Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor

Transkript

Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor
Otizmli
Bireyleri
Destekleme
Derneği
Otizm Bir Gelişim Bozukluğudur
Prof.Dr. Yankı Yazgan
Bilimsel Dayanaklı Uygulamalar
Doç.Dr. Yasemin Ergenekon
Çocuk Ve Gençlerde Fiziksel Aktivite
Dr. Mehmet Ata Öztürk
Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine
Spor Eğitimi İle Destek Olunması
Birlikte Destek Olalım
EDİTÖR
GRAFİK TASARIM
BASKI
OTİZMLİ BİREYLERİ DESTEKLEME
DERNEĞİ
PANORAMEDYA KURUMSAL
REKLAM HİZMETLERİ
DİLEKSAN KAĞITÇILIK
TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
Necati Göçgüncü - 0543 343 63 58
www.panoramedya.com.tr
Dumlupınar Mh. Anafartalar Cd.
Alanlar Sk. No:16/B - BALIKESİR
Tel: 0266 244 86 81 Fax: 0266 241 47 20
www.dileksan.com
Kasaplar Mahallesi Okul Sokak
No:12/B Merkez/Balıkesir
Tel: 02662451019
Fax: 02662453531
[email protected] - [email protected]
www.obider.org
BU YAYIN SÜRELİ DEĞİLDİR. ÜCRETSİZDİR.
önsöz
Derneğimizin
“Gelişimsel Yetersizliği Olan
Çocukların Sosyalleşmelerine
Spor Eği mi İle Destek
Olunması” adlı projesi
ka p s a m ı n d a yay ı m l a n a n
dergimizde; faaliyetlerimizin
tanı mının yanı sıra bu alanda
uzman olan kişilerin
yazılarına, projede yer alan
kurumların, eğitmenlerin ve velilerin görüşlerine yer
vermeye çalış k.
Projemiz için farklı alanlardan kurumların
ka lımıyla oluşan birlikteliği, cesaretlendirici bir
başlangıç, ilimizdeki yeni etkinlikleri destekleyecek bir
köprü olarak görüyoruz. Projemizde yer alan tüm
kurumlara ve yazılarıyla destek veren Prof. Dr. Yankı
Yazgan, Doç. Dr. Yasemin Ergenekon ve Dr. Mehmet
Ata Öztürk hocalarımıza çocuklarımız adına teşekkür
ederiz.
Dergimizde; Prof. Dr. Yankı Yazgan, o zm
belir lerine değindiği yazısıyla o zmin nedenleri ve
tedavisine yönelik bizleri bilgilendirerek bu
noktalardaki karışıklığı gideriyor. Doç. Dr. Yasemin
Ergenekon, projemizdeki hedef kitlemizin ça sını
oluşturan “gelişimsel yetersizlik kavramının kapsadığı
engel gruplarına yönelik eği m uygulamalarına”
ilişkin bilgi veriyor. Dr. Mehmet Ata Öztürk de spor
eği mini amaç değil araç olarak görmemizi sağlayacak
yazısıyla, sporun eği m sürecindeki yerine ilişkin bakış
açımızı şekillendiriyor.
Büyük özverilerle projede yer alan
eğitmenlerimizin düşünceleri, çocuklarımız ve
eğitmenler arasında kurulan bağın en güzel yansıması
olarak dergimizde yer alıyor.
Spor eği mlerinde yer alan Yiğit’in annesinin
yaşadıklarını anla ğı yazısı da ailelerin duygularının
en doğal ifadesi olarak karşımıza çıkıyor. Yazıda
vurgulandığı gibi küçük mutluluklar var bizlerin
haya nda. Bu mutluluklardır belki de haya an
aldığımız en tatlı, en keyifli anlar…
Sonuç olarak diyoruz ki farkında olmakla
başlar her şey. Bir şeylerin farkındalığına/başlangıcına
yönelik adımları atmış olmanın ve bu anlamda
dergimizle sesimizi duyurmanın ümidiyle…
Gözde Tabanlı
OBİDER Proje ve Kaynak Geliştirme Birimi
Sabri CANER
İl Milli Eği m Müdürü
Zaman ve emeğin ortaya konarak
hazırlanan bu dergi, çocuklarımızın ve projede
yer alan ekibin en güzel ifadesidir. Ellerinize
sağlık…
Uzun soluklu bir süreç olan eği mde
hedeflerimizden biri; eği mde rsat eşitliği
yaratarak milli eği min temel amaçları
doğrultusunda dünü, bugünü ve geleceği iyi
analiz edip değerlendirebilen, kendini ifade
edebilen, ailesine ve ülkesine faydalı nesiller
y e ş r m e k r. B u k a p s a m d a E ğ i m
Müdürlüğümüz ortaklığı ile yürütülen, Güney
Marmara Kalkınma Ajansı destekli “Gelişimsel
Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine
2
Spor Eği mi İle Destek Olunması” isimli projenin
bir parçası olmak bizim için büyük bir mutluluk
kaynağıdır.
Gelişimsel yetersizliği olan
çocuklarımızın kendi özelliklerine uygun eği m
alarak toplum içerisinde bireysel ve sosyal
becerilerini gerçekleş rerek yaşayabilmeleri için
özel eği m faaliyetlerinin yürütülmesi,
üzerimize düşen en önemli vazifelerdendir.
Yü r ü t ü l e n p ro j e i l e o l u ş t u r u l a n
gelişimsel yetersizliği olan bireylere yönelik
farkındalığın her geçen gün biraz daha
güçlenmesi ve köklenmesi umuduyla…
Muhsin GÜRSU
İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi Müdürü
Özel eği m gerek ren bireylerin eği m gereksinmelerini karşılamak için özel olarak
ye ş rilmiş personel, geliş rilmiş eği m programları ve yöntemleri ile onların özür ve özelliklerine
uygun ortamlarda sürdürülen eği me "özel eği m" denir.
Türk Milli Eği minin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda özel eği m gerek ren
bireylerin; Toplum içindeki rollerini gerçekleş ren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde
çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üre ci ve mutlu bir yur aş olarak ye şmelerini, Kendi
kendilerine yeterli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliş rmelerini, Uygun eği m
programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ih yaçları, yetenekleri ve
yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını amaçlar.
Okulumuzda genel ve mesleki ortaöğre m eği m programlarından yararlanamayacak
durumda ve 23 yaşından gün almamış olan özel eği me ih yacı olan bireylerin; temel yaşam
becerilerini geliş rmek, topluma uyumlarını sağlamak ve iş ve mesleğe yönelik beceriler kazandırmak
amacıyla akademik bilgi ve becerilerin yanında iş eği mi uygulamalarının da yer aldığı eği m programı
uygulanmaktadır. Ayrıca okulumuz öğrencileri il içi ve il dışında masa tenisi, atle zm ve basketbol
branşlarında hazırlanarak spor f faaliyetlere ka lmakta ve dereceler almaktadırlar.
Bizler toplum olarak bu bireyleri oldukları gibi kabul ederek onların sosyalleşmeleri ve topluma
adapte olabilmeleri için en iyisini yapmak durumundayız.
İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi olarak Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile
birlikte “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması”
isimli projede bu bireylerin topluma kazandırılmasına destek olmayı amaçladık..
Bu çalışmalar bir ilk olmadığı gibi son da olmayacak, öğrencilerimiz için çalışmalarımız devam
edecek r.
Saygılarımla…
3
O zm Nedir?
Prof.Dr. Yankı YAZGAN
(Twi er) : @yankiyazgancom
(Facebook) : facebook.com/dryankiyazgan
bulunmamasına bağlı. Her çocuk için ayrı ayrı tar lıp
O zm bir gelişim bozukluğudur.
hesaplanması gereken bir beklen . Herşey bir yana,
Bir çocuktaki ile şim ve ilişki kurma
düzelme eğrisinde ailenin sorunları kabul edip,
sistemlerinin gelişimindeki bozulmanın ürünüdür
dayanışma içinde hareket etmesinin belirleyici
Giderek daha sık tanılanan çocukluk çağı
olduğunu kendi gözlemlerimde görmekteyim.
gelişim sorunlarının en ciddilerinden birisi olan
O zm spektrumu (benzer özellikleri değişik
o zmin özünü çocuğun ‘ilişki kurma ve paylaşma
ciddiyet düzeyinde gösteren durumların hepsine
amaçlı ile şim becerilerinin gelişmesindeki
birden verilen toptan isim) bozuklukları tanı
bozulma’ ve ‘zihinin çalışmasındaki takılıp kalmalar
grubundaki çocuklarda, birkaç ana gelişim alanında
(tekrarlayıcı hareketler ve ısrarlı düşünceler)’
problemler gözlüyoruz:
oluşturur. Küçük çocukların ile şim ve etkileşim
- Duygusal/sosyal bir karşılıklı ilişkiye girmekte
gelişimini ciddi biçimde bozan bu sorun yumağı
yetersizlik/zorluk,
hakkında ilk işaret, anne-babanın gelişimin yolunda
- İle şim (sözlü/sözsüz) kurmak ve sürdürmekte
gitmediğini hissetmesi. Bu his, ailelerin
yetersizlik/zorluk,
başvurularında konuşma gecikmesi (o zm tanısını
- Belli bir alana ya da sıraya sınırlı tekrarlayıcı, kısıtlı
koymak için tek başına yetmez) ve en önemlisi
ilgi ve hareketler (bu hareket ya da merakların
ile şim kopukluğu ve sosyal ilişkiye isteksizlik (ya da
ilişki/paylaşım değeri olmadığını, yapılmadıklarında
ih yaçlarının karşılanmasıyla ye nme) olarak dile
rahatsızlık doğduğunu görürüz); duyusal aşırı veya
ge riliyor.
“az” duyarlılıklar.
Konuşma gecikmesinin, o zmden daha sık
O zmin nedenlerini açıklamak için ortaya
görülen sebepleri var (örneğin, işitme kaybı). İlk
a lan (kimisi ciddi bir ürün pazarlama kampanyası ile
başta o zmle pa p benzer bir tablo ile başlayıp,
desteklenen)
uygun uyaranlar sağlanarak süratle toparlanan
iddialar çeşitli.
çocuklar da oluyor. Dolayısıyla, ‘o zm mi değil mi?’
Bunlar arasında
ikileminde zaman kaybetmekten ziyade gelişimdeki
modern çağın
aksamanın varlığını saptamak daha öncelikli. Çocuk
t e m p o s u ,
psikiyatrisindeki genel yaklaşımda ilk iş kesin bir tanı
çevremizdeki
te l a ff u z e t m e k te zo r l a n s a k b i l e , ço c u ğ u n
(besinlerdeki,
gelişimindeki eksiklerin ayrın lı dökümünü yapıp,
aşılardaki,
çocuğun ile şim ve etkileşim becerilerini
h ava d a k i ,
destekleyecek, bilişsel açıklarını kapatacak ve
gebelikte alınan
kendini kontrol becerilerini geliş recek eğitsel ve
gelişimi destekleyici terapö k çalışmalarını
başlatmaktan yanayız.
Erken tanınan çocukların önemli bölümü bu
O zm çocuğun ilişki
çalışmalarla hızlıca bir toparlanmaya
kurma ve paylaşma
amaçlı ile şim becerilerinin
girerken, o zme özgü tablonun ne ölçüde
gelişmesinde bir
hafifleyeceği ve silikleşeceği dil gelişiminin
bozukluktur.
boyutuna ve zihinsel bir gerilik bulunup
4
ürünlerdeki) toksik maddeler ya da ailelerin
mutsuzluğu gibileri akla yakın gelseler de, bugüne
kadar yapılan araş rmalar bu görüşlere kanıt
sağlamadı. Yıllardır toksik madde barındırmayan
aşıların uygulandığı ya da çevresel zehirlerin daha iyi
denetlendiği ülkelerde de o zmin daha çok
tanılanıyorsa, bu etkenler sebep oluyor, demek zor.
Anne-babaların çocukları ile ilişkilerini ve
ile şimlerini yoğunlaş rmaları ile içe dönüklükte bir
a za l m a , i l e ş i m a r z u s u n d a b i r d e ğ i ş i k l i k
görmekteyiz. Diğer yandan, anne-baba-çocuk
arasındaki ile şim eksikliğinin o s k belir lere yol
açmadığını biliyoruz. Gelelim, klipler, reklamlar ve TV
ile o zm arasında olduğu söylenen ilişkiye. Dil
gelişimini tamamlamamış, ile şim becerileri tam
oturmamış, toplumsal ilgisi yeterince güçlü olmayan
çocukların, günlerini klip kanalları ya da reklam
kuşakları başında geçirmeleri gelişimlerini
bozabiliyor; özellikle sözel becerilerin gelişimini
kısıtlayıcı etkiler yaratabiliyor. TV, ya da ekranlı
araçlar, tek başına o zme neden olamaz. Ancak, bir
çocuğun genel gelişimine, bilhassa dikka gereken
yoğunluk ve süre ile verebilmek için gereken
mekanizmaların gelişmesini bozabilir. Genel bir öneri
olarak, üç yaşın al ndaki çocuklar için, hele dil
gelişimi yeterli değil ise, televizyondan (ve karşılıklı
etkileşim içermeyen ilişkilerden) uzak durmayı
öneririm. Çocukların ekranlara değil sahici bir
alışverişe girebilecekleri canlılara ih yaçları var.
O zme sebep olan biyolojik, psikolojik ve
sosyal etkenleri henüz tam olarak belirleyemediysek
de, o zm belir lerini hafifle ci yaklaşımlar var:
çocuğun ilgisini ar rıcı, bilişsel ve ile şim
donanımını ar rıcı özel eği m ve uygulamalı
davranış analizi uygulamaları, anne-babanın tutum
ve yaklaşımlarını düzenleyici, çocukla ile şimi ve
etkileşimi sağlayıcı gelişimsel çalışmalar ve beden
kontrolünü ve duyuların eşgüdüm içinde kullanımını
sağlayıcı bedensel terapi yöntemleri.
O zmin ilişki ve ile şim alanlarında yara ğı zaafları
Televizyon
çocukların
ile şime
ilgisizliğine
sebep olsa da
tek başına
o zme sebep
olamaz.
giderici ilaç tedavileri ise henüz yok; ancak
t e k r a r l a y ı c ı h a r e ke t l e r i v e d ü r t ü / d i k k a t
p ro b l e m l e r i n i d ü ze l c i i l a ç l a rd a n ( ç o c u k
psikiyatrisinin diğer alanlarında olduğu gibi)
yararlanabiliyoruz. O zm belir leri gösteren
çocukların yaklaşık % 20’sinde o zme ek olarak
görülen nörolojik bazı hastalıklar (epilepsi ya da
kromozomal bozukluklara bağlı sorunlar gibi) için
ayrıca tedavi gerekebilir. Bu tedavilerin o zmi
iyileş rici etkileri olmasa da, düzel ldikleri ölçüde
çocuğun gelişimi üzerindeki ek yükleri hafifle ci
faydaları olabilir.
Bütün bu bilgilerden bir mesaj çıkartmak istersek:
O zm ve o zme benzeyen gelişimsel problemlerin
erken tanınması, duruma bir an evvel müdahale
edilebilmesini sağlar. Erken ve yoğun bir eği m
temelli çalışmayla, çocuğa ilişki kurma ve ile şim için
gerekli becerilerin kazandırılması amaçlanır.
Çocuğunuzun gelişimine ilişkin bir kuşkuya
kapıldığınızda, öncelikle çocuk doktorunuza veya bir
çocuk psikiyatrisi uzmanına başvurmanız doğru olur.
18 aylık ve daha büyük bir çocukta şu
yakınmaların birkaç tanesi var ise, üzerinde durup bir
değerlendirme başlatmak gerekir:
- Konuşmuyor (bir şey söylemiyor), konuşsa da
ih yaç ifadesinden öteye pek geçmiyor
- Göstermiyor (kendi eli ile ih yaçlarını işaret
etmiyor, ilgisini çeken bir şeyi paylaşmak amacıyla
ge rip göstermiyor),
- İlgilenmiyor (bir şeyi göstererek dikka ni çekmeye
çalış ğımızda)
- Bakmıyor (ismini söylediğimizde, gözümüze,
yüzümüze),
- Dinlemiyor (kulak vermiyor),
- Söylenenleri anlamıyor (işine gelenler dışında),
- Durmuyor (yerinde),
- Hep aynı şeyleri yapıyor (amaçsızca, gereksiz
sıralamalar gibi),
- Sanki işitmiyor,
- Oyuncaklarla oynamayı bilmiyor,
- Bir şeye takılıp kalıyor, aynı hareke tekrarlıyor
- Çok "bağımsız", sanki ‘takmaz’ görünümde
- ‘Göz teması kurduğunda bana yeterince bak ğını
hissetmiyorum’
- Çocuklara ilgisi zayıf,
- ‘Nesneleri diziyor, sıralıyor; bu düzenin
bozulmamasını adeta amaç ediniyor’.
- Sayı, marka gibi ‘sistemli’ bilgileri kolayca öğreniyor.
5
GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN
ÇOCUKLAR İÇİN
Doç. Dr. Yasemin ERGENEKON
Anadolu Üniversitesi
Engelliler Araş rma Ens tüsü
Gelişimsel
yetersizlik,
o zm spektrum
bozukluğu
ve/veya zihin
yetersizliğini de
içine alan
şemsiye bir kavramdır. Gelişimsel yetersizliği
olan bireylerin eği mindeki en uzun erimli
amaç, bireye toplumla bütünleşmesini
sağlayacak davranış, kavram ve becerileri
kazandırarak bireyin bağımsızlığını ve yaşam
kalitesini ar rmak ve güvenli bir yaşam
s ü r d ü r m e s i n i s a ğ l a m a k r. B i r e y i n b u
davranışları, kavramları ve becerileri yerine
ge rebilmesi, yaşadığı toplumda bağımsız
olarak işlevde bulunabilmesine, toplumsal
yaşama tam ka lım sağlamasına ve meslek
edinebilmesine önemli bir katkı sağlayacak r.
Bireyin sahip olduğunda toplumda
bağımsız olarak işlevde bulunmasını sağlayarak
yaşam kalitesini ar ran bu davranış, kavram ve
becerilerin bir kısmı sistema k bir şekilde okul
programları aracılığıyla öğrenilirken, bir kısmı da
toplum içinde sistema k olmayan öğrenmeler
yoluyla kazanılır. Normal gelişim gösteren
bireyler, kendilerine sağlanan öğrenme
rsatlarını kullanarak ve çevrelerini gözleyerek
bilişsel ve psiko-motor alanlarla ilgili bu temel
davranış, kavram ve becerileri gelişimlerinin
doğal sonucu olarak kazanabilmektedirler. Oysa
gelişimsel yetersizliği olan bireylerin kendilerine
sağlanan öğrenme rsatlarından
yararlanabilmeleri normal gelişim gösteren
bireyler kadar kolay olmamaktadır.
Farklı eği m ortamlarında eği m
6
hizmetlerinden yararlandığı varsayılan
gelişimsel yetersizliği olan bireylerin erken
dönemde kendileri için en az kısıtlayıcı eği m
o r ta m l a r ı n a ye r l e ş r i l d i k l e r i n i , u yg u n
programlarla, alanda ye şmiş nitelikli
öğretmenlerle, sistema k öğre m olanaklarıyla
ve uygun destek özel eği m hizmetleriyle
karşılaş klarını söylemek oldukça güçtür. Bunun
sonucu olarak da gelişimsel yetersizliği olan
bireylerin bilişsel ve psiko-motor alanlarla ilgili
t e m e l d av ra n ı ş , kav ra m v e b e c e r i l e r i
öğrenmeleri gecikmekte ya da hiç
gerçekleşememektedir. Buradan yola çıkılarak,
gelişimsel yetersizliği olan bireylerin günlük
yaşamda yer alan pek çok beceriyi yerine
ge rmelerinin ve dolayısıyla da topluma
ka lmalarının ve kabul görmelerinin güçleş ği
söylenebilir. Bu nedenle, bireyin davranışlarının
değiş rilmesinde ve bireye yeni davranışlar
kazandırılmasında; yaşan ların ve öğre m
ortamlarının zenginleş rilmesi, temel davranış,
kavram ve becerilerin öğre mi sırasında daha
etkili ve verimli öğre m yöntemlerinin
kullanılması, öğre m programlarının niteliğinde
d e ğ i ş i k l i k l e r ya p ı l a ra k s i ste m a k h a l e
ge rilmesi, öğre m uygulamalarında “bilimsel
dayanaklı uygulamalara” yer verilmesi ve
gelişimsel yetersizliği olan bireylerin bu
hizmetlerden mümkün olduğunca erken yaşta
yararlanmaya başlamalarının sağlanması son
derece önemlidir.
O zm spektrum bozukluğu (O S B),
dünyada ve Türkiye’de giderek daha çok dikkat
çeken ve üzerinde p, psikoloji ve eği m gibi
farklı disiplinlerden araş rmacı ve
uygulamacının akademik ve uygulamalı
BİLİMSEL DAYANAKLI
UYGULAMALAR
çalışmalar gerçekleş rdiği gelişimsel
yetersizlik kategorilerinden biridir.
OSB, (a) sosyal etkileşim sorunları, (b)
ile şim sorunları ve (c)
sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlarla
kendini gösteren, ileri düzeyde ve
karmaşık bir nöro-gelişimsel
bozukluktur. Alanyazında O S B
(au sm spectrum disorders-ASD) ve yaygın
ge l i ş i m s e l b oz u k l u k-Y G B ( p e r va s i ve
developmental disorders-P D D) terimleri
eşanlamlı olarak kullanılmaktadır.
OSB ile ilgili çalışmalar yaklaşık 50 yıl
önce başlamış r. Son yıllarda bilimsel nitelikli
çalışmalar sonunda elde edilen bilgi birikimine
rağmen, oldukça karmaşık bir gelişimsel
yetersizlik türü olan OSB’ye ilişkin henüz
aydınla lamamış pek çok konu varlığını
sürdürmektedir. Ayrıca, OSB’li bireylere ve
yakınlarına hizmet vermek amacıyla
gerçekleş rilen uygulamaların çeşitliliğinin
şaşır cı boyutlara ulaş ğı görülmektedir. OSB
alanında kullanılan uygulamalara ilişkin bu
çeşitlilik, bu bireylerin ailelerinin ve onlarla
çalışan öğretmenlerin/uygulamacıların en
doğru ve uygun uygulamanın hangisi olduğuna
karar verirken ciddi güçlükler yaşamalarına
neden olmaktadır. OSB’li bireyler için etkili
uygulamaların neler olduğunu belirlemek, bu
uygulamaların doğrudan ya da dolaylı tüke cisi
olan kişilere seçim yaparken rehberlik
edebilmek; ayrıca, bilimsel yollarla test
edilmemiş, etkili olup olmadığı henüz
bilinmeyen uygulamaların birey ve yakınları
üzerinde yaratabileceği olası olumsuz etkileri
önlemek için OSB alanında “bilimsel dayanaklı
uygulamaların” belirlenmesine yönelik
uygulamaların başladığı görülmektedir.
Gelişimsel yetersizlik,
o zm spektrum
bozukluğu
ve/veya zihin
yetersizliğini
de içine alan şemsiye
bir kavramdır.
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde
İngiltere’de p alanında ortaya çıkan bilimsel
dayanaklı uygulamaları belirlemeye yönelik
çalışmalar dünyadaki diğer ülkelere de sıçramış
ve zamanla bilimsel araş rmalardan elde edilen
bulguların uygulamaya rehberlik etmesini
sağlamaya dönük çabaların sonucu olarak
araş rmalarla etkililiği belirlenmiş uygulamalar
bilimsel dayanaklı uygulama (evidence based
prac ce) adıyla kavramsallaş rılmış r. Öncelikle
p alanında gelişen bilimsel dayanaklı uygulama
arayışı, zamanla tüm uygulamalı alanlara
yayılmış ve psikoloji, eği m gibi sosyal bilimlere
ilişkin uygulamalı alanlarda etkilerini 1990’lı
yıllarda göstermiş r.
2000’li yılların başından beri OSB
alanında bilimsel dayanaklı uygulamaların
belirlenmesi için gösterilen çabaların sıklığında
ciddi bir ar ş gözlenmektedir. OSB alanında
bilimsel dayanaklı uygulamaların belirlenmesi
konusunda etkinlik gösteren “The Na onal
Professional Developmental Center on Au sm
Spectrum Disorder-NPDC, Na onal Au sm
Center-NAC, Research Au sm, Associa on for
Science in Au sm Treatment-ASAT, Canadian
Au sm Interven on Research Network” gibi
çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır.
Bir uygulamanın bilimsel dayanaklı uygulama
sayılabilmesi için aynı uygulamaya ilişkin birden
çok deneysel araş rmanın benzer sonuçlar
vermesi ve bu araş rmaların hakemli dergilerde
7
GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN
ÇOCUKLAR İÇİN
makale olarak yayımlanmış olması
gerekmektedir. Bilimsel dayanaklı uygulama
kısaca “vaat e ği sonuçları gerçekten
sağladığına ilişkin hakemli bilimsel dergilerde
yayımlanmış yeterli düzeyde deneysel araş rma
bulgusuna sahip uygulama” olarak
tanımlanabilir.
O S B, yıllardır yürütülen pek çok
araş rmaya karşın halen gizemini korumaya
devam eden karmaşık bir gelişimsel yetersizlik
kategorisidir. OSB alanında kullanılan eği m,
terapi ve tedavi yöntemleri çok çeşitlidir ve her
geçen gün bunlara yenileri eklenmektedir. NAC
(2009) tara ndan OSB’ye yönelik uygulamalar
dört başlık al nda ele alınmış r:
- Yeterli bilimsel dayanağa sahip
uygulamalar (Established): Bu
uygulamaların OSB’li bireyler üzerinde
olumlu sonuçlar doğurduğuna ilişkin yeterli
kanıt bulunmaktadır. Bir başka deyişle, bu
uygulamalar etkili uygulamalardır.
- Umut vaat eden uygulamalar
(Emerging): Uygulamanın olumlu
sonuçlar doğurduğuna ilişkin bir ya da
birkaç çalışmanın varlığına rağmen, bu
uygulamaların etkili uygulamalar
olduğunu
söyleyebilmek için başka kaliteli
araş rma çalışmalarından da tutarlı bir
şekilde benzer bulgular elde edilmelidir.
- Bilimsel dayanaktan yoksun
uygulamalar (Unestablished):
Uygulamanın etkililiğine ilişkin kanıt ya
minimal düzeydedir ya da yoktur. İleride
yapılacak çalışmalar bu uygulama
biçiminin etkili, etkisiz ya
da zararlı olduğunu ortaya koyabilir.
- Etkisiz/zararlı uygulamalar
(Ineffec ve/Harmful): OSB’li bireyler için
etkisiz ya da zararlı olduğuna ilişkin yeterli
düzeyde bilimsel dayanağın olduğu
uygulamalardır.
8
Mümkün olduğunca erken yaşta ve bilimsel
dayanaklı öğre m uygulamalarına yer
verilmesi son derece önemlidir.
Ye t e r l i b i l i m s e l d aya n a ğa s a h i p
uygulamalar; öncül düzenlemeye yönelik
uygulamalar, davranışsal uygulamalar, kapsamlı
erken yoğun davranışsal müdahale
uygulamaları, ortak dikkat geliş rmeye yönelik
uygulamalar, model olma uygulamaları, doğal
öğre m yöntemleri, akran öğre mi
uygulamaları, temel tepki öğre mi, çizelgeler,
kendini yönetmeye yönelik uygulamalar ve öykü
temelli uygulamalardır.
Umut vaat eden uygulamalar; alterna f
ve destekleyici ile şim araçları, bilişsel
davranışçı uygulama pake , gelişimsel ilişki
temelli uygulamalar, egzersiz, maruz bırakma
uygulamaları, taklit temelli etkileşim, etkileşim
girişimini ar rmaya yönelik uygulamalar, dil
eği mi uygulamaları (konuşma), dil eği mi
u yg u l a m a l a r ı ( ko n u ş m a ve a n l a m a ) ,
masaj/dokunma terapisi, çoklu uygulama
pake , müzik terapisi, akran aracılı öğre m
düzenlemeleri, resim değiş tokuşuna dayalı
ile şim sistemi-P E C S, davranış azaltma
uygulamaları, replik sunma, işaret dili öğre mi,
sosyal ile şim uygulamaları, sosyal becerileri
g e l i ş r m e y e y ö n e l i k u y g u l a m a l a r,
yapılandırılmış öğre m-TEACCH, teknoloji
t e m e l l i u y g u l a m a l a r, z i h i n k u r a m ı
uygulamalarıdır.
BİLİMSEL DAYANAKLI
UYGULAMALAR
Bilimsel dayanaktan yoksun
uygulamalar; akademik uygulamalar, işitsel
bütünleş rme terapisi, duyu bütünleme
te ra p i s i , ko l ay l a ş r ı l m ı ş i l e ş i m , a ğ ı r
metallerden arındırma tedavisi, hiperbarik
oksijen tedavisi, diyet tedavileri ve vitaminmineral desteği, hayvan terapileri, sanat terapisi
uygulamalarıdır. NSP raporunda etkisiz ya da
zararlı olduğu belir len bir uygulamaya
rastlanılmamaktadır. Buna gerekçe olarak, bir
uygulama biçiminin etkisiz ya da zararlı
olduğuna karar verebilmek için izlenmesi
gereken araş rma sürecine ilişkin zorluklar ve
e k nedenler gösterilmektedir.
OSB alanında çalışan öğretmenlerin
/uygulamacıların çocuklarla çalışırken bilimsel
dayanaklı uygulamaları tercih etmeleri ve bu
konudaki güncel gelişmeleri izlemeleri
önerilmektedir. Ailelerin de bilimsel dayanaklı
uygulamalardan haberdar olmaları, çocuklarıyla
çalışan öğretmenlerin/uygulamacıların
çalışmalarında bu uygulamalara yer verip
vermediğini sorgulamaları ve bu konudaki
güncel gelişmeleri takip etmeleri çocuklarının
nitelikli eği m almasını sağlamaları açısından
önemlidir.
NAC(2009) tara ndan o zme
yönelik eği m uygulamaları
dört başlık al nda ele
alınmaktadır.
Kaynakça;
Ergenekon, Y. (2012). O zmli çocuklara videoyla model olma kullanılarak ev kazalarında basit ilkyardım becerilerinin öğre mi. Kuram ve Uygulamada
Eği m Bilimleri, 12(4), 2739-2766.
Heflin, L. J. & Alaimo, D. F. (2007). Students with au sm spectrum disorders: Effec ve Instruc onal Prac ces. Pearson, Merrill Pren ce Hall, NJ: Upper
Saddle River.
h p://www.tohumo zmportali.org
Kırcaali-İ ar, G. (2003). O s k özellik gösteren çocuklara ile şim becerilerinin kazandırılması. İstanbul: Ya-Pa Yayınları.
Kırcaali-İ ar, G. (2007). O zm spektrum bozukluğu. İstanbul: Daktylos Yayınları.
Kırcaali-İ ar, G. (2012). O zm spektrum bozukluğuna genel bakış. E. Tekin-İ ar (Ed.). O zm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve eği mleri (s. 17-44).
Ankara: Vize Yayıncılık.
Kurt, O. (2012). O zm spektrum bozukluğu ve bilimsel dayanaklı uygulamalar. E. Tekin-İ ar (Ed.). O zm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve eği mleri (s.
83-120). Ankara: Vize Yayıncılık.
Mesibov, G., & Shea, V. (2010). Evidence-based prac ces and au sm. Au sm. DOI: 10.1177/1362361309348070.
NAC (Na onal Au sm Center) (2009). Evidence-based prac ce and au sm in the schools: A guide to providing appropriate interven ons to students with
au sm spectrum disorders. Randolph, MA: Na onal Au sm Center.
9
OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ
ÇOCUK VE
Dr. Mehmet Ata ÖZTÜRK
Marmara Ünivesitesi BESYO
Beden Eği mi ve Spor Öğretmenliği Bölümü
O
z m
spektrumunda
k i b i rey l e r i n
motor beceri
özellikleri
d o ks a n l ı
y ı l l a r ı n
başından
günümüze
kadar bilimsel çalışmalarla yoğun biçimde
incelenmiş r. Bu çalışmaların ciddi bir kısmı 3-12
yaş aralığında kümelenmekle birlikte, otuzlu
yaşlara kadar geniş bir yaş aralığını da
kapsamaktadır. Elde edilen bulgulara göre ince
ve kaba motor becerilerde, hareket hazırlığı ve
planlamasında, özellikle üst ekstrimite motor
işlevlerde, yürüyüş tarzında ve dengede o zm
spektrumundaki bireylerde pik gelişim
gösteren akranlara göre zayıf kaldığı tespit
edilmiş r. Yani o zm spekrumundaki bireyler
daha düşük koordinasyon ve motor kapasite ile
yaşama riskine sahip r. Örneğin yazı yazmada,
ayakkabı bağlamada, bisiklete binmede, top
atma ve hemen tüm sosyal oyunlarda motor
b e c e r i e ks i k l i ğ i n e b a ğ l ı d ü ş ü k ka l ı m
gözlenmektedir. Ayrıca, okulla ilişkili egzersiz ve
serbest zaman fiziksel ak vite seviyeleri de
d ü ş ü k t ü r. D o l a y ı s ı y l a fi t n e s s
seviyelerinde de sıkın lar mevcu ur.
Dünya Sağlık Örgütü fiziksel
ak viteye ka lımda okulun rolünün
önemine dikkat çekiyorsa da, ne yazık ki
ülkemizde beden eği mi ve sporun;
özel eği m hizmetlerindeki rolü çok
sınırlıdır. Son dönemlerde bu p
etkiliklerin o zm spektrumudaki
bireylerin steryo pik veya kendini
uyarıcı davranışlarının azal lmasına
10
sağladığı faydalar, sosyal ile şim ve sosyal
entegrasyona katkıları konusunda farkındalık
ülkemizde nispeten artmış r. Ne yazık ki,
mevzuat ve eği m sistemindeki rolü ise hala çok
sınırlı ve yetersizdir. Bundan dolayı okul sonrası
fiziksel ak vite etkinliklerinin ve müfredat dışı
uygulamaların önemi artmaktadır.
O T İ Z M S P E K T R U M U N A U YG U N S P O R
BRANŞLARI
Pek çok ortamda sıklıkla karşılaş ğımız
sorulardan olan “Hangi spor branşı o zm için
daha uygundur?” un tam bir bilimsel karşılığı
yoktur. Ha a belki önemi de yoktur. Zira felsefi
olarak spor; zevk alınan, içinde oyun öğeleri
barındıran ve bazı kuralları olan bedensel
etkinlikler olarak tanımlanabilir. Diğer tüm
kazanımlar - örneğin sağlık kazanımları, her ne
kadar sporun güzel ve umulan katkıları olsa da
felsefik açıdan hedef spor yapan insanın bundan
keyif almasıdır. Engelli olsun ya da olmasın her
birey için yapmaktan keyif alacağı etkinlikleri
yapabilmesi önemlidir. Dolayısıyla o zm
spektrumundaki bireylere yönelik spor
çalışmalarında da bunu dikkate almakta fayda
vardır. Ağır seyreden durumlarda bunun
tespi nde zorluklar yaşanabilir. Aile, eği mciler,
O zm spekrumundaki bireyler
daha düşük koordinasyon ve
motor kapasite ile
yaşama riskine sahip r
GENÇLERDE
FİZİKSEL AKTİVİTE
bakımını üstlenenlerle yapılacak işbirliği ile bu
çocuk/gencin zevk aldığını anlamak için bazı
ipuçları bulunabilir.
Yukarıda ifade edilen bakış açısını
g özd e n ka ç ı r m a m a k kay d ı y l a b i l i m s e l
çalışmalarda o zm spektrumundaki bireylerin
psikososyal ve/veya motor ve ha a bilişsel
kazanımlarına katkı sağladığı belirlenen bazı
spor branşları vardır. Bunların dışında kalanların
katkı sağlamayacağı gibi bir iddiamız yoktur.
Bilimsel çalışmalarda bu bireylerin ferdi
sporlarda daha başarılı oldukları ve takım
sporlarını yapmada bazı güçlüklerle
karşılaşabildikleri ifade edilmiş r. Bu da sosyal
beceri ve direk f almada yaşanan güçlükler
dikkate alındığında beklenen bir durumdur.
Ancak sosyal beceri gelişimi açısından da takım
sporlarına ka lımın ciddi kazanımlar
ge rebildiği tespit edilmiş r. Ferdi sporlardan
yüzmenin ve diğer havuz etkinliklerinin oyun
becerilerinin ve motor becerilerin gelişiminde,
sağlık ve fitness anlamında ciddi katkıları ortaya
konmuştur. Bunun yanında, öğrencinin okul
sonrası dönemde de sürdürebileceği, keyif aldığı
sporlara odaklanılabilir. Sosyal ortamların
olduğu ancak çok kalabalık olmayan sporlar da
önerilmiş r (2-4 kişiyle oynanan sporlar gibi bowling, masa tenisi, çok kalabalık olmayan
grupla step/aerobik vb.) Bireysel sporlardan
bisiklet, paten, buz pateni, kayak, kano da
önerilen sporlar arasında yer almış r. Egzersiz
boyutunda da özellikle sabit ekipmanların (el
ergometresi, bisiklet, koşu bandı, vb.) o zm
spektrumundaki bireyler tara ndan fitness
kapasitelerinin ar rılmasında faydalı olduğu
bildirilmiş r.
SPOR EĞİTİMİNDE BAZI PRATİK ÖNERİLER
Unutmamak gerekir ki o zm
spektrumudaki bireylerin her türlü eğitsel
planlamasında, bir kişi için başarılı olan
uygulamanın herkes için aynı seviyede katkı
sağlaması beklenemez. Standart şablonlar
uygulanamayabilir. Dolayısıyla bu başlık al nda
paylaşılan önerilerin faydalı olması ‘muhtemel’
yöntemler olarak değerlendirilmesinde fayda
vardır. Eği mci bunlardan hangilerinin bireysel
uygulamalarında katkı sağladığını tespit ve
takipten sorumludur. Bunu yaparken de uygun
ölçme ve değerlendirme, karar sürecinin ve
uygulamanın parçası olarak yer almalıdır.
“Hang spor branşı ot zm ç n
daha uygundur?” un tam b r b l msel
karşılığı yoktur.
BA Z I D U Y U S A L G Ü Ç LÜ K L E R V E
MUHTEMEL ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
AÇIK ALANDA (ÖR. OKUL BAHÇESİ) NEREYE
GİDECEĞİNİ/NEREDE DURACAĞINI
BİLEMEME.
- Her etkinlik alanının sınırlarını açık
biçimde belirleyin (ip, huni, minder, vb. ile)
- Öğrencinin duracağı yeri işaretleyin
11
OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ
ÇOCUK VE
(hep aynı renk kullanabiliriniz).
- Etkinlikleri istasyonlarla yapıyorsanız
takip edeceği güzergahı oklarla işaretleyin
(büyük mobilya mağazalarında yerde bulunan
oklar gibi).
- Etkinliklerde kullanacağı malzemeleri
belli bir renk ile kodlayın. Bu renk öğrencinin en
sevdiği renk olabilir. Bu renk kullanılarak
işaretlenen spor ekipmanının, onun kullanacağı
ekipmanlar olduğunu öğre n.
- Etkinlik başlangıcı, bir etkinlikten
diğerine geçişte ve etkinlik bi minde kullanmak
üzere şablonlar oluşturun.
D İ K K AT Ç E K M E K İ Ç İ N Y Ü K S E K S E S L İ
YÖNTEMLERİN KULLANIMI (DÜDÜK, ISLIK,
EL ÇIRPMA, VB.)
- Yönteminizi el kaldırma ile değiş rin ve
öğrenci de sizin elinizi kaldırdığınızı fark
e ğinde kendi elini kaldırsın.
Engelli olsun ya da olmasın her birey için,
yapmaktan keyif alacağı etkinlikleri
yapabilmesi önemlidir
12
S Ö Z LÜ D İ R E K T İ F L E R İ A N L A M A K TA V E
ETKİNLİK SÜREÇLERİNİ TAKİPTE GÜÇLÜK
- Direk flerinizi kısa ve basit tutun.
Direk f sonrası öğrencinin talima algılaması
için, hareke başlatmadan önce 5-7 saniye
bekleyin. Direk flerinizi nega f (ör. Koşma!,
Durma!) değil, pozi f (ör. Yürü!, Devam et!)
kelimelerden seçin.
- İle şimde görsel sembollerden
faydalanın.
- Doğru yapılan hareke n videosu veya
öğretmenin/akranın görsel olarak hareke
göstermesi sözlü direk en daha çok işe
yaramaktadır.
- Eğer öğrenci okuyabiliyorsa etkinliğin
başında basit ve yazılı program verin ve indeks
kartlarından faydalanın.
SPOR EKİPMANLARININ DOKUSUNDAN
RAHATSIZ OLMA
- Ekipmanı değiş rin (ör. basketbol
topunun sert yapısından hoşlanmıyorsa
yumuşak bir top tercih edin) veya aynı motor
hedefe ulaşmanıza yardımcı olacak alterna f
ekipmanlar kullanın. Örneğin yakalama becerisi
üzerinde çalışıyorsanız başlangıç aşamasında
balon da kullanabilirsiniz. Burada hedef illa topu
tutmak olacaksa ve öğrenci bunda ciddi güçlük
yaşıyorsa aşama aşama ağırlığı ar rmak ve
boyutu küçültmek düşünülebilir (ör. balon→
büyük plas k top→küçük plas k top→voleybol
topu→basketbol topu)
- Rake n sapındaki deri hissinden
rahatsızlık varsa bir bez veya teyp ile sarın.
- Ekipmanın pürüzsüz yüzeyinden
rahatsızlık varsa cırt cırtlı malzeme ile
kaplanabilir.
Vücut farkındalığı için öğrenci propriosep f
desteğe ih yaç duyuyorsa...
GENÇLERDE
FİZİKSEL AKTİVİTE
- Mini tramplen kullanın.
- Terabant kullanın.
- İp atla n.
- Opsiyonel olarak sağlık topu tarzı
ekipmana imkan tanıyın.
- Bir hareke n nasıl yapılması gerek ğini
göstermek için vücut temasından (eğer öğrenci
izin veriyorsa) faydalanın. Örneğin elinizi elinin
üstüne koyarak yönlendirme yapabilirsiniz, el
açısının nasıl olması gerek ğini dokunarak
anlatabilirisiniz.
KENDİ KENDİNİ UYARMA FORMU
OLARAK DENGE ETKİNLİKLERİ PEŞİNDE
OLABİLİR (SALLANMA, ZIPLAMA GİBİ)
- Dönme ve ileri geri sallanmalı etkinlik
alterna fleri sunarak (yaşa uygun oyunlar gibi)
bu durumdan faydalanılıp bu ih yacı kabul
edilebilir harekete yöneltmek mümkün olabilir.
Etkinlikte öğrenciye başarı imkanı sunarken
farklı güçlük seviyesinde etkinlik alterna fleri
sunulmalıdır. Sürekli zıplama gibi istenmeyen
hareketlerin önüne geçmek için bu hareke
yapmanın güçleş ği ha a mümkün olmadığı
etkinliklerden faydalanılabilir. Örneğin paten
k a y a r ke n y a h u t b i s i k l e t b i n e r ke n b u
d av ra n ı ş l a r ı n o r ta d a n ka l k ğ ı n a ş a h i t
olacaksınız. Böylelikle davranışı kontrol ederken
enerjiyi de başka bir yere kanalize e receksiniz.
DÜŞÜK DENGE
- Sebebin kaynağını (görme güçlüğü,
ku l a k s o r u n u , d ü ş ü k ka s g ü c ü , d ü ş ü k
koordinasyon gibi) tespit ederek bu durumu
gidermek veya düşüklüğü tespit edilen durumu
geliş rmek için gerekli fiziksel etkinlikleri
uygulayın.
D AV R A N I Ş Y Ö N E T İ M İ T E M E L
STRATEJİLERİ
O zm spektrumundaki bireylerde kimi
zaman ile şim güçlüğünden, kimi zaman da
başka sebeplerden problem davranışlar ya da
kurallara uymada güçlükler gözlenebilir.
Bunların fiziksel ak vite ortamlarında önüne
geçebilmek adına kullanımında fayda sağlaması
muhtemel bazı önerileri sıralayalım:
- Egzersiz planı ve fiziksel ak vite
ru nlerini hazırlarken ru nler oluşturun.
Öğrenci hiç alışkın olmadığı veya uyarılmadığı
ortamlardan rahatsız olabilir.
- Ekstra uyarım verecek, öğrencinin
dikka ni dağıtabilecek malzemeleri ortadan
kaldırın. (ör. Kullanılmayan minderleri ortadan
kaldırın, daha sonraki etkinliklerde kullanılacak
malzemeleri ilgili istasyonda tasnifleyin)
Ortadan kaldırmanın mümkün olmadığı
durumlarda benzer başka s mülatörler kullanın.
Örneğin bir öğrenciniz spor salonun girdiğinde
karanlık havalandırma borularına yöneliyorsa
veya priz deliklerine elini sokmaya yelteniyorsa
yuvarlak ve karanlık delikleri olan spor f
ekipmanlar kullanarak dikka ni bu malzemelere
yönlendirebilirsiniz (ör. Bowling topu, delikli
plas k toplar)
Egzersiz planı ve fiziksel ak viteleri
hazırlarken ru nler oluşturun.
13
OTİZM SPEKTRUMUNDAKİ ÇOCUK VE
GENÇLERDE FİZİKSEL AKTİVİTE
- Fiziksel şartları düzenleyin/dikkate alın
(florasan lambalar, sesin yüksek yankılandığı
spor salonu ortamı, parlayan zemin, çok geniş
alanlar sorun oluşturabilir. Kulaklık, müzik,
güneş gözlükleri pra k çözümler olabilir)
- Etkinliğin yapılacağı fiziksel sınırları
b e l i r l e y i n a n c a k s ü re k l i ay n ı o r t a m l a
sınırlamayın. Aynı etkinliği kapalı mekanda, açık
tenis kortunda, parklarda, rekreasyon
alanlarında tekrarlayın. Öğrencinin istenmeyen
davranışları te kleyen bazen mekandan veya
mekanın fiziksel şartlarından (ısı, nem, ses gibi)
kaynaklı olabilir.
- Bir etkinlikten diğerine geçiş yaparken
öğrenci tara ndan öngörülebilen,
yapılandırılmış, alışkınlık kazanılmış geçişler
yapın (salon etra nda bir tur koşma, sandalyede
30 saniye dinlenme, sevilen bir fiziksel etkinliği –
ip atlama gibi, 60 saniye boyunca yapma, vb.)
Ayrıca olarak ‘2 dakika sonra rake bırakacaksın’
gibi minik uyarı/bildirim mesajları kullanmak,
ha a bunları görsellerle desteklemek yerinde
olacak r. Yoğun fiziksel ak vitenin bu p
davranışların ve ha a agresif davranışların orta
ve uzun vadede azal lmasına katkı sağladığı
bilinmektedir.
- Görsel yönlendirme (resim değişimi
sistemleri) ile öğrenciye geçişlerin sırasını
öngörme imkanı verin.
- Sözlü direk fleri azal n ve/veya kısa
komutlarla sınırlayın. Bu direk fleri de sakin bir
tonlamayla yapmaya gayret edin.
- Odaklanma sürelerini gözönünde
bulundurun (sevilen etkinliklerde ve ilerleyen
yaşlarda daha uzun olabilmektedir)
- Tehlike farkındalığı yetersiz bireylerde
güvenli çalışma alanları oluşturun (ör. tehlike
oluşturabilecek sert cisimleri sünger veya
minder ile kapa n).
O zm spektrumudaki bireylerin
her türlü eğitsel planlamasında,
bir kişi için başarılı olan uygulamanın
herkes için aynı seviyede
katkı sağlaması beklenemez.
KAYNAKÇA
Berkeley, S., Zi el, L., Pitney, L. ve & Nichols, S. (2001). Locomotor and object control skills of children diagnosed with au sm. Adapted
Physical Ac vity Quarterly, 18, 405-416 Erdemli, A. (2002). Temel Sorunlarıyla Spor Felsefesi. E yayınları: İstanbul.
Fournier, K. A., Hass, C. J., Naik, S. K., Lodha, N, Cauraugh, J. H. (2010). Motor coordina on in au sm spectrum disorders: A synthesis and meta-analysis. Journal of
Au sm Developmental Disorders, 40; 1227-1240. Doi: 10.1007/s10803-010-0981-3
Lee, J. ve Pore a, D. L. (2013). Enhancing the motor skills of children with au sm spectrum disorders. Journal of Physical Educa on Recrea on and Dance, 84, 41-45.
Menear K. S. ve Smith, S. C. (2011) Teaching physical educa on to students with au sm spectrum disorders. Strategies, January/February, 21-24. Menear K. S. ve
Smith, S. C. (2008) Physical educa on for students with au sm. Teaching ps and strategies. Teaching Excep onal Children, 40 (5), 32-37. NCPAD (2011).
h p://ncpad.org/disability/fact_sheet.php?sheet=366
O’Connor, J. French, R. ve Henderson, H. (2000). Use of physical ac vity to improve behavior of children with au sm. Two-for-one benefits. Palaestra, 16 (3), 22-29.
Prupas, A. ve Reid, G. (2001). Effects of exercise frequency on stereotypic behaviors of children with developmental disorders. Educa on and Training in Mental
Retarda on and Developmental Disorders, 36, 196-206. Tu , R. Powell, S. D. ve Thornton, M. E. (2006). Educa onal approaches in au sm: What we know abut
what to do. Educa onal Pyscholgy in prac ce, 22, 69-81. Doi:
10.1080/02667360500512452. Volkmar, F. R., Lord, C., Bailey, A., Schltz, R. T. ve Klin, A. (2004). Au sm and pervasive developmental disorders. Journal of Child
Psychology and Psychiatry, 45, 135-170. Zhang J. ve Griffin, A. J. (2007). Including children with au sm in general physical educa on: Eight possible solu ons.
Journal of Physical Educa on, Recrea on and Dance, 78 (3), 33-37, 50.
14
Engellilere Engel Olmak
Abdullah GÜÇ
Güney Marmara Kalkınma Ajansı
İşletmeci Uzman
Ülke olarak, halen engelli dostu
olmaktan çok uzağız. Böyle umutsuz bir
başlangıç cümlesi kurmak istemezdim ama
maalesef gerçek bu. Şehirlerimiz, şehir
planlarımız, kaldırımlarımız, binalarımız, spor
alanlarımız; engellilerin ulaşımını ve kullanımını
sağlayacak tedbirlerden yoksun. Öte yandan
engellilere yönelik yapılan iyileş rmeler ise
üzülerek söylüyorum ki yer yer göstermelik
kalabiliyor. Örneğin, asfalt payı bırakmak gibi
sebeplerle zaten yüksek inşa edilen kaldırımlara
bir de 70 derece(!) açıyla engelli rmanma
rampaları yapılınca, insan ister istemez bu işte
b i r ya n l ı ş l ı k o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r. B u
olumsuzlukların hepsi bir yana, bunlardan çok
daha önemli ve kri k diğer bir engel var
engellilere çıkarılan. Bilinçsiz ailelerin kendi
engelli çocuklarına çıkardığı engeller. “O
yapamaz, o engelli.” Hani her şey ailede başlar
denir ya, belki de engelli dostu bir ülke hayalini
gerçekleş rmenin yolu da öncelikle engelli
ailelerini bilinçlendirmekten, engelli bireylerin
sosyalleşmesinin ar rılmasından geçiyordur.
Çok fazla da deneyim sahibi olmadığım
bir alanda çok iddialı cümleler kurduğumu
düşünebilirsiniz, ama bu inancı bana veren ve
ifadelere dökmemi sağlayan unsur, Balıkesir İl
Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi ile
O B İ D E R (O zmli Bireyleri Destekleme
Derneği)’in beraber yürütmüş olduğu proje
o ld u . Pro j e s ayes in d e en gelli gen ç ve
çocuklarımızın, imkansız görülen bir şeyi
başardığını, bisiklete binmek, masa tenisi
oynamak, yüzmek ve daha nice spor faaliye ni
yapabildiklerini gördük. Bu yönüyle proje iki
a m a c a
hizmet etmiş
oldu. Bir
yandan, bu
proje (belki
de öncesinde çocuğunu eve kapatmak zorunda
hisseden) engelli ailelerine büyük bir umut aşısı
oldu, diğer yandan da engelli olmayan ama
bilinçsizlikle engellilere “engel” olan bizlere ufuk
açıcı bir deneyim oldu.
Böyle bir izlenimi edinmiş biri olarak
sizden is rhamım bu derginin boş vak nizde
şöyle bakıp geç ğiniz bir dergi olmaktan öte
geçmesi, sizi eyleme geçirmesi. Eğer bu konuyla
ilgili iseniz, bu ve bunun gibi projeleri hayata
geçirmeniz mümkün. Kaynak yetersizliği sizi
durduruyor olabilir. İşte burada da Kalkınma
Ajansları gibi destek kurumları devreye
girmektedir.
Söz konusu desteği genel hatlarıyla tarif
etmek gerekirse, Türkiye’nin tüm illerinde
merkez ofisleri veya ya rım destek ofisleri ile
faaliyet gösteren Kalkınma Ajansları kendi
bölgelerinin özelliklerine ve ih yaç duyduğu
alanlara uygun ama genel anlamda bu proje gibi
sosyal içerme projelerini, toplumdaki engelliler
gibi dezavantajlı grupları hedefleyen projeleri
desteklemektedir. Kamu kurumları, dernek ve
vakıflar uygun başvuru sahipleridir. Ayrıca sosyal
konularda çıkılan mali destek programlarında
yapılmak istenen işlerin mali olarak %90’ına
kadarlık bir kısmına destek verilebilmektedir.
Engellilere engel olunmayan, “engelli
dostu” bir Türkiye mümkün. O zaman haydi işe
koyulalım.
15
OBİDER
Fatma TABANLI
OBİDER Yönetim Kurulu Başkanı
Kızım Merve 1993 yılında o zm tanısını
aldığında o zmin tek etkili tedavisinin eği m
olduğunu öğrendik. Yıllarca bu alanda bireysel
çabalarımızla eği m kurumlarını zorlayarak
eği m hakkımızı elde etmek için çabaladık, yıllar
geç kçe yalnız olmadığımızı gördük. Kişisel
olanaklarla çocuklarımıza iyi bir gelecek
hazırlamanın daha zor olacağını düşünerek
birlikte hareket etme kararı aldık ve diğer o zmli
bireylerin aileleriyle birlikte 2011 yılında
OBİDER(O zmli Bireyleri Destekleme Derneği)
ailesini oluşturduk. Özel eği m alanında çalışan
uzmanlar ve diğer meslek gruplarından
gönüllülerin de ka lımıyla oluşan derneğimiz,
146 üyeyle Balıkesir ilinde faaliyet
göstermektedir.
Amacımız; bu alanda yapılan bilimsel
çalışmaları takip ederek aileleri medya ve
belediyeler yolu ile bilinçlendirmek, ilimizde
o zm farkındalığı yaratmak, bu sayede
çocuklarımıza erken tanı konmasını sağlayıp
etkili eği m yöntemleriyle çocuklarımızın
hayata kazandırılmasında geç kalmamak için
16
yönlendirmelerde bulunmak, ayrıca
çocuklarımızın sahip olduğu yasal haklar
konusunda aileleri bilgilendirerek destek
olmak r. Bütün çocuklar gibi o zmli çocukların
da eği m haklarının olduğuna yasalarla
korunması gerek ğine ve ailelerin sorunlarına
sahip çıkılması gerek ğine inanıyoruz.Biz
çocuklarımıza en iyi eği m olanaklarını sunmak
ve bizden sonraki yaşamlarını güvence al na
almak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Çocuklarımızın en büyük ih yacı
sosyalleşmeleri. Bu ih yaçlarından yola çıkarak
hazırladığımız 2. projemizde doğru ve yeterli bir
spor eği mi ile çocuklarımız bizlere neler
başarabileceklerini göstermiş oldular. Bu
projemizin yürütülmesinde başta Güney
Marmara Kalkınma Ajansı’na, Sayın Valimize,
Sayın Belediye Başkanımıza, proje ekibimize,
proje ortaklarımıza, proje iş rakçilerimize,
eğitmenlerimize ve destekçilerimize yardımları
için çocuklarımız ve ailelerimiz adına sonsuz
teşekkür ederiz.
ENGELSİZ PROJE
İlhan ASLAN
Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü
GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN
ÇOCUKLARA DESTEK İÇİN KURUMSAL BİRLİK
İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi tara ndan hayata geçirilen “Gelişimsel
Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine Spor Eği mi ile Destek Olunması” isimli proje Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, O zmli Bireyleri Destekleme Derneği ve İl Milli Eği m
Müdürlüğü’nün ortaklığında yürütüldü.
Böyle anlamlı bir projede yer almanın bizim için bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Tüm
çalışanlarımız ve tesislerimiz ile projenin en büyük destekçisi olmaya çalış k. Engelli olan tüm
vatandaşlarımız bizim birer parçamızdır, bu yüzden onların toplum içerisinde daha kolay yer
edinmelerini ve sosyalleşmelerini sağlayacak olan bu projede onlarla el ele olmaya çalış k. Kurumlar
dışında, bu toplumda yaşayan her ferdin, bu ve buna benzer projelere destek vermesi gerek ğini
inanıyorum.
Projede emeği geçen herkese teşekkürler.
Proje Kapsamında Kullanılan Alanlar
İsmail Akçay Atle zm Pis
Yüzme Havuzları
Tenis Kortları
17
Proje Hakkında
Tüm çocukların eği minde olduğu gibi gelişimsel yetersizliği olan çocukların eği minde de,
ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma
gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Bu çocukların ilerlemesinde etkin rol
oynayacak ve sosyalleşmelerine olanak tanıyacak eği mlerden biri de çocuklara doğru ve etkili spor
eği mlerinin verilmesidir. Bölgemizde özellikle de Balıkesir’de gelişimsel yetersizliği olan
çocuklarımızın spor eği mine yönelik planlı ve özgünlüklerinden doğan gereksinimlerini karşılayacak
yeterlilikte bir spor eği m hizme sunulamamaktadır. Oysa ki spor eği mi, bu çocukların sosyal hayata
entegrasyonunun yanı sıra pek çok fiziksel ve zihinsel ar lar da ge rmektedir.
Bu gereksinimlerden yola çıkarak hazırladığımız projemizle, gelişimsel yetersizlik tanısı almış
çocukların ve ailelerinin sosyal haya a daha çok yer almalarına olanak tanınması, başarı ve bir şeyler
yapabilme duygularını tatmalarına imkan tanınması, eği mler süresince ve sonrasında gelişimsel
yetersizliği olan çocukların yer aldığı etkinliklerle toplumsal farkındalığın ar rılması hedeflenmiş r.
Bu amaçla ilimizde 50 gelişimsel yetersizlik tanısı almış çocuğa 4,5 ay boyunca ücretsiz olarak temel
spor becerileri, bisiklet, basketbol, masa tenisi, yüzme alanlarında eği m verilmiş r. Bu amaç
çerçevesinde yapılan faaliyetler ve projenin detayları:
Proje Ortakları:
-İl Özel İdare Özel Eği m ve İş Uygulama Merkezi
-O zmli Bireyleri Destekleme Derneği
-Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü
-Balıkesir İl Milli Eği m Müdürlüğü
Proje İş rakçileri:
-Balıkesir Üniv. Beden Eği mi ve Spor Yüksekokulu
-AKKA Taşımacılık Loj.Turizm San.Tic.Ltd S .
-Hisarpen Güney Tabanlı Ort.
-Balıkesir Halk Sağlığı Müdürlüğü
-Orhan Akyıldız Ltd. S .
Proje Uygulama Tarihleri: 20.05.2013-21.11.2013
Proje Bütçe: 130.461,27
Proje Uygulama Yeri: Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Tesisleri
Faaliyet 1: Gelişimsel yetersizliği olan çocuklar
ve bu çocuklarda spor eği mine ilişkin çalıştay.
Faaliyet kapsamında bölgemizde gelişimsel
yetersizliği olan çocuklara spor eği mi verebilecek
yeterlilikte personel bulunmaması nedeniyle bu alanda
uzman ye ş rilmesi amaçlanmış r. Gelişimsel
yetersizliği olan çocuklara eği m veren okullarda
görevli Beden Eği mi Öğretmenlerine, Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde Görevli
Antrenörlere ve Zihinsel engelli çocuk sahibi ailelere,
gelişimsel yetersizliği olan çocuklarla ile şim ve bu
çocuklarda spor eği mi konularında Doç. Dr. Yasemin
Ergenekon, ve Dr. Mehmet Ata Öztürk tara ndan
eği m verilmiş r.
18
Proje Hakkında
Faaliyet 2: Örnek kurum ziyare . (Spor Eği mi Veren)
Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara spor eği mi veren bir kurum ziyaret edilmiş, kurumun uygulamaları
ve eği m ortamları gözlemlenmiş r. Böylelikle spor eği minde yer alan eğitmenlerin, gelişimsel
yetersizliği olan çocuklara yönelik spor eği m ortamlarının düzenlenmesine ve uygulamalara yönelik
birebir gözlem yapmalarına olanak tanınması hedeflenmiş r.
Faaliyet 3: Okul ziyare .
Projede yer alan BESYO öğrencilerinin,
projede yer alan çocukları yakından
tanımaları(spor eği mi öncesinde) için
haziran ayı içerisinde okul ziyaretleri
yapılmış r. Ziyaretlerin beden eği mi
derslerinde yapılması ve çocuklarla
ortak oyunların oynanarak
tanışıklığın/gözlem yapma olanağının
sağlanması amaçlanmış r.
Faaliyet 4: Mevcut spor eği m
alanlarının fiziksel iyileş rmesinin
yapılması.
Faaliyet kapsamında O zmli Bireyleri
Destekleme Derneği Binasında ve
İsmail Akçay Atle zm Tesisinde ayrılan
alanlar spor eği mlerine uygun olarak
düzenlenmiş r.
19
Proje Hakkında
Faaliyet 5: Eksik ekipman ve malzemenin
temini.
Faaliyetler kapsamında düzenlenen alanlara
s p o r e ğ i m l e r i n d e g e re ke n e k i p m a n v e
malzeme alımı yapılmış r.
Faaliyet 6: Gelişimsel yetersizliği olan
çocuklara yönelik egzersiz eği mi.
Branş eği mine başlamadan önce çocukların
genel durumlarını belirleme ve fiziksel olarak
daha ileri düzey spor antrenmanlarını
yapabilecek düzeye gelmeleri için 1 ay boyunca
temel spor egzersizlerine yönelik çalışma
yapılmış r. Spor eği mi öncesi çocuklarımız
Devlet Hastanesinde sağlık taramasından
geçirilmiş eği me uygun bulunan
çocuklarımıza performans belirleme testleri
yapılarak bireysel eği m planları hazırlanmış r.
Faaliyet 7: Gelişimsel yetersizliği olan çocuklara yönelik spor branş eği mi verilmesi.
Egzersiz eği mleri sonrasında her çocuğumuza performans belirlemeler yapılmış, becerilerine uygun görülen
branşa yönelik plan hazırlanarak spor eği mi verilmiş r (toplam 80 saat). Bisiklet, basketbol, masa tenisi,
yüzme alanlarında eği m verilmiş r.
20
Proje Hakkında
Faaliyet 8: Ailelere, çocuklarının spor eği mini olumsuz
etkileyen davranışlarını söndürmeye yönelik eği m.
Halk Eği m Merkezi’nin görevlendirdiği özel eği m
öğretmenleri tara ndan, spor eği mde yer alan
ço c u k l a r ı m ı z ı n a i l e l e r i n e , ço c u k l a r ı n ı n o l u m s u z
davranışlarının söndürülmesine yönelik destek eği m
verilmiş r.
Öğrenci Ser fikalarının
verilmesi.
P ro j e ye ka l a n g e l i ş i m s e l
yetersizliği olan çocuklarımızın
başarı belgeleri İsmail Akçay
tesislerinde, Gençlik Hizmetleri
Spor İl Müdürü İlhan Aslan
tara ndan verildi.
Proje Kapanış Etkinliği.
O zmli Bireyleri Destekleme
Derneği (OBİDER) tara ndan
düzenlenen ''Gelişimsel
Yetersizliği Olan Çocukların
Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle
Destek Olunması'' isimli proje
tanı m yemeğine Vali Ahmet Turhan ve eşi, Belediye Başkanı eşi Nesrin Ok, Güney Marmara Kalkınma
Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri, Milli Eği m Müdürü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü, Proje
iş rakçileri, Okul Müdürleri ve davetlilerin ka lımı ile Otel Basri'de gerçekleş rildi.
21
Proje Hakkında
22
Proje Hakkında
23
Projeden Kareler
24
Projeden Kareler
25
Projeden Kareler
arkadaşlık
paylaşım
aile olduk
26
Projeden Kareler
arkadaşlık
paylaşım
aile olduk
27
Projeden Kareler
arkadaşlık
paylaşım
aile olduk
28
Eğitmen Görüşleri
Projede özel eği m öğretmeni olarak eği mci arkadaşlara
karşılaşacakları davranış problemlerinde yapabileceklerini anlatabilmek,
eği mler sırasında örneklemeler yaparak çalışmalarına katkıda bulunmak
amacıyla görev aldım. Etkinliklerin ilk günleri eği mciler ve çocuklar için
zevkli ve zorlu geç . Yeni bir ortam ve etkinlikler çocukları zorlayınca
onlarda eği mcileri zorlamayı seç ler doğal olarak. İlerleyen günlerde
eği mciler çocukları iyice tanıdılar, onların davranış şekilleri ve kendilerinin
yapmaları gereken davranışlar konusunda tecrübeler ar kça; etkinlikler
bir oyun, eğlence, arkadaşlık ortamına dönüştü. İlk günlerde davranış
problemleri yoğun olan öğrenciler çalışmalar ilerledikçe spor yapmaktan
problem çıkarmaya rsat bulamaz oldular. Etkinliklerin sonuna
gelindiğinde bisiklete binmeyi öğrenen, masatenisi oynamaya başlayan,
basketbol öğrenen, yüzmeye başlayan, kısaca bedenini geliş rip yeni
beceriler kazanan çocuklar vardı. En az çocukların kazandıkları kadar
değerli olan eği mcilerin kazandıkları da vardı. Onlar da belki şimdiye kadar
hiç görmedikleri çocukları gördüler, onlarla yaşadılar, onlarla arkadaş
olmayı, onlara eği m vermeyi öğrendiler.
ONLARIN FARKINA VARDILAR…
Bahar
SAV
CI
YRAN i
A
.
T
a
n
f
Musta m Öğretme
i
ğ
Özel E
O zm ile ilk tanışmam proje sayesinde oldu. Bu proje öncesinde o zm
hakkında hiçbir bilgim yoktu. O zmli bireylerle tanışmamla birlikte
kafamda bazı şeyler canlanmaya başladı. En azından o zmli çocukların
özellikleri nedir, nasıldır bunların farkına vardım. O zmli çocuklarla
çalışmak gerçekten keyif verici ve duygusal anlamda zor bir durum olsa
da zamanla alışılır bir durum haline geldi. Öğrencilerimle çalışırken çok
mutlu oluyorum. Onlara en küçük bir beceri kazandırdığımda bu benim
için harika bir şey haline geldi. Öğrencilerimle sadece çalış ğımız
ortamlarda değil dışarıda farklı mekânlarda da beraber vakit geçirdik.
Öğrencilerimden İrem ve Begüm ile aramda duygusal bir bağ oluştu.
Her geçen gün çocuklara daha çok şey kazandırabilmek için
sabırsızlanıyorum.
n
Orha
İLŞE
O zmle ilgili hiçbir bilgim yoktu.Arkadaşım aracılığı ile o zmi tanıdım ve
bu projeye dahil olmak istedim.Araş rmalarım ve proje kapsamında
ka ldığım seminerle birlikte o zm ve o zmli çocuklarla ilgili bilgim
artmaya başladı.Projeye girmekteki amacım tecrübe
kazanmak,faaliye e bulunmak ve o zmli çocuklara yardım edebilme
isteğimdi. Bu proje bana öğrenciler, eğitmenler, aileler ve hocalarımız
olmak üzere birçok kişiyi tanıma kaynaşma rsa sağladı. Hem ben
eği m alırken bir yandan da öğrencilerimi eğitmek güzel bir tecrübe
oldu.
29
Eğitmen Görüşleri
Projenin başlangıcından bu yana haya mın en güzel zamanlarını geçirdiğimi
söyleyebilirim. Neler öğrendiğime gelirsek bir üçgen beliriyor zihnimde teknik
bilgi, sevgi ve süreklilikle herkes her şeyi öğrenebilirmiş, öğrendim açıkçası.
O zmli bir çocuğa nasıl davranılır ve nasıl anlamaya çalışılır öğrendim. Her
şeyin başında karşındaki çocukla nasıl ile şim kuracağını bilirsen her şeyi
aşabiliyorsun bunu öğrendim. Genel olarak bu oluşumun içinde olmaktan ve
böyle bir projede yer almaktan çok mutluyum. Kendimize ka ğımız değerin
ölçeği yok sanırım.
Oğuzh
an Kü
sen
n
uma
uD
Burc
O zmli çocuklara ulaşmakta, onlara giden yolda engelleri kaldırmada ve sosyal
yaşama kazandırmada biz bireylerin üstüne düşen görevleri olduğuna
inanıyorum. Bu görevleri yerine ge rebilmemiz, o zmli çocuklarımızın
kalplerindeki sevgiyi bizlerle paylaşmasını sağlamak amacıyla bu güzel projenin
içinde yer aldık. Çocuklarımızın aileleriyle birlikte bir bütün halinde tüm yararlı
ak vitelerde yer almalarını sağladık. Bizler onlara yardımcı olurken, onlar bizlere
birçok konuda ders verdi, çok şey öğre . Bu proje için kendi adıma söylenecek
tek şey “iyi ki” olur.
O zm kelimesini duyduğum zaman kendi şahsi fikrim öncelikle şuydu.
Çocuğun ya da bireyin zeka olarak geri olması bir nevi deli olduğu düşüncesine
sahip m. Ama o zmi tanıdıkça ve gördükçe durumun bundan ibaret
olmadığını ve o zmli bir bireyin sosyal anlamda güçlük çek ğini normal fiziksel
özelliklerinin de standart bir bireyle aynı olabildiğini öğrendim. Çocuklarla ve
bu projeyle tanışmam benim haya mda bir dönüm noktası oldu. En
basi nden o zmli bireylere karşı olan düşüncem değiş ve onları tanıdım.
O zmli bireylerle çalış ğım süre zar nda onlara kazandırdığım en ufak
beceriler sonrasındaki ailelerinin sevinci, çocukların sevinci, benim için çok
mutluluk verici bir olay. O zmli bireylerle çalışmak, onları tanımak ve o zmin
farkında olmak çok güzel bir şey. Bu çocuklara bir şeyler katabildiysem ne
mutlu bana ve bana bu imkanı sunanlara.
E
et D
ehm
M
30
MİR
Zana Ç
i
çek
Bundan 4 -5 ay öncesine kadar o zmin kelime anlamını bile bilmiyordum. Sadece
zihinsel engelli bireyler olduğunu sanıyordum fakat şimdi o zmin gelişimsel bir
bozukluk olduğunu öğrendim.O zmle tanış ktan sonra haya a daha
öğreneceğimiz çok şey olduğunu anladım. Proje sayesinde yeni dostluklar
arkadaşlıklar kurduk, o zmli bireylere nasıl davranmamız gerek ğini öğrendik. Yeri
geldi eğlendik yeri geldi zorlandık . Kendimizi geliş rerek onların haya nı
kolaylaş rmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yardımcı olabiliyorsak ne
mutlu bize... Ar k bütün öğrencilerimiz bizim günlük haya mızdaki mutluluk
kaynağımız oldu. Onların gelişimlerini ve başarılarını görmek bize fazlasıyla gurur
veriyor. Umarım bu gelişim ve başarıları daha üst seviyelere taşırız.
Eğitmen Görüşleri
Gelişimsel yetersizliği olan çocukların sosyalleşmelerine spor eği mi ile destek olunması
projesinde dört buçuk ay boyunca spor eğitmeni olarak görev aldım.
Projeye başladığım ilk ha alarda ne zor bir işin içine girdiğimi fark e m ve başarısız
olmaktan korktum böyle bir korku içerisinde devam etmiş olduğumuz çalışmalarımızda
çocuklarımızın gözlerindeki ışığı anne ve babalarıyla nasıl bağlandığını gördüm ve
küçücük umutların nasıl büyük bir mutluluğa dönüştüğünü görmek beni bu projeye daha
da çok sarılmama daha güzel işler yapmaya elimden geleni en iyisini yapmaya çalış m
zaman ilerledikçe projenin ne kadar zorluklarla yapıldığını ve her anının ne kadar değerli
olduğunu anlamış oldum ve hayata bakış açım farkındalığım son derece artmış oldu.
Gelelim çocuklarımıza işte onlar dünyanın en güzel hazinesiydi bizim için ve hayatlarında
belki de hiç yapmadıkları yapamadıkları bir çok şeyi yap lar ve biz olma yolunda büyük bir
yol kat e ler. Proje çocuklarımıza sporu sporun ne kadar iyi sonuçlar ge rdiğini ve
gruplar halinde hareket etmelerini sağlayan bir araç oldu ben hepsinin gözlerindeki bu
ışığı gördüm ve onların bu projeye ka lmayan arkadaşlarında ne kadar farklı olduklarını
bizimle nasıl ne zaman geçirdiklerini öğre beklide en büyük kazancımız hayata daha da
sarılmalarını sağlamış olmamızdır.
O zm mum ışığının aydınla ğı kadar küçük engelleri , Ay’ın gökyüzünü aydınla ğı kadar
büyük mutlulukları taşır, o zmi sevelim. Eeb.
ayatlı
z
çma
Ka
ehan
t
e
M
Eyüp B
Aynı şeyleri defalarca ve onlarca çocuğa öğretmeme rağmen ve bu öğrenim durumu çok daha
kısa zamanda ve çok daha zahmetsiz olmasına rağmen, onlardan alamadığım bir şey vardı .
O zmli bireylerin verdiği keyif, mutluluk, sabır ve azmi hiç birinde göremedim. Başlarda
çekimserdim çünkü nasıl yaklaşmam gerek ğini bilmiyordum ve onları tanımıyordum. Her
şey onları tanıdıkça, öğrendikçe çok daha anlamlı ve güzel hale gelmeye başladı . Size onlarca
çocuğun yaşatamayacağı bir çok duyguyu o zmli bir çocuk yaşatabilir. Kimi zaman imkansıza
yakın olanı sıradanlaş rırken kimi zaman da sıradan olanı tam olarak yapamazken… Çok
değişikler, bence onlar keşfedilmesi gereken gizemli bir dünya tabi ki bakmasını bilene...
EĞİTMENLER
AYAKTAKİLER: Murat GÜRBÜZ, Hakan NERGİS, Lezgin KALKAN (Eğitim Koordinatörü), Oğuzhan KÜSEN,
Mehmet DEMİR, Burcu DUMAN, Atman ÇAPAN, Sezgi KÖSEOĞLU (Eğitim Koordinatörü), Canan AKTAŞ,
Bahar SAV,Zana ÇİCEK
OTURANLAR: Sultan BASIN, Mert GÜLFİDAN, Yakup AĞSAY, Mustafa CEYLAN, Ali ÖZPAY, Orhan İLŞE
31
AİLE GÖRÜŞLERİ
Filiz Yüksekol
Yiğit Yüksekol’un annesi
Ben Filiz. 12 yaşında bir oğlum var adı Yiğit. Derneğimizin
desteklediği “Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Sosyalleşmelerine
Spor Eği mi ile Destek Olunması” isimli projeye ka ldık. Haziran ayında
başladı projemiz ve bu yaz mevsimi bizim için dolu dolu geç . Bu projeyle
bazı düşüncelerimin değiş ğini fark e m. Oğlum ne kadar çok insanla
diyaloga girerse bizim için o kadar iyiymiş. İle şimin her ortamda olması
gerekiyormuş. Oğlum tek çocuk ve konuşma problemi yaşadığı için girişken
değil ama bu proje sayesinde oğlumun farklı kişilerle bir arada bir şeyler
yapabilme paylaşabilme rsa oldu. Projeyle birlikte spor eğitmenimiz
oğlumun hem abisi hem arkadaşı hem eğitmeni oldu ve benim de bir oğlum
daha oldu... Çocuklar da birbirleriyle kaynaş lar. Mesela Merve (proje
kapsamında eği m alan çocuklardan) bize gelmeyi çok is yordu başta onu
anlamazsam diye çekindim eve gidince korktuğum olmadı. Merve türk
kahvesini çok seviyormuş, bize gidince kahveler yapıldı hemen. Yiğit kahve
yapmasını sever ama içmezdi o gün istedi ha a fal kapa aynı Merve gibi
çok gülmüştük. Oğlum Yiğit Merve’nin yanından ayrılmıyor beraber tavla oynuyorlar. Çocuğumun arkadaşıyla tavla oynaması
anne olarak beni müthiş mutlu ediyor tabii ki.Beraber tatlı yapıyorlar işbölümü yapıyorlar kendi aralarında . Haya mızda küçük
mutluluklar var bizim. Bir de İremi tanıdık. O kadar candan ki ilk baştan o zmli olduğuna inanamadım. Spor saa gelmeden
İrem Yiğit’i gezdiriyor beraber koşuyorlar sanki ona ablalık yapıyor.
Projenin bizlere de kendimizi geliş rmede yardımı oldu. Ben spor tesislerine gide gele şoförlüğü ilerle m.İlk
gi ğimiz günü ha rlıyorum da …Eşim araba kullanmayı gösterdi bana, her akşam gitmem gereken yolları kuralları gösterdi
öğrendim dedim fakat o kadar heyecanlıyım ki tek başıma araba kullanamıyorum. Bir gün spora giderken eşimi aradım bizi
bırakır mısın çünkü o gün biraz geç kalmış k. Eşim ar k sen biliyorsun korkunun ecele faydası yok sen gidersin dedi.Ben de
mecburiye en bindim arabaya dizlerim treye treye Yiğite de “oğlum annen şu an çok panik oluyor. Sen emniyet kemerini
tak kollarını bağla ve kesinlikle bağırmak yok “diye tembih e m.Biz o gün çok şükür sağ salim vardık.ama bu işin bir de dönüşü
vardı. Dönüş saa de trafiğin tam yoğun saa ben hop oturup hop kalkıyordum heyecandan. Yakup sağolsun(projedeki
eğitmenimiz) hem oğluma hem bana hocalık e .Beraber eve geldik.Belki o gün destek olmasaydı bir daha cesaret
edemeyebilirdim. Hem ilk günden Yiği n ortamını görmüş oldu tanıdı bizi. Ve ar k iyi bir şoförüm ha a öyle ki Merve arabaya
binince hemen müzik is yor Yiğit’le de arabada oynaya oynaya gidiyoruz.
Biz veliler de birbirimizle kaynaş k. Çocuklarımızın durumundan dolayı yaşanan sıkın larımız oluyor. Bakıyorsun ki
yalnız değiliz bizim için de deşarj yeri oldu. Kah ağlaş k dertleş k kah gülüştük şakalaş k.Ha a orada çocuklarımızı beklerken
boncuklarla üzüm şeklinde buzdolabı süsü yap k.Güler abla öğre çok da eğlenceliymiş bize de terapi oldu. Bir de kekler
börekler yapıp götürdük eğitmenlerimizi de besledik biz annelerin gezmelere günlere gitme durumumuz pek yok bu açıdan
bakarsak sanki günlerimizi tesislerde geçirmiş olduk…..
Spora ara vermemek için yazın uzun süreli ta le gidemedik bu yaz evet biraz yorulduk da ama şunu belirtmem
gerekiyor bizim en güzel ve en eğlenceli ve de en verimli ta limizdi… Projede eğitmenler birebir çocuklarımızla çalış kları için
çok verimli olduğuna inanıyorum. Havuza da gidiyoruz bu proje sayesinde oğlum evden çıkarken o kadar sevinçli çıkıyor ki
ellerini sallayarak böyle yüzeceğim diye gösteriyor. Sanıyorsunuz ki o havuza Yiğit bir atlayacak hiç çıkmayacak…. Hevesleniyor
hevesleniyor ama hevesimiz küçük havuzda kalıyor. Onu da aşacağız ne olursa olsun o mutlu ve etra aki o bakışlar sizi rahatsız
etmiyor. Bir gün bağımsız yüzerken de göreceğim inşallah…
Oğlum Yiğit aşçılığa heveslidir normalde de mu aktan pek ayrılamıyoruz bu bizim için güzel bir meşgale derken diğer
tara an kilo olarak geri dönüyor genelde tembelliği bu yüzden.Biraz egzersiz yap ğında bir iki hareket taklit edip
bırakıyordu.devam etmemek için ağlıyordu evimize yakın parktaki spor aletlerinde fazla vakit geçiremiyorduk. Ama şu an da
önce aletlerde egzersizlerimizi sayarak yapıyoruz sonra 3 tur yürüyüş her tur başında Yiğit’e saydırıyorum sayıları daha akıcı ve
anlaşılır söylüyor, ar k egzersizleri hiçbir şekilde yarım bırakmıyor çünkü o disiplini bu proje ile kazandığını düşünüyorum….
Son olarak değinmek istediğim benim için çok anlamlı bir anı… Yiğit 4-5 yaşlarındayken bisiklete binmeyi öğrendi o
zamanlar küçük olduğu için 4 tekerlekli bisikle sürüyordu şimdi 12 yaşında büyük bisikle ni de kaynakla eklenmiş destek
tekerlekleri var. Görüntü açısından hoş görünmese de bizim elimizden gelen buydu diyorduk ama tesislerde Yakup bize bir
sürpriz yap .Hem de evlilik yıldönümümüzde parkurda Yiğit iki tekerlekli büyük bisikle sürüyor hem de ilk dersinde… Yakup
hiç tutmuyor bisikle , Yiğit öyle kendinden emin bakıyor ki oğlumun o halini görmek en güzel yıldönümü hediyesiydi….. Burada
şunu belirtmek isterim bazılarının basit gördüğü şeylerin bizim için ne kadar önemli olduğu gerçeği……ve sonunda beklenen
başarının sevinci….. TEŞEKKÜRLER…….Projeye emeği geçen her kişiye her kuruma ve bizim çocuklarımıza bir şeyler öğretmek
için çabalayan eğitmenlerimize ve OBİDER’e binlerce kez teşekkür ediyorum .........
32
KATKIDA
BULUNANLAR
AKKA Taş. Loj. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.
www.akkaturizm.com
Tel : 0 266 243 48 88
33
KATKIDA
BULUNANLAR
Akyıldız Aquapark
www.aquaparkbalikesir.com
Tel: 0 266 245 82 86 / 249 50 15
34
KATKIDA
BULUNANLAR
-AKKA Taşımacılık Loj. Turizm San. Tic. Ltd. Şti.
-Ahmet Çavlan
-Altıntaş Kardeşler
-Askaya Ltd.Şti.
-Aspor Ltd. Şti.
-Aydınlar Metal San. Tic
-Balıkesir Valiliği
-Balıkesir Belediyesi
-Beksan Çivi Tel San. Aş.
-Çelmak Tarım Mak. Tic San .Ltd Şti.
-Çiçek Yağ Has Un ve Yem Aş.
-Çizgi Mermer
-Demiraslan İnşaat Aş.
-Doruk İnşaat Ltd. Şti
-Dökücüoğlu Teknik Hırdavat
-Eğinlioğlu Zincir San Ve Tic.
-Ersa Yemek San.
-Genç Reklam
-Hikmet Coni
-Hisarpen A.Ş.
-İmanoğlu Aş.
-Karahallılar
-Kula Yağ ve Emek Yem San. Tic. Aş.
-Levent Otomotiv
-Madak Tarım Gıda San. Tic.
-Necati Göçgüncü
-Orhan Akyıldız Ltd. Şti.
-Otel Asya
-Otel Basri
-Olimpik Sporlar Kulübü
-Ravza Orman Ürünleri
-Remzi Çakar ve Ortakları Gıda Tic.Koll. Şti
-Soyhanlar Plastik
-Studyo Esmer
-Şentaş Madencilik
-Tellioğlu Yem Gıda Entegre Tesisleri San. ve Tic. Aş.
-Tınaz Otomotiv
-Turyağ Gıda Sanayi ve Ticaret Aş.
-Yarış Kabin San. ve Tic. Aş
-Yaşar Özmen İnşaat Ltd. Şti
35
OTİZMLİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ
Kasaplar Mahallesi Okul Sokak No:12/B Merkez/Balıkesir
Tel: 02662451019
Fax: 02662453531
[email protected] - [email protected]
www.obider.org
Bu dergi, Balıkesir İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi, O zmli Bireyleri Destekleme Derneği, Balıkesir
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ve Balıkesir İl Milli Eği m Müdürlüğü'nün ortaklığıyla hazırlanan, Güney
Marmara Kalkınma Ajansı’nın finansmanıyla desteklenen "Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların
Sosyalleşmelerine Spor Eği mi İle Destek Olunması” isimli projenin faaliyetleri kapsamında
hazırlanmış r.Derginin içeriği ile ilgili tek sorumluluk Balıkesir İl Özel İdare Özel Eği m İş Uygulama Merkezi’ne
ai r ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz.
Kasaplar Mahallesi Okul Sokak No:12/B Merkez/Balıkesir
Tel: 02662451019
Fax: 02662453531
[email protected] - [email protected]
www.obider.org

Benzer belgeler