Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi

Transkript

Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi
Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
Nurbiye UZ1
ŞEHİRLERİN RENKLİ PLASTİKLERİ: Dış Mekan için Yapılmış
Renkli Heykeller
Özet
Gelişen yeni tekniklerle beraber heykelin malzemesi ve boyutu değiştiğinde,
biçimi de çok anlamda farklılık göstermiştir. Günümüzde heykeltıraşlar amaçları
doğrultusunda her türlü malzeme ve tekniği sanatlarına katmayı başarmışlardır. Pek
çok sanatçı çalışmalarında farklı teknik, biçim ve renk kullanmayı denemiştir.
Bazen sanatçılar özellikle dış mekân heykellerinde, çevre verilerinden hareketle
yapıtlarını boyama yoluna gittikleri gibi, bazı sanatçıların da kendi tarzı olarak
rengi heykellerinde kullandıkları görülmüştür. Farklı bakış açıları ve amaçlarla
heykele giren renk, izleyicisine farklı duygular yaşatabilmiştir.
Her türlü gelişmelerden fazlasıyla yararlanan sanatçılar; biçimler, renkler,
konular, boyutlarla doğaya, şehirlere neşeli yorumlar katmışlardır. Bazen
sanatçılar, büyük boyutlar tercih ederek hem resim, hem heykel, hem mimari
özellikleri eserlerinde başarıyla kullanmışlar, heykelin sınırları dışına çıkmışlardır.
Farklı anlatım araçlarıyla birbirlerinin alanlarını kullanan resim ve heykel, özellikle
dış mekânda neşeli görünümleriyle şehirlere ve orada yaşayanların hayatlarına
katkıları kaçınılmaz olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Heykel, sanat, renk
COLORFUL PLASTIC WORKS OF THE CITIES: Colored Outdoor
Sculptures
Abstract
Changes occurring in materials and sizes of sculptures in parallel with new
developing techniques have brought out also significant changes in terms of their
forms. In our day, the sculptors have managed to include all kinds of materials and
techniques to their artistic performances in line with their targets. A great deal of
1
Doç., Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü., [email protected]
Nurbiye Uz
artists has sought to employ various techniques forms and colors in their art works.
Sometimes the artists are intended to paint their especially outdoor sculptures in
harmony with the environment and sometimes they prefer uniqueness in their
works with colors reflecting their styles. Colors employed in sculptures with
different viewpoints and purposes create different feelings on the perceivers
thereof.
Artist who enjoy all kinds of developments abundantly have achieved
cheerful contributions to nature and city life thanks to different forms, colors,
themes and dimensions. The artists prefer big sizes from time to time and employ
painting, sculpture and architectural features concurrently in their works
successfully and they pass beyond the boundaries of conventional understanding of
sculpture. Painting art and sculpture which employ each other‟s field through
different expression means have become an inevitable part to the contribution of
the inhabits of cities thanks to the cheerful perceptions thereof.
Key words: Sculpture, art, color
GİRİŞ
Şehirlerde dış mekân için yapılmış boyalı heykelleri konu alan bu çalışmada; sanatçıların
kullandıkları teknik, biçim ve konu olarak yapıtlarını nasıl şekillendirdikleri, hangi mekânlarda
değerlendirdikleri ve üzerinde kullandıkları renkleri neye göre seçtikleri araştırılarak, özellikle
büyük boyutlu renkli heykellerin tanıtılması amaçlanmıştır.
Sanatçıların yaşadıkları dönem, etkilendikleri ya da dâhil oldukları akımlar, kullandıkları
farklı teknikler biçimlere yansımış, bazen renk isteği doğurmuştur. Heykeltıraşlar ya da heykel
denemelerinde bulunan ressamlar, genelde kendi tarzlarını, biçimlere ve renklere yansıttıkları
görülmüştür. Öyle ki bazen bunlar üçboyutlu resimler gibidir.
Heykelde renk, her farklı mekânda, her farklı form üzerinde ya da sanatçının ele aldığı
konu, düşünce, amaç, biçim vb. doğrultusunda farklı anlamlar yüklenebilir. Heykel sanatının
gelişim süreci incelendiğinde, farklı dönemlerde farklı anlamlarda karşımıza çıkan heykelde
renk konusu, tarihi, toplumsal, biçimsel vb. açılardan ele alınabilir oldukça geniş bir konudur ve
pek çok araştırmacının da ilgisini çekmiştir. Bu araştırmada ise sanatçıların özellikle dış mekan
için yapmış oldukları heykellerinde rengi nasıl belirledikleri, neye göre seçtikleri ve hangi
yollarla renk kullandıklarına odaklanılmaktadır. Konuyu anlatabilmek için gerekli destek
oluşturabilecek dönem, toplum ya da akımlardan kısaca bahsedilmiş detaylı anlatım
yapılmamıştır.
Bu çalışma, sanatçıların değerli taş, mücevher gibi heykel üzerinde gerçek malzeme
kullanmaları ya da heykeli ve kıyafetlerini gerçeğe uygun şekilde boyamaları; heykel üzerinde
kullanılan ve alışılagelmiş renk dışına çıkarak eserlerini boyamaları; farklı ve çok sayıda renk
seçimleriyle heykellerine tualmiş gibi davranmaları; daha çok resimleriyle tanınan ancak
üçboyutlu denemelerde bulunan bazı sanatçıların resimlerindeki tarzlarını heykellerine de
taşımaları şeklinde ele alınmış ve sınırlandırılmıştır. Diğer yandan, Claes Oldenburg‟un araç
gereçleri çok büyük boyutlarda yeniden ele alıp renklendirmesi; Anish Kapoor‟un heykel
üzerinde aynalı ve yansıtıcılı yüzeyler kullanarak dışardan renk alması; Jeff Koons‟un bitkiyle
renk kullanması; Keith Haring‟in ise sokak sanatı temsilcisi olarak çalışmalarında renk
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
76
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
kullanması gibi sanatçıların heykel ve renk konusundaki tutumları da bu çalışma için önemli
örneklerden olmuştur. Seçilen örnekler ilgili bölümde sanatçının doğum tarihi önceliği göz
önünde tutularak sıralanmıştır.
Bu çalışmanın amacı günümüz ve günümüze yakın dönemde dış mekân için yapılmış
renkli heykelleri incelemek olmuş, konuyla ilgili makale, kitap ve internetten elde edilen veriler
kullanılmıştır.
Heykelde renk kullanma konusundan genel bir bakışla kısaca anlatıldıktan sonra,
özellikle heykel sanatı tarihi ve sanat tarihinde önemle yerini almış sanatçıların şehirlerde dış
mekânlara yerleştirilmiş çalışmaları örneklendirilerek ele alınmıştır. Bu tür çalışan tüm
sanatçılara yer verilemediği için önemli olduğu düşünülen diğer çalışmalar detaylı
açıklanmamış isimleri verilerek tanıtılmaya çalışılmıştır. Sanatçılar ve çalışmaları hakkında
ayrıntılı bilgiye ulaşılabilecek internet adresleri metnin sonunda gösterilmiştir.
Heykel ve Renk, Heykelde Renk
Resim sanatının en önemli elemanı olan renk, yıllar boyunca heykelde farklı anlamlarda
ve biçimlerde kullanılagelmiştir. Heykelin üçboyutlu yapısı nedeniyle üzerinde kullanılan renk,
resim sanatında kullanılmasından daha farklı anlamlar taşımış ve daha farklı etkiler
oluşturmuştur. Bazen sanatçılar heykeli üçboyutlu resim gibi görmüşler, bazen de üçüncü boyut
üzerinde renk görmek istemişlerdir. Böylece resimdekinden farklı olarak, yanılsama gerçeğe
aktarılmıştır ya da gerçek üzerinde yer almıştır.
Üç boyutluluk ve farklı formların bir araya gelerek oluşturduğu zenginlik nedeniyle,
aslında heykelde renge çok da ihtiyaç duyulmamıştır. Renk kullanan heykeltıraşların pek çoğu
renklerin psikolojik etkilerinden yararlanmak amacı gütmüşlerdir.
Tarih boyunca farklı topluluk ve dönemlerde örneğine çok sayıda rastlayabildiğimiz
heykelde renk konusu genelde semboliktir ve benzetme amacıyla kullanılmıştır. Doğa için
tehlikeli olabileceği gerekçesiyle çoğu çevre tarafından da karşı çıkılmıştır (Elsen, 1974: 102).
İnanç, gelenek, dini gereksinmelerle yapılan bazı heykeller boyalıdır. Örneğin, tarihte yapılan
ilk heykel örneklerinde, Mısır heykellerinde, Gotik heykelde, Avrupa Sanatında dinsel etkilerde
vb. gibi dini amaçlı yapılan heykellerde renk kullanılmıştır. “Renkli heykeller, yapılış nedenleri
birbirine benzemekle birlikte bazen ruhun gireceği ikinci bir beden, bazen tanrının yeryüzündeki
temsilcisi, bazen tanrının kendisi, bazen de tanrının simgesi olarak karşımıza çıkarlar” (Avcı,
2008: 183). Herhangi bir inanca hizmet etmeyen heykelde ise renk plastik kaygılarla ele
alınmıştır.
20. yüzyılda taş, ahşap, ya da bronzun doğal rengi dışına çıkılmış, sanatçılar,
kompozisyonlarında kırmızı, siyah, beyaz, mavi gibi parlak renk ve tonlarını uygulamaya
başlamışlardır (Rawson, 1997: 50). Ekspresyonizm, Kübizm, Sürrealizm, Yeni Gerçekçilik,
Hiperrealizm, Pop Art, Minimal Heykel, Soyut Heykel gibi çağdaş sanat akımlarında, günümüz
heykel sanatında ve sokak sanatı gibi çeşitli eylem ve performanslarda örneklerine sıklıkla
rastladığımız “heykelde renk” konusu, sanatçılar tarafından belirlenen amaçlar doğrultusunda,
ifade güçlendiren, sembolik anlamlar taşıyan, dekoratif etkileri olan vb. şeklindedir.
Mısır heykelinin bilinen katı kuralları vardır. Bu sebeple stilize ve sembolik anlatım
seçilmiş, politik ve dinsel amaçlara hizmet etmiştir. Heykeller, kabartmalar, her biri farklı
sembolik anlam taşıyan renklerle boyanmışlardır. Figürler üzerine uygulanan renkler, gözlerine
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
77
Nurbiye Uz
yerleştirilen mineler, vurgulayıcı bir canlılık kazandırmıştır. Eski Krallık döneminin firavun
heykellerinde ulaşılan bu düzey, o dönemde farklı malzeme kullanılan diğer kişi heykellerinin
de üstlerinin boyandığı örneklerle sürmüştür (Sanat Tarihi Sitesi).
Yunan heykelinde, bazı büyük boyutlu bronz heykellerin gözleri, dişleri, giysileri vb.
cam, taş, bakır, gümüş kakmalarla süslenmiş ve renklendirilmiştir.
Yukarıda bahsettiğimiz Mısır ve Yunan heykeli örneğinde de görüldüğü gibi, farklı
özelliklere sahip antik Mezopotamya, Etrüskler ve Romalılar gibi toplumlarda da heykeller
yalnızca malzeme ve teknik olarak ele alınmamıştır. Bu dönemlerde heykelde renk konusu soru
işaretleri bıraksa da, en azından aynı yapı üzerine farklı malzemelerin bir arada kullanımlarıyla
denendiğini söyleyebiliriz (Resim 1-2).
Resim 1: “İskender Lahit”inden bir bölüm
Savaş sahnesinin renklendirilmiş görünümü
Resim 2: “Genç adam başı” yeniden
renklendirilmiş görünümü
“Günümüzde çeşitli boyutlarıyla hala tartışılıyor olmakla birlikte, çok renkliliğin
heykeltıraşlıkta kullanımı yakın geçmişimize kadar bir merak konusu oluşturmamış, ancak 19.
yüzyılın başlarından itibaren bu durum değişmeye başlamıştır” (Çalık Ross, 2008: 10).
“Antik dönem sanatının incelenmesinde halen aydınlatılamayan noktalardan biri tapınak
ve heykellerin boyalı olup olmadığıdır. … Yeni Çağ‟ın heykeltıraşları antik dönem sanatından
önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Antik dönemde heykellerin boyayla renklendirilmiş olduğunu
bilmedikleri için de muhtemelen dünyada ilk yaratan bir yenilik ortaya koymuşlar ve
renklendirilmemiş heykeller yapmışlardır” (Brinkmann ve Raimund, 2006: 13).
Heykeltıraşlar, özellikle açık alanlar için yaptıkları tasarımlarında çevre verilerini
değerlendirerek; ölçü, oran, denge, ritim, uyum, zıtlık gibi tasarım elemanlarından yararlanırlar.
Çevredeki büyüklükler, uzunluklar, genişlikler, sayılar, ne tür elemanların olduğu, ne kadar
sıklıkta yer aldığı, ne tür hareketliliğin varlığı, fiziksel yapı ve konum, konu, anlam, insanların
hareketi, hangi açılardan ya da yüksekliklerden görüleceği; oraya ne tür yararı olacağı,
sosyokültürel yapı vb. dikkate alınır. Biçimi, büyüklüğü ve rengi bu veriler doğrultusunda
değerlendirilerek karar verilir.
Heykelin biçimi için fiziksel çevre yanında konusu ve kullanıldığı malzeme de
belirleyicidir. Bir yere yerleştirilen çalışma artık oraya ait ve seçilip sunulmuş özelliği taşır.
Dolayısıyla heykeli tasarlayanın çevreyle her açıdan, konu, biçim, malzeme, renk, doku,
büyüklük vb. gibi, doğru uyumu ya da doğru uyumsuzluğu araması; daha sonra oraya yapılacak
başka faaliyetlerin, yeni binalar, bitkiler vb. gibi, yapıtın oradaki varlığı göz önünde
bulundurularak seçilmesi gerekir.
Bir heykel belli bir konu ile belli bir amaç doğrultusunda da yapılabilir, tamamen fiziksel
çevre etkileri değerlendirilerek soyut bir form olarak da düşünülebilir. Genelde anıtlar ilk amaca
uygun düşünceler sonucunda ortaya çıkan heykellerdir. Soyut ya da soyutlanmış bir formun
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
78
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
anlatımına katkı sağlayabileceği düşünülen her türlü durumdan yararlanılabilir. Renk de
bunlardan biridir ve heykelde yanılsama aracı olarak da kullanılabilmektedir. Uygun olmasa bile
açık ya da koyu renk seçimleriyle farklı bir forma sahip gibi gösterilebilir, farklı etki ve vurgu
hedeflenebilir.
Heykel sanatı tarihinde büyük yeri olan Rodin, rengin bir heykel sanatçısının asla
kullanmaması gereken bir eleman olduğunu söyleyerek, “günümüzde heykelciler ressamlar gibi
görünmek ve çalışmak istiyorlar; yanılıyorlar. Hakikate bu yolla ulaşamazlar; gözleri, her şeyi
alçak kabartma olarak görüyor” (Rodin, 2006: 128) düşüncesiyle heykelde renk konusuna
şiddetle karşı çıkmıştır. Rodin‟e göre, “hacmi olan her şey gibi heykel de ışıkta değişikliğe
uğrar; çevre koşulları yüzünden sürekli değişmek zorunda kalır. Dolayısıyla, yapıtın gerçekliğe
çok yakın bir noktada durması önemlidir. Çünkü renklenme o zaman başlar ve gerçek
modlajlara, dolayısıyla doğru profillere o zaman yayılır ve onları değiştirir” (Rodin, 2006: 128).
Daha önce de bahsedildiği gibi heykelde renk kavramı, form zenginliği nedeniyle geri
planda bırakılmış, daha çok psikolojik etkileri nedeniyle tercih edilmiştir. Başarılı bir çalışmada
doğru form, doğru ışık kullanıldığında özellikle figüratif heykelde, bizim kendi bilgilerimizi
hatırlattığı ve bu bilgiler doğrultusunda o figürün üzerinde ne tür renklerin var olabileceğini
hayalimizde canlandırabildiğimiz için gerek duyulmamıştır. Öyle ki bazı heykellerde, figürün
teninin, gözünün, kıyafetinin rengi, kullanılan form, ışık, farklı yüzey ve büyüklükler sayesinde
oldukça başarılı bir biçimde sunulmuştur. Bazı durumlarda da kullanılan malzemeler, özellikle
rengi nedeniyle seçilmiş, heykel üzerinde oluşabilecek renklere destek olmuştur. Mekân ve
çevre verileri doğrultusunda bazen mekâna canlılık katmak amacı güdülmüş, bazen konuyu
daha iyi ifade etmesi hedeflenmiştir.
Renk heykele ne katar, neyi amaçlar, nasıl kullanılır soruları karşılığında; işlevi, en eski
dönemlerdekiyle, 20. ve 21. yüzyıl heykelindeki kullanım biçimlerinin farklılaştığı
görülmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi eski dönemlerde büyüsel ve simgesel amaçlar
güdülürken, giderek estetik kaygılar ön plana çıkmıştır. Özellikle 20. yüzyıl başlarını plastik
amaçla heykelde renk kullanımın başlangıcı olarak düşünülebilir. Aynı zamanda renk hakkında
gelişen bilgiler de pek çok heykeltıraşı etkilemiş, yapıtlarında başarıyla ve ressamlardan daha
farklı bir tarzda renk kullanmayı denemişlerdir. Böylece, özellikle büyük boyutlu dış mekân
heykellerinde kullanılan renk, bulunduğu mekâna plastik anlamda canlılık kazandırmış, rengin
ifadesi formla birleşince ortaya mükemmel görüntüler çıkmıştır.
Heykelde Renk Kullanma Biçimleri ve Renkli Dış Mekân Heykelleri
Heykelde renk genelde malzemenin kendi rengi olarak biçimlenir. Ya da metal, bronz
plastik, alçı, polyester gibi malzemeler üzerine patine yoluyla renklendirilir. Heykel taş ise, taşın
cinsi, mermer, granit vb. gibi, ayrıca o taşın kendi içindeki cins farklılıkları rengi için
belirleyicidir. Ancak taş üzerine müdahale yoluyla rengini değiştiren sanatçılar da vardır. Bir
başka renklendirme yöntemi ise bu çalışmanın da hedef noktasını oluşturan boya kullanarak
boyama yoludur.
Heykel mekânda üç boyutuyla yer alırken anlaşılma olanağı diğer sanat dallarına göre
farklılık gösterir. Görme, dokunma, etrafında dolaşma olanağı bulan insanın heykelle iletişimi
örneğin bir resimden farklıdır. Resimsel özellikleri de bünyesine almış olan heykeller, iletişimde
insana daha farklı duygular yaşatabilmektedir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi; farklı yüzey ve
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
79
Nurbiye Uz
biçimleriyle örneğin dokulu-pürüzsüz, içbükey-dışbükey, düz-eğimli, dolu-boş, ışıklı -ışıksız
gibi, plastik değerlerin heykele kattığı anlam gibi renk de bunlardan biri olabilmektedir.
Sanattaki gelişme ve sanatçıların görüş farlılıklarının getirdiği zenginlik her dönem
kendini göstermiştir. Sanatçıların insanı geçmiş alışkanlıklarından kurtararak yenilik
getirdiklerini söyleyen Ersoy (2002: 21), “sanatçı yaşadığı dönemde, gerçekleri kendi hayalgücü
ile birleştirerek yeni duygular üretir ve bunları yeni biçimler içinde sunar. Sanat yapıtlarında bu
bakımdan çok çeşitli orijinallikler görülebilir” düşüncesiyle bu zenginliğe vurgu yapmıştır.
Bazı sanatçılar, figüratif heykeller üzerine gerçek malzemeler kullanarak ya da heykelin
üzerini, kıyafetlerini gerçeğe uygun şekilde boyayarak renk denemişlerdir. Örneğin;
Audrey Flack (1931-)2; fotorealist tarzda işler üreten ressam, grafiker ve heykeltıraş bir
sanatçıdır. Çalışmaları genelde bronz figürler olup, üzerlerinde renk denemeleri yapmıştır.
Neyin resmini yaptığınızın önemi yoktur, önemli olan resim yaparken olanlardır diye düşünen
sanatçının çalışmaları, gerçekçi figür üzerinde renk denemesi yapan sanatçılara örnek olarak
gösterilebilir.
“Gerçekçilik için bir içgüdü var, kendini yenileyebilecek güçlü bir güdü. Fotogerçekçi
resimlerin etkisi ise, hayatın yansımaları olmalarından gelir. Ama bunların hepsi yalnızca
yansımalar değildir. Bu resimler daha çok hayat skalasının dışında, onun çok üzerinde ya da
çizgi altında kalmış noktaları, parlak ve canlı renk dokunuşlarıyla ortaya çıkarırlar” diyen
Flack‟in söyledikleri aslında fotogerçekçilik akımının bir özeti niteliğindedir. 1960‟larda
yükselişe geçen bu akım fotoğrafa çok benzeyen ama boyanmış tuvallerden oluşmuştur
(Semerci, 2009).
Heykelleri genelde mitolojiden varlıkları, tanrıçaları konu alan kadın figürleridir. Bu
kahramanlar, Mısır ve Yunan tanrılarından etkilenerek yaptığı kişilerdir ve halka açık alanlarda
büyük boyutlarda yer almışlardır (Barrie, 1999).
Resim 3‟de bir detayı görülen “Braganza Kraliçesi Catherine” anıtı için yapılan makette,
figürün kıyafetlerinde farklı malzeme ve boyayla gerçeğe en yakın görüntü elde etmeye çalıştığı
ve heykele farklı bakış açısı kattığı bir çalışmasıdır. Kraliçenin takılarında kullandığı taşlar, hem
renk olarak hem de anlam olarak görünümü zenginleştiren bir seçim olmuştur.
Bazı sanatçılar, genelde tek renk kullanarak heykellerini geleneksel görüntü dışına
çıkarmış ve cesaretle boyamışlardır. Örneğin;
Alexander Calder (1898-1976)3; 20. yüzyılın en yenilikçi ve büyük isimlerinden biridir.
Heykel, rölyef, resim, sahne, oyuncak ve takı tasarımı yapmış olan bir sanatçıdır.
Şehir merkezlerine ve parklara yerleştirilen dev boyutlu, boyalı, mobil ve stabil
heykelleriyle tanınmıştır. Hafiflik ve anıtsallığı, oyunculuk ve soyutlamayla birleştirdiği bu dev
totemler, modern sanatın en önemli yapıtları arasındadır. Calder, bu çalışmalarıyla bizi renkli
bir dünyaya götürür. Resim 4‟de görülen, geometrik formlardan oluşmuş, “Flamingo” isimli
heykel, çevre koşulları düşünülerek yapılmış bir çalışmasıdır. 1973 imzalı olsa da, ilk kez 25
Ekim 1974‟te halka açılmıştır. Yaklaşık 50 ton çelik ve parlak kırmızı boya kullanılan çalışma,
Calder‟in şehir mekânında yapmış olduğu stabil heykellerinin önemli örneklerindendir.
2
3
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.audreyflack.com/AF/index.php
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.calder.org/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
80
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
Chicago‟da Federal Bina önüne yerleştirilen bu çalışma, çevredeki diğer binalar göz
önünde bulundurularak, binaların katı ve hareketsiz yapısına karşılık, içinde büyük boşlukları
olan hareketli bir form olarak tasarlanmıştır. Binalar Bauhaus tarzı, dikdörtgen ve modern
çizgilere sahiptir. Çelik ve camlardan oluşan bu binalara karşılık olarak Calder, kemer
formlarını ve dinamik yüzeyleri seçmiştir. Aynı malzeme kullanılmış olmasına rağmen
“Flamingo”, çevresine zıt, eğrisel yapısıyla meydanla başarılı bir bütünleşme sağlamıştır.
Anıtsal görünümüne rağmen, içinde kullanılan boşluklarıyla izleyicisine farklı açılardan anlama
olanağı veren, böylece insani ölçülere yaklaştıran bir kompozisyon olarak düşünülmüştür
(Explore Chicago Sitesi).
Alexander Liberman (1912-1999)4; Yayıncı, fotoğrafçı, ressam ve heykeltıraş bir
sanatçıdır. 1950‟li yıllarda heykelle ilgilenmeye başlamış, çalışmalarında sanayi nesneleri, metal
parçalar, çelik boru vb. kullanmıştır. Üzerlerini parlak renklere boyadığı, özellikle dış mekân
için yapmış olduğu heykelleriyle tanınmıştır. Pek çok ülkede, farklı şehirlerde, dış mekânlarda
ve müzelerde yer alan eserlerinde, fabrikasyon elemanları, çelik boruları kesip kaynatarak ve
sıklıkla kırmızıya boyayarak elde ettiği çalışmalarında anıtsal özellikler görülmektedir. Uzaya,
yukarı ve dışa uzanan, dilimlenmiş gibi görünen birim elemanlar çok hassas denge oluşturur.
Kendi ağırlığını ve kütleyi gizleyen bu cesur heykellerde çevre ile zıt uyumlar söz konusudur
(Barrie, 1999).
Liberman, keskin kenarlı, geometrik, soyut formlar üzerinde durmuş, eserlerini cesaretle
boyamayı bilmiştir. Parlak ve canlı renkler, özellikle kırmızı tercih ettiği çalışmalarında genelde
erotizm, ritim, oran ve denge unsurlarına yer vermiştir. Benzer dairesel ve geometrik tekrarlarla
ritmi yakalayan sanatçının, eserlerinde kışkırtıcı bir yön de vardır. (Grounds For Sculpture
Sitesi).
Resim 5‟de görülen “Olimpik İlyada” (Olympic Iliad) adlı çalışması çim üzerine
yerleştirilmiş çelik, silindir birim eleman ve tekrarlarıyla oluşmuş büyük boyutlu bir çalışmadır.
Açıları ve uzunlukları değişen birimler öyle yerleştirilmiştir ki silindir yığını haline gelmiştir.
Heykel çevresinde dolaşılabilir, altından geçilebilir, içine girilebilir boşlukları barındırmaktadır.
Ağaçların ve geniş yeşilliklerle heykelin kırmızı rengi zıtlık, oluşturmuştur. Böylece heykel
daha ön plana çıkmış ve bulunduğu yere canlı bir görünüm katmıştır. Sanatçı, bu heykelin
çeşitli versiyonlarını farklı mekânlar için denemiştir.
Bir diğer önemli örnek ise Anthony Caro (1924-)5dur. Kaidesiz, kendi ayakları üzerinde
duran, malzemeler, formlar, formlar arasındaki boşlukları ön planda tuttuğu soyut heykelleriyle
dikkat çeken önemli bir heykeltıraştır. Farklı metal parçaları kaynakla ya da cıvatalarla birbirine
ekleyerek formlar üretmiş ve üzerlerini parlak renklere boyamıştır.
Tamamen soyut formlar ve heykel-mekân ilişkisi üzerinde duran Caro, heykelini dinamik
bir mekânla, dinamik bir ilişkiye sokmak için dikey ve yatay yönlerde uzatmış, bazen levhalar
arasına kıvrılmış ince çubuklarla çizgisel elemanlar kullanmış, böylece gerilimler ve karşıtlıklar
yaratmaya çalışmıştır (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 2008).
4
5
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.miandn.com/#/artists/alexanderliberman/
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.anthonycaro.org/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
81
Nurbiye Uz
Kendi kuşağının en etkili ve aktif sanatçılarından olan Caro, boyadığı heykellerinde
genelde tek renk tercih etmiştir. Çelik malzemeyi yoğun olarak kullanan sanatçı, bronz, gümüş,
kurşun, taş, ahşap, kâğıt gibi farklı malzemelerle çok sayıda eser üretmiştir.
Resim 6‟de görülen çalışması, büyük ebatlarda üzeri sarı boyalı çelik bir çalışmadır.
Farklı geometrik formların bir arada kullanıldığı kompozisyonun yerleştirildiği alanda sarı,
mavi, yeşil ile uyumlu bir görünüm sağlamıştır. Masa şeklinde, taşınabilir, hafif görünümlü,
canlı renkte, soyut bir form olan “Güneş Bayramı” (Sun Feast) isimli bu çalışmasını bir
konçerto gibi düşündüğünü söyleyen sanatçının açık alanlar için ürettiği çok sayıda heykeli
vardır.
Resim 3: Audrey Flack, “Braganza Kraliçesi
Catherine-maket-II”, boyalı ve yaldızlı
bronz h:1.4m., 1998.
Resim 4: Alexander Calder, “Flamingo”,
boyalı çelik, h: 16m., Chicago, 1973.
82
Resim 5: Alexander Liberman, “Olimpik İlyada”,
Kırmızı boyalı çelik, ölçüler:?, Seattle Center, 1984.
Resim 6: Anthony Caro, “Güneş Bayramı”, sarı
boyalı çelik, 181.5x416.5x218.5cm., 1969-70.
Bazı sanatçıların farklı ve çok sayıda renk seçimleriyle heykellerine tualmiş gibi
davrandıkları söylenebilir. Örneğin;
Cesar Manrique (1919-1992)6; ressam, heykeltıraş, mimar, ekolojist, anıt tasarımcısı,
inşaat danışmanı, kentsel gelişmeler planlayıcısı, manzara ve bahçe düzenleyicisi, çevreci bir
sanatçıdır (Cesar Manrique Sitesi).
Heykellerini yerleştirileceği yere göre tasarladığını söyleyen sanatçı, düşüncelerini daha
rahat anlattığı malzemeleri tercih etmiştir. Tek bir malzeme ve konuyla sınırlı kalmamış, atık
malzemelerin yeniden hayat bulduğu heykeller yapmıştır. En önemli çalışmaları arasında
“Rüzgâr Oyuncaklar” adıyla yaptığı hareketli heykelleri yer almıştır7.Onun ilkesi her şeyden
önce doğa ile uyumlu çalışmak olmuş, dökme demir, saç vb. malzemeleri sıklıkla kullanmıştır.
6
7
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.cesarmanrique.com/
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.cesarmanrique.com/juguetes_i.htm
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
Kendini öncelikle ressam olarak tanımlayan ve hayatın anlamının düşüncelerin
gerçekleşmesinden geçtiğini düşünen Manrique‟in resimlerinde ve mimari yapıtlarında her
şeyden önce sadelik, doğal güzellik ve doğanın farklı güzelliklerini vurgulamak gelmiştir
(Wikipedia Sitesi, “César Manrique”).
Resim 7‟de görülen rüzgâr oyuncaklar serisinin bir çalışması olan “Piramit Enerji”
(Pyramid Energy) adlı heykel, yel değirmenlerinden esinlenerek yaptığı, doğaya uygun,
rüzgârdan hayat bulan, heykellerinden biridir. Geometrik şekil ve piramitlerden oluşan bu
kompozisyon, rüzgâr sayesinde birbirine zıt yönde dönecek şekilde tasarlanmıştır. Çelikten
yapılmış heykelin birim elemanları uyum ve denge oluşturan farklı renklerle boyanmıştır. Bu
sayede çevresine uyumlu, aynı zamanda hareket ve renk katan bir çalışma olmuştur.
Guy de Rougemont (1395-): Fransız ressam ve heykeltıraştır. Aynı zamanda litografiyle
de ilgilenen sanatçı mobilya, lamba gibi çeşitli nesnelerin tasarımlarını da yapmıştır. Günlük
yaşamın ve günlük kullanılan nesnelerin de sanatla ilgili olduğunu düşünerek, özgürlük
hakkında kaygılarını dile getirmiştir. Yaptığı çalışmalarının çevreyle olan renk ve form
açısından bütünleşmesine önem vermiş, eserlerinde heykel ile resim arasındaki sınırı
kaldırmıştır.
Elips tablolar, sütunlar, ışıklar, koltuklar, tabureler ve diğer tasarım nesneleri, tutarlı bir
bütünlükte Rougement tablolarına dönüşmüş gibidir. Bunlar, 60‟lı yıllardan beri yaptığı
araştırmalarının odak noktasını oluşturmuştur. Boyalı heykellerinde, anıtsal çalışmalarında ve
resimlerinde genelde geometrik desenler kullanmıştır (Galerie du Passage Sitesi).
Sanatçı büyük şehirlerde her şeyin mümkün olduğunu düşünür. İnanılmaz bir kapasitesi
vardır ve yamyam gibi her şeyi yutan bir oburdur onun için şehir… Hazımsızlığı ürkütücü ve
iğrençtir ama aynı zamanda kırılgan ve duygusaldır. Şehir bir yapıttır ve basit objeler üreten
insan tarafından tekrar üretilen üründür (Academie des Beaux Art Sitesi,).
Resim 8‟de görülen çalışması, totem sütunlarına örnek olarak gösterilebilir.
“Villeurbanne Totemi” (Le Totem de Villeurbanne) adlı çalışması Albert-Thomas meydanına
yerleştirilmiş boyalı çelik bir heykeldir. Silindirik yapısı çevresindeki binaların yapısına zıtlık
oluşturmuş, üzerinde kullanılan renklerle bulunduğu alana canlılık kazandırmıştır. Heykel şehir
merkezine, arabaların etrafında dolandığı işlek bir yol ortasına inşa edilmiş ve oranın
sembollerinden bir haline gelmiştir.
Resim 7: César Manrique, “Piramit Enerji”,
boyalı çelik, 325x200x200cm.,
Kanarya Adaları, 1990-91.
Resim 8: Guy de Rougemont, “Villeurbanne
Totemi”, boyalı çelik, h: 10m., Villeurbanne, 1981.
Daha çok resimleriyle tanınan ancak üçboyutlu denemelerde bulunan bazı sanatçılar,
resimlerindeki tarzlarını heykellerine de taşımışlardır. Örneğin;
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
83
Nurbiye Uz
Pablo Picasso (1881-1973)8: Modern sanatın en önemli temsilcilerinden Picasso resim,
heykel ve seramik sanatçısıdır. Sanatçının heykellerinin çoğu daha önceden resimlerini çizdiği
tasarımlardır. Farklı malzeme ve denemelerle “ilk önemli heykeli, 1909 yılında Analitik
Kübizm‟in yapısal unsurlarını uygulayarak yaptığı Kadın Başı heykelidir” (Battistini, 2001:
114).
Picasso bronz, metal, kâğıt, karton, alçı gibi malzemeleri ustalıkla kullanmıştır. Zaman
zaman heykellerini boyayan sanatçı, 1962‟den sonra heykel yapmayı durdurmuş ve 1973‟te
ölümüne kadar sanat hayatında resim egemen olmuştur (Dupuis-Labbé, 2000).
Picasso‟nun en büyük heykellerinden biri resim 9‟da görülen “Kadın Başı” (Head of a
Woman) çalışmasıdır. Picasso ve Carl Nesjar‟ın ortak çalışmaları olan heykel 1965 yılında
yapılmıştır. 15m. yüksekliğinde, yaklaşık 8 ton ağırlığında ve en iddialı projelerinden biri olan
bu büyük totem, İsveç‟te Vänern Gölü'nün Kristinehamn Limanına gelen gemileri karşılayan
konuksever gibidir. Beton üzerine boyama yoluyla yapılan heykel Picasso‟nun sanatını açıkça
görebildiğimiz önemli çalışmalarından biri olmuştur (Fairweather, 1982: 77).
Joan Miró (1893–1983)9: Ressam olarak tanınmış, resimsel amaçları doğrultusunda
1930‟ların başında kabartmalar yapmış, daha sonra üç boyutlu çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Miró‟nun heykelleri iki kategoride ele alınabilir. Sürrealist tarzda buluntu objelerle
üretilmiş olanlar ve efsanevi konulardan aldığı ilhamla yaptığı heykeller (Museum of
Contemporary Art, 2002).
Heykel sayesinde manzaraya erişebildiğini söyleyen Joan Miró (2005: 98), bir
söyleşisinde kara renkli heykeller yaptığını, bunun nedenini taş ya da bronz kullanmasıyla
malzemenin güzelliği olarak göstermiştir. Resim 10‟da görülen, 15 metrelik parlak renkli
heykeli ve çevresinden “bu heykel örneğinde, doğal bir manzara yerine mimarlıkla oynamak,
beton, çelik ve camdan yapılma devasa yapılar söz konusu” şeklinde bahsetmiştir.
Sanatçının soyut, sembolik formlar kullandığı tasarımları sadedir ve objeler deforme
olmuş görüntüsü verir. Resimdeki tarzını heykellerine de yansıttığı, verilen “İki fantastik
Karakter” (Deux personnages fantastiques)‟in anlatıldığı resim 10‟daki örnekte de açıkça
görülmektedir. Bu heykel, modern mimari arasına yerleştirilmiş, siyah, beyaz, mavi, sarı,
kırmızı gibi renklerle boyanmış iki figürden oluşan bir formdur. Çevresindeki binaların ve
çevrenin katı, düz ve geometrik yapısına karşılık, eğimli yüzeyler ve canlı renkleriyle
bulunduğu alana farklılık getirdiği kuşkusuzdur.
Resim 9: Pablo Picasso/Carl Nesjar, “Kadın Başı”,
15m., Kristinehamn, İsveç, 1965.
8
9
Resim 10: Joan Miró, “İki Fantastik
Karakter”, ± 15m., Paris, 1976.
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.pablopicasso.org/
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://joanmiro.com/, http://www.joan-miro.net/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
84
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
Tüm bu gösterdiğimiz örneklerde olduğu gibi sayabileceğimiz çok sayıda sanatçı heykel
üzerinde kendi kişisel tarzlarını ve sanat anlayışlarını ortaya koydukları renkli çalışmalar
yapmışlardır. Bazıları, günlük kullanım nesnelerin biçim ve boyutuyla oynayıp bize yeniden
sunmuşlar; bazıları ayna gibi yapıtıyla insana çevresini yeniden izleterek farklı duygular
yaşatmışlardır. Bazıları, canlı varlıkları kullanarak çalışmalarına farklı bir boyut katmışlar,
bazıları sokak sanatını benimseyerek sanatını müze ve galeriler dışında paylaşmak istemişlerdir.
Örneğin;
Claes Oldenburg (1929)10; Günlük hayatta kullandığımız nesneleri yeniden ele alarak
onlara farklı boyut ve bakış açısı kazandırmış önemli sanatçılardan biridir. “Oldenburg‟un
sanatında gereç, ölçek, renk, yüzey niteliği gibi maddi özellikler anlatımda önemli bir rol
oynamış; hatta bunlar, yaratmak istediği anlam ikilemine katkıda bulunmuştur. Sanatının görsel
olduğu kadar eleştirel ve düşündürücü yönleri Pop Sanat‟a önemli kavramsal boyutlar
kazandırmıştır” (Eczacıbaşı Sanat ansiklopedisi, 2008: 1160).
Uzun yıllar Barselona‟da mimari, parklar, plazalar ve dış mekân heykelleri ile iddialı
kentsel programlarda yer almıştır. Yeni projelerinde çoğu deniz kenarında, şehir merkezine
yakın yeni mahallelerle, olimpiyat oyunları için geliştirilen konut alanlarıyla daha fazla
ilgilenmiş, önerilerde bulunmuştur. Bu önerilerinden biri de resim 11‟de görülen “Kibrit
Kutusu” (Matchbook) heykelidir. Katlanmış, dik duran, yanmış ve yanmamış kibritlerden
oluşan, çelik, alüminyum, fiber, plastik malzemeyle yapılmış ve poliüretan boyayla boyanmış
bir heykeldir (Giannelli, Beccaria, 2006: 134).
Sanatçı, işlevi belli olan bu nesnenin büyüklüğüyle oynayıp onu sanat formu olarak
yüceltmiştir. Kendi ambalajından çıkan kibritlerin biri dik ve mavi bir alevle yanmakta, diğerleri
eğik ve dağınık şekilde durmaktadır. Heykel, olimpiyat oyunları için düzenlenen alanla
mükemmel bir uyum sağlamış, orayı çekici ve eğlenceli bir hale getirmiştir (Barcelona Turisme
Sitesi).
Anish Kapoor (1954-)11; “biçimi, dünyayı algılama sürecinin bir uzantısı olarak ele
almış; heykelleriyle, varlık ve yokluk sorununu, maddiyat ve maneviyat arasındaki sınırları
soyut bir dille ortaya koymuştur. Onun bu yönü, Doğulu kökenini yansıtmaktadır. Kapoor
heykeli, metafizik bir arayışın biçim ve malzemede cisimleşmesi olarak düşünmüştür.
İzleyicinin heykeli fiziksel anlamda nasıl algıladığıyla ve heykel-mekân-izleyici ilişkisinin
psikolojik boyutlarıyla ilgilenmiş, „maddi kaygıların ötesindeki bir deneyim ve inanç‟ın uzantısı
olan heykeller yapmak istediğini ifade etmiştir” (Eczacıbaşı Sanat ansiklopedisi, 2008: 819).
Resim 12‟de görülen “Bulut Kapı” (Cloud Gate) isimli çalışması 110 tonluk, son derece
titizlikle işlenmiş cilalı paslanmaz çelikten yapılmış, elips hareketleri olan bir heykeldir.
İçbükey ve dışbükey aynalı yüzeyleriyle izleyiciyi en uzak mesafeden yakına çeken, kendi
dışını izleyicisine yeniden izleten bir özelliğe sahiptir. Şehrin siluetini, gün dönüşümlerini
kusursuz bir şekilde yansıtır ve zaten Chicago‟nun siluetini yansıtmak için tasarlanmıştır.
Heykel alttaki içbükey alana izleyicisini davet eder ve orada ona ait duygusuyla yeni bir mekân
oluşturur (Sculpture News and Events Sitesi).
10
11
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://oldenburgvanbruggen.com/
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.anishkapoor.com/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
85
Nurbiye Uz
Dışarıdan bakıldığında, “Cloud Gate” fasulye, balon, kan hücresi, mantar, ufo gibi
görüntüler vermektedir. Merkezinde bulunan boşlukla seyirciyi saran mimari ve heykel arasında
bir görünüm sunan, gümüş gölgelik gibidir. Parlak yüzeyleriyle hafiflik hissi vermekte,
gökyüzü, şehir ve insanlar şaşırtıcı bir biçimde yanılsamaya uğramaktadır (Mikanowski, 2012).
Bu çalışmada renk konusu heykelin parlak ve aynalı yüzeyleri sayesinde dış mekânın
rengini kullanması, hava ve güneşin durumuna göre farklılaşabilen bir yapıya sahip olması,
rengini çevresinden ve çevresindeki değişimlerden alması açısından önemli bir örnektir.
Keith Haring (1958-1990)12; ressam, grafiti sanatçısı ve sosyal aktivisttir. Eserlerini
1980‟li yıllarda New York sokak kültürüne yansıtmıştır. Kariyeri, New York'un alt geçitlerinde
duvarlara tebeşir ile çizdiği grafiklerle başlamıştır. Tseng Kwong Chi adlı fotoğrafçı sayesinde
üne kavuşan sanatçının çizimleri hayata dair önemli mesajlar vermektedir. (Wikipedia Sitesi,
“Keith Haring”).
Duvar resimleri, açık alanlara yerleştirilmiş heykeller, grafiti çizimler ve giysi tasarımları
yapan Keith Haring “benim çizimlerim klasik çizimlerle çok ilgili değil; yaşamı taklit etmezler.
Ben hayata gerçekçi bakarak renkleri ve çizgileri kullanmıyorum. Sizin hayatınızı anlatıyorum
ama bunu sizin yaşamınız gibi yapmaya çalışmıyorum” (Celant, 1997:116) sözleriyle kendini
anlatmaktadır.
Sanat herkes içindir diye düşünen Haring, sokakları, metroları, duvarları boyayarak galeri
ve müze dışında eserlerini geniş kitlelerle paylaşmayı tercih etmiştir. Hareketli figürleri, sevimli
ikonlarıyla aslında anlatmak istediği şey dünyanın bir gün yok olmasıyla ilgilidir. Sanatı
herkesin anlayabileceği bir şekilde yapmak isteyen sanatçının heykelleri çizimleri gibi hareketli
ve canlıdır.
Resim 13‟de görülen San Francisco kent merkezinde Moscone Kongre Merkezi önüne
yerleştirilen dans eden üç figürden oluşan heykel, boyalı alüminyumdan yapılmış sanatçının üç
boyutlu çalışmalarından biridir. Yerleştirildiği alanda etrafında dolaşılabilmesi nedeniyle her
açıdan farklı bir görüntü vermektedir. Çizgisel figürlerin yan yana gelişlerinde oluşturdukları
derinlik, boyut ve renkler zengin bir görünüm ortaya çıkarmıştır. Geometrik ve sadeleştirilmiş
kompozisyon çevreyle uyum sağlamış, figürlerin hareketleriyle farklılaşmıştır.
12
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: http://www.haring.com/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
86
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
Resim 11: Claes Oldenburg,
“Kibrit Kutusu”, karışık,
teknik 20.7x10.1x13.2m.,
Barcelona, 1992
Resim 12: Anish Kapoor,
“Bulut Kapı”, paslanmaz çelik,
10x13x20m., Chicago,
2004-2006.
Resim 13: Keith Haring
“İsimsiz”, boyalı alüminyum
h:?, San Francisco 1989.
Tüm bu saydığımız sanatçılar dışında Jean Dubuffet (1901-1985) i, Roy Lichtenstein
(1923-1997)ii, Niki de Saint Phalle (1930-2002) iii, J. Seward Johnson (1930-)iv, Viola Frey
(1933-2004)v, Robert Murray (1936-)vi, Dennis Oppenheim (1938-2011)vii, Luis Jiménez (19402006)viii, Sebastián (Enrique Carbajal González) (1947-)ix, Nancy Rubins (1952-)x, Jeff Koons
(1955-)xi Ravinder Reddy (1956-)xii, David Batchelor (1955-)xiii, Julian Opie (1958)xiv, Agata
Oleg (1978-)xv, ve daha pek çok sayabileceğimiz sanatçı farklı biçimlerde, farklı tarzlarla, farklı
malzemelerle dış mekân için renkli heykeller yapmışlardır. Renk her bir sanatçının elinde, onun
diliyle hayat bulmuş ve yaşamımızda anlamlı bir şekilde yer almıştırxvi.
Sonuç Olarak
Heykel ve renk kavramı, heykel sanatının tarihi gelişim süreci incelendiğinde ilk yapılan
heykellerle günümüze kadar gelen süreçte amaç, teknik, biçim, form, konu ya da sanatçıların
sanat anlayışları doğrultusunda farklı şekillerde ele alındığı görülmüştür. Her farklı dönem ya da
toplumda, her farklı sanatçının elinde yeni anlamlarını bulan heykelde renk konusu ilk çağlarda
bir araçken, nihayet günümüz ve günümüze yakın dönemde amaç olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Sanatçıların amacı anlatmak istedikleri şeyin olabilecek en doğru şeklini bulmak
olmuştur.
Bazı heykeltıraşların çalışmalarına mekân ve çevre verileri doğrultusunda daha iyi sonuç
alabilmek için kullandıkları renk, bazılarının heykellerini boyayarak formlarına zenginlik
katmayı planladıkları şeklindedir. Bazen de aslında ressam olan ve heykel denemelerinde
bulunan sanatçılar, kendi resimsel tarzlarını boyuta taşıdıkları görülmüştür. Bilimsel her türlü
gelişimden fazlasıyla yararlanan sanatçılar, renk konusuyla da eserlerine resimsel özellikleri
katmayı iyi bilmişlerdir.
Estetik diğer tüm üretimler gibi renkli heykeller de, insanın günlük yaşamına anlam katıp,
yön verebilir. Günlük hayatın zorlukları ya da hızı biraz olsun nefes alabilir. Çok sayıda
örneğini gösterilebileceğimiz heykelin bu şekli, pek çok sanatçının farklı fikirler üretmesine
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
87
Nurbiye Uz
olanak sağlamıştır. Sanatçıların kendi izlerini taşıyan bu eserler, onlara yeni alanları keşfetme ve
farklı problemleri çözme imkânı verirken; aynı zamanda, insanın günlük hayatında renkli bir
şekilde yer almışlardır.
Günümüzde pek çok farklı disiplinlerde ürün veren sanatçıların ilgisini çeken renkli
heykel, aynı zamanda heykel sanatı tarihinde büyük yer edinmiş önemli pek çok heykeltıraşın
üzerinde durduğu bir konu olmuştur. Renk her bir sanatçının elinde yeni ifadeler kazanmıştır.
Gelecekte bu anlamda yepyeni önermeleri görmek mümkün olacaktır.
KAYNAKLAR
ACADEMİE des Beaux Art Sitesi, “Guy de Rougemont-Un peintre dans la jungle des villes”
maddesi,
http://www.academie-des-beaux-arts.fr/membres/actuel/peinture/rougemont/textecatalogue.htm,
(erişim tarihi: 14.03.2016).
AVCI, Sevgi (16-18 Haziran 2008). “Heykel Sanatında Renk”, 2. Uluslararası Dokimeon
Mermer Heykel Sempozyumu Bildiriler Kitabı, ss. 165-186, T.C. Afyon Kocatepe
Üniversitesi Yayın No: 69: Afyonkarahisar.
BARRİE, Brooke (1999).Contemporary outdoor sculpture, Gloucester, Mass.: Rockport.
BARCELONA Turisme Sitesi, “Mistos (Matches), Claes Oldenburg”
http://www.barcelonaturisme.com, ( erişim tarihi: 02.12.2015).
maddesi,
BATTİSTİNİ, ?. (2001). Art Book-Picasso-Sanata adanan bir yaşam, (Çev.; Cemal Kaan
Emek), Dost Kitabevi: Ankara.
BRİNKMANN, Winzenz ve Raimund, Wünsche (2006). Renkli Tanrılar: Antik Heykel
Sanatında Çokrenklilik, İstanbul Arkeoloji Müzeleri: İstanbul.
CELANT, Germano (1997). Keith Haring, Prestel: Munich.
CÉSAR Manrique Resmi Sitesi, “byography” maddesi,
http://www.cesarmanrique.com/biografia_i.htm, (erişim tarihi: 15.02.2016).
ÇALIK Ross, Ayşe (16-18 Haziran 2008). “Antik Heykeltıraşlıkta Boyama”, 2. Uluslararası
Dokimeon Mermer Heykel Sempozyumu Bildiriler Kitabı, ss. 9-14, T.C. Afyon
Kocatepe Üniversitesi Yayın No: 69: Afyonkarahisar.
DUPUİS-Labbé, Dominique (2000). Picasso Sculpteur, Centre Pompidou: Paris.
ECZACIBAŞI Sanat Ansiklopedisi (2008). 2. cilt, 2. Baskı. Yem Yayın: İstanbul.
ECZACIBAŞI Sanat Ansiklopedisi (2008). 3. cilt, 2. Baskı. Yem Yayın: İstanbul.
ELSEN, Albert E. (1974). Origins of modern sculpture: pioneers and premises, G. Braziller:
New York.
ERSOY, Ayla (2002). Sanat Kavramlarına Giriş, 3. Baskı, Yorum Sanat Yayıncılık: İstanbul.
EXPLORE Chicago Sitesi, “Calder’s Flamingo” maddesi,
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
88
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
http://www.explorechicago.org/city/en/things_see_do/attractions/tourism/calder_s_flam
ingo.html, (erişim tarihi: 20.02.2012).
FAİRWEATHER, Sally (1982). Picasso's concrete sculptures, 1st ed., N.Y.: Hudson Hills
Press: New York.
GALERİE du Passage Sitesi, “Arts plastiques-Guy de Rougemont” maddesi,
http://www.galeriedupassage.com/site/galerie_personne.asp?id_personne=220, (erişim
tarihi: 21.02.2012).
GİANNELLİ, Ida; Beccaria, Marcella (catalogue editors) (2006). Claes Oldenburg, Coosje
van Bruggen: sculpture by the way, Skira: Milano.
GROUNDS For Sculpture Sitesi, “Alexander Liberman”, maddesi,
http://www.groundsforsculpture.org/c_aliber.htm?phpMyAdmin=rx8QRmkftsxKCJOR
MPMdrElzfme(erişim tarihi: 14.02.2012).
MİKANOWSKİ, Jacob, (2012). “Cloud Gate, Tilted Arc”,
http://www.thepointmag.com/2012/reviews/cloud-gate-tilted-arc,
03.12.2015).
(erişim
tarihi:
MIRÓ, Joan (2005). Düşlerimin Rengi: (Georges Raillard ile söyleşi), (Çev. Alp
Tümertekin), 1. Baskı, YKY: İstanbul.
MUSEUM of Contemporary Art (catalog) (2002). Joan Miró: in the orbit of the imaginary,
Basil and Elise Goulandris: Andros.
RAWSON, Philip (1997). Sculpture, University of Pennsylvania Press: Philadelphia.
RODİN, Auguste, (2006). Düşünce Kıvılcımları (Çev.: Ayşegül Sönmezay), Alkım Yayınevi:
İstanbul.
SANAT Tarihi Sitesi, “Mısır Heykel Sanatı” maddesi, http://www.sanattarihi.org/41/MisirHeykel-Sanati.aspx, (erişim tarihi: 20.02.2012).
SEMERCİ, Serda (13.03.2009). Artimetre Sitesi “Fotorealizm (Hipergerçekçilik) Üzerine”
maddesi, http://www.artimetre.com/2009/03/page/2/, (erişim tarihi: 20.02.2012).
SCULPTURE News and Events Sitesi “Cloud Gate-A Magic Mirror in Chicago”
(08.08.2008) maddesi, http://www.sculpture-info.com/news-288/cloud-gate-a-magicmirror-in-chicago.html, (erişim tarihi: 22.02.2012).
Wikipedia Sitesi, “César Manrique” maddesi,
http://fr.wikipedia.org/wiki/C%C3%A9sar_Manrique, (erişim tarihi: 17.03.2016).
Wikipedia Sitesi, “Keith Haring” maddesi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Keith_Haring, (erişim
tarihi: 01.02.2016).
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91
89
Nurbiye Uz
i
Ayrıntı için ayrıca bakınız:
ii
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.lichtensteinfoundation.org/
iii
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.nikidesaintphalle.com/
iv
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.sewardjohnson.com/site/index.html
v
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.artistslegacyfoundation.org/legacyartists/Viola-Frey/biography.php
vi
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.artsask.ca/en/artists/robert_murray#
vii
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.dennis-oppenheim.com/
viii
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
Fl-Ka/Jim-nez-Luis.html
http://www.notablebiographies.com/supp/Supplement-
http://www.dubuffetfondation.com/home.php?rien=1&lang=fr
ix
Ayrıntı için ayrıca bakınız:
x
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.publicartfund.org/search?s=Nancy+Rubins
xi
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.jeffkoons.com/
xii
Ayrıntı için ayrıca bakınız:
xiii
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.davidbatchelor.co.uk/
xiv
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://www.julianopie.com/
xv
Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız:
http://agataolek.com/
http://en.wikipedia.org/wiki/Sebasti%C3%A1n_(sculptor)
http://www.contemporaryindianart.com/ravinder_reddy.htm
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 75-91
90
Şehirlerin Renkli Plastikleri: Dış Mekan İçin Yapılmış Renkli Heykeller
xvi
Not: Bu çalışmada gösterilen örnek resimler, kaynakçada verilen kaynaklar ve ayrıntılı
bilgi için “dipnot ve sonnot” olarak yönlendirilen ilgili internet sayfalarından ilgili
tarihlerde, ayrıca
https://christogenea.org/resources/Harvard%20gods%20in%20color%20gallery%20guide.pdf
(10.05.2016)
http://cosartbeat.wpengine.netdna-cdn.com/wp-content/uploads/2012/10/LibermanSC84.088.02.jpg (28.04.2016)
https://www.bluffton.edu/~sullivanm/france/paris/defensemiro/0122.jpg (27.04.2016)
http://bonjour-lyon.fr/2011/03/totem-villeurbanne-hdr-lyon/ (25.04.2016)
http://manggy.blogspot.com.tr/2008/03/staggering-amount-of-input-i-received.html
(23.04.2016) sitelerinden alınmıştır.
91
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 75-91

Benzer belgeler