bġr eğġtġm aracı olarak ağların kullanımı

Transkript

bġr eğġtġm aracı olarak ağların kullanımı
1031
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
BĠR EĞĠTĠM ARACI OLARAK AĞLARIN KULLANIMI
Doç. Dr. Filiz Tiryakioğlu
Anadolu Üniversitesi
[email protected]
Arş.Grv.Dr. Funda Erzurum
Anadolu Üniversitesi
[email protected]
Özet
İletişim gün geçtikçe sayısallaşmakta, sayısal dünyaya ait bir olgu haline gelmektedir.
Sosyal ağ, sosyal iletişimin ve/ veya sosyal ilişkilerin kurulabildiği, kişilerin yüksek
oranda paylaşımda bulundukları bir online servis, platform veya alan olarak
tanımlanabilir. Sosyal ağlar kullanıcılarına, fikirlerini, etkinliklerini, olayları ve ilgi
alanlarını kendi ağlarıyla paylaşma imkanı sunar. Bunu; anlık mesajlar, e-postalar,
paylaşımlar aracılığıyla yapar. Sosyal ağlarda yer alan kişiler bilgi alışverişinde
bulunabildikleri gibi, sorunlarını beklentilerini de paylaşabilirler. Mekansal olarak
ulaşamayacakları kişilerle bu sosyal ağlar aracılığıyla rahatça ulaşabilirler. Bir başka
deyişle yerinden kalkmadan iletişim kurmak istedikleri kişilerle görüşebilirler.
Öğretim elemanları da bu sosyal ağlar aracılığıyla öğrencileriyle iletişim kurabilir,
onların sorunlarından haberdar olabilir ya da dersle ilgili malzeme sunabilirler. Bu
durum iletişimi güçlendirebilir.
Bu araştırmada Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarının
sosyal ağlar içinde yer alan Facebook‟u bir eğitim aracı olarak kullanıp kullanmadıkları
saptanmaya çalışılmıştır. Bunun saptanması için tüm öğretim elemanlarına anket
uygulanmıştır. Öğretim elemanlarının sosyal ağları kullanıp kullanmadığı, kullanıyorsa
hangisini ve ne amaçla kullandığı, eğitim aracı olarak nasıl kullandığı sorgulanmıştır.
Ayrıca anket çalışması kapsamında öğretim elemanlarının yer aldıkları sosyal ağlarda
öğrencilerinin arkadaş listelerinde yer alıp almadığı, öğrencileriyle iletişim halinde olup
olmadıkları da sorgulanmıştır.
Çalışma betimsel nitelik taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: İletişim, Eğitim, Sosyal Ağ
1.
GĠRĠġ
İnternetin ortaya çıkmasıyla birlikte iletişim biçimlerinde ve günlük yaşantıda pek çok değişiklik
olmuştur. İnsan ilişkilerinde yüz yüze iletişimin yerini teknolojik araçlarla yapılan iletişim şekilleri
almaya başlamıştır. Bu da internet üzerinden kurulan yeni tür ilişkileri beraberinde getirmiştir (Murray,
2008: 8-12).. Sanal ortamdaki bu yeni iletişim biçimlerinin merkezinde ise sosyal medya içindeki sosyal
paylaşım ağları bulunmaktadır .
Sosyal paylaşım ağları, insanların internet üzerinde yarattığı sanal toplumsal yaşamdır. Bu ağlar içinde
kişiler, kendilerini tanımlayarak, aynı kültür seviyesinde rahatlıkla anlaşabilecekleri diğer insanlarla
internetin sunduğu olanaklar aracılığı ile iletişim kurar.
Bilinen ilk sosyal ağ, 1997 yılında kurulan SixDegrees‟dir.
2003 yılından sonra sosyal ağlar hızla
yaygınlaşmış ve kullanıcı sayılarında belirgin artışlar yaşanmıştır. Sosyal iletişim ağlarının dünya
üzerindeki büyümesi inanılmaz boyuttadır. Bu ağların içinde en yaygın kullanılanı da Facebook‟dur
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1032
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
(Toprak vd. ,2009, 27). Facebook, Şubat 2011 itibarıyla, 500 milyondan fazla kullanıcıya sahiptir.
Toplam kullanıcı sayısının %50‟si her gün aktif olarak siteye girmektedir. Kullanıcılar her ay toplam
700 bilyon dakikayı Facebook‟ta geçirmektedir. Ayrıca 200 milyondan fazla kullanıcı da mobil olarak
Facebook‟a bağlanmaktadır. Facebook ta kullanıcıların etkileşimde bulundukları 900 milyondan fazla
yer ( sayfa, grup, etkinlik ve topluluk sayfası) vardır, ortalama bir kullanıcı 80 grup, etkinlik veya
topluluk sayfasına bağlıdır ve ayda ortalama 90 içerik paylaşmaktadır. Her ay 30 bilyondan fazla içerik
kullanıcılar tarafından paylaşılmaktadır. (http://www.Facebook.com).
Türkiye‟de Facebook kullanımı da 26.198.200 kullanıcı sayısıyla dünyada Amerika, Endonezya ve
İngiltere‟nin ardından dördüncü sıradadır. Bu rakama göre toplam nüfusun %33.67‟si, internet erişimi
olan nüfusun ise % 74,85‟i Facebook‟ta yer almaktadır. Kullanıcıların demografik özellikleri ise cinsiyete
göre; % 36 kadın, % 64 erkek ve yaş gruplarına göre 18-24 yaş %37, 25-34 yaş %30, 13-15 ve 3544 yaş grupları %10‟ar, 16-17 yaş grubu % 9 ve 45 + % 5 lik bir oran göstermektedir
(http://www.socialbakers.com).
Tablo1: Türkiye’de yaĢlara göre Facebook kullanımı (http://www.socialbakers.com).
Tüm dünyada 500 milyonu aşkın kişi gününün önemli bir kısmını Facebook‟ta geçirmeye başlayınca, bu
sosyal paylaşım ağı sosyolog ve psikologların da araştırmalarının ilgi odağı haline gelmiştir.
Araştırmacılara göre, sosyal ağlar iletişim becerilerini geliştirir, katılımı ve sosyal bağlılığı genişletir,
akran desteğini güçlendirir ve işbirliğine dayalı öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar. Ayrıca sosyal ağ
siteleri, üniversitelerin fazla desteği olmadan kolay ve ucuz bir şekilde kullanılabilmekte, öğrenciler için
eğitim süreçlerine kolaylıkla entegre edilebilmekte ve bu türdeki kullanımlar hızla yaygınlaşmaktadır
(Yasemin vd., 2010: 2).
Heather Rogers Haverback Towson üniversitesinde, “324 Okuma Yöntemleri Grubunun Bayanları”
olarak oluşturduğu Facebook grubunu öğretmen adayları ile okuma dersinde buluşmak için
kullanmıştır. Bu grup ödevlerin tartışıldığı, soruların sorulduğu, görüşlerin eleştirildiği, bilgilerin
gönderildiği ve görüşlerin desteklendiği bir platform olarak işlev görmüştür. Araştırmacı, öğrencilerin
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1033
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
okumasını desteklemek için kitap klüplerinin kurulmasını, kitap tartışmalarının yapılmasını ve
okumaların paylaşılması için sosyal ağların kullanımını önermiştir. Ayrıca araştırmacı tarih, edebiyat
derslerinde, kültürel rehberlerin hazırlanmasında ve programlama uygulamalarında da bu sosyal ağın
kullanılabileceğinden bahsetmiştir (Yasemin,2010: 3)
Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan en geniş
kullanıcıya sahip ve yaygın bir sosyal ağdır. Bu sosyal ağ aracılığıyla birbirini tanımayan yüzlerce insan
aynı amaç uğruna bir araya gelmekte, hatta savaş kararı alabilmektedir. Bireyler bu yeni medyada
giderek daha fazla vakit geçirmektedir. Sosyal ağ içinde yer alan Facebook‟un çok kısa bir sürede
hayatın içine bu kadar yerleşmesi onun eğitim/öğretim için de kullanılabilir olasılığını düşündürtmüştür.
Bu araştırma; öğretim elemanlarının Facebook‟un eğitim amaçlı kullanılması konusuna olumlu ya da
olumsuz
nasıl baktıklarını ortaya çıkaracaktır. Çalışma;„yaşı 46‟nın üzerinde olan öğretim elemanı,
Facebook‟u kullansa bile onun eğitim amaçlı kullanılmasına inanmamaktadır‟ varsayımından hareketle
gerçekleştirilmiştir.
Bu varsayımı sınamak için, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarına anket
uygulanarak incelenmiştir.
İletişim fakülteleri medya sektörüne çeşitli uzmanlık alanlarında çalışan yetiştiren akademik
kurumlardır. Bu nedenle iletişim fakültesi öğretim elemanlarının sosyal medya, sosyal ağ olgusuna
daha fazla ilgi göstermeleri beklenmektedir.
Çalışmada Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi‟nin dört bölümünden derslere giren Öğretim
Görevlisi. Yardımcı Doçent, Doçent Doktor ve Profesör kadrosunda toplam 75 öğretim elemanlarına
anket uygulanmıştır. Araştırma Görevlilerinin araştırma kapsamı dışında tutulma gerekçesi de onların
ders verme yetkilerinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Verilerin değerlendirmesi SPSS 16.0
programı ile yapılmıştır
Bu çalışmada öncelikle iletişim fakültesi öğretim elemanlarının Facebook kullanım düzeyi saptanmaya
çalışılmıştır. Anket uygulamasında kişisel bilgilerinin yanı sıra, Facebook‟u benimseme, Facebook‟u
kullanma amacı ve Facebook‟u eğitsel kullanma hakkındaki düşüncelerini saptamak üzere 4 kategoride
toplam 52 soru sorulmuştur.
Birinci kategorideki sorular öğretim elemanının kişisel bilgilerini saptama amacındadır. Yaş, cinsiyet,
unvan vs saptanmıştır.
İkinci kategoride Facebook‟u benimseyip benimsemedikleri sorgulanmıştır.
Üçüncü kategoride Facebook‟u hangi amaç için kullandığı saptanmak istenmiştir. Arkadaş bulma,
eğlenme, bilgi edinme , iletişim kurma vs.
Dördüncü kategoride de Facebook‟un eğitsel amaçlı kullanımı hakkındaki düşünceleri saptanmak
amaçlanmıştır.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1034
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Çalışmada eğitim, sosyal medya-geleneksel medya farkı, sosyal ağlar ve Facebook hakkında genel bilgi
verildikten sonra araştırma bulgularına yer verilmiştir.
2.
EĞĠTĠM
Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgudur.
Politik, sosyal, kültürel ve bireysel
boyutları aynı anda içinde bulundurmaktadır. Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama
yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan,
yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Bireyin davranışlarında
kendi yaşantısı yoluyla yaparak ya da yaşayarak istendik değişme meydana getirme sürecidir
(Mattelart, A.,2004: 12).
Eğitim, süreklidir, dinamiktir, insana özgüdür, kapsamlıdır, çok boyutludur, bilimseldir, amaca
yöneliktir, mekansal olarak sınırsızdır ve kültürle sıkı sıkıya birbirine bağlıdır Bilen, M., 2002:5).
Gelişen teknoloji sonucu bilginin üretimi ve paylaşımı hızlanmış ve bireylerin eğitimleri ve ihtiyaçlarını
karşılayabilmekleri için bu teknolojileri kullanmaları gereği ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde de Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin bilgilerini ve derslerle ilgili görüşlerini, fikirlerini
diğer öğretmenlerle paylaşabilmeleri için sosyal ağ kurmaktadır. Bu ağa üye olanlar birbirlerinin
çalışmalarından haberdar olabilecekleri gibi, öğrenci-öğretmen iletişimini de güçlendirecektir. Bir
anlamda sosyal ağ eğitim amaçlı kurulacaktır (www.haber3.com).
3.
SOSYAL MEDYA VE GELENEKSEL MEDYA
Sosyal Medya, son yıllarda Web 2.0‟ın bir açılımı olarak hayatımıza giren kavramlardan biridir. Internet
ve web tabanlı teknolojileri kullanarak sosyal etkileşimle yayılan, erişilebilirliği yüksek içerik ve
paylaşımların bulunduğu mecralara denilmektedir. Bir başka deyişle, kullanıcıların kendi ürettikleri
içerikleri bir yayıncı gibi paylaştıkları; sosyal ağlar, bloglar, mikro bloglar, forumlar gibi platformlardır.
Paylaşılan içeriğin çektiği ilgiye veya paylaşan kişinin bilinirliğine göre bu paylaşımların kitlelere ulaşma
gücü giderek yükselmektedir. Kişiler, hayat hikayelerinden satın aldıkları ürün veya hizmetin
kullanışlılığına kadar her türlü kişisel deneyimini artık sosyal medya araçlarında yani Facebook,
Friendfeed, Myspace, Twitter, Youtube, Ekşisözlük gibi onlarca platformda paylaşmaktadır.
Radyo, TV, gazete gibi ‟Geleneksel Medya‟da yer almak; uzmanlaşma gerektirmesi, yüksek maliyetler
yaratması ve bilgiye sonradan erişimin kısıtlı olması gibi zorlukları içinde barındırırken, ‟Sosyal
Medya‟da bulunmak için çoğu zaman internet erişimi yeterli oluyor. Uzmanlaşma, içerik üretimi için
önkoşul değil (http://eticaret.garanti.com.tr).
Sosyal medya, geleneksel medyadan farklıklar gösterir. Genellikle geleneksel medya enformasyonun
yayınlanması için belirli kaynaklara ihtiyaç duyarken, bilgiyi yayınlamak veya erişmek için sosyal medya
göreceli olarak masrafsızdır ve erişim araçları herkese açıktır. Kullanıcı, tüketici- üretici olarak
tanımlanmaktadır. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında temel alınan aktif konumdadır. Hem içerik
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1035
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
üretmekte hem de içerik tüketmektedir ve bunu etkileşimli olarak yapma olanağı bulunmaktadır.
Sosyal medya‟nın ve geleneksel medyanın ortak taşıdığı bir karakteristik özellik, küçük veya büyük
kitlelere ulaşabilmeleridir; bir içerik hiç kimseye ulaşmayabilir, milyonlarca kişiye de ulaşabilir. Sosyal
medya ve geleneksel medya arasındaki farkları tanımlamaya yardımcı olacak özellikler kullanılan
yönteme göre farklılıklar gösterebilir. Bu özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
1. Erişim - Hem geleneksel medya hem de sosyal medya teknolojileri herkesin genel bir kitleye
erişebilmesine olanak tanır.
2. Erişilebilirlik - Geleneksel medya için üretim yapmak genellikle özel şirketlerin ve hükümetlerin
sahipliğindedir; sosyal medya araçları genel olarak herkes tarafından az veya hiç maliyetle
kullanılabilir.
3. Kullanılırlık - Geleneksel medya üretimi çoğunlukla uzmanlaşılmış yetenekler ve eğitim
gerektirmektedir. Çoğu sosyal medya için bu geçerli değildir veya bazı durumlarda yetenekler
tamamen değişmiş ve yenidir, herkes üretimde bulunabilir.
4. Yenilik – Geleneksel medya iletişimlerinde meydana gelen zaman farkı (günler, haftalar, hatta
aylar) anında etki ve tepkisi olan sosyal medya ile kıyaslandığında uzun olabilmektedir.
Tepkilerin zaman aralığına katılımcılar karar vermektedir.
5. Kalıcılık - Geleneksel medyada içerik üretildikten ve yayınlandıktan sonra değiştirilemez, oysa
sosyal medya yorumlar veya yeniden düzenlemeyle anında değiştirilebilir.
6. Sosyal medyanın hayatımıza girmesinden sonra insan hayatında birçok şey değişmeye
başlamıştır, içerik kullanıcı tarafından oluşturulduğu için yaratıcılık önem kazanmış ve katılım
ön plana çıkmıştır. Geleneksel medya'nın içeriğini üreten ve medyayı izleyen arasındaki katı
ayrım ortadan kalkmıştır (http://www.asiamedia.ucla.edu/article.asp?parentid=52164).
Bu
oluşuma bağlı olarak değişim hızı artmış, yenilikçi olmak ve yeniliklerde başı çekmek önem
kazanmıştır. Gerçekler değil fikirler önem kazanmış, objektif olmak değil içten olmak önemli
hale gelmiştir. Anne- baba ve aile büyükleriyle çocukları arasındaki iletişim yönü de
değişmiştir.
Anne
babalar
teknoloji
çağında
doğan
çocuklarının
öğrenme
hızlarına
yetişemedikleri için bazı şeyleri çocuklarından öğrenmeye istekli hale gelmişler ve bunun
sonucunda sosyal medyaya daha yaktın hale gelerek çocuklarını takip etmenin yeni bir yolunu
bulmuşlardır (www.wikipedia.org).
3.1.
SOSYAL AĞLAR
Sosyal ağ,
sosyal iletişimin ve
sosyal ilişkilerin kurulabildiği, kişilerin paylaşımda bulundukları bir
online servis, platform veya alan olarak tanımlanabilir. Sosyal ağlar
kullanıcılarına, fikirlerini,
etkinliklerini, olayları ve ilgi alanlarını kendi ağlarıyla online olarak paylaşma imkanı sunar.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1036
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Bugün, insanların iletişimini, etkileşimini, işbirliğini, çalışmalarını yeniden şekillendiren birçok sosyal ağ
sitesi ortaya çıkmıştır. Sosyal ağlara katılım sayısı da her geçen gün artmaktadır. Bireyler, internet
üzerinden,
toplum yaşamı içinde kendilerini tanımlayarak, benzer
kültürel seviyede, ortak ilgi
alanlarına, ortak geçmişlere ve ortak arkadaşlara ulaşmak ve iletişimde bulunmaları amacıyla sosyal
ağlara üye olmaktadır. Böylece
arkadaş çevrelerini genişletmekte ve onlarla bilgi alış-verişinde
bulunmaktadır ( Jordan, 1999:191).
İnsanlar, farklı amaçlar için sosyal ağlara girmektedir. Bu durum özel yaşantıların bile, birbirini
tanımayan yüzlerce belki de binlerce kişi tarafından bilinmesine, paylaşılmasına yol açmaktadır. Sosyal
ağ siteleri iletişimin paylaşılmasında, yeni bilgilerin edinilmesinde, yeni arkadaşlıkların edinilmesinde
çok önemli araç haline gelmektedir. Ayrıca, sosyal ağ ortamları kişisel ifadeler, ilgi duyulan toplulukları
oluşturma, işbirliği ve paylaşım için yeni olanaklar sağlamaktadır. birkaç fare tıklaması ile birbirlerine
video, resim veya istedikleri diğer içerikleri gönderebilirler (Aydoğan & Akyüz, 2010, 66-67).
Miller'e göre, insanların bütün hayatlarının detaylarını tüm dünyayla paylaşmalarını sağlayan Facebook
ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri, utanma duygusunu yok etmektedir. Bununla birlikte sağlık
problemlerine yol açmasından, gelecekteki iş fırsatlarının kaçmasına neden olmakta, kullanıcılarının
kıskançlık duygusunu derinleştirip 'canavar'a dönüştürmesinden narsistleştirmesine kadar birçok
bilimsel iddianın hedefindeki sosyal paylaşım siteleri, insan hayatının vazgeçilmez parçalarından birisi
haline gelmiştir ( Perlman &Miller,2008:
Sosyal ağlar, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir, fakat dünya üzerindeki inanılmaz büyümesi aynıdır
Araştırmacılara göre, sosyal ağlar iletişim becerilerini geliştirir, katılımı ve sosyal bağlılığı genişletir,
akran desteğini güçlendirir ve işbirliğine dayalı öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar. Ayrıca sosyal ağ
siteleri, üniversitelerin fazla desteği olmadan kolay ve ucuz bir şekilde kullanılabilmekte, öğrenciler için
eğitim süreçlerine kolaylıkla entegre edilebilmekte ve bu türdeki kullanımlar hızla yaygınlaşmaktadır.
Böylece öğrenciler üniversiteden mezun olduklarında kendi öğrenme süreçlerine web üzerinden tekrar
ulaşma ve çalışmalarını inceleme gibi olanaklara sahip olabilmekte ve kendi öğrenme geçmişlerine
ulaşabilmektedir (Gülbahar, Kalelioğlu& Madran, 2010).
3.2.
EĞĠTĠM ARACI OLARAK SOSYAL AĞLAR
Eğitim aracı olarak sosyal ağların kullanımının getireceği avantajlara bakacak olursak, ortamın getirdiği
etkileşimlilik ve katılımcılık eğitime de yansımalıdır. Sosyal ağların eğitimde bir araç olarak
kullanılmasının getirebileceği avantajlar aşağıdaki gibi sıralanmıştır (Yamamoto, Demiray, Kesim, 2010,
466-468);
1- Zamandan ve mekandan bağımsız olma,
2- Eğitimde bilgisayar kullanımının eğitimin kalitesini, başarı ve verimliliği artması,
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1037
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
3- Bilgisayar
teknolojilerindeki
gelişmeler
sayesinde
daha
kısa
sürede
ve
daha
sistemli
öğrenebilmenin sağlanması,
4- Öğrenmeyi bireyselleştirmesi,
5- Anında geri-bildirim alınabilmesi
6- Öğrencinin ders içeriğini istediği kadar tekrar edebilmesine olanak sağlaması,
7-
İçeriğin kolay görüntülenebilmesi,
8- Görsel ve işitsel öğrenme ortamları tasarımına izin vermesi,
9- Laboratuar gerektiren derslerin benzetim animasyon ve sanal laboratuarlar sayesinde öğrencilere
daha az maliyetle ve daha tehlikesiz olarak sunulabilmesi,
10- Ders içeriğinin ve eş-zamanlı (senkron) sınıf (sanal sınıf) uygulamalarının arşivlenebilmesi,
11- İki yönlü iletişim sağlanabilmesi,
12- Geleneksel programlara göre öğrencilerin araştırma, bilgi ve becerilerini artırmada daha gönüllü
davranmalarını sağlaması,
13- Öğrenci performansını değerlendirmeye olanak vermesi,
14- Değerlendirme sonuçlarının ölçümünde hata olasılığının minimuma düşmesi,
15- Öğrencilerin ve öğretmenlerin bilgiye ulaşma, değerlendirme, kullanma ve etkili olarak alıntı yapma
becerilerinin gelişmesini sağlaması.
3.3
FACEBOOK
Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişi yapmasını amaçlayan bir sosyal
ağdır. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından geliştirilen
Facebook, öncelikle Harvard öğrencilerinin birbirleriyle iletişim kurmaları için kurulmuştur. Daha sonra
Boston civarındaki okulları da kapsamış ve bir sene içerisinde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm
okulların öğrenci ve mezunlarını üye olarak kabul etmeye başlamıştır. Kişiler önceleri sadece söz
konusu okulun e-posta adresiyle (.edu, .ac.uk, vb.) üye olabilirken, daha sonrasında ağ içine liseler ve
bazı büyük şirketler de katılmış ve 11 Eylül 2006 tarihinde ise Facebook tüm e-mail adreslerine, bazı
yaş sınırlandırmalarıyla açılmıştır (http://www.Facebook.com).
Facebook, kullanıcılarının oluşturduğu ağlarda farklı izin seviyelerinde özel veya herkese açık yazılarla
kullanıcıların birbiri ile bağlanmasını, gruplara katılmasını ve diğerleri ile kaynakların paylaşılmasını
sağlayan çevrimiçi sosyal ağ yazılımıdır. Diğer çevrimiçi sosyal ağ sitelerine (Friendster, MySpace gibi)
benzer bir biçimde, kullanıcılar kendilerini çevrimiçi bir profilde tanıtır, arkadaş edinir, diğerlerinin
profillerine veya sosyal içeriğe bilgi veya yorum yazabilir.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1038
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Sosyal iletişim ağlarının oldukça yeni olması sebebiyle eğitimde kullanımı ile ilgili araştırmalarda
oldukça sınırlıdır. Yapılan araştırmalara göre öğrencilerin büyük bir bölümü bu sosyal ağlarda
zamanlarının oldukça önemli sayılabilecek kısımlarını harcamaktadırlar (Jones, Blackey, Fitzgibbon, &
Chew, 2010, 776–778). Bu da sosyal ağlarda oluşturulan öğrenme ortamlarının öğrencilerin daha çok
ilgisini çekeceğini ve bu sayede öğretimin daha etkili olacağını göstermektedir.
2008 yılında Minnesota Üniversitesi‟nde yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılan öğrencilerin
%94‟ü interneti kullanmaktadır. İnterneti kullananların %82‟si evden bağlantı kurmaktadır.
Öğrencilerin %77‟sinin en az bir sosyal ağda profili mevcuttur. Bu verilerden yola çıkarak
araştırmacılar, öğrencilere sosyal ağları kullanarak neler öğrendiklerini sormuşlar; öğrenciler teknoloji
becerilerini (bilişsel yetilerini) geliştirmesini ilk sıraya koymuşlar. Bunu yaratıcılık, yeni ve farklı fikirlere
açıklık, iletişim becerileri izlemiş. Yaşları 16-18 arasında 13 farklı lise öğrencisi üzerinde yapılan 6 aylık
araştırmanın sonuçları; günümüz Amerikan eğitim sisteminde çocukların ve gençlerin yeteneklerini
sosyal ağlar sayesinde çarçabuk geliştirdikleri gibi yaratıcı becerilerini de, (mesela şiir, sinema gibi)
paylaşarak entelektüel birikimlerini çoğaltığını göstermiştir.
4. BULGULAR
4.1. KiĢisel Bilgiler
.Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinde toplam 75 öğretim elemanı ders vermektedir. Üç
öğretim elemanı ( 1 Prof. Dr. ,2 Yard. Doç.Dr.) başka üniversitelerde görevli oldukları için ankete
katılmamıştır.
Anket çalışması 72 kişiye ulaştırılmıştır.
Bunların 18‟i Prof.Dr., 15‟i Doç.Dr., 26‟sı Yard. Doç.Dr. ve
13‟ü de Öğretim Görevlisidir. Anket çalışmasında 67 öğretim elemanından cevap alınmıştır, 5 kişiden
ise dönüş alınamamıştır.
Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının 30‟u kadın, 37‟si erkektir.
Yaş aralığı 41-45 olan grup en fazladır. Bu da Fakültede ders veren öğretim elemanlarının
çoğunluğunun genç olduğunu göstermektedir.
Anket çalışmasına katılan öğretim elemanlarının yaş aralıklarına bakıldığında 24 (% 35,8) kişi ile 41-45
yaş grubunda yoğunlaştıkları görülmüştür. Araştırmaya katılanların 18‟i (%26,9) 30-40 yaş grubunda
iken, 11‟i ( %16,4) 46-50, 6 „sı (%8,9) 51-55 ve 8‟inin (%12) 56 ve üstü yaş grubunda oldukları tespit
edilmiştir.
4.2. Facebook’un Kullanımı
Ankete cevap veren 62 öğretim elemanından 50‟sinin (% 74,6) Facebook hesabı vardır. Hesabı olan
50 öğretim elemanının 25‟i kadın, 25‟i erkektir. Facebook kullanıcılarının 41-45 yaş grubunda ağırlıklı
olarak toplanmış olduğu gözlenmiştir.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1039
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Katılımcıların 28‟i (% 56) her gün Facebook hesabını kontrol ettiğini belirtmiştir. 14‟ü (%28) haftada
birkaç kez, 6‟sı (%12) ayda birkaç kez ve 2‟si (%4) ise yılda birkaç kez Facebook hesabına giriş
yaptığını belirtmiştir.
Cinsiyetle kullanım sıklığı arasında anlamlı bir bağ tespit edilememiştir. Yaş ile kullanım sıklığı ilişkisine
baktığımızda da 45 ve altı yaş grubundaki katılımcıların yoğunluklu olarak hergün Facebook‟a girdikleri
ortaya çıkmaktadır. Geçirilen süreye bakıldığında ise katılımcıların 37‟sinin (% 74) yarım saat ve daha
az vakit geçirdiklerini belirttikleri görülmektedir. Katılımcılardan sadece 1 kişi Facebook‟ta 3 saatten
fazla zaman geçirdiğini belirtmiştir.
Facebookta etkinleşmenin göstergelerinden biri olan grup üyeliklerinin olup olmadığı sorusuna alınan
cevaplarla 34 kişinin (% 68) grup üyeliği olduğu belirlenmiştir. Cinsiyet ve grup üyelikleri konusunda
anlamlı bir farklılık bulunmaktadır, erkek katılımcıların grup üyeliklerine olan yatkınlıklarının daha fazla
olduğu gözlenmiştir. Özellikle internet ve teknoloji konulu grup üyeliklerine bakıldığında hiçbir kadın
katılımcının bu gruplara üye olmadığı ortaya çıkmıştır.
Bu grup üyeliklerinin dağılımına bakıldığında
katılımcıların 30 kişinin öğrenci gruplarına, 40 kişinin ortak ilgi gruplarına, 5 kişinin internet ve
teknoloji, gruplarına ve 18 kişinin organizasyon ve kuruluşların gruplarına üye oldukları sonucu elde
edilmiştir, bir kişinin birden fazla gruba üyeliği olduğu ve internet ve teknoloji gruplara üye olan
katılımcıların hepsinin erkek olduğu dikkat çekmektedir. Yaş ve grup üyelikleri ilişkisine bakıldığında ise
grup üyesi olan katılımcıların 45 ve altı yaş grubunda ( %79,4) toplandığı gözlenmektedir. 55 ve üstü
yaş grubundaki kullanıcıların ise grup üyeliği bulunmamaktadır.
4.3. Facebook’un Benimsemesi
Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Elemanlarından ders verenlere uygulanan bu
çalışmada, anket tekniği kullanılarak öğretim elemanlarının sosyal medya içinde en fazla kullanılan
Facebook‟u kullanma alışkanlıkları saptanacaktır
Facebook‟un benimsenmesinin belirlenmesine yönelik sorulan sorulara verilen cevaplar, öğretim
üyelerinin Facebook‟u benimsediklerini ve kullandıklarını göstermektedir. Katılanların 37 kişisi (%74)
daha kısa sürede daha fazla kişiyle iletişim kurma olanağından yararlandığına katıldığını söylemiştir. 28
kişi (% 56) daha kısa sürede daha çok şey paylaşabildiğini belirtmiştir. Facebook‟ta paylaşılan görüş ve
bilgilerin farklı bakış açıları getirerek kişisel gelişime katkıda bulunduğu konusuna olumlu bakan
katılımcıların sayısı 19‟da (% 38) kalmıştır ancak bu konuda 14 kişinin de (% 28) kararsız kaldıkları ve
16 kişinin ise (% 32) katılmadığı gözlenmiştir.
Katılımcıların 33‟ü (% 66) Facebook‟u olumlu bulurken, sadece 1 kişi olumsuz yaklaşmaktadır.
Katılımcıların hemen hemen hepsi ( %96) Facebook‟a kolay üye oldukları konusunda hemfikirdirler,
ancak sadece 33 kişi (% 66) Facebook‟un kullanımını kolay bulduğunu belirtmiştir.
Katılımcıların 41‟i (% 82) Facebook‟u fikirlerine önem verdikleri kişiler kullandığı için kullandığına
katılmamıştır ve yine 41 kişi (% 82) öneri üzerine kullandığı konusuna katılmadığını belirtmiştir.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1040
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Katılımcılardan 25 kişi (% 50) çevresindeki kişiler Facebook kullandığı için kendisinin de kullandığını
belirtirken 8 kişi (% 16) bu konuda kararsız olduğunu belirtmiştir.
Katılımcıların 28‟i Facebook kullanmak için gerekli olan bilgi ve kaynaklara kolaylıkla erişebildikleri
konusuna olumlu yaklaşırken, kullanırken kolaylıkla yardım alabildikleri konusunda 18 ( %36) kişi
kararsız kaldığını ve 23 kişi de (%46) kolaylıkla yardım aldığını belirtmektedir.
Katılımcılar Facebook‟un kullandıkları diğer paylaşım ve iletişim ortamlarına benzer olup olmadığı
konusunda 27 kişi (% 54) benzediğini, 12 kişi (% 24) kararsız oldukları ve 11 kişi (% 22) ise
benzemediği görüşünü vermişlerdir. Facebbok‟a internet erişimi olan her yerden istenildiği zaman
erişim olup olmadığı konusuna ise katılımcıların 41‟i (% 82) olumlu yaklaştıklarını belirtmiştir, yani
internet erişim olan her yerden Facebook‟a kolaylıkla erişim sağlanabilmektedir.
Katılımcılardan 31 kişi (%62) Facebook profillerini kişiselleştirdiklerini belirtmişlerdir. Facebook
aracılığıyla öğrenme ve etkinliklerini düzenleyip düzenleme oranlarına bakıldığında katılımcıların 25‟inin
(%50) bu konuda olumlu bir tavra sahip olduğunu, 14 kişi (% 28) olumsuz yaklaşırken, 11 kişinin de
(% 22) kararsız kaldığı gözlenmiştir.
Katılımcıların 37‟si (%74) Facebook‟ta kendi kişisel ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda hareket
ettiklerini belirtmiştir. Grup oluşturma konusunda yaklaşımlarına ilişkin soruya ise 31 kişi (%62)
olumsuz baktıklarını belirtirken, 19 kişi (% 38) grupların iletişimi ve ilişkileri güçlendirdiğine katıldığını,
20 kişi (% 40) ise katılmadığını, 11 kişi de (% 22) ise kararsız kaldıklarını belirtmiştir.
Facebook‟u ortak ilgi ve amaçlara sahip kişilerle işbirliği amacıyla kullanan katılımcılar 16 kişi (% 32)
olarak ortaya çıkmıştır. Bu konuda 14 kişi kararsız kalmış ( %28), 20 kişi de ( %40) katılmadığını
belirtmiştir.
Facebook aracılığıyla ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle tanışma konusunda Katılımcıların 19‟u ( % 38)
olumlu ve 19‟u ( % 38)olumsuz bir tavır göstermektedir, diğer katılımcılar kararsız olduklarını
belirtmiştir.
Katılımcıların 15‟i (% 30) Facebook‟taki oyun gibi uygulamalarla hoş vakit geçirdiğini belirtirken,31 kişi
(% 62) bu tür uygulamaları kullanmadığını belirtmiştir.
Facebook‟a genel yaklaşıma baktığımızda, öğretim elemanlarının olumlu yaklaştıkları özellikle iletişim
ve paylaşım konusunda kullandıkları ortaya çıkmıştır. Listelerindeki arkadaşlarına duyuru yapmak ve
paylaşımda bulunmak amacıyla kullanımı yaygındır. Başka kişilerin olaylara ve paylaşılan gönderilere
tepkilerini öğrenmek ve fikir edinmek amaçlı da kullanılmaktadır. Bu ortama katılmak öğretim
üyelerince kolay bulunmuştur, özelliklerini öğrenmek ve kullanmak da yorucu veya zor değildir,
kullanıcı dostu bir yazılımdır. Kullanıcıların daha rahat ve kolay iletişim kurmalarını ve paylaşımda
bulunmalarını desteklemektedir. Öğretim elemanları da buna katılmaktadır.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1041
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Öğretim elemanlarının Facebook‟a başkalarının önerisi ve başkaları bu ortamda olduğu için katıldıkları
konusuna katılmamaları ise bu ortamda olmamanın kendi tercihleri olduğunu göstermektedir. Kendi
istekleri ile yararlı buldukları için Facebook‟ta yer almakta ve ortamın etkileşimliliğini etkin bir şekilde
kullanmaktadırlar. Internet erişimi olan her mekandan Facebook‟a bağlanmak kolaydır. Öğretim
elemanları
açtıkları
kişiselleştirmektedir,
hesabı
bu
kendilerini
ortamda
yansıtacak
öğrenme
şekilde
etkinlikleri
ve
ihtiyaçları
düzenlemekte
doğrultusunda
ve
arkadaşlarıyla
paylaşmaktadırlar. Gruplara katılmanın iletişimi ve ilişkileri güçlendirdiği konusunda da olumlu yaklaşım
gözlenmiştir. Ancak ortak ilgi alanına sahip kişilerle işbirliği amacıyla kullanmak konusunda olumsuz bir
yaklaşım vardır. Facebook‟ta ilgi gören uygulamalardan biri de oyunlardır. Facebook kullanıcıları sanal
ortamda oynanan, Farmville, Diner Dash vb. oyunlara ilgi göstermekte ve arkadaşlarının da bu
oyunlara dahil olması için tavsiyede bulunmaktadır. Öğretim elemanlarının büyük bölümünün bu tür
uygulamalara katılmadığı ortaya çıkmıştır. Öğretim elemanları Facebook‟u yoğunluklu olarak
listelerindeki arkadaşlarıyla ilgili gelişmelerden haberdar olmak, onlarla kolay iletişim kurmak,
paylaşımda bulunmak, geri bildirim almak ve geri bildirimde bulunmak amaçlı kullanmaktadır.
4.4.
Facebook’un Kullanım Amacı
Gelişen teknoloji sonucu artan etkileşimlilik, yeni iletişim ortamlarının ve şekillerinin ortaya çıkmasına
zemin hazırlamıştır. Sosyal ağlar da bu yeni iletişim ortamlarından biridir. Bu ağlar aracılığıyla bireyler
iletişim kurmakta, etkileşim içerisine girmekte, paylaşım, işbirliği ve hatta öğrenme etkinliklerini bu
ortamlarda gerçekleştirebilmektedirler. İnsanlar hemen hemen hergün sosyal ağlara bağlanmakta,
buralarda zaman geçirmektedirler ve geçirilen süre her gün artmaktadır. Tüm yaş gruplarından birçok
insan sosyal ağlara farklı amaçlar doğrultusunda katılmakta ve çevrimiçi sosyal ağlara katılan kullanıcı
sayıları her geçen gün artmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi Facebook üye sayısı 500 milyon
kişinin üzerindedir. Sosyal ağların bu inanılmaz gelişimi, özel yaşantının farklı bireylerle paylaşılması,
günlük olay ve haberlerin paylaşımı ve bilgi alışverişinin bu ortamlarda gerçekleşiyor olması açısından
oldukça dikkat çekicidir. Bu bölümdeki soruların hepsine 1 kişi, iki tanesine de 2 kişi yanıt vermemeyi
tercih etmiştir.
Katılımcıların 20‟si (%40) eski arkadaşlarını bulmak için Facebook‟u bazen kullandığını, 16‟sı (%32)
çoğunlukla Facebook aracılığıyla eski arkadaşlarını bulduğunu belirtmiştir. Bu soruya alınan cevaplar
Facebook‟un kuruluş amacına uygun bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal ağların kurulması
ve devamının sağlanmasında etkili bir ortamdır. Benzer şekilde arkadaşlara iletişim kurmak amaçlı
Facebook kullanımı da %75 gibi yüksek bir orandadır. Katılımcıların 24‟ü (% 49) bu durumun tam
tersi olarak hiçbir zaman yeni arkadaşlıklar kurmak için kullanmadıklarını belirtmişlerdir, 12 kişi (%24)
bazen kullandığını %4‟ü ise çoğunlukla kullandığını belirtmiştir.
Ortak ilgi ve gereksinimlere sahip kişilerle iletişim kurma amaçlı kullanımla ilgili soruya katılımcıların 14
„ü (%28) hiçbir zaman, 14 „ü (%28) bazen ve 15‟i (%30) ise bazen cevabını vermişlerdir.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1042
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
Kişilerin birbirleriyle çeşitli bilgi ve kaynak paylaşımı amacıyla Facebook kullanımlarına baktığımızda
katılımcıların 17‟si (%34) bazen, 17‟si (%34) çoğunlukla, 3‟ü (%6)i her zaman, 6‟sı (%12) nadiren ve
6‟sı da (%12) hiçbir zaman cevaplarını vermiştir.
Katılımcılar ödev ve proje gibi kaynakları da Facebook üzerinden paylaşmadıklarını belirtmişlerdir, 16
kişi (%32) bu ortamı hiçbir zaman bu amaçla kullanmadığını belirtmiştir. Benzer durum akademik
çalışmalara destek ile ilgili kullanımda da gözlenmektedir. Katılımcıların 17‟si (%34) hiçbir zaman bu
ortamı akademik çalışmalarına destek amacıyla kullanmayacağını belirtirken, 15kişi (% 30) bazen
kullandığını belirtmiştir, her zaman kullananların ise 2 kişi (%4) ile sınırlı kalmıştır.
Facebook‟un
okul arkadaşlarıyla ilgili gelişmeleri, hayatlarındaki değişiklikleri takip etme amaçlı
kullanımı ile ilgili soruya verilen cevaplar kişilerin 17‟sinin bazen( %35) bu amaçla bu ortamı
kullandığını ortaya koymuştur. Katılımcılardan
günlük yaşam ile gelişmeleri 19 kişinin ( %38) ve
gündemdeki yenilikleri 13kişinin ( %26) takip etmek amacıyla Facebook‟u kullanıyor olmaları dikkat
çekicidir.
Tüm yaş gruplarından birçok insan sosyal ağlara farklı amaçlar doğrultusunda katılmakta ve çevrimiçi
sosyal ağlara katılan kullanıcı sayısı her geçen gün artmaktadır. İnsanlar hemen hemen hergün sosyal
ağlarda zaman geçirmektedir ve geçirilen süre hızla artmaktadır. Sosyal ağların bu inanılmaz gelişimi,
özel yaşantının farklı bireylerle paylaşılması, günlük olay ve haberlerin paylaşımı ve bilgi alışverişinin bu
ortamlarda gerçekleşiyor olması açısından oldukça dikkat çekicidir. Bu ağlar aracılığıyla bireyler iletişim
kurmakta, etkileşim içerisine girmekte, paylaşım, işbirliği ve hatta öğrenme etkinliklerini bu ortamlarda
gerçekleştirebilmektedirler. Öğretim elemanları eski arkadaşlarını bulmak amacıyla Facebook‟u
kullanmaktadır ancak hiç tanımadıkları kişilerle arkadaş olmak veya arkadaş aramak konusuna olumlu
bakmamaktadırlar. Eski arkadaşların bulunması (ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, eski işyeri, mahalle
vb.)
Facebook‟un kuruluş amacına uygun bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal ağların
kurulması ve devamının sağlanmasında etkili bir ortamdır. Benzer şekilde arkadaşlara iletişim kurmak
amaçlı Facebook kullanımı da yaygındır. Facebook‟un benimsenmesi ile ilgili bölümde alınan cevaplar
öğretim
elemanlarının
gruplara
dahil
olma
ve
yararları
konusunda
olumlu
düşündüklerini
göstermekteydi, ancak benimsenme ile ilgili kısımda gruplara ilişkin sorularda kararsız bir tutum
gözlenmiştir. Öğretim elemanlarının bir çoğunun bir veya daha fazla gruba üyeliği bulunmaktadır, bu
durum tanımadıkları, bilmedikleri kişilerin kurduğu gruplara karşı bir tavır olarak açıklanabilir. Öğretim
elemanları arkadaş listelerindeki kişilerle çeşitli bilgi ve kaynakları paylaşmak konusunda isteklidirler,
ancak ödev, makale gibi akademik çalışmaların paylaşılması ve paylaşılan bilginin güvenilirliği
konusunda emin olmadıkları ve paylaşımda bulunmadıkları ortaya çıkmıştır. Öğretim elemanları günlük
yaşam ile gelişmeleri takip etmek için Facebook‟u da bir araç olarak kullanmaktadırlar, gerek
arkadaşlarının hayatları gerekse dünya ve ülke gündemini bu ortamdan takip etmektedirler, yani
Facebook benimsenmiş ve günlük yaşam pratiklerinin içerisindeki yerini almıştır
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1043
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
4.4.
Facebook’un Eğitim Amaçlı Kullanımı
Anket çalışmasına katılan İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin hepsi ders vermektedir. Bu
nedenle bu bölümde yer alan analizler önemlidir. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu yani 40 kişi (
%80) Facebook‟un sınıf arkadaşları arasında iletişim kurulmasına katkı sağladığı konusunda hem
fikirdirler. Öğretim elemanları sınıf içi diyalogun bu ortamda, etkili bir şekilde gerçekleştirilebileceğini
ve devam edebileceğini, öğrencilerin iletişimlerinin sadece ders saatleri ile sınırlı olmaktan çıkabileceği
düşüncesini taşımaktadırlar. İletişim süresi artan öğrencilerin birbirlerini tanıyacakları ve daha iyi ortak
çalışmalar yürütebilecekleri önemli bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır.
Araştırmanın bu
bölümündeki soruların bazılarına 1,( 4 soru) bazılarına 2 ( 6 soru) ve 1 soruya da 3 katılımcı cevap
vermemeyi tercih etmiştir.
Öğretim elemanı ve öğrenci arasındaki iletişimin önemi yadsınamayacak düzeydedir, buna katkıda
bulunabilecek her ortam değerlendirilmelidir. Katılımcıların Facebook‟un iletişim kurulmasına katkı
sağlayacağı konusunda ki yaklaşımı da bunu destekler niteliktedir, katılımcılardan 37 kişi (%74) buna
katılmaktadır. Sadece 1 katılımcı hiç katkısı olmayacağını düşündüğünü, ve 3 katılımcıda bu fikre
katılmadığını belirtmiştir. Her ne kadar iletişim kurulmasında etkin bir ortam olduğu katılımcılar
tarafında düşünülse de sınıf içi tartışmaların yürütülmesi konusunda katılımcıların 21‟i (%42) kararsız
kalmışlardır. Yine de azımsanmayacak bir oranda katılımcı 21
Facebook‟u sınıf içi tartışmaların
yürütülmesi için uygun bir ortam olarak görmektedir., 8 katılımcı ise kararsız kalmıştır.
Facebook‟un kullanımı daha çok duyurum ve görev dağılımı konusuna ön plana çıkmaktadır. Üzerinde
en çok uzlaşı sağlanan konular, Facebook‟un dersle ilgili duyurumların yapılmasında uygun bir ortam
olduğu konusuna 36 kişinin ( %72) ve ödevlerin verilmesi 31 kişinin ( % 62) katılması olmuştur.
Öğretim elemanları ortak ilgi ve gereksinimler doğrultusunda akademik gruplar oluşturulması
konusunda da olumlu bir tavır göstermektedirler. 32 ( %64) katılımcı bu konuda Facebook‟un olumlu
olduğunu düşünmekteyken 6 ( %12) katılımcı olumsuz yaklaşmıştır.
Katılımcıların yarısından fazlası ( 29 kişi) dersleriyle ilgili bilgi paylaşımında bulunmak ve grup
çalışmalarını Facebook üzerinden yürütmek konusuna olumlu yaklaşmıştır. Ders veya proje sırasında
yararlanılabilecek çoklu ortam desteği bu konuda öğretim elemanlarının fikirlerini olumlu yönde
etkilemiştir, katılımcıların 26 kişi ( %52) video, animasyon ve ses desteğinin sağlanması konusuna
katılmaktadır. Ancak öğrenme materyallerin erişim konusunda hala güvenilir bir ortam olarak kabul
etme aşamasında kararsız kalmışlardır. Katılımcıların 6‟sı ( %12) bu konuda kesinlikle olumsuz
düşündüğünü belirtirken, 7 kişi katılmadığını ( %14) , 21 kişi( %42) kararsız olduğunu ve 14 kişi (
%28) olumlu yaklaştığını belirtmiştir. Bu konuda kesinlikle olumlu düşündüğünü belirten bir katılımcı
bulunmamaktadır.
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi‟nde yürütülmekte olan 284 dersin sadece 1 tanesi
tamamen Facebook üzerinden gerçekleştirilmektedir. Öğretim elemanları bu ortamı destekleyici bir
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1044
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
ortam olarak kullanmaktadırlar. Öğretim üyeleri öğrencilerle iletişim kurmak, öğrencilerin birbirleriyle
iletişim kurmaları, onlaradan haberdar olmak ve dersle ilgili duyurum ve paylaşımların yapılması
konusunda Facebook‟u uygun bir ortam olarak görmektedirler. Ancak dersin tamamını Facebook
üzerinden yürütmek konusunda olumsuz bir tavır sergilemektedirler.
Anket çalışmasına katılan İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin hepsi ders vermektedir. Bu
nedenle bu bölümde yer alan analizler önemlidir. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu (40 kişi)
Facebook‟un sınıf arkadaşları arasında iletişim kurulmasına katkı sağladığı konusunda hem fikirdirler.
Öğretim elemanları sınıf içi diyalogun bu ortamda, etkili bir şekilde gerçekleştirilebileceğini ve devam
edebileceğini, öğrencilerin iletişimlerinin sadece ders saatleri ile sınırlı olmaktan çıkabileceği
düşüncesini taşımaktadırlar. İletişim süresi artan öğrencilerin birbirlerini tanıyacakları ve daha iyi ortak
çalışmalar yürütebilecekleri önemli bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öğretim elemanları bu
ortamı destekleyici bir unsur olarak kullanmaktadırlar. Öğretim elemanları öğrencilerle iletişim kurmak,
öğrencilerin birbirleriyle iletişim kurmaları, onlardan haberdar olmak ve dersle ilgili duyurum ve
paylaşımların yapılması konusunda Facebook‟u uygun bir ortam olarak görmektedirler. Ancak dersin
tamamını Facebook üzerinden yürütmek konusunda kararsız bir tavır sergilemektedirler. Ancak ortamın
daha fazla öğretim elemanı tarafından ders amaçlı kullanılması uzak bir gelecek değildir, çünkü anket
uygulamasına katılan öğretim elemanlarının hemen hemen hepsi bir şekilde Facebook‟u derslerinde
kullanmaktadır, en az kullanan öğretim elemanı dersi için bir grup kurarak duyurum yapmaktadır.
Öğretim elemanı ve öğrenci arasındaki iletişimin önemi yadsınamayacak düzeydedir, buna katkıda
bulunabilecek her ortam değerlendirilmelidir. Katılımcıların Facebook‟un iletişim kurulmasına katkı
sağlayacağı konusunda ki yaklaşımı da bunu desteklemektedir, ancak sınıf içi tartışmalar konusunda
öğretim elemanları bu ortamın etkililiği konusunda kararsız kalmıştır. Facebook‟un öğretim
etkinliklerinde güncel kullanımı daha çok duyurum, görev dağılımı ve ödevlerin toplanması konularında
ön plana çıkmaktadır.
Öğretim elemanları büyük ölçüde dersleri için gruplar kurmakta ve bu grup sayfalarında dersleriyle ilgili
bilgi paylaşımında bulunmakta ve grup çalışmalarını Facebook üzerinden yürütmektedir. Ders veya
proje sırasında yararlanılabilecek çoklu ortam desteği bu konuda öğretim elemanlarının fikirlerini
olumlu yönde etkilemiştir. Ancak öğretim elemanları Facebook‟u öğrenme materyallerine erişim
konusunda hala güvenilir bir ortam olarak kabul etme aşamasında kararsız kalmışlardır. Öğretim
elemanları Facebook‟u derslerine destek ve iletişim kurmak amaçlı kullanmaktadır. Anadolu Üniversitesi
İletişim Bilimleri Fakültesi‟nde yürütülmekte olan 284 dersin sadece bir tanesi tamamen Facebook
üzerinden gerçekleştirilmektedir. Anket çalışmasının bu bölümünden elde edilen veriler genel olarak
değerlendirildiğinde öğretim üyelerinin yakın bir gelecekte, biraz da destekle, derslerini Facebook
üzerinden yürütmeye olumsuz bakmadıklarını ortaya koymaktadır.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1045
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
5.
SONUÇ
Sosyal ağlar günümüz toplumunu etkilemiş ve bazı alışkanlıklarını değiştirmiştir. Sosyal ağların
özelliklerinin ve olanaklarının etkili bir şekilde kullanılması, öğretim elemanlarının eğitim öğretim
süreçlerini aktif, yaratıcı, ortak çalışmalarla öğrenme ile desteklemelerine, öğrenci-öğrenci, öğrenciiçerik ve öğretmen-öğrenci etkileşimi arttırmada, öğrencilerin araştırma, sorgulama ve problem çözme
becerilerini kullanmaları ve geliştirmeleri konusunda destek olmaktadır.
İletişim becerilerini geliştirmekte, katılımı ve sosyal bağlılığı genişletmekte, yaşıt desteğini
güçlendirmekte
ve işbirliğine dayalı öğrenmenin gerçekleşmesini sağlamaktadır . Ayrıca sosyal ağ
siteleri, kolay ve ucuz bir şekilde kullanılabilmekte, öğrenciler için eğitim süreçlerine kolaylıkla entegre
edilebilmekte ve bu türdeki kullanımlar hızla yaygınlaşmaktadır. Internet kullanıcılara zaman ve mekan
ile sınırlı olmayan bir iletişim ortamı sağlamaktadır.
Sosyal ağlar, enformasyon, düşünce ilgi ve bilgi paylaşım imkanı tanıyarak karşılıklı etkileşim yaratan
çevrim içi araçlardır.
İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanları tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Çalışmamız da
İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin Facebook‟u benimsediklerini ve yoğun bir biçimde
kullandığını göstermektedir. İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri Facebook‟un eğitsel amaçla
kullanımına da sıcak bakmaktadır. Öğrencilerin büyük bir bölümü mobil internet ile sosyal medyayı her
an her yerden kullanabilmektedir. Bu nedenle öğrenmenin desteklenmesi amacıyla Facebook‟un
kullanılması da anlamlı hale gelmektedir. Öğretim elemanları Facebook‟un salt eğitim amaçlı
kullanımında kararsız bir tutum sergilemişlerdir, Facebook‟u daha çok öğrencileri ile iletişim kurma ve
paylaşımda bulunma ortamı olarak değerlendirmektedirler.
Sosyal ağlar akademisyenler için de birçok imkan sağlamaktadır; esnek ve kullanıcı dostu olması
sebebi ile diğer öğretim yönetim sistemlerine göre daha kolay kullanılabilmektedir. Facebook kaynak
kitapların paylaşımı, duyurumu, grup ödevleri, uygulamalar ve dersler için kullanılmaktadır. Öğretim
elemanları ve öğrenciler Facebook‟ta derslere ait materyalleri, web sitelerine ait adresleri ve videoları
gönderebilir, google belgeleri ile bağlantı oluşturarak öğrencilerin sunularını, ödevlerini ve diğer
ürünleri paylaşılabilirler. Ortak çalışma yoluyla öğrenme( takım çalışması) , araştırma, sorgulama,
tartışma becerileri, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini desteklemek için Facebook etkili
bir şekilde materyalleri (video dosyaları, ses dosyaları, resimler, tablolama, sunu, veritabanı ve diğer
türdeki belgeleri içeren web siteleri) paylaşmak, gündelik olayları, haberleri, kişileri veya grupları takip
etmek, tartışma ortamlarına dahil olmak için kullanılabilir. Bu araştırmada da benzer bir sonuç elde
edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretim elemanlarından Facebook üyeliği bulunan kişiler bu özelikleri
aktif olarak kullanmaktadırlar.
Sosyal paylaşım ağları her geçen gün günlük hayatımızın daha fazla içerisine girmektedir, bu noktada
derslerin Facebook ortamında yürütülmesi aşamasında bu durumu yadsımak mümkün değildir, öğretim
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1046
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
elemanlarının yaklaşımları da bu yöndedir, hiç biri Facebook‟un etkili bir ortam olduğunu
yadsımamakta ve imkanlarından yararlandıklarını belirtmektedirler.
Araştırmanın varsayımı olan „yaşı 46‟nın üzerinde olan öğretim elemanı, Facebook‟u kullansa bile onun
eğitim amaçlı kullanılmasına inanmamaktadır‟ varsayımımız doğrulanmıştır. 50-55 ve 56 + yaş grubuna
dahil olan öğretim elemanları öğretim ortamı olarak Facebook‟u kabul etmekte diğer yaş gruplarına
göre daha olumsuz bir tutum sergilemiştir.
KAYNAKÇA
Akar, E. Sanal toplulukların bir türü olarak sosyal ağ siteleri : bir pazarlama iletişimi kanalı olarak
işleyişi (Social networking sites as a type of virtual communities : processing as a marketing
communication channel), Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi ( Anadolu University
Journal of Social Science), 2010, Cilt/Vol: 10, Sayı/No: 1, Sayfa/PP: 107-122.
Aydoğan, F., Akyüz, A. ( 2010). İkinci Medya Çağında İnternet. İstanbul : Alfa Yayınları.
B001QV00NY
Awl, D.( 2010) Facebook Me! A Guide to Socializing, Sharing, and Promoting on
Facebook. Berkeley: Peachpit Press.
Bilen, M.( 2002) Plandan Uygulamaya Öğretim. Anı Yayıncılık, Ankara
Gülbahar, Y., Kalelioğlu, F. & Madran, R. O. (2010). Sosyal Ağların Eğitim AmaçlıKullanımı. inet-tr 2010
Türkiye‟de İnternet Konferansı. İstanbul :İstanbul TeknikÜniversitesi.
Jones, N., Blackey, H., Fitzgibbon, K., Chew, E. ( 2010) „Get out of MySpace!‟ Computers & Education,
Vol. 54, 2010, pp. 776–782.
Jordan, T. (1999). Cyberpower. London: Routledge.
Kelsey, T. ( 2010) Social Networking Spaces: From Facebook to Twitter and Everything In Between
(Beginning). New York: Apress.
Mattelart, A. (2004). Bilgi Toplumunun Tarihi. İletişim Yayınevi, İstanbul.
Murray, C. .( 2008). „Schools and Social Networking: Fear or Education?‟, Synergy Perspectives: Local,
Vol. 6 Issue 1, pp. 8-12.
Osuagwu, N.G.( 2009). Facebook Addiction: The Life & Times of Social Networking Addicts.
Philadelphia: Ice Cream Melts Publishing.
Perlman, D., Miller, R..(2008), Intimate Relationships. New York: McGraw-Hill.
Shih, C. ( 2009).The Facebook Era: Tapping Online Social Networks to Build Better Products, Reach
New Audiences, and Sell More Stuff. Ohio: Prentice Hall.
Toprak, A. ( 2009). Toplumsal paylaşım ağı Facebook. Kalkedon Yayınları, İstanbul.
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
1047
2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications
27-29 April, 2011 Antalya-Turkey
www.iconte.org
YamamotoG.T., Demiray, U., Kesim,M.. (2010). Türkiye‟de E-öğrenme: Gelişmeler ve Uygulamalar.
Ankara: Cem Web Ofset.
Yasemin Gülbahar, Filiz Kalelioğlu, Orçun Madran (2010). Sosyal Ağların Eğitim Amaçlı Kullanımı. XV.
Türkiye'de İnternet Konferansı, İstanbul, Turkey).
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_medya, 15.03.2011
http://www.asiamedia.ucla.edu/article.asp?parentid=52164
http://www.ezberim.com/internet-haberleri/167867-Facebook-sitesinin-kurulus-hikayesi
http://www.Facebook.com/press/info.php?statistics, 22.02.2011
http://www.nedirbilgi.com
http://www.socialbakers.com/blog/25-countries-with-top-Facebook-penetration-to-population/,
22.02.2011
http://www.socialbakers.com/Facebook-statistics/turkey, 22.02.2011
http://www.theglobeandmail.com/news/technology/personal-tech/Facebook-a-big-hit-with-narcissistsstudy/article1698694/, 12.03.2011.(Facebook a big hit with narcissists: study , 2010, Toronto: The
Canadian Press Toronto Published Tuesday, Sep. 07, 2010,)
www.haber3.com
http://www.socialbakers.com
Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7

Benzer belgeler