halkla ilişkilerde meslek standartları
Transkript
halkla ilişkilerde meslek standartları
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Bahar 2009, 7(2), 237- HALKLA İLİŞKİLERDE MESLEK STANDARTLARI: UYGULAYICILARA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA * M. Umut TUNCER ÖZET Günümüz sanayi toplumlarında, tüm ekonomik sistemin merkezinde “meslek” kavramı bulunmaktadır. Meslek, yerine getirdiği işler ile toplumsal düzenin sürekliliğine katkıda bulunurken bir yandan da meslek sahibine toplumsal statü sağlamaktadır. Mesleğin temelinde “iş” kavramı bulunmaktadır ve bir işin meslek olarak kabul edilmesi için tamamlaması gereken toplumsal süreçleri vardır. Bu çalışmada görece yeni bir meslek olarak halkla ilişkilerin geçtiği toplumsal süreçler Türkiye özelinde sosyal psikolojik bir perspektiften sorgulanmaktadır. Bu çerçevede halkla ilişkilerin meslekleşmesi üzerine literatür incelemesi yapılmış ve Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarının durumu uygulayıcıların görüşleri doğrultusunda araştırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Halkla ilişkiler, meslekleşme, halkla ilişkilerin meslekleşme standartları PROFESSIONAL STANDARDS IN PUBLIC RELATIONS: A SURVEY ON PRACTITIONERS ABSTRACT In modern industrial societies, the concept of “profession” stands at the center of the whole economic system. While contributing to the stability of the social order through the functions it performs, a profession also provides a social status to the professional. At the roof of a profession is the concept of work and for a work to be accepted as a profession, there are certain social processes to be fulfilled. This reseach deals with the social processes required for the professionalization of public relations in Turkish context through a social psychological perspective. In this vein, the literature on the professionalization of public relations have been presented and then the standads of professionalization in public relations have been put to test by operationalization of social projection theory among the practitioners. Keywords: Public relations, professionalization, professionalization standards of public relations * Arş. Gör. Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi. İletişim 2003/18 64 M. Umut Tuncer GİRİŞ Halkla ilişkilerin de –tıpkı diğer mesleklerde olduğu gibi- bir meslek olarak kabul edilmesi, yani meslekleşmesi için, meslekleşme unsurlarının oluşturduğu standartları barındırıyor olması gerekmektedir. Meslek sosyolojisi literatürü incelendiğinde meslekleşme unsurlarının toplumsal fayda, iş üzerinde uzmanlaşma, formel mesleki eğitim, mesleki etik normları ve mesleki dernekleşmeden oluştuğu görülmektedir. Bir işin meslek olarak kabul edilmesi bu unsurları karşılamasıyla mümkün olmaktadır. Bu unsurlar toplum yapısının mekanik dayanışmadan organik dayanışmaya dönüşmesi (Durkheim, 2006b) ile ortaya çıkmış unsurlardır ve her biri bir diğeri ile ilişkilidir. Toplumsal fayda, meslek etiği ile görünür hale gelmekte, mesleki dernekleşme ise mesleğin eğitimini, etik değerlerini, gerektirdiği uzmanlıkları ve toplumsal faydasını desteklemektedir. Diğer taraftan meslek eğitimi, ihtiyaç duyulan uzmanlığı kazandırmakta, uygulayıcının meslek etiğini içselleştirmesini sağlamakta dolayısıyla toplumsal faydayı şekillendirmektedir. Bu araştırmada, halkla ilişkilerde meslekleşme unsurları meslek standartları üzerinden incelenmektedir. Böylece halkla ilişkilerin hangi meslekleşme boyutlarında tamamlanmış, hangi boyutlarda eksik kaldığını ortaya koymak mümkün olacaktır. Ayrıca bu araştırma ile halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarında bireysel yargılar ve grup yargılarına dair algılar ko-oryantasyon analizi kullanılarak karşılaştırılmış böylece toplumsal yansıtma kuramına göre grup içinde uzlaşı ya da fikir ayrılığı bulunan standartlar ortaya çıkarılmıştır. Halkla İlişkiler ve Meslekleşme Boyutları Tüm ekonomik sistemler, mal ve hizmetlerin üretimi ve dağılımı için gerekli olan kurumlardan oluşmaktadır. Bu kurumların temelinde ise iş kavramı bulunmaktadır. Bir iş, ekonomik sistemin ve kültürün şekillendirdiği koşullara uygun olması durumunda meslekleşir. Dolayısıyla meslekleşme ekonomik sistemlerin temel unsurlarındandır. Meslek kavramı üzerine literatürde pek çok tanım ve meslekleşme boyutlarını oluşturan model bulunmaktadır. Bu tanımlarda Milerson (1964), Gordon (1950) ve Caplow (1954) birbirlerine benzer meslek modellemeleriyle meslekleşmeyi oluşturan beş unsurdan bahsetmektedir (Grieve, 2005: 8). Bu unsurlar uzmanlık, eğitim, etik, toplumsal fayda ve dernekleşme olarak tanımlanmıştır ve meslekleşme sürecininin tamamlanmışlık düzeyinin değerlendirilmesini sağlayan standarları da bu boyutlar oluştururlar. Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 65 Uzmanlaşma, bir iş üzerinde ustalık ve beceriye ek olarak “yargı yeteneği” elde etmeyi kapsar (Weber, 1995: 218-225). Bireyi bir iş üzerinde uzmanlaştıran formel meslek eğitimidir (Giddens, 2005). Formel meslek eğitimi bireye, mesleğin uygulanmasınada gereksinim duyulan temel becerileri ve mesleki konularda yargı yeterliliği kazandırımayı hedefler. Bu yargılama yeterliliğinin önemli bir boyutunu ise meslek etiği oluşturur. Meslek etiği, belirli bir meslek grubunun, mesleğe ilişkin olarak oluşturduğu, koruduğu, meslek üyelerini belirli bir şekilde davranmaya zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan, etik kodlarına uymayan üyeleri gereğinde meslekten dışlayan, meslek içi rekabeti düzenleyen ve toplum yararına ilişkin geçerli idealleri korumayı amaçlayan meslek ilkeleri bütünüdür (Aydın, 2002: 4). Meslek etiği, evrensel etik ilkeleri üzerine temellenir ve iş ilişkilerinin nasıl yürümesi gerektiğini belirler (Brown ve Clow, 2008: 55). Bir meslek, ortaya çıkardığı maddi üretimi ile toplumsal bir ihtiyacı karşılayarak ve bireyi topluma bağlayan en önemli araç olarak topluma olan katkısını gerçekleştirir (Barber, 1996). Meslek derneklerinin kurulması ile, mesleki gelişim, uygulayıcılara yönelik performans standartlarının tanımlanması, meslek etiği kodlarının oluşturulması, formel meslek eğitimine katkı ve meslek içi dayanışma sağlanmaktadır. Böylece meslek değerleri oluşturulmuş, korunmuş ve mesleğin toplumsal faydası garanti altına alınmış olur. (Durkheim, 2006a). Halkla ilişkiler de, yukarıda kısaca tanımlanan unsurlar çerçevesinde meslekleşmiştir (Cutlip vd., 1985; Grunig ve Hunt, 1984; Sallot vd., 1997: 199). Halkla ilişkiler karmaşıklaşmış konular üzerinde çalışılan bir alanıdır. Örgütsel iletişim, pazarlama iletişimi, konu yönetimi, gündem yönetimi, risk yönetimi, kriz yönetimi, itibar yönetimi, iletişim stratejileri geliştirmek ve kurumsal sosyal sorumluluk anlayışı geliştirmek bu konulardan bazılarıdır. Halkla ilişkiler mesleğini icra etmek, bu alanlarda etkili uygulamalar gerçekleştirmek çok çeşitli alanlarda beceri kazanmayı gerektirir (McCleneghan, 2007). Bu becerilerden etkili yazma, kamuoyu araştırmaları yapabilme, eleştirel düşünebilme, zaman yönetimi, teknoloji kullanımı, empati yeteneği ve yönetsel birikim literatürde öne çıkmaktadır (Bowen, 2004: 3; Karadjov vd., 1999: 3; Conarroe, 1967: 25; Okura vd., 2009: 51; Blewett, 1994: 39; Dozier, 2005: 360; Schlaghec ve Hendrix, 1996: 25; Lesly, 1966: 9; Carl, 1982: 6). Halkla ilişkiler mesleğinin gerektirdiği becerilerin kazanıldığı üniversite düzeyinde formel eğitimin kökeni ABD’de 1920’lere dayanmaktadır. Bilinen ilk halkla ilişkiler dersi seçmeli bir ders olarak New York Üniversitesi’nde Edward Bernays tarafından verilmiştir (Theaker, 2005: 101). O zamandan beri ABD’de İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 66 M. Umut Tuncer halkla ilişkiler, formel bilgi birikimine sahiptir. Avrupa’da ise formel halkla ilişkiler eğitimi, 1950’li yıllarda ortaya çıkmıştır (L’Etang ve Pieczka, 1996: 27). Türkiye’de ise ilk halkla ilişkiler dersi 1965 yılında Ankara Üniversitesi’nde Basın Yayın Yüksekokulu’nun kurulması ile verilmiştir. Ancak, günümüzde halkla ilişkiler eğitimi veren 25 Halkla İlişkiler Bölümünün büyük bir çoğunluğu, 1992 yılında çıkan bir kanun ile Basın Yayın Yüksekokulları’nın İletişim Fakültesi’ne dönüştürülmesinden sonra açılmıştır (Tuncer, 2009). Günümüzde halkla ilişkiler eğitimi, araştırmalarla geliştirilmiş, kuramsal yapıya dayalıdır. Kuramsal eğitim, ihtiyaç duyulan uzmanlığın kazanılması amacıyla, beceriden çok bilgiyi ve yargı yeteneğini öne çıkaran formel eğitimi içermektedir (Cutlip vd., 1985). Öte yandan, The Commission on Public Relations Education, Relations Society of America (PRSA) ve International Association of Business Communicators (IABC) gibi meslek dernekleri, International Communication Association (ICA), Association for Education in Journalism and Mass Communication (AEJMC), National Communication Association (NCA) gibi akademisyenlerin oluşturduğu dernekler de halkla ilişkilere yeni bir bakış açısı getirmek ve halkla ilişkilerin karşılaştığı problemleri aşmak için eğitim müfredatı, pedagojik teknikler ve değerlendirme araçlarında eğitim kurumlarına katkı sağlamaktadır (Stacks vd., 1999: 1). Halkla ilişkiler mesleğinin etik kodları –yukarıda sayılan derneklerin de içinde bulunduğu- bir çok meslek derneği ve akademisyenler birliği tarafından gerçekleştirilen çeşitli çalışmalar sonucunda tanımlanmıştır. Genel olarak halkla ilişkiler etik kodları iletişimde dürüstlüğü, açıklığı, sadakati, tarafsızlığı, saygıyı, doğruluğu ve samimiyeti içerir (Bowen, 2007). Bu değerlerle birlikte halkla ilişkiler fonksiyonu aynı zamanda örgütün toplumsal uyumunu gerçekleştirmesine katkı sağlar (Seib ve Fitzpatric, 1995: 1). Bu doğrultuda International Public Relations Association (IPRA) halkla ilişkiler mesleğinin etik kodlarını oluşturmak için deneyimli uygulayıcılardan, akademisyenlerden sivil toplum örgütlerinden ve danışmanlardan oluşan bir komisyon oluşturmuş, sonuçları “Uygulayıcıların Etik Rehberi, Brüksel Etik Kodları” olarak yayınlamıştır (http://www.ipra.org/detail.asp?articleid=25). Bu etik kodlara göre, uygulayıcıların uyması beklenen normlar doğruluk-dürüstlük, şeffaflık, diyalog, titizlik, gerçek dışılıktan kaçınmak, aldatmamak, özel bilgileri korumak, rüşvet almamak/vermemek, çatışmalardan kaçınmak, uzmanlarla çalışmak olarak tanımlanmıştır. Türkiye’de ise Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD), mesleğin etik ilkeler doğrultusunda korunması, haksız rekabetin önlenmesi, meslek içi Bahar 2011, Sayı:32 67 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma dayanışmasının yerleştirilmesi, halkın ve iş dünyasının halkla ilişkilere güven ve saygı duymasını sağlamak amacıyla, mesleğinin etik kodlarını oluşturduğunu açıklamıştır. Etik kodları, akademisyenlerden, hukukçulardan ve deneyimli uygulayıcılardan oluşan etik kurulu tarafından oluşturulmuştur (http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=11). TÜHİD’in IPRA’yı örnek alarak tanımladığı etik ilkeleri şunlardır (http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=10): -Tüm bireylerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden doğan haklardan yararlanmaları gerektiği inancından hareket eder ve mesleklerini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ruhu doğrultusunda icra ederler, -Halkla ilişkiler mesleğini, kamuoyu çıkarlarını zedelemeyecek biçimde icra ederler, -Çocuklarla ilgili ürünlerin tanıtılması için hazırlanan halkla ilişkiler mesajlarında onların güven duygularını zedeleyecek, ruhsal ve fiziksel zayıflıklarını etkileyecek içerik bulunmamasına özen gösterirler, -Mesleki faaliyetleri sırasında karşılıklı anlayış yaratmayı hedefleyerek kurdukları iletişimin, hem yasal hem de ahlaki açıdan toplumun kültürel değer ve inançlarını zedeleyici nitelikte olmamasını gözetirler, -Mesleklerini icra ederken, ilgili tüm tarafların görüşlerinin adil bir biçimde temsil edilmesine özen gösterirler, -Meslekleri gereği edinebilecekleri sır niteliğindeki bilgilerin gizliliği prensibine saygı gösterirler, -Meslekleri gereği kurdukları iletişimin açık, doğru, iki yönlü ve tarafların tam anlamıyla bilgilendirilmesine dayalı olmasına özen gösterirler, -Çalışmaları esnasında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu maddelerine uyum içinde davranırlar, -Meslek ahlakı ilkelerine ters düşecek görevleri kabul etmezler, -Mesleğin itibarını ve saygınlığını korumak ve yükseltmek için çalışırlar, -Meslektaşlarının bulunmazlar, itibarını zedeleyecek yorumlarda ve davranışlarda -Medyanın haber alma ve kamuoyunu bilgilendirme özgürlüğü ile Basın Meslek İlkeleri'ne saygı gösterirler, -Bloglar, forumlar, video ve fotoğraf paylaşım siteleri, sosyal paylaşım ağları ve benzeri sosyal medya araç ve ortamlarının kamuoyunun bilgilendirilmesi ve İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 68 M. Umut Tuncer kamuoyu görüşlerinin yansıtılması açısından zenginleştirici nitelikte olduğundan hareketle; bu ortamlardaki mesleki faaliyetlerinde kimliklerini ve/ya temsil ettikleri kişi ve kurumların kimliklerini şeffaflık ilkesi doğrultusunda açıklarlar, -Kişisel veya kurumsal düzeyde rekabet etmek gereken durumlarda, rekabeti haksız olarak etkileyecek kişisel/kurumsal bağlantılarını; ikincil olarak üstelenilmiş görevlerini vb. bu amaca hizmet edecek şekilde kullanmazlar. Halkla ilişkiler meslek derneklerinin kuruluş amaçları genel olarak incelendiğinde, derneklerin, meslek standartların tanımlanması, etik kodlarının oluşturulması, meslek içi dayanışmanın sağlanması, formel eğitime destek ve eğitimin devamlılığı, iş imkanlarının geliştirilmesi ve uygunsuz davranışların yaptırımlar ile ortadan kaldırılması olarak tanımlan amaçlar çerçevesinde örgütlendikleri görülmektedir. Günümüzde başlıca uluslararası halkla ilişkiler dernekleri olarak International Public Relations Association (1955), The European Public Relations Confederation (1959), Global Allience for Public Relations and Communication Management (2000), International Communications Consultancy Organisation (1986), The International Institute for Quality in Public Relations (1995) sayılabilir.. ABD’de Public Relations Society of America (1947), İngiltere’de The Public Relations Consultants Association (1969) ve Institute for Public Relations (1956), Almanya’da Deutsche Public Relations Gesellschaft (1958) ve Türkiye’de Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (1978) ulusal düzeyde halkla ilişkiler mesleğinin standartlarını koruma ve yükseltme yolunda çalışmalarını sürdürmektedirler. Yöntem Bu araştırmada halkla ilişkilerde meslekleşme standartları üzerine yapılmış en temel çalışma olan Cameron, Sallot ve Lariscy’nin 1996 tarihli “Devoloping Standarts of Professional Performans in Public Relations,” makalesinden esinlenilerek yola çıkılmıştır. Cameron, Sallot ve Lariscy halkla ilişkilerin meslekleşme standatlarını araştırdıkları çalışmalarına öncelikle bir düzine mesleği inceleyerek başlamışlardır. Ardından Halkla ilişkiler uygulayıcıları ve öğretim üyelerindne oluşan bir grupla 60 derinlemesine görüşme gerçekleştirmişler; bu görüşmelerin notlarından yola çıkarak 45 soruluk bir anket oluşturarak ABD’de 251 uygulama gerçekleştirmişlerdir. Anketlerin çözümlemesine dayanarak halkla ilişkiler mesleğinin akademik ve iş çevrelerinde sekiz ana boyut üstünden tartışılabieceğini ortaya koymuşlardır. Bu boyutlar teknik beceriler, ücret düzeyleri, Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 69 araştırma yeterliliği, örgütsel konum, etik performans, etiğim, cinsel ve ırksal ayrımcılık, ve akreditasyondur. Bu araştırma sonucunda halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeği Cameron, Sallot ve Lariscy tarafından ortaya konmuştur. Cameron, Sallot ve Lariscy bu ölçeği geliştirirken bir sosyal psikoloji kuramı olan toplumsal yansıtma kuramının araştırma yöntemlerinden yararlanmışlardır.1 Joachim Krueger tarafından geliştirilen toplumsal yansıtma kuramına göre insanlar toplumsal kabul gören davranışları yansıtmaktadırlar (Clement ve Krueger, 2002; Boven ve Loewenstein, 2003: 1160). Bu bakış açısıyla sosyal yansıma teorisi, toplumsal anlamların paylaşılabilmesi için fikir birliğine varılması koşulunu ileri sürmektedir (Cronbach, 1955; Park, 2003: 255; Sallot vd., 1998: 19). Toplumsal yansıtma insanların diğerlerinin kendilerine benzemelerini beklemeye başladıkları bir süreç ya da süreçler kümesi olarak tanımlanabilir. Ben hakkında yargılar ve grup hakında yargılar arasındaki ilişki bu fenomeni istatistiksel olarak yakalar. Toplumsal yansıtmanın işlevsel önemi benmerkezcil olsa da toplumsal dünyaya kolayca erişilebilen bir pencere sunmasıdır. Kendi eğilimlerini ve tercihlerini veri olarak kullanarak insanlar diğerlerinin ne olduklarına ve ne yapabileceklerine dair hızlı tahminlerde bunabilirler. Zihinsel simulasyon ya da sabitlemeye dayanan bir yargı yöntemi olarak hatasız değilse de genellikle doğru öngörüler sağlar. Öte yandan, güdüsel bir açıklama yansıtmanın toplumsal ilişkililiğe gereksinim olduğu durumlarda arttığını öne sürer. Tipik bir toplumsal yansıtma araştırmasında katılımcılar ait oldukları grup hakında yargılarını bildirirler. Bu gruplar ulus gibi 1 Sallot, Cameron ve Weaver-Lariscy’in 1997 tarihli araştırmaları halkla ilişkilerin meslek standartlarını akademisyenlerin kanaatlerine bağlı olarak ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Cameron, Sallot ve Lariscy (1996)’in geliştirdiği, halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeği kullanılarak akademisyenlerin kendi görüşleriyle diğer akademisyenlerinkileri değerlendirmeleri istenmiş ve kooryantasyon analizi uygulanmıştır. Araştırma akademisyenlerin uzmanlık boyutundaki standartların tamamlanmış olduğunda uzlaştıkları ortaya koymuştur. Aynı ekip 1998 tarihli çalışmalarındaysa halkla ilişkiler akademisyenlerinin ve uygulayıcılarının halkla ilişkiler mesleğinin standartları hakkında ne düşündüklerini ortaya çıkarmayı amaçlamışlardır. Yine aynı ölçeğin kullanıldığı çalışmada akademisyenlerin ve uygulayıcıların 28 standart (% 62) üzerinde fikir ayrılığı içerisinde oldukları saptanmıştır. Kısacası halkla ilişkiler alanında çalışan akademisyenler ile uygulayıcıların meslek standartları konusunda çok az fikir birliği içerisinde oldukları ortaya çıkmıştır. Cameron, Sallot ve Lariscy 1996’da geliştirdikleri halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeği çeşitli araştırmacılar tarafından farklı bağlamlarda uygulanmıştır. Örneğin Park’ın 2003 tarihli Güney Kore’de kamu sektöründe ve özel sektörde çalışan halkla ilişkiler uygulayıcılarının meslek standartlarına yönelik kanaatlerinde farklılıkları konu alan araştırmasında test edilen 40 standardın 12’sinde büyük farklılıklar görülmüştür. Güney Kore’de özel sektör uygulayıcılarının halkla ilişkileri daha çok bir reklam ve pazarlama faaliyeti olarak algıladıkları, diğer taraftan kamu çalışanlarının halkla ilişkileri kamuoyu bilgilendirme modeline uyan bilgilendirme işlevi gören bir faaliyet olarak algıladıkları ortaya çıkmıştır (Park, 2003). İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 70 M. Umut Tuncer geniş toplumsal kategoriler olabileceği gibi bir sınıfın öğrencileri gibi dar bir grup da olabilir. Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşmesine ve meslek standartlarının tanımlanmasına yönelik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu araştırmanın amacı halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeğini kullanarak, Türkiye’de geçerli halkla ilişkiler meslek standartlarını ortaya koymaktır. Bu araştımanın sonuçlarına bakarak halkla ilişkiler mesleğinin eksik standartlarını görmek ve bu standartların tamamlanmasına yönelik öneriler geliştirmek mümkün olacaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır; A.S.1 Türkiye’de halkla ilişkiler uygulayıcıları meslekleşme standartları nasıl algılanmaktadır? halkla ilişkilerin A.S.2 Türkiye’de halkla İlişkiler uygulayıcıları meslektaşlarının algılarını nasıl değerlendirmektedir? Araştırma kapsamında anket gönderilenler sadece IMKB Ulusal Pazar Hisseleri endeksinde işlem gören 198 şirketin2 halkla ilişkiler uygulayıcılarıdır. Örneklemin bu şekilde sınırlandırılmış olmasının nedeni işe IMKB’de yer alan halka açık şirketlerin ortam baskısına görece daha fazla maruz kalmalarından dolayı daha uzmanlaşmış halkla ilişkiler uygulamalarına yönelmeleridir. Gönderilen 198 anketten 88’i kullanılabilir durumda geri dönmüştür. Ancak bu sınırlandırma, aynı zamanda araştırmanın sınırlılığını da belirlemiş, daha küçük ölçekli şirketlerdeki ve kamu sektöründeki halkla ilişkiler uygulayıcılarının meslek standartlarının oluşum sürecindeki olası etkileri araştırmanın dışında kalmıştır. Toplam 49 sorudan oluşan anket formu iki bölüm olarak tasarlanmıştır. Birinci bölümde katılımcıların, cinsiyeti, yaşı, görev/unvanı, çalışma süresi ve aylık kişisel gelirine yönelik 5 soru yer almaktadır. İkinci bölümde ise Cameron, Sallot ve Lariscy (1996) halkla ilişkilerin profesyonellik standartları ölçeğindeki sorulardan oluşturulmuştur.3 İkinci bölüm 44 sorudan oluşmakta, tüm sorular için beşli Likert tipi ölçek, 1 “Kesinlikle Katılmıyorum” u, 5 “Tamamen Katılıyorum”u temsil etmektedir. Her soru, katılımcıların standartla ilgili görüşlerinin kooryantasyon 2 3 IMKB Ulusal Pazar Hisseleri endeksinde işlem gören 241 şirket bulunmaktadır. Ancak bu şirketlerin 8’i birden fazla hisse tipinde işlem görmektedir. Bu şirketlerin farklı hisse senetleri tek bir şirket olarak araştırmaya dahil edilmiştir. Kalan 226 şirketin 28’ inde ise halkla ilişkiler departmanı bulunmamaktadır. Cameron, Sallot ve Lariscy (1996) halkla ilişkilerin profesyonellik standartları ölçeğinde 45 soru yer almaktadır. Ancak “Halkla ilişkiler alanında ırkı ne olursa olsun herkes birbirine yakın ücretlendirilir” ifadesi araştırmanın Türkiye için bir anlam ifade etmediğinden soru formundan çıkarılmıştır. Bahar 2011, Sayı:32 71 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma analizini mümkün kılacak şekilde tasarlanmıştır. Bu amaçla her katılımcıdan bu soruları iki kez cevaplanması istenmiştir. Bir sorunun ilk cevabı katılımcının kişisel düşüncesidir. Sorunun ikinci cevabında ise katılımcının, meslektaşlarının o soruya verdiği cevaba ilişkin fikridir. Anket formu halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarını oluşturan 5 meslekleşme boyutunu (uzmanlık, etik, toplumsal fayda, dernekleşme ve eğitim) içermektedir4. Anket verilerinin analizinde istatistik paket programı SPSS 11.0 kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeğin güvenirliği yüksektir (Cronbach α=.86). Ankete katılan halkla ilişkiler uygulayıcılarının 67’si kadın (%76,14), 21’i erkektir (%23,86), yaş ortalaması 40’tır ve yaş aralıkları 27-64 arasında değişmektedir. Mesleklerinde çalışma sürelerinin ortalaması 11.06 yıldır. Gelir ortalamaları ise 2558 TL’dir. Tablo 1. Meslekleşme Standartlarına İlişkin Kanaatlere Yönelik Frekans Analizi Sonuçları ve Ortalamalar Ortalama 93,7 2.1 4,2 4.65 1. Halkla ilişkiler uygulayıcısı örgütün paydaşlarına yanıt vermesine yardım eder. 92,5 5,4 2,1 4.55 3,1 7,1 4.47 88,2 6,4 5,4 4.41 89,5 3,4 7,1 4.39 5. Etkin bir halkla ilişkiler departmanı ölçülebilir hedefler koyar. 89,3 6,8 3.9 4.29 Uz. Uz. 11. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısının etkinlikleri örgütün başarısında etkilidir. 8. Uygulayıcı bir karar alırken durumu ve olası çözümleri analiz etmelidir. 3. Hakla ilişkiler uygulayıcısının müşteri tatmini üzerinde güçlü etkisi vardır. 89,8 T.F. 7. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısı verimliliğinden kişisel olarak sorumludur. Uz. Uz. Katılım Oranları (%) Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum T.F. Önermeler 4 Meslekleşme standartları; yöneticilik yetenekleri, uygulamalar öncesi için stratejiler geliştirme, , uygulamalar sonrası için araştırmalar, yazma becerileri, grafik becerileri, bütçeleme becerileri, teknisyenler için maaş, yöneticiler için maaş, amaçlar doğrultusunda halkla ilişkilerin yönetilmesi, halkla ilişkiler departmanının örgüt içerisindeki konumu, halkla ilişkilerin karar alıcı takımının içinde yer alması, halkla ilişkilerin nasıl yönetildiği, medya ilişkilerinde etik, paydaş ilişkilerinde etik, akreditasyon lisans, cinsiyet ayrımcılığı, halkla ilişkilerin müşterilerin bakış açısını savunması alt boyutlarından oluşmaktadır. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi Eğ. Uzmanlık T.F. Uzmanlık Et. Uz. Et. 72 M. Umut Tuncer 29. Mesleki etik kodları uygulayıcıların topluma karşı daha sorumlu davranmalarını sağlar. 6. Uygulayıcı örgütün başkanı ile ya da genel müdürüyle tereddütsüz, doğrudan ilişki kurabilmelidir. 30. Kadınların mesleki ilerlemesinde hiçbir kısıtlama yoktur. 12. Amaç belirleme ve bu amaçlara yönelik stratejiler geliştirme gündelik halkla ilişkiler uygulamalarında önemlidir. 14. Alandaki yeni teknolojiler hakkında bilgilerini yenileyerek eğitim almak bireyin tercihlerine bırakılmalıdır. 17. Sezgi halkla ilişkilerde karar alımının önemli bir parçasıdır. 2. Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgütle kamuları arasında irtibat sağlama sorumluluğu vardır. 9. Bir halkla ilişkiler departmanı bir kampanyayı uygulamadan önce stratejik hedefler ve amaçlar belirlemelidir. 10. Halkla ilişkiler uygulayıcısı için araştırma yeteneği çok önemlidir. 19. Etkin bir halkla ilişkiler departmanı toplam kalite yönetimi ya da benzeri süreçlerden yararlanır. 15. Halkla ilişkiler uygulayıcısı örgütün üst yönetimine doğrudan katılmalıdır. 16. Konu izleme ileride örgütü etkileyebilecek sorunların belirlenmesine yardım eder. 13. Etkin bir halkla ilişkiler departmanı hedeflerinin başarısını ya da başarısızlığını ölçecek yöntemler oluşturur. 18. Halkla ilişkiler planlaması çoğu örgüt tarafından desteklenmektedir. 42. Pazarlama mezunu olmak halkla ilişkiler için uygun bir eğitimdir. Bahar 2011, Sayı:32 87,3 6,7 6,0 4.29 89,6 6,3 4,1 4.24 88,2 3,4 8,4 4.17 86,4 2,5 11,1 4.16 86,1 6,1 7,8 4.13 84,7 5,1 10,2 4.12 85.2 5.6 9,2 4.11 85,2 4,1 10,7 4.04 85,3 5,5 9,2 4.01 78,9 9,0 14,1 3.88 84,7 5,0 10,3 3.86 79,3 6,7 14,0 3.80 82,9 4,0 13,1 3.77 81,2 4,3 14,5 3.73 76,4 6,2 17,4 3.72 73 Uzmanlık Eğ. Et. Eğ. Uz. Eğitim Uz. Uz. Eğ. Uz. Et. Tf. Et. Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 31. Uygulayıcının örgütü bazı durumlarda kamuylar bilgi paylaşmamak gerektiğini düşünebilir. 4. Uygulayıcı sadece işini yapmaz, aynı zamanda topluma kamu hizmeti yapar. 32. Halkla ilişkiler alanında kadın ve erkekler eşit ücret alırlar. 25. Bir halkla ilişkiler departmanı gündelik sorunlar ile o kadar meşguldür ki uzun vadeli stratejik planlar geliştiremez. 43. Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu olmak halkla ilişkiler için uygun bir eğitimdir. 21. Daha önce yapılmış araştırmaları taramak toplum içerisindeki önemli sorunları belirlemede yardımcı olur. 22. Yönetim halkla ilişkilerin rolünü yöneticiden ziyade bir teknisyen olarak görür. 20. Organizasyon içerisindeki rolüm yöneticiden ziyade teknisyendir. 41. Bir uygulayıcı, akademik eğitim ve/veya mesleki beceriler ve tekniklerle halkla ilişkiler eğitimine devam etmelidir. 40. İşletme mezunu olmak halkla ilişkiler için uygun bir eğitimdir. 23. Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyasının etkinliğini ölçmek için doğru bir değerlendirmedir. 38. Hangi üniversiteden mezun olduğumuz meslek olarak yaptığımız işin kalitesini etkiler. 33. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısı ne olursa olsun müşterilerin bakış açısını savunmalı. 39. Halkla ilişkiler eğitiminin en önemli yönü yazma becerileridir. 24. Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyalarında maliyet açısından uygundur. 26. Değerlendirme araştırmaları çoğu örgüt tarafından desteklenmektedir. 63,4 6,0 30,6 3.40 70,6 10,0 19,4 3.31 51,4 3,4 45,2 3.25 50,8 7,1 42,1 3.13 49,2 17,3 33,5 3.12 71,8 5,1 23,1 3.04 70,1 5,5 25,4 2.93 71,2 7,2 21,6 2.92 72,2 4,1 23,7 2.81 53,1 4,1 42,8 2.78 50,2 9,2 40,6 2.75 49,6 9,1 41,3 2.74 48,5 11,3 40,2 2.72 50,1 7,2 42,7 2.68 46,7 11,0 42,3 2.56 40,0 22,6 37,4 2.46 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi Der. Et. Uz. Der. Eğ. Der. 74 M. Umut Tuncer 37. Meslek derneklerinin etik kurulları etik kodlarını düzgün bir şekilde uygulatır. 44. Çoğu halkla ilişkiler uygulayıcısı işletme becerileri ve teknikleri üzerine formel eğitim almıştır. 35. Halkla ilişkiler derneklerinin etik tanımlamaları uygundur. 30,4 19,1 50,5 2.33 38,3 11,0 50,7 2.33 33,1 10,2 56,7 2.22 27. Halkla ilişkilerde mükemmellik için kamuoyu araştırması gereklidir. 28. Çoğu örgütte halkla ilişkiler karar alıcı takımın bir parçasıdır. 34. Halkla ilişkilerde kadınların öne çıkması herkes için daha düşük maaşa neden olur 43,4 10,3 46,3 2.13 24,3 22,2 53,5 2.13 39,7 10,1 50,2 2.11 36. Halkla ilişkiler lisanslı bir meslek olmalıdır. 48,0 6,1 45,9 1.90 n: 88 Dozier (2005: 360), halkla ilişkiler uygulamalarının kamular hakkında bilimsel yöntemlerle elde edilmiş bilgilere dayanarak hazırlanmasının, uygulamaların etkisi açısından önemini vurgulamaktadır. Diğer taraftan Robinson (1969, akt:Dozier, 2005: 358), ortamın beklentilerini tespit ederken, sezgisel çözümlemelerin bazen geçerli olabileceğini, ancak alınan kararların güvenilir araştırma verileri ile desteklenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Çünkü stratejik halkla ilişkiler uygulamaları paydaşların beklentilerine göre şekillenir (Okura vd., 2009). Bu nedenle kamuoyu araştırmaları, stratejik bir bakış açısı ile düzenlenmiş iletişim programlarının temelini oluşturur (Austin ve Pinkleton, 2006: 57). Kamuoyu araştırmalarına verilen önemi ölçmek amacıyla tasarlanmış 23. “Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyasının etkinliğini ölçmek için doğru bir değerlendirmedir”, 24. “Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyalarında maliyet açısından uygundur” ve 27. “Halkla ilişkilerde mükemmellik için kamuoyu araştırması gereklidir”önermelerine yönelik olumsuz kanaatler (2.75, 2.56 ve 2.13) uygulayıcıların kamuoyu araştırmalarına gereken önemi vermediklerini göstermektedir. Ayrıca 17. “Sezgi halkla ilişkilerde karar alımının önemli bir parçasıdır”önermesine yönelik olumlu kanaatler (4.12) uygulayıcıların sezgisel yöntemlere başvurduğunu göstermektedir. Buna rağmen 10. “Halkla ilişkiler Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 75 uygulayıcısı için araştırma yeteneği çok önemlidir” önermesine yönelik kanaatler (4.01) olumludur. Uygulayıcılar araştırma yeteneğine sahip olmanın önemli bir nitelik olduğunu düşünmelerine rağmen araştırmalardan faydalanmayı uygun görmemektedirler. Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgüt içerisindeki rolü ve görevlerine yönelik algıları ölçmeyi amaçlayan önermeler analiz edildiğinde 28. “Çoğu örgütte halkla ilişkiler karar alıcı takımın bir parçasıdır” önermesine yönelik kanaatler olumsuzdur (2.13). 22. “Yönetim halkla ilişkilerin rolünü yöneticiden ziyade bir teknisyen olarak görür” ve 20. “Organizasyon içerisindeki rolüm yöneticiden ziyade teknisyendir”önermelerine yönelik kanaatler ise netleşmemiştir (2.93 ve 2.92). Diğer taraftan halkla ilişkiler uygulayıcısının yönetsel konumunun ne olması gerektiğini sorgulayan, 15. “Halkla ilişkiler uygulayıcısı örgütün üst yönetimine doğrudan katılmalıdır” ve 6. “Uygulayıcı örgütün başkanı ile ya da genel müdürüyle tereddütsüz, doğrudan ilişki kurabilmelidir” önermelerine yönelik kanaatler ise olumludur (3.86 ve 4.24). Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgüt içerisindeki rolü, halkla ilişkiler uygulamaları üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir (Bowen, 2004: 3). Broom (1982) ve Dozier’in (1984) çalışmalarından bu yana halkla ilişkiler literatüründe genel olarak kabul edilen iki rol bulunmaktadır (Steyn vd., 2001: 5). Bu roller uygulayıcın yönetici ve teknisyen rolüdür. Yönetici rolünde uygulayıcı departman özerkliğine sahiptir ve karar kademelerine ulaşarak örgütün üst yönetiminde yer alır ve CEO ya da genel müdür ile doğrudan ilişki kurabilir. Böylece stratejik halkla ilişkiler uygulamalarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu güce kavuşabilir. Ancak sonuçlardan uygulayıcıların büyük oranda, örgüt içerisinde yöneticiden ziyade teknisyen olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durum stratejik halkla ilişkiler uygulamalarının önünde engel oluşturmaktadır. Sonuç olarak halkla ilişkiler örgüt içerisinde teknik bir işlev olarak konumlanmaktadır. Meslekleşme standartlarından etik boyutunda yer alan 29. “Mesleki etik kodları uygulayıcıların topluma karşı daha sorumlu davranmalarını sağlar” önermesine kanaatler olumludur (4.29). Gower (2003)’ın da belirttiği gibi meslek etiğinin içselleştirilmesi uygulamaların toplumsal faydasını arttırmaktadır. Diğer taraftan 35. “Halkla ilişkiler derneklerinin etik tanımlamaları uygundur” (2.22) ve 37. “Meslek derneklerinin etik kurulları etik kodlarını düzgün bir şekilde uygulatır” (2.33) önermelerine yönelik olumsuz kanaatler, dernekleşme boyutundaki standartların eksikliğini ortaya koymaktadır. Diğer bir ifade ile bu bulgu, derneklerin İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 76 M. Umut Tuncer etik kodlarını tanımlamalarının uygulayıcılar tarafından uygun bulunmadığını ve derneklerin etik kodlarını uygulatmada başarılı olamadıklarını işaret etmektedir. Halkla ilişkiler uygulamalarının stratejik hedefleri ve amaçları bulundurmasına ilişkin kanaatleri ölçmek için tasarlanan 5. “Etkin bir halkla ilişkiler departmanı ölçülebilir hedefler koyar”, 9. “Bir halkla ilişkiler departmanı bir kampanyayı uygulamadan önce stratejik hedefler ve amaçlar belirlemelidir” ve 12. “Amaç belirleme ve bu amaçlara yönelik stratejiler geliştirme gündelik halkla ilişkiler uygulamalarında önemlidir” önermelerine yönelik kanaatler olumludur (4.29, 4.04, 4.16). Bu bulgulara göre uygulayıcılar, uygulama öncesinde amaçların ve stratejik hedeflerin belirlenmesine önem vermektedir. Bu durum uygulamaların temelinin stratejik hedeflere ve amaçlara odaklandığını göstermektedir. Ancak önceki önermelerde saptanan bulgulara göre uygulayıcılar karar verme süreçlerine dahil olamamaktadırlar. Bu da Grunig’in (2005) halkla ilişkilerin stratejik yönetimini, halkla ilişkilerin kendi programlarını stratejik olarak yönetmesi ve baskın koalisyonda yer alması olarak iki yönelim ile açıkladığı durumda, Türkiye’deki uygulayıcıların yalnızca programlarını stratejik olarak yönettiğini göstermektedir. Ancak bu yönüyle örgütün stratejik hedeflerine iletişim hedeflerini eklemleyemeyen uygulayıcılar halkla ilişkileri, Bell ve Bell’in (1976) amaçsız halkla ilişkiler olarak tanımladığı el yordamıyla gerçekleştirilen ve araştırmasız bir yaklaşıma dayanan gündelik etkinliklerle yürütmektedir. Uygulayıcıların 32. “Halkla ilişkiler alanında kadın ve erkekler eşit ücret alırlar” önermesine yönelik kanaatleri net değildir (3.25). Diğer taraftan 30. “Kadınların mesleki ilerlemesinde hiçbir kısıtlama yoktur” önermesine yönelik kanaatleri olumlu (4.17), 34. “Halkla ilişkilerde kadınların öne çıkması herkes için daha düşük maaşa neden olur” önermesine yönelik kanaatleri ise olumsuzdur (2.11). Bu sonuçlardan Türkiye’de halkla ilişkiler mesleği için cinsiyet ayrımcılığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Halkla ilişkiler mesleğinin toplumsal fayda boyutunda yer alan 1. “Halkla ilişkiler uygulayıcısı örgütün paydaşlarına yanıt vermesine yardım eder” ve 2. “Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgütle kamuları arasında irtibat sağlama sorumluluğu vardır” önermeleri, uygulayıcının örgüt ile paydaşları arasında iletişim kurulması işlevini yerine getirmesi ile ilgilidir. Araştırma katılımcıları bu önermelere yönelik kanaatleri olumludur (4.55 ve 4.11). Grunig ve Hunt (1984)’ında ifade ettiği gibi örgüt ile paydaşları arasındaki ilişkinin dengeli olması için öncelikle örgüt ile paydaşları arasında diyalog sağlamak gerekmektedir. Böylece iki grubun birbirlerini anlaması mümkün hale gelir. Örgüt adına bu diyalogu sağlayan halkla Bahar 2011, Sayı:32 77 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma ilişkiler uygulayıcılarının, mesleğin toplumsal faydası ile ilişkili bu önermelere yönelik kanaatlerin olumlu olması anlamlıdır. Tablo 2. Meslek Boyutlarının Ortalaması Toplumsal Fayda Uzmanlık Meslek Etiği Meslek Eğitimi Dernekleş me Ort. 4.35 3.56 3.32 2.76 2.15 S.S. .77 .83 .71 1.01 .68 Cronbach α 0.83 0.69 0.76 0.85 0.90 Araştırma genel olarak değerlendirildiğinde, araştrımanın “Türkiye’de halkla ilişkiler uygulayıcıları halkla ilişkilerin meslekleşme standartları nasıl algılanmaktadır?” sorusuna yönelik bulgular şu şekildedir: Halkla ilişkilerin meslekleşme unsurlarından toplumsal fayda boyutundaki standartların (4.35) tamamlanmış olduğu, uzmanlıktaysa büyük ölçüde tamlanmış olduğu (3.89), ancak meslek etiği (3.32) ve meslek eğitimi (2.76) standartlarına yönelik kanaatlerin oturmamış olduğu, bu boyutlarda grup normunun yerleşmesini sağlayacak zeminin oluşmadığı görülmektedir. Son olarak, dernekleşme (2.15) standardına yönelik kanaatlerin ise olumsuzda birleştiği dikakti çekmektedir. Dernekleşme boyutundaki eksiklik halkla ilişkiler derneklerinin üye sayılarının azlığı ile açıklanabilir Türkiye’de bulunan halkla ilişkiler derneklerinin günümüz itibari ile tamamının üye sayısı 800 civarındadır. Halkla ilişkiler meslek standartlarının eğitim boyutundaki eksikliğinin nedenleri araştırıldığında Türkiye’de yapılmış yakın zamanlı çalışmalar aydınlatıcı olmaktadır. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü tarafından yapılan kamu sektöründe çalışan halkla ilişkiler uygulayıcılarına yönelik araştırmada uygulayıcıların yalnızca %13,7’sinin iletişim fakültesi mezunu olduğu görülmektedir (Ertekin, 2000: 92). Okay ve Okay’ın (2005) Halkla İlişkiler Derneği üyelerine yönelik araştırmalarında ise HİD üyelerinin yalnızca %40’ının iletişim fakültesi mezunu oldukları görülmektedir. Kesgin (2006) tarafından Antalya’da 4 ve 5 yıldızlı otel işletmelerindeki halkla ilişkiler uygulayıcılarına yönelik gerçekleştirilen bir başka araştırmada da uygulayıcıların yalnızca %6,1’inin iletişim fakültesi mezunu olduğu görülmektedir. Bu araştırmaların bulgularında da İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 78 M. Umut Tuncer saptandığı gibi mevcut durumda uygulayıcılar farklı alanlardan mezun olmuşlardır. Bu durum meslek eğitimine verdikleri önemin az olmasının nedenini açıklamaktadır. Literatür değerlendirilmesinde de belirtildiği gibi meslek eğitimi ile etik değerler içselleştirilirken meslek dernekleri, etik değerlerin uygulamalara yansımasında önemli rol üstlenmektedir. Ayrıca halkla ilişkiler uygulayıcısı ihtiyaç duyduğu uzmanlığı ancak kurumsallaşmış meslek eğitimi ile elde edebilir. Dolayısıyla bir meslek boyutunun eksikliği bir diğer meslek boyutunu olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, dernekleşme ve eğitim boyutlarındaki standartların eksikliği, meslek etiği ve uzmanlık boyutundaki standartlara yönelik net bir kanaatin oluşmamasında etkilidir. Tablo 3. Bireysel Yargılarla Grup Yargılarına Dair Algıların Karşılaştırılması Önermeler Et. Eğitim Der. Eğ. Der. 35. Halkla ilişkiler derneklerinin etik tanımlamaları uygundur. 37. Meslek derneklerinin etik kurulları etik kodlarını düzgün bir şekilde uygulatır. 44. Çoğu halkla ilişkiler uygulayıcısı işletme becerileri ve teknikleri üzerine formel eğitim almıştır. 36. Halkla ilişkiler lisanslı bir meslek olmalıdır. 38. Hangi üniversiteden mezun olduğumuz meslek olarak yaptığımız işin kalitesini etkiler. 41. Bir uygulayıcı, akademik eğitim ve/veya mesleki beceriler ve tekniklerle halkla ilişkiler eğitimine devam etmelidir. 34. Halkla ilişkilerde kadınların öne çıkması herkes için daha düşük maaşa neden olur. Bahar 2011, Sayı:32 Bireysel Cevapların Ortalaması Meslektaşlarının Fikirlerini Değerlendirmeleri t Değeri 2.22 4.13 17.6* 2.33 4.01 13.9* 2.33 3.88 13.2* 1.90 2.94 11.2* 2.74 3.80 10.4* 2.81 3.70 9.9* 2.11 3.07 9.6* Uzmanlık Uzmanlık Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 23. Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyasının etkinliğini ölçmek için doğru bir değerlendirmedir. 28. Çoğu örgütte halkla ilişkiler karar alıcı takımın bir parçasıdır. 22. Yönetim halkla ilişkilerin rolünü yöneticiden ziyade bir teknisyen olarak görür. 24. Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyalarında maliyet açısından uygundur. 79 2.75 3.66 9.4* 2.13 2.96 8.8* 2.93 2.01 -8.7* 2.56 3.39 7.9* 20. Organizasyon içerisindeki rolüm yöneticiden ziyade teknisyendir. 2.92 2.25 -7.1* 11. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısının etkinlikleri örgütün başarısında etkilidir. 4.47 3.73 -6.8* N: 88 *t-testi için p<.05 Araştımanın “Türkiye’de halkla İlişkiler uygulayıcıları meslektaşlarının algılarını nasıl değerlendirmektedir?” sorusuna yönelik bulgular ise şu şekildedir: Daha öncede ifade edildiği gibi, toplumsal yansıtma kuramına göre insanlar toplumsal kabul gören davranışları yansıtmaktadırlar (Boven ve Loewenstein, 2003: 1160). Uygulayıcıların meslektaşlarının kanaatlerine dair değerlendirmeleriyle kendi kanaatleri karşılaştırıldığında 44 önermenin sadece 13’ünü doğru değerlendiremedikleri görülmüştür. Bu da bize uygulayıcılar arasında halkla ilişkiler meslek standartları üzerinde %60.5 oranında uzlaşı (consensus) olduğunu göstermektedir. Fikir ayrılığının bulunduğu önermeler meslek standartlarının eksik boyutları olan dernekleşme ve eğitim boyutları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Mevcut durum halkla ilişkiler meslek standartlarının bütünüyle kabul görebilmesi açısından yine de cesaret vericidir. Dernekleşme ve eğitim boyutundaki standartların tamamlanması ile meslek standartları konusunda uygulayıcılar grubu içinde fikir birliği sağlanması mümkün görülmektedir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 80 M. Umut Tuncer SONUÇ Meslek sosyolojisi üzerine yapılan derinlemesine incelemede bir işin meslek olarak kabul görebilmesi için beş unsura ihtiyaç duyacağı görülmüştür. Bu unsurlar toplumsal fayda, uzmanlaşma, meslek eğitimi, meslek etiği ve dernekleşmedir (Gordon, 1950; Caplow, 1954; Milerson, 1964; Wilensky, 1964; Nelson, 1994). Bir uğraşın meslek olarak kabul edilmesi ancak bu unsurlara sahip olması ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla herhangi bir meslek için olduğu gibi halkla ilişkilerinde bir meslek olarak kabul edilip edilemeyeceğini bu unsurlar çerçevesinde değerlendirmek şarttır. Halkla ilişkiler meslekleşme boyutları üzerinden değerlendirildiğinde bir meslek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir mesleğin uygulama standartları, o mesleğin tam olarak gerçekleştirdiği işlevi, gerçekleştirilme şeklini ve kullandığı yöntemleri açıklamaktadır. Her meslekte olduğu gibi halkla ilişkilerin de meslekleşme standartları bulunmaktadır ve bu standartlar uygulamaların doğasını anlaşılır kılmaktadır. Bir mesleğin standartlarını ortaya çıkarabilmek için o mesleği uygulayanların kanaatlerinin değerlendirilmesi gereklidir. Çünkü uygulayıcılar uygulamalarıyla mesleğin mevcut durumunu belirlerler. Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarını ortaya çıkartarak Türkiye’de halkla ilişkiler uygulamalarının gerçekleştirdiği işlevleri, gerçekleştirme şeklini ve kullandığı yöntemleri açıklamak mümkün olacaktır. Bu nedenle bu araştırmanın temel amacı Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarını halkla ilişkiler uygulayıcılarının kanaatlerine bağlı olarak ortaya çıkarmak olarak belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de halkla ilişkiler mesleğinin standartları özellikle meslek eğitimi ve dernekleşme boyutlarında eksik, uzmanlık ve meslek etiği boyutlarında ise yetersizdir. Meslek eğitimi boyutunda standartların eksik olmasının temel nedeni, mevcut durumda uygulayıcının gerçekleştirdiği işin, derinlemesine bir uzmanlık gerektirmemesi ile ilişkilidir. Uygulamalar stratejik halkla ilişkiler uygulamalarına dönüştüğünde uygulayıcının sahip olması gereken uzmanlıklar artacak ve karmaşıklaşacak, bu durum ihtiyaç duyulan uzmanlığın ancak formel eğitim ile elde edilmesini zorunlu kılacaktır. Grunig ve Hunt ’ın da (1984: 46) belirttiği gibi, bir işin uygulayıcılarının büyük çoğunluğu ancak uzman olarak nitelendirildiği zaman o iş, bir meslek olarak ortaya çıkar. Dernekleşme boyutundaki eksiklik diğer boyutlardaki eksiklikleri önemli oranda etkilemektedir. Çünkü meslek dernekleri çalışmaları ile meslek etiğinin içselleştirilmesinde kilit rol Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 81 oynar. Aynı zamanda meslek eğitimini teşvik eder ve zaman zaman meslek eğitiminin sağlayıcısı olur. Meslek eğitimi ve dernekleşme boyutlarındaki eksikliğe rağmen, meslekleşme standartları açısından halkla ilişkiler mesleğinin Türkiye’deki durumu umut vaat etmektedir. Ayrıca toplumsal fayda boyutundaki standartlar bütünüyle tamamlanmaya çok yakındır ve bu durum uygulamaların iki yönlü simetrik modele yaklaştığının göstergesi olarak kabul edilebilir. Toplumsal fayda ve uzmanlık boyutlarındaki standartların tamamlanması diğer boyutlardaki standartların tamamlanmasında önemli bir rol oynayacaklardır. Diğer yandan uygulayıcıların meslektaşlarının algılarını değerlendirmede kısmen başarılı oldukları görülmektedir. Ancak değerlendirmede %39.5 oranındaki başarısızlığın, standartlarında eksiklik olan boyutlar üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Standartları tamamlanmaya yakın boyutlarda ise, fikir ayrılıklarının ortadan kalktığı, diğer bir ifade ile uzlaşı durumunun bulunduğu görülmektedir. Bu durum gelecek için umut vericidir. Standartların tamamlanması ile birlikte grup içerisinde fikir birliğinin sağlanması mümkün görülmektedir. Son olarak araştırmanın Türkiye’de ilk kez yapılmış olması ve araştırma evreninin sadece İMKB endekslerinde işlem gören şirketlerin uygulayıcılardan seçilmesi bulguların genelleştirilmesine engeldir. İMKB şirketleri yasal düzenlemelerle ve yönetmeliklerle paydaş ilişklilerini geliştirmeye yönlendirilmişlerdir. Dolayısıyla bu şirketlerin halkla ilişkiler uygulayıcıları alanının en iyi uygulayıcıları arasındadır. Dolayısıyla onların görüşlerinin genellenemeyecek olması araştırmanın sınırlılığıdır. Benzer araştırmalara ilişkin bulgular çoğaldıkça halkla ilişkilerin meslek standartları daha anlaşılır hale gelecektir. Öte yandan bu araştırmanın örnekleminin İMKB endeksinde yer alan şirketlerin dışında genişletilmesi ve bulguların bu araştırmanın bulguları ile karşılaştırılması alandaki literatüre katkı sağlayacaktır. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 82 M. Umut Tuncer KAYNAKÇA Austin, E W ve Pinkleton, B E, (2006) Strategic Public Relations Management: Planning and Managing Efective Communication Programs, Lawrence Erlbaum Associates, Publishers, London. Aydın, İ P (2002) Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, Ankara: Pegem Yayıncılık. Barber, B (1996) Meslekler Sosyolojisinde Bazı Sorunlar, Zafer Cirhinlioğlu (Der.), Meslekler ve Sosyoloji, Ankara: Gündoğdu Yayınları. Blewett, S (1994) Poetry and Public Relations: Reality in a Waterball of Glass, Journalism Educator, s.39-46. Boven, L V ve Loewenstein, G (2003) Social Projection of Transient Drive States, Society for Personality And Social Psyhology, 29, s.1159-1168. Bowen, S A (2007) Ethics and Public Relations, Institute for Public Relations, http://www.instituteforpr.org/essential_knowledge/detail/ethics_and_public _relations (Erişim: 01 Mart 2011). Bowen, S A (2004) Organizational Factors Encouranging Ethical Decision Making: an Exploration into The Case of An Exemplar, Journal of Business Ethics, 52, s.311-324. Brom, G M (1982) A Comparison of Sex Roles in Public Relations, Public Relations Review, 8, s.17-22. Brown, B J ve Clow, J E (2008) Introduction to Business, Glencoe/McGraw-Hill, USA. Cameron, T G, Sallot, M L ve Lariscy, R A W (1996) Devoloping Standarts of Professional Performans in Public Relations, Public Relation Review, 22, s.43-61. Caplow, T (1954) The Sociology of Work, Minneapolis: University of Minnesota, http://www.questia.com (Erişim: 13 Temmuz 2009). Carl, L M (1982) Pr and Creativity, Journalism Educator, 37, s.6-8. Clement, R W ve Krueger J (2002) Social categorization moderates social projection, Journal of Experimental Social Psychology, 38, s.219-231. Conarroe, R R (1967) How to Plan and Organize a Public Relations Program, The Public Relations Quarterly, s.24-30. Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 83 Cronbach, L J (1955) Processes Affecting Scores on “Understanding Others” and “Assumed Similarity”, Psychological Bulletin, 52, s.177-193. Cutlip, S, Center, A ve Brom, G (1985) Effective Public Relations, New Jersey: Prentice Hall. Dozier, D M (1984) Program Evaluation and Roles of Public Relations Proctitioners, Public Relations Review, 10, s.13-21. Dozier, D M (2005) İletişim ve Halkla İlişkiler Uygulayıcılarının Örgütsel Rolleri, içinde: Grunig, J., E., Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde Mükemmellik, E. Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın. Durkheim, E (2006a) Sosyoloji Dersleri, A. Berkay (Çev.), İstanbul: İletişim Yayınları. Durkheim, E (2006b) Toplumsal İşbölümü, Ö. Ozankaya (Çev.), İstanbul: Cem Yayınevi. Ertekin, Y (2000) Halkla İlişkiler, Ankara: Yargı Yayınları. Giddens, A (2005) Sosyoloji, H. Özel ve C. Güzel (Çev.), Ankara: Ayraç Yayınevi. Gordon, I A ve Howel, J E (1950) Higer Education in Business, New York: Colombia, University Press. Gower, K K (2003) Legal And Ethical Restraints on Public Relations, Waveland Press, Prospect Heights Grieve, P A (2005) The Professionalization of The “Shoe Clerk”, Journal of The Royal Statistical Society, 168, s.1-16. Grunig, E J (2005) Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde Mükemmellik, E. Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın. Grunig, E J ve Hunt T (1984) Managing Public Relations, NY Hold, Newyork. Karadjov, C, Kim, Y ve Karavasilev, L (1999) There's Something About The Pr: Influence of Positive and Normative Models of Public Relations on Job Satisfaction Among Bulgarian Practitioners, AEJMC Conference Papers. Kesgin, D D (2006) Halkla İlişkiler Mesleği Profili: Antalya’da 4 ve 5 Yıldızlı Otel İşletmelerindeki Halkla İlişkiler Uygulamacılayına Yönelik Bir Araştırma, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Antalya. Lesly, P (1966) Real Creativity in Public Relations, Public Relations Quarterly, 10, s.8. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 84 M. Umut Tuncer McCleneghan, J S (2007) The PR Counselor vs. PR Executive: What Skill Sets Divide Them?, Public Relations Quarterly, 52, s.15-17. Milerson, G (1964) The Qualifying Associations: A Study in Professionalization, London. Okay, A ve Okay, A (2005) Halkla İlişkiler Kavram Strateji ve Uygulamaları, İstanbul: Der Yayınları. Okura, M, Dozier, D, Sha, B ve Hofstetter C R (2009) Use of Scanning Research in Decision Making: An Examination of the Environmentel Imperative and Power-Control Perspective, Journal of Public Relations Research, 21, s.5170. Park, J (2003) Discrepancy Between Korean Goverment ond Corporate Practitioners Regarding Professional Standards in Public Relations: A CoOrientation Approach, Journal Of Public Relations Research, 15, s.249275. Robinson, E J (1969) Public Relations and Survey Research, New York: Meredith, akt: Dozier, D M (2005) İletişim ve Halkla İlişkiler Uygulayıcılarının Örgütsel Rolleri, içinde: Grunig, J., E., Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde Mükemmellik, E. Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın. Sallot, M L, Cameron, T G, Lariscy, R A (1997) Professional Standards in Public Relations: A Survey of Educators, Public Relations Review, 23, s.197-216. Sallot, L M, Cameron, G ve Lariscy, R A (1998) PR Educators and Practitioners Identify Professional Standards, Journalism and Mass Communication Educator, 53, s:19-30. Schlagheck, C ve Hendrix, L (1996) How to Build Basic Writing Skills Within the Public Relations Course, Public Relations Quartely, s.25-29. Seib, P ve Fitzpatrick, K (1995) Public Relations Ethics, Harcourt Brace, Fort Worth, TX. Stacks, D, Botan, C ve Turk, V J (1999) Perceptions of Public Relations Education, Public Relations Review, 25, s.9-28. Steyn B, Grobler A ve Green M L (2001) Strategic management roles of the corporate communication function: Are they being played in government departments in South Africa?, 8. Uluslararası Halkla İlişkiler Araştırmaları Sempozyumu, Slovenya. Bahar 2011, Sayı:32 Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma 85 Theaker, A (2005) The Handbook of Public Relations, New York: Routledge. Tuncer, U M (2010) Türkiye’deki Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Üyelerinin Genel Profili, Uluslararası Halkla İlişkiler Kongresi, Kıbrıs. Weber, M (1995) Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı, Ö. Ozankaya (Çev.), Ankara: İmge Kitapevi. Wilensky, L H (1964) The Professionalization of Evetyone?, The American Journal Of Sociology, 70, s.137-158, The University Of Chicago Press. http://www.ipra.org/detail.asp?articleid=25 (Erişim: 14 Mayıs 2010). http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=11 (Erişim: 14 Mayıs 2010). http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=10 (Erişim: 14 Mayıs 2010). İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 86 M. Umut Tuncer Boş Sayfa Bahar 2011, Sayı:32