IBM System z üzerinde Enterprise Linux Birleştirmesi ve

Transkript

IBM System z üzerinde Enterprise Linux Birleştirmesi ve
TEKNİK BELGE
IBM System z üzerinde Enterprise Linux Birleştirmesi ve İyileştirmesi
Sponsor: IBM
Jean S. Bozman
Nisan 2012
YÖNETİCİ ÖZETİ
Linux’un son 15 yılda önemli ilerleme kaydettiği çok açıktır. Küçük web sunucuları
sistemi olarak başlayan Linux, günümüzde sosyal medyada, Web hizmetinde ve bulut
bilgi işlemde çok çeşitli yeni iş yüklerini desteklemek ve kurumsal ve teknik iş yüklerini
çalıştırmak için çeşitli donanım platformlarına yayılmaktadır.
Aslında Linux dünya çapında milyonlarca sunucu biriminde çalışmakta ve yıllık sunucu
satışlarında 4 milyar ABD dolarını aşan getiri sağlamaktadır. İş yüklerini daha güçlü
sistemlerde
birleştirme,
operasyonel
maliyetleri
azaltma,
ölçeklenebilirliği,
kullanılabilirliği ve güvenilirliği artırma için fırsat yaratmaktadır.
Bununla birlikte birkaç nitelikli değişiklik de gerçekleşmektedir:

Enterprise Linux, BT ve Web altyapısı ve uygulama geliştirme iş yüklerinin yanı
sıra zorlu kurumsal uygulamaları da çalıştırmaktadır.

Linux, kümelerde yatay ölçekleme yapılandırmalarından başlayıp orta ölçekli ve
high-end sunucu sistemlerine ulaşarak en üst düzeyde ölçeklenebilir ve güvenilir
sistemlere doğru yönelmektedir.

Linux, kurumsal ağ üzerinde dağıtılmış diğer donanım platformlarından geçiş
yapan merkezi konumdaki bilgisayarlarda bulunan iş yüklerini destekleyen, iş yükü
birleştirme platformudur.

Linux, BT becerilerinin çok sayıda donanım sunucusunun devreye alımında
paylaşılmasını sağlayarak, ölçeklenebilir SMP sunucularında çalıştırılan Unix
programlama profillerinin ve özelliklerinin çoğunu paylaşmaktadır.
Bu belgede sevkiyatı yapılmakta olan yeni System z sunucularının %30’undan
fazlasında devreye alınan IBM System z ana bilgisayarı üzerindeki Linux ortamı ve
Linux’u destekleyen Integrated Facility for Linux (IFL) özel işlemcileri açıklanmaktadır.
System z’de çalıştırılan bu Linux birleşimde, platformun donanım ve yazılım özellikleri
ve sanallaştırma desteği, BT iyileştirmesi, bulut bilgi işlem ve Büyük Hacimli Veriler yer
alır. Hepsi bir arada düşünüldüğünde, System z üzerindeki Linux ortamının bu
bileşenleri, müşterilerin geniş bir yelpazedeki çeşitli gereksinimlerine yanıt verir. İş
açısından bakıldığında ise kurumsal ağ genelinde devreye alınan çok sayıda Linux
sistemini desteklemeye ilişkin operasyonel maliyetleri ele alan iş yükü birleştirmesine
yönelik yeni bir yöntem sağlar.
DURUMA GENEL BAKIŞ
Linux ekosistemi, 1990’ların sonlarında geleneksel kurumsal veri merkezlerinde yarattığı
ilk etkiden bu yana büyümekte ve genişlemektedir. Linux iş yükleri “ekosistemi”, iş
zekasını (BI) kapsayan analitik yazılımı, karar desteği ürünleri, veritabanı ürünleri, MİY,
ERP (kurumsal kaynak planlaması), Web hizmeti ve yüksek performanslı bilgi işlem
(HPC) alanlarına yayılarak da bu süre zarfında genişlemiştir. Şekil 1’de, yazılım ürünleri
yelpazesi ve 2015 yılına kadar IDC’nin bu konuda beklediği büyüme grafiği
gösterilmektedir.
ŞEKİL 1
Linux’un Geniş Kapsamı
Şekil 2’de de görüldüğü gibi Linux, finansal hizmetler, kamu sektörü, sigortacılık, sağlık
hizmetleri, üretim, perakendecilik, telekomünikasyon ve ulaştırmanın da aralarında
bulunduğu yirmiyi aşkın pazara etki etmiştir. İster finansal pazar dinamiklerinin Monte
Carlo simülasyonlarını çalıştırıyor olsun ister ticari sistemlerde kurumsal veritabanı
görüntülerini destekliyor olsun Linux, pek çok müşteri uygulamasının artmasını sağlamış
ve kurumsal bilgi işlem alanında satılan bağımsız yazılım satıcısı (ISV) uygulamaları
portföyüne katkıda bulunmuştur.
2
#234172
©2012 IDC
ŞEKİL 2
3
#234172
©2012 IDC
Linux, iş yükü iyileştirmesini etkinleştiren bir faktör de olmuştur: Son yıllarda ayrı ayrı pek
çok dikey pazarda geliştirilen binlerce özel uygulamayı ve Linux on System z’nin IFL özel
işlemcilerini çalıştırmak üzere sertifika almış olan 3.000’i aşkın bağımsız yazılım satıcısı
uygulamasını barındırabilir. Bağımsız yazılım satıcısı ürünleri, yüksek performanslı bilgi
işlem için teknik ve bilimsel uygulamalarla karar desteği ve iş zekası için analitik
uygulamalarının yanı sıra çeşitli ticari uygulamaları ve veritabanlarını da içerir. Müşteriler
IFL’de Linux işletim sistemini çalıştırarak System z içindeki diğer işlemcilerde aynı
uygulamaların ve veritabanlarının çalıştırılmasıyla karşılaştırıldığında yazılım lisansı
maliyetlerini azaltabilirler; bu da System z üzerinde Linux iş yükü birleştirmesini avantajlı
kılan bir diğer unsurdur.
Günümüzde uçtan uca iş yükleri pek çok bilgi işlem katmanından yararlanır. Web hizmeti
katmanları uygulamalara hizmet veren katmanlara istekler gönderir ve uygulama
sunucuları pek çok iş yükünden genellikle daha yüksek düzeyde ölçeklenebilir ve
güvenilirlik özelliğine sahip olan veritabanı hizmeti katmanlarına erişir. Uygulamanın
genelindeki herhangi bir kesinti tüm kuruluşta dalgalanma etkisi oluşturacağından ve bu
da pek çok son kullanıcı için iş sürekliliğinde kesintiyle sonuçlanacağından merkezi
konumdaki sistemler bu uçtan uca iş yüklerinin artan önemini yeniden kabul etmektedir.
IBM System z Üzerinde Linux
Kullanılabilirlik, güvenilirlik, ölçeklenebilirlik, güvenlik ve sistem genelinde erken
sanallaştırma desteği gibi özellikleriyle bilinen IBM System z bilgi işlem ortamı, 40 yıldan
uzun bir süredir veri merkezinin ana dayanak noktası konumundadır. Ancak bu BT
ortamında programlama ve işletim söz konusu olduğunda yeni nesil programcı ve sistem
yöneticileri, Linux ve Java gibi daha yeni teknolojilerde olduğu kadar bu yazılımın
özelliklerine aşina değildir.
Dünya genelinde en fazla ana bilgisayar sistemi sevkiyatı yapan IBM, bu zorlukları iki
şekilde ele almaktadır: ana bilgisayar, ana bilgisayarın işletim sistemleri, yazılım araçları
ve uygulama yazılımlarıyla ilgili eğitim sağlayarak ve müşteri tesislerinin yaygın olarak
kullanılabilir Linux becerilerinden yararlanmasını sağlayarak diğer platformlar için
kullanılabilen aynı Linux dağıtımlarıyla bir Linux ortamında yeni uygulama portföyünü ve
iş yüklerini barındırarak.
Linux, aynı anda Linux’un birden çok kopyasını ya da görüntüsünü barındıran z/OS ve
z/VM sanallaştırma yazılımlarının yanı sıra IBM System z’nin önde gelen yazılım
sistemlerinden biri haline gelmiştir. Yan yana çalışan Linux görüntülerinin sayısı,
yüzlerce ayrı Linux eşgörünümüne kadar çıkabilir. Bu da aynı iş yükü toplamlarını aksi
durumda düzinelerce, hatta yüzlerce küçük Linux sunucusunda çalıştıracak şirketlerin BT
ekonomisini geliştirmelerine yardımcı olacak büyük ölçekli birleştirme olanağı sağlar.
Günümüzde System z üzerinde Linux kullanımı çok yaygındır. Tüm yeni System z
birimlerinin yaklaşık %30’u Linux ile birlikte gönderilir ve önde gelen System z
müşterilerinin yüzde 60’ından fazlası System z sunucularında Linux kullanmaktadır.
4
#234172
©2012 IDC
Kurumsal Sunucular Üzerinde Linux İş Yükleri
Her yıl dünya genelinde sevkiyatı yapılan Linux sunucuları sayısıyla ölçüldüğü gibi
çoğu Linux eşgörünümü x86 sunucusunda çalışır; öte yandan en zorlu Linux iş
yüklerinin çoğunun da orta ölçekli ve high-end sunucularda (ölçeklenebilir RISC ve
EPIC sunucuları ve IBM System z sunucuları dahil) çalıştırıldığı da açıktır.
Şekil 3’te gösterildiği gibi bu high-end sunucularda çalıştırılan iş yükü tipleri (IDC’nin iş
yükü sınıflandırmasıyla tanımlandığı şekilde) iş süreçleri (örneğin, ERP, MİY gibi
kurumsal uygulamalar ve OLTP); karar desteği (iş analizi ve iş zekası) ve işbirliği iş
yüklerini (kurumsal e-posta ve grup yazılımı) içerir. IDC, bu üretim sistemlerinde
veritabanlarının da çalıştığının ve bu veritabanlarının şekilde listelenen çok sayıda iş
yüküyle ilişkili olduğunun altını çiziyor.
Source: IDC, 2012
©2012 IDC
#234172
5
IDC tarafından 500.000 ABD doları ve üzerinde fiyatlandırılan sunucular olarak
tanımlanan high-end sunucular, diğer sunuculardaki uygulamaları yeniden barındırmak
üzere ölçeklenebilir sunuculara getiren işyükü birleştirmesini barındırmaya devam
edecektir. Bunun mantıksal bir sonucu olarak, yeni iş yükleri de bu sunucularda
devreye alınacaktır. İş süreçleri ve karar desteği için bunu high end sunucularda
çalıştırmanın nedeni son derece açıktır: yüzlerce son kullanıcıdan gelen açık taleple
birlikte durağanlık ve güvenilirlik gereksinimi. Bu high-end sistemlerde genellikle
yerleşik güvenilirlik, kullanılabilirlik ve hizmet verebilirlik (RAS) özellikleri ve güvenlik
açıklarından kaynaklanan kesintileri önleyen güçlü güvenlik yazılımları bulunur. Bu
high-end sistemler diğer pek çok tipteki iş yükünü çalıştırabilmesine karşılık, bunlar
ağırlıklı olarak kritik öneme sahip iş yükleri için iş sürekliliğini sağlamak üzere
ölçeklenebilirlik, güvenilirlik ve güvenlik gereksinimine sahip olan iş yüklerini çalıştırır.
IBM SYSTEM Z ÖZELLİKLERİ
Linux’ta çalıştırılan kurumsal iş yükleri için müşterilerin aradığı özelliklerden bazıları
performans, sanallaştırma ve System z’de bölümleme (mantıksal bölümleme
aracılığıyla [LPAR]), yüksek düzeyde güvenlik ve kullanılabilirliktir.
Linux işyükleri de dahil olmak üzere System z’de çalıştırılan tüm iş yükleri, System z
platformunun dört özniteliği olan temel güvenlik, kullanılabilirlik, ölçeklenebilirlik ve
yönetilebilirlik özelliklerinden yararlanır; bu özellikler, bu platform üzerinde çalışan
Linux iş yükleri tarafından “devralınacak” ve Linux’un x86 sunucularında
çalıştırılmasından onu farklı kılacak özelliklerdir. Müşterilerin de dikkati çektiği Linux’un
System z üzerinde devreye alınmasını teşvik eden bir diğer belirleyici unsur da
Linux’un, kullanılabilir donanım kaynaklarını son derece verimli bir şekilde kullanan
System z’nin z/VM sanallaştırma yazılımı ortamıyla çalıştırılacak şekilde
iyileştirilmesidir.
Bu da doğrudan System z sunucularında devreye alınan ya da diğer platformlardan
System z’ye geçirilen Linux iş yüklerinin bu özellikleri desteklediği anlamına gelir; bu
özellikler, iş sürekliliğini etkilemeden kesintiye uğratılamayacak olan iş açısından kritik
önem taşıyan iş yükleri için önemlidir. Bu nedenle bir veri merkezinden en “kritik” iş
yüklerinin bir araya getirilmesi, kurumsal verileri işlemeyi ve binlerce son kullanıcıyı
desteklemede durağanlıkla ve güvenilirlik, kullanılabilirlik ve hizmet verilebilirlik
özellikleriyle bilinen bir platforma yerleştirmeyle sonuçlanabilir.
Müşteriler, iş açısından değeri ve ana bilgisayar teknolojisindeki önceki yatırım geçmişi
düşünüldüğünde, System z platformuna yatırım yapmaya devam etmektedir. İş
hizmetleri yüksek düzeyde kullanılabilirlik, güvenilirlik, ölçeklenebilirlik ve güvenlikle
sağlandığından bu yatırımlar da iş için yarar sağlamayı sürdürmektedir. Günümüzde,
Temmuz 2011'de IBM z114'ün pazara çıkışıyla System z sunucularının fiyatları 50.000
ila 100.000 ABD doları arasında olup System z’nin high-end devreye alımlarında ve
Parallel Sysplex yapılandırmalarında 500.000 ABD doları ve üstüne kadar çıkabilir.
System z müşterileri, IDC’ye harcamalarda öngörülen artışın büyük kısmının var olan
uygulamaların kullanımındaki artış (sisteme erişen daha çok sayıda kullanıcının
desteklenmesi gibi) için kapasite eklemeyi hedefleyeceğini söylemiştir. Pek çoğu Linux,
Java ve diğer soyut dillere dayalı olan ve System z platformuna gelmekte olan iş
yüklerinde de artış olması beklenmektedir.
6
#234172
©2012 IDC
Bu büyüme faktörleri, mevcut System z platformunun daha da gelişmesini ve bu
platformun ve iş yüklerinin büyük işletmeler için olan önemi de IDC'nin mevcut tahmin
süresinden (2010-2015) sonra da bu platformun uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır.
Buna karşılık orta ölçekli ve high-end Unix sunucularından kaynaklanan yoğun rekabet
nedeniyle zaman içinde fiyatların düşmesi beklenebilir.
Güvenlik
Ana bilgisayar güvenliği, System z üzerinde çalıştırılan iş yüklerinden devralınan bir
özelliktir. Bu da IBM RACF güvenliği veya bir üçüncü kişi bağımsız yazılım satıcısının
sağladığı diğer güvenlik yazılımlarının System z donanım platformu üzerinde çalıştırılan
Linux iş yükleri için geçerli olacağı anlamına gelir. Federal devletler ve uluslararası
şifreleme standartları tarafından belirlenen yüksek güvenlik düzeyleri düşünülerek
yüksek düzeyde şifrelemeler (256 bitlik güvenlik) desteklenir.
Güvenlik desteği bakımından z/VM bilgi işlem ortamı, System z ortamının güvenlik
yeteneklerinin kapsamını genişletir. Örneğin, z/VM ürünü, Linux sistemleri için yalnızca
Crypto Express2 ve Crypto Express3 özelliklerini kullanılabilir kılmakla kalmaz, aynı
zamanda bunların z/VM altında çalıştırılan pek çok Linux sistemi tarafından
paylaşılabilmesi için System z şifreleme aygıtlarını sanallaştırır. Diğer bir deyişle, z/VM,
System z üzerinde IBM RACF güvenlik sunucusuyla güçlü bütünleştirmeyi sağladığı gibi
z/VM sistem dizinini korumak için güvenli etkileşimli olanaklar da sunar.
Ölçeklenebilirlik
Ölçeklenebilirlik, işleme talebi arttıkça talep üzerine kapasite ekleyebilen System z
sunucularının önemli bir özniteliğidir. System z, sistemde çalıştırılan iş yüklerinin
gereksinimlerine uyacak şekilde boyutlandırılabilen LPAR'larla sistem kaynaklarına ilişkin
yüksek düzeyde denetim ve ayrıntılara inebilecek bir yapıyı destekler. Çok sayıda LPAR,
içlerinde çalıştırılmakta olan iş yüklerinin ayrıştırılmasıyla yan yana devreye alınabilir. Bu
da bir LPAR'da çalıştırılan iş yüklerinin diğerlerine müdahele etmeyeceği ve sistemin
genel olarak çalışma süresindeki performansını geliştireceği anlamına gelir.
Pek çok tipte sunucuyla, işlem gücünü karşılamak için uygun miktarda bellek ve G/Ç
sağlayarak sistem kaynaklarını “dengelemeye” çalışmak zordur. İş yükü talepleri zaman
içinde değiştikçe bu düzeylerin tekrar tekrar ayarlanması gerekir. IBM System z ile en
ince ayrıntısına kadar düşünülmüş yönetim denetimleri ve bütünleştirilmiş iş yükü
yönetimi (WLM) olanakları, işe yönelik hedeflere dayalı olarak kaynakların otomatik
olarak yeniden ayarlanmasını sağlayarak iş yüklerinin uygulamalar ve veritabanları daha
çok sistem kaynağı gerektirdiğinde dikey ölçeklenebilmesine ve sezon ya da üç aylık
dönem sonu kapanışı nedeniyle talepler çok fazla arttığında büyük gruplar halindeki son
kullanıcıları desteklemesine olanak tanır.
z/VM sanallaştırma yazılımı, çeşitli bellek verileri teknikleri, yüksek düzeyde ayrıntıya
inebilen sanallaştırma ve kaynak paylaşımı (işlemci, bellek, iletişim, G/Ç, ağ gibi)
aracılığıyla System z ortamının ölçeklenebilirliğini artırmaktadır. Bu teknoloji, neredeyse
hiç sistem ek yükü olmadan Linux ve z/VM arasındaki işbirliğine dayalı bellek yönetiminin
yanı sıra işlemciler ve bellek için fiziksel kaynakların üzerinde sanal kaynak kullanımı
(overcommit) yetenekleri, kesintisiz dinamik yapılandırma, Linux programı yürütülebilir
dosyalarının paylaşımını da içerir.
©2012 IDC
#234172
7
Kullanılabilirlik
IBM Parallel Sysplex yapılandırmaları gönderildiğinde, IBM System z en yüksek düzeyde
kullanılabilirlik olan IDC Availability Spectrum (Kullanılabilirlik Yelpazesi) sıralamasındaki
Kullanılabilirlik Düzeyi 4’ü (AL4) destekler. Bu kullanılabilirlik düzeyi, beş dokuzluk
(yılda 5 dakikalık kapalı kalma süresine eşit olan %99.999 çalıştırma süresi) çalıştırma
süresine kadar destek sunar. Birden çok System z sunucusunun bu yapılandırmaları,
Parallel Sysplex kümesinde başka bir sunucuya bir istek gönderildiğinde dahi kesintisiz
olarak işlemeyi destekler. Bağımsız sunucularda, belirli bir donanım bileşenin arıza
yapması durumunda bile işlemenin devam edebilmesini sağlayan pek çok yerleşik
tasarım özelliği nedeniyle kullanılabilirlik son derece yüksektir.
Bu yüksek kullanılabilirlik düzeyleri, System z üzerinde çalışan Linux iş yükleri için
geçerlidir; böylece System z’ye aktarılan ya da System z’de kurulan Linux iş yükleri, çok
yüksek düzeyde güvenliğiyle bilinen ana bilgisayar platformunun kullanılabilirlik
özelliklerini elde eder. z/VM bilgi işlem ortamından yararlanan IFL’lerde iş yükü
birleştirmesi, diğer tiplerdeki sunucu platformlarından geçirilen uygulamaları ve
veritabanlarını ve yeni iş yükü devreye alımlarını destekler. z/VM sanallaştırma yazılımı,
devreye alma işleminde esneklik ve ölçeklenebilirlik özellikleri ve iş yükü ayrıştırma
aracılığıyla güvenlik sağlayarak aynı anda çok sayıda sanal sunucuyu destekler. z/VM’in
son sürümü olan 6.2, iş sürekliliğini destekleyerek ve Linux iş yükleri için yüksek düzeyde
kullanılabilirlik sağlayarak Live Guest Relocation (LGR) (Konuk Sistemi Canlı Taşıma)
sürecini destekler.
Yönetilebilirlik
IBM, platformda çalıştırılan tüm fiziksel ve mantıksal nesnelere ilişkin görünürlük
sağlayarak IBM System z’deki z/VM, IBM Systems Director sistem yönetimi yazılımı ve
IBM Tivoli kurumsal sistem yönetimi çerçevesi için destek sunar. Tüm bu nesneleri
kapsamlı ve bütünsel bir şekilde yönetme yeteneği BT kuruluşlarının BT sistemleriyle
sağlandığı gibi iş hizmetlerini temel BT altyapısı platformlarıyla doğru bir şekilde
“eşleştirmesini” sağlar. IDC araştırması, etkin yönetim araçları olmazsa operasyonel
maliyetlerin önemli ölçüde arttığını göstermektedir. z/VM 6.2 sürümü, tasarımı sayesinde
müşterilerin tek bir sistem olarak hizmet sunulabilen ve yönetilebilen, bu nedenle sistem
yönetimini kolaylaştıran tek bir sistem görüntüsünde (SSI) dört adede kadar z/VM
eşgörünümünü kümelemesini sağlar. Bu aynı zamanda sistem yöneticileri için günlük
sistem yönetimi görevlerini de kolaylaştırarak BT çalışanlarına ilişkin maliyetleri azaltır.
IBM, IBM zEnterprise 196 ve 114 sunucu platformlarıyla, çok sayıda IBM POWER blade
ve x86 blade barındıran ve IBM System z platformunun yanı sıra bunları yöneten IBM
zEnterprise BladeCenter Extension (zBX) ve zBX blade şasisini tanıttı. Blade’ler x86’da
Linux ve Microsoft Windows işletim sisteminde ya da POWER’da IBM AIX Unix işletim
sisteminde çalıştırılabilir.
IBM Unified Resource Manager, System z iş yükleriyle, performans, denetlenebilirlik ve
yönetilebilirlik gereksinimlerini karşılayan zBX şasisindeki POWER ve x86 blade’lerinde
çalıştırılan iş yüklerini birleştiren katmanlar arası ve uçtan uca kaynaklar sağlar. Bu
yaklaşım, zBX şasisinde bulunan blade’lerin birinden System z'ye gelen isteğin "sıçrama
noktaları" toplam sayısını azaltır. zBX sabit yazılımı ve yeni yazılımlar, aynı
yapılandırmada birden çok sunucudan "yararlanan" iş yükünün genel performansını
hızlandırmak için iyileştirilmiştir.
8
#234172
©2012 IDC
Bulut İçin IBM System z Desteği
Bulut bilgi işlem, uzak yerlerde çalışan ya da bulut bilgi işlemin etkinleştirilmiş olduğu
sunucu sistemlerinde bulunan iş hizmetlerini kullanan çok sayıda son kullanıcı için
System z uygulamalarına ve verilerine yeni erişim düzeyleri sağlar. Özel bulut
ortamlarında kullanımı her türde bulut için barındırma sistemi olarak önemini kısmen
engellese de IBM System z, bulut bilgi işlem için tam olarak etkinleştirilmiştir. System z,
güçlü sanallaştırma desteği sayesinde yazılımları isteme yetkisi olan son kullanıcılara
talep ettikleri yazılım gruplarını sağlamaya uygundur.
Tüm bunlara karşılık ana bilgisayarlara ilişkin algı, bunların bulut bilgi işlemde çok az bir
rol oynadığı yönündedir. Bunun yerine sektörde yer alanların çoğu özellikle x86
sunucularına odaklanmaktadır. Bulut bilgi işleme olan talep arttıkça ve bulut iş yükleri
geliştikçe System z sunucuları, uygulama sağlama ve veri arşivleme hizmetleri için
sağlam kaynaklar olarak kolaylıkla devreye alınabilir. Her iki alan da yüzlerce, hatta
binlerce son kullanıcıyı desteklemek üzere güvenlik ve üst düzeyde ölçeklenebilirlik için
System z’nin yüksek düzeyde kullanılabilirlik ve kapsamlı şifreleme yeteneklerinden
yararlanır.
Müşteriler artık System z’de sanallaştırılmış Linux sistemlerinde çalıştırılan bulut
hizmetlerini barındırabilmektedir. Ayrıca gerektiğinde, bu iş yüklerini destekleyen sistem
kaynaklarını ekleyebilmekte ve sistem kaynakları miktarını ayarlayabilmektedir. Daha da
önemlisi müşteriler, tesislerinin kapasite gereksinimleri arttıkça IFL özel işlemcileri de
ekleyebildiklerini (ayrıntılar için Müşteri Başarı Öyküleri bölümüne bakın) belirtmişlerdir.
İşletim ortamı Linux olduğundan, önceden mümkün olandan çok daha fazla sayıdaki
programcı, sistem yöneticisi ve son kullanıcı System z’ye erişebilir ve bunu kullanabilir.
Bu da yeni işletme birimi gruplarının System z kaynaklarına erişmesini ve System z
üzerinde çalışacak daha geniş bir BT çalışanı havuzu sağlar.
System z’de barındırılan bulut bilgi işlemin başka bir olası kullanımı da çok önemli
verilerin korunması, olağanüstü durum kurtarma ve iş sürekliliği amacıyla bulut üzerinden
kurumsal verilerin arşivlenmesidir. System z’nin güvenilirlik, kullanılabilirlik ve hizmet
verilebilirlik özellikleri desteği ve en yüksek kullanılabilirlik düzeyleri (yılda %999.999 ya
da daha fazla çalışma süresi sağlayan IDC’nin Kullanılabilirlik Düzeyi 4 atamasına uygun
şekilde) ve güvenlik özelliği, Linux uygulamalarına ve veritabanlarına diğer birçok sunucu
platformu türünde mümkün olabileceğinden daha yeni bir kurumsal destek düzeyi getirir.
SYSTEM Z VE SYSTEM Z’NİN LINUX DESTEĞİ
Sonraki bölümlerde System z üzerinde çalıştırılan Linux iş yüklerini destekleyen birtakım
özellikler ve IBM System z sunucuları incelenecektir. IFL özel işlemcileri, z/VM
sanallaştırılmış bulut bilgi işlem ortamı ve Linux uygulamaları ve veritabanlarına ilişkin
destek, kurumsal bilgi işlemde yeni yaklaşımlar için Linux iş yüklerinin System z üzerinde
barındırılmasını sağlar.
©2012 IDC
#234172
9
IBM Integrated Facility for Linux
System z için özel işlemci stratejisi, IFL gibi özel donanım işlemcilerinin sağlanmasına
dayanır.
Özel işlemciler, belirli bir işi yapmak için iyileştirilmiş System z işlemcileridir ve bunların
üzerinde çalıştırılan iş yükleri System z’deki diğer işlemcilerde çalıştırılmalarından daha
düşük fiyatlarla devreye alınabilir ve sürdürülebilir. System z IFL’lerinin bu özniteliği,
IFL’leri diğer System z işlemcileriyle “bir arada” kullanmayı tercih eden ve dolayısıyla
lisans ve sürekli operasyonel maliyetleri için genel yazılım maliyetlerini düşüren, uzun
zamandır ana bilgisayar müşterisi olan kişiler tarafından keşfedilmiştir.
IDC araştırmasına göre, her bir System z özel işlemci türü, belirli bilgi işlem ortamları için
performansı iyileştirmek üzere tasarlanmıştır. Bu belgede, IFL özel işlemcisine atıfta
bulunulmaktadır. zIIP (Integrated Information Processors) ve zAAP (Application Assist
Processors) gibi diğer özel işlemci türleri başka amaçlar için geliştirilmiştir. Ancak bu
belgede System z üzerindeki Linux devreye alımlarına ilişkin destek için IFL’lerin
kullanımına odaklanılmaktadır.
IFL’ler Linux ve z/VM için özeldir (pek çok Linux sistem görüntüsünü barındıran bir
hipervizör sağlar). IFL’ler Linux ve z/VM iş yükleri için özel olarak ayrılır, ancak aksi
durumda diğer System z işlemcileriyle aynı şekilde çalışır. IBM iki Linux dağıtımını
destekler: SuSE Enterprise Linux (SLES) ve Red Hat Enterprise Linux (RHEL). Bazı
müşteriler, IFL’lerde diğer dağıtımları çalıştırmaktadır, ancak bunlar özel çözümlerde
devreye alınır.
Linux genellikle IBM z/VM sanallaştırma ortamında çalışır. Müşteriler, Linux iş yüklerine
istedikleri kadar IFL’yi ayırarak IFL’leri standart System z işlemcileriyle “bir arada”
kullanabilir.
Linux İçin Barındırma Ortamı Olarak z/VM
IBM'in z/VM sanallaştırma yazılımı, büyük olasılıkla yüzlerce ayrı Linux “görüntüsüyle”
sanal sunucuların barındırıldığı yüksek düzeyde sanallaştırılmış bir bilgi işlem ortamı
sağlar. İlk olarak IBM’in Almanya’daki Boeblingen laboratuvarlarında geliştirilen z/VM ve
Linux birleşimi artık IBM System z kurulum tabanında yaygın olarak devreye
alınmaktadır. z/VM kullanılarak her bir Linux görüntüsü ayrıştırılır ve özel uygulama,
veritabanı ya da diğer iş yüklerini çalıştırmak üzere atanır. Örneğin, her biri z/VM altında
çalışan diğer eşgörünümlere müdahele etmeden çalıştırılacak ayrı Linux görüntülerinde
onlarca programcı çalışabilir. z/VM, her biri konuk işletim sistemi olarak çalışan
görüntülerin tümünü barındırır.
Aynı şekilde, çok sayıda üretim iş yükü z/VM altında barındırılabilir ve her bir iş yükü
diğer iş yüklerine müdahele etmeden ayrı olarak çalıştırılabilir. Bu yaklaşımın iş
açısından sağladığı değer son derece açık ve anlaşılırdır: Pek çok işletme biriminin işi,
sanallaştırılmış bir ortamda donanım kaynakları paylaşılarak yan yana barındırılabilir.
3.000’i aşkın yazılım ürünü Linux/System z ortamlarında çalıştırılmak üzere
onaylanmıştır. Bunlar IBM'in ve bağımsız yazılım satıcılarının ürünleri olup sertifika
verilmeden önce test edilmiştir. Ürünlerin çeşitliliği, ilişkisel veritabanları (IBM DB2,
Oracle 10g ve 11g); IBM Business Analytics ve IBM Cognos Business Intelligence; IBM
10
#234172
©2012 IDC
WebSphere; IBM Lotus işbirliği; IBM Rational geliştirme araçları; IBM Tivoli sistem
yönetimi yazılımı ve diğer pek çok uygulama ve veritabanı da dahil olmak üzere zaman
içinde artmaktadır.
Enterprise Linux Server
Bazı System z sunucuları yalnızca Linux iş yüklerinin çalıştırılması için ayrılır. Enterprise
Linux Server (ELS) adlı bu tür, birkaç yıl önce yalnızca birkaç sistemle başlamıştı.
Yalnızca Linux iş yüklerini çalıştırılan bu System z ürünleri, özellikle altyapı sistemleriyle
hızlı büyüyen ekonomilerde yeni gelişmekte olan devreye alma stilinin ve programlama
ve sistem yönetiminde pek çok Linux becerisinin göstergesidir. Bu da yeni müşterilerin
ELS’yi benimsemesinin ve kullanmasının kolay olacağı ve özel bir eğitim
gerektirmeyeceği, System z'nin güvenlik ve kullanılabilirlik özelliklerini "devraldıklarında"
dahi talep arttıkça Linux iş yüklerinin dikey ölçeklenebileceği anlamına gelir.
2011 yılındaki son müşteri kurulumu işlemlerine dayalı olarak dünya çapında bu devreye
alma türünün daha fazla benimsendiği söylenebilir. Veri hizmetini ve veri analitiğini
destekleyen System z sunucuları, teknik iş yükleri, finansal modelleme ve Linux
becerilerinin başı çektiği yerlerde devreye alınan sunucular ELS devreye alımlarına
örnek olarak gösterilebilir.
MÜŞTERİ BAŞARI ÖYKÜLERİ
Shelter Insurance Companies
Missouri eyaletinde, Columbia'da bulunan Shelter Insurance Companies, Linux iş
yüklerini IBM System z114 sunucusunda birleştirmeye yönelik kurumsal çapta bir
program başlattı. Teknolojiyi yenileme planının bir parçası olarak Ocak 2012’de kurulan
yeni z114, birkaç yıl önce z9 Business Class sistemin yerine kullanılmaya başlanan IBM
System z10 Business Class (BC) modelinin yerini aldı.
ABD’de 14 eyalette ve dünyada 46 ülkede faaliyet gösteren sigorta şirketi, IBM z114'te
çalışan toplam üç IFL özel işlemciyi desteklemektedir.
Shelter Insurance şirketine ait Linux iş yüklerinin çoğu, bir depolama-iletme işlemcisi,
Enterprise System Bus (ESB) ve portal yazılımı içeren IBM WebSphere ara katman
yazılımında çalıştırılmaktadır. Böylece artık WebSphere becerileri, yeniden eğitim
çalışmaları gerektirmeksizin, Linux on System z bilgi işlem ortamında çalışmak üzere
uygulanabilir. IFL işlemcilerinin tümü IBM z/VM 6.1 sürümüyle barındırıldığı şekilde,
SLES 11 Linux dağıtımını çalıştırır.
Şirket z/VM’i kullanarak, Microsoft Windows x86 sunucularındaki işletme birimlerinde
çalışmakta olan uygulamaları bırakıp daha yüksek düzeyde BT esnekliği sağlamıştır. Bu
da bazı Linux uygulamalarının merkezi konumdaki System z üzerinde birleştirilmesiyle
sonuçlanır, böylece küçük bir BT sistem yöneticisi grubu bunları verimli bir şekilde
yönetebilir. Programlama ve sistem yönetimi uzmanlarından oluşan ekip, ayrı ayrı her iş
yükünün başlangıç noktası olan x86 sunucusundan z114’e taşınmasına odaklanır.
Uygulamalar önceden olduğundan daha az sayıda çekirdekte çalıştırıldığından, bu yeni
devreye alma işlemi şirketin lisans ücretlerinden tasarruf etmesini sağlamaktadır.
©2012 IDC
#234172
11
Linux on System z üzerinde iş yükü birleştirmesine yönelik bu ilk “test vakası” ile özel
olarak oluşturulmuş dahili “telefon rehberi” Windows’tan merkezi konumdaki System z
üzerinde çalıştırılmak üzere Linux'a taşınıyordu. Artık diğer iş yüklerinin de Linux on
System z’ye benzer bir geçiş yapması planlanmaktadır. Bu geçiş sürecinin yönetilmesi,
Windows için genel yazılım lisansı maliyetlerini azaltmaya ve kaynakları paylaşmak
için IFL’ler arasında iş yüklerini taşıyabilmeye yönelik bir plandır. Bu uygulamalar için
veritabanı katmanı, IBM z/OS işletim sistemi üzerindeki IBM DB2 ilişkisel
veritabanında çalışmaktadır.
Shelter Insurance Bilgi Hizmetleri Direktörü Terry Cavin bu konuda şöyle diyor: "Var
olan BT uygulamalarımızdan birkaç tanesini daha System z’ye taşımayı düşünüyoruz.
Bununla birlikte tüm SOA altyapımızı da System z’de çalıştırmak üzere oluşturmak
planlarımız arasında.” Cavin’e göre IBM WebSphere ESB, IFL’ler arasında
gerektiğinde iş hizmetlerini yeniden devreye alarak iş hizmetleriyle temel BT altyapısı
yeteneklerini “eşleştirecek”.
Shelter Insurance veri yoğunluğu olan bir şirket olduğundan, şirketin 3.000 çalışanının
onda birini oluşturan toplam 300 eleman BT hizmetlerinde çalışmaktadır. Ancak BT
maliyetlerinin yıllık gelirin hedeflenen %3-4 aralığında kalmasını sağlamak için BT
bütçeleri kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle genel olarak işi
destekleyen iş hizmetlerinin oluşturulmasına odaklanılmaktadır. Bu konuda ise Cavin
şirket ilkesini şu sözlerle özetliyor: "Biz bilgi yoğunluğu olan bir şirketiz ve
uygulamalarımızın çoğu şirkette geliştiriliyor." Bunun için sanallaştırma katmanları
aracılığıyla fiziksel donanımdan soyutlanmış, daha üst düzey dillerde özel uygulamalar
geliştirimektedir (örneğin, x86 sunucularında VMware; z114’te z/VM).
Cavin bu konuda şunları söylüyor: "Hizmetleri yeniden kullanmak için devreye alma ve
yönetme yeteneği bizim için önemlidir. Elimizde önümüzdeki birkaç ay içinde
Windows'tan Linux'a taşıyacağımız uygulamaların listesi bulunuyor. Çok sayıda
uygulamayı Linux üzerinde çalıştırmak üzere taşıdıktan sonra lisans maliyetlerinden
önemli ölçüde tasarruf elde ettiğinizi göreceksiniz." Buradan her yıl binlerce dolar
tasarruf elde edileceği tahmin ediliyor.
Uygulama geçişi süreci ise bitmedi, bitecek gibi de görünmüyor. Kuruluş çapında halen
yüzlerce x86 sunucusu var. Bu da yeni uygulamaların WebSphere ESB üzerinde
çalışmak için tasarlanmış ve çok platformlu olması gerektiği anlamına geliyor. Cavin bu
noktada şöyle diyor: “Gerekirse uygulamalarımızı birden çok platformda çalıştırabilmek
istiyoruz. Bu bize iş yüklerini taşıma konusunda büyük esneklik sağlayacak.”
Shelter her uygulama için Linux üretim ortamındaki performansını doğrulamak üzere
bir “görev gücü” ya da ekip seçer; bu ekipte IBM WebSphere ve Linux için sistem
yöneticileri ve uygulamayı destekleyecek temel geliştiriciler yer alır. Cavin bu stratejinin
amacını şu şekilde açıklıyor: “Bu bize uygulamanın IFL’lerde düzgün bir şekilde
çalıştığını doğrulama fırsatı sağlıyor.” x86 sunucu blade’lerinde Linux ve Windows
çalıştırma seçeneğiyle yeni zBX blade şasisi de dikkatleri çekiyor. Cavin bu ürünle de
kesinlikle ilgilendiklerini söylüyor.
Cavin’e göre geçiş işlemlerine ilişkin model şekillenmeye başlıyor: “System z için Linux
işletim sisteminde güvenilir ve performans gösteren bir ortamla hazırız. Ana bilgisayar
platformunun gelişmiş durağanlık özelliği avantajından yararlanıyoruz. Ve bu bizi tam
da gitmek istediğimiz yere götürüyor."
12
#234172
©2012 IDC
Miami-Dade County Yerel Yönetimi
Miami-Dade County’de, her biri üretim uygulamalarını destekleyen iki IFL işlemcisine
sahip iki adet IBM System z10 Business Class sunucusu bulunmaktadır. Yerel yönetimin
2009 yılında, yeni IBM Cognos 8 iş yüklerini şu amaçlarıa çevrimiçi ortama geçirmeye
karar verdiğinde zaten iki makinesi vardı; çevrimiçi veritabanlarından veri çekmek ve bu
verileri analiz edilmesi için ağ genelinde hizmet verilen tüm departmanlara sağlamak.
Cognos 8, Linux işletim sisteminde kuruluydu ve bu bahar döneminde IFL sayısı Cognos
verilerine erişen 1.500'ü aşkın son kullanıcıdan beklenen kapasite taleplerini karşılamak
için ikiden beşe çıkarılacak. Yönetim aynı zamanda bazı Oracle veritabanlarını Unix
sunucusundan merkezi konumda yer alan System z üzerindeki Linux işletim sisteminde
çalıştırmak üzere taşıma beklentisiyle Linux sisteminde Oracle'ı da test etmektedir.
z/VM sanallaştırma yazılımı, sanal sunucuların hızlanmasını sağlar ve gerektiğinde
bellek ya da G/Ç kartları eklenmesini destekler. Bu da hızlı devreye alma yeteneğiyle
BT’yi geliştirir. System z iş yükleri yerel yönetimin operasyonları için çok önemli
olduğundan yüksek düzeyde kullanılabilirlik de önemli bir unsurdur. Daha da önemlisi iki
adet System z makinesinin varlığı yönetimin planlanan kapalı kalma sürelerini
zamanlamasını sağlar, böylece üretim uygulamaları diğer makineye taşınabilir ve
uygulamanın kapalı kalması önlenmiş ve iş sürekliliği sağlanmış olur.
Yerel yönetim, 2002-2003 yıllarında ana bilgisayar sistemlerinde Linux kullanmayı
düşünmeye başladı, ancak 2007 yılına kadar Linux/ana bilgisayar projelerinde çalışmaya
başlamadı. SLES 8 pazara sunulduğunda yönetim, o zamanki z/VM 4.2 sürümü için
sunulan kurumsal Linux çözümüne inanmış ve o tarihten bu yana z/VM 6.1 sürümünde
SLES 9, 10 ve 11’e geçmiştir. Bugün ise bölgedeki System z Business Class
sunucularındaki z/VM üzerinde 40 adet Linux sanal makinesi çalışmaktadır.
System z üzerinde çalıştırılan Linux sistemleri birden çok amaca hizmet eder ve yerel
yönetim çalışanları, avukatlar ve mahkeme bilgilerine erişen kişiler gibi 1.500'e kadar son
kullanıcı tarafından erişilebilen bölgenin çevrimiçi iş hizmetleri için bir ağ geçidi sağlar.
Miami-Dade'in işletim sistemleri üst düzey uzmanı Anita Nolan bu konuyla ilgili şunları
söylüyor: "Linux [sanal] makinelerimizden üçü DMZ'de (yüksek hızlı İnternet
arabirimlerine sahip altyapı bölümü için kullanılan terim) bulunuyor ve bunlar genel
erişime sahip müşterilere hizmet sunuyor. Bu, genel bilgilerimize ve mahkeme
kayıtlarımıza erişimi olan bulut bilgi işlem sistemine benziyor." System z erişimi olan son
kullanıcılar aynı zamanda yerel vergi ve ücretleri ödemek için yazdıkları çeklerin
görüntülerine de ulaşabiliyorlar.
Başlangıçta yerel yönetim, Linux uygulamalarını ana bilgisayarda çalıştırmaya ilişkin
maliyeti düşünmüştü; kimileri maliyetlerin hızla artacağı konusunda endişeliydi. Üst
düzey işletim sistemleri uzmanı Jose Eskert bu konuyla ilgili şunları söyledi: “z/VM ve
Linux'u ana bilgisayar ortamına getirmek başta kolay değildi, ancak zamanla bunun
güvenilir bir sistem olduğu kanıtlandı. Toplam sahip olma maliyeti son derece uygun ve iş
açısından sağlayacağı avantajlarını gördüklerinden yönetim de bu platformu destekliyor."
©2012 IDC
#234172
13
HeiTech Padu Berhad
Malezya’nın Kuala Lumpur şehrinde bulunan sistem bütünleştiricisi ve yönetilen
hizmetler sağlayan bir BT şirketi olan HeiTech Padu Berhad, son kullanıcı
müşterilerindeki devreye alımlar için yeni bir platform oluşturmak ve güvenilirlik ve
ölçeklenebilirlik için Linux iş yüklerini birleştirmek amacıyla Linux on System z
çalıştırmaktadır. Şirketin Kuala Lumpur’daki veri merkezlerinde kurulu, Linux çalıştıran iki
System z makinesi vardır. Bunlardan biri, iki adet IFL özel işlemcisi bulunan System z
Business Class sistemi; diğeri ise dokuz IFL içeren yeni bir IBM zEnterprise 196 (z196)
makinesidir. Gelecekte aynı yaklaşım, şirketin faaliyet gösterdiği ve bu ülkelerdeki son
kullanıcı müşterilerine hizmet sunmak için Endonezya, Sri Lanka ve Orta Doğu
ülkelerindeki birkaç bilgi işlem merkezine de uygulanabilir.
HeiTech Managed Services satış öncesi hizmetler ve pazarlama (HeiTech Padu’nun bir
işletme birimi) direktörü Wan Zailani Wan Ismail şirketin bu konudaki yaklaşımını şu
şekilde anlatıyor: “HeiTech Padu, Linux on System z işletim sistemini devreye almaya üç
yıl önce başladı. Müşterileri için özel uygulamalar programlayan yüzlerce uzmanı
bulunan bir şirket için Linux ile ilişkili beceri aktarımı, devreye alma işleminin önemli bir
unsurudur. Müşterilerimize birtakım avantajlar sunulacak. Artık System z becerilerine
sahip olanlar Linux işletim sistemini öğrenebilecek ve anlayabilecek; Linux işletim
sistemini x86 sunucularında çalıştırabilenlar ise System z'yi anlamaya başlayacak."
Bunun da ötesinde HeiTech Padu, System z sunucularıyla daha fazla bulut bilgi işlem
yeteneğini barındırmaya başlıyor. Şirket, Asya ülkelerindeki müşterilerinin erişebileceği
bazı bulut hizmetlerini barındırmak için IBM ara katman “yazılımları yığınını” ve yönetim
yazılımını kullanıyor olacak. Farklı hizmetler farklı sistemlerde barındırılacağından ve veri
güvenliğiyle ilgili resmi yönetmelikler gereğince Malezya, Sri Lanka, Endonezya ve Orta
Doğudaki veri merkezlerinden ayrı hizmetler (SaaS ve IaaS) alınacak. Wan, z/OS
üzerinde IBM DB2 veritabanı ve IBM CICS işlemsel bilgi işlem yazılımı da dahil olmak
üzere IBM z196 sisteminde geleneksel System z ve z/OS iş yüklerinin çalıştırılmaya
devam edeceğinin altını çizdi.
Yeni nesil programcıların ve sistem yöneticilerinin eğitilmesi, son kullanıcı müşterilerine
kritik öneme sahip özel uygulamalar oluşturan bu şirket için çok önemlidir. Bu müşteriler
arasında resmi kurumlar ve ulaştırma, bankacılık ve finans sektörlerinde yer alan
kuruluşlar bulunmaktadır. System z mimarisinde yerleşik olan ölçeklenebilirlik, güvenilirlik,
kullanılabilirlik ve güvenlik (IBM RACF güvenlik yazılımı) özellikleri IFL’lerde çalıştırılan
Linux iş yüklerini destekleyecektir. Tüm bunlar Linux kurumsal iş yüklerinin operasyonel
özelliklerini geliştirecektir.
HeiTech Padu şirketi toplamda yaklaşık 1200 çalışana sahiptir. Bunların yüzlercesi BT
alanında çalışmakta; BT çalışanlarının yaklaşık %50’si de System z sunucularını
işletmekte ve yönetmektedir. System z sunucularının yanı sıra şirkette yüzlerce x86
sunucusu, çeşitli IBM pSeries ve System p Unix sunucuları ve Oracle veritabanını
kullanan birkaç HP ve Sun Microsystems sunucusu da bulunmaktadır. Platform geçişi, iş
yüklerinin birleştirilmesine yardımcı olacaktır (Oracle veritabanı iş yükü zaten IBM AIX
sisteminden Linux on System z sistemine geçmektedir) ve daha çok sayıda IBM
WebSphere uygulaması, merkezi konumdaki operasyonlar için çok sayıda Linux x86
sunucu iş yükünü System z platformuna taşıyacaktır.
14
#234172
©2012 IDC
Şirket, z196 sisteminin yanı sıra IBM zBX blade şasisini kurmayı da düşünmektedir. Bu şasi, System z üzerinde z/OS
işletim sistemine erişen uygulamalar için uçtan uca iş yükü performansını geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşım olarak
Linux ve Microsoft Windows işletim sistemlerini çalıştıran x86 sunucu blade’lerini barındıracaktır.
HeiTech Padu, üniversite öğrencilerini System z teknolojileri ve becerileri konusunda eğiten ve ders programına Linux
on System z becerilerini ekleyen IBM Akademik Girişimi’nde IBM ile işbirliği yapmıştır. Wan, bu programdan yeni
mezun olmuş beş üniversite öğrencisinin HeiTech Padu şirketinde çalıştığını belirterek bu işbirliğinin yararlarını
görmeye başladıklarını belirtiyor.
ZORLUKLAR/FIRSATLAR
BT çalışanlarının niteliklerinin değişmesi nedeniyle, veri merkezi devreye alımlarında yeni programlama ve sistem
yönetimi becerileri söz konusudur. Kuruluşlar, System z sunucularına büyük yatırımlar yaptı, ancak bu sunucuları her
gün bunlarla çalışan BT çalışanları için daha erişilebilir kılmaları gerekir. Bunun bir yöntemi de her biri IBM System z
donanım platformu üzerinde çalışan Linux işletim sistemlerinden, Linux yazılım araçlarından ve Linux iş yüklerinden
yararlanmaktır. Bu birleşim, yaygın olarak bilinen Linux yazılım ortamından yararlanırken ana bilgisayar platformunun
güvenlik, ölçeklenebilirlik, güvenilirlik ve kullanılabilirlik özelliklerini korur.
IBM, System z üzerinde Linux ortamını büyüterek, kuruluş genelinde yer alan verilerdeki modelleri bularak işin nabzını
tutan iş zekası iş yükleri ve iş analitiği veya Web üzerinde kullanılmak üzere etkinleştirilmiş uçtan uca iş yükleri gibi iş
yükleri için ana bilgisayarın sunduğu değeri daha da ileriye taşıyor.
Linux on System z sistemini çalıştırma yeteneği, IBM POWER işlemcisi tabanlı x86 sunucuları ve sistemleri de dahil
olmak üzere kuruluşun altyapısındaki diğer bilgi işlem platformlarıyla birlikte çalışabilirlik özelliğini geliştirir. Bu da veri
merkezinde x86 ya da POWER sunucusu blade’lerindeki ve işletme birimlerindeki x86 sunucularında çalışan Linux
uçtan uca uygulamalarının bileşenleri sayesinde uçtan uca iş yüklerinin daha iyi bir şekilde devreye alınmasını sağlar.
Ancak tüm bunların temelinde daha çok sayıda potansiyel müşterinin System z'nin fiyatlandırma modellerinin
değiştiğini ve değişmekte olduğunu bilmesini sağlamak yer alır; böylece daha çok sayıda işletmenin yeni IBM System z
donanımını değerlendirmesi ve test etmesi sağlanır ve devreye alma işlemleri de birkaç yıl önceki maliyetlerinden daha
düşük maliyetlerle gerçekleştirilir.
SONUÇ
Linux’un System z platformunda kullanımı, BT çalışanlarının zaten sahip olduğu Linux BT becerilerinden
yararlanmanın ve System z platformunun üretim uygulamalarında ve veritabanlarında çalışmaları için üniversitelerden
ve diğer şirketlerden yeni yetenekleri çekmenin bir yoludur. Müşteriler, uzun süredir kullanılan özel uygulamaların ve
bağımsız yazılım satıcısı uygulamalarının z/VM sanal sunucusunda Linux üzerinde çalıştırılmak üzere taşındığında
hızlı bir şekilde uyum sağlayabildiklerini söylemişlerdir. Bu durumlarda Linux on System z, bu müşterilerin bildirdiğine
göre önemli ölçüde maliyet tasarrufu sağlayan BT iyileştirmesi için pek çok olanak sağlar. Aynı anda birçok iş yükünü
desteklemek ve merkezi bir konumda işlenmek üzere uygulamaları bir arada toplamak amacıyla iş yükü birleştirmesini
kullanma yeteneği, Linux on System z kullanımının, IBM System z sunucu platformunun geleceği için ve bu platformda
yürütülecek iş yükü türleri için ileriye dönük bir yaklaşım olmasını sağlar.
Linux on IBM System z hakkında bilgi için lütfen www.ibm.com/systems/z/os/linux
adresini ziyaret edin.
15
#234172
©2012 IDC
Telif Hakkı Bildirimi
IDC Bilgilerinin ve Verilerinin Harici Yayımlanması — Reklamcılık, basın bültenleri ya da
tanıtım amaçlı malzemelerde kullanılacak IDC bilgileri için IDC Başkan Yardımcısı ya da
Ülke Yöneticisinden önceden yazılı onay alınması gerekmektedir. Bu istekle birlikte söz
konusu belgenin taslağı da eklenmelidir. IDC, herhangi bir nedenle bilgilerinin harici
olaak kullanılmasına ilişkin onayı reddetme hakkını saklı tutar.
Telif Hakkı 2012 IDC. Yazılı izin olmadan çoğaltılması kesinlikle yasaktır.
16
#234172
©2012 IDC