Ürün Önerisi - Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği

Transkript

Ürün Önerisi - Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği
PharmeticSağlık
YIL 2 / SAYI 8 / İLKBAHAR 2011
ZAyıflAMA
stRAtejİleRİ
20
GÜZellİk
ÖNeRİsİ
Çocuklarda
İlAç kUllANıMı
röportaj: Bade İşçİl
85
Ürün Önerisi
•cinsel gücü artıran takviyeler •anne-bebek
•anti-aging •kampanyalar •yeni çıkan ürünler
•bahar yorgunluğunu gideren vitaminler
Bahar ve
Yenilenme!
+
UZMAN GÖRÜŞÜ
Prof.Dr.Bengi Semerci
Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu
Prof.Dr.Gürhan Özcan
Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç
Ecz.Sevda Batuhan
Ecz.Ufuk Topçuoğlu
Ecz.Ümran Civan
Pharmetic Girişimci
Eczacılar Derneği’nin
ücretsiz yayınıdır.
www.pharmetic.org
YENİLİK
SELÜLİT ÜZERİNDE
3’LÜ ETKİ
• PÜRÜSÜZLEŞTİRİCİ ETKİ
• YENİDEN ŞEKİLLENDİRİCİ ETKİ
• SELÜLİT OLUŞUMUNU
TEKRAR ENGELLEYİCİ ETKİ*
14 GÜNDE GÖZLE GÖRÜLÜR İNCELME
* 1 AY İÇERİSİNDE
PharmeticSağlık
Başkandan
YÖNETİM
İmtiyaz Sahibi
Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği adına
Ecz.Neylan Zırhlıoğlu
Yönetim Yeri
Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği
Söğütlüçeşme Caddesi Küçük Çarşı Pasajı No: 9 K: 3
Kadıköy İstanbul Tel: 0216 450 12 71
www.pharmetic.org
Sorumlu Müdür: Ecz.Ayşen Ünlütürk
Genel Yayın Yönetmeni: Ecz.Umut Eren
Yayın Kurulu: Ecz. Esra Zengin,
Ecz. Nesrin Gültekin, Ecz.Fulya Urgancıoğlu
Hukuk Danışmanı: Av. İzzet Hamle
YÖNETİM KURULU
Başkan: Ecz.Neylan Zırhlıoğlu
Başkan Yrd.: Ecz.A. Gaye Garip
Ecz.Mehmet Ongan
Genel Sekreter: Ecz.Ayfer Denizoğlu
Sayman: Ecz.Yeşim Belli
Üye: Ecz.M. Taylan Çağlar
Üye: Ecz.Sedat Çakar
YAPIM-YAYIN
Maya Plus
Maya İletişim ve Tasarım Hizmetleri Ltd. Şti
Halaskargazi Cad. Sait Kuran İş Merkezi
No: 145, Kat: 4 / 34381, Şişli, İstanbul
Tel: 0212 224 93 30 (pbx) Faks: 0212 224 86 46
www.mayailetisim.com
Yayın Koordinatörü
Nevzat Çalışkan
[email protected]
Genel Koordinatör
Nejla Burnazoğlu Turner
[email protected]
Kreatif Direktör Halil Özbayrak
[email protected]
Görsel Yönetmen Cansu Özcömert
[email protected]
Editörler: Tuğçe Kayar [email protected]
Zeynep Merve Kaya [email protected]
Yazı İşleri Melis Tüzmen [email protected]
Katkıda bulunanlar: Prof.Dr.Bengi Semerci,
Prof.Dr.Bülent Tutluoğlu, Prof.Dr.Gürhan Özcan,
Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç, Ecz.Sevda Batuhan,
Ecz.Ufuk Topçuoğlu, Ecz.Ümran Civan,
Selin Miloşyan, Tuğçe Tekmen, Ece Çağlar,
Tuna Yılmaz, Müge Serçek, Doç.Dr.Mustafa K. Yılmaz,
Hande Tokmak, Nejat Talas
REKLAM
Ecz.Ayşen Ünlütürk [email protected]
Ecz.Umut Eren [email protected]
Reklam Rezervasyon Mesut Öztürk
[email protected]
Tel: 0212 219 19 32 / 320
BASKI
Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş.
Tel: 0216 585 90 00
www.turkuvazmatbaacilik.com
Baskı öncesi hazırlık ve teknik koordinasyon
Punto Baskı Çözümleri
Tel: 0212 231 30 68 www.puntops.com
Baskı Yeri ve Tarihi: İstanbul, Mart 2011
Yayın Türü: Yaygın, süreli yayın
Yayın Periyodu: 3 Aylık
Pharmetic Sağlık Dergisi, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği
tarafından Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği üyesi olan
eczacılar için onların tüketiciye tavsiyelerini kolaylaştırmak
amacıyla hazırlanmaktadır ve bu bağlamda tüketiciye ücretsiz
olarak iletilmektedir. Pharmetic Sağlık dergisi, Pharmetic Girişimci
Eczacılar Derneği adına Maya İletişim ve Tasarım Hizmetleri
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Pharmetic Sağlık dergisinin isim ve yayın hakkı Pharmetic Girişimci
Eczacılar Derneği’ne aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve
illüstrasyonların her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz. Yazıların
sorumluluğu yazarlara, yayınlanan
reklamların sorumluluğu ise reklamverene aittir.
Ecz.Neylan Zırhlıoğlu
PGED Yönetim Kurulu Başkanı
www.pharmetic.org
Baharla birlikte
dergimiz de yenilendi!
Pharmetic Sağlık dergimizin yenilenen yüzü ile 8. kez siz sevgili
okurlarımızla buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Dergimizin ilk sayısını çıkardığımız günlerden bugünlere şöyle bir
göz atacak olursak, amatör ruhumuzu hiç kaybetmeden ancak her
yeni sayıda edindiğimiz tecrübeler sayesinde kendimizi geliştirerek
sizlere her geçen gün daha faydalı olmaya çalıştığımızı söyleyebiliriz.
Eczanelerimize gelen siz sevgili okurlarımızın; “Yeni dergi ne zaman
çıkacak?” sorusu belki de bizi en mutlu eden ve daha güzeli yapmaya
teşvik eden unsurların başında geliyor.
Pharmetic Sağlık dergisi tüketicilerimizi bilinçlendirmek ve
yeniliklerden haberdar etmek için hazırlanmış bir eczacı dergisidir.
Dergimiz; konusunda uzman, hekim ve eczacıların yazılarından,
röportajlardan ve sektöre yeni giren veya kampanyalı ürün
bilgilerinden oluşuyor.
İlkbaharın bizlere göz kırptığı, yaklaştığı bu günlerde, dopdolu,
birbirinden güzel konularla ilginizi çekeceğine inandığımız son
sayımızla yine birlikteyiz.
ECZACILAR EN YAKIN SAĞLIK DANIŞMANINIZDIR.
Pharmetic Eczacılar Grubu olarak; sizlere, daha çağdaş hizmet
verebilmek için tüm bilgi ve deneyimimizle yanıbaşınızdayız.
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 03
İÇİNDEKİLER
İLKBAHAR 2011
UZMAN GÖRÜŞÜ
06 Eczacı ve doktorların kaleminden...
Prof.Dr.Bengi Semerci, Prof.Dr.Bülent
Tutluoğlu, Prof.Dr.Gürhan Özcan,
Uzm.Ezc.Levent Gökgünneç,
Ecz.Sevda Batuhan, Ecz.Ufuk
Topçuoğlu, Ecz.Ümran Civan
YAKIN PLAN
28 Sağlık, güzellik ve beslenme
gündeminde en son haberler...
40
SAĞLIK & BESLENME
38 Zayıflama stratejileri
İlkbaharı sağlıklı ve fit bir bedenle
karşılamak, üç hafta gibi kısa bir zaman
diliminde zayıflamak istiyorsanız yoğun
egzersiz programımıza kulak verin.
42 Eyvah bahar geldi!
Bahar aylarının korkulu rüyası
alerjilerle ilgili çarpıcı gerçekleri ve
onlardan korunmanın yollarını sizin
için derledik.
54
48 Mevsiminde ıspanak
Sağlıklı yaşam için en vazgeçilmez
besinlerden olan ıspanak ve diğer
yeşilleri mercek altına alıyoruz.
ÇOCUK & AİLE
82 Hamileliğin 7 günahı
Hamilelik sırasında kaçınmanız
gerekenleri bilmek bebeğiniz ve
kendi sağlığınız için büyük önem
taşıyor.
50 Süper atıştırmalıklar
Daha hafif ve enerji dolu bir yaşam için
hazırlaması kolay, 10 atıştırmalık.
ALIŞVERİŞ
40 Zayıflatan ürünler, Bahar
yorgunluğunu gideren vitaminler, Yeni
çıkan ürünler, Kampanyalı ürünler,
Cinsel gücü artıran takviyeler, Antiaging, Anne-bebek
84 Çocuklarda ilaç
Büyüme çağındayken çeşitli
hastalıklarla savaşan çocuklarda
akılcı ve güvenli ilaç kullanımı;
gelişim fizyolojisi ve farmakolojinin
temel kurallarını iyi bilmek ve
yöntemler konusunda bilinçli
olmaktan geçiyor.
RÖPORTAJ
54 Bade İşçil ile beslenme, sağlık ve
güzellik üzerine sohbet...
BAKIM & GÜZELLİK
70 20 güzellik önerisi
Dermatoloji uzmanlarının görüşleri
doğrultusunda hazırladığımız altın
öneriler sayesinde artık daha sağlıklı ve
güzel bir cilde sahip olabilirsiniz.
78 Sheldon Pinnell
Dünyadaki ilk saf topikal C
vitamini teknolojisi patentine sahip
SkinCeuticals markasının yaratıcısı
Prof. Dr. Sheldon Pinnell ile İstanbul’u
ziyaretinde bir söyleşi...
04 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
84
YAŞAM
88 Seyahat
Balkanların incisi Karadağ
92 Psikoloji
Öfkenizi tanıyın!
96 Çevre
Çevreci yaşam için 10 pratik fikir
98 Tasarım otel
Güney Fransa’da bir sağlık tapınağı,
La Réserve Ramatuelle
50
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Uzman Görüşü
Prof.Dr.Bülent
TUTLUOĞLU
İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Göğüs
Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Küresel ısınmayla
beraber etkisi
artan bahar
alerjileri çocukları
olduğu kadar
yetişkinleri de
hasta ediyor.
İlaçla tedavi
onlardan
kurtulmanın en
iyi yolu.
BAHAR ALERJİLERİ
G
ünümüzün en sık
rastlanan ve hızla yayılan
hastalıklarından biri olan
alerji, özellikle bahar
aylarında artan polenlerle beraber pek
çok insanı etkisi altına alıyor. Küresel
ısınmayla beraber ılık geçen kışlar ve
erken gelen ilkbahar polen mevsimini
de öne çekiyor. Polenlerin alerji yapma
potansiyellerinin artması ve daha uzun
süre hayatımıza egemen olmasıysa yine
küresel ısınmanın sonuçlarından. Tüm
bu etkenlerin paralelinde alerjinin
sebepleri, sonuçları ve alınması gereken
önlemleri irdeliyoruz.
ALERJİ NEDİR?
Alerji en basit anlatımıyla, kişilerin
gerçekte zararlı olmayan bazı maddelere
karşı aşırı reaksiyon göstermesine
deniyor. İnsanları bazı zararlı
organizmalara karşı koruyan bağışıklık
sistemi, bazı alerji yapıcı maddelere
karşı Ig E adında bir immünglobulin
üretiyor. Genetik yatkınlığı olan bazı
insanlarda, aslında zararlı olmayan
alerjenlere karşı aşırı bir reaksiyon
gelişiyor. Alerji denilen bu aşırı
reaksiyonlarla karşılaşmamak için
hassasiyeti olan kişileri bu maddelerden
korumak gerekiyor, çünkü söz konusu
hassasiyetin vücuda çeşitli zararları
da var. Alerjenle temas sonucu bu
kişilerde göz, burun, solunum yolları
ve cilt gibi organların bir veya daha
fazlasında reaksiyonlar ortaya çıkıyor.
Bu organlarda zaten var olan kronik
iltihap alerjenle yoğun temas sonucu
artarak abartılı reaksiyonlara yol açıyor.
Alerjik rahatsızlıklar en çok çocukları
etkiliyor. Günümüzde 10 çocuktan biri
alerjik durumla karşılaşıyor. Anne ya da
babada alerjik bir durum varsa bu oran
yüzde 25’lere kadar çıkıyor.
ÇOCUKLARDA ALERJİ
Bebeklik çağında, 5 yaşından büyük
çocuklara göre daha farklı alerjiler
görülüyor. Çok küçük yaşlarda en
sık görülen alerji türü, besin alerjisi.
Ayrıca yumurta ve süt alerjilerine de
rastlanıyor. Bebeklik çağında görülen
besin alerjileri bir süre sonra geçse de,
ardından astıma benzer belirtiler ortaya
çıkabiliyor. Çocukluk çağında görülen
alerjik astım ise ergenlik döneminde
geçebiliyor.
7-8 yaş civarındaki çocuklarda en çok
alerjik nezle görülüyor. Polenlerin
de nedenleri arasında yer aldığı
06 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
A4.fh11 2/22/11 2:54 PM Page 1
C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Uzman Görüşü
alerjik nezle; burunda akıntı, tıkanıklık, hapşırık, kaşıntı
gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Gerekli ilaçlarla sorun
gideriliyor.
Nefes yoluyla vücuda yerleşen polenler baharın müjdecisi
olduğu kadar, alerjilerin de habercisi. Bağışıklık sistemi
aslında zararlı olmayan polenleri adeta düşman gibi görüyor
ve veri bankasına kaydedip takip altına alıyor. Onlarla
karşılaştığında ise zararlı maddeler ortaya çıkıyor ve bu
maddeler burun, solunum yolları, göz ve ciltte var olan alerjik
iltihabını daha da artırıyor.
Polen alerjisine yol açabilecek bitkilerin başında çimen, çayır
ve arpa, yulaf, çavdar, mısır gibi hububat polenleri geliyor.
Bunlar küresel ısınma ile birlikte artık mart aylarından
haziran dönemine kadar olan sürede reaksiyonlara yol
açabiliyor. Yabani ot polenleri ve bazı ağaç polenleri ise
sonbahara kadar olan dönemde etkili oluyor.
Polen alerjisi gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun
akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve burun kaşıntısı gibi belirtiler
dışında, alt solunum yollarını da etkileyerek bir astım
tablosu yaratabiliyor. Bu durumda, özellikle yeşil alanlarda
belirginleşen, nefes darlığı, öksürük, göğüste daralma hissi,
hırıltı ve hışıltı görülebiliyor.
İLAÇLA TEDAVİ
Tedavide ilk etapta kullandığımız ilaçları yeni jenerasyon
antihistaminikler oluşturuyor. Loratadin, desloratadin,
setirizin, levosetirizin, fexofenadin ve rupatadin grubu ilaçlar
en çok tercih ettiklerimiz arasında. Günde tek doz kullanılan
bu grup ilaçların en büyük avantajı, fazla sedasyona yol
açmamaları. Bunun yanı sıra burun veya göze lokal olarak
kullanılan kortikosteroid veya antihistaminik damlalar da
özellikle antihistaminik tedavi ile kontrol altına alamadığımız
olgular için yararlandığımız tedavi gruplarını oluşturuyor.
Bu damlalardan kortizon içeren beklametazon, flutikazon,
budesonide, mometazon triamsinolon gerek burun gerek
göz şikâyetlerini kontrol altına almamızı sağlıyor. Bu ilaçlar
kortizon içerse de, herhangi bir yan etkisi bulunmuyor. Oral
antihistaminik+nazal steroid tedaviye rağmen şikâyetleri
kontrol altına alınamayan, özelliklede öksürük, hırıltı,
nefes darlığı gibi semptomları ön planda olan hastalarda
montelukast içeren ilaçları tercih edebiliriz. Nefes darlığının
daha ağır, daha sık ve yaşam kalitesini etkilemekte olduğu
polen alerjik astımlı hastalarda ise tek başına inhalasyon
yoluyla verilen steroidleri veya steroid+uzun etkili beta
mimetik kombinasyonlarını kullanıyoruz. Polen döneminde
şikâyetleri uzun süren ve ilaç tedavisi ile istenilen sonuç
alınamayan olgularda çok seyrek olarak halk arasında
alerji aşısı olarak bilinen özgül immünoterapi yapılabiliyor.
Bu da klasik olarak koldan cilt altına enjeksiyon şeklinde
uygulanabildiği gibi dil altına sprey şeklinde de verilebiliyor.
Son zamanlarda çimen polenlerine karşı tablet şeklinde aşılar
da geliştirilmiş olup hangi tedavinin daha uygun olduğunu
belirlemek için uzman bir hekime başvurmakta fayda var.
08 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Polen alerjisi gözlerde sulanma, kaşıntı,
kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtiler
yaratmasının dışında alt solunum
yollarını da etkileyebiliyor.
>Çimen, arpa, mısır
gibi hububatların
polenleri alerjiyi
tetikliyor.
Uzman Görüşü
Ecz. Ümran CİVAN
Erkek cinselliğini
olumsuz yönde
etkileyen, fiziksel
ve psikolojik
sorunlar sonucu
son yıllarda
giderek artan
cinsel işlev
bozuklukları,
bitkisel
çözümlerle de
giderilebiliyor.
ERKEK CİNSEL
SAĞLIĞI
D
ünya Sağlık Örgütü’nün
tanımına göre cinsel
sağlık; kişilik, iletişim ve
aşkı artıran yollarla cinsel
varoluşun bedensel, duygusal, entelektüel
ve sosyal yönlerinin bir bütünleşmesidir.
Cinsellikle ilgili problemler bu
bütünlüğün bozulmasına yol açarak,
bireylerin ruhsal ve sosyal sorunlar
yaşamasına sebep olur. İktidarsızlık
bugün toplumun azımsanmayacak bir
bölümünü ilgilendiren, zira çoğu zaman
açıklanamayan bir sorun olarak ortaya
çıkmaktadır.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI
Tüm kronik rahatsızlıklar, diyabet, damar
hastalıkları, hormonal hastalıklar, alkol
ve sigara kullanımı, bazı depresyon ve
tansiyon ilaçları, epilepsi ilaçları (sara),
>Avena Sativa erkeklik hormonu olan
testesteron sekresyonunu artırıyor.
idrar söktürücüler, kolesterol düşürücü
ilaçlar, kalp glikozitleri (digoksin),
vücutta serbest radikallerde artış gibi
biyolojik nedenler sonucu ortaya çıkan
performans anksiyetesi, güven olgusunun
yitirilmesi ve kronik yorgunluk; cinsel
işlev bozukluklarının nedenleri olarak
sıralanabilir.
Erkekte cinsel işlev bozukluğu birkaç
şekilde ortaya çıkar. Libidonun azalması,
karşı cinse duyulan istek ve arzuda
eksilme sonucu uyarılma ve boşalma
zorlukları görülür. Erkeklerde en sık
görülen cinsel sorunlardan olan uyarılma
bozukluğu (erektil disfonksiyon), sürekli
ya da tekrarlayıcı bir biçimde, yeterli
ereksiyon (sertleşme) sağlayamama ya da
cinsel etkinlik bitene kadar ereksiyonu
sürdürememe durumu olarak tanımlanır.
Geç boşalma olarak da bilinen orgazm
bozuklukları da, en sık rastlanan
sorunlardan biridir. Cinsel birleşme
sırasında çok büyük güçlükle ejakülasyona
(boşalma) ulaşma ya da hiç ulaşamama
durumudur. Erkeğin sürekli veya kendi
isteğinden önce boşalması ve orgazma
ulaşması (prematüre ejakülasyon) ise yine
erkek cinsel hayatının normal işlemesini
engelleyen en önemli faktörlerdendir.
Bu durum vajinal girişten önce, giriş
sırasında veya girişten hemen sonra
ortaya çıkabilir.
SPERM SAYISINDA AZALMA VE
KISIRLIK
Son yıllarda erkek cinselliği üzerine
yapılan araştırmalar erkek spermlerinin
azaldığını bilimsel olarak kanıtladı.
Bu çalışmalar sperm oranının son 50
yılda yarı yarıya azaldığını, geçmiş
yıllarda mililitrede 120 milyon sperm
varken, bu sayının yarı yarıya düştüğünü
ve önümüzdeki 50 yıl içinde sperm
hücresinin tamamen ortadan kalkacağını
10 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Uzman Görüşü
Son yıllarda erkek cinselliği
üzerine yapılan araştırmalar erkek
spermlerinin azaldığını bilimsel
olarak kanıtladı.
ortaya koyuyor. Ayrıca sperm sayısının azalması, hormonal
etkenler, ilaç kullanımı, sigara, varikosel gibi rahatsızlıkların
erkekte kısırlığa neden olabildiği de biliniyor.
Erkeklerde cinsel hayatı zorlaştıran hastalıklardan olan Benign
Prostat Hiperplazi (BPH) son derece sık görülen ve hastanın
yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunu.
Prostat büyümesine bağlı olarak hastalığın belirtileri gece sık sık
idrara çıkmak, idrar akım hızında azalma, idrar yapma zorluğu,
idrar sonu damlama ve kesik kesik işeme olarak tezahür ediyor.
BPH orta yaş ve üzerindeki erkeklerin yarısına yakınının sorunu
olan iyi huylu prostat büyümesi olarak biliniyor.
CİNSEL SORUNLAR FİTOTERAPİ İLE
ÇÖZÜLÜYOR
Fitoterapi, “tıbbi bitkilerle tedavi” anlamına geliyor. Fitoterapi
günümüzde alternatif tıp konuları arasında değerlendirilmekle
birlikte, tarih boyunca birikimi, gelişimi ve uygulanışı ile birçok
tıp bilimine öncülük etmiş. İlaç üretiminde taze ve kurutulmuş
bitki kısımları (drog) ya da bunlardan elde edilen ekstraksiyon
ürünleri kullanılıyor. Yapılan birçok araştırma, fitoterapi
uygulamalarının bazen konvansiyonel tıp metotlarına denk,
hatta onlardan daha üstün olabileceğini gösteriyor.
Örneğin Serenoa Repens (Saw Palmetto) Cüce Palmiyesi
bitkisinin semptomatik BPH’li hastalarda sentetik etken
maddelere eş etki gösterdiği, buna ek olarak daha az yan etkiye
sahip olduğu klinik çalışmalarda gösterilmiş.
Konvansiyonel tıp yöntemlerinin kullanılması ve erken dönemde
önlem alınması, cinsel işlev bozukluklarının nedenini ortadan
kaldırmada, sperm sayısında azalma, kısırlık ve prostat
hiperplazisi gelişmesini önlemede önemli bir etken. Diğer doğal
desteklerde olduğu gibi cinsellikle ilgili desteklerin de sadece
eczanelerden temin edilmesi çok önemli. Eczane dışı satış
kanallarının doğal destek piyasasına göstermiş olduğu hevesi
durdurmak ve Pharmetic Eczacılar olarak bu konuya sahip
çıkmak, en temel öncelikler arasında yer almalı.
Cinsel sağlıkta bitkilerin
mucizevi etkisi
*Saw Palmetto erkeklerde testosteron hormonunun prostat
hücrelerinin çoğalmasına neden
olan dihidro-testosterona dönüşmesini önlüyor. İdrar akışını
artırıcı özelliği ile mesaneyi rahatlatıp idrar yapma zorluğunu
ortadan kaldırıyor.
*Tribulus Terrestris L. (demir
dikeni, çoban çökerten) cinsel
işlevleri düzeltmek amacıyla
kullanılan androjenik etkinlikli
bir bitki. Sperm sayısı ve hareketliliğinde, ejakülat (meni) hacminde artış sağlayarak infertilite
(kısırlık) tedavisinde destekleyici rol oynuyor. Dolayısıyla fertil
(doğurgan) erkek sayısında
artış sağlıyor.
*Panax Ginseng’in (Kırmızı
Kore Ginsengi) cinsel aktivite-
yi artırdığı ve penis kavernöz
dokusunda kanlanmayı artırıcı
yönde etkiye sahip olduğu,
klinik çalışmalarla kanıtlanmış.
*Lepidium meyenii (Maca)
sperm kalitesinde ve karşı cinse
olan ilginin artırılmasında (afrodizyak etkinlik) destekleyici
etkiye sahip.
*Ginkgo Biloba kan akışkanlığını
artırarak, penise daha fazla kan
gitmesini sağlıyor ve ereksiyonu
destekliyor. Güçlü bir antioksidan olup hafıza, konsantrasyon ve beyin fonksiyonlarını
güçlendiriyor.
*Avena Sativa erkeklik hormonu
olan testosteron sekresyonunu artırıyor. Stresi, halsizlik ve
yorgunluğu azaltmaya yardımcı
oluyor.
>Güçlü bir antioksidan olan ginkgo
biloba, konsantrasyonu ve beyin
fonksiyonlarını güçlendiriyor.
12 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
BT_kalp ilan_A4.indd 1
21.02.2011 16:37
Uzman Görüşü
Ecz. Ufuk
TOPÇUOĞLU
Yaşam
standardını
düşüren ve
yaydığı kötü
kokularla kişiyi zor
durumda bırakan
terlemeye karşı
deodorant ya da
antiperspiranların
yardımına
başvururken,
bu tür ürünlerin
vücudumuza
zarar
vermemesine
de özen
göstermeliyiz.
14 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
TERLEMEYE KARŞI
T
erleme tümüyle
istemimiz dışında gelişen,
metabolizmamızın doğal bir
fonksiyonudur. İki önemli
işlevi vardır; cildi nemlendirip, vücut
ısısını sabitler ve vücudun boşaltım
sistemine katkıda bulunur. Ter aslında
salgılandığında renksiz ve kokusuzdur.
Fakat bakteriler koltuk altı gibi sıcak
ve nemli ortamlarda hızla çoğalarak bu
salgının kötü kokmasına neden olur.
İnsan vücudunda eccrine ve apocrine
adlı iki tür ter bezi bulunur. Eccrine
ter bezleri insan vücudunda tüm vücut
yüzeyine dağılmış olup 2-3 milyon adet
civarındadır. Cildin çok damarlı (kırmızı)
bölgelerinde (dudaklar gibi) bulunmayan
ter bezlerinin yoğunluğu cm2 başına 100400 adet arasında değişir.
Eccrine ter bezlerinin temel fonksiyonu
sıcak bir ortamda ya da fiziksel çalışma
sırasında vücut ısısının dengelenmesidir.
Bu durumlarda vücut ısısı dengelenmezse
sıcak çarpması oluşur. Bu yüzden
eccrine ter bezleri insanların her türlü
iklime uyum sağlamasına yardımcı olur.
Bunların bir diğer fonksiyonu da vücutta
birikmiş olan toksinlerin terleme yoluyla
dışarı atılmasını sağlamaktır. Özellikle
koltuk altı, genital bölge ve yüzde,
doğumdan itibaren bulunan apocrine ter
bezleri ise ergenlikle birlikte aktif hale
gelir.
Ter, adrenalin ve noradrenalin gibi
hormonlarla yakından ilgili olup heyecan,
acı veya cinsel dürtülerle salgılanır.
Vücuttan çıkan sıvı ilk anda yağlı ve
kokusuzdur. Zira çevre faktörleri koltuk
altında bakteri oluşması için ideal bir
ortam oluşturur. Ayrıca her iki ter bezi de
(eccrine ve apocrine) bakteri gelişimini
destekleyen aminoasit, yağ ve eloktrolit
gibi kalıntılar salgılar. Bakteri florasının
yapısına ve toplam bakteri sayısına göre
değişen çeşitli koltuk altı kokuları oluşur.
İstenmeyen kötü kokuların giderilmesi
için en temel çözüm, temiz olmaktan
geçer. Ter kokusuyla baş etmenin en kolay
yolu ise deodorant ya da antiperspiranlar
kullanmaktır. Deodorantlar bakterilerin
çürümesiyle ortaya çıkan, daha çok
apocrine ter bezlerinin neden olduğu
etkileri maskelerken, antiperspiranlar
eccrine ter bezlerinin salgılanmasını
azaltır.
Latince ‘’odorare’’ (hoş koku veren)
kelimesinden gelen deodorantın
kökeni çok eskiye dayanıyor. 4000 yıl
önce Çin’de ağaçlardan elde edilen
aromatik reçinelerin hayvansal
yağlarla karıştırılması ile birtakım
çözümler üretildiği biliniyor. Kokunun
giderilmesinden çok maskelenmesini
sağlayan bu yöntemler yerini zamanla
triklosan, alkol, farnesol veya
polyglycerin-2 gibi antibakteriyel
maddelere bıraktı.
Bazı deodorantlar, terin ayrışması için
bakterilerin ihtiyaç duyduğu enzimleri
içerir. Genellikle antimikrobiyal
ajan olarak; alkol, triklosan, farnesol
veya poligliserin gibi aktif maddeler
kullanılır. Ayrıca alüminyum klorhidrat
ve alüminyum zirkonyum ya da doğal
mineral tuzların bulunduğu ürünler de
tercih edilir.
Sonuç olarak bu tarz ürünlerin
kullanımında dikkat edilmelidir.
Vücudumuzda ürünü uyguladığımız
bölgenin temiz ve kuru olmasına özen
göstermeliyiz. Doğal içerikli ürünlere
öncelik verilmesi de önemli; böylece
kimyasal içeriklerin neden olabileceği
alerjik reaksiyonlar en aza indirilir.
Sprey’lerin ozon tabakasına olumsuz
etkileri düşünüldüğünde roll-on formda
ürünler kullanılması daha sağlıklı
olabilir. Tüm bu bilgiler için eczacınıza
danışmak sağlıklı bir tercih yapmanızda
yardımcı olacaktır.
Güneşin zararlı etkilerinden
kaçtınız hayatınız boyunca…
Her yaz, sıcaklar bastırınca gölgelerde
saklandınız. Ozon tabakasının incelmesi,
UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkileri
derken yaz mevsimini sevmez oldunuz….
Tüm bunlar için size bir önerimiz var.
Avène Dermatoloji Laboratuvarları sizi
güneşle ve yaz mevsimi ile barıştırmak için
güneş koruyucu ürün gamını geliştirdi.
Avène’den devrim yaratan formül
Avène güneş koruyucu ürünleri eşsiz içerikleri ile devrim yaratıyor. MPI-SORB, güneşin
cilde zarar veren ışınlarına karşı geliştirilmiş mucizevi bir formül. Tinosorb M+S complex
ise özellikle UVA ışınlarına karşı geliştirilmiş bir filtre formülü. Bu muhteşem birleşime
eklenen antioksidan etkili Pre-tocopheryl Avène’in mükemmel içeriğini tamamlıyor.
Avène güneş koruyucu ürünlerinin sağladığı faydalar
•
•
•
•
Eşsiz filtre sistemi ile yüksek koruma sağlar
Cilt yüzeyinden hızla emilir
Nemlendirme ve yeniden yapılandırma özelliklerine sahiptir
Paraben içermez
Güneşten korunarak güneşin tadını çıkarın...
Sizi vaktinden önce yaşlandıran en kuvvetli etkenin güneş olduğunu biliyor
muydunuz? Kırışıklıklar ve sarkmaların dışında, güneş cildinizi yaşlandırırken
aynı zamanda birçok cilt hastalığını da tetikler. Cilt kanserleri, lekelenmeler,
alerjik reaksiyonlar...
Yaz aylarında, akne tedavilerinde veya pigment yapımızı etkileyen ilaçlarla
beraber güneşten koruyucu bir ürün kullanmazsanız cildinizde istemediğiniz
lekeler oluşabilir. Bu korkutucu tablonun hemen oluşmasını istemiyorsanız
güneşten korunmanız şart.
Güneşten en etkin şekilde korunmak için Avène güneşten korunma ürünlerini
tercih edebilirsiniz.
Uzman Görüşü
Dolgu maddeleri kullanımında
önemli bir komplikasyon
Prof.Dr. Gürhan ÖZCAN
Plastik, Rekonstrüktif ve
Estetik Cerrahi Uzmanı
Dolgu maddeleri
öncelikle yüz
bölgesinde olmak
üzere vücudun diğer
yerlerinde de çok sık
kullanılan ürünlerdir.
Enjeksiyondan
yaklaşık altı ay sonra
kendiliğinden yok
olan bu ürünler
plastik cerrahlar
ve dermatologlar
tarafından güvenle
kullanılıyor.
16 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Biyofilmler
B
u yazımda sizlere plastik
cerrahi literatüründe
son yıllarda gittikçe
önem kazanan “biyofilm”
gelişimi ve can sıkıcı komplikasyonun
dolgu maddeleri kullanımı ile ilgili
bağlantısından söz edeceğim.
Biyofilmler canlı veya inert bir yüzeye
kalıcı olarak yapışmış, kendiliğinden
gelişen bir polimerik matriks ile çevrili,
kendini yönetebilen mikroorganizma
topluluğu olarak tanımlanabilir.
Biyofilmlerin ilk gözlemleri Anthony van
Leeuwenhoek tarafından diş plaklarında
yapılmıştır. Leeuwenhoek kendi dişine
yapışmış mikroorganizmaların yok
edilmesinde çaresizliğini belirtmiştir.
Costerton 1978’de biyofilmleri ilk
kez teorize etmişse de, bunların
görüntülenmesi scanning elektron
mikroskobunun kullanımına kadar
mümkün olmamıştır. Bakterilerin
bir yüzeye yapışarak çoğalması
1940 yılında tanımlanmıştır. Ancak
biyofilmler yüzeye yapışması, strüktürel
heterojenitesi, genetik çeşitliliği,
polimerik maddelerin ekstrasellüler
matriks özellikleri ile karakterizedirler.
Ekstrasellüler matriks esas olarak
polisakkaritlerden oluşur, bunlar nötral
ya da polianyonik olabilirler. İlginç bir
özellik olarak bu matriks fosilleşecek
derecede sağlam olup, 3,25 milyar yıl
öncesinde varlığı gösterilmiştir.
KARAKTERİSTİKLERİ
Biyofilmlerin yapısı bu ismin hatalı
kullanıldığı izlenimi verir, çünkü bu
devamlılık arz eden bir “tek tabaka”
düzeninde değildir. Aksine, bakteri
kolonilerinin heterojen olarak biriktiği,
polimerik maddelerin oluşturduğu
bir ekstrasellüler matriks varlığı ve
interstisyel boşlukların da tabloya
eklendiği karmaşık bir görüntü arz eder.
Biyofilmde birden fazla mikroorganizma
cinsi vardır ve bunların tümü birlikte
“biyofilmin kendi organizmasını”
oluşturur, birlikte hareket eder. Uyarıya
yanıt, büyüme ve homeostatik çevreyi
sürdürme hep bu birlikte hareket etme
kabiliyeti ile gerçekleşir. Biyofilmler host
immün sistem penetrasyonunu bozarlar,
gen ekspresyonu ve görüntüsünü
değiştirirler. İmmün sisteme daha az
görünürler, bir bakterinin tek başına
üretemediği maddeleri salgılayabilirler.
Ekstrasellüler matriksleri makrofaj
fagositozunu bozar. Antibiyotiklere 1000
kat daha fazla direnç oluşturabilirler.
Bunu antimikrobiyal rezistansı
Untitled-1 1
09.02.2011 17:39:58
Uzman Görüşü
şifreleyen ekstrakromozomal DNA plazmidlerinin uygun
değişimi ile sağlarlar.
Mevcut kültür teknikleri biyofilmleri teşhis edemez.
Sonuçlar steril gelebilir. Hastanın antibiyotik alıyor
olması, duyarlı anaerobların uygun taşınmaması nedeniyle
laboratuara ulaşana kadar ölmesi, birçok laboratuarın atipik
mikroorganizma kültürü için 2-3 hafta beklememesi ve bazı
patojenlerin ancak spesifik ortamda üreyebileceği, fakat
bunların rutin kullanılmaması gibi nedenlerle tanı konması
başarısız olabilir.
YUMUŞAK DOKU DOLGULARININ
KOMPLİKASYONU
Enjekte edilen ajanların kozmetik yüz rejuvenasyonunda
artan sayıda kullanımının biyofilm nedenli yumuşak doku
dolgu komplikasyonlarını artıracağı şüphesiz. Otojen yağ
enjeksiyonları hariç bütün dolgu maddeleri hastaya yabancı
madde olacak katkılar içerir ve biyofilm formasyonu için
potansiyel kaynak kabul edilmelidir. Nadir olmakla birlikte
bütün dolgu maddelerinin ters reaksiyonu olabilir. Bu
reaksiyonlar çoğunlukla geçici ve hafif derecededir. Ciddi
reaksiyonlar enfeksiyon şeklindedir ve insidansı yüzde
0,01 – 0,1 olarak verilir. Bu olasıdır ki, gerçeğin altında bir
değerdir, çünkü hekimlerin eksik rapor tutması, kasıtlı firma
müdahaleleri, hastaların şikâyetlerini her zaman iletmemeleri
gibi sebeplerle gerçek insidans daha yüksek olabilir.
Hastaların % 80’inde injeksiyondan hemen sonra kızarıklık
ve ödem olur. Travmatik iğne delikleri lokal etkisi birkaç saat
kızarıklık için, birkaç gün şişlik için sürebilir. Damara denk
gelen iğne travmasında oluşan morluk bir hafta kadar sürer.
Intraarteriyel enjeksiyon o bölgede nekroza neden olabilir.
Allerjik reaksiyonlar olabilir. Hipersensitivite angioödem
ve anaflaksi derecesinde ciddi olabilir. Enjeksiyon sonrası
görünen tümsekler ve yığılmalar teknik hatadır.
Geç devrede ortaya çıkan ve ele gelen sertlik ve kızarıklık ile
karaterize lezyonlar ağrılı ya da ağrısız olabilirler. Yabancı
cisme ve hafif enfeksiyona vücudun bir yanıtıdır. Materyalin
fazla volümde enjeksiyonu, materyalin yeterli pürifikasyonda
olmaması gibi nedenler buna sebep olabilir. Enfeksiyon
nedeni arasında sistemik bir enfeksiyondan kontaminasyon
da söz konusu olabilir. Özellikle uzun süre erimeyen dolgular
biyofilm oluşmasına daha yatkındır.
ÖNLEMLER
Biyofilmler eradike edilemediklerinden ve tedavileri son
derece zor olduğundan önlem alınması en doğru yoldur.
Öncelikle hastanın hikâyesi dikkatle alınmalıdır. Daha
önce enjeksiyon yapılıp da reaksiyon yaşanıp yaşanmadığı,
kanama sorunları ve immün sistem ile ilgili problemleri
varsa öğrenilmelidir. Enjeksiyon sırasında aseptik kurallara
uyulmalıdır. Genellikle cildin alkolle temizlenmesi
yeterliyse de, klorheksidin de yardımcı olacaktır. Özellikle
katlantı yerleri temizlenirken cildi gerip katlantı dibini de
temizlemelidir. Kalıcı ve yarı kalıcı dolgularda profilaktik
antibiyotik uygundur. Travmanın az olması ve bakteri girişini
engellemek amacıyla ince iğne ile enjeksiyon yapılmalıdır.
Enjeksiyonun hemen öncesi ve hemen sonrasında makyajdan
kaçınılmalıdır. Bir alana fazla volüm vermekten kaçınmalıdır.
18 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Gelecekteki
araştırma alanları
Biyofilm oluşmasında nasıl engel
olunabileceği konusunda birkaç
alanda çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Örneğin kontakt lenslerde
biofilmlere karşı enzimler kullanılmaktadır. Bakteri biyofilmlerinin yeterli eritilmesi amacıyla
bazı enzim karışımları üzerinde
çalışılmaktadır. Yüzey düzgünlüğü ile ilgili mühendislik çalışmaları, elektrik yüklenme dansitesi ve polielektrolit çok katlar
oluşturma ile bakteri kolonilerini
azaltmak çabaları sürmektedir.
Yüzeylerin gümüş ile kaplanması enfeksiyonu azaltmaktadır.
Antibiyotik kaplama ortopedik
literatürde fazlaca çalışılmaktadır. Bakteri ve biyofilm harabiyeti
üzerinde lazerlerin etkileri çalışılmaktadır. Son olarak biyofilm
organizmalarının gösterdiği
spesifik genlerin ortaya konması
gerekmektedir.
Aktif akne veya enfeksiyon alanlarına yakın enjeksiyon
yapılmamalıdır. Dudak enjeksiyonlarında özellikle dikkatli
olunmalıdır, oral florada 500’den fazla bakteri çeşidi olduğu
hatırlanmalıdır.
TEDAVİ
Komplikasyon durumunda algoritmik biçimde derhal
müdahale edilmelidir. Mümkünse nasıl bir materyalin enjekte
edildiği bilinmelidir. Flüktüasyon varsa iğne ile direne edilip
kültür alınmalıdır. Kültür bekletilmeden gönderilmeli, 21 gün
boyunca rutin ve atipik bakteri için monitorize edilmelidir.
Başlangıç antibiyotik tedavisi ikili olmalı ve tercihen
quinolone ve üçüncü jenerasyon macrolide içermelidir,
biyofilm oluşmasını böyle engellemek olasıdır. Macrolidler
cilt altı yağ dokusunda iyi birikirler. İntralezyonel yüksek
doz steroid düşünülebilir. Hiyaluronik asit enjekte edilmişse
hiyoluronidaz kullanılabilir. Eksizyon son çare olarak
düşünülmelidir.
Uzman Görüşü
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
Psikiyatrist
Bengi Semerci Enstitüsü
www.bengisemercienstitusu.com
Yaşamın her
alanında karşımıza
iletişim kurmakta
zorlandığımız kişiler
ile çözmekte sorun
yaşadığımız ve
bizi strese sokan
durumlarla karşılaşırız.
Söz konusu iş yaşamı
olduğu zaman zor
insanlarla ve zor
durumlarla başa
çıkmak daha önemli
bir sorun haline gelir.
ZOR İNSANLARLA
BAŞA ÇIKMA
YOLLARI
İ
ş yerinde baş edemediğimiz her
ilişki ve durum bizim başarı, verim
ve mutluluğumuzu, hem de çalıştığımız kurumun verim ve huzurunu etkiler. Zor çalışma arkadaşları
kadar, çoğu zaman vazgeçilmez olan zor
müşteriler de önemli bir sorun haline
gelebilir. Sürekli şikâyet eden, her şeye
öfkelenen müşterilerle iletişim kurmak
hiç kolay değildir.
İletişim kurmakta zorluk çekilen insanlara zor insanlar, bizi çaresiz bırakan
durumlara da zor durumlar diyoruz. İş
yerinde çalışma arkadaşlarımız, yöneticilerimiz ya da müşterilerimizle yaşadığımız sorunları, onlardan uzak durarak
çözmek iyi bir yöntem gibi görünse de,
bunu devamlı yapmamız olası değildir.
O kişilerle çatışmaya girmek ise sorunu
çözmek yerine artırır. Öyle ki, bireylerin
zor durum ve insanlarla başa çıkmayı
bilmeleri, bu tip insanlarla karşılaştıklarında nasıl davranmaları konusunda
gerekli donanıma sahip olmaları önemli
bir konu. Zor insan tipleri sizin konumunuza, iletişim biçiminize ve kendi bireysel özelliklerinize göre artıp azalabilir.
Önemli olan zor insanların davranışlarını kişiselleştirmemeniz ve onlarla nasıl
baş edebileceğinizi bilmenizdir.
Enstitümüz bu nedenlerle “Zor
İnsanlarla Başa Çıkma” başlığı altında
kurumsal eğitimler vermeye başladı. Bu eğitimin amacı; kendinizi iyi
tanımak, iletişim yöntemlerini öğrenmek, kimlerin ve hangi durumların
size zor geldiğini anlamak, zorlukların
getireceği olumsuzlukları engellemek,
bireysel ve kurumsal gelişime katkıda
bulunmaktır. Baş edilemeyen her ilişki
ve durum, başarısızlık, verim düşüklüğü, stres ve öfkeye sebebiyet verebilir.
Tüm bu etkenler kişinin işini kaybetmesine kadar gidebilir. Bu nedenle, stres
yönetimi ve öfke kontrolü seminerleri
ile desteklenen bu eğitimin temellerini
sizlerle paylaşmak istedim.
Olumsuz davranışlarıyla sorun yaratan
zor insanlar kişilik özelliklerine göre
farklı kategorilere ayrılır.
ZORBA SALDIRGANLAR
Taciz edip sindirici ve aşağılayıcı bir
tavır takınırlar. Güçlü güdülere sahiptirler. Karşısındakileri ezilmiş ve güçsüz
hissettirmeye çalışır, kendilerini her
zaman haklı bulurlar. Zayıf ve kafası
karışmış görünen kişilerle uğraşmaktan
zevk alırlar. Anlık hedeflerle hareket
edip empati yapmayı ve saygı duymayı
bilmezler.
20 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Uzman Görüşü
SİNSİ SALDIRGANLAR
Dalga geçerek aşağılamayı çok severler. Herkesle ilgili bir
fikirleri vardır. Genellikle kahkahalardan beslenirler.
ŞİKÂYETÇİLER
Sürekli hata bulmaya çalışır, konu üzerinde esas çalışan
kişiden daha fazla söz sahibi gibi görünmeye gayret ederler.
Mükemmeliyetçi olarak değerlendirilmek istedikleri halde,
karşılaştıkları sorunları çözecek güçte olmadıkları için sorumluluktan kaçarlar. Çok işleri olduğundan ve kimsenin kıymetlerini bilmediğinden yakınırlar.
MUHALİFLER
En çok “Hayır” kelimesini kullanan muhalifler her öneriyi
yetersiz ve işe yaramaz addeder. Hataları hemen bulurlar, zira
çözüm önerileri yoktur. Sıklıkla her şeyin kontrolleri dışında
geliştiği hissine kapılır, farkındalık dışı bir güçsüzlük ve başarısızlık hissinden kaçma ihtiyacı duyarlar.
HER ŞEYİ BİLENLER (BULDOZERLER)
Çevrelerindeki herkesin yetersiz olduğuna inanan bu tipler,
her zaman en doğruyu bilmekle övünür ve yanılmayı kişiliğe
hakaret olarak algılar. Kontrol duyguları yüksektir, değişik ve
belirsizliğe tahammülsüzdürler.
HER ŞEYİ BİLENLER (BALONLAR)
Az bilgilerine rağmen ağızları çok laf yapar. “Herkes bana
bayılsın” duygusuyla hareket eder, söylediklerine sadece kendileri inanır.
UMURSAMAZLAR
Tepkisizlik ve umursamazlık duygusuyla hareket eden bu tipler, başlangıçta iş birliğine açık gibi görünseler de sorumluluk
aşamasında sorun çıkarırlar. Görevi alıp, takip etmek ya da
başka birine devretmek için bile harekete geçmezler.
22 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
KARARSIZLAR
Çok iyi dinler, çok soru sorar ama bir türlü karar veremezler.
“Ya birini kırarsam”, “Ya bu kararı onaylamazlarsa” gibi düşüncelerle somut adım atamaz, harekete geçemezler.
NASIL BAŞA ÇIKARIZ?
Zor insanlarla çalışabilmek için önce kendimizi, iletişim
biçimimizi, yeterli ve yetersiz hissettiğimiz özelliklerimizi
tanımamız gerekir. Böylece kişinin bize niçin zor geldiğini anlayabiliriz. İnsanların davranış biçimlerini değiştiremeyiz ama
kendi tutumlarımızı değiştirerek, daha kararlı ve net olarak
onları durdurabiliriz. Ayrıca karşınızdaki kişinin iletişim biçimini değerlendirmek, sakin olmak, stres ve öfke ile mücadele
edebilmek de size üstünlük sağlar. Zor insanların davranışlarının sizi hedef almadığını, sadece kişisel özelliklerinden dolayı
böyle hareket ettiklerini unutmayın. Bu tip insanlarla baş
edebilmenin yolu, davranışlarını kişiselleştirmemekten geçer.
Önce kendinizi gözden geçirin. Nasıl iletişim kurduğunuzu
değerlendirip, o kişiyle ilişkinin neden zor yürüdüğünü araştırın.
Karşınızdaki kişinin iletişim biçimini değerlendirin.
İletişimi sürdürmek zorunda olup olmadığınıza karar verin.
Sakin olun.
Davranış biçiminizi değiştirmeye çalışın.
Stres ve öfke ile mücadele etmeyi öğrenin.
Yapılan davranışların kişisel olarak sizi hedef almadığını
unutmayın.
Karşınızdakini değil, kendinizi değiştirmeye gayret edin.
Tutum değiştirdiğinizde karşı tarafın da değişeceğini, değişmese bile sizi rahatsız edemeyeceğini unutmayın.
>Sakin olmak, stres ile
mücadele edebilmek,
zorluklara karşı üstünlük
kurmanızı sağlar. Bu
sayede beraberinde gelen
olumsuzluklar ortadan kalkar.
Uzman Görüşü
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
VE DUYGU DURUM
Uzm. Ecz. Levent
GÖKGÜNNEÇ
Daha önceki
yazılarda güçlü bir
bağışıklık sistemi
için hangi bitkileri
kullanabileceğimizi,
ne yiyip ne
içebileceğimizi
ve aslında neleri
yapmamamız
gerektiğini gözden
geçirmiştik.
Bu yazıda tüm
bunlardan daha
önemli bir konunun
bağışıklığımıza nasıl
etki edebileceğinden
bahsedeceğiz; ne
düşündüğümüz ve
ne hissettiğimiz!
24 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
B
u konu artık gittikçe daha çok
üzerinde durulan ve önemi
anlaşılan bir konu haline geldi.
Özellike yeni gelişen nöropsikoimmunoloji dalı direkt stres, duygu durum
ve bağışıklık sistemi arasındaki ilişkileri
inceliyor ve bu alanda ilginç araştırmalar
yapılıyor. Bugüne dek yapılmış çalışmalar
ışığında artık duygu durum ile bağışıklık
arasında aşağıdaki bağlantılar olduğu
biliniyor;
KÖTÜMSER RUH DURUMU Düşük
lenfosit aktivitesi, T-hücrelerinin
aktivitesinde düşüş
DEPRESYON Lenfosit, T-hücre ve doğal
öldürücü hücre sayısında ve aktivitesinde
azalma
YALNIZLIK Düşük doğal öldürücü hücre
sayısı
GÜÇ VE KONTROL ARAYIŞI Lenfosit
ve doğal öldürücü hücre aktivitesinde
azalma
KRONİK STRES Düşük lenfosit
aktivitesi, T- ve B-hücrelerinin aktivitesinde
düşüş, dolaşımda daha fazla virüs
KARİYER (İŞ) STRESİ T-hücre ve doğal
öldürücü hücre sayısında ve aktivitesinde
azalma, IgA aktivitesinde azalma, virüs
enfeksiyonlarına yakalanma riskinde artış
Burada dikkat edilirse özellikle iş stresi
ve güç-kontrol arayışı, yani günümüz Batı
kültürünü ifade eden kavramlar direkt
bağışıklık sistemine olumsuz etkileri olan
en önemli faktörler. 1967’de Holmes &
Rahe’nin yayınladığı çok bilinen “stres
puanlaması” da yine günlük hayatta
karşılaştığımız durumların hastalıklara
yakalanma riskiyle bağlantısını ortaya
seriyordu.
Yukarıdaki tabloda günlük yaşam
deneyimlerinin puan değerleri 300’ün
üzerindeyse özellikle kronik hastalıkların
gelişme riskinde iki kata yakın bir
artış görüldüğü biliniyor. Puan 150300 arasındaysa riskte %30 civarı bir
artış görülüyor. 150 puanın altı ise
DENEYİM
STRES PUANI
Eşin ölümü
Boşanmak
Hapis
Ailede ölüm
Hastalık veya yaralanma
Evlilik
İşten ayrılmak
Emeklilik
Hamilelik
Cinsel problemler
Finansal zorluklar
Yakın arkadaşın ölümü
Kredi almak
İş değişimi
Terfi etmek
Taşınmak
Uyku problemleri
Tatil
100
73
63
63
53
50
47
45
40
39
38
37
32
29
28
20
16
13
hastalıklara yakalanma riskinin düşük
olduğunu gösteriyor. Pozitif duygudurum
ise bağışıklık sistemini şu şekillerde
destekleyebiliyor;
TATMİN EDİCİ İLİŞKİLER VE
DESTEKLEYİCİ SOSYAL ORTAM
Artan lenfosit ve T-hücre aktivitesi,
virüslere karşı dirençte artış
MİZAH Lenfosit, sayısında ve aktivitesinde
artış, IgA sayısında artış
GEVŞEME TEKNİKLERİ Artan lenfosit
ve Doğal Öldürücü Hücre aktivitesi
EGZERSİZ Akyuvar sayısı ve aktivitesinde
artış, yükselmiş endorfin seviyeleri
Bağışıklığı desteklemek için
yapılabilecekler arasında yoga-meditasyon
gibi uygun gevşeme teknikleri, düzenli
egzersiz, pozitif imajinasyon (ya da popüler
adıyla kuantum olumlama), aromaterapi,
fitoterapi ve hatta müzik terapisi (klasik
müzik, geleneksel Hint rajaları veya
bana göre 70’lerin senfonik progressive
müziğinin sağlık için kullanımı) var.
Sonuç olarak bağışıklığımızı yüksek
tutmak, duygu durumumuzu yüksek
tutmakla yakından ilişkili. Örneğin bunun
için doğanın bize sunduğu St.John’s Wort,
Passiflora, Rhodiola gibi çok değerli bitkiler
de var. Daha ayrıntılı bilgi için lütfen
eczacınıza danışın.
Uzman Görüşü
ZAYIFLAMAYA
YARDIMCI BESİN
TAKVİYELERİ
Ecz. Sevda BATUHAN
Yağların vücuttan
atılmasını
kolaylaştıran,
iştah kontrolü
sağlayan ve zor
diyetlerde enerji
veren besin
takviyelerini
kullanırken doktor
ya da eczacınızın
önerilerine kulak
vermeyi ihmal
etmeyin.
>Mate vücuttaki
yağ parçalayıcı
enzimleri aktive
ederek kilo vermeyi
kolaylaştırıyor.
26 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Z
ayıflama programlarının
kişiye özgü planlanması
gerektiği gibi, zayıflama
ilaçlarının da doktorlar
ve eczacılar tarafından önerilmesi
gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, diyet
ve egzersiz programı tedavisine yanıt
vermeyen kişilerin doktor, diyetisyen
ve eczacı kontrolünde zayıflama ilacı
kullanmalarını öneriyor. İlaçlara yanıt
vermeyen vakalar ise cerrahi müdahaleyi
gerekli kılıyor. Zayıflama ilaçlarının
bir bölümü vücutta besin emilimini
azaltırken, bir başka bölümü de iştah
mekanizmalarını bastırarak etkinlik
sağlıyor.
Orlistat: Diyet, egzersiz ve kilo
kontrolü tedavilerini içeren bir programın
tamamlayıcı bir parçası olup, besinlerden
bağırsağa ulaşan yağların vücuttan hızla
atılmasını sağlıyor. Böylece yediğimiz
gıdalardaki trigliseridler emilime uygun
yağ asitlerine dönüşmüyor. Emilim
engellenmiş ve yağların atılımı yaklaşık
% 30 artmış oluyor.
Psilyum: Lifli besinleri tüketirken bol
su içmek sindirim sistemini hızlandırıyor.
Suyla temas edince, çözünebilir lifler
sünger gibi emici hale gelip yumuşuyor
ve normal hacminin birkaç katı hacme
ulaşıyor. Psilyum, çözünebilir lifleri bol
miktarda içermesinden dolayı yumuşak
ve nazik bir fırça görevi görüyor.
Kalın bağırsağın kıvrım ve oyuklarına
sıkışmış olan artık maddeleri parçalıyor
ve yüzeyinde kaygan bir film tabakası
oluşturuyor. Böylece atık maddelerin
hareketini ve atılmasını kolaylaştırıyor.
Mate: Tüm dünyada obezite tedavisinde
kullanan Mate, metabolizmayı
hızlandırıp enerji veriyor. Vücuttaki yağ
parçalayıcı enzimleri aktive ederek kilo
kaybetmeyi kolaylaştıran bu besin, aşırı
iştahı engelleyen özelliğiyle de diyet
yapanlar için ideal.
Guarana: Yağ yakımını hızlandıran,
yağların parçalanmasını ve vücuttan
atılmasını sağlayan bu besin, kafein
benzeri etkisiyle sinir sistemini uyararak
metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca
enerjik ve aktif hissettirerek açlık
duygusunu bastırıyor.
Ananas: Ananas sapı, içeriğinde
bol miktarda bulunan proteolitik bir
enzim olan bromelain sayesinde, yağ
hücrelerinin etrafını saran deforme
olmuş kolajen dokuyu parçalıyor ve
yağların açığa çıkmasına yardımcı oluyor.
Selülit oluşumunu engelleyen ve bölgesel
ödemi azaltan özelliğini de unutmamak
gerek.
İnositol: Kolesterolü düşürmenin
yanı sıra karaciğer rahatsızlıklarının
önlenmesinde ve yağların karaciğerden
atılmasında görev yapan inositol;
sinir iletimi ve beyin fonksiyonlarının
işlevselliği için de gerekli.
Krom: Krom takviyesi hem yağ
kitlesinde azalma hem de kan
şekerindeki ani dalgalanmaları önleyip,
iştah kontrolünü sağlıyor. Sporcu
beslenmesinde tercih ediliyor.
CLA (Konjüge Linoleik Asit):
Kilo kaybından sonra kilonun tekrar geri
alımını engelliyor. Araştırmalar ayrıca
CLA’nın depolanmış yağların kaslarda
enerji kaynağı olarak kullanılmasına ve
vücuttaki yağ miktarının azaltılmasına
destek sağladığını gösteriyor.
Yeşil çay: Doğal yeşil çay,
ekstresindeki EGCG’nin (Epigallokateşin
Gallat) vücutta metabolizma hızlandırıcı
etkisiyle kalori yakımını hızlandırıyor.
İçeriğindeki kafeinin uyarıcı ve diüretik
etkileri olduğu da biliniyor.
Sonuç olarak, kalorisi düşük diyetler
sonucunda oluşan vitamin-mineral
eksikliği kilo kontrolüne destek
veren formülasyonlarla giderilebilir.
Günlük olarak alınan yağ, protein ve
karbonhidratların günün tüm öğünlerine
eşit olarak bölünmesine, rutin egzersiz
ve ilaç tedavisinin sıkı takibine ve
porsiyonlara dikkat etmekte fayda var.
Ayrıca doktor, eczacı, beslenme uzmanı
veya bir diyetisyenin hazırlayacağı
beslenme programıyla sağlıklı bir
zayıflama programı uygulanabilir.
Yakın Plan
Sağlık, güzellik ve beslenme gündeminde en son haberler...
SAÇ
Stres belirtisi: Stres hormonlarının
yarattığı sıkıntı, kafa derisine zarar verip
saçların uzamasını engelleyebilir.
Çözüm: Yeteri kadar demir, omega 3
yağ asidi ve B 12 vitamini alın. Bunların
hepsi saçınızın uzamasına yardımcı olur.
Besin olarak da somon ve brokoli gibi
yiyecekler tüketmelisiniz.
ÇENE
Stres belirtisi: Çenenizde yanma hissi
vardır. Geceleri gerginlik yüzünden
dişlerinizi gıcırdatıyor olabilirsiniz.
Çözüm: Yatağa yatmadan önce beş
dakika boyunca çenenize sıcak bir
kumaş koyun. Isı, kaslarınızı rahatlatarak
gıcırdatmanızı önler. Eğer işe yaramazsa
o zaman diş doktorunuzla görüşüp bir
ağız koruması isteyebilirsiniz.
MİDE
Stres belirtisi: Vücudunuzdaki
stres hormonu kortizol seviyesinin
yükselmesiyle sürekli bir şeyler
atıştırmak, tatlı tüketmek isteyebilirsiniz.
Çözüm: Yüksek kalorili, sağlıksız ve
açlık hissini artıran atıştırmalıklar yerine
şekersiz ama şeker tadı olan bir sakız
çiğneyebilirsiniz.
BURUN
Stres belirtisi: Alerjiye yatkın bir
bünyeniz varsa bağışıklık sistemini
zayıflatan stres, hapşırığınızı artırabilir.
Ayrıca sürekli burnunuzu çekmeye
başlarsınız.
Çözüm: Reçetesiz satılan ilaçlar bu
alerjik duruma son verebilir. Ayrıca
günde 30 dakika boyunca yapacağınız
egzersizlerle adrenalin salgılayıp
stresinizi atabilirsiniz.
Stresten arının
Kronik stres ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor
(migren, depresyon, kalp hastalıkları gibi). Cleveland
Clinic’s Wellness Institute’dan Doktor Elizabeth
Ricanati, birçok insanın stresle savaşırken kendine
zarar verdiğini, nitekim bu durumun farkında olmadan
yaşamaya devam ettiğini vurguluyor.
28 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
DERİ
Stres belirtisi: İsilik olabilirsiniz.
Ayrıca gergin olduğunuzda bedeniniz
ekstra adrenalin pompalayarak, deride
sivilce oluşumuna sebep olan sebum
maddesinin yayılmasını harekete geçirir.
Çözüm: Problemli bölgeleri günde
iki kez yıkayın. Jel veya sabun gibi
temizleyiciler yağın yok olması
için idealdir. Bunların bir faydasını
görmezseniz, eczacınızdan sebumu yok
eden bir krem önerisinde bulunmasını
isteyebilirsiniz.
KALÇA BÖLGESİ
Stres belirtisi: Stresli olduğunuzda
beyniniz yumurtlama düzenini bozacak
sinyaller göndermeye başlar ve bunun
sonucunda düzensiz adet görebilir ya da
hiç regl olmayabilirsiniz.
Çözüm: Jinekoloğunuza danışıp doğum
kontrol hapı alabilirsiniz. Böylece eski
adet düzeninize kavuşabilirsiniz.
Kansere karşı
K vitamini
Ağırlıklı olarak yeşil besin tüketmek,
lenf bezi çoğalmasıyla seyreden
Hodgkin lenfoma adlı kanser türünün
oluşumunu engelleyebiliyor. Mayo
Clinic araştırmacıları 1.600 kişinin
beslenme şekli üzerinde yapılan bir
çalışmadan yola çıkarak karalahana
ve brokoli gibi K vitamini bol besin
tüketenlerin tüketmeyenlere oranla
% 45 daha az kanser geliştirme riski
taşıdıklarını kanıtlamış. Araştırmanın
koordinatörü Doktor James Cerhan,
K vitamininin beyaz kan hücreleri
tarafından üretilen bir protein olan
interlökin 6’nın önünü kesip Hodgkin
lenfoma hastalığının oluşumuna
engel olabildiğini vurguluyor.
Bakteri alarmı
Bu kimyasaldan
uzak durun
Bisfenol A(BPA) adı verilen, alüminyum
kutularda veya kâğıt makbuzlarda
bulunan bu plastik bileşime uzun süre
maruz kalmanın, (130’un üzerinde
yapılan çalışma sonucuna göre) meme
kanserine etki ettiği gözlenmiş.
Türkiye’de de yasaklanan BPA, östrojen
değerlerini artırır ve kanser hücrelerinin
hızla büyümesine neden olur. Biyolog
Doktor Carlos Sonnenscheim, içeriğinde
BPA bulunan ürünlerden uzak
durmanızı öneriyor.
New Jersey, Rowan Üniversitesi’nde
yapılan araştırmalar kozmetik
mağazalarındaki deneme ürünlerinde
çok sayıda bakteri bulunduğunu ortaya
çıkardı. Üniversitenin Biyoloji
Bilimi Profesörü Elizabeth Brooks,
“Bu ürünleri kullanarak kıpkırmızı
gözlere ve sivilceli bir cilde sahip
olabilirsiniz” diyor. İşte ürün denerken
aklınızda bulunması gereken birkaç
ipucu.
GÖZ FARI DENERKEN
Yalnızca kaş kemiğinizin olduğu bölgeye
bir kulak çubuğu ile uygulayın. Göz
kapaklarınızdan uzak durun.
RUJ DENERKEN
Bir peçeteyle rujun üst kısmını silin
ve dudaklarınıza bir kulak çubuğu ile
uygulayın.
KATI FONDÖTEN DENERKEN
Üstteki tabakayı peçeteyle alın. Tek
kullanımlık makyaj pamuğu ile ürünü
cildinize uygulayın.
LOSYON DENERKEN
Losyon seçerken kavanozda olanları
değil, tüp ya da pompalı şişede olanları
tercih edin.
ALLIK DENERKEN
Herkesin kullandığı bir allığı
deneyecekseniz allığın üzerine alkol
içeren bir sprey sıkıp bir-iki dakika
kurumasını bekleyin ve sonra kullanın.
Dişlerinizi günde en az iki defa
fırçalayarak kalp hastalığına yakalanma
riskini yüzde 70 oranında azaltabilirsiniz.
Kaynak: British Medical Journal
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 29
Yakın Plan
Dudak çevresi
Kadınların dudak çevresinde erkeklerden daha çok
kırışıklık bulunduğu fark edildi. Aesthetic Surgery
Journal’da yapılan bir araştırma bu durumu şöyle
açıklıyor: Kadınlar, dudak çevresinde daha az kan
damarına sahip olduğundan bu bölgeye yeterli
derecede oksijen gelmiyor. Kaslar da yüzeye
daha yakın olduğu için dudak çevresi daha çabuk
kırışıyor. Hollanda’daki University of Medical
Center’dan araştırmaya imza atan Emma Paes, “Bu
bulgular amaçlanan tedavi yönteminin bulunmasını
sağlayabilir” diyor.
İştahınız sadece
beyninizde
Current Directions in Psychological
Science’ın raporuna göre iştah kontrolü
tamamen beyinde gerçekleşiyor.
Araştırmalar yiyeceğin görsel
cazibesi olmayınca iştah seviyesinin
de düştüğünü ortaya çıkarmış. Siz de
hemen zihninizden bu güzel kızarmış
patates fotoğrafını atın ve başka
şeylerle ilgilenin; e-postalarınıza
bakın veya masanızda duran dergileri
karıştırın.
TEK KELİMEYLE
Protein
Egzersizle kalori yakmak
istiyorsanız, protein
tüketimine önem verin.
Ağırlık çalışmadan önce
18 gram protein tüketen
kişiler, karbonhidrat
tüketenlerden daha
fazla kalori yakıyormuş.
Proteinin ayrıca egzersiz
sonrası kasları onardığını
da unutmayın.
Kaynak: Medicine & Science in Sports
& Exercise
30 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Kuvvetli Bağışıklık =
Sağlıklı Hayat
Bağırsak sistemini ve bağışıklığı güçlendiren bir gıda takviyesi olan MGN-3/Biobran,
1992 yılında Japonya’da şitake mantarı enzimi vasıtasıyla pirinç kabuğu parçalanarak
(ön sindirimli) üretildi. Arabinoksilan gibi glukonutrientlerle kısa zincirli polisakkaritler
ve hemiselülozik bileşiklerden oluşan ürün vücudun kendi doğal iyileşmesini sağlamaya
yardımcı olan, son derece etkili bir gıda takviyesi. MGN-3, birkaç haftada NK hücrelerin
aktivitesini %300, T ve B hücrelerinin aktivitelerini %150-200 oranında artırabiliyor.
Yapılan araştırmalara göre, ürünün antienflamatuvar ve antioksidan etkileri olduğu
gibi, aynı zamanda glikoz toleransını, pankreas ve karaciğer fonksiyonlarını artırıyor,
kemoterapinin yan etkilerini azaltarak yaşam kalitesini üst seviyeye çıkarıyor.
Bu sebeple kanser, virütik enfeksiyonlar (HIV, AIDS, Hepatit B ve C), bakteriyel
enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, gıda zehirlenmeleri) ve alerjilerin iyileştirilmesinde
uygulanan geleneksel tedavilerin yanında bağışıklığa yardımcı olması için bir takviye
ürünü olarak rahatlıkla kullanılabiliyor. Hiçbir yan etkisi olmayan MGN-3/Biobran,
çocuklarda da güvenli olarak kullanılabiliyor.
Yakın Plan
AKLINIZDA OLSUN
Implant lens
Lazer ameliyat,
plastik ya da silikon
lenslere göre daha
güvenli bir yöntem
olarak kabul ediliyor.
Miyop göz kusurunun lazer ameliyatla
düzeltilmesi sonucu,
gözlük ya da lens
kullanımı sona erer.
D vitamini
mucizesi
Kendinizi yorgun
hissediyor, egzersiz yapacak
enerji bulamıyorsanız,
doktorunuzdan D vitamini
seviyenizi kontrol etmesini
isteyebilirsiniz. The Journal
of Clinical Endocrinology
and Metabolism, D vitamini
eksikliği olan kadınların
vücudunda hem daha fazla
yağ biriktiğini, hem de
daha az kas bulunduğunu
vurguluyor. McGill
Üniversitesi’nden Doktor
Richard Kremer da, günde
800–1.000 mikrogram
D vitamini tüketiminin
önemine değiniyor.
5
50
Aynı gün içinde alındığında
insanı strese sokan e-postaların
sayısı. Endişelenmeyi önlemek
için önce önemli olanları
işaretleyin. Birkaç gün daha
bekleyebilecek olanları ise
oluşturduğunuz “yapılacaklar
dosyası”na kaldırın.
Kaynak: Intermedia/Haris
Kaynak: Cochrane Reviews
Doğru nefes
almanın önemi
Nefes alıp vermenin kolaylığı uyurken bile onu
sürdürülebilir kılıyor. Ancak özellikle astım gibi
hastalıklarda, doğru nefes tekniklerini bilmek çok
önemli. Hatta Thorax bültenlerinde yer alan bir çalışma,
doğru nefes tekniklerini bilmenin astım belirtilerini
hafiflettiğini ortaya koymuş. Araştırmacılar astımı
olan 57 gönüllüye birkaç tane nefes tekniği göstermiş.
Katılımcılar da 30 hafta boyunca günde iki kez 25 dakika
süren çalışmalarla bu tekniği uygulamış. Sonuçta tüm
gruptakilerin kriz esnasında soluk aldırma cihazını
kullanma oranı yüzde 80 azalmış. Çalışmayı yürüten
Doktor Christine Jenkins katılımcıların nefeslerini
kontrol etmeyi öğrenerek semptomları azaltabilmeyi
başardıklarını düşünüyor. Siz de konuyla ilgili
doktorunuza danışabilirsiniz.
Dünya
Omega-3
Günü
İnsan sağlığında Omega3’ün önemini vurgulamak
için 3 Mart tüm dünyada
Omega-3 Günü olarak
kutlanmaya başladı. Tıp
dünyası Omega-3’ün
faydalarını şöyle sıralıyor:
Bebeklerde sinir ve göz
gelişimi, çocuklarda ruhsal
durum, odaklanma, okuma
ve matematik skorları,
kalp-damar sistemi, kadın
sağlığı, bağışıklık sistemi,
eklemler, göz, cilt ve zihin/
ruh üzerine olumlu etkileri
mevcut. Omega-3 içeren
Seven Seas ailesinin
ürünlerini eczacınıza
danışarak kullanabilirsiniz.
AKLINIZDA OLSUN!
Tükettiğiniz beyaz pirincin her gün
sadece üçte birini kepekli pirinç ya
da arpayla değiştirirseniz Tip 2 diyabet riskini
bu oranda azaltmış olursunuz.
Kaynak: Archives of Internal Medicine
32 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Untitled-1 1
28.02.2011 11:08:19
Yakın Plan
40 dakika
egzersiz
Archives of Internal Medicine, egzersizin
kolesterol seviyesini dengeleyebilmesi
için yoğun değil ama uzun olması
gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar
haftada birkaç kez 40 dakikalık egzersiz
yapmanın iyi kolesterolü 2,53 puan
artırdığını söylüyor. Japon araştırmacı
Satoru Kodama, LPL enziminin harekete
geçmesi için en az 40 dakika egzersiz
yapmak gerektiğini söylüyor. HDL
seviyesi 40 miligramın altında olanlara,
haftada üç kez 45 dakikalık egzersiz
yapmaları öneriliyor.
Vişneyle
gelen sağlık
Son günlerde adı sıkça sağlıklı
meyveler arasında geçen vişneye derin
dondurucunuzda yer açma vakti geldi.
American Dietetic Association’ın sözcüsü
ve Teksas Üniversitesi’nin beslenme
uzmanlarından Doktor Lona Sandon, “Bu
meyvenin suyu ağrıyan kaslara, uykusuzluğa
ve daha pek çok probleme iyi geliyor. Ayrıca
ondan faydalanmak için ille de suyunu
içmeniz gerekmiyor” diyor. Taze ya da
donmuş vişneyle yapılan tartlar da aynı
besin öğelerini içeriyor. 250 ml’lik vişne
suyunu 240 gram taze vişne ya da 120 gr
kuru vişneyle değiştirerek tüketebilirsiniz.
İşte vişnenin üç faydası:
ENERJİ SAĞLAMA
Glikoz ve fruktoz, kolay ve çabuk sindirilen
karbonhidratlar olsa da, egzersiz sırasında
ihtiyaç duyduğunuz anlık enerjiyi
sağlayabilir. Egzersize başlamadan bir
saat önce 250 ml vişne suyu içerek
karbonhidrat deponuzu doldurabilirsiniz.
ACIYI AZALTMA
Antosiyanin salınımını sağlar. Bu da
vücutta aynı ibuprofen gibi doğal olarak
antienflamatuar bir etki yaratır. İki hafta
boyunca yarışlardan önce günde iki kere
250 ml’lik vişne suyu içen koşucular,
placebo (etkisiz ilaç) kullananlara oranla
çok daha az ağrı çekmiş.
UYKUYU DÜZENLEME
Melatonin, vücudumuzda uyku düzenini
sağlayan hormondur. Journal of Medicinal
Food’un yayımladığı bir araştırmaya göre
iki hafta boyunca günde iki kere 250 ml’lik
vişne suyu içen insomnia hastalarının
içmeyenlerden 20 dakika daha önce
uyumaya başladığı ve deliksiz bir uyku
çektiği ortaya çıktı.
34 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
AKLINIZDA OLSUN
Turkdermatoloji.
org’a tıklayarak
yaşadığınız bölgedeki
dermatologlara ulaşabilir
ve kanser tarama testi
yaptırabilirsiniz.
Tansiyona
karşı bitter
çikolata
Kalp hastalıklarının her yıl milyonlarca kişinin ölümüne yol açtığını biliyoruz. Journal
of the American Medical Association,
düzenli olarak tüketilen bitter çikolatanın
tansiyonu düşürdüğünü vurguluyor. Yüksek tansiyondan şikâyetçi 44 kişi, 30 kalori değerinde bitter ya da beyaz çikolata
tüketmiş. 18 hafta sonunda bitter çikolata
yiyenlerin tansiyonu üç puan düşmüş.
Beyaz çikolata yiyenlerde ise hiçbir gelişme gözlenmemiş. Uzmanlar kakaodaki
polifenollerin kan damarlarını genişlettiğini söylüyor. Siz de en az % 40 ya da
% 50 kakao içeren çikolata çeşitlerini
tercih ederek, kalp sağlığınıza değer verdiğinizi gösterebilirsiniz.
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Yakın Plan
Fasulyenin
faydaları
Kalp sağlığına çok faydalı olan
fasulyenin göğüs kanseri riskini de
azalttığı ortaya çıktı. Harvard School
of Public Health araştırmacılarının
90.000 kadın üzerinde yürüttüğü bir
çalışma, haftada iki kez fasulye tüketenlerin
göğüs kanserine yakalanma riskinin,
tüketmeyenlere oranla % 24 daha az olduğunu
ortaya koydu. Araştırmayı yürüten Doktor Clement
A. Adebamowo, fasulyenin neden böyle bir etkisi
olduğunun tam olarak bilinmediğini zira kempferol, kesretin
ve mirisetin gibi flavonollerin bunda rolü olabileceğini söyledi.
Fasulyeyi tek başına yemeyi sevmiyorsanız, salata ya da çorbaya
karıştırabilirsiniz. Patates kızartmasını fasulyeli sosa banıp
yemek de bir alternatif.
Atıştırmadan
önce düşünün
Yaşlanmak güzeldir
Journal of Neuroscience’da yayımlanan
bir anket yaşları 12 ile 79 arasında
değişen 242 kadın ve erkeğin duygusal
durumunu incelemiş. Evham ve korku
gibi negatif düşünceler en çok 12 ile 19 yaş
aralığındakilerde gözlemlenirken, yaşları
50 ile 79 yaş arasında olanlarda bu tip
duyguların çok az görüldüğü ortaya çıkmış.
Araştırmacılar MRI cihazlarıyla kişilerin
farklı yüz ifadeleri yaparken verdikleri beyin
tepkilerini incelemiş. Sonuç olarak gençler
korkuyu fark etmede diğerlerinden daha
iyi, ancak mutluluk anlamında daha vasat
düzeyde çıkmış. Çalışmanın koordinatörü
Doktor Leanne Williams, “Hayat deneyimi
arttıkça insanlar hangi olayların kendilerine
daha çok zarar verdiğini anlayıp, daha kaliteli
sosyal etkileşimlere yönelebilir” diyor.
36 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Stresli olduğunuz za
manlarda
canınız bir şeyler atıştı
rm
öncelikle şunu deneyin ak istiyorsa,
: Bütün
negatif düşüncelerin
izin, üzerinde
“Yarın maraton var!”,
“İlk buluşma
heyecanı!”, “Sunuma
üç gün kaldı!”
gibi etiketlerle bir ba
nt üzerinde
gözünüzün önünden
geçtiğini
düşünün. Gözünüzün
önünden kayıp
giden bant gibi proble
mlerinizin de
gözden uzaklaşıp ka
ybolduğunu
düşünün. Temple Ün
iversitesi Obezite
Araştırma Merkezi’nde
bir deneye
katılan bireyler, bu yö
ntemin işe
yaradığını söylüyor.
ARAŞTIRMA
Journal of the American College of Surgeons’un
araştırmalarına göre meme kanseri teşhisi konulan
kadınların % 59’unda, kütle ameliyatla alınıyor.
Geri kalan % 41’e ise mastektomi uygulanıyor.
Sağlık & Beslenme
Zayıflama
Stratejİlerİ
Yaklaşan yaz aylarıyla beraber vücut hatlarımızı ortaya çıkaran mini etekler, kısa
elbiseler ve kolsuz bluzlar vitrinlerde yerlerini çoktan almaya başladı. İlkbaharı sağlıklı
ve fit bir bedenle karşılamak, üç hafta gibi kısa bir zaman diliminde zayıflamak
istiyorsanız yoğun egzersiz programımıza kulak verin.
Yazı: ece Çağlar
K
ışın rehavetinde kendini bırakan ve gevşeyen
bedeniniz yaza hazır mı? İşte tatil programlarının
yapıldığı, güneşin bize göz kırptığı bu günler
zayıflamaya başlamak için en ideal dönem.
Sizin için hazırladığımız üç haftalık programla kısa zamanda
incelebilir ve kaslarınızı biçimlendirebilirsiniz. Bu egzersiz
programı ve dengeli bir beslenme planı ile üç haftada yedi
kilo kaybedebilirsiniz. Metabolizmanızı hızlandırıp
maksimum kalori yakmak istiyorsanız Egzersiz Bilimi Uzmanı
Tom Holland tarafından tasarlanan programı uygulamaya
hemen başlayın.
Birinci hafta:
Vücudunuzu hazırlayın
Metabolizmanızın hızlanması için kasları çalıştırmak çok
önemli. Kas kütlesi kalori yakmayı sağlar. Haftanın dört günü
ağırlık çalışabilir, ardından da 35–40 dakikalık kardiyo seansına devam edebilirsiniz.
38 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Kaslarınızı geliştirin
Daha ağır dambıllarla çalışıp daha az tekrar yapın. Bu durum
kuvvet kullanıp kas dayanıklılığını artırmayı kolaylaştırır.
Ağırlık çalışmasını haftada 2 gün arka arkaya yapmanın önemi
de büyük; sıkı çalışan kaslar daha hızlı biçimlenecektir.
enerji depolayın
Araştırmalar insülin seviyesinin yoğun egzersizler esnasında
düştüğünü gösteriyor. Düşen iensülin seviyesi, vücut stres
hormonu olarak bilinen kortizol üretir. Kas liflerini eriten
kortizol ise karında yağ birikmesine yol açar. İnsülin seviyesini dengelemek için egzersiz esnasında sporcu içeceklerinden
faydalanabilirsiniz.
Dinlenme seansından faydalanın
Egzersiz sırasında hızlanan metabolizma, çalışmaya dinlenirken de devam ediyor. Öyle ki, karbonhidratlı gıdalarla
glikojen takviyesi yaparak protein sayesinde kasların yeniden
yapılanmasını sağlayabilirsiniz. Egzersizlerin ardından ilk üç
saatte günlük kalori ihtiyacının üçte birini tüketebileceğinizi
unutmayın.
Besin maddelerini karıştırın
Tufts Üniversitesi Beslenme Uzmanı Ann Yelmokas Mc
Dermott, protein, karbonhidrat ve yağları dengeli olarak
tüketmeniz gerektiğini söylüyor. Besin maddelerinden sadece
birini tüketirseniz yakın zamanda tekrar acıkabilirsiniz. Besin
maddelerini karıştırdığınızda, uzun süre açlık hissetmezsiniz.
İkinci hafta:
Metabolizmanızı hızlandırın
Artık kaslarınızı biraz geliştirdiğinize göre, daha yoğun çalışıp
metabolizmanızı iyice hızlandırabilirsiniz. Aralıklı çalışma
yaparak kardiyo çalışmasını daha verimli hale getirebilir, daha
çok kalori yakabilirsiniz.
Bol su için
Günde iki üç litre su tüketerek metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Uzmanlar terlemeyle meydana gelen su kaybının
metabolizmayı yüzde iki kadar yavaşlattığını söylüyor. Bu
da günde 30 yakılmamış kalori anlamına geliyor. Su içerek
egzersiz yapma isteğini artırabilir ve bu şekilde kilo kaybını
hızlandırabilirsiniz.
Durun ve koşun
Yarım saat boyunca hiç durmadan koşmak yerine ara vererek
koşmak daha faydalı. Egzersiz yoğunluğunda yapacağınız hız
değişiklikleri metabolizmanızı hızlandırırken, dinlenme aralıkları daha sıkı çalışmanızı sağlar.
Proteinle beslenin
Metabolizmanızı hızlandırmak için protein tüketimini
artırmak gerekiyor. Uzmanlar geçici bir süreliğine beslenme
düzenine 30 gr protein ilave etmeyi öneriyor. Protein ağırlıklı
beslenme, vücudu daha çok çalıştırıp kalori harcamasını artırır. 15 gr süzme peynir, 11 gr az yağlı yoğurt, 8 gr az yağlı süt
ve 22 gr ton balığından oluşan protein takviyesiyle daha hızlı
kilo kaybedebilirsiniz.
Direnciniz artırın
Kardiyoya yoğunluk katarak direncinizi artırabilirsiniz. Tom
Holland tepe yürüyüşü yapmayı, yüksek bir tepeye hızla çıkıp,
geri inmeyi öneriyor. 5-10 dakikalık ısınma süresinden sonra bu
egzersizi beş defa tekrarlayabilirsiniz. Bunu koşu bandında hızı
ya da kondisyon bandında vitesi artırarak da yapabilirsiniz.
İntervali uzatın
Egzersiz sırası ve sonrasında maksimum kalori yakabilmek için
intervalleri uzatan tempolu koşular yapabilirsiniz. Yoğunluğu
artırmak egzersiz sonrasında metabolizmanın hızla çalışmaya
devam etmesini sağlar. Holland, beş dakikalık yüksek tempolu
koşunun ardından yine beş dakika jogging yapmayı öneriyor.
Egzersiz ağrılarınızı
hafifletin
Yoğun bir egzersiz programı süresince kaslarınızda acı, sertlik ve yorgunluk hissedebilirsiniz. İncinmeleri
önlemek ve acısız spor yapmak için
önerilerimize kulak verin. Esneme
hareketleriyle kaslarınızı rahatlatın
ve vücudunuzu spora hazırlayın.
Yere sırtüstü uzanın, sağ dizinizi
göğsünüze doğru çekin ve sola
doğru uzatın. Sağ kolunuzu yana
doğru açarken sağ omzunuzdan arkaya doğru bakın. Yoğun
egzersiz sonrasında kas ağrılarını
engelleyecek kas sulandırıcı ve
gevşetici kullanın.
Epsom tuzu ya da 250 ml deniz
tuzu veya 500 ml kabartma tozu
karışımı eklenmiş küvete uzanın.
Kasları rahatlatan tuz aynı zamanda toksik maddelerin vücuttan
atılmasını kolaylaştırır.
Soğuk suyla duş alıp yanmaları
azaltın. Ayrıca duş alırken
sıcak ve soğuk su
değişimi yaparak kendi
kendinize hidroterapi
uygula-yabilirsiniz.
Böylece kan dolaşımını
artırmış olursunuz.
Kaslarınızı masajla
rahatlatın. Masaj,
kas liflerini yumuşatıp ağrıları
hafifletir.
>Spor sonrası oluşan kas
ağrılarında kullanabileceğiniz
Stimol, uyku bozmaz, kilo
aldırmaz ya da doping
etkisi yapmaz. Eczacınıza
danışarak kullanabilirsiniz.
Düzenli uykuyu ihmal etmeyin
Her gece en az altı saat uyuyarak sağlıklı bir bedene sahip olabilirsiniz. Uzmanlar bedenimize besin, oksijen ve vitaminler
kadar gerekli olan düzenli uykunun, vücut kaslarını dengeleyen büyüme hormonunu salgıladığına dikkat çekiyor.
Üçüncü hafta:
egzersizleri artırın
Üç hafta içinde en fazla kalori yakacağınız günler geldi. İlk
iki hafta boyunca güçlenen kaslar, bu dönemde ağır kardiyo
egzersizlerine hazır hale gelmiş oluyor.
Konuşmamayı deneyin
Egzersiz Bilimi Profesörü Ronald Deitrick metabolizmayı
hızlandırmak için konuşamayacağınız bir hıza çıkmanızı öneriyor. İki dakika boyunca hızınızı artırın ve konuşamayacak
duruma gelin. Sonraki iki dakika ise hızınızı yavaşlatın.
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 39
Alışveriş
Sağlıklı
zayıflama
7 - Hızlı yağ yakımı
Cla/X, özel içeriğiyle yağ yakımını
hızlandırarak kilo kaybına yardımcı
oluyor. www.eksenlife.com
life Time Cla/X: 99 Tl
8 - Zayıflarken karaciğerinizi de
koruyun
zayıflama takviyeleri sağlıklı, dengeli ve
hızlı kilo vermenize yardımcı olurken, ideal
kilonuzu korumanıza da katkıda bulunuyor.
lipotropic factors kullanarak hem
sağlıklı kilo verebilir hem de karaciğer
yağlanmasını engelleyebilirsiniz.
www.solgar.com.tr
Solgar lipotropic factors: 50 tablet
27,95 Tl; 100 tablet 52,50 Tl
9 - Depoladığınız yağları yakın
1
maxi l-Carnitine, vücudunuzdaki
depo yağların yakılarak enerjiye
dönüştürülmesine ve kas kitlenizin
artırılmasına yardımcı oluyor.
www.solgar.com.tr
Solgar maxi l-Carnitine: 59,50 Tl
3
2
10 - Doğal tokluk hissi
Psyllium Husks fibre’ın içeriğindeki
doğal lif, karnıyarık otundan elde edildiği
için yemeklerden önce alındığında
tokluk hissi veriyor. açlığınızı ve
sürekli atıştırma ihtiyacınızı bu ürünle
azaltabilirsiniz. www.solgar.com.tr
Solgar Psyllium Husks fibre: 41,95 Tl
4
8
9
1 - En büyük desteğiniz
alli, diyetle kaybettiğiniz her 2 kiloya
ek olarak 1 kilo daha vermenize yardım
ederken, aldığınız yağın % 25’inin
vücudunuz tarafından emilmesini
engelliyor. www.allihap.com
alli: 42 kapsül 50 Tl; 84 kapsül 85 Tl
2 - Etkinliği bilimsel olarak kanıtlandı
fDa onaylı ilk ve tek karbonhidrat
bloke edici Natrol Phase2, zayıflamayı
garantiliyor. İçeriğindeki 5-HTP ile diyete
uyumu kolaylaştırıyor ve iştahınızı
kontrol altına alıyor. www.sagliklikal.net
Natrol Phase2: 79 Tl
3 - İştah kontrolü
Tokluk hissinin uzun sürmesini sağlayan
Natrol Cravex, fazla şekerin yağa çevrilip
depolanmasını engelleyerek iştahınızı
kontrol altına almanıza ve kilo vermenize
yardım ediyor. www.sagliklikal.net
Natrol Cravex: 69 Tl
40 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
5
6
7
11 - Krom takviyesi
10
11
12
12 - Yaz yaklaşırken
4 - 4.3.2.1 İncel!
fransa’nın en çok satan zayıflama ürünü
4.3.2.1 Ultimate içeriğindeki 10 farklı
bitki ile vücuttaki yağların yakılmasını
hızlandırırken vücudu sıkılaştırıyor.
kapsül olarak da kullanılıyor.
www.4321inceliyorum.com
4.3.2.1 Ultimate: 79 Tl
5 - Metabolizmanızı hızlandırın
Hem yorgunluğunuzdan hem
de kilolarınızdan kurtulmak ister
misiniz? Guarana ile metabolizmanızı
hızlandırarak fazla yağlarınızdan
kurtulabilir ve enerji düzeyinizi
yükseltebilirsiniz. www.sagliklikal.net
kal Guarana: 39 Tl
6 - Denizden gelen yardım
Chitosan, aktif maddesi kitin sayesinde
doygunluk hissi sağlıyor ve yeme isteğini
azaltıyor. www.sagliklikal.net
lifetime Chitosan: 58,90 Tl
aktif krom, ensülin etkinliğini sağlayarak
açlık kontrolüne, yağın yakılmasına
ve kas oluşumuna destek olur.
Chromium Picolinate, krom eksikliğini
tamamlayarak sağlıklı bir şekilde
zayıflamanıza yardımcı oluyor.
www.solgar.com.tr
Solgar Chromium Picolinate: 32,95 Tl
Douglas laboraties tarafından üretilen,
Dr. Ender Saraç’a ait formula 7, sağlıklı
ve fit bir bedene kavuşmanıza yardım
ediyor. www.formula7.com.tr
formula 7: 2 kutu 149 Tl; 3 kutu: 209 Tl
İnceltici bakım
Su birikmesi ve selülit görünümünü
azaltmak için tek dokunuş, çift etki:
Vichy aquadestock!
* İlk uygulamadan itibaren
bacaklarda hafifleme hissi
* 28 günde incelen bel
çevresi
* 7. günden itibaren
gözle görünür
biçimde portakal
kabuğu görünümünde
pürüzsüzleşme sağlar.
Vichy Aquadestock,
75 TL
Sağlık & Beslenme
Eyvah
bahar
geldi!
Bahar aylarının korkulu rüyası alerjilerle ilgili çarpıcı gerçekleri ve
onlardan korunmanın yollarını sizin için araştırdık.
b
ahar mevsiminin kapımızı çalması ve havaların ısınmasıyla beraber kalın montlardan
kurtulur ve doğayla daha yakın temasa geçeriz. İşte dışarıdan gelen çeşitli maddelere
karşı vücudun gösterdiği aşırı tepki olarak tanımlanan alerji de bu mevsimde
yakamıza yapışır. Günümüzde alerjenler daha da yaygınlaşmış durumda. Polenden
(bitki veya çiçeğin üremesini sağlayan tohum niteliğindeki toz) ambrosiaya (saman nezlesine
sebep olan yaygın bir ot) havada uçuşan tetikleyiciler son 20 yılda katlanarak çoğaldı.
>Bahar aylarında artan
polen ve ambrosialar
sürekli hapşırmayı,
burun akıntısını
tetikliyor.
42 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Sağlık & Beslenme
Bahar aylarında ortaya çıkan saman
nezlesi, önlem alınmadığı takdirde
yorgunluk, iştahsızlık, sinüzit ya da
astım gibi hastalıklara dönüşebiliyor
Hayatında çok az nezle olmuş insanlar şimdilerde sonu gelmeyen
bir burun akıntısı ve öksürükten şikâyet ediyor. Eğer siz de
sürekli nezle oluyor ve mendilsiz dolaşamıyorsanız, konuyla ilgili
araştırmaları ve çözümleri içeren yazımızı mutlaka okuyun.
ALERJİ VE SAMAN NEZLESİ
Havadaki polenler solunum yoluyla vücuda girdiği zaman,
burun, gözler ve hava geçitlerini döşeyen mukoz zarlarının
iltihaplanmasına neden olur. Bu da hapşırma, burun akıntısı ve
tıkanıklığı, kuru öksürük, boğaz, burun, kulak ve gözlerde kaşıntı
gibi belirtilerle saman nezlesinin başlamasına sebebiyet verir.
Halk arasında “bahar nezlesi”, “alerjik nezle” veya “polen nezlesi”
diye adlandırılan saman nezlesinin en tipik belirtisi arka arkaya
15-20 defa tekrarlanabilen hapşırıktır. Harvard Medical School,
Center for Health and the Global Environment bölümü öğretim
üyesi Dr. Paul R. Epstein, saman nezlesinin ilkbaharda ağaçlardan,
yazın otlardan sonbaharda da ambrosia adındaki bir çeşit ottan
kaynaklandığını söylüyor. Saman nezlesi önlem alınmadığı
takdirde yorgunluk, iştahsızlık, sinir, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak
iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebiliyor. Bol
sebze ve meyve tüketerek, multivitamin ve mineral desteği alarak
kendinizi koruyabilirsiniz.
POLENLER KONTROLSÜZCE ARTIYOR
Küresel ısınma ve iklim şartlarının değişmesiyle uzayan polen
mevsimi, yukarıda saydığımız tüm rahatsızlıklarla da aylar
boyunca baş etmek zorunda bırakıyor bizi. National Resources
Defense Council’s Health and Environment programında görev
alan Dr. Kim Knowlton “Bazı bölgelerde bahar 20 yıl öncesine göre,
10-14 gün daha erken geliyor” diyor. Isı ve karbondioksit artışının
bitkilerin üremesinde önemli rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek.
Dr. Paul R. Epstein “Bundan 10 yıl önce atmosferdeki karbondioksit
artışının bitkilere enerji kaynağı sağlayacağından, büyümeleri
için faydalı olacağını düşünmüştük” diyor. Oysa otlar (ambrosia
gibi) artık sadece gelişmiyor, çok hızlı da ürüyor. Karbondioksitin
artması, burun etrafında fazladan uçuşan polenlerle beraber çok
daha fazla alerjiye sebep olan bir “süper polen” türünün oluşumuna
neden oluyor. Bunlardan ufacık bir miktar bile burnunuz için
sıkıntı yaratabiliyor.
44 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Polen alerjisinden korunma yöntemleri:
* Hava kalitesi endeksini takip edin. Bunun için Devlet
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet sayfasından
faydalanabilirsiniz.
* Polenlerin yoğun olduğu dönemde pencereleri açmayın,
otomobilinizin camlarını da kapalı tutun.
* Hava filtresi iyi olan bir klima kullanın.
* Eve girer girmez kıyafetlerinizi değiştirin ve duş alın. Bu
şekilde sokaktaki polen ve tozu eve getirmemiş olursunuz.
* Dışarıda gözlük kullanın. Böylece poleni göz kapaklarınızdan
ve kirpiklerinizden uzak tutmuş olursunuz.
* Güçlü ve aşındırıcı sabun kullanmayın. Araştırmalar bu tür
maddelerin üst derideki koruyucu hücreleri alıp götürdüğü
dolayısıyla da alerji yapan tanelerin bedene daha çabuk nüfuz
ettiğini gösteriyor.
* Burun deliğinin dış bölgesine uygulanan jeller kullanın.
* Alerji testi yaptırın ve kendinize en uygun tedavi yöntemini
bulun.
Sağlık & Beslenme
Bahar
yorgunluğuna son!
Bağışıklık sisteminin
gösterdiği aşırı tepkiden
oluşan bahar alerjisi ve
yorgunluğu özellikle
mevsim değişikliklerinde
sık sık yaşanabiliyor. Bu
dönemi hastalanmadan
ve dirençli bir şekilde
atlatabilmek için
dışarıdan destek
alabilirsiniz.
Performansınızı yükseltin
siberian ginseng root Extract;
bünyenizi güçlendiren ve stresinizi
azaltıp motivasyonunuzu yükselten
bitkisel bir çözüm. Bu özellikleriyle
beraber üretkenliğinizin de
desteklenmesine yardımcı oluyor.
www.solgar.com.tr
solgar siberian ginseng root
Extract: 39,95 Tl
Dinamik bir gün için
sabahları uyanmakta güçlük çekiyor,
fiziksel ve zihinsel performans
düşüklüğü yaşıyorsanız, ginVit ile
strese karşı dayanıklılığınızı artırıp
gün boyu enerjik kalabilirsiniz.
www.sifar.com.tr
ginVit: 35 Tl
Günlük destek
Centrum, günlük beslenmenizde
eksik kalan vitamin ve mineral
ihtiyacınızı karşılayarak daha zinde
olmanızı sağlıyor.
www.pfizer.com.tr
Centrum 30 Tablet: 35,35 Tl; 60
Tablet: 60.54 Tl
Doğal enerjinize kavuşun
Doping etkisi yaratmadan vücut
enerjisini artıran nadh, bahar
yorgunluğuna karşı bağışıklık
sistemini güçlendirip metabolizmanın
daha hızlı çalışmasına destek oluyor.
www.sagliklikal.net
Kal nadh 5 mg: 59 Tl
Gençlik aşısı
Dirençli bir beden
Béres Drops Plus, antioksidan
etkisi göstererek vücudu zararlı
artıklardan temizlerken, taze
hücrelerin üremesine de yardımcı
oluyor. İçeriğinde; demir ve demirin
emilimini artıran flor, çinko, bakır ve
vücudun bakırdan faydalanmasını
artıran molibden, manganez,
selenyum ve krom bulunuyor.
www.beresvitamin.com
Béres Drops Plus 100ml: 90 Tl,
30ml 30 Tl
Günlük beslenmeye destek
Multibionta diğer multivitaminlerden
farklı olarak günlük beslenmeye
destek olurken aynı zamanda
bağışıklık sistemini güçlendirip
sindirimi kolaylaştırıyor.
www.abdiibrahim.com.tr
Multibionta Probiotic Multivitamin:
33,60 Tl
46 / İlkbahar 2011 / Pharmeticsağlık
yaşlanmanın yavaşlatılması ve cilt
hücrelerinin sağlığını koruyabilmesinde,
enerji önemli rol oynar. 40’lı yaşlardan
itibaren azalan enerji konusunda destek
sağlayan CoEnz QH, kırışıklıklardan saç
sağlığına kadar vazgeçilmeziniz oluyor.
www.sifar.com.tr
CoEnz QH: 79 Tl
ilan(C).indd 1
11.02.2011 19:29
Sağlık & Beslenme
mevsimiNDe ıspaNak ve
DiğeR yeŞilleR
Sağlıklı yaşam için en vazgeçilmez besinlerden olan ıspanak ve diğer
yeşilleri mercek altına alıyoruz.
Nasıl TükeTilmeli?
* Buzdolabınızda bir torba ıspanak yaprağı
bulundurun. Durulanmış yaprakları alıp
hemen bir salata yapabilir veya sandviçinize
koyabilirsiniz. Bu yemek klasik salatadan
çok daha besleyicidir.
* Ispanağı canlandırmak için sıcak
yemeklerle kullanabilirsiniz. Bir çay kaşığı
zeytinyağını yapışmayan tavada orta
ateşte ısıttıktan sonra, ezilmiş sarımsak ve
karabiber ekleyin. Sonra dört avuç ıspanak
yaprağını ilave edip karıştırmak suretiyle
bir-iki dakika pişirin
* Hep aynı yeşillikleri yemekten sıkıldınız
mı? O zaman roka, tere, hindiba, hardal
yaprağı, Çin lahanası ve yer lahanasını
deneyin.
FAYDALARI: Neredeyse kalorisiz ancak
yaşamsal vitaminler bakımından zengin.
GiZli silaHlaRı: İçerdiği A, C,
K vitaminleri, folik asit, kalsiyum ve
magnezyum gibi mineraller, lif ve beta
karoten sayesinde birçok hastalıkla
savaşabiliyor.
ORTAKLARI: Brokoli ve Brüksel lahanası
gibi turpgillerle ortak özelliklere sahip.
DüŞmaNlaRı: Kanser, kalp
hastalıkları, inme, obezite ve osteoporoza
karşı koruyucu etkiye sahip.
İki dakikada
ıspanaklı
karides
Hazırlaması çok kolay olan
ıspanaklı karides yemeği,
besleyici özelliği ve hoş
sunumuyla dikkat çekiyor.
Malzemeler
* 24 adet büyük karides
(kabukları soyulmuş ve kesilmiş)
* 120 gr doğranmış ıspanak
yaprağı
* 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
* 1 diş sarımsak, ezilmiş
* 1/2 tatlı kaşığı kuru reyhan
* 1 veya 2 acı sos damlası
İsteğe bağlı susam tohumu
Hazırlanışı
Mikrodalga fırına koyabileceğiniz
bir kâsede bütün malzemeleri
karıştırın ve karidesleri üzerine
yerleştirin. Sonra bir dakika
mikrodalgada ısıtın. Çıkardıktan
sonra tekrar karıştırın. Bir dakika
15 saniye daha fırınlayın ve
susamları üzerine serpiştirin.
>Demir yönünden
zengin ıspanak,
sağlıklı beslenmenin
vazgeçilmezlerinden.
48 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
iki kiŞilik: servis başına; 91 kalori,
3 gr yağ (1 gr’ı doymuş), 1 gr
karbonhidrat, 165 mg sodyum, 0 gr
lif, ve 14 gr protein içeriyor.
Sağlık & Beslenme
Süper
atıştırmalıklar
Daha hafif ve enerji dolu bir
yaşam için hazırlaması kolay,
10 besleyici atıştırmalık.
Yazı: tuğçe tekmen
Tahıl, kurutulmuş meyve ve
yemişten oluşan bar
Karşılaştığınız bütün tahıllı
gevrekler aynı değil. Özellikle
en kıtır olanını tercih etmelisiniz.
Gerçek yemiş ve tahıldan elde
edilenler hem lezzetli hem de
az kalorili ve lif bakımından
zengin. Gidus, “Bu tür kıtırlı ve
tatlı besinlerle abur cubur hissini
yakalayabiliyorsunuz” diyor. 100
gramı 100–300 kalori arasında
değişen barları deneyebilirsiniz.
Donmuş bezelye ve mısır
Donmuş sebzelerin genellikle
güzel bir tadı vardır çünkü raflarda
bekleyen benzerleri gibi ağızda
hemen nişastaya dönüşmezler.
Sebzeleri dondurmak, onların
tatlarını da korur. 120 miligram
bezelyede 55 kalori ve 3 gram lif
bulunur. Aynı miktar mısırda ise 72
kalori ve 2 gram lif vardır. Yüksek
lif ve düşük kalori yoğunluğunun
birleşimi, doyurucu ve tatmin
edici bir besinle karşı karşıya
olduğumuzu gösterir. Tıpkı
sebzeler gibi meyvelere da aynı
yöntemi uygulayabilirsiniz. Üzüm
ve kirazları dondurup, düşük kalorili
ve lezzetli bir ara öğün deneyimi
yaşayabilirsiniz.
Ekspres yulaf
Akşamları canınız atıştırmak
istediğinde patlamış mısıra
alternatif olarak yulaf ezmesi
tüketebilirsiniz. Üzerine bir çorba
kaşığı yabanmersini serperek hem
tatlı isteğinizi bastırmış, hem de
az kalorili ve doyurucu bir ara
öğün yemiş olursunuz. Gidus, yulaf
ezmesinin herhangi bir tahıla göre
daha fazla karın doyurduğunu, aynı
miktarda lif ve kalori barındırdığını
hatırlatıyor. Hazırlaması çok kolay
olduğundan ofiste de karnınız
acıktığında tüketebilirsiniz.
50 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
A
çlığımızı hızlıca bastırmak için çoğu zaman cips, çikolata, şeker ya da gazlı
içecekler gibi sağlıksız atıştırmalıklar tüketiyor ve kilo alımını tetikliyoruz.
Oysa lezzetli ve sağlıklı seçimlerle de doygunluk hissi yaratabilir, fit kalmayı
başarabiliriz. Açlığı kontrol etmek ve yemek sırasında kendinizi dizginlemek
ara öğünlerde yenilen besleyici ve tok tutan atıştırmalıklarla çok daha kolay. “Akıllı
atıştırmalık sizi doyurmalı, besleyici ve 100 – 200 kalori arasında olmalı,” diye vurgulayan
American Dietetic Association diyetisyeni Tara Gidus’un önerileri ışığında 10 sağlıklı
atıştırmalıktan oluşan bir liste hazırladık.
Sadece yoğurt
İçinde meyve bulunan ve şeker
değeri yüksek yoğurtları bir
kenara bırakın. Onun yerine
pürüzsüz süzme yoğurdu
deneyin. Yoğun olduğu için
doygunluk hissi sağlar ve
içeriğinde hiç yağ bulunmaz.
Servis başına sadece 80
kalori olduğu için içine
istediğiniz meyveyi koymakta
özgürsünüz. Mesela kayısı
ve hurmayı deneyebilirsiniz.
“Süt ürünlerinden edinilen
kalsiyumun zayıflattığı
kanıtlanmıştır. Ayrıca bu
ürünler protein ve lif de içerir,”
diyor Gidus.
Donatılmış elma
2003 yılında Brezilya’da yapılan
bir araştırmaya göre günde
üç elma tüketimi kiloyu sabit
tutuyor, hatta kilo vermeye
yardımcı oluyor. Cornell
Üniversitesi’nden Doktor Rui
Hai Liu’nun, “Elma gibi mucizevî
bir bileşim başka bir yerde yok.
Kilo kaybetmenin en iyi yolu
meyve ve sebze tüketimini
artırmaktır,” sözleri elmanın
sağlıklı beslenme ve zayıflama
programlarındaki önemini açığa
çıkarıyor. Eğer beş dakikanız
ve bir bıçağınız varsa; önce
elmanızı dilimleyin, üzerine bir
miktar ezilmiş ceviz serpin ve
sonra da en üste bir veya iki
çay kaşığı akçaağaç şurubu
dökün. Başka bir seçenek ise
elmayı bir çorba kaşığı fıstık
ezmesiyle beraber yemek.
Fıstığın doyurucu gücünün
bedeli ise sadece 100 kalori.
ECZANENİZİ RENKLENDİRİN
şimdi
18ml.
DBP, FORMALDEHİT VE TOLÜEN İÇERMEYEN
TIRNAK BAKIM ÜRÜNLERİ VE OJELERİ
Ürünlerimiz hakkında daha detaylı bilgi için
www.orly.com.tr
Untitled-1 1
17.02.2011 11:27:02
Sağlık & Beslenme
Öğün arasında kilo almadan
açlığı gidermek hiç de zor değil:
Tek yapmanız gereken, akıllı
atıştırmalıkları tercih etmek.
Meyveli dondurma
Meyveli dondurmalar hem lezzetli,
hem sağlıklı hem de tatlı arzusunu
tatmin eden atıştırmalıkların
başında geliyor. 100 gr çikolata 528
kaloriye eşitken, 100 gr meyveli
dondurma sadece 160–180 kaloridir.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç
Hastalıkları Anabilim Dalı Beslenme
Uzmanı Diyetisyen Dr. Zeynep Koç
da dondurmanın kalsiyum, fosfor,
protein, A, E ve B grubu vitaminler
içeren son derece besleyici bir gıda
olduğunu, ayrıca bilinenin aksine
zayıflattığını söylüyor.
Çıtır mısır ve pirinç patlağı
Açlığınızı gidermek ve gönül
rahatlığıyla atıştırmak istiyorsanız,
patlamış mısır ve pirinç tanelerinin
sıkıştırılmasıyla üretilen mısır ve
pirinç patlağını deneyebilirsiniz.
Çıtır çıtır yenen mısır ve pirinç
patlağı yağlı cipslerin ve
kuruyemişin yerini alan, sağlıklı bir
abur cubur olarak tanımlanabilir.
Yağ ve şeker barındırmayan, 100
gramında 342 kalori bulunan bu
besini evde, televizyon karşısında,
sinemada ve ofiste çantanızdan
çıkarıp rahatlıkla atıştırabilirsiniz.
Tarçınlı kepekli bisküvi
Bilindiği gibi lif kilo kaybına yardım
eder. Özellikle yüksek lifli tarçın kilo
vermeyi kolaylaştırır. Lif yönünden
zengin tarçınlı kepekli bisküvi tokluk
hissi sağlarken, kolesterolünüzün
yükselmesini de engeller.
Bağırsaklar için faydası ise kanser
oluşum riskini azaltmasıdır. Ayrıca
bilinen tatlı bisküvilere göre yüzde
30 daha az kalori içerir ve yağ
oranı yüzde 75 azaltılmıştır. Tarçınlı
Kepekli Bisküvi’nin bir paketi ise 118
kaloridir.
52 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Sakız
Tüm bu saydığımız
atıştırmalıklardan birini
tüketmek istediğinizde
kendinize gerçekten aç olup
olmadığınızı sorun. Eğer aç
olduğunuzdan emin değilseniz
sakız çiğnemeyi deneyin. Mayo
Clinic’ten Doktor James Levine
sakız çiğneyerek yakılan kalori
miktarını hesaplamış. Sadece
çenenizi hareket ettirerek
saatte 11 kalori yakabilirsiniz.
Bu da oturarak yakılan kalori
miktarının yüzde 19’u kadardır.
11 kalori fazla görünmeyebilir
ama bir yıl üzerinden hesap
edildiğinde yaklaşık yarım
kiloya tekabül eder.
Meyankökü
Çiğnemekle daha işimiz
bitmedi. Meyankökü,
içeriğindeki glycyrrhetinic
asit sayesinde bedendeki
yağ kütlelerinin azalmasına
yardım eder. İtalya’da Padova
Üniversitesi’nde araştırma
yapan Doktor Decio Armanini
meyankökünün faydalarını şöyle
anlatıyor: “Yağ birikimine neden
olan bir enzimi bloke eder
ve iştahı azaltır. Meyankökü
yedikten sonra başka bir şey
daha yemek istemezsiniz.”
Marketten alabileceğiniz bir
avuç meyankökü yaklaşık 150
kaloridir ve sizi çiğnemekle
meşgul ederken tatlı ve tatmin
edici tadı sayesinde rahatlıkla
bir paket çikolatanın yerine
geçer.
>Açlık hissini çikolata, cips, ya da
pasta yiyerek gidermek yerine,
tarçınlı kepekli bisküvi ile doyma
hissini yakalayabilirsiniz. Aynı
zamanda mısır ve pirinç patlağı,
meyveli dondurmayı gönül
rahatlığıyla atıştırabilirsiniz.
Cilt lekeleri için emülsiyon ve maske
Güzelli¤inize
gölge
düflürmeyin
Kullan›ld›¤› Durumlar
Hamilelik lekesi
Yafla ba¤l› lekeler
Çil
Günefl lekeleri
Lazer, peeling ve kriyoterapi gibi dermatolojik uygulamalar sonras›
oluflan lekeler
Post enflamatuar yara izleri (Sivilce vb. taraf›ndan oluflan)
Kahverengi lekelere karfl› korumaya, mevcut
lekelerin giderilmesine ve tekrarlamas›n›
önlemeye yard›mc› olur
Fotosensitiviteye yol açmad›¤›ndan
tüm y›l gündüz ve gece kullan›labilir
Yüz, eller ve boyun gibi hassas bölgeler
için idealdir
www.biocodex.com.tr
Röportaj
Bade
İşçİl
“Ezel” dizisinde aldığı rolle
adından sıkça bahsedilen
Bade İşçil, her fırsatta işini çok
sevdiğini dile getiriyor. Eğitimini
Yeditepe Üniversitesi, Moda
ve Desen Tasarımı üzerine
almış olmasına rağmen İşçil,
canlandırması zor karakterler
oynayarak oyunculuk alanında
kendini daha da yukarılara
taşımak istiyor.
Röportaj: Hande Tokmak
Fotoğraflar: Nejat Talas
54 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Eğitiminizi moda üzerine aldığını biliyoruz ama galiba oyunculuk şu an
daha çekici geliyor size. Bu nasıl oldu?
Eğitimim moda üzerine evet ama bence bir sanatçı, sanatla
ilgili her şeyi yapabilmeli. Ben, sanatın her alanında başarılı
olabileceğimi düşünüyorum. Aslına bakarsanız kamera önünde
bir şey yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Andaç Haznedaroğlu
bana Gülpare dizisinde bir rol teklif etmiş ve “Sende bu ışığı
görüyorum. İstersen sen bu işi başarırsın” demişti. Bunu özellikle
bir kadından duyunca üzerimdeki etkisi büyük oldu. Karşı cins
her zaman sana iltifat etmeye meyilli olur ama hemcinsimden
olumlu cümleler duyunca oyunculuğu denemeye karar verdim.
“Dermo-kozmetik ürünlerin daha
güvenilir olduğunu düşündüğüm
için güneş koruyucularımı mutlaka
eczaneden alıyorum.”
Ezel dizisindeki oyunculuğunuzdan memnun musunuz?
Daha çok yol kat etmem gerektiğine inanıyorum. Oynadığım
bazı duygusal sahneleri izlerken etkileniyorum. Bazen gözlerim
bile doluyor hatta ama kendimi eleştirdiğim birçok şey de çıkıyor.
İzleyerek eksiklerimi kapatmaya çalışıyorum. Ezel’den arta
kalan zamanlarımda temel oyunculuk eğitimi alıyorum. Yani
senaryo üzerinden bir çalışma yapmıyoruz, ama Ümit Çırak ile
oyunculuğun temel kavramlarını ve bazı metotları çalışıyoruz.
Pek düzenli olamasa da, oyunculuğumu geliştirmek için böyle bir
eğitimi alıyor olmak bile güvenimi artırdı diyebilirim.
Bade İşçil boş zamanlarında ne yapar?
Spor. Uyanır mekik çeker. Yürüyüşe çıkar. Annem “Kendinle
kafayı bozdun!” diyor gerçi ama ne yapabilirim? Seviyorum
spor yapmayı. Bunun dışında kitap okurum. Her ne kadar
cilt için sağlıksız olduğunu bilsem de itiraf etmek istiyorum;
güneşlenmeyi çok seviyorum. Koruyucu kremler sürüp bütün
gün güneşlenebilirim. Güneş koruyucularımı mutlaka eczaneden
alıyorum çünkü dermakozmetik ürünlerin daha güvenilir
olduğunu düşünüyorum.
Modayla ilgilenmeyi bıraktığınızı söyleyebilir miyiz?
Şimdi ekranda bir iş yapıyorum ve dizide giyilecek kıyafetlere
karar veren ve bizle çalışan insanlar var. Dolayısıyla onlar
çekimlerde giyeceklerimize karar veriyor. Ancak fikir
alışverişinde bulunuyoruz. Dizinin dışında modayı dergi ve
internet kullanarak takip ediyorum. Eskisi kadar ilgim kalmadı.
Modadan vazgeçmedim ama bana kalan vakit kısıtlı olduğu
için bu vakti ancak spor yaparak değerlendirebiliyorum. Spor
yaparken giydiklerime de çok dikkat ettiğimi söyleyemem. Şu
aralar sürekli kendi kıyafetlerimi kesip yırtıp bir şeyler ortaya
çıkarıyorum.
Ailenize düşkün müsünüz?
Çok. Onlara o kadar bağlıyım ki ayrı kalmayı kesinlikle
düşünemiyorum bile. Onlar, benim için çok kutsal. Evimde
evladım gibi gördüğüm bir kedi, bir de köpeğim var. Düşünün
ki onlardan ayrı kalamıyorum. Nerde kaldı kan bağım
olan insanlardan uzak durmak. Ben sevdiğim insanları da
ailemden biri gibi severim; sevginin en büyüğü benim için aile
mertebesidir. O mertebeye ulaşan arkadaşlarıma “kardeşim”
derim zaten.
İnsanlara çabuk güvenebiliyor musunuz?
Evet... Çok iyi bir şey yapmıyorum aslında. Güvenmemek
gerekiyor. Zaman teknolojiye yenik düştükçe insanlar
duygusallığını yitiriyor. Benim hâlâ saygı duyduğum şeyleri,
insanlar çoktan tüketmiş ve dönüp arkasına bakmayacak katılığa
ulaşmış durumda.
Çocuksu ruhunuzun ardında duygusal mısınız yoksa mantıklı mı?
Hepimiz insanız. Hayatımızda işin dışında ailevi ve çevresel bir
takım faktörlerle de problemler yaşanabiliyor. Duygusallığımı
içimde yaşarım ama sanırım bunu pek çaktırmıyorum.
Gülümsüyorum ancak aslında bazen içimden ağlıyorum. Bu
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 55
Röportaj
benim korunma içgüdüm olsa gerek. Belki de güler yüz, benim
maskemdir. Ne sorunsuzum, ne dertsiz ama yüzüm gülüyor işte
bir şekilde... 20’li yaşlarıma geçtikten sonra mantığım çok daha
fazla ön plana çıktı. Çevremdeki insanları kaybettikçe hayatın
boş olduğunu anladım. Vaktini nasıl değerlendirirsen, o sana kâr
kalıyor felsefesiyle canım sıkıldığında boş vermeye çalışıyorum.
Boş verirken çevremdekileri mutlu etme çabalarım devreye
giriyor ve duygusallık gidiyor. Bu noktada ise o felsefeyi yaratan
mantığım ön plana çıkıyor.
Dış görüntünün insanları yanılttığı oluyor mu? Çok mesafeli bir
duruşunuz var çünkü...
Benimle her tanışan aynı şeyi söyler. Saçımın rengi ve Türk
standartlarına göre farklı bir tip oluşum “Kesin havalıdır,
sarı saçına mavi gözüne güveniyor, sarışınlar snobtur veya
şımarıktır” gibi bir imaj yaratıyor. Bunlar hep söyleniyor ama
beni tanıdıktan sonra çok şaşırıyor ve yanıldıklarını anlıyorlar.
Dünya malı yalan geliyor bana. Bir şeye sahip oluyorsan onun
için şükretmek gerekiyor.
>Bade İşçil
güzelliğini
doğru
beslenmeye
dikkat ederek
koruyor.
Stilinizi üç kelimeyle tarif eder misin?
Karmakarışık, spor ve klasik. Ekran önünde olunca ister istemez
süslü, makyajlı ve şık oluyorsun. Normalde bir kadının olmak
için çabaladığı gibi bir hale bürünüyorsun. Ekranda bunu
yaşadığım ve doyduğum için günlük hayatımda spor ve sade
olmayı tercih ediyorum.
Güzellik sırlarınız neler?
Zararlarını her ne kadar bilsem de bronz tenli olmayı seviyorum.
Aldığım gıdalara dikkat ediyorum. Alkol kullanmıyorum. Doğru
beslenmeye ve asitli içecek tüketmemeye çalışıyorum. Bir sürü
bitki çayı içiyorum. Her türlü duruma uygun içtiğim bir bitki
çayım var. Sabah ve akşam olmak üzere iki bardak süt içerim.
Bunların dışında çok su içiyorum. Üç litreyi geçiyordur. Sırf
yürürken o kadar su tüketiyorum bile diyebilirim.
Günlük beslenme programınız nedir?
Mümkün olduğunca güne müsli yiyerek başlamaya gayret
ediyorum. İçine kuru dut ve kuru yemişler atıyorum. İncir
ve kayısıyı küçük küçük doğrayıp içine katıyorum. Özellikle
şimdi mevsimiyken taze olanlarını tüketiyorum. Karbonhidrat
yiyeceksem öğle saatlerinde alıyorum. Ara öğün olarak
kıtırdayan, grisini, galeta gibi sert şeyler yemeyi seviyorum.
Akşamları da annem ne yaptıysa onu yiyorum ama genelde
hep hafif geçiştiriyorum. Gece yatarken de bir bardak süt içip
yatıyorum.
Sporla aranızın çok iyi olduğunu biliyorum. Neler yapıyorsunuz?
Gittiğim spor salonunda eşlik eden hocalarım oluyor ama artık
bu konuda o kadar uzman oldum ki sanırım kimseye ihtiyacım
kalmadı. Spor yapmadığım gün, vicdanım rahat etmiyor ve
mutsuz oluyorum. Bir sene boyunca açık havada sahilde 20
kilometre kadar yürüdüm ve buna hâlâ devam ediyorum.
Yürüdüğüm güzergâhta yer alan parkları geçerken depar
atıyorum. Şöyle de bir şey var; vücut doyumsuz bir varlık. Artık
20 kilometre de yetmemeye başladı. Yürüyüş konusunda çok
şikâyetlerim var. İnsanlarımız kaldırımda yürümeyi bilmiyor ve
maalesef yürüme parkurumuz yok. Kaldırımlar otomobil dolu.
56 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Çağımızın kadını nasıl olmalı?
Çağımızın kadını sırf kariyerinde başarılı değil fiziksel anlamda
da güçlü olmalı. Madem paramı da kazanırım kendi kendime de
yeterim diyoruz, o halde fiziksel anlamda da kuvvetlenmeliyiz
diye düşünüyorum. Bence her bedeni taşıyan ruh, bedenine
saygı duymak durumunda ve ona bakabildiği kadar iyi bakmalı.
İstanbul’da yapmayı en çok sevdiğiniz şey nedir?
Boğaz’da yürümek. Arnavutköy’deki Akıntı Burnu’ndan
geçerken adeta deniz altımdan akıp geçiyor gibi hissediyorum.
Soruyorsun ya bir daha âşık olur muyum diye... Benim aşkım bu
işte; İstanbul’un Boğaz’ı.
Sinema filminde rol almak ister misiniz?
Evet, çok isterim. Teklif aldığım ama cesaret edemediğim için
kabul etmediğim işler oldu. Ben çok hırslı bir insan değilim. Her
yerde olayım, onu da yapayım bunu da yapayım diyen bir insan
değilim. Daha ziyade gizleneyim ve yaptığım iş ne ise onu en
iyi şekilde yerine getireyim diye çabalıyorum. Ancak beni daha
yukarı taşıyacak ve daha azimle çalışmamı gerektirecek teklif
olursa kabul ederim. Birçok karaktere bürünebilmeyi seviyorum.
Her şeyde zoru seviyorum zaten ve kendimi aşmak istiyorum.
Yeni projeleriniz olacak mı?
Ezel’in çekimleri yoğun olarak devam ediyor, bunun dışında
kendime ve oyunculuk eğitimine vakit ayırdığım için yeni bir
şey yapmaya pek fazla zamanım olmuyor. Ama yine de gelen
sinema tekliflerini, senaryoları değerlendirmeye çalışıyorum.
Çünkü sinema henüz tecrübe etmediğim bir sektör ve sinema
oyunculuğunun farklı bir heyecan olacağını düşünüyorum.
İçime sinen bir projede yer almak ve beyaz perde heyecanını da
hissetmek istiyorum.
Untitled-2 1
24.02.2011 16:42:58
Alışveriş
En yEnİlEr
yepyeni ürünlerle tepeden tırnağa bakım
yaptırmanın tam zamanı!
1
1 - Saçlarınızı şımartın
Phytolium4 ile kronik ve inatçı saç dökülmesinin önüne
geçmek çok kolay. Islakken temiz saça uygulanan
Phytolium4’ten tam fayda sağlamak için üç aylık programın
kullanımı öneriliyor. Ürün incelen saçların dökülmesini
geciktirip büyümesini hızlandırıyor. Ayrıca saç ve saç
derisinin yeniden yapılanmasına yardımcı olurken, saç telini
kalınlaştırıp ömrünü uzatıyor. www.phyto.com
Phytolium4 Bakım: 145 TL
2 - Derin bir nefes alın
Nasodrill, burun salgılarının azalmasına ve yumuşamasına
yardımcı oluyor. Nasodrill termal su içerikli burun
spreyi, rinofarenjit veya soğuk algınlığı gibi tekrarlayan
enfeksiyonların tedavilerinde destek olarak kullanılıyor.
www.biocodex.com.tr Nasodrill: 28 TL
3 - Az zamanda çok iş
2
Tüy problemlerine kalıcı çözümler bulan Bioder, Tüy Azaltıcı
Roll-On ile hem terlemeye hem de koltuk altı tüylerine
savaş açıyor. Bu bölgede terleme sonucu artan kötü kokuyu,
antiperspiran içeriğiyle engelliyor. Özel formülüyle de tüylerin
azalmasına ve incelmesine yardımcı oluyor. Tamamen doğal
ve yan etkisi olmayan bir ürün. www.bioder.com
3
Bioder Tüy Azaltıcı Roll-On: 14 TL
4 - Bebeğinizin hassas cildine tam
koruma
Türkiye’deki tek tamamen doğal güneşten koruma ürünü
olan Sunny Bee, hassas bebek ciltleri için tasarlandı. Losyon
formunda ve ciltte beyaz bir tabaka bırakmıyor.
www.annevebebek.com.tr
Bella B Sunny Bee SPF 40+ Güneş Koruyucu: 59,90 TL
5 - Hassas ciltlere özel
Hassas bir cildin en belirgin işaretleri arasında kaşıntı,
kızarıklık, yanma ve batma hissi yer alır. Dermalogica’nın
UltraCalming™ serisi, hassas ciltler için çeşitli bitkisel özlerin
kombinasyonlarından hazırlandı. Barrier Repair, hassas
ciltlerin yaşadığı en temel sorunlara çözümler üretiyor ve
cildi nemlendirip çevresel etkilere karşı koruyor. www.
dermalogica.com.tr Dermalogica Barrier Repair: 135 TL
58 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
4
5
Alışveriş
7
6 - Parlak ve taze bir cilt
Orly’nin el-ayak-vücut kremleri serisi Rich Renewal, içeriğindeki
kakao özü, shea butter, aloe vera, A ve E vitaminleri sayesinde
cildinizi besleyip parlatıyor. www.orly.com.tr
Orly Rich Renewal 60ml: 14,5 TL; 240ml 39 TL
7 - Cildinizi kontrol altına alın
Keracnyl; yağlı ve akneli ciltler için ürettiği jeli ile günlük hijyen
sağlarken kremiyle de siyah nokta ve sivilcelere karşı bakım
sağlıyor.
www.elancyl.com
Ducray Elancyl Keracnyl Jel: 34 TL; Keracnyl Creme: 38 TL
6
8 - Güneşten önce ve sonra
Güneş öncesi ve sonrası olarak kullanılabilen Clinians After
Sun, güneşlenmeden önce kullanıldığında melenini tetikleyerek
sağlıklı ve hızlı bir şekilde bronzlaşmaya destek oluyor.
Güneş sonrasında nemlendirici ve rahatlatıcı krem olarak
kullanılabiliyor. www.clinians.it
Clinians After Sun 200ml: 39 TL
9 - Bebeğiniz ve sizin için
Balık yağı, hamile annelere tüketilmesi önemle önerilen bir
besin. Anne sağlığı için vazgeçilmez olan balık yağı aynı zamanda
bebeğin beyin, göz ve sinir sisteminin düzgün gelişiminde de
etkili rol oynuyor. Prenata DHA balık yağı ile sağlıklı bir hamilelik
geçirebilirsiniz. www.eksenlife.com
Prenata DHA: 99 TL
10 - Lens solüsyonundan çok daha fazlası
8
9
Gözün doğal işleyişinden esinlenilerek geliştirilen Biotrue, hem
lensin dezenfektasyonunu sağlıyor hem de gözün gün boyu temiz
ve nemli kalmasına yardımcı oluyor. www.bausch.com.tr
Bausch Lomb Biotrue: 26,50 TL
11 - Buğulu gözler
Siz de Kleopatra’nın buğulu gözlerine sahip olmak ister misiniz?
Eski mistik Mısır görüntüsünü elde edebilmek için Jane Iredale’in
Mystikol iki uçlu toz sürmelerini mutlaka deneyin.
www.mayaderm.com
Jane Iredale Mystikol: 59 TL
11
10
12 - Organik saç bakım maskesi
Dökülen ve yıpranmış saçlarınız Organicum’un Yoğun Onarım
Aktif Saç Maskesi ile hayat buluyor. Tamamen organik bitki
özsuları ve yağlarıyla formüle edilen maske; aşırı dökülme,
kepeklenme, egzema, sivilce ve kaşıntılara karşı oldukça etkili.
İçeriğindeki vitaminler ve buğday proteini sayesinde hem saçın
hızlı uzamasını sağlıyor, hem de yeni saçların oluşmasına ortam
hazırlıyor. www.organicum.com
Organicum Yoğun Onarım Aktif Saç Maskesi: 39 TL
13 - Uzun ömürlü manikür
Tırnak ve oje arasında koruyucu bir katman oluşturarak ojeyi
tırnağa sabitleyen Orly Bonder, manikürünüzün ömrünü iki hafta
uzatıyor. Top 2 Bottom ise ojenin renk ve parlaklığını korurken
hızla kurumasını sağlıyor. www.orly.com.tr
Orly Bonder: 26 TL, Top 2 Bottom: 28 TL
60 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
12
13
Alışveriş
KAMPANYALI
ÜRÜNLER
İndirimli kofrelerden hediyeli ürünlere, bahar
aylarının kampanyalarını takip edin!
1 - Ferahlık etkisi
1
2
Hafif parfümlü Bioderma Sensibio deodorant serisi, yatıştırıcı
etkisiyle tahrişi önlüyor ve iz bırakmıyor. Bioderma Sensibio AntiPerspirant cildin tolerans eşiğini yükseltirken alerji yapmıyor.
Freshness Deodorant ise kötü kokuları nötralize ederek ferahlık
etkisi yaratıyor. Bioderma deodorantlardan bir adet aldığınızda
ikincisi hediye. www.bioderma.com.tr
3
Bioderma Sensibio Anti-Perspirant: 24,50 TL
Bioderma Sensibio Freshness Deodorant: 24,50 TL
2 - Genç ciltlere özel
Genç ciltler için özel olarak geliştirilen Clean Start, cilt bakımına
özen gösterenler için birebir. Özel Clean Start kutusu içinde
Wash Off temizleyici, Welcome Matte ya da Brighten Up spf15
nemlendirici alan herkese All Over Clear tonik hediye!
www.cleanstart.dermalogica.com.tr
Dermalogica Clean Start Promosyon Kutusu: 140 TL
3 - Annelere muhteşem set
Bella B’nin Welcome Home Baby setinde Squeaky Bee, saç ve
vücut şampuanı, Silk&Honey nemlendirici ve Honey Bum pişik
önleyici ve giderici krem bulunuyor. Kampanya süresince anne
ürünlerinden 2 ürün alana Göğüs Ucu Çatlak Kremi veya Göğüs
Ucu Temizleme Pedi hediye! www.annevebebek.com.tr
5
Bella B Welcome Home Baby Bebek Seti: 89,50 TL
4 - Yumuşak bir ten için
Yoğun kuruluğa karşı vücudunuzu kaşındırmadan ve tahriş
etmeden koruyan La Roche-Posay Lipikar Baume AP vücut
balsamı, yüz ve vücut temizleme ürünü Lipikar Syndet
hediyesiyle beraber satılıyor. www.laroche-posay.com
La Roche-Posay Lipikar Baume AP: 200ml 49,90 TL,
400ml: 65 TL
4
5 - Sağlıklı ve gür saçlar
Dengesiz beslenme saçı zayıflatır ve döker. Forcapil saç dökülmesini
azaltıp saç kökünü güçlendiriyor. Şimdi Forcapil Kapsül’den 2 adet
aldığınızda üçüncüsü hediye! Üstelik mini saç fırçası hediyeli!
www.forcapilturkiye.com
Forcapil, 60 Kapsül: 79 TL
6 - Komple bakım
NUXE’ün anti-aging serilerinden iki adet ürün alan herkese,
Contour des Yeux Prodigieux Şişkinlik Giderici Anti-aging
Nemlendirici Göz Çevresi Kremi % 50 indirimli. Yeşil çay özü,
bitkisel yağlar, A ve E vitaminleri ile zenginleştirilmiş içeriğiyle
gözaltı morlukları ve şişkinlikleri için ideal. www.nuxe.com
Nuxe Contour des Yeux Prodigieux Göz Çevresi Kremi: 59,50 TL
62 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
6
Advertorial
TEMİZLE, KORU VE İYİLEŞTİR
Dermatolog Dr. Howard Sobel ve Elaine
Linker önderliğinde oluşturulan DDF
markası; patentli ve etken maddeleri ile
dermakozmetik alanında önde gelen
dünya markalarından biri. “Temizle, koru
ve iyileştir” felsefesiyle üretim yapan
DDF, bugün P&G gibi dünya devlerinden
birinin çatısı altında güçlenerek büyümeye
devam ediyor. Amerika’dan ithal edilen
DDF markası için Türkiye’deki tek yetkili
RossPharma İlaç A.Ş.
WeIghtless Defense OIl-free hyDratOr UV MOIst. sPf 45
Normal, normalden yağlıya eğilimli, yağlı ve akneli ciltler için,
nemlendiricili, yağsız, güneş koruma kremi.
yararlarI Cilt tarafından hemen emilir ve nemlendirme
özelliği uzun süre devam eder. Cildi en iyi şekilde
nemlendirirken geniş etkili UVA ve UVB korunma özelliğine
sahiptir. Zengin anti-oksidan içeriğiyle serbest radikal
zararlarını minimize ederek cildin daha genç bir görünüme
kavuşmasını sağlar.
KULLANIM ŞEKLİ Temiz cilde göz çevresi hariç, yüz, boyun ve
dekolte bölgesi olmak üzere uygulanır.
FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Avobenzone 3%,
Homosalate 15%, Octisalate 5%, Octocrylene 2.6%: UVA/
UVB ışınlarına karşı koruma sağlar. Propylene Glycol: Geniş
spektrumlu antibakteriyel. Salisilik Asit 0.5%: Yağlanmayı
kontrol altına alır. Gliserin: Cilde nem verir.
DDf BleMIsh fOaMIng Cleanser
Normalden yağlıya eğilimli ve yağlı ciltler için cildi
kurutmadan temizleyen, makyaj arındırabilme özelliği olan
köpük temizleyici.
yararlarI Cildi kurutmadan ve tahriş etmeden
derinlemesine temizler. Yağlı cildin aşırı olan yağ salgısının
dengelenmesine yardımcı olur.
KULLANIM ŞEKLİ Bir veya iki pompa köpük dairesel
hareketlerle cilde uygulanır, bol suyla ciltten arındırılır.
İstenilen sıklıkta kullanılabilen ürün göz çevresi temizliği için
uygun değildir.
FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Salisilik asit %1:
Aşırı yağ salınımını dengeler. Azelaik asit %0,2: Renk açıcı
etkisi vardır. Red Clover (Çayırüçgülü): Anti-inflamatuar
etkisi vardır. Calendula (Portakal nergisi): Cildi nemlendirir.
Golden Seal Ext.(Sarı mühür çiçeği): Antiseptiktir. Myrrh
Extresi: Antiseptiktir. Ekinezya Extresi: Antiseptiktir.
Comfrey Extresi (Karakafes): Antiseptiktir. Cone Flower (Mor
kozalak çiçeği): Anti-inflamatuar.
DDf sUlfUr theraPeUtIC Mask
Yağlıya eğilimli, yağlı ve akneli ciltler için kil maskesi.
yararlarI Ciltten fazla yağı emer, anti bakteriyel etken
maddeleri ile sivilceleri kurutur. Gözenekleri temizler. Siyah
nokta oluşumunu önler; halihazırda var olanları ciltten
arındırır. Cildin yağlanmasını kontrol altına alırken, cildi
nemsiz bırakmaz ve cildi sakinleştirir, yatıştırır.
KULLANIM ŞEKLİ Haftada 1 veya 2 kere, temiz cilde, göz
çevresi hariç, ince bir tabaka halinde uygulanır. 5 ya da 10 dk.
bekletildikten sonra bol suyla durulanır.
FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER Sülfür: Anti
bakteriyel. Yağ salgısını azaltır. Aloe Vera: Cildi yumuşatır,
yatıştırır. Bentonit: Yağı absorbe eder. Kaolin: Yağı absorbe
eder. Sodyum PCA: Cildi nemlendirir, yumuşatır. Okaliptüs
yağı: Antiseptiktir.
DDf MesOJeCtIOn healthy Cell serUM
Tüm ciltler için anti-aging tedavisinde yüksek performanslı
bakım serumu.
yararlarI Serbest radikallerin zararlarını minimize eder.
Cilde yumuşaklık kazandırır, aydınlık görünmesini sağlar.
Cildin alt katmanlarına inerek daha uzun ve kalıcı sonuçlar
sağlamaya yardımcı olur. Cildin genç görünümünü devam
ettirir.
KULLANIM ŞEKLİ Temiz cilde, göz çevresi hariç, sabah ve/
veya akşam alt ürün olarak uygulanır.
FORMÜL İÇİNDE YER ALAN MADDELER: Asai Böğürtleni:
Çok güçlü bir antioksidandır. Scavenol: Çok güçlü bir
antioksidandır. Emblica Glycol Complex: Cilde ışıltı kazandırır.
Matrixyl Humectant Complex: Cildin doğal kolajen üretimini
nem vererek destekler. Virtual Patch Teknolojisi: Cildin
ihtiyacı olan aktif maddelerin hızlı emilmesini ve ciltte uzun
süre kalmasını sağlayan sistemdir (iğnesiz mezoterapi gibi).
www.rosspharma.com.tr
Alışveriş
7 - Yağlı ciltlere bakım
Normaderm Tri-Activ, cildinizi matlaştırıp nemlendirerek sorunu
çözüyor. Ayrıca Normaderm Tri-Activ 50 ml alana orijinal boy
Normaderm Jel veya Tonik hediye! www.vichy.com.tr
Vichy Normaderm Tri-Activ 50 ml: 39,90 TL
8
7
8 - Sağlıklı tırnaklar
Sally Hansen, Tırnak Bakım Kiti ile kuru tırnak etlerini anında
nemlendirip yumuşatıyor, tırnakların çok daha sağlıklı uzamasına
yardımcı oluyor. Özel kampanyasıyla E vitaminli nemlendirici tırnak ve
tırnak eti yağını hediye ediyor! www.sallyhansen.com.tr
Sally Hansen Tırnak Bakım Kiti: 57,50 TL
9 - Soğuğa meydan okuyun
Kuru el ve dudaklar için Avène Cold Kremli El Bakım Kremi ve Avène
Cold Kremli Dudak Bakım Kremi’nden oluşan ikili sette 2. ürün % 50
indirimli. www.eau-thermale-avene.com Avène Cold Kremli El Bakım
9
11
Kremi ve Dudak Bakım Kremi: 37,50 TL
10 - Kepeklere savaş açın
Saç bakımı için bitkisel çözümler sunan Klorane, kepeklerden
kurtulmanıza yardımcı oluyor. Kuru kepeğe karşı latin çiçeğinin, yağlı
kepeğe karşı da mersin çiçeğinin özünü kullanarak saç derisini temizliyor
ve yatıştırıyor. Avantajlı paketlerde ikinci ürün % 50 indirimli. www.
pierre-fabre.com Klorane kepek ve devam şampuanı: 33 TL
11 - Profesyonel çözümler
Saç dökülmesi, saçlarda cansızlık, yağlanma ve kepek gibi sorunlara
profesyonel çözümler getiren Babé, mart ayı içinde saç serisinden iki
ürün alana güneş serisi ürünlerini % 25 indirimli olarak sunuyor.
www.laboratoriosbabe.com Babé Saç Serisi ürünleri: 32,50 TL ve
10
12
36,50 TL
12 - Saçlarınız dökülmesin
Problemli saç ve saç derisi alanında uzmanlaşmış Ducray, erkeklerde
görülen yoğun ve kronik saç dökülmesine karşı ürettiği Chronostim
Losyon’u, saç dökülmesi tedavilerinde etkili bakım sağlayan Anaphase
şampuan hediyesiyle satışa çıkarıyor.
www.pierre-fabre.com Ducray Chronostim Losyon ve Anaphase
13
14
Şampuan bakım seti: 125 TL
13 - Dalgalar ve bukleler kontrol altında
John Frieda Bukle Belirginleştirici Günlük Şampuan ve Bakım Kremi,
25 ml’lik Elektriklenme ve Kabarma Karşıtı Orijinal Serum hediyesiyle
satılıyor. www.johnfrieda.com.tr
John Frieda Bukleli ve Kıvırcık Saçlara Özel Kofre: 44 TL
14 - Doğal bakım
Organik İçerik Sertifikası’na sahip olan saç bakım markası Petal Fresh,
limon otu, lavanta, çay ağacı ve biberiye içerikli şampuan ve saç kremiyle,
her saça uygun doğal bir bakım sağlıyor. Şampuan alana bakım kremi
hediye! www.petalfresh.com Petal Fresh Şampuan ve Saç Kremi: 39 TL
15 - Herkese ve her keseye uygun çözüm
Kullanıcılarına özel ürünler hazırlayan DDF, akneli ciltten yaşlanmayı
giderici bakım serilerine kadar tüm ürünlerinde
“3 al 2 öde” kampanyasıyla kullanıcılarını sevindiriyor.
www.ddfskincare.com DDF ürünleri: 95-449 TL arasında
64 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
15
Advertorial
Genç Olmak,
Genç kalmak
İçİnİzden
Gelsİn
Amerika’da kozmetik dermatoloji alanında
çığır açan, gençleşmede hızlı ve etkili bir
yöntem olarak sunulan OHT Peptide 3,
kırışıklıklardan kurtulmak ve genç kalmak
isteyenlerin gözde kremi. OHT şimdi
de yeni ürünü OHT Destek Kapsülü ile
antioksidan, vitamin ve mineralleri tek bir
kapsülde sunarak genç kalmak isteyenlere
kalıcı çözümler sunuyor.
CİLDİNİZİ İÇERİDEN BESLEYEREK
GENÇ KALIN
Daha genç ve daha sağlıklı bir cilt için yalnızca tropikal
ürünler yeterli değil. Yapılan araştırmalar, gençliğin uzun süre
muhafaza edilebilmesi için cildin bedensel olarak desteklenip
içeriden de beslenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Öyle ki, antioksidan, vitamin ve mineral takviyesi yaşlanmayı
geciktirip genç bir görünüm kazandırırken, sağlıklı ve güçlü
bir metabolizmayı da destekliyor. İşte tüm bu araştırmalar
sonucunda geliştirilen ve pek çok antioksidan, vitamin ve
minerali bir arada içeren OHT Destek Kapsülü, yaşlanmaya
karşı savaş açıyor.
ANTİOKSİDAN, VİTAMİN VE MİNERALLER TEK KAPSÜLDE
Kapsül; likopen, Omega-3 yağ asitleri içeren balık kolajeni,
üzüm çekirdeği özü, çam kabuğu ekstresi, resveratrol, CO
enzim Q 10, Alfa Lipoik Asit, yeşil çay gibi son dönemin en
gözde 11 antioksidanının yanı sıra Beta karoten, E vitamini, C
vitamini, B12 vitamini gibi 12 ayrı önemli vitamini de kapsıyor.
Bunlara ilaveten vücudun sağlıklı kalabilmesi için önemli
görevleri olan demir, çinko, selenyum, krom ve magnezyum
gibi mineraller de bu güçlü takviyenin içeriğinde yer alıyor.
11 önemli antioksidan, 12 vitamin ve 7 minerali içeren OHT
Destek Kapsülü metabolizmayı yaşlandıran faktörlere karşı
savaşan güçlü bir silah.
Birden fazla besin takviyesi ile metabolizmayı yormak yerine,
tek bir takviye ile hem cildi hem de bedeni yenilemesi; en
önemli özelliklerinden.
OHT Peptide 3’ün cildi içeriden de besleyen bu yeni ve güçlü
kapsülü, 2011’in flaş ürünü olarak yine sadece eczanelerden
temin ediliyor.
Günde üç defa kullanılabilen OHT Destek Kapsülü, OHT Peptide
3 Yüz ve Boyun Kremi hediyesi ile birlikte, 129 TL olarak
sadece yetkili eczanelerde satışa sunuluyor.
www.ohtpeptide3.com.tr
Alışveriş
1
5
5 - Kas gelişimi için
2
1 - Sorunları geride bırakın
erkeklerde en sık görülen
sertleşme sorunu, yeterli
ereksiyonun sağlanamaması veya
sürdürülememesi anlamına gelir.
eğer siz de bu sorunu yaşıyorsanız
mutlaka lifta’yı deneyin.
www.abdiibrahim.com.tr
lifta, 2film tablet: 32,95 Tl; 4film
tablet: 59,38 Tl
6
3
7
3 - Arı sütü mucizesi
Bağışıklık sistemini güçlendiren
ve vücuda enerji veren arı sütü,
antibakteriyel etkili propolis ve
enerji verici ginseng içerikli yeni
formülüyle çok daha etkili.
Dynergie sayesinde
yorgunluğunuzdan kurtulabilir,
cinsel performansınızı artırabilirsiniz.
www.arkoroyalturkiye.com
Dynergie: 59 Tl
4 - Yorgunluğa karşı
Yoğun yaşam temposu sonucu
kendilerini yorgun hissedenler,
zihinsel ve fiziksel performansta
azalma yaşayanlar için geliştirilen
argin–ex, özellikle cinsel sağlık
konusunda kullanıcıları hayal
kırıklığına uğratmıyor.
www.eksenlife.com
argin–ex: 69 Tl
6 - Cinsel hayatınızı düzenleyin
Com, cinsel hayatınızı düzenlemeye
yardımcı oluyor. Vitex, erkekler için
cinsel fonksiyonu, performansı ve
sperm kalitesini artırırken; Vitexia
da kadınlar için libidoyu ve vajinal
kayganlığı artırıyor.
www.comilac.com.tr
Com Vitex ve Vitexia 30kapsül: 47,50
Tl; 60kapsül: 88,50 Tl
2 - Doğal tedavi
VigrX, içerdiği doğal bitki özleriyle
ereksiyon problemleri ve erken
boşalma gibi cinsel performans
sorunlarını çözmeye yardımcı
oluyor. Yan etkisi bulunmayan
doğal içerikli VigrX, diyabet ve
hipertansiyon hastaları tarafından
da güvenle kullanılabiliyor.
www.vigrx.com.tr
VigrX: 120 Tl.
l-arginine’in içinde bulunan l-arjinin
sayesinde kas gelişimi sağlanıyor
ve erkeklerde üreme sağlığı
destekleniyor. Bu takviye ile atletik
performansınızı artırabilir ve kasların
onarılmasını hızlandırabilirsiniz.
www.solgar.com.tr
l-arginine: 22,50 Tl
7 - Yüksek performans
Ginseng; spor sonrası
yorgunluğunuzu gideriyor,
konsantrasyonunuzu artırıyor ve
afrodizyak etkisi sayesinde cinsel
isteği tetikliyor.
www.arkopharmaturkiye.com
Ginseng: 29 Tl
8 - Prostata karşı
4
8
prostat büyümesi ve sonucunda
ortaya çıkan şikâyetlerin hafiflemesine
yardımcı olan tamamen bitkisel
saw palmetto Berries, erkek tipi saç
dökülmesine karşı da koruma sağlıyor.
www.solgar.com.tr
saw palmetto Berries: 48,95 Tl
9 - Yaşam temponuzu yükseltin
9
Gincosan, zihninizi aktif tutmakta ve
fiziksel yorgunluğunuzu yenmekte
size destek oluyor. İçeriğindeki
ginkgo biloba ve panax ginseng ile
konsantrasyonunuzu yükseltiyor.
www.eczacibasi.com.tr
Gincosan: 55 Tl
Cİnsel
performansı
arTıran TaKVİYeler
Cinsel performansı artıran
takviyeler aynı zamanda
yorgunluk ve halsizlik gibi
sorunlarla da baş ediyor.
66 / İlkbahar 2011 / pharmeticsağlık
Röportaj
KALİTELİ
YAŞAMA SANATI
1947 yılında Amerika’da kurulan Solgar, sağlıklı yaşam
stilini benimseyenler için 500’ün üzerinde ürünü, 50’den
fazla ülkede satışa sunuyor. Solgar Türkiye Yönetim
Kurulu Başkanı Hüseyin Ütebay ile gerçekleştirdiğimiz
sohbette kaliteli yaşamın önemi ve doğru vitamin
tüketimi üzerine konuştuk…
Röportaj: Tuğçe Kayar
Fotoğraf: Tuna Yılmaz
Size göre Türkiye’de vitamin bilinçli bir şekilde tüketiliyor
mu?
Solgar Türkiye’de ilk defa 1998 yılında satılmaya başladı. Bu
işe ilk başladığımızda ülkemizde besin takviyeleriyle ilgili bilgi,
vitaminden daha öte değildi. Hatta vitamin bile besin takviyesi
sayılmıyor, ilaç olarak görülüyordu. İnsanlar kullandığı vitamine
doktorun reçete ile vermesi gereken bir ilaç olarak bakarken,
şimdi vitamini sağlıklı yaşam için kullanıyor. Tüketicilerin hızla
bilinçlenmesinde kuşkusuz eczacıların rolü çok büyük. Sağlık
ürünlerinin iyi bir sağlık danışmanı tarafından önerilerek ve
bilgilendirilerek kullanılması gerekiyor. Kişi kendi kendine de
bilgilenebilir, ama tüketici açısından en büyük bilgi kaynağı
eczacılar. Tüketici eczaneye gittiğinde hiçbir ücret ödemeden bu
bilgiye sahip olabiliyor.
Birçok vitamin ürünü bulunuyor; Solgar ürünlerinin diğer
vitamin ekinezyalarından ne farkı var?
Solgar 60 yıldır bu işin içinde olmasının yanı sıra sektörü yaratan
firmalardan biri. Vitaminlerini cam şişelerde sunan Solgar,
Amerika’da yüksek potanslı multivitamini üreten ilk firma. Aynı
zamanda ürünlerini hiçbir zorunluluk olmadığı halde, ilaç üretim
standardında gerçekleştiriyor. Solgar dünyanın en çok satan vitamin markası olmayı değil, dünyanın en kaliteli vitamin markasını üretmeyi amaçlıyor.
Günlük yaşamda besin takviyesi olarak vitamin kullanımının
önemi nedir?
İşin özü sağlıklı yaşama isteğinden kaynaklanıyor; insanlar
artık uzun yaşamayı değil, hastalıklara maruz kalmadan
kaliteli uzun yaşamı hedefliyor. Bunun en temel ayağı da sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam. Ağır bir spor ile uğraşmak
zorunda değilsiniz ama yürümeye özen göstermeli, yaşamın her
kademesinde hareketi ön planda tutmalısınız. Bütün bunları
desteklemek için de besin takviyesi kullanmak gerekiyor. “Ben
yeterince iyi besleniyorum ve hiçbir takviyeye ihtiyacım yok”
demek yanıltıcıdır. İsteseniz de ihtiyacınız olanı alamıyorsunuz;
selenyum bunun en basit örneğidir. Bitkilerden aldığınız bir
mineral olan selenyuma baktığımızda son 20 senedir topraktaki seviyesinin ne kadar azalmış olduğunu görüyoruz. Bu da
vücudun ihtiyacı olan selenyumu yeterince alamayacağının bir
68 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
göstergesi. Şunu da unutmamak gerekir ki vitamin takviyesi
dengeli ve sağlıklı beslendiğiniz sürece etkindir.
Bahar yorgunluğuna karşı Solgar’ın hangi ürünlerini önerirsiniz?
Bu konuda en çok tavsiye ettiğimiz multivitaminler. Bunun
yanında Coenzyme Q-10, enerji metobolizmasından kalbin
işleyişine kadar çok önemi rol oynayan vitamin bazlı bir bileşendir. VM2000, Nutri-Nano COQ-10 gibi ürünler enerji seviyesini
yükselttiğinden bahar yorgunluğuna karşı çok etkilidir. Bitkisel
olarak da ginseng türevi ürünleri öneriyoruz; özellikle Sibirya
ginsengi çok yumuşaktır ve yan etkileri olmayan bir vitamindir.
Solgar ürünleri neden yalnızca eczanelerde satılıyor?
İnsan sağlığını ilgilendiren ürünler doktor, diyetisyen ve eczacı
danışmanlığında satın alınmalıdır. Bu kişiler arasında eczacılar
tüketicilere en yakın sağlık danışmanları konumunda. Görevi
size ürün sattırmak değil, doğru ürünü vermek olan eczacıların
önceliği tüketicilerin sağlığı. Biz de ürünlerimizin doğru şekilde
tavsiye edilerek satın alınması için Solgar’ın yalnızca eczanelerde
satılması gerektiğine karar verdik.
2010 yılının en iyi doğal güzellik ürünü seçilen Hyaluronic
Acid’in cilde sağladığı yararlar nelerdir?
Hyaluronic Acid cildin nem kapasitesini yükselten ve dolayısıyla
yaşlılık etkilerini yavaşlatan bir ürün. İçinde kolajen bulunuyor ve
cildin temel yapısında bulunan bu madde cildin rejenarasyonuna
katkı sağlıyor. Düzenli kullanımda yaşlanma etkilerini azaltıyorsunuz. Bu ürün kadınlarda 25, erkeklerde 30-35 yaştan sonra
kullanılıyor.
Skin Brightening Complex
ece
d
a
S ili
e
Yetkanelerd
Ecz
Güneş ve Yaşlılık
Lekeleriyle
Savaşan
Formül
Tunal› Hilmi Cad. Bu¤day Sk. No: 2 /8 06700 Kavakl›dere-Ankara
Tel: 0 312 467 55 44 • Fax: 0 312 468 66 77 • www.dclturkiye.com
Untitled-1 1
28.02.2011 18:08:40
Bakım & Güzellik
GÜZELLİK
ÖNERİSİ
Dermatoloji uzmanlarının görüşleri doğrultusunda hazırladığımız altın öneriler
sayesinde artık daha sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olabilirsiniz.
70 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
6 İstenmeyen tüylerden daha hızlı kurtulun
Günlük uygulanan ve tüy gelişimini minimuma indiren serumlar
oldukça pratik. Böylelikle yalnızca bacaklarınızdaki değil; aynı zamanda kollarınızdaki istenmeyen tüylerden de kurtulabileceksiniz.
Pürüzsüz ve seksi bacaklara sahip olmak için birkaç noktaya daha
dikkat etmekte fayda var. Özellikle alt bacakta meydana gelen kesik
ve çiziklerin iyileşmesi zaman aldığından ve iltihaplanmaya daha
eğilimli olduklarından, minik çiziklerden bakterilerin girmesini
önlemek için her gece muhakkak nemlendirici uygulamalı.
1 Domatesi sevin
Yapılan araştırmalar her gün beş yemek kaşığı domates
püresinin güneşin zararlı etkilerini vücuttan uzak tuttuğunu
gösteriyor. Domatese rengini veren likopen pigmenti güçlü bir
antioksidan olduğu için vücudunuzda güneşin etkilerine karşı
zırh etkisi gösterir.
2 Bakterilerden kurtulun
Terlediğiniz zaman vücudunuz daha fazla sebum üretmeye
başlar (gözenekleri tıkayan en önemli etken). Bakteriler için
terli ve yağlı ortam biçilmiş kaftandır. Dolayısıyla duş faslını
atladığınızda sivilcelere davetiye çıkarmış olursunuz. Kısaca sizi
terleten her aktivitenin ardından vücudunuzu yağlardan arındıracak glikolik ve salisilik asit içeren bir ürünle soğuk duş alın.
3 Dudaklarınıza daha dikkatli bakın
Vücuttaki en hassas bölgelerden biri olan dudaklarımız koruyucu pigment yani melanin içermediği için ekstra olarak korunmalı. Uzmanlar cilt kanserinin temelde dudaklarda başladığını
ve buradan agresif bir şekilde yayıldığını vurguluyor. Güneş
koruyuculu bir dudak balmı kullanarak dudaklarınızı koruyabilirsiniz.
4 Antioksidanı önemseyin
Antioksidanlı bir ürüne başlamak için kaz ayaklarının ilk belirtilerini beklememelisiniz. Sandton Aesthetic Institute’den Nicolette Harmse, “20’li yaşlarındaki kadınlar bile hamile olmadığı
sürece retinoidli ürün kullanmalı” diyor. Sebebine gelince; A
Vitamini içeren retinoidler güneşin etkilerini ve erken yaşlanmayı tersine çeviren, ciltte etkisini birkaç ayrı şekilde gösteren
önemli içeriklerdir. Cildinizin yenilenmesini hızlandırır ve
kırışıklıkları önlemek için kolajen üretimini destekler.
5 Süt yerine soyayı tercih edin
7 Kızarıklıklara savaş açın
Rosacea adlı deri hastalığını alkol, aşırı baharat ve güneş ışınlarının tetiklediğini biliyoruz. Uzmanlar rosacea hastalarına yüzlerini
sonik cilt bakımı fırçasıyla yıkamalarını öneriyor ve bunun cildi
sakinleştirebileceğini vurguluyor. Hafif peeling etkisi yaratan bu
fırça yüzdeki yanmayı da hafifletiyor.
8 Organik veya doğal ürün tercih edin
Tüm markalar organik ya da doğal olma yolunda ilerliyor. Eğer
kullandığınız ürünün çevreci olmasını önemsiyorsanız, üzerinde
organik onay damgası olan ürünleri satın almalısınız.
9 Çikolatanın nimetlerinden faydalanın
Araştırmalar birkaç parça bitter çikolatanın cildi koruyucu besinlerle sarıp sarmaladığını açığa çıkarıyor. Çikolata aynı zamanda
pompalanan kan miktarını artırarak daha göz alıcı bir cilde
kavuşmanızı da sağlıyor. 12 hafta boyunca her gün flavonoid içeriği
zengin kakao ile beslenen kadınlar, periyodun ardından daha yumuşak, daha az alerjik ve güneş ışınlarından daha az etkilenen bir
cilde sahip olduklarını belirttiler.
10 Kişisel bakımınız için önemli ipuçları
Artık her kadının bir nemlendiricisi, serumu, yüz yıkama jeli ve
peeling’i var. Peki, bu ürünlerin içeriği hakkında bilgi sahibi misiniz? Journal of Cosmetic Dermatology’nin editörü Zoe Diana Draelos, her ürünün en fazla 10 farklı içerikten oluşması gerektiğini
vurguluyor. Draelos, “Ürünün içeriği ne kadar az ise, cildiniz için o
kadar az probleme sebep olacaktır” diyor. Ayrıca her uygulamanın
ardından en az beş dakika beklemek bir sonraki aşamada kullanılan ürünün etkisinin azalmasını engelleyecektir.
>Çikolatanın cilde
pompalanan
kan miktarını
artırarak cildi
güzelleştirdiğini
biliyor
muydunuz?
Süt mevcut olan sivilceleri artırabilir. Yapılan araştırmalar
ergenlik çağındaki gençlerin süt tükettikçe sivilcelerinin de
çoğaldığını gösteriyor. Uzmanlar bunu ineğin sütle salgıladığı bir hormonla açıklarken, 20 ya da 30’ları süren kadınların
bundan etkileneceğini söylüyor. Çalışmaları yöneten Onkolog
Clement Adebamowo, “Sivilceli bir cilde sahipseniz süt içmeyi
bir süreliğine bırakmalısınız” diyor. İnek sütü yerine soya sütü
içmeyi deneyebilirsiniz.
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 71
Bakım & Güzellik
Cildinize en uygun ürünü bulmak
için eczacınıza danışabilirsiniz.
Cilt bakım ürünlerini kullanırken
her uygulamadan sonra 5 dakika
ara verirseniz bir sonraki ürünün
etkisini artırmış olursunuz.
11
Bronzlaştırıcı losyon kullanmanın püf
noktaları
Bronzlaştırıcı losyon uyguladıktan sonra ilk sekiz saat boyunca
serbest radikallerin gazabına uğramaya daha elverişli oluyoruz.
Araştırmacılar cilt örneklerinin üzerine bronzlaştırıcı içerik olan
dihidroksiaseton’u (DHA) sürdükten 40 dakika sonra serbest
radikal seviyesinin artığını gözlemledi (uygulanmayan cilde oranla
yüzde 180 daha fazla). Cilt, bronzlaştırıcı içeriklerle temas ettikten
kısa bir süre sonra güneş ışığına maruz kalırsa, serbest radikallerin
ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
12 SPF korumanızı seçerken
Güneşten koruyucu kremlerle ilgili bilgilenmekte fayda var. SPF 15
özellikteki bir krem sizi UVB ışınlarından yüzde 94 korurken, SPF
30 yüzde 98, SPF 50 ise yüzde 100 koruma sağlar. Akıllı bir seçim
yapabilmek için çinko oksit içeren geniş spektrumlu bir ürün kullanarak güneşin zararlı etkilerini kendinizden uzak tutabilirsiniz.
Helioplex isimli içeriğin bulunduğu ürünler sizi oldukça memnun
edecektir.
13 Denerken temkinli olun
Bir kozmetik mağazasında ya da kuaförde test ürünlerini denerken
onları sizden önce birçok kişinin kullandığını unutmayın. Daha
önce denenmiş ruj, göz farı, allık ve fondöten gibi ürünler bakterilerin üremesi için oldukça uygun koşullara sahip. Bir ürünü denerken
kesinlikle göz, dudak ve burun kenarına yaklaştırmayın.
14 Sivilcelerinizi asla sıkmayın
Sivilcelerinizi patlatmak cildi güzelleştirmek yerine daha da çirkinleştirebilir. Yüzünüzün tam orta yerinde çıkan sivilceyi patlatarak
daha iyi bir görüntüye sahip olacağınızı düşünseniz de, bu sıkma
işlemi iltihap ve bakteriyi daha da derinlere taşıyabilir. Bu da o
sivilcenin ciltte leke oluşturması anlamına gelir. Bırakın sivilceleriniz olduğu yerde kalsın!
15 Stresten uzak durun
Üç farklı stres tipi vardır ve üçü de cildi farklı şekillerde etkiler.
Ruhsal stres ciltte nemin kuruması şeklinde reaksiyon gösterir. İncelme, kuruluk ve cilt dokusuna besin akışını sağlayan mikrokanalların daralması, kırışıklık ve stres çizgileri ile sonuçlanır. Duygusal
stres, sinir ve gerginlik sonucu yüz kızarmasına sebep olur. Fiziksel
stres ise aşırı egzersiz, fazla çalışma ve vücudun gergin bir periyoda
girmesi sonucu oluşur.
72 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
16 Cildinizi besleyin
Beslenmenize dikkat ederek cildinizi güzelleştirmek sizin elinizde.
Yeşil yapraklı sebzeler, süt, tofu, çekirdek gibi sindirimi kolay olan
proteinler, zengin çinko içeriği ile kinoa ve beta-karotence zengin
havuç ve kiraz tüketerek sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz. Badem
ya da ceviz de protein ve yağlı içerikleriyle cildi destekler.
17 Nem her şeydir
Cilt katmanlarını en içten dışa kadar nemli tutmak son derece
önemli. Böylece cildin kurumasını önler ve yüzeyi için gerekli
besini sağlayabilirsiniz. Bunun için bolca su tüketmelisiniz. Kışın
sıcak su içmek, kanalların açılarak toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ayrıca nemli bir cilt için bol sebze, tatlı ve sulu
meyve tüketimini ihmal etmeyin.
18 Cilt temizliği
Cilt bakımı rutininde en önemli adım temizleme aşamasıdır.
Cildiniz için doğru olan temizleyici, kirleri yok eder, yağ dengesini
sağlar ve cildi nemlendirerek yumuşatır. Ürünlerin içeriğinin tam
olarak cilde nüfuz edebilmesi için iki dakika boyunca kullanılması
da önemli.
19 Bırakma zamanı geldi
Sigaranın herkesçe bilinen zararları dışında çok fazla bilinmeyen
sonuçları da var. Sigara güneşin bile göremediği bölgelere nüfuz
ettiğinde cilt giderek sarı bir renk alabilir. Ayrıca sigaranın güneş
ışınlarının yanında kırışıklıklara yol açan en önemli faktör olduğunu unutmayın.
20 Tatlı yerine meyve tercih edin
Uzmanlar, “Şekerler kolajen dokularının arasına bağlanıp sertleşerek onların kırılmasına sebep olur” tespitleriyle; tatlıların kırışıklıkları artırmadaki rolünü açığa çıkarıyor. Yediklerimizin cilde
yansıyacağını unutmamalı, bir an önce şekerden vazgeçip meyve ve
sebzeye ağırlık vermeliyiz.
B vitamininin, biotinin, niasinin ve
pantenolün iyileştirici etkileriyle yapılmıştır.
Amacı saç ve saç derisini kökten uca beslemek
ve saç kökündeki dolaşımı hızlandırmaktır.
İthalatçı Firma;
Korkmazer İTR.GIDA LTD.ŞTİ.
www.korkmazer.com.tr
Untitled-1 1
24.02.2011 13:53:05
Bakım & Güzellik
YaşlanmaYa
veda edİn
Hızla geçen yıllar, olumsuz hayat koşulları ve stresli
yaşam çoğu zaman ciltte belirgin izler bırakıyor.
Yaşlanmanın etkilerini tersine çeviren anti-aging
ürünleriyle daha sağlıklı, genç ve pürüzsüz bir cilde
sahip olabilirsiniz.
1- Göz çevresi için anti-aging bakım
La Roche-Posay Redermic Eye, içerdiği yara iyileştirici etken madde
Madecassoside ile cildin doldurucu dokularının yeniden oluşmasını
sağlar ve derin kırışıklıkları doldurarak düzeltir. İçeriğindeki
Hyalüronik Asid ile cildin optimal nem seviyesini sağlar ve korur;
böylece yüzeysel çizgileri doldurarak yok eder. % 5 Saf C vitamini ile
cildin alt katmanındaki dokuların sentezini hızlandırır; böylece cildin
destek dokularını yeniden yapılandırır.
www.laroche-posay.com
1
La Roche-Posay Redermic Eye: 69.90 TL
2- Önleminizi şimdiden alın
Göz çevresindeki derin kırışıklıkları azaltmak veya ince çizgiler
başladığında önlem almak için doğru seçim; Dr. Murad - Intensive
Wrinkle Reducer For Eyes (Göz Çevresi İçin Yoğun ve Hızlı Kırışıklık
Azaltıcı). Durian meyvesi ile glikolik asit birleşiminden oluşan özel
formülü; sağlıklı hücrelerin çoğalmasını sağlayarak cilt yapısını
düzeltmeye, antioksidan, antienflamatuvar ve nemlendiriciler ile de
cilt hücrelerini korumaya yardımcı oluyor. Düzenli kullanımda, var
olan kırışıklıkların gittikçe azalmasını sağlıyor.
www.murad.com.tr
Murad Intensive Wrinkle Reducer For Eyes: 270 TL
74 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
2
3
3- Gerçek kalite
Dünyanın en kaliteli havyarı belugayı tercih eden Ingrid Millet’in
yeni Caviaressence serisi, yoğun ifade çizgilerine karşı savaşmak
için tasarlandı. www.ingridmillet.com.tr
Caviaressence Kırışıklık Giderici Rahatlatıcı Krem: 388 TL,
Rahatlatıcı Serum: 297 TL
Lip and Eye Kırışıklık Giderici ve Rahatlatıcı Kalem: 249.50 TL
4
4- Geç kalmadınız
Yaşlanmanın ilk izleri göz çevresindeki “kazayağı” çizgilerinin
oluşmasıdır. Dermalogica’nın bu bölgedeki belirtileri onarmaya
ve azaltmaya yönelik ürettiği Age Reversal Eye Complex ile
yıllara meydan okuyun. Özel içeriği ile şişkinliği engelliyor,
koyu renk halkaları azaltıyor ve nemsizliğe bağlı hassasiyet ve
göz çevresindeki kırışıklıkları onarmaya yardımcı oluyor. www.
dermalogica.com.tr
Dermalogica Age Reversal Eye Complex: 175 TL
5- Olgun ciltlere özel
Doğduğumuzda vücudumuzda yüksek oranda hyalüronik asit (HA)
bulunur ve hacminin 1000 katı su tutabilir. Bu sebeple bebeklerin
cildi pürüzsüzdür. Zamanla HA üretimi azalır ve 40’lı yaşlarda
yaşlanma belirtileri oluşur. Avène Dermatoloji Laboratuarları,
yaşlanma belirtileri ile savaşan Eluage’ı geliştirdi. Vücudun doğal
HA sentezini tetikleyerek cildi gerginleştiriyor; derin ve yerleşmiş
kırışıklıklarda dolgu etkisi yaparak çizgilerin görünümünü
azaltıyor. www.aveneusa.com
Eau Thermale Avène Eluage Yüz Kremi: 99 TL
6- Canlı ve sağlıklı göz çevresi için
Göz çevresi fazla kan damarı içerdiğinden çok ince ve hassastır.
Yaşlanmanın ilk izlerinin oluştuğu göz çevreniz sağlık ve gençliğin
en önemli yansımasıdır. Darphin Anti-Fatigue Smoothing Eye
Gel, içeriğindeki ceviz ve kafein ile cildin elastikiyetini ve hücre
yenilenmesini harekete geçiriyor. Daha yumuşak ve dolgun bir
görünüm sağlıyor. www.darphin.com.tr
5
7
6
Darphin Anti-Fatigue Smoothing Eye Gel: 79 TL
7- Mezoterapi ile tanışın
Cildinizin daha ışıltılı ve yumuşak olmasını sağlarken aynı anda
çizgileri de yok etme ayrıcalığına sahip olmak ister misiniz?
Hepsini bir arada sunan Meso-Therapist, steril solüsyon NCTF
ile cildinizi besliyor ve canlandırıyor. Üzerinde mikro iğnecikler
bulunan roller ile mezoterapi mekanizmasının etkisini artırıyor.
www.filorga.com Meso-Therapist: 290 TL
8- Yaşlanmayı geciktirin
Cildin yaşlanmasının sebeplerinden biri de cildin oksidasyonudur.
SkinCeuticals, yaşlanmayla savaşında cildin oksidasyonuna bağlı
çizgileri önlüyor ve önceden oluşmuş hasarı düzeltiyor. İçeriğindeki
phloretin CF, zararlı serbest radikallere karşı cildi koruyor
ve kolajen sentezini harekete geçiriyor. Hücre yenilenmesini
hızlandıran phloretin, yaşlanma belirtilerini azaltıyor. Kuru ciltler
için C E Ferulic, karma/yağlı ciltler için de Phloretin CF günlük
kullanıma uygundur. www.skinceuticals.com.tr
8
SkinCeuticals C E Ferulic: 375 TL, Phloretin CF: 375 TL
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 02
Bakım & Güzellik
9
9 - Cildinizi içeriden destekleyin
Imedeen anti-aging cilt bakım tabletleri, cildin genç görünümünü
koruması için içeriden destek sağlıyor. İçeriğindeki Marine
Complex™, cildi içeriden besleyerek cildin yenilenmesini ve
canlanmasını sağlıyor. Doğal bazlı Imedeen’in 30, 40 ve 50’ler
olmak üzere üç farklı yaş grubuna özel ürünü bulunuyor.
wwww.imedeen.com.tr
IMEDEEN: 105-170 TL arasında
10 - Botoks etkisi
Alın, ağız ve dudak çevresinde oluşan kırışıklıkları azaltıp
yenilerinin oluşumunu engelleyen Babé’nin Anti-Age Spray’i,
botoks benzeri etki gösteriyor. Cildin elastikiyetini ve sıkılaşmasını
düzenliyor. www.optimersaglik.com
Babé Anti-Age Spray 5’li Paket: 98 TL
11 - Eklemleriniz ve cildiniz koruma altında
Solgar Hyaluronic Acid, kırışıklıkların azalmasına yardım ederken
eklemlerin kayganlığını artırıp onarımını destekliyor.
www.solgar.com.tr Solgar Hyaluronic Acid 30 Tablet: 79,95 TL
10
11
12
13
12 - Tam bir bakım
Papulex’in akne oluşumuna eğilimli ciltler için hazırladığı yüz
temizleme jeliyle bakterilerin cildinize nüfus etmesini önleyip
cildinizin dayanıklılığını artırabilir, kremiyle de yağlanmayı
azaltabilirsiniz. www.papulex.com
Papulex Yağsız Krem 40ml: 35 TL, Temizleme Jeli 150ml: 35 TL,
Lokalize Jel 40ml: 30 TL
13 - Gençlik iksiri
OHT Destek Kapsülü, antioksidan, vitamin ve minerallerle
zenginleştirilmiş içeriğiyle hem cildinize hem de bedeninize bakım
sağlıyor. www.ohtpeptide3.com.tr
OHT Peptide 3 Destek Kapsülü, Yüz ve Boyun Kremi
Hediyesiyle: 129 TL
14 - Cildinizi onarın
Yeni nesil mikrodermabrazyon cihazı olan DDF 400X Revolve,
gözenekleri derinlemesine temizliyor; böylece cilt oksijenle
daha fazla temasa geçiyor. Hassas parlatma kristalleri ve soyucu
köpüğüyle yüzünüzü daha sağlıklı ve parlak bir görünüme
kavuşuyor. www.ddfskincare.com DDF 400X Revolve Kit: 320 TL
15 - Her tip kırışıklığa karşı
Vichy Liftactiv Retinol Ha Gece; kalıcı, değişken ve yapısal
kırışıklıklarla savaşıyor. Kullanıldığı ilk günden itibaren
dolgunlaştırıcı bakım uyguluyor. www.vichy.com.tr
Vichy Liftactiv Retinol Ha Gece: 94,9 TL
15
76 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
14
Advertorial
Moleküler YenilenMede
ElEktroporasyon
Cildimizdeki hücrelerin biyolojik
faaliyetlerini güçlendirecek, onları
yenileyecek ve dolayısıyla daha genç
kılacak elemanların hücre içerisine
sokulması hücre duvarının güçlü rezistans
yapısı nedeniyle pek kolay olmamaktadır.
o nedenle cilt yoluyla uygulanan ilaçların
ve kozmetiklerin cilt hücreleri üzerindeki
etkileri son derece düşüktür.
FAYDALI MOLEKÜLLER HÜCRELERE SOKULUYOR
Elektroporasyon sayesinde elektriksel olarak güdümlenmiş (polarize
edilmiş) moleküller son derece zor engel olan hücre zarını aşarak hücre
içerisine dahil edilebilmektedir. Hücre içerisine sokulmak istenen faydalı
moleküller elektroporasyon cihazında elektromanyetik dalgalarla
güdümlenir. Bu moleküller hızla cildin hücrelerini iterek kendisine
geçici bir kanal oluşturur ve hücre içerisine dahil olduktan sonra oluşan
kanal kendiliğinden kapanır. Bu metot ciltteki hücrelere herhangi bir
zarar vermediği gibi bugüne kadar cilde çeşitli ürünlerin sokulabilmesi
konusunda kullanılan metotlara göre çok daha yararlı bulunmuştur.
MAKSİMUM FAYDA
Elektroporasyon yeni bir yöntem değildir, özellikle moleküler biyolojide
olmak üzere kanserden enfeksiyon hastalıklarına kadar tıbbın birçok
alanında, birçok ülkede kullanılmasına karşın ülkemizde bu metot
henüz bilinmemektedir. Elektromanyetik dalgalarla oluşturulan
elektroporasyon metodunda cilde hayat verecek birçok molekül, cildin
derinliklerine ve tüm noktalarına, eşit düzeyde gönderilebilmektedir.
Uzm.dr.Sinan iBiŞ
[email protected]
KOZMETOLOJİDE ÇIĞIR
Ciildin gençliğini devam ettirmesi biyolojik faaliyetlerini gençlik
seviyesinde gerçekleştirmesiyle mümkün olmaktadır. Bunun içinde
cildin ihtiyacı olan faydalı maddelerin hücrelere dahil edilmesi ve
sağlıklı bir biyoloji içinde hücre zarındaki geçirgenliğin daha iyi bir
seviyeye yükseltilmesiyle mümkün olabilmektedir. Özellikle kolajen,
elastin, fosfolipid, aminoasit, mineral, vitamin, antioksidan ve daha
birçok hücreye gençlik konusunda fayda sağlayacak maddelerin ciltteki
tüm hücrelerin içerisine sokulması sağlıklı ve hızlı bir yenilenmeyi
gerçekleştirmenin anahtarı olabilmektedir.
BİRÇOK ALANDA UYGULAMA
Elektroporasyon teknolojisi uygulamasında hekim tarafından cildin
ihtiyaçları belirlendikten sonra, bu ihtiyaçları karşılayan kokteyl
hazırlanır ve haftada 1 – 2 defa olmak üzere saçlı deride dahil olmak
üzere tüm cilt bölgelerine uygulanabilir. Elektroporasyon saç dökülmesi,
akne, elastikiyet ve kırışıklık problemleri, güneş ve yaşlılık problemleri,
selülit, bölgesel yağlanma, terleme problemlerinde başarı ile
kullanılabilir.
DİĞER YÖNTEMLERLE SİNERJİ
Daha genç bir cildin elde edilmesi amacıyla elektroporasyon yöntemi
diğer metotlarla kombine edildiğinde daha etkin sonuçlar görülebiliyor.
Örnek olarak leke, kırışıklık veya elastikiyet problemlerinde kimyasal
peeling, arkasından lazerterapi veya fototerapi sonrası elektroporasyon
yapıldığında ilk seanstan sonra ciltteki güçlü ışıltılar görülebiliyor.
SAÇ DÖKÜLMESİNDE ELEKTROPORASYON
Saç dökülmesinin birçok nedeni olabilir, ilk yapılması gereken bir
cilt hastalıkları uzmanının problemi değerlendirmesidir. Saçlı deri
hastalıkları dışında saçlı derinin güçlendirilmesi gereken durumda;
hekiminizin tercihine göre soft lazer, radyodiyatermi, mezoterapi,
sonoforez, karboksiterapi, yüksek frekans gibi teknolojiler
kullanılabilmekle birlikte saç köklerinin biyolojik gücünü artıracak
maddeleri kök hücrelerine gönderecek elektroporasyonda yeni bir tedavi
seçeneği olabilir.
Bakım & Güzellik
Cİlt Bakımında
antİoksİdan
Farkı
Dünyadaki ilk saf topikal C
vitamini teknolojisi patentine
sahip SkinCeuticals
markasının yaratıcısı
Prof. Dr. Sheldon Pinnell
İstanbul’u ziyaret etti.
Antioksidanların babası
sayılan Pinnell, ziyaretinde
Amerika’nın güzellik
ve bakım dergisi Allure
tarafından “2008’in En
İyi Ürünü” ödülünü alan
Phloretin CF’i tanıttı. Prof. Dr.
Sheldon Pinnell ile Phloretin
CF, antioksidanlar ve cilt
bakımı üzerine bir söyleşi
gerçekleştirdik.
Röportaj: tuğçe kayar
Fotoğraf: tuna Yılmaz
antioksidanların önemi konusunda bizi bilgilendirebilir misiniz?
Oksidatif stresi oluşturan hava kirliliği, sigara ve güneş ışığı cilde
zarar verirken zaman içinde cilt kanserine neden olabiliyor.
Vücudumuz genelde bu oksidatif strese karşı savaşıyor. 20 yıl süren
çalışmalarımız sonrasında antioksidanları kullanan vücudun
oksidatif strese karşı daha dayanıklı hale gelebileceğini ve böylece
ciltteki oksitlenmenin yani cilt paslanmasının önlenebileceğini
fark ettik. Üzerinde durulması gereken en önemli konu; binlerce
antioksidanın cilde nüfuz edebilmesi. Antioksidanlardan yalnızca
dört tanesi cilde nüfuz ediyor: C vitamini, E vitamini, Ferülik asit ve
Phloretin. Bu antioksidan maddelerin cildin yaşlanmasına karşı çok
etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Zira birbiriyle etkileşim halinde
olan antioksidanlar ancak iyi bir kombinasyonla etkili hale geliyor.
Öyle ki, cilde uyguladığınızda vücuttaki antioksidan rezervuarına
eklenip bu şekilde vücudu kanserden ve yaşlanmadan koruyor. C ve E
vitamini türevleri ise cilt bakımı için etkin değil.
78 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
>Sheldon Pinnell:
“Cilde nüfuz etmeyen
ürünlerin hiçbir etkisi
ve yararı olmaz.”
Untitled-1 1
17.02.2011 10:37:31
Bakım & Güzellik
Antioksidan kullananların çoğu, size bu lekelerin
ne kadar kolay kaybolduğunu söyleyecektir.
Antioksidan içeren ürünleri her gün kullanırsanız
pigmentlerdeki lekelenme azalacaktır.
SkinCeuticals’ın yeni ürünü Phloretin CF’in içeriğini neler
oluşturuyor?
SkinCeuticals’ın bu ürünü; bitkisel antioksidanlardan oluşan
Phloretin, ferülik asit ve C vitamini birleşimini muhteva
ediyor. SkinCeuticals antioksidan ürünlerini cilt bakımı
için 15 yıldır öneriyoruz. Phoretin CF üzerinde çalışmaya
10 yıl önce C ve E vitaminleriyle başladık. Daha sonra bu iki
maddeyi kombine ederek koruma düzeyini iki katına çıkardık.
5 yıl önce ise Amerika’da üçüncü nesil ürün ortaya çıktı. C
ve E vitaminlerine ferülik asit ilave edildi ve koruma yine iki
katına çıkarıldı. İşte bu bileşenlerle yarattığımız ürünler cildin
korunması için çok önemli. Bu bileşenleri hap olarak alıp
yuttuğunuzda aynı sonuca varacağınızı düşünebilirsiniz. Oysa
yedikleriniz hemen metabolizmaya karıştığından, ürün daha
cilde ulaşmadan vücut onu dışarı atar.
Bu ürünü cilde ne sıklıkla ve ne kadar uygulamalıyız?
Her gün cildinizi temizledikten sonra 6 damla serumu
avucunuza alıp parmak uçlarınızla yüz ve boyun bölgesine
uygulayabilirsiniz.
SkinCeuticals ürünlerinin anti-aging etkisinden söz edebilir
misiniz? Ürünlerin kullanımında belirli bir yaş skalası var
mı?
SkinCeutical’ın antioksidan içeren ürünleri C E Ferulic ve
Phloretin CF’in etkileri hemen hemen eşit. C E Ferulic’te
vitamin var; bu da cildi nemlendirmek için çok
uygun. Yağlı ve genç cilde sahip herkes bu
ürünü severek kullanıyor. E vitamini
içermeyen Phloretin CF ise daha
kurutucu bir etkiyle öne çıkıyor. Kısaca
yağlı bir cilde sahip olanlar genelde
Phloretin CF’i, daha yaşlı ve kuru bir
cilde sahip olanlar ise C E Ferulic’i
tercih ediyor.
SkinCeuticals antioksidan ürünlerini
diğer antioksidan ürünlerden ayıran
en önemli özellik nedir?
Cilde nüfuz etmeyen ürünlerin
hiçbir etkisi ve yararı olmaz.
Bugün mükemmel antioksidanlar
üretiliyor ama hiçbiri cilde nüfuz
etmiyor. Antioksidan ürünlerinin
cildin dış tabakasından çok
canlı tabakalara geçerek etkili
olabildiklerini biliyoruz. İşte
80 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
SkinCeuticals ürünleri yalnızca canlı tabakalara değil, bütün
cilde nüfuz ediyor. Bilimsel olarak kanıtlanan bu özellik onları
diğer ürünlerden ayırıyor. Ayrıca doğal antioksidanlardan
oluşmuş olması da, SkinCeuticals antioksidan ürünlerini
benzerlerinden farklı kılıyor.
Ciltteki pigment sorunlarımızla ilgili ne tür bir bakım
uygulamalıyız? SkinCeuticals cilt lekelenmelerine karşı
etkili mi?
Lekelenme pigmentin bulunduğu yere bağlı olarak değişkenlik
gösterir. Pigment sorununuz varsa cildinizi mutlaka korumanız
gerekiyor. SkinCeuticals ürünleri cildinizde önceden oluşmuş
lekeleri yok etmemekle birlikte sonraki olası hasarlara karşı
önlem alır. Cilt genellikle kendi kendini düzeltebilir. Eğer
cildinizi daha büyük hasarlardan antioksidanlarla korursanız,
cilt kendi kendini düzeltir ve böylece lekeler kaybolur. Başka
bir deyişle antioksidan içeren ürünlerin düzenli kullanımı
pigmentlerdeki lekelenmeyi azaltacaktır.
Erkekler de bu ürünü kullanabilir mi?
Erkekler genellikle yüzlerine bakım uygulamıyor. Ama
çok fazla zaman almayacak basit bir işlemle, sadece birkaç
damlayla ciltlerine özen gösterebilirler. Kuru, yaşlı ve yağlı
cilde sahip kişilere SkinCeuticals’ın antioksidan
ürünlerini öneriyoruz.
Biyoterapi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Biyoterapi yöntemi bir gelenek haline
geldi. Ama aşırı ve sık kullanımı bütün
pigmentlerin kaybolmasına ve cildin
beyazlıklarla dolmasına sebebiyet
verebilir. Biyoterapinin etkisi
pigmentin derinliğine bağlıdır.
Pigmentler eğer cilt hücrelerine
yakınsa biyoterapinin iyi bir
yöntem olduğunu söyleyebilirim.
SkinCeuticals Amerika’da
birçok ünlü ismin kullandığı
bir marka. Amerika’dan sonra
ürünleriniz en çok hangi
ülkelerde tercih ediliyor?
SkinCeuticals ürünleri çok
popüler oldukları Amerika’dan
sonra Avustralya, Brezilya ve
İngiltere gibi ülkelerde yaygın
olarak kullanılıyor.
Çocuk & Aile
Hamİlelİğİn
günahı
Hamilelik sırasında kaçınmanız gerekenleri bilmek bebeğiniz ve kendi
sağlığınız için büyük önem taşıyor
Yazı: Müge Serçek
Alkol
Kafein
Hamile olun ya da olmayın, bir bardak alkol bile size zarar
verebilir.
Kafein hamile kadınlarda kalp çarpıntısı ve midedeki asit
üretimini artırırken, halk arasında mide ekşimesi olarak bilinen
reflüye sebep olabilir.
Sizin sağlığınız
Bebeğinizin sağlığı
Sizin sağlığınız
Gebelik döneminde alkol plasentaya geçer. Aşırı alkol tüketimi, bebeğinizin zayıf doğmasına, görme, işitme ve daha ileri
seviyelerde öğrenme ile ilgili problemlere yol açan fetal alkol
sendromuna (FAS) yakalanmasına sebep olabilir.
Bebeğinizin sağlığı
Yasal sınır
Gıda Standartları Ajansı (FSA) hamile kadınların günde 300
mg’dan fazla kafein tüketmemesi gerektiğini vurguluyor.
Özdenetim yolu tavsiye ediliyor.
Tehlikeler
İngiltere’deki Royal College of Obstetricians & Gynecologists
(RCOG) gebelik süresince ve bebek sahibi olmak istediğiniz ilk
andan itibaren alkolü tamamen bırakmanın önemini vurguluyor. Birçok uzman haftada bir kez iki kadehten fazla içilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Benzer riskler
Alkolün emilimi henüz ağızdayken başlar. Kana karışan alkol
plasentaya geçerek bebeğin kan dolaşımına da karışır. Teratojen bir madde olan alkolün fetüs üzerinde toksik etkileri
bulunuyor.
82 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Kafeinin plasentaya oradan da fetüse geçtiğini biliyoruz. Zira
tüketimi aşırıya kaçmadığı sürece çok fazla zararlı değil.
Yasal sınır
Tehlikeler
Kesin kanıtlar olmasa da, aşırı kafein tüketiminin düşük oranlarını artırdığına dair raporlar bulunuyor.
Benzer riskler
Kahve ve çayın yanı sıra kola, çeşitli enerji içecekleri ve hatta yeşil
çayda bile kafein bulunduğundan, dikkat etmekte fayda var.
Sigara
Sizin sağlığınız
4000’den fazla zararlı kimyasal içeren sigara dumanı kalp
rahatsızlığı ve kanser olma riskini artırabilir.
Bebeğinizin sağlığı
Tehlikeler
Gebelik sürecinde sigara içmek, oksijenin plasentaya geçişini
azaltır ve damar tıkanıklığına sebep olur. Bu da ölü doğum ya
da düşük yapma riskini artırabilir.
Dondurulmuş gıdalarda türeyen parazitlerin hamilelikte zararlı
olduğu bilinmekle birlikte, istatistikler toksoplazmoz ile doğan
bebek sayısının çok fazla olmadığını gösteriyor.
Yasal sınır
Benzer riskler
En doğru çözüm; erken yaşlarda sigarayı bırakmak.
Tehlikeler
Eldiven kullanmadan kedi kumuyla temas etmek ve bahçeyle
uğraşmak çeşitli parazitler kapmanıza neden olabilir.
Araştırmalara göre sigara içen anneden doğan çocuklar, sigara
içmeyen anneden doğanlara göre ortalama 200 gr daha zayıf.
Yağlı balık
Benzer riskler
Pasif içicilik! Hamilelikleri süresince sigara dumanına maruz
kalan anneler, daha fazla düşük yapma riski taşır.
Yumuşak ve küf lü peynir
Sizin sağlığınız
Hamile kadınlara yumuşak ve küflü peynir yemeleri önerilmiyor.
Listeriya gibi bakterilere bu tür peynirlerde sıkça rastlanabilir.
Bebeğinizin sağlığı
Çok nadir olmasına rağmen, listeriya bakterisi ölü ya da düşük
doğuma ve yeni doğan bebeklerde ciddi hastalıklara sebep olabilir.
Yasal sınır
Bu tarz bir peynir yemekte ısrar ediyorsanız, peyniri pişirerek
bakterileri öldürebilirsiniz.
Tehlikeler
Bu bakterinin fetüse zarar verdiğini gösteren bir araştırma
henüz mevcut değil.
Benzer riskler
Bu bakteri tüm süt ürünlerinde bulunabilir.
Dondurulmuş meyve ve sebzeler
Sizin sağlığınız
Yıkanmamış meyve ve sebzeler toprak kalıntıları ve beraberinde
gelen parazitler içerebilir.
Sizin sağlığınız
Taze ton balığı, uskumru ve alabalık gibi yağlı balık tüketimi
hem sizin sağlığınız hem de bebeğin beyin gelişimi için önemli.
Bebeğinizin sağlığı
Yağlı balık cıva içerir ve bebeğinizin sinir sistemi gelişimini
ciddi bir biçimde etkileyebilir.
Yasal sınır
FSA, hamileleri haftada dört orta boy konserve ton balığından
fazla tüketmemeleri konusunda uyarıyor. Ayrıca diğer balık
çeşitleri de haftada iki porsiyonu aşmayacak şekilde tüketilmeli.
Tehlikeler
Civa oranı yüksek olan bazı balıkların belirtilen porsiyonu
aşmamak koşuluyla tüketilmesi öneriliyor.
Benzer riskler
Zehirli atıklara maruz kalabilen köpek balığı, kılıç balığı ve
marlin gibi büyük balıkların tüketimi riskli olabilir.
Çiğ yumurta
Sizin sağlığınız
Çiğ yiyeceklerdeki bakteriler gıda zehirlenmesine neden olabilir.
Bebeğinizin sağlığı
Bu tarz zehirlenmeler bebeğe zarar vermez.
Yasal sınır
Bebeğinizin sağlığı
Yumurtalar protein ve amino asitlerin mükemmel kaynağıdır.
Fakat sarısı iyi pişirilmeli ve beyazı da katı olmalıdır.
Bu tarz parazitler düşük, ölü doğum, büyüme problemleri, körlük, beyinde su toplanması ve epilepsiye yol açabilir.
Yumurtadan geçen bakteriler hamileleri daha fazla etkileyebiliyor.
Yasal sınır
Tüm meyve ve sebzelerin tamamen yıkandığından emin
olmalısınız.
Tehlikeler
Benzer riskler
Çiğ yumurta kadar çiğ ya da pişmiş deniz ürünleri de gıda zehirlenmesi riski taşır.
Sağlıklı bir gebelik
için 7 öneri
Folik asit alın
Hamileliğin ilk 12 haftası ve gebe
kal-madan önceki dönemde günde
0.4 mg miktarında tüketilen folik
asit; bebeğin kemiklerini geliştirip
sağlıklı bir gebelik geçirmenizi
kolaylaştırır.
Sağlıklı beslenin
Bebeğinizin fiziksel ve zihinsel
gelişimi için omega 3 ve omega 6
yağ asitleri içeren besinlere öncelik
verin.
Spor yapın
Düzenli egzersiz yapmak
doğumdan sonra vücudun tekrar
eski haline dönmesini kolaylaştırır,
kas elastikiyetini artırır ve şişliklerin
azalmasına yardımcı olur.
Uykuya zaman ayırın
Hafif kestirmeler için zaman ayırın,
uyuyamıyorsanız en azından yatakta dinlenin.
Stresle savaşın
Stresten kurtulmak için yoga
yapmak ya da günlük yazmak
rahatlatıcı bir yöntem.
Doğum öncesi tetkikleri ihmal
etmeyin
Hamilelik boyunca yapılan düzenli
kontroller, bebeğinizin sağlığı ve
olası sorunlar konusunda sizi bilgilendirir.
Bebeğinizle ilgilenin
Her gün birkaç dakika bebeğinizle
konuşun ve bu arada çeşitli yağlarla
karnınıza masaj yapın.
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 83
Çocuk & Aile
Çocuklarda
İlaç Kullanımı
Büyüme çağındayken çeşitli
hastalıklarla savaşan çocuklarda
akılcı ve güvenli ilaç kullanımı; gelişim
fizyolojisi ve farmakolojinin temel
kurallarını iyi bilmek ve yöntemler
konusunda bilinçli olmaktan geçiyor.
Yazı: Ecz.umut Eren
84 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
ç
ocuklar yetişkinlerden farklı olarak çok hızlı,
dinamik ve doğrusal olmayan bir gelişim ve değişim
süreci yaşar. Dolayısıyla kilo, boy, vücut yüzey
alanı, karaciğer ve böbreklerde; yani ilacın emildiği
ve metabolize olduğu alanlarda ortaya çıkan bu değişim ve
gelişimler ilaçlarda yetişkinlerden çok farklı farmakodinamik
ve farmakokinetik davranışlar oluşturur. Bu da, bazı ilaçların
yetişkinlere oranla çok daha yavaş metabolize olup, bazılarının
ise aksine çok daha hızlı metabolize olması anlamına gelir.
Dolayısıyla ilaçların çocuklar için uygun ve etkili dozunun,
ancak pediatrik farmakoloji prensiplerini dikkate alabilecek bir
çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı tarafından belirlenmesi
gerekir. Kullanımlarına gelince, bebek ve çocuklara verilen
oral yollu ilaçların çoğu şurup ya da damla formundadır.
ŞuRuP VE SÜPOZİTuVaR Kullanımı
Çocuklarda ilaç kullanımında şurup formu, en çok tercih
edilen yöntemlerin başında gelir. Zira bazı şuruplar kullanıma
hazır değildir; toz halinde satılır. Öyle ki, süspansiyon
formundaki şurupları hazırlamak size düşer. Eğer ambalajın
içinde süspansiyon hazırlama suyu yoksa öncelikle kaynatılmış
ve soğutulmuş suyu hazırlamak gerekir. Soğutulmuş su, şurup
şişesi üzerinde işaretli seviyenin yaklaşık yarısına kadar
doldurulduktan sonra şişe güzelce çalkalanır. 10 dakikalık
bir bekleme süresinden sonra şişe üzerindeki işaretli seviyeye
kadar tekrar su ilave edilir ve iyice çalkalanır. Çalkalama
işlemini her kullanımdan önce tekrarlamaya özen gösterin.
Süpozituvar kullanımında da bazı noktalara dikkat etmekte
fayda var. Öncelikle ellerinizi güzelce yıkamayı ihmal
etmemelisiniz. Süpozituvarı plastik ambalajından çıkardıktan
sonra, ince ucu içe gelecek ve tekrar dışarı çıkmayacak
şekilde yavaşça rektuma itin. Mümkünse 1–2 dakika boyunca
çocuğunuzun bacaklarını birleşik pozisyonda tutmanız,
süpozituvarın dışarı çıkmasını engelleyecektir. İşlem bittikten
sonra ellerinizi güzelce yıkamayı unutmayın.
>Kesinlikle yapmayın
* Çocuklarınızın yanında ilaç içmeyin.
* İlacı çocuğunuza içirebilmek için şeker ya da tatlı
olduğunu söylemeyin.
* Doktorunuz ya da eczacınız dışında hiç kimsenin
önerisiyle ilaç kullanmayın ve doz rejimini değiştirmeyin.
* Çocuğunuzu acı bir ilaç vermekle ya da canını yakmakla
(enjektabl ilaçlar için) korkutmayın.
* Çocuğunuz iyileşmiş olsa bile kullanım süresi dolmadan
ilacı bırakmayın.
* Kullanım süresi dolduğunda, çocuğunuz hâlâ
iyileşmemişse ilaca devam etmeyin; doktor ya da
eczacınıza danışın.
çocuğunuzu kucağınıza yatırın. Alt göz kapağını hafifçe
aşağı çekerek ufak bir yuva yarattıktan sonra damlalığı göze
değdirmeden damlayı gözün içine damlatabilirsiniz. Eğer
mümkünse gözün buruna yakın iç köşesine 1–2 dakika işaret
parmağınızla bastırabilirsiniz. İkinci bir damla aynı göze
damlatılacaksa 5 dakika beklemekte fayda var.
Burun damlası kullanımına ise, bebeğinizin ya da
çocuğunuzun burnunu yavaşça boşaltarak başlayabilirsiniz.
Ellerinizi güzelce yıkadıktan sonra damlalığınıza bir miktar
damla çekin ve başını kucağınıza hafifçe yatırdığınız
çocuğunuza gerekli sayıda damlayı damlatın.
KulaK, GÖZ VE BuRun DamlalaRı
Şurup ve fitil dışında, kulak, burun ve göz damlaları da
çocuklarda ilaçla tedavinin en çok tercih edilen yöntemleri
arasında yer alır. Damla kullanımı çok basit görünse de, yanlış
yöntemler tedavinin etkili olmamasına sebebiyet verebilir.
Etkili tedavi için damlanın, kulak, burun ve gözün içine tam
olarak girdiğinden emin olmak çok önemli.
Kulak damlasını kullanmadan önce şişeyi hafifçe ovalayarak
damlayı ılık hale getirdikten sonra, bebeğinizi ya da
çocuğunuzu damla damlatacağınız kulağı üste gelecek şekilde
kucağınıza yatırmanız önerilir. Damlalığa bir miktar sıvı
çektikten sonra ise, damlatmanız gereken sayıda damlayı
kulağın içine damlatabilirsiniz. İşlem bittikten sonra bebek
ya da çocuğunuzun 1–2 dakika bu pozisyonda kalmasını
sağlamakta fayda var.
Göz damlası kullanımı da bazı hassasiyetler gerektirir.
Ellerinizi güzelce yıkadıktan sonra bebeğinizi ya da
Doğru ilaç
kullanımının 6 kuralı
* Sadece çocuk doktorunuzun
önerdiği ilaçları, eczacınızın uygulama önerileri ve saklama koşulları
doğrultusunda kullanın.
* İlaçları çocuklarınızın kesinlikle
ulaşamayacağı bir yerde; mümkünse kilitli bir dolapta saklayın.
* Özellikle dikkat edilmesi gereken
yan etkileri eczacınız ya da doktorunuzdan öğrenin.
* Çocuğunuzun herhangi bir alerjisi
varsa, durumu hem doktorunuza
hem de eczacınıza hatırlatın.
* İlaçları mutlaka orijinal
ambalajında; ışıktan ve sıcaktan
uzakta saklayın.
* Çocuğunuzun kullandığı herhangi
bir ilaç varsa bunu mutlaka doktorunuza ve eczacınıza hatırlatın.
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 85
Çocuk & Aile
Bakımlı anneler,
Sağlıklı çocuklar
Bebek ve çocuklara özel takviyelerden hamilelerin cilt çatlaklarını
ve sarkmalarını engelleyen bakım ürünlerine kadar tüm desteğiniz
bu ürünlerin arasında...
1
1 - Organik tercih
Bella B, Peri Anal Bölge Rahatlatıcı Bakım
Spreyi hamilelik dönemi ve
doğum sonrası vajinal bölge
problemlerini yatıştırıyor.
www.annevebebek.com.tr 49 Tl
8
2 - Kuru ve atopik ciltlere özel
ABCDerm Ato+ Emollient Balm,
bebeklerde kaşınma hissini yatıştırıyor ve
antibakteriyel etkisi ile de cildi arındırıyor.
www.bioderma.com 59,50 Tl
3 - Sıkı ve elastik bir cilt için
Vichy Action Integral Vergetures, hamilelik
döneminde cildinizin sıkılaşmasına ve
yeniden yapılanmasına yardımcı oluyor.
www.vichy.com.tr
74,90 Tl
4 - Çatlaklardan kurtulun
Specific Vergetures sayesinde hamilelik
döneminde oluşabilecek çatlakları
önleyebilir, Concentre Vergetures ile de var
olanları tedavi edebilirsiniz.
www.elancyl.com Her biri 59 Tl
3
86 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
7 - Gaz sancısını hemen
giderin
Bebeğinizin sisteminde, fazla hava
ve gaz toplanmasının sebep olduğu
sancıyı gidermek için Sabsimplex’i
mutlaka deneyin. www.pfizer.com.tr
8 - Cilt kuruluğuna karşı
Lipikar Baume AP, çocukların cildini
nemlendirip iltihaplanma ve kaşıntıyı
engelliyor. www.laroche-posay.com
400ml 65 Tl
9 - Peeling’le yenilenin
Dermalogica Daily Microfoliant,
peeling özelliği sayesinde ciltte
parlaklık ve yumuşaklık sağlıyor.
www.dermalogica.com.tr 160,50 Tl
10 - Pürüzsüzlüğe övgü
Percutalfa, hamilelerde cilteki
çatlakların önlenmesi ve gerilemesine
yardımcı olup, pürüzsüz ve yumuşak
bir cilde sahip olmanızı sağlıyor.
www.biocodex.com.tr 59 Tl
4
11 - Çocuğunuzun gelişimi için
Children’s DHA, 3 yaş ve üzeri çocuklar
için doğal EFA oranlarını sağlıyor.
www.eksenlife.com
10
27 Tl
6
9
2
5 - Doğal bağışıklık güçlendirici
Amerikan FDA tarafından tam güvenli
kategorisine sokulmuş tek doğal bağışıklık
güçlendirici olan Vitaglucan Şurup ile
çocuklar enfeksiyon ve kansere karşı
güvenle korunuyor. www.vitaglucan.com
6 - Size ve bebeğinize özel
Her gün alacağınız EFA Daily, hem doğum
sonrası depresyon riskini azaltıyor, hem
de çocuğunuzun matematik zekâsının
gelişmesine yardımcı oluyor.
www.newlife.com.tr 22 Tl
7
5
11
likit 64 Tl, Draje 63 Tl
12 - Çocuklara tam koruma
Arı sütü ve probiotik kombinasyonu
olan Royal Jelly Probiotics Junior,
hastalıklara karşı korur, barsak florasını
ve sindirimi düzenler; vücudu
canlandırmaya yardımcıdır.
www.arkoroyalturkiye.com 39 Tl
12
sab007_pharmetic_ilan_print 2/22/11 12:06 PM Page 1
C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Yaşam
BALKANLARIN
SİYAH İNCİSİ:
KARADAĞ
Sonbahar yapraklarının dökülmeye başladığı Eylül ayının
ortasında, asırlar boyu Osmanlı İmparatorluğu’nun
hâkimiyeti altında kalan, şimdilerde bağımsızlığını yeni
kazanmış bulunan Karadağ’a kanat çırpıyoruz. THY’nın
Karadağ’a direkt uçuşu olmadığı için yolculuğumuzu
Sırbistan üzerinden yapacağız. Saat 13:30’da havalanan
uçağımız 1 saat sonra Belgrad semalarında. Osmanlının
Dar-ül Cihan adını verdiği Belgrad’a doğru alçalırken, Tuna
Nehri ve üzerindeki köprüler gözalıcı güzellikte.
Yazı: Doç. Dr. Mustafa K. Yılmaz
B
elgrad havalimanında 3 saatlik bir transit
bekleyişin ardından Karadağ’a gitmek üzere,
Montenegro Havayollarına ait eski model bir uçakla
havalanıyoruz. Yaklaşık 40 dakika sonra Karadağ’ın
Tivot Havalimanına doğru alçalırken, yemyeşil dağlar, dar
patikalar ve masmavi bir deniz karşılıyor bizi. Tivot Havalimanı,
Karadağ’ın iki havaalanından küçük ve konaklayacağımız
Budva’ya yakın olanı. Diğer havalimanı başkent Podgorica
yakınında. Havaalanından şirin bir sahil kasabası olan Budva’ya
yolculuğumuz 20 dakika sürüyor. Etraf yemyeşil bir doğa örtüsü
ve dağlarla çevrili. Otelimiz Budva’nın merkezindeki Avala
Resorts and Villas. Odamın balkonuna çıkınca kendimi bir
natür mortun kollarında hissediyorum. Palmiye ağaçları, pırıl
pırıl parlayan deniz, muhteşem yat limanı, iki katlı, pencereleri
ahşap panjurlarla kapanan taş evler ve yemyeşil dağlar manzarayı
süsleyen güzelliklerden sadece birkaçı...
88 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
ORTAÇAĞDAN GÜNÜMÜZE UZANAN GÖRSEL
SERÜVEN: BUDVA
Sabah erken kalkıp Budva’yı gezmeye başlıyorum. Kale içindeki
Eski Şehrin zemini kare taşlarla döşenmiş. Dar koridorlarla
birbirini kesen sokak aralarında dolaşırken, kendimi 15.
Yüzyıl Avrupa’sında hissediyorum. Renk renk çiçeklerle
süslenmiş asma balkonları ile 2-3 katlı taştan yapılmış şirin
evler görülmeye değer. Evlerin alt katında, tarihi dokuyu
bozmayacak şekilde konumlandırılmış ve girişinde çift kanatlı
ahşap kapılar bulunan dükkânlar var. Bu otantik atmosfer
içinde göz zevkini bozan tek şey, sıcaktan korunmak için
duvarlara asılmış olan klimalar.
Eski Şehir yaşantısından kareleri objektifinize taşımak
istiyorsanız, surlar boyunca uzanan gezi parkurunu
adımlamalısınız. Beyaza boyalı ahşap panjurlu pencerelerle dış
dünyaya açılan 2-3 katlı müstakil evler ve bahçeleri süsleyen
palmiye ve nar ağaçları insanın iç dünyasını aydınlatıyor. Dar
yolda ilerlerken, bir tarafınızı bu şirin evler, diğer tarafınızı
ise muhteşem bir sahil şeridi süslüyor. Surlardan aşağı
bakıldığında, denizin dibini süsleyen taşların parıltısı göz
okşayıcı. Kalenin karşı tarafında bulunan ve tekne ile ulaşılan
Saint Nicholas Adası da görülmeye değer. Dalgaların usul usul
dövdüğü sahilde çok sayıda plaj var. Bunlardan biri de Eski
Şehrin dibindeki halk plajı. Budva, başta Ruslar olmak üzere
Avrupalı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği sayfiye yerlerinden
biri. Yaz aylarında Budva’nın 600.000 olan nüfusu ikiye,
üçe katlanıyor. Limana demirlemiş lüks tekneler de varlıklı
insanların buraya gösterdikleri ilginin kanıtı. Budva’yı gezmek
için en uygun mevsim ise Haziran ve Eylül ayları.
Budva geceleri canlı ve hareketli. Farklı alternatifler sizi
bekliyor. İster Kale içindeki eski yerleşim alanını gezip, dar
>Etrafı yemyeşil
bitki örtüsü
ve dağlarla
çevrilmiş
Budva’yı
gezmek için en
uygun mevsim
Haziran ve Eylül
ayları
sokak aralarında dolaşabilirsiniz,
isterseniz Kale duvarları dibindeki
kafelerden birine oturup sıcak bir şeyler
içerek uzun sohbetler yapabilirsiniz.
Bir başka alternatif de, muhteşem
yatların demirlediği liman boyunca yürüyüş yapmak ve akşam
yemeğinizi sahildeki lokantalardan birinde yemek.
Budva’nın batı tarafındaki dağların yamacından uzanan yol
takip edildiğinde, ülkenin başkenti Podgorica’ya gidilebilir.
Kaş-Kalkan arasındaki yola benzeyen bu güzergâhta, sağ
tarafınızda birbirinden güzel koylar ve çoğunun Ruslara ait
olduğunu öğrendiğim havuzlu villalar var. Karadağ’ın en lüks
oteli olan Hotel Splendid de bu yol üzerinde. Budva’yı gezmek
için en uygun tercih ya araba kiralamak ya da tekne turuna
katılarak koylarda denize girmek. Otobüsle kıvrıla kıvrıla
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 89
Yaşam
>Tekne turuna
katılarak
kıyı şeridini
keşfedebilirsiniz
ilerlerken bir anda 10 km uzunluğunda, bugüne kadar içinden
geçtiğim en uzun tünel olan Sozuia Tüneli’nin içine giriyoruz.
İnsan bu tünelde yol alırken hiç sonu gelmeyecekmiş hissine
kapılıyor. Ülkenin en gözde turistik yerlerinden biri olan Saint
Stefani Adası ile eski krallık başkenti olan Çetinje de bu yol
üzerinde.
Akşam yemeği öncesinde, turizmden sonra ülkenin en önemli
ikinci geçim kaynağı olan, çevredeki bağlarda yetiştirilen
üzümlerin fermante edilmesi ile yapılan şarapların üretildiği
bir merkeze gidiyoruz. Eskiden askeri amaçlı uçak hangarı
ve karargâh olarak kullanılan bu mahzende, bazıları insanın
boyunu aşan fıçılar, âdeta bir sanat eseri gibi estetik bir
biçimde üst üste dizilmiş. Gezi sırasında, özel hazırlanmış
bir masanın etrafında, her biri hakkında yapılışına ilişkin
bilgiler verilen kırmızı-beyaz şaraplar tek tek servis yapılarak
beğenimize sunuluyor.
“LADY OF THE ROCK”, PEJESTO VE KANTOR
Budva’yı sahilden gezmenin en güzel yolu, Tivot’a gidip
buradan bir tekneye binmek. Biz de mütevazı bir tekne ile
güneşli bir öğleden sonrasında sağlı sollu dağların eşlik ettiği
sahil şeridi boyunca salınıyoruz. Önünden geçtiğimiz koylarda
insanlar denize giriyor. İlk durağımız, “Our Lady of the Rock”
adı verilen, 165 geminin taşıdığı taşlarla yapılmış iki katlı
tarihi bir kilise. Yapımı 100 yıl süren kilisenin içindeki mermer
kaplamalar, tavan ve duvar süslemeleri ile yağlı boya tablolar
görülmeye değer. Kilisede çok sayıda antik eşya da bulunuyor.
Ziyaretimiz sırasında bizi rencide eden tek şey ise, Osmanlıları
barbar gösteren yağlı boya tablolar.
Kilisenin bulunduğu yerin karşısındaki sahilde Pejesto adı
verilen bir yerleşim birimi yer alıyor. Cunda Adası’nı andıran
bu şirin sahil kasabasında taş işçiliği ile yapılmış ve dar sokak
araları boyunca uzanan, otantik yapısı büyük ölçüde muhafaza
edilmiş müstakil evler var. Sahilde, gezi teknelerinin demir
attığı yerin ön tarafında bulunan kilisenin çan kulesine
90 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
çıkıldığında, muhteşem bir manzara sizi karşılıyor. Kuleden
360 derece açı ile baktığınızda; kırmızı çatılı taş evler, tarihi
kiliseler, ikindi güneşinin ışık huzmeleri ile altın gibi parlayan
muhteşem deniz ve biraz önce gezdiğimiz “Our Lady of Rock”
ayaklarınızın altında. Bazı evlerin bahçesindeki asmalar ve
bu asmalardan sarkan mor salkımlar insanın ağzının suyunu
akıtacak cinsten.
Tekne gezisinde son uğrak yerimiz, 1200 yıllık bir geçmişe
sahip olan Kantor. Kantor’un en önemli yeri, Eski Kale Bölgesi
ile tepelere uzanan ve 1200 basamaktan oluşan surları. Kalenin
içinde, geniş bir yaşam alanı var. Taş döşeli ve birbirinin içine
geçmiş dar sokak aralarında, alt katında dükkânların yer
aldığı evler, çift kanatlı beyaz panjurlu pencereleri ve ferforjeli
çıkma balkonları ile geçmişten günümüze izler taşıyor. Akşam
geç saate kaldığımız için surlara çıkma imkânımız olmasa
da, gecenin karanlığında aydınlatılmış görüntüleriyle surlar
muhteşem bir ambiyans sunuyor.
Untitled-3 1
16.02.2011 19:02:13
Yaşam
>Öfkenizi rekabetin
az olduğu sporlara
yönelerek, meditasyon
yaparak kontrol altına
alabilirsiniz.
Öfkenizi
tanıyın
Kontrol altında tutulabildiği sürece sağlıklı
bir duygu olan öfke; ilişkilerinizi bozmaya
başladığı noktada tehlikeli bir hal alır.
Öfkenin bedeniniz üzerindeki etkilerini
tanıyarak onu denetim altına alabilirsiniz.
Yazı: Melis Tüzmen
Ö
fke; herkesin çok hafif bir tepkiden hiddete kadar
farklı yoğunluklarda yaşadığı, vazgeçilemeyen,
güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen ve uygun
ifade edildiğinde insani ve normal bir duygudur.
Kıskançlık, yalnızlık, itilmişlik, utanç, hayal kırıklığı, kendinizi
engellenmiş hissettiğinizde, sıkıldığınızda, kaygılandığınızda ve
anlaşılamadığınızı hissettiğinizde tetiklenir.
92 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Öfkenin SinYALLeRi
Öfkenin ABC’sini öğrenmek; öfkelenmenize yol açan
sebepleri (Anger trigger), sizin davranışlarınızı (Behavior) ve
davranışlarınızın sonuçlarını (Consequences) gözden geçirmenize
ve yeniden değerlendirmenize olanak tanır. Öfkenin ifade edilme
şekli ve kontrolü kültürel özelliklere, beklentilere, öğrenilmiş
davranışlara, ailenin davranış şekillerine, eğitim durumuna,
yaşa ve cinsiyete göre değişir. Yine de uzman psikologlara göre
eğer dinlemeyi biliyorsanız, vücudunuz size öfkeli olduğunuz
konusunda fiziksel ve zihinsel işaretler verir. Fiziksel işaretler;
kan şekerinin yükselmesi, nabzın ve kan basıncının artması,
sık sık ve zor nefes alma, baş ağrısı, kas, sırt ve boyun ağrıları,
tehlikeli bir durumun habercisi olarak enerjiyi artıran adrenalin
salgısının artmasıdır. Zihinsel işaretler; konsantrasyon bozukluğu,
düşük performans, unutkanlık, uykusuzluk, dikkatsizlik;
duygusal işaretleri de bunaltı, depresyon, anksiyete, kaygı olarak
sıralanabilir. Vücut ve zihin “savaş ya da kaç” tepkisi için hazırdır.
Eğer öfke doğru yönlendirilmezse madde bağımlılığı (sigara, alkol,
Ekmeksiz sofraya
oturmayanlar
“Bir öğünde sofraya ekmek
gelmezse doymuyorum, ama
yedikçe de kilo alıyorum”
diyenlere müjdeli haber
Amerika’dan geldi.
E
kmek, pilav, makarna,
hamurişleri gibi yüksek
karbonhidratlı besinlerdeki
karbonhidratı bloke ederek bu
besinlerin kilo aldırıcı etkilerini
büyük ölçüde engellemeye
yardımcı olan Natrol Phase2,
Amerika ve Avrupa’dan sonra
şimdi de Türkiye’de, Türk damak
zevkinden vazgeçemeyenler için
satışa çıktı.
Devrimsel bir ürün olarak
nitelendirilebilecek olan Natrol
Phase2 karbonhidratlı besinlerden
kilo alımının engellenmesinin
yanısıra, vücutta bulunan
yağların yakımını arttıran, kan
şekeri dengesinin sağlanmasına
ve korunmasına yardım eden,
kişinin diyete uyum sürecini
destekleyen ve iştah azaltan
etkileri ile de dikkat çekiyor.
Yemeklerden hemen önce alınan Natrol
Phase2 sayesinde ekmeksiz sofraya
oturmayanlar, her öğün kilo alma
korkusu olmadan ekmek yiyebilecekler.
Beyaz fasülyeden elde edilen
Natrol Phase2’nin tüm bu
özelliklerinin yanısıra tamamen
doğal bir ürün olarak, kişinin
metabolizmasını bozan ya
da genel sağlığını tehdit eden
yan etkilere sahip olmadığı
belirtildi.
Amerikan Gıda ve İlaç
Dairesi (FDA) tarafından
kilo kontrolüne yardımcı
olabileceği ve tamamen
güvenli olduğu onaylanan,
hamur işleri, pilav, tatlı,
patates, makarna gibi
besinlerin kilo aldırıcı etkilerini
azaltabildiği bilimsel olarak
kanıtlanmış bir ürün olmayı
başaran Natrol Phase2’nin
ABD’den sonra Türkiye’de
de yoğun ilgi ile karşılanması
bekleniyor.
Natrol Phase2, yaklaşık 30
yıldır Kaliforniya’da ABD’nin
önde gelen besin destekleri
üreticileri arasında yer alan
ve dünya çapında 55 ülkede
ürünleri güvenle satılan Natrol
tarafından Pharmachem
Laboratories ile işbirliği
yapılarak üretilmiştir. Ayrıca
CANTOX Health Sciences
International tarafından
hazırlanan 05.Mart.2007
tarihli raporda da Phase2’nin
Generally Recognized as Safe
(GRAS) “Genel olarak güvenli”
olduğu ifade edilmektedir.
FDA ONAYLI
Etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış
İLK VE TEK KARBONHİDRAT BLOKE EDİCİ
KİLO KONTROL ÜRÜNÜ
Sadece eczanelerde
satılmaktadır.
natrol dergi.indd 2
Ayrıntılı bilgi için;
0216 411 22 77
[email protected]
www.dostvitamin.com
23.02.2011 15:16
Yaşam
Psikologlara göre yüksek düzeyde
öfke yaşayan kişiler öfkelerini
kontrol altına alamıyorsa, mutlaka
bir uzmana danışmalı. Danışman
aracılığıyla bu kişilerin öfkesi, 8-10
hafta içinde orta düzeye inebiliyor.
uyuşturucu bağımlılığı), yeme bozuklukları, saldırganlık, şiddet,
zorbalık, huzursuzluk, acelecilik gibi davranış bozukluklarına yol
açabilir.
Dr. Harriet Lerner, Öfke Dansı kitabında “Öfkelenmemize yol açan
bir şey olmasına rağmen, şikâyetlerimizi açıkça dile getiremezsek,
diğerlerinin sempatisini kazanmak yerine anlayışsızlıkla
karşılaşabiliriz. Bu da öfkemizi ve haksızlığa uğramışlık
duygumuzu artırmaktan başka işe yaramaz. Gerçek sorunlar ise
hâlâ tanımlanmamış olur,” diyor.
ÖFKE KONTROLÜ
Öfke kontrolü, öfkeyi doğru ifade edebilmektir. Öfke yönetimi
programlarının ya da çalışmalarının amacı, öfke duygusunun
tamamen ortadan kaldırılması değil; öfkenin neden olduğu
duygusal ve fiziksel uyarılmanın azaltılabilmesi için teknikler
gösterilmesi ve böylelikle öfkenin kişilere ve çevrelerine ilişkin
etkilerini nasıl kontrol edeceğini öğretmektir.
Uzman psikolog Hülya Kökdemir, doğru ifade edilmeyen
öfkenin yol açtığı fiziksel problemler arasında baş ağrıları, mide
rahatsızlıkları, solunum problemleri, cilt problemleri, böbrek
fonksiyonlarında problemler, artirit, sinir sistemi rahatsızlıkları,
dolaşım sorunları, varolan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi,
duygusal rahatsızlıklar ve intiharın bulunabileceğini belirtiyor.
ÖFKE KONTROLÜ TEKNİKLERİ
1. Nefesinize konsantre olun
Öfkenizi kontrol altında tutabilmek için kullanabileceğiniz
tekniklerden biri nefesinizi kontrol etmektir. Diyaframınızdan
karnınızı dolduracak kadar derin nefesler alın ve yavaş yavaş verin.
Nefes alıp verdiğinizde göğsünüz değil, karnınız şişmelidir. Bu
arada kendinize “gevşe” veya “sakin ol” deyin. İçinizden 10’a kadar
yavaş yavaş sayın. Yavaşça gerilen kaslarınızı gevşetmeye çalışın.
2. Sistematik gevşeyin
Öfkelendiğinizi hissettiğiniz zaman gözlerinizi kapatın ve
gerginliğinizi bırakın. Nefes almaya konsantre olun; burnunuzdan
bütün ciğerlerinizi dolduracak kadar derin bir nefes alın ve
ağzınızdan verin. Bunu üç kere tekrar ettikten sonra vücudunuzu
dinleyip öfkenin tamamen geçip geçmediğini kontrol edin.
Bedeniniz rahatlamış ve öfkeden arınmış ise gözlerinizi açın.
3. Siniriniz öfkeye dönüşmesin
Öfke kontrol teknikleri üzerinde uzman olan Dr. Lyle Becourtney’e
göre stres öfkenizin çok önemli bir tetikleyicisidir. Stres veya baskı
hissediyorsanız, bunu öfkeye geçmeden önce tanımalı, azaltmalı
ve tamamen durdurmalısınız. Zor durumlarla başa çıkabildiğinizi
gördüğünüz zaman kendinizle gurur duyacaksınız.
94 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
4. Empati kurun
Bu kontrol yöntemi ile empati kurma ve öfke yönetimi arasındaki
ilişkiye odaklanmalısınız. Öfke duyduğunuz kişinin/kişilerin
yerine kendinizi koymaya çalışın. Kendinize farklı bir perspektiften
bakmaya çalışmak öfkenizi azaltacaktır.
5. Kendinize sorular sorun
Bu yöntem ile öfkelenmenize yol açan düşünce kalıplarınızın
farkına varmış olacaksınız. Kendinizle yapacağınız bu konuşmada;
öfkenizin gücüne, öfkenize ne kadar uzun süre tutunduğunuza
ve öfkenizi nasıl ifade ettiğinize odaklanmış olursunuz.
Öfkelenmeden önce neler düşündüğünüzü hatırlamaya çalışın.
Öfkelendiğiniz anda kendinize “Aslında neye kızgınım?”, “Sorun
ne ve kimin sorunu?”, “Kimin neden sorumlu olduğunu nasıl ayırt
edebilirim?”, “Kızgınlığımı kendimi güçsüz ve çaresiz hissetmeme
yol açmadan, savunmaya veya saldırıya geçmeden nasıl ifade
edebilirim?” sorularını yöneltebilirsiniz.
6. Beklentilerinizi tekrar değerlendirin
Öfkelenmenin en önemli sebeplerinden biri de alınan sonucun
beklentileri karşılamamasıdır. Elinizdeki verileri tekrardan gözden
geçirerek hem bunun sebebini öğrenmiş hem de öfkelenmenizi
engellemiş olursunuz. Sonuç ve beklentileriniz örtüşmediği zaman
oluşan içerleme duygusu da öfkeyi tetikler ve içerlenen kişiden
daha çok içerleyen kişiye zarar verir. Bu durumda kendinizi
korumaya devam ederek, affedebilir veya en azından durumu
kabullenmeyi deneyebilirsiniz.
7. Akupunktur
Bilimsel Akupunktur ve Regülasyon Derneği Onursal Başkanı
Dr. Hüseyin Nazlıkul, doğada nasıl ki gece-gündüz gibi
zıtlıklar dengesi varsa insan vücudunda da böyle zıtlıklardan
oluşan bir denge sistemi olduğunu ve bu sisteme “yin” ve
“yang” dengesi dendiğini belirtiyor. Stres ve öfke bu dengenin
bozulmasına sebep oluyor. Akupunktur ile bozulan denge sistemi
hem düzeltilebilir hem de kuvvetlendirilebilir.
Yaşam
>Çevreci yaşam
tarzını gün içinde
uygulayabileceğiniz
basit yöntemlerle
benimseyebilirsiniz.
Çevreci
yaşam iÇiN
9 pratik
fikir
Hem enerji tasarrufu yapmak hem de çevreye
duyarlı yaşamak hiç de zor değil. Bunu
sağlamanın 9 basit ve hesaplı yolunu sizler için
hazırladık.
Yazı: ece Çağlar
96 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
Naylon poşet kullanmayın
Naylon poşet kullanımının çevre için ne kadar
zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Naylon poşet,
oluşturduğu çöp ve kirlilikle doğal yaşam ortamlarına zarar verirken, üretim sürecinde suyu tüketip göl
ve nehirlerin akış rejimlerini bozuyor. Naylon poşet
yerine geri dönüşümlü poşetler ya da bez çantaları
tercih edebilirsiniz.
Gündelik yaşamda yaptığınız ufak
değişikliklerle doğayı korumak ve
enerji tasarrufu sağlamak zor değil.
floresan ampulleri tercih edin
Bu yöntemle hem harcamalarınızı kısabilir hem de enerji tasarrufu yapabilirsiniz. Örneğin 75 Watt’lık akkor flamanlı lamba
yerine, 15 Watt’lık kompakt floresan lamba kullanırsanız aynı
aydınlatmayı yüzde 80 daha az enerji tüketerek elde edebilirsiniz. Böylece elektrik faturanızdan 37 TL tasarruf ederek ampule
daha az para harcamış olursunuz.
Çamaşırlarınızı kaynar suda yıkamayın
Çamaşırlarınızı soğuk suda yıkayarak da gayet güzel temizleyebilirsiniz. Sıcak suyun maliyeti soğuk suya oranla dokuz
kat daha fazla. Öyle ki, kıyafetlerinizi yıkamak için sadece su,
deterjan ve iyi çalkalayan bir çamaşır makinesi yeterli olacaktır. İnatçı yağ lekelerini ise ancak sıcak suyla çıkarabilirsiniz;
önceden deterjanlı suda bekleterek lekeyi yumuşatabilirsiniz.
Soğuk suyu tercih ederek karbondioksit gazlarının atmosfere
yayılmasını engelleyebilirsiniz.
Suyu yavaş akıtın
Duş hortumu ve armatür arasına takılarak bağlantı görevi gören
Eko Duş Debi Sabitleyici, duş konforunuzdan taviz vermeden
suyun akışını % 60 oranında düşürüyor ve dakikada azami
dokuz litrelik su tüketimine izin veriyor. Eko Duş Banyo Su
Tasarruf Aparatı kullanan dört kişilik bir aile, yılda en az 515
TL kâr edecektir. Bu şekilde sudan tasarruf eden her birey yılda
13.817 litre suyun boşu boşuna harcanmasına engel olur.
Bulaşıkları makinede yıkayın
Bulaşık makineleri daha az su harcayarak çok daha iyi temizliyor. Ayrıca bulaşıkları makineye koymadan önce durulamak
zorunda da değilsiniz; piyasaya çıkan yeni modellerin durulama
programları mevcut. Doğa dostu EcoWash teknolojisiyle makinenizi çalıştırmak için tam olarak dolmasını da beklemeniz
gerekmiyor. Bu makineler bulaşığınızın miktarı kadar elektrik
ve su harcıyor; böylelikle siz de çevreyi korumuş oluyorsunuz.
toplu taşıma araçlarını tercih edin
Küresel ısınmayı tetikleyen en önemli faktörler arasında kuşkusuz araç egzozlarından yayılan karbondioksit emisyonları
bulunuyor. Öyle ki, benzin fiyatlarının sürekli arttığı bir ortamda, toplu taşıma araçlarını daha sık kullanarak ve işe giderken
arkadaşlarınızla aynı taşıtı paylaşarak çevreci bir yaşam tarzı
benimseyebilirsiniz.
aşırı sıcak suyla yıkanmayın
Şofbeni 60 dereceye ayarlamanız yeterli olacaktır. Böylece hem
cildinizi koruyacak hem de elektrik faturanızda en az % 10
azalma göreceksiniz. Sıcaklığı kısarak şofbenin ömrünü uzatıp
boruların korozyondan aşınmalarını engelleyebilir, en önemlisi
de karbondioksit emisyonunu azaltarak yaşadığınız dünyaya
büyük bir iyilik etmiş olursunuz.
Haftada en az bir gün vejetaryen beslenin
Vejetaryen beslenme kalp başta olmak üzere insan sağlığına
sayısız fayda sağlarken, çevre temizliğine de katkıda bulunuyor.
Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre
kırmızı et yemeyi bırakırsanız, etlerin kesimi, işlenmesi ve
paketlenmesi için harcanan enerjiden tasarruf ederek, çevre
kirlenmesini engelleyebilirsiniz.
Çamaşırlarınızı ipe asarak kurutun
Kurutma makinesi yerine tıpkı anneannelerimizin yaptığı gibi
çamaşırları ipte kurutarak kıyafetlerin daha uzun süre dayanmasını sağlayabilirsiniz. Kurutma makinenizin fişini çekerek
hem yılda 53 TL kâr edecek, hem de atmosfere yayılan karbondioksit gazını azaltarak modern ve çevreye duyarlı bir profil
çizeceksiniz (Yumuşacık havlular elde etmek için onları sadece
beş dakika kurutma makinesinde tutmanız yeterli olacaktır;
böylece iplikleri istediğiniz gibi kabarır).
PharmeticSağlık / İlkbahar 2011 / 97
Yaşam
>La Réserve
Ramatuelle,
Provence’in eşsiz
manzarasıyla sizi
rahatlatıyor.
GÜNEY FRANSA’DA
BİR SAĞLIK TAPINAĞI
St. Tropez yakınlarındaki La
Réserve Ramatuelle, doğaya
göz kırpan mimarisi ve
doğaüstü spa merkeziyle sizi
kendinize getirecek.
Yazı: Zeynep Merve Kaya
Fotoğraflar: Design Hotels
98 / İlkbahar 2011 / PharmeticSağlık
L
a Réserve Ramatuelle, Güney Fransa’nın efsanevi Saint-Tropez kıyılarını
kuşbakışı izleyen sessiz bir tepede yer alan bir sağlık merkezi ve tasarım oteli.
Odaların pencerelerinden izleyebileceğiniz muhteşem Provence manzarası ve
sağlık programlarının yanı sıra iç mekân tasarımı ve zarif mobilya seçimleri
ile de göz dolduruyor. Mimar Jean-Michel Wilmotte’un 1950’ler mimarisinden
ilham alarak tasarladığı otel binası ve iç mekânlar, doğal materyaller ve toprak renkleri
ile bezenmiş. Olabildiğince doğaya ve saflığa yakın olmayı seçen otelde dünyanın en iyi
tasarım evlerinden çıkma mobilya ve objeler kullanılmış. Kısa süreli tatil veya uzun süreli
konaklama için kullanılabilecek özel villaların her biri ise farklı bir tarzda döşenmiş.
7 oda, 16 süit ve 12 villaya sahip olan La Réserve Ramatuelle’in kalbi; 1000 m2’lik
bir alanda hizmet veren spa merkezi. Burada doktorlar, güzellik ve sağlık uzmanları
tarafından çevrelenen müşteriler, kısa veya uzun süreli wellness programları ve zamanın
izlerini silmeyi amaçlayan terapiler ile yenileniyor, detoks programları ile toksinlerinden
arınarak huzurlu bir beden ve zihne kavuşuyorlar. 13 terapi odası, kapalı jet havuzu ve
fitness merkezi de bulunan spa merkezinde, buhar banyosu, sauna ve solaryum hizmetleri
de veriliyor. La Réserve Ramatuelle restoran ve barları ise Akdeniz ve wellness mutfağını
bir araya getirerek yemek saatlerinin sağlık programlarını desteklemesini sağlıyor.
www.lareserve-ramatuelle.com
Untitled-1 1
23.02.2011 10:42:30

Benzer belgeler