Bütün yönleriyle Darfur Krizi

Transkript

Bütün yönleriyle Darfur Krizi
DARFUR ÇATIÞMASI
Ana hatlarýyla Darfur Çatýþmasý z Darfur Çatýþmasýnýn arkaplaný z Güneye karþý ittifak
z Afrikalýlýk / Müslümanlýk ikilemi z Darfur’daki isyancý gruplar z Ýsyanýn baþlamasý z
Hükümetin Darfur’daki savaþ taktikleri z Hükümet insanî yardýmlarý engelliyor z Darfur
Çatýþmasýnýn kronolojik seyri z Ne yapýlmalý? z Hasan el-Beþir dönemi politikalarý
Bu çalýþma, 2003 yýlýndan bu yana Sudan’ýn Darfur bölgesinde süren çatýþmayý ve bu
çatýþmanýn yarattýðý büyük insanî krizi ana hatlarýyla ortaya koyuyor.
Ana hatlarýyla
Darfur çatýþmasý
elde ettiði gelirin yüzde 70’i Sudan
ordusunu finanse etmekte kullanýlýyor.
Darfur bölgesi güney Sudan’da yer alýyor
ve Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti
ile sýnýrdaþ. Burasý çok geri kalmýþ bir
bölge. Darfur’un 6 milyon nüfusu Afrika’nýn
en yoksul kesimi arasýnda bulunuyor. Bu
insanlar geçimlerini büyük ölçüde çiftçilik ve
göçebe hayvancýlýkla kazanýyorlar.
Darfur’daki þimdiki kriz 2003 yýlýnda
baþladý. Darfur’da onyýllarca süren kuraklýk,
baský ve küçük çaplý çatýþmalardan sonra iki
isyancý grup —Sudan Özgürlük
Ordusu/Hareketi (SLA/M) ve Adalet ve
Eþitlik Hareketi (JEM)— merkezî hükümete
karþý ayaklanma baþlattýlar. Bu gruplar,
çoðu “Arap olmayan Siyah Afrikalý” çiftçileri
temsil ediyor. Bunlar farklý kabilelerden
Müslümanlar. Bu ayaklanmaya Sudan
Hükümetinin tepkisi acýmasýz oldu. Ýsyancý
hareketleri bastýrmak için Hükümet
Cancavid olarak bilinen ve çoðunlukla
“Arap Siyah Afrikalý” Müslümanlardan
oluþan yerel milisleri silahlandýrdý ve
destekledi.
Çad’daki bir mülteci kampý
A
frika’daki en büyük ülke olan
Sudan Mýsýr’ýn hemen güneyinde
ve Sahra çölünün doðu ucunda yer
alýyor. Ülkenin temel ekonomik
kaynaðýný petrol oluþturuyor. Ama diðer
kalkýnmakta olan ülkelerde olduðu gibi bu
kaynak Sudan halkýnýn yararýna
kullanýlmýyor. Sudan’ýn petrol ihracatýndan
Cancavidler köyleri yerlebir ettiler, gýda ve
su kaynaklarýný yok ettiler ve yüzbinlerce
Darfurluyu sistematik bir þekilde öldürdüler,
iþkence ve tecavüz ettiler. Sudan
Hükümetinin Darfurlu sivillere yönelik bu
saldýrýlarý sonucu, doðrudan þiddet, hastalýk
ve açlýk yüzünden en az 400 bin kiþi
hayatýný kaybetti. Toplam 2.3 milyon
Darfurlu evlerinden kaçtý ve þu anda
Darfur’un daha güvenli bölgelerindeki
kamplarda yaþýyorlar. 200 bin Darfurlu ise
Çad’daki mülteci kamplarýnda bulunuyor.
Bu insanlarýn hepsi gýda, su, barýnma ve
saðlýk gibi temel ihtiyaçlarý konusunda
tümüyle Birleþmiþ Milletler ve diðer insanî
yardým kuruluþlarýna muhtaç durumdalar.
Yaklaþýk 1 milyon Darfurlu bombalanma,
saldýrý, cinayet, tecavüz ve iþkence tehdidi
altýnda hala köylerinde yaþýyorlar.
BM Güvenlik Konseyi’nin 1769 Sayýlý
Kararý’ylayetkilendirilmiþ Birleþmiþ Milletler
barýþgücü gelene kadar bu sivillerin
güvenliði, yetersiz durumdaki Afrika Birliði
Barýþgücüne dayanýyor. Ekim 2004’ten beri
bölgede bulunan ve AMIS olarak
adlandýrýlan bu kuvvet 7400 asker ve
personelden oluþuyor. AMIS’in görevleri
arasýnda sivilleri korumak bulunmuyor ve
þiddeti durdurmak için yeterli donanýmdan
yoksun durumda. AMIS’in tek görevi
ateþkes ihlallerini izlemek ve rapor
etmekten ibaret.
Cancavid milislerinin baðlý olduðu bazý
Arap kabileler arasýnda yaþanan çatýþmalar
2007 yazýnda daha sýk ortaya çýkmaya
baþladý. Bu da krizin sürekli deðiþen
dinamiðine iþaret ediyor. Geçenlerdeki bir
Birleþmiþ Milletler raporuna göre bu kabile
ve fraksiyon çatýþmalarý, þu sýralarda
hükümet ve isyancýlar arasýnda yaþanan
çatýþmalarýndakinden daha çok insanýn
ölümüne sebep oluyor.
insan kötü beslenme ve hastalýktan ölüyor.
Çeþitli haber kaynaklarýnýn bildirdiði bir
diðer yeni dinamik de onbinlerce Darfurlu
olmayan sivilin geçtiðimiz aylarda Darfur’a
gelerek yerinden edilmiþ Darfurlularýn
topraklarýna yerleþmeleri. Nijer ve Çad gibi
komþu ülkelerdeki Arap gruplarýn Darfur’a
yerleþtirildiði ve bunlara Sudan hükümeti
tarafýndan Sudan kimlik kartlarý verildiði
söylentiler arasýnda. 2007 baþýndan beri 30
bin kiþinin Çad’dan Darfur’a geçtiði
biliniyor.
Uluslararasý toplum sivilleri korumayý veya
Sudan hükümetinin bunu yapmasýný
saðlamayý baþaramýyor. Bölgede, baþta
hükümet ve müttefiki Cancavid milislerince
çok büyük boyutlarda gaddarlýklar yapýlýyor.
Þimdiki insanî durum
2003 yýlýnda kriz baþladýðýndan bu yana
Darfur'da çok büyük bir insanlýk ve insan
haklarý trajedisi yaþanýyor. Büyük çoðunluðu
sivil olmak üzere her ay 5000 insan ölüyor.
Durum kötüleþmeye devam ediyor:
Gaddarca iþlenen suçlar sürüyor, insanî
yardýmýn artmasýna raðmen çok sayýda
2004’ün son çeyreðinden bu yana durum
bir dizi negatif eðilim gösteriyor: güvenlik
kötüleþiyor, insanî yardým yapanlar bile
hedef alýnýyor; sivil ölümleri artýyor; ateþkes
ayak sürüyor; görüþme süreci kesintiye
uðramýþ durumda; Çad’da sýnýr ötesi
baskýnlar artýyor ve Darfur’da ve komþu
devletlerde yeni silahlý hareketler ortaya
çýkýyor. Kaos ve yaptýðýnýn yanýna kâr
kalmasý kültürü bölgede kök salýyor.
Devlet destekli þiddet, yardýmlarýn önündeki
engel üstüne engeller, genel bir insanî
stratejik planýn yokluðu ve yerinden edilmiþ
Sudanlýlarýn zayýf durumlarý yüzünden insanî
durum hala feci. Mülteciler ve yerinden
edilmiþ sivillerin çok büyük bir kesimi kadýn
ve çocuk ve bunlar çok zayýf durumdalar.
Kadýnlar cinsel saldýrýlara uðruyorlar ve
uygun bir barýnaktan yoksunlar.
Risk altýndaki sivillerin sayýsý artýyor. Ve
ihtiyaçlar, yapýlan yardýmlarýn çok ötesinde
olduðu için açlýk tehlikesi var.
Birleþmiþ Milletler yetkilileri kýrýlgan insanî
destek sisteminin çökmesi halinde Darfur’da
ölü sayýsýnýn ayda 100 bin kiþiye kadar
týrmanabileceðini söylüyorlar.
Darfur çatýþmasýnýn
arkaplaný
Darfur’daki savaþ siyah
Afrikalýlar ile Sudan
hükümeti ve onun yerel
müttefikleri olan Cancavid
milisleri arasýnda.
Ayaklanmanýn derin sebebi
“Araplar”ýn üstünlük ve
kültürel elitizm duygusu ile
"Afrikalýlar"ýn güceniklik,
baskýlanmýþlýk ve ihmal
edilmiþlik duygusunda
yatýyor.
“Afrikalý” isyancýlar,
Müslüman kuzeyin sadýk bir
parçasý olmalarýna raðmen,
Darfur’un eðitimsizlik,
altyapý yokluðu ve ekonomik
geri kalmýþlýk yönünden en
az Hýristiyan güney kadar
kötü durumda olduðunu
söylüyorlar.
Yaðýþ miktarý kuzeyden güneye geniþ
þeritler halinde uzanan Darfur nüfusunun
karakterini belirliyor: kuzeydeki kurak
kuþakta deve çobanlarý, ortada yerleþik
köylüler ve güneyde sýðýr yetiþtiren
göçebeler yaþýyor. Bölgede kuzeyden
güneye mevsimsel göçler yaþanýyor.
Siyah Afrikalý Fur kabilesi Darfur nüfusunun
yarýdan fazlasýný oluþturuyor. Darfur adý da
buradan geliyor: “Fur Yurdu”. Ve geri kalaný
15’in üzerinde etnik/dilsel gruplara
bölünmüþ durumda. Bölgede yaþayanlarýn
hepsi Sünni Müslüman.
S
udan’ýn en batýdaki bölgesi olan
Darfur, 400 bin kilometrekarelik geniþ
bir bölge. Darfur’da yaklaþýk 4 milyon
insan yaþýyor (Sudan’ýn toplam nüfusu 40
milyon). Darfur, Libya ve Çad ile sýnýrdaþ.
Darfur’da 17. yüzyýlýn ortalarýndan 1916
yýlýna kadar baðýmsýz Kayra Sultanlýðý
bulunuyordu. 1916’da Ýngiliz-Mýsýr
yönetimindeki Sudan’a ilhak edildi. Ýktidar
merkezinden bu uzun baðýmsýzlýk geleneði
Darfur’la Sudan’ýn geri kalan Müslüman
kuzeyi arasýnda süregiden bir yabancýlaþma
kaynaðý olageldi. 1956’daki baðýmsýzlýkta
bölge çok geçmeden Mehdici Ensar
hareketinin ve onun siyasi kanadý olan
Yaðýþ miktarý kuzeyden güneye geniþ þeritler halinde uzanan Darfur nüfusunun karakterini belirliyor:
kuzeydeki kurak kuþakta deve çobanlarý, ortada yerleþik köylüler ve güneyde sýðýr yetiþtiren göçebeler
yaþýyor. Bölgede kuzeyden güneye mevsimsel göçler yaþanýyor.
Ümmet Partisi’nin kalesi haline geldi.
Sudan tarihinde iki kere (1968 ve 1986’da)
Darfur’daki Ümmet Partisi seçmen bloðu
partiyi ve lideri Sadýk el-Mehdi’yi iktidara
taþýdý.
EL-MEHDÝ VE ENSAR HAREKETÝ
Darfur’daki Ümmet Partisi’nin
lideri olan Sadýk el-Mehdi,
19. yüzyýlda yaþamýþ
Muhammed Ahmed elMehdi’nin (1844-1885)
torununun torunu.
El-Mehdi, Sufi kökenli Müslüman bir dinî
liderdi. 1881 yýlýnda kendini Mehdi ilan
ederek, Sudan’daki Osmanlý-Mýsýr yönetimine
cihad ilan etti. Baþarýlý bir savaþ yürüttü ve
Hartum’u aldýktan kýsa bir süre sonra öldü.
Kurduðu devlet 1899’da Ýngiliz denetimine
geçti. Takipçileri “Ensar” olarak
adlandýrýlýyordu.
El-Mehdi’nin katý öðretilerini izleyen Ensar
hareketi, günümüzde, Ümmet Partisi etrafýnda
birleþmiþ bulunuyor. El-Mehdi’nin soyundan
gelen Sadýk-el Mehdi bir dönem Ümmet
Partisi’nin lideriydi.
Mehdici rejim, ortaya çýktýðý dönemde, Þeriat’ý
ve Mehdi’nin emirlerini uyguladý. El-Mehdi,
gerçek iman için kendisine sadakatin gerekli
olduðunu söyledi. Þehadete, “Muhammed
Ahmed Allah’ýn Mehdisi’dir ve onun
Resulü’nün temsilcisidir” ibaresini ekledi. Hac
farizasý yerine cihad farizasýný koydu.
Güneye karþý ittifak
Darfur’da yaþayanlar, ister “Afrikalý” yerleþik
köylüler, isterse “Arap” göçebe kabileler
olsun, 1955’ten 2005’e kadar süren kuzeygüney çatýþmasýnda, Hýristiyan ve
animistlere (yani, yerli Afrika dinlerine
mensup olanlara) karþý hep Müslüman
kuzeyin yanýnda yer aldýlar. Çoðu “Afrikalý”
olmak üzere çeþitli Darfur etnik gruplarýnýn
üyeleri 1955-1972 ve 1983-2005 yýllarý
arasýnda güneyli isyancýlarla çatýþan kuzey
birliklerinin çok büyük bir oranýný
oluþturuyordu (yüzde 40 ila yüzde 60). Bu
baðlamda Ýslam, ýrksal/kültürel
kökenlerden daha güçlü bir kimlik faktörü
olarak kendini gösterdi.
Ama ayný zaman zarfýnda, “Araplar” ve
“Afrikalýlar” arasýndaki siyasî ayrýlýk
1960’larýn ortalarýndan bu yana geniþledi.
(Aslýnda Darfur’da “saf” Araplar yok. Beyaz
tenli olmayan bu “Araplar” anadilleri
Arapça olmakla birlikte farklý etnik
kökenlerin bir karýþýmý.) 1980’lerde Darfur,
“Araplar” ve “Afrikalýlar” arasýnda
tekrarlanan etnik çarpýþmalara sahne oldu.
Bu yýllar kuraklýk yýllarýydý ve yerleþik
“Afrikalýlar” ile göçebe “Araplar” arasýnda
su ve toprak kullanýmý konusunda yaþanan
geleneksel çekiþme kuraklýk yüzünden
derinleþti. 1989’da yerel arabulucular
yoluyla varýlan bir barýþ anlaþmasýyla
çaprýþmalar sona erdi. Ayný yýl, þu anda da
iktidarda bulunan radikal Ýslamcý örgüt
Ulusal Ýslamî Cephe askerî bir darbeyle
iktidarý ele geçirmiþti.
Afrikalýlýk / Müslümanlýk ikilemi
1980’lerde Darfur, “Araplar” ve “Afrikalýlar”
arasýnda tekrarlanan etnik çarpýþmalara sahne
oldu. Bu yýllar kuraklýk yýllarýydý ve yerleþik
“Afrikalýlar” ile göçebe “Araplar” arasýnda su ve
toprak kullanýmý konusunda yaþanan geleneksel
çekiþme kuraklýk yüzünden derinleþti.
Dolayýsýyla, Afrikalý kabilelerin ulusal siyasi
pozisyonlarý ile (yani ülkenin kontrolünü
elde tutmak için Arap müslümanlarla birlik
olup Müslüman-olmayan güneylilere karþý
müttefik olmalarý ile) kendi bölgesel
pozisyonlarý (yani bu ayný Araplarýn
Darfur’daki temsilcileriyle savaþmalarý)
arasýnda bir çeliþki vardý.
1991’de Fur etnik kökenli bir Müslüman
Kardeþler eylemcisi olan Davud Bolad
baþlangýçta yeni Ulusal Ýslamî Cephe
rejimini destekledi. Ama siyah bir Afrikalý
olarak Araplarýn sosyal dengi olmadýðýný
Kuzey-Güney Çatýþmasý
Sudan’da, kuzeydeki Müslümanlarla,
güneydeki Hýristiyan ve animistler arasýnda
onyýllar süren savaþlar yaþandý.
Birinci Sudan Ýç Savaþý 1955-1972 yýllarý
arasýnda yaþandý. Ýkinci Sudan Ýç Savaþý ise
1983-2005 yýllarý arasýnda sürdü. Savaþlarda
2 milyona yakýn sivil öldü ve 4 milyondan
fazla insan evlerini terketmek zorunda kaldý.
Kuzey ve Güney arasýndaki çatýþma 2005
yýlýnda varýlan anlaþma ile sona erdi. Bu
anlaþma ile Hýristiyanlar ve yerli dinlere
mensup kiþilerden oluþan Güney otonomi
kazandý.
olduðuna iþaret ediyorlar.
Darfur’daki isyancý gruplar
Hükümet güçlerine karþý mücadele eden iki
isyancý hareket var. Biri Sudan Özgürlük
Hareketi (SLM). Bu hareket baþlangýçta
adýný “Darfur Özgürlük Hareketi” olarak
koydu. Ama sonra, daha fazla insana
ulaþabilmek için, “Sudan” “Darfur”un
yerine geçti. Sudan Özgürlük Hareketi
çoðunlukla Fur ve Masalit kabilelerine
dayanýyor ve siyasî olarak ýlýmlý bir çizgide.
Kendini Ulusal Demokratik Ýttifak ile
müttefik kýlmaya çalýþtý. Ulusal Demokratik
Ýttifak ister kuzeyli ister güneyli olsun bütün
Sudan muhalefet gruplarýný birleþtiren bir
þemsiye örgüt. Örgütün merkezi Asmara’da
bulunuyor.
20 Ocak 2006’da, Darfur’daki Hükümete karþý mücadele eden iki isyancý hareket, yani Adalet ve Eþitlik
Hareketi (JEM) ile Sudan Özgürlük Hareketi (SLM) birleþerek Batý Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný
oluþturdular.
farkedince eski arkadaþlarýna karþý bir
ayaklanma örgütlemeye çalýþtý. Bozguna
uðradý ve öldürüldü ama onun ayaklanma
giriþimi Darfur’daki birçok insanýn
bilincinde bir dönüm noktasý oldu.
Darfur’daki savaþ temelde siyah Afrikalýlar
ile Sudan hükümeti ve onun yerel müttefiki
olan Cancavid milisleri arasýnda.
Ayaklanmanýn derin sebebi “Araplar”ýn
üstünlük ve kültürel elitizm duygusu ile
“Afrikalýlar”ýn güceniklik, baskýlanmýþlýk ve
ihmal edilmiþlik duygusunda yatýyor.
“Afrikalý” isyancýlar, Müslüman kuzeyin
sadýk bir parçasý olmalarýna raðmen,
Darfur’un eðitimsizlik, altyapý yokluðu ve
ekonomik geri kalmýþlýk yönünden en az
Hýristiyan güney kadar kötü durumda
Ýkinci isyancý grup Adalet ve Eþitlik Hareketi
(JEM). Çoðunlukla Zaghava kabilesine
dayanýyor. Ýslamcý Hasan el-Turabi’nin
önderliðindeki radikal Vatansever Halk
Meclisi partisi (Popular Patriotic Congress)
ile baðlantýlý. (Örgütün liderleri ve Turabi
bunu reddediyor.) JEM ve SLM arasýndaki
iliþki, her ne kadar askerî olarak iþbirliði
yaptýklarýný söyleseler de, Darfur
Çatýþmasý’ndaki karanlýk noktalardan biri
olarak duruyordu. 20 Ocak 2006’da,
Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ile Sudan
Özgürlük Hareketi (SLM) birleþerek Batý
Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný
oluþturdular.
Ýsyanýn baþlamasý
Ýsyan Þubat ve Mart 2003’te yavaþ bir
þekilde baþladý 25 Nisan’da büyük bir ivme
kazandý. Bu tarihte Sudan Özgürlük
Hareketi (SLM) isyancýlarý bölgenin
baþkentine saldýrarak garnizondaki 72
askeri öldürdüler yerdeki dört uçaðý tahrip
ettiler ve garnizon komutanýný ele
geçirdiler. Hartum hükümetinin tepkisi
panikle siyasi gerçekliðin inkarýnýn bir
karýþýmýydý. Gerçekçi olmayan bir biçimde
Ýsrail, ABD, güney Sudan isyan hareketi
SPLA ve Eritre ayaklanmadan sorumlu
tutuldu. Ýsyancýlar ya silahlý haydutlar” veya
“otlatma haklarý üzerinde geleneksel
ihtilaf” baðlamýnda birbiriyle çatýþan
gruplar olarak nitelendi. (Bu son iddia
küçük de olsa bir doðruluk payý taþýyor.
“Araplar” göçebe ve “Afrikalýlar” yerleþik
köylüler ve kuraklýk döneminde çatýþma
sebepleri kýsmen otlatma ve su alanlarýnýn
kullaným hakký ile ilgiliydi.) Ama ortaya
çýkan bu isyanýn kilit sebepleri ekonomik
mahrumiyet, kültürel kin ve idarî
marjinalizasyondu.
Güneyli muhalif örgüt SPLA’nýn müdahalesi
görünüþe göre az. Eritre’nin dahli teyit
edilmiþ durumda, ama düþük bir düzeyde.
Ýsyancýlardan Sudan Özgürlük Hareketi’ne
ana malî destek Fur diasporasýndan geliyor
(Körfez ülkelerinde, Hartum’da, Port
Sudan’da ve Gezira’da çalýþan çok sayýda
Fur var). Adalet ve Eþitlik Hareketi’ne ise
Hükümetin
desteklediði
Cancavid
milislerinden bir
grup Darfur’daki
bir köyün içinde
ilerliyor.
Birazdan katliam
ve yaðma
baþlayacak...
Savaþ helikopterleri sivilleri
geliþigüzel bombaladýlar ve
makineli tüfeklerle taradýlar.
Antonov An-12 nakliye uçaklarý
köyleri ve yerinden edilmiþ
insanlarýn bulunduklarý kamplarý
bombaladýlar.
Hasan el-Turabi’nin kontrolündeki dýþ malî
kaynaklardan geliyor. Bu malî kaynaðýn
önemi, isyancý kuvvetlerin oldukça etkileyici
ve modern donanýmlarýný açýklýyor.
Hükümetin Darfur’daki savaþ
taktikleri
Mayýs ve Haziran 2003’te çatýþmalarýn
þiddeti arttý ve hükümet kuvvetleri sivil
halka artan bir þekilde þiddetli saldýrýlarla
karþýlýk verdi. Bölgeden uzakta yaþayan
birçok genç Zargava ve Fur savaþa katýlmak
üzere geri döndü. Gerillalar Cebel
Mara’nýn ýssýz yamaçlarýnda eðitim
kamplarý açtýlar ve çok sayýda yeni üye
isyan saflarýna katýldý. Hükümet, az sayýda
birliði olduðu için (ve bunlarýn çoðu
kardeþleriyle savaþmayý reddeden
Darfurlular’dan oluþtuðu için) durumu
kontrol edemeyince, gerilla faaliyetlerini
durdurmak için üç farklý taktik kullandý:
edildi. Bunun üzerine siviller kitlesel olarak
bulunduklarý yerleri terk ettiler. Bunlar ya
bölgedeki daha “güvenli” olduðunu
düþündükleri yerlere ya da Çad’a kaçtýlar.
Hükümetin amacý, sivillerin yýldýrýlarak
teslimiyete zorlanmasý ve gerillalarýn siyasî
ve lojistik tedarikleri için baðýmlý olduklarý
sivil havuzunu kurutmaktý. Görünüþe göre
bu ikisi de olmadý. Eylül baþlarýnda bazý
görüþme giriþimleri oldu. Bir Hükümet
heyeti Çad’ýn Abeçe þehrinde bir ateþkes
anlaþmasý imzaladý. Ama çok geçmeden
görüldü ki hükümetin istediði þey gerçekte
herhangi bir siyasî görüþme deðil sadece
gerillalarýn teslim olmasýydý. Bu olmayýnca,
askerî operasyonlar, sivillere yönelik ayný
þiddet eylemleriyle yeniden baþladý.
1. Hava gücünün yaygýn bir þekilde
kullanýlmasý. Savaþ helikopterleri sivilleri
geliþigüzel bombaladýlar ve makineli
tüfeklerle taradýlar. Antonov An-12 nakliye
uçaklarý köyleri ve yerinden edilmiþ
insanlarýn bulunduklarý kamplarý
bombaladýlar.
2. Cancavid adý verilen çok sayýda “Arap”
milisin kullanýlmasý. Bunlar kültürel/ýrksal
bir önyargý ve yaðmanýn cazibesi
karýþýmýyla hareket ettiler. Bunlar köyleri
yaktýlar, yaðmaladýlar ve sivilleri
acýmasýzca katlettiler.
3. Halkýn geçim vasýtalarýnýn yok edilmesi.
Kuyular dolduruldu, büyükbaþ hayvanlar
öldürüldü ve gýda satan dükkanlar tahrip
Sudan hükümetinin saldýrýlarda kullandýðý bir
Antonov An-12 nakliye uçaðý. Ýþte Sudan
hükümetinin savaþý nasýl yürüttüðüne iliþkin bir
örnek: Sudan ordusu saldýrý uçaklarýnýn
birçoðunu uluslararasý insanî yasalara raðmen
beyaza boyuyor ve bu BM insanî yardým
uçaklarýnýn rengi. Bir uçak yaklaþtýðýnda
köylüler bunun bir yardým uçaðý mý yoksa saldýrý
uçaðý mý olduðunu bilemiyor.
Cancavidler Darfur yerleþimlerine yapýlan saldýrýlardan sonra yaðmaladýklarý mallar ile birlikte...
Hükümet insanî yardýmlarý
engelliyor
Hartum hükümeti insanî yardýmlarýn Darfur
halkýna ulaþmasýný önlemek için olabilecek
her türlü mazereti kullandý. Örneðin, 16
Kasým’da Darfur’a gidecek olan ABD’nin
gýda yardýmýný, içerisindeki tahýllarýn
genetik olarak modifiye edilmiþ olduðunu
söyleyerek boþaltmayý reddetti. Gerçek
böyle deðildi, ama gýda yardýmý yine de
daðýtýlmadý. Ocak 2004 baþlarýnda iki
Ýsviçreli sivil toplum kuruluþu olan Henri
Dunant Merkezi ve Ýnsanî Diyalog Merkezi
Darfur’a yardým organize etmek için
Cenevre’de bir insanî konferans
düzenlediler. Sudan hükümeti katýlma sözü
verdiði halde, son dakikada gelmeyi
reddetti. Hükümet, çatýþmayý uluslararasý
arenaya taþýmak istemediðini ve böylesi bir
konferansýn Sudan’da, hükümetin kendisi
tarafýndan düzenlenmesi gerektiðini
söyledi.
Darfur çatýþmasýnýn
seyri
D
arfur’daki çatýþma Þubat 2003’te
Adalet ve Eþitlik Hareketi (JEM) ve
Sudan Özgürlük Hareketi (SLM)
isyancýlarýnýn hükümet kuvvetlerine
ve askerî garnizonlarýna saldýrmasýyla
baþladý. Hükümet için bu beklenmedik bir
saldýrý oldu. Hükümetin bölgede çok az
askeri bulunuyordu ve Sudanlý askerlerin
büyük bir bölümü Darfur kökenli olduðu
için, kendi birliklerinin çoðuna
güvenmiyordu. Hükümetin bu saldýrýlara
tepkisi bir hava bombardýmaný harekatý
baþlatmak oldu. Bu harekat, bir Arap milis
grubu olan Cancavid’in kara saldýrýlarýyla
desteklendi. Cancavid mahalli kabilelerden
toplanmýþ ve hükümet tarafýndan
silahlandýrýlmýþ kiþilerden oluþuyordu.
(Hükümet, ne var ki, Cancavid milisleriyle
iliþkisini reddediyor ve onlarý “hýrsýzlar ve
çeteciler” olarak nitelendiriyor.)
Çatýþmanýn siyasî bir temeli var ama ayný
zamanda etnik ve ekonomik bir boyut da
taþýyor. Siviller etnik kökenleri
doðrultusunda hedef alýnýyor. Ekonomik
boyut ise genelde Arap olan göçebelerle
genelde Arap-olmayan çiftçilerin toprak ve
su konusundaki çekiþmeleriyle ilgili.
2004’te Çad, Çad’ýn baþkenti
N’Djamena’daki görüþmelere arabuluculuk
yaptý ve Sudan Hükümeti ile JEM ve SLM
arasýnda 8 Nisan Ýnsanî Ateþkes
Anlaþmasý’na varýldý. Nisan’da bir grup
JEM’den ayrýldý (Ulusal Reform ve Kalkýnma
Hareketi) ve Nisan’daki ateþkes
insanlarýn yaþadýðý Arap yerleþimleri
bulunuyordu. Bazý bölgelerde yýkýlmýþ bir
Fur köyüyle bir Arap köyü arasýndaki
mesafe 500 metreden azdý.” (BM Aracýlýk
Raporu, 25 Nisan 2004)
Cancavid milislerinin ayný zamanda
düzinelerce camiyi ateþe verdikleri, Kur’an
nüshalarýný yýrttýklarý söylendi (The
Economist, 15 Mayýs 2004).
2004 baharýna gelindiðinde onbinlerce kiþi
—çoðu Arap-olmayan nüfus olmak üzere—
öldürüldü ve 1 milyon kiþi de yerinden edildi.
Bölgedeki bu büyük insanî kriz, Cancavid
milislerinin peþinde olduðu 100 bin mülteci
komþu Çad’a akýn edince, uluslararasý bir boyut
kazandý.
görüþmelerine katýlmadý. Cancavid ve
isyancý saldýrýlarý ateþkes boyunca sürdü.
Afrika Birliði 8 Nisan Ateþkesi’ne uyulup
uyulmadýný izlemek için bir Ateþkes
Komisyonu kurdu.
Bir Birleþmiþ Milletler gözlemci ekibi Arapolmayan köylerin yerle bir edilirken Arap
köylerin dokunulmamýþ olarak kaldýðýný
bildirdi:
“Þattaya Ýdarî Birimindeki 23 Fur köyü
tümüyle boþaltýlmýþ, yaðmalanmýþ ve
yakýlmýþ durumda (ekip iki gün boyunca bu
durumda olan çeþitli yerler gördü). Ayný
zamanda, bu yanmýþ yerler boyunca,
noktalar halinde, zarar görmemiþ ve içinde
Her iki taraf da sivil halka yönelik kitlesel
öldürme, yaðmalama ve tecavüz gibi ciddi
insan haklarý ihlalleri iþlemekle suçlandý.
Ne var ki, daha iyi silahlanmýþ Cancavid
kýsa bir süre içerisinde üstün konuma geçti.
2004 baharýna gelindiðinde onbinlerce kiþi
-çoðu Arap-olmayan nüfus olmak üzereöldürüldü ve 1 milyon kiþi de yerinden
edildi. Bölgedeki bu büyük insanî kriz,
Cancavid milislerinin peþinde olduðu 100
bin mülteci komþu Çad’a akýn edince,
uluslararasý bir boyut kazandý. Çad
hükümet kuvvetleriyle Cancavid milisleri
sýnýr boyunca çatýþtý. Nisan’daki silahlý
çatýþmada 70’den fazla milis ve 10 Çad
askeri öldü.
Krizin boyutu yakýn bir felaket uyarýlarýnýn
yapýlmasýna neden oldu. Birleþmiþ Milletler
Genel Sekreteri Kofi Annan Darfur’da
soykýrým riskinin korkutucu bir þekilde
gerçek olduðu uyarýsýnda bulundu.
Cancavid harekatýnýn boyutu, Ruanda
soykýrýmýyla karþýlaþtýrmalar yapýlmasýna yol
açtý. Böylesi bir paralellik Sudan hükümeti
tarafýndan reddedildi. Baðýmsýz gözlemciler
taktiklerin Yugoslav Savaþlarý’nda kullanýlan
etnik temizliðe daha yakýn olduðunu
belirttiler ama bölgenin uzaklýðýnýn
yüzbinlerce kiþinin yardýmdan yoksun
kalacaðý anlamýna geldiði uyarýsýnda
bulundular. Brüksel merkezli Uluslararasý
Kriz Grubu, 350 binden fazla insanýn açlýk
ve hastalýktan ölebileceðini bildirdi.
Temmuz 2004
Temmuz 2004 baþlarýnda Annan ve
dönemin ABD Dýþiþleri Bakaný Collin Powell
Sudan’ý ve Darfur bölgesini ziyaret etti ve
Sudan hükümetinden Cancavid milislerini
desteklemeye son vermesini istedi. Annan
gezinin yapýcý olduðunu söyledi.
Afrika Birliði ve Avrupa Birliði, 5 Temmuz
Çad askerleri Cancavid milislerinin sýnýrý geçerek
mültecilere saldýrmalarýný önlemek için sýnýrda
bekliyor...
silahsýzlandýrmak ve adalet önüne çýkarmak
için 30 gün verdi; karar, eðer 30 gün
içerisinde istenilenler yerine getirilmeyecek
olursa müeyyide uygulamayý düþünme
niyetini ifade ediyordu. Arap Birliði daha
uzun bir süre istedi ve Sudan’ýn yeni bir
Irak olmamasý konusunda uyardý. 1556
Sayýlý karar ayný zamanda Cancavid ve
diðer milislere yönelik silah ambargosunu
içeriyordu.
Temmuz 2004 baþlarýnda BM Genel Sekreteri
Kofi Annan ve dönemin ABD Dýþiþleri Bakaný
Collin Powell Sudan’ý ve Darfur bölgesini ziyaret
etti.
2004 itibariyle, 8 Nisan 2004’te imzalanan
ateþkesi gözlemlemek üzere denetçiler
gönderdi. Ne var ki Cancavid saldýrýlarý
durmadý.
Temmuz 2004’te, BBC’ye göre, analistler,
çatýþmayý sona erdirmek için en az 15 bin
askerin gerekeceði tahmininde
bulunuyordu.
23 Temmuz 2004’te ABD Senatosu ve
Temsilciler Meclisi Darfur bölgesindeki
silahlý çatýþmanýn soykýrým olduðunu beyan
eden ve Bush yönetiminden bunu
durdurmak için uluslararasý çabaya liderlik
etmesini isteyen ortak bir kararý onayladý.
30 Temmuz’da Birleþmiþ Milletler 1556
Sayýlý Güvenlik Konseyi kararýyla Sudan
hükümetine Cancavid milislerini
Sudan hükümetinin bakýþ açýsýndan
Darfur’da olanlar hafif çatýþmalardan
ibaretti. Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan
el-Beþir, “Darfur üzerindeki uluslararasý ilgi
gerçekte Sudan’daki Ýslam Devleti’ni hedef
alýyor.” Sudan Ýngiltere’yi ve ABD’yi
içiþlerine karýþmamasý konusunda uyardý;
lojistik destek isterken, herhangi bir askerî
yardýmý reddedeceðini söyledi.
17 Temmuz’da Adis Ababa’da kesilmiþ olan
barýþ görüþmeleri 23 Aðustos’ta Abuja’da
yeniden baþladý. Görüþmelerde SLM,
hükümeti Nisan ateþkesine uymamakla
suçladý.
Birleþmiþ Milletler’in 30 günlük mühleti 29
Aðustos’ta doldu. Bunun üzerine Genel
Sekreter çatýþmanýn durumu hakkýnda bilgi
verdi. Ona göre, durumda bazý iyileþmeler
saðlanmýþtý ama bu geliþme bir bütün
olarak bakýldýðýnda sýnýrlý kalýyordu.
Özelde, Cancavid milislerinin hala silahlý
olduklarýný ve sivillere saldýrmayý
sürdürdüklerini ve silahsýzlanmanýn belli bir
milis grubunda, Halk Savunma
Kuvvetleri’nde planlanmýþ bir yüzde 30’luk
indirimle sýnýrlý olduðunu kaydetti. Ayný
zamanda, Sudan hükümetinin silahlý
Aðustos 2004
Aðustos 2004’te Afrika Birliði 150 Ruanda
askerini ateþkes denetçilerini korumak
üzere gönderdi; ne var ki “yetkileri sivillerin
korunmasýný” içermiyordu. Ruanda Devlet
Baþkaný Paul Kagame “eðer sivillerin
tehlikede olduðu görülecek olursa
kuvvetlerimiz elbetteki müdahale edecek ve
sivilleri korumak için kuvvet kullanacaktýr”
dedi. Ne var ki böylesi bir çaba hiç
kuþkusuz 150’den fazla asker
gerektiriyordu. Ay sonlarýnda bu askerlere
150 Nijerya askeri katýldý.
30 Temmuz’da Birleþmiþ Milletler 1556 Sayýlý
Güvenlik Konseyi kararýyla Sudan hükümetine
Cancavid milislerini silahsýzlandýrmak ve adalet
önüne çýkarmak için 30 gün verdi.
Hükümeti Darfur’daki krizi çözememiþtir ve
bulunduðu temel taahhütlerden bazýlarýný
yerine getirmemiþtir.”
Genel Sekreter ayrýca çatýþmayý izlemek için
Darfur’da uluslararasý mevcudiyetin önemli
ölçüde artýrýlmasý tavsiyesinde bulundu. Ne
var ki, 1556 Sayýlý Karar’da Birleþmiþ
Milletler’in ifade etmiþ olduðu müeyyide
uygulamayý düþünme tehdidinde bulunmadý
veya bunu ima etmedi.
9 Eylül 2004’te o zamanki ABD Dýþiþleri Bakaný
Colin Powell ABD Senatosu’nu Darfur’da
soykýrýmýn varolduðunu beyan ederek, bundan
Sudan Hükümeti’ni ve Cancavid’i sorumlu tuttu.
kuvvetlerine iliþkin taahhütlerinin sadece
kýsmen yerine getirildiðini ve mülteciler
tarafýndan hükümet kuvvetlerinin dahil
olduðu çeþili saldýrýlar düzenlendiðinin
bildirildiðini belirtti. Sözlerini þöyle
tamamladý:
“Sivillere yönelik saldýrýlar sürüyor ve silahlý
milislerin büyük çoðunluðu henüz
silahsýzlandýrýlmýþ deðil. Benzer bir þekilde,
milis liderlerinin veya bu saldýrýlarý
düzenleyenlerin adalet önüne çýkarýlmasý ve
hatta kimliklerinin belirlenmesi konusunda
hiçbir somut adým atýlmamýþtýr. Ve bu da
insan haklarý ve temel savaþ yasalarý
ihlallerinin bir cezadan muafiyet ortamýnda
sürmesine yol açmaktadýr. Çatýþmanýn
baþlamasýndan 18 ay sonra ve 1556 Sayýlý
Karar’ýn kabulünden 30 gün sonra Sudan
Eylül 2004
9 Eylül 2004’te o zamanki ABD Dýþiþleri
Bakaný Colin Powell ABD Senatosu’nu
Darfur’da soykýrýmýn varolduðunu beyan
ederek, bundan Sudan Hükümeti’ni ve
Cancavid’i sorumlu tuttu. Bu tutum Sudan
Dýþiþleri Bakaný Necip Abdülvahab
tarafýndan þiddetle reddedildi. Birleþmiþ
Milletler, Afrika Birliði ve Avrupa Birliði
Darfur çatýþmasýnýn bir soykýrým eylemi
olduðunu beyan etmedi. Herhangi bir
ülkede bir soykýrým eyleminin ortaya
çýkmasý durumunda, uluslararasý hukukun
diðer ülkelerin müdahalesine izin verdiði
düþünülüyor.
Yine 9 Eylül 2004’te, ABD Sudan’ý petrol
endüstrisine yönelik müeyyidelerle tehdit
eden bir Birleþmiþ Milletler karar taslaðý
ortaya koydu. Bu deðiþmiþ bir þekilde 18
Eylül 2004’te 1564 Sayýlý Karar olarak
benimsendi.
13 Eylül 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü
(WHO) Darfur’daki ölümler üzerine bir
inceleme yayýnladý. Bu, Darfur’daki ölümler
hakkýndaki ilk güvenilir göstergeydi. Rapor
Darfur’da her ay 6 bin ile 10 bin arasýnda
insanýn ölüyor olduðunu bildiriyordu.
Bunlardan çoðunun sebebi ishaldi, ama en
önemli ölüm sebebi 15-49 yaþ
arasýndakiler için þiddet yoluyla ölümdü.
Darfur’daki ölüm oranlarý acil durum
eþiðinden hayli yüksekti ve Afrika’daki
normal ölüm oranlarýndan 3 ile 6 kat
arasýnda yüksekti.
18 Eylül 2004’te Birleþmiþ Milletler
13 Eylül 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü (WHO)
Darfur’daki ölümler üzerine bir inceleme
yayýnladý. Rapor Darfur’da her ay 6 bin ile 10
bin arasýnda insanýn ölüyor olduðunu
bildiriyordu. Bunlardan çoðunun sebebi ishaldi,
ama en önemli ölüm sebebi 15-49 yaþ
arasýndakiler için þiddet yoluyla ölümdü.
Güvenlik Konseyi 1564 Sayýlý Kararý kabul
etti. Bu karar, 1556 Sayýlý Karar’a
uymamayý veya Afrika Birliði barýþ gücünün
geniþlemesini kabul etmeyi reddetmeyi
sürdürecek olursa petrol müeyyidesi
ihtimaliyle tehdit ederek, acil bir þekilde
durumu iyileþtirmesi yolunda Sudan
hükümetine baský yapýyordu. 1564 Sayýlý
Karar ayný zamanda insan haklarý ihlallerini
araþtýrmak ve bir soykýrýmýn varolup
varolmadýðýný belirlemek için bir
Uluslararasý Soruþturma Kurulu oluþturdu.
Bu kararýn ardýndan barýþ gücü askerlerinin
sayýsý 4500’e çýkarýldý.
30 Eylül 2004’te, üç ABD Baþkanlýðý
tartýþmasýnýn ilkinde, tartýþmayý yöneten Jim
Lehler niçin iki adayýn da Darfur’a asker
göndermeyi tartýþmadýðýný sordu. Senatör
John Kerry “bunu yapamayacak
oluþumuzun bir nedeni fazla yayýlmýþ
oluþumuz” cevabýný verdi ama Amerikan
güçlerinin Afrika Birliði ile bir ölçüde birlikte
kullanýlabileceðini söyledi. Baþkan Bush
bölgeye gönderilen yardýmý zikretti ve
eyleme Afrika Birliði yoluyla geçilmesi
gerektiðini vurguladý. Her iki aday da
Darfur’da olmakta olan þeyin soykýrým
olduðunda birleþti.
Ekim’de toplanan Barýþ ve Güvenlik
Konferansý, Nijeryalý ve Ruandalýlardan
oluþan bu Afrika Birliði askerlerinin 30
Ekim’de gönderilmesine karar verdi.
2 Kasým 2004’te Birleþmiþ Milletler, Sudanlý
birliklerin Darfur’da Nyala yakýnlarýndaki Ebu
Þerif ve Otaþ mülteci kamplarýna saldýrdýðýný,
mültecilerin bir kýsmýný oradan çýkarýrken, yardým
ekiplerinin içeride kalanlara ulaþmasýna izin
vermediðini bildirdi.
öldüðünü söyledi.
Ekim 2004
17 Ekim 2004’te Libya, Sudan, Mýsýr,
Nijerya ve Çad liderleri bunun tümüyle
Afrika’nýn bir meselesi olduðuna
inandýklarýný söylediler. Mýsýr Devlet Baþkaný
sözcüsü Macid Abdülfettah uluslararasý
topluluðun “baský yapmak veya tehditler
savurmak yerine Sudan’a, Birleþmiþ
Milletler kararlarý gereði olan
yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için
yardým etmesi gerektiðini” söyledi.
15 Ekim 2004’te Dünya Saðlýk Örgütü
yetkilisi David Nabarro Mart’tan bu yana
Darfur’da hastalýk ve kötü beslenme
yüzünden tahminen 70 bin kiþinin
Afrika Birliði, Kasým ayýnda bölgeye 3000
askerin daha gönderilmesini umuyordu
ama para yokluðu ve lojistik güçlükleri
zikrederek bunu geciktirdi. Ama, 20
Birleþmiþ Milletler, bu askerlerin bir yýl
boyunca burada konuþlandýrýlmasýnýn
masrafý olan 221 milyon dolarýn 100
milyon dolarýný karþýlamayý taahhüt etti.
Geri kalan parayý Avrupa Birliði verdi ve
buna ek olarak ateþkes anlaþmasýnýn
uygulanmasýný izleyecek 3144 kiþilik Afrika
Birliði misyonunun gönderilmesi ve
desteklenmesi amacýyla 80 milyon euro
verdi.
Sudan hükümeti ve Darfur isyancýlarý
arasýndaki görüþmelerin 21 Ekim’de
Nijerya’nýn Abuja þehrinde yeniden
baþlamasýna karar verildi. Ama isyancýlar
geç geldi ve görüþmeler 25 Ekim’de
baþlayabildi.
Kasým 2004
2 Kasým 2004’te Birleþmiþ Milletler, Sudanlý
birliklerin Darfur’da Nyala yakýnlarýndaki
Ebu Þerif ve Otaþ mülteci kamplarýna
saldýrdýðýný, mültecilerin bir kýsmýný oradan
çýkarýrken, yardým ekiplerinin içeride
kalanlara ulaþmasýna izin vermediðini
bildirdi. Bu sýrada, Darfur üzerinde bir
uçuþa yasak bölge oluþturulmasý, ateþkes
yapýlmasý ve milislerin silah býrakýlmasý
konularýnda Abuja görüþmeleri sürdü.
Çatýþmanýn bir an önce sona erdirilmesi
çaðrýsý yapan üçüncü bir BM kararý
düþünüldü.
9 Kasým’da Sudan hükümeti ve iki önde
gelen isyancý grup, yani Adalet ve Eþitlik
Hareketi (JEM) ve Sudan Özgürlük Hareketi
(SLM) arasýnda iki mutabakat imzalandý. Ýlk
mutabakat, Darfur’daki isyancýlarýn
denetimi altýnda bulunan bölgeler üzerinde
uçuþa yasak bölge oluþturulmasýný
öngörüyordu - bu, Sudan ordusunun
bölgedeki isyancý köyleri bombalamasýný
önleyecekti. Ýkinci mutabakat, uluslararasý
insanî yardým kuruluþlarýnýn Darfur
bölgesine herhangi bir kýsýtlama olmaksýzýn
girebilmesini garanti ediyordu.
Mutabakatlar 25 Ekim’de Afrika Birliði’nin
himayesinde Abuja’da baþlayan barýþ
görüþmelerinin sonucuydu. Delegeler,
görüþmelerin bir sonraki turunun Aralýkortasýnda baþlayacaðýný umduklarýný ve
uzun vadeli siyasî mutabakat üzerine
çalýþacaklarýný bildirdi. Görüþmelerden bu
mutabakatlarýn çýkmýþ olma sebebi
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin
yakýnlardaki toplantýsý olabilir. Pek çok kiþi,
eðer bir ilerleme kaydedilemiþ olmasý
durumunda, bu toplantýda Sudan
hükümetine petrol müeyyideleri
getirilmesini bekliyordu.
9 Kasým mutabakatlarýna raðmen þiddet
sürdü. 10 Kasým’da -mutabakattan bir gün
sonra- Sudan ordusu Darfur’daki mülteci
köylerine saldýrdý. Saldýrý Birleþmiþ Milletler
ama Sudan hükümetinin Darfur’da bir
soykýrým politikasý izlemediðini ortaya
koydu. Komisyon insan haklarý ihlallerinden
sorumlu 51 kiþiyi tespit etti ve bunlarýn
Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde hemen
yargýlanmasýný salýk verdi.
Mart 2005
Bazý Güvenlik Konseyi üyeleri savaþ suçlularýnýn
Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde
yargýlanmasýný isterken, ABD buna karþý çýktý.
Karþý önlem olarak bir Afrika mahkemesi önerildi
ve davalarýn Tanzanya ve Nijerya’da görülmesi
önerilerinde bulunuldu.
ve Afrika Birliði gözlemcileri tarafýndan
izlendi. 22 Kasým’da, iddiaya göre,
Cancavid üyelerinin Kuzey Darfur’daki
Tavilla kasaba pazarýnda satýn aldýklarý
hayvanlarýn parasýný ödememeleri üzerine
isyancýlar þehrin hükümet-denetimindeki
polis karakollarýna saldýrdý. Sudan ordusu
kasabayý bombalayarak misillemede
bulundu.
Ocak 2005
Darfur Uluslararasý Soruþturma Komisyonu
25 Ocak’ta raporunu Genel Sekreter’e
sundu. Komisyon, Sudan hükümetinin ve
Cancavid’in uluslararasý insan haklarýna
yönelik ciddi ihlallerden sorumlu olduðunu
7 Mart’ta, Birleþmiþ Milletler Genel
Sekreteri Kofi Annan Birleþmiþ Milletler
Güvenlik Konseyi’nde bir konuþma yaparak
Darfur’daki barýþ gücünün, halihazýrda
bulunan 2000 Afrika Birliði askerine destek
olmak üzere artýrýlmasýný istedi. Ama, 10
bin barýþgücü askerinin daha gönderilmesi
yolundaki karar ertelendi. Çünkü Güvenlik
Konseyi savaþ suçlularýný yargýlamada
kullanýlacak mekanizma ve müeyyidelerin
uygulanmasý ve müeyyidelerin geniþliði
konusunda anlaþamadý. Bazý Güvenlik
Konseyi üyeleri savaþ suçlularýnýn
Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nde
yargýlanmasýný isterken, ABD buna karþý
çýktý. Karþý önlem olarak bir Afrika
mahkemesi önerildi ve davalarýn Tanzanya
ve Nijerya’da görülmesi önerilerinde
bulunuldu. Ayný zamanda, varolan Karar,
barýþgücünün Darfur’a mý gönderileceði
yoksa Sudan’ýn güneyindeki barýþý mý
izleyeceði konusunda belirsizlik içerdiði için
eleþtirildi. 24 Mart’ta bir barýþgücünün
Sudan’ýn güneyindeki barýþý izlemesi
onaylandý.
29 Mart’ta, 1591 Sayýlý Güvenlik Konseyi
Kararý kabul edildi. Karar silah
ambargosunu güçlendirdi ve Darfur’daki
gaddarlýklardan sorumlu görülenlerin
malvarlýklarýnýn dondurulmasý ve bu kiþilere
seyahat yasaðý getirilmesini ortaya koydu.
Savaþ suçlularýnýn Lahey’deki Uluslararasý
Ceza Mahkemesi’nde (ICC) yargýlanmasýna
karar verildi.
Birleþmiþ Milletler 18 aylýk çatýþma
sürecinde 180 bin kiþinin hastalýk ve kötü
beslenmeden öldüðünün tahmin edildiðini
açýkladý. Bu rakam þiddet yoluyla
öldürülenleri kapsamýyordu.
Nisan 2005
5 Nisan’da, Birleþmiþ Milletler, Uluslararasý
Ceza Mahkemesi’ne 51 savaþ suçlusu
þüphelisinin ismini verdi. Liste Sudan’daki
üst düzey devlet yöneticilerini içeriyor
olabilir. Sudan hükümeti þüphelileri teslim
etmeyeceðini açýkladý.
Lahey’deki Uluslararasý Ceza
Mahkemesi’ne sunulan mühürlü liste,
Birleþmiþ Milletler’in, Darfur’daki hükümet
kuvvetleri ve milisler tarafýndan iþlenmiþ
cinayet, iþkence ve tecavüz iddialarýna
yönelik araþtýrmasý sonucunda
hazýrlanmýþtý. Hartum’da Birleþmiþ
Milletler’e karþý büyük protestolar
düzenlenirken, Sudan Devlet Baþkaný Ömer
el-Beþir þüphelilerin mahkemeye
çýkarýlmasýný öngören Birleþmiþ Milletler
kararýný hiçe sayarak “hiçbir Sudanlý’yý
Çad ve Eritre liderlerini Darfur çatýþmasýyla
ilgili olarak Tripoli’de bir zirveye çaðýrdý.
Darfur’daki iki ana isyancý grup olan Sudan
Özgürlük Hareketi (SLM) ve Adalet ve Eþitlik
Hareketi (JEM) barýþ görüþmelerini yeniden
baþlatmak istediklerini açýkladý. Önceki
görüþmeler, aradaki farklýlýklarýn
çözülmesine yönelik yeni bir diyalog lehine
daðýtýlmýþtý.
ABD Darfur çatýþmasýný bir soykýrým olarak
nitelendirmeyi býraktý ve BM’nin ölü sayýsý
tahmininin gerçek ölü sayýsýndan çok yüksek
olabileceðini iddia etti. Bush yönetiminin
Sudan’daki durumu tasvirindeki bu dikkat çekici
yumuþamanýn, terörizme karþý savaþta Sudanlý
yetkililerle artan iþbirliðinden kaynaklandýðý
iddialarý su yüzüne çýkmaya baþladý.
Sýnýr Tanýmayan Doktorlar Örgütü’nden
doktor Paul Foreman Darfur’da kadýnlara
yönelik yüzlerce tecavüz olayýný ayrýntýlý bir
þekilde ortaya koyan raporunu yayýnlamasý
üzerine Sudanlý yetkililer tarafýndan
tutuklandý.
29 Nisan’da, The Los Angeles Times ABD
yönetiminin (Sudan’ýn ABD’nin uluslararasý
terörü destekleyen ülkeler listesinde
bulunmasýna ve eski Dýþiþleri Bakaný Colin
Powell’ýn Darfur’da soykýrým yapýldýðýný
beyan etmiþ olmasýna raðmen) Sudan
hükümetiyle “yakýn istihbarat ortaklýðý”ný
ilerlettiðini bildirdi.
Bush yönetiminin Sudan’daki durumu
tasvirindeki dikkat çekici yumuþamanýn
(ABD Darfur çatýþmasýný bir soykýrým olarak
nitelendirmeyi býraktý ve BM’nin ölü sayýsý
tahmininin gerçek ölü sayýsýndan çok
yüksek olabileceðini iddia etti) terörizme
karþý savaþta Sudanlý yetkililerle artan
iþbirliðinden kaynaklandýðý iddialarý su
yüzüne çýkmaya baþladý. Ýddiaya göre
Cancavid milislerini eðitenlerden biri olan
General Salah Abdullah Goþ global
terörizmle ilgili olarak ABD’li
meslektaþlarýyla üst düzey görüþmeler
yapmak üzere Washington’a uçtu.
Mayýs 2005
Temmuz 2005
yabancý bir mahkemeye teslim
etmeyeceðini” söyledi.
Libya lideri Kaddafi Sudan, Nijerya, Mýsýr
Afrika Birliði barýþgücü kuvvetinin
komutanýna göre bölgedeki güvenlik
artýyordu. Ocak’tan bu yana büyük
çatýþmalar meydana gelmemiþti ve köylere
yapýlan saldýrýlarýn sayýsý azalýyordu. Barýþý
korumak için 3000 kiþilik bir birlik
bulunuyordu ve Eylül ayý itibariyle bu
sayýnýn 7000’e çýkmasý bekleniyordu. Barýþ
ve Güvenlik Konseyi’nin kararý gereðince
Nijerya, daha sonra iki birlik daha
gönderilmek üzere 13 Temmuz 2005’te
680 kiþilik bir birlik yolladý. (Ruanda,
Senegal, Gambia, Kenya ve Güney Afrika
da birlikler gönderecekti. Kanada,
Sudan’daki Afrika Birliði misyonuna (AMIS)
destek olmak üzere 105 zýrhlý araç
tedariðinde bulunuyordu.)
10 Temmuz’da güneyli eski isyancý lider
John Garang Sudan’ýn Devlet Baþkan
Yardýmcýsý olarak yemin etti. Yeni bir
anayasa kabul edildi. ABD politik deðiþimi
ve artan güvenliði olumlu bulduðunu
açýkladý. Kofi Annan ve Güney Afrika Devlet
Baþkaný Thabo Mbeki töreni izledi.
Aðustos 2005
1 Aðustos’ta Sudan Halk Özgürlük Ordusu
(SPLA) eski lideri John Garang bir
helikopter kazasýnda öldü. Birçok kiþi
tarafýndan soykýrýmdan arýnmýþ bir Sudan
için kilit bir unsur olarak görülüyordu.
Ölümü, uluslararasý toplulukta Sudan’ýn
soykýrýma raðmen birleþebilmesi
konusundaki kaygýlarý yeniden canlandýrdý.
saldýrmasý ve en az 32 kiþinin hayatýný
kaybetmesinin ardýndan, Afrika Birliði 1
Ekim’de hem Sudan hükümetini hem de
isyancýlarý ateþkesi ihlal etmekle suçladý.
9 Ekim’de isyancý bir grup Afrika Birliði
barýþgücünden 18 kiþiyi kaçýrdý.
Görüþmelerden sonra bunlarýn çoðu
serbest býrakýldý.
10 Temmuz 2005’te güneyli eski isyancý lider
John Garang Sudan’ýn Devlet Baþkan Yardýmcýsý
olarak yemin etti. Yeni bir anayasa kabul edildi.
Fotoðrafta Garang ve Sudan devlet baþkaný elBeþir el sýkýþýrken görülüyor.
Artan güvenliðe raðmen Darfur’daki barýþ
görüþmeleri yavaþ ilerledi.
Eylül 2005
15 Eylül’de Afrika Birliði, Nijerya’daki
Abuja’da baþlayan görüþmelere
arabuluculuk etti. Görüþmelere Sudan
hükümetinin ve iki ana isyancý grubun
temsilcileri katýlýyordu. Ne var ki, Sudan
Özgürlük Hareketi görüþmeye katýlmayý
reddetti ve görüþmelerde kabul edilen
hiçbir þeyi tanýmayacaklarýný bildirdi.
Ekim 2005
28 Eylül’de hükümetin desteklediði Arap
milislerin Aro Þarov mülteci köyüne
Bölgedeki çatýþmalarýn artmasý üzerine
Birleþmiþ Milletler, 13 Ekim’de, Darfur’daki
elzem olmayan bütün personelini geri
çekeceðini açýkladý. Batý Darfur’un yardým
kuruluþlarý açýsýndan çok tehlikeli olduðu
söyleniyordu.
Kasým 2005
Afrika Birliði barýþgücüne yönelik isyancý
saldýrýlarý üzerine Sudan hükümeti Kanada
tarafýndan baðýþlanan 105 zýrhlý personel
taþýyýcýsýnýn Batý Darfur’daki Afrika Birliði
barýþgücü kuvvetlerine yollanmasýný kabul
etti.
Yedinci tur barýþ görüþmeleri 21 Kasým’da
baþladý.
Aralýk 2005
Sudan sýnýrý yakýnýndaki Adre adlý Çad
kasabasýna yönelik bir saldýrýda 300 isyancý
öldü. Üç gün içerisinde ikinci kez olan bu
saldýrýdan Sudan sorumlu tutuldu.
Bölgedeki artan gerginlik üzerine Çad
hükümeti Sudan’a yönelik savaþ hali ilan
etti ve Çadlý yurttaþlarýn “ortak düþman”a
karþý seferber olmalarýný istedi.
24 Aralýk’ta ABD Kongresi Condoleezza
Rice’ýn Afrika Birliði’ne yönelik olarak 50
milyon dolarlýk yardým talebini geri çevirdi.
8 Þubat 2006’da Çad Devlet Baþkaný Ýdris
Debi, Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan
el-Beþir ve Libya lideri Muammer Kaddafi,
Sudan ve Çad arasýndaki ihtilafa son veren
Tripoli Anlaþmasý’ný imzaladý. Anlaþmaya
Tripoli’deki küçük-zirveden sonra ulaþýldý.
Ocak 2006
Mayýs 2006
6 Ocak 2006’da Cancavid milisleri Sudan
sýnýrýndan Çad’a geçerek Borota, Ade ve
Moudaina þehirlerine saldýrdýlar. 9 sivil
ölürken üç kiþi de aðýr yaralandý.
5 Mayýs 2006’da Sudan hükümeti Minni
Minnawi önderliðindeki SLA’nýn bir
fraksiyonuyla bir anlaþma imzaladý. Ama
anlaþma daha küçük olan diðer iki grup
tarafýndan reddedildi. Bunlardan bir Adalet
ve ve Eþitlik Hareketi ve diðeri de SLA’nýn
rakip bir fraksiyonuydu. Anlaþma Cancavid
milislerinin silahlandýrýlmasýný ve isyancý
güçlerin daðýtýlarak orduya katýlmasýný
öngörüyordu.
20 Ocak 2006’da, Adalet ve Eþitlik Hareketi
ile Sudan Özgürlük Hareketi birleþerek Batý
Sudan Devrimci Güçler Ýttifaký’ný
oluþturdular.
Þubat 2006
3 Þubat 2006’da BM Güvenlik Konseyi’nde
ABD’nin bir aylýk baþkanlýðý baþladýðýnda,
ABD BM barýþgücünü Darfur’a yollama
konusunda planlara baþlanmasýný önerdi.
12 bin ila 20 bin arasýnda asker
gönderilmesini ve halihazýrdaki 7000 kiþilik
Afrika Birliði askerlerinin yeni silahlar
verilerek BM misyonuna dahil edilmesini
önerdi. Dahasý sivilleri koruma konusunda
daha fazla bir yetkiye sahip olacaklardý. Ne
var ki, BM misyonuna asker katkýsý
yapmaya istekli ülke bulmakta güçlük
yaþanmasý bekleniyor. Hareketi ABD önerse
de, ABD’nin misyona asker katkýsý yapmasý
beklenmiyor. Öte yandan, Sudan Devlet
Temmuz-Aðustos 2006
Temmuz 2006’da Darfur’daki Kalma
yerleþiminde odun toplamak için mülteci
kampýndan ayrýlan yedi kadýn Cancavid milisleri
tarafýndan defalarca tecavüze uðradý, dövüldü ve
ellerindeki herþey alýndý. Ýþlerini bitirdiklerinde,
saldýrganlar, onlarý çýrýlçýplak soydular ve
kaçarlarken arkalarýndan dalga geçtiler.
Baþkaný Ömer Beþir Sudan’da Birleþmiþ
Milletler barýþgücüne karþý olduðunu
defalarca belirtti. Bütün bunlar gözönüne
alýnýnca yakýn bir zamanda Birleþmiþ
Milletler birliklerinin Darfur’a gönderilmesi
muhtemel görünmüyor.
Temmuz ve Aðustos 2006’da savaþ yeniden
canlandý ve “dünyanýn en büyük yardým
operasyonunu” tehdit eder hale geldi.
Çünkü uluslararasý yardým kuruluþlarý
personellerine yapýlan saldýrýlardan dolayý
bölgeden ayrýlmayý düþündüler. BM Genel
Sekreteri Kofi Annan 7000 kiþilik Afrika
Birliði gücünün (AMIS) yerini almak üzere
bölgeye 18.000 kiþilik bir uluslararasý barýþ
gücü gönderilmesi çaðrýsýnda bulundu.
17 Aðustos’ta BM Ýnsan Haklarý Komisyonu
özel müfettiþi Sima Samar Mayýs
Anlaþmasýna raðmen Sudan Hükümetinin
bölgedeki çabalarýnýn zayýf kaldýðýný
söyledi. 18 Aðustos’ta BM Barýþgücü
Kuvvetlerinin üst düzey yöneticilerinden
Hedi Annabi, özel bir toplantý sýrasýnda,
görünüþe göre Sudan’ýn bölgeye büyük bir
askerî saldýrý hazýrlýðýnda olduðu uyarýsýnda
bulundu. 19 Aðustos’ta Sudan 7,000 Afrika
Birliði askeri yerine 17,000 Birleþmiþ
Milletler askeri getirilmesine karþý olduðunu
tekrarladý. Bunun üzerine ABD, bu
pozisyonunun “olasý sonuçlarý”ndan dolayý
Sudan’ý uyardý.
24 Aðustos’ta Uluslararasý Yardým Komitesi
(International Rescue Committee) son
birkaç haftadýr Kalma mülteci kampý
çevresinde yüzlerce kadýnýn tecavüze ve
cinsel saldýrýya uðradýðýný bildirdi. Cancavid
milisleri tecavüzü bir silah olarak
kullanýyordu. Kültürel olarak bölgede
tecavüze uðramýþ kadýnlar kirli kabul
ediliyor ve toplumdan dýþlanýyor. Kendilerini
ve ailelerini daha da aþaðýlayabilmek için
kadýnlara, hatta, açýkta, baþkalarýnýn
görebileceði yerlerde tecavüz ediliyor.
Saldýrýlardaki tecavüzlerin yaygýnlýðý
muhtemelen belgelenenlerden daha fazla.
Çünkü tecavüze uðrayan kadýnlar genellikle
bunu anlatmak konusunda gönülsüz
davranýyorlar.
31 Aðustos 2006’da BM Güvenlik Konseyi
bölgeye 17,300 kiþilik yeni bir
barýþgücünün gönderilmesini öngören bir
kararý onayladý. Sudan karara þiddetle karþý
çýktý.
Cancavid milisleri tecavüzü bir silah olarak
kullanýyor. Kültürel olarak bölgede tecavüze
uðramýþ kadýnlar kirli kabul ediliyor ve
toplumdan dýþlanýyor. Kendilerini ve ailelerini
daha da aþaðýlayabilmek için kadýnlara, hatta,
açýkta, baþkalarýnýn görebileceði yerlerde
tecavüz ediliyor. Saldýrýlardaki tecavüzlerin
yaygýnlýðý muhtemelen belgelenenlerden daha
fazla. Çünkü tecavüze uðrayan kadýnlar
genellikle bunu anlatmak konusunda gönülsüz
davranýyorlar.
Eylül 2006
1 Eylül 2006’da Afrika Birliði yetkilileri
Sudan hükümetinin Darfur’da büyük bir
saldýrý baþlattýðýný ve saldýrýlarda 20 kiþi
ölürken 1,000 kadar kiþinin de yerinden
edildiðinini bildirdiler. 5 Eylül’de Sudan
hükümeti, 30 Eylül’de görev süresi sona
erecek olan Darfur’daki Afrika Birliði
kuvvetinin ay sonuna kadar bölgeden
ayrýlmasýný istedi.
8 Eylül 2006’da Birleþmiþ Milletler
Mülteciler Yüksek Komiserl António
Guterres Darfur’un “insanî bir felaketle
yüzyüze” olduðunu söyledi. 12 Eylül’de
Sudan’ýn Avrupa Birliði temsilcisi Pekka
Haavisto Sudan ordusunun “Darfur’daki
sivilleri bombaladýðýný” iddia etti. Bir Dünya
Gýda Programý yetkilisi gýda yardýmýnýn
bölgedeki en az 355,000 kiþiye artýk
yapýlmadýðýný bildirdi. BM Genel Sekreteri
Kofi Annan “Darfur’daki trajedinin kritik bir
noktaya ulaþtýðýný ve BM Güvenlik
Konseyi’nin yakýn ilgisini ve acil eylemi hak
ettiðini” söyledi.
14 Eylül 2006’da, bugün itibariyle
feshedilmiþ olan Sudan Özgürlük
Hareketi’nin lideri ve halihazýrda Darfur
Geçici Otoritesi Devlet Baþkaný’nýn
Baþyardýmcýsý olan Minni Minnawi, yeni BM
barýþgücü kuvvetine itirazlarý olmadýðýný ve
yetkileri çok sýnýrlý olan Afrika Birliði
gücünün yapacak bir þeyi olmadýðýný
açýkladý. Sudan hükümeti ise BM Barýþgücü
kuvvetine þiddetle karþý çýkmayý
sürdürüyordu. Sudan devlet Baþkaný ElBeþir bunu sömürgeci bir plan olarak
görüyor ve “Sudan’ýn bir diðer Irak olmasýný
istemiyoruz” diyordu.
Ekim 2006
2 Ekim 2006’da, BM gücü planýnýn Sudan
hükümetinin karþý çýkmasý üzerine süresiz
olarak askýya alýnmasý üzerine, Afrika
Birliði, bölgedeki varlýðýný 31 Aralýk
2006’ya kadar uzatacaðýný açýkladý. Afrika
Birliði gücünü kuvvetlendirmek üzere 200
BM askeri gönderildi.
askerlerinin Darfur Araplarýný temsil
etmediðini açýkladýlar. 2003’ten beri çeþitli
Darfur Arap gruplarý hükümetin yürüttüðü
savaþa karþý olduklarýný açýklamýþlardý ve
bazýlarý isyancý güçlerle siyasi anlaþmalar
imzalamýþlardý.
6 Ekim’de Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyi Sudan’daki Birleþmiþ Milletler
Misyonu’nun görev süresini 30 Nisan
2007’ye kadar uzattý.
9 Ekim’de, Gýda ve Tarým Örgütü, “Rekolte
Beklentisi ve Gýda Durumu” adlý raporunda
Sudan’ýn Darfur bölgesini gýda açýsýndan
dünyanýn en kötü durumda olan bölgesi
olarak gösterdi.
10 Ekim’de Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý
Yüksek Komiseri Louise Arbour, Cancavid
milislerinin, yüzlerce sivilin ölümüyle
sonuçlanan Buram’daki saldýrýlarýndan
Sudan hükümetinin bir ay önceden haberi
olduðunu iddia etti.
Sudan’daki Afrika Birliði Misyonu parasal
yönden ve teçhizat yönünden yetersiz
olduðu için, 31 Aralýk 2006’ya kadar,
Darfur’daki, Hükümet askerleri, hükümete
müttefik milisler ve isyancý gruplardan
kaynaklanan þiddetin artacaðý söyleniyor.
Ama bu tarihten sonra ne olacaðý
konusunda þimdilik bir anlaþma
bulunmuyor. Yardým çalýþanlarý savaþ
yüzünden yardým çalýþmalarýnýn son derece
kýsýtlý olduðunu söylüyorlar. Bunlardan
bazýlarý, Birleþmiþ Milletler yetkililerinin
Darfur’da yaþananlarý dünyanýn en kötü
insanî krizi olarak adlandýrdýklarý 2003 ve
2006 sonlarýnda Darfur Araplarý kendi isyancý
gruplarýný (Halk Güçleri Birliði) oluþturmaya
baþladý ve 6 Aralýk günü Kas-Zallingi’de Sudan
ordusu tarafýndan saldýrýya uðradýklarýný
açýkladýlar. Yayýnladýklarý bir bildiride Cancavid
paralý askerlerinin Darfur Araplarýný temsil
etmediðini açýkladýlar.
2004 yýllarýnda görülen seviyelere
gerileyebileceði uyarýsýnda buluyor.
Kasým 2006
1 Kasým 2006’da ABD, Sudan hükümetinin
tatmin olacaðýný umduklarý bir uluslararasý
plan formüle edeceðini açýkladý.
2006 sonlarýnda Darfur Araplarý kendi
isyancý gruplarýný (Halk Güçleri Birliði)
oluþturmaya baþladý ve 6 Aralýk günü KasZallingi’de Sudan ordusu tarafýndan
saldýrýya uðradýklarýný açýkladýlar.
Yayýnladýklarý bir bildiride Cancavid paralý
Arap güçleri arasýndaki ayrýlýklarýn bazýlarý
kabile temelliydi. 2006 sonlarýnda, örneðin,
çiftçi Tercem kabilesi ve deve çobaný
Mahriya kabilesi arasýndaki iliþkiler
gerginleþti. Tercem önde gelenleri
Mahriyalarý bir Tercemli çocuðu kaçýrmakla
suçladýlar. Mahriya önde gelenleri ise
Tercemlerin hayvanlarýný çaldýklarýný
söylediler. Güney Darfur valisi Ali Mahmud
Muhammed, Aralýk ayýnda, mahriyalarýn
mevsimsel göç sýrasýnda develerini güneye
sürdükleri sýrada Bülbül Deresi
yakýnlarýndaki Tercem topraklarýndan
geçerken çatýþmalarýn baþladýðýný söyledi.
Çatýþmalar Haziran 2007’de yeniden
baþlayacaktý.
18 Kasým’da Afrika Birliði, Sudan
ordusunun ve Sudan destekli milislerin
bölgede 70 sivilin ölümüyle sonuçlanan bir
kara ve hava operasyonu baþlattýðýný
bildirdi. Afrika Birliði bunun “güvenlik
anlaþmalarýnýn aleni bir ihlali” olduðunu
belirtti.
25 Kasým’da Birleþmiþ Milletler Ýnsan
Haklarý Yüksek Komiserinin sözcüsü Louise
Arbour Sudan Hükümetini 11 Kasým’da
Sirba yerleþimindeki sivillere karþý en az 30
kiþinin öldüðü “kasýtlý ve sebepsiz bir
saldýrýda” bulunmakla suçladý.
Ocak - Nisan 2007
Save Darfur Koalisyonuna göre New
Mexico Valisi Bill Richardson ve Devlet
Baþkaný el-Beþir bir ateþkes üzerinde
anlaþtýlar: Buna göre, Sudan hükümeti ve
isyancý gruplar 60 gün boyunca saldýrýlara
son verecekler ve bu arada kalýcý bir barýþ
için çalýþacaklardý. Buna ek olarak, Save
Darfur’un basýn açýklamasýna göre anlaþma
“Darfur’a insanî yardým ve medya eriþimini
iyileþtirme konusunda bir dizi önlem”
içeriyordu. Ama ateþkese raðmen kýyýmlar
ve diðer þiddet olaylarý sürdü. 15 Nisan
2007 günü Afrika Birliði Barýþgücü askerleri
hedef alýndý ve öldürüldü.
The New York Times gazetesine göre “gizli
bir Birleþmiþ Milletler raporu Sudan
hükümetinin Güvenlik Konseyi kararlarýný
ihlal ederek Darfur’a asker ve askerî aðýr
teçhizat gönderdiklerini ve Sudan askerî
uçaklarýný, Birleþmiþ Milletler veya Afrika
Birliði uçaðýymýþ gibi göstermek için beyaza
boyadýklarýný” söylüyordu.
Þiddet sýnýrdan Çad’a yayýldý. 31 Mart
2007’de Cancavid milisleri Sudan
yakýnýndaki Çad’la doðu sýnýr bölgesinde
400 kadar kiþiyi öldürdü. Saldýrý Tiero ve
Marena sýnýr köylerinde gerçekleþti.
Köylülerin etrafý çevrildi ve sonra üzerlerine
ateþ açýldý. Kaçan köylüler takip edildi. Bu
ilk saldýrýdan kurtulanlarýn çoðu kaçarken
yorgunluk ve susuzluktan öldüler. 14
Nisan’da ayný bölgede yeni saldýrýlar
yaþandý.
18 Nisan’da ABD Baþkaný Bush, ABD
Soykýrýmý Anma Müzesinde Sudan
hükümetini eleþtirdi ve eðer durum
iyileþmeyecek olursa yaptýrýmlar
uygulanmasý tehdidinde bulundu.
Yaptýrýmlar Sudan hükümeti ve 29 Sudanlý
þirketle ticaretin kýsýtlanmasýný içeriyordu.
Mayýs 2007
Sudan Devlet Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir
ve Çad Devlet Baþkaný Ýdris Debi ülkeleri
arasýndaki gerginliði azaltmak amacýyla 3
Mayýs 2007’de bir barýþ anlaþmasý
imzaladýlar. Suudi Arabistan, iki ülke
arasýnda arabuluculuk yaptý. Bu anlaþma
her iki ülkenin diðer hükümete muhalif
silahlý hareketleri desteklememesini garanti
altýna almayý amaçlýyordu. Ama,
International Crisis Group’ta Çad ve Darfur
uzmaný olarak çalýþan Colin ThomasJensen, “bu yeni anlaþmanýn iliþkilerde ve
güvenlik durumunda herhangi gerçek bir
iyileþme saðlayacaðýndan büyük þüpheleri
olduðunu söyledi. Öte yandan, 2006’dan
beri Devlet Baþkaný Debi’nin doðu Çad’taki
kuvvetlerine karþý vur-kaç savaþý sürdüren
Çadlý isyancý UFDD (Demokrasi ve
Kalkýnma Güçleri Birliði) Suudi destekli
barýþ anlaþmasýnýn askerî harekatlarýný
durdurmayacaklarýný açýkladý.
ÇÝNLÝLER VE RUSLAR
YAPTIRIMLARI DELÝYOR...
SEBEP: SUDAN PEROLÜ
Uluslararasý Af Örgütü’nün yayýnladýðý bir
rapor Rusya ve Çin’i Sudan’a silah, cephane ve
askerî araç satmakla suçluyor. Bu askerî
malzemeler hükümet askerleri ve Cancavid
milislerinin kullanýmý için Darfur’a gönderiliyor
ve bu da Sudan’a yönelik Birleþmiþ Milletler
ambargosunun ihlali anlamýna geliyor. Ama
Çin ve Rusya, Birleþmiþ Milletler yaptýrýmlarýný
ihlal ettiklerini inkar ediyorlar.
Çin’in Sudan’la yakýn iliþkileri var ve Sudan
hükümetiyle askerî iliþkilerini 2007 baþlarýnda
artýrdý. Sudan’ýn çok miktardaki petrolü
yüzünden Çin, kendi büyüyen ekonomisi için
Sudan’la iyi iliþkiler kurmayý stratejik bir
gereklilik olarak görüyor.
Öte yandan Çin’in Sudan petrolüyle doðrudan
ticari iliþkisi bulunuyor. Çin devletinin sahibi
olduðu CNPC þirketi Sudan’ýn toplam petrol
üretiminin yüzde 60 ila yüzde 70’ini kontrol
ediyor. Öte yandan bu þirket, Sudan’ýn milli
petrol þirketinin yüzde 40 hissesine sahip
bulunuyor.
Çin, Sudan’a yönelik ekonomik ve askerîolmayan yaptýrýmlara hep karþý çýkýyor.
Ama uluslararasý baský yüzünden Çin’in Darfur
konusundaki tavrýný deðiþtirebileceði
bekleniyor.
kaynaklarý için rekabeti ortadan
kaldýrabileceði için bu bulgunun savaþýn
sona ermesine yardýmcý olacaðý söylendi.
Fransa ve Ýngiltere Darfur’a Afrika Birliði ve
Birleþmiþ Milletler barýþgüc askerleri
gönderilmesi için bir BM kararý alýnmasý ve
Darfur’da hemen bir ateþkese varýlmasý
yolunda çaba harcayacaklarýný ve ateþkesin
mümkün kýlmasýyla bölgeye önemli
miktarda ekonomik yardýmda bulunmaya
hazýr olduklarýný açýkladý.
14 Temmuz 2007’de yayýnlanan bir makalede, son iki ayda, Çad ve Nijer’de yaþayan 75,000 Arab’ýn
sýnýrý geçerek Darfur’a geldiðini ve bunlarýn büyük bir çoðunluluðunun Sudan hükümeti tarafýndan
yerinden edilmiþ olan Arap-olmayanlara ait köylere yerleþtirildiði yazýldý.
Mayýs ayýnda ayrýca Darfur çatýþmasýyla
ilgili yerler Google Earth’e eklendi.
Haziran 2007
17 Haziran’da Oxfam 130,000’den fazla
mültecinin sýðýndýðý, Darfur’daki en büyük
kamp olan Gereida’dan tamamen
çekileceðini açýkladý. Oxfam yardým
çalýþanlarýna yönelik þiddet ve güvenlik
meselelerine karþý bölgenin kontrolünü
elinde bulunduran yerel SLM (Sudan
Özgürlük Cephesi) yetkililerinin kayýtsýz
kaldýðýný açýkladý. Action by Churches
Together adlý sivil toplum kuruluþunun bir
çalýþaný Haziran ayýnda Batý Darfur’da
öldürüldü. Birleþmiþ Milletler’e ve diðer
uluslararasý kuruluþlara ait araçlar
kaçýrýlmaya devam ediliyordu ve bu da
yardým örgütlerinin bölgede kalmayý
yeniden düþünmelerine sebep oluyordu.
Temmuz 2007
BBC, Darfur bölgesinde büyük bir yeraltý
gölü bulunduðunu açýkladý. Varolan kýt su
14 Temmuz 2007’de yayýnlanan bir
makalede, son iki ayda, Çad ve Nijer’de
yaþayan 75,000 Arab’ýn sýnýrý geçerek
Darfur’a geldiðini ve bunlarýn büyük bir
çoðunluluðunun Sudan hükümeti
tarafýndan yerinden edilmiþ olan Arapolmayanlara ait köylere yerleþtirildiði
yazýldý.
31 Temmuz 2007’de nihayet Birleþmiþ
Milletler / Afrika Birliði karma kuvveti
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde oy
birliðiyle kabul edildi (1769 sayýlý karar).
UNAMID en geç 31 Aralýk 2007’de görevi
AMIS’den devralacak ve görev süresi 31
Haziran 2008’de dolacaktý.
Aðustos 2007
3-5 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda
Tanzanya’nýn Aruþa þehrinde bir konferans
düzenlendi. Konferansýn amacý varolan
farklý isyancý gruplar arasýnda Sudan
içeriyordu.
Aðustos 2007’ye gelinceye kadar son birkaç ay
içerisinde, Cancavid milisleri konusunda birlikte
hareket eden Arap kabileleri birbirlerine
düþmeye baþladýlar ve hatta fraksiyonlara
ayrýldýlar.
hükümetiyle barýþ görüþmeleri sýrasýnda
ortak hareket etmelerini saðlayacak bir
birlik oluþturmaktý. Önemli istisnalara
raðmen birçok önde gelen isyancý lider
konferansa katýldý. Uluslararasý yetkililere
göre zorluk “Darfur’da bir John Garang’ýn
olmamasýydý.” John Garang Güney
Sudan’daki müzakere heyetinin lideriydi ve
farklý Güney Sudanlý gruplar tarafýndan
ortaklaþa kabul edilmiþti.
Ýsyancý liderler zarar görenlere tazminat
verilmesi ve Darfur’a özerklik verilmesini
içeren taleplerini birleþtirmeye çalýþtýlar ve
ortak talepler içeren bir anlaþmaya vardýlar.
Bu talepler güç ve servet paylaþýmýný,
güvenlik, toprak ve insanî meseleleri
Aðustos 2007’ye gelinceye kadar son
birkaç ay içerisinde, Cancavid milisleri
konusunda birlikte hareket eden Arap
kabileleri birbirlerine düþmeye baþladýlar ve
hatta fraksiyonlara ayrýldýlar. Tercem ve
Mahriya kabileleri arasýndaki çatýþmalarda
her iki taraftan binlerce silahlý kiþi stratejik
Bülbül nehri vadisinde savaþmak için
yüzlerce kilometre yol katetti. Daha
güneyde Habanniya ve Salamat kabileleri
kabileleri çatýþtý. Birleþmiþ Milletler
yetkililerine göre gruplar, Birleþmiþ Milletler
ve Afrika Birliði barýþgücü askerleri
gelmeden önce toprak ele geçirmeye
çalýþýyor olabilirdi.
Eylül 2007
6 Eylül’de, bir sonraki barýþ görüþmelerinin
27 Kasým 2007’de baþlamasýna karar
verildi. 18 Eylül 2007’de JEM, eðer
Hartum’la yapýlan barýþ görüþmelerinden
bir sonuç alýnamayacak olursa, selfdeterminasyon taleplerini ileriye götürüp
Darfur’un baðýmsýzlýðýný isteyeceklerini
açýkladý.
30 Eylül 2007’de isyancýlar AMIS
karargâhýna saldýrarak en az 12 barýþgücü
askerini öldürdüler.
Ekim 2007
Barýþ görüþmeleri 27 Kasým 2007’de
Libya’nýn Sirte þehrinde baþladý. Önde
gelen isyancý fraksiyonlarýn katýlmamasý
üzerine görüþmeler “karþýlýklý görüþ
alýþveriþi” biçiminde gerçekleþti. Asýl
görüþmelerin Kasým veya Aralýk ayýnda
baþlamasý bekleniyor.
Kasým 2007
15 Kasým’da dokuz isyancý grup (6 SLM
fraksiyonu, Demokratik Halk Cephesi,
Sudan Devrimci Cephesi ve JEM) bir
birleþme tüzüðü imzaladýlar ve bundan
sonra SLM/A adý altýnda hareket etme
kararý aldýlar. 30 Kasým 2007’de
Darfur’daki isyancý hareketler iki büyük
grup halinde birleþtiklerini açýkladýlar ve
hükümetle düzenli bir yapý içerisinde
görüþmeye hazýr olduklarýný söylediler.
Þubat 2008
21 Þubat 2008 itibariyle Darfur’da
ölenlerin toplam sayýsý 450 bine ve
yerinden edilmiþ insanlarýn sayýsý da 3
milyon 245 bine ulaþtý.
Ne yapýlmalý?
Save Darfur Koalisyonu’nun önerileri
D
arfur krizinin bir an önce çözüme
kavuþturulabilmesi için Birleþmiþ
Milletler ve uluslararasý topluluðun
çabalarýný aþaðýdaki amaçlarýn
gerçekleþmesine odaklamalarý gerekiyor.
verebilmek için, siyasi bir çözüm bulunmasý
yolundaki çaba yenilenmeli.
Ateþkes
(1) Yerinden edilmiþ insanlarýn eðer
isterlerse evlerine geri dönebilecekleri
güvenli bir ortamýn saðlanmasý.
Çatýþkýnýn bütün taraflarýnýn uyacaðý bir
ateþkese ihtiyaç var. Geçmiþte ateþkesler
yapýldý ama taraflar bu ateþkesleri ihlal etti.
Bütün taraflarca uyulan bir ateþkes için
çalýþan Birleþmiþ Milletler ve Afrika Birliði
temsilcilerine uluslararasý topluluk
tarafýndan arka çýkýlmasý gerekiyor.
Bir barýþ anlaþmasý aþaðýdaki þu dört koþulu
saðlamalý:
(2) Bütün silahlý gruplarýn ve Darfur
toplumunun büyük kesimlerini temsil eden
temsilcilerin üzerinde uzlaþacaðý ve
çatýþkýya sebep olan temel sorunlarý çözen
kalýcý bir siyasî anlaþmaya varýlmasý.
Sivillerin korunmasý için etkili ve
güvenilir bir Barýþgücü
(3) Sudan hükümetinin yerinden edilenler
yerine baþkalarýný yerleþtirme çabalarýnýn
durdurulmasý.
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin
1769 sayýlý kararýyla oluþturulan ve
Birleþmiþ Milletler ve Afrika Birliði’nin
oluþturduðu barýþgücünün tam olarak
göreve baþlatýlmasý sivil nüfusun
korunabilmesi için acil olarak gerekiyor.
(4) Ýnsan haklarý veya uluslararasý insanî
hukuk ihlallerinin hesabýnýn sorulabileceði
mekanizmalarýn oluþturulmasý ve suçlularýn
yargýlanarak cezalandýrýlmasýnýn
saðlanmasý.
Darfur için yeni bir barýþ süreci
Darfur’daki soykýrýma kalýcý bir son
Hasan el-Beþir
dönemi politikalarý
S
udan’da otoriter bir hükümet var.
Bütün etkili politik güç Devlet
Baþkaný Ömer Hasan el-Beþir’in
ellerinde. Beþir ve partisi 30 Haziran
1989’daki bir askerî darbeyle iktidara
geldikten bu yana hükümeti kontrol ediyor.
1996 yýlýnda iktidardaki Ulusal Ýslamî Cephe
adýný Ulusal Kongre Partisi olarak deðiþtirdi.
Aralýk 1999’da Devlet Baþkaný el-Beþir ile o
dönemin Meclis sözcüsü Hasan el-Turabî
arasýndaki iktidar mücadelesi zirveye ulaþtý.
Ulusal Ýslamî Cephe’nin kurucusu bir Ýslamî
ideolog olan Turabî, iktidar partisindeki ve
hükümetteki görevlerinden alýndý,
parlamento daðýtýldý, anayasa askýya alýndý
ve Devlet Baþkanlýðý kararýyla ülkede
olaðanüstü hal ilan edildi.
Þubat 2001’deki Devlet Baþkanlýðý ve
parlamento seçimlerinden sonra parlamento
yeniden açýldý ama olaðanüstü hal yasalarý
yürürlükte kaldý. Þubat 2001’de Turabî SPLA
ile bir uzlaþma memorandumu imzaladýðý
için ulusal güvenliðe ve anayasal düzene
tehdit oluþturmakla suçlanarak tutuklandý.
Beþir hükümeti iç siyasî baskýyý uluslararasý
Ýslamî aktivizm ile birleþtirdi. Cezayir’deki
radikal Ýslamî gruplarý ve Irak’ýn Kuveyt’i
iþgalini destekledi. Hartum militan Ýslamî
gruplarýn üssü haline geldi. Usame bin
Laden’in el-Kaide’si gibi radikal hareketler
ve terörist örgütlere malî destek karþýlýðýnda
güvenli bir barýnak ve lojistik yardým
saðlandý. 1996’da Birleþmiþ Milletler, Mýsýr
Devlet Baþkaný Hüsnü Mübarek’e suikast
giriþimiyle baðlantýsý olduðu iddiasýyla
Sudan’a müeyyideler uyguladý.
Dýþ Ýliþkiler
Sudan’ýn, saldýrgan görülen Ýslamî duruþu
yüzünden, komþularýnýn çoðuyla ve
uluslararasý topluluðun büyük bir bölümüyle
sýkýntýlý iliþkileri oldu. 1990’larda Uganda,
Kenya ve Etiyopya ABD’nin desteðiyle
“Cephe Hattý Ülkeler” adýnda bir ittifak
oluþturdu. Ýttifakýn amacý Ulusal Ýslamî
Cephe hükümetinin ne ölçüde etkili
olduðunu izlemekti. Bu dönemde Sudan,
Uganda’nýn Sudan Halk Özgürlük
Ordusu’nu (SPLA) desteklemesine missilleme
olarak Tanrý’nýn Direniþ Ordusu gibi
Uganda-karþýtý isyancý gruplarý destekledi.
1990’lardan baþlayarak Sudan, özelliklle
1998’deki ABD elçiliklerinin bombalanmasýndan sonra artan ABD baskýsýnýn
sonucunda, tutumlarýný gitgide ýlýmlý bir
çizgiye çekmeye baþladý.
Sudan’ýn ayný zamanda Mýsýr’la Halaib
Üçgeni üzerinde Mýsýr’la bir ihtilafý
bulunuyor. 2003’ten sonra Sudan’ýn dýþ
iliþkileri Ýkinci Sudan Ýç Savaþý’ný bitirmesinin
desteklenmesi destek ve Darfur çatýþmasýnda
milislere hükümet desteði saðlamasý
yönünde suçlanmasý üzerine odaklandý.
23 Aralýk 2005’te Sudan’ýn batý komþusu
Çad, Sudan’a savaþ ilan etti ve Sudan’ý
“ülkenin ortak düþmaný” olmakla suçladý. Bu
durum, 18 Aralýk’ta Adre’ye yönelik saldýrýda
100 kiþinin ölmesi üzerine ortaya çýktý. 23
Aralýk’ta Çad hükümeti tarafýndan
yayýnlanan bir bildiri Sudanlý milisleri
günübirlik olarak Çad’a saldýrarak sýðýrlarý
çalmakla, masum insanlarý öldürmekle ve
Çad sýnýrýndaki köyleri yakmakla suçladý.
Bildiride ayrýca Çadlýlarýn Sudan’a karþý
vatansever bir cephe oluþturmalarý çaðrýsý
yer aldý. Ýslam Konferansý Örgütü iki üke
arasýndaki artan gerginliði ortadan
kaldýrmak için Sudan ve Çad’ý temkinli
davranmaya çaðýrdý.
Öte yandan, 27 Aralýk 2005’te Sudan Fas’ýn
Batý Sahra üzerindeki egemenliðini tanýyan
birkaç ülkeden biri oldu.