2 - Mersin Tercüman

Transkript

2 - Mersin Tercüman
Mersin Çarşı Esnafından Numan Olcar’a büyük tepki..
“O koltukta nasıl oturuyorsunuz?”
Son bir ayda kente gelen iki kurvaziyer
gemisinden, Mersin esnafının hiç bir şekilde fayda sağlamadığını, bunun sorumluluğunun Mersin Turizm Platformu Numan Olcar’ın
üzerinde olduğunu kaydeden Algüllü, “Gelen
gemiler, özel bir organizasyonla ve herkesçe
bilinen acentanın belirli bir ücret karşılığında
Tarsus’a götürdüğü turistler dışında tek bir
turist kente giriş yapmamıştır. Tüm bu koordinasyonu sağlaması gereken sayın Olcar ise, o
sırada yurt dışında idi” dedi.
ÜÜ
Perakende Satış Fiyatı : 1 TL
www.mersintercuman.com
HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE
Her iki gemi geldiğinde de Olcar’ın yurt dışında
olmasının garip bir tesadüf olduğunu vurgulayan
Algüllü, “Mersin Kent Konseyi Başkanı Sayın Lokmanoğlu ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel’in devreye girmesiyle ayarlanan tercümanlar olmasa, kent içine giren 3-5 turisti de göremeyecektik. Sayın Olcar, basına servis ettiği haberlerde
‘kurvaziyer geldi esnafın yüzü güldü, cüzdanı sterlin
doldu’ haberleri de gerçeği yansıtmamaktadır. Bizim
cüzdanlarımız boş, ama bu dolar ve sterlinler kimlerin
cüzdanına girdi merak ediyoruz” diye konuştu.
6’da
Yönetim Kurulu adına
açıklamayı yapan Başkan Ecz.Hüseyin Şimşek,
hastanelerin kapatılması
ile kentin sağlık ihtiyacının karşılanmasının
mümkün olmayacağını
söyledi.
2 MAYIS 2016 Sayı : 648
25.Bölge Mersin Eczacılar Odası’ndan uyarı...
Mevcut hastanelerin
kapatılması kaygı verici
l Mersin’in son yıllarda aldığı göç ile hastane ve yatak
kapasitesine olan ihtiyacın daha da arttığını hatırlatan
Oda yönetimi, “Veriler göstermektedir ki Mersin Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin
kapasitesi 812’dir. Bu durumda yeni yapılan hastane,
kentimize sadece 441 yeni yatak kazandırmaktadır. Artan
nüfus dikkate alındığında bu hastanelerin kapatılmasının
ne kadar doğru olabileceğinin takdirini kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz” diyerek, planlanan kapatmaların
ardından sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasının mümkün
olamayacağını savundu.
5’de
ÜÜ
l Mersin Entegre Sağlık Kampüsü’nün Temmuz
ayında hizmete açılacağını hatırlatan 25.Bölge
Mersin Eczacılar Odası Yönetim Kurulu, hastanenin açılışı ile Mersin Devlet Hastanesi, Kadın
Doğum ve Çocuk Hastanesi ve bazı semt polikliniklerinin kapatılacağını belirterek, “Bu kurumların hizmetine son verilecek olması son derece
kaygı vericidir. Gerek kentsel, gereksel ulaşımsal
olarak mevcut kurumların kapatılması, halk sağlığı adına bir fayda getirmeyecektir” diyerek uyarıda bulundu.
Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan:
"Gözüm kulağım Mersin’de"
l Teşkilatlardan sadece seçim zamanı değil, her zaman sahada olmalarını isteyen Elvan, “Tüm teşkilatlar olarak aynı hızla çalışmaya devam edeceğiz. Mersin benim için çok önemli. Mersin’de devam eden her projenin takipçisiyim,
kimsenin endişesi olmasın. Gözüm kulağım Mersin’de” diye konuştu.
5’de
TÜMSİAD, Siber
tehditlere dikkat çekiyor...
l Kısa adı TÜMSİAD olan
Tüm Sanayici ve İş Adamları
Derneği Başkanı Mehmet
Türker, Mayıs ayında gerçekleştirilecek ‘Siber Tehditler,
Ekonomik Boyutu ve Güvenlik
Paneli’ öncesinde ön bilgi
verdi.
l Türker, siber güvenliğin
bireysel ve kurumsal olarak
herkesin en temel problemi
olmaya aday olduğunu belirterek, “Konuyla ilgili olabildiğince çok bilgi sahibi olmamız,
olası tehditleri bilerek önlem
almamız artık hayati bir
öneme sahiptir” dedi.
5’de
Mehmet
Türker
ÜÜ
ÜÜ
Bu yılki slogan ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu...
Ankara’da Mersin rüzgarı esti
l Mersin Valiliği’nin himayesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından
organize edilen ‘Ankara’da Mersin Günleri’ne ilgi yoğun oldu. ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ sloganıyla gerçekleştirilen Mersin Ankara
Tanıtım Günleri’nin ikincisine Bakan ve Milletvekilleri de büyük ilgi
gösterdi.
4’de
ÜÜ
Kızılay Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem, kan bağışı çağrısında bulundu...
Ak Parti 2 ilçeye Kan bağışı yapana madalya
atama yaptı
ÜÜ
2’de
l Şube Başkanı Erdem, 10 kez ve üzeri kan bağışında bulunanlara bronz, 25 kez
ve üzeri bağışta bulunanlara gümüş ve 35 kez ve üzeri bağışta bulunanların da
2’de
altın madalya ile ödüllendirileceğini söyledi.
ÜÜ
Abdi Satıroğlu
Mahiye Morgül
Yeni Hastaneniz
Hayırlı Olsun !
İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi
Kitabının Ayıpları -2
3’de
7’de
Vekiller ‘Mersin’ ortak paydasında bir araya geldi...
Melike Zafer
Gürgen
M.Emin Aydınbaş
Şinasi Şirin
Gülsen Metin
Kötümser...
Yeni Toplumsal
Sözleşme ve
Laiklik
Kilis Nereye
Gidiyor?
Maria
Montessori
6’da
2’de
5’de
4’de
Beycan Üçkardeş
Gerisi
Teferruat
4’de
Av.Ersin
Parlat
Televizyon ve
Çocuk
2’de
2
2 MAYIS 2016
Yeni Toplumsal Sözleşme ve Laiklik
M.Emin Aydınbaş
[email protected]
2016 yılı ve takip eden 7 yıl Tarih
yazılırken “Yeni Türkiye”nin anlam haritasının ve buna bağlı olarak kavram ve
kurumlarının oluşturulması hayata geçirilmesi dönemi olarak yazılacaktır. ( yıl
olarak ifade etmemin nedeni 2023 yılının Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100 yılı olmasından dolayıdır.) AK
Pati Hükümetleri 100. Yıla çok büyük
önem ve anlam atfetmektedirler.
Bu bağlamda bir dizi ekonomik sosyal ve siyasal hedefler belirlenmiştir.
Kısaca ifade edecek olursak, Dünyanın
10. Avrupa’nın 3. büyük ekonomisi
olmak ve kişi başına düşen milli gelirini
25 bin doların üzerine çıkarmak gibi bir
hedef koydu. Bu hedefe ulaşılabilir veya
ulaşılamaz. Bunun tartışmasına girmeyeceğim. Ama ondan da önemlisi Türkiyede ilk defa geleceğe dönük 10 yıl
ve hatta 55 yıl sonrası(2071) için hedefler belirlenmiş olması buna uygun stratejiler oluşturulmuş olmasıdır. Önemlidir çünkü, rotasını belirlememiş bir
geminin varacağı hiçbir liman yoktur.
Ekonomik hedefler rakamsal olarak
belirlenmiş olmasına karşın sosyal ve
siyasal hedefler tam netleşmiş değil.
Aslında bu hedefler çok dar bir kadronun zihninde net. Fakat Hükümete destek veren kitlelerin büyük bölümünün
bile bu projeleri içselleştirmeye hazır
olmadığı düşünülüyor. Bu nedenle
öncelikle kamuoyu zihninin bu projelerin kilit kavramlarına belirli bir tempoda
alıştırılması gerekiyor. Yeni Türkiye
genel başlığı altında Çözüm süreci bu
siyasal hedeflerden en önemlilerinden
biriydi. Ama maalesef başarısızlıkla
sonuçlandı ve Türkiye eskisinden daha
kanlı bir şiddet sarmalına girdi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması,
Başkanlık sistemi, Yeni anayasa gibi
konular zaten gerginlik ve çatışma malzemesi olmaya devam ediyorken özellikle Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın
Yeni Anayasada laikliğin olmaması
gerektiği ve İslam’a vurgu yapılması
gerektiğini ifade etmesi ile kadim bir
toplumsal çatışma konusu yeniden
gündeme girdi. Bu konu Tartışmalar
yükseldikçe dirençler de daha keskin ve
gergin bir hal almaya başladı. Bu da en
çok şu anda toplumun sinir uçlarını tahrik ederek topyekün bir istikrarsızlaştırmayı hedefleyen odaklar için bulunmaz
bir fırsat oldu. Cumhurbaşkanı, AK Parti
ve Hükümet en hızlı bir tepkiyle laikliğin yeni Anayasada yer alacağını kesin
bir dille ifade ederek muhtemel bir yangını söndürmeye çalıştılar. Ancak bazı
kesimlerin bu konuyu mıncıklamaya
devam edeceklerini kendilerine ekmek
çıkarmaya çalışacaklarını söyleyebiliriz.
Yeni Anayasa, Başkanlık sistemi,
Yeni Türkiye projesinin cok önemli
ayakları olmasına rağmen , Türkiyenin
Ortadoğuda ve Dünyada edinmek istediği pozisyon dikkate alınmadan bu
projenin tüm boyutlarının netleşmesi
mümkün değil. Bunun ilk adımlarının
“Dünya beşten büyüktür” sloganı altında Cumhurbaşkanımız tarafından çeşitli
dış platformlarda atıldığını görüyoruz.
Özellikle Ortadoğu ve Bizatihi Türkiyenin kendisi, Dünyadaki güç denklemleride çok önemli parametredir. Bu
nedenle Dünya güçlerinin bu alanda
uygulayacağı gizli veya açık politikalar
da “Yeni Türkiye” projesinin seyri konusunda etkin olacaktır.
Dış Dünyadan önce kendi içimize
dönecek olursak, Yeni Türkiye yeni bir
Anayasa demektir. Yeni Anayasa da
yeni bir toplumsal sözleşme ve toplumsal uzlaşma demektir. Daha önemlisi yeni bir kurucu irade demektir. Can
alıcı soru bu kurucu irade kim olacaktır?
Yeni Türkiye projesinin kurucu iradesi
demokrasinin sağladığı imkanlarla toplumun geniş kesimlerinin katıldığı bir
irade mi olacak, yoksa tarih tekerrür mü
edecek? Tarihin tekerrür etmemesi
ancak en geniş anlamda toplumsal bir
mutabakat zemini sağlamakla olur.
Fakat, Doğu ve Güneydoğu’da kan
gövdeyi götürürken, Ana Muhalefet
partisi Küfür literatüründe yeni sayfalar
açarken bu zeminin oluşmasını mümkün gören var mıdır acaba?
Türkiyenin Kuruluşunda 1. Meclis
döneminde bir toplumsal uzlaşma
zemini vardı. Milli Mücadele bu zeminde yürütüldü ve kazanıldı. Ama ondan
sonra bu zemin yıkıldı ve yerine “Kurucu İrade” (?) ikame edildi. Kurucu irade
2. Meclisi de iradesi altında yönlendirdi. Bu yapıdan bir toplumsal uzlaşma
çıkmadı. Türkiyenin içinde çalkalandığı
toplumsal gerginlik ve çatışmaların
kaynağında kuruluş dönemindeki bu
toplumsal uzlaşma yoksunluğu vardır.
Bu yoksunluk “Devrim” in kendine özel
şartları gerekçesiyle meşrulaştırılmaya
çalışıldı. Sivil asker seçkinler oligarşisi ile
bu sistem her alanda baskı ve tektipleştirme ile toplumu formatlamaya çalıştı.
Ama bu paradigma iflas etti ve sonuna
gelindi. Fakat bu sistemin ürünü olan
geniş bir kesim var. Ve hala önemli bir
tepki gücüne sahipler. Bu kesimlerin
“yeni kurucu irade” sözü karşısında bile
Ak Parti 2 ilçeye atama yaptı
Ak Parti Erdemli İlçe Başkanlığına Mehmet Topçu, Akdeniz İlçe Başkanlığı’na da
Zafer Şahin Özturan getirildi.
Göreve yeni atanan her iki ilçe başkanını
da tebrik eden Ak Parti Mersin il Başkanı
Cesim Ercik, “2019’da yapılacak 3 önemli
seçim öncesi parti teşkilatında nöbet değişimleri yapılıyor. Ayrılanlar da görevlerine
yeni atananlar da hepsi bizim kardeşlerimizdir. Her iki başkanımıza yeni görevlerinde
başarılar diliyorum. Allah mahçup etmesin”
dedi.
Topçu ve Özturan Ak Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik’in de hazır bulunduğu
törende mazbatalarını Teşkilatlardan Sorum-
lu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul
Milletvekili Mustafa
Ataş’tan alarak resmen göreve başladı.
Göreve atanan
Akdeniz ilçe Başkanı
Zafer Şahin Özturan
ile Erdemli İlçe Başkanı Mehmet Topçu’yu
tebrik eden Ercik,
“Yol arkadaşlığının
ömrü yol bitene
kadardır. Dava arkadaşlığı bâkidir. Dava
adamlığı alın teri ve emek ister. Allaha
şükürler olsun ki emek ve alın teri bu iki
arkadaşımızda da mevcuttur. 2019’da yapılacak 3 önemli seçim öncesi parti teşkilatında nöbet değişimleri yapılıyor. Ayrılanlar da
görevlerine yeni atananlar da hepsi bizim
kardeşlerimizdir. Hep beraber kapı kapı
çalışacağız. Ülkemiz ateş çemberinden
geçiyor. Bu kritik süreçte bir ve diri olmazsak tarih önünde bunun hesabını veremeyiz.
Çünkü bizim davamız Hak davasıdır. Her iki
başkanımıza yeni görevlerinden başarılar
diliyorum” diye konuştu.
çılgınca tepki vermeleri ve süreci sabote etmek için herşeyi göze almaları
şaşırtıcı değil. Bu iç zorluk.
Geçenlerde internette dolaşırken
Ercüment Özer’în 11/02/2013 tarihli
“1.Dünya Savaşı Henüz Bitmedi” başlıklı yazısına rastladım. Bu yazı tam da
Ortadoğunun içinde bulunduğu durumun nedenlerini yansıtıyor. Yeni Türkiye nin kurulması bu savaşın nihayet
sona ermesi anlamına da gelecektir.
Başka bir deyişle; 1 Dünya savaşı,
Bölge halklarının demokratik iradesine
dayalı olarak tamamlanmadan Yeni
Türkiye de tam anlamıyla kurulamayacak ve güvenliğe kavuşamayacaktır.
Fakat süper güçler Ortadoğu coğrafyasının bölgedeki demokrasi potansiyeli
desteklenerek barış ve huzura kavuşmasını çıkarlarına aykırı gördüklerinden, bu günkü kaos ve kan gölünün
oluşmasına neden olacak politikaları
benimsediler.
Yeni Türkiyenin önündeki en büyük
meydan okuma, bu coğrafyaya barış ve
huzuru getirebilmektir. Bu ise bu bölgeyi denetim altında tutmaya devam
eden güçlerle bilek güreşine girmeyi
gerektirmiştir. Şu anda Türkiye Müttefik(?) lerinden ABD ile Suriyede PTDYPG yi destekleyip silahlandırdığı için
masa altından kavga vermektedir.
Rusya ile ilişkilerimizi tanımlamak için
bilek güreşi ifadesi yetersiz kalır. AB ile
olumlu gittiği sanılan ilişkilerin de aslında mülteci sorunundan kaynaklanan
“zoraki flört” olduğunun bilmem söylemeye gerek var mı? Yani, Yeni Türkiye,
yeni anayasa, toplumsal uzlaşma, içeride ve çoğrafyamızda barışın eğemen
olmasıyla mümkün olabilecektir.
Öngörülebilir gelecekte bunu
mümkün gören var mı?
Kızılay Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem,
kan bağışı çağrısında bulundu...
Kan bağışı yapana madalya
lı olan her bireyin kan bağışında
bulunması gerektiğini söyledi.
“Kan bağışı hayat kurtarır”
diyerek sözlerine devam eden
Erdem, “Bugün bağışladığınız kan
yarın size ve yakınlarınıza da lazım
olabilir. Bu sebeple yıl da en az 2
kez vatandaşlarımızı kan bağışı
yapmaya çağırıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak da bağışları cazip hale
getirmek için ödül sistemi geliştirdik.
Kan toplama merkezlerimize
Necmi
gelip
10 kez ve üzeri kan bağışınErdem
da bulunanları bronz, 25 kez ve
bağışta bulunanlara gümüş ve 35 üzeri bağışta bulunanları gümüş
kez ve üzeri bağışta bulunanların ve 35 kez ve üzeri bağışta buluda altın madalya ile ödüllendirildi- nanları da altın madalya ile ödüllendiriyoruz” dedi.
ğini duyurdu.
Başkan Erdem, açıklamasının
Kan bağışı kampanyalarına
ardından Mersin’deki tüm vatankatılarak sürekli olarak bağışta
daşlar dahil olmak üzere kamu ve
bulunan vatandaşların olduğunu
kurumlara kan bağışı bulunmaları
söyleyen Erdem, kan vermenin
insanlık görevi olduğunu ve sağlık- konusunda çağrıda bulundu.
Türk Kızılayı
Mersin Şube
Başkanı
Necmi
Erdem, 10
kez ve üzeri
kan bağışında
bulunanlara
bronz, 25
kez ve
üzeri
Av.Ersin
Parlat
0.537.445 53 94
Televizyon ve Çocuk
Bundan üç hafta kadar önce Halk
Kütüphanesi’nde genç bir çift gördüm. Çantaları kitap doluydu. Belli ki
okudukları kitapları değiştirmek için
gelmişlerdi.
Yanlarında ilkokul çağında kızlı
erkekli dört tane çocuk vardı. İkisi
kendilerinin, ikisi de komşularının.
Neler okuduklarına bakmak istediğimde, aramızda ayaküstü sıcak bir
sohbet başladı.
Sohbetin uzayacağı anlaşılınca,
oradaki masalardan birisine oturduk.
Tutkulu birer okuyucu olduklarını
söylediler. Ben de aynı zamanda
öğretmen ve avukat olduğumu söyledim. Bu konumum ilgilerini çekti.
Kitap sohbetiyle başlayan sohbetimiz, çocuk eğitimi konusuyla
devam etti. Vurucu cümlelerden
birisi şu oldu benim için;
- Evimizde televizyon yok, dediler.
Bu cümle, gerçekten günümüz
toplumunda son derece sıra dışı bir
durumu anlatıyor.
Düşüncem, beni tam elli bir yıl
geriye; taa 1965 yılına götürdü.
1965 yılında Adalet Partisi Genel
Başkanı seçilen Süleyman Demirel,
Millet Meclisinde 1965 yılı bütçesini
reddettirmişti. Bunun üzerine İsmet
İnönü hükümeti istifa etmişti. Bunun
üzerine Suat Hayri Ürgüplü başbakan oldu.
Suat Hayri Ürgüplü, Atatürk’ün
arkadaşı, Selanik Müftüsü Hayri
Efendi’nin oğludur. Babalarının
erken ölümü üzerine onu ve kardeşini Atatürk okutmuş, ikisi de avukat
olmuşlardır.
Ürgüplü’nün başbakanlığı, 1965
sohbaharında yapılan genel seçimlere kadar devam etti. Bu seçimde
Adalet Partisi, 240 milletvekili çıkararak 450 üyeli mecliste çoğunluğu
elde ettiği gibi, Süleyman Demirel’de ilk kez meclise girdi, ilk hükümetini kurdu.
Ürgüplü, başbakanlığı sırasında
Rusya’ya bir resmi gezi yapmıştı.
Gezi sırasında program dışı olarak bir
Rus ailenin evini de ziyaret etti.
O yıllarda pek çok ülkede ve Rusya’da televizyon yayını olduğu
halde, Türkiye’de yoktu. Ürgüplü,
güngörmüş bir devlet adamı olarak
o zamana kadar pek çok ülkeyi
dolaşmıştı. Oralarda televizyon yayınını görmüş ve imrenmiş olması ve
Türkiye’de de kurulmasını istemiş
olması son derece doğaldır. Bu
düşüncelerle olsa gerek ev sahibine;
- Televizyonunuz var mı? diye
sordu.
- Televizyonumuz yok, fakat radyomuz var. Çocukların derslerine
engel olmasın diye televizyon almadık, dedi ev sahibi.
Ürgüplü, buna karşı farklı bir
görüş ortaya koymadı. Ben o günden beri bu görüşü destekliyorum.
Günümüzün eğitimcileri de bir
öğrencinin, bir günde iki saatten
fazla süreyle tv, bilgisayar ve benzeri
şeylerle uğraşmasını doğru bulmuyorlar.
Bu kuralı çocuklarına uygulayabilen anne-babalar varsa beri gelsin!
Ben bir çift tanıyorum! Yukarıda
sözünü ettiğim aile. Komşuları da
onların değerini kavramışlar ve
çocuklarını onlara güvenmişler.
Çocuklarını, bu ailenin evine ders
çalışmaları için gönderiyorlar. Bu
arada çocukları kütüphaneye ve
parka da götürüyorlar. Çocuklar
mutlu ve başarılılar. Onlarla konuştuğumda, önemli hedefleri olduğunu
öğrendim.
Tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum ve geçmiş bayramlarını kutluyorum.
Saygılarımla...
3
2 MAYIS 2016
Mersin 1.Ulusal Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu gerçekleştirildi.
Önce çalışan sağlığı
Ruhsal ve bedensel sağlıkları korunmalı
İki gün süren sempozyumun açılışında konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, sağlıklı ve güvenli
ortamda çalışma hakkının en temel
insan haklarından biri olduğunu
belirterek; iş sağlığı ve güvenliğinde
temel amacın çalışanların sağlığına
zarar verebilecek etkenlerin önceden
belirlenerek, gereken önlemlerin
alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan,
rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların
ruhsal ve bedensel sağlıklarının
korunması olduğuna dikkat çekti.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
(ILO) rakamlarına göre dünyada 1,2
milyarı kadın olmak üzere yaklaşık 3
milyar civarında işgücü bulunduğunu ve dünyada her yıl yaklaşık 360
bin iş kazası gerçekleştiğini, 1 milyon
950 bin kişinin ise meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybettiğini
vurgulayan Çakacak, şunları söyledi:
“Dünyada çalışma barışını, çalışanların iş ve sosyal hayatlarını, ülke
ve bölge ekonomilerini olumsuz
yönde etkileyen iş kazaları ve meslek hastalıkları; iş sağlığı ve güvenliği
disiplinine küresel bir farkındalık
kazandırmıştır. Günümüzde iş sağlığı ve güvenliği konusu, tüm tarafların ortak çabası ile çağdaş nitelikte
Erdemli’de bakım
onarım sürüyor
Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve
Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel
Müdürlüğü, ilçelerdeki su depolarının,
su pompalarının, terfi hatlarının bakım
ve onarım çalışmalarına devam ediyor
Erdemli ilçesinde yürütülen çalışma
kapsamında MESKİ Erdemli şube
Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından;
Ayaş, Kocahasanlı, Kumkuyu ve
Tömük mahallelerinde yer alan içmesuyu depolarının bakım ve onarımının
yapılarak vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve temiz içme suyu imkânı sağlandı.
Erdemli’de dört mahallenin içme
suyu depolarını yenileyerek, mahalle
sakinlerinin daha sağlıklı ve temiz
içmesuyu imkânı sağladıklarını ifade
eden Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, bakım ve
onarım çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Başkan Kocamaz, “Erdemli İlçesi,
Kumkuyu Mahallesinin su ihtiyacının
yüzde 60'ı Kayacı vadisinden cazibe ile
karşılamaktadır. Bağalanı ve Azimli
mevkilerine tankerler ile dökülen ve
sağlık açısından tehlike arz etmekte
olan içme suyu sorununun çözümü için
mevcut hava soğutmalı irtifa pompaları, su soğutmalı sisteme çevrilerek otomasyon sağlanmış, trafo bakımları
yapılarak mahallenin tamamına içme
suyu verilmiştir" diye konuştu.
3 bin kişi kapasiteli Kızkalesi kanalizasyon terfi istasyonunda kapasite
yetersizliği ve TEDAŞ’tan kaynaklanan
elektrik kesintileri ile oluşan mekanik
ve elektrik arızaları nedeniyle yaşanan
sorunların, revizyon çalışmaları ile
jeneratör tedariki ve kapasite artırımları
yapılarak çözüme kavuştuğunun altını
çizen Başkan Kocamaz, ayrıca Erdemli
İlçesinin muhtelif yayla mahallelerinde
(köylerinde) sondaj çalışması yapılarak
Aksıfat içme suyu hattına ilave su kaynağı sağlanarak olası içme suyu sorununun giderilmesinin planlandığını
kaydetti.
Abdi Satıroğlu
0.506. 443 37 30
[email protected]
Yeni Hastaneniz
Hayırlı Olsun !
Sempozyumun açılışında konuşan Mersin Valisi Özdemir
Çakacak, sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkının en
temel insan haklarından biri olduğuna vurgu yaparak, iş
sağlığı ve güvenliğinde temel amacın çalışanların sağlığına zarar verebilecek etkenlerin önceden belirlenmesi ve
gereken önlemlerin alınması olduğunu söyledi.
Mersin Sanayi Sitesi, Mersin
Tabip Odası, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi işbirliğiyle
düzenlenen ‘Mersin 1.Ulusal Çalışan
Sağlığı ve Güvenliği’ sempozyumu
gerçekleştirildi.
Sempozyuma Mersin Valisi
Özdemir Çakacak, Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, İl Halk Sağlığı
Müdürü Dr.Aytekin Kemik ile daire
başkanları, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, Halk
Sağlığı Müdürlüğü, kamu kurum ve
kuruluş temsilcileri, akademisyenler
ve meslek odaları temsilcileri katıldı.
Editör’den İki Satır
önleyici ve koruyucu hizmetlerin
esas alındığı bir sistem yaklaşımı olarak ele alınmaktadır. Ülkemiz, gelişmekte olan ekonomisi ile dünyada
yabancı yatırımcıların dikkatini çekmekte, sanayicilerimiz ve iş insanlarımız dünyanın tüm ülkeleri ile rekabet içerisinde ürettikleri malları tüm
dünyaya pazarlamaktadır.
Kanun önemli bir boşluğu
dolduruyor
Özellikle Avrupa Birliği ile çalışan
işletmelerimiz, ürünün kalitesi kadar
iş sağlığı ve güvenliğine de dikkat
etmek durumundadırlar. Bu anlamda Avrupa Birliği Uyum Yasaları kap-
samında Avrupa Birliği ve Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına
göre hazırlanan İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu iş hayatında önemli bir
boşluğu doldurmaktadır.
Bu Kanun ile kazalar ve sistem
bozukluklarının incelendiği, olay
sonrası inceleme ve işin yeniden
düzenlenmesinin söz konusu olduğu eski ve geleneksel yöntemler
yerine; güvenlik yönetim sisteminin
incelendiği, risk değerlendirme ve
güvenlik kültürüne odaklanılan, olay
gerçekleşmeden; çalışanların, üretim
ve işletmenin güvenliğinin dikkate
alındığı çağdaş bir yaklaşım benimsenmektedir.”
Uzak mahallelerde de hizmet aksamıyor
Mezitli Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, kırsal
alanda bulunan ve kentimizin en uzak mahallelerinden biri olan Demirışık Mahallesi'nde Adana İş
Teftiş Grup Başkanlığının aldığı karar doğrultusunda bir maden ocağında İş Durdurma Kararını
yerine getirdi.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan konuyla ilgili yaptığı açıklamada Mezitli Belediyesine
bağlı Zabıta Müdürlüğünün Demirışık Mahallesi'nde bulunan krom maden ocağına giderek
madende iş durdurma kararını uyguladığını
belirtti.
Başkan Tarhan: "Kent genelinde yapılacak
tüm görevlerde Zabıta Müdürlüğü 7-24 hazır.
Ekiplerimiz kentimiz genelinde kim usulsüz iş
yaparsa her zaman takipçileri olacak. Burada da
aldıkları karar İş Teftiş Grup Başkanlığından,
Mezitli Kaymakamlığına ve oradan da bize ulaştı.
Zabıta ekibimiz ise kısa sürede İş Durdurma Kararını
yerine getirdi. Halkımızın sağlığı söz konusu olduğun-
da, gerekli çalışmaları yapmak için orada olacağız.
Vatandaşlarımız, Müdürlüğümüze her zaman şikayet
ve taleplerini iletebilir. Vatandaşlarımızın da yardımıyla
kentimiz daha yaşanılır olacaktır" diye konuştu.
Hayvan barınaklarına geçit yok
Mersin Yenişehir Belediyesi, Büyükşehir
Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ve İlçe
Emniyet Müdürlüğü’nün de desteği ile, Yenişehir ilçe sınırları içerisinde besicilik yapan yurttaşlarına karşı bir dizi operasyon düzenledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Yenişehir
Belediyesi Zabıta Müdürü Erdem Tor; “Kaçak
olarak yapılmış, görüntü ve çevre kirliliğine yol
açan, küçük ve büyükbaş hayvan barınaklarının
yıkımını gerçekleştiriyoruz.
Özellikle merkez mahalleler de evinde ve
bahçesinde ilgili mevzuata aykırı olarak hayvan
besleyerek çevre sağlığını tehdit edici davranışta bulunanları, çevreyi kirletecek veya kötü
kokuya maruz bırakacak şekilde hareket edenleri 327 35 20 numaralı telefondan Yenişehir
Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne bildirebilirsiniz” dedi.
Uluslararası Mersin Bilim Şenliği için hazırlıklar başladı
TÜBİTAK tarafından 4007Bilim Şenliği Destekleme Programı kapsamında desteklenen
’Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’
projesinin ilk yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya; Vali Yardımcısı
Süleyman Deniz, üniversitemiz
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Kıdeyş, TRT Çukurova
Müdür Yardımcısı Alp Yıkıcı,
Proje Koordinatörü Soner Yurttaş
başta olmak üzere projenin paydaş kurumlarının temsilcileri
katıldı.
Yenişehir Kampüsünde bulunan Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü
toplantı salonunda gerçekleşen
toplantıda, 28-29 Eylül 2016
tarihlerinde gerçekleşmesi planlanan Uluslararası Mersin Bilim
Şenliği’nin hazırlık süreci ile paydaş kurumların görev dağılımları
konuşuldu.
Proje paydaşları içinde; Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir
Belediyesi, Mersin Üniversitesi,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Deniz Bilimleri Enstitüsü, TRT
Çukurova Bölge Müdürlüğü,
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası,
Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Ticaret Borsası ve Mersin
Sanayicileri ve İşadamları Derneği olmak üzere 9 kurum yer alıyor.
Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’nde; bilim iletişiminin sağlanması, bilimsel bilginin geniş toplum kitlelerine ulaştırılması ve
bilim-teknoloji arasındaki etkileşimin kavratılması hedefleniyor. Bu
hedef doğrultusunda da paydaş
kurumların iş birliğiyle çeşitli
sergi, sahne şovları, gösteri, atölye/laboratuvar çalışmaları, tematik bilim oyunları, yarışmalar, söyleşiler vb. etkinlikler planlanıyor.
Mersin Eczacılar Odası, yaptığı yazılı açıklama ile bizi bekleyen büyük tehlikeye dikkat
çekti.
Yapımı devam eden Şehir
Hastanesi’nin açılması ile birlikte, mevcut Devlet Hastanesi’nin, Kadın Doğum ve Çocuk
Hastanesi’nin ve bazı büyük
semt polikliniklerinin kapanacağını bu açıklama ile öğrendik.
Sağlık hizmetinin tamamen
özelleştirilmesine dair atılmış,
ve yine zararını bizlerin göreceği bir adım daha.
Ulaşımı mı dert edeceğiz,
kapanacak hastanelerden
yenisine oluşacak yığılmayı mı
dert edeceğiz belli değil.
Yeni bir hastane yapılırken,
var olanı kapatmak hangi akla,
hangi mantığa sığıyor anlamak
mümkün değil.
Görünen köy kılavuz istemez.
Hiç kimse yeni hastaneye
gitmeyecek ve yığılma Toros
Devlet Hastanesi’ne olacak.
Ulaşımı en kolay yer bir tek
orası kalacak çünkü.
Bizim için yapılan, ama bize
hiçbir fayda sağlamayacak bu
yatırımın, kime ne fayda sağlayacağını doğrusu merak ediyorum.
Ulaşımı sıkıntılı, insanların
yine sıra bekleyeceği yeni bir
hastanenin kime ne faydası
olacak?
O kadar paranız bol idiyse,
var olan hastaneleri restore
etseydiniz, kapasitelerini artırsaydınız.
Teknik ve teknolojilerini yenileyip, insanlara düzgün hizmet
vermelerini sağlasaydınız.
Dağın başına yaptığınız,
kimsenin gidemeyeceği bir
hastaneyi kim ne yapsın?
İşte hükümetin yeni sağlık
politikası bu.
Kişileri özel sağlık hizmetlerine yönlendirmek.
Özetle paran varsa sağlıklısın, yoksa bir köşede sessizce
ölümü bekle.
Seni-beni düşünen yok.
Bu, sağlık hizmetinin tamamen özelleştirilmesine dair
atılmış bir adım.
Hastaneler özel şirketlere
devredilecek, şirketlerde devletin sunduğu olanaklarla zenginliklerine zenginlik katacaklar.
Biz de sağlığımıza kavuşacağız diye üstüne para verecek,
ama yine de hiçbir fayda göremeden bir de sinir hastası olacağız.
Ne diyeyim, kime ne fayda
sağlayacaksa... !!!
Yeni hastaneniz hayırlı uğurlu
olsun...
Saygılarımla...
4
2 MAYIS 2016
Farklı Pencereden
Gülsen Metin
Maria Montessori
hüküm verir.
Zihinsel engellilerin eğitimi konusunda
aradığı bilgileri Itard ve Sé[email protected]
in’in çalışmalarında bulur ve bu yöntemleri temel alarak kendi yöntemini geliştirir. Eğittiği bir grup engelli
çocuk devlet yeterlilik sınavlarında
normallere yakın bir başarı gösterir.
Herkes bu başarıdan dolayı mutHani Napolyon Bonaparte diyor
ludur,
ancak Dr. Montessori bundan
ya; “Bana iyi analar verin, size iyi
o
kadar
etkilenir ki zekâ seviyeleri
vatandaşlar vereyim” diye. Evet,
toplumlar iyi anaların omuzları üze- normal olan sağlıklı çocukların nasıl
rinde yükselir. Çünkü her anne çocu- olup da engelli çocuklarla karıştırılacak kadar istikrarsız olabileceklerini
ğuna güzel bir çocukluk vermekle
anlamaya çalışır.
sorumludur. İyi çocukluk iyi insan
6 Ocak 1907 Montessori ilk
olma yolunda atılan ilk adımdır.
çocuk
evini kurar: Casa dei Bambini
Maria Montessori ’de ölümünün
Maria
Montessori 1907 yılında
üzerinden uzun yıllar geçmesine
rağmen dünya çocuklarının eğitimi- ilk çocuk evi “Casa dei Banbini”de
ne önemli katkılar sunmuş bir anadır, engelli olmayan çocuklarla çalışmalarında yaptığı gözlemlerde çocuklakadındır.
rın nelerden hoşlandıklarını ve nelerİtalya’nın ilk kadın doktoru,
den hoşlanmadıklarını saptar.
pedagog ve antropoloji profesörü
Maria Montessori çocukların;
Maria Montessori (1870-1952)
• Ödüllerden,
yüzyılın başlarında her bir çocuğun
• Cezalardan,
bireyselliğine azami ölçüde uyan bir
• Yetişkin tarafından programlanpedagoji geliştirir.Bu, çocuğun bireymış
eğitimden,
sel becerilerine ve ilgi alanlarına,
•
Oyuncaklardan,
bireysel öğrenme hızına ve karakter
•
Şekerlemelerden,
özelliklerine uygun bir pedagojidir.
• Öğretmen masasından,
1899’da Roma’da zeka geriliği
• Toplu derslerden,
olan tüm çocukların yollandığı yeni
Hoşlanmadıklarını,
orthophrenic okulunda yöneticiliği
• Özgür seçimden,
sırasında zihinsel eksikliğin sıklıkla
• Hatalarını kendilerinin denetipedagojik bir problem olduğuna
minden,
geliştirmeye çalışırlar.
• Bu gelişime yetişkinler etki
edemezler çünkü onlar inşa planını
bilmemektedirler. Ancak, bir yetişki• Hareket etmekten,
nin zamansız müdahalesi ya bu inşa
• Sessizlikten,
planını
tahrip edebilir ya da yanlış bir
• Sosyal ilişkilerini kendileri tarayöne yönlendirebilir.
fından kurulmasından,
• Montessori Eğitiminin temel
• Çevrenin düzenli ve temiz
taşlarından
birisi hazırlanmış çevreolmasından,
dir.
Çocuklar
hazırlanmış çevredeki
• Özgür faaliyete dayalı bir disipMontessori
materyallerinden,
bireylinden,
sel
ilgi
ve
eğilimine
göre
bağımsız
• Kitapsız okuma ve yazmadan
olarak seçim yaparlar.
• Alıştırmaların tekrarından,
• Montessori okullarında çocukHoşlandıklarını gözlemledi.
lar, istedikleri materyalle, istedikleri
Eğitim sistemini çocuktan yola
zaman, istedikleri yerde çalışırlar.
çıkarak kurdu.
• Çocuklara istedikleri kadar tekBu, başka eğitim sistemleriyle
rar
etme imkânı sunulur. Erken öğrekarşılaştırıldığında çocuklara sağlanen
yeni bir çalışmaya geçebileceknan olanaklar sayesinde, kendi
tir,
çünkü
öğrenmede herkesin farklı
seçimlerinin eğitimcinin onları istekbir
ritmi
vardır.
lendirmesinin yerine geçtiği kendi
• Materyallerdeki hata kontrolü
eylemleri sonucu hataların denetleçocuğun kendi hatasını bulmasıyla
nebildiği bir eğitim sistemidir.
Montessori eğitimi temelde kişi- gerçekleşir. Başka birinden uyarıya,
liğin oluşumu üzerinde durmaktadır. onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz.
Maria Montessori bunu açıkça şu Kendi kendisini düzeltmesine olanak
şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde sağlar. Böylece yetişkinden bağımmetot değil, insan kişiliği göz önüne sızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.
Çocuğun güçlü bir karakterde
alınmalıdır.”
yetişmesini
sağlamak için “bir bakı• Çocuk, özeldir, tektir.
ma fiziksel ve ruhsal bir hijyene” ihti• Kendine has bir varlıktır.
yaç vardır. Bu durumda yetişkinlerin
• Çocuk etrafındaki maddesel
görevi çocuğun içindeki yeteneği ve
dünyayı absorbe eder, gelecekte
gizil
gücü uyandırmak ve onları geliyetiştireceği kişi modelini biçimlenşim
sürecinde
desteklemektir.
dirir.
Mutlu
olmak
için;
• “Çocuk, insanların mimarıdır.”
•
Erkenden
uyanmalı,
Bu mimarlar farkında olmadan içle• Güzel bir kahvaltı yapmalı,
rindeki inşa planına uyarak kendi
•
Gazete okumalısın.
ritimleri doğrultusunda kendilerini
Bu yılki slogan ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu...
Ankara’da Mersin rüzgarı esti
Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen ‘Ankara’da Mersin Günleri’ne ilgi büyüktü. Mersin Valiliği himayesinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından
düzenlenen organizasyonun bu yılki sloganı ‘Yeryüzü Cenneti Mersin’ oldu.
Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili
Lütfi Elvan ve Mersin Milletvekillerinin de ilgi gösterdiği Mersin günlerini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de ziyaret etti.
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve eşi Kevser
Çakacak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonda, Anamur, Tarsus, Gülnar, Toroslar ve Çamlıyayla Belediyeleri ile Ziraat Odaları da açtıkları
stantlarla konuklara Mersin’i tanıttılar.
Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Ankara’da Mersin Günleri’nin açılış törenine
Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi
Elvan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak, Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan,
Ali Cumhur Taşkın, Hacı Özkan, Hüseyin Çamak,
Serdal Kuyucuoğlu, Oktay Öztürk ve Baki Şimşek,
Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve eşi Hatice Kocamaz ile Kaymakamlar, İlçe
Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşu temsil-
cileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Elvan, “Mersin bayramı yaşıyoruz”
Tanıtım Günleri’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, “Ankara’da Mersin günleri
demek, Toroslar’ın rüzgarının esmesi demektir.
Bütün renkleriyle, zenginliği ve derinliği ile tam
anlamıyla bir Mersin bayramı yaşıyoruz” dedi.
Mersin günlerinin ahilik geleneğinin bir devamı
olduğunu vurgulayan Elvan, şunları söyledi:
“Burada açık yüreklilikle şunu da ifade etmek istiyorum. Torosların bir evladı olarak Akdenizin bir
evladı olarak o coğrafyanın çocuğu bir kardeşiniz
olarak Mersinle ilgili yapılan her etkinlikte, her
güzellikte her iyilikte sizinle birlikteyim ve birlikte
olmaya devam edeceğim. Bu konuda bize düşen
ne varsa fazlasıyla yerine getirmeye de hazırım.”
Çakacak, “Birlik ve beraberliğimiz
herşeyin önündedir”
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise, Türkiye’nin
küçük bir örneği olan Mersin’in sahip olduğu
doğal güzellikleri, yaylaları ve deniziyle turizmin
her çeşidine ev sahipliği yapabilecek zengin turizm potansiyeline
sahip olduğunu söyledi. Çakacak,
“Bizler de Mersinliler olarak, Mersin’e gönül verenler olarak Valiliğimizin himayelerinde Mersin’in
tüm dinamikleriyle birlikte birlik
beraberlik içerisinde Mersinimizin
bu zengin potansiyelinin ve
güzelliklerinin tanıtımını yapmanın gayreti içerisindeyiz. Tanıtım
yaparken aynı zamanda sadece
Mersinimizin değil, ülkemizin ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberliğin
de en güzel örneklerini göstermeMersin Valisi Özdemir Çakacak, Başbakan Yardımcısı nin gayreti içerisindeyiz. Nitekim
Lütfi Elvan, Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan ve bu tanıtımı, bu organizasyonu,
Hacı Özkan İle Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası
Valiliğimiz, Büyükşehir Belediye
Başkanı Veysel Sarı
Başkanlığımız, İlçe Belediyelerimiz, sivil toplum
kuruluşlarımız ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarımız hep birlikte yaptık. Bu birlik ve
beraberliğimiz herşeyin de önünde geliyor” diye
konuştu.
Kocamaz “Mersin’de yaşamaktan
onur duyuyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’da Mersin’in sadece günümüzde
değil, tarihin derinliklerinden bugüne kadar her
zaman bir cazibe merkezi olduğunu ifade, “Mersin’de yaşamaktan, suyunu içip havasını teneffüs
etmekten onur duyuyoruz. Mersin, bir uçtan bir
uca Türkiye’nin Akdeniz’deki en geniş mekanıdır.
Mersin Limanıyla, tarihi değerleriyle, kültür miraslarıyla, dağıyla, doğasıyla gerçekten yaşanılabilir
bir yeryüzü cennetidir. Böylesine güzel, tarihi ve
kültür mirasına sahip Mersinimize hizmet etmenin
onurunu hep birlikte yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Mersin Tanıtım Günleri boyunca, Türkiye çapında tanınmış sanatçıların yanı sıra yöresel sanatçılar,
ozanlar ve âşıklar sahne aldı, halk oyunları, defileler, sergiler ve imza günleri düzenlendi.
MTOSB
heyeti toplandı
Mersin-Tarsus Organize Sanayi
Bölgesi (MTOSB) Müteşebbis Heyeti,
2016 yılının Nisan ayı toplantısını Vali
Özdemir Çakacak başkanlığında gerçekleştirdi.
Bir süre önce rahatsız geçiren
MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri
Tekli’nin misafir olarak katıldığı toplantıya, Vali Yardımcısı Ali Katırcı, Tarsus
Belediye Başkanı Şevket Can, Tarsus
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ruhi
Koçak ile müteşebbis heyeti üyeleri
katıldı.
Nisan ayında alınan yönetim kurulu
kararları ile ilgili müteşebbis heyet üyelerinin bilgilendirildiği toplantıda,
kararlar hakkında değerlendirilmeler
yapıldı.
Beycan
Üçkardeş
[email protected]
Gerisi Teferruat
Adam vekil olmuş, koca mecliste yumruklaşıyor.
Cumhurbaşkanına tepkili, Putin
ve Rusya'ya yalakalık yapıyor.
Bir dönem Mersin vekilliği yapmış bir zat, Avrupa'da başbakana
İngilizce sual soruyor.
Görende Uganda vekili sanır.
Bana göre tüm bunlar artık ideolojiden çıkıp, çıldırmışlık seviyesine
gelindiğinin göstergesi.
Önce vekiller, sonra bürokratlar,
ardından esnaf, gazeteci, evdeki
annem hepimiz...
Silkelenme vakti gelmiştir artık.
Bırakın bir kenara siyaseti, kavgaları ve hesaplaşmaları...
Bugünün Türkiye'sinde AK Parti,
CHP, MHP ya da HDP hangi partinin iktidar olduğunun da önemi
yok.
Bırakalım hepsini bir kenara
siyaseti, ideolojileri, kavgayı-düşmanlığı, senci-benci tartışmalarını,
yandaş-havuz ya da düşman
medya savaşlarını hepsini bırakalım
bir kenara..
Milli değerlerini maalesef yitirmiş bir toplumun çıldırmışlığını
yaşıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 7
düvelden kurtardığı bu vatanın
evlatlarına hiç yakışıyor mu?
Bu millet, siz biz hepimiz ödeyeceğiz.
Bedel öderken hiç birimizin
ideolojisine, son seçimde hangi
partiye oy verip vermediğimize
bakılmayacak..
Kadınlarımızın baş örtüsü takıp
takmadığı, ya da insanlarımızın içki
içip içmediği bile sorgulanmayacak.
Suriye'de yaşananlardan, Aylan
bebeğin ölümünden, Türkiye'nin
neredeyse tamamında yaşamak
için dilenci olmak zorunda kalan
Suriyeli çocukları, anneleri, babaları, fuhuş batağına düşmek zorunda
kalan kadınların durumundan ders
alamadık mı hala...
Onlarında bir ülkesi vardı dün;
evleri, aileleri, işleri ve düzgün bir
yaşamları bugün vatansız kaldılar...
Bizler “Yurtta sulh cihanda sulh”
diyen ve barış isteyen bir dünya
liderinin, Mustafa Kemal’in Cumhuriyetinde varolmuş ve yaşayan
bir milletiz.
Savaş, kavgalar ölen masum
insanlar…
Bunları istemiyoruz.
Barış isterken, güçlü olanın
önünde biat etmeyecek kadar
yürekli bir toplum olduğumuz gerçeği de gözardı edilmemeli.
Çanakkale zaferi bütün güçlü
uluslar karşısında, inanç, birlik ve
beraberlikle kazanılmıştır...
Aklımızı başımıza almak zorundayız.
Bu ülke bizim.
Bu topraklar bizim.
Türk-Kürt
Arap-Çerkez
Sunni-Alevi
Atatürkçü-Dinci
Muhafazakar-Demokrat
AK Partili-CHP'li
MHP ya da HDP'li
kadın-erkek, genç-çocuk
Topyekün koca bir millet olarak
kendimize gelmek zorundayız.
Atatürk'ün kurup emanet ettiği
Cumhuriyet'in bireyleriyiz.
İçerde kavga edelim, birbirimizi
en acımasız bir üslupta eleştirelim,
yanlışlarımızı çekinmeden korkmadan söyleyelim.
Ama mesele sınırlarımızın dışından geliyorsa, tek vücut olmayı
başaralım..
Unutmayın bu vatan hepimizin.
Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.
Haydi Türkiye, silkin ve kendine
gel...
5
2 MAYIS 2016
25.Bölge Mersin Eczacılar Odası’ndan uyarı...
Mevcut hastanelerin
kapatılması kaygı verici
diğerlerinin kapatılacak olması ise
25.Bölge Mersin
halk sağlığı adına bir fayda getirmeEczacılar Odası
yecektir.
Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklama ile
Temmuz ayında hizKapatılması
mete açılacak olan
ne kadar doğru?
Mersin Entegre SağVeriler göstermektedir ki Mersin
lık Kampüsü’nün
Devlet Hastanesi’nin ve Mersin Kadın
ardından, Mersin
Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin kapDevlet Hastanesi,
asitesi 812’dir. Bu durumda yeni
Kadın Doğum ve
yapılan hastane, kentimize sadece
Çocuk Hastanesi ile
441 yeni yatak kazandırmaktadır.
Coşkun Doğmuş
Hali hazırda şehrimizin yatan hasta
Mezitli Semt Poliklikapasitesi dikkate alındığında, mevği’nin hizmetlerine
cut kurumların kapatılacak olmasının
son verilmesinin
ne kadar doğru olduğunu kamuoyukaygı verici olduğunun vicdanına bırakıyoruz. Aldığı
na dikkat çekildi.
göçle artan nüfusun sağlık ihtiyaçlarıYetkililerin, bazı
nın karşılanması, planlanan kapatmaadımlar atmadan
25.Bölge Eczacılar Odası Yönetim ların ardından mümkün olamayacakönce Mersin gerçe- Kurulu Başkanı Hüseyin Şimşek tır.
ğini bilerek hareket
etmesi gerektiğinin
Hastalar faydalanamayacak
vurgulandığı açıklamada, kentin son yıllardan
Mersin Entegre Sağlık Kampüsü’nün konualdığı göç ile hastane ve yatak kapasitesine
mu sebebiyle, hastalarımızın bu tesisten layıolan ihtiyacın hızla arttığı vurgulandı.
kıyla faydalanamayacağından endişe ediyoruz.
Nüfus bakımından 10.sırada yer alan MerKapatılacak olan iki hastanemizden ve uç
sin’in, hastane yatak kapasitesi bakımından
polikliniklerden 2014 yılında toplam 2 milyon
62.sırada yer aldığının hatırlatıldığı açıklama300 bin vatandaşımız sağlık hizmeti almıştır.
da, şu görüşlere yer verildi:
Bu rakamın yüksek oluşunun en büyük
“Hastane yatak kapasitesi, diğer ülkeler ile
sebebi, hastanelerin ulaşılabilir olmasıdır. Bu
kıyaslanamayacak derecede vahim bir durum- birimlerin kapatılarak, hastaların yeni hastanedadır. Kentimize yeni bir hastane yapılırken,
ye mahkum edilmesi, hastane hizmetlerinden
toplu taşıma vb. yollarla faydalanan düşük ve
orta gelirli vatandaşların sağlık hizmetlerine
ulaşmalarında ciddi bir sorun oluşturacaktır.
Bu durum ayrıca, şehir merkezinde hizmetine devam edecek olan Mersin Toros Devlet
Hastanesi’nde de, kolay ulaşılabilir bir konumda olması sebebiyle kapasitesinin çok üzerinde
hastaya hizmet vermesine neden olacaktır.
Kapasitenin artması demek, sağlık hizmetlerinde kalitenin düşmesi demektir.
Bölge esnafı yok olma tehlikesi ile
karşı karşıya
Ve yine ulaşımın zorlaşması yüzünden, hastalar özel hastanelere yönlendirilmiş olacak ve
maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlarımızın mağdur olmasına neden olacaktır.
Ayrıca hastanelerin kapatılması, şehir merkezinde kayda değer alanların atıl durumda
bırakılmasına, vatandaşlar tarafından bakıldığında alışılagelmiş sağlık hizmetlerinin değiştirilmesine, mevcut hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yarattığı ekonomik hareketlilikten
geçimini sağlayan bölge esnafının ve buna
bağlı istihdamın da yok olmasına neden olacaktır.
Bu sebeple 25.Bölge Mersin Eczacılar Odası
olarak, sağlık hizmetine kolay ulaşımın en
temel hak olduğunu hatırlatıyor ve ‘Hastanem
Yakın, İçim Rahat Olsun’ sloganımızı bir kez
daha hatırlatıyoruz.”
Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan:
"Gözüm kulağım Mersin’de"
İl Teşkilatından Mersin’in her sorununu ve vatandaşın tüm taleplerini kendisine iletmesini isteyen Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan,
“Mersin benim için çok önemli. İl Teşkilatı’ndan ricam,
Mersin’in her sorununu, vatandaşın her talebini bize
iletin. Mersin’de devam eden her projenin takipçisiyim, kimsenin endişesi olmasın. Gözüm kulağım
Mersin’de” dedi.
Teşkilatların sadece seçim zamanı değil, her zaman
sahada olması gerektiğini kaydeden Elvan, “Ak Parti
Teşkilatları olarak aynı hızla çalışmaya devam edeceğiz. Teşkilatımızın seçim dönemlerinin dışında da her
zaman aktif ve halkla iç içe olduğunu gözlemlemekteyiz. Milletvekillerimiz, İl ana kademe ile kadın ve
gençlik kollarının koordineli çalışmaları AK Parti’nin
misyonunu en güzel şekilde yansıtıyor” diye konuştu.
Benim Düşüncem
Şinasi Şirin
[email protected]
Kilis Nereye Gidiyor?
Birkaç ay önce ulusal televizyonların birinde, Kilis’le
ilgili yapılan Belgesel program da, Kilis’te Kilisliler den
çok Suriyelilerin bulunduğu
ve bu kardeşliğin huzur içinde birlikte yürütüldüğü
sunumu yapıldı.
Halkla röportaj yapıldı,
Türk ve Suriyeli insanlarla
görüşüldü.
O program da; insanlar
zor günlerinde birbirlerinden
destek gördüklerini ve
ekmeklerini paylaştıklarını
ifade ettiler.
Her şey çok güzel imrenilecek seviyede bir huzur
görüntüsü vardı.
Şimdi bakıyoruz, Kilis her
gün Suriye tarafından DEAŞ
Terör Örgütü tarafından
bombalandığı söyleniyor.
Bir-iki ay içinde onlarca
vatandaşımız hayatını kaybetti onlarca insan yaralandı,
öğrenciler eğitim almak için
okullarına gitmekten korkar
hale geldiler, hatta bir defasında haberlerde “Vali beyin
çocuğunun okula, bombalamalar yüzünden gitmediği”
söyleniyor.
Yine görüyoruz ki; Kilis
insanı göç etmeye, doğduğu, yaşadığı kenti terk etmeye başladı.
Bu nedir? Bunun anlamı
ne? Kilis nereye gidiyor??
Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Yüksekova, Şemdinli’de söylenenler, Kilis içinde mi geçerli? Kilis yakında
gayrimenkul ve emlak satışlarıyla mı gündeme gelecek? Kimler alacak? Kimlere
satılacak? Neden Kilisli göç
ediyor? Ettiriliyor mu?.
İki ay önce kardeşlik ve
huzurdan söz edilir iken, iki
ay sonra ne oldu da Kilisli
Kilis’i terk etmeyi bile göze
aldı?
Bunu Türk kamuoyu çok
merak ediyor, Türk Milleti
bunun cevabını bekliyor.
KİLİS Nereye Gidiyor??!!!
TÜMSİAD, Siber tehditlere dikkat çekiyor...
Bilişim teknolojileri ve Siber Güvenlik
konularında çalışan uzmanları, teknolojiyi
geliştiren,
güvenliği ve standartlaşmanın
Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği
gereğine
inanan
bilişimcileri 21 Mayıs 2016
(TÜMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehtarihinde gerçekleştirilecek olan panele
met Türker, Suphi Öner Öğretmenevi’nde
düzenlediği basın toplantısı ile, 21 Mayıs’ta davet eden Türker, AKİB konferans salonungerçekleştirilecek ‘Siber Tehditler, Ekonomik da gerçekleştirilecek panele Başbakan YarBoyutu ve Güvenlik Paneli’ öncesinde panel
ile ilgili bilgiler verdi.
Günümüz teknolojisi ile, sahip olunan
bilgi ve varlıkların çoğunu dünyanın her
tarafından ulaşılabilecek bir şekilde, sanal
ortam yardımıyla yönetip kullandığımızı
hatırlatan Türker, “Son yıllarda siber uzay
olarak isimlendirilen sanal ortam, hayatımızı
kolaylaştırdığı gibi, sayısız tehditleri de beraberinde getirmektedir.
Siber Güvenlik; bireysel, kurumsal ve ulusal olarak hepimizin en temel problemlerinden biri olmaya adaydır. Dolayısıyla bu
konuda olabildiğince çok bilgi sahibi olmamız ve olası tehditleri bilerek önlemler almamız hayati öneme sahiptir” dedi.
Mersin Tercüman Özel Haber
dımcısı Lütfi Elvan’ın da katılacağını duyurdu.
TÜMSİAD Mersin Şubesi, Kamu Siber
Güvenlik Derneği ve Mersin Üniversitesi’nin
organizasyonunda gerçekleştirilecek panele, Türkiye’nin önde gelen siber güvenlik
uzmanlarının katılacağını ve program
boyunca ‘Siber Güvenlikte İşbirliği, Kurumların ve Ülkelerin Siber Güvenlik Ekonomisi’
ve ‘Dünya’da ve Türkiye’de Siber Güvenliğin Durumu’ gibi konuların tartışılacağını
sözlerine ekleyen Türker, Siber Güvenlik
Platformuna katılımın ücretsiz olduğunu
hatırlattı.
6
2 MAYIS 2016
Yaşam Gemisi
Melike Zafer
Gürgen
[email protected]
Kötümser’in iyi ile karşılaşması
güçtür; öyle ki zaten başına gelen
ve gelebilecek her şeyin en kötüsünden başlar düşünmeye...
Nick adında demiryolu işçisinin öyküsünü aktarmak istiyorum
size;
Nick güçlü, sağlıklı bir işçidir ve
manevra sahasında çalışır. Arka-
Kötümser...
daşlarıyla ilişkisi iyi ve işini iyi
yapan güvenilir bir insandır. Ne
var ki, kötümser biridir..
Her şeyin kötüsünü bekler ve
başına kötü şeyler geleceğinden
korkar.
Bir yaz günü, tren işçileri, ustabaşının doğum günü nedeniyle
bir saat önceden serbest bırakılırlar.
Tamir için geldiği manevra alanında bulunan bir soğutucu vagonunun içine giren Nick, yanlışlıkla
içerden kapıyı kapatır, kendini
soğutucu vagona kilitler.
Diğer işçiler Nick’in kendilerinden önce çıktığını düşünürler.
Nick kapıyı tekmeler, bağırır, ama
kimse duymaz, duyanlar da bu
tür seslerin sürekli geldiği bir
ortamda olduğu için pek kulak
vermezler.
Nick burada donarak öleceğinden korkmaya başlar.
“Eğer buradan çıkmazsam,
burada kaskatı donacağım” diye
düşünmeye başlar. İçerde yarısı
yırtılmış bir karton kutunun içine
girer ve titremeye başlar.
Eline geçirdiği bir kağıda karısına ve ailesine son düşündüklerini
yazar:
“Çok soğuk, bedenim hissizleşmeye başladı. Bir uyuyabilsem!
Bunlar benim son sözlerim olabilir?...”
Ertesi gün; soğutucu vagonun
kapısını açan işiler, Nick’in donmuş bedenini bulurlar.
Üzerinde yapılan otopsi, onun
donarak öldüğünü göstermektedir. Fakat bu olayı olağanüstü
yapan, soğutucu vagonun soğutma motorunun bozuk ve çalışmı-
yor olmasıdır.
Vagonun içindeki ısı 18 C dir,
ve vagonda bol hava vardır.
Nick’in korkusu,k endini gerçekleştiren bir kehanet oluşturmuştur...
.....
Korku, kaygı, endişe, şüphe,
kötümserlik insanoğluna iyiyi
kazandırmaz...
İyimserliğin yaydığı güzel enerji; ilk başta kişinin ruhunu önemli
ve olumlu yönde besleyeceğinden iyi düşünmekten ayrılmamak
esas olmalıdır.
Sevgiyle...
Mersin Çarşı Esnafından Numan Olcar’a büyük tepki..
“O koltukta nasıl oturuyorsunuz?”
“Kent merkezinde
turist görmedik”
Mersin Çarşı Esnafları Derneği
Başkanı Bekir Algüllü
Mersin Çarşı Esnafları Derneği yönetimi adına bir basın açıklaması yapan
Başkan Bekir Algüllü, Mersin Turizm
Platformu Başkanı Numan Olcar’ı ağır
bir dille eleştirerek, Olcar’ı son bir ay
içerisinde kente gelen iki kurvaziyer
gemisinden Mersin esnafının fayda
görmemesinin tek suçlusu olarak gösterdi.
Gelen gemilerin, yapılan eksik organizasyon ve turistlerin yanlış yönlendirilmesi sebebiyle kent esnafına bir yarar
getirmediğine dikkat çeken Algüllü,
“Şehrimize son bir aydan bu yana 2
adet kurvaziyer gemisi gelmiştir.
Ancak bu gemilerin organizasyonlarından ve gelen turistlerin şehrin içerisine
dağılımı ile ilgili koordinasyonundan
sorumlu olan Mersin Turizm Platformu,
bu görevinin altında ezilmiş ve başarısız olmuştur” dedi.
Kente gelen gemideki turistlerin Tarsus’a götürüldüğünü ve tek bir turistin
kent merkezine giriş yapmadığını ileri
süren Algüllü, şunları söyledi: “18
Nisan 2016’da bir İngiliz kurvaziyer
gemisi, bin 125 yolcusu ve 490 mürettabatıyla Mersin Limanı’na yanaştı. Bu
turistlerden 160’ı Tarsus ve Kızkalesi’ne götürüldü. Geriye kalan ve şehrin
içerisine girmesini arzu ettiğimiz turistler ve mürettebatla ilgili araç ayarlanmamış ve gerekli izinler de alınmamıştır. Son dakikada Mersin Kent Konseyi
Başkanı Yasmina Lokmanoğlu ile
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter
Yardımcısı Hasan Gökbel’in devreye
girmesi ile Mersin Çarşısı, o gün için
30-40 turisti görme şansına sahip oldu.
Tüm bu organizasyonu en ince detayına kadar ayarlaması, düzenlemesi
gereken Mersin Turizm Platformu Başkanı sayın Numan Olcar ise, o sırada
Çevre il ve ilçelerden sektör temsilcileri bir araya geldi...
Silifke Tarım Günleri başladı
yurt dışındadır. Bizim verdiğimiz tepkinin ardından ise Sayın Olcar, sosyal
medya hesabından gelen sayılı turistin
resimlerini paylaşıp, ‘sözde esnafın
görmediği turistler’ şeklinde demeç
vermiştir. Ve yine aynı hesap üzerinden ‘bu kervan yürüyecektir, tabiki
arada ürüyenlerde olacaktır’ ifadesini
kullanmıştır.
“Dolar ve Sterlin’ler
kimlerin cüzdanında?”
Bu noktada Sayın Olcar’a sormak
istiyoruz; Kentin turizminin gelişmesi
yönündeki kaygılarını dile getiren şehrin
esnafına ve bunları dile getiren köşe
yazarlarına yönelik kullandığınız ... ürür
kervan yürür ifadesi, başında bulunduğunuz ve Mersin’i temsil eden platforma
sizce yakışıyor mu?
Her iki kurvaziyer gemisi geldiğinde
de, bu işin koordinasyonunda görevli platformun başkanı olarak, yurt dışında olduğunuz gerçeğini inkar edebilir misiniz?
Tarım sektörü, Silifke’de bu yıl ilki düzenlenen ‘Silifke Tarım Günleri’nde buluştu. Silifke Kaymakamlığı öncülüğünde, İlçe Gıda
Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Silifke
Ticaret ve Sanayi Odası koordinasyonunda,
Toprak Ana Fuarcılık organizasyonunda
düzenlenen Silifke Tarım Günleri, çevre il ve
ilçelerden gelen sektör temsilcilerini bir araya
getirdi.
Ekonomisinin yarısına yakınını tarım sektörü oluşturan Silifke, bu yıl ilki düzenlenen
önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Silifke Tarım Günleri adı altında düzenlenen
organizasyonun açılışına Mersin Ticaret ve
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir,
Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin
Kaynar, çevre illerden oda ve borsa başkanları ile sektör temsilcileri katıldı.
Etkinlik kapsamında muzlu baklava,
çörekotu yağı gibi farklı ürünler katılımcılara
tanıtılırken diğer yandan sektör temsilcileri
gerek tarım makinelerinde gerek seralarda
kullanabilecekleri son teknolojilerle tanıştı.
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Nurettin Kaynar, “Çiftçilerimiz, üreticilerimiz
bu etkinlik ile eğitim, dayanışma ve kaynaş-
Kendi acentanız dışında kalan acentalara, kurvaziyer gemisinin geleceğini bildirdiniz mi? Acenta sahiplerinin bilgilerinin olmadığı söylentileri doğru mudur?
Turizmin geldiği üzücü durumun birinci
sorumlusunun bizzat şahsınız olduğunun
farkında mısınız?
Basına servis ettiğiniz ‘kurvaziyer
geldi, esnafın yüzü güldü, cüzdanı doldu,
binlerce turist çarşıya dolar ve sterlin
bıraktı’ haberleri gerçeği yansıtmamaktadır. Bizim cüzdanlarımız boş. Acaba bu
dolar ve sterlinler kimlerin cüzdanına girmiştir?”
Algüllü, Mersin’in tüm bu yapılanları
hak etmediğini sözlerine ekleyerek,
Numan Olcar’ın görevinden istifa etmesi
gerektiğini ileri sürdü. Algüllü, “İstifa edin
ki, en azından bu kentte bu kadar önemli
turizm organizasyonları yapılır iken, Mersin sevdalıları olan bizlerde gelen konuklara kentin turizm platformu başkanının
nerede olduğunu açıklamak zorunda
kalmayalım” diye konuştu.
ma fırsatı bulacak. Bu nedenle çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Tarımın istihdama ve kalkınmaya katkı
sağlayan stratejik bir sektör olduğunu vurgulayan Kaynar, “İnsanlık var oldukça tarım,
stratejik önemini kaybetmeyecektir. Silifke’nin yüzde 50’si tarımla uğraşıyor. Bu
nedenle bu tür etkinliklerin yapılması son
derece anlamlı” ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin, sanayicilerin yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri bu tür etkinliklerle tanıma
fırsatı yakalayacağını dile getiren Kaynar,
“Hedefimiz önümüzdeki süreçte bölgesel
etkinlikler düzenlemektir” diye konuştu.
Açılışta, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürü Abdullah Süngü, Silifke’nin tarımdaki önemini anlattı. 12 ay aktif üretim yapılabildiğini ifade eden Süngü, özellikle çilek
dendiği zaman akla Silifke geldiğini söyledi.
Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut
ise konuşmasında, “4 mevsim üretim yapıyoruz. Yalnızca çilek ihracatımız toplam ihracatımızın yüzde 40’ını oluşturuyor. Silifke,
gelişen turizme ve sanayiye sahip ama ana
geçim kaynağımız tarım ve bu etkinliği
önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir de tarımın bölge için önemine dikkat çekerek
etkinliğin hayırlı olmasını diledi.
7
2 MAYIS 2016
İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi
Kitabının Ayıpları - 2
Türkçe yazım hataları ve
genel yanlışlar:
- Paragraf düzeni yok. Çocuğa
kuralsızlık aşılar. Paragraf düzeni
metin sonlarında Bilgi Edinelim
bölümlerinde bir daha farklılaşıyor;
tutarsızlıktır, yanlış örnektir.
- Sayfa numaraları ünitenin
önüne getirilmiş. Kural dışıdır.
Sanki ünitenin numarasıymış gibi,
akıl karıştırır.
- Metinlerde punto farkları olan
cümleler, renklendirilmiş cümleler
var; dikkat dağıtır, bütünü görmeyi
engeller. Ayrıca, göz merceği değişik renk ve puntoya göre aniden
kendini açmak veya kısmak zorunda kalacaktır, gözü yorar, fiziksel
olarak göz sağlığına zarar verir.
Bunlar da bir tür çocuğa yönelik
fiziksel saldırıdır.
- Metnin içinde geçen bir kelimeyi resimlendirmek, sh.18’deki
gibi, mercimek kasesi resmetmek;
yazı ile resim kolaj yapılmışsa,
resim alanı açmadan doğrudan
yazının içine resim sokulmuşsa,
burada ciddi sorun var demektir.
Çocuğun aklı resimdeki renkli sıcak
çorbaya gider, yazılanları okuyamaz anlayamaz.
- Metni yarım bırakıp devamı
çocuğa bırakıyor. Bu kitap Türkçe
kompozisyon eğitimi verilen kitap
değildir. Oysa metnin bitişi yazar
tarafından anafikir çıkartacak şekilde tamamlanmış olmalıdır. Çünkü
ünite başlığıyla bağlantısının kurulması lazımdır. Bu eksik kalıyorsa
çocuk yarım kalmışlık duygusu
yaşar, bu da çocukta ruhsal gerilim
yaratır.
-“ Sağlık ne?” gibi hatalı sorular
var. (Sh.18)
Bu başlıkla ilgili açıklama sayfalar
sonra 23.sayfada “meraklısına”
diyerek yapılıyor. Anlam kaymasına yol açan bu durumdur. Yazarın
kavram karmaşası yaratma hakkı
yoktur.
- Ders kitapları içerisinde
“Meraklısına” diye bir bölüm
olmaz. Çünkü her çocuk okusun
diye yazılır kitaplar. Bu metinle hiç
ilgisi yokken Terekemeler hakkında
açıklama yapılmakta, burada da
ana konunun dışına çıkılmaktadır.
- “Sağlık Ne?” sorusuyla başlayan bir metnin sonunu sağlık hakkıyla bitirmesi beklenirken ilgili ilgisiz düşünme sorularından sonra
Terekeme şairin ilgisiz bir şiiriyle
bitiriyor. Bu yapılan çocuğun aklını
dağıtmaktır.
Burada yeri olmayan bir konu
olan ve Türkçe dersinde Lise yıllarında Türk halk şairleri içerisinde ele
alınabilecekken burada durduk
yerde 4.sınıf çocuğuna “Terekeme
şairler” diye bir yeni dosya açıyor;
Türk milletini etnik parçalara ayırmaya yönelik bir çabayla yazıldığını
düşünüyorum.
S.30: “Kırk günün beyliği” adlı
bu masal Kars’tan Urfa’ya kadar
Kürtler ı anlatırmış... Önceki ünitede Terekemelerin, burada Kürtlerin
coğrafi sınırları da anlatılıyor. Hazindir, etnik farklılıkları yetmedi coğrafi
olarak da sınırlar çiziliyor!
S.36: Hazreti Hazer adlı masal
bir önceki “Kırk günün beyliği” adlı
masalın devamıymış... Bir masal
veya bir okuma metni ikiye bölünerek iki ayrı konu başlığı altında verilemez, bütünü parçalayarak işleme
sistemi diye bir şey eğitimde yoktur. Devamı haftaya, dizi film gibi
ve her bölümün adı başka... Dizi
filmlerden ders kitaplarına yeni bir
model transfer edilmektedir. Akıllara ziyan bir yöntem keşfetmişler.
S.65: Hareket ifade eden “zıp
zıp zıplamak” sözcükleri resim gibi
kullanılmış, renkli ve havaya zıplamış gibi farklı düzlemde yazılmış
haldeler. Bir başka metinde de
“bağırmak” bu şekilde hareketlendirilmişti. Yazı ile resim birbirine
disiplin olarak karıştırılamaz, çocuğun aklı karışır.
Aynı metin içerisinde “zehir”
derken zehir şişesi üzerinde
H2SO4 yazısı okunuyor. Sülfirik asit
şişesi metine girdirilmiş; böyle kolaj
yazı olmaz, akla ziyandır. Çocuk da
yazı yazarken aynısını yapmaya kalkarsa bu olacak şey değildir.
-Paragraflarda anlatım birliği
yok. Örneğin sh.69:
“.....Bir kişinin başka bir kişinin
yaşam hakkını ihlal ettiğini gördüğümüzde bunu en yakın güvenlik
birimine bildirebiliriz.
..........insan hakları ile ilgili
sorunların çözümleri için İl ve İlçe
İnsan Hakları Kurullarına başvurulabilir;
.........okul, hastane, çocuk
bakım kuruluş- ları, valilik, kaymakamlık, karakol, itfaiye ve belediye
gibi idarelerle yaşadığınız sorunlarla ilgili olarak Kamu Denetçiliği
Kurumuna (Ombudsmanlık) başvuruda bulunabilirsiniz.
-S.75: Çuvaş masalı bahanesiyle
Hıristiyan olduklarına kadar Çuvaşların etnik özellikleri açıklanıyor. Bu
kitap vatandaşlık kitabı mıdır, etnik
kültürler kitabı mıdır, etno-masal
kitabı mıdır, ülkeler coğrafyası
mıdır, belli değil.
-S.86: Adalet ve Eşitlik ünitesinde, yine “meraklısına”, bir Ermeni
masalıyla bağlantılı olarak tarihi ve
coğrafi Ermenistan anlatılıyor.
Bu kitapla etno-masallar diye
yeni bir anlatı türü ders kitaplarına
girmiş oldu.
S.86: Kapağında “TC Anayasa”
yazan kırmızı kitap metnin içine
papağanın masal içerisinde “söz
veriyorum” demesiyle eşleştiriliyor.
Anayasamızın böyle gelişigüzel
hayvan masalı içerisinde kullanılması doğru değildir. Ayrıca, biri
gerçek biri masal olan iki nesne birlikte resmedilemez, çocuğun aklı
masal ile gerçek arasında bocalar.
S.110: “Başkortostan” Özerk
Cumhuriyeti.... Bu ülkeden bir
masal anlatılıyor. Ancak ülkenin adı
“Başkurdistan” yazılması gerekirken böyle değil. Çocuklar bir başka
yerde bu ülkenin adını farklı görünce şaşıracaktır, aklı karışacaktır;
çocuğu şaşırtmak eğitim değildir.
Metnin içinde nüfusu oluşturan
Başkurtlardan söz ediyor; “Nüfusun
çoğunluğu Başkurt, Kazak ve Tatarlardan oluşmakla birlikte....” diyor.
Bu durumda başlık ile paragraf arasındaki bu belirgin yazım farkı çocuğu iyice şaşırtacaktır.
S.196: “Çocukların aklı başından
gitmiş” cümlesine çizilen resimde
aklı başından gitmek diye bir karikatür var; insanın başının üst kısmı
açık, bir şeyler oradan uçuyor...
Ders kitabında insanı böyle gösteren karikatür yapılması akıl dışı bir
şeydir. Ürpertici böyle bir resme
çocuk baktırılmamalıdır.
Düşünelim Tartışalım soruları:
Çocuğu bıktıracak kadar karmaşık ve uzun sorular var. Pek çok
soruda masaldan yola çıkarak gerçek hayatta “sen de böyle yapar
mıydın” diye soruyor. Çok saçma,
çocuk bir masal okuyor ve arkasından gerçek soruyla muhatap ediliyor, çocuk için algılanması zor bir
durum. Bu bilimsel eğitim değildir.
Çocuğun yaşının üzerinde sorular var. Örneğin:
-“Hapis cezasına çarptırılan biri
kendi yerine başkasının hapis cezası almasını sağlayabilir mi?”
Kitapta çocuğun zihinsel varlığına yapılan saldırı:
Bu kitabın temel yanlışı akıl
dağıtmasıdır. Çocuğa masal ile gerçek hayat arasında git-geller yaşatıyor, çocuğu düş ile gerçek arasında
tutuyor, çocuk iki arada kalıyor, aklı
karışıyor. Çocuğun hayatla bağını
zayıflatan bir durum söz konusudur.
Bu yapılan zihinsel saldırı çocuğa karşı işlenecek en büyük suçtur.
Çocuğun zihinsel varlığını koruma
hakkı diye bir hak tanımına acilen
ihtiyacımız vardır. Bu kitap görünürde başkalarının haklarını öğretiyor, ama bu sırada çocukta kendini
koruyacak akıl bırakmıyor. Bu gerçek bir hak ihlalidir ve ciddi bir suçtur.
Sözcükler arasında bağ kopartmak dikkat dağıtır, algıda azlığa
sebebiyet verir. Kitap boyunca
böyle birçok sessiz mayınla çocuğun aklı darmadağın edilmektedir.
Çocuğun aklını dağıtmaya yönelik
yanlışlar çocuğa yönelik şiddettir,
bunu böyle algılamak gerekir.
Seçilen ilk masal oldukça uyduruk; kirli pasaklı bir insandan masal
kahramanı yapmak hiç akla uygun
değil. Daha kitabın başında çocuk
kahramanı böyle biri olan masalı
okumak istemez. Abuk subuk diyaloglar, sokak diliyle “abla”lı konuş-
Tarhan, Dünya Belediye Başkanları arasında
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Gaziantep'te yapılan Birleşmiş
Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı’nın
(UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu Üyesi ve Meclis Üyesi seçildi.
Mezitli Belediyesi'nin üyesi olduğu
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler
Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı, Genel
Kurul Toplantısı gerçekleşti. Genel
Kurul'a, Mezitli Belediye Başkanı Neşet
Tarhan ve 14 ülkeden yaklaşık 50 belediye başkanı ile 160 yabancı temsilci katıldı.
19 - 21 Nisan tarihleri arasında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğini yaptığı kurulda, yönetim kurulu ve
konsey üyeleri seçimi yapıldı. Gaziantep
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin
UCLG-MEWA Başkanı olurken, Başkan
Tarhan da Yönetim Kurulu Üyesi ve Meclis Üyesi seçildi.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın, UCLG-MEWA'da demokratik yerel
yönetimlerin sesi ve sözcüsü olarak seçilmesi herkes tarafından büyük memnuniyetle karşılandı.
Mezitli'nin adını her platformda duyuracağını dile getiren Başkan Tarhan,
konuyla ilgili kısa bir açıklama yaparak,
"İlçemizin kalkınması ve gelişmesi adına
elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Mezitli'yi seviyor, bu doğrultuda
çalışmalarımız sürdürüyoruz.
Belediye olarak asıl işlerimizin dışında,
ZAYİ İLANI
Beko VZT000/220 - TR EFT 14170511 marka, model ve
sicil numaralı yazar kasamıza ait
ödeme kaydedici cihaz ruhsatını ve levhasını kaybettim.
Hükümsüzdür.
B.Ali GÜL
Mahiye Morgül
[email protected]
www.mahiye.net
malar, vb kötü örneklerle dolu bir
metin ve sonunda abuk subuk
sorular var.
Başı ile sonu arasında hiçbir bağlantı olmayan metinlerle eğitim
olmaz. Yazar buradan insan nedir
sorusuna geçtiğini zannediyor,
ama metnin başlığı ile hiç alakası
yok, çünkü metnin başlığı
“GÜÇLÜ” olanı soruyor; başı sonu
belirsiz bir metindir.
Ünitenin sonunda masalcı hakkında bilgi veriliyor ve ülkesi Dağıstan tanıtılıyor. Bunların bu ders kitabında yer almaması gerekir; çocuk
hangi bilgi hangi kitapta yer alır,
bunları karıştırır. Çünkü bilgiyi tasniflendirme(depolama) zihinsel faaliyet için önemlidir. Bu kitapta bilgiler çocuğun aklını allak bullak
etmek üzere özel olarak karmaşık
hale getirilmiş gibidir.
Kitap boyunca sayısız coğrafi
bölgeden alınmış masallar var ve o
kültürler hakkında tarih bilgisi ekleniyor. Henüz Dünya Coğrafyası,
Anadolu ve Asya Tarihi bilmeyen
4.sınıf öğrencisi bunları anlayamaz,
içselleştiremez.
Kitapta kendi Türk varlığımıza
yok sayarak yapılan saldırı:
Kitapta neredeyse adı geçmeyen her biri bir başka coğrafyada
Türk boyu kalmadı, ancak bir tek
Anadolu’da Türk yok!
Birçok Türk olmayan kadim
Anadolu topluluklarının da adı
geçiyor, ama her nasılsa Türkler
burada yok görünüyor.
Bu kadar çok halk adı geçen bir
kitapta çocuk henüz tarih bilincinin
verilmediği bu yaş seviyesinde,
kendi Türk varlığını güçlü olarak
hissedemez ve erken yaşta kimlik
arayışına girer, aklı dağılır. Kitaba
bu açıdan baktığımızda bu kitabın
başka amaçlarla yazıldığı açıkça
görülmektedir.
l Devam Edecek
Yerel Süreli Yayın
Kuruluş Tarihi : 25.03.2002
Sayı : 648
uluslararası görüşmelerimiz ve bu görüşmelerimizde birlikte oluşturduğumuz iş
birliğinde epey bir yol kat ettik. Bunun bir
örneği de, UCLG-MEWA'nın Genel Kurul
toplantısında Mezitli'nin adını duyurmamız oldu. İlçemizin değerlerini, çıkarlarını
ve vizyonunu güçlendireceğiz.
Dünya ölçeğinde yüksek yerlere taşıyacağız. Ayrıca, UCLG-MEWA Birleşmiş
Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve
Batı Asya Teşkilatı’nda Belediyemizin
adını duyuracak olmanın mutluluğunu
yaşıyor. Mezitlimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
2 MAYIS 2016
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Abdi Satıroğlu
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ayşegül Satıroğlu
Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar (0324) 232 60 90
Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer (0324) 336 24 42
İdare Yeri : Kiremithane Mah.
İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1
No:4 Akdeniz / MERSİN
(Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı)
MESKİ, kanal görüntüleme aracı aldı
Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, Kanalizasyon hatları içerisindeki arızaların tespit edilmesi
amacıyla Kanal Görüntüleme
Aracı aldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Burhanettin Kocamaz, aldıkları
Kanal Görüntüleme Aracı ile kanalizasyon hatları içerisindeki arızaların en kısa sürede tespit edilip,
bakımının yapılacağını söyledi.
Başkan Burhanettin Kocamaz, "
MESKİ tarafından alımı yapılmış
olan Kanal Görüntüleme Aracı
sayesinde yeni açılmış yollara
yapılan altyapı tesislerinin asfaltlama safhasından önce iç kontrolleri, koordinatları eğimi gibi
bilgilere ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Ayrıca hat üzerinde problemli noktalar tespit edilerek asfaltlama çalışması
yapılmadan önce tamiratların yapılması, böylece asfalt tahribinin engellenmesi sağlanacaktır.
Bir başka çalışma alanı da mevcut yağmursuyu hatlarına
Başkent Mektubu
yapılmış olan kanalizasyon bağlantılarının tespiti yapılarak
kanalizasyon hattına aktarılması, böylece deniz kirliliğinin
ve ızgaralardan gelen kanalizasyon kokularının da önlenmesi sağlanacaktır." dedi.
Kurum olarak teknolojik yenilikleri
yakından takip ettiklerini ifade eden Başkan Burhanettin Kocamaz, " Kanal
Görüntüleme Aracı
tarafından çekilen
görüntüler, bilgisayar vasıtasıyla kaydedilmekte ve araç
içerisinde monitör
tarafından da izlenmektedir.
Kanal Görüntüleme
Aracında yer alan robot
kanal içerisinde 300 metre mesafeye kadar hareket etme kabiliyetine sahiptir. Mersin genelinde kanalizasyon arızalarını en kısa sürede tespit etmek
amacıyla kanal görüntüleme ve rehabilitasyon işine başladık. " diye konuştu.
Tel : 0.506. 443 37 30
E-mail : [email protected]
Web Site : www.mersintercuman.com
Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi
Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa
Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN
Mersin Tercüman
Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının
görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir.
İLAN FİYATLARI
Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL
Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL
Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL
Renkli tam sayfa : 2.800 TL
Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL
Renkli çeyrek sayfa 700 TL
st/cm siyah-beyaz: 3 TL
st/cm renkli: 6 TL
Ticari reklamlar pazarlığa tabidir.
Kursiyerler sertifikalandı
‘Dezavantajlı Kadınların İstihdama Kazandırılması Projesi’ kapsamında 12 kursiyer ‘Bilgisayar İşletmenliği’, 80 kursiyer ise ‘Arıcılık’ kursunu başarıyla tamamlayarak sertifika aldı.
Zamanın ruhuna uygun
16.kütüphane açıldı
l Yenişehir Kaymakamlığı tarafından yürütülen ‘Cennetin
Köşeleri Projesi’ çerçevesinde 16.kütüphane, Şevket Pozcu
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açıldı.
Yenişehir Kaymakamlığı tarafından
yürütülen ’Cennetin Köşeleri Projesi’
kapsamında Şevket Pozcu Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi’ne kazandırılan
kütüphane törenle hizmete açıldı.
Törene Yenişehir Kaymakamı
Dr.Mustafa Özarslan, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Kamil Çelebiyılmaz, Okul Müdiresi Hatice Demirelli, idareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.
Törende konuşan Yenişehir Kaymakamı Mustafa Özarslan, program kapsamında 16. okul kütüphanesini sponsorların yaklaşık 20 bin liralık desteği ile
açtıklarını belirterek, "Öğrencilerimizin
küçük yaştan itibaren Kitap okumayı alışkanlık haline getirmesi önemli. Onları
kütüphanelerimize çekmek için okul
kütüphanelerimizin günümüzün şartlarına uygun şekilde tasarlanması çok
önemli.
Özel sektör her mevsim vitrinini ve
ürününü yeniden dizayn ediyor. Kütüphanelerimizi, öğrencilerimiz için çekici
hale getirmek için bizim de zamanın
ruhuna uygun değişimleri okullarımızda
yapmamız gerekiyor" dedi.
Özarslan, konuşmasının ardından
okula kütüphanenin kazandırılmasını
sağlayan okul aile birliği ve okul yönetimini tebrik ederek teşekkür belgesi
verdi.
Mersin Valiliği Sosyal Destek Programı
(SODES) kapsamında, özellikle Mersin’in kırsal
kesimlerinde yaşayan kadınlarımızın istihdama
kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen ve
Akdeniz Girişimcileri Proje Derneği (AGİP) tarafından yürütülen kurslara katılarak belge almaya
hak kazanan kursiyerlere sertifikalarını Mersin
Valisi Özdemir Çakacak’ın eşi Kevser Çakacak
verdi.
Kurs bitiminde düzenlenen sertifika dağıtım
törenine Kevser Çakacak’ın yanı sıra, SODES İl
Koordinatörü Prof. Dr. Nalan Yetim, Mersin
Ekonomi Platformu ile Akdeniz Girişimcileri
Proje Derneği (AGİP) Başkanı Hanife Körünoğlu,
eğitimciler, kursiyerler ve vatandaşlar katıldı.
‘Dezavantajlı Kadınların İstihdama Kazandırılması Projesi’ kapsamında 12 kadın kursiyere
120 saatlik Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ‘Bilgisayar İşletmenliği’, 80 kadın kursiyere ise yine
Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 80 saatlik ‘Arıcılık’
kursu verildi.
Ayrıca kursu başarıyla tamamlayan kursiyerlere, kursta öğrendiklerini katma değere dönüştürebilmeleri için dağıtılacak olan kovanlar da
yine bu proje ile karşılanacak.
Mersin’in birçok kesiminden gelen katılımcıların bulunduğunu ifade eden AGİP Başkanı
Hanife Körünoğlu “ Kırsaldaki kadınlarımız bizler için çok önemlidir. Bundan sonra da bu tür
projeler yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Kevser Çakacak ise, kursiyerleri azimli çalışmalar sonucunda sertifika almaya hak kazanan
kursiyerleri tek tek kutladı.
Sohbet ortamında geçen programda kadın
kursiyerlerden Arıcılığın ilgi alanlarına nasıl girdiği ile ilgili düşüncelerini aldıktan sonra Çakacak, “Bu proje sayesinde yeni bir iş alanına girmiş oldunuz, daha önce bu işi yapanlarınız ise
öğrendiğiniz yeni bilgilerle bu işi çok daha bilinçli ve profesyonel bir şekilde yapabileceksiniz.
Bu alanda özellikle kadınlarımızın yol alması
beni son derece memnun etti.
Kadınlarımızın hangi konuda olursa olsun bilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu proje
çok güzel bir alanda olmuş. Bu nedenle emeği
geçen herkese çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Tören sonunda kursları başarıyla tamamlayarak belge almaya hak kazanan kursiyerlere sertifikaları verildi.
Hastalar el emeklerini sergiledi
Mersin Rotary Kulübü’nün Devlet Hastanesi
Hüseyin Dağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hastaları
ile ortaklaşa düzenlediği Takı ve El Sanatları Sergisi
açıldı. Devlet Hastanesi’nde açılan sergiye katılım
oldukça yoğun olurken, hastaların boş zamanlarında
ürettikleri el emeği ürünler beğeniye sunuldu.
Mersin Devlet Hastanesi’nde düzenlenen sergide, hastalar el emeği göz nuru ürünlerini sergileme
fırsatı yakaladı. Yoğun bir katılımın gerçekleştiği sergiye ayrıca hastanede bulunan hasta yakınları ve
hastalar da ilgi gösterdi.
Sergiyi ziyaret eden Mersin Rotary Kulübü Başkanı Serhan Antalyalı, çok anlamlı bir organizasyonun
içerisinde yer almaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Hüseyin Dağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde bulunan hastalarımızın bu tür el işleri ile
uğraşması ve zamanlarını faydalı bir şekilde kullanması bizleri mutlu etti.
Böyle bir organizasyonun içerisinde bulunmak da
Rotary Kulübü olarak bizlere yakışan bir tutum. Sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum”
dedi.
‘Çocuk Gelinler’ yarışması tamamlandı
l Mersin’den yaklaşık 10 okulun katıldığı kompozisyon
ve şiir yarışmasında dereceye girenler, törenle ödüllendirildi.
Toros Rotary Kulübü tarafından
düzenlenen ve MTOSB tarafından
desteklenen 'Çocuk Gelinler' konulu
kompozisyon ve şiir yarışmasında
dereceye girenler ödüllendirildi.
Toros Rotary Kulübü'nün ‘Çocuk
Gelinler’ konulu kompozisyon ve
şiir yarışmasına Mersin’den yaklaşık
10 okul katıldı.
Mersin Tarsus Organize Sanayi
Bölgesi Konferans Salonu’nda
düzenlenen ödül töreninde konuşan Toros Rotary Kulübü Başkanı
Tufan Ballı, ‘Biz bugün burada farkındalık yaratmak için, çocuklar
gelin olmasın demek için toplandık.
Biz çocuklarımızın önce okumasını,
kariyer sahibi olmasını, sonra gelin
ve anne olmasını istiyoruz.
Bununla ilgili olarak, MTOSB
Bölge Müdürlüğümüz, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu, Şişecam Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü
Ertuğrul Taşdemir ve diğer hocalarımın katkıları, Mersin’deki diğer
okullara da Milli Eğitim Müdürlüğü
vasıtasıyla talepte bulunarak bir şiir
ve kompozisyon yarışması etkinliği
düzenlemek istediğimizi bildirdik.
Sonuç olarak ‘Çocuk Gelinler’
konulu 100 adet kompozisyon ve
şiir tarafımıza ulaştı. Bu bağlamda
yarışmada 1. 2. ve 3.’lük başarısı
elde eden öğrencilerimize ödüllerini takdim edeceğiz. Biz Mersin olarak bu sayıyı daha fazla artırabilirdik.
Fakat buna rağmen yine de başarılı
ve etkili kompozisyonlarımız ve şiirlerimiz var.
Biz Mersin Tarsus Organize
Sanayi Bölgesi ve Rotary Kulüpleri
olarak bu ve buna benzer projelerle
farkındalık yaratmaya devam edeceğiz’ dedi.
Düzenlenen etkinlikte, yarışmada başarı sağlayan öğrenciler, şiir ve
kompozisyon alanında ödüllerini
aldı.
Yarışmada Lise kategorisinde şiir
alanında birincilik ödülünün sahibi
Özel Güney Gelişim Lisesi öğrencisi
Kerem Tercan, ikinci Özel Şişecam
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
öğrencisi Ceyda İnce, üçüncü Özel
Şişecam Mesleki ve Teknik Anado-
lu Lisesi öğrencisi Talha Erdem
oldu.
Ortaokul kategorisinde şiir alanında birincilik ödülüne layık görülen öğrenci ise, Kasım Ekenler Ortaokulu öğrencisi Elif Nur Altınkılıç
oldu.
Lise kategorisinde kompozisyon
alanında birincilik ödülünü, Özel
Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Fatma Nur Hoş,
ikincilik ödülünü Özel Şişecam
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Öğrencisi Hilal Yaren Can, üçüncülük ödülünü ise yine aynı okul
öğrencilerinden Hilal Ezgi almaya
hak kazandı.
Ortaokullar arası kompozisyon
alanında ise, birinci Mersin 3 Ocak
Ortaokulu öğrencisi Ceren İnce,
ikinci Kasım Ekenler Ortaokulu
öğrencisi Narin Aksen, üçüncü
Kasım Ekenler Ortaokulu öğrencilerinden Eylül Yıldız oldu.

Benzer belgeler