rabzon Hurması Yetiştiriciliği

Transkript

rabzon Hurması Yetiştiriciliği
TRABZON HURMASI YETİŞTİRİCİLİĞİ
GİRİŞ
Trabzon hurması (Diospyros kaki L) Dünya’da çoğunlukla subtropik iklim kuşaklarında
yetiştiriciliği yapılan Çin kökenli bir meyve türüdür. Dünya toplam üretimi olan
3.627.575 ton Trabzon hurmasının yaklaşık olarak %70’i Çin’de gerçekleşmektedir.
Kore Cumhuriyeti, Japonya, Brezilya, Azerbaycan, İtalya, İsrail, Özbekistan ve
Türkiye’de de önemli miktarlarda Trabzon hurması üretimi yapılmaktadır (Anonim,
2009).
Trabzon hurmasının anavatanı Çin’dir. 2000 yıldan fazla bir zamandan beri Çin’de
yetiştirilmekte olan Trabzon hurmasının bu yerde 2000 den fazla çeşidi vardır.
Japonya’da 1300 yıl, Kore’de ise 500 yıllık bir geçmişi vardır. 19. yüzyıl sonundan
itibaren Trabzon hurması ılıman iklim bölgesinde yer alan birçok ülkede de tanınmaya
başladı. Önceleri Japonya endüstrisinde hızlı bir gelişme göstermiş ve son yıllarda
ABD özellikle Kaliforniya’da, İtalya, Brezilya, İsrail ve Türkiye’de modern Trabzon
hurması bahçeleri kurulmuştur (Kitagawa ve Glucina, 1984; Yeşiloğlu, 2009).
1. BESİN DEĞERİ VE TÜKETİM ŞEKLİ
Trabzon hurması içeriğindeki vitaminler ve bazı özel besin maddelerinin insanlarda
bağışıklık sisteminin oluşumunda çok önemli katkıları bulunmaktadır.
Trabzon hurması C vitamini, diyet lifi, karatonoid ve polifenoller (tanen) içermesi
nedeniyle çok eski yıllardan beri hem taze hem de kurutularak tüketilen çok önemli
bir besin kaynağıdır. Trabzon hurması meyveleri Çizelge 1’de görüldüğü gibi özellikle
A ve E vitaminleri ile karbonhidratlarca çok zengindir (Anonim, 2011).
Çizelge 1. Trabzon Hurması Meyvesinin Kimyasal Bileşimi (168 g meyvede)
Kalori (kcal)
Protein (g)
Yağ (g)
Toplam karbonhidrat (g)
Kalsiyum (mg)
Fosfor (mg)
Demir (mg)
Sodyum (mg)
Potasyum (mg)
A Vitamini (mcg)
Thiamine (mg)
Riboflavin (mg)
Niacin (mg)
E vitamini (mg)
C Vitamini (mg)
118.00
0.97
0.32
31.23
13.00
29.00
0.25
2.00
270.00
136.00
0.05
0.03
0.17
1.23
12.60
1
Trabzon hurmalarında buruk (tanenli) çeşitler, yumuşatıldıktan ve buruklukları
giderildikten sonra; buruk olmayan çeşitler ise doğrudan yenebilirler veya çeşitli
şekillerde hazırlanarak tüketilebilir.
Trabzon hurması meyveleri, taze tüketim yanında, kurutularak da tüketilebilmektedir.
Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde, kuru maddesi yüksek olan ve taze tüketim için uygun
olmayan çok buruk çeşitlerin meyveleri, bütün olarak veya iki ya da dörde bölünerek
ipe dizilmekte ve güneşte yaklaşık olarak 1 ay süreyle kurutulmaktadır. Ayrıca özel
kurutma dolaplarında (600oC’de 12 saat) da kurutma işlemi yapılmaktadır (Tuzcu
ve Yıldırım, 2000).
Uzakdoğu ülkelerinde meyveler dondurularak, kış ayları boyunca da pazarlanmaktadır.
Ayrıca, marmelat yapımında, kek, püre ve çeşitli soslar, dondurmalar, krema ve
muhallebilerde kullanılmaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984). Ayrıca yaprakları bazı
ülkelerde taze ya da kurutulmuş olarak çay gibi tüketilebilmektedir.
2. ÜRETİM ALANLARI VE EKONOMİK ÖNEMİ
Dünya toplam Trabzon hurması üretimi 3 627 575 ton kadardır. Önemli Trabzon
hurması yetiştiricisi olan ülkeler Çin, Kore Cumhuriyeti, Japonya, Brezilya, Azerbaycan
ve İtalya’dır. İsrail, A.B.D., Yeni Zellanda, Avustralya, İspanya, Gürcistan, Mısır,
Türkiye, İran ve Şili de yetiştiricilik yapılan diğer önemli ülkelerdir. Dünya toplam
Trabzon hurması üretiminin 2 533 899 tonunu Çin, 430 521 tonunu Kore, 244 800
tonunu Japonya, 169 000 tonunu Brezilya, 132 179 tonunu Azerbaycan, 50 000
tonunu İtalya üretmektedir (Anonim, 2009). Türkiye’de ise 2008 yılı verilerine göre
toplam Trabzon hurması üretimi 24 302 ton’ dur.
Trabzon hurması Türkiye’nin değişik bölgelerine uyum sağlamış bir meyve türüdür.
Diospyros cinsi içerinde yer alan Diospyros lotus L. türünün yaygın olduğu bölgelerden
birisi de Karadeniz bölgesidir. Ticari olarak yetiştiriciliği yapılan Diospyros kaki
türünün ülkemize girişi de bu bölgeden olmuş ve bu nedenle “Trabzon Hurması” adını
almıştır. Türkiye’de bu meyve birçok yerde “Cennet Meyvesi, Hurma, Japon hurması
ve amme” olarak da adlandırılmaktadır. Ülkemizde, özellikle turunçgiller, incir, çay
ve fındık yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çoğunlukla ev bahçeleri
içerisinde bireysel ağaç ya da küçük parseller şeklinde yetiştirilmektedir. Trabzon
hurmasında henüz çeşit kavramı tam olarak yerleşmemiştir. Karadeniz, Marmara ve
Ege bölgelerinde Trabzon hurması üretimi çok dağınık, parçalı ve genelde bir bahçe
düzeni içersinde olmayan şekilde yapılmaktadır. Akdeniz bölgesinde ise en yüksek
üretim Hatay, Adana ve Mersin illerinde yapılmakta olup, düzenli bahçeler yaygındır.
Son yıllarda Özellikle Hatay, Adana, Mersin, Kahramanmaraş ve Denizli illerinde
düzenli bahçeler artmaya başlamıştır (Yeşiloğlu ve Yıldırım, 2011).
Türkiye’nin üretiminin % 70.31’i Akdeniz Bölgesi özelliklede Doğu Akdeniz
bölgesinden karşılanmaktadır. En çok üretim Hatay ilinde (6.179 ton) yapılmaktadır.
Daha sonra Mersin (4.833 ton) ve Adana (4.161 ton) illeri gelmektedir (Anonim,
2010).
2
Son yıllarda toplumların tüketim alışkanlığının değişmesi, ayrıca alternatif ürün
arayışları nedeniyle değişik subtropik iklim meyvelerine olan ilgide artış görülmektedir.
Çoğunlukla subtropik iklim kuşağında yetiştiriciliği yapılan meyve türlerinden biri
olan Trabzon hurması yetiştiriciliği birçok ülkede yaygınlaşmaya başlamıştır. Çeşit
özelliklerinin çok büyük farklıklar göstermesi nedeniyle başta buruk olmayan çeşitler
olmak üzere, meyve eti sert; yola dayanıklı ve muhafazaya elverişli; çekirdeksiz ve
koyu turuncu - kırmızı renkli çeşitlerin yetiştirilmesi, bu meyve türünün tüketimini
arttıracaktır. Ancak, bu meyve türlerinin iyi bir performans gösterebilmeleri uygun
ekolojik koşulların belirlenmesine bağlıdır.
Akdeniz Ülkelerinden birisi olan K.K.T.C’de de subtropik iklim meyveleri üretimi için
son derecede elverişli iklim koşulları ve olanakları bulunmaktadır. Ancak, tüm bitkisel
üretimde olduğu gibi meyve türlerinin hepsinin bütün bölgelerde aynı verimlilik ve
kalite özelliklerini gösteremedikleri bilinmektedir. Bölgeler arası ve hatta aynı iklim
bölgesi içerisinde farklı ekolojik koşulların etkileri görülebilmektedir. Bu nedenle
değişik subtropik iklim meyve türlerinin ekolojik istekleri ile bölge ekolojisine adapte
olabilme özelliklerinin araştırılarak hangi türlerin daha iyi gelişme ve verimlilik
göstereceğinin belirlenmesi ekonomik bakımdan da büyük önem taşımaktadır.
KKTC’de subtropik iklim meyveleri üretimi için son derecede uygun ekolojik koşullar
bulunmaktadır. İklim yapısının uygun olması ve ürün çeşitlemesi alternatifleri
bakımından Trabzon hurması yetiştiriciliğinin de KKTC’nin meyvecilik deseninin
zenginleşmesine büyük katkısı olacaktır.
3. ANAVATANI
Dünya’da çoğunlukla subtropik iklim kuşaklarında yetiştiriciliği yapılan bir meyve
türü olan Trabzon hurmasının anavatanı Çin’dir. Ancak, çok eski tarihlerde Kore
ve Japonya’ya getirilmiştir. Bugün Dünyada en fazla yetiştiriciliği de bu ülkelerde
yapılmaktadır.
Trabzon hurmasının içinde yer aldığı cins olan Diospyros, çoğunluğu tropik ve
subtropik iklim bölgelerinde doğal olarak bulunan yaklaşık 400 tür içermektedir ve
sadece 4 türü ticari olarak yetiştirilmektedir (Spongberg, 1977; Kitagawa ve Glucina,
1984).
4. SİSTEMATİKTEKİ YERİ
Familya
Cins
Tür
: Ebenaceae
: Diospyros
: Diospyros kaki Linn.
Ebenaceae familyası, Diospyros cinsi içerisinde yer alan Trabzon hurması çok eski
zamanlarda “Zeus’un meyvesi” olarak isimlendirilmiş ve kutsal meyve olarak kabul
edilmiştir. Meyvelerinin görünümlerinin güzelliği ve tatlarının mükemmelliğinden
dolayı bu isimlendirmenin yapıldığı bildirilmektedir (Kitagawa ve Glucina, 1984;
Onur, 1990).
3
Trabzon hurmasının 4 önemli türü bulunmaktadır.
1. Diospyros kaki L: Meyveleri taze veya işlenerek tüketilen tüm Trabzon hurması
çeşitleri bu tür içerisindedir. Kökeni Çin’dir. Japonya ve Kore’de en yaygın olduğu
ülkelerdir.
2. Diospyros lotus L: Kökeni Asya’dır ve sadece anaç olarak değeri vardır. Tanen
kaynağı olarak da kullanılmaktadır.
3. Diospyros virginiana L: Kökeni Kuzey Amerika’dır. Sadece anaç olarak değeri
vardır ve özellikle Amerika’da anaç olarak kullanımı yaygındır. Tanen kaynağı olarak
da kullanılmaktadır.
4. Diospyros oleifera Cheng.: Kökeni Çin’dir. Tanen kaynağı ve anaç olarak
kullanılmaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984).
5. BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
5.1. Ağaç Yapısı
Çeşitlere göre değişmekle birlikte 8 m’ye kadar büyüyebilen dik, yarı dik ve yayvan
taçlı ağaçlar oluşturabilen bir türdür (Şekil 1).
Şekil 1. Trabzon hurması ağaç tacının genel görünümü.
5.2. Kök
Trabzon hurmasının kök yapısı anaç olarak Diospyros kaki, Diospyros virginiana
ve Diospyros lotus çöğürlerinin kullanılmasına göre değişmektedir. Diospyros kaki
çöğürleri anaç olarak kullanıldığında baskın bir kazık kök ve az miktarda saçak
kök; Diospyros virginiana ve Diospyros lotus anaçları ise bol miktarda saçak kök
4
oluşturmaktadırlar (Onur, 1990; Miller ve Crocker,1992; Tuzcu 1998; Tuzcu ve
Yıldırım, 2000).
5.3. Dal Yapısı ve Sürgün Özellikleri
Ağaçları dik, yarı dik veya yayvan olarak gelişir. Çeşitler arasında önemli farklılıklar
bulunmaktadır. İlkbaharda oluşan taze sürgünler tüylü ve açık yeşil renklidir;
yaşlandıkça gri - kahverengi renk alırlar. Dikimden sonraki ilk yıllarda fazla miktarda
obur dal oluşur daha sonra obur dallar yerine kısa meyve dalları oluşmaya başlar
(Şekil 2).
Yapraklanma çeşit ve bölgeye bağlı olarak mart ayı ortası veya nisan başında olur.
Sürgünler uzamaya başlar ve 4-6 hafta sonra durarak pişkinleşmeye başlarlar
(Kitagawa ve Glucina, 1984).
Şekil 2. Trabzon hurmasında verimli bir dalın görünümü.
5.4. Yapraklar
Basit yapraklı bir türdür ve yaprak şekli oval ya da sivri olmaktadır. Yapaklar
genellikle 5- 15 cm uzunluğunda ve 5 – 10 cm genişliğindedir. Yaprak kenarları
düzdür. Yapraklar ve orta damar kalın, yaprak sapı kısadır. Trabzon hurması
Kışın yapraklarını dökmektedir. Çeşide bağlı olarak Trabzon Hurması yaprakları
Sonbaharda yeşilden sarıya, bazı zamanda kırmızıya kadar değişim gösterir.
Yapraklar ne kadar uzun süre yeşil kalırsa ertesi yılın meyve verimi için o kadar iyidir.
Don, rüzgar veya hastalıklar nedeniyle meydana gelecek erken yaprak dökümü
mevcut meyvelerin küçük kalmasına neden olduğu gibi; ertesi yılda küçük çiçeklerin
oluşmasına dolayısıyla meyvelerin irileşmemesine ve düşük meyve verimine neden
olur (Kitagawa ve Glucina, 1984; Yeşiloğlu ve Yıldırım,2011).
5
5.5. Çiçekler
Trabzon hurmasında dişi çiçek, erkek çiçek ve hermafrodit çiçek görülebilir (Şekil
3). Ayrıca Trabzon hurması ağaçları monosi, diosi ve poligami gösterebilir. Bununla
beraber, önemli hurma çeşitleri yalnızca dişi çiçek oluşturmaktadırlar. Dişi çiçekler
bireysel ve daha iridirler. Dişi çiçekler, erkek çiçeklerden daha iri ve koyu renkli
kalikse sahip olmalarıyla erkek çiçeklerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
Erkek çiçeklerde yumurtalık fonksiyonel değildir; küçük, zayıf yeni sürgünlerin
yaprak koltuklarında 2 - 3’lü çiçek salkımları şeklinde oluşurlar. Dişi çiçeklerden çok
küçüktürler.
Hermafrodit çiçekler ise erkek çiçekler arasında nadiren oluşur ve genelde 3 lü çiçek
salkımında ortada bulunur; irilik ve diğer özellikler bakımından erkek ve dişi çiçek
arasındadır.
Dişi çiçekler partenokarp meyve oluşturabilir. Bununla beraber, meyve dökümünü
azaltmak ve meyve kalitesini iyileştirmek için özellikle buruk olmayan çeşitlerde
tozlanma istenir.
Bazı çeşitler yıldan yıla değişen miktarlarda dişi ve erkek çiçek oluşturur; bazen
erkek çiçek miktarı çok az olur, bazı yıllar ise erkek çiçek oluşturmayabilir. Bununla
beraber birkaç çeşit düzenli olarak her yıl erkek çiçek oluşturmaktadır. Bunlardan
tozlayıcı olarak yararlanılır (Kitagawa ve Glucina, 1984).
Şekil 3. Trabzon hurmasında dişi çiçek (solda) ve erkek çiçek (sağda).
5.6. Meyve
Meyve iriliği, rengi ve şekli bakımından çeşitler arasında büyük farklılıklar bulunur.
Meyve ağırlığı 50 – 300 g arasında değişir. Genelde meyve şekli çeşitlere göre
konik, uzun konik, yuvarlak ve basık arasında değişim göstermektedir. Bazı çeşitlerin
meyvelerinde köşelilik, bazılarında meyve etrafında bir bilezik bulunmaktadır. Derim
olumunda meyve kabuğu rengi yeşilimsi-sarı, turuncu-sarı, turuncu, turuncu-kırmızı;
fizyolojik olgunlukta ise turuncu, koyu turuncu, kırmızı-turuncu, kırmızı olabilmektedir.
Döllenme çekirdeklilik üzerinde önemli rol oynar. Partenokarp meyveler olduğu gibi
6
çok çekirdekli çeşitler de bulunmaktadır. Çekirdeksizlik istenilen önemli özelliklerden
birisidir. Trabzon hurmaları meyve özellikleri bakımından iki ana grup oluştururlar;
1. Meyve eti buruk (kekre) olanlar
2. Meyve eti buruk (kekre) olmayanlar
Her bir ana çeşit grubu ise tozlanma durumlarına göre iki gruba ayrılmaktadır:
- Kararsız olanlar: Bu gruba giren çeşitlerde tozlanmadan sonra oluşan çekirdekler
nedeniyle meyve et rengi değişerek çekirdek oluşan yerlerde kahverengiye döner.
(Şekil 4). Tozlanma zayıf olduğunda ve tek bir çekirdek meydana geldiğinde
çekirdeğin çevresinde koyu bir alan oluşmakta, fakat diğer kısımlar açık renkli
kalmaktadır. Çekirdeksiz olduğunda ise meyve et rengi açık renkli (açık sarı-sarı)
olmaktadır.
- Karalı olanlar: Kararlı grupta yer alan çeşitlerde tozlanmadan sonra oluşan
çekirdekler nedeniyle meyve et rengi değişmez. Tozlanmadan sonra çekirdek oluşsa
da meyvenin et renginde herhangi bir değişme olmaz.
Şekil 4. Trabzon hurmasında tozlanma sonucu çekirdek oluşumuna bağlı olarak
meyve et renginin değişmesi.
Meyve et rengi döllenme sonucu oluşan çekirdeklerden etkilenmeyen ve kekre
olmayan çeşitler önemli ticari çeşitlerin genel özellikleridir. Kekre olanlar içerisinde
ise meyve eti kararlı olanlar tercih edilmektedir.
Kekre çeşitlerde meyve etinde kekreliğe neden olan çözünebilir tanenler meyve
yumuşamaya başlayarak yenebilir duruma gelince azalarak yok olmaktadır. Kekrelik
değişik kimyasal uygulamalar ile uzaklaştırılabilir. Kekre olmayan çeşitlerde meyve
eti sert olduğunda da meyve yenebilir durumdadır.
5.6.1. Meyve Büyüme Dönemleri
Trabzon hurmasında 3 meyve büyüme dönemi bulunmaktadır.
7
1. Dönem (Mayıs - Temmuz sonu): Önce hücre bölünmesi olur (mayıs). Mayıs
sonundan itibaren hem hücre bölünmesi hem de hücre büyümesi olur.
2. Dönem (Ağustos): Hem hücre bölünmesi hem de hücre büyümesi olur.
3. Dönem (Eylül-Ekim): Hücre bölünmesi ve büyümesi olur (Kitagawa ve Glucina,
1984).
5.6.2. Meyve Dökümü
Trabzon Hurması meyvelerinde çiçeklenmeden sonra çok sık meyve dökümü olur.
Genelde 3 döküm dönemi vardır. En şiddetli döküm taç yaprak dökümünden kısa
bir süre sonra başlar ve 2-3 hafta devam eder. Döllenme sonucu meydana gelmiş
meyvelerde döküm önemli ölçüde azalır.
Trabzon Hurmasında meyve dökümüne neden olan diğer faktörler yetersiz
güneşlenme ve aşırı sürgün büyümesidir. Yaprak dökümüne neden olacak kadar
şiddetli olmayan su stresi (kuraklık) meyve dökümüne neden olamamaktadır.
Meyvelerin aşırı fizyolojik döküm problemi özellikle genç güçlü büyüyen ağaçlarda
gübre uygulamasını düzenlemek, güneş ışığının girişine olanak vererek budama
yapmak ve gerekli tozlanmayı sağlamak suretiyle azaltılabilir (Kitagawa ve Glucina,
1984).
5.6.3. Kaliks Ayrılması
Kaliks ile meyvenin birleştiği yer boyunca bazen meydana gelen yarılmalardır. Fakat
parçalar birbirinden ayrılmazlar. Yarılmanın şiddetine bağlı olmakla birlikte, genelde
meyve kalitesini önemli ölçüde düşürür. Görünmeyen siyah veya koyu kahverengi
delikler oluşur ve bu kısım mantarlar için bir giriş kapısı olarak rol oynar. Ayrıca, kaliks
ayrılması meydana gelen meyveler çoğunlukla erken renklenir ve bu renklenme
çoğu zaman düzenli değildir.
Kaliks yarılması meyvenin 3. büyüme döneminde meydana gelir. Kaliks 2. meyve
büyüme dönemi sonunda büyümesini tamamlar, fakat meyvenin alt kısmı hasada
kadar büyümeye devam eder. Kaliks ayrılmasının nedeni henüz saptanamamış
olmakla beraber, kaliks ile meyvenin alt kısmı arasındaki büyüme dengesizliğinin
etkili olan önemli faktörlerden birisi olduğu sanılmaktadır.
Kaliks ayrılmasını önleyecek bir metot henüz yoktur. Fakat iri kalikse sahip nispeten
iri meyvelerde kaliks ayrılması çok daha azdır. Bu nedenle küçük kaliksli meyveleri
elle seyreltmek bu bozulmayı azaltmaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984).
6. BAZI ÖNEMLİ TRABZON HURMASI ÇEŞİTLERİNİN ÖZELLİKLERİ
Çeşit özelliklerinin çok büyük farklıklar göstermesi nedeniyle başta buruk özellik
göstermeyen çeşitler olmak üzere, meyve eti sert, yola ve muhafazaya elverişli,
çekirdeksiz ve koyu turuncu - kırmızı renkli çeşitlerin üretilmesi, bu meyve türünün
tüketimini arttıracaktır.
8
Subtropik iklim meyveleri son yıllarda dünyada pazar imkanı hızla artmakta olan
bir meyve grubunu oluşturmaktadırlar. Ancak, dünya pazarlarında önemli yer
alabilen bu meyve türlerinde kaliteli yetiştiriciliğe en elverişli ekolojik bölgelerde
ulaşılabilmektedir.
K.K.T.C. ekolojik koşullarına adapte olabilecek subtropik iklim meyve türlerinin
adaptasyon çalışmaları ile belirlenmeleri, ürün çeşitliliğinin artırılması açısından çok
büyük öneme sahiptir. Bazı subtropik meyve türleri son yıllarda dünya meyveciliğinde
çok büyük değer ve önem kazanmıştır. Bu nedenle, KKTC’nin meyveciliğinin
değişik meyve türleri ile zenginleştirilmesi ve bu meyve türlerinin yaygınlaştırılması
ekonomiye büyük katkılar sağlayacaktır.
KKTC nin iklim ve toprak yapısı incelendiğinde Trabzon hurması yetiştiriciliği için
uygun olabileceği anlaşılmaktadır. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümünde yapmış olduğumuz çalışmalarda öne çıkan ve KKTC ekolojisi
itibariyle ümitvar olduğunu düşündüğümüz Trabzon hurması çeşitleriyle 1999
yılında KKTC’de Türkmenköy’de Tarım ve Orman Bakanlığı Türkmenköy Tarımsal
Araştırma ve Deneme İstasyonunda bir adaptasyon parseli kurulmuştur (Şekil 5 ve
6).
Meyvecilik açısından çok önemli bir bölge olması sebebiyle Güzelyurt’da da 10
çeşit ile 2004’de bir çeşit denemesi kurulmuştur. Bitkiler gençtir ve çeşitlerin henüz
meyveye yattığı için herhangi bir sonuç verilememektedir.
K.K.T.C. koşullarında yürütülen bu çalışma ile Kıbrıs ekolojik koşullarına adapte
olabilecek Trabzon hurması çeşitlerinin gösterdikleri verim ve pomolojik özellikler ile
bazı bitkisel özelliklerinin saptanması ve bu şekilde KKTC için en uygun çeşitlerin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma çerçevesinde denemeye alınan çeşitler ve
özellikleri aşağıda verilmiştir.
9
Şekil 5. Türkmenköy bölgesindeki Trabzon hurması çeşit adaptasyon parselinden
görünüm
Şekil 6. Türkmenköy bölgesindeki Trabzon hurması çeşit adaptasyon parselinden
görünüm
10
6.1. Meyve Eti Kekre Olmayan Çeşitler
6.1.1. Fuyu
Dünyada da yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir. Meyveleri iri (200 g), basık yuvarlak
şekilli ve köşelidir. Meyve kabuğu sert ve oldukça parlak, turuncu - kırmızı renklidir.
Sıcak bölgelerde yetiştirildiği zaman koyu kırmızı renk almaktadır. Meyve et rengi
açık sarı-turuncu renklidir. Fuyu meyve eti tozlanmayla değişmeyen (kararlı) ve kekre
olmayan bir çeşittir. Meyve kalitesi çok yüksek ve depolanabilme özelliği çok iyidir.
Partenokarp meyve oluşturma eğilimindedir, fakat partenokarp meyvelerde renk
gelişiminin homojen olmaması ve meyve dökümlerine duyarlılığın artması nedeniyle
tozlayıcı (baba) çeşide gereksinim duyar. Dallar sarkık büyüme eğilimindedir.
Ağaçları oldukça kuvvetli, verimlidir; ekim ayında olgunlaşır (Yeşiloğlu ve Yıldırım,
2011).
,
6.1.2. Hana Fuyu
Meyveleri oldukça iri, basık yuvarlak şekilli ve köşelidir. Meyve kabuğu sert
ve oldukça parlak, turuncu - kırmızı renklidir. Meyve et rengi açık sarı - turuncu
renklidir. Hana Fuyu meyve eti kararlı ve kekre olmayan bir çeşittir. Meyve kalitesi
çok yüksektir. Partenokarp meyveler oluşturur. Ağaçları orta kuvvetli, verimli ve orta
erkenci bir çeşittir (Miller ve Crocker,1992).
11
6.1.3. Jiro
Kekre olmayan çeşitler içerisinde en iri meyveleri oluşturur. Meyve ağırlığı ortalama
230 g olmaktadır. Fuyu çeşidinden daha iri meyveleri vardır. Meyveleri kutuplardan
basıktır. Meyvede kaliks kısmından meyve ucuna doğru giden 4 adedi çok belirgin
8 dilim görülür. Jiro kararlı bir çeşittir. Partenokarpik yani çekirdeksiz meyveler
oluşturur. Mükemmel meyve kalitesine rağmen, bazen meyve uç kısmında halkalar
şeklinde kabuk çatlamaları görülür. Ağaçları dikine büyümektedir. Erkenci bir çeşittir.
Ekim ortasında olgunlaşmaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984; Tuzcu ve Yıldırım,
2000).
6.1.4. Jiro C 24276
Meyveleri oldukça iridir. Meyve et rengi tozlanmaya göre değişmemektedir.
Partenokarpiye eğilimi orta derecededir. Meyveleri basık–yuvarlak, meyve kabuğu
derim döneminde turuncu–yeşil, fizyolojik olgunlukta turuncu–kırmızıdır. Meyve
kalitesi yüksektir. Ağaçları orta kuvvetli ve çok verimlidir. Orta mevsim çeşididir
(Bellini ve Giordani, 1998; Yeşiloğlu ve ark., 2004).
12
6.1.5. Suruga
Meyve et rengi tozlanma ile değişmeyen ve kekre olmayan bir çeşittir. Meyveleri
iridir. Geççi bir çeşittir. Geççiliği nedeniyle daha sıcak bölgeler için uygundur. Meyve
şekli yuvarlak - basık, parlak turuncu - kırmızı renklidir. Meyve eti rengi açık sarı
ve tatlıdır. Meyve kalitesi mükemmel ve meyveleri depolamaya uygundur. Genç
ağaçlardaki meyveler kaliks ayrılmasına duyarlıdır (Kitagawa ve Glucina, 1984).
6.1.6. O’Gosho
Meyve et rengi tozlanma ile değişmeyen ve kekre olmayan bir çeşittir. Orta irilikte
(150 g) meyveler oluşturan, yüksek verimli ve çok kaliteli bir çeşittir. Meyveleri
yuvarlak - konik arasında, meyve kabuğu turuncu - kırmızı renkli, meyve eti kaliteli
ve çok tatlı olan bir çeşittir. Düzenli meyve tutumu vardır ancak, hasatönü dökümlere
eğilimli bir çeşittir. Orta erkencidir ve Fuyudan biraz daha erken olgunlaşmaktadır
(Kitagawa ve Glucina, 1984; Tuzcu,1998; Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
13
6.1.7. Tipo Kaki
İtalya’da yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir. Meyve eti tozlanma ile değişen ve
kekre olmayan çeşitlerden biridir. Meyveleri orta – iri ve yuvarlaktır. Meyve kalitesi
yüksek ve et rengi kahverengidir. Ağaçları kuvvetli, düzenli ve yüksek verimlidir.
Orta mevsim çeşididir.
6.2. Meyve Eti Kekre Olan Çeşitler
6.2.1. Hachiya
En yaygın kullanılan çeşitlerden biridir. Meyve eti tozlanma ile değişmeyen ve kekre
olan çeşitlerden biridir. Meyveleri iri (230 g) olup, Japonya’da kurutmalık çeşit olarak
kullanılan bir çeşittir. Dikdörtgen-konik şekilli ve meyvenin uç kısmı yuvarlak olan
bir çeşittir. Meyve kabuğu turuncu renktedir. Meyve kalitesi yüksek, olgun dönemde
hem tatlı hem de aromalıdır. Meyvelerinde birörneklilik sorunu bulunmaktadır. Orta
mevsim–geççi bir çeşittir. Kuvvetli ve dikine büyüyen ağaç yapısı vardır (Kitagawa
ve Glucina, 1984; Miller ve Crocker,1992).
6.2.2. Tuzcu
Meyveleri orta iridir. Meyve eti tozlanma ile değişmeyen ve kekre olan çeşitlerden
biridir. Partenokarpiye eğilimi yüksektir. Meyve şekli yuvarlak, meyve eti rengi
turuncu-kahverengidir (Yeşiloğlu ve ark., 2004).
6.2.3. Shokaku
Meyveleri orta iridir. Meyve eti tozlanma ile değişmeyen ve kekre olan çeşitlerden
biridir. Partenokarpiye eğilimi yüksektir. Ağaçları kuvvetli ve verimlidir. Meyve şekli
yuvarlak, meyve eti rengi turuncu-kırmızıdır (Yeşiloğlu ve ark., 2004).
14
7. TRABZON HURMASININ EKOLOJİK İSTEKLERİ
7.1. İklim İstekleri
Trabzon hurması iklim koşullarına adaptasyonu en yüksek olan meyve türlerinden
birisidir. Subtropik iklim meyvesidir. Ancak, Kışın yaprağını döktüğü için Kışın düşük
sıcaklıklara diğer subrtropik meyve türlerine göre daha dayanıklıdır; sıcak ve ılıman
iklim koşullarına da iyi uyum gösterir. Genel olarak - 12oC a kadar dayanabilmekle
birlikte -18oC’ye kadar dayanan çeşitler de bulunmaktadır. Kışın soğuklarına
dayanıklı olmasına rağmen, aktif dönemde bitki dokuları İlkbahar geç ve Sonbahar
erken donlarından zarar görür. İlkbaharda gözlerin sürdüğü aktif dönemdeki
soğuk zararı için kritik sıcaklık - 3oC’ dir. Sonbaharın erken donları meyvelerde
lekelenmelere, erken yaprak dökümüne neden olur ve meyve içeriği hızlı bir şekilde
azalır. Trabzon hurması subtropik koşullarda, ekstrem derecede sıcak bölgelerde ve
nemli bölgelerde yetişebilmektedir. Trabzon hurması genel olarak turunçgiller, incir,
badem, şeftali ve kayısının yetişebildiği yerlerde yetiştirilebilir. Bununla beraber,
düşük Kış sıcaklıklarının ve soğuk rüzgarların en az olduğu yerler; iklimin ılıman
olduğu kıyılara yakın yerler ve tepelerin yamaçları yetiştiricilik için en uygun yerlerdir.
Trabzon hurmasının sıcak bölgelerde yetiştiriciliğinde başta güneş yanıklıkları
olmak üzere düşük nem oranından kaynaklanan olumsuz etkilenmeler söz konusu
olabilmektedir. Sıcak iklime sahip bölgelerde güneş yanıklığına neden olmamak için
ortası açık şekiller verilmemelidir. Çevre koşullarından etkilenmenin düzeyi çeşitler
arasında büyük farlılıklar gösterebilmektedir (Kitagawa ve Glucina, 1984; Bellini,
1979; Yeşiloğlu ve Yıldırım, 2011).
15
Soğuklara gereksinimi düşüktür. +7.20oC’nin altında geçen 200-400 saatlik süre
soğuklama gereksinimini karşılamak için yeterli olmaktadır. Trabzon hurmasında
soğuklama gereksinimi düşük olduğu için geç gelen Kış soğukları nedeniyle geciken
yaprak dökümü bir sorun oluşturmaz. Bununla beraber, soğuklama ihtiyacının kısa
olması erken ilkbahar donlarının bazı bölgelerde zarar vermesine neden olabilir.
Buruk olmayan çeşitlerin (Fuyu, Jiro gibi) meyvelerini olgunlaştırabilmeleri için
buruk olanlara (Hiretanenashi) göre daha yüksek sıcaklık toplamına gereksinimleri
vardır. Bu nedenle, buruk olmayan tipler daha çok ılıman yerlerde yetiştirilmelidir.
Buruk olmayan tipler serin koşullarda yetiştirildiği zaman, burukluğu tamamen
kaybolmayan meyveler oluşturma eğilimi ortaya çıkmaktadır. Meyveler uygun bir
şekilde olgunlaşmamakta, şeker içeriği düşmekte ve zayıf bir renk oluşumu meydana
gelmektedir. Öte yandan, buruk olan tipler kalite anlamında nispeten serin bölgelerde
yetişmektedir. Buruk olan tiplerde sıcak bölgelere gidildikçe tad yavanlaşmaktadır.
Trabzon hurması ağaçları yüksek oransal nemi isterler ve en kaliteli meyveler nemli
bölgelerden elde edilir. Hava neminin az olduğu yerlerde sulamalara dikkat edilerek
iyi bir verim ve kalite sağlanır.
Genç sürgünler taze oldukları için İlkbaharda esen rüzgarlardan kolaylıkla zarar görür.
Dalları çok gevrektir. Bu nedenle, şiddetli rüzgar meyve yüklü dalların kırılmasına
neden olur. Bunu önlemek için dallar çatal ve hereklerle desteklenmeli, rüzgarkıran
bitkiler dikilmelidir. Yeterli miktarda rüzgarkıran olmayan bahçelerde Yaz sonu ve
Sonbaharda esen şiddetli rüzgar nedeniyle ağaçlarda yaprak dökümü erken olur. Bu
da meyvedeki şeker içeriğinin düşürerek meyve kalitesinin azalmasına, ayrıca ertesi
yıl verimin düşmesine neden olur. Ayrıca, fazla rüzgar alan yerlerde Sonbaharda
olgunluk döneminde meyve, yaprak ve dalların birbirine sürtünmesinden dolayı
meyveler zarar görür ve meyve kalitesi düşer.
7.2. Toprak İstekleri
Trabzon hurması toprak istekleri bakımından oldukça geniş adaptasyona sahiptir.
Çok hafif topraklardan ağır topraklara kadar çok değişik toprak tiplerine de uyum
sağlar. Ancak, Trabzon hurması için en uygun toprak orta ağır, organik maddece
zengin, drenajı iyi olan derin topraklardır. Toprak pH’ sı 6.5 - 7.0 olan topraklar
yetiştiricilik için iyi sonuç verir.
8. TRABZON HURMASI ANAÇLARI VE ÇOĞALTILMASI
8.1. Anaçları
Trabzon hurmasının 3 değişik türü anaç olarak kullanılmaktadır.
1. Diospyros kaki L: Çin kökenli olan bu tür meyveleri yenen Trabzon hurması
çeşitlerinin yabani formudur. Kuvvetli büyüyen, tüm çeşitlerle iyi uyuşma gösteren
ve birörnek çöğür veren bir anaçtır. D. kaki çöğürleri birkaç yan kök ve uzun bir kazık
kök oluşturmaktadır. Kök kanserine (Agrobacterium tumefaciens) dayanıklıdır. Aşırı
16
toprak nemine duyarlıdır ve zayıf drenajlı topraklara dayanıklı değildir. Ülkemizde
daha çok Diospyros kaki’nin çöğürleri anaç olarak kullanılmaktadır.
2. Diospyros lotus L: Diospyros lotus özellikle kekre çeşitlerle iyi uyuşma
göstermektedir. Ancak üzerine aşılı çeşitlerde bazen aşırı meyve dökümleri
olabilmektedir. Çin, İtalya ve Kuzey Japonya’da anaç olarak kullanımı yaygındır.
Çünkü kuvvetli büyüyen birörnek çöğürler oluşturmakta ve soğuklara D. kaki’den
daha dayanıklıdır. Ancak, kök kanserine (Agrobacterium tumefaciens) D. kaki’ye
göre daha duyarlıdır. Kurak şartlara dayanıklıdır. Bu anacın çöğürleri yavaş
büyüme göstermektedir (Schroeder, 1950; Kitagawa ve Glucina, 1984 ve Miller
ve Crocker,1992). D. lotus’un özellikle Fuyu, Jiro, Izu, Suruga ve Gosho gibi
tozlanmadan sonra meyve eti rengi değişmeyen ve kekre olmayan çeşitler ile
arasında uyuşmazlık görülmektedir (Kitagawa ve Glucina, 1984). D. lotus anaçları
zayıf drenajlı topraklara duyarlıdır.
3. Diospyros virginiana L: A.B.D. ve İsrail’de anaç olarak kullanımı yaygın olan
bu anacın çöğürleri özellikle nemli toprak koşullarına ve aşırı soğuğa iyi adapte
olmuştur. D. virginiana çok fazla dip sürgünü vermektedir ve bu istenmeyen
bir özelliktir. Bu anaç üzerine aşılı ağaçlar aynı büyüklük ve gelişme kuvvetinde
olmamaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984). D. viriginiana zayıf drenajlı topraklarda
diğer anaçlardan daha başarılıdır.
8.2. Çoğaltma Yöntemleri
Aşılama yoluyla çoğaltılır. Aşılı fidan üretimi, anaç olarak kullanılan üç türün çöğürleri
üzerine kalem ya da göz aşısı yapılarak gerçekleştirilir.
Anaçların meyveleri Sonbahar-Kış aylarında olgunlaştığı zaman toplanır.
Yumuşayıncaya kadar bekletilir. Daha sonra yumuşayan meyveler iyice ezilir ve
meyve eti tohumdan ayrılıncaya kadar suyla yıkanır. Tohumlar temizlendikten sonra
gölge bir yerde kurutulur. Kurutulan tohumlar plastik torbalara konularak 4-5oC, %
50-60 oransal nemli ve havalanan bir yerde tohum ekim zamanına kadar muhafaza
edilir (Miller ve Crocker,1992).
Tohum tavaları hazırlanırken toprağın geçirgen, organik maddece zengin, kumlu–
tınlı ve süzek bir yapıda olmasına dikkat etmek gereklidir. Tohumlar, tohum tavalarına
5-6 cm aralıklarla ekilir. İyi gelişmiş ve kuvvetli çöğür elde etmek için sulama,
gübreleme ve yabancı ot kontrolü düzenli olarak yürütülmelidir. Genç çöğürler güneş
yanıklıklarına karşı çok duyarlı olmaları nedeniyle tavaların üzerinde gölgelemenin
yapılması yarar sağlar. Tüplü fidan yetiştiriciliğinde tohumlar 15 x 45 cm’lik plastik
tüplere doğrudan ekilir.
Tavalardaki çöğürler Sonbaharda çöğürler yapraklarını döküp dinlenmeye girdikten
sonra aşı parsellerine şaşırtılırlar. Aşı parsellerinin toprağı organik maddece zengin,
geçirgen, kumlu-tınlı ve hafif nemli olmalıdır. Aşı parsellerinde özellikle sulama
koşulları çok iyi olmalıdır. Sulama koşullarının iyi olmaması durumunda şaşırtmadan
sonraki aşamada zayıf gelişme gözlenir. Özellikle D. kaki’nin kazık köklü olması
17
nedeniyle şaşırtma işlemi daha dikkatli yapılmalıdır. Kökler her zaman nemli olmalı
ve kuraklıktan korunmalıdır.
Çöğürler yaklaşık 70 x 30 cm aralıklarla dikilmelidir. Dikimden önce kazık kökleri
kısaltılarak dikim tuvaleti yapılmalıdır. Bu şekilde yan kök oluşumu teşvik edilmelidir.
Çöğürler aşı parsellerine ya da tüplere aktarılabilir.
Aşı kalemleri çeşitlerin dinlenmede oldukları dönemde güçlü ve sağlıklı sürgünlerden
alınmalı ve aşılanıncaya kadar 4-5oC’de muhafaza edilmelidir. Aşı parsellerine alınan
çöğürlere göz ya da kalem aşıları yapılabilir.
Trabzon hurmasında yonga aşı, T göz aşısı, ingiliz dilcikli, yarma kalem aşıları
uygulanabilir (Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
İngiliz dilcikli ve yarma aşı Trabzon hurmasının çoğaltılmasında başarılı sonuçlar
vermiştir. Genelde bu aşılama yönteminde üzerinde 2 göz bulunan kalemler
kullanılması başarılı sonuçlar vermektedir.
T göz aşısı uygulamaları genelde başarılı olmakla beraber iklim koşulları başarıyı
olumsuz etkileyebilmektedir (Kitagawa ve Glucina, 1984).
Yonga aşı en kolay yapılabilen ve
tutma oranı oldukça yüksek olan bir aşı tipidir. En iyi uygulama zamanı Şubat sonu
- Mart başıdır. Hava sıcaklığına bağlı olarak aşıdan 2-6 hafta sonra aşılar tutar.
9. TRABZON HURMASINDA BAHÇE KURULMASI
9.1. Bahçe Yerinin Seçilmesi
Subtropik iklim meyve türü olan Trabzon hurması çok geniş iklim koşullarına adapte
olma yeteneğine sahiptir ve Kışın yaprağını döktüğü için subtropik iklim koşulları
dışında, sıcak-ılıman iklim koşullarına sahip, Kışın düşük sıcaklıkların az olduğu
yerlerde de yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Bununla birlikte buruk olmayan çeşitlerin
sıcaklık gereksinimleri buruk olanlardan fazla olduğu için, buruk olmayanların
nispeten sıcak yerlerde yetiştirilmesi gerekir. Eğer buruk olanlar serin bölgelere
götürülürse burukluğu kaybolmayan meyveler oluşur. Öte yandan buruk olanlar
serin yerlerde daha kaliteli meyve oluştururken, sıcak bölgelerde yetiştirilirse oluşan
meyve tadının yavanlaştığı görülür (Yeşiloğlu ve Yıldırım, 2011).
Trabzon hurması yüksek hava nemi istemektedir ve en kaliteli meyveler, nemli
bölgelerden elde edilmektedir.
Trabzon hurması ağacının dalları çok gevrektir, bu yüzden şiddetli rüzgarların çok
fazla olduğu bölgelerde bahçe kurulmasından kaçınmak gereklidir.
Trabzon hurması çok fazla toprak seçici olmamakla birlikte orta ağır, organik
maddece zengin, pH’ sı 6.5-7.0 ve drenajı iyi olan derin topraklara sahip bölgelerde
yetiştiricilik yapılmalıdır (Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
18
9.2. Çeşit Seçimi
Trabzon hurması bahçesi kurarken o bölgedeki ekolojik koşullara adapte olmuş
çeşitler içerisinde pazar değeri yüksek olan çeşitler tercih edilmelidir. Çeşitlerin
tozlayıcı gereksinimi olup olmadığına mutlaka dikkat edilmelidir. Çeşit özelliklerinin
çok farklı olabilmesi nedeniyle başta buruk özellik göstermeyen çeşitler olmak üzere,
sert etli, yola ve muhafazaya elverişli, çekirdeksiz ve turuncu-kırmızı renkli çeşitlerin
seçilmesi çok önemlidir.
Bahçenin olgunlaşma zamanları erkenci, orta, geççi mevsim gibi farklı dönemlerde
olan çeşitlerle kurulması pazar döneminin uzatılması bakımından çok önemlidir.
9.3. Dikim
Dikim mesafeleri çeşitlere, kullanılan anaca ve toprak yapısına göre değişmekle
birlikte Trabzon hurmasında verim çağındaki ağaçlar için en uygun dikim mesafeleri
genel olarak 5 x 5 m ve 6 x 6 m kabul edilebilir. Bununla birlikte 5.0 x 2.5 m ve 6.0 x
3.0 m şeklinde yarı sık dikim yapılması her zaman önerilmektedir. Bu şekilde dikilen
bahçelerde ağaçların birbirine girmeye başladığı 10-12 yaşlarında ağaçlar seyreltilir
ve normal dikim mesafesine getirilir.
Tozlayıcıya gereksinimi olan çeşitlerde 1: 8 oranında tozlayıcı çeşit kullanılmalıdır.
Bu amaçla en sık kullanılan çeşit Zenjimaru, Akagaki, Mercatelli, Mandarino, Brunikel
ve Gailey çeşitleridir (Kitagawa ve Glucina, 1984; Miller ve Crocker,1992).
Dikim çukurları 40cm genişlik ve 60cm derinlikte açılmalıdır. Dikimler, fidanların
yapraklarını döktükten sonra İlkbahara kadar olan dinlenmede oldukları dönemde
yapılmalıdır. Tüplü fidanlar sulama koşullarına dikkat etmek şartıyla İlkbahar aylarında
da dikilebilir. Dikim sırasında fidanlarda kök budaması yapılmalı ve dikimden sonra
da tepeleri 60-70 cm’ den kesilerek 1.taç verilir. Dikim yapılırken fidanlar fidanlıktan
söküldükleri derinlikte dikilmelidir yani derin veya yüzeysel dikimden kaçınmalıdır.
Rüzgar etkisine karşı da herek mutlaka kullanılmalı ve fidanlara can suyu verilmelidir.
10. TRABZON HURMASI BAHÇELERİNDE YILLIK BAKIM İŞLEMLERİ
10.1. Toprak İşleme
Tüm toprak işleme yöntemlerinin amacı temelde ot mücadelesi yapmaktır. Toprak
işlemede su ve besin maddeleri ile rekabet eden yabancı otların ortadan kaldırılması
amaçlanmaktadır. Ayrıca, toprağın havalanması da önemli amaçlardan biridir.
İlkbaharda toprak tava geldiği dönemde iyice sürülerek havalandırılması sağlanır.
Toprak işleme bahçenin sulama suyunun durumuna, hava nemine göre örtülü
veya örtüsüz yapılabilmektedir. KKTC’de sulama suyu kısıtlı olduğu için örtüsüz
toprak işleme uygundur. Bu sistemde toprağın sürekli işlenmesi veya herbisitler
kullanılarak yabancı ot mücadelesi söz konusudur. Ya da her ikisi birlikte kullanılır.
Toprağın sürekli işlenmesi yöntemi toprağın fiziksel yapısının bozulmasına neden
olabilir. Bunun sonucu kısmen havalanması engellenir. Sürekli toprak işlemesi ile
19
toprağın sıkışmasına ve geçirimsiz tabakanın oluşmasına neden olur. Bu nedenle
sürekli toprak işleme yerine toprak işleme ve herbisit kullanma kombinasyonu tercih
edilmelidir (Yeşiloğlu ve Yıldırım, 2011).
10.2. Gübreleme
Gübreleme programları yapılmadan önce mutlaka yaprak analizleri yapılmalıdır.
Trabzon hurmasında yaprak örnekleri ağustos ayında ve ilkbaharda oluşan 1 yaşlı
meyvesiz sürgünlerdeki yaprakların tam ortasındaki yapraklardan alınır. Alınan
yaprak örnekleri genelde 5 aylık yapraklar olmalıdır.
Yaprak Analizlerinde Gübreleme Programları İçin Kullanılabilecek Referans
Değerler (Sato ve ark., 1954).
N
K
P
Ca
Mg
:
:
:
:
:
% 2.22 - 3.15
% 1.47 - 3.86
% 0.11 - 0.16
% 0.92 - 2.78
% 0.22 - 0.77
Azot (N) iyi bir gelişme ve çiçek oluşumunun artırılması için çok gerekli olan en önemli
elementtir. Trabzon hurmasının azot gereksinimi fazladır. Yaprak analiz sonuçlarına
ve meyve verimi miktarına göre verilecek azotun 1/3’ü erken ilkbaharda, 1/3’ü Nisan
- Mayıs ve geri kalan kısmı Haziran aylarında verilebilir. Azotlu gübreler ağaçların
taç izdüşümüne göre topraktan verilir ve toprağa karıştırılır. Gübrelemenin hemen
arkasından sulama yapılmalıdır. Ancak aşırı azot gübrelemesinden de özellikle
kaçınılmalıdır. Aşırı sürgün gelişimine, çiçek ve meyve dökümlerine neden olabilir
(Kitagawa ve Glucina, 1984; Onur, 1990 ve Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
Aynı şekilde fosfor ve potasyum iyi meyve kalitesi (renk, irilik) için gerekli olan
elementlerdir.
Fosforlu gübreler çiçeklenme, meyve tutumu ve kök gelişimi üzerine etkilidir. Aynı
zamanda meyve renklenmesinin artırılması bakımından önemli rol oynamaktadır.
Bu gübreler Kasım - Aralık aylarında verilmelidir. Fosfor gübrelemesinde ağaçın dört
yönünde taç izdüşümüne ve kılcal köklere kadar derinlikte açılan çukurlara çiftlik
gübresi ile birlikte verilir ve toprakla örtülür (Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
Potasyumlu gübrelerin meyve kalitesi üzerine doğrudan etkileri vardır. Özellikle
meyve iriliği üzerinde etkili olmaktadır. Aynı zamanda sürgün büyümesini de
teşvik etmektedir. Aşırı potasyum noksanlığında meyve dökümleri olur. Noksanlığı
halinde meyvelerde çatlamalar aşırı hale gelir. Bu gübreler kasım - aralık aylarında
verilmelidir. Potasyumlu gübreler fosforlu gübrelerle beraber verilebilir (Kitagawa ve
Glucina, 1984; Miller ve Crocker,1992 ve Tuzcu ve Yıldırım,1998).
Trabzon hurmasında bazen Magnezyum (Mg) noksanlığına da rastlanmaktadır.
Magnezyum noksanlığı özellikle toprak pH’sı yüksek alkali, organik maddece fakir
ve kireçli topraklarda görülür. Ayrıca, toprakta fazla potasyum bulunması durumunda
da magnezyum noksanlığına rastlanır. Potasyum ile magnezyum antagonistik
20
yani karşılıklı olumsuz etkileşmeler göstermektedir. Magnezyum noksanlığının en
belirgin simptomu yapraklarda sararmaların olmasıdır. Özellikle meyveli dallardaki
yaşlı yaprakların damar aralarında sararmalar görülür. Genelde sürgünlerin dip
yapraklarında meydana gelir. Noksanlığın ilerlemesi ile yapraklardaki sararan
bölgeler kahverengileşir ve dökümler meydana gelir. Noksanlığında genenlikle
ilkbahar aylarında uygulama yapılır. Trabzon Hurmasında iyi bir NPK gübrelemesi
yapmak için topraktaki uygun Mg miktarına dikkat edilmelidir. Bunun esas nedeni
Mg ve K’nın bitkiler tarafından alınmasında doğrudan birbiriyle rekabet etmeleridir.
Yüksek miktarda potasyum kullanıldığı zaman, potasyum antagonistik etki olarak
Mg absorbsiyonunu baskı altına alır ve yapraktaki Mg içeriğinin azalmasına neden
olur (Kitagawa ve Glucina, 1984).
Trabzon hurması ağaçları ağır killi topraklarda yüksek pH dan dolayı bazen Mangan
(Mn) eksikliği gösterir. Genellikle mayıs ayında yeni sürgünlerin alt kısmında
görülür. Sürgünlerde geriye doğru ölüm, erken yaprak dökümü ve meyve dökümü
ile sonuçlanabilir. Akut noksanlık durumunda ilkbahar başında (nisan ortası) 10 gün
aralıklarla birkaç püskürtme gerekebilir (Kitagawa ve Glucina, 1984).
10.3. Budama
Trabzon hurmasında dikimden sonraki ilk üç yılda şekil budaması yapılır.
Taçlandırmada “değişik doruk dallı” (modifiye lider), palmet, goble ve değişik telli
terbiye sistemleri uygulanabilir (Kitagawa ve Glucina, 1984).
Akdeniz bölgesinde genelde Trabzon hurması bahçelerinde değişik doruk dallı
şekillendirme sistemi uygulanmaktadır. Bu sisteme 1. yıl kış aylarında fidanların
toprak yüzeyinden 70 cm yukarıdan tepesi kesilir. Şiddetli budama sürgünlerin
kuvvetli gelişmesini artırmaktadır. Mayıs - Haziran aylarında süren sürgünler
arasından gövde üzerinde dengeli dağılmış olanlardan 3 – 5 tanesi anadalları
oluşturmak üzere seçilir. Seçilen dalların gövde ile yaptıkları açıların dengeli bir
şekilde 45 - 60o olmasına dikkat edilmelidir. Dikimden sonraki 2. Kış döneminde
lider dalın uzunluğunun 2/3’ü geriye budanır ve ortada doruk dalı oluşturmak üzere
büyümek üzere bırakılır. Ana dallar, güçlerine göre dışa bakan göz üzerinden 40–45
cm’den kesilir. Dikimden sonraki 3. yılda lider dal, lateral dalların gelişimini artırmak
için geriye budanır. Ana ve yardımcı dalların kuvvetli gelişmesi için diğer dallar alınır.
Aynı işlemler ertesi yıl da yapılır Doruk dal 3–4 m yüksekliğe eriştiği zaman, doruk
dal üzerinde dışarı doğru büyüyen bir dal kesilerek doruk dal baskı altına alınır.
Taç şekli verildikten sonra da her yıl düzenli olarak budama yapılması gerekir. Çok
kuvvetli büyüyen dallarda tepe alma yapılmalıdır. Çok zayıf ince dallar, birbirini
engelleyen, aşırı güçlü büyüyen “obur”, hasta ve yaralı dallar kışın kesilmelidir. Alt
dalların meyve yükü ile eğilip kırılmalarını önlemek için tepe alma yapılmalı veya
dallar hereklerle desteklenmelidir.
Goble şekil budaması değişik doruk dallı sisteme benzemektedir. Ancak, önemli
farkı tacın ortasında doruk dal bırakılmamasıdır. Trabzon hurması güneş yanıklığına
çok duyarlıdır. Yüksek yaz sıcaklığı ve kuvvetli ışık yoğunluğunun olduğu bölgelerde
goble şekil budaması uygulaması güneş yanıklığına neden olacağından dolayı
Trabzon hurması için uygun değildir.
21
Budamadaki modern yöneliş genelde ağacın çatısını mümkün olduğu kadar kısa
dönemde oluşturmak ve tamamlamaktır. Bu nedenle genç ağaçların verim budaması
oldukça hafif yapılır. Hatta ağaç yetişkin olsa bile hafif budama yapılır.
Trabzon Hurması ağaçlarının budanmasında önemli bir nokta dal yapısının
bilinmesidir. Normal olarak büyüme sezonunun sonunda sürgünlerin bazı çeşitlerde
yalnızca tepeden itibaren 2–3 tomurcuk çiçek tomurcuğu içermektedir. Bu nedenle,
eğer sürgünler şiddetli budanırsa çiçekler oluşmayacaktır. Şiddetli budama aşırı
derecede vegetatif gelişmeyi teşvik edeceği için ürün miktarı da azalır. Kuvvetli
büyüyen ağaçlar, orta derecede kuvvetli büyüme gösteren daha yaşlı ağaçlara göre
meyvelerini daha çok dökme eğilimindedir. Öte yandan zayıf büyüyen ağaçlarda
yeteri miktarda meyve tutumu olmaz ve meyveler pazar için gerekli olan iriliğe
erişmez. Gelecek yılın çiçek tomurcuklarının meydana geleceği yıllık meyve dallarının
teşekkül etmesini uyarmak için orta şiddetle bir budama uygundur (Kitagawa ve
Glucina, 1984).
10.4. Sulama
Trabzon hurmasında sulama aralıkları yetiştiriciliğin yapıldığı bölgenin toprak
koşullarına ve kullanılan anaca göre değişmektedir. Sulama gereksinimi kumlu,
süzek topraklarda killi ve organik maddece zengin topraklara göre daha sık
olmaktadır. Anaç olarak Dyospyros kaki kullanıldığında kökleri kalıcı toprak nemine
karşı diğer anaçlar kadar dayanıklı olmamaktadır.
Trabzon hurması ağaçlarında genelde tek bir ana büyüme dönemi vardır. İlkbaharda
mart-mayıs aylarındaki bu kritik dönemde sürgün büyümesini teşvik etmek ve
meyve tutumunu artırmak için yeterli nem olmalıdır. Sürgün gelişiminin ve meyve
büyümesinin olduğu yağışların olmadığı İlkbahar ve Yaz aylarında yeterli ve düzenli
sulama yapılmalıdır.
Trabzon hurması iyi drenaj sağlandığı zaman toprak nemine dayanabilmektedir.
Ancak, toprak neminin özellikle çiçeklenme ve meyve büyüme döneminin başlarında
aşırı olması meyve dökümlerine neden olmaktadır. Şiddetli yağışlar sonucu veya
aşırı sulama sonucu toprakta oluşan aşırı nem nedeniyle vegetatif büyüme artar
ve bu dönemde çiçek ve küçük meyve varsa dökümler artar. Ayrıca aşırı sürgün
büyümesine de neden olmaktadır. Dolayısıyla bu dönemlerde aşırı sulamalardan
kaçınmalıdır (Kitagawa ve Glucina, 1984).
Damla sulama yöntemi tercih edilir. Bununla beraber karık sulama sistemi, alttan
yağmurlama veya düşük basınçlı sulama yöntemleri de kullanılabilir. Aşırı sulamadan
özellikle kaçınılması gerekir.
11. TRABZON HURMASI HASTALIK ve ZARARLILARI
11.1. Önemli Trabzon Hurması Zararlıları
11.1.1. Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata)
22
Trabzon hurmasında en yaygın olarak görülen zararlıdır. Zararlı Kışı toprakta pupa
döneminde geçirmektedir. İklim koşullarına göre İlkbahar sonu ya da Yaz başında
ergin olarak çıkar. Erginler balımsı maddeler ile beslenir ve yumurtalarını meyve
içine bırakırlar. Meyve içindeki yumurtalar larva haline dönüşür ve meyve içinde
beslenerek gelişmelerini tamamlarlar. Gelişmelerini tamamlayan larvalar toprak
altında pupa olurlar. Zararlının meyvede oluşturduğu simptomlar yumurtaların
bırakıldığı kısımlarda yumuşama ve çöküntünün olmasıdır. Daha sonra bu kısımda
kahverengi leke oluşur. Lekenin etrafı açık renk alır.
Zararı azaltmak için zarar görmüş meyveler toplanır ve yakılarak yok edilir. Ayrıca
etkili doğal düşmanları da bulunmaktadır. Bu zararlıya karşı kısmi yem dal ilaçlaması
yapılmaktadır. Bunun için eylül - ekimde meyveler renklendiğinde kullanılan tuzaklara
erginlerin ilk gelişiyle birlikte ilaçlamaya başlanır ve birer sıra atlanarak ağaçların
güney - doğu bölgelerine uygulama yapılır (Tuzcu ve Yıldırım, 2000).
11.1.2. Trabzon Hurması Meyve Güvesi (Stathmopoda masinissa)
Trabzon hurmasında etkili olan zararlılardan birisidir. Larvaları gözler, sürgünler
ve meyveler üzerinde zarar oluşturur. Yumurtalarını yaz başında meyvelerin
sap ve kaliksi üzerine bırakır. Kurtçuklar meyve içine girer ve meyvelerin erken
olgunlaşmasına ve daha sonrada dökülmelerine neden olur (Kitagawa ve Glucina,
1984).
11.2. Önemli Trabzon Hurması Hastalıkları
11.2.1. Antraknoz (Gloesporium kaki)
Hem meyve hem de sürgünler üzerinde zarar oluşturan bir hastalıktır. Trabzon
hurması çeşitlerinin antraknoza dayanımları arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
Örneğin, Fuyu ve Izu çeşitleri çok duyarlı; Atago çeşidi ise dayanıklıdır. Zarar gören
meyveler erken olgunlaşmakta ve dökülmektedir (Kitagawa ve Glucina, 1984).
11.2.2. Gri Küf (Botrytis cinerae)
Genç yapraklar üzerinde zarar oluşturmaktadır. Etkili olduğu zaman yapraklar
üzerinde gelişen lekelere neden olmaktadır (Kitagawa ve Glucina, 1984; Miller ve
Crocker,1992).
11.2.3. Bakteriyel Yanıklık (Pseudomonas syringae)
Yapraklar üzerinde nokta şeklinde lekelere neden olmaktadır. Hastalığın etkili
olduğu dönem yaprakların alt kısımlarında ve yaprak saplarında kararmalar görülür.
İlerleyen dönemlerde sürgünler ve küçük dallar üzerinde de yanık şeklinde kararmalar
meydana gelir. Genelde kış sonu ve İlkbahar başında hastalık görülebilmektedir.
Havanın soğuk ve nemli olduğu zamanlar hastalık için uygun koşullar oluşmaktadır
(Kitagawa ve Glucina, 1984; Miller ve Crocker,1992).
23
12. ÖNERİLER
KKTC –Türkmenköy ve Güzelyurt koşullarında yürütülen Trabzon hurması çeşit
adaptasyon çalışması ile bu ekolojik koşullara uygun olabilecek çeşitlerin gösterdikleri
verim ve pomolojik özellikler ile bazı bitkisel özelliklerinin saptanması ve bu şekilde
KKTC için en uygun çeşitlerin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yürütülmüş ve halen
devam edilmektedir.
Güzelyurt ekolojik koşullarındaki çeşit adaptasyon parselleri henüz meyve vermeye
başladıkları için uygun çeşit önerisi, çalışmanın ileriki yıllarında elde edilen sonuçlar
değerlendirildikten sonra ayrıca bildirilecektir.
Türkmenköy koşulları için çeşit adaptasyon parselinden elde edilen verilerin
değerlendirilmesi sonucunda meyve eti kararlı ve kekre (buruk) olmayan çeşitlerden
Fuyu ve Hana Fuyu çeşitlerinin; kekre çeşitler içerisinde ise meyve eti kararlı ve
buruk olan Tuzcu çeşidinin öne çıktığı belirlenmiş olup, kesin bir öneri için birkaç yıl
daha deneme parselindeki çeşitlerin incelenmesi gerekmektedir.
13. KAYNAKLAR
Anonim, 2009. FAO. http://faostat.fao.org/site/567/DesktopDefault.
aspx?PageID=567
Anonim, 2010.TUİK. http://www.tuik.gov.tr/bitkiselapp/bitkisel.zul
Anonim, 2011. Persimmon Nutrient. http://www.bestveganguide.com/persimmonnutrition.html
Bellini, E. , 1979. La coltura del kaki in California. Estratto da “L’Informatore
Agrario” - Verona 35 (33) : 6997 – 7012.
Bellini, E., Giordani, E., 1998. Conservation, Evaluation, Exploitation and
Collection Of Minor Fruit Tree Species. EC Project GENRES 29. Horticulture
Department - University of Florence. Italy
Kitagawa, H. and Glucina, P. G., 1984. Persimmon culture in New Zealand. New
Zealand Department of Scientific and Industrial Research, DSIR Information
Series No : 159, Wellington, New Zealand. 74 p.
Miller, E.P. and Crocker, T.E., 1992. Oriental Persimmons in Florida. Cooperative
Extension Service, University of Florida, Ins. of Food and Agr. Sciences.
Gainesville, 15 p.
Onur, S. 1990. Trabzon Hurması. Derim 7 (1) : 4 – 47.
Sato, K., Ishihara, M. and Harada, R., 1954. Studies on the leaf analysis of fruit
trees (II). Nogyo Gizitsu Kenkyusho Hokou, 3: 169 - 186.
24
Schroeder, C.A., 1950. Rootstock influence on fruit set in the ‘Hachiya’
persimmon. Proceedings of the American Society for Horticultural Science,
50: 149 - 150.
Spongberg, S.A., 1977. Ebenaceae hardy in temperate North America. Journal of
the Arnold Arboretum, Harward University, 58 (2): 146 - 160.
Tuzcu, Ö. 1998. World production status of persimmon - Kaki (Diopyros kaki Linn.)
and some introductory acpects of this fruit species. Proc. Second MESFIN
Meeting on Plant Genetic Resources and First MESFIN Meeting in Fruit
Production and Establishment of REMUFRUT. Madeira - Portugal, 5 – 8
August 1997. pp: 205 – 220.
Tuzcu, Ö. ve B. Yıldırım, 2000. Trabzon Hurması (Diospyros kaki L) ve
Yetiştiriciliği. TÜBİTAK/TOGTAG. Ankara. 24
Yeşiloğlu,T., Ö., Tuzcu, B., Yıldırım, M., Uysal Kamiloğlu, M., İncesu. 2004. Adana
Ekolojik Koşullarında Bazı Önemli Trabzon Hurması (Diospyros Kaki L.)
Çeşitlerinin Meyve Özelliklerinin Belirlenmesi. I. Ünye Trabzon Hurması
Sempozyumu, 24 – 25 Kasım 2004, Ünye, Ordu.
Yeşiloğlu, T. ve B.Yıldırım, 2011. Subtropik Meyveler Ders Notları, Adana
(Basılmamış).
Tanaka T., 1977. Fundamental discussion of Citrus classification. Stud.Citrol.14:1-6
Tuzcu, Ö., 1990. Main Citrus Varieties Cultivated in Turkey. Akdeniz Exports
Union. Nurol Matbaası. Ankara. Turkey. 74 p.
Webber, H. J., 1967. Horticultural Varieties of Citrus. In: W.Reuther, H. J. Webber,
L. D Batchelor (Eds.) The Citrus Industry Vol 1, p. 1–39. University California
Agricultural Publications. Berkeley, California.
Yeşiloğlu, T. ve B.Yıldırım, 2009. Turunçgil Ders Notları, Adana. (Basılmamış).
25

Benzer belgeler