ADA FUTBOLU ve MÜZIK GALLER`İN YÜKSELİŞİ

Transkript

ADA FUTBOLU ve MÜZIK GALLER`İN YÜKSELİŞİ
ÖNSÖZ
MART 2016 SAYI 19
ÖNSÖZ
İÇİNDEKİLER
HEM KALPLERİN HEM TAKIMIN BAŞKANI NAOMI WATTS
4
Ada Futbolu derginiz 19. sayısı ile sizlerle.
ADA FUTBOLU VE MÜZİK: GALLER’İN YÜKSELİŞİ
6
Her geçen sayıda, biriktirdiğimiz futbol
öykülerinin zenginleştiğini ve çoğaldığını
görmek, tüm ekibi bir sonraki sayı için daha
da heyecanlandırıyor. Artık daha kalıcı bir
koleksiyona doğru gittiğimizi fark etmek de iki
yılı aşkın süredir verdiğimiz emeklerin en güzel
ödülü.
İNGİLTERE 0-2 FRANSA: ANELKA & ELDİVENLERİ
10
ALTINTOP
14
ESKİ STADYUMA BİRALI VEDA
18
ARMALARIN DİLİ: SHEFFIELD WEDNESDAY
20
MANUEL PELLEGRINI
22
MANCHESTER UNITED HEGOMONYASI - LİDERLİK SAYACI
28
SEZONUN EN FAZLA RAHATSIZ EDİLEN OYUNCULARI
30
SAYILAR
32
PREMIER LİG DEĞERLENDİRMESİ
46
CHAMPIONSHIP DEĞERLENDIRMESİ
48
ADA LİGLERİ
50
Şubat ayının son Pazar günü Manchester City
ile belki de son kupasını kaldıran Pellegrini’yi
bu sayıda Emrah Yolaç’ın güzel kaleminden
okuyacaksınız. Eski bir tanıdık Anelka da bu
sayımızın konuklarından. Mert Artun nostaljik
bir yazı ile bu sayıya da damgasını vuranlardan.
Baykuşların yeni arması, rakamların ve
istatistiklerin dili, adanın batısındaki Galler’den
bir esinti ve elbette ki daha fazlasını bu sayıya
sığdırmaya çalıştık.
Artık bir bakıma Ada Futbolu olarak biz de 19’u
bulduk. Dergimiz artık emekleme devresinden,
yetişkinliğe doğru yürüdüğü ‘teenager’ çağını
bu sayı ile geride bırakmış olacak. Daha
akıllanmadık belki ama daha çok coşkumuz
var. Yetişkin çağımızın verdiği daha büyük
sorumluluklarımız olacak.
Birkaç sayıdır gelenek haline getirdiğimiz üzere,
önsözümüzü İngiliz müzisyen Adele’nin ilk
albümü ‘19’ dan bir şarkısı ile tamamlayalım.
Bir Bob Dylan parçası olan Make You Feel My
Love’dan:
BU SAYIYA KATKIDA BULUNANLAR:
Berk Kalyoncu, Edip Uras, Efecan Ertekin,
Emrah Yolaç, Emre Toprak,
Mert Artun, Mustafa Kösem
Yazı İşleri: Mert Artun
Grafik Tasarım: Murat Çolakoğlu
*When the evening shadows and the stars appear,
And there is no one there to dry your tears,
I could hold you for a million years
To make you feel my love.
*Akşamın gölgeleri ve yıldızlar çıktığında,
Gözyaşlarını kurutacak kimse olmadığında,
Seni bir milyon yıl sarmalayabilirim,
Aşkımı hissedebilmen için.
Futbol aşkınız ve Ada Futbolu sevdanız sizi
hiç bırakmasın. Güneşli bir Nisan gününde
görüşmek üzere.
2
SAYI 19|
3
SAYI 16.5|
NAOMI WATTS
HEM TAKIMIN
HEM KALPLERIN
BAŞKANI NAOMI WATTS
BERK KALYONCU
4
SAYI 19|
NAOMI WATTS
Daha önce dergimizde erkek futbolu içinde
yer alan kadınlara sık sık yer vermiştik.
Bu sefer bu dünyaya yeni giriş yapan
ancak akıl tutulmasına neden olacak bir
gelişmeyi sizlerle paylaşıyoruz.
Artık Ada’da başkanlardan biri de ünlü Holywood
yıldızı 47 yaşında olduğunu hiç göstermeyen
ancak 47 yaşında olan güzel Naomi Watts. Daha
önce 2 kere Oscar’a aday olan (21 Grams & The
Impossible) Naomi artık Galler ekibi Glantraeth
FC’nin onursal başkanı.
Glantraeth FC’nin Naomi Watts ile İlgisi
Nedir?
Glantraeth FC an itibariyle Galler’in 3. Liginde
mücadele eden bir takım. Takım bir Galler adası
olan Anglesey’de yer alıyor. 1976 yılında babasını genç yaşta kaybeden Naomi, Avustralya’ya
taşınmadan önce büyükanne ve büyükbabasıyla birlikte Anglesey’in Llangefni ve Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwllllantysiliogogogoch (“Llanfair”) bölgesinde çocukluğunu
geçirdi. Glantraeth FC de bu bölgenin takımı
olarak biliniyor. Watts’ın Galler dilindeki bu ismi
hiç şaşırmadan 6 saniyede okuduğu videyu
Youtube’dan izleyebilirsiniz.
Maçlarını iç sahada ortalama 40(kırk) taraftara
oynayan Glantraeth’in bir parçası olduğu için
Naomi Watts bu durumu “heyecan verici” olarak
nitelendiriyor.
Peki Olaylar Nasıl Gelişti?
Kulübün eski başkanı Sir George Meyrick
ilerleyen yaşını bahane ederek başkanlık
koltuğunu geçtiğimiz yaz terketti. Bunun
üzerine kulüp sekreteri Stan Strickland
Watts’ın Sir George Meyrick’ten doğan boşluğu
doldurabileceğini düşündü. Bu sebeple güzel
oyuncunun Los Angeles’taki menajerine bir
mektup yazan Stan bir pazartesi gecesi olumlu
cevap ile karşılaştı. Böylece çocukluğunu
geçirdiği bölgenin futbol takımının onursal
başkanı artık Naomi Watts oldu. Naomi bir
film yıldızı olmadan önce Llangefni bölgesinde
3 yıl geçirmiş ve bu süre içerisinde bu kentte
okumuştu.
Glantraeth’in dünya çapında bir takım olmak
gibi bir hedefi şimdilik yok ancak Glantraeth,
Naomi Watts’ın Onursal Başkanlığı ile dünya
çapında adını duyurmuş oldu. Naomi’nin basın
danışmanlarına takımının New York Times’a
çıkması için haber verdiği de konuşuluyor.
Takım başarılı olur mu bilinmez ancak başkanı
Naomi Watts olan kulübün kendisine ek bir
tribün yaptırtması gerekebilir, hele Naomi
maçlara gelmeye başlarsa…
5
SAYI 19|
ADA FUTBOLU VE MÜZİK
ADA FUTBOLU ve MÜZİK
GALLER’İN YÜKSELİŞİ
EMRE TOPRAK
Büyük
Britanya,
futbolun
yalnızca
futbol olmadığı coğrafyaların başında
geliyor. Oyunun müzik ve sinema gibi
sanat dallarıyla olan yakın ilişkisi de
bu klişeleşmiş sözü kanıtlar nitelikte.
İngiltere’de sanatçıların, özellikle de
müzisyenlerin futbola olan ilgisi kadar
sporcuların müziğe olan eğilimi de dikkat
çekiyor.
Futbol düşkünü müzisyenlere bir dolu örnek
bulmak mümkün:
Wonderwall, Don’t look back in Anger gibi
Ada sokaklarının marşı niteliğinde parçalara
imza atan Oasis grubunun Manchester City
tutkunu Gallagher kardeşleri bunların en
meşhurlarından birisi. Bu ikilinin ilham aldığı
isimlerden biri olan The Stone Roses grubunun
solisti Ian Brown ise, 80’li ve 90’lı yıllara Britpop
müziğiyle damgasını vurmuş bir Manchester
United taraftarı. Tıpkı bir diğer İngiliz müzisyen
Richard Aschroft gibi.
Coldplay grubunun solisti aynı zamanda
piyanist ve gitaristi olan Chris Martin ise
geçtiğimiz günlerde attığı tweetle Exeter City
taraftarı olduğunu bir kez daha belli etti. Ünlü
müzisyen, takımının Ocak ayında Liverpool’a
karşı oynayacağı FA Cup mücadelesinden önce
kişisel twitter hesabından paylaştığı videoda
Liverpool’un dünya üzerindeki en sevdiği
yerlerden biri olduğunu fakat maçta dünyanın
en harika kulübü olan Exeter’e bol şans dilediğini
belirtti.
6
SAYI 19|
ADA FUTBOLU VE MÜZİK
Müzisyenlerin futbola olan ilgisine benzer bir
şekilde futbolcuların da müziğe olan ilgisine
sayısız örnek verilebilir. Arsenal kalecisi Petr
Cech, davul coverlarını sosyal medya üzerinden
takipçileriyle sık sık paylaşıyor. Leighton Baines
ise milli takım kampına katılırken götürdüğü
gitarıyla objektiflere yakalanmıştı. Gitar çalan
başka bir isim ise Tomas Rosicky. Biraz daha
eskilere gidildiğinde en akılda kalan isimler
olarak Gary Neville ve Slaven Bilic’i sayabiliriz.
İngiliz futbolunda hem magazinsel yönleri
hem de sportif yetenekleriyle akıllarda kalan
Gazza lakaplı Paul Gascione de kendi tarzında
söylediği Fog On the Tyne parçasına bir de
video klip çekmişti.
yaz oynanacak turnuva ikinci olacak dolayısıyla
büyük önem taşıyor. B grubunda mücadele
edecek Galler’in rakipleri İngiltere, Slovakya
ve Rusya. Nasıl bir performans göstereceği
merakla beklenen Gareth Bale ve arkadaşları
sonuç ne olursa olsun eleme gruplarındaki
performansıyla tüm dünyadaki futbolseverlerin
takdirini topladı.
Galler’in Yükselişi
Bu örneklerin birçoğu İngiltere’den olsa da
Ada’nın yaklaşık üç milyon nüfuslu ülkesi
Galler de hem müzik hem futbolda içinde
bulunduğumuz zamanın önemli figürlerini
yetiştirme başarısını gösterdi. Bu küçük ülke,
2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde
Belçika’nın ardından ikinci sırada yer alarak
turnuvaya doğrudan katılma hakkı kazandı.
Grupta oynadığı 10 maçı, 6 galibiyet ve 3
beraberlik ile bitirmeyi başaran Galler’de en
göze çarpan oyuncu kuşkusuz rekor bir bedelle
Tottenham’dan Real Madrid’e transfer olan
yıldız oyuncuları Gareth Bale oldu. Turnuvada
kaydedilen 11 golün 9’una doğrudan katkı
veren yıldız oyuncu takımdaki liderlik görevini
de Aaron Ramsey ile başarılı bir şekilde
paylaştı. Tarihinde yalnızca bir defa 1976’da
Avrupa Şampiyonasına katılabilen ekip için bu
Manic Street Preachers
Galler futboluna geç gelen ivme, müzikte 90’lı
ve 2000’li yıllarda gelmişti bile. Bu konuda
başı çeken grup ise kuşkusuz Manic Street
Preachers’tı. Galler’in 8.500 popülasyona
sahip küçük kasabası Blackwood, Caerphilly’de
kurulan grup, hem Britanya’da hem de dünya
genelinde son yirmi yıla damgasını vuran
parçalara imza attı. 1986 yılında Betty Blue
adıyla kurulan grup, Gallerli dört arkadaş olan
James Dean Bradfield, Sean Moore, Nicky
Wire ve Flicker’dan oluşuyordu. İki yıl sonra
Flicker’ın gruptan ayrılmasıyla kalan grup
üyeleri Manic Street Preachers ismiyle devam
etmeye karar verdi. Bu yıllarda gruba müzik
dışındaki işlerde yardımcı olan Richey James de
gitarist olarak dahil oldu. Birçok parçanın söz
7
SAYI 19|
ADA FUTBOLU VE MÜZİK
yazarlığını da yapan James aynı zamanda Galler
Üniversitesi’nde Politika Tarihi eğitimi almıştı.
Yeni gitarist, yeteneği kadar aşırı davranışlarıyla
da dikkat çekiyordu. Grubun ününün ülke
dışına çıktığı 1991’de bir röportaj veren James,
grup samimiyetinin sorgulanması üzerine eline
bir jilet alarak koluna “4 REAL” (Gerçek) yazısını
kazımıştı.
Manics, 1992 senesinde “Generation Terrorists”
adındaki ilk albümüyle tanınırlığını arttırdı.
Şarkılarında verdiği politik mesajlar ise grubun
en önemli karakteristik özelliklerinden biri oldu.
1993 yılında piyasaya sürülen ikinci albümleri
“Gold Against the Soul” ile İngiltere müzik
listelerine ilk on üzerinden giriş yaptı. 1994
yılında “The Holy Bible” isimli albümünü çıkaran
grup daha sert tarzı, din ve politika temalı
lirikleriyle dikkat çekiyordu. Albümdeki çoğu
şarkının söz yazarı olan Richey’nin psikolojik
problemlerinin artması sebebiyle, grup bu
dönemlerde bazı konserlere üç kişi çıkmak
zorunda kaldı.
1995 yılında Richey’nin aşırılıklarına alışık olan
grup üyelerini ve hayranları bile şoka uğratacak
bir gelişme oldu ve ünlü grubun gitaristi
kayıplara karıştı. Şubat ayının başında kayıplara
karışan müzisyenden bir daha haber alınamadı
ve Eylül 2008’de resmi olarak ölü olduğu
kayıtlara geçti. 27 yaşında ortadan kaybolan
Richey Edwards, dolaylı olarak Kurt Cobain,
Amy Winehouse, Jimi Hendrix ve Jim Morrison
gibi tarihe damga vurmuş müzisyenlerin dâhil
edildiği 27’ler kulübüne de girmiş oldu.
Edward’dan haber alamayan grup elemanları
büyük bir yıkıma uğramıştı fakat Manic Street
Preachers devam etmeliydi. Grubun 1996’da
çıkardığı yeni albümün ismi de bunu söylüyordu
“Everything Must Go” (Her şey devam etmek
zorunda). Bu albümdeki parçalardan biri olan A
Design for Life sınıf ayrılıklarına temalı sözleri ve
grubun sosyalist düşüncesiyle Britanya’da işçi
sınıfının marşı haline geldi, müzik listelerinde
ise ikinci sıraya kadar yükseldi. Doksanlı yılların
son yarısında arka arkaya gelen If You Tolerate
This, Your Children Will Be Next, You Stole The
Sun From My Heart, The Masses Against The
Classes gibi parçalar İngiltere müzik listelerinde
uzun süre 1 numarada kaldı.
8
SAYI 19|
ADA FUTBOLU VE MÜZİK
Gallerli grup, 2001 yılında Küba’da konser veren
ilk Avrupalı rock grubu oldu. Fidel Castro’nun
huzurunda Karl Marx Theatre’da verilen bu
konser bir konserden çok daha fazlasıydı.
Konserin DVD’si “Lauder than War” (Savaştan
daha gürültülü) ismiyle kaydedildi. DVD’nin
ismi ise grup üyelerinin Castro’ya konserin
çok gürültülü olacağını telkin etmesi üzerine,
Castro’nun “Bir savaş kadar gürültülü olamaz
değil mi?” yanıtını vermesinden sonra ortaya
çıktı.
2010 yılında onuncu stüdyo albümleri olan
“Postcards From A Young Man”i yayınlayan
Manic Street Preachers, bugünlerde “Everything
Must Go” albümünün 20. yıl kutlaması olarak
çeşitli konserlere çıkıyor.
Her şey devam etmek zorunda: basit görünen
bu cümle grup için bir dönüm noktası oldu.
Futbol tabiriyle konuşursak grup, önemli bir
sakatlık sonrası eskisinden bile iyi bir dönüş
yapan futbolcuyu andırıyordu. Fakat aynı şey,
14 yaşındayken Galler öğrenciler arası milli
futbol takımının kaptanlığını yapan grubun bas
gitaristi Nicky Wire’ın futbol hayatı için geçerli
olmadı. Arsenal ve Tottenham altyapısından
deneme antrenmanına katılma teklifleri bile
alan Wire, diz ve sırt bölgesinde yaşadığı sorunlar
yüzünden futbolu bırakmak durumunda kaldı.
Konserlerinde giydiği etek ve elbiselerle dikkat
çeken müzisyen, futbol kariyerinden sonra ise
Swansea Üniversitesinde politika ve hukuk
eğitimi aldı. Okulunu yüksek derece ile bitirdi.
Nicky Wire için futbolda her şey devam etmek
zorunda değildi ve müzikte dünya çapında çok
önemli işler başardı. Sıkı bir Spurs taraftarı olan
Wire, zaman zaman takımı hakkında medyaya
görüş bildirmekten de çekinmiyor. Gallerli birisi
olarak neden Spurs’u desteklediğinin sorulması
üzerine ise basitçe bunun çocukluğunda
izlediği Glenn Hoodle’a olan hayranlığından
kaynaklandığını belirtiyor.
9
SAYI 19|
İNGİLTERE 0-2 FRANSA
10
SAYI 19|
İNGİLTERE 0-2 FRANSA
İNGİLTERE 0-2 FRANSA
ANELKA & ELDİVENİ
MERT ARTUN
İngiltere futbol tarihinin unutulmak
istenen ama bir o kadar da renkli
maçlarından
birisinin
hikayesi
ile
sizlerleyiz 19. sayımızda.
Tarih: 10 Şubat 1999.
Yer: Londra/Wembley Stadyumu.
Hakem: Alman Helmut Krug
Seyirci sayısı: 74.111
Goller: Anelka (69 ve 76)
1999’a geri dönüyoruz. Eski Fenerbahçeli
Nicolas Anelka, o zamanlar 20 yaşında, Arsenal
kadrosunda. Fransa kısa süre önce tarihinde
ilk kez Dünya Kupası’nı kazanmış. Tarihinin
en iyi jenerasyonlarından birisini yakalayan
Fransızlar hocası bile olmayan İngiltere önünde
Wembley’de sahaya çıktı.
Maçtan bir hafta önce 2 Şubat 1999’da İngiltere
Futbol Federasyonu teknik direktör Glenn
Hoddle’un görevine son vermişti. Bu maçta
takımın başında sahaya hoca olarak Howard
Wilkinson çıktı.
Maçı renkli yapan olayların başında Anelka
geliyor. Sadece maçta attığı gollerle değil, kaleci
eldiveni ile oynamasıyla da günün en ilgi çeken
ismi Fransız yıldız.
İngiltere Kadrosu;
Sakatlığı nedeni ile bu maçı kaçıran isimlerle
başlayalım.
Şu günlerde Valencia teknik direktörü olan ve
11
SAYI 19|
İNGİLTERE 0-2 FRANSA
aldığı kötü sonuçlarla gündeme gelen Gary
Neville, Paul Merson, Gareth Southgate. Lee
Dixon, Jason Wilcox ve Paul Scholes ile kadroya
sonradan dahil olan isimler.
İngiltere’nin 11’i;
David Seaman; Lee Dixon, Greame Le Saux,
Paul Ince, Tony Adams, Martin Keown, David
Beckham, Jamie Redknapp, Alan Shearer (K),
Michael Owen ve Darren Anderton.
Geçici Hoca: Howard Wilkinson
4 Arsenalli, 3 Liverpoollu, 1 Manchester
Unitedlı’nın yanı sıra Chelsea, Newcastle United
ve Tottenham’dan da birer oyuncu ilk 11’de
sahaya çıktı.
2. yarı oyuna girenler; Kaleci Nigel Martyn (2
golü de o yedi), Andy Cole, Rio Ferdinand, Jason
Wilcox ve Paul Scholes.
Fransa Kadrosu;
Arsene Wenger ile yoğunlaşan Ada’da Fransız
akınının meyvelerini bu maçtaki kadroda
görebiliyoruz. Premier Lig’de forma giyen
Anelka, Desailly, Emmanuel Petit, LeBouef,
Patrick Vieria bu maç için çok fazla seyahat
etmeyen isimler olurken kadroda yer
aldıklarında henüz İngiltere’ye transfer olmamış,
Blanc, kaleci Barthez, Wiltord, Deschamps,
Djorkaeff ve Pires gibi isimler de vardı.
Fransa’nın ilk 11’i;
Fabian Barthez; Lillian Thuram, Bixente Lizarazu,
Emmanuel Petit, Laurent Blanc, Youri Djorkaeff,
Didier Deschamps (K), Marsel Desailly, Nicolas
Anelka, Zinedine Zidane, Robert Pires.
Hoca: Roger Lemerre
2. yarıda oyuna giren isimler Frank Leboeuf,
Christophe Dugarry, Sylvain Wiltord, Vincent
Candela, Patrick Vieria.
Maçın başında evinde oynamanın avantajı
ile pozisyonlara giren taraf Owen ve Shearer
ile İngiltere olurken, kaleci Barthez’i geçmeyi
başaramadılar. Beckham’ın frikiğini de kurtaran
file bekçisi ev sahibinin en net pozisyonunda
Keown’un topu üstten dışarı vurmasındaysa
şansını konuşturmuştu.
Maçın ilk yarım saatini geride bıraktığımızda ise
Fransa yavaş yavaş oyunun hakimi oluyordu.
Golsüz biten ilk yarının ardından 63. dakikada
Zidane’ın pası ile topla buluşan Anelka’nın şutu
üst direkten dönüp kale çizgisinin içine vurup
yeniden oyun alanına döndü ve hakemlerin
bu pozisyonu kaçırması ile genç yıldız hatrick
şansını yitirdi.
Sayılmayan gol Anelka’nın moralini hiç bozmadı,
yıllar sonra WBA forması ile yaşadığı Yahudi
karşıtı gol sevinci nedeni ile Ada’dan dışlanacak
olan Anelka önce Zidane’ın pası ile 68. dakikada
kaleci Martyn’i çalımlayıp perdeyi açtı, 8 dakika
sonra da Dugarry’nin ortasında skoru ilan eden
golü attı.
Dünya şampiyonu Fransa, İngiltere’ye bir
gömlek fazla geldi şeklinde maçı özetleyebiliriz.
Fransa, tarihinde Wembley’deki ilk galibiyetini
akıcı ve göze hoş gelen bir futbolla aldı.
12
SAYI 19|
İNGİLTERE 0-2 FRANSA
13
SAYI 19|
ALTIN TOP
14
SAYI 19|
ALTIN TOP
ALTIN TOP
MERT ARTUN
2000li yılların başı, Milenyum kavramı
ile yeni tanıştığımız senelerden birinde
Ankara’da bir öğrenci evinde yine
sabahlıyoruz ve sabahlama nedenimiz o
zamanların CM’si (Championship Manager)
şimdilerin FM’sini (Football Manager)
oynamak. Halil ve Hamit Altıntop kardeşler
o zamanlar Wattenscheid 09 forması
giyiyor ve ben de onları ilk keşfettiğimde
altın top ödülünü alamıyoruz belki ama
Altıntoplar bizim diye düşünüyorum…
Sanırım İngilizler de benim yerimde olsa ve
soyadı GoldenBall olan bir genç futbolcu
keşfetseler aynı şeyi düşünürlerdi o yıllarda.
Günümüz için de düşündüğümüzde iki ülke
açısından değişen pek bir şey yok. Gerçi Lionel
Messi ve Cristiano Ronaldo olduğu sürece bir
süre daha sadece Portekizli ve Arjantinliler bu
keyfi yaşayacak gibi. Arada bir de Neymar ya
da Suarez mi diye heyecanlanan Brezilyalı ve
Uruguaylıları görebiliriz.
Önce bu ödülü kazanan 6 Britanyalıya yakın
çekim yapalım;
1956 – Sir Stanley Matthews;
Matthews 1956’da ilk kez verilen Ballon D’or
ödülünün sahibi olan isim. 14 yıl Blackpool
forması giyen efsanevi futbolcu “Dripling
Büyücüsü” lakabı ile tanınıyordu. 50 yaşına
kadar aktif futbol hayatına devam eden Sir
Matthews 1932 ve 1965 yılları arasında futbol
oynadı, sadece Blackpool ve Stoke City forması
giydi.
Dergimizin adı Ada Futbolu olunca bizi tabi ki
Britanyalılar ilgilendiriyor. Onların durumu
fena olmasa da uzun yıllardır bu ödüle uzaklar
ve bir daha kazanabilir miyiz acaba diye de
düşünmeden edemiyorlar.
15
SAYI 19|
ALTIN TOP
1964 – Denis Law;
1966 – Sir Bobby Charlton;
Ödülü tarihte ilk ve son kez kazanan İskoç
Denis Law, Manchester United’ın forveti olarak
ünlendiği futbol kariyerinde 404 kez Kırmızı
Şeytanların formasını giyip 237 gol attı. Law hala
bir sezonda attığı 46 golle United tarihinde bu
alandaki rekoru elinde bulunduran isim.
Aynı yıl İngiltere’yi Dünya Kupası zaferine
taşıyan, gelmiş geçmiş en iyi orta sahalardan
birisi olarak kabul edilen Charlton ödülün
sahibi olan 3. Britanyalı… Kısa süre sonra
Manchester United tarihinin en golcü oyuncusu
ünvanını Wayne Rooney’e kaptıracak olan Sir
Bobby kariyerinin tamamına yakınını Kırmızı
Şeytanlar’da geçirdi ve hala kulüpte aktif olarak
yönetim görevlerine devam ediyor.
1968 – George Best;
Yine bir Manchester Unitedlı, Kuzey İrlanda
tarihinin yetiştirdiği en büyük futbolcu, George
Best. 11 yıllık United kariyerinde 470 maça çıkıp
179 gol attı ve bu ödülü kazanan ilk ve son
Kuzey İrlandalı.
1978-79 Kevin Keegan;
İlk İngiliz süperstar olarak nitelendirilen
Keegan, bu ödülü iki kez kazanan tek Britanyalı.
Liverpool ve Hamburg gibi takımlarda forma
giyen Keegan bir forvet oyuncusuydu ve ödülü
kazandığında Hamburg forması giyiyordu.
Teknik direktörlük kariyerinde Newcastle United
ile iki kez Premier Lig’i ikinci sırada bitirmeyi
başaran Keegan bir süredir yorumculuk yapıyor.
16
SAYI 19|
ALTIN TOP
2001 – Michael Owen;
Britanyalılar 22 yıl bekledi, ödülü son kazanan
İngiliz golcü Michael Owen oldu. Liverpool’da
başlayan kariyerinde, Real Madrid, Newcastle
United ve Manchester United gibi takımlar olan
Owen 2001 yılında Liverpool forması ile gollerini
atıyordu ve o sezonu 5 kupa ile kapatan efsanevi
takımın önemli bir parçasıydı…
Altın Top 1956-2009 yılları arasında Avrupa’da
yılın futbolcusu ödülü adı altında France
Football dergisi tarafından düzenlendi ve
1995’e kadar sadece Avrupalı futbolcular için
değerlendirme yapıldı. O yıldan sonra Weah
ödülü alan ilk Afrikalı olurken orijinal Ronaldo
da ödülü kazanan ilk Güney Amerikalı oldu.
Ödül 2010’dan beri FIFA Altın Top olarak yeni
ismi ile veriliyor.
2008 yılından beri sadece Cristiano Ronaldo (3)
ve Messi (5) arasında gidip gelen ödül için yakın
gelecekte bir Britanyalı ismin zirveye çıkması
çok olası görünmüyor. Akla gelen ilk aday Galli
Gareth Bale.
Olaya İngilizler açısından bakarsak durum daha
da vahim; 10 yıldır ilk 3 içinde bir İngiliz yok.
Son olarak 2005’te Ronaldinho’nun ardından
ikinci olan isim Frank Lampard olurken, üçüncü
sırada da Steven Gerrard vardı.
Wayne Rooney 2011’de 5. sırada 2012’de de
15. sırada yer aldı. Ödülün oylamasında FIFA
listesindeki her ülkenin teknik direktörü, kaptanı
ve o ülkeyi temsil eden bir gazeteci katılıyor ve
FIFA’nın belirlediği listeden oyuncu seçerek oy
veriyor.
Kevin Keegan’ın 1978-79’daki dominesi sonrası
sadece 6 İngiliz ilk üçe girebildi. Gary Lineker,
Alan Shearer, David Beckham, Michael Owen,
Gerrard ve Lampard.
Genç İngilizlere baktığımızda Manchester Cityli
Raheem Sterling, Tottenhamlı Harry Kane ve
Dele Alli, Evertonlı Ross Barkley gibi isimler bu
listeyi ileride zorlamaya aday olarak görülüyor.
2008’de Ronaldo, bir İngiliz takımında ödül alan
son isim oldu. Bakalım ne zaman bir İngiliz
takımında forma giyen ya da Britanyalı bir
oyuncunun ellerinde altın topu göreceğiz…
17
SAYI 19|
BİRALI VEDA
ESKİ STADYUMA
BİRALI VEDA
MERT ARTUN
Glanford Park’a elveda… İngiltere’nin köklü
ekiplerinden 117 yaşındaki Scunthorpe United
1988 yılından beri maçlarına ev sahipliği
yapan Glanford Park’a veda etmek üzere
ve Lincolnshire gölünün kıyısındaki yeni
stadyumuna taşınmaya hazırlanıyor.
2016-17 sezonunda 12.000 seyirci kapasiteli
yeni evine taşınmayı planlayan kulüp eski
stadını da unutmadı ve Glanford Park anısına
sınırlı sayıda bira üretti.
Light ve dark olarak iki tipte ale cinsi bira üreten
kulüp, şişesini £2.5’dan satışa çıkarttı. Yerel bir
işletme olan Black Horse Brewery tarafından
hazırlanan koleksiyonluk bu özel seriye
taraftarlar kulübün Iron Bar, VIP Lounge ve
Glanford Park’taki restaurantından ulaşabilirler.
Bu sezon League One’da orta sıra mücadelesi
veren Scunthorpe United 31 maç sonunda
topladığı 44 puanla şimdilik 13. sırada
18
SAYI 19|
YENİLENEN SİTESİ
ZENGİN İÇERİĞİ İLE
premierligturkiye.com
YAYINDA!
ARMALARIN DİLİ
ARMALARIN DİLİ:
SHEFFIELD WEDNESDAY
EDİP URAS
Her sayıda İngiltere’nin köklü kulüplerinden
birine konuk oluyor, armalarının hikayesini
öğreniyoruz. Bu kez armasını yeni değiştirmiş
bir kulübe gidiyoruz.
Başlarında Beşiktaş’ın eski hocası Carlos
Carvalhal
ile
Championship’teki
çetin
mücadelede kendilerine yer açmaya çalışıyorlar.
Yazımız hazırlandığında play-off sıralarının
sonunda 6. durumdaydılar. Belki de gelecek
sezon Premier Lig’de olacaklar.
Wednesday kulübü Ocak ayında yeni resmi
armasını açıkladı. Gurur verici sayfalar ile dolu
tarihine saygı ifadesi olarak logonun 1956’daki
armaya benzetildiği açıklandı. O arma hiçbir
zaman formaların üzerinde yer almamıştı.
Hillsborough’nun bulunduğu semtin adı
Owlerton. Dolayısıyla takım en başından beri
‘Owls’ veya Baykuşlar olarak anılır. Wednesday’in
armasında da her zaman bu baykuşu görmek
mümkün.
Sheffield Wednesday’in ilk arması 1956’da
tasarlanmış. Bir kalkanın üzerinde dalda tüneyen
bir baykuşun geleneksel çizgilerle tasvirini içerir.
Sheffield’ın bulunduğu York eyaletinin sembolü
olan beyaz gül unutulmamış.
Sheffield’a adını veren kelime aslında ‘sheaf’
yani demet, deste, balya. Kentin adı ‘Sheaf’ ve
‘field -arazi’ kelimelerinin birleşiminden oluşur.
Kulüp sahibi Dejphon Chansiri’nin bizzat
seçtiği yeni arma 2016/17 sezonundan itibaren
formalarda
kullanılacak.
Gelecek
sezon
aynı zamanda Sheffield Wednesday’in 150.
kuruluş yılı. İngiltere’nin en eski 3. kulübünden
bahsediyoruz.
Sheffield Wednesday, maçlarını 1899 yılından
beri Hillsborough Stadı’nda oynuyor. İngiltere
futbol tarihinin karanlık sayfalarından birinin
yazıldığı stad, aynı zamanda İngiltere’de yapılan
Euro 96 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye Milli
Takımı’nın Danimarka ile oynadığı maça da ev
sahipliği yapmıştı.
20
SAYI 19|
ARMALARIN DİLİ
Dolayısıyla logo etrafındaki
demetler, şehrin adını simgeliyor.
Armanın en altında, daha
önce örneklerini başka kulüplerde de gördüğümüz latince
bir motto yer alıyor: ‘Consilio
et Animis’ yani ‘Bilgelik ve Cesaret’.
1970’de arma çok minimalist
bir tasarımla değiştirildi. Kocaman yuvarlak kafalı ve kocaman gözlü bir baykuş figürü ile S.W.F.C harfleri yer alan
arma, formaların tasarımına
göre farklı renklerde kullanılabiliyordu. En çok kullanılan renkler ise sarı ve siyahtı. Bu arma 1970 ve
1980’lerde kullanıldı ve 1995’de yerini bir sonraki armaya bıraktı.
1995 tasarımında ilk
armaya dönüş görüyoruz. Yeniden geleneksel çizgilerle dala
oturtulmuş baykuş
armanın ortasında
yer alıyor ancak her
ikisinin de tasarımı
biraz değiştirilmiş.
Demetlerin
yerini
SWFC harflerinden
oluşan logo almış. Bu
harfler, armanın kabul edilmesinden bir
süre önce kulüp ürünlerinde kullanılmaya
başlanmıştı.
Yorkshire’ın Beyaz Gülü’nün yeri de değiştirilmiş ve Hillsborough ile
Sheffield
Wednesday
yazılarına yer açılmış.
Sheffield
Wednesday’in tasarımcıları bu
armada latince mottolarına yer vermemişler.
Sheffield Wednesday, geçen sezonun başında yepyeni bir kulüp sahibi ile tanıştı: İş adamı
Dejphon Chansiri. Chansiri, Wednesday için Milan Mandaric’e 37,5
milyon pound ödedi. Geçen sezonu
Championship’te 13.
sırada bitiren takımın en büyük hedefi,
150. yılını kutlayacağı
2017 yılında Premier
Lig’de olmak. Chansiri ailesi, Thai Birliği
Dondurulmuş Gıda
şirketini kontrol ediyor. Şirket dünyanın
en büyük ton balığı
konserve üreticisi ve
merkezi Tayland’da.
2017 vizyonu çerçevesinde yepyeni logosu
ile Sheffield Wednesday,
Premier Lig için bütün hazırlıkları yapmış gözüküyor. Şimdi geriye kalan Carvalhal’ın takımı
Championship’in zorlu
yollarından
Premier
Lig’e ulaştırması.
21
SAYI 19|
PELLEGRINI
22
SAYI 19|
PELLEGRINI
EL INGENIERO
MANUEL PELLEGRINI
EMRAH YOLAÇ
O bir Güney Amerikalı.
16 Eylül 1953’te Şili, Santiago’da doğdu.
Lakabı "el ingeniero" yani, mühendis.
Eşinin Adı Carmen.
Üç oğlu var, Manuel, Juan Ignacio, Nicolas.
Futbolcu olarak 1,86 boyunda olmasının da
etkisiyle stoper mevkiinde oynadı. Mevkisini hiç
değiştirmediği gibi profesyonel futbol oynadığı
takımı da hiç değiştirmedi. 1973-1986 yılları
arasında Universidad de Chile kulübünde
aralıksız 13 futbol sezonu boyunca top oynadı.
Kulübünde 451 maçta, Şili milli takımında ise
21 müsabakada oynadı. Tesadüf bu ya hem
milli takımda, hem de kulübünde 1 kez gol attı.
Teknik
Direktörlük
hayatına
1988-1989
sezonunda, beklendiği gibi Universidad de
Chile’de başladı. Sırasıyla 1990-1991’de
Palestino, 1992-1993’de O'Higgins, 19931995’te büyük takımlardan Universidad
Católica’yı çalıştırdı. 1998’de kısa bir süre için
tekrar Palestino’ya döndü. Ardından 19982001’de Quito, 2001-2002’de San Lorenzo,
2002-2003’de River Plate, 2004-2009’da
Villarreal, derken 2009-2010’da Real Madrid,
2010-2013’de Málaga, 2013-2016 arasında da
Manchester City’i çalıştırdı.
Ülkesinin dev kulüplerinden biri olan
Universidad Catolica’nın ile Alberto Acosta ve
Nestor Gorosito gibi kaliteli futbolcularıyla
birlikte 1993-94 ve 1994-95 sezonlarında
ikinciliğe ulaştı.
Avrupa’da ise Villareal ile ilk sezonunda
ligde üçüncülüğe erişip, Şampiyonlar Ligi’ne
katıldılar. Devamında UEFA Kupası’nda da
çeyrek finale kalmayı başardılar. Şampiyonlar
Ligi’nde mücadele ettikleri diğer bir sezonda
ise yarı finalde Arsenal’e elendiler. 2007 sezonu
sonunda Villarreal tarafından kendisine dönemli
sözleşme uzatma teklifi iletildi. Ancak o doğal
olarak 2009 yazında Dünya devi Real Madrid’e
transfer olmayı tercih etti. İspanya’da Villareal’in
tarihinde önemli bir yer edinen ‘’El ingeniero’’,
son 25 yılda İspanya’da başarılı olmuş latin
teknik direktörler içinde Luxemburgo’dan sonra
ikinci sırada yer almayı sonuna kadar hak etti.
Bay ‘’Mühendis’’ imzasının ardından Kaká’nın
transferi için “Eğer Şampiyonlar Ligi’ni
kazanmak ve yeniden dünyadaki en iyi takım
olmak istiyorsak, dünyadaki en iyi oyunculara
ihtiyacımız olacak” dedi. Buna karşın başarısız
geçen sezonun sonunda kapı dışarı edildi.
2010 yılında Arapların satın aldığı Málaga’ya
transfer oldu. 2012-13 sezonunda, tarihinde ilk
kez Málaga’yı Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale
çıkarttı, hemen ardından kulüpten ayrılacağını
açıkladı ve 2013-2014 sezonu için İngiliz devi
Manchester City ile anlaştı.
Başlangıçta, otoriteler dahil hiç kimse hocanın
ne kadar görevde kalacağını bilemiyordu.
İngiliz gazeteleri onu sürekli City’i 44 yıl
sonra Şampiyonluğa taşıyan Mancini ile
karşılaştırıyorlar, polemik gündeme oturuyor,
istatistiki bilgilerle tablolar yayınlanıyordu.
Türkiye’de görev yaptığı dönemde ‘’burayı
seviyorum, tıpkı İtalya gibi, herkes her şeyi
biliyor’’ diyerek eleştirileri ve eleştirenleri
küçümseyen Mancini, Mühendis’in döneminde
ki City için ise “bugünkü Manchester City benim
eserim” diyordu. Bu sözler Şilili hocayı derinden
etkilemişti. Bay ‘’Mühendis’’ City’i şampiyon
yapınca cevabı yapıştırdı ve Mancini’den
devraldığı takıma defansif oyun yerine hücum
23
SAYI 19|
PELLEGRINI
oyunu oynattığının altını çizdi. Bu defa da bu
atışma basına uzun süre malzeme oldu. Şilili
Hoca, Premier Lig kupasını alan ancak Avrupalı
olmayan ilk teknik direktör olarak tarihe
geçiyordu.
Kurt teknik adam, Premier Lig Kupasını aldığında
ise daha çok başarılar kazanacaklarını söylerken
vücut dili ‘’bizi izlemeye devam edin, kesinlikle
pişman olmayacaksınız der gibiydi.’’ City daha
önce sadece 1937, 1968 ve 2012 yıllarında
şampiyon olmuştu. Son üç yılda İki farklı hoca
ile elde ettiği ikinci Premier Lig Şampiyonluğu
gerçekten de ezber bozuyordu.
FELSEFESI
Hoca, “City’e geldiğimde takım zor günler
geçiriyordu
ama
oyuncularım
onlara
anlattıklarıma daima inandılar ve onlardan
beklediğim
oyunu
oynadılar.
Takımımı
oynamaları
gerektiği
usulde
oynattım.
İngiltere’nin en güçlü ve iyi takımı olduğumuzu
düşünüyorum. Büyük takımlar bir kupayla
tatmin olmaz. Bu kupa başlangıç” diye
konuşuyor, kazanmakta ısrarlı olduğunu ve
hırsını net bir biçimde ortaya koyuyordu.
Bay ‘’Mühendis’’ istikrara, takım olmaya, inandığı
yöntem ve strateji ile devam ederek ekibini
kurallarına uyarak yönetmeye önem veriyordu.
Diğer bir önem verdiği konu ise takımın
uyumuydu. Bu konuyu şöyle açıklıyordu: ‘’
İşin başında futbolcular arasındaki ilişkiler
pek iyi değildi. Futbolculara sakin kalmaları ve
nasıl oynamaları gerektiğini öğretmek ve onları
tüm bu hususlarda ikna etmek çok önemliydi.
Aynı zamanda öğrencileriniz ile yakın olmak
gerekli. Göreve başladığımda berbat bir
dönem geçiriyorlardı. Onlara ne söylediysem
kabullenip, yaptılar”.
Bir gazete onu futbolcularının kucakladığı bir
sevinç fotoğrafı kullanarak, manşetini şöyle
atıyordu: “ I did it my way “…
24
SAYI 19|
KIRDIĞI POTLAR
Manchester City teknik direktörü Manuel Pellegrini, Kevin de Bruyne'un
Manchester'e
geldiğinden
haberi
olmadığını söylediği anda, Belçikalı oyuncu doktor kontrolü için geldiği
hastaneden ayrılırken görüntülendi. Watford maçından sonra
Pellegrini "Sizlere, De Bruyne
hakkında verilecek bir haberim yok. Dedikodular
hakkında
konuşmak istemiyorum"
dediği anda
oyuncunun hastaneden
çıkarken
çekilen
görüntüleri basına servis
yapılmıştı.
PELLEGRINI
Pellegrini, daha önce de basın toplantısında Marcos
Lopes'in kiralık olarak Monaco'ya gönderildiğini söylerken Lopes bonservisiyle
Monaco'ya satılmıştı. Ardından
Pellegrini "Lopes imzaladı mı?
Bana kimse bu konuda bir şey
söylemedi" açıklamasını yapmıştı.
Bayern Munih - Manchester City
maçının spikerinın iddiasına göre,
Şampiyonlar Ligi’nde ikili averaj kuralını bilmediğini söylemiştir. Ü s t e l i k
bir gol daha atsa grup birincisi olacağı
maçta Bayern’e karşı Sergio Agüero'yu
oyuna almayarak bu dedikoduyu doğrulamakta ısrar etmişti.
ÜNLÜ SÖZLERI
‘’Hayat bir bina gibidir ve güçlü bir temel olmadan olmaz. O güçlü temel de ailedir.’’
‘’Bir menajer olarak kazandığım başarılar ve
ünümün karşılığı olarak ödediğim bedel eşim ve
çocuklarımdan uzakta geçirdiğim on iki sene ve
yalnızlık. Mesleğim için bu belki konsantrasyon
ve odaklanma adına daha uygun bir yaşam biçimi ancak özel hayat açısından değerlendirildiğinde oğullarımın benden uzakta büyümelerine
neden oldu. Bu nedenle birbirlerine çok bağlılar
ancak bana ihtiyaçları olduğunda aramızda saatler olduğu gerçeği hiçbir şekilde değişmiyor.’’
‘’Geriye dönüp baktığımda onları yanıma alır
mıydım? Buna cevap vermek zor çünkü eşimin
çok sevdiği mesleğinden, oğlumun tıp fakültesinden ve diğer iki oğlumun kolejden ayrılması
gerekirdi. Bu fedakârlıkları onlardan beklemem
olanaksızdı. Kariyerim boyunca farklı hedefleri
yüzünden dağılan çok evlilik gördüm. Bana destek veren karım yönünden çok şanslıyım.’’
‘’Sonuçta ailenizle de zaman geçirmeniz gerekli ancak mesafeler ortada. Teknoloji ve iletişim
olanakları ile görüşebiliyorsunuz ancak arada
ki mesafe de ortada. Aile özlemimi frenleyebilmek için fotoğrafları ortadan kaldırdım. Şili ve
Güney Amerika yemeklerinden uzak durdum,
aksini yapsaydım bu bana hep ailemi ve evimi
hatırlatacaktı.
"Kadronuzda İngiliz futbolcuların bulunması önemli ama onlara imza attırmak kolay mı?
İstediğimiz oyuncuları kulüpleri vermeye sıcak
bakmıyor."
"Sterling'i alabilir misiniz? Belki Liverpool'a 100
milyon sterlin verirseniz, neden olmasın?"
"Ondan daha kabiliyetli oyuncu bulmak çok
zor. Tekniği, hızı, top kontrolü, ondan daha iyi
futbolcular olmasına rağmen Milner 'da hepsinden var ve hangi pozisyona koysam oynar.
25
SAYI 19|
PELLEGRINI
Onun gibi akıllı, iyi top oynayabilen ve koca yürekli başka bir oyuncu bulmak gerçekten de çok
zor."
Kontratının uzatılmamama ihtimali hatırlatıldığında: "Sanırım kulüp yöneticilerini yanlış anlıyorsunuz. Onlar şampiyonluktan öte takımda
ilerleme görmek istiyor."
Aynı konuda ki ısrarlı sorular karşında: "Görevime devam etmek için şampiyonluk kazanmak
zorunda değilim. Bazen kupa kaldırmadan da
takımınızın başındaki
görevinize devam edebilirsiniz. Çünkü
önemli olan
sahadaki
performansın tatmin
edici olup olmadığıdır."
Benzer başka bir soruya
cevaben: "Kupa kazanmak
gibi bir baskı üzerimde yok. Benim üzerimdeki tek baskı takımım onların oynamasını istediğim gibi oynamadığında oluyor. Sözleşme imzaladığım zaman kimse bana her sezon en az
bir kupa kazanmak zorundasın demedi. Kupa
tabii ki önemli ama en önemli şey değil."
Barcelona karşısına iki forvetle çıkıp maçı kaybetmeleri sonrasında: "Taktik anlayışımdan dolayı mutluyum. Barcelona karşısında bu şekilde
oynamak zorundaydık. Bizim için iki farklı maç
oldu. İlk golden önde normal bir maç havası
vardı. Ama yediğimiz kolay golden sonra çok
kötüydük. İkinci yarıda farklı oynadık; iyiydik.
Barcelona karşısında oynamak kolay değil. Bir
gol bulduk; iki üç tane de pozisyona girdik. Bu
performansımızı rövanş maçında da sergilemeye çalışacağız."
Messi için: "Messi'yi durdurmayı düşünemeyiz.
Eğer onu durdurursak, başka iyi futbolcular da
var. Top onlardayken Messi ve diğer oyunculara odaklanmalıyız."
Yaya Toure hakkında: "Her zaman Yaya Toure
ile oynamayı tercih ederim, çünkü çok önemli
bir futbolcu. Toure ile her zaman daha iyi oynamışızdır.’’
Yazımızı, City’de yeni
sezonda yerine Pep Guardiola’nın geleceği açıklanan ve takımındaki son
aylarını yaşayan ve on yıllardır süren hasrete
belki de son vererek artık ülkesine dönme ihtimali olan "El ingeniero" için atılan harika ve çok
hak ettiği başlıkla bitirelim.
‘’I DID IT MY WAY’’
Onun adı Manuel Luis Pellegrini Ripamonti.
Yani bizim Manuel Pellegrini.
26
SAYI 19|
PELLEGRINI
27
SAYI 19|
İSTATİSTİK
28
SAYI 19|
İSTATİSTİK
MANCHESTER UNITED
HEGEMONYASI
VE LİDERLİK SAYACI
EFE CAN ERTEKİN
Dünyanın en prestijli ligi İngiltere Premier
Lig’de zirvede kalmak kolay mı? Toplamda
en çok liderlik koltuğunda oturan takım
kim? İkinci sorunun cevabı çok zorlanmadan
aklınıza gelecektir ancak detaylar için sizi
şöyle alalım.
Her ne kadar futbolun beşiği dediğimizde
aklımıza gelen ülke İngiltere olsa da, son
zamanlarda bunun yansımalarını uluslararası
turnuvalarda görmekte zorlanıyorduk. Zira,
1998-99 sezonunda Manchester United’ın
kazandığı mucizevi Şampiyonlar Ligi kupasından
önceki zafer, 1983-84’te Liverpool’dan gelmişti.
Ferguson’ın United’ı, İngiltere futbol tarihinde
bambaşka bir sayfa açtı ve rüzgârı tersine
çevirdi. Kırmızı Şeytanların başarısının sırrıysa
domestik alanda elde ettikleri zaferler.
1992’de 1. İngiltere Futbol Ligi’nin, Premier Lig
adını almasıyla, Manchester United’ın yükselişi
aynı döneme denk geldi. Fergie yönetiminde 21
Premier Lig sezonu oynayan Kırmızı Şeytanlar,
13 kez mutlu sona ulaşarak ülke içinde rakipsiz
hale geldiler.
United’ın mücadele ettiği takımlara attığı fark
oldukça büyük. Öyle ki, Premier Lig dönemini
ele aldığımızda, ezeli rakipleri Arsenal, Liverpool
ve Manchester City’nin toplamından daha
fazla liderlik koltuğunda oturan bir takımdan
bahsediyoruz.
Eğer Arsenal, Liverpool ve Manchester City’nin
lider olduğu günleri toplarsak, bu 3 büyük
takımın 1564 gün zirvede kaldığını görüyoruz.
Oysa Manchester United, 24 sezonda toplam
2294 gün boyunca ligin tepesinden inmedi.
United’a en çok yaklaşabilen ekip ise 1326 gün
liderlik yaşayan Chelsea oldu. Bu rakamları
önümüze aldığımızda, İngiliz futbolunda ciddi
anlamda Manchester United dominasyonunu
gözlemleyebiliyoruz.
Öte yandan, Manchester United ve Chelsea’nin
ardından en fazla zirveye tutunabilen takım 975
günle Arsene Wenger’in öğrencileri. Arsenal’i
360 günle takip eden Newcastle United olurken,
301 günle Manchester City 5. sırada yer aldı. İlk
10’da yer alan diğer ekiplerse sırasıyla Liverpool
(288), Blackburn Rovers (238), Aston Villa (162),
Leeds United (159) ve Norwich City (129) oldu.
Bu yazı yazılırken halen zirvede bulunan,
sezonun flaş ekibi Leicester City, bu yıl 73 gün,
toplamdaysa 86 gün liderlik keyfini yaşadı.
Dikkat çeken başka bir istatistik de Tottenham
Hotspur’un 24 sezon boyunca sadece 33 günle,
Leicester’ın arkasında kalması oldu.
Biraz daha 2015-16 sezonuna eğilecek olursak,
bu sene liderlik koltuğunda en çok zaman
geçiren takım 100 günle Manchester City’di.
Onları 57 günle Leicester City ve 22 günle
Arsenal takip etti.
Yukarıdaki satırlarda Premier Lig’e damga
vurduğunu ve rakipsiz olduğunu söylediğimiz
Manchester United, bu sezon yalnızca 8 gün
boyunca liderliğe tutunabildi.
1992’den bu yana Premier Lig’de en uzun süre
lider kalarak şampiyonluğa uzanan takım,
2014-15 sezonunda 274 günle Chelsea olurken,
zirvede en az zaman geçirip mutlu sona ulaşan
ekip, 2013-14 sezonunda 15 günle Manchester
City olmuştu. 1995-96 sezonuysa 212 günle, en
uzun süre liderliği elinde bulundurup şampiyon
olamayan Newcastle United’ı tarih sayfalarına
yazmıştı.
29
SAYI 19|
İSTATİSTİK
SAIDO MANE
30
SAYI 19|
İSTATİSTİK
SEZONUN EN FAZLA
RAHATSIZ EDİLEN
OYUNCULARI
MUSTAFA KÖSEM
Takımın kilit oyuncusu olmak, bir futbolcu için
her ne kadar iyi olsa da sahada zor zamanlar
yaşatabiliyor. Teknik direktörlerin taktiksel
direktifleri doğrultusunda rakip takımın önemli
oyuncularına özel markajlar veya onu rahatça
oynatmamaya yönelik sert müdahaleler
futbolculara
görev
olarak
verilebiliyor.
Yıldızlarla dolu olan Premier Lig’deki oyuncular
da bu direktiflerden nasibini almış. Bu
futbolcuları toplam faul sayısı ve maç başına
faul sayısı olarak iki kategoriye ayırdığımızı
belirterek sezonun en fazla rahatsız edilen
oyuncularına göz atalım.
Tahmin ettiğiniz gibi
Arsenal ve Chelsea’nin
yıldızları
Alexis Sanchez ve
Eden Hazard’ın on
kişilik sıralamada olduğunu belirtelim.
Sıralamanın başını
çeken isim ise Southampton’dan Sadio
Mane. Senegalli kanat oyuncusuna bu
sezon toplamda 50
kez faul yapıldı. Azizler’in yıldızından sonra ise Galler ekibi Swansea’nin önemli oyuncusu Andre Ayew geliyor.
Ganalı oyuncuya bu sezon toplamda 49 kez faul
yapıldı. Ardından ise İngiliz milli takımının geleceği parlak isimleri, Tottenham’dan Dele Alli
ve Everton’dan Ross Barkley geliyor. Orta saha
oyuncularına bu sezon toplamda 46’şar faul yapıldı.
Crystal Palace’dan Wilfried Zaha 45 faulle Alli
ve Barkley’i takip ediyor. Chelsea’nin önemli
oyuncularından Willian ise 44 kez durduruldu.
On kişilik sıralamayı tamamlayacak olursak
Watford’dan Ighalo ve Leicester’ın Cezayirli
yıldızı Mahrez 42, Hazard 41 ve Arsenal’ın kilit
isimlerinden Alexis Sanchez 37 kez düdüğün
çaldığı sert müdahaleye maruz kaldı.
Gelelim maç başı faul sayısına. Crystal Palace’ın
forveti Dwight Gayle maç başına 2.9 faul ortalamasıyla bu alanda lider. Tabii bu oyuncunun
bu sezon altı maçta ilk 11 oynadığını belirtelim.
Alexis Sanchez ise 2.6 ortalamayla Gayle’i takip
ediyor. Sezon başından beri ligde sadece üç kez
ilk 11’de olan Bournemouth’dan Max Gradel’in
ortalamasının 2.5 olduğunu görüyoruz. Toplam
faul sayısında da üst
sıralarda olan Swansea yıldızı Andre
Ayew maç başına 2.3
faul
ortalamasıyla
dördüncü sırada yer
alıyor.
Diğer
kategorinin
lideri Sadio Mane,
Dele Alli ile beraber
2.3 faul ortalamasıyla beş ve altıncılığı paylaşıyor. Borini, Hazard ve West
Brom’un yıldızı Sessegnon’a bu sezon maç başına 2.2 faul yapıldı. Sıralamada onunculuğu paylaşan oyuncular ise 2.1 ortalamayla, Wilfried
Zaha, Anthony Martial, Willian ve Ross Barkley.
Sıralamadaki
isimlerin
faul
beklediği
müdahaleleri de katarsak her maç öncesinde
acaba bugün kim beni yere indirecek
diye düşündüklerinden şüphemiz yok. Bu
istatistiklerin 21 Ocak 2016’ya kadar oynanan
Premier Lig karşılaşmalarından alındığını
belirtelim.
31
SAYI 19|
SAYILAR
S
32
SAYI 19|
SAYILAR
R
A
L
I
Y
A
S
RTUN
MERT A
Sezon sonu Chelsea’de kalacak mı
gidecek mi tartışmalarının yapıldığı
Chelsea efsanesi ve kaptanı John Terry,
40 golle Premier Lig tarihinin en golcü
defans oyuncusu. Terry bu 40 golün 27
tanesini kafası ile filelere gönderdi ve
hiç penaltı golü yok.
Futbolu yeni bırakan sol bek Ian Harte’ın
da 10 tanesi penaltıdan olmak üzere 28
golü var ligde. Bir diğer Evertonlı ve sol bek
Leighton Baines de tam bir duran top ustası.
Frikik ve paneltılardan seçmece goller, 15’i
penaltıdan 26 gol Baines’i de ilk beşin içine
dahil ediyor.
Listenin 2. basamağındaki isim David
Unsworth’un 38 golü var ve eski
Evertonlı oyuncu bu gollerin 22 tanesini
beyaz noktadan attı.
Chelsea ve Arsenal forması ile hatırladığımız
savunmacı William Gallas da hiç penaltı
atmadan 25 golle listenin beşincisi.
33
SAYI 19|
SAYILAR
Premier Lig’de Leicester City ile ilk iki basamağı paylaşan Tottenham,
Aralık 2011’deki 6 galibiyetten sonra ilk kez üst üste 5 maç kazandı
ligde. Bakalım Harry Kane önderliğindeki Spurs’un rüyası nerede
sonlanacak.
*Biz yayına girene kadar, Swansea’yi mağlup eden Tottenham üst
üste altıncı galibiyetini aldı.
34
SAYI 19|
SAYILAR
Arsenal, 1-0 geriye düştüğü maçta lider
Leicester City’yi uzun süredir sakat olan
golcüsü Danny Welbeck’in 90+5. dakikada
attığı golle 2-1 yenmeyi başardı ve ligin
zirvesini iyice karıştırdı. Artık Tilkilerle Kuzey
Londra ekipleri Tottenham ve Arsenal’in
arasında sadece 2 puan fark var.
Bu gol aynı zamanda Premier Lig tarihinde
Arsenal’in uzatma dakikalarında bulduğu
100. gol olarak da tarihe geçti. Sıralı tam
liste yukarıda.
35
SAYI 19|
SAYILAR
Arsenal
kaptanı
Per
Mertesacker,
Barcelona karşısında Gunners forması ile
iki yüzüncü maçına çıktı. Londra ekibinde
5. sezonunu geçiren Alman savunmacının
200 maçlık hikayesini kısa özetlemiş
Arsenal sosyal medya ekibi, bize de sizinle
paylaşmak düştü.
İlk maçı 10 Eylül 2011, 1-0’lık Swansea
galibiyeti.
Wenger’in takımı, Mertesacker’in oynadığı
200 maçın 120 tanesini kazanmış, 39 maç
berabere bitmiş, 41 maçı ise kaybetmiş. Bu
maçların 99 tanesi Emirates’de, 5 tanesi
tarafsız sahada, 96 tanesi de deplasmanda.
Bu maçların sadece 3 tanesinde oyuna
sonradan giren takım kaptanı 197 maçta
sahaya ilk 11’de çıkmış.
1.98’lik kule 200 maçta 8 gol ve 2 asist
üretmiş. Arsenal forması ile 200 maç
barajını geçen 108. isim olarak da listedeki
yerini almış.
Az faul yapması ve az kart görmesi ile
tanınan savunmacı sadece 12 kart gördü
ve 2 kez de oyundan ihraç edildi.
Gol
attığı
maçların
listesini
de
görebilirsiniz. Arsene Wenger döneminde
200 maç barajını geçen oyuncuların listesi
de var görselde.
İlk sezonunda 27 maçta forma giyen
Mertesacker sırasıyla 44-52-48 maça çıktı,
bu sezon da 29 kez Arsenal formasını giydi.
Attığı 8 golün 3 tanesini FA Cup’ta atan
kaptan, tarihi mücadelede 2 kez kupa
sevinci yaşadı ve hiç maç kaybetmedi.
36
SAYI 19|
SAYILAR
Mesut Özil, Welbeck’in Leicester galibiyetini
getiren çok önemli golünde ortayı yapan,
yani asisti yapan isim olarak dikkat çekti.
Türk asıllı Alman yıldız sezonun 17. asistini
yaptı ve Henry’nin 20 asistlik rekoruna bir
adım daha yaklaştı.
*Biz yayına girene kadar Mesut,
Manchester United maçında asist sayını
18’e çıkardı bile...
37
SAYI 19|
SAYILAR
38
SAYI 19|
SAYILAR
West Ham United’ın başarısında kaptan Noble’ın payı, pas merkezi ve şeytan üçgeni…
39
SAYI 19|
SAYILAR
40
SAYI 19|
SAYILAR
İngilizlerin yaratıcılık sorunu demişken Liverpool kaptanı Henderson’a da parantez
açalım. Hendo 19 asist ile 2013/14 sezonunu başından beri en çok gol pası üreten İngiliz
konumunda Premier Lig’de. Aston Villa maçında Liverpool’un Belçikalı genç golcüsü Origi
oyuna girdi ve tam 37 saniye sonra golünü attı. Bu sezonun en hızlı yedeği Origi…
41
SAYI 19|
SAYILAR
Marcus Rashford, George Best'e ait uzun yıllardır kırılamayan Avrupa Kupaları’nda
gol atan en genç Manchester Unitedlı rekorunu kırdı.
Premier Lig’de çıktığı ilk maçta Arsenal’e karşı iki gol atan genç yıldız adayı, United
forması ile ligde bir maçta iki gol atan en genç isim ünvanını da ele geçirdi.
42
SAYI 19|
SAYILAR
43
SAYI 19|
SAYILAR
44
SAYI 19|
SAYILAR
Arsenal yine kaybetti; Old Trafford’da uzun süredir lig maçı kazanamayan Wenger’in ekibi ezeli rakibine 3-2 yenildi ve şampiyonluk yarışından büyük bir darbe
aldı, liderin 5 puan gerisine düştü. Son galibiyet 2006 yılında, Adebayor’un golü
ile gelmişti…
45
SAYI 19|
DEĞERLENDİRME
PREMIER LIG
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
TAKIM
Leicester City
Tottenham
Arsenal
Manchester City
Manchester United
West Ham United
Southampton
Stoke City
Liverpool
Watford
Chelsea
Everton
West Bromwich
Crystal Palace
Bournemouth
Swansea City
Norwich City
Newcastle United
Sunderland
Aston Villa
O
27
27
27
26
27
27
27
27
26
27
27
26
27
27
27
27
27
26
27
27
G
16
15
15
14
12
11
11
11
10
10
9
8
9
9
7
6
6
6
6
3
Sezon başında en hayalperest Tottenham
taraftarı ve kafası en güzel Leicester taraftarı
ile sohbet etseniz, ikisi de 27 hafta sonra gönül
verdikleri takımların ligdeki yerlerini tahmin
edemez, hatta bu sonucu tahmin etmeye
kalksanız sizinle dalga geçerlerdi.
Ancak futbolun şakaya gelir yeri yok. Leicester
City’nin Premier Lig’in zirvesinde olmasına
alışmıştık, şimdi de 1961’den sonra ilk kez
şampiyonluğa bu denli yaklaşan Tottenham
gerçeği ile yüzleşiyoruz. Sezon başında yeni
yayın hakları sözleşmesi ile adeta kanatlanan
Premier Lig’de bir süredir dillendirilen büyük
takımların hakimiyeti masalı tam anlamıyla iflas
etmiş durumda.
Leicester City’nin zorlu maçları geride kalmış
gibiydi, ancak Tilkiler şimdi şampiyonluk
yolunda Norwich City gibi dışarıdan ‘çantada
EDİP URAS
B
8
9
6
5
8
10
7
6
8
7
9
11
8
5
8
9
6
6
5
7
M
3
3
6
7
7
6
9
10
8
10
9
7
10
13
12
12
15
14
16
17
A
49
49
43
48
36
41
35
29
38
29
40
46
27
29
30
25
30
27
32
21
Y
29
21
26
28
26
31
26
33
36
28
37
35
34
35
44
36
51
49
51
48
PUAN
56
54
51
47
44
43
40
39
38
37
36
35
35
32
29
27
24
24
23
16
AV
+20
+28
+17
+20
+10
+10
+9
-4
+2
+1
+3
+11
-7
-6
-14
-11
-21
-22
-19
-27
keklik’ gözüken maçların ne kadar zor
olabileceğini keşfetti. Aynı hafta, bu kez
Tottenham
evinde
Swansea
karşısında
geriden gelip üç puanı alırken ecel terleri
döktü. Bir sonraki değerlendirmemizde bu
takımların sıralamasının değiştiğini görmek
bizi şaşırtmamalı. Biz her zamanki gibi
değerlendirme sonuna yeni duruma göre
tahminlerimizi yazacağız. Büyük ihtimalle
Premier Lig bizi her zaman olduğu gibi
şaşırtmaya devam edecek.
Jamie Vardy’nin gol krallığındaki liderliği
sürerken, diğer olağan şüpheliler Harry
Kane ve Lukaku’nun takibi de devam ediyor.
Manchester United, sezon başında genç Fransız
Martial’i sunmuştu bizlere, son haftalarda ise
Rashford sahneye çıktı. İlk Premier Lig maçında
Arsenal karşısında attığı iki gol ve yaptığı
asistle yıldızlaştı. İngiltere Milli Takımı’nın Euro
46
SAYI 19|
DEĞERLENDİRME
2016 hücum hattına Vardy ve Kane’den sonra
yepyeni bir aday daha geldi. Öte yandan United,
şapkadan çıkardığı bu genç yıldızlara rağmen
keyif vermemeyi sürdürüyor.
karşısında kaleci Caballero’yu buldu. Kupa
Manchester City’e gitti. Pellegrini son sezonunu
kupasız kapatmadan görevi Guardiola’ya teslim
edecek.
Küme düşme hattında Aston Villa’nın seneye
lig değiştireceği her geçen hafta kesinlik
kazanırken, Tyne & Wear ikilisi Newcastle
United ve Sunderland’in zor yolculuğu devam
ediyor.
TAHMINLER:
Şampiyon: Tottenham Hotspur
Küme Düşme Hattı: Newcastle, Sunderland,
Aston Villa
Chelsea geç açıldı. FA Kupası’ndaki yolculuğunu
sürdüren Maviler, ligde aldıkları puanlarla
en formda dördüncü takım durumundalar.
Premier Lig’de son 6 maçtır puan kaybetmeyen
Tottenham’a yan bakılmıyor.
PREMİER LİG ASİST TABLOSU
Jugen Klopp, Premier Lig ve Liverpool’daki ilk
sezonunda ilk kupaya çok yaklaştı ancak penaltı
atışlarına kadar giden Lig Kupası finalinde
47
SAYI 19|
DEĞERLENDİRME
championship
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
TAKIM
Burnley
Hull City
Middlesbrough
Brighton & Hove Albion
Derby County
Sheffield Wednesday
Cardiff City
Birmingham
Ipswich Town
Preston North End
Queens Park Rangers
Reading
Wolverhampton
Brentford
Nottingham Forest
Huddersfield Town
Leeds United
Blackburn Rovers
Bristol City
Fulham
Milton Keynes Dons
Rotherham United
Bolton Wanderers
Charlton Athletic
O
34
33
32
34
34
34
34
33
33
34
34
33
34
34
33
34
33
32
34
34
34
34
34
34
G
18
19
19
17
15
14
13
14
14
12
10
11
11
12
10
10
8
8
9
8
8
8
4
5
HEYECAN DORUKTA, TAKİP ETMEK LAZIM
Championship’te heyecan bütün hızıyla devam
ediyor. Ligin bitmesine 12 hafta kalmışken
düşme hattında yaşanmakta olan bir kopma
dışında hiçbir takımın durumu hakkında net
bir şey söylemek mümkün değil. Ancak bu
heyecanı gerek maç öncesi analizleri gerekse
maç özetleri ile www.premierligturkiye.com
adresinden takip etmek mümkün.
Ligin dibinden başlamak gerekirse, Charlton’ı
Bolton’u ve Rotherham’ı zor günlerin beklediğini
söyleyebiliriz. Bu 3 takım düşme hattının
üzerinde seyreden MK Dons ve Bristol City gibi
lige bu sezon dahil olmuş takımlardan 6-7 puan
B
11
7
7
12
12
13
13
9
9
12
14
10
10
7
12
9
14
13
10
12
8
5
13
10
BERK KALYONCU
M
5
7
6
5
7
7
8
10
10
10
10
12
13
15
11
15
11
11
15
14
18
21
17
19
A
53
48
44
49
45
50
45
39
41
33
41
38
42
47
32
44
30
31
31
51
28
38
32
30
Y
27
19
17
34
30
35
38
32
40
32
40
36
47
53
30
46
39
30
53
56
48
59
56
65
PUAN
65
64
64
63
57
55
52
51
51
48
44
43
43
43
42
39
38
37
37
36
32
29
25
25
AV
+26
+29
+27
+15
+15
+15
+7
+7
+1
+1
+1
+2
-5
-6
+2
-2
-9
+1
-22
-5
-20
-21
-24
-35
uzakta seyrediyorlar. Ligin son çeyreğinde ciddi
bir yükseliş yakalayamamaları halinde League
One’ın yolunu tutacak takımlar bunlar olacak.
Herhalde bu 3 takımdan yalnızca Rotherham’a
sezon öncesinde düşer denilebilirdi. Bir kez
daha Championship bizlere ne kadar acımasız
ve çetin bir lig olduğunu gösteriyor.
Son değerlendirmeden bu yana ligin zirvesinde
iki takım büyük hayal kırıklığı yaşadı. Bunlardan
biri Middlesboro oldu. Boro tam 5 maç üst
üste galibiyet yüzü göremeyerek hem etkileyici
performansını ortadan kaldırdı hem de ligin
açık ara zirvesinde bulunma fırsatını tepti. Boro
an itibariyle maç eksiğiyle 3 üncü sırada yer
alıyor. Eksik maçlarını kazanırsa hala zirveye
48
SAYI 19|
DEĞERLENDİRME
yerleşecek durumda ancak takımın hemen
peşinde Hull, Burnley, Brighton ve Derby yer
alıyor.
taşımayı başardı. Takım son haftalarda
ritmini kaybetse de takımın zirve ile arasında
kapanabilecek 9 puanlık farkı bulunuyor.
Bir başka hayal kırıklığını ise Derby yaşadı.
Derby sezon ortasındaki harika yükselişi ile
zirveyi zorlamıştı ancak yaşanan duraklama
dönemi Paul Clement’in işin başına geçtikten
8 ay sonra kovulmasına sebebiyet verdi.
Kulübün bu sezon aslında Premier Lig’e
çıkmayı hedeflemediğini dolayısıyla alınan kötü
sonuçlar sebebiyle değil Clement’in kısa vadeli
vizyonu sebebiyle kovulduğunu açıkladı. İlginç
bir şekilde Clement’in gidişi ile Derby tekrardan
galibiyetler almaya başladı.
Playoffu kovalayan bir takım ekipler de mevcut.
Aston Villa Premier Lig’e tutunur mu bilinmez
ancak bir başka Birmingham takımı Birmingham
City son 9 maçında yalnızca 1 mağlubiyet alınca
playoff potasının yalnızca 3 puan uzağında
kendisine yer buldu. Onu takipte güçlü
kadrosuyla Galler ekibi Cardiff City yer alıyor.
Yine lige yeni yükselmiş olan Preston harika
bir performansa imza atarak son haftalara
kadar playofftan bir yer kapmaya çalışacak gibi.
Ipswich ise biraz performans düşüklüğü yaşasa
da hala playoff için önemli bir aday.
Playoff potasında yer alan bir başka takım
ise Sheffield Wednesday. Carlos Carvalhal’ın
hocalığını yaptığı Wednesday Forestieri’nin
iyi performansı ile kendisini playoff bölgesine
Alternatif
duygular
arayanlar
için
Championship özellikle ligin son çeyreğinde
harika bir lig.
49
SAYI 19|
league one
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
TAKIM
Burton Albion
Wigan Athletic
Gillingham
Walsall
Millwall
Coventry
Bradford City
Southend United
Barnsley
Sheffield United
Port Vale
Swindon Town
Rochdale
Scunthorpe United
Peterborough United
Bury
Doncaster Rovers
Chesterfield
Fleetwood Town
Blackpool
Shrewsbury
Oldham Athletic
Crewe Alexandra
Colchester
O
32
33
33
32
33
32
32
33
33
33
34
33
33
32
33
33
32
33
32
33
32
32
33
33
G
20
17
17
16
16
14
14
14
15
13
13
13
12
13
13
12
9
11
9
9
9
6
6
5
B
4
11
7
10
6
10
9
8
4
9
9
6
9
6
5
8
10
4
9
7
7
15
10
9
M
8
5
9
6
11
8
9
11
14
11
12
14
12
13
15
13
13
18
14
17
16
11
17
19
A
42
55
59
49
52
56
38
45
52
47
38
51
44
38
56
42
36
44
38
32
37
32
35
40
Y
27
30
41
33
41
35
34
42
45
44
38
51
44
40
52
54
42
53
40
42
51
43
58
78
PUAN
64
62
58
58
54
52
51
50
49
48
48
45
45
45
44
44
37
37
36
34
34
33
28
24
AV
+15
+25
+18
+16
+11
+21
+4
+3
+7
+3
0
0
0
-2
+4
-12
-6
-9
-2
-10
-14
-11
-23
-38
G
23
19
17
16
13
15
14
14
14
15
13
13
12
12
11
11
11
10
8
8
6
8
6
4
B
5
7
10
8
13
7
10
9
9
5
10
8
8
8
7
6
5
6
10
10
11
4
8
8
M
5
7
6
7
6
10
9
9
11
12
8
12
13
13
14
15
17
17
13
16
16
18
19
20
A
59
48
55
55
51
37
49
50
46
42
49
48
48
43
42
46
37
54
35
42
33
29
37
32
Y
32
27
32
38
29
30
45
39
40
34
44
46
48
48
48
55
55
61
44
57
47
49
61
58
PUAN
74
64
61
56
52
52
52
51
51
50
49
47
44
44
40
39
38
36
34
34
29
28
26
20
AV
+27
+21
+23
+17
+22
+7
+4
+11
+6
+8
+5
+2
0
-5
-6
-9
-18
-7
-9
-15
-14
-20
-24
-26
league two
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
TAKIM
Northampton Town
Plymouth Argyle
Oxford United
Accrington Stanley
Portsmouth
Wycombe Wanderers
Leyton Orient
AFC Wimbledon
Mansfield Town
Bristol Rovers
Carlisle United
Cambridge United
Luton Town
Exeter City
Barnet
Notts County
Crawley Town
Morecambe
Newport County
Stevenage
Yeovil
Hartlepool United
York City
Dagenham & Redbridge
O
33
33
33
31
32
32
33
32
34
32
31
33
33
33
32
32
33
33
31
34
33
30
33
32
50
SAYI 19|
ISKOCYA PREMIER LIG
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
TAKIM
Celtic
Aberdeen
Hearts
St. Johnstone
Ross County
Dundee FC
Inverness CT
Motherwell
Partick Thistle
Hamilton
Kilmarnock
Dundee United
O
27
27
26
27
28
27
26
28
25
28
28
27
G
19
17
13
10
11
8
8
9
8
7
7
5
B
5
5
8
6
3
11
9
5
7
9
7
5
M
3
5
5
11
14
8
9
14
10
12
14
17
A
70
46
47
42
42
40
34
33
25
32
29
29
Y
22
30
26
44
46
42
37
44
31
48
49
50
PUAN
62
56
47
36
36
35
33
32
31
30
28
20
AV
+48
+16
+21
-2
-4
-2
-3
-11
-6
-16
-20
-21
ISKOCYA championship
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
TAKIM
Rangers
Hibernian
Falkirk
Raith Rovers
Morton
Queen of South
St. Mirren
Dumbarton
Livingston
Alloa Athletic
O
26
26
26
24
26
24
25
25
26
26
G
21
17
15
10
8
9
7
7
5
3
B
3
4
8
5
7
4
6
4
5
4
M
2
5
3
9
11
11
12
14
16
19
A
68
43
44
29
28
23
24
22
27
14
Y
17
23
21
30
30
32
34
44
39
52
PUAN
66
55
53
35
31
31
27
25
20
13
AV
+51
+20
+23
-1
-2
-9
-10
-22
-12
-38
51
SAYI 19|
galler PREMIER LIG
1
2
3
4
5
6
TAKIM
The New Saints
Bala Town
Llandudno FC
Connahs Quay
Airbus UK
Newtown
O
25
25
26
26
26
26
G
15
12
13
12
10
9
B
9
9
6
3
5
7
M
1
4
7
11
11
10
A
59
39
44
41
33
35
Y
16
21
32
32
42
41
PUAN
54
45
45
39
35
34
AV
+43
+18
+12
+9
-9
-6
1
2
3
4
5
6
TAKIM
Aberystwyth Town
Carmarthen Town
Bangor City
Port Talbot Town
Rhyl
Haverfordwest County
O
26
24
25
25
25
25
G
10
10
10
7
3
5
B
5
4
3
6
11
4
M
11
10
12
12
11
16
A
39
35
36
26
25
21
Y
42
44
40
45
36
42
PUAN
35
34
33
27
20
19
AV
-3
-9
-4
-19
-11
-21
PUAN
66
59
53
53
51
39
31
29
28
26
23
21
AV
+38
+36
+28
+13
+7
-3
-19
-13
-24
-19
-23
-21
K.IRLANDA PREMIER LIG
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
TAKIM
Crusaders FC
Linfield FC
Glenavon FC
Cliftonville
Coleraine FC
Glentoran FC
Portadown FC
Dungannon Swifts
Ballymena United
Ballinamallard United
Warrenpoint Town
Carrick Rangers
O
28
29
29
28
29
28
29
28
29
29
29
27
G
20
18
15
15
16
11
9
8
8
7
6
4
B
6
5
8
8
3
6
4
5
4
5
5
9
M
2
6
6
5
10
11
16
15
17
17
18
14
A
61
66
61
46
42
38
35
36
43
28
30
28
Y
23
30
33
33
35
41
54
49
67
47
53
49
52
SAYI 19|
54
SAYI 17.33|

Benzer belgeler

harry kane - Ada Futbolu

harry kane - Ada Futbolu soyadı GoldenBall olan bir genç futbolcu keşfetseler aynı şeyi düşünürlerdi o yıllarda. Günümüz için de düşündüğümüzde iki ülke açısından değişen pek bir şey yok. Gerçi Lionel Messi ve Cristiano Ro...

Detaylı

reklamlar - Ada Futbolu

reklamlar - Ada Futbolu bir esinti ve elbette ki daha fazlasını bu sayıya sığdırmaya çalıştık. Artık bir bakıma Ada Futbolu olarak biz de 19’u bulduk. Dergimiz artık emekleme devresinden, yetişkinliğe doğru yürüdüğü ‘teen...

Detaylı

röportaj: ziya eren

röportaj: ziya eren Sayılmayan gol Anelka’nın moralini hiç bozmadı, yıllar sonra WBA forması ile yaşadığı Yahudi karşıtı gol sevinci nedeni ile Ada’dan dışlanacak olan Anelka önce Zidane’ın pası ile 68. dakikada kalec...

Detaylı

kayla the eagle

kayla the eagle mücadele eden bir takım. Takım bir Galler adası olan Anglesey’de yer alıyor. 1976 yılında babasını genç yaşta kaybeden Naomi, Avustralya’ya taşınmadan önce büyükanne ve büyükbabasıyla birlikte Angl...

Detaylı

amcam babam ve futbol

amcam babam ve futbol bir esinti ve elbette ki daha fazlasını bu sayıya sığdırmaya çalıştık. Artık bir bakıma Ada Futbolu olarak biz de 19’u bulduk. Dergimiz artık emekleme devresinden, yetişkinliğe doğru yürüdüğü ‘teen...

Detaylı

carolyn yenge carolyn yenge tottenham`ın derdi

carolyn yenge carolyn yenge tottenham`ın derdi Ödülü tarihte ilk ve son kez kazanan İskoç Denis Law, Manchester United’ın forveti olarak ünlendiği futbol kariyerinde 404 kez Kırmızı Şeytanların formasını giyip 237 gol attı. Law hala bir sezonda...

Detaylı

karren brad y

karren brad y başlayan kariyerinde, Real Madrid, Newcastle United ve Manchester United gibi takımlar olan Owen 2001 yılında Liverpool forması ile gollerini atıyordu ve o sezonu 5 kupa ile kapatan efsanevi takımı...

Detaylı