KOKAİN VE CRACK KOKAİN

Transkript

KOKAİN VE CRACK KOKAİN
ÖZET — SEÇİLİ KONU 3:
KOKAİN VE CRACK KOKAİN: BÜYÜMEKTE OLAN BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi
Avrupa’da uyuşturucu sorununun durumu hakkındaki 2007 Yıllık raporu
Ambargo: 10.00 CET — 22.11.2007
Giriş
EMCDDA, 2007 Yıllık raporunun yanı sıra yayımlanan ‘Kokain ve crack kokain: büyümekte olan bir halk
sağlığı sorunu’ hakkındaki bir Seçili konuda, bazı Avrupa ülkelerinde, kokain kullanımında, kokain
sorunlarına ilişkin tedavi taleplerinde ve bu uyuşturucunun ele geçirme vakalarında son yıllarda belirgin
bir artış meydana gelmiş olduğunu göstermektedir. Kokain kullanımının halk sağlığına büyük bir etkide
bulunma potansiyeli incelenmiş olup, mevcut raporlama sistemlerinde genellikle yeterince gözetilmeyen
kokain kullanımının sağlığa ilişkin sonuçlarına özel önem atfedilmiştir. Ayrıca kokain ve crack kokain
bağımlılığına yönelik etkili tedavi sağlamanın önündeki güçlükler de incelenmiştir.
Kokain ve crack kokain kullanımında yaygınlık, kullanım şekilleri ve eğilimler (1)
•
Son yıllarda, bazı Avrupa ülkelerinde eğlence ortamlarında (örneğin diskolar ve klüpler)
ve genel olarak gençler arasında kokain kullanımındaki artışlar önemli bir endişe kaynağı
olmuştur. Bunun yanı sıra, kokain ve eroinin birarada kullanımı sorunlu opioid kullanıcıları
arasında daha yaygınken, crack kokain kullanımı bazı marjinalleşmiş gruplarda sorun
teşkil etmektedir.
•
Kokain Avrupa’da esrardan sonra en yaygın olarak kullanılan ikinci yasadışı
uyuşturucudur. Gençler (15-34 yaş) arasında, tahmini 7,5 milyon hayatlarında en az bir
kez, 3,5 milyon geçmiş yılda ve 1,5 milyon da geçmiş ayda kokain kullanmıştır. Ülkeler
farklılıklar fazladır. Dans müziği ortamlarındaki hedefli çalışmalarda %60’a varan
oranlarda yaşam boyu kokain kullanımı yaygınlığı gözlemlenmiştir.
•
Toz kokain genellikle sosyal olarak bütünleşmiş eğlence amaçlı kullanıcılar tarafından
kullanılırken, daha marjinalleşmiş gruplar (örneğin evsizler, seks işçileri) tarafından crack
kokain tüketimi çok nadir görülmektedir. Pek çok durumda, kokain kullanıcıları, kokaini
çoğunlukla alkol ve tütünle, başka uyarıcılar ve esrar gibi diğer yasadışı uyuşturucularla
veya eroinle birlikte tüketen çoklu uyuşturucu kullanıcılarıdır.
•
Genç Avrupalıların (15-34 yaş) yaşam boyu kokain deneyimi Amerikalılar veya
Kanadalılardan daha düşüktür. Ancak gençler arasındaki geçmiş yıl kullanımına ilişkin
olarak, yaygınlık oranları artık İspanya (%5,2) ve Birleşik Krallık’ta (%4,8) ABD’ye
(%4,8) benzer olmakla beraber, AB ortalaması net bir şekilde daha düşüktür (%2.4; bkz.
Seçili konu 3, Şekil 2).
•
Kokain kullanımına ilişkin genel yaygınlık oranları öğrenciler arasında genel olarak çok
düşük ve bu gruptaki esrar oranlarından önemli oranda daha düşüktür. 28 Avrupa
ülkesinde gerçekleştirilen okul anketleri 15-16 yaşındakilerin ortalama %2’sinden azının
kokain denemiş olduğunu, buna karşılık esrar deneyenlerin oranının ortalama %23
olduğunu ortaya koymuştur.
TR — AMBARGO 22.11.2007 — 10.00 CET/Brüksel saati
1
Kokain ve crack kokain kullanımına bağlı sorunlar
•
Kokain, opioidler ve esrardan sonra, Avrupa’da en fazla tedaviye başlama sebebi olarak
rapor edilen uyuşturucudur. Kokain 2005 yılında Avrupa çapındaki tüm tedavi taleplerinin
yaklaşık %13’üne karşılık gelmekteydi (rapor edilen 48 000 vaka). Kokain tedavi
taleplerinin %85’i toz kokain, %15’i ise crack kokainle ilgiliydi. Kokain tedavi taleplerinin
çoğu yalnızca birkaç ülkede görülmektedir (örneğin İspanya, Hollanda).
•
Tedavi gören opioid hastaları eşzamanlı kokain kullanımından dolayı destabilize
olabilmektedir. Etkilenen kişiler eroin ve kokain (aynı zamanda veya art arda) kullanıcıları
veya hali hazırda ikame tedavisinde bulunan eski eroin kullanıcılarıdır.
•
Kokain kullanımının en yaygın olumsuz etkileri kalp damar hastalıkları (örneğin iskemi),
serebrovasküler hastalıklar (örneğin felç) ve nörolojik bozukluklardır (örneğin nöbetler).
Kokain toksisitesi riskinin başka maddelerle (örneğin alkol, eroin) bir arada kullanımdan
etkilendiği düşünülmektedir.
•
Bilgiler sınırlı olmakla beraber, 2005 yılında 400’ün üzerinde ölüm vakasının kokain
bağlantılı olduğu kaydedilmiştir. Salt farmakolojik aşırı dozdan kaynaklanan ölümler,
muazzam maruz kalma oranlı vakalar dışında, nispeten nadir görünmektedir. Şu anda,
kokain ölümlerini teşhis etmek opioid ölümlerinden daha zordur. Ayrıca kokain
kullanımından kısa bir süre sonra veya kokain kullanımının tetiklediği ama kesin olarak
zehirlenme olmayan (örneğin felçten kaynaklanan) ölümler kokain kaynaklı olarak teşhis
edilmediğinden, yetersiz rapor edilmektedir.
Tepkiler ve müdahaleler
•
Kokain kullanıcıları çeşitlilik gösteren bir kesim teşkil etmektedir: kokaini alkol ve diğer
uyuşturucularla birlikte tüketen sosyal olarak bütünleşmiş/eğlence amaçlı kullanıcılar;
öncelikle opioid sorunları olan kokain kullanıcıları ve yüksek oranda marjinalleşmiş crack
kokain kullanıcılarından oluşan sınırlı bir grup. Bu durum farklı kullanıcıları çekebilecek ve
özel ihtiyaçlarına tepki verebilecek esnek hizmetler gerektirmektedir. Uygun personel
eğitimi pek çok ülkede zorunlu bir koşul olarak saptanmıştır.
•
Kokain tedavisi genellikle opioid kullanıcıları için düzenlenmiş geleneksel ayakta tedavi
ortamlarında gerçekleştirilmektedir. Sosyal olarak bütünleşmiş kokain kullanıcıları opioid
kullanıcılarının yanında tedaviye başlamak konusunda isteksiz olabileceğinden, bazı
ülkeler, örneğin geleneksel olmayan kabul saatleri uygulaması yoluyla, mevcut tedavi
hizmetlerini daha geniş bir (toz) kokain kullanıcısı grubu için çekici hale getirmektedir
(bkz. İrlanda’daki pilot proje).
•
Kokain kullanıcılarının yoksunluğu sürdürmelerine veya kullanımı azaltmalarına yardımcı
olacak hiçbir etkili ilaç bulunmamakta olup, bu durum kokain tedavisindeki yüksek
nüksetme oranlarının gerekçesi olabilir. Tedavi gören kokain kullanıcılarına, yoksunluk
semptomlarını (örneğin anksiete) azaltmak için, genellikle antidepresan veya
benzodiazepin gibi ilaçlar reçete edilmektedir. Çekilme semptomlarını ve şiddetli
uyuşturucu isteğini azaltan deneysel terapötik ilaçlar klinik deneylerde potansiyel
sergilemiştir (örneğin Baclofen, Tiagabine, Topiramate). Kokain bağımlılığı için bir kokain
aşısı (TA-CD) yoluyla immünoterapi de hali hazırda araştırılma aşamasındadır.
•
EMCDDA’nın kokain bağımlılığı tedavisine ilişkin yeni bir literatür taraması, bilişsel
davranışsal müdahalelerin gelecekteki kokain kullanımını azaltmanın ve önlemenin etkili
bir yolu olduğunu ortaya koymuştur. Sosyal öğrenme ilkelerine dayanarak, bunlar
hastaların uyuşturucu almaya yönelebileceği yüksek riskli durumlarla başa çıkacak
becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.
TR — AMBARGO 22.11.2007 — 10.00 CET/Brüksel saati
2
•
Spesifik maddeleri hedefleyen stratejiler ve eylem planları, genellikle hem yasal hem
yasadışı maddeleri içeren kapsamlı yaklaşımların yaygın olduğu AB’de nadirdir. Maddeye
özel stratejiler çoğunlukla belirli sorunlar baş gösterdiğinde geliştirilmektedir.
(1) Ayrıca bkz. haber bülteni No 8/2007: http://www.emcdda.europa.eu/?nnodeID=875 (yaygınlık, ele
geçirme vakaları).
Ek metinler:
‘Treatment of problem cocaine use: a review of the literature’ (Sorunlu kokain kullanımının tedavisi: bir
literatür taraması), EMCDDA, Mayıs 2007 http://www.emcdda.europa.eu/?nnodeid=18945
‘Avrupa’da kokain kullanımı: verilen hizmetlere ilişkin çıkarımlar’, Mercek altındaki uyuşturucular, No 17,
EMCDDA, Ekim 2007 http://www.emcdda.europa.eu/?nnodeid=439
TR — AMBARGO 22.11.2007 — 10.00 CET/Brüksel saati
3