bölüm 4. swot (gzft) analizi

Transkript

bölüm 4. swot (gzft) analizi
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
BÖLÜM 4. SWOT (GZFT) ANALİZİ
346
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
SWOT (GZFT) analizi, incelenen konunun güçlü ve zayıf yönlerini belirlemekte ve dış
çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri saptamakta kullanılan bir tekniktir. SWOT
(GZFT) analizinden amaçlanan; iç ve dış etkenleri dikkate alarak, var olan güçlü yönler
ve fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacak, tehditlerin ve zayıf yanların etkisini en aza
indirecek plan ve stratejiler geliştirmektir (Şekil 4.1).
Planlama alanında kontrol edilebilen etkenler ile kontrol dışında olan ve belirsizlik
oluşturan etkenlerin analizi, planlama sürecinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Kontrol Edilebilir Etkenler
Z (Zayıf Yönler)
S (Güçlü Yönler)
l
O (Fırsatlar)
T (Tehditler)
Kontrol Dışı Etkenler
Şekil 4.1. SWOT (GZFT) Analizi
Bu doğrultuda, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda, İstanbul İli’ne
ilişkin yapılan ayrıntılı mevcut “durum analizi” çalışmalarından elde edilen veriler daha
sistematik olarak değerlendirilerek; kentin güçlü, zayıf yanlarının, fırsat ve tehditlerinin
belirlenmesine yönelik SWOT (GZFT) analizi yapılmıştır.
SWOT analizi yapılmadan önce; hem SWOT analizini daha sistematik hale getirmesi
hem de oluşturulacak stratejik amaç, hedef, strateji ve uygulama araçlarına çerçeve
çizmesi amacıyla konu başlıkları ve bu konular için yapılacak SWOT analizlerine
ilişkin şablonlar belirlenmiştir.
SWOT analizinde kullanılan konu başlıkları Tablo 4.1’de,
kullanılan şablon ise Tablo 4.2’de verilmiştir.
347
SWOT analizlerinde
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.1. SWOT Analizi İçin Belirlenen Konular
DOĞAL
YAPI
EKONOMİK
YAPI
Doğal Yapı
Ekonomik Yapı
SOSYAL
YAPI
Demografik ve
Sosyal Yapı
Kültür ve Tabiat
Varlıkları
Konut
Sosyal Alt Yapı
Sanayi
Ticaret ve Hizmetler
Turizm
Bilim ve Teknolojik
Gelişim
KURUMSAL
YAPI
Kurumsal Yapı
Teknik Alt Yapı
Kentsel Yaşam
Kalitesi
Kentsel Kimlik
Ulaşım
Lojistik
Tablo 4.2. SWOT Analizleri İçin Kullanılan Şablon
İÇSEL
FAKTÖRLER
Güçlü
Zayıf
DIŞSAL
FAKTÖRLER
Fırsat
Tehdit
KONULAR
ALT GRUPLAR
Genel Yapı
Konunun özelliğine göre
belirlenmiştir.
------
------
------
------
Kurumsal Yapı
•Düzenlemeler
•Yerel Katılım
•Uygulama Araçları
•Finans Temini
•Kalite ve Rekabet
•Plan ve Metropol
İlişkisi
------
------
------
------
Arazi Kullanım ve
Yapılanmış Çevre
•Tarım Alanı
•Çalışma Alanı
•Konut Alanı
•Ulaşım Alanı •Rekreasyon
Alanı
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
------
Nüfus ve Ekonomik
Yapı
Yaşam Kalitesi
Afet Riskleri
•Demografik Yapı
•Ekonomik Yapı
•Rekreasyon
•Eğitim
•Sağlık
•Erişilebilirlik
•Doğal Riskler
(deprem, sel vb.)
•Teknolojik Riskler
•İnsan Kaynaklı Riskler
348
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
4.1.
DOĞAL YAPI SWOT (GZTF) ANALİZİ
İstanbul’un doğal yapısına ilişkin güçlü ve zayıf yönler ile fırsat ve tehditler ortaya
konularak bu kriterler doğrultusunda izlenmesi gereken politikalara ilişkin ipuçları
belirlenmektedir.
İstanbul’un sahip olduğu doğal kaynaklar; artan nüfus, kente göçün devam etmesi ve
göçle gelenlerin genel olarak doğal kaynaklar etrafında yer seçmesi sonucu tahrip
edilmektedir. Kentsel gelişme baskısı altındaki doğal alanlar, koruma bilincinin de
yetersiz kalması ile tehlike altındadır. Bu noktada doğal çevreyi bütün olarak ele alan,
ekolojik ve biyolojik çeşitliliği koruyacak ve koruma-kullanma dengesini sağlayacak
“Ekolojik Planlama” önem kazanmaktadır. Özellikle plan bütünlüğünü bozucu parçacı
kararlarla, doğal alanlardaki kentsel gelişmeleri tetikleyen fonksiyonların yanlış yer
seçim kararları ve beraberinde getirdiği düzensiz ve çarpık yapılaşma nedeniyle
İstanbul’un ekolojik ve biyolojik öneme sahip alanları tahrip edilmektedir.
Doğal kaynakların, yörenin peyzajı ve özelliğine uygun faaliyetlerde (eko-turizm,
rekreasyon, ekolojik tarım v.b.) kullanılması, koruma-kullanma dengesi açısından da
önem taşımaktadır.
349
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.3. Doğal Yapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
Özel öneme sahip orman alanlarının varlığı
Ekolojik planlarının olmaması
İstanbul için yaşam aktivitesi/rekreasyon potansiyeli
Rekreasyon potansiyelinden etkin bir şekilde
yararlanılamaması
FIRSATLAR
İstanbul için yaşam aktivitesi ve rekreasyon potansiyeli
sunması
TEHDİTLER
Otonom kararlarla orman alanlarının tahrip edilmesi (Golf,
Formula 1 vb.)
Koruma bilinci eksikliği
Orman alanları içerisinde yörenin peyzajı ve özelliğine
uygun rekreatif faaliyetlerin yetersiz olması
İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan yer üstü su kaynaklarının
Kaynakların artan nüfusun su ihtiyacını karşılayamaması
bulunması
Mevcut su kaynaklarının yapılaşma baskısıyla atıl kalma
riski (K.Çekmece Gölü)
İstanbul'un kıyı kenti olması
Kıyı potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi
Kıyı Kanunu
Denizlerdeki biyolojik çeşitlilik
Denizlerde ve boğazda kirliliğin önüne geçilememesi
Greenpeace gibi uluslararası ve ulusal sivil toplum
sonucunda biyolojik çeşitliliğin yok olma sürecine girmesi kuruluşlarının varlığı
Organik Tarım
Tarıma elverişli alanların yerleşime açılması
Eko-turizm potansiyeli
Polonezköy Tabiat Parkı gibi kent içi doğal öneme sahip
alanların ve rekreatif amaçlı kullanım potansiyeli taşıyan
koruların varlığı
Düzensiz ve çarpık yapılaşma nedeniyle kent içi doğal
kaynakların giderek bozulması
Doğal kaynakların korunmasına yönelik uluslararası
sözleşmelere taraf olunması
Kente göçün devam etmesi ve göçle gelenlerin genel olarak su
kaynakları etrafında yer seçmesi
Otonom kararlarla kıyıların kamu tarafından kullanılmasının
engellenmesine yönelik projelerin olması (Galataport vb.)
İstanbul Boğazı'nda uluslararası tehlikeli madde taşımacılığı ve
tankerlerin atıklarını denize bırakması
Orman alanlarının işgal edilmesi ya da imar planlarıyla
yapılaşmaya açılması
(Siteler, Bireysel Konutlar, Gecekondular,...)
2B alanlarının orman dışına çıkarılması
Hazine arazilerinin satışına ilişkin yasa teklifi
Doğal alanların korunmasında uluslararası ve ulusal
mevzuat ile bilimsel doğa koruma ilkelerinin
uygulanmasındaki eksiklikler
1999 Marmara Depremi'nden sonra kuzeydeki doğal
alanlara yönelik artan yapılaşma talebi
Kıyı kenti olan İstanbul'da kıyılara erişimin zor olması
Çevre yönetimi faaliyetlerine ilişkin kurumlar arasında
yetki ve görev tanımı çakışmalarının bulunması
Çevre konusunda Sivil Toplum Kuruluşlarının etkinliğinin
giderek artması
Atık suların arıtılmasına yönelik merkezi, bölgesel atık su
arıtma tesislerinin kurulması
Havza alanlarında ve dere kenarlarında sanayilerin yer
seçmesi
Atık su arıtma tesislerinden etkin bir biçimde
yararlanılamaması
Yenilenebilir enerji kaynaklarının yeterince
değerlendirilememesi
Orman alanlarının korunmasına yönelik bilincin artmaya
başlaması
Ormanların tahribatına yol açan yangınlar (Piknik, izmarit
Sivil Toplum Kuruluşlarının çalışmaları
ve cam kırıklarından kaynaklanan)
Afet ve risk yönetimi konusuyla ilgili olarak, dünyadaki
gelişmelerin ve bu alandaki teknolojik yeniliklerin yakından Doğal afetlere karşı teşkilatlanmanın yetersiz olması,
takip edilmesi; Türkiye'nin en donanımlı afet koordinasyon halkın bilinçli olmaması
merkezinin (AKOM) İstanbul'da bulunması
İletişim teknolojilerinin gelişmesi sonucu afet konusunda
bilgi paylaşımının artması
350
İstanbul Boğazı geçişinden kaynaklanan risklerin azaltılması
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
4.2. EKONOMİK YAPI SWOT (GZTF) ANALİZİ
Ekonomik Yapı kapsamında; genel ekonomik yapı, sanayi sektörü, ticaret ve hizmetler
sektörü, turizm sektörü, bilim ve teknolojik gelişim, ulaşım ve lojistik konularına ilişkin
SWOT analizi sonuçları yer almaktadır.
i. Ekonomik Yapı
İstanbul, günümüzde sahip olduğu ekonomik potansiyel ile bulunduğu bölgenin (Doğu
Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Doğu Afrika, Ortadoğu) en büyük şehri
konumundadır. Mevcut ekonomik yapı İstanbul'un küresel ekonominin önemli bir odağı
olarak gelişmesini sağlayacak, bölgesel ve küresel düzeyde rekabet edecek özelliklere
sahip olmaması dezavantaj yaratmaktadır. Üretici hizmetlere elverişli-yeterli bir
altyapının olmaması, istikrarlı bir iş ortamının sağlanamaması, nitelikli işgücü arzı
eksikliği söz konusu olumsuzluklar arasındadır.
Bununla birlikte, İstanbul'da finans, bankacılık ve reklamcılık gibi bazı sektörler
giderek önem kazanmaktadır.
Uzmanlaşmaya veya tamlaşmaya dayalı yığılma mekanlarının varlığına karşın yığılma
mekanlarının küresel ekonomiyle bütünleşememesi söz konusudur. İstanbul'da meydana
getirilen yeni işlerin katma değeri yüksek işler olmaması ve firmaların pazarlama
yeteneklerinin az olması ekonomik yapıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Kent içinde
küçük ve dağınık üretim işletmelerinin bulunması ile girişimcilik hızının düşük olması;
firmaların kurulmaları, büyümeleri ve yarışabilmeleri önünde engeller oluşturmakta ve
genç işletmelerin ayakta kalmasını zorlaştırmaktadır. İleri teknoloji, yönetişim, bilişim,
tasarım gibi konulardaki faaliyetlerin yetersiz olması da küresel ekonomiye eklemlenme
konusunda dezavantaj oluşturmaktadır.
Dolayısıyla, İstanbul için uzun vadeli, sürdürülebilir ve bütüncül bir ekonomik gelişme
yaklaşımı bu konuda ön plana çıkmaktadır.
351
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.4. Ekonomik Yapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Uzun vadeli, sürdürülebilir ve bütüncül bir ekonomik
gelişme yaklaşımının olmaması
TEHDİTLER
Türkiye'nin kredi notunun yükselmesi ile orta ve uzun vadeli
kredi bulabilme imkanının artması
Ekonomik kriz spekülasyonlarının çıkartılması
Uluslararası finansal kurum ve kuruluşlara yönelik
mevzuatın uluslararası standartlarla uyumlaştırılmasına
yönelik çalışmaların olması
Yabancı sermaye yatırımlarının planlara uygun olmayan yer
seçimi ve plan değişikliği
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve Altın Borsa'sının
kurulmasıyla şehrin hem ülkenin hem de içinde yer aldığı
bölgenin sermaye merkezi haline gelmesi
Bilgi transferinin yetersiz düzeyde olması
Yabancı sermayenin İstanbul'da yer seçme eğilimde olması
Yabancı yatırımların istenilen düzeyde olmaması
Ticaret hayatının canlı olması
Yerel ve bölge dışındaki yatırımcıları bir araya getirecek
merkezlerin olmaması
Kayıt dışı ekonominin varlığı
İstanbul'da yaratılan yeni işlerin katma değeri yüksek işler
olmaması
İmalatta verimlilik artışının ve standartlaşmanın tam olarak
sağlanamaması
Kent içinde küçük ve dağınık üretim işletmelerinin
bulunması
Çok çekirdekli kentsel sistemin olmaması; mevcut
merkezlerde aşırı yoğunluk
Girişimcilik kültürünün oluşturulmasına yönelik
çalışmalarının yetersiz olması
İleri teknoloji, yönetişim, bilişim, tasarım gibi yaratıcılık
konusundaki faaliyetlerin yetersiz olması
Yeni teknolojiler ve süreçlerle ilgili yatırımların yeterli
düzeyde olmaması
İstanbul'da bazı sektörlerin giderek önem kazanması (finans
ve bankacılık, reklamcılık)
Mevcut ekonomik yapının küresel düzeyde rekabet edecek
özelliklere sahip olmaması
İstanbul'un stratejik konumunun ve sahip olduğu kaynakların
kentin bir finans ve hizmet merkezi olarak küresel sistemde
Uluslar arası ticaret stratejilerinin olmaması
yer almasını kolaylaştırması
Ekonomik canlanmada önemli olanak sağlayan ticaret ve
sanayi fuarlarının yoğunlaşması
Global firmaların yeni pazar bulma ihtiyacı
Uzakdoğu pazarının global firmaları çekmeye başlaması
Günümüzde sahip olduğu ekonomik potansiyel ile bulunduğu
bölgenin (Doğu Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Doğu Uluslararası düzeyde rekabet edebilirliğinin zayıf olması
Afrika, Ortadoğu) en büyük şehri olması
Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri ile ekonomik yapının
güçlenecek olması
Ekonomik alanda yapısal reformların zamanında
yapılamaması, siyasal bunalımlar ve ekonominin kırılganlığı
İşgücü beceri kalitesinin yeterli düzeyde olmaması
Göçle kente gelenlerin iş bulamamaları nedeniyle kayıtsız,
vergisiz işlere yönelmesi
Kentin gelişmemiş kesimlerinde başta kadınlar olmak üzere
çalışma çağındaki nüfusun ekonomik yaşama katılmada
sorunlarla karşılaşması
352
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
ii. Sanayi Sektörü
Sanayinin hazır sistem ve teknolojileri satın alarak kullanma eğilimi, üretim
faaliyetlerini kendi AR-GE çalışmalarına dayalı olarak yürütmemesi ve bunların sonucu
olarak da teknoloji geliştirme yeteneğine sahip olmaması, İstanbul’da sanayi sektörü
açısından en önemli zayıflıklar olarak ortaya çıkmaktadır.
AR-GE
faaliyetlerini
teşvik
eden
destek
programlarının
geliştirilmesi
ve
çeşitlendirilerek sürdürülmesi, küresel pazarlarda İstanbul sanayisine yeni fırsatlar
oluşturacaktır. Bunun gerçekleşmemesi durumunda ise, sanayi sektörü küresel
pazarlardaki mevcut rekabet gücünü de tamamen kaybetme tehdidi ile karşı karşıya
kalacaktır.
Küçük ölçekli sanayilerin yeni teknolojiyi üretim sistemlerine adapte edememeleri,
sanayi yapısının daha nitelikli, teknoloji üreten bir şekle dönüşmesi önünde ciddi bir
engeldir.
Kirletici sanayinin çevreye verdiği zarar ile yenilenemeyen doğal kaynaklar tahrip
edilerek, sürdürülebilirlik ilkesi göz ardı edilmektedir.
Kent içinde kontrolsüz gelişen, konut alanlarında sıkışmış, dağınık, niteliksiz ve
kalitesiz
konut-altı
imalat
atölyeleri
mekansal
düzenleme
eksikliğini
ortaya
koymaktadır. Dolayısıyla, İstanbul’da gelişmesi hedeflenen sanayi alanlarının organize
bir şekilde düzenlenmesi ve konut politikalarıyla desteklenmesi ve işyeri-konut ilişkisi
dengesinin kurulması önemli faktörler arasında yer almaktadır.
353
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.5. Sanayi Sektörü SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
İstanbul'un doğu ve batı yakasındaki sanayinin sektörel
uzmanlaşması
Markalaşamama, taklit üretim
Şehirde sanayinin ve sanayi yığılma odaklarının
sağladığı katma değer
FIRSATLAR
Sanayi istihdamının en yüksek yığılma gösterdiği dokumahazır giyim alt sektörünün yarattığı katma değerinin düşük
olması (Emek yoğun, küçük işletmeler, düşük verimlilik)
Makine sanayinin gelişmesine destek olacak yan sanayilerin
gelişmemiş olması
Kurumlar arası koordinasyon ve eşgüdüm eksikliği
TEHDİTLER
Çin'in artan rekabet gücü ve
uluslararası rekabetin sağlanamaması
Yasal mevzuatın olması
Çevreye ilişkin yasal mevzuatın yetersizliği, olana
uyulmaması ve mevcut cezai yaptırımların eksikliği
İleri teknoloji kullanan çevreye duyarlı yabancı sermayenin
İstanbul'da yer seçmek istemesi
Yatırımcı ve finansör için mevcut bürokratik engellerin
bulunması
Sanayi sektöründe yapısal değişimi sağlayacak projelerin
yetersizliği
Teknopark ve üniversitelerin sektöre destek verme
potansiyeli
Sanayi-üniversite ilişkisinin gelişmemiş olması
Yığılma nedeniyle örgütlenebilme imkanının olması
Örgütlenme ve işbirliği yetersizliği (Devlet üniversite ve
sanayici üçgeni)
Plan kararları ile sanayinin desantralize edilerek
bölgeler arası dengesizliğin ortadan kaldırılması
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin sanayi yapısındaki
değişim ve gelişimi sağlayacak, dönüşümlere ve yeni
istihdam yapısı ve esnek üretim sistemine uyum
sağlayabilme avantajı
Ulusal ve uluslararası düzeyde katılım eksikliği
İstanbul'un sanayi için bir çekim merkezi olarak hala
önemini koruması ve teşviklerin hala İstanbul'a yapılması
Sanayinin İstanbul'dan desantralizasyonunu destekleyecek
plan kararları olmasına karşın, bu plan kararlarının
sürekliliğinin olmaması
Küçük ölçekli sanayilerin yeni teknolojiyi üretim
sistemlerine adapte edememeleri ve geleneksel yapıları ile
rekabet edememeleri
Büyük ölçekli sanayilerde AR-GE biriminin bulunması AR-GE birimlerine yeterince önem verilmemesi
Sanayinin konut alanlarındaki fason üretime yakınlığı
Kent içinde kontrolsüz gelişen, konut alanlarında sıkışmış
dağınık, niteliksiz ve kalitesiz konut altlarındaki üretim
kapasiteleri düşük imalat atölyeleri (Mekansal düzenleme
eksikliği)
OSB'lerin raylı sistemler ile bağlantılarının olmaması, bu
nedenle maliyet, zaman ve hizmet kalitesi bakımından
sorunların ortaya çıkması
OSB'lerin kapasitelerinin tam dolu olmayışının
desantralize edilecek sanayi için potansiyel alanlar
oluşturması
OSB'lerin kapasitelerinin tam dolu olmayışı yani OSB'lerin
çekici hale getirilememesi, desantralizasyonun
sağlanamaması
Küçük Sanayi siteleri ile işletmelerin örgütlenebilme
ve yeni teknolojinin daha kolay sisteme entegre
edilebilmesi
Küçük sanayi sitelerinde finansman sıkıntısı ve atıl kapasite
ile çalışılması
Sanayide kullanılmaya başlanan teknolojilerle
verimliliğinin artması ve sanayi ve işgücü profilinin
zamanla değişmesi
Sektörün dönüşmesi ile ortaya çıkacak işgücü fazlası
İşgücünün vasıfsız olması
Sanayi alanlarına yakın olmak isteyen işgücünün sanayi
Planlarla birlikte planlı sanayi alanlarının etrafında planlı
alanlarının çevresinde oluşturduğu, kalitesiz niteliksiz ve
konut ve alanlarının oluşturulması ile işyeri -konut
plansız konut alanları ile çevre ve yaşam kalitesinin düşmesi ilişkisinin dengelenmesi
Merkez alanlarında kalan büyüme imkanı bulamayan ve
merkezin yoğunluğunu arttıran imalat atölyeleri
354
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
iii. Ticaret ve Hizmetler Sektörü
İstanbul'un stratejik konumu, Avrupa, Asya ve Ortadoğu pazarlarına yakınlığı ve sahip
olduğu kaynaklar kentin küresel sistemde bir finans ve hizmet merkezi olarak yer
almasını kolaylaştırmaktadır. Ancak, mevcut ekonomik yapı İstanbul'un küresel
ekonominin önemli bir odağı olarak gelişmesini, bölgesel ve küresel düzeyde rekabet
edebilmesini sağlayacak nitelikleri taşımamaktadır.
Ülkenin en önemli sermaye yatırımları İstanbul'a yığılmış olup, İstanbul'da finans ve
bankacılık, reklamcılık v.b.bazı sektörler giderek önem kazanmaktadır. Ancak hizmet
sektörünün istihdam içindeki payı (59%) gelişmiş dünya metropollerinin (80%) oldukça
gerisindedir.
Global firmaların İstanbul’da yer seçmesi İstanbul’un küresel ortamda söz sahibi olması
açısından önem taşımakla birlikte; yabancı yatırımların gerekli altyapı koşulları
düşünülmeden ve çevre bağlantıları göz ardı edilerek noktasal projelerle yanlış yer
seçim kararları sürdürülebilir gelişme ilkesi ile çelişmektedir.
Metropoliten bölgede egemen konumda bulunan İstanbul MİA'sı İstanbul'un ekonomik
kaynağının temelini oluşturmakta aynı zamanda vasıfsız işgücü için de çekim merkezi
olmaktadır.
Göçle
kente
gelenlerin
iş
bulamaması
kayıt
dışı
ekonominin
yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, İstanbul’da hizmet sektörü istihdamının
mekansal dağılımında da dengesizlikler kentsel maliyetlerin artmasına neden
olmaktadır.
Ticaret ve hizmet alanlarının belli akslarda yoğunlaşması, homojen olarak dağılmaması
aşırı yoğunluk yaratmakta ve belirli merkezlerin yükünü hafifletecek alt merkezlere olan
gereksinimi arttırmaktadır.
Tarihi Yarımada’daki tarihi ve kültürel kimlik potansiyelinin turizme bağlı hizmet
alanları olarak geliştirilmesi, tarihi dokunun özgün yapısına uygun olarak gelişmesi
açısından büyük önem taşımaktadır.
355
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.6. Ticaret ve Hizmet Sektörü SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
İstanbul'un vasıfsız işgücü için çekim merkezi olma durumunu
devam ettirmesi
İstanbul’da hizmet sektörü istihdamının mekansal
dağılımındaki dengesizliğin, işlevsiz MİA ilişkilerine ve
kentsel maliyetlerin artmasına neden olması
Hizmetlerdeki iyileştirmenin İstanbul'un çekiciliğini
arttırarak, nüfus artış hızını yükseltmesi
Göçle kente gelenlerin iş bulamamaları nedeniyle kayıtsız,
vergisiz işlere yönelmesi
Kentin gelişmemiş kesimlerinde başta kadınlar olmak üzere
çalışma çağındaki nüfusun ekonomik yaşama katılmada
sorunlarla karşılaşması
İstanbul MİA'sının metropoliten bölgede egemen konumda
bulunması ve İstanbul'un ekonomik kaynağının temelini
oluşturması
Tarihi Yarımada’daki potansiyelin turizme bağlı hizmet
alanları olarak geliştirilmesi
İstanbul MİA'sının bölge içindeki yükünün artması ve bölge
içinde dengesizlik yaratması
Ülkenin en önemli sermaye yatırımlarının İstanbul'a
yığılmış olması
Büyükdere aksında plan bütünlüğünün avan projelerle
bozulmuş olması
Levent-Maslak aksının yabancı yatırımları çeken uluslar
arası düzeyde bir merkez olması
Yabancı yatırımların gerekli altyapı koşulları düşünülmeden
ve çevre bağlantıları göz ardı edilerek noktasal projelerle yer
seçmesi
Sanayi alanlarının hizmet alanlarına dönüşmesi
Sanayinin çevrede yarattığı olumsuzlukların hizmet
gelişimini olumsuz etkilemesi
Levent-Maslak aksında yer alan MİA'nın farklı ilçe
belediyeleri sınırları içinde olmasından kaynaklanan plan
karmaşası
MİA'nın, özellikle Tarihi Yarımada'nın 24 saat yaşamasına
imkan verecek fonksiyonların olmaması
Metropoliten Bölge'de İstanbul'un tek hakim merkez
konumunda bulunması, işbirliği yapabileceği hizmetlerde
uzmanlaşmış merkezlerin bulunmaması
Sanayi alanları dönüşümünün başlamış olması
Olimpiyat Köyü’nün yapılmış olması
Olimpiyat Köyünün yarattığı fırsatların yeterince
değerlendirilememesi
Tarihi Eminönü bölgesinde potansiyel taşıyan boş binaların
bulunması
Ticaret ve hizmet alanlarının belli akslarda yoğunlaşması,
homojen olarak dağılmamasının aşırı yoğunluk yaratması
Olimpiyat Köyü’nün çeşitli hizmet faaliyetleri geliştirmesi
MİA'nın, özellikle Tarihi Yarımada'nın 24 saat yaşamasına
imkan verecek fonksiyonların yetersiz olması
Uzun vadeli sürdürülebilir bir ekonomik gelişme yaklaşımının
ve uluslararası ticaret stratejisinin olmaması
İstanbul'da bazı sektörlerin giderek önem kazanması (finans
ve bankacılık, reklamcılık)
Mevcut ekonomik yapının İstanbul'un küresel ekonominin
önemli bir odağı olarak gelişmesini sağlayacak, bölgesel ve
küresel düzeyde rekabet edecek özelliklere sahip olmaması
Dünya ölçeğinde büyüklüğe ulaşan Türk şirketleri dolayısıyla,
şehrin ekonomik gücünün ve kapasitesinin artması
Hizmet sektörünün her iki yakada dengeli bir şekilde
dağılmamış olması
Kent merkezinde Tarihi Yarımada ve Beyoğlu bölgelerinde
yapıların yenilenmesi ve atıl durumdaki mekanların
değerlendirilmesi ile mevcut kapasitenin arttırılma imkanı
Tarihi konut alanlarına, binaların özellikleriyle uyuşmayan
fonksiyonların yerleşmesiyle ortaya çıkan kullanım
uyumsuzlukları ve binaların tahrip olması, eskime nedeniyle
tam kapasite kullanılamaması
Tarihi süreç içinde gelişen ekonomik aktivitesi yüksek olan
merkezlerin riski en yüksek alanlar olması
356
İstanbul'un stratejik konumunun, Avrupa, Asya ve
Ortadoğu pazarlarına yakınlığının ve sahip olduğu
kaynakların kentin bir finans ve hizmet merkezi olarak
küresel sistemde yer almasını kolaylaştıracak olması
Ekonomik alanda yapısal reformların zamanında
yapılamaması, siyasal bunalımlar ve ekonominin kırılganlığı
Yabancı sermayenin İstanbul'da yer seçme eğilimde
olması
Yabancı sermaye yatırımlarının planlara uygun olmayan yer
seçimi ve plan değişikliği
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
iv. Turizm Sektörü
İstanbul doğa, tarih ve kültür turizmi için elverişli ortamın sağlanabildiği nadir
kentlerden biridir. İstanbul’un kıyıları, ormanları, tarihi dokusu ve kültürü turizm
alternatifleri oluşturulmasında etkin rol oynamaktadır. Şile, Riva, Kilyos gibi kuzey
kıyıları ve Silivri bölgesinin yaz turizmi için kullanılması, Boğaziçi ve Haliç'in turizm
potansiyeli, orman alanlarının günübirlik kullanımı (trekking, kamping gibi), Tarihi
Yarımada-Galata-Beyoğlu'ndaki kültürel ve tarihi varlıkların turizm potansiyeli,
Kızkulesi, Galata Kulesi, saraylar, Boğaziçi köyleri, yalılar, fenerler, hisarlar gibi çeşitli
özelliklere sahip değerlerin varlığı ve uluslararası kültür ve sanat festivallerinin
düzenlenmesi (bienal, caz festivali vb.) İstanbul turizm aktiviteleri açısından önemli
potansiyellerdir.
Ancak, İstanbul’da turizme ilişkin politikalar geliştirilirken; parçacı kararlar alınması ve
merkezi yönetimin plan bütünlüğünü bozan projeler geliştirmesi İstanbul genelinde
bütüncül bir turizm planı yapılmasını engellemektedir. Kamunun turizm açısından
İstanbul'daki alt yapı yatırımlarına kısıtlı kaynak ayırması, projelerdeki finansman ve
kaynak yetersizliği, İstanbul’un reklam ve tanıtım stratejilerinin turist çekmede yeterli
olmaması, benzer kentler ile karşılaştırıldığında İstanbul'a gelen turistlerin ortalama
kalış sürelerinin düşük olması önemli sorunlardır.
357
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.7. Turizm Sektörü SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
Kongre turizmine uygun tesislerin, kongre merkezlerinin ve
potansiyel tarihi yapıların bulunması
Boğaziçi, Tarihi Yarımada ve Haliç'in turizm potansiyeli
İstanbul'da kültür turizmi potansiyeli taşıyan mekanların
bulunması
Uluslar arası kültür ve sanat festivallerinin düzenlenmesi
(bienal, caz festivali vb.)
Özel sektörün müze girişimleri (İstanbul Modern, Sabancı
Müzesi gibi vb.)
Şile, Riva, Kilyos gibi kuzey kıyıları, Adalar ve Silivri
bölgesinin yaz turizmi için İstanbul’un kıyı kenti olması
avantajlarının kullanılması
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Kongre turizminin yetersiz olması
Uluslararası teknik işbirliği olanaklarının varlığı
Tarihi kent olan Tarihi Yarımadanın potansiyelinin
değerlendirilmemesi
Benzer kentler ile karşılaştırıldığında İstanbul'a gelen
turistlerin ortalama kalış sürelerinin düşük olması
TEHDİTLER
Komşu ülkelerdeki savaş ve benzeri koşullar
İstanbul'da turistlerin kalış süresinin azalmakta olması
Sektördeki aktörler arası koordinasyonsuzluk
Müzelere olan ziyaretlerin sınırlı sayıda olması
İstanbul'un özellikle Boğaz ve Marmara kıyılarının kirli
olması ve yüzmek için yeterli kalitede olmaması
Formula 1 Organizasyonu
Formula 1 pistinin havza içinde konumlanması, doğal öneme
sahip alanları tahrip etmesi
Orman alanlarının günübirlik kullanımı (trekking, kamping )
Golf turizmi için havza alanlarında yer seçilmesi
Tarihi mesire yerlerinin yeniden canlandırılmasına yönelik
projeler(Sadabad vb.)
Kış sporları merkezlerine, termal turizm merkezlerine, rafting,
yürüyüş gibi doğa sporlarının yapıldığı yerlere yakınlık
Yasaların uygulanmasındaki zayıflıklar
Turizm Teşvik Yasası
Yeni koruma yasalarının varlığı
Sektördeki aktörler arası koordinasyonsuzluk
Yeni aktörlerin sektörde yer almaya başlaması
Eminönü Platformu gibi turizm örgütlenmesine yönelik sivil
toplum kuruluşlarının artması
AB-UNESCO gibi kurumların fonlarının
değerlendirilememesi
Fonların ve kaynakların etkin kullanımına yönelik AB
kentlerinin deneyimlerinden yaralanma fırsatı
Kamunun turizm açısından İstanbul'daki alt yapı yatırımlarına
kısıtlı kaynak ayırması
Turizmde rekabet edebilirliği yüksek olan sektörlerin
desteklenememesi
TURSAB, İKSV gibi kuruluşların varlığı
Avrupa Birliğinin birlik içi seyahatleri destekleyici politikaları
Tarihi Yarımada'da sektör yığılmalarının/kümelenmelerinin
olması
Turizm belgeli tesislerin düşük nitelikte olması
AB üyesi rakip ülkelerin birliğin bilgi ve finans
desteklerinden yararlanarak rekabet güçlerini hızla artırmaları
İstanbul'un iklim açısından 4 mevsim turizme uygun olması
Tarihi Yarımada-Galata-Beyoğlu'ndaki kültürel ve tarihi
varlıkların, Kızkulesi, Galata Kulesi, Saraylar, Boğazköyleri,
yalılar, fenerler, hisarların yarattığı turizm potansiyeli
Turizm faaliyetleri nedeniyle kentin çeşitli bölgelerinde değer
artışı yaşanması ve kentlinin mekana yabancılaşması
İstanbul’un reklâm ve tanıtım stratejilerinin turist çekmede
yeterli olmaması
Uluslar arası turizm firmaları ve tur organizasyonları ile
ilişkilerin zayıf olması
Kentin tarihi ve kültürel canlılığının 24 saat yaşıyor olması
Turizm danışma bürolarının ve kent içinde turisti
yönlendirecek ve bilgilendirecek yazılı ve görsel malzemenin
yetersiz olması
358
Turizm sektörünün Türkiye ve İstanbul için küresel
rekabet ortamında yarışması gerektiği konusunda
toplumun geniş kesimlerinin fikir birliği içinde olması
Turizm nedeniyle yaşam maliyetlerinin artması
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının İstanbul’u
tanıtmada ve turist sayısını artırmada bir fırsat olması
Kentteki suç oranlarının artmakta olması
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
v. Bilim ve Teknolojik Gelişim
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişiminin daha ileri aşamalara ulaşması ve
toplumumuzun hızla bilgi toplumuna dönüşmesi için bilim ve teknolojiden stratejik
birer araç olarak yararlanılmalıdır.
Doğal kaynakların üretim ve kullanım planlamasından, bankacılık sektörünün
yapılanmasına kadar her alanda tüm kurum ve kuruluşların yer aldığı geniş katılımlı
tüm eğitim ve iletişim araçlarının (yazılı ve görsel medya dahil) kullanımı ile
toplumumuza aktarılmalıdır.
Mevcut geleneksel sistemlerin yerine, bilinçli ulusal ve uluslararası teknoloji transferleri
ile hammadde, enerji, iş gücü verimi ve çevre duyarlılığı yüksek teknolojiler ikame
etmelidir.
İnsan kaynaklarındaki zayıflıklar giderilmeli; güçlü yanlar desteklenerek daha da
vurgulanmalı; genç nüfustan yararlanmayı mümkün kılacak eğitim ve istihdam
politikaları geliştirilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde, iyi eğitilememiş ve işsiz kalmış
nüfusun neden olacağı tehditlerin önlenmesi mümkün olmayacaktır.
İstanbul’un bilim ve teknoloji politikasını ve sonuçlarını değerlendirip kurumsal ve
yasal düzenlemeler bağlamında çok daha somut politika önerileri ortaya koyması
gerekmektedir. Bu yapılırken bilim, teknoloji ve üretim politikalarının bir bütün olarak
ele alınması esas olmalıdır.
Üretimde yenilik ve kalite kavramlarının öneminin anlaşılmasıyla AR-GE faaliyetlerine
daha fazla önem verilmeye başlanmıştır. Bu konuda teknopark ve üniversitelerin sektöre
destek verme potansiyelleri bulunmakla beraber mevcut teknoloji altyapısının
yetersizliği söz konusudur.
359
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.8. Bilim ve Teknolojik Gelişim SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Politikaların uygulanmasında eksiklikler; kurumlar arasında
eşgüdüm olmaması
Bilim ve teknoloji politikaları ve uygulayıcı kurumların
varlığı
Uzun vadeli teknolojik gelişme planının ve
stratejilerinin bulunmaması
Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin itici gücü olan
bilişim teknolojileri alanında devletin bu
teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması
yönünde bir politikasının olmaması
Sektörün kapasitesinin rekabet edebilirlik açısından yetersiz
olması
Teknolojide öne çıkan ülkelerin ekonomik ilişkiler
potansiyelini Karadeniz, Akdeniz ve Ortadoğu'ya
yönlendirmesi
Uluslar arası normlara uygun olmayan hukuk sistemi,
mevzuat eksikliği, bürokratik engeller, karar alma
mekanizmalarındaki hantallık
Küreselleşen dünyada rakip metropoliten şehirlerin
teknoloji yarışında İstanbul'dan ileride olmaları
Ekonomik kriz spekülasyonlarının çıkartılması,
bölgesel terör ve savaş riski
İstanbul'un yurtiçinde ve yurtdışındaki ortaklıklarının zayıf
olması, girişimlerin yeterince desteklenmemesi
Gelişmeye açık ve sürekli büyüyen iç pazar
Mevcut teknoloji alt yapısının yeterli olmaması
İç pazarın yetersizliği
Teknolojiyle ilgili sektörlere yeterli destek verilmemesi
Bilim ve eğitim hizmetleri veren merkez ve
organizasyonlarının yetersizliği
Serbest ticaret bölgeleri ile hızlı ve bürokratik engeller
olmadan teknoloji transferinin mümkün olması
Teknoloji pazarlama sektörünün ulusal ve uluslar arası
deneyiminin olmaması
Üretimde yenilik ve kalite kavramlarının öneminin
anlaşılmasıyla AR-GE faaliyetlerine daha fazla önem
verilmeye başlanması
Firmaların Ar-Ge yatırımlarının istenilen düzeyde olmaması;
Kalite konusunda toplumsal bilincin oluşması
kısıtlı kaynaklarla yürütülen Ar-Ge faaliyetleri
Teknoparkların gereken niteliklere sahip olmaması
Teknopark projelerinin varlığı
Know how ve teknolojinin etkin ticarileşmesinin
sağlanamaması
Buluşçu ve yenilikçi bir kültür olmaması, teknolojik yenilik
üretme konusundaki zayıflık
e-Türkiye gibi bilgi toplumu olma yönündeki projelerin
toplumda yaygınlaştırılmasına ilişkin girişimler; değişen
toplumsal yapının bilgi teknolojilerine olan talebi
Yurt içi ve yurt dışında stratejik teknoloji alanlarında
çalışan, uluslar arası nitelikte bilim ve sanayi insanlarının
varlığı
Nitelikli işgücüne dayalı bilim ve teknoloji sistemine katkıda
İstanbul'da yer seçecek batılı yabancı sermaye için nitelikli
bulunmak üzere yönlendirilebilecek yabancı sermayenin
işgücünün ucuz olması
varlığı
360
Gelişmiş ülkelerin beyin göçünü özendiren politikaları
sonucunda yetiştirilen nitelikli elemanların
kaybedilmesi
Çin, Hindistan gibi ucuz işgücüne sahip ülkelerin
oluşturduğu uluslar arası rekabet
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
vi. Ulaşım
İstanbul’da ulaşım yönetiminde çok sayıda birimin olması; yetki karmaşasına ve parçacı
projelerin üretilmesine neden olmaktadır. Ayrıca planlama ve yatırım arasındaki
kopukluk, istikrarlı politikalar üretilememesi ve yeterli sayıda uzman personelin
bulunmaması; ulaşım planlarının, kentin sorunlarına cevap verecek düzeyde
geliştirilmesini engellemektedir.
İstanbul toplu taşıma sisteminde farklı sistemler arasında entegrasyon sağlanamamıştır.
Bununla birlikte, mevcut toplu taşıma sistemlerinin hizmet kaliteleri ve kapasiteleri de
İstanbul’daki yükü taşıyabilecek yeterlilikte değildir. Bu sorunlara paralel olarak işyerikonut-aktarma noktası mesafeleri de İstanbul’da özel araç kullanım oranının artmasına
neden olmaktadır. Özel araç kullanımının yüksek olmasına rağmen işyeri ve konut
alanlarındaki otopark yetersizliği de bir diğer sorundur.
İstanbul coğrafi konumu itibariyle deniz yolu taşımacılığı potansiyeline sahip olmasına
rağmen, kent içi ve uluslararası taşımacılıkta denizyolu ulaşımının payı oldukça
düşüktür.
361
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.9. Ulaşım SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Ulaşım yönetiminde çok başlılık ve yetki karmaşası,
bütüncül yaklaşımı gerçekleştirecek tanımlı bir kurumsal
yapının olmaması
TEHDİTLER
Tepeden inme merkezi projeler (3.Köprü önerisi)
Ulaşım Ana Planı'nın iptal edilmiş olması
Ulaşımda planlama ile yatırım arasında kopukluğun olması
Ulaşım planlamasında çalışmak üzere yeterli sayıda bilgili
ve yetkin personelin bulunmaması
Toplu taşıma sistemleri arasında entegrasyon olmaması
Toplu taşımada denetimin yetersiz oluşu (Kuralsız ve
denetimsiz minibüsler, halk otobüsleri ve denetimsiz
taksiler)
Kent içi ulaşımında toplu taşımacılığın payının düşük
olması
Özel araçlarının trafikteki payının yüksek olması
Özel araç sahipliliğinin artması
Kent içi karayolu trafiğinde ve kentin bütün önemli
arterlerinde özellikle sabah ve akşam doruk saatlerde
tıkanıkların yaşanması ve ulaşım hızının düşmesi
Mevcut altyapısı acil durumlarda yetersiz kalan yolların
varlığı
Yerleşim bölgelerinde, iş merkezlerinde ve aktarma
noktalarında yeterli otopark alanlarının bulunmaması
Etkin bir trafik denetiminin olmaması
Asya ile Avrupa'yı demiryoluyla birbirine bağlayacak
tüp geçiş projesi, İstanbul'da sona eren Pan-Avrupa IV.
ve X. Koridorun, Trans-Asya Demiryolu Hatları ile
bağlantısını da sağlaması
Planlanan ve projelendirilen yeni teknolojili kent içi raylı
sistemler
Mevcut banliyö hattının son derece bakımsız olup,
yolcuların can ve mal güvenliğinin tam olarak
sağlanamaması
İki yaka arasındaki demiryolu aksları
Haydarpaşa ve Sirkeci tren garlarının, kent içi güzergahlara
raylı sistemlerle yeterli düzeyde bağlanmaması
İstanbul'un coğrafi konumundan kaynaklanan deniz yolu
taşımacılığı olanakları
Üst ölçekli planların yapılması
Mevcut yolcu limanının kent içi erişim olanaklarının
yetersiz oluşu
Sanayi liman bağlantılarının kent trafiğini zorlaması
Limanlardan alınan yükün taşınmasında karayolu ağının
kullanılmasının kent içi trafiğe ek yoğunluk getirmesi
Yük taşımacılığında blok-tren ve RO-LA sistemlerine
geçilmeye başlanması
Tankerlerin ve yüksek tonajlı gemilerin Boğaz'dan transit geçişi
Hava alanlarına erişimi destekleyecek toplu taşıma
sistemlerinin yetersiz olması
İstanbul'un doğal ve tarihi yapısının kentin merkez bölgelerinde
yeni yol yapımına ve mevcut yolların genişletilmesine olanak
vermemesi
Ulaşım planları ile yerleşim planlarının eş zamanlı
yapılmaması
362
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
vii. Lojistik
Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı kökenli lojistik şirketler dışındaki lojistik
şirketleri, dünyadaki lojistik eğilim ve oluşumlardan habersiz, lojistik faaliyetleri
konusundaki tecrübesizdir. Türkiye’de lojistik hizmeti ağırlıklı olarak nakliye ve
gümrüklemeden oluşmaktadır.
Lojistik birimler kent içinde plansız ve dengesiz olarak yer seçmiştir ve çevresiyle
uyumlu gelişmemektedir. Lojistik odaklarının büyük alan gereksinimleri vardır, ancak
plansız gelişmeden dolayı alan ihtiyacını çevresindeki tarım ve orman alanlarına doğru
gelişerek karşılamaktadır.
Ro-Ro taşımacılığında Türkiye’nin önemli limanlarından ikisi (Ambarlı ve Haydarpaşa
Limanı) İstanbul’da yer almaktadır. Buna rağmen liman kapasiteleri yetersizdir (gemi
yanaşma yerleri, rıhtımlar, rıhtım uzunlukları, derinlikler, liman geri bölgeleri, araç
parkları vb.). Ayrıca limanlardan alınan yükün kent içi karayolu ağı kullanılarak
taşınması kent içi trafiğe ek yoğunluk getirmektedir.
363
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.10. Lojistik SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
Mevcut ulusal ve yerel kurumsal yapının varlığı
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Ulaşım yönetiminde çok başlılık ve yetki karmaşası,
bütüncül yaklaşımı gerçekleştirecek tanımlı bir kurumsal
yapının olmaması
e-devlet uygulamaları ve gümrük otomasyon çalışmaları
TEHDİTLER
Tepeden inme merkezi projeler
Yasal mevzuatın yeterli olmayışı
Lojistik hizmetinin ağırlıklı olarak nakliye ve
gümrüklemeden oluşması (geleneksel nakliyat anlayışı)
Çeşitli lojistik birimlerin varlığı
Lojistik birimlerin kent içinde plansız, dengesiz dağılması
Lojistik odakların büyük alan gereksinmelerinden dolayı
alan ihtiyacını karşılamaya yönelik orman ve tarım
alanlarına doğru gelişmesi
Büyük ölçekli hipermarketlerin ana yol üzerinde yer
seçmelerinin trafiğe olumsuz etkisi
OSB'lerin demiryolu ile bağlantılarının olmaması
Kargoculuk sektörüne ilişkin düzenlemenin yetersiz olması
ve sektörün verimli çalışamaması
Ro-Ro taşımacılığında Türkiye’nin önemli limanlarından
ikisinin (Ambarlı ve Haydarpaşa Limanı) İstanbul’da yer
alması
Liman kapasitelerinin yetersiz olması (Gemi yanaşma
yerleri, rıhtım, rıhtım uzunlukları, derinlikler, liman geri
bölgeleri, araç parkı vb.)
Demiryolu yükleme istasyonlarının yükleme-boşaltma
alanları, fiziki kapasite, ekipman ve yönetim bakımından
yetersiz olması
Limanlardan alınan yükün karayolu ağı kullanılarak kent içi Yük taşımacılığında blok-tren ve RO-LA sistemlerine
trafiğe ek yoğunluk getirmesi
geçilmeye başlanması
Havaalanlarında lojistik hizmetler için yeterli alan
olmaması
364
Lojistik odakların, otonom kararlarla büyük ulaşım altyapı
projelerini de beraberinde getirmesi (3.köprü, yeni
karayolları)
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
4.3. SOSYAL YAPI SWOT ANALİZİ
Sosyal Yapı kapsamında; demografik ve sosyal yapı, kültür ve tabiat varlıkları, konut,
sosyal ve teknik altyapı, kentsel yaşam kalitesi ve kentsel kimlik konularına ilişkin
SWOT analizi sonuçları yer almaktadır.
i. Demografik ve Sosyal Yapı
Türkiye’nin en gelişmiş kenti İstanbul aynı zamanda en yüksek göç alan bir kenttir. Bu
durum kentte sosyal, kültürel ve ekonomik çeşitlilik oluşturmakla birlikte; gelir
dağılımındaki eşitsizliğe, sosyal adaletsizliğe ve kamu huzurunun bozulmasına neden
olmaktadır. Bu sorunlar kentte yaşayanların kentle bütünleşmesini ve kentlilik bilincinin
gelişmesini engellemektedir.
Ancak genç nüfusun fazla olması, eğitim düzeyinde ve sosyal-kültürel aktivitelere
katılımda artış ve göçle gelenlerin kentle bütünleşmelerini sağlayacak sosyal
derneklerin/örgütlenmelerin
bulunması
kentte
kolaylaştıracak etmenlerdir.
365
yaşayanların
kentli
olmasını
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.11. Demografik ve Sosyal Yapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Hızlı nüfus artışının getirdiği problemler, göçün
engellenememesi
TEHDİTLER
İç göç tehdidinin artması
Bazı bölgelerde yaşam kalitesini düşüren yüksek nüfus
yoğunluğu
Doğu ve Batı yakaları arasında nüfus dağılımının dengesizliği
Göçle gelenlerin kentle bütünleşmelerini sağlayacak sosyal
derneklerin/örgütlenmelerin bulunması
Yerel cemaat (topluluk) bilincinin İstanbulluluk bilincinden
önde gelmesi, İstanbulluluk bilincinin eksikliği nedeniyle
kentin problemlerine duyarlılığın yeterli düzeyde olmaması
Demografik ve kültürel çeşitlilik, sosyal sermaye
Sosyal sermayenin örgütlenme eksikliği, sosyal sistemin
zayıflaması
Türkiye'nin çeşitli illerinden gelenlerin yarattığı sosyal
çeşitlilik
Azınlıkların sayısındaki azalmayla İstanbul'un sosyal
çeşitliliğinin değişmesi
Gelir dağılımı arasındaki farkın sosyal adaleti ve kamu
huzurunu bozması; toplumsal eşitsizlik
Üretim sürecine dahil olamayan vasıfsız kesimlerin üretim
sürecine katılımının sağlanmasına yönelik eğitim
programlarının varlığı
Üretim sürecine dahil olamayan kesimlerin yasadışı yoldan
geçimini sürdürmeye çalışması
Enformel ağların ve ilişkilerin varlığı
İstanbul'da ikamet eden yardıma muhtaç ailelerin varlığı
Yaşlıların ve engellilerin kentsel yaşamdan dışlanması
Sosyal güvencesi bulunmayan bireylerin varlığı
Kamu güvenliğinin yeteri kadar sağlanamaması (trafik
kazaları, asayiş olayları, terör)
Eğitim düzeyinde artış eğilimi
Özellikle göçle gelenler arasında okuma yazma bilmeyenlerin
olması
Eğitim seviyesinin yeterince yüksek olmaması
Genç nüfusun yeterli eğitilememesi
İstanbul'da kent sağlığı profilinin olmaması
Sosyal ve kültürel aktivitelerdeki artışa paralel katılımın
oranının da artması
Aileye yönelik merkezlerin ve eğitim faaliyetlerinin
yetersizliği
İnternet kullanımının gün geçtikçe artıyor olması
Bilgisayar, internet gibi olanaklardan toplumun tamamının
yararlanamıyor olması
366
Gelen uluslar arası sermayenin sosyal kamu hizmetleri
temelli ve dengeli kullanıldığı takdirde refaha önemli katkıda
bulunacak olması
Ekonomik krizler
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
ii. Kültür ve Tabiat Varlıkları
İstanbul’un tarihsel geçmişi, İstanbul kent kimliğinin oluşmasındaki en önemli etkendir.
Bu tarihsel geçmişin getirisi olarak İstanbul’da cazibe noktası oluşturacak çok sayıda
tarihi kentsel imge bulunmaktadır. Ancak, bu tarihi yapıların hepsi koruma altına
alınmamıştır. Ayrıca, tescil altında olsalar dahi bina sahiplerinin tutumu ve fonksiyon
yapı ilişkisinin olmaması nedeniyle yapılar büyük ölçüde tahrip olmuş durumdadır.
Cazibe noktalarının korunması ve kullanılması için yerli ve yabancı sermayenin bu
alanlara çekilerek projeler geliştirilmesi gerekmektedir. Bu projelerde alanların kültür
ve turizm potansiyeli ve doğal kaynakların koruma kullanma dengesi göz önünde
bulundurulmalıdır.
Kültür ve tabiat varlıklarının korunmasında karşılaşılan en büyük sorun bürokrasi
sorunudur. Kurumlarda teknoloji kullanımı minimum düzeydedir ve korumaya yönelik
uygulama araçları yetersizdir. Tüm bu olumsuzluklar bilimsel verinin uygulamaya
aktarılmasında sorun yaşanmasına neden olmaktadır.
İstanbul’da taşınmaz fiyatlarının artması ve gelişme alanlarının hızla büyümesi,
geleneksel kent dokusuna olan baskıyı arttırmaktadır. Geleneksel kent dokusu içinde ise
ticaret fonksiyonun konut fonksiyonuna baskısı ve bu alanlardaki gelişmenin sınırlı
olması bu dokuda yoğunluğun artmasına neden olmaktadır. Tüm bu olumsuz etmenler
tarihi kent dokusunun, donatı bakımından yetersiz ve yapı kalitesi düşük sağlıksız
alanlar olmasına neden olmaktadır.
367
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.12. Kültür ve Tabiat Varlıkları SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
İstanbul'un kimliği ile özdeşleşen sivil mimari örneklerinin
Birçok önemli tarihi esere tescil verilmemiş olması
ve cazibe oluşturacak kentsel imgelerin bulunması
Tarihi değere sahip kentsel doku (Tarihi Yarımada ve
Beyoğlu)
TEHDİTLER
Dünya kültürel miras listesinden çıkarılma tehlikesi
Tarihi kent dokularında fiziki ve sosyal dokunun tahribi,
bütünle uyum sağlamama
Haliç'in kıyılarında kültürel faaliyetlere dönüşecek büyük
potansiyel mekanların olması
Doğal ve kültürel varlıkların zenginliğinin turizm açısından
Doğal ve kültürel varlıklarla ilgili envanterin olmaması
sağladığı olanaklar
Uluslar arası sözleşmelere taraf olunması
Büyük altyapı projelerinin doğal ve kültürel varlıkları dikkate
almadan planlanması (barajlar, yollar, vb)
Beyoğlu, Nişantaşı, Maslak'ta film sektörü, moda tasarım,
yazılım sektörleri gibi kültür endüstrilerinin yığılma
alanlarının varlığı
Sit alanlarının varlığı
Korumaya yönelik kurumların, sivil toplum kuruluşları ve
meslek odalarının ve uluslar arası kuruluşların varlığı
Sit belirleme ve derecelendirme sistemindeki zayıflıklar
Tarihi eserlere sahip çıkma bilincinin toplumda
yaygınlaşmamış olması
Ulusal ve uluslararası tarihi eser kaçakçılığı
Korumaya yönelik uygulama araçlarının yetersizliği
Merkezi hükümetin siyasi tercihlerle dayattığı projeler
İlçe belediyelerinde tarihi çevre koruma ile ilgili birimlerin
ve uzman personelin bulunmaması
Yeni gelişim alanlarının geleneksel kent dokusuna baskı
yapması
Tarihi merkezlerdeki ticari fonksiyonlarının artması ile
konut kullanımının düşmesi ve geceleri güvenlik sorunu
yaşanması
Toplumda korumanın maliyetli olduğu düşüncesi ve
koruma bilinci eksikliği
Estetik kaygı ve tasarımdan yoksun yapılaşmalar
Mekansal eşitsizlikler ve soylulaştırma (gentrification)
Tasarım projelerinin varlığı
Köhnemiş tarihi yapıların deprem, yangın gibi nedenlerle
tahrip olma ya da yok olma tehlikesi
Farklı kültürel coğrafyaların ortasında yer alması
İstanbul'un tarihsel geçmişinin kent kimliğinin önde gelen
bir özelliği olması
Tanıtım eksikliği
İstanbul'un doğu şehirleriyle bağlantısının zayıf olması
368
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
iii. Konut
Büyüyen konut sektörü ve nüfus baskısı neticesinde kentsel arazi rantının giderek
artması kaçak yapılaşmaların ve spekülatif kazançların artmasına neden olmaktadır.
Planlı alanlardaki konut dokusunun yüksek yapılaşma ve yoğunluk göstermesi, plansız
ve ruhsatsız gelişen konut bölgeleri nedeniyle sağlıksız kent makro formları oluşmakta
ve konut alanlarının kentsel yaşam kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca plan
bütünlüğünü bozucu, parçacı ve otonom kararlarla toplu konut alanlarının yanlış yer
seçimleri, özel kanunlarla planlama yetkisi bulunan kurumların varlığı, toplu konut
alanlarında İstanbul'un kimliği ile bağdaşmayan yapıların yapılması da kent makro
formunun bozulmasına ve konut projelerinin üst ölçek planlarla uyumunun
sağlanamamasına neden olmaktadır.
Konut sektöründeki gelişme
ile yeni projelerin geliştirilmesi süreci hızlanmıştır.
Mevcut konut stokunun varlığı, yoğunluğu düşük ama risk faktörü yüksek alanlarda
dönüşüm imkanı gibi etmenler dönüşüm projelerinin yapılmasını kolaylaştırmaktadır.
Bununla birlikte, 1999 depreminden sonra konut üretiminde denetimler artmış ve
depreme dayanıklı konut üretimine önem verilmeye başlanmıştır.
369
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.13. Konut SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
Restorasyon konusunda ülkemizdeki bilgi birikiminin varlığı
Tarihi konut stokunun işgal altında olması, verimli
değerlendirilememesi
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Tarihi konut stokunun boş, bakımsız ve güvenliksiz (deprem)
olarak çöküntü alanları haline gelmesi
Tarihi konut alanlarının insan kaynaklı yangınlarla yok
Tarihi dokunun sağlıklaştırılması için yararlanılabilecek
edilerek, otopark vb. amaçlarla kullanıma açılması (Örn:
uluslar arası fonlar
Süleymaniye)
Planlı toplu konut alanlarında diğer bölgelere göre gerekli
donatıların daha fazla bulunması ve mahalle brüt
yoğunluklarının daha düşük olması
Kooperatifler aracılığı ile üretilen toplu konutların ekonomik
nedenlerden dolayı yapı kalitesinin düşük olması
Dönüşüm yapılan alanlarda özgün alanların
Plan bütünlüğünü bozucu, parçacı ve otonom kararlarla toplu
belirlenmesi; dokuların korunarak yeniden yapılmasının
konut alanlarının yanlış yer seçimleri
sağlanması
Yeni mevzi planlar ve GYO ile gelişen sitelerde
yoğunlukların yüksek olması nedeniyle donatı standartları
açısından yönetmeliği karşılamaması
Konut yapımında kamu-özel sektör ortaklık olanaklarının
yaratılabilmesi
Toplu konut alanlarında İstanbul'un kimliği ile bağdaşmayan
yapıların yapılması
‘Mortgage’ sistemine geçilmesi
Konut sektöründeki canlanma
Yabancı sermayenin konut sektörüne yatırım yapma
isteği
Gayrimenkul sektörünün gelişme göstermesi
Sermayenin kazancını en fazlaya çıkarmak için yoğunluğu
arttırma isteği
Ağırlıkla orta ve üst gelir grubuna yönelik konut yapma isteği
Konut projelerinin üst ölçek plan bütünlüğüne uyumlu
olmayacak şekilde gelişmesi
Koruma amaçlı planların hazırlanması
Koruma amaçlı planların hazırlama sürecinde teknik deneyim
ve envanter yetersizliği
Kaçak yapılaşma konusunda hukuki zorluklar
Yerel yönetimlerin kaçak yapılaşmayı önlemek için
teknolojiyi kullanmaları, mevcut süreci takip etmeleri ve
denetimi sağlamaları
Yerel yönetimlerin seçim kaygıları yüzünden kaçak
yapılaşmaların imar planlarını yapmaları ve kaçak
yapılaşmayı teşvik etmeleri
İmar Afları
Büyüyen konut sektörü ve nüfus baskısı neticesinde kentsel
arazi rantının giderek artması ve bu durumun kaçak
yapılaşmalar ve spekülatif kazançlara kaynak olması
Belirli bölgelerdeki yüksek yoğunluklu ve estetikten yoksun
konut alanlarının kentsel yaşam kalitesini olumsuz etkilemesi
Islah İmar Planları
Plansız ve ruhsatsız gelişen konut bölgeleri sonucunda
sağlıksız kent makro formlarının oluşması
İstanbul’a olan göçün göreceli olarak azalması
Eğitim ve sağlık gibi sosyal donatı alanlarının standartların
altında olması
Konut alanlarına hizmet verecek ortak kullanım alanlarının
yetersiz olması
Dere yatakları veya heyelan riski altındaki alanlardaki
konutlar
1999 Depreminden sonra başlayan denetimli konut üretimi
Olası yüksek şiddetli bir depreme dayanabilecek konut
oranının düşük olması
Olası bir depremde ortaya çıkacak yüksek oranlarda konut
kaybı ve bunun yol açacağı büyük ekonomik kayıplar
370
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
iv. Sosyal Altyapı
İstanbul nüfus yoğunluğu yüksek bir kent olması dolayısıyla, kişi başına düşen donatı
alanları imar mevzuatındaki standartların altındadır. Bu yoğunluk nedeniyle planlarda
yeterli donatı alanı ayrılamamakta, mevcut donatı alanları da farklı işlevlere
dönüştürülebilmektedir. Tüm bunlar, donatı alanlarının dağılımının dengesiz olması,
donatı alanlarının işletme ve yönetiminin yetersiz olması, toplumun donatı alanlarından
yararlanma düzeyinin yetersiz olması gibi sorunları ortaya çıkarmaktadır.
Diğer taraftan, İstanbul’un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi ile
uluslararası kültür ve sanat festivallerinin artması (bienal, film festivali, caz festivali
vb.), son yıllarda çok sayıda ve çeşitte fuarın düzenlenmesi ve İstanbul'un fuarcılıkta
adını duyurmaya başlaması, uluslararası birçok organizasyonun gerçekleştirilebileceği
spor tesislerinin yapılması gibi gelişmeler de olmaktadır.
371
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.14. Sosyal Altyapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Üniversitelerin kent dışında kampus kurma eğilimi
Üniversitelerin otonom kararlarla uygun olmayan yer seçimi
Eğitim hizmetlerinden eşit yararlanmanın tam olarak
sağlanamaması
Kamu eğitim kurumlarında derslik ve öğretmen başına düşen
öğrenci sayısının çok fazla olması
Üniversitelerin varlığı
Üniversite binalarının kentin belirli bir bölgesinde olsa bile
dağınık bir biçimde yer alması
Eğitim kurumlarında bilgisayar-internet kullanımının
yaygınlaşması
Eğitim kurumlarında teknolojik gelişime erişim imkanının ve
bilimsel çalışmaların yetersiz olması
Kamu sağlık kurumlarında doktor ve yatak başına düşen hasta
sayısının çok fazla olması
Sağlık hizmetlerinden eşit yararlanılamaması
Acil sağlık hizmetlerinin yetersiz olması
Kamu kurumlarında sağlık hizmetlerinde modernizasyonun
istenilen düzeyde olmaması
İstanbul'da kaliteli hizmet veren sağlık kuruluşlarının
bulunması ve uluslar arası ölçekte hizmet vermeleri
Uluslararası bir çok organizasyonun gerçekleştirilebileceği
spor tesislerinin yapılması
Açık yeşil alanların deprem gibi acil durumlarda
kullanılmasına yönelik düzenlemelerin yapılması
AB'ye kıyasla hizmetin daha ucuza sunulması
Mahalle ölçeğinde spor tesislerinin sayı ve alan olarak
yetersiz olması
Olimpiyat adaylığı ve Olimpiyat Yasası'nın varlığı
Rekreasyon alanlarının yetersiz olması
Kültürel faaliyetlerin ve tesislerin yetersizliği
Uluslar arası kültür ve sanat festivallerinin düzenlenmesi
(bienal, caz festivali vb.)
Festivallerdeki kamu desteği oranının %3'lerde kalması
İstanbul'un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak
seçilmesi
Evde bakım gerektiren yatalak hasta, özürlü, yoksul, yardıma
muhtaç ve sokak çocuklarına yönelik İBB'nin veri tabanı
oluşturması
Yaşlı ve yalnız yaşayan insanlar için tedbirlerin yetersiz
olması
AB tarafından sosyal hizmet projelerine verilen hibe
desteklerin olması
Dezavantajlı kesimin gereksinmelerinin yeterince
karşılanamaması
Sokakta yaşayan çocuk, genç ve yetişkinlerin
rehabilitasyonunda zorluklarla karşılaşılması
İstanbul'da son yıllarda çok sayıda ve çeşitte fuarın
düzenlenmesi ve İstanbul'un fuarclıklıkta adını duyurmaya
başlaması
Fuar alanlarının sayı ve kapasite olarak yetersiz olması;
Anadolu Yakası'nda fuar alanının bulunmaması
AB adaylığı ve gelişen ekonomisi ile Türkiye'ye olan
ilginin artması
Planlarda yeterli donatı alanı olmaması, olanların da işgal
edilmiş olması, tapu tahsis belgelerinin verilmiş olması gibi
sebeplerle tamamının uygulanamaması
Hizmet sunumunda kalitenin öneminin artmaya başlaması
Kaliteli hizmet sunumunun istenilen düzeyde olmaması
Hükümetin özel kurumlardan yararlanma imkanını
getirmesi
Eğitim hizmetlerinden eşit yararlanmanın tam olarak
sağlanamaması
372
Olimpiyat Yasa'sının gereklerinin uygulamaya tam olarak
yansıtılamaması
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
v. Teknik Altyapı
İstanbul’da teknik altyapı konusunda en önemli sorunlardan biri hızlı kentleşme
sonucunda teknik altyapının yetersiz kalmasıdır.
Teknik altyapı konusunda yeterli donanım, bilgi birikimi ve deneyime sahip kadroların
olmasına karşın; gerekli altyapının gerçekleştirilmesinde programlama ve koordinasyon
eksikliği bulunmaktadır.
Kamunun finansman yetersizliği ve fiziki düzenleme ve işletmeye ilişkin mevzuat
boşluğunun neden olduğu sorunlar teknik altyapının geliştirilmesi konusunda
dezavantaj oluşturmaktadır. Parçacı çözüm arayışları da bu konudaki olumsuzlukları
gidermede yetersiz kalmaktadır. Teknoloji kullanımı ve teknolojiden yararlanma
imkanının, yüksek performanslı, bilgi ekonomisini destekleyecek iletişim ağlarının
yetersiz olması ve alternatif enerji kaynaklarını kullanmaya yönelik teknik yapı ve
kaynak eksiklikleri; bu konuda yaşanan en önemli sorunlar arasında yer almaktadır.
373
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.15. Teknik Altyapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
Teknik altyapı yapma kapasitesi; bu konuda yeterli teknik
Hızlı kentleşme sonucunda teknik altyapı alanlarının yetersiz
Yeni teknoloji ve malzeme olanakları
donanım, bilgi birikimi ve deneyime sahip kadroların varlığı kalması
Kamu-özel ortaklıklarının artması
TEHDİTLER
Göç nedeniyle teknik altyapının yetersiz olması
Teknik altyapının gerçekleştirilmesinde programlama ve
koordinasyon eksikliği
Kamunun finansman yetersizliği
Teknik altyapı için uluslar arası para piyasalarından kredi
temin etmede kolaylık ve AB fonları
Parçacı çözüm arayışları
Enerji nakil hatlarının altında konut, eğitim vb. kullanımların
bulunması
İstanbul'da içme suyu ihtiyacının sadece 10 yıllık bir süre
için karşılanabilir durumda olması
Doğalgaz kullanımının artması
Doğalgaz alımına ilişkin çeşitli ülkelerle anlaşmalar
yapılması
Doğalgazda dışa bağımlılık
İstanbul'da yenilenebilir, alternatif enerji kaynaklarını
oluşturma konusunda potansiyelin olması
Alternatif enerji kaynaklarını kullanmaya yönelik
teknik yapı ve kaynak yetersizlikleri
Arıtma tesislerinin ve düzenli depolama alanlarının yetersiz
olması
Kanalizasyon sisteminden yararlanma oranının artması
(%68)
Kritik öneme sahip olan su toplama havzalarında
kanalizasyon sistemine bağlı olmayan yapıların olması
İnternet kullanımının yaygınlaşması
Bağlantı sorunları, hızın düşük olması
Telekomünikasyon alanındaki gelişmeler
Yüksek performanslı, bilgi ekonomisini destekleyecek
iletişim ağlarının yetersizliği
Yerel ve bölgesel portalların yetersiz olması
Şehrin tarihi özelliklerinin kapsamlı altyapı çalışmalarının
yürütülmesini zorlaştırması
374
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
vi. Kentsel Yaşam Kalitesi
Kentsel yaşam kalitesi; kentte yaşayanların refahı için önemli bir etkendir. Kentsel
tasarımlarla yaşam kalitesinin arttırılabileceği planlı gelişmiş alanların varlığı, düşük
yoğunluklu alanların kentsel kaliteyi arttırma yönünde olanak vermesi, iletişim araçları
yoluyla yaşam kalitesi yüksek kentleşme bilincindeki artış kentteki yaşam kalitesini
arttıracak olumlu göstergelerdir.
Buna karşın; tarım alanları, orman alanları ve su havzaları üzerindeki yapılaşma baskısı
(konut, sanayi vb.), göçle birlikte ortaya çıkan gecekondulaşma, sosyal ve teknik altyapı
eksikliği ve dengesiz dağılımı, hırsızlık ve kapkaççılık olaylarındaki artışın şehrin
sakinlerini ve şehre gelen turistleri olumsuz etkilemesi, toplumsal eşitsizliklerin ve
mekansal ayrışmaların derinleşmesi yaşam kalitesini düşüren etkenlerdir. Kentin çirkin
ve bakımsız olması (görüntü kirliliği), estetik kaygı ve tasarım yokluğu, yeşil alanların
yetersizliği ve bakımsızlığı, özel araç sahipliliğinin artmasının neden olduğu trafik
yoğunluğu, hava kirliliği, stres vb. sorunlar, jeolojik sakıncalı alanlardaki sağlıksız
yapılaşma da kaliteli yaşamın önündeki engellerdir.
375
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.16. Kentsel Yaşam Kalitesi SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
Korunabilir yerleşim dokularının varlığı
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Geleneksel kent dokusunun tahrip edilmesi (MİA’daki
baskı, çöküntü alanları)
Kentsel sistemin kendi alt bölgeler şeklinde kurulmamış
olması
Tarım alanları, orman alanları ve su havzaları üzerindeki
yapılaşma baskısı (konut, sanayi vb.)
Yerel siyasetçilerin spekülatif davranışları
Sosyal ve teknik altyapı eksikliği, dengesiz dağılımı
Kentsel tasarım öğelerinin (tabela, durak, aydınlatma
elemanları, bina cephelerindeki öğeler vb.) kalitesiz,
yetersiz ve çevresiyle uyumsuz olması
Kentin çirkin ve bakımsız olması (Görüntü Kirliliği)
Kıyı ve deniz kullanım olanaklarının sınırlı olması
Kentsel tasarımlarla yaşam kalitesinin arttırılabileceği
planlı gelişmiş alanların varlığı
Estetik kaygı ve tasarım yokluğu
Kenti temsil eden simgesel yapılar
Üçüncü boyuttaki tasarım eksikliği
Tasarım projelerinin varlığı
Kentteki tüm yaşam alanlarının birbirine benzetilmeye
çalışılması, özgünlük olmaması
Kentsel gelişimin düşeyde ve yatayda kent görünümünü
(siluet) olumsuz etkilemesi
Cami, kule, çeşme, çarşı ve diğer tarihi eserler gibi önemli
mekanların aydınlatılması konusunda son yıllarda yapılan
çalışmalar
Birçok kamusal mekanda, cadde ve sokaklarda yeterli
aydınlatmanın olmamasıyla ortaya çıkan güvenlik sorunu
Kayıt dışı ekonominin mekansal etkileri (hisseli ve kaçak
gelişmeleri teşvik)
Yüksek göçle birlikte ortaya çıkan gecekondulaşma
Toplumsal eşitsizliklerin ve mekansal ayrışmaların
derinleşmesi
Yeşil alanların yetersizliği, bakımsızlığı
Şehrin kritik noktalarının kameralarla izlenmesine
başlanması
Hırsızlık ve kapkaççılık olaylarındaki artışın kent yaşamını
olumsuz etkilemesi
Özel araç sahipliliğinin artması
Özel araç sahipliliğinin artmasının neden olduğu trafik
yoğunluğu, hava kirliliği, stres vb. sorunlar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Hıfzısıhha
laboratuarının gelişmiş araç ve personel yapısı ile hizmet
veriyor olması
Üretim, dağıtım ve stoklama aşamalarında standartlara ve
koşullara uyulmaması ve denetim eksikliği sonucunda
zehirlenme ve ürünün neden olduğu hastalıkların ortaya
çıkması
Terör riski
Gıdaların ambalajlanmış ve kodlanmış olmasının
belediyelerin denetim faaliyetlerini kolaylaştırması
Avrupa Birliği'ne giriş sürecinin, halk sağlığıyla ilgili
düzenlemelerin yapılması ve yetersiz olan alanların
iyileştirilmesinde önemli fırsatlar oluşturması
Yapılı çevrede depreme dayanıksız yapı stokunun varlığı
376
Gıda denetiminde kurumlar arasında yetki çakışması olması
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
vii. Kentsel Kimlik
Farklı kültürel coğrafyaların ortasında yer alan İstanbul’un tarihsel geçmişi kent
kimliğinin önde gelen bir özelliğidir. Kentin tarihsel kimliğini destekleyen Tarihi
Yarımada, Galata ve Haliç'in oluşturduğu tarihi merkez ve Boğaziçi, şehir surları, tarihi
mesire alanları, korular gibi eşsiz mekanlar ve değerler, İstanbul’un özgünlüğü ve
kimlik özellikleri açısından önem taşımaktadır.
Kentsel politikaların sosyal ve tasarım boyutlarından uzak, sadece finansal boyutu
içeren yapıda olması, kentteki tüm yaşam alanlarının birbirine benzetilmesine ve özgün
değerlerin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Kente estetik bir kaygıyla
yaklaşılmamakta ve yeni yerleşim alanları kimliksiz ve aynılaşmış olarak gelişmektedir.
Toplumda kentlilik bilincinin gelişmemiş olması, kent kimliğini oluşturan özelliklere
zarar verilmesi ve son dönemde şehre anlam ve değer katan, onu farklı ve özgün kılan
anıtsal mimari eserlerin yapılmamış olması, kent kimliğini olumsuz etkilemektedir.
Kentin kuzeyinde kalan doğal kaynakların sınır oluşturması nedeniyle kent doğu-batı
aksında lineer formda gelişme gösterirken aynı zamanda arazi kıtlığı nedeniyle
yerleşimin kuzeye yönelmesi de söz konusudur. Bu durum İstanbul’un tarihi kimliği
yanında sahip olduğu eşsiz doğal güzelliklerinin de tahrip olmasına neden olmaktadır.
İstanbul kentinin kimliği konusunda öne çıkan bir diğer önemli nokta da kentin
tanıtımındaki yetersizliktir. Dünya kenti olma yolunda en önemli stratejilerden biri
kentin özgün yapısının ortaya çıkarılması ve bu özelliklerinin güçlü tanıtım
politikalarıyla desteklenmesidir.
377
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
Tablo 4.17. Kentsel Kimlik SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Kentin tanıtım ve pazarlanmasının yetersiz olması
İstanbul'un Dünya Kenti olma konusundaki zayıflığı
Küresel sermayenin İstanbul üzerindeki projeleri
Kentin kuzeyinde kalan doğal kaynakların sınır oluşturması
nedeniyle kentin doğu-batı aksında lineer formda gelişmesi
Arazi kıtlığı nedeniyle yerleşimin kuzeye yönelmesi
3.Köprü önerisi
Son dönemde şehre anlam ve değer katan, onu farklı ve
özgün kılan anıtsal mimari eserlerin yapılmamış olması
Yol ve köprü gibi mühendislik yapılarının kent kimliğiyle
uyumlu olmaması
Kente estetik bir kaygıyla yaklaşılmaması, yeni yerleşim
alanlarının kimliksiz ve aynılaşmış olarak gelişmesi
Kentteki tüm yaşam alanlarının birbirine benzetilmeye
çalışılması, özgünlük olmaması
Kentsel politikaların sosyal ve tasarım boyutlarından uzak,
sadece finansal boyutu içeren yapıda olması
Farklı kültürel coğrafyaların ortasında yer alması
İstanbul'un tarihsel geçmişinin kent kimliğinin önde gelen
bir özelliği olması
Tarihi Yarımada, Galata ve Haliç'in oluşturduğu tarihi
merkezin kentin kimliğini destekler nitelikte olması
Tarihi dokuların ticarete dönüşümü ve yeni kullanıcıların
gelmesi ile yaşam özelliklerini yitirmesi, köhneleşmesi
İstanbul Şehir Surları
Surların harap olması, yıkılmış ya da yıkılmak üzere olması Restorasyon çalışmalarının yapılıyor olması
Adalar ve Boğaz'ın eşsiz bir kimlik özelliğine sahip olması
Tarihi mesire alanları ve koruların olması
Kültürel faaliyetlerin ön plana çıkartılmaması
Toplumda kentlilik bilincinin gelişmemiş olması
Kente göçün önlenememiş olması
378
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi
4.4. KURUMSAL YAPI SWOT ANALİZİ
Bu bölümde, İstanbul’un kurumsal yapısına ilişkin güçlü ve zayıf yönler ile fırsat ve
tehditler ortaya konulmaktadır.
İstanbul’da kurumsal yapıya ilişkin en önemli sorunlardan biri; merkezi ve yerel
yönetimler arasında işbirliğinin yetersiz olmasıdır. Yönetim kademeleri arasında yetki
ve sorumluluklarda karmaşa olması, kurumlar arası veri akışının etkin olmaması, her
kademede planlamanın teknik denetiminde eksiklik olması planların yapım ve
uygulama aşamasında aksaklıklara yol açmaktadır. Planların uygulama sürecindeki
kaynak yetersizlikleri bu süreci daha da zorlaştırmaktadır.
Planlama, “imar planlama” anlayışına indirgenmekle birlikte mevcut imar planlama
anlayışının da ekonomik, sosyal gelişmeye ilişkin içeriği eksik bırakılmakta; yönetim,
işletme, finansman ve zamanlama boyutlarını içermemektedir. Plan hazırlama
süreçlerinde; kurumlar arası (belediye, üniversiteler, meslek odaları ve STK’lar) ilişki
ve işbirliklerinin oluşturulması ile sağlanacak katılım doğrultusunda; geleneksel
planlama anlayışından stratejik planlama anlayışına geçilebilir.
Ayrıca, ıslah imar planları ile yasallaştırılmış alanlar oluşmakta ve imar aflarıyla kaçak
yapılaşma özendirilmektedir.
Stratejik planlama kavramının oturmamış olması ve mevcut kurumsal yapının işleyişine
adapte olamaması yaşanan zorluklar arasındadır. Ayrıca plan yapma sürecinde yaşanan
ölçek ve yetki sorunları, çoğu zaman planların onay ve uygulama sürecinde sorun
oluşturmakta ve hangi kurumun hangi ölçekte plan yapacağı konusu net bir şekilde
ortaya konulmamaktadır. Parçacı plan kararları ile plan bütünlüğü bozulmakta, yaşanan
karmaşa planların başarısını etkilemektedir.
379
1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu
Dördüncü Bölüm – SWOT Analizi
Tablo 4.18. Kurumsal Yapı SWOT (GZTF) Analizi
GÜÇLÜ YÖNLER
ZAYIF YÖNLER
FIRSATLAR
TEHDİTLER
Yönetim kademeleri arasında yetki ve sorumluluklarda
karmaşa olması
Islah imar planları ile yasallaştırılmış alanların olması
Kurumlar arası veri akışının olmaması
Yerel kademede Merkezi ve Yerel Yönetimler arasında
işbirliğinin yetersiz olması
Kent ve kır yönetim yapısının birlikte çalışmaması
Yerel yönetimde "Sürekli Öğrenen Kurum" ve "Kapasite
Geliştirme" niteliklerinin olmaması
İmar yasasının genel yaklaşımında ve içeriğinde eksiklikler
olması
İlçe ve mahalle sınırlarının planlama alt bölgeleriyle
örtüşmemesi
Yetişmiş uzman teknik kadroların varlığı
Kamu kurum çalışanlarının mesleki eğitim yetersizliği
Üst ölçek planlarda yaptırıma yönelik yetersizlik
Ülkesel ve bölgesel düzeyde envanterin bulunmaması ve
planların eksik bilgilere dayalı olarak üretilmesi
Bölge planlarını uygulayacak yerel kurumsal sahipliliğin
olmaması
Anayasada şehirciliği destekleyici temel ilkelerin
bulunması
Şehircilik ve planlama alanında kuralsızlaştırmaya ilişkin dış
dayatmaların olması
Kentin rekabet edebilirliğinin düşük olması
Yerel yönetimin yeniden yapılanmasına rehberlik edecek
nitelikte Gündem 21 uygulamasının bulunması
Stratejik planlama kavramının oturmamış olması ve
mevcut kurumsal yapının işleyişine adapte olmasında
yaşanan zorluklar
Yeni yasalarda stratejik planlama kavramının getirilmiş
olması
Ülke bütününe ait bölge planlarının olmaması veya
olanların yetersiz olması
Planlamanın “imar planlama anlayışı”na indirgenmesi ve
mevcut imar planlama anlayışının ekonomik, sosyal
gelişmeye ilişkin içeriğinin eksik kalması; yönetim,
işletme, finansman ve zamanlama boyutlarını içermemesi
Askı süresinde plana itiraz edilebilmesi ve istenildiğinde
dava açılabilmesi
Kurumlar arası (belediye, üniversiteler, meslek odaları ve
bazı sivil toplum kuruluşları) ilişki ve işbirliklerinin
oluşturulması
Yeni yasalarda katılımın sağlanmasına yönelik önerilerin,
mekanizmaların bulunması
Plan hazırlama süreçlerinde katılım eksikliği
380
Sivil toplum kuruluşlarının katılımına olanak sağlayacak yasal
çerçevenin olmaması