halkla ilişkilerde meslek standartları

Transkript

halkla ilişkilerde meslek standartları
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Bahar 2009, 7(2), 237-
HALKLA İLİŞKİLERDE MESLEK STANDARTLARI:
UYGULAYICILARA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
*
M. Umut TUNCER
ÖZET
Günümüz sanayi toplumlarında, tüm ekonomik sistemin merkezinde “meslek” kavramı
bulunmaktadır. Meslek, yerine getirdiği işler ile toplumsal düzenin sürekliliğine katkıda
bulunurken bir yandan da meslek sahibine toplumsal statü sağlamaktadır. Mesleğin temelinde
“iş” kavramı bulunmaktadır ve bir işin meslek olarak kabul edilmesi için tamamlaması
gereken toplumsal süreçleri vardır. Bu çalışmada görece yeni bir meslek olarak halkla
ilişkilerin geçtiği toplumsal süreçler Türkiye özelinde sosyal psikolojik bir perspektiften
sorgulanmaktadır. Bu çerçevede halkla ilişkilerin meslekleşmesi üzerine literatür incelemesi
yapılmış ve Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarının durumu uygulayıcıların
görüşleri doğrultusunda araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Halkla ilişkiler, meslekleşme, halkla ilişkilerin meslekleşme standartları
PROFESSIONAL STANDARDS IN PUBLIC RELATIONS: A SURVEY ON
PRACTITIONERS
ABSTRACT
In modern industrial societies, the concept of “profession” stands at the center of the whole
economic system. While contributing to the stability of the social order through the functions
it performs, a profession also provides a social status to the professional. At the roof of a
profession is the concept of work and for a work to be accepted as a profession, there are
certain social processes to be fulfilled. This reseach deals with the social processes required
for the professionalization of public relations in Turkish context through a social
psychological perspective. In this vein, the literature on the professionalization of public
relations have been presented and then the standads of professionalization in public relations
have been put to test by operationalization of social projection theory among the
practitioners.
Keywords: Public relations, professionalization, professionalization standards of public
relations
*
Arş. Gör. Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi.
İletişim 2003/18
64
M. Umut Tuncer
GİRİŞ
Halkla ilişkilerin de –tıpkı diğer mesleklerde olduğu gibi- bir meslek olarak
kabul edilmesi, yani meslekleşmesi için, meslekleşme unsurlarının oluşturduğu
standartları barındırıyor olması gerekmektedir. Meslek sosyolojisi literatürü
incelendiğinde meslekleşme unsurlarının toplumsal fayda, iş üzerinde uzmanlaşma,
formel mesleki eğitim, mesleki etik normları ve mesleki dernekleşmeden oluştuğu
görülmektedir. Bir işin meslek olarak kabul edilmesi bu unsurları karşılamasıyla
mümkün olmaktadır. Bu unsurlar toplum yapısının mekanik dayanışmadan organik
dayanışmaya dönüşmesi (Durkheim, 2006b) ile ortaya çıkmış unsurlardır ve her biri
bir diğeri ile ilişkilidir. Toplumsal fayda, meslek etiği ile görünür hale gelmekte,
mesleki dernekleşme ise mesleğin eğitimini, etik değerlerini, gerektirdiği
uzmanlıkları ve toplumsal faydasını desteklemektedir. Diğer taraftan meslek eğitimi,
ihtiyaç duyulan uzmanlığı kazandırmakta, uygulayıcının meslek etiğini
içselleştirmesini sağlamakta dolayısıyla toplumsal faydayı şekillendirmektedir.
Bu araştırmada, halkla ilişkilerde meslekleşme unsurları meslek standartları
üzerinden incelenmektedir. Böylece halkla ilişkilerin hangi meslekleşme
boyutlarında tamamlanmış, hangi boyutlarda eksik kaldığını ortaya koymak
mümkün olacaktır. Ayrıca bu araştırma ile halkla ilişkilerin meslekleşme
standartlarında bireysel yargılar ve grup yargılarına dair algılar ko-oryantasyon
analizi kullanılarak karşılaştırılmış böylece toplumsal yansıtma kuramına göre grup
içinde uzlaşı ya da fikir ayrılığı bulunan standartlar ortaya çıkarılmıştır.
Halkla İlişkiler ve Meslekleşme Boyutları
Tüm ekonomik sistemler, mal ve hizmetlerin üretimi ve dağılımı için gerekli
olan kurumlardan oluşmaktadır. Bu kurumların temelinde ise iş kavramı
bulunmaktadır. Bir iş, ekonomik sistemin ve kültürün şekillendirdiği koşullara
uygun olması durumunda meslekleşir. Dolayısıyla meslekleşme ekonomik
sistemlerin temel unsurlarındandır. Meslek kavramı üzerine literatürde pek çok
tanım ve meslekleşme boyutlarını oluşturan model bulunmaktadır. Bu tanımlarda
Milerson (1964), Gordon (1950) ve Caplow (1954) birbirlerine benzer meslek
modellemeleriyle meslekleşmeyi oluşturan beş unsurdan bahsetmektedir (Grieve,
2005: 8). Bu unsurlar uzmanlık, eğitim, etik, toplumsal fayda ve dernekleşme olarak
tanımlanmıştır ve meslekleşme sürecininin tamamlanmışlık düzeyinin
değerlendirilmesini sağlayan standarları da bu boyutlar oluştururlar.
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
65
Uzmanlaşma, bir iş üzerinde ustalık ve beceriye ek olarak “yargı yeteneği”
elde etmeyi kapsar (Weber, 1995: 218-225). Bireyi bir iş üzerinde uzmanlaştıran
formel meslek eğitimidir (Giddens, 2005). Formel meslek eğitimi bireye, mesleğin
uygulanmasınada gereksinim duyulan temel becerileri ve mesleki konularda yargı
yeterliliği kazandırımayı hedefler. Bu yargılama yeterliliğinin önemli bir boyutunu
ise meslek etiği oluşturur. Meslek etiği, belirli bir meslek grubunun, mesleğe ilişkin
olarak oluşturduğu, koruduğu, meslek üyelerini belirli bir şekilde davranmaya
zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan, etik kodlarına uymayan üyeleri gereğinde
meslekten dışlayan, meslek içi rekabeti düzenleyen ve toplum yararına ilişkin
geçerli idealleri korumayı amaçlayan meslek ilkeleri bütünüdür (Aydın, 2002: 4).
Meslek etiği, evrensel etik ilkeleri üzerine temellenir ve iş ilişkilerinin nasıl
yürümesi gerektiğini belirler (Brown ve Clow, 2008: 55). Bir meslek, ortaya
çıkardığı maddi üretimi ile toplumsal bir ihtiyacı karşılayarak ve bireyi topluma
bağlayan en önemli araç olarak topluma olan katkısını gerçekleştirir (Barber, 1996).
Meslek derneklerinin kurulması ile, mesleki gelişim, uygulayıcılara yönelik
performans standartlarının tanımlanması, meslek etiği kodlarının oluşturulması,
formel meslek eğitimine katkı ve meslek içi dayanışma sağlanmaktadır. Böylece
meslek değerleri oluşturulmuş, korunmuş ve mesleğin toplumsal faydası garanti
altına alınmış olur. (Durkheim, 2006a).
Halkla ilişkiler de, yukarıda kısaca tanımlanan unsurlar çerçevesinde
meslekleşmiştir (Cutlip vd., 1985; Grunig ve Hunt, 1984; Sallot vd., 1997: 199).
Halkla ilişkiler karmaşıklaşmış konular üzerinde çalışılan bir alanıdır. Örgütsel
iletişim, pazarlama iletişimi, konu yönetimi, gündem yönetimi, risk yönetimi, kriz
yönetimi, itibar yönetimi, iletişim stratejileri geliştirmek ve kurumsal sosyal
sorumluluk anlayışı geliştirmek bu konulardan bazılarıdır. Halkla ilişkiler mesleğini
icra etmek, bu alanlarda etkili uygulamalar gerçekleştirmek çok çeşitli alanlarda
beceri kazanmayı gerektirir (McCleneghan, 2007). Bu becerilerden etkili yazma,
kamuoyu araştırmaları yapabilme, eleştirel düşünebilme, zaman yönetimi, teknoloji
kullanımı, empati yeteneği ve yönetsel birikim literatürde öne çıkmaktadır (Bowen,
2004: 3; Karadjov vd., 1999: 3; Conarroe, 1967: 25; Okura vd., 2009: 51; Blewett,
1994: 39; Dozier, 2005: 360; Schlaghec ve Hendrix, 1996: 25; Lesly, 1966: 9; Carl,
1982: 6).
Halkla ilişkiler mesleğinin gerektirdiği becerilerin kazanıldığı üniversite
düzeyinde formel eğitimin kökeni ABD’de 1920’lere dayanmaktadır. Bilinen ilk
halkla ilişkiler dersi seçmeli bir ders olarak New York Üniversitesi’nde Edward
Bernays tarafından verilmiştir (Theaker, 2005: 101). O zamandan beri ABD’de
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
66
M. Umut Tuncer
halkla ilişkiler, formel bilgi birikimine sahiptir. Avrupa’da ise formel halkla ilişkiler
eğitimi, 1950’li yıllarda ortaya çıkmıştır (L’Etang ve Pieczka, 1996: 27). Türkiye’de
ise ilk halkla ilişkiler dersi 1965 yılında Ankara Üniversitesi’nde Basın Yayın
Yüksekokulu’nun kurulması ile verilmiştir. Ancak, günümüzde halkla ilişkiler
eğitimi veren 25 Halkla İlişkiler Bölümünün büyük bir çoğunluğu, 1992 yılında
çıkan bir kanun ile Basın Yayın Yüksekokulları’nın İletişim Fakültesi’ne
dönüştürülmesinden sonra açılmıştır (Tuncer, 2009).
Günümüzde halkla ilişkiler eğitimi, araştırmalarla geliştirilmiş, kuramsal
yapıya dayalıdır. Kuramsal eğitim, ihtiyaç duyulan uzmanlığın kazanılması
amacıyla, beceriden çok bilgiyi ve yargı yeteneğini öne çıkaran formel eğitimi
içermektedir (Cutlip vd., 1985). Öte yandan, The Commission on Public Relations
Education, Relations Society of America (PRSA) ve International Association of
Business Communicators (IABC) gibi meslek dernekleri, International
Communication Association (ICA), Association for Education in Journalism and
Mass Communication (AEJMC), National Communication Association (NCA) gibi
akademisyenlerin oluşturduğu dernekler de halkla ilişkilere yeni bir bakış açısı
getirmek ve halkla ilişkilerin karşılaştığı problemleri aşmak için eğitim müfredatı,
pedagojik teknikler ve değerlendirme araçlarında eğitim kurumlarına katkı
sağlamaktadır (Stacks vd., 1999: 1).
Halkla ilişkiler mesleğinin etik kodları –yukarıda sayılan derneklerin de
içinde bulunduğu- bir çok meslek derneği ve akademisyenler birliği tarafından
gerçekleştirilen çeşitli çalışmalar sonucunda tanımlanmıştır. Genel olarak halkla
ilişkiler etik kodları iletişimde dürüstlüğü, açıklığı, sadakati, tarafsızlığı, saygıyı,
doğruluğu ve samimiyeti içerir (Bowen, 2007). Bu değerlerle birlikte halkla ilişkiler
fonksiyonu aynı zamanda örgütün toplumsal uyumunu gerçekleştirmesine katkı
sağlar (Seib ve Fitzpatric, 1995: 1). Bu doğrultuda International Public Relations
Association (IPRA) halkla ilişkiler mesleğinin etik kodlarını oluşturmak için
deneyimli uygulayıcılardan, akademisyenlerden sivil toplum örgütlerinden ve
danışmanlardan oluşan bir komisyon oluşturmuş, sonuçları “Uygulayıcıların Etik
Rehberi,
Brüksel
Etik
Kodları”
olarak
yayınlamıştır
(http://www.ipra.org/detail.asp?articleid=25). Bu etik kodlara göre, uygulayıcıların
uyması beklenen normlar doğruluk-dürüstlük, şeffaflık, diyalog, titizlik, gerçek
dışılıktan
kaçınmak,
aldatmamak,
özel
bilgileri
korumak,
rüşvet
almamak/vermemek, çatışmalardan kaçınmak, uzmanlarla çalışmak olarak
tanımlanmıştır. Türkiye’de ise Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD), mesleğin
etik ilkeler doğrultusunda korunması, haksız rekabetin önlenmesi, meslek içi
Bahar 2011, Sayı:32
67
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
dayanışmasının yerleştirilmesi, halkın ve iş dünyasının halkla ilişkilere güven ve
saygı duymasını sağlamak amacıyla, mesleğinin etik kodlarını oluşturduğunu
açıklamıştır. Etik kodları, akademisyenlerden, hukukçulardan ve deneyimli
uygulayıcılardan
oluşan
etik
kurulu
tarafından
oluşturulmuştur
(http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=11). TÜHİD’in IPRA’yı örnek alarak
tanımladığı etik ilkeleri şunlardır (http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=10):
-Tüm bireylerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden doğan haklardan
yararlanmaları gerektiği inancından hareket eder ve mesleklerini İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi'nin ruhu doğrultusunda icra ederler,
-Halkla ilişkiler mesleğini, kamuoyu çıkarlarını zedelemeyecek biçimde icra
ederler,
-Çocuklarla ilgili ürünlerin tanıtılması için hazırlanan halkla ilişkiler
mesajlarında onların güven duygularını zedeleyecek, ruhsal ve fiziksel zayıflıklarını
etkileyecek içerik bulunmamasına özen gösterirler,
-Mesleki faaliyetleri sırasında karşılıklı anlayış yaratmayı hedefleyerek
kurdukları iletişimin, hem yasal hem de ahlaki açıdan toplumun kültürel değer ve
inançlarını zedeleyici nitelikte olmamasını gözetirler,
-Mesleklerini icra ederken, ilgili tüm tarafların görüşlerinin adil bir biçimde
temsil edilmesine özen gösterirler,
-Meslekleri gereği edinebilecekleri sır niteliğindeki bilgilerin gizliliği
prensibine saygı gösterirler,
-Meslekleri gereği kurdukları iletişimin açık, doğru, iki yönlü ve tarafların
tam anlamıyla bilgilendirilmesine dayalı olmasına özen gösterirler,
-Çalışmaları esnasında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu maddelerine uyum
içinde davranırlar,
-Meslek ahlakı ilkelerine ters düşecek görevleri kabul etmezler,
-Mesleğin itibarını ve saygınlığını korumak ve yükseltmek için çalışırlar,
-Meslektaşlarının
bulunmazlar,
itibarını
zedeleyecek
yorumlarda
ve
davranışlarda
-Medyanın haber alma ve kamuoyunu bilgilendirme özgürlüğü ile Basın
Meslek İlkeleri'ne saygı gösterirler,
-Bloglar, forumlar, video ve fotoğraf paylaşım siteleri, sosyal paylaşım ağları
ve benzeri sosyal medya araç ve ortamlarının kamuoyunun bilgilendirilmesi ve
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
68
M. Umut Tuncer
kamuoyu görüşlerinin yansıtılması açısından zenginleştirici nitelikte olduğundan
hareketle; bu ortamlardaki mesleki faaliyetlerinde kimliklerini ve/ya temsil ettikleri
kişi ve kurumların kimliklerini şeffaflık ilkesi doğrultusunda açıklarlar,
-Kişisel veya kurumsal düzeyde rekabet etmek gereken durumlarda, rekabeti
haksız olarak etkileyecek kişisel/kurumsal bağlantılarını; ikincil olarak üstelenilmiş
görevlerini vb. bu amaca hizmet edecek şekilde kullanmazlar.
Halkla ilişkiler meslek derneklerinin kuruluş amaçları genel olarak
incelendiğinde, derneklerin, meslek standartların tanımlanması, etik kodlarının
oluşturulması, meslek içi dayanışmanın sağlanması, formel eğitime destek ve
eğitimin devamlılığı, iş imkanlarının geliştirilmesi ve uygunsuz davranışların
yaptırımlar ile ortadan kaldırılması olarak tanımlan amaçlar çerçevesinde
örgütlendikleri görülmektedir. Günümüzde başlıca uluslararası halkla ilişkiler
dernekleri olarak International Public Relations Association (1955), The European
Public Relations Confederation (1959), Global Allience for Public Relations and
Communication Management (2000), International Communications Consultancy
Organisation (1986), The International Institute for Quality in Public Relations
(1995) sayılabilir.. ABD’de Public Relations Society of America (1947), İngiltere’de
The Public Relations Consultants Association (1969) ve Institute for Public
Relations (1956), Almanya’da Deutsche Public Relations Gesellschaft (1958) ve
Türkiye’de Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (1978) ulusal düzeyde halkla ilişkiler
mesleğinin standartlarını koruma ve yükseltme yolunda çalışmalarını
sürdürmektedirler.
Yöntem
Bu araştırmada halkla ilişkilerde meslekleşme standartları üzerine yapılmış
en temel çalışma olan Cameron, Sallot ve Lariscy’nin 1996 tarihli “Devoloping
Standarts of Professional Performans in Public Relations,” makalesinden
esinlenilerek yola çıkılmıştır. Cameron, Sallot ve Lariscy halkla ilişkilerin
meslekleşme standatlarını araştırdıkları çalışmalarına öncelikle bir düzine mesleği
inceleyerek başlamışlardır. Ardından Halkla ilişkiler uygulayıcıları ve öğretim
üyelerindne oluşan bir grupla 60 derinlemesine görüşme gerçekleştirmişler; bu
görüşmelerin notlarından yola çıkarak 45 soruluk bir anket oluşturarak ABD’de 251
uygulama gerçekleştirmişlerdir. Anketlerin çözümlemesine dayanarak halkla
ilişkiler mesleğinin akademik ve iş çevrelerinde sekiz ana boyut üstünden
tartışılabieceğini ortaya koymuşlardır. Bu boyutlar teknik beceriler, ücret düzeyleri,
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
69
araştırma yeterliliği, örgütsel konum, etik performans, etiğim, cinsel ve ırksal
ayrımcılık, ve akreditasyondur. Bu araştırma sonucunda halkla ilişkiler mesleğinin
standartları ölçeği Cameron, Sallot ve Lariscy tarafından ortaya konmuştur.
Cameron, Sallot ve Lariscy bu ölçeği geliştirirken bir sosyal psikoloji kuramı olan
toplumsal yansıtma kuramının araştırma yöntemlerinden yararlanmışlardır.1
Joachim Krueger tarafından geliştirilen toplumsal yansıtma kuramına göre
insanlar toplumsal kabul gören davranışları yansıtmaktadırlar (Clement ve Krueger,
2002; Boven ve Loewenstein, 2003: 1160). Bu bakış açısıyla sosyal yansıma teorisi,
toplumsal anlamların paylaşılabilmesi için fikir birliğine varılması koşulunu ileri
sürmektedir (Cronbach, 1955; Park, 2003: 255; Sallot vd., 1998: 19). Toplumsal
yansıtma insanların diğerlerinin kendilerine benzemelerini beklemeye başladıkları
bir süreç ya da süreçler kümesi olarak tanımlanabilir. Ben hakkında yargılar ve grup
hakında yargılar arasındaki ilişki bu fenomeni istatistiksel olarak yakalar. Toplumsal
yansıtmanın işlevsel önemi benmerkezcil olsa da toplumsal dünyaya kolayca
erişilebilen bir pencere sunmasıdır. Kendi eğilimlerini ve tercihlerini veri olarak
kullanarak insanlar diğerlerinin ne olduklarına ve ne yapabileceklerine dair hızlı
tahminlerde bunabilirler. Zihinsel simulasyon ya da sabitlemeye dayanan bir yargı
yöntemi olarak hatasız değilse de genellikle doğru öngörüler sağlar. Öte yandan,
güdüsel bir açıklama yansıtmanın toplumsal ilişkililiğe gereksinim olduğu
durumlarda arttığını öne sürer. Tipik bir toplumsal yansıtma araştırmasında
katılımcılar ait oldukları grup hakında yargılarını bildirirler. Bu gruplar ulus gibi
1
Sallot, Cameron ve Weaver-Lariscy’in 1997 tarihli araştırmaları halkla ilişkilerin meslek standartlarını
akademisyenlerin kanaatlerine bağlı olarak ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Cameron, Sallot ve
Lariscy (1996)’in geliştirdiği, halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeği kullanılarak
akademisyenlerin kendi görüşleriyle diğer akademisyenlerinkileri değerlendirmeleri istenmiş ve
kooryantasyon analizi uygulanmıştır. Araştırma akademisyenlerin uzmanlık boyutundaki standartların
tamamlanmış olduğunda uzlaştıkları ortaya koymuştur. Aynı ekip 1998 tarihli çalışmalarındaysa halkla
ilişkiler akademisyenlerinin ve uygulayıcılarının halkla ilişkiler mesleğinin standartları hakkında ne
düşündüklerini ortaya çıkarmayı amaçlamışlardır. Yine aynı ölçeğin kullanıldığı çalışmada
akademisyenlerin ve uygulayıcıların 28 standart (% 62) üzerinde fikir ayrılığı içerisinde oldukları
saptanmıştır. Kısacası halkla ilişkiler alanında çalışan akademisyenler ile uygulayıcıların meslek
standartları konusunda çok az fikir birliği içerisinde oldukları ortaya çıkmıştır. Cameron, Sallot ve
Lariscy 1996’da geliştirdikleri halkla ilişkiler mesleğinin standartları ölçeği çeşitli araştırmacılar
tarafından farklı bağlamlarda uygulanmıştır. Örneğin Park’ın 2003 tarihli Güney Kore’de kamu
sektöründe ve özel sektörde çalışan halkla ilişkiler uygulayıcılarının meslek standartlarına yönelik
kanaatlerinde farklılıkları konu alan araştırmasında test edilen 40 standardın 12’sinde büyük farklılıklar
görülmüştür. Güney Kore’de özel sektör uygulayıcılarının halkla ilişkileri daha çok bir reklam ve
pazarlama faaliyeti olarak algıladıkları, diğer taraftan kamu çalışanlarının halkla ilişkileri kamuoyu
bilgilendirme modeline uyan bilgilendirme işlevi gören bir faaliyet olarak algıladıkları ortaya çıkmıştır
(Park, 2003).
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
70
M. Umut Tuncer
geniş toplumsal kategoriler olabileceği gibi bir sınıfın öğrencileri gibi dar bir grup
da olabilir.
Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşmesine ve meslek standartlarının
tanımlanmasına yönelik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu araştırmanın amacı halkla
ilişkiler mesleğinin standartları ölçeğini kullanarak, Türkiye’de geçerli halkla
ilişkiler meslek standartlarını ortaya koymaktır. Bu araştımanın sonuçlarına bakarak
halkla ilişkiler mesleğinin eksik standartlarını görmek ve bu standartların
tamamlanmasına yönelik öneriler geliştirmek mümkün olacaktır. Bu amaç
doğrultusunda araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır;
A.S.1 Türkiye’de halkla ilişkiler uygulayıcıları
meslekleşme standartları nasıl algılanmaktadır?
halkla
ilişkilerin
A.S.2 Türkiye’de halkla İlişkiler uygulayıcıları meslektaşlarının algılarını
nasıl değerlendirmektedir?
Araştırma kapsamında anket gönderilenler sadece IMKB Ulusal Pazar
Hisseleri endeksinde işlem gören 198 şirketin2 halkla ilişkiler uygulayıcılarıdır.
Örneklemin bu şekilde sınırlandırılmış olmasının nedeni işe IMKB’de yer alan halka
açık şirketlerin ortam baskısına görece daha fazla maruz kalmalarından dolayı daha
uzmanlaşmış halkla ilişkiler uygulamalarına yönelmeleridir. Gönderilen 198
anketten 88’i kullanılabilir durumda geri dönmüştür. Ancak bu sınırlandırma, aynı
zamanda araştırmanın sınırlılığını da belirlemiş, daha küçük ölçekli şirketlerdeki ve
kamu sektöründeki halkla ilişkiler uygulayıcılarının meslek standartlarının oluşum
sürecindeki olası etkileri araştırmanın dışında kalmıştır.
Toplam 49 sorudan oluşan anket formu iki bölüm olarak tasarlanmıştır.
Birinci bölümde katılımcıların, cinsiyeti, yaşı, görev/unvanı, çalışma süresi ve aylık
kişisel gelirine yönelik 5 soru yer almaktadır. İkinci bölümde ise Cameron, Sallot ve
Lariscy (1996) halkla ilişkilerin profesyonellik standartları ölçeğindeki sorulardan
oluşturulmuştur.3 İkinci bölüm 44 sorudan oluşmakta, tüm sorular için beşli Likert
tipi ölçek, 1 “Kesinlikle Katılmıyorum” u, 5 “Tamamen Katılıyorum”u temsil
etmektedir. Her soru, katılımcıların standartla ilgili görüşlerinin kooryantasyon
2
3
IMKB Ulusal Pazar Hisseleri endeksinde işlem gören 241 şirket bulunmaktadır. Ancak bu şirketlerin
8’i birden fazla hisse tipinde işlem görmektedir. Bu şirketlerin farklı hisse senetleri tek bir şirket olarak
araştırmaya dahil edilmiştir.
Kalan 226 şirketin 28’ inde ise halkla ilişkiler departmanı
bulunmamaktadır.
Cameron, Sallot ve Lariscy (1996) halkla ilişkilerin profesyonellik standartları ölçeğinde 45 soru yer
almaktadır. Ancak “Halkla ilişkiler alanında ırkı ne olursa olsun herkes birbirine yakın ücretlendirilir”
ifadesi araştırmanın Türkiye için bir anlam ifade etmediğinden soru formundan çıkarılmıştır.
Bahar 2011, Sayı:32
71
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
analizini mümkün kılacak şekilde tasarlanmıştır. Bu amaçla her katılımcıdan bu
soruları iki kez cevaplanması istenmiştir. Bir sorunun ilk cevabı katılımcının kişisel
düşüncesidir. Sorunun ikinci cevabında ise katılımcının, meslektaşlarının o soruya
verdiği cevaba ilişkin fikridir. Anket formu halkla ilişkilerin meslekleşme
standartlarını oluşturan 5 meslekleşme boyutunu (uzmanlık, etik, toplumsal fayda,
dernekleşme ve eğitim) içermektedir4. Anket verilerinin analizinde istatistik paket
programı SPSS 11.0 kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeğin güvenirliği
yüksektir (Cronbach α=.86). Ankete katılan halkla ilişkiler uygulayıcılarının 67’si
kadın (%76,14), 21’i erkektir (%23,86), yaş ortalaması 40’tır ve yaş aralıkları 27-64
arasında değişmektedir. Mesleklerinde çalışma sürelerinin ortalaması 11.06 yıldır.
Gelir ortalamaları ise 2558 TL’dir.
Tablo 1. Meslekleşme Standartlarına İlişkin Kanaatlere Yönelik Frekans
Analizi Sonuçları ve Ortalamalar
Ortalama
93,7
2.1
4,2
4.65
1. Halkla ilişkiler uygulayıcısı
örgütün paydaşlarına yanıt
vermesine yardım eder.
92,5
5,4
2,1
4.55
3,1
7,1
4.47
88,2
6,4
5,4
4.41
89,5
3,4
7,1
4.39
5. Etkin bir halkla ilişkiler
departmanı ölçülebilir hedefler
koyar.
89,3
6,8
3.9
4.29
Uz.
Uz.
11. Bir halkla ilişkiler
uygulayıcısının etkinlikleri örgütün
başarısında etkilidir.
8. Uygulayıcı bir karar alırken
durumu ve olası çözümleri analiz
etmelidir.
3. Hakla ilişkiler uygulayıcısının
müşteri tatmini üzerinde güçlü
etkisi vardır.
89,8
T.F.
7. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısı
verimliliğinden kişisel olarak
sorumludur.
Uz.
Uz.
Katılım Oranları (%)
Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum
T.F.
Önermeler
4
Meslekleşme standartları; yöneticilik yetenekleri, uygulamalar öncesi için stratejiler geliştirme, ,
uygulamalar sonrası için araştırmalar, yazma becerileri, grafik becerileri, bütçeleme becerileri,
teknisyenler için maaş, yöneticiler için maaş, amaçlar doğrultusunda halkla ilişkilerin yönetilmesi,
halkla ilişkiler departmanının örgüt içerisindeki konumu, halkla ilişkilerin karar alıcı takımının içinde
yer alması, halkla ilişkilerin nasıl yönetildiği, medya ilişkilerinde etik, paydaş ilişkilerinde etik,
akreditasyon lisans, cinsiyet ayrımcılığı, halkla ilişkilerin müşterilerin bakış açısını savunması alt
boyutlarından oluşmaktadır.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Eğ.
Uzmanlık
T.F.
Uzmanlık
Et.
Uz.
Et.
72
M. Umut Tuncer
29. Mesleki etik kodları
uygulayıcıların topluma karşı daha
sorumlu davranmalarını sağlar.
6. Uygulayıcı örgütün başkanı ile
ya da genel müdürüyle
tereddütsüz, doğrudan ilişki
kurabilmelidir.
30. Kadınların mesleki
ilerlemesinde hiçbir kısıtlama
yoktur.
12. Amaç belirleme ve bu
amaçlara yönelik stratejiler
geliştirme gündelik halkla
ilişkiler uygulamalarında
önemlidir.
14. Alandaki yeni teknolojiler
hakkında bilgilerini yenileyerek
eğitim almak bireyin tercihlerine
bırakılmalıdır.
17. Sezgi halkla ilişkilerde karar
alımının önemli bir parçasıdır.
2. Halkla ilişkiler uygulayıcısının
örgütle kamuları arasında irtibat
sağlama sorumluluğu vardır.
9. Bir halkla ilişkiler departmanı
bir kampanyayı uygulamadan
önce stratejik hedefler ve
amaçlar belirlemelidir.
10. Halkla ilişkiler uygulayıcısı
için araştırma yeteneği çok
önemlidir.
19. Etkin bir halkla ilişkiler
departmanı toplam kalite
yönetimi ya da benzeri
süreçlerden yararlanır.
15. Halkla ilişkiler uygulayıcısı
örgütün üst yönetimine doğrudan
katılmalıdır.
16. Konu izleme ileride örgütü
etkileyebilecek sorunların
belirlenmesine yardım eder.
13. Etkin bir halkla ilişkiler
departmanı hedeflerinin başarısını
ya da başarısızlığını ölçecek
yöntemler oluşturur.
18. Halkla ilişkiler planlaması
çoğu örgüt tarafından
desteklenmektedir.
42. Pazarlama mezunu olmak
halkla ilişkiler için uygun bir
eğitimdir.
Bahar 2011, Sayı:32
87,3
6,7
6,0
4.29
89,6
6,3
4,1
4.24
88,2
3,4
8,4
4.17
86,4
2,5
11,1
4.16
86,1
6,1
7,8
4.13
84,7
5,1
10,2
4.12
85.2
5.6
9,2
4.11
85,2
4,1
10,7
4.04
85,3
5,5
9,2
4.01
78,9
9,0
14,1
3.88
84,7
5,0
10,3
3.86
79,3
6,7
14,0
3.80
82,9
4,0
13,1
3.77
81,2
4,3
14,5
3.73
76,4
6,2
17,4
3.72
73
Uzmanlık
Eğ.
Et.
Eğ.
Uz.
Eğitim
Uz.
Uz.
Eğ.
Uz.
Et.
Tf.
Et.
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
31. Uygulayıcının örgütü bazı
durumlarda kamuylar bilgi
paylaşmamak gerektiğini
düşünebilir.
4. Uygulayıcı sadece işini yapmaz,
aynı zamanda topluma kamu
hizmeti yapar.
32. Halkla ilişkiler alanında
kadın ve erkekler eşit ücret
alırlar.
25. Bir halkla ilişkiler departmanı
gündelik sorunlar ile o kadar
meşguldür ki uzun vadeli stratejik
planlar geliştiremez.
43. Fen-Edebiyat Fakültesi
mezunu olmak halkla ilişkiler
için uygun bir eğitimdir.
21. Daha önce yapılmış
araştırmaları taramak toplum
içerisindeki önemli sorunları
belirlemede yardımcı olur.
22. Yönetim halkla ilişkilerin
rolünü yöneticiden ziyade bir
teknisyen olarak görür.
20. Organizasyon içerisindeki
rolüm yöneticiden ziyade
teknisyendir.
41. Bir uygulayıcı, akademik
eğitim ve/veya mesleki beceriler
ve tekniklerle halkla ilişkiler
eğitimine devam etmelidir.
40. İşletme mezunu olmak halkla
ilişkiler için uygun bir eğitimdir.
23. Kamuoyu araştırmaları
halkla ilişkiler kampanyasının
etkinliğini ölçmek için doğru bir
değerlendirmedir.
38. Hangi üniversiteden mezun
olduğumuz meslek olarak
yaptığımız işin kalitesini etkiler.
33. Bir halkla ilişkiler
uygulayıcısı ne olursa olsun
müşterilerin bakış açısını
savunmalı.
39. Halkla ilişkiler eğitiminin en
önemli yönü yazma becerileridir.
24. Kamuoyu araştırmaları
halkla ilişkiler kampanyalarında
maliyet açısından uygundur.
26. Değerlendirme araştırmaları
çoğu örgüt tarafından
desteklenmektedir.
63,4
6,0
30,6
3.40
70,6
10,0
19,4
3.31
51,4
3,4
45,2
3.25
50,8
7,1
42,1
3.13
49,2
17,3
33,5
3.12
71,8
5,1
23,1
3.04
70,1
5,5
25,4
2.93
71,2
7,2
21,6
2.92
72,2
4,1
23,7
2.81
53,1
4,1
42,8
2.78
50,2
9,2
40,6
2.75
49,6
9,1
41,3
2.74
48,5
11,3
40,2
2.72
50,1
7,2
42,7
2.68
46,7
11,0
42,3
2.56
40,0
22,6
37,4
2.46
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Der.
Et.
Uz.
Der.
Eğ.
Der.
74
M. Umut Tuncer
37. Meslek derneklerinin etik
kurulları etik kodlarını düzgün
bir şekilde uygulatır.
44. Çoğu halkla ilişkiler
uygulayıcısı işletme becerileri ve
teknikleri üzerine formel eğitim
almıştır.
35. Halkla ilişkiler derneklerinin
etik tanımlamaları uygundur.
30,4
19,1
50,5
2.33
38,3
11,0
50,7
2.33
33,1
10,2
56,7
2.22
27. Halkla ilişkilerde
mükemmellik için kamuoyu
araştırması gereklidir.
28. Çoğu örgütte halkla ilişkiler
karar alıcı takımın bir
parçasıdır.
34. Halkla ilişkilerde kadınların
öne çıkması herkes için daha düşük
maaşa neden olur
43,4
10,3
46,3
2.13
24,3
22,2
53,5
2.13
39,7
10,1
50,2
2.11
36. Halkla ilişkiler lisanslı bir
meslek olmalıdır.
48,0
6,1
45,9
1.90
n: 88
Dozier (2005: 360), halkla ilişkiler uygulamalarının kamular hakkında
bilimsel yöntemlerle elde edilmiş bilgilere dayanarak hazırlanmasının,
uygulamaların etkisi açısından önemini vurgulamaktadır. Diğer taraftan Robinson
(1969, akt:Dozier, 2005: 358), ortamın beklentilerini tespit ederken, sezgisel
çözümlemelerin bazen geçerli olabileceğini, ancak alınan kararların güvenilir
araştırma verileri ile desteklenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Çünkü stratejik
halkla ilişkiler uygulamaları paydaşların beklentilerine göre şekillenir (Okura vd.,
2009). Bu nedenle kamuoyu araştırmaları, stratejik bir bakış açısı ile düzenlenmiş
iletişim programlarının temelini oluşturur (Austin ve Pinkleton, 2006: 57). Kamuoyu
araştırmalarına verilen önemi ölçmek amacıyla tasarlanmış 23. “Kamuoyu
araştırmaları halkla ilişkiler kampanyasının etkinliğini ölçmek için doğru bir
değerlendirmedir”, 24. “Kamuoyu araştırmaları halkla ilişkiler kampanyalarında
maliyet açısından uygundur” ve 27. “Halkla ilişkilerde mükemmellik için kamuoyu
araştırması gereklidir”önermelerine yönelik olumsuz kanaatler (2.75, 2.56 ve 2.13)
uygulayıcıların kamuoyu araştırmalarına gereken önemi vermediklerini
göstermektedir. Ayrıca 17. “Sezgi halkla ilişkilerde karar alımının önemli bir
parçasıdır”önermesine yönelik olumlu kanaatler (4.12) uygulayıcıların sezgisel
yöntemlere başvurduğunu göstermektedir. Buna rağmen 10. “Halkla ilişkiler
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
75
uygulayıcısı için araştırma yeteneği çok önemlidir” önermesine yönelik kanaatler
(4.01) olumludur. Uygulayıcılar araştırma yeteneğine sahip olmanın önemli bir
nitelik olduğunu düşünmelerine rağmen araştırmalardan faydalanmayı uygun
görmemektedirler.
Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgüt içerisindeki rolü ve görevlerine yönelik
algıları ölçmeyi amaçlayan önermeler analiz edildiğinde 28. “Çoğu örgütte halkla
ilişkiler karar alıcı takımın bir parçasıdır” önermesine yönelik kanaatler
olumsuzdur (2.13). 22. “Yönetim halkla ilişkilerin rolünü yöneticiden ziyade bir
teknisyen olarak görür” ve 20. “Organizasyon içerisindeki rolüm yöneticiden ziyade
teknisyendir”önermelerine yönelik kanaatler ise netleşmemiştir (2.93 ve 2.92).
Diğer taraftan halkla ilişkiler uygulayıcısının yönetsel konumunun ne olması
gerektiğini sorgulayan, 15. “Halkla ilişkiler uygulayıcısı örgütün üst yönetimine
doğrudan katılmalıdır” ve 6. “Uygulayıcı örgütün başkanı ile ya da genel müdürüyle
tereddütsüz, doğrudan ilişki kurabilmelidir” önermelerine yönelik kanaatler ise
olumludur (3.86 ve 4.24).
Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgüt içerisindeki rolü, halkla ilişkiler
uygulamaları üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir (Bowen, 2004: 3). Broom
(1982) ve Dozier’in (1984) çalışmalarından bu yana halkla ilişkiler literatüründe
genel olarak kabul edilen iki rol bulunmaktadır (Steyn vd., 2001: 5). Bu roller
uygulayıcın yönetici ve teknisyen rolüdür. Yönetici rolünde uygulayıcı departman
özerkliğine sahiptir ve karar kademelerine ulaşarak örgütün üst yönetiminde yer alır
ve CEO ya da genel müdür ile doğrudan ilişki kurabilir. Böylece stratejik halkla
ilişkiler uygulamalarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu güce kavuşabilir.
Ancak sonuçlardan uygulayıcıların büyük oranda, örgüt içerisinde yöneticiden
ziyade teknisyen olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durum stratejik halkla ilişkiler
uygulamalarının önünde engel oluşturmaktadır. Sonuç olarak halkla ilişkiler örgüt
içerisinde teknik bir işlev olarak konumlanmaktadır.
Meslekleşme standartlarından etik boyutunda yer alan 29. “Mesleki etik
kodları uygulayıcıların topluma karşı daha sorumlu davranmalarını sağlar”
önermesine kanaatler olumludur (4.29). Gower (2003)’ın da belirttiği gibi meslek
etiğinin içselleştirilmesi uygulamaların toplumsal faydasını arttırmaktadır. Diğer
taraftan 35. “Halkla ilişkiler derneklerinin etik tanımlamaları uygundur” (2.22) ve
37. “Meslek derneklerinin etik kurulları etik kodlarını düzgün bir şekilde uygulatır”
(2.33) önermelerine yönelik olumsuz kanaatler, dernekleşme boyutundaki
standartların eksikliğini ortaya koymaktadır. Diğer bir ifade ile bu bulgu, derneklerin
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
76
M. Umut Tuncer
etik kodlarını tanımlamalarının uygulayıcılar tarafından uygun bulunmadığını ve
derneklerin etik kodlarını uygulatmada başarılı olamadıklarını işaret etmektedir.
Halkla ilişkiler uygulamalarının stratejik hedefleri ve amaçları
bulundurmasına ilişkin kanaatleri ölçmek için tasarlanan 5. “Etkin bir halkla ilişkiler
departmanı ölçülebilir hedefler koyar”, 9. “Bir halkla ilişkiler departmanı bir
kampanyayı uygulamadan önce stratejik hedefler ve amaçlar belirlemelidir” ve 12.
“Amaç belirleme ve bu amaçlara yönelik stratejiler geliştirme gündelik halkla
ilişkiler uygulamalarında önemlidir” önermelerine yönelik kanaatler olumludur
(4.29, 4.04, 4.16). Bu bulgulara göre uygulayıcılar, uygulama öncesinde amaçların
ve stratejik hedeflerin belirlenmesine önem vermektedir. Bu durum uygulamaların
temelinin stratejik hedeflere ve amaçlara odaklandığını göstermektedir. Ancak
önceki önermelerde saptanan bulgulara göre uygulayıcılar karar verme süreçlerine
dahil olamamaktadırlar. Bu da Grunig’in (2005) halkla ilişkilerin stratejik
yönetimini, halkla ilişkilerin kendi programlarını stratejik olarak yönetmesi ve
baskın koalisyonda yer alması olarak iki yönelim ile açıkladığı durumda,
Türkiye’deki uygulayıcıların yalnızca programlarını stratejik olarak yönettiğini
göstermektedir. Ancak bu yönüyle örgütün stratejik hedeflerine iletişim hedeflerini
eklemleyemeyen uygulayıcılar halkla ilişkileri, Bell ve Bell’in (1976) amaçsız
halkla ilişkiler olarak tanımladığı el yordamıyla gerçekleştirilen ve araştırmasız bir
yaklaşıma dayanan gündelik etkinliklerle yürütmektedir.
Uygulayıcıların 32. “Halkla ilişkiler alanında kadın ve erkekler eşit ücret
alırlar” önermesine yönelik kanaatleri net değildir (3.25). Diğer taraftan 30.
“Kadınların mesleki ilerlemesinde hiçbir kısıtlama yoktur” önermesine yönelik
kanaatleri olumlu (4.17), 34. “Halkla ilişkilerde kadınların öne çıkması herkes için
daha düşük maaşa neden olur” önermesine yönelik kanaatleri ise olumsuzdur (2.11).
Bu sonuçlardan Türkiye’de halkla ilişkiler mesleği için cinsiyet ayrımcılığının
bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Halkla ilişkiler mesleğinin toplumsal fayda boyutunda yer alan 1. “Halkla
ilişkiler uygulayıcısı örgütün paydaşlarına yanıt vermesine yardım eder” ve 2.
“Halkla ilişkiler uygulayıcısının örgütle kamuları arasında irtibat sağlama
sorumluluğu vardır” önermeleri, uygulayıcının örgüt ile paydaşları arasında iletişim
kurulması işlevini yerine getirmesi ile ilgilidir. Araştırma katılımcıları bu
önermelere yönelik kanaatleri olumludur (4.55 ve 4.11). Grunig ve Hunt (1984)’ında
ifade ettiği gibi örgüt ile paydaşları arasındaki ilişkinin dengeli olması için öncelikle
örgüt ile paydaşları arasında diyalog sağlamak gerekmektedir. Böylece iki grubun
birbirlerini anlaması mümkün hale gelir. Örgüt adına bu diyalogu sağlayan halkla
Bahar 2011, Sayı:32
77
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
ilişkiler uygulayıcılarının, mesleğin toplumsal faydası ile ilişkili bu önermelere
yönelik kanaatlerin olumlu olması anlamlıdır.
Tablo 2. Meslek Boyutlarının Ortalaması
Toplumsal
Fayda
Uzmanlık
Meslek
Etiği
Meslek
Eğitimi
Dernekleş
me
Ort.
4.35
3.56
3.32
2.76
2.15
S.S.
.77
.83
.71
1.01
.68
Cronbach α
0.83
0.69
0.76
0.85
0.90
Araştırma genel olarak değerlendirildiğinde, araştrımanın “Türkiye’de halkla
ilişkiler uygulayıcıları halkla ilişkilerin meslekleşme standartları nasıl
algılanmaktadır?” sorusuna yönelik bulgular şu şekildedir: Halkla ilişkilerin
meslekleşme unsurlarından toplumsal fayda boyutundaki standartların (4.35)
tamamlanmış olduğu, uzmanlıktaysa büyük ölçüde tamlanmış olduğu (3.89), ancak
meslek etiği (3.32) ve meslek eğitimi (2.76) standartlarına yönelik kanaatlerin
oturmamış olduğu, bu boyutlarda grup normunun yerleşmesini sağlayacak zeminin
oluşmadığı görülmektedir. Son olarak, dernekleşme (2.15) standardına yönelik
kanaatlerin ise olumsuzda birleştiği dikakti çekmektedir. Dernekleşme boyutundaki
eksiklik halkla ilişkiler derneklerinin üye sayılarının azlığı ile açıklanabilir
Türkiye’de bulunan halkla ilişkiler derneklerinin günümüz itibari ile tamamının üye
sayısı 800 civarındadır.
Halkla ilişkiler meslek standartlarının eğitim boyutundaki eksikliğinin
nedenleri araştırıldığında Türkiye’de yapılmış yakın zamanlı çalışmalar aydınlatıcı
olmaktadır. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü tarafından yapılan kamu
sektöründe çalışan halkla ilişkiler uygulayıcılarına yönelik araştırmada
uygulayıcıların yalnızca %13,7’sinin iletişim fakültesi mezunu olduğu
görülmektedir (Ertekin, 2000: 92). Okay ve Okay’ın (2005) Halkla İlişkiler Derneği
üyelerine yönelik araştırmalarında ise HİD üyelerinin yalnızca %40’ının iletişim
fakültesi mezunu oldukları görülmektedir. Kesgin (2006) tarafından Antalya’da 4 ve
5 yıldızlı otel işletmelerindeki halkla ilişkiler uygulayıcılarına yönelik
gerçekleştirilen bir başka araştırmada da uygulayıcıların yalnızca %6,1’inin iletişim
fakültesi mezunu olduğu görülmektedir. Bu araştırmaların bulgularında da
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
78
M. Umut Tuncer
saptandığı gibi mevcut durumda uygulayıcılar farklı alanlardan mezun olmuşlardır.
Bu durum meslek eğitimine verdikleri önemin az olmasının nedenini açıklamaktadır.
Literatür değerlendirilmesinde de belirtildiği gibi meslek eğitimi ile etik değerler
içselleştirilirken meslek dernekleri, etik değerlerin uygulamalara yansımasında
önemli rol üstlenmektedir. Ayrıca halkla ilişkiler uygulayıcısı ihtiyaç duyduğu
uzmanlığı ancak kurumsallaşmış meslek eğitimi ile elde edebilir. Dolayısıyla bir
meslek boyutunun eksikliği bir diğer meslek boyutunu olumsuz yönde
etkilemektedir. Ayrıca, dernekleşme ve eğitim boyutlarındaki standartların eksikliği,
meslek etiği ve uzmanlık boyutundaki standartlara yönelik net bir kanaatin
oluşmamasında etkilidir.
Tablo 3. Bireysel Yargılarla Grup Yargılarına Dair Algıların
Karşılaştırılması
Önermeler
Et.
Eğitim
Der.
Eğ.
Der.
35. Halkla ilişkiler derneklerinin etik
tanımlamaları uygundur.
37. Meslek derneklerinin etik
kurulları etik kodlarını düzgün bir
şekilde uygulatır.
44. Çoğu halkla ilişkiler uygulayıcısı
işletme becerileri ve teknikleri üzerine
formel eğitim almıştır.
36. Halkla ilişkiler lisanslı bir
meslek olmalıdır.
38. Hangi üniversiteden mezun
olduğumuz meslek olarak yaptığımız
işin kalitesini etkiler.
41. Bir uygulayıcı, akademik eğitim
ve/veya mesleki beceriler ve
tekniklerle halkla ilişkiler eğitimine
devam etmelidir.
34. Halkla ilişkilerde kadınların öne
çıkması herkes için daha düşük maaşa
neden olur.
Bahar 2011, Sayı:32
Bireysel
Cevapların
Ortalaması
Meslektaşlarının
Fikirlerini
Değerlendirmeleri
t
Değeri
2.22
4.13
17.6*
2.33
4.01
13.9*
2.33
3.88
13.2*
1.90
2.94
11.2*
2.74
3.80
10.4*
2.81
3.70
9.9*
2.11
3.07
9.6*
Uzmanlık
Uzmanlık
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
23. Kamuoyu araştırmaları halkla
ilişkiler kampanyasının etkinliğini
ölçmek için doğru bir
değerlendirmedir.
28. Çoğu örgütte halkla ilişkiler karar
alıcı takımın bir parçasıdır.
22. Yönetim halkla ilişkilerin
rolünü yöneticiden ziyade bir
teknisyen olarak görür.
24. Kamuoyu araştırmaları halkla
ilişkiler kampanyalarında maliyet
açısından uygundur.
79
2.75
3.66
9.4*
2.13
2.96
8.8*
2.93
2.01
-8.7*
2.56
3.39
7.9*
20. Organizasyon içerisindeki
rolüm yöneticiden ziyade
teknisyendir.
2.92
2.25
-7.1*
11. Bir halkla ilişkiler uygulayıcısının
etkinlikleri örgütün başarısında
etkilidir.
4.47
3.73
-6.8*
N: 88
*t-testi için p<.05
Araştımanın “Türkiye’de halkla İlişkiler uygulayıcıları meslektaşlarının
algılarını nasıl değerlendirmektedir?” sorusuna yönelik bulgular ise şu şekildedir:
Daha öncede ifade edildiği gibi, toplumsal yansıtma kuramına göre insanlar
toplumsal kabul gören davranışları yansıtmaktadırlar (Boven ve Loewenstein, 2003:
1160). Uygulayıcıların meslektaşlarının kanaatlerine dair değerlendirmeleriyle kendi
kanaatleri
karşılaştırıldığında
44
önermenin
sadece
13’ünü
doğru
değerlendiremedikleri görülmüştür. Bu da bize uygulayıcılar arasında halkla
ilişkiler meslek standartları üzerinde %60.5 oranında uzlaşı (consensus) olduğunu
göstermektedir. Fikir ayrılığının bulunduğu önermeler meslek standartlarının eksik
boyutları olan dernekleşme ve eğitim boyutları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Mevcut
durum halkla ilişkiler meslek standartlarının bütünüyle kabul görebilmesi açısından
yine de cesaret vericidir. Dernekleşme ve eğitim boyutundaki standartların
tamamlanması ile meslek standartları konusunda uygulayıcılar grubu içinde fikir
birliği sağlanması mümkün görülmektedir.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
80
M. Umut Tuncer
SONUÇ
Meslek sosyolojisi üzerine yapılan derinlemesine incelemede bir işin meslek
olarak kabul görebilmesi için beş unsura ihtiyaç duyacağı görülmüştür. Bu unsurlar
toplumsal fayda, uzmanlaşma, meslek eğitimi, meslek etiği ve dernekleşmedir
(Gordon, 1950; Caplow, 1954; Milerson, 1964; Wilensky, 1964; Nelson, 1994). Bir
uğraşın meslek olarak kabul edilmesi ancak bu unsurlara sahip olması ile mümkün
olacaktır. Dolayısıyla herhangi bir meslek için olduğu gibi halkla ilişkilerinde bir
meslek olarak kabul edilip edilemeyeceğini bu unsurlar çerçevesinde
değerlendirmek şarttır. Halkla ilişkiler meslekleşme boyutları üzerinden
değerlendirildiğinde bir meslek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir mesleğin uygulama standartları, o mesleğin tam olarak gerçekleştirdiği
işlevi, gerçekleştirilme şeklini ve kullandığı yöntemleri açıklamaktadır. Her
meslekte olduğu gibi halkla ilişkilerin de meslekleşme standartları bulunmaktadır ve
bu standartlar uygulamaların doğasını anlaşılır kılmaktadır. Bir mesleğin
standartlarını ortaya çıkarabilmek için o mesleği uygulayanların kanaatlerinin
değerlendirilmesi gereklidir. Çünkü uygulayıcılar uygulamalarıyla mesleğin mevcut
durumunu belirlerler.
Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarını ortaya çıkartarak
Türkiye’de halkla ilişkiler uygulamalarının gerçekleştirdiği işlevleri, gerçekleştirme
şeklini ve kullandığı yöntemleri açıklamak mümkün olacaktır. Bu nedenle bu
araştırmanın temel amacı Türkiye’de halkla ilişkilerin meslekleşme standartlarını
halkla ilişkiler uygulayıcılarının kanaatlerine bağlı olarak ortaya çıkarmak olarak
belirlenmiştir.
Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de halkla ilişkiler mesleğinin
standartları özellikle meslek eğitimi ve dernekleşme boyutlarında eksik, uzmanlık ve
meslek etiği boyutlarında ise yetersizdir. Meslek eğitimi boyutunda standartların
eksik olmasının temel nedeni, mevcut durumda uygulayıcının gerçekleştirdiği işin,
derinlemesine bir uzmanlık gerektirmemesi ile ilişkilidir. Uygulamalar stratejik
halkla ilişkiler uygulamalarına dönüştüğünde uygulayıcının sahip olması gereken
uzmanlıklar artacak ve karmaşıklaşacak, bu durum ihtiyaç duyulan uzmanlığın
ancak formel eğitim ile elde edilmesini zorunlu kılacaktır. Grunig ve Hunt ’ın da
(1984: 46) belirttiği gibi, bir işin uygulayıcılarının büyük çoğunluğu ancak uzman
olarak nitelendirildiği zaman o iş, bir meslek olarak ortaya çıkar. Dernekleşme
boyutundaki eksiklik diğer boyutlardaki eksiklikleri önemli oranda etkilemektedir.
Çünkü meslek dernekleri çalışmaları ile meslek etiğinin içselleştirilmesinde kilit rol
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
81
oynar. Aynı zamanda meslek eğitimini teşvik eder ve zaman zaman meslek
eğitiminin sağlayıcısı olur. Meslek eğitimi ve dernekleşme boyutlarındaki eksikliğe
rağmen, meslekleşme standartları açısından halkla ilişkiler mesleğinin Türkiye’deki
durumu umut vaat etmektedir. Ayrıca toplumsal fayda boyutundaki standartlar
bütünüyle tamamlanmaya çok yakındır ve bu durum uygulamaların iki yönlü
simetrik modele yaklaştığının göstergesi olarak kabul edilebilir. Toplumsal fayda ve
uzmanlık boyutlarındaki standartların tamamlanması diğer boyutlardaki standartların
tamamlanmasında önemli bir rol oynayacaklardır. Diğer yandan uygulayıcıların
meslektaşlarının algılarını değerlendirmede kısmen başarılı oldukları görülmektedir.
Ancak değerlendirmede %39.5 oranındaki başarısızlığın, standartlarında eksiklik
olan boyutlar üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Standartları tamamlanmaya yakın
boyutlarda ise, fikir ayrılıklarının ortadan kalktığı, diğer bir ifade ile uzlaşı
durumunun bulunduğu görülmektedir. Bu durum gelecek için umut vericidir.
Standartların tamamlanması ile birlikte grup içerisinde fikir birliğinin sağlanması
mümkün görülmektedir.
Son olarak araştırmanın Türkiye’de ilk kez yapılmış olması ve araştırma
evreninin sadece İMKB endekslerinde işlem gören şirketlerin uygulayıcılardan
seçilmesi bulguların genelleştirilmesine engeldir. İMKB şirketleri yasal
düzenlemelerle
ve
yönetmeliklerle
paydaş
ilişklilerini
geliştirmeye
yönlendirilmişlerdir. Dolayısıyla bu şirketlerin halkla ilişkiler uygulayıcıları alanının
en iyi uygulayıcıları arasındadır. Dolayısıyla onların görüşlerinin genellenemeyecek
olması araştırmanın sınırlılığıdır.
Benzer araştırmalara ilişkin bulgular çoğaldıkça halkla ilişkilerin meslek
standartları daha anlaşılır hale gelecektir. Öte yandan bu araştırmanın örnekleminin
İMKB endeksinde yer alan şirketlerin dışında genişletilmesi ve bulguların bu
araştırmanın bulguları ile karşılaştırılması alandaki literatüre katkı sağlayacaktır.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
82
M. Umut Tuncer
KAYNAKÇA
Austin, E W ve Pinkleton, B E, (2006) Strategic Public Relations Management:
Planning and Managing Efective Communication Programs, Lawrence
Erlbaum Associates, Publishers, London.
Aydın, İ P (2002) Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, Ankara: Pegem Yayıncılık.
Barber, B (1996) Meslekler Sosyolojisinde Bazı Sorunlar, Zafer Cirhinlioğlu (Der.),
Meslekler ve Sosyoloji, Ankara: Gündoğdu Yayınları.
Blewett, S (1994) Poetry and Public Relations: Reality in a Waterball of Glass,
Journalism Educator, s.39-46.
Boven, L V ve Loewenstein, G (2003) Social Projection of Transient Drive States,
Society for Personality And Social Psyhology, 29, s.1159-1168.
Bowen, S A (2007) Ethics and Public Relations, Institute for Public Relations,
http://www.instituteforpr.org/essential_knowledge/detail/ethics_and_public
_relations (Erişim: 01 Mart 2011).
Bowen, S A (2004) Organizational Factors Encouranging Ethical Decision
Making: an Exploration into The Case of An Exemplar, Journal of Business
Ethics, 52, s.311-324.
Brom, G M (1982) A Comparison of Sex Roles in Public Relations, Public Relations
Review, 8, s.17-22.
Brown, B J ve Clow, J E (2008) Introduction to Business, Glencoe/McGraw-Hill,
USA.
Cameron, T G, Sallot, M L ve Lariscy, R A W (1996) Devoloping Standarts of
Professional Performans in Public Relations, Public Relation Review, 22,
s.43-61.
Caplow, T (1954) The Sociology of Work, Minneapolis: University of Minnesota,
http://www.questia.com (Erişim: 13 Temmuz 2009).
Carl, L M (1982) Pr and Creativity, Journalism Educator, 37, s.6-8.
Clement, R W ve Krueger J (2002) Social categorization moderates social
projection, Journal of Experimental Social Psychology, 38, s.219-231.
Conarroe, R R (1967) How to Plan and Organize a Public Relations Program, The
Public Relations Quarterly, s.24-30.
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
83
Cronbach, L J (1955) Processes Affecting Scores on “Understanding Others” and
“Assumed Similarity”, Psychological Bulletin, 52, s.177-193.
Cutlip, S, Center, A ve Brom, G (1985) Effective Public Relations, New Jersey:
Prentice Hall.
Dozier, D M (1984) Program Evaluation and Roles of Public Relations
Proctitioners, Public Relations Review, 10, s.13-21.
Dozier, D M (2005) İletişim ve Halkla İlişkiler Uygulayıcılarının Örgütsel Rolleri,
içinde: Grunig, J., E., Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde
Mükemmellik, E. Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın.
Durkheim, E (2006a) Sosyoloji Dersleri, A. Berkay (Çev.), İstanbul: İletişim
Yayınları.
Durkheim, E (2006b) Toplumsal İşbölümü, Ö. Ozankaya (Çev.), İstanbul: Cem
Yayınevi.
Ertekin, Y (2000) Halkla İlişkiler, Ankara: Yargı Yayınları.
Giddens, A (2005) Sosyoloji, H. Özel ve C. Güzel (Çev.), Ankara: Ayraç Yayınevi.
Gordon, I A ve Howel, J E (1950) Higer Education in Business, New York:
Colombia, University Press.
Gower, K K (2003) Legal And Ethical Restraints on Public Relations, Waveland
Press, Prospect Heights
Grieve, P A (2005) The Professionalization of The “Shoe Clerk”, Journal of The
Royal Statistical Society, 168, s.1-16.
Grunig, E J (2005) Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetiminde Mükemmellik, E.
Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın.
Grunig, E J ve Hunt T (1984) Managing Public Relations, NY Hold, Newyork.
Karadjov, C, Kim, Y ve Karavasilev, L (1999) There's Something About The Pr:
Influence of Positive and Normative Models of Public Relations on Job
Satisfaction Among Bulgarian Practitioners, AEJMC Conference Papers.
Kesgin, D D (2006) Halkla İlişkiler Mesleği Profili: Antalya’da 4 ve 5 Yıldızlı Otel
İşletmelerindeki Halkla İlişkiler Uygulamacılayına Yönelik Bir Araştırma,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Antalya.
Lesly, P (1966) Real Creativity in Public Relations, Public Relations Quarterly, 10,
s.8.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
84
M. Umut Tuncer
McCleneghan, J S (2007) The PR Counselor vs. PR Executive: What Skill Sets
Divide Them?, Public Relations Quarterly, 52, s.15-17.
Milerson, G (1964) The Qualifying Associations: A Study in Professionalization,
London.
Okay, A ve Okay, A (2005) Halkla İlişkiler Kavram Strateji ve Uygulamaları,
İstanbul: Der Yayınları.
Okura, M, Dozier, D, Sha, B ve Hofstetter C R (2009) Use of Scanning Research in
Decision Making: An Examination of the Environmentel Imperative and
Power-Control Perspective, Journal of Public Relations Research, 21, s.5170.
Park, J (2003) Discrepancy Between Korean Goverment ond Corporate
Practitioners Regarding Professional Standards in Public Relations: A CoOrientation Approach, Journal Of Public Relations Research, 15, s.249275.
Robinson, E J (1969) Public Relations and Survey Research, New York: Meredith,
akt: Dozier, D M (2005) İletişim ve Halkla İlişkiler Uygulayıcılarının
Örgütsel Rolleri, içinde: Grunig, J., E., Halkla İlişkiler ve İletişim
Yönetiminde Mükemmellik, E. Özsayar (Çev.), İstanbul: Rota Yayın.
Sallot, M L, Cameron, T G, Lariscy, R A (1997) Professional Standards in Public
Relations: A Survey of Educators, Public Relations Review, 23, s.197-216.
Sallot, L M, Cameron, G ve Lariscy, R A (1998) PR Educators and Practitioners
Identify Professional Standards, Journalism and Mass Communication
Educator, 53, s:19-30.
Schlagheck, C ve Hendrix, L (1996) How to Build Basic Writing Skills Within the
Public Relations Course, Public Relations Quartely, s.25-29.
Seib, P ve Fitzpatrick, K (1995) Public Relations Ethics, Harcourt Brace, Fort
Worth, TX.
Stacks, D, Botan, C ve Turk, V J (1999) Perceptions of Public Relations Education,
Public Relations Review, 25, s.9-28.
Steyn B, Grobler A ve Green M L (2001) Strategic management roles of the
corporate communication function: Are they being played in government
departments in South Africa?, 8. Uluslararası Halkla İlişkiler Araştırmaları
Sempozyumu, Slovenya.
Bahar 2011, Sayı:32
Halkla İlişkilerde Meslek Standartları: Uygulayıcılara Yönelik Bir Araştırma
85
Theaker, A (2005) The Handbook of Public Relations, New York: Routledge.
Tuncer, U M (2010) Türkiye’deki Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Üyelerinin
Genel Profili, Uluslararası Halkla İlişkiler Kongresi, Kıbrıs.
Weber, M (1995) Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı, Ö. Ozankaya
(Çev.), Ankara: İmge Kitapevi.
Wilensky, L H (1964) The Professionalization of Evetyone?, The American Journal
Of Sociology, 70, s.137-158, The University Of Chicago Press.
http://www.ipra.org/detail.asp?articleid=25 (Erişim: 14 Mayıs 2010).
http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=11 (Erişim: 14 Mayıs 2010).
http://www.tuhid.org/tr/icerik.php?kid=10 (Erişim: 14 Mayıs 2010).
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
86
M. Umut Tuncer
Boş Sayfa
Bahar 2011, Sayı:32