İnsuyu Mağarası Haritalama Çalışmaları 2011

Transkript

İnsuyu Mağarası Haritalama Çalışmaları 2011
ÝNSUYU MAÐARASI HARÝTALAMA
ÇALIÞMASI
2011 - 2012
ÝNSUYU MAÐARASI HARÝTALAMA
ÇALIÞMASI
2011 - 2012
Ön Kapak Fotoðrafý: Ýnsuyu Maðarasý, Ali Ethem Keskin
Arka Kapak Fotoðrafý: Ýnsuyu Maðarasý, Çaðan Çankýrýlý
ÝNSUYU MAÐARASI HARÝTALAMA ÇALIÞMASI
AMAÇ ve YÖNTEM
1952 yýlýnda keþfedilen ve 1964 yýlýnda turizme açýlan Ýnsuyu Maðarasý’nda o tarihten bu yana
birçok farklý haritalama çalýþmasý yapýlmýþtýr. Tüm bu, birbirinden farklý haritalara raðmen
maðaranýn turistik kýsmýnýn kesin bir uzunluðu belirlenememiþtir. Öte yandan, 1993 yýlýnda
keþfedilen ve Büyük Göl’ün arkasýna uzanan kolla maðaranýn devam ettiðinin anlaþýlmasýyla
baþlayan dalýþ ve haritalama çalýþmalarý bu sorunu çözeceðine daha da karýþýk bir hale getirmiþtir.
Sonuçta, keþfinin üzerinden 60 yýl geçmesine karþýn Ýnsuyu Maðarasý’nýn ne kesin uzunluðu
bellidir, ne de doðru bir haritasý mevcuttur.
Bu sorunu çözmek, Türkiye’nin bu ilk turistik maðarasýnýn uzunluðunu mümkün olduðu oranda
doðru tesbit etmek, daha önce araþtýrýlmamýþ kollarý keþfedip ölçmek ve tüm diðer haritalarý
göz önüne alarak yeni bir haritasýný hazýrlamak için OBRUK Maðara Araþtýrma Grubu olarak
Orman ve Su Ýþleri Bakanlýðý, Milli Parklar Genel Müdürlüðü bünyesinde yer alan Maðara
Koruma Þubesi ile birlikte bir çalýþma programý hazýrladýk ve ÝTÜMAK, BÜMAK ve BUMAD’ýn
katkýlarýyla 5 Kasým 2011 tarihinde ilk ölçüm faaliyetimize baþladýk.
4 ayrý gezi sonunda Ýnsuyu Maðarasý’nda toplam 21 farklý ekiple binlerce metre ölçüm alýnmýþ
ve bu maðara eski haritalarýyla karþýlaþtýrýlamayacak bir uzunluða ulaþmýþtýr.
ÝNSUYU MAÐARASI’NIN KEÞFÝ VE ÝLK ARAÞTIRMALAR
Burdur il merkezine 13 km uzaklýkta ve ana yola çok yakýn bir konumda, güneydoðusunda
bulunan Çine Ovasý’nýn doðu yönünde, Sarpgüney Tepesi’nin (1606 m) eteklerinde ve Madýrna
Ovasý’na bakan batý yönünde bulunan Ýnsuyu Maðarasý civarda yaþayanlar tarafýndan uzun
bir zamandýr bilinse de, maðaranýn bilimsel keþfi ancak 1952 yýlýnda, Dr. Temuçin Aygen’e
haber verilmesiyle gerçekleþmiþtir. Yaptýðý ilk inceleme sonucunda bu keþfin önemini farkeden
Aygen, konu hakkýnda yetkileri uyarmýþ; ardýndan 1953 yýlýnda Ýnsuyu Maðarasý’na ikinci ve
kapsamlý bir araþtýrma düzenlemiþtir.
Aygen, “Türkiye Maðaralarý” isimli kitabýnda maðaraya þu andaki giriþi saðlayan suni tünel
açýlmadan önce doðal aðýzdan giriþin çok zor olduðunu yazmaktadýr. Su içinde ve dar pasajlardan
yürünerek ilk salona ulaþýlabiliyordu. Su miktarýnýn arttýðý bahar aylarýnda ise bu aðýz tamamen
kapanmaktaydý.1964 yýlýnda amenajmanýna baþlanan Ýnsuyu Maðarasý, yurdumuzun ilk turistik
maðarasý olarak 1966 yýlýnda turizme açýlmýþ, maðara içindeki bilimsel çalýþmalar ise o tarihten
bu yana devam etmiþtir.
Aygen, turizme açýlmasý sýrasýnda maðarada oluþan tahribattan oldukça þikayetçidir. Özellikle,
kendi verdiði isimle, Sütunlu Göl ile Büyük Göl arasýndaki yürüyüþ yollarýnýn inþasý sýrasýnda
bu kýsýmda yer alan ve maðaranýn en önemli güzelliði olan tüm sarkýt ve dikitlerin kýrýldýðýný
belirtmekte, doðrudan aydýnlatmanýn olumsuzluklarýný vurgulamaktadýr.
Kendisinin daveti üzerine 1966 yýlýnda maðarayý ziyaret eden, o yýllarýn dünyada en tanýnmýþ
maðarabilimcisi Nobert Castaret, Temuçin Aygen’e yazdýðý bir mektupta Ýnsuyu Maðarasý’ndan
þu þekilde bahsetmiþtir:
“Þimdiye kadar tüm dünyada; Avrupa, Afrika, Amerika ve Asya’da binden fazla maðarayý gezme
ve inceleme þansým oldu. Burdur’un Ýnsuyu Maðarasý’nýn birinci sýnýf ve çok ilginç bir maðara
olduðunu söyleyebilirim. Burasý, ziyaretçilere zengin bir dekor, güzel yeraltý manzaralarý ve
kayýkla yeraltý gölü üzerindeki bir gezinin tüm güzelliklerini sunmaktadýr. Maðaranýn sonundaki
büyük ve derin göl, maðaranýn en ilginç ve odak noktasýný oluþturmaktadýr. Ýnsuyu Maðarasý’ný
gezdikten ve karanlýklar aleminde kayýkla bir gezintiden sonra, gün ýþýðýna dönen turistler, yeraltý
dünyasýna yaptýklarý bu kýsa gezintiden faydalý ve unutulmayacak izlenimlerle döneceklerdir.”
1968, 1971, 1972, 1973 ve 1978 yýllarýnda Paolo Marcello Brignoli maðarayý biospeleolojik
açýdan, 1973 yýlýnda Friederike Spitzenberger yarasa türleri açýsýndan, Fransýz Jeolog Jacques
Choppy ise 1978 yýlýnda karstik açýdan incelediler. Maðara ile ilgili ilk kapsamlý jeolojik araþtýrma
ise1974 yýlýnda Korkut Sungur tarafýndan yapýldý.
ÝNSUYU MAÐARASI’NDA YENÝ DÖNEM ARAÞTIRMALAR
Aslýnda, Ýnsuyu Maðarasý’ndaki Büyük Göl’ün sonunda, kuzeydoðu kýsmýnda yer alan ve turistik
olmayan kýsýma geçit saðlayan dar galeri uzun bir zamandýr bilinmekteydi. Murat Baþar’ýn 1968
tarihli Ýnsuyu Maðarasý haritasýnda da bu noktada “Muhtemelen Kýzýliniþ Maðarasý ile irtibatlý,
dar galeri” þeklinde bir not mevcuttur. Buna raðmen, uzun yýllar boyu araþtýrýlmayan bu kol ilk
olarak 1993 yýlýnda geçildi. Bu kýsmý ilk araþtýran Süleyman Demirel Üniversitesi görevlileri
tarafýndan hazýrlanan raporda maðaranýn bu noktadan sonra kollara ayrýlarak devam ettiði
anlatýlmakta, karþýlaþtýklarý ilk göl olan ve kendileri tarafýndan verilen ismiyle “Umut Gölü”nün
arkasýnda birçok göl ve yan kol olduðu yazmaktadýr.
Bu tarihten sonra Ýnsuyu Maðarasý’nýn ilerleyen pasaj ve galerilerinin araþtýrýlmasý ise “Yeni
Dönem Çalýþmalarý” olarak adlandýrabilir. Bu ilk keþfin ardýndan uzun bir zaman geçtikten sonra,
2005 yýlýndan itibaren MADAG ile BÜMAK ortak faaliyetler þeklinde yeni keþfedilen bu galerileri
sualtýndan ve üstünden araþtýrmaya ve haritalamaya baþladýlar. Bu çalýþmalar sýrasýnda, 2007
yýlýnda çizilen bir haritaya göre Ýnsuyu Maðarasý’nýn toplam uzunluðu 3.000 m’yi geçmiþ
durumdaydý.
ÝNSUYU MAÐARASI’NDA YAPILAN SON HARÝTALAMA ÇALIÞMASI
OBRUK Maðara Araþtýrma Grubu olarak; 60 yýl önce keþfedilmiþ ve Türkiye’nin turizme açýlan
ilk maðarasýnýn, çizilen bunca haritadan sonra, hala detaylý bir haritasý olmamasýndan ve
uzunluðunun kesin olarak bilinmemesinden duyduðumuz rahatsýzlýkla Eylül 2011 tarihinde
Ýstanbul’da bulunan tüm maðaracýlýk kuruluþlarýna ortak bir faaliyet duyurusu yaptýk.
Bu çaðrýmýza cevap veren ÝTÜMAK ve BÜMAK ile birlikte Ýnsuyu Maðarasý’na 5-8 Kasým 2011,
25-29 Ocak 2012 ve 3-5 Mart 2012, 14-18 Haziran 2012 tarihlerinde 4 farklý gezi düzenlendi.
Bu 4 gezide 21 farklý ekiple 12.000 m’yi aþan ölçüm alýndý. Bu ölçümlerin bir kýsmý, 2006 yýlýnda
Ender Usuloðlu, Sencer Çoltu ve Özgün Sarýsoy tarafýndan çizilen 2. Kýsým haritasýnýn kontrol
ölçümleriydi. Turistik Kýsým ise tümüyle baþtan ölçüldü.
Sonuçta, ekte mevcut haritadan da görülebileceði gibi, Ýnsuyu Maðarasý’nýn 8.100 m uzunluðunda
detaylý bir haritasý çizildi. Daha da önemlisi, yeni keþfedilen onlarca kolla, maðaranýn bilinen
ve ölçülen bu uzunluðundan çok daha uzun olduðu teyid edildi.
ÝNSUYU MAÐARASI'NIN JEOLOJÝK VE HÝDROJEOLOJÝK ÖZELLÝKLERÝ
Jeolojik Bulgular
Kireçtaþý, Burdur havzasý dolaylarýnda yoðun olarak görülmektedir. Kýsmen erken karst geliþimi,
kýsmen de geç pleistosen ve yakýn zamanlarý sýrasýnda kireçtaþý çözünmesi ve parçalanmasý
sonucu havzada obruklar oluþmuþtur. Bölgenin iklim koþullarýnýn sonucu olan donma noktasýna
yakýn sularýn çözücü gücü, ayrýþmanýn baþlangýç karbondioksitinin çok az ve suyun da kireçtaþýna
ulaþmadan önce ek karbondioksit çözme fýrsatýnýn çok düþük olmasýna raðmen, yoðun kimyasal
ayrýþmaya sebep olmaktadýr. Havza bitki örtüsünden mahrumdur ama maðarayý oluþturan
kireçtaþlarýnýn üstünde ince bir toprak tabakasý mevcuttur. Ýklim, sýcak sezonda yarý kurak;
soðuk sezonda ise nemlidir.
Havza ve bitiþiðindeki alanlar, baþtanbaþa eski karst geliþiminin çeþitli dönemlerinde oluþmuþ
obruk ve kovuklar içermektedir. Burdur havzasý genç bir görünüme sahip olmasýna raðmen,
havza tabanýna çökelmiþ karbonatlý kayalarda yakýn zamandan beri süregelen kimyasal ayrýþma
yaygýn olarak görülür. Ýlginç karakteristik özellikleriyle görülmeye deðer bir maðara olan Ýnsuyu
Maðarasý da onlardan biridir.
Maðarayý oluþturan kireçtaþý, beyazdan açýk griye kadar deðiþen renklere sahiptir ve orta
büyüklükte kristalleþmiþtir. Bu kireçtaþlarý genelde falez ve resif olarak katmanlanmýþtýr. Genelde
kývrýmlý olarak yataklanmýþ tabaka ve engebeli yüzeyler, yaklaþýk 2- 3 santimetrelik kalsit
damarlarý tarafýndan paralel ya da çapraz olarak kesilir.
Tüm Toroslar'ý etkileyen jeolojik evrimin þekillendirdiði bölge bu nedenle oldukça karmaþýk bir
jeolojik yapýya sahiptir. Bu karmaþýk jeoloji, Ýnsuyu Maðarasý’nýn temel cazibe unsuru olan
yeraltý suyunun tüm hareketini de kontrol eden temel faktörlerdendir.
Ýnsuyu Maðarasý yakýn çevresinde gözlenen litolojik birimler otokton ve allokton birimler olarak
iki ana baþlýkta incelenebilir. Otokton birimleri esas olarak Üst Kretase yaþlý Söbüdað ve Senirce
formasyonlarý, Pliyo-Kuvaterner yaþlý traverten ve alüvyal çökeller oluþturmaktadýr. Litostratigrafik
istif içerisinde, bölgedeki ileri tektonik aktivasyonun en temel karakteristiði olan yapýsal anomaliler
sýklýkla yer almaktadýr. Bunlarýn en belirleyici olaný da, çalýþma sahasýndaki allokton unsuru
oluþturan ve Likya Naplarý'nýn yöredeki temsilcisi konumundaki Gökçebað ofiyolitli melanjýdýr.
Ýnsuyu Maðarasý yakýn çevresindeki en yaþlý otokton birim Söbüdað Formasyonu'dur. Geçmiþ
çalýþmalarda Söbüdað Kireçtaþý olarak da adlandýrýlmýþ olan formasyon, geniþ bir alanda
yüzeylenmektedir. Bozunma yüzeyi gri-koyu gri, taze kýrýk yüzeyi bej rengi olan formasyon ortakalýn tabakalanmaya, bol kýrýk-eklem yüzeyine ve 500 m'den fazla kalýnlýða sahiptir. Formasyonun
yaþý olarak Üst Kretase verilmektedir.
Söbüdað Formasyonu'nun hemen üzerine Orta Maestrihtiyen yaþlý Senirce Formasyonu
gelmektedir. Üst seviyelere doðru kil içeriði yükselse de, esas olarak formasyon pelajik
kireçtaþlarýndan oluþur. Karbonat içeriðinin görece yüksek olduðu taban kesimlerinde formasyon
ince-orta kalýnlýkta tabakalanma gösterir. Yapýsal unsurlar açýsýndan Söbüdað Formasyonu'na
göre daha az tektonize bir görünüm sergiler. Var olan çizgiselliklerse genellikle ikincil kalsit
oluþumuyla doldurulmuþtur.
Çalýþma alaný yakýn çevresinin genelleþtirilmiþ jeolojisi
Bu iki otokton birim, allokton Gökçebað ofiyolitli melanjý tarafýndan yapýsal uyumsuzlukla üstlenir.
Likya naplarýnýn yöredeki temsilcisi konumundaki Gökçebað ofiyolitli melanjýnýn Ýnsuyu Maðarasý
çevresine yerleþim yaþý Üst Kretase - Erken Paleosen olarak verilmektedir. Karmaþýðý oluþturan
kayaçlar baþlýca serpantinit, gabro, diyabaz, çört, radyolarit ve deðiþik boyut ve yaþlarda kumtaþý,
kireçtaþý bloklarýndan oluþmaktadýr. Son derece düzensiz ve karmaþýk bir iç yapýya sahip olan
birim, Ýnsuyu Maðarasý dolaylarýnda otokton
Söbüdað - Senirce formasyonlarýn üzerine
bindirmektedir. Her ne kadar birimin bölgeye
yerleþim yaþý olarak Üst Kretase - Erken
Paleosen verilse de, daha sonraki tektonik
evrelerde Orta Eosen yaþlý birimlere de
bindirdiði yönünde deðerlendirmeler
mevcuttur. Bu bilgiler ýþýðýnda, Gökçebað
ofiyolitli melanjýnýn yerleþim yaþý için Geç
Eosen þeklinde bir deðerlendirme yapmak
daha doðru olacaktýr.
Ýnsuyu Maðarasý yakýn çevresinin genelleþtirilmiþ
litostratigrafik kesiti
Bu birimler ise, Ýnsuyu Maðarasý giriþinden
itibaren, güneybatý - batý - kuzeybatý
doðrultusunda Pliyo-Kuvaterner çökellerce
örtülürler. Bu çökeller kalýnlýðý yer yer 300
m' yi bulabilen alüvyon, birikinti koni ve
yelpazeleri ile travertenlerdir. Ýnsuyu Maðarasý'nýn giriþinden itibaren batýya doðru yayýlan Çine
ve Madýrna ovalarý esas olarak bu sedimantasyonun ürünüdür.
Hidrojeolojik Bulgular
Ýnsuyu Maðarasý, kireçtaþý yapýsýndaki kalsiyum bikarbonatýn çözünmesinin iyi bir örneðidir.
Tipik olarak, çözelti zayýf hatlarda hat boyu kýrýklar meydana getirir. Çözünmüþ materyal yeraltý
akýntýlarýyla taþýnýr. Kretase yaþlý, parçalanmýþ kireçtaþlarý içinde oluþan Ýnsuyu Maðarasý'nýn
içinde akan yeraltý deresi Sarpgüney Tepesi'nin yamacýnda, Madýrna Ovasý hizasýndaki geçirimsiz
Neojen tabakada yeryüzüne çýkmaktadýr. Bu derenin yeraltýna indiði ve büyük olasýlýkla Sarpgüney
Tepesi kuzeyinde yer alan düden ya da düdenler ise henüz tespit edilememiþse de Maðara'nýn
doðusunda yer alan ve bu doðrultuda uzanan yüksek rölyefli alanýn Ýnsuyu Maðarasý'nda
gözlenen yeraltý suyunun kaynaðý olduðu düþünülmektedir. Güneyyayla köyünü de kapsayan
bölgede yer alan çok geniþ çöküntünün herhangi bir yüzeysel drenajý bulunmamaktadýr. Bu
geniþ alan topoðrafik olarak da yüksek irtifaya karþýlýk geldiðinden, aldýðý yaðýþý yeraltýna
iletmekten baþka bir durum söz konusu olamaz.
Kaldý ki, Ýnsuyu Maðarasý’nýn kuþ uçuþu 35 km kuzeydoðusunda yer alan Güneyyayla Köyü
civarýnda açýlan artezyen kuyularýnýn kavite ile karþýlaþtýklarý bilinmektedir.
Ýnsuyu Maðarasý'nýn oluþumunun çok fazlý olduðu belirgindir. Kuru galerilerin yan dallara
ayrýlmasý ve bu bölümlerde tavan ve yan duvarlarda gözlenen ve ancak yüksek debili suyla
oluþabilecek aþýným þekilleri bugün için kuru olan bu galerilerin de suya doygun koþullarda
gerçekleþtiðine iþaret etmektedir. Ayrýca, özellikle turistik kýsmýn doðu kollarýnda gözlenen
süngerimsi yapý ve çatallý galeri oluþumlarý da freatik zon oluþumunun bir belirtisidir.
Ýnsuyu Maðarasý'nýn hem birinci, hem de ikinci bölümündeki oluþum büyük olasýlýkla çok fazlýdýr.
Freatik zonda oluþan yapýnýn zaman içinde vadoz zona, ardýndan tekrar freatik zona dönüþtüðü
oldukça belirgindir. Öte yandan, sualtýndaki kýsýmlarda duvarlarda rastlanan midye oluþumlarýndan
maðaranýn geçmiþ çaðlarda büyük su boþaltýmlarýna sahne olduðunu söyleyebiliriz. Bugün
suyun 12 m derinliðinde görülen sarkýt ve dikitler ise eski vadoz zonu belgeler niteliktedir.
Ýnsuyu Maðarasý'nýn hidrojeolojik iþleyiþine iliþkin kavramsal model
Hem Ýnsuyu Maðarasý'nýn, hem de bu maðaradan 1,5 km uzaklýkta bulunan Kýzýlin Maðarasý'nýn
bu "çok fazlý" oluþumu bu iki maðaraya birçok deðiþik morfoloji kazandýrmýþ olsa da, türbülanslý
ve yüksek debili yeraltý sularý ile aþýnmýþ, birbirini kesen küçük kollar, ana galeriden ayrýlan ve
yeniden baðlanan yan kollar, tavandan düþüp salonlarý doldurmuþ büyük bloklar araþtýrmalarý
zorlaþtýrmaktadýr.
Büyük olasýlýkla maðara zamanla doygun koþullardan yarý-doygun koþullara geçmiþ, bu süreç
sýrasýnda yüksek akým hýzýna sahip, türbülanslý karakterdeki yeraltý akarsuyu ve kollarý aþýnýmda
etkili olmuþlardýr. Ýnsuyu Maðarasý büyük olasýlýkla geçmiþte günümüzde gözlenenden çok
daha fazla miktarlarda su boþaltmaktaydý.
Birçok bölümde yoðun olarak karþýlaþýlan tavandan düþme bloklar tektonik hareketlerin yalnýzca
maðaranýn geliþiminde deðil ayný zamanda doðal yollarla kýsmen tahrip olmasýnda da etkili
olduðunu göstermektedir. Geliþimde etkili fay yüzeyleri boyunca karþýlýklý bloklarýn makaslama
kuvvetlerinden yoðun biçimde etkilenmeleri nedeniyle, bazý bölümlerde duvarlarý oluþturan ana
kaya aþýrý derecede duraysýz ve daðýlgandýr.
Hidrolojik aktivitenin doðal ya da yapay nedenlerle zayýflamasý sonucu bölgesel yeraltýsuyu
seviyesindeki azalmanýn izleri maðara içinde kurumuþ göl yataklarý þeklinde kendini göstermektedir.
Ýkinci bölümde ilgi çekici gözlemlerden birisi de Umut Gölü'nde saptanan sualtý ikincil çökel
varlýðýdýr. Genellikle sarkýt ve dikit biçiminde olan bu çökeller, geçmiþte bölgesel yeraltýsuyu
seviyesinin günümüzden en az 20 - 30 m kadar daha alçak konuma indiðini göstermektedir.
Alçak su döneminde atmosfere açýk koþullarda oluþan bu çökeller daha sonra yeraltýsuyu
seviyesindeki yükselime baðlý olarak günümüzdeki batýk konumlarýna ulaþmýþlardýr. Bu çökellerin
geliþtiði yüzeylerin ayný zamanda kaþýk oluþumlarý içermesi ilgi çekici bir diðer gözlemdir. Bu
görsel veriler, Ýnsuyu maðarasý geliþim sürecinin
i) Batýk koþullarda gerçekleþen "ilksel galeri oluþum dönemi",
ii) Yeraltýsu su seviyesindeki azalma ile birlikte yarý-doygun koþullarýn, yeraltý akarsu sisteminin
ve kaþýk oluþumunun etkili olduðu "aktif akarsu dönemi",
iii) Kaþýk oluþumlarý üzerinde ikincil çökellerin geliþtiði "pasif-kuru dönemi",
iv) Anýlan çökelin maðaranýn bazý bölümlerinde batýk konumda bulunmasýna neden olan "su
seviyesi yükselim dönemi",
v) Günümüzde de devam eden "su seviyesi alçalým dönemi"
içeren farklý geliþim fazlarý içerdiði anlaþýlmaktadýr.
ÝNSUYU MAÐARASI’NIN GELECEÐÝ VE ÖNERÝLER
Her ne kadar Ýnsuyu Maðarasý’nýn hidrojeolojik açýdan birçok farklý su seviyesi geçirdiði
anlaþýlmýþsa da, günümüzde Madýrna Ovasý’nda açýlan binlerce artezyenin ovadaki su tablasýný
ve dolayýsýyla maðaranýn su seviyesini çok derine düþürdüðü aþikardýr. Ýnsuyu Maðarasý’nýn
en önemli özellikleri olan Dilek Gölü ve Büyük Göl artýk yoktur. Su tablasýnýn bu seviyesini
koruyacaðýný ve hatta gelecekte daha da düþebileceðini göz önüne alarak bahsi geçen bu
göllerin bir daha da olmayacaklarýný söyleyebiliriz. Bu olgu ise maðaranýn turistik geleceði için
önemli bir darbedir.
Öte yandan; maðaranýn turistik kýsmýnýn þu anda içinde bulunduðu durum, Türkiye’nin bu en
uzun ve deðerli maðarasýnýn geleceðine yönelik umut vermemektedir. Spotlarla yaratýlan sýcak
aydýnlatma dolayýsýyla maðara duvarlarýnýn birçok kýsmýnda mikrobiyolojik kontaminasyon
baþlamýþ, yürüyüþ yolu etrafýna ziyaretçilerin attýklarý çöpler birikmiþtir. Ayrýca, son düzenlemeler
sýrasýnda sarkýt ve dikitlere çakýlan tabelalar ciddi bir görsel kirliliðe yol açmaktadýr.
Kanýmýzca; Ýnsuyu Maðarasý’nýn turistik kýsmýnda bulunan sarkýt, dikit ve duvarlarýnýn basýnçlý
suyla temizlenmesi, bu kýsýmdaki tüm çöplerin toplanmasý ve ardýndan, turistik amenajmanýnýn
baþtan düzenlenmesi yerinde olacaktýr.
KAYNAKÇA
Baþar, M.; “Bazý Maðara Canlýlarý ve Bunlardan Maðara Özelliklerinin Çýkarýlmasý”, Kara
Kuvvetleri Komutanlýðý Ýstihkam Daire Baþkanlýðý Yol Þubesi Yayýnlarý, Ankara 1968.
Baþar, M.; “Burdur Ýnsuyu Maðara Etüdü”, Kara Kuvvetleri Komutanlýðý Ýstihkam DaireBaþkanlýðý
Yol Þubesi Yayýnlarý, Ankara 1968.
Bayarý, S., G. Varinlioðlu, A. E. Keskin , B. Erdem; “Insuyu Maðarasýnda Güncel Sualtý ve
Suüstü Buluntular”, SAT Bülteni 2007
Benda,P. & Horáçek, I.; “Bats (Mammalia: Chiroptera) of the Eastern Mediterranean.Part 1.
Review of distribution and taxonomy of bats in Turkey”, Acta Societatis ZoologicaeBohemicae,
62: 1998, 255-313.
Brignoli, P. M.; “Due nuove Paraleptoneta cavernicole dell’Asia Minore (Aranae,Leptonetidae)”
Fragmenta Entomologica 6: 1968, 23-37.
Brignoli, P. M.; “Un nuovo Troglohyphantes cavernicolo ed anoftalmo (ouanophthalmo) dell’Asia
minore (Araneae, Linyphiidae)” Fragmenta Entomologica 7, 2: 1971, 73-77.
Brignoli, P. M.; “Terzo contributo alla conoscenza dei Ragni cavernicoli di Turchia(Araneae)”
Fragmenta Entomologica 8, 3: 1972, 161-190
Brignoli, P. M.; “Zoogeographical observations of the caves Spiders of the MiddleEast”,
International Speleology 1973, abs. of papers submitted to the 6th International Congres Spel.
1973, Olomouc: 135
Choppy, J.; “Visite aux Classiques de Turquie”, Grottes et Goufres, 73, Bulletin Périodique du
Spéléo Club ce Paris, 1978, s.13-24.
Güloðlu, O.; “Ýnsuyu Maðarasý”, Delta 7, BÜMAK, 2005, 127.
Nazik, L., Derici Þ., Kutluay, H. “Ýnsuyu Maðarasý (Burdur) Mimari ElektrifikasyonUygulama
Projesi”, Jeoloji Etütleri Dairesi Baþkanlýðý: Eylül, 1999. Maden Tetkik ve AramaGenel Müdürlüðü.
Pekþen, O.; “MAD Maðara Dalýþ Grubu Ýnsuyu Eðitim ve Araþtýrma Dalýþ Etkinliði”,MAD Bülteni,
12, Ankara 1999, 47.
Spitzenberger, F.; “Höhlen in Westanatolien (Türkei)”, Die Höhle 24, 1973, 1: 23-30.
Sungur, K.; “The Insuyu Cave (Turkey)”, Review of the Geographical Institute of the University
of Istanbul International Edition, 1974-1976 Number 15, 127-137.
Süleyman Demirel Üniversitesi Araþtýrma Raporlarý (Yayýmlanmamýþ) 15.09.1993-19.11.1993.
Murat Baþar tarafýndan çizilen 1968 tarihli ilk Ýnsuyu haritasý
Süleyman Demirel Üniversitesi araþtýrmacýlarý tarafýndan 1993’te çizilen 2. Kýsým haritasý
Süleyman Demirel Üniversitesi araþtýrmacýlarý tarafýndan 1993’te çizilen 2. Kýsým haritasý
Gasparo tarafýndan 1994 yýlýnda çizilen Ýnsuyu haritasý
BUMAK -BUMAD-SAD tarafýndan 2006 yýlýnda çizilen 2. Kýsým haritasý
1999 tarihli amenajman haritasý
Fatih Büyüktopçu tarafýndan çizilen 2007 tarihli haritalar
OBRUK, ÝTÜMAK, BUMAD ve BÜMAK ortak projesiyle çizilen 8.100 m uzunluðunda Ýnsuyu Maðarasý
haritasý, Kasým 2012 versiyonu

Benzer belgeler

Kuzey Kahramanmaraş Mağara Araştırmaları 2009

Kuzey Kahramanmaraş Mağara Araştırmaları 2009 maðaranýn turistik kýsmýnýn kesin bir uzunluðu belirlenememiþtir. Öte yandan, 1993 yýlýnda keþfedilen ve Büyük Göl’ün arkasýna uzanan kolla maðaranýn devam ettiðinin anlaþýlmasýyla baþlayan dalýþ v...

Detaylı