topkapı sarayı`nın

Transkript

topkapı sarayı`nın
SİMİT SARAYI
SİMİT SARAYI’NIN ÜCRETSİZ DERGİSİDİR
NO:19 EYLÜL SEPTEMBER 2014
Kalp kırıklarına ‘Yara Bandı’ oldu
Soner Sarıkabadayı
He is ‘A Plaster’ for heartbreaks
TOPKAPI
SARAYI’NIN
30 BÜYÜK SIRRI!
30 GREAT SECRETS OF
THE TOPKAPI PALACE
TÜRK KAHVESI
TURKISH COFFEE
SULTANLAR ŞEHRI BURSA
BURSA, CITY OF SULTANS
EN ILGINÇ FESTIVALLER
THE MOST AMAZING FESTIVALS
AMSTERDAM GEZI REHBERI
AMSTERDAM TRAVEL GUIDE
DEKORASYON ÖNERILERI
DECORATION TIPS
EYLÜL 2014 • NO: 19
ED İ TÖ R
ED I TO R- I N - C H I EF
Büyümeye devam!
We keep on growing
Değerli Simit Sarayı Dostları,
Geride bıraktığımız yaz mevsimi boyunca, yurt içi ve yurt dışında
yeni mağazalarımızla büyümeye devam ettik. Özellikle Ege
Bölgesi’nde gördüğümüz yoğun ilgi bizleri çok heyecanlandırdı.
İzmir Optimum, İzmir Konak, Denizli, Salihli, Kütahya ve
Seferihisar Simit Sarayı mağazalarımızın ardından önümüzdeki
günlerde hizmete girecek Folkart Towers ve Alsancak
mağazalarımızı da Egeli lezzet tutkunlarıyla buluşturacağız ve yıl
sonuna kadar Ege Bölgesi’nde en az 11 mağazaya ulaşacağız.
Bu ay ayrıca bizleri çok gururlandıran bir haber aldık. Simit Sarayı
olarak iş dünyasının en prestijli ödülü olan Avrupa İş Ödülleri’nde
ulusal şampiyon olduk. Bu yıl sekizincisi düzenlenen Avrupa İş
Ödülleri 2014/15’te ‘BP Yılın Hedefli Sapmasız Büyüme Stratejisi
Ödülü’ kategorisinde Ulusal Şampiyon olarak Türkiye’yi temsil
edeceğiz.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Fanta Müzik Festivali
kapsamında gençler ve kendini genç hissedenlerle buluşmaya
devam ediyoruz. Simit Sarayı Lezzet Karavanımız, 16
Ağustos -27 Eylül tarihlerinde 47 gün boyunca 16
ili dolaşarak milyonlarca müzikseverin festival
coşkusuna ortak olacak ve lezzetlerimizi onlarla
paylaşacağız. Festival ile ilgili detayları ilerleyen
sayfalarımızda bulabilirsiniz.
Ünlü milli futbolcumuz Arda Turan ile
gerçekleştirdiğimiz ve ilk kez geçen ay yayınlanan
yeni reklam kampanyamız büyük beğeni topladı.
Yeni yayın döneminde TV ekranlarında olacak yeni
reklam filmimizi de beğeneceğinize inanıyorum.
Ülkemize gelen yabancı turistlerin ilgisi ve dünyanın birçok
ülkesinde açtığımız mağazalarımızda müşterilerimize sadece
lezzetlerimizle değil dergimiz aracılığıyla da dokunmak amacıyla
dergimizi bu ay ilk kez Türkçe ve İngilizce olarak hazırladık.
Önümüzdeki aylarda bize yol göstermesi için yeni formatımız ile
ilgili düşüncelerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ederiz.
Eylül demek elbette okulların açılması demek. Yeni eğitim
yılına da merhaba demeye hazırlandığımız bu günlerde, okul
heyecanını yaşayan tüm çocuk ve gençlerimize başarılı bir yıl
dilerken, onları beslenme saati için Simit Sarayı’nın besleyici ve
doyurucu tatlarını denemeye davet ediyoruz.
Aslında bu ay çok anlamlı bir gün ile başlıyor; “1 Eylül Dünya
Barış Günü”. Ünlü filozof Simachus’un “Niçin hep birlikte barış
ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz,
aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün
altında yaşıyoruz” sözlerinden hareketle dünyanın dört bir
yanında devam eden ve hepimizi büyük üzüntüye boğan tüm
savaşların bir an önce sona ermesini, barışın ve huzurun egemen
olduğu bir dünyada hep birlikte mutlulukla yaşamayı diliyorum.
Dear Friends 0f Simit Sarayı,
We continued to grow with our new stores in and out of the
country throughout the summer. The intensive interest we got
especially in the Aegean Region stirred us very much. Following
our İzmir Optimum, İzmir Konak, Denizli, Salihli, Kütahya and
Seferihisar Simit Sarayı stores; we will introduce our Folkart
Towers and Alsancak stores very soon to the Aegean gourmets
and by the end of the year we will have at least 11 stores in the
Aegean Region.
We also received news which made us proud. We are crowned
as the national champion in the most prestigious awards of
the business world, the European Business Awards. We will
represent Turkey as the National Champion in the BP Target
Neutral Growth Strategy of the Year Award in European
Business Awards 2014/15 which will be held for the eighth time
this year.
We also continue to meet the youth and those who feel
young as we did last year within the scope of Fanta
Music Festival. Our Simit Sarayı Taste Caravan will
travel to 16 provinces in 47 days and share the
enthusiasm of millions of music lovers from
August 16 to September 27; we will share our
tastes with them. You can find further details
about the festival on the next pages.
Our new commercial campaign which we
realized with the celebrity soccer player Arda
Turan and which was first broadcasted last month
won great recognition. I am positive that you will also
like our new commercial film to be shown on TV screens in the
new broadcast season.
We prepared our magazine in Turkish and English this month
for the first time in return to the interest of foreign tourists
visiting our country in order to touch our customers across the
world not only by our flavors, but also by our magazine. Please
do share your opinions about our new format to lead us in the
forthcoming months. Of course, September means the start of
the new school year. Wishing a successful academic year to all
our children and youngsters who are excited by the start of the
new school year, we are also inviting them to try the nutritious
and satisfying tastes of Simit Sarayı during their lunch break.
As a matter of fact, this month begins with a very meaningful
day: “September 1st, World Peace Day”. Setting off from the
words of famous philosopher Symmachus, “Why should not we
all live in peace and harmony? We all look on the same stars, we
are companions on the same planet and live under the same
sky”, I wish the heartbreaker wars all over the world will end in
no time and we all live in a world full of peace and serenity.
With my warmest wishes,
Abdullah Kavukcu
Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO
Abdullah Kavukcu
Simit Sarayı Chairman of Board and CEO
3
İ Ç İ N D EK İ LER
C O N T EN T S
20
No • Issue no 18
Eylül • September 2014
3
Editör
Editor-in-Chief
4İçindekiler
Contents
10
Müşterilerimiz Simit Sarayı’nı anlattı
Our customers tell about Simit Sarayı
12
Benim Simit Keyfim
My Bagel Delight
14
Yeni mağazalarımız açıldı
Our new store has been opened
20 Topkapı Sarayı’nın 30 büyük sırrı
Thirty Great Secrets of the Topkapı Palace
32 Soner Sarıkabadayı
Soner Sarıkabadayı
38 Karşı konulamaz cazibe: Türk kahvesi
Irresistible attraction: Turkish coffee
46 Amsterdam’da görmeniz gereken yerler
Must see places in Amsterdam
54 İşe giderken bunları giymeyin!
Do not wear these in the workplace!
60 Dünyanın en ilginç festivalleri
The most amazing festivals of the world
72 Sultanlar şehri Bursa
Bursa, The city of Sultans
80 Küçük evlere özel dekorasyon önerileri
Decoration tips for small houses
86 Başarılı bir Instagram hesabı için...
Tips for a successful Instagram account
46
92 Kokuların gizemli dünyası
Mysterious world of scents
98 Sonbahara özel beslenme önerileri
Nutritional suggestions for the autumn
102 Güzel köyler cenneti: Selimiye
The paradise of beautiful villages: Selimiye
110 En yeni teknoloji ürünleri
The newest technological products
116 Altın Koza Film Festivali
Golden Boll Film Festival
118 Kültür sanat
Art and culture
122 Mağazalarımızın adresleri
Addresses of our stores
124Astroloji
Horoscope
128 Bulmaca
Sudoku
4
110
54
İMTİYAZ SAHİBİ PUBLISHER
İcra Kurulu Başkanı
Executive President
ABDULLAH KAVUKCU
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Managing Editor
Esma Tuncer Aydos
Yapım Production
HI’STANBUL PRODÜKSİYON
Şifasuyu Yolu Üstü Sok. No: 30
Oksizen Konakları 4/2 Maden Mahallesi,
Sarıyer, İstanbul
Genel Yayın Yönetmeni Chief Editor
Ayhan Bölükbaşı [email protected]
60
Yayın Direktörü Publishing Director
Zeynep Kasapoğlu
[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director
Çağrı Ece [email protected]
32
Editör Editor
Ece Öziş [email protected]
Yazı İşleri Editorial
Uras Benlioğlu, Özcan Yılmaz
Füsun Tansu, Simay Erdem
Fotoğraf Photography
Caner Kasapoğlu
[email protected]
98
Yayın Kurulu Editorial Board
Seçil Çiçek, Gülcan Gümüş, Hande
Eldemir, Kübra Erkan, Cihangir Önalan
Baskı Printing
Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad.
No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul
Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63
Yönetim Yeri Place of Management
Büyükdere Cad. Apa Giz Plaza No: 191 Levent/İstanbul Tel:
(0212) 398 03 98 www.simitsarayi.com
Yayın Türü Type of Publishing Yerel Süreli Local Periodical
Bu dergide yayımlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları Simit Sarayı
Yatırım ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Bu yayındaki tipografik hatalardan Simit Sarayı
Yatırım ve Tic. A.Ş. sorumlu değildir. Dergide yer alan ürünlerin fiyatlarında
haber vermeden değişiklik yapılabilir. Ürünler stoklarla sınırlıdır.
All rights pertaining to the articles and photographs published in this
magazine are property of Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş. Simit Sarayı Yatırım
ve Tic. A.Ş. is not responsible for the typographical errors in this magazine.
Prices of the products in this magazine are subject to change without prior
notice. Products are limited in stocks.
www.simitsarayi.com
facebook.com/simitsarayi
twitter.com/simitsarayi
5
H A B ER
N E WS
Simit Sarayı
Türkiye’yi
temsil edecek
Yurt içi ve yurt dışı mağazaları ile dünya markası
olma yolunda emin adımlarla yürüyen Simit
Sarayı, Avrupa İş Ödülleri 2014/15’te (European
Business Awards) Türkiye için yarışacak.
İ
ş dünyasının en prestijli ödüllerinden
biri olan ve bu yıl sekizincisi düzenlenen
Avrupa İş Ödülleri 2014/15’in ilk turunda
rakiplerini geride bırakan Simit Sarayı, ‘BP
Yılın Hedefli Sapmasız Büyüme Stratejisi
Ödülü’ (The BP Target Neutral Growth
Strategy of the Year Award) kategorisinde
Ulusal Şampiyon olarak Türkiye’yi temsil
edecek. 2007 yılından bu yana Avrupa’da
farklı sektörlerden binlerce firmayı
inovasyon, liderlik, sosyal sorumluluk,
pazarlama, büyüme stratejileri, çalışan
bağlılığı, süreç yönetimi ve müşteri
sadakati alanlarında değerlendiren Avrupa
İş Ödülleri en iyi uygulama örneklerini
teşvik etmek, yarattığı yeniliklerle öne
çıkan şirketlerin tanıtımını ve gelişimini
desteklemek amacıyla düzenleniyor.
Avrupa İş Ödülleri’nde Türkiye’yi
temsil edecek olmaktan büyük gurur
duyduklarını belirten Simit Sarayı İcra
Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, “Simit
Sarayı, herkesin bildiği gibi Türkiye’nin
markası… Hedefimiz Türkiye’nin markasını, dünya markası
yapmak. Bunun için en iyisini yapmak için tüm gücümüzle
çalışıyoruz. Halen yurt içi ve yurt dışında 200’ü aşkın
mağazamızda 8.600 çalışanımızla her gün 650 bin misafiri
ağırlıyoruz. 2018 yılında Türkiye’de 440, yurtdışında 560
olmak üzere toplam 1000 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz.
İş dünyasının en prestijli ödülü olan Avrupa İş Ödülleri’nde
ulusal şampiyon olarak ülkemizi temsil edecek olmak bizi
çok onurlandırdı” dedi.
Avrupa İş Ödülleri’nin ikinci aşamasında Simit Sarayı,
Ruban d’Honneur (Onur Kurdelesi) için yarışacak.
Yarışmada bu yıl tüm Ulusal Finalistler jürinin
değerlendirmesi için özel bir video hazırlayacaklar. Jüri
değerlendirmesine ek olarak aynı anda internet üzerinden
de oy kullanılarak, en beğenilen Ulusal Şampiyonlar
seçilerek kazanan şirketler belirlenecek.
6
Simit Sarayı will
represent Turkey
Simit Sarayı, on its way to be a global brand
has been named as a National Champion in The
European Business Awards sponsored by RSM
International; a prestigious competition supported
by businesses leaders, academics, media and
political representatives from across Europe.
T
he European Business
Awards now in its 8th
year engaged with
over 24,000 business from
33 European countries this
year and 709 companies from
across Europe have been
named today as National
Champions; going through
to the second phase of the
competition. Simit Sarayı,
competed with the best
businesses in Turkey to win
the accolade of representing
Turkey in The BP Target
Neutral Growth Strategy of
the Year Award.
Abdullah Kavukcu, The CEO
of Simit Sarayı said “We’re
very proud to be selected
to represent Turkey as a
National Champion. Sİmit
Sarayı is Turkey’s brand
and our target is make it a
global brand. We welcome 650.000 guest each day in our
more than 200 store in Turkey and abroad with our 8600
employees. We aim to reach 1000 stores in 2018, 440 of
them in Turkey and 560 in other countries. The European
Business Awards is widely recognised as the showcase
for Europe’s most dynamic companies and we are now
looking forward to the next round of the judging process
where we can explain in more depth how we are achieving
business success.”
A panel of judges made up of Europe-wide business
leaders, academics and entrepreneurs will view the
National Champions’ videos, and award the best of this
group the coveted ‘Ruban d’Honneur’ status. Ruban
d’Honneur recipients will then go on to the grand final in
2015. All of the National Champions will also take part in a
public vote to decide ‘Public Champions’ for each country.
Simit Sarayı’na Altın Örümcek ödülü
Simit Sarayı web sitesi, internetin Oscarları olarak da bilinen Altın Örümcek’te , ‘Yiyecek-İçecek
Kategorisi’nde en iyi site seçilerek, ‘Altın Örümcek Web Ödülü’nün sahibi oldu.
T
ürkiye’de internet teknolojileri kullanılarak
gerçekleşen en iyi projelerin ödüllendirildiği ve
bu yıl 12’incisi düzenlenen Altın Örümcek Web
Ödülleri töreni, 4 Eylül’de TİM Maslak Show Center’da
gerçekleştirildi. ‘İnternetin Oscarları’ olarak da bilinen ödül
töreninde, www.simitsarayi.com adresinde yer alan Simit
Sarayı web sitesi, ‘Yiyecek-İçecek Kategorisi’ kategorisinde
en iyi site seçilerek, Altın Örümcek Web Ödülü’nün sahibi
oldu.
318’i aşkın finalistin 38 farklı kategoride yarıştığı 12.
Altın Örümcek Web Ödülleri’nde bilişim, medya ve iş
dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı 43 kişiden
oluşan jüri üyeleri, finalistleri ön eleme, grup elemeleri
ve final değerlendirmeleri olmak üzere üç aşamalı
eleme sürecinden geçirdi. Başvuruların tasarım,
içerik, özellik/işlevsellik, kullanılabilirlik, standart
uygunluğu ve çapraz tarayıcı uygunluğu olmak üzere beş
değerlendirme kriteri baz alınarak incelendiği yarışmada
jüri değerlendirmesinin yanı sıra gerçekleştirilen halk
oylamasında ise
318 web sitesi için
toplam 15 bin oy
kullanıldı.
Simit Sarayı web
sitesinin başarısını
değerlendiren
Simit Sarayı İcra
Kurulu Başkanı
Abdullah Kavukcu,
“İnternet dünyasını
değerlendiren en
itibarlı yarışma
olan Altın
Örümcek’te
kazandığımız
başarıdan büyük
gurur duyduk. Bu
ödül, teknolojiyi
kullanırken doğru
adımlar attığımızı
bizlere bir kez
daha kanıtladı.
İnternet sitemizde
emeği geçen tüm
arkadaşlarımı
tebrik ederim”
dedi.
Golden
Spider Award to
Simit Sarayı
Simit Sarayı website has been selected as the
best website in Food and Drink Category in
the Golden Spider Awards which is known as
the Oscar Awards of Internet and rewarded
with the “Golden Spider Web Award”.
T
he 12th of Golden Spider Web Awards Ceremony
rewarding the best projects implemented via
Internet technologies in Turkey took place in the
TIM Maslak Show Center on the 4th of September this
year. Simit Sarayı website: www.simitsarayi.com has been
selected as the best website in Food and
Drink Category in the ceremony which is
known as the Oscar Awards of the Internet
and won the “Golden Spider Web Award”.
With more than 318 finalists competing
in 38 categories, 43 jurors including
outstanding names from the information
sector, media and business world offered to
finalists a three-stage elimination process
including a preliminary round, a group
qualification round and a final evaluation.
Applications were screened based on
five evaluation criteria including design,
content, features/functionality, usability
and standard compliance and browser
cross compliance in the competition where
a total of 15 thousand people voted via
web for 318 websites alongside the jury
evaluation. Simit Sarayı Chief Executive
Officer Abdullah Kavukcu commented on
the success of Simit Sarayı website: “We are
really proud of our success in the Golden
Spider, the most prestigious competition of
the Internet world. This reward once more
proved that we are on the right track for
using the technological opportunities. I
sincerely congratulate all my friends who
contributed to our Internet site.”
7
A DV ER TO R I A L
Türk Kahvesi’ne
Simit Sarayı imzası
Geleneksel tatların modern adresi Simit Sarayı, odun ateşinde kavrularak
hazırlanan eşsiz bir tada sahip olan Türk Kahvesi’ni şık ambalajı içinde sunuyor.
Türk Kahvesi
Turkish Coffee
8
Türk Kahvesi
Turkish Coffee
SIMIT SARAYI SIGN
ON THE TURKISH COFFEE
F
Simit Sarayı, the contemporary address of traditional tastes, presents the Turkish
Coffee in a chic packaging and with unique flavor thanks to roasting on wood fire.
arklı lezzetleri ve sunumları kadar
ambiyansıyla da dikkat çeken Simit
Sarayı, geleneksel tat Türk Kahvesi’ne
kendi yorumunu katarak, hem tadıyla hem de
kokusuyla dost sohbetlerini taçlandırıyor.
“Bir kahvenin kırk yıl hatırı var” mottosuyla
odun ateşinde kavrularak hazırlanan, keyif
anlarının vazgeçilmez lezzeti Türk Kahvesi, Simit
Sarayı’nın üstün kalitesi ile karşınıza çıkıyor.
Simit Sarayı Türk Kahvesi, 250 gr ve 100 gr olarak
farklı ambalajlarda, keyif anlarını tatlandırmak
isteyenler, sevdiklerine hem lezzetli hem de şık bir
hediye vermek isteyenler için satışa sunuluyor.
D
rawing attentions not only by its distinguished
tastes and presentations but also with its
ambiance, Simit Sarayı now adds its own
interpretation to the taste of traditional Turkish Coffee to
crown friendly talks with both its flavor and also its smell.
Prepared by roasting on wood fire with the motto “a cup
of coffee brings friendship that lasts forty years”, Turkish
Coffee, the indispensable flavor of pleasurable moments,
is now being offered with the superior quality of Simit
Sarayı. Simit Sarayı Turkish Coffee is being offered to the
market in different packages of 250 and 100 g for those
who wish to sweeten their pleasurable moments with
their beloveds by giving them a delicious and chic gift.
9
H A B ER
N E WS
Simit Sarayı için ne dediler?
Simit Sarayı’nın Levent’teki mağazasını ziyaret ettik ve misafirlerimizden
mağazalarımızla ilgili görüşlerini dinledik. Duyduklarımız bizi çok mutlu etti…
DEMET YILMAZ REKLAM SATIŞ SORUMLUSU
Burası benim için bir
dinlenme noktası
S
imit Sarayı genelde buluşma noktamız.
Buradaki simit, geleneksel simit tadıyla çok
lezzetli... Üstelik ürünlerin kalitesini ve hijyen
koşullarına dikkat edilerek üretildiğini biliyoruz.
Ben simit Sarayı’nın çayını da çok beğeniyorum.
Bazen lezzetli bulduğum pastalarından da
yiyorum. Buraya çok sık geliyorum, benim için aynı
zamanda bir dinlenme noktası…
ESMA AKMAN - YÖNETICI ASISTANI
Çalışanların ilgisinden
çok memnunuz
S
imit Sarayı mağazalarının sakin ve sessiz bir ortamı var.
Simidi çok seviyorum, çay ve simit eşliğinde sohbet etmeye
bayılıyorum. Bu yüzden Simit Sarayı mağazaları arkadaşlarla
buluşma yerim. Birazdan uzun zamandır görüşmediğim bir
arkadaşımla bir araya geleceğiz. Buluşma noktamız burası.
Genelde hep Simit Sarayı’nda buluşurduk zaten. Burada
en çok salata ve çorba tercih ediyorum. Diyet yapmıyorum
ama salataları çok güzel, salatanızı istediğiniz malzemelerle
hazırlayabiliyorsunuz. İhtiyacımız olduğunda hemen
çalışanlara iletiyoruz, bize yardımcı oluyorlar, ilgilerinden çok
memnunuz. Simit Sarayı’nı seviyorum ve fırsat buldukça sık
sık gelmeye çalışıyorum.
ESMA AKMAN – EXECUTIVE ASSISTANT
We are very happy with the
interest of the employees
S
imit Sarayı stores have a tranquil and silent ambiance. I love
bagels, I love chatting accompanied with tea and bagel. So,
Simit Sarayı is the rendezvous of my friends and I. In a while I
will meet with a friend of mine whom I haven’t seen for ages.
This is our meeting place. We were often meeting at Simit Sarayı
anyway. I mostly order salad and soup here. I’m not on diet, but
they have delicious salads and you can prepare your salad with
the ingredients you like. Whenever we need anything, we tell it to
the employees and they help us, we are very satisfied with their
attention. I love Simit Sarayı and try to visit here occasionally.
10
DEMET YILMAZ –
ADVERTISEMENT SALES SUPERVISOR
This is my resting point
G
enerally, our meeting point is Simit Sarayı.
The bagel here has the traditional bagel
flavor and it is very delicious… Furthermore, we
know about its quality and that it is made under
hygienic conditions. I also like the tea at Simit
Sarayı. Sometimes I eat some of the cakes which I
find delicious. I visit here frequently and this place
is also a resting point for me…
What did they say about Simit Sarayı?
We visited Simit Sarayı in Levent and listened to the opinions of our guests on our
stores. We were very happy with what we heard…
ESIN UYSAL - TAHSILAT UZMANI
Ispanaklı böreğini
çok seviyorum
H
aftada 3-4 gün geliyorum Simit Sarayı’na. En çok
ıspanaklı böreğini seviyorum. İşyerime de çok
yakın olması benim için avantaj, böylelikle öğle arasında
kendime daha fazla vakit ayırabiliyorum.
İLKER ÇEVIKER - ELEKTRIK TEKNIKERI
Börekler favorim
S
imit Sarayı’na haftada iki-üç gün geliyorum. Ortamı
güzel, servisi, çalışanları çok iyi. Çalışanlar son derece
güler yüzlü ve ilgililer. Yiyecek- içecekler ise zaten çok
güzel. Simit Sarayı’nın böreklerini seviyorum, kıymalı ve
peynirli böreği favorim. Tahinli çörekleri de çok lezzetli.
İLKER ÇEVİKER - ELECTRICIAN
My favorite is the pastries
I
am coming to Simit Sarayı two-three days a week. The
ambiance is nice and the service and employees are
pretty good. Employees are always smiling and attentive.
Food and beverages are, of course, very good. I like the
pastries of Simit Sarayı and its pastries with minced
meat and cheese are my favorites. Tahini pies are also
very delicious.
ESİN UYSAL – COLLECTION SPECIALIST
I like the pastry
with spinach
I
come to Simit Sarayı 3-4 days a week. I like the pastry
with spinach most. Besides, it’s very close to my
workplace which is an advantage for me, thus, I can save
more time for myself during lunch break.
11
KEYİF
EN J OY M EN T
Instagram’da Simit Sarayı keyfi
İster mağazada, ister yolda... Belki simit, belki sadece bir bardak demli çay... Siz paylaştınız,
biz yayınlıyoruz. Sağlık ve mutlulukla, daha nice güzel anlarınıza ortak olmayı dileriz...
Simit Sarayı pleasure in
Instagram
Whether in the store or on the
way… It may be a bagel or a
glass of strong, brewed tea…
You shared and here we are
publishing it. We wish to share
your many happy moments
healthily and happily…
12
Bu etİketle paylaştığınız fotoğrafların kullanım hakkı Sİmİt Sarayı’na aİt olacaktır.
ile ilgili
Simit Sarayı nızı
fotoğrafları ı
#simitsaray n,
laşı
etiketi ile payde
iz
im
derg
!
yayınlayalım
hotos
Share your p arayı
about Simit S ayı tag
r
with #simitsapublish
l
il
w
and we
Sarayı
them in Simit
Mag.
13
H A B ER
N E WS
Safranbolu Simit Sarayı
lezzetleri ile tanıştı
Simit Sarayı’nın yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri olan
Safranbolu’daki ilk mağazası 25 Ağustos 2014 tarihinde açıldı.
Safranbolu
Simit Sarayı Safranbolu met
the flavors of
Simit Sarayı
The first store of Simit Sarayı in Safranbolu, a
tourism center frequently visited by domestic and
foreign tourists was opened on August 25th, 2014.
Z
engin menüsü ve uygun fiyatlı ürünleri ile her
gün 07.00 - 24.00 saatleri arasında hizmet veren
Safranbolu Simit Sarayı, ilk günden itibaren lezzet
tutkunlarının buluşma noktası haline geldi. 180 metrekare
dış, 180 metrekare iç alanı, ferah atmosferi, şık ve sıcak
dekorasyonuyla büyük ilgi gören Safranbolu Simit Sarayı’nın
menüsünde; klasik simit ve simit çeşitlerinin yanı sıra açma,
poğaça ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe,
kurabiyeden pastalara, ızgaralardan makarnaya, salatadan
dondurma çeşitlerine kadar zengin bir ürün gamı yer alıyor.
Safranbolu Simit Sarayı Adres: Atatürk Mah. Eğitimciler Caddesi No:3 Safranbolu
Tel: 0370 712 00 37
14
G
iving service between 07:00 and 24:00 every
day with its rich menu and reasonable prices,
Safranbolu Simit Sarayı has become the meeting
point of gourmets since the first day. Attracting
great interest with its 180-squaremeter exterior and
180-squaremeter interior area and elegant and cozy
decoration, Safranbolu Simit Sarayı has a rich menu
including a wide range of products from traditional
bagels to buns, pastries and pies along with wraps,
sandwiches, cookies, cakes, barbeques, macaronis, salad
types and ice-cream.
Safranbolu Simit Sarayı Address: Atatürk Mah. Eğitimciler Caddesi No:3 Safranbolu
Phone: 0370 712 00 37
Bursa Setbaşı
Simit Sarayı
Simit Sarayı mağazalarını yeniliyor
Yurt içi ve yurt dışında 200’ü aşkın mağazasında 8 bin 600 çalışanıyla faaliyet gösteren Simit Sarayı,
yeni konsept ve kurumsal kimlik çalışmaları doğrultusunda mağazalarını yenilemeye devam ediyor.
Renovated stores
from Simit Sarayı
Adıyaman Simit Sarayı
R
enevasyon kapsamında Bursa Setbaşı Simit Sarayı
ve Adıyaman Simit Sarayı mağazaları yeni yüzleri
ile kapılarını açtı. Modern dış cepheleri, ferah
atmosferleri, şık ve sıcak dekorasyonları, Simit Sarayı
lezzetlerini bir arada görme imkânı sunan geniş vitrinleri
ile lezzet tutkunlarının büyük beğenisini kazanan yeni
mağazalardan Bursa Setbaşı Simit Sarayı her gün 06.0002.00, Adıyaman Simit Sarayı mağazası ise 07.00-23.00
saatleri arasında hizmet veriyor. Bursa Setbaşı Simit Sarayı
ve Adıyaman Simit Sarayı menülerinde klasik simit ve
simit çeşitlerinin yanı sıra açma, poğaça ve pideden börek
çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara,
ızgaralardan makarnaya, salatadan dondurma çeşitlerine
atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik zengin ürün gamı yer alıyor.
Operating with 8,600 employees in over 200 stores
in the country and abroad, Simit Sarayı continues to
renovate its stores.
B
ursa Setbaşı Simit Sarayı and Adıyaman Simit
Sarayı stores opened their doors with their
new faces within the scope of renovation. With
modern facades, spacious atmospheres, elegant and cozy
decorations and large showcases which allow exhibition of
Simit Sarayı flavors together, Bursa Setbaşı Simit Sarayı,
which is one of the new stores admired by the gourmets, is
open between 06:00 and 02:00 and Adıyaman Simit Sarayı
is open between 07:00 and 23:00 hours every day.
Bursa Setbaşı Simit Sarayı and Adıyaman Simit Sarayı
have rich snack, taste and palatal delight menus that
include a wide range of products from traditional bagels
to buns, pastries and pies along with wraps, sandwiches,
cookies, cakes, barbeques, macaronis, salad types and
ice-cream.
Bursa Setbaşı Simit Sarayı
Adres: Hocalızade Mah. Atatürk cad. Kaya apt. no: 1 Osmangazi,
Bursa
Tel: 0224 225 11 63
Bursa Setbaşı Simit Sarayı
Address: Hocalızade Mah. Atatürk cad. Kaya apt. no: 1
Osmangazi, Bursa
Phone: 0224 225 11 63
Adıyaman Simit Sarayı
Adres: Hacı Ömer Mah. Atatürk Bulvarı No:212 Adıyaman
Tel: 0416 216 16 05
Adıyaman Simit Sarayı
Address: Hacı Ömer Mah. Atatürk Bulvarı No:212 Adıyaman
Phone: 0416 216 16 05
15
Ş EF B İZ D EN
FRO M O U R C H EF
Fırında Palamut
YAPILIŞI
Öncelikle fırın tepsisine
domatesleri ve soğanları
yuvarlak şekilde -metal
para kalınlığında- kesiyoruz
ve yatay şekilde tavaya
diziyoruz. Daha sonra
üzerine zeytinyağı ve
tuz ile harmanladığımız
palamutları diziyoruz.
Üzerine sivribiberleri ve
limonu yerleştiriyoruz. Son
olarak üzerine biraz tuz,
karabiber, kekik, defne ve
zeytinyağı gezdiriyoruz. 150200 derecede ısıtılmış fırında
40-45 dakika pişirdikten
sonra balığınız hazır.
MALZEMELER
4 adet palamut
(temizlenmiş sırttan ikiye bölünmüş)
3 adet domates
2 adet beyaz soğan
3 adet yeşilbiber
2 adet limon
3 çorba kaşığı Zeytinyağı
Karabiber, nane ve tuz
Bonito
Scallop
4 TO 6 PERSONS
PREPARATION TIME: 10 MINUTES
BAKING TIME: 40 MINUTES
INGREDIENTS
4 bonitos (cleaned, slit into two)
3 tomatoes
2 white onions
3 green peppers
2 lemons
3 tablespoons of olive oil
Black pepper, peppermint and salt
16
DIRECTIONS
First, slice tomatoes and
onions in circular form –as
thich as a coin– and lay
them on a pan. Then, lay the
bonitos which are mixed
and blended with olive oil
and salt. Set green peppers
and the lemon on them.
Finally, season with salt,
blackpepper, thyme, bay leaf
and sprinkle some olive oil.
Cook for 40 to 45 minutes in a
pre-heated oven at 150-200.
4-6 kişilik
Hazırlama süresi: 10 dakika
Pişirme süresi: 40 dakika
Tarif:
Şef
Zafer
Nalbaş
H A B ER
N E WS
Masaya servis edilecek ürünler
kamera karşısına geçti
Durmaksızın gelişen ve misafirlerine en lezzetli ürünleri en iyi şekilde sunmak için her geçen yün
yeni fikirleri hayata geçiren Simit Sarayı’nda ‘masaya servis’ de yapılması planlanıyor.
Products to be
served to the
table are in front
of the camera
Y
akın zamanda duyurusu yapılacak masaya servis
ürünlerin fotoğraf çekimi ağustos ayında yapıldı.
Self servis, dünyanın birçok ülkesinde kullanılan,
misafirlerin diledikleri ürünleri hızla almalarına olanak
veren bir hizmet türü. Bugüne kadar Simit Sarayı
mağazalarında uygulanan bu yöntem gelecekte de devam
edecek. Fakat ilerleyen aylarda birkaç mağazada belirli
menü grupları ve ürünlerin masaya servis olarak misafirlere
sunulması planlanıyor. Burada belirleyici unsur, özel olarak
hazırlanan ürünleri misafirlerin Simit Sarayı’nın özgün
dekorasyonunda masada bekleyebilmesine olanak vermek.
Masaya servis edilmesi planlanan menü grupları ve
ürünlere dair fotoğraf çekimleri, 14-15 Ağustos tarihleri
arasında, Levent’teki Simit Sarayı Mağazası’nda
gerçekleştirildi. Styling’ini Eda İldam’ın yaptığı çekimde
fotoğrafçı ise Serkan Tunç oldu. Pastırmalı dil peynirli
açık pideden, kavurmalı yumurtaya, simit tabağından ton
balıklı salataya kadar geniş bir ürün grubunu kapsayan
çekimlerde iştahlar da kabardı.
Ever-improving and constantly coming up with new
ideas in order to serve the most delicious products in
the best way possible, Simit Sarayı is now planning
to offer “service to the table”.
P
hoto-shooting of the “service to the table” products
to be announced soon was done in August. Common
in many countries, self-service is a method of
service which allows the guests to get the products they
want quickly. Adopted in Simit Sarayı stores to date, this
method will be used in the future, too. In the meantime,
certain menu groups and products are planned to be
served to the table in a few stores. The main theme here
is to allow the guests to wait for the specially-prepared
products at the table in the authentic decoration of Simit
Sarayı. Photo shooting of the menu groups and products
which are planned to be served to the table was done
in the Simit Sarayı store in Levent on 14th and 15th of
August. Styling of the shooting was carried out by Eda
İldam and photographer was Serkan Tunç. A diverse range
of products from pide with pastrami and string cheese to
kavurma omelet and from bagel dish to tuna salad were
involved in the shooting and whetted appetite.
17
H A B ER
N E WS
Simit Sarayı Karavanı Fanta Gençlik
Festivali ile Türkiye’yi geziyor
13. yılında, müzik ve eğlenceyi Türkiye’nin dört bir yanına Athena ve Hadise ile taşıyan Fanta Gençlik
Festivali Türkiye’nin dört bir yanında müzikseverlerle buluşuyor. Simit Sarayı karavanı da şehir
şehir gezerek, festival sırasında acıkanlara birbirinden leziz ürünlerini ulaştırıyor.
1
2 yıl içinde toplam 89.500 km
yol yaparak, sanatçıları 6 milyon
izleyiciyle buluşturan, Türkiye’nin
en büyük mobil müzik festivali Fanta
Gençlik Festivali bu yıl 16 Ağustos’ta
İstanbul’daki ilk konser ile başladı. 13.
Fanta Gençlik Festivali kapsamında
Athena ve Hadise müzikseverlerle
buluşurken, Türkiye’nin dört bir yanına
müzik ve eğlenceyi taşınmış oluyor.
Sadece bunlar mı? Birbirinden
lezzetli ürünleriyle Simit Sarayı
Karavanı da konser yapılan tüm
şehirleri gezerek, etkinlik alanına
gelenlere açlıklarını unutturuyor…
Festivali Rotası
20 Ağustos – Ankara / Ankamall,
23 Ağustos – Samsun / Batıpark, 25
Ağustos – Kayseri / Sümer Tesisleri,
18
27 Ağustos – Malatya / Belediye Şenlik
Alanı, 29 Ağustos – Elazığ / Fırat
Üniversitesi, 5 Eylül – Şanlıurfa / GAP
Arena, 7 Eylül – Gaziantep / Gaziantep
Üniversitesi, 9 Eylül – İskenderun /
Anıt Meydanı, 11 Eylül – Adana / M1, 13
Eylül – Mersin / Güneş Festival Alanı, 16
Eylül Salı – Antalya / Beachpark, 19 Eylül
Cuma – İzmir / İnciraltı, 22 Eylül – Bursa
/ Asmerkez, 24 Eylül – İzmit / Outlet
Center, 27 Eylül - Eskişehir
Festivali nasıl
izleyebilirsiniz?
FANTA Gençlik Festivali’ne katılmak
için FANTA ürünlerinin üzerindeki
renkli açma halkalarından veya
kapaklardan toplam 10 puan
toplayarak festival süresince
anlaşmalı davetiye dağıtım
noktalarından veya festival günü,
festivalin yapılacağı mekânın
kapısından davetiyenizi alabilirsiniz.
Festivale dair anlık paylaşımlar,
görseller ve tüm bilgiler için ise şu
adresi ziyaret edebilirsiniz:
www.fanta.com.tr - https://www.
facebook.com/fantagenclikfestivali
Simit Sarayı Caravan Travels
Around Turkey in the Youth Festival
Bringing music and entertainment
all around Turkey with Athena
and Hadise in its 13th year, Fanta
Youth Festival meets with music
lovers across Turkey. Simit Sarayı
Caravan travels from one city to
the other to bring delicious foods
to those who get hungry during the
festival.
T
aking a distance of 89 thousand
500 kilometers in 12 years to
bring the artists together with 6
million people, Turkey’s greatest mobile
music festival Fanta Youth Festival
started on the 16th of August this
year with the first concert in Istanbul.
While Athena and Hadise meet with
music lovers, 13th Fanta Youth Festival
brings music and entertainment
across Turkey. Is that all? Simit Sarayı
Caravan also travels to all concert
cities to make the activity attendants
forget their hunger with its delicious
foods.
Fanta Youth Festival route
August 20 – Ankara / Ankamall,
August 23 – Samsun / Batıpark,
August 25 – Kayseri / Sümer Facilities,
August 27 – Malatya / Municipality
Festival Area, August 29 – Elazığ / Fırat
University, September 5 – Şanlıurfa /
GAP Arena, September 7 – Gaziantep
/ Gaziantep University, September 9 –
İskenderun / Anıt Square, September
11 – Adana / M1, September 13 – Mersin
/ Güneş Festival Area, September
16 Tuesday – Antalya / Beachpark,
September 19 Friday – İzmir / İnciraltı,
September 22 – Bursa / Asmerkez,
September 24 – İzmit / Outlet Center,
September 27 - Eskişehir
How to attend the Festival?
To attend Fanta Youth Festival, you can
get your invitation from the contracted
invitation distribution points
throughout the Festival by collecting
10 points from the colored opening
rings or caps on Fanta products or
from the festival area gate on the
date of the activity. For instant shares,
visuals and all information about
the Festival please visit: www.fanta.
com.tr // https://www.facebook.com/
fantagenclikfestivali
19
H A B ER
N E WS
Topkapı Sarayı’nın
30 Büyük Sırrı
Topkapı Sarayı Osmanlı padişahlarının yaşadığı, içinde 4.000’e
yakın insan bulunduğu, o günün koşulları düşünüldüğünde
bağımsız bir devlet gibi yönetilen özel bir saraydı… 400 yıl
boyunca cihan imparatorluğunun merkezi olmuş, şimdi
dünyanın en gizemli müzelerden biri olan Topkapı Sarayı’nın
gizemlerini çözmeye bir ömür yetmez, ama biz giriş mahiyetinde
bilinmeyenleri sizin için araştırdık.
Yazı: Ayhan Bölükbaşı Fotoğraflar: Caner Kasapoğlu
20
30 Great Secrets of
the Topkapı Palace…
Topkapı Palace was a special place in which the Ottoman Sultans and almost
4,000 people lived and, considering the conditions of the time, it was managed like
a state… A life will not suffice to solve the mysteries of Topkapı Palace, which had
been the center of a worldwide empire for 400 years and which is now a museum;
however, we searched unknown points for you as an introduction.
21
H A B ER
N E WS
Verse at Bab-ı Hümayun
On the main gate of Topkapı Palace, that
is the Sultanate Gate, is the 13th verse of
Saff Sura. This verse is a prayer which the
janissaries used to say before a military
campaign and reads “Oh Mohammad,
herald the help of Allah and a victory soon
to Moslems!”.
Selam Gate
Only sultans could enter from this gate on
horse; grand viziers and other statesmen
used to get down their horses while passing
through here. Selam Gate which has been
the symbol of Topkapı Palace, was also the
symbol of loyalty to the state.
Bab-ü Saadet
The gate to the grandeur of Topkapı Palace
and the beginning of sultan’s residence.
Symbolizes the dominance of empire over
the world with its unique appearance. Even
grand viziers were not allowed to pass
through this gate which was built by Fatih
Sultan Mehmet.
Bab-ı Hümayundaki ayet
Topkapı Sarayı’nın ana kapısı yani Saltanat Kapısı’nın
üstünde Saff Suresinin 13’üncü ayeti yazılıdır. Bu
ayet sefer öncesi yeniçerilerin okuduğu duadır ve
“Ya Muhammed Allah’tan bir yardım ve yakında
gerçekleşecek bir zafer! Müminlere bunları müjdele” der.
Selam Kapısı
Bu kapıdan sadece padişahlar atla girebilirdi,
sadrazamlar ve diğer devlet erkânı buradan geçerken
atlarından inerlerdi. Topkapı Sarayı’nın simgesi haline
gelen Selam Kapısı devlete bağlılığın da simgesiydi.
Bab-ü Saadet
Topkapı Sarayı’nda ihtişamın kapısı, padişahın
ikametgâhının başlangıcıdır. Eşsiz görünümüyle
imparatorluğun dünyaya hâkimiyetini simgeler. Fatih
Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen kapıdan içeriye
sadrazamların bile geçmesine izin verilmezdi.
Kara Ağalar Mescidi Mihrabı
Orta Afrika’dan İstanbul’a getirilen köleler, haremin
güçlü koruyucuları oldu. Osmanlı’da onlara ‘Kara
Ağalar’ deniyordu, padişahlara ve ailelerine yakınlıkları
nedeniyle devlet yönetiminde bile görev aldılar. Sarayda
öyle yükseldiler ki kendilerine ait ‘Mescidi Mihrab’ları bile
oldu.
22
Saltanat Kapısı
Sultanate Gate
Mihrab of Kara Agalar Mascid
Slaves brought from Central Africa were
powerful protectors of Harem. They were
called Black Agas (Kara Agalar) in the
Ottoman Empire; they even served in state
administration because of their close
relations with the sultans and their families.
They were so promoted to higher ranks that
they even had their own ‘Mascid Mihrab’.
Tower of Justice
We can say that it was the eye of Ottoman
in Istanbul. Sultans used to hear the divan
meetings from the Tower of Justice which
is the highest place of the palace. On the
45-meter high tower, the following verse is
written: “Justice for one hour is better than
praying for eighty years.”
Sultan’s sofa
It is the most beautiful and largest salon in
Harem; sultans used to live here with their
families and wishing merry holidays, chats
and ceremonies were held here. The salon
which has no fireplace is warmed up by the
circulation of hot water coming from the
hamam in the channels below the hall.
Doğukan Aydın bu yaz, Topkapı
Sarayı’nda yerli ve yabancı
turistleri hatıra fotoğraflarına
konuk olmuş. Genç bir yeniçeriyi
canlandırdığı kostümü içinde Simit
Sarayı lezzetleriyle kameramızı
gülümsedi Doğukan... Bu sahne
aslında bir o kadar gerçek, çünkü
Padişahın belirli dönemlerde
yeniçeriler için simit pişirtip
dağıttırdığı biliniyor...
This summer, local and foreign tourists
had souvenir photos taken with
Doğukan Aydın. Doğukan smiled for
our camera with Simit Sarayı tastes
in his Janissary costume . This scene is
somehow true, as the Sultan is known
to order bagels to baked and distributed
to the janissaries at certain times.
The object hanging from the ceiling
of Sultan’s room has a meaning. It
resembles the world and signifies that
the world is ruled from this room.
23
H A B ER
N E WS
Harem Hastanesi
Harem Hospital
Adalet Kulesi
Osmanlı’nın İstanbul’daki gözüydü diyebiliriz. Sarayın
en yüksek yeri olan Adalet Kulesi’nden padişahlar divan
toplantılarını dinlerdi. 45 metre yüksekliğindeki kulede
şu ayet yazar: “Bir saatlik adalet, seksen yıllık ibadetten
hayırlıdır.”
Hünkâr Sofası
Haremin en güzel ve büyük salonudur, padişahların
ailesiyle birlikte yaşadığı, bayramlaşma, sohbet ve
merasimlerin yapıldığı yerdir. Ocak bulunmayan
salon hamamdan gelen sıcak suyun sofanın altındaki
kanallarda dolaşması ile ısıtılır.
III. Murad Has Odası Selsebili
Mimar Sinan tarafından tasarlandı ve inşa edildi, Osmanlı
mimarisinin ulaştığı nokta açısından eşsiz bir örnektir.
‘Selsebil’ cennetteki berrak su demektir, Osmanlı
mimarisindeki anlamı ise göze ve kulağa huzur verecek
şekilde düzenlenmiş yapay çağlayandır.
24
III. Murad Has Odası Selsebili
Selsebil in Murad III’s Room
Odalisques’ Mascid
Access to this mascid from the golden road
is through a mother-of-pearl inlaid gate.
It was built parallel to the Sultan’s Mascid
in Enderun (a school in the palace), thus
women used to attend the prayer of the
Sultan and students in the Enderun.
Harem Hospital
It was built in the garden of Harem after
the great fire in 1665; the reason why it was
built so far to the Harem was to avoid from
epidemics.
Selsebil in Murad III’s Room
It was designed and built by Sinan the
Architect; it is a unique example which
shows the level the Ottoman architecture
had reached. ‘Selsebil’ means the crystal
clear water in the heaven and its meaning
in the Ottoman architecture is the artificial
waterfall arranged to give peace to the eyes
and ears.
Zoo
Garden of Topkapı Palace was resembling
a fabulous zoo. While deer, antelopes and
peacocks were walking around on the
flowery roads of it, there was even a lion
house and also an elephant garden.
Color of Sultanate
Topkapı Palace flourished this year; more
than 100 thousand flowers were planted
in its gardens, but the color of each flower
was selected with care. Since the color of
sultanate is purple which also symbolizes
grandeur, hundreds of thousands of purple
hyacinths and violets embellished the
gardens of the palace.
Saltanatın
Rengi...
Color of
Sultanate...
Cariyeler Mescidi
Altın yoldan bu mescide sedef kakmalı bir kapıyla çıkılır.
Enderun’un hünkâr mescidine paralel inşa edilmiştir,
böylece padişah ile Enderun öğrencilerinin kıldığı
namaza kadınlar da katılırdı.
Harem Hastanesi
1665’deki büyük yangından sonra Harem bahçesine
yapıldı, Harem’den bu kadar uzakta yapılmasının sebebi
salgın hastalıklardan korunmak içindi.
Hayvanat Bahçesi
Topkapı Sarayı’nın bahçesi masalsı bir hayvanat
bahçesini andırıyordu. Çiçeklerle bezeli yollarında geyik,
ceylan, tavuskuşu dolaşırken, bir tane de aslanhâne hatta
fil bahçesi vardı.
Saltanatın Rengi
Topkapı Sarayı bu yıl adeta çiçek açtı, bahçelerine 100
binden fazla çiçek ekildi, ancak ekilen her çiçeğin rengi
25
H A B ER
N E WS
özenle seçildi. Saltanatın rengi ihtişamı da simgeleyen
mor olduğu için, yüzbinlerce mor sümbül ve menekşe
sarayın bahçelerini süsledi.
Kutsal Emanetler Havuzu
1518’de, Osmanlı’nın ilk halifesi Yavuz Sultan Selim kutsal
emanetleri İstanbul’a getirdi ve Has Oda’ya yerleştirdi.
Aynı gün şöyle bir ferman yayınlandı: “Kırk Hafız Gece
Gündüz Huzur’u Mukaddese Kur’an tilavet ede ve
kıyamete kadar Kur’an sesi susmaya…” Böylesi önemli bir
odanın hemen önündeki havuzda, dışardan toz gelmesin
diye padişah ve saray halkı ellerini yıkardı. Ziyaret
bittiğinde de ellerini yıkarlardı ki, odadaki kutsal tozlar
dışarıya çıkmasın.
Sofa Köşkü
Adını önüne serilen rengârenk lale bahçesinden aldı.
Bir tarafı alabildiğine güneşli, diğer yanıysa gölge…
Padişahlar öyle çok sevdi ki burayı kimi zaman yemeğini
yedi eşsiz boğaz manzarası eşliğinde, kimi zaman spor
müsabakaları seyretti, bazen de diplomasiyi şekillendirdi.
Eşsiz manzarası ve mimarisiyle türünün tek örneği.
Pool of Sacred Relics
Yavuz Sultan Selim, the first caliph of the
Ottomans brought the sacred relics to
Istanbul in 1518 and put them in the Private
Room. On the same day he announced an
imperial order as below: “Let Forty Hafizes
chant the sacred Koran day and night so
that sound of Koran never stops until the
Doomsday…” In the pool just before such
an important room, Sultan and palace
residents used to wash their hands to keep
the dust away which might come from
outside. They used to wash their hand also
after the visit so that the sacred dust inside
the room cannot go outside.
Sofa Manor
It was named after the colorful tulip garden
in front of it. One part of it is very sunny and
the other side is in shadow… Sultans loved
this place so much that they occasionally
dined there before the unique panorama
of Bosporus or watched sports
competitions and sometimes they
shaped the diplomacy. With its
unique panorama and architecture,
it is the sole example of its kind.
Prophet Moses’ Scepter
Prophet Moses comes to the Red
Sea with his tribe; the impassable
sea lies in front of them and behind
them was the merciless pharaoh.
Prophet Moses raises his scepter,
hits the water with all his might
and the Red Sea splits into two and
gives way. Did you know that the
most important symbol of Judaism,
Prophet Moses’ miracle scepter
is under protection in the Sacred
Relics section of Topkapı Palace?
Prophet Mohammad’s
Cardigan Chest
Hz. Musa’nın Asa’sı
Hz. Musa kavmiyle Kızıldeniz kıyısına gelmiştir, önlerinde
geçit vermeyen deniz, arkalarında amansız firavun ve
ordusu vardır. Hz. Musa asasını kaldırır, tüm gücüyle suya
vurur ve Kızıldeniz ikiye ayrılıp yol verir. Yahudi inanışının
en önemli simgesi Hz. Musa’nın mucize asasının Topkapı
Sarayı’nda Kutsal Emanetler bölümünde korunduğunu
biliyor muydunuz?
26
When Ka’b bin Zuhayr repents and
converts to Islam, he reads a poem
to Prophet Mohammad for which
Prophet Mohammad is moved and
the prophet makes him wear his
cardigan; this cardigan then became
the symbol of following the path of the
prophet. Ottoman sultans took over the
protection of this cardigan which is the
symbol of caliphate.
Hazreti Muhammed’in Hırka Sandığı
Ka’b Bin Züheyr, tövbe edip müslüman olduğunda
Hz. Muhammed’i bir kaside okur, bunun üzerine çok
duygulanan Hz. Muhammed sırtındaki hırkasını ona
giydirir ve bu hırka peygamber yolunda gitmenin ve
halifeliğin simgesi haline gelir. Osmanlı padişahları
da halifeliğin simgesi hırkanın koruyuculuğunu
üstlenmişlerdir.
Spoonmaker’s Diamond
According to the legend, a French officer
named Pigot buys the Spoonmaker’s
diamond from the Madaras Maharajah in
India in 1774 and takes it to France. After
a while, the diamond is offered for sale
again and bought by Napoleon’s mother
and she wore this on her chest for a long
time. However, when Napoleon was sent
to exile, his mother compulsorily offers the
diamond for sale to save her son. Just then,
a man of Tepedelenli Ali Pasha who was
visiting France buys the diamond paying
150 thousand gold and brings it to Pasha.
During the reign of Mahmud II, Tepedelenli
Ali Pasha was killed due to rebellion
against the state; his assets were seized
and all his property was sent to the
Ottoman Treasury. Thus, the
diamond which was bought from
Napoleon’s mother enters into
the treasury.
Kaşıkçı Elması
Efsaneye göre 1774 yılında Pigot adında bir Fransız
subayı, Kaşıkçı Elması’nı Hindistan’ın Madaras
Mihracesi’nden satın alıp Fransa’ya götürür. Bir zaman
sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon’un
annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var
ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu
kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa
çıkartır. İşte o sırada, Fransa’da bulunan Tepedelenli
Ali Paşa’nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın
ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir. II.
Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali Paşa,
devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle
öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur
ve tüm mal varlığı Osmanlı hazinesine
gönderilir. Böylelikle, Napolyon’un
annesinden satın alınan elmas
hazineye girmiş olur.
Collection of
Manuscripts
An aircraft on her way to
London suddenly lands in
Istanbul. The passenger
in it was a president. In
order to see just one work
of art, he directly goes to
Topkapı Palace with special
permission. His purpose was to
see a unique book written about
his own nation’s roots and history.
The president examines the book in
Topkapı Palace Museum and leaves again
for London. This book is “Camiü’t-Tevarih”
written by Reshiduddin, the famous
Mongolian historian. And the visitor was
the President of Mongolia… Topkapı Palace
Museum has a magnificent collection which
includes limited manuscripts in the world.
Ferman
“I, sultan of sultans and khan of khans,
Shadow of the God who crowns the rulers,
the khan and sultan of the Mediterranean,
Black Sea, and Byzantium and Anatolia
Yazma Eserler
Koleksiyonu
Kaşıkçı
Elması
Spoonmaker’s
Diamond
Londra’ya giden uçak birden
İstanbul’a iniş yapar. İçindeki yolcu
bir ülkenin cumhurbaşkanıdır. Özel
izinle sadece tek bir eser görmek için
doğruca Topkapı Sarayı Müzesi’ne gider.
Amacı kendi ulusunun, kökeni ve tarihi
hakkında yazılmış yegâne eseri çok özel bir
kitabı görmektir. Cumhurbaşkanı, Topkapı Saray
Müzesi’ndeki kitabı inceler ve yeniden Londra’ya
doğru hareket eder. Bu kitap ünlü Moğol tarihçisi
“Reşidüddin’in Camiü’t-Tevarih’i”dir. Ziyaretçi ise Moğol
Cumhurbaşkanı…Topkapı Sarayı Müzesi dünyanın sayılı
yazma eserlerinin bulunduğu muhteşem bir koleksiyona
sahiptir.
Ferman
“Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara
taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in
ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve
Azerbaycan’ın ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke
ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve
27
H A B ER
N E WS
and Azerbaijan and Damascus and Aleppo
and Egypt and Mecca and Medina and
Jerusalem and all of the lands of Arabian
and Yemen and all of many other countries;
Son of Bayezid, Son of Sultan Selim, Sultan
Suleiman Khan… You, Francis, the king of
France...” begins the word of the Ottoman
sultan… this was the word of his magnificent
reign… Imperial Orders are the greatest
witnesses of Ottoman sultans’ will… Empire
changes and order of the sultan becomes a
law by means of it…
Yemen’in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan
Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman
Han’ım... Sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva’sın…”
işte böyle başladı sözlerine Osmanlı hükümdarı… Bu onun
iktidarının ihtişam kelamı… Fermanlar Osmanlı padişah
iradesinin en büyük şahidi... İmparatorluk değişir,
padişahın emri onunla kanun olur…
Kanuni Tuğrası
Batı’nın ‘muhteşem’ diye andığı bir sultanın icraatları
iz bıraktı elbet… Doğu’nun ‘Kanuni’si Sultan Süleyman
adalet dağıttığı her yere imzasını bıraktı… Osmanlı
tarihinin en uzun süre tahtta kalan padişahına ait bu
simge, çeşitleri arasında günümüzde en çok bilinen
Osmanlı sembolü halini aldı…
Suleiman’s Signature
En eski Türk geleneklerinden biri… Milletin savaş gücünü
büyük ölçüde şekillendirdi. Dünya değişti, silahlar gelişti
ama bu teknik önemini hiç yitirmedi. Atlı okçuların
siperlikleri ise Avrupa’ya ilham verdi. Bu miğferler
İngilizler tarafından kullanılan ‘lobsterhelmet’ yeni
istakoz kuyruklu miğferlerin atası oldu.
Actions of a sultan who is called ‘the
magnificent’ by the West of course left
traces… East’s ‘Law Maker’, Sultan Suleiman,
left his signature in everywhere he brought
justice… This symbol of the Ottoman sultan
who sat on the throne for the longest period
in the Ottoman history is now the most
renowned Ottoman symbol from among its
kind…
Bağdat Köşkü
Horsemen Archery Miniatures
Atlı Okçuluk Minyatürleri
IV. Murad Bağdat seferine çıkarken kendinden emindi.
Yola çıkarken talimatını verdi ve zaferini taçlandıracak
anıtın inşaatını başlattı. Dediğini de yaptı, Bağdat’ı aldı.
Ancak döndüğünde zafer köşkünde oturmak nasip
olmadı. O öldüğünde köşkün süslemeleri yapılıyor ve Hz.
İbrahim’den bahseden çiniler işleniyordu duvara…
III. Selim dönemine ait bir cep saati
Osmanlı İmparatorluğu’nda saatlerin yeri büyüktü.
Padişahlar kimi zaman hediye ettikleri bir hançerin
Bağdat Köşkü
Baghdad
Manor
One of the oldest Turkish traditions… It
shaped the war power of the nation to a
great extent. The world has changed, arms
have been improved, but this technique
never lost its importance. Helmets of
horsemen archers inspired Europe.
These helmets were the ancestors of
‘lobsterhelmet’ used by the English.A Pocket
Watch from Selim III Period: Watches were
very important in the Ottoman Empire.
Sultans sometimes attached the watch at
the tip of a dagger they gave as a gift and
sometimes to the top of a tower… Pocket
watches had this much importance in the
Ottoman country… A pocket watch from
Selim III period was taken from the secret
archives of Topkapı Palace and almost two
hundred-year-old story of this watch is
revived today.
Baghdad Manor
When setting off for Baghdad, Murad IV was
very sure of himself. Before he set out, he
gave his order and started the construction
of a monument what will crown his
victory. He did what he said and conquered
Baghdad. However, when he was back, he
could not stay in his victory manor. Manor’s
28
embellishments were going on when he
was dead and china telling about Prophet
Abraham was being put on the wall…
Fountain of Executioners
Just behind the fountain were the residing
places of the executioners of Topkapı
Palace and guilty people were executed in
front of the fountain. Executioners who
were generally selected from the deaf and
mute used to wash their bloody hands and
belongings such as axes, sword, etc, which
they used in the execution here…
‘Cabbage’ and ‘Okra’ Columns
The contention between ‘Cabbage Eaters’
and ‘Okra Eaters’ was similar to the
competition between Fenerbahçe and
Galatasaray football clubs today… Çelebi
Mehmed knew the importance of cavalry
troops in the battle fields and established
new troops one after the other… He named
one of them ‘Cabbage Eaters’ after the
delicious cabbages of Merzifon where he
was residing then… He also established
troops for his son, Murad. This time it was
Amasya’s famous Okra which gave its
name… These troops were named ‘Okra
Eaters’ and the challenge between these two
cavalry troops grew to a great competition
and both parties had crowded fan groups.
Two sighting columns are the only remnants
from those competitions which challenged
centuries…
Sultanate Chariots
They were indispensable in the Ottoman
Dynasty… These private vehicles used by
the sultan and his family used to bring the
grandeur of the Ottoman Empire with their
dazzling workmanship to wherever they
went.
Kapıdağlı’s Selim III painting
During his reign Selim III decides to have his
portrait painted. Sultan likes this painting
which was painted by an ottoman painter
of Greek origin. When the subject is Selim III,
this painting is remembered for ages.
Çeşm-i Bülbül
Nightingale’s eye emerged at the end of the
19th century when Selim III sent Mevlevi
Cellatlar
Çeşmesi
Fountain of
Executioners
ucuna iliştirirlerdi saati, kimi zaman bir kulenin
tepesine… İşte cep saatlerinin de böyle bir yeri vardı
Osmanlı ülkesinde… III. Selim döneminden kalan bir
Osmanlı cep saati Topkapı Sarayı’nın gizli arşivlerinden
çıkartılıyor ve bu saatin yaklaşık iki yüzyıllık hikâyesi,
günümüzde yeniden canlanıyor.
Cellatlar Çeşmesi
Çeşmenin hemen arkasında
Topkapı Sarayı cellatları ikamet
ediyordu, suçluların infazı ise
çeşmenin önünde gerçekleşiyordu.
Genellikle sağır ve dilsizlerden
seçilen cellatlar infaz sırasında
kanlanan ellerini ve infazda
kullandıkları batla, kılıç gibi eşyayı
bu çeşmede yıkıyordu...
‘Lahana’ ve ‘Bamya’
sütunlar
Günümüzde Fenerbahçe ile
Galatasaray futbol kulüpleri
arasındaki rekabet ne ise Osmanlı
İmparatorluğu’nda ‘Lahanacılar’
ile ‘Bamyacılar’ arasındaki çekişme
de oydu… Çelebi Mehmed savaş
meydanlarında süvari birliklerinin
önemini biliyor ve ard arda yeni birlikler kuruyordu…
İçlerinden birine, o sırada ikamet ettiği Merzifon’un
lezzetli lahanalarının adını verdi, ‘Lahanacılar’ dedi… Bir
birlik de oğlu Murad için kurdu. Bu kez onlara adını veren
Amasya’nın meşhur bamyasıydı… Birlik ‘Bamyacılar’
adını aldı… Ve iki süvari birliği arasındaki güç gösterisi
büyük bir çekişmeye ve yoğun bir taraftar grubuna sahip
oldu. Bu müsabakalardan geriye ise yüzyıllara meydan
okuyan iki nişantaşı kaldı…
Saltanat Arabaları
Onlar Osmanlı Hanedanı’nın vazgeçilmezleri … Padişah
ve ailesinin kullandığı bu özel araçlar göz kamaştırıcı
işçiliğiyle Osmanlı görkemini gittiği her yere taşıyordu.
Kapıdağlı’nın III. Selim tablosu
III. Selim, iktidarı sırasında kendi portresini yaptırmaya
karar verir. Rum asıllı bir Osmanlı ressamının yaptığı bu
eseri padişah çok beğenir. Yüzyıllardır III. Selim denince
gözlerimizin önüne hep o tablo gelir.
Çeşm-i Bülbül
Çeşm-i bülbül 19’uncu yüzyılın sonunda III. Selim’in
Mevlevi dervişi Mehmet Dede’yi cam tekniklerini
öğrenmek için Venedik’e göndermesiyle ortaya çıkmıştır.
29
H A B ER
N E WS
Dervish Mehmet Dede to Venice to learn
glass techniques. Mehmet Dede developed
the opal glass technique he learnt in
Venice upon his return in his workshop in
Beykoz and brought forward the eye of the
nightingale. Nightingale’s eye is a work of art
that requires patience and imagination.
Mehmet Dede Venedik’te öğrendiği opal cam tekniğini
dönüşte Beykoz’da açtığı atölyede geliştirmiş ve ortaya
bülbülün gözünü getirmiştir. Çeşm-i Bülbül sabır ve hayal
gücü gerektiren bir sanat eseridir.
Baklava Alayı
Ramazan ayı Osmanlı Devleti’nin genelinde olduğu gibi
Topkapı Sarayı’nda da heyecanla kutlanırdı. Yüzyılın
sonlarında ortaya çıkan bu gelenek çerçevesinde padişah
yeniçerileri divan meydanına çağırır ve onlara ödül olarak
baklava dağıtırdı. Yeniçerilerin padişahın bir iltifatı olarak
İstanbul’un simgesi olan cevizli baklavayı kabul etmelerini
izlemek için İstanbul halkı sokaklara dökülürdü. Bir siniyi
10 yeniçeri paylaşırdı. Silahtar ağa, yeniçerilerin gerçek
lideri olan padişah adına ilk siniyi teslim aldıktan sonra
diğer sinileri ikişer yeniçeri alırdı. Her bölüğün amirleri
önde, baklavaları taşıyanlar arkada kışlaya doğru bir
tören edasıyla yürünürdü.
Baklava Parade
Month of Ramadan was also celebrated
in Topkapı Palace enthusiastically as it
was across the Ottoman State. Within the
frame of this tradition which emerged at
the end of the century, sultan used to call
the janissaries to the Divan Square and
distribute baklava as an award. Residents
of Istanbul used to take the roads to
watch janissaries accepting the walnut
baklava which is the symbol of Istanbul.
10 janissaries used to share one tray. After
the Armorer Aga was handed in the first
tray in the name of the sultan who was the
actual leader of janissaries, other trays were
delivered by two janissaries. Leaders of each
division used to walk in the front and those
carrying the baklava trays used to follow
them to the barracks as if in a military
parade.
Distribution of Noah’s Pudding
Aşüre Dağıtımı
Muharrem Ayı’nın 10’uncu günü geldiğinde Topkapı
Sarayı’nda herkesi bir heyecan sarardı, çünkü aşure
ikramı zamanı demekti o gün geldiğinde. Padişahın
şahsi kileri bu özel günü için açılır, içeriden aşure yapmak
için en güzel ürünler alınır ve kazanlar kaynamaya
başlardı. Helvacıbaşıların pişirdiği saray aşuresi ilk olarak
padişaha ardından da Harem’e sunulurdu.
Kuşhane Mutfağı
Osmanlı Sarayı’nda çok geniş bir mutfak kültürü vardı.
Sarayda yaşayan hemen her gruba ayrı ayrı mutfaklarda
yemek çıkıyordu. Günde 4.000 kişiyi doyurabilen
dev mutfak zincirinin en önemli halkalarından biri de
kuşhane mutfağıydı. Bu mutfakta yalnızca padişaha
özel yemekler yapılırdı. Tek kişilik tencerelerde yapılan
bu yemekler sadece padişahın sofrasında yer alırdı.
Mutfağın adı içinde bolca kuş eti kullanıldığı ve tek kişilik
tencerelerden dolayı burası ‘kuşhane’ diye anılırdı.
30
Sultanın
odasında
tavanda asılan
bu küre “dünya
bu odadadan
yönetiliyor”
anlamını
taşıyor...
The object
hanging from
the ceiling of
Sultan’s room
has a meaning.
It resembles
the world and
signifies that
the world is
ruled from this
room.
When it is 10th of Month of Muharrem,
every person in Topkapı Palace got excited,
because on that day Noah’s pudding was
offered. Sultan’s personal cellar used to be
opened for this particular day, best grains
were taken to make Noah’s pudding and
boilers were put on fire. Noah’s pudding
made by the cooks of the palace was first
offered to the sultan and then to Harem.
Aviary Kitchen
Ottoman Palace had a very wide culinary
culture. Meals were cooked in separate
kitchens for almost each group living in the
Palace. One of the most important links of
the giant kitchen chain that could feed 4,000
people every day was the aviary kitchen. Only
special dishes used to be cooked in this kitchen
for the sultan alone. The dishes cooked in
one-person pans used to be put to the table of
sultan alone. Due to the plenty amount of bird
meat used in the kitchen and the one-person
pans, this kitchen was called ‘aviary’.
RÖ P O R TA J
32
I N T ERW I E V
SONER
SARIKABADAYI
‘Adhesive Plaster’
for broken hearts
Kalp kırıklarına ‘Yara Bandı’ oldu
Müzik piyasasının uzun zamandır yokluğunu hissettiği bir söz
yazarı, besteci ve aynı zamanda vokal Soner Sarıkabadayı…
A lyric writer who has been missed for a long time in the music market,
a composer and at the same time a performer: Soner Sarıkabadayı…
Röportaj: Ayhan Bölükbaşı
33
RÖ P O R TA J
B
I N T ERW I E V
u yaza şarkılarıyla kim damgasını vurdu diye
soracak olursanız yanıtı çok basit; tabii ki Soner
Sarıkabadayı! Aşk acısı çekenlerin hislerine
mükemmel şekilde tercüman olan
Sarıkabadayı dergimizin sorularını
yanıtladı…
Yeteneğinizi nasıl fark ettiniz
ve müzik yolculuğunuz nasıl
başladı?
İlk şarkımı anneme
dinletmiştim. Benim olduğunu
söylediğimde inanmadı
ve bana: “Kim söylüyor
bu şarkıyı? Hadi gerçeği
söyle oğlum” dedi. Yani
annem şarkıyı o kadar
çok beğenmişti ki benim
yazmış olabileceğime
ihtimal vermiyordu. Benim
için bundan güzel bir haber
olamazdı. Bu işin ciddiyeti
o gün netleşti bende… Artık
planlarımı, tercihlerimi ve
gerektiğinde seçimlerimi müzik
üzerine yapacağımı biliyordum.
Hangi sanatçılar sizin eserlerinizi
seslendirdi?
Murat Boz, Sertab Erener, Sibel Can, Işın
Karaca, Demet Akalın, Röya, Mustafa
Ceceli, Kutsi, Mustafa Sandal, Emre Altuğ,
Altay, Murat Dalkılıç, Kibariye, Özcan
Deniz, Yonca Lodi şarkılarımı paylaştığım
birbirinden değerli sanatçılardan bazıları… İlk
olarak BBG evinden tanıdığımız Tarık benim
yazmış olduğum bir şarkıyı seslendirdi. Çok
uğurlu geldiğini söyleyebilirim.
Yazdığınız, bestelediğiniz bir şarkı
piyasaya sunulduğu an milyonların hayatına
giriveriyor, bu biraz çocuğunuz evden
ayrılmış hüznü yaşatıyor mu size? Nasıl bir
duygu?
Bir şarkımın dinleyicilere ulaşması, onların
hayatlarında yer bulması, çocuğunuzun okuldaki
derslerinde yakaladığı bir başarıdan sonra onunla
gurur duymaya benziyor. Belki de bu yüzden şarkıları
çoğu zaman bir öğrenciye benzetiyorum. Dersine
çalışırsa, öğretmenini dinlerse, yani konunun özünü
kavrarsa, karşısına çıkan soruların hepsini doğru
cevaplıyor.
Sizin çıkış albümünüz ‘Buz’… O günleri
okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Benim dinleyenlere kendi sesimle “Merhaba” dediğim
şarkıdır Buz. Çok özeldir yani… Bir de çok uzun zaman
34
I
f you ask us who has put a mark on
this summer with his/her songs, the
answer is, of course, Soner Sarıkabadayı!
Translating the feelings of the lovelorn
excellently, Sarıkabadayı answered our
magazine’s questions…
How did you realize your talent and how
did your music journey start?
I had my mom listen to my first song.
When I said it is mine, she did not believe
me and said: “Who is singing this song?
Come on son, tell me the truth.” I mean,
mom loved the song so much that she
did not even think that it might be
possible that it was written by me. No
news could be better than this for me.
The work became so serious for me on
the very same day… I knew that from
then on I was going to make my plans,
preferences and, if necessary, choices
for the music.
Which singers performed your works?
Murat Boz, Sertab Erener, Sibel Can,
Işın Karaca, Demet Akalın, Röya,
Mustafa Ceceli, Kutsi, Mustafa
Sandal, Emre Altuğ, Altay, Murat
Dalkılıç, Kibariye, Özcan Deniz, and
Yonca Lodi are some of the esteemed
artists I shared my songs… Tarık, whom we
know from BBG House, is the first person
who performed a song written by me. I can
say that he brought me good luck.
When a song written and composed by you
is released to the market, it directly enters
into the lives of millions; does this make you
feel as if your child left home? What kind of a
feeling is it?
Reaching the audience and entering in
their lives with my songs feels like being
proud of your child when he/she achieved a
success in the school. Maybe because of this
I often think of the songs as students. If the
student studies his/her lessons, listens to the
teacher, I mean, if he/she gets to the core of
the subject, he/she gives correct answers to
all questions.
Your debut album is ‘Ice’… Could you tell
about those days to our readers?
It is a song by which I said “hello” to my
listeners with my own voice. I mean it is
very special... It also waited too long. Exactly
10 years… The song was a classic among
us anyway before it was released. I thank
again; to the one who made me write it, who
had it loved and who loved it…
You touch the human soul with your music and
moving lyrics. How do you combine the words
with notes? How does a song come to life?
This is a process which I do not exactly know,
but as I am a lyricist, it is normal to think
that I know it. I just do it without knowing
what and how to do and the way I should
use to make it. I express this in this way
since the day I wrote my first song.
‘Plaster’ is the best song of this year; can you
tell us the ‘Plaster’?
I hope ‘Plaster’ has been good for everyone
as it has been for me. Naturally, I try the
songs on me first. I like being inspired by
what have been felt rather than the words, I
mean, things spoken. It is more pleasurable
for me.
You are a Sagittarius; do you believe
in horoscope? And do you have the
characteristics of your sign?
Yes, though partly, I believe in it. I have some
of the characteristics of Sagittarius. There
are also some characteristics of Sagittarius
which I do not attribute to myself, but as a
result I am a Sagittarius… I am very fond of
my freedom, loneliness and dreams.
From whom did you inherit this talent and
Sarıkabadayı
bir şarkı
nasıl doğuyor
sorusunun
yanıtını
kendisinin de
bilmediğini
söylüyor.
Sarıkabadayı
says that he
too does not
know the
answer to
the question
how a song
was born.
bekledi. Tam 10 yıl… Zaten daha şarkı çıkmadan bizim
aramızda klasik olmuştu. Tekrar teşekkür ederim,
yazdırana da, sevdirene de, sevene de…
Müziğinizle ve etkileyici güftelerle insan ruhuna
dokunuyorsunuz? Sözlerle notaları nasıl
birleştiriyorsunuz? Bir şarkı nasıl doğuyor?
Bu tam olarak ne şekilde gerçekleştiğini bilmediğim
bir süreç ama ben şarkı yazarı olduğum için bildiğimin
düşünülmesi de çok normal. Neyi, nasıl, hangi şekilde
yapmam gerektiğini bilmeden sadece yapıyorum.
Bunu ilk şarkımı yazdığım günden beri bu şekilde ifade
ediyorum.
‘Yara Bandı’ bu yılın en iyi şarkısı, bize ‘Yara Bandı’nı
anlatır mısınız?
Umarım ‘Yara Bandı’ bana iyi geldiği gibi, yaraları
olan herkese de çok iyi gelmiştir. Şarkıları önce
kendimde deniyorum doğal olarak. Kelimelerden yani
konuşulanlardan ziyade hissettirilenlerden esinlenmeyi
seviyorum. Bana daha zevkli geliyor.
Burcunuz Yay, burçlara inanır mısınız? Ve
burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz?
Evet, kısmen de olsa inanıyorum. Yay burcunun
özelliklerinden taşıdıklarım var. Yay burcunun kendime
konduramadığım özellikleri de yok değil ama Yay’ım
sonuçta… Özgürlüğüme, yalnızlığıma ve hayallerime çok
düşkünüm.
Sizin yeteneğiniz kimden miras ve kardeşleriniz sizin
kadar şanslı mı?
Annem ev hanımı olmasına rağmen muhteşem bir sesi ve
35
RÖ P O R TA J
I N T ERW I E V
yorumu var ve annemin eşsiz sesini dinleyerek büyüdüm.
Babam da bağlama çalardı. Onların yeteneklerinin
birleşimiyim diyebilirim. Başka alanlarda çalışıyor olsalar
da abimin ve ablamın müzik kulakları çok iyidir.
İstanbul’a ne zaman geldiniz?
Liseden mezun olduktan bir sene sonra İstanbul’a
üniversite için geldim. İlk gördüğümde ne hissettiğimi
hatırlamıyorum ama küçük bir şehirden geldiğim için
muhtemelen çok kalabalık bulmuşumdur. Yıldız Teknik
Üniversitesi İktisat bölümünde geçirdiğim bir yılın ardından
yine aynı üniversitede Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde
Klasik Gitar bölümünü kazandım ve 2006 yılında mezun
oldum.Hayallerle dolu günlerdi. Çok
yalnız hissettiğim zamanların da az
olduğu söylenemez. Ama kendimi
müziğe, şarkılara teslim ettim ve
şansıma çok inandım.
Sizin için arkadaşlık ne demek?
Neredeyse bütün çocukluk
arkadaşlarımla aramda devam
eden bir bağ var. Arkadaşlık benim
için araya ne kadar zaman girerse
girsin kaldığın yerden devam
edebilmektir.
Boş vakitlerinizde ne yaparsınız?
Benim şarkılarıma ayırmadığım
hiç bir boş vaktim yok. Çok
çalışarak geleceğimi ve hayallerimi
haketmem gerekiyor. Şarkı da
yazmıyorsam, dinleniyorumdur.
Soner Sarıkabadayı sizce
kimdir? Kendinizi nasıl
tanımlarsınız?
Benden beklenenden daha büyük
hayallere sahip bir şarkı yazarıyım.
Kendinize verdiğiniz sözler oldu
mu?
Kendime verdiğim sözlerin haddi
hesabı yok diyebilirim. Yani
kendime verdiğim sözleri tutmaya çalışmakla geçiyor
ömrüm.
Peki, en sevdiğiniz yemek hangisi? Mutfakta
nasılsınız, yemek yapabilir misiniz?
En sevdiğim yemek kavramından ziyade her şeyin
en iyisini yemek konusu ile ilgileniyorum. Kimin, neyi,
nasıl pişirdiğiyle ilgili... Annem bunları çok iyi bilir ve
uygulardı. Annemin sayesinde damak tadımın doğru
bir seviyeye geldiğini düşünüyorum. Yemek yapmayı
bilmiyorum ama kendime spordan sonra protein shake
hazırlayabiliyorum. Bu sayılır mı? (gülüyor)
Son sorum simit üzerine olacak, simidi nasıl
seversiniz?
Simidin sevmediğim bir hali yok desem…
36
Soner
Sarıkabadayı
yazdığı ilk
şarkıyı annesine
dinlettiğinde
annesi sormuş:
“Kim söylüyor
bu şarkıyı? Hadi
gerçeği söyle
oğlum!”
Listening the
first song
of Soner
Sarıkabadayı,
his mother
asked: “Who
is singing this
song? Come on
son, tell me the
truth.”
are your siblings lucky as you are?
My mother has a wonderful interpretation
and voice although she is a housewife and I
was grown listening to my mother’s unique
voice. My father was playing the bağlama.
I can say that I am a combination of them.
Although they are engaged in other areas,
my elder brother and elder sister both have
quite fine musical ears.
When did you come to Istanbul?
After finishing high-school, I came to
Istanbul for university education. I do not
remember how I felt when I first saw here,
but I should have found it as a crowded city
since I was coming from a small city. After
a year I attended Yıldız Technical University,
Department of Economics; I got into the
Classical Guitar Department in the Art and
Design Faculty of the same university and
I was graduated from there in 2006. Those
days were full of dreams. Also, it cannot
be said that the days I felt too lonely were
very few. However, I delivered myself to the
hands of music and songs and trusted my
luck very much.
What does friendship mean for you?
There is an ongoing link between almost
all my childhood friends and me. For me,
friendship means to resume the connection
no matter how much time has elapsed.
Who is Soner Sarıkabadayı in your opinion?
How do you define yourself?
I am a song writer who has greater dreams
than expected from me.
Have you ever promised yourself anything?
I can say that the promises I made to myself
are countless. I mean, my life is passing by
trying to keep the promises I made to myself.
Well, what is your favorite dish? How do you
get along with kitchen, can you cook?
I am interested in eating the best of
everything rather than the concept of my
favorite dish. It is related to who cooked what
and how… My mother knew and applied
these very well. I think my palatal delight has
come to the right level thanks to my mother.
I don’t know how to cook, but I can prepare
myself a protein shake after doing physical
exercise. Does that count? (he laughs)
My last question will be about bagel; how do
you like bagel?
Let me tell you that there is not any type of
bagel which I do not like.
H A B ER
N E WS
Bir kültür mirası:
Türk kahvesi
‘Köpüklüsü makbul’ denen, hatırı 40 yılı geçen, izdivaç yolunda
damatlara soğuk terler döktüren ve daha nice gelenekle nefis
kokusunu kültürümüze işleyen Türk kahvesi, bizim için sadece bir
içecek değil, adıyla şanıyla bir kültür mirası… Ece Öziş
38
A cultural heritage:
Turkish coffee
Turkish coffee; referred to be more desirable when foamy, having a
memory that lasts 40 years, leaving grooms about to be married in cold
sweat and penetrating to our culture with its wonderful smell, is not
only a beverage, but also a mighty cultural heritage for us… Ece Öziş
39
H A B ER
N E WS
Y
“Y
emeğin üstüne de bir kahve iyi gider”, “Misafirlere
kahve yap kızım”, “Mis gibi koktu, olsa da içsek”,
“Kahve bahane, sohbet şahane” cümlelerini ya
kurdunuz ya da duydunuz... Türk kahvesi her gün öyle
veya böyle, bir şekilde günlük yaşantımızın bir parçası.
Her ne kadar biz de bu eşsiz tatla biraz geç tanışsak da,
Avrupa’ya örnek olmamızdan mütevellit kahve Türklerin
medar-ı iftiharı. Öyküsü ise lezzeti kadar acı ve tatlı...
Kahvenin keşfini keçilere borçluyuz!
Kahve bugünkü şeklini almadan önce yüzyıllar boyunca
ekmekle karıştırılarak tüketilen bir ağaç meyvesinden
öteye gidemedi. 11’inci yüzyıldan itibaren tüketilen
kahve bitkisi doyurucu olması sebebiyle tercih edilirdi.
İnsanların bugünkü haliyle kahveyi keşfi ise 14’üncü
yüzyılda gerçekleşti. Hatta insanlardan önce kahvenin
tadına başkaları vardı: keçiler! Rivayete göre bugün adı
Etiyopya olan Habeşistan’da keçileri güden çobanlar,
hayvanlarda garip bir durum gözledi. Bir ağacın
meyvelerinden yiyen keçiler, daha canlı ve hareketli
oluyor, yerlerinde duramıyordu! Çobanlar bu durumu
hemen derviş Şazili’ye anlattılar, derviş de gözlemlemek
için bu ilginç meyvenin suyunu kaynatıp içti. Ama o da ne?
Aynı canlılık, aynı değişim... Böylece insanoğlu resmen
kahveyi keşfetti. Adına da ‘Şazili’ dendi.
Kahvenin adı nereden geliyor?
Kahvenin adıyla ilgili söylemler bununla sınırlı değil. Bu
konuda pek çok rivayet var. Ancak birçok uzmana göre
‘kahve’ adı Arapça ‘kahwa’dan geliyor. Habeşistan’da
kahvenin keşfedildiği bölgenin adı ise ‘Kaffa’. Kim
bilir belki de adını bu bölgeden alıyordur… Kahvenin
bulunmasından sonra tüketim şekli bugünkünden
farklıydı. Bugünkü gibi kahveyi sulu bir içecek haline
getirenler Yemenliler oldu. Tevekkeli değil ‘Yemen
kahvesi’ adını sık sık duymuşsunuzdur. Kahvenin adı
burada da kendince bir yorum kazandı, zira Yemen’de
kahveye ‘bun’ dendi. Kızıldeniz’in doğusundaki Muha
kasabasının kahveye hitabı ise ‘moka’. Adı ne olursa
olsun tadı ve etkisi herkes için aynıydı ve farklı kültürlerin
kahveye seslenişi hep aynı tınıda oldu: İngilizler coffee
dedi, Fransızlar café, Yunanlılar kafes, Almanlar kaffe,
Türkler kahve...
Kahve Türklerle buluşuyor
Kahvenin etkisi o kadar büyük ki, hakkındaki rivayetler
yüzyıllar boyunca kulaktan kulağa yayıldı. Kahvenin
Türklerle buluşmasına dair de günümüze iki rivayet kaldı.
Birinci rivayete göre, kahveyi Osmanlı topraklarına Hukm
ve Şems adlı iki Suriyeli tacir getirdi. Bir diğer rivayete
göre ise kahveyi Türklerle buluşturan Yemen valisi
Özdemir Paşa oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatı
sırasında Osmanlı sarayına giren kahve, binbir itinayla
40
Kahve
çekirdekleri...
Coffee seeds...
ou have either uttered the sentences
“A cup of coffee is good for digestion
after the meal”, “Make a cup of coffee
for our guests, sweetie”, “Smells sweet, I
wish we could have a cup”, “Coffee is a good
excuse for a nice conversation” or at least
have heard these... Turkish coffee, in one
way or another, is a part of our daily lives.
Although we were introduced to this unique
taste a bit late, coffee is a source of pride
for Turks as we set an example for Europe.
Its story, on the other hand, is as sweet and
bitter as its taste...
Coffee was nothing more than a tree fruit
baked with bread for centuries until it
has reached its current form. The coffee
plant was being consumed since the 11th
century as it was a filling food. Invention
of coffee as its current form took place in
the 14th century. In fact somebody else
has enjoyed coffee before human: goats!
Rumor has is that the shepherds herding
the goats in Abyssinia, which is referred to
as Ethiopia, observed something strange
in animals. Goats which have eaten the
fruits of a tree were more vibrant and active
and kept fidgeting! Shepherds told this to
dervish Şazili, who then boiled the water
of this interesting fruit and drunk it for
observatory purposes. What he experienced
was the same vigor and change... Thus,
mankind officially discovered coffee and
named it ‘Şazili’.
Where was the word ‘coffee’
derived from?
Rumors about the origins of the name coffee
are not limited to that story. There are many
stories about it. However, according to most
experts, the name “coffee” originates from
the Arabic expression “kahwa”. The name
of the region in Abyssinia where coffee was
first discovered is ‘Kaffa’. Who knows, maybe
it was name after this region… Following
the discovery of coffee, its first form of
consumption was different than the way
it is consumed today. It was the Yemenites
who first consumed coffee as a beverage
as it is consumed now. It’s no wonder that
you have frequently heard the expression
‘Yemenite coffee’. The name of coffee had yet
another interpretation as Yemenites used to
call coffee ‘bun’. People of Muha town located
to the east of the red sea called it as ‘moka’.
Whatever it is called, its taste and effect was
the same for everyone and different cultures
addressed coffee always in the same tone:
The British called it as coffee, The French as
café, The Greek as kafes, Germans as kaffe
and Turks as kahve...
Coffee has such a tremendous effect
that the rumors about it travelled on the
grapevine for centuries. Two of the rumors
about coffee’s meeting with Turks survived
until this day. The first rumor says that two
Syrian merchants named Hukm and Şems
brought coffee to the Ottoman land. It was
Yemen governor Özdemir Pasha who first
introduced coffee to Turks according to the
second rumor. Coffee entered the Ottoman
Palace during the reign of Sultan Süleyman
and prepared with the utmost care and
presented to the Sultan. There used to be
coffee making classes in the Harem. Those
who made coffee for the Sultan were named
as “chief coffee makers”. Loyal and discreet
people were selected for this task.
Called coffee beans “black gold”, Turks
exhibited their cooking skills in preparing
this beverage. They interpreted coffee
hazırlanıp Sultan’a servis edildi, Harem’de güzel kahve
pişirme dersleri verildi. Sultan’ın kahvesini pişirenlere
de ‘kahvecibaşı’ rütbesi verildi. Bu rütbeye sadık ve sır
tutmasını bilen kişilerin seçilmesine özen gösterilirdi.
Kahve çekirdekleri için ‘kara altın’ diyen Türkler,
mutfaktaki hünerlerini bu içecekte de gösterdi.
Kendine has bir pişirme yöntemiyle, kahvenin tadını
yoğunlaştırarak yeni bir yorum kattı. Avrupalıların da ilk
kez bu haliyle tanışacağı kahve, yeni pişirme yöntemiyle
bundan böyle ‘Türk kahvesi’ olarak anılacaktı. Saray
mutfağından evlere de taşan kahve günlük hayatta sıkça
tüketilmeye başlandı. Kahve çekirdeklerini kavuran
Türkler, daha sonra çekirdekleri döverek cezvede pişirdi
ve her gelen misafire ikram etti. Böylece Osmanlı’da
kahve ikramı giderek bir ritüel haline geldi. Kimi zaman
misafirlere kahveden önce lokum ikram edilir, ardından
acı bir kahve sunulurdu. Kimi zaman da içine çiçek suyu
ya da kakule katılarak kahveye aroma verilirdi. Osmanlı
sarayında ise kahvenin yıldızı IV. Mehmed döneminde
parladı. Sarayda sadece Yemen kahvesi tercih edilirken,
fincanlar yalnızca İznik ve Kütahya çinisinden yapılırdı.
İçenlerin eli yanmasın diye de gümüş veya altın bir zarfla
kulp vazifesi görülürdü.
Kahve içme keyfi tüm şehre sirayet etti ve Tahtakale’de
birçok kahvehâne açıldı. Kahve müdavimleri
kahvehânelerde günün her saati bir araya gelip kitap
okumaya, şiir ve edebiyat sohbetleri yapmaya, satranç
ile tavla oynamaya başladı. Sosyal hayatın vazgeçilmez
bir parçası haline gelen kahvehâneler adeta birer
kültür yuvasıydı. Devlet meselelerinin de konuşulduğu
kahvehâneler zaman zaman sarayın tepkisiyle
karşılaşıp yasaklansa da, bu engeller Türk halkını kahve
sevdasından caydırmaya yetmedi.
41
H A B ER
N E WS
Ayrılmaz ikili: Türk
kahvesi ve lokum.
Best friends: Turkish
coffee and lokum.
42
making in a new style by making the
taste of coffee more intense applying a
unique cooking method. First introduced
to Europeans in this form, coffee was to
be referred as “Turkish Coffee” due to its
cooking method. Transferred from the royal
kitchen to ordinary households, coffee was
started to be consumed regularly. Turks,
who roasted coffee beans, crushed them
later on and cooked in coffeepots before
serving to every guest visiting the house.
Thus, coffee serving slowly became a ritual
in the Ottoman Empire. At times, Turkish
delight was served to the guests which is
followed by a bitter tasting coffee. Sometimes
coffee was aromatized by adding flower
juice or cardamom. Coffee consumption
flourished at the Ottoman Palace during
the period of Mehmet the Fourth. While only
Yemenite coffee was preferred at the palace,
the petticoats were only made of İznik and
Kütahya ceramic. A case made of silver or
gold was used as a handle in order to prevent
hands from burning.
Coffee drinking habit spread to the entire
city and lots of coffee shops were opened in
Tahtakale. Regular visitors of such coffee
shops started gathering at the shops any
time of the day and they were reading
books, playing chess and backgammon
and involving in deep conversations about
poetry and literature. Coffee shops became
an indispensible part of the social life and
they served as cultural centers. Even though
the coffee shops where politics were also
discussed were banned from time to time
following the reaction of the palace, these
obstacles were not big enough to deter
Turkish people from enjoying coffee.
The fame of coffee which confirmed its
place in everyday life of people also drew the
attention of ambassadors and merchants
who set foot on Ottoman land. Stories
about Turkish coffee told especially by
merchants from Venice and Marseilles in
Italy travelled on the grapevine in Europe.
It was the Ottoman ambassador Süleyman
Ağa who first introduced Turkish coffee
to Europe. Süleyman Ağa, who was sent
to France on a diplomatic mission did not
forget to take sacks of coffee with him on
way to Paris. Turkish coffee he offered to
the French elite who visited him became
Ne kadar köpük o
kadar lezzet!
More bubbles
more flavour!
Günlük hayatta kendine sağlam bir yer edinen kahvenin
ünü, Osmanlı topraklarına gelen elçi ve tacirlerin
dikkatinden kaçmadı elbet. Özellikle Venedikli ve
Marsilyalı tacirlerin İtalya’da anlata anlata bitiremediği
Türk kahvesi Avrupa’da kulaktan kulağa yayılıyordu.
Türk kahvesini Avrupa ile bizzat tanıştıran ise Osmanlı
Sefiri Süleyman Ağa oldu. Diplomatik sebeplerle
Fransa’ya gönderilen Süleyman Ağa, Paris’e giderken
yanında çuvallar dolusu kahve götürmeyi ihmal etmedi.
Kendisini ziyaret eden Fransız sosyetesine ikram ettiği
Türk kahvesi kısa zamanda çok sevildi. Süleyman Ağa’nın
hoşsohbetliği ve nüktedanlığı da kahve muhabbetlerini
taçlandırıyor, Fransız ileri gelenleri arasında kahve
ziyaretleri bir ayrıcalık sayılıyordu. Türk kültürüne olan
hayranlık öylesine gelişti ki, Paris’teki Louvre Sarayı’nda
bir oda Türk odası olarak düzenlendi. Bu odada
bulunanlar Türk kadınları gibi giyiniyor ve Türk kahvesi
içiliyordu.
Türk kahvesinin Avrupa’ya yayılmasıyla ilgili daha
bilindik bir başka rivayet ise II. Viyana Kuşatması
sırasında yaşananlar. Kuşatmanın ardından Osmanlı
ordusu geri çekilirken, ardında çuvallar dolusu kahve
bıraktı. Çuvalların içindekileri gören Avusturyalılar, bu
tuhaf maddeyi deve yemi zannederek denize dökecekti
ki, George Kolschitzki yetişti. Türkleri yakından tanıyan
bir casus olan Kolschitzki, kahveleri alarak Viyana’da bir
kahvehâne açtı. Böylece Avusturyalılar da kahvenin eşsiz
lezzetinden nasibini aldı. Kahvenin Avrupa kültürüne
43
H A B ER
N E WS
etkisi bu kadar büyük olunca sanatçıların da ilgisinden
kaçmadı bu lezzet. Alexander Dumas, Moliere, Honore de
Balzac, Victor Hugo’nun yanı sıra Türklere olan ilgisiyle
tanınan Pierre Loti tarihe kahve tutkunluğu ile adını
yazdırmış isimlerden sadece birkaçı. Fransız yazar Pierre
Loti bu sevdası nedeniyle İstanbul’daki kahvehânelere
sık sık uğrardı. Bu sebeple en sevdiği semt olan Eyüp’te
bir kahvehâneye adı verildi. Kahveye olan düşkünlüğü
ile bilinen ünlü besteci Bach ise bu tutkusu için ‘Kahve
Kantatı’nı besteledi.
Türkler sayesinde kahveyle tanışan Avrupalılar, uzun
yıllar boyunca onu Türk kahvesi usullerine göre pişirerek
tüketti. Zaman içerisinde kahvenin çeşitleri çoğaldı,
Avrupa’da tüketim usulleri değişti, yetiştirilme alanı
Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar genişledi. Ancak
içecekten çok bir kültürün temsilcisi olan Türk
kahvesi telvesiyle servis edilmesi sebebiyle
hâlâ dünyada tek. Kültürümüze öylesine
işledi ki kahvenin kokusu, her sabah
yaptığımız kahvaltının adına esin
kaynağı oldu. Bugün kahvaltı
kelimesini kullanıyorsak sebebi,
sabahları kahve öncesi yediğimiz
yemeğin ‘kahve altı’ olmasıdır.
Canınız mı çekti?
Kahveyle ilgili bunca bilgiden sonra
canınız köpüklü
bir Türk kahvesi içmek isteyebilir. Çok şanslısınız
çünkü dergisini okuduğunuz Simit Sarayı’nın birçok
mağazasında bu lezzet var. Güzel, bol köpüklü bir
Türk kahvesi söyleyin ve kahvenizi yudumlarken klasik
müziğin kahve müdavimi üstadlarından Bach’ın “Kahve
Kantatı”nı dinleyip bestedeki şu sözleri hatırlayın: “Ah
kahve ne kadar tatlı, binlerce öpücükten daha güzel...”
44
very popular shortly after. Süleyman Ağa’s
sociable manners and humorous nature
crowned the conversations accompanied by
coffee and coffee meeting were considered
as a privilege among the French elite.
Admiration of Turkish culture was so
intense that one of the rooms in Louvre
Palace was redecorated as a Turkish room.
Women in this room dressed up like Turkish
women and Turkish coffee was served.
Another story about Turkish coffee’s
becoming widespread in Europe is the
experiences during the second Vienna
siege. Ottoman army left behind bags of
coffee while retreating after the siege.
Austrians thought that this weird stuff to
be camel food and they were about to dump
it into the sea when George Kolschitzki
arrived at the scene. Kolschitzki, a spy who
knew Turks very well, took the coffee and
opened up a coffee shop in Vienna. Thus,
Austrians started to enjoy the unique taste
of coffee. The tremendous effect of coffee
on European culture drew the attention of
artists as well. Alexander Dumas, Moliere,
Honore de Balzac, Victor Hugo’nun and
Pierre Loti, who was known for his interest
in Turks, are just some of the names who
were known as coffee addicts in history.
French writer Pierre Loti used to visit the
coffee shops in Istanbul due to his love for
coffee. Therefore, a coffee shop in Eyüp,
his favorite district in Istanbul was
named after him. Famous composer
Bach, known for his love for
coffee, composed “Coffee
Cantata” in honor of this
passion of his.
Craving for some?
After all this information
about coffee, you may want
to drink a foamy Turkish
coffee. You are very lucky:
Simit Sarayı, as in the name
of this magazine serves
this taste. Now order a nice
and well-foamed Turkish coffee and
listen to the coffee connoisseur of the
classical music maestro J.S. Bach’s “Coffee
Cantata” remembering the lyrics: “Ah! How
sweet coffee tastes, more delicious than a
thousand kisses...”
S E YA H AT
T R AV EL
Tarih ve sanatın kalesi
AMSTERDAM
A Fortress of history and art
Tarihi şehir yapısı, kanalları, müzeleri ve sanatsal etkinlikleri
ile Amsterdam başınızı döndürecek bir güzelliğe sahip.
With its historical city, canals, museums and art
events, Amsterdam has a dazzling beauty.
46
47
S E YA H AT
T R AV EL
N
o one would guess that the cosy
fishing village established in the
12th century on the banks of the
Amstel River was to become one of the most
important cities in the world. Being a cosy
fishing village once, Amsterdam is now the
capital city of Holland and also one of the
most important cities in the world. Drawing
attention with its architecture dating back
to 17th Century, the city attracts millions of
people each year from all over the world.
Old town is composed of canals entwined
together to form a crescent. There are 165
canals and 281 bridges in Amsterdam. Also
referred to as the Venice of the North, this
city is an interesting place with an altitude of
6 meter below the sea level. The Amstel river
passing through southeast of the city gives
its name to the famous Amstel beers and
also supplies water to the canals of the city.
It would be fair to call Amsterdam a city of
arts, where you may encounter narrow, long
and charming buildings next to each other.
The most convenient way to move around in
Amsterdam where you can see people from
any nation on the streets is riding a bicycle.
We brought together for you the 10 major
spots to visit in the city where bicycle is used
not as an alternative means of transport,
but as a main one …
A
mstel Irmağı’nın kıyısında, 12. yüzyılda kurulan
şirin balıkçı köyünün gelecekte dünyanın
en önemli şehirlerinden biri olacağını kimse
bilmiyordu. O yılların şirin balıkçı köyü Amsterdam,
bugün hem Hollanda’nın başkenti hem de dünyanın
en önemli şehirlerinden bir tanesi. 17. yüzyıldan kalma
mimarisiyle dikkat çeken şehre her yıl milyonlarca insan,
dünyanın hemen her yerinden akın akın geliyor.
Kentin eski bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki
kanallardan oluşuyor. Amsterdam’da 165 kanal, bin 281
köprü bulunuyor. Bu nedenle Kuzeyin Venedik’i olarak da
anılan şehir deniz seviyesinin 6 metre altında olan rakımı
ile de ilginç bir yer. Şehrin güneydoğusundan geçen
Amstel nehri ünlü Amstel biralarına da adını verirken
şehirdeki kanallara da can suyu dağıtıyor.
Birbirine yapışık şekilde sıralanan dar, uzun ve sevimli
binalara hemen her yerde rastlayabileceğiniz Amsterdam
için tam bir sanat şehri diyebiliriz. Sokaklarında gezerken
her milletten insanı görebileceğiniz Amsterdam’da
dolaşmanın en kolay yolu ise bisiklet kullanmak. Bisikletin
alternatif bir ulaşım aracı değil temel ulaşım araçlarından
biri olarak kullanıldığı şehirde ziyaret etmeniz gereken 10
önemli noktayı sizler için derledik…
1 - Dam Meydanı
Amsterdam’ın tarihi bölgesinde, merkez tren
istasyonunun yaklaşık 750 metre güneyinde yer alıyor.
13’üncü yüzyılda inşa dilen Dam Meydanı, Amsterdam’ın
hatta tüm Hollanda’nın en bilinen meydanı. Zuiderzee
Denizi’nin taşmasını ve çevresine zarar vermesini
engellemek amacıyla yapılan meydan, zamanla etrafına
inşa edilen binalarla bir cazibe merkezi haline geldi.
İnsanların yanı sıra çok sayıda güvercine de ev sahipliği
yapan meydanda birçok kafe, mağaza ve önemli yapılar
48
1 - DAM SQUARE
Dam Meydanı
Dam Square
It is located in the historical area of
Amsterdam, 750 meters to the south of the
central station. Built in the 13th century,
Dam Square is the most famous square
not only in Amsterdam, but also in entire
Holland. Built in order to prevent Zuiderzee
Sea from overflowing and thus damaging
its surroundings, the square became a
point of attraction in time thanks to the
buildings constructed around it. There are
many cafes, shops and important buildings
in the square which became a home to
many pigeons as well as people. The most
prominent of these buildings is Amsterdam
Royal Palace located at the west end of the
square. Many important spots including
Madame Tussaud’s Museum are located in
this square.
2 - LEIDSEPLEIN SQUARE
Another important square of Amsterdam is
Leidseplein square, the most vibrant part of
the city. There are many restaurants, pubs
and shops in the square. There are events
taking place almost on a daily basis here in
this square which is one of the most touristic
and amusing centers of Amsterdam. You
may come across street performers all over
the square. Shops, restaurants, cafes, bars,
cinemas, theaters, night clubs: you name
it the square has it. Used as a parking spot
by the farmers who came to the city for
business in the 17th Century, the square is
now one of the most important places in
Amsterdam.
bulunuyor. Bu yapılardan en öne çıkanı ise meydanın batı
ucunda bulunan Amsterdam Kraliyet Sarayı. Madame
Tussaud’s Müzesi dâhil birçok önemli nokta bu meydanda
bulunuyor.
2 - Leidseplein Meydanı
Van Gogh
Müzesi
Van Gogh
Museum
3 - MUSEUMS
Van Gogh Museum: Vincent Van Gogh is a
real mad man as well as being a genius. If
you want to take a closer look at the works of
this famous painter who left an important
mark in the art history of the world, then we
Çiçek Pazarı
Flower Market
Amsterdam’ın önemli meydanlarından bir diğeri de
şehrin en hareketli yeri olan Leidseplein Meydanı.
Meydanda birçok restaurant, pub ve alışveriş
yapabileceğiniz mağaza var. Amsterdam’ın en turistik
ve en eğlenceli merkezlerinden biri olan bu meydanda
hemen her gün bir etkinlik yapılıyor. Sokak sanatçılarına
meydanın her yerinde rastlamanız mümkün. Mağaza,
restoran, kafe, bar, sinema, tiyatro, gece kulübü, ne
arıyorsanız bu meydanda bulabilirsiniz. 17. yüzyılda şehre
iş için gelen çiftçiler tarafından park yeri olarak kullanılan
meydan bugün Amsterdam’ın en önemli yerlerinden biri.
3 - Müzeler
Van Gogh Müzesi: Vincent Van Gogh bir dahi
olmasının yanında gerçek bir çılgın. Dünya
sanat tarihinde önemli bir iz bırakan bu ünlü
ressamın eserlerine daha yakından bakmak
istiyorsanız sizi Van Gogh Müzesi’ne alalım.
Müzede Van Gogh’a ait 200 resim, 500 çizim
ve 700 den fazla mektup sergileniyor.
Stedijk Müzesi: Van Goh’a doydunuz ve
sırada ne var merak mı ediyorsunuz? Hemen
söyleyelim; bir sonraki randevunuz Picasso,
Monet, Kardinsky ve daha birçok ünlü
sanatçıyla. Stedjik Müzesi’nde sizi bekliyorlar,
onları fazla bekletmeyeceğinize eminiz.
Rijksmuseum: Hollanda Ulusal Müzesi’nde 8 bin
parça eser sergileniyor. Müzede Rembrandt, Frans
Hals ve Johannes Vermer gibi dünya çapında tanınan
sanatçıların önemli eserlerini yakından görebilirsiniz.
Madame Tussauds: İşte mükemmel fotoğraflar
çektirebileceğiniz bir müze! Dünya çapında üne
kavuşmuş sanatçıların, siyasi liderlerin bal mumundan
yapılmış heykellerinin yer aldığı müzede birçok tanıdık
isime rastlayacaksınız.
4 - Çiçek Pazarı
Laleleriyle ünlü Hollanda’nın en önemli şehirlerinden
biri olan Amsterdam’ın çiçek ihtiyacını karşılayan Çiçek
Pazarı’na hoş geldiniz! Dünya genelinde pek çok şehirde
bir çiçek pazarıyla karşılaşabilirsiniz ama Amsterdam
Çiçek Pazarı, onlardan çok farklı çünkü su üzerinde
kurulu. Bin bir renkli çiçeklerin arasında sergilenen
hediyelik eşyalar dikkatinizi çeker mi bilemeyiz ama
Çiçek Pazarı’nda ilginç hediyelik eşyalar da satılıyor.
Turistler tarafından oldukça rağbet gören Çiçek Pazarı
her gün açık.
49
S E YA H AT
T R AV EL
5 - Vondelpark
Amsterdam’ın en bilinen parkı Vondelpark, şehrin
güneyinde yer alıyor. Leidseplein’a yürüyerek 5 dakika
uzaklıktaki park, Leidseplein’dan Amstelveeneweg’e
kadar uzanıyor. Şehre çok yakın olmasına rağmen
Amsterdam’ın gürültüsünden uzak olan Vondelpark’ta
oyun parkları, yürüyüş ve koşu parkurları bulunuyor.
Doğanın tadını çıkartabileceğiniz piknik alanlarında
kartpostal gibi bir manzarayı izleyerek dinlenebilirsiniz.
Adını ünlü Hollandalı yazar Johannesvan den Vondel’den
alan parkta birçok sanatçı kendi performansını sergiliyor.
Amsterdam’ın en büyük parkı olan Vondelpark’ı yılda
yaklaşık 10 milyon kişi ziyaret ediyor.
Artis
Hayvanat
Bahçesi
Artis Zoo
Vondelpark
invite you to Van Gogh Museum. There are
200 paintings, 500 drawings and more than
700 letters of Van Gogh in the museum.
Stedijk Museum: You had enough of Van
Gogh and wondering what is next? Let us
tell you now: your next appointment is with
Picasso, Monet, Kardinsky and many other
famous artists. They are waiting for you at
Stedjik Museum, and we surely know that
you won’t keep them waited.
Rijksmuseum: There are 8 thousand pieces
of art on exhibition at the Holland National
Museum. You may take a closer look at
the major works of the worldwide known
artists such as Rembrandt, Frans Hals and
Johannes Vermer at the museum.
Madame Tussauds: Here is a perfect
museum to be photographed! You will
see many familiar names in the museum
presenting wax sculptures of world-famous
artists and political leaders.
4 - FLOWER MARKET
Welcome to the flower market which
supplies Amsterdam, one of the major cities
of Holland famous for its tulips, with flowers!
You may encounter a flower market in many
cities in the world, however, Amsterdam
flower market is a lot different than the rest
as it is built on water. We do not know if the
souvenirs flourished among the flowers
of thousand colors would attract you, but
there are surely interesting ones among
them. Being a main tourist attraction,
Flower Market which is open every day.
5 - VONDELPARK
Vondelpark, the best known park of
Amsterdam, is located at the south of
the city. A 5 minute walk away from
Leidseplein, the park stretches from
50
Leidseplein to Amstelveeneweg. There
are playgrounds, walking and running
tracks in Vondelpark which is so close to
the city yet away from all the noise. You
may rest in the picnic areas where you
can enjoy the nature watching a view
like a postcard. Many artists stage their
own performances in the park which is
named after the famous Dutch writer
Johannes van den Vondel. Vondelpark, the
biggest park in Amsterdam, is visited by
approximately 10 million people a year.
6 - ARTIS ZOO
Don’t think of any ordinary zoo. There are
more than 6 thousand species of animals in
the Artis Zoo. Located at Plantagebuurt, the
zoo can be referred to as one of the green
paradises of Amsterdam. You must spend
a day at the Artis Zoo, visited by 1.2 milyon
people a year, to see it properly.
7 - WINDMILLS
You should go to Zaanse Schans located to
the North of Amsterdam on the banks of
Zaan river to see windmills closely. Zaanse
Schans takes one into a historical journey
with its windmills, old shops and wooden
houses dating back to 17th Century. It is
quite easy to reach the village. After a 20
minute ride on the train you took from
Amsterdam central, you get off at KoogZaandijk station. After a 15 minute walk, you
reach Zaanse Schans. If you would like to get
in the windmills, you need to buy a ticket for
2 Euros. Originally built in order to prevent
floods, windmills were used to discharge
water into canals. Also, grains, oil and
tobacco were processed using the energy
produced by these windmills.
8 - BEGIJNHOF
The most important feature of this
courtyard dating back to 14th Century is its
being home to the house numbered 34. The
house in the courtyard is important because
it is the oldest house in Amsterdam. There
is also a Renovated British Church in this
historical courtyard where you may visit
between 08.00 – 17.00 hours. Dating back
to 15th century, the church has a medieval
tower which was also built in that period
and still standing.
Yel
değirmenleri
Windmills
6 - Artis Hayvanat Bahçesi
Hayvanat bahçesi deyince aklınıza öyle sıradan
bir hayvanat bahçesi getirmeyin. Artis Hayvanat
Bahçesi’sinde 6 bin çeşidin üzerinde hayvan bulunuyor.
Plantagebuurt’ta yer alan hayvanat bahçesi,
Amsterdam’ın yeşil cennetlerinden bir diğeri olarak
nitelenebilir. Yılda 1.2 milyon insanın gezdiği Artis
Hayvanat Bahçesi’ni hak ettiği şekilde dolaşabilmeniz için
bir tam gününüzü ayırmanız gerekiyor.
7 - Yel değirmenleri
Yel değirmenlerini yakından görebilmek için
Amsterdam’ın kuzeyinde yer alan, Zaan nehrinin
kıyısında kurulu Zaanse Schans’a gitmeniz gerekiyor.
ZaanseSchans 17. yüzyıldan kalma yel değirmenleri,
eski dükkânları ve ahşap evleriyle insanı tarihte
yolculuğa çıkarıyor. Köye ulaşım çok kolay. Amsterdam’ın
merkezinden kalkan trene binerek yaklaşık 20 dakikada
Koog-Zaandijk istasyonunda iniyorsunuz. 15 dakikalık
bir yürüyüşün ardından Zaanse Schans’a varıyorsunuz.
Değirmenlerin içini de görmek istiyorsanız 2 Euro’luk
bir bilet almanız gerekiyor. Asıl kuruluş amacı sel
baskınlarını önlemek olan yel değirmenleri, suları
kanallara boşaltmak için kullanılıyormuş. Aynı zamanda
bu değirmenlerden elde edilen güçle tahıl, yağ, tütün
işleniyordu.
51
S E YA H AT
T R AV EL
9 - CANAL HOUSES
8 - Begijnhof
You may see the canal houses, which make
Amsterdam even more beautiful, all over the
city. We surely know that living in these houses
built on water would be a really interesting
experience. The interest shown in these houses
built on canals which change the atmosphere
of the city is increasing year by year, therefore
their prices have been on the rise. Flower
pots and flowers placed on the parts of these
houses facing the water makes them
look beautiful in a different way.
14. Yüzyıl’dan kalma bu avlunun en önemli özelliği 34
numaralı eve ev sahipliği yapması. Avludaki evin önemi,
Amsterdam’daki en eski ev olmasından kaynaklanıyor.
08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz
bu tarihi avluda ayrıca İngiliz Yenilenmiş Kilisesi de
bulunuyor. 15. yüzyıldan kalan kilise yine o dönemde inşa
edilmiş ve hâlâ ayakta kalan bir ortaçağ kulesine sahip.
9 - Kanal Evleri
Amsterdam’ın güzelliğine güzellik katan kanal
evlerini şehrin her yerinde görebilirsiniz. Suyun
üzerindeki bu evlerde yaşamanın gerçekten
de ilginç bir tecrübe olacağına eminiz. Şehrin
havasını değiştiren kanal üstüne inşa edilmiş
bu evlere olan ilgi her geçen yıl artıyor ve bu
nedenle fiyatları da yükseliyor. Bu evlerin suya
bakan kısımlarına konulan saksılar ve çiçekler
onlara ayrı bir güzellik katıyor.
10- SIMIT SARAYI
10 - Simit Sarayı
Amsterdam’a gittiniz ve bu kadar yer
dolaştınız. Hem yoruldunuz hem de bu geziden
büyük bir keyif aldınız ama sanki bir şeyler
eksik. “Bu güzel geziyi bir de simit ve çayla
taçlandırsak” diyorsanız hem Amsterdam’da
hem de Hollanda’nın diğer bölgelerindeki
Simit Sarayı mağazaları sizleri bekliyor. İşte
Hollanda’da simit ve çay hasretinizi dindirebileceğiniz
mağazalarımızın adresleri.
• Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053EM
Amsterdam
• Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı Nieuwendijk
224 1012 MX
• Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526JD Den
Haag
• Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512KB
Den Haag
• Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411GW
Deventer
• Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012
ENRotterdam
• Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan42-44
3074 EK Rotterdam
• Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JARotterdam
• Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium (Yakında
açılacak)
• Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt (Yakında açılacak)
• Eindhove Simit Sarayı Nieuw Straat 23 Eindhoven
(Yakında açılacak)
• Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 (Yakında açılacak)
• Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Yakında açılacak)
52
Kanal Evleri
Canal Houses
You went to Amsterdam and visited
so many places. You feel both tired
and enjoyed your visit, but it feels as
if something is missing. If you say
“what if we could crown this beautiful
visit with Turkish bagel and tea”,
Turkish Bagel House in Amsterdam
and in other regions of Holland are
waiting for you. You may find below
the addresses and coordinates of the
bagel houses where you may quench
your thirst for Turkish Bagel and tea.
• Amsterdam Simit Sarayı
Kinkerstraat 224 1053 EM
Amsterdam
• Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı
Nieuwendijk 224 1012 MX
• Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99
2526 JD Den Haag
• Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88,
2512 KB Den Haag
• Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A,
7411 GW Deventer
• Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012
EN Rotterdam
• Beijerlandselaan Simit Sarayı
Beijerlandselaan 42-44 3074 EK Rotterdam
• Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA
Rotterdam
• Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium
(Opening soon)
• Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt
(Opening soon)
• Eindhove Simit Sarayı Nieuw Straat 23
Eindhoven (Opening soon)
• Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151
(Opening soon)
• Almere Simit Sarayı Almere Central
Station (Opening soon)
TA S A R I M
D ES I G N
Bunları işe giderken
giymeseniz daha iyi
Zihinleri tazeleyen, yararlı fikirler ve estetik tavsiyeler dünyasına hoş geldiniz. Memleketimde
konu giyim oldu mu, herkes bir fikir sahibi. Sıradışı bir şey görüldüğünde hemen “Zevkler ve
renkler tartışılmaz” denir. Durun! Konu iş kıyafeti ise, zevkler ve renkler kesinlikle tartışılır.
Better not to wear
this for work
Welcome to the world of useful ideas and aesthetic tips which freshen
minds. When it comes to clothing, everybody has an idea. “Every man
to his taste” say people when something extraordinary is at stake. Stop!
Tastes can absolutely be debated when it comes to business attire.
54
GÜNEŞ TULGA
ILE TASARIM
DÜNYASI
[email protected]
File çorap, yüksek topuk ayakkabı…
İşe giderken bir daha düşünün…
People are free to wear whatever they want.
But when it comes to work, it is makes sense
to dress up nice and appropriate for the job.
55
TA S A R I M
D ES I G N
H
angi ölçekte olursa olsun, her kurumsal şirketin
önem verdiği kriterler ve vermek istediği
mesajlar vardır. Ve gayet tabii, çalışanların bu
imaja ters bir görüntü sergilemesi istenmez. Bu durumda
erkek çalışanlar daha şanslıdır. Takım elbise, gömlek ve
kravat üçlüsüne klasik renk tercihleri eklenince erkekler
hemen her ortama uyan bir kıyafete sahip olurlar.
Fakat kadınların işi biraz daha karmaşıktır. Konu uzun
ve detaylı, o yüzden “Nasıl giyinmeli?” sorusundan
önce, “Nasıl giyinilmemeli?” sorusuna yanıtlar vermek
istiyorum. Kariyerinizin amatör görüntü vermemesi için
giyiminiz kesinlikle ‘profesyonel’ izlenimi vermelidir.
Karşınızda iş kadınlarının en çok yaptığı kıyafet hataları:
Yüksek topuklu ayakkabı mı?
6 cm’den yüksek topuklu ayakkabı, burnu açık sandalet
ve her türden parmak arası terlik işyeri için uygun
değildir. Ayakkabılar kıyafetin son noktasıdır, seçici
olmanız gerekir. Ayakkabı ayağınıza tam oturmalıdır,
kalitesi, duruşu, rahatlığı ve kıyafetiniz ile uyumu çok
önemlidir. Ayağı sıkan ayakkabılar dikkatinizi dağıtır,
işinize konsantre olamazsınız. Gözalıcı renklerdeki
56
N
o matter how large it is, every
corporation has criteria it attaches
importance to and messages to give.
And of course, employees are asked to adapt
to this image. Men are luckier in such a case.
The trio of a suit, shirt and tie along with a
classic color choice, provide men with an
outfit which is almost appropriate for every
occasion. Unfortunately, the situation is a
bit more complex for women. This is a long
and exhaustive issue, so I want to talk about
“what not to wear” before “what to wear”. To
avoid looking like an amateur, your clothes
should definitely create a “professional”
impression. Here are some mistakes made
by business women about their clothes:
High-heels?
Heels higher than 6 cm, peep toes and
any kind of flip-flops are not appropriate
for business places. Shoes are the
complementary part an outfit, so you should
be choosy. Shoes should fit exactly to your
feet. Its quality, look, comfort and harmony
with your clothes are very important.
Shoes pinching the feet would distract you,
and you cannot concentrate to your job.
Flashy-colored shoes attract a great deal of
attention, so I say don’t use them at work.
Tip: You may choose wedges if you go with
heeled shoes. Combining your skirts with
flat shoes would look very nice in summer.
Another stylish alternative is loafer shoes.
Stay away from the duo of light-colored
shoes and dark-colored stockings.
Dress up and use accessories, but
how much?
Fancy, flowery, feathery hair pins with knotted
ribbons… Stockings with stones, patterns and
laces. Attractive, noisy, distracting jewelry…
Sparkling or neon-colored glasses… Stay away
from those at work…
Tip: Let simple and elegant watches, ballshaped earrings, thin chains, and small
pearl necklaces be your friend. Sit pat on the
classics and do not forget: “Little is always
precious”.
Do not roll up your sleeves unless
you are not on a ship’s deck
Avoid from rolling up your sleeves or
wearing short or very long pants at work.
The length of trouser legs is very important.
Trousers should only be long enough to
cover the ankle. Ehen trying to decide on the
length of your trousers, try it with the shoes
you plan to wear with it.
Tip: Your trouser legs should not be too
short or too long. Be careful about the pile-up
of the cloth. Your pants should reach 1-2 cm
above the sole, not less, not more. Choosing
the right length will make you look longer.
Jacket sleeves do not
shrink when washed!
It is common in our country to use longer
jacket sleeves than international standards.
Perhaps we think that it will shrink when
washed! But be careful, a too long jacket
sleeve will make you look short and bulky.
Tip: The most aesthetic jacket sleeve reaches
exactly the finish line of wrist bone. Cuffs of
your shirt appearing under the jacket sleeve
are acceptable.
ayakkabılar ise çok fazla dikkat çeker, iş yerinizde
kullanmayın derim.
Tavsiye: Özellikle topuklu ayakkabılarda dolgu topuk
tercih edebilirsiniz. Yaz aylarında babetler eteklerinizle
çok hoş kombin olur. Mokasenlerde aynı şekilde şık bir
alternatiftir. Açık renk ayakkabı ile koyu renk külotlu
çorap ikilisinden uzak durun.
Takıp takıştırmak, nereye kadar?
Fazla ve
şakırdayan
takılar dikkati
söylediklerinizden
çok kendilerine
çekerler.
İşyerindeki
takı seçiminiz
sadeden yana
olmalıdır.
Too many and
noisy jewelry
draws
people’s
attention
instead of
things you
say. You
should choose
simple jewelry
at work.
Süslü, çiçekli, kurdeleli, tüylü, fiyonklu saç tokaları... Taşlı,
desenli, dantelli, file çoraplar. Göze çarpan, ses çıkaran,
dikkat dağıtan takılar... Işıltılı veya neon renkli gözlükler...
Bütün bu saydıklarımdan işyerinde uzak durun…
Tavsiye: Sade ve zarif saatler, top küpeler, ince zincirler,
minik inci kolyeler dostunuz olsun. Klasiklerden
şaşmayın, unutmayın “Az her zaman çoktur”.
Gemideyseniz paçaları sıyırın
Paçaları sıvamak veya kısa/ uzun pantolon
boyu işyerinde kaçınmanız gerekenler
arasında. Pantolonun paça boyu
çok önemlidir. Pantolon boyu, ayak
bileğini kapatacak kadar uzun
olmalıdır. Pantolon boyunuza
karar verirken, onu giyeceğiniz
ayakkabıyla denemek gerekir.
Tavsiye: Paçalar ne çok kısa, ne
de çok uzun olsun. Kumaş yığılma
yapmasın. Paçanızın boyu ayakkabı
tabanından 1- 2 cm yukarıda bitsin.
Doğru paça boyu, sizi olduğunuzdan
daha uzun gösterir.
Ceket kolu
yıkanınca
çekmez!
Bizde ceket
kolunun uluslararası
standartlardan daha
uzun bırakılması
oldukça yaygın.
Yıkanınca çeker falan diye
düşünüyoruz herhalde!
Aman dikkat, gereğinden
uzun ceket kolu sizi kısa
ve hantal gösterir.
Tavsiye: En estetik
ceket kol boyu, bilek
kemiğinin hemen bitiş
çizgisidir. Gömlek
manşeti ceket kolundan
gözükebilir.
57
TA S A R I M
D ES I G N
Empty you pockets
Cebinizi boşaltın
Ceplerin şıngır şıngır bozuk paralarla, çakmak, cep
telefonu gibi eşyalarla doldurmak hiç hoş durmaz.
Gömlek cebine kalem takmayın hem şık durmaz
hem de tükenmez kalemler akabilir. Mendil
cebi hariç dış ceplerin hiçbiri kullanılmak için
yapılmamıştır.
Tavsiye: Ceket cepleri çoğunlukla dikilerek
kullanılması engellenir. Dikişleri söküp kullanıma
açmayın. Gömlek cebi zaten hiç kullanılmaz.
Pantolondaki cepleri de baseninizi daha
belirgin hale getirmesinin önüne geçmek
için paça boyu yaptırırken kestirtip,
kapattırın. Bu sayede
gereksiz potluklardan
kurtulursunuz.
Bakımsızlık kadar
kötü ne var?
Yağlanmış, jöleli, donuk ve sağlıksız görünen
saçlar… Kirli, parlak ya da pul pul dökülen
bir cilt… Çatlamış, kirli görünümlü eller...
Yenmiş ya da kirli tırnaklar… Ter kokusu ya
da aşırı parfüm kokusu… Ütüden parlamış
kumaş veya çift iz yapılmış pantolon çizgileri…
Aşırı doldurulmuş, şekli bozulmuş çanta
görüntüsü... Boyalı, dipleri uzamış, bakımsız
duran saçlar, abartılı makyaj… Tüm bu
saydıklarımızdan lütfen uzak durun.
Kaçık çorap kâbusu!
Çok önemli bir toplantı öncesi kaçıveren çorap
şehir efsanesi değildir. Belki oje, tutkal falan sürüp
daha fazla ilerlemesine engel olabilirsiniz ama
karizmanız da azıcık zedelenebilir.
Tavsiye: Çantanızda 1- 2 yedek çorap bulundurun ve
sivri uçlu cisimlerden her daim uzak durun.
Plaj kıyafetlerini sadece plajda
Etek boyu diz
hizasında olursa
şık bir görünüm
elde edersiniz.
A skirt ending
on your knees
or a bit lower
will provide
you with a quite
elegant look.
Filling your pockets with stuff like coins,
lighter, cell phone, etc. will not look nice. Do
not hang a pen on your shirt’s pocket; it does
not look stylish and pens may spill ink on
you. Except for the hanky pocket, none of
the outer pockets is meant to be used.
Tip: Most of jacket pockets are stitched so
that they cannot be used. Do not remove the
stitches. Shirt pockets are never used. When
you give your trousers to a tailor to correct
the length, have your trousers’ pockets
cut and stitched in order to make your
hip look less pronounced. In this way,
you can get rid of the baggy look.
Is there anything that looks
worse than being poorly
groomed?
Greasy, gelled, dull and unhealthy hair…
Dirty, oily or flaky skin… Cracked, dirty
hands… Bitten or dirty nails… Smell of sweat
or excessive perfume… Clothes shining
because of ironing or double ironing lines on
trousers… Bags looking deformed because of
excessive filling… Died, poorly groomed hair
which needs to touch-up the roots, excessive
make-up… Please stay away from all of these.
The nightmare of laddered stockings!
It is not an urban legend to have your
stockings laddered before a very important
meeting. You may prevent them from
running by applying nail polish or glue on it
but your charisma may be damaged a little.
Tip: Carry 1 or 2 backup stockings in your bag
and always stay away from sharp objects.
Wear your beach clothes only at
the beach
Plaj elbiseleri rahattır ama işyerine plajda giyeceğiniz
etek ve elbiselerle gelmek rahatlıktan çok boşvermiş bir
görüntüye sahip olmanıza sebep olur.
Tavsiye: Klasik kesim elbiseler iyi bir alternatiftir ve
blazer ceketlerle çok hoş kombin olurlar. Klasik temel
parçalar edinin.
Beach clothes are comfortable but coming
to work with beach skirts and dresses will
make you look like not caring.
Tip: Classic cut dresses are a good
alternative and they make a nice
combination with blazer jackets. Buy some
classic basic pieces.
Son söz
Last word
İmajınız için zaman, çaba ve para harcamaktan
kaçınmayın. Asla israf olarak düşünmeyin
geleceğinize ve insanların üzerinde bırakacağınız
etkiye yatırım yapıyorsunuz. Yine görüşelim…
58
Do not avoid spending time, effort and money
for your image. Never think of it as a waste, you
are investing in your future and the influence
you will make on people. See you soon
F ES T İ VA L
F ES T I VA L
Dünyanın en
ilginç festivalleri
Kaçırılan prensesler, geçen yıldaki kötü anıları sildiğine inanılan
gelenekler, eski ibadet ritüelleri, can sıkıntısını gidermek için
icat edilenler… Dünyanın dört bir tarafında binlerce turistin de
katılımıyla gerçekleşen festivallerin ortaya çıkış hikâyeleri farklı olsa
da sürdürülmelerinin nedeni ortak: Eğlence! Müfit Yılmaz
Renklerin Festivali
D
ol Jatra ve Basantotsav adıyla da
bilinen Holi, Hindu renklerin festivali
anlamını taşıyor. Festival, kış sezonunun
sonunda düzenleniyor. Festivalin açılış
anlarında en çok kullanılan selamlama,
‘Happy Holi’ (Mutlu Holi’ler) oluyor.
Holi, düzensiz kentleşme ve kalabalık
nüfusun neden olduğu huzursuzluğu
insanların üzerinden alarak toplumun
rahatlamasına yardım ediyor. Festivale
katılanların üzerine sulu boyalar
püskürtülüyor, insanlar çamurlu sulara
atılıyor. Bhang adlı festivale özgü
içeceğin bolca tüketildiği Holi gününde,
sosyal bariyerler bir günlüğüne de
olsa kaldırılıyor ve Hintliler sınıf farkı
olmadan beraber eğleniyor. Festival, bu
noktada ortaya çıkan sözüyle, ‘bura na
mano holihai’ değer kazanıyor. Anlamı
ise ‘kafaya takma, Holi’deyiz.’ İnsanların
evlerini süsledikleri, birbirlerine hediyeler
aldıkları ve özel yemekler hazırladıkları
Holi, Hindu takvimindeki en sevilen
günlerden biri kabul ediliyor.
60
World’s most
interesting festivals
Kidnapped princesses, traditions believed to erase bad memories
of the last year, old religious rituals, and those invented to get rid
of boredom… Even though the stories behind the festivals held all
around the world with the participation of thousands of tourists
differ, the reason to maintain them is the same: Fun! Müfit Yılmaz
Festival of Colors
H
oli, also known as Dol Jatra and
Basantotsav, means the festival of colors
in Indian. The festival is organized at the end
of the winter. The mostly used greeting at
the beginning of the festival is “Happy Holi”.
Holi helps people relax removing the unrest
caused by the unplanned urbanization
and overcrowded population. People color
each other with colored water and jump
into muddy waters. On the Holi day, people
consume Bhang, a drink specific to the
festival, and social barriers are removed for
one day and Indian people have fun together
with no class difference. The featuring saying
of the festival is “bura na mano holihai”, and
it means “Don’t worry, we’re at Holi”. The
Holi festival, during which people ornament
their homes, give gifts to each other and cook
special meals, is accepted as one of the most
favorite days of the Hindu calendar.
61
F ES T İ VA L
F ES T I VA L
Domates
Fırlatma
E
ğlence katsayısının yüksekliği
sebebiyle katılımın da çok yüksek
olduğu Domates Fırlatma festivali
‘Tomatina’, her yıl ağustos ayının son
çarşamba günü İspanya’nın Bunol
kasabasında düzenleniyor. Valensiya
yakınlarındaki kasabada festivalden
dolayı son yıllarda yaşanan aşırı
doluluktan dolayı, kasaba meclisi
katılımı biletle zorunlu kılmış.
2013’ten bu yana 10 Euro fiyatlı bileti
almayanlar Bunol’a da sokulmuyor.
Domates Fırlatma gününde,
Bunol’un Plaze del Pueblo meydanına
kamyonlar dolusu domates getiriliyor.
Domatesler, fiyatın İspanya’da
en ucuz olduğu Extremadura
bölgesinden alınıyor. Saat 11
civarında savaş başlıyor. Su topunun
ateşlenmesi, ‘atış serbest’ anlamına
geliyor. O andan itibaren, herkes
kendisi için savaşmaya başlıyor ve
ortalık domates kaosuna dönüşüyor.
Savaş öncesinde katılımcılara
koruyucu gözlük ve eldiven takmaları
öneriliyor. Ayrıca, çarpma şiddetini
azaltmak için domatesin fırlatılmadan
önce sıkılması kuralı var. Fazlasıyla
uyulmayan kurallarla yapılan savaş,
bir saat sonra yeniden su toplarının
ateşlenmesiyle sona eriyor.
62
Tomatina
T
omatina”, the Tomato Throwing festival with a high level of participation
as it is full of fun, is organized in Bunol town of Spain on the last
Wednesday of August, every year. The town council made tickets obligatory
due to the overcrowding in the last years in the little town located near
Valencia. Since 2013, those who do not buy the ticket sold for 10 Euro are
not accepted to Bunol. On the Tomato Throwing day, trucks full of tomatoes
are brought to the Pueblo Square in Bunol. Tomatoes are bought from
Extremadura region, where the price of tomatoes is the cheapest in Spain.
The war starts about 11 am. The firing of the water ball means “free fire”.
From that moment on, everyone fights for oneself and the tomato chaos
begins. Participants are recommended to wear protective glasses and gloves
before the war begins. There is also a rule for squashing tomatoes before
throwing to avoid injuries, but the rules are not followed largely and the war
ends with the firing of water balls again after one hour.
63
F ES T İ VA L
F ES T I VA L
Peynir Yuvarlama
Festivali
E
n eğlenceli ve eski geleneklerden
biri olan Peynir Yuvarlama
Festivali, her yıl mayıs ayında
Birleşik Krallık’ın Coopers Hill
kasabasında düzenleniyor. İzleyici
sayısı sadece beş bin dolaylarında
kalsa da, yuvarlanan peynirin
ardından yamaçtan aşağı inen
onlarca insanının görüntüsü
internetin vazgeçilmezleri
arasındaki yerini alıyor. Yuvarlanan
peyniri yakalamayı başaran birinci
geliyor ve peşinde koştuğu o dev
ve yuvarlak peynirin sahibi oluyor.
Peynirin yuvarlanacağı gün hava
şartlarına göre değişebiliyor.
Kasabaya adını veren tepe, yarışma
öncesinde titiz bir bakımdan
geçiyor. İlk olarak, yamacın iki
tarafına güvenlik amaçlı ahşap çit
çekiliyor. Yamacın başında, genelde
küçükbaş hayvan taşımak için
kullanılan ama etkinlik için radyo
istasyonuna dönüştürülen iletişim
kamyonu park ediyor.
64
Cheese-Rolling
Festival
C
heese-Rolling Festival, one of the
funniest and oldest traditions, is
organized in Coopers Hill town of the
United Kingdom every year in May.
Although the number of participants
is around five thousand, videos
showing tens of people running behind
cheese blocks rolling down the hill
are included among favorites of the
Internet. The person who manages to
catch the rolling cheese becomes the
champion and takes the giant cheese
roll she/he caught.
The cheese rolling day may change
according to the weather. The hill,
after which the town is named,
undergoes a meticulous maintenance
process before the competition. First
of all, a wooden fence is built on two
sides of the slope for security reasons.
A truck which is generally used to
transport cattle is turned into a radio
station and parked on top of the slope.
65
F ES T İ VA L
F ES T I VA L
Buz ve Kar Festivali
E
ğlencenin yerini sanata bıraktığı Harbin Buz ve Kar Festivali, her yıl bir aydan uzun bir süre boyunca ziyaretçilere
olağanüstü buz heykelleri görme şansı veriyor. 30’uncu Uluslararası Harbin Buz ve Kar Festivali’ne ocak ayında ev
sahipliği yapan Çin, dev boyutlardaki çeşitli buzdan heykelleri ışık oyunlarıyla mükemmel bir görsel şölene çeviriyor. Her yıl
5 Ocak günü başlayan ve bir aydan uzun süren festival, Heilongjiang eyaletinin başkenti Harbin’de düzenleniyor. Kuzeydoğu
Çin’in arktik iklime sahip kenti Harbin, sınırsız doğal buz ve kar kaynağıyla heykeltıraşlar için mükemmel bir sanat yeri
olduğu gibi, her yıl yüz binlerce turisti de kendine çekmeyi başarıyor. 1985’ten bu yana düzenlenen festivalde mutlaka
görülmesi gereken yerlerden biri, en etkileyici buzdan fenerlerin yer aldığı Zhaolin Parkı. Songhu Nehri’nden alınan suyun
buza dönüştürüldüğü, işlendiği ve aydınlatıldığı heykellerle dolu olan park, turistlerin de gözde mekânlarından.
66
Ice and Snow Festival
T
he Harbin Ice and Snow Festival where fun gives way to art, provides its visitors with the chance to see incredible ice
sculptures for a duration of more than one month every year. China hosted the 30th International Harbin Ice and Snow
Festival in January last year, and turned huge ice sculptures into an excellent visual show with the plays of light. The festival
starts on January the 5th every year in Harbin, the capital of Heilongjiang, and lasts for more than one month. Harbin is located
in North East China and has an arctic climate. Therefore, it is a perfect place for ice sculptures with its unlimited natural ice
and snow sources and attracts hundred thousands of tourists each year. One of the must-see places in the festival which is
organized since 1985 is the Zhaolin Park where most impressive ice lanterns can be seen. The park, where the water taken from
the River Songhu is turned into ice, processed and illuminated as brilliant sculptures, is one of the favorite locations of tourists.
67
FES T İ VA L
F ES T I VA L
Portakallar Savaşı
İ
spanya’nın domatesi varsa, İtalyanların da portakal festivali var! Hem de tam 500 tonluk
bir festival. İtalya’nın antik Ivrea kasabasında kutlanan Portakallar Savaşı, ilginç bir
özgürlük hikâyesinden doğan bir festival. Efsane ise şöyle: 12’nci ya da 13’üncü yüzyılda, bir
tiran tarafından yönetilen Ivrea’da genç bir kız düğün gecesi tiran tarafından zorla alıkonur.
Ivrea’nın zorba yöneticisi, lord olarak genç kızla ilk kez kendisinin beraber olma hakkı
olduğunu savunur. Genç kız, zorba lordu eline geçen bir kılıçla kafasını uçurarak öldürür
ve bağımsızlık savaşını başlatır. Halk, lordun adamlarına karşı kılıç ve mızrak değil ama
portakallarla savaşır. Her yıl düzenlenen Portakallar Savaşı’nda, zırhlı askerler bir arabanın
üzerinde kendilerini portakal yağmuruna tutan halkla savaşıyor ve doğal olarak kaybediyorlar.
68
Battle of Oranges
I
f Spain has tomatoes, then Italians have oranges! And it is a festival of 500 tons of oranges. The
Battle of Oranges celebrated in antic Ivrea town of Italy is a festival arising from an interesting
freedom story. Here is the legend: In the 12th or 13th century, in Ivrea governed by a tyrant, a young
girl was abducted by the tyrant on her wedding night. The bully tyrant said that as the lord, he had
the right to sleep with the girl before anyone else. The young girl cut off the lord’s head with a sword
and started the battle of freedom. The people fight against the men of the lord with oranges, not
with swords or spears. In the Battle of Oranges organized every year, armored soldiers on a cart
fight against the people who assail with oranges and needless to say, they lose the fight. Violetta,
the miller’s daughter who cut off the lord’s head, takes her place in the battle in her white dress with
a red hood. Violetta throws yellow flowers and candies to her supporters instead of oranges.
69
F ES T İ VA L
F ES T I VA L
Redneck Yaz
Olimpiyatları
A
BD’nin güney eyaletlerindeki
halkı ve kültürünü temsil
eden ‘redneck’ kavramından
adını alan Redneck Yaz Oyunları,
bolca eğlence ve yarış içeren bir
festival. Festivalin başlangıcı, 1996
yılında Atlanta’nın olimpiyatlara
ev sahipliği yapmasıyla başladı.
Redneck kültürünün evlerinden
biri olan Georgia’nın başkentinde
olimpiyatların düzenlenecek
olması birçok şakaya kaynak oldu
ve yerel halk kendi yaz oyunlarını
başlatmaya karar verdi. İlk oyunlar
için program belirlendikten sonra
duyurular yapıldı. Organizatörler, en
fazla 500 kişi beklerken karşılarında
5 bin kişi bulunca, Redneck Yaz
Oyunları da kalıcı oldu. Geride
kalan 10 yılda, bir gün süren
oyunlara katılanların sayısı 100 bine
ulaştı. Yarışmacıların çamur dolu
havuzlara atladıkları, klozet gibi
tuhaf nesneler fırlattıkları, karpuz
çekirdeklerini en uzak mesafeye
tükürmeye çalıştıkları komik
yarışmalar, kısa zamanda o kadar
ilgi çekmeye başladı ki ABD’nin dört
bir yanındaki haberlere konu oldu.
70
Redneck Summer
Olympics
R
edneck Summer Olympics, named
after the concept of “redneck”
representing the people and culture in
southern states of the USA, is a festival
with a lot of fun and competition. The
festival started in 1996 when Atlanta
hosted the Olympic Games. Many jokes
were cracked on the organization
of Olympic Games in the capital of
Georgia, one of the houses of Redneck
culture, and local people decided to
start their own summer games. After
the program is determined for the first
games, announcements are made.
Organizers were expecting about 500
people to join the event, but more than
5000 people came to the event. Thus,
Redneck Summer Games has become
permanent. In the following 10 years,
number of people joining the games
organized in one day reached to 100
thousand. Funny competitions in
which competitors jumped into muddy
pools, threw weird objects like water
closets, tried to spit out watermelon
seeds farthest attracted so much
attention that it became a subject told
in the news all over the USA.
71
S E YA H AT
T R AV EL
Sultanlar şehri
BURSA
City of Sultans
72
İstanbul’dan arabalı feribotla sadece bir buçuk saat uzaklıktaki
Osmanlı’nın ilk başkentine, tarih kokan Bursa’ya doğru yola koyulmaya
ne dersiniz? Bursa gezisi, doğal güzellikleri, lezzetleri ve alışveriş
olanaklarıyla size unutulmaz bir tatil sunuyor… Zeynep Kasapoğlu
How about setting off to the first capital of Ottoman Empire, city of Bursa
which is pulsated with history which is just one and a half hour away from
Istanbul with car? Bursa trip offers you an unforgettable vacation with its
natural beauties, tastes and shopping opportunities … Zeynep Kasapoğlu
73
S E YA H AT
T R AV EL
W
İ
e go up to the comfortable
passenger hall on the second
floor after parking our car in the
car ferry departing from Istanbul, Yenikapı.
We have delicious Turkish bagels with us
which we bought from Simit Sarayı. We buy
ourselves two glasses of tea at the cafeteria
of the ferry and sit on our seats with
magazines in our hands. The city we are off
to is one of the largest and most important
cities in today’s Turkey... Bursa is the first
capital of the Ottoman Empire as well. The
ferry is berthing to Mudanya port as soon
as one and a half hours. We arrive in Bursa
following a half an hour drive from the ferry.
stanbul Yenikapı’dan kalkan arabalı feribota önce
aracımızı park ediyor, sonra üst kattaki konforlu yolcu
salonuna çıkıyoruz. Yanımızda Simit Sarayı’ndan
aldığımız nefis simitler var. Feribottaki kafeteryadan
demli birer bardak çayımızı da alıp elimizde dergilerle
koltuklarımıza kuruluyoruz. Gittiğimiz şehir, günümüz
Türkiye’sinin en önemli ve en büyük şehirlerinden biri...
Bursa aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti.
Çok değil bir buçuk saat sonra feribot Bursa Mudanya
iskelesine yanaşıyor. Aracımızla feribottan indikten sonra
yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonunda Bursa’ya
varıyoruz.
Bursa’nın fethi
Uzaktan bakınca sırtını Uludağ’a yaslamış gibi duran ve
dağın eteklerine kurulmuş olan
bu şehir Osmanlılar tarafından
alındığında, sadece hisar içindeki
alandan ibaretmiş. Orhan Gazi
şehri hisarın dışına çıkararak ilk
olarak Orhan Gazi Külliyesi’ni
kurmuş. Surlar dışında mevcut
yerleşmeye yakın noktalara cami,
hamam, imarethane, darüşşifa,
medrese gibi kamu yapıları inşa
ettiren Osmanlı’nın bu ikinci
sultanı, bu sayede şehirde yaşam
alanları oluşturmuş. O tarihten
sonra Bursa, Osmanlı’nın
başkentliğini üstlenmiş… Ta ki I.
Murad başkenti Edirne’ye taşıyana
kadar. Sonrasında ise uğruna
karadan gemilerin yürütüldüğü
şehir, İstanbul, başkentliği
üstlenmiş. Başkent değişmiş olsa
da Osman Gazi’nin her torunu
Bursa’ya önem vermeye devam
etmiş. Bunda Bursa’nın İpekyolu üzerinde olmasının
ve pek çok şehzadenin bu şehirde sancak görevi
üstlenmesinin de payı büyük.
İpekyolu’nunda bir durak
Bursa ne kadar modernleşirse modernleşsin şehrin
sokakları hâlâ tarih kokuyor. Ulu Cami ile Orhan
Camii arasındaki geniş alana yayılan ve 1492 yılında II.
Bayezid tarafından yaptırılan iki katlı Kozahan böyle
hissetmemizin nedenlerinden biri… Tarihi İpek Yolu’nun
Bursa’daki durağı olan bu hana girdiğinizde, büyük şehrin
tüm karmaşası arkanızda kalıyor. Kendinizi handaki
dükkânların vitrinlerinde ve kapılarında gördüğünüz ipek
eşarplardaki renk cümbüşünün içine bırakıyorsunuz.
İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in de Bursa ziyareti sırasında
kendine ipek bir şal aldığı çarşıdaki bu renk cümbüşü,
74
Bursa
Kapalıçarşı
Bursa Grand
Bazaar
Conquer of Bursa
When this city, which gives as impression as
if it leans on the Mount Uludağ when seen
from far, was conquered by the Ottomans, it
was only an area surrounded by the castle.
Orhan Gazi has moved the city out of the
castle and first established a complex of
buildings adjacent to the mosque (külliye).
The second Sultan of the Ottomans who had
public buildings such as mosques, baths,
alms houses, hospitals, madrasahs built
in the area out of the city walls, had thus
formed living areas in the city. From then on,
Bursa became the capital of the Ottoman
Empire… Until Murad the First moved the
capital to Edirne. Afterwards, Istanbul, the
city for which ships were transported over
land, has become the capital. Even though
the capital was changed, each one of the
grand children of Osman Gazi kept valuing
Bursa. This is mostly because Bursa is
located on the silkroad and many princes
were appointed there as flag officers.
A stop on the silkroad
No matter how modern Bursa gets, streets
of the city smells history. The two-story
Kozahan, spreading in the large area
between Ulu Mosque and Orhan Mosque
and was built in 1492 during the period
of II. Bayezid is one of the reasons why we
feel this way … When you enter this inn
which is the Bursa stop of the historical
silk road, you leave all the chaos of a big
city behind. You let yourself into the riot
of colors of the silk scarfs on the windows
and doors of the shops. This array of bright
colors at the bazaar where the Queen of
England, Elizabeth bought herself a silk
scarf during her visit to Bursa continues
even in the coffee cups of the tea houses
in the courtyard of the bazaar. You may
encounter all kinds of people living in the city
at the coffee shops in the courtyard of the
bazaar. Especially young students of Uludağ
University which is considered to be one of
the most important universities in Turkey
roam around.
The Clock Tower
You can see the clock tower, one of the
symbols of the city, in the park just next to
the mausoleums of Osman Gazi and Orhan
Gazi famous both for its view of the city
and for the shade its trees provide. The view
from the area where the tower is located
offers different joys during day and night…
You may take a small coffee or tea break in
the cafeterias here.
Ulu Mosque at the foot of Uludağ
‘Ulu’ is a word from old Turkish and it means
“great”. This is the meaning of Uludağ
whose summit is invisible in foggy air. Ulu
Mosque has a scale worthy of its name, in
fact it is the biggest mosque ever built by
Turks. This mosque built during the period
of Yıldırım Bayezid has twenty domes and
two minarets. The pulpit symbolizes the
avlusundaki çaycıların kahve fincanlarında bile devam
ediyor. Çarşısının avlusundaki kahvehanelerde şehirde
yaşayan her kesimden insanla karşılaşmanız mümkün.
Özellikle de Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri
kabul edilen Uludağ Üniversitesi’nin genç öğrencileriyle...
Saat Kulesi
Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin hemen
yukarısında şehri tepeden görebileceğiniz manzarası
kadar ağaçlarının gölgesi ile de meşhur parkta şehrin
simgelerinden biri olan Saat Kulesi’ni görebilirsiniz.
Kulenin bulunduğu bu alanın manzarası gündüz başka
gece başka güzel… Buradaki kafeteryalarda çay ve kahve
içip gezinize küçük bir mola vermeniz mümkün.
Uludağ’ın eteğinde bir Ulu Cami
‘Ulu’, Eski Türkçe’de bir kelime ve ‘büyük’ demek. Sisli
havalarda bakıldığında zirvesi dumandan görünmeyen
Uludağ’ın ismi bu anlamdan geliyor. Ulu Cami de ismine
yakışır derecede büyük, hatta geçmişten günümüze
Türklerin yapmış olduğu en büyük cami. Yıldırım
Bayezid tarafından yaptırılan bu camide, yirmi kubbe
ve iki minare var. Minber bütünüyle kâinatı sembolize
ediyor. Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede
altın yaldızla Osmanlıca olarak Yıldırım Bayezid
Han tarafından yaptırıldığı yazıyor. Camide Güneş
Sistemi’nin kabartma formlarla işlendiği bir alan var.
Gezegenlerin her biri yörünge hareketleriyle birlikte,
küresel kabartma motifler halinde, Güneş’e olan uzaklık
ve aralarındaki büyüklük karşılaştırmaları da verilerek
olması gereken yerlerde duruyor. Ulu Cami’nin bir özelliği
de İslam dünyasındaki en yüksek mertebeli beşinci
ibadethane olması. En yüksek mertebe Mekke’deki
Mescid-i Haram, ikincisi Medine’deki Mescid-i Nebevi,
üçüncüsü Kudüs’teki Mescid-i Aksa ve dördüncüsü de
Şam’daki Emeviye Camii. Beşinci olarak kabul edilen
Bursa Ulu Cami’nin yanında aynı mertebeyi paylaşan
Diyarbakır’daki Ulu Cami ise Anadolu’da yapılan ilk cami
olma özelliğini taşıyor.
İpek Yolu üzerindeki Bursa, altı asırdır ticari önemini
koruyor. Bursa, yoğun sanayileşme hamlesiyle bugün
dünyaca ünlü yerli ve yancı şirketlerin üretim alanlarına
ev sahipliği yapıyor. Özellikle otomotiv şirketlerinin
bulunduğu sanayi bölgesi, Türkiye’nin ihracatına ciddi bir
katma değer sunuyor.
Karagöz ve Hacivat’ın şehri Bursa
Eski ve anlatması zevkli bir hikâyeye “Doğruluğu kesin
değildir, çok çeşitli rivayetler vardır” diye başlamak,
o hikâyeden bir şeyler alır götürür daha başlamadan.
Hele herkes farklı şeyler duymuşsa, kendi anlattığınızı
beğendirmek çok daha zordur. Karagöz ve Hacivat da
işte böyle bir hikâyenin Bursa’da yaşamış iki kahramanı.
75
S E YA H AT
T R AV EL
Haklarında çok fazla rivayet var. Bu rivayetlerden en
sık kullanılana göre Orhan Bey Bursa’yı fethettikten
sonra şehre kendi adını taşıyan bir cami yaptırmak
ister. Yurdun dört bir yanına haber salınır ve caminin
inşaatında çalışacak usta ve kalfalar aranmaya başlar.
Caminin inşaatında çalışmak için demirci ustası Karagöz
ve yapı kalfası Hacı İvad (Hacivat) Bursa’ya gelirler.
Cami yapılırken bunlar karşılıklı nükte ve şakalarla hiç
durmadan birbirine sataşırlar. Bir süre sonra inşaattaki
diğer işçiler etraflarında toplanıp onları seyretmeye
ve çokça gülüp eğlenmeye başlarlar. Caminin bir türlü
bitmeyişine kızan Orhan Bey’e sebep olarak bu iki işçi
gösterilir. Bu kötü iftiranın sonu iki arkadaşın ölümüyle
sonlanır. Orhan Gazi ise bir süre sonra bu ölümlere
Saat Kulesi
The Clock
Tower
universe. The inscription above the entrance
door of the pulpit says it was ordered by
Yıldırım Bayezid Khan in the Ottoman
language. The mosque includes an area
where the Solar System is engraved on a
relief. Each of the planets is standing where
they should be along with their distance to
the sun and a comparison of their size and
orbital movement in round relief motives.
Another feature of Ulu Mosque is that it
is the fifth-ranked place of worship in the
Islamic world. The first rank belongs to the
Mescid-i Haram in Mecca, the second is
Mescid-i Nebevi in Medina, the third Mescid-i
Aksa in Jerusalem and the fourth Emeviye
Mosque in Damascus. The Ulu Mosque in
Diyarbakır sharing the same rank as Bursa
Ulu Mosque enjoying the fifth rank is the
first mosque built in Anatolia.
Located on the silkroad, Bursa has been
commercially important for the last
six centuries. Bursa is now home to the
production facilities of world-famous
domestic and international companies
thanks to its industrialization thrust.
Especially the industrial zone where
automotive companies are located makes
a significant contribution to the export
volume of Turkey.
Bursa, the city of
Karagöz and Hacivat
To start an old and enjoyable story by
saying “Its authenticity has not been
confirmed, there are lots of rumors”, takes
the spirit of that story away even before
starting to tell it. It is much more difficult to
draw attention to what you tell especially
if everybody has heard of different stories.
Karagöz and Hacivat, who lived in Bursa
are the protagonists of such a story.
There are numerous rumors about them.
According to the most mentioned of those
rumors, Orhan Bey wants to have a mosque
built in the city after he conquered Bursa.
Announcements are made across the whole
country and masters and headworkers are
sought to be employed in the construction
of the mosque. Blacksmith Karagöz and
construction headworker Pilgrim İvad
(Hacivat) come to Bursa to work at the
construction of the mosque. During the
76
construction of the mosque, the duo
keeps teasing each other with jokes and
wits. After a while, other workers at the
construction site start to gather around
them and have a good laugh watching
them. Orhan Bey, who was angry that the
mosque was still incomplete, was told that
the construction cannot be completed
because these two workers. This awful
defamation results in the death of these
two friends. After a while, Orhan Gazi is
saddened with these deaths. According
to another rumor, Orhan Gazi has
dreamt of Hacivat and Karagöz. Sheik
Mehmet Küşteri, one of the famous
scholars of Bursa, makes leather
figures of Karagöz and Hacivat to ease
the pain of the Sultan. He reflects the
figures on a curtain and makes them
talk like Hacivat and Karagöz and
he amuses the audience with jokes.
Orhan Bey commands that this
performance and the memory
Yeşil Camii
Yeşil Mosque
çok üzülür. Yine bir rivayete göre Hacivat ve Karagöz
Orhan Gazi’nin rüyasına bile girmiştir. Bursa’nın ünlü
bilginlerinden Şeyh Mehmet Küşteri padişahın bu
üzüntüsünü gidermek için Karagöz ve Hacivat’ın deriden
figürlerini yapar. Bunları bir perdeye yansıtarak onlar gibi
konuşturur, şakalarla izleyenleri güldürür. Orhan Bey de
bu oyunun ve dolayısıyla Karagöz ve Hacivat’ın anısının
yaşatılması için emir verir. Bursa’nın kültürel mirası
olan Karagöz oyunu bugün de yaşıyor. Dünyaca ünlü
olan bu gölge oyunu, Bursa’daki Karagöz ve Hacivat
anıtının hemen karşısında bulunan Karagöz
Evi’nde haftanın belirli günlerinde oynuyor.
Cumalıkızık Köyü
Karagöz
ve Hacivat
Bursa’ya kadar gelmişken uğramadan
dönmemeniz gereken yerlerden biri de
Cumalıkızık Köyü. Osmanlı kırsal mimarisinin
en görkemli köy yerleşimlerinden biri olarak
günümüze kadar gelmeyi başaran Cumalıkızık,
Uludağ’ın güney eteklerinde kurulan 700 yıllık
bir yerleşke. Açıkhava müzesi olarak kabul
edilen köy aynı zamanda UNESCO dünya tarihi
mirası listesine girmeye de aday. Yürüdüğünüz
77
S E YA H AT
T R AV EL
sokakların taş döşenmiş yollarının ortası suyun akışına
izin vermek için biraz çukurdur. Yağmur suları bazen
de köyün tepesindeki kaynak suyunun aktığı bu su
yolu sokakların serinlemesini de sağlar. Bursa’nın
dar sokakları bu köyde yeniden şekil bulur, öyle ki,
bazı sokaklar iki kişinin yan yana yürümesine imkân
vermeyecek kadar dardır.
of Karagöz and Hacivat lives on. Karagöz
performances, the cultural heritage of
Bursa are still alive. This world-famous
shadow play is shown in the Karagöz House
located just across the Karagöz and Hacivat
monument in Bursa on certain days of the
week.
Kestane şekeri almadan asla!
Cumalıkızık Village
Kestaneşekeri aslında Akdeniz ve Avrupa kültürüne özgü
bir tat. Bursa’ya bu tadı getiren ise Ali Şakir Tatveren.
1930’da Bursa’da ilk dükkânını açan Tatveren, bugün
Kafkas Şekerleri olarak bilinen markanın ilk temsilcisi.
Akla gelebilecek en güzel Bursa hediyeliklerinden.
‘İskender kebap’ın yurdu
İskender kebap ya da kısaca iskender, Türkiye’nin en
Cumalıkızık
Köyü
Cumalıkızık
Village
One of the places that must be seen in
Bursa is the Cumalıkızık Village. Managed
to survive until today as one of the most
magnificent rural settlements of the
Ottoman period, Cumalıkızık is a 700 yearsold settlement founded at the southern foot
of Uludağ. The village which is considered
as an open air museum is also nominated
for the UNESCO world heritage list. Stonepaved roads of the streets you walk are a
little hollow in the middle to allow the flow
of water. This water way into which rain
water and the spring water above village
pour keeps the streets cool. Narrow streets
of Bursa takes another form in this village
such that some of the streets are so narrow
that two persons cannot walk side by side.
Mausoleums of Osman Gazi and
Orhan Gazi
Osman Gazi gave his name to the Ottoman
Empire which was to expand in centuries
and reign in a wide geography. We don’t
know if he could imagine the state he
established was to become an empire during
the period of his descendant Sultan Suleiman
and to have such an enormous reputation,
yet he had told his son Orhan Gazi his place
of burial before his death. While Bursa siege
was still on, he told his son that he would
like to be buried under the silver domed
building. The silver domed building which
was one of the chapels belonging to Saint
Elias Monastery was later on transformed
into a small mosque and Orhan Gazi was
buried in there. Osman Gazi Mausoleum is
one of the major places to see during your
visit to Bursa. The reason that it is worth
seeing is not that this small mosque has a
tremendous and ostentatious look, but that
it is being a very small, modest and plain
building for the founder of such a big state.
This plain structure is also dominant in the
78
meşhur yemeklerinden biri. Anavatanı Bursa olan bu
yemeğin dönerden farkı, etin üzerine dökülen tereyağı,
domates sosu, dönerin altına yerleştirilen pide parçaları
ve hafiflik vermesi için tabağın kenarına konulan
yoğurdu… 1860 yılında Bursalı Mehmetoğlu İskender
Efendi tarafından Bursa Kayhan Çarşısı’nda icat edilen
iskender, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetleri
arasında…
Osman ve Orhan Gazi türbeleri
mausoleum of his son Orhan Gazi. Just next
to these two statesmen, are the tombs of
the other members of the dynasty. Tombs of
the soldiers of Bursa who fell martyr during
the Salvation War which Turkey started to
get rid of the enemy invasion after the First
World War are also located in the garden of
the tombs … Another famous descendant
of the Ottomans who was reminded to us
with the TV series “The Magnificent Century”
which was aired in Turkey as well as many
other countries lies in the heart of Bursa. The
mausoleum of Prince Mustafa, son of Sultan
Suleiman, was raided by visitors following
the episode in which the Prince died.
However, you can only visit the garden of
the mausoleum due to the renovation works
expected to last for three years.
Candied chestnuts are actually a flavor of
the Mediterranean and European cultures. It
is Ali Şakir Tatveren who brought this flavor
to Bursa. Opened up his first shop in Bursa
in 1930, Tatveren is the first representative
of the brand which is now known as Kafkas
Confectionery. It is one of the most beautiful
Bursa souvenirs that come to mind.
Home of the Iskender Kebab
İskender kebab or iskender in short, is
one of the most famous dishes in Turkey.
The difference between this dish whose
hometown is Bursa from döner is the butter,
tomato sauce, bits of pita laid under döner
and yoghurt placed on the side of the plate
to provide a light taste …
Kestane şekeri
Candied
chestnuts!
İskender
Kebap
Iskender
Kebab
Osman Gazi, yüzyıllar içinde hızla genişleyerek büyük
bir coğrafyada hüküm sürecek Osmanlı Devleti’ne kendi
adını verdi. O yıllarda kurduğu bu devletin, torunu Kanuni
Sultan Süleyman döneminde imparatorluk seviyesine
erişeceğini ve topraklarıyla birlikte namının bu kadar
büyüyeceğini tahmin etmiş miydi bilinmez ama ölmeden
önce unutulmamak adına oğlu Orhan Gazi’ye gömüleceği
yeri vasiyet etmişti. Bursa kuşatması henüz bitmemişken,
oğluna gümüş kubbeli yapının altına gömülmek istediğini
söylemişti Osman Gazi. Gümüş kubbeli yapı o zamanlar
Saint Elias (Elia-İlyas) Manastırı’na ait şapellerden
biriyken, daha sonra mescide çevrildi ve Osman Gazi
bu mescide gömüldü. Bursa’ya gelip de görülmeden
asla gidilmeyecek yerlerin başında geliyor Osman Gazi
Türbesi. Görülmeye değer olmasının sebebi mescidin
muazzam ve gösterişli bir yapıya sahip olması değil.
Tam tersine bu kadar büyük bir devletin kurucusu
için oldukça küçük, gösterişten uzak, sade bir yapı bu
türbe. Osman Gazi Türbesi’nde olduğu gibi oğlu Orhan
Gazi’nin türbesine de bu sadelik devam ediyor. Bu iki
devlet adamanın hemen yanlarında ise hanedanın
diğer üyelerinin mezarları bulunuyor. Türbelerin
bulunduğu bahçede, Türkiye’nin birinci dünya savaşı
sonrası düşman işgalinden kurtulmak için başlattığı
Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen Bursalı askerlerin de
kabirleri bulunuyor… Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu
Şehzade Mustafa türbesinin ise üç yıl sürmesi beklenen
yenilenme çalışmaları nedeniyle bugün sadece bahçesini
gezebiliyorsunuz.
79
D EKO R A SYO N
D EC O R AT I O N
Küçük evlere büyük
illüzyonlar
Ev dekorasyonu ciddi iştir! Ne fazla sadelik gösterir
çabalarınızı ne de fazla şatafat yansıtır şıklığınızı.
Önemli olan ayarı iyi tutturmak ve evinizin
şartlarını göz önünde bulundurmak. Ece Öziş
80
Big illusions for small houses
Home decoration is a serious job! Neither excessive plainness shows your efforts nor
does excessive glamour reflect your elegance. The important thing is to set it very, very
correctly and of course take the status of your house into consideration honestly. Ece Öziş
81
D EKO R A SYO N
D EC O R AT I O N
E
skilerin saray yavrusu evlerinin yerinde yeller
esiyor artık. Dedelerinizden aile mirası bir ev
kalmadıysa, yeni inşa edilen evlerin büyük bir
bölümü küçük ebatlarda. Bu durum evinizi dekore
ederken sizi sıkıntıya düşürebilir. Ancak doğru tercihlerle
evinizi olduğundan çok daha büyük gösterebilirsiniz.
Birinci ve en önemli kurallarda biri: Duvar rengi... Ne
yaparsanız yapın, ama mutlaka duvarlarınızda açık tonlar
kullanın! Çünkü koyu renklerin aksine açık tonlar evinizi
olduğundan daha ferah ve aydınlık gösterir. Ancak bu
demek değil ki, koyu renkler korkulu rüyanız olsun. Tek
bir duvarda yapabileceğiniz renk hareketi ve doğru bir
geçişle evinizi şık ve hareketli gösterebilirsiniz.
Perdelerle odayı daraltmayın
Küçük ev dekorasyonunun kilit noktalarından biri de
perde seçimi. Perde evin elbisesidir ve beyler her ne
kadar fazla önemsemese de kadınlar için vazgeçilmezdir.
Belki siz de kat kat dökülen, üst üste farklı tonlarla
kombinlenen, kalınlı, inceli, desenli, püsküllü perdeleri
Kapalıyken
dört kişilik
gözüken
katlanan
masalar hem
size yerden
tasarruf
sağlar hem
de kalabalık
misafirlerinizi
ağırlamak
sorun olmaz.
Extension
tables which
look like
four-person
tables when
closed will
save you space
and hosting
your crowded
guests will be
easier.
P
alatial houses of old times are gone
forever. Unless you do not have a
family inheritance house from your
ancestors, most of the newly built ones have
small dimensions. This may put you in trouble
while decorating your house. However, with
correct selections, you can show your house
larger than it really is. Primary and one of
the most important decisions is: The color of
walls. No matter how you do it, but always
use light shades on your walls! Because,
unlike dark colors, light shades will show your
house more spacious and brighter than it
really is. However, this does not mean that
dark colors are your nightmare. With a color
motion you will make on a single wall and the
right passage, you can show your house as a
chic and brisk place.
Do not narrow the room with
curtains
One of the key points in decoration of a small
house is selection of curtains. Curtain is the
dress of home and although the gentlemen
do not care, it is indispensable for ladies. You
may love thick and fine multilayered, draped,
patterned and fringed curtains that can be
combined in different shades on top of the
other. However, if your salon is small, you
may have to give up on this love. Because, it
will not be wrong if we say that the recipe
for small homes is roller blinds. Start of your
draperies is also a part of the illusion at your
home. If your ceiling is not very high, curtains
should be hanged just below the ceiling so
that your room will look higher.
So, you have already painted the walls and
selected the draperies. Now it’s time to come
to one of the most attention drawing details
of home: your chair. In fact, you do not have
too many choices for a small salon. In any
case, the chair you will choose will not be
too sumptuous and large. Maybe you can
buy a small, compact corner set and add an
ottoman near it or you may combine a love
seat or sofa with a chic wing chair. You can
avoid eyestrain in your small house if you
use your pattern choice on smaller details
such as pillows, an ottoman or wing chair.
There is another fact about small salon
decoration, which is now known by all of us:
Power of mirrors! Mirrors create a brighter
82
environment by reflecting the sunlight
and at the same time they will show your
house larger than it really is by the depth
perception they will create. Furthermore,
you can also use them on your walls as a
lovely accessory in various different forms
and patterns.
Bed bases
As the years pass by your furniture will
increase; knickknacks and souvenirs
you kept at home will spurt forth from
everywhere. So, choosing your bed or chair
with a base will be your lifesaver. Also, with
small and chic boxes which you will put
around your home, you can both obtain a
beautiful appearance and also pack small
gadgets away.
Odanız
küçükse, ince
kenarları olan
koltuklar tercih
edebilirsiniz.
Bu size yer
kazandırır.
If your room is
small, you can
prefer chairs
with thin edges.
This will give
you more space.
seviyor olabilirsiniz. Ancak salonunuz küçükse bu
sevdanızdan birazcık feragat etmeniz gerekecek. Zira
küçük evlerin ilacı stor perdeler desek yeridir. Perdenizin
başlangıç yeri de evinizdeki illüzyonun bir parçası.
Tavanınız çok yüksek değilse, perdeler tavanın hemen
altından asılmalıdır ki odanız daha yüksek görünsün.
Desenleri berjer koltuğa saklayın
Duvarları boyadınız, perdeleri seçtiniz. Şimdi sıra evin
en dikkat çekici detaylarından birine, koltuğunuza geldi.
Küçük salon için çok fazla seçeneğiniz yok aslında. Her
halükarda seçtiğiniz koltuk fazla görkemli ve büyük
olamayacaktır. Belki küçük, derli toplu bir köşe takımı alıp
yanına bir puf iliştirebilir ya da salonunuzun ebadına göre
ikili veya üçlü koltuğu şık bir berjerle kombinleyebilirsiniz.
Desen seçiminizi yastıklarda ya da puf, berjer gibi daha
küçük detaylarda kullanırsanız küçük evinizde göz
yorgunluğundan kaçınmış olursunuz.
83
D EKO R A SYO N
D EC O R AT I O N
Küçük salon dekorasyonu ile ilgili bir gerçek daha var
ki, artık hepimizin malumu: Aynaların gücü! Gün ışığını
yansıtarak evinizde daha aydınlık bir ortam yaratan
aynalar, aynı zamanda oluşturduğu derinlik algısıyla
da evinizi olduğunda geniş gösterecektir. Üstelik farklı
farklı biçim ve desende çerçevelerle duvarınızda hoş bir
aksesuar olarak da kullanabilirsiniz.
Bazalı yataklar
Eviniz yıllandıkça eşyalar çoğalır, ıvır zıvırlar,
atamadığınız hatıralar evinizin her yerinden fışkırır. Bu
nedenle yatağınızı ya da koltuğunuzu bazalı seçmeniz
sizin için son derece kurtarıcıdır. Aynı zamanda evin
çeşitli alanlarına koyacağınız küçük, şık kutularla hem
güzel bir görünüm elde edebilir hem de küçük alet edevatı
ortadan kaldırabilirsiniz.
Aydınlatma seçimi
Ev küçüldükçe önemi büyüyen bir detay daha var.
Aydınlatmadan bahsediyoruz. Aydınlatma seçimi
evinizin aydınlık bir görünüme kavuşması son derece
mühim. Bunun için avizelerinizin yüksekliğini doğru
ayarlamanızın yanısıra, birden fazla ışık kaynağı
kullanmanız da istediğiniz görünümü elde etmenize
yardımcı olacaktır.
Ev sahibini en çok zorlayan oda biçimi dar ve uzun
gelen dikdörtgen biçimli odalardır. Eğer salonunuz
dikdörtgen biçimindeyse ilk yapmanız gereken odak
84
Büfeye
gerçekten
ihtiyacınız
var mı bir
düşünün...
Just think; do
you really need
a sideboard?
There is one more detail which gain further
importance as the house gets smaller. We
are talking about illumination. Selection of
lighting is very important for your home
to have a bright appearance. For this, in
addition to hanging your chandeliers at
the correct height, using more than one
light source will also help you to obtain the
appearance you desire.
Suggestions for rectangular
salons
Rooms that challenge the homeowners
most are the narrow and long,
rectangular-shaped rooms. If your salon
is rectangular, the first thing you should
do is to take the focus point to the longest
wall. Window on the short wall may
look at the landscape and a very chic
wallpaper can decorate it; no worries!
Just do not take the longer wall from your
center. If you have the possibility, spruce
up your salon with a fireplace or place
your television set on the longer wall.
Because, as you draw the attentions to the
shorter walls, you will cause your room
look longer than it really is. And this will
make the general angle become narrower.
If you take these details into consideration
and show your creativity at difficult
times, just live it up! Important thing
is to know what you want, shape your
desires according to the conditions of
your home and be realistic. When you look
at the photographs of the first and last
appearance of your home, you will not
believe the illusion before you! Do we all
have a Houdini inside us or what?
Frequent decoration errors
Selecting the furniture before determining
the wall color: Mind yourself and select
your furniture according to your wall color.
Because the harmony of the chairs with the
walls will be the first thing to catch the eyes
when entered into the house.
Poor illumination: Illumination is extremely
important for all houses, but especially
for small houses. While your home will
glitter and look spacious when correctly
illuminated, wrong selection of illumination
may cause your home look darker and
smaller than it really is.
Hanging the curtains from top of the
windows: One of the most frequent errors
in decoration is misaligning the hanging
level of curtains. The lower the level
the curtains are hanged from, the
lower the room will look. However,
the higher the hanging level of the
curtain is, the more the depth is; even
when the curtains are hanged just
below the ceiling, your room ceiling will
look even higher.
Style mess: Decide which home style you
would like to have. Shopping will be your
second step following this. If you do not
have a specific idea about your style,
your home may look more mediocre than
you ever think of. For example, an antique
coffee table you will buy for your home
which you furnished in modern style may
not look as nice as you imagined.
Surplus furniture: Let’s agree on one point;
you are not obliged to close every wall
in your room and fill everywhere with
furniture. The more you fill your room, the
smaller it will appear. The thing you should
pay attention at this point is being able to
move comfortably in your room.
Puflar tekli
koltuklardan
daha az yer
kaplar. Cam
sehpalar da
ışığı geçirerek
odanızı daha
ferah gösterir.
Ottomans
occupy less
area than
single chairs.
Glass coffee
tables pass
the light and
show your
room more
spacious.
noktasını en uzun duvara çekmektir. Küçük duvarın
penceresi manzaraya bakabilir, çok şık bir duvar kâğıdı
süsleyebilir, varsın olsun! Siz uzun duvarı merkezinizden
çıkarmayın. İmkânınız varsa bir şömine ile şıklaştırın
veya televizyon ünitenizi uzun duvara yerleştirin. Çünkü
küçük duvarlara ilgiyi çektikçe, odanızın olduğundan
da uzun görünmesine sebep olursunuz. Bu da genel
açının daralmasına yol açar. Tüm bu detayları dikkate
alır, zor alanlarda yaratıcılığınızı konuşturursanız,
değmeyin keyfinize! Önemli olan ne istediğinizi bilmek
ve isteklerinizi evinizin şartlarına göre şekillendirip,
gerçekçi olmak. Evinizin ilk haliyle son halinin fotoğrafına
bakınca karşınızdaki illüzyona inanamayacaksınız!
Hepimizin içinde birer Huduni mi var ne?
Sık yapılan dekorasyon hataları
Duvar rengini belirlemeden mobilya seçmek: Siz siz
olun, mobilyanızı duvar renginize göre belirleyin. Zira
koltuklarla duvarların uyumu, eve ilk girildiği anda göze
çarpacaktır.
Yetersiz aydınlatma: Her ev için, ama özellikle de
küçük evler için aydınlatma son derece önemlidir. Doğru
aydınlatıldığında eviniz ışıl ışıl ve ferah görünürken, yanlış
aydınlatma seçimi nedeniyle evinizin olduğundan da
karanlık ve küçük görünmesine sebep olabilirsiniz.
Perdeleri pencere üstünden başlatmak: Dekorasyonda
en sık yapılan hatalardan biri perdelerin asım hizasını
ayarlayamamaktır. Perdeler ne kadar
düşük seviyeden başlarsa, oda
o kadar basık duracaktır.
Oysa perde ne kadar
yüksekten başlarsa,
hatta tavanın hemen
altından asılırsa
derinlik giderek
artacak ve odanız
bir o kadar yüksek
tavanlı görünecektir.
Stil karmaşası:
Öncelikle hangi tarzda
bir eve sahip olmak
istediğinize karar
verin. Alışveriş bundan sonraki ikinci adımınız. Tarzınız
konusunda belirli bir fikre sahip olmazsanız eviniz
düşündüğünüzden daha vasat bir görünüme bürünebilir.
Örneğin son derece modern tarzda döşediğiniz evinize
alacağınız antika bir sehpa salonunuzda sandığınız kadar
hoş durmayabilir.
Mobilya fazlası: Bir konuda anlaşalım, odanızın her
duvarını kapatmak, her yeri mobilya ile doldurmak
zorunda değilsiniz. Siz odanızı doldurdukça, odanız
o kadar küçük görünecektir. Burada dikkat etmeniz
gereken odanızda rahat hareket edebilmenizdir.
85
H A B ER
N E WS
Başarılı bir Instagram
hesabı için ipuçları
Facebook ile Twitter’ın
siyasete ve tartışmalara
boğulmuş yorucu
yapısından bunaldıysanız
bir de Instagram’ı deneyin.
Instagram, hayata bakışınızı
sözlerle değil fotoğraflarla
yansıtableceğiniz,
tartışmadan uzak bir sosyal
medya platformu.
Müfit Yılmaz
Tips for a successful
Instagram account
Try Instagram if you are bored of being drowned in politics and discussions
at Facebook and Twitter. Instagram is a discussion-free social media platform
where you can reflect your view of life by means of photographs instead of words.
86
87
H A B ER
N E WS
T
witter’da yaşanan takipçi çılgınlığı veya
Facebook’ta beğeni alma saplantısı birçokları için
geride kalmış olabilir. Ancak bu durumun sebebi
insanların ilgi çekme saplantısından kurtulmuş olmaları
değil, tersine giderek politik ve sıkıcı hale gelmeye
başlayan Twitter ve Facebook’a kıyasla Instagram’ın
hızla büyümesi. Aktif kullanıcı sayısı her geçen gün
artan Instagram, renkli ve şiddetten uzak dünyasıyla
her yaştan sosyal medya kullanıcısını kendine çekiyor.
Sayfalarını selfie ve kedi fotoğraflarına boğan milyonlarca
kullanıcı, sosyal ağlarda yaşanan içerik tıkanıklığını
Instagram’da da sürdürse de hayal gücü ve yaratıcılığını
iyi kullanabilenler için Instagram, arkadaşların ötesine
giden sayısız takipçinin yer aldığı harika bir dünyanın
kapılarını açıyor.
Instagram, Ekim 2010’da hayata geçtikten sonra
sosyal medya ağları arasında hızla yükselmeye başladı.
Fotoğraf ve video paylaşımlarıyla kullanıcıların günlük
yaşantılarına ait kareleri paylaştıkları sosyal ağ, Snapchat
ile birlikte görüntülü paylaşımların ana portallarından
biri oldu. Twitter ve Facebook, çoktan siyaset, son dakika
haberciliği ve kavga ortamında boğulmuştu bile. Bugün
tasarımcılar, mimarlar, yazılım geliştiriciler, gökbilimciler,
modacılar, aşçılar ve sporcular gibi her alandan 200
milyonu aşkın aylık aktif kullanıcı dünyalarındaki renkleri
Instagram’da paylaşıyor, tanışıyor ve şiddet ve siyasetten
arınmış bir dünyada buluşuyorlar.
Instagram’da başarılı bir hesaba sahip olmak için
yerine getirmeniz gereken her adımda çok özenli olmak
zorundasınız. Bu adımlara bakmadan önce önemli
bir detayı aklınızın bir ucuna yerleştirin: Twitter için
kullanılan strateji Instagram’a sökmeyebilir.
İyi bir başlangıç için gerekenler
Tumblr veya Flickr hesabı bulunmayan profesyonel bir
fotoğrafçı olmamanız, Instagram’ı kedi veya havuz keyfi
fotoğraflarıyla doldurmanız gerektiği anlamına gelmiyor.
Gerçekten farklı bir şeyler paylaşmak ve arkadaş
çemberini kırarak daha fazla insana ulaşmak istiyorsanız,
ne yapıyor olursanız olun, gördüklerinizi daha iyi
sunabilirsiniz. Bu amaç altında, uzayıp gidecek ipuçları
listesinde en önemlilerine bakalım:
İlk olarak, Instagram hesabınızı dikkatle oluşturmanız
gerekiyor. Bu aşamada, herkes tarafından anlaşılabilecek
ve akılda kalacak bir isim belirleyin. Semboller ve
rakamlar kullanarak isminizi daha ilgi çekici hale de
getirebilirsiniz. Bu aşamada Google’da kısa bir arama
yaparak Instagram ismi oluşturan web hizmetleri de
bulabilirsiniz.
İkinci aşamada, güzel bir profil fotoğrafı çekmelisiniz. Bu
konuda sakın esrarengiz takılmaya çalışmayın, yüzünüzü
gösterin. Hatta fotoğrafınız güzel bir arka planı
olan, sanatsal bir çalışma olsun. Fotoğraf düzenleme
88
T
he ‘follower’ madness in Twitter or
‘like hit’ obsession in Facebook may
have been left behind for many people.
However, the reason for this is not people’s
getting rid of the obsession of drawing
attention. On the contrary, its Instagram’s quick
expansion compared to Twitter and Facebook
which have been more and more political and
boring. With its constantly increasing active
users each day, Instagram draws social media
users from every age with its colorful world
away from violence. Although millions of users
who filled their pages with selfies and cute cat
photos carry on content blockage experienced
in social networks also in Instagram, Instagram
opens the doors to a wonderful world where
there are numerous followers beyond the
number of friends for those who can use their
imagination and creativity well. Instagram
started rising quickly among the social
networks after its launch in October 2010. This
social network where users shared shots from
their daily lives with photographs and videos
became one of the main portals of shared
images together with Snapchat. Twitter and
Facebook have long been drowned in politics,
last minute journalism and conflicts. Today,
more than 200 million active users from every
field such as designers, architects, software
developers, astronomers, fashion designers,
cooks and athletes share the colors of their
worlds in Instagram, they meet with people in a
world far from violence and politics.
You need to be very meticulous in each step you
take to have a successful Instagram account.
Before looking at these steps, put one important
detail in your mind: The strategy used in Twitter
may not cut any ice with Instagram.
Requirements for a good start
Not being a professional photographer with a
Tumblr or Flickr account does not necessarily
mean to fill Instagram with cat or poolside
photos. If you really wish to share something
different and reach more people by breaking
your circle of friends, you can present what you
see in a better way whatever you are doing. For
this purpose, let’s look at the most important
ones among the long list of tips: First of all,
you need to create your Instagram account
carefully. At this stage, determine a catchy
name which can be understood by everyone.
You can make your name more interesting
using symbols and numbers. With a short
search in Google, you can also find web services
which create Instagram names. In the second
stage, you should take a nice profile photo.
Never try to be a mysterious person in this
subject; just show your face. Even, you should let
your photo be an artistic work with a beautiful
background. Make use of photo editing
applications, but do not make the photograph
unclear while trying to make it impressive.
The third most significant stage in Instagram
that will reveal who you are is the theme.
Putting forward what you like most will allow
you to find people who have common hobbies
with yours. For example, if you are someone
fond of terrapins, be sure that you will find
hundreds of people like you. Paying care to
the photographs is one of the really important
things for a successful account. Instagram does
not ask you to report the last minute news or
share an instantaneous image. Using Twitter
or Vine for this would be ideal. Select your
Instagram photographs by paying attention
to the details inside the frame and always use
uygulamalarından da yararlanın ama fotoğrafı etkileyici
yapmak isterken belirsiz bir hale getirmeyin.
Instagram’da kim olduğunuzu ortaya koyacak üçüncü en
önemli aşama, tema. En çok neden hoşlandığınızı ortaya
koymak, sizinle ortak hobilere sahip insanları daha rahat
bulmanızı sağlayacaktır. Örneğin, su kaplumbağalarına
düşkün biriyseniz, sizin gibi en az yüzlerce insan
bulacağınıza emin olabilirsiniz.
Fotoğraflara özen göstermek, başarılı bir hesap için
son derece önemli olan operasyonlardan bir tanesi.
Instagram, sizden son dakika haberi geçmenizi veya
anında bir görüntü paylaşmanızı istemiyor. Bunun
için Twitter ve Vine’ı kullanmanız ideal. Instagram
fotoğraflarınızı çerçeveye giren detaylara dikkat ederek
seçin ve mutlaka, filtreleri kullanın. Emin olun sadece
çizgileri keskinleştirmek bile fotoğrafın daha dikkat
çekici olmasını sağlayacak.
Fotoğraflarınızı çektikten sonra yapılan düzenleme,
bahsettiğimiz operasyonun en önemli kısmı. Bir fotoğrafı
Instagram’a taşımadan önce Vscocam’de filtreden
geçirmek ve Instasize’da boyutlarını düzenlemek yararlı
olabilir. Bu aşamada, uygulama platformlarında vakit
harcayarak size uygun uygulamaları seçmek size kalmış.
Gölgeler, renk yoğunluğu ve çerçeve kalınlığı gibi birçok
89
H A B ER
N E WS
detaya bu uygulamaları kullandıkça
dikkat edecek ve her seferinde daha iyi
düzenlemeler yapacaksınız.
‘Hikayesi olan fotoğraflar’
Türkiye’deki sosyal medya
kullanıcılarının diğer ülkelere kıyasla
çok daha fazla fotoğraf ve video
paylaştığına dikkat çeken Uluslararası
Sosyal Medya Derneği Genel Sekreteri
Salih Çaktı, Instagram’a özel bir ilgimiz
olduğunu söylüyor. Çaktı’ya göre
Instagram sunduğu filtre seçenekleriyle
kullanıcılarına ‘anı koleksiyonculuğu’
yapma fırsatı veriyor. Çaktı bu
aşamada kullanıcıların Instagram’ın
bu özelliğini kullanarak birer hikâye
içeren fotoğraflar paylaşması gerektiğini
savunuyor:
Instagram üzerinde daha çok
hikâyesi olan fotoğrafları görüyoruz.
Instagram kullanıcıları çekmiş oldukları
fotoğrafları daha çok kişiye
ulaştırmak amacıyla tag
dediğimiz sistemi kullanıyorlar.
Örneğin yaz aylarında çekilen
bir Instagram fotoğrafını
daha çok kişiye ulaştırmak
isteyen Instagram kullanıcısı
#summer #summertime #sun
#TagsForLikes #hot #sunny
#warm gibi tagları kullanarak
çekmiş olduğu Instagram
fotoğrafını daha çok kişiye
ulaştırırken farklı bir kategoride
çekilen bir resim için daha
farklı taglar kullanılabiliyor.
Instagramda daha çok kişiye ulaşmanın ise 5 yolu var;
1- Hikâyesi olan resimler paylaşın
2- Resimlerin kaliteli olmasına özen gösterin
3- Instagram filtrelerini kullanın
4- Çekmiş olduğunuz resmi yansıtan tag’lar kullanın
5- Yorumlarınıza cevap vermeyi unutmayın
Son kullanıcılar kadar e-ticaret firmaları ve kurumsal
firmalar da Instagram’ı yoğun bir şekilde kullanıyor.
Instagram bir nevi e-pazar yerine döndü diyebiliriz.
Özellikle butik işletenler, ev hanımları üretmiş oldukları
ürünleri Instagram üzerinden teşhir ederek yeni
müşteriler kazanıp para kazanıyorlar. Instagram bir
e-ticaret platformuna dönüyor diyebiliriz.
Bir e-ticaret sitesinden farklı olarak Instagram üzerinde
hikâyesi olan resimler paylaşılıyor. Ayakkabı satan bir
spor markası e-ticaret sitesinden ayakkabının detaylı
90
filters. Be sure that even sharpening the lines
only will make your photograph more eyecatching. Editing to be made after shooting
the photographs is the most important part of
the operation we mentioned. Before carrying a
photograph to Instagram, it may be useful to
filter it in Vscocam and edit its dimensions in
Instasize. At this stage, selecting applications
that are suitable for you by spending time in
application platforms is up to you. You will
pay more attention to many details such as
shadows, color intensity and frame thickness
as you use these applications more and you will
make better editing each time.
‘Share photos that have a story’
Drawing attentions to the fact that social media
users in Turkey share more photographs and
videos compared to other countries, Salih Çaktı,
Secretary General of International Social Media
Association, says that we have a special interest
in Instagram. According to Çaktı, Instagram
gives its users an opportunity to be a ‘memory
collector’ with the filter options it offers. Çaktı
says that at this stage users must share
photographs with a story by using this feature
of Instagram: On Instagram we mostly see
photographs with a story. Instagram users use a
system called Tag to make the photographs they
have taken to reach more people. For example:
an Instagram user who wishes to make an
Instagram photo taken during summer months
to reach more people accomplishes this by
using tags such as #summer #summertime
#sun #TagsForLikes #hot #sunny #warm , he/
she may use different tags for a photo taken in
a different category. And there are 5 ways to
reach to more people in Instagram:
1- Share photos that have a story
2- Put photos with high quality
3- Use Instagram filters
4- Use tags that reflect the photo you have taken
5- Do not forget to answer the comments
E-commerce companies and corporate firms
also use Instagram as much as the end-users.
We can say that Instagram turned into a kind
of marketplace. Especially boutique operators
and housewives exhibit their products over
Instagram to gain new customers and money.
We can say that Instagram is turning into an
e-commerce platform. Being different than an
e-commerce website, photographs with a story
are being shared via Instagram. While a shoeseller sports brand is posting a detailed specialshot photo of the shoe on an e-commerce
website, the same brand publishes the
photograph of a woman running at the seaside
at the sunset with the shoes of that brand. As
we said above, Instagram is a memory collector
and a platform for photographs with a story.
özel çekim fotoğrafını yayınlarken aynı marka sahilde o
markanın ayakkabısını giyerek güneş batarken koşan
bir kadın fotoğrafı yayınlıyor. Yazımızda da dediğimiz
gibi Instagram bir anı koleksiyoncusu ve hikayesi olan
resimleri platformu.
Lütfen hashtag kullanmayı öğrenin
Bir profil oluşturmak ve profilinizin karakterini
belirledikten sonra sıra, Instagram’ın daha profesyonel
basamaklarına geliyor. Artık hesabınızı sosyal etkileşim,
iş veya her iki amaçla da başarılı bir şekilde kullanmak
zorundasınız.
Başarılı kullanıcılara erişmek için yapmanız gereken ilk
önemli adım, çevrenizi genişletmek. Bunun için ilk olarak
ilgilendiğiniz alanlardaki kullanıcıları takip etmelisiniz.
Takip etmek derken, her önünüze çıkanı takip edip sizi
fark etmeleri için tüm fotoğraflarını beğenmenizden
bahsetmiyorum. Başarılı bulduğunuz profilleri keşfedin,
gerekirse diğer sosyal ağlarda da onları bulun ve temasa
geçin.
Please learn to use hashtags
After creating a profile and determining the
character of your profile, it’s the time for more
professional stages of Instagram. Now you
should use your account successfully for social
interactivity, business or both purposes.
The first significant step you have to take to
access successful users is to expand your
environment. For this, you should primarily
follow the users in the areas you are interested
in. When talking about following, I don’t mean
to follow every person you come up to and like
all their photographs to have them realize you.
Discover the profiles you find successful, find
them in other social networks too if necessary
and establish contacts with them.
‘Antique applications’ we throw aside during
the expansion stage of your environment have
great importance in Twitter and Facebook.
Always share your photographs in your other
accounts and ensure that maximum number of
people see them and feel your difference.
91
KO KU
S M ELL
Hatıraları zihin
çekmecesinden
çıkaran kokular
Güney Afrika’nın en göz alıcı şehri
Cape Town’da , Waterfront olarak
adlandırılan sahile yakın bir otelde
konaklıyorum. Otelden çıkıp kuş
seslerinin sokak müzisyenlerinin
şarkılarına karıştığı eğlenceli limana
doğru yürüyeceğim. Işıklardan
karşıdan karşıya geçip 30 metre
kadar ilerliyorum ki, burnumun ucuna
gelen mis gibi bir kokuyla olduğum
yerde kalakalıyorum. Aldığım bu bitki
kokusunu bir yerden hatırladığıma
eminim. Pırıl pırıl bir akşam güneşi
sokağın sol tarafındaki çimenlik
alandaki ağaçların yaprakları
arasından gözlerimi kamaştırıyor. Bu
yeşil koku eminim tam da buradan
geliyor. Sebepsizce gülümsüyorum ve
birden kendimi mutlu hissediyorum.
Zihnimde belli belirsiz bir hatıra
canlanıyor. Türkiye’de UNESCO
Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve bir
açıkhava müzesi olan Safranbolu’nun
köylerinden birindeyim bu
hatıramda... Uçsuz bucaksız görünen
kocaman bir bostanda, ziyaretine
geldiğimiz uzak akraba çocuklarıyla
futbol oynuyorum. Evet, bu kokuyu
sanırım gölgesinde oynadığımız o
büyük ağaçlardan tanıyorum!
Zeynep Kasapoğlu
92
Scents bringing old
memories back
I am lodging in beachfront hotel named
Waterfront in Cape Town, the most attractive
city of South Africa. I will go out and walk to the
lively harbor where tweets of birds and songs
of street musicians mix together. I passed the
traffic lights and walk about 30 meters, and
suddenly I was petrified with a sweet smell
in front of my nose. I am sure that I know
this scent from a plant. Sparkling afternoon
sun glided through the leaves of trees on the
lawn blinds me for a moment. I am sure that
this green scent comes from there. I smile
gratuitously and suddenly feel happy. A vague
memory comes to my mind. In my memory,
I am in a village of Safranbolu, an outdoor
museum of Turkey included in UNESCO World
Heritage List. I play football with children
of relatives which we come to visit in a huge
orchard. Yes, I think I know this scent from
those big trees under which we had played.
Zeynep Kasapoğlu
93
KO KU
S M ELL
D
erin bir nefesle içinize çektiğiniz bütün o
güzel kokuları bir düşünün... Annenizin
pişirdiği portakallı kek kokusunu ilk ne zaman
duymuştunuz? Kesilmiş çim kokusunu aldığınızda hangi
güzel anılarınızı hatırlıyorsunuz? Yasemin kokladığınızda
aklınıza gelen bir isim, bir ses var mı? Koku, mantık
süzgecinden geçmeyip doğrudan duygularımıza ulaşan
tek algımız. İşte bu yüzden bazı bildik kokuları aldığımız
anda içimize derin bir huzur doluyor ve yüzümüze geniş
bir gülümseme yerleşiyor... Tıpkı bana Cape Town’da
olduğu gibi…
İlk koku, annemizin olabilir mi?
Koku hafızamızın doğduğumuz anda boş olduğunu
savunan uzmanlar, bu hafızamızın ilk verisinin anne
kokusu olduğunu söylüyor. Bazıları ise hamileliğin 17’nci
haftasında bebekte koku algısının gelişmeye başladığını
ve bebeğin annenin yediği gıdaların kokusunu daha
doğmadan tanıdığını savunuyor. Plasenta sıvısının
kokusuyla, bebeğin doğduktan sonra annesini emerken
94
Bir kokuyu ilk
duyduğumuzda
hissettiğimiz
duygular,
o kokunun
zihnimizdeki
kartına işleniyor.
When we first
smell a scent, the
feelings we have
at that moment
are recorded
on the card
allocated to that
scent in our brain.
T
hink about those nice scents you
inhaled with deep breath… When was
the first time you smelled the orange
cake your mother baked? Which memories
do you remember when you smell newly
mowed grass? Is there any name or sound
you remember when you smell a jasmine?
Smell is our only sense that can reach our
feelings directly without the intervention of
the logic. And that’s why we are filled with
tranquility and start to smile sincerely when
we smell some familiar scents. Just like I
experienced in Cape Town…
Is it possible that our mother’s
scent is the first scent in our
memory?
Asserting that our memory of smells is
empty when we were born, the experts
say that the first data in this memory is
the scent of the mother. Some suggest that
the sense of smell starts to develop in the
baby in the 17th week of the pregnancy
and that the baby knows the smell of
the foods that the mother eats before
the birth. If we consider that the smell
of the placenta fluid and the smell that
the baby perceives during breastfeeding
resemble each other at a ratio of 80%, we
can more easily understand why babies
seem so peaceful when they are together
with their mothers. After the birth, babies
are exposed to many stimulants such as
light and sound but the moment they feel
peaceful and safe as in the mother’s womb
is the moment when they sense the scent
that they smelled in the placenta, namely,
the moment of breastfeeding. Time goes
by and we learn about new smells. A new
card is opened in our minds for each scent
we smelled. The smell of milk boiling over in
the kitchen… Are you happy or not at that
moment? Your feelings are recorded on that
card. If you are sitting on a chair feeling
dull when you smell the scent of grass that
your neighbor mows in her garden, then
the feeling recorded on the grass scent card
is this dullness. Therefore, when we smell a
certain scent again, we recall the feelings
of that first encounter. And that is why our
taste for smells changes. When I sit in coffee
shops, I feel a deep tranquility. I don’t know
why, but coffee reminds me of pleasant
moments. A friend of mine who had worked
in England and lived away from her family
and home for a long time asks me for not
meeting in coffee shops because, for her,
coffee means her surly, uncommunicative
flat mate cooking coffee in the kitchen in
rainy and dark London mornings. More
precisely, it means homesickness and a deep
feeling of loneliness… Is this valid only for
natural scents? This situation is also valid
for perfumes. You may not recall the first
person on which you smelled a perfume of
someone you met newly, but your feelings
will recall your memories with that person
and your notes on that scent card. This
may be an ex-lover who bothered you, your
classmate you fell in love but never talked to
or your manager in your former office who
mistreated you…
Plasenta
sıvısının
kokusuyla,
bebeğin
doğduktan
sonra annesini
emerken aldığı
kokunun yüzde
80 oranında
benzeştiğini
savunan
uzmanlar,
annelerin
bebeklerini
emzirdiklerinde,
bebeklerin
yüzünde
gördükleri huzur
dolu ifadede bu
tanıdık kokunun
da payı olduğunu
düşünüyorlar.
The experts
suggesting that
the smell of the
placenta fluid
and the smell
that the baby
perceive during
breastfeeding
resemble each
other at a ratio
of 80% also think
that this familiar
smell have a role
in the peaceful
expression
on the baby’s
face during
breastfeeding.
aldığı kokunun da yüzde 80 oranında benzeştiğini
düşünürsek, bebeklerin anneleriyle birlikte neden bu
kadar huzurlu göründüklerini daha kolay anlayabiliriz.
Dünyaya geldikten sonra ışık, ses gibi birden çok
uyarana maruz kalan bebeklerin, tıpkı anne karnındaki
gibi kendilerini huzurlu ve güvende hissettikleri an,
plasentada aldıkları o kokuyu duydukları, annelerinin
onları emzirdiği an oluyor... Zaman geçiyor, yeni
kokularla tanışıyoruz. Her duyduğumuz koku için
zihnimizde ayrı bir kart açılıyor. Mutfakta ocağa
taşan süt kokusu… O an mutlu musunuz, mutsuz mu?
Karta duygularınız yazılıyor. Komşunuz bahçesinin
çimlerini kesiyor ve siz çimlerin kokusunu aldığınızda
canınız sıkkın bir şekilde sandalyede oturuyorsanız,
çim kokusuna yazılan duygu da işte bu can sıkıntısı
oluyor. Bu yüzden bir kokuyu tekrar duyduğumuzda, o
ilk deneyimin duygu durumunu yaşamış gibi oluyoruz.
İşte bu sebepten koku beğenilerimiz de değişiyor. Ben
kahve satan dükkânlarda oturduğum zaman derin
bir huzur duyuyorum. Çünkü sebebini bilmediğim
bir şekilde kahve bende keyifli anları çağrıştırıyor.
Uzun yıllar İngiltere’de çalışan, ailesinden ve evinden
uzakta yaşayan bir arkadaşım ise kahve içilen yerlerde
buluşmamamızı özellikle rica ediyor. Çünkü kahve
demek onun için; hiç konuşmayan asık suratlı ev
arkadaşının yağmurlu ve kasvetli Londra sabahlarında
mutfakta pişirdiği kahve kokusu demek. Daha doğrusu
bu kokuya karışan aile özlemi ve derin bir yalnızlık
duygusu demek… Sadece doğal kokular mı? Bu durum
elbette parfümler için de geçerli. Yeni tanıştığınız bir
insanın parfüm kokusunu ilk kimde duyduğunuzu
belki hatırlayamazsınız ama duygularınız, bu insanla
olan anılarınızı ve o koku kartındaki notlarınızı hemen
hatırlar. Bu sizi sıkan eski sevgiliniz de olabilir, âşık
95
KO KU
S M ELL
olduğunuz ama bir türlü açılamadığınız sınıf arkadaşınız
da ya da eski ofisinizde size kötü davranan müdürünüz de...
Koku tedavileri ve aromaterapi
Koku, havadaki uçucu moleküller anlamına geliyor. Her
an doğada var olan ve üzerinde hiçbir müdahalenin söz
konusu olmadığı bir şey olan kokuya, insanlık tarihi
boyunca değer veriliyor. Çok tanrılı dinler zamanında,
insanlar tanrılara soyut bir yakarışta bulunarak, kokuyla
mesaj vermeye çalıştıklarını, bunun için de ağaç kabuğu,
bitki kökü, reçine gibi malzemeleri ateşin üstüne atıp,
onların kokusundan faydalandıklarını görüyoruz.
Sadece bu kadar mı? Avrupa’da yaklaşık 400 sene
boyunca kokunun, hastalık önleyici ve tedavi edici olarak
kullanıldığı biliniyor. Bir dönem hastalıkların sebebi
‘kötü hava’ ve ‘kötü koku’ kabul ediliyor. Bu dönemde
insanlar kötü kokulardan kaçarak iyi kokularla hastalığın
önünü almaya
çalışıyorlar. Bunun
için de kokulu sular,
sirkeler kullanıyorlar.
Günümüzde aromatik
bitkilerden elde edilen
esans yağlarının,
koku yolları üzerinden
organizmayı etkilemesi
ile yapılan tedavi
şekline ‘aromaterapi’
adı veriliyor. Yapılan
araştırmalar
gösteriyor ki, saf
esans yağlarının
canlı organizmalar
üzerinde ve elbette
insan üzerinde de
çeşitli etkileri var. Duygu durum kontrolü, antidepresan
etki ve hafızanın artırılması gibi faydalar, aromaterapinin
kullanıldığı temel tedavi alanlarından sadece birkaçı…
Aromaterapinin bir yönü de ‘koku psikolojisi’… Fizyolojik
ve psikolojik düzeydeki uzun süreli tedavi cevaplarının
incelenmesinde aromaterapistler koku duyusunu
irdeliyorlar.
Kokular her bireyde farklı etkiler gösterebilmekle birlikte,
aromaterapi uzmanları bazı kokuların genel olarak
insanları belli alanlarda etkilediğini savunuyor. Buna göre
Yasemin ve Ylang Ylang uçucu yağlarının, ağrı dindirme,
öfori verme (coşku, hoşnutluk duygusu verme) ve uyanıklık
sağlama gibi etkileri var. Lavanta, Melissa, Tıbbi Papatya,
Neroli, Bergamut uçucu yağlarının yatıştırıcı ve dinginlik
verici etkileri bulunur. Cymbopogon, Limon, Kuşdili,
Ardıç uçucu yağlarının ise kan basıncının artmasını
sağlayan ve kalp atım frekansını düşüren etkileri olduğu
savunuluyor. Uzmanların bu konuda dikkat çektikleri
96
Fizyolojik
ve psikolojik
düzeydeki uzun
süreli tedavi
cevaplarının
incelenmesinde
aromaterapistler
koku duyusunu
irdeliyorlar
Aromatherapy
experts examine
the sense of
smell to analyze
long term
physiological
and
psychological
responses to
treatment.
Smell means volatile molecules on the air.
The faculty of smell has been attached value
during the human history since it exists
in the nature at any time and there is no
intervention on it. During the polytheistic
era, men had performed pure prayers for
gods, tried to send messages to them by
using scents, and for this purpose, burned
materials such as bark, plant roots and resin
and used their smell. Is that all? It is known
that smells were used for preventing and
treating diseases for about 400 years in
Europe. For a certain period, “bad air” and
“bad smell” were considered as the cause of
diseases. In that period, people tried to avoid
bad smells and struggle with diseases by
means of nice smells. For this purpose, they
used scented water
and vinegar. Today,
the therapy applied by
causing an effect on
the organism through
the sense of smell using
essential oils derived
from aromatic plants is
called “aromatherapy”.
Studies show that
pure essential oils
have various effects
on living organisms,
and of course, on
people. Mood control,
antidepressant effect
and strengthening of
the memory may be
listed as benefits among many treatment
areas of aromatherapy… Another aspect of
aromatherapy is the “smell psychology”…
Aromatherapy experts examine the sense of
smell for analyzing long term physiological
and psychological responses to treatment.
Although smells have different influences on
different individuals, aromatherapy experts
suggest that certain smells affect people
on certain areas in general. Volatile oils of
Jasmine and Ylang Ylang have effects such
as relieving pain, causing euphoria (causing
feelings of vigor and satisfaction) and
wakefulness. Lavender, Melissa, Chamomile,
Neroli, and Bergamot oils have soothing
and calming effects. Cymbopogon, Lemon,
Rosemary and Juniper oils are suggested to
increase the blood pressure and decrease
the heart rate. Another issue pointed out by
experts is that aromatherapy should only be
practiced by trained people…
Who doesn’t like to eat chocolate?
When we eat chocolate, which is a food
stimulating the secretion of serotonin,
the hormone that makes us feel better,
and endorphin, the happiness hormone;
we also smell it. We generally feel happy
when we eat chocolate; it may be about
our first birthday cake, or our reward for
our first step. That’s why, when we smell
chocolate, we feel happy as if we eat it.
Results of the study conducted by Dr.
Neil Martin, an expert from Middlesex
University, confirm this claim. According
to the study, the smell of chocolate is
enough to seduce people. The smell
of chocolate leads to the secretion of
endorphin in the brain, thus relaxes the
brain and gives happiness.
In Latin, “fumum” means smoke, and
“perfumum” means “through smoke”,
Sevdiğiniz bir çiçek kokusunu ilk nerde duydunuz?
Where did you first smell your favorite flower?
bir diğer nokta da aromaterapinin mutlaka konusunda
eğitimli kişiler tarafından uygulanması…
Çikolatanın kokusu da mutlu ediyor
“through heat”. The origin of the word
“perfume” comes from this Latin word.
We are able to perceive more than 10
thousand different smells by means of
about 6 million tiny receptors. Dogs have
220 million receptors, and rabbits have 100
million receptors.
The sense of smell is the only sense which
directly goes to the smell cortex without
stopping in “thalamus” in the brain.
Thalamus acts as a filter against various
stimulants which reach the body. Thalamus
is an intermediary station for all emotional
stimulants excluding smells, and its inability
to act as a filter for the sense of smell affects
the responses given to smells.
Çikolatanın
baştan çıkarıcı
kokusu...
Seductive smell
of chocolate....
Çikolata yemeyi kim sevmez? Kendimizi iyi hissetmemizi
sağlayan serotonin ve mutluluk hormonu olan endorfin
üretimini uyaran çikolatayı yerken bir taraftan da
kokusunu alırız. Belki ilk doğum günü pastamız, belki de
ilk adım ödülümüz olan çikolatayı yediğimizde çoğunlukla
mutluyuzdur. İşte bu yüzden kokusunu aldığımızda da
çikolata yemiş gibi mutlu hissederiz kendimizi. Middlesex
Üniversitesi uzmanlarından Dr. Neil Martin’in yaptığı
araştırma sonuçları da bu savı doğruluyor, araştırmaya
göre çikolatanın kokusu insanı baştan çıkarmaya yetiyor.
Beyinde endorfin salgılanmasına neden olan çikolata
kokusu, beyni rahatlatıp gevşetiyor ve mutluluk veriyor.
‘Parfüm’ kelimesi nereden geliyor?
Duman, Latince ‘fumum’ demek. Perfumum ise ‘dumanla
yükselen’, ‘ısıyla yükselen’ anlamına geliyor. Parfüm
kelimesinin kökenini bu kelime oluşturuyor.
Sayıları 6 milyona varan minik reseptörler aracılığıyla, 10
binden fazla değişik kokuyu algılayabiliriz. Köpekler 220
milyon, tavşanlar ise 100 milyon reseptöre sahiptir.
Koku duyusu beyinde ‘talamus’a uğramadan direkt
olarak koku korteksine giden tek duyudur. Talamus
vücuda gelen çeşitli uyaranlara karşı bir filtre görevi
yapar. Koku hariç tüm duyusal uyaranlar için bir ara
istasyon olan talamus’un koku duyusunda filtre görevi
yapmaması, kokuya verilen yanıtları da etkiler.
97
S AĞ LI K
H E A LT H
Sonbahara hazırlayacak
8 beslenme tavsiyesi
Sonbaharla beraber iklim
değişiminin etkisiyle vücudumuzda
da pek çok değişiklik yaşanır.
Bu değişimden kaçamazsınız
ama üzerinizdeki etkilerini
hafifletebilirsiniz. İşte
tavsiyelerimiz…
98
8 nutrition tips to prepare your
body and psychology to autumn
Plenty of changes occur in our body along with the seasonal change when autumn arrives and this turns us
upside-down. You cannot run away from the change but you can mitigate its effects. Here are our tips…
W
hile exposing to temperature
changes with the decrease in
the effect of sun during the
transition to autumn from summer,
our skin and metabolism begin to slow
down in order to resist cold air more
easily. Feelings of anxiety, depression
and tiredness intensify as the effect of
sun decreases. The risk of diseases such
as cold, flu and bronchitis also increases
during mid-seasons when it starts to be
cold. Nutrition and diet expert Tuba Kayan
Tapan from Şişli Florence Nightingale
Hospital provides us with a “guide to
nutrition in autumn” which covers
many issues from preparing our body
to autumn to losing weights gained in
summer.
Y
azdan sonbahara geçişte güneşin etkisini
azaltması ile ısı değişimlerine maruz kalan
cilt ve metabolizma, soğuk hava ile daha kolay
mücadele etmek için yavaşlamaya başlar. Güneşin
etkisi azaldığı için anksiyete, depresyon ve yorgunluk
hissinde artış görülür. Havaların soğumaya başladığı
mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi
hastalıklara yakalanma riski de artar. Şişli Florence
Nightingale Hastanesi’nden, beslenme ve diyet
uzmanı Tuba Kayan Tapan, sonbahara vücudumuzun
hazırlanmasından, yaz kilolarının verilmesine kadar bir
‘sonbahar beslenme rehberi’ sunuyor…
Sonbaharda
proteinlerin
önemi artıyor.
Proteins
become
important in
autumn.
Proteinleri eksik etmeyin
Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle
proteinler, günlük beslenmeden eksik edilmemelidir.
Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının
yeterli tüketilmesi, vücutta oluşan yıkımın yapıma
çevrilmesi için oldukça önemlidir. Süt, yoğurt, peynir,
yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi
kaynaklarıdır.
Omega-3 depresyonu önlüyor
Balıkta, cevizde ve sebzelerden semizotunda bolca
bulunan Omega-3, depresyonu önlediği gibidepresyon
tedavisinde de kullanılmaktadır. Sonbahar ayları
balıkların da bollaştığı aylardır, dolayısıyla haftada
üç gün balık tüketimi günlük Omega-3 gereksinimini
karşılayacaktır. Eğer balık yenilmiyorsa, hap şeklinde
takviye yapılmalıdır. Sağlıklı bireylerin 1000 mg Omega-3
alması, günlük gereksinmelerini karşılayacaktır.
99
S AĞ LI K
H E A LT H
B12 eksikliğine dikkat!
B12 vitamini eksikliği, sinir sisteminde oldukça etkilidir.
Yumurta, et, süt ve yoğurt gibi hayvansal ürünlerde
yoğun olarak bulunur. Yüksek proteinli besinler
kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan endorfin ve serotonin
hormonunu arttırır. Sonbahar aylarında beslenmenizde
protein içeriği yüksek beslenmek, hem üst solunum yolu
enfeksiyonlarına karşı sizi korur hem de Omega-3 ve B 12
vitamini içermesinden dolayı, oluşabilecek depresyon ve
bunalım halini ortadan kaldırmada yardımcı olur.
Balık
tüketemiyorsanız,
Omega-3’ü
doktorunuza
danışarak
dışarıdan
alabilirsiniz.
If you cannot eat
fish three times
a week, you may
take Omega-3
as a nutritional
supplement after
consulting your
physician.
Always have protein in your meals
Daily nutrition should always include
proteins as they have a strong influence
on tissue construction and repair. It
is important to take sufficient protein
and transform the degradation into
construction when you have any infection.
Best protein sources include milk, yogurt,
cheese, eggs, meat, chicken, fish, etc.
Antioksidandan zengin beslenin
Sabah yorgun uyanmayı önleyerek, mutsuz
ve karamsar ruh halini ortadan kaldırmanız
mümkün. Özellikle selenyum eksikliği
depresyona, mutsuzluğa ve karamsar
düşüncelere neden olabilir. Yumurta,
tam tahıllar, Brezilya fıstığı ve ton balığı
ise selenyum zengini besinlerdir. Brezilya
fıstığı 1917 mg selenyum içerir. C
vitamini de iyi bir antioksidandır. C
vitamini bağışıklık sistemini güçlü
kılar. Kuşburnu, turunçgiller, domates,
biber, maydanoz, soğan, kırmızı ve mor
meyveler, yeşil biber, brokoli ve yeşil
sebzeler C vitamini almanızı sağlayacak
besinlerdir.
En az sekiz bardak su
Sonbahar aylarında toksin atımını hızlandırmak ve
vücudumuzu canlandırmak için günlük en az sekiz su
bardağı su içilmelidir.
Omega-3 prevents depression
Omega-3, which is found in fish, walnut and
purslane abundantly, prevents and treats
depression. Autumn months abound with
fish; therefore eating fish three times a
week will supply the required daily amount
of Omega-3. If you don’t eat fish, you should
take Omega-3 as a nutritional supplement.
For health individuals, a daily amount of
1000 mg Omega-3 will be sufficient.
Be careful about B12 deficiency!
O sekiz bardak
su bitecek…
You have to
finish drinking
that eight
glasses of
water…
100
Vitamin B12 deficiency is crucial for the
nervous system. It is found abundantly in
animal products such as eggs, meat, milk
and yogurt. High-protein foods increase the
level of endorphin and serotonin hormones
which make us feel better. Having a diet with
high protein content in autumn will protect
you against airway infections and it will also
help to eliminate depressive and melancholic
states that may occur thanks to its high
content of Omega-3 and Vitamin B12.
You can remove the unhappy and
pessimistic mood by preventing waking
up tired in the morning. Especially,
selenium deficiency may cause depression,
unhappiness and pessimistic thoughts.
Selenium-rich foods include eggs, whole
grains, Brazilian nut and tuna fish. Brazilian
nut contains 1917 mg selenium. Vitamin
C is also a good antioxidant. Vitamin C
makes the immune system stronger. You
can take vitamin C from rosehip, citrus
fruits, tomato, pepper, parsley, onion, red
and purple fruits, green pepper, broccoli and
green vegetables.
Guava güçlü
bir antioksidan
kaynağıdır.
Guava is a strong
antioxidant source.
At least eight glasses of water
We should drink at least eight glasses of
water every day in order to speed up the
clearance of toxins and revitalize our body
in autumn months.
Milk and milk products not only provide
protein, but also enable weight control
thanks to its calcium content. Studies
have shown that increasing the level of
calcium uptake and consumption of milk
products prevents weight gain. Therefore,
adults should definitely include two
glasses of milk and milk products in their
diets. Required daily amount of calcium is
1000 mg. 200 cc of milk contains 240 mg
calcium.
We know that it is easy to write and say,
but hard to achieve. However, it will make
you happy to prevent the weight gained
in summer from becoming permanent in
autumn. You may prefer salads prepared
with quinoa or rice with quinoa for this
purpose. Quinoa can also conveniently be
consumed by people with gluten intolerance.
Individuals who cannot drink milk due to
their lactose intolerance can take calcium
from quinoa and five spoons of quinoa
contain more calcium than a glass of milk.
Guava is an antioxidant fruit. It contains a
high level of lycopene and Vitamin C. Pink
grapefruit is also an antioxidant-rich fruit.
Avocado is a fruit having a high content of
antioxidant and Vitamin E. You may eat
these fruits to have a strong metabolism,
control your weight and prevent depression
and unhappiness in autumn.
Süt ve süt ürünlerine yer açın
Süt ve süt ürünleri yalnızca protein sağlamaz, aynı
zamanda kalsiyum içeriği sayesinde kilo kontrolü sağlar.
Yapılan çalışmalar, kalsiyum alımı ve süt ürünlerinin
tüketiminin artırılmasının, kilo alımını engellediğini
göstermiştir. Buna bağlı olarak, beslenme programına
yetişkin bireylerin günde iki su bardağı kadar süt ve süt
ürünlerini mutlaka eklemeleri gerekmektedir. Bireylerin
günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg’dır. 200 cc süt 240
mg kalsiyum içerir.
Yazın alınan kiloları verin
Bu yazmak ve söylemek kolay, ama başarması zor
biliyoruz. Fakat yazın alınan kiloların sonbaharda kalıcı
hale gelmesini engellemek sizi de mutlu eder. Bunun
için kinoa ile yapılan salatalar, ya da kinoa pilavını tercih
edebilirsiniz. Kinoa gluten intoleransı olanların da
rahatça tüketebildiği bir besindir. Laktoz intoleransı
olup da süt içemeyen bireyler de beş yemek kaşığı
kinoa ile bir su bardağı sütten daha fazla kalsiyum
almaktadırlar.
Guava antioksidan meyvelerden biridir. İçinde yüksek
oranda likopen ve C vitamini bulunur. Pembe greyfurt
da antioksidandan oldukça zengindir. Avakado da
antioksidan olan E vitamininden oldukça zengin
bir meyvedir. Sonbaharda güçlü bir metabolizmaya
sahip olabilmek, kilo kontrolü sağlamak, depresyon ve
mutsuzluk yaşamamak için bu besinleri tüketebilirsiniz.
101
S E YA H AT
T R AV EL
Marmaris yolundaki
muhteşem duraklar
Marmarisli üç kız kardeşten en nazlısı Selimiye Köyü’ne ulaşmak için
geçeceğiniz yollar bile o kadar güzel ki... Marmaris’ten Datça yönüne
direksiyonunuzu kırın, Bozburun ayrımından sola sapın, size söz
veriyoruz, her kilometrede göreceğiniz güzellikler ve uğrayacağınız
köyler yolculuğunuzu eşsiz kılacak.
Yazı: Ataman Erkul Fotoğraf: Ayhan Bölükbaşı
102
Gorgeous stops of
vacation on the
way to Marmaris
Even the roads are such a beauty on the way to
Selimiye Village which is the most delicate of the
3 sisters of Marmaris… Turn your steering wheel
towards Datça direction from Marmaris; take a left
from Bozburun joint. We promise you: the beauty
you will see on every single kilometer and the
villages you will step by will make your trip unique.
103
S E YA H AT
T R AV EL
W
T
e decide to spend our vacation in
Selimiye and hit the road. What on
earth is that? The stops we drop by
are so beautiful that we can’t stop ourselves
from telling about them. So, let’s write what
we saw on our holiday route that eventually
reaches Marmaris and give a lot of idea
for those who intend to go on a vacation in
September or October.
atilimizi Selimiye’de geçirmeye karar veriyor
ve yola koyuluyoruz. O da ne, uğradığımız
duraklar o kadar güzel ki, bunları anlatmadan
geçmek, güzelliği kendine saklamak olur. Öyleyse sonu
Marmaras’e gelecek tatil rotamızda karşılaştıklarımızı
yazalım ve eylül - ekim ayında tatile gitmeyi planlayanlar
için bol bol fikir verelim...
İlk durak: Orhaniye Köyü
Selimiye’ye giderken Hisarönü Körfezi’nden
önce Orhaniye Köyü sizi kucaklayacak. Çarşaf gibi
denizi, koyu saran sık çam ormanlarının suya yansıyan
eşsiz rengi, sahil şeridiyle burası son derece etkileyici bir
manzaraya sahip. Yöre halkı Marmaris’in üç güzel köyüne
“üç kız kardeş” diyor... Bu üç kız kardeşten Hisarönü’ne
First stop: Orhaniye Village
Kızkumu
On the way to Selimiye, before Hisarönü
Gulf, Orhaniye Village will embrace you. This
place has a very impressive view with its
calm sea, the unique color of intense pine
forest that covers up the bay reflecting on
the water and its coastline. The locals call
three beautiful villages of Marmaris “three
sisters”… Of these three sisters, “Kızkumu”
which is located on the road to Hisarönü is a
must-visit bay. “Kızkumu” line which feels like
walking on the sea, is a shallow, sandy area
which divides the bay into two right in the
middle. For this reason, don’t be surprised
when you see people walking in the middle
of the sea. Again, Orhaniye Village with the
castle remainders belonging to Baybassos
Ancient City which is located on an island in
the middle of the bay, welcomes the explorers
as both a center of natural beauty and a spot
of historical wealth…
Turgut Village
The next stop in the amazing route is
Turgut Village. The rich variety of products
of the carpet store in the entrance of the
village attracts attention and you find out
that this is the biggest carpet store around
Marmaris. You can see the remainders
of the ancient era belonging to Hygassos
ancient city in Turgut Village Bay. It is
believed that touring around the a-centuryold plane tree located in the square of village
makes your wish come true. While sipping
on your tea in the cafe of the village, seeing
the tourists touring around, you can join
into the crowd.
A peaceful holiday
destination: Selimiye
After Turgut Village, another amazing
destination in the middle of the green,
10 4
Selimiye Village is waiting for you. This place
is the first on the list of the most stopped-by
destinations of blue cruise boats. The sea is
clean and calm. Especially the restaurants
placed around the dock serving usually
to the boats and large and small pensions
located on the coastline look very cute.
The neighborhood is full of an infinite and
unique quietness. Castle remainders from
ancient times can be seen around the village
of which the ancient name is Hydas.
This village which can be defined as the most
beautiful of three sisters, with its untouched
nature and the sea, is the favorite of not only
the boaters but also of those who look for a
quiet and far away vacation. It is possible to
walk into the sea, you can lie down on the
hammocks placed inside the sea and swim
to the little island in the middle of the sea.
You can watch the fish as bright as it is in
an aquarium. Here, Beyaz Güvercin Otel
and Palmetto Resort Otel are two special
addresses that we can recommend. You
can choose the suitable one for you, of the
boutique hotels which will provide you a
different holiday with both their kitchen and
their accommodation options.
giden yol üzerinde yer alan ‘Kızkumu’ mutlaka uğranması
gereken bir koy. Sanki denizin üstünde yürüyormuş
hissi uyandıran ‘Kızkumu’ şeridi, koyu tam ortasından
ikiye bölen, denizdeki sığ, kumluk bir alan. Bu sebeple
denizin ortasında yürüyen insanları görünce şaşırmayın.
Yine koyun ortasındaki bir adada bulunan Baybassos
Antik Kenti’ne ait kale kalıntıları ile Orhaniye Köyü; hem
bir doğal güzellikler merkezi hem de tarihi zenginlikler
noktası olarak keşfedenlerini buyur ediyor kendine...
Turgut Köyü
Muhteşem rotadaki bir sonraki durak ise Turgut
Köyü. Köyün girişindeki halı satış mağazasının çeşit
zenginliği dikkati çekiyor ve öğreniyorsunuz ki burası
Marmaris çevresinin en büyük halı satış merkezi. Turgut
Köyü koyunda da Hygassos antik kentine ait antik çağ
kalıntılarını görebiliyorsunuz. Köyün meydanında yer
alan asırlık çınar etrafında tur atmanın, dileklerinizin
kabul olmasını sağladığına inanılıyor. Köy kahvesinde
çayınızı yudumlarken ortalıkta dört dönen turistleri
görünce kendinizi tutamayıp, kalabalığın arasına
karışabilirsiniz.
Huzur dolu tatil beldesi: Selimiye
Turgut Köyü’nden sonra sizi yeşillikler içindeki bir
başka muhteşem durak olan Selimiye Köyü bekliyor.
Burası, Marmaris-Bodrum arasında seyreden mavi
Selimiye
105
S E YA H AT
Bozburun
106
T R AV EL
Our recommendation for dining is the
“Aurora Restaurant”. This is a place where
you can have a dinner along a nice chat with
Mr. Hüseyin, have a taste of gourmet dish
and propose to your lover with its romantic
ambiance in front of the dock at night. My
recommendation for you in the restaurants
where there is also special service for the
boats is, of course, sea food and fresh
Aegean fish…
Bozburun
When you leave Selimiye to continue
with the stage, you reach the largest
accommodation unit of the area after
exactly nine kilometers, Bozburun.
This place has been given the status of
municipality. Better known by yachters,
Bozburun is one of the most virgin places
of the region. There are many little bays
around that can be reached by boat. Other
features of Bozburun are International
Bozburun Gullet Festival organized every
year in October and gullet races within the
organization.
In Bozburun, it will help you relax to spend
your time romantically in the boutique
hotels, to eat the fish you hunted, to get on
the boat of hotel to step onto the mainland,
to have sunbath on the hammock in the
garden, and walking in the sea. The places
we can recommend in Bozburun are
Sabrina’s and Bozburun Yacht Club, really
good places for you to make a surprise for
your spouse or girlfriend/boyfriend. To
reach these hotels which have no land route
to reach, you have to wait for them to pick
you up with a boat from that point.
Bozburun
yolculuk teknelerinin en sık uğradığı yerlerin başında
geliyor. Deniz suyu tertemiz ve durgun. Özellikle iskele
çevresinde toplanmış ve genelde teknelere hizmet
veren lokantaları ve sahil şeridinde bulunan irili ufaklı
pansiyonları son derece şirin görünüyor. Çevreye sonsuz
ve eşsiz bir sükunet hakim. Antik ismi Hydas olan köyün
çevresinde de eski çağlardan kalma kale kalıntıları göze
çarpıyor.
Üç kız kardeşin en güzeli olarak tanımlayabileceğimiz bu
köy, el değmemiş doğası ve deniziyle sadece teknecilerin
değil sessiz, sakin ve uzak bir tatil arayanların da gözdesi.
Denize her noktadan girmek mümkün, deniz içine
yerleştirilmiş hamaklarda yatabilir, denizin ortasındaki
küçük adacığa kadar yüzebilirsiniz. Denizin içindeki
balıkları akvaryum berraklığıyla izleyebilirsiniz.
Burada Beyaz Güvercin Otel ve Palmetto Resort Otel
önerebileceğimiz iki özel adres. Hem mutfağı hem de
konaklama opsiyonlarıyla farklı bir tatil geçirmenize
neden olacak butik otellerden size uygun olanını tercih
edebilirsiniz.
Restoran önerimiz ise ‘Aurora Restaurant’. Hüseyin
Bey’le keyifli bir sohbet eşliğinde yenecek bir akşam
yemeği hem farklı gurme tatları alabileceğiniz hem de
gece limana karşı romantik ortamıyla sevgilinize evlenme
teklif edebileceğiniz bir mekân. Bölgeye gelen tekneler
için özel servisin de yapıldığı restoranlarda yemeniz için
tavsiyem, elbette deniz mahsulleri ve taze Ege balıkları...
Bayır Village
You will see many jeep convoys on the
road between Marmaris and Datça.
After Bozburun, there is Bayır Village; the
favorite stop of the safari tours in this
region with the convertible jeeps which
especially appeals to the foreign tourists.
Bayır Village is established on the ancient
Smyrna city and it is rumored that there
is a temple dedicated to the health god
Asklepios in the place where there is
the village mosque at the moment. But
you can’t find any trace of the temple in
question that made it to today.
Bozburun
Selimiye’den çıkıp etaba devam ettiğinizde, tam dokuz
kilometre sonra yörenin en büyük yerleşim birimine,
Bozburun’a ulaşıyorsunuz. Burası, belediyelik statüsü
verilmiş bir belde. Daha çok yatçıların bildiği Bozburun,
bölgenin en bakir yerlerinden biri. Küçük tesisleri ve
çevresinde tekneyle ulaşılabilecek çok sayıda minik
koyu var. Bozburun’un bir diğer özelliği ise her yıl ekim
107
S E YA H AT
T R AV EL
ayında yapılan Uluslararası Bozburun Gulet Festivali ve
organizasyon bünyesinde gerçekleştirilen gulet yarışları.
Bozburun’daki butik otellerde romantik vakit geçirip,
tuttuğunuz balığı yemek, anakaraya çıkmak için otelin
teknesine binmek, bahçede hamakta güneşlenip,
denize girmek sizi bolca dinlendirecektir. Bozburun’da
önerebileceğimiz tesisler Sabrina’s ve Bozburun Yatch
Club gerçekten sevgilinize, eşinize güzel bir sürpriz
yapabileceğiniz mekânlar. Karayolu olmayan bu otellere
ulaşmak için Bozburun merkeze gelip, o noktadan sizi
tekneyle almalarını beklemeniz gerekiyor.
Bayır Köyü
Marmaris-Datça yolunda bol miktarda jip konvoyuna
rastlıyorsunuz. Özellikle yabancı turistlerin rağbet ettiği,
üstü açık jiplerle, bu bölgede yapılan safari turlarının en
gözde uğrak noktası Bayır Köyü geliyor Bozburun’dan
sonra. Bayır Köyü, antik Syrna kenti üzerinde kurulu ve
köy camiinin bulunduğu yerde, sağlık tanrısı Asklepios’a
adanmış bir tapınağın olduğu söyleniyor. Ancak söz
konusu tapınaktan bugüne ulaşan herhangi bir iz
göremiyorsunuz.
108
Marmaris
Turunç Otel
Çiftlik Village
The last hidden paradise of the route is
Çiftlik Village. The village is surrounded by
a green pine forest. Coarse-sanded beach
in the bay is the favorite of those who know
the neighborhood well whereas the beautiful
beach which forms the complete bay is
especially quite calm outside of the hours
when the boats step by.
Marmaris, the center of tourism
Marmaris, one of the first places where
tourism has emerged in Turkey, is a featured
holiday destination not only with its center
but also with the bays and the nature where
green and blue meets… Marmaris should
be evaluated separately from the villages,
because we can talk about an entirely
different tourism in this region.
In fact, the topic which deserves attention
the most about the center of Marmaris is
the nightlife. One of the best entertainments
in the world is in “Marmaris Bars Street”.
You can feel dizzy while watching young
people entering the colorful venues in
groups, or by the great ambiances of the
venues you visit. The most prominent venues
where sometimes DJ’s get an earful or
sometimes the artists on the stage present
live performances are Back Street and
Arena. The area which is close to the center
of Marmaris and featuring good hotels is
called Uzunyalı. Apart from the preferable
restaurants, there is a well-organized beach
and a clean sea. This area offers little venues
which can be preferred by those who won’t
want to go to the street of bars. Turunç,
a town of Marmaris, attracts attention
with its beautiful view you see after going
through that crooked road. Turunç Hotel is
one of the oldest and most-preferred hotels
of this town which had no land route access
in the past. This paradise covered in a little
bay and pine trees can be the place for those
who prefer a quiet vacation.
If you want to taste “pine honey” while you
are already in Marmaris, then Osmaniye
village is the place for you. The only
livelihood of this village which is reached
by a fork in a road on the way to Turunç
is the pine honey. Furthermore, there is
a honey museum built in the village with
the contribution of Marmaris Chamber
of Commerce. You can see the influence of
honey in every dish from the main course
to snacks. You should at least taste the pine
honey and experience this privilege.
Çiftlik Köyü
Rotanın son gizli cenneti ise Çiftlik Köyü. Köyün her tarafı
çepeçevre yemyeşil çam ormanı. Koydaki, iri kumlu plaj,
yöreyi bilenlerin gözdesi olduğu gibi koyun tamamını
oluşturan harikulade kumsalı ise özellikle teknelerin
uğrak verdiği saatlerin dışında oldukça sakin.
Turizmin merkezi Marmaris
Türkiye’de turizmin ilk başladığı yerlerden biri olan
Marmaris, yeşille mavinin kol kola geçtiği sadece
merkeziyle değil köyleri, koyları ve doğasıyla da özellikli
bir tatil beldesi... Marmaris merkezi köylerinden ayrı
değerlendirilmeli çünkü tamamıyla taban
tabana zıt bir turizm söz konusu bölgede.
Marmaris merkezle ilgili aslında en
fazla bahsedilmesi gereken konu gece
yaşamı. Dünyanın en iyi eğlencelerinden
biri Marmaris Barlar Sokağı’nda geçer.
Birbirinden renkli mekânlara gruplar haline
girip çıkan gençlerden başınız dönebilir,
başınızı bu döndürmezse gittiğiniz
mekânlardaki muhteşem ortamlar
bunu yapabilir. Zaman zaman DJ’lerin
müzik ziyafeti çektiği, zaman zaman
sahnedeki sanatçıların konser verdiği
bu mekânlardan en ön plana çıkanlar ise
Back Street ve Arena. Marmaris merkeze
çok yakın olan ve
genelde iyi otellerin
bulunduğu alanın adı
Uzunyalı. Bölgede
tercih edilebilecek
restoranların dışında,
iyi düzenlenmiş bir
plaj ve temiz bir deniz
var . Akşam barlar
sokağına gitmek
istemeyenlerin tercih edebileceği ufak mekânlar bu
bölgede yer alıyor. Marmaris’e bağlı bir belde olan Turunç
ise virajlı yolu ve o yolu katettikten sonra karşınıza çıkan
güzel manzarasıyla dikkat çekiyor. Eskiden karayolu
olmayan bu beldenin en eski ve tercih edilen otellerinden
biri Turunç Otel. Küçük bir koy ve çam ağaçlarıyla bezeli
bu cennet sessiz tatili tercih edenlerin mekânı olabilir.
Marmaris’e gelmişken ‘çam balı’ tatmalıyım diyorsanız
Osmaniye köyü tam sizlik. Turunç’a giderken bir yol
ayrımıyla gelinen bu köyün bütün geçim kaynağı çam
balı. Hatta Marmaris Ticaret Odası’nın katkılarıyla bir de
bal müzesi yapılmış köye. Köyde ne yiyelim dediğinizde
ise ana yemekten ara yemeğe her şeyde bir bal etkisi
görebiliyorsunuz. Şifa niyetine de olsa çam balından
tatmalı ve bu ayrıcalığı yaşamalısınız.
109
T EK N O LOJ İ
T EC H N O LO GY
iPhone’a özel
powerbank
Turkcell ile fit kalın!
T
urkcell’in yeni akıllı bilekliği T-Fit,
formunu korurken teknolojinin
gücünden faydalanmak isteyenler için
satışa sunuldu. Sağlıklı ve zinde bir yaşamı
hedefleyenler Turkcell T-Fit sayesinde,
atılan adım sayısı, kat edilen mesafe
ve harcanan kalori gibi bilgileri takip
edebiliyor. Aynı zamanda saat ve
titreşimli alarm özelliği taşıyan
bileklik, uyku kalitesi hakkında
da bilgi veriyor.
D
ataStar, İsveçli üretici
CasePower’ın iPhone’lara özel
kılıf şeklinde tasarlanmış yedek
şarj birimlerini satışa sundu. iPhone
4/4S için ayrı, iPhone 5/5S için ayrı
modeli olan ürünler telefona kılıf
şeklinde takılarak şarj işlemi yapıyor.
Bu sayede hem taşınması kolay
oluyor, hem de şarj için ayrı bir kablo
gerekmiyor.
Stay fit with
Turkcell!
T
urkcell’s new smart
wristband T-Fit has been
offered for sale for those
who would like to make use of
the power of technology while
keeping fit. Those who are after a
healthy and fit life can follow up
the information like the number
of steps taken, distance
travelled, and calories
spent. Also featuring a clock
and a vibrating alarm, the
wristband provides information
about the quality of sleep.
Ryse: Son of Rome PC’ye taşınıyor!
R
yse: Son of Rome bu sonbaharda PC’ye çıkıyor. Crytek, oyunu dijital
kanallarda yayınlarken aynı zamanda Deep Silver ile yaptığı ortak
yayıncılık anlaşması sonucu oyunun kutulu versiyonu da raflarda yerini
alacak. Ryse’ın PC versiyonu, ayrıca oyunun ilk çıkışından beri piyasaya
sürülen dört DLC paketini de içerecek. Ryse PC versiyonu, oyunun ilk
çıkışıyla birlikte DLC olarak piyasaya sürülen tüm içeriği kapsayacak.
Powerbank specially
designed for iPhone
D
ataStar has launched the spare
charging units designed by Swedish
manufacturer CasePower as special
cases for iPhones. The products that
come in separate models for iPhone 4/4S
and iPhone 5/5S are attached to the
phone as a case and charge it. Thus, it is
easy to carry and a separate charging
cable is no more a requirement.
Ryse: Son of Rome moves to PC!
R
yse: Son of Rome will be available for PCs this fall. While
Crytek publishes the game on digital channels, boxed
version of the game will be on the shelves thanks to the
joint publishing agreement made between Deep Silver and
Crytek. PC version of Ryse will also include the four DLC
package issued since the game first came out. Ryse PC
version will include the entire content which was issued as
DLC along when the game first came out.
1 10
Huzurlarınızda iPhone6
M
erakla beklenen iPhone 6 sonunda tanıtıldı. Apple
CEO’su Tim Cook’un da katılımıyla gerçekleştirilen
etkinlikte iPhone 6’nın iki versiyonu bulunduğu açıklandı.
iPhone 6 4.7 inç ekrana, iPhone 6 Plus ise 5.5 inç ekrana sahip.
İki yeni cihaz, Apple’ın ürettiği en ince cihazlar olarak da tarihe
geçti. Yeni iPhone’larda A8 isimli yeni ve gelişmiş bir işlemci
kullanılıyor. Böylece mevcut iPhone’lara kıyasla yeni iPhone’lar
neredeyse yüzde 50 oranında daha hızlı çalışıyor.
Apple Introduces iPhone 6
E
agerly-awaited iPhoe6 has finally been introduced. iPhone6 was
declared to have two versions in the activity performed with the
participation of Tim Cook, CEO of Apple. iPhone6 has a 4.7” screen,
while iPhone6 Plus has a 5.5” screen.These two new devices have
also been the thinnest devices ever produced by Apple. A new and
improved processor called as A8 is being used in the new iPhones.
Thus, new iPhones are almost 50% faster than the current iPhones.
Uygulama
yüklerken
dikkat!
Y
eni yapılan bir araştırmaya göre
tüm Android uygulamalarının
yüzde dokuzu, yani neredeyse her on
tanesinden biri, ya tamamen ya da kısmen
zararlı yazılım. Bu güncel bilgiler Cheetah Mobile’in
2014’ün ilk yarısı için sunduğu güvenlik raporundan.
Cheetah, 24.4 milyon örnek dosya topladı ve bunların 2.2
milyonu virüs olarak tanımlandı. Firmanın söylediğine göre,
bu 2.2 milyon virüs, 2012’deki oranların 20.5 katı.
Be careful when
downloading applications!
A
ccording to a recent research, nine per cent of all
android applications which means almost one out of
ten applications contains partially or completely harmful
software. This up to date information is taken from the 2014
first quarter safety report compiled by Cheetah Mobile.
Cheetah has gathered 24.4 million sample files and 2.2
million of them have been defined as virus. According to the
firm, these 2.2 million viruses correspond to 20.5 times of
the figures in 2012.
TP-Link’ten hızlı modem
T
P-LINK, kablosuz internet bağlantısında yeni nesil
standart olan ve yüksek hızlarda kablosuz internet
bağlantısı sağlayan 802.11ac destekli yeni modemini satışa
sundu. TP-LINK’in yeni nesil kablosuz ağ standardını
destekleyen Archer serisinin yeni üyesi Archer D5, çift
kanallı bir modem/router. Zengin özellikleri ile hem ev
hem de küçük ofisler için uygun olan TP-LINK Archer D5,
toplamda 1200Mbps kablosuz hıza erişebiliyor.
Fast modem from TP-Link
T
P-LINK has introduced its new 802.11ac supporting
model, the new generation standard in wireless internet
connection which provides wireless internet connection at
high speed. Archer D5, the new member of Archer series of
TP-LINK which supports new generation wireless network
standard is a double channel modem/router. TP-LINK Archer
D5 which is both suitable for homes and offices with its rich
features can reach an aggregate wireless speed of 1200Mbps.
111
T EK N O LOJ İ
T EC H N O LO GY
Simit Sarayı’na
Felaket Kurtarma
Merkezi
B
ilgi ve iletişim teknolojileri alanında
yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunan
Netaş, Türkiye’de bir ilke imza atarak,
Microsoft Azure çözümüyle Simit
Sarayı’na ‘Felaket Kurtarma Merkezi’
(FKM) kurdu. Simit Sarayı’nın Bilgi
ve İletişim Teknolojileri sistemlerinin
çalışamaz hale gelmesi durumunda, kısa
bir sürede tekrar çalışmasını ve uzaktan
erişilmesini sağlayan FKM, Netaş
tarafından oluşturuldu.
Acer Aspire Switch 10 Türkiye’de!
A
cer Aspire Switch 10, dört farklı kullanım moduyla her ihtiyaca
uyum sağlıyor. Dizüstü bilgisayar modu –tam boy klavyeli tam
fonksiyonel bir dizüstü bilgisayar. Tablet modu –tablet gibi kullanılabilir.
Ekran modu –içerik görüntülemek için ekran moduna geçiş yapılabiliyor.
V modu – uçakta, seyahat ederken veya bir kahve sehpasının üzeri gibi
sınırlı alanlarda film izlemek için idealdir.
Acer Aspire Switch 10 is now in Turkey!
A
cer Aspire Switch 10 satisfies every need with its four different using
modes. Notebook computer mode - a fully functional notebook with full
size keyboard Tablet mode - can be used as a tablet Screen mode - possible to
switch to screen mode to display content V mode – ideal for watching movies
in limited areas like planes or a coffee table.
Disaster Recovery
Center for Simit
Sarayı
O
ffering innovative and creative
solutions in the field of Information and
Communication Technologies, Netaş broke a
new ground by installing “Disaster Recovery
Center“ (DRC) in Simit Sarayı using Microsoft
Azure solution. Providing reactivation and
remote access in the event of Information
and Communication Technology systems of
Simit Sarayı becoming inoperable, DRC was
installed by Netaş.
Trafikte vakit kaybetmeyin
T
omTom, yeni TomTom GO serisini Türkiye’de piyasaya
sürdü. Yeni TomTom GO cihazları, Ömür Boyu TomTom
Traffic ve Ömür Boyu Ücretsiz Harita Güncellemesi ile
birlikte geliyor. Bu yeni seri, akıllı rota planlama özelliği ve
basitleştirilmiş kullanıcı etkileşimi sunuyor.
Don’t waste time in the traffic
T
omTom has offered its new TomTom GO series
in Turkey. New TomTom Go devices comes with
Lifelong Free Map Update and Lifelong TomTom
Traffic. This new series offer smart route planning
feature and simplified user interaction.
112
Fotoğraf canavarı
S
ony, kaliteli görüntüleme imkanına
ve kolay taşınabilirliğe değer veren
fotoğrafçılar tarafından beğenilen Cybershot RX100 ailesine yeni bir üye daha
ekledi: Cyber-shot RX100 III. Yaratıcılık ve
esneklik sunan yapısının yanı sıra Exmor
R CMOS görüntü sensörüyle de dikkat
çeken Cyber-shot RX100 III, detaylarla
dolu fotoğraflardan canlı Full HD videolara
kadar pek çok görüntü kaydedebiliyor.
Photograph Monster
S
ony has added a new member to its
Cyber-shot RX100 family appreciated by
photographers who value quality imaging
facility and easy transportability: Cyber-shot
RX100 III. Cyber-shot RX100 III which attracts
attention not only with its structure offering
elasticity, but also with its Exmor R CMOS
image sensor, can record various images from
detailed photographs to vivid Full HD videos.
Hem Android’li
hem Ambilight!
A
ndroid işletim sistemi ile çalışan
televizyonları piyasaya süren TP
Vision, Android ile çalışan Philips UHD
Ambilight TV yelpazesinin son üyesini
duyurdu; Philips 65PUS9809. Bu yeni
model; TV izleme deneyimini daha da
zenginleştiriyor. Google tarafından
onaylanan Google PlayStore erişimi ve
mevcut Philips Smart TV özellikleri;
çok çeşitli içerik, oyun, uygulama ve
hizmetlere erişim sağlıyor.
Both Android and
Ambilight!
T
P Vision which released television
sets operating on Android operating
system, has announced the most recent
member of its Philips UHD Ambilight
TV range operating on Android: Philips
65PUS9809. This new model further
enriches the TV watching experience.
Google Playstore access approved by
Google and the existing Philips Smart TV
features provide a great deal of content,
games, applications and services.
113
T EK N O LOJ İ
T EC H N O LO GY
Twitter’da 100
Kişiden 9’u sahte!
T
witter ’da yapılan bir araştırma aslında
tahmin edilen ancak bu güne kadar
rakamlara dökülmemiş bir gerçeği ortaya
çıkardı. Twitter’da her 100 kişiden 9’u bot
yani sanal kullanıcı çıktı. SEC’de yayınlanan
belgelere göre Twitter mevcut bot sayısını
açıkladı. Bu açıklamaya göre Twitter ’ın 271
milyon kullanıcısından yaklaşık 23 milyonu
gerçek bir insan değil yani bir bot.
Escort Joye’lar tanıtıldı
E
scort Joye 7 inç (ES702, ES704 ve ES712B) tablet modellerinde
4 çekirdek işlemci ve IPS ekran teknolojisi bulunuyor. Tabletteki
7 inç ekranın, net görüntüler ve metinler için 1024x600 piksel ekran
çözünürlüğü ve 1 GB RAM ile akıllı kılıf da bulunuyor. 7 inçlik modelleri
2 farklı konfigürasyon ve 3 model seçeneğiyle satışa sunuldu.
Escort Joyes have been introduced
E
scort Joye 7” (ES702, ES704 and ES712B) tablet models are equipped
with 4 core processors and IPS screen technology. 7” screen of the
tablet has a screen resolution of 1024x600 pixels for clear picture and
text, 1 GB RAM and a smartcase. 7” models have been offered for sale in 2
different configurations and 3 models.
9 out of
100 persons
in Twitter
are fake!
A
researched
conducted on
Twitter revealed an truth that has never been
told in figures before. 9 out of 100 users on
Twitter turned out to be bots, i.e. virtual users.
According to the documents published in
SEC, Twitter has announced the existing bot
number. According to this announcement, 23
million out of 271 million Twitter users are not
real human beings but bots.
Tivibu’su olan TV!
Jabra Sport Wireless+ Türkiye’de!
A TV with Tivibu!
Jabra Sport Wireless+ is
now available in Turkey!
T
TNET’in TV platformu Tivibu,
sunduğu hizmetlere bir yenisini
daha ekledi. İnternete bağlanabilen
ve internet üzerinden yayın alabilen
yeni nesil akıllı TV’ler için geliştirilen
Tivibu Smart TV uygulaması, yeni
arayüzleri ile Arçelik ve Beko Smart
TV’lerde de yerini aldı.
T
TNET’s TV platform Tivibu, added
another one to the services it offers.
Tivibu Smart TV application developed
for new generation smart TVs which
can connect to the Internet and receive
broadcasts via Internet, now comes with
Arçelik and Beko Smart TVs equipped
with a new interface.
114
M
obil tüketici pazarına yönelik hands-free iletişim
ürünleri geliştiren dünyanın lider
kablosuz iletişim markası Jabra, profesyonel
sporcuların tavsiyeleri doğrultusunda,
yoğun idmanları sırasında sporculara üstün
hareket özgürlüğü sağlayan özel bir kablosuz
kulaklık tasarladı. Kulağa kolaylıkla kilitlenen
Jabra Sport Wireless+, sporcuların ayrılmaz
bir parçası olacak. Kulaklığın kulağa kolay kilitlenme
özelliği kaymasına ve düşmesine engel oluyor.
D
eveloping hands-free communication products for mobile consumer
market, the world’s leading wireless communication brand Jabra has
designed a special wireless headphone that provides athletes with superior
freedom of movement during their intensive training sessions in line with the
recommendations of professional athletes. Jabra Sport Wireless+ which lock
on the ear easily will be an inseparable part of athletes. Headphone’s easy lockon property prevents it from sliding or falling down.
H A B ER
N E WS
100’üncü yılda Altın Koza
heyecanı
L
umieres Kardeşler dünyayı
sinemayla 1896 yılında tanıştırdı.
Sinema dediysek, sakın
gözünüzde günümüzdeki uzun metrajlı
filmler gibi bir film canlandırmayın. İlk
filmin tek görüntüsü bir trenin gardan
hareketini gösteriyordu ve izleyenler
büyük bir şaşkınlık yaşamıştı. Türk
sinemasının ilk filmi ise günümüze
kadar hiçbir kopyası ulaşmamış olsa
da ‘Ayastefanos Abidesinin Yıkılışı’ydı.
Bu filmin çekilmesinden bu yana tam
100 yıl geçti. Bu nedenle 15-21 Eylül
tarihleri arasında düzenlenecek olan
21. Altın Koza Film Festivali bu yıl daha
da büyük bir önem taşıyor. Yarışmaya
başvuru yapan 45 eserden, 12’si jüri
önüne çıkmaya hak kazandı. ‘En İyi Film’
116
2014 yılında Türk sineması tam 100’üncü yaşına bastı. İşte
bu nedenle 21. Altın Koza ödülleri bu yıl her zamankinden
daha büyük bir heyecana sahne olacak.
seçilecek eser, 350 bin TL’lik ödülün
sahibi olacak. Festival kapsamında
yapılacak, Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması’nın finalistleri şöyle:
• Balık – Derviş Zaim
• Beni Sen Anlat – Mahur Özmen
• Deniz Seviyesi – Nisan Dağ, Esra Saydam
• Firak – Halil Özer
• Gittiler: Sair ve Meçhul – Kenan
Korkmaz
• İçimdeki Balık – Ertan Velimatti
Alagöz
• Neden Tarkovski Olamıyorum? –
Murat Düzgünoğlu
• Nergis Hanım – Görkem Şarkan
• Silsile – Ozan Açıktan
• Toz Ruhu – Nesimi Yetik
• Yağmur – Kıyamet Çiçeği - Onur Aydın
• Yola Çıkmak – Evren Erdem
Finalist filmlerden yedisi ilk film
olarak karşımıza çıkıyor. Filmlerden
sekizinin Türkiye prömiyeri ise yine
festival kapsamında yapılacak. En İyi
Film seçilecek eserin 350.000 TL’lik
ödülün sahibi olacağı yarışmanın
sonuçları 20 Eylül gecesi yapılacak
Kapanış Töreni’nde belli olacak. 15
Eylül’de başlayacak Altın Koza Film
Festivali’nde, Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması’nın yanı sıra Ulusal Öğrenci
Filmleri Yarışması ve Akdeniz Ülkeleri
Kısa Film Yarışması düzenlenecek. Özel
gösterimler, söyleşiler, sergiler ve atölye
çalışmaları ise yine festival haftası
boyunca sanatseverleri bekleyen diğer
etkinlikler olacak.
Golden Boll excitement at 100th
anniversary
L
umiére Brothers introduced
cinema to the world in 1896.
Never dream of a feature-length
film when we use the term ‘cinema’.
The only image in the first film was
departure of a train from the train
station and the audience gazed at this
with astonishment. The first film of the
Turkish cinema, on the other hand, is the
“Destruction of Ayastefanos Monument”,
although no copy of it has survived
today. It has been 100 years since the
shooting of this film.
For this reason, the 21st Golden Boll
Film Festival, which will be held between
September 15 and 21, will have a greater
significance. 12 out of 45 applicant
works were shortlisted for the jury. ‘Best
Film’ will also win the TL 350,000 prize.
Finalists in the National Feature Film
Competition to be held within the scope
of the festival are:
• Balık (Fish) – Derviş Zaim
• Beni Sen Anlat (You Tell Me) – Mahur
Özmen
• Deniz Seviyesi (Sea Level) – Nisan Dağ,
Esra Saydam
• Firak (Separation) – Halil Özer
• They Went: Other and Unknown –
Kenan Korkmaz
• İçimdeki Balık (Fish in Me) – Ertan
Velimatti Alagöz
• Neden Tarkovski Olamıyorum?
(Why Can’t I Be Tarkovski?) – Murat
Düzgünoğlu
• Nergis Hanım (Lady Nergis) – Görkem
Şarkan
• Silsile (Chain) – Ozan Açıktan
• Toz Ruhu (Dust Spirit) – Nesimi Yetik
• Yağmur (Rain) – Kıyamet Çiçeği
(Flower of Apocalypse) - Onur Aydın
• Yola Çıkmak (Set Off) – Evren Erdem
Seven of the finalist films are
the debut films of their directors.
Premiere of eight of the films in
Turkey will be held within the scope of
the festival. Results of the competition
where the Best Film will win TL
Turkish cinema is turning 100 in 2014. For this reason, the 21st Golden
Boll Awards will witness an excitement greater than ever this year.
350.000 prize, will be announced
at the Closing Ceremony to be held
in the evening of September 20th.
Along with the National Feature
Film Competition in the Golden
Boll Film Festival that will start on
September 15, National Student Films
Competition and Mediterranean
Countries’ Short Films Competition
will also be organized. Among the
other activities waiting for the art
lovers throughout the festival week
are special presentations, talks,
exhibitions and workshops.
1 17
S İ N EM A
C I N EM A
Grace of Monaco
Hollywood’un Altın Çağı’nın en büyük yıldızlarından biri
olan Grace Kelly, kariyeriyle ilgili her şeyin yolunda gittiği
bir dönemde âşık olur ve Monako Prensi, Prens 3. Rainier ile
yaşadığı aşk, onu çok sevdiği mesleğine son vermek zorunda
bırakır. İkili, yüzyılın düğünü olarak adlandırılan görkemli bir
düğünle evlendikten sonra ünlü aktris resmi olarak Monako
Prensesi olur. Saray hayatına ve bu çevrenin kurallarına uyum
sağlamaya çalışan ‘Monako Prensesi’nin karşılaştığı tek güçlük
bu olmaz. Bu dönemde meydana gelen ve Fransa ile Monako
arasında patlak veren politik krizler genç krallığı günden güne
daha fazla yıpratmaya başlar.
Grace of Monaco
One of the greatest stars of all times in the Hollywood’s Golden
Age, Grace Kelly falls in love while everything was going well
in her career and the love she lived with the Prince of Monaco,
Prince Rainier 3, pushes her to quit her beloved profession.
After the couple got married in a glamorous wedding ceremony
which was called the wedding of the century, the celebrity
actress becomes the official Princess of Monaco. Trying to
keep pace with the aristocratic life and follow the rules of the
palace environment, the ‘Princess of Monaco’ encounters other
challenges too. Political crises of the time between France and
Monaco start wearing the young kingdom more day by day.
Açlık Oyunları:
Alaycı Kuş Bölüm 1
Arı Maya
Yine eski bir çizgi film karakteriyle karşı karşıyayız.
Sevimli Arı Maya’nın maceralarını anlatan bu filmle
birlikte Arı Maya’yı ilk kez 3D formatıyla izleyebileceksiniz.
Sadece minikler değil, Arı Maya’yı seven her yaştan
yetişkinin de izleyebileceği bu filmde, bol bol sevgi var.
Maya the Bee
Here again we meet an old cartoon character. You
will be able to watch lovely Maya the Bee in 3D
format for the first time in this adventure. The film
which can be seen not only by the kids but also by
the adults from all ages includes plenty of love.
118
Büyük bir ilgiyle karşılanan Susan
Collins imzalı Açlık Oyunları serisinin
üçüncüsü olan filmde Katniss
Everdeen, evi 12’nci Bölge’nin tamamen
yıkıma uğradığını öğrendiğinde neler
olup bittiğini görebilmek için oraya
geri döner. Karşılaştığı manzara
korkunçtur. Kazananların kaldıkları
evler dışında her şey harabeye dönmüş, insanlar artık yeraltında
yaşamaya başlamış ve hükümetin ölümcül politikasının
karşısında hayatta kalmak için mücadele etmektedirler.
The Hunger Games:
Mockingjay Part 1
In the third motion picture of Susan Collins’ bestseller Hunger
Games trilogy, Katniss Everdeen goes back to her hometown
of 12th District when she learns that it was totally demolished.
What she sees is terrifying. All houses other than those of the
winners are completely ruined; people started to live under the
ground and are fighting to survive against the fatal policy of
the government.
Labirent: Ölümcül Kaçış
Film, 16 yaşındaki Thomas’ın bir asansörde uyanması
ile başlıyor. Kim olduğunu, neden asansörde olduğunu
bilmeyen Thomas, asansörün kapılarının açılmasıyla
birlikte, kendi yaşlarında birçok erkek çocuğunun
arasında bulur kendini. Tuhaf olan, onlar da neden orada
olduklarını bilmemektedir. Bu gizemli labirent dünyasının
içinde kaybolan gençler durumu anlamaya çalışırken siz
de gerilime doyacaksınız!
The Maze: Runner
The film starts with 16-year old Thomas waking up in
a lift. Having no idea who he is and why he was in the
lift, once the gates of the lift open, Thomas finds himself
among a group of boys at his age. The weird thing is
that they too do not know why they are there. While the
youngsters who are lost in this mysterious maze are
trying to comprehend the situation, you will be satisfied
with suspense.
Ninja Kaplumbağalar 3D
Bazılarımız için çocukluğumuzun en unutmaz çizgifilmi olan Ninja
Kaplumbağalar bu kez beyazperde uyarlamasıyla karşımızda. Hikâye
biraz tanıdık… New York şehrinin eski parlak günleri geride kalmıştır. Zira
Shredder ve başında olduğu Foot Clan örgütü, emniyetten siyasete kadar
her türlü resmi birimi ele geçirip, şehri istedikleri gibi yönetmekte kararlıdır.
Usta Splinter’ın uzun yıllardır yeryüzüne hiç çıkartmadığı dört ninja
kaplumbağa Leonarda, Raphael, Michelangelo ve Donatello ise kimliklerini
açığa çıkarmak pahasına bile olsa Shredder ile savaşmak istemektedirler.
Eğer Yaşarsam
Teenage Mutant Ninja Turtles 3D
Ninja Turtles, the most unforgettable cartoon film of our childhood for
some of us, is coming with its silver screen adaptation this time. The story
is a bit familiar... New York City’s old and bright days are history now.
Because, Shredder and the Foot Clan he is leading is decisive to grab all
official units from security to politics to manage the city as they wish. The
four Ninja Turtles, namely Leonardo, Raphael, Michelangelo and Donatello,
whom Master Splinter has not allowed to go up to the earth, wants to fight
Shredder even for the cost of disclosing their identities.
Başarılı bir müzisyen olma hayalleri kuran
Mia Hall, müzikal kariyerine Juilliard
Konservatuarı’nda devam etmekle
hayatının aşkı Adam’ın yanında olmak
arasında bir karar vermek zorunda kalır.
If I Stay
Dreaming of becoming a celebrity
musician, Mia Hall thought the hardest
decision she would ever face would be
whether to pursue her musical dreams
at Juilliard or follow a different path to be
with the love of her life, Adam.
119
K İ TA P
BOOK
Yüzyıllık Yalnızlık
ve Marquez’e giriş
2014 yılında kaybettiğimiz ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’in
en meşhur eseri olan Yüz Yıllık Yalnızlık kitabını satın aldığınızda
daha önce bu kitabı okumuş insanlardan şöyle bir yorum duymanız
mümkün: “Demek başlıyorsun, öyleyse şimdiden kolay gelsin…”
B
u yorum gözünüzü korkutmasın,
çünkü kast edilen kitabının
dilinin zorluğu değil. Aksine
Marquez’in anlatımı onca betimleme
ve insanı şaşırtan ifadelere rağmen son
derece akıcı. Kitabın diğer romanlardan
farkı; görece olarak hayalmiş gibi gelen
ama hepsi son derece gerçek kabul
edilen olaylar örgüsünün bir örümcek
ağı gibi karışık görüntüsünün altında,
esasında son derece bilinçli bir motifin
yatması... Şu işe bakın, Marquez’in
üslubunu anlatmaya çalışırken bile
yalın ifadeler kullanmak pek mümkün
değil! Belki de Yüzyıllık Yalnızlık’ı
tanıtmak için Marquez’in kendisine söz
vermek daha doğru... Marquez’e ait bu
yazı şimdiye dek yazılmış bütün eser
tanıtımlarının içinde kendine son derece
özel bir yer edinen bir eser takdimi aynı
zamanda:
“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya
başladığımda, çocukluğumda beni
etkilemiş olan her şeyi edebiyat
aracılığıyla aktarabileceğim bir yol
bulmak istiyordum. Çok kasvetli
kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız
kardeş, geleceği sezen bir büyükanne
ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım
gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın
hısım akraba arasında geçen çocukluk
günlerimi sanatsal bir dille ardımda
bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı
iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım,
ama yazı makinemin başına oturmadan
önce bu kitap hakkında düşünmek 15,
16 yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız
şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki
yalnızca gördüğü olağan şeylermiş
gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri
bu kadar değerli kılan şeyin, onun
120
duygusuz tavrı ve imgelerindeki
zenginlik olduğunu kavradım.
Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin
işte bu yöntemini kullanarak yazdım.
Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan,
hiç şaşırmayan sıradan insanlar
tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben
onlara hayatlarında yeni olan bir şey
anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe
dayanmayan tek cümle bulamazsınız.”
Yazarın bu açıklamasında insanı ilk
etkileyen unsur, şüphesiz kitaba yön
verdiği konusunda şüphe bırakmayan
büyükannenin hikâye anlatım biçimidir.
Fakat yazar kitabında doğrudan bu
yöntemi kullanmaz. Gerçek olanla
gerçek dışının hemhal olduğu, düşle
sahici olanın biraraya geldiği bir anlatım
üslubu geliştirir Marquez. Bütün bunlar
yanyana durmalarına bazense iç içe
geçmelerine rağmen birbirlerine zarar
vermezler. Bir başka deyişle sahici
olmayan sahici olanın yanında öyle
bir durur ki, bir süre sonra okuyucu
da anlatılanın düş mü yoksa gerçek
mi olduğunu düşünmeyi bir kenara
bırakıp, yazarın sunduğu zengin hayal
dünyasında kendini kaybeder. Zira
sanatta da bu akımın adına yaşattığı
his nedeniyle “büyülü gerçekçilik” adı
verilir. Gabriel Garcia Márquez, Miguel
Angel Asturias, AlejoCarpentier,
Carlos Fuentes, Jorge LuisB orges,
Patrik Suskind, İsabella Allend, Günter
Grassve Angela Carter’ın başı çektiği
birçok sanatçı bu akıma uygun eserler
üretirler. Yüzyıllık Yalnızlık kitabı
da büyülü gerçekçiliğin en büyük
romanlarından biri kabul edilir ve bu
sayede biz büyülü gerçekçilik terimine
bir şekilde aşina olabiliriz.
Gabriel
Garcia
Marquez
Yüzyıllık Yalnızlık’ı okumaya
başlamadan evvel insanın zihnini
meşgul eden konulardan uzaklaşmak
isteyip istemediğine bir karar vermesi
gerekiyor. Çünkü kitap öylesine
etkileyici ki, kapağını her çevirdiğinizde
zihninizde yankılanan satırların izinden
kendi hayalinizde kurduğunuz o büyük
eve, bahçeye, sürekli yeni doğan ve peşi
sıra aynı ismi alan çocuklarla dolu bir
dünyaya giriyorsunuz. Kitabı bırakmak
istemediğiniz gibi çıktığınız bu zihin
yolculuğunda kimi zaman yorulup ara
vermek istemeniz de son derece olağan
geliyor. Bu soluklanmalar bir yanıyla
zihninizdeki bulutları dağıtırken bir
yanıyla da kitaba dönmek için tekrar
güç toplamayı arzu etmenizle devam
ediyor...
Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuduysanız,
belki tekrar okumanın vakti gelmiştir,
çünkü edebiyatçılar bu kitabı her
okuyuşlarında farklı tatlar aldıkları
konusunda neredeyse hemfikirler.
Eğer okumadıysanız, eylül, Marquez’le
tanışmak için son derece uygun bir ay.
Unutmadan, kahvenizi termosta için ki,
siz okurken soğumasın...
One Hundred Years of Solitude
and an introduction to Marquez
It is possible to hear this kind of comments from the people who previously read this book when
you buy the best-known work of the famous author Gabriel Garcia Marquez whom we lost in
2014, One Hundred Years of Solitude: “So you’re starting, then good luck…”
D
on’t be intimidated by this
comment, because what meant
here is not the difficulty of
the book’s language. On the contrary,
narration of Marquez is very fluent
in spite of many descriptions and
surprising expressions. The difference
of the book from the other novels is that
under the complicated image of plotline
like a spider web which seems like a
dream but all accepted real lies an
extremely conscious pattern… Look,
it’s not even possible to use simple
expressions while telling about the
style of Marquez! Maybe it is better to
let Marquez tell about One Hundred
Years of Solitude… This piece of writing
by Marquez is also a very special
presentation among the literary
presentation written so far: “When I
started to write One Hundred Years
of Solitude, I was looking for a way to
narrate everything that influenced
me in my childhood via literature.
My goal was to leave behind my
childhood days among a sister who
eats soil, a grandmother who sees
the future and many relatives with
one name that do not distinguish
happiness from madness in a huge,
gloomy house. I wrote the One
Hundred Years of Solitude in less
than two years, but it took me 15, 16
years to think about this book before
sitting in front of my typing machine.
My grandmother used to tell me the
most horrifying things cold bloodedly,
like they were ordinary things she saw. I
understood that what make her stories
so valuable are her senseless attitude
and the wealth of her images. I wrote
the One Hundred Years of Solitude using
this method of my grandmother. I knew
people who read this novel with attention
and pleasure, who didn’t get surprised
at all. They didn’t get surprised, because
I hadn’t told anything new in their lives;
you can’t find one sentence in my book
that isn’t based on reality.”
The first impressive point in this
explanation of the author is the
narrating style of the grandmother
which undoubtedly dominated the book.
However, the author doesn’t directly
use this method in the book. Marquez
develops a narrating style where the
real and the unreal interact and the
imagination and the reality comes
together. None of these harm each
other, although they stand together and
sometimes intertwine. In other words,
the imagination stands beside the real
so well that the reader stops thinking if
what’s told is real or imagination after
a while and gets lost in the rich fantasy
world of the author. This trend in art
is called “magical realism” because of
the feeling it gives. Many artists, mainly
led by Gabriel Garcia Marquez, Miguel
Angel Asturias, Alejo Carpentier, Carlos
Fuentes, Jorge Luis Borges, Patrick
Süskind, Isabella Allende, Günter
Grass and Angela Carter produce
in accordance with this trend. One
Hundred Years of Solitude is accepted
as one of the best novels of magical
realism and thanks to it we can
somehow familiarize ourselves with
the term magical realism.
Before starting to read One Hundred
Years of Solitude, one should decide
if they want to get away from
those which occupy their mind. The
book is so impressive that every
time you turn the cover, you enter
that big house, that garden you
imagine from the trace of the rows
echoing in your mind, to a world
full of children being borned one
after another and named all the
same. Besides not wanting to put
the book down, from time to time
it is natural to get tired and take
a break from this mental journey.
These breaks continue to scatter the
clouds in your brain on one level and
on another they continue with you
wanting to regain your power…
If you have already read One Hundred
Years of Solitude, maybe it’s time to
read it again, because literature people
almost agree on that they get a different
taste every time they read this book. If
you haven’t read it, September is a good
month to meet Marquez. Before we
forget, drink your coffee from a thermos,
so it won’t get cold while you read…
121
S İ M İ T S A R AY I A D R ES LER İ
S I M I T S A R AY I A D D R ES S
ADANA
Adana Optimum Simit Sarayı Yüreğir Hiltonsa
Kavşağı, Optimum AVM
ADAPAZARI
Adapazarı Simit Sarayı Cumhuriyet Mh. Çark Cd. No:
6 Adapazarı, Sakarya
Adapazarı Üniversitesi Simit Sarayı Sakarya Ünv.
Kantin Simit Sarayı Esentepe Kampüsü SerdivanAdapazarı-Sakarya
Hendek Güney Simit Sarayı Tem Yolu, 157. Km, Otoyol
Hizmet Tesisi, Parkshop
Hendek Kuzey Simit Sarayı Tem 157. Km Otoyol
Hizmetleri tesisi. Parkshop
* Serdivan Park AVM Simit Sarayı Arabacı Alanı
Mah., Mehmet Akif Ersoy Cad.
ADIYAMAN
* Adıyaman Simit Sarayı Hacı Ömer Mah., No: 212
ANKARA
*Ulus Simit Sarayı Ulus İşhanı, B Blok No: 1 Altındağ
*Ankara Opet Simit Sarayı Eti Mah., Celal Bayar
Bulvarı, 45, Maltepe
*Gölbaşı Simit Sarayı Bahçelievler Mah., 28584. Sok.
No: 3/E Gazi Üniversitesi Karşısı
*Karanfil Simit Sarayı Karanfil Sok. No: 24/C Kızılay
*Sıhhiye Simit Sarayı Cihan Sok., No: 1/C-1/D
*Optimum Simit Sarayı Eryaman Ayaş Yolu No:93
(Yakında)
ANTALYA
Havaalanı Simit Sarayı Havalımanı İçi, 2. Dış Hatlar
Terminali Zemin Kat, No: 150
Havaalanı Bite To Go Simit Saray Havalimanı içi 2.
Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 50
*Lara Simit Sarayı İsmet Gökhan Cad., Kayacan Apt.,
No: 115/2 Lara-Antalya
*Güllük Simit Sarayı Anafartalar Güllük Cad., Cennet
Apt., No: 14/3 Antalya
Üçkapılar Simit Sarayı Sinan Mah., Atatürk Cad., No:
11/A Uçar İşhanı
*Antalya Kapalıyol Simit Sarayı Balbey Mah. Kazım
Özalp Cad. No:30/A Murat Paşa
*Alanya Simit Sarayı Şekerhane Mah. Atatürk Cad.
No:13 Alanya
*Alanya Mahmutlar Simit Sarayı Hacı Ömer Mah.
Atatürk Bulvarı No:212 Alanya
BİLECİK
Bilecik Simit Sarayı Gazipaşa Atatürk Bulvarı, No:
32/1-2
BOLU
Gölköy Kampüsü Simit Sarayı Sosyal Aktivite, No:
27-29-30
BURSA
İmam Aslan Simit Sarayı İmam Aslan Dinlenme
Tesisleri, Yeni Yalova Yolu 5. Km. Gemlik
*Görükle Trio Simit Sarayı Sakarya Mah., Atatürk
Cad., No: 101
*Nilüfer Simit Sarayı İhsaniye Mah. Şehit Zeki Burak
Okay Cd. No: 14/A Nilüfer
Kent Meydanı Simit Sarayı Uluyol Kıbrıs Şehitleri
Cad., No:145 Osmangazi
*Kent Meydanı AVM Simit Sarayı
Kıbrıs Şehitleri Cad., No: 64 1B-01 Osmangazi
* Fomara Simit Sarayı Aktar Hüssam Mah., Fevzi
Çakmak Cad., No: 29 Osmangazi
Opet Simit Sarayı
Yeni Yalova Yolu, 13. Km No: 34 Ovaakça
* Setbaşı Simit Sarayı Selçuk Hatun Mah., Atatürk
Cad., Kaya Apt., No:1 Setbaşı
122
ÇANAKKALE
Çanakkale Simit Sarayı Cevatpaşa Mh. Kayserili
Ahmetpaşa Cd. No:23/a Merkez/Çanakkale (Yakında)
ÇORUM
*Çorum Simit Sarayı Gazi Cad., No: 31/B
DENİZLİ
* Denizli Simit Sarayı Altıntop Mah., Mimar Sinan
Cad., Öztürk İş Merkezi, No: 1
EDİRNE
Edirne Simit Sarayı Talatpaşa Asfaltı, No: 134
ESKİŞEHİR
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Simit Sarayı
Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Kampüs İçi,
*Eskişehir Hamam Yolu Simit Sarayı Arifiye Mah.
Hamam yolu Cad.No:78/1 Odunpazarı
GAZİANTEP
*Gaziantep Forum Simit Sarayı Yaprak Mah.
İstasyon Cad. No:76
GÜMÜŞHANE
*Gümüşhane Simit Sarayı Karşıyaka Mah.
Osmanbey Cd. No:9 Merkez
ISPARTA
*Isparta Simit Sarayı Buğday Cad., No: 34
Iyaş Park Simit Sarayı Süleyman Demirel Bulvarı
Iyaş Park Avm (Yakında)
İSTANBUL
*Aksaray Simit Sarayı Millet Cad., Tanburi Cemil
Çıkmazı Sok., No: 4/A Fatih-Aksaray
*Atatürk Havalimanı 1 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy
*Atatürk Havalimanı 2 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy
Atatürk Havalimanı 3 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy.
Atatürk Havalimanı 4 Simit Sarayı
İç Hatlar Geliş, 34149, Yeşilköy
Atatürk Havalimanı 5 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali 34149, Yeşilköy
Bağcılar Simit Sarayı Çarşı Cad., No: 6/A Bağcılar
Bahariye Simit Sarayı Osmanağa Mah., Bahariye
Cad., No: 18 Kadıköy
Beşiktaş Simit Sarayı Sinanpaşa Mh. Köyiçi Cd.
No:25 Beşiktaş (Yakında)
Beşyüz Evler Simit Sarayı Hürriyet Mahallesi, Eski
Edirne Asfaltı, No: 178 Küçükköy-G.O.P
*Beycity Simit Sarayı Merkez Adres: Batıköy Mah. M.
Kemal Bulvarı D Blok No: 9/3-4-5-6
Mğz: Cumhuriyet Mağazası, Atatürk Bulvarı No: 18
Beylikdüzü
Simit Sarayı Mahalle Beylikdüzü Cumhuriyet Mah.
Hürriyet Cd. No:15/E Esenyurt
Beykent Simit Sarayı Beykent Siteleri, Beykent
Üniversitesi Kampüs İçi. B.Çekmece
Beykent Ayazağa Simit Sarayı Ayazağa Mah.,
Beykent Üniversitesi Kampüsü G-23 Sokak, No: 74
Carousel AVM Simit Sarayı
Zeytinlik Mah. Halit Ziya Uşaklıgil Cad. Carousel AVM
Kat: 2 NO: 1 Bakırköy
Cennet Simit Sarayı İstanbul Cennet Mah., Hürriyet
Cad., No: 53/C K.Çekmece
Cevahir AVM Simit Sarayı Meşturiyet Mah.,
Büyükdere Cad., Cevahir Avm., 87/A, Şişli
*CNR Simit Sarayı CNR Fuar Merkezi, Hall-4-6-7-8,
34149 Yeşilköy
*Çapa Simit Sarayı Millet Cad., No: 159 Fatih
Çayırbaşı Simit Sarayı Rasimpaşa Mah., Rıhtım Cad.,
No: 58/A Kadıköy
Çeliktepe Simit Sarayı Çeliktepe Mah., İnönü Cad., No:
2/2.Çeliktepe-Kağıthane
Dudullu Simit Sarayı Asyapark AVM Zemin Kat,
Dükkan 44-45. Ümraniye
Esenyurt Simit Sarayı Merkez Mah., 19 Mayıs
Bulvarı, Esenyurt İş Merkezi., No: 2
Etiler Simit Sarayı Nispetiye Cad., No: 144
Eyüp Simit Sarayı İslambey Mah., Kalenderhane
Cad., No: 3334065 Eyüp
*Forum İstanbul Bayrampaşa Simit Sarayı
Kocatepe Mahallesi, Paşa Caddesi 34045
* Güneşli Park Simit Sarayı Güneşli Mah., Koçman
Cad., Güneşli Park AVM, No: 39/E
Halitağa Simit Sarayı Osmanağa Mah., Halitağa
Cad., Çam Apt., No: 25/14 Kadıköy
Hasanpaşa Simit Sarayı Hasanpaşa Mah.,
Kurbağalıdere Cad., No: 14/B Kadıköy
Sahrayıcedid Simit Sarayı Sahrayıcedid Mah. Mengi
sk. No/26 Kozyatağı Kadıköy/İstanbul (Yakında)
Hisarüstü Simit Sarayı Nispetiye Cad., 6. Sok., No: 21.
Rumelihisarüstü-Sarıyer
İncirli Simit Sarayı Ömür Plaza Önü, Şair Orhan Veli
Sok., No: 22 Daire 3 İncirli-Merter
İstiklal Simit Sarayı Katip Mustafa Çelebi Mah.,
İstiklal Cad., No: 3 Beyoğlu
Kadıköy Simit Sarayı Söğütlüçeşme Cad., No: 10
Kadıköy Altıyol Simit Sarayı Mahmutbaba Sk. No:1
Hasanpaşa Kadıköy (Yakında)
Kartal M1 Simit Sarayı Orta Mahalle Yalnız Selvi
Cad., No: 58/A Kartal-Yakacık
*Kartal Bankalar Simit Sarayı Bankalar Cad. No:80
Kartal-İstanbul
* Kavacık Simit Sarayı Acar Çarşı Rüzgarlı Bahçe
Mahallesi Cumhuriyet Cad., No: 10 Beykoz
Koçtaş-Beylikdüzü Simit Sarayı
Sakarya Cad., E5 Üzeri Yan Yol, Beylikdüzü
Kozyatağı Simit Sarayı Eski Üsküdar Yolu, Topçu
İbrahim Sok., No: 2/1 Ataşehir
*Kuştepe Simit Sarayı İnönü Cad., No: 28 Şişli
* Levent Anıt Simit Sarayı Büyükdere Cad. No: 148
Levent, İstanbul
4. Levent Simit Sarayı Eski Büyük Dere Cad., Cem
Sultan Sok., No: 2/A Kağıthane
Maltepe Simit Sarayı Feyzullah Mah., Bağdat Cad.,
No: 104/15. Maltepe
Marmara Park Simit Sarayı Güzelyurt Mah. 1.
Cadde, Esenyurt-İstanbul
*Maslak Simit Sarayı Ahi Evren Cad., Nazmi Akbacı
Ticaret Merkezi, No: 208-209-210 Maslak
* Merkez Efendi Simit Sarayı Seyitnizam Mahallesi,
Balıkçı Çırpıcı Yolu No: 70 2 Etap- Zeytinburnu
Mecidiyeköy Meydan 1 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 48
Mecidiyeköy Meydan 3 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 58/2
Mecidiyeköy Meydan 4 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 26/A
*Mecidiyeköy Stadyum Simit Sarayı
Büyükdere Cd. No:61 Şişli
Merter Simit Sarayı Şair Ahmet Kutsi Tecer Cad.,
Aras Apt., No: 5/C Merter
Metrocity Simit Sarayı Esentepe Mah. Büyükdere
Caddesi, No: 171B/2 Levent
Optimum Simit Sarayı Optimum Outlet ve Eğlence
Merkezi, E5 Üzeri, 1. Kat, No: 32 Göztepe
Osmanbey Simit Sarayı Halaskargazi Cad., No: 114/D
Osmanbey-Şişli
İZMİR
Folkart Towers Simit Sarayı Adalet Mah. Mana Bulv.
No:37 35530 İzmir
Seferihisar Simit Sarayı Kuşadası Cad., No: 79
İzmir Optimum Simit Sarayı Akçay Cad., No: 101,
Optimum Outlet AVM. Gaziemir
Alsancak Simit Sarayı Kültür Mh. Gül Sokak.
Alsancak (Yakında)
* Konak Simit Sarayı Akdeniz Mh. Gazi Blv. Konak
KARABÜK
* Safranbolu Simit Sarayı : Atatürk Mah. Eğitimciler
Caddesi No:3 Safranbolu
KAYSERİ
* Kayseri Simit Sarayı Selimiye Mah., O. Kavuncu Blv.,
BYZ Garage AVM, Z33, Melikgazi
KOCAELİ
Gebze Simit Sarayı Hacı Halil Mah., Hükümet Cad.,
No: 100. Gebze
Gölcük Simit Sarayı Merkez Mah., Cumhuriyet Cad.,
Anıt Park İçi, No: 8. Gölcük
İzmit Simit Sarayı Alemdar Cad., No: 26. İzmit
İzmit N City Avm Simit Sarayı Karabaş Mah.,
Oramiral Salim Dervişoğlu Cad. No:102
KONYA
Selçuklu Simit Sarayı Alaadin Bulvarı, No:13
KÜTAHYA
Kütahya Simit Sarayı Servi Mah., Mithatpaşa Cad.,
Çarşı Hilton AVM, Sitesi B/1-15
MALATYA
* Malatya Park AVM Simit Sarayı
İnönü Mah. İnönü Cad. No: 192/Z55
MANİSA
Salihli Simit Sarayı Kurudere Cad., No: 4
MERSİN
* Mersin Forum Simit Sarayı Güvenenler Mah., 20.
Cad., Forum AVM A BL. NO: 1 Yenişehir
NEVŞEHİR
*Nevşehir Simit Sarayı 2000 Evler Mah. Zübeyde
Hanım Cad. No: 143
SAMSUN
*Terminal Simit Sarayı Hafif Raylı Sistem Üniversite
Son Durağı. Atakum
*Vefa AVM Simit Sarayı Orta Mah. Kızılay Cad. NO:
48/12 Çarşamba
*Samsun Piazza Simit Sarayı Çarşamba Cad., No: 52
Z-53 Eski Otogar Mevkii, Canik
ŞANLIURFA
* Şanlıurfa Piazza Simit Sarayı 11 Nisan Fuar
Caddesi Piazza AVM içi, zemin kat.
* Şanlıurfa Cadde Simit Sarayı Bamyasuyu Mah.,
148. Sok., Palmiye Apt., No: 3, Merkez
TEKİRDAĞ
Çorlu Simit Sarayı Kazimiye Mah., Omurtak Cad.,
Yeni Park Karşısı, No: 164/A
VAN
Van Simit Sarayı Cumhuriyet Cad., No: 72
*Van Erciş Simit Sarayı Vanyolu cad. Devlet Hast.
Karşısı Burak Apt. Zemin Kat Erciş
YALOVA
Yalova Simit Sarayı Yali Cad., No: 41/a
ABD
New York Simit Sarayı 435 Fifth Avenue New York NY
10016. (Yakında)
ALMANYA
Berlin Simit Sarayı Karl-Marx strasse 82 (Yakında)
Frankfurt Simit Sarayı Kaiserstrasse 44 Frankfurt am
main, GPRS: 50°06’32.3”N 8°40’11.4”E
* Düsseldorf Simit Sarayı Worringerstraße 142 40210
Düsseldorf , GPRS: 51°13’18.2”N 6°47’40.4”E
* Mannheim Simit Sarayı Kurpfalzstraße R1, 1 68161
Mannheim. (Yakında)
* Köln Venloer Simit Sarayı Venloer Strasse 280, Köln
GPRS: 50°56’53.2”N 6°55’15.8”E
DUBAİ
Dubai Simit Sarayı (Yakında)
BELÇİKA
* Antwerpen Simit Sarayı de Keyserlei 13-15 2018
Antwerpen, GPRS: 51°13’03.9”N 4°25’01.6”E
HOLLANDA
*Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053 EM
Amsterdam, GPRS: 52°21’56.2”N 4°51’58.3”E
Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt Yakında
Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı Nieuwendijk
224 1012 MX
Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium Yakında
*Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526 JD
Den Haag , GPRS: 52°04’02.9”N 4°17’53.1”E
*Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512 KB
Den Haag, GPRS: 52°04’37.6”N 4°18’56.1”E
*Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411 GW
Deventer, GPRS: 52°15’12.5”N 6°09’50.6”E
Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 EN
Rotterdam, GPRS: 51°55’09.5”N 4°28’37.0”E
* Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan 42-44
3074 EK Rotterdam, GPRS: 51°53’46.2”N 4°30’46.6”E
* Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA Rotterdam,
GPRS: 51°55’26.6”N 4°29’08.6”E
Eindhove Simit Sarayı Nieuw straat 23 Eindhoven
(Yakında)
Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 (Yakında)
Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Yakında)
IRAK
Irak Simit Sarayı (Yakında)
İNGİLTERE
Londra Simit Sarayı West One Shopping Centre 381383 Oxford Street, Mayfair Llondon W1C 2JS (Yakında)
İSVEÇ
İsveç Simit Sarayı Mall of Scandinavia (Yakında)
KIBRIS
*Gazi Magusa Simit Sarayı Doğu Akdeniz
Üniversitesi, GPRS: 35.1447414, 33.9092411
Girne Amerikan Üniversitesi Simit Sarayı Girne
Amerikan Üniversitesi Karmi Kampüsü
Girne Liman Simit Sarayı Girne
Ercan Havalimanı Simit Sarayı Kıbrıs Ercan
Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali
KATAR
Katar Simit Sarayı (Yakında)
MISIR
* New Cairo Simit Sarayı Al Salam Axis, Awal Al
Qahera Al Gadida, Behind 90th Street, Mobil Station,
New Cairo, GPRS: 30°01’14.9”N 31°25’54.4”E
SUUDİ ARABİSTAN
Mekke Simit Sarayı Abraj Al Bait Center, Zam Zam
Tower, Haram Holy City Of Makkah, Mekke,
GPRS: 21°25’09.2”N 39°49’32.4”E
Zam Zam Tower Simit Sarayı Makkah ZamZam
Tower (Promod) (Yakında)
Hilton Mall Simit Sarayı Makkah Hilton Mall (Yakında)
Makkah Mall Simit Sarayı Makkah Mall (Yakında)
Al Noor Simit Sarayı Madina Al Noor Mall (Yakında)
Arab Mall Simit Sarayı Jeddah Arab Mall (Yakında)
Jeddah Airport Simit Sarayı Jeddah Airport (Yakında)
ÜRDÜN
Ürdün Simit Sarayı (Yakında)
123
* MUTFAK KONSEPTLI MAĞAZALARIMIZ
Pendik Sahil Simit Sarayı Doğu Mah., Ankara Cad.,
No: 136 Pendik
*Pendik Marina Simit Sarayı Batı Mah. Sahil yolu
Marintürk İstanbul Cityport Tic. Merkezi E blok Alt kat
20-21 Pendik
Profilo Avm Simit Sarayı Gülbahar Mah., Profilo
AVM Yolu, No: 311 Mecidiyeköy
Rıhtım Simit Sarayı Osmanağa Mah., Rıhtım Cad.,
No: 16 Kadıköy
Sabiha Gökçen Dış Hatlar Simit Sarayı
Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı, Dış Hatlar
Tarafı Dl. 500
Sabiha Gökçen İç Hatlar Simit Sarayı Sabiha Gökçen
Uluslararası Hava Limanı İç Hatlar, Gelen Yolcu Katı,
Al 302 ve Al1606
Salacak Simit Sarayı İskele Cad., No: 14 Üsküdar
Sanayi Mahallesi Simit Sarayı Yeşilce Mah., Eski
Büyükdere Cad., No: 59 4. Levent
Sancaktepe Metro Garden Simit Sarayı (Yakında)
Sirkeci Simit Sarayı Ankara Cad., No: 215 Fatih
Soğanlık Simit Sarayı Atatürk Cad., No: 118 Kartal
*Plato Simit Sarayı Plato AVM, Fatih Bulvarı, Emir
Cad., No: 3-97 Sultanbeyli
Sultangazi Simit Sarayı Cebeci Mah., 1. Cebeci Cad.,
No: 21 Sultangazi
Sultançiftliği Simit Sarayı 50. Yıl Mah., Eski Edirne
Asfaltı, Burda Market Bitişiği
Şirinevler Simit Sarayı Şirinevler Mah., Yaman İş
Merkezi, No: 2 B. Evler
Taksim Simit Sarayı Şehit Muhtar Mah., Yeni
Tarlabaşı Cad., No: 6 Taksim
*Taksim Meydan Simit Sarayı Sıraselviler Cad., No:
1 Beyoğlu
Taşdelen Simit Sarayı Sultançiftliği Mah., Turgut Özal
Bulvarı, No: 127/1 Çekmeköy
TT Arena Simit Sarayı 1 Huzur Mah., TT Arena Stadı,
K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe
TT Arena Simit Sarayı 2 Huzur Mah., TT Arena Stadı
K8 Kapı Girişi 4. Kat
TT Arena Simit Sarayı 3 Huzur Mah., TT Arena Stadı
K8 Kapı Girişi 4. Kat
TT Arena Simit Sarayı 4 (Dış Alan) Huzur Mah., TT
Arena Stadı Aslanlı Yol
TT Arena Simit Sarayı 5 Huzur Mah., TT Arena Stadı,
K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe
TT Arena Simit Sarayı 6 Huzur Mah., TT Arena Stadı,
K8 Kapı Girişi 4. Kat Aslantepe
Ulusoy Ataşehir Simit Sarayı Kayışdağı Mahallesi
Dudullu Yolu Caddesi No:40 Ataşehir
Ulusoy İkitelli Simit Sarayı Basın Ekspres Yolu,
Cemal Ulusoy Cad., Ulusoy Yazahanesi, İkitelli
Üsküdar Simit Sarayı Mimar Sinan Mah., Dr. Fahri
Atabey Cad., No: 17/2. Üsküdar
* Vialand Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi, Girne
Caddesi, Vialand AVM, Yeşilpınar, Eyüp
Vialand Temapark Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi,
Girne Caddesi, Vialand AVM, Yeşilpınar, Eyüp
Viaport-Kurtköy Simit Sarayı Yenişehir Mah.,
Dedepaşa Cad., Viaport AVM, No:2/3 Kurtköy
White Hill AVM Simit Sarayı Karadolap Mh. Atatürk
Cd. No: 13 D: 22 Yeşilpınar-Eyüp
Yenibosna Koçtaş Simit Sarayı Koçtaş AVM
* Yenikapı Simit Sarayı Aksaray Mustafa Kemalpaşa
Cad., No: 56 Fatih
*Zeytinburnu Simit Sarayı 58. Bulvar No: 112
212 AVM Simit Sarayı Mahmutbey Merkez Mah.,
Taşocağı Cad., No: 5 K: 2 Bağcılar-İkitelli
A S T RO LOJ İ
A S T RO LO GY
Zodyak’ın en
düzenli burcu
Başak
BAŞAK
(24 AĞUSTOS – 22 EYLÜL):
İş güce öyle bir dalmışsınız ki kendinizi
unutup gitmişsiniz. Ama bu kadarı
da artık fazla. Biraz da kendinizi
düşünmenin zamanı geldi de geçiyor
bile. Sahile inip bir yürüyüş yapın, yeni
müzikler keşfedin, uzun zamandır
izlemek istediğiniz bir filmi seyredin.
Kendinize ayırdığınız zaman iş
hayatında da daha aktif olmanızı
sağlayacaktır. Sorumluluklarınız
arttıkça harcamalarınız da
çoğalabilir. Ancak özel hayatınızda bu
harcamalara biraz dikkat etmenizde
fayda var. Aşırıya kaçmanız ay
sonunda sıkıntıya düşmenize sebep
olabilir.
Dekorasyon önerileri
Doğayı o kadar çok seviyorsunuz ki,
evinizde bunu hissetmek mümkün!
Mis gibi sabunlar, mumlar evinizin
her köşesinde göze çarpabilir. Çiçek
Elementi: Toprak
Yönetici Gezegeni: Merkür
Rengi: Sarı, Yeşil
Taşı: Zebercet, Koyu Safir
Madeni: Cıva
Niteliği: Değişken
Uğurlu Sayıları: 6
Uyumlu olduğu burçlar:
Boğa, Oğlak
Uyumsuz olduğu burçlar:
Akrep, Aslan, Kova
ve taş desenli duvar kâğıtları
da evinizde natürel bir hava
yaratarak hoşunuza gidebilir. İnce
zevkleriniz ve mükemmeliyetçiliğiniz
nedeniyle mobilyalarınızın kaliteli
olması sizin için önemli. Çok süslü
olmasına gerek yok, zira kaliteli
olmakla süslü olmak arasında bir
bağ yok öyle değil mi? Bu nedenle
sadelikten yana olan siz Başaklar
için beyaz, bej, gri, mavi gibi açık
tonlar yerinde bir tercih olacaktır. Bir
Başak burcunun evindeki huzurun
yolu temizlik ve düzenden geçer. Bu
nedenle fazla küçük aksesuarlar,
incik boncuklar size göre değil.
Dağınıklığı ortadan kaldırmak
için dolap düzenleyiciler, kutular
kullanabilirsiniz.
Beslenme önerileri
Tatlıya olan merakınız aklınız
başından almaya yetiyor! Hele
o çikolata yok mu, yemeden
duramıyorsunuz. Ancak bu kadar
şekerleme merakı size zarar verebilir.
Özellikle kalp sağlığınız için tatlı
tüketimini kontrol altına almanıza
fayda var. Cilt sağlığınız için kavun,
elma ve armut tüketebilirsiniz. Protein
kaynağı olarak yağsız sığır ve kuzu eti
tüketebilirsiniz. Stresli anlarınızda
sindirim sorunları yaşayabilirsiniz. Bu
nedenle bağırsaklarınızı yormayacak
ürünleri tüketmenizde fayda var. Aşırı
baharatlı, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden
uzak durun. Peynir, yağsız yoğurt,
esmer pirinç, limon, zeytin gibi
yiyecekler sofranız baş tacı olmaya
aday.
124
THE NEATEST
SIGN IN ZODIAC
Virgo
(August 24 - September 22):
You’ve been so absorbed in business that
you have long forgotten yourself. But
this is too much. It’s high time that you
think a little bit of yourself now. Just go
down to the seaside and take a walk,
discover new kinds of music, watch a
film that you have been longing for. The
time you save for yourself will make
you more active in your business life.
As your responsibilities increase, your
expenditure can also increase. However,
it will be of your benefit if you pay a little
bit more attention to these expenses
in your private life. Going too far may
cause you problems at the end of the
month.
DECORATION SUGGESTIONS
You love nature so much that one
can feel this at your home! Fragrant
soaps and candles can be seen in
every corner of your home. Flower and
stone-patterned wallpapers can create
a natural atmosphere in your home
which you will like. Because of your fine
tastes and perfectionism, having quality
furniture is very important for you.
It doesn’t have to be too embellished,
because there is no correlation between
quality and embellishment, true? For
you Virgos, who are for simplicity for
some reason, light shades such as
white, gray and blue will be a correct
preference. Path to the peace in a
Virgo’s home passes through cleanness
and order. For this reason, too small
accessories and gewgaws are not for
you. You can use cupboard organizers
and boxes to eliminate the mess.
NUTRITION SUGGESTIONS
Your fondness for sweets is enough to
Element: Earth
Ruler Planet: Mercury
Color: Yellow, Green
Gemstone: Chrysolite,
Dark Sapphire
Metal: Mercury
Modality: Mutable
Lucky Numbers: 6
Compatible zodiac signs:
Taurus, Capricorn
Incompatible zodiac signs:
Scorpio, Leo, Aquarius
sweep you off your feet! And that
chocolate, you can’t stay without it.
However, this much fondness for
confectionery can harm you. It will
be of your benefit to control sugar
consumption especially for your cardiac
health. You can consume melons, apples
and pears for your skin care. You can
eat non-fat beef or lamb to get proteins.
You may experience digestion problems
at your stressful moments. Therefore,
it will be of your benefit if you consume
products which will not tire out the
intestines. Keep away from excessively
spiced, fatty and salty foods. Foods such
as cheese, light yoghurt, brown rice,
lemon and olive are candidates to be
held dear at your table.
125
A S T RO LOJ İ
A S T RO LO GY
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
Görevlerinize daha rahat konsantre
olabileceğiniz, yeni anlaşmalara ve
projelere adım atabileceğiniz bir
dönemdesiniz. Başarının anahtarının
çok çalışmak olduğunu en iyi siz
bilirsiniz ve bunun için gayretleriniz
hiç de boşa değil. Etrafınızda sizden
sürekli bir şeyler talep eden kişiler
olabilir. Aldığınız kararları ölçüp
tartmaya ve daha akılcı hareket
etmeye çalışın.
Patlamaya hazır saatli bir bomba
gibisiniz. Zaman zaman öyle tepkiler
veriyorsunuz ki çevrenizdekileri
şaşırtıyor, pire için yorgan
yakıyorsunuz. Biraz daha sakin ve
sabırlı olun. İşleri yoluna koymak için
dinginliğe ihtiyacınız olacak. Kendinizi
ifade etmekte zaman zaman
zorlansanız da, çevrenizdekilerle
konuşmak sorunlarınızı çözmenizde
yardımcı olacaktır.
Sorumluluklarınız çoğaldıkça
gerginlikleriniz de artıyor. Bu durum
detaylara daha fazla boğulmanıza ve
kendinizi stres altında hissetmenize
neden olabilir. Kriz yönetiminin
üstesinden gelmeye çalışın ve her
şeyi yoluna koyacağım derken
dikkat edin sağlığınızdan olmayın.
Unutmayın, hiçbir şey sizin sağlık ve
huzurunuzdan daha önemli değil.
Üstelik sorunları çözmenin sandığınız
kadar zor olmadığını göreceksiniz.
(March 21 – April 20):
The panther inside you wakes up in the
business life! You are in a period where
you can more easily concentrate on your
duties and step in to new agreements
and projects. You are the one who
knows the key to success is to work very
hard best and your efforts for this are
never for nothing. There may be people
around you who continuously demand
something from you. Try to weigh your
decisions and act more rationally.
(April 21 – May 21):
You are like a time bomb ready to
explode. You have such reactions from
time to time that you surprise your
environment and you to cut off nose
to spite the face. Be a little bit more
tranquil and patient. You will need
tranquility to set the things right.
Although from time to time you have
difficulty to express yourself, talking
to the people around you will help you
solve your problems.
(21 MART – 20 NISAN):
Aries
(21 NISAN – 21 MAYIS):
Taurus
(22 MAYIS – 21 HAZIRAN):
Gemini
(May 22 – June 21):
As your responsibilities increase, your
tension also increases. This may cause
you to drown in the details and feel
yourself under stress. Try to accomplish
crisis management and be careful not
to lose your health. Remember: nothing
is more important than your health and
peace. Besides, you will see that solving
the problems is not as difficult as you
think.
YENGEÇ
ASLAN
TERAZİ
Kapınızı çalan fırsatlar sayesinde
yoğun günler sizi bekliyor. İş
hayatında kendinizi gösterebilir,
yeteneklerinizi sergileyebilirsiniz.
Ancak hata yapmaktan ve hayal
kırıklığı yaşamaktan da bu kadar
korkmayın. Yaptığınız hatalar,
bir sonraki adımda daha başarılı
olabilmenizin anahtarı. Kendinizi
kanıtlamak için gösterdiğiniz çabalar,
sizi biraz yıpratabilir. Ara sıra
dinlenmeye de vakit ayırmalısınız.
Eylül ayının taze havası sizi de
canlandırdı. İçinizdeki pozitif enerji
çevrenize öyle bir yansıyor ki,
etrafınızdakiler gözleriniz sizden
alamıyor. Bu durumu kariyerinize
bir avantaja dönüştürebilirsiniz. İkili
ilişkilerinizde ise fazla hassas olmayın.
Aşırı duygusallık doğru kararlar
almanıza engel olabilir. Ailenizin
sizden beklentilerini yerine getirirken
daha sabırlı olmayı deneyin.
Çevrenizdekilerle yaşadığınız
gerginlikler, beklenmedik aksaklıklar
yüzünden zaman zaman kontrolü
kaçırdınız ve bu durum sizi hayli
hırpaladı. Tüm bu stresten
biraz uzaklaşmanızda fayda var.
Yakınlarınızla tartışmaya girmekten
kaçının, size kendinizi kötü hissettiren
kişilerden uzak durun. Biraz
tazelenme vakti geldi de geçiyor bile.
Sevgilinizle gezintiye çıkın, yakın
arkadaşlarınızla buluşup kafa dağıtın.
(22 HAZIRAN – 22 TEMMUZ):
Cancer
(June 22 – July 21):
Very busy days are waiting for you
thanks to the opportunities you
get. You can assert yourself and
exhibit your capabilities in business
life. But do not be so much afraid of
making mistakes and experiencing
disappointments. The mistakes you
have made so far are the key to your
success in the next step. Efforts you
spend to prove yourself can wear you
down a little.
126
(23 TEMMUZ – 23 AĞUSTOS):
Leo
(July 23 - August 23):
The fresh September air revived you
too. The positive energy inside you is
so reflected on your environment that
the people around you cannot take
their eyes off of you. You can turn this
situation to an advantage in your career.
Don’t be so sensitive in your personal
relations. Too much sensitivity can
hinder the right decisions you would
make. Try to be more patient while
carrying out the expectations of your
family.
(23 EYLÜL – 23 EKIM):
Libra
(September 23 – October 23):
You lost control from time to time
due to tensions you experienced with
your surrounding and unexpected
inconveniences and this bothered you
a lot. It will be of your benefit to get
away from all these issues. Avoid having
discussions with your relatives and keep
away from people who make you feel
bad. It’s high time to refresh yourself
now. Take a short trip with your darling,
hang out with your close friends.
AKREP
YAY
OĞLAK
Son zamanlarda biraz fazla bitkin
düşmüş olabilirsiniz. Uykunuzu
almaya özen gösterin ve işlerinizi
yoluna koymak için yeni bir planlama
yapın. Kararlılığınız hedeflerinize
ulaşmak için en büyük yardımcınız.
İkili ilişkilerinizde her zamankinden
daha canlı ve hareketli günler
geçirebilirsiniz. Eğlenceye ihtiyacınız
var ve iyimserliğiniz hayatınızla ilgili
gelişmeleri akışına bırakmanıza
yardımcı olabilir.
Yoğunluk ve hızlı tempo sizin yaşam
tarzınız! Bu tip durumların üstesinden
gelmeyi o kadar iyi başarıyorsunuz ki,
sizin yerinizde başkası olsa stres küpü
olur. Oysa soğukkanlılığınız ve pratik
zekânız, aksaklıkların üstesinden
gelmenizi sağlıyor. Bu durum
ideallerinizi hayata geçirmeniz için de
en büyük yardımcınız. Karşınıza çıkan
fırsatları iyi değerlendirin.
Günlük yaşamın stresinden
kurtulmak isteyenler peşinize takılsın.
Çünkü siz bu işi çoktan çözmüşsünüz.
Kendinize verdiğiniz değer her
şeyin ötesinde ve sosyalleşmek sizin
hayat felsefeniz. Bu özelliğinizi stres
kontrolünde de kullanmalısınız. İkili
ilişkilerde zaman zaman gerginlikler
yaşayabilirsiniz. Ancak terslikleri fazla
kafaya takmamaya çalışın. Sağlığınıza
dikkat etmenizde fayda var.
(24 EKIM – 22 KASIM):
Scorpio
(October 24 – November 22):
You might have been a little bit overtired
recently. Try to take care to of sleeping
well and make new plans to get the
things straight. Your decisiveness is your
greatest help on the path to your targets.
You can have more brisk and lively days
than ever in your personal relations.
You need entertainment more than ever
and your optimism may help you let the
developments in your life slide.
KOVA
(23 KASIM – 21 ARALIK):
Sagittarius
(November 23 – December 21)
Intensity and fast tempo is your lifestyle!
You cope with this kind of situations so
well that anyone in your shoes could not
survive. But your calmness and your
ingenuity allow you to come over the
inconveniences. This is your greatest aid
in materializing your ideals. Make the
best of the opportunities you encounter.
However, do not forget to keep your
expectations down to earth and to
establish communication with your
environment more kindly.
Capricorn
(December 22 – January 20):
Let those who wish to get rid of the
stress of daily life follow you. Because,
you have long solved this. Your selfesteem is beyond anything and
socializing is your philosophy of life.
You should use this feature of yours in
stress control too. You can occasionally
experience tensions in your personal
relations. However, try not to mind
adversities too much. You would rather
take care of your health.
BALIK
(21 OCAK – 18 ŞUBAT):
(19 ŞUBAT – 20 MART):
Ailenizle olan ilişkilerinizde
biraz daha dikkatli olmanız
gerekebilir. Sevdiklerinizi kırmak
en son isteyeceğiniz şey. Kişisel
kaprislerinizden ve takıntılarınızdan
arınmaya çalışın ve çevrenizdekilerle
daha yapıcı iletişim kurmaya çalışın.
Mali açıdan hesaplarınızı gözden
geçirmeniz ve yeni bir ödeme planı
geliştirmeniz gerekebilir. Yeni
başlangıçlar ve yakınlarınızdan
gelecek destek sizi rahatlatabilir.
Zaman zaman tepkilerinizi kontrol
etmekte zorlanıyorsunuz ancak
bu durumu kontrol altına almaya
çalışın. Yoğun iş temposuna dalıp
sorumluluklarınızı ihmal etmeyin.
İkili ilişkilerinizde ise gerginlikten
uzak durmaya çalışın. Eylülde kısa
seyahat planları yapabilirsiniz. Biraz
uzaklaşmak size tazelenmeniz için
ihtiyacınız olan enerjiyi verebilir. Bu
sayede ikili ilişkilerinizi de düzene
sokabilirsiniz.
(January 21 – February 18):
You may need to be more careful in your
relations with your family. Hurting your
beloveds is the last thing you will wish.
Try to get rid of your personal caprices
and obsessions and establish more
constructive communication with those
around you. You may have to review your
financial accounts and develop a new
payment plan. New startups and support
from your close friends can relieve you.
But do not let your guard down.
(February 19 – March 20):
You occasionally have a hard time to
control your reactions, but try to take
this under control. Do not neglect your
responsibilities while being absorbed
in the intensive business rhythm.
Try to stay away from stress in your
personal relations. You can plan short
trips in September. Going a bit away
may give you the energy you need for
refreshment. Thus, you can put your
personal relations in order.
Aquarius
(22 ARALIK – 20 OCAK):
Pisces
127
S U D O KU
SUDOKU KOLAY / EASY
1
128
2
1
2
3
4
3
4
SUDOKU ORTA / MODERATE
5
6
5
6
7
8
7
8
129
S U D O KU
SUDOKU ZOR / DIFFICULT
9
130
10
9
10
11
12
11
12

Benzer belgeler

DeMokRASİYe SAhİp çIkMA günü!

DeMokRASİYe SAhİp çIkMA günü! Baskı Printing Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63 Yönetim Yeri Place of Management Büyükdere Ca...

Detaylı

Müzik bir terapi yöntemi olabilir mi?

Müzik bir terapi yöntemi olabilir mi? Baskı Printing Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63 Yönetim Yeri Place of Management Büyükdere Ca...

Detaylı