilir. Örneğin paten k a y a r ke n y a h u t b i s i k l e t b i n e r ke n b u d av ra n ı ş l a r ı n o r ta d a n ka l k ğ ı n a ş a h i t olacaksınız. Böylelikle davranışı kontrol ederken enerjiyi de başka bir yere kanalize e receksiniz. DÜŞÜK DENGE - Sebebin kaynağını (görme güçlüğü, ku l a k s o r u n u , d ü ş ü k ka s g ü c ü , d ü ş ü k koordinasyon gibi) tespit ederek bu durumu gidermek veya düşüklüğü tespit edilen durumu geliş rmek için gerekli fiziksel etkinlikleri uygulayın. D AV R A N I Ş Y Ö N E T İ M İ T E M E L STRATEJİLERİ O zm spektrumundaki bireylerde kimi zaman ile şim güçlüğünden, kimi zaman da başka sebeplerden problem davranışlar ya da kurallara uymada güçlükler gözlenebilir. Bunların fiziksel ak vite ortamlarında önüne geçebilmek adına kullanımında fayda sağlaması muhtemel bazı önerileri sıralayalım: - Egzersiz planı ve fiziksel ak vite ru nlerini hazırlarken ru nler oluşturun. Öğrenci hiç alışkın olmadığı veya uyarılmadığı ortamlardan rahatsız olabilir. - Ekstra uyarım verecek, öğrencinin dikka ni dağıtabilecek malzemeleri ortadan kaldırın. (ör. Kullanılmayan minderleri ortadan kaldırın, daha sonraki etkinliklerde kullanılacak malzemeleri ilgili istasyonda tasnifleyin) Ortadan kaldırmanın mümkün olmadığı durumlarda benzer başka s mülatörler kullanın. Örneğin bir öğrenciniz spor salonun girdiğinde karanlık havalandırma borularına yöneliyorsa veya priz deliklerine elini sokmaya yelteniyorsa yuvarlak ve karanlık delikleri olan spor f ekipmanlar kullanarak dikka ni bu malzemelere yönlendirebilirsiniz (ör. Bowling topu, delikli plas k toplar) Egzersiz planı ve fiziksel ak viteleri hazırlarken ru nler oluşturun. 13 OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ ÇOCUK VE GENÇLERDE FİZİKSEL AKTİVİTE - Fiziksel şartları düzenleyin/dikkate alın (florasan lambalar, sesin yüksek yankılandığı spor salonu ortamı, parlayan zemin, çok geniş alanlar sorun oluşturabilir. Kulaklık, müzik, güneş gözlükleri pra k çözümler olabilir) - Etkinliğin yapılacağı fiziksel sınırları b e l i r l e y i n a n c a k s ü re k l i ay n ı o r t a m l a sınırlamayın. Aynı etkinliği kapalı mekanda, açık tenis kortunda, parklarda, rekreasyon alanlarında tekrarlayın. Öğrencinin istenmeyen davranışları te kleyen bazen mekandan veya mekanın fiziksel şartlarından (ısı, nem, ses gibi) kaynaklı olabilir. - Bir etkinlikten diğerine geçiş yaparken öğrenci tara ndan öngörülebilen, yapılandırılmış, alışkınlık kazanılmış geçişler yapın (salon etra nda bir tur koşma, sandalyede 30 saniye dinlenme, sevilen bir fiziksel etkinliği – ip atlama gibi, 60 saniye boyunca yapma, vb.) Ayrıca olarak ‘2 dakika sonra rake bırakacaksın’ gibi minik uyarı/bildirim mesajları kullanmak, ha a bunları görsellerle desteklemek yerinde olacak r. Yoğun fiziksel ak vitenin bu p davranışların ve ha a agresif davranışların orta ve uzun vadede azal lmasına katkı sağladığı bilinmektedir. - Görsel yönlendirme (resim değişimi sistemleri) ile öğrenciye geçişlerin sırasını öngörme imkanı verin. - Sözlü direk fleri azal n ve/veya kısa komutlarla sınırlayın. Bu direk fleri de sakin bir tonlamayla yapmaya gayret edin. - Odaklanma sürelerini gözönünde bulundurun (sevilen etkinliklerde ve ilerleyen yaşlarda daha uzun olabilmektedir) - Tehlike farkındalığı yetersiz bireylerde güvenli çalışma alanları oluşturun (ör. tehlike oluşturabilecek sert cisimleri sünger veya minder ile kapa n). O zm spektrumudaki bireylerin her türlü eğitsel planlamasında, bir kişi için başarılı olan uygulamanın herkes için aynı seviyede katkı sağlaması beklenemez. KAYNAKÇA Berkeley, S., Zi el, L., Pitney, L. ve & Nichols, S. (2001). Locomotor and object control skills of children diagnosed with au sm. Adapted Physical Ac vity Quarterly, 18, 405-416 Erdemli, A. (2002). Temel Sorunlarıyla Spor Felsefesi. E yayınları: İstanbul. Fournier, K. A., Hass, C. J., Naik, S. K., Lodha, N, Cauraugh, J. H. (2010). Motor coordina on in au sm spectrum disorders: A synthesis and meta-analysis. Journal of Au sm Developmental Disorders, 40; 1227-1240. Doi: 10.1007/s10803-010-0981-3 Lee, J. ve Pore a, D. L. (2013). Enhancing the motor skills of children with au sm spectrum disorders. Journal of Physical Educa on Recrea on and Dance, 84, 41-45. Menear K. S. ve Smith, S. C. (2011) Teaching physical educa on to students with au sm spectrum disorders. Strategies, January/February, 21-24. Menear K. S. ve Smith, S. C. (2008) Physical educa on for students with au sm. Teaching ps and strategies. Teaching Excep onal Children, 40 (5), 32-37. NCPAD (2011). h p://ncpad.org/disability/fact_sheet.php?sheet=366 O’Connor, J. French, R. ve Henderson, H. (2000). Use of physical ac vity to improve behavior of children with au sm. Two-for-one benefits. Palaestra, 16 (3), 22-29. Prupas, A. ve Reid, G. (2001). Effects of exercise frequency on stereotypic behaviors of children with developmental disorders. Educa on and Training in Mental Retarda on and Developmental Disorders, 36, 196-206. Tu , R. Powell, S. D. ve Thornton, M. E. (2006). Educa onal approaches in au sm: What we know abut what to do. Educa onal Pyscholgy in prac ce, 22, 69-81. Doi: 10.1080/02667360500512452. Volkmar, F. R., Lord, C., Bailey, A., Schltz, R. T. ve Klin, A. (2004). Au sm and pervasive developmental disorders. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 45, 135-170. Zhang J. ve Griffin, A. J. (2007). Including children with au sm in general physical educa on: Eight possible solu ons. Journal of Physical Educa on, Recrea on and Dance, 78 (3), 33-37, 50. 14 Engellilere Engel Olmak Abdullah GÜÇ Güney Marmara Kalkınma Ajansı İşletmeci Uzman Ülke olarak, halen engelli dostu olmaktan çok uzağız. Böyle umutsuz bir başlangıç cümlesi kurmak istemezdim ama maalesef gerçek bu. Şehirlerimiz, şehir planlarımız, kaldırımlarımız, binalarımız, spor alanlarımız; engellilerin ulaşımını ve kullanımını sağlayacak tedbirlerden yoksun. Öte yandan engellilere yönelik yapılan iyileş rmeler ise üzülerek söylüyorum ki yer yer göstermelik kalabiliyor. Örneğin, asfalt payı bırakmak gibi sebeplerle zaten yüksek inşa edilen kaldırımlara bir de 70 derece(!) açıyla engelli rmanma rampaları yapılınca, insan ister istemez bu işte b i r ya n l ı ş l ı k o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r. B u olumsuzlukların hepsi bir yana, bunlardan çok daha önemli ve kri k diğer bir engel var engellilere çıkarılan. Bilinçsiz ailelerin kendi engelli çocuklarına çıkardığı engeller. “O yapamaz, o engelli.” Hani her şey ailede başlar denir ya, belki de engelli dostu bir ülke hayalini gerçekleş rmenin yolu da öncelikle engelli ailelerini bilinçlendirmekten, engelli bireylerin sosyalleşmesinin ar rılmasından geçiyordur. Çok fazla da deneyim sahibi olmadığım bir alanda çok iddialı cümleler kurduğumu düşünebilirsiniz, ama bu inancı bana veren ve ifadelere dökmemi sağlayan unsur, Balıkesir İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi ile O B İ D E R (O zmli Bireyleri Destekleme Derneği)’in beraber yürütmüş olduğu proje o ld u . Pro j e s ayes in d e en gelli gen ç ve çocuklarımızın, imkansız görülen bir şeyi başardığını, bisiklete binmek, masa tenisi oynamak, yüzmek ve daha nice spor faaliye ni yapabildiklerini gördük. Bu yönüyle proje iki a m a c a hizmet etmiş oldu. Bir yandan, bu proje (belki de öncesinde çocuğunu eve kapatmak zorunda hisseden) engelli ailelerine büyük bir umut aşısı oldu, diğer yandan da engelli olmayan ama bilinçsizlikle engellilere “engel” olan bizlere ufuk açıcı bir deneyim oldu. Böyle bir izlenimi edinmiş biri olarak sizden is rhamım bu derginin boş vak nizde şöyle bakıp geç ğiniz bir dergi olmaktan öte geçmesi, sizi eyleme geçirmesi. Eğer bu konuyla ilgili iseniz, bu ve bunun gibi projeleri hayata geçirmeniz mümkün. Kaynak yetersizliği sizi durduruyor olabilir. İşte burada da Kalkınma Ajansları gibi destek kurumları devreye girmektedir. Söz konusu desteği genel hatlarıyla tarif etmek gerekirse, Türkiye’nin tüm illerinde merkez ofisleri veya ya rım destek ofisleri ile faaliyet gösteren Kalkınma Ajansları kendi bölgelerinin özelliklerine ve ih yaç duyduğu alanlara uygun ama genel anlamda bu proje gibi sosyal içerme projelerini, toplumdaki engelliler gibi dezavantajlı grupları hedefleyen projeleri desteklemektedir. Kamu kurumları, dernek ve vakıflar uygun başvuru sahipleridir. Ayrıca sosyal konularda çıkılan mali destek programlarında yapılmak istenen işlerin mali olarak %90’ına kadarlık bir kısmına destek verilebilmektedir. Engellilere engel olunmayan, “engelli dostu” bir Türkiye mümkün. O zaman haydi işe koyulalım. 15 OBİDER Fatma TABANLI OBİDER Yönetim Kurulu Başkanı Kızım Merve 1993 yılında o zm tanısını aldığında o zmin tek etkili tedavisinin eği m olduğunu öğrendik. Yıllarca bu alanda bireysel çabalarımızla eği m kurumlarını zorlayarak eği m hakkımızı elde etmek için çabaladık, yıllar geç kçe yalnız olmadığımızı gördük. Kişisel olanaklarla çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamanın daha zor olacağını düşünerek birlikte hareket etme kararı aldık ve diğer o zmli bireylerin aileleriyle birlikte 2011 yılında OBİDER(O zmli Bireyleri Destekleme Derneği) ailesini oluşturduk. Özel eği m alanında çalışan uzmanlar ve diğer meslek gruplarından gönüllülerin de ka lımıyla oluşan derneğimiz, 146 üyeyle Balıkesir ilinde faaliyet göstermektedir. Amacımız; bu alanda yapılan bilimsel çalışmaları takip ederek aileleri medya ve belediyeler yolu ile bilinçlendirmek, ilimizde o zm farkındalığı yaratmak, bu sayede çocuklarımıza erken tanı konmasını sağlayıp etkili eği m yöntemleriyle çocuklarımızın hayata kazandırılmasında geç kalmamak için 16 yönlendirmelerde bulunmak, ayrıca çocuklarımızın sahip olduğu yasal haklar konusunda aileleri bilgilendirerek destek olmak r. Bütün çocuklar gibi o zmli çocukların da eği m haklarının olduğuna yasalarla korunması gerek ğine ve ailelerin sorunlarına sahip çıkılması gerek ğine inanıyoruz.Biz çocuklarımıza en iyi eği m olanaklarını sunmak ve bizden sonraki yaşamlarını güvence al na almak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çocuklarımızın en büyük ih yacı sosyalleşmeleri. Bu ih yaçlarından yola çıkarak hazırladığımız 2. projemizde doğru ve yeterli bir spor eği mi ile çocuklarımız bizlere neler başarabileceklerini göstermiş oldular. Bu projemizin yürütülmesinde başta Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na, Sayın Valimize, Sayın Belediye Başkanımıza, proje ekibimize, proje ortaklarımıza, proje iş rakçilerimize, eğitmenlerimize ve destekçilerimize yardımları için çocuklarımız ve ailelerimiz adına sonsuz teşekkür ederiz. ENGELSİZ PROJE İlhan ASLAN Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARA DESTEK İÇİN KURUMSAL BİRLİK İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi tara ndan hayata geçirilen “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi ile Destek Olunması” isimli proje Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, O zmli Bireyleri Destekleme Derneği ve İl Milli Eği m Müdürlüğü’nün ortaklığında yürütüldü. Böyle anlamlı bir projede yer almanın bizim için bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Tüm çalışanlarımız ve tesislerimiz ile projenin en büyük destekçisi olmaya çalış k. Engelli olan tüm vatandaşlarımız bizim birer parçamızdır, bu yüzden onların toplum içerisinde daha kolay yer edinmelerini ve sosyalleşmelerini sağlayacak olan bu projede onlarla el ele olmaya çalış k. Kurumlar dışında, bu toplumda yaşayan her ferdin, bu ve buna benzer projelere destek vermesi gerek ğini inanıyorum. Projede emeği geçen herkese teşekkürler. Proje Kapsamında Kullanılan Alanlar İsmail Akçay Atle zm Pis Yüzme Havuzları Tenis Kortları 17 Proje Hakkında Tüm çocukların eği minde olduğu gibi gelişimsel yetersizliği olan çocukların eği minde de, ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Bu çocukların ilerlemesinde etkin rol oynayacak ve sosyalleşmelerine olanak tanıyacak eği mlerden biri de çocuklara doğru ve etkili spor eği mlerinin verilmesidir. Bölgemizde özellikle de Balıkesir’de gelişimsel yetersizliği olan çocuklarımızın spor eği mine yönelik planlı ve özgünlüklerinden doğan gereksinimlerini karşılayacak yeterlilikte bir spor eği m hizme sunulamamaktadır. Oysa ki spor eği mi, bu çocukların sosyal hayata entegrasyonunun yanı sıra pek çok fiziksel ve zihinsel ar lar da ge rmektedir. Bu gereksinimlerden yola çıkarak hazırladığımız projemizle, gelişimsel yetersizlik tanısı almış çocukların ve ailelerinin sosyal haya a daha çok yer almalarına olanak tanınması, başarı ve bir şeyler yapabilme duygularını tatmalarına imkan tanınması, eği mler süresince ve sonrasında gelişimsel yetersizliği olan çocukların yer aldığı etkinliklerle toplumsal farkındalığın ar rılması hedeflenmiş r. Bu amaçla ilimizde 50 gelişimsel yetersizlik tanısı almış çocuğa 4,5 ay boyunca ücretsiz olarak temel spor becerileri, bisiklet, basketbol, masa tenisi, yüzme alanlarında eği m verilmiş r. Bu amaç çerçevesinde yapılan faaliyetler ve projenin detayları: Proje Ortakları: -İl Özel İdare Özel Eği m ve İş Uygulama Merkezi -O zmli Bireyleri Destekleme Derneği -Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü -Balıkesir İl Milli Eği m Müdürlüğü Proje İş rakçileri: -Balıkesir Üniv. Beden Eği mi ve Spor Yüksekokulu -AKKA Taşımacılık Loj.Turizm San.Tic.Ltd S . -Hisarpen Güney Tabanlı Ort. -Balıkesir Halk Sağlığı Müdürlüğü -Orhan Akyıldız Ltd. S . Proje Uygulama Tarihleri: 20.05.2013-21.11.2013 Proje Bütçe: 130.461,27 Proje Uygulama Yeri: Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Tesisleri Faaliyet 1: Gelişimsel yetersizliği olan çocuklar ve bu çocuklarda spor eği mine ilişkin çalıştay. Faaliyet kapsamında bölgemizde gelişimsel yetersizliği olan çocuklara spor eği mi verebilecek yeterlilikte personel bulunmaması nedeniyle bu alanda uzman ye ş rilmesi amaçlanmış r. Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara eği m veren okullarda görevli Beden Eği mi Öğretmenlerine, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde Görevli Antrenörlere ve Zihinsel engelli çocuk sahibi ailelere, gelişimsel yetersizliği olan çocuklarla ile şim ve bu çocuklarda spor eği mi konularında Doç. Dr. Yasemin Ergenekon, ve Dr. Mehmet Ata Öztürk tara ndan eği m verilmiş r. 18 Proje Hakkında Faaliyet 2: Örnek kurum ziyare . (Spor Eği mi Veren) Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara spor eği mi veren bir kurum ziyaret edilmiş, kurumun uygulamaları ve eği m ortamları gözlemlenmiş r. Böylelikle spor eği minde yer alan eğitmenlerin, gelişimsel yetersizliği olan çocuklara yönelik spor eği m ortamlarının düzenlenmesine ve uygulamalara yönelik birebir gözlem yapmalarına olanak tanınması hedeflenmiş r. Faaliyet 3: Okul ziyare . Projede yer alan BESYO öğrencilerinin, projede yer alan çocukları yakından tanımaları(spor eği mi öncesinde) için haziran ayı içerisinde okul ziyaretleri yapılmış r. Ziyaretlerin beden eği mi derslerinde yapılması ve çocuklarla ortak oyunların oynanarak tanışıklığın/gözlem yapma olanağının sağlanması amaçlanmış r. Faaliyet 4: Mevcut spor eği m alanlarının fiziksel iyileş rmesinin yapılması. Faaliyet kapsamında O zmli Bireyleri Destekleme Derneği Binasında ve İsmail Akçay Atle zm Tesisinde ayrılan alanlar spor eği mlerine uygun olarak düzenlenmiş r. 19 Proje Hakkında Faaliyet 5: Eksik ekipman ve malzemenin temini. Faaliyetler kapsamında düzenlenen alanlara s p o r e ğ i m l e r i n d e g e re ke n e k i p m a n v e malzeme alımı yapılmış r. Faaliyet 6: Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara yönelik egzersiz eği mi. Branş eği mine başlamadan önce çocukların genel durumlarını belirleme ve fiziksel olarak daha ileri düzey spor antrenmanlarını yapabilecek düzeye gelmeleri için 1 ay boyunca temel spor egzersizlerine yönelik çalışma yapılmış r. Spor eği mi öncesi çocuklarımız Devlet Hastanesinde sağlık taramasından geçirilmiş eği me uygun bulunan çocuklarımıza performans belirleme testleri yapılarak bireysel eği m planları hazırlanmış r. Faaliyet 7: Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara yönelik spor branş eği mi verilmesi. Egzersiz eği mleri sonrasında her çocuğumuza performans belirlemeler yapılmış, becerilerine uygun görülen branşa yönelik plan hazırlanarak spor eği mi verilmiş r (toplam 80 saat). Bisiklet, basketbol, masa tenisi, yüzme alanlarında eği m verilmiş r. 20 Proje Hakkında Faaliyet 8: Ailelere, çocuklarının spor eği mini olumsuz etkileyen davranışlarını söndürmeye yönelik eği m. Halk Eği m Merkezi’nin görevlendirdiği özel eği m öğretmenleri tara ndan, spor eği mde yer alan ço c u k l a r ı m ı z ı n a i l e l e r i n e , ço c u k l a r ı n ı n o l u m s u z davranışlarının söndürülmesine yönelik destek eği m verilmiş r. Öğrenci Ser fikalarının verilmesi. P ro j e ye ka l a n g e l i ş i m s e l yetersizliği olan çocuklarımızın başarı belgeleri İsmail Akçay tesislerinde, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü İlhan Aslan tara ndan verildi. Proje Kapanış Etkinliği. O zmli Bireyleri Destekleme Derneği (OBİDER) tara ndan düzenlenen ''Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması'' isimli proje tanı m yemeğine Vali Ahmet Turhan ve eşi, Belediye Başkanı eşi Nesrin Ok, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri, Milli Eği m Müdürü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü, Proje iş rakçileri, Okul Müdürleri ve davetlilerin ka lımı ile Otel Basri'de gerçekleş rildi. 21 Proje Hakkında 22 Proje Hakkında 23 Projeden Kareler 24 Projeden Kareler 25 Projeden Kareler arkadaşlık paylaşım aile olduk 26 Projeden Kareler arkadaşlık paylaşım aile olduk 27 Projeden Kareler arkadaşlık paylaşım aile olduk 28 Eğitmen Görüşleri Projede özel eği m öğretmeni olarak eği mci arkadaşlara karşılaşacakları davranış problemlerinde yapabileceklerini anlatabilmek, eği mler sırasında örneklemeler yaparak çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla görev aldım. Etkinliklerin ilk günleri eği mciler ve çocuklar için zevkli ve zorlu geç . Yeni bir ortam ve etkinlikler çocukları zorlayınca onlarda eği mcileri zorlamayı seç ler doğal olarak. İlerleyen günlerde eği mciler çocukları iyice tanıdılar, onların davranış şekilleri ve kendilerinin yapmaları gereken davranışlar konusunda tecrübeler ar kça; etkinlikler bir oyun, eğlence, arkadaşlık ortamına dönüştü. İlk günlerde davranış problemleri yoğun olan öğrenciler çalışmalar ilerledikçe spor yapmaktan problem çıkarmaya rsat bulamaz oldular. Etkinliklerin sonuna gelindiğinde bisiklete binmeyi öğrenen, masatenisi oynamaya başlayan, basketbol öğrenen, yüzmeye başlayan, kısaca bedenini geliş rip yeni beceriler kazanan çocuklar vardı. En az çocukların kazandıkları kadar değerli olan eği mcilerin kazandıkları da vardı. Onlar da belki şimdiye kadar hiç görmedikleri çocukları gördüler, onlarla yaşadılar, onlarla arkadaş olmayı, onlara eği m vermeyi öğrendiler. ONLARIN FARKINA VARDILAR… Bahar SAV CI YRAN i A . T a n f Musta m Öğretme i ğ Özel E O zm ile ilk tanışmam proje sayesinde oldu. Bu proje öncesinde o zm hakkında hiçbir bilgim yoktu. O zmli bireylerle tanışmamla birlikte kafamda bazı şeyler canlanmaya başladı. En azından o zmli çocukların özellikleri nedir, nasıldır bunların farkına vardım. O zmli çocuklarla çalışmak gerçekten keyif verici ve duygusal anlamda zor bir durum olsa da zamanla alışılır bir durum haline geldi. Öğrencilerimle çalışırken çok mutlu oluyorum. Onlara en küçük bir beceri kazandırdığımda bu benim için harika bir şey haline geldi. Öğrencilerimle sadece çalış ğımız ortamlarda değil dışarıda farklı mekânlarda da beraber vakit geçirdik. Öğrencilerimden İrem ve Begüm ile aramda duygusal bir bağ oluştu. Her geçen gün çocuklara daha çok şey kazandırabilmek için sabırsızlanıyorum. n Orha İLŞE O zmle ilgili hiçbir bilgim yoktu.Arkadaşım aracılığı ile o zmi tanıdım ve bu projeye dahil olmak istedim.Araş rmalarım ve proje kapsamında ka ldığım seminerle birlikte o zm ve o zmli çocuklarla ilgili bilgim artmaya başladı.Projeye girmekteki amacım tecrübe kazanmak,faaliye e bulunmak ve o zmli çocuklara yardım edebilme isteğimdi. Bu proje bana öğrenciler, eğitmenler, aileler ve hocalarımız olmak üzere birçok kişiyi tanıma kaynaşma rsa sağladı. Hem ben eği m alırken bir yandan da öğrencilerimi eğitmek güzel bir tecrübe oldu. 29 Eğitmen Görüşleri Projenin başlangıcından bu yana haya mın en güzel zamanlarını geçirdiğimi söyleyebilirim. Neler öğrendiğime gelirsek bir üçgen beliriyor zihnimde teknik bilgi, sevgi ve süreklilikle herkes her şeyi öğrenebilirmiş, öğrendim açıkçası. O zmli bir çocuğa nasıl davranılır ve nasıl anlamaya çalışılır öğrendim. Her şeyin başında karşındaki çocukla nasıl ile şim kuracağını bilirsen her şeyi aşabiliyorsun bunu öğrendim. Genel olarak bu oluşumun içinde olmaktan ve böyle bir projede yer almaktan çok mutluyum. Kendimize ka ğımız değerin ölçeği yok sanırım. Oğuzh an Kü sen n uma uD Burc O zmli çocuklara ulaşmakta, onlara giden yolda engelleri kaldırmada ve sosyal yaşama kazandırmada biz bireylerin üstüne düşen görevleri olduğuna inanıyorum. Bu görevleri yerine ge rebilmemiz, o zmli çocuklarımızın kalplerindeki sevgiyi bizlerle paylaşmasını sağlamak amacıyla bu güzel projenin içinde yer aldık. Çocuklarımızın aileleriyle birlikte bir bütün halinde tüm yararlı ak vitelerde yer almalarını sağladık. Bizler onlara yardımcı olurken, onlar bizlere birçok konuda ders verdi, çok şey öğre . Bu proje için kendi adıma söylenecek tek şey “iyi ki” olur. O zm kelimesini duyduğum zaman kendi şahsi fikrim öncelikle şuydu. Çocuğun ya da bireyin zeka olarak geri olması bir nevi deli olduğu düşüncesine sahip m. Ama o zmi tanıdıkça ve gördükçe durumun bundan ibaret olmadığını ve o zmli bir bireyin sosyal anlamda güçlük çek ğini normal fiziksel özelliklerinin de standart bir bireyle aynı olabildiğini öğrendim. Çocuklarla ve bu projeyle tanışmam benim haya mda bir dönüm noktası oldu. En basi nden o zmli bireylere karşı olan düşüncem değiş ve onları tanıdım. O zmli bireylerle çalış ğım süre zar nda onlara kazandırdığım en ufak beceriler sonrasındaki ailelerinin sevinci, çocukların sevinci, benim için çok mutluluk verici bir olay. O zmli bireylerle çalışmak, onları tanımak ve o zmin farkında olmak çok güzel bir şey. Bu çocuklara bir şeyler katabildiysem ne mutlu bana ve bana bu imkanı sunanlara. E et D ehm M 30 MİR Zana Ç i çek Bundan 4 -5 ay öncesine kadar o zmin kelime anlamını bile bilmiyordum. Sadece zihinsel engelli bireyler olduğunu sanıyordum fakat şimdi o zmin gelişimsel bir bozukluk olduğunu öğrendim.O zmle tanış ktan sonra haya a daha öğreneceğimiz çok şey olduğunu anladım. Proje sayesinde yeni dostluklar arkadaşlıklar kurduk, o zmli bireylere nasıl davranmamız gerek ğini öğrendik. Yeri geldi eğlendik yeri geldi zorlandık . Kendimizi geliş rerek onların haya nı kolaylaş rmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize... Ar k bütün öğrencilerimiz bizim günlük haya mızdaki mutluluk kaynağımız oldu. Onların gelişimlerini ve başarılarını görmek bize fazlasıyla gurur veriyor. Umarım bu gelişim ve başarıları daha üst seviyelere taşırız. Eğitmen Görüşleri Gelişimsel yetersizliği olan çocukların sosyalleşmelerine spor eği mi ile destek olunması projesinde dört buçuk ay boyunca spor eğitmeni olarak görev aldım. Projeye başladığım ilk ha alarda ne zor bir işin içine girdiğimi fark e m ve başarısız olmaktan korktum böyle bir korku içerisinde devam etmiş olduğumuz çalışmalarımızda çocuklarımızın gözlerindeki ışığı anne ve babalarıyla nasıl bağlandığını gördüm ve küçücük umutların nasıl büyük bir mutluluğa dönüştüğünü görmek beni bu projeye daha da çok sarılmama daha güzel işler yapmaya elimden geleni en iyisini yapmaya çalış m zaman ilerledikçe projenin ne kadar zorluklarla yapıldığını ve her anının ne kadar değerli olduğunu anlamış oldum ve hayata bakış açım farkındalığım son derece artmış oldu. Gelelim çocuklarımıza işte onlar dünyanın en güzel hazinesiydi bizim için ve hayatlarında belki de hiç yapmadıkları yapamadıkları bir çok şeyi yap lar ve biz olma yolunda büyük bir yol kat e ler. Proje çocuklarımıza sporu sporun ne kadar iyi sonuçlar ge rdiğini ve gruplar halinde hareket etmelerini sağlayan bir araç oldu ben hepsinin gözlerindeki bu ışığı gördüm ve onların bu projeye ka lmayan arkadaşlarında ne kadar farklı olduklarını bizimle nasıl ne zaman geçirdiklerini öğre beklide en büyük kazancımız hayata daha da sarılmalarını sağlamış olmamızdır. O zm mum ışığının aydınla ğı kadar küçük engelleri , Ay’ın gökyüzünü aydınla ğı kadar büyük mutlulukları taşır, o zmi sevelim. Eeb. ayatlı z çma Ka ehan t e M Eyüp B Aynı şeyleri defalarca ve onlarca çocuğa öğretmeme rağmen ve bu öğrenim durumu çok daha kısa zamanda ve çok daha zahmetsiz olmasına rağmen, onlardan alamadığım bir şey vardı . O zmli bireylerin verdiği keyif, mutluluk, sabır ve azmi hiç birinde göremedim. Başlarda çekimserdim çünkü nasıl yaklaşmam gerek ğini bilmiyordum ve onları tanımıyordum. Her şey onları tanıdıkça, öğrendikçe çok daha anlamlı ve güzel hale gelmeye başladı . Size onlarca çocuğun yaşatamayacağı bir çok duyguyu o zmli bir çocuk yaşatabilir. Kimi zaman imkansıza yakın olanı sıradanlaş rırken kimi zaman da sıradan olanı tam olarak yapamazken… Çok değişikler, bence onlar keşfedilmesi gereken gizemli bir dünya tabi ki bakmasını bilene... EĞİTMENLER AYAKTAKİLER: Murat GÜRBÜZ, Hakan NERGİS, Lezgin KALKAN (Eğitim Koordinatörü), Oğuzhan KÜSEN, Mehmet DEMİR, Burcu DUMAN, Atman ÇAPAN, Sezgi KÖSEOĞLU (Eğitim Koordinatörü), Canan AKTAŞ, Bahar SAV,Zana ÇİCEK OTURANLAR: Sultan BASIN, Mert GÜLFİDAN, Yakup AĞSAY, Mustafa CEYLAN, Ali ÖZPAY, Orhan İLŞE 31 AİLE GÖRÜŞLERİ Filiz Yüksekol Yiğit Yüksekol’un annesi Ben Filiz. 12 yaşında bir oğlum var adı Yiğit. Derneğimizin desteklediği “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi ile Destek Olunması” isimli projeye ka ldık. Haziran ayında başladı projemiz ve bu yaz mevsimi bizim için dolu dolu geç . Bu projeyle bazı düşüncelerimin değiş ğini fark e m. Oğlum ne kadar çok insanla diyaloga girerse bizim için o kadar iyiymiş. İle şimin her ortamda olması gerekiyormuş. Oğlum tek çocuk ve konuşma problemi yaşadığı için girişken değil ama bu proje sayesinde oğlumun farklı kişilerle bir arada bir şeyler yapabilme paylaşabilme rsa oldu. Projeyle birlikte spor eğitmenimiz oğlumun hem abisi hem arkadaşı hem eğitmeni oldu ve benim de bir oğlum daha oldu... Çocuklar da birbirleriyle kaynaş lar. Mesela Merve (proje kapsamında eği m alan çocuklardan) bize gelmeyi çok is yordu başta onu anlamazsam diye çekindim eve gidince korktuğum olmadı. Merve türk kahvesini çok seviyormuş, bize gidince kahveler yapıldı hemen. Yiğit kahve yapmasını sever ama içmezdi o gün istedi ha a fal kapa aynı Merve gibi çok gülmüştük. Oğlum Yiğit Merve’nin yanından ayrılmıyor beraber tavla oynuyorlar. Çocuğumun arkadaşıyla tavla oynaması anne olarak beni müthiş mutlu ediyor tabii ki.Beraber tatlı yapıyorlar işbölümü yapıyorlar kendi aralarında . Haya mızda küçük mutluluklar var bizim. Bir de İremi tanıdık. O kadar candan ki ilk baştan o zmli olduğuna inanamadım. Spor saa gelmeden İrem Yiğit’i gezdiriyor beraber koşuyorlar sanki ona ablalık yapıyor. Projenin bizlere de kendimizi geliş rmede yardımı oldu. Ben spor tesislerine gide gele şoförlüğü ilerle m.İlk gi ğimiz günü ha rlıyorum da …Eşim araba kullanmayı gösterdi bana, her akşam gitmem gereken yolları kuralları gösterdi öğrendim dedim fakat o kadar heyecanlıyım ki tek başıma araba kullanamıyorum. Bir gün spora giderken eşimi aradım bizi bırakır mısın çünkü o gün biraz geç kalmış k. Eşim ar k sen biliyorsun korkunun ecele faydası yok sen gidersin dedi.Ben de mecburiye en bindim arabaya dizlerim treye treye Yiğite de “oğlum annen şu an çok panik oluyor. Sen emniyet kemerini tak kollarını bağla ve kesinlikle bağırmak yok “diye tembih e m.Biz o gün çok şükür sağ salim vardık.ama bu işin bir de dönüşü vardı. Dönüş saa de trafiğin tam yoğun saa ben hop oturup hop kalkıyordum heyecandan. Yakup sağolsun(projedeki eğitmenimiz) hem oğluma hem bana hocalık e .Beraber eve geldik.Belki o gün destek olmasaydı bir daha cesaret edemeyebilirdim. Hem ilk günden Yiği n ortamını görmüş oldu tanıdı bizi. Ve ar k iyi bir şoförüm ha a öyle ki Merve arabaya binince hemen müzik is yor Yiğit’le de arabada oynaya oynaya gidiyoruz. Biz veliler de birbirimizle kaynaş k. Çocuklarımızın durumundan dolayı yaşanan sıkın larımız oluyor. Bakıyorsun ki yalnız değiliz bizim için de deşarj yeri oldu. Kah ağlaş k dertleş k kah gülüştük şakalaş k.Ha a orada çocuklarımızı beklerken boncuklarla üzüm şeklinde buzdolabı süsü yap k.Güler abla öğre çok da eğlenceliymiş bize de terapi oldu. Bir de kekler börekler yapıp götürdük eğitmenlerimizi de besledik biz annelerin gezmelere günlere gitme durumumuz pek yok bu açıdan bakarsak sanki günlerimizi tesislerde geçirmiş olduk….. Spora ara vermemek için yazın uzun süreli ta le gidemedik bu yaz evet biraz yorulduk da ama şunu belirtmem gerekiyor bizim en güzel ve en eğlenceli ve de en verimli ta limizdi… Projede eğitmenler birebir çocuklarımızla çalış kları için çok verimli olduğuna inanıyorum. Havuza da gidiyoruz bu proje sayesinde oğlum evden çıkarken o kadar sevinçli çıkıyor ki ellerini sallayarak böyle yüzeceğim diye gösteriyor. Sanıyorsunuz ki o havuza Yiğit bir atlayacak hiç çıkmayacak…. Hevesleniyor hevesleniyor ama hevesimiz küçük havuzda kalıyor. Onu da aşacağız ne olursa olsun o mutlu ve etra aki o bakışlar sizi rahatsız etmiyor. Bir gün bağımsız yüzerken de göreceğim inşallah… Oğlum Yiğit aşçılığa heveslidir normalde de mu aktan pek ayrılamıyoruz bu bizim için güzel bir meşgale derken diğer tara an kilo olarak geri dönüyor genelde tembelliği bu yüzden.Biraz egzersiz yap ğında bir iki hareket taklit edip bırakıyordu.devam etmemek için ağlıyordu evimize yakın parktaki spor aletlerinde fazla vakit geçiremiyorduk. Ama şu an da önce aletlerde egzersizlerimizi sayarak yapıyoruz sonra 3 tur yürüyüş her tur başında Yiğit’e saydırıyorum sayıları daha akıcı ve anlaşılır söylüyor, ar k egzersizleri hiçbir şekilde yarım bırakmıyor çünkü o disiplini bu proje ile kazandığını düşünüyorum…. Son olarak değinmek istediğim benim için çok anlamlı bir anı… Yiğit 4-5 yaşlarındayken bisiklete binmeyi öğrendi o zamanlar küçük olduğu için 4 tekerlekli bisikle sürüyordu şimdi 12 yaşında büyük bisikle ni de kaynakla eklenmiş destek tekerlekleri var. Görüntü açısından hoş görünmese de bizim elimizden gelen buydu diyorduk ama tesislerde Yakup bize bir sürpriz yap .Hem de evlilik yıldönümümüzde parkurda Yiğit iki tekerlekli büyük bisikle sürüyor hem de ilk dersinde… Yakup hiç tutmuyor bisikle , Yiğit öyle kendinden emin bakıyor ki oğlumun o halini görmek en güzel yıldönümü hediyesiydi….. Burada şunu belirtmek isterim bazılarının basit gördüğü şeylerin bizim için ne kadar önemli olduğu gerçeği……ve sonunda beklenen başarının sevinci….. TEŞEKKÜRLER…….Projeye emeği geçen her kişiye her kuruma ve bizim çocuklarımıza bir şeyler öğretmek için çabalayan eğitmenlerimize ve OBİDER’e binlerce kez teşekkür ediyorum ......... 32 KATKIDA BULUNANLAR AKKA Taş. Loj. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. www.akkaturizm.com Tel : 0 266 243 48 88 33 KATKIDA BULUNANLAR Akyıldız Aquapark www.aquaparkbalikesir.com Tel: 0 266 245 82 86 / 249 50 15 34 KATKIDA BULUNANLAR -AKKA Taşımacılık Loj. Turizm San. Tic. Ltd. Şti. -Ahmet Çavlan -Altıntaş Kardeşler -Askaya Ltd.Şti. -Aspor Ltd. Şti. -Aydınlar Metal San. Tic -Balıkesir Valiliği -Balıkesir Belediyesi -Beksan Çivi Tel San. Aş. -Çelmak Tarım Mak. Tic San .Ltd Şti. -Çiçek Yağ Has Un ve Yem Aş. -Çizgi Mermer -Demiraslan İnşaat Aş. -Doruk İnşaat Ltd. Şti -Dökücüoğlu Teknik Hırdavat -Eğinlioğlu Zincir San Ve Tic. -Ersa Yemek San. -Genç Reklam -Hikmet Coni -Hisarpen A.Ş. -İmanoğlu Aş. -Karahallılar -Kula Yağ ve Emek Yem San. Tic. Aş. -Levent Otomotiv -Madak Tarım Gıda San. Tic. -Necati Göçgüncü -Orhan Akyıldız Ltd. Şti. -Otel Asya -Otel Basri -Olimpik Sporlar Kulübü -Ravza Orman Ürünleri -Remzi Çakar ve Ortakları Gıda Tic.Koll. Şti -Soyhanlar Plastik -Studyo Esmer -Şentaş Madencilik -Tellioğlu Yem Gıda Entegre Tesisleri San. ve Tic. Aş. -Tınaz Otomotiv -Turyağ Gıda Sanayi ve Ticaret Aş. -Yarış Kabin San. ve Tic. Aş -Yaşar Özmen İnşaat Ltd. Şti 35 OTİZMLİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ Kasaplar Mahallesi Okul Sokak No:12/B Merkez/Balıkesir Tel: 02662451019 Fax: 02662453531 [email protected] - [email protected] www.obider.org Bu dergi, Balıkesir İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi, O zmli Bireyleri Destekleme Derneği, Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ve Balıkesir İl Milli Eği m Müdürlüğü'nün ortaklığıyla hazırlanan, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın finansmanıyla desteklenen "Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması” isimli projenin faaliyetleri kapsamında hazırlanmış r.Derginin içeriği ile ilgili tek sorumluluk Balıkesir İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi’ne ai r ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz. Kasaplar Mahallesi Okul Sokak No:12/B Merkez/Balıkesir Tel: 02662451019 Fax: 02662453531 [email protected] - [email protected] www.obider.org