ORTODONTİDE DEBONDİNG YÖNTEMLERİ Danışman

Transkript

ORTODONTİDE DEBONDİNG YÖNTEMLERİ Danışman
T.C.
İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ORTODONTİDE DEBONDİNG YÖNTEMLERİ
Hazırlayan:Dt.Gökçenur Gökçe
DOKTORA SEMİNERİ
ORTODONTİ ANABİLİM DALI
Danışman
Yrd.Doç.Dr.İlknur VELİ
İZMİR-2014
T.C.
İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ORTODONTİDE DEBONDİNG YÖNTEMLERİ
Hazırlayan:Dt.Gökçenur Gökçe
DOKTORA SEMİNERİ
ORTODONTİ ANABİLİM DALI
Danışman
Yrd.Doç.Dr.İlknur VELİ
İZMİR-2014
T.C
İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SEMİNER ONAY FORMU
Adı Soyadı
Anabilim/Bilim Dalı
Fakültesi
Lisansüstü Öğretim Türü
 Yüksek Lisans
 Doktora
 Başarılı
 Başarısız
Danışmanı
Seminer Konusu
Tarih
Verildiğ Saat
i
Yer
Başarı Durumu
Anabilim Dalı Başkanı
Danışman Öğretim Üyesi
Semineri İzleyen Öğretim Üyesi
İÇİNDEKİLER
1.ÖZET
2.GİRİŞ
3.BRAKETLERİN VE DİĞER ORTODONTİK ATAÇMANLARIN SÖKÜLMESİ
3.1. Mekanik debonding
3.1.1. Metal braketlerin mekanik debonding ile sökülmesi
3.1.2.Seramik braketlerin mekanik debonding ile sökülmesi
3.2. Elektrotermal Debonding
3.3. Ultrasonik Debonding
3.4. Lazer Debonding
4. BANTLARIN SÖKÜLMESİ
5. DEBONDİNG SONRASI DİŞ YÜZEYİNİN TEMİZLENMESİ VE CİLALAMA
6. PORSELEN YÜZEYLERDE DEBONDİNG İŞLEMİ
7. DEBONDİNG SIRASINDA UYGULANAN KUVVET VE PULPAL DEĞİŞİM
8. DEBONDİNGİN DİŞLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
9. HEKİMİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR
10. HASTA AÇISINDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
11.SONUÇ
12.KAYNAKLAR
i
1.ÖZET
Debonding sabit ortodontik tedavi sonunda braketlerin ve adeziv rezinin diş
yüzeyinden uzaklaştırılma işlemidir. Debonding işlemi braketlerin ve diğer
ortodontik ataçmanların sökülmesi, diş yüzeyinin temizlenmesi ve cilalanması
olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Braket ve diğer ortodontik ataçmanların
sökülmesi için bir çok yöntem mevcuttur. Bunlar; mekanik debonding,
elektrotermal debonding, ultrasonik debonding ve lazer debonding yöntemleridir.
Bu yöntemler metal ve seramik braketlerde uygulama açısından bazı farklılıklar
göstermektedir.
Debonding işlemi sırasında uygulanan kuvvete bağlı olarak pulpa dokusunda
bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Uygun olmayan kuvvet ve debonding
yöntemi minede ve pulpada hasarlara neden olmaktadır.
Debonding işlemi sırasında hekim ve hasta sağlığının korunması da ayrı önem
taşımaktadır.
Debonding
prosedürü
sırasında
hekim
özellikle
partikül
inhalasyonuna ve çapraz enfeksiyona karşı dikkatli olmalı ve gerekli önlemleri
almalıdır. Debonding sırasında dental yapıda meydana gelen hasarlar nedeniyle
hastada ağrı ve huzursuzluk gözlenebilir.
Bu seminerde farklı braket sistemlerine ugulanan debonding yöntemleri
tartışılmış ve dental etkileri incelenmiştir.
ii
ABSTRACT
Debonding is a technique which is used at the end of the fixed orthodontic
treatment for removal of the bracket and adhesive resin from the tooth surface.
Debonding process consists of two stages. These stages are; removing brackets and
other orthodontic attachments and cleaning and polishing of the tooth surface.
There are several methods for removing brackets and other orthodontic
attachments. These are; mechanical debonding, electrothermal debonding,
ultrasonic debonding and laser debonding. These methods indicate some
differences in terms of application metal and ceramic brackets.
Depending on the force applied during debonding, some changes occur in
pulp tissue. Improper force and debonding methods cause damages to the enamel
and pulp tissue. Physician and patient health protection is also important during
debonding. During debonding procedure, the physician should be careful and take
the necessary measures to inhalation of particles and especially against crossinfection. During debonding due to damage to the dental structure, pain and
discomfort can be observed in patients.
In this seminar, debonding methods applied to different bracket systems have
been discussed and dental effects were examined.
iii
2.GİRİŞ
Sabit ortodontik tedavinin aktif döneminin bitirilmesiyle braketlerin ve
adeziv
rezinin
diş
yüzeyinden
uzaklaştırılması
işlemine
debonding
adı
verilmektedir.(Zachrisson,1985)
Debonding işlemi esnasında 3 ara yüzden birinde meydana gelen kırılma
sayesinde braketler diş yüzeyinden uzaklaştırılmaktadır. Bu kırılma alanları (1)
adeziv rezin-braket arasında (koheziv kırılma), (2) adeziv rezinin kendi içerisinde
veya (3) diş yüzeyi ile adeziv rezin arasında (adeziv kırılma) oluşmaktadır.(Proffit
et al,2007)
Koheziv kırılma adeziv kırılmaya göre daha güvenli olmasına rağmen(Bishara
et al,2001); büyük ölçüde debonding yöntemine ve braket materyaline bağlı olan
adeziv kırılmada, diş yüzeyinde daha az artık madde kalmakta ve temizleme işlemi
daha kısa sürede tamamlanmaktadır.(Bishara et al,1999)
Aktif tedavinin bitirilmesi safhası genel olarak (1) braketlerin ve diğer
ortodontik ataçmanların sökülmesi, (2) diş yüzeyinin temizlenmesi ve cilalanması
olarak 2 kısma ayrılmaktadır.(Graber et al;2012)
3. BRAKETLERİN VE DİĞER ORTODONTİK ATAÇMANLARIN
SÖKÜLMESİ
Braketlerde meydana gelen deformasyonun önlenmesi ve mine yüzeyine
gelen travmanın azaltılabilmesi amacıyla literatürde farklı debonding teknikleri
bildirilmiştir. Ayrıca farklı materyallerden üretilmiş braketler için de alternatif
debonding teknikleri bildirilmiştir.
3.1. Mekanik debonding: Mekanik debonding yönteminde amaç brakete
penslerle kuvvet uygulayarak braket/adeziv rezin ara yüzeyindeki mekanik
bağlantıyı koparmaktır.(Arıcı ve ark. 1999)
1
3.1.1. Metal braketlerin mekanik debonding ile sökülmesi
Adeziv rezinler ile yapıştırılmış metal braketler için genellikle mekanik
debonding yöntemleri tercih edilmektedir. Metal braketlerin sökülmesinde en
güvenir yol braket tabanı ile yapıştırıcı rezin arasındaki kırılma olup bu şekilde
kuvvet
uygulanması
metal
braketlerde
kalıcı
deformasyonlara
neden
olabilmektedir.(Bishara,2001)
Metal braketlerin
mekanik debonding ile
sökülmesinde
3
yöntem
kullanılmaktadır. (Bishara,2001)
1. yöntem: Bu yöntemde Weingart ya da Howe pensi gibi yardımcı pensler
kullanılır ve braket kanatları mesio-distal yönde sıkıştırılıp braketin diş yüzeyinden
ayrılması sağlanır. Bu yöntemde yapıştırıcın resinin büyük bir kısmı diş yüzeyinde
kalmaktadır.(Oliver,1988)
2. yöntem: 2. yöntemde keskin uçlu (sharp-edged blades) debonding pensleri
kullanılmaktadır. Bu pensler ile mine-adeziv rezin ya da braket-adeziv rezin ara
yüzünde makaslama kuvveti meydana gelmektedir. Bu yöntemde diş üzerinde
kalan yapıştırıcı miktarı minimum seviyededir. Direkt yapıştırma yöntemiyle
yapıştırılan braketler bu teknik ile söküldüğünde minede hasar oluşma ihtimali
fazla olmaktadır.(Oliver,1988)
3.yöntem: Bu yöntemde çekme kuvveti (tensile-type force) uygulayan özel
olarak dizayn edilmiş pensler kullanılmaktadır. Bu yöntemde hemen hemen tüm
yapıştırıcı, diş yüzeyinde kalmakta fakat braket deformasyonu daha az
olmaktadır.(Oliver,1988)
3.1.2.Seramik braketlerin mekanik debonding ile sökülmesi
Kimyasal ya da mekanik tutuculuğa sahip seramik braketlerin mekanik olarak
sökülmesinde
farklı
yöntemler
bildirilmiştir.(Sinha
et
al.,1995)(Sinha
ve
Nanda,1997)
Her üretici firma kendi braketi için özel el aleti veya pens
geliştirmiştir ve her braket için özel olarak tarif edilen debonding yönteminin
2
kullanılması tavsiye edilmektedir.(Theodorakopoulou et al.,2001) Bu pensler ya
braketi deforme ederek braket-adeziv rezin ara yüzeyinde kırılmaya yol açar veya
adeziv rezin içinde stres oluşturarak kompozit rezin içerisinde koheziv kırığa
neden olur. Araştırmacılar mine-yapıştırıcı arayüzüne yerleştirilen keskin uçlu
pensler (Ormco Corporation ,Glendora,CA) yardımıyla uygulanan bilateral kuvvetin
polikristalin ve monokristalin braketlerin sökülmesinde kullanılabilecek en etkili
yöntem olduğunu bildirmişlerdir. (Sinha et al.,1995)(Sinha ve Nanda,1997)
1990’ların sonunda üretilen katlanabilir özellikteki üçüncü nesil seramik
braketin (Courtesy Unitek Corporation/3M,Monrovia,Calif) tabanına yerleştirilen
vertikal slot sayesinde söküm işlemi kolaylaşmıştır.(Bishara et al.,1997) Bu oluğun
bir kırılma noktası oluşturarak braketlerin mineye zarar vermeden sökülmesini
sağladığı bildirilmiştir.(Liu et al.,2005) Bu yöntemde sökümde kullanılacak pens
mezio-distal yönde yerleştirilmekte ve braketin vertikal oluk üzerinde katlanması
prensibi ile söküm yapılmaktadır.
Seramik braketlerin indirekt yapıştırma tekniği ile yapıştırılmasının
debonding prosedürünü kolaylaştırdığı bildirilmiştir. (Sinha et al.,1995)(Sinha ve
Nanda,1997)
3.2. Elektrotermal Debonding: Metal ortodontik braketlerin klasik
debonding yöntemleriyle tedavi sonrası diş yüzeyinden uzaklaştırılmasına
alternatif olarak geliştirilen elektrotermal debonding yöntemi; şarj edilebilir,
kablosuz aletlerle brakete ısı verilirken bir yandan da sökücü kuvvet uygulanması
prensibine dayanır.(Sheridan et al.,1989) Elektrotermal debondingde ısı uygulayan
uç vertikal slota yerleştirilir ve hafif bir torsiyonel kuvvet ile braketi diş yüzeyinden
ayırır.
Metal brakete 200-250 C° civarında ısı uygulandığında bu ısı braket/adeziv
rezin
ara
yüzeyine
transfer
olup
adeziv
rezini
yumuşatarak
deforme
etmektedir.(Sheridan et al.,1989) Böylece braket klasik yöntemlerde olduğu gibi
aşırı bir kuvvet yüklemesi olmadan diş yüzeyinden uzaklaştırılmaktadır.
3
Bu yöntem oldukça hızlı, etkili ve braket veya minede kırılmalara yol
açmaması açısından güvenlidir.(Bishara ve Trulove,1990) Bu yöntemin en önemli
avantajları arasında dişe aşırı kuvvetler uygulamayı engelleyerek mineyi koruması,
hasta açısından daha rahat olması ve özellikle metal braketlerin deforme olmasını
önlediği için braketlerin yeniden kullanılabilmesine izin vermesidir.(Sheridan et
al.,1989)(Bishara ve Trulove,1990) En önemli dezavantajı ise oluşan yüksek ısının
pulpa dokusunda hasar oluşturma riskidir. Ayrıca bu yöntemde braketin diş
yüzeyinden uzaklaştırılmasından sonra adeziv rezinin tamamının diş yüzeyinde
kalması ve bu artık rezinin diş yüzeyinden temizlenmesi klinisyen açısından zaman
kaybı olarak algılanmaktadır.(Arıcı ve ark.,1999) Diğer dezavantajları ise ısı
uygulayan aletin büyüklüğü nedeniyle özellikle küçük azı bölgesinde uygulama
zorluğu ve ısınmış braketin hasta ağzına düşme riskidir.( Bishara ve Trulove,1990)
Elektrotermal debonding yönteminin diş ve çevre dokulara olan etkisi in vitro
olarak Sheridan ve arkadaşları(Sheridon et al.,1989) tarafından incelenmiş ve bu
yöntemin pulpaya zarar verecek seviyede bir ısı artışına neden olmaksızın
braket/adeziv rezin ara yüzeyinde adeziv rezini yumuşatarak metal braketlerin diş
yüzeyinden uzaklaştırılmasını kolaylaştırıldığı belirtilmiştir. Aynı araştırmacılar
tarafından yapılan bir in vivo çalışmada ise elektrotermal debonding yöntemi ile
metal braketlerin söküldüğü dişlerin 2 hafta sonra yapılan histolojik incelemesinde
diş pulpasında herhangi bir patolojik değişiklik gözlenmediği rapor edilmiştir.(
Sheridon et al.,1989)
Metal braketlerin sökülmesinde klasik yöntem ile elektrotermal debonding
yönteminin karşılaştırıldığı bir çalışmada braket deformasyon oranları ve
hastaların algıladıkları ağrı seviyesi açısından elektrotermal debonding yöntemi
lehine önemli farklılıklar bulunmuştur.(Arıcı ve ark.,1999)
Yapılan bir çalışmada braketin çıkarılması için gereken ısının kullanılan
yapıştırıcı tipine göre değiştiği ve yüksek dolduruculu rezinlerin daha fazla ısı
gerektirdiği belirtilmiştir.(Rueggeberg ve Lockwood,1992) Ancak araştırmalar
hava ile soğutma kullanıldığı takdirde elektrotermal debonding sırasında oluşan
4
ısının oldukça düşük olduğunu ve uygulama süresinin pulpa hasarı oluşması için
gerekenden kısa olduğunu ortaya koymuştur.(Jost-Brinkmann et al.,1992)
Farklı ortodontik rezinler ile yapıştırılan braketlerin sökülmesi için termal
debonding yönteminin kullanıldığı bir çalışmada two-paste sistemlerin no-mix
sistemlere göre daha yüksek ısı gerektirdiği; powder\liquid sistemlerinin ise daha
düşük ısı gerektirdiği bildirilmiştir. Ayrıca seramik braketlerin bu yöntemle
sökülmesi metal braketlere göre 2 kat daha fazla zaman gerektirmektedir.
(Rueggeberg ve Lockwood,1990)
3.3. Ultrasonik Debonding: Ultrasonik teknikte mine ve braket tabanı
arasındaki yapıştırıcıyı aşındırmak için braket-yapıştırıcı ara yüzeyine uygulanan
özel olarak tasarlanmış uçlar kullanılmaktadır.(Diaz-Amold et al.,1989) Ultrasonik
yöntemde braketin çıkarılması için gereken kuvvet büyüklüğü geleneksel
yöntemden çok daha azdır. Ayrıca bu teknik, mine hasarı veya braket kırılması
olasılığını azaltmakta ve braket çıktıktan sonra kalan yapıştırıcı da kullanılan uçla
temizlenebilmektedir. Ancak her bir braketin çıkarılma süresi 30-60 saniye
arasında olduğu için ultrasonik debonding yöntemi çok zaman alıcıdır. Ayrıca
oldukça pahalı olan ultrasonik uçta zamanla aşınma meydana gelir. Bu aşınma daha
yumuşak olan çelik ucun sert olan seramik üzerinde hareketi ile oluşan
sürtünmeden kaynaklamaktadır.(Bishara ve Trulove;1990) Pulpa dokusunda
oluşabilecek zararı en aza indirmek için su spreyi ile ısının kontrol altında
tutulması gerekliliği de bu tekniğin bir diğer dezavantajıdır. Ultrasonik debonding
seramik
braketlerin
çıkarılmasında
klinik
bir
yöntem
olarak
henüz
önerilmemektedir.(Daniel et al;1995)
3.4. Lazer Debonding: Lazer uygulaması genel olarak elektrotermal
yaklaşıma benzer şekilde ısı oluşturarak yapıştırıcının yumuşatılması ve büzülmesi
prensibine dayanır.(Strobl et al;1992)Seramik braketlerin sökülmesi için lazer
kullanımı da araştırılmıştır. Seramik braketler üzerine Er-YAG lazer etkileri;
1-Lazer destekli debonding seramik braketlerin minede kopma veya braket
fraktürü meydana gelmeden debondingini sağlar.
5
2-ER-YAG lazer kullanımı ARI(adhesive remnant index) skorunu yükseltir ve
minede meydana gelebilecek fraktür riskini azaltır.
3-ER-YAG lazer polikristalin seramik braketlerin bond dayanıklılığını
azaltmada etkilidir.
Bu sistemde C02 veya Nd: YAG lazer braketin labial yüzeyine uygulanarak
mekanik tork verilmektedir.(Strobl et al.,1992) Monokristalin ve polikristalin
porselenler farklı dalga boylarındaki laser ışığına farklı reaksiyonlar
vermektedirler.(Eliades et al.1995) Polikristalin seramik braketlere C02 lazerle (14
W) 2 saniye uygulama gerekli iken monokristalin seramik braketlerde bunun yarısı
kadar bir enerji yeterli olmaktadır. Lazer uygulandıktan sonra geçen süre
braketlerin sökülmesi için gerekli olan kuvveti artırdığı için braketlere tek tek lazer
uygulanmalı ve hemen sonrasında braketler çıkarılmalıdır. Yapılan çalışmalar bisGMA kullanıldığında lazerin yapıştırıcıyı braketle birlikte uzaklaştırdığını, metil
metakrilat rezinin ise diş yüzeyinde kaldığını ortaya koymuştur. Bu nedenle metil
metakrilat rezin kullanılması daha güvenlidir.(Azzeh ve Feldon;2003) Süre
açısından değerlendirildiğinde super-pulse C02 lazerlerin normal C02 veya YAG
lazerlere göre daha kısa sürede braketin çıkarılmasını sağladığı gözlenmiştir.(Obata
et al.1999)
Lazer ile braketlerin sökülmesi hala deneysel olmasına rağmen, geleneksel
yöntemle kıyaslandığında uygulanan kuvveti, mine hasarını ve braket kırılma
riskini belirgin olarak azaltması nedeniyle avantajlıdır. Diğer bir avantajı da
Seramik braketlerin debondingi için harcanan süre lazer kullanımı ile azaltılmıştır.
Ayrıca hasta için daha az travmatik ve ağrı vericidir. Üretilen ısı kontrol
edilebilmektedir. En önemli dezavantajları ise oluşturduğu ısı enerjisinin pulpa
dokusu üzerindeki etkisi ve maliyetinin yüksek olmasıdır.(Strobl et al.1992)
Pulpada hasar oluşma riskini azaltmak için; süper-pulse C02 lazer 2 W güçte 4
saniyeden az, C02 lazer (10,6 tm) 3 W güçte 3 saniye, normal C02 lazer 18 W güçte 2
saniye süreyle kullanılmalıdır(Azzeh ve Feldon;2003).
6
4. BANTLARIN SÖKÜLMESİ
İstisnalar dışında çoğunlukla azı dişlerine yerleştirilen molar bantlarının
tutuculuğu çoğunlukla bant materyalinin elastikiyeti yani bandın dişi ne kadar
kavradığı ile ilgilidir. Bant materyali ile diş arasına yerleştirilen siman ile tutuculuk
arttırılmaktadır. Fakat ortodontide kullanılan hiçbir siman mineye çok güçlü bir
şekilde yapışamamaktadır. Bu yüzden bandı çıkarmak için kuvvet uygulandığında
siman banttan ya da diş yüzeyinden rahatlıkla temizlenebilmektedir. Bu sayede de
mine yüzeyinin hasarı gibi bir ihtimal hemen hemen hiç bulunmamaktadır. Üst
molar bantlarının sökülmesinde bant sökücünün öncelikle palatinalden yerleştirilip
ilk olarak palatinal kısmın çıkarılması daha sonra da bukkal kısmın çıkarılmasını
belirtilmiştir. Alt molarlarda ise bant sökücü ilk olarak bukkalden uygulanıp daha
sonra lingualden sökme işlemine devam edilir.(Proffit et al.2007)
5.DEBONDİNG SONRASI DİŞ YÜZEYİNİN TEMİZLENMESİ VE CİLALAMA
Literatürde braketlerin ve ortodontik ataçmanların sökülmesinden sonra,
dişe zarar vermeden mine yüzeyinin yapı ve görüntü olarak orijinal haline
getirilmesi ve yüzey pürüzsüzlüğünün sağlanması için pek çok yöntem
geliştirilmiştir.(Campbell;1994)(Rouleau et al.1982) Bantların sökülmesinden
sonra kalan siman küretler ile rahatlıkla temizlenebilmesine rağmen dişlerin
üzerinde kalan yapıştırıcı resinin temizlenmesi daha komplikedir.
Debonding sonrası artık rezinin temizlenmesi için el aletleri,(Burapavong et
al.1978) zımpara diskler,(Retief ve Denys;1979) yeşil lastik frezler(Burapavong et
al.1978) ve tungsten karbid frezler gibi çok sayıda temizleme yöntemi
kullanılmaktadır. Bazı araştırmacılar debonding işlemi sonrasında konvansiyonel
elmas frezlerin kullanımını önermesine rağmen bazı araştırmacılar da mine
yüzeyinde derin oluklar oluşturdukları için bu frezlerin kesinlikle kullanılmaması
gerektiğini bildirmişlerdir.(Retief ve Denys;1979) Debonding sonrası diş yüzeyinde
7
kalan kompozit rezinin temizlenmesinde en iyi yöntemin tungsten karbid frez
kullanılarak yapılan temizleme yöntemi olduğu bildirilmiştir.(Zachrisson ve
Artun;1979)
Konvansiyonel olarak kullanılan tunsten karbid frezler çeşitli boyutlarda ve
şekillerde bulunmaktadır. 12 ve 30 yivli olanların mine için daha güvenli olduğu
bildirilmiştir. Yüksek doldurucu içeren rezinlerin temizlenmesi için en etkili
yöntemin
30
yivli
tungsten
karbid
frez
kullanımı
olduğunu
belirtilmiştir.(Phillip;1995) Ayrıca diş yüzeyinden artık rezinin temizlenmesinin en
çabuk 30 yivli tungsten karbid frezler ile yapıldığı bildirilmiştir.(Ulusoy;2009)
Zachrisson ve Artun(Zachrisson ve Artun;1979) düşük hızda tungsten karbid frez
kullanımını önerirken, Campbell(Campbell;1995) ve Rouleau(Rouleau et al.1982)
yüksek hızda su soğutması altında bu frezlerin kullanımını tavsiye etmişlerdir.
Retief ve Denys(Retief ve Denys;1979) ise diş yüzeyinde kalan artıkları daha rahat
görebilmek için hava ile soğutmanın yeterli olacağını bildirmişlerdir. Su soğutması
olmadan gerçekleştirilen tekniklerin su soğutması ile yapılanlara göre pulpada
daha fazla ısı oluşumuna neden olduğu bildirilmiştir.(Uysal ve ark.2005)
Ayrıca karbondiokit(Smith et al.1999) ve Nd:YAG laser, air-powder abraziv
sistemler(Thomas et al.1996) de artık rezinin diş yüzeyinden uzaklaştırılmasında
kullanılmaktadır.
Braketlerin sökülmesinden sonra kullanılacak yöntemler tek basamaklı ya da
çok basamaklı işlemler şeklinde olmaktadır.
Tek basamaklı işlemler elmas kaplı lastik frezler ve silikon karbid fırçaların
kullanımından oluşmaktadır.
Sof-Lex (3M ESPE, St Paul, MN, USA), Super Snap (Shofu, Inc. Kyoto, Japan)
gibi aluminyum oksit ile kaplı disklerin kullanmını içeren çoklu sistemler son
zamanlarda popularite kazanmıştır. Bu sistemlerde kalın grenli frezlerden
başlayarak kademeli olarak ince grenli frezlere geçilmektedir. Bu sistemlerin en
önemli dezavantajı zaman alıcı olmalarıdır.32
8
Hasta başında geçirilen süreyi kısaltmak için Po Go (Dentsply Caulk, Milford
DE, USA), Opti Shine (KerrHawe SA, Bioggio, Switzerland) gibi elmas ya da silikon
kaplı parlatıcılar piyasaya sürülmüştür.
Koh ve ark.(Koh et al.2008) yüzey pürüzlülüğünün cilalamada kullanılan
aletin özellikleriyle ilgili olduğunu belirtmişlerdir. Farklı bitirme sistemlerinin
karşılaştırıldığı bir çalışmada Po-Go mikroparlatıcıların en iyi sistem olduğu ve
bunu da Super-Snap Rainbow (Shofu Dental Corp, Kyoto Japan) sisteminin takip
ettiği bildirilmiştir.(Ulusoy;2009)
Bitirme işlemlerinde kullanılan bir diğer teknik de intraoral kumlama
tekniğidir. Reisner(Reisner et al.1997) intraoral kumlama tekniği ile diş yüzeyinin
temizlenmesinin mine yüzeyine zarar vermediğini bildirmiştir. Kumlama tekniği ile
elde dilen mine yüzey yapısı aerotorler ile elde edilene benzerdir. Fakat intraoral
kumlama tekniğinin pulpanın sağlığı açısından ve hasta konforu açısından
üstünlüğü bulunmaktadır.(Seong-Sik et al.2007)
Braketlerin sökümünden sonra farklı cilalama sürelerinin değerlendirildiği
bir çalışmada (Vieira et al.1993) debonding işlemi sonrasında pomzalamanın
mutlaka gerekli olduğu ve cilalama süresinin arttırılarak çevre mine dokusuna
yakın yüzey elde edilebildiği bildirilmiştir.
Debonding sonrası yüzey pürüzlüğünün elimine edilebilmesi için fiberglas
frezler ile Sof-Lex disklerin karşılaştırıldığı çalışmada Sof-Lex disklerin yüzey
pürüzlülüğünün giderilmesinde oldukça başarılı olduğu bulunmuştur(Törün ve
ark.2010).
Braketlerin sökülmesi ve artık rezin temizlenmesi amacıyla kullanılan bir
diğer yöntem olan ultrasonik debonding yönteminin etkilerinin incelendiği ve bu
yöntemin frez ve cila disklerinin kullanıldığı kovansiyonel debonding yöntemiyle
karşılaştırıldığı bir çalışmada bu yöntemin kullanılması ile mine de oluşan kaybın
azaltıldığı gösterilmiştir(Keith et al.1993).
9
6.PORSELEN YÜZEYLERDE DEBONDİNG İŞLEMİ
Porselen üzerine braketlerin yapıştırılması sırasında seramiğin yüzey
özelliklerinin değiştirilebilmesi için çeşitli mekanik ve kimyasal yöntemler
kullanılmaktadır. Porselen yüzeyinin mekanik olarak değiştirilmesi porselenin
glaze tabakasının kaldırılması ve yüzeyin pürüzlendirilmesi ile olmaktadır.
Kumlamaya da elmaz frezler(Gillis ve Redhlic;1998)(Andreasen ve Stieg;1988)
kullanılarak bu işlem gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntemlerde porselen üzerine
geri dönüşümsüz hasar oluşmakta(Diaz-Amold;1993)(Nebbe ve Stain;1996) ve
debonding
esnasında
porselen
restorasyonda
kırılmalar
meydana
gelebilmektedir(Eustaquio et al.1988).
Porselenin yüzey pürüzlülüğünü yok etmek amacıyla çeşitli finishing ve
cilalama teknikleri bildirilmiştir. Elmas frezler ve lastik abrazivler gibi döner
sistemler ile klinik olarak kabul edilebilir bir pürüzsüzlük elde edilebilmektedir.
Ortodontik debonding sonrası 3 farklı porselen tipinin yüzey pürüzlülüğünün
giderilmesi için kullanılan 2 yöntemin karşılaştırıldığı çalışmada Sof-Lex disklerin
porselen cila lastiği ve cilalama patına göre daha pürüssüz bir yüzey oluşturduğu
bildirilmiştir.(Karan ve Toroğlu;2008)
7.DEBONDİNG SIRASINDA UYGULANAN KUVVET VE PULPAL DEĞİŞİM
Seramik braketlerin keskin kenarlı debonding pensleri ile söküldüğü
durumlarda, bu aletlerin uç kısımlarının genişliğine göre uygulanan kuvvet
değişkenlik göstermektedir.(Samir et al.1993) Dar kenarlı aletlerin braket-adeziv
arayüzü ile teması daha az olduğu için debonding sırasında uygulanan kuvvet geniş
kenarlı penslere göre yaklaşık %20 daha az olmaktadır. Konvansiyonel debonding
işlemi sırasında uygulanan kuvvet miktarını etkileyen 2. bir nokta da kuvvetin
uygulama yeridir. Konvansiyonel yöntemlerde debonding pensleri braketler
üzerine mesio-distal ya da oklüzogingival yönde uygulanmaktadır. Kuvvetin
10
konvansiyonel debonding pensleri ile braket köşelerinden diagonal olarak
uygulanması da adeziv-pens temas bölgesini azalttığı için diğer uygulama yönlerine
bir alternetif olmaktadır.(Selim ve Chris;2000)
Stres analizi (FEM) ile yapılan bir çalışmada mine hasarının azaltılması için
debonding işleminin çekme kuvveti yerine sıyırma kuvveti ile yapılması gerektiği
bildirilmiştir.(Emile;1995)
Döner aletlerin kullanıldığı sistemlerde yeterli soğutma sağlanmadığı
takdirde ısı açığa çıkmakta ve pulpa üzerinde yan etkiler oluşmaktadır.(Nordenvall
et al.1980) Yeterli soğutma aşırı kurumayı engeller ve elmas, çelik ya da karbid
frezlerin kesme etkinliğini arttırır.(Zach ve Cohen;1962)
8.DEBONDİNGİN DİŞLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Uygun olmayan debonding teknikleri minede ciddi hasarlara neden
olmaktadır.Braketlerin sökülmesi sırasında ve bitim, cilalama işlemlerinin yetersiz
yapılması sonucunda estetik problemler, diş hassasiyeti, artmış çürük riski, pulpa
nekrozu, mine yüzeyinde çatlak, mine prizmalarında kırılmalar(Ulusoy;2009),diş
yüzeyinde aşırı plak birikimi, dişeti irritasyonu ve diş yüzeyinde renklenme
meydana gelmektedir. (Jefferies;1999)(Uçtaşlı ve ark.2007)
Braketlerin sökülmesi, artık adezivin temizlenmesi ve finishing işlemlerinden
sonra diş yüzeyinde meydana gelen değişiklikler 3 boyutlu laser taraması ile
incelenmiştir. Bu araştırmaya göre yapıştırma işleminin nemli koşullarda
yapılmasının debonding işlemi sonrasında mine yüzeyinde kalan adeziv miktarını
çok azalttığı ya da tamamen ortadan kaldırdığı bildirilmiştir.(Cunningham et
al.2007)
Literatürde alışkan kompozitler ile yapıştırılan braketlerin sökülmesinden
sonra mine üzerinde oluşan değişiklikler geleneksel ortodontik kompozitler ile
karşılaştırılmış ve çatlak, kırık gibi mine hasarları oluşturma açısından flowable
11
kompozitler ile geleneksel kompozitler arasına fark bulunmamıştır.(Tecca et
al.2008)
Mine hasarı metal braketlere oranla seramik braketlerde daha fazla
görülmektedir ve monokristalin seramik braketler polikristalin braketlerden daha
fazla mine kaybı oluştururlar. Aynca kimyasal tutunan braketler mekanik
tutunanlara göre daha fazla mine hasarına yol açarlar.(Azzeh ve Feldon;2003)
Diş yapısının bütünlüğü gelişimsel defekt, mine çatlağı veya geniş restorasyon
gibi nedenlerle önceden bozulmuşsa ya da seramik braket canlı olmayan bir dişe
yapıştırılmışsa
mekanik
debonding
ile
hasar
oluşma
olasılığı
daha
yüksektir.(Bishara ve Trulove;1990, Joseph ve Rossoul;1990) Bu nedenle bu tür
durumlarda seramik braket kullanmaktan mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır.
9.HEKİMİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Sabit apareylerin çıkarılması sonrasında, minenin temizlenmesi sırasında ya
da deforme olmuş seramik braketlerin döner aletler ile diş yüzeyinden
temizlenmesi esnasında aerotorun hızından ve su irrigasyonundan bağımsız olarak
aerosoller, tozlar oluşmaktadır ve bu partiküller hekim tarafından inhale
edilmektedir (Rouleau;1982,Day et al.2008).
Bu küçük partiküllerler terminal alveolilerde birikip enflamasyon ve uzun
dönemde akciğer hasarına sebep olmaktadırlar. İngiltere’de The Health and Safety
Executive belirli bir süre içinde maruz kalınabilecek maksimum kimyasal miktarını
belirten Workplace Exposure Limits(WEL) adında bildiri yayınlamıştır. 5 µm ya da
daha az çaplı partiküller için WEL değeri 4 mg/m3 olarak ve özellikle silika için 0,1
mg/m3 olarak belirtilmiştir.(Nicola et al.2009)
Metal braketlerin sökülmesi sonrasında oluşan partikülleri inceleyen
çalışmalarda bu patriküllerin kalsiyum, fosfor, alüminyum, demir, nikel,
stronsiyum, tungsten ve silikon gibi elementleri içerdiği bulunmuştur. Bu
12
partiküllerin mine yapısı, cam polialkonat siman, diakrilat ve kullanılan tungsten
frezlerden kaynaklandığı düşünülmüştür.(Ireland et al.2003,Nicola et al.2009)
Ayrıca su irrigasyonuyla yüksek hızlı aletlerin kullanımında en yüksek
konsantrasyonda debris biriktiği bildirilmiştir.(Day et al.2008,Nicola et al.2008)
Mine yüzeyinin temizlenmesi esnasında hekimin partikül inhalasyonunu
azaltmak için yüz maskesi, rubber dam, yüksek hacimli vakum kullanımı gibi pek
çok yöntem bildirilmiştir. (Day et al.2006) Hekimin alacağı önlemler arasında en
etkili olanı maske kullanımıdır. Yüz maskesinin etkili olabilmesi için buruna
yerleştirilen metal bant ile kullanılmalıdır.(Nicola et al.2009) Bu sayede kullanılan
maskelerin %85-86 oranında etkili olduğu bildirlmiştir.(Checchi et al.2005) Bir
diğer çalışmada da %96‘ ya varan başarı bildirilmiştir.(Nicola et al.2009) Fakat
maskenin çevresinden olabilecek sızıntı maskenin etkinliğini azaltmaktadır.(Pippin
et al.1997,Weber et al.1993)
Debonding prosedürü sırasında hekimin karşılaştığı önemli problemlerden
biri de çapraz enfeksiyon riskidir. Yüksek hızlı aerotörler kanlı ortamda
kullanıldığında, kanın aerosoller ile alınması mümkündür. Bu durumu incelemek
için Hepatit B taşıyan hastalarda yapılan bir çalışmada aerosollerin içinde kan ve
kan elementleri tespit edilmiştir.(Mustafa ve ark.2010)
10.HASTA AÇISINDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Debonding işleminin dental yapıda meydana getireceği hasarlar yanında
hastalarda huzursuzluk ve ağrı hissi de oluşturabilmektedir. Williams ve
arkadaşları tarafından yapılan çalışmada (Williams ve ark.1992) hastanın hissettiği
rahatsızlık eşiğini etkileyen 2 faktör bulunmaktadır:
1.Dişlerin mobilitesi
2. Uygulanan kuvvetin yönüdür.
13
Cinsiyet ve diş tipi de hastanın debonding işlemi sırasında duyduğu
rahatsızlığı az da olsa etkilemektedir. Fakat yapılan bir diğer çalışmada ise dişte
oluşan hassasiyetin diş tipine göre farklılık gösterdiği fakat cinsiyetten
etkilenmediği bildirilmiştir.(Tomeck ve Howley;1989)
Hasta açısından düşünülmesi gereken diğer bir faktör de bakteriyemi riskidir.
Bantların sökülmesi esnasında bakteriyemi oluşma riski bulunmaktadır.(Donald et
al.2004) %0.2’lik klorheksidin glukonat gargara kullanımının bakteriyemi riskini
anlamlı olmasa da azalttığı bildirilmiştir.(Nejat ve ark.2001)
Braketi çıkarmak için uygulanan kuvvetler hastalarda farklı derecelerde
rahatsızlığa neden olmaktadır. Söz konusu kuvvetler aktif tedavinin sonunda zaten
hassas ve hareketli olan dişlere uygulanmaktadır.(Zachrisson;1985) Rahatsızlığı ve
ağrıyı en aza indirmek için braketler çıkarılırken dişlerin korunması gerekir. Bu
amaçla hekim parmaklarıyla dişi desteklemeli veya hasta bir pamuk ruloyu sıkıca
ısırmalıdır. Öncelikle braket etrafındaki fazla kompozit temizlenirse braketin
kırılma olasılığı en aza indirilir. Böylece sökücü el aleti braket kaidesine sıkıca
oturur ve çıkarma kuvveti braketin en güçlü bölgesi olan taban kısmına iletilebilir.
Mekanik olarak ayrılma sağlamak için gereken kuvvet miktarını yüksek
olması ve seramik braketin aniden kopması minede kırılma veya çatlaklara ve
braket parçalarının hasta tarafından yutulması ve aspirasyonuna neden olabilir. Bu
tür acil durumları en aza indirmek için braketlerin ağız kapalı iken çıkarılması,
kopan parçaların göz yaralanmalarına neden olmaması için koruyucu gözlük
takılması önerilmektedir. Ayrıca braket sökücü penslerin uçları sert olan seramikle
temas ettikçe giderek keskinliğini kaybeder ve braketin çıkarılması zorlaşır. Bu
nedenle 50 braketten sonra uçların değiştirilmesi veya değiştirilmeyen tipte ise
bilenerek keskinleştirilmesi gerekmektedir.(Bishara ve Fehr;1997)
14
11.SONUÇ
Debonding prosedürü ile ilgili uluslararası kabul edilen bir prosedür
bulunmamaktadır. İdeal laboratuar koşullarında oldukça etkili olan geleneksel
mekanik debonding tekniklerinin kullanılması düşünülüyorsa dişin yapısal özelliği
mutlaka göz önüne alınmalıdır. Ayrıca seramik braketlerin sökülmesi esnasında
dikkat edilmeli ve üretici firmanın talimatları takip edilmelidir.
15
12.KAYNAKLAR
Andreasen GF, Stieg MA. Bonding and debonding brackets to porcelain and gold. Am J
Orthod Dentofacial Orthop.1988;93:341–345.
Arıcı S ,Türk T,Özer M Metal braketlerde klasik ve elektrotermal debonding yöntemlerinin
karşılaştırılması: Bir in vivo çalışma Türk Ortodonti Dergisi 12 (1) 36-40 Nisan 1999
Azzeh E, Feldon PJ. Laser debonding of ceramic brackets: A comprehensive review. Am J
Orthod Dentofacial Orthop 2003; 123:79-83
Bennett CG, Sheen C, Waldron JM: The effects of debonding on the enamel surface, J Clin
Orthod 18:330-334,1984.
Bishara SE, Fehr DE. Ceramic brackets: Something old, something new, a review. Semin
Orthod 1997; 3:178-88
Bishara SE, VonWald L, Laffoon JF, Warren JJ. Effect of a self-etch primer/adhesive on shear
bond strength of orthodontic brackets. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2001;119:621-4.
Bishara SE, Gordon VV, VonWald L, Jacobsen JR. Shear bond strength of composite, glass
ionomer, and acidic primer adhesive sytems. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1999;115:24-8
Bishara SE, Olsen ME, Von Wald L: Evaluation of debonding characteristics of a new
collapsible ceramic bracket, Am J Orthod Dentofacial Orthop 112:552-559,1997
Bishara, SE Orthodontic diagnosis and treatment planning. In: Bishara SE. Textbook of
Orthodontics. Philadelphia, Pa: WB Saunders Co; 2001:198–199..
Bishara SE, Trulove TS. Comparison of different debonding techniques for ceramic
brackets: An in vitro study. Part 1.Background and methods. Am J Orıhod Denıofac Orthop
98:145-153, 1990
16
Bishara SE, Trulove TS. Comparison of different debonding techniques for ceramic
brackets: An in vitro study. Part II. Findings and clinical implications. Am J Orthod Dentofac
Orthop 98:263-273, 1990
Burapavong V, Marshall GW, Apfel DA, Perry HT. Enamel surface characteristics on
removal of bonded orthodontic brackets.Am J Orthod. 1978;74:176–187.
Campbell PM. Enamel surfaces after orthodontic bracket debonding. Angle Orthod.
1995;65:103-10.
Checchi L, Montevecchi M, Moreschi A, Graziosi F, Taddei P,Violante FS. Efficacy of three
face masks in preventing inhalation of airborne contaminants in dental practice. J Am Dent
Assoc 2005;136(7):877–82
Daniel B. Boyer, Geoffrey Engelhardt, Samir E. Bishara Debonding orthodontic ceramic
brackets by ultrasonic instrumentation Am J Orthod Dentofac Orthop 1995;108:262-66.)
Day CJ, Price R, Sandy JR, Ireland AJ. Inhalation of aerosols produced during the removal of
fixed orthodontic appliances: a comparison of 4 enamel cleanup methods Am J Orthod
Dentofacial Orthop. 2008 Jan;133(1):11-7
Day CJ, Sandy JR, Ireland AJ. Aerosols and splatter in dentistry—a neglected menace? Dent
Update 2006;33:601–6.
Diaz-Arnold AM, Schneider RC. , Aquilino SA. Bond strength of intraoral porcelain repair
materials. J Prost Dent 1989; 61: 305-9
Diaz-Arnold AM, Wistrom DW, Aquilino SA, Swift EJ Jr.Bond strengths of porcelain repair
adhesive systems. Am J Dent. 1993;6:291–294.
Diedrich P: Enamel alterations from bracket bonding and debonding: a study with the
scanning electron microscope, Am J Orthod 79:500-522, 1981.
17
Donald J.Burden ,Wilson A.Coulter,Chris D.Johnston,Brian Mullally The prevalence of
bacteraemia on removal of fixed orthodontic appliances Europan Journal of Orhodontics
2004,26:443-447
Eliades T, Johnston WM, Eliades G. Direct light transmittance through ceramic brackets. Am
J Orthod Dentofac Orthop 1995;107:11-9.
Eminkahyagil N, Arman A, Çetinsahin A, Karabulut E. Effect of resin-removal methods on
enamel and shear bond strength of rebonded brackets.Angle Orthod. 2006;76:314-21.
Eustaquio R, Garner LD, Moore BK. Comparative tensile strengths of brackets bonded to
porcelain with orthodontic adhesive and porcelain repair systems. Am J Orthod Dentofacial
Orthop. 1988;94:421–425
Gillis I, Redlich M. The effect of different porcelain conditioning techniques on shear bond
strength of stainless steel brackets. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 1998;114:387–392.
Graber L , Vanarsdall R, Vig K. Orthodontics Current principles and Techniques, 5th edition,
Elsevier. 2012;749-750
Gwinnett AJ, Gorelick L: Microscopic evaluation of enamel after debonding, Am J Orthod
71:651-665,1977.
Howell S, Weekes WT: An electron microscopic evaluation of the enamel surface
subsequent to various debonding procedures, Aust Dent J 35:245-252, 1990.
Ireland AJ, Moreno T, Price R. Airborne particles produced during enamel cleanup after removal
of orthodontic appliances. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2003;124(6):683–6.
Jefferies SR. The art and science of abrasive finishing and polishing in restorative dentistry.
Dent Clin North Am. 1998;42:613-27.
Joseph VP, Rossouw PE. The shear bond strengths of stainless steel and ceramic brackets
used with chemically and light-activated composite resins. Am J Orthod Dentofacial Orthop
1990; 97:121-125.
18
Jost-Brinkmann PG, Stein H, Miethke RR, Nakata M. Histologic investigation of the human
pulp after thermodebonding of metal and ceramic brackets. Am J Orthod Dentofac Orthop
1992 102:410-7.
Kao EC, Johnston WM. Fracture incidence on debonding of orthodontic brackets from
porcelain veneer laminates. J Prosthet Dent. 1991;66:631–637.
Keith V. Krell, James M. Courey, Samir E. Bishara Orthodontic bracket removal using
conventional and ultrasonic debonding techniques, enamel loss, and time requirements
Iowa City, Iowa, Oakland, Calif. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1993;103:258-66
Kocadereli I, Canay S, Akca K. Tensile bond strength of ceramic orthodontic brackets bonded to
porcelain surfaces.Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2001;119:617–620.
Koh R, Neiva G, Dennison J, Yaman P. Finishing Systems on the Final Surface Roughness of
Composites. J Contemp Dent Pract. 2008;138-45
Kotaro Hayakawa Nd: YAG laser for debonding ceramic orthodontic brackets Am J Orthod
Dentofacial Orthop 2005;128:638-47
Liu JK, Chung CH, Chang CY, Shieh DB. Bond strength and debonding characteristics of a
new ceramic bracket. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2005; 128:761-5
Meister RE: A comparison of enamel detachments after debonding between Unitek's
Dynalock bracket and a foil-mesh bracket: a scanning electron microscope study,Am J
Orthod 88:266, 1985.
Mimura H, Deguchi T, Obata A, Yamagashi T, Ito M. Comparison of different bonding
materials for laser debonding. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1995; 108:267–73
Mustafa Serdar Toroglu, Ozlem Bayramoglu,; Fugen Yarkin, Abdullah Tuli Possibility of Blood
and Hepatitis B Contamination Through Aerosols Generated During Debonding Procedures
Angle Orthodontist, Vol 73, No 5, 2003
19
Nebbe B, Stein E. Orthodontic brackets bonded to glazed and deglazed porcelain surfaces.
Am J Orthod Dentofacial Orthop. 1996;109:431–436.
Nejat Erverdi, Ahu Acar, Bükem İşgüden, Tanju Kadir Investigation of Bacteremia After
Orthodontic Banding and Debanding Following Chlorhexidine Mouth Wash Application Angle
Orthod 2001;71:190–194
Newman GV, Facq JM: The effects of adhesive systems on tooth surfaces, Am J Orthod
59:67-75,1971.
Nicola J. Johnston, Robert Price, Christian J. Day,Jonathan R. Sandy, Anthony J. Ireland
Quantitative and qualitative analysis of particulate production during simulated clinical
orthodontic debonds Dental materials 25 (2009) 1155–1162
Nordenvall KJ, Brannstrom M, Malmgren O. Etching of deciduous teeth and young and old
permanent teeth. Am J Orthod.1980;78:99–108
Obata A, Tsumura T, Niwa K, Ashizawa Y, Deguchi T, Ito M. Super pulse CO2 laser for
bracket bonding and debonding. Eur J Orthod 1999; 21:193-8
O.Lee Williams,Samir E.Bishara Patient discomfort levels at the time of debonding :A pilot
study Am J Orthod Dentofac Orthop 1992;101:313-9
Oliver RG: The effect of different methods of bracket removal on the amount of residual
adhesive, Am J Orthod 93:196-200, 1988.
P. Emıle rossouw , Eugene Terblanche Use of Finite Element Analysis in Assessing Stress
Distribution During Debonding JCO Volume 1995 Nov 713 – 717
Peterson IM, Pajares A, Lawn BR, Thompson VP, Rekow ED. Mechanical characterization of
dental ceramics by hertzian contacts. J Dent Res. 1998;77:589–602
Phillip M. Campbell,Enamel surfaces after orthodontic bracket debonding Angle
Orthodontist 1995 No. 2, 103 – 110
20
Pippin DJ, Verderame RA, Weber KK. Efficacy of face masks in preventing inhalation of
airborne contaminants. J Oral Maxillofac Surg 1987;45(4 (April)):319–23.
Proffit WR, Fields HW.,Sarver DM Contemporary Orthodontics. 4rd ed. St. Louis:
Mosby,Inc.; 2007
Pus MD, Way DC: Enamel loss due to orthodontic bonding with filled and unfilled resins
using various cleanup techniques, Am J Orthod 77:269-283, 1980.
Radlanski RJ. A new carbide finishing bur for bracket debonding. J Orofac Orthop.
2001;62:296-304.
Reisner KR, Levitt HL, Mante F. Enamel preparation for orthodontic bonding: a comparison
between the use of a sand- blaster and current techniques. Am J Orthod Dentofacial Orthop
1997;111:366-73.
Retief DH, Denys FR. Finishing of enamel surface after debonding of orthodontic
attachments. Angle Orthod. 1979;49:1–10.
Rouleau BD, Grayson WM, Cooley RO. Enamel surface evaluations after clinical treatment
and removal of orthodontic brackets. Am J Orthod. 1982;81:423-6.
Rueggeberg FA, Lockwood P. Thermal debracketing of orthodontic single crystal sapphire
brackets. Angle Orthod 1992; 62:45-50.
Rueggeberg FA, Lockwood P. Thermal debracketing of orthodontic resins Am J Orthod
Dentofacial Orthop. 1990 Jul;98(1):56-65.
Samir E. Bishara, Dale E. Fehr Comparisons of the effectiveness of pliers with narrow and
wide blades in debonding ceramic brackets Am J Orthod Dentofac Orthop 1993;103:253-7
Selim Arıcı,Chris Minors The force levels required to mechanically debond ceramic
brackets:an in vitro comparative study European Journal of Orthodontics 22(2000)327334
21
Seong-Sik Kim,Woo-Kyung Park,Woo-Sung Son,Hyung-Soo Ahn,Jung-Hoon Ro,Yong-Deok
Kim Enamel surface evaluation after removal of orthodontic composite remnants by
intraoral sandblasting: A 3-dimensional surface profilometry study Am J Orthod
Dentofacial Orthop 2007;132:71-6
Sevinc Karan; Mustafa Serdar Toroglu Porcelain Refinishing with Two Different Polishing
Systems after Orthodontic Debonding Angle Orthodontist, Vol 78, No 5, 2008
Sheridan JJ, Brawley G, Hastings J. Electrothermal debracketing. Part I. An in vitro study.
Am J Orthod Dentofac Orthop 89:21-27, 1989
Sheridan JJ, Brawley G, Hastings J. Electrothermal debracketing. Part II. An in vivo study.
Am J Orthod Dentofac Orthod 89:141-145, 1989
Sinha PK et al: Interlayer formation and its effect on debonding polycrystalline ceramic
orthodontic brackets,Am J Orthod Dentofacial Orthop 108:455-463, 1995
Sinha PK et al: Evaluation of hard tissue sections of bonded and debonded teeth, J Dent Res
75:339, 1996
Sinha PK, Nanda RS: The effect of different bonding and debonding techniques on
debonding ceramic orthodontic brackets, Am J Orthod Dentofacial Orthop 112:132–
137,1997.
Smith SC, Walsh LJ, Taverne AA. Removal of orthodontic bonding resin residues by CO2
laser radiation: surface effects. J Clin Laser Med Surg. 1999;17:13-8
Strobl K, Bahns TL, Willham L, Bishara SE, Stalley WC. Laser-aided debonding of
orthodontic ceramic brackets. Am J Ortbod Dentofac Orthop 1992; 101:152-8
Strobl K, Bahns TL, Willham L, Bishara SE, Stwalley WC. Laser-aided debonding of
orthodontic ceramic brackets. Am J Orthod Dentofac Orthop 1992;101:152-8.
22
Tancan Uysal, Ayce Unverdi Eldeniz, Serdar Usumez,Aslihan Usumez Thermal Changes in
the Pulp Chamber during Different Adhesive Clean-up Procedures Angle Orthod
2005;75:220–225.
Tecco S, Tetè S, D'Attilio M, Festa F. Enamel surface after debracketing of orthodontic brackets
bonded with flowable orthodontic composite. A comparison with a traditional orthodontic
composite resin. Minerva Stomatol. 2008 Mar;57(3):81-94
Theodorakopoulou LP, Sadowsky PL, Jacobson A, Lacefield W. Evaluation of the debonding
characteristics of 2 ceramic brackets: An in vitro study. Am J Orthod Dentofacial Orthop
2004; 125:329-36
Thomas BW, Hook CR, Draughn RA. Laser-aided degradation of composite resin. Angle
Orthod. 1996;66:281-6.
Thompson RE, Way DC: Enamel loss due to prophylaxis and multiple bonding/ debonding
of orthodontic attachments, Am J Orthod 79:282-295, 1981.
Three-dimensional measurement of residual adhesive and enamel loss on teeth after debonding
of orthodontic brackets: An in-vitro study Amna Hassan Al Shamsi,J. Leo Cunningham,Philip
John Lamey, Edward Lynchd Am J Orthod Dentofacial Orthop 2007;131:301.e9-301.e15)
Torneck CD,Howley TP.A comparision of pulpal and tactile detection threshold levels in young
adults.Am J Orthod Dentofac Orthop 1989;96:302-11
Törün Özer, Güvenc Başaran, Jalen Devecioglu Kama Surface roughness of the restored
enamel after orthodontic treatment Am J Orthod Dentofacial Orthop 2010;137:368-74
Uçtasli MB, Arisu HD, Omürlü H, Eligüzeloölu E, Ozcan S, Ergun G.The effect of different
finishing and polishing systems on the surface roughness of different composite restorative
materials. J Contemp Dent Pract. 2007;8:89-96.
Ulusoy Ç Comparison of finishing and polishing systems for residual resin removal after
debonding J Appl Oral Sci. 2009;17(3):209-215
23
Vieira AC, Pinto RA, Chevitarese O, Almeida MA Polishing after debracketing: its influence
upon enamel surface. J Clin Pediatr Dent. 1993 Fall;18(1):7-11.
Weber A, Willeke K, Marchioni R, Myojo T, McKay R,Donnelly J, et al. Aerosol penetration
and leakage characteristics of masks used in the health care industry.Am J Infect Control
1993;21(4):167–73.
Wood DJ, Bubb NL, Millar BJ, Dunne SM. Preliminary investigation of a novel retentive
system for hydrofluoric acid etch-resistant dental ceramics. J Prosthet Dent. 1997;78:275–
280.
Zach L, Cohen C. Thermogenesis in operative techniques: comparison of four methods. J
Prosthet Dent. 1962;12:977–984.
Zachrisson BU, Artun J. Enamel surface appearance after various debonding techniques.
Am J Orthod. 1979;75:121–137.
Zachrisson BU. Bonding in orthodontics. In Graber TM, Swain BF. Orthodontics current
principles and techniques. 1st ed., Mosby, St. Lous, 1985
Zachrisson BU, Buyukyilmaz T. Recent advances in bonding to gold, amalgam and porcelain. J
Clin Orthod. 1993;27: 661–675.
Zachrisson YO, Zachrisson BU, Buyukyilmaz T. Surface preparation for orthodontic bonding to
porcelain. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 1996;109:420–430.
24
Adı Soyadı
Anabilim/Bilim Dalı
Fakültesi

Lisansüstü Öğretim Türü
Yüksek Lisans

Doktora
Danışmanı
Seminer Konusu
Tarih
Verildiği
Saat
Yer
ÖLÇÜTLER
Konuya hakimiyet
İfade yeterliği
Süreyi kullanabilme
Sunum tekniği
Dinleyici ile iletişim kurma
Diğer
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Yüz üzerinden………………
Değerlendiren Öğretim Üyesi
İmza
25
SEMİNER DEĞERLENDİRME FORMU
26

Benzer belgeler

MATERIAL DATA SHEET

MATERIAL DATA SHEET LOT :SEE BACK SİDE LOT :SEE BACK SİDE LOT :SEE BACK SİDE LOT :SEE BACK SİDE LOT :SEE BACK SİDE LOT :4655

Detaylı