Untitled - Turkish Technic

Transkript

Untitled - Turkish Technic
GÜNDEM
hazırlamasını beklediğimiz bu merkeze yatırım yapacağız.
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ndeki THY Teknik A.Ş.
Ar-Ge Ofisi, Istanbul Teknopark’daki yer talebimiz, Boeing ve
Airbus başta olmak üzere OEM’ler ile Ar-Ge alanında işbirliği
çalışmaları, bu yöndeki faaliyetlerimizin ve yatırımlarımızın
başında geliyor. Ülkemizde gittikçe artan Ar-Ge teşviklerinden
yararlanmak üzere çeşitli kuruluşlarla ortak olarak Ulaştırma
Bakanlığı ve TÜBİTAK projeleri yapmak üzere başladığımız faaliyetlerimiz devam etmekte. Bunların meyveleri şirketimizin
katma değeri yüksek alanlarda yapacağı faaliyetlerin esasını
teşkil edecektir.
Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) çerçevesinde, geçtiğimiz
SAP sistemi ile de şirketimizin tüm kaynaklarının tek sistem
üzerinden takip edilmesini sağlayıp, doğru bilgiye tek sistem
üzerinden daha hızlı ve zamanında ulaşmaya başladık. Bu
bize hızlı ve doğru karar alma avantajı sağladı. Çalışmalarımızın olumlu yönde ilerlediği TRAX yazılımın yılın ikinci yarısında paralel kullanıma başlanmasını planlıyoruz. Bu iki adım,
şirketimizin süreç yönetimi ve kaynak planlaması açısından
kritik eşikleri teşkil ediyor.
Merhaba Arkadaşlar,
Bir ayını geride bıraktığımız 2013 yılı, THY Teknik A.Ş. için
önemli atılımların gerçekleşeceği ve mevcut yatırımlarımızın
meyvelerini toplamaya başlayacağımız önemli bir yıl olacak.
THY Teknik A.Ş. tarihinin değil, Türk havacılık tarihinin en
önemli projelerinden biri olan HABOM (Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi) açılışının başta THY Teknik A.Ş.
olmak üzere, Türkiye havacılık sektöründeki tüm firmaları yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle, bu projenin
önemine yakışan büyüklükte, dünya çapında ses getirecek
bir lansman gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
2013 ayrıca genel olarak bilinirliğimizin daha da artmasını
hedeflediğimiz bir yıl olacak. Bu yıl profesyonel halkla ilişkiler ajansları ile işbirliğine giderek, sosyal medya, uluslararası
dergiler, teknik makalelerin çıktığı yayınlar gibi pek çok alanda elimizdeki tüm argümanları daha etkin ve geri dönüşleri
ölçülebilir bir hale getireceğiz. İletişim stratejileri çalışmaları
yanında paralel olarak yürüteceğimiz satış ve pazarlama faaliyetlerimiz ile Dünya coğrafyası üzerinde bugüne kadar müşteri listemize girmeyen bölgelerden müşteriler kazanmak için
çalışacağız. Bu konuda da başarılı olacağımızdan eminim.
Komponent pool için yeni anlaşmalar yapmak üzere çalışıyoruz. Bu segmenti zaman içerisinde geliştirerek toplam ciromuz içerisinde kayda değer rakamlara ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunların yanı sıra son dönemde dünya genelinde pek
çok havayolu şirketinden yöneticileri ağırlıyoruz. Çünkü ülkemize ve şirketimize katma değer sağlayacak stratejik işbirliği
arayışlarımıza bir an bile hız kesmeden devam ediyoruz.
Yapımızı tam anlamıyla “dört koldan” büyütmeye, güçlendirmeye çalıştığımız özel ve önemli bir dönemden geçiyoruz. Bu
süreçte hepinizin motivasyonunun ve çabasının en üst düzeyde olması en büyük temennim. Sizin özverili çalışmalarınızla bugünlere geldik. Bundan sonraki süreçte THY Teknik
A.Ş.’nin adını daha yukarılara taşıyacak olan da sizlersiniz.
2013 yılının da gerek ülkemiz gerek şirketimiz açısından başarı dolu geçmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Esen kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
Geçtiğimiz kasım ayında, THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’ni
hizmete açtık. Bu yıl, her geçen gün büyüyen Türk Hava Yolları filosuna olduğu kadar, diğer firmalara da hizmet vererek
daha da büyümeyi hedefleyen THY Teknik A.Ş.’yi geleceğe
01
02 İÇİNDEKİLER
04
20
22
TEKNİK’TEN
HABERLER
BİREBİR
Kemal Özer
KALİTE KÖŞESİ
24
09
HABOM’da
son durum
04
10
12
eğitim
havacılık
dünyasından
26
BİZDEN
Samet Yılmaz
12
24
GEZİ-YORUM
30
SAĞLIK
REHBERİ
19
TEKNOLOJİ
PÜF NOKTASI
28
26
15
20
15
19
AR-GE MERKEZİ
30
28
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
THY TEKNİK A.Ş
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat
Emre Kara
Doğan Aydın
Heybet Dündar
Ulaş Konuk
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Sinem Göçer
(Müşteri Temsilcisi)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Apa Uniprint
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
04 TEKNİK’TEN HABERLER
Bakan Yardımcısından
önemli ziyaret
THY Teknik A.Ş. MRO
Middle East 2013
Fuarı’na katıldı
O
rtadoğu bölgesinde düzenlenen en önemli havacılık bakım onarım fuarı olan MRO Middle East Fuarı
22-23 Ocak 2013 tarihleri arasında Dubai’de yapıldı. THY
Teknik A.Ş’nin de katıldığı fuarın açılışını Emirates Havayolu ve Grubu Başkanı ve CEO’su Şeyh Ahmed Bin Saeed
Al Maktoum yaptı. Fuara, Embraer S.A., Fokker Services,
Lufthansa Technik AG, MNG Technic Aircraft Maintenance Services Inc., myTECHNIC Aircraft MRO Services, SR
Technics, THY Teknik A.Ş. gibi şirketler, MRO, uçak parça
üreticileri, tedarikçiler ve bölgenin en önemli havacılık
aktörlerinden oluşan toplam 130 firma katıldı. Havacılık
alanında en yeni ve en son teknolojik gelişmeleri katılımcılara sunan MRO Middle East Fuarı, aynı zamanda bölgenin MRO ve havayolu endüstrisini destekleyen stratejik
konseptler de sağlıyor. Bu fuar, katılımcılara havacılık
ve MRO sektörü hakkında son gelişmeleri görme fırsatı
sunmanın yanı sıra, sektörün önde gelen temsilcileri ile
görüşme ve yeni iş fırsatları yakalama imkânı da veriyor.
THY Teknik A.Ş., önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da MRO
Middle East Fuarı’na katılarak, stratejik hedeflerinden biri
olan Ortadoğu bölgesindeki hizmet kapasitesini, marka
bilinirliğini, stratejik işbirliğini artırmaya yönelik toplantılar ve görüşmeler gerçekleştirdi. Fuarın açılışını yapan
El Maktoum başta olmak üzere, havayolu şirketlerinden,
MRO şirketlerinden ve EOM’lerden yetkililer THY Teknik
A.Ş. standını ziyaret ederek şirket hakkında bilgi aldı.
Marka bilinirliğini artırmak, müşteri pörtföyünü genişletmek ve stratejik işbirliği kurmak amacıyla MRO Middle
East Fuarı’na katılan THY Teknik A.Ş., 2013 yılında, MRO
Russia, MRO Americas, MRO India, MRO Europe, MRO
Asia fuarları gibi toplam 15 uluslararası fuara katılarak
dünyanın ilk beş MRO şirketi arasına girmeyi hedefliyor.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti.
Genel Müdürlük makamında THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir ile bir süre görüşen Kavranoğlu,
hangarları ve atölyeleri ziyaret ederek, uçak bakım faaliyetlerini yakından görme ve inceleme fırsatı buldu.
Japon Air yöneticileri
İstanbul’daydı
J
apon Air’in üst düzey yöeneticileri THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. THY Teknik A.Ş. yetkilileri ile görüşerek fikir
alışverişinde bulunan Japon Air yöneticileri, THY Teknik
A.Ş. hangarını ve tesislerini ziyaret ederek, şirketin bakım
kabiliyetleri hakkında bilgi aldı. 1951 yılında kurulan ve
2002 yılında dünyanın en büyük altıncı havayolu şirketi
olan Japon Air, 2010 yılında hisselerinin yüzde 95’i halka
arz etmişti.
ABD heyeti THY Teknik A.Ş.’de
A
BD Dış Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Francisco Sanchez, Ticaret Müsteşarı Michael Lally ve ABD İstanbul Başkonsolosu Scott Frederic Kilner, 6 Aralık 2012
tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Önce THY Teknik
A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’in makamında
ağırladığı heyet, daha sonra Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda, THY Teknik A.Ş.’nin faaliyetlerini ve geleceğe yönelik projelerini kapsayan bir sunuma katıldı.
İsmail Demir nezaretinde hangar ve atölyeleri gezen heyete, THY Teknik A.Ş.’nin Türkiye’de ve bölgesinde çok
önemli bir konumda olduğu, HABOM tesislerinin faaliyete geçmesi ile yakın zamanda dünyanın sayılı bakım ve
onarım merkezlerinden biri olacağı bilgisi verildi.
THY bilet satış
ofisi açıldı
T
HY Teknik A.Ş. II. nolu hangarın giriş katında THY bilet
satış ofisi açıldı. THY Yeşilköy Satış Müdürlüğü’ne bağlı
ofis 7 Ocak günü faaliyete geçti. Bilet satış ofisinin açılması
ile ilgili olarak THY Yeşilköy Satış Müdürü Nihal Manca’nın,
Satış Ofisi Sorumlusu Halide Temizalan’ın ve THY Teknik
A.Ş. çalışanlarının görüşlerini aldık.
Manca, THY Teknik A.Ş.’de bilet satış ofisi fikrini veren THY
Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz’a,
THY Pazarlama Satış Başkanı Halil İbrahim Polat’a, ofisin
açılması ile ilgili her aşamada görev yapan Halide Temizalan’a, THY Teknik A.Ş. yetkililerine ve emeği geçen herkese
teşekkür etti.
Yeşilköy Satış Ofisi olarak yoğun bir müşteri potansiyeline sahip olduklarını da dile getiren Manca, THY ve THY
Teknik A.Ş.’deki personel için düzenlenen görev ve pas
biletlerinin büyük çoğunluğunun Yeşilköy Satış Ofisi’nden
düzenlendiğini, bu nedenle önemli bir müşteri potansiyeli
olan THY Teknik A.Ş.’ye daha iyi hizmet vermek amacıyla
bu ofisi hizemte açtıklarını söyledi. Bilet satış ofisinden
kimlerin yararlandığını ve ne gibi hizmetler verildiğini Bilet
Satış Ofisi Sorumlusu Halide Temizalan’a sorduğumuzda,
apron sınırları dahilinde herkese hizmet verdiklerini, bilet
satış ofislerinin yaptığı tüm hizmetleri yaptıklarını ancak,
yapılan prosedür değişikliği nedeni ile zed bilet hizmeti veremediklerini, bu hizmetin zed.thy.com adresinden alındığını belirtti.
Daha önce bilet almak için ofislerinden uzaktaki bir satış
ofisine gitmek zorunda kaldıklarını, bunun da zaman ve
işgücü kaybına neden olduğunu dile getiren THY Teknik
A.Ş. çalışanları, bilet satış ofisinin açılmasından dolayı çok
memnun olduklarını, emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini söyledi. 05
06 TEKNİK’TEN HABERLER
Çalışan Portalı (ESS) ve Yönetici Portalı (MSS)
kullanılmaya başlandı
S
AP Projesi kapsamında Ocak 2013 itibarıyla kullanımına
başlanan Çalışan Portalı (Employee Self Service) ve Yönetici Portalı (Manager Self Service), izin ve fazla mesai talep
ve onaylarının sistem üzerinden yapılmasına, personel ana
verilerinin görüntülenmesine olanak tanıyor. Portallar, izin ve
fazla mesaiye ilişkin taleplerin, çalışan tarafından ESS üzerinden yapılarak, MSS ile yöneticinin onayına sunulmasını,
böylece personel ile puantaj arasındaki evrak sirkülasyonunun asgari düzeye inmesini sağlıyor. Zaman yönetimine ilişkin
talepte bulunabilmek için öncelikle aşağıdaki ekranda “İzin/
Fazla Mesai Talebi” bağlantısına tıklanır. Açılan ekranda takip
edilmesi gereken adımlar sırasıyla aşağıdaki şekildedir:
* İzni onaylayacak yönetici, sistemde onaylayıcı kısmına
otomatik olarak gelecektir.
Kullanılan, onayda bekleyen, onaylanmayan izinlerin takibi
ise aşağıdaki ekrandan yapılabilecektir.
Personel, kendisine ait kişisel ve organizasyonel bilgileri
aşağıdaki ekranları kullanarak görüntüleyebilir.
Atölye ve hangarlar için önemli bir tatbikat
T
HY Teknik A.Ş.’nin bazı atölyelerinde ve hangarlarında zaman zaman yaşanan, yakıt, hidrolik ve kimyasal madde dökülmeleri sırasında yapılması gerekenler,
alınması gerekli önlemler ve bu amaçla kullanılabilecek
toplayıcı ürünlerle ilgili 29 Ocak 2013 tarihinde bir bilgilendirme sunumu ve sonrasında hangar içinde uygulamayı içeren bir tatbikat yapıldı. Ayrıca dökülme sonrasında toplama ve temizlik işlemlerini yapan personel dahil
olmak üzere hangarda çalışanlara, genel atık yönetimi
esasları başta olmak üzere, tehlikeli maddelerin neler
olduğu ve bertaraf prensipleri hakkında eğitim verildi.
“Hangi sıvı dökülmesine hangi tip absorbanla müdahale etmek gerekir?”, “Sıvı depolama alanlarında alınacak
önlemler”, “Sıvı dökülmesine müdahale, dökülme kitleri
ve içerikleri”, “Absorbanlar ve diğer emiciler (Bez-Üstübü-Talaş) kıyaslama” ve “Absorban nedir? Çalışma prensibi nedir?” konuları ile ilgili verilen bilgiler doğrultusun-
da yapılan uygulama sonucunda, bu ürünlerin talaşa
oranla daha kolay kullandıldığı, temizleme sonrasında
-özellikle hidrolik dökülmesi- yerde herhangi bir kayma
tehlikesi yaratmadığı ve işlem sonrasında tehlikeli atık
miktarını önemli oranda azalttığı görüldü.
NICT organizasyonunda
280 konuk
• Talep edilecek izin tipinin seçilmesi,
• İznin başlangıç ve bitiş tarihinin seçilmesi,
• Açıklama alanına talep edilen izinle ilgili açıklama yapılması.
T
ürk Hava Yolları’nın Aralık 2012’de düzenlediği
Next in Corporate Travel (NICT) organizasyonlarına
katılan ajansların üst düzey temsilcilerinden oluşan
280 kişi THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. İkinci
Hangar’da yapılan tanıtım sunumunda THY Teknik
A.Ş.’nin kaabiliyetlerinin yanı sıra, Türkiye ve dünya
havacılık sektörüne verdiği hizmetler hakkında bilgi
verildi. Sunumda ayrıca şirketin, iştirak şirketleri ile
birlikte bölgesindeki en büyük bakım onarım merkezi
olduğunun altı çizildi.
Strateji toplantısı yapıldı
İ
lki geçtiğimiz aralık ayında yapılan THY Teknik A.Ş.
2010-2015 Stratejik Plan ve Değerlendirme Toplantısı’nın ikincisi ocak ayında THY Teknik A.Ş. tesislerinde
gerçekleştirildi. Toplantıya THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları ve
yöneticiler katıldı.
Yapılan toplantıda, her başkanlık ve ilgili müdürlükler
stratejik plan ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi
verdi ve ilgili oldukları birimlerin gelecek planları hakkında önerilerde bulundu.
Fam trip organizasyonları
devam ediyor
T
ürk Hava Yolları, yurtdışı ajansların temsilcilerinden
oluşan üst düzey yetkililer için organize ettiği fam
triplere yılın ilk ayında da devam etti. Ukrayna ve Yunanistan’dan gelen ajans temsilcileri, 10 Ocak günü THY Teknik
A.Ş.’yi ziyaret ederek hangar ve atölyeleri gezdi.
07
HABOM
08 TEKNİK’TEN HABERLER
Ankara’da Acil Durum Tatbikatı yapıldı
B
inaların Yangından Korunması Yönetmeliği gereği, her
yıl en az bir defa yapılması zorunlu olan Acil Durum
Tatbikatı, Ankara’da 24 Ocak 2013 tarihinde yapıldı. Bilgilendirilmeleri amacıyla çalışanlara aralık ayında acil durum
broşürleri dağıtıldı. Ayrıca acil durumlar için toplanma alanları belirlendi, levhalandı; kaçış yolları işaretlendi, duvarlara kaçış planları asıldı, eşleştirme listeleri hazırlandı ve tatbikat öncesinde siren kontrolleri yapıldı. İnsan Kaynakları
Başkanı ve Uçak Bakım Başkanı’nın da katılımı ile aynı gün
tatbikattan önce gerçekleştirilen Ankara İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre (İSGÇ) Kurulu Toplantısı’nda tatbikat ile ilgili
son durumlar gözden geçirildi. Tatbikatta ihtiyaç duyulacak ekiplerin görevlendirilmelerini takiben, saat 11.30’da
sirenler çalıştırıldı ve tatbikat başladı. 1 ve 2 numaralı
toplanma alanlarında bir araya gelen çalışanlar, tahliyenin
devamında 3 numaralı toplanma alanına gelerek söndürme tatbikatına katıldı. Söndürme tatbikatına katılanlara,
İtfaiye Şefi tarafından ön bilgilendirme yapıldı. Daha sonra
ise tekne içerisindeki yakıt alevlenerek söndürme işlemi
gerçekleştirildi. Bazı çalışanların gönüllü olarak katıldığı
söndürme işleminde kuru kimyevi tozlu dört adet yangın
söndürme tüpü kullanıldı.
Tatbikat sonrasında tekrar bir araya gelen İSGÇ Kurulu üyeleri, tatbikatta meydana gelen aksaklıkları ve uygulamanın
başarı durumunu değerlendirdi. Üyeler ayrıca bundan sonra yapılacak tatbikatın senaryolu olmasına ve kısa zaman
içerisinde yapılmasına karar verdi.
İki önemli isim THY Teknik A.Ş.’ye veda etti
T
HY Teknik A.Ş.’ye uzun yıllar hizmet veren Tasarım
Geliştirme ve Projeler Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıllıkçı ve Kalite Koordinatörü Turgay Akbilek 31 Ocak 2013
günü THY Teknik A.Ş.’ye veda etti. THY Teknik A.Ş. Genel
Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları
ve yöneticilerin katılımı ile Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda düzenlenen veda kokteyline çalışanlar büyük ilgi gösterdi. İsmail Demir, veda kokteylinde yaptığı konuşmada,
uzun zamandır birlikte çalıştığı Kemal Yıllıkçı ve Turgay
Akbilek’e teşekkür etti. Bu deneyimli iki ismin tecrübelerinden bundan sonra da istifade edeceklerini belirten
Demir, kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledi. İsmail Demir’in ardından söz alan Kemal Yıllıkçı ve Turgay
Akbilek, duygusal birer konuşma yaparak, çalışma arkadaşlarından ayrılmanın çok zor olduğunu, yıllarca hizmet
ettikleri şirketten çok güzel anılarla ayrıldıklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından Demir, Yıllıkçı ve Akbilek’e
uçak maketi takdim etti.
ası
Atölye Bin
Dar Gövdeli Hangar Binas
ı
HABOM’da son durum
Dar Gövdeli Hangar’da dok ve vinç sistemleri ile
teleplatform montajları tamamlandı. Atölye Binası,
Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda kaba işler ve ince
yapı imalatları programa uygun olarak devam ediyor.
A
ralık 2012 itibarıyla HABOM Projesi’nin 36 aylık
sözleşme süresinin 33 ayı tamamlandı. Aynı ay,
projeyi takip eden THY Teknik A.Ş. İnşaat Projeler
Koordinatörlüğü, şantiye binasından Sosyal Bina’ya taşındı. Sosyal Bina ile birlikte çalışmaya başlaması planlanan
Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası’nın tamamlanması için çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor.
Dar Gövdeli Hangar’da da çalışmalar yoğunlaştı ve tamamlanan mahallerin yerleşim planlamaları yapıldı. Dar Gövdeli Hangar’da dok ve vinç sistemleri ile teleplatform mon-
Enerji Binası
tajları tamamlandı; testleri yapılıyor. Sosyal Bina, Personel
Binası ve Dar Gövdeli Hangar’ın sabit ve hareketli mobilya
imalatlarına; ocak ayının sonunda da montajlarına başlandı. Geniş Gövdeli Hangar’da ise çelik işleri ana hatları ile
tamamlandı, üst yapı işleri ile kaba yapı işleri ise devam
ediyor. Tüm tesisin mekanik-elektrik altyapı işleri ile enerji merkezinin tamamlanması yönünde çalışmalar devam
ederken; diğer taraftan da devreye alma işleri yapılıyor.
Atölye Binası, Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda kaba
işlerin yanı sıra ince yapı imalatları da programdaki akışa
göre devam ediyor.
Geniş Gövdeli Hangar Bin
ası
10 EĞİTİM
İngilizce kursları
tüm hızıyla devam ediyor
T
HY Teknik A.Ş. personelinin İngilizce seviyesini yükseltmek amacıyla, Eğitim Müdürlüğü ile koordineli
bir şekilde başlatılan kurslar tüm hızıyla devam ediyor. THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü ve Türk Hava Yolları
Eğitim Başkanlığı’na ait sınıfların yanı sıra, hangarlarda ve
komponent atölyelerinde gerçekleştirilen dersler, Genel İngilizce ve Teknik İngilizce olmak üzere iki başlık altında veriliyor. Sadece teknik personelin değil, THY Teknik A.Ş. bünyesindeki tüm çalışanların faydalanabileceği Teknik İngilizce
kaynakları, THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul
Üniversitesi Dil Merkezi’nin ortak çalışması ile hazırlanıyor.
THY Teknik A.Ş., ulusal ve uluslararası otoriteler tarafından
tanınan sınavlar ile çalışanlarının İngilizce seviyesini ölçüyor
ve belgelendiriyor. 11 Ağustos 2012’den yıl sonuna kadar
yapılan sınavlarla 1.114 çalışanın İngilizce seviyesi ölçüldü.
E-öğrenme hayatı kolaylaştırıyor
T
HY Teknik A.Ş., e-öğrenme için http://akademi.
thyteknik.com.tr/ adresini kullanıma açtı. İlk erişimde kullanıcı adı olarak personelin adı-soyadı
ve parola olarak sicil numarası tanımlandı. Kullanıcılar
giriş yaptıkları ilk andan itibaren şifrelerini değiştirebilirler. Daha önceden sisteme giren ve ayrı bir şifre oluşturan kullanıcıların en son giriş yaptıkları parola geçerli
olacaktır. e-learning portalı Matris yazılımı ile entegre çalıştığından; THY Teknik A.Ş. bünyesinde bulunan HABOM
çalışanları, 97XXXX ile başlayan sicil numaraları ile değil,
Matris’te tanımlı olan 0XXXX sicil numaraları ile sisteme
giriş yapabilir. Microsoft Ofis 2010 eğitimleri, e-learning
portalının devreye alınması amacıyla öncelikli olarak kullanıma açıldı ve halen kullanımı devam ediyor.
THY Teknik A.Ş. çalışanlarının İngilizce eğitimleri ile ilgili görüşleri
Şirketimizin başlattığı İngilizce eğitim programına katılmaktan mutluluk duyuyorum. Uzman eğitmenlerden İngilizce öğrenmenin hem kendi gelişimimize hem de şirketimizin vizyonuna katkıda bulunduğu kanaatindeyim.
Eğitimler sonunda dokümanları artık daha iyi anlamaya
başladım. Sınıfımızın, eğitimin yaşı olmadığının bir kanı-
tı olduğunu düşünüyorum. Özellikle bize bu fırsatı veren
şirketim THY Teknik A.Ş.’ye, Eğitim Müdürlüğümüze ve
eğitmenim Şeyda Tüney’e teşekkürü borç bilirim.
Günümüz iş hayatında iyi bir teknisyen olabilmek için
iyi bir okul bitirmenin yanı sıra, artık dünya dili olan
İngilizce’yi bilmek de gerekiyor. Havacılıkta ortak dilin
İngilizce olması, bütün dokümanların (CMM, AMM, IPS)
İngilizce hazırlanması nedeniyle, bilgiye ulaşabilmemiz
için İngilizce eğitimi almamızın çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Eğitimler sonunda İngilizce seviyem ciddi derecede arttı. Artık İngilizce dokümanları rahatlıkla anlıyorum. Bu
imkânı bize sağlayan THY Teknik A.Ş.’ye, Eğitim Müdürlüğü’ne ve çalışanlarına teşekkür ederim.
Ertuğrul Açargül
Başteknisyen - Bakım Planlama Kontrol Müdürlüğü
Recep Gül
Başteknisyen - Uçak Bakım Müdürlüğü
gösteren Şeyda Tüney öğretmenimize teşekkür ediyorum.
Bizleri ileriye götürecek, farklılığımızı hissettirecek eğitimlere her zaman katılma isteğimi bir Çin atasözü ile belirtmek
istiyorum: “Bir sene sonra ürün almak istiyorsanız toprağa,
on sene sonra ürün almak istiyorsanız ağaca, yüz sene sonra ürün almak istiyorsanız insana yatırım yapın.”
T
ürk Hava Yolları Eğitim Başkanlığı ile koordineli bir
şekilde yürütülen Lisans Sınırlama Kaldırma Eğitimi’nin ilk etabı olan Modül 4 Kursu, 23-24 Ocak
2013 tarihlerinde 30 kişilik bir grupla gerçekleştirildi.
Lisanslarda yer alan tüm modül kısıtlamalarına dair
kurslar sırasıyla açılmaya devam edecek. Bu kursların
amacı, lisanslarında sınırlama olan THY Teknik A.Ş. çalışanlarını modül sınavlarına hazırlamak ve akabinde
SHGM kanalı ile lisanslar üzerindeki yetki kısıtlamalarını kaldırmak.
Kasım-Aralık 2012 Eğitimleri
Kasım 2012
Aralık 2012
Eğitim Sayısı
Katılımcı Sayısı
Eğitim Sayısı
Katılımcı Sayısı
197
2322
205
2819
Gerçekleşen
192
2222
201
2795
İptal Edilen
5
100
4
24
Şirket Dışı Alım
13
172
10
143
Ocak-Şubat 2013 Eğitimleri
Ocak 2013 (Gerçekleşen)
Task Eğitimleri
Ali Demirkıran
İniş Takımları Atölyesi Teknisyeni / I/T-Mek. Atl. Müdürlüğü
Uçak Bakımında İnsan Faktörleri Tazeleme Eğitimi için,
Enoctacool (Enoctapure) formatından daha etkileşimli
bir materyal hazırlandı. Bununla birlikte, test çalışmaları
tamamlandı. Ayrıca şirket prosedürleri çevrimiçi materyalinin geliştirme çalışmaları da devam ediyor. Şirketimizde bu sistemin tamamen devreye alınması ile, hem
görsel olarak daha etkin bir eğitim imkânı elde edilmiş
olacak hem de işgücü açısından ciddi bir iyileştirme sağlanacak. Personel ve yönetici kullanıcı eğitimleri (ESS ve
MSS), SAP Birinci Faz Kullanımı için e-learning olarak
hazırlandı ve arz edildi.
Lisans Sınırlama Kaldırma Eğitimi
Planlanan
Yaklaşık bir senedir Eğitim Müdürlüğü tarafından bize verilen İngilizce eğitim, kendimizi İngilizce olarak ifade etmemizi, işimizle ilgili tüm dokümanları anlamamızı ve bunu işimize yansıtmamızı sağladı. Böylece artık işimizi güven içinde
yapabiliyoruz. Bununla birlikte özgüvenimizin arttığına, buna
paralel olarak da şirket kalitesinin daha yukarılara çıktığına
inanıyorum. Bunu bize sağlayan değerli THY Teknik A.Ş.
yöneticilerine, kişisel desteğini bu süreçde hiç eksik etmeyen Dr. İsmail Yıldırım’a ve bizleri eğitmek için üstün gayret
Yaratıcı Düşünme ve İnovasyon Teknikleri Eğitimi ve Takım Çalışması Eğitimi, THY Teknik A.Ş. çalışanlarının kişisel gelişimlerini sağlamak amacıyla sınırlı bir süre için
kişisel hesaplarına atandı. Geleceğin öğrenme sistemi
kabul edilen e-öğrenmeye ilişkin olarak; İnsan Faktörü
Tazeleme, ESD, İSGÇ ve Yakıt Tankı Güvenliği Faz-1 eğitim sunuları; çevrimiçi (online) materyale dönüştürüldü.
Ayrıca söz konusu dersler için çevrimiçi sınavlar hazırlandı. Çevrimiçi materyaller ile sınavlar birleştirilmek suretiyle üç adet program oluşturularak, ilgili kullanıcılara
atandı.
Şubat 2013 (Planlanan)
Eğitim Sayısı
Katılımcı Sayısı
Eğitim Sayısı
Katılımcı Sayısı
33
404
8
16
Başlangıç Eğitimleri
37
610
20
164
Tazeleme Eğitimleri
30
358
44
247
Şirket Dışı Alım
13
172
10
143
11
12 HAVACILIK DÜNYASINDAN
Bombardier ve COMAC benzerlik arayışında
Boeing ve Japan Airlines Boston’daki
yangın üzerine çalışıyor
1
2 saatlik Tokyo-Boston seferi sonrasında Boston Logan
Uluslararası Havalimanı’na inen Boeing 787 tipi bir
uçak, yolcularını indirdikten sonra bir pilin patlaması sonucu çıkan yangında zarar gördü. Bu piller, lityum iyon pilleri kullanan ilk uçak olan Boeing 787’lerde ana ve yedek
güç ünitelerine, yangın kontrol elektroniklerine, acil durum
ışıklandırmalarına ve kayıt cihazının kendi güç kaynağına
başlangıç gücü veriyor. A380’lerde de sadece acil durum
ışıklandırmaları için lityum iyon pilleri kullanılıyor.
K
anadalı uçak üreticisi Bombardier ile Çinli uçak
üreticisi COMAC, C Serisi ve C919 uçakları arasında benzerlikleri araştırmak üzere bir ortaklık kurdu.
Bombardier, C Serisi’nin kokpit tasarımını COMAC ile
paylaşacağını açıkladı. COMAC ise bu tasarımın ne kadarını C 919’a uygulayacağına karar verecek. Bu ortak
çalışmada amaç, kokpitlerin görünümünü ve hissiyatını benzer yaparak, bu tip uçakları alan havayolları için
eğitim ve bakım maliyetlerini düşürmek. Söz konusu iki
firma ayrıca diğer benzerlik oluşturma olanaklarını da
araştırıyor. Bombardier üretim aşamasında COMAC’a
göre daha ileride olduğundan, teknoloji ve benzerlikler
akışı Bombardier’den COMAC’a doğru olacak gibi görünüyor. Ancak aynı zamanda Bombardier, bu uzun vadeli stratejik ortaklıkta önümüzdeki 50 yılda verdiğinden
daha fazla almayı planlıyor. (Kaynak: Flightglobal)
İlk A320 Sharklet’leri
teslim edildi
A
irbus ilk Sharklet’li A320 uçaklarını AirAsia’ya teslim
etti. 2,4 metre uzunluğundaki kanat ucu cihazları hem
uçağın aerodinamiklerini düzeltiyor hem de yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor.
Embraer, P&W PurePower
Geared Turbofan’ı seçti
E
mbraer, 2018’de hizmete başlaması planlanan ikinci nesil e-jet uçak ailesi için, Pratt&Whitney’in imal
ettiği Purepower Geared Turbofan (GTF) motorlarını bu
uçaklarda kullanılacak tek motor çeşidi olarak seçtiğini
açıkladı. Embraer firmasının kullanacağı PW1700G ve
PW1900G motorları, yakıttan tasarruf etmenin ve operasyon maliyetlerini düşürmenin yanı sıra, daha düşük
emisyon ve ses düzeyi de sağlayacak. Bu açıklama ile
birlikte Embraer, bu motoru seçen beşinci uçak üreticisi
oldu. (Kaynak: Avitrader)
Sharklet’li uçaklara olan yoğun talep nedeniyle tüm A320
son montaj hatları sadece Sharklet’li uçak üretiyor.
(Kaynak: MRO News Focus)
Bu piller havacılık sektöründe güvenlikle ilgili endişe yaratıyor. Hatta bu konudaki bazı çekinceler Federal Aviation
Administration’ın (FAA) 2007 yılında yayımladığı ‘787 için
özel bir uçuşa elverişlilik kuralı’nda da yer alıyor. Bu kuralda, pilleri fazla şarj etmenin patlamalarına ve yangınlara
sebep olacağı da yer alıyordu.
Ancak Boeing, FAA’yı modern uçaklarda bu pillerin güvenlikle kullanabileceğine ikna etmişti. (!) Boeing, durumdan
haberdar olduğunu ve Japan Airlines ile birlikte konu
üzerinde çalıştığını bildirirken; meydana gelen kaza, 787
kullanıcılarının aralık ayından bu yana başlarına dert olan
elektrik sistemi sorunlarına birini daha ekledi. Japan Airlines, o uçağın gerçekleştireceği seferi ertelerken, Boston
İtfaiyesi de uçak ile ilgili resimleri sosyal medyada paylaştı.
(Kaynak: Flightglobal)
Sabena Technics A380
için EASA onayı aldı
E
ASA’dan onay alan Sabena Technics, artık Fransa’nın Bordeaux şehrindeki tesisinde A380 ağır
bakımı yapabiliyor. Firma böylece Airbus uçaklarının tamamı için -Beluga dahil- ağır bakım kabiliyeti edinmiş
bulunuyor.
Sabena, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Ortadoğu’da ve
diğer bölgelerdeki A380 artışına yeterli hızla cevap veremeyen bakım kuruluşlarının, piyasada bir açık bıraktığını
vurguladı.
Bu nedenle Bordeaux tesisindeki A380’ler için ayrılan bölümlerin 2014’e kadar şimdiden tamamen tutulduğunu
belirten şirket, 2015 ve sonrası için bakım slotu verdiğini
açıkladı. (Kaynak: MRO News Focus)
13
14 HAVACILIK DÜNYASINDAN
TEKNOLOJİ
A320 NEO için ilk motor testi
Çin’de MRO büyümesi
G
AMECO şirketi 60 bin metrekarelik ikinci hangarının inşaatı devam ederken şimdiden üçüncü bir
hangarı planladığını duyurdu. Guangzhou Baiyun Uluslarası Havaalanı’nda yer alan MRO şirketi, dört geniş gövde ve sekiz dar gövde uçağını aynı anda tutabilecek 3.
hangarı için de yer ayırmış durumda.
Onay işlemlerini 2013 yılı içinde tamamlamayı amaçlayan şirket, 3. hangarın 2017 yılında faaliyete geçmesini
hedefliyor. GAMECO’nun bu büyüme hamlesi, Çin’de yatırım gerçekleştirme trendini takip eden bir atılım olarak
değerlendiriliyor.
Çinli havayolu şirketlerinin, Çin’de 2021 yılına kadar,
MRO işlerine 10,5 milyar dolar harcayacağı ICF SH&E
Havacılık Danışmanlık tarafından öngörülüyor. Bu rakam
2012 yılında yapılan 4,6 milyar dolar tahmininden çok
daha yüksek. Bu da Çin’deki MRO şirketlerinin büyük bir
büyüme hamlesi içinde olduğunu işaret ediyor. Ayrıca bu
rakamlar Boeing’in Çin için yaptığı büyüme tahminlerine
de uyuyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde 5.260 ticari uçağa
ve bunların bakımı için de 99.400 teknisyene ihtiyaç duyulması bekleniyor.
Çin’de ayrıca yabancıların ortak olduğu birçok ortak girişim şirketi mevcut. Bunlardan biri de AMECO (Aircraft
Maintenance and Engineering Corporation) Beijing. Air
China ile Lufthansa’nın ortak girişimi ile kurulan AMECO
Beijing, 6.000’den fazla çalışanı bulunan, yakın zamanda yaptığı yatırımlar sayesinde havacılık kolejini genişleten; 70.000 metrekarelik bir A380 hangarı, bir boya
hangarı ve bir Boeing 747 tutabilecek ölçekte ağır bakım
hangarı kuran bir şirket. Air China bugünlerde kendi bakım kolu olan Air China Technics firması ile AMECO Beijing’i birleştirmeyi düşünüyor. Böylece grubun hem pazar
payı büyüyecek hem personelinin kabiliyetleri güçlenecek hem de uluslararası müşterileri kazanma fırsatından
istifade etmiş olacak. Bu noktada AMECO Beiing’in özellikle yabancı müşteriler tarafından tercih edilen bir firma
olduğunu hatırlatmakta fayda var. (Kaynak: Flightglobal)
A
irbus kısa bir süre önce A320 NEO’nun ilk motor
testi için düğmeye bastı. Sonuçları ne olursa olsun,
Boeing ile rekabet halinde olan ve piyasaya ciddi bir iddia ile ortaya çıkan bu yeni motor seçeneği Airbus’un bu
rekabetteki en önemli kozlarından biri olacak.
A320, NEO (New Engine Option / Yeni Motor Seçeneği)
sloganıyla piyasaya sunuldu. Halihazırda piyasada olan
A320 ile yüzde 95 oranında ortak parçaya sahip yeni
motor seçeneği, yüzde 15 daha az yakıt tüketimi ve yüzde 8 daha az işletme maliyeti sunuyor. Ayrıca NOx emisyonu ve titreşim, gürültü oranında da yüzde 10 civarında
bir azalma olacağı düşünülüyor. Şu an yeni model iki tip
motor seçeneği sunuyor; bunlar, CFM International LEAP-X, Pratt & Whitney PW1000G. Kanat uçlarına “Sharklet” takılarak piyasaya sürülecek modelin, fazladan 200
kilogram ağırlık getirmesine rağmen, yakıt tüketimini
yüzde 3,5 oranında azaltması öngörülüyor.
Testle, motor etkinliğini artırarak, ikincil akış sisteminde
daha düzgün bir soğuma profili ile türbin ve diğer parçaları düzgün soğutmak amaçlanıyor. Ayrıca bu süreçte
cross-wind etkinliği ve sıkıştırma oranları da tespit edilecek; gerilme testleri ve nihai değerlendirme yapılacak.
Çin hayalini gerçekleştirme yolunda
İ
lk insansız hava aracını 1996 yılında tanıtan Çin, o
zamandan bu yana bu alanda büyük gelişme kaydetti. Çünkü o yıl, tamamen mühendislerin hayal ürünü ve
üzerinde herhangi bir mühendislik çalışması yapılmamış
bir araç sergilenirken; 2006 yılında, uzmanları şaşırtmayı ve birçok kesimden olumlu tepki almayı başaran
bir hava aracı tanıtıldı. 2010 yılında gösterilen video
ve sunumlarda Çin’in insansız hava araçları arı sürüsü
şeklinde ABD’nin uçak gemisine saldırı düzenliyordu.
Ayrıca bu yıl yapılan sunum ve animasyon videolarında
da aynı araç Rusya’nın Kuznetsov uçak gemisine saldırı
düzenliyordu. Her ne kadar bu video ve sunumlar birer
animasyon olsa da, bu, Çin’in aslında kendine ne kadar
güvendiğinin bir göstergesiydi. Çin’in bu süreçlerden ge-
çerek tasarladığı hava aracı, ikişer adet bomba ve laser
güdümlü bomba taşıma kapasitesine sahip. 3.500 kilometrelik bir menzili olan ve 8 kilometrelik irtifaya çıkabilen araç, 30 saat havada kalabiliyor.
Jet Aviation Ortadoğu’da faaliyetlerine
devam ediyor
J
et Aviation Dubai, First Emirates Aviation Group ile Abu
Dabi’de kabin içi donatımı kabiliyetleri sunmak üzere
bir anlaşma imzaladı. Diğer yandan Jet Aviation Basel, ilk
EASA sertifiyeli Honeywell OVATION Select Cabin Management System (CMS) kurulumu da bulunan bir 737-900
uçağını kısa bir süre önce Ortadoğu’daki müşterisine teslim etti. (Kaynak: MRO News Focus)
15
16 AR-GE MERKEZİ
Havacılık bakımında
(MRO) 5S
Yalın Düşünce’nin temel unsurlarından biri olan 5S,
birimlerdeki verim katsayısını artıyor, çalışma ortamında
israfı azaltmak için gerekli olan organizasyonel
odaklanma ve metodolojiyi sağlıyor.
Yazan: Levent Ok / Mühendis – Ar-Ge Müdürlüğü
Ç
alışma ortamında israfı azaltmak için gerekli olan
organizasyonel odaklanma ve metodolojiyi sağlayan 5S, Yalın Düşünce’nin temel unsurlarından
biridir. Adını Japonca 5 kelimeden alıyor; seiri (sort - sınıflandırma), seiton (set in place - düzenleme), seison (shine - temizlik), shinketsu (standardize - standartlaştırma)
and shitsuke (sustain - disiplin). 5S bir organizasyondaki
hemen her birime uygulanabilir. İdare, hangar, atölye,
depo, üretim tezgâhları; hepsi 5S’ten faydalanır ve verim
katsayısını yükseltir.
Bir 5S projesinin başlangıç noktası bir plan yapmak ve
hedefler belirlemektir. Hedef genellikle israfın azaltılmasıdır. Plan vasıtasıyla her bir 5S unsuru için birtakım
kurallar belirlenir. 5S’te her bir unsur bizi kaynakları koruma ve israfı azaltma hedefimize biraz daha yaklaştırır.
Tamamlanma aşamasına doğru, genel süreç ile ilgili beklenen faydalar ve ortaya konan yeniliklerin devamlılığının
sağlanmasına ilişkin sonuçlar ortaya çıkacaktır. Planın
uygulanmasından sonraki süreç de, ilgili sürecin sonraki
kullanımlarına yönelik çıkarımlar ve tecrübeler üretilmesini sağlayacaktır.
Sınıflandırma
Sınıflandırmada ortamı ve kapsadıklarını analiz ederiz.
Çalışma ortamımızda bulunan objeleri inceler ve varoluş
amaçlarını sorgularız. Sınıflandırma, oluşturulan planın
hedeflerine ulaşma çabasında olan bir karar sürecidir.
Sınıflandırma aşaması esnasında 5S ekibi iki grup oluşturur: Kalacaklar ve gidecekler.
Alan israfı bu aşamada ortadan kaldırılır. 5S’i büyüme
planlarının bir parçası olarak ele alan şirketler, uygulama
esnasında ilave metrekare alımlarını daha ileriye erteleyebilecek konuma geldiklerini keşfeder; mevcut olanaklardan yeni alanlar yaratabilir hale gelirler. Sınıflandırma
sürecinin uygulanması disiplin, dürüstlük ve biraz da
amansız olmayı gerektirir.
Sınıflandırma aktiviteleri için bazı örnekler:
• Bozuk olan veya uzun süredir kullanımda olmayan teçhizat ıskartaya çıkartılır veya depoya alınmak üzere
alandan alınır.
Not: Her zaman “Neden?” diye sor. “Neden” sorusu grup
halinde düşünmeyi ve “Burada uygulanmadı, düşünülmedi” yaklaşımını kamçılar. Ne zaman ve ne amaçla kullanılacak sorusuna net bir cevap verilemiyorsa kullanılması
muhtemel metot genelde budur.
• Kullanılmayan donanım ve malzemeler alan dışına çıkarılmalıdır. (Bu maddeler ya ihtiyaç fazlası olarak belirlenmeli ya da çöp olarak elden çıkarılmalı; metal bozuntuları, hurdaları ve donanım aygıtları satılmalıdır.)
• Rapor Arşivleri: Raporlara herhangi bir amaç için ihtiyaç duyulacak mı yoksa ortadan kaldırılabilirler mi?
Kâğıt ve rapor stokunu, minimum yükümlülük ve uyum
gereksinimlerini sağlayacak seviyeye indirmek gerekir.
Eğer gereklilerse, scan etmek veya elektronik depolama seçenekleri de düşünülebilir.
Sınıflandırmada hangi çalışma alanında hangi personelin
çalıştığı belirlenmelidir. Çoğu insan tertipli bir iş ortamında çalışmak ister; zamanla, değişiklik ve iyileştirme yapmaya yönelik çabaları da benimser. Bu süreci 5S kurumsallaştıktan sonra düzenli olarak yapmakta fayda vardır.
Sınıflandırma, alışkanlık haline getirildiği zaman organizasyonun israfı tespit etme ve devre dışı bırakma kabiliyetini keskinleştiren bir devamlı iyileştirme egzersizidir.
Düzenleme
Çalışma ortamında kalmaya devam edecek nesneler tekrar organize edilerek yerleştirilmelidir. Her nesnenin yeni
yeri tanımlanır ve bu işlemlerin sebepleri de belirlenir. Genel bir ekipman ve alet yerleri haritalandırması her şeyin
belirlenen yerlerinde kalmaya devam etmesine yardımcı
olacaktır.
5S adını Japonca 5 kelimeden
alıyor; seiri (sort - sınıflandırma),
seiton (set in place düzenleme), seison (shine temizlik), shinketsu (standardize
- standartlaştırma) and shitsuke
(sustain - disiplin).
Bazı düzenleme örnekleri:
• 5S ekibi ekipmanların dış çizgilerini yerlere çizer ve
ekipman alanını etiketler.
• Dolapların mevcut yerleri gözden geçirilir, gerek varsa
değişiklikler yapılır; içerikleri etiketlenir. Bu noktada
mekanik takım çantalarının da gözden geçirilmesi gerekebilir.
• Takım çantaları tek bir yerde olacak şekilde düzenlenir;
test ekipmanları başka bir alana yerleştirilir. Tüm bunlar yerlere çizgiler çekilerek belirtilir.
• Tehlikeli madde (HAZMAT) temizleyici malzemeler anlaşılır bir şekilde etiketlenmeli, çalışma ortamına yakın
olacak şekilde yerleri belirlenmelidir.
• Ground power üniteleri uçağa uygun bir şekilde yerleştirilmeli ve çalışma ortamından uzakta kalmaları sağlanmalıdır.
• Teknik veri istasyonları set alanlarına yerleştirilmelidir.
Ekipmanlar için yeterli alan sağlanmalı, ama kâğıt yığınlarının oluşması da engellenmelidir.
• Tehlikeli madde atık konteynırlarının içerikleri net bir
şekilde belirtilmeli, atık dönüştürülen bölgelerin yakınlarında kendi alanları olmalıdır.
Temizlik
Güzelleştirme kısmı burada başlar. Alan tekrar organize
edildikten sonra temizlenir ve boyanır; ekipman da bir kat
boyanabilir. Aletler yılların biriktirdiği toz ve kirden arındırılır. Yerler de temizlenir ve gerekirse tekrar boyanır ve
zemin şekillendirilir. Ekipmanlara ait bölgeler de tekrar
boyanır ve çizgileri çizilir. Atölye ortamında, duvarların ve
17
18 AR-GE MERKEZİ
ekipmanın boyanması gibi bir uygulama personelin verimliliği üzerinde pozitif etki yaratabilir. Sınıflandırma sürecini
atlatmış olan bozuk ve kırık ekipmanlar da bu aşamada
tamir edilir. Periyodik temizlikler ve çalışma ortamını yeni
gelişmelere yönelik olarak restore etmek için ileriye yönelik
tarihler belirlenir
Standartlaştırma
Bu noktaya kadar geride bıraktığımız üç süreç için fazlasıyla zaman ve gayret ortaya koyduk. Şimdi işgücünü yeni
sistem için eğiteceğiz. Atölye temizliği ve yeni ortamın yönetimine yönelik eğitimler organize edilmeli ve bunlar çalışma ortamında da uygulanmalıdır. Planı yaratmak ve hayata geçirmekten sorumlu olan ekibin, işgücünün eğitimi
konusunda da elini taşın altına sokması gerekir.
5S planı iş istasyonlarının analizlerini de içermelidir. Örneğin farklı konumlarda aynı işler yapılıyorsa, standart dışı iş
istasyonları düzenlemeleri yapılabilir ve çalışanların muhtelif alanları yer değiştirerek kullanabilmeleri sağlanabilir.
Bu, hangar kısımları, atölyeler ve ofislerde uygulabilir. İlgili
alandaki uygulamanın seviyesi 5S çabasının başarılı ya
da yetersiz olduğu konusunda açıklayıcı olacaktır. Böylece
organizasyon da, planlanan hedeflerinin gerisinde kalıp
kalmadığını öğrenecektir. Plan dışı maliyetlerden dolayı çalışmaların sekteye uğramaması için bu kararlar planlama
aşamasında alınmalıdır.
Disiplin
Disiplin aşamasına ulaştıktan sonra yapılması gereken,
geride bırakılan dört süreci sağlıklı aralıklarla periyodik
olarak tekrarlayıp alışkanlık kazanmak ve devamlılığını
sağlamaktır.
5S ancak sürekli pratik ve uygulama sonucu katma değer
sağlayabilir. Mükemmelliğin yolu devamlı icradan geçer.
Bu yüzden başlangıçtaki planımızın, ilerideki başarımızı
sürdürülebilir hale getirmemizi sağlayacak yaklaşımları da
içermesi gerekmektedir.
5S yolculuğu
Havacılık bakımlarına çok uygun bir konsept olan 5S, iç
uyum standartlarının tümüne temas eder. 5S uygulamalarına olumlu cevaplar veren bölgelere verilebilecek bazı
örnekler şunlardır:
• Hangar ve Atölye Standartları (Sınıflandırma, Temizlik ve
Standartlaştırma)
• Kalite Güvence (Standartlaştırma, Disiplin)
• FOD Kontrolü (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma)
• Üretim Kontrolü (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma, Disiplin)
• Rapor Saklama (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma, Disiplin)
5S’in bazen yalın uygulamaların gerektirdiğinden bile daha
büyük bir gayretin ürünü olduğu asla unutulmamalıdır. Fakat her zaman böyle olması gerektiğini söyleyen bir kural
da yoktur. Ayrıca tüm bu değişiklikleri yapmak ve değişikliklerin getireceği huzursuzluğu azaltmak için yukarıdan aşağıya sıkı bir koordinasyona sahip olmak gerekir. Başarıya
ulaşmanın en iyi yolu küçük başarıların üzerine yine küçük
şeyler inşa ederek ilerlemektir.
Yapılan iyileştirmelerin gözle görülebilir olacağı bir alan seçin ve değişikliklerinizi yaparak başlayın, ardından yeni bir
alan daha seçin ve tekrar aynısını yapın. Organizasyonun
küçük kısımlarının aslında bütüne ne kadar çok katkıda
bulunduğunu aklınızdan çıkartmayın. Başarısız olmaya hazırlıklı olun. Başarısızlıktan ders almaya, tekrar denemeye
ve başarmaya çalışın. Tüm bunları yaptıktan sonra da, yolculuğun tadını çıkarın.
İnovasyon
Yazan: Dr. Güven Pado / THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü
S
on yıllarda çok sık duyduğumuz bir kelime inovasyon. Kelime anlamı olarak, “yeni bir buluş,
var olan buluşları daha etkin kullanma, yeni bir
süreç, var olan bir süreci iyileştirme” anlamlarına gelen
inovasyon en basit tanımıyla, “farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek; bu fikirler ile mevcut sorunları çözmek
ya da önceden karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek” şeklinde düşünülebilir.
Bence inovasyon farkındalığı görebilmek, herkesin görmediği ince ayrıntıyı yakalayabilmek ve onu kullanılabilir hale getirmektir. İnovasyon bir ürünün Ar-Ge tasarım
sürecinin ilk safhasıdır. Gelişimin temelini inovasyon ve
Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar oluşturur; toplumlar ancak
yapmış oldukları teknolojik üretkenlikler ile gelişebilir.
Bugün bilgi ve inovasyona dayalı; çevreci, rekabetçi
ve yüksek istihdam sağlayan bir süreci yaşamaktayız.
Farkındalık oluşturmak için yapmamız gereken, inovatif
fikirler üzerine kurulu bir stratejik gelişme olmalı. Ülkemizde birçok teknoparkın, Ar-Ge merkezinin kurulması
yönündeki teşvik ve destekler, ilerleyen zaman içinde
yenilikçi fikirlerin daha da destekleneceğini bize gösteriyor. Son yıllarda ülkemizde inovasyon konusunda çok
hızlı gelişmeler var. Ayrıca bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi yönünde aktiviteler de yapılıyor. İnovasyon
bir kültürdür ve bunun toplumda yaşayan herkesi kuşatan bir düşünce olması gerekir.
Yaşadığımız toplumda inovasyon kültürü oluşturmak
için,
• Bireylerde inovasyon
• Eğitim sistemi içinde (okulda) inovasyon
• Ailede inovasyon
• İşletmelerde inovasyon
• Toplumda inovasyon
kültürünün oluşması için gayret göstermek gerekiyor.
Bugün artık dünyada Ar-Ge araştırmaları için büyük
bütçeler ayrılıyor. Gerek ülkelerin gerek ise şirketlerin
sürdürülebilir büyümelerinin ve kalkınmalarının, yeni
iş olanaklarının temelinde inovatif düşünceler ve üretimler vardır. Dünya genelinde tüm sektörlerde çok hızlı
bir rekabet süreci yaşanıyor. Bu, içinde bulunduğumuz
havacılık sektörü için de geçerli. Türk Hava Yolları bugün global pazarda hızlı ve istikrarlı bir gelişim içinde.
Bu trend istikrarlı bir şekilde devam ederken, THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak biz de bu sürecin içinde
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ar-Ge çalışmalarımızda
işimizin bilimsel yönü ile pratiğini birleştirmeyi, hem
üniversiteler hem de araştırma kurumları ile bağımızı
kuvvetlendirecek özel projeler belirleyerek, bu projeler
üzerine yoğunlaşmayı amaçlıyoruz. Bu süreç içinde ArGe Merkezi’nde oluşturduğumuz bir inovasyon grubu
ile sizlerden havacılık sektöründe farkındalık oluşturabilecek görüş ve fikirlerinizi de bekliyoruz. Teknoloji ve
bilgi transferi ile her yıl ülkemizden dışarıya giden kaynakların ülke içinde kalması için bizimle paylaşacağınız
fikirlerin bizim için çok büyük değeri var. Bu fikirlerinizi
aşağıdaki e-mail adresi üzerinden bizimle paylaşırsanız
seviniriz. Unutmayın, değişim fikirle başlar.
İnovatif fikirlerinizi beklediğimiz e-mail adresimiz:
[email protected]
19
20 BİREBİR
Rotası deniz olan
bir uçak teknisyeni
C/S-S/S Tam Yetkili Teknisyen Kemal Özer, 1989
yılından bu yana THY Teknik A.Ş.’de görev yapıyor.
Yüzmeyi ve dalarak balık avlamayı seven Özer’in
emeklilik hayalleri arasında Tekirdağ’da üzüm
yetiştirmek ya da organik tarım yapmak var.
D
eneyimlerini, THY Teknik A.Ş. ailesine yeni katılan
arkadaşları ile paylaşan C/S-S/S Tam Yetkili Teknisyen Kemal Özer, denizle güçlü bir bağa, yaklaşan emeklilik yıllarında tarımla ilgili keyifli hayallere sahip
bir isim.
Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kemal Özer: 1966 yılında Tekirdağ’da doğdum. Ailem,
1924 Mübadelesi’nde Selanik’ten Türkiye’ye göçerek
Tekirdağ’a yerleşmiş. Tekirdağ Endüstri Teknik Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Devlet Su İşleri’nde oto elektrik
ustası olarak çalışmaya başladım. Temmuz 1989’da da
THY Teknik A.Ş’nin açtığı sınavı duydum, girdim ve kazandım. O günden bu yana da bu çatı altında çalışıyorum. İşe
başladıktan altı ay kadar sonra -1990 yılında- temel eğitim
olarak adlandırdığımız AB Kursu’nu aldım. Daha sonra ise
Airbus 310 tipi uçaklara yönelik bir kursa katıldım. Bu eğitimi aldığımda meslekte üçüncü yılımı da doldurmuştum;
yetkili olmak için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne lisans
başvurusunda bulundum. Hem yazılı hem de sözlü aşamaları olan bu süreci geçtim ve 1993 yılında lisansımı aldım.
Akabinde de Boeing 400, 600, 700, 800, 900 ve ER tipi
-uzun menzile uçabilen- uçaklara yönelik bir eğitim aldım.
Daha sonra da A340, A330 ve A300-600 kursları alarak
bunlar üzerine de yetkili oldum.
Siz de THY Teknik A.Ş.’nin uzun soluklu
çalışanlarından birisiniz. Bunun altında, belli
bir alanda uzman bir çalışan olmanız mı, yoksa
çalışılan yerden duyulan memnuniyet mi yatıyor?
Kemal Özer: Her ikisi birden. Biz mesleğimizi severek yapıyoruz. Biz bu şirketi evladı olduğumuz bir aile olarak görüyoruz. Yeri geliyor uçaklar da bizim evladımız gibi oluyor.
Şirketimizle ayrı bir gönül bağımız var. Bu da bizim uzun yıllar burada çalışmamızı sağlayan en önemli faktör. Emekli
olan arkadaşlarımız oldu, 2012 yılında kurulan yeni yapı ile
birkaç gruba ayrıldık, arkadaşlarımızın bir kısmı HABOM’da
çalışmak üzere gitti. Ancak biz yine de burada bir aileyiz.
Bu ailenin tecrübeli isimleri olarak, aramıza yeni katılan
arkadaşların eğitimleri ile ilgileniyor; çalışma şekillerini
kontrol ediyor, onaylıyoruz. Aramızda ağabey-kardeş ilişkisi
var. Bize saygıyla, sevgiyle yaklaşıyorlar. Bize danıştıkları
konularda, bildiğimiz kadarıyla onlara yardımcı oluyoruz.
Teknik alanda çalışan biri olarak ne tür eğitimler
alıyorsunuz?
Kemal Özer: Son dönemde yoğun bir şekilde İngilizce eğitimi alıyoruz. Şirketimiz, daha iyi seviyede İngilizceye sa-
hip olmamız için haftada üç gün -pazartesi, çarşamba ve
cuma günleri- ikişer saat İngilizce kursu almamızı sağlıyor.
Örneğin 07.00 vardiyasında çalışmaya başlayan biri saat
15.00’te mesaisi bitince İngilizce derslerine katılıyor. Ayrıca sık sık teknik eğitim seminerlerine katılıyoruz. Bunlara
ek olarak alanımıza yönelik teknik eğitimler de alıyoruz.
Eşiniz ve çocuklarınızdan bahsedebilir misiniz
bize?
Kemal Özer: Eşim Meral ev hanımı. Bana ve çocuklarımıza
evde yardımcı oluyor. Biri erkek diğeri kız iki çocuğumuz
var. Mehmet Yiğit 19 yaşında. Geçen yıl Ankara Fatih Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü kazandı,
ama iki yıllık olduğu için istemedi. Bu yıl tekrar hazırlanıyor.
Ayşe Nur ise sekizinci sınıfta, SBS’ye hazırlanıyor.
Denizle arası iyi olan bir ailesiniz. Bize bu
hobinizden bahseder misiniz?
Kemal Özer: Tatillerde genellikle Kuzey Ege’yi, Saros Körfezi’ni, Burhaniye’yi tercih ediyoruz. Antalya tarafına gittiğimiz de oluyor bazen. Yüzmeyi ve tüpsüz dalış yapmayı seviyorum. Dalgıç elbisem var, şinorkelle dalıp balık avlıyorum.
Tüplü dalan arkadaşlarım var. Ancak ben insan sağlığını
tehdit etmeyecek şekilde, risksiz dalış gerçekleştirilmesi
gerektiğini düşündüğüm için üç-beş metre derinliğe dalıyor; genellikle mercan, çipura ya da levrek avlıyorum. Dalmayı seven biri olarak haliyle yüzmeyi de çok seviyorum.
Yazları oğlumla birlikte yüzebildiğimiz kadar yüzüyoruz.
O da dalmayı seviyor ama balık avlama ile arası pek yok.
Biz mesleğimizi severek
yapıyoruz. Biz bu şirketi
evladı olduğumuz bir aile
olarak görüyoruz. Yeri geliyor
uçaklar da bizim evladımız
oluyor. Şirketimizle ayrı bir
gönül bağımız var.
Eşim ve kızım da yüzmeyi seviyor. Eşim özel yüzme dersi de
aldı. Şimdi yüzme onun için de güzel bir hobi.
Tüpsüz daldığım için genellikle yazın dalıyorum. Yakın olduğu için zaman zaman Erikli’ye de gidiyoruz.
Başka hobiniz ya da emekli olunca yapmayı
planladığınız aktivite var mı?
Kemal Özer: Emekli olunca zaman ayırabilirsem bağcılık
yapmayı düşünüyorum. 15 yaşımdan 25 yaşıma kadar
Tekirdağ’da bir bağımız vardı. Kınalı yapıncak cinsi üzüm
yetiştiriciliği yaptık. Daha sonraki yıllarda İstanbul’da olduğum için bağ ile ilgilenemedim. Zaten bağımızın olduğu
arazi şu anda imar alanı oldu. Ancak emekli olunca bir bağ
ile ilgilenmeyi ya da Tekirdağ’daki diğer arazilerimizde organik tarım yaparak sebze-meyve yetiştirmeyi düşünüyorum. Bunları yapma olanağı bulamazsam, bir yazlık ve bir
kayık satın almayı; dalmayı ve balık tutmayı istiyorum.
21
22 KALİTE KÖŞESİ
Gönüllü
Bildirim Sistemi
GBS’nin daha işlevsel ve gelen
bildirimlerin daha sağlıklı
değerlendirilebilmesi için bir web
sitesi tasarlandı. Bildirimlerin daha
kullanışlı arayüzler aracılığıyla
yapılması planlanıyor.
Gönüllü Bildirim Sistemi
tanıtımları
38
26
4
ÖNERİ
İDARİ
İSGÇ
Zamana Göre Bildirim Sayıları
126
2010
1
2011
3
Mar.
12
3
2
Nis. 1
10
9
May.
12
Haz.
12
Personel
bildirim yapma
yolunu seçer.
2
1
Kutulardan/elden/safety@
thyteknik.com’dan bildirim
yapar.
Web’ten bildirim
yapar.
3
ERY Şefliği’nde
değerlendirilir.
4
ERY Şefliği ilgili birime/
birimlere yönlendirir.
Gönüllü Bildirim Sistemi’nin
akış şeması
36
7
Personel GBS
kullanarak bildirim
yapma kararı alır.
Ayrıca gelen bildirimler kategorilere
ayrılmış; gelen bildirimlerden emniyet ile ilgili bildirim sayılarının artması, sistemin amacı doğrultusunda
çalıştığını, bildirim yapan personelin
GBS’nin işlevselliğine inancını ve şirket genelinde emniyet kültürünün arttığının birer göstergesi.
92
KALİTE
Gönüllü Bildirim Sistemi Akış Şeması
Gönüllü Bildirim Sistemi
istatistiksel verileri
GBS istatistiksel verilerinde, gelen bildirimlerin geçmiş yıllara ait sayıları ve
2012 yılına ait aylık sayıları verildi.
Kategorilere Göre Bildirim Sayısı
EMNİYET
tıldığı tanıtımların sonunda 105 adet
bildirim elde edildi. Toplam bildirim
sayısı 28 Kasım 2012 tarihine kadar
196’ya ulaştı. Bildirim sahiplerine geri
dönüşler ise ilgili birimlerden gelen
cevaplar değerlendirildikten ve yeterli
görüldükten sonra yapılacak.
12
Tem.
10
8
Her bir tanıtım sunumunun ardından
katılımcılara değerlendirme formu
dağıtıldı. Bu formlardan elde edilen
bildirimler de değerlendirmeye alınarak ilgili birimlere yönlendirilmeye
başlandı.
15
12 ğu. 12 yl. 12 ki. 12
A
E
E
THY Teknik A.Ş.’de Gönüllü Bildirim
Sistemi (GBS) 7 Kasım 2012 tarihinden itibaren Uçak Bakım Başkanlığı’na
bağlı müdürlüklerde yer alan çalışanlara (öncelikli CS ve SS) tanıtıldı. Tanıtımlarda GBS’nin başvuru süreci, değerlendirilme aşaması ve sonucunda
yapılacak olan aksiyonlardan bahsedilerek katılımcılara sistem hakkında
ayrıntılı bilgi verildi.
Kas.
12
Tanıtımlarda emniyet konularına ağırlık verildi. Toplamda 225 kişinin ka-
GBS’nin daha işlevsel ve gelen bildirimlerin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için web sitesi tasarlanmış;
bu web sitesinden bildirimlerin daha
kullanışlı arayüzler aracılığıyla yapılması planlanmış.
5
İlgili birim/birimler, cevabını
ERY Şefliği’ne web üzerinden
verir.
H
Özellikle isim bildirilmeden yapılan
bildirimlerin sonucu hakkında genel
bilgilendirmeler bu site üzerinden yapılarak, sistemin ürettiği sonuçların
tüm şirkete duyurulması amaçlanıyor.
Kısaca aşağıda verilen gönüllü bildirim sistemi akışının daha hızlı ve etkin
bir şekilde işlemesine yardım edecektir. Uygulamaya koyulması planlanan
web sitesi şu anda yapım aşamasında. Bu konudaki gelişmelerden önümüzdeki sayıda bahsedeceğiz.
THY Teknik A.Ş.’nin sunduğu bakım
hizmetinin gelişmesinin, ancak tüm
unsurlarının yüksek duyarlılığı ile
mümkün olacağı unutulmamalıdır.
Tüm THY Teknik A.Ş. çalışanlarına,
GBS’ye katılım ve desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.
İlgili birimin/
birimlerin cevabı
yeterli mi?
6
E
İlgili birime,
aksiyonları
tamamlaması
için hatırlatma
maili
gönderilir.
10
H
İlgili aksiyonlar
tamamlandı mı?
H
Bildirimle ilgili
termin tarihi/
tarihleri var mı?
7
Termin
tarihinde
aksiyonlar
tamamlandı
mı?
E
12
11
E
8
H
İlgili birime
termin tarihi
ile ilgili
hatırlatma
maili
gönderilir.
9
Cevap/çözüm
bildirimi yapan
personele iletilir.
E
13
Açık olan bildirim
kapatılır.
23
24 PÜF NOKTASI
10 adımda etkin pil tasarrufu
1. Pille çalışırken gereksiz programların çalışmasını engelleyin. Bunların hangileri olduğunu anlamak için dizüstü
bilgisayarınızın Görev Yöneticisi’ne göz atabilirsiniz.
2. Akıllı telefonunuzda altta çalışan uygulamalar bilgisayar
belleğini ve işlemcisini meşgul eder ve pil tüketir. Bu yüzden açık uygulamaları tek tek kapatıp sadece o sırada
ihtiyaç duyduklarınızı açık bırakmanız pilden tasarruf etmenizi sağlayacaktır.
3. Kendi kendine dönmeye başlayan DVD sürücü bilgisayarınızı yoracaktır. Bu yüzden DVD sürücünün içinde DVD
varsa mutlaka çıkartın.
4. Dizüstünüzde herhangi bir güvenlik yazılımı yüklüyse pille çalışırken tarama yapmaya ayarlı olmadığından emin
olun. Çünkü bu uygulama hızlı bir şekilde güç harcar. Bu
nedenle bir an önce durdurmanız faydalı olacaktır.
5. Bilgisayarınızı kullanmayacağınız kısa sürelerde Windows’u uyku moduna almaknız pil avantajı sağlar. Windows logosuna tıkladığınızda çıkan ‘Kapat’ yazısının
yanındaki ok işaretine tıkladığınızda ‘Uyku’ yazısını görürsünüz.
Piliniz çabuk
Akıllı telefon ve dizüstü
bilgisayarlarla oyun
oynuyor, fotoğraf çekiyor,
internette geziyoruz.
Bunları yaparken çok
fazla miktarda ve hızlı bir
şekilde enerji tüketiyoruz.
İşte mobil cihazların pil
ömrünü uzatmanın bazı püf
noktaları.
bitmesin
A
kıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Onları her alanda kullanıyoruz. Ancak akıllı telefon kullanıcılarının büyük bir derdi var:
Pil ömrünün kısa oluşu. Aslında şimdiki telefonlar geçmiş
yıllardaki modellere göre çok daha uzun pil ömrüne sahip.
Bu noktada değişen ise kullanım alışkanlıklarımız. İnterneti ve uygulamaları etkin kullanıyor ve telefonunuzun devasa ekranını her an ışıl ışıl parıldatıyorsanız, haliyle bu telefonların pilini 24 saat bile geçmeden yeniden şarj etmek
zorunda kalıyorsunuz. Benzer durum dizüstü bilgisayarlar
için de geçerli. Vereceğim tavsiyeler sayesinde akıllı telefonunuz ve dizüstü bilgisayarınızla güçten tasarruf edebilecek, bütün bir gün şarj etme ihtiyacı duymadan özgürce
kullanabileceksiniz.
Alışkanlıklarınızı gözden geçirin
Akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü uzatmak aslında sanıldığı kadar zor değil. Birkaç bakımla güç
tasarrufu yapabilirsiniz. Fakat bunu yapmadan önce, akıllı
telefon ve dizüstü bilgisayarınızı kullanma alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz ve birtakım değişiklikler yapmanız
gerekiyor. Öncelikle cihazın piline iyi bakmanız önemli.
En gelişmiş lityum-iyon pilleri istediğiniz zaman şarj edip
boşaltabilseniz de bunların düzenli şekilde tam bir şarj
döngüsünden geçirilmesi verimli olur. Piliniz artık şarj tutmuyorsa, bu, ne yazık ki tamamıyla tükenmiş olduğu anlamına gelir. Servislerden ya da satıcılardan yedek pil satın
alabilirsiniz. Ayrıca internetteki açık artırma sitelerinden de
faydalanabilirsiniz. Tabii ki sipariş edeceğiniz pilin gerçekten sıfır olduğundan ve cihazınıza tamamen uyacağından
emin olmanız çok önemli.
Güç seçeneklerini değiştirin
Pilinizin kalan ömrü bilgisayarınızın araç çubuğunda ve
akıllı telefonunuzun üst kısmındaki alanda görünür. Bahsedeceğim tedbirlerin bir kısmını tüm kullanım boyunca
uygulayabilirsiniz. Bir kısmını ise pil ömrü yarıya düştüğü
anda devreye sokmanızda fayda var. Bilgisayar için yapmanız gereken, pil simgesine sol tıklayarak ‘Güç Seçenekleri’ne girmek. Güç Seçenekleri penceresi, dizüstünüzün
güç tüketme şeklini belirleyen seçenekleri değiştirmenizi
sağlar. Böylece gücü idareli kullanmanız ve makinenizin
performansını artırmanız gerektiğinde güçten tasarruf edebilirsiniz.
Ekran ışığı pil düşmanı
‘Yüksek performans’ etiketinin yanındaki ‘Plan ayarlarını
değiştir’ seçeneğine tıklayın. Göreceğiniz gibi bu güç planında, güç adaptörünün takılı olup olmadığı fark etmeksizin ekranınız sürekli açık kalacak ve bilgisayarınız asla
uyku moduna geçmeyecektir. İptal düğmesini tıklayarak bu
6. Telefonunuzun ekran ayarları bölümünden, ekran kapanma süresini ayarlayabilir, buradan minimum süreyi işaretleyebilirsiniz.
7. Bilgisayar ve telefonunuzun ana ses ayarını tamamen
kapatın. İhtiyaç duymadığını zamanlarda telefonunuzun
titreşim özelliğini devre dışı bırakın. Arandığınızda sadece
ses gelmesi yeterli olacaktır.
8. Öncelikli değil ise telefon ve bilgisayarınızdaki Kablosuz Bağlantı Alanı’nı (Wi-Fi) kapalı tutun. Telefonunuzdaki operatör ayarları bölümünden 3G’yi devre dışı
bırakmak size ekstradan en az yüzde 20 pil ömrü kazandıracaktır.
9. Bluetooth, GPS, bildirimler ve otomatik güncellemelerin
de devre dışı bırakılması pilden tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Hatta internete acil ihtiyacınız yoksa, bağlantı
ayarlarından veri bağlantısını devre dışı bırakın.
10. Telefon ve bilgisayarınızın duvar kâğıdı da pil ömrünü etkiler. Telefonunuzda animasyonlu duvar kâğıdı kullanmayın. Tüm cihazlarınızdaki koyu renk duvar kâğıtları size pil
avantajı sağlayacaktır.
plandan çıkın ve ‘Güç tasarrufu’ etiketine tıklayarak ‘Plan
ayarlarını değiştir’ seçeneğine tıklayın. Bu bölümde ekranı
karartma ve kapatmayla bilgisayarı uyku moduna geçirme süresini ayarlayabilirsiniz. Aynı alanda ekran ışığını da
ayarlayabilirsiniz. Pil ömrünü en fazla kısaltan unsurlardan
biri ekran ışığıdır. Bazı dizüstü bilgisayar ekranları yaklaşık
yüzde 40 oranında güç tüketimine neden olabilir. Telefon
ve bilgisayarınızın pil ömrünü uzatmak için ekran ışığını
mümkün olduğunca -kullanım konforunuzu da etkilemeyecek şekilde- azaltmalısınız. Bilgisayarlarda yine pil simgesini tıklayınca açılan ‘Windows Mobility Center’ bölümü var.
Güç tüketiminize etki eden ayarları bu bölümden hızlı bir
şekilde değiştirebilirsiniz. Güç planınızı değiştirmek ve ne
kadar piliniz kaldığını görmek için kullandığınız Windows
Mobility Center’ı kablosuz ağınızı açıp kapatmak için de
kullanabilirsiniz. Kablosuz Bağlantı Alanı (Wi-Fi) şüphesiz
çok kullanışlı bir araç. Ancak kullanmadığınızda bunu tamamen kapatmanız size büyük ölçüde güç tasarrufu sağlayacaktır.
Bazı dizüstü bilgisayarlar kablosuz kartını tamamen kapatan donanımsal anahtarlara sahiptir. Bu bilgisayarlarda genellikle fonksiyon anlamına gelen bir ‘F’ tuşu bulunur. Bu
tuşla birlikte, kablosuz ağ antenini simgeleyen tuşa basarak kablosuz kartı devre dışı bırakabilirsiniz.
Aynı yöntemle Bluetooth da kapatılabilir. Bluetooth’un açık
olup olmadığını, klavyenizin tepesindeki LED ışıklarından
anlayabilirsiniz.
25
26 BİZDEN
Bir hobi koleksiyoneri
Samet Yılmaz
Kaç kişi uçağa ilk binişinde paraşütle atlamıştır ya da kaç
kişi Çin’de hem yüksek lisans hem de modellik yapmıştır?
Samet Yılmaz, bunların her ikisini ve daha fazlasını
yapmış, hayatını renklendirmeyi başarmış bir isim.
Üniversite yıllarında satranç, dağcılık ve doğa
sporları dışında nelerle ilgilendiniz?
Samet Yılmaz: Üniversitenin ikinci ve üçüncü sınıflarında salsa, tango ve cha-cha kurslarına katıldım ve üniversitenin bahar şenliklerinde dans pistine çıktım. Ayrıca
2005 yazında Eskişehir’de bir haftalık paraşüt kursuna
katıldım. Bu kurs sonrasında 450 metreden atlayış gerçekleştirdiğimde hayatımda ilk defa uçağa biniyordum.
Aynı yıllarda Uzakdoğu sporlarından ikisi ile de yakından
ilgilendim. Üç buçuk yıl boyunca tekvando, altı ay da judo
yaptım. Tekvado da kırmızı kuşak sahibiyim. Ancak arka
dişimi sert bir tekme gelmesi sonucunda bu tür sporları
bırakma ve kendime daha sakin ilgi alanları bulma kararı
aldım. Bunların yanı sıra üniversite yıllarımda Gökova ve
Marmaris’te scuba dalış ve Dalaman Çayı’nda rafting de
yaptım. Öğrencilik yıllarımda Uluslararası Öğrenci Toplulugu (AEGEE) yönetiminde yer aldım. Hatta bir süre başkanlığını da yaptım. Bu sayede yurtiçinde ve yurtdışında
birçok öğrenci organizasyonuna katıldım. Bu süreç hem
dünyayı tanımamı hem de farklı milletlerden birçok arkadaş edinmemi sağladı.
Üniversite yıllarınızı son derece verimli ve
keyifli geçirmişsiniz. Pek çok kişinin bir hobisi
bile yokken bunu nasıl başardınız?
Ş
ubat 2012’den bu yana THY Teknik A.Ş. HABOM
bünyesinde Satınalma Başkanlığı’na bağlı Komponent-Malzeme Yönetim ve Lojistik Müdürlüğü’nde
Hesap Ödenebilirlikleri ve Ödeme İşlemleri Sorumlusu olarak çalışan Samet Yılmaz, satrançtan tekvandoya, paraşütten modelliğe -hem de Çin’de- pek çok farklı alana ilgi
duyarak hayatı daha keyifli ve renkli yaşamayı başarmış.
Bulgaristan, İsveç, Bursa, Muğla ve Çin’de geçen yaklaşım
30 yıldan sonra İstanbul’a gelen Yılmaz’ın son zamanlardaki en büyük hobisi İstanbul’u keşfetmek.
sekiz yaşındaydım. Liseyi bitirene kadar yaşadığım bu
şehirde ilk ilgi alanım, babamın bana öğrettiği satranç
oldu. Okuduğum her okulun satranç takımında yer aldım. İlkokulda satrançta okul birincisi ve ikincisi oldum;
lise yıllarımda ise okuduğum okulun satranç takımı ile
Osmangazi ilçesinde ve Bursa çapında çeşitli dereceler
elde ettim. Daha sonra Muğla Üniversitesi’ni kazandım.
Satranç yaşamım üniversite yıllarında da devam eti. Üniversitede birçok derece aldım ve Türkiye Üniveristelerarası Satranç Turnuvası’na katıldım.
Bugüne kadar birbirinden farklı pek çok
alanda hobileriniz olmuş. İlk ilgi alanınız neydi
ve sonra buna neleri eklediniz?
Üniversite eğitimi aldığım beş yıl boyunca Muğla Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün aktif bir üyesi
olarak dağcılık, yürüyüş, kampçılık ve trekkingle ilgilendim. Bu süreçte Milas’ta, Fethiye’de keyifli yürüyüşlere
katıldım. Özellikle Fethiye Kayaköy’de önümüze çıkan
Ölüdeniz manzarasını hâlâ unutamam.
Samet Yılmaz: Bulgaristan’da doğdum. Önce İsveç’e göç
ettik. Ancak oturma izni alamayınca kısa bir süre sonra
döndük. Ailem Türkiye’ye gelerek Bursa’ya yerleştiğinde
Samet Yılmaz: Tek ilgi alanı ya da tek iş herkesin yapabileceği bir şey diye düşünüyorum. Pek çok işi bir arada
yürütmeyi bilmek bence asıl zor olan. Bu nedenle çok sayıda faaliyeti bir arada yürüterek bunun sınırlarını zorladım.
Sadece okumak için yaşamanın yanlış olduğunu, hayatın
farklı yönlerini keşfetmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, özellikle üniversite yıllarımda, mümkün
olduğunca fazla sosyal aktiviteye katılmaya çalıştım.
Sosyal hayatınızın son derece yoğun olduğu
bir üniversite döneminden sonra neler
yaptınız?
Samet Yılmaz: Askerliğimi yaptıktan ve kısa süre bir
yerde çalıştıktan sonra yurtdışında yüksek lisans
yaparak gençlik hayalimi gerçekleştirmeye verdim.
Daha üniversiteye hazırlanırken lisans eğitimimi Türkiye’de, yüksek lisansımı yurtdışında yapmayı düşünüyordum. Aklımdan daha çok Almanya, İngiltere gibi
Avrupa ülkeleri geçiyordu, ama nasıl olduysa kendimi
Çin’de buldum. Benden önce birkaç aylığına Pekin’e
giden bir arkadaşımdan ülkenin artı ve eksi yönleri ile
ilgili bilgi aldım. Çin ekonomisinin her geçen gün geliştiğini ve Çin hükümetinin Türkiye için verdiği bursu başvurmaya karar verdim ve hazırladığım projemle katıldım
ve kabul aldım. Çin’in Hunan eyaletinde bulunan -aynı
zamanda dünyanın ilk üniversitesi olan- Hunan Eyalet
Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya başladım. Eylül
2008-Ağustos 2011 arasında Çin’deydim.
Çin’deki hobilerinizden bize bahsedebilir
misiniz?
Samet Yılmaz: Üniversite yıllarında ilgi alanlarım spor
ağırlıklıydı. Çin’de ise daha farklı alanlara yöneldim; batılı bir yabancı olmanın avantajı ile modellik, fuar asistanlığı, tercümanlık, reklam oyunculugu gibi yarı zamanlı
pek çok iş yaptım. Bunun yanı sıra Çin’de Hunan TV’de
bir reklam filminde Alman aşçı rolünde mutfak ürünleri
tanıtımında ve bir taşıma şirketinin reklam filminde rol
aldım. Bir de bizdeki Pazar Keyfi tarzında bir yarışma
programına katıldım. Çin’deyken Asya’yı keşfetme şansımı da kulandım. Özellikle Güney Asya’nın neredeyse
tamamını gezdim.
Türkiye’ye döndükten sonra ne tür ilgi
alanlarınız oldu?
Samet Yılmaz: Şu andaki en büyük hobim İstanbul.
Çünkü İstanbul benim için yeni bir şehir. Bir şehri
keşfetmenin en güzel yolunun, o şehri yürüyerek dolaşmak olduğunu düşünüyorum.
Yürümeye seven biri olarak, İstanbul’u
yürüyerek keşfetmeye çalışıyorum.
Müzeleri ve tarihi yerleri gezmek
bana zevk veriyor. Hayatın sadece
şu andan ibaret olmadığını ve binlerce yıldır sürdüğünü, bizim hayatımız bu süreçte sadece bir saniye
kadar kısa bir zaman olduğunu
hatırlamama yardımcı oluyor.
28 GEZİ-YORUM
Beyaz rüyanın kollarında
ILGAZ
Kışın, insanı farklı bir dünyaya çağıran pek çok büyüsü
vardır. Bunların başında da kar gelir; hele bir de yeşil
ile buluşursa... Airbus Planlama Teknisyeni Meltem
Bozkurt, kızı Büke ile çıktığı Ilgaz gezisini bizimle
paylaşarak, bizi de bu büyülü dünyaya davet etti.
2
011 yılının mart ayı ve İstanbul hiç kar görmemiş o kış. Bahar geliyor artık göreceğimiz de
yok, “Hadi bu hafta sonu Ilgaz’a gidiyoruz! Şöyle
ana-kız güzel bir hafta sonu tatili yapalım” dedim kızıma. İstanbul gibi bir şehirde yaşayınca insan zaten karı
yerinde görmek istiyor. Boylu boyunca beyaza bulanmış,
bozulmamış bakir doğanın kucağında yoğun kar, çile değil aksine tam bir keyif. Böylece “Tatil Bahçesi” otobüsü
ile cuma gecesinden yola çıkıyoruz; 460 kilometrelik bir
yol var Ilgaz’a İstanbul’dan.
Ilgaz ilçesi ve dağın güney kısmı Çankırı il sınırları içerisinde, ama dağın büyük kısmı ve kayak tesisleri Kastamonu sınırları içinde yer alıyor. Biz sabah saatlerinde
önce dağın eteklerinde bulunan otelimize yerleşiyor güzel bir kahvaltı yapıyoruz. Dileyen dağa çıkmak yerine
tüm gün otelde kalarak termal havuzlardan faydalanabiliyor, ama bizim amacımız elbetteki Ilgaz’a çıkmak.
Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın...
İlkokuldan kalma bir şarkıyı mırıldanıyorum otobüsümüz
dağa tırmanmaya başladığında. Tahminimizden çok kar
var ve otobüsümüz buna hazırlıklı değil. Karayolları Bakımevi’nden sonra 27. kilometrede bulunan ‘Ilgaz Dağı Milli
Parkı’ yazan tabelaya geliyor ve zincir de takılsa hareket
edemiyor, daha fazla ilerliyemiyoruz. Kurtuluşu beklemek
yerine bir maceraya atılıyor, ikna ettiğim 8-10 misafir ile
birlikte dağa tırmanmaya başlıyoruz. Zorlu ama bir o kadar
da keyifli yürüyüş ile fotoğraflar çekerek ilerliyoruz. Manzara elbetteki müthiş! Kat kat dalları bir kar apartmanına
dönüşen köknarların arasında tırmanış zevkli. Her bir dal
sanki bize pamuk helva uzatır gibi. Bir saat sonra zirveye
ulaşıyoruz. Aynı anda çekici de otobüsümüzü getiriyor.
Zirvede birkaç otel ve tesis var. Her yer çok güzel görünüyor. Gerçekten özlemişiz bu beyazlığı. Kayak merkezi
aralık başından nisan ayına kadar kayak tutkunlarının
cenneti kabul ediliyor. Merkezin üç doğal pisti var. Ana pist
950 metre, diğerleri ise 750 ve 1500 metre uzunluğunda.
Pistlere kayakçıları çıkaran telesiyej ise 693 metre uzunluğunda.
Kayak eğitmenlerinden aldığımız bilgiye göre dünya standartlarına çok yakın olan bu normal eğimli pistler, küçük
slalom yarışlarına oldukça uygun. Yeni kayağa başlayanlar
için biçilmiş kaftanmış Ilgaz parkuru. Gerçi acemilik, kayak
hocalarından alınan birkaç saatlik dersten sonra atlatılmaya başlıyor ya, olsun. Hayatımda hiç kayak yapmadım ve
yapmaya da heveslenmedim, ancak benim küçük cadım
“Kayak yapacağım” diye tutturunca, aklıma ‘ölmeden önce
yapılacaklar’ listemde bulunan ‘kayak yapmak’ maddesi
geldi ve o an ben de “Neden olmasın” dedim. Hemen birer takım kiraladık ve bir de özel hoca. Fiyatlar fazla yüksek
değil. Hocanın bize verdiği birkaç taktik sırasında bile bu
işin bana göre olmadığını anladım. Yapamayacağım bir şey
değildi, ama çok da zevk aldığımı söylemem lazım. Ben denize, koşuya, atlamaya, zıplamaya, dansa, takım sporlarına
daha yatkınım. “Bunu da denemiş oldum” diye düşündüm.
Hocamız, “Hadi şimdi zirveden inme zamanı” dediğinde ise
paçalarım tutuştu. Telesiyejle zirveye tırmandık. “Önce ben
ineyim de bitsin bu işkence” diyerek dualar ettim. Benim için
müthiş bir deneyimdi. Her ne kadar korkudan tadını çıkaramasam da, muhteşem çam ağaçlarının arasından inen ana
Ilgaz’a mevsiminde gidin
dostlar. İziniz, kurdun kuşun
izine karışsın. Doğayı diğer
canlılarla paylaşmanın tadına
varın... Yaşadığınız yere huzur
dolu ve tazelenmiş bir şekilde
döneceksiniz.
pist manzara açısından çok güzel. Hocanın, “Ayaklarını ters
V yaapp!” diye kükreyişlerini falan uygulayamasam da, bir
kartopu gibi çığ halinde yuvarlanmamı engelleyici hareketleri ve içimden ettiğim dualar eşliğinde inişimi tamamladım.
Aşağıda durup merak ve heyecanla kızımın inişini bekledim.
Büke, benim aksime, sanki bu işi sürekli yaparmış gibi süzüle süzüle indi o dimdik pistten aşağıya. Bale ve buz pateni
yapmış olmasının avantajı vardı kesin.
Pistler oldukça hareketli; eğitmenler eşliğinde kayak öğrenen bizim gibi çömezler, kızak kayan çocuklar, profesyonel
kayakçılar, telesiyejle kuşbakışı tur atanlar, snowboard tutkunları ve yürüyüşe çıkanlar kayak merkezini canlandırıyor.
Atlı kızak, çevreyi turlamanın eğlenceli bir diğer yolu. Bir
kayak merkezinin olmazsa olmazı sucuk ekmeklerimizi yedikten sonra bir kez daha telesiyeje binerek doğanın derinliklerine ilerledik. Ve işte o zaman tüm güzellikleri sindire
sindire çektik içimize.
“Doğayı diğer canlılarla paylaşmanın tadına varın”
Üşüyüp üşüyüp tepedeki kafede sahlep içmek, snowboard
kullananları izlemek -o kadar büyük keyif alıyorlar ki bu size
de yanısıyor- elini uzatsan dokunuverecekmişsin gibi duran
çamlara dalıp gitmek mükemmel hissettiriyor size kendinizi. Sadece birkaç saat bile insanı büyülemeye yetiyor.
Anadolu’da çok yolculuk yaptım; son derece özel yerler gördüm. Ilgaz’da gördüğüm en görkemli şey, kar yağarken geçtiğimiz ormanların sessizliğiydi. On binlerce ağaç, beyaz bir
örtünün altında kaybolurken, insanın içinde yeryüzündeki
bütün seslerin çekildiği duygusunu bırakıyordu. Yalnızca
bu duyguyu yaşamak için bile Ilgaz Dağları’na gidilir diye
düşündüm. Gökyüzünden milyarlarca pamukçuk yağarken, sırtımı taze kara verip yanı başımda uzayıp giden göknarlara, yüreğim var olma sevinciyle dolarak bakmak için…
Ilgaz’a mevsiminde gidin dostlar. İziniz, kurdun kuşun izine
karışsın. Doğayı diğer canlılarla paylaşmanın tadına varın.
İstanbul’a -ya da her nerede yaşıyorsanız oraya- huzur dolu
ve tazelenmiş bir şekilde döneceksiniz.
29
30 SAĞLIK REHBERİ
Gürültülü ortamların
kulak sağlığına etkileri
Kulaklarda ağrıya, çınlamaya, hatta işitme kaybına
neden olabilen gürültülü ortamların kulak sağlığına
etkilerini, Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı
Op. Dr. Orhan Altıntaş anlattı.
Y
üksek ses seviyesi, bazı işyerlerindeki en
önemli sorunlardan biridir. Özellikle küçük işyerlerinde gerekli tedbirler kimi zaman yeterince alınmamaktadır. Ayrıca çok yüksek seste müzik
dinlemek, özellikle gençlerde ciddi kulak sağlığı sorunlarına neden olmaktadır. Gürültünün sebep olduğu hasar, sinir tipi işitme kaybı olarak adlandırılır; birçok
neden bu tip işitme kaybına yol açabilir ama gürültü kaynaklı olanın önemli bir ayrıcalığı vardır;
ilerlemesi durdurulabilir veya olmadan tamamen
önlenebilir.
Kulak nasıl çalışır?
Kulak, dışkulak, ortakulak ve içkulak olmak üzere
başlıca üç bölümden oluşur. Dışkulak, kulakkepçesi
ve dışkulak yolundan meydana gelmiştir. Kulak zarı,
dışkulak ile ortakulağı birbirinden ayırır. Ortakulaktaki
üç küçük kemikçik ses dalgalarının içkulağa iletilmesini sağlar. İçkulakta işitme siniri başlar ve sesi beyne taşır. Her türlü ses kaynağı, havaya ses dalgaları veya titreşimleri gönderir. Bunlar dışkulak yolundan geçerek kulak
zarına çarpar ve zarı titreştirir. Titreşimler orta kulaktaki
kemikçikler aracılığıyla içkulağa, işitme sinirine iletilir.
Burada titreşimler, sinir uyarılarına dönüşür ve beyinde ilgili bölgeye gönderilir. Beyin, sesi “müzik, kapı
çarpması, insan sesi” şeklinde ayırarak yorumlar. Gürültü çok şiddetli olursa içkulaktaki sinir hücrelerini öldürmeye başlar. Gürültüye
daha uzun süre maruz kalındıkça daha
fazla işitme siniri hasar görür. İşitme
sinirinizde sinir sayısı düştükçe de
işitmeniz azalır. Ölü sinir hücrelerini hayata döndürmek mümkün
değildir; hasar kalıcı olur.
Kulaklarda işitme kaybı varsa ne yapılabilir?
İşitme kaybı genellikle yıllar içerisinde gelişir. Ancak ağrısız ve yavaş yavaş ilerlediği için farkına varılmayabilir. Uzun
süre yüksek sese maruz kalma ile ortaya çıkan ‘çınlama’
sesi fark edilebilir. Bu durumda olan bir kişi özellikle gürültülü ortamlarda insanların ne dediğini anlamayabilir. Bu
durum yüksek frekans işitme kaybının başlangıcı olabilir ve
işitme testi yapılması gerekir. Bu durumlara bazen sadece
bir kulak kiri veya kulak iltihabı yol açar ve kolayca tedavi
edilebilir. Fakat gürültünün yol açtığı işitme kaybı da söz
konusu olabilir. Bu durum kalıcı olduğu için tedbirin elden
bırakılmaması gerekir. İşitme kaybından şüphe edildiğinde
kulak-burun-boğaz hekimine başvurulması gerekir. Uzman
bir doktor, işitme problemini ortaya koyacak ve en iyi tedavi
yöntemini önerecektir.
Desibel nedir?
İşitme koruyucularının genel problemleri nedir?
Sesin şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. “0” dB insan kulağının işitebileceği en düşük ses olarak kabul edilir. “180”
dB ise roketin fırlatılış anında çıkardığı ses olarak ölçülür.
Uzmanlar 85 dB üzerindeki sese sürekli maruz kalmanın
tehlikeli olabileceğinde hemfikir. Yüksek şiddette sese ne
kadar uzun süre maruz kalırsanız, işitmenizde o kadar fazla
hasar oluşur. Aynı zamanda ses kaynağına ne kadar yakın
olursanız sesin şiddeti o kadar artar. Son zamanlarda gençler üzerinde yapılan araştırmalar bu konuda alarm verilmesi
gerektiğini gösteriyor. Çok gürültülü ortamlar ve kulaklıklarla
yüksek sesli müzik dinlemek bunun sorumlusu olabilir.
Bu tür işitme koruyucusu kullanan işçilerin zorunlu korunma seviyesinin yarısından daha azı ile korundukları saptanmıştır. Bunun sebebi koruyucuların uygun ve sürekli
kullanılmamasıdır. Sekiz saat devamlı kullanıldığında 30
dB koruma getiren koruyucular, sadece bir saat takılmadıklarında koruyuculuk seviyeleri 9 dB’e düşer. Bunlara ek
olarak, gürültüye maruz kalmak birikim yapar. Evde veya
oyunda karşılaşılan gürültü de günlük limite eklenmelidir.
İşyerinde maksimum günlük doza ulaşılmışsa sonradan
gürültülü bir ortamda bulunmak veya yüksek sesli müzik
dinlemek güvenlik limitini geçmeye neden olur.
Gürültünün işitme kaybı dışında başka zararları
da olabilir mi?
İşitme koruyucuları kullanılırken makine ve diğer
insanların sesleri duyulabilir mi?
Gürültüye maruz kalındıktan sonra ortaya çıkan kulak çınlaması çoğunlukla kalıcıdır. Bazı kişilerin yüksek ses karşısında endişe ve hassasiyeti, nabzı ve kan basıncı artabilir
veya mide asit salgısında artış görülebilir. Yüksek gürültü
ayrıca iş ortamında dikkati dağıtarak verimi düşürebilir.
Gürültülü ortamlarda çalışanlar ve çalıştığı yerde ortalama
ses şiddeti sekiz saat süre ile 90 dB’den yüksek olanlar
mutlaka işitme koruyucu kullanmalıdır.
İşitme koruyucular etraftaki gürültüye rağmen konuşmaların daha net anlaşılmasına yardımcı olur. Gürültü olmayan
bir ortamda bile işitme koruyucu kullanan kişiler normal bir
konuşmayı duyabilir.
İşitme koruyucuları nelerdir ve ne kadar etkilidir?
Kulak tıkaçları ve kulaklıklar olmak üzere iki türü bulunan
bu koruyucular kulak zarına ulaşan sesin şiddetini azaltmaya yarar. Dışkulak yoluna takılan ve sesin şiddetini önleyen kulak tıkaçlarının etkili olabilmesi için kulak yolunu
tam tıkamaları gerekir. Kullanırken temiz olmalarına dikkat
edilmeli ayrıca dışkulak yolunu tahriş etmemeleri için de
titizlik gösterilmelidir. Kulaklıklar ise bütün kulağı kapar ve
bir bant ile iki kulaklık birbirine bağlıdır. Etkili olması için
kulak kepçesini sıkıca kapatması gerekir. Tam uygulanan
kulak tıkaçları ve kulaklıklar sesin şiddetini 15 ile 30 dB
kadar azaltır. İkisi birbirine eşit etkili olsa da kulak tıkaçları düşük frekanslarda daha fazla, kulaklıklar yüksek frekanslarda daha fazla etkilidir. Beraber kullanıldıklarında ek
olarak 10-15 dB daha fazla koruma sağlarlar. Ses seviyesi
105 dB’den yüksek ise beraber kullanılmaları önerilir. Kulak kanalına sokulan pamuk ve kâğıtlar sesi çok etkili bir
şekilde önleyemez, sadece 7 dB kadar şiddetini azaltır.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Orhan Altıntaş
31
32 BULMACA
1
9
2
3
8
7
C
M
Y
4
CM
MY
CY
CMY
K
11
5
10
6
Geçen sayının talihlileri İsmail Akın, Zeynep Yazıcı, Abdullah Yiğit, Nurcan Ulgu ve Mehmet Ali Özkaya 100 TL
tutarında YKM hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 22 Şubat 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle
100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11

Benzer belgeler

NİSAN 2013 - Turkish Technic

NİSAN 2013 - Turkish Technic Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) THY TEKNİK A.Ş. ...

Detaylı

MART 2013 - Turkish Technic

MART 2013 - Turkish Technic Katkıda Bulunanlar Abdullah Enes Bolat Emre Kara Doğan Aydın Heybet Dündar Ulaş Konuk

Detaylı