KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi

Transkript

KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi
KLIMIG - İklim Dostu Yaşam Rehberi
Başlarken
Değerli okuyucu,
E
linizdeki bu yayın, İklimi Korumak. Bizim
Elimizde. Projesi´nin Hamburg, Aşağı
Saksonya (Niedersachsen) ve Kuzey Ren
Vestfalya (NRW) eyaletlerinde Türk sivil
toplum örgütleriyle gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantılarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Federal Çevre Bakanlığı´nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz projemiz kapsamında sadece derneklerde bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirmekle kalmayıp, çok sayıda bilgilendirme materyali hazırlayarak sizlere sunduk. Bu yayınlar çeşitli konulara ilişkin broşürler, meyve ve sebzelerin sezon takvimleri, enerji
tüketim cetvelleri gibi formatlarla çevre ve iklim konusunda bilgisini arttırmak isteyenlere ulaştırıldı.
A
vrupa´da yayın yapan Türk medyası da hazırladığımız içerikleri sizlere sunmakta aracılık etti. Gıda
sağlığından ısı yalıtımına, küften korunmaktan enerji tüketimine kadar pek çok konuda hazırladığımız
makaleler Türk medyası aracılığıyla binlerce okura ulaştırıldı. KLIMIG. İklim Dostu Yaşam Rehberi ise bu
alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmaların son halkasını teşkil ediyor. Rehber, konuya ilişkin bilgileri kapsamlı
biçimde ve tek elden sunarak size doğa dostu bir yaşamın yollarını gösteriyor. Yayınımızın sizlere yararlı
olmasını temenni eder, İklimi Korumak. Bizim Elimizde. projesinin gerçekleştirilmesinde bizlerin yanında
olan herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Caner Aver
İklimi Korumak. Bizim Elimizde.
Proje Yöneticisi
4
Cem Şentürk
İklim Dostu Yaşam Rehberi
Editörü
8
6
15
İçindekiler
Önsöz
Büyükelçi Karslıoğlu
ile Röportaj
Dünya Bize
Çocuklarımızın Emaneti
Gereksizse Söndür!
Havanız İyi Olsun!
3
4
6
8
11
Sıcak Bir Yuva
Herkesin Hakkı
Organik Ürünü
Nasıl Tanırsınız?
Bazen Bisiklet
Otomobilden Daha Hızlıdır
13
15
17
Önsöz
İnsan davranışını anlamanın ve onu etkileyebilmenin yolu, insan-çevre
ilişkilerini incelemekten geçer. Bu, çağdaş psikolojinin temel ilkelerinden
biridir. Çünkü insan sürekli bir çevre içerisinde bulunur ve etkin ve verimli bir
şekilde eyleme geçebilmek için bu çevreyi korumakla mükelleftir. Çevresini
koruması insanın bir nevi kendisini koruması demektir.
G
elecek nesilleri de düşünmek en temel
etik kurallardan biridir. Bunun uygulamaya
yeterince yansımadığını ispatlamak için büyük
deliller gerekmiyor. Dünyamızın son iki yüzyılda
geçirdiği büyük değişimlere ve bu değişimlerin
hayata geçiriliş biçimlerine kısaca göz gezdirmek
dahi bu gerçeği görebilmek için yeterli olacaktır.
Sanayileşme, ulaşım ve iletişim araçlarında artan
hız, buna paralel artan tüketim, ekonomik refahın
geniş kitlelere ulaşmasını ve dünyanın adeta
küçük bir köye dönüşmesini sağladı. Bu küçük
köyün büyüyen sorunlarını aşmak için, ulusötesi
bir çevre bilincinin geliştirilmesi ve bu konuda
tüm insanlığın el ele vermesi gerektiği tartışma
götürmez bir gerçek.
B
iz birey olarak ne yapabiliriz? Yaşanılabilir bir
çevreyi nasıl sağlayabiliriz? Bu alanda birşeyler
yapabilmek göründüğü kadar zor değil; herkes hayatında yapacağı küçük davranış değişiklikleriyle,
büyük katkıda bulunabilir. Elinizdeki bu yayın, bu
konuda kolay ve anlaşılır örnekler sunuyor. Üstelik bu önerileri uygulayarak, çevre ve iklimin
korunmasına katkıda bulunabilir, etrafınızdaki
başka insanlara yol gösterici olabilir ve aynı zamanda önemli ölçüde tasarruf da sağlayabilirsiniz.
1
985 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren ve
Duisburg-Essen Üniversitesi bünyesinde özerk
enstitü statüsüne sahip olan Türkiye ve Uyum
Araştırmaları Merkezi Vakfı´nın kuruluş yıllarındaki
temel hedeflerinden biri, Alman kamuoyundaki
Türklere ve Türkiye´ye ilişkin çeşitli alanlardaki
bilgi eksikliğini gidermekti. Aradan geçen 30 yıllık
süre zarfında, dünya önemli değişikliklere sahne
olurken, Almanya ve Türkiye arasındaki yakınlaşma
ve yoğun ilişkiler katlanarak arttı. Almanya´da
dünyaya gelen nesillerle Türkiye kökenli nüfusun
bu ülkedeki sayısı yaklaşık üç milyona ulaştı. Ülkenin yeni yerlilerine dönüşen bu nüfusun, birlikte
yaşama dahil oluş seviyesi ve biçimlerinin incelenmesi ve bu süreçte desteklenmeleri kurumumuzun
görev tanımı içerisinde yerini buldu. Hazırladığımız
sayısız empirik ve teorik çalışmanın yanı sıra, son
üç yılda “Eğitim Gelecektir“ (Bildung ist Zukunft)
ve MIGOVITA-Projeleri ile mesleki eğitim konusunun, AWZ-Projesi ile göçmen girişimciliğinin
tanıtımı ve desteklenmesi konularında katkıda
bulunduk. “Eğitim Gelecektir“ Projesi kapsamında
Türk medya kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek,
mesleki eğitim konusunda daha fazla haberin
yayınlanmasını sağladık. Dortmund kentinde
uyguladığımız Nordstadt - Etnik Ekonomi ve AWZÇalışma ve İstihdam Merkezi ile çok sayıda göçmen kökenlinin iş piyasasına kazandırılmasını ve
varolan işletmelerin güçlendirilmesini mümkün
kıldık. Tamamlanmış bu projelerin yanı sıra devam etmekte olan MIGOVITA Projesi ile göçmen
derneklerinin mesleki eğitim konusuna aktif olarak
katkıda bulunması yönünde çaba sarf ediyoruz. Bu
yayının ortaya çıkışını hazırlayan İklimi Korumak.
Bizim Elimizde. Projesi ise çevre duyarlılığının
gelişimi konusunda göçmenlere destek sunuyor. Basın vasıtasıyla yapılan bilgilendirmeler
ve göçmen derneklerinde gerçekleştirilen seminerlerle, çevre ve iklimin korunması konusunda
küçük adımlarla elde edilebilecek büyük başarılar
aktarılıyor.
İ
klimi Korumak. Bizim Elimizde. projesi
kapsamında elde edilen bilgi birikiminin geniş
kitlelere ulaştırılması amacıyla hazırlanan bu
yayın, yöneticisi Caner Aver ve vakfımızın basın
sözcüsü Cem Şentürk´ün yoğun emekleriyle ortaya çıktı. Proje Partnerimiz ECOLOG Enstitüsü
Yöneticisi Silke Kleinhückelkotten ve çalışma
arkadaşlarının içerik seçimi ve oluşturulmasındaki
katkılarını da burada özellikle anmak isterim.
Yayının hazırlanmasında emeği geçen ve burada ismini tek tek anma imkanı bulamadığımız
herkese teşekkür eder, sizlere keyifli okumalar
dilerim!
Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan
3
Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu:
Çevre ve Doğayı Korumak Bizim
Kültürümüzde Var
TAM Vakfı´nın ECOLOG Enstitüsü ile birlikte
sürdürdüğü göçmenler arasında iklim ve çevre bilincini geliştirmeyi hedefleyen İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi´nin dostluk grubu üyesisiniz.
Bu sizin için ne anlam ifade ediyor?
ler için araç tahsis edilmiyor. Kendi payıma
ben, yerlerin buzla kaplandığı zor günler
haricinde
Büyükelçiliğe
bisikletle
gelip
gittiğimi ve bundan da çevresel anlamda
büyük bir haz duyduğumu belirtmek isterim.
Hüseyin Avni Karslıoğlu: Bizim kültürümüzde
topluma yararlı bir iş yapana destek olunması
geleneği vardır. Ayrıca o desteğin toplumda
tanınan kimselerden gelmesi, konuya olan ilginin
artmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, çevre
ve doğaya yönelik çocukluğuma uzanan kişisel
bir ilgim olduğunu da vurgulamakta fayda var.
Bu nedenle, bu konularda duyarlılığı arttırmaya
yönelik projeleri desteklemeye gayret gösteriyorum. Bu düşüncelerle “İklim ve Çevre Koruma
Projesi”nin Dostluk Grubuna üye olarak hem
şahsım, hem de Büyükelçiliğimiz adına bu güzel
projeye katkı sağlamak istedim.
Bildiğiniz üzere eskiden kamu binalarında
denetimsiz bir enerji sarfiyatı yapılırdı. Artık kamu
yönetiminde de bir çevre koruma ve tasarruf bilinci yerleştiğinden aydınlatmada, ısıtmada, yakıt,
elektrik, su ve kağıt tüketiminde azami ölçülerde
dikkatli davranılıyor.
Büyükelçilik ve konsolosluk binalarında enerji tasarrufu yöntemleri uygulanıyor mu?
Hüseyin Avni Karslıoğlu: Günlük mesaimiz
içerisinde enerji tasarrufu, genel tasarruf gayretlerimizin bir parçası olarak yer tutmaktadır.
Resmi işler için araç kullanımını en alt seviyede tutmaya çalışıyoruz. Yürüyerek ya da
toplu taşıma araçlarıyla gidilebilecek yer-
4
Bu çerçevede, Büyükelçilik binamızı çevreye
duyarlı akıllı sistemlerle donatmaya gayret gösterdik. Düşük güç kullanan LED ampullerin yanı
sıra sensörlü lambalar kullanmak suretiyle gereksiz enerji sarfiyatını engellemeye çalışıyoruz.
Ayrıca, her odayı, her salonu ihtiyaç ölçüsünde ve
tasarruflu bir şekilde ısıtıyoruz. Ortam sıcaklığını
kışın 24-25 derece yerine 20 derece civarında tutuyoruz.
Benzer şekilde, yaz aylarında çalışma ortamındaki
sıcaklığın yükselmesini önlemeye çalışırken
de akıllı sistemlerden yararlanıyoruz. Örneğin
doğrudan güneşe maruz kalan pencerelerdeki
panjurlar otomatik olarak kapanıyor ve böylece
güneş ışınlarının o ortamı ısıtmasına büyük
ölçüde engel olunuyor. Ayrıca, mutfak ve lavabolarda sıcak değil, ılık su sağlamaya özen
gösteriyoruz. Böylece suyun 50-60 derece yerine en çok 35-40 dereceye kadar ısıtılması
yoluyla önemli bir enerji tasarrufu sağlanıyor.
Su kullanımında da tasarruflu cihazlardan istifade ediyoruz. Bahçemizdeki bitki ve ağaçların
sulanmasında kullanılmak üzere yağmur suyunu
depoladığımız özel bir sistemimiz bulunmaktadır.
Dışişleri Bakanlığımız zaten yıllardır e-devlet
uygulamalarına öncülük ediyor, pek çok belgeyi elektronik ortamda hazırlıyor ve kağıda
basmadan yerlerine ulaştırıyoruz. Bu anlayışla
Bakanlığımızda ve tüm dış temsilciliklerimizde
mümkün olan her yazışmayı “sıfır kağıt tüketimi”
ile gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz.
Öte yandan binamızın yeşillendirilmesine yönelik
de projelerimiz var. Kısa bir süre önce İstanbul
ve Berlin’deki okullara yönelik bir yeşillendirme
kampanyası
çerçevesinde
Büyükelçiliğimiz
bahçesinde ağaç dikimi yaptık. Diğer bir çevre
dostu proje kapsamında ise Büyükelçilik binamızın
çatısına arı kovanı yerleştirdik.
Konutunuzun ısınma, ışıklandırma ve
enerji kullanımında çevre ve iklim duyarlılığı
nasıl bir yere sahip?
Hüseyin Avni Karslıoğlu: Bence çevre duyarlılığı
insanın içinde gelişen ve nerede bulunursa bulunsun tutum ve davranışlarına yansıyan bir
şey. O yüzden evde, işyerinde, otelde ya da bir
arkadaşınızın evinde bulunmanız fark etmiyor;
suyu da enerjiyi de aynı bilinçle, aynı dikkatle kullanmaya devam ediyorsunuz.
Türkiye ve Almanya´daki insanlarımızın çevre
ve iklim duyarlılıklarını karşılaştırdığınızda nasıl
bir tablo ortaya çıkıyor. Gördüğünüz artı ve eksiler
nelerdir?
Hüseyin Avni Karslıoğlu: İnsan her yerde aynıdır.
O yüzden şu millet iyi, bu millet kötü, o duyarlı,
bu dikkatsiz gibi genelleyici ayrımları pek anlamlı
bulmam. Bu bir eğitim meselesidir. Esasen
çevrenin ve bir bütün olarak doğanın korunması
kültürümüzden kaynaklanan bir hassasiyettir.
Günümüz gençliğinin ise Avrupa’daki emsallerinden farksız bir çevre bilinciyle yetiştirildiğini ve
bu bilincin Türkiye’nin hemen her köşesinde günlük yaşama yansımakta olduğunu söyleyebiliriz.
İnsanlarımıza çevre ve iklim duyarlılığı
konusunda neler söylemek istersiniz?
Hüseyin Avni Karslıoğlu: Ben duyarlılık konusunda iklim ve çevreyle sınırlı olmayan, daha da
geniş bir bakış açısına sahip olunması gerektiğine
inanıyorum. İklimi ya da çevreyi temel alan, sadece o alana endekslenmiş bir duyarlılık aslında
onun dışındaki her şeye duyarsız olmayı da bir
seçenek olarak kabul etmek anlamına gelebilir.
Çevreye duyarlı olurken aynı zamanda yoksulluğa
da, her türlü çevreye zarar veren faaliyetin önlenmesine de duyarlı olmak gerekir.
Yeryüzünün ve bütün insanlığın geleceği
için her alandaki insani duyarlılığı ön plana
çıkartıp daha da güçlendirmemiz gerekiyor.
Dünyanın atalarımızdan aldığımız ve hoyratça
harcayabileceğimiz bir miras değil, gelecek nesillerce bize emanet edilmiş ve özenle korumamız
gereken bir yer olduğu anlayışıyla hareket etmek esasen pek çok sorunun aşılmasında yararlı
olacaktır.
Büyükelçi Karslıoğlu: “İşe bisikletle
gitmekten büyük keyif alıyorum.”
5
Dünyada ve Almanya´da İklim Değişikliğinin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri
Dünya Bize Çocuklarımızın Emaneti
İnsanoğlunun sonu gelmez tüketim iştahı dünyamız üzerinde geri dönüşü olmayan hasarlar
bırakıyor. Bu olumsuz gidişi durdurmak için dev atılımlara ihtiyaç yok. Herkesin hayatında
gerçekleştireceği küçük değişikliklerle çevre ve iklimi korumak mümkün, üstelik bu adımların
çoğu aile bütçesine de olumlu yansıyor.
K
arbondioksit zannedilenin aksine dünyadaki yaşamın sürdürülebilmesi için büyük
önem taşıyan bir gazdır. Dünyanın etrafını
bir cam sera gibi sararak, ısının dünyada
kalmasını sağlayan bu gaz olmasaydı şiddetli
don olayları yaşanacak, canlıların yaşaması
imkansız bir hale gelecekti. Yeryüzündeki ortalama sıcaklığın, insanlar, hayvanlar ve bitkilerin
hayatını sürdürebileceği bir düzeyde kalmasını
sağlayan karbondioksit gazı, bu etkisinden
ötürü ‘sera gazı‘ olarak da adlandırılmaktadır.
H
erşeyde olduğu gibi, karbondioksitin de
aşırı düzeyde bulunması pek çok olumsuz
sonuç doğurmaktadır. Yükselen enerji üretimi,
yoğunlaşan araç trafiği ve artan tarımsal faaliyetler atmosferdeki sera gazının artmasına neden
olmaktadır. Tarımsal faaliyetler aynı zamanda
metan ve azot oksit düzeyinin de artışına neden
olarak, karbondiksit miktarının yükselmesinin yol
açtığı olumsuz sonuçları daha da şiddetli hale
getirmektedir. Diğer yandan orman ve koruların
rant hırsına kurban edilmesi, ağaç ve toprakların
karbondioksit oranını dengelemesinin önüne
geçmektedir. Tüm bu faktörler havadaki karbondioksit oranında artışa ve dünyanın ortalama
sıcaklığında yükselmeye yol açmaktadır. Dünyanın
6
ortalama sıcaklığı sanayi çağının başlamasından
bu yana, ortalama 1 derece artmıştır ve bu artış devam etmektedir. Sera gazı salınımı hızlı
bir şekilde azaltılmazsa dünyanın ortalama
sıcaklığında 4 derecelik artış görülebilir ve bu artış
miktarı bölgesel olarak çok daha fazla olabilir.
D
ünyanın soğuk bölgelerinde yaşayan bir kişi
için bir kaç derecelik sıcaklık artışı, belki
kulağa hoş gelen bir şey olabilir, ancak iklimdeki değişimin yaratabileceği sonuçlar dramatik olacaktır. Küresel ısınma nedeniyle buzullar
erimekte, deniz seviyesi yükselmekte, şiddetli
yağmur ve fırtınalar ortaya çıkmakta, kuraklık
ve çölleşme gibi sonuçlar doğmaktadır. Deniz
seviyesinde bir metreden fazla yükselme kıyı
şeridinde bulunan 360.000 kilometrelik kıyı
şeridinin yerleşim yeri olarak kullanılamaz hale
gelmesine, dünyanın bir çok bölgesinde gıda
ürünleri ve hayvan yetiştiriciliği için gerekli olan
koşulların bozulmasına, çölleşmenin yayılmasına
ve ısı dalgalarının ölümlere yol açmasına neden
olacaktır.
K
üresel ısınmanın Avrupa kıtasında da ciddi
sonuçlar doğurması beklenmektedir: Birçok
hayvan ve bitki türü yok olmaktadır ve olmaya
devam edecektir. Sıcak hava dalgaları ve kuraklık
özellikle Güney Avrupa’da daha çok artacak, su
kaynakları yetersiz kalacak ve hidroelektrik santrallerinden enerji üretmek sınırlı ölçüde mümkün olacaktır. Avrupa´da tarımsal verimlilik de
düşecektir. Küresel iklimde görülebilecek bir
değişiklik Almanya’da şiddetli fırtınalara, sel ve
taşkınlara neden olabilecektir. Ayrıca patojenlerin
(hastalık yapan madde veya mikroorganizmaların)
ve hanta ve dang virüsü, anofel sivrisinek ve kene
gibi parazitlerin yol açtığı bulaşıcı hastalıkların
yayılması da muhtemeldir, çünkü kışların yumuşak
geçmesi, bu tür canlıların daha hızlı üremesine ve uzun süre yaşayabilmelerine olanak
tanımaktadır. Bunların yanı sıra özellikle sıcak
hava dalgalarındaki artış kalp, tansiyon ve solunum yolu hastalıklarını da arttırabilecektir.
İ
klim değişikliğinin bu kötü sonuçlarını önlemek
amacıyla acil ve kapsamlı bir eylem planı gereklidir. Sadece siyasi ve ekonomik aktörler değil,
her birey - hepimiz - iklimin korunmasına katkıda
bulunabiliriz. İklimin korunması, hem harcamalarda yarattığı tasarruf hem de sağlık ve yaşam kalitesini yükselmesi gibi avantajlar da sağlar. İzleyen sayfalarda aydınlatma, ısıtma, havalandırma
ve ulaşım alanında kolay uygulanabilir öneriler
bulacaksınız.
“Sadece siyasi ve ekonomik aktörler değil, herkes
iklimin korunmasına katkıda bulunabilir.”
İklim Değişikliğinin Türkiye’ye Yansımaları
Dünyada yaşanan iklim değişiklikleri Türkiye´yi de ciddi biçimde
etkilemektedir. Dünya İklim Konseyi´ne göre, Türkiye´de su kaynaklarının
azalması ve sıcak hava dalgaları ile bağlantılı kuraklık artışı beklenmektedir.
İklim değişikliği kendini özellikle Türkiye’nin güneyinde kış yağışlarının
azalması şeklinde gösterecek, bu değişiklikler neticesinde bilhassa sıcak
hava dalgaları halk sağlığı açısından tehlike oluşturacaktır. Bu değişiklikler
turizm ve tarım üzerinde de olumsuz etkilere yol açacaktır. Değişen iklim
koşulları bir çok bitki ve hayvan türünün yok olmasına neden olacaktır.
İklim değişikliğinin yarattığı tehlikeler siyasi karar mekanizmalarınca da
fark edilmiş ve buna yönelik adımlar atılmıştır. Türkiye ve Almanya, aktif
gazların emisyonunu sınırlama konusunda İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü gibi uluslararası anlaşmalar imzalamışlardır.
Bu ülkelerin birer Ulusal İklim Stratejisi de bulunmaktadır. Artan enerji
talebinin sonuçlarını hafifletmek için yenilenebilir enerji kullanımının
artırılması öngörülmektedir. Bunun yanı sıra yarattığı tehlike nedeni ile
Almanya’da eleştirel biçimde yaklaşılmakta olan nükleer enerji üretimi,
Türkiye´nin gündemindedir.
7
Gereksizse Söndür!
Artık elektrikle çalışmayan bir alet neredeyse yok gibi. Hayatımızda tuttukları yer hergün daha
da genişleyen elektronik aletler bir yana, ekmek bıçağından konserve açacağına kadar pek çok
aletin de elektrikli versiyonları hayatımıza girmiş bulunuyor. Artan enerji tüketimi karbondioksit
salınımında artış anlamına da geliyor. Enerjiyi verimli kullanarak, iklimin korunmasına katkıda
bulunabilir ve yıllık 300 Euro kadar tasarruf sağlayabilirsiniz.
G
ünümüzde her hanede onlarca elektrikli
alet bulunuyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü gibi, multimedya
araçları da (TV, bilgisayar, müzik sistemi) evlerin demirbaşlarına dönüşmüş bulunmakta.
Bunların yanında aydınlatma sistemlerini de
unutmamak gerekiyor. Sadece bu aletlerin seçiminde enerji tasarruflu aletlere yönelip, verimli
ışıklandırma sistemleri edinmek ve bekleme
pozisyonundaki (stand by) elektrik kayıplarından
kaçınmak, fazladan hiç bir tedbir almayı gerektirmeksizin dört kişilik bir hanede yılda
300 Euro´ya kadar tasarruf edilmesini sağlıyor.
Evinizdeki Gizli Para Tuzakları
T
amamen kapatılmayıp bekleme modunda
(stand by) tutulan cihazlar gereksiz yere
enerji tüketmektedir. Elektronik cihazların ışıklarının yanıyor olması veya saat gibi sayaçlarının
çalışması cihazın bekleme modunda olduğuna
işaret etmektedir. Kullanılmadan enerji harcayan
bu cihazlar aile bütçesine yılda ortalama 100
Euro maliyet getirmektedir. Sadece bekleme modundaki eski model bir televizyon dahi yılda 15
Euro´ya kadar masrafa yol açabilmektedir. Özellikle eski cihazlar çok daha fazla enerji tüketmektedir. Eski tip televizyonlar, video cihazları ve
adaptörler evlerdeki gizli para tuzakları arasında
yer almaktadır. Bilgisayar ve bilgisayar monitörleri
8
gibi cihazların kullanılmaması halinde tamamen kapatılmasına dikkat edilmelidir. Çünkü
bu tür cihazlar enerji tüketmeye devam ederler. Dizüstü bilgisayarlar, halojen lambalar gibi
cihazlara takılı harici güç kaynaklarının (şarj
aletleri) sessiz ve monoton bir şekilde çalışırken
çıkardığı sesler gizli enerji tüketimine işaret etmektedir. Bu gizli tüketim yalnızca cihazın elektrik bağlantısı tamamen kesilerek önlenebilir.
Elektrik Tüketiminin Ölçülmesi
E
lektrik ölçüm aletiyle cihazların enerji tüketim
miktarları tespit edilebilir. Türketiciyi koruma örgütleri ve elektrik şirketlerinden ödünç
alınabilen bu aletlerin ucuz versiyonlarını
yapı marketlerinden de satın alabilirsiniz.
Bu aletle cihazlarınızın bekleme modu tüketimlerini ölçünüz. Düşük tüketimli yeni aletler
almak uzun vadede daha karlı olabilmektedir.
Enerji Tasarruflu Elektrikli Ev Aletleri Alın
E
nerji verimliliği yüksek cihazlar genellikle
daha pahalıdır. Ancak bununla elde edilen
enerji tasarrufu fiyat farkını kapatabilecek düzeydedir. Günümüzde çamaşır makinesi, buzdolabı
ve televizyon gibi birçok cihazın üzerinde
enerji verimliliğini gösteren AB-Enerji Etiketi
bulunmaktadır. Enerji verimliliği A ile G arasında
değişen bir renk skalası ile gösterilir. A sınıfı ürünler en yüksek verimlilik oranını ifade ederken, G
sınıfı ürünler ise en düşük verimliliği göstermektedir. A sınıfı ürünler en az enerji tüketimine sahiptir.
Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve buzdolabı
gibi bazı ev aletleri için verimlilik sınıfları
genişletilmiştir: Yani A+ sınıfına ait bir ürün, normal
A sınıfı bir ürüne göre % 20 daha az enerji tüketir.
A++ sınıfı bir ürün yaklaşık % 40 ve en yüksek sınıf
olan A+++ ise % 60 oranında daha az enerji tüketir.
Elektrikli Aletleri Verimli Kullanın
E
nerji tasarrufu için elektrikli aletlerin mümkün olduğunca verimli kullanılması önemlidir: Örneğin çamaşır ve bulaşık makineleri sadece tam dolu iken çalıştırılmalıdır. Çoğu zaman
en düşük sıcaklıkta bile yıkama yapılabileceği
unutulmamalıdır. Ayrıca birçok makinenin tasarruf veya Öko/Eco/Eko programı bulunmaktadır.
Bazen hiç elektrik tüketmeyen alternatifler
bile vardır. Örneğin, çamaşır açık havada kurutulabilir, konserveler el ile açılabilir ve ekmek bir makine yardımı olmadan kesilebilir.
Enerji tasarrufu için tavsiyeler:
• Kullanmadığınız aletlerin fişini çekiniz.
Bu, cep telefonu, traş makinesi, elektrikli diş
fırçası gibi şarj ile çalışan aletler için de geçerlidir. İşinizi kolaylaştırmak için tek düğme ile
elektriği kesilen çoklu prizler tavsiye olunur.
• Fişten çekilemeyen türden cihazlar alırken
(telesekreter, kablosuz ev telefonu gibi)
bekleme modundaki enerji sarfiyatlarını
gözden geçirin.
Elektrikli ev aletlerinde enerji tasarrufu için
tavsiyeler:
• Verimlilik sınıfı A +++ olan en az enerji tüketen aletleri tercih edin.
• Çamaşır ve bulaşık makinelerini sadece
tam dolu iken çalıştırın ve eğer varsa “ekoprogramlarını” kullanın.
“Kullanılmadan enerji harcayan cihazlar aile
bütçesine yılda ortalama 100 Euro maliyet getirmektedir.”
Örnek: Buzdolabı AB-Enerji Etiketi
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Üreticinin adı
Buzdolabının modeli (adı/işareti)
Buzdolabının enerji verim sınıfı
Enerji verim sınıfını tanımlayan renk
çubuğu ( A+++ ‘dan D’ye kadar)
Yıllık enerji tüketimi (kWh/a)
Buzdolabının net hacmi (litre)
Dondurucu kısmının net hacmi (litre)
Maksimum gürültü seviyesi (desibel)
AB Yönetmeliği geçerlilik/numara
9
Doğadan Temiz Enerji
Enerji İsraf Etmeden Aydınlatma
Y
D
eşil enerji, iklimin korunmasına büyük bir katkı
sağlar. Çünkü yenilenebilir kaynaklardan -su
ve rüzgardan, güneş ve biyokütleden- üretilen
elektrik çok düşük miktarda sera gazı emisyonu
içermektedir. Günümüzde temiz yeşil enerji, kirli
geleneksel kaynaklardan elde edilen elektrikten
daha pahalı değildir. Hatta yenilenebilir enerji sunan bir şirket seçerek enerji giderlerinden tasarruf
edebilirsiniz. Özellikle % 100 yeşil enerji sunan ve
yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini teşvik eden bir şirketin tarifesini seçmeniz
iklim açısıdan önemlidir. Aşağıdaki işaretler bu tür
üreticileri seçme konusunda yardımcı olabilecektir.
www.gruenerstromlabel.de
aha çok enerji tüketmelerine rağmen birçok evde hala geleneksel akkor lambalar
kullanılmaktadır. Enerji tasarruflu lambalar ya
da LED (ışık yayan diyot) lambalar, klasik ampullere göre daha pahalı olsalar da uzun vadeli
düşünüldüğünde çok daha karlı olmaktadırlar.
Düşük enerji tüketimi sayesinde bu ışıklandırmalar
kendi maliyetlerini kısa sürede amorti edebilmektedir. Tüm şekil ve boyutlarda bulunan ve bazı
türleri ise loş ışık haline getirilebilen lambaların
farklı renkleri de mevcuttur. Rahat aydınlatma
için “sıcak beyaz” ışık rengi olan geleneksel akkor lambaları oturma odalarında, gün ışığı, beyaz
ışık diye isimlendirilen rengi ofis ve çalışma
alanlarının aydınlatması için kullanmak daha
uygundur. LED ampuller, enerji tasarruflu ampullere göre daha avantajlıdır, çünkü bunlar herhangi bir toksik civa içermemektedir. Ayrıca LED
ampuller enerji tasarruflu ampullere göre maksimum ışığa hemen ulaşır ve bu yüzden sıkça açılıp
kapatılabilir. LED ve enerji tasarruflu ampuller ev
çöpüne atılmamalıdır. Kullanımdan sonra elektrikçi dükkanına ya da geri dönüşüm merkezine
verilmelidir. Bazı kozmetik ürün satan şirket zincirleri de bu ampulleri geri dönüşüm için geri
almaktadır.
Verimli aydınlatma için tavsiyeler:
www.ok-power.de
E
lektrik şirketinizi değiştirmek, düşündüğünüzden çok daha kolaydır: Seçmek istediğiniz
şirketten bu konuda bilgi alabilirsiniz, şirket bu
konuda size yardımcı olacaktır. Daha fazla bilgiye
ücretsiz danışma hattından (0800-762 68 52) ya da
www.oekostrom-vergleich.com internet adresinden ulaşabilirsiniz.
• Eski ampulleri, enerji tasarruflu lambalar
veya LED lambalar ile değiştirin. Enerji tasarruflu lambalar seçerken civa yerine amalgam
içeren lambaları tercih edin. Bunlar kırıldıkları
zaman çevreye zehirli civa yaymazlar!
• Sadece enerji verimlilik sınıfı A olan enerji
tasarruflu ampulleri satın alın. Genellikle LED
ampuller çok verimlidir (Enerji verimliliği
sınıfı A+ ve A++).
• Genel olarak sadece o anda bulunduğunuz
odalarda ışığın açık olduğuna dikkat edin.
Enerji tasarruflu ampullerin ömrünü uzatmak için ışığı açtıktan sonra en az 1-2 dakika
kapatmamalısınız.
• Kullanılmayan LED ve enerji tasarruflu lambaları geri dönüşüm merkezlerine
götürün.
10
Havanız İyi Olsun!
Konutlarda sıcaklığı ve nemin doğru ayarlanması sağlık ve konforu beraberinde getirir, ısıtma
maliyetlerini düşürür ve küflenme gibi hasarların önüne geçer. Doğru ısıtma ve havalandırma
aynı zamanda iklimin korunmasına da önemli bir katkıda bulunur.
E
vde bulunduğumuz sürece, odanın günde
birkaç kez tümüyle havalandırılması gerekir.
En etkili havalandırma biçimi dairenizin iki farklı
yönündeki penceleri karşılıklı tamamen açarak
yapılan havalandırmadır - karşı pencere başka
bir oda da bulunabilir. Beş dakika süresince
havalandırma yeterli olmakla beraber, dışarısı
ne kadar soğuksa havalandırma süresi o kadar
kısa tutulabilir. Havalandırma sırasında kaloriferler kapatılmalıdır! Pencereyi üstten sürekli yarım
açık tutarak yapılan havalandırma yeterli hava
dolaşımını sağlamaz ve odada biriken nem bu
şekilde tamamen dışarı atılamaz.
Y
emek pişirme, banyo yapma veya duş alma
gibi buhar üreten aktivitelerin ardından
odalar hemen havalandırılmalıdır. Bu sırada
kullanılan alanların kapıları, buharın diğer odalara
yayılmasını önlemek için kapalı tutulmalıdır. Özellikle kış aylarında çamaşır kurutulan odalarda sık
havalandırma yapmak gereklidir. En iyi çözüm ayrı
bir kurutma odası kullanmaktır, çünkü çamaşır
kururken havaya 10 litreye kadar su bırakabilmektedir.
Doğru Isıtma
G
ünümüzde radyatörler genellikle termostatik
vanalar ile donatılmıştır. Bu, oda sıcaklığının
ayarlanabilmesini sağlamaktadır. Oturma odalarının 20 derece, yatak odası, mutfak ve koridor
sıcaklığının ise 16 ile 18 derece olması yeterlidir. Oda ısısını bir derece düşürmeniz, kalorifer
masraflarını % 6 ile 8 oranında azaltabilir.
O
dalar arasındaki sıcaklık farkı, soğuk ve
nemli mevsimlerde 4 dereceden daha fazla
olmamalıdır. Farklı ısı derecelerine sahip odalar
arasındaki kapıların kapalı kalması da önemlidir.
Soğuk odalar ısıtılan diğer odalardaki hava ile
ısıtılmamalıdır. Isı ile birlikte nem de soğuk olan
odaya ulaşır ve küf oluşumunu kolaylaştırır.
K
ışın birkaç saatlik yokluğunuzda kaloriferleri tamamen kapatmamanız daha doğrudur.
Kaloriferin soğuması ve yeniden ısınması
mekanın ortalama sıcaklığını biraz düşürmekten
daha pahalıdır. Geceleri ise kaloriferin derecesi
düşürülmeli ancak tamamen kapatılmamalıdır.
Eğer kaloriferde ısı kontrol sistemi mevcutsa, gece
konumunda düşük ısı fonksiyonu kullanılabilir.
R
adyatörün düzenli olarak havası alınmalıdır.
Çünkü radyatör içerisindeki hava, sıcak su
dolaşımını engeller. Sıcak su dolaşım yapamadığı
için radyatör yeterince ısınmaz ve ısının
kaybolmasına neden olur. Bu durum kendini
11
radyatörden gelen sesler ve yeterince ısınmama
şeklinde gösterir. Radyatörde biriken havayı
boşaltmak çok kolaydır; sadece hava boşaltma
vanasını açın ve altına bir bez ya da bir kap tutarak
su gelinceye kadar havanın çıkmasına izin verin.
R
adyatörlerin ısı çıkışı, perdeler, dolaplar,
kanepeler ve sandalyeler tarafından engellenmemeli ve bunların termostat vanalarını ve
kaloriferin yüzeyini kapatmamalarına dikkat
edilmelidir. Dolaplar, kanepeler ve diğer büyük
eşyalar arkalarında küf oluşmaması için duvar ile araların belirli bir mesafe bırakılmalıdır.
Küfün Yok Edilmesi
E
vde genellikle kendini siyah lekeler şeklinde
gösteren küf hemen yok edilmelidir. Çünkü
küf mantarları solunum yolu hastalıklarına ve
başka rahatsızlıklara neden olur. Ancak sadece
küf mantarlarının yok edilmesi tek başına yeterli değildir. Bunlara sebep olan nem kaynağı
bulunmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Birden fazla
duvarda bulunan ya da geniş alanlara yayılmış
olan büyük çaplı küfler bir uzman tarafından
yok edilmelidir. Pencere kenarı ya da duvar
köşesindeki, banyo fayanslarındaki ve yalıtımlı
yüzeylerde bulunan daha küçük küfler ise % 7080’lik tıbbi alkolle yok edilebilir. Zor lekeleri alkol
ile fırçalayın, 30 dakika bekletin ve sonra da alkole
batırılmış bezle ovalayın. Bu işlem için kullanılan
temizlik bezleri evsel atıklarla birlikte atılmalı
ve temizlik yapılan alan işlem süresince iyice
havalandırılmalıdır. % 70 – 80’lik alkol eczane ve
kozmetik ürünler satan yerlerde mevcuttur.
Doğru ısıtma ve havalandırma için tavsiyeler:
• Isıtma yapılan mevsimlerde pencereleri tamamen açarak düzenli olarak havalandırın,
özellikle duş aldıktan veya çamaşır kuruttuktan sonra. En etkili havalandırma
karşılıklı pencereler açılarak yapılan şok
havalandırmadır.
• Penceresiz banyolara nemli havayı dışarıya
taşıyabilecek büyüklükte vantilatörler yerleştirin.
• Kolay programlanabilir termostat vanaları
veya merkezi ısıtma denetleyicisi yardımı ile
uygun ayarları seçerek geceleri oda sıcaklığını
düşürün.
• Radyatörlerin üzerinin kapalı olmadığından
emin olun.
• Düzenli olarak radyatölerin havasını boşaltın.
• Oda sıcaklığını doğru ayarlayın ve odayı 20
derecenin üzerinde ısıtmayın.
Küfün önlenmesi
Küf çok nemli ortamlarda oluşur. Sağlıklı bir ortam için ideal nem oranı % 60‘ın altında olmamalıdır. Bu nem oranı bir
higrometre yardımı ile kolayca kontrol edilebilir.
12
Sıcak Bir Yuva Herkesin Hakkı
Türkiye´ye nazaran Almanya´da daha sert geçen kış mevsimi, kendini sadece soğuk hava
olarak hissettirmekle kalmıyor, artan yakıt harcamaları ile kesemizi de etkiliyor. Pekçok hane
ise yüksek maliyetlere karşın gerçek manada ısınma şansı bulamıyor.
I
sı yalıtımı olmayan bir binada sadece çatıdan %
20 ile % 40 arasında ısı kaybı yaşanmaktadır. Çok
verimli ısıtma sistemlerine sahip olunmasına rağmen yalıtımın yetersiz kalması durumunda etkin bir enerji tasarrufu sağlanamaz. Yeterli ısı yalıtımı yaparak ve ısı geçişlerinden
kaçınarak ısıtma maliyetinde % 70 dolayında
tasarruf sağlamak mümkündür.
Evleri İzole Edin
1
995 yılından önce inşa edilmiş olan evlerde
ısı kaybı genellikle hiç izole edilmemiş ya da
minimum seviyede izole edilmiş olan çatı, bodrum ve dış duvarlardan kaynaklanmaktadır. Düşük
bir bütçeyle bodrum tavanının veya çatının izole
edilmesi ve bu şekilde önemli miktarda enerji
tasarrufu sağlamak mümkündür. Alınacak olan bu
tedbirler yapısal koşullara bağlı olarak değişiklik
gösterebilir. Ancak, bu durumda - tüm binalarda
olduğu gibi - ilk önce bir uzman tavsiyesine
başvurmak gerekir. Çünkü her bina yapısal, yasal
ve teknik yönlerden farklılıklar göstermektedir.
K
ötü izolasyona sahip olan dış duvarlarda
alınabilecek en basit önlem, radyatörün
bulunduğu nişlerin yalıtılmasıdır. Bu nişlerde çok
fazla boşluk olmaması durumunda beş milimetre
kalınlığında, alüminyum kaplı veya lamine strafor
plaka yalıtıma yardımcı olacaktır. Bu yalıtım ile
ısıtmada % 6’ya kadar tasarruf elde edebilir, hatta
harcanan yalıtım bedelini ev sahibi ile anlaşarak
kiradan düşebilirsiniz. Yapılan yatırım, en geç iki
üç ısıtma mevsimi sonrası kendini amorti edecektir.
Pencereleri Değiştirin
İ
yi bir yalıtım için pencerelerin de değiştirilmesi
gerekmektedir. Özellikle çift camlı olmayan ya da
sadece basit bir çift cama sahip olan pencereler
değiştirilmelidir, çünkü bu tür penceler fazla ısı
kaybına sebep olur. Bugün standart olarak kullanılan üç katlı camların yanısıra yüksek verimli çift
camlar da bulunmaktadır. Bu konuda bilinçli karar
vermek için uzman tavsiyesi almakta fayda vardır.
Bununla birlikte ısıtma alışkanlıkları da dikkate
alınmalıdır. Ayrıca ev içerisinde oluşan buharın su
olarak akmaması için pencerelerin dış yüzeyde kalan en soğuk bölüm olması gerektiğini unutmayın.
Aksi takdirde herhangi bir buharlaşmada duvarlar
nemlenir ve uzun vadede bu durum bina yapısına
zarar verir ve küf mantarının oluşmasına neden olur.
Isıtma Sistemini Yenileyin
E
ski ısıtma sistemini daha verimli ve yakıt maliyetlerini önemli ölçüde azaltan yeni bir kazanla
değiştirmek yararlı olacaktır. Bu tür bir değişimde
yakıt maliyetindeki düşüşü bir kaç yıl içinde görmek mümkündür. Hangi kazan, hangi ısıtma sistemi ve hangi su ısıtma türünün size uygun olduğunu
öğrenmek için bu işin uzmanları ile konuşulmalıdır.
Bunları yapmadan önce yakın gelecekte yalıtıma
yönelik önlemlerin alınması dikkate alınarak,
küçük ve daha az maliyetli bir kazan bile yeterli
olabilir. Temel olarak programlanabilir termostat
vanalarının montajı, hidrolik ısıtma dengeleyici ve
yüksek verimli bir ısı pompası ile ısıtma sisteminde
genel bir optimizasyon yaratmak mantıklıdır. Isı
üretiminde özellikle daha pahalı ve kıt olan petrol
ve gazın yerine, bunlardan bağımsız yenilenebilir
enerji kullanılması tavsiye edillir. Bu şekilde
iklimin korunmasına büyük bir katkı sağlanabilir.
Güneş Isısından Yararlanmak
D
ört ile altı metre kare büyüklüğünde, doğru
yerleştirilmiş bir güneş enerjisi sistemi dört
kişilik bir hanenin sıcak su ihtiyacının yaklaşık
yarısını karşılayabilir. Hatta yaz aylarında tüm
sıcak su ihtiyacını üretebilir. Güneş enerjisi sistemleri, ısıtma sistemine bir tampon bellek üzerinden
bağlıdırlar. Bu sistem sadece ucuz sıcak su üretmek
için değil aynı zamanda odaların ısıtılmasında da
kullanılabilir. Finansman imkanları hakkındaki
bilgiye internetten örneğin www.foerderdatenbank.de adresinden ulaşabilirsiniz.
13
Bilgilendirme ve Finansman
E
nerji verimli yenileme ve modernizasyon önlemleri uygulanmasında birçok hata oluşabilir.
Bu nedenle, uygulamadan önce bu konuda uzmanlardan bilgi almanız önemlidir. Genelde ücretli
olan bu danışmanlık hizmeti için Almanya Ekonomi ve İhracat Kontrol Dairesi tarafından desteklenen bir fon bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili bilgi
www.bafa.de (anahtar kelime: ‘Enerji’) adresinde
mevcuttur. Danışmanlık hizmeti sadece teknik
konularda sınırlı olmamalı, aynı zamanda bunun
mali yönlerini de kapsamalıdır. Enerjiyi verimli
kulanıma dönük tadilat önemlerini destekleyen bir
dizi ulusal, bölgesel ve yerel fonlar bulunmaktadır.
B
u noktada, sadece İmar ve Kredi Kurumu´nun
(KfW) çok sayıda finansman programlarını
görmek mümkündür. Bilgi için www.kfw.de ve
www.foerderdatenbank.de internet adreslerine
bakınız. ‘Enerji verimli bina yapımı ve yenileme’
hakkında daha fazla bilgi, Tüketici Koruma
Merkezleri ve aşağıdaki internet adreslerinden
temin edilebilir:
Enerji verimli yenileme için tavsiyeler:
• Olası önlemlerin kapsamlı bir analizini yapın
ve bunların birden fazla uzman tarafından
değerlendirilmesini sağlayın.
• Eğer kapsamlı bir yenileme yapmak istemiyorsanız ya da yapamıyorsanız, alınabilecek
en etkili önlemi uygulamayı deneyin.
• Isıtma cihazları ve ilgili bileşenlerini iyi
kontrol ederek ısıtma sistemini optimize
etmeye dikkat edin.
• Isıtma sisteminin (kombinin) bakımını
düzenli olarak yaptırın ve enerji verimliliği
için hangi ayarların daha uygun olduğuna
dair bilgi edinin.
www.zukunft-haus.info
www.co2sparhaus.de
www.passivhaus-plattform.de
www.energieagentur.nrw.de/
themen/beratung-5238.asp
Bir termografik görüntü ısı köprülerini gösterir. Büyük
ısı kayıpları -kırmızı ve mor tonlar ile- açıkça görülmektedir.
Enerji tasarrufu sağlayan bina
Yeni bir bina yapmayı planlayan bir kişi, binayı yaparken büyük ve
daha sonra pahalıya mal olacak hataları önlemek için kesinlikle
bir enerji danışmanı ile konuşmalıdır. Bu düşük enerjili ve ısınma
ihtiyacını etrafındaki kaynaklardan karşılayabilen pasif evlerde çatı,
bodrum tavanı, dış duvarlar ve pencerelerde doğru yalıtım yaparak
ısı enerjisinden ciddi şekilde tasarruf sağlanabilir. Gerekli bilgi,
enerji verimli bina yenilemesi için danışmanlık hizmeti sunan noktalardan edinilebilir.
14
Organik Ürünü Nasıl Tanırsınız?
Sağlıklı ve besin değeri yüksek ürünler tüketmek istiyorsanız organik gıdalar doğru bir alternatif.
Ancak son zamanlarda ortaya çıkan skandallar kimi kötü niyetli üreticilerin büyüyen bu pazardan sahte organik ürünleriyle pay alma telaşında olduklarını gösteriyor. Gerçek organik ürünleri
ayırdetmek aslında o kadar da zor değil.
O
rganik ürünleri tanımlamak için tüm Avrupa çapında kulllanılan bir kavram olan ’BIO‘
sözcüğü Avrupa Birliği tarafından yasal olarak
korunmuştur. Almanca´da yaygın bir başka kısaltma
olan ’Öko’ ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
O
rganik ürün olarak işaretlenmiş tüm ürünlerin
AB´nin bu konuda belirlediği kriterlere uygun
olması gerekmektedir. Yaygın haşerat ilaçları, suni
gübre, atık su balçığının kullanımı yasaktır, genetik değişikliklere ve iyonize ışınlamaya müsade
edilmez. Organik gıda ürünleri, yaygın gıda ürünlerine göre daha düşük oranda katkı maddesi
içerir ve imalatlarında en fazla % 30 oranında
organik olarak üretilmemiş mamül kullanılabilir.
Organik hayvansal ürünlerde büyüme hormonu
kullanılmaz ve türün yaşam biçimine uygun bir
hayvancılık şarttır. Antibiyotik ise ancak çok sınırlı
bir ölçüde verilebilir, aksi halde söz konusu et
“organik“ etiketiyle satılamaz.
O
rganik ürün damgası, ancak AB´nin organik
ürün kriterlerini karşılayabilen ürünlere verilir. AB damgasını taşıyan ürünler Alman Organik
Ürün Damgası´nı da alabilirler, fakat bunun için
ürünlerin % 95´inin organik nitelikte olması ge-
rekir. Bu düzenlenme AB´nin koşullarına göre
daha katıdır. Organik ürün işletmeleri Almanya´da
devlet tarafından yetkilendirilmiş özel kontrol
birimlerince denetlenir. Her bir organik ürüne,
denetimi yapan birimin kodu yazılır. Kontrol birimleri eyaletlerce belirlenmiş kurumların gözetimi altındadırlar. Alman Organik Ürün Sertifikası,
AB düzenlemelerine göre üretilen mamüllerin de
tanınmasını kolaylaştırmaktadır.
M
arket zincirlerinin pek çoğu son yıllarda
kendi organik ürün markalarını hayata
geçirmiştir ve bu markalar altında az sayıda
ürünün satışını yapmaktadır. Bu markalar Alman
Organik Ürün Damgası´nın gerektirdiği koşulları
yerine getirmektedirler, ancak bu kriterlerin
üzerinde bir kontrol gerçekleştirmemektedirler.
Organik Ürünlerde Bu Logoları da Arayın!
S
ayılan sertifikaların dışında daha geniş ve
kısmen daha zor koşulları yerine getirmeyi gerektiren özel damgalar da bulunmaktadır. Demeter,
Bioland ve Naturland gibi özel standartlar temel
koşul olarak AB düzenlemelerindeki kriterleri
yerine getirmekte ve ek olarak daha zor koşulları
15
içeren kurumsal şartları da kapsamaktadırlar.
B
ilhassa hayvan bakımı ve beslenmesi konusunda özel kuruluşlar, AB ve Alman düzenlemelerinden daha katıdırlar. Tüketiciyi koruma dernekleri özellikle Demeter, Bioland ve Naturland logolu
ürünleri tavsiye etmektedir. Bu üç çatı kuruluşun
ana hedeflerinden biri, hayvanların yaşam
haklarına saygılı bir üretim biçimidir. Örneğin
’Naturland’ damgasını almak isteyen bir çiftlik tümüyle ekolojik nitelikte faaliyet göstermeli ve hayvan yemlerinin en az yarısı çiftlik içerisinde üretilmelidir. “Demeter” düzenlemelerinde hayvanların
yaşam alanları geniştir ve büyükbaş hayvanların
boynuzları kesilmez. Bunun yanı sıra Demeter
katkı maddeleri hususunda da sert düzenlemelere sahiptir. En yaygın özel kuruluş konumundaki “Bioland” ise hayvanların besin maddeleri
konusunda yüksek hassasiyet göstermektedir.
Sahte İfadelere Kanmayın!
K
man dürüst olmayan satıcılar tarafından aldatıcı
biçimde kullanılmaktadır. Dolayısıyla organik ürün
damgası taşıyan ürünler daha güvenilirdir.
O
rganik ürünler son dönemde daha uygun
fiyatlı olmaya başlamıştır. Özellikle organik
sebze ve meyveler, mevsimleriyse yaygın ürünlerle aynı fiyatlara satışa sunulmaktadır. Organik
ürünler çok daha sağlıklıdır, çünkü daha az nitrat içeririler ve haşare ilaçları antibiyotik ya da
aşı maddelerinin artıklarını barındırmazlar. Uzun
nakliyat mesafeleri ve depolama söz konusu
olmadığından bölgesel organik ürünler daha lezzetli ve besin değeri açısından daha değerlidir.
Tüm bu nedenler göz önüne alındığında organik
ürünleri tükettiğinizde, sağlığınız için doğru bir
tercih yapmış olursunuz.
Güvenilir gıda alışverişi için tavsiyeler:
imi ürünlerde bulunan ‘entegre çiftlik‘
(integrier ter Landbau) denetlenmiş sözleşmeli
çiftlik ürünü (aus kontrolliertem Vertragsanbau),
‘çevre dostu‘ (umweltschonend), ‘işlenmemiş‘ (unbehandelt) veya ‘kontrol edilmiş‘ (kontrolliert) gibi
ifadeler yasal olarak korunmamıştır ve kimi za-
• Ürünlerin üzerindeki organik ürün damgasına dikkat ediniz ve koruma altında olmayan kavramlara kanmayınız.
• Mevsimi olan, yaşadığınız bölgede üretilen
sebze ve meyveleri satın alınız.
Organik Ürün Damgaları
16
Bazen Bisiklet Otomobilden Daha Hızlıdır
Doğaya salınan sera gazının büyük bölümü ulaşım araçlarının kullanımından kaynaklanmaktadır.
Özellikle araç trafiği atmosferi büyük ölçüde kirletmektedir.
Ö
zellikle dört kilometrenin altındaki mesafelerde bisiklet çoğu zaman araba, otobüs veya
trenden daha hızlıdır. Bisiklet kullanımının hiçbir
maliyeti yoktur ve aynı zamanda sağlıklıdır. İyi
bir bisiklet ile uzun mesafeler katetmek mümkündür. Burada küçük bir elektrikli motor da
yardımcı olabilir. Arabaların kısa mesafelerde
iklime zararı normalden çok daha fazladır,
çünkü arabalar motor ısınana kadar çok fazla
yakıt harcamaktadır: bu 100 kilometrede 40 litreye kadar yakıt tüketimine denk gelebilmektedir. Araç, normal çalışma sırasında kilometre
başına yaklaşık 100 ile 200 grama kadar karbondioksit salınımı yaparken, bu kısa mesafede
kilometre başına 1 kilogramı bulabilmektedir.
Otobüs ve Tren Kullanmak
T
oplu taşıma sistemi, arabaya göre ekonomik
bir alternatiftir. Araba yerine otobüs ve tren
kullananlar aynı zamanda kentin yaşam kalitesini geliştirmeye katkıda bulunmaktadırlar. Çünkü
yollarda daha az araba demek, daha az gürültü,
daha temiz bir hava ve bisikletliler için daha fazla alan anlamına gelmektedir. Ülke içindeki uzun
yolculuklar için ise uçak yerine tren veya uzun
mesafe otobüslerinden biri kullanılmalıdır. Bu
araçlarla ulaşım, uçağa göre biraz daha fazla vakit alsa da oldukça ucuz ve daha iklim dostudur.
Araç Paylaşım Sistemi
A
raba kullanmaktan vazgeçmeyenler, bir yere
giderken arabalarını akrabaları ya da arkadaşları ile veya internet üzerinden örneğin
www.tamayca.de. platformunda başkaları ile
paylaşabilirler. www.mitfahrgelegenheit.de sayfasında ortak araba kullanımı için ilan verebilir,
www.pendlerportal.de sayfasından ise sürekli
iş seyahati yapanlara sunulan özel fırsatlardan
yararlanabilirsiniz. Bu forumlar sayesinde araçlar
daha verimli bir şekilde kullanılır ve hatta ortak
araç kullanımından gelir elde edilebilir. Sadece
gidiş ya da dönüş için arabaya ihtiyacınız varsa
araç kiralayabilir veya CarSharing yöntemini
kullanabilirsiniz. Birçok şehirde araçların ortak
kullanımı için CarSharing fırsatları mevcuttur.
Bunlar için özel olarak kullanıma ayrılmış istasyonlar bulunmaktadır. Daha fazla bilgiye CarSharing Federasyonunun www.carsharing.de
internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Yakıt Tasarruflu Sürüş
D
ikkatli ve öngörülü bir sürüş ile yakıttan
yaklaşık dörtte bir oranında tasarruf elde
edilebilir. Bu hem cüzdanınızı hem de çevreyi
rahatlatır. Ayrıca gereksiz hızlanma ve sık frenlemeden kaçınılmalıdır. Saatte 100 km’ nin üzerindeki hızda yakıt tüketimi önemli ölçüde yükselir. Bu yüzden arabaların çok hızlı kullanılması
tavsiye edilmez. Yakıt tasarruflu sürüş aynı zamanda mümkün olduğunca çabuk bir üst vitese geçerek ve düşük yuvarlanma direncine
sahip lastikler kullanarak da mümkündür. Konu
hakkında daha fazla bilgiye Almanya Trafik
Kulübü´nün
www.vcd.org/spritspartipps.html
internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Ekonomik ve Çevre Dostu Bir Araba Satın Alın
1
00 km’ de yaklaşık 8 litre yerine 4,5 litre yakıt
tüketen bir araç kullandığınızda her 5.000 kilometrede 280 Euro tasarruf sağlarsınız. Düşük
yakıt tüketimi aynı zamanda iklime zararlı
gazların da daha düşük olması anlamına gelir. Bu
konu ile bilgilere Almanya Otomobil Kulübü´nün
’Çevre Dostu Araç Listesi‘ne www.vcd.org/
auto-umweltliste-2013.html#c14246 adresinden ulaşabilirsiniz.
Sağlıklı ve çevre dostu ulaşım için tavsiyeler:
• Mümkün olduğu kadar otobüs ve tren gibi
çevre dostu ulaşım araçlarını kullanın.
• Bisiklet kullanarak çift kazanç sağlayın: hem
sağlığınızı koruyun, hem de paradan tasarruf
edin.
• Özellikle 4 kilometrenin altıdaki kısa mesafelerde araba kullanmayın – Arabalarda egzoz emisyonları son derece yüksektir.
• Ortak araba sistemini kullanarak arabanızı
mümkün olduğu kadar başkaları ile paylaşın
ya da kendi arabanız yerine CarSharing
kullanın.
17
İklimi Korumak.
Bizim Elimizde.
Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı ve ECOLOG Enstitüsü tarafından yürütülen İklimi Korumak.
Bizim Elimizde. projesi çevre ve iklimi koruma konusunda pratik bilgiler sunarak, tüketicilerin konuya
daha duyarlı hale getirilmesini hedeflemektedir. Öncelikli olarak Türkiye kökenliler ve Rusça konuşan
topluluklara ulaşmayı hedefleyen ve bu gruplara kültürel arka planlarına ve ihtiyaçlarına uygun içerikler
sunan proje „Ulusal İklimi Koruma Girişimi kapsamında, Federal Almanya Çevre, Doğa Koruma, İmar ve
Nükleer Güvenlik Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir.
Proje Faaliyetleri
• Göçmen dernekleri ve ibadethanelerinde bilgilendirme toplantıları
• Günlük kullanıma uygun iki dilli veya anadilde broşür ve bilgi materyalleri
• Medya kuruluşları üzerinde bilgilendirme çalışmaları
• İklim ve çevre koruma bilincini desteklemeye yönelik ulusal ve bölgesel çapta etkinlikler
Dostluk Grubu
Etkin bir iklim koruması için sadece siyaset ve ekonomi aktörlerine değil, yurttaşlara da önemli görevler
düşüyor. Ancak pekçok kişi bu konuda önemli ve gerekli bir katkıda bulunabileceğinin farkında değil.
İklimi Korumak. Bizim Elimizde. Projesi herkesin katılması halinde en küçük tedbirlerle dahi pekçok şeye
ulaşılabileceğini göstermek istiyoruz. Dostluk grubumuzunda bu fikri destekleyen ve iklimin korunması
konusunda öncülük etmek isteyen kişiler yer alıyor.
“Sağlıklı bir yaşam
için iklimi
korumamız şart!”
Bilgin Defterli
Türkiye Kadın Milli Futbol Takımı Kaptanı
“Yaşat ki yaşayasın!”
Ediz Hun
Sanatçı ve Öğretim Üyesi
“İklimin korunması
gelecekte de
yaşanabilir bir hayatın
garantisidir!”
“Geleceğimiz
de renkli kalsın!”
Hüseyin Avnı Karslıoğlu
Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi
Dr. Dr. Ahmet Lokurlu
İş Adamı
18
“Bizden sonraki nesillerin
yerküre üzerindeki
geleceğini güvence altına
alabilmemiz için, bugünkü
yaşam biçimimizden en
kısa sürede vazgeçmek
zorundayız.”
Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan
TAM Vakfı Bilimsel Direktörü
“Yaradanı seven,
yaratılanı korur!”
Feridun Zaimoğlu
Yazar
Bilgi ve Danışmanlık Merkezleri
Elektrik tasarrufu, ısınma ve havalandırma, küf, enerjiyi verimli kullanan binalar ve onarım (ve finansman) konularında daha fazla bilgi için:
Tüketiciyi Koruma Merkezleri (Verbraucherzentralen) Telefonla danışmanlık ve kişisel danışmanlık
hizmeti için randevu almak için ücretsiz 0800 809 802 400 no. lu telefonu arayabilir, (bazı danışmanlık
görüşmeleri ücrete tabidir) veya www.verbraucherzentrale-energieberatung.de internet adresini ziyaret edebilirsiniz.
Alman Enerji Ajansı (Deutsche Energie-Agentur)
Ücretsiz Enerji Bilgi Hattı: 08000 736 734
Eletrik tasarrufu konusunda:
www.stromeffizienz.de, www.thema-energie.de/strom.html
Isınma ve havalandırma konusunda:
www.thema-energie.de/heizung-warmwasser.html
İnşa ve bina modernizasyonu konusunda:
www.thema-energie.de/bauen-modernisieren.html
Ulaşım konusunda: Almanya Trafik Kulübü (Verkehrsclub Deutschland)
Telefonla danışmanlık hizmeti: 030 280 351-27, www.vcd.org
Künye / Impressum
İklimi Korumak.
Bizim Elimizde.
Klimaschutz. In unserer Hand.
Yayınlayan / Herausgeber
Zentrum für Türkeistudien und
Integrationsforschung
Altendorfer Str. 3 | 45127 Essen
Tel: +49-201-3198-112
Fax: +49-201-3198-333
[email protected] | www.klimig.de
İklimi Korumak. Bizim Elimizde.
Proje Yöneticisi / Projektleiter:
Caner Aver (V.i.S.d.P)
Yayına Hazırlayan / Redaktion:
Cem Şentürk
Kaynak Metinler / Quelltexte:
ECOLOG Enstitüsü
Çeviri / Übersetzung:
Belgin Çiftçi
Metin Düzenleme ve Düzelti / Zielgruppenspezifische Bearbeitung und Korrektur:
Cem Şentürk, İnci Öykü Yener-Roderburg
Tasarım & Dizgi / Design & Layout:
Attila Civelek (www.buket-medien.de)
Fotoğraf Hakları / Bildnachweise
Başlık: ingimage.com, Sayfa 2-3: Mustafa Şentürk, Sayfa 6: ingimage.com, Sayfa 7: ingimage.com,
Sayfa 8: ingimage.com, Sayfa 11: ingimage.com, Sayfa 12: Attila Civelek, Sayfa 14: Forschungsinstitut für Wärmeschutz e.V. München (FIW)/dena), Sayfa 15: ingimage.com
Druck / Baskı
FSC zertifiziert und mit dem EU-ECO Label ausgezeichnet. / FSC sertifikalı ve AB ECO etiketi ile
ödüllendirilmiştir.
FSC = nachhaltige Forstwirtschaft
FSC = sürdürebilir ormancılık
ECO Label = für nachhaltigen Umweltschutz
ECO Etiketi = ҫevresel sürdürebilirlik
İklimi Korumak.
Bizim Elimizde.
Proje Uygulayıcıları
Proje Destekçileri
www.klimig.de

Benzer belgeler