Bardağın Dolu Tarafı Sevgili Dostlar, Dünyaya, bizim Açık Radyo

Transkript

Bardağın Dolu Tarafı Sevgili Dostlar, Dünyaya, bizim Açık Radyo
Bardağın Dolu Tarafı
Sevgili Dostlar,
Dünyaya, bizim Açık Radyo’nun penceresinden şöyle bir bakınca, karamsar
olmak için sayısız sebep var gibi görünüyor.
Dört bir yanda krım, kıyım, katliam...
Sonra, demokrasi, adalet ve haysiyet ayaklanmalarını kanla bastırmaya
girişenlerin vahşet ve zulmü...
Derken, hayli erkenden hızla aramızdan ayrılan öncü ekoloji
mücadelecisinin içimizde bıraktığı derin boşluk...
Ardından deprem - tsunami - radyasyon üçlüsünün yere vurduğu
insanların çaresizlik ve sefaleti...
Ve nihayet, bunların karşısında insanın içini üşütüveren bencil ve vicdansız
söylemler:
Risk-tüp-yatırım...
Mahallenin delisi olmamak, akıllı olmak, rakibi bertaraf etmek, parsayı
toplamak...
Her şey, muazzam bir ilahi komedyadan alınmış devasa bir cehennem
panoraması gibi görünebiliyor. Böyle bir pencereden bakınca insan kendini
derin bir karamsarlığa kapılmakta haklı gibi görüyor.
Sadece ‘gibi’ ama.
Bu işin bir de aması var.
Sıradan insanların kendi yazgılarını ve dolayısıyla dünyayı değiştirme
yolundaki müthiş serüvenini yıllar yılı bize aktaran yazar-aktivist Rebecca
Solnit, kendilerini ideallerine adamış olan ve dayanışma ruhu
doğrultusunda hareket eden insanlar arasında dolaşıp durdukça, aydınlık-
karanlık güçler arasındaki bilek güreşinde her daim işbaşında olan bir
başka sistemden, bir diğer ‘görünmez el‘in işleyiş tarzından söz ediyor:
“Piyasanın o görünmeyen sivri tırnaklı pençesi, öteki elin -yani almak
yerine veren elin- ne kadar güçlü olduğunu kavrayamayabilir; ama şu bir
gerçek ki, o açık el ne kendisini biliyor, ne de gücünün farkında. Oysa
bilmeli bunu. Hepimiz bilmeliyiz.”
Açık Radyo’nun ‘açık el’ konusundaki farkındalığı ne kadar; orası da hayli
tartışmalı tabii.
Ama, şu var:
Açık Radyo’da Cuma Adlı Adamlar programında Halil Turhanlı ile birlikte
konuk ettiğimiz siyaset bilimci Zeynep Gambetti’nin işaret ettiği üzere, J.K.
Gibson-Graham ortak adıyla yazan iki feminist iktisatçı, ekonomi denen
buzdağının onda dokuzunun suyun altında yattığını vurguluyorlar.
Bu da şu demek ki, hayatlarımızın çok büyük bir kesimi, bencillik ve
rekabet ortamının dışında kalan ilkelere dayalı.
Turhanlı’nın Açık Kitap’ta yazdığı gibi, “İnsanın dahi ‘şey’e indirgendiği
metalar dünyasının yerine konan, içten ve çıkarsız ilişkileri örgütlemek”
üzerine kurulu armağan ekonomisi, bunun önemli örneklerinden biri
mesela.
İşte hayatımızın çok büyük kısmı böylesi ilkelere dayalı değiş-tokuşlarla,
dar alanda kısa paslaşmalarla, birbirimizi olmadık tehlikelerden koruyup
kollamalarla ve hiçbir ‘alma‘ (kazanç) beklentisi olmadan, sadece vermekle
yürüyen bir ekonomik faaliyet içinde geçiyor.
Bu yıl Dinleyici Destek Projesi‘nin 8. yılına giren Açık Radyo‘ya desteğin
sürmesi -ve hatta olanakların zorlanması pahasına- artması da, işte bu
çerçevede değerlendirilebilir.
Bunu görmek insana hem sevinç, hem de özgüven veriyor.
Ama belki bundan da önemli olan, böylesi insanlardan oluşan toplulukların
sayısının artıyor olmasına tanık olmamız.
Açık Radyo‘nun gerçek anlamda topluluğa mal olması yolunda destekçi
kitle tabanının genişlediğine de aynı şekilde sevinçle karışık bir hayretle
tanık oluyoruz.
Birkaç taze örnek verebilirim:
Arabasını resmen yolun ortasına bırakıp yanımıza koşarak “Müsterih ol,
seni dinliyorum,” diyen ve koşar adım dönüp topuklayan taksici Memiş...
Veya, sözün yetersiz kaldığı yerde bazen duygular devreye giriyor.
“Bu Ömer Madra’yı görünce aileden birisini görmüşçesine sarılma duygusu,
hatta Talimhane gibi tekinsiz bir yerde arabasının camını tıklatacak kadar
cüretkârlık duygusu olabiliyor. Sonrasında ‘Ben ne yaptım?’ deyip kendini
Bette Midler filminde bir kare içinde duyumsayıp utanmak da dahil bu
duyguya...” diye yazan destekçi Fahime Hanım...
Ya da, çağın hırs modasına kapılıp ‘butik otel‘e dönüştürülmek üzere
mekânından atılmak üzere olan 15 yaşındaki genç radyolarının artık ‘eve
çıkması’ için maddi ve manevi desteklerini seferber eden binlerce
dinleyici...
Duygudaşlık, duygu paylaşımı ve dayanışma ilkeleri üzerinde kurulu birçok
hareket dünyanın dört bir tarafında etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürüp
duruyor. Birçok insan da sayıları artarak bu hareketin bir parçası oluyor...
Bence Açık Radyo ve destekçileri de, bizim buralarda pek eşine
rastlanmadık bir umut verici topluluk girişiminin parçaları.
Başa dönersek, dünyaya şöyle bir bakınca karamsar olmak için sayısız
sebep var tabii, ama ‘bardağın dolu tarafı’ da orada, gözümüzün önünde
duruyor işte.
Onu görünce de insanın içi, iyimserlik ve umutla doluyor.
Ömer Madra
Mart ayında Açık Radyo programlarında ele aldığımız bazı konular
ve konuklarımız:
8. Dinleyici Destek Projesi Özel Yayını konuklarımızı ve özel yayın
günlüğümüzü görmek için: acikdestek.tumblr.com
Açık Gazete’de:
Hukukçu Fikret İlkiz’le yeni Radyo ve Televizyon Yasası’nın potansiyel
olarak getirdikleri ve götürdükleri üzerine; gazeteci Zeynep Atikkan’la,
(Aslı Tunç’la birlikte yazdığı) yeni yayımlanan Blogdan Al Haberi
kitabından kalkarak blogculuk, bağımsız yayıncılık, demokrasi ve
gazeteciliğin gelecekteki yeni boyutları üzerine; insan hakları aktivisti
Şanar Yurdatapan’la seçimlere kadar düzenli olarak gerçekleştirilecek
TkMM’nin milletvekili adaylarından “10 İstek” çalışması üzerine; eğitmen,
koç Çağlar Çabuk’la “Mobing” fenomeni ve bununla mücadele yol ve
yöntemleri üzerine; aktivist ve doktora öğrencisi Başak Ertür’le Britanya
hükûmetinin “kemer sıkma” adı altında sosyal devleti yerle bir etme
politikalarına karşı Londra’da 500 bin kişilik katılımla gerçekleştirilen
Britanya tarihinin en büyük protesto gösterilerinden biri üzerine konuştuk.
Açık Dergi’de:
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 20. yılı için hazırlanan ve Depo’da halen
devam eden “Ateşin Düştüğü Yer” sergisiyle ilgili olarak İnsan Hakları
Vakfı İstanbul Şube Başkanı Hürriyet Şener ve serginin
sanatçılarından Nazım Hikmet Richard Dikbaş, 8 Mart öncesi İstanbul
Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin
düzenlediği “Hakları Çalınan Çocuklar ve Kadınlar” panelini konuşmak
üzere Fatmagül Berktay, Tiyatro Güzel Şey ekibinin sahnelediği ‘Sel’
oyununun yönetmeni Ayşe Burcu Eren ve metin yazarı Esin Taşçı,
Ardiye topluluğunun ‘Geri Dönüştürülemeyenler’ oyununu yazanyöneten Burak Yerlikaya ve oynayan Tolga Yeter, Galeri Nev’deki son
sergisi Aile Benzerliği’ni konuşmak üzere Erdağ Aksel, Bellek ve
Kültür Sosyolojisi Çalışmaları Derneği’nin Mart ayı itibariyle başlattığı
atölyelerle ilgili olarak Alper Maral, Zeyno Pekünlü, Ezgi Bakçay Çolak
ve Özge Samancı, yeni yayınlanan "Kâmil Erdem - René Sopa
Quartet" albümü vesilesiyle basist Kamil Erdem ve “Music” albümü
vesilesiyle vokalist Elif Çağlar, hem söyleşi hem de canlı kayıt için
stüdyoya konuk olan Büyük Ev Ablukada ekibi, 100. doğum yılı anısına
Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları tarafından kitapları tekrar basılan Rıfat
Ilgaz’ı konuşmak üzere oğlu Aydın Ilgaz ve nisan başında HES’lere karşı
mücadele için başlanacak Büyük Anadolu Yürüyüşü’nü konuşmak üzere,
Anadolu’yu Vermeyeceğiz Kolektifi’nden Saner Şen Mart ayında
konuklarımız oldu.
Açık Dergi’nin köşelerinden Müziğin başka Türlüsü’nde Sumru
Ağıryürüyen Carlo Domeniconi’yi, Zamansız köşesinde Eraslan
Sağlam Küratör Fırat Araboğlu’nu konuk etti. ‘Yer6Hafıza’ köşesinde
ise Evvel Fanzin’den Zafer Yalçınpınar, Noreplika Sanat Kolektifi’nin
konuğuydu.
Ama'da:
İstanbul'da geceleri taksicilik yapan fotoğrafçı Şevket Şahintaş, gazeteci
fotoğrafçı Saner Şen, Avanoslu 'gezgin pideci' ve fotoğrafçı İsmet İnce
konuğumuz oldu.
Sinefil’de;
Press filminin yönetmeni Sedat Yılmaz konuğumuz oldu.
Orman ve Civarındaki Faydalı İşler’de:
Aksu Vadisi’nden Hanifi Aksu, İkizdere'den İsmail Ekşi ve doğa
eylemcisi Safiye Yüksek’le HES'ler, İkizdere ve Aksu Vadisi üzerine
konuştuk.
Fikr-i Takip’de:
İpek Çalışlar'la, Nazım Hikmet'in Tarih Vakfı arşivinde bulunan iki
mektubunu konu ettiği yazısını, etno-müzikolog Nicolas Elias'la
Toplumsal Tarih'in 207. sayısında çıkan Ege'nin İki Yakasında Geçmişten
Günümüze Lavtanın Hikâyesi başlıklı yazısını konuştuk.
Ölüm
Programcımız, dostumuz, Buğday Derneği’nin kurucusu Victor Ananias’ı
kaybettik.
Gürhan Ertür'ün annesi ve sadık dinleyicimiz Nevin Ertür aramızdan
ayrıldı.

Benzer belgeler

Süresi: 01:32

Süresi: 01:32 Bence Açık Radyo ve destekçileri de, bizim buralarda pek eşine rastlanmadık bir umut verici topluluk girişiminin parçaları. Başa dönersek, dünyaya şöyle bir bakınca karamsar olmak için sayısız sebe...

Detaylı

NESİLLER ARASI SEYAHAT Açık Radyo Kasım 2009 Bülteni Sevgili

NESİLLER ARASI SEYAHAT Açık Radyo Kasım 2009 Bülteni Sevgili Kültür Sosyolojisi Çalışmaları Derneği’nin Mart ayı itibariyle başlattığı atölyelerle ilgili olarak Alper Maral, Zeyno Pekünlü, Ezgi Bakçay Çolak ve Özge Samancı, yeni yayınlanan "Kâmil Erdem - Re...

Detaylı