gap güneydoğu tekstil - Çalık Holding

Transkript

gap güneydoğu tekstil - Çalık Holding
Çalıkhaber
ÇALIK HOLDİNG ÇALIŞANLARINA ÜCRETSİZDİR
SUMMER’10 ISSUE:3
YAZ’10 SAYI:3
Ortadoğu’nu
Ortadoğu’nun
modern yüzü
DUBAİ
The modern face
of the Middle East
DUBAI
DENİMDE TÜRKİYE’YE
SINIF ATLATAN
BİR ÖNCÜ: GAP
GÜNEYDOĞU
TEKSTİL
A PIONEER THAT MADE
TURKEY MOVE ONE STEP
AHEAD IN DENIM: GAP
GÜNEYDOĞU TEXTILE
CALIKKAPAKS.indd 2
Anateks Yönetim
Kurulu Başkanı
MAHMUT ÇALIK’ın
örnek alınacak
yaşam öyküsü
A life story of
MAHMUT ÇALIK, the
Anateks Chairman
of Board, to be
modeled
6/4/10 3:32:47 PM
CEO YAZISI ~ MESSAGE FROM CEO
ILANLAR 2-3.indd 2
5/31/10 1:04:47 PM
ILANLAR 2-3.indd 3
6/4/10 4:31:13 PM
İÇİNDEKİL
LER
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN / 2010
28
20
lobi
8 ......
Yazın coşkusunu açığa çıkaracak
konserler, oyunlar ve diğer etkinlikler.
info
10...... Dünyadan haberler...
mesajımız var
12...... Türk Dünyası Uluslararası
Kültür Kongresi’nde Ahmet Çalık,
ödülle onurlandırıldı.
13...... Çalık Maden, dev bir iş birlikteliğiyle
1000 kişiye iş imkânı sağlıyor.
söyleşi
14...... Anateks Yönetim Kurulu Başkanı
Mahmut Çalık’ın yaşam öyküsü, genç
girişimciler için rehber niteliğinde…
profil
20...... Çalık Holding’in uluslararası
operasyonlarını yürüttüğü Gap
Dubai FTZ Co’da işinin uzmanı
profesyoneller görev alıyor. Dubai
bugün Ortadoğu’nun modern yüzü.
4
64
onların sesi
24...... Çalık Holding’in Kurumsal İletişim
Direktörlüğü ile birlikte ortak kararlara
imza atan Global Tanıtım ve Halkla
İlişkiler firmasının sahibi
Ceyda Aydede ve ekibiyle samimi bir
sohbet.
içimizden bir seyyah
28...... Çalık Holding İnsan Kaynakları
Direktörü İzzetiye Keçeci, ailesiyle
gerçekleştirdiği Paris Eurodisney
seyahatinin ayrıntılarını anlatıyor.
mercek
34...... Tekstil sektörünün gözdesi: Denim
iletişim
38...... Hafızanız ne kadar güçlü, ne kadarını
kullanıyorsunuz, daha fazlası için neler
yapabilirsiniz?
yaşam
42...... Aktüel Dergisi Editörü Sinem
Barkın, şirketlerde çalışanların
verimliliğini artırmanın yollarını
uzmanına sordu.
sağlık
47......
8
Doğru nefesin mucize kazanımları.
yükselenler
52...... SAP Business Objects Forum 2010’a
katılan Çalık Holding Bilgi
Teknolojileri ekibi, Business Objects’i
anlattı.
53...... Eagle Mobile, SinerjiTürk
Haberleşme&Bilişim 2010’da…
54...... İnternet bankacılığında ilkleri sunan
BKT…
55...... Yenilenen Çalık GAP Denim’in
internet sitesi…
damak zevki
56...... Sayısız faydası olan kuşkonmaz ve
kuşkonmazlı nefis makarna tarifi.
deneyim
60...... Gap Güneydoğu Tekstil İnsan
Kaynakları Müdürü İlter Tan,
rutin yoğunluktan kaçarak boyalara
can vermenin inanılmaz cazibesini
paylaşıyor.
biz bize
64...... Sabah 25. yılını coşkuyla kutladı.
66...... Dünya evine girenler, gözünü dünyaya
yeni açanlar…
ÇALIKhaber
ICINDEKILER-KUNYE-4-5.indd 2
7/22/10 12:34:20 PM
CONTEN
NTS
APRIL-MAY-JUNE / 2010
İMTİYAZ SAHİBİ / LICENSE OWNER
ÇALIK HOLDİNG AŞ
YÖNETİM KURULU BAŞKANI / CHAIRMAN
Ahmet Çalık
GENEL MÜDÜR / CEO
Berat Albayrak
YAPIM-YAYIN / PRODUCTION-PUBLICATION
TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM AŞ
GENEL MÜDÜR / GENERAL MANAGER
Levent Tayla
lobby
8......
Concerts, plays and other activities, which
will let the summer excitement out.
info
10...... News from the world.
we have a message
12...... Ahmet Çalık has been honored
with an award at the International Culture
Congress of Turkish World.
13...... Çalık Maden provides job opportunities
for 1000 people with its huge work
partnership.
interview
14...... Biography of Mahmut Çalık, the
Chairman of Administrative Board
of Anateks, as a guide for young
entrepreneurs…
profile
20...... Professionals specialized in
their job work at Gap Dubai FTZ, where
Çalık Holding carries on its international
operations. Today Dubai is the modern
face of the Middle East.
their voice
24...... A sincere chat with the owner of the
Global Advertisement and Public
Relations Company Ceyda Aydede and
her team, which had put their signature
under shared decisions together with the
Çalık Holding Corporate
Communications Directorate.
a traveler within us
28...... İzzetiye Keçeci, the Çalık Holding
Human Resources Director, tells the
details of the journey to the Paris
Eurodisney which she had with
her family objective.
objective
34......The favorite of the textile sector:
Denim
34
communication
38...... How strong is your memory, how
much of it do you use, and what
can you do for more?
life
42......Sinem Barkın, the editor of Aktüel
Magazine, asked a professional how
the efficiency of employees in
companies can be increased.
health
GENEL MÜDÜR YARDIMCILARI
VICE GENERAL MANAGERS
Yonca Ertürk
Tuncel Sunar
GENEL YAYIN YÖNETMENİ / EXECUTIVE EDITOR
Esra Coşkun Özdek [email protected]
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ / MANAGING EDITOR
Banu Göçmen [email protected]
GÖRSEL YÖNETMEN / VISUAL DIRECTOR
Gülen Atbakan [email protected]
MUHABİR / CORRESPONDENT
Özge Kütük [email protected]
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ / IMAGE EDITOR
Muzaffer Sağlam [email protected]
TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ
JURIDICAL PERSON’S REPRESENTATIVE
Cüneyt Soytürk
KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
CORPORATE COMMUNICATIONS DIRECTOR
Aslıhan Ahıskal
47...... Miraculous gains of correct
SORUMLU MÜDÜR
the ones rising...
Sedat Uysal
breathing.
52...... Information Technologies team
of Çalık Holding, which attended
to the SAP Business Objects
Forum 2010, tells about the
Business Objects .
53...... Eagle Mobile at the SinerjiTürk
Haberleşme&Bilişim 2010
(SinerjiTürk Telecommunication &
Information 2010)…
54...... BKT, pioneering in internet
banking…
55...... A renewed website of Çalık GAP
Denim…
palate
56...... Asparagus with its infinite
benefits and a recipe of delicious
pasta with asparagus.
experience
60...... İlter Tan, the Gap Güneydoğu
Tekstil Human Resources
Director, shares the incredible
attraction of devoting yourself to
painting while escaping the routine.
from us
64...... Sabah celebrated 25th year in a glow.
66...... Weddings, new born babies,
celebrations…
DIRECTOR IN CHARGE
KURUMSAL İLETİŞİM UZMANI
CORPORATE COMMUNICATIONS SPECIALIST
Nesrin Sağır
KURUMSAL İLETİŞİM UZMAN YARDIMCISI
CORPORATE COMMUNICATIONS ASSISTANT
SPECIALIST
Erkan Ablay
KATKIDA BULUNANLAR / CONTRIBUTORS
İzzetiye Keçeci, Özbey Men, Sinem Barkın,
Dr. Kurtuluş Kaymaz, İlter Tan, Mehtap
Alanyalı, Ceren Can, Mine Nartop, Kamil
Selçuk Albayrak, Önder Öksüz, Sibel
Kavunoğlu, Leyla Yaman
Yayın Türü / Publication Type: Yerel, süreli / Domestic, Periodical
Yayın Periyodu / Publication Period: 3 Aylık / 3 monthly
Yönetim Yeri / Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu,
Toprak Center Ihlamur Yıldız Cad. No: 10 B Blok 6. Kat 34353
İSTANBUL
Telefon / Phone: (0212) 326 33 34 Faks / Fax: (0212) 354 47 45
Basımcı / Printer: Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş.
Basıldığı Yer / Print Place: Akpınar Mahallesi, Hasan Basri
Caddesi, Sancaktepe / Kartal / İSTANBUL
ÇALIK HABER Dergisi, Çalık Holding AŞ adına Turkuvaz
Gazete Dergi Basım AŞ tarafından TC yasalarına uygun olarak
yayımlanmaktadır. ÇALIK HABER Dergisi’nin isim ve yayın hakkı
Çalık Holding AŞ’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve
illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı
yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların
sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
The ÇALIK HABER [Çalık News] Periodical is published by Turkuvaz
Gazete Dergi Basım A.Ş. [Turkuvaz Newspaper Periodical Print Corp.]
in accordance to the laws of the Republic of Turkey on behalf of
Çalık Holding Corp. The royalty and copyrights of the ÇALIK HABER
Periodical belong to Çalık Holding Corp. All rights on the texts,
images and illustrations in the periodical are reserved. Quotations
without prior approval are prohibited. The responsibility of the
texts belongs to their writers and that of the advertisements to the
advertisement owners.
ÇALIKhaber
ICINDEKILER-KUNYE-4-5.indd 3
15
7/22/10 12:34:55 PM
CEO YAZISI ~ MESSAGE FROM CEO
Sevgili
Çalık Ailesi,
6
Dear
Çalık Family,
Yaz mevsiminin yaklaştığı, havaların
ısındığı bugünlerde, üçüncü sayısını
yayınladığımız Çalık Haber dergimizin ilk iki
sayısının, çalışanlarımızca beğenilmesinin ve
takdir edilmesinin mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu mutluluğun yanı sıra olumlu eleştirilerle
de kendimizi yeniliyor, daha iyiyi yapabilmek
için çaba gösteriyoruz.
Bahar sayımızın kapak konusunu denime
ayırdık. Günlük hayatımızın vazgeçilmez
bir parçası olan denimin Türkiye ve dünya
pazarındaki önemine, Türkiye’nin etkin
üreticilerinden biri olan ve dünyaca ünlü
markalara üretim yapan GAP Tekstil’in
başarısına da yer verdik.
Ülkemiz ve dünyada yaşanan gelişmeler
de dergimizde genişçe yer bulan konular.
Söyleşi sayfalarımızın konuğu ise Sayın Mahmut Çalık.
Girişimciliğiyle Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Ahmet
Çalık’a ve grubumuza örnek olan Sayın Mahmut Çalık’ın
hikâyesini zevkle okuyacağınıza eminim.
Dergimizde ayrıca, Arnavutluk’taki iştirakimiz BKT’nin
internet bankacılığı ile modern bankacılık hizmetlerini
Arnavutluk halkıyla ilk kez buluşturması ve Çalık
Gayrimenkul şirketinin faaliyete başlaması gibi haberler de yer
alıyor.
Ve bu yıl, 25. yılını kutlayan Sabah Gazetesi’nin görkemli
kutlamasından görüntü ve haberlerin de yer aldığı dergimizin
yeni sayısını zevkle okumanızı diliyorum.
Saygılarımla,
These days the summer is approaching and
the weather is getting warmer and we are
pleased to learn that our employees liked and
appreciated the first issue of our magazine,
Çalık Haber, the third issue of which is now
published. While being pleased with being
appreciated, we try to renew ourselves with
positive criticisms and do better.
The cover story of our spring volume is
devoted to denim fabrics. We examined the
importance of denim which is an indispensable
part of our daily lives in Turkish and world
markets and the success of GAP Textile, which
is among the effective manufacturers of Turkey
and also for the world wide brands.
Developments in our country as well as the
world are also dealt with in detail in this issue. Our guest in
our Interview page is Mr. Mahmut Çalık, who is a model for
both our Chairman of Board Mr. Ahmet Çalık and our group
as a whole. We believe that you will read his story with
pleasure.
Moreover, we have news about the endeavor of BKT, our
subsidiary in Albania, in meeting the Albanian people with
modern banking services by means of web banking and news
about Çalık Real Estate Firm’s starting operation.
Çalık Haber also covers some colorful photos and
news about the ceremony of the Sabah Newspaper’s 25th
anniversary. I wish you a pleasurable journey within the pages
of our new issue.
Best Regards,
Berat Albayrak
CEO
Berat Albayrak
CEO
ÇALIKhaber
6-CEO BERAT ALBAYRAK+.indd 2
6/11/10 11:52:21 PM
+355 4 22 66 288
www.bkt.com.al
A power
that always supports you
ILANLAR 07.indd 1
5/31/10 2:01:26 PM
LOBİ ~ LOBBY
ÖZGE KÜTÜK
EĞLENCE ve coşku
her yerde
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Fanta
Gençlik Festivali, 16 şehri dolaşarak
gençlere müzik ve eğlence dolu bir yaz
yaşatmayı hedefliyor. 30 Haziran’da
İzmit’te başlayacak olan festivalin bu
yılki yıldızları Şebnem Ferah, Ceza ve
TNK olacak. Festival 24 Temmuz’da
İstanbul’daki konserle tamamlanacak.
THERE’s Joy and
Emotion Everywhere
Fanta Youth Festival, the ninth of which
is organized this year, aims at making the
youth experience a summer full of music
and fun by travelling 16 cities. The stars
of the festival that will start on June 30th
in İzmit this year will be Şebnem Ferah,
Ceza and TNK. The festival will end on
July 24th with the final concert in İstanbul.
▲
THE LEGEND
is back
A SUMMER activity
İstanbul Modern Art Museum is carrying on the seventh of the “Genç
İstanbul Modern” (“Young İstanbul Modern”) activities called “Işığın
Sihri” (“Magic of Light”) with the cooperation of Centre Georges
Pompidou in Paris as well as the contribution of Education Sponsor
Garanti Bank. The activity, which will be held between the dates of
April 13th and July 2nd for the children and youth at the ages of 6 to
16 combines art and technology through interactive workshops.
▲
13 Haziran’da iki efsane
isim aynı sahnede bir araya
geliyor. 19 Grammy ödüllü
gitar kahramanı Eric Clapton
ve Rock müzik tarihinin
en çarpıcı seslerinden Steve
Winwood, en güzel şarkılarını
Santralistanbul sahnesinde
seslendirecek. Saat 21.00’da
gerçekleşecek konserin
biletix’ten temin edilebilecek
biletlerinin fiyatları 99-370 TL
arasında değişiyor.
~
YAZ aktivitesi
İstanbul Modern Sanat
Müzesi, Paris’teki Centre
Georges Pompidou’nun iş
birliği ve Eğitim Sponsoru
Garanti Bankası’nın
katkılarıyla gerçekleştirdiği
“Genç İstanbul Modern”
etkinliklerinin yedincisini,
“Işığın Sihri” başlığıyla
sürdürüyor. 13 Nisan – 2
Temmuz 2010 tarihleri
arasında 6-16 yaş grubundaki
çocuk ve gençlere yönelik
gerçekleştirilecek olan
etkinlik, interaktif atölye
çalışmalarıyla sanatla
teknolojiyi buluşturuyor.
EFSANE geri döndü
Two legendary names will be
on the same stage on June
13th. The guitar hero Eric
Clapton with 19 Grammy
awards and one of the most
astonishing voices in rock music
history Steve Winwood will
be singing their most beautiful
songs at the Santralistanbul
stage. The tickets to the
concert that will start at 9 PM
can be obtained from Biletix
and the prices vary between
99 and 370 TL.
YÖRESEL lezzetler
Anadolu’nun pek çok bölgesine ait birbirinden lezzetli yöresel yemeği bir araya toplayan “Annemin
Yemekleri” kitabı, ilgilileriyle buluşuyor. Kitap, Aral’ın annesi Nilüfer Aral’a ait 37 özel yemek tarifini
içeriyor. Editörlüğünü ve fotoğraf çekimlerinden bazılarını Aral’ın eşi Müge Aral’ın gerçekleştirdiği
yemek kitabının satışından elde edilen gelir, Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanacak.
REGIONAL tastes
The book “Annemin Yemekleri” (“My Mother’s Dishes”), which combines several delicious regional
tastes of Anatolia, meets with its fans. The book contains 37 special recipes that belong to Aral’s
mother Nilüfer Aral. Income to be obtained from the sales of the book, whose editorial and photos
are the work of Aral’s wife Müge Aral, will be donated to Turkish Education Foundation.
8
ÇALIKhaber
8-9-LOBI+2.indd 2
5/28/10 4:34:50 PM
▲
SARAY’da yazlık tiyatro
Yaz aylarında tiyatro etkinliklerinin
azalmasına inat, Tiyatro Kedi bir
müzikalle izleyici karşısına çıkıyor.
Shakespeare’nin “Bir Yaz Gecesi Rüyası”,
1 Temmuz’dan itibaren her perşembe,
cuma ve cumartesi Yıldız Sarayı Mabeyn
Köşkü bahçesinde sahnelenmeye başlıyor.
Tamer Karadağlı, Hale Soygazi, İsmet
Üstekin gibi ünlü isimlerin yer aldığı
oyunun bilet fiyatı 40 TL
Summer Theater at the PALACE
In contrast to the decrease in theater activities in summer months, Tiyatro Kedi welcomes the spectators with a
musical. The famous play of Shakespeare, “A Midsummer Night’s Dream” will be on the stage every Thursday,
Friday and Saturday starting from July, 1st in the garden of Yıldız Palace Mabeyn Köşk. The ticket price of the
play with famous actors and actresses such as Tamer Karadağlı, Hale Soygazi and İsmet Üstekin is 40 TL.
Finlandiya Lapland Üniversitesi Sanat ve
Tasarım Fakültesi’nde profesör olan Juhani
Tuominen’in yapıtları, 12 Mayıs’ta Milli
Reasürans Sanat Galerisi’nde sergilenmeye
başlıyor. Ressam’ın buram buram Osmanlı
kokan eserleri 5 Haziran’a kadar Nişantaşı’nda
görücüye çıkıyor.
OTTOMAN abundantly
The works of Juhani Tuominen, who is a
professor in Finland Lapland University, the
Faculty of Art and Design, will be exhibited
on May 12th at Milli Reasürans Sanat Galerisi
(National Reassurance Art Gallery). The painter’s
work, abundant with Ottoman concept, will
meet with the art lovers on June 5th at Nişantaşı.
SANATLI
tatil
▲
BURAM buram Osmanlı
Yaz aylarının en
gözde yörelerinden
Göcek, yaz
boyunca bir
sergiye ev sahipliği
yapıyor. Galeri
BİNYIL, 10
yıllık birikimini
Göcek’i mesken
tutacak tatilcilerle
buluşturuyor.
Club Marina
bünyesindeki
The Upper Deck
Cafe&Bar’daki
sergi, on beş günde
bir değişecek
20 sanatçının
tablolarına ev
sahipliği yapacak.
▲
A Holiday full of ART
Göcek, one of the most preferred places
of the summer months, hosts an exhibition
for the whole summer. The BİNYIL Gallery
will meet the holidaymakers in Göcek with
its 10 years of knowledge. The exhibition
which will be held in The Upper Deck Café
& Bar in Club Marina will be hosting the
portraits of twenty artists that will change
every fortnight.
KARMA eserler
17-30 Haziran tarihleri
arasında Teşvikiye’de yer
alan Doku Sanat Galerileri,
sanatseverlerin karşısına karma
bir sergiyle çıkıyor. Pek çok
sergi, 16 Ağustos-16 Eylül
tarihleri arasında da gezilip
görülebilecek. Etkinlikte
Zeki Faik İzer, Tuncay
Betil, Nuri İyem, Sadettin
Çulan, İbrahim Balaban, Ali
Demir, Mustafa Ayaz, Marek
Brzozowski, Hasan Taşdemir,
Kamer Önder, Orhan Umut
gibi sanatçıların tabloları yer
alacak. Heykel sanatçısı Hale
Ürkmezgil ve Bülent Demirağ
da eserlerini, aynı karma
sergide sergileme imkânına
sahip olacaklar.
~
MIXED work of art
Doku Sanat Galerileri
(Texture Art Galleries) in
Teşvikiye will welcome the
art lovers with a mixed work
of art between the dates of
June 17th and 30th. Most of
the exhibitions can be visited
during the dates between
August 16th and September
16th. The activity involves
paintings of such artists
as Zeki Faik İzer, Tuncay
Betil, Nuri İyem, Sadettin
Çulan, İbrahim Balaban,
Ali Demir, Mustafa Ayaz,
Marek Brzozowski, Hasan
Taşdemir, Kamer Önder
and Orhan Umut. Sculptors
Hale Ürkmezgil and Bülent
Demirağ will also have
the opportunity to exhibit
their works at this mixed
exhibition.
ÇALIKhaber
8-9-LOBI+2.indd 3
19
6/7/10 11:39:57 AM
INFO
BANU GÖÇMEN EVKURAN
“BİR TUTAM TUZ”
nelere kadir...
PLASTİK öldü, yaşasın
yeni plastik!
PLASTIC has died, hurray
for the new plastic!
Plastik ile ilgili duyduğunuz tüm
kötü sözleri unutun: İşte karşınızda
plastiğin yeni hali... Londra Kraliyet
Üniversitesi’nde çalışma yapan bir
grup bilim adamı, organik materyaller
kullanarak plastik üretmenin yolunu
buldu.
İngiliz bilim adamları çabuk büyüyen
ot, çimen ve ağaçlarda bulunan şekeri
polimere dönüştürmeyi başararak plastiğe
yepyeni bir anlam kazandırdı. Yaklaşık
beş sene sonra raflarda olacak bu madde,
herhangi bir organik atık gibi birkaç ay
içinde tamamen ortadan yok oluyor.
Dünyada yılda 150 milyon ton plastik
üretiliyor. Yıllık tüketilen petrolün yüzde
yedisi plastik üretimine harcanıyor. Oysa
üretilen bu yeni plastiğin yüzde 99’unun
hammaddesi fosil yakıtlardan elde ediliyor.
Forget about all the bad things you have
heard about plastics: Here is the new form of
plastics... A group of scientists researching in
London Royal University has found the way
to produce plastics by using organic materials.
British scientists managed to transform
glucose, which grows fast and exists in grass
and trees, into polymer and gave plastics a
totally new meaning. This material, which will
be on the shelves in about five years, can
completely disappear like any other organic
waste.
150 million tones of plastics are being
produced in the world in a year. 7 percent
of the petrol consumed annually is spent
on plastics manufacturing. On the other
hand, the raw material of 99 percent of this
recently produced plastic is obtained from
fossil fuel.
KUTUP AYILARI tehdit
altında
ABD İçişleri Bakanı Dirk Kempthorne,
küresel ısınmanın neden olduğu Arktik
deniz buzları seviyesindeki azalma
sebebiyle, kutup ayılarının “tehdit altındaki
türler” sınıfına alınarak korunmasına karar
verdiklerini açıkladı.
Başta Grönland ve
Norveç olmak üzere
Alaska, Kanada ve
Rusya’da yaşayan
kutup ayılarının sayıları,
küresel ısınmanın yanı
sıra, çevre kirliliği ve yanlış
avlanma nedeniyle de azalıyor.
POLAR BEARS are
in danger
ABD’de yapılan çalışma, günde üç
gram eksik tuz almanın yılda 66 bin
kişinin felç, 99 bin kişinin kalp krizi
geçirmesini, 92 bin kişinin ölümünü
önleyeceğini ortaya koydu.
California Üniversitesi tarafından
yürütülen çalışmaya göre, tuzu
azaltmak, ülkedeki yıllık sağlık
harcamalarında 24 milyar dolarlık
tasarruf sağlıyor. New England Tıp
Dergisi’nde yayınlanan çalışma, yüksek
tansiyon ve kalp hastalıklarına yol açan
tuzun, ABD’de gerekli miktarın çok
üzerinde kullanıldığını ortaya koyuyor.
~
“A PINCH OF SALT”
can do a lot of things…
A study made in the USA
demonstrates that having three
grams less salt a day will prevent 66
thousands of people from paralysis,
99 thousands of people from having
a heart attack and 92 thousands of
people from death.
According to the study conducted by
the University of California, decreasing
salt enables an annual savings of 24
billion dollar in health expenditure
in the country. The study published
in New England Journal of Medicine
shows that salt that causes high blood
pressure and heart diseases is used in
extreme amounts in the USA.
Dirk Kempthorne, USA Secretary of the
Interior, declared that it was determined
that polar bears were to be protected
under the classification of “endangered
species” due to the decrease in ice
levels in Arctic sea which is a result of
global warming.
The number of polar bears living
mainly in Greenland and Norway as
well as Alaska, Canada and Russia
is decreasing because of
environmental pollution
and hunting wrongly as
well as global warming.
10 ÇALIKhaber
10-11 INFO+2.indd 2
5/31/10 10:13:12 AM
JURASSIC PARK’a bir adım daha...
Avustralyalı bilim insanları, aralarında dev koşucu devekuşu ve fil
kuşunun da bulunduğu soyu tükenmiş bazı kuşların, fosilleşmiş
yumurta kabuklarından DNA’larını elde etti.
Murdoch Üniversitesi’nden Michael Bunce ve meslektaşları,
fosilleşmiş yumurta kabuklarının, şimdiye dek bilinmeyen eski
DNA kaynağı olabileceğini gösterdiklerini belirtti. DNA’sı
çıkarılabilen yumurtanın sahibi, Avrupalıların yerleşmesinin
ardından Madagaskar’da 1700’lere doğru ortadan kaybolan fil
kuşu (aepyornis).
Fosilleşmiş yumurtalar, çevrebilimin yeniden inşası, geçmişteki
beslenmenin incelenmesi ve kronoloji oluşturmak için
kullanılırken, ilk kez DNA elde edilmesi amacıyla faydalanılıyor.
Ayrıca bu yöntemle DNA elde edilebilmesi, çok daha eski
dinozor fosillerinden üretilecek DNA’larla o türlerin yeniden
canlandırılması ihtimalini artırıyor.
FERRARI DE
yeşillendi
FERRARI has
turned green too…
Otomotiv teknolojisinde
dünyanın önde gelen
markalarından olan Ferrari,
şaşırtıcı bir hamleyle ‘hibrit’
otomobil pazarına giriyor. HyKers konseptinin seri üretime
geçirilip showroom’lara
çıkması üç-beş yıl sürecek.
Benzin ve elektrikle çalışan
hibrit Hy-Kers modelinde
‘performans odaklı’ bir
yaklaşım tercih edildiği,
yüksek teknoloji kullanılarak
performansta bir düşüş
olmadan emisyon ve yakıt
tüketiminin azaltıldığı
belirtiliyor. Ferrari 599
G TB Ferrano modelini
esas alan modifiye araçta;
motor, piller ve diğer aksam
mümkün olduğunda alçak
konumlandırılarak aracın
kabin genişliği korunabilmiş.
Motor ve çevre aksamının
ağırlığı, yüzde 55 oranında
arka tekerlere yüklenmiş.
Altı litrelik V-12 motor 620,
elektrikli motorsa 107 HP güç
üretiyor ve aracı 0’dan 100
kilometre/saat hıza üç buçuk
saniyede çıkarıyor.
Ferrari, one of the leading
brands in automotive
technology, enters the hybrid
automobile market with a
startling action. It will take 3 to
5 years for the concept of HyKers to be mass produced and
appear in showrooms.
It is stated that in Hybrid
Hy-Kers model, which runs
with petrol and electricity, a
performance focused approach
is preferred and emission
and fuel consumption is
reduced without a decrease
in performance by using high
technology. In the modified
vehicle based on Ferrari 599 G
TB Ferrano model, the cabin
capacity of the vehicle can
be conserved by locating the
engine, batteries and other parts
as low as possible. The weight
of the engine and surrounding
parts are loaded on the back
wheels in 55 percent. V-12
engine of 6 liters produces 620
HP and the electrical engine can
produce 107 HP and the vehicle
can go from 0 to 100 km/h
speed in 3.5 seconds.
One more step to JURASSIC PARK
Scientists from Australia obtained the DNAs of some birds that
became extinct including the huge runner ostrich and elephant
bird from their fossilized egg shells.
Michael Bunce and his colleagues from Murdoch University stated
that the fossilized egg shells might be the old DNA source that
has not been known so far. The owner of the egg the DNA of
which could be found is the elephant bird (aepyornis), which
disappeared in Madagascar towards 1700s following the European
settlement.
The fossilized eggs are used for the purpose of reconstruction of
environment science and examination of the nurturing in the past
as well as establishing a chronology while they are benefited from
acquiring DNA for the first time. Moreover, acquiring DNA with
this method increases the possibility to revive the ancient kinds of
dinosaurs by means of DNAs from their fossils.
ÇALIKhaber
10-11 INFO+2.indd 3
11
5/28/10 4:38:13 PM
MESAJIMIZ VAR ~ WE HAVE A MESSAGE
Siz okursanız onlar da okur! If you read, they will read, too!
17 yıldır Türkiye’nin lider kadın dergisi olan
COSMOPOLITAN, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden
esinlenerek son derece etkili bir sosyal sorumluluk projesi ile
dergi okurlarının karşısına çıktı. Turkuvaz Medya Grubumuz
bünyesindeki COSMOPOLITAN dergisi,
Mart ayında satış gelirinin yüzde 15’ini
babası olmayan genç kızların eğitimi
için Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na
bağışladı. Mart ayında okuduğunuz her
COSMOPOLITAN, sizinle birlikte
Darüşşafaka kızlarının da ufkunu açtı ve
eğitimlerine katkı sağladı.
“Siz okursanız onlar da okur” gibi çarpıcı
bir sloganla yola çıkan COSMOPOLITAN
ekibi de, bu projeyle gurur duyuyor
ve okurlarını, yarının güçlü ve duyarlı
kadınlarını birlikte yetiştirmeye davet ediyor.
Medyanın, toplumun sosyal sorumluluk
bilincini arttırmadaki rolünün dışında bizzat
katkı sağlayıcı olarak rol modeli olduğu
bu proje, hiç kuşkusuz ki sektörde de bir
birliktelik ve heyecan yaratarak yeni sosyal
sorumluluk projelerine kapı açacak.
Being the market leader as a women magazine for 17 years,
the COSMOPOLITAN started an extremely effective social
responsibility project inspired from March 8th International
Women’s Day. The magazine, which is a part of Turkuvaz Media,
donated 15 percent of its sales income in
March to Darüşşafaka Education Centers for
the education of young orphan girls. Every
COSMOPOLITAN read in the month of
March became a support for the education
of Darüşşafaka girls and created new worlds
for them. The COSMOPOLITAN team
setting off with an astonishing slogan as “If
you read, they will read, too” is also proud
of this project and invites their readers for
bringing up the strong and sensitive women
of the future together. This project on
which media appears as a direct contributor
besides its role in increasing awareness
for social responsibility in the community
will undoubtedly open the doors for new
social responsibility projects by creating
an excitement and collaboration in the
sector.
Katkıya onur ödülü
Honor Award for Contribution
2. Türk Dünyası Uluslararası Kültür Kongresi, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün himayesinde İzmir Çeşme’de yapıldı. Ege
Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü ve TDK
iş birliğiyle gerçekleştirilen kongreye yoğun bir katılım oldu.
Etkinliğin açılışında konuşan TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü
Haluk Akalın, TDK’nın Türk Dünyası’nın bütün destanlarını
bir araya getirerek, özgün biçimiyle ve ‘Türkiye Türkçesi’ne
aktarımıyla 36 cilt olarak yayımlandığını belirterek, “Her bir
destanımızdan bir dizi film, sinema filmi, bilgisayar oyunları
çıkabilecek ortak kültür hazinemizi; film yapımcılarının,
senaryo yazarlarının, bilişimcilerin dikkatine
sunuyoruz” dedi.
Türk dünyasındaki bilim adamlarını bir
araya getirerek karşılıklı fikir alışverişinde
bulunmayı amaç edinen kongreye, 150’si
yurt dışından olmak üzere 400 konuk katıldı.
Katılımcıların konuşmalarının ardından Türk
dünyasına katkıları bulunanlara ödülleri
verildi. Ahmet Çalık, Türk dünyasına yaptığı
katkılardan dolayı onur ödülüne layık görüldü.
Ahmet Çalık adına ödülünü, Çalık Holding
Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Gürler, Ege
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fikret Türkmen’in
elinden aldı.
2nd International Congress on Culture in Turkish World was
held in Çeşme, İzmir under cover of President Abdullah Gül.
The congress held in cooperation with Ege University, Turkish
World Research Institute and TDK attracted a good level of
participation. Making the opening speech in the activity, the
Head of TDK, Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın indicated that TDK
combined all epic stories of Turkish world and published in 36
volumes in their original form and in Turkish as well. “We are
offering our shared cultural treasure which includes epic stories
that can be used as a series, a movie or even as a computer
game to the attention of film makers, script
writers and IT specialists” said Akalın.
400 guests, 150 of whom were from abroad,
attended the Congress which had the aim
to gather scientists in Turkish world and
exchange ideas. Following the speeches of
the participants, awards were given to those
contributing to Turkish world, Mr. Ahmet
Çalık was given an honor award for his
contributions to Turkish world. Mr. Ertuğrul
Gürler, a member of Çalık Holding Board of
Directors, took the award on behalf of Mr.
Ahmet Çalık from Prof. Dr. Fikret Türkmen,
who is a professor at Ege University.
12 ÇALIKhaber
12-13 MESAJIMIZVAR+2.indd 2
6/3/10 10:53:38 AM
Çalık Maden’de
1000 kişiye iş imkânı
Job Opportunity for 1000
people at Çalık Maden
2006 yılından bu yana maden sektöründe faaliyet
gösteren Çalık Maden İşletmeleri AŞ (Çalık Maden)
ile Kanada menşeli Anatolia Minerals Development
Limited (Anatolia) arasında “Hissedarlık ve İşbirliği
Sözleşmesi” imzalandı. Sözleşme çerçevesinde Çalık
Maden, Anatolia’nın bağlı ortaklığı niteliğindeki ve
halen Erzincan’ın İliç ilçesinde yer alan ve önümüzdeki
yıl üretime geçmesi planlanan Çöpler Altın Madeni’nin
işletme lisansına sahip Çukurdere Madencilik Sanayi
ve Ticaret AŞ’nin yüzde 20 oranında hissesine sahip
olmuş olacak. Altı milyon onsluk bir rezerve sahip olan
Çöpler sahasından 2011’den itibaren ortalama yılda
175.000 ons altın çıkarılması hedefleniyor. Yine bu
sözleşme çerçevesinde taraflar, Türkiye’de maden arama ve
geliştirme faaliyetlerinde birlikte hareket edecekler.
Çalık Grubu, bölgeye sağlayacağı pek çok katma değere
ek olarak; Çöpler Altın Madeni’nin inşaat aşamasında
500 kişiye, tam kapasite ile üretime geçtiğinde, 250 kişiye
doğrudan, 1000 kişiye dolaylı olarak iş imkânı sağlayacak.
Holding’den yapılan açıklamada, “Türkiye ve
dünyada enerji, telekom, inşaat, finans, tekstil ve medya
alanlarında çok sayıda şirketiyle faaliyet gösteren,
uluslararası rekabet gücüne sahip, insana, çevreye,
toplumsal değerlere saygılı ve duyarlı Çalık Grubu,
kuruluşundan bugüne, kazandıklarını, her zaman
ülkesine geri döndürecek yatırımlar için kullanmıştır.
Uluslararası arenada, ülkemizi en iyi şekilde temsil
etmenin gururunu taşıyan Grubumuz, tıpkı diğer
sektörlerde olduğu gibi maden sektörünün güçlü
bir markası olma yolunda gereken tüm çalışmaları
yapacaktır” dendi.
A “Shareholding and Cooperation Agreement” has been
signed between Çalık Maden İşletmeleri A.Ş. (Çalık Maden),
operating in mining sector since 2006 and a Canadian firm,
Anatolia Minerals Development Limited (Anatolia). Within the
scope of the agreement, Çalık Maden will have 20 percent of
shares of Çukurdere Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., which
has the operating license of a subsidiary of Anatolia, Çöpler
Golden Mine, located in the İliç district of Erzincan and planned
to start manufacturing next year. It is aimed that starting from
2011 approximately 175.000 ounces gold will be taken every
year from the field of Çöpler, which has a reserve of six million
ounces. Additionally, the parties will act together in line with
this agreement in mining research and development activities in
Turkey.
In addition to several contributions in the region, Çalık Group
will supply employment opportunities for 500 people during the
construction period and when full capacity production starts,
250 people will be hired directly, 1000 people will be hired
indirectly.
“We have always invested what we have earned in our
country”
The first declaration from the Holding was as follows: “Çalık
Group, which operates in Turkey and in other parts of the
world with its several firms operating in such sectors as energy,
telecom, construction, finance, textile and media, has the power
of international competition, has respect for human beings,
environment and social values has always made use of its gains
for investments in Turkey since its foundation until today. Proud
to represent our country internationally in the best way, our
group will make any necessary studies on the road to become
one of the strongest names in mining sector.”
ÇALIKhaber
12-13 MESAJIMIZVAR+2.indd 3
13
6/3/10 10:53:56 AM
PROFİL // PROFILE
MAHMUT ÇALIK
00 ÇALIKhaber
14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 2
5/28/10 4:40:53 PM
“Hedefim
hep
birincilik
oldu”
“MY TARGET HAS ALWAYS BEEN
REACHING THE FIRST PLACE”
YAZI - WRITTEN BY: ÖZGE KÜTÜK
FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: LEYLA YAMAN
Anateks Yönetim Kurulu
Başkanı Mahmut Çalık,
tekstil sektörüne yön veren
isimlerin başında
gösteriliyor. Malatya
Yeşilyurt’ta başlayan ve on
ikiden vurulan hedeflerle
dolu yaşam öyküsü, genç
girişimciler için rehber
niteliğinde…
~
The Chairman of Board of
Anateks, Mahmut Çalık,
is regarded as first of the
people shaping the textile
industry. His life story,
full of accomplishments,
started in Malatya
Yeşilyurt and it is like a
guide for the youth…
B
932 yılında Malatya’nın Yeşilyurt
kazasında dünyaya gelen
Mahmut Çalık, 1970’li yıllarda
kurduğu, bölgenin ilk ve en
büyük sanayi tesisleriyle tekstil
sektörünün önemli isimleri arasında yer
alıyor. Çalık liderliğindeki Anateks, ham,
boyalı, karışımlı iplik ve kumaş üreticisi
olarak sektörün lokomotif firmalarından
biri olarak gösteriliyor. Geçen yıllarda örgü
makine parkurunu genişleten ve kumaş
boya tesisini devreye sokan Grup’ta, 2000
kişi görev yapıyor. İstanbul’daki ofisinde bir
araya geldiğimiz Çalık, halen erken saatlerde
işinin başında olacak kadar işini seviyor.
Mahmut Bey, pek çok sektörde faaliyet
gösteren oğlu Ahmet Çalık’ın hayatında
da önemli bir rol model… Çalışanlarıyla
kurduğu yakın ilişkisi gözden kaçmayan iş
adamıyla gerçekleştirdiğimiz sıcak sohbete
biraz gerilere giderek başlıyoruz…
1
orn in a town in Malatya called
Yeşilyurt in 1932, Mahmut Çalık
is among the prominent names
of the region with his industrial
facilities he established in 1970s,
which are the initiatory and biggest in the
region. Anateks, under the leadership of
Çalık, is considered as one of the leading
firms in the sector as the manufacturer
of raw, dyed, mixed fiber. Enhancing the
knit-machine track and starting fabric dyeing
facilities, the Group employs 2000 people.
Mr. Çalık loves his job so much that he
was at his office early in the morning when
we met with him in his office in İstanbul.
Mr. Mahmut Çalık is also an important role
model for his son Ahmet Çalık who is doing
business in several sectors. Let’s start this
sincere conversation with Mr. Çalık, whose
close relationship with his employees is
apparent, from the past…
İş hayatına kaç yılında ve nasıl
başladınız?
Aslında iş hayatına başlamam, ilkokul
dönemlerime rastlıyor. Malatya’nın Yeşilyurt
kazasında doğdum. Oradaki ilkokulda
okudum. Her gün okul dönüşünde bütün
esnafla iletişim kurardım. Ayrıca Elazığ’dan,
Diyarbakır’dan pamuk getirip satardım.
Bunları yaparken bir taraftan da “Hangi
When and how did you start working?
Actually, I was in the primary school when
I first started working. I was born in Yeşilyurt,
a town in Malatya. I studied primary
school there. I would have conversations
with all tradesmen every day after school.
Moreover, I brought cotton from Elazığ and
Diyabakır and sold them. While doing these,
I started to think about what kind of a job
ÇALIKhaber
14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 3
15
6/2/10 2:09:03 PM
PROFİL // PROFILE
to do in the future. Once our teacher took us to Sümerbank for a
visit and that day I understood what I wanted to do in the future. As
known, Sümerbank was founded in Malatya in 1938 by Atatürk. I was
determined to build such a factory when I first visited Sümerbank.
Were there any people in your family dealing with textile business?
My grandfathers were also involved in textile industry. Indeed,
Yeşilyurt was a region where economical activity was based on textile.
Our profession was enough for us to survive however I can clearly say
that things have changed in our town with electricity.
When was electricity started to be used in textile in Yeşilyurt?
Turkey’s Prime Minister at those times, Mr. Adnan Menderes, came
to our town with a few ministers in 1951. It was the first time a Prime
Minister visited our town so we were very happy. I could manage to
say him the following: “Dear Mr. Prime Minister our biggest problem is
that there is no electricity in our town. Therefore, we have to weave
with handloom. This is our only income.” He provided the electricity
that would work 400 looms 15 days after this conversation. We
had been weaving 10 meters on handloom previously. After we had
electricity, we started to weave 150 meters. We remember him with
mercy.
işi yapmalıyım?” diye düşünmeye başlamıştım. Öğretmenimiz
bizi Sümerbank fabrikasını gezdirmek için götürdüğünde, artık
kafamdaki meslek iyice netleşmeye başlamıştı. Sümerbank bilindiği
üzere, 1938’de Atatürk tarafından Malatya’da kuruldu. O fabrikayı
gezdiğimde, böyle bir fabrika yapmayı kafama koymuştum.
Ailenizde tekstille ilgilenen biri var mıydı?
Dedelerim de dokumacılık işiyle uğraşmışlar. Zaten Yeşilyurt,
tekstille geçinen bir bölgeydi. Mesleğimiz aç bırakmazdı; ama tabii ki
elektriğin gelmesiyle kasabanın çehresinin değiştiğini söyleyebilirim.
Yeşilyurt’ta elektrik, tekstil sektöründe kaç yılında kullanılmaya
başladı?
T.C. Başbakanı Sayın Adnan Menderes, 1951 yılında birkaç
bakanla birlikte kasabaya geldi. İlk defa başbakan geliyor, hepimiz
çok mutluyuz. Kendisine, uygun bir yerde: “Sayın Başbakanım,
en büyük sıkıntımız, kasabada elektriğin olmaması. Bu sebepten el
tezgâhıyla dokumak zorunda kalıyoruz. Bizim kazancımız da buradan
geliyor” diye anlattım. Bu konuşmadan 15 gün sonra, kasabaya 400
dokuma tezgâhını çalıştıracak elektriği verdi. El tezgâhında 10 metre
dokuyorduk, elektrik geldikten sonra 150 metre dokumaya başladık.
Rahmetle anıyoruz.
What would you say if we wanted you to compare those times with today?
For instance, at those times we used to melt cow’s excrement in
boilers and filter them. Then we used to bleach fabric there. Today
various chemicals are used for bleaching. Our conditions were really
hard; life is much easier now.
Could you please share a childhood memory of yours which affected you
deeply with us?
It was a winter day with 50 cm of snow on the ground. They
brought a woman to the town from Caliken village. Five or six people
were both crying and trying to carry the woman with sledges. She
was giving a reverse birth and she had to go to a hospital in Malatya.
If there had been a hospital in our town, the woman could have
been treated immediately. There were three cars in Malatya and by
coincidence one of them arrived. They took her to Malatya. She gave
birth to a baby boy. The family sacrificed 10 sheep till the baby is four
months old in front of the big Mosque in Yeşilyurt and gave the meat
to the poor, thanking them. I was nine years old at that time. This
event affected me a lot. I promised to build a hospital here. I fulfilled
my promise in 1993 and gave it away to the Ministry of Health. Last
year 130 thousands of people were treated. Moreover we became so
proud that our hospital was awarded with the title of “The hospital in
the city of Malatya with the highest Service Quality Standards scores”
by Malatya province and Yeşilyurt district.
Additionally, we have a school project which is planned to start the
education term next year. These make me pleased.
Bütün hayatım eşim, işim ve evim. Beş çocuğum, 18 torunum var.
Onlarla birlikte olduğumda kendimi iyi ve dinlenmiş hissediyorum.
‘‘
16 ÇALIKhaber
14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 4
’’
6/3/10 10:52:57 AM
my wife, my job and my home. I have 5 children and 18
‘grandchildren.
‘My whole Ilifefeelisbetter
and more relaxed when I spend time with them.
’’
O dönemle, bugünü kıyaslamanızı istesek neler anlatırsınız?
Mesela biz o dönem, beyaz kumaş yapacağımız zaman, ineklerin
dışkısını, kazanlarda eritip süzüyorduk. Kumaşı, bunun içerisinde
beyazlatıyorduk. Bu dönemdeyse beyaz olsun diye 10 tane kimya
kullanılıyor. Şartlarımız oldukça ağırdı, şimdi hayat çok daha kolay.
Peki, çocukluğunuza dair sizi derinden etkileyen, hiç
unutamadığınız bir anınızı paylaşmanızı istesem…
Bir kış günü, karın kalınlığı 50 santimin üzerinde. Kasabaya
Caliken köyünden bir kadın getirdiler. Beş, altı kişi hem ağlıyor, hem
de kızaklarla kadını taşımaya çalışıyorlar. Ters doğum yapıyormuş,
Malatya’da doğum evine gitmesi gerekiyor. Eğer kasabamızda bir
hastane olsaydı, kadına hemen müdahale edilebilecekti. Malatya’da üç
araba vardı, tesadüfen bir araba geldi Malatya doğum evine götürdüler.
Bir oğlu oldu, ailesi dördüncü ayda 10 tane kadar koyun getirip
Yeşilyurt’taki büyük Camii’nin önünde kesip yoksullara dağıttılar ve
Yeşilyurtlulara teşekkür ettiler. Dokuz yaşımdaydım, bu olay beni
çok duygulandırdı; o zaman buraya bir hastane yapacağıma kendime
söz verdim. 1993 yılında Yeşilyurt’a bir hastane yaptırdım ve Sağlık
Bakanlığı’na hediye ettim. Geçtiğimiz yıl 130 bin kişi muayene olmuş.
Hastanemizin, Malatya Valiliği ve Yeşilyurt Kaymakamlığı tarafından
“2009 yılında Malatya ilinde Hizmet Kalite Standartları puanı en yüksek
hastane” unvanı alması dolayısıyla bir plaketle onurlandırılması da bizi
çok gururlandırdı.
Bir de gelecek yıl eğitim hayatına başlaması planlanan bir okul
projemiz var. Bunlar, beni keyiflendiren işler.
Which of your accomplishments in your life has made you very happy
so far?
When I first visited Sümerbank in my childhood, I aimed at ten
times bigger. My target was always being at the first place and it
made me happy that I could reach whatever I had aimed at. For
instance, I like gardening. I had a time when I couldn’t ripen grape
in my garden. Then I noticed that there was a 15 cm stuck soil. I
broke the soil and solved the problem. Although this seems to be a
simple target, I remember that I became so happy when I reached it.
Besides, it is a great feeling to see that my employees are successful
as well as me.
We can see that the thumb rule to become successful in business life is
to set goals. Could you tell us some more?
I say to my employees: “Find some targets for yourself. If you are
not planning to reach somewhere, don’t work for me”. I don’t think
anything else than my work and never detract my attention. Indeed,
I follow the ones successful in this field.
Do you have a role model?
I was grown up with my grandma. My grandfather Hacı Mahmut
Çalık had gone to Yemen, come back and gone to the First World
War three years later. Then he died in the Independence War. My
Hayatınızda hangi başarı sizi en fazla mutlu etti?
Çocukken Sümerbank’ı ilk gezdiğimde, Sümerbank’ın on mislini
hedeflemiştim. Hedefim, hep birinci olmaktı ve her hedeflenene ulaşmak
beni çok mutlu etti. Mesela bahçe işleriyle uğraşmayı çok seviyorum.
Bahçemde üzümü olgunlaştıramadığım bir dönem oldu. Meğer altta
15 santimlik sıkışmış toprak varmış. Toprağı kırdım ve sorunu çözdüm.
Bu basit bir hedef gibi görünse de, ulaştığımda çok mutlu olduğumu
hatırlıyorum. Bunun yanında kendi başarılarımla birlikte çalışanlarımın
başarılı olduğunu görmek de muhteşem bir duygu.
İş hayatında başarılı olmanın ilk kuralının hedef koymak olduğunu
anlıyoruz. Diğerlerini de sayabilir misiniz?
Ben çalışanlarıma, “Hedefiniz olsun, bir yere gelmeyi düşünmüyor
ve planlamıyorsanız benim yanımda çalışmayın” diyorum. Ben kendi
işimden başka bir şey düşünmem ve aklımı
dağıtmam. Öyle ki dünyada bu alanda başarılı
olanları takip ederim.
Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanesi başarı plaketi
Achievement Platelet of the Yeşilyurt Hasan Çelik State Hospital
14-19 MAHMUT CALIK+6SS.indd 5
6/4/10 4:27:08 PM
SÖYLEŞİ ~ INTERVIEW
Çocukken Sümerbank’ı
ilk gezdiğimde bu fabrikanın on mislini hedeflemiştim.
Her işte hedef tespit ettim. Hedefe ulaşmak için hep çalıştım.
Kendinize kimi örnek alıyorsunuz?
Ben babaannemin yanında büyüdüm. Daha doğrusu hepimiz
aynı evdeydik. Dedem Hacı Mahmut Çalık, Yemen’e gitmiş.
Oradan gelmiş, üç yıl sonra 1. Dünya Savaşı’na gitmiş, sonra
da Kurtuluş Savaşı’nda şehit olmuş. Dedem öldükten sonra,
babaannem bütün mülklerini çocuklarını yetiştirebilmek için
satmıştı. Ben ona, “Hiç üzülme, ben sana bunların hepsini
geri alırım” derdim. Babaannem de, dedem de örnek alınası
insanlardı. Ben genel olarak hayatta herkesten alınacak bir şeyler
olduğunu düşünüyorum.
Ahmet Bey’e önce hayata, sonra da iş hayatına dair
aşıladığınız en önemli erdemin ya da tavsiyenin ne olduğunu
düşünüyorsunuz?
Ahmet’e kendi şirketini kurmasını tavsiye ettim. O da
tavsiyeme uydu ve başarılı oldu. Hayata dair de; yalan
söylememeleri, doğru çalışmaları ve kimseyi eleştirmemeleri
gerektiğini aşılamaya çalıştım. Irk, din, mezhep ayırımı
yapmamak da son derece önemli.
İşle ilgili isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?
Bütün hedeflerime ulaştım. Aklımda hiçbir şey kalmadı. Ama
ülkemin her daim kalkınmasını istiyorum.
Başarılı bir iş adamı olarak genç girişimcilere neler tavsiye
edersiniz?
Yanlış alışkanlıklardan kendilerini korumaları gerekiyor.
İyi okumalarını, doğruluktan ayrılmamalarını ve kimseyi
kırmadan yaşamalarını öneriyorum. Gençlerin iyi okuyup
dünyayı incelemeleri lazım… 10 milyon nüfusumuzun yurt
dışında yaşaması lazım. Bir de dini eğitimin noksanlığını
görüyorum. Bu, çok önemli bir konu... ABD’de pazar günleri
herkes kiliseye koşuyor. Çok mazbutlar; onların büyük devlet
olmalarının altında yatan neden bu… Kişi, örfünü, dinini
bilmeli, ama başkasına da karışmamalı. Başarının bir diğer
grandma sold all her possessions after my grandfather died in order to
raise her children. I would say to her: “Don’t get upset. I will buy you all of
them.” Both my grandmother and my grandfather were people who should
be taken as a model. I think, there is something to take from everyone.
What do you think the most important virtue or advice you have given to
Mr. Ahmet Çalık for personal and professional life?
I recommend Ahmet to establish his own company. He followed my
advice and became successful. I also advised him to be honest, work
properly and not to criticize people. It is important not to make any racial
or religious discrimination.
Is there anything that you haven’t managed to do regarding business?
I have reached all of my goals. There’s nothing else in my mind.
However; I want my country to prosper.
What do you advice for the young entrepreneurs as a successful businessman?
They should avoid bad habits. I advice them to study a lot, be honest
and live without hurting others. Young people should study, read a lot and
discover the world. A population of 10 million should live abroad. I also
feel the lack of religious education. This is a vital issue. Everybody goes
to church on Sundays in the USA; they are very conservative and what
lies beneath their being a big country is this fact. One should know his/
her religion and customs but shouldn’t interfere with the others. Another
key to success is reading. I have read books about my profession as well
as books of Atatürk, İsmet İnönü, Turgut Özal, De Gaulle, Churchill and
Gandhi… I am modeling the prominent leaders of the world. My biggest
concern in trade is to keep my promise and not to destroy Turkey’s
reputation. I as Mahmut Çalık strive for the continuity of our state, our
secular republic, our flag, our nation and our prayers…
How do you assess the textile industry in Turkey in general? What are the
challenges in the sector?
We sure need to enlarge the market. The amount of cotton produced
in the world is 20 million tones. While it is 60 meters per person in the
18 ÇALIKhaber
14-19 MAHMUT CALIK+6S.indd 6
6/4/10 11:03:11 AM
When I first visited Sümerbank in my
childhood, I aimed at building ten
times of that factory. I have always
set goals in everything I did. I have
always worked to reach that goal.
anahtarı da, okumak… Mesleğimin dışında Atatürk, İsmet İnönü,
Turgut Özal, Degol, Churchill, Gandi hepsini okumuşumdur.
Ben de büyük liderleri kendime rehber alıyorum. Ticarette de en
çok özen gösterdiğim mesele, verilen sözü tutmak ve Türkiye’nin
itibarını sarsmamak. Ben Mahmut Çalık olarak, devletimizin,
laik cumhuriyetimizin, bayrağımızın, milletimizin ve ezanımızın
sonsuza kadar yaşaması için çırpınıyorum.
Genel olarak Türkiye’deki tekstil sektörünü nasıl buluyorsunuz?
Sektörün açıkları nelerdir?
Pazarı kesinlikle büyütmemiz lazım. Dünyada 20 milyon ton
pamuk oluyor. ABD’de fert başına 60 metre düşerken, Türkiye’de
10 metre düşüyor. Yani aslında Türkiye’deki işsizliği sona erdirecek
olan tekstil sektörüdür. Türk milleti biraz destek verirse, yöneticiler
dikkatli davranırsa bir milyar insanı giydirebiliriz. Şu anda 170
milyon insanı giydiriyoruz. Hükümetin izlediği politika herkesle
dost olmak… Hem Doğu hem Batı ile dengeli ilişkilerimiz var. Biz
bir milyar insanı giydirirsek “işsizlik” diye bir şey kalmaz. Bunun en
önemli anahtarı dostluk kurmak.
Genellikle iş adamları doğuya yatırım yapmaya temkinli
yaklaşıyor. Siz de Malatya’ya fabrika kurarken oralı olmanıza
rağmen tereddüt yaşadınız mı?
35 sene kasabamızda dokunan kumaşları, bütün Türkiye’ye
pazarladım. 1960 senesinde İstanbul’a geldim. Fakat Malatya ile
irtibatımı kesmedim, bütün yatırımlarımı Malatya’ya yaptım.
70’lerde fabrikayı kuracağımız zaman “Malatya’ya fabrika kurmayın,
yapamazsınız demişlerdi” Ben de Atatürk, Türkiye’nin en büyük
fabrikasını Malatya’ya kurmuş. Demek ki orada bir ışık görmüş. Bir
de Türkiye’ye ne kadar fabrika kuruluyorsa Malatya Sümerbank’tan
eleman gidiyor” diye yanıtlamıştım. Türkiye’nin batısı, doğusu diye
bir şey olmaz.
USA, it is 10 meters per person in Turkey. That is, the sector to end
unemployment in Turkey is textile. If Turkish people give a little support
and administrators act carefully, we may dress a billion people. At the
moment we’re dressing 170 million people. Government’s policy is to
be in friendly terms with everybody. We have balanced relationships
with both the East and the West. There would be no such issue as
unemployment if we managed to dress a billion people. The most
important key to this is to build companionship.
In general, businessmen are cautious about investing in the East. Did you
have any hesitations while building a factory in Malatya although you were
from there?
I have marketed the fabric woven in our town to all around Turkey for
35 years. I came to Istanbul in 1960. However; I didn’t lose contact with
Malatya and I did all my investments there. They said, “Don’t establish
a factory in Malatya, it won’t work” when we were about to establish
the factory in 1970s. I replied: “Atatürk established the biggest factory
in Turkey in Malatya. This means he had seen a light there. Also, every
worker in the factories in Turkey came from Malatya Sümerbank.” There
is nothing as the east or west of Turkey.
Do you think this is the way to solve the “East Problem” which is on the
agenda recently?
Six thousand of people are working at the factories we have established
with my son in Malatya. Adding the families of this 6000 people, it reaches
to 24 thousand of people. Imagine all of them came to İstanbul. I think
that the only solution is investment.
Lastly, I’d like to learn what makes you happy apart from your job? How do
you relax?
It gives me a great pleasure to grow trees and plants. My whole life is
my wife, my job and my home. I was married in the fourth month of the
year 1957. I have five children and eighteen grandchildren. I feel better
and more relaxed when I spend time with them.
Son dönemde sıklıkla gündemde tutulan “Doğu Sorunu”nun
bitmesi için yol, bu mudur sizce?
Oğlum ve benim Malatya’da açtığımız firmalarda altı bin kişi
çalışıyor. Altı bin kişinin ailesini de katarsak 24 bin kişi eder.
Bunların hepsinin İstanbul’a geldiğini düşünün. Tek çözüm yatırım.
Son olarak işin dışında sizi ne yapmanın mutlu ettiğini
öğrenmek istiyorum. Kafanızı nasıl boşaltırsınız?
Ağaç yetiştirmek, fidan dikmek bana büyük keyif veriyor. Bütün
hayatım; eşim, işim ve evim. 1957’nin dördüncü ayında evlendim.
Beş çocuğum, 18 torunum var. Onlarla birlikte olduğumda,
kendimi iyi ve dinlenmiş hissediyorum.
14-19 MAHMUT CALIK+6S.indd 7
6/4/10 11:03:58 AM
Dubai
ÇÖLDEN YÜKSELEN ŞEHİR
THE CITY RISING ABOVE THE DESERT
Burj Khalifa 800 metre yüksekliği ile
dünyanın en uzun binası.
Burj Khalifa is the highest building in
the world with its height of 800 meters.
20-23 DUBAI+4.indd 2
6/2/10 4:08:43 PM
Kimilerine göre ‘altın şehir’ kimilerine göre ‘vergisiz alışveriş’in
cenneti... Çalık Holding’in uluslararası operasyonlarını yürüttüğü Gap
Dubai FTZ Co’da ise inşaat, enerji, müteahhitlik, taahhüt gibi konularda
işinin uzmanı profesyoneller görev alıyor.
~
It is the “Golden City” for some and paradise of “tax free
shopping” for others… Professionals specialized in their job work at
Gap Dubai FTZ Co. in the fields of construction, contracting, undertaking
where Çalık Holding conducts its international operations.
1
960’larda yalnızca balıkçı
kenti olan Dubai, 1990’lar
sonrası uygulanan
politikalar sonucunda
ve Hong Kong’un Çin’e
devredilmesiyle bölgenin ticaret
başkenti olma yolunda ilerleyen, 2000’li
yıllarda da büyük projelerle dünyaya
adını duyuran bir şehir. Birleşik Arap
Emirlikleri’nin en büyük emirliği ve
en lüks, en çağdaş olanı... Dubai, Arap
kültürüne Avrupa makyajı yapılarak
oluşturulmuş bir kent... Kış ortasında
yazı yaşamak için de ideal bir seçim.
Temizliği insanı şaşırtırken trafik
yoğunluğu da İstanbul’u aratmıyor.
Yeni kurulmuş bir şehir olarak
Dubai’nin tarihine bakınca yüzyıllar
öncesinden kalma yapılar, eserler
görmek mümkün değil. Sadece, gelişmiş
ve teknolojiyle desteklenmiş ufak bir
Dubai Müzesi, bu anlamda görülmeye
değer. Jumeirah Cami’si bu anlamda
görülebilinecek tek yer. Dubai’de bir
arada bulunan ve düzenli yapıları ile her
yerden görülebilen gökdelenler ve haliç,
izlemesi keyifli manzaralar oluşturuyor.
Kuşbakışı tüm Dubai’nin en güzel
izlenebileceği nokta Emirates Towers.
B
eing only a fishing town in
1960s, Dubai is a city which
has progressed towards being
the commercial capital of the
region as a result of the policies
implemented after 1990s and the Hong
Kong turnover to China and announced
its name to the world with big project
since 2000. It is the biggest, the most
luxurious and the most contemporary
emirates of United Arab Emirates. Dubai is
a city which was formed with a European
make-up onto the Arab culture. It is also
an ideal choice to experience summer
in the middle of winter season. While
its cleanliness is surprising, the traffic
congestion is similar to that of Istanbul.
Being a recently developed city, it
is not possible to see work of art or
structures dating back to centuries ago in
the history of Dubai. However, the small
Dubai museum supported by a developed
technology is worth seeing. Another
place to visit is the Jumeirah Mosque. The
skyscrapers located together and can be
seen from anywhere in Dubai as well as
the loch are good sightseeing places. The
best place to watch Dubai from a bird’s
eye view is the Emirates Towers.
ÇALIKhaber
20-23 DUBAI+4.indd 3
21
6/2/10 4:09:38 PM
PROFİL ~ PROFILE
MODERN MİMARİNİN
ŞAHESERİ OTELLER
Beş yıldızlı otel cenneti olan Dubai,
aynı zamanda dünya üzerindeki yedi
yıldızlı otellerin de sahibi. ‘Yelken otel’
olarak bilinen Burj El Arab, turistlerin
önünde fotoğraf çektirmeden
dönmediği, konaklama ücretlerinin
‘cep yaktığı’ bir ihtişam abidesi!
Otelin adının anlamı ‘Arap Kalesi’.
İnsan yapımı bir adanın üzerine
kurulmuş, bir köprü yardımıyla karaya
bağlanmış. Karadan uzaklığı 290
metre. Otelin uzunluğu ise tam tamına
321 metre! Otelin yapımında bol bol
altın ve kristal kullanılmış.
Le Meridien, Hilton, Crowne Plaza,
Ritz Carlton, Jumeirah Beach Hotel,
Ramada ve Sheraton ise Dubai’nin beş
yıldızlı diğer adresleri...
DOĞUBATI SENTEZİ
Alışveriş merkezleri fast-food
konusunda çok geniş imkânlar
sunarken; otellere ait restoranlarda
da zengin deniz ürünleri mönüleri
bulunuyor.
Tarihi eski yıllara dayanan kına,
günümüzde halen popülaritesini
koruyor. Dubai’de de kına çok yaygın.
Güzellik salonlarının yanı sıra birçok
turistik mekânda da sadece bu işi
yapan hanımlar çalışıyor. Beş dakika
gibi kısa bir sürede ellere adeta çiniden
saraylar inşa ediyorlar.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin
yedi emirliğinden en çok
konuşulanı, kuşkusuz Dubai.
Bu kadar konuşulmasının ve tercih
edilmesinin altında başarılı tanıtım
politikaları yatıyor. Bundan
çok kısa süre önce, sadece çöl
kumlarından ibaret olan kara
parçası, 40 yıl gibi kısa zamanda bir
alışveriş ve turizm cenneti haline
getirilmiş. Ülke yöneticileri, bir
gün tükenebileceğini düşündükleri
petrol kaynaklarına bağlı kalmayıp,
turizme yönelmeye karar vermişler.
Yılda iki kez gerçekleşen alışveriş
festivali, dünyanın dört bir yanından
meraklısını, bu ülkeye çekmeyi
başarmış gözüküyor.
ALIŞVERİŞ CENNETİ
Dubai Mall, Dubai’nin en büyük
alışveriş merkezi olarak tanıtılıyor ve
bilinen birçok markaya ev sahipliği
yapıyor. Elektronikten, tekstil
ürünlerine her şeyi bu çatı altında
bulmak mümkün.
Dubai’deki yabancıların büyük
çoğunluğunu Hintliler oluşturuyor.
Hindistan’a ait otantik ürünlerin
HOTELS…THE MASTERPIECES OF
MODERN ARCHITECTURE
Dubai, which is a paradise of five-star hotels,
has also seven- star hotels in the world. Burj El
Arab, which is also known as “Arab Sail” is a
glorious structure where tourists never leave
without taking a photo and which is extremely
expensive.
The meaning of the name of the hotel is
“Tower of the Arabs”. It is connected to the
land by means of a bridge built on a manmade
island. The distance between the hotel and the
land is 290 meters. The length of the hotel is
exactly 321 meters. Abundant gold and crystal
are used in building the hotel.
The other five star addresses of Dubai
are Le Meridien, Hilton, Crowne Plaza, Ritz
Carlton, Jumeirah Beach Hotel, Ramadare and
Sheraton.
THE SYNTHESIS OF EAST AND WEST
While shopping centers provide lots
of opportunities in terms of fast-food,
rich seafood menus appear at the hotel
restaurants.
Henna dating back to ancient times, is still
popular today. Henna is very common in
Dubai, too. Women doing this work of art
work in many touristic sites as well as beauty
centers. In such a short time as five minutes, it
is as if palaces of tiles were built on hands.
Doubtless to say, the mostly spoken
one of the seven emirates of United
Arab Emirates is Dubai. What lies
beneath its being talked about a
lot and preferred is a successful
advertisement policy. The land
which was made up of only desert
sands a while ago turns out to be
22 ÇALIKhaber
20-23 DUBAI+4.indd 4
6/3/10 10:52:21 AM
a heaven for shopping and tourism in
40 years time. The administrators of the
country decided that it would be wiser
to focus on tourism instead of relying
merely on petrol which they assumed
to be used up one day. The shopping
festival performed twice a year seems to
succeed in attracting people from all over
the world.
Kamil Selçuk Albayrak
Dubai Ofis Müdürü
Dubai Office Manager
A SHOPPING PARADISE
Dubai Mall is considered to be the
biggest shopping center of Dubai and
hosts many well-known brand names.
It is possible to find everything from
electronics to textile products here.
Indians make up the major part of
foreigners in Dubai population. The
Karama Center where authentic Indian
products are sold is among the places
which should be visited. Al Nasr Square
in Deira is the number one street to
shop for electronic appliances.
A COMMERCIAL CENTER
Deira, which is across the Shindagha
and Bur and which is in length of Haliç is
a place as a commercial center in Dubai.
It is similar to Tahtakale in İstanbul. The
latest model of technological products
can be found here as the electronic
goods are delivered to the whole world
from here.
Al Souk Al Kabeeri which is called the
Old Souq and located in the center of
Deira, has counters full of import goods.
Right at the back of Old Souq, there is
the Gold Souq, which is the most wellknown bazaar in Deira. Besides being a
shopping center, it is a historical bazaar.
The bazaar is composed of streets
covered by a high roof. The trade of gold
has long been ongoing in Dubai, which is
the third biggest gold bar center following
London and Zurich.
In the region of Deira, there are well
protected historical structures as well as
shopping centers. The most important of
this is Al Ahmadiya School. This place is
a little ahead of Gold Bazaar. Established
in 1912, it was the only full time school
in the Emirates in 1956. The school,
named after a local pearl tradesman, was
restored in 1995 by Dubai Municipality
and changed into a museum in 2000.
satıldığı Karama Center, mutlaka
ziyaret edilmesi gereken yerlerin
başında geliyor. Deira’daki Al Nasr
Square elektronik eşya satın almak için
bir numaralı cadde.
TİCARET MERKEZİ
Haliç boyunda, Shindagha’nın
ve Bur Dubai’nin karşı tarafında
bulunan Deira, Dubai’nin ticaret
merkezi konumunda bir yer. Burası
İstanbul’un Tahtakale’sine benziyor.
Bütün dünyaya, elektronik eşya
dağıtımı buradan yapıldığı için son
model teknolojik ürünler burada
bulunabiliniyor.
Eski Çarşı denilen ve Deira’nın
merkezinde bulunan Al Souk Al
Kabeer’de ise ithal mallarla dolu
tezgâhlar sıralanıyor. Eski Çarşı’nın
hemen arkasında, Al Ras semtinde
Deira’nın en bilinen yeri Altın Çarşısı
yer alıyor. Burası bir alışveriş merkezi
olmanın ötesinde, tarihi bir pazar
olarak öne çıkıyor. Çarşı, yüksek bir
çatının örttüğü sokaklardan oluşuyor.
Londra ve Zürih’ten sonra dünyanın
üçüncü büyük külçe altın merkezi
olan Dubai’de, altın ticareti çok eski
zamanlardan beri süregeliyor.
Deira bölgesinde, alışveriş
merkezlerinin yanı sıra iyi korunmuş
tarihi yapılar da var. Bunlardan en
önemlisi, Al Ahmadiya School. Burası,
Altın Çarşısı’nın biraz ilerisinde
bulunuyor. 1912 yılında kurulmuş,
1956 yılında ise Emirlik’teki tek tam
zamanlı okulmuş. Adını yerel bir inci
tacirinden alan okul, 1995 yılında
Dubai Belediyesi tarafından restore
edilmiş ve 2000 yılında müzeye
dönüştürülmüş.
Son 20 yıl içerisinde Dubai’de yaşanan
ekonomik ve sosyal değişimler hakkında
ne düşünüyorsunuz?
Dubai, 1971yılında küçük bir balıkçı
kasabası iken ülkedeki petrol rezervlerinin
de katkısı ile 1980’li yılların ortalarından
itibaren ciddi bir büyüme hızı yakalamış
bir emirliktir. 1985 yılında Jebel Ali serbest
bölgesi ve ardından diğer serbest bölgelerin
kurulması, ticareti kolaylaştırıcı altyapı
yatırımları ile bugün ülke gelirlerinin büyük kısmı ticaretten
sağlanmaktadır. Emirliğin, bölgedeki en liberal politikaları
uyguluyor olması, bürokrasinin efektif ve rasyonel çalışması,
ticari altyapının ve finans piyasalarının çok güçlü bir şekilde
yapılandırılmış olması, bugün bu ekonomik başarının en
önemli etkenlerindendir.
Dubai global krizden, özellikle de inşaat sektöründe ne
kadar etkilendi?
Son global krizin, Dubai’de inşaat sektörü üzerindeki
etkileri maalesef çok ciddi boyutlarda gerçekleşmiştir. Dubai
emlak piyasasının dünya standartlarında olmasına rağmen,
finansal piyasalarının denetim mekanizmaları açısından halen
gelişmekte olması, böyle bir krizle baş etme şansını azaltmıştır.
Ancak, 2009 yılı sonları ve 2010 yılının ilk çeyreğinde
özellikle Dubai Hükümetinin yapmış olduğu altyapı
yatırımları ile inşaat piyasasında bir hareketlenme başlamıştır.
~
What do you think about the economical and social
changes experienced in Dubai during the last 20 years?
Being a small fishing town in 1971, Dubai is an emirate
which has progressed incredibly fast since the middle of
1980s thanks to petrol reserves. Today, a huge amount
of the country’s income is acquired from commerce with
the establishment of free trade zone, Jebel Ali, in 1985 and
others following it as well as infrastructure investments
facilitating trade. The most important factors of this
economical success are the Emirates’ implementing the
most liberal policies in the region, bureaucracy working
effectively and rationally, the commercial infrastructure and
finance markets having been structured strongly.
How was Dubai affected by the global crises, particularly
the construction industry?
The effects of the last global crises on the construction
sector in Dubai were unfortunately serious. The real
estate market in Dubai, though being in world standards,
had a lower chance to survive in such a crisis as it is still
progressing in terms of control mechanisms of financial
markets. However, with the infrastructural investments
by Dubai government at the end of 2009 and in the
first quarter of 2010, there have been some activities in
construction market.
ÇALIKhaber
20-23 DUBAI+4.indd 5
23
6/3/10 10:51:56 AM
PROFİL // PROFILE
CEYDA AYDEDE
ŞEYDA UZUN
iletişimini yapıyoruz
“WE ARE COMMUNICATING COMMUNICATION”
Global Tanıtım ve Halkla İlişkiler firmasının sahibi Ceyda Aydede ve ekibi, Çalık Holding’in
Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile birlikte aldıkları ortak kararlarla, çalışmalara imza atıyorlar.
Ceyda Aydede, the owner of the Global Tanıtım & Halkla İlişkiler company, and her team
are putting their signature under projects with the shared decisions they have taken together with
Çalık Holding Corporate Communications Department.
YAZI - WRITTEN BY: BANU GÖÇMEN EVKURAN FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: CEREN CAN
24 ÇALIKhaber
24-27 GLOBAL+4.indd 2
6/2/10 1:59:56 PM
iş yapıyor. Arnavutluk’tan Hindistan’a kadar… Dolayısıyla
coğrafyayı da takip ediyoruz ekip olarak. Bu anlamda çok büyük
bir ekip işi bu… Hem Global ekibi hem Çalık ekibi, tek bir
ekibiz aslında. Öyle ilerleyebildiğimiz için de çok iyi ve hızlı
sonuç alıyoruz.
Holding’in farklı sektörlerdeki tüm işleriyle ilgileniyor
musunuz? Yoksa çalıştığınız belli bölümler mi var?
ŞEYDA UZUN: Aslında Holding’in kendisiyle çok yakın
çalışıyoruz. Sektörel konularda, Holding’in ihtiyaç duyduğu
kadar iletişime ihtiyaç duyulmuyor. Ama diğer şirketleri ve
sektörleri, Holding bünyesinden takip edebiliyoruz.
Holding’den talep gelmese bile siz onlara proje götürüyor
musunuz?
HAMİT GÜLER: Genelde biz müşterilerimize proaktif olarak
yaklaşıyoruz. Şeyda Hanım’ın da dediği gibi tek bir ekip olma
stratejisiyle ilerlediğimiz için, müşterilerimize uygun olabilecek
projeleri, iletişim yaklaşımlarını onlar için oluşturup, talep
gelmeden de Holding ile paylaşıyoruz. Bunları dönem dönem
uyguladıklarımız oluyor ya da farklı alanlarda yeni fırsatlar
yakaladığımız çalışmalar ortaya çıkabiliyor.
ŞEYDA UZUN: Ana stratejiyi belirledikten sonra, fırsatları
biraz yaratmamız da gerekiyor. Bu anlamda, biz de katkıda
bulunduğumuza inanıyoruz. Ama elbette karşılıklı bir iletişimle
proaktif çözümler ortaya koyuyoruz.
EMRE ENGİN: Bizim sunduğumuz projelerin dışında Çalık
Holding’in istediği projeler de oluyor. İstedikleri projelerin
ön araştırmaları, fizibilite çalışmaları yapılıyor ve ona göre
değerlendirmeler sonucunda projede nasıl yer alınabileceği
konusunda öngörüler, görüşler paylaşılıyor. Sonra karar veriliyor;
ya o projede yer alınıyor ya da vazgeçiliyor.
EMRE ENGİN
HAMİT GÜLER
Ne kadar zamandır Çalık Holding’le çalışıyorsunuz?
CEYDA AYDEDE: Neredeyse iki yıl oluyor. Şöyle söyleyeyim;
2008 Mayıs ayından beri Çalık Holding’le çalışıyoruz.
Çalık Holding’le nasıl bir işbirliği içindesiniz?
CEYDA AYDEDE: Ben sadece ekibe liderlik yapıyorum.
Bu yüzden tek başıma konuşmak istemedim; çünkü emek,
arkadaşlarımın emeği. Ben bir şekilde şeytanın avukatlığını
yapıyorum projelerde. Neyin zor olduğunu, neden
yapılamayacağını anlatmaya çalışıyorum. Ama ekip, bir şekilde
nasıl yapılacağını düşünüp, işi yapılabilire çeviriyor.
EMRE ENGİN: Çalık Grubu’nun kurumsal ekibiyle birlikte
ortak kararlar alıp çalışıyoruz. Medya ilişkilerimiz dışında sosyal
sorumluluk projelerimiz, bunlarla ilgili sponsorluklar gibi
konularda aslında bayağı yoğun çalışıyoruz.
ŞEYDA UZUN: Burada çok ciddi bir ekip çalışması var.
Aslıhan Hanım’ın ekibiyle buradaki ekip birlikte, koordinasyon
içerisinde çalışıyor. Holding çok büyük, çok farklı dallarda
Çalık Holding’den bir teklif geldi, siz bütün ön çalışmaları
yaptınız ve fizibilitesi olumsuz çıktı. “Uygun değildir,
vazgeçin” diyerek onları ikna ediyor musunuz?
EMRE ENGİN: Onların görüşleriyle bizlerin görüşleri ortak
bir paydada mutlaka buluşuyor.
ŞEYDA UZUN: Aramızda o güven sağlandığı için kurumun
yapısına, kültürüne veya faydasına uymayacak bir şeyse
onu açıkça söylemek bizim birinci görevimiz. Görüşümüzü
bildiriyoruz, işler mantık çerçevesinde yürüdüğü için de ikna
konusunda zorlanmıyoruz.
Bugüne kadar Çalık Holding için ne tür çalışmalarda
bulundunuz?
ŞEYDA UZUN: Sene başında yaptığımız iletişim planları
oluyor. Genellikle onu takip etmeye çalışıyoruz. Ama tabii
ki gündemin dışında da değerlendirmek gerekiyor yapıyı. O
paralelde çok yakından takip ediyoruz sektörleri.
EMRE ENGİN: Kısa ve uzun vadede iletişim planlarını
yapıyoruz. Arnavutluk ve Türkmenistan’a basın gezimiz oldu.
Bazı sponsorluk çalışmaları yaptık, sosyal sorumluluk projelerinde
yer aldık. Röportajları yine aynı şekilde biz ayarlıyoruz.
HAMİT GÜLER: Bir de lider iletişimi anlamında
ÇALIKhaber
24-27 GLOBAL+4.indd 3
25
5/28/10 4:48:43 PM
ONLARIN SESİ ~ THEIR VOICE
In fact both Global and Çalık are a
single team. Since we can move on this
perspective, we can have good outcomes
and we can obtain quick results.
Do you deal with Holding’s works in
different sectors? Or do you have certain
sections that you work?
ŞEYDA UZUN: We actually work
in close relationship with the Holding.
In sector issue, there is no need for
communication as needed by the
Holding. However; we can follow up the
other companies and sectors from the
structure of the Holding.
How long have you been working with Çalık
Holding?
CEYDA AYDEDE: It will be almost
two years. I’d say: We have been working
with Çalık Holding since May 2008.
What kind of collaboration do you have with
Çalık Holding?
CEYDA AYDEDE: I am only leading
the team. Therefore, I don’t want
to speak alone; for effort belongs to
my friends. I am somehow the devil’s
advocate in the projects. I try to explain
what is difficult and why it cannot be
accomplished. However, the team thinks
about how it can be done in some way
and it turns out to be something feasible.
EMRE ENGİN: We take shared
decisions and work with the corporate
team of Çalık Group. In fact, apart from
our media affairs, we are working really
hard on issues as social responsibility
projects, sponsorships related with these.
ŞEYDA UZUN: There is a serious
teamwork here. We are working in
coordination with Ms. Aslıhan’s team.
Holding is doing business in very different
and big sectors. It has business fields
from Albania to India…Hence, we are
following geography too as a team. In this
respect, this is such a big team work…
Do you offer projects to the Holding even if
they don’t demand anything?
HAMİT GÜLER: In general, we
approach our customers in a proactive
manner. As Ms. Şeyda says, we design the
projects or communication approaches
that may be suitable for our customers
and share them with the Holding without
waiting for a demand. We implement
some of these at times or there may be
works that we have new opportunities.
Therefore, we adapt this strategy.
ŞEYDA UZUN: After identifying the
main strategy, we need to create the
opportunities. In this respect, we believe
we have a contribution as well. Certainly,
we are putting forth proactive solutions
with mutual communication.
EMRE ENGIN: Apart from the projects
we offer, there are the ones Çalık
Holding requests. Preliminary researches
and feasibility studies are done for the
projects they demand and as a result
of assessments accordingly, estimations
and suggestions are discussed in terms
of how to take part in the project. Then,
a decision is taken and either we are
involved in the project or we abandon it.
Let’s assume there is an offer from
Çalık Holding and you have done all the
preliminary studies but the feasibility is
negative. Do you convince them saying “it is
not appropriate, give it up”?
EMRE ENGİN: Their opinions and ours
certainly meet at a common point.
ŞEYDA UZUN: Our first mission is
to clearly state if it is something that is
against the structure, culture or benefit
of the entity as there is mutual trust
between us. We inform them about
our opinion and as the works are done
reasonably, we don’t have trouble in
persuasion.
What kind of studies have you made for
Çalık Holding so far?
ŞEYDA UZUN: There are
communication plans that we do at the
beginning of the year. In general, we
try to follow that plan. However; it is
certainly necessary to assess the structure
out of the agenda. In this parallel, we
follow the sectors closely.
EMRE ENGİN: We do short term
and long term communication plans.
We have had a press trip to Albania
and Turkmenistan. We have done some
sponsorship work and involved in social
responsibility projects. In the same
respect, we organize the interviews.
HAMİT GÜLER: Additionally, we
have some studies in terms of leader
communication. Regarding some
activities, meetings, congress that
executive management will attend,
we do our studies with Çalık Holding
Corporate Communication Directorate.
CEYDA AYDEDE: Today these things
are built on participation. These are not
the things that may be a single person’s
effort or mind. It doesn’t happen with
the single party’s point of view. It is not
enough to look from a single or two
corners; we need to look from eight
corners.
What do you think the real meaning of PR
is? What are the responsibilities of a public
relations expert besides preparing a bulletin
about the company you work with and
ensure that it is published in media?
CEYDA AYDEDE: Now, I am very
fond of staying aside and watching the
works of my colleagues. We are at
that point and they are doing fabulous
things as a team. Public Relations has
always been a kind of work in which you
cannot trust someone else’s effort. It is
a real team work but it has reached a
different point. Technology is changing so
rapidly and there are so many changes
in us. Communication sector totally
depends on technology, which means
26 ÇALIKhaber
24-27 GLOBAL+4.indd 4
5/28/10 4:49:10 PM
çalışmalarımız oluyor. Üst yönetimin katılacağı bazı
etkinlikler, toplantılar, kongrelerle ilgili olarak Çalık Holding
Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile birlikte çalışmalarımızı
yapıyoruz.
CEYDA AYDEDE: Katılımcılık üzerine kuruluyor artık
bu işler. Bir kişinin aklından, bir kişinin emeğinden çıkacak
işler değil bunlar. Tek bir tarafın bakış açısıyla da olmuyor.
Bir köşeden, iki köşeden bakmak yetmiyor, sekiz köşeden
bakmanız gerekiyor.
Sizce PR’ın tam anlamı nedir? Çalıştığınız şirket
hakkında bülten hazırlayıp, onun medyada çıkmasını
sağlamaktan öte bir halkla ilişkiler uzmanın görevleri
nelerdir?
CEYDA AYDEDE: Artık ben, arkadaşlarımın yaptıklarını
izleyip, kenara çekilmekten büyük zevk alıyorum. O
noktadayız ve onlar da ekip olarak çok güzel şeyler
yapıyorlar. Halkla ilişkiler, eskiden beri başkasının emeğine
güvenilmeyecek kadar önemli bir iş. Tam bir ekip işi;
ama farklı bir noktaya geldi. Teknoloji çok hızlı değişiyor,
bizde çok fazla değişim var. İletişim sektörü tamamen
teknolojiye bağlı. Öyle ki teknolojiyi takip etmek değil,
artık teknolojinin önünde koşmak gerekiyor. Değil bugünü,
yarını yönetmek belki üç adım ötesini yönetmek zorundayız.
Bütün bunları bir araya koyunca bugünün ortamında
iletişim, katılımcılık üzerine kuruluyor. Mesela, artık iletişimi
grupların, insan kitlelerinin aklı veya bilgi üretmesi olarak
tanımlayabiliriz.
we have to run ahead of technology instead of following it. Let
alone today, we have to manage tomorrow or perhaps three steps
ahead. When all of these are added together, communication in
today’s world is built on participation. For instance, we may now
define communication as groups’ and crowd of people’s mind and
producing knowledge.
Two years ago, you were awarded with the “Lifelong Success in
Public Relations Atlas Prize”, which is given to the most successful
communication experts by American Public Relations Association. What
would you like to tell us about this?
CEYDA AYDEDE: It was a nice prize. What it means for me
is that a Turkish person is at the forefront there. It was right at a
time when the crises started. When everybody was demoralized,
we gave them kind of a lesson as “we have gained experience
from the crises”. We tried to give the message by means of our
experiences that “we know how to overcome the crises, crises can
be overcome, they are opportunities”.
Why does the importance of PR companies increase during crises times?
CEYDA AYDEDE: Actually, the right thing is to be prepared
before the crises not at the crises. We did this at Çalık; we told
them to be strong and develop immunity. It is important to be
prepared before the crisis happens… Taking precaution before the
crisis breaks out by managing the agenda and foreseeing the crises
in advance…
İki yıl önce Amerikan Halkla İlişkiler
Derneği tarafından en başarılı iletişim
uzmanlarına verilen “Halkla İlişkilerde
Yaşam Boyu Başarı Atlas Ödülü’nü
aldınız. Bu konuda neler söylersiniz?
CEYDA AYDEDE: O güzel bir ödüldü.
Benim için anlamı, orada bir Türk’ün
öne çıkmasıydı. Tam krizin başladığı bir
dönemdeydi. Herkesin demoralize olduğu
bir yerde, Türkiye olarak “Biz krizlerden
tecrübelendik” diyerek ufak çapta da olsa
onlara ders verir gibi olduk. “Krizleri
aşmasını biliyoruz, krizler aşılır, krizler bir
fırsattır” mesajını kendi tecrübelerimiz
altından vermeye çalıştık.
Çalık Holding’le medya
ilişkilerinin dışında sosyal
sorumluluk projeleri ve
bunlarla ilgili sponsorluklar
konularında da yoğun olarak
çalışıyoruz.
Kriz dönemlerinde niçin PR şirketlerinin
önemi artar?
CEYDA AYDEDE: Aslında doğru olan
krizde değil, kriz öncesine hazırlıklı olmak.
Çalık’ta da bunu yaptık; dayanıklı olmayı,
bağışıklık geliştirmeyi anlattık. Kriz
olmadan önce hazırlıklı olmak önemli…
Gündemi yöneterek kriz oluşmadan
tedbirini almak, kriz olmadan krizi
görebilmek…
Holding intensely on such
issues as social responsibility
projects and sponsorships
related with these apart from
media affairs.
~
We are working with Çalık
ÇALIKhaber
24-27 GLOBAL+4.indd 5
27
5/31/10 9:52:44 AM
28-33 disneyland+6.indd 2
6/2/10 3:48:51 PM
PARİS
EURODISNEY’de
Minnie ve Mickey ziyareti
A Visit to Minnie and Mickey at
EURODISNEY PARIS
Paris romantik bir şehir...
Ama eğer çocuğunuz
varsa, şehir farklı bir
anlam taşıyor sizin için:
Eurodisney...
~
Paris is a romantic city…
However; if you have
a child, the city has a
different meaning for you:
Eurodisney...
YAZI - WRITTEN BY: İZZETİYE KEÇECİ
(Çalık Holding İnsan Kaynakları Direktörü Çalik Holding Human Resources Director)
B
ahar ayları, özellikle Nisan,
gitmek için oldukça
uygun. Aslında her tatilde
olduğu gibi hava durumu
biraz şans işi olsa gerek. Ama bizim
Disney seyahati arada bir sağanak
yağmura rağmen üşütmeden, sıcaktan
bayıltmadan geçmişti...
Ulaşım Paris’ten çok zor olmasa da
hem konforlu olmaları, hem de zaman
kaybetmemek adına bölgedeki otellerde
konaklamak mümkün. Seguela Lodge
(üç yıldızlı) bizim tercihimizdi, bunun
dışında parkın içinde yer aldığından
daha pahalı olan Disney Otel, iki
yıldızlı Cheyenne (kovboy kasabası
konseptli–pek tekin görünmemişti
gözümüze) ya da New Port Otel
tercih edilebilir. Otellerden park
alanına yürümek mümkün; ama 10’ar
dakikalık periyotlarla ‘shuttle’ denen
otobüsleri de kullanabilirsiniz.
Disney otelleri, maliyetli olmalarının
haricinde, ücreti almadan rezervasyon
yapmadıklarından, planlama zorluğu
olanlar için biraz riskli. Bu anlamda,
Paris’te kalmayı tercih ederseniz,
RER hatlarından, kırmızı Disney
otobüslerinden ya da taksiden
faydalanıp 30-40 dakika içinde park
alanına gitmeniz mümkün.
S
pring time, particularly the month
of April is quite appropriate to
visit Eurodisney. In fact, weather
condition is a matter of chance as
it is in every vacation. Yet, we managed to
complete our Disney trip without chilling
or being fed up with hot weather though it
was rainy occasionally…
Although transportation to the park
is not so difficult from Paris, it is also
possible to accommodate at the hotels in
the region. Our preference was Seguela
Lodge, a three-star hotel. Apart from
that, there are some other alternatives as
Disney Hotel, which is more expensive
due to being located right at the park,
Cheyenne Hotel, a two – star hotel which
we didn’t prefer as it didn’t seem safe with
its cowboy town concept, New Port Hotel
can also be preferred. It is possible to walk
to the park area from the hotels but you
may also use buses called “shuttle” which
transport within 10 minutes intervals.
In addition to being costly, Disney
Hotels are quite risky for the ones who
have difficulty in planning as reservation
cannot be done without a fee. In this
respect, should you prefer to stay in Paris,
it is possible for you to reach the park
area by taxi, by red Disney buses or by
means of RER lines in 30 or 40 minutes.
ÇALIKhaber
28-33 disneyland+6.indd 3
29
5/31/10 10:10:06 AM
eieieie
eaeaeaeaeaeaeaeaea
The accommodation costs at Disney Hotels also include the
cost of entrance tickets to the park area. Otherwise, you
should buy your tickets at the door. You can have the park
maps at the hotels in order to plan your trip in advance. It may
seem a frightening map at first but the real scary things are the
queues…If you don’t have enough patience, good luck!
Disney otellerinde konaklamaya, park alanına giriş
biletleri de dâhil. Aksi durumda kapıdan biletlerinizi
almanız gerekiyor. Yine otellerde, öncesinde plan
yapabilmeniz için park haritalarını teslim alıyorsunuz. Gözü
korkutabilecek bir harita gibi görünebilir; ama aslında asıl
korkulması gereken kuyruklar… Sabrınız yoksa bol
şans!..
İSTER İSTEMEZ FASTFOOD!
Yemek; pizza, hot dog, hamburger, fish and
chips, sandviç ağırlıklı. Ve tabii bunun için de
kuyruk var. Çocuk mönüleri altı euro civarında,
büyüklerinki de 10-12 civarı. Otellerde kahvaltı
harici yemek pek de makul değil. Bu durumda,
Disney sonrası sağlıksız beslenmenizi telafi etmeniz
gerekebilir. Park alanında şekerli popcornlar,
rengârenk şekerler yani abur cuburlar istem
dışı vazgeçilmeziniz oluyor. Zaten başka
türlü sıranızı beklemek ya da çocuğunuzu
zaptetmek mümkün değil.
INEVITABLY FAST-FOOD!
Food alternatives are predominantly pizza, hot dog,
hamburger, fish and chips and sandwiches. There certainly
are queues for these, too. Child menus cost about 6 Euros
while adult menus are approximately 10 – 12 Euros. Food
apart from breakfast at hotels is not reasonable.
Therefore, you may need to make an effort
to counterbalance your unhealthy diet after
Disney trip. At the park area, the sweet
popcorns, colorful candies; in other words junk
food is unavoidable. Actually it is not possible
to wait in the queue or control your child in
another way.
DIFFERENT FUN IN EACH PART…
Eurodisney is composed of three parts as
Disneypark, Walt Disney Studios and the
Village. The largest is the Disneypark. It is
divided into five small parks. Entrance starts from
30 ÇALIKhaber
28-33 disneyland+6.indd 4
6/2/10 2:01:19 PM
HER KISIMDA FARKLI EĞLENCE…
Eurodisney üç kısımdan oluşuyor. Disneypark, Walt Disney
Studios ve Village. En büyüğü Disneypark. Burası da kendi
içinde beş küçük parktan oluşuyor. Giriş Main Street’le
başlıyor. Sonra Frontierland, Adventureland,
Fantasyland ve Discoveryland olarak devam
ediyor. Ayrıca, isterseniz ilk girişte Disneyland
Railroad’a binerek trenle park alanını dıştan
gezebiliyorsunuz.
Main Street, pek bir özelliği olmayan giriş alanı
gibi... Girişteki Village alışveriş merkezi ama aynı
zamanda Main Street’te de alışveriş için mağazalar
sıralanmış durumda. Günün belli saatlerinde
caddenin başlangıcından ilerideki park girişlerinin
başladığı meydana kadar Disney kahramanlarının
müzik eşliğinde geçişlerini, farklı gösterileri, dansları
izlemeniz mümkün.
Oradan geçebileceğiniz Frontierland, kovboy
kasabası havasında. Fantom evi de bu bölümde. Macera
şehri olan Adventureland’da, Indiana Jones’u, Karayip
korsanlarını ziyaret edebilir; hatta gölde korsan gemisi
ile turlayabilirsiniz. Macera şehri, bize biraz heyecansız ve
sakin gelmişti açıkçası.
Discoveryland ise tahmin edeceğiniz gibi geleceğe yönelik.
Burada uzay gemisiyle seyahat, uzayda rollercoaster, keşif,
video oyunları, Kaptan Nemo’nun denizaltısı gibi daha
the Main Street. Next, there are Frontierland, Adventureland,
Fantasyland and Discoveryland. Moreover, you may travel
around the park area by train by taking the Disneyland Railroad
at the first entrance.
Main Street seems to be an entrance area without a
peculiarity. The Village at the entrance is a shopping
center and there are also stores for shopping on
the Main Street. It is possible to watch the Disney
characters passing by with music, their different
shows and dances from the beginning of the street
to the square where park entrance starts at certain
times of the day.
The next part is the Frontierland, which has an
atmosphere of a cowboy town. Fanto house is at this
part. You may visit Indiana Jones or the Pirates of
the Caribbean in Adventureland and you may
even sail on the lake by a pirate ship. Actually,
we thought the Adventureland was a little
unexciting and quiet.
As you may guess, the Discoveryland is about
the future. There are more exciting parts here
such as travelling by a spaceship, roller coaster in
space, discovery, video games or Captain Nemo’s
submarine. This was a part where we didn’t
spend much time as things that could be done
with children were limited. In fact, neither I nor my
husband felt like trying and our daughter became
our excuse I guess…
On the other hand, the Fantasyland which is loved
ÇALIKhaber
28-33 disneyland+6.indd 5
31
6/3/10 10:50:55 AM
İÇİMİZDEN BİR SEYYAH ~ A TRAVELER WITHIN US
Eurodisney;
Disneypark, Walt
Disney Studios
ve Village olmak
üzere üç bölümden
oluşuyor. Girişte
dileyen konuklar,
Disneyland
Railroad’u
kullanarak bu büyük
park alanını keşfe
çıkabiliyorlar.
heyecanlı bölümler var. Çocuklarla yapılabileceklerin kısıtlı
olmasından dolayı, bizim fazla oyalanamadığımız bir alan
oldu burası. Açıkçası, ben de eşim de çok heves etmedik,
kızım da durumun bahanesi oldu sanırım.
Çocukların çok seveceği Fantasyland ise bildiğimiz klasik
kahramanların bol olduğu bir yer: Pinokyo, Pamuk Prenses,
Peter Pan, Uyuyan Güzel... O yüzden, özellikle küçük
yaştakilere en uygun yer. Biz neredeyse tam güne yakın
zamanımızı burada geçirdik. Çoğu oyun alanı, lunapark
havasında; sadece büyüklük olarak fark edebilir; ama aslında
uzun bekleyişlere değmeyecek özellikteler. Onun dışında
her kısmı deneyimlemek ve gezmek keyifli.
GERÇEK STÜDYOLARDAN FARKSIZ
Bir de Disney Stüdyoları var. Girişi farklı olan bu alan
için ayrı bilet almak gerekiyor. Film ve animasyon dünyası,
dört bölümden oluşuyor: Backlot, Production Courtyard,
Front Lot, Animation Courtyard. Burada
kaçırmamanız gereken en önemli gösteri
Moteurs Action, güzel bir dublör gösterisi.
Bu parkta da boy sınırı olan tek bir yer
var: Roller Coaster’a boyu 120 santimden
kısa olanlar binemiyor. Bunların dışında
stüdyolar, daha çok izlemek üzerine
kurulmuş bir alan. Studio Tram
Tour’da, filmlerde kullanılan yerleri,
sel, deprem, yangın gibi olayların
Disney’in fantastik dünyasına kadar gidip Minnie
ile fotoğraf çektirmemek olmazdı.
We couldn’t help taking a photo with Minnie when we
went to the fantastic world of Disney.
by the children is a place full of the classical and famous Disney
characters like Pinocchio, Snow White, Peter Pan, Sleeping
Beauty… Therefore, this is the most suitable place for the young
ones. We spent almost all our day at this part of the park. Most of
the play areas are like an amusement park; they are only different
in size but in fact they aren’t worth waiting in long queues. Apart
from this, it is pleasurable to experience and wander in each part.
NO DIFFERENT THAN THE REAL STUDIOS
There is also the Disney Studios part. You need to buy a
separate ticket to enter this part with a different entrance. The
world of movies and animations are composed of four parts. Back
Lot, Production Courtyard, Front Lot and Animation Courtyard.
The most important show that you shouldn’t miss here is a nice
stand in show. There is one place in this park that has a height
limit. People under 120 cm cannot ride on the Roller Coaster.
Studios are established mainly for the
purpose of watching. In Studio Tram
Tour, there is an enjoyable train tour
showing the locations used as movie
settings and how natural events such
as flood, earthquake or fire can be
realized in movies. I strongly advise
you this part. You need to plan in
advance for the shows according
to the timetable written on the
booklets.
32 ÇALIKhaber
28-33 disneyland+6.indd 6
6/2/10 2:02:38 PM
filmlerde nasıl yapıldığını gösteren
güzel bir tren yolculuğu yapılıyor. Bunu
muhakkak tavsiye ederim. Gösteriler için
ise, dağıtılan broşürlerdeki saatlere göre
planlamanızı baştan yapmanız gerekiyor.
Keyifli; ama oldukça yorucu bir
tatil olduğundan alışverişi gün sonuna
bırakmak bu anlamda mantıklı… Eğer
çocuğunuz varsa, suspayı bir oyuncak
alıp eline verebilirsiniz. Geri kalanlar için
acele etmeyin; Disney mağazalarında
hem fiyatlar hem de ürünler aynı.
Hatta Paris Champselise’deki Disney
mağazasında fazlasını bile bulabilirsiniz.
Çok kalın, çok ince giysiler yerine tshirt/sweatshirt kombinleri yapmak ve
muhakkak çok rahat ayakkabılar seçmek
gerek. Çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun
yorulduğunda ya da uyumak istediğinde
binebilmesi için kiralanabilen oldukça
büyük çocuk arabaları var. Girişteki
gişeden sorabilirsiniz. Ayrıca gün boyu
karşılaşacağı Disney kahramanlarından
imza almak için özel Disney
defterlerinden alabilir, onlarla fotoğraf
çektirebilir, ailecek çocuk olabilirsiniz.
Ben açıkçası tüm gün çocukların ilgisiyle
başetmeye çalışan kahraman kostümlü
çalışanları özverili buldum.
Sonuçta; En azından bir kez imkân
olursa gidilebilecek, özelllikle çocukların
bayılacağı bir yer Disneyland. Herhangi
bir Paris turuna iliştirmek yeterli… Biz
eşimle tekrarını düşünmesek de, iyi ki
gittik demiştik... Gidecek olanlara keyifli
bir tatil diliyorum şimdiden.
Eurodisney is composed of
three main parts. These are
the Disneypark, the Walt
Disney Studios and the
Village. Visitors can discover
the big park area by means
of Disneyland Railroad at the
entrance if they wish.
As it is an enjoyable but tiring trip, you
had better leave the shopping part until
the end of the day. You may buy a toy
for your kid but don’t rush for the others.
Both prices and the products are the
same in Disney stores. You may even
find more at the Disney store in Paris
Champselise. It is wiser to wear t-shirt or
sweat-shirt rather than very thick or thin
clothes and a very comfortable pair of
trainers are needed. There are quite big
strollers for rent for your child to sleep
or rest in when he/she is tired no matter
how old he/she is. You may ask for them
from the desk at the entrance. Moreover,
your child can buy one of the special
Disney notebooks to take signatures
from the Disney characters he/she will
see all through the day, he/she can have
his/her photo taken with them and you
can be children as a family. I think the
employees in character costumes were
really self – sacrificing.
In conclusion, Disneyland is a place
which should at least be visited and
which will undoubtedly be loved by
particularly the children. It is enough to
add it to any Paris tour schedule. We
felt happy to have had this experience
although we’re not considering a second
tour. I wish an enjoyable trip to the ones
who want to visit Disneyland.
ÇALIKhaber
28-33 disneyland+6.indd 7
33
6/2/10 2:03:09 PM
A STAR IN TEXTILE
32 ÇALIKhaber
34-37 DENIM+4s.indd 2
5/28/10 4:57:54 PM
Dünyada modası hiç geçmeyen blucin kumaşı olan denimin, Türkiye’de yaklaşık 10
üreticisi var. Ancak rakamın küçük olması sizi yanıltmasın. Çünkü bu firmalar,
kapasite olarak dünyadaki birçok üreticinin önünde bulunuyorlar.
~
In Turkey, there are about ten manufacturers of denim which is never out of
fashion and known as blue jean fabric. However, don’t let the small number
deceive you because these firms are ahead many other manufacturers in the
world in terms of capacity.
YAZI - WRITTEN BY: ÖZBEY MEN (Para Dergisi Editörü - Para Magazine Editor)
A
slında bu m
müthiş bir yol hikâyesi. Türkiye’yi
yokluktan, kkaraborsadan dünyaya taşıyan
bir başarı öy
öyküsü… 1980’li yılların başları…
Türkiye, hen
henüz bir pamuk ülkesi. Türk tekstili
özellikle de denim (bluc
(blucin), yani bizlerin kot kumaşı
dediğimiz kumaşın piya
piyasası, henüz emekleme çağında bile
değil. O yıllarda Türkiye’de
Türkiy
özellikle denim piyasası tek bir
şirketin elinde. O da Ak
Akfil. Gerçi bir de Sivas’ta Sümerbank’a
ait bir tesis var. Ancak ü
üretim yok denecek kadar sınırlı…
İstanbul Bakırköy’dek
Bakırköy’deki Akfil fabrikasından çıkan kumaş
kamyonları, Sultanhamam
Sultanham piyasasına gelmeden yolda birkaç
el birden değiştiriyor.
değiştiriyor F
Fiyatlar, kumaş kamyondan inmeden
neredeyse katlanıyor. Malum, ithalat yasak... Hal böyle
olunca o yılların gençliği, markalı kot-jean pantolon almak
için Kapalıçarşı’nın dar sokaklarında köşe kapmaca oynuyor.
Şimdi aradan yıllar geçti, o günler çok gerilerde kaldı. Artık
Türkiye, dünyanın en büyük denim üreticileri arasına
girdi. Özgün tasarım ve dizaynıyla kendi denim pantolon
markalarını yarattı. Kendi markalarının ismiyle açılan
mağazalarını yurt dışına taşımaya başladı…
İşte bu yol hikâyesinin bir öncüsü var. Türkiye’ye denim
üretiminde sınıf atlatan bir öncü… Türk kumaşını dünyaya
taşıyan, liderlik yapan şirket, bugünkü Çalık Grubu’nun da
ilk harcı konumunda… Evet, Türkiye’yi dünyaya taşıyan bu
yol hikâyesinin baş aktörü GAP Güneydoğu Tekstil şimdi
bir tekstil devi.
Yaklaşık çeyrek asır önce başlayan hikâyenin satır araları
aynı zamanda Türk tekstilinin yol haritasını da yansıtıyor.
O satır aralarında öylesine ilginç dipnotlar var ki her biri
başlı başına bir başarı öyküsü. Örneğin Sivas’taki Sidaş
isimli atıl fabrikanın Türk tekstiline kazandırılması…
Malatya’da Türkiye’nin ilk entegre tesislerinin kuruluşu...
Ya da Türkmenistan’dan tüm dünyaya denim kumaş ve
konfeksiyon ihracatı… Mısır’daki bir başka tekstil üssünün
hayata geçirilmesi…
T
his is in fact an astonishing road story; a success story that
took Turkey from hardship and black market to the world…
It was the beginning of 1980s… Turkey was only a cotton
country then. Turkish textile, particularly the denim market
(blue jean); that is what we call jean fabric, wasn’t even at a crawling
stage. In those years, especially the denim fabric market belonged to
a single firm in Turkey, which was called Akfil. There was also another
facility which belonged to Sümerbank in Sivas; however manufacturing
was so limited that it was almost non-existent…
The fabric trucks leaving Akfil factories in İstanbul Bakırköy changed
a few hands on the road before arriving Sultanhamam market. Prices
almost doubled before fabric was out of the truck. Indeed, importing
was banned… As this was the case, youth at those times were
struggling on the narrow streets of Kapalıçarşı to get a brand name
jean. Since then, so many years has gone and those days are in the past
now. Today, Turkey is among the biggest denim fabric manufacturers
in the world, creating its own denim trousers brand names with original
designs. The stores with its own brand names have opened in foreign
countries.
There is a pioneer in this road story; a pioneer who led Turkey one
step ahead in the business of denim fabrics. The firm which has carried
Turkish fabric to the world markets and made it a leader is the first firm
in today’s Çalık Holding. The main actor of this road story that has led
Turley to the world is GAP Güneydoğu Textile and it is now a giant in
the textile industry.
There is the road map of Turkish textile between the lines of
this story that started almost a quarter century ago. There are such
interesting footnotes on those lines that each one of them alone is a
success story. For example, bringing in the idle firm in Sivas called Sidaş
to the Turkish textile, the establishment of the first integrated facilities
of Turkey in Malatya or Turkmenistan’s denim fabric and apparel to the
whole world, setting up another textile base in Egypt…
TURKEY’S PLACE IN THE WORLD DENIM MARKET
In Turkey, there are about ten manufacturers of this product which is
ÇALIKhaber
34-37 DENIM+4s.indd 3
35
6/7/10 11:04:52 AM
MERCEK ~ OBJECTIVE
GAP Güneydoğu
Tekstil, pamuktan
başlayıp konfeksiyona
kadar tüm üretimi
kendi bünyesinde
gerçekleştiren bir
şirket.
~
GAP Güneydoğu
Textile is a firm
which realizes all
production starting
from cotton to
apparel at its own
facilities.
DÜNYA DENİM PAZARINDA
TÜRKİYE’NİN YERİ
Dünyada modası hiç geçmeyen, blucin
kumaşı olan bu ürünün Türkiye’de yaklaşık
10 üreticisi var. Ancak rakamın küçük
olması sizi yanıltmasın. Çünkü bu firmalar
kapasite olarak dünyadaki birçok üreticinin
önünde bulunuyorlar. Ayrıca binlerce kişiyi
istihdam eden ve Türkiye’ye milyonlarca
dolar döviz kazandıran bu firmalar, aynı
zamanda Türkiye’nin de büyük sanayi
kuruluşları arasında yer alıyorlar.
Dünyada denim üretiminde iki farklı
üretici ligi oluşmuş durumda. “Premium
Denim” liginde Türkiye ile birlikte Japonya,
İtalya, Yunanistan ve Brezilya yer alıyor.
İkinci ve trendleri geriden takip eden ligde
ise Çin, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş
iddialı ülkeler. Ancak bu ülkelerin birçoğu
özellikle kalite konusunda Türkiye’nin bir
hayli gerisinde bulunuyorlar.
Türkiye sadece denim üretiminde değil,
bu ürünün konfeksiyonunda da dünyada
söz sahibi durumunda. Öyle ki başta Rusya
olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde, hatta
Amerika ve Avustralya’da isim yapmış blucin
markalarımız çıkmaya başladı. Türkiye’nin
bu alanda marka yaratıp, uluslararası
piyasalarda söz sahibi olmasında hiç
kuşkusuz denim üretimindeki gücü büyük
önem taşıyor.
İHRACAT ŞAMPİYONU:
GAP GÜNEYDOĞU TEKSTİL
GAP Güneydoğu Tekstil’in Malatya’daki
fabrikası GAP Güneydoğu Textile Factory in Malatya
Denim üretiminde büyük kapasiteye
sahip firmalardan biri, GAP Güneydoğu
Tekstil. Pamuktan başlayıp konfeksiyona
kadar tüm üretimi kendi bünyesinde
gerçekleştiren bu şirket, Malatya Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki 365 bin metrekare
alana sahip fabrikasında üretim yapıyor.
1987 yılında kurulan şirketin, 2009 sonu
itibariyle çalışan sayısı 1504.
GAP Güneydoğu Tekstil; kapasite
itibariyle Türkiye’nin en büyük denim
üreticilerinden biri olmasının yanı sıra
en önemli özelliklerinden biri de Diesel,
Replay, Tommy Hilfiger, Jack & Jones
gibi dünyanın A+ denim markalarının
en önemli tedarikçisi olması. Dünyaca
ünlü bu markalara hizmet vermek için
ABD, İtalya, Belçika ve Güney Kore’de
yıllardır kendi satış ofisleri var. Bu ülkelerin
dışında Portekiz, İngiltere, İsviçre, Fransa,
never out of fashion and known as blue jean
fabric. However, don’t let the small number
deceive you because these firms are ahead
many other manufacturers in the world in
terms of capacity. Moreover, these firms
employing thousands of people and earning
Turkey millions of dollars are also among the
biggest industrial entities of Turkey.
There have been two different
manufacturer leagues in denim manufacturing
in the world. In the “Premium Denim” league,
Japan, Italy, Greece and Brazil take place
along with Turkey. In the second league
which follows trends behind, the competent
countries are China, Pakistan, India and
Bangladesh. However, most of these countries
fall behind Turkey especially in terms of
quality.
Turkey is not only a pioneer in
manufacturing denim fabric but also in apparel
of this product. Indeed, in many European
countries, Russia and even in America and
Australia, our brand names have become
popular. It is undoubtedly true that the reason
Turkey has created a brand name and had a
voice in international markets lies in its power
in denim manufacturing.
THE CHAMPION OF EXPORTS:
GAP GÜNEYDOĞU TEXTILE
One of the firms with a large capacity
in denim fabric manufacturing is GAP
Güneydoğu Textile. This firm, which realized
all stages of manufacturing at its own
facilities starting from cotton to apparel, is
manufacturing at the 365 thousand meter
square factory located in Organized Industry
Region in Malatya. Established in 1987, the
firm has 1504 employees by the end of 2009.
Besides being one of the biggest denim
fabric manufacturers of Turkey, GAP
Güneydoğu Textile has another important
aspect as being the most significant provider
of A+ denim brands of the world such
as Diesel, Replay, Tommy Hilfiger, Jack &
Jones. The firm has a sales office in the
USA, Italy, Belgium and Southern Korea in
order to serve for these worldwide famous
brand names. Apart from these countries
mentioned, the firm is exporting to customers
in Portugal, England, Switzerland, France,
Tunisia, Spain, Morocco, the Netherlands,
Japan and Germany. The firm was awarded
with the most denim fabric exporting firm in
36 ÇALIKhaber
34-37 DENIM+4s.indd 4
5/28/10 5:01:01 PM
Tunus, İspanya, Fas, Hollanda, Japonya
ve Almanya’daki müşterilerine de ihracat
yapıyor. Firma, İstanbul Tekstil ve
Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB)
tarafından 2009 yılında en fazla denim
ihraç eden firma ödülünü kazandı.
GAP Güneydoğu Tekstil Genel
Müdürü Önder Öksüz, Türkiye’nin
dünyada önemli bir denim üreticisi
olduğunun altını çiziyor. Öksüz,
Hindistan, Pakistan, Endonezya gibi
ülkelerin de bu üründe söz sahibi
olduklarını, ancak Türk üreticilerin kaliteli
üretimleriyle uluslararası piyasalarda bu
ülkelerden ayrıldıklarını vurguluyor. İtalya
ve Japonya gibi innovative denim üretimi
yapan firmalar ile birlikte, Çalık Denim
yenilikçi ve kaliteli ürün anlayışıyla uzun
yıllardır başarılı bir grafik çiziyor.
the General Secretariat of Istanbul
Textile and Apparel Exporters’
Associations (İTKİB).
Mr. Önder Öksüz, the General
Manager of GAP Güneydoğu Textile,
highlights that Turkey is an important
denim fabric manufacturer in the
world. Öksüz stresses that countries
such as India, Pakistan, and Indonesia
also have a voice in this product;
however, Turkish manufacturers
are apart from these countries in
international markets with high quality
products. Along with the Italian and
Japan firms with innovative denim
fabric manufacturing, Çalık Denim
has had a successful trend with
its innovative and quality product
approach for years.
Önder Öksüz
GAP Güneydoğu Tekstil Genel Müdürü
“Türkiye, birçok yönden rakiplerinin önünde ve farklı avantajlara sahip
olan denim kumaş üreticisi bir ülke. En önemli avantajımız, tekstil üretim,
kültür ve disiplinini çok iyi benimsemiş bir toplum oluşumuz. Ayrıca;
pamuk yetiştiren bir ülke olması, yüksek üretim kabiliyetine sahip olması,
yetişmiş insan gücünün rahatça temin edilebilmesi, denim giymeyi seven
genç bir topluma sahip olması, ekonomik istikrarının bulunması gibi
faktörleri başlıca avantajlarımızdan sayabiliriz. Şirketimizin yıllardır sürekli
geliştirdiği kültür ve bilgi birikimi sayesinde, bugün Avrupa’da “kalite”
dendiğinde ilk akla gelen denim üreticisi pozisyonunu elde ettik. Yenilikçi
ürünler geliştirirken verimliliğe ve yüksek kaliteye ayrı bir hassasiyet
gösteren firmamızın hazırlamış olduğu Çalık Denim ürünlerini, denim
sektörünün uluslararası oyuncularını bir araya getiren fuarlarda (denim by
PV gibi) müşterilerimize tanıtmaktayız.
GAP Güneydoğu Tekstil, dünyanın önde gelen makine üreticileriyle
birlikte projeler geliştirerek başta Avrupa markaları olmak üzere
birçok markayla özel ürünler geliştirebilecek bir teknik gelişim içinde.
Teknolojinin yanında dünyanın en tanınmış denim tasarımcılarıyla çalışan
GAP Güneydoğu Tekstil, dünya modasının kalbi olan İtalya pazarında
Türkiye’yi müthiş bir başarıyla temsil edecek seviyede know-how’a sahip
durumda.
Bundan sonraki amacımız da ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarına
yatırım yapmayı sürdürmek, pazarlama faaliyetlerimizi artırmak ve
sektördeki öncü rolümüzü kalıcı kılmak olacaktır. Bu bağlamda, Tübitak
ile sektörü ileri taşımak ve Türk denim üreticilerinin adını dünyaya
daha innovative projeler ile duyurmak adına yürüttüğümüz 11 farklı
projeyi başarı ile tamamlamış durumdayız. Bu başarı, bize gelecek
konusunda güven vermekte ve yeni projeler geliştirmek üzere heyecanımızı
artırmaktadır.’’
Blucin üreten belli başlı firmalar
ve markaları
Basic blue jean producing firms and
brands
● Erak Giyim - Mavi Jeans
● Çak Şirketler Grubu - LTB
● Eroğlu Şirketler Grubu - Colin’s, Loft
● Baykan Tekstil - Lotus
● Rodi Tekstil - Rodi Jeans
● Şık Makas - Cross
● Sistem Konfeksiyon - Big Blue
● C Sistem - Leke Jeans
● Canas Tekstil - Canas Jeans
● Gülom Tekstil - Redstar
● Retko Tekstil - Vigoss
● Azizoğlu Tekstil - Benson Jeans
● Naz Giyim - Crown
● Rodrigo Tekstil - Rodrigo Jeans
● Forcan Tekstil - Cons
● Gürler Konfeksiyon - Blue Way’s
GAP Güneydoğu Textile
General Manager
“Turkey is ahead of its competitors in many respects
and it is a denim fabric manufacturing country with
different advantages. Our most significant advantage
is that we are a community that adopts the textile
manufacturing, culture and discipline clearly well.
Moreover, we can list some factors such as being a
cotton manufacturing country, having high capacity of production, being
able to supply competent labor force, having a young society who loves
to wear jeans and having economical stability as our main advantages. We
are introducing the Çalık Denim products prepared by our firm which is
sensitive to efficiency and high quality while developing innovative products
at fairs (for example; denim by PV) which gather the international players
of denim sector together to our customers.
GAP Güneydoğu Textile is in such a technical development that it can
develop exclusive products with several brand names, the European ones
the foremost, by developing projects with pioneer manufacturers in the
world. Besides using high technology, GAP Güneydoğu Textile is working
with the most well-known denim fabric designers and it has enough knowhow to represent Turkey successfully in Italian market which is the heart of
world fashion.
Our purpose from now on is to keep on investing product development
and R&D studies, increase our marketing efforts and keep our pioneer role
in the sector permanent. In this respect, we have completed 11 different
projects, which we conducted with Tübitak successfully in order to carry
the sector ahead and make the world hear about the Turkish denim
manufacturers with innovative projects. This accomplishment makes us
confident for the future and increases our excitement for developing new
projects.”
ÇALIKhaber
34-37 DENIM+4s.indd 5
37
6/2/10 2:05:12 PM
38-41 hafiza+4.indd 2
5/31/10 10:20:07 AM
ı
ha fazlasın
a
d
k
o
ç
k
a
r
anc
ılabildiğini, arla yetiniyoruz, nele
n
a
ll
u
k
in
kad
beşin
ının yüzde uyor. Peki neden bu de…
s
a
z
fı
a
h
n
niz
koy
insa
ek sizin eli
ştırmalar,
nu ortaya
Yapılan ara kapasitede olunduğu ücrelerinize can verm
in h
cek
kullanabile anmadıkça ölen bey
Kull
apabiliriz?
y
u
Researches show that only 5 percent of human memory is used; however, human beings have the
capacity to use a lot more than this. So, why do we settle with this, what else can we do? It is up
to you to revive the brain cells that die unless used…
SE YOUR MEMORY OR LOSE IT...
YAZI - WRITTEN BY: ÖZGE KÜTÜK
İ
nsan beyni, yüzyıllardır ilginç yapısı ve
cevap bekleyen sorularıyla bilim adamlarının
iştahını kabartıyor. Bu da insan beyni
ve belleğiyle ilgili pek çok araştırmanın
yapılmasına neden oluyor. Elbette tüm
araştırmaların ana hedefi, beynin kapasitesini
maksimum düzeyde kullanarak kaliteli bir yaşam
sürmek.
Bir buçuk kg’lık bir mucize olarak düşünülüyor
beyin… Öyle ki 140 milyar hücre ihtiva eden insan
beyninin hücre bağlantıları 5-10 bin kadar. Memory
Center’dan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında
öğrendiğimiz her şey, tüm yaşam tecrübemiz,
beynimizde nöronlar arasında elektriksel ve kimyasal
harflerle yazılıdır. Ve bu küçücük organın pek çok
şeyi depolamaya hazır, sınırsız bir kapasitesi var.
Beyindeki bellek işlemlerini yöneten bölüm ise
hipokampus denilen tırnak büyüklüğündeki bölge”
diyor. İnsanoğlunun genel olarak açık ve örtülü
olmak üzere iki türlü belleğinin olduğu düşünülüyor.
Açık bellek, dün ne giydiğimiz, en son izlediğimiz
film gibi hatırladığımızın farkında olduğumuz,
bilerek hafızamızda tuttuğumuz anlar. Örtük bellek
ise araba kullanmak gibi üzerinde bilinçli olarak
H
uman brain has always attracted
scientists with its interesting structure
and unanswered questions for
centuries. This results in numerous
studies regarding human brain and
memory. The main purpose of all researches is surely
to ensure that the capacity of brain is used at a
maximum level in order to pursue a quality life.
Brain is thought to be a miracle of one and a half
kilograms… Cell connections of brain containing 140
billon cells are approximately 5 – 10 thousands. Prof.
Dr. Nevzat Tarhan from Memory Center states as
follows: “In fact, everything we have learnt and all our
life experiences are written in electrical and chemical
letters within the neurons in our brain. This tiny organ
has an infinite capacity ready to store most of the
things. On the other hand, the part managing the
memory processes in brain is called hippocampus and
it is a region as small as a nail.” It is generally thought
that human beings have two kinds of memory as
explicit and implicit memory. Explicit memory is about
the moments which we intentionally keep in mind
such as what we wore yesterday or the last movie
we watched. On the other hand, implicit memory is
ÇALIKhaber
38-41 hafiza+4.indd 3
39
5/28/10 5:05:09 PM
İLETİŞİM ~ COMMUNICATION
Etkin hafıza için
altın kurallar
❏ Çevre kirliliği, hafıza zayıflamasının
ilk sorumlusudur. Beyin, ağırlık olarak
vücudun yüzde ikisi kadardır, ancak
vücuda giren oksijenin yüzde 20’sini,
şekerinse büyük bir kısmını tek başına
tüketir.
❏ Omega 3 ve Gingko Bloba
ihtiva eden tabletler, hafızayı
keskinleştirmek için uzmanların en
çok tavsiye ettikleri arasında.
❏ E ve C vitamini yönünden zengin
gıdalar, beyin hücre yıpranmasını önler.
Yeşil çayın beyin sağlığı için yararları
kanıtlanmıştır. Bunun yanında bal,
ceviz, fındık, çörekotu, badem bu
anlamda vazgeçilmemesi gerekenler
arasındadır.
❏ Kötü hafızanın nedenlerinden
biri önem vermemektir. Önem
verilmeyen bilgi unutulur. Bu sözün
alt metni, “Unuttum değil, önem
vermedim”dir.
❏ Hafıza tekniği uzmanlarının en
çok tavsiye ettikleri, akılda tutulmak
istenen olayın, durumun hikâyesinin
yazılması. Bu hikâyenin absürd olması
akılda tutulmasını kolaylaştıracaktır.
düşünmeden öğrenilen şeyler. Bu bilinçdışı
belleğin depolaması için hipokampusa
ihtiyaç duyulmuyor.
MODERN DÜNYADA
BELLEĞİN ÖNEMİ
Deha seviyesindeki insanların,
beyinlerini nasıl kullandıklarıyla ilgili
yapılan çalışmalarda, bu insanların
beyinlerinin her iki yarımküresini
birlikte ve dengeli kullandıkları için bu
kadar başarılı oldukları görülmüştü. Bu
sonuç, önce Amerika’da eğitimcilerin
dikkatlerini çekmişti ve bu yönlü
programlar oluşturulmuştu. Hatta
Amerikan Parlamentosu 1990-2000
yılları arasını beyinle ilgili en önemli
10 yıl olarak ilan ederek, konunun
önemine işaret etmişti. Türkiye’de
ise konu, 1990’lı yılların ortalarında
kamuoyunun ilgisini çekmeye başladı.
Hafızanın daha etkin nasıl kullanılacağı,
o yıllardan bu yana gelişen dünyayla
birlikte bir hayli önemli hale geldi. Öyle
ki çoğu kişi daha fazlasını kullanmak
varken neden hafızanın yüzde üç ya
da beşini kullanmakla yetinmemiz
gerektiğini sorguluyor ve bunun için
neler yapılabileceğini araştırıyorlar.
Bunların dışında da belleklerini daha iyi
kullanmak isteyerek çeşitli merkezlerin
kapılarını aşındıranlar oluyor.
HAFIZA TEKNİKLERİ
1994 Dünya Hafıza Şampiyonu
Melik Duyar’a göre istenilenleri
unutmamak için dört farklı prensip
bulunuyor. “İnsanlar, daha çok
gördüklerini hatırlıyorlar. Yani bilginin
görselleştirilmesi önemli bir faktör. İkinci
about the things learnt without thinking
consciously about them such as driving.
Hippocampus is not needed for storing this
unconscious memory.
THE IMPORTANCE OF MEMORY
IN THE MODERN WORLD
In studies regarding how genius people
use their brain, it is seen that these people
are successful because they are using both
hemispheres of their brain together and in
a balanced way. This conclusion attracted
the attention of educators in the US at
first and curriculums were prepared in
this respect. Furthermore, US Parliament
declared the period between 1990 and
2000 as the most important 10 years
in brain researches and emphasized the
significance of the issue. The issue started
to attract public interest in Turkey in
the middle 1990s. Since then, with the
developing world, it has become quite
important how memory can be used more
effectively in such a way that many people
today question why we have to settle with
using three or five percent of our memory
instead of putting to use a lot more of it
and research what we can do to solve this.
EN DEĞERLİ HAZİNEM
Bellekle ilgili en önemli rahatsızlıklardan biri Herpes Simpleks Virüsü. Konuyla ilgili Memory Center’dan Dr. Başar Bilgiç, “Herpes Simpleks Virüsü; belleğin kaybına ve hastanın
hangi tarihte olduğunu, nerede yaşadığını bilememesine, her şeyi kısa sürede unutmasına yol açan ciddi bir rahatsızlık. B vitamini eksikliğine bağlı olarak gelişen Wernicke Korsakoff
Sendromu da, bellekte ciddi bozukluklara yol açıyor. Hastalığın şiddetine göre hastanın 20-30 yılı tamamıyla silinebilir” diye açıklıyor. Ama elbette ki en sık görülen ve çağın
rahatsızlığı olarak bilinen hastalık Alzheimer. Rahatsızlığın oluşmasına kusurlu bir genin sebep olduğu söylense de aslında nedeni tam olarak bilinemiyor. Alzheimer Derneği’nin
birkaç yıl önce yaptığı bir araştırmada, 70 yaş üzeri nüfusta Alzheimer görülme olasılığı yüzde 15, diğer bunama hastalarının sayısının da 600 bin civarında olduğu belirlenmişti.
40 ÇALIKhaber
38-41 hafiza+4.indd 4
5/28/10 5:05:40 PM
ve belki de en önemlisi insanlar çeşitli
duyguları yoğun olarak yaşadıkları olayları
unutmuyorlar. Yani bilgiye duygu katmak
gerekiyor. Beynin her iki yarımküresinin
kullanılarak, bilgiyle zihinsel ilişkilerin
kurulmasının hafızada tutmayı
sağladığı, yıllardır yapılan araştırmalarla
ortaya konmuş. Hafıza tekniklerinin
altında bu prensipler yatıyor. İngilizce
öğrenimi ve hafıza eğitimlerinde NLP
tekniğini kullanan Psikolog Erkan
Şenol da konuyla ilgili şunları söylüyor;
“Hafızanın daha etkin kullanılabilmesinin
en büyük şartı görsel, işitsel ve duygusal
algıların hepsini bir arada kullanabilme
yetisini geliştirebilmek. Pek çok başarılı
insan incelendiğinde aslında görsel,
işitsel ve dokunsal algılarının hepsini
kullandıkları ve bu yüzden pek çok şeyi
unutmadıkları gözlenmiş. Hafızayla ilgili
profesyonel kurslar da bu temel üzerine
kuruluyor.” Uzmanların da hemfikir
olduğu ve Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan
ve Tuğrul Türkkan’ın kaleme aldığı “Etkin
Hafıza Teknikleri” kitabında da belirtilen
teknikler, dört ayrı hedefe yönelik.
Bunlar insanlar hakkında bilgiler, işitsel
bilgiler, sayısal bilgiler ve yazılı bilgiler.
Bu tarz teknikleri öğrenerek de hayatta
farklı kazanımlar edinmek mümkün.
Modern çağda çeşitli setlerle hafızanızı
daha fazla kullanmayı öğrenebileceğiniz
gibi amacınıza uygun konseptlerdeki
seminerlerle de bunu başarabilirsiniz.
İngilizce’de beyin hücreleri için
kullanılan bir ifade var; “Use it or loose
it” yani kullan veya kaybet… Çünkü
kullanılmayan beyin hücreleri ölüyor ve
vücuttaki diğer hücrelerin aksine yerine
yenileri gelmiyor. Bu durumda iki yol
görünüyor. Ya uzmanların önerileri
ışığında hafıza kapasitenizi en iyi şekilde
kullanacaksınız ya da yok olmalarına
müsaade edecekseniz, seçim sizin…
Apart from these, there are the ones who
apply for various centers with a desire to
use their memories in a better way.
MEMORY TECHNIQUES
According to 1994 World Memory
Champion Melik Duyar, there are four
different principles in order not to forget
what is wanted. “People mostly remember
what they see. That is; visualizing information
is an essential factor… The second and
probably the most important one is that
people don’t forget the events when they
experience various feelings intensely. That
means it is necessary to add emotion to
information. It has been demonstrated by
several studies for years that it enables
keeping the information in memory by using
both hemispheres of the brain and forming
mental relationships. These principles lie
under the memory techniques. Psychologist
Erkan Şenol, who is making use of the NLP
technique in English learning and memory
trainings, tells the following about the issue:
“The biggest condition in using memory
more effectively is to improve the skill to
use visual, audio and tactual perceptions
together. When many successful people
are examined, it is observed that they use
all visual, auditory and tactual perceptions
together and therefore, they don’t forget
many things. Professional courses on
memory are established based on this
principle” The techniques on which
experts agree and briefly stated in “Efficient
Memory Techniques” written by Prof.
Dr. Reha Oğuz and Türkan Tuğrul are
towards four different targets. These
are information about people, auditory
information, numerical information and
written information. It is also possible to
attain different gains in life by learning such
techniques. You may learn how to use your
memory more in various settings in the
Golden rules for an
effective memory
❏ Environmental pollution is the first
responsible in memory losses. The brain
is two percent of the body in terms of
weight but 20 percent of oxygen in body
and major part of sugar is consumed by
brain alone.
❏ Tablets containing Omega 3
and Gingko Bloba are among the
ones experts suggest for fostering
memory.
❏ Food rich in Vitamins E and C
prevents brain cell corrosion. The
benefits of green tea for brain have
been proven. Besides, honey, walnut,
nut, nigella, almond are among the
indispensible ones in this respect.
❏ One of the reasons of bad
memory is not caring much.
Information not cared enough for
is forgotten. The subtext of these
words is “I haven’t forgotten, I
just haven’t paid attention to it.”
❏ One of the most recommended tips
of memory techniques experts is writing
the story of the situation or event . It will
make it easier to remember if the story
is absurd.
modern age while it can also be done by
seminars in concepts suitable for your
purpose. There is a statement in English
used for brain cells. “Use it or lose it”;
because the unused cells die and in
contrast to other cells in the body new
ones don’t take the place of the dead
ones. In this sense, there are two roads.
You either use your memory capacity
in the best way in line with experts’
recommendations or let them disappear;
the choice is yours…
MY MOST PRECIOUS TREASURE
One of the most important problems about memory is the Herpes Simplex Virus. Doctor Başar Bilgiç from Memory Center says the following regarding the subject: “Herpes Simplex
Virus is a serious problem which causes the loss of memory and results in the patient’s not knowing when and where he lives as well as forgetting everything in a short time. The
Wernicke Korsakoff Syndrome developing due to lack of Vitamin B causes serious damages in memory. Depending on the level of illness, 20 or 30 years of patient’s life may be
completely erased”. However, the most common one known as the disease of the age is Alzheimer. Although it is said that the reason for the disease is a defective gene, the real
reason isn’t known yet. The study done by Alzheimer Association a few years ago demonstrated that the probability that Alzheimer is seen in population over 70 is 15 percent and
the number of other dementia patients is around 600 thousands.
ÇALIKhaber
38-41 hafiza+4.indd 5
41
5/28/10 5:05:57 PM
YAŞAM ~ LIFE
42-46 VERIMLILIK+5.indd 2
5/28/10 5:06:47 PM
Ne kadar
o kadar
verim
The more HR,
the more efficiency
İşgörenden en iyi verimi almanın yolu, işverenin
insan kaynakları uzmanlarıyla koordineli hareket
etmesinden geçiyor. İş gücü verimliliğini arttırma
yöntemlerini, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden
Dr. Kurtuluş Kaymaz ile konuştuk.
~
The way to have the most efficiency from the
employee is to ensure that employer acts in
coordination with the human resources expert. We
have discussed the methods of increasing labor
efficiency with Dr. Kurtuluş Kaymaz from Uludağ
University, Faculty of Economical and Administrative
Sciences, Department of Management.
YAZI - WRITTEN BY: SİNEM BARKIN (Aktüel Dergisi Editörü Aktüel Magazine Editor)
FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: ING IMAGE
İnsan kaynakları uygulamalarının işletmelerde giderek
önem kazanmasının sebebi nedir?
İşletmelerde insan kaynakları uygulamaları, yoğun çaba
ve küçümsenmeyecek ölçüde finansal kaynak gerektiren,
geçmişe oranla daha fazla önemsenen alanlardan biri haline
geliyor. İnsan unsurunu verimli kılma çabası, işletmelerin
ilgi odağına yerleşmiş durumda. Çünkü rekabetteki en
önemli araçlardan biri yüksek nitelikli personel!
ÇALIKhaber
42-46 VERIMLILIK+5.indd 3
43
6/7/10 11:57:04 AM
YAŞAM ~ LIFE
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi İşletme Bölümü - Uludağ University
Faculty of Economical and Administrative
Sciences Department of Management
Dr. Kurtuluş Kaymaz
İş yerinde verimi artırmanın yöntemi nedir?
Kıyaslama yaparak en iyi firma örneklerini edinmek,
profesyonel kuruluşlardan danışmanlık desteği almak, firmaya
uzman personel istihdamıyla çalışanların teknik ve davranışsal
gelişimini sağlamak gibi sıralanabilecek birçok bilinen, fakat
çeşitli nedenler ile bir türlü başarıyla uygulanamayan aktivite,
şirketlerin ussal güçlerini geliştirmeye dönük ‘iyi’ niyetlerini
açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle çalışan sayısı 50’yi aşan
firmaların ‘insan kaynakları birimlerini’ yapılandırma sürecini
başlatmaları gerekmektedir. İnsan kaynakları biriminin
kurumsallaşma düzeyi, bir firmanın iş gücü profilini ve bu iş
gücünün verimliliğini yakından ilgilendirmektedir.
VERİMİ ARTTIRAN FAKTÖRLER
Çalışanların yüksek performans göstermesi için, yüksek
donanım ve hırs yeterli değil. Dr. Kurtuluş Kaymaz’ın verdiği
bilgiler ışığında verimliliği artıran faktörler...
Eğitim: Mevcut iş gücünün teknik ve yönetsel alanlardaki
bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmak için işletme içi ve
işletme dışı eğitim çalışmalarına yönelmek yararlı sonuçlar
doğuracaktır. Eğitim ve edinilen bilgi, beceri ve yetkinlikler,
maliyetlerin azaltılmasında, fire ve ıskarta miktarlarının en aza
indirgenmesinde son derece etkili sonuçlar doğurmaktadır.
İşletmede belirsizliğin ortadan kaldırılması: Görev
tanımındaki belirsizlik, kariyer gelişim sürecindeki belirsizlik, iş
güvencesi yönüyle her an işten çıkarılma düşüncesi içinde yaşanan
belirsiz koşullar personelin işe konsantrasyonunu azaltmaktadır.
İnsan kaynakları bölümü bünyesinde bir kariyer planlama
biriminin oluşturulması ve yönetimin çalışanlarına iş güvencesi
anlamında olumlu mesajlar iletmesi belirsizliği azaltır.
Yönetim anlayışının profesyonelleştirilmesi: Yönetsel
basamaklarda çalışanların profesyonel yöneticilerden
oluşturulması ve aile işletmelerinde daha çok görülen nepotik
yapılanmadan (kan bağıyla bağlı kişilerin istihdamı ile ortaya
çıkan yapı) uzaklaşılması gerekmektedir. Çalışanların kararlara
katılmasını sağlamak, süreç tasarlamak ve uygulamalarda
standardizasyona giderek sistem geliştirmek, profesyonel
yöneticilerle daha çok mümkün hale gelmektedir.
Ekip çalışmasına odaklanılması: İşletme içinde yaratıcı
‘‘
What is the reason for the fact that human resources applications are
gradually becoming more important in businesses?
Human resources applications in businesses are becoming one of
the areas requiring considerable amount of financial resources and
a great effort and considered more compared to the importance
given to it in the past. The effort to make human factor efficient is
now at the focus of businesses because one of the most important
tools in competition is the high quality personnel.
What is the method to increase efficiency at a work place?
Any kind of activities; such as obtaining the models of the best
companies by benchmarking, having consultancy support from
professional organizations, providing the technical and behavioral
development of employees by hiring expert personnel to the
company, which are well known but for many reasons somewhat
fail to be applied successfully clearly demonstrate the company’s
goodwill toward developing their know-how. Particularly the
companies with more than 50 employees need to initialize the
structuring processes of their “human resources units”. The level of
institutionalization of the human resource unit closely concerns the
labor profile and efficiency of this labor.
FACTORS INCREASING EFFICIENCY
To show high performance, it is not enough that employees
are well equipped and ambitious. In light of the information we
received from Dr. Kurtuluş Kaymaz, below we have listed the
factors that increase efficiency:
Education: An orientation towards training practices in and
out of the company in order to increase the knowledge, talent
and competencies of the current work force will create beneficial
results. Education, knowledge, talent and competencies obtained
results in extremely effective outcomes in minimizing losses and
wastes.
Eliminating uncertainty in the company: Uncertainty in job
description, uncertainty in career development process, uncertain
conditions experienced with thoughts of the possibility of being
fired at any moment decrease the work concentration of the
employee. A career planning department in Human Resources
Section can be established, which may decrease the uncertainty by
conveying positive messages to employees.
A professional management approach: The ones working
in managerial positions need to be chosen from professional
managers and nepotic structuring (the structure occurs due to
the employment of people in cognate relationships) be avoided.
Professional managers also help to ensure that employees
participate in the decision making, design processes and develop
systems with standardization in practices.
Ekonomiye yön veren birçok şirket, çalışanların verimliliğini
artırmak için profesyonel destek alıyor.
44 ÇALIKhaber
42-46 VERIMLILIK+5.indd 4
’’
6/4/10 2:49:56 PM
‘‘
Many companies directing economy get professional support
in order to increase employee efficiency.
’’
fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayan takım çalışmaları, aynı
zamanda sosyal bütünleşme açısından olumlu sonuçlar
yaratmaktadır. Kendini yöneten ekipler, kalite kontrol çemberleri,
gönüllü iyileştirme takımları vb. adlar altında yürütülen
faaliyetler iş gücünün “birlikte iş yapma” becerisini arttırıcı etkide
bulunmaktadır.
Focusing on team work: Team work providing creative
ideas within the firm also brings in positive outcomes for social
integration. Activities such as self-managing teams, quality
control circles, voluntary improvement teams and etc. have an
increasing effect on the ability of the work force to do a job
together.
İyi işletilen bir performans takip sistemi oluşturulmak: İş
gücü performansının sürekli takip edilmesi ve kontrol altında
tutulması gerekmektedir. Kişisel ve takım düzeyinde belirli bir
dönemde gösterilen performans, kayıt altına alınmalı, SWOT
analizi çerçevesinde güçlü ve zayıf yönler ayrıntıları ile analiz
edilmelidir.
Establishing a well-operated performance tracking system: It
is necessary that the performance of the labor force is followed
up and kept under control continuously. Individual and team
performances in a certain time periods should be recorded and
strong and weak aspects should be analyzed in detail within the
frame of a SWOT analysis.
Ücret tatmini: Ücret konusu sadece miktarsal açıdan
değerlendirilmemelidir. Yapılan işin zorluk derecesi, ilgili
pozisyonun piyasa ücret denkliği, sosyal yardım yönetmeliği
çerçevesinde planlanan ödemeler, kişisel performansın ücrete
yansıması, iş değerlemesi çalışması gibi süreçler, ücret sisteminin
adil olup olmadığına dair çalışanların zihninde bir algı
yaratmaktadır.
Salary satisfaction: The issue of pay shouldn’t be assessed
merely in terms of amount. Processes such as the level of
difficulty for the work done, the pay equivalency of the relevant
position in the market, payments planned within the framework
of social aid regulation, reflecting individual performances on
pay, work assessment studies create a perception in employees’
minds regarding whether the pay system is fair or not.
Fiziksel koşulların iyileştirilmesi: Özellikle üretim yapan
firmalarda, işin yapısı gereği fiziksel çalışma koşulları son derece
ağırdır. İş ortamının sıcaklığı, havalandırması, aydınlatma,
ergonomik koşullar gibi birçok unsurun iş yapmaya elverişli
olması gerekmektedir.
Improving the physical conditions: The physical working
conditions particularly in the manufacturing companies are
extremely tough due to the nature of the work. Several factors
such as the temperature at the work place, ventilation, lightning
and ergonomic conditions need to be appropriate for working.
ÇALIKhaber
42-46 VERIMLILIK+5.indd 5
45
5/28/10 5:07:45 PM
YAŞAM ~ LIFE
Sosyal faaliyetlere yönelmek ve çalışanların kişisel
sorunlarına çözüm aranması: Tüm çalışanların sosyal
birlikteliğini güçlendirecek sosyal aktivitelere zaman
zaman yer verilmelidir. Örgüt kültürü çerçevesinde önemli
günlerde bir araya gelinmesi, toplu yemek, gezi ve eğlence
organizasyonları moral ve motivasyonu arttırır. İş dışı kişisel
sorunlara bulunacak çözümler, çalışanın firmaya karşı aidiyet
duygusunun gelişmesini sağlamaktadır.
Offering Social Activities and searching for solutions for
the personal problems of employees: There should be social
activities that will strengthen the social collaboration of all
employees. Gathering together on special occasions and dinners,
lunches and trips within the frame of organizational culture
increases motivation and morale. The solutions that will be
found for personal problems provide employees with a sense of
belonging towards the company.
Teknik alt sistemlerin iş gücü verimliliğini arttırmaya
dönük tasarlanması: İşletmede teknolojik altyapı, bunların
fabrika içi yerleşimleri, malzeme ve insan dolaşımları minimum
zaman ve efor sarf edilerek iş yapmaya olanak sağlayacak
şekilde dizayn edilmelidir. Bu kapsamda, hareket ve zaman
etütlerinin yapılması hayati önem taşımaktadır. İş gücünün,
teknik sistemleri minimum hatada kullanması için teknik
boyuttaki eğitimler ile çalışanlar sürekli geliştirilmelidir.
Designing technical subsystems in a way to increase labor
force efficiency: The technological infrastructure at businesses,
their layout inside the factory, material and human circulation
should be designed in a way that minimum effort and time is
spent. In this respect, conducting motion and time studies is
vital. In order for the work force to use technical systems with
minimum error, employees should be trained continuously in
technical aspects.
“İş tanımını zenginleştirin”
“Enrich the job description”
Mehtap Alanyalı
Alanyalı & Alanyalı İK Danışmanlığı yönetici ortağı
Mehtap Alanyalı verimliliği artırma yöntemlerinin
iş koluna, şirketin yapısına ve kurum kültürüne
göre değiştiğini belirtiyor. Verimi artırmanın en iyi yolunun rotasyon ve iş
zenginleştirmeden geçtiğini belirten Alanyalı, şöyle anlatıyor: “Rotasyon,
verimliliği artırabilen konulardan bir tanesi. Hem daha verimli çalışmayı sağlar
hem de çalışanları motive eder. İş zenginleştirme de, verimi artırmada önemli
bir unsurdur. İş tanımını zenginleştirdiğiniz zaman çalışan, daha fazla tatmin
olur ve monotonluktan çıkar, iş verimliliği artar. Bu durum iki yönlü bir sinerji
yaratır.”
İş süreçlerinin iyileştirilmesinin de verimliliği arttırdığını belirten Alanyalı,
şöyle devam ediyor; “İşin başlangıcından sonuna kadar farklı fonksiyonlardaki
işin bitirilmesine ait süreçler kurum kültürüne, organizasyon yapısına göre
değişir, bunların iyileştirilmesi ve revizyonu da iş verimliliği artıran konulardan
biridir. Performans değerlendirme, tanıma, takdir, ödül, teşekkür mektubu
yollamak, ayın elemanını seçmek gibi yöntemler de verimi artırmada etkili.”
“Periyodik yapılan paylaşım toplantıları hedef gösterir, bütün şirketin hedefi
anlamasında, misyonu ve vizyonu anlamasında heyecan sağlar, motivasyonu
ve yöndeşliği artırır. Öngörü, misyon, vizyon ve stratejilerin eşleştirilmesi
önemlidir. Farklı motivasyon araçlarından faydalanılabilir, kişiye özel, yan
haklar dediğimiz, sağlık sigortası, cep telefonunu ödemek gibi motivasyonlar,
spor kulübü ya da derneklere katılımını sağlamak yönünde motivasyon araçları
çalışanın verimliliği ve sadakatini artırır. Yönetim bilgi sistemlerini kullanmak,
otomasyona geçmek de verimi etkiliyor” diyen Alanyalı, doğru yapılmayan
otomasyonun operasyon yükü ve yatırım maliyeti yaratacağı konusunda da
uyarıyor. “Süreçlerin iyi gözden geçirilip sistemin ona göre oturtulması önemli.
Bunun için de yönetim danışmanlığı ya da stratejik bir İK departmanı gerekir”.
Alanyalı & Alanyalı HR Consultancy management partner Mehtap Alanyalı indicates
that the methods to increase efficiency vary from field of work to company
structure or corporate culture. Alanyalı states that the best way to increase
efficiency is rotation and job enrichment and says: “Rotation is one of the issues
that can increase efficiency. It provides both working more efficiently and motivates
employees. Job enrichment is an important issue in increasing efficiency. When job
description is enriched, employees are motivated more and their work becomes
less monotonous; hence work efficiency increases. This creates a synergy in multiple
directions.”
Alanyalı, who states that improving work processes is another way to increase
efficiency goes on as follows: “Processes that belong to the completion of the task in
different functions from the beginning until the end change according to corporate
culture and organization structure. The improvement and revision of these are
among the issues that increase efficiency. Methods such as performance evaluation,
acknowledgement, appreciation, rewards, sending letters of appreciation, choosing
the employee of the month are also helpful in increasing efficiency.”
“Sharing done periodically shows the target and provides excitement for all staff to
understand the target, mission and vision of the company while increasing motivation
and common direction. Criticizing of forecasting, mission, vision and strategies
is important. Different motivation tools can be used. Some motivators that are
called fringe benefits such as health insurance or paying the mobile phone bills, or
some motivation tools like supporting participation to sport clubs or foundations
increase the efficiency and loyalty of the employees. Using management information
systems and automation also affects efficiency” says Alanyalı and adds that wrongly
performed automation will create operation burden and investment cost. “It is
important that processes are revised well and set up accordingly. To ensure this,
there is a need for management consultancy or a strategic HR department”.
46 ÇALIKhaber
42-46 VERIMLILIK+5.indd 6
6/2/10 2:06:08 PM
Günde 20 bin kereden fazla nefes alıp vermek, hayatın temeli
olarak kabul ediliyor. Otomatik olarak gerçekleşen bu eylemin,
doğru yapılmamasından dolayı vücudun nelerden mahrum
kalacağını hiç düşündünüz mü? Peki, tam tersi halinde mucize
kazanımlarını?..
It is accepted that breathing more than 20 thousand of times a day
is the basis of life. Have you ever thought of what a body devoids of
when this automatically realized action is improperly performed?
Or in contrast the miracle gains?
Cana can katan
NEFES
THE REFRESHING BREATH
47-51 NEFES+5.indd 1
6/2/10 2:06:45 PM
SAĞLIK ~ HEALTH
K
utsal metinlerde; Tanrı insanı
kendi suretinde yaratmış
ve ciğerlerine “can” nefesi
üfleyerek ona hayat vermiştir…
Hepimiz nefes alarak yaşıyoruz.
Doğduğumuzdan itibaren nefes almayı biliyoruz.
Peki, doğru nefes almayı biliyor muyuz? Nefes
hayatın temeli olmasına rağmen; nefes almanın
önemini, günlük hayat içinde çoğu zaman
unuturuz. Vücuttaki pek çok psikolojik ve fiziksel
rahatsızlığın da kökeninde yattığı düşünülen
nefes, son dönemlerin en çok konuşulan
mevzularından.
DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ
Nefes almak, doğal bir eylem gibi gözükse de
zaman içinde kazanılan bir takım alışkanlıklar,
kişinin yanlış nefes almasına yol açabilir. Örneğin;
doğru nefes almayı önleyen duruşları alışkanlık
haline getirdiğimizde, kısa nefesler akciğerin
maksimum kapasiteyle çalışmasını önleyebilir.
Ayrıca, yaşadığımız sosyal şartlar sağlığımız
ve solunum sistemimiz için tam olarak uygun
olmayabilir. Nefes almak iki nedenle önemlidir.
Bunlardan biri, vücudumuza ve organlarımıza
yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç
duydukları oksijeni sağlar. İkincisi, vücuttan
atılması gereken atık ve toksinlerden kurtulma
yoludur. Oksijen, vücudun ana ihtiyacı. İç
organların, bezlerin, sinir sistemi ve beynin
çalışması için elzemdir.
KALİTELİ YAŞAM İÇİN BOL OKSİJEN
Beynin diğer organlara oranla daha fazla
oksijene ihtiyacı vardır. Yeterli oksijen almazsa
zihinsel bulanıklık, negatif düşünce, depresyon
Sayı larla nefes
• Ortalama bir yetişkin günde 20 binden
fazla, dakikada 16 kez nefes alıp verir.
• İçimize çektiğimiz hava, yaklaşık olarak
yüzde 79 nitrojen, yüzde 20-21 oksijen,
yüzde 0,04 karbondioksit, az miktarda
diğer gazlar ve su buharıdır.
• Gün içinde alınan toksinlerin yüzde 70’i
nefes ile atılıyor.
• “Normal” dediğimiz hayat tarzımızda
akciğer kapasitesinin yüzde 10’unu
kullanırız. Bu, yaşamak için yeterli
olmakla birlikte “sağlıklı” olmak için
yeterli değildir.
I
n holly scripts, human beings were created in the image of God and
God gave them life by blowing the “life” breath to their lungs…. All of
us live breathing. We know how to breathe since birth, but do we know
how to breathe correctly? Although breath is the basis of life, we usually
forget about the importance of breathing during daily life. Breathing
which is thought to be the root of several psychological and physical illnesses
is among the mostly spoken issues of the recent times.
THE IMPORTANCE OF CORRECT BREATH
Although breathing seems to be a natural action, some habits acquired
in time may lead to a person’s breathing incorrectly. For instance, when
we habitualise the posture that prevents us from breathing correctly short
breaths may hinder lungs from working in full capacity. Moreover, the social
conditions we live in may not be suitable for our health and our respiratory
system. Breathing is important for two reasons. One of them is that it
provides oxygen that is needed by our body and organs for surviving and the
second is that it is a way of getting rid of the wastes and toxins that should
be removed from the body. Oxygen is the main need for the body and it is
essential for the internal organs, glands, nerve system and brain to operate.
48 ÇALIKhaber
47-51 NEFES+5.indd 2
6/2/10 4:58:21 PM
ve ardından işitme ve görme bozuklukları
başlar. Yaşlılar ve damar tıkanıklığı olanlar,
beyinlerine yeterli oksijen gitmediğinden
genellikle negatif ve depresif olur. Akut
bir dolaşım bozukluğunun kalbe giden
oksijeni durdurması kalp krizi, beyne giden
oksijeni durdurması da beyin kanamasına
yol açar. Bu liste uzayıp gider, ancak işin
özü kaliteli yaşamın en önemli öğesinin
oksijen olduğu.
Özellikle oturarak çalışan insanların
kendilerini sürekli yorgun hissetmelerinin,
sinirli ve verimsiz olmalarının ana
sebeplerinden biri yetersiz oksijendir.
Uyku düzenlerinde de sorun yaşarlar
ve bu nedenle güne kötü başlarlar.
Bazen bağışıklık sistemlerinin zayıflayıp
sorunların artarak devam ettiği görülür. İşte
doğru nefes, bu noktada devreye giriyor.
Nefes, bu sorunları ortadan kaldırabileceği
ve dolayısıyla hayat kalitesiyle paralel
olarak başarıyı da artıracağı için önemlidir.
Canlılık ve gençliliğin ana sırlarından
biri temiz kan dolaşımı. Bunu elde
etmenin en kolay yolu da solunan havada
saklı... Doğru nefes alarak vücudun tüm
organlarının doğru beslenmesini sağlamak
ve verimlilik sürelerini artırmak mümkün...
Kısacası doğru nefes almak, gençleşme
sürecini de başlatacaktır.
YAVAŞ VE DERİNDEN…
Genellikle pek çok kişi fazla sık ve sığ
nefes alır. Yeterince oksijen almıyor ve
yeterince karbondioksit vermiyoruz. Sonuç
olarak vücutlarımız, oksijene aç ve fazla
toksinle yüklü. Vücuttaki her hücrenin
oksijene ihtiyacı var ve canlılık seviyesi tüm
hücrelerin sağlıklı olmalarıyla doğrudan
ilişkili. Sığ nefes alıp vermek, akciğerlerin
yeterince çalışmamasına neden olur. Netice
olarak bazı fonksiyonlarını kaybederek
cansızlığı artırır, yaşlanmayı hızlandırır,
bağışıklık sistemini bozar. Örneğin; fil
gibi yavaş nefes alıp veren hayvanların
ömürleri daha uzundur. Dolayısıyla daha
yavaş ve daha derin nefes alıp vermeye özen
göstermek gerekiyor.
NEDEN SIK VE SIĞ
NEFES ALIRIZ?
Bunun çeşitli sebepleri var. Mesela
genellikle acelemiz vardır, nefesimiz de
bu düzene uyum sağlar. Daha çok kapalı
PLENTY OF OXYGEN FOR A
QUALITY LIFE
Brain needs more oxygen than the
other organs. Unless it gets enough
oxygen, mental blur, negative thinking,
depression and following these hearing
and seeing disorders start. Elders and
people with embolism are generally
depressive and negative due to the fact
that not enough oxygen is going into
their brains. It causes a heart attack
that an acute circulatory disorder stops
oxygen going to heart and a cerebral
hemorrhage that it stops oxygen going
to brain. This list goes on like this but in
short the essential element of a quality
life is oxygen.
Brea thing in numb ers
• An adult takes and gives breath more than
20 thousand times a day and 16 times in a
minute in average.
• The air we breathe is composed of
approximately 79 percent nitrogen,
20-21percent of oxygen and 0.04 percent
of carbon dioxide and small amount of
other gases and water vapor.
• 70 percent of the toxins taken during the
day are removed by breath.
• We use 10 percent of our lung capacity
in the life style that we call “Normal”.
Although it is enough to live, it is not
sufficient to be “healthy”.
Particularly the reason why
people who mostly work sitting feel
continuously tired and are nervous
and inefficient is insufficient amount
of oxygen. They also have problems
in their sleeping orders and that’s why
they start the day badly. Sometimes
it is seen that their immune system is
weakening and problems are ongoing
while gradually increasing. Correct
breathing comes onto stage right at
this point. Breath is important as it can
eliminate these problems and improve
the quality of life and in parallel to this,
success.
Clean blood circulation is one of the
main secrets of refreshment and youth.
The easiest way to obtain is hidden in
the air that is breathed. It is possible
that all organs in the body are fed
well and their efficiency periods are
increased by breathing correctly… In
brief, breathing correctly will initialize
the process of anti-aging.
SLOWLY AND DEEPLY…
In general, most people breathe so
often and superficially. We do not take
sufficient amount of oxygen and give
enough carbon dioxide. As a result, our
body is hungry for oxygen and loaded
with excessive toxin. Every single cell in
the body needs oxygen and the level
of refreshment is related with all cells
being healthy. Breathing superficially
causes lungs to perform insufficiently.
In conclusion, they lose some functions
and increase the lifelessness, speed up
aging and disrupt immune system. For
instance the life of animals breathing
slowly like elephants is longer. Hence
it is needed to care for breathing more
slowly and deeply.
WHY DO WE BREATHE OFTEN
AND SUPERFICIALLY?
This has various reasons. For
instance, we are generally in a hurry
and our breath adapts itself to this.
We mostly work in closed spaces.
This causes us to breathe dirtier air.
While the body tries to protect itself
by breathing less, breathing incorrectly
becomes a habit. Negative emotion
such as getting angry or worried also
causes breath to quicken and becomes
superficial.
BREATHING CAN BE LEARNT…
We breathe deeply while sleeping.
Hence it is necessary to have a sleeping
simulation as a simple method in order
to learn how to breathe correctly.
Lie on your back and close your eyes.
Assume that you are sleeping; your
body relaxed and try to deepen your
breath. Try to fill your lungs with air
firstly the lower, then middle and lastly
the front lobes. Try to empty the front,
middle and lower lobes respectively
while breathing out. Don’t make an
effort while doing these, and perform
ÇALIKhaber
47-51 NEFES+5.indd 3
49
5/28/10 5:13:15 PM
SAĞLIK ~ HEALTH
breathing as an integrative process. Pay
attention to keep your mouth closed.
It is possible to benefit from the
blessings of life, blood of life by learning
the breathing techniques and staying
away from the negative situations.
Particularly, as the main principle in Far
East origin exercises such as breathing
therapies, yoga, Pilates which have
become widespread recently is based
on correct breath, they are preferred
by most people. By this way, you may
improve the quality level of your life to
upper degrees.
Oksijenin faydaları
❏ Beyin, omurilik, sinir merkezleri
ve sinirler dahil olmak üzere sinir
sisteminin sağlığında düzelme sağlanır.
Bunun nedeni artan oksijen girişiyle
sinir sisteminin iyi beslenmiş olmasıdır.
Bu da vücudun her bölgesine ulaşan
sinir sisteminden tüm vücuda sağlık
yayılması anlamına gelir.
❏ Vücuttaki kan kalitesi, artmış olan
oksijen oranı nedeniyle yükselir. Bu
da sistemden toksinlerin atılmasına
yardımcı olur.
The benefits of oxygen
❏ Besinler daha iyi emilir ve sindirilir.
Mide gibi sindirim sistemi organları
daha fazla oksijen alır ve daha iyi çalışır.
❏ Improvement is attained in brain,
spinal cord, nerve centers and nerves
health. The reason for this is that
nerve system is fed well by means of
increased oxygen. This means health is
spread to the body from nerve system
which can reach each part of the body.
❏ Derin ve yavaş solunum kilo
kontrolüne de yardımcı olur.
❏ Vücudun salgı bezlerinde gençleşme
görülür.
❏ Cilt gençleşir. Kırışıklarda azalma
yaşanır ve cilt pürüzsüzleşir.
❏ Derin solunum sırasında diyaframın
hareketi, iç organlara masaj etkisi
yaparak bu organlardaki kan dolaşımını
uyarır.
❏ Derin, yavaş solunum kalbin
yükünü hafifletir.
❏ Yavaş, derin ve ritmik solunum,
kasların yavaşlayarak kalp atışlarınızın
yavaşlamasını sağlayacak ve sonuç
olarak vücutla birlikte kafanızın da
rahatlamasına yardımcı olacaktır.
alanlarda çalışıyoruz. Bu da daha fazla
kirli hava solumamıza sebep oluyor.
Vücut, otomatik olarak daha az nefes
alarak kendini korumaya çalışırken
yanlış nefes almak alışkanlık haline
gelir. Sinirlenme, endişelenme gibi
negatif duygular da nefesin hızlanarak
sığlaşmasına neden oluyor.
NEFES ALMAK
ÖĞRENİLEBİLİR…
Uyurken derin nefes alırız. Dolayısıyla
doğru nefes almayı öğrenmek için basit
bir yöntem olan uyuma simülasyonu
yapmak gerekir. Sırt üstü yatıp
gözlerinizi kapatın, tüm vücudunuzu
rahatlatıp uyuduğunuzu farz edin ve
nefesinizi derinleştirin. Ciğerlerinizin
önce alt, sonra orta ve üst loblarını
havayla doldurmaya çalışın. Nefes
verirken önce üst sonra orta ve en son
alt loblardaki havayı boşaltmaya çalışın.
Bunları yaparken herhangi bir efor
harcamayın ve solunumu bütünsel bir
işlem olarak gerçekleştirin. Ağzınızın
kapalı olmasına özen gösterin.
Olumsuz durumlardan uzak kalarak
ve nefes tekniklerini öğrenerek hayatın
can damarının nimetlerinden sonuna
kadar yararlanmak mümkün... Özellikle
son yıllarda yaygınlaşan nefes terapileri,
yoga, pilates gibi Uzak Doğu kökenli
egzersizler, ana prensipleri doğru
nefes üzerine kurulduğu için çoğu kişi
tarafından tercih ediliyor. Böylelikle
hastalıklardan korunarak hayat kalitenizi
üst seviyelere taşıyabilirsiniz…
❏ Blood quality in the body improves
due to the increased amount of
oxygen. This helps removing the
toxins from the system.
❏ Food is absorbed and digested
better. Digestive system organs like
stomach take more oxygen and
perform better.
❏ Deep and slow breathing helps
weight management too.
❏ Regeneration is observed in glands
in the body.
❏ Skin is rejuvenated. Wrinkles are
reduced and skin becomes smooth.
❏ During deep breathing the activities
of diaphragm make the effect of
massage and stimulate the blood
circulation in these organs.
❏ Deep and slow breathing lessens
the load of heart.
❏ Slow, deep and rhythmic breathing
ensures our heart beats to slow down
by muscles’ slowing down and as a
result both our body and mind will be
relaxed.
50 ÇALIKhaber
47-51 NEFES+5.indd 4
6/2/10 4:58:56 PM
Sibel Kavunoğlu
Transformal Nefes Eğitmeni ~ Transformal Breath Trainer
Sağlık ve mutluluk için yer açın
Have a place for health and happiness
Nefes terapilerine kişiler hangi nedenlerle geliyorlar?
Nefes terapilerine gelenlerin değişik amaçları oluyor. Bazıları arkadaş
tavsiyesi ile bazıları merak ettiği için geliyor. Bir kısım da yaşamlarının
belli bir döneminde kendilerini çıkmazda hissettiklerinde, kendi
kendilerine çözüm bulamadıklarında, alternatif çözüm arayışı
içindeyken nefes ile karşılaşıyorlar.
Why do people come for breath therapies?
The ones coming for breath therapies have different purposes. Some
come with a friend’s advice, others out of curiosity. Some others on the
other hand come across with breath when they feel trapped in certain
periods of their lives, when they cannot find a solution themselves and
while in a search of an alternative solution.
Nefesin felsefi boyutuyla ilgili bilgi verir misiniz?
Nefes çalışmaları ile ilgili bilgilerin çoğu Doğu felsefesinden
gelmektedir. Bilinçli nefes almanın gücü, yüzyıllar boyunca manevi
aydınlanmanın bir aracı olarak kullanılmıştır. Akıl-beden bağlantısına
olan ilgi ve bu alandaki araştırmalar, Batı’da yeni keşfedilmiştir. Batılı
araştırmacılar, nefes modelindeki değişikliğin, zihinsel ve duygusal
durumları değiştirebileceğine inanırlar.
Could you give us information about the philosophical aspect of breath?
Most of the studies regarding breathing come from Eastern philosophy.
The power of consciously breathing has been used as a tool for spiritual
enlightening for centuries. The interest in the bond between mind and
body and research on this field has recently been discovered. Western
researchers believe that changes in breathing model may change the
mental and emotional situations.
Kaç çeşit nefes terapisi var ve transformal nefes terapisi nedir?
Nefes terapisi, nefesle yapılan terapi programlarına verilen genel bir
isim. Nefes terapi programları; genelde bedenimizde, zihnimizde,
duygularımızda bulunan travmaları, geçmişten kalan izleri
dönüştürme amaçlı kullanılıyor. Pek çok nefes terapisi metodu
var: Rebirthing, holistik nefesler, diamond breath, fire breath...
Hemen hemen hepsinin amacı ‘travma resolution’, yani travma
çözünürlüğüdür. Transformal nefes tekniği, en bilinenidir. Uygulaması
oldukça basit, ağızdan alınan tam ve bağlantılı bir nefes sistemi… Bu
nefes sistemi, yanlış nefes alışkanlıklarının açılmasını, bedenin ‘süperokside’ olarak çocukluğumuzdan beri taşıdığımız duygusal travmaların
arınmasını sağlıyor. Bu da neşe, mutluluk, sağlık, güzellik ve bolluk
için yer açıyor.
How many types of breath therapies are there and what is a transformal
breath therapy?
Breath therapy is a general name given for the therapy programs by
breathing. Breath therapy programs are usually used for the purpose
of transforming the traces of traumas in our body, mind and emotions
and traces remaining from the past. There are several breathing therapy
methods. Rebirthing, holistic breaths, diamond breath, fire breath... The
purpose of almost all of these is ‘trauma resolution’. The most well –
known is the transformal breath technique. It is simple to apply, a full
and a related breath system taken from mouth. This breath system
enables the opening of incorrect breathing habits and removing the
emotional traumas that we have been carrying since childhood. This
creates a space for joy, happiness, health, beauty and wealth.
Nefes terapileri kaç seans yapılıyor, seans ne kadar sürüyor ve terapi ne
kadar sürede bitiyor?
Yaklaşık bir buçuk, iki saat süren transformal nefes seansları sırasında
açık ve birbiriyle bağlantılı nefes deneyimleniyor. Transformal
nefes seanslarında sadece nefes değil, yaşam koçluğu hizmeti de
verilmektedir. Nefesin açılması, daha rahat ve derin nefes alabilmek
için minimum beş seans öneriliyor.
How many sessions are breath therapies done in and how long does a
session take? How long does it take to finish the therapy?
During transformal breath sessions that takes about one and a half or
two hours, open and interrelated breathing are experienced. During
transformal breath sessions, not only breath but also life coaching
service is given. At least five sessions are recommended in order to
open the breath and breathe more comfortably and deeply.
Bir yaş ya da cinsiyet aralığı var mı nefes terapilerine katılmak için?
Nefes terapisinde herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. Örneğin; koçluk
seminerlerinde yeni doğmuş bir bebeğe dahi nefes seansının nasıl
yapılacağına dair çalışmalar yapılmaktadır.
Is there an age or gender limit to attend the breath therapies?
There is no age limit in breath therapies. For instance, in coaching
seminars there are studies regarding how to perform breath sessions
even to a newly born child.
ÇALIKhaber
47-51 NEFES+5.indd 5
51
5/28/10 5:14:12 PM
YÜKSELENLER ~ THE ONES RISING
Ebubekir Şimşek, Murat Kaplan, Zouleicha Amet, Gülce Kaya, Ali Özgü
Caneri, Zeynep Yüzüak, Erdem Pekcan, Ömer Uzun
Hızlı ve kolay raporlama
SAP BusinessObjects Forum 2010, bu yıl Swissotel’de
hayat buldu. Firma yetkilileri, çözüm ortakları ve SAP’ın,
BusinessObjects ürününü alıp kendi süreçlerine uyarlayan
şirketlerin başarı hikâyelerinin yer aldığı organizasyona ilgi
yoğundu. Çalık Holding de BusinessObjects Raporlama
Platformu ile iş zekâsına yaklaşımını anlattığı sunumuyla
forumdaki yerini aldı. Proje Yöneticisi Murat Kaplan,
konuşmasına 1981 yılında kurulan holdingle ilgili ayrıntılı
bilgiler sunarak başladı. 19 bini aşan çalışan sayısı ve altı
sektörde faaliyet gösteren Çalık Holding’in kilometre
taşlarını anlatan Kaplan, BusinessObjects’le tanışmalarını
ve kazanımlarını şöyle özetledi: “Ürünle, günümüzün zorlu
ekonomik koşullarında, tüm verileri ve iş süreçlerini entegre
ederek finansal mükemmelliğe ulaşma ve stratejilere yön
vermeyi planlamaktayız. Projenin amaçları ise öncelikle
Turkuvaz Medya Grubu içinde excel dosyaları ile yapılan
raporlamanın iyileştirilmesi. Çok sayıda farklı bilgiye tek bir
ekran üzerinden ulaşımı sağlayan ürün; görselliği geliştirilmiş,
kolay anlaşılabilir ve interaktif raporlama ve analiz imkânı
sunuyor. Güncel verilerle, bilgiye daha çabuk ve kolay ulaşım
sağlamasını da eklemeden geçemeyeceğim.”
Çalık Holding’in Bilgi Teknoloji ekibinin tam kadro
bulunduğu sunumda, masaya yatırılan BusinessObjects,
konuklardan gelen sorularla enine boyuna incelendi. Yetkililerin
verdiği bilgilere göre, BusinessObjects, Çalık Holding’de bir
aydır canlı kullanımda ve var olan eski bilgilere adeta ruh
veriyor. Bilgisayar ortamında günlerce sürebilecek analizleri
rahatlıkla kısa sürede yapabilmeyi sağlayan BusinessObjects,
ATV’de kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki günlerde Eagle
Mobile’da devreye sokulacak ürün, şirketin ihtiyaçlarına göre
diğer bölümlerde de hızlı bir şekilde konumlanacak.
Forum’daki sunumu, Çalık Holding SAP Proje Yöneticisi
Murat Kaplan gerçekleştirdi. (Murat Kaplan, Çalık Holding SAP
Project Manager, made a presentation at the forum)
Fast and easy reporting
SAP BusinessObjects Forum 2010 was held at Swissotel this
year. The organization where firm representatives, solution
partners were present and the success stories of firms which
adopted BusinessObjects product of SAP to their own processes
attracted many people. Çalık Holding took place in the forum with
a presentation about BusinessObjects Reporting Platform and
business intelligence approach. Project Manager Murat Kaplan gave
detailed information about the holding established in 1981. Talking
about the milestones of Çalık Holding with a number of employees
exceeding 19 thousands and operating in 6 sectors, Mr. Kaplan
summarized their meeting with BusinessObjects and their gains as
follows: “Through this product, we are planning to reach the level
of financial perfection by integrating all data and work processes
under today’s harsh economical conditions and direct strategies.
The purposes of the project is firstly to improve reporting studies
done with excel files within Turkuvaz Media Group. The product
which provides access to various and numerous information on a
single screen ensures the opportunity for an interactive reporting
which is easy to understand and has improved visuality. I must add
that it is also helpful in reaching information with recent data more
quickly and easily.”
At the presentation where Çalık Holding Information
Technologies Team was present with all staff, the product
BusinesObjects was discussed and examined through questions
from the guests. According to the information from the authorities,
BusinessObjects, has been used in Çalık Holding for a month and it
revives existing old information. The product can do the analysis in
a short time which may actually take days to complete if done on
computer. BusinessObjects is now used in atv. Within the following
days, it will be used in Eagle Mobile and will be located in other
sections in accordance to the firm’s needs.
52 ÇALIKhaber
52-55 YUKSELENLER+4.indd 2
5/28/10 5:16:10 PM
Eagle Mobile,
Sinerjitürk’te
Eagle Mobile at
Sinerjitürk
2008’de de büyük bir katılımla gerçekleşen ve pek
çok iş birlikteliğinin temellerinin atıldığı SinerjiTürk
Haberleşme&Bilişim 2010’un bu yılki ayağı Antalya’da
gerçekleşti. Organizasyon, yurt içinden ve dışından Türk iş
adamları, yöneticileri ve akademisyenleri sektörel etkinliklerle
bir araya getirerek; aralarında iş birliği gerçekleşmesini, birlikte
büyümelerini, zenginleşmelerini ve güçlenmelerini hedefliyor.
Sinerjitürk’ün amacı, ülkemizin çağdaş uygarlıkların en üst
seviyesine ulaşmasına ve bir teknoloji üretim ve çekim merkezi
olmasına katkı sağlamak olarak da tarif edilebilir.
Yapısı itibariyle dünyada ilk ve tek olan fuar, Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım başta olmak üzere haberleşme ve
bilişim sektörünün önde gelen temsilcilerinin katılımıyla
gerçekleşti. Arnavutluk mobil telekom pazarına üst kalitede
servis vermeyi amaç edinen Eagle Mobile Ceo’su Ali Taşkın
da, fuarda yerini aldı. Katılımın yüksek olduğu fuarda
sunum yapan Taşkın, konuşmasına Arnavutluk’un fiziki
ve ekonomik durumu hakkında bilgiler vererek başladı.
Ülkedeki mobil telekom pazarıyla ilgili çarpıcı veriler sunan
Taşkın, konuşmasına Eagle Mobile’ın tarihçesiyle devam
etti. 2008 yılında ülkede üçüncü operatör olarak hizmet
vermeye başlayan Eagle Mobile, 200 ülkede 475 operatörle
gsm, 89 ülkede 150 operatörle faturasız hatlar için roaming
ve 30 ülkede 50 operatörle 3G hizmeti sunuyor. Taşkın,
başarılı sunumunu firmanın reklam faaliyetleriyle ilgili verdiği
verileri sunarak noktaladı. Amerikalı-Arnavut aktör James
Belushi’nin yer aldığı reklamları konuklarla paylaşan Taşkın,
bu kampanyayla Eagle Mobile’ın güçlü imajını perçinlediğinin
altını çizdi.
This year’s session for SinerjiTürk Haberleşme & Bilişim 2010, which
had been held in Antalya in 2008 with a large amount of participation
and where several collaborations had been initialized, was performed
in Antalya. The organization aims at gathering Turkish businessmen,
managers and academicians in and out of Turkey by means of industrial
activities and realizing collaboration among them, their growing,
enriching and strengthening together. The purpose of Sinerjitürk can
be defined as contributing to our country’s reaching the highest level
of modern civilizations and becoming a technology production and
attraction center.
The fair, being the first and only in the world by means of its structure,
was realized with the participation of the Minister of Transportation
Binali Yıldırım at the foremost as well as the prominent representatives
of information and communication sector. Mr. Ali Taşkın, the CEO of
Eagle Mobile aiming at serving the Albanian mobile telecommunication
market at the highest quality also participated at the fair. Making a
presentation at the fair where there was a good level of participation,
Mr. Taşkın started his speech by giving some information about the
physical and economical status of Albania. He presented remarkable
data on the mobile telecommunication market in the country and went
on with his speech with the history of Eagle Mobile. The company,
starting operation in 2008 as the third operator in the country, is serving
GSM service with 475 operators in 200 countries, roaming service for
prepaid lines with 150 operators in 89 countries and 3G services with
50 operators in 30 countries. Taşkın concluded his effective presentation
with the data regarding the promotional activities of the company.
Taşkın shared the advertisements where American-Albanian actor James
Belushi takes place with his guests and he highlighted that the company
has reinforced its strong brand image with this promotion campaign.
ÇALIKhaber
52-55 YUKSELENLER+4.indd 3
53
5/28/10 5:17:37 PM
YÜKSELENLER ~ THE ONES RISING
İnternet bankacılığında
ilkler BKT’den…
Firsts in Internet Banking
carried out by BKT…
Şube dışı kanalların gelişimi, son yıllarda çok arttı, örnek
olarak; Türkiye’de Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 2009
verilerine göre 13 milyon internet bankacılığı kullanıcısı
var ve bu rakamın 5,6 milyonu aktif durumda. Türkiye, bu
konuda, Balkanlar’da en gelişmiş ülke durumunda.
Arnavutluk’ta da özellikle internet kullanımı konusunda,
son yıllarda Çalık Holding şirketi Albtelecom’un da
katkılarıyla önemli gelişmeler oldu. İnternet bankacılığı
konusunda Çalık Grubu’nun Arnavutluk‘taki bankası Banka
Kombetare Tregtare (BKT), maalesef ilk banka değil, ancak
devreye alınan bireysel internet şubesi ile Arnavutluk’ta birçok
ilke imza attılar.
Öncelikle mevcut WEB sitesinin tasarımı ve içeriği, yeni
hazırlanan internet şubesi ile uyumlu olarak yenilendi. Siteye
internet şubesi kullanıcısı olarak kayıt olmak çok kolay, eğer
müşteri BKT debit kartına sahip, daha önceden bireysel
bankacılık hizmetleri sözleşmesini imzalamış ve cep telefonu
numarasını BKT Bankacılık sistemine kayıt ettirmiş ise
internet şubesi şifresini almak için BKT şubelerine gelmesi
gerekmiyor. Türkiye’de 1 Ocak 2010’dan sonra zorunlu hale
getirilen tek kullanımlık şifre, müşterinin sistemde kayıtlı
bulanan telefonuna SMS ile gönderiliyor, ekstra güvenlik
olarak da debit kartının pin numarasını girmesi isteniyor.
Kredi kartından nakit avans, hesaba debit kart bağlama gibi
işlemleri internet üzerinden ilk defa BKT açmış oldu; ayrıca
SMS üzerinden dinamik tek kullanımlık şifre göndererek de
bir ilk daha gerçekleştirildi. Kurumsal bankacılık ve Kosova
şubeleri kullanımına açılarak proje devam edecek.
The development of online banking has increased much in
recent years. For instance, according to 2009 data of The Banks
Association of Turkey, there were 13 million internet banking users
and 5.6 million of this number is composed of active users. Turkey
is the most developed country in the Balkans on this issue.
There have been significant developments in Albania particularly
on the issue of internet usage in recent years thanks to the
contribution of Albtelekom, which is a Çalık Holding company.
Unfortunately Banka Kombetare Tregtare (BKT), Çalık Group’s
bank in Albania, is not the first bank in internet banking; yet the
bank leads the way in Albania with the individual internet branch.
Firstly, the design and content of the existing web site was
renewed in line with the recently developed online banking. It is
very easy to register the site as an online banking customer. If the
customer has BKT debit card, has previously signed the individual
banking services contract and registered his/her mobile phone
number in BKT banking system, he/she doesn’t need to visit the
BKT branches in order to get his/her online banking password.
Single usage password, which was made mandatory in Turkey
after January 1st 2010, is sent to the customer’s phone registered
in the system via SMS and as an additional security measure, the
customer is requested to enter PIN code of his/her debit card.
BKT has become the first to start the online operations as
withdrawing cash in advance from credit card or connecting
the debit card with the account. Moreover, another novelty
was achieved by the process of sending a dynamic single usage
password via SMS. The project will continue with corporate
banking and Kosova branches.
54 ÇALIKhaber
52-55 YUKSELENLER+4.indd 4
5/28/10 5:18:02 PM
Çalık GAP Denim’in internet
sitesi yenilendi
The Çalık GAP Denim web
site is renewed
2004 yılından beri faaliyette olan GAP Denim’in internet sitesi,
ilk dönemde, koleksiyonlar çıktıkça güncelleniyordu.
celleniyordu.
Satış Departmanı’ndan ayrı bir
“Pazarlama Departmanı” kurulmasıyla
birlikte sadece koleksiyonları değil,
Çalık Premium Denim markasının
mevcut ve potansiyel müşterilerce
de yeterince algılanılabilmesi ve
koleksiyonların ruhunu daha iyi
yansıtan çalışmalarla kurumsal yapıyı
bütünleştirme düşüncesi yatıyordu.
GAP Denim Pazarlama Uzmanı Emre
Yılmaz, fikrin, internet sitesini güncellemek
üzere doğduğunu söylüyor. “Sistemi online bir
sunum yapabilecek yetkinlikte kurduğumuzdan
özellikle koleksiyonumuzu hazırladığımızda
müşterilerimize Mill Week dönemlerinde
yaptığımız ön sunumlardan sonra hem
koleksiyonlarımızın ve konseptlerinin
karakterini hem de ürünlerimizin her birinin detaylarını anında
görebiliyorlar” diyor. Her üç ayda bir güncellenen sitede, altı
ayda bir kez yeni koleksiyonun eklenmesi ve sondan üçüncü
koleksiyonun vitrinden çıkarılması planlanıyor.
The web site of GAP Denim, operating since 2004, was
ppreviously
pr
e
updated as soon as the new collections
w
were
e ready. Following the establishment of a separate
“Marketing
“M
Department” from the Sales Department,
the
the ideas that not only the collections but the brand
name
na Çalık Premium Denim should be perceived by
the
th existing and potential customers and corporate
culture
cu
is integrated with the works reflecting the spirit
of the collections better are emphasized.
GAP
G Denim Marketing Specialist Emre
Yılmaz
Y
states that the idea is based on
updating
up
the web site. “Since we have
set
se up a system capable of an online
presentation,
pr
our customers can see
both
bo the character of our collections and
concepts
co
and the details of each one
of
of our products immediately after we
have
ha prepared our collections following
our
ou preliminary presentations to them
during Mill Week seasons” says Mr. Yılmaz. It is planned that once
every six months a new collection will be added onto the web site
updated every three months and the third of the last collections will
be removed.
Gayrimenkul sektörü
mercek altında
The real estate industry is
under the lens
ULI Türkiye Genç Liderler grubunun eğitim dizileri sürüyor.
Geçtiğimiz gün sekizincisi düzenlenen programa katılan Çalık
Gayrimenkul Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Feyzullah Yetgin ve
Doç. Dr. Rüveyda Kömürlü, katılımcılara faydalı bilgiler sundu.
Real Estate 101 Eğitim Programı’nın sekizincisinin konusu
“Mortgage ve Küresel Kriz ile Türk Gayrimenkul Sektörüne
Etkileri” oldu. Eğitimi, Çalık Gayrimenkul Ticaret AŞ’nin
Genel Müdürü Feyzullah Yetgin gerçekleştirdi. Aynı zamanda
Urban Land Institute (ULI) Türkiye’de, Eğitim Komitesi Üyeliği
ve Genç Liderler Organizasyon Komitesi Üyeliği görevlerini
sürdüren Yetgin’e Kocaeli Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım
Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Rüveyda Kömürlü eşlik etti. Dedeman Otel’deki eğitimle,
katılımcıların gayrimenkulün
farklı alanlarında, temel
konularda bilgi sahibi
olması ve Türkiye’de bu
konudaki eğitim açığının bir
ölçüde kapatılması amacı
gerçekleştirildi. Yaklaşık dört
saat süren eğitim, soru- cevap
bölümüyle son buldu.
The training series of ULI Turkey Young Leaders group is
ongoing. The General Manager of Çalık Gayrimenkul Ticaret A.Ş.,
Feyzullah Yetgin, and Dr. Rüveyda Kömürlü, who attended the
program eight of which was held a few days ago, gave important
information to the participants.
The subject of the eight Real Estate 101 Training Programs was
“Mortgage and Global Crises and Their Effects on Turkish Real
Estate Industry”. The training was given by Feyzullah Yetgin, the
General Manager of Çalık Gayrimenkul Ticaret A.Ş. Mr. Yetgin,
who is also the member or Educational Committee of Urban
Land Institute (ULI) Turkey and a member of Young Leaders
Organization Committee was accompanied by Kocaeli University
Architecture and Design Faculty, Architecture Department Staff
A
Associate Professor Rüveyda Kömürlü.
T
The training held at Dedeman Hotel
w
was aimed at providing the participants
with information regarding basic issues
w
iin various fields of real estate and
cclosing the educational gap on this issue
iin Turkey. The training which lasts for
aapproximately four hours ended with a
qquestions and answers part.
ÇALIKhaber
52-55 YUKSELENLER+4.indd 5
55
5/28/10 5:18:24 PM
DAMAK ZEVKİ ~ PALATE
Şık sofraların, sarayların
vazgeçilmez sebzesi
The indispensible vegetable of the elegant
meals and palaces ASPARAGUS
İki büyük antioksidan “beta karoten” ve “C vitamini” içeren kuşkonmaz, oldukça besleyici bir sebze…
Günümüzde dünyanın her yerinde yaygın olarak yetiştirilen bu şahane sebzenin kökeninin, iki bin yıl
öncesine dayandığı ve Akdeniz bölgesinin doğusundan geldiğine inanılıyor.
~
Asparagus, which involves two big antioxidants “beta-Carotene” and “Vitamin C”, is a pretty nutritious
vegetable… It is believed that the origins of this fabulous vegetable that is grown commonly all over
the world dated back to two thousand years ago and that it came from the eastern Mediterranean.
YAZI - WRITTEN BY: BANU GÖÇMEN EVKURAN
B
atı Avrupalılar mayıs ayının gelmesini iple
çekerler; nedeni de hasretle bekledikleri mevsimsel
sebze `kuşkonmaz` zamanının gelmiş olmasıdır.
Mayıs başı deyince, restoran ve kafelerin
mönülerinde birbirinden cazip kuşkonmaz lezzetleri oluşur.
Gratenler, çorbalar, pizzalar, risottolar, makarnalar, soslar,
garnitürler vb. aklınıza gelebilecek her şey kuşkonmaz
yorumlarıyla sunulur.
Çok eskiçağlarda kendi doğal ortamından alınıp taze
sürgünleri için yetiştirilmeye başlanan kuşkonmaz, Eski
Yunan ve Romalılardan beri çok sevilen değerli bir besin
kaynağı. Bugün en çok Fransa, İtalya, Çin ve ABD’de
yetiştiriliyor. Türkiye’de de taze üretimi gitgide artıyor ve
İstanbul’un Silivri ilçesinde kuşkonmaz bağları bulunuyor.
İtalyanlar haşlayıp üzerine zeytinyağı ve parmesan
peyniri serpiştirirken; Alman, Hollandalı ve Belçikalılar`ın
geleneksel tercihleri, üzerine tereyağı veya `hollandaise` gibi
W
estern Europeans look forward to the month
of May because it is time for the seasonal
vegetable “asparagus”, which they have been
awaiting longingly. Once it is the beginning
of May, the menus of restaurants and cafes are composed
of attractive asparagus tastes. Gratins, soup, pizzas, risottos,
pasta, sauce, garniture and whatever comes to your mind are
presented in asparagus style.
Grown for fresh sucker in ancient times by collecting from
their natural habitat, asparagus has always been a loved and
precious source of nutrition since the times of Ancient Greek
and Rome. Today, it is mostly grown in France, Italy, China and
the USA. Its fresh manufacturing is gradually increasing in Turkey
and there are asparagus orchards in Silivri district of Istanbul.
While Italians boil it and put some olive oil and parmesan
cheese on it, German, Dutch and Belgian people have the
traditional preference of asparagus with fresh potato and fumed
56 ÇALIKhaber
56-59 KUSKONMAZ+4.indd 2
5/31/10 12:15:47 PM
hafif bir sos gezdirilmiş kuşkonmaz, taze
patates ve füme jambon üçlemesidir.
Sapı toprak altında, yenilebilir kısmı
tomurcuk şeklinde olan kuşkonmazın
kökeni soğan, sarımsak ve pırasa gibi
zambak ailesinden geliyor ve Latince
adı `asparagus’. Farsça filiz anlamına
gelen `asparag` kelimesinden oluşuyor.
Kuşkonmaz, yaklaşık iki bin sene
öncesinde Akdeniz`de yetiştirilmeye
başlanıyor. Eski Yunanlılar özellikle
diş ağrılarında ve böcek sokmalarında
antiseptik olarak kullanırken, Romalılar
tadına ve dokusuna bayılıyor. Verimli
yetiştirme teknikleri geliştiriyor; turfanda
tüketebilmek için çeşitli dondurma ve
saklama biçimleri icat ediyorlar. Hatta
Roma imparatorları, sadece kuşkonmaz
taşıma amacıyla `asparagus donanması`
adını verdikleri gemilerini sürekli hazırda
bulunduruyor. Zamanla Fransa, Almanya
ve İngiltere`ye de sıçrıyor ve 17. yüzyılda
özellikle saraylarda tüketilen bir `gurme
ürünü` olarak ününü artıyor.
MAKBULÜ SERT OLANI…
Ormanlık yerlerde, kumlu ve
gevşek topraklarda yetişen ve
besleyici yönü yüksek olan
kuşkonmazın en yaygın çeşitleri
beyaz ve yeşil olmak üzere ikiye
ayrılıyor. Ama yeşil olan çeşidi en
yaygın olanı…
Formu daha ince ve uzun,
tomurcukları da hafif mor rengine
kaçan yeşil türü, saplar toprağın üzerine
çıktığında toplanıyor. Kremimsi beyaz
türü ise toprağın altında ve ışıkla teması
engellenerek yetiştiriliyor. Doğal mevsimi
nisan sonundan haziran sonuna kadar
olan kuşkonmaz, kültür olarak da
üretiliyor. Ancak mevsimindeki doğal
tadı, gerçekten bambaşka bir lezzet
tecrübesi.
Günümüzde başta Peru, Çin ve
Amerika olmak üzere, Fransa, İtalya ve
Belçika gibi birçok ülkede üretilebiliyor.
Bazı gurmeler, İngiliz kuşkonmazının
lezzet açısından en mükemmeli olduğunu
savunuyor. Türkiye`de henüz çok popüler
olmadığından, maalesef konserveleri ile
daha çok karşılaşıyoruz. Ancak yeni Türk
mutfağına hızla gireceğine şüphe yok.
Bu aralar tam mevsimi ve bir yerlerde
karşınıza çıkarsa, diri, sert ve bükülmesi
bacon with butter or a light sauce as
“hollandaise” poured on it.
The origin of asparagus, the stem
of which is under the soil and the
edible part of which is in the shape of
a sprout, comes from the lilium family
like onion, garlic and leek and the
name asparagus is the Latin word. It is
composed of the word “asparag”, which
means bud in Farsi language. Asparagus
was first grown in Mediterranean two
thousand years ago. While people
of ancient Greek were using it as an
antiseptic for toothaches and insect
bites, Roman people used to love its
taste and pattern. Efficient growing
methods were developed and various
freezing and conservation ways were
invented for consuming out of season.
The Roman Emperors even kept their
ships which they called “asparagus
navy” ready anytime for the purpose
of carrying asparagus. In time, it also
became widespread in France, Germany
and England and it became even more
popular as a gourmet product which was
consumed in palaces in 17th century.
THE DESIRABLE ONE IS THE
HARDEST ONE…
The most common types of
asparagus which is grown in forests
and in sandy and loose ground
and which has the high nutritious
quality are divided into two as white
and green. However, the green type
is the most common one. The green
types, the form of which is thinner and
longer and sprouts of which are slightly
purplish, are collected when the stems
reach above the land. On the other
hand, the creamy white type is grown
underground without exposing to light.
Asparagus the natural season of which is
from the end of April to the end of June
is also grown as cultivated. However, its
natural flavor in its season is a completely
different taste experience.
Today, it can be grown in many
countries for instance mainly in Peru,
China and the USA and France, Italy and
Belgium as well. Some gourmets argue
that the English asparagus is the perfect
one in terms of taste. Since it is still not
zor olanlarını seçin. Nemli bir beze
sarılı olarak, buzdolabında üç gün kadar
bekletebilirsiniz.
HAZIRLAMA BİÇİMİNE
GELİNCE; alt kısmını hafif kesip,
keskin bir sebze soyucusuyla
tomurcuklarına dokunmadan saplarını
soymakta fayda var, yoksa kılçık kılçık
olabilir. Kaynar suda beş dakika kadar
haşlayın. Tadının yoğun olabilmesi için,
kabukları da kuşkonmazlarla birlikte
kaynar suya atabilirsiniz. Kuşkonmazın
pişirilmesi için en uygun tencere ince,
uzun, silindir şeklinde olanlar. Böylece
sert olan saplar kaynatılıyor ve hassas
olan tomurcuk kısmı buharda pişirilerek
zedelenmiyor. Kuşkonmazları süzdükten
sonra buzlu suya atarsanız, hem diri
rengini korur hem de daha fazla
yumuşamasını engellemiş olursunuz.
Kuşkonmaz, balık yemeklerinin yanına
da mükemmel bir garnitür olarak servis
ediliyor.
POTASYUM KAYNAĞI
Çorbası yapılan ya da garnitür ve
salata olarak yenilebilen kuşkonmaz;
A, B1, B2 ve C vitaminlerinin yanı sıra
protein, şeker, yağ ve çeşitli mineralleri
de içeren zengin bir sebze. Uzmanlar, bu
sebzenin her sapında en fazla dört kalori
bulunduğunu ve kilo vermeye yardımcı
olabileceğini belirtiyor. Kuşkonmazın
sadece kalorisi az değil, lezzeti de çok
güzel.
Kuşkonmazda yüksek miktarda
bulunan folat, sağlıklı bir
kardiyovasküler sistem için çok
KUŞKONMAZIN
BİLİNEN FAYDALARI
1 Güçlü bir idrar söktürücüdür.
2 Kalp yetmezliğinden ötürü bedende oluşan
ödemlerin boşaltılmasında etkili olur. Kalbi
güçlendirir.
3 Antistres hormonların oluşmasına yardımcıdır.
4 Bedende biriken fazla suların atılmasını sağlar.
Böylece kanı temizler.
5 Cilde canlılık verir.
6 Karaciğer ve mide için yararlıdır.
7 Sebzeler içerisinde en çok folik asit içerendir.
8 Kolesterolün düşürülmesinde yardımcıdır.
ÇALIKhaber
56-59 KUSKONMAZ+4.indd 3
57
5/28/10 5:20:39 PM
önemlidir. Folat seviyesi düşük olunca
kalp hastalıkları riski önemli ölçüde
artar. Bir porsiyon kuşkonmazda
günlük folat ihtiyacının yüzde 66’sı
bulunmaktadır. Kuşkonmaz ayrıca
potasyum açısından da zengin bir
kaynaktır ve sodyum içeriği oldukça
düşüktür. Mineral profili, içerdiği aktif
aminoasitle birleşince diüretik bir etki
oluşturur.
Tarihsel olarak kuşkonmaz, artrit ve
romatizma gibi şişkinliklerin tedavisinde
de kullanılmıştır. Kuşkonmaz, inulin
isimli özel bir karbonhidrat çeşidi içerir.
Bu karbonhidrat, kalın bağırsakta
bulunan sağlığa iyi gelen bakteriler
tarafından sindirilir. Beslenmemizde
yeterli miktarda inulin bulunursa bu
iyi bakterilerin gelişimi ve aktivitesi
artar; bu da zararlı bakterilerin,
bağırsaklarımızda tutunmasını
zorlaştırır.
Özellikle hamile kalmayı
düşünüyorsanız veya hamileliğin
erken safhalarındaysanız kuşkonmazı
öğünlerinizden eksik etmeyin. Çünkü
içerdiği folat, hücrelerin düzgün
bölünmesi için gereklidir. Folat olmazsa
fetüsün sinir sistemi hücreleri düzgün
şekilde bölünmez. Hamilelikte yetersiz
folat tüketiminin çeşitli doğuştan
sakatlıklara yol açtığı belirlenmiştir.
Ayrıca kuşkonmaz, iki büyük
antioksidan olan beta karoten ve C
vitamininden bol miktarda içeriyor.
very popular in Turkey, we mostly come
across its canned types. However, there is
no doubt that it will enter the new Turkish
cuisine as soon as possible. Nowadays, it
is the exact season. If you happen to see
them, try to choose the fresh, hard ones
and the ones difficult to curl. You may keep
them in the refrigerator for three days
wrapped in a moist cloth.
WHEN IT COMES TO THE
PREPARATION; you had better slightly cut
the lower part and peel the stems without
touching the sprouts; otherwise it may be
awny. Boil it in boiling water for about five
minutes. In order for it to have an intense
taste you may throw its shells into the pot
with the asparagus. The most suitable pot
to cook asparagus in is the one that has a
thin, long and cylindrical shape. Hence the
hard stems are boiled and the sensitive
sprout parts are cooked without being
injured. If you put asparagus into icy water
after distilling them, they will keep their
fresh color and you will prevent them from
getting softer. Asparagus is also served as a
perfect garniture with fish meals.
A SOURCE OF POTASSIUM
While asparagus may be cooked as
soup or eaten as salad and garniture, it is
a vegetable rich in minerals and vitamins
such as A, B1, B2 and C as well as protein,
glucose and fat. Specialists say that in
each stem of the vegetable there are
four calories in maximum and it may also
help losing weight. Not only it is a low
calories food, it is also very tasteful.
Folate which is high in amount in
asparagus is very important for a healthy
cardiovascular system. When the level of
folate is low, the risk for heart diseases
increases at a considerable extent. In
one portion of asparagus, 66 percent
of daily need for folate is present.
Asparagus is also a rich source in terms
of potassium and the content of sodium
is quite low. When the mineral profile
combines with the active amino acids it
has, it has a diuretic effect.
Historically, asparagus was used for
the purpose of curing arthritis and
rheumatic. It consists of a particular
type of carbohydrate called inulin. This
carbohydrate is digested by the bacteria
in the large intestine which are good for
health. If there is enough inulin in our
nutrition, the activity and development
of these good bacteria increases, which
makes it hard for the harmful bacteria to
survive.
Particularly if you are planning to get
pregnant or you are at the early stages
of pregnancy, do not neglect asparagus
in your meals because the folate it has is
needed for the proper division of cells. If
there is no folate, nerve system cells of
fetus aren’t divided properly. It is found
out that insufficient amount of folate
consumption during pregnancy causes
various congenital disabilities.
Moreover, asparagus includes high
amount of beta carotene and Vitamin C,
which are the two basic antioxidants.
THE WELL KNOWN
BENEFITS OF ASPARAGUS
1 It is a strong diuretic.
2 It is effective in removing edema in the body
occurring as a result of coronary failure.
3 It helps developing the anti stress hormones.
4 It provides removing the excessive water
5
6
7
8
accumulating in the body. By this way, it cleans the
blood.
It gives freshness to the body.
It is beneficial for liver and stomach.
It is the vegetable that includes folic acid the most.
It is helpful in reducing the cholesterol levels.
58 ÇALIKhaber
56-59 KUSKONMAZ+4.indd 4
5/28/10 5:21:17 PM
KUŞKONMAZLI
MAKARNA SALATASI
Malzemeler (3-4 kişilik)
20 adet mor kuşkonmaz ● Yarım paket penne
makarna ● Yeteri kadar su ● 2’şer adet havuç ve kabak
● 5 çorba kaşığı sıvıyağ ● 5-6 dal kıyılmış dereotu ● Tuz
●
Üzerine:
●
●
Yarım limonun suyu ● Yarım kahve fincanı sıvıyağ
2 çorba kaşığı toz parmesan peyniri ● Tuz
Hazırlanışı:
Kuşkonmazların uç kısımlarındaki sert bölümleri
kesin ve üç cm uzunluğunda verev şekilde doğrayın.
Kaynayan suda bir dakika bekletin ve süzgeçle alıp soğuk
suya atın. Bir dakika sonra soğuk sudan çıkarıp kenara
alın. Makarnayı tuzlu suda haşlayıp, süzün. Havucu
verev, kabağı yarımay doğrayın. Sıvıyağı kızdırıp, üzerine
havucu ve kabağı ilave edin. Bir iki dakika sote edip,
kuşkonmaz ve tuzu ilave edin. İki dakika soteleyip
ocaktan alın. Sebzeli harcı ve dereotunu makarnanın
üzerine ekleyin. Limon suyu, sıvıyağ ve tuzu karıştırıp
salatanın üzerine gezdirin. Parmesan peyniri serperek
servis yapın.
PASTA SALAD WITH
ASPARAGUS
Ingredients (for 3-4 people)
20 purple asparagus ● Half the packet of penne pasta
Water as needed ● Carrots and bald, two from each
● 5 spoonfuls of oil ● 5-6 pieces of finely cut dill ● Salt
●
●
Dressing:
●
●
Juice from half a lemon ● 1/2 coffee cup of oil
Two spoonfuls of grained parmesan cheese ● Salt
Preparation:
Kuşkonmazlı makarna salatası
Pasta salad with asparagus
Mine Nartop
(Sofra Dergisi Editörü, Turkuvaz Medya Sofra Magazine Editor, Turkuvaz Media)
Cut the hard parts on the edges of asparagus and
chop them diagonally in 3 cm long. Keep them in
boiling water and then, taking them with a filter, put
them in cold water. Take them out after waiting for
one minute and put them aside. Boil pasta in salty
water and filter it. Cut the carrots diagonally and the
bald in shape of a half moon. Boil oil and add carrots
and bald into it. Sauté them for a few minutes and add
asparagus as well as some salt. After sautéing for two
minutes take it from the burner and add the vegetable
mixture and dill onto pasta. Mix lemon juice, oil and
salt and add on to the salad. Sprinkle some parmesan
cheese and serve.
ÇALIKhaber
56-59 KUSKONMAZ+4.indd 5
59
5/28/10 5:21:50 PM
Renklerin peşinde
IN PURSUE OF COLORS
60-63 DENEYIM +4.indd 2
5/28/10 5:22:50 PM
Kalem tutmanın ilk aşamasıdır resim yapmak. Çocukluktan itibaren boyama
kitaplarıyla haşır neşir olarak başlarız resim yapmaya, devamı gelir veya gelmez ama
sanattan öte bir tutkudur, rutin yoğunluktan kaçıştır boyalara can vermek.
~
Drawing is the first step in using a pencil. We begin drawing from childhood by dealing with
the coloring activity books. No matter if it goes on in the future or not, giving life to paints is
a passion more than art, an escape from the routine work load.
U
YAZI - WRITTEN BY: İLTER TAN
(GAP Güneydoğu Tekstil İnsan Kaynakları Müdürü GAP Güneydoğu Textile Human Resources Manager)
FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: CORBIS-ING IMAGE
zun yıllardır tanıdığım,
profesyonel ressam
arkadaşım, kendisini
“Boyacı” olarak tanımlıyor
ve “ben boyuyorum” diyor. Resim
yapan biri olarak bu tanımlamaya
hep katıldığımı farkettim. Ortaokul
yıllarından beri hayallerimi boyayarak
ortaya koyuyorum… Hiç belirgin objelere
bakıp resmetme eğiliminde olmadım
ve sanırım ilham perim geldiğinde,
kağıdın veya tuvalin başına oturup pasteli
veya yağlıboyayı ele alınca kişi kendi
içindekiyle boyayı buluşturuyor.
Hatta bir keresinde resimlerimi
gösterdiğim ve ders almak istediğim
başka bir ressam, yağlıboya tekniği kitabı
alıp okumamı ve bu teknikler üzerinden
gidebileceğimi önermişti. Oysa bu,
bir seçim ve ben hep boyaları özgür
bırakarak, bazen kolaj yapıp, bazen de
sadece hayalimdeki imajı resmetmeyi
seviyorum.
Burada iki ayrım var: Ya içten gelişle,
hayal gücünüzü kullanıp renklerin
ortaya çıkardığı şekilleri resmetmek ya
da hepimizin gördüğü, bildiği objeleri
resmetmek ve renkleri iyi kullanmak..
A
friend of mine, who is a
professional artist and whom
I’ve known for long years
defines himself as a “painter”
and “I am painting” he says. I notice that
I agree with this definition as a person
who is painting, too. I have always
shown my dreams by painting since my
secondary school years… I’ve never
tended to draw by looking at certain
objects and I guess, one gets paints and
himself together when the muse arrives,
sitting in front of the canvas with pastel
or oil paints in his hand.
Once another artist to whom I showed
my pictures and from whom I’d like to
have private lessons advised me to get
an oil painting technique book and read
it. On the other hand, this is a choice and
I think I sometimes like letting the paints
free by means of collage or representing
the image in my dreams.
There are two distinctions here: You
may either draw the pictures of the
shapes that come out from the paints
you use by your imagination or draw
the objects we see every day, using the
colors well.
ÇALIKhaber
60-63 DENEYIM +4.indd 3
61
5/28/10 5:23:40 PM
PROFİL ~ PROFILE
Benim çocukluk
dönemlerimde renkli boyalı
kalem veya pastel sahibi olmak çok önemliydi
artık her tür malzeme o kadar bol ve ucuz ki…
“RESİM” BAKANIN GÖZÜNDE
“PICTURE” IN THE OBSERVERS LOOK
Her iki şekilde de resme bakan kişinin kendi algılaması ve
bakışıyla sınırlısınız.
Daha önce çalıştığım firmadaki mutemet arkadaşımız,
showroom’da açtığımız sergide, benim bir resmime bakıp
“Ben bundan hiçbir şey anlamadım, memleketteki gibi bir
manzara görmek isterdim, sen de bakınca anlaşılan şeyler
niye yapmıyorsun? diye sormuştu… Sanırım, boyayan kişi
olarak bu tip düşünceleri sessizce karşılamak ve beğeninin,
yaratıcılığın sınırsız olduğunu bilmek yeterli. Bu, tıpkı hiç
Cin Ali bile çizemeyen birinin, Cin Ali çizimi görünce “süper
bir resim” demesi gibi bir durum. Yani hep bazen birileri
beğenecek, birileri de beğenmeyecek ve aslında siz sadece
kendiniz için yapmalısınız. Annem, “Kızım gözün bozulacak,
saatlerce eğilip, ne yapıyorsun diye?” kızardı. Oysa resim
yapmanın zevki, insanın kendiyle başbaşa kalma duygusunda
saklı. Ortaya çıkana bakıp, memnun olmak müthiştir.
In both ways, you are bounded with the perception and look of
the observer.
A trustworthy friend of mine in the firm I had been working
asked me at an exhibition in our showroom while looking at one
of my paintings: “I don’t understand anything from this picture.
I’d like to see a view like the one in my hometown. Why don’t
you paint things that can be understood at first sight?” I guess as
a painter, it is wiser to listen to such statements silently and know
that creativity and tastes are unlimited. It is something quite like
the event of a person who cannot even draw a man and adores it
when he sees a drawing of a man. In short, there are always some
people who will like the things you paint and other who won’t.
You should do it for yourself. My mother used to worry for me
and said “why are you spending so much time on this, you will
ruin your eyes”. Yet, the pleasure in painting, the feeling of being
on your own and being satisfied after completing your work is
gorgeous.
ASLA GEÇ DEĞİL!
Hobi olarak belli yaştan sonra resim yapmak ve ciddi
gelişmek isteyenler, belli teknik eğitimlerin verildiği kurslara
katılarak veya fakültelerin güzel sanatlar bölümünden
mezun ve bu işi meslek olarak yapan kişilerden özel ders
alarak kendi içlerinde ilerleyebilirler. Resim kursları veren en
eski sanat atölyelerinden MEB sertfikalı ve onaylı İstasyon
Sanat Akademisi, Pera Güzel Sanatlar Eğitim Merkezi ve
Erart Resim Kursu en tanınmış ve bilinen adresler. Haftada
bir gün, ortalama dört saatlik ders ücretleri 100-200 TL
aralığında.
Ülkemizde eğitim sistemi, beynin yaratıcı kısmını
destekleyici ve yetenekleri ortaya çıkarıcı yönde çocuk
yaşlardan gelişime elvermediği için, maalesef pek çok kişi
bu tip konuları meslek bile saymayıp, sanatsal faaliyetleri
pahalı zevkler olarak görmekte. Belki bir sürü yetenekli insan,
gelişim ve üzerinde çalışma için fırsat bile bulamıyor.
Hatta benim bu konuda acı bir anım da vardır yıllardır
unutamadığım. Ortaokulda resim dersinde öğretmen,
“Sevdiğiniz bir masal kahramanını canlandırın” konusu
vermişti ve ben ertesi derse kediyi de çok sevdiğimden
IT
T IS NEVER LATE
The ones who want to take up painting have the chance to
im
improve
mp
by taking private lessons from professionals or attending
courses in fine art faculties of universities. The most wellknown and common addresses for art classes are İstasyon Sanat
Akademisi (İstasyon Art Academy), which is one of the oldest art
galleries offering art classes, certified and approved Pera Güzel
Sanatlar Eğitim Merkezi (Pera Fine Arts Education Center) and
Erart Resim Kursu (Erart Painting Course). The cost of the classes
ranges between 100 and 200 TL for a lesson of approximately 4
hours once a week.
The education system in our country is not so helpful in
fostering children’s talents and the creative side of the brain at the
early ages of childhood so many people regard painting not as an
occupation and think that art activities are only expensive hobbies.
Perhaps many talented people cannot even find the opportunity
to work and improve themselves.
I even have a bitter memory that I cannot forget regarding
this issue. Our teacher in art class in secondary school asked us
to draw a picture with the subject of “your favorite fairy tale
62 ÇALIKhaber
60-63 DENEYIM +4.indd 4
5/28/10 5:24:03 PM
“çizmeli kedi” temalı resimle gitmiştim. Kadıncağız
resimleri toplayıp, benim adımı söyleyerek ayağa kaldırıp,
sınıfın ortasında azarlamaya başladı ”Utanmıyor musun,
annene babana bu resmi yaptırmaya, niye yardım aldın?”
diye. Bense sınıfın içindeki mahcubiyetten sıyrılıp,
yarım yamalak “Ben yaptım, kimse yardım etmedi”yi
zar zor telaffuz ettim ve o kadar üzülmüştüm ki, sadece
çok severek yapıp, pastelle boyadığım bu resme takdir
beklemek, beğenilmek, mukayese düşüncesi bir yana, hiç
aklımda yokken yalancılıkla suçlanıyordum. Sonuçta,
kendisi de öğretmen olan annem okula çağrıldı ve resim
öğretmenime izahat verdi. Bu sözde öğretmenimiz, özür
dileme meziyeti bir kenara, “Aa öyle mi o zaman panoya
asalım bunu” deyiverdi. Benim için o anda önemli olan,
diğer arkadaşlarıma da gerçekten resmi benim yaptığım
bilgisini vermesiydi. O panodan resmi geri almak bile
istemedim, öylece kaldı. Sonraki yıllarda da kendi
kendime yapmaya ama kimseyle paylaşmamaya devam
ettim. Üniversite yıllarımda yakın arkadaşlarımdan
bunu bilenler, bazı üniversite öğretim üyelerine ve
profesyonel ressamlara çalışmalarımı göstermemde aracı
oldu. Renklerle olan ilişkim, hep çok beğeniliyor; ama
hayal gücüne dayalı temalar olduğu için kendime has
bir tarz geliştirmem ve profesyonelleşmem için teknikler
öneriliyordu. Açıkçası “Kursa gideyim, yardım alayım da
bu işi geliştireyim” düşüncem bazen olduysa da zaman
veya imkân yaratamadım veya yeterince istemedim belki.
Buna rağmen eski iş yerimin sponsorluğunda bir kişisel
sergi, bir de banka sponsorluğunda karma sergi yapma
imkânım oldu. Bence kişi, resmi içinden geldiği gibi
yapabilir… Çok da kalıba kurala sığacak bir şey değil.
İçinden gelen bir vizyonu, şöyle mi böyle mi yapayım
derken büyüsü bozulabiliyor. Ben kendimi ne zaman
bakarak bir şey çizmeye zorlasam, kendimce başarısız
olmuşumdur. Resme bakış algısı, ekollere göre ve resim
izleyicisi açısından farklılaştığından ustalık elde etmek
de bir o kadar zor. Birilerinin sizin işlerinizi beğenmesi,
desteklemesi, pazarlaması, sunma imkânı vermesi gibi
adımlarla iş büyüyebilir. Herkesin yaptığı çalışma, kendine
has ve ona göre iyi.
MALZEME SEÇENEKLERİ BOL
Benim çocukluk dönemlerimde renkli boyalı kalem veya
pastel sahibi olmak, çok önemli bir ayrıcalıkken, artık her
tür malzeme o kadar bol ve ucuz ki… Ben malzemelerimi
yolum düştükçe atölye çalışmaları da yapan, Kadıköy’deki
Güven Arts Crafts Store’dan alıyorum. Bir diğer seçenek
de internetten www.sanatmalzemeleri.com. Uyguladığınız
vizyonu gösteren; çalıştığınız doku, kullandığınız
malzemeler, yani sunumunuzdur.
Son zamanlarda hayatın akışı ve zaman baskısı, ilham
perimi unuttursa da arada söz verdiğim arkadaşlarıma veya
çok içimden gelen durumlara karşı koyamayıp, hala resim
yapabiliyorum. Hatta iyi ki yapıp, özgürleşebiliyor ve
dinlenebiliyorum…
In my childhood it was a privilege
tto have colorful crayons or pastel,
today any kinds of materials are
abundant and cheaper.
character”. I went to the next lesson having drawn a picture with a
theme of “Pussy in Boots” as I loved cats. The teacher collected the
pictures and called my name. She started to scold me: “Aren’t you
ashamed of yourself for making them do draw this picture? Why
did you ask for help?” I could hardly say “I did it myself, nobody
helped me”. I was very upset because let alone being praised for
this picture that I had done eagerly, I was blamed for lying. As a
result my mom, who was also a teacher, was asked to come to
my school and she had to make an explanation to my art teacher.
Surprisingly, the teacher didn’t apologize but she offered to hang
my picture on the wall. However, what was important for me at
that moment was that my classmates would be informed about the
fact that I was the one who had drawn the picture. Finally, I didn’t
even want to take the picture back from the wall. I kept on drawing
for myself and not sharing them with anyone in the following
years. Some of my friends in university years knew this and they
helped me to show my works to some university instructors and
professional artists. My relation with colors was always appreciated
but I was recommended some techniques in order for me to
become professional and develop a personal style as the themes in
my work were based on imagination. Actually, I sometimes thought
about attending a course and improve my talent but I couldn’t
create the time or opportunities. Perhaps, I didn’t want that so
much. Nevertheless, my previous office became a sponsor for my
personal exhibition and following that, I had the opportunity to
have a mixed exhibition with the sponsorship of a bank.
I think people can do art as they like. It is not something that
fits in forms. While thinking about the forms, the magic may
disappear. Whenever I force myself to draw something definite by
looking at it, I feel unsuccessful. It is difficult to master in painting as
perceptions to art change in terms of the theories and art lovers.
Improvements may be obtained by having some people to see your
work of art, like it, support it, market it and create opportunities for
you to present it. Everyone’s work is peculiar to himself.
ABUNDANT ALTERNATIVES OF MATERIAL
Whereas in my childhood it was a privilege to have colorful
crayons or pastel, today any kinds of materials are abundant and
cheaper. I usually buy my materials from Güven Arts Crafts Store in
Kadıköy, which also does some studio works. Another alternative
may be online shopping from www.sanatmalzemeleri.com. What
shows your vision are the pattern, material and your presentation.
Although recently I have missed my muse due to fast pace of life
and time constraints, I can paint for my friends or myself when I
can’t resist the inner desire. I am glad that I can do this, get free and
have some rest…
ÇALIKhaber
60-63 DENEYIM +4.indd 5
63
5/28/10 5:24:36 PM
BİZ BİZE ~ FROM US
Sabah 25. yılını
coşkuyla kutladı
Sabah celebrated
25th year in a glow
Sabah, yayın hayatının 25. yılını Çırağan Sarayı Balo
Salonu’nda düzenlenen organizasyonla kutladı. Ev sahipliğini
Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık
ve Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat
Albayrak’ın yaptığı geceye, 464 sabah çalışanı katıldı.
Gecede açılış konuşmasını Ahmet Çalık gerçekleştirdi. Çalık,
“Değişen dünyada Sabah, geçmişte olduğu gibi bugün ve
gelecekte de ülkesine ve halkına önemli katkılarda bulunacak.
Önümüzdeki 25 yılda Sabah’ı daha zorlu bir misyonun beklediği
aşikâr” diye konuştu. Yeni hedefin, önümüzdeki 25 yılda Sabah’ı
bölgenin en iyi gazetesi yapmak olduğunu anlatan Çalık, New
York Times ile başlayan işbirliklerinin başka ülkelerin gazeteleriyle
süreceğini belirtti.
Özel gecede konuşan Serhat Albayrak da, “Sabah’ın temelleri
çok sağlam atıldı. Daha 10. yılında basında bir ‘kutup yıldızı’ ve
‘özgürlüğün sesi’ oldu. Demokrasinin sesi olmadan, Türkiye’nin
sesi olunamayacağı biliniyordu. Ülkemizdeki değişim fikrinin ve
sürecinin motoru haline geldi. Biz inanıyoruz ki Türkiye, pek çok
kritik dönemi, Sabah’ın cesur ve demokrasiden yana tutumuyla
aşmıştır. Bu tutumu hep devam ettireceğiz” diyerek duygularını
konuklarla paylaştı. Sabah’ın Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak
ise 25. yıldönümlerinin ancak geleceğe bir köprü uzatırlarsa bir
anlam ifade ettiğini belirterek, Sabah’ın özgürlükçü, demokrat,
çoğulcu, liberal özelliklerine vurgu yaptı. Sabah’ta 20 yılını
dolduranlara altın rozetlerinin takılmasının ardından 25. yıl
pastası büyük bir coşkuyla kesildi. Pastayı Ahmet Çalık ve Serhat
Albayrak, Sabah Gazetesi yazarlarıyla birlikte kestiler.
Sabah celebrated 25th year of its publication life with the organization
held at Ball Room of Çırağan Palace. 464 employees of Sabah attended
to the night hosted by Ahmet Çalık, President of Executive Board of
Turkuvaz Media Group, and Serhat Albayrak, Vice-President of Executive
Board of Turkuvaz Media Group.
Ahmet Çalık realized the opening speech. Çalık said “Sabah, in
changing world, will give important contributions to its country and
people today and in the future same as in the past. It is evident that a
more challenging mission is waiting for Sabah in the next 25 years”. Çalık,
explaining that the new target is to make Sabah the best newspaper of
the region in the next 25 years, indicated that their cooperation initiated
with New York Times will continue with newspapers of other countries.
Serhat Albayrak, talking in the special night, also said that “The
foundations of Sabah are well laid. It became a “polar star” and “voice
of freedom” in the media only in its 10th year. It was known that one
cannot become the voice of Turkey without being the voice of the
democracy. It has become the motor of transformation idea and
process in our country. We believe that Turkey has overcome many
critical periods with brave attitudes of Sabah in favor of democracy.
We will always continue this attitude” and shared its emotions with the
guests. And Erdal Şafak, Executive Director of Sabah, underlined liberal,
democrat, and pluralist characteristics of Sabah by indicating that their
25th anniversary will make a sense only if they bridge over the future.
After having put the rosettes to those completed their 25th year at
Sabah, the cake of 25th year was cut with a great enthusiasm. Ahmet
Çalık and Serhat Albayrak together with writers of Sabah Newspaper cut
the cake.
64 ÇALIKhaber
25.yıl.indd 2
6/11/10 9:09:41 PM
ILANLAR 065.indd 1
5/31/10 2:13:19 PM
BİZ BİZE ~ FROM US
MutluluklaBr.es..t Wishes...
Pınar Derdiy
ok &
(Gap Güneyydo
ğ
ğu
Bar
ışş Doğan
Tekstil AŞ - Gen
ell Muh
hasebe Uzman
ı)
in Savaş
s
h
u
M
&
l
Betü ama Lojistik)
(Gap Pazarl
Hoşgeldin Bebek! / Welcome
ome Bab
om
Baby
by
Nihal & Mahmut Baltacı
(Gap Güneydoğu Tekstil
Yenibosna Lojistik Sorumlusu)
çiftinin bebeği Muhammet Taha
Tuba & Berat Sucu
(Gap Güneydoğu Tekstil
Uzman Yardımcısı) çiftinin
bebeği Ahmet Meriç
Nadire & Erdoğan Garip
(Çalık Holding Bilgi Teknolojileri
Mali Modül Analisti) çiftinin
bebeği Burak Baki
Siz de kendinizi bu sayfada görmek isterseniz, fotoğraflarınızı bekliyoruz: [email protected]
Zeynep (Çalık
Holding Şirket
Avukatı) – Yusuf
Bilgehan Öztürk
çiftinin bebeği Refik
Arda Öztürk
66 ÇALIKhaber
64-66 biz bize-2.indd 4
5/28/10 5:26:14 PM
ILANLAR 65.indd 1
5/31/10 1:56:29 PM

Benzer belgeler

Çalık Haber - Çalık Holding

Çalık Haber - Çalık Holding Yayın Türü / Publication Type: Yerel, süreli / Domestic, Periodical Yayın Periyodu / Publication Period: 3 Aylık / 3 monthly Yönetim Yeri / Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center ...

Detaylı

telekom sektörü, 20 milyar doları aşan hacmiyle türkiye`nin en

telekom sektörü, 20 milyar doları aşan hacmiyle türkiye`nin en Yayın Türü / Publication Type: Yerel, süreli / Domestic, Periodical Yayın Periyodu / Publication Period: 3 Aylık / 3 monthly Yönetim Yeri / Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center ...

Detaylı