Ekim 2015 | SAYI
Transkript
Ekim 2015 | SAYI
BusinessTurkiye AYLIK İŞ HAYATI & EKONOMİ DERGİSİ ‘‘ALDIKLARI KARAR VE EYLEMLERLE SADECE TÜRK İŞ DÜNYASINA DEĞİL, DÜNYA TİCARETİNE DE YÖN VERİYORLAR. DEV ARAŞTIRMADA, LİDERLERİN LİDERLİK GÜCÜ, İTİBARLARI, İŞ DÜNYASINA YÖN VERME VİZYONLARI VE YARATILAN İSTİHDAM GİBİ KRİTERLER ELE ALINDI’’ Ekim 2015/10 • Yıl:2 • Sayı:22 ISSN 2148-2861 2015/10 www.ayakkabidunyasi.com.tr İçindekiler BUSINESS LIFE Aylık İş Hayatı & Ekonomi Dergisi | EKİM 2015 | SAYI:22 KAPAK 16 ‘‘ALDIKLARI KARAR VE EYLEMLERLE SADECE TÜRK İŞ DÜNYASINA DEĞİL, DÜNYA TİCARETİNE DE YÖN VERİYORLAR. DEV ARAŞTIRMADA, LİDERLERİN LİDERLİK GÜCÜ, İTİBARLARI, İŞ DÜNYASINA YÖN VERME VİZYONLARI VE YARATILAN İSTİHDAM GİBİ KRİTERLER ELE ALINDI’’ ‘’CEO’LARIN SON 3 AY BEKLENTİSİ’’ 30 Türk iş dünyasının önde gelen isim ve CEO’ larını 2015’in son 3 ayı için tedirgin olduklarını görüyoruz. İş adamı, önünü ne kadar görebiliyorsa, hedeflerini de o kadar doğru belirleyebiliyor. Atilla ZAİMOĞLU İŞ ADAMININ YOL HARİTASI Yaşar DAĞLAR 44 Kadir DİKBAŞ 48 EKOYORUM Dr. Deniz SAYDAM 54 Yrd. Doc. Dr. Agron HOXHA 68 Berrak KUTSOY 84 Serpin ALPARSLAN 90 PAZARLAMA İNSAN KIYMETLERİ START UP +İŞ DIŞI YAŞAM 2 06 26 TEMİZ KREDİ EKİM 2015 36 Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, DOĞTAŞ markasının yaşadığı büyük değişimi, iş hayatına ve tecrübelerine dair sorularımızı sizler için yanıtladı. Geçtiğimiz ay hem İstanbul’da holding merkezinde, hem de Biga’ da bulunan DOĞTAŞ fabrikasında bizi ağırladılar. Kardeşleriyle de bir araya gelme fırsatı bulmuşken, Bigalıların ‘’altın buldular’’ efsanesini de sorduk. Prof. Dr. Emre ALKİN KÜRESEL EKONOMİ SÖYLEŞİ STRATEJİ ‘’İŞ MODELİ TRANSFERİ’’ Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer edilen yeni iş modelleri ve bu alanlarda pazar payını daha yükseklere taşımak isteyen liderler yeni iş modelleri transfer ediyor. Transfer edilen yeni iş modelleri ise melek yatırımcıların dikkatlerini çekiyor. İŞ İNSANLARI 50 56 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 62 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dokuz milyara yükselmesi bekleniyor. Gezegenimizde gelecek kuşakların dünyamızın sınırlı kaynakları ile yaşayabilmesi için düşünce tarzımızda bazı değişiklikler yapmamız şart. YÖNETİM 72 PARA &YATIRIM PERAKENDENİN YENİ YATIRIM ROTASINDA KÖRFEZ ÜLKELERI VAR Yurtdışında bölgesel lider olma hedefi doğrultusunda, sınır ötesi mağazalarına yenilerini ekleyen perakende markaları, yeni yatırım rotasını körfez ülkelerine çevirdi. Peki yurtdışında doğru hamle ne olmalı. Tek pazara yoğunlaşmak mı, çok ülke var olmak mı? Birlikte daha iyi çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye yatkın süreçlerinin kurulması oldukça önemli. Yeni nesil, hızlı karar almak ve sonuçları da hızlı görebilme ortamı bekliyor ve bu beklentilere cevap verecek yönetim sistemleri ve teknolojilerin getirilmesi, teknolojik altyapı ve yenilikçi süreçlerin yapılandırılmasının önemi giderek artıyor. Birlikte nasıl daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve yeni nesil becerileri kazanma politikanı sizler için sorduk. 76 SEKTÖREL KURUMSAL 08 DEKORASYON 12 GIDA 10 MODA SÖYLEŞİ 86 14 BANKACILIK 46 EMLAK 82 BİLİŞİM 94 TURİZM 100 İŞ DIŞI YAŞAM 90 ‘’Pul koleksiyonum var’’ OTOMOBİL 104 Eşsiz üstü açık bir Rolls-Royce; ‘Dawn’ businesslife.com.tr 3 EDİTÖRDEN Yayıncı BM MEDIA GROUP [email protected] Genel Yayın Yönetmeni Seyfettin BAYRAM Editörler Cahid Efgan AKGÜL, Dr. Celal GÜNEŞ Genel Koordinatör Dr. Metin ÇALIK / SirketKocu Yazı İşleri Müdürü Amine Şeyma BAYRAM Görsel Yönetmen Zehra KANBAK Tasarımcı Salim PEHLİVAN Yayın Kurulu Atilla ZAİMOĞLU, Dr. İlhami FINDIKÇI, Dr. Metin ÇALIK , Efkan YEŞİLDAĞ, Seyfettin BAYRAM, Prof. Dr. Emre ALKİN, Prof. Dr. İsmail ÖZSOY, Kadir DİKBAŞ, Zafer ÖZCAN Temsilcilikler ABD: Yaşar DAĞLAR AVRUPA: Ümit Selim MACAR KATAR: Dr.Zeynep TOPALOĞLU Yönetim Finans Direktörü: Murat BAYDAR Satış Direktörü: Yasin İNCESU Üretim Direktörü: R.Ediz ERSOY Reklam Grup Başkanı: M. Ali YAR Başkan Yrd: Zafer MİYANYEDİ Rezervasyon: 0212 924 65 07 Kurumsal İletişim Direktörü Fatih KORKMAZ Haber Merkezi Mert DURAN, Atilla BAŞLAR, Enes AYDIN, Yunus DUMAN Fotoğraf Mehmet AKKAYA, Batuhan ÇELİK Genel Merkez Nish İstanbul Office, Çobançeşme Mh. Sanayi Cd. C Blk.No:47 Yenibosna/İSTANBUL Tel: 0212 924 65 07 (pbx) E-mail:[email protected] Web: www.businesslife.com.tr Baskı: Senk Ofset Matb. Rek. Pro. ve Tan. Hiz. San. Dış. Tic. Ltd. Şti. Başakşehir Mh. Aykosan San. Sit. 4’lü Blok No:1 Dük: 54 Başakşehir / İSTANBUL Tel: 0212 493 26 26 Bayi Dağıtım: Kültür Dergi Dağıtım Basım Yayın ve Reklamcılık Tic. Ltd. Şti. Tel: 0216 495 90 44 Abone Dağıtım: Aras Kargo / Pointpost Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayındır. © Business Life Dergisi, BM MEDIA GROUP tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Business Life Dergisi’nin isim ve yayın hakkı BM MEDIA GROUP’a aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. izinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz ISSN: 2148-2861 Okur Hizmetleri : 0212 924 65 07 (pbx) [email protected] Abone Hizmetleri : 0212 924 65 07 (pbx) [email protected] Hafta içi hergün 09:00 - 18:00 arasında hizmet verilmektedir. BusinessLife Ç Seyfettin Bayram ‘’İşadamı Bu Devletin Finansörüdür’’ evremizdeki her insanın yüzünde bir gülümseme yaratmaya odaklanmak. Üretim ve istihdam ile aktif vatandaşlık ve cömertliğe odaklanmak. Bu ayki sayımızda, ülke ekonomisine milyarlarca dolar kazandırarak, adeta devletimizin finansörü olan “TÜRKİYE’NİN EN ETKİLİ 50 İŞ İNSANI’’ anketimizin sonuçlarını ve listesini yayınladık. Liste ortaya çıkınca görüldü ki, bu 50 etkin iş insanı sadece Türkiye iş dünyasına değil, aldıkları kararlar ve eylemleriyle yurtdışında da etkinler ve dünya ticaretine de yön veriyorlar. 1057 abonemizin katılımıyla gerçekleşen ankette, liderlerin liderlik gücü, itibarları, iş dünyasına yön verme vizyonları ve yaratılan istihdam gibi kriterler ele alındı. Listede yer alan isimlerin birçoğunun, iş dünyasının en saygın ve itibarlı ailelerine mensup olması dikkat çekici. Dev araştırmamızda; Mustafa Koç %12,9, Güler Sabancı 10,7 ve Murat Ülker %10,3 oyu alarak zirveyi taçlandırdı. İş dünyası, daha az tüketerek, daha fazlasını başarmaya ve bunu sağlayacak yenilikleri yapmaya, insanların yaşam kalitesinden ödün vermeden sürdürülebilir olmaya odaklanıyor. Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini ve global sorunları çözmeye katkılarını ele aldık. Birlikte daha iyi çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye imkan veren süreçlerinin kurulması oldukça önemli. Birlikte nasıl daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve yeni nesil becerileri kazanma politikalarını sizler için sorduk. Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer edilen yeni iş modelleri ve bu alanlarda pazar payını daha yükseklere taşımak isteyen liderlere, yeni transfer ettikleri iş modellerini sizler için haberleştirdik. Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ile keyifli röportajımızı, “çarkıfelek” misali evire çevire okumanızı tavsiye ederim. Business Life editörleri, yayın kurulu ve yazar kadrosu olarak beklentilerinizi ve güncel ihtiyaçlarınızı takip ediyor ve cevap vermeye çalışıyoruz. Bu ay, yayın ve yazar kadromuza hepinizin yakından tanıdığı Prof. Dr. Emre Alkin, güçlü kalemiyle ve analizleriyle katıldı. Pazarlama alanında bir diğer donamlı isim Dr. Deniz Saydam ve Startup Doktoru Berrak Kutsoy her ay yazılarıyla sizlerle buluşacak. Duayen yazarımız Atilla Zaimoğlu, Kobilerin zayıf yanlarına ilişkin tespitlerini ve çözüm önerilerini bu ay sayfasına taşıdı. ABD temsilcimiz ve finans yazarımız Yaşar Dağlar, New York’tan yazısını son dakika bizlere yetiştirdi. Usta kalem Kadir Dikbaş, küresel pazarlardaki dalgalanmaları ve istihdamın nasıl etkilendiğini yazdı. İş dışı ve lezzetli sayfalarda sizleri dinlendirecek haberler bekliyor. Lezzetli ve keyifli okumalar dileğiyle… İşadamı aynı zamanda iki ülke ilişkilerinin de çimentosudur. İŞ ADAMININ YOL HARİTASI Atilla ZAİMOĞLU [email protected] / zaimoglu1 ÖLÇEK BÜYÜTMEYE ADAY OLAN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI (ERP) KOBILERIN BÜYÜME MÜCADELESI… Ülkemizdeki işletmelerin en az %98’ini küçük ve orta ölçekli firmaların oluşturduğu bir ekonomik yapıya sahibiz. Kısaca Kobi olarak isimlendirdiğimiz bu firmalar girişken müteşebbislerin gayretiyle kurulmakta ve çoğunluğu bir aile şirketi olarak iş yaşamlarına devam etmektedirler. Esnek üretim ve değişen piyasa koşullarına hızlı uyum sağlama özelliğine sahip olan Kobilerin, zaman içerisinde başarılı olup çaplarını zorladıkları ve daha büyük ölçekli firma olma eşiğine geldiklerinde ise bocalamaya başladıkları görülmektedir. Kobileri bu eşiğe getiren kararlılık, sektöre girişleri kolay olan benzer firmaların oluşturduğu yüksek rekabet koşullarıdır. Büyümeye geçiş aşamasında ölçek ekonomisi devreye girmektedir. Bu aşamada olan kobiler, kendi sektöründeki büyük firmalarla rekabet edebilmek için daha düşük maliyetli ve daha yüksek kapasitede daha fazla ürün üretebilme gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Daha büyük firma olma hayalini gerçekleştiremeyen veya bunun farkında bile olmayan “yavaş balık” özelliğindeki kobilerin ise kendisinden daha fazla gayret gösteren “hızlı balık” özelliğine sahip başka kobiler tarafından yakalanacağını ve geride bırakılacağını kabul etmek gerekir. Dolayısıyla yerinde saymak veya geriye dönüş hiçbir kobi için iyi bir strateji değildir. Yok olmamak için bu tür kobilerin büyümeye veya mevcut durumlarını devam ettirebilmeleri için eylem plan ve programlarını hazırlamaları gerekmektedir. Başarılı olan kobilerin büyüme evresindeki ölçek değişimleri veya mevcut durumlarını korumaları için, başta işletme sermayesi olmak üzere yeni ihtiyaçlarının ortaya çıktığı, kurumsal yapıda önemli eksikliklerinin olduğu ve önceden hazırlıklarını yapmadığı görülmektedir. Genel bir yaklaşım içerisinde ifade etmeye çalıştığımız bu eylem eksiklerinin en önemlisinin ise; kişisel odaklı olarak gerçekleştirilen girişimcilikten, kurumsal yönetim anlayışına geçilememesini bariz bir örnek olarak verebiliriz. Yakından tanıdığım bir baklava üreten Şirketin ilk kurucusu ile bir tanışma ve sohbet etme fırsatım olmuştu. Şimdi rahmetli olan bu değerli büyüğümüz, nasıl ve neden başarılı olduklarını çok net bir cümle ile şöyle ifade etmişti: “bir insanın kendi işinde başarılı olabilmesi için; işine aşık olması ve o işe ihtiyacı olması gerekir.” Ne güzel bir yaklaşım değil mi, eğer işletme sahibinin işine sevgisi, saygısı ve ihtiyacı yoksa bunun paralelinde o işletme sahibinin o işle ilgili herhangi bir şeyi de merak 6 EKİM 2015 etmediğini söyleyebiliriz. Merak edilmeyen bir konuda ise yeni bir şeylerin öğrenilmesini ve işin geliştirilmesini beklemek zayıf bir ihtimal olacaktır. “MERAK İLMIN HOCASIDIR”… O halde kobilerin sağlıklı bir gelişim, daha fazla öğrenmek ve kendilerini geleceğe hazırlamak için bir merak duygusu içerisinde olmaları ve bu şekilde hareket etmeleri sözkonusu olmalıdır. Sözlükte, “bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek” olarak tanımlanan merak ve merak duygusu yeni şeyler öğrenmeye teşvik eder, bu merak duygusu ile insanlar çevresini inceler, araştırır ve bilgi sahibi olurlar. Kobiler de bu duygu ile çalıştıklarında zayıf yanlarını güçlü hale getirecek çözümleri öğrenir ve yeni iş fırsatlarına ulaşmak suretiyle daha büyük bir firma ölçeğine geçebilirler. Kobilerin saha uygulamasında; işletme sahiplerinin genel olarak kendi zayıf yanlarını bildiklerini, bu zayıf yanlarının güçlü hale gelmesi için uygulanacak yöntem ve yaklaşımları merak ettiklerini, ancak “nasıl, ne zaman ve kim tarafından” kendilerine destek verilip çözüm getirileceği konularında ise daha az cesaretli davrandıklarını görmekteyiz. Bu tür kobi sahiplerinin üretime hakim olmaları, mevcut satış ve dağıtım kanalının kendilerini idare ettiğini kabul etmeleri aslında yine kendileri için büyük bir tehlike teşkil etmiyor mu? acaba. Kısa vadede geçerliliğini devam ettiren bu yaklaşım içerisinde olan kobi sahiplerinin, orta ve uzun vadede firmanın sürdürebilirliğinin sağlanamayacağı gerçeklerini görmekten kaçınmalarına neden olan bazı zorluklarla karşılaştıklarını da kabul etmemiz gerekir. Büyük bir mücadele içerisinde firmasını bir aşamaya getirmiş kobi sahibinin yeni bir anlayışla ve değişimle tekrar atağa kalkması ve kurumsal yönetim anlayışına geçmesi gerekmektedir artık. DAHA BÜYÜK FIRMA OLMAYA ADAY OLAN KOBILERIN ZAYIF YANLARINA İLIŞKIN TESPITLER… Saha uygulamalarımızda; büyümeye aday olan kobilerin, gerek ölçek büyümesinden ve gerekse sahiplerinin belki “daha az meraklı olması” ve belki de dar bir vizyon ve anlayışa sahip olmalarından kaynaklanan sorun ve engellerle karşı karşıya olduklarını görüyoruz. Genelde bu tür kobi sahiple- YÖNETİM rinin bu sorunlarının çoğunu yönetim danışmanları ile aşabileceklerine inandıklarını görmemize rağmen, doğru bir yönetim danışmanı bulamamak endişesiyle hareket ettiklerini ve sorunlarla mücadele etmek yerine ertelemeyi, zayıf yanları “halının altına süpürmek” suretiyle gizlemeyi tercih ettiklerini görmekteyiz. Büyümeye aday olan kobilerin zayıf yanlarını / karşı karşıya oldukları sorunlarını, genel bir yaklaşım içerisinde, aşağıdaki gibi başlıklar halinde belirtmek mümkündür : Kobilerin burada özetlediğimiz zayıf yanlarının çözümü bir kurumsal yeniden yapılanma çalışması ile güçlü hale getirilebileceği gibi bir bilgisayar yazılım programından faydalanmak suretiyle de benzer çalışmaların yazılım desteğiyle gerçekleştirilmesi sözkonusu olabilir. Girişimcilikten, kurumsal bir yönetim anlayışına geçilememiş olması. İş planlarının olmaması. İşletme sermayelerinin daha fazla büyüme noktasında yetersiz kalması. Alternatif finansman kaynaklarının kullanmada yetersiz kalmaları. Finansal tablolarının şeffaf bir şekilde hazırlanmamış olması. Bu tabloların firmanın gerçek değerini göstermemesi. İşletme risklerinin bilinmeyişi ve tedbirlerinin alınmamış olması Firma değerinin bilinmemesi ve değerleme çalışmasının yapılmamış olması. Mesleki, kurumsallaşma ve yeni eleman konularında eğitim faaliyetlerinin yetersiz kalması. Rakipler ve dış çevre hakkında yeterli bilgi sahibi olmamaları. Yönetim danışmanlarından yeteri kadar yararlanamamaları. Ar-Ge ve İnovasyon faaliyetlerinin yeterli düzeyde olmaması, küresel rekabet açısından zayıf bir konumda olmaları. Aylık ve yıllık yükümlülükler tablosunun mevcut olmaması. Mali işlemlerin yeteri kadar kontrol edilmemesi, etkin olmayan tahsilat sistemi, sadece dönem sonunda stok sayımlarının yapılması ve mutabakat işlemlerindeki yetersizlikler. İç denetim ve iç kontrol sistemlerinin kurulmamış olması, hileli işlemlere açık bir yapının mevcudiyeti. Yeterli ve düzenli olmayan icra kurulu toplantıları, kurumsal toplantıların olmaması, sosyal faaliyetlerin azlığı. Kurum içi iletişimin, finansal raporlama ve analitik incelemelerin zayıf olması. Dijital pazarlama eksikliği, sosyal medyada daha az yer almaları. ERP, CRM, MRP gibi tüm yapıyı entegre eden programların kullanılmaması. Risk yönetimi sisteminin mevcut olmaması. Tedarik zinciri sisteminin olmaması. Bütçe, nakit akış tabloları, maliyet muhasebesi vb. yönetim tekniklerinin yeterli düzeyde kullanılmaması. İnsan Kaynakları Bölümünün, Performans değerleme / ödüllendirme ve cezalandırma sistemlerinin kurulmamış olması. Teşvikler, hibeler ve mali yardımlar konusundaki çalışmaların yetersiz olması. Limited şirketten daha büyük bir yapı olarak anonim şirkete dönüşmeyi ertelemeleri BÜTÜNLEŞIK VE KAPSAMA ALANI GENIŞ OLAN SISTEM: ERP–KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI... Ülkemizde kısaca ERP (Enterprise Resource Planning) olarak bilinen Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP), işletmelerde üretim için gerekli olan işgücü, makine, hammadde ve malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik bir yönetim sistemi, bir veri tabanı ve bir bilgisayar yazılım programıdır. Bu program, işletmenin tüm kaynaklarının birleştirilip etkin ve verimli olarak kullanılması için tasarlanmıştır. KKP programında tüm veriler genellikle tek bir veri tabanında bulunduğundan kolaylıkla ve kapsamlı bir şekilde rapor alınır, mevcut durumu anlık değerlendirme imkanına kavuşulur. Bir KKP yazılımı bünyesinde bağımsız olarak çalışan üretim, muhasebe, finans, müşteri ilişkileri yönetimi, insan kaynakları, stok yönetimi ve tedarik zinciri sistemi gibi çeşitli uygulamalar entegre bir şekilde yer almaktadır. Bu şekilde KKP (ERP), çeşitli iş faaliyetlerini ele alan birçok yazılım modülünü tek bir veri tabanı altında çalıştırmaktadır. Modüler bir yapı içerisinde olan bir KKP sistemi ile müşteri ilişkileri yönetimi dahil tüm işletme faaliyetlerini tek bir programda izlemek ve kontrol etmek mümkün hale gelmiştir. Kobilerin bir ERP programını kullanmak suretiyle rakiplerine göre önemli avantajlar sağlayabileceği ve işletmeyi bir bütün olarak izleyip ve kontrol edip kaynaklarını verimli kullanacağını, etkin üretim, etkin tahsilat, etkin stok yönetimi, etkili müşteri ilişkileri yönetimi ve benzeri faydalarla kazancını arttıracağını ve kurumsal yapısını kuvvetlendirerek zayıf yanları güçlü hale getirebileceğini ifade etmemiz yanlış olmayacaktır. SONUÇ OLARAK … Bu yazımızda; • Kobilerin; yüksek rekabet koşullarından kurtulma ve /veya büyümeye aday olma aşamalarında, çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını, • Saha uygulamalarımızda tespit ettiğimiz bu sorunların genel olarak neler olduğunu, • Sorunlarla karşı karşıya olan kobilerin kurumsal yeniden yapılanma çalışmaları ile teknolojik bir alt yapı / bir yazılım programı olan “kurumsal kaynak planlaması” (ERP) programını kullanmaya başlamak suretiyle, Sorunlarını çözerek sadece daha büyük bir şirket değil global bir şirket olma hedefinde de aşamlar kaydedebileceğini ifade etmeye çalıştık… businesslife.com.tr 7 KURUMSAL Dr.Celal Güneş [email protected] AKSIGORTA, MÜŞTERI MEMNUNIYETINDE SEKTÖR LIDERI Tüm süreçlerini müşteri memnuniyetli odaklı yöneten Aksigorta, sikayetvar.com’a gelen şikayetlerin sektörel karşılaştırmalı analizinin yapıldığı bir endeks olan “Müşteri Deneyim Endeksi”ne göre 2015 yılı ikinci çeyrekte de sektör liderliğini sürdürdü. Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Aksigorta olarak 55 yıllık tecrübemizi, bilgimizi, imkanlarımızı müşterilerimize doğru çözümleri sunmak, olumlu bir deneyim yaşatmak ve onların, aileleri ile birlikte geleceğe güvenle bakmalarını mümkün kılmak için kullanıyoruz” dedi. ‘’AKILLI CIHAZLARA ILGI ARTIYOR’’ Gelişen teknoloji ve artan tüketici bilinci, pek çok alanda olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de akıllı cihazların popülaritesini artırıyor. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, akıllı iklimlendirme çözümleri ile birlikte sektörde olumlu bir değişim yaşandığına dikkat çekti. Bir yandan mevzuattaki iyileşmelerin diğer yandan tüketici eğilimlerinin Türkiye’de iklimlendirme sektörüne olması gerektiği yönde bir ivme kazandırdığını belirtti. ‘’EKIBIMIZE GÜVENIYORUZ” Zorlu Enerji’nin Türkiye ekonomisinin artan enerji talebinin karşılanmasında ithal yakıtlara bağımlılığı kırmak için yerli ve yenilebilir kaynaklardan elektrik üretiminin önemini vurgulayan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, ‘’Türkiye’nin 2023 jeotermal kurulu güç hedefli olan 1000 MW’ın üzerine çıkarak, 2000 MW’a ulaşılacağını düşünüyoruz. Zorlu Enerji olarak jeotermal kaynakları, bu alandaki geniş yetkinliğimizin de etkisiyle büyüme haritamızın önemli eksenlerinden biri olarak konumlandırıyoruz” sözleriyle alanındaki uzmanlık ve hedeflerinin altını çizdi. ‘’UZMANLIĞIMIZI BIR KEZ DAHA KANITLADIK’’ JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, ‘’AVM Partners’ın JLL Türkiye çatısı altına girmesi ile daha da büyüyen ve güçlenen şirketimiz, uzman ekibinin enerjisiyle, müşterilerine her zaman en iyisini sunmaya devam edecek. Hedefimiz, hizmet verdiğimiz her alanda müşteri odaklı yaklaşımımız ile beklentilerin üzerine çıkmak ve ses getiren yeniliklere imza atmak” dedi. “WATCH” UYGULAMASINA BAŞLAYAN ILK HAVAYOLU ATLASGLOBAL OLDU Havacılık sektöründe yaptığı teknolojik yatırımlarla dikkat çeken Atlasglobal Havayolları, Türkiye’de “Watch” uygulamasına başlayan ilk havayolu oldu. Çözüm ortağı tmob ile birlikte geliştirilen Apple Watch ve Android Wear saatlerde Atlasglobal uygulamasını indiren yolcular; bilet detaylarını, seçtikleri koltukları, uçuşların kalkış-varış bilgilerini ve ücretsiz servis Fly&Bus hizmetlerini görüntüleyebiliyorlar. 8 EKİM 2015 GIDA M.Ali Yar [email protected] ASIRLIK LEZZET DEVELI NIŞANTAŞI’NDA… ‘’KURUMSAL KİMLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRDİK’’ Büyüme beklentilerini Türkiye gündemine paralel olarak, istedikleri oranda tutamadıklarını dile getirenHacı Sayid Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler, “2015’te sadece satış odaklı çalışmadık; marka bilinirliğimizi artırma çalışmaları yaptık ve olumlu sonuçlar aldık. Kurumsal kimliğimizi güçlendirdik. Uzun vadeli hedeflerimizi 2020 yılında şube sayımızı 45’ten 80’e çıkarmak olarak belirledik. Kısa vadeli hedeflerimiz ise 2016 yılı sonuna kadar şirket karlılık oranımızı yükselterek, gerekirse dışarıdan ortaklık kurarak, markamızı büyültmek.” dedi. KERVAN GIDA’YA DRAGON FESTIVALI’NDE İKI BIRINCILIK ÖDÜLÜ! Antep mutfağının duayeni, asırlık lezzet markası Develi, Nişantaşı’ndaki yeni şubesinde misafirlerini ağırlamaya başladı. Kuşaktan kuşağa aktarılan lezzet hikâyesiyle Türkiye’nin güçlü restoran gruplarından biri olan Develi, 1966 yılında İstanbul Samatya’da açtığı ilk restorandan bu yana lezzet efsanesini Samatya, Kalamış, Etiler, Marin, Ataşehir, Florya, Eminönü ve Tuzla ViaMarin şubelerinden sonra şimdi de Nişantaşı’nda sürdürmeye devam ediyor. DOĞUŞ ÇAY’A 50 MİLYON EURO’LUK KREDİ Türkiye’nin en önemli gıda markalarını bünyesinde barındıran, çay ve cips sektörünün önde gelen oyuncusu Doğuş Çay, 2015 ve 2016 yılları yatırımlarında kullanmak üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) 50 milyon euro’luk kredi temin etti. Doğuş Çay Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Karakan; kredinin kullanılacağı yatırımlar arasında İzmir’de kurulan buzlu çay üretim hattı ile Aksaray’daki cips üretim tesislerinin ilave birimlerinin yer alacağını açıkladı. ‘’TÜRK FUTBOLUNA DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞIZ” Türkiye’nin en büyük yumuşak şeker üreticisi ve ihracatçısı olan Kervan Gıda, Dragon Festivali’nde çalışanlarından oluşan “Bebeto Rowers” takımıyla “En Yaratıcı Takım Forması” ve “En İyi Davulcu Kostümü” dallarında birincilik ödülüne layık görüldü. Festivalde dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Bebeto Rowers ekibi, el işçiliğiyle yarattığı davulcu kostümünde, gerçek marshmallow, jelly ve licorice ürünleri kullandı. Cıvıl cıvıl şeker motifleri ile süslü formalarıyla festival alanını renklendiren “Bebeto Rowers” festivalin en dikkat çekici ekibi olmayı başardı. 10 EKİM 2015 Bir ile üç yıl süreyle Süper Lig takımlarını destekleyecek olan Coca-Cola’nın Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü Kurumsal İletişim Direktörü Sinan Cem Şahin, Türkiye’deki futbol takımlarının sponsoru olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti: “ Spora olan desteğimizi büyüterek sürdürmek amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Bu çerçevede, Süper Lig takımlarıyla iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki süreçte de hem oyuncusuyla hem taraftarıyla kapsayıcı ve kitlesel bir spor dalı olan futbola destek vermeye devam edeceğiz.” businesslife.com.tr 11 DEKOKASYON Fatih Korkmaz [email protected] AMBALAJIN ‘AY YILDIZI’ BU YIL DA ŞIŞECAM CAM AMBALAJ’IN OLDU Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nın sonuçları belli oldu. Bu yıl ilk kez yurtdışı başvuruların da kabul edildiği ve 9 kategoride 169 ambalaj başvurusunun yapıldığı yarışmada, Şişecam Cam Ambalaj toplam 5 ödül kazandı. 2 altın, 1 gümüş, 1 yetkinlik ödülü alan Şişecam Cam Ambalaj ayrıca, altın ödül almaya hak kazanan adaylar arasından sıyrılarak büyük ödül olan Altın Ambalaj ödülüne de layık görüldü. SERAMIKSAN’DAN BEYOĞLU SERISI Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan,İstanbul’un köklü semtlerinden Beyoğlu sokaklarından aldığı ilhamı, yeni serisi Beyoğlu’nun desenlerine yansıtıyor. MOZAİK’TEN BAŞKENTE ÖZEL SHOWROOM ‘’DİJİTAL YATIRIMLAR YAPIYORUZ’’ Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, ‘’Kapasite olarak büyümek yerine modernizasyon yatırımları ile ticari büyüme hedefliyoruz. Gelişen pazarın beklenti ve ihtiyaçlarına uygun olan ürün gruplarını tespit ederek bu alandaki yatırımlarımıza sürekli olarak devam ediyoruz. Dünyanın son dijital teknolojisini kullanan yeni dekor tesisimizi de devreye alıyoruz. Yeni kurulan dev tesisler, 6 ay gibi kısa bir sürede 3 vardiyalı kesintisiz özverili çalışma ile tamamlanmıştır. Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarda en büyük hedefimiz; hammaddenin fabrikamıza girişinden, tüketicilere Ege Seramik ürünü olarak kullanılmasına kadar geçen tüm süreçlerde birlikte hareket ettiğimiz iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza değer katmaktır.’’ şeklinde konuştu. VAN’IN İLK YAPI MARKETINI TEKZEN AÇTI Türkiye’nin en yaygın ulusal yapı market zinciri TEKZEN, Doğu Anadolu Bölgesi’nin üçüncü büyük şehri Van’da ilk mağazasını açtı. Ev, bahçe, ofis gibi yaşam alanları için mobilyadan aydınlatmaya, dekorasyondan boyaya, el aletlerine kadar birçok ürün grubunda zengin ürün çeşidi ile müşterilerine aradıkları her ürünü rahatça bulabilecekleri alternatifler sunan Tekzen, Van mağazasıyla 53’üncü “il”e adım attı. Pisi AVM’de bulunan Tekzen, 2500 m2’lik satış alanına sahip yeni mağazası ile bölgenin yapı marketi ihtiyacını karşılayacak. 12 EKİM 2015 Tasarımın dünya çapındaki liderlerini Türkiye’de temsil eden Mozaik Design, 23 yıllık geçmişi ile birçok dünya markasının en büyük temsilcileri arasında yer alıyor. Tasarımı Türk tüketicisi ile buluşturan marka, Mozaik Ortaköy, Mozaik 220 V, Mozaik Metraj ve Nest by Mozaik showroomlarına bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. İstanbul dışındaki ilk showroomunu Ankara Çankaya’da açacak olan marka, Ekim ayında hizmete başlayacak Mozaik Ankara’da, ev mobilyası, ofis mobilyası ve aydınlatma özelinde dünya marklarının çok özel tasarımlarını Ankaralı müşterileri ile buluşturacak. businesslife.com.tr 13 MODA A.Şeyma Bayram [email protected] VAKKO’ DAN EŞSİZ GÖMLEK & KRAVAT Vakko Gömlek, gömlek tutkunlarına farklı kumaş, renk ve desenlerde yaklaşık 150 farklı model içeren son derece zengin bir koleksiyon sunuyor. Özel kumaş ve dokuma özelliklerinin yanı sıra aksesuar detayları ve rahat kalıpları ile dikkat çeken gömlekler iş hayatından özel davetlere, günlük hayattan spor modellere birçok farklı seçenek içeriyor. Vakko Exclusive serisi, sınırlı sayıda üretimiyle Vakko ayrıcalığını en yüksek düzeyde yaşamak isteyenler için hazırlanıyor. Dünyanın en iyi ipeği, astarından ipliğine Vakko özeniyle buluşuyor ve 300 farklı desende görkemli Vakko Kravat Koleksiyonu’nu oluşturuyor... Özel desen ve el işçiliğine sahip kravatlar Vakko kalitesini en üst düzeyde yaşamak isteyenlere eşsiz kalite sunuyor. İNCI DERI 100. MAĞAZASINI İSTANBUL BUYAKA AVM’DE AÇTI İnci Deri, İstanbul Buyaka AVM’de açtığı yeni mağazasıyla Türkiye’deki mağaza sayısını 100’e çıkardı.. İnci Deri Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Kızıltaş; İnci Deri’nin 2015 yılında Türkiye’nin farklı bölge ve şehirlerinde 10 yeni mağaza açtığını söyledi ve “Açtığımız bu mağazalarla birlikte toplam satış alanımızı 15.800 m²’ye çıkardık. İstanbul Buyaka AVM’de açtığımız yeni mağazamızla birlikte Türkiye’deki mağaza sayımızı 100’e ulaştırmanın gururunu yaşıyoruz. 2015 sonuna kadar ise Sivas, Bolu ,Isparta, Kocaeli başta olmak üzere 8 yeni mağaza daha açmayı planlıyoruz” dedi. 2017 yılında İnci Deri’nin 100. yılını kutlayacağını da sözlerine ekleyen Ali Murat Kızıltaş, “Yurt içi ve yurt dışında verimli ve sürdürülebilir büyümeye yönelik çalışmalarımızı devam ettireceğiz. 100. yılımızda mağaza sayımızı artırmaya yönelik çalışmalarımız da önümüzdeki dönemlerde sürecek. 100. yılımızda 50 ilde 140 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. TATILDEN OFIS HAYATINA TRENDY BIR GEÇIŞ AKSESUARSIZ OLMAZ İş hayatı her gün daha da yoğunlaşırken, zamana daha çok ihtiyaç duyan ve stilinden ödün vermek istemeyen kadınlar için birbirinden zevkli kıyafetler, Faik Sönmez’de. Üstelik sadece gündüz değil, gece için de ofis şıklığını devam ettirebileceğiniz tasarımlarla… Yemekli toplantılar ve akşam iş çıkışı toplantıları için düşünülen dantel ve krep elbise modelleri ise temanın en hit parçalarından. Faik Sönmez Koleksiyonu’nun olmazsa olmazı elbiseler, geniş kareli, ekoseli, asimetrik kesimleriyle çok iddialı. Tarz sahibi kadınların tamamlayıcısı aksesuarlar, her zevke ve bütçeye hitap eden bonprix. com.tr’de. Bu sonbahar, stil sahibi şallar, takı setleri ve kolyeler ile göz dolduracak kadınlar, bonprix’nin aksesuarlarını favorilere almaya başladı bile. AYŞE BOYNER’İN YEPYENİ KONSEPTİ: BOYNER FRESH! Boyner Fresh ile çok katlı mağazacılığın kuralları değişiyor. Projenin en önemli mimarı olan Ayşe Boyner: “Bugüne kadar dünyanın çok farklı ülkelerinde katıldığım yüzlerce fuarda, hep aklımda kalan ve Türk müşterisi ile tanıştırmaya can attığım markalar oldu. Bu markaları aynı çatı altında toplayabileceğim bir konsept yaratmak istedim. Boyner Fresh’i duyduğumda, bende iz bırakan bu markaları, tanımlanan konsept altında toplama fikri beni yerimde duramayacak kadar heyecanlandırdı.” sözleriyle ifade etti. 14 EKİM 2015 businesslife.com.tr 15 ÖZEL ARAŞTIRMA Ülke ekonomisine milyarlarca dolar kazandırarak, adeta devletimizin finansörü olan “TÜRKİYE’NİN EN ETKİLİ 50 İŞ İNSANI’’ sadece Türkiye iş dünyasına değil, aldıkları kararlar ve eylemleriyle dünya ticaretine de yön veriyorlar. 1057 abonemizin katılımıyla gerçekleşen ankette, liderlerin liderlik gücü, itibarları, iş dünyasına yön verme vizyonları ve yaratılan istihdam gibi kriterler ele alındı. Listede yer alan isimlerin bir çoğunun, iş dünyasının en saygın ve itibarlı ailelerine mensup olması dikkat çekti. Dev araştırmada; Mustafa Koç %12,9, Güler Sabancı 10,7 ve Murat Ülker %10,3 oyu alarak zirveyi taçlandırdı. usinesslife.com.tr Seyfettin BAYRAM - s.bayram@b nesslife.com.tr Dr. Metin ÇALIK - m.calik@busi 16 EKİM 2015 1 MUSTAFA KOÇ Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı 68,6 Milyar TL CİRO 80 Bin 996 ÇALIŞAN 23 ÜLKEDE 70 ŞİRKET Türkiye ekonomisinin amiral gemisi Koç Holding’in 3’üncü kuşak yöneticisi Mustafa Koç, 2003 yılında kaptan köşkünü babası Rahmi Koç’tan devraldı. 1984’te Tofaş’ta Müşavir olarak başlayan Koç, Ram Dış Ticaret’te Satış Müdürlüğü ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. 1992 yılında Koç Holding’e geçerek sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürütmüştür. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada örnek bir Türk şirketi olarak ülkemizin değerlerini dünyaya da tanıtan önemli bir oyuncu haline getirmiştir. Koç Topluluğunun, cirosu ve ihracatının yanı sıra, yarattığı istihdamla Türkiye’nin en büyük şirketler topluluğudur. 2 GÜLER SABANCI Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı 27,4 Milyar TL CİRO 64 Bin ÇALIŞAN 16 ÜLKEDE 24 ŞİRKET Sabancı ailesinin üçüncü nesil üyesi Güler Sabancı, 2004 tarihinde Sakıp Sabancı’nın vefatı ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi. Holdingin sürdürülebilir büyümesinde onun odaklanma stratejisi ve güçlü liderliği var. Yurtdışında da son derece itibarlı bir isim. Dünyanın en güçlü 50 iş kadını arasında gösterilen Güler Sabancı, bu yıl ‘’İş Dünyasına Yön Veren 50 İş Kadını’’ araştırmamızda en yüksek oyu alarak Türkiye’nin en güçlü iş kadını seçildi. Sadece iş dünyasına değil, ülkeye dair açıklamaları da yakından takip ediliyor. Holdingdeki yönetim görevinin yanı sıra Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yürütme Kurulu Başkanı olarak da görev yapıyor. 3 MURAT ÜLKER Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı 19 Milyar TL CİRO 49 Bin ÇALIŞAN 14 ÜLKEDE 77 FABRİKA 2000 yılında Holding İcra Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Murat Ülker, 2008 yılından bu yana çalışmalarını Yönetim Kurulu Başkanı olarak sürdürüyor. Murat Ülker, gruptaki görevine 1984 yılında Kontrol Koordinatörü olarak başladı. İlerleyen yıllarda İşletmelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve ardından Genel Müdürlük görevlerini üstlendi. İcra Komitesi Üyeliği ve grubun çeşitli şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Murat Ülker, bu süreçte, “Dikey Entegrasyon” modeline bağlı olarak birçok yeni yatırımı yönetti. Ailesiyle seyahat etmekten hoşlanan ve yelken sporu yapan Murat Ülker’in ilgi alanları arasında hat sanatı ve modern resim de bulunuyor. ABD çikolata kaplamalı ürünler pazarının köklü şirketlerinden DeMet’s Candy Company’i satın aldı. “Ülkem varsa ben de varım” merhum Vehbi Koç’un bu sözü, Koç topluluğunun gerçekleştirdiği toplumsal yatırımların ve stratejik hayırseverliğin öncüsü olmuştur. ‘’Hepimiz faniyiz, insanlar bugün var yarın yok, soyadlar önemli değil, benim vatanım güzel’’ diyen merhum Sakıp Sabancı’nın bu sözleri ise, Sabancı topluluğunu vatanı için, vergi için ve sosyal sorumluluklar için işlerini büyüten bir topluluk haline getirdi. Ülke menfaatini hep önde tutmasıyla, himmet ve hamiyetperverliğiyle herkesin gönlünde taht kuran merhum Sabri Ülker’in kurduğu Yıldız Holding ise, gerek yurt içinde ve yurtdışında, yaptığı yatırımlarla iş dünyamızın adeta kutup yıldızı oldu. Duayen işadamların yetiştirdiği lider çocukları ise bugün iş dünyasına yön veriyor. businesslife.com.tr 17 ÖZEL ARAŞTIRMA 4 FERİT ŞAHENK Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı 7 5 10.5 milyar TL CİRO 50 Bin ÇALIŞAN 26 ÜLKEDE 250 ŞİRKET Doğuş Grubu ve Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Dünya Ekonomik Forumu ve Medeniyetler İttifakı İnisiyatifi içerisinde aktif bir üye olarak yer almaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında 50 bin çalışanı var. Yeni yatırım alanları keşfetmesiyle adından söz ettiriyor. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı 7,4 Milyar TL CİRO 14.400 ÇALIŞAN 41 KURULUŞ Türkiye’nin en köklü sanayi kuruluşlarından Eczacıbaşı Topluluğu’nun yönetim kurulu başkanı Bülent Eczacıbaşı, iş dünyasında en çok itibar gören bir isim olarak karşımıza çıkıyor. TÜSİAD Onursal Başkanı, İstanbul Modern Sanat Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanı ve İKSV (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı’dır. 6 4 BÜLENT ECZACIBAŞI İSHAK ALATON Alarko Holding Onursal Başkanı 7 3,5 Milyar TL CİRO 7 Bin ÇALIŞAN 24 KURULUŞ 1954 yılında Türk sanayi dünyasına ilk adımını attı. Alarko Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 15 Mayıs 2015 tarihinde Alarko’yu birlikte kurduğu merhum Dr. Üzeyir Garih’in oğlu Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Garih’e devrederek “Alarko Holding Onursal Başkanı” unvanını aldı. 5 RAHMİ KOÇ Koç Holding Şeref Başkanı 68,6 milyar TL CİRO 80 bin 996 ÇALIŞAN 23 ÜLKEDE 70 ŞİRKET İş dünyasında ki ağırlığını kuruyan Rahmi Koç, 2003 yılında kaptan köşkünü oğlu Mustafa Koç’a devretti. Türkiye’nin “devlet üstün hizmet madalyası” sahibi iş insanlarından. Deniz tutkusuyla tanınan Rahmi Koç, Eylül 2004 tarihinde yaklaşık 2 yıl süren bir dünya turu gerçekleştirdi. 18 EKİM 2015 6 8 HÜSNÜ ÖZYEĞİN Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı 9 Milyar TL ÖZKAYNAK 15 bin 564 ÇALIŞAN 12 ÜLKEDE 97 ŞİRKET İş dünyasının en renkli simalarından Hüsnü Özyeğin, Fiba Holding A.Ş., Fibabanka A.Ş., Credit Europe Bank (İsviçre), Credit Europe Bank (Rusya) Yönetim Kurulu Başkanı görevlerine devam etmekte olup, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Harvard Business School Dean’s Advisory Board üyesidir. 10 9 HAMDİ AKIN Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı 12 5,7 Milyar TL CİRO 36.512 ÇALIŞAN 30’u aşkın ŞİRKET İş dünyasındaki dinamizmini ve gayretini birçok dernek, vakıf ve meslek odası gibi gönüllü kuruluşlarda kurucu ve yönetici olarak görev alan Hamdi AKIN; Akfen Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinin yanı sıra TAV Havalimanları Holding’in de 2005 yılında Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir. 9 AHMET NAZİF ZORLU Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı 9,5 Milyar TL CİRO 25 Bin ÇALIŞAN 66 ŞİRKET İş dünyasının en azimli isimlerinden Ahmet Nazif Zorlu, 15 yaşında Trabzon’a yerleşerek ticaret yaşamına atıldı. Denizli’de ailesinin ürettiği çarşafları satarak başladığı ticareti, Bursa’da ağabeyiyle kurduğu tekstil fabrikası izledi. Buradaki ev tekstili ürünleriyle ihracata girdi. 11 CEM BOYNER Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı 15 Milyonu aşkın MÜŞTERİ 12 Bin ÇALIŞAN 7 ŞİRKET, 25 MARKA, 500’ü aşkın MAĞAZA Türkiye’de yeniliklerin öncüsü olan Boyner Grup’un patronu Cem Boyner, İş dünyasının en karizmatik ve etkili liderlerinden. Müşterilerinin tepkilerini doğru yorumlayan, beklentilerini en iyi karşılaması haricinde, güçlü işkadını Ümit Nazlı Boyner ile birlikte Türkiye’nin en iyi eş başkanları olarak karşımıza çıkıyor. 10 11 12 TUNCAY ÖZİLHAN Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı 13,1 Milyar TL CİRO 20 Bin ÇALIŞAN 19 ÜLKEDE, 85 ŞİRKET, 61 ÜRETİM TESİSİ Türkiye’nin marka ekonomisinde büyük katkıları olan, Anadolu’yu dünyaya, dünyayı Anadolu’ya bağlayan lider işadamı Tuncay Özilhan, babasının kurucu ortağı olduğu Anadolu Grubu’nda Mayıs 2007’den beri yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürmektedir. Efes Pilsen Spor Kulübü Başkanı olan Tuncay Özilhan Koyu bir Beşiktaş taraftarıdır. 13 AYDIN DOĞAN Doğan Holding Onursal Başkanı 20 Bin ÇALIŞAN 50’den fazla ŞİRKET Türkiye’nin önemli medya patronlarından Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, kurduğu Doğan Medya Grubu bünyesinde de 50’nin üzerinde şirketin sahibidir .Genç İletişimciler Yarışması ile de iletişim öğrenimi görenlere destek veriyor. Kendisini ve aile fertlerinin ismini taşıyan sekiz okul yaptırdı. businesslife.com.tr 19 ÖZEL ARAŞTIRMA 14 Dr. ERMAN ILICAK Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı 17 16 6,5 Milyar TL CİRO 37 Bin ÇALIŞAN 21 ÜLKEDE 200 ŞİRKET Sıfırdan gelip zirveye tırmanan Dr. Erman Ilıcak, İş hayatına 24 yaşında ENKA şirketinin Rusya operasyonlarında mühendis olarak başladı. Daha sonra Rönesans Holding’i kurdu. Bugün Rusya’nın en büyük ikinci yabancı müteahhitlik şirketi olmasıyla birlikte, iki ülke ilişkilerinin adeta çimentosudur. 15 16 ALİ SABANCI Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Anadolu’ daki dönüşümün öncüsü olan Boydak ailesi, Anadolu kaplanlarının simgesi oldu adeta. Hacı Bey, bu dönüşümü önce ailede başlatmıştır. Başarılarının altında yatan en önemli sebep aileden gelen temel düsturlardır. Hacı Bey, Boydak Holding hedefini; “Bir dünya devi olmak, Güneşin doğup battığı her yerde Türk bayrağını dalgalandırmak.” olarak özetliyor. 18 İş dünyasının en çok sevilen siması Ali Sabancı, Sabancı ailesinin 3. kuşak üyesidir. Esas Holding A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. 2005 Ocak ayında Esas Holding tarafından satın alınan Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. Örnek girişimci kimliğiyle, TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanıdır. AHMET KOCABIYIK Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı 4,5 Milyar dolar CİRO 7 Bin 600 ÇALIŞAN 11 ÜLKEDE FAALİYET ALANI Profesyonel iş hayatına 1980 Yılında ABD/Pittsburgh’daki Blaw-KnoxFoundry şirketinde desen mühendisi olarak başladı. 1983 yılından itibaren Borusan Grubu’nda farklı görevler yürüten Ahmet Kocabıyık Temmuz 2001 tarihinden itibaren Borusan Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir. 20 Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı 6,5 milyar TL CİRO 14 bin ÇALIŞAN 140 ÜLKEDE 342 BAYİ 41 ŞİRKET 3. Milyar 81 Milyon TL CİRO 3 Bin 890 ÇALIŞAN 64 UÇAK 14 HACI BOYDAK EKİM 2015 15 18 AKIN İPEK Koza - İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı 15 milyar TL PİYASA DEĞERİ 4 bin ÇALIŞAN 11 SEKTÖRDE 23 ŞİRKET 1997 yılında vefat eden babası Ali İpek’in ardından işlerin başına geçti. Şirketin büyüdüğü yıllarda babasını iyi gözlemledi ve ondan çok şey öğrendi. Akın İpek, farklı bakış açısıyla şirkete daha da bir ivme kazandırdı. 2000’li yıllarda attığı cesur adımlar Koza İpek Holding’i zirveye yükseltti ve en çok vergi veren sanayi kuruluşlarından biri haline getirdi. 20 19 RIFAT HİSARCIKLIOĞLU 22 TOBB Başkanı 1 milyon 200 bin ŞİRKET 365 ODA VE BORSA Türkiye’nin kâr amacı gütmeyen en büyük iş kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) son dönem başkanıdır. Aslen Kayserili olan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin en etkili iş insanlarındandır. Birçok üniversiteden fahri doktora almıştır. 19 HÜSEYİN ÖZDİLEK Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı 6. 500 ÇALIŞAN 10 bin TON HAVLU ÜRETİMİ 8 ALIŞ-VERİŞ MERKEZİ 46 MAĞAZA Bir havlu mağazasıyla kurduğu Özdilek, bugün ise, Türkiye’nin marka değeri en yüksek ilk 100 şirketi içinde yer alıyor. Özdilek, 2013 yılında holding oldu. Perakende mağazacılığın yanı sıra turizm otelcilik, sivil havacılık, inşaat, tarım ve hayvancılık sektörlerinde de faaliyet göstermektedir. 21 21 CANSEN BAŞARAN SYMES TÜSİAD Başkan 646 ÜYE 6 TEMSİLCİLİK 4000 ŞİRKET Cansen Başaran Symes, iş dünyasının amiral gemisi TÜSİAD’ ın kaptan köşkünde 9 aydır başkan. Dijital ekonomiye önem veren Symes, Patronlar kulübüne yeni bir soluk getirdi. Symes, Allianz sigorta A.Ş. ve Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanıdır. Bu yıl ‘’İş Dünyasına Yön Veren 50 İş Kadını’’ araştırmamızda yer aldı. Açıklama ve tavsiyeleri, iş dünyasının ortak talebi oluyor. 23 22 MEHMET EMİN KARAMEHMET Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı 40 bin ÇALIŞAN 152 ŞİRKET Son yıllarda geri planda kalmayı tercih eden Mehmet Emin Karamehmet, 10 Mayıs 2013 tarihinde Çukurova Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 3 yıl süreyle tekrar seçilmiştir. Finans, kimya, ambalaj, inşaat ve telekom gibi alanlarda faaliyet gösteren Çukurova Holding’in sahibi. Turkcell ve GSM kartları gibi pek çok teknoloji şirketini bünyesinde barındırmaktadır. 23 RIZANUR MERAL TUSKON Başkanı 55 bin ÜYE 221 DERNEK, 7 FEDERASYON 5 TEMSİLCİLİK, 140 ÜLKEDE PARTNER KURULUŞ ‘’Gelişmiş bir ekonomi, huzursuzluğun panzehridir’’ diyen TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Türkiye iş dünyasını yurtdışına açmak için dünyada ayak basmadık yer bırakmadı. Yurtdışında uluslararası kuruluşlar nezdinde de etkili ve tanınan bir sima. Afrika, Latin Amerika ve Uzak Doğu’yla ticarete özel önem veren TUSKON’ un 55 milyar dolarlık ticaret hacmine zeminin hazırladığı belirtiliyor. businesslife.com.tr 21 ÖZEL ARAŞTIRMA 24 MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı 27 26 158,6 milyar dolar İHRACAT 60 BİRLİK 26 SEKTÖR Türkiye ihracatının özel sektör kanadının en üst örgütü olarak ihracatçıları yurt içinde ve yurt dışında temsil eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk Eximbank Yönetim Kurulu Üyesi, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyesi başta olmak üzere birçok kurumun yönetim ve icra kurulunda görev almaktadır. 24 ASIM KİBAR Kibar Holding Onursal Başkanı 18 milyar TL CİRO 7 bin ÇALIŞAN 22 ŞİRKET İş hayatına 1964 yılında Türkiye’nin ilk jean kumaş üreticisi olan Orta Anadolu Mensucat Fabrikası’nda başlamış ve bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmüştür. Asım Kibar, günümüzde toplam 22 şirketi bünyesinde bulunduran Kibar Holding A.Ş. ‘ nin kurucusudur ve yöneticiliğinde aktif olarak bulunmaktadır. 26 AVNİ ÇELİK Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı 27 655 milyon CİRO 7 ŞİRKET Üniversite eğitimi süresi dahil olmak üzere 40 yıldır sanayi ve iş hayatının içindedir. İlk iş deneyimine 13 yaşında hattat olarak başladı. Bugün ise 10’u aşkın şirketten meydana gelen Sinpaş Holding’in kuruluşundan bu yana Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmektedir. 25 FETTAH TAMİNCE Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı 766 milyon TL CİRO 10 bin ÇALIŞAN 11 ÜLKEDE 30 OTEL Türkiye’nin turizm alanında en başarılı işadamı olarak bilinen Fettah Tamince, Türkiye’ de turizm denilince ilk onun ismi akla geliyor. Çünkü sadece işiyle ilgili gündemde geliyor. Girişimci hikayesi ise çok ilginçtir. Parası olmadan Almanya ya 1 araba almak için gider. Araba alacağı kişiye ise beraberinde götürdüğü halıları satar ve Türkiye ye 2 arabayla döner. 22 EKİM 2015 28 28 NİHAT ÖZDEMİR Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı 9 milyar TL CİRO 36 bin 500 ÇALIŞAN 7 SEKTÖRDE 105 ŞİRKET Dünyanın en büyük uluslararası inşaat şirketleri arasında yer alan Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir, doğru öngörü ve iyi sektör seçimleri sayesinde başarıyı yakalan Türkiye’nin önemli bir iş insanıdır. Limak, 10 çimento fabrikasıyla 2011 yılı itibarıyla Türkiye’nin en büyük üçüncü çimento grubu haline gelmiştir. 30 30 ABDULKADİR KONUKOĞLU Sanko Holding Onursal Başkanı 32 4 milyar TL CİRO 14 bin ÇALIŞAN 11 SEKTÖRDE 100 ŞİRKET 29 Beş kuşaktır tekstil ile faaliyet gösteren Sanko Holding’in Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, geçtiğimiz yıl görevini kardeşi Zeki Konukoğlu’na devretti. İş dünyasında etkinliğini sürdüren Konukoğlu, mesaisinin tamamını Sanko Üniversitesine harcıyor. Kendisi için, paranın değiştirmediği adam deniliyor. AHMET ÇALIK Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı 24 bin ÇALIŞAN 17 ÜLKEDE 34 ŞİRKET Merhum 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal‘ın tavsiyeleri üzerine Orta Asya ülkelerinde ilk yurt dışı yatırımlarına başladı. Türkmenistan da en çok tanınan Türk işadamıdır. Japon şirketlerle dünya çapında çok başarılı projelere imza atıyor. 17 ülkede sürdürdüğü operasyonları ile 24 bine yakın kişiye istihdam sağlamaktadır. 31 MUSTAFA SELİM YAŞAR Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı 7 bin 500 ÇALIŞAN 21 ŞİRKET, 23 FABRİKA 90 yıla yakındır faaliyet gösteren Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Selim Yaşar, bu yıl görevi kardeşi idil Yiğitbaşından devraldı. Türkiye’nin ilk 500 büyüğü arasında yer alan 21 şirketi, 23 fabrika ve tesisi, 7 bin 500 kişiye sağladığı iş imkanı, bini aşkın bayii ve 200 bin satış noktası ile Türkiye’nin önde gelen grubunu yönetiyor. 29 33 32 MUHARREM YILMAZ Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı 2,2 milyar TL CİRO 4 bin 800 ÇALIŞAN Babası Sadık Yılmaz’ın kurduğu Sütaş’ta üniversitede okurken çalışmaya başladı. Muharrem Yılmaz, 1989’da şirketin genel müdürü oldu. Babasının 2005 yılında vefat etmesinin ardından şirketin yönetim kurulu başkanlığı görevini üstlendi. İş dünyası örgütlerinde oldukça faal bir isim. 15. TÜSİAD başkanlığını yaptı. 33 AHMET KÜÇÜKBAY Küçükbay Yönetim Kurulu Başkanı 1,2 milyar TL CİRO 11 ŞİRKET 3000 ÇALIŞAN Ahmet Küçükbay, bitkisel yağ dışında grubun ambalaj üretimi, gayrimenkul geliştirme ve bölgesel TV yayıncılığı gibi faaliyetlerini de yönetmektedir. Şirketin tüm gelişim ve büyüme sürecinde başında bulunmuştur. Hayır ve eğitim konularına büyük önem veren Ahmet Küçükbay Gediz Üniversitesinin kurucusu ve mütevelli heyeti başkan yardımcısıdır. businesslife.com.tr 23 ÖZEL ARAŞTIRMA 34 İBRAHİM POLAT Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı 37 37 1,2 milyar TL CİRO 10 ŞİRKET 36 CAHİT NAKİBOĞLU Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı 1 milyar 459 Milyon TL CİRO 7 bin ÇALIŞAN 7 SEKTÖRDE 15 ŞİRKET 35 FİKRET ÖZTÜRK Opet Yönetim Kurulu Başkanı 20 milyar 831 milyon TL CİRO 1424 İSTASYON OPET kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk, 1982 yılında öğretmenlikten ayrılıp ticaret hayatına atandı. Eşi Nurten Öztürk ile birlikte Öztürkler Limited’i kısa sürede büyüttü. Türkiye’nin 2. büyük akaryakıt dağıtım şirketi olan OPET ve SUNPET markası ile birlikte 1424 istasyonu bulunmaktadır. 24 EKİM 2015 Kale Holding Yönetim Kurulu Başkanı 1,5 milyar TL CİRO 17 ŞİRKET 4 bin 348 ÇALIŞAN Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, 8’i yurtiçi 2’si yurtdışında olan toplam 10 adet şirketi kendisi yönetiyor. Kişisel işletmeyle başlayan faaliyetleri yıllar içinde değişik şirketlerin kurulmasıyla 1982 yılında İbrahim Polat Holding A.Ş.’nin şemsiye altında toplamıştır. 35 ZEYNEP BODUR OKYAY Üç kuşaktır plastik ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Naksan Holding’in Başkanı Cahit Nakiboğlu, Gaziantep te plastik alım satımını yaparak, bu işin büyük toptancısı oluyor. 1979’un başında üretime başlar. Bugün ise enerji, halı, tekstil, bilişim ve lojistik sektörlerinde faaliyet gösteriyor. 7 bin kişiye istihdam sağlıyor. 140’ı aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 38 Kuruluşunun 50. yılında duayen işadamı Dr. İbrahim Bodur, bayrağı kızı Zeynep Bodur Okyay’ a devretti. Kale Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, çalışanları ile büyüdü. Ailenin tek çocuğu olmasına rağmen, ailenin tek çocuğu olma burukluğunu hiç yaşamadı. Çanakkale ilimiz ile özdeşleşen Kale Grubu, iş dünyasına yön vermeye devam ediyor. 36 38 NAİL OLPAK MÜSİAD Başkanı 11 bin ÜYE 45 ŞUBE 63 ÜLKEDE, 159 PARTNER KURULUŞ MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, IBF Başkan Vekili, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi, Kandilli Kulübü Kurucu Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapmaktadır. NORA Elektrik Malzemeleri A.Ş. şirketini kurdu. Halen, söz konusu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir. 40 40 İBRAHİM ÇEÇEN IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı 41 5,6 milyar TL CİRO 2 bin ÇALIŞAN 50 ŞİRKET IC Holding. Adını İbrahim Çeçen’in isminin baş harflerinin İngilizce yazımından alıyor. Yurt içi ve yurt dışı projelerde adından sıkça söz ettirmektedir. Kurduğu vakıflarla hayırseverliği ve eğitime verdiği önemle de bilinen İbrahim Çeçen, “Şahsen hayatımın en önemli projesi ve yatırımı” olarak ifade ettiği ve iftihar ettiği AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN Üniversitesi’ni tamamlayarak devletine ve milletine bağışladı. 39 ABDULLAH KIĞILI Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı 400 milyon CİRO 227 yurtiçi, 25 yurtdışı MAĞAZA Perakendenin duayeni Abdullah Kiğılı, bugün patronluğunu yaptığı Kığılı markasının zamanında çıraklığını yapmıştır. Çin pazarında dünya moda devleriyle yarışıyor. Aynı zamanda perakende sektörüne yön veriyor. 39 41 TARKAN KADOOĞLU TÜRKONFED Başkanı 12 bin 500 ÜYE 22 FEDERASYON, 150 DERNEK Tarkan Kadooğlu, kuruluşunda aktif rol aldığı ve 10 yıldır yönetiminde bulunduğu TÜRKONFED’in 23 Mayıs 2015’teki 11. Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Akaryakıt, enerji, gıda, gayrimenkul-inşaat, sağlık ve dış ticaret sektörlerinde 10 şirket ile faaliyet gösteren Kadooğlu Holding’in yönetim kurulu başkanlığı görevini 22 yaşındayken üstlendi. 42 NURETTİN EROĞLU Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı 3 milyar TL CİRO 12 bin 612 ÇALIŞAN 17 ŞİRKET Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, kariyerine 1976 senesinde Mithat Giyim firmasının konfeksiyon bölümünde başlangıç yaptı. 1983 senesinde Eroğlu firmasını kuran Nurettin Eroğlu, kariyerine tekstil sektöründe devam etti. Eroğlu Holding, 3 milyar TL cirosu, 12 bini aşkın çalışanıyla faaliyetlerine devam etmektedir. 43 FUAT TOSYALI Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı 3 milyar TL CİRO 6 bin ÇALIŞAN 3 KITADA 12 İŞTİRAK 1970 yılında bayrağı babasından devraldı. Ticarette babalarının izinden giden üç kardeş için 1993 yılı bir kırılma noktası oldu. Bu tarihte İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’nde, piyasada varlıklarını artık daha güçlü hissettiren kardeşler, Tosyalı Demir Çelik San. A.Ş.’nin yatırım fikrini de gerçeğe dönüştürmek oldu. 44 VAHAP KÜÇÜK LCWaikiki Yönetim Kurulu Başkanı 7,5 milyar TL CİRO 24 bin ÇALIŞANI 27 ÜLKEDE 563 MAĞAZA Perakende sektörünün duayen isimlerinden Vahap Küçük, ülkemizin en sevilen markalarından LC Waikiki, kısa ismiyle LCW’yi yönetiyor. Bir dönem, 100 milyar doları aşkın büyüklüğüyle 700 bin kişiye istihdam sağlayan perakende sektörünün 5 ayrı derneği AYD, BMD, KMD, GPD, TURYİP’i birleştiren Tüm Alışveriş Federasyonları ve Perakendeciler Federasyonu’nun (TAMPF) Başkanlığını yaptı. businesslife.com.tr 25 ÖZEL ARAŞTIRMA 46 48 DAVUT DOĞAN Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı 50 9 ŞİRKET 20 bin ÇALIŞAN Doğtaş ve Kelebek Mobilya patronu Davut Doğan’ın ticari hayatı 1970’li yıllarda merhum babası Ali Doğan’ın Doğan Mobilya’yı kurmasıyla başladı. Türkiye’nin en eski mobilya markası Kelebek’i uçuşa geçirdi. Bugün ise, Doğanlar Yatırım Holding, iddialı çalışmalarıyla, Türkiye’nin en büyük 100 grubu arasındadır. 45 AHMET EREN Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı 6 milyar TL CİRO 8 bin ÇALIŞAN 36 ŞİRKET Ahmet Eren başkanlığındaki Eren Holding, 2014 yılında 2013 yılına göre TL bazında satışları ve ebitdası %11 oranında artış göstermiştir. Bu oran Türkiye büyüme oranı olan %3’ün oldukça üzerindedir. Tekstil, perakende, turizm, ambalaj, çimento, enerji, kağıt ve limancılık sektörlerinde 36 şirketiyle faaliyet gösteren Eren Holding, 2014’ü 2 milyar doların üzerinde ciro ile kapattı. 49 47 İMAM ALTINBAŞ Altınbaş Holding Onursal Başkanı 8 milyar TL CİRO 35 MARKA 4 bin ÇALIŞAN Bugüne kadar oluşan deneyim ve bilgi birikimi ile Altınbaş Holding’in lider kurucularından İmam Altınbaş’ın öncülük ettiği bir oluşumla Altınhas Holding kurulmuştur. Altınhas Holding’in kuruluş amacı; büyüme potansiyeli olan şirketlere yatırım yapmak ve yatırım yapılan şirketleri karlı şekilde büyüterek pazarda önemli bir yer edinmelerini sağlamaktır. 48 ALİ AĞAOĞLU Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı 3 SEKTÖR 21 ŞİRKET Türkiye’nin yaşam mimarı olarak bilinen Ali Bey, sempatik tavırları ve çalıştığı sektördeki büyük başarısıyla tanınmaktadır. Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olarak inşaat sektörünün en popüler ismi. O’nu tanımayan bilmeyen yok gibi. Şahsi servetiyle ise ülkemizin en zengin ilk 10 kişisinden biridir. 26 EKİM 2015 49 UĞUR DUMANKAYA Dumankaya Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı 450 milyon CİRO 7 ŞİRKET Yaşam alanı geliştirici şirketinden Dumankaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya, inşaat sektörü olmak üzere otomotiv, renta car, sigorta ve PVC kapı pencere üretimi alanında hizmet veren bir şirketler topluluğunu yönetiyor. Sektörde, bir adım önde giden Dumankaya, en itibarlı markalar arasında yerini yükseltmeye devam ediyor. 50 OSMAN BİRGİLİ Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı 4 milyar 475 milyon TL CİRO 15 bin 514 ÇALIŞAN Tekfen Holding Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili, aynı zamanda Tekfen İnşaat, Tekfen İmalat, Tekfen Mühendislik ve Toros Tarım şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ile HMB AG’nin Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de üstlenmektedir. Birgili, Tekfen İnşaat’ı temsilen, Uluslararası Boru Hatları ve Deniz İşleri Müteahhitleri Birliği’nin (IPLOCA) 2011-2012 dönem başkanlığı yapmıştır. businesslife.com.tr 27 KÜRESEL EKONOMİ Prof. Dr. Emre ALKİN [email protected] @emrealkin1969 TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK ACABA NE? “Merkez Bankası faiz artırır ve yıl sonu Dolar/TL 2.95 olur”. Bu sözü ben söylemedim. Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı bir finans kurumunun yine yabancı bir analisti söyledi. İ ngilizce de bir söz vardır: “Short-cut conclusion” diye. Yani “kestirmeden sonuca varma” anlamında. Böyle yapanlar genellikle analiz setini geniş tutmaktan hoşlanmazlar. Ancak bu meslektaşımızın yarım bıraktığı bu analizi ben tamamlamak istiyorum. Soruyu soralım: Merkez Bankası faiz artırırsa Dolar/TL 2.95’e iner mi ? Eğer 1 Kasım’da seçim olur, söz konusu seçimden öyle ya da böyle bir hükümet çıkar, terör eylemlerinin üzerine kararlılıkla gider, yeni eylemlerin olmasını önler, akabinde ekonomik ve sosyal konularda gerekli adımları atmaya başlarsa elbette olabilir. Çünkü faizlerin yükselmesi tek başına kurların düşmesini sağlamaz. Kabul edilebilir düzeyde bir risk ortamı varsa faizlerin yükselmesi kurların üzerinde etkili olur. Yarın sabah ne olacağını bilmediğimiz ülkelerde Merkez Bankalarının faizleri yükseltmesi stabilizasyon sağlamaz. Dolayıyla yukarıdaki yabancı kurumun “kestirme sonucu” ile Eylül Ayının başında Dolar/ TL’de 2.93 seviyesinden satış yapıp 2.80’den alım için bekleyen yabancı kuruluşun argümanı aynı sığlıkta buluşuyor. Onlar da “seçim tarihi belli oldu, belirsizlik kalktı, Dolar/TL düşecek” demişlerdi. Bugün seçim olup olmayacağını bile tartışıyoruz. 28 EKİM 2015 Demek ki, içinde bulunduğumuz şartlarda ekonomik parametrelerle ilgili öngörüde bulunurken siyasi cephedeki gelişmelerle ilgili “objektif muhakeme” yapacak kadar bilgi toplamak gerekiyor. Dolar/TL’nin bir ara 3.00 seviyesinin altına gevşemesi üzerine geçen hafta telefonlar gelmeye başladı. “Daha da düşer mi ?” diye soranlara “Dolar satıldığı için değil, Dolar alımı yavaşladığı için gevşiyor, yanlış bir hareket yapmayın” diye uyardım. Nitekim bayram öncesi kapanış seviyesi 3.04 civarında oldu. Eğer bir yatırım aracına sermayenizin % 100’ü ile girmişseniz hayatınız “iner mi, çıkar mı” sorularıyla geçer. İşin kötüsü inerken veya çıkarken bir haraket de yapamazsınız. Tasarrufunu Dolar cinsinden ifade eden bir yatırımcı tasarruflarının tamamıyla Dolar alırsa, onu büyütme imkanından da uzaklaşır. Bu işin doğrusu % 60 yatırım aracında % 40 da TL’de durmaktır. Riski daha fazla seven %70 ve % 30’u da deneyebilir. Böylece yükseldiğinde satacak kadar malınız, düştüğünde de alacak kadar paranız olur. Tasarruflar ancak böyle büyütülür. ANALİZ “SEÇİM OLURSA” DİYENLER DE VAR! Şimdi başka şeyler konuşacağız ama Mevlana’nın 750 yıl önce dediği gibi “şimdi yeni şeyler söylemek lazım” şeklinde değil. Söyleyeceğimiz şeyler yeni ama hoşa giden cinsten olmayacak. Bu seviyeden sonra Dolar/TL’nin nereye gideceği konusunda konuşmak maharet değil. Yükselmeye devam edecek. Çünkü seçimden hemen sonra yapılacak seçimin de ülkeye istikrar getirmeyeceği ortada. İstikrardan kastımız yeni bir hikayeyi ortaya koyacak herhangi bir hükümetin kurulması. Ancak böyle bir olasılık ufukta gözükmüyor. Sebeplerine bakalım: Türkiye’de bir siyasi partinin genel seçimde oyları düştükten sonra tekrar yükseltmesi ihtimali düşük. Bu sebeple kamuoyu araştırmaları ne derse desin, vatandaş sandığın önüne gelene kadar oyunu fazla belli etmeyecek. Geçen seçimde bir çok anketin başarısız olma sebebi bu. AKP ülkeyi seçime götüren parti olarak 1. sırada gözüküyor. Seçmen bundan pek hoşlanmaz. CHP ise bu listede 2. sırada gözüküyor. MHP uzlaşmasız ve ortaya herhangi bir çözüm sunmayan bir parti olarak akıllarda soru işareti yarattı. HDP ise Meclis’teki varlığının faydasını yansıtacak bir ortam yakalayamadı. kazanıyor. Eğer terör olayları ve sınırdaki tacizler dayanılmayacak noktaya gelirse Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geniş çaplı bir harekat başlatması bu tezkereyle pekala mümkün. Bu durumda 1 Kasım’da da “bir partinin” 400 Milletvekili imkanı giderek azalırsa, Cumhurbaşkanlığı tarafında dile getirilen “istikrar” endişesi, seçimlerin ertelenme ihtimali elle tutulur hale getirir. “Savaş varken seçim olmaz” denir olur biter. Bunlar 360 derece dönerek yapılan bir akıl yürütmenin çıktıları. Elbette Meclise 4 değil de 3 parti girmesi sonucunu doğuracak hareketlenmeler de mümkün. Eğer böyle bir gelişme olursa bunun da sonuçlarının ne olacağını aşağı yukarı kestirmek mümkün. Görüldüğü gibi, piyasalar ve ekonomi Türkiye’de artık birebir siyasete endeksli oldu. Bu sebeple dergideki ilk yazımızda böyle bir değerlendirme yaptık. FED kararı gibi konuları ilerki zamanlarda bolca tartışacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta oldukça net bir mesajı vermeye devam ediyor: “Son seçimde bir parti 400 Milletvekili çıkarsaydı bunlar olmazdı”. Hangi partiyi işaret ettiği açık. Çünkü AKP’den başka hiçbir parti Başkanlık Sistemi için Anayasa değişikliği hazırlığına girişmeyecek. AKP haricinde 400 Milletvekili çıkarma ihtimali konuşulan bir parti de yok. Bu bilgilerin ışığında Meclis’ten geçen “sınır ötesi operasyon yetkisi” büyük önem businesslife.com.tr 29 ‘’CEO’LARIN SON 3 AY BEKLENTİSİ’’ Türk iş dünyasının önde gelen isim ve CEO’ larını 2015’in son 3 ayı için tedirgin olduklarını görüyoruz. İş adamı, önünü ne kadar görebiliyorsa, hedeflerini de o kadar doğru belirleyebiliyor. İş dünyasının gönlü, koalisyondan yanaydı ancak seçim ülkemiz için kaçınılmaz bir hale getirildi. Son dönemde ekonomideki durgunlukla birlikte 2015’in son 3 ayı için gelen sinyaller ne diyor. Peki! 2016’da taşlar yerine oturacak mı? Bu soruların ardı arkası kesilmiyor. Dr. Metin ÇALIK - [email protected] 30 EKİM 2015 PROJEKSİYON ‘’YILIN DÖRDÜNCÜ ÇEYREĞI GÜVENLE YAKLAŞIYOR’’ niş kapsamlı kongre ve etkinlikler alanında herhangi bir yavaşlama söz konusu değil. Yılın geri kalan bölümünde ev sahipliği yapmak üzere kontrat imzaladığımız çok sayıda etkinlik bulunuyor. Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir? İçinde bulunduğumuz koşullardan dolayı, çeşitli pazarlardan gelen uzun vadeli taleplerde alışkın olduğumuzun altında bir ilerleyiş olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geçmiş yıllarda edindiğimiz tecrübeler bize, Türkiye ve İstanbul’daki pazarın son derece dayanıklı olduğunu ve bir sorun yaşanması durumunda çok çabuk toparlanabildiğini gösterdi. Türkiye, en çok turist ağırlayan ülkeler arasında altıncı sırada yer alıyor. Aynı zamanda tarihi ve kültürel mirası, olağanüstü doğasıyla her zaman dünyanın dört bir yanındaki seyahat severler için bir cazibe merkezi olmayı sürdürecek. İstanbul ise kongre, toplantı ve etkinlik destinasyonları arasında ilk 10’da yer alıyor. Nitekim Hilton İstanbul Bomonti hem Türkiye içinden hem yurtdışından gelen ziyaretçilerden büyük ilgi görmeye devam ediyor; 12 bin metrekarelik etkinlik alanıyla Hilton İstanbul Bomonti, kongre, toplantı ve etkinlik alanındaki liderliğini koruyor. Uzun vadede Türkiye’de turizm ve otelcilik sektörü daha gelişecek. Türkiye aynı zamanda Hilton Worldwide için kilit öneme sahip pazarlardan biri. Bu nedenle uluslarası platformda tekrar istikrara kavuşur kavuşmaz, Türkiye yeniden büyümeye geçecektir. 2016’da taşlar yerine oturacak mı? REMCO NORDEN - HILTON İSTANBUL BOMONTI OTEL VE KONFERANS MERKEZI GENEL MÜDÜRÜ Ajandanızda 2015’in son 3 ayı için tedirgin olduğunuz başlıca maddeler nelerdir? İstanbul’un en büyük oteli olarak hizmet vermeye başladığımız ilk yılda tüm beklentileri aşarak rekor seviyede doluluk oranlarına ulaştık. Yılın dördüncü çeyreğine büyük bir güvenle yaklaşıyor ve ikinci yılımızı noktalarken de tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi başta finansal hedeflerimiz olmak üzere tüm hedeflerimize rahatlıkla ulaşabileceğimize inanıyoruz. Belirli segment ve pazarlar özelinde değerlendirildiğimizde bir yavaşlama olduğunu görebiliyoruz. Ancak bizim işimizin odağında yer alan ge- Umudumuz bu yönde, çünkü Türkiye dirençli ve zorluklar karşısında kendini yenileyebilen bir pazar. Diğer yandan Hilton İstanbul Bomonti olarak bizi farklılaştıran pek çok avantaja sahibiz. Örneğin 85’i suit olmak üzere 829 odamızla İstanbul’un yatak kapasitesini yüzde 1 oranında artırdık. Benzer şekilde 12.000 metrekarelik etkinlik alanımızla dünyanın en önemli kongre ve etkinliklerinin İstanbul’a gelmesine destek sağladık ve sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye’deki ilk eforea: Spa at Hilton’a ve ödüllü şef Yannis Manikis yönetimindeki yeme-içme alanlarına ev sahipliği yapıyoruz. 2016’da taşlar yerine oturacak mı? Hem bu niteliklerimizi hem de imza attığımız büyük çaplı kontratları da göz önüne alarak, 2016’ya güvenle bakıyor ve Türkiye’deki turizm endüstrisine sağladığımız katkıyı daha da artırmak için sabırsızlanıyoruz. businesslife.com.tr 31 PROJEKSİYON ‘’TEDIRGINLIĞIMIZIN TEMELI SIYASI BELIRSIZLIKTIR’’ 2 015 yılının son 3 ayı için tedirginliğimizin başında tabi ki ülke yönetiminde ki belirsizlik ve seçim sonuçları olmaktadır. Bunların etkisi anında Amerikan Dolarının yükselmesine neden oluyor ve bizim tüm ürünlerimizin yurt dışından geldiğini ve kiralarımızın çoğunun dolar üzerinden olması düşünürsek tedirginliğimiz hat safhada. Bu sebepler karlılığımızı bayağı etkilemiş durumda çünkü biz bu durumu tüketiciye yansıtmadık yani ürünlerimize zam yapmadık. Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir? Sektördeki sıkışıklığın başında herkesin bu işi çok rahat para kazanılıyor olarak görmesi ve herkesin bu işe soyunması oluyor. Bundan 15 yıl önce piyasada tektik ve sonra gerek yurt dışından gerekse yurt içinden olmak üzere ortalama 40-50 oyuncu daha oyuna dahil oldu. Küçük işletmelerin çoğu bu işin ne kadar zor olduklarını ve ekonomi belirsizliği olan bu ülkede çok ayakta duramayacaklarını anladıklarından sektör değişikliğine gitti. Diğer yabancı şirketleri getiren firmalar ise ortak arayışlarına başladılar. Bizim tecrübelerimiz ve sağlam adımlarımız sayesinde şimdilik ortak arayışlarında değiliz. En iyi hizmeti ve en kaliteli ürünleri satmaya devam ediyoruz. 2016’da taşlar yerine oturacak mı? MEHMET DINÇERLER - GLORIA JEAN’S COFFEES YÖNETIM KURULU BAŞKANI 1 Kasım seçimlerinde hükümet kurulursa bu belirsizlik sona erecektir ve piyasalar yine eskisi gibi hareketlenecektir. Amacımız 2016 yılında %25 ile %30 büyümek. Tabi bunun için piyasaların özellikle doların durulup gerilemesini beklemekteyiz. ‘’E-TICARETIN ARTMASINI BEKLIYORUZ’’ ETİD Başkanı Hakan Orhun, 2015 yılının sonunda bekledikleri oranlar hakkında, “Mobil alışveriş yapanlar, genişbant internet penetrasyonu ve genel olarak e-ticaret sektör hacminin aynı oranlarda artmasını bekliyoruz. Mobil alışveriş yapanların oranı, 2015 yılı sonunda %30 sınırını geçecektir. E-ticaret sektör hacminin ise 24 milyar TL’nin üzerine çıkmasını bekliyoruz. e-Ticaret’in, tüm perakende sektörünün hacmine olan oranının 2014 yılında %1,6’ya çıktığını görmüştük. 2015 yılının sonunda %2 barajının aşılacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu oran hala, gelişmekte olan ülkeler ortalaması olan %4,5’in çok altında. Türkiye’nin e-ticaret ve e-perakende konularında alması gereken daha çok yol var. Ancak gelişim ve mobil e-ticaret oranları, dünyanın birçok ülkesine göre çok daha yüksek olduğu için, hızlı bir büyüme ve gelişim sürecinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Rekabetin de arttığı bu hızlı büyüme sürecinde geleceği öngörüp, buna uygun yatırımlar yapan e-ticaret şirketleri önümüzdeki yıllarda çok daha fazla büyüyeceklerdir” dedi. 32 EKİM 2015 HAKAN ORHUN - ETİD YÖNETIM KURULU BAŞKANI ‘’KURLARDAKI DEĞIŞIM BELIRLEYECEK’’ Türkiye Otomotiv Pazarı 2015’in ilk yarısında tahminlerin çok ötesinde bir büyüme gösterdi. Yılsonunda rekor bir pazar beklentisi var iken, son dönemde kurlarda yaşanan aşırı artış yılın son dört ayında daha zor bir pazar beklentisini oluşturdu. Sektörünüzden gelen sıkışıklık sinyali nedir? Peugeot Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Laurent Pernet, ‘’Dövizde yaşanan artış henüz fiyatlara tam olarak yansımadı. Dolayısıyla, özellikle Eylül ayında tüketiciler için çok avantajlı fiyatlar oldu. Ekim ve sonrasını ise ekonomik gelişmeler, ve özellikle de kurlardaki değişim belirleyecek’’ dedi. 2016’da taşlar yerine oturacak mı? Peugeot Türkiye’nin yeni Genel Müdürü, 2016 yılında özellikle sahip olduğumuz imajımızı daha da üst seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz. Şu an mevcut ürün gamımız ve gelecekteki ürünler ile bunu rahatlıkla sağlayabileceğimizi açıklayabileceklerini söyledi. LAURENT PERNET - PEUGEOT TÜRKIYE GENEL MÜDÜRÜ TÜRKİYE DÜŞÜK PETROL FİYATLARINDAN NE KADAR FAYDALANDI? Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün cari açığa 4 milyar dolara varan miktarlarda olumlu katkı yapacağı hesaplanıyordu. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açığa pozitif getirisi beklentilerin çok altında kalıyor. Petrol fiyatları geçen yılın ikinci yarısında düşmeye başladığında Türkiye’nin cari açığında çok ciddi bir iyileşme oluşturacağı ekonomistlerin genel beklentisi idi. Hatta bazı tahminlerde petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün cari açığa 4 milyar dolara varan miktarlarda olumlu katkı yapacağı hesaplanıyordu. Fakat 2015 yılının ilk yarısına ait rakamlar petrol fiyatlarındaki düşüşün ihracat üzerindeki doğrudan ve dolaylı negatif etkilerinden dolayı cari açıktaki iyileşmenin çok daha sınırlı kaldığını gösteriyor. 2002 yılından sonra hızlı bir şekilde yükselen enerji fiyatları, Türkiye gibi enerjide net ithalatçı konumda olan ülkeler için enerji ithalat faturasının önemli ölçüde art- masına neden oluyordu. Türkiye özelinde bakıldığında yükselen fiyatlara büyüyen ekonomiyle birlikte artan talep de eklenince, enerjide dışa bağımlılık dış ticaret açığının en önemli nedeni haline geldi. 2002 yılı sonunda 9,2 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye’nin brüt enerji ithalatı küresel kriz sonrası yaşanan yüksek büyüme ortamı ile birlikte 2012 yılında 60,1 milyar dolara kadar yükseldi. 2012 yılından sonra ekonomik büyümenin yavaşlaması ile talepteki artış hız kesmekle birlikte enerji ithalatı yüksek kalmaya devam etti ve 2014 yılı sonunda brüt enerji ithalatı 54,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Cari Açıkta İyileşme Beklentileri Karşılamadı Üretimdeki artış ve talepteki yavaşlama ile oluşan arz fazlasının petrol fiyatlarını 2014 yılının ikinci yarısında 110 dolardan 55 dolar seviyesine kadar düşürmesi ve bu düşük fiyatların 2015 yılında da devam etmesi hiç şüphesiz Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için oldukça olumlu bir gelişme olarak algılandı. businesslife.com.tr 33 PROJEKSİYON ‘’BILINÇLI TÜKETICININ ANATOMISI’’ lara daha sadık. Önlerinde pek çok seçenek olmasına ve eskisine nazaran daha derin araştırmalar yapmalarına rağmen sadece 4’te biri yeni bir mağazadan alışveriş yapmak istiyor. Tüketiciler genelde tanıdıkları ve bildikleri mağazaları tercih ediyor. Bu da yeni müşteriler çekmek isteyen perakendeciler için bir risk oluşturuyor. Dijital bağlantılı çağda tüketicilerin daha bilinçli alışveriş yaptığını ortaya koyan MasterCard, tüm dünyada modern tüketicilerin anatomisini çıkardı. Modern tüketicinin anatomisini çıkarmaya odaklı MasterCard anketine göre tüketiciler günümüzde mağazalarda daha az zaman geçiriyor ve internet üzerinde daha çok araştırma yapıyor. Tüketicilerin yarısından fazlası ürün fiyatlarını öğrenmek için internette zaman geçiriyor. Ankete katılan her beş kişiden dördü, akıllı telefonlarıyla bile fiyat karşılaştırdığını belirtiyor. Modern tüketicilerin yarısı ise ihtiyaçlarını anlamayan satıcılardan hoşlanmadığını söylüyor. Dijital çağın bilinçli tüketicileri meraklı, teknolojik, tutumlu, inatçı ve sadık Dijital çağın bilinçli tüketicileri tahminlerin aksine marka34 EKİM 2015 Dünya çapında tüketicilerin %80’i mağaza içinde ve online alışverişte paralarının tam karşılığını aldığını düşünüyor. Tüketiciler için alışverişte en büyük mutluluk doğru fiyata doğru ürünü bulmak. Tüketiciler artık aradıkları ürün dışında anlık ve sürpriz kararlarla alışverişler yapmıyor. Büyük çoğunluğu aradığı ürünün stokta olmadığını öğrenince hayal kırıklığı yaşıyor. Perakendeciler için depo yönetiminin önemi bu nedenle ön plana çıkıyor. Sosyal medya yorumlarında kolaylık ve kullanılabilirlik ön planda MasterCard ile Prime Research, tüketicinin sosyal medyadaki anatomisini çıkarmak için 1,6 milyon sosyal medya mesajını analiz etti. Verilere göre Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde, dijital cüzdanlar ve uygulama içi ödeme teknolojileri yükselişte. Tüketicilerin büyük çoğunluğu, bu teknolojilerle ilgili olumlu mesajlar paylaşıyor. Sosyal medyadaki alışveriş yorumlarında ise temassız ödemeler dikkat çekiyor. Avrupa’da sosyal medya üzerinden olumlu şekilde en çok bahsedilen iki sektör eğlence ve moda. Analizlerde yeni dijital ödemelerle gelen kolaylık en olumlu yorumları topluyor. Bu teknolojilerin nerelerde kullanılabilir olduğu ise ikinci sırada bulunuyor. Ayrıca tüm dünyada alışveriş konusunda en çok yorum Twitter’da yapılıyor. businesslife.com.tr 35 SÖYLEŞİ Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, DOĞTAŞ markasının yaşadığı büyük değişimi, iş hayatına ve tecrübelerine dair sorularımızı sizler için yanıtladı. Geçtiğimiz ay hem İstanbul’da holding merkezinde, hem de Biga’ da bulunan DOĞTAŞ fabrikasında bizi ağırladılar. Kardeşleriyle de bir araya gelme fırsatı bulmuşken, Bigalıların ‘’altın buldular’’ efsanesini de sorduk. usinesslife.com.tr Seyfettin BAYRAM - s.bayram@b fe.com.tr Esra ALKAN - e.alkan@businessli 36 EKİM 2015 DAVUT DOĞAN - DOĞANLAR HOLDING YÖNETIM KURULU BAŞKANI businesslife.com.tr 37 SÖYLEŞİ OĞTAŞ, aslında orta ve alt gelir grubuna hitap eden mütevazı bir markaydı. Ancak 1996 yılında müthiş bir değişim geçirdi. DOĞTAŞ, Çarkıfelek programına sponsor olur ve bayilik müracaatı patlaması yaşar. Yüksek katma değerli ürün grubuna yatırım yapan marka, A’dan Z’ye her konuda kendini yeniden tanımladı. Mobilya, enerji, gıda, inşaat olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren Doğanlar Yatırım Holding, sosyal sorumluluk projeleri, sağlık, kültür, sanat, çevreye ve eğitime verdiği önem ve destekle de Türkiye’nin sayılı aileleri arasında yer alıyor. DOĞANLAR HOLDING’IN TEMEL DEĞERLERI • Sıcaklık • Dürüstlük • Şeffaflık 38 EKİM 2015 1996 yılında Çarkıfelek lehinize nasıl döndü. Bu hadisenin hikayesinden bahseder misiniz? O yıllarda henüz sponsorluk yasası yoktu. Mehmet Ali Erbil’in sunduğu çarkıfelek, akşam saatlerinde en çok izlenen yarışma programıydı. Bizde DOĞTAŞ olarak her program için hediye çekleri verirdik. Mehmet Ali Bey’de esprileriyle karışık bizim hediye çeklerimizin bol bol reklamını yapar ve programda tüm ürünlerimiz gösterilirdi. Program boyunca markamızın adı konuşuldu ve artık DOĞTAŞ olarak bilinen ve sevilen bir marka olmuştuk. Daha sonra DOĞTAŞ’a ardı ardına bayilik müracaatları gelmeye başladı ve ürünlerimiz çok tutuldu. 2008 yılında yılın en verimli işadamı seçilmenizden bahseder misiniz? Milli prodüktivite merkezi yani Türkiye verimlilik merkezi her yıl başarılı iş insanlarını seçer. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Başkanımız bizi önermiş ve değerlendirmeler neticesinde bizi uygun görmüşler. 2008 yılında, böyle bir ödülü ‘’en verimli iş adamı’’ ödülünü büyük onur duyarak aldım. Bir sanayici ve işadamı için çok anlamlı ve çok değerli bir ödüldü. Nasıl melek yatırımcı oldunuz? Destek verdiğiniz girişimcilerle nasıl bir süreç yaşanıyor. Birinin parası var. Birinin de iş fikri var, ama parası yok. İşte burada parası olan Melek Yatırımcı paraya ihtiyacı olan girişimciye ortak oluyor. Ama bu ortaklık genel olarak geçici bir ortaklık. Yani 3-5 yıllık bir ortaklık oluyor. Örneğin, siz Seyfettin Bayram olarak bir iş yapmak istiyorsunuz ve 100 liraya ihtiyacınız var. Biz de sizin projenizi dinliyoruz. Mantıklıysa size 100 lirayı verip, ortak oluyoruz. Daha sonra, işinizi kuruyorsunuz veya büyütüyorsunuz. Sözleşmeye göre kaç yıl sonra ortaklıktan çıkacağımız yazıldıysa veya hangi yılda anlaşırsak, ben ortaklıktan çıkıyorum. 5 yıl sonra kaç liramız oldu. 200 lira. Ne kazandık? 100 lira. Ben yüzde 50 ortak girdiysem, 150 liramı alıp çıkıyorum. Ama siz de 50 lira kazanmış ve artik şirketinin tek sahibi olarak yolunuza devam ediyorsunuz. Dikkat ederseniz, biz de sizin gibi 50 lira kazanmış oluyoruz. Melek yatırımcılığın kanuni ve vergi boyutu nasıl? Kişisel gelir vergisi olarak hesaplarsak, yüzde 30 dan 15 lira vergi ödeyecektim. BGS belgem olduğundan yüzde 75 teşvik olduğundan 15 lira yerine 3,75 lira ödeyeceğim. Melek yatırımcı ne kazanmış oldu. Parasını yıllık yüzde 5 faize yatıracağına, girişimciye ortak olarak kar elde etti ve vergisinin yüzde 25’ini ödedi. Peki! girişimci ne kazandı? Sermayesiz girdiği işte, Melek Yatırımcı sayesinde 5 yıl sonra kendi işinin patronu oldu. Sonuç olarak her ikisi de kazandı. Düşündükleriniz, konuştuklarınız ve yaptıklarınız. Bu üçlemenin hangi ayağını en önemli buluyorsunuz? Öncelikle bir iş fikrini düşünmek ve planlamak gerekir. Sonra araştırmak, konuşmak gerekir. Müzakereleri yapmak gerekir. Son olarak ta icraata geçmek gerekir. Doğanlar Holding’in kuruluş hikâyesinden ve Bigalıların ‘’altın buldular’’ efsanesinden bahseder misiniz? mağazamız var. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alıyoruz. İhracat ve ciro rakamlarımızla mobilya sektöründe en büyük ikinci yatırımcıyız. 1972 yılında Rahmetli babamız Hacı Ali Doğan’ın kurduğu Doğan Mobilya’yı, ben ve kardeşlerim 1987 yılında şirketleştirerek, Biga’da DOĞTAŞ A.Ş.’yi kurduk. Kurumsallaşmak ve büyümek adına geleceğe doğru önemli bir adım attık. Teknoloji ve ar-ge’ye sürekli yatırım yaptık. AILE MECLISI ANAYASAMIZ VAR! Çıktığımız yolda istikrarlı bir şekilde büyüyerek 2012 yılında Türkiye’nin en eski mobilya markası olan Kelebek Mobilyayı bünyemize katarak, sektörde Türkiye’nin en büyük iki yatırımcısından biri konumuna geldik. Bu istikrarlı büyümeye paralel olarak, hem toplumsal hem de ekonomik kalkınmaya katkıda bulunma misyonuyla mobilya, enerji, gıda, inşaat olmak üzere 4 sektörde faaliyet gösteren ulusal bir holding haline geldik. Topluma ve paydaşlarımıza karşı vefa ve sosyal sorumluluk bilinciyle bugüne kadar eğitime verdiğimiz destek, TEMA ile yaptığımız işbirlikleri, DOĞTAŞ Çocuk Resim Yarışması, DOĞTAŞ Tiyatrosu, Çanakkale Savaşları temalı DOĞTAŞ Gezici Müzesi gibi birçok alanda topluma katkıda bulunan kuruluşumuz, birçok alanda halkımızın takdirini, sevgisini ve beğenisini kazanmıştır. Bugün itibariyle; 65 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında seçkin noktalarda 300’ün üzerinde Aile meclisi anayasamız ile 6 kardeş ve 21 kişilik aile meclisimiz var. Kardeşlerle görev paylaşımımız var. 90’lı yıllarda kanepedeki boşluğu görerek büyüdük. Önce kendi mağazalarımızı açarak, ardından bayilikler vererek, çok çalışarak, sürekli kendimizi geliştirerek bugünlere geldik. Altın bulma hikâyesine gelince; ( Davut Bey gülüyor) Biga da kısa zamanda büyük işler yapmaya başlayınca, bizim için altın buldular denilmeye başlandı. Bir gün berberde traş olurken berber sordu. Sizin için altın buldular diye bir söylenti var dedi. Bende kardeşlerim bu akşamda altın aramaya gittiler dedim. O akşam kardeşlerim köylere çekyat satmaya gitmişlerdi. İşte altın bulmak budur. Başarı hikayemizi kitaplaştırmaya çalışıyorum. Kitabın ismini de ‘’Altın bulmadan zengin olunmaz’’ olarak planladım. Davut Doğan kimdir? 1960 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde doğdum. 1978 yılında Eskişehir Demiryolu Meslek Lisesi’ni bitirdim ve aynı yıl Devlet Memurluğuna başladım. 1978–1986 yılları arasında Bandırma ve Çankırı’da TCDD Müdürlüğünde businesslife.com.tr 39 SÖYLEŞİ puantör olarak görev yaptım. 1986 yılı sonunda memurluktan istifa ederek ticarete atıldım. Bugün Doğtaş, Kelebek Mobilya gibi markaları bünyesinde bulunduran, mobilya, enerji, inşaat, gıda olmak üzere 4 sektörde aktif bir grup olan Doğanlar Holding Yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyorum. Aynı zamanda TOBB Türkiye Mobilya Ürünleri Sektör Meclis Başkanlığını yürütmekteyim. En güzeli, Melek yatırımcıyım ve sizlerle bir aradayım. Nasıl bir iş hayatınız var? Sabah 09-19.00 arası genelde çalışırım. Pazartesi günleri icra kurulları veya yönetim kurullarımız var. Haftada 1 gün toplantı ile geçer. Salı ve Çarşamba günleri de seyahatleri planlarız. Eğer başka bir seyahat planı yoksa Perşembe günleri randevular, Cuma günleri de ofis çalışması olur. Önceden cumartesi günleri de çalışırdık. Şimdi ise izin yapıyoruz. Cuma günleri home-ofis çalışırım. DOĞANLAR HOLDING’IN YENI BÜYÜME STRATEJISI • Vizyon Belirleme • Doğru Fizibilite • İyi Araştırmak • Ekip Çalışması • Rekabet Koşulları • Finansal Disiplin • Yönetilebilir riskleri olan her iş alanında fırsatları yatırıma dönüştürmek. YURTDIŞINDA DA HIZLA BÜYÜYORSUNUZ. GRUBUNUZUN CIROSUNDA YURTDIŞI PAYI NE KADAR? Mobilyada yurtdışı ciro payımız % 20 civarında. DOĞTAŞ olarak Bizim Turquality belgemiz var. Dünya markası olma yolunda ilerleyen firmalara verilen bir belge bu. Destekler var. 5 yıllık stratejik iş planımıza uygun olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. YURTDIŞINDA DOĞRU HAMLE NE OLMALI? SIZCE TEK PAZARA YOĞUNLAŞMAK MI? ÇOK ÜLKE DE VAR OLMAK MI? YENI YATIRIM ROTANIZI NERELERE ÇEVIRDINIZ? Yurtdışında belirlediğimiz hedef pazarlar var. Şu ana kadar 65 ülkeye ulaştık. Ancak artık daha güçlü pazarlara odaklandık. 30 ülkede aktif durumdayız. 65 mağazamız var. Londra’da 4, Almanya’da 3, Hollanda’da 2, Azerbaycan’da 5, Irak’ta 5, Libya’da 10, Cezayir’de 6 olmak üzere Avrupa, hem Afrika hem de Türki Cumhuriyetlerinde varız LIDERLIĞI HEDEFLEDIĞINIZ ALANLARDA PAYINIZI NEREYE KADAR TAŞIMAK ISTIYORSUNUZ? Liderliği 2022 yılında sektöre girişimimizin 50’nci yılında test etmek istiyoruz. Bu günlerde ajandanızda hangi başlıklara öncelik veriyorsunuz? Daha çok holdingde zaman harcıyorum. Doğtaş ve Kelebek başında çok başarılı bir genel müdürümüz var. Orada profesyonelleşmeye gittik. Holdingde yeni iş fırsatları üzerinde çalışıyoruz. 2 sektör ilgimizi çekiyor. Bilişim sektörü ve lojistik sektörü. Önemli gelişmeler sağlayacağımıza inanıyoruz. ‘’KUFTA BIGA’YA OLAN VEFA BORCUMUZDAN DOĞDU’’ Gıda sektöründe de büyük yatırımlar yaptınız, orada da hızlı bir büyüme söz konusu? Bu alanda da yeni atılımlarolacak mı? Murat, İlhan, Şadan, Davut, Adnan, İsmail Doğan 40 EKİM 2015 Bölgemizin et ürünlerini değerlendirmek için KUFTA markası ile Biga köftesinin tanıtımına soyunduk. Biz Biga’ da doğduk, Biga’da geliştik. Bu yüzden bölgemizin değerlerini ön plana çıkarmayı önemsedik. Sizin de yakından tanıdığınız Ebru Omur- calı, marka yönüyle KUFTA’ da başarılı çalışmalar yürütüyor. Buradan yola çıkarak KUFTA adı altında zincir mağazalar kurarak markalaşıyoruz. KUFTA ailesi olarak 5 yılda 100 şube hedefiyle tüm Türkiye’ ye bu lezzeti tattırmayı hedefliyoruz. Son yıllarda kurda ciddi hareketlenme var. Sizin kur beklentileriniz nasıl? Yılsonu dolar 3,1 i aşmamalı bence. Çok artış sağladı. Faizlerin yükselmesinden mobilya sektörü nasıl etkilenir? Her sektör gibi etkilenme olur. Faiz artışları yatırımın önünü keseceğine inanıyorum. Finansal, büyüme ve karlılık risklerine karşı önlemleriniz? Gelişmelere göre A, B planlarımız var. Tedarikçilerinizi belirleme politikanız nasıl? Güvenilir, bizim vizyonumuza uygun hareket eden, kaliteli ve saygın işletmeler olmalı Büyürken karlılığı nasıl sağlıyorsunuz? Farklılaşmak gerekir. Rakibi olmayan çok daha farklı ürünleri yaparak kar elde edersiniz. Aksi halde piyasadaki benzer ürünlerle kar elde etmeniz mümkün olmaz. Bunun içinde tasarıma önem veriyoruz. DAVUT DOĞAN’IN HAREKET PLANI • Kamuoyunu yakından takip etmek • Piyasaları, finansal gelişmeleri izlemek • Sektörleri değerlendirmek ve denetlemek • Yeni iş fırsatlarını görmek • İş disiplini • Kurumsallaşma • Aile anayasası BABANIZIN ÖNÜNÜZE KOYDUĞU HEDEF? Babamız bize ‘’ çeşme akarken doldurulur’’ derdi. Yani fırsatları iyi görmek gerekir. ‘’BABAMI IŞSIZ BIRAKTIM’’ Biz babamızı erkenden emekli edip, rahat etmesini istedik. Ancak hata ettiğimizi sonradan anladım. Aslında sorumluluk alması ve işin başında durması gerekirdi. Boş kalınca hastalandığını düşünüyorum hep. Şirket anayasanızdan bahseder misiniz? Şirketlerin uzun süreli olması ve sonraki kuşaklara geçmesi çok önemlidir.Dolayısıyla şirketlerin yapması gereken, yazılı kuralları önceden belirlemesidir. Biz 6 kardeşiz ve 21 kişilik bir ailemiz var. Onun için hep birlikte Aile Meclisi Anayasamızı oluşturduk. 6 kardeşin almış olduğu maaşlar, üçüncü kuşağın eğitimleri, şirkete giriş prosedürleri, ortaklıklar hepsi yazılı kurallar halinde 58 sayfalık Aile Anayasamızda önceden belirlendi. ‘’ÇALIŞANLARIMIZ ELINDEKI ALTINLARI ŞIRKETE VERDILER’’ Çalışanlarınızın motivasyonunu ve kurum aidiyetini nasıl sağladınız? Her çalışanımız aileden biri gibidir. Çalışanlarımızla olması gereken iletişime büyük önem veririz. Zamanında ailedeki gelinler gibi businesslife.com.tr 41 SÖYLEŞİ Öğrenci Yurdu, Annemiz adına Ayşe Doğan Kız Meslek Lisesi, Şadan Doğan Anaokulu ve Olcay Doğan Anaokulunu yaptırarak Milli Eğitime bağışladık. Yine bölgemizdeki tüm okullarda “Ali Doğan Kütüphanesi” kurarak eğitime desteği şirket kültürü haline getirdik. Çanakkale şehitlerimizi anmak ve Çanakkale anılarını tazelemek için kurduğumuz gezici Çanakkale tırımız 3 yıl boyunca tüm Türkiye’yi dolaşmıştır. Rahmetli babamız, Hacı Ali Doğan adına 15 yıl önce kurduğumuz ‘’ Ali Doğan Hatıra Ormanı ‘’ ile çevreye bakışımız sadece bugünün konusu değildir. Doğanlar Holding çatısı altındaki grup şirketleri kendi faaliyet alanlarında eğitim, sosyal, kültürel ve çevresel faaliyetlere destek vermeyi faaliyet yapısının doğal bir gereği olarak görmektedir. ‘’YOĞUN VE MUTLU BIR IŞ HAYATIM VAR’’ TIPIK BIR GÜNÜNÜZ? BÜTÜN HAYATINIZI VE HAFTA SONLARINIZI ILE NASIL RENKLENDIRIYORSUNUZ Mobilya, Enerji, İnşaat ve Gıda olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Doğanlar Yatırım Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Ayrıca TOBB Mobilya Ürünleri Sektör Meclisi Başkanlığı görevini sürdürüyorum. Bunların dışında, birçok dernek ve sivil toplum kuruluşlarına üyeliğim var, sosyal sorumluluk projeleriyle ilgileniyorum ve melek yatırımcıyım. Çalışmayı seviyorum ve tüm mesaimi bu şekilde tamamlıyorum. Şimdi sizinleyim. TAVSIYELERINIZ? birçok çalışanımızda, elindeki altınları şirketimize borç olarak verdi. Bayramlarda tek tek ellerini sıkmak önemlidir. Çocuklarına burs verip, onlara değer verip motive etmeye çalışırız. Üretim içinde yanlarına gidip hal hatır sorarız. Gönlü zengin iş insanları arasında hatırı sayılır sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Gelişmiş sosyal sorumluluk bilincimizle bugüne kadar eğitime verdiğimiz destek, TEMA ile yaptığımız işbirlikleri, Doğtaş Çocuk Resim Yarışması, Doğtaş Tiyatrosu, Çanakkale Savaşları temalı Doğtaş Gezici Müzesi gibi birçok alanda topluma katkıda bulunmayı şirket kültürü haline getirdik. Eğitime verdiğimiz destek ile babamız adına Ali Doğan Erkek 42 EKİM 2015 Özellikle gençlere yaptığı işe öncelikle inanmalarını, iyi analiz etmelerini, odaklanmalarını ve risk almaktan çekinmemelerini öneririm. Başarı inanmak, çalışmak ve risk almaktır. SON OLARAK 2023’TE NASIL BIR DOĞANLAR HOLDING GÖRECEĞIZ? Hedefimiz Türkiye deki ilk 50 aile arasında yer almak. businesslife.com.tr 43 TEMİZ KREDİ Yaşar DAĞLAR [email protected] BORÇSUZ HAYAT 7 TemizKredi GELIRLERIMIZI ARTIRMAYA NE DERSINIZ? Paramızı, yani finansal hayatımızı şekillendiren iki veri vardır; gelirler ve giderler. Giderlerimizi kontrol etmeye çalışır, isteklerimizi erteleyip, önce ihtiyaçlarımızı karşılamaya gayret ederiz ve gider bölümüne ciddi emek harcarız. Ama, gelir konusuna gelince, aynı hassasiyeti göstermeyiz. Oysa, finansal hayatımızı ikisi de aynı derecede etkiliyor. Finansal olarak problem yaşayan bir kişiyle karşılaştığımızda, ilk olarak giderlerine odaklanır ve paralarını en uygun hangi şekilde tasarruf etmeleri üzerine eğiliriz, ki gerçekten önemli bir nokta ve kesinlikle göz ardı edilmemeli. Ama, nedense gelir bölümüne çok fazla dikkat etmeyiz. Bunun karşılığında da, belki de o kişinin ekstra gelir elde edebileceği bir nokta varken, üzerinde hiç düşünülmediğinden dolayı, büyük bir fırsatı da kaçırmış oluruz. Çoğu zaman, bütçenizi ne kadar kısarsanız kısın, yeterli miktarda geliriniz yoksa, durumunuzda pek bir değişiklik olmayacaktır. Hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için, ekstra bir gelire ihtiyacınız olabilir ve bu ekstra gelir olmadan, gerekli adımları atamayabilirsiniz. Bu adımlar borçlarınızı azaltmak olabilir, ileriye dönük yatırımlarınız için para biriktirmek olabilir, ev veya araba krediniz varsa, onları ödemek olabilir. Ama, bunları sadece ekstra bir geliriniz varsa yapabilirsiniz. Ekstra gelir olmadığında, öldüğünüz yerde sayıp durursunuz. Öyleyse, gelirlerinizi artırmanın yollarını araştırıp, bulalım. Başlamadan önce sorayım; şu anda rahat bir işte çalışıyor musunuz? Devamlı bir geliriniz var mı? Rahat bir işte, devamlı geliriniz olduğu halde çalışıyorsunuz, ama içiniz rahat değil ve yapmak istediğiniz bazı şeyleri yapamıyor gibi hissediyor 44 EKİM 2015 musunuz? İçinizde yapmak istediğiniz ama yapamadığınız bir hevesiniz, hobiniz, bir yeteneğiniz var, ama işinizden dolayı bu heves, hobi veya yeteneğinize eğilemiyor musunuz? Eğer, yukarıda sıraladığım sorularda kendinizi görüyorsanız, biraz daha detaya girelim ve bakalım nelerle karşılaşacağız? ÇALIŞTIĞINIZ IŞIN SIZE GERÇEK MALIYETINI HIÇ MERAK ETTINIZ MI? Hiç hesapladınız mı? Eğer işinizi seviyorsanız ve sadıksanız, günde minimum 8 saatinizi işinize ayırıyorsunuz dur. Çalıştığınız yerde, yeteri kadar insan yoksa, bu 8 saat belki de 10-12 saate kadar da uzuyordur. Yani, saate vurduğunuzda, yapmış olduğunuz işin karşılığında düşük bir ücret alıyorsunuz. Bunu hesapladığınızda, belki de ikinci bir iş sizin için daha faydalı olacaktır. Kimse bilemez gerçi, ama belki de ileride yanda yapmış olduğunuz ikinci iş, zamanla sizin ilk işiniz haline de dönüşebilir. HOBINIZ VAR MI? Hepimizin küçüklükten kalma veya sonradan edinme, severek yaptığımız, yaptığımızda da iç huzuru sağlayan, ama zaman yetersizliğinden bir türlü vakit ayıramadığımız bir hobimiz vardır. Eğer zaman yetersizliği, hobinizle ilgilenmenize ve ekstra gelir elde etmenize engelse, hobiniz için nasıl zaman ayırabileceğinizi anlatayım. İlk olarak, iş yerinde geçirdiğiniz zamanı inceleyin ve daha kısa zamanda daha üretken nasıl olabilirsiniz, inceleyin. İş arkadaşlarınızla gereksiz muhabbet ederek zamanınızı harcadığınız oluyor FİNANS mu? Ekstra çalışma saatleri için kendinize bir sınır çiziyor musunuz? İşinize 1 veya 1,5 saat erken gidebilir misiniz? Dünyadaki herkesin olduğu gibi, sizin de gün içinde sadece 24 saatiniz var ve bu 24 saati nasıl dilimlere ayıracağınıza sadece siz karar verebilirsiniz. İşinizin haricindeki saatleri de organize edebilirseniz, hobinize ayırabileceğiniz bir zaman bulabilir ve yavaş yavaş hobiniz üzerinde çalışıp, ekstra bir gelir elde etmeye başlayabilirsiniz. ÜCRET ALMADAN YAPTIĞINIZ IŞLER VAR MI? Muhtemelen birçok kişinin ihtiyacı olabilecek bir yeteneğimiz vardır ve biz bu yeteneğimizi ailemize, arkadaşlarımıza ve ailemizin ve arkadaşlarımızın arkadaşlarına için ücretsiz bir şekilde hizmet olarak sunarız. Kötü birşey değil bu, gönlü bol olmak, cömert olmak güzel bir şeydir. Ama, bu yeteneğiniz karşılığında bazen bir ücret almak kimseyi rencide etmez. Çok yakın arkadaşlarınızdan ve ailenizden almayabilirsiniz, ama yakınlık derecesi azaldıkça, vermiş olduğunuz hizmet ve o iş için ayırdığınız zamanın karşılığını almanız, size ekstra bir gelir kapısı olacaktır. Küçük bir kartvizit hazırlayıp, daha önceden ücretsiz olarak hizmet vermiş olduğunuz kişileri de referans olarak gösterdiğinizde, az da olsa damlamaya başlayan bir ek geliriniz olacaktır. KONTRAT USULÜ ÇALIŞMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? Çalışmış olduğunuz işi çok seviyor ve keyif alıyor olabilirsiniz. Bu, çalışan kişiler için bulunmaz bir rahatlıktır. Sevmeden ve keyif almadan çalışmak da eziyet gibidir. Sevdiğiniz işte kazanmış olduğunuz tecrübe ve birikimi, sizin bu özelliğinizden faydalanmak isteyen kişilerle paylaşabilir ve bu sayede ek gelir elde edebilirsiniz. Bu tecrübe ve birikimi, aynı sektöre yeni girmiş kişilere eğitim olarak aktarabilir ve buradan kazandığınız parayı ihtiyacınıza göre kullanabilirsiniz. BIR KONUDA UZMAN OLUN. Çevrenize bakın ve insanların neye ihtiyacı olduğunu gözlemlemeye çalışın. Ve bu ihtiyaç üzerine kendinizi geliştirin ve o konunun uzmanı olun. Kendinizi geliştirdiğiniz bu konu üzerine yavaş yavaş etrafınıza kendinizi tanıtmaya başlayın ve o konuda sorusu olan kişilerin gittiği uzman kişi ölün. Yeterli sayıda kişi, sizi uzman olarak görmeye başladığında, artık ekstra bir gelir imkanınız daha var demektir ve rahatça vermiş olduğunuz uzmanlık bilgisi için ücret talep etmeye başlayabilirsiniz. Gördüğünüz gibi, biraz düşününce, kısıtlı gelirinizi biraz daha arttırabilmek için yeteri kadar imkan var. Bütçeniz gerçekten ekstra bir desteğe ihtiyacı varsa, yukarıda bahsettiğim konuları düşünün ve hayatınızda yer edinmesini sağlayın. Daha önce de dediğim gibi, belki bugün bir ek gelir olsun diye başladığınız hobiniz, yeteneğiniz yarın sizin birinci gelir kapınız olabilir. businesslife.com.tr 45 BANKACILIK Yaşar DAĞLAR - [email protected] ‘’DNA’MIZDA INOVASYON VE YENILIK VAR’’ Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Bankacılıkta üst yönetimin en büyük kuşkusu sistemde bir sıkıntı yaşanması ihtimalidir. Bu da bizi mevcut sisteme sıkı sıkı sarılmaya iter. Ancak performansımızı yerine getirmenin en önemli kriteri kuşkusuz teknolojidir. Teknoloji beraberinde farklılaşmayı getirir. İnovatif olmadan fark yaratmak mümkün değil. Ancak işinizi doğru yapıyorsanız ve teknolojiniz de sizi destekliyorsa farklılaşabiliyorsunuz. DenizBank’ın DNA’sında inovasyon ve yenilik var. Bu vizyon ile 2004 yılında IP tabanlı sistemlere geçme kararı verdik. Böylece DenizBank’ın dönüşümü başladı. Çevik olup çevik kalabilmek için inovasyona odaklandık. Çünkü dünya dijitalleşiyor, bankacılık dijitalleşiyor. Böyle bir dönemde müşterinin ne istediğini bilebilmek ve ona hızlı çözümleri sunabilmek gerekiyor. Bu dönemde müşterinin ‘cebine’ girebilen kazanıyor. Çünkü müşteri işini hızlı gerçekleştirmek istiyor. Bu da ancak teknoloji ve inovasyon ile sağlanabiliyor. Biz bunu başardık. Dijitalleşme ile aynı zamanda ciddi bir maliyet avantajı da elde ediliyor. DenizBank olarak dijitalleşme ile 4 maliyet kaleminden üçünü doğrudan azalttık. Teknolojiyi insan ile birlikte faaliyetlerimizin tam ortasına yerleştirdik.” dedi HAKAN ATEŞ ALBARAKA TÜRK MURABAHA SENDIKASYON KREDISI TEMIN ETTI Albaraka Türk, 11 ülkeden 16 bankanın katılımı ile toplam 450 milyon dolar murabaha sendikasyon kredisi sağladı. Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, 2015 yılı başında gerçekleştirdiğimiz 268 milyon dolar değerindeki murabaha sendikasyon kredisinden sonra ikinci murabaha sendikasyon kredisinin başarıyla tamamlandığını söyledi. Yahşi, yurt dışındaki değerli muhabir bankaların katılımıyla kredinin 450 milyon dolara çıkmasının, Albaraka Türk’ün gösterdiği kalıcı performans ve büyüme potansiyelinin yanında global ekonomik konjonktüre uyum kabiliyetini teyidi bakımından memnuniyet verici olduğunu belirtti. DR. FAHRETTIN YAHŞI 46 EKİM 2015 TÜRKIYE, BANKASINI CEBINDE TAŞIMAK ISTIYOR TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör, Türklerin dijital ve mobil hayata hızla entegre olduğunu söyledi. “Bilgisayar, tablet ya da cep telefonu, artık her ekran bir banka şubesi konumunda. Ancak özellikle mobil bankacılığa güçlü bir yönelim var. İnsanlarımız bankasını cepte taşımak istiyor“ diyen Gör, Türkiye’de mobil bankacılık müşterisinin 2015 yılının ilk yarısında 9 milyon 119 bin kişiye ulaştığını belirtti ve TEB’in mobil bankacılık uygulaması CEPTETEB’i kullanan müşterilerinin %55’inin, sadece bu kanalı kullanarak bankacılık işlemlerini diledikleri zaman diledikleri yerden gerçekleştirebildiklerini dile getirdi. Müşterilerin beklentilerine cevap vermek için şirketlerin de dijitalleşmesi ve mobil teknolojileri kullanması gerektiğini vurgulayan Gör, dijitalleşme ile oluşabilecek güvenlik risklerinden korunmanın mümkün olduğunu söyledi. ŞAHIN GÖR KOBİ’LER BANKACILIK IŞLEMINI ÇOK DAHA HESAPLI YAPABILECEK Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, müşteriihtiyaçlarına uygun birçok çözüme imza atmaya devam ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:“KOBİ’lerimizin işlerini yaparken mal alımı, sabit ödemeler gibi birçok maliyet karşılarına çıkıyor. Tüm bu ödemeleri yaparken bir yandan da dişlerinden tırnaklarından artırarak büyümeye çalışıyorlar. Bizde bu gerçekten hareketle KOBİ’lerimizin hayatını kolaylaştıracağına inandığımız bir ürünü daha hayata geçirdik. ‘Kuruşun Değerini Bilen Tarifeler’ ile KOBİ’lerimiz havale, EFT, çek karnesi, çek tahsilatı gibi bankacılık işlemlerinden belli adetlerde aylık, altı aylık veya yıllık ücret karşılığı yararlanabilecekler. Bu tarifeler ile KOBİ’ler yapacakları her işlem için ayrı ücret ödemeyecek ve bankacılık işlemleri için ödeyeceği ücreti baştan bilecek. Tasarruf Seferberliği yürüttüğüne de işaret eden Bülent Oğuz, “Kuruşun Hesabını Bilen Tarifeler”in de esnaf için önemli bir tasarruf aracı olacağına da dikkat çekti. BÜLENT OĞUZ businesslife.com.tr 47 EKOYORUM Kadir DİKBAŞ [email protected] Kadir_Dikbas İŞSIZLIK, YENIDEN YÜKSELIŞTE E konomik faaliyetlerdeki yavaşlama ve belirsizlikler, işsizliği yeniden yükseltmeye başladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik, 2015 Haziran ayında yüzde 10,4’le son 6 ayın en yükseğine çıktı. E konomik faaliyetlerde yaşanan yavaşlamalar, siyasi belirsizlikler ve küresel pazarlardaki dalgalanmalar, istihdamı da olumsuz etkiliyor. İşsizlik oranları (mevsim etkilerinden arındırılmış) yeniden yukarı yönlü seyir izlemeye başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2015 yılı II. Çeyrek büyüme verileri, ekonomik büyümenin bir miktar da olsa yükseldiğini gösteriyor. I. Çeyrekte yüzde 2,5 olan büyüme, II. Çeyrekte yüzde 3,8’e yükselmiş. Hemen sonrasında açıklanan verilere göreyse, 2014 Nisan ayında yüzde 9,6, Mayıs’ta yüzde 9,3 olan işsizlik oranı, Haziran ayında yeniden yüzde 9,6’ya yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı da, Nisan’da yüzde 10,0 Mayıs’ta yüzde 10,2 iken Haziran’da yüzde 10,4’e çıktı. Haziran ayındaki istihdam göstergelerini, bazı önemli noktaları geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslayarak aktaralım: - İşsizlik seviyesi, 2015 Haziran ayında yüzde 9,6’ya yükseldi. 48 EKİM 2015 EKOYORUM Oran, 2014’ün aynı ayında yüzde 9,1 seviyesindeydi. - Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, 2015 yılı Haziran döneminde 2 milyon 880 bin kişi oldu. Bu sayı, 2014’ün aynı ayında 2 milyon 654 idi. İşsiz sayısında da, oranında da önemli artış görülüyor. -Tarım dışı işsizlik oranı, yüzde 11,7. 2014’teki oran yüzde 11,1 seviyesindeydi. Tarım dışı sektörlerde işler iyi görünmüyor. Özellikle de sanayide. -15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı, yüzde 17,7 olarak gerçekleşti. 2014’teki oran yüzde 16,7 idi. Anlaşılacağı üzere, genç işsiz oranı geçen seneye göre daha yüksek. - 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı, 27 milyon 261 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 47,1. 2014’teki sayı 26 milyon 586, istihdam oranı yüzde 46,7 idi. İstihdam sayısı ve oranındaki artış olumlu ama yeterli değil. - İşgücü, 2015 yılı Haziran döneminde 30 milyon 141 bin kişi, İŞSİZ SAYISI 3 MİLYON 105 BİN Bu verilere göre, istihdam sayısı Haziran ayında bir önceki döneme göre (yani Mayıs ayına göre) 19 bin kişi artarak 26 milyon 621 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı ise 0,1 puanlık azalışla yüzde 46,0 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlerin sayısı, 2015 yılı Haziran döneminde, bir önceki aya göre 83 bin kişi arttı; 3 milyon 22 bin iken 3 milyon 105 bin oldu. İşsiz sayısı, geçen yılın Haziran ayında da 2 milyon 862 bin idi. İşsiz sayısı, bir yılda 243 bin artmış bulunuyor. İşsizlik oranı ise, bir önceki aya göre 0,2 puanlık artışla yüzde 10,4 oldu. 2014 yılı Haziran ayındaki oransa yüzde 10,0 seviyesindeydi. Arada 0,4 puanlık fark var ve yüzde 10,4’lük oran, son 6 ayın en yükseği. Özetle, işsizlik oranlarında kötüleşme dikkati çekiyor. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmamış işsizlik oranları ilk çeyreğe nazaran daha düşük görünmekle birlikte, mevsim etkilerinden arındırılmış oranlar, grafikte de görüldüğü gibi, ikinci çeyrekte daha yüksek. Bu da, ikinci çeyrekteki yüzde 3,8’lik büyümenin işsizliği aşağı çekemediği anlamına geliyor. Ayrıca, üçüncü çeyreğe ilişkin ilk veriler, sanayi ve üre- işgücüne katılma oranı ise yüzde 52,1 olarak gerçekleşti. 2014 aynı ayındaki sayı 29 milyon 240, işgücüne katılma oranı yüzde 51,3 seviyesindeydi. İşgücü de, işgücüne katılma oranı da artmış. -Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan (kayıtdışı) çalışanların oranı yüzde 34,6. Kayıtdışılıkta geçen yılın aynı ayına göre 1,8 puanlık gerileme var. Bu bahsettiğimiz veriler, mevsim etkilerinden arındırılmamış veriler. Daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için TÜİK, bir de “mevsim etkilerinden arındırılmış” verileri açıklıyor. timde canlanmaya işaret etmiyor. Temmuz ayında, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,5 geriledi. Aynı ayda, ihracat birim değer endeksi yüzde 11,1, ithalat birim değer endeksi yüzde 16,5 azaldı. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,1 puan gerileyerek yüzde 74,8 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici ve sektörel güven endekslerinde aşağı yönlü gelişme göze çarpıyor. Böyle bir vasatta, iç ve dış gelişmelere bağlı olarak döviz kurlarında ve piyasalarda görülen dalgalanmalar endişeleri artırıyor. Önümüzde yeni bir seçim var ve hemen herkez önünü görmekte zorlanıyor. Mevcut şartlarda yapılan tahminler, 2015 yılının tamamında ekonominin yüzde 2,9 (TCMB Beklenti Anketi Eylül ayı sonuçlarına göre) büyüyeceği yönünde. Bu oransa, istihdam açısından tatmin edici, olumlu bir seviye değil. Özellikle sanayiden, üretimden olumlu haberlere çok fazla ihtiyacımız var. businesslife.com.tr 49 STRATEJİ ‘’İŞ MODELİ TRANSFERİ’’ Liderliğin hedeflediği alanlarda, dijital kanallarda transfer edilen yeni iş modelleri ve bu alanlarda pazar payını daha yükseklere taşımak isteyen liderler yeni iş modelleri transfer ediyor. Transfer edilen yeni iş modelleri ise melek yatırımcıların dikkatlerini çekiyor. Meal Box, ilk yatırımını Türkiye’nin en önemli melek yatırımcıları arasında bulunan Hasan Aslanoba’dan Haziran 2014 yılında 1 milyon dolar olarak aldı. Şirketlerin iş süreçleri ve devlet ile olan ilişkilerini dijital ortama titiz ve sorunsuz biçimde taşımalarını sağlayan FIT Solutions, e-Defter hizmetini Turkcell ile yaptığı işbirliği ile bulut ortamına taşıyarak, şirketleri yatırım maliyetinden de kurtarıyor. [email protected] Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha-a.ho 50 EKİM 2015 ‘’FARKLI ÇALIŞMALAR VE GIRIŞIMLER GERÇEKLEŞTIRIYORUZ’’ Fast food yemek istemiyorsanız çok fazla alternatifiniz yok. Restoran kalitesinde sağlıklı ve lezzetli yemek sipariş edebileceğimiz, sıcak ve hızlı şekilde güzel bir sunumla kapınıza kadar gelecek yemeğe ulaşma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık. Sonra bu sıkıntıyı yaşayanların sadece biz olmadığımızı gördük. Herkesin her gün işte ve evde sorduğu “Bugün ne yiyeceğim” sorusuna güzel bir cevap vermek istedik. Ve 3 girişimci olarak 2014 yılında Meal Box’ı kurarak ilk şubemizi Ataşehir’de açtık. Dijital alanda hizmet veriyorsunuz. Tur yatırımını ne zaman kaçıncı yılınızda, kimden, ne kadar aldınız? Geçtiğimiz aylarda da Aslanoba’dan 800 bin dolarlık yeni bir yatırım daha aldık ve böylece Meal Box’ın aldığı toplam yatırım tutarı 3.6 milyon dolara ulaştı. Yeni yatırım Meal Box’ın gelişimi ve büyümesi için oldukça önemli taşıyor. Bu nedenle yeni yatırımımızı, bu özgün iş modelimizi daha da sağlamlaştırmak için franchising şube ağımızı büyütmek, ekibimizi genişletmek ve yeni marka lansmanları için kullanmayı planlıyoruz. Liderliği hedeflediğiniz alanlarda payınızı nereye kadar taşımak istiyorsunuz? MURAT DEMIRHAN - MEAL BOX KURUCU ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ Meal Box’ın iş modeli hakkında bilgi verebilir misiniz? Meal Box yemek pişirme, sipariş alma, adrese teslimat, müşteri hizmetlerini kendisi yöneten, franchising modeliyle büyüyen bir yemek zinciri. Türkiye’de bir ilk olan iş modelimizi daha da geliştirmek için sürekli farklı çalışmalar ve girişimler gerçekleştiriyoruz. Bizim sistemimizde yemekler franchise şubelerde pişmiyor. Yemekler merkezi mutfaktan deneyimli şeflerin elinden çıkıyor. Şubelere günlük ve taze olarak ulaştırılıyor. Kurduğumuz şube ağı ve kuryeler üzerinden siparişleri sıcak ve 30 dakika içinde adrese teslim ediyoruz. Meal Box’ın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Türkiye’nin ilk ve tek gurme yemek zinciri Meal Box’ı Bülent Demirhan ve Cüneyt Gürbüz ile birlikte kurduk. Yemek yapmayı bilmeyen ya da evde yemek yapmaya zaman bulamayanların sipariş ettiği yemeklerden hiç memnun olmadıklarını gördük, çünkü biz de aynı sorunları yaşıyorduk. Firma olarak yemek sektöründe edindiğimiz yeri sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Güçlü ve kalıcı markalar yaratmak istiyoruz. Meal Box markası bu anlamda yoluna emin adımlarla devam ediyor. Bununla beraber önümüzdeki yıllarda pazara yeni markalar getirmek ve yeni perakende formatları ortaya çıkarmak istiyoruz. Ayrıca kurulduğumuzdan günden bu yana yaptığımız araştırmalar ve aldığımız talepler bizlere sağlıklı, lezzetli ev yemeklerine duyulan ihtiyacın sadece İstanbul’un sorunu olmadığını gösterdi. Uzun zamandır sürdürdüğümüz hazırlıkları tamamladık, sonbaharda Ankara, Bursa ve Eskişehir’de de şubeler açmayı planlıyoruz. Meal Box, 2016 sonuna kadar Türkiye’de en az 20 farklı şehre ulaşmış olacak. Büyüme iştahınız devam ediyor mu? Meal Box olarak farklı iş modelimizle kurulduğumuz günden bu yana hem yeni iş kurmak isteyen franchiseelerin hem de yatırımcıların dikkatini çekiyoruz. 15 ay gibi kısa bir sürede şube sayımızı 28’e çıkarttık. Bundan sonraki süreçte de Meal Box’ı geliştirmek ve büyütmek için gerekli çalışmaları ve yatırımları yapmaya devam edeceğiz. 2016 yılının sonunda, en az 5 adeti büyük restoran formatımızda ve en az 60 tanesi de Gel-Al konseptinde olmak üzere tüm formatlar dahil toplamda 90 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2016 yılında toplam 4 milyon kap yemek siparişinin üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. businesslife.com.tr 51 STRATEJİ ‘’DÖNÜŞÜMLER KAÇINILMAZDIR’’ Normal elektronik posta yoluyla haberleşmenin sahip olduğu zafiyetleri ortadan kaldıran ve e-posta içeriğinin resmileşmesini sağlayan KEP hizmeti, FIT Solutions’ın sunduğu hizmetler arasında yerini aldı. FIT Solutions CEO’su Koray Gültekin Bahar, “Mevcut teknolojik gelişmeler doğrultusunda kaçınılmaz olan e-Dönüşüm sürecinin ayrılmaz bir diğer parçası da elektronik tebligat özelliği taşıyan Kayıtlı Elektronik Posta servisidir. FITKEP markası ile bu yeni hizmeti de artık FIT Solutions farkı ile sunmaya başlıyoruz” dedi. Koray Gültekin Bahar, Bulut e-Defter hizmetlerini şu şekilde özetliyor: “FIT Solutions olarak mükelleflere yevmiye defteri ve büyük defterlerini kolay ve doğru şekilde elektronik olarak oluşturabildikleri ve güvenle saklayabildikleri “FIT Bulut e-Defter Çözümü, Turkcell Akıllı Bulut Desteğiyle” hizmetimizi sunduk. Bulut tabanlı olması nedeniyle yatırım maliyeti gerektirmeyen çözüme, internet olan her yerden ulaşılabiliyor. Platform bağımsız bir çözüm olması sayesinde de ERP’den bağımsız elektronik defter oluşturma imkanı sağlıyor. FIT Bulut e-Defter ile mükellefler 10 yıl boyunca güvenle erişebilecekleri elektronik arşivleme hizmetine kavuşmuş oluyorlar. Noter defter tasdik maliyetini ve fiziksel arşivleme ihtiyacını ortadan kaldıran FIT Bulut e-Defter Çözümü, arşivleme maliyetini önemli ölçüde azaltırken, zaman ve iş gücü yönetimini de kolaylaştırıyor.” KORAY GÜLTEKIN BAHAR - FIT SOLUTIONS CEO’SU 52 EKİM 2015 ‘’DEĞIŞIME UYUM SAĞLAYABILMEK ÇEVIK OLMAYI GEREKTIRIYOR’’ Türk Telekom Grubu CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Rami Aslan, günümüz rekabet koşullarının ve hızlı değişimin, kurumları değişim ve uyum sağlama sürecine zorladığına dikkat çekti. Sunulan hizmetlerde beklenti çıtasının sürekli yükseldiğine değinen Aslan, “Müşterilerimiz bizden hayatlarını kolaylaştıracak ve değer katacak çözümler ortaya koymamızı bekliyor. Bu çözümleri zamanında, esnek ve verimli bir şekilde sunmayı başaranlar rekabette öne çıkıyor. Bu nedenle organizasyonel yapımızı daha çevik hale getirmek, Türk Telekom Grubu olarak önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Çünkü değişen ihtiyaçları görmek ve hızla uyum sağlamak, ancak çevik bir organizasyon yapısıyla mümkün olabilir.” diye konuştu. Türk Telekom Grubu’nun Çevik Stüdyo’yu 2013 yılının sonuna doğru kurguladığını belirten Rami Aslan, Bugün TT Akademi bünyesinde yer alan Çevik Stüdyo, çevik yöntemleri kurum içinde yaygınlaştırmak için önemli çalışmalarda bulundu. Çünkü önümüzdeki engelleri aşabilmek için ortak bir kazanma kültürünü benimsememiz, bazı ortak niteliklere odaklanmamız gerekiyor. Çeviklik bu niteliklerin en önemlileri arasında yer alıyor. Bugün grup içinde farklı bölümlere dağılan 60’ın üzerinde takım, işini çevik yöntemlerle yürütüyor. Amacımız kısa sürede bu sayıyı iki katına çıkarmaktır. RAMI ASLAN - TÜRK TELEKOM GRUBU CEO’SU ‘’KOALAY.COM’UN DÖNÜŞÜM ORANLARI %55 ARTTI’’ ‘’ENERJI TÜKETILDIĞI YERDE ÜRETILMELI’’ Türkiye’de online sigorta satmak üzere 2014 yılında 20 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen Koalay.com, SHERPA’nın kullanıcı deneyimi odaklı yeni bir kimlik kazandırması ile yoluna tam gaz devam ediyor. SHERPA Kurucu Başkanı Yakup Bayrak, Koalay.com için geliştirdikleri ve kullanıcı oranlarında önemli bir artış sağlayan süreci şöyle aktardı; Koalay, kısa zamanda ve az çabayla, trafik ve kasko sigortası satın alma işlerinizi daha kolay ve daha hızlı halledebilmenizi sağlıyor. Bu, şüphesiz, kullanıcının kafasındaki eski tip algıya olduğu kadar, geleneksel sigorta endüstrisine karşı da atılmış büyük ve yenilikçi bir adım. İşe, markanın özünü akılda tutup, Koalay’ın deneyimsel kimliği üzerinde çalışarak, markanın vaatlerini ve ürünü aynı çatı altında bir araya getirmekle devam ettik. Bu, temel olarak, deneyimsel elementlerden oluşan bir periyodik cetveldi ve bizim amacımız da, tüm bu elementler arasındaki tepkimeden meydana gelecek eşsiz bir kimya yaratmaktı dedi. BURAK BAŞEĞMEZLER TEKSAN JENERATÖR KURULU ÜYESI Kaliteli, verimli, kesintisiz ve çevre dostu enerji tedariki ile sanayicilerin enerji maliyetlerini düşürürken rekabet güçlerini artırdıklarını belirten Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler, Elektrik, ısıtma ve soğutma ihtiyacına ortak bir çözüm getiren kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri üzerinde uzun zamandır çalışıyoruz. Bu sistemde elektriği üreten motor ya da tribün grupları yakıtı doğalgaz, fuel oil, biyogaz ve biyodizel olarak seçilebiliyor. Gaz motorlarının yüksek verimli çalışması sayesinde elde edilen fazla enerji hem ısınma hem de soğutma için kullanılıyor. Enerjinin aynı yerde üretilmesi ve tüketilmesi enerji kayıplarını ortadan kaldırıyor. Bu sistem sayesinde emisyon seviyelerini kontrol altında tutmak ve karbon ayak izini azaltmak da mümkün olduğunu söyledi. YAKUP BAYRAK - SHERPA KURUCU BAŞKANI businesslife.com.tr 53 PAZARLAMA @DenizSaydam Dr. Deniz SAYDAM [email protected] Pazarlamanın Değişen Doğasını Hangi Harf Tanımlıyor? Bugünlerde hemen herkesin, hemen her iletişim kanalını kullanarak ortaya koyduğu tek bir gerçek var ki o da: Bizler, değişen bir dünyanın parçasıyız. Zannetmeyin ki bu yeni bir durum. M.Ö 535-475 yılları arasında, yani bugünden neredeyse 2500 yıl önce Efes’de yaşamış filozof Herakleitos da “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş ve değişimin aslında vazgeçilmez bir süreç olduğunu ortaya koymuş. Toplumların, teknolojinin, zamanın değiştiği bir dünyada, ona paralel olarak kurumlar, sistemler ve insanlar da değişiyor çünkü bu bir zorunluluk... Pazarlama dünyası da bu zorunluluğun gereğini yerine getiriyor ve değişim dalgasından nasibini alıyor. Buna paralel olarak pazarlamayı tanımlayan harfler ve akronimler de değişiyor. 1960’lı yılların başında Philip Kotler’in ortaya attığı ve uzun bir zaman, belki hala günümüzde de pek çok kurum için pazarlama karmasını ifade etmek için kullanılan 4P (Ürün (Product) – Mekan (Place)- Fiyat (Price) ve Tanıtım (Promotion) gerçekten ne kadar geçerli? Pek çoğumuzun kalın kitaplarda okuduğu 4P’nin yerini ardından müşteri odaklı pazarlama stratejilerinin gelişimiyle beraber 4C’nin (Müşteri Değeri (Customer Value) – Müşteri Maliyeti (Customer Cost) – Müşteriye Kolaylık (Customer Convenience) – Müşteri İletişim (Customer Communication)) aldığını hep birlikte gözlemledik. İçerisinden geçmekte olduğumuz her değişim dalgası P’lere ve C’lere yeni harfler ekledi ve bildiğim kadarıyla 4 ile başlayan yaklaşım 10’lu hanelere ulaştı. Peki, bugün bunların hangisi gerçekten kurumların ihtiyaç ve beklentilerini karşılıyor? Bence hiçbiri… Peki, yeni bir model yok mu? Bence var… 2010’lu yılların başında Ogilvy Halkla İlişkiler Ajansı’nın Asya Pasifik CEO’su Christopher Graves’ın bir sunumunda izlediğim: 4E (Experience (Deneyim) – Every Place (Her yerde) – Exchange (Karşılıklılık) – Evangelism ( Evangelizm – Bağlılık)… Diğer bir deyişle bugünün dünyası, müşterisi, rekabeti kurumlardan ve markalardan onları her yerde yakalayacak ve hatta içeriğiyle ilginçliğinden ötürü esir alacak deneyimler sunmalarını istiyor. Sunulan deneyim ile onların hikâyelerinin bir parçası olmanızı ya da hikâyelerine bir parça katmanızı bekliyor. Peki bugün kaç kurum bunu başarabiliyor? ‘’Etkinlikleri Desteklemeyi Tercih Ediyoruz’ Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi Festival Orkestrası’nın destekçisi Aras Kargo, çalışanlarının çocuklarını doğa ve müzikle buluşturdu. Şirket operasyonlarının yürütüldüğü 13 bölgeden 9-14 yaşlarında 13 çocuk, “Doğa Dostu Araslar” faaliyetleri kapsamında klasik müzikten, sağlıklı yaşama, ekolojiden zeytin üretimine kadar çok sayıda atölyeden yararlandı. Bireylerin, şirketlerin yapabileceği en büyük yatırımın çocuklara yapılan olduğunun belirten Aras Kargo İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burçun İmir, “Biz şirket olarak sadece maddi destek vererek sponsorluk yapmaktansa çalışanlarımıza geri dönüşü olan etkinlikleri desteklemeyi tercih ediyoruz. Doğa Dostu Araslar Ayvalık’ta etkinliğiyle her bölgemizden hiç olmazsa bir çocuğumuzun yüreğine dokunup, onun hayatının akışıyla ilgili alternatifleri hatırlatmak istedik. Onlara emanet olan kırılgan dünyamızı korumaları için etkinlikler tasarladık, çok sesliliği benimsemeleri için klasik müzikle tanıştırdık. Bugüne kadar en keyif aldığımız proje oldu” dedi 54 EKİM 2015 PAZARLAMA & ORGANİZASYON Bingo, Pazar Payını 5 Puan Artırdı! ‘’Çalışanlarımızı Sosyal Faaliyetlerle Destekliyoruz’’ GÜLHAN EĞILMEZ Fransız parfüm kreatörlerinin imzasıyla Tutku, Hipnoz ve Tılsım olmak üzere İmza Serisi’nin 3 farklı varyantını tüketicilerle buluşturan Bingo, pazar payını artırmanın yanı sıra 43 bin ton hacme sahip olan konsantre yumuşatıcı pazarındaki büyümesini tonaj olarak %53’lere çıkardı. 2015’e hızlı bir giriş yapan Bingo konsantre yumuşatıcı kategorisi, 2016’yı %17’lik pazar payı ile kapatmayı planlıyor. Hayat Kimya Ev Bakım Kategorisi Global Pazarlama Direktörü Gülhan Eğilmez, ‘’Tüketiciler sadece yumuşatıcı değil, gerçekten parfüm deneyimi yaşatan ürünleri kullanmaktan hoşlanıyorlar. Biz de bu beklentiden yola çıkarak İmza Serisi’ni geliştirdik. İmza Serisi kokusunu, doğu kültüründe yüzyıllardır kullanılan, nadir özlerden, çiçeklerden ve meyvelerden alıyor. Bu seri ile kadınların beklentilerini karşılayarak sıradan bir yumuşatıcı değil, “fine fragrance” bir yumuşatıcı serisiyle kadınlara parfümü giydirdik. Bu da kısa bir sürede pazar payımızı %16’ya, tonaj olarak büyümemizi ise %53’lere çıkarmamızı sağladı Bingo İmza Serisi’ndeki yumuşatıcılar için endüstriyel parfümörler yerine çalıştığımız parfüm şirketinin Paris’teki “fine fragrance” bölümüyle bir araya geldik. Dünyaca ünlü parfümlerin kreatif direktörü David Beilvert ve ekibi ile çalıştık. Serinin elde ettiği başarıda bu stratejimizin önemli rolü oldu” dedi. FARUK GÖZLEVELI Yıldız Holding’in 1000 çalışanının katılımıyla gerçekleştirilen Yıldız Kupası Turnuvası’nın şampiyonları, Ülker Sports Arena’da yapılan final maçları sonrasında belli oldu; şampiyonlar kupalarını kaldırdı. Ülker İnsan Kaynakları Genel Müdürü Faruk Gözleveli ise, “Takım ruhunun, ortak tecrübelerin başarıya katkısı yadsınamaz. Çalışanlarımızın beraberliğini sadece iş etkinlikleriyle değil sosyal faaliyetlerle de destekliyoruz. Yıllardır, çocukların erken yaşta spor yapma alışkanlığı kazanması için çalışıyoruz, projeler üretiyoruz. Bu alışkanlığı çalışma arkadaşlarımıza da aşılamanın, başarımızı artıracağına inanıyoruz” diye konuştu. businesslife.com.tr 55 İŞ İNS “RUSYA PAZARINDA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞIZ” SAMI EROL - AKTAŞ HOLDING İCRA KURULU BAŞKANI F ‘’Bölgedeki ekonomik dalgalanmalara rağmen Rusya firmalarının büyüme ivmesini sürdürdüklerini görüyoruz.’’ aaliyet gösterdiği sektörlerde sahip olduğu markalar ile dünya liderleri arasında yer alan, bu alanlarda değişimi yönetmeyi ilke edinen ve 100’den fazla ülkeye doğrudan ihracat gerçekleştiren Aktaş Holding, dünya genelinde her yıl merakla beklenen ve uluslararası çapta sektördeki yeniliklerle birlikte, son teknolojilerin sergilendiği fuar organizasyonlarında ülkemizi başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Aktaş Holding olarak, bugüne dek Rusya pazarında önemli işler gerçekleştirdiklerini anımsatan Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sami Erol, MIMS Automechanika Moskova Fuarı’nı Rusya’daki mevcut ilişkilerin geliştirilmesi ve yeni iş bağlantılarının kurulması açısından çok önemsediklerini ifade ederek, fuarda Aktaş Holding’e gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dünyadaki algının tersine Rus ekonomisinin şu halde bile çok hareketli bir yapıya sahip olduğunu belirten Erol, hareketli kur yapısına rağmen Rusya pazarında iddialı olduklarını vurgularken, önümüzdeki süreçlerle ilgili bölgeye yönelik ciddi planlarının olduğunu belirterek, Rusya pazarında büyüme devam etmek istediklerini söyledi. AIRTECH, Rusya’nın En Bilinen Markaları Arasında Fuar süresince, ülkemizi ve sektörü en iyi şekilde temsil etmeye çalıştıklarını aktaran Erol, “Bölgedeki ekonomik dalgalanmalara rağmen Rusya firmalarının büyüme ivmesini sürdürdüklerini görüyoruz. MIMS Automechanika Moskova Fuarı’nda yaptığımız görüşmelerle, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden çok olumlu tepkiler aldık. Hava süspansiyon sistemleri alanında markamız AIRTECH bölgenin en fazla bilinen markaları arasında. Bu da iş bağlantılarımızı çok olumlu sonuçlandırmamızı sağladı. Yine bu fuarda Japonya ile çok başarılı bir işbirliği anlaşması yaptık. Tacikistan ile büyük bir proje anlaşması yaptık. Bunlar bizim için iyi sonuçlar oldu” dedi. Sibirya’ya Hava Süspansiyon Sistemleri İhracatı Başladı Önemli bir müjdeyi de paylaşan Sami Erol; “Çok yakında sektörde yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucu ortaya çıkardığımız ve dünyadaki rakiplerimizden daha verimli çalışma esasına sahip, eksi 80 derece soğukta bile performansını koruyan, hava süspansiyon sistemlerimizi Sibirya’ya vereceğiz. Bu sektör adına önemli bir gelişme. Sistemler çok soğuk havalarda bile hiçbir verim kaybetmeden yüksek performans gösterecek. Bu ürünümüz ülkemizin AR-GE başarıları adına önemlidir” diyerek açıklamasını tamamladı. 56 EKİM 2015 SANLARI ‘’MAĞAZANIZI TAHMINLE DEĞIL GERÇEK VERILERLE YÖNETIN’’ PELIN YELKENCIOĞLU - SENSORMATIC PAZARLAMA DIREKTÖRÜ Gelişen teknolojinin sunduğu insan trafiğini ölçümleyen kişi sayma sistemleriyle tüm bu bilgilere sahip olabiliyor ve satışlarınızı artırabiliyorsunuz. T ırmanan rekabet ortamında perakendeciler mağaza performanslarını ölçmeye ve operasyonel verimliliklerini bu ölçümlerle yönetmeye odaklanıyor. Bu nedenle sağlıklı ve doğru ölçümler artık perakendenin temel ihtiyaçlarından. Online mağazalarda kolayca yapılan trafik ölçümlerinin fiziksel mağazalarda yapılamayacağını düşünmek ise tam bir yanılgı. Çünkü günümüzde, ihtiyaç duyulan bu sayısal verileri kişi sayma sistemleri ile sağlamak çok kolay. Günlük 5 TL’ye satış artırmanın teknolojik yolu Kişi sayma çözümüne sahip bir mağaza, günlük 5 TL’ye sistemin ürettiği verileri analiz ederek operasyonel verimliliğini ve satışlarını artırabiliyor. Nasıl mı? Bunu birkaç örnek ile açıklayalım. Mağaza açma-kapama, kira belirlemede karşılaştırmalı veri: Kişi sayma sistemleri ile mağazanın bulunduğu cadde ya da alışveriş merkezinin çekim gücünü ve mağazaya giren müşteri sayısının satışa dönüşme oranını ölçerek mağaza ve lokasyon verimliliği konusunda net veriler elde edilebiliyor. Yöneticiler bu veriler sayesinde mağaza açma ya da kapatma, kira belirleme gibi stratejik konularda veriye dayalı kararlar alıyor. içeri giren müşteriyi satışa ikna etmekte başarı olduğu belirlenebiliyor. Buna bağlı performans hedefleri konulup satışlarda artış sağlanabiliyor. Başarılı kampanyalar için stratejik aktif satış bilgisi: Aynı zamanda yapılan kampanyaların, ziyaretçi sayılarına ve satış oranlarına etkisini görmeyi sağlayan sistem, satış ve pazarlama departmanları için aktif satışı izlemeyi kolaylaştırıyor. Bu sayede yeni kampanyaları düzenlemede ve stratejik kararlar almada önemli ipuçları veriyor. Kişi sayma sistemleri hakkında bilgi aldığımız Sensormatic Pazarlama Direktörü Pelin Yelkencioğlu, ‘Perakendecilerin kişi sayma çözümlerini seçerken iki önemli noktaya dikkat etmeleri gerekmekte. Birincisi satın aldıkları sistemlerin doğruluk oranının yüksek olması yani cihazın minimum sapma ile doğru ölçüm yapabilmesi. İkincisi ise elde edilen verilerin analiz edilebilmeleri için kapsamlı raporlama çözümleri seçmeleri.” dedi. Vitrin düzenleme etkinliği ölçümü: Benzer şekilde farklı vitrin düzenlemelerinin hangisinin dikkat yönetimi açısından daha etkili olduğunu anlamak için mağaza önünden geçen ve içeri giren müşteri sayıları kullanılabiliyor. Gereksinim-eleman eşlemesi için yoğunluk analizi: Sistem sayesinde gün ve saat bazlı yoğunluk analizi yapılabiliyor. Müşteri yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde, diğer mağazalardan personel kaydırarak operasyonel verimlilik artırılıyor. Mağazaların özel günlerde ya da hafta içi ve hafta sonlarında personel çalışma gün ve saatlerinin düzenlenmesine ve haftalık/yıllık izinlerinin ayarlanmasına da yardımcı oluyor. Artırılabilir gerçekçi hedefler için kaynak veri: Mağaza performansları karşılaştırılabiliyor. Mağaza satış cirosu içeri giren kişi sayısı ile oranlandığında, hangi mağazanın businesslife.com.tr 57 İŞ İNS ‘’KARTVIZITLERINDE IP ADRESI OLMAYANLAR REKABETTE GERI KALIYOR’’ BURÇIN BIRCANOĞLU - BIRCOM CEO’SU T Y Kuşağı İşadamlarının farklılığı artık kartvizitlerinde de görülüyor. Bu işadamları kartvizitlerine telefon, faks, mail bilgilerinden sonra IP adreslerini de ekliyor. eknolojinin getirdiği avantajlardan yararlanıp modern çağa ayak uydurmak isteyen şirketlerde büyük bir dönüşüm var. Yıllardır kartvizitlerde ve firmaların iletişim bilgilerinde görmeye alıştığımız telefon numaraları artık IP adresleri ile yer değiştiriyor. Son kullanıcıların bile VoIP telefon sistemleri ve IP video konferans sistemlerini kullanmaya başladıkları bir çağda, firmalar da bu gelişmelere kayıtsız kalmayarak iletişim bilgilerini teknolojinin gereklerine göre güncelliyorlar. Y Kuşağı öncülük ediyor Bircom CEO’su Burçin Bircanoğlu şirketlerdeki teknoloji dönüşümünü anlatırken, “Video konferans sistemleri aslında uzun zamandır iş dünyasının hizmetinde. Ancak kurulum ve kullanma için uzun uğraşlar gerektirmesi sistemin Türkiye’de yaygınlaşmasını engelledi. Bütün bunlarla birlikte teknolojideki gelişmeler bu sorunu da çözdü. Şöyle ki artık bir telefon numarası çevirir gibi IP numarası çevirerek video konferans düzenlemek mümkün. Bu son teknolojiyi hemen sahiplenenler ise Y Kuşağı dahilindeki genç işadamları oldu. Sadece toplantılar için uzun seyahatler yapmak istemeyen, buna karşılık daha çok özel yaşamına, ailesine zaman ayırmak ve teknolojinin getirmiş olduğu rekabet avantajlarından yararlanmak isteyen yeni kuşak işadamları kartvizitlerine ve şirket web sitelerine IP adreslerini de yazmaya başladı. Böylelikle telefon rehberlerinin yanı sıra bu şirketlerin IP rehberleri oluşmaya başladı” yorumlarında bulundu. Modern çağda iş süreçlerinde verimlilik IP adresleri ile mümkün IP video konferans sistemlerini kullanan şirketler araç kirası, yakıt, fazla mesai, sigorta, iş gücü ve zaman tasarrufu yapıyorlar. Şirketlerin iş süreçlerini kolaylaştıran ve gereksiz zaman kayıplarını engelleyen şirketler çok daha verimli bir şekilde çalışıyorlar. Video konferans sistemlerinin yararlarının farkına varan şirketler, bu sistemleri mümkün olduğunca çok ve sık kullanmaktan çekinmiyorlar. Böylece şirketler, iletişim bilgilerine video konferans sistemlerinin IP adreslerini de ekleyerek müşteri ve bayilerinin de tasarruf yapmalarını sağlıyorlar. Yealink ile IT altyapısı tasarrufu da mümkün Normal bir telefon numarası gibi IP telefon ve video konferans sistemleri ile çevrilen IP adresleri sayesinde yıllardır alışıla gelen telefon çevirme uygulaması korunduğu için sistemi kullanmaya alışılması kolay oluyor. Bircom’un dağıtımını yaptığı Yealink markası özellikle rakiplerine göre düşük internet bant genişliği kullanımını sağlayan teknolojileri ile daha küçük ölçekli ve altyapı yatırımından kaçınan firmaların da çağa ayak uydurabilmelerini sağlıyor. Altyapı tasarrufu rekabet gücünü artırıyor 1080p çözünürlükte 8 kişinin aynı anda video konferans yapmasını sağlayan Yealink çözümleri, rakiplerine göre %50 oranında daha az bantgenişliği kullanarak firmaların altyapı masraflarını da azaltıyor ve diğer tasarruflar ile birlikte sektörlerindeki rekabet güçlerini artırıyor. 58 EKİM 2015 SANLARI ‘’YAPILARDA YANGIN GÜVENLİĞİ MALZEMEDEN BAŞLAR’’ GÖKHAN EREL - TÜRK YTONG GENEL MÜDÜRÜ Türkiye yılda ortalama 100 bin yangın olayına ev sahipliği yapan yangın bakımında oldukça riskli bir ülke. Bu yangınların ise 25 bin kadarını sadece İstanbul’da meydana gelen yangınlar oluşturuyor. Yangını önlemek ve yayılmasını engellemek için yangın yalıtımı üzerinde durulması gerekiyor. Y angına karşı korunma, yapılarda yaşamsal risk açısından büyük öneme sahip. Yangın güvenliği konusu, tarihi boyunca birçok büyük yangın felaketi yaşayan ülkemiz için ayrı bir önem taşıyor. Hem geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler hem de zaman zaman tekrarlayan üzücü felaketler, yangın güvenliğinin önemini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Yangından Korunma Haftası sebebiyle açıklamalarda bulunan Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel’e göre, Türkiye’de son yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemeler ve hatalı uygulamalar. Malzeme Hayati Önem Taşıyor Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Türkiye’de son yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olmaması ve hatalı uygulamalardır. Binalarda yanıcı malzemelerin yangına karşı önlem alınmadan kullanılması sebebiyle yangınlar hızla büyümekte. Yapılarda yangınla mücadele bilinç ve tercih meselesi. Bu noktada yapıların tasarımından itibaren yangına karşı alınabilecek tüm önlemler gözetilmeli. Yangının başlamasını, gelişmesini ve büyümesini hızlandıran malzemelerin yapılarda tercih edilmemesiyle yangın sayısının büyük oranda azalacağını düşünüyorum” dedi. Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te bu konuda bir adım atılarak, yüksek yapı sınıfına binalarda yapılacak mantolama işlemi için akredite bir laboratuvardan yangına dayanıklılık deneyi isteneceğini belirten Erel, bu uygulamanın kalitesiz malzeme ve yanlış uygulamaların önüne geçmek için önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi. Erel, binaya mantolama yaptıran müteahhit, kullanacağı ısı yalıtım malzemesi, yapıştırıcı, dübel, sıva filesi, sıva gibi malzemeleri ayrı ayrı temin edip, tüm sistem için deney yapılmadan uygulamayı gerçekleştirebiliyordu. Bundan sonra denetim firması yetkilileri, şantiyeye geldiğinde mantolama için yangın deney raporunu görmek isteyecek. Bu tarz yönetmeliklere ve denetimlere uyulduğu takdirde meydana gelecek yangınların büyük ölçüde önüne geçilmesi mümkün olacaktır. Ytong Isı yalıtım Plağı ile iddialıyız Ytong olarak, yapı ve yaşam kalitesini bir bütün olarak gördüklerini ifade eden Erel, yapılarda tıpkı “enerji tasarrufu” ve “deprem güvenliği” konularında olduğu gibi yangın güvenliğinde de maksimum fayda yaratabilmek için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Erel, “Ytong zaten A1 sınıfı - hiç yanmaz malzemeler sınıfında yer alan, yapılarda yangın güvenliği çözümlerinde öncelikle tercih edilen bir ürün olarak önemli bir yere sahip. Ytong Isı Yalıtım Plağı da yangın sırasında bile hiç yanmayan ve alev almayan bir yalıtım malzemesi olması, duman, zehirli gaz ve yangın damlalarının oluşmasını önlemesi sebebiyle yapılarda güvenle kullanılabilecek bir ürün” dedi. Mantolama İçin Yangın Deneyi Şart 2015 Temmuz ayında yürürlüğe giren “Binaların Yangından businesslife.com.tr 59 İŞ İNS “DIŞARIYA KARŞI GÜÇBIRLIĞI YAPMALIYIZ” ERDEN TİMUR - NEF YÖNETİM KURULU ÜYESİ “Sürdürülebilir başarı ve daha iyi bir kentsel gelecek için sektörün ortak hareket ederek, yabancı yatırımcıya İstanbul’da nasıl bilinçli yatırım yapacağı anlatılmalı” B u yıl dünya genelinden 300’den fazla, Türkiye’den de 61 firmayla rekor seviyede katılımla hayata geçen Dubai Cityscape Global 2015 Fuarı’ndan Türk firmalar iki günde 250 milyonluk satış ve rezervasyon gerçekleştirdi. Fuarın en pahalı projesi olarak dikkat çeken Nef New York’un 2016 yılında yapılacak lansman öncesinde bekleme listesi için 19 farklı ülkeden 200’e yakın bireysel yatırımcıdan talep toplayan Nef’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erden Timur, 15 yıldır istikrarlı ilerleyişiyle ülke ekonomisine ve kentsel gelişim sürecine büyük destek veren gayrimenkul sektörünün bu başarıyı sürdürmesi için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’den yurtdışına çıkan birçok konut projesinin yabancı yatırımcılar tarafından büyük ilgi gördüğüne değinen Timur, “4 senedir aralıksız katıldığımız Dubai Cityscape’de bine yakın proje arasında Türk projelerine ilgi çok yüksekti. Ancak sektörümüz her ne kadar çok başarılı projelere imza atsa da henüz almamız gereken yol var. Dışarıya karşı daha güçlü bir imaja sahip olmamız gerekiyor. Türkiye ve İstanbul’un uluslararası konut yatırımındaki avantajlarını ancak bu şekilde daha iyi anlatabiliriz” dedi. Özellikle son dönemde geleceğe yönelik bir kent olma yolunda İstanbul’un çok değerli bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Timur, “Gerek ekonomik gerek sosyal yaşam açısından İstanbul bölgesel bir merkez olma yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte Dubai Cityscape ve benzer oluşumlarda Türk firmalarının tek tek hareket etmek yerine ortak bir organizasyonda bir araya gelmeleri çok daha etkili sonuçlar verecektir. Ancak bu şekilde İstanbul başta olmak üzere öne çıkan kentleri daha çarpıcı şekilde anlatabilir ve güven ortamı sağlayabiliriz. Yatırımcılara bilinçli yatırım yapma hizmeti sunarak farklılaştığımızda başarımızı bir adım ileri taşıyabiliriz” açıklamasında bulundu. 60 EKİM 2015 Bizim Eserimiz Sizin Eviniz Kocasinan Merkez Mahallesi, Mahmutbey Caddesi No: 172 Bahçelievler - İstanbul T 0212 653 13 00 www.pirlantaevleri.com businesslife.com.tr 61 Sürdürülebilirlik Şirketleri Nasıl Yaşar Dağlar - [email protected] Değiştirecek 62 EKİM 2015 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dokuz milyara yükselmesi bekleniyor. Gezegenimizde gelecek kuşakların dünyamızın sınırlı kaynakları ile yaşayabilmesi için düşünce tarzımızda bazı değişiklikler yapmamız şart. Genel olarak dünyada doğal kaynakları tüketme miktarımız daha şimdiden doğanın onları yenileme miktarını aşmış durumda. İş dünyası, daha az tüketerek, daha fazlasını başarmaya ve bunu sağlayacak yenilikleri yapmaya, insanların yaşam kalitesinden ödün vermeden sürdürülebilir olmaya odaklanıyor. Sürdürülebilir iş ve üretim oldukça değerli fırsatlar yaratıyor. Bu nedenle insanların daha az kaynak tüketerek, iyi bir hayat sürmelerini sağlayacak sürdürülebilir inovasyonlara odaklanıyor. Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini ve global sorunları çözmeye yardımcı çalışmalarını sorduk. businesslife.com.tr 63 İTIBAR YÖNETIMI IÇIN ‘’SÜRDÜRÜLEBILIRLIK” olarak, ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük ederken, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü kabul edilen telekomünikasyon sektörünün global oyuncularından biri olarak, sürdürülebilirlik konusunda da büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Sürdürülebilirliği temel iş stratejilerimizin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor ve mobil teknolojilerin dönüştürücü etkisini sürdürülebilir bir gelecek sunmak için kullanmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik kavramını, yeşile olan saygımız çerçevesinde, “Teknoloji hayatın hizmetinde” felsefemizle şekillendiriyoruz. Sürdürülebilirliğe yaklaşımımız, toplumun yaşam kalitesini artırmak hedefiyle, mobil teknolojilerin erişilebilir olması, etkin şekilde kullanılması ve hayatın hizmetine sunulması esasına dayanıyor. Bu doğrultuda, mobil iletişim teknolojilerinin gücüyle sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan birçok önemli çalışmayı hayata geçiriyoruz. Ekonomik ve toplumsal gelişimi hayata geçirmemize olanak sağlayan mobil teknolojilere ilişkin global gücümüzü insanların iyiliği için en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Kurumsal başarımızda da bu yaklaşımımızın önemli rol oynadığını düşünüyoruz. Şirketlerin global sorunları çözmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor musunuz? GIZEM KEÇECI - VODAFONE TÜRKIYE KURUMSAL İLIŞKILER VE İLETIŞIM DIREKTÖRÜ Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini kısaca açıklayabilir misiniz? Günümüz tüketicisinin bir markayla olan ilişkisini, sadece kalite ve fiyat belirlemiyor; tüketici, o markayla ve markanın sahibi şirketle duygusal bir bağ da oluşturuyor. Tüketiciyle böyle bir bağ kurmanın yolu, bir “güven markası” olabilmekten geçiyor. “Güven markası” olabilmek ise kesinlikle bugünden yarına gerçekleşen bir durum değil; bu noktada, uzun soluklu itibar yönetimi çalışmaları yapılması gerekiyor. İtibar yönetiminin ilk kuralı ise markaya sorumluluk sahibi bir kimlik kazandırmaya, sürdürülebilirlik projeleriyle dünyaya katkı sağlamaya dayanıyor. Başka bir deyişle, şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetleri küresel sorunlara çözümler geliştirmekle kalmıyor, markanın güvenilirliğine doğrudan etki yapıyor ve tüketici nezdindeki olumlu algıyı güçlendiriyor. Vodafone Türkiye 64 EKİM 2015 Dünyamız, küresel ısınma ve küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen gün daha şiddetli hissediyor. Artan insan nüfusunun beslenmesi, barınması ve sağlıklı yaşam hakkından yararlanması, sınırlı kaynakları sürdürülebilir biçimde kullanarak mümkün olacak. Dinamik ve yenilikçi yapısı ile bilişim sektörü, diğer sektörlerin iş yapış biçiminin değişmesini sağlıyor. Bilişim sektörünün binalar, enerji, ulaşım, tarım gibi sera gazı salımının yoğun olduğu sektörlerde yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte hizmet ve ürünlerin sunumunda; kaynak kullanımı, enerji kullanımı ve enerji verimliliği gibi konularda sağlayacağı faydalar vasıtasıyla iklim değişikliği ile mücadelede kilit rol oynayacağı pek çok çalışmada ortaya konulmuş bulunuyor. Global e-Sustainability Initative (GeSI) Smarter 2020 Raporu’na göre, bilişim teknolojilerinin, en yüksek karbon salımlarına neden olan enerji, sanayi, ulaşım, tarım gibi sektörlerde uygulanması durumunda, 2020 yılındaki toplam küresel salım miktarında yüzde 16,5’lik bir tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor. Bu potansiyel, 1,9 trilyon dolarlık enerji ve yakıt tasarrufu anlamına geliyor. Bu oranın Türkiye’deki karşılığının ise 20 milyar dolar olması bekleniyor. Sağladığı altyapı ve hizmetlerden dolayı, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne, iklim değişikliğiyle mücadele için düşük karbonlu topluma geçişte ve sürdürülebilir ekonomik büyümede çok önemli rol düşüyor. Mobil iletişim teknolojileri, eğitimden sağlığa, finanstan lojistiğe, tarımdan üretime, tüm iş alanlarını yeniden tasarlayarak hız ve tasarruf sağlıyor. Çözüm, verimlilik ve inovasyon sağlayan mobil teknolojilerin yaygınlaşmasında yatıyor demek, yanlış olmaz. Doğal kaynakların kontrollü kullanımı ve sürdürülebilir kalkınma hedefini ulaşılabilir kılan mobil teknolojiler, daha yeşil bir dünyaya hizmet ediyor. Sürdürülebilirlik konusunda atılacak en temel adımın bilinçlendirmeden geçtiğine inanıyor ve sürdürülebilir bir gelecek için mobil teknolojileri anahtar olarak görüyoruz. Bu sebeple, özellikle bilişim sektöründen şirketlerin global sorunları çözecek teknolojiler geliştirmekte yardımcı olabileceğini düşünüyoruz. Vodafone Türkiye olarak biz de iklim değişikliği ile mücadelede ve çevrenin korunmasında bilgi ve iletişim teknolojilerine odaklı çözümlere inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Bu kapsamda, daha az enerji tüketen telekomünikasyon şebeke ekipmanları, veri merkezleri ve binalar kullanarak, enerji ve atık yönetimi konusunda etkili çalışmalar yapıyoruz. Son 4 yılda, birim elektrik tüketimimizi ve tüm faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon ayak izimizi %20 azaltırken, yenilenebilir enerji kullanımını %21 artırdık. Araç başına yakıt tüketimimizi %27 oranında azaltarak, yaklaşık 490 ortalama aracın yıllık karbon emisyonu kadar tasarruf ettik. Ayrıca, atık fatura geri dönüşümü ve e-fatura programları sonucunda, 2013-14 mali yılında, toplam 877 ton kâğıt kullanımını önlerken, 15 bin 116 ağacın kesilmesinin önüne geçmiş olduk. E-faturayı tercih eden faturalı müşterilerimizin oranını ise %50’den %57’ye yükselttik. Sürdürülebilirlik stratejisi olmayan şirketleri ne gibi zorluklar bekliyor? Şirketlerin uzun vadede kurumsal başarının sürekliliği dönüşüm ve değişim yaratan çözümler sunmak ve faaliyetleri sorumlu ve etik şekilde yürütmekle sağlanabildiğine inanıyoruz. 21. yüzyıl; ekonomik, sosyal ve politik gelişmelerle beraber, yaşam biçimleri ve iş yapma modellerinin her geçen gün farklılaştığı hızlı bir değişim dönemi. Şirketlerin bu değişimde insanlara ve toplumlara karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi gerekiyor. Topluma hizmet götürmeyi yalnızca devletin sorumluluğu olarak görmemek gerekiyor. Ürün ve hizmetlerinizi pazarladığınız toplumun yalnızca tüketim ihtiyaçlarını değil, sosyal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmalısınız. Bunu başarabilen şirketler, bir “güven markası” haline gelerek tüketicinin öncelikli tercihi olabiliyor. Sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik şirketlerin bir “güven markası” haline gelmesinde kritik rol oynuyor. Bugün bir şirket, müşterisi olsun olmasın, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarına duyarlı olmak ve bu ihtiyaçları karşılayacak çözümler geliştirmek zorunda. Biz şuna inanıyoruz; eğer bu topraklarda faaliyet gösteriyorsak, yasalarda yazmayan sorumluluklarımızdan biri de ülkemizin sosyal ihtiyaçlarına cevap vermek ve global sorunların çözümlerine katkı sağlmak. Bu, sadece Vodafone değil, tüm özel kuruluşlar ve hatta bireyler için geçerli bir misyon olmalı. Bunu başarabilen şirketler, bir “güven markası” haline gelerek tüketicinin öncelikli tercihi olabiliyor. “TARIM DÜNYASI SÜRDÜRÜLEBILIR VE VERIMLI BIR YOL IZLEMEK ZORUNDA” 2050 yılında dünya nüfusunun 9,1 milyara ulaşacağına ve küresel tarım üretiminin yüzde 60 oranında artmasının gerekeceğine dikkat çeken Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Gelecekte gıda sektörü için en büyük zorluk, nasıl daha fazla üretebiliriz değil de; çöpe giden gıda atıklarını sürdürülebilir bir biçimde nasıl azaltabiliriz konusu olacak” dedi. Metro’nun sadece meyve-sebze soğuk hava zincirine yıllık 7 milyon TL yatırım yaptığını kaydeden Özerkan, “Biz teknoloji yatırımını bir maliyet kaynağı olarak değil, iş stratejisi olarak görüyoruz. Bu yatırımı yapmasaydık gıda atığımız 3 kat artacak ve yıllık 24 milyon TL olacaktı” diye konuştu. Özerkan, “Bugün gıda sektöründe üretilen tüm ürünlerin ancak %50’si tüketicinin masasına gelebiliyor. Gerisi ise gıda atığı olarak çöpe gidiyor. Bu, insanlığın gıda ihtiyacı için üretilen yiyeceklerden 1,3 milyar tonunun atık olarak çöpe gitmesi anlamına geliyor. Gelecekte gıda sektörü için en büyük zorluk, nasıl daha fazla üretebiliriz değil de çöpe giden bu gıda atıklarını sürdürülebilir bir biçimde nasıl azaltabiliriz konusu olacak. Gelişmekte olan ülkelerdeki meyve-sebze kayıplarının %40’ının hasat öncesinde ve hasat sonrasında, üretici tarafında gerçekleştiğini görüyoruz. Sanayileşmiş ülkelerde ise bu kayıplar %40 oranında perakendeci ve tüketici tarafında gerçekleşiyor.” KUBILAY ÖZERKAN - METRO TOPTANCI MARKET TÜRKIYE GENEL MDR. businesslife.com.tr 65 ‘’KENDIMIZI SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞE ADADIK’’ 20 yıl için belirlediğimiz sürdürülebilirlik hedefimizle açıklayabilirim. Faaliyetlerimiz, ürünlerimiz ve hizmetlerimizin yol açtığı ayak izi başına değeri önümüzdeki 20 yılda üç kat artırmayı hedefliyoruz. Bu, 2030 yılına geldiğimizde ürün ve süreçlerimizin bugüne kıyasla üç kat daha verimli olması anlamına geliyor. Bu hedefi “3 faktörü” olarak adlandırıyoruz. Bu hedefe ulaşmanın birkaç yolu var; ya yarattığınız değeri üç kat artırırsınız ya da ayak izinizi bugünkü değerin üçte birine azaltırsınız. Sonuç olarak; yarattığımız değerin bir Euro’su başına bugün gereken kaynakları üçte birine indirmeyi hedefliyoruz. İşte bu da verimlilik artışı sağlıyor. Şirketlerin global sorunları çözmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor musunuz? Şirketler sürdürülebilirlik konusundaki stratejileri ve şirket içi politikalarıyla bu konuda bir çok global sorunun çözümüne katkıda bulunabilirler. Sürdürülebilirlikle ilgili global bir sorunu çözmek çok iddialı bir söylem. Ancak Henkel olarak beş kıtada faaliyet gösterdiğimiz tüm tesislerimiz, 50.000 çalışanımız ile bu konuya odaklanmış durumdayız ve değer zincirinin tüm aşamalarında bu konuya katkıda bulunacak çalışmaları yürütüyoruz. Herhangi yeni bir ürünü piyasaya sunarken mutlaka sürdürülebilirlik konusundaki odak noktalarımızdan birine katkıda bulunmasını sağlıyoruz. “Sosyal gelişim”, “performans”, “sağlık ve güvenlik” alanlarında yarattığımız değeri artırmayı; “enerji ve iklim”, “malzemeler ve atıklar”, “su ve atık su” alanlarında da kaynak tüketimimizi azaltmaya odaklanıyoruz.Çalışanlarımızdan, tüketici ve müşterilerimize, iş ortaklarımızdan toplumun farklı kesimlerine kadar bu bilinci oluşturmak için pek çok girişimimiz bulunuyor. Çalışanlarımıza sürdürülebilirlik konusunda eğitimler veriyoruz. Tüm bunların sonucunda dünyamız için pozitif yönde bir etki yaratıyoruz, çözümün bir parçası olmaya çalışıyoruz. Global sorunları çözebilmemiz için tüm şirketlerde bu bakış açısının gelişmesi; özel sektörün, devletin ve toplumun el ele vermesi gerekiyor. HASAN ALEMDAR - TÜRK HENKEL YÜRÜTME KURULU BAŞKANI Kurumsal sürdürülebilirliğin şirketleri nasıl güçlendirdiğini kısaca açıklayabilir misiniz? Kurumsal değerlerimizde “kendimizi sürdürülebilirliğe adadığımızı” ifade ediyoruz. Bu bizim için sadece bir sorumluluk değil; aynı zamanda bir rekabetçi gücümüzü kuvvetlendirmek için bir fırsat. Sürdürülebilirlik stratejimiz ile hem sürdürülebilir gelişmeye hem de şirketimizin ekonomik başarısına katkıda bulunuyoruz. Tüketici ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunurken, hem müşterilerimiz hem biz hem de toplum/çevre kazanıyor. Bu bakış açısı ve çalışma şekli de Henkel için rekabetçi avantajı getiriyor. İşin bir de verimlilik boyutu var ki bunu da önümüzdeki 66 EKİM 2015 Sürdürülebilirlik stratejisi olmayan şirketleri ne gibi zorluklar bekliyor? Gezegenimizdeki kaynaklar azalırken, tüketiciler de bu konuda giderek bilinçleniyor. Biz kendimizi hedeflerle yöneten bir şirket olarak, sürdürülebilirlik konusunda ortaya kısa ve uzun vadeli hedefler koyuyor ve bu hedeflere ulaşmak için değer zincirinin tüm safhalarında tüm gücümüzle çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği stratejisine entegre eden şirketler risk ve fırsatları proaktif bir yaklaşımla yönetiyor. Sürdürülebilirliği stratejisine entegre etmeyen ve proaktif bir şekilde yönetmeyen şirketlerin herşeyden önce gelecekteki finansal sürdürülebilirliği etkilenecektir. Bu nedenle şirketlerin sürdürülebilirliği bir proje, hayır amaçlı bir çalışma gibi görmekten çıkıp, kurumsal stratejilerine entegre etmeleri önemli. ‘’SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ROCHE’UN AYRILMAZ BIR PARÇASI’’ ‘’TOPLUMSAL GIRIŞIMLERE YATIRIM YAPIYORUZ” Roche CEO’su Severin Schwan, Roche’un sektöründe sürdürülebilir lider konumunu koruyarak başarısını perçinlediğini söyledi. Schwan, “Elde edilen bu derecenin, şirketin sorumlu iş uygulamaları ile uzun vadeli değer yaratma stratejisinin bir yansıması” olduğuna da dikkat çekti. Çok yönlü sürdürülebilirlik stratejisi, kapsayıcı kurumsal yönetim, faaliyetler ve paydaş işbirliği sayesinde Roche, sektörde lider konumunu bu yıl da korudu. Özellikle davranış kuralları ve uyum, risk ve kriz yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, çevre politikası ve yönetimi, yetenekli kişileri cezbetme ve elinde tutma gibi çeşitli kategorilerde iyi bir performans gösterirken çalışanların birbirlerine karşı uyumlu davranışları, ortaya çıkabilecek riskli durumların çözülmesi, tedarik zinciri yönetimi, eko sisteme karşı duyarlı bakış açısı, insan kaynaklarına ve çalışanların kişisel gelişimlerine verilen önem gibi kategorilerde başarılı bir çalışma yürütüldü. GAYLE SCHUELLER - 3M’IN SÜRDÜRÜLEBILIRLIKTEN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI SEVERIN SCHWAN - ROCHE CEO’SU 3M’de inovasyonun merkezinde yer alan sürdürülebilirlik, kurumun hem iş felsefesinde önemli bir rol oynuyor hem de büyüme vizyonunun temelini oluşturuyor. 3M’in Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Gayle Schueller, “Sürdürülebilir uygulamalarda görev alan yaklaşık 90.000 çalışanımız bulunuyor. Müşterilerimiz için sürdürülebilir ürünler geliştirmeye odaklanmanın yanı sıra, kısıtlı doğal kaynaklar, eğitim ve istihdam gibi küresel düzeydeki sorunlara eğilmeyi de görev ediniyoruz. Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyara ulaşacağını göz önünde bulundurarak, küresel düzeyde temiz su, enerji, eğitim ve istihdam alanlarında yaşanan sorunları çözmeye yönelik yeni sürdürülebilir ürünler geliştiriyoruz ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan hayatları iyileştirmeye yardımcı olmak için toplumsal girişimlere yatırım yapıyoruz.” sözleriyle 3M’in sürdürülebilirlik yaklaşımını özetliyor businesslife.com.tr 67 İNSAN KIYMETLERİ @AgronHoxha Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha [email protected] ‘Home Office’ Out; ‘Office Home’ in O ffice home’un hem esnek çalışma saatlerine uyumu kolaylaştırdığını hem de nitelikli çalışanlarını kaybetmek istemeyen şirketlerde önemli avantajlar sağlamaya başladı. Bugün özellikle Y kuşağının iyi eğitimli üyeleri, çalışacakları firmayı seçerken firmanın ofis binasına da bakıyorlar. Özgür hissedebilecekleri ve prestijli binaları tercih ediyorlar. Office home, bu yönüyle çalışan bağlılığının artmasında da rol oynuyor. Yeni kon- sept, şirketlere de çeşitli avantajlar sağlıyor. Her şeyden önce, ofisi taşımak şirket açısından maliyetli gibi görünse de aslında işin içyüzü daha farklı. Öncelikle eski bir binadan modern bir binaya giden şirket, daha az metrekareye yerleşebiliyor. Yeni binalarda atıl alanların eskilere kıyasla daha az olması, sosyal alanların daha iyi tasarlanmış olması gibi avantajlar sayesinde, daha önce bir kulede 5 kata yerleşen bir şirket, yatay yerleşimde bir kata sığabiliyor. “Home office” Şirketler için de avantajlı “Home office” konseptinin son dönemde bir dönüşüm yaşadığını belirten JLL Türkiye Ofis Kiralama Yardımcı Direktörü Mahir Mermer, “office home” konseptine geçiş olduğunu söyledi. Genel olarak evden çalışma biçimini ifade etmek için kullanılan home office’in, çalışma alanlarının yaşam alanları ile birleşmesi sonucunda office home konseptine dönüştüğünü ifade eden Mermer, “İş yerinde geçirilen zamanın evde geçirilen zamandan fazla olması ve özellikle Y kuşağı çalışanların beklenti ve talepleri, ofis tasarımlarının değişmesi konusunda şirketleri zorlamaya başladı. Office home konseptinin doğmasında bu faktörlerin önemli rolü var” dedi. Office home’un Türkiye’deki öncülerinin hızlı tüketim ürünleri ve bilişim sektörlerinden çıktığını söyleyen Mahir Mermer şu bilgileri verdi: “Bu sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu firmalar, yabancı sermayeli kiracılar ve onlardan esinlenen bazı yerel şirketler, artık eski tip sıkıcı çalışma ortamları yerine, evinizde çalışıyormuş gibi hissedeceğiniz ve arkadaşlarınızla beraber vakit geçirdiğiniz kafeler gibi sosyal alanlara sahip office home konseptine geçmeye başladı. Yeni konseptte geniş kat alanlarına sahip, örneğin tek bir katın 2 bin metrekareden oluştuğu, 200-300 kişinin aynı katta çalışabildiği ofisler söz konusu. MAHIR MERMER 68 EKİM 2015 Mahir Mermer’in verdiği bilgilere göre, dikey değil yatay binaların tercih edildiği office home konseptinde, Anadolu Yakası’nda özellikle Ataşehir ve Kozyatağı bölgeleri öne çıkıyor. Avrupa Yakası’nda ise Levent-Maslak hattına ek olarak Kağıthane ön planda. ‘’Müşteriler kendilerini işletmeye tanıtır hale geldi’’ MURAT SICAKKANLI Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı, “Günümüzde yeme-içme alışkanlıklarının değişmesi, daha hızlı ve daha kaliteli bir hizmet anlayışını gerekli hale getirdi. Bunun sonucunda da mobil ödeme başta olmak üzere mobil sipariş, mobil bahşiş ve mobile bağlı olarak gelişen pek çok yenilik hayatımıza girdi. Önceden işletmeler müşterisini tanımak için çok çeşitli yöntemler kullanırlardı. Fakat gelişen teknolojiyle birlikte müşteriler kendilerini işletmeye tanıtır hale geldi. Biz de Protel olarak bu teknojik değişimlerin altyapısını, restoran ve otellere çözüm önerileriyle birlikte sunuyoruz. Kurduğumuz bu sistemler sayesinde, hangi müşteriniz ne zaman gelir, ne yer ne içer, ödemeyi nasıl yapar, sosyal medya da sizi yorumlar mı? Bu ve benzeri pek çok soruya bu sistemler sayesinde otomatik olarak müşterilerimiz cevap bulabilir hale geliyor. Bu sayede işletmeler müşterilerini daha yakından tanıyabiliyor ve daha müşteri odaklı kampanya ve stratejiler geliştirebiliyorlar.” dedi. İstanbul’un Taşı Toprağı İstihdam! Kariyer.net İstihdam Endeksi verilerinde yer alan toplam iş ilanı rakamlarına göre, 2015’in ilk 8 ayı; 2014’ün aynı dönemine kıyasla %1 artış gösteriyor. %1’lik artış istihdamın son 1 yılda durağan bir tablo çizdiğini söylüyor. Ağustos ayında yayınlanan ilanların %61’i ise İstanbul’da yayınlanıyor ancak, iş arayanların da İstanbul’da yoğunlaşması adaylar arasında rekabet yaratıyor. YUSUF AZOZ Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, İstanbul Avrupa Yakası’nda 20.752, Asya Yakası’nda ise 16.555 olmak üzere toplam 37.307 ilan yayınlandı. Bu rakamla İstanbul, tüm Türkiye’de yayınlanan ilanların %61’ini oluşturdu. İstanbul’u sırasıyla Ankara (6.253), İzmir (4.085), Bursa (3.665) ve Kocaeli (3.295) illeri takip etti. İzmir, Bursa ve Kocaeli’ndeki ilanlarda geçen yılın aynı ayına oranla artışlar yaşandı. Bu oran; İzmir için %13, Bursa için %11, Kocaeli için %11 oldu. Özellikle Gümüşhane, Sinop, Iğdır, Amasya ve Bayburt’ta, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre Hizmet sektörünün Anadolu’da %50’lere varan artışla yarattığı istihdam dikkat çekti. businesslife.com.tr 69 HAYAT KİMYA’DA İKİ YENİ ATAMA Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Direktörlüğü ve Hayat Kimya İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne iki yeni atama yapıldı. Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Direktörlüğü’ne Billur Burkutoğlu getirildi. Burkutoğlu bu pozisyonda, hijyen kategorisi içerisinde yer alan Molped, Molfix, Joly, Evony, Bebem markalarının pazarlama faaliyetlerini yönetecek. Hayat Kimya İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne Şenay Gani atandı. Gani yeni pozisyonunda, tüketici grubu ve yurtdışı iştiraklerin insan kaynakları süreçlerinden sorumlu olacak. MCCANN İSTANBUL’A YENI BAŞKAN YARDIMCISI! Dünyanın en büyük reklam ajanslarından McCann’in İstanbul ofisine Anet Tokatlıoğlu Başkan Yardımcısı olarak atandı. 200’ü aşkın ülkede faaliyet gösteren global reklam ajansı McCann’in İstanbul ofisinin yeni başkan yardımcısı Anet Tokatlıoğlu oldu. 17 yıldır reklam sektöründe lider yerel ve global markalarla çalışan Tokatlıoğlu, McCann İstanbul’da geçirdiği 3 yılın sonunda başkan yardımcılığına atandı. Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Anet Tokatlıoğlu, Wunderman, Y&R ve RPM Radar gibi şirketlerde Yönetici Ortak, Marka Takım Direktörü ve Marka Yöneticisi olarak çalıştı. 60’TAN FAZLA ÜLKEDE SAS’IN PAZARLAMA FAALIYETLERINI BIR TÜRK KADINI YÖNETECEK Yaklaşık bir yıldır SAS Türkiye Pazarlama Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten Nurcan Bıçakçı Arcan, Eylül ayı itibariyle SAS Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesinin Pazarlama Müdürlüğü görevine getirildi. Arcan yeni görevinde 60’tan fazla ülkede SAS’ın pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. FINANS PORTFÖY’E YENI KOORDINATÖR Arzu Odabaşı, geliştirdiği finansal ürünler ve uluslararası standartlarda sunduğu istikrarlı performans ile yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunan Finansbank iştiraki Finans Portföy’de Koordinatör olarak göreve başladı. 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olan Odabaşı, 1993 yılında aynı üniversitenin Finans Yüksek Lisans, 2003 yılında da Londra City Cass Business Üniversitesi’nin Yatırım Yönetimi Yüksek Lisans Programı’ndan mezun oldu. Odabaşı, 1994-2005 yılları arasında Finans Yatırım A.Ş. Araştırma Departmanında Araştırma Grup Müdürü; 2005-2010 yılları arasında Global Menkul Değerler ve Global Portföy Yönetiminde Stratejist ve Yatırım Fon ve Portföy Yönetim Direktörü olarak çalıştı. 2010 yılında Eczacıbaşı Menkul Değerler A.Ş.’de Varlık Yönetim Bölümünün kurulmasına liderlik eden Arzu Odabaşı, 10 yıl aradan sonra tekrar Finansbank ailesine katıldı. Arzu Odabaşı’nın teknik analiz ve gelişmekte olan ülkeler arasında Portföy Çeşitliliğine dair çalışmaları bulunmaktadır. 70 EKİM 2015 ARZUM’UN YENI CEO’SU METE ZADIL OLDU Türkiye’nin lider küçük ev aletleri markası Arzum’un yeni CEO’su Mete Zadil oldu. Yönetim Kurulu Başkanlığının yanı sıra Arzum CEO’luğunu da üstlenen Murat Kolbaşı, CEO’luk bayrağını Mete Zadil’e devretti. Zadil, göreve 1 Eylül tarihinde başladı. Mete Zadil, 1989-1993 yılları arasında University of Delaware’de İnşaat Mühendisliği eğitiminin ardından, 1995 yılında Cornell University’de İnşaat Mühendisliği master eğitimini tamamladı. İSTINYEPARK’IN YENI GENEL MÜDÜRÜ UĞUR BERK OLDU. İstinyePark’ın Genel Müdürlüğü’ne, 14 Eylül 2015 tarihi itibarıyla Uğur Berk atandı. Berk görevini, 2007’den bu yana İstinyePark bünyesinde çalışan ve son 3,5 yıldır Genel Müdürlük görevini üstlenen Tolga Engin’den devraldı. Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olan Uğur Berk, uzun yıllar turizm, enerji ve perakende sektörlerinde, yerli ve yabancı öncü firmalarda yöneticilik yaptı. KLIKSA.COM’UN CFO’LUK GÖREVINE “DOĞAN OKUR” GETIRILDI. Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu kliksa.com’un Finans Direktörlüğü (CFO) görevine Doğan Okur getirildi. Uzun yıllar ulusal ve uluslararası markalarda yönetici pozisyonlarında çalışan ve geniş e-ticaret sektör deneyimine sahip Okur, kliksa.com’un finansal konularının ve finansla ilgili tüm organizasyonunun işleyişinden sorumlu olacak. 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü tamamlayan Doğan Okur, mezun olduktan sonra PricewaterhouseCoopers’ta son görevi Kıdemli Denetim Müdürlüğü olmak üzere 1998-2012 yılları arasında görev yaptı. DANFOSS TÜRKIYE BÜYÜYOR! Isıtma, soğutma ve güç elektroniği alanında dünya devi olan Danfoss’un Türkiye yapılanması Danfoss Türkiye, yeni başarılara imza atmaya devam ediyor. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen, markanın merkezi Danimarka tarafından da takdirle takip edilen Danfoss Türkiye, gösterdiği üstün başarı sonucunda; Azerbaycan, İran, Afganistan ve Pakistan pazarlarının yönetimlerini de üstlendi. ATA HOLDING’IN YENI CEO’SU FARUK IŞIK OLDU Ata Holding’in yönetimi Faruk Işık’a emanet edildi. Kariyerinde 11 yıl boyunca holdingin farklı şirketlerinde üst yönetimde görev alan Işık, 9 yıl aranın ardından CEO olarak “yuva”ya geri döndü. 1995 – 2006 yılları arasında da 11 yıl Ata Holding ve Ata Finans Grubu’nun CEO ve Yönetim Kurulu Başkan Vekillikleri görevinde bulunmuştu. 2006 yılında Türkiye‘de Merrill Lynch Yatırım Bankası’nın kuruluşunu gerçekleştirdikten sonra 2010 yılına kadar COO ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Faruk Işık, 2010-2014 yılları arasında Fokus Yatırım Holding ve Fokus Portföy Yönetim Şirketlerinin Kurucu ve Yönetici Ortağı olarak görev yaptı. businesslife.com.tr 71 Birlikte daha iyi çalışabilmek için açık iletişim, değişen beklentilere yöneticilerin uyum sağlayabilmesi ve daha hızlı karar alabilmeye yatkın süreçlerinin kurulması oldukça önemli. Yeni nesil, hızlı karar almak ve sonuçları da hızlı görebilme ortamı bekliyor ve bu beklentilere cevap verecek yönetim sistemleri ve teknolojilerin getirilmesi, teknolojik altyapı ve yenilikçi süreçlerin yapılandırılmasının önemi giderek artıyor. Birlikte nasıl daha iyi çalışılır, Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı iş dünyasının aldığı önlemler ve yeni nesil becerileri kazanma politikanı sizler için sorduk. [email protected] Asst. Prof. Dr. Agron Hoxha-a.ho 72 EKİM 2015 ‘’İK UYGULAMALARIMIZLA YENI NESLE DOKUNUYORUZ’’ sı; yeni iş gücünün yönetimi sürecinde kritik başlıklar olarak değerlendirilebilir. Yaşlanan iş gücü ve emek kıtlığına karşı aldığınız önlemleriniz nelerdir? Sektörümüz Hızlı Tüketim Ürünleri olduğu için hızlı değişimin de getirisiyle, şirketimizde daha genç ve dinamik bir ekip görev yapıyor ancak bunun yanında yirmi yıla yakın görev yapan çalışanlarımız da var. Her iki yaş grubunun da öne çıkan bambaşka dinamikleri var ve biz şirket olarak bu farklı dinamiklerden doğan sinerji ile süreçlerimizi yönetiyoruz. Yeni nesil becerileri kazanma politikanız? PINAR ÖZTEP - NUTRICIA İK DIREKTÖRÜ Hızlı Tüketim Ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Nutricia Anne Bebek Beslenmesi’nin İK Direktörü Pınar Öztep, şirkette genç ve dinamik bir ekibin görev yaptığını ancak bunun yanında yirmi yıla yakın görev yapan çalışanları olduğunu da belirtiyor. Her iki yaş grubunun da öne çıkan bambaşka dinamikleri olduğunu belirten Öztep, “Şirket olarak bu farklı dinamiklerden doğan sinerji ile süreçlerimizi yönetiyoruz. Yeni nesil yetenekleri kazanma anlamında sosyal medya kariyer sayfalarımızda oldukça aktifiz; Facebook, Twitter ve Linkedin üzerinde gerçekleştirdiğimiz Live Chat uygulamalarımızla, yarışmalarımızla yeni nesle dokunabiliyor ve etkileşim sağlayabiliyoruz” diyor. Birlikte nasıl daha iyi çalışılır? Daha informal bir dil ve çalışma kültürünün yaratılması, yönetici çalışan arasındaki hiyerarşinin azaltılması, çalışana karşı koyabilme/karşı çıkabilme anlamında fırsatlar verilmesi ve üst yönetimlerin hesap verebilirliğinin sorgulanma- Yeni nesil yetenekleri kazanma anlamında sosyal medya kariyer sayfalarımızda oldukça aktifiz; Facebook, Twitter ve Linkedin üzerinde gerçekleştirdiğimiz Live Chat uygulamalarımızla, yarışmalarımızla yeni nesle dokunabiliyor ve etkileşim sağlayabiliyoruz. Buna ek olarak Discover Nutricia ELN ismini verdiğimiz yaz dönemi staj projemiz kapsamında değerlendirilen stajyerlerimiz, departmanlar arası projelerde görev yaparak şirketimizi ve departmanlarımızı yakından tanıma fırsatı buluyor. Şirket içi uygulamalarımızda ise yine yeni nesile hitap edecek başlıklara yer veriyoruz; çalışanlarımız doğum günlerinde izinli oluyor, 15 günde bir evden çalışıyor, yüksek lisans yapan çalışanlarımızda ise bu uygulama haftada bir gün oluyor. Yanı sıra Tersine Mentorluk süreci kapsamında Y kuşağı çalışanlarımız, üst yönetimimize sosyal medya mentorluğu veriyorlar. Ayrıca hem fonksiyonel hem de kişisel gelişime yönelik sunduğumuz gelişim fırsatlarıyla, çalışanlarımıza yabancı dil desteği sağlıyor, yüksek lisans indirimleri sunuyor, kütüphanemiz ve süreli yayınlara üyelik ile çeşitli kaynaklara erişim imkanı sunuyoruz. Gelecekte ne olacak? Gelecekte belki bir çalışan aynı anda iki şirkette ya da iki fonksiyonda görev yapabilecek veya iş dünyasında hem kendi girişimi hem de kurumsal kimliği ile varlık gösterebilecek. Ofis kavramı yeniden sorgulanacak ve farklı bakış açıları getirilecek. Yanı sıra yeni nesil aile kavramına çok önem veriyor ve iş yaşamında da buna önem veren firmaları önceliklendiriyor, Anne Baba Dostu şirketlerin öneminin gelecekte de artarak devam edeceğine inanıyoruz. Biz de Nutricia Anne Bebek Beslenmesi olarak Anne Baba Dostu uygulamalarımızla fark yaratıyoruz ve basında yürüttüğümüz çalışmalarla iş dünyasında farkındalık yaratmayı hedefliyor, bu yapıyı destekleyen şirketlerin artmasını umuyoruz. businesslife.com.tr 73 ‘’DOĞRU ÇALIŞAN DOĞRU YERDE OLMALI’’ KURUMSAL SEGMENTTEKI ŞIRKETLER, AVRUPA’DAKI HER 7 KIŞIDEN 1’INE ISTIHDAM SAĞLIYOR HSBC Grubu için Oxford Economics tarafından hazırlanan ‘Avrupa’da Kurumsal Segment Sektörü’ raporu; Avrupa[1] ekonomisi açısından kurumsal segment[2] şirketlerinin önemini ortaya koydu. AB üyesi 28 ülkeyi kapsayan ve kurumsal segmentteki şirketlerin analiz edildiği araştırmada; yıllık ciroları 50 milyon ile 500 milyon dolar arasında değişen firmalar değerlendirmeye alındı. NILGÜN KELEŞ - SERTRANS LOGISTICS CEO’SU Lojistik sektörünün önde gelen şirketlerinden Sertrans Logistics, çalışanlarına yetenek yönetimi uygulamasıyla kariyer planlaması desteği vererek şirket içinde stajyerlikten genel müdürlüğe uzanan yolun önünü açıyor. Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş yetenek yönetimi sistemi ile daha yetkin, daha verimli, daha başarılı ve daha mutlu Sertrans çalışanlarını amaçladıklarını vurguluyor. Keleş konuyla ilgili: ‘‘Kurulduğumuz günden buyana yöneticilerimizi kendi içimizden çıkarmak ve çalışanlarımızı bu yönde teşvik etmek üzere gayret gösteriyoruz. Bugün çeşitli yönetim kademelerimize hatta İcra Kurulu’muza içeriden terfilerle gelmiş başarılı yöneticilerimizin olması bunun en önemli göstergesidir. Bu çalışmalarımızı artık daha da üst boyuta taşımış durumdayız. Zaten yüksek niteliklere sahip oldukları için birlikte olduğumuz çalışanlarımızı şimdi de en üst mertebelere ulaşma gayreti içinde görmek istiyor, bu konuda onları mesleki ve kişisel yetenekleri doğrultusunda donatıyor, eğitiyor, teşvik ediyor ve destekliyoruz. Yetenek yönetimi sisteminin en önemli çıktılarından bir tanesi doğru çalışanın doğru yerde ve doğru zamanda bulunmasıdır. Diğer yandan, dinamik ve yüksek niteliklere sahip çalışanların, kariyer beklentilerini ve hedeflerini bilmek, bu kişileri yönetmek ve kurum ile paralel hedefler geliştirmelerini sağlamak, hedeflerini doğru yönetebilmeleri için rehberlik edebilmeyi yetenek yönetimi sistemimizle sağlıyoruz. Bu uygulama sadece Sertrans Logistics’e değil, sektöre de kazanım sağlayacak’’ dedi. 74 EKİM 2015 Rapora göre Avrupa’da sayıları yaklaşık 62 bin 400 olan söz konusu şirketler, toplamda 7 trilyon dolarlık ciro elde ediyor. Buna ek olarak; kurumsal segmentteki şirketler işsizliğin çift haneli rakamlara yaklaştığı bölgede yarattığı istihdamla da öne çıkıyor. AB iş gücü piyasasındaki her 7 kişiden 1’ine istihdam sağlayan kurumsal segment şirketleri, Birlik bünyesinde doğrudan 24 milyon, dolaylı olarak ise 73 milyon kişiye [3] istihdam yaratıyor. Kamu idaresi, eğitim ve sağlık hariç; AB’deki toplam istihdama yüzde 13,6 katkı yapan söz konusu şirketler, brüt katma değere[4] ise toplam 2 trilyon dolarlık katkı sağlayarak AB’nin toplam brüt katma değerinin yüzde 16,1’lik kısmını meydana getiriyor. En fazla istihdamı imalat sektörü yaratıyor Rapora göre; Avrupa’daki kurumsal segment şirketlerinin yaklaşık dörte biri (18 bin) toptan satış ve perakende sektöründe faaliyet gösteriyor. Toptan satış ve perakendeyi imalat sektörü (15 bin), işletme hizmetleri[5] (9 bin), finansal hizmetler (6 bin) ile ulaştırma ve bilişim teknolojileri sektörleri (5 bin) takip ediyor. AB’de imalat sektöründe faaliyet gösteren kurumsal segmentteki şirketler doğrudan 7 milyon kişiye istihdam sağlarken, işletme hizmetleri ile toptan satış ve perakende sektörleri de yaklaşık 5’er milyon kişiye iş yaratıyor. Öte yandan, kurumsal segmentteki şirketlerin bölgedeki brüt katma değere doğrudan en fazla katkıda bulunduğu sektörler işletme hizmetleri (660 milyar dolar), imalat (yaklaşık 400 milyar dolar), ulaşım ve bilişim teknolojileri (300 milyar doların biraz üstünde) olarak karşımıza çıkıyor. businesslife.com.tr 75 [email protected] Amine Şeyma BAYRAM - as.bayr 76 EKİM 2015 PERAKENDENİN YENİ YATIRIM ROTASINDA KÖRFEZ ÜLKELERI VAR Yurtdışında bölgesel lider olma hedefi doğrultusunda, sınır ötesi mağazalarına yenilerini ekleyen perakende markaları, yeni yatırım rotasını körfez ülkelerine çevirdi. Peki yurtdışında doğru hamle ne olmalı. Tek pazara yoğunlaşmak mı, çok ülke var olmak mı? businesslife.com.tr 77 ‘’DÜNYA İLE TATLI BİR KÖPRÜ KURDUK’’ 2. Grubunuzun cirosunda yurtdışı payı ne kadar? Grubun yurtdışı cirosu Lalin şirketi üzerinden yapılıyor. Buna göre: 2014 toplam grup: 80.358.649 TL Lalin 2014: 3.462.069 TL %4,3 2015 ilk 7 ay grup: 51.569.361 TL Lalin ilk 7 ay : 4.665.565 TL %9,0 3. Türk markaları için doğru globalleşme stratejisi hangisi olmalı? Tek pazara yoğunlaşmak mı? Çok ülkede var olmak mı? Öncelikle, ürünün ve ürün konseptinin en uygun damak tadıyla beraber yakalanacağı yerleri tespit etmek şart. Bunlar içerisinde en başarılı olabileceği ülkeyle başlamak ve o ülkede ilgili hedef kitlenin en az %40 - %50 oranında olmak üzere çoğunluğuna markayı tanıtmak gerekiyor. İlk girilen pazar ya da pazarlarda belli büyüklüğe gelmeden de ikinci adım atılmamalı. O ülkede başarılı olacağını, tercih edileceğini bilmek ve büyüme stratejisini belirledikten sonra diğer ülkelere geçmek en FARUK GÜLLÜ – FARUK GÜLLÜOĞLU YÖNETIM KURULU BAŞKANI doğru yöntem. Büyüme aşamasında mutlaka sırayla gitmeli ve 3-4 ülkeye odaklanıp Kıbrıs, Azerbaycan ve Estonya’ daki şubelerin dışında sınır ötesi görüşmeleri devam eden Faruk Güllüoğlu, ülke büyüme stratejisi ve planlamasını yaptıktan sonra yurtdışı şube yatırımlarına Malezya, Dubai, Suudi Ara- daha büyük çoğunluğa yönelmeli. Bu, her ülkede bir bistan, Katar ve Kuveyt ekleniyor. 2016 yılında bu ül- tane olmak değil, bir ülkede yaygınlaşarak büyümek kelerdeki talepleri değerlendirip, en tatlı yatırımlarına anlamına geliyor. Ülke içinde büyüdükten sonra çevre ülkelere yayılmalı, özellikle bizim gibi üretim ve gıda başlıyor. odaklı şirket ve markaların üretim sürekliliği ve üretim Sınır ötesi büyüme planınızda bir değişiklik kalite kontrolü en önemli parametre. Birer şubeyle çok yere dağılmak üretim kontrolü yapmakta zorlanmaya var mı? neden olur. Bu nedenle dalgasal yayılmayla büyümek Türkiye genelinde yapmış olduğumuz araştırmalar netien doğrusu. cesinde büyüme planlamasında şehir dışında başlattığımız operasyonlara 2015 sonu itibari ile yeni bölgeler Orada bir birim oluşturulmalı, o birim Türkiye’deki merkezi birime bağlı olmalı. O merkezi birimle ara birim eklenecektir. arasındaki koordinasyon eksiksiz olmalı ve böylece KKTC’de Lefkoşa’da açtığımız mağazanın yanı sıra üresöz konusu ülke kontrol edilmeli, iki kontrol mekaniztim tesisi de kurulmuştur. Bu üretim tesisi KKTC’ de açıması her zaman en güvenli sonuçları verir. Biz bunun lacak diğer şehirlerdeki mağazalara da hizmet verebiörneğini Türkiye’deki operasyonlarımızda Antalya ve lecek üretim kapasitesine sahiptir. Kıbrıs’ta aynen bu çerçevede uyguluyoruz. 78 EKİM 2015 ‘’5 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİ PAZARLARA YÖNELDİK’’ yönetimi ve lojistik hizmetleri başlığı altında geliştirdiği Nurus Digital Chain süreç yönetimi hizmetinin payı da büyük. Proje başlangıcından teslimata ve ürün kullanımına kadar tüm süreçleri etkin şekilde yönetebilen bir markayız, bu sayede üretimden teslimata kadar sıfır hata payı ile hizmet veriyoruz. Bu sene yurtdışı büyüme stratejimiz doğrultusunda önemli bir adım atarak Münih satış ofisimizin açılışını Mart ayı içerisinde yaptık. Avrupa operasyonumuzun merkezi konumunda olacak yeni satış ofisimiz ile 17 milyar Euro’luk Avrupa pazarının önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. Satış ofisini desteklemek üzere İtalya’da bir üretim tesisini de hayata geçirdik. İlk etapta Avrupa’nın en büyüğü konumundaki Almanya üst segment ofis mobilyası pazarında 5 yılda yüzde 5’lik pay amaçlıyoruz. Buradan aslında tüm Avrupa pazarına direkt ulşamayı ve kısa zamanda pazarda önemli bir yer edinmeyi amaçlıyoruz. Yeni satış ofisimiz, Türkiye ve Dubai’den sonra markamızın 3. merkez noktası konumunda. Almanya’daki üst segment ofis mobilyası pazar büyüklüğü yaklaşık 450 milyon Euro. Nurus olarak, 2020’de bu pazarın yüzde 5’ine ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca yeni satış ofisimiz ile uluslararası ofis standartlarına yön veren karar vericileri hedefliyoruz. Münih satış ofisimiz ile Almanya ile birlikte Belçika, Hollanda, Fransa, İngiltere ve İspanya pazarını da hedefliyoruz. DINÇER SINICI NURSU CEO’SU Hindistan’dan Fas’a, Dubai’den Yeni Zellanda’ya, Almanya’dan Azerbaycan’a uzanan geniş bir coğrafyanın sayılı mobilya üreticileri arasında yer alıyoruz. Nurus CEO’su Dinçer Sinici, ‘’stanbul’u merkeze koyarak 5 saatlik uçuş mesafesinde olan her destinasyonu bizim için stratejik pazar olarak tanımladık ve bir süredir bu pazarlara yönelik büyüme planlarını başarı ile hayata geçiriyoruz’’ dedi. Sınır ötesi büyüme planınızda bir değişiklik var mı? Nurus’un ürün ve çözümleri, Orta Doğu’da Dubai başta olmak üzere bölgede oldukça ilgi görüyor. Dubai ofisinin kurulmasının ardından ciromuzu bölge genelinde ikiye katladık. Üç sene içerisinde bölgede pazar liderliği hedefliyoruz. Bunda tasarım kadar Nurus’un entegre proje 2015 yıl sonuna kadar yurtdışında 7 farklı ülkede 3 adet Nurus bayi açılışını gerçekleştireceğiz; 4 adet de mağazada tüketicilerle ürünlerimizi buluşturmaya başlayacağız. Türk markaları için doğru globalleşme stratejisi hangisi olmalı? Sektörün dinamikleri, firmaların yapıları, ürünün gereksinimlerine göre globalleşme stratejilerinin belirlenmesi gerekiyor. Bu yüzden doğru globalleşme stratejisi her firma için farklı olabiliyor. Tek pazara yoğunlaşmak mı? Çok ülkede var olmak mı? Nurus olarak, faaliyet gösterdiğimiz profesyonel mobilya alanında hedef pazarlarımızı analiz ederek önceliklendirmemizi yaptık. Bölgesel liderlik hedefimiz doğrultusunda oluşturduğumuz satış merkezlerimiz ve bayi ağımızla 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Tek nokta tedarikçisi olarak yüksek teknolojiye sahip businesslife.com.tr 79 metal, ahşap, laminat, lake ve döşeme üretim tesislerimizin yer aldığı lojistik merkezimizden Nurus markası ile ürünlerimizi müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bölgesel lider olma hedefimiz doğrultusunda, Körfez ülkelerindeki mağazalarımıza yenilerini ekleyerek bu bölgedeki pozisyonumuzu güçlendiriyoruz. Dubai’de açılan Nurus MENA yönetim merkezi, bu stratejimizi destekleyen bir başka atılımımız. Bununla birlikte Irak pazarı, Orta Doğu’daki yatırımlarımız açısından oldukça önemli bir pazar. Pazarın finans yapısının döndüğü Dubai’de geçtiğimiz yıl faaliyete geçen yönetim merkezimizle bölgeye hem Türkiye’den, hem de Dubai’den ulaşıyoruz. Lojistik ve finansın merkezi olan bu şehirde, sürekli gelişme arzusu içindeki markamızı hedef kitlemiz ile buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bugün Abu Dhabi’den Hindistan’a, İtalya’dan Yeni Zelanda’ya kadar pek çok ülke ile işbirliğimizi güçlendirerek, birçok ülkede hizmet veriyoruz. Böylelikle uluslararası piyasada başarılı projeler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 88. yılımızda Almanya’nın Münih kentinde bir yönetim ve satış birimi kurduk. Avrupa operasyonumuzun merkezi konumunda olan bu ofisimizin yanı sıra Avrupa organizasyonumuzun bir parçası olarak bu yıl İtalya’nın Udine kentinde üretim hattı ve lojistik tesisi kurduk. Kullanıcı odaklı tasarımlarımız ve yüksek kalite üretim anlayışımızla bölgedeki üst segment ofis mobilyası pazarında payımızı hızla artırmayı hedefliyoruz. Grubunuzun cirosunda yurtdışı payı ne kadar? 2014 yılındaki ciromuz 100 milyon TL’ye ulaşmıştı, yurtdışındaki agresif büyüme stratejimizle 2015 yılında 130 milyon TL’lik ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. ‘’PLANIMIZDA DEĞIŞIKLIK YOK’’ Grubunuzun cirosunda yurtdışı payı ne kadar? Yurtdışı payımız ciromuzda %25’dir. Yurtdışında büyüme planınızda bir değişiklik var mı? Planımızda değişiklik yok. Üretimini yaptığımız ürünlerde yeni ihracat pazarlarına açılmaya ve mevcut ihracat pazarlarında ürün çeşitlendirmesine gitme stratejimiz devam edecek. Ayrıca Porio gibi mağazacılık yaptığımız markalarımızda hem kendi mağazalarımızla hem de ihracat pazarındaki yerel partnerlerle açacağımız mağazalarla büyüyeceğiz. Türk markaları için doğru globalleşme stratejisi hangisi olmalı? Rekabetin yoğun olduğu pazarlarda yerel partnerlerle hareket ederken nispeten, kültürel olarak Türkiye pazarına daha yakın pazarlarda kendi mağazalarını açarak perakende kanalda yer almaları doğru strateji olacaktır. Yeni yatırım rotanızı nerelere çevirdiniz? Türkiye için Türkiye de üretiyoruz. Yerli imalatımıza yapacağımız yatırımı arttırıyoruz. Ayrıca Porio gibi perakende markalarımızla mağazalar zincirine yatırım yapıyoruz. Mobilya sektörü dış ticaret açığı vermeyen Türkiye’deki nadir sektörler arasında yer alıyor. Nurus olarak yurtdışına yönelik büyüme hedeflerimizin ülke ekonomisine sağlayacağı katkının önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de çok daha yüksek kalite mobilyayı daha uygun fiyatlara üretebiliyoruz. Türkiye’nin kilogram başına 2.7 Euro olan mobilya ihracatı değeri, tasarım ve Ar-Ge gücümüz sayesinde Nurus için 8.5 Euro seviyesinde. Münih merkezli Avrupa ve Dubai merkezli Orta Doğu yatırımlarımız ile katma değeri yüksek ürünlerimize odaklanarak mevcut ihracat değerimizi 9 Euro seviyesinin üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. 2020 yılında yurtdışı operasyonlarının ciro içindeki payını yüzde 20’den yüzde 40’a taşımayı planlıyoruz. Yurtdışındaki agresif büyüme stratejisi doğrultusunda 2020 yılında 300 milyon TL’lik ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. SINAN BORA - GOLDMASTER GENEL MÜDÜRÜ 80 EKİM 2015 businesslife.com.tr 81 EMLAK Metin Çalık [email protected] BULVAR İSTANBUL YAŞAM STANDARTLARINA DEĞER KATACAK... Türkiye’nin birçok kentinde birbirinden farklı niteliklerde ve ölçeklerde birçok projeye imza atan (SPDO) Sabri Paşayiğit Design Office’in tasarladığı Bulvar İstanbul, doğayla iç içe, kaliteli ve standartları yüksek bir yaşam alanı sunuyor. Sosyal kullanım alanlarının çeşitliliğiyle toplu konuttaki yaşam standartlarına değer katmaya hazırlanan, henüz inşaatı devam ettiği halde oldukça yoğun ilgi gören Bulvar İstanbul, şimdiden İstanbul’un gözde yaşam merkezlerinden biri olmaya aday… ‘’CITYSCAPE GLOBAL’DA ÇOK IYI BIR PAZAR OLUŞUYOR’’ Birçok gayrimenkul şirketinin katıldığı Cityscape Global’e katılan Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu “’Cityscape Global’da çok iyi bir pazar oluşuyor. Fuarda İstanbul Seyrantepe’deki Skyland ve Bursa Nilüfer’deki Harmony projelerimizi uluslararası gayrimenkul dünyasının beğenisine sunarak; potansiyel müşterilerimizle buluşma fırsatı yakaladık. Yatırımcıların standımıza ve projelerimize gösterdiği ilgiden çok memnunuz. Fuara katıldığımız her yıl gördüğümüz ilgi daha da artıyor.” ATAŞEHIR’DE ARSA STOKU AZALDI İstanbul gayrimenkul-konut değer artışı rakamları 2013 yılında yüzde 36 iken 2014 yılında yüzde 46 oranında değer kazanarak rekor kırdı. Ataşehir ise Türkiye’nin önde gelen markalı konut üreticilerinin başlattığı yatırımlar içinde tercih edilen ilk adres oluyor. Keller Williams Doruk Ataşehir Danışmanı Gülay Demir; ‘’İstanbul Finans Merkezi projesi ile hareketlenen Ataşehir’in batısında kalan bölgede kentsel dönüşüm projeleri de hız kazanmış durumda. Ağırlıklı olarak konut projelerinin görüldüğü ilçede İstanbul Finans Merkezi çalışmalarının ardından ofis projeleri sayısında da gözle görünür bir artış yaşandı. Ataşehir’de geniş kat planları olan ve açık ofis sistemine uygun A sınıfı olarak adlandırılan ofislere olan arz giderek artıyor, bu artışın ise hız kesmeden devam edeceğini düşünüyoruz.” dedi. EMLAK YATIRIMCISI ŞEHIR MERKEZINE YÖNELDI Keten Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Keten, emlak sektöründe son dönemde şehir merkezinde ve doğru lokasyonda konut almanın kriz dönemlerinde birikimlerin erimesini engelleyen, güvenli bir liman olduğunu belirtti. Seçim öncesi her sektörde olduğu gibi emlak sektöründe de yaşanan durgunluğun ve yavaşlamanın merkezdeki projeleri etkilemediğinin altını çizen Keten, özellikle 1+1 dairelerin kriz dönemlerinde oldukça yoğun ilgi gördüğünün altını çizdi. “EV ALMAK IÇIN ELINIZI ÇABUK TUTUN” Yaz tatili, bayram tatilleri, okulların açılış tarihinin ertelenmesi, genel seçim sonrası hükümetin kurulamaması gibi etkenlerle konut alıcıları daha temkinli hareket etmeye başladı. Hurriyetemlak.com Direktörü Kamil Özörnek, “Kurdaki artışın henüz fiyatlara yansımamış olması, yatırım yapmak için çok uygun bir dönem olduğunu gösteriyor. Kasım ayından sonra piyasanın hareketlenmesi ve inşaat maliyetlerindeki artışın ev fiyatlarını bir anda arttırması bekleniyor. Şu dönemdeki uygun koşulların ve cazip kampanyaların değerlendirilmesi, ev almak isteyenlerin ellerini çabuk tutmaları gerekiyor” dedi. 82 EKİM 2015 businesslife.com.tr 83 START UP @BERRYB76 Berrak KUTSOY [email protected] Gelecek Vaat Eden Temiz Teknoloji İş Fikirlerine kaynak sağlamaya ve teşvik etmeye devam ediyor!.. G elecek Vaat Eden Temiz Teknoloji İş Fikirlerini arıyor, kaynak sağlıyor ve teşvik ediyoruz” sloganı ile 2014 yılında başlayan Global Cleantech Innovation Programme, GCIP, Türkiye’de girişimcilik konusunda söz sahibi olan çok sayıdaki ünlü ve gönüllü uzmanın kişisel ve kurumsal destekleri ile başta Eğitim ve Mentorluk desteği olmak üzere çok özel fırsatı ve imkanları tekno-girişimcilere geçen yıl boyunca sundu. GCIP-2014 Mezunları, akademi, özel sektör, iş ve finans dünyası temsilcileri tarafından kendilerine sunulan iletişim ağına daha şimdiden sahip oldular. Bu sayede temiz teknoloji iş fikirleri artık ticarete dönüşüyor! nem için koçluk yapmaya başladılar. Takımların teknoloji konusunda yaşadığı sıkıntıları çözmeleri yönelik olarak ise teknik mentorlar tarafından destek sağlanıyor. Pegasus Hava Yolları, Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Sn Berrak Kutsoy da programda ekiplere mentorluk yapmaktadır. GCIP-Türkiye ise 2015’te de yoluna devam ediyor. İkinci yılında, “Temiz Bir Gelecek İçin bir adım daha atıyoruz!” sloganı ile lanse edilen program, Temiz Teknoloji gönüllüleri ve girişimcilerini GCIP-2015’e fikir, ürün ve projeleri ile desteklemeye devam ediyor. Birinciye 50 Bin TL, Kategori Birincileri 25 Bin TL destek.. GCIP Türkiye’nin 2015 yılı çağrısında yer alan Enerji Verimliliği, Yenilenebilir Enerji, Atıktan Enerji Üretimi ve Su Verimliliği kategori başlıklarından seçilen 28 proje yarı-finalist olma hakkı kazandılar. Başarılı yarı-finalist takımların GCIP’ye katıldığı iller, Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli, Aydın, Denizli ve Kayseri oldu. Katılımcılar, program süresince tecrübeli uzmanlardan İş Modeli Oluşturma ve Geliştirme, İş Planı Doğrulama, Ticarileşme, Satış/Pazarlama, yönetim, fikri mülkiyet hakları, diğer hukuki konular vb. alanların yanında; etkili sunum teknikleri, yatırımcı sunumları ve asansör sunumu (elevator pitch) üzerinde de kendilerini geliştirme imkanı buldular. Yarı Finalistlere Eğitim ve Mentorluk Desteği Haziran ortasından itibaren, GCIP Mentor havuzunda yer alan ve girişimcilik ekosisteminde yakından bilinen başarılı uzmanlar arasından, her takıma; ilgi alanı, teknoloji, lokasyon, tecrübe ve ihtiyaç duyulan destek alanları göz önüne alınarak birer iş geliştirme mentoru atandı. İş geliştirme mentorları takımlarına Haziran-Ekim ayları arasındaki dö84 EKİM 2015 7 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilecek Yarı Final etkinliği ile finalist olmaya hak kazanacak girişimciler belirlenecektir. Ulusal Finali takiben, 12-16 Ekim haftasında program paydaşı bakanlıkların üyeleri, iş ve yatırım dünyasından temsilciler, akademisyenler ve girişimcilik dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geleceği GCIP Gala Etkinliği ve Ödül Töreni Ankara gerçekleştirilecek. En başarılı girişimci seçilen Ulusal Birinci 50.000 TL lik para ödülünün yanı sıra temiz teknoloji odaklı iş fikirlerini Silikon Vadisi’nde gerçekleşecek Global Forum’da temsil etme fırsatını yakalayacak; küresel yatırımcılar, iş çevreleri ve uluslararası mentorlar ile tanışarak küresel platformda diğer ülke birincileri ile yarışma olanağını elde edecektir. Kategori Birincilerine ise 25.000 TL değerinde ödül verilirken, Global Forum etkinliğine katılarak fikir ve ürünlerini yatırımcı ve müşteriler için sunuyor olacak ancak herhangi bir uluslararası yarışmanın içerisinde yer almayacaklar. GCIP-T 2015’te başarılı bulunan diğer bazı takımları ise Bakanlık Özel Ödülü, Halkın Seçimi Ödülü, Yılın Genç Girişimcisi Ödülü, Sürdürülebilirlik ve Başarılı Mezun Ödülü gibi ödüller bekliyor. “Günümüzün temel sorunlarını çözecek ve geleceği şekillendirecek büyük bir fikriniz varsa, Temiz Teknolojiler alanında bir girişimciyseniz ve kendinize yeni yollar arıyorsanız, dünyanın en kapsamlı temiz teknoloji iş geliştirme platformuna SİZ DE KATILIN!..” Hem işinizi hızlandırın hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlayın. GİRİŞİMCİLİK JOACHIM BEHRENDT FLIGHTRECORDER’A YATIRIM YAPTI TÜRKIYE’DE GIRIŞIMCILIK BEKLENTISI GEÇEN YILIN GERISINDE E ntrepreneurs’ Organization’ın bu yılki son ‘Global Entrepreneur Indicator’ raporu yayınlandı. 48 ülkede 11 binden fazla üyesi bulunan derneğin üyeleriyle yaptığı anket sonuçlarına dayandırılan araştırmada, gelecek 6 ayda yeni bir iş kurmaya olumlu bakan girişimcilerin oranı yüzde 22 olarak belirlendi. Bu oran, geçen yılki yüzde 56’lık seviyenin altında kaldı. Girişimcilerin gelecek 6 ayda ciro artışına ve ekonominin gelişimine yönelik beklentileri de geçtiğimiz dönemin gerisinde kalıyor. Şirketlerin yüzde 40’ı eleman almayı, yüzde 45’i ise net karının artmasını hedefliyor. EO Türkiye Başkanı Gamze Cizreli, “Ekonomideki belirsizliğe rağmen istihdama ve karlılığa yönelik beklentiler bize şirketlerde bir kriz beklentisi olmadığını gösteriyor. Seçim döneminin ardından, siyasi ve ekonomik dengelerin oturmasıyla girişimcilik alanında da olumlu gelişmeler olmasını ve yeni yatırımların önünün açılmasını bekliyoruz” dedi. H er geçen gün mobil dünyaya yönelik onlarca yeni uygulamanın çıktığına dikkat çeken Joachim Behrendt, müşteri bağımlılığını artırmanın bir yolunun da kullanıcı davranışlarının iyi analiz edilmesinden geçtiğini söyledi. Müşteri davranışları ile ilgili gerçek zamanlı mobil analitik hizmetlerinin her zamankinden daha değerli hale geldiğinim altını çizen Behrendt, FlightRecorder’ın mobil uygulamalardaki kullanıcı davranışlarını kayıt altına alma özelliği ile tam bir veri toplama ve analiz hizmeti olarak dikkat çektiğini belirtti.FlightRecorder’ın gelişen ve potansiyeli yüksek olan bir pazarda yerini aldığını söyleyen Behrendt, ayrıca hızlı büyüme trendi ile bir girişimde aradığı tüm özellikleri barındırdığını ekledi. businesslife.com.tr 85 SÖYLEŞİ Türkiye ve bölge ülkelerinden gelen işadamlarını ve girişimcileri, yaratılacak işbirliği için bir araya getiren Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özgencil, ‘’Ekonomik, siyasi, bilimsel, bürokratik ve kültürel alanlarda Türkiye ve bölge ülkelerinden ileri gelen resmi ve özel kişileri bir araya getiriyoruz.’’ Dedi. İŞ DÜNYASINI GETİRİYORUZ Röportaj: Berrak KUTSOY Uluslararası İşbirliği Platformu’nun (UİP) Kuruluş Amaçları Nelerdir? Uluslararası Stratejik İşbirliği çerçevesinde, Türkiye’nin mevcut birikim ve potansiyelini ortaya koyacak; özellikle bulunduğu bölge bağlamında, mevcut işbirliği olanaklarının en üst düzeyde kullanılabilmesini sağlayacak türde çalışmalar yapmak amacıyla, çeşitli faaliyet alanlarından tanınmış ve saygın şahsiyetlerin katılım ve katkıları ile, bir ‘düşünce kuruluşu’ (think tank) görevi yapmak üzere, ‘’ Uluslararası İşbirliği Platformu ‘’ kurulmuştur. Küreselleşen dünyamızda geçmişteki sınırların giderek ortadan kalkmakta olduğu görülmektedir Her alanda rekabet artmakta; yeni oyuncuların katılımı ile siyasi, ekonomik, diplomatik ve kültürel yeri ve etkinliği değişmektedir. Günümüzde, Dünyadaki çeşitli bölgelerin geçmişe nazaran giderek önem kazandığı ortaya çıkan bir gerçektir. Ekonomi, ticaret, sanayi, tarım, turizm, su ve toprakaltı servetleri ile yakından ilişkili çeşitli alanlara yatırım önem kazanırken, enerji konuları Dünyada barış ve istikrarın sağlanabilmesi yönündeki çalışmalarda stratejik etkenlikte rol oynamaktadır. Türkiye, serbest piyasa ekonomisine sahip; Reform, modernleşme ve bölgesel işbirliği konularında geniş deneyim kazanmış; demokratik ve laik bir bölge ülkesidir. Türkiye’nin, günümüz Dünyasında, gerek bölgesel gerek küresel çapta vardığı gelişmişlik düzeyinde, mevcut potansiyelini çeşitli alanlarda artan ölçülerde 86 EKİM 2015 CENGIZ ÖZGENCIL kullanabilmesi ve uluslararası alanda yarar sağlayıcı hale getirmesi son derece önemlidir. Bu potansiyel ve gücün ortaya konabilmesinde ise iş dünyasının dinamizm ve yaratıcılığına gereksinim bulunmaktadır. Bu bağlamda hükümetlerin oluşturacağı alt yapı üzerinde yükselecek yapıtların verimli bir şekilde işletilmesi de özel kurum ve kuruluşlara ait olacaktır. Uluslararası coğrafyada, çok çeşitli alanlarda ekonomik ve ticari işbirliğinin artırılması ve ülkelerin öncelikli gereksinim duydukları yatırımların yönlendirilmesi ve kendini gösteren yatırım gereksinimlerinin yönlendirilmesi amacıyla bu gereksinimlere uygun düşen projelerin hazırlanarak uygulanabilmesi için bir diyalog ortamının yaratılması UİP gibi düşünce kuruluşlarının gündeminde olmalıdır. Tüm bu beklentilerin yerine getirilmesinde genç nesillerin yaşamsal rolü yadsınamaz. Bölgesel ve küresel bazda sür’atle değişen şartlara uygun adımlar deneyim sahiplerinin görüş ve önerilerini göz ardı etmeyecek olgunluğa sahip genç nesillerden beklentilerin başında gelmektedir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını (FDI), ABD dışında en fazla çeken bölgelerin, halen Asya ve Kuzey Afrika olduğu görülmektedir. Petrol, gaz ve bunların yan sektörleri kadar telekomünikasyon, turizm ve finans sektörlerine yönelen bu yatırımların yeni odaklara doğru da yönlendirilmesi gerekmektedir. Bioteknoloji, sağlık ekipmanları, yenilenebilir enerji, atık yönetimi, bilgi sistemleri yönetimleri (IT), iletişim teknolojileri ve nanoelektronik bu odaklar çerçevesinde sayılabilir. Karşılaşılan zorluk ve fırsatlar; Karşılaşılan zorluk ve fırsatların sadece yatırım çekmeye yönelik kalmamasını, aynı zamanda özel sektörde ki girişimlerin sürdürülebilir bir gelişmeye yol açmasını sağlamak da önemlidir. Bu nedenle kurulmuş olan UİP – Boğaziçi Zirvesi son 5 yıldır , iş dünyası ve karar vericileri bir araya getiren bir platform olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Medeniyetlere yüzyıllardır başkentlik yapmış olan İstanbul’da özgün bir think tank kuruluşu olan UİP, bu faaliyetleri evrensel bağlamda ekonomik boyutuyla, sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde yıllarca sürdürmeyi planlamaktadır. Bu seneki Boğaziçi Zirvesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Bu yıl 6.sı düzenlenecek olan Boğaziçi Zirvesi “ Yoksulluğu Yok Etmek , Refahı Taban Seviyesinde Büyütmek” Ana Teması ile 9-10-11 Aralık 2015 tarihlerinde Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da gerçekleştirilecektir. Odak ülke olarak ‘Katar’ ele alınacaktır. UNDP, World Bank, Oxford Üniversitesi ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) gibi uluslararası kurumlarla ortaklaşa gerçekleştirilecek panellerin de yer alacağı 6. Boğaziçi Zirvesi’nin Küresel ve Bölgesel sorunlara ışık tutacağı ve bunlara nitelikli çözümler getireceğine inancımız tamdır. 6 senedir gelenekselleşmiş ve bölgemizde ilk kez UİP tarafından bir uluslararası Ekonomi Zirvesinde yer verilen Kadın Girişimciler Panellerimiz bu sene de çok ses getirecektir. Ayrıca Genç Liderler ve Girişimciler Panelimiz de her sene olduğu gibi Uluslararası konuşmacılarıyla, Zirvemize ayrı bir önem kattığına inancımız tamdır. Bu Panellerin yanı sıra her sene olduğu gibi Uluslararası Müteahhitlik, Ulaştırma ve Telekomünikasyon, Finans ve Bankacılık, Dış Ticaret gibi Panellere de yer vereceğiz. Ayrıca bu sene ilk defa başlatmayı düşündüğümüz Küresel Ekonomide Evrensel Sanat adlı bir panelimize de yer vereceğiz. businesslife.com.tr 87 ‘’İŞ DÜNYASININ Z KUŞAĞINA ULAŞMASI IÇIN IPUÇLARI’’ girişimciliğe ve inovasyona daha yatkın, kendine daha fazla güvenen, hedef odaklı, dinamik ve gerçekçi bir nesil. Kendi hayatları ve geleceklerinin sorumluluğunu alma konusunda oldukça istekli olan Z kuşağının marka sadakati önceki kuşaklara göre daha düşük. EY’nin farklı kuşakların alışveriş davranış modellerine ve sadakatlerine göre yaptığı araştırma, klasik müşteri sadakati programları, kart ve promosyon uygulamaları ile Z kuşağından bağlılık beklemenin gerçekçi olmadığını ortaya koyuyor. Z kuşağı bu uygulamalara neredeyse hiç ilgi duymuyor. Müşteri sadakati programlarının bir markayı kendileri için özel kıldığını söyleyenlerin oranı Z Kuşağı’nda yüzde 30. Bir önceki kuşak olan Milenyum kuşağında bu oran yüzde 45. Alışveriş kartları ve özel etkinlikler söz konusu olduğunda Z kuşağının ilgi düzeyi daha da düşüyor. Z kuşağına ulaşmak ve onların dikkatini çekerek bağlılıklarını kazanmak giderek daha zor hale geliyor. Online sipariş ve dağıtım Z kuşağı için çok önemli. Selim ELHADEF Z kuşağı doğdukları andan itibaren modern teknolojilerin içinde yaşayan bir nesil. İnternetin, sosyal medyanın, tablet ve akıllı telefonların doğuşuna ve gelişmesine tanıklık eden önceki kuşakların aksine, Z kuşağı tüm bunlarla birlikte büyüdü. EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim Elhadef, “Z Kuşağı bireyleri gerçek dijital neslin temsilcileri. Online büyüyen, arkadaşlarına ve kurumlara sosyal olarak dilediği an bağlanabilen, büyük veri yığınlarıyla içli dışlı bir kuşak. Bunun yanı sıra Z kuşağı çevreye ve dünyaya daha duyarlı. Bu konuda kendini daha fazla görev üstlenmeye hazır hissediyor ve çevre ve dünyanın daha iyiye gitmesi için şirketlerin neler yaptıkları konusunda da daha dikkatli ve duyarlılar” dedi. YARININ GIRIŞIMCILERINI BUGÜNDEN TANIMAK Farklı ve yeni sosyal, politik, ekonomik ve teknolojik etkenlerin şekillendirdiği Z kuşağı, önceki kuşaklara göre 88 EKİM 2015 Çok sabırsız denebilecek, beklemeye ve zaman kaybına tahammülü olmayan bir nesil olarak tanımlanabilecek olan Z kuşağı, ilgisini kolayca kaybedebiliyor. Eğitim seviyesi yüksek, teknoloji kullanımı konusunda ise oldukça yetenekli olan Z kuşağı, doğal olarak yaratıcı ve inovatif bir karaktere sahip. Biçim ve fonksiyona güçlü bir şekilde meydan okuyan Z kuşağı, bir şeyler yapmanın hep daha iyi, daha hızlı ve eğlenceli yollarını arıyor. Z kuşağını etkilemek isteyen markalar bu kuşağın sürekli evrilen ihtiyaçlarına cevap vermeli, onları çözümün bir parçası haline getirmeli, onlardan bekledikleri saygı ve bağlılığı önce kendileri göstermeli. Z kuşağının bir diğer özelliği de, kontrolün kendilerinde olması yönündeki tutum ve beklentileri. Bu yeni kuşak, karmaşık olmayan, kendilerine esneklik ve inisiyatif sağlayan, prosedürlerden ve formalitelerden uzak, hızlı çözüm sunan ürün, uygulama ve servislere yöneliyor. Örneğin online kayıt ve sipariş süreçlerini kolay ve basit hale getiren çözümler onlara çok daha fazla hitap ediyor. Yaşanmakta olan hızlı değişime, frekansı giderek yükselen kuşaklara uyum sağlamak konusunda kendilerini sürekli yenileyebilen şirketler başarıyı yakalayacak. businesslife.com.tr 89 +İŞ DIŞI YAŞAM @serpinalparslan Serpin ALPARSLAN [email protected] Ruhun Yenilenmesi İş dışı kavramı aslında sosyal yaşam olarak düşünülse de ben ruhumun yenilenmesi olarak görüyorum. Neden mi? İş hayatın da duygu durumumuzun değişmesi çok sık yaşanmaktadır. Stresli haftanın veya günün sonunda arkadaşımız ile içtiğimiz bir kahve, evladımız ile oynadığımız bir basketbol, bahçemizin temizliği, elimize aldığımız bir örgü veya eşimiz ile yaptığımız yemek bile kimi zaman bizleri rahatlatabiliyor. Ailemiz veya birkaç kişi ile yaptığımız kısa minik seyahatler bazen yorucu olsa da aslında sizi sakinleştirebiliyor. Arada o fildişi kulelerden, o iş kokan plazalardan çıkıp, hayata karışmak şehrin gürültüsündeki sakinliği keşfetmek ve bazende sakinlikteki sesi dinlemek kimin ruhunu okşamaz ki? Bizler; İş dünyasından ayıran zamanları, bizleri besleyen duygularımızı, yaşama heveslerimizi, motive edici her ne varsa onlar ile beslenir, iş hayatına mola veririz. Eyüboğlu Genel Müdürü Bahçet Eyüboğlu’nun yaklaşık 25 yıldır süren bir pul koleksiyonu var. Behçet Eyüboğlu, ‘’Eyüboğlu şirketimiz kurulduğu günden bu yana şirket bünyesinde ithalat yapılan ve görüşmelerin olduğu ülkelerin posta pullarını biriktiriyorum. Çeşitli ülkelerden gelen posta pullarının sayısı bu gün 1000’in üzerinde. Dedi. ‘’Pul koleksiyonum var’’ BAHÇET EYÜBOĞLU 90 EKİM 2015 Bahçe ile uğraşmak stresi azaltıyor, motivasyonu artırıyor… VİKO by Panasonic, çalışanları için hayata geçirdiği hobi bahçesi ile çalışanlarına verdiği önemi gözler önüne seriyor. İster öğle tatilinde ister mesai saatleri dışında, dileyen her çalışanın patlıcandan domatese, biberden kabağa çeşitli organik sebzeler yetiştirdiği hobi bahçesi, çalışanlar tarafından büyük ilgi görüyor. nin hayatına anlam katıyor. Bahçe ile uğraşmanın, bu olumlu psikolojik etkilerinin yanında stresi azaltmak ve kasları gevşetmek gibi etkileri de bulunuyor. İnsan, doğa içindeki olayları gözledikçe, karşılaştığı olaylara verdiği tepkilerde daha olgun, sürprizlere daha açık ve kendisiyle daha barışık olabiliyor. Bitki yetiştirmek, insan ruhu üzerinde çok olumlu etkileri olan bir uğraş. Son dönemlerde “Bahçe Terapisi” olarak adlandırılan bir akım, bahçe ile uğraşmanın insan üzerindeki olumlu etkilerini saptayıp, bu etkinliği bir terapi formatına dönüştürmüş durumda. Bahçe ile uğraşmak, özellikle stres yoğunluğu, konsantrasyon bozukluğu ve motivasyon eksikliği yaşanan durumlarda çok olumlu etkiler yaratabiliyor. VİKO by Panasonic de bu durumun önemini kavrayan kuruluşlar arasında yer alıyor. Oluşturduğu hobi bahçesi ile çalışanlarına doğa ile bir araya gelerek onunla vakit geçirme olanağı sağlıyor. Bitkilerle uğraşmak, kişiye kendi davranışlarının önemli ve etkili olduğunu hatırlatıyor, yaptıklarının sonucunu beklemek ise kişi- VİKO İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu hobi bahçesinin gördüğü yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade ederek; “Hobi bahçemiz; çalışanlarımızın çalışma saatleri içerisinde yemyeşil bir ortamda toprakla haşır neşir olmalarına ve streslerini azaltmalarına yardımcı oluyor. Kalabalık şehir yaşamı içerisinde gerekli imkanı bulamayan çalışanlarımız kendilerine ayrılmış toplam 600 m2 alanda organik sebzelerini yetiştiriyor. Sunduğumuz hizmet bununla da sınırlı kalmıyor, çalışanlarımızın bahçeleri ile ilgilenirken ihtiyaç duyabileceği çizme, tulum, önlük, bahçe ekipmanları ve bu faaliyetleri için ihtiyaç duydukları dolap imkanını da kendilerine sunuyoruz.” dedi. businesslife.com.tr 91 Hem tüketici hem de çalışanlarıyla ‘iyi iletişim’ sergileyen patron örneği her geçen gün artıyor. YILMAZ & GÜLDEN YILMAZ - KOTON EŞ BAŞKANLARI DR SERVET TERZILER - ESTEWORLD YÖNETIM KURU LU BAŞKANI ‘’SOSYAL MEDYA EN GÜÇLÜ ILETIŞIM ARACIDIR’’ Günümüzün en güçlü iletişim aracı sosyal medya olduğunu belirten Esteworld Yönetim Kurulu Başk anı Dr Servet Terziler, ‘’bu alanda profesyonel bir ekib imiz var. Onlarla birlikte kurgu ve plan yapıyoruz’’. Dedi. 92 EKİM 2015 ‘’İŞ DÜNYASININ EN IYI EŞ BAŞKANLARI’’ Genel Yayın Yönetmenimiz Seyfettin Bayram sosyal medyada yaptığı ‘’Türkiye’nin en iyi eş başkanları’’ paylaşımına, binlerce beğeni ve yorum geldi. Paylaşım, yorum ve beğenileri ele aldığımızda; iş dünyasının en iyi eş başkanları ‘’Yılmaz & Gülden YILMAZ seçildi. Geçtiğimiz ay sosyal medyada yapılan paylaşıma, binlerce kişinin yorum yaptığı ve paylaştığı görüldü. AYIN TWETLERİ; DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN @DenizUlke Bir ülkenin vatandaşları birbirinden nefret eder hale geldiğinde ortaya çıkacak tabloya bir bakın isterseniz. Suriye! MEMDUH BOYDAK MURAT ÜLKER PERISCOPE’TAN CANLI YAYIN YAPTI Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Cola Turka, Saka Su ve Çamlıca Gazoz’u Japon DyDo Drinco’ya 335 milyon liraya satış anını ve son imzaları Periscope’tan canlı yayınladı. “ARTIK SOSYAL MEDYANIN ŞAHİTLİĞİ VAR” Bütün PR çalışmalarını geride bırakan paylaşım sosyal medyada çok geniş yer aldı. Twitter’da 100 bine yakın takipçisi bulunan Murat Ülker “Artık sosyal medya şahitliği var. Biz de imzalarımızı canlı yanında takipçilerimizin huzurunda attık” mesajı ile birlikte bir de fotoğraf paylaştı. Toplu fotoğraf karesinde Yıldız Holding tepe yönetiminin yanı sıra DyDo Drinco’nun yöneticileri de yer aldı. Murat Ülker, şirketin bünyesindeki içecek firmalarını Japon dev DyDo DRINCO’ya satma kararını ise Instagram hesabı üzerinden söyle açıklamıştı. “Kıymetli takipçilerim, Biliyorum benim yanıtlamamı istediğiniz birçok sorunuz var. Ama takdir edersiniz ki, biz Yıldız Holding çalışanları ellibin kişilik bir aileyiz ve aramızda işbölümü var. Arkadaşlarıma saygısızlık etmemek için ben sadece benimle ilgili konuları sizlerle paylaşmaktayım. Bildiğiniz gibi dünya çapında alımlar yaparak bisküvi, çikolata işimizi globalleştirmeye talibiz. Ama bu hedefe ulaşmak ve başarmak için odaklanmak şart. Yani bütün enerjimizi, ve kaynaklarımızı bisküvi ve çikolata işine seferber etmemiz lazım. Benim amacım bizim markalarımız da büyüsün, gelişsin dünya çapında global markalar olabilsin. Bunu yapmak için 50 bin kişi her gün çalışıyoruz. İşte bu yüzden süt ve içecek işlerimizdeki çoğunluk hisselerimizi işinde uzman yabancı şirketlere sattık. Ama bizim yüzde on hissemiz var ve yönetimde yer alıyoruz. @memboydak Eller MARS’ta yaşamı konuşuyor, biz KARS’ta yaşamı daha sağlıklı seviyeye ulaştıramadık. Çok çalışmamız lazım çokkk!!! ÜMİT NAZLI BOYNER @umitnazliboyner Basındaki çalkantıya rağmen çok yüreklendirici ve düşündürücü söyleşiler okuyorum. Sağ olsun özgür ifade. businesslife.com.tr 93 BİLİŞİM Yunus Duman [email protected] “MODA SEKTÖRÜNE TEKNOLOJIYLE GÜÇ KATIYORUZ” Intel’in giyilebilir teknolojiler alanında ciddi yatırımlar yaptığını ve moda sektörünü daha da güçlendirmek için yeni işbirliklerine imza attıklarını belirten Intel Yeni Teknolojiler Bölümü Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül ildeniz “Moda ve teknolojinin birleşimi çok heyecan verici. Biz de Intel olarak giyilebilir teknolojiler alanındaki stratejimizi bunun üzerine kuruyoruz. Giyilebilir teknolojiler alanında kişinin kendi tarzına uygun, moda eğilimlerini göz önünde bulunduran ürünler geliştirmek önceliğimiz.Opening Ceremony ve Barney’s New York ile işbirliği sonucu geliştirdiğimiz akıllıbileklik MICA bizim için bu sebeple çok önemli. Moda dünyasıyla işbirliklerimiz bununla da kalmıyor. Dünyanın en önemli saat markalarını üreten Fossil ve dünyanın en büyük gözlük üreticilerinden Oakley ile gerçekleştirdiğimiz işbirlikleri, Google ile birlikte bir İsviçre akıllı saati piyasaya sürmek amacıyla TAG Heuer ile yaptığımız anlaşma da teknolojiyi moda ile birleştirme stratejimizin bir sonucu. Dünyanın en önemli moda etkinliklerinden biri olan New York Moda Haftası’ında da gerek işbirliklerimiz gerekse teknolojimizle hayat verdiğimiz yenilikler ve şovlarla yer aldık. British Fashion Council ile yaptığımız işbirliği hem bizim, hem de İngiltere moda sektörü için heyecan verici bir gelişme. Moda ile teknolojinin entegrasyonu için çıktığımız bu yolda elde ettiğimiz sonuçlar hem bizi hem de moda çevrelerini oldukça heyecanlandırıyor ve büyük beğeni topluyor” şeklinde konuştu. DIJITAL ÇAĞI YAŞIYORUZ ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, casus yazılımlara dikkat çekti. “Artık dijital çağı yaşıyoruz. James Bond tarzı ajanlık geride kaldı, spyware olarak tanımlanan casus yazılımlarla bilgisayarımızdaki tüm trafik takip edilebilir“ uyarısını yapan Akkoyunlu, bilinçli kullanım ve doğru teknoloji ile buna karşı korunabileceğini söyledi. TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin artan mobil bankacılık kullanımına dikkat çekerek Türkiye’de mobil bankacılık müşterilerinin 9 milyon kişiye ulaştığını aktardı. AKILLI TELEFON KAVRAMINI YEPYENI BIR DÜZLEME TAŞIYOR Bugünün akıllı telefonu, sunduğu kalite ve performansla dizüstü ve masaüstü bilgisayarlardan rol çalıyor. Samsung’un yeni ürünleri Galaxy S6 edge+ ve Galaxy Note5, pek çok yeni ve geliştirilmiş özellikle gelen benzersiz bir çoklu medya deneyimi sunarak, kullanıcıların cihazlarıyla çok daha fazla şey yapabilmelerini sağlıyor. 94 EKİM 2015 ULTRA HD DENEYİMİ DEV EKRANDA YAŞANACAK! Dünya görüntü teknolojileri devlerini Türkiye pazarıyla buluşturan Astel Elektronik; Philips’in profesyonel signage çözümleri içerisinde yer alan yeni “U-Serisi”ni kullanıcıların beğenisine sunuyor.Diyagonal olarak 98 inç’e (250 cm) varan boyutları ve Ultra HD görüntü kalitesi ile Philips’in şimdiye dek ürettiği en büyük ekrana sahip seri, 2015 Ekim ayı itibari ile Türkiye’de hazır olacak. DIKKAT! SELFIE ÇEKERKEN ÖTV ÖDÜYORSUNUZ TÜRKİYE’DE OTOMOTİV VE PERAKENDE MOBİLE KISMEN HAZIR Dijital sektörün sesi ve interaktif reklamcılık eko sisteminin Avrupa seviyesindeki öncü kuruluşu olan IAB Avrupa’nın, 9 IAB ülkesinin katkısıyla gerçekleştirdiği araştırma, otomotiv ve perakende sektöründeki markaların mobile adapte olduklarını ancak aplikasyonlar konusunda gelişme alanları olduğunu ortaya koydu. OTOMOTİVİN YÜZDE 68’i CEBE GİRDİ IAB Avrupa’nın araştırmasına göre,Türk otomotiv markalarının yüzde 56’sının IOS telefon uygulaması, yüzde 24’ünün IOS tablet uygulaması bulunuyor. Android uygulaması olanların oranı ise yüzde 36.Otomotiv ve perakende markalarının büyük çoğunluğu mobil dünyada yer alıyor. Türkiye’de mobile uyumlu sitesi olan otomotiv markalarının oranı yüzde 68, perakende markalarının oranı ise yüzde 63. Çalışmaya Avusturya, Bulgaristan, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Polonya, Türkiye katıldı veyerel pazarlarda en çok reklam yatırımı yapan otomotiv ve perakende markaları incelendi. DIJITAL DÖNÜŞÜM TÜRKIYE EKONOMISI IÇIN KAÇIRILMAYACAK FIRSAT Gelişen teknoloji ile birlikte sadece teknolojik aletler değil aksesuarları da hayatımızın bir parçası haline geliyor. Son yılların modası “selfie” çılgınlığı ise bütün dünyayı sarmış durumda. Bu teknolojik aletlerin en yeni ve ilgi çekenlerinin başında da“selfie çubukları” geliyor. Peki, selfie çubuklarına %20 oranında ÖTV ödediğimizi biliyor muydunuz? Selfie çekebilmek için öncelikle bir cep telefonuna sahipolunması gerektiğini vurgulayan KPMG Türkiye’nin Gümrük ve Ticaret Kıdemli Müdürü Hakan Uçak, “Cep telefonları 8517.12.00.00.11 gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alıp, söz konusu eşyanın gerek ithalatında gerekse yurt içindeki satışında 120 TL’den az olmamak kaydıyla % 25 oranında ÖTV tahsil edilmektedir.’’ Dedi. Sanayi Devrimi’nden bu yana, dünyanın en hızlı dönüştüğü dijital çağa doğru yol alırken, teknolojide ciddi bir kırılma noktasına gelindi. Şirketlerin, şehirlerin ve ükelerin yaşanan bu değişime uyum sağlamaya çalıştığı bu süreçte Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım ve Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, Türkiye’de dijitalleşme süreci ve Nesnelerin İnterneti uygulamaları ile ilgili bilgi verdi. Yeni internet çağında ülkelerin ve şirketlerin yürütmesi gereken stratejiler ve atılması gereken adımları da masaya yatıran Kıvılcım ve Aydın,benzersiz fırsatlar yaratacak yeni dönemin avantajlarından faydalanmak için Türkiye’de etkin bir ekosistem kurulması gerekliliğinin altını çizdi. businesslife.com.tr 95 İlker ŞENCAN @ilkersencn L [email protected] IKI ÜLKE, TEK MUTFAK ezzetli sayfalar bölümünün ilk araştırma konusunu hassasiyetle seçerek sizler için özel bir derleme hazırladım. Türk aile toplumuna oturmuş, dizilere konu olmuş, hararetli mutfak çatışmalarının iki ülke arasında da yaşandığını bilmeyenimiz yok sanıyorum. Aslında mutfak evliliği yaşayan iki ülke arasında Türk mutfağı olarak bizler kız tarafımı yoksa erkek tarafı mıyız kararını veremedik. Bu sebeple seçimi siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz. Ege denizinin ortak kullanımı ve iki ülkenin genel iklimi göz önüne alındığında Türk ve Yunan mutfağı aynı genetik mirasa sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun en şatafatlı olduğu dönemde Balkan mutfağının, Arap mutfağından bile etkilendiğini düşünürsek bu bence gayet normal. Tabii bu konuda ağız yakan tartışmalar da yok değil. İki 96 EKİM 2015 ülke, bir kıta sahanlığı bir de ülke yemekleri konusunda dünyanın sonuna kadar anlaşamayacak gibi duruyor. Yoğurt, peynir, lokum, baklava gibi lezzetler hatta hamam, yağlı güreş, hacivat-karagöz gibi kültürel değerler bile yıllardır iki ükeyi halat çekme yarışı misali bir çekişme içine sürüklüyor. Hal böyle olunca bu sefer de amansız bir tescil yarışı başlıyor. Yaprak sarmasından, imambayıldıya, karnıyarıktan, tarhana çorbasına, ıspanaklı börekten, musakkaya onlarca ortak yemekten bahsediyorum. Lakin isimlerinin bile birebir aynı olduğu bu yemeklerin iki ülkedeki lezzetleri arasında büyük farklar olduğunu söylemeliyim. Örneğin Yunanistan’da biber dolması genelde fırında pişirilir. Kuru fasulye etsiz yenir. Ispanaklı börek bizde özel bir günü ya da bir öğünü doldururken Yunanlarda meyhanede meze olarak ikram edilir. CACIKI: Yunanların caciki demesine bakmamak lazım fark sadece 1 harf değil; Yunanistan’da cacığa asla su konmuyor, yoğurda salatalık rendeleyip kekik ilave ediliyor. ISPANAKLI BÖREK (SPANAKOPITA): ‘Spanaki’ bildiğimiz ‘ıspanak’, spanakopita da ıspanaklı börek. Yunanlar spanakopita’yı meyhanelerde meze olarak servis ederken biz akşam yemeği olarak dahi tüketebiliyoruz. MYDIA / MIDYE: Biz de kokoreç gelene kadar ısınmak için tüketilirken Yunanistan’da feta peyniriyle, domatesle hatta pilavlı olarak yenildiğini biliyoruz. MOUSSAKA / MUSAKKA: Yunanistan’daki ismi bize Güney Afrikalı futbolcuları çağrıştıran Moussaka aslında bizimkiyle birbirne en az benzeyen yemek. Karşı yakada kat kat ve kuzu eti kullanılarak yapılıyor. servis ediliyor. BAKLAVA / BAKLAVA: 1987 yılında Birleşmiş Milletler’in yaptırdığı araştırma sonucu baklavanın bir Suriye tatlısı olduğu tescillendi. Söyleyeceklerimiz bu kadar. BARBOUNIA / BARBUN: İki taraf da hem ızgara hem de kızartma olarak hazırlayabiliyor. DOLMADAKIA / YAPRAK SARMA: Dolma, bildiğimiz dolma yanına ‘kia’ yani küçük kelimesi de gelerek ‘küçük dolma’ halini alıyor. Yunan mutfağının deniz ürünlerindeki başarısı ise tartı- GIOUVETSI / GÜVEÇ: Güveç, yani içerisinde et yemeklerinin uzun süre pişirildiği toprak kap, içinde pişen yemeklere de aynı ismini veriyor. Yunanistan’da güveç yemeklerinin bizden farkı ise, baharat olarak daha çok tarçın kullanması ve peynir rendeleyerek servis etmesi. HALVA / HELVA: Helva konusunda Birleşmiş Milletlerin bir yaptırımı olmasa da, Kuzey Afrika’dan Balkanlar’a birçok ülkede yer alan geleneksel bir tatlı. O yüzden karşı yakanın tarifinde badem ve üzüm yer aldığı bilgisi dışında pek bir şey demiyoruz. KOURABIEDES / KURABIYE: 5 çayının değişmez ekürisi kurabiyenin hamuruna , karşı yaka mastika, vanilya gibi lezzetlendiricileri katıyor. Etrafı pudra şekeriyle kaplanarak businesslife.com.tr 97 çay içmek isteyenlere genelde “hasta mısınız” sorusu soruluyor. Bu sorunun sorulma sebebi de çayın genellikle sadece hasta olunca içilen bir içecek olarak görülmesidir. Çaydanlıkla çay demleme alışkanlıkları zaten yok. Çay içmek istediğinizde mutlaka istediğinizin siyah çay olduğunu belirtmeniz gerekiyor. Yoksa Adaçayı veya ıhlamur gibi bitki çayları ikram ediliyor. Yunan mutfağından domuz etini, bizim mutfağımızdan köpüklü ayranı çıkardığımız zaman bir kaç küçük detay dışında iki ülkenin de ortak kullandığı bir menüye sahip oluyoruz. Yani aynı coğrafyanın 2 farklı kültürü aslında o kadar da farklı değil. Velhasıl-ı kelam; Bence Türkler ve Yunanlar; siyasette küs, sokakta mesafeli, dışarıda dost, mutfakta evli… şılmaz bir gerçektir. Özellikle kalamar, ahtapot ve karides sevenler için baş döndürücü lezzetlere sahipler. *** İLGINÇ BILGILER Zeytinyağı, mutfaklarının olmazsa olmazıdır. Ev yemeklerinin tamamı zeytinyağı ile yapılır. Diğer sıvı yağlar sadece kızartma için kullanılır. Zeytinyağı mutfağın gözdesi olunca ikinci sırayı ister istemez baharatlardan kekik alıyor. Kekik de Yunan mutfağının olmazsa olmazlarındandır. Biber, zeytin, nane yemeklerine lezzet veren diğer unsurlardır. Yunanistan’da hemen hemen bütün yemeklerde porsiyonların yanında limon servis edilir. Et, tavuk ve balık, genellikle limon sıkıldıktan sonra yenilir. Genel içeceklerini ele alacak olursak, frappe neredeyse dört mevsim, herkesin elinde görebileceğiniz soğuk bir kahve türüdür. Sütlü ve sütsüz seçenekleri olabildiği gibi şekerini de damak tadınıza göre sipariş edebiliyorsunuz. Yunanistan’da çay kültürü ise neredeyse yok gibi bir şey; 98 EKİM 2015 Domates, salatalık, peynir sabah kahvaltısı haricinde tüm öğünlerde yenilir. Yunanistan’da sofradan kalkana kadar hiçbir servis tabağı ya da bardak masadan kaldırılmaz, sofra temizlenmez. Restorantlarda hesabı ödeyene kadar hiçbir garson önünüzden tabak-çatal-bardağınızı gelip almaz. Aksi halde saygısızlık olarak kabul ediliyor. businesslife.com.tr 99 TURİZM Cahid Efgan Akgül [email protected] SEYAHATİN KODLARI “BOUTIQUE STYLE” İLE DEĞİŞİYOR! Kişiye özel tercihler ve seçimlerle şekillenen, ayrıcalıklı tatillerin adresi “Boutique Style”, seyahat severlere heyecan verici, benzersiz, büyüleyici ve unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Zaman sınırlandırması olmaksızın, standart programlara bağlı kalmadan tamamen sizin hayalleriniz ve istekleriniz doğrultusunda A’dan Z’ye tatilinizi organize eden “Boutique Style” kişiye özel seyahat danışmanlığı anlayışı ile kendi alanında fark yaratarak, seyahatin kodlarını baştan yazıyor. ‘’TURIZM YATIRIMLARINA ÖNEM VERIYORUZ’’ UNUTULMAZ BIR TATIL IÇIN: KAPADOKYA! Seyahat dünyasının en özel rotalarından Kapadokya’da, “Relais & Chateaux” hizmet ayrıcalığı ile misafirlerine benzersiz anlar yaşatıyor. Türkiye’nin en özel otellerinden, ülkenin tek “Relais & Chateaux” ünvanlı oteli “Museum Hotel”, tarihi dokusu, müze konseptindeki özgün dekorasyonu, ayrıcalıklı hizmet anlayışı ve nefes kesen manzarasıyla, Kapadokya’nın sihirli dünyasında benzersiz bir deneyimin kapılarını aralıyor! CONRAD İSTANBUL BOSPHORUS’A İKI ÖDÜL BIRDEN! Conrad İstanbul Bosphorus, dünya çapındaki seyahat ve turizm profesyonellerinin oylarıyla belirlenen 2015 Dünya Seyahat Ödülleri tarafından ‘Türkiye’nin En İyi Konferans Oteli’ ve ‘Avrupa’nın En İyi Şehir Oteli’ ödüllerinin sahibi oldu. Conrad İstanbul Bosphorus Otel Müdürü Daniele Fabbri, “ Her geçen gün Conrad İstanbul Bosphorus’un marka değerine ve sektörün gelişimine katkıda bulunuyoruz. Bizi bu ödüle layık gören herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’ın yatırımcı olduğu Odien Hotels şirketi, Hırvatistan’daki Grand Hotel Lav&Grand Marina Lav kompleksini satın alıyor. Otel, ülkenin 2. büyük şehri olan ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınan Split kentinde yer alıyor. Turizm yatırımlarına büyük önem verdiklerini belirten Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran “Biz ilk günden beri Türk spor ekonomisini, spor sektörünü, Avrupa’ya ve dünyaya entegre etme motivasyonuyla hareket ettik. Bu konuda dünya ölçeğinde önemli bir aktör olduk. Bugün; spor dünyasında yarattığımız bu sinerji ve vizyonu, turizm sektöründe de sürdürmekten büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu. 100 EKİM 2015 businesslife.com.tr 101 OTOSTİL mertotostil Mert DURAN [email protected] OPEL INSIGNIA Opel Insignia makyaj operasyonu ile çok daha dinamik bir kimliğe büründü. Aracın turbo destekli 1.6 litrelik motoru ve otomatik şanzımanlı versiyonu, dikkat çekmek istemeyen ancak yeri geldiğinde performans isteklerine cevap verebilecek bir araç arayan aile babalarının tam istediği seçenek. pel Vectra sağlam ve güven veren bir otomobil olsa da asla dikkat çekici olmayı başaramadı. Ancak onun yerini alan Insignia ilk piyasaya çıktığı andan itibaren tasarımıyla sportif ve güçlü görünen bir sedan oldu. Ancak elbette bu modelde de yaşlılık izleri ortaya çıkmaya başlamıştı ki Opel hemen duruma müdahale etti ve Insignia’yı gençleştirdi. Genel olarak; “Insignia’nın tasarımı zaten göze hoş gelirken şimdi daha da hoş geliyor ancak ne yazık ki özgünlük konusunda Astra ile olan benzerlik yüzünden sınıfta kalıyor” demek mümkün. İç mekan ferah değil Insignia’nın güçlü tasarımına büyük katkı sağlayan yüksek cam çizgisi iç mekandaki ferahlığın azalmasında büyük pay sahibi. Elbette makyaj ile bu cam tasarımının değişmesini beklemiyorduk ancak en azından açık renklere ağırlık verilseydi de bu olumsuzluk bertaraf edilseydi. Yaşam alanı konusunda bonkör olarak nitelendirilebilecek bir otomobil olan Insignia, arkada 3 kişi için de yeterli omuz mesafesi sunuyor. Aracın Cosmo paketiyle sunulan döşeme ve koltukları da yolculukları keyifli kılıyor. Yeni modelde en büyük yeniliklerin başında bilgi ekranına kumanda edilebilen dokunmatik touch pad geliyor. Vitesin arkasına yerleştirilen dokunmatik panele alışmak için gerçekten vakit gerekiyor. Sürüşümüz boyunca ben bu kumanda alanını çok yararlı ve kolay kullanılır bulmadığım için gerekli ayarları ekrandan yaptım. Yeni motor çok güçlü Insignia’nın makyajdan önce de 1.6 litrelik turbolu bir motor seçeneği bulunuyordu. Başta Astra ve Meriva OPC modellerinde gördüğümüz o motor ne yazık ki sadece manuel şanzımanla satın alınabiliyordu ve turbo boşluğu yüzünden kullanım keyfini tırpanlıyordu. Kağıt üzerinde bile gücün alt devirlerden itibaren ve dengeli biçimde elde edilmesiyle keyif verecek bir otomobil olacağının ipuçlarını veren Insignia, ilk hareket anından itibaren bunu ispatlıyor. Her ne kadar 1.6 ton gibi yüksek bir ağırlığa sahip olsa da subjektif olarak araç daha güçlü olduğu izlenimini veriyor. Subjektif olarak diyorum çünkü 0-100 km/s hızlanması için gere- 102 EKİM 2015 ken 10.4 saniye böylesi bir otomobil gerçekten çok fazla. Fiyatı kelepir Günümüzün fiyat etiketleri dikkate alındığında Insignia’nın 100.900 TL’lik fiyatı ucuz sayılabilir. Hele ki modelin başlıca rakipleri olan Passat’ın 1.4 TSI 160 HP DSG Highline modelinin 126.900 TL, Peugeot 508 1.6 THP Allure Otomatik modelinin 120.000 TL’lik fiyatları düşünüldüğünde. Elbette sınıf bazında başka ve daha ucuz rakipleri olsa da Insignia’nın turbo destekli benzinli motoru ve otomatik şanzımanı rakip sayısını bir hayli azaltıyor. TEKNIK VERILER OPEL INSIGNIA 1.6 SIDI COSMO Motor hacmi 1598 cc Maksimum güç 170 HP-6000 d/d Maksimum tork 260 Nm-1650-3200 d/d Son hız 205 km/s 0-100 km/s hızlanma 10.4 sn Tüketim (fab. ver.) 5.4/6.8/9.1 lt/100 km Fiyat 93.358 TL OTOMOTİV DÜNYASI Renault, Talisman’ın Sport Tourer versiyonunu sunuyor Petlas’tan “Kış Gelsin” Dedirten Kampanya Renault’nun yeni sport tourer modeli zarif hatları sıra dışı bir duruşla bir araya getiriyor. Araç 2016’nın ilk yarısında satışa çıkacak. Söz konusu model, Talisman’ın Temmuz ayında ilk gösterimi gerçekleştirilen ve 2015 yılı bitmeden satışa sunulacak olan D sedan versiyonuyla birlikte ürün gamında yer alacak. Türkiye’nin güvenli lastiği Petlas, düzenlediği özel kış lastiği kampanyası ile sürücülere kışın zorlu hava şartlarında güvenli sürüş deneyiminin yanı sıra Mercedes kazanma fırsatı sunuyor. Hilux artık daha konforlu Dünyanın en zorlu arazi şartlarında bile kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik özelliklerinden taviz vermeyen Toyota Hilux yenilendi. Güçlü off-road sürüş performansının yanı sıra bir binek otomobilden beklenen konforu sunan ve aynı zamanda şehrin yollarına da mükemmel uyum sağlayan Hilux, pick-up segmentinde yeni bir çağın öncüsü olmaya hazırlanıyor. Hilux’un 8’nci jenerasyonu, 50 yıla yakın birikimi günümüze taşırken, şimdi daha konforlu ve güvenli. Kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik anlamında her zaman olduğu gibi segmentinin zirvesinde yer alan Hilux, Kuzey Kutbundan Antarktika’ya, Volkanlardan Dakar Rallisi’ne kadar her türlü koşulda kendisini gösterdi. Yeni Hilux, teknolojik özellikleri, sofistike tasarımı, yüksek off-road yetenekleri ile birlikte SUV tarzı mükemmel sürüş konforuna da sahip. Sıfır fiyatları artınca ikinci eller popüler oldu İkinci el otomobil pazarında 2015 yılının ilk yedi ayı, TÜİK verilerine göre bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 20,4 büyüdü. 2014’ün ilk 7 ayında gerçekleşen 2.093.731 satış adedi, 2015 yılının aynı döneminde 2.520.136 adede ulaştı. Yaşanan bu artış ile ilgili ir açıklama DOD Satış ve Pazarlama Müdürü Gökhan İncekara “2015 yılının ilk yedi ayı beklenen düzeyde seyretti. Son dönemde kurlarda meydana gelen artış, sıfır otomobil pazarında oluşturduğu etkinin aksine ikinci el pazarına olumlu yansıdı. 2015 model 0 km araçların piyasada yüksek fiyatla yer alması otomobil almak isteyenleri ikinci el araçlara yöneltti. Sektördeki gelişmeler paralelinde ikinci el otomobil almak için en doğru zaman olduğunu söyleyebiliriz” dedi. İncekara, 2014 yılında 3.857.000 adetle kapanan pazarın 2015 yılında, %10 artışla 4.250.000 adetlik rekor satışla kapanacağını öngördüklerini belirtti. businesslife.com.tr 103 OTOMOBİL 104 EKİM 2015 OTOMOTİV DÜNYASI Eşsiz üstü açık bir Rolls-Royce; ‘Dawn’ TORSTEN MÜLLER-ÖTVÖS, ROLLS-ROYCE MOTOR CARS, CEO: “Yeni Rolls-Royce Dawn, bugüne kadarki tüm Rolls-Royce’lardan daha çarpıcı ve çekici bir görünüş sunuyor; üstü açık, süper lüks otomobil dünyasında yeni bir devri başlatıyor. Kısacası; Dawn, şu ana kadar üretilen en seksi Rolls-Royce. Sahip olduğu ‘Dawn’ ismi , bir uyanış, hislerin dışa vurumu ve güneş ışınlarının parıldaması gibi, her bir günün sunduğu yeni fırsatları belirtiyor. Dawn, gecenin uhrevi karanlığından gün ışığına çıkan bir dünya gibi...” ... ‘YETERI KADAR’ IYIYLE YETINMEYIN Ödün vermek, Rolls-Royce’un lugatında anlamı olmayan bir kelimedir. Bu nedenle şirket, kurucu ortaklarından Sir Henry Royce’un “Yaptığımız her şeyde daima mükemmeliyet için çabalayın. Var olan en iyi şeyi alın ve onu daha iyi yapın. Eğer böyle bir şey yoksa, onu tasarlayın. Yeteri kadar iyiyle yetinmeyin” sözünü benimseyerek yaşıyor. Bu özlü sözün ilk bölümü olan – “Yaptığımız her şeyde daima mükemmeliyet için çabalayın”– sözü, özellikle yeni bir otomobilin oluşturulması sırasında şirketin tüm faaliyetlerine rehberlik etti. İkinci – “Var olan en iyi şeyi alın ve onu daha iyi yapın” sözü ise, sırasıyla 2012 ve 2014 yıllarında, hem Phantom hem de Ghost serilerinin başarısında kendisini ispat etti. Ve Rolls-Royce, Gran Turismo’sunun dünya sahnesine dönmesinin zamanı geldiğine karar verdiğinde bu karara, Sir Henry’nin özlü sözünün üçüncü cümlesi öncülük etti: “Eğer böyle bir şey yoksa, onu tasarlayın.” Ve böylece ‘Wraith’ doğmuş oldu. Bu özlü sözün son bölümü ise; üstü açık, süper lüks otomobil dünyasında yeni bir çağ başlatmak için çalışmalara başlayan tasarım ve mühendislik takımlarına öncülük etti. Özellikle en büyük otomotiv oluşumlarından meydana gelen 2+2 koltuk düzenine sahip bir sektörde, Rolls-Royce “Yeteri kadar iyi bir şeyi kabul etmemeyi” seçti. Böylece; dünyanın tek dört koltuklu, modern, süper lüks, üstü açılır arabası olan yeni “Rolls-Royce Dawn” doğmuş oldu. businesslife.com.tr 105 OTOMOBİL “GECENIN EN KARANLIK ANI ŞAFAĞA EN YAKIN ANIDIR” - THOMAS FULLER 2015 yılında süper lüks dört kapalı, üstü açılır bir otomobilin nasıl olması gerektiğinin mükemmel ve çağdaş bir yorumu; dünyadaki nadir, zarif ve en sosyal süper otomobili olan bu dünyanın ilk süper lüks otomobilini üretirken, Rolls-Royce’un yeni Dawn’ı, Silwer Dawn’dan ilham aldı. 1952 Silver Down üstü açılır otomobiline çok benzeyen yeni Rolls-Royce Dawn, sahip olduğu yüzde 80 benzersiz gövde panelleriyle benzerlerinden ayrılıyor. Ayrıca, Dawn’ın tavanı özel bir teknikle oluşturuldu. Rolls-Royce, Dawn modelinde, dünyada ilk kez, saatte 55 km’ye varan sürüş hızında bile, bir hayalet sessizliğinde, sadece 20 saniyede açılıp kapanan tavanı geliştirdi. Yeni Rolls-Royce Dawn’ın şu ana kadar üretilen en sessiz üstü açık otomobil olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2+2 ≠ 4 GILES TAYLOR, ROLLS-ROYCE MOTOR CARS, TASARIM DIREKTÖRÜ: “Rolls-Royce dünyasında, günlük matematiksel normlar her zaman geçerli olmaz. Bu yüzden yeni Rolls-Royce Dawn için 2+2’nin 4’e eşit olmadığını söyleyebilirim. Üstü açık otomobil sektörünü ve özellikle yüksek değerdeki lüks talebi değerlendirildiğinde, 2+2 düzeni, Rolls-Royce açısından büyük bir tavizdi. 2+2 düzeni arkada yolcu veya çocuklar için iki küçük koltuk ve önde de sürücü ve bir yolcu için birer koltuk konfigürasyonu anlamına geliyor. Taylor; “Rolls-Royce’ta, sosyal alanlar olarak da işlev gören kaliteli otomobillerin mucitleri olarak kendimizle gurur diyoruz” diyor. “Günlük bazda sadece iki yetişkin tarafından kullanılabilecek olan Dawn gibi bir aracı oluşturma fikri korkunç bir şeydir. Dawn’ı üretirken, stilin zirvesinde yolculuk etmek isteyen dört yetişkinin konfor ve lüksünden ödün verecek hiçbir şeyi kabul etmedik.” 106 EKİM 2015 businesslife.com.tr 107 Frankfurt’ta Türk rüzgarı esti Geçtiğimiz hafta açılan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda en çok dikkat çeken modeller ülkemizde üretilen araçlarla ülkemizin en çok satılan modellerinin yeni nesilleri oldu. Kökleri 115 yıl öncesine uzanan, Avrupa’nın Cenevre ve kendisi ile dönüşümlü olarak düzenlenen Paris Otomobil Fuarı ile birlikte en önemli otomotiv organizasyonu olan Frankfurt Otomobil Fuarı geçtiğimiz ay 66. kez kapılarını açtı. istediğini elde edemeyen firma, i20’nin yerli oluşu ile bu kez daha yüksek satışlara ulaşmayı hedefliyor. Bu yılki fuarda da yine pek çok firmanın standında elektrikli ve hibrid modellere ağırlık verilirken ne yazık ki bu araçların yollarla buluşmasının daha bir süre alacağı bizzat firma yetkilileri tarafından açıklandı. Neden o zaman bu araçlar hazırlanıyor sorusunun cevabı ise tamamen firmaların marka bazında kendi Euro egzoz normlarını düşürmek olduğu bu yıl daha net bir şekilde görüldü. Yani görünen o ki alternatif yakıtlı otomobilleri hayatımıza sokmak için en iyimser bir tahminle hala 10 yılımız var. SONUNDA ADI AÇIKLANDI Fuarda sergilenmeyen ancak ülkemiz için son derece önemli olan Fiat’ın yeni sedan otomobilinin adı ise resmen açıklandı. Aegea olarak İstanbul Auto Show’da sergilenen modelin seri üretim versiyonuna Ege Denizi’nden hareketle Egea ismi verildiğini bizzat Mustafa Koç açıkladı. Koç, yola ‘Egea’ ismiyle devam edeceklerini şu sözlerle belirtti: “Yeni modelin adını son yönetim kurulu toplantısında Egea olarak belirledik. Mart ayında Cenevre’de gösterilecek sedan, hatchback ve station karoserli araçlar Egea olarak dünyada satışta olacak.” ARTIK YERLİ DEĞİL Bugüne kadar ülkemizin en çok satan modellerinden olan ve zengin motor gamı ve ikici el popülaritesi ile sınıfının en iddialı araçlarından olan Renault Megane yeni nesli ile Frankfurt’ta ilk kez yer alırken ne yazık ki artık Bursa’da üretilmeyeceğinin açıklanmasıyla hayal kırıklığı yarattı. Yeni model sadece İspanya’da üretilecek, ülkemizde ise bu aracın hattında Clio modelinin üretimi yapılarak mevcut Clio üretim kapasitesi artırılacak. AİLE BÜYÜYOR İzmit’te üretilen ve dünyaya ihraç edilen Hyundai i20 ailesinin yeni üyesi i20 Active de fuarda sergilenen önemli modellerden oldu. Aslen 5 kapılı modelin yerden yüksek bir versiyonu olan otomobil 1 litrelik turbo beslemeli motorla satılacak. Daha önce ix20 adındaki model ile 108 EKİM 2015 OTOMOTİV DÜNYASI businesslife.com.tr 109 kitap Görünmeyen Ekonomist ‘’YENI ATANAN CEO’LARA FAYDALI BIR KITAP:YENI CEO SENSIN’’ Sıkıcı okul kitapları için yapılmış olan ne varsa onun hünerli ellerinde canlanıverir… Bu kitap sizi uyandırarak yeni bir dünyaya götürecektir. Hiçbir şey yapmasa bile en azından sizi çok daha kurnaz bir müşteri yapacaktır… Aslında medya dersleri vermesi gerekirken ekonomi öğreten sıkıcı bir eğitimciden ders alan orta öğretim öğrencileri ve ekonomi üzerine çok şey bilenler -sadece “iç karartıcı” bir bilimin daha az iç karartıcı olması umuduyla nasıl yazılacağını öğrenmek amacıyla bile olsa- bu kitabı almak için sıraya girmeliler.” PAUL POLMAN - UNILEVER DÜNYA BAŞKANI Örneklerle Kolay Ekonomi Bu kitabın amacı, yalnızca ekonomiyi en basit haliyle anlatmak ve okuyan herkesin ekonomiyle ilgili söylenenleri, yazılanları, tartışılanları rahatça izleyebilmesini sağlamakla sınırlıdır. “Ekonomide ilk ders kıtlıktır. Buna göre ihtiyaçları karşılamakta kullanılan her şey kıttır. Siyasetteki ilk ders ise ekonomideki ilk dersin dikkate alınmamasıdır.” Thomas Sowell “Finans, parayı elden ele geçirip sonunda kaybetme sanatıdır.” Robert W. Sarnoff “Bugünün krizi yarının şakası olur.” H. G. Wells Stratejik olmayan işleri satmamıza rağmen, Unilever Türkiye cirosunu, 11 yılda Euro bazında 3’e, kârını 4’e katladık. 35 ülkedeki 5 milyar Euro’luk ciroyu yönetirken, babamın küçük dükkânında öğrendiklerimi hiç unutmadım. İzzet, yeni atanan CEO’lara faydalı tavsiyelerde bulunarak onların sadece hızlı ve başarılı bir başlangıç yapmalarını değil, aynı zamanda kariyerlerinde takdir edilecek ve başarılı noktalara ulaşmalarını da sağlıyor. ‘’TÜM YÖNETICILER IÇIN OKUNMASI GEREKEN BIR REHBER NITELIĞINDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.” Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri Büyük fikirleri kolay anlaşılır ve etkileyici bir üslupla okura sunmaktaki başarısıyla dünyada bir milyondan fazla satışa ulaşmış 50 Fikir serisinin beşinci kitabında, Edmund Conway bizi ekonominin merkezini oluşturan fikir ve akımlarla tanıştırıyor. Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri, Adam Smith’in “görünmez el”i ve arz talep kanunu gibi temel doktrinlerden servet ile mutluluk arasındaki ilişkiyi sorgulayan son dönem araştırmalarına, Keynes’in 20. yüzyılın akıbetini değiştiren “Genel Teori”sinden irrasyonel doğamızı hesaba katmak için ekonomi ile psikolojiyi birleştiren davranışsal iktisada ve hatta gelecekte belirleyici olacak alternatif ekonomi akımlarına kadar uzanıyor. Bize ekonomideki güç dengelerini, bankaların işleyişini, dünyanın uzak bir köşesinde belirip soframıza kadar giren finansal krizleri, neden futbolcuların bu kadar çok kazandığını, piyasanın “ayı” ve “boğa”larını, yaratıcı yıkımı, küreselleşmeyi, eşitsizliği, toplu piyasa hezeyanlarını ve bitmeyen emeklilik yaşı pazarlıklarını anlamamızı sağlayacak alet çantasını sunuyor. 110 EKİM 2015 M. EMIN KARAMEHMET - ÇUKUROVA HOLDING YÖNETIM KURULU BŞK. Hepimizin karar verirken tereddütler yaşadığı, kararsız kaldığı, zorlandığı anlar vardır. İster çok kararlı, ister kararsız biri olun, hem iş hem de özel hayatınızda daha sağlıklı kararlar verebilmek için yapabilecekleriniz var. Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla yapılan bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri fark etmemize hem de karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor. Cahid Efgan Akgül [email protected] KENDİ İŞİNİ KENDİN BUL Yaklaşık bir yıl önce aramızdan ayrılan, iş ve spor dünyasının çok yakından tanıdığı, sevilen isim merhum Uğur Ekşioğlu’nun, vefatından önce kaleme aldığı “Kendi İşini Kendin Bul”, İnkılâp Kitabevi etiketiyle bu ay (6 Ekim) okuyucu ile buluşacak. Hazırlıkları iki yıldan fazla süren kitapta, Koç Holding ve Beşiktaş’ın sembol isimleri arasında yer alan Uğur Ekşioğlu’nun yaşamına dair bilinmeyen çok sayıda ayrıntı yer alıyor. Kitabın girişinde, otobiyografisine neden “Kendi İşini Kendin Bul” adını verdiğini anlatan Ekşioğlu, 17 yaşında Karaköy’de çalıştığı müesseseden hak ettiğini düşündüğü karşılığı alamayıp, bunu babasına anlatınca “Beğenmiyorsan sen daha iyisini bul,” sözlerine muhatap olur. Kurduğu “Tamam, ben kendi işimi kendim bulurum.” cümlesinin kendisi için bir dönüm noktası olduğunu belirten Ekşioğlu, otobiyografisinde “Henüz 17 yaşında bir lise öğrencisi olarak babama, kendi işimi kendim bulurum derken, bu güveni nasıl ve nereden edindiğimi düşündüğümde, hikâyemi en başından anlatmam gerektiğine inanıyorum…” diyerek başlıyor yaşamını kaleme almaya… 15 bölümden oluşan “Kendi İşini Kendin Bul”, merhum Uğur Ekşioğlu’nun çok zor şartlar altında geçen çocukluğunu ve bu zorluklar nedeniyle iş hayatına çok küçük yaşta atılmak zorunda kalışını bir roman edasında anlatıyor. Mesudiye’den İstanbul’a uzanan yeni bir hayat için verilen mücadelede, onun parıldayan ticari zekâsını sergilediği iş deneyimlerine paralel olarak, büyük başarılarla taçlanan okul yıllarına yer veriliyor. Koç Holding’deki profesyonel yöneticilik hayatını, onar yıllık dilimlerle anlatmayı yeğleyen Uğur Ekşioğlu, Türkiye’nin yaşadığı zorlu ekonomik ve siyasi koşulları da okuyucunun önüne koyarak, yazdığı otobiyografiyi zenginleştiriyor. Koç Holding bünyesindeki Beko’nun ve daha birçok markanın büyümesi için var gücüyle çalışan Ekşioğlu’nun yöneticilik başarıları, Aygaz ve Bozkurt gibi daha birçok şirketin yeniden ayağa kalkması için ona duyulan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Başta Vehbi Koç olmak üzere Koç Ailesi’nin ve holdingin kendisine bu yönde duyduğu güveni de hiçbir zaman boşa çıkarmıyor. “Başarı bir ekip işidir” diyerek Koç Holding’de çok sayıda gence iş imkânı sağlayan ve önlerini açan Uğur Ekşioğlu’nun sadece çalışanlarıyla değil, bayilerle de kurduğu organik bağ, başarının temelinde öncelikle insani ilişkilerin yattığını göstermesi açısından oldukça kıymetli. Ekşioğlu’nun bu bağlara ne kadar önem atfettiğini, kendisine yapılan cazip tekliflere rağmen Koç Holding’e olan bağlılığından asla vazgeçmemesinden de anlayabiliyoruz. Sahici bir otobiyografi Kendi İşini Kendin Bul... Elde edilen başarılar kadar, gerek holding bazında, gerek bireysel bazda yapılan hatalarla, yanlışlarla da yüzleşebilen bir ayna. Bir pazarlama elemanı olarak girdiği Koç Holding’de İdare Komitesi Başkan Yardımcılığı’na kadar yükselen Uğur Ekşioğlu’nun bu parlak iş hayatı, kitapta yer verdiği örnek olaylarla ve mektuplarla, daha da anlamlı bir hale bürünüyor. Görev yaptığı süre içinde Beşiktaş’ın kurumsallaşmasına büyük katkı sağlayan Uğur Ekşioğlu, naklen yayın gelirlerinin artmasına önayak olmasının yanı sıra İnönü Stadı’nın Beşiktaş’a verilmesi, Fulya Projesi, Çilekli Tesisleri, BJK Koleji ve BJK Plazaları gibi değerli birçok projenin de altına imzasını atıyor. Starbucks Gönlünü İşe Vermek Starbucksın başarısı, son yılların en heyecan verici iş hikâyelerinden biri. Seattleın liman bölgesinde tek bir mağazayla başlayan Starbucks, dünya çapında iki bine yakın mağazası olan bir şirkete dönüştü. Üstelik her iş gününde yeni bir Starbucks açılıyor. Bu inanılmaz büyüme şunu gösteriyor ki Starbucks, ürün mükemmeliyeti ve müşteri memnuniyeti ilkesine bağlı kalmayı başarmıştır. Gönlünü İşe Vermek, girişimciler, yöneticiler ve Starbucks tutkunları için yenilikçi bir şirketin gönülden çalışarak nasıl dünya çapında bir üne kavuştuğunu anlatan harika bir kroniktir. Business Times Bu biyografiden daha doyurucu bir kahve hayal etmek zor. Publishers Weekly Schultz, Starbucksın, müşterilerinin ruhunu nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde anlatarak saf Amerikan gerçeğini açığa vuruyor. Müşterilerinizin hayallerini ele geçirebilirseniz kazanırsınız. Bir Lider Nasıl Yetişir Dünyanın ilk Liderlik Eğitimi profesörü John Adairden bir başyapıt daha: Bir Lider Nasıl Yetişir? Liderlik felsefesinin tartışmasız bir numaralı ismi olan Adair, bu kitapla liderliğin gelişimi konusundaki bütün kayıtları yeniden düzenlemeyi amaç edinerek kökleşmiş inanışları yerle bir edip âdeta çığır açıyor. İlk iş olarak John Adair sizleri, liderliğin doğası ve onun sırlarını ele geçirme yollarını keşfedeceğiniz bir yolculuğa davet ediyor. Sonra liderlik gelişimini özetleyen yedi ana ilkeyi tek tek açıklayarak stratejik, eylemsel ve ekip seviyelerindeki liderlerin nasıl seçilecekleri ve nasıl uygulamaya alıştırılıp eğitileceklerine dair bütün sorulara açıklıkla cevap getiriyor. Yöneticilerin, ekip liderlerinin, öğrencilerin, ebeveynlerin, eğitimcilerin ve hedefleri olanların elinden bırakamayacağı bir eser. Boydak Modeli Gazeteci Zafer Özcan, Boydak ailesi ile yaptığı görüşmeleri ve Kayseri üzerine yaptığı saha çalışmalarını bu kitapta bir araya getirdi. Boydak ailesi esasen, bugün Kayseri’nin çok öne çıkan iktisadi modelinin en önemli temsilcilerinden. Kitapta, Kayseri’den çıkarak Küresel bir holdinge dönüşen Boydak Ailesi’nin hikayesi 70’li yıllardan bugüne, sürecin aktörlerinin ağzından anlatılıyor. businesslife.com.tr 111 MACERA ARAMAYIN. BULDUNUZ. YENI DISCOVERY SPORT. Maceranın yeni adı Discovery Sport Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda. www.landrover.com.tr / 0850 252 30 30 Borusan Otomotiv tarafından ithal edilen Land Rover’lara 3 yıl ya da 100.000 km (hangisi önce dolarsa) olmak üzere özel garanti verilmektedir. Bu özel garanti, yasal garantiyi aşan süre ve km bakımından bedelsiz onarım için olup, yasal mevzuatın garanti içinde tüketicilere tanıdığı diğer seçimlik hakların doğumuna neden olmaz.