Halk soygunculuğa HAYIR dedi

Transkript

Halk soygunculuğa HAYIR dedi
Emekcilerin
mücadelesi
kazanacak
AHV/AVS ve IV/AI
’ye zam
Başarılı bir Mücadelenin
tarihçesi
2
Özelleştirilmeye
karşı grev
Güvenlik Hizmetinde
Toplu İş Sözleşme
3
Dünya Emekci
kadınlar günü: 8 Mart
4
Horizonte’de
görev değişimi
Nr. 2 | mart 2013 | türkçe
«Work» Gazetesinin eki olarak yayınlanır | Redaksiyon T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch
3 Mart 2013 Halk Oylaması sonuçları
Baş Makale
Halk soygunculuğa
HAYIR dedi
3 mart da seçimlere katılan İsviçre halkının % 67,9 u soygunculuğa hayır dedi. Ayrıca Jura kantonunda asgari ücret
uygulaması kabul edildi. Basel şehri, cumartesi günü alış
veriş yerlerinin açık olma saatinin uzatılmasını reddetti.
Oylama sonuçları gösteriyorki, halk yüzbinlerce emekçinin
en düşük ücrete çalıştırılmasını ve bir grup insanın emekcilerin sırtından milyonlar kazanmasını kabul etmiyor.
Soygunculuğu yasaklayan insiyatifin kabul edilmesi, Jura kantonunda
düşük ücretle çalıştırılmaya karşı çıkılarak asgari ücretin onaylanması,
halkın artık eşitsizliğe boyun eğmek
istemediğini, eşit bir dağılımı talep
ettiğini gösteriyor. Halk artık, büyük
hissedarlar, üst düzey şirket yöneticileri (menecer) her yıl milyarları cebe
indirirken, emekcilere yaşamlarını
bile sürdürmeye yetmeyecek aylık
verilmesini kabul etmiyor. Politikacılar halkın verdiği bu sinyali ciddiye alarak, emekcilerin soyulmasına,
ezilmesine dur demeli ve zengin bir
ülke olan İsviçre’de emecilerin düşük
ücrete çalıştırılmasını engellemeli.
Düşük ücret skandalı son
bulmalı
Zenginler, kârlarına kâr katarken,
yöneticiler milyonlarca Frankı banka hesaplarına yatırırken, 440.000
emekci 4000 Frankın altında aylık
alıyor ve bu aylıkla ailesini geçindirmek zorunda kalıyor. Her yıl tüketim
maddelerine zam yapılması, okul vb.
için ödenen paraların artması 4000
Frankın altında aylık alan emecilerin
yaşamını çekilmez hale getiriyor. Bu
gerçeğin karşısında, işveren temsilcilerinin «aylıkları yetmiyorsa, soyal yardıma başvursunlar» demesi,
patronların emekcilerin talepleriyle
dalga geçtiğini gösteriyor.
Şimdi uygulamaya
geçmenin zamanı
Vasella’nın paraşütünün iplerini halk kesti
Soygunculuğu yasaklayan önerinin kabul edilmesi bu alanda atılan
önemli bir adım, fakat bu uygulamayla soygunculuk tamamen ortadan kaldırılmamakta. Üst düzey
şirket yönetici (menecer) aylıklarına
azami bir sınır getirilmesini talep
eden genç sosyalistlerin (JUSO) 1:12
insiyatifi astronomik ücretleri engellemek istiyor. Genç sosyalistler, aynı
iş yerinde çalışan menecerin aylığı
ile işçinin aylığı arasındaki büyük
farkı, aza indirgemeyi hedefliyor. Şu
an bir ayda bir menecerin kazandığı
aylık, en düşük aylığı alan bir işçinin
yıllık kazancının 73 katı. Insiyatif bu
farkı en fazla 12 kat olarak belirlemek
istiyor. Örnek: Aylığı 4000 Frank olan
bir işçi, yılda 48.000 Frank kazanıyor.
Şu an bir menecerin aylığı bu yıllık
gelirin 73 katı, (48.000 x 73) 3 milyon
504 Frank. Genç sosyalistlerin önerisi: 48.000x12 = 576.000 bin. Halk bu
insiyatif kabul ederse, bir menecerin
kazanacağı en yüksek aylık, bir işçinin kazanacağı en düşük aylığın 12
katı olarak belirlenecek. Muhtemelen, 2013 sonbaharında bu insiyatif
halk oylamasına sunulacak.
Jura kantonu asgari ücreti
kabul etti
Neuenburg (Neuchatel) den sonra,
Jura kantonunda da asgari ücret uygulaması yasallaştı. Unia’nında aktif
olarak desteklediği insiyatif, % 54.2
evet oyuyla kabul edildi. İki kantondaki bu olumlu gelişme emekcilerin
taleplerinin hayata geçirilebileceğini
gösteriyor. Asgari ücret ödemesinin
İsviçre genelinde uygulanmasını
öngören sendikaların «4000 Frank
asgari ücret» talebi, düşük ücret uygulamasına karşı geliştirilen alternatif
bir uygulama. Unia, milletvekillerini
bu talebi desteklemeye çağrıyor.
Basel alış veriş yerlerinin
cumartesi günü açık olma
saatinin uzatılmasını kabul
etmedi
Basel şehri, alış veriş yerlerinin cumartesi günü saat 20 ye kadar açık
olmasını reddetti. Aynı şekilde kanton Zürich, Luzern, St. Gallen ve
Cenevre’de alış veriş yerlerinin açık
olma saatinin uzatılmasına hayır dedi. Bu gelişmeler, halkın çalısanların
sağlığına patronların kârından daha
fazla önem verdiğini ve şu anki uygulamadan memnun olduğunu gösteriyor. Unia bakanlar kurulundan
ve parlamentodan halkın bu isteğine
saygı göstermesini, pazar günü açık
olan iş yeri sayısının arttırılmasını
talep eden Abate’nin önergesini ve
alış veriş merkezlerinin açık olma
saatinin İsviçre genelinde uzatılmasını isteyen Lomardi’nin önergesini
reddetmesini istiyor.
/ Aurora García
Sevgili
okuyucular
5260. Ayda ortalama 6000 Frank –
İsviçre’de aylık ortalaması-kazanan
bir işçinin 5260 yıl çalışması gerekiyorki, Novartis meneceri Vasella’nın
aylık maaşı 420.000.000 Frankı
kazanabilsin. Vasella’nın astronomik aylığı İsviçre’de büyük tepkilere yol açtı, ve şaşkınlığa neden
oldu: Acaba Vaselle ve onun gibi
astronomik aylık alan kişiler, hangi
işi yapıyor, hangi hizmeti veriyor ve
neden onların aylığı ile bir işçinin
aylı arasında büyük bir uçurum oluşuyor? Finans sermayesinin güç
kazanması,ultra-liberalizmin güçlenmesi ve politikayı rehin alması
sonucu bu tür uygulamalar yagınlaşıyor.
Avrupa’nın güneyinde yer alan ülkeler bu problemi ve bunun halkın
yaşamındaki etkisini çok iyi biliyor:
Menecerler ve bankalar için para bulmada sorun yaşanmazken,
emeçiler en yüksek vergiyi ödemek
zorunda kalıyor ve emekcilerin yaşantısını zorlaştıracak «tassaruf»
tedbirleri alınıyor. Politikacılar sürekli aynı nakaratı tekrarlıyor; sosyal
devletin giderleri çok, bu nedenle
sağlık, eğitim ve sosyal sigortalar
alanında kısıtlamaya gitmemiz gerekir, fakat finans dünyası soyguncularının aylıklarına dokunmuyor.
Bunların amacı, sosyal devleti yok
etmek. Bu uygulamalar sonucu
yoksulluk yaygınlaşırken, Vasella
gibilerinin aylıkları sürekli artıyor.
Bu uygulamalara tepki gösteren İsviçre halkı 3 Mart’da soygunculuğu
durdurmak isteyen insiyatifi kabul
etti. Bu uygulamayla hasta olan
sistemin sadece ateşi düşürülmüş
oldu. Ultra-liberalizim hastalığı hala
ekonomiye zarar vermeye devam
ediyor. Biz emekcilerin bu hastalığı
yok etmek için mücadele etmesi
gerekir.
Marília Mendes
Sendika göçmenler sekreteri,
Yayın kurulu üyesi
horizonte
Kısa
haberler
2013 de Sosyal Sigortalar ödemelerinde yapılan değişiklikler
Vatandaşlık hakkı
sertleştiriliyor
Yaşlılık sigortası, ikinci ve
üçüncü kasa (sütun), aile
yardımı vb. sosyal sigortalar
kapsamında yapılan ödemelerde yeni düzenleme yapıldı.
Emeklilik (AHV/AVS) ve Malulen
emeklilik (IV/AI) e zam
sigorta yasası kapsamında tanınan
bir hastanede yapılması gerekmekte.
Ayrıca malulen emekli olan kişiler
yardıma muhtaçlık tazminatını alma
hakkına sahip. Yardıma çok ihtiyacı
olan kişilere 1872 Frank, orta derecede yardıma ihtiyacı olanlara 1170
Frank ve en az yardıma ihtiyacı olanlara ise 468 Frank ödenmekte.
AHV/AVS-Emeklilik
Ocak 2013 den itibaren emekli maaşlarına zam yapıldı. En düşük emekli
aylığı 1170 Frank, en yüksek emekli
aylığı 2340 Frank olarak belirlendi.
Evli emeklilere ödenen aylık yeni
düzenlemeye göre 3510 Franktır.
İkinci Kasa (Sütun),
Mesleki Emeklilik Sigortası
Yeni belirlemeye göre, çalışarak yılda
en az 21.060 frank kazanan her şahıs
Mesleki Emeklilik Sigortas’ına kayıt
yaptırmak zorunda.
Yardıma muhtaçlık
tazminatınada zam yapıldı
Parlamento, Bakanlar Kurulu’nun
İsviçre vatandaşlığına geçiş koşullarını sertleştirme önerisini dahada
sertleştirdi. 13 Mart’da parlamentoda çogunluğun aldıgı kararlar:
Vatandaşlığa başvurmada belirleyici olan, İsviçre’de ikamet etme
süresi 12 yıldan 10 yıla indirildi.
Bundesrat’ın önerdiği 8 yıllık süreyi
çoğunluk, FDP, SVP, CVP, BDP, Yeşil
Liberaller retetti.
Vatandaşlık başvurusu için C oturumuna sahip olma koşulu getirildi.
F ve B oturmuna sahip olan göçmenler vatandaşlığa başvuramayacaklar.
Değişikliklerden olumsuz etkilenecek diğer bir kesim de gençler. Bugünkü uygulamaya göre 10 ve 20
yaş arası İsviçre’de yaşayan gençlerin, İsviçre’deki ikametgah süresi
vatandaşlıkta çifte sayılıyor. Yeni
düzenlemeyle bu durum kaldırılacak. Yetişkinler için belirlenen süre
gençler içinde geçerli olacak.
Komisyon, vatandaşlığa başvuracak olan göçmenlerin, dili bilmesini,
sözlü ve yazılı olarak kendisini en
iyi şekilde ifade etmesini zorunlu
kılıyor.
Bakanlar Kurulunun önerdiği «iyi konuşma» önerisi çoğunluk tarafından
rettedildi.
Vatandaşlığa başvurmak isteyen
kişiye çalışma zorunluluğu getirildi.
Sadece entegre olan göçmenlere
İsviçre vatandaşlığına geçiş hakkı
öngörülüyor.
Göreceli bir kavram olan, her kişi
tarafından farklı olarak yorumlanan,
entagrasyon terimi, vatandaşlığa geçişde sihirli bir kelime olarak yer
almaya devam ediyor.
Parlamentonun aldığı kararlar,
tartışılmak üzere eyalet konseyine
(Ständerat, Conseil des Etats) sevk
edildi.
Burs insiyatifi:
Unia karşı öneriyi
reddediyor
İsviçre’de yüksek öğretim alanında
hak eşitliği yok. Bursların çok düşük
olması ve kantonlar arasındaki büyük farklılıklar bu eşitsizliği kamçılıyor. Bu uygulamayı İsviçre Öğrenci
Derneği kaldırmak istiyor. Derneğin
önerisine karşı çıkan insiyatif ise
bursun artırılmasını öngörmediği
gibi eşitsizliğe karşıda herhangi bir
cözüm önerisi getirmiyor. Bu nedele, Unia, İsviçre Öğrenci Derneği’nin
insiyatifini destekliyor.
2
Nr. 2 | mart 2013 | türkçe
Bu yardım günlük yaşamını sürdürebilmek için yardıma ihtiyaç duyan
emeklilere ödenmekte. Önemli: Bu
ödeme otomatik olarak yapılmadığı için, başvurunun ikamet edilen
kantondaki IV /AI müdürlüğüne yapılması gerekiyor. Yardıma çok ihtiyacı olan emeklilere, en düşük emekli
aylığının % 80’ni ödeniyor, yani 936
Frank. Orta derecede yardıma ihtiyacı olan emeklilere en düşük emekli
aylığının yarısı 585 Frank ve en az
yardıma ihtiyaç duyan emeklilere ise
en düşük emekli aylığının yüzde 20’si
234 frank ödeniyor.
AHV/AVS -Asgari emekli
primi
Aynı şekilde, çalışmayan ve serbest
iş yapıp yılda 9400 frankın altında
Aile yardımı
Yaşlılar halkları için mücadeleye devam ediyor
geliri olan kişilerin ödediği emekli
priminede zam yapıldı. Yeni uygulamada asgari prim 480 Frank, azami
prim miktar ise asgari primin 50 kat
fazlası 24 000 frank olarak belirlendi.
İsviçre’de oturan ve çalışan her şahıs
sigortalıdır. Eğer kişi çalışıyorsa 17
yaşını tamamladıktan sonra, çalışmıyorsa 20 yaşını tamamladıktan
sonra prim ödeme zorunluluğu başlar. Prim ödeme zorunluluğu emekli
yaşına kadar sürer. Çalışmayan kişiler
prim tutarının tümünü kendisinin
karşılaması gerekir. Sosyal yardım
alanların primi, sosyal yardım veren
kurum tarafından ödenir. Emeklilik
yaşı bayanlarda 64, erkeklerde ise 65
olarak belirlenmiştir.
IV/AI – Malulen emeklilik
ve ek yardım
En düşük aylık (tam Emeklilik) 1170
Frank, en yüksek emekli maaşı ise
2340 Frank olarak belirlendi. Malulen emekli olup 20 yaşının altında
olan ve doğum özürlülüğünden dolayı hastanede tedavi gören kişinin
tedavi parasının yüzde 80’nini IV/
AI (Malulen Emekli Sandığı), yüzde yirmisini ise kişinin ikamet ettiği
kanton üstlenmekte. Bu yardımın
alınabilmesi için tedavinin, hastalık
Yeni belirlemeyle serbest iş sahibi kişilerde (ziraat alanında çalışanlar hariç) aile yardımı almaya hak kazandı.
Bütün serbest iş sahipleri yasaya tabi
kılındı. Bu yardımdan yararlanabilmek için Aile Yardım Kasası’na kayıt
yaptırılması gerekiyor.
Kasa (Sütun) 3a
Üçüncü Kasa (3 a) olarak adlandırılan
özel sigortalar için öngörülen azami
vergi indirimi artırıldı. İkinci kasada
(Mesleki Emeklilik Sigortası) sigortalı
olan kişi için belirlenen miktar 6739
frank (önceden 6682 idi). İkinci kasada kayıtlı olmayan kişiler ise 33.696
frank (önceden 33.408 idi) vergiden
düşürebiliyor.
/ Aurora García
Yapı İşkolunda erken emekliliğin (FAR) yıllık tarihçesi
Başarılı bir Mücadelenin
tarihçesi
Yapı İşkolunda çalışanların
erken emekli olma talebinin
kabul edilmesinin üzerinden
10 yıl geçti. Bu başarının ardından bir çok iş sektöründe,
erken emekli olma talebi kabul edilmeye başladı.
Sendikanın erken emekliliği talep
ettiğinde, patronlar „bu kesinlikle
mümkün değil“ dediler. Fakat Yapı
İşkolu işçilerinin sendikayla birlikte
yürüttüğü mücadele sonucu, erken
emeklilik talebi kabul edildi ve 10
yıldır yürürlükte.
Bu başarının kısa bir bilançosu: 1
temmuz 2003 de kurulan vakıf 10
500 inşaat işçisininin, 60 yaşında
emekli olmasını sağladı. 60 yaşında
erken emekli olan işçiler yasada belirlenen emekli yaşından-65 erkekler,
64 bayanlar-önce emekli oldukları
için, aylıkları, ortalama 4352 Frank
olarak 5 yıl boyunca–bayanlarda 4
Sadece yapı işkolunda erken emeklilik uygulanmıyor. Bazı sektörlerde de
erken emekliliği kabul ettiler. Bu sektrölerin listesi:
n Industrie de la construction VD (CRP)
(Baugewerbe Waadt)
n GAV (Toplu iş sözleşmesi) Gerüstbau
n Retabat (Bau und Plattenleger Wallis)
n KAV Holcim
n CCRAMB – Bâtiment/Métallurgie
Genève (Metallbau/Elektrogewerbe
İnşaat işçileri mücadele etti =60 yaşında emeklik hakkını kazandı
yıl- Erken Emeklilik Vakfı tarafından
ödemekte.
Pansiyon parası güvence
altında
Vakıf toplam 88.372 işçiyi çalıştıran
7055 iş yerine bağlı olarak çalışmasını yürütmekte. Vakıf’a ilk 10 yılda
tam 2,5 milyar Frank (yüzde 5 i aylıklardan yapılan kensinti, bunun yüzde 4 ünü işveren ödüyor, yüzde 1 işçi
den kesiliyor) ödendi. Vakıfa yapılan
bu ödemeler ve paranın iyi değerlendirlmesi sayesinde pensiyon kasasının yapacağı ödemeler güvence
altında. Pansiyon kasanın ödemeleri
Genf)
n Uhren
und Mikroindustrie Deutsch­
schweiz – PREVHOR
n GAV IBA-Gruppe Aarau (Industrielle
Betriebe Aarau/ Stromwerke)
n Papierindustrie Schweiz (Papier- und
Zellstoffindustrie)
n MPS Micro Precision Systems, Biel/
Bonfol (Uhrenindustrie)
n Vorruhestandmodell (VRM) Dach
und Wand
karşılaması için belirlenen karşılama
oranı yüzde 100 iken, bu oran Erken
Emeklilil Vakfı’nda yüzde 120,8. Bu
olumlu gelişmeden dolayı, inşaat
patronları «bu kesinlikle mümkün
değil» sözünün kendilerine hatırlatılmasından hoşlanmıyorlar.
/ Aurora García
n LGAV für das Schweizerische Schlosn Marmor und Granitgewerbe
n Retaval
(Sanitär-installationen/
Spengler, Heizung/Lüftung, Metallbau, Elektro-Installationen Wallis)
n Isoliergewerbe (ohne GE, VD, VS)
n GAV Autogewerbe Wallis
n CCRA (RESOR), Second Oeuvre
Romandie
(Ausbaugewerbe
Romandie)
n Carrosseriegewerbe CH
ser-, Metallbau-, Landmaschinen-,
Schmiede- und Stahlbaugewerbe
n MÉTAL VAUD: Serrurerie et construction métallique, d’isolation et de calorifugeage canton de VD (Metallbranche Waadt)
n Elektro- und TelekommunikationsInstallationsgewerbe der Schweiz
n GAV Coop
n L-GAV Gastgewerbe
horizonte
3
Nr. 2 | mart 2013 | türkçe
Sağlık alanında özelleştirme
Özelleştirme dalgası İsviçre
hastanelerini sardı
Röportaj
Kasım 2012 den beri 22 işçi
La Providence hastenesinin
özelleştirilmesine karşı mücadele ediyor. Bu sınıf mücadelesi, hastanelerin özelleştirilmesinin çalışanlar ve
hastalar için olumsuz sonuçlar yarattığını gösteriyor.
La Providence hastanesi kısa bir süre
önce, özel klinik Genolier’e devredildi. Bu uygulamanın hemen ardından, işten çıkartmalar başladı,
bazı işler hastane dışında bir firmaya
verildi ve toplu iş sözleşmesi feshedildi. La Providence hastanesi halka
hizmet veren Neuenburg (Neuchatel) hastaneler ağı içerisinde hizmet
veriyor ve bu nedele devlet yardımı
alıyor. Bu hastaneler «Santé 21» olarak adlandırılan toplu iş sözleşmesine göre hareket etmek zorundalar.
Ancak Grenolie toplu işsözleşmesini
istemiyor, fakat devlet yardımınada
evet diyor. Neuenburg kanton yönetimi ise bu istisnai uygulamayı kabul
ediyor. Bu uygulamayı tek kabul etmeyen, hastane çalışanları. Toplu
iş sözleşmesinin rafa kaldırılmasına
karşı çıkan 22 işçi greve gitti. Greve
giden bu işçilere hemen çıkış verildi.
İş çıkışlarına karşı dava açıldı ve dava
henüz sonuçlanmadı.
Hastanelerin finanse
edilmesinde yeni
düzenleme: Hastanelerin
üzerindeki baskı
La Providence hastanesinde yaşananlar, özelleştirmenin gerçek yüzünü gösteriyor. Yaklaşık bir yıldır
hastaneler «Fallpauschale» (hasta
başına ödenen sabit hastalık parası)
Yönetim Kurulu üyesi ve göçmenler bölümü sorumlusu Rita Schiavi
Greve giden işçiler halkın büyük desteğini aldı
diye adlandırılan yöntemle finanse
ediliyor. Hastaneler gidelerine göre
değil, tedavi ettikleri hastaya göre
devletten maddi yardım alıyor. Her
teşhisin, her ameliyatın ne kadara
mal olacağı, kısacası maliyeti önceden belirleniyor ve bu belirlemeye
göre devlet hastaneye ödeme yapıyor. Eğer bir ameliyatın maliyeti öngörülenden daha fazla ise, hastane
bu farkı kendisi ödemek zorunda
kalıyor. Fakat öngörülen maliyetten
daha az ise hastane bu durumda
kâr etmiş oluyor. Bu uygulama çerçevesinde her hastane, hastaları az
maliyete tedavi etmeye çalışıyor. Bu
nedenle, hastanelerin hizmetlerinde kısıtlamaya gidiliyor ve bir çok
hastane maddi sıkıntı yaşıyor. Bu
durum Genolier gibi özel hastaneler
grubu içinde yer alan hastanelerin
işine geliyor. Özel hastaneler maddi
sıkıntı yaşayan kamu hastanelerini
kısa bir süre içersisinde devralarak
etki alanını genişletiyor.
Kötü iş koşulları ve
birinci-ikinci sınıf tedavi
uygulamasınamı geçiliyor?
Bu yeni uygulama nedeniyle sağlık hizmetlerinin kalitesi düşüyor.
Hastaların tedavi süresi, çok kısa
tutularak , eve gönderiliyor, çünkü
hastanın masraflarının düşük tutulması gerekiyor. Hastaneler, özel
sigortası olan zengin hastaları tercih
ediyor.
Bu uygulamadan sadece hastalar
değil, çalışanlarda büyük zarar görüyor: Uzun çalışma saatleri, gece
ve hafta sonu mesai üceretlerinin
düşürülmesi, belli bölümlerin başka firmalara devredilmesi vb uygulamalarla çalışanların haklarnda el
konuyor. Çalışanların masraflarının
azaltılması ve «esnek» olması isteniyor. Bu uygulamalar nedeniyle,
hasta bakıcılık mesleğini yapmak ve
bu alanda çalışmak isteyen kişilerin
sayısıda azalıyor.
/ Aurora García
Güvenlik Hizmetinde Toplu İş Sözleşmesi
Güvenlik sektöründe çalışan
emekçilerin konferansı
12 şubat da güvenlik sektöründe çalışanların ilk konferansı Bern’de Unia merkez
binasında yapıldı. Bu konferans toplu iş sözleşme görüşmelerinin olduğu bir süreçte gerçekleştirildi. Konferansda, güvenlik sektöründe
yıllardır çalışma yürüten
Valérie Boillat veda etti. Gelecek konferans 4 haziran da
yapılacak.
Serbest dolaşım hakkı
Serbest dolaşıma
sınırlama
Ventilklausel (clause de sauvegarde), Avrupa Birliği’ne
(AB) üye ülkelerden İsviçre’ye gelen kişilerin, İsviçre’de
ikamet etmesini ve çalısmasını belirleyen kontenjan sistemi. Bu sistem AB’ne 2004 yılında üye olan 8 ülke (AB-8) için;
Polanya, Macaristan, çek çumhuriyeti, Slovenya, Slovakya, Estonya, Litvanya ve Letonya uygulanmakta. Bakanlar
Kurulu şimdi AB üyesi diğer 17 ülke (AB-17) içinde geçerli
kılmak istiyor. Unia Yönetim Kurulu üyesi ve göçmenler
bölümü sorumlusu Rita Schiavi bu konu hakkındaki sorularımızı cevapladı.
Ventilklausel’ın uygulanması AB ülkelerinden gelen göçmenleri nasıl
etkiler?
B oturumu (AB-17 ülke vatandaşları) ve L oturumunun (AB-8 vatandaşları)
verilmesinde kontenjan uygulanacak. Eğer kontenjan dolmuş ise ve iş
verenler iş gücüne ihtiyaç duyarsa, İsviçre’ye komşu ülkerden gelen «sınır
işçi» leri yada kısa süreli oturuma müsadesine sahip olan kişileri işe alacak.
Yada işverenler, işlerini yabancı firmalara verecek. İş alan yabancı firmalar
İsviçre’ye gönderilen işçileri çalıştırabilecek. Bu uygulama özellikle sanayi
sektöründe gerçekleşiyor. Kontenjan sistemi kapsamında göçmenler sadece kısa süreli işlerde çalışabilecek.
Bakanlar Kurulu, serbest dolaşım uygulamasının İsviçre ekonomisi
için önemli olduğunu vurgulamasına rağmen neden sınırlamak istiyor?
Bakanlar Kurulu bu uygulamayla seçmenlerin tepkisini yatıştırmak istiyor.
2014 yılında oylamaya sunulacak olan iki insiyatif var (Ecopo ve SVP/EDU
nun göç insiyatifi). Bu iki insiyatif yürürlükte olan göçmen politikasını
eleştirerek yeni uygulamalara geçilmesini talep ediyor. Her iki insiyatifin
çoğunluk tarafından kabul edilme tehlikesi var. Bakanlar Kurulunun
Ventilklausel’ı aktifleştirerek iki insiyatife karşı mücadele etmek istemesi
yanlış bir yöntem.
Unia ve İsviçre Sendiklar Birliğinin bu konudaki tavrı nedir?
Biz bu uygulamanın hiçbir şey getirmeyeceğini bir yıl önce söyledik.
İşverenler işgücüne ihtiyaç duyduğu taktirde Ventilklausel’e rağmen AB
ülkelerinden gelen işçileri çalıştırmak için bir yol bulacaktır. Bu durumda
işçilerin en kötü şartlarda çalıştırılma tehlikesi büyük. Aynı zamanda
yüksek kalifiye eleman bulmada sıkıntı yaşanacak. Çünkü yüksek kalifiye
eleman süresiz iş anlaşması şartıyla İsviçre’ye geliyor.
Serbest Dolaşım anlaşmasının geleceğini nasıl değerlendiriyorsun?
12 şubat salı günü, güvenlik sektöründe çalışan emekçiler biraraya
geldi. Bir buçuk saat süren konferansa işverenler kurumu VSSU’da
katılarak, toplu iş sözleşmesinde öngördükleri değişiklikleri sundu. Sendika aktivistleri, sendika delegeleri iş
verenin önerilerini eleştirerek, kendi
taleplerini dile getirdiler. Toplu iş
sözleşmesinin uygulanması öne çıkan en önemli talepti.
Valérie Boillat veda etti
Güvenlik emekcileri taleplerini tartıştı
İş saati
Tartışmalarda gündeme gelen diğer
bir konuda, iş saatlerinin düzenli
olarak yazılması zorunluluğu ve buna bağlı olarak kontrolün yapılması oldu. Bu tartışmaların ardından
VSSU, iş saatlerinin yazılmasının bir
kurala bağlanması gerektiğini kabul
etti. VSSU’nun sunduğu ABC- Modeli, toplu sözleşme görüşmelerinin
temelini oluşturuyor ve delegeler
bu önerilerden hangisinin kendilerine uygun oldugunu 4 haziran
da yapılacak olan ikinci görüşmede
belirleyecekler.
Görüşmelere katılacak delegasyon ve başkanlık seçimi
Toplu iş sözleşme görüşmelerine katılacak olan delegeler seçildi. Delegelerin isimleri: Adrienne Herrmann,
Daniele Hunziker, Pascal Marsegan,
Dominik Ritzmann, Thomas Bensik. Delegeler eş başkanlığa, Adrienne Herrmann (yeni) ve Daniele
Hunziker’i (eski). Adrienne Havaalanı-emniyeti bölümünde çalışmakta
ve yıllardır güvenlik alanında çalışan
işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek için mücadele etmekte.
/ Aurora García
AB’ne bu yaz üye olacak olan Hırvatistan’a serbest dolaşım hakkının tanınmasını İsviçre halkı kabul etmeyecek. Şimdiye kadar alınan tedbirlerin
iyileştirilmesi, özellikle ortaklaşa ve zincirleme sorumluluğun* (Solidarhaftung) uygulanması gerekiyor. Ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk
parlamentoda kabul edildi, fakat işverenler bunun uygulanmaması için
her türlü yola başvuruyor. Sanayi kolunda kurulan küçük taşeron firmalar, işçileri çok düşük ücrete çalıştırarak, aylıkları düşürmeye çalışıyor İşçi
ücretlerinin bilinçli olarak düşürülmesine karşı alınan tedbirlerin titizlikle
uygulanması şart.
/ Aurora García
* Solidarhaftung: Ortaklaşa ve Zincirleme Sorumluluk:
«Birden fazla kişiler birlikte bir zarara neden olmuşlarsa, sorumluluk derecelerine bakılmaksızın
ve eylemlerinin türü yönünden bir ayrım yapılmaksızın, zarar görene karşı, her biri ayrı ayrı
zararın tamamından ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olurlar.»
horizonte
Coop-Toplu İş Sözleşme
Röportaj
Toplu İş Sözleşme
görüşmeleri (TİS) başladı
Coop çalışanlarının Toplu İş
Sözleşmesi bu yıl sona eriyor. Bu nedenle görüşmelere ilkbaharda başlanacak.
2014 yılında yeni TIS yürülüğe girecek ve Coop TIS’in 100
yılını kutlayacak. Unia Delegeleri branş konferansında
imza toplayarak esnek çalışma yerine, işçileri koruma ve
daha iyi bir TIS talebini dile
getirdiler.
Aynur Kükcü (sol) Nuray Demirci (orta) Leyla Çalışkan (sağ)
«Kadınların bilinçlenmesi ve
örgütlenerek kendi hakları için
mücadele etmesinde Unia
sendikası önemli bir rol oynamakta»
8 Mart dünya emekci kadınlar günü Isviçrede kutlandı. 8 Mart kutlamalarından önce Unia üyesi Aynur kukcu, Nuray Demirci
ve Leyla Çalışkan ile 8 Mart ve Isviçredeki
kadınların konumunu ele alan bir röpörtaj
yaptık.
Sizce 8 Mart neden kutlanıyor?
Aynur: Ben 8 Martın anlamını bir kaç gün önce, bu röpörtaja hazırlanırken öğrendim. 8 mart kadınlar günün
çıkış noktasının acı bir olaya dayanıyor. 1858 de çoğunluğu kadın olan 129 kişi bir fabrikada yanarak ölüyor
ve bu kadınların anısına 1910 da, Kopenhag da 8 Martı
dünya kadınlar günü olarak kutlama kararı alınıyor. 8
Martın tarihçesini ögrenmem içimde bir burukluk yarattı. Unia sendikası işyerimizde kadınlara kırmızı gül
dağıtınca, ben çok güzel bir gün olarak düşünüyordum.
Nuray: ABD nin New York kentinde, işçiler 12 saatlik
çalışma gününe ve elverişsiz çalışma koşullarına karşı
çıkarak gösteri düzenlediler. Kadınlarda bu gösteride
aktif olarak yer aldı. Bu nedenle ben 8 martı, kadınların
baş kaldırdığı bir gün olarak değerelendiriyorum.
Leyla: Ben 8 Martı emekçi kadınlar günü, kadınların
kendi haklarını almak için mücadele ettikleri bir gün
olarak değerlendiriyorum. Bugünde hala bir çok sorun
yaşanıyor, kreş, iş vb. Bizlerde kendi sorunlarımıza sahip
çıkmalıyız. Bence 8 mart güzel bir gün, kadınların baş
kaldırısını ve birlikteliğini sebolize ediyor.
Peki İsviçrede kadınlar kendi hakları için birlikte
hareket edebiliyormu?
Nuray: İsviçreli kadınların meslekleri var, toplum içinde belirli bir statüye sahipler. Göçmen kadınların ise
sorunları çok. Bu nedele göçmen ve yerli kadınların
biraraya gelme koşulları fazla yok.
Aynur: 26 senedir aynı fabrikada çalışıyorum, bu çalışma süresi boyunca hem İsviçreli, hemde göçmen
kadınların bir çok sorun yaşadığını gördüm. Mobbing,
cinsel taciz vb. Buna rağmen kadınlar kendi talepleri
için biraraya gelemiyor, var olan haklarımızı bile talep
edemiyoruz. Özellikle biz göçmenler çok çekingen davranıyoruz.
Leyla: Haklarını arayan mücadele eden kadınlarda
var. Kadınlar mücadele etmiyor dersek yanılmış oluruz.
Kısa bir süre önce Neuchatel ’de sağlık görevlileri greve
gitti, bunların arasında kadın emekçilerde bulunmakta.
İsviçreli ve göçmen kadınlar biraraya gelerek mücadele
ettiler. Bence emekçi insanların sorunları aynı, ve bu
sorunlar temelinde biraraya gelebiliyorlar.
İsviçre’de kadınlar erkeklere oranla % 20 daha
az ücret alıyor, yeterli kreş olmadığı için çalışamıyor,
kadınlar arasında işsizlik oranı daha fazla, sizce bu
sorunlara karşı ne yapılabilir?
Nuray: İsviçre’de imza toplanarak kadınların sorunları
dile getirilebilir. Örneğin Abzocker (Soygunculuk)a karşı
çıkan inisiyatifi sadece bir kişinin çabasıyla gündeme
geldi ve halkın büyük desteğini aldı. Bizler neden böyle
bir çalışmanın içerisine girmeyelim?
4
Nr. 2 | mart 2013 | türkçe
Aynur: Bizim kadınlarımızın çoğu bu ülkede konuşulan dili bilmiyor, bu nedenle hakkını arayamıyor. Dil bilen insan kendine daha fazla güvenir, hakkını öğrenmek
için çabalar. Birde iş kaybetme korkusu var.
Nuray:Kadınların bilinçlendirilmesi için Unia sendikası daha fazla çalışma yürütmeli. Kadınların potansiyeli
çok, fakat bilinç düzeyleri çok geri. Kadınlar, özellikle ilk
kuşak aile içinde ve toplumda baskı altında tutuldu, öne
çıkan kadınların gelişmesi engellendi.
Aynur: Kadınında bu konuda eksiklikleri var. Artık
eskisi gibi değil, toplum bizlere birçok olanak sunuyor,
bu olanakları kullanarak kendimizi geliştirebiliriz. Yeni
nesil meslek yapıyor, dil biliyor, çalışıyor.
Nuray: Evet doğru, fakat çevresinde, dünyada olan bir
çok şeyden haberi yok, politik olarak kendisini yeteri
kadar geliştirmiyor, sadece kariyer yapmakla yetiniyor.
Bunu ben politik cahillik olarak adlandırıyorum.
Leyla: Unia sendikası, kendi üyelerine yönelik değişik
kurslar düzenliyor, onları bilgilendirmeye çalışıyor ve iş
yerlerinde kadınların sorunlarıyla ilgileniyor. Bizler de
Unian’nın çalışmalarının içinde yer alabilir, çevremizdeki kadınları bu aktivitelere katılmaya teşvik edebiliriz.
Kadınların bilinçlenmesi ve örgütlenerek kendi hakları
için mücadele etmesinde Unia sendikası önemli bir rol
oynamakta.
Aynur kükcü, 46 yaşında, Scintilla
(Bosch) fabrikasında 26 senedir montajcı
olarak çalışıyor, iki çocuk annesi,
13 yıldır Unia üyesi.
Nuray Demirci, 36 yaşında, Partner Pack
firmasında büro elemanı olarak çalışıyor,
üç çocuk annesi, evli, 4 aydır Unia üyesi.
Leyla Çalışkan, 40 yaşında, aşçı yardımcısı, 2 aydır işsiz , iki çocuk annesi,
4 senedir Unia üyesi
8 Mart’ın Tarihçesi
8 Mart 1858 tarihinde ABD’nin New York kentinde
40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle
bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere
saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından
da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi
can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi
katıldı. 26–27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın
Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar
toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı)
Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara
Zetkin, 8 Mart 1858 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın dünya emekci
kadınlar günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri
oybirliğiyle kabul edildi.
Son on yılda Coop’un geliri, kârı
(% 43) arttı. Bu süreçde esnek zaman
modeline göre çalışmak zorunda
kalan emekciler üzerindeki baskıda
arttı. Bu uygulamalara karşı çıkan
emekciler TIS kapsamına alınması
gereken taleplerini belirlediler:
1.Çalışlanları esnek çalışma uygulamasından korumak için, mesai,
eksik saat ve uzun çalışma süresinin kısıtlanması (örn: kontrol saat
sisteminin tekrar uygulamaya konulması).
2.Asgari ücreti arttırarak herkese adil
ücret ödenmesi. Ücret belirlenmesinde, çalışanların tecrübelerinin
Toplu İş Sözleşme mücadelesi
devam ediyor
dikatte alınması ve eşit ücret uygulanmasına geçilmesi.
3.Daha iyi bir TIS için, görüşmelere
katılan sendika üyesi işçi temsilcilerinin, işverenle aynı hakka ve
yetkiye sahip olması. Böylece kabul edilen yeni TIS’in bütün Coop
şubelerinde uygulanması garanti
altına alınmıs olacak.
Taleplerinin işveren tarafından ciddiye alınarak uygulamaya geçmesini
isteyen emekçiler, topladıkları imzalarla birlikte bir mektubu işverenleri
Coop’a teslim ettiler.
/ Aurora García
Portre
Emine Sarıaslan
İletişim adresi: [email protected]
Değerli Horizonte
okuyucuları
Şubat ayından itibaren Horizonte’nin türkçe sayısını çıkarma sorumluluğunu üstlendim. Emekcilerin sesi olan
Horizonte gazetesinde çalışmak benim için onurlu bir görev. Bu görevi layıkiyle yerine getirmeye çalışacağım.
Sizlerle bu güne kadar yapılan toplantılarda karşılaştım, aynı talepler için
birlikte yürüdük, işçilerin emekçilerin haklarına yapılan saldırılara karşı
çıkarak gücümüzü birleştirdik. İsviçre’ye ayak bastıktan çok kısa bir süre
sonra, SMUV sendikasına üye olarak sendikal mücadelenin içinde yer
aldım. 14 Haziran 1991 yılında yapılan İsviçre kadın grevinde Basel Kiosk
AG işçisi kadınlarla birlikte yürüyüş düzenledim. Sendikal mücadele benim
yaşamımın bir parçası oldu ve olmayada devam ediyor. Sendikalar her
ulustan işçiyi, kadını, erkeği, yaşlıyı, genci biraraya getiren bir kurum. Bu
kurum çatısı altnda mücadele ederek haklarımızın kısıtlanmasını engeller,
yeni haklar elde edebiliriz.
İsviçre’de sosyal danışmanlık fakültesini bitirdim. Okul sonrası değişik
alanlarda çalıştım, şu an Horizonte’deki görevimin yanı sıra göçmenlere
yönelik proje çalışmaları yürüten bir kurumda çalışıyorum. Aynı zamanda
Unia Ulusal Göçmenler Komisyonu eş başkanı ve FIMM’in (Forum Integration für Migranten und Migratinnen) başkanı olarak poltik çalışmamı
sürdürüyorum.
Değerli okuyuclar, Horizonte gazetesi, sadece masa başında yazılan bir
gazete değil. Horizonte, sizlerinde katkılarıyla zenginleşen bir gazete.
İşyerinizdeki,bölgenizdeki gelişmeleri bizlerle paylaşmaya devam ederseniz, gazetemizin gelişmesine katkıda bulunmuş olursunuz.
Birlikte çalışmak umuduyla, sizlere iyi okumalar diliyorum!
/ Emine Sarıaslan
Impressum: Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événe­
ment syndical | Heraus­geber Verlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredak­
tion: Marie-José Kuhn; Événement syndical SA, Lausanne, Chefredaktion:
Sylviane Herranz; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chef­redak­tion: Claudio
Carrer | Redaktionskommission A. García, D. Filipovic, E. Sariaslan, M. Martín,
M. Mendes, O. Osmani | Sprachverant­wortlich Emine Sariaslan | Layout
C. Lonati, Unia | Druck Ringier Print, Adligenswil | Adresse Unia Redaktion
«Horizonte», Welt­poststrasse 20, 3000 Bern 15, [email protected]
/ Emine Sarıaslan
www.unia.ch

Benzer belgeler

Aylıklarımızı koruyalım, yabancı düşmanlığına hayır

Aylıklarımızı koruyalım, yabancı düşmanlığına hayır durumu sayılarla ifade etemek gerkirse, çalışanların % 60 ı asgari ücret uygulamasının olmadığı iş yerinde çalışıyor ve aylıkları korunamıyor. İşveren ekonomik krizi vb. bahane ederek aylıkları düş...

Detaylı