Ekim 2015 | SAYI

Transkript

Ekim 2015 | SAYI
BusinessTurkiye
AYLIK İŞ HAYATI & EKONOMİ DERGİSİ
‘‘ALDIKLARI KARAR VE EYLEMLERLE SADECE TÜRK İŞ DÜNYASINA DEĞİL,
DÜNYA TİCARETİNE DE YÖN VERİYORLAR. DEV ARAŞTIRMADA, LİDERLERİN
LİDERLİK GÜCÜ, İTİBARLARI, İŞ DÜNYASINA YÖN VERME VİZYONLARI VE
YARATILAN İSTİHDAM GİBİ KRİTERLER ELE ALINDI’’
Ekim 2015/10 • Yıl:2 • Sayı:22
ISSN 2148-2861 2015/10
www.ayakkabidunyasi.com.tr
İçindekiler
BUSINESS LIFE Aylık İş Hayatı & Ekonomi Dergisi | EKİM 2015 | SAYI:22
KAPAK
16
‘‘ALDIKLARI KARAR VE EYLEMLERLE SADECE TÜRK İŞ DÜNYASINA DEĞİL,
DÜNYA TİCARETİNE DE YÖN VERİYORLAR. DEV ARAŞTIRMADA, LİDERLERİN
LİDERLİK GÜCÜ, İTİBARLARI, İŞ DÜNYASINA YÖN VERME VİZYONLARI VE
YARATILAN İSTİHDAM GİBİ KRİTERLER ELE ALINDI’’
‘’CEO’LARIN
SON 3 AY
BEKLENTİSİ’’
30
Türk iş dünyasının önde gelen isim
ve CEO’ larını 2015’in son 3 ayı için
tedirgin olduklarını görüyoruz.
İş adamı, önünü ne kadar
görebiliyorsa, hedeflerini de o kadar
doğru belirleyebiliyor.
Atilla ZAİMOĞLU
İŞ ADAMININ YOL HARİTASI
Yaşar DAĞLAR
44
Kadir DİKBAŞ
48
EKOYORUM
Dr. Deniz SAYDAM
54
Yrd. Doc. Dr. Agron HOXHA
68
Berrak KUTSOY
84
Serpin ALPARSLAN
90
PAZARLAMA
İNSAN KIYMETLERİ
START UP
+İŞ DIŞI YAŞAM
2
06
26
TEMİZ KREDİ
EKİM 2015
36
Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut
Doğan, DOĞTAŞ markasının yaşadığı büyük değişimi,
iş hayatına ve tecrübelerine dair sorularımızı sizler
için yanıtladı. Geçtiğimiz ay hem İstanbul’da holding
merkezinde, hem de Biga’ da bulunan DOĞTAŞ
fabrikasında bizi ağırladılar. Kardeşleriyle de bir araya
gelme fırsatı bulmuşken, Bigalıların ‘’altın buldular’’
efsanesini de sorduk.
Prof. Dr. Emre ALKİN
KÜRESEL EKONOMİ
SÖYLEŞİ
STRATEJİ
‘’İŞ MODELİ
TRANSFERİ’’
Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer
edilen yeni iş modelleri ve bu alanlarda pazar payını daha
yükseklere taşımak isteyen liderler yeni iş modelleri
transfer ediyor. Transfer edilen yeni iş modelleri ise melek
yatırımcıların dikkatlerini çekiyor.
İŞ İNSANLARI
50
56
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
62
2050 yılında dünya
nüfusunun yaklaşık
dokuz milyara
yükselmesi bekleniyor.
Gezegenimizde gelecek
kuşakların dünyamızın
sınırlı kaynakları ile
yaşayabilmesi için düşünce
tarzımızda bazı değişiklikler
yapmamız şart.
YÖNETİM
72
PARA &YATIRIM
PERAKENDENİN
YENİ YATIRIM
ROTASINDA KÖRFEZ
ÜLKELERI VAR
Yurtdışında bölgesel lider olma hedefi
doğrultusunda, sınır ötesi mağazalarına
yenilerini ekleyen perakende markaları, yeni
yatırım rotasını körfez ülkelerine çevirdi. Peki
yurtdışında doğru hamle ne olmalı. Tek pazara
yoğunlaşmak mı, çok ülke var olmak mı?
Birlikte daha iyi çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum
sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye yatkın süreçlerinin kurulması oldukça
önemli. Yeni nesil, hızlı karar almak ve sonuçları da hızlı görebilme ortamı bekliyor ve bu
beklentilere cevap verecek yönetim sistemleri ve teknolojilerin getirilmesi, teknolojik
altyapı ve yenilikçi süreçlerin yapılandırılmasının önemi giderek artıyor. Birlikte nasıl
daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve
yeni nesil becerileri kazanma politikanı sizler için sorduk.
76
SEKTÖREL
KURUMSAL
08
DEKORASYON
12
GIDA
10
MODA
SÖYLEŞİ
86
14
BANKACILIK
46
EMLAK
82
BİLİŞİM
94
TURİZM
100
İŞ DIŞI YAŞAM
90
‘’Pul koleksiyonum var’’
OTOMOBİL
104
Eşsiz üstü açık bir
Rolls-Royce; ‘Dawn’
businesslife.com.tr
3
EDİTÖRDEN
Yayıncı
BM MEDIA GROUP
[email protected]
Genel Yayın Yönetmeni
Seyfettin BAYRAM
Editörler
Cahid Efgan AKGÜL, Dr. Celal GÜNEŞ
Genel Koordinatör
Dr. Metin ÇALIK
/ SirketKocu
Yazı İşleri Müdürü
Amine Şeyma BAYRAM
Görsel Yönetmen
Zehra KANBAK
Tasarımcı
Salim PEHLİVAN
Yayın Kurulu
Atilla ZAİMOĞLU, Dr. İlhami FINDIKÇI, Dr. Metin ÇALIK ,
Efkan YEŞİLDAĞ, Seyfettin BAYRAM, Prof. Dr. Emre ALKİN,
Prof. Dr. İsmail ÖZSOY, Kadir DİKBAŞ, Zafer ÖZCAN
Temsilcilikler
ABD: Yaşar DAĞLAR
AVRUPA: Ümit Selim MACAR
KATAR: Dr.Zeynep TOPALOĞLU
Yönetim
Finans Direktörü: Murat BAYDAR
Satış Direktörü: Yasin İNCESU
Üretim Direktörü: R.Ediz ERSOY
Reklam
Grup Başkanı: M. Ali YAR
Başkan Yrd: Zafer MİYANYEDİ
Rezervasyon: 0212 924 65 07
Kurumsal İletişim Direktörü
Fatih KORKMAZ
Haber Merkezi
Mert DURAN, Atilla BAŞLAR,
Enes AYDIN, Yunus DUMAN
Fotoğraf
Mehmet AKKAYA, Batuhan ÇELİK
Genel Merkez
Nish İstanbul Office, Çobançeşme Mh.
Sanayi Cd. C Blk.No:47 Yenibosna/İSTANBUL
Tel: 0212 924 65 07 (pbx)
E-mail:[email protected]
Web: www.businesslife.com.tr
Baskı: Senk Ofset Matb. Rek. Pro. ve Tan. Hiz. San.
Dış. Tic. Ltd. Şti. Başakşehir Mh. Aykosan San. Sit.
4’lü Blok No:1 Dük: 54 Başakşehir / İSTANBUL
Tel: 0212 493 26 26
Bayi Dağıtım: Kültür Dergi Dağıtım Basım Yayın ve
Reklamcılık Tic. Ltd. Şti. Tel: 0216 495 90 44
Abone Dağıtım: Aras Kargo / Pointpost
Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayındır.
© Business Life Dergisi, BM MEDIA GROUP tarafından T.C.
yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Business Life
Dergisi’nin isim ve yayın hakkı BM MEDIA GROUP’a aittir.
Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve
konuların her hakkı saklıdır. izinsiz, kaynak gösterilerek dahi
alıntı yapılamaz
ISSN: 2148-2861
Okur Hizmetleri : 0212 924 65 07 (pbx)
[email protected]
Abone Hizmetleri : 0212 924 65 07 (pbx)
[email protected]
Hafta içi hergün 09:00 - 18:00 arasında hizmet
verilmektedir.
BusinessLife
Ç
Seyfettin Bayram
‘’İşadamı Bu Devletin
Finansörüdür’’
evremizdeki her insanın yüzünde bir gülümseme yaratmaya odaklanmak. Üretim ve istihdam ile aktif vatandaşlık ve cömertliğe odaklanmak. Bu ayki sayımızda, ülke ekonomisine milyarlarca dolar
kazandırarak, adeta devletimizin finansörü olan “TÜRKİYE’NİN EN ETKİLİ 50 İŞ İNSANI’’ anketimizin sonuçlarını ve listesini yayınladık. Liste ortaya
çıkınca görüldü ki, bu 50 etkin iş insanı sadece Türkiye iş dünyasına değil,
aldıkları kararlar ve eylemleriyle yurtdışında da etkinler ve dünya ticaretine
de yön veriyorlar. 1057 abonemizin katılımıyla gerçekleşen ankette, liderlerin liderlik gücü, itibarları, iş dünyasına yön verme vizyonları ve yaratılan
istihdam gibi kriterler ele alındı. Listede yer alan isimlerin birçoğunun, iş
dünyasının en saygın ve itibarlı ailelerine mensup olması dikkat çekici. Dev
araştırmamızda; Mustafa Koç %12,9, Güler Sabancı 10,7 ve Murat Ülker %10,3
oyu alarak zirveyi taçlandırdı.
İş dünyası, daha az tüketerek, daha fazlasını başarmaya ve bunu sağlayacak
yenilikleri yapmaya, insanların yaşam kalitesinden ödün vermeden sürdürülebilir olmaya odaklanıyor. Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini ve global sorunları çözmeye katkılarını ele aldık. Birlikte daha iyi
çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye imkan veren süreçlerinin kurulması
oldukça önemli. Birlikte nasıl daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek
kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve yeni nesil becerileri kazanma
politikalarını sizler için sorduk.
Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer edilen yeni iş modelleri ve bu alanlarda pazar payını daha yükseklere taşımak isteyen liderlere, yeni transfer ettikleri iş modellerini sizler için haberleştirdik. Doğanlar
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ile keyifli röportajımızı, “çarkıfelek” misali evire çevire okumanızı tavsiye ederim.
Business Life editörleri, yayın kurulu ve yazar kadrosu olarak beklentilerinizi
ve güncel ihtiyaçlarınızı takip ediyor ve cevap vermeye çalışıyoruz. Bu ay,
yayın ve yazar kadromuza hepinizin yakından tanıdığı Prof. Dr. Emre Alkin,
güçlü kalemiyle ve analizleriyle katıldı. Pazarlama alanında bir diğer donamlı
isim Dr. Deniz Saydam ve Startup Doktoru Berrak Kutsoy her ay yazılarıyla
sizlerle buluşacak. Duayen yazarımız Atilla Zaimoğlu, Kobilerin zayıf yanlarına ilişkin tespitlerini ve çözüm önerilerini bu ay sayfasına taşıdı. ABD temsilcimiz ve finans yazarımız Yaşar Dağlar, New York’tan yazısını son dakika
bizlere yetiştirdi. Usta kalem Kadir Dikbaş, küresel pazarlardaki dalgalanmaları ve istihdamın nasıl etkilendiğini yazdı. İş dışı ve lezzetli sayfalarda sizleri
dinlendirecek haberler bekliyor. Lezzetli ve keyifli okumalar dileğiyle…
İşadamı aynı zamanda iki ülke ilişkilerinin de çimentosudur.
İŞ ADAMININ YOL HARİTASI
Atilla ZAİMOĞLU
[email protected]
/ zaimoglu1
ÖLÇEK BÜYÜTMEYE ADAY OLAN
KURUMSAL KAYNAK
PLANLAMASI (ERP)
KOBILERIN BÜYÜME MÜCADELESI…
Ülkemizdeki işletmelerin en az %98’ini küçük ve orta ölçekli firmaların oluşturduğu bir ekonomik yapıya sahibiz. Kısaca Kobi
olarak isimlendirdiğimiz bu firmalar girişken müteşebbislerin
gayretiyle kurulmakta ve çoğunluğu bir aile şirketi olarak iş
yaşamlarına devam etmektedirler. Esnek üretim ve değişen
piyasa koşullarına hızlı uyum sağlama özelliğine sahip olan
Kobilerin, zaman içerisinde başarılı olup çaplarını zorladıkları
ve daha büyük ölçekli firma olma eşiğine geldiklerinde ise bocalamaya başladıkları görülmektedir. Kobileri bu eşiğe getiren
kararlılık, sektöre girişleri kolay olan benzer firmaların oluşturduğu yüksek rekabet koşullarıdır. Büyümeye geçiş aşamasında
ölçek ekonomisi devreye girmektedir. Bu aşamada olan kobiler, kendi sektöründeki büyük firmalarla rekabet edebilmek
için daha düşük maliyetli ve daha yüksek kapasitede daha
fazla ürün üretebilme gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Daha büyük firma olma hayalini gerçekleştiremeyen veya bunun farkında bile olmayan “yavaş balık” özelliğindeki kobilerin
ise kendisinden daha fazla gayret gösteren “hızlı balık” özelliğine sahip başka kobiler tarafından yakalanacağını ve geride
bırakılacağını kabul etmek gerekir. Dolayısıyla yerinde saymak
veya geriye dönüş hiçbir kobi için iyi bir strateji değildir. Yok
olmamak için bu tür kobilerin büyümeye veya mevcut durumlarını devam ettirebilmeleri için eylem plan ve programlarını
hazırlamaları gerekmektedir.
Başarılı olan kobilerin büyüme evresindeki ölçek değişimleri
veya mevcut durumlarını korumaları için, başta işletme sermayesi olmak üzere yeni ihtiyaçlarının ortaya çıktığı, kurumsal
yapıda önemli eksikliklerinin olduğu ve önceden hazırlıklarını
yapmadığı görülmektedir. Genel bir yaklaşım içerisinde ifade
etmeye çalıştığımız bu eylem eksiklerinin en önemlisinin ise;
kişisel odaklı olarak gerçekleştirilen girişimcilikten, kurumsal
yönetim anlayışına geçilememesini bariz bir örnek olarak verebiliriz.
Yakından tanıdığım bir baklava üreten Şirketin ilk kurucusu ile
bir tanışma ve sohbet etme fırsatım olmuştu. Şimdi rahmetli
olan bu değerli büyüğümüz, nasıl ve neden başarılı olduklarını
çok net bir cümle ile şöyle ifade etmişti: “bir insanın kendi
işinde başarılı olabilmesi için; işine aşık olması ve o işe ihtiyacı
olması gerekir.” Ne güzel bir yaklaşım değil mi, eğer işletme
sahibinin işine sevgisi, saygısı ve ihtiyacı yoksa bunun paralelinde o işletme sahibinin o işle ilgili herhangi bir şeyi de merak
6
EKİM 2015
etmediğini söyleyebiliriz. Merak edilmeyen bir konuda ise yeni
bir şeylerin öğrenilmesini ve işin geliştirilmesini beklemek zayıf
bir ihtimal olacaktır.
“MERAK İLMIN HOCASIDIR”…
O halde kobilerin sağlıklı bir gelişim, daha fazla öğrenmek
ve kendilerini geleceğe hazırlamak için bir merak duygusu
içerisinde olmaları ve bu şekilde hareket etmeleri sözkonusu
olmalıdır. Sözlükte, “bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek” olarak tanımlanan merak ve merak duygusu yeni
şeyler öğrenmeye teşvik eder, bu merak duygusu ile insanlar
çevresini inceler, araştırır ve bilgi sahibi olurlar. Kobiler de bu
duygu ile çalıştıklarında zayıf yanlarını güçlü hale getirecek çözümleri öğrenir ve yeni iş fırsatlarına ulaşmak suretiyle daha
büyük bir firma ölçeğine geçebilirler.
Kobilerin saha uygulamasında; işletme sahiplerinin genel olarak kendi zayıf yanlarını bildiklerini, bu zayıf yanlarının güçlü
hale gelmesi için uygulanacak yöntem ve yaklaşımları merak
ettiklerini, ancak “nasıl, ne zaman ve kim tarafından” kendilerine destek verilip çözüm getirileceği konularında ise daha
az cesaretli davrandıklarını görmekteyiz. Bu tür kobi sahiplerinin üretime hakim olmaları, mevcut satış ve dağıtım kanalının kendilerini idare ettiğini kabul etmeleri aslında yine
kendileri için büyük bir tehlike teşkil etmiyor mu? acaba. Kısa
vadede geçerliliğini devam ettiren bu yaklaşım içerisinde olan
kobi sahiplerinin, orta ve uzun vadede firmanın sürdürebilirliğinin sağlanamayacağı gerçeklerini görmekten kaçınmalarına
neden olan bazı zorluklarla karşılaştıklarını da kabul etmemiz
gerekir. Büyük bir mücadele içerisinde firmasını bir aşamaya
getirmiş kobi sahibinin yeni bir anlayışla ve değişimle tekrar
atağa kalkması ve kurumsal yönetim anlayışına geçmesi gerekmektedir artık.
DAHA BÜYÜK FIRMA OLMAYA ADAY OLAN
KOBILERIN ZAYIF YANLARINA İLIŞKIN
TESPITLER…
Saha uygulamalarımızda; büyümeye aday olan kobilerin, gerek ölçek büyümesinden ve gerekse sahiplerinin belki “daha
az meraklı olması” ve belki de dar bir vizyon ve anlayışa
sahip olmalarından kaynaklanan sorun ve engellerle karşı
karşıya olduklarını görüyoruz. Genelde bu tür kobi sahiple-
YÖNETİM
rinin bu sorunlarının çoğunu yönetim danışmanları ile aşabileceklerine inandıklarını görmemize rağmen, doğru bir yönetim danışmanı bulamamak endişesiyle hareket ettiklerini ve
sorunlarla mücadele etmek yerine ertelemeyi, zayıf yanları
“halının altına süpürmek” suretiyle gizlemeyi tercih ettiklerini
görmekteyiz.
Büyümeye aday olan kobilerin zayıf yanlarını / karşı karşıya
oldukları sorunlarını, genel bir yaklaşım içerisinde, aşağıdaki
gibi başlıklar halinde belirtmek mümkündür :
Kobilerin burada özetlediğimiz zayıf yanlarının çözümü bir
kurumsal yeniden yapılanma çalışması ile güçlü hale getirilebileceği gibi bir bilgisayar yazılım programından faydalanmak suretiyle de benzer çalışmaların yazılım desteğiyle
gerçekleştirilmesi sözkonusu olabilir.
Girişimcilikten, kurumsal bir yönetim anlayışına geçilememiş olması. İş planlarının
olmaması.
İşletme sermayelerinin daha fazla büyüme noktasında yetersiz kalması. Alternatif
finansman kaynaklarının kullanmada yetersiz kalmaları.
Finansal tablolarının şeffaf bir şekilde hazırlanmamış olması. Bu tabloların firmanın
gerçek değerini göstermemesi.
İşletme risklerinin bilinmeyişi ve tedbirlerinin alınmamış olması
Firma değerinin bilinmemesi ve değerleme çalışmasının yapılmamış olması.
Mesleki, kurumsallaşma ve yeni eleman konularında eğitim faaliyetlerinin yetersiz kalması.
Rakipler ve dış çevre hakkında yeterli bilgi sahibi olmamaları.
Yönetim danışmanlarından yeteri kadar yararlanamamaları.
Ar-Ge ve İnovasyon faaliyetlerinin yeterli düzeyde olmaması, küresel rekabet açısından
zayıf bir konumda olmaları.
Aylık ve yıllık yükümlülükler tablosunun mevcut olmaması.
Mali işlemlerin yeteri kadar kontrol edilmemesi, etkin olmayan tahsilat sistemi, sadece
dönem sonunda stok sayımlarının yapılması ve mutabakat işlemlerindeki yetersizlikler.
İç denetim ve iç kontrol sistemlerinin kurulmamış olması, hileli işlemlere açık bir yapının
mevcudiyeti.
Yeterli ve düzenli olmayan icra kurulu toplantıları, kurumsal toplantıların olmaması,
sosyal faaliyetlerin azlığı.
Kurum içi iletişimin, finansal raporlama ve analitik incelemelerin zayıf olması.
Dijital pazarlama eksikliği, sosyal medyada daha az yer almaları.
ERP, CRM, MRP gibi tüm yapıyı entegre eden programların kullanılmaması.
Risk yönetimi sisteminin mevcut olmaması.
Tedarik zinciri sisteminin olmaması.
Bütçe, nakit akış tabloları, maliyet muhasebesi vb. yönetim tekniklerinin yeterli düzeyde
kullanılmaması.
İnsan Kaynakları Bölümünün, Performans değerleme / ödüllendirme ve cezalandırma
sistemlerinin kurulmamış olması.
Teşvikler, hibeler ve mali yardımlar konusundaki çalışmaların yetersiz olması.
Limited şirketten daha büyük bir yapı olarak anonim şirkete dönüşmeyi ertelemeleri
BÜTÜNLEŞIK VE KAPSAMA ALANI GENIŞ OLAN SISTEM: ERP–KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI...
Ülkemizde kısaca ERP (Enterprise Resource Planning) olarak bilinen
Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP), işletmelerde üretim için gerekli
olan işgücü, makine, hammadde ve malzeme gibi kaynakların
verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik bir yönetim
sistemi, bir veri tabanı ve bir bilgisayar yazılım programıdır. Bu
program, işletmenin tüm kaynaklarının birleştirilip etkin ve verimli
olarak kullanılması için tasarlanmıştır. KKP programında tüm veriler
genellikle tek bir veri tabanında bulunduğundan kolaylıkla ve
kapsamlı bir şekilde rapor alınır, mevcut durumu anlık değerlendirme
imkanına kavuşulur.
Bir KKP yazılımı bünyesinde bağımsız olarak çalışan üretim, muhasebe,
finans, müşteri ilişkileri yönetimi, insan kaynakları, stok yönetimi ve
tedarik zinciri sistemi gibi çeşitli uygulamalar entegre bir şekilde yer
almaktadır. Bu şekilde KKP (ERP), çeşitli iş faaliyetlerini ele alan birçok
yazılım modülünü tek bir veri tabanı altında çalıştırmaktadır.
Modüler bir yapı içerisinde olan bir KKP sistemi ile müşteri ilişkileri
yönetimi dahil tüm işletme faaliyetlerini tek bir programda izlemek ve
kontrol etmek mümkün hale gelmiştir. Kobilerin bir ERP programını
kullanmak suretiyle rakiplerine göre önemli avantajlar sağlayabileceği
ve işletmeyi bir bütün olarak izleyip ve kontrol edip kaynaklarını
verimli kullanacağını, etkin üretim, etkin tahsilat, etkin stok yönetimi,
etkili müşteri ilişkileri yönetimi ve benzeri faydalarla kazancını
arttıracağını ve kurumsal yapısını kuvvetlendirerek zayıf yanları güçlü
hale getirebileceğini ifade etmemiz yanlış olmayacaktır.
SONUÇ OLARAK …
Bu yazımızda;
• Kobilerin; yüksek rekabet koşullarından kurtulma ve
/veya büyümeye aday olma aşamalarında, çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını,
• Saha uygulamalarımızda tespit ettiğimiz bu sorunların
genel olarak neler olduğunu,
• Sorunlarla karşı karşıya olan kobilerin kurumsal yeniden yapılanma çalışmaları ile teknolojik bir alt yapı /
bir yazılım programı olan “kurumsal kaynak planlaması”
(ERP) programını kullanmaya başlamak suretiyle,
Sorunlarını çözerek sadece daha büyük bir şirket değil
global bir şirket olma hedefinde de aşamlar kaydedebileceğini ifade etmeye çalıştık…
businesslife.com.tr
7
KURUMSAL
Dr.Celal Güneş [email protected]
AKSIGORTA, MÜŞTERI MEMNUNIYETINDE
SEKTÖR LIDERI
Tüm süreçlerini müşteri memnuniyetli odaklı yöneten Aksigorta,
sikayetvar.com’a gelen şikayetlerin
sektörel karşılaştırmalı analizinin
yapıldığı bir endeks olan “Müşteri
Deneyim Endeksi”ne göre 2015 yılı
ikinci çeyrekte de sektör liderliğini
sürdürdü. Aksigorta Genel Müdürü
Uğur Gülen, “Aksigorta olarak 55
yıllık tecrübemizi, bilgimizi, imkanlarımızı müşterilerimize doğru çözümleri sunmak, olumlu bir deneyim yaşatmak ve onların, aileleri ile birlikte
geleceğe güvenle bakmalarını mümkün kılmak için kullanıyoruz” dedi.
‘’AKILLI CIHAZLARA ILGI ARTIYOR’’
Gelişen teknoloji ve artan tüketici bilinci, pek çok alanda olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de akıllı cihazların popülaritesini artırıyor. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,
akıllı iklimlendirme çözümleri ile birlikte sektörde olumlu bir değişim yaşandığına dikkat
çekti. Bir yandan mevzuattaki iyileşmelerin diğer yandan tüketici eğilimlerinin Türkiye’de
iklimlendirme sektörüne olması gerektiği yönde bir ivme kazandırdığını belirtti.
‘’EKIBIMIZE GÜVENIYORUZ”
Zorlu Enerji’nin Türkiye ekonomisinin artan enerji talebinin karşılanmasında ithal yakıtlara bağımlılığı kırmak için yerli ve yenilebilir kaynaklardan elektrik üretiminin önemini vurgulayan Zorlu
Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, ‘’Türkiye’nin 2023 jeotermal kurulu
güç hedefli olan 1000 MW’ın üzerine çıkarak, 2000 MW’a ulaşılacağını düşünüyoruz. Zorlu Enerji olarak jeotermal kaynakları, bu
alandaki geniş yetkinliğimizin de etkisiyle büyüme haritamızın
önemli eksenlerinden biri olarak konumlandırıyoruz” sözleriyle
alanındaki uzmanlık ve hedeflerinin altını çizdi.
‘’UZMANLIĞIMIZI BIR KEZ DAHA
KANITLADIK’’
JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, ‘’AVM Partners’ın JLL Türkiye
çatısı altına girmesi ile daha da büyüyen ve güçlenen şirketimiz,
uzman ekibinin enerjisiyle, müşterilerine her zaman en iyisini
sunmaya devam edecek. Hedefimiz, hizmet verdiğimiz her alanda
müşteri odaklı yaklaşımımız ile beklentilerin üzerine çıkmak ve
ses getiren yeniliklere imza atmak” dedi.
“WATCH” UYGULAMASINA BAŞLAYAN ILK
HAVAYOLU ATLASGLOBAL OLDU
Havacılık sektöründe yaptığı
teknolojik yatırımlarla dikkat
çeken Atlasglobal Havayolları,
Türkiye’de “Watch” uygulamasına başlayan ilk havayolu oldu. Çözüm ortağı tmob ile birlikte geliştirilen Apple Watch
ve Android Wear saatlerde Atlasglobal uygulamasını indiren yolcular; bilet detaylarını,
seçtikleri koltukları, uçuşların
kalkış-varış bilgilerini ve ücretsiz servis Fly&Bus hizmetlerini
görüntüleyebiliyorlar.
8
EKİM 2015
GIDA
M.Ali Yar [email protected]
ASIRLIK LEZZET DEVELI NIŞANTAŞI’NDA…
‘’KURUMSAL KİMLİĞİMİZİ
GÜÇLENDİRDİK’’
Büyüme beklentilerini Türkiye gündemine paralel olarak, istedikleri
oranda tutamadıklarını dile getirenHacı Sayid Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler, “2015’te sadece satış odaklı çalışmadık; marka
bilinirliğimizi artırma çalışmaları yaptık ve olumlu sonuçlar aldık.
Kurumsal kimliğimizi güçlendirdik. Uzun vadeli hedeflerimizi 2020
yılında şube sayımızı 45’ten 80’e çıkarmak olarak belirledik. Kısa vadeli hedeflerimiz ise 2016 yılı sonuna kadar şirket karlılık oranımızı
yükselterek, gerekirse dışarıdan ortaklık kurarak, markamızı büyültmek.” dedi.
KERVAN GIDA’YA DRAGON
FESTIVALI’NDE İKI BIRINCILIK
ÖDÜLÜ!
Antep mutfağının duayeni, asırlık lezzet markası Develi, Nişantaşı’ndaki yeni şubesinde misafirlerini ağırlamaya başladı. Kuşaktan kuşağa aktarılan lezzet hikâyesiyle
Türkiye’nin güçlü restoran gruplarından biri olan Develi, 1966 yılında İstanbul Samatya’da açtığı ilk restorandan bu yana lezzet efsanesini Samatya, Kalamış, Etiler,
Marin, Ataşehir, Florya, Eminönü ve Tuzla ViaMarin şubelerinden sonra şimdi de
Nişantaşı’nda sürdürmeye devam ediyor.
DOĞUŞ ÇAY’A 50 MİLYON EURO’LUK KREDİ
Türkiye’nin en önemli gıda markalarını bünyesinde barındıran, çay
ve cips sektörünün önde gelen oyuncusu Doğuş Çay, 2015 ve 2016
yılları yatırımlarında kullanmak
üzere Avrupa İmar ve Kalkınma
Bankası’ndan (EBRD) 50 milyon
euro’luk kredi temin etti. Doğuş
Çay Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Karakan; kredinin kullanılacağı yatırımlar arasında İzmir’de
kurulan buzlu çay üretim hattı ile
Aksaray’daki cips üretim tesislerinin ilave birimlerinin yer alacağını
açıkladı.
‘’TÜRK FUTBOLUNA DESTEK VERMEYE
DEVAM EDECEĞIZ”
Türkiye’nin en büyük yumuşak şeker üreticisi ve ihracatçısı olan Kervan
Gıda, Dragon Festivali’nde çalışanlarından oluşan “Bebeto Rowers” takımıyla “En Yaratıcı Takım Forması” ve “En İyi Davulcu Kostümü” dallarında birincilik ödülüne layık görüldü.
Festivalde dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Bebeto Rowers ekibi, el
işçiliğiyle yarattığı davulcu kostümünde, gerçek marshmallow, jelly ve
licorice ürünleri kullandı. Cıvıl cıvıl şeker motifleri ile süslü formalarıyla
festival alanını renklendiren “Bebeto Rowers” festivalin en dikkat çekici
ekibi olmayı başardı.
10
EKİM 2015
Bir ile üç yıl süreyle Süper Lig takımlarını destekleyecek olan Coca-Cola’nın Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü Kurumsal İletişim
Direktörü Sinan Cem Şahin, Türkiye’deki futbol takımlarının sponsoru olmaktan büyük mutluluk
duyduklarını belirtti: “ Spora olan
desteğimizi büyüterek sürdürmek
amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Bu
çerçevede, Süper Lig takımlarıyla iş
birliği yapmaktan büyük mutluluk
duyuyoruz. Önümüzdeki süreçte de
hem oyuncusuyla hem taraftarıyla
kapsayıcı ve kitlesel bir spor dalı olan futbola destek vermeye devam
edeceğiz.”
businesslife.com.tr
11
DEKOKASYON
Fatih Korkmaz [email protected]
AMBALAJIN ‘AY YILDIZI’ BU YIL DA
ŞIŞECAM CAM AMBALAJ’IN OLDU
Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Ambalaj Ay
Yıldızları Yarışması’nın sonuçları belli oldu. Bu yıl ilk kez yurtdışı başvuruların da
kabul edildiği ve 9 kategoride 169 ambalaj başvurusunun yapıldığı yarışmada,
Şişecam Cam Ambalaj toplam 5 ödül kazandı. 2 altın, 1 gümüş, 1 yetkinlik ödülü
alan Şişecam Cam Ambalaj ayrıca, altın ödül almaya hak kazanan adaylar arasından sıyrılarak büyük ödül olan Altın Ambalaj ödülüne de layık görüldü.
SERAMIKSAN’DAN BEYOĞLU SERISI
Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan,İstanbul’un köklü semtlerinden Beyoğlu sokaklarından aldığı ilhamı,
yeni serisi Beyoğlu’nun desenlerine yansıtıyor.
MOZAİK’TEN BAŞKENTE ÖZEL SHOWROOM
‘’DİJİTAL YATIRIMLAR
YAPIYORUZ’’
Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, ‘’Kapasite olarak büyümek
yerine modernizasyon yatırımları ile ticari büyüme hedefliyoruz. Gelişen pazarın beklenti ve ihtiyaçlarına uygun olan ürün gruplarını tespit ederek bu
alandaki yatırımlarımıza sürekli olarak devam ediyoruz. Dünyanın son dijital
teknolojisini kullanan yeni dekor tesisimizi de devreye alıyoruz. Yeni kurulan
dev tesisler, 6 ay gibi kısa bir sürede 3 vardiyalı kesintisiz özverili çalışma
ile tamamlanmıştır. Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarda en büyük hedefimiz;
hammaddenin fabrikamıza girişinden, tüketicilere Ege Seramik ürünü olarak kullanılmasına kadar geçen tüm süreçlerde birlikte hareket ettiğimiz iş
ortaklarımıza ve çalışanlarımıza değer katmaktır.’’ şeklinde konuştu.
VAN’IN İLK YAPI MARKETINI
TEKZEN AÇTI
Türkiye’nin en yaygın ulusal yapı market zinciri TEKZEN, Doğu Anadolu Bölgesi’nin üçüncü büyük şehri Van’da ilk mağazasını açtı. Ev, bahçe, ofis gibi yaşam
alanları için mobilyadan aydınlatmaya, dekorasyondan boyaya, el aletlerine
kadar birçok ürün grubunda zengin ürün çeşidi ile müşterilerine aradıkları
her ürünü rahatça bulabilecekleri alternatifler sunan Tekzen, Van mağazasıyla
53’üncü “il”e adım attı. Pisi AVM’de bulunan Tekzen, 2500 m2’lik satış alanına
sahip yeni mağazası ile bölgenin yapı marketi ihtiyacını karşılayacak.
12
EKİM 2015
Tasarımın dünya çapındaki liderlerini Türkiye’de temsil eden Mozaik Design,
23 yıllık geçmişi ile birçok dünya markasının en büyük temsilcileri arasında
yer alıyor. Tasarımı Türk tüketicisi ile buluşturan marka, Mozaik Ortaköy, Mozaik 220 V, Mozaik Metraj ve Nest by Mozaik showroomlarına bir yenisini daha
eklemeye hazırlanıyor. İstanbul dışındaki ilk showroomunu Ankara Çankaya’da
açacak olan marka, Ekim ayında hizmete başlayacak Mozaik Ankara’da, ev mobilyası, ofis mobilyası ve aydınlatma özelinde dünya marklarının çok özel tasarımlarını Ankaralı müşterileri ile buluşturacak.
businesslife.com.tr
13
MODA
A.Şeyma Bayram [email protected]
VAKKO’ DAN EŞSİZ GÖMLEK & KRAVAT
Vakko Gömlek, gömlek tutkunlarına farklı kumaş, renk ve desenlerde yaklaşık
150 farklı model içeren son derece zengin bir koleksiyon sunuyor. Özel kumaş
ve dokuma özelliklerinin yanı sıra aksesuar detayları ve rahat kalıpları ile
dikkat çeken gömlekler iş hayatından özel davetlere, günlük hayattan spor
modellere birçok farklı seçenek içeriyor. Vakko Exclusive serisi, sınırlı sayıda
üretimiyle Vakko ayrıcalığını en yüksek düzeyde yaşamak isteyenler için
hazırlanıyor.
Dünyanın en iyi ipeği, astarından ipliğine Vakko özeniyle buluşuyor ve 300
farklı desende görkemli Vakko Kravat Koleksiyonu’nu oluşturuyor... Özel
desen ve el işçiliğine sahip kravatlar Vakko kalitesini en üst düzeyde yaşamak
isteyenlere eşsiz kalite sunuyor.
İNCI DERI 100. MAĞAZASINI
İSTANBUL BUYAKA AVM’DE AÇTI
İnci Deri, İstanbul Buyaka AVM’de açtığı yeni mağazasıyla
Türkiye’deki mağaza sayısını 100’e çıkardı.. İnci Deri Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Murat Kızıltaş; İnci Deri’nin 2015 yılında
Türkiye’nin farklı bölge ve şehirlerinde 10 yeni mağaza açtığını söyledi ve “Açtığımız bu mağazalarla birlikte toplam satış alanımızı 15.800 m²’ye çıkardık. İstanbul Buyaka AVM’de
açtığımız yeni mağazamızla birlikte Türkiye’deki mağaza sayımızı 100’e ulaştırmanın gururunu yaşıyoruz. 2015 sonuna
kadar ise Sivas, Bolu ,Isparta, Kocaeli başta olmak üzere 8
yeni mağaza daha açmayı planlıyoruz” dedi.
2017 yılında İnci Deri’nin 100. yılını kutlayacağını da sözlerine ekleyen Ali Murat Kızıltaş, “Yurt içi ve yurt dışında
verimli ve sürdürülebilir büyümeye yönelik çalışmalarımızı
devam ettireceğiz. 100. yılımızda mağaza sayımızı artırmaya
yönelik çalışmalarımız da önümüzdeki dönemlerde sürecek.
100. yılımızda 50 ilde 140 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz”
diyerek sözlerini tamamladı.
TATILDEN OFIS
HAYATINA TRENDY
BIR GEÇIŞ
AKSESUARSIZ
OLMAZ
İş hayatı her gün daha da yoğunlaşırken, zamana daha çok ihtiyaç duyan ve stilinden ödün vermek istemeyen kadınlar için birbirinden zevkli kıyafetler, Faik Sönmez’de. Üstelik
sadece gündüz değil, gece için de ofis şıklığını devam ettirebileceğiniz tasarımlarla…
Yemekli toplantılar ve akşam iş çıkışı toplantıları için düşünülen dantel ve krep elbise
modelleri ise temanın en hit parçalarından.
Faik Sönmez Koleksiyonu’nun olmazsa olmazı elbiseler, geniş kareli, ekoseli, asimetrik
kesimleriyle çok iddialı.
Tarz sahibi kadınların tamamlayıcısı aksesuarlar, her zevke ve bütçeye hitap eden bonprix.
com.tr’de. Bu sonbahar, stil sahibi şallar, takı
setleri ve kolyeler ile göz dolduracak kadınlar,
bonprix’nin aksesuarlarını favorilere almaya
başladı bile.
AYŞE BOYNER’İN YEPYENİ KONSEPTİ:
BOYNER FRESH!
Boyner Fresh ile çok katlı mağazacılığın kuralları değişiyor. Projenin en önemli
mimarı olan Ayşe Boyner: “Bugüne kadar dünyanın çok farklı ülkelerinde katıldığım yüzlerce fuarda, hep aklımda kalan ve Türk müşterisi ile tanıştırmaya
can attığım markalar oldu. Bu markaları aynı çatı altında toplayabileceğim bir
konsept yaratmak istedim. Boyner Fresh’i duyduğumda, bende iz bırakan bu
markaları, tanımlanan konsept altında toplama fikri beni yerimde duramayacak
kadar heyecanlandırdı.” sözleriyle ifade etti.
14
EKİM 2015
businesslife.com.tr
15
ÖZEL ARAŞTIRMA
Ülke ekonomisine milyarlarca dolar kazandırarak, adeta devletimizin
finansörü olan “TÜRKİYE’NİN EN ETKİLİ 50 İŞ İNSANI’’ sadece Türkiye
iş dünyasına değil, aldıkları kararlar ve eylemleriyle dünya ticaretine
de yön veriyorlar. 1057 abonemizin katılımıyla gerçekleşen ankette,
liderlerin liderlik gücü, itibarları, iş dünyasına yön verme vizyonları ve
yaratılan istihdam gibi kriterler ele alındı. Listede yer alan isimlerin bir
çoğunun, iş dünyasının en saygın ve itibarlı ailelerine mensup olması
dikkat çekti. Dev araştırmada; Mustafa Koç %12,9, Güler Sabancı 10,7
ve Murat Ülker %10,3 oyu alarak zirveyi taçlandırdı.
usinesslife.com.tr
Seyfettin BAYRAM - s.bayram@b
nesslife.com.tr
Dr. Metin ÇALIK - m.calik@busi
16
EKİM 2015
1
MUSTAFA KOÇ
Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
68,6 Milyar TL CİRO
80 Bin 996 ÇALIŞAN
23 ÜLKEDE 70 ŞİRKET
Türkiye ekonomisinin amiral
gemisi Koç Holding’in 3’üncü
kuşak yöneticisi Mustafa Koç,
2003 yılında kaptan köşkünü
babası Rahmi Koç’tan devraldı.
1984’te Tofaş’ta Müşavir olarak
başlayan Koç, Ram Dış Ticaret’te
Satış Müdürlüğü ve Satış Genel
Müdür Yardımcılığı görevlerinde
bulunmuştur. 1992 yılında Koç
Holding’e geçerek sırasıyla
Başkan Yardımcılığı, Başkan,
Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim
Kurulu Başkan Vekilliği görevlerini
yürütmüştür. Sadece ülkemizde
değil tüm dünyada örnek bir Türk
şirketi olarak ülkemizin değerlerini
dünyaya da tanıtan önemli bir
oyuncu haline getirmiştir. Koç
Topluluğunun, cirosu ve ihracatının
yanı sıra, yarattığı istihdamla
Türkiye’nin en büyük şirketler
topluluğudur.
2
GÜLER SABANCI
Sabancı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
27,4 Milyar TL CİRO
64 Bin ÇALIŞAN
16 ÜLKEDE 24 ŞİRKET
Sabancı ailesinin üçüncü nesil
üyesi Güler Sabancı, 2004
tarihinde Sakıp Sabancı’nın vefatı
ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu
Başkanlığına seçildi. Holdingin
sürdürülebilir büyümesinde onun
odaklanma stratejisi ve güçlü
liderliği var. Yurtdışında da son
derece itibarlı bir isim. Dünyanın
en güçlü 50 iş kadını arasında
gösterilen Güler Sabancı, bu yıl
‘’İş Dünyasına Yön Veren 50 İş
Kadını’’ araştırmamızda en yüksek
oyu alarak Türkiye’nin en güçlü iş
kadını seçildi. Sadece iş dünyasına
değil, ülkeye dair açıklamaları da
yakından takip ediliyor. Holdingdeki
yönetim görevinin yanı sıra
Sabancı Üniversitesi Mütevelli
Heyeti Başkanı, Sabancı Vakfı
Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sakıp
Sabancı Müzesi Yürütme Kurulu
Başkanı olarak da görev yapıyor.
3
MURAT ÜLKER
Yıldız Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
19 Milyar TL CİRO
49 Bin ÇALIŞAN
14 ÜLKEDE 77 FABRİKA
2000 yılında Holding İcra Kurulu
Başkanlığı görevini üstlenen
Murat Ülker, 2008 yılından bu
yana çalışmalarını Yönetim Kurulu
Başkanı olarak sürdürüyor. Murat
Ülker, gruptaki görevine 1984 yılında
Kontrol Koordinatörü olarak başladı.
İlerleyen yıllarda İşletmelerden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve
ardından Genel Müdürlük görevlerini
üstlendi. İcra Komitesi Üyeliği ve
grubun çeşitli şirketlerinde Yönetim
Kurulu Üyeliği yapan Murat Ülker,
bu süreçte, “Dikey Entegrasyon”
modeline bağlı olarak birçok yeni
yatırımı yönetti. Ailesiyle seyahat
etmekten hoşlanan ve yelken sporu
yapan Murat Ülker’in ilgi alanları
arasında hat sanatı ve modern
resim de bulunuyor. ABD çikolata
kaplamalı ürünler pazarının köklü
şirketlerinden DeMet’s Candy
Company’i satın aldı.
“Ülkem varsa ben de varım” merhum Vehbi Koç’un bu sözü, Koç topluluğunun gerçekleştirdiği toplumsal yatırımların ve stratejik hayırseverliğin öncüsü olmuştur. ‘’Hepimiz faniyiz, insanlar bugün var yarın yok, soyadlar
önemli değil, benim vatanım güzel’’ diyen merhum Sakıp Sabancı’nın bu sözleri ise, Sabancı topluluğunu vatanı
için, vergi için ve sosyal sorumluluklar için işlerini büyüten bir topluluk haline getirdi. Ülke menfaatini hep önde
tutmasıyla, himmet ve hamiyetperverliğiyle herkesin gönlünde taht kuran merhum Sabri Ülker’in kurduğu Yıldız
Holding ise, gerek yurt içinde ve yurtdışında, yaptığı yatırımlarla iş dünyamızın adeta kutup yıldızı oldu. Duayen
işadamların yetiştirdiği lider çocukları ise bugün iş dünyasına yön veriyor.
businesslife.com.tr
17
ÖZEL ARAŞTIRMA
4
FERİT ŞAHENK
Doğuş Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
7
5
10.5 milyar TL CİRO
50 Bin ÇALIŞAN
26 ÜLKEDE 250 ŞİRKET
Doğuş Grubu ve Garanti Bankası
Yönetim Kurulu Başkanı Ferit
Şahenk, Dünya Ekonomik Forumu
ve Medeniyetler İttifakı İnisiyatifi
içerisinde aktif bir üye olarak yer
almaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında
50 bin çalışanı var. Yeni yatırım
alanları keşfetmesiyle adından söz
ettiriyor.
Eczacıbaşı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
7,4 Milyar TL CİRO
14.400 ÇALIŞAN
41 KURULUŞ
Türkiye’nin en köklü sanayi
kuruluşlarından Eczacıbaşı Topluluğu’nun
yönetim kurulu başkanı Bülent
Eczacıbaşı, iş dünyasında en çok itibar
gören bir isim olarak karşımıza çıkıyor.
TÜSİAD Onursal Başkanı, İstanbul Modern
Sanat Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanı
ve İKSV (İstanbul Kültür Sanat Vakfı)
Yönetim Kurulu Başkanı’dır. 6
4
BÜLENT ECZACIBAŞI
İSHAK ALATON
Alarko Holding
Onursal Başkanı
7
3,5 Milyar TL CİRO
7 Bin ÇALIŞAN
24 KURULUŞ
1954 yılında Türk sanayi dünyasına
ilk adımını attı. Alarko Holding A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini
15 Mayıs 2015 tarihinde Alarko’yu
birlikte kurduğu merhum Dr. Üzeyir
Garih’in oğlu Yönetim Kurulu Üyesi
İzzet Garih’e devrederek “Alarko
Holding Onursal Başkanı” unvanını
aldı.
5
RAHMİ KOÇ
Koç Holding
Şeref Başkanı
68,6 milyar TL CİRO
80 bin 996 ÇALIŞAN
23 ÜLKEDE 70 ŞİRKET
İş dünyasında ki ağırlığını kuruyan
Rahmi Koç, 2003 yılında kaptan
köşkünü oğlu Mustafa Koç’a
devretti. Türkiye’nin “devlet üstün
hizmet madalyası” sahibi iş
insanlarından. Deniz tutkusuyla
tanınan Rahmi Koç, Eylül 2004
tarihinde yaklaşık 2 yıl süren bir
dünya turu gerçekleştirdi.
18
EKİM 2015
6
8
HÜSNÜ ÖZYEĞİN
Fiba Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
9 Milyar TL ÖZKAYNAK
15 bin 564 ÇALIŞAN
12 ÜLKEDE 97 ŞİRKET
İş dünyasının en renkli simalarından
Hüsnü Özyeğin, Fiba Holding A.Ş.,
Fibabanka A.Ş., Credit Europe Bank
(İsviçre), Credit Europe Bank (Rusya)
Yönetim Kurulu Başkanı görevlerine
devam etmekte olup, Özyeğin Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı ve Harvard
Business School Dean’s Advisory Board
üyesidir.
10
9
HAMDİ AKIN
Akfen Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
12
5,7 Milyar TL CİRO
36.512 ÇALIŞAN
30’u aşkın ŞİRKET
İş dünyasındaki dinamizmini ve
gayretini birçok dernek, vakıf
ve meslek odası gibi gönüllü
kuruluşlarda kurucu ve yönetici
olarak görev alan Hamdi AKIN; Akfen
Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığı
görevinin yanı sıra TAV Havalimanları
Holding’in de 2005 yılında Yönetim
Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir.
9
AHMET NAZİF ZORLU
Zorlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
9,5 Milyar TL CİRO
25 Bin ÇALIŞAN
66 ŞİRKET
İş dünyasının en azimli
isimlerinden Ahmet Nazif Zorlu,
15 yaşında Trabzon’a yerleşerek
ticaret yaşamına atıldı. Denizli’de
ailesinin ürettiği çarşafları satarak
başladığı ticareti, Bursa’da
ağabeyiyle kurduğu tekstil
fabrikası izledi. Buradaki ev tekstili
ürünleriyle ihracata girdi.
11
CEM BOYNER
Boyner Grup
Yönetim Kurulu Başkanı
15 Milyonu aşkın MÜŞTERİ
12 Bin ÇALIŞAN
7 ŞİRKET, 25 MARKA,
500’ü aşkın MAĞAZA
Türkiye’de yeniliklerin öncüsü
olan Boyner Grup’un patronu
Cem Boyner, İş dünyasının en
karizmatik ve etkili liderlerinden.
Müşterilerinin tepkilerini doğru
yorumlayan, beklentilerini en
iyi karşılaması haricinde, güçlü
işkadını Ümit Nazlı Boyner ile
birlikte Türkiye’nin en iyi eş
başkanları olarak karşımıza çıkıyor.
10
11
12
TUNCAY ÖZİLHAN
Anadolu Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
13,1 Milyar TL CİRO
20 Bin ÇALIŞAN
19 ÜLKEDE, 85 ŞİRKET,
61 ÜRETİM TESİSİ
Türkiye’nin marka ekonomisinde
büyük katkıları olan, Anadolu’yu
dünyaya, dünyayı Anadolu’ya
bağlayan lider işadamı Tuncay
Özilhan, babasının kurucu ortağı
olduğu Anadolu Grubu’nda Mayıs
2007’den beri yönetim kurulu
başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Efes Pilsen Spor Kulübü Başkanı
olan Tuncay Özilhan Koyu bir
Beşiktaş taraftarıdır.
13
AYDIN DOĞAN
Doğan Holding
Onursal Başkanı
20 Bin ÇALIŞAN
50’den fazla ŞİRKET
Türkiye’nin önemli medya
patronlarından Doğan Holding
Onursal Başkanı Aydın Doğan,
kurduğu Doğan Medya Grubu
bünyesinde de 50’nin üzerinde
şirketin sahibidir .Genç İletişimciler
Yarışması ile de iletişim öğrenimi
görenlere destek veriyor. Kendisini
ve aile fertlerinin ismini taşıyan
sekiz okul yaptırdı.
businesslife.com.tr
19
ÖZEL ARAŞTIRMA
14
Dr. ERMAN ILICAK
Rönesans Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
17
16
6,5 Milyar TL CİRO
37 Bin ÇALIŞAN
21 ÜLKEDE 200 ŞİRKET
Sıfırdan gelip zirveye tırmanan
Dr. Erman Ilıcak, İş hayatına 24
yaşında ENKA şirketinin Rusya
operasyonlarında mühendis
olarak başladı. Daha sonra
Rönesans Holding’i kurdu. Bugün
Rusya’nın en büyük ikinci yabancı
müteahhitlik şirketi olmasıyla
birlikte, iki ülke ilişkilerinin adeta
çimentosudur.
15
16
ALİ SABANCI
Pegasus Havayolları
Yönetim Kurulu Başkanı
Anadolu’ daki dönüşümün öncüsü olan
Boydak ailesi, Anadolu kaplanlarının
simgesi oldu adeta. Hacı Bey, bu
dönüşümü önce ailede başlatmıştır.
Başarılarının altında yatan en önemli
sebep aileden gelen temel düsturlardır.
Hacı Bey, Boydak Holding hedefini;
“Bir dünya devi olmak, Güneşin doğup
battığı her yerde Türk bayrağını
dalgalandırmak.” olarak özetliyor.
18
İş dünyasının en çok sevilen
siması Ali Sabancı, Sabancı
ailesinin 3. kuşak üyesidir. Esas
Holding A.Ş.’de Yönetim Kurulu
Üyesi olarak görev yapmaktadır.
2005 Ocak ayında Esas Holding
tarafından satın alınan Pegasus
Hava Taşımacılığı A.Ş.’de Yönetim
Kurulu Başkanı olarak görev
yapmaktadır. Örnek girişimci
kimliğiyle, TOBB Genç Girişimciler
Kurulu Başkanıdır.
AHMET KOCABIYIK
Borusan Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
4,5 Milyar dolar CİRO
7 Bin 600 ÇALIŞAN
11 ÜLKEDE FAALİYET ALANI
Profesyonel iş hayatına 1980
Yılında ABD/Pittsburgh’daki
Blaw-KnoxFoundry şirketinde
desen mühendisi olarak başladı.
1983 yılından itibaren Borusan
Grubu’nda farklı görevler yürüten
Ahmet Kocabıyık Temmuz 2001
tarihinden itibaren Borusan Grubu
Yönetim Kurulu Başkanlığını
yürütmektedir.
20
Boydak Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
6,5 milyar TL CİRO
14 bin ÇALIŞAN
140 ÜLKEDE 342 BAYİ
41 ŞİRKET
3. Milyar 81 Milyon TL CİRO
3 Bin 890 ÇALIŞAN
64 UÇAK
14
HACI BOYDAK
EKİM 2015
15
18
AKIN İPEK
Koza - İpek Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
15 milyar TL PİYASA DEĞERİ
4 bin ÇALIŞAN
11 SEKTÖRDE 23 ŞİRKET
1997 yılında vefat eden babası Ali İpek’in
ardından işlerin başına geçti. Şirketin
büyüdüğü yıllarda babasını iyi gözlemledi
ve ondan çok şey öğrendi. Akın İpek,
farklı bakış açısıyla şirkete daha da bir
ivme kazandırdı. 2000’li yıllarda attığı
cesur adımlar Koza İpek Holding’i zirveye
yükseltti ve en çok vergi veren sanayi
kuruluşlarından biri haline getirdi.
20
19
RIFAT
HİSARCIKLIOĞLU
22
TOBB Başkanı
1 milyon 200 bin ŞİRKET
365 ODA VE BORSA
Türkiye’nin kâr amacı gütmeyen en
büyük iş kuruluşu olan Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) son
dönem başkanıdır. Aslen Kayserili
olan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin en
etkili iş insanlarındandır. Birçok
üniversiteden fahri doktora almıştır.
19
HÜSEYİN ÖZDİLEK
Özdilek Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
6. 500 ÇALIŞAN
10 bin TON HAVLU ÜRETİMİ
8 ALIŞ-VERİŞ MERKEZİ
46 MAĞAZA
Bir havlu mağazasıyla kurduğu
Özdilek, bugün ise, Türkiye’nin
marka değeri en yüksek ilk 100
şirketi içinde yer alıyor. Özdilek,
2013 yılında holding oldu.
Perakende mağazacılığın yanı
sıra turizm otelcilik, sivil havacılık,
inşaat, tarım ve hayvancılık
sektörlerinde de faaliyet
göstermektedir.
21
21
CANSEN BAŞARAN SYMES
TÜSİAD
Başkan
646 ÜYE
6 TEMSİLCİLİK
4000 ŞİRKET
Cansen Başaran Symes, iş
dünyasının amiral gemisi TÜSİAD’
ın kaptan köşkünde 9 aydır
başkan. Dijital ekonomiye önem
veren Symes, Patronlar kulübüne
yeni bir soluk getirdi. Symes,
Allianz sigorta A.Ş. ve Allianz
Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanıdır. Bu yıl ‘’İş
Dünyasına Yön Veren 50 İş Kadını’’
araştırmamızda yer aldı. Açıklama
ve tavsiyeleri, iş dünyasının ortak
talebi oluyor.
23
22
MEHMET EMİN
KARAMEHMET
Çukurova Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
40 bin ÇALIŞAN
152 ŞİRKET
Son yıllarda geri planda kalmayı
tercih eden Mehmet Emin
Karamehmet, 10 Mayıs 2013
tarihinde Çukurova Holding A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 3 yıl
süreyle tekrar seçilmiştir. Finans,
kimya, ambalaj, inşaat ve telekom
gibi alanlarda faaliyet gösteren
Çukurova Holding’in sahibi.
Turkcell ve GSM kartları gibi pek
çok teknoloji şirketini bünyesinde
barındırmaktadır.
23
RIZANUR MERAL
TUSKON
Başkanı
55 bin ÜYE 221 DERNEK,
7 FEDERASYON 5 TEMSİLCİLİK,
140 ÜLKEDE PARTNER KURULUŞ
‘’Gelişmiş bir ekonomi, huzursuzluğun
panzehridir’’ diyen TUSKON Başkanı
Rızanur Meral, Türkiye iş dünyasını
yurtdışına açmak için dünyada ayak
basmadık yer bırakmadı. Yurtdışında
uluslararası kuruluşlar nezdinde de
etkili ve tanınan bir sima. Afrika, Latin
Amerika ve Uzak Doğu’yla ticarete
özel önem veren TUSKON’ un 55
milyar dolarlık ticaret hacmine zeminin
hazırladığı belirtiliyor.
businesslife.com.tr
21
ÖZEL ARAŞTIRMA
24
MEHMET BÜYÜKEKŞİ
TİM Başkanı
27
26
158,6 milyar dolar İHRACAT
60 BİRLİK
26 SEKTÖR
Türkiye ihracatının özel sektör
kanadının en üst örgütü olarak
ihracatçıları yurt içinde ve yurt
dışında temsil eden Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
Mehmet Büyükekşi, Türk Eximbank
Yönetim Kurulu Üyesi, Türk Hava
Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyesi
başta olmak üzere birçok kurumun
yönetim ve icra kurulunda görev
almaktadır.
24
ASIM KİBAR
Kibar Holding
Onursal Başkanı
18 milyar TL CİRO
7 bin ÇALIŞAN
22 ŞİRKET
İş hayatına 1964 yılında Türkiye’nin ilk
jean kumaş üreticisi olan Orta Anadolu
Mensucat Fabrikası’nda başlamış ve
bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı
yürütmüştür. Asım Kibar, günümüzde
toplam 22 şirketi bünyesinde
bulunduran Kibar Holding A.Ş. ‘ nin
kurucusudur ve yöneticiliğinde aktif
olarak bulunmaktadır.
26
AVNİ ÇELİK
Sinpaş Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
27
655 milyon CİRO
7 ŞİRKET
Üniversite eğitimi süresi dahil
olmak üzere 40 yıldır sanayi
ve iş hayatının içindedir. İlk iş
deneyimine 13 yaşında hattat
olarak başladı. Bugün ise 10’u
aşkın şirketten meydana gelen
Sinpaş Holding’in kuruluşundan
bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı
görevini yürütmektedir.
25
FETTAH TAMİNCE
Rixos Oteller Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
766 milyon TL CİRO
10 bin ÇALIŞAN
11 ÜLKEDE 30 OTEL
Türkiye’nin turizm alanında en
başarılı işadamı olarak bilinen Fettah
Tamince, Türkiye’ de turizm denilince
ilk onun ismi akla geliyor. Çünkü
sadece işiyle ilgili gündemde geliyor.
Girişimci hikayesi ise çok ilginçtir.
Parası olmadan Almanya ya 1 araba
almak için gider. Araba alacağı kişiye
ise beraberinde götürdüğü halıları
satar ve Türkiye ye 2 arabayla döner.
22
EKİM 2015
28
28
NİHAT ÖZDEMİR
Limak Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
9 milyar TL CİRO
36 bin 500 ÇALIŞAN
7 SEKTÖRDE 105 ŞİRKET
Dünyanın en büyük uluslararası inşaat
şirketleri arasında yer alan Limak
Holding’in patronu Nihat Özdemir,
doğru öngörü ve iyi sektör seçimleri
sayesinde başarıyı yakalan Türkiye’nin
önemli bir iş insanıdır. Limak, 10
çimento fabrikasıyla 2011 yılı itibarıyla
Türkiye’nin en büyük üçüncü çimento
grubu haline gelmiştir.
30
30
ABDULKADİR KONUKOĞLU
Sanko Holding
Onursal Başkanı
32
4 milyar TL CİRO
14 bin ÇALIŞAN
11 SEKTÖRDE 100 ŞİRKET
29
Beş kuşaktır tekstil ile faaliyet
gösteren Sanko Holding’in Onursal
Başkanı Abdulkadir Konukoğlu,
geçtiğimiz yıl görevini kardeşi Zeki
Konukoğlu’na devretti. İş dünyasında
etkinliğini sürdüren Konukoğlu,
mesaisinin tamamını Sanko
Üniversitesine harcıyor. Kendisi için,
paranın değiştirmediği adam deniliyor.
AHMET ÇALIK
Çalık Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
24 bin ÇALIŞAN
17 ÜLKEDE 34 ŞİRKET
Merhum 8. Cumhurbaşkanımız
Turgut Özal‘ın tavsiyeleri üzerine
Orta Asya ülkelerinde ilk yurt
dışı yatırımlarına başladı.
Türkmenistan da en çok tanınan
Türk işadamıdır. Japon şirketlerle
dünya çapında çok başarılı
projelere imza atıyor. 17 ülkede
sürdürdüğü operasyonları ile
24 bine yakın kişiye istihdam
sağlamaktadır.
31
MUSTAFA SELİM YAŞAR
Yaşar Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
7 bin 500 ÇALIŞAN
21 ŞİRKET,
23 FABRİKA
90 yıla yakındır faaliyet gösteren
Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Selim Yaşar, bu
yıl görevi kardeşi idil Yiğitbaşından
devraldı. Türkiye’nin ilk 500
büyüğü arasında yer alan 21
şirketi, 23 fabrika ve tesisi, 7 bin
500 kişiye sağladığı iş imkanı,
bini aşkın bayii ve 200 bin satış
noktası ile Türkiye’nin önde gelen
grubunu yönetiyor.
29
33
32
MUHARREM YILMAZ
Sütaş
Yönetim Kurulu Başkanı
2,2 milyar TL CİRO
4 bin 800 ÇALIŞAN
Babası Sadık Yılmaz’ın kurduğu
Sütaş’ta üniversitede okurken
çalışmaya başladı. Muharrem
Yılmaz, 1989’da şirketin genel
müdürü oldu. Babasının 2005
yılında vefat etmesinin ardından
şirketin yönetim kurulu başkanlığı
görevini üstlendi. İş dünyası
örgütlerinde oldukça faal bir isim.
15. TÜSİAD başkanlığını yaptı.
33
AHMET KÜÇÜKBAY
Küçükbay
Yönetim Kurulu Başkanı
1,2 milyar TL CİRO
11 ŞİRKET
3000 ÇALIŞAN
Ahmet Küçükbay, bitkisel yağ
dışında grubun ambalaj üretimi,
gayrimenkul geliştirme ve bölgesel
TV yayıncılığı gibi faaliyetlerini
de yönetmektedir. Şirketin tüm
gelişim ve büyüme sürecinde
başında bulunmuştur. Hayır
ve eğitim konularına büyük
önem veren Ahmet Küçükbay
Gediz Üniversitesinin kurucusu
ve mütevelli heyeti başkan
yardımcısıdır.
businesslife.com.tr
23
ÖZEL ARAŞTIRMA
34
İBRAHİM POLAT
Polat Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
37
37
1,2 milyar TL CİRO
10 ŞİRKET
36
CAHİT NAKİBOĞLU
Naksan Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
1 milyar 459 Milyon TL CİRO
7 bin ÇALIŞAN
7 SEKTÖRDE 15 ŞİRKET
35
FİKRET ÖZTÜRK
Opet
Yönetim Kurulu Başkanı
20 milyar 831 milyon TL CİRO
1424 İSTASYON
OPET kurucusu ve Yönetim Kurulu
Başkanı Fikret Öztürk, 1982 yılında
öğretmenlikten ayrılıp ticaret
hayatına atandı. Eşi Nurten Öztürk
ile birlikte Öztürkler Limited’i kısa
sürede büyüttü. Türkiye’nin 2.
büyük akaryakıt dağıtım şirketi
olan OPET ve SUNPET markası
ile birlikte 1424 istasyonu
bulunmaktadır.
24
EKİM 2015
Kale Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
1,5 milyar TL CİRO
17 ŞİRKET
4 bin 348 ÇALIŞAN
Polat Holding Yönetim Kurulu
Başkanı İbrahim Polat, 8’i yurtiçi
2’si yurtdışında olan toplam 10
adet şirketi kendisi yönetiyor.
Kişisel işletmeyle başlayan
faaliyetleri yıllar içinde değişik
şirketlerin kurulmasıyla 1982
yılında İbrahim Polat Holding
A.Ş.’nin şemsiye altında toplamıştır.
35
ZEYNEP BODUR OKYAY
Üç kuşaktır plastik ambalaj
sektöründe faaliyet gösteren
Naksan Holding’in Başkanı Cahit
Nakiboğlu, Gaziantep te plastik
alım satımını yaparak, bu işin
büyük toptancısı oluyor. 1979’un
başında üretime başlar. Bugün
ise enerji, halı, tekstil, bilişim ve
lojistik sektörlerinde faaliyet
gösteriyor. 7 bin kişiye istihdam
sağlıyor. 140’ı aşkın ülkeye ihracat
gerçekleştiriyor.
38
Kuruluşunun 50. yılında duayen işadamı
Dr. İbrahim Bodur, bayrağı kızı Zeynep
Bodur Okyay’ a devretti. Kale Grubunun
Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur
Okyay, çalışanları ile büyüdü. Ailenin tek
çocuğu olmasına rağmen, ailenin tek
çocuğu olma burukluğunu hiç yaşamadı.
Çanakkale ilimiz ile özdeşleşen Kale
Grubu, iş dünyasına yön vermeye devam
ediyor.
36
38
NAİL OLPAK
MÜSİAD
Başkanı
11 bin ÜYE
45 ŞUBE 63 ÜLKEDE,
159 PARTNER KURULUŞ
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, IBF Başkan
Vekili, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul
Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi,
Kandilli Kulübü Kurucu Mütevelli Heyeti ve
Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev
yapmaktadır. NORA Elektrik Malzemeleri
A.Ş. şirketini kurdu. Halen, söz konusu
şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını
yürütmektedir.
40
40
İBRAHİM ÇEÇEN
IC Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
41
5,6 milyar TL CİRO
2 bin ÇALIŞAN 50 ŞİRKET
IC Holding. Adını İbrahim Çeçen’in isminin
baş harflerinin İngilizce yazımından
alıyor. Yurt içi ve yurt dışı projelerde
adından sıkça söz ettirmektedir. Kurduğu
vakıflarla hayırseverliği ve eğitime
verdiği önemle de bilinen İbrahim Çeçen,
“Şahsen hayatımın en önemli projesi
ve yatırımı” olarak ifade ettiği ve iftihar
ettiği AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN Üniversitesi’ni
tamamlayarak devletine ve milletine
bağışladı.
39
ABDULLAH KIĞILI
Kiğılı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
400 milyon CİRO
227 yurtiçi,
25 yurtdışı MAĞAZA
Perakendenin duayeni Abdullah
Kiğılı, bugün patronluğunu yaptığı
Kığılı markasının zamanında
çıraklığını yapmıştır. Çin pazarında
dünya moda devleriyle yarışıyor.
Aynı zamanda perakende
sektörüne yön veriyor.
39
41
TARKAN KADOOĞLU
TÜRKONFED
Başkanı
12 bin 500 ÜYE
22 FEDERASYON, 150 DERNEK
Tarkan Kadooğlu, kuruluşunda aktif
rol aldığı ve 10 yıldır yönetiminde
bulunduğu TÜRKONFED’in 23
Mayıs 2015’teki 11. Genel Kurulu’nda
Yönetim Kurulu Başkanı olarak
seçildi. Akaryakıt, enerji, gıda,
gayrimenkul-inşaat, sağlık ve dış
ticaret sektörlerinde 10 şirket ile
faaliyet gösteren Kadooğlu Holding’in
yönetim kurulu başkanlığı görevini 22
yaşındayken üstlendi.
42
NURETTİN EROĞLU
Eroğlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
3 milyar TL CİRO
12 bin 612 ÇALIŞAN 17 ŞİRKET
Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Nurettin Eroğlu, kariyerine 1976
senesinde Mithat Giyim firmasının
konfeksiyon bölümünde başlangıç
yaptı. 1983 senesinde Eroğlu firmasını
kuran Nurettin Eroğlu, kariyerine tekstil
sektöründe devam etti. Eroğlu Holding, 3
milyar TL cirosu, 12 bini aşkın çalışanıyla
faaliyetlerine devam etmektedir.
43
FUAT TOSYALI
Tosyalı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
3 milyar TL CİRO
6 bin ÇALIŞAN
3 KITADA 12 İŞTİRAK
1970 yılında bayrağı babasından
devraldı. Ticarette babalarının
izinden giden üç kardeş için 1993
yılı bir kırılma noktası oldu. Bu
tarihte İskenderun Organize Sanayi
Bölgesi’nde, piyasada varlıklarını
artık daha güçlü hissettiren
kardeşler, Tosyalı Demir Çelik San.
A.Ş.’nin yatırım fikrini de gerçeğe
dönüştürmek oldu.
44
VAHAP KÜÇÜK
LCWaikiki
Yönetim Kurulu Başkanı
7,5 milyar TL CİRO
24 bin ÇALIŞANI
27 ÜLKEDE 563 MAĞAZA
Perakende sektörünün duayen
isimlerinden Vahap Küçük,
ülkemizin en sevilen markalarından
LC Waikiki, kısa ismiyle LCW’yi
yönetiyor. Bir dönem, 100 milyar
doları aşkın büyüklüğüyle 700
bin kişiye istihdam sağlayan
perakende sektörünün 5 ayrı
derneği AYD, BMD, KMD, GPD,
TURYİP’i birleştiren Tüm Alışveriş
Federasyonları ve Perakendeciler
Federasyonu’nun (TAMPF)
Başkanlığını yaptı.
businesslife.com.tr
25
ÖZEL ARAŞTIRMA
46
48
DAVUT DOĞAN
Doğanlar Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
50
9 ŞİRKET
20 bin ÇALIŞAN
Doğtaş ve Kelebek Mobilya patronu
Davut Doğan’ın ticari hayatı 1970’li
yıllarda merhum babası Ali Doğan’ın
Doğan Mobilya’yı kurmasıyla başladı.
Türkiye’nin en eski mobilya markası
Kelebek’i uçuşa geçirdi. Bugün ise,
Doğanlar Yatırım Holding, iddialı
çalışmalarıyla, Türkiye’nin en büyük
100 grubu arasındadır.
45
AHMET EREN
Eren Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
6 milyar TL CİRO
8 bin ÇALIŞAN
36 ŞİRKET
Ahmet Eren başkanlığındaki
Eren Holding, 2014 yılında 2013
yılına göre TL bazında satışları
ve ebitdası %11 oranında artış
göstermiştir. Bu oran Türkiye
büyüme oranı olan %3’ün oldukça
üzerindedir. Tekstil, perakende,
turizm, ambalaj, çimento, enerji,
kağıt ve limancılık sektörlerinde 36
şirketiyle faaliyet gösteren Eren
Holding, 2014’ü 2 milyar doların
üzerinde ciro ile kapattı.
49
47
İMAM ALTINBAŞ
Altınbaş Holding
Onursal Başkanı
8 milyar TL CİRO
35 MARKA 4 bin ÇALIŞAN
Bugüne kadar oluşan deneyim
ve bilgi birikimi ile Altınbaş
Holding’in lider kurucularından
İmam Altınbaş’ın öncülük ettiği
bir oluşumla Altınhas Holding
kurulmuştur. Altınhas Holding’in
kuruluş amacı; büyüme potansiyeli
olan şirketlere yatırım yapmak
ve yatırım yapılan şirketleri karlı
şekilde büyüterek pazarda önemli
bir yer edinmelerini sağlamaktır.
48
ALİ AĞAOĞLU
Ağaoğlu Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
3 SEKTÖR
21 ŞİRKET
Türkiye’nin yaşam mimarı olarak
bilinen Ali Bey, sempatik tavırları
ve çalıştığı sektördeki büyük
başarısıyla tanınmaktadır. Ağaoğlu
Şirketler Grubu Yönetim Kurulu
Başkanı olarak inşaat sektörünün
en popüler ismi. O’nu tanımayan
bilmeyen yok gibi. Şahsi servetiyle
ise ülkemizin en zengin ilk 10
kişisinden biridir.
26
EKİM 2015
49
UĞUR DUMANKAYA
Dumankaya Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
450 milyon CİRO
7 ŞİRKET
Yaşam alanı geliştirici şirketinden
Dumankaya Grubu Yönetim Kurulu
Başkanı Uğur Dumankaya, inşaat
sektörü olmak üzere otomotiv,
renta car, sigorta ve PVC kapı
pencere üretimi alanında hizmet
veren bir şirketler topluluğunu
yönetiyor. Sektörde, bir adım
önde giden Dumankaya, en
itibarlı markalar arasında yerini
yükseltmeye devam ediyor.
50
OSMAN BİRGİLİ
Tekfen Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
4 milyar 475 milyon TL CİRO
15 bin 514 ÇALIŞAN
Tekfen Holding Grup Şirketler
Başkanı Osman Birgili, aynı
zamanda Tekfen İnşaat, Tekfen
İmalat, Tekfen Mühendislik ve
Toros Tarım şirketlerinde Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcılığı ile HMB
AG’nin Yönetim Kurulu Üyeliği
görevlerini de üstlenmektedir.
Birgili, Tekfen İnşaat’ı temsilen,
Uluslararası Boru Hatları ve Deniz
İşleri Müteahhitleri Birliği’nin
(IPLOCA) 2011-2012 dönem
başkanlığı yapmıştır.
businesslife.com.tr
27
KÜRESEL EKONOMİ
Prof. Dr. Emre ALKİN
[email protected]
@emrealkin1969
TÜNELİN UCUNDAKİ
IŞIK ACABA NE?
“Merkez Bankası faiz artırır ve yıl sonu Dolar/TL 2.95 olur”.
Bu sözü ben söylemedim. Türkiye’de faaliyet gösteren
yabancı bir finans kurumunun yine
yabancı bir analisti söyledi.
İ
ngilizce de bir söz vardır: “Short-cut
conclusion” diye. Yani “kestirmeden
sonuca varma” anlamında. Böyle yapanlar genellikle analiz setini geniş
tutmaktan hoşlanmazlar. Ancak bu meslektaşımızın yarım bıraktığı bu analizi ben tamamlamak istiyorum.
Soruyu soralım: Merkez Bankası faiz artırırsa Dolar/TL 2.95’e iner mi ? Eğer 1 Kasım’da
seçim olur, söz konusu seçimden öyle ya da
böyle bir hükümet çıkar, terör eylemlerinin
üzerine kararlılıkla gider, yeni eylemlerin olmasını önler, akabinde ekonomik ve sosyal
konularda gerekli adımları atmaya başlarsa
elbette olabilir. Çünkü faizlerin yükselmesi
tek başına kurların düşmesini sağlamaz. Kabul edilebilir düzeyde bir risk ortamı varsa
faizlerin yükselmesi kurların üzerinde etkili
olur. Yarın sabah ne olacağını bilmediğimiz
ülkelerde Merkez Bankalarının faizleri yükseltmesi stabilizasyon sağlamaz.
Dolayıyla yukarıdaki yabancı kurumun “kestirme sonucu” ile Eylül Ayının başında Dolar/
TL’de 2.93 seviyesinden satış yapıp 2.80’den
alım için bekleyen yabancı kuruluşun argümanı aynı sığlıkta buluşuyor. Onlar da “seçim
tarihi belli oldu, belirsizlik kalktı, Dolar/TL
düşecek” demişlerdi. Bugün seçim olup olmayacağını bile tartışıyoruz.
28
EKİM 2015
Demek ki, içinde bulunduğumuz şartlarda
ekonomik parametrelerle ilgili öngörüde bulunurken siyasi cephedeki gelişmelerle ilgili
“objektif muhakeme” yapacak kadar bilgi
toplamak gerekiyor.
Dolar/TL’nin bir ara 3.00 seviyesinin altına
gevşemesi üzerine geçen hafta telefonlar
gelmeye başladı. “Daha da düşer mi ?” diye
soranlara “Dolar satıldığı için değil, Dolar
alımı yavaşladığı için gevşiyor, yanlış bir hareket yapmayın” diye uyardım. Nitekim bayram öncesi kapanış seviyesi 3.04 civarında
oldu.
Eğer bir yatırım aracına sermayenizin %
100’ü ile girmişseniz hayatınız “iner mi, çıkar
mı” sorularıyla geçer. İşin kötüsü inerken
veya çıkarken bir haraket de yapamazsınız. Tasarrufunu Dolar cinsinden ifade eden
bir yatırımcı tasarruflarının tamamıyla Dolar
alırsa, onu büyütme imkanından da uzaklaşır. Bu işin doğrusu % 60 yatırım aracında %
40 da TL’de durmaktır. Riski daha fazla seven
%70 ve % 30’u da deneyebilir. Böylece yükseldiğinde satacak kadar malınız, düştüğünde de alacak kadar paranız olur. Tasarruflar
ancak böyle büyütülür.
ANALİZ
“SEÇİM OLURSA” DİYENLER DE VAR!
Şimdi başka şeyler konuşacağız ama Mevlana’nın 750 yıl önce dediği gibi “şimdi
yeni şeyler söylemek lazım” şeklinde değil. Söyleyeceğimiz şeyler yeni ama hoşa
giden cinsten olmayacak.
Bu seviyeden sonra Dolar/TL’nin nereye
gideceği konusunda konuşmak maharet
değil. Yükselmeye devam edecek. Çünkü
seçimden hemen sonra yapılacak seçimin
de ülkeye istikrar getirmeyeceği ortada.
İstikrardan kastımız yeni bir hikayeyi ortaya koyacak herhangi bir hükümetin kurulması. Ancak böyle bir olasılık ufukta
gözükmüyor. Sebeplerine bakalım:
Türkiye’de bir siyasi partinin genel seçimde oyları düştükten sonra tekrar yükseltmesi ihtimali düşük. Bu sebeple kamuoyu
araştırmaları ne derse desin, vatandaş
sandığın önüne gelene kadar oyunu fazla belli etmeyecek. Geçen seçimde bir
çok anketin başarısız olma sebebi bu.
AKP ülkeyi seçime götüren parti olarak
1. sırada gözüküyor. Seçmen bundan pek
hoşlanmaz. CHP ise bu listede 2. sırada
gözüküyor. MHP uzlaşmasız ve ortaya herhangi bir çözüm sunmayan bir parti olarak
akıllarda soru işareti yarattı. HDP ise Meclis’teki varlığının faydasını yansıtacak bir
ortam yakalayamadı.
kazanıyor. Eğer terör olayları ve sınırdaki
tacizler dayanılmayacak noktaya gelirse
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geniş çaplı bir
harekat başlatması bu tezkereyle pekala
mümkün. Bu durumda 1 Kasım’da da “bir
partinin” 400 Milletvekili imkanı giderek
azalırsa, Cumhurbaşkanlığı tarafında dile
getirilen “istikrar” endişesi, seçimlerin ertelenme ihtimali elle tutulur hale getirir.
“Savaş varken seçim olmaz” denir olur
biter.
Bunlar 360 derece dönerek yapılan bir
akıl yürütmenin çıktıları. Elbette Meclise 4
değil de 3 parti girmesi sonucunu doğuracak hareketlenmeler de mümkün. Eğer
böyle bir gelişme olursa bunun da sonuçlarının ne olacağını aşağı yukarı kestirmek
mümkün.
Görüldüğü gibi, piyasalar ve ekonomi Türkiye’de artık birebir siyasete endeksli
oldu. Bu sebeple dergideki ilk yazımızda
böyle bir değerlendirme yaptık. FED kararı gibi konuları ilerki zamanlarda bolca
tartışacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta oldukça net bir mesajı vermeye devam ediyor: “Son seçimde bir parti 400 Milletvekili
çıkarsaydı bunlar olmazdı”. Hangi partiyi
işaret ettiği açık. Çünkü AKP’den başka
hiçbir parti Başkanlık Sistemi için Anayasa değişikliği hazırlığına girişmeyecek. AKP
haricinde 400 Milletvekili çıkarma ihtimali
konuşulan bir parti de yok.
Bu bilgilerin ışığında Meclis’ten geçen “sınır ötesi operasyon yetkisi” büyük önem
businesslife.com.tr
29
‘’CEO’LARIN
SON 3 AY
BEKLENTİSİ’’
Türk iş dünyasının önde gelen isim
ve CEO’ larını 2015’in son 3 ayı için
tedirgin olduklarını görüyoruz.
İş adamı, önünü ne kadar
görebiliyorsa, hedeflerini de o kadar
doğru belirleyebiliyor. İş dünyasının
gönlü, koalisyondan yanaydı ancak
seçim ülkemiz için kaçınılmaz bir hale
getirildi. Son dönemde ekonomideki
durgunlukla birlikte 2015’in son 3 ayı
için gelen sinyaller ne diyor. Peki!
2016’da taşlar yerine oturacak mı?
Bu soruların ardı arkası kesilmiyor.
Dr. Metin ÇALIK - [email protected]
30
EKİM 2015
PROJEKSİYON
‘’YILIN DÖRDÜNCÜ
ÇEYREĞI GÜVENLE
YAKLAŞIYOR’’
niş kapsamlı kongre ve etkinlikler alanında herhangi bir
yavaşlama söz konusu değil. Yılın geri kalan bölümünde
ev sahipliği yapmak üzere kontrat imzaladığımız çok sayıda etkinlik bulunuyor.
Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir?
İçinde bulunduğumuz koşullardan dolayı, çeşitli pazarlardan gelen uzun vadeli taleplerde alışkın olduğumuzun altında bir ilerleyiş olduğunu söyleyebiliriz. Ancak
geçmiş yıllarda edindiğimiz tecrübeler bize, Türkiye ve
İstanbul’daki pazarın son derece dayanıklı olduğunu ve
bir sorun yaşanması durumunda çok çabuk toparlanabildiğini gösterdi. Türkiye, en çok turist ağırlayan ülkeler arasında altıncı
sırada yer alıyor. Aynı zamanda tarihi ve kültürel mirası,
olağanüstü doğasıyla her zaman dünyanın dört bir yanındaki seyahat severler için bir cazibe merkezi olmayı
sürdürecek. İstanbul ise kongre, toplantı ve etkinlik destinasyonları arasında ilk 10’da yer alıyor.
Nitekim Hilton İstanbul Bomonti hem Türkiye içinden hem
yurtdışından gelen ziyaretçilerden büyük ilgi görmeye
devam ediyor; 12 bin metrekarelik etkinlik alanıyla Hilton İstanbul Bomonti, kongre, toplantı ve etkinlik alanındaki liderliğini koruyor.
Uzun vadede Türkiye’de turizm ve otelcilik sektörü daha
gelişecek. Türkiye aynı zamanda Hilton Worldwide için
kilit öneme sahip pazarlardan biri. Bu nedenle uluslarası
platformda tekrar istikrara kavuşur kavuşmaz, Türkiye
yeniden büyümeye geçecektir.
2016’da taşlar yerine oturacak mı?
REMCO NORDEN - HILTON İSTANBUL BOMONTI OTEL VE KONFERANS
MERKEZI GENEL MÜDÜRÜ
Ajandanızda 2015’in son 3 ayı için tedirgin olduğunuz başlıca maddeler nelerdir?
İstanbul’un en büyük oteli olarak hizmet vermeye başladığımız ilk yılda tüm beklentileri aşarak rekor seviyede doluluk oranlarına ulaştık. Yılın dördüncü çeyreğine
büyük bir güvenle yaklaşıyor ve ikinci yılımızı noktalarken de tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi başta finansal
hedeflerimiz olmak üzere tüm hedeflerimize rahatlıkla
ulaşabileceğimize inanıyoruz. Belirli segment ve pazarlar
özelinde değerlendirildiğimizde bir yavaşlama olduğunu
görebiliyoruz. Ancak bizim işimizin odağında yer alan ge-
Umudumuz bu yönde, çünkü Türkiye dirençli ve zorluklar karşısında kendini yenileyebilen bir pazar. Diğer yandan Hilton İstanbul Bomonti olarak bizi farklılaştıran pek
çok avantaja sahibiz. Örneğin 85’i suit olmak üzere 829
odamızla İstanbul’un yatak kapasitesini yüzde 1 oranında artırdık. Benzer şekilde 12.000 metrekarelik etkinlik
alanımızla dünyanın en önemli kongre ve etkinliklerinin
İstanbul’a gelmesine destek sağladık ve sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye’deki ilk eforea: Spa at Hilton’a ve
ödüllü şef Yannis Manikis yönetimindeki yeme-içme alanlarına ev sahipliği yapıyoruz.
2016’da taşlar yerine oturacak mı?
Hem bu niteliklerimizi hem de imza attığımız büyük çaplı
kontratları da göz önüne alarak, 2016’ya güvenle bakıyor
ve Türkiye’deki turizm endüstrisine sağladığımız katkıyı
daha da artırmak için sabırsızlanıyoruz.
businesslife.com.tr
31
PROJEKSİYON
‘’TEDIRGINLIĞIMIZIN
TEMELI SIYASI
BELIRSIZLIKTIR’’
2
015 yılının son 3 ayı için tedirginliğimizin başında tabi
ki ülke yönetiminde ki belirsizlik ve seçim sonuçları
olmaktadır. Bunların etkisi anında Amerikan Dolarının yükselmesine neden oluyor ve bizim tüm ürünlerimizin
yurt dışından geldiğini ve kiralarımızın çoğunun dolar üzerinden olması düşünürsek tedirginliğimiz hat safhada. Bu
sebepler karlılığımızı bayağı etkilemiş durumda çünkü biz
bu durumu tüketiciye yansıtmadık yani ürünlerimize zam
yapmadık.
Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir?
Sektördeki sıkışıklığın başında herkesin bu işi çok rahat
para kazanılıyor olarak görmesi ve herkesin bu işe soyunması oluyor. Bundan 15 yıl önce piyasada tektik ve sonra
gerek yurt dışından gerekse yurt içinden olmak üzere ortalama 40-50 oyuncu daha oyuna dahil oldu. Küçük işletmelerin çoğu bu işin ne kadar zor olduklarını ve ekonomi
belirsizliği olan bu ülkede çok ayakta duramayacaklarını
anladıklarından sektör değişikliğine gitti. Diğer yabancı
şirketleri getiren firmalar ise ortak arayışlarına başladılar. Bizim tecrübelerimiz ve sağlam adımlarımız sayesinde
şimdilik ortak arayışlarında değiliz. En iyi hizmeti ve en
kaliteli ürünleri satmaya devam ediyoruz.
2016’da taşlar yerine oturacak mı?
MEHMET DINÇERLER - GLORIA JEAN’S COFFEES YÖNETIM KURULU
BAŞKANI
1 Kasım seçimlerinde hükümet kurulursa bu belirsizlik
sona erecektir ve piyasalar yine eskisi gibi hareketlenecektir. Amacımız 2016 yılında %25 ile %30 büyümek. Tabi
bunun için piyasaların özellikle doların durulup gerilemesini beklemekteyiz.
‘’E-TICARETIN ARTMASINI
BEKLIYORUZ’’
ETİD Başkanı Hakan Orhun, 2015 yılının sonunda bekledikleri
oranlar hakkında, “Mobil alışveriş yapanlar, genişbant internet
penetrasyonu ve genel olarak e-ticaret sektör hacminin aynı
oranlarda artmasını bekliyoruz. Mobil alışveriş yapanların oranı,
2015 yılı sonunda %30 sınırını geçecektir. E-ticaret sektör hacminin ise 24 milyar TL’nin üzerine çıkmasını bekliyoruz. e-Ticaret’in,
tüm perakende sektörünün hacmine olan oranının 2014 yılında
%1,6’ya çıktığını görmüştük. 2015 yılının sonunda %2 barajının
aşılacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu oran hala, gelişmekte
olan ülkeler ortalaması olan %4,5’in çok altında. Türkiye’nin e-ticaret ve e-perakende konularında alması gereken daha çok yol
var. Ancak gelişim ve mobil e-ticaret oranları, dünyanın birçok
ülkesine göre çok daha yüksek olduğu için, hızlı bir büyüme ve
gelişim sürecinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Rekabetin de arttığı bu hızlı büyüme sürecinde geleceği öngörüp, buna uygun yatırımlar yapan e-ticaret şirketleri önümüzdeki yıllarda çok daha
fazla büyüyeceklerdir” dedi.
32
EKİM 2015
HAKAN ORHUN - ETİD YÖNETIM KURULU BAŞKANI
‘’KURLARDAKI
DEĞIŞIM
BELIRLEYECEK’’
Türkiye Otomotiv Pazarı 2015’in ilk yarısında tahminlerin çok
ötesinde bir büyüme gösterdi. Yılsonunda rekor bir pazar beklentisi var iken, son dönemde kurlarda yaşanan aşırı artış yılın
son dört ayında daha zor bir pazar beklentisini oluşturdu.
Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir?
Peugeot Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Laurent Pernet, ‘’Dövizde yaşanan artış henüz fiyatlara tam olarak yansımadı. Dolayısıyla, özellikle Eylül ayında tüketiciler için çok avantajlı fiyatlar
oldu. Ekim ve sonrasını ise ekonomik gelişmeler, ve özellikle de
kurlardaki değişim belirleyecek’’ dedi.
2016’da taşlar yerine oturacak mı?
Peugeot Türkiye’nin yeni Genel Müdürü, 2016 yılında özellikle
sahip olduğumuz imajımızı daha da üst seviyelere çıkarmayı
hedefliyoruz. Şu an mevcut ürün gamımız ve gelecekteki ürünler ile bunu rahatlıkla sağlayabileceğimizi açıklayabileceklerini
söyledi.
LAURENT PERNET - PEUGEOT TÜRKIYE GENEL MÜDÜRÜ
TÜRKİYE DÜŞÜK PETROL FİYATLARINDAN NE
KADAR FAYDALANDI?
Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün cari açığa
4 milyar dolara varan miktarlarda olumlu katkı yapacağı hesaplanıyordu. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün
cari açığa pozitif getirisi beklentilerin çok altında kalıyor.
Petrol fiyatları geçen yılın ikinci yarısında düşmeye başladığında Türkiye’nin cari açığında çok ciddi bir iyileşme
oluşturacağı ekonomistlerin genel beklentisi idi. Hatta
bazı tahminlerde petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık
düşüşün cari açığa 4 milyar dolara varan miktarlarda
olumlu katkı yapacağı hesaplanıyordu. Fakat 2015 yılının
ilk yarısına ait rakamlar petrol fiyatlarındaki düşüşün
ihracat üzerindeki doğrudan ve dolaylı negatif etkilerinden dolayı cari açıktaki iyileşmenin çok daha sınırlı
kaldığını gösteriyor.
2002 yılından sonra hızlı bir şekilde yükselen enerji fiyatları, Türkiye gibi enerjide net ithalatçı konumda olan
ülkeler için enerji ithalat faturasının önemli ölçüde art-
masına neden oluyordu. Türkiye özelinde bakıldığında
yükselen fiyatlara büyüyen ekonomiyle birlikte artan
talep de eklenince, enerjide dışa bağımlılık dış ticaret
açığının en önemli nedeni haline geldi. 2002 yılı sonunda
9,2 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye’nin brüt enerji ithalatı küresel kriz sonrası yaşanan yüksek büyüme
ortamı ile birlikte 2012 yılında 60,1 milyar dolara kadar
yükseldi. 2012 yılından sonra ekonomik büyümenin yavaşlaması ile talepteki artış hız kesmekle birlikte enerji
ithalatı yüksek kalmaya devam etti ve 2014 yılı sonunda
brüt enerji ithalatı 54,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Cari Açıkta İyileşme Beklentileri Karşılamadı
Üretimdeki artış ve talepteki yavaşlama ile oluşan arz
fazlasının petrol fiyatlarını 2014 yılının ikinci yarısında
110 dolardan 55 dolar seviyesine kadar düşürmesi ve
bu düşük fiyatların 2015 yılında da devam etmesi hiç
şüphesiz Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için
oldukça olumlu bir gelişme olarak algılandı.
businesslife.com.tr
33
PROJEKSİYON
‘’BILINÇLI TÜKETICININ ANATOMISI’’
lara daha sadık. Önlerinde
pek çok seçenek olmasına
ve eskisine nazaran daha
derin araştırmalar yapmalarına rağmen sadece 4’te
biri yeni bir mağazadan
alışveriş yapmak istiyor.
Tüketiciler genelde tanıdıkları ve bildikleri mağazaları tercih ediyor. Bu da yeni
müşteriler çekmek isteyen
perakendeciler için bir risk
oluşturuyor.
Dijital bağlantılı çağda tüketicilerin daha
bilinçli alışveriş yaptığını ortaya koyan
MasterCard, tüm dünyada modern
tüketicilerin anatomisini çıkardı.
Modern tüketicinin anatomisini çıkarmaya odaklı MasterCard anketine göre tüketiciler günümüzde mağazalarda
daha az zaman geçiriyor ve internet üzerinde daha çok
araştırma yapıyor. Tüketicilerin yarısından fazlası ürün fiyatlarını öğrenmek için internette zaman geçiriyor. Ankete
katılan her beş kişiden dördü, akıllı telefonlarıyla bile fiyat karşılaştırdığını belirtiyor. Modern tüketicilerin yarısı
ise ihtiyaçlarını anlamayan satıcılardan hoşlanmadığını
söylüyor.
Dijital çağın bilinçli tüketicileri meraklı,
teknolojik, tutumlu, inatçı ve sadık
Dijital çağın bilinçli tüketicileri tahminlerin aksine marka34
EKİM 2015
Dünya çapında tüketicilerin %80’i mağaza içinde ve
online alışverişte paralarının tam karşılığını aldığını
düşünüyor. Tüketiciler için
alışverişte en büyük mutluluk doğru fiyata doğru
ürünü bulmak. Tüketiciler
artık aradıkları ürün dışında anlık ve sürpriz kararlarla alışverişler yapmıyor.
Büyük çoğunluğu aradığı
ürünün stokta olmadığını
öğrenince hayal kırıklığı yaşıyor. Perakendeciler için
depo yönetiminin önemi bu
nedenle ön plana çıkıyor.
Sosyal medya yorumlarında kolaylık ve
kullanılabilirlik ön planda
MasterCard ile Prime Research, tüketicinin sosyal medyadaki anatomisini çıkarmak için 1,6 milyon sosyal medya
mesajını analiz etti. Verilere göre Türkiye’nin de içinde
bulunduğu Avrupa bölgesinde, dijital cüzdanlar ve uygulama içi ödeme teknolojileri yükselişte. Tüketicilerin büyük
çoğunluğu, bu teknolojilerle ilgili olumlu mesajlar paylaşıyor. Sosyal medyadaki alışveriş yorumlarında ise temassız
ödemeler dikkat çekiyor. Avrupa’da sosyal medya üzerinden olumlu şekilde en çok bahsedilen iki sektör eğlence ve moda. Analizlerde yeni dijital ödemelerle gelen
kolaylık en olumlu yorumları topluyor. Bu teknolojilerin
nerelerde kullanılabilir olduğu ise ikinci sırada bulunuyor.
Ayrıca tüm dünyada alışveriş konusunda en çok yorum
Twitter’da yapılıyor.
businesslife.com.tr
35
SÖYLEŞİ
Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan,
DOĞTAŞ markasının yaşadığı büyük değişimi, iş hayatına ve
tecrübelerine dair sorularımızı sizler için yanıtladı. Geçtiğimiz
ay hem İstanbul’da holding merkezinde, hem de Biga’ da
bulunan DOĞTAŞ fabrikasında bizi ağırladılar. Kardeşleriyle
de bir araya gelme fırsatı bulmuşken, Bigalıların ‘’altın
buldular’’ efsanesini de sorduk.
usinesslife.com.tr
Seyfettin BAYRAM - s.bayram@b
fe.com.tr
Esra ALKAN - e.alkan@businessli
36
EKİM 2015
DAVUT DOĞAN - DOĞANLAR HOLDING YÖNETIM KURULU BAŞKANI
businesslife.com.tr
37
SÖYLEŞİ
OĞTAŞ, aslında
orta ve alt
gelir grubuna
hitap eden
mütevazı bir
markaydı. Ancak 1996
yılında müthiş bir değişim
geçirdi. DOĞTAŞ, Çarkıfelek
programına sponsor
olur ve bayilik müracaatı
patlaması yaşar. Yüksek
katma değerli ürün
grubuna yatırım yapan
marka, A’dan Z’ye her
konuda kendini yeniden
tanımladı.
Mobilya, enerji, gıda,
inşaat olmak üzere
farklı sektörlerde faaliyet
gösteren Doğanlar Yatırım
Holding, sosyal sorumluluk
projeleri, sağlık, kültür,
sanat, çevreye ve eğitime
verdiği önem ve destekle
de Türkiye’nin sayılı aileleri
arasında yer alıyor.
DOĞANLAR HOLDING’IN
TEMEL DEĞERLERI
• Sıcaklık
• Dürüstlük
• Şeffaflık
38
EKİM 2015
1996 yılında Çarkıfelek lehinize nasıl döndü. Bu hadisenin
hikayesinden bahseder misiniz?
O yıllarda henüz sponsorluk yasası yoktu. Mehmet Ali Erbil’in sunduğu
çarkıfelek, akşam saatlerinde en çok izlenen yarışma programıydı. Bizde DOĞTAŞ olarak her program için hediye çekleri verirdik. Mehmet Ali
Bey’de esprileriyle karışık bizim hediye çeklerimizin bol bol reklamını
yapar ve programda tüm ürünlerimiz gösterilirdi. Program boyunca
markamızın adı konuşuldu ve artık DOĞTAŞ olarak bilinen ve sevilen
bir marka olmuştuk. Daha sonra DOĞTAŞ’a ardı ardına bayilik müracaatları gelmeye başladı ve ürünlerimiz çok tutuldu.
2008 yılında yılın en verimli işadamı seçilmenizden bahseder misiniz?
Milli prodüktivite merkezi yani Türkiye verimlilik merkezi her yıl
başarılı iş insanlarını seçer. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB
Başkanımız bizi önermiş ve değerlendirmeler neticesinde bizi uygun
görmüşler. 2008 yılında, böyle bir ödülü ‘’en verimli iş adamı’’ ödülünü
büyük onur duyarak aldım. Bir sanayici ve işadamı için çok anlamlı ve
çok değerli bir ödüldü.
Nasıl melek yatırımcı oldunuz? Destek verdiğiniz girişimcilerle nasıl bir süreç yaşanıyor.
Birinin parası var. Birinin de iş fikri var, ama parası yok. İşte burada parası olan Melek Yatırımcı paraya ihtiyacı olan girişimciye ortak
oluyor. Ama bu ortaklık genel olarak geçici bir ortaklık. Yani 3-5 yıllık
bir ortaklık oluyor. Örneğin, siz Seyfettin Bayram olarak bir iş yapmak
istiyorsunuz ve 100 liraya ihtiyacınız var. Biz de sizin projenizi dinliyoruz. Mantıklıysa size 100 lirayı verip, ortak oluyoruz. Daha sonra, işinizi
kuruyorsunuz veya büyütüyorsunuz. Sözleşmeye göre kaç yıl sonra
ortaklıktan çıkacağımız yazıldıysa veya hangi yılda anlaşırsak, ben ortaklıktan çıkıyorum. 5 yıl sonra kaç liramız oldu. 200 lira. Ne kazandık?
100 lira. Ben yüzde 50 ortak girdiysem, 150 liramı alıp çıkıyorum. Ama
siz de 50 lira kazanmış ve artik şirketinin tek sahibi olarak yolunuza
devam ediyorsunuz. Dikkat ederseniz, biz de sizin gibi 50 lira kazanmış oluyoruz.
Melek yatırımcılığın kanuni ve vergi boyutu nasıl?
Kişisel gelir vergisi olarak hesaplarsak, yüzde 30 dan 15 lira vergi ödeyecektim. BGS belgem olduğundan yüzde 75 teşvik olduğundan 15 lira
yerine 3,75 lira ödeyeceğim.
Melek yatırımcı ne kazanmış oldu. Parasını yıllık yüzde 5 faize yatıracağına, girişimciye ortak olarak kar elde etti ve vergisinin yüzde 25’ini
ödedi.
Peki! girişimci ne kazandı?
Sermayesiz girdiği işte, Melek Yatırımcı sayesinde 5 yıl sonra kendi
işinin patronu oldu. Sonuç olarak her ikisi de kazandı.
Düşündükleriniz, konuştuklarınız ve yaptıklarınız. Bu üçlemenin hangi ayağını en önemli buluyorsunuz?
Öncelikle bir iş fikrini düşünmek ve planlamak gerekir. Sonra araştırmak, konuşmak gerekir. Müzakereleri yapmak gerekir. Son olarak ta
icraata geçmek gerekir.
Doğanlar Holding’in kuruluş hikâyesinden ve
Bigalıların ‘’altın buldular’’ efsanesinden bahseder misiniz?
mağazamız var. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alıyoruz. İhracat ve ciro rakamlarımızla mobilya
sektöründe en büyük ikinci yatırımcıyız.
1972 yılında Rahmetli babamız Hacı Ali Doğan’ın kurduğu
Doğan Mobilya’yı, ben ve kardeşlerim 1987 yılında şirketleştirerek, Biga’da DOĞTAŞ A.Ş.’yi kurduk. Kurumsallaşmak ve büyümek adına geleceğe doğru önemli bir adım
attık. Teknoloji ve ar-ge’ye sürekli yatırım yaptık.
AILE MECLISI ANAYASAMIZ VAR!
Çıktığımız yolda istikrarlı bir şekilde büyüyerek 2012
yılında Türkiye’nin en eski mobilya markası olan Kelebek Mobilyayı bünyemize katarak, sektörde Türkiye’nin
en büyük iki yatırımcısından biri konumuna geldik. Bu
istikrarlı büyümeye paralel olarak, hem toplumsal hem
de ekonomik kalkınmaya katkıda bulunma misyonuyla
mobilya, enerji, gıda, inşaat olmak üzere 4 sektörde
faaliyet gösteren ulusal bir holding haline geldik.
Topluma ve paydaşlarımıza karşı vefa ve sosyal sorumluluk bilinciyle bugüne kadar eğitime verdiğimiz destek,
TEMA ile yaptığımız işbirlikleri, DOĞTAŞ Çocuk Resim
Yarışması, DOĞTAŞ Tiyatrosu, Çanakkale Savaşları temalı
DOĞTAŞ Gezici Müzesi gibi birçok alanda topluma katkıda
bulunan kuruluşumuz, birçok alanda halkımızın takdirini,
sevgisini ve beğenisini kazanmıştır.
Bugün itibariyle; 65 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
Yurtiçi ve yurtdışında seçkin noktalarda 300’ün üzerinde
Aile meclisi anayasamız ile 6 kardeş ve 21 kişilik
aile meclisimiz var. Kardeşlerle görev paylaşımımız var. 90’lı yıllarda kanepedeki boşluğu görerek büyüdük. Önce kendi mağazalarımızı açarak,
ardından bayilikler vererek, çok çalışarak, sürekli
kendimizi geliştirerek bugünlere geldik.
Altın bulma hikâyesine gelince; ( Davut Bey gülüyor)
Biga da kısa zamanda büyük işler yapmaya başlayınca,
bizim için altın buldular denilmeye başlandı.
Bir gün berberde traş olurken berber sordu. Sizin için
altın buldular diye bir söylenti var dedi. Bende kardeşlerim bu akşamda altın aramaya gittiler dedim. O akşam
kardeşlerim köylere çekyat satmaya gitmişlerdi. İşte altın
bulmak budur. Başarı hikayemizi kitaplaştırmaya çalışıyorum. Kitabın ismini de ‘’Altın bulmadan zengin olunmaz’’
olarak planladım.
Davut Doğan kimdir?
1960 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde doğdum. 1978
yılında Eskişehir Demiryolu Meslek Lisesi’ni bitirdim ve
aynı yıl Devlet Memurluğuna başladım. 1978–1986 yılları
arasında Bandırma ve Çankırı’da TCDD Müdürlüğünde
businesslife.com.tr
39
SÖYLEŞİ
puantör olarak görev yaptım. 1986 yılı sonunda memurluktan istifa ederek ticarete atıldım. Bugün Doğtaş, Kelebek Mobilya gibi
markaları bünyesinde bulunduran, mobilya, enerji, inşaat, gıda
olmak üzere 4 sektörde aktif bir grup olan Doğanlar Holding
Yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyorum. Aynı zamanda
TOBB Türkiye Mobilya Ürünleri Sektör Meclis Başkanlığını yürütmekteyim. En güzeli, Melek yatırımcıyım ve sizlerle bir aradayım.
Nasıl bir iş hayatınız var?
Sabah 09-19.00 arası genelde çalışırım. Pazartesi günleri icra
kurulları veya yönetim kurullarımız var. Haftada 1 gün toplantı
ile geçer. Salı ve Çarşamba günleri de seyahatleri planlarız. Eğer
başka bir seyahat planı yoksa Perşembe günleri randevular,
Cuma günleri de ofis çalışması olur. Önceden cumartesi günleri
de çalışırdık. Şimdi ise izin yapıyoruz. Cuma günleri home-ofis
çalışırım.
DOĞANLAR HOLDING’IN YENI BÜYÜME
STRATEJISI
• Vizyon Belirleme
• Doğru Fizibilite
• İyi Araştırmak
• Ekip Çalışması
• Rekabet Koşulları
• Finansal Disiplin
• Yönetilebilir riskleri olan her iş alanında
fırsatları yatırıma dönüştürmek.
YURTDIŞINDA DA HIZLA BÜYÜYORSUNUZ.
GRUBUNUZUN CIROSUNDA YURTDIŞI PAYI NE
KADAR?
Mobilyada yurtdışı ciro payımız % 20 civarında. DOĞTAŞ olarak Bizim Turquality belgemiz
var. Dünya markası olma yolunda ilerleyen
firmalara verilen bir belge bu. Destekler var.
5 yıllık stratejik iş planımıza uygun olarak
çalışmalarımızı yürütüyoruz.
YURTDIŞINDA DOĞRU HAMLE NE OLMALI? SIZCE
TEK PAZARA YOĞUNLAŞMAK MI? ÇOK ÜLKE
DE VAR OLMAK MI? YENI YATIRIM ROTANIZI
NERELERE ÇEVIRDINIZ?
Yurtdışında belirlediğimiz hedef pazarlar
var. Şu ana kadar 65 ülkeye ulaştık. Ancak
artık daha güçlü pazarlara odaklandık. 30
ülkede aktif durumdayız. 65 mağazamız
var. Londra’da 4, Almanya’da 3, Hollanda’da
2, Azerbaycan’da 5, Irak’ta 5, Libya’da 10,
Cezayir’de 6 olmak üzere Avrupa, hem Afrika
hem de Türki
Cumhuriyetlerinde varız
LIDERLIĞI HEDEFLEDIĞINIZ ALANLARDA PAYINIZI
NEREYE KADAR TAŞIMAK ISTIYORSUNUZ?
Liderliği 2022 yılında sektöre girişimimizin
50’nci yılında test etmek istiyoruz.
Bu günlerde ajandanızda hangi başlıklara
öncelik veriyorsunuz?
Daha çok holdingde zaman harcıyorum. Doğtaş ve
Kelebek başında çok başarılı bir genel müdürümüz
var. Orada profesyonelleşmeye gittik. Holdingde
yeni iş fırsatları üzerinde çalışıyoruz. 2 sektör
ilgimizi çekiyor. Bilişim sektörü ve lojistik sektörü.
Önemli gelişmeler sağlayacağımıza inanıyoruz.
‘’KUFTA BIGA’YA OLAN VEFA BORCUMUZDAN DOĞDU’’
Gıda sektöründe de büyük yatırımlar yaptınız,
orada da hızlı bir büyüme söz konusu? Bu
alanda da yeni atılımlarolacak mı?
Murat, İlhan, Şadan, Davut, Adnan, İsmail Doğan
40
EKİM 2015
Bölgemizin et ürünlerini değerlendirmek için KUFTA
markası ile Biga köftesinin tanıtımına soyunduk.
Biz Biga’ da doğduk, Biga’da geliştik. Bu yüzden
bölgemizin değerlerini ön plana çıkarmayı önemsedik. Sizin de yakından tanıdığınız Ebru Omur-
calı, marka yönüyle KUFTA’ da başarılı çalışmalar
yürütüyor. Buradan yola çıkarak KUFTA adı altında
zincir mağazalar kurarak markalaşıyoruz. KUFTA ailesi olarak 5 yılda 100 şube hedefiyle tüm Türkiye’
ye bu lezzeti tattırmayı hedefliyoruz.
Son yıllarda kurda ciddi hareketlenme
var. Sizin kur beklentileriniz nasıl?
Yılsonu dolar 3,1 i aşmamalı bence. Çok artış
sağladı.
Faizlerin yükselmesinden mobilya sektörü
nasıl etkilenir?
Her sektör gibi etkilenme olur. Faiz artışları yatırımın önünü keseceğine inanıyorum.
Finansal, büyüme ve karlılık risklerine
karşı önlemleriniz?
Gelişmelere göre A, B planlarımız var.
Tedarikçilerinizi belirleme politikanız nasıl?
Güvenilir, bizim vizyonumuza uygun hareket eden,
kaliteli ve saygın işletmeler olmalı
Büyürken karlılığı nasıl sağlıyorsunuz?
Farklılaşmak gerekir. Rakibi olmayan çok daha
farklı ürünleri yaparak kar elde edersiniz. Aksi
halde piyasadaki benzer ürünlerle kar elde etmeniz mümkün olmaz. Bunun içinde tasarıma önem
veriyoruz.
DAVUT DOĞAN’IN
HAREKET PLANI
• Kamuoyunu yakından takip
etmek
• Piyasaları, finansal gelişmeleri
izlemek
• Sektörleri değerlendirmek ve
denetlemek
• Yeni iş fırsatlarını görmek
• İş disiplini
• Kurumsallaşma
• Aile anayasası
BABANIZIN ÖNÜNÜZE KOYDUĞU HEDEF?
Babamız bize ‘’ çeşme akarken doldurulur’’
derdi. Yani fırsatları iyi görmek gerekir.
‘’BABAMI IŞSIZ BIRAKTIM’’
Biz babamızı erkenden emekli edip, rahat etmesini istedik.
Ancak hata ettiğimizi sonradan anladım. Aslında sorumluluk
alması ve işin başında durması gerekirdi. Boş kalınca hastalandığını düşünüyorum hep.
Şirket anayasanızdan bahseder misiniz?
Şirketlerin uzun süreli olması ve sonraki kuşaklara geçmesi çok
önemlidir.Dolayısıyla şirketlerin yapması gereken, yazılı kuralları
önceden belirlemesidir. Biz 6 kardeşiz ve 21 kişilik bir ailemiz var.
Onun için hep birlikte Aile Meclisi Anayasamızı oluşturduk. 6 kardeşin almış olduğu maaşlar, üçüncü kuşağın eğitimleri, şirkete giriş
prosedürleri, ortaklıklar hepsi yazılı kurallar halinde 58 sayfalık Aile
Anayasamızda önceden belirlendi.
‘’ÇALIŞANLARIMIZ ELINDEKI ALTINLARI ŞIRKETE VERDILER’’
Çalışanlarınızın motivasyonunu ve kurum aidiyetini nasıl
sağladınız?
Her çalışanımız aileden biri gibidir. Çalışanlarımızla olması gereken iletişime büyük önem veririz. Zamanında ailedeki gelinler gibi
businesslife.com.tr
41
SÖYLEŞİ
Öğrenci Yurdu, Annemiz adına Ayşe Doğan Kız
Meslek Lisesi, Şadan Doğan Anaokulu ve Olcay
Doğan Anaokulunu yaptırarak Milli Eğitime bağışladık. Yine bölgemizdeki tüm okullarda “Ali Doğan
Kütüphanesi” kurarak eğitime desteği şirket
kültürü haline getirdik.
Çanakkale şehitlerimizi anmak ve Çanakkale
anılarını tazelemek için kurduğumuz gezici Çanakkale tırımız 3 yıl boyunca tüm Türkiye’yi dolaşmıştır. Rahmetli babamız, Hacı Ali Doğan adına 15
yıl önce kurduğumuz ‘’ Ali Doğan Hatıra Ormanı
‘’ ile çevreye bakışımız sadece bugünün konusu
değildir.
Doğanlar Holding çatısı altındaki grup şirketleri
kendi faaliyet alanlarında eğitim, sosyal, kültürel
ve çevresel faaliyetlere destek vermeyi faaliyet
yapısının doğal bir gereği olarak görmektedir.
‘’YOĞUN VE MUTLU BIR IŞ HAYATIM VAR’’
TIPIK BIR GÜNÜNÜZ? BÜTÜN HAYATINIZI
VE HAFTA SONLARINIZI ILE NASIL
RENKLENDIRIYORSUNUZ
Mobilya, Enerji, İnşaat ve Gıda olmak üzere
çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Doğanlar Yatırım Holding’in Yönetim Kurulu
Başkanlığını yürütüyorum. Ayrıca TOBB
Mobilya Ürünleri Sektör Meclisi Başkanlığı
görevini sürdürüyorum. Bunların dışında,
birçok dernek ve sivil toplum kuruluşlarına
üyeliğim var, sosyal sorumluluk projeleriyle
ilgileniyorum ve melek yatırımcıyım. Çalışmayı seviyorum ve tüm mesaimi bu şekilde
tamamlıyorum. Şimdi sizinleyim.
TAVSIYELERINIZ?
birçok çalışanımızda, elindeki altınları şirketimize borç olarak
verdi. Bayramlarda tek tek ellerini sıkmak önemlidir.
Çocuklarına burs verip, onlara değer verip motive etmeye çalışırız. Üretim içinde yanlarına gidip hal hatır sorarız.
Gönlü zengin iş insanları arasında hatırı sayılır sosyal
sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?
Gelişmiş sosyal sorumluluk bilincimizle bugüne kadar eğitime
verdiğimiz destek, TEMA ile yaptığımız işbirlikleri, Doğtaş Çocuk
Resim Yarışması, Doğtaş Tiyatrosu, Çanakkale Savaşları temalı
Doğtaş Gezici Müzesi gibi birçok alanda topluma katkıda bulunmayı şirket kültürü haline getirdik.
Eğitime verdiğimiz destek ile babamız adına Ali Doğan Erkek
42
EKİM 2015
Özellikle gençlere yaptığı işe öncelikle
inanmalarını, iyi analiz etmelerini, odaklanmalarını ve risk almaktan çekinmemelerini
öneririm. Başarı inanmak, çalışmak ve risk
almaktır.
SON OLARAK 2023’TE NASIL BIR
DOĞANLAR HOLDING GÖRECEĞIZ?
Hedefimiz Türkiye deki ilk 50 aile arasında
yer almak.
businesslife.com.tr
43
TEMİZ KREDİ
Yaşar DAĞLAR
[email protected]
BORÇSUZ HAYAT 7
TemizKredi
GELIRLERIMIZI ARTIRMAYA NE DERSINIZ?
Paramızı, yani finansal hayatımızı şekillendiren
iki veri vardır; gelirler ve giderler. Giderlerimizi kontrol etmeye çalışır, isteklerimizi erteleyip,
önce ihtiyaçlarımızı karşılamaya gayret ederiz ve
gider bölümüne ciddi emek harcarız. Ama, gelir
konusuna gelince, aynı hassasiyeti göstermeyiz.
Oysa, finansal hayatımızı ikisi de aynı derecede
etkiliyor.
Finansal olarak problem yaşayan bir kişiyle karşılaştığımızda, ilk olarak giderlerine odaklanır ve
paralarını en uygun hangi şekilde tasarruf etmeleri üzerine eğiliriz, ki gerçekten önemli bir nokta
ve kesinlikle göz ardı edilmemeli. Ama, nedense
gelir bölümüne çok fazla dikkat etmeyiz. Bunun
karşılığında da, belki de o kişinin ekstra gelir
elde edebileceği bir nokta varken, üzerinde hiç
düşünülmediğinden dolayı, büyük bir fırsatı da
kaçırmış oluruz.
Çoğu zaman, bütçenizi ne kadar kısarsanız kısın,
yeterli miktarda geliriniz yoksa, durumunuzda
pek bir değişiklik olmayacaktır. Hedeflediğiniz
noktaya ulaşmak için, ekstra bir gelire ihtiyacınız olabilir ve bu ekstra gelir olmadan, gerekli
adımları atamayabilirsiniz. Bu adımlar borçlarınızı azaltmak olabilir, ileriye dönük yatırımlarınız
için para biriktirmek olabilir, ev veya araba krediniz varsa, onları ödemek olabilir. Ama, bunları
sadece ekstra bir geliriniz varsa yapabilirsiniz.
Ekstra gelir olmadığında, öldüğünüz yerde sayıp
durursunuz. Öyleyse, gelirlerinizi artırmanın yollarını araştırıp, bulalım.
Başlamadan önce sorayım; şu anda rahat bir işte
çalışıyor musunuz? Devamlı bir geliriniz var mı?
Rahat bir işte, devamlı geliriniz olduğu halde çalışıyorsunuz, ama içiniz rahat değil ve yapmak
istediğiniz bazı şeyleri yapamıyor gibi hissediyor
44
EKİM 2015
musunuz? İçinizde yapmak istediğiniz ama yapamadığınız bir hevesiniz, hobiniz, bir yeteneğiniz
var, ama işinizden dolayı bu heves, hobi veya yeteneğinize eğilemiyor musunuz?
Eğer, yukarıda sıraladığım sorularda kendinizi
görüyorsanız, biraz daha detaya girelim ve bakalım nelerle karşılaşacağız?
ÇALIŞTIĞINIZ IŞIN SIZE GERÇEK MALIYETINI
HIÇ MERAK ETTINIZ MI?
Hiç hesapladınız mı? Eğer işinizi seviyorsanız ve
sadıksanız, günde minimum 8 saatinizi işinize ayırıyorsunuz dur. Çalıştığınız yerde, yeteri kadar
insan yoksa, bu 8 saat belki de 10-12 saate kadar
da uzuyordur. Yani, saate vurduğunuzda, yapmış
olduğunuz işin karşılığında düşük bir ücret alıyorsunuz. Bunu hesapladığınızda, belki de ikinci bir
iş sizin için daha faydalı olacaktır. Kimse bilemez
gerçi, ama belki de ileride yanda yapmış olduğunuz ikinci iş, zamanla sizin ilk işiniz haline de
dönüşebilir.
HOBINIZ VAR MI?
Hepimizin küçüklükten kalma veya sonradan
edinme, severek yaptığımız, yaptığımızda da iç
huzuru sağlayan, ama zaman yetersizliğinden
bir türlü vakit ayıramadığımız bir hobimiz vardır.
Eğer zaman yetersizliği, hobinizle ilgilenmenize
ve ekstra gelir elde etmenize engelse, hobiniz
için nasıl zaman ayırabileceğinizi anlatayım. İlk
olarak, iş yerinde geçirdiğiniz zamanı inceleyin
ve daha kısa zamanda daha üretken nasıl olabilirsiniz, inceleyin. İş arkadaşlarınızla gereksiz
muhabbet ederek zamanınızı harcadığınız oluyor
FİNANS
mu? Ekstra çalışma saatleri için kendinize bir
sınır çiziyor musunuz? İşinize 1 veya 1,5 saat
erken gidebilir misiniz? Dünyadaki herkesin
olduğu gibi, sizin de gün içinde sadece 24 saatiniz var ve bu 24 saati nasıl dilimlere ayıracağınıza sadece siz karar verebilirsiniz. İşinizin
haricindeki saatleri de organize edebilirseniz,
hobinize ayırabileceğiniz bir zaman bulabilir
ve yavaş yavaş hobiniz üzerinde çalışıp, ekstra
bir gelir elde etmeye başlayabilirsiniz.
ÜCRET ALMADAN YAPTIĞINIZ IŞLER VAR MI?
Muhtemelen birçok kişinin ihtiyacı olabilecek bir
yeteneğimiz vardır ve biz bu yeteneğimizi ailemize, arkadaşlarımıza ve ailemizin ve arkadaşlarımızın arkadaşlarına için ücretsiz bir şekilde
hizmet olarak sunarız. Kötü birşey değil bu, gönlü
bol olmak, cömert olmak güzel bir şeydir. Ama,
bu yeteneğiniz karşılığında bazen bir ücret almak
kimseyi rencide etmez. Çok yakın arkadaşlarınızdan ve ailenizden almayabilirsiniz, ama yakınlık
derecesi azaldıkça, vermiş olduğunuz hizmet ve
o iş için ayırdığınız zamanın karşılığını almanız,
size ekstra bir gelir kapısı olacaktır. Küçük bir
kartvizit hazırlayıp, daha önceden ücretsiz olarak
hizmet vermiş olduğunuz kişileri de referans olarak gösterdiğinizde, az da olsa damlamaya başlayan bir ek geliriniz olacaktır.
KONTRAT USULÜ ÇALIŞMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ
MÜ?
Çalışmış olduğunuz işi çok seviyor
ve keyif alıyor olabilirsiniz. Bu, çalışan kişiler için bulunmaz bir rahatlıktır. Sevmeden ve keyif almadan
çalışmak da eziyet gibidir. Sevdiğiniz işte kazanmış olduğunuz tecrübe ve birikimi, sizin bu özelliğinizden faydalanmak isteyen kişilerle
paylaşabilir ve bu sayede ek gelir
elde edebilirsiniz. Bu tecrübe ve
birikimi, aynı sektöre yeni girmiş
kişilere eğitim olarak aktarabilir
ve buradan kazandığınız parayı ihtiyacınıza göre kullanabilirsiniz.
BIR KONUDA UZMAN OLUN.
Çevrenize bakın ve insanların neye ihtiyacı olduğunu gözlemlemeye çalışın. Ve
bu ihtiyaç üzerine kendinizi geliştirin ve
o konunun uzmanı olun. Kendinizi geliştirdiğiniz bu konu üzerine yavaş yavaş etrafınıza kendinizi tanıtmaya başlayın ve o
konuda sorusu olan kişilerin gittiği uzman
kişi ölün. Yeterli sayıda kişi, sizi uzman
olarak görmeye başladığında, artık ekstra
bir gelir imkanınız daha var demektir ve
rahatça vermiş olduğunuz uzmanlık bilgisi
için ücret talep etmeye başlayabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi, biraz düşününce, kısıtlı
gelirinizi biraz daha arttırabilmek için yeteri kadar imkan var. Bütçeniz gerçekten
ekstra bir desteğe ihtiyacı varsa, yukarıda
bahsettiğim konuları düşünün ve hayatınızda yer edinmesini sağlayın. Daha önce
de dediğim gibi, belki bugün bir ek gelir
olsun diye başladığınız hobiniz, yeteneğiniz yarın sizin birinci gelir kapınız olabilir.
businesslife.com.tr
45
BANKACILIK
Yaşar DAĞLAR - [email protected]
‘’DNA’MIZDA
INOVASYON VE YENILIK VAR’’
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Bankacılıkta üst yönetimin en büyük kuşkusu sistemde bir sıkıntı yaşanması ihtimalidir. Bu da bizi mevcut sisteme sıkı sıkı sarılmaya iter.
Ancak performansımızı yerine getirmenin en önemli kriteri
kuşkusuz teknolojidir. Teknoloji beraberinde farklılaşmayı getirir. İnovatif olmadan fark yaratmak mümkün değil. Ancak
işinizi doğru yapıyorsanız ve teknolojiniz de sizi destekliyorsa farklılaşabiliyorsunuz. DenizBank’ın DNA’sında inovasyon
ve yenilik var. Bu vizyon ile 2004 yılında IP tabanlı sistemlere
geçme kararı verdik. Böylece DenizBank’ın dönüşümü başladı. Çevik olup çevik kalabilmek için inovasyona odaklandık. Çünkü dünya dijitalleşiyor, bankacılık dijitalleşiyor. Böyle
bir dönemde müşterinin ne istediğini bilebilmek ve ona hızlı çözümleri sunabilmek gerekiyor. Bu dönemde müşterinin
‘cebine’ girebilen kazanıyor. Çünkü müşteri işini hızlı gerçekleştirmek istiyor. Bu da ancak teknoloji ve inovasyon ile sağlanabiliyor. Biz bunu başardık. Dijitalleşme ile aynı zamanda
ciddi bir maliyet avantajı da elde ediliyor. DenizBank olarak
dijitalleşme ile 4 maliyet kaleminden üçünü doğrudan azalttık. Teknolojiyi insan ile birlikte faaliyetlerimizin tam ortasına
yerleştirdik.” dedi
HAKAN ATEŞ
ALBARAKA TÜRK MURABAHA
SENDIKASYON KREDISI TEMIN ETTI
Albaraka Türk, 11 ülkeden 16 bankanın
katılımı ile toplam 450 milyon dolar murabaha sendikasyon kredisi sağladı. Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin
Yahşi, 2015 yılı başında gerçekleştirdiğimiz
268 milyon dolar değerindeki murabaha
sendikasyon kredisinden sonra ikinci murabaha sendikasyon kredisinin başarıyla
tamamlandığını söyledi. Yahşi, yurt dışındaki değerli muhabir bankaların katılımıyla kredinin 450 milyon dolara çıkmasının,
Albaraka Türk’ün gösterdiği kalıcı performans ve büyüme potansiyelinin yanında
global ekonomik konjonktüre uyum kabiliyetini teyidi bakımından memnuniyet
verici olduğunu belirtti.
DR. FAHRETTIN YAHŞI
46
EKİM 2015
TÜRKIYE, BANKASINI CEBINDE
TAŞIMAK ISTIYOR
TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör, Türklerin dijital ve mobil hayata hızla
entegre olduğunu söyledi. “Bilgisayar, tablet
ya da cep telefonu, artık her ekran bir banka şubesi konumunda. Ancak özellikle mobil
bankacılığa güçlü bir yönelim var. İnsanlarımız bankasını cepte taşımak istiyor“ diyen
Gör, Türkiye’de mobil bankacılık müşterisinin
2015 yılının ilk yarısında 9 milyon 119 bin kişiye ulaştığını belirtti ve TEB’in mobil bankacılık
uygulaması CEPTETEB’i kullanan müşterilerinin
%55’inin, sadece bu kanalı kullanarak bankacılık işlemlerini diledikleri zaman diledikleri
yerden gerçekleştirebildiklerini dile getirdi.
Müşterilerin beklentilerine cevap vermek için
şirketlerin de dijitalleşmesi ve mobil teknolojileri kullanması gerektiğini vurgulayan Gör,
dijitalleşme ile oluşabilecek güvenlik risklerinden korunmanın mümkün olduğunu söyledi.
ŞAHIN GÖR
KOBİ’LER BANKACILIK IŞLEMINI
ÇOK DAHA HESAPLI YAPABILECEK
Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Bülent Oğuz, müşteriihtiyaçlarına uygun birçok çözüme imza atmaya devam ettiklerini belirterek,
şu bilgileri verdi:“KOBİ’lerimizin işlerini yaparken mal
alımı, sabit ödemeler gibi birçok maliyet karşılarına çıkıyor. Tüm bu ödemeleri yaparken bir yandan da dişlerinden tırnaklarından artırarak büyümeye çalışıyorlar.
Bizde bu gerçekten hareketle KOBİ’lerimizin hayatını
kolaylaştıracağına inandığımız bir ürünü daha hayata
geçirdik. ‘Kuruşun Değerini Bilen Tarifeler’ ile KOBİ’lerimiz havale, EFT, çek karnesi, çek tahsilatı gibi bankacılık işlemlerinden belli adetlerde aylık, altı aylık veya
yıllık ücret karşılığı yararlanabilecekler. Bu tarifeler ile
KOBİ’ler yapacakları her işlem için ayrı ücret ödemeyecek ve bankacılık işlemleri için ödeyeceği ücreti baştan bilecek. Tasarruf Seferberliği yürüttüğüne de işaret
eden Bülent Oğuz, “Kuruşun Hesabını Bilen Tarifeler”in
de esnaf için önemli bir tasarruf aracı olacağına da dikkat çekti.
BÜLENT OĞUZ
businesslife.com.tr
47
EKOYORUM
Kadir DİKBAŞ
[email protected]
Kadir_Dikbas
İŞSIZLIK,
YENIDEN YÜKSELIŞTE
E konomik faaliyetlerdeki yavaşlama ve belirsizlikler, işsizliği yeniden
yükseltmeye başladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik, 2015 Haziran
ayında yüzde 10,4’le son 6 ayın en yükseğine çıktı.
E
konomik faaliyetlerde
yaşanan yavaşlamalar,
siyasi belirsizlikler ve
küresel pazarlardaki dalgalanmalar, istihdamı da
olumsuz etkiliyor. İşsizlik oranları (mevsim etkilerinden arındırılmış) yeniden yukarı yönlü
seyir izlemeye başladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) açıkladığı 2015 yılı II. Çeyrek büyüme verileri, ekonomik
büyümenin bir miktar da olsa
yükseldiğini gösteriyor. I. Çeyrekte yüzde 2,5 olan büyüme,
II. Çeyrekte yüzde 3,8’e yükselmiş.
Hemen sonrasında açıklanan
verilere göreyse, 2014 Nisan
ayında yüzde 9,6, Mayıs’ta
yüzde 9,3 olan işsizlik oranı,
Haziran ayında yeniden yüzde
9,6’ya yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik
oranı da, Nisan’da yüzde 10,0
Mayıs’ta yüzde 10,2 iken Haziran’da yüzde 10,4’e çıktı.
Haziran ayındaki istihdam göstergelerini, bazı önemli noktaları geçen yılın aynı dönemiyle
kıyaslayarak aktaralım:
- İşsizlik seviyesi, 2015 Haziran
ayında yüzde 9,6’ya yükseldi.
48
EKİM 2015
EKOYORUM
Oran, 2014’ün aynı ayında yüzde 9,1
seviyesindeydi.
- Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, 2015
yılı Haziran döneminde 2 milyon
880 bin kişi oldu. Bu sayı, 2014’ün
aynı ayında 2 milyon 654 idi. İşsiz
sayısında da, oranında da önemli
artış görülüyor.
-Tarım dışı işsizlik oranı, yüzde 11,7.
2014’teki oran yüzde 11,1 seviyesindeydi. Tarım dışı sektörlerde işler
iyi görünmüyor. Özellikle de sanayide.
-15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı, yüzde 17,7 olarak gerçekleşti. 2014’teki oran yüzde 16,7
idi. Anlaşılacağı üzere, genç işsiz oranı geçen seneye göre
daha yüksek.
- 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı, 27 milyon 261 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 47,1. 2014’teki sayı
26 milyon 586, istihdam oranı yüzde 46,7 idi. İstihdam sayısı ve
oranındaki artış olumlu ama yeterli değil.
- İşgücü, 2015 yılı Haziran döneminde 30 milyon 141 bin kişi,
İŞSİZ SAYISI 3 MİLYON 105 BİN
Bu verilere göre, istihdam sayısı Haziran ayında bir önceki döneme göre (yani Mayıs ayına göre) 19 bin kişi artarak 26 milyon 621 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam
oranı ise 0,1 puanlık azalışla yüzde 46,0 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlerin sayısı, 2015
yılı Haziran döneminde, bir önceki aya göre 83 bin kişi
arttı; 3 milyon 22 bin iken 3 milyon 105 bin oldu. İşsiz
sayısı, geçen yılın Haziran ayında da 2 milyon 862 bin idi.
İşsiz sayısı, bir yılda 243 bin artmış bulunuyor.
İşsizlik oranı ise, bir önceki aya göre 0,2 puanlık artışla
yüzde 10,4 oldu. 2014 yılı Haziran ayındaki oransa yüzde
10,0 seviyesindeydi. Arada 0,4 puanlık fark var ve yüzde
10,4’lük oran, son 6 ayın en yükseği.
Özetle, işsizlik oranlarında kötüleşme dikkati çekiyor. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmamış işsizlik oranları ilk çeyreğe nazaran daha düşük
görünmekle birlikte, mevsim etkilerinden arındırılmış
oranlar, grafikte de görüldüğü gibi, ikinci çeyrekte daha
yüksek. Bu da, ikinci çeyrekteki yüzde 3,8’lik büyümenin
işsizliği aşağı çekemediği anlamına geliyor.
Ayrıca, üçüncü çeyreğe ilişkin ilk veriler, sanayi ve üre-
işgücüne katılma oranı ise yüzde 52,1 olarak gerçekleşti. 2014
aynı ayındaki sayı 29 milyon 240, işgücüne katılma oranı yüzde 51,3 seviyesindeydi. İşgücü de, işgücüne katılma oranı da
artmış.
-Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan (kayıtdışı) çalışanların oranı yüzde 34,6. Kayıtdışılıkta geçen yılın
aynı ayına göre 1,8 puanlık gerileme var.
Bu bahsettiğimiz veriler, mevsim etkilerinden arındırılmamış
veriler. Daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için TÜİK,
bir de “mevsim etkilerinden arındırılmış” verileri açıklıyor.
timde canlanmaya işaret etmiyor.
Temmuz ayında, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, bir önceki aya göre yüzde
1,5 geriledi. Aynı ayda, ihracat birim değer endeksi yüzde 11,1, ithalat birim değer endeksi yüzde 16,5 azaldı.
İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,1 puan gerileyerek yüzde 74,8 seviyesinde gerçekleşti.
Tüketici ve sektörel güven endekslerinde aşağı yönlü
gelişme göze çarpıyor.
Böyle bir vasatta, iç ve dış gelişmelere bağlı olarak döviz kurlarında ve piyasalarda görülen dalgalanmalar
endişeleri artırıyor. Önümüzde yeni bir seçim var ve hemen herkez önünü görmekte zorlanıyor.
Mevcut şartlarda yapılan tahminler, 2015 yılının tamamında ekonominin yüzde 2,9 (TCMB Beklenti Anketi Eylül
ayı sonuçlarına göre) büyüyeceği yönünde. Bu oransa,
istihdam açısından tatmin edici, olumlu bir seviye değil.
Özellikle sanayiden, üretimden olumlu haberlere çok
fazla ihtiyacımız var.
businesslife.com.tr
49
STRATEJİ
‘’İŞ MODELİ
TRANSFERİ’’
Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer edilen yeni iş modelleri ve bu
alanlarda pazar payını daha yükseklere taşımak isteyen liderler yeni iş modelleri transfer
ediyor. Transfer edilen yeni iş modelleri ise melek yatırımcıların dikkatlerini çekiyor. Meal
Box, ilk yatırımını Türkiye’nin en önemli melek yatırımcıları arasında bulunan Hasan
Aslanoba’dan Haziran 2014 yılında 1 milyon dolar olarak aldı. Şirketlerin iş süreçleri ve
devlet ile olan ilişkilerini dijital ortama titiz ve sorunsuz biçimde taşımalarını sağlayan
FIT Solutions, e-Defter hizmetini Turkcell ile yaptığı işbirliği ile bulut ortamına taşıyarak,
şirketleri yatırım maliyetinden de kurtarıyor.
[email protected]
Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha-a.ho
50
EKİM 2015
‘’FARKLI ÇALIŞMALAR VE GIRIŞIMLER
GERÇEKLEŞTIRIYORUZ’’
Fast food yemek istemiyorsanız çok fazla alternatifiniz yok.
Restoran kalitesinde sağlıklı ve lezzetli yemek sipariş edebileceğimiz, sıcak ve hızlı şekilde güzel bir sunumla kapınıza
kadar gelecek yemeğe ulaşma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık. Sonra bu sıkıntıyı yaşayanların sadece biz olmadığımızı
gördük. Herkesin her gün işte ve evde sorduğu “Bugün ne
yiyeceğim” sorusuna güzel bir cevap vermek istedik. Ve 3
girişimci olarak 2014 yılında Meal Box’ı kurarak ilk şubemizi
Ataşehir’de açtık.
Dijital alanda hizmet veriyorsunuz. Tur yatırımını ne zaman kaçıncı yılınızda, kimden, ne kadar aldınız?
Geçtiğimiz aylarda da Aslanoba’dan 800 bin dolarlık yeni bir
yatırım daha aldık ve böylece Meal Box’ın aldığı toplam yatırım tutarı 3.6 milyon dolara ulaştı. Yeni yatırım Meal Box’ın
gelişimi ve büyümesi için oldukça önemli taşıyor. Bu nedenle
yeni yatırımımızı, bu özgün iş modelimizi daha da sağlamlaştırmak için franchising şube ağımızı büyütmek, ekibimizi genişletmek ve yeni marka lansmanları için kullanmayı planlıyoruz.
Liderliği hedeflediğiniz alanlarda payınızı nereye
kadar taşımak istiyorsunuz?
MURAT DEMIRHAN - MEAL BOX KURUCU ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ
Meal Box’ın iş modeli hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Meal Box yemek pişirme, sipariş alma, adrese teslimat,
müşteri hizmetlerini kendisi yöneten, franchising modeliyle
büyüyen bir yemek zinciri. Türkiye’de bir ilk olan iş modelimizi daha da geliştirmek için sürekli farklı çalışmalar ve
girişimler gerçekleştiriyoruz. Bizim sistemimizde yemekler
franchise şubelerde pişmiyor. Yemekler merkezi mutfaktan
deneyimli şeflerin elinden çıkıyor. Şubelere günlük ve taze
olarak ulaştırılıyor. Kurduğumuz şube ağı ve kuryeler üzerinden siparişleri sıcak ve 30 dakika içinde adrese teslim
ediyoruz.
Meal Box’ın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?
Türkiye’nin ilk ve tek gurme yemek zinciri Meal Box’ı Bülent Demirhan ve Cüneyt Gürbüz ile birlikte kurduk. Yemek
yapmayı bilmeyen ya da evde yemek yapmaya zaman bulamayanların sipariş ettiği yemeklerden hiç memnun olmadıklarını gördük, çünkü biz de aynı sorunları yaşıyorduk.
Firma olarak yemek sektöründe edindiğimiz yeri sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Güçlü ve kalıcı markalar yaratmak istiyoruz. Meal Box markası bu anlamda yoluna emin adımlarla
devam ediyor. Bununla beraber önümüzdeki yıllarda pazara
yeni markalar getirmek ve yeni perakende formatları ortaya
çıkarmak istiyoruz.
Ayrıca kurulduğumuzdan günden bu yana yaptığımız araştırmalar ve aldığımız talepler bizlere sağlıklı, lezzetli ev yemeklerine duyulan ihtiyacın sadece İstanbul’un sorunu olmadığını
gösterdi. Uzun zamandır sürdürdüğümüz hazırlıkları tamamladık, sonbaharda Ankara, Bursa ve Eskişehir’de de şubeler
açmayı planlıyoruz. Meal Box, 2016 sonuna kadar Türkiye’de
en az 20 farklı şehre ulaşmış olacak.
Büyüme iştahınız devam ediyor mu?
Meal Box olarak farklı iş modelimizle kurulduğumuz günden
bu yana hem yeni iş kurmak isteyen franchiseelerin hem de
yatırımcıların dikkatini çekiyoruz. 15 ay gibi kısa bir sürede
şube sayımızı 28’e çıkarttık. Bundan sonraki süreçte de Meal
Box’ı geliştirmek ve büyütmek için gerekli çalışmaları ve yatırımları yapmaya devam edeceğiz.
2016 yılının sonunda, en az 5 adeti büyük restoran formatımızda ve en az 60 tanesi de Gel-Al konseptinde olmak üzere
tüm formatlar dahil toplamda 90 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2016 yılında toplam 4 milyon kap yemek siparişinin
üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz.
businesslife.com.tr
51
STRATEJİ
‘’DÖNÜŞÜMLER
KAÇINILMAZDIR’’
Normal elektronik posta yoluyla haberleşmenin sahip olduğu zafiyetleri ortadan kaldıran ve e-posta içeriğinin resmileşmesini sağlayan KEP hizmeti, FIT Solutions’ın sunduğu
hizmetler arasında yerini aldı. FIT Solutions CEO’su Koray
Gültekin Bahar, “Mevcut teknolojik gelişmeler doğrultusunda kaçınılmaz olan e-Dönüşüm sürecinin ayrılmaz bir diğer
parçası da elektronik tebligat özelliği taşıyan Kayıtlı Elektronik Posta servisidir. FITKEP markası ile bu yeni hizmeti de
artık FIT Solutions farkı ile sunmaya başlıyoruz” dedi.
Koray Gültekin Bahar, Bulut e-Defter hizmetlerini şu şekilde özetliyor: “FIT Solutions olarak mükelleflere yevmiye
defteri ve büyük defterlerini kolay ve doğru şekilde elektronik olarak oluşturabildikleri ve güvenle saklayabildikleri
“FIT Bulut e-Defter Çözümü, Turkcell Akıllı Bulut Desteğiyle”
hizmetimizi sunduk. Bulut tabanlı olması nedeniyle yatırım
maliyeti gerektirmeyen çözüme, internet olan her yerden
ulaşılabiliyor. Platform bağımsız bir çözüm olması sayesinde de ERP’den bağımsız elektronik defter oluşturma imkanı sağlıyor. FIT Bulut e-Defter ile mükellefler 10 yıl boyunca
güvenle erişebilecekleri elektronik arşivleme hizmetine
kavuşmuş oluyorlar. Noter defter tasdik maliyetini ve fiziksel arşivleme ihtiyacını ortadan kaldıran FIT Bulut e-Defter
Çözümü, arşivleme maliyetini önemli ölçüde azaltırken, zaman ve iş gücü yönetimini de kolaylaştırıyor.”
KORAY GÜLTEKIN BAHAR - FIT SOLUTIONS CEO’SU
52
EKİM 2015
‘’DEĞIŞIME UYUM
SAĞLAYABILMEK
ÇEVIK OLMAYI
GEREKTIRIYOR’’
Türk Telekom Grubu CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Rami
Aslan, günümüz rekabet koşullarının ve hızlı değişimin,
kurumları değişim ve uyum sağlama sürecine zorladığına
dikkat çekti. Sunulan hizmetlerde beklenti çıtasının sürekli
yükseldiğine değinen Aslan, “Müşterilerimiz bizden hayatlarını kolaylaştıracak ve değer katacak çözümler ortaya
koymamızı bekliyor. Bu çözümleri zamanında, esnek ve
verimli bir şekilde sunmayı başaranlar rekabette öne çıkıyor. Bu nedenle organizasyonel yapımızı daha çevik hale
getirmek, Türk Telekom Grubu olarak önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Çünkü değişen ihtiyaçları görmek
ve hızla uyum sağlamak, ancak çevik bir organizasyon yapısıyla mümkün olabilir.” diye konuştu.
Türk Telekom Grubu’nun Çevik Stüdyo’yu 2013 yılının sonuna doğru kurguladığını belirten Rami Aslan, Bugün TT
Akademi bünyesinde yer alan Çevik Stüdyo, çevik yöntemleri kurum içinde yaygınlaştırmak için önemli çalışmalarda bulundu. Çünkü önümüzdeki engelleri aşabilmek için
ortak bir kazanma kültürünü benimsememiz, bazı ortak
niteliklere odaklanmamız gerekiyor. Çeviklik bu niteliklerin en önemlileri arasında yer alıyor. Bugün grup içinde
farklı bölümlere dağılan 60’ın üzerinde takım, işini çevik
yöntemlerle yürütüyor. Amacımız kısa sürede bu sayıyı iki
katına çıkarmaktır.
RAMI ASLAN - TÜRK TELEKOM GRUBU CEO’SU
‘’KOALAY.COM’UN
DÖNÜŞÜM
ORANLARI
%55 ARTTI’’
‘’ENERJI
TÜKETILDIĞI YERDE
ÜRETILMELI’’
Türkiye’de online sigorta satmak üzere 2014 yılında 20 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen Koalay.com, SHERPA’nın
kullanıcı deneyimi odaklı yeni bir kimlik kazandırması ile
yoluna tam gaz devam ediyor.
SHERPA Kurucu Başkanı Yakup Bayrak, Koalay.com için geliştirdikleri ve kullanıcı oranlarında önemli bir artış sağlayan süreci şöyle aktardı; Koalay, kısa zamanda ve az çabayla, trafik ve kasko sigortası satın alma işlerinizi daha
kolay ve daha hızlı halledebilmenizi sağlıyor. Bu, şüphesiz, kullanıcının kafasındaki eski tip algıya olduğu kadar,
geleneksel sigorta endüstrisine karşı da atılmış büyük ve
yenilikçi bir adım. İşe, markanın özünü akılda tutup, Koalay’ın deneyimsel kimliği üzerinde çalışarak, markanın
vaatlerini ve ürünü aynı çatı altında bir araya getirmekle
devam ettik. Bu, temel olarak, deneyimsel elementlerden
oluşan bir periyodik cetveldi ve bizim amacımız da, tüm bu
elementler arasındaki tepkimeden meydana gelecek eşsiz
bir kimya yaratmaktı dedi.
BURAK BAŞEĞMEZLER TEKSAN JENERATÖR KURULU ÜYESI
Kaliteli, verimli, kesintisiz ve çevre dostu enerji tedariki
ile sanayicilerin enerji maliyetlerini düşürürken rekabet
güçlerini artırdıklarını belirten Teksan Jeneratör Satış ve
Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler, Elektrik, ısıtma ve soğutma ihtiyacına ortak bir
çözüm getiren kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri
üzerinde uzun zamandır çalışıyoruz. Bu sistemde elektriği
üreten motor ya da tribün grupları yakıtı doğalgaz, fuel oil,
biyogaz ve biyodizel olarak seçilebiliyor. Gaz motorlarının
yüksek verimli çalışması sayesinde elde edilen fazla enerji
hem ısınma hem de soğutma için kullanılıyor. Enerjinin aynı
yerde üretilmesi ve tüketilmesi enerji kayıplarını ortadan
kaldırıyor. Bu sistem sayesinde emisyon seviyelerini kontrol altında tutmak ve karbon ayak izini azaltmak da mümkün olduğunu söyledi.
YAKUP BAYRAK - SHERPA KURUCU BAŞKANI businesslife.com.tr
53
PAZARLAMA
@DenizSaydam
Dr. Deniz SAYDAM
[email protected]
Pazarlamanın Değişen Doğasını
Hangi Harf Tanımlıyor?
Bugünlerde hemen herkesin, hemen her iletişim kanalını kullanarak ortaya koyduğu tek bir gerçek var ki o da: Bizler, değişen bir
dünyanın parçasıyız.
Zannetmeyin ki bu yeni bir durum. M.Ö 535-475 yılları arasında,
yani bugünden neredeyse 2500 yıl önce Efes’de yaşamış filozof
Herakleitos da “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş
ve değişimin aslında vazgeçilmez bir süreç olduğunu ortaya koymuş.
Toplumların, teknolojinin, zamanın değiştiği bir dünyada, ona paralel olarak kurumlar, sistemler ve insanlar da değişiyor çünkü bu
bir zorunluluk...
Pazarlama dünyası da bu zorunluluğun gereğini yerine getiriyor
ve değişim dalgasından nasibini alıyor. Buna paralel olarak pazarlamayı tanımlayan harfler ve akronimler de değişiyor.
1960’lı yılların başında Philip Kotler’in ortaya attığı ve uzun bir
zaman, belki hala günümüzde de pek çok kurum için pazarlama
karmasını ifade etmek için kullanılan 4P (Ürün (Product) – Mekan
(Place)- Fiyat (Price) ve Tanıtım (Promotion) gerçekten ne kadar
geçerli? Pek çoğumuzun kalın kitaplarda okuduğu 4P’nin yerini
ardından müşteri odaklı pazarlama stratejilerinin gelişimiyle beraber 4C’nin (Müşteri Değeri (Customer Value) – Müşteri Maliyeti
(Customer Cost) – Müşteriye Kolaylık (Customer Convenience) –
Müşteri İletişim (Customer Communication)) aldığını hep birlikte
gözlemledik.
İçerisinden geçmekte olduğumuz her değişim dalgası P’lere ve
C’lere yeni harfler ekledi ve bildiğim kadarıyla 4 ile başlayan yaklaşım 10’lu hanelere ulaştı. Peki, bugün bunların hangisi gerçekten kurumların ihtiyaç ve beklentilerini karşılıyor? Bence hiçbiri…
Peki, yeni bir model yok mu? Bence var… 2010’lu yılların başında
Ogilvy Halkla İlişkiler Ajansı’nın Asya Pasifik CEO’su Christopher
Graves’ın bir sunumunda izlediğim: 4E (Experience (Deneyim) –
Every Place (Her yerde) – Exchange (Karşılıklılık) – Evangelism (
Evangelizm – Bağlılık)…
Diğer bir deyişle bugünün dünyası, müşterisi, rekabeti kurumlardan ve markalardan onları her yerde yakalayacak ve hatta içeriğiyle ilginçliğinden ötürü esir alacak deneyimler sunmalarını istiyor.
Sunulan deneyim ile onların hikâyelerinin bir parçası olmanızı ya
da hikâyelerine bir parça katmanızı bekliyor. Peki bugün kaç kurum bunu başarabiliyor?
‘’Etkinlikleri Desteklemeyi
Tercih Ediyoruz’
Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi Festival Orkestrası’nın destekçisi Aras Kargo, çalışanlarının çocuklarını doğa ve müzikle buluşturdu.
Şirket operasyonlarının yürütüldüğü 13 bölgeden 9-14 yaşlarında 13
çocuk, “Doğa Dostu Araslar” faaliyetleri kapsamında klasik müzikten,
sağlıklı yaşama, ekolojiden zeytin üretimine kadar çok sayıda atölyeden yararlandı.
Bireylerin, şirketlerin yapabileceği en büyük yatırımın çocuklara yapılan olduğunun belirten Aras Kargo İletişimden Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Burçun İmir, “Biz şirket olarak sadece maddi destek vererek
sponsorluk yapmaktansa çalışanlarımıza geri dönüşü olan etkinlikleri
desteklemeyi tercih ediyoruz. Doğa Dostu Araslar Ayvalık’ta etkinliğiyle her bölgemizden hiç olmazsa bir çocuğumuzun yüreğine dokunup,
onun hayatının akışıyla ilgili alternatifleri hatırlatmak istedik. Onlara
emanet olan kırılgan dünyamızı korumaları için etkinlikler tasarladık,
çok sesliliği benimsemeleri için klasik müzikle tanıştırdık. Bugüne kadar en keyif aldığımız proje oldu” dedi
54
EKİM 2015
PAZARLAMA & ORGANİZASYON
Bingo,
Pazar Payını
5 Puan
Artırdı!
‘’Çalışanlarımızı
Sosyal
Faaliyetlerle
Destekliyoruz’’
GÜLHAN EĞILMEZ
Fransız parfüm kreatörlerinin imzasıyla Tutku, Hipnoz ve Tılsım olmak üzere İmza Serisi’nin 3 farklı varyantını tüketicilerle buluşturan Bingo, pazar
payını artırmanın yanı sıra 43 bin ton hacme sahip olan konsantre yumuşatıcı pazarındaki büyümesini tonaj olarak %53’lere çıkardı. 2015’e hızlı
bir giriş yapan Bingo konsantre yumuşatıcı kategorisi, 2016’yı %17’lik
pazar payı ile kapatmayı planlıyor.
Hayat Kimya Ev Bakım Kategorisi Global Pazarlama Direktörü Gülhan Eğilmez, ‘’Tüketiciler sadece yumuşatıcı değil, gerçekten parfüm deneyimi
yaşatan ürünleri kullanmaktan hoşlanıyorlar. Biz de bu beklentiden yola
çıkarak İmza Serisi’ni geliştirdik. İmza Serisi kokusunu, doğu kültüründe
yüzyıllardır kullanılan, nadir özlerden, çiçeklerden ve meyvelerden alıyor.
Bu seri ile kadınların beklentilerini karşılayarak sıradan bir yumuşatıcı değil, “fine fragrance” bir yumuşatıcı serisiyle kadınlara parfümü giydirdik.
Bu da kısa bir sürede pazar payımızı %16’ya, tonaj olarak büyümemizi ise
%53’lere çıkarmamızı sağladı Bingo İmza Serisi’ndeki yumuşatıcılar için
endüstriyel parfümörler yerine çalıştığımız parfüm şirketinin Paris’teki
“fine fragrance” bölümüyle bir araya geldik. Dünyaca ünlü parfümlerin
kreatif direktörü David Beilvert ve ekibi ile çalıştık. Serinin elde ettiği başarıda bu stratejimizin önemli rolü oldu” dedi.
FARUK GÖZLEVELI
Yıldız Holding’in 1000 çalışanının katılımıyla gerçekleştirilen Yıldız Kupası Turnuvası’nın şampiyonları, Ülker Sports
Arena’da yapılan final maçları sonrasında belli oldu; şampiyonlar kupalarını
kaldırdı.
Ülker İnsan Kaynakları Genel Müdürü
Faruk Gözleveli ise, “Takım ruhunun,
ortak tecrübelerin başarıya katkısı yadsınamaz. Çalışanlarımızın beraberliğini sadece iş etkinlikleriyle değil sosyal
faaliyetlerle de destekliyoruz. Yıllardır,
çocukların erken yaşta spor yapma alışkanlığı kazanması için çalışıyoruz, projeler üretiyoruz. Bu alışkanlığı çalışma arkadaşlarımıza da aşılamanın, başarımızı
artıracağına inanıyoruz” diye konuştu.
businesslife.com.tr
55
İŞ İNS
“RUSYA PAZARINDA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞIZ”
SAMI EROL - AKTAŞ HOLDING İCRA KURULU BAŞKANI
F
‘’Bölgedeki ekonomik dalgalanmalara rağmen Rusya firmalarının büyüme ivmesini
sürdürdüklerini görüyoruz.’’
aaliyet gösterdiği sektörlerde sahip olduğu markalar ile dünya liderleri arasında yer alan, bu alanlarda değişimi yönetmeyi ilke edinen ve 100’den
fazla ülkeye doğrudan ihracat gerçekleştiren Aktaş
Holding, dünya genelinde her yıl merakla beklenen ve
uluslararası çapta sektördeki yeniliklerle birlikte, son
teknolojilerin sergilendiği fuar organizasyonlarında ülkemizi başarıyla temsil etmeye devam ediyor.
Aktaş Holding olarak, bugüne dek Rusya pazarında
önemli işler gerçekleştirdiklerini anımsatan Aktaş Holding
İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sami Erol,
MIMS Automechanika Moskova Fuarı’nı Rusya’daki mevcut ilişkilerin geliştirilmesi ve yeni iş bağlantılarının kurulması açısından çok önemsediklerini ifade ederek, fuarda
Aktaş Holding’e gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti
dile getirdi.
Dünyadaki algının tersine Rus ekonomisinin şu halde bile
çok hareketli bir yapıya sahip olduğunu belirten Erol,
hareketli kur yapısına rağmen Rusya pazarında iddialı
olduklarını vurgularken, önümüzdeki süreçlerle ilgili bölgeye yönelik ciddi planlarının olduğunu belirterek, Rusya
pazarında büyüme devam etmek istediklerini söyledi.
AIRTECH, Rusya’nın En Bilinen Markaları
Arasında
Fuar süresince, ülkemizi ve sektörü en iyi şekilde temsil
etmeye çalıştıklarını aktaran Erol, “Bölgedeki ekonomik
dalgalanmalara rağmen Rusya firmalarının büyüme ivmesini sürdürdüklerini görüyoruz. MIMS Automechanika
Moskova Fuarı’nda yaptığımız görüşmelerle, Rusya ve
Türki Cumhuriyetlerden çok olumlu tepkiler aldık. Hava
süspansiyon sistemleri alanında markamız AIRTECH bölgenin en fazla bilinen markaları arasında. Bu da iş bağlantılarımızı çok olumlu sonuçlandırmamızı sağladı. Yine
bu fuarda Japonya ile çok başarılı bir işbirliği anlaşması
yaptık. Tacikistan ile büyük bir proje anlaşması yaptık.
Bunlar bizim için iyi sonuçlar oldu” dedi.
Sibirya’ya Hava Süspansiyon Sistemleri
İhracatı Başladı
Önemli bir müjdeyi de paylaşan Sami Erol; “Çok yakında sektörde yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucu ortaya
çıkardığımız ve dünyadaki rakiplerimizden daha verimli
çalışma esasına sahip, eksi 80 derece soğukta bile performansını koruyan, hava süspansiyon sistemlerimizi Sibirya’ya vereceğiz. Bu sektör adına önemli bir gelişme.
Sistemler çok soğuk havalarda bile hiçbir verim kaybetmeden yüksek performans gösterecek. Bu ürünümüz ülkemizin AR-GE başarıları adına önemlidir” diyerek açıklamasını tamamladı.
56
EKİM 2015
SANLARI
‘’MAĞAZANIZI TAHMINLE DEĞIL GERÇEK VERILERLE YÖNETIN’’
PELIN YELKENCIOĞLU - SENSORMATIC PAZARLAMA DIREKTÖRÜ
Gelişen teknolojinin sunduğu insan trafiğini ölçümleyen kişi sayma sistemleriyle tüm bu
bilgilere sahip olabiliyor ve satışlarınızı artırabiliyorsunuz.
T
ırmanan rekabet ortamında perakendeciler mağaza performanslarını ölçmeye ve operasyonel
verimliliklerini bu ölçümlerle yönetmeye odaklanıyor. Bu nedenle sağlıklı ve doğru ölçümler artık
perakendenin temel ihtiyaçlarından. Online mağazalarda
kolayca yapılan trafik ölçümlerinin fiziksel mağazalarda
yapılamayacağını düşünmek ise tam bir yanılgı. Çünkü
günümüzde, ihtiyaç duyulan bu sayısal verileri kişi sayma
sistemleri ile sağlamak çok kolay.
Günlük 5 TL’ye satış artırmanın teknolojik
yolu
Kişi sayma çözümüne sahip bir mağaza, günlük 5 TL’ye
sistemin ürettiği verileri analiz ederek operasyonel verimliliğini ve satışlarını artırabiliyor. Nasıl mı? Bunu birkaç
örnek ile açıklayalım.
Mağaza açma-kapama, kira belirlemede karşılaştırmalı
veri: Kişi sayma sistemleri ile mağazanın bulunduğu cadde ya da alışveriş merkezinin çekim gücünü ve mağazaya
giren müşteri sayısının satışa dönüşme oranını ölçerek
mağaza ve lokasyon verimliliği konusunda net veriler
elde edilebiliyor. Yöneticiler bu veriler sayesinde mağaza
açma ya da kapatma, kira belirleme gibi stratejik konularda veriye dayalı kararlar alıyor.
içeri giren müşteriyi satışa ikna etmekte başarı olduğu
belirlenebiliyor. Buna bağlı performans hedefleri konulup satışlarda artış sağlanabiliyor.
Başarılı kampanyalar için stratejik aktif satış bilgisi: Aynı
zamanda yapılan kampanyaların, ziyaretçi sayılarına ve
satış oranlarına etkisini görmeyi sağlayan sistem, satış ve
pazarlama departmanları için aktif satışı izlemeyi kolaylaştırıyor. Bu sayede yeni kampanyaları düzenlemede ve
stratejik kararlar almada önemli ipuçları veriyor.
Kişi sayma sistemleri hakkında bilgi aldığımız Sensormatic Pazarlama Direktörü Pelin Yelkencioğlu, ‘Perakendecilerin kişi sayma çözümlerini seçerken iki önemli noktaya
dikkat etmeleri gerekmekte. Birincisi satın aldıkları sistemlerin doğruluk oranının yüksek olması yani cihazın
minimum sapma ile doğru ölçüm yapabilmesi. İkincisi ise
elde edilen verilerin analiz edilebilmeleri için kapsamlı
raporlama çözümleri seçmeleri.” dedi.
Vitrin düzenleme etkinliği ölçümü: Benzer şekilde farklı
vitrin düzenlemelerinin hangisinin dikkat yönetimi açısından daha etkili olduğunu anlamak için mağaza önünden
geçen ve içeri giren müşteri sayıları kullanılabiliyor.
Gereksinim-eleman eşlemesi için yoğunluk analizi: Sistem
sayesinde gün ve saat bazlı yoğunluk analizi yapılabiliyor.
Müşteri yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde, diğer
mağazalardan personel kaydırarak operasyonel verimlilik artırılıyor. Mağazaların özel günlerde ya da hafta içi
ve hafta sonlarında personel çalışma gün ve saatlerinin
düzenlenmesine ve haftalık/yıllık izinlerinin ayarlanmasına da yardımcı oluyor.
Artırılabilir gerçekçi hedefler için kaynak veri: Mağaza
performansları karşılaştırılabiliyor. Mağaza satış cirosu
içeri giren kişi sayısı ile oranlandığında, hangi mağazanın
businesslife.com.tr
57
İŞ İNS
‘’KARTVIZITLERINDE IP ADRESI OLMAYANLAR REKABETTE GERI KALIYOR’’
BURÇIN BIRCANOĞLU - BIRCOM CEO’SU
T
Y Kuşağı İşadamlarının farklılığı artık kartvizitlerinde de görülüyor. Bu işadamları
kartvizitlerine telefon, faks, mail bilgilerinden sonra IP adreslerini de ekliyor.
eknolojinin getirdiği avantajlardan yararlanıp
modern çağa ayak uydurmak isteyen şirketlerde
büyük bir dönüşüm var. Yıllardır kartvizitlerde ve
firmaların iletişim bilgilerinde görmeye alıştığımız
telefon numaraları artık IP adresleri ile yer değiştiriyor.
Son kullanıcıların bile VoIP telefon sistemleri ve IP video
konferans sistemlerini kullanmaya başladıkları bir çağda,
firmalar da bu gelişmelere kayıtsız kalmayarak iletişim
bilgilerini teknolojinin gereklerine göre güncelliyorlar.
Y Kuşağı öncülük ediyor
Bircom CEO’su Burçin Bircanoğlu şirketlerdeki teknoloji dönüşümünü anlatırken, “Video konferans sistemleri
aslında uzun zamandır iş dünyasının hizmetinde. Ancak
kurulum ve kullanma için uzun uğraşlar gerektirmesi sistemin Türkiye’de yaygınlaşmasını engelledi. Bütün bunlarla birlikte teknolojideki gelişmeler bu sorunu da çözdü.
Şöyle ki artık bir telefon numarası çevirir gibi IP numarası
çevirerek video konferans düzenlemek mümkün. Bu son
teknolojiyi hemen sahiplenenler ise Y Kuşağı dahilindeki
genç işadamları oldu. Sadece toplantılar için uzun seyahatler yapmak istemeyen, buna karşılık daha çok özel
yaşamına, ailesine zaman ayırmak ve teknolojinin getirmiş olduğu rekabet avantajlarından yararlanmak isteyen
yeni kuşak işadamları kartvizitlerine ve şirket web sitelerine IP adreslerini de yazmaya başladı. Böylelikle telefon
rehberlerinin yanı sıra bu şirketlerin IP rehberleri oluşmaya başladı” yorumlarında bulundu.
Modern çağda iş süreçlerinde verimlilik IP
adresleri ile mümkün
IP video konferans sistemlerini kullanan şirketler araç
kirası, yakıt, fazla mesai, sigorta, iş gücü ve zaman tasarrufu yapıyorlar. Şirketlerin iş süreçlerini kolaylaştıran ve
gereksiz zaman kayıplarını engelleyen şirketler çok daha
verimli bir şekilde çalışıyorlar. Video konferans sistemlerinin yararlarının farkına varan şirketler, bu sistemleri
mümkün olduğunca çok ve sık kullanmaktan çekinmiyorlar. Böylece şirketler, iletişim bilgilerine video konferans
sistemlerinin IP adreslerini de ekleyerek müşteri ve bayilerinin de tasarruf yapmalarını sağlıyorlar.
Yealink ile IT altyapısı tasarrufu da
mümkün
Normal bir telefon numarası gibi IP telefon ve video konferans sistemleri ile çevrilen IP adresleri sayesinde yıllardır alışıla gelen telefon çevirme uygulaması korunduğu
için sistemi kullanmaya alışılması kolay oluyor. Bircom’un
dağıtımını yaptığı Yealink markası özellikle rakiplerine
göre düşük internet bant genişliği kullanımını sağlayan
teknolojileri ile daha küçük ölçekli ve altyapı yatırımından kaçınan firmaların da çağa ayak uydurabilmelerini
sağlıyor.
Altyapı tasarrufu rekabet gücünü artırıyor
1080p çözünürlükte 8 kişinin aynı anda video konferans
yapmasını sağlayan Yealink çözümleri, rakiplerine göre
%50 oranında daha az bantgenişliği kullanarak firmaların
altyapı masraflarını da azaltıyor ve diğer tasarruflar ile
birlikte sektörlerindeki rekabet güçlerini artırıyor.
58
EKİM 2015
SANLARI
‘’YAPILARDA YANGIN GÜVENLİĞİ MALZEMEDEN BAŞLAR’’
GÖKHAN EREL - TÜRK YTONG GENEL MÜDÜRÜ
Türkiye yılda ortalama 100 bin yangın olayına ev sahipliği yapan yangın bakımında oldukça riskli bir
ülke. Bu yangınların ise 25 bin kadarını sadece İstanbul’da meydana gelen yangınlar oluşturuyor.
Yangını önlemek ve yayılmasını engellemek için yangın yalıtımı üzerinde durulması gerekiyor.
Y
angına karşı korunma, yapılarda yaşamsal
risk açısından büyük öneme sahip. Yangın güvenliği konusu, tarihi boyunca birçok büyük
yangın felaketi yaşayan ülkemiz için ayrı bir önem
taşıyor. Hem geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler hem de
zaman zaman tekrarlayan üzücü felaketler, yangın güvenliğinin önemini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Yangından Korunma Haftası sebebiyle açıklamalarda bulunan
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel’e göre, Türkiye’de
son yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemeler ve hatalı uygulamalar.
Malzeme Hayati Önem Taşıyor
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Türkiye’de son
yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olmaması ve hatalı
uygulamalardır. Binalarda yanıcı malzemelerin yangına
karşı önlem alınmadan kullanılması sebebiyle yangınlar
hızla büyümekte. Yapılarda yangınla mücadele bilinç ve
tercih meselesi. Bu noktada yapıların tasarımından itibaren yangına karşı alınabilecek tüm önlemler gözetilmeli.
Yangının başlamasını, gelişmesini ve büyümesini hızlandıran malzemelerin yapılarda tercih edilmemesiyle yangın
sayısının büyük oranda azalacağını düşünüyorum” dedi.
Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik”te bu konuda bir adım atılarak, yüksek
yapı sınıfına binalarda yapılacak mantolama işlemi için
akredite bir laboratuvardan yangına dayanıklılık deneyi
isteneceğini belirten Erel, bu uygulamanın kalitesiz malzeme ve yanlış uygulamaların önüne geçmek için önemli
bir fırsat olduğunu dile getirdi.
Erel, binaya mantolama yaptıran müteahhit, kullanacağı
ısı yalıtım malzemesi, yapıştırıcı, dübel, sıva filesi, sıva
gibi malzemeleri ayrı ayrı temin edip, tüm sistem için
deney yapılmadan uygulamayı gerçekleştirebiliyordu.
Bundan sonra denetim firması yetkilileri, şantiyeye geldiğinde mantolama için yangın deney raporunu görmek
isteyecek. Bu tarz yönetmeliklere ve denetimlere uyulduğu takdirde meydana gelecek yangınların büyük ölçüde
önüne geçilmesi mümkün olacaktır.
Ytong Isı yalıtım Plağı ile iddialıyız
Ytong olarak, yapı ve yaşam kalitesini bir bütün olarak
gördüklerini ifade eden Erel, yapılarda tıpkı “enerji tasarrufu” ve “deprem güvenliği” konularında olduğu gibi
yangın güvenliğinde de maksimum fayda yaratabilmek
için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Erel, “Ytong
zaten A1 sınıfı - hiç yanmaz malzemeler sınıfında yer
alan, yapılarda yangın güvenliği çözümlerinde öncelikle
tercih edilen bir ürün olarak önemli bir yere sahip. Ytong
Isı Yalıtım Plağı da yangın sırasında bile hiç yanmayan ve
alev almayan bir yalıtım malzemesi olması, duman, zehirli gaz ve yangın damlalarının oluşmasını önlemesi sebebiyle yapılarda güvenle kullanılabilecek bir ürün” dedi.
Mantolama İçin Yangın Deneyi Şart
2015 Temmuz ayında yürürlüğe giren “Binaların Yangından
businesslife.com.tr
59
İŞ İNS
“DIŞARIYA KARŞI GÜÇBIRLIĞI YAPMALIYIZ”
ERDEN TİMUR - NEF YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“Sürdürülebilir başarı ve daha iyi bir kentsel gelecek için sektörün ortak hareket ederek, yabancı
yatırımcıya İstanbul’da nasıl bilinçli yatırım yapacağı anlatılmalı”
B
u yıl dünya genelinden 300’den fazla, Türkiye’den de 61 firmayla rekor seviyede katılımla hayata geçen Dubai Cityscape Global
2015 Fuarı’ndan Türk firmalar iki günde 250
milyonluk satış ve rezervasyon gerçekleştirdi. Fuarın en pahalı projesi olarak dikkat çeken Nef
New York’un 2016 yılında yapılacak lansman öncesinde
bekleme listesi için 19 farklı ülkeden 200’e yakın bireysel yatırımcıdan talep toplayan Nef’in Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Erden Timur, 15 yıldır istikrarlı ilerleyişiyle ülke ekonomisine ve kentsel gelişim sürecine
büyük destek veren gayrimenkul sektörünün bu başarıyı sürdürmesi için ortak hareket edilmesi gerektiğini
vurguladı.
Türkiye’den yurtdışına çıkan birçok konut projesinin
yabancı yatırımcılar tarafından büyük ilgi gördüğüne
değinen Timur, “4 senedir aralıksız katıldığımız Dubai
Cityscape’de bine yakın proje arasında Türk projelerine
ilgi çok yüksekti. Ancak sektörümüz her ne kadar çok
başarılı projelere imza atsa da henüz almamız gereken
yol var. Dışarıya karşı daha güçlü bir imaja sahip olmamız gerekiyor. Türkiye ve İstanbul’un uluslararası konut
yatırımındaki avantajlarını ancak bu şekilde daha iyi anlatabiliriz” dedi.
Özellikle son dönemde geleceğe yönelik bir kent olma
yolunda İstanbul’un çok değerli bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Timur, “Gerek ekonomik gerek sosyal yaşam açısından İstanbul bölgesel bir merkez olma
yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte Dubai Cityscape ve
benzer oluşumlarda Türk firmalarının tek tek hareket
etmek yerine ortak bir organizasyonda bir araya gelmeleri çok daha etkili sonuçlar verecektir. Ancak bu şekilde İstanbul başta olmak üzere öne çıkan kentleri daha
çarpıcı şekilde anlatabilir ve güven ortamı sağlayabiliriz. Yatırımcılara bilinçli yatırım yapma hizmeti sunarak
farklılaştığımızda başarımızı bir adım ileri taşıyabiliriz”
açıklamasında bulundu.
60
EKİM 2015
Bizim Eserimiz
Sizin Eviniz
Kocasinan Merkez Mahallesi,
Mahmutbey Caddesi No: 172
Bahçelievler - İstanbul
T 0212 653 13 00
www.pirlantaevleri.com
businesslife.com.tr
61
Sürdürülebilirlik
Şirketleri
Nasıl
Yaşar Dağlar - [email protected]
Değiştirecek
62
EKİM 2015
2050
yılında dünya
nüfusunun yaklaşık dokuz
milyara yükselmesi bekleniyor.
Gezegenimizde gelecek kuşakların dünyamızın
sınırlı kaynakları ile yaşayabilmesi için düşünce
tarzımızda bazı değişiklikler yapmamız şart. Genel
olarak dünyada doğal kaynakları tüketme miktarımız
daha şimdiden doğanın onları yenileme miktarını aşmış
durumda. İş dünyası, daha az tüketerek, daha fazlasını
başarmaya ve bunu sağlayacak yenilikleri yapmaya,
insanların yaşam kalitesinden ödün vermeden sürdürülebilir
olmaya odaklanıyor. Sürdürülebilir iş ve üretim oldukça
değerli fırsatlar yaratıyor. Bu nedenle insanların daha az
kaynak tüketerek, iyi bir hayat sürmelerini sağlayacak
sürdürülebilir inovasyonlara odaklanıyor. Kurumsal
sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini
ve global sorunları çözmeye yardımcı
çalışmalarını sorduk.
businesslife.com.tr
63
İTIBAR YÖNETIMI IÇIN
‘’SÜRDÜRÜLEBILIRLIK”
olarak, ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük ederken,
ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü kabul edilen
telekomünikasyon sektörünün global oyuncularından biri
olarak, sürdürülebilirlik konusunda da büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Sürdürülebilirliği temel
iş stratejilerimizin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor
ve mobil teknolojilerin dönüştürücü etkisini sürdürülebilir bir gelecek sunmak için kullanmaya odaklanıyoruz.
Sürdürülebilirlik kavramını, yeşile olan saygımız çerçevesinde, “Teknoloji hayatın hizmetinde” felsefemizle şekillendiriyoruz. Sürdürülebilirliğe yaklaşımımız, toplumun
yaşam kalitesini artırmak hedefiyle, mobil teknolojilerin
erişilebilir olması, etkin şekilde kullanılması ve hayatın
hizmetine sunulması esasına dayanıyor. Bu doğrultuda,
mobil iletişim teknolojilerinin gücüyle sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan birçok önemli çalışmayı hayata
geçiriyoruz. Ekonomik ve toplumsal gelişimi hayata geçirmemize olanak sağlayan mobil teknolojilere ilişkin global
gücümüzü insanların iyiliği için en iyi şekilde kullanmaya
çalışıyoruz. Kurumsal başarımızda da bu yaklaşımımızın
önemli rol oynadığını düşünüyoruz.
Şirketlerin global sorunları çözmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor musunuz?
GIZEM KEÇECI - VODAFONE TÜRKIYE KURUMSAL
İLIŞKILER VE İLETIŞIM DIREKTÖRÜ
Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini
kısaca açıklayabilir misiniz?
Günümüz tüketicisinin bir markayla olan ilişkisini, sadece
kalite ve fiyat belirlemiyor; tüketici, o markayla ve markanın sahibi şirketle duygusal bir bağ da oluşturuyor. Tüketiciyle böyle bir bağ kurmanın yolu, bir “güven markası”
olabilmekten geçiyor. “Güven markası” olabilmek ise kesinlikle bugünden yarına gerçekleşen bir durum değil; bu
noktada, uzun soluklu itibar yönetimi çalışmaları yapılması gerekiyor. İtibar yönetiminin ilk kuralı ise markaya sorumluluk sahibi bir kimlik kazandırmaya, sürdürülebilirlik
projeleriyle dünyaya katkı sağlamaya dayanıyor. Başka
bir deyişle, şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetleri küresel sorunlara çözümler geliştirmekle kalmıyor,
markanın güvenilirliğine doğrudan etki yapıyor ve tüketici
nezdindeki olumlu algıyı güçlendiriyor. Vodafone Türkiye
64
EKİM 2015
Dünyamız, küresel ısınma ve küresel iklim değişikliğinin
olumsuz etkilerini her geçen gün daha şiddetli hissediyor.
Artan insan nüfusunun beslenmesi, barınması ve sağlıklı
yaşam hakkından yararlanması, sınırlı kaynakları sürdürülebilir biçimde kullanarak mümkün olacak. Dinamik ve
yenilikçi yapısı ile bilişim sektörü, diğer sektörlerin iş yapış biçiminin değişmesini sağlıyor. Bilişim sektörünün binalar, enerji, ulaşım, tarım gibi sera gazı salımının yoğun
olduğu sektörlerde yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte
hizmet ve ürünlerin sunumunda; kaynak kullanımı, enerji
kullanımı ve enerji verimliliği gibi konularda sağlayacağı
faydalar vasıtasıyla iklim değişikliği ile mücadelede kilit
rol oynayacağı pek çok çalışmada ortaya konulmuş bulunuyor. Global e-Sustainability Initative (GeSI) Smarter 2020
Raporu’na göre, bilişim teknolojilerinin, en yüksek karbon salımlarına neden olan enerji, sanayi, ulaşım, tarım
gibi sektörlerde uygulanması durumunda, 2020 yılındaki
toplam küresel salım miktarında yüzde 16,5’lik bir tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor. Bu potansiyel, 1,9 trilyon
dolarlık enerji ve yakıt tasarrufu anlamına geliyor. Bu
oranın Türkiye’deki karşılığının ise 20 milyar dolar olması
bekleniyor. Sağladığı altyapı ve hizmetlerden dolayı, bilgi
ve iletişim teknolojileri sektörüne, iklim değişikliğiyle mücadele için düşük karbonlu topluma geçişte ve sürdürülebilir ekonomik büyümede çok önemli rol düşüyor. Mobil
iletişim teknolojileri, eğitimden sağlığa, finanstan lojistiğe,
tarımdan üretime, tüm iş alanlarını yeniden tasarlayarak
hız ve tasarruf sağlıyor. Çözüm, verimlilik ve inovasyon
sağlayan mobil teknolojilerin yaygınlaşmasında yatıyor
demek, yanlış olmaz. Doğal kaynakların kontrollü kullanımı ve sürdürülebilir kalkınma hedefini ulaşılabilir kılan
mobil teknolojiler, daha yeşil bir dünyaya hizmet ediyor. Sürdürülebilirlik konusunda atılacak en temel adımın bilinçlendirmeden geçtiğine inanıyor ve sürdürülebilir bir gelecek için mobil teknolojileri anahtar olarak
görüyoruz. Bu sebeple, özellikle bilişim sektöründen
şirketlerin global sorunları çözecek teknolojiler geliştirmekte yardımcı olabileceğini düşünüyoruz.
Vodafone Türkiye olarak biz de iklim değişikliği ile
mücadelede ve çevrenin korunmasında bilgi ve iletişim teknolojilerine odaklı çözümlere inanıyor ve
bunun için çalışıyoruz. Bu kapsamda, daha az enerji
tüketen telekomünikasyon şebeke ekipmanları, veri
merkezleri ve binalar kullanarak, enerji ve atık yönetimi konusunda etkili çalışmalar yapıyoruz. Son 4
yılda, birim elektrik tüketimimizi ve tüm faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon ayak izimizi %20 azaltırken, yenilenebilir enerji kullanımını %21 artırdık. Araç
başına yakıt tüketimimizi %27 oranında azaltarak,
yaklaşık 490 ortalama aracın yıllık karbon emisyonu
kadar tasarruf ettik. Ayrıca, atık fatura geri dönüşümü ve e-fatura programları sonucunda, 2013-14 mali
yılında, toplam 877 ton kâğıt kullanımını önlerken, 15
bin 116 ağacın kesilmesinin önüne geçmiş olduk. E-faturayı tercih eden faturalı müşterilerimizin oranını
ise %50’den %57’ye yükselttik.
Sürdürülebilirlik stratejisi olmayan şirketleri ne gibi
zorluklar bekliyor?
Şirketlerin uzun vadede kurumsal başarının sürekliliği dönüşüm ve değişim yaratan çözümler sunmak ve
faaliyetleri sorumlu ve etik şekilde yürütmekle sağlanabildiğine inanıyoruz. 21. yüzyıl; ekonomik, sosyal
ve politik gelişmelerle beraber, yaşam biçimleri ve iş
yapma modellerinin her geçen gün farklılaştığı hızlı bir
değişim dönemi. Şirketlerin bu değişimde insanlara ve
toplumlara karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi
gerekiyor. Topluma hizmet götürmeyi yalnızca devletin sorumluluğu olarak görmemek gerekiyor. Ürün ve
hizmetlerinizi pazarladığınız toplumun yalnızca tüketim ihtiyaçlarını değil, sosyal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmalısınız. Bunu başarabilen şirketler, bir
“güven markası” haline gelerek tüketicinin öncelikli
tercihi olabiliyor. Sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik şirketlerin bir “güven markası” haline gelmesinde
kritik rol oynuyor. Bugün bir şirket, müşterisi olsun olmasın, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarına duyarlı
olmak ve bu ihtiyaçları karşılayacak çözümler geliştirmek zorunda. Biz şuna inanıyoruz; eğer bu topraklarda faaliyet gösteriyorsak, yasalarda yazmayan sorumluluklarımızdan biri de ülkemizin sosyal ihtiyaçlarına
cevap vermek ve global sorunların çözümlerine katkı
sağlmak. Bu, sadece Vodafone değil, tüm özel kuruluşlar ve hatta bireyler için geçerli bir misyon olmalı.
Bunu başarabilen şirketler, bir “güven markası” haline
gelerek tüketicinin öncelikli tercihi olabiliyor.
“TARIM DÜNYASI
SÜRDÜRÜLEBILIR VE VERIMLI
BIR YOL IZLEMEK ZORUNDA”
2050 yılında dünya nüfusunun 9,1 milyara ulaşacağına ve
küresel tarım üretiminin yüzde 60 oranında artmasının gerekeceğine dikkat çeken Metro Toptancı Market Türkiye
Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Gelecekte gıda sektörü
için en büyük zorluk, nasıl daha fazla üretebiliriz değil de;
çöpe giden gıda atıklarını sürdürülebilir bir biçimde nasıl
azaltabiliriz konusu olacak” dedi.
Metro’nun sadece meyve-sebze soğuk hava zincirine yıllık
7 milyon TL yatırım yaptığını kaydeden Özerkan, “Biz teknoloji yatırımını bir maliyet kaynağı olarak değil, iş stratejisi olarak görüyoruz. Bu yatırımı yapmasaydık gıda atığımız
3 kat artacak ve yıllık 24 milyon TL olacaktı” diye konuştu.
Özerkan, “Bugün gıda sektöründe üretilen tüm ürünlerin
ancak %50’si tüketicinin masasına gelebiliyor. Gerisi ise
gıda atığı olarak çöpe gidiyor. Bu, insanlığın gıda ihtiyacı
için üretilen yiyeceklerden 1,3 milyar tonunun atık olarak
çöpe gitmesi anlamına geliyor. Gelecekte gıda sektörü
için en büyük zorluk, nasıl daha fazla üretebiliriz değil de
çöpe giden bu gıda atıklarını sürdürülebilir bir biçimde nasıl azaltabiliriz konusu olacak. Gelişmekte olan ülkelerdeki meyve-sebze kayıplarının %40’ının hasat öncesinde ve
hasat sonrasında, üretici tarafında gerçekleştiğini görüyoruz. Sanayileşmiş ülkelerde ise bu kayıplar %40 oranında
perakendeci ve tüketici tarafında gerçekleşiyor.”
KUBILAY ÖZERKAN - METRO TOPTANCI MARKET TÜRKIYE GENEL MDR.
businesslife.com.tr
65
‘’KENDIMIZI
SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞE
ADADIK’’
20 yıl için belirlediğimiz sürdürülebilirlik hedefimizle açıklayabilirim. Faaliyetlerimiz, ürünlerimiz ve hizmetlerimizin yol açtığı ayak izi başına değeri önümüzdeki 20 yılda
üç kat artırmayı hedefliyoruz. Bu, 2030 yılına geldiğimizde
ürün ve süreçlerimizin bugüne kıyasla üç kat daha verimli olması anlamına geliyor. Bu hedefi “3 faktörü” olarak
adlandırıyoruz. Bu hedefe ulaşmanın birkaç yolu var; ya
yarattığınız değeri üç kat artırırsınız ya da ayak izinizi
bugünkü değerin üçte birine azaltırsınız. Sonuç olarak;
yarattığımız değerin bir Euro’su başına bugün gereken
kaynakları üçte birine indirmeyi hedefliyoruz. İşte bu da
verimlilik artışı sağlıyor.
Şirketlerin global sorunları çözmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor musunuz?
Şirketler sürdürülebilirlik konusundaki stratejileri ve şirket içi politikalarıyla bu konuda bir çok global sorunun
çözümüne katkıda bulunabilirler. Sürdürülebilirlikle ilgili
global bir sorunu çözmek çok iddialı bir söylem. Ancak
Henkel olarak beş kıtada faaliyet gösterdiğimiz tüm tesislerimiz, 50.000 çalışanımız ile bu konuya odaklanmış
durumdayız ve değer zincirinin tüm aşamalarında bu konuya katkıda bulunacak çalışmaları yürütüyoruz. Herhangi yeni bir ürünü piyasaya sunarken mutlaka sürdürülebilirlik konusundaki odak noktalarımızdan birine katkıda
bulunmasını sağlıyoruz. “Sosyal gelişim”, “performans”,
“sağlık ve güvenlik” alanlarında yarattığımız değeri artırmayı; “enerji ve iklim”, “malzemeler ve atıklar”, “su ve
atık su” alanlarında da kaynak tüketimimizi azaltmaya
odaklanıyoruz.Çalışanlarımızdan, tüketici ve müşterilerimize, iş ortaklarımızdan toplumun farklı kesimlerine kadar bu bilinci oluşturmak için pek çok girişimimiz bulunuyor. Çalışanlarımıza sürdürülebilirlik konusunda eğitimler
veriyoruz. Tüm bunların sonucunda dünyamız için pozitif
yönde bir etki yaratıyoruz, çözümün bir parçası olmaya
çalışıyoruz. Global sorunları çözebilmemiz için tüm şirketlerde bu bakış açısının gelişmesi; özel sektörün, devletin
ve toplumun el ele vermesi gerekiyor.
HASAN ALEMDAR - TÜRK HENKEL YÜRÜTME KURULU BAŞKANI
Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini kısaca açıklayabilir misiniz?
Kurumsal değerlerimizde “kendimizi sürdürülebilirliğe
adadığımızı” ifade ediyoruz. Bu bizim için sadece bir sorumluluk değil; aynı zamanda bir rekabetçi gücümüzü
kuvvetlendirmek için bir fırsat. Sürdürülebilirlik stratejimiz ile hem sürdürülebilir gelişmeye hem de şirketimizin
ekonomik başarısına katkıda bulunuyoruz.
Tüketici ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine
katkıda bulunurken, hem müşterilerimiz hem biz hem de
toplum/çevre kazanıyor. Bu bakış açısı ve çalışma şekli
de Henkel için rekabetçi avantajı getiriyor.
İşin bir de verimlilik boyutu var ki bunu da önümüzdeki
66
EKİM 2015
Sürdürülebilirlik stratejisi olmayan şirketleri ne gibi
zorluklar bekliyor?
Gezegenimizdeki kaynaklar azalırken, tüketiciler de bu
konuda giderek bilinçleniyor. Biz kendimizi hedeflerle
yöneten bir şirket olarak, sürdürülebilirlik konusunda
ortaya kısa ve uzun vadeli hedefler koyuyor ve bu hedeflere ulaşmak için değer zincirinin tüm safhalarında
tüm gücümüzle çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği stratejisine
entegre eden şirketler risk ve fırsatları proaktif bir yaklaşımla yönetiyor. Sürdürülebilirliği stratejisine entegre
etmeyen ve proaktif bir şekilde yönetmeyen şirketlerin
herşeyden önce gelecekteki finansal sürdürülebilirliği etkilenecektir. Bu nedenle şirketlerin sürdürülebilirliği bir
proje, hayır amaçlı bir çalışma gibi görmekten çıkıp, kurumsal stratejilerine entegre etmeleri önemli.
‘’SÜRDÜRÜLEBILIRLIK
ROCHE’UN AYRILMAZ BIR
PARÇASI’’
‘’TOPLUMSAL GIRIŞIMLERE
YATIRIM YAPIYORUZ” Roche CEO’su Severin Schwan, Roche’un sektöründe sürdürülebilir lider konumunu koruyarak başarısını perçinlediğini söyledi. Schwan, “Elde edilen bu derecenin,
şirketin sorumlu iş uygulamaları ile uzun vadeli değer
yaratma stratejisinin bir yansıması” olduğuna da dikkat
çekti.
Çok yönlü sürdürülebilirlik stratejisi, kapsayıcı kurumsal
yönetim, faaliyetler ve paydaş işbirliği sayesinde Roche, sektörde lider konumunu bu yıl da korudu. Özellikle
davranış kuralları ve uyum, risk ve kriz yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, çevre politikası ve yönetimi, yetenekli kişileri cezbetme ve elinde tutma gibi çeşitli kategorilerde iyi bir performans gösterirken çalışanların
birbirlerine karşı uyumlu davranışları, ortaya çıkabilecek riskli durumların çözülmesi, tedarik zinciri yönetimi,
eko sisteme karşı duyarlı bakış açısı, insan kaynaklarına
ve çalışanların kişisel gelişimlerine verilen önem gibi kategorilerde başarılı bir çalışma yürütüldü.
GAYLE SCHUELLER - 3M’IN SÜRDÜRÜLEBILIRLIKTEN SORUMLU
BAŞKAN YARDIMCISI
SEVERIN SCHWAN - ROCHE CEO’SU
3M’de inovasyonun merkezinde yer alan sürdürülebilirlik, kurumun hem iş felsefesinde önemli bir rol
oynuyor hem de büyüme vizyonunun temelini oluşturuyor. 3M’in Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Gayle Schueller, “Sürdürülebilir uygulamalarda görev alan yaklaşık 90.000 çalışanımız bulunuyor.
Müşterilerimiz için sürdürülebilir ürünler geliştirmeye
odaklanmanın yanı sıra, kısıtlı doğal kaynaklar, eğitim
ve istihdam gibi küresel düzeydeki sorunlara eğilmeyi de görev ediniyoruz. Dünya nüfusunun 2050 yılına
kadar 9 milyara ulaşacağını göz önünde bulundurarak, küresel düzeyde temiz su, enerji, eğitim ve istihdam alanlarında yaşanan sorunları çözmeye yönelik
yeni sürdürülebilir ürünler geliştiriyoruz ve dünyanın
çeşitli yerlerinde yaşanan hayatları iyileştirmeye yardımcı olmak için toplumsal girişimlere yatırım yapıyoruz.” sözleriyle 3M’in sürdürülebilirlik yaklaşımını
özetliyor
businesslife.com.tr
67
İNSAN KIYMETLERİ
@AgronHoxha
Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha
[email protected]
‘Home Office’ Out;
‘Office Home’ in
O
ffice home’un hem esnek çalışma saatlerine uyumu kolaylaştırdığını hem de nitelikli çalışanlarını
kaybetmek istemeyen şirketlerde önemli avantajlar sağlamaya başladı. Bugün özellikle Y kuşağının
iyi eğitimli üyeleri, çalışacakları firmayı seçerken firmanın
ofis binasına da bakıyorlar. Özgür hissedebilecekleri ve
prestijli binaları tercih ediyorlar. Office home, bu yönüyle
çalışan bağlılığının artmasında da rol oynuyor. Yeni kon-
sept, şirketlere de çeşitli avantajlar sağlıyor. Her şeyden
önce, ofisi taşımak şirket açısından maliyetli gibi görünse
de aslında işin içyüzü daha farklı. Öncelikle eski bir binadan modern bir binaya giden şirket, daha az metrekareye
yerleşebiliyor. Yeni binalarda atıl alanların eskilere kıyasla
daha az olması, sosyal alanların daha iyi tasarlanmış olması gibi avantajlar sayesinde, daha önce bir kulede 5 kata
yerleşen bir şirket, yatay yerleşimde bir kata sığabiliyor.
“Home office”
Şirketler için de avantajlı
“Home office” konseptinin son dönemde bir dönüşüm yaşadığını belirten JLL Türkiye Ofis Kiralama Yardımcı Direktörü Mahir Mermer, “office home” konseptine geçiş olduğunu
söyledi. Genel olarak evden çalışma biçimini ifade etmek
için kullanılan home office’in, çalışma alanlarının yaşam
alanları ile birleşmesi sonucunda office home konseptine
dönüştüğünü ifade eden Mermer, “İş yerinde geçirilen zamanın evde geçirilen zamandan fazla olması ve özellikle Y
kuşağı çalışanların beklenti ve talepleri, ofis tasarımlarının
değişmesi konusunda şirketleri zorlamaya başladı. Office
home konseptinin doğmasında bu faktörlerin önemli rolü
var” dedi.
Office home’un Türkiye’deki öncülerinin hızlı tüketim ürünleri ve bilişim sektörlerinden çıktığını söyleyen Mahir Mermer şu bilgileri verdi: “Bu sektörlerde faaliyet gösteren
çok uluslu firmalar, yabancı sermayeli kiracılar ve onlardan
esinlenen bazı yerel şirketler, artık eski tip sıkıcı çalışma
ortamları yerine, evinizde çalışıyormuş gibi hissedeceğiniz
ve arkadaşlarınızla beraber vakit geçirdiğiniz kafeler gibi
sosyal alanlara sahip office home konseptine geçmeye
başladı. Yeni konseptte geniş kat alanlarına sahip, örneğin
tek bir katın 2 bin metrekareden oluştuğu, 200-300 kişinin
aynı katta çalışabildiği ofisler söz konusu.
MAHIR MERMER
68
EKİM 2015
Mahir Mermer’in verdiği bilgilere göre, dikey değil yatay
binaların tercih edildiği office home konseptinde, Anadolu
Yakası’nda özellikle Ataşehir ve Kozyatağı bölgeleri öne çıkıyor. Avrupa Yakası’nda ise Levent-Maslak hattına ek olarak Kağıthane ön planda.
‘’Müşteriler kendilerini
işletmeye tanıtır hale geldi’’
MURAT SICAKKANLI
Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı, “Günümüzde yeme-içme alışkanlıklarının değişmesi,
daha hızlı ve daha kaliteli bir hizmet anlayışını
gerekli hale getirdi. Bunun sonucunda da mobil
ödeme başta olmak üzere mobil sipariş, mobil
bahşiş ve mobile bağlı olarak gelişen pek çok
yenilik hayatımıza girdi. Önceden işletmeler
müşterisini tanımak için çok çeşitli yöntemler
kullanırlardı. Fakat gelişen teknolojiyle birlikte
müşteriler kendilerini işletmeye tanıtır hale geldi. Biz de Protel olarak bu teknojik değişimlerin
altyapısını, restoran ve otellere çözüm önerileriyle birlikte sunuyoruz. Kurduğumuz bu sistemler sayesinde, hangi müşteriniz ne zaman gelir,
ne yer ne içer, ödemeyi nasıl yapar, sosyal medya da sizi yorumlar mı? Bu ve benzeri pek çok
soruya bu sistemler sayesinde otomatik olarak
müşterilerimiz cevap bulabilir hale geliyor. Bu
sayede işletmeler müşterilerini daha yakından
tanıyabiliyor ve daha müşteri odaklı kampanya
ve stratejiler geliştirebiliyorlar.” dedi.
İstanbul’un Taşı Toprağı İstihdam!
Kariyer.net İstihdam Endeksi verilerinde yer alan toplam iş
ilanı rakamlarına göre, 2015’in ilk 8 ayı; 2014’ün aynı dönemine kıyasla %1 artış gösteriyor. %1’lik artış istihdamın son
1 yılda durağan bir tablo çizdiğini söylüyor. Ağustos ayında
yayınlanan ilanların %61’i ise İstanbul’da yayınlanıyor ancak,
iş arayanların da İstanbul’da yoğunlaşması adaylar arasında
rekabet yaratıyor.
YUSUF AZOZ
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, İstanbul Avrupa Yakası’nda 20.752, Asya Yakası’nda ise 16.555 olmak üzere toplam
37.307 ilan yayınlandı. Bu rakamla İstanbul, tüm Türkiye’de
yayınlanan ilanların %61’ini oluşturdu. İstanbul’u sırasıyla Ankara (6.253), İzmir (4.085), Bursa (3.665) ve Kocaeli (3.295) illeri takip etti. İzmir, Bursa ve Kocaeli’ndeki ilanlarda geçen yılın
aynı ayına oranla artışlar yaşandı. Bu oran; İzmir için %13,
Bursa için %11, Kocaeli için %11 oldu. Özellikle Gümüşhane,
Sinop, Iğdır, Amasya ve Bayburt’ta, geçtiğimiz yılın aynı ayına
göre Hizmet sektörünün Anadolu’da %50’lere varan artışla
yarattığı istihdam dikkat çekti.
businesslife.com.tr
69
HAYAT KİMYA’DA
İKİ YENİ ATAMA
Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Direktörlüğü ve Hayat Kimya
İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne iki yeni atama yapıldı. Hayat Kimya Hijyen
Kategorisi Pazarlama Direktörlüğü’ne Billur Burkutoğlu getirildi. Burkutoğlu
bu pozisyonda, hijyen
kategorisi içerisinde yer
alan Molped, Molfix, Joly,
Evony, Bebem markalarının pazarlama faaliyetlerini yönetecek. Hayat Kimya
İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne Şenay Gani atandı.
Gani yeni pozisyonunda,
tüketici grubu ve yurtdışı
iştiraklerin insan kaynakları süreçlerinden sorumlu
olacak.
MCCANN İSTANBUL’A YENI
BAŞKAN YARDIMCISI!
Dünyanın en büyük reklam ajanslarından McCann’in İstanbul ofisine
Anet Tokatlıoğlu Başkan Yardımcısı olarak atandı. 200’ü aşkın ülkede
faaliyet gösteren global reklam ajansı McCann’in İstanbul ofisinin yeni
başkan yardımcısı Anet Tokatlıoğlu oldu. 17 yıldır reklam sektöründe
lider yerel ve global markalarla çalışan Tokatlıoğlu, McCann İstanbul’da
geçirdiği 3 yılın sonunda başkan yardımcılığına atandı. Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Anet Tokatlıoğlu, Wunderman, Y&R ve RPM Radar gibi şirketlerde Yönetici Ortak,
Marka Takım Direktörü ve Marka Yöneticisi olarak çalıştı.
60’TAN FAZLA
ÜLKEDE SAS’IN
PAZARLAMA
FAALIYETLERINI
BIR TÜRK KADINI
YÖNETECEK
Yaklaşık bir yıldır SAS Türkiye Pazarlama Müdürlüğü görevini başarıyla
yürüten Nurcan Bıçakçı Arcan, Eylül
ayı itibariyle SAS Orta Doğu, Afrika
ve Türkiye Bölgesinin Pazarlama Müdürlüğü görevine getirildi. Arcan yeni
görevinde 60’tan fazla ülkede SAS’ın
pazarlama faaliyetlerinden sorumlu
olacak.
FINANS
PORTFÖY’E
YENI
KOORDINATÖR
Arzu Odabaşı, geliştirdiği finansal
ürünler ve uluslararası standartlarda
sunduğu istikrarlı performans ile yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunan Finansbank
iştiraki Finans Portföy’de Koordinatör
olarak göreve başladı.
1990 yılında İstanbul Üniversitesi
İşletme Fakültesi’nden mezun olan
Odabaşı, 1993 yılında aynı üniversitenin Finans Yüksek Lisans, 2003 yılında
da Londra City Cass Business Üniversitesi’nin Yatırım Yönetimi Yüksek Lisans Programı’ndan mezun oldu.
Odabaşı, 1994-2005 yılları arasında Finans Yatırım A.Ş. Araştırma Departmanında
Araştırma Grup Müdürü; 2005-2010 yılları arasında Global Menkul Değerler ve Global Portföy Yönetiminde Stratejist ve Yatırım Fon ve Portföy Yönetim Direktörü olarak
çalıştı. 2010 yılında Eczacıbaşı Menkul Değerler A.Ş.’de Varlık Yönetim Bölümünün
kurulmasına liderlik eden Arzu Odabaşı, 10 yıl aradan sonra tekrar Finansbank ailesine katıldı.
Arzu Odabaşı’nın teknik analiz ve gelişmekte olan ülkeler arasında Portföy Çeşitliliğine dair çalışmaları bulunmaktadır.
70
EKİM 2015
ARZUM’UN YENI CEO’SU METE
ZADIL OLDU
Türkiye’nin lider küçük ev aletleri
markası Arzum’un yeni CEO’su
Mete Zadil oldu. Yönetim Kurulu
Başkanlığının yanı sıra Arzum
CEO’luğunu da üstlenen Murat
Kolbaşı, CEO’luk bayrağını Mete
Zadil’e devretti. Zadil, göreve 1 Eylül tarihinde başladı. Mete Zadil,
1989-1993 yılları arasında University of Delaware’de İnşaat Mühendisliği eğitiminin ardından,
1995 yılında Cornell University’de
İnşaat Mühendisliği master eğitimini tamamladı.
İSTINYEPARK’IN YENI GENEL
MÜDÜRÜ UĞUR BERK OLDU.
İstinyePark’ın Genel Müdürlüğü’ne,
14 Eylül 2015 tarihi itibarıyla Uğur
Berk atandı. Berk görevini, 2007’den
bu yana İstinyePark bünyesinde çalışan ve son 3,5 yıldır Genel Müdürlük
görevini üstlenen Tolga Engin’den
devraldı. Bilkent Üniversitesi İktisat
Bölümü mezunu olan Uğur Berk, uzun yıllar turizm, enerji ve perakende
sektörlerinde, yerli ve yabancı öncü
firmalarda yöneticilik yaptı.
KLIKSA.COM’UN CFO’LUK GÖREVINE
“DOĞAN OKUR” GETIRILDI.
Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş
platformu kliksa.com’un Finans Direktörlüğü (CFO) görevine Doğan Okur getirildi.
Uzun yıllar ulusal ve uluslararası markalarda yönetici pozisyonlarında çalışan ve
geniş e-ticaret sektör deneyimine sahip
Okur, kliksa.com’un finansal konularının
ve finansla ilgili tüm organizasyonunun
işleyişinden sorumlu olacak.
1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü tamamlayan Doğan Okur, mezun olduktan sonra
PricewaterhouseCoopers’ta son görevi
Kıdemli Denetim Müdürlüğü olmak üzere
1998-2012 yılları arasında görev yaptı.
DANFOSS TÜRKIYE
BÜYÜYOR!
Isıtma,
soğutma
ve güç elektroniği
alanında dünya devi olan Danfoss’un
Türkiye yapılanması
Danfoss Türkiye, yeni
başarılara imza atmaya devam ediyor. Her
geçen gün büyüyen
ve güçlenen, markanın merkezi Danimarka tarafından da
takdirle takip edilen
Danfoss Türkiye, gösterdiği üstün başarı
sonucunda; Azerbaycan, İran, Afganistan
ve Pakistan pazarlarının yönetimlerini de
üstlendi.
ATA HOLDING’IN YENI
CEO’SU FARUK IŞIK
OLDU
Ata Holding’in yönetimi Faruk Işık’a
emanet
edildi.
Kariyerinde 11 yıl
boyunca holdingin
farklı şirketlerinde
üst yönetimde görev alan Işık, 9 yıl
aranın ardından
CEO olarak “yuva”ya geri döndü.
1995 – 2006 yılları
arasında da 11 yıl
Ata Holding ve Ata
Finans Grubu’nun
CEO ve Yönetim
Kurulu Başkan Vekillikleri görevinde
bulunmuştu. 2006
yılında Türkiye‘de Merrill Lynch Yatırım Bankası’nın kuruluşunu
gerçekleştirdikten sonra 2010 yılına kadar COO ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Faruk Işık, 2010-2014 yılları
arasında Fokus Yatırım Holding ve Fokus Portföy Yönetim Şirketlerinin Kurucu ve Yönetici Ortağı olarak görev yaptı.
businesslife.com.tr
71
Birlikte daha iyi çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum
sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye yatkın süreçlerinin kurulması oldukça
önemli. Yeni nesil, hızlı karar almak ve sonuçları da hızlı görebilme ortamı bekliyor ve bu
beklentilere cevap verecek yönetim sistemleri ve teknolojilerin getirilmesi, teknolojik
altyapı ve yenilikçi süreçlerin yapılandırılmasının önemi giderek artıyor. Birlikte nasıl
daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve
yeni nesil becerileri kazanma politikanı sizler için sorduk.
[email protected]
Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha-a.ho
72
EKİM 2015
‘’İK UYGULAMALARIMIZLA
YENI NESLE DOKUNUYORUZ’’
sı; yeni iş gücünün yönetimi sürecinde kritik başlıklar olarak
değerlendirilebilir.
Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı aldığınız
önlemleriniz nelerdir?
Sektörümüz Hızlı Tüketim Ürünleri olduğu için hızlı değişimin
de getirisiyle, şirketimizde daha genç ve dinamik bir ekip görev yapıyor ancak bunun yanında yirmi yıla yakın görev yapan
çalışanlarımız da var. Her iki yaş grubunun da öne çıkan bambaşka dinamikleri var ve biz şirket olarak bu farklı dinamiklerden doğan sinerji ile süreçlerimizi yönetiyoruz.
Yeni nesil becerileri kazanma politikanız?
PINAR ÖZTEP - NUTRICIA İK DIREKTÖRÜ
Hızlı Tüketim Ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Nutricia
Anne Bebek Beslenmesi’nin İK Direktörü Pınar Öztep, şirkette genç ve dinamik bir ekibin görev yaptığını ancak bunun
yanında yirmi yıla yakın görev yapan çalışanları olduğunu
da belirtiyor. Her iki yaş grubunun da öne çıkan bambaşka
dinamikleri olduğunu belirten Öztep, “Şirket olarak bu farklı
dinamiklerden doğan sinerji ile süreçlerimizi yönetiyoruz.
Yeni nesil yetenekleri kazanma anlamında sosyal medya
kariyer sayfalarımızda oldukça aktifiz; Facebook, Twitter
ve Linkedin üzerinde gerçekleştirdiğimiz Live Chat uygulamalarımızla, yarışmalarımızla yeni nesle dokunabiliyor ve
etkileşim sağlayabiliyoruz” diyor.
Birlikte nasıl daha iyi çalışılır?
Daha informal bir dil ve çalışma kültürünün yaratılması, yönetici çalışan arasındaki hiyerarşinin azaltılması, çalışana
karşı koyabilme/karşı çıkabilme anlamında fırsatlar verilmesi ve üst yönetimlerin hesap verebilirliğinin sorgulanma-
Yeni nesil yetenekleri kazanma anlamında sosyal medya
kariyer sayfalarımızda oldukça aktifiz; Facebook, Twitter ve
Linkedin üzerinde gerçekleştirdiğimiz Live Chat uygulamalarımızla, yarışmalarımızla yeni nesle dokunabiliyor ve etkileşim
sağlayabiliyoruz. Buna ek olarak Discover Nutricia ELN ismini
verdiğimiz yaz dönemi staj projemiz kapsamında değerlendirilen stajyerlerimiz, departmanlar arası projelerde görev
yaparak şirketimizi ve departmanlarımızı yakından tanıma fırsatı buluyor. Şirket içi uygulamalarımızda ise yine yeni nesile
hitap edecek başlıklara yer veriyoruz; çalışanlarımız doğum
günlerinde izinli oluyor, 15 günde bir evden çalışıyor, yüksek
lisans yapan çalışanlarımızda ise bu uygulama haftada bir gün
oluyor. Yanı sıra Tersine Mentorluk süreci kapsamında Y kuşağı çalışanlarımız, üst yönetimimize sosyal medya mentorluğu
veriyorlar. Ayrıca hem fonksiyonel hem de kişisel gelişime yönelik sunduğumuz gelişim fırsatlarıyla, çalışanlarımıza yabancı
dil desteği sağlıyor, yüksek lisans indirimleri sunuyor, kütüphanemiz ve süreli yayınlara üyelik ile çeşitli kaynaklara erişim
imkanı sunuyoruz.
Gelecekte ne olacak?
Gelecekte belki bir çalışan aynı anda iki şirkette ya da iki
fonksiyonda görev yapabilecek veya iş dünyasında hem kendi girişimi hem de kurumsal kimliği ile varlık gösterebilecek.
Ofis kavramı yeniden sorgulanacak ve farklı bakış açıları getirilecek. Yanı sıra yeni nesil aile kavramına çok önem veriyor
ve iş yaşamında da buna önem veren firmaları önceliklendiriyor, Anne Baba Dostu şirketlerin öneminin gelecekte de artarak devam edeceğine inanıyoruz. Biz de Nutricia Anne Bebek
Beslenmesi olarak Anne Baba Dostu uygulamalarımızla fark
yaratıyoruz ve basında yürüttüğümüz çalışmalarla iş dünyasında farkındalık yaratmayı hedefliyor, bu yapıyı destekleyen
şirketlerin artmasını umuyoruz.
businesslife.com.tr
73
‘’DOĞRU ÇALIŞAN
DOĞRU YERDE
OLMALI’’
KURUMSAL
SEGMENTTEKI
ŞIRKETLER,
AVRUPA’DAKI HER
7 KIŞIDEN 1’INE
ISTIHDAM SAĞLIYOR
HSBC Grubu için Oxford Economics tarafından hazırlanan ‘Avrupa’da Kurumsal Segment Sektörü’ raporu;
Avrupa[1] ekonomisi açısından kurumsal segment[2]
şirketlerinin önemini ortaya koydu. AB üyesi 28 ülkeyi kapsayan ve kurumsal segmentteki şirketlerin
analiz edildiği araştırmada; yıllık ciroları 50 milyon
ile 500 milyon dolar arasında değişen firmalar değerlendirmeye alındı.
NILGÜN KELEŞ - SERTRANS LOGISTICS CEO’SU
Lojistik sektörünün önde gelen şirketlerinden Sertrans
Logistics, çalışanlarına yetenek yönetimi uygulamasıyla kariyer planlaması desteği vererek şirket içinde stajyerlikten
genel müdürlüğe uzanan yolun önünü açıyor. Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş yetenek yönetimi sistemi ile daha
yetkin, daha verimli, daha başarılı ve daha mutlu Sertrans
çalışanlarını amaçladıklarını vurguluyor. Keleş konuyla ilgili:
‘‘Kurulduğumuz günden buyana yöneticilerimizi kendi içimizden çıkarmak ve çalışanlarımızı bu yönde teşvik etmek
üzere gayret gösteriyoruz. Bugün çeşitli yönetim kademelerimize hatta İcra Kurulu’muza içeriden terfilerle gelmiş
başarılı yöneticilerimizin olması bunun en önemli göstergesidir. Bu çalışmalarımızı artık daha da üst boyuta taşımış durumdayız. Zaten yüksek niteliklere sahip oldukları için birlikte olduğumuz çalışanlarımızı şimdi de en üst mertebelere
ulaşma gayreti içinde görmek istiyor, bu konuda onları mesleki ve kişisel yetenekleri doğrultusunda donatıyor, eğitiyor,
teşvik ediyor ve destekliyoruz. Yetenek yönetimi sisteminin
en önemli çıktılarından bir tanesi doğru çalışanın doğru yerde ve doğru zamanda bulunmasıdır. Diğer yandan, dinamik
ve yüksek niteliklere sahip çalışanların, kariyer beklentilerini ve hedeflerini bilmek, bu kişileri yönetmek ve kurum
ile paralel hedefler geliştirmelerini sağlamak, hedeflerini
doğru yönetebilmeleri için rehberlik edebilmeyi yetenek
yönetimi sistemimizle sağlıyoruz. Bu uygulama sadece Sertrans Logistics’e değil, sektöre de kazanım sağlayacak’’ dedi.
74
EKİM 2015
Rapora göre Avrupa’da sayıları yaklaşık 62 bin 400
olan söz konusu şirketler, toplamda 7 trilyon dolarlık
ciro elde ediyor. Buna ek olarak; kurumsal segmentteki şirketler işsizliğin çift haneli rakamlara yaklaştığı bölgede yarattığı istihdamla da öne çıkıyor. AB iş
gücü piyasasındaki her 7 kişiden 1’ine istihdam sağlayan kurumsal segment şirketleri, Birlik bünyesinde
doğrudan 24 milyon, dolaylı olarak ise 73 milyon kişiye [3] istihdam yaratıyor. Kamu idaresi, eğitim ve sağlık hariç; AB’deki toplam istihdama yüzde 13,6 katkı
yapan söz konusu şirketler, brüt katma değere[4]
ise toplam 2 trilyon dolarlık katkı sağlayarak AB’nin
toplam brüt katma değerinin yüzde 16,1’lik kısmını
meydana getiriyor.
En fazla istihdamı imalat sektörü yaratıyor
Rapora göre; Avrupa’daki kurumsal segment şirketlerinin yaklaşık dörte biri (18 bin) toptan satış ve
perakende sektöründe faaliyet gösteriyor. Toptan
satış ve perakendeyi imalat sektörü (15 bin), işletme hizmetleri[5] (9 bin), finansal hizmetler (6 bin) ile
ulaştırma ve bilişim teknolojileri sektörleri (5 bin)
takip ediyor. AB’de imalat sektöründe faaliyet gösteren kurumsal segmentteki şirketler doğrudan 7
milyon kişiye istihdam sağlarken, işletme hizmetleri
ile toptan satış ve perakende sektörleri de yaklaşık
5’er milyon kişiye iş yaratıyor. Öte yandan, kurumsal
segmentteki şirketlerin bölgedeki brüt katma değere
doğrudan en fazla katkıda bulunduğu sektörler işletme hizmetleri (660 milyar dolar), imalat (yaklaşık 400
milyar dolar), ulaşım ve bilişim teknolojileri (300 milyar doların biraz üstünde) olarak karşımıza çıkıyor.
businesslife.com.tr
75
[email protected]
Amine Şeyma BAYRAM - as.bayr
76
EKİM 2015
PERAKENDENİN
YENİ YATIRIM
ROTASINDA KÖRFEZ
ÜLKELERI VAR
Yurtdışında bölgesel lider olma hedefi
doğrultusunda, sınır ötesi mağazalarına
yenilerini ekleyen perakende markaları, yeni
yatırım rotasını körfez ülkelerine çevirdi. Peki
yurtdışında doğru hamle ne olmalı. Tek pazara
yoğunlaşmak mı, çok ülke var olmak mı?
businesslife.com.tr
77
‘’DÜNYA İLE TATLI BİR
KÖPRÜ KURDUK’’
2.​ Grubunuzun cirosunda yurtdışı
payı ne kadar?
Grubun yurtdışı cirosu Lalin şirketi üzerinden yapılıyor. Buna göre:
2014 toplam grup: 80.358.649 TL Lalin 2014:
3.462.069 TL %4,3
2015 ilk 7 ay grup: 51.569.361 TL Lalin ilk 7 ay :
4.665.565 TL %9,0
3.​ Türk markaları için doğru
globalleşme stratejisi hangisi
olmalı? Tek pazara yoğunlaşmak
mı? Çok ülkede var olmak mı?
Öncelikle, ürünün ve ürün konseptinin
en uygun damak tadıyla beraber yakalanacağı yerleri tespit etmek şart. Bunlar
içerisinde en başarılı olabileceği ülkeyle
başlamak ve o ülkede ilgili hedef kitlenin
en az %40 - %50 oranında olmak üzere çoğunluğuna markayı tanıtmak gerekiyor. İlk
girilen pazar ya da pazarlarda belli büyüklüğe gelmeden de ikinci adım atılmamalı.
O ülkede başarılı olacağını, tercih edileceğini bilmek ve büyüme stratejisini belirledikten sonra diğer ülkelere geçmek en
FARUK GÜLLÜ – FARUK GÜLLÜOĞLU YÖNETIM KURULU BAŞKANI
doğru yöntem. Büyüme aşamasında mutlaka sırayla gitmeli ve 3-4 ülkeye odaklanıp
Kıbrıs, Azerbaycan ve Estonya’ daki şubelerin dışında
sınır ötesi görüşmeleri devam eden Faruk Güllüoğlu, ülke büyüme stratejisi ve planlamasını yaptıktan sonra
yurtdışı şube yatırımlarına Malezya, Dubai, Suudi Ara- daha büyük çoğunluğa yönelmeli. Bu, her ülkede bir
bistan, Katar ve Kuveyt ekleniyor. 2016 yılında bu ül- tane olmak değil, bir ülkede yaygınlaşarak büyümek
kelerdeki talepleri değerlendirip, en tatlı yatırımlarına anlamına geliyor. Ülke içinde büyüdükten sonra çevre
ülkelere yayılmalı, özellikle bizim gibi üretim ve gıda
başlıyor.
odaklı şirket ve markaların üretim sürekliliği ve üretim
Sınır ötesi büyüme planınızda bir değişiklik
kalite kontrolü en önemli parametre. Birer şubeyle çok
yere dağılmak üretim kontrolü yapmakta zorlanmaya
var mı?
neden olur. Bu nedenle dalgasal yayılmayla büyümek
Türkiye genelinde yapmış olduğumuz araştırmalar netien doğrusu.
cesinde büyüme planlamasında şehir dışında başlattığımız operasyonlara 2015 sonu itibari ile yeni bölgeler Orada bir birim oluşturulmalı, o birim Türkiye’deki merkezi birime bağlı olmalı. O merkezi birimle ara birim
eklenecektir.
arasındaki koordinasyon eksiksiz olmalı ve böylece
KKTC’de Lefkoşa’da açtığımız mağazanın yanı sıra üresöz konusu ülke kontrol edilmeli, iki kontrol mekaniztim tesisi de kurulmuştur. Bu üretim tesisi KKTC’ de açıması her zaman en güvenli sonuçları verir. Biz bunun
lacak diğer şehirlerdeki mağazalara da hizmet verebiörneğini Türkiye’deki operasyonlarımızda Antalya ve
lecek üretim kapasitesine sahiptir.
Kıbrıs’ta aynen bu çerçevede uyguluyoruz.
78
EKİM 2015
‘’5 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİ
PAZARLARA YÖNELDİK’’
yönetimi ve lojistik hizmetleri başlığı altında geliştirdiği
Nurus Digital Chain süreç yönetimi hizmetinin payı da büyük. Proje başlangıcından teslimata ve ürün kullanımına
kadar tüm süreçleri etkin şekilde yönetebilen bir markayız, bu sayede üretimden teslimata kadar sıfır hata payı
ile hizmet veriyoruz.
Bu sene yurtdışı büyüme stratejimiz doğrultusunda önemli bir adım atarak Münih satış ofisimizin açılışını Mart ayı
içerisinde yaptık. Avrupa operasyonumuzun merkezi konumunda olacak yeni satış ofisimiz ile 17 milyar Euro’luk
Avrupa pazarının önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. Satış ofisini desteklemek üzere İtalya’da bir
üretim tesisini de hayata geçirdik. İlk etapta Avrupa’nın
en büyüğü konumundaki Almanya üst segment ofis mobilyası pazarında 5 yılda yüzde 5’lik pay amaçlıyoruz.
Buradan aslında tüm Avrupa pazarına direkt ulşamayı
ve kısa zamanda pazarda önemli bir yer edinmeyi amaçlıyoruz. Yeni satış ofisimiz, Türkiye ve Dubai’den sonra
markamızın 3. merkez noktası konumunda.
Almanya’daki üst segment ofis mobilya​sı pazar büyüklüğü yaklaşık 450 milyon Euro. Nurus olarak, 2020’de bu
pazarın yüzde 5’ine ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca yeni
satış ofisimiz ile uluslararası ofis standartlarına yön veren karar vericileri hedefliyoruz. Münih satış ofisimiz ile
Almanya ile birlikte Belçika, Hollanda, Fransa, İngiltere
ve İspanya pazarını da hedefliyoruz.
DINÇER SINICI NURSU CEO’SU
Hindistan’dan Fas’a, Dubai’den Yeni Zellanda’ya, Almanya’dan Azerbaycan’a uzanan geniş bir coğrafyanın sayılı
mobilya üreticileri arasında yer alıyoruz.
Nurus CEO’su Dinçer Sinici, ‘’stanbul’u merkeze koyarak
5 saatlik uçuş mesafesinde olan her destinasyonu bizim
için stratejik pazar olarak tanımladık ve bir süredir bu
pazarlara yönelik büyüme planlarını başarı ile hayata
geçiriyoruz’’ dedi.
Sınır ötesi büyüme planınızda bir değişiklik
var mı?
Nurus’un ürün ve çözümleri, Orta Doğu’da Dubai başta
olmak üzere bölgede oldukça ilgi görüyor. Dubai ofisinin
kurulmasının ardından ciromuzu bölge genelinde ikiye
katladık. Üç sene içerisinde bölgede pazar liderliği hedefliyoruz. Bunda tasarım kadar Nurus’un entegre proje
2015 yıl sonuna kadar yurtdışında 7 farklı ülkede 3 adet
Nurus bayi açılışını gerçekleştireceğiz; 4 adet de mağazada tüketicilerle ürünlerimizi buluşturmaya başlayacağız.
Türk markaları için doğru globalleşme stratejisi hangisi olmalı?
Sektörün dinamikleri, firmaların yapıları, ürünün gereksinimlerine göre globalleşme stratejilerinin belirlenmesi
gerekiyor. Bu yüzden doğru globalleşme stratejisi her firma için farklı olabiliyor.
Tek pazara yoğunlaşmak mı? Çok ülkede var
olmak mı?
Nurus olarak, faaliyet gösterdiğimiz profesyonel mobilya
alanında hedef pazarlarımızı analiz ederek önceliklendirmemizi yaptık. Bölgesel liderlik hedefimiz doğrultusunda oluşturduğumuz satış merkezlerimiz ve bayi ağımızla 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.
Tek nokta tedarikçisi olarak yüksek teknolojiye sahip
businesslife.com.tr
79
metal, ahşap, laminat, lake ve döşeme üretim tesislerimizin yer aldığı lojistik merkezimizden Nurus markası ile
ürünlerimizi müşterilerimize ulaştırıyoruz.
Bölgesel lider olma hedefimiz doğrultusunda, Körfez ülkelerindeki mağazalarımıza yenilerini ekleyerek bu bölgedeki pozisyonumuzu güçlendiriyoruz. Dubai’de açılan
Nurus MENA yönetim merkezi, bu stratejimizi destekleyen bir başka atılımımız. Bununla birlikte Irak pazarı,
Orta Doğu’daki yatırımlarımız açısından oldukça önemli bir pazar. Pazarın finans yapısının döndüğü Dubai’de
geçtiğimiz yıl faaliyete geçen yönetim merkezimizle
bölgeye hem Türkiye’den, hem de Dubai’den ulaşıyoruz. Lojistik ve finansın merkezi olan bu şehirde, sürekli gelişme arzusu içindeki markamızı hedef kitlemiz
ile buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bugün Abu
Dhabi’den Hindistan’a, İtalya’dan Yeni Zelanda’ya kadar
pek çok ülke ile işbirliğimizi güçlendirerek, birçok ülkede hizmet veriyoruz. Böylelikle uluslararası piyasada
başarılı projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
88. yılımızda Almanya’nın Münih kentinde bir yönetim ve
satış birimi kurduk. Avrupa operasyonumuzun merkezi
konumunda olan bu ofisimizin yanı sıra Avrupa organizasyonumuzun bir parçası olarak bu yıl İtalya’nın Udine
kentinde üretim hattı ve lojistik tesisi kurduk. Kullanıcı
odaklı tasarımlarımız ve yüksek kalite üretim anlayışımızla bölgedeki üst segment ofis mobilyası pazarında
payımızı hızla artırmayı hedefliyoruz.
Grubunuzun cirosunda yurtdışı payı ne kadar?
2014 yılındaki ciromuz 100 milyon TL’ye ulaşmıştı, yurtdışındaki agresif büyüme stratejimizle 2015 yılında 130
milyon TL’lik ciroya ulaşmayı hedefliyoruz.
‘’PLANIMIZDA
DEĞIŞIKLIK YOK’’
Grubunuzun cirosunda yurtdışı payı ne kadar?
Yurtdışı payımız ciromuzda %25’dir.
Yurtdışında büyüme planınızda bir değişiklik
var mı?
Planımızda değişiklik yok. Üretimini yaptığımız ürünlerde yeni ihracat pazarlarına açılmaya ve mevcut ihracat
pazarlarında ürün çeşitlendirmesine gitme stratejimiz
devam edecek. Ayrıca Porio gibi mağazacılık yaptığımız
markalarımızda hem kendi mağazalarımızla hem de ihracat pazarındaki yerel partnerlerle açacağımız mağazalarla büyüyeceğiz.
Türk markaları için doğru globalleşme
stratejisi hangisi olmalı?
Rekabetin yoğun olduğu pazarlarda yerel partnerlerle hareket ederken nispeten, kültürel olarak Türkiye
pazarına daha yakın pazarlarda kendi mağazalarını
açarak perakende kanalda yer almaları doğru strateji
olacaktır.
Yeni yatırım rotanızı nerelere çevirdiniz?
Türkiye için Türkiye de üretiyoruz. Yerli imalatımıza yapacağımız yatırımı arttırıyoruz. Ayrıca Porio gibi perakende
markalarımızla mağazalar zincirine yatırım yapıyoruz.
Mobilya sektörü dış ticaret açığı vermeyen Türkiye’deki
nadir sektörler arasında yer alıyor. Nurus olarak yurtdışına yönelik büyüme hedeflerimizin ülke ekonomisine sağlayacağı katkının önemli olduğunu düşünüyoruz.
Özellikle Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de çok daha
yüksek kalite mobilyayı daha uygun fiyatlara üretebiliyoruz. Türkiye’nin kilogram başına 2.7 Euro olan mobilya ihracatı değeri, tasarım ve Ar-Ge gücümüz sayesinde
Nurus için 8.5 Euro seviyesinde. Münih merkezli Avrupa
ve Dubai merkezli Orta Doğu yatırımlarımız ile katma
değeri yüksek ürünlerimize odaklanarak mevcut ihracat
değerimizi 9 Euro seviyesinin üstüne çıkarmayı hedefliyoruz.
2020 yılında yurtdışı operasyonlarının ciro içindeki payını yüzde 20’den yüzde 40’a taşımayı planlıyoruz. Yurtdışındaki agresif büyüme stratejisi doğrultusunda 2020
yılında 300 milyon TL’lik ciroya ulaşmayı hedefliyoruz.
SINAN BORA - GOLDMASTER GENEL MÜDÜRÜ
80
EKİM 2015
businesslife.com.tr
81
EMLAK
Metin Çalık [email protected]
BULVAR İSTANBUL YAŞAM
STANDARTLARINA DEĞER KATACAK...
Türkiye’nin birçok kentinde birbirinden farklı niteliklerde ve ölçeklerde
birçok projeye imza atan (SPDO) Sabri Paşayiğit Design Office’in tasarladığı Bulvar İstanbul, doğayla iç içe, kaliteli ve standartları yüksek bir
yaşam alanı sunuyor. Sosyal kullanım alanlarının çeşitliliğiyle toplu konuttaki yaşam standartlarına değer katmaya hazırlanan, henüz inşaatı
devam ettiği halde oldukça yoğun ilgi gören Bulvar İstanbul, şimdiden
İstanbul’un gözde yaşam merkezlerinden biri olmaya aday…
‘’CITYSCAPE GLOBAL’DA ÇOK
IYI BIR PAZAR OLUŞUYOR’’
Birçok gayrimenkul şirketinin katıldığı Cityscape
Global’e katılan Eroğlu Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Nurettin Eroğlu “’Cityscape Global’da çok
iyi bir pazar oluşuyor. Fuarda İstanbul Seyrantepe’deki Skyland ve Bursa Nilüfer’deki Harmony
projelerimizi uluslararası gayrimenkul dünyasının
beğenisine sunarak; potansiyel müşterilerimizle
buluşma fırsatı yakaladık. Yatırımcıların standımıza ve projelerimize gösterdiği ilgiden çok memnunuz. Fuara katıldığımız her yıl gördüğümüz ilgi
daha da artıyor.”
ATAŞEHIR’DE ARSA STOKU AZALDI
İstanbul gayrimenkul-konut değer artışı rakamları
2013 yılında yüzde 36 iken 2014 yılında yüzde 46
oranında değer kazanarak rekor kırdı. Ataşehir ise
Türkiye’nin önde gelen markalı konut üreticilerinin
başlattığı yatırımlar içinde tercih edilen ilk adres
oluyor. Keller Williams Doruk Ataşehir Danışmanı
Gülay Demir; ‘’İstanbul Finans Merkezi projesi ile
hareketlenen Ataşehir’in batısında kalan bölgede
kentsel dönüşüm projeleri de hız kazanmış durumda. Ağırlıklı olarak konut projelerinin görüldüğü ilçede İstanbul Finans Merkezi çalışmalarının ardından
ofis projeleri sayısında da gözle görünür bir artış yaşandı. Ataşehir’de geniş kat planları olan ve açık ofis
sistemine uygun A sınıfı olarak adlandırılan ofislere
olan arz giderek artıyor, bu artışın ise hız kesmeden
devam edeceğini düşünüyoruz.” dedi.
EMLAK YATIRIMCISI ŞEHIR
MERKEZINE YÖNELDI
Keten Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat
Keten, emlak sektöründe son dönemde şehir
merkezinde ve doğru lokasyonda konut almanın kriz dönemlerinde birikimlerin erimesini
engelleyen, güvenli bir liman olduğunu belirtti.
Seçim öncesi her sektörde olduğu gibi emlak
sektöründe de yaşanan durgunluğun ve yavaşlamanın merkezdeki projeleri etkilemediğinin
altını çizen Keten, özellikle 1+1 dairelerin kriz
dönemlerinde oldukça yoğun ilgi gördüğünün
altını çizdi.
“EV ALMAK IÇIN ELINIZI ÇABUK TUTUN”
Yaz tatili, bayram tatilleri, okulların açılış tarihinin ertelenmesi, genel seçim sonrası
hükümetin kurulamaması gibi etkenlerle konut alıcıları daha temkinli hareket etmeye başladı. Hurriyetemlak.com Direktörü Kamil Özörnek, “Kurdaki artışın henüz
fiyatlara yansımamış olması, yatırım yapmak için çok uygun bir dönem olduğunu
gösteriyor. Kasım ayından sonra piyasanın hareketlenmesi ve inşaat maliyetlerindeki artışın ev fiyatlarını bir anda arttırması bekleniyor. Şu dönemdeki uygun koşulların ve cazip kampanyaların değerlendirilmesi, ev almak isteyenlerin ellerini çabuk
tutmaları gerekiyor” dedi.
82
EKİM 2015
businesslife.com.tr
83
START UP
@BERRYB76
Berrak KUTSOY
[email protected]
Gelecek Vaat Eden Temiz Teknoloji
İş Fikirlerine kaynak sağlamaya ve
teşvik etmeye devam ediyor!..
G
elecek Vaat Eden Temiz Teknoloji İş Fikirlerini arıyor, kaynak sağlıyor ve teşvik ediyoruz” sloganı ile
2014 yılında başlayan Global Cleantech Innovation
Programme, GCIP, Türkiye’de girişimcilik konusunda
söz sahibi olan çok sayıdaki ünlü ve gönüllü uzmanın kişisel ve kurumsal destekleri ile başta Eğitim ve Mentorluk
desteği olmak üzere çok özel fırsatı ve imkanları tekno-girişimcilere geçen yıl boyunca sundu. GCIP-2014 Mezunları,
akademi, özel sektör, iş ve finans dünyası temsilcileri tarafından kendilerine sunulan iletişim ağına daha şimdiden
sahip oldular. Bu sayede temiz teknoloji iş fikirleri artık
ticarete dönüşüyor!
nem için koçluk yapmaya başladılar. Takımların teknoloji konusunda yaşadığı sıkıntıları çözmeleri yönelik olarak
ise teknik mentorlar tarafından destek sağlanıyor. Pegasus
Hava Yolları, Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Sn Berrak
Kutsoy da programda ekiplere mentorluk yapmaktadır.
GCIP-Türkiye ise 2015’te de yoluna devam ediyor. İkinci
yılında, “Temiz Bir Gelecek İçin bir adım daha atıyoruz!”
sloganı ile lanse edilen program, Temiz Teknoloji gönüllüleri ve girişimcilerini GCIP-2015’e fikir, ürün ve projeleri ile
desteklemeye devam ediyor.
Birinciye 50 Bin TL, Kategori Birincileri 25 Bin
TL destek..
GCIP Türkiye’nin 2015 yılı çağrısında yer alan Enerji Verimliliği, Yenilenebilir Enerji, Atıktan Enerji Üretimi ve Su Verimliliği kategori başlıklarından seçilen 28 proje yarı-finalist olma
hakkı kazandılar. Başarılı yarı-finalist takımların GCIP’ye
katıldığı iller, Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli, Aydın, Denizli
ve Kayseri oldu.
Katılımcılar, program süresince tecrübeli uzmanlardan İş
Modeli Oluşturma ve Geliştirme, İş Planı Doğrulama, Ticarileşme, Satış/Pazarlama, yönetim, fikri mülkiyet hakları, diğer hukuki konular vb. alanların yanında; etkili sunum teknikleri, yatırımcı sunumları ve asansör sunumu (elevator
pitch) üzerinde de kendilerini geliştirme imkanı buldular.
Yarı Finalistlere Eğitim ve Mentorluk Desteği
Haziran ortasından itibaren, GCIP Mentor havuzunda yer
alan ve girişimcilik ekosisteminde yakından bilinen başarılı
uzmanlar arasından, her takıma; ilgi alanı, teknoloji, lokasyon, tecrübe ve ihtiyaç duyulan destek alanları göz önüne
alınarak birer iş geliştirme mentoru atandı. İş geliştirme
mentorları takımlarına Haziran-Ekim ayları arasındaki dö84
EKİM 2015
7 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilecek Yarı Final etkinliği
ile finalist olmaya hak kazanacak girişimciler belirlenecektir. Ulusal Finali takiben, 12-16 Ekim haftasında program
paydaşı bakanlıkların üyeleri, iş ve yatırım dünyasından
temsilciler, akademisyenler ve girişimcilik dünyasının önde
gelen isimlerinin bir araya geleceği GCIP Gala Etkinliği ve
Ödül Töreni Ankara gerçekleştirilecek.
En başarılı girişimci seçilen Ulusal Birinci 50.000 TL lik para
ödülünün yanı sıra temiz teknoloji odaklı iş fikirlerini Silikon Vadisi’nde gerçekleşecek Global Forum’da temsil etme
fırsatını yakalayacak; küresel yatırımcılar, iş çevreleri ve
uluslararası mentorlar ile tanışarak küresel platformda
diğer ülke birincileri ile yarışma olanağını elde edecektir.
Kategori Birincilerine ise 25.000 TL değerinde ödül verilirken, Global Forum etkinliğine katılarak fikir ve ürünlerini
yatırımcı ve müşteriler için sunuyor olacak ancak herhangi bir uluslararası yarışmanın içerisinde yer almayacaklar.
GCIP-T 2015’te başarılı bulunan diğer bazı takımları ise Bakanlık Özel Ödülü, Halkın Seçimi Ödülü, Yılın Genç Girişimcisi
Ödülü, Sürdürülebilirlik ve Başarılı Mezun Ödülü gibi ödüller
bekliyor.
“Günümüzün temel sorunlarını çözecek ve geleceği şekillendirecek büyük bir fikriniz varsa, Temiz Teknolojiler alanında bir girişimciyseniz ve kendinize yeni yollar arıyorsanız, dünyanın en kapsamlı temiz teknoloji iş geliştirme
platformuna SİZ DE KATILIN!..”
Hem işinizi hızlandırın hem de
sürdürülebilirliğe katkı sağlayın.
GİRİŞİMCİLİK
JOACHIM
BEHRENDT
FLIGHTRECORDER’A
YATIRIM YAPTI
TÜRKIYE’DE GIRIŞIMCILIK
BEKLENTISI GEÇEN YILIN
GERISINDE
E
ntrepreneurs’ Organization’ın bu yılki son ‘Global Entrepreneur Indicator’ raporu yayınlandı. 48 ülkede 11 binden fazla
üyesi bulunan derneğin üyeleriyle yaptığı anket sonuçlarına
dayandırılan araştırmada, gelecek 6 ayda yeni bir iş kurmaya
olumlu bakan girişimcilerin oranı yüzde 22 olarak belirlendi. Bu
oran, geçen yılki yüzde 56’lık seviyenin altında kaldı. Girişimcilerin gelecek 6 ayda ciro artışına ve ekonominin gelişimine yönelik
beklentileri de geçtiğimiz dönemin gerisinde kalıyor. Şirketlerin
yüzde 40’ı eleman almayı, yüzde 45’i ise net karının artmasını hedefliyor. EO Türkiye Başkanı Gamze Cizreli, “Ekonomideki belirsizliğe rağmen istihdama ve karlılığa yönelik beklentiler bize şirketlerde bir kriz beklentisi olmadığını gösteriyor. Seçim döneminin
ardından, siyasi ve ekonomik dengelerin oturmasıyla girişimcilik
alanında da olumlu gelişmeler olmasını ve yeni yatırımların önünün açılmasını bekliyoruz” dedi.
H
er geçen gün mobil dünyaya yönelik onlarca yeni uygulamanın çıktığına dikkat
çeken Joachim Behrendt, müşteri bağımlılığını artırmanın bir yolunun da kullanıcı davranışlarının iyi analiz edilmesinden geçtiğini
söyledi.
Müşteri davranışları ile ilgili gerçek zamanlı
mobil analitik hizmetlerinin her zamankinden
daha değerli hale geldiğinim altını çizen Behrendt, FlightRecorder’ın mobil uygulamalardaki
kullanıcı davranışlarını kayıt altına alma özelliği ile tam bir veri toplama ve analiz hizmeti
olarak dikkat çektiğini belirtti.FlightRecorder’ın
gelişen ve potansiyeli yüksek olan bir pazarda
yerini aldığını söyleyen Behrendt, ayrıca hızlı büyüme trendi ile bir girişimde aradığı tüm
özellikleri barındırdığını ekledi.
businesslife.com.tr
85
SÖYLEŞİ
Türkiye ve bölge ülkelerinden gelen işadamlarını ve girişimcileri, yaratılacak işbirliği
için bir araya getiren Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İcra Kurulu Başkanı Cengiz
Özgencil, ‘’Ekonomik, siyasi, bilimsel, bürokratik ve kültürel alanlarda Türkiye ve
bölge ülkelerinden ileri gelen resmi ve özel kişileri bir araya getiriyoruz.’’ Dedi.
İŞ DÜNYASINI
GETİRİYORUZ
Röportaj: Berrak KUTSOY
Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP)
Kuruluş Amaçları Nelerdir?
Uluslararası Stratejik İşbirliği çerçevesinde, Türkiye’nin
mevcut birikim ve potansiyelini ortaya koyacak; özellikle
bulunduğu bölge bağlamında, mevcut işbirliği olanaklarının en üst düzeyde kullanılabilmesini sağlayacak türde
çalışmalar yapmak amacıyla, çeşitli faaliyet alanlarından
tanınmış ve saygın şahsiyetlerin katılım ve katkıları ile,
bir ‘düşünce kuruluşu’ (think tank) görevi yapmak üzere,
‘’ Uluslararası İşbirliği Platformu ‘’ kurulmuştur.
Küreselleşen dünyamızda geçmişteki
sınırların giderek ortadan kalkmakta olduğu
görülmektedir
Her alanda rekabet artmakta; yeni oyuncuların katılımı ile
siyasi, ekonomik, diplomatik ve kültürel yeri ve etkinliği
değişmektedir. Günümüzde, Dünyadaki çeşitli bölgelerin
geçmişe nazaran giderek önem kazandığı ortaya çıkan
bir gerçektir. Ekonomi, ticaret, sanayi, tarım, turizm, su
ve toprakaltı servetleri ile yakından ilişkili çeşitli alanlara
yatırım önem kazanırken, enerji konuları Dünyada barış
ve istikrarın sağlanabilmesi yönündeki çalışmalarda stratejik etkenlikte rol oynamaktadır.
Türkiye, serbest piyasa ekonomisine sahip;
Reform, modernleşme ve bölgesel işbirliği konularında
geniş deneyim kazanmış; demokratik ve laik bir bölge
ülkesidir. Türkiye’nin, günümüz Dünyasında, gerek bölgesel gerek küresel çapta vardığı gelişmişlik düzeyinde,
mevcut potansiyelini çeşitli alanlarda artan ölçülerde
86
EKİM 2015
CENGIZ ÖZGENCIL
kullanabilmesi ve uluslararası alanda yarar sağlayıcı hale
getirmesi son derece önemlidir. Bu potansiyel ve gücün
ortaya konabilmesinde ise iş dünyasının dinamizm ve
yaratıcılığına gereksinim bulunmaktadır. Bu bağlamda
hükümetlerin oluşturacağı alt yapı üzerinde yükselecek
yapıtların verimli bir şekilde işletilmesi de özel kurum ve
kuruluşlara ait olacaktır.
Uluslararası coğrafyada, çok çeşitli alanlarda ekonomik
ve ticari işbirliğinin artırılması ve ülkelerin öncelikli gereksinim duydukları yatırımların yönlendirilmesi ve kendini gösteren yatırım gereksinimlerinin yönlendirilmesi
amacıyla bu gereksinimlere uygun düşen projelerin hazırlanarak uygulanabilmesi için bir diyalog ortamının yaratılması UİP gibi düşünce kuruluşlarının gündeminde olmalıdır. Tüm bu beklentilerin yerine getirilmesinde genç
nesillerin yaşamsal rolü yadsınamaz. Bölgesel ve küresel
bazda sür’atle değişen şartlara uygun adımlar deneyim
sahiplerinin görüş ve önerilerini göz ardı etmeyecek olgunluğa sahip genç nesillerden beklentilerin başında gelmektedir.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını (FDI), ABD dışında en fazla çeken bölgelerin, halen Asya ve Kuzey Afrika olduğu görülmektedir. Petrol, gaz ve bunların yan
sektörleri kadar telekomünikasyon, turizm ve finans sektörlerine yönelen bu yatırımların yeni odaklara doğru da
yönlendirilmesi gerekmektedir. Bioteknoloji, sağlık ekipmanları, yenilenebilir enerji, atık yönetimi, bilgi sistemleri
yönetimleri (IT), iletişim teknolojileri ve nanoelektronik
bu odaklar çerçevesinde sayılabilir.
Karşılaşılan zorluk ve fırsatlar;
Karşılaşılan zorluk ve fırsatların sadece yatırım çekmeye yönelik kalmamasını, aynı zamanda özel sektörde ki
girişimlerin sürdürülebilir bir gelişmeye yol açmasını sağlamak da önemlidir. Bu nedenle kurulmuş olan UİP – Boğaziçi Zirvesi son 5 yıldır , iş dünyası ve karar vericileri
bir araya getiren bir platform olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Medeniyetlere yüzyıllardır başkentlik yapmış
olan İstanbul’da özgün bir think tank kuruluşu olan UİP,
bu faaliyetleri evrensel bağlamda ekonomik boyutuyla,
sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde yıllarca sürdürmeyi
planlamaktadır.
Bu seneki Boğaziçi Zirvesi ile ilgili bilgi verebilir
misiniz?
Bu yıl 6.sı düzenlenecek olan Boğaziçi Zirvesi “ Yoksulluğu Yok Etmek , Refahı Taban Seviyesinde Büyütmek” Ana
Teması ile 9-10-11 Aralık 2015 tarihlerinde Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da gerçekleştirilecektir. Odak ülke
olarak ‘Katar’ ele alınacaktır. UNDP, World Bank, Oxford
Üniversitesi ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) gibi uluslararası kurumlarla ortaklaşa gerçekleştirilecek panellerin
de yer alacağı 6. Boğaziçi Zirvesi’nin Küresel ve Bölgesel
sorunlara ışık tutacağı ve bunlara nitelikli çözümler getireceğine inancımız tamdır. 6 senedir gelenekselleşmiş ve
bölgemizde ilk kez UİP tarafından bir uluslararası Ekonomi Zirvesinde yer verilen Kadın Girişimciler Panellerimiz
bu sene de çok ses getirecektir.
Ayrıca Genç Liderler ve Girişimciler Panelimiz de her sene
olduğu gibi Uluslararası konuşmacılarıyla, Zirvemize ayrı
bir önem kattığına inancımız tamdır. Bu Panellerin yanı
sıra her sene olduğu gibi Uluslararası Müteahhitlik, Ulaştırma ve Telekomünikasyon, Finans ve Bankacılık, Dış Ticaret gibi Panellere de yer vereceğiz. Ayrıca bu sene ilk
defa başlatmayı düşündüğümüz Küresel Ekonomide Evrensel Sanat adlı bir panelimize de yer vereceğiz.
businesslife.com.tr
87
‘’İŞ DÜNYASININ
Z KUŞAĞINA ULAŞMASI
IÇIN IPUÇLARI’’
girişimciliğe ve inovasyona daha yatkın, kendine daha
fazla güvenen, hedef odaklı, dinamik ve gerçekçi bir nesil.
Kendi hayatları ve geleceklerinin sorumluluğunu alma konusunda oldukça istekli olan Z kuşağının marka sadakati
önceki kuşaklara göre daha düşük. EY’nin farklı kuşakların alışveriş davranış modellerine ve sadakatlerine göre
yaptığı araştırma, klasik müşteri sadakati programları,
kart ve promosyon uygulamaları ile Z kuşağından bağlılık
beklemenin gerçekçi olmadığını ortaya koyuyor. Z kuşağı bu uygulamalara neredeyse hiç ilgi duymuyor. Müşteri
sadakati programlarının bir markayı kendileri için özel
kıldığını söyleyenlerin oranı Z Kuşağı’nda yüzde 30. Bir
önceki kuşak olan Milenyum kuşağında bu oran yüzde 45.
Alışveriş kartları ve özel etkinlikler söz konusu olduğunda
Z kuşağının ilgi düzeyi daha da düşüyor. Z kuşağına ulaşmak ve onların dikkatini çekerek bağlılıklarını kazanmak
giderek daha zor hale geliyor. Online sipariş ve dağıtım Z
kuşağı için çok önemli.
Selim ELHADEF
Z kuşağı doğdukları andan itibaren modern teknolojilerin
içinde yaşayan bir nesil. İnternetin, sosyal medyanın, tablet ve akıllı telefonların doğuşuna ve gelişmesine tanıklık
eden önceki kuşakların aksine, Z kuşağı tüm bunlarla birlikte büyüdü.
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim
Elhadef, “Z Kuşağı bireyleri gerçek dijital neslin temsilcileri. Online büyüyen, arkadaşlarına ve kurumlara sosyal
olarak dilediği an bağlanabilen, büyük veri yığınlarıyla içli
dışlı bir kuşak. Bunun yanı sıra Z kuşağı çevreye ve dünyaya daha duyarlı. Bu konuda kendini daha fazla görev
üstlenmeye hazır hissediyor ve çevre ve dünyanın daha
iyiye gitmesi için şirketlerin neler yaptıkları konusunda
da daha dikkatli ve duyarlılar” dedi.
YARININ GIRIŞIMCILERINI BUGÜNDEN TANIMAK
Farklı ve yeni sosyal, politik, ekonomik ve teknolojik etkenlerin şekillendirdiği Z kuşağı, önceki kuşaklara göre
88
EKİM 2015
Çok sabırsız denebilecek, beklemeye ve zaman kaybına
tahammülü olmayan bir nesil olarak tanımlanabilecek
olan Z kuşağı, ilgisini kolayca kaybedebiliyor. Eğitim seviyesi yüksek, teknoloji kullanımı konusunda ise oldukça
yetenekli olan Z kuşağı, doğal olarak yaratıcı ve inovatif
bir karaktere sahip. Biçim ve fonksiyona güçlü bir şekilde
meydan okuyan Z kuşağı, bir şeyler yapmanın hep daha
iyi, daha hızlı ve eğlenceli yollarını arıyor.
Z kuşağını etkilemek isteyen markalar bu kuşağın sürekli evrilen ihtiyaçlarına cevap vermeli, onları çözümün bir
parçası haline getirmeli, onlardan bekledikleri saygı ve
bağlılığı önce kendileri göstermeli.
Z kuşağının bir diğer özelliği de, kontrolün kendilerinde
olması yönündeki tutum ve beklentileri. Bu yeni kuşak,
karmaşık olmayan, kendilerine esneklik ve inisiyatif sağlayan, prosedürlerden ve formalitelerden uzak, hızlı çözüm sunan ürün, uygulama ve servislere yöneliyor. Örneğin online kayıt ve sipariş süreçlerini kolay ve basit hale
getiren çözümler onlara çok daha fazla hitap ediyor.
Yaşanmakta olan hızlı değişime, frekansı giderek yükselen kuşaklara uyum sağlamak konusunda kendilerini sürekli yenileyebilen şirketler başarıyı yakalayacak.
businesslife.com.tr
89
+İŞ DIŞI YAŞAM
@serpinalparslan
Serpin ALPARSLAN
[email protected]
Ruhun Yenilenmesi
İş dışı kavramı aslında sosyal yaşam olarak düşünülse de ben ruhumun yenilenmesi olarak görüyorum.
Neden mi?
İş hayatın da duygu durumumuzun değişmesi çok sık
yaşanmaktadır. Stresli haftanın veya günün sonunda
arkadaşımız ile içtiğimiz bir kahve, evladımız ile oynadığımız bir basketbol, bahçemizin temizliği, elimize
aldığımız bir örgü veya eşimiz ile yaptığımız yemek
bile kimi zaman bizleri rahatlatabiliyor.
Ailemiz veya birkaç kişi ile yaptığımız kısa minik seyahatler bazen yorucu olsa da aslında sizi sakinleştirebiliyor.
Arada o fildişi kulelerden, o iş kokan plazalardan çıkıp, hayata karışmak şehrin gürültüsündeki sakinliği
keşfetmek ve bazende sakinlikteki sesi dinlemek kimin ruhunu okşamaz ki?
Bizler;
İş dünyasından ayıran zamanları, bizleri besleyen
duygularımızı, yaşama heveslerimizi, motive edici her
ne varsa onlar ile beslenir, iş hayatına mola veririz.
Eyüboğlu Genel Müdürü Bahçet
Eyüboğlu’nun yaklaşık 25 yıldır süren bir pul koleksiyonu var. Behçet Eyüboğlu, ‘’Eyüboğlu şirketimiz
kurulduğu günden bu yana şirket
bünyesinde ithalat yapılan ve görüşmelerin olduğu ülkelerin posta pullarını biriktiriyorum. Çeşitli
ülkelerden gelen posta pullarının
sayısı bu gün 1000’in üzerinde.
Dedi.
‘’Pul koleksiyonum var’’
BAHÇET EYÜBOĞLU
90
EKİM 2015
Bahçe ile uğraşmak stresi azaltıyor,
motivasyonu artırıyor…
VİKO by Panasonic, çalışanları için hayata geçirdiği
hobi bahçesi ile çalışanlarına verdiği önemi gözler
önüne seriyor. İster öğle tatilinde ister mesai saatleri
dışında, dileyen her çalışanın patlıcandan domatese,
biberden kabağa çeşitli organik sebzeler yetiştirdiği
hobi bahçesi, çalışanlar tarafından büyük ilgi görüyor.
nin hayatına anlam katıyor. Bahçe ile uğraşmanın, bu
olumlu psikolojik etkilerinin yanında stresi azaltmak
ve kasları gevşetmek gibi etkileri de bulunuyor. İnsan,
doğa içindeki olayları gözledikçe, karşılaştığı olaylara
verdiği tepkilerde daha olgun, sürprizlere daha açık
ve kendisiyle daha barışık olabiliyor.
Bitki yetiştirmek, insan ruhu üzerinde çok olumlu etkileri olan bir uğraş. Son dönemlerde “Bahçe Terapisi” olarak adlandırılan bir akım, bahçe ile uğraşmanın
insan üzerindeki olumlu etkilerini saptayıp, bu etkinliği bir terapi formatına dönüştürmüş durumda. Bahçe ile uğraşmak, özellikle stres yoğunluğu, konsantrasyon bozukluğu ve motivasyon eksikliği yaşanan
durumlarda çok olumlu etkiler yaratabiliyor. VİKO by
Panasonic de bu durumun önemini kavrayan kuruluşlar arasında yer alıyor. Oluşturduğu hobi bahçesi ile
çalışanlarına doğa ile bir araya gelerek onunla vakit
geçirme olanağı sağlıyor. Bitkilerle uğraşmak, kişiye
kendi davranışlarının önemli ve etkili olduğunu hatırlatıyor, yaptıklarının sonucunu beklemek ise kişi-
VİKO İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu hobi bahçesinin gördüğü yoğun ilgiden
duyduğu memnuniyeti ifade ederek; “Hobi bahçemiz;
çalışanlarımızın çalışma saatleri içerisinde yemyeşil
bir ortamda toprakla haşır neşir olmalarına ve streslerini azaltmalarına yardımcı oluyor. Kalabalık şehir
yaşamı içerisinde gerekli imkanı bulamayan çalışanlarımız kendilerine ayrılmış toplam 600 m2 alanda
organik sebzelerini yetiştiriyor. Sunduğumuz hizmet
bununla da sınırlı kalmıyor, çalışanlarımızın bahçeleri
ile ilgilenirken ihtiyaç duyabileceği çizme, tulum, önlük, bahçe ekipmanları ve bu faaliyetleri için ihtiyaç
duydukları dolap imkanını da kendilerine sunuyoruz.” dedi.
businesslife.com.tr
91
Hem tüketici hem de çalışanlarıyla ‘iyi iletişim’ sergileyen
patron örneği her geçen gün artıyor.
YILMAZ & GÜLDEN YILMAZ - KOTON EŞ BAŞKANLARI
DR SERVET TERZILER - ESTEWORLD YÖNETIM KURU
LU BAŞKANI
‘’SOSYAL MEDYA EN GÜÇLÜ
ILETIŞIM ARACIDIR’’
Günümüzün en güçlü iletişim aracı sosyal
medya olduğunu belirten Esteworld Yönetim Kurulu Başk
anı Dr Servet
Terziler, ‘’bu alanda profesyonel bir ekib
imiz var. Onlarla
birlikte kurgu ve plan yapıyoruz’’. Dedi.
92
EKİM 2015
‘’İŞ DÜNYASININ EN IYI EŞ BAŞKANLARI’’
Genel Yayın Yönetmenimiz Seyfettin Bayram sosyal
medyada yaptığı ‘’Türkiye’nin en iyi eş başkanları’’
paylaşımına, binlerce beğeni ve yorum geldi. Paylaşım, yorum ve beğenileri ele aldığımızda; iş dünyasının en iyi eş başkanları ‘’Yılmaz & Gülden YILMAZ seçildi. Geçtiğimiz ay sosyal medyada yapılan paylaşıma,
binlerce kişinin yorum yaptığı ve paylaştığı görüldü.
AYIN TWETLERİ;
DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN
@DenizUlke
Bir ülkenin vatandaşları
birbirinden nefret eder
hale geldiğinde ortaya
çıkacak tabloya bir bakın
isterseniz. Suriye!
MEMDUH BOYDAK
MURAT ÜLKER PERISCOPE’TAN CANLI
YAYIN YAPTI
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Cola Turka, Saka Su ve Çamlıca
Gazoz’u Japon DyDo Drinco’ya 335 milyon liraya satış anını ve son imzaları Periscope’tan canlı yayınladı.
“ARTIK SOSYAL MEDYANIN ŞAHİTLİĞİ VAR”
Bütün PR çalışmalarını geride bırakan paylaşım sosyal medyada çok geniş yer aldı.
Twitter’da 100 bine yakın takipçisi bulunan Murat Ülker “Artık sosyal medya şahitliği
var. Biz de imzalarımızı canlı yanında takipçilerimizin huzurunda attık” mesajı ile
birlikte bir de fotoğraf paylaştı.
Toplu fotoğraf karesinde Yıldız Holding tepe yönetiminin yanı sıra DyDo Drinco’nun
yöneticileri de yer aldı.
Murat Ülker, şirketin bünyesindeki içecek firmalarını Japon dev DyDo DRINCO’ya satma kararını ise Instagram hesabı üzerinden söyle açıklamıştı.
“Kıymetli takipçilerim,
Biliyorum benim yanıtlamamı istediğiniz birçok sorunuz var. Ama takdir edersiniz ki,
biz Yıldız Holding çalışanları ellibin kişilik bir aileyiz ve aramızda işbölümü var. Arkadaşlarıma saygısızlık etmemek için ben sadece benimle ilgili konuları sizlerle paylaşmaktayım. Bildiğiniz gibi dünya çapında alımlar yaparak bisküvi, çikolata işimizi
globalleştirmeye talibiz. Ama bu hedefe ulaşmak ve başarmak için odaklanmak şart.
Yani bütün enerjimizi, ve kaynaklarımızı bisküvi ve çikolata işine seferber etmemiz
lazım. Benim amacım bizim markalarımız da büyüsün, gelişsin dünya çapında global
markalar olabilsin. Bunu yapmak için 50 bin kişi her gün çalışıyoruz. İşte bu yüzden
süt ve içecek işlerimizdeki çoğunluk hisselerimizi işinde uzman yabancı şirketlere
sattık. Ama bizim yüzde on hissemiz var ve yönetimde yer alıyoruz.
@memboydak
Eller MARS’ta yaşamı
konuşuyor, biz KARS’ta
yaşamı daha sağlıklı
seviyeye ulaştıramadık.
Çok çalışmamız lazım
çokkk!!!
ÜMİT NAZLI BOYNER
@umitnazliboyner
Basındaki çalkantıya
rağmen çok yüreklendirici
ve düşündürücü söyleşiler
okuyorum. Sağ olsun
özgür ifade.
businesslife.com.tr
93
BİLİŞİM
Yunus Duman [email protected]
“MODA SEKTÖRÜNE
TEKNOLOJIYLE GÜÇ KATIYORUZ”
Intel’in giyilebilir teknolojiler alanında ciddi yatırımlar yaptığını ve moda sektörünü daha da güçlendirmek için yeni işbirliklerine imza attıklarını belirten
Intel Yeni Teknolojiler Bölümü Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül ildeniz “Moda ve teknolojinin birleşimi çok heyecan verici. Biz de Intel olarak giyilebilir
teknolojiler alanındaki stratejimizi bunun üzerine kuruyoruz. Giyilebilir teknolojiler alanında kişinin kendi tarzına uygun, moda eğilimlerini göz önünde
bulunduran ürünler geliştirmek önceliğimiz.Opening Ceremony ve Barney’s
New York ile işbirliği sonucu geliştirdiğimiz akıllıbileklik MICA bizim için bu
sebeple çok önemli. Moda dünyasıyla işbirliklerimiz bununla da kalmıyor.
Dünyanın en önemli saat markalarını üreten Fossil ve dünyanın en büyük gözlük üreticilerinden Oakley ile gerçekleştirdiğimiz işbirlikleri, Google ile birlikte
bir İsviçre akıllı saati piyasaya sürmek amacıyla TAG Heuer ile yaptığımız anlaşma da teknolojiyi moda ile birleştirme stratejimizin bir sonucu. Dünyanın en
önemli moda etkinliklerinden biri olan New York Moda Haftası’ında da gerek
işbirliklerimiz gerekse teknolojimizle hayat verdiğimiz yenilikler ve şovlarla
yer aldık. British Fashion Council ile yaptığımız işbirliği hem bizim, hem de
İngiltere moda sektörü için heyecan verici bir gelişme. Moda ile teknolojinin
entegrasyonu için çıktığımız bu yolda elde ettiğimiz sonuçlar hem bizi hem de
moda çevrelerini oldukça heyecanlandırıyor ve büyük beğeni topluyor” şeklinde konuştu.
DIJITAL ÇAĞI YAŞIYORUZ
ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, casus yazılımlara dikkat çekti. “Artık dijital çağı yaşıyoruz. James Bond tarzı
ajanlık geride kaldı, spyware olarak tanımlanan casus yazılımlarla
bilgisayarımızdaki tüm trafik takip edilebilir“ uyarısını yapan Akkoyunlu, bilinçli kullanım ve doğru teknoloji ile buna karşı korunabileceğini söyledi. TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin
Gör ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin artan mobil bankacılık kullanımına dikkat çekerek Türkiye’de mobil bankacılık müşterilerinin
9 milyon kişiye ulaştığını aktardı.
AKILLI TELEFON
KAVRAMINI YEPYENI
BIR DÜZLEME TAŞIYOR
Bugünün akıllı telefonu, sunduğu kalite ve performansla dizüstü ve masaüstü bilgisayarlardan rol çalıyor. Samsung’un
yeni ürünleri Galaxy S6 edge+ ve Galaxy Note5, pek çok yeni ve geliştirilmiş özellikle gelen benzersiz bir çoklu medya
deneyimi sunarak, kullanıcıların cihazlarıyla çok daha fazla
şey yapabilmelerini sağlıyor.
94
EKİM 2015
ULTRA HD DENEYİMİ DEV EKRANDA
YAŞANACAK!
Dünya görüntü teknolojileri devlerini Türkiye pazarıyla buluşturan Astel Elektronik;
Philips’in profesyonel signage çözümleri içerisinde yer alan yeni “U-Serisi”ni kullanıcıların beğenisine sunuyor.Diyagonal olarak 98 inç’e (250 cm) varan boyutları ve
Ultra HD görüntü kalitesi ile Philips’in şimdiye dek ürettiği en büyük ekrana sahip
seri, 2015 Ekim ayı itibari ile Türkiye’de hazır olacak.
DIKKAT! SELFIE ÇEKERKEN ÖTV
ÖDÜYORSUNUZ
TÜRKİYE’DE OTOMOTİV VE
PERAKENDE MOBİLE KISMEN HAZIR
Dijital sektörün sesi ve interaktif reklamcılık eko sisteminin Avrupa
seviyesindeki öncü kuruluşu olan IAB Avrupa’nın, 9 IAB ülkesinin katkısıyla gerçekleştirdiği araştırma, otomotiv ve perakende sektöründeki
markaların mobile adapte olduklarını ancak aplikasyonlar konusunda
gelişme alanları olduğunu ortaya koydu.
OTOMOTİVİN YÜZDE 68’i CEBE GİRDİ
IAB Avrupa’nın araştırmasına göre,Türk otomotiv markalarının yüzde
56’sının IOS telefon uygulaması, yüzde 24’ünün IOS tablet uygulaması
bulunuyor. Android uygulaması olanların oranı ise yüzde 36.Otomotiv
ve perakende markalarının büyük çoğunluğu mobil dünyada yer alıyor. Türkiye’de mobile uyumlu sitesi olan otomotiv markalarının oranı
yüzde 68, perakende markalarının oranı ise yüzde 63.
Çalışmaya Avusturya, Bulgaristan, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya,
İtalya, Polonya, Türkiye katıldı veyerel pazarlarda en çok reklam yatırımı
yapan otomotiv ve perakende markaları incelendi.
DIJITAL DÖNÜŞÜM
TÜRKIYE EKONOMISI IÇIN
KAÇIRILMAYACAK FIRSAT
Gelişen teknoloji ile birlikte sadece teknolojik aletler değil aksesuarları da hayatımızın bir parçası haline geliyor. Son yılların modası “selfie” çılgınlığı ise bütün
dünyayı sarmış durumda. Bu teknolojik aletlerin en yeni ve ilgi çekenlerinin
başında da“selfie çubukları” geliyor. Peki, selfie çubuklarına %20 oranında ÖTV
ödediğimizi biliyor muydunuz?
Selfie çekebilmek için öncelikle bir cep telefonuna sahipolunması gerektiğini
vurgulayan KPMG Türkiye’nin Gümrük ve Ticaret Kıdemli Müdürü Hakan Uçak,
“Cep telefonları 8517.12.00.00.11 gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer
alıp, söz konusu eşyanın gerek ithalatında gerekse yurt içindeki satışında 120
TL’den az olmamak kaydıyla % 25 oranında ÖTV tahsil edilmektedir.’’ Dedi.
Sanayi Devrimi’nden bu yana, dünyanın en hızlı dönüştüğü dijital
çağa doğru yol alırken, teknolojide ciddi bir kırılma noktasına gelindi. Şirketlerin, şehirlerin ve ükelerin yaşanan bu değişime uyum
sağlamaya çalıştığı bu süreçte Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk
Kıvılcım ve Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, Türkiye’de
dijitalleşme süreci ve Nesnelerin İnterneti uygulamaları ile ilgili
bilgi verdi. Yeni internet çağında ülkelerin ve şirketlerin yürütmesi
gereken stratejiler ve atılması gereken adımları da masaya yatıran
Kıvılcım ve Aydın,benzersiz fırsatlar yaratacak yeni dönemin avantajlarından faydalanmak için Türkiye’de etkin bir ekosistem kurulması gerekliliğinin altını çizdi.
businesslife.com.tr
95
İlker ŞENCAN
@ilkersencn
L
[email protected]
IKI ÜLKE, TEK MUTFAK
ezzetli sayfalar bölümünün ilk araştırma konusunu hassasiyetle seçerek sizler için özel bir derleme hazırladım. Türk aile toplumuna oturmuş,
dizilere konu olmuş, hararetli mutfak çatışmalarının iki ülke arasında da yaşandığını bilmeyenimiz yok
sanıyorum. Aslında mutfak evliliği yaşayan iki ülke arasında Türk mutfağı olarak bizler kız tarafımı yoksa erkek
tarafı mıyız kararını veremedik. Bu sebeple seçimi siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz.
Ege denizinin ortak kullanımı ve iki ülkenin genel iklimi göz önüne alındığında Türk ve Yunan mutfağı aynı
genetik mirasa sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun
en şatafatlı olduğu dönemde Balkan mutfağının, Arap
mutfağından bile etkilendiğini düşünürsek bu bence
gayet normal.
Tabii bu konuda ağız yakan tartışmalar da yok değil. İki
96
EKİM 2015
ülke, bir kıta sahanlığı bir de ülke yemekleri konusunda
dünyanın sonuna kadar anlaşamayacak gibi duruyor.
Yoğurt, peynir, lokum, baklava gibi lezzetler hatta hamam, yağlı güreş, hacivat-karagöz gibi kültürel değerler bile yıllardır iki ükeyi halat çekme yarışı misali bir
çekişme içine sürüklüyor. Hal böyle olunca bu sefer de
amansız bir tescil yarışı başlıyor.
Yaprak sarmasından, imambayıldıya, karnıyarıktan, tarhana çorbasına, ıspanaklı börekten, musakkaya onlarca
ortak yemekten bahsediyorum. Lakin isimlerinin bile birebir aynı olduğu bu yemeklerin iki ülkedeki lezzetleri
arasında büyük farklar olduğunu söylemeliyim. Örneğin Yunanistan’da biber dolması genelde fırında pişirilir.
Kuru fasulye etsiz yenir. Ispanaklı börek bizde özel bir
günü ya da bir öğünü doldururken Yunanlarda meyhanede meze olarak ikram edilir.
CACIKI: Yunanların caciki demesine bakmamak lazım fark
sadece 1 harf değil; Yunanistan’da cacığa asla su konmuyor, yoğurda salatalık rendeleyip kekik ilave ediliyor.
ISPANAKLI BÖREK (SPANAKOPITA): ‘Spanaki’ bildiğimiz ‘ıspanak’, spanakopita da ıspanaklı börek. Yunanlar
spanakopita’yı meyhanelerde meze olarak servis ederken
biz akşam yemeği olarak dahi tüketebiliyoruz.
MYDIA / MIDYE: Biz de kokoreç gelene kadar ısınmak
için tüketilirken Yunanistan’da feta peyniriyle, domatesle
hatta pilavlı olarak yenildiğini biliyoruz.
MOUSSAKA / MUSAKKA: Yunanistan’daki ismi bize Güney Afrikalı futbolcuları çağrıştıran Moussaka aslında bizimkiyle birbirne en az benzeyen yemek. Karşı yakada kat
kat ve kuzu eti kullanılarak yapılıyor.
servis ediliyor.
BAKLAVA / BAKLAVA: 1987 yılında Birleşmiş Milletler’in
yaptırdığı araştırma sonucu baklavanın bir Suriye tatlısı olduğu tescillendi. Söyleyeceklerimiz bu kadar.
BARBOUNIA / BARBUN: İki taraf da hem ızgara hem de
kızartma olarak hazırlayabiliyor.
DOLMADAKIA / YAPRAK SARMA: Dolma, bildiğimiz
dolma yanına ‘kia’ yani küçük kelimesi de gelerek ‘küçük
dolma’ halini alıyor.
Yunan mutfağının deniz ürünlerindeki başarısı ise tartı-
GIOUVETSI / GÜVEÇ: Güveç, yani içerisinde et yemeklerinin uzun süre pişirildiği toprak kap, içinde pişen yemeklere de aynı ismini veriyor. Yunanistan’da güveç yemeklerinin bizden farkı ise, baharat olarak daha çok tarçın
kullanması ve peynir rendeleyerek servis etmesi.
HALVA / HELVA: Helva konusunda Birleşmiş Milletlerin
bir yaptırımı olmasa da, Kuzey Afrika’dan Balkanlar’a birçok
ülkede yer alan geleneksel bir tatlı. O yüzden karşı yakanın
tarifinde badem ve üzüm yer aldığı bilgisi dışında pek bir
şey demiyoruz.
KOURABIEDES / KURABIYE: 5 çayının değişmez ekürisi kurabiyenin hamuruna , karşı yaka mastika, vanilya gibi
lezzetlendiricileri katıyor. Etrafı pudra şekeriyle kaplanarak
businesslife.com.tr
97
çay içmek isteyenlere genelde “hasta mısınız” sorusu soruluyor. Bu sorunun sorulma sebebi de çayın genellikle
sadece hasta olunca içilen bir içecek olarak görülmesidir.
Çaydanlıkla çay demleme alışkanlıkları zaten yok. Çay içmek istediğinizde mutlaka istediğinizin siyah çay olduğunu belirtmeniz gerekiyor. Yoksa Adaçayı veya ıhlamur gibi
bitki çayları ikram ediliyor.
Yunan mutfağından domuz etini, bizim mutfağımızdan
köpüklü ayranı çıkardığımız zaman bir kaç küçük detay
dışında iki ülkenin de ortak kullandığı bir menüye sahip
oluyoruz. Yani aynı coğrafyanın 2 farklı kültürü aslında o
kadar da farklı değil.
Velhasıl-ı kelam;
Bence Türkler ve Yunanlar; siyasette küs, sokakta mesafeli,
dışarıda dost, mutfakta evli…
şılmaz bir gerçektir. Özellikle kalamar, ahtapot ve karides
sevenler için baş döndürücü lezzetlere sahipler.
***
İLGINÇ BILGILER
Zeytinyağı, mutfaklarının olmazsa olmazıdır. Ev yemeklerinin tamamı zeytinyağı ile yapılır. Diğer sıvı yağlar sadece
kızartma için kullanılır. Zeytinyağı mutfağın gözdesi olunca ikinci sırayı ister istemez baharatlardan kekik alıyor. Kekik de Yunan mutfağının olmazsa olmazlarındandır. Biber,
zeytin, nane yemeklerine lezzet veren diğer unsurlardır.
Yunanistan’da hemen hemen bütün yemeklerde porsiyonların yanında limon servis edilir. Et, tavuk ve balık, genellikle limon sıkıldıktan sonra yenilir.
Genel içeceklerini ele alacak olursak, frappe neredeyse
dört mevsim, herkesin elinde görebileceğiniz soğuk bir
kahve türüdür. Sütlü ve sütsüz seçenekleri olabildiği gibi
şekerini de damak tadınıza göre sipariş edebiliyorsunuz.
Yunanistan’da çay kültürü ise neredeyse yok gibi bir şey;
98
EKİM 2015
Domates, salatalık, peynir sabah kahvaltısı haricinde tüm
öğünlerde yenilir.
Yunanistan’da sofradan kalkana kadar hiçbir servis tabağı ya da bardak masadan kaldırılmaz, sofra temizlenmez.
Restorantlarda hesabı ödeyene kadar hiçbir garson önünüzden tabak-çatal-bardağınızı gelip almaz. Aksi halde
saygısızlık olarak kabul ediliyor.
businesslife.com.tr
99
TURİZM
Cahid Efgan Akgül [email protected]
SEYAHATİN KODLARI “BOUTIQUE STYLE”
İLE DEĞİŞİYOR!
Kişiye özel tercihler ve seçimlerle şekillenen, ayrıcalıklı tatillerin adresi
“Boutique Style”, seyahat severlere heyecan verici, benzersiz, büyüleyici ve
unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Zaman sınırlandırması olmaksızın, standart
programlara bağlı kalmadan tamamen sizin hayalleriniz ve istekleriniz doğrultusunda A’dan Z’ye tatilinizi organize eden “Boutique Style” kişiye özel seyahat
danışmanlığı anlayışı ile kendi alanında fark yaratarak, seyahatin kodlarını
baştan yazıyor.
‘’TURIZM YATIRIMLARINA ÖNEM
VERIYORUZ’’
UNUTULMAZ BIR TATIL IÇIN:
KAPADOKYA!
Seyahat dünyasının en özel rotalarından Kapadokya’da, “Relais & Chateaux”
hizmet ayrıcalığı ile misafirlerine benzersiz anlar yaşatıyor. Türkiye’nin en
özel otellerinden, ülkenin tek “Relais & Chateaux” ünvanlı oteli “Museum
Hotel”, tarihi dokusu, müze konseptindeki özgün dekorasyonu, ayrıcalıklı
hizmet anlayışı ve nefes kesen manzarasıyla, Kapadokya’nın sihirli dünyasında benzersiz bir deneyimin kapılarını aralıyor!
CONRAD İSTANBUL BOSPHORUS’A İKI
ÖDÜL BIRDEN!
Conrad İstanbul Bosphorus, dünya çapındaki seyahat ve turizm profesyonellerinin oylarıyla belirlenen 2015 Dünya Seyahat Ödülleri tarafından ‘Türkiye’nin En İyi Konferans Oteli’ ve ‘Avrupa’nın En İyi Şehir Oteli’ ödüllerinin
sahibi oldu. Conrad İstanbul Bosphorus Otel Müdürü Daniele Fabbri, “ Her
geçen gün Conrad İstanbul Bosphorus’un marka değerine ve sektörün gelişimine katkıda bulunuyoruz. Bizi bu ödüle layık gören herkese teşekkürlerimi
sunuyorum.”
Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’ın yatırımcı olduğu Odien
Hotels şirketi, Hırvatistan’daki Grand Hotel Lav&Grand Marina Lav kompleksini satın alıyor. Otel, ülkenin 2. büyük şehri olan ve UNESCO tarafından Dünya
Kültür Mirası Listesine alınan Split kentinde yer alıyor.
Turizm yatırımlarına büyük önem verdiklerini belirten Saran Group Yönetim
Kurulu Başkanı Sadettin Saran “Biz ilk günden beri Türk spor ekonomisini,
spor sektörünü, Avrupa’ya ve dünyaya entegre etme motivasyonuyla hareket
ettik. Bu konuda dünya ölçeğinde önemli bir aktör olduk. Bugün; spor dünyasında yarattığımız bu sinerji ve vizyonu, turizm sektöründe de sürdürmekten
büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.
100
EKİM 2015
businesslife.com.tr
101
OTOSTİL
mertotostil
Mert DURAN
[email protected]
OPEL INSIGNIA
Opel Insignia makyaj operasyonu ile çok
daha dinamik bir kimliğe büründü. Aracın
turbo destekli 1.6 litrelik motoru ve otomatik şanzımanlı versiyonu, dikkat çekmek
istemeyen ancak yeri geldiğinde performans
isteklerine cevap verebilecek bir araç arayan
aile babalarının tam istediği seçenek.
pel Vectra sağlam ve güven veren bir otomobil
olsa da asla dikkat çekici olmayı başaramadı.
Ancak onun yerini alan Insignia ilk piyasaya
çıktığı andan itibaren tasarımıyla sportif ve
güçlü görünen bir sedan oldu. Ancak elbette
bu modelde de yaşlılık izleri ortaya çıkmaya
başlamıştı ki Opel hemen duruma müdahale
etti ve Insignia’yı gençleştirdi.
Genel olarak; “Insignia’nın tasarımı zaten göze
hoş gelirken şimdi daha da hoş geliyor ancak ne yazık ki özgünlük konusunda Astra ile olan benzerlik yüzünden sınıfta kalıyor” demek mümkün.
İç mekan ferah değil
Insignia’nın güçlü tasarımına büyük katkı sağlayan yüksek cam çizgisi iç
mekandaki ferahlığın azalmasında büyük pay sahibi. Elbette makyaj ile
bu cam tasarımının değişmesini beklemiyorduk ancak en azından açık
renklere ağırlık verilseydi de bu olumsuzluk bertaraf edilseydi.
Yaşam alanı konusunda bonkör olarak nitelendirilebilecek bir otomobil
olan Insignia, arkada 3 kişi için de yeterli omuz mesafesi sunuyor. Aracın Cosmo paketiyle sunulan döşeme ve koltukları da yolculukları keyifli
kılıyor.
Yeni modelde en büyük yeniliklerin başında bilgi ekranına kumanda
edilebilen dokunmatik touch pad geliyor. Vitesin arkasına yerleştirilen
dokunmatik panele alışmak için gerçekten vakit gerekiyor. Sürüşümüz
boyunca ben bu kumanda alanını çok yararlı ve kolay kullanılır bulmadığım için gerekli ayarları ekrandan yaptım.
Yeni motor çok güçlü
Insignia’nın makyajdan önce de 1.6 litrelik turbolu bir motor seçeneği
bulunuyordu. Başta Astra ve Meriva OPC modellerinde gördüğümüz
o motor ne yazık ki sadece manuel şanzımanla satın alınabiliyordu ve
turbo boşluğu yüzünden kullanım keyfini tırpanlıyordu. Kağıt üzerinde
bile gücün alt devirlerden itibaren ve dengeli biçimde elde edilmesiyle
keyif verecek bir otomobil olacağının ipuçlarını veren Insignia, ilk hareket
anından itibaren bunu ispatlıyor. Her ne kadar 1.6 ton gibi yüksek bir
ağırlığa sahip olsa da subjektif olarak araç daha güçlü olduğu izlenimini
veriyor. Subjektif olarak diyorum çünkü 0-100 km/s hızlanması için gere-
102
EKİM 2015
ken 10.4 saniye böylesi bir otomobil gerçekten çok fazla.
Fiyatı kelepir
Günümüzün fiyat etiketleri dikkate alındığında Insignia’nın 100.900
TL’lik fiyatı ucuz sayılabilir. Hele ki modelin başlıca rakipleri olan Passat’ın
1.4 TSI 160 HP DSG Highline modelinin 126.900 TL, Peugeot 508 1.6
THP Allure Otomatik modelinin 120.000 TL’lik fiyatları düşünüldüğünde.
Elbette sınıf bazında başka ve daha ucuz rakipleri olsa da Insignia’nın
turbo destekli benzinli motoru ve otomatik şanzımanı rakip sayısını bir
hayli azaltıyor.
TEKNIK VERILER OPEL INSIGNIA 1.6 SIDI COSMO
Motor hacmi 1598 cc
Maksimum güç 170 HP-6000 d/d
Maksimum tork 260 Nm-1650-3200 d/d
Son hız 205 km/s
0-100 km/s hızlanma 10.4 sn
Tüketim (fab. ver.) 5.4/6.8/9.1 lt/100 km
Fiyat 93.358 TL
OTOMOTİV DÜNYASI
Renault, Talisman’ın Sport
Tourer versiyonunu sunuyor
Petlas’tan “Kış Gelsin”
Dedirten Kampanya
Renault’nun yeni sport tourer modeli zarif hatları sıra dışı bir duruşla bir
araya getiriyor. Araç 2016’nın ilk yarısında satışa çıkacak. Söz konusu model, Talisman’ın Temmuz ayında ilk gösterimi gerçekleştirilen ve 2015 yılı
bitmeden satışa sunulacak olan D sedan versiyonuyla birlikte ürün gamında yer alacak.
Türkiye’nin güvenli lastiği Petlas, düzenlediği özel kış lastiği
kampanyası ile sürücülere kışın zorlu hava şartlarında güvenli
sürüş deneyiminin yanı sıra Mercedes kazanma fırsatı sunuyor.
Hilux artık daha konforlu
Dünyanın en zorlu arazi şartlarında bile kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik özelliklerinden
taviz vermeyen Toyota Hilux yenilendi. Güçlü off-road sürüş performansının yanı sıra
bir binek otomobilden beklenen konforu sunan ve aynı zamanda şehrin yollarına da
mükemmel uyum sağlayan Hilux, pick-up segmentinde yeni bir çağın öncüsü olmaya
hazırlanıyor.
Hilux’un 8’nci jenerasyonu, 50 yıla yakın birikimi günümüze taşırken, şimdi daha konforlu ve güvenli. Kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik anlamında her zaman olduğu gibi
segmentinin zirvesinde yer alan Hilux, Kuzey Kutbundan Antarktika’ya, Volkanlardan
Dakar Rallisi’ne kadar her türlü koşulda kendisini gösterdi. Yeni Hilux, teknolojik özellikleri, sofistike tasarımı, yüksek off-road yetenekleri ile birlikte SUV tarzı mükemmel sürüş
konforuna da sahip.
Sıfır fiyatları artınca
ikinci eller popüler oldu
İkinci el otomobil pazarında 2015 yılının ilk yedi ayı, TÜİK verilerine göre
bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 20,4 büyüdü. 2014’ün ilk 7
ayında gerçekleşen 2.093.731 satış adedi, 2015 yılının aynı döneminde
2.520.136 adede ulaştı.
Yaşanan bu artış ile ilgili ir açıklama DOD Satış ve Pazarlama Müdürü Gökhan İncekara “2015 yılının ilk yedi ayı beklenen düzeyde seyretti. Son dönemde kurlarda meydana gelen artış, sıfır otomobil pazarında oluşturduğu
etkinin aksine ikinci el pazarına olumlu yansıdı. 2015 model 0 km araçların
piyasada yüksek fiyatla yer alması otomobil almak isteyenleri ikinci el araçlara yöneltti. Sektördeki gelişmeler paralelinde ikinci el otomobil almak için
en doğru zaman olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
İncekara, 2014 yılında 3.857.000 adetle kapanan pazarın 2015 yılında,
%10 artışla 4.250.000 adetlik rekor satışla kapanacağını öngördüklerini
belirtti.
businesslife.com.tr
103
OTOMOBİL
104
EKİM 2015
OTOMOTİV DÜNYASI
Eşsiz üstü açık bir
Rolls-Royce; ‘Dawn’
TORSTEN MÜLLER-ÖTVÖS, ROLLS-ROYCE
MOTOR CARS, CEO:
“Yeni Rolls-Royce Dawn, bugüne kadarki tüm Rolls-Royce’lardan daha çarpıcı ve çekici bir görünüş sunuyor; üstü
açık, süper lüks otomobil dünyasında yeni bir devri başlatıyor. Kısacası; Dawn, şu ana kadar üretilen en seksi Rolls-Royce.
Sahip olduğu ‘Dawn’ ismi , bir uyanış, hislerin dışa vurumu
ve güneş ışınlarının parıldaması gibi, her bir günün sunduğu yeni fırsatları belirtiyor. Dawn, gecenin uhrevi karanlığından gün ışığına çıkan bir dünya gibi...”
... ‘YETERI KADAR’ IYIYLE YETINMEYIN
Ödün vermek, Rolls-Royce’un lugatında anlamı olmayan bir kelimedir. Bu nedenle şirket, kurucu ortaklarından Sir Henry Royce’un “Yaptığımız her şeyde daima mükemmeliyet için çabalayın. Var olan en iyi şeyi alın ve onu daha iyi yapın. Eğer böyle bir
şey yoksa, onu tasarlayın. Yeteri kadar iyiyle yetinmeyin” sözünü
benimseyerek yaşıyor.
Bu özlü sözün ilk bölümü olan – “Yaptığımız her şeyde daima
mükemmeliyet için çabalayın”– sözü, özellikle yeni bir otomobilin oluşturulması sırasında şirketin tüm faaliyetlerine rehberlik etti. İkinci – “Var olan en iyi şeyi alın ve onu daha iyi yapın”
sözü ise, sırasıyla 2012 ve 2014 yıllarında, hem Phantom hem de
Ghost serilerinin başarısında kendisini ispat etti. Ve Rolls-Royce,
Gran Turismo’sunun dünya sahnesine dönmesinin zamanı geldiğine karar verdiğinde bu karara, Sir Henry’nin özlü sözünün
üçüncü cümlesi öncülük etti: “Eğer böyle bir şey yoksa, onu tasarlayın.” Ve böylece ‘Wraith’ doğmuş oldu.
Bu özlü sözün son bölümü ise; üstü açık, süper lüks otomobil
dünyasında yeni bir çağ başlatmak için çalışmalara başlayan
tasarım ve mühendislik takımlarına öncülük etti. Özellikle en büyük otomotiv oluşumlarından meydana gelen 2+2 koltuk düzenine sahip bir sektörde, Rolls-Royce “Yeteri kadar iyi bir şeyi kabul
etmemeyi” seçti.
Böylece; dünyanın tek dört koltuklu, modern, süper lüks, üstü açılır arabası olan yeni “Rolls-Royce Dawn” doğmuş oldu.
businesslife.com.tr
105
OTOMOBİL
“GECENIN EN KARANLIK ANI ŞAFAĞA EN
YAKIN ANIDIR” - THOMAS FULLER
2015 yılında süper lüks dört kapalı, üstü açılır bir otomobilin
nasıl olması gerektiğinin mükemmel ve çağdaş bir yorumu;
dünyadaki nadir, zarif ve en sosyal süper otomobili olan bu
dünyanın ilk süper lüks otomobilini üretirken, Rolls-Royce’un
yeni Dawn’ı, Silwer Dawn’dan ilham aldı.
1952 Silver Down üstü açılır otomobiline çok benzeyen yeni
Rolls-Royce Dawn, sahip olduğu yüzde 80 benzersiz gövde
panelleriyle benzerlerinden ayrılıyor.
Ayrıca, Dawn’ın tavanı özel bir teknikle oluşturuldu. Rolls-Royce, Dawn modelinde, dünyada ilk kez, saatte 55 km’ye varan
sürüş hızında bile, bir hayalet sessizliğinde, sadece 20 saniyede açılıp kapanan tavanı geliştirdi.
Yeni Rolls-Royce Dawn’ın şu ana kadar üretilen en sessiz üstü
açık otomobil olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
2+2 ≠ 4
GILES TAYLOR, ROLLS-ROYCE
MOTOR CARS, TASARIM
DIREKTÖRÜ:
“Rolls-Royce dünyasında, günlük matematiksel
normlar her zaman geçerli olmaz. Bu yüzden
yeni Rolls-Royce Dawn için 2+2’nin 4’e eşit olmadığını söyleyebilirim.
Üstü açık otomobil sektörünü ve özellikle yüksek değerdeki lüks talebi değerlendirildiğinde,
2+2 düzeni, Rolls-Royce açısından büyük bir
tavizdi. 2+2 düzeni arkada yolcu veya çocuklar
için iki küçük koltuk ve önde de sürücü ve bir
yolcu için birer koltuk konfigürasyonu anlamına
geliyor.
Taylor; “Rolls-Royce’ta, sosyal alanlar olarak da
işlev gören kaliteli otomobillerin mucitleri olarak kendimizle gurur diyoruz” diyor. “Günlük
bazda sadece iki yetişkin tarafından kullanılabilecek olan Dawn gibi bir aracı oluşturma fikri
korkunç bir şeydir. Dawn’ı üretirken, stilin zirvesinde yolculuk etmek isteyen dört yetişkinin
konfor ve lüksünden ödün verecek hiçbir şeyi
kabul etmedik.”
106
EKİM 2015
businesslife.com.tr
107
Frankfurt’ta Türk rüzgarı esti
Geçtiğimiz hafta açılan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda en çok dikkat çeken modeller
ülkemizde üretilen araçlarla ülkemizin en çok satılan modellerinin yeni nesilleri oldu.
Kökleri 115 yıl öncesine uzanan, Avrupa’nın Cenevre ve kendisi ile dönüşümlü olarak düzenlenen Paris Otomobil Fuarı ile birlikte en önemli
otomotiv organizasyonu olan Frankfurt Otomobil Fuarı geçtiğimiz ay
66. kez kapılarını açtı.
istediğini elde edemeyen firma, i20’nin yerli oluşu ile bu kez daha yüksek satışlara ulaşmayı hedefliyor.
Bu yılki fuarda da yine pek çok firmanın standında elektrikli ve hibrid
modellere ağırlık verilirken ne yazık ki bu araçların yollarla buluşmasının daha bir süre alacağı bizzat firma yetkilileri tarafından açıklandı.
Neden o zaman bu araçlar hazırlanıyor sorusunun cevabı ise tamamen
firmaların marka bazında kendi Euro egzoz normlarını düşürmek olduğu bu yıl daha net bir şekilde görüldü. Yani görünen o ki alternatif
yakıtlı otomobilleri hayatımıza sokmak için en iyimser bir tahminle hala
10 yılımız var.
SONUNDA ADI AÇIKLANDI
Fuarda sergilenmeyen ancak ülkemiz için son derece önemli olan Fiat’ın yeni sedan otomobilinin adı ise resmen açıklandı. Aegea olarak
İstanbul Auto Show’da sergilenen modelin seri üretim versiyonuna Ege
Denizi’nden hareketle Egea ismi verildiğini bizzat Mustafa Koç açıkladı.
Koç, yola ‘Egea’ ismiyle devam edeceklerini şu sözlerle belirtti: “Yeni
modelin adını son yönetim kurulu toplantısında Egea olarak belirledik.
Mart ayında Cenevre’de gösterilecek sedan, hatchback ve station karoserli araçlar Egea olarak dünyada satışta olacak.”
ARTIK YERLİ DEĞİL
Bugüne kadar ülkemizin en çok satan modellerinden olan ve zengin
motor gamı ve ikici el popülaritesi ile sınıfının en iddialı araçlarından
olan Renault Megane yeni nesli ile Frankfurt’ta ilk kez yer alırken ne
yazık ki artık Bursa’da üretilmeyeceğinin açıklanmasıyla hayal kırıklığı yarattı. Yeni model sadece İspanya’da üretilecek, ülkemizde ise bu
aracın hattında Clio modelinin üretimi yapılarak mevcut Clio üretim
kapasitesi artırılacak.
AİLE BÜYÜYOR
İzmit’te üretilen ve dünyaya ihraç edilen Hyundai i20 ailesinin yeni üyesi i20 Active de fuarda sergilenen önemli modellerden oldu. Aslen
5 kapılı modelin yerden yüksek bir versiyonu olan otomobil 1 litrelik
turbo beslemeli motorla satılacak. Daha önce ix20 adındaki model ile
108
EKİM 2015
OTOMOTİV DÜNYASI
businesslife.com.tr
109
kitap
Görünmeyen Ekonomist
‘’YENI ATANAN CEO’LARA FAYDALI BIR
KITAP:YENI CEO SENSIN’’
Sıkıcı okul kitapları için yapılmış olan ne varsa
onun hünerli ellerinde canlanıverir… Bu kitap
sizi uyandırarak yeni bir dünyaya götürecektir.
Hiçbir şey yapmasa bile en azından sizi çok
daha kurnaz bir müşteri yapacaktır… Aslında
medya dersleri vermesi gerekirken ekonomi
öğreten sıkıcı bir eğitimciden ders alan orta
öğretim öğrencileri ve ekonomi üzerine çok
şey bilenler -sadece “iç karartıcı” bir bilimin
daha az iç karartıcı olması umuduyla nasıl
yazılacağını öğrenmek amacıyla bile olsa- bu
kitabı almak için sıraya girmeliler.”
PAUL POLMAN - UNILEVER DÜNYA BAŞKANI
Örneklerle Kolay Ekonomi
Bu kitabın amacı, yalnızca ekonomiyi en
basit haliyle anlatmak ve okuyan herkesin
ekonomiyle ilgili söylenenleri, yazılanları,
tartışılanları rahatça izleyebilmesini sağlamakla sınırlıdır.
“Ekonomide ilk ders kıtlıktır. Buna göre
ihtiyaçları karşılamakta kullanılan her şey
kıttır. Siyasetteki ilk ders ise ekonomideki
ilk dersin dikkate alınmamasıdır.” Thomas
Sowell
“Finans, parayı elden ele geçirip sonunda
kaybetme sanatıdır.” Robert W. Sarnoff
“Bugünün krizi yarının şakası olur.” H. G.
Wells
Stratejik olmayan işleri satmamıza rağmen,
Unilever Türkiye cirosunu, 11 yılda Euro bazında 3’e, kârını 4’e katladık. 35 ülkedeki 5
milyar Euro’luk ciroyu yönetirken, babamın
küçük dükkânında öğrendiklerimi hiç unutmadım.
İzzet, yeni atanan CEO’lara faydalı tavsiyelerde bulunarak onların sadece hızlı ve başarılı bir başlangıç yapmalarını değil, aynı
zamanda kariyerlerinde takdir edilecek ve
başarılı noktalara ulaşmalarını da sağlıyor.
‘’TÜM YÖNETICILER IÇIN OKUNMASI
GEREKEN BIR REHBER NITELIĞINDE
OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.”
Gerçekten Bilmeniz
Gereken 50 Ekonomi Fikri
Büyük fikirleri kolay anlaşılır ve etkileyici bir üslupla okura sunmaktaki başarısıyla dünyada bir
milyondan fazla satışa ulaşmış 50 Fikir serisinin
beşinci kitabında, Edmund Conway bizi ekonominin merkezini oluşturan fikir ve akımlarla
tanıştırıyor. Gerçekten Bilmeniz Gereken 50
Ekonomi Fikri, Adam Smith’in “görünmez el”i ve
arz talep kanunu gibi temel doktrinlerden servet
ile mutluluk arasındaki ilişkiyi sorgulayan son
dönem araştırmalarına, Keynes’in 20. yüzyılın
akıbetini değiştiren “Genel Teori”sinden irrasyonel doğamızı hesaba katmak için ekonomi ile
psikolojiyi birleştiren davranışsal iktisada ve hatta gelecekte belirleyici olacak alternatif ekonomi
akımlarına kadar uzanıyor. Bize ekonomideki
güç dengelerini, bankaların işleyişini, dünyanın
uzak bir köşesinde belirip soframıza kadar giren finansal krizleri, neden
futbolcuların bu kadar çok kazandığını, piyasanın “ayı” ve “boğa”larını,
yaratıcı yıkımı, küreselleşmeyi, eşitsizliği, toplu piyasa hezeyanlarını ve
bitmeyen emeklilik yaşı pazarlıklarını anlamamızı sağlayacak alet çantasını sunuyor.
110
EKİM 2015
M. EMIN KARAMEHMET - ÇUKUROVA HOLDING YÖNETIM KURULU BŞK.
Hepimizin karar verirken tereddütler yaşadığı, kararsız kaldığı, zorlandığı anlar vardır.
İster çok kararlı, ister kararsız biri olun, hem
iş hem de özel hayatınızda daha sağlıklı kararlar verebilmek için yapabilecekleriniz var.
Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla
yapılan bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri fark etmemize hem de
karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor.
Cahid Efgan Akgül [email protected]
KENDİ İŞİNİ KENDİN BUL
Yaklaşık bir yıl önce aramızdan
ayrılan, iş ve spor dünyasının çok
yakından tanıdığı, sevilen isim
merhum Uğur Ekşioğlu’nun, vefatından önce kaleme aldığı “Kendi
İşini Kendin Bul”, İnkılâp Kitabevi
etiketiyle bu ay (6 Ekim) okuyucu
ile buluşacak.
Hazırlıkları iki yıldan fazla süren kitapta, Koç Holding ve Beşiktaş’ın sembol
isimleri arasında yer alan Uğur Ekşioğlu’nun yaşamına dair bilinmeyen çok
sayıda ayrıntı yer alıyor. Kitabın girişinde, otobiyografisine neden “Kendi İşini
Kendin Bul” adını verdiğini anlatan
Ekşioğlu, 17 yaşında Karaköy’de çalıştığı müesseseden hak ettiğini düşündüğü karşılığı alamayıp, bunu babasına anlatınca “Beğenmiyorsan sen daha
iyisini bul,” sözlerine muhatap olur. Kurduğu “Tamam, ben kendi işimi kendim
bulurum.” cümlesinin kendisi için bir dönüm noktası olduğunu belirten Ekşioğlu,
otobiyografisinde “Henüz 17 yaşında bir lise öğrencisi olarak babama, kendi işimi
kendim bulurum derken, bu güveni nasıl ve nereden edindiğimi düşündüğümde, hikâyemi en başından anlatmam gerektiğine inanıyorum…” diyerek başlıyor
yaşamını kaleme almaya…
15 bölümden oluşan “Kendi İşini Kendin Bul”, merhum Uğur Ekşioğlu’nun çok
zor şartlar altında geçen çocukluğunu ve bu zorluklar nedeniyle iş hayatına çok
küçük yaşta atılmak zorunda kalışını bir roman edasında anlatıyor. Mesudiye’den
İstanbul’a uzanan yeni bir hayat için verilen mücadelede, onun parıldayan ticari
zekâsını sergilediği iş deneyimlerine paralel olarak, büyük başarılarla taçlanan
okul yıllarına yer veriliyor.
Koç Holding’deki profesyonel yöneticilik hayatını, onar yıllık dilimlerle anlatmayı
yeğleyen Uğur Ekşioğlu, Türkiye’nin yaşadığı zorlu ekonomik ve siyasi koşulları da
okuyucunun önüne koyarak, yazdığı otobiyografiyi zenginleştiriyor. Koç Holding
bünyesindeki Beko’nun ve daha birçok markanın büyümesi için var gücüyle çalışan Ekşioğlu’nun yöneticilik başarıları, Aygaz ve Bozkurt gibi daha birçok şirketin
yeniden ayağa kalkması için ona duyulan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Başta
Vehbi Koç olmak üzere Koç Ailesi’nin ve holdingin kendisine bu yönde duyduğu
güveni de hiçbir zaman boşa çıkarmıyor.
“Başarı bir ekip işidir” diyerek Koç Holding’de çok sayıda gence iş imkânı sağlayan
ve önlerini açan Uğur Ekşioğlu’nun sadece çalışanlarıyla değil, bayilerle de kurduğu organik bağ, başarının temelinde öncelikle insani ilişkilerin yattığını göstermesi açısından oldukça kıymetli. Ekşioğlu’nun bu bağlara ne kadar önem atfettiğini,
kendisine yapılan cazip tekliflere rağmen Koç Holding’e olan bağlılığından asla
vazgeçmemesinden de anlayabiliyoruz. Sahici bir otobiyografi Kendi İşini Kendin
Bul... Elde edilen başarılar kadar, gerek holding bazında, gerek bireysel bazda yapılan hatalarla, yanlışlarla da yüzleşebilen bir ayna.
Bir pazarlama elemanı olarak girdiği Koç Holding’de İdare Komitesi Başkan Yardımcılığı’na kadar yükselen Uğur Ekşioğlu’nun bu parlak iş hayatı, kitapta yer verdiği örnek olaylarla ve mektuplarla, daha da anlamlı bir hale bürünüyor.
Görev yaptığı süre içinde Beşiktaş’ın kurumsallaşmasına büyük katkı sağlayan
Uğur Ekşioğlu, naklen yayın gelirlerinin artmasına önayak olmasının yanı sıra İnönü Stadı’nın Beşiktaş’a verilmesi, Fulya Projesi, Çilekli Tesisleri, BJK Koleji ve BJK
Plazaları gibi değerli birçok projenin de altına imzasını atıyor.
Starbucks Gönlünü İşe Vermek
Starbucksın başarısı, son yılların en heyecan verici iş hikâyelerinden biri. Seattleın
liman bölgesinde tek bir mağazayla başlayan Starbucks, dünya çapında iki bine
yakın mağazası olan bir şirkete dönüştü.
Üstelik her iş gününde yeni bir Starbucks
açılıyor. Bu inanılmaz büyüme şunu gösteriyor ki Starbucks, ürün mükemmeliyeti
ve müşteri memnuniyeti ilkesine bağlı
kalmayı başarmıştır. Gönlünü İşe Vermek,
girişimciler, yöneticiler ve Starbucks tutkunları için yenilikçi bir şirketin gönülden
çalışarak nasıl dünya çapında bir üne
kavuştuğunu anlatan harika bir kroniktir.
Business Times Bu biyografiden daha doyurucu bir kahve hayal etmek
zor. Publishers Weekly Schultz, Starbucksın, müşterilerinin ruhunu nasıl
etkilediğini detaylı bir şekilde anlatarak saf Amerikan gerçeğini açığa vuruyor. Müşterilerinizin hayallerini ele geçirebilirseniz kazanırsınız.
Bir Lider Nasıl Yetişir
Dünyanın ilk Liderlik Eğitimi profesörü
John Adairden bir başyapıt daha: Bir Lider
Nasıl Yetişir? Liderlik felsefesinin tartışmasız bir numaralı ismi olan Adair, bu kitapla
liderliğin gelişimi konusundaki bütün
kayıtları yeniden düzenlemeyi amaç edinerek kökleşmiş inanışları yerle bir edip
âdeta çığır açıyor.
İlk iş olarak John Adair sizleri, liderliğin
doğası ve onun sırlarını ele geçirme yollarını keşfedeceğiniz bir yolculuğa davet
ediyor. Sonra liderlik gelişimini özetleyen
yedi ana ilkeyi tek tek açıklayarak stratejik,
eylemsel ve ekip seviyelerindeki liderlerin
nasıl seçilecekleri ve nasıl uygulamaya alıştırılıp eğitileceklerine dair
bütün sorulara açıklıkla cevap getiriyor.
Yöneticilerin, ekip liderlerinin, öğrencilerin, ebeveynlerin, eğitimcilerin ve hedefleri olanların elinden bırakamayacağı bir eser.
Boydak Modeli
Gazeteci Zafer Özcan, Boydak ailesi ile
yaptığı görüşmeleri ve Kayseri üzerine
yaptığı saha çalışmalarını bu kitapta bir
araya getirdi. Boydak ailesi esasen, bugün Kayseri’nin çok öne çıkan iktisadi
modelinin en önemli temsilcilerinden.
Kitapta, Kayseri’den çıkarak Küresel bir
holdinge dönüşen Boydak Ailesi’nin
hikayesi 70’li yıllardan bugüne, sürecin aktörlerinin ağzından anlatılıyor.
businesslife.com.tr
111
MACERA ARAMAYIN.
BULDUNUZ.
YENI DISCOVERY SPORT.
Maceranın yeni adı Discovery Sport
Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda.
www.landrover.com.tr / 0850 252 30 30
Borusan Otomotiv tarafından ithal edilen Land Rover’lara 3 yıl ya da 100.000 km (hangisi önce dolarsa) olmak üzere özel garanti verilmektedir. Bu özel garanti, yasal
garantiyi aşan süre ve km bakımından bedelsiz onarım için olup, yasal mevzuatın garanti içinde tüketicilere tanıdığı diğer seçimlik hakların doğumuna neden olmaz.

Benzer belgeler