pdfdergi – kapak

Transkript

pdfdergi – kapak
Dikkat derginin beta sürümüdür. Derginin daha kaliteli olabilmesi ve içeriğinin sizin isteklerinize göre
düzenlenmesi amacı ile yayınlanmıştır. Derginin son halini incelemek isteyenler lütfen 1 Nisan 2006 tarihinden
sonra www.pdfdergi.com adresinden indirebilirler.
Katkıda bulunanlar
www.sinema.com
www.turkmac.com
www.merlininkazani.com
www.olympos.org
www.sihirlitur.com
www.muzikkutusu.com
www.tomshardware.com.tr
www.yenibu.com
www.inndir.com
(rastgele sıralanmıştır)
Mesajınız var
Ekibimize katılmak isterseniz lütfen web sitemizden
kayıt olunuz.
Dergimize reklam vermek isterseniz lütfen
[email protected] adresine mail atınız.
Reklam koşullarını web sitemizden görebilirsiniz.
Dergimizde yayınlanmasını istediğiniz haber
bültenleriniz varsa lütfen [email protected]
adresine gönderiniz.
Uyarı
İçerikten kaynaklanabilecek sorunlardan dolayı
dergimiz sorumlu tutulamaz. Dergi içeriği kısmen ya
da tamamen kaynak gösterilse dahi kullanılamaz.
Ancak dergi bir bütün olarak sınırsız şekilde
dağıtılabilir.
İlk sayımızla karşınızdayız!
H
erşey 13.5! yaşındaki yeğenimin fikriyle
başladı. Pdf formatında ücretsiz bilişim dergisi
fikrini bana ilk söylediğinde biraz
duraklamıştım. Çünkü internetten bir çok şeye
erişebildiğini düşünüyordum. Sonra, içerik konusunda
sıkıntı çekeceğimizi ve sayfalarca yazıyı kendimizin
yazamayacağını. Ama yinede içimde bir heyecan
vardı.
Ve düşündüm, düşündüm, düşündüm...
İçeriğin tamamını kendim yazmak zorunda değildim.
Hemen kendi alanında isim yapmış birkaç web sitesi
ile temasa geçtim. Fikrimizi anlattım, çoğunluk
fikrimizi destekledi ve içerik alabilmemiz için izin verdi.
Bu harikaydı!
İnternetten herşeye erişilebilmesi çok güzel ama
dergiyi hazırlarken bir şeyin farkına vardım. Bilgi
teknolojileri ile ilgili içeriğe erişebilmem için bir çok
sayfayı ziyaret etmem gerekiyor. Bu ise hem çok
zaman alıyor hemde bir çoğunu ziyaret etmek aklıma
bile gelmiyor. Tüm bunların bir arada olması ne kadar
da güzel. Ayrıca dergiye renk katan bilişim dışı
konuların da olması daha da güzel.
Başka bir nokta ise günümüz Türkiye' sinde
bilgisayarı olup internet bağlantısı olmayan büyük bir
çoğunluk var. Internet kafelerde harcanan zamanın
ise bir bedeli var. Artık parmak belleklerinde
fiyatlarının düştüğünü düşünürsek evinde bilgisayarı
olan fakat interneti olmayan bilgisayar kullanıcılarının
çok işine yarayacağını düşünüyorum.
Evinde bilgisayarı ve interneti olanların ise geniş bir
içeriğe tek bir belgeden ulaşmalarının hoş olacağını
düşüncesindeyim.
pdfdergi – Bilişim Teknolojileri ve Yaşam – konulu
dergi yayın hayatına başlamıştır.
Hayırlı uğurlu olsun.
Öner Ziya Baş
pdfdergi – teknoloji
Böcekler Savaşı!
Stratejini belirle
ve
saldır!
Uzaktan
kumandalı bu
yeni
oyuncak
yine
Japonlardan.. Japon yapmış:)
Evde kolay pet bakımı
Hayvan sahipleri bilir, kedi/köpeklerin
de periyodik bakıma ihtiyacı oluyor.
çanta tasarlamış. Çanta kolunuzdaki
alıcı/verici sayesinde hiç peşinizden
ayrılmıyor. O kadar çok seyahat
etmiyorum
ama
yine
de
kullanmaktan zevk alacağım bir
çanta olurdu. Henüz proje olarak
görünüyor. Üstelik kuyruğu da var.
3
çözümünü yine bulmuşlar, şişebilen
hoparlörler.
Mıknatıslı bant
Yıkanabilir klavye
İşte bu harika bir şey. Hiç klavyenizi
ters
çevirip,
salladınız
mı?
Benim gibi sürekli buzdolabına bir
şeyler koyan bir tipseniz buna
ihtiyacınız olabilir. Mıknatıslı bant,
istediğin kadar kopar ve yapıştır.
Poşet çaycılar için
Pek çok evcil hayvan sahibi bu tip
işlemleri
evde
yapmanın
zorluğundan olsa gerek dışarıda
yaptırıyor. İşte bu yeni iskemle 360
derece dönebiliyor ve sizin evde de
bakım
yapabilmenize
olanak
sağlayan
pozisyonlarda
evcil
hayvanınızın durmasını sağlıyor.
Üstelik zararsız, hayvanınızın canını
acıtmamak için sadece silikondan
yapılmış.
Tabi
boyutlarından
anlayacağınız üzere sadece orta ve
küçük hayvanlar için kullanılabiliyor.
Ben kedimiz Dorothy'nin bunun
üzerinde bile olsa tırnaklarını bize
kestirmeyeceğinden
ve
hırçınlaşacağından eminim ama fikir
sakin hayvanlarda kullanılabilecek
gibi duruyor:)
Çantanız sizi takip
etsin
Robot köpekbalığı
Uzaktan
kumanda
ile
idare
edebileceğiniz bir köpek balığı.
15 dakika boyunca
yüzebiliyor
sağ
sol ileri geri
manevralar
yapabiliyor.
Kırmızı ve mavisi var iki tane alıp yan
yana yarıştırabilirsiniz:) Bakalım
hangisi
daha
çok
insanı
korkutabiliyor!
Poşeti sıcak suya daldırdıktan sonra,
nereye
atacağım
demek
istemeyenler
son.
İhtiyaç
iyi
belirlenmiş.
Otomatik çöp kutusu
Eğer çöp kutusunu açmak için elimi
sürmem ya da ayağımla basmak zor
diyorsanız, bu çözüm size göre
olabilir. Kutuya yaklaşınca, sizi
algılayıp, kapağını açıyor.
Şişirilebilir Hoparlörler
Çantanızı çekmek yerine, çantanız
sizi takip etse. Bir köpek gibi hiç
peşinizden ayrılmasa... İşte Peter
Yeadon isimli bir tasarımcı böyle bir
Teknoloji ve Cihazlar
Denediyseniz,
içerisinden
çıkan
kırıntı, tozları bilirsiniz. Tam bir
bakteri yuvası. Unotron isimli bir
firma tam bu sorunu çözen bir klavye
çıkarmış. Yazıyı tam incelemedim
ama belki bulaşık makinasına da
koyulabiliyordur.
Bir partidesiniz, yanınızda ipodunuz
ya da başka bir mp3 çalıcınız var
fakat
hoparlörleriniz
yok.
İşte
İstanbul
Çağlayan'daki
büyük
aksesuar mağazalarında bu cihazı
bulabilirsiniz. Fiyatı boyutuna göre
değişiyor, 100YTL civarı.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik, www.yenibu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – teknoloji
Çakmak mı kamera
mı?
Havuzda
alan
daha
4
fazla
Zippo cakmak gibi görünen bir fotograf
makinesi. Ne yazık ki aynı zamanda
çakmak değil. 64 MB, 320*240 100;
640*480 30 resim hafızalı, sarj edilebilir
pilli....
Eski James Bond filmlerinde, bir
düğmeye basınca plaka değişirdi. Bu
daha güzel. Bu alet, plakanın üzerine
Küçük bir havuzda yüzmek
koyulan bir palaka ve yüksekten ve yan
zorundaysanız bu cihaz size göre
açılardan bakıldığında plakanın
olabilir. Belinize takıyorsunuz ve
okunmamasını sağlıyor. Oldukça
istediğiniz kadar kulaç atabiliyorsunuz. eğlenceli.
Uykuya son
Burun kılları
Burun kıllarını kısaltmak. Zaten kulağa
iğrenç geliyor, bir de böyle bir aletle
iğrençleştirmeye ne gerek var? Tabi
zevk sizin.
Telefonda kandırmak
Araba kullanırken, uyumamak için bu
cihazı kulağınıza takıyorsunuz, kafanız
düştüğü anda cihaz alarmla sizi
uyandırıyor. Kazalar bir anlık oluyor
yeterli sürede sizi uyarabilir mi
bilemiyorum. Cihazın nasıl çalıştığını da
tam anlamadım ama fikir güzel.
Yatarken laptop keyfi
Telefonda birisi sizi aradığında ve
başınızdan savmak için bir yol
bulamadığınızda bu cihaz sizi
kurtarabilir. Çok konuşan arkadaşımız
Sima'yı bu şekilde kandırmak çok
eğlenceli olabilir mesala.
Twike şarj edilebilir
araç
2 saatlik şarjla tam dolabilen bu araç,
pazardaki en hızlı şarj edilebilir
araçlardan. Saatte 80 km hıza
ulaşabiliyor. En verimli araç oldukları
iddasında olan aracın üreticileri ne
Cep ağacı
Japon'lardan yeni bir
çılgınlık daha.
Cebinizde
taşıyabileceğiniz
anahtarlarınızı
takabileceğiniz
gerçek bir ağaç.
Ağacı hayatta
tutmak için tek
yapılması
gereken bir kaç
hafata da bir
biraz sulamak.
Geçen gün yatakta dizüstü
bilgisayarımla çalışmaya çalıştım ama
bir süre sonra kaymaya başladım. Ve
farkettim ki hayatımı kolaylaştıracak bir
aparata ihtiyacım var. Bugün görüyorum
ki birileri yapmış bu cihazı.
düşünüyor bilemiyorum ama araç bana
Plakanızı radardan
gizleyin
1980'li uzay filmlerini andırdı. Bir şarjla
130 km gidebiliyormuş.
Bunu hep düşünmüşümdür. Arabamı
polis gördü ileride çevirecek ne yapmalı.
Teknoloji ve Cihazlar
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik, www.yenibu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – ürünler
Creative Live Motion
Bugünlerde herkes bir web cam
sahibi olmak istiyor, işte iyi bir
alternatif.
200° pan yatay 105°
dikey görüntüleme geniş açı lensi
76° geniş açılı
lens
Daha yaygın yatay
ve dikey
görüntüleme için
mekanik
motor
640 x 480
CCD sensör
640 x 480 @ 30 fps video
1.3 Megapiksels fotoğraflar (yazılım
güçlendirilmeli)
Sertifikalı USB 2.0 bağlantısı (USB
1.1 ile tam uyumludur)
4X Dijital zoom ve Creative Akıllı Yüz
İzleme
Daha rahat VoIP uygulamaları için
eller serbest kulaklık ve mikrofonu
Kaynak:http://tr.creative.com/
Sapphire Radeon
x1600 Pro
Ana Akıma Sınırsız Fantezi Keyfi
Katıyor!
Performans esaslı bir donanım olan
Sapphire X1600 PRO, korkunç
derecede RADEON X1600 XT iç
özellikleriyle donatılmış olması,
sağlam bir entegre hafıza
konfigürasyonu ve 12 hat mimarisiyle
masaüstünüz için yaratılmış tam bir
fantezi krallığı ülkesi sunacak kadar
donanım takviyesi ile donatılmıştır.
Kaynak:www.sapphiretech.com
Ipod Mini
Uzun pil ömrünün keyfini çıkarın: Tek
şarjda 18 saate kadar I-Tunes 4.9 ile
müziğinizi ve podcast'lerinizi
otomatik olarak senkronize edin.
1,500'e kadar şarkı taşıyın.
İstediğiniz
yere götürün
— sadece 103
gram
Apple Click
Wheel ile
şarkıları
çabucak bulun
MP3, AAC,
Audible ve
Apple
Lossless
dosyalarını
oynatın
25 dakikaya
kadar atlama korumasıyla yürüyün,
koşun ya da egzersiz yapın.
Müziğinizle birlikte dosya saklayın.
Metin notları ile not alın.
Yolda oyun oynayın.
Takvimler, iletişim ve yapılacaklar
listesi ile organize olun.
Kaynak:http://www.apple.com.tr/
Yeni Ürünler
Samsung YP-T7
SRS WOW 3-D
Surround ses çıkışı
MP3, WMA, ASF,
OGG format destekli
256/ 512 MB/ 1GB
dahili bellek
FM Radyo
FM’den MP3 formatında
kayıt
10 saat kullanım (Li-Polymer pil ile)
Kaynak:www.samsung.com
Kodak V570
Kodak retina çift objektif teknolojisi
Hem ultra geniş açı (23 mm eş
değeri) hem de zoom özelliğine (5X
optik zoom aralığı) sahip.
Mükemmel
netlik ve
keskinlik
sağlayan
profesyonel
kalitede
schneıderkreuznach c-
5
varıogon objektiflere sahip.
Dünyanın en ince 5X zoom fotoğraf
makinesinin içinde iki görüntü
sensörü bulunmakta.
Kaynak:www.kodak.com.tr
Nokia 7360
Çağdaş bir
görünüm ve
modaya uygun
üstün tasarım
Zengin, deriden
esinlenilmiş
malzemeler ve
zarif bir şekilde
işlenmiş metal ve
cam yüzeyler
Zengin bir
kullanıcı deneyimi
için Nokia'nın
kanıtlanmış
teknolojisi
Göz kamaştırıcı 65,536 renkli ekran
Yüksek hızlı xHTML mobil tarama
Entegre VGA fotoğraf makinesi ve
kamera ile harika resimler
Piyasaya Çıkış:
2006'nın ilk çeyreğinde çıkarılması
planlanıyor.
Kaynak:www.nokia.com.tr
SonyEricsson K610i
Sony Ericsson K610i
ile eğlenceli
multimedya
hizmetlerinin yanısıra
hızlı mobil Internet'in
keyfine varın.
Gelen e-posta
yükünüzü hafifleten
push e-posta özelliği,
kayıtlarınızı ve
telefonunuzdaki
takvimi güncel tutmak
için de PC senkronizasyonu var.
K610i'nin arkasına gizli olarak
yerleştirilmiş 2 megapiksel bir dijital
kamera var.
K610i ile çektiğiniz resimlerle gurur
duyacaksınız. )) Onları kaydedip
doğrudan Web günlüğünüze
gönderebilirsiniz. K610i'nin ayrı bir
özelliği de gittiğiniz her yerde
sevdiğiniz müziği dinleyebilmeniz.
Uzun müzik videolarını keyifle izleyin
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – ürünler
ve telefonunuza yeni şarkılar
yükleyin. Her zaman, her yerde.
Kaynak:www.sonyericsson.com
Nikon DSLR D200
Gelişen Nikon teknolojisinin üstün
özelliklerini barındıran D200 hassas
mühendisliği ve yüksek performanslı
dijital SLR tasarımıyla fotoğrafçıların
isteklerine yöneliktir.
10.2 etkin megapixel Nikon DX
Format CCD barındıran ve Nikon'un
eşi olmayan görüntü işlem motoru ve
görüntü optimizasyon fonksiyonlarına
sahip D200 ile yakalanan kareler
keskin detaylar ve memnuniyet verici
renklerle sonuçlanır.
Kaynak:www.nikon.com.tr
UsRobotics adsl2+ 4port router
USRobotics ADSL2+ Ethernet
Router, en yeni ADSL teknolojisini
bütün bir ev ya da küçük işletme
genişbant ağı için gerekli temel
özelliklerle birleştiriyor.
ADSL2+’nın yanı sıra mevcut ADSL
standartlarını da destekleyen
yöneltici ile, 24Mbps’ye kadar servis
sağlayıcınızın sunduğu en yüksek
hızlardan faydalanabilirsiniz†.
Ağ güvenliği için güçlü Stateful
Packet Inspection güvenlik duvarı,
entegre 4 portlu Ethernet anahtarı ve
USB yazıcı sürücüsü ile bu yöneltici;
güvenli, yüksek performanslı
genişbant ağı için ihtiyacınız olan tek
cihazdır.
6
Sony NW-A1000
109. gram ağırlığında güzel ve seksi
gövde, değişik renkleri mevcuttur.
20 saate kadar uzun pil ömrü, AC
adaptör ve USB bağlantısı ile
yeniden şarj edilebilir.
Benzersiz
'Sanatçı linki'
özelliği ile sizin
tarzınıza göre
yeni sanatçıları
keşfetme olanağı
sağlıyor.
Yeni 'Favorilerim'
ve 'Zaman
Makinesi' adlı
Karıştırma
modları ile hoşunuza gittiği gibi
karıştırın.
Herhangi bir Şarkıcıyı, Albümü veya
Şarkıyı 'Dahili Arama' aracıyla
bulmak çok kolay.
Kaynak:www.sony.com.tr
Kaynak:www.usr.com
THOMSON SPEEDTOUCH TAM GAZ DEVAM!
Görevi Alcatel’den devralan Thomson,
SpeedTouch Modemleri ile yoluna tam
gaz devam ediyor.
CoreLink, Türk Telecom altyapısı ile
%100 uyumlu olan ve mükemmellik için
üretilen Thomson SpeedTouch modem
portföyünü; TeknoSA, Gold, Bimeks ve
Vatan gibi büyük teknomarketler kanalı
ile ihtiyaç sahiplerine sunarak, pazarda
hak ettiği liderliğe ilerliyor.
Siz de Thomson SpeedTouch modem
sahibi olmak isterseniz, (0212) 272 79
79 numaralı hattı arayabilir ve size en
yakın satış noktasına
yönlendirilebilirsiniz...
Yeni Ürünler
Thomson Hakkında:
Medya ve Eğlence
alanında dünya devi olan
Thomson Avrupa’ da en
yüksek kullanım oranına
sahip ADSL modemlerinin
üreticisidir. Technicolor,
Grass Valley, RCA ve
Thomson markalarına
sahip grubun bir üyesidir.
Daha ayrıntılı bilgi için:
www.thomson.net
Seray Atalay
Pazarlama Sorumlusu
212-272 79 79 (dahili 130)
[email protected]
Göksel Aydın
Ürün Sorumlusu
212-272 79 79 (dahili 132)
[email protected]
CoreLink Hakkında:
Merkezi İstanbul’ da bulunan CoreLink, bilgi ve
iletişim teknolojileri sektöründe katma değerli
çözümler yaratmaya odaklanmış, hızlı ve
güvenilir bir teknoloji dağıtım şirketidir. Ana
dağıtıcıları LogoSoft, Tesan, Arena ve Selink
olan CoreLink, bu kanalın da gücü ile ürün
portföyündeki Thomson, Epygi ve AudioCodes
markalarının kalite farkını müşterilerine
sunmaktadır. CoreLink, iletişim ağları ve bilgi
teknolojilerine yönelik olarak; donanım, yazılım
ve hizmetleriyle kurumsal ve bireysel tipteki
farklı ihtiyaçlara yanıt verebilen bir ürün çözüm
portföyüne ve bu çözümlerin projelendirilme
aşamasında satış öncesi ve satış sonrası
kaliteli destek olanaklarına sahiptir. CoreLink
ürün portföyünde xDSL, IP Entegrasyon
Ürünleri, Indoor Wireless, IP PBX ve IP Phone
çözümleri yer almaktadır. Daha ayrıntılı bilgi için:
www.corelink.com.tr
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – ürünler
7
THOMSON SpeedTouch kalitesi CoreLink’ te!
M
ükemmellik için üretilen
Thomson SpeedTouch
ADSL Modemler, Thomson
Telecom Türkiye Tek Distribütörü
CoreLink Teknoloji Ürünleri kanalıyla
müşterisi ile buluşuyor.
İstanbul, 14 Aralık 2005, CoreLink
Avrupa’ nın en yüksek kullanım
oranına sahip ve 2001 yılından
itibaren de Türkiye’ de ADSL
kullanıcılarının en çok tercih ettiği
ADSL modemlerin üreticisi olan
Thomson’ un SpeedTouch ADSL
Modem Ailesi yeni ürünleri ve çekici
fiyatlarıyla ADSL pazarında hızla
liderliğe ilerliyor.
Türk Telekom
altyapısı ile
%100 uyumlu
ADSL modemler,
Türkiye pazarına
girdiği ilk
günlerden beri
en kaliteli
modem markası
olarak daima
yerini koruyor ve çok tercih ediliyor.
Thomson SpeedTouch Türkiye Tek
Distribütörü CoreLink, uyguladığı
rekabetçi fiyat politikası ile artık tüm
ADSL abonelerine, kalitenin
zirvesine ulaşma imkanını sunuyor.
Thomson SpeedTouch’ ın bu yeni
fiyatlandırma stratejisiyle ve Arena,
LogoSoft, Tesan gibi büyük bir
dağıtım iş ortağı ağına sahip oluşu
nedeniyle pazarda hak ettiği liderliği
çok yakında yakalaması bekleniyor.
Thomson SpeedTouch ürün
portföyüne ilişkin ayrıntılı bilgiye
www.corelink.com.tr sitesinden
ulaşabilir veya 0212- 272 79 79
numaralı hattan bilgi, 0212- 217 39
39 numaralı hattan teknik destek
alabilirsiniz.
Airties WAV-140 ile internet ve telefon artık bir arada!
Türkiye’de kablosuz ağ, ADSL, VoIP
ve triple play uygulamaları üzerine
teknoloji üreten AirTies, ADSL hattı
üzerinden hem İnternet, hem de
telefon hizmeti sunan WAV-140
Kablosuz ADSL2+ VoIP Combo
Modemini piyasaya sundu!
15 Mart 2006, İstanbul; ADSL
kullanıcıları artık tek bir cihaz ile ev
ve işyerlerindeki internet erişimi,
internet üzerinden yüksek ses
kalitesinde telefon görüşmesi ve
kablosuz ağ kurulumu da dahil olmak
üzere tüm ses ve veri iletişimi
ihtiyaçlarını karşılıyorlar. AirTies’ın
yeni VoIP modemi WAV-140; 24
Mbps veri indirme ve 4 Mbps veri
yükleme olmak üzere yüksek hızda
internet erişimi, VoIP ağ geçidi,
gelişmiş router işlevleri, firewall, 54
Mbps kablosuz erişim noktası, 1
USB ve 1 Ethernet switch
fonksiyonlarını bünyesinde
birleştiriyor.
Yeni Ürünler
AirTies WAV-140 ile ayrıca kablosuz
bilgisayar ağınızı yüksek güvenlik
seviyesinde kurabiliyor, 24 Mbps’ye
varan hızlarda internete
erişiyorsunuz.
WAV-140’ın gelişmiş VoIP özellikleri,
kullanıcı alışkanlıklarını
değiştirmeyen bir telefon çözümü
sağlıyor. WAV-140 ile görüşme
yapmak için mevcut telefon
numaranızı ve standart telefonunuzu
kullanmaya devam ediyorsunuz.
Mikrofon, kulaklık gibi ek
donanımlara, hatta bilgisayara bile
ihtiyaç yok. Arama yapmak için hiçbir
özel numara ya da kod çevrilmiyor.
Kısacası, her zamanki gibi arama
yapmaya devam ediyorsunuz. Sabit
hat (PSTN) üzerinden gelen
çağrılarınızı, yine aynı şekilde
yanıtlıyorsunuz. WAV-140’ın PSTN
yedekleme özelliği sayesinde, olası
bir güç ya da ADSL kesintisi
durumunda, aramalar otomatik
olarak sabit telefon hattına
yönleniyor. Böylece, görüşmelerde
hiçbir kesinti yaşanmıyor. WAV140’ın QoS özelliği ile ses
paketlerine öncelik verilmesi
sayesinde, yoğun internet
kullanımında bile telefon görüşmeleri
yüksek kalitede yapılabiliyor.
WAV-140’ı bir alternatif ses
operatörü ile birlikte kullanarak
şehirlerarası, uluslararası ve GSM
aramalarında ekonomik tarifeler ile
konuşmak ve faks çekmek de
mümkün. AirTies’ın bu konudaki ilk iş
ortaklığı, telekom sektörünün güçlü
firması Borusan Telekom ile
gerçekleşti. Ortak çalışma
sonucunda piyasaya sunulan
AloDSL hizmet paketi, hem AirTies
WAV-140 VoIP modemi, hem de
Borusan Telekom ses altyapısı
üzerinden sabit hatta göre %35’lere
varan indirimlerle uzak mesafe
telefon görüşmelerini içeriyor.
179USD + KDV son kullanıcı fiyatı ile
satışa sunulan AloDSL, 70 ytl
değerinde ücretsiz görüşme süresi
sunuyor.
Detaylı bilgi için:
7x24 AirTies Destek Hattı: 0212 444
0 239
www.airties.com
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – ürünler
8
AirTies %20’ye varan indirimli fiyatlarıyla artık çok daha cazip!
Türkiye’de, ADSL ve genişbant
internet kullanıcılarına yönelik olarak
yüksek teknoloji ADSL, VoIP
(internet üzerinden ses) ve kablosuz
ağ cihazları üreten AirTies, Şubat ayı
itibariyle ADSL modemlerinde ve
bilgisayar donanımlarında yaklaşık
%20’lere varan indirime gitti.
Yeni açıklanan fiyatlar
doğrultusunda, internet erişiminin
yanı sıra 200 kullanıcının üzerinde
kablosuz ya da kablolu yerel ağ
kurmaya olanak tanıyan AirTies RT210 Kablosuz ADSL2+ 4 Portlu
Modem, 4 kullanıcıya kadar kablolu
yerel ağ kapasitesi sunan RT-110
ADSL2+ 4 Portlu Modem ve RT-101
ADSL2+ Combo Modem’lere 49 USD
+KDV’den başlayan fiyatlarla sahip
olmak mümkün!
Yazılım ve donanım özellikleri Türk
kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre
tamamen Türkiye’de geliştirilen
AirTies ürünleri; kablosuz ağlarda en
geniş kapsama alanı teknolojisi
“mesh”, ADSL Sayacı, voltaj
düşmesine dayanıklılık özelliği,
Türkçe arayüz, 7/24 Destek Hattı ve
3 yıl garanti süresi gibi birçok
benzersiz özellik sunuyor.
Kampanya dahilindeki tüm AirTies
modemleri ayrıca, Türk Telekom
ADSL modem şartlarına uyarak ilk
akredite olan ve Türk Telekom
tarafından ADSL kullanıcılarına
önerilen donanımlar. Bu kapsamda,
Türk Telekom ADSL abonesi olan
AirTies kullanıcıları, kurulum
hizmetinden ücretsiz faydalanıyorlar.
AirTies ürünlerine TeknoSA, Vatan
Bilgisayar, Bimeks, Gold Bilgisayar
ve Escortland gibi belli başlı teknoloji
mağazalarının yanı sıra, AirTies’ın
Türkiye çapında yaygın birçok satış
noktasından ulaşmak mümkün.
“En iyisi olsun!” diyorsanız, bu fırsatı
kaçırmayın!
www.airties.com
İşe Hız ve Verim Katan Tarayıcılar
HP’nin yeni tarayıcıları, kullanıcılarına hızlı, doküman yönetimi çözümleri sunuyor.”
· Kofax VRS ve ISIS sürücüleri
otomatik ve kolay işlem avantajları sunuyor.
· 1200x1200 dpi çözünürlük
Yeni tarayıcılar, başında beklemeksizin 50- HP Scanjet 8350/90 tarayıcılar ise aşağıda
HP’nin pazara yeni sunduğu HP Scanjet
100 sayfanın taranmasına, otomatik
belirtilen özelliklere sahip bulunuyor:
7800, 8350, 8390 ve Scanjet 7650n
besleyiciyle ve çift tarama şapkasıyla
· 100 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle
tarayıcılar, hızlı, otomatik, çok sayfalı tarama otomatik çift taraflı baskı yapılmasına olanak başında beklemeksizin çift yönlü tarama
özelliklerine sahip bulunuyor. Tarayıcılar ile tanıyor.
· Dakikada 35 sayfa, 75 imge tarama
hem küçük ve orta ölçekli işletmeler hem de
(sj8350, dakikada 25 sayfa/50 imge)
kurumsal departmanlar yoğun hacimdeki
Akıllı Doküman Tarama Yazılımı
· Günde 1.000 sayfa tarama hacmi
dokümanları eskiye göre çok daha hızlı ve Yazıcılarda yer alan HP Akıllı Doküman
· Çok yönlü flatbed ve TMA
kolay şekilde yönetebiliyor ve verimlerini
Tarama Yazılımı, hem tarama sürecini
HP Scanjet 8270 de çarpıcı avantajlar
artırıyorlar.
otomatikleştiriyor, hem de çift taraflı
sunuyor:
doküman taramasına ve kullanım kolaylığı · 4800x4800 dpi çözünürlük
sağlayan ortak işlemlerin atanmasına olanak · 50 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle
tanıyor.
başında beklemeksizin çift yönlü tarama
· Dakikada 25 sayfa tarama
Tarayıcılarda ayrıca, Documentum, FileNet
ve Microsoft SharePoint Portal gibi büyük
KOBİ’ler İçin Yaratıldı: HP Scanjet 7650n
çaplı içerik yönetim sistemleriyle uyumluluk KOBİ’ler veya küçük çalışma grupları için
sağlayan Captiva TWAIN ve ISIS sürücüleri özel olarak tasarlanmış bu tarayıcı, hızlı ve
de yer alıyor. Böylelikle dokümanlar, ekstra etkin doküman yönetimi arayışı içinde
yazılıma ihtiyaç duyulmaksızın elektronik iş olanlara ideal bir çözüm sunuyor.
akışlarına kolaylıkla entegre edilebiliyor.
Kofax VRS sürücüsü de üstün tarama
Kolay kullanımlı yeni HP Scanjet 7650n ağ
HP Türkiye Görüntüleme ve Baskı Grubu
kalitesi
sağlıyor.
tarayıcısı, AXIS 70U Network Document
Ülke Müdürü Fikret Ergüder, yeni
Saver ile doğrudan iletişim ağına
çözümleriyle HP’nin doküman yönetimi
Becerikli
Tarayıcılar
bağlanabiliyor ve e-posta, FTP, Web
ihtiyaçlarına etkili şekilde cevap verdiğini
HP Scanjet 7800 aşağıda belirtilen
tarayıcısı, URL veya yazıcı yoluyla doküman
ifade ediyor: “HP’nin yeni tarayıcıları,
özelliklerle kullanıcılara avantajlar sunuyor: paylaşımında bulunulmasına imkan tanıyor.
KOBİ’lere ve kurumsal işletmelere iş
· 50 sayfalık otomatik doküman besleyiciyle Kurulumu ve bakımı çok kolay olan yeni
süreçlerini hızlandıracak, operasyon
başında beklemeksizin çift yönlü tarama
ürünle, bilgisayar bağlantısına gerek
maliyetlerini düşürecek ve kritik
·
Dakikada
25
sayfa,
50
imge
tarama
olmadan tarama ve gönderme yapılabiliyor.
dokümanların yönetiminde riski azaltacak
· Günde 1.000 sayfa tarama hacmi
www.hp.com.tr
Yeni Ürünler
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – eğitim
9
“Eğitimde Büyük İşbirliği”
Cisco Systems, Türkiye Bilişim Vakfı, Yenibir.com ve Netron’dan
Networker Factory Eğitim Projesi
I
DC’nin Kasım 2005’te
gerçekleştirdiği “Ağ teknolojileri
işgücü açığı” araştırması
sonuçlarına göre Türkiye’de bu
alanda uzman açığı 31 bin 900 kişi.
Türkiye Bilişim Vakfı, Cisco Systems
Türkiye, Yenibir.com ve Netron
Teknoloji ortaklaşa gerçekleştirdikleri
Networker Factory Projesi ile, ağ
uzmanı açığının kapatılmasına
yönelik benzersiz bir inisiyatif
başlatıyor. Amaç, sadece mesleki
uzmanlık kazandırmak değil, aynı
zamanda iş görüşmesi deneyimi gibi
destek programları ile iş hayatına
atılmaya her anlamda hazır gençler
yetiştirmek.
Mart 2006, İstanbul,
bu becerilere ihtiyaç duyan kuruluşlar
için iş hedeflerinin
gerçekleştirilmesinde çok zorlayıcı
bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Basın toplantısında bu konunun altını
çizen Cisco Systems Türkiye Genel
Müdürü Mete Kabatepe şunları
söyledi: “IDC, Türkiye için 2008
yılında ileri teknoloji alanında işgücü
açığını 31 bin 900 kişi olarak
öngörüyor. Cisco Systems,
ülkemizdeki bu uzman açığına
sağlıklı bir çözüm getirmenin
sorumluluğu ile Networker Factory
projesinde rol almaktadır. Bilgisayar
ağı eğitimleri konusunda yıllardır
birlikte çalıştığımız TBV Akademisi
ve Netron ile birlikte bu konuda
uzman olmak isteyen kişilere yönelik
yeni bir meslek eğitimi alma fırsatı
sunuluyor. ”
Netron Teknoloji, Cisco Systems
Türkiye, Türkiye Bilişim Vakfı ve
Yenibir.com, 6 Mart 2006 tarihinde
düzenledikleri basın toplantısıyla
Networker Factory Projesini duyurdu.
Networker Factory Projesi Türkiye’de
büyük açığın bulunduğu network
uzmanı alanında 600 kişiye eğitim
vererek işe yönlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye Bilişim Vakfı’nın her türlü
eğitime tüm olanaklarıyla destek
verdiğini ifade eden Vakıf Yönetim
Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı,
TBV CNAP Eğitim Ortağı
Uygulaması’nın ülkemizdeki bilişim
uzmanlarının sayısını artırmayı,
niteliklerini geliştirmeyi ve
uluslararası düzeye çıkarmayı
hedeflediğini belirterek Networker
Factory Projesi’nin bu açıdan örnek
bir proje olduğunu vurguladı.
Dünyanın önde gelen bilişim
firmalarıyla birlikte yaptığı
araştırmalarla bu konuda otorite olan
bağımsız araştırma şirketi IDC’nın
araştırma verilerine göre ileri ağ
teknolojileri alanında Türkiye’de
2005’te 14 bin 200 olan işgücü açığı
Dünyada bilgi teknolojileri konusunda
önde gelen ülkelerin uyguladığı
modellerden hareket edilerek
hazırlanan Networker Factory
projesinin sektörün ihtiyaç duyduğu
network uzmanlarının yetiştirilmesi
ve gerçek hayat tecrübelerinin
Eğitim
aktarılması amacıyla geliştirilmiş bir
eğitim programı olduğunu ifade eden
Netron Teknoloji Genel Müdürü
Murat Öztezel bilişim sektöründe
eğitim amacıyla ilk kez böylesine bir
işbirliğinin gerçekleştirildiğini ve
Networker Factory programının her
anlamda öncü bir proje olduğunu
ifade etti.
Türkiye’de istihdam açığının önemli
boyutlarda olduğunu ifade eden
Yenibir.com Genel Müdürü Deniz
Ceylan Kılıçlıoğlu ihtisaslaşmanın
önemini vurguladı ve bu tür projelerin
ihtisaslaşmış eleman yetiştirmede
çok önemli rolü olduğunu söyledi.
Cisco Systems Türkiye, Türkiye
Bilişim Vakfı, Yenibir.com ve Netron
Teknoloji, güçlerini birleştirerek
sektörün aradığı ağ uzmanlarını
yetiştirmek ve iş dünyasına
hazırlamak amacıyla Networker
Factory eğitim projesini başlatıyor.
“Networker Factory” projesinin
tanıtılması amacıyla 6 Mart 2006
tarihinde düzenlenen basın
toplantısında bir araya gelen Cisco
Systems Türkiye Genel Müdürü Mete
Kabatepe, Türkiye Bilişim Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı Faruk
Eczacıbaşı ve Netron Teknoloji
Genel Müdürü Murat Öztezel ve
Yenibir.com Genel Müdürü Deniz
Ceylan Kılıçlıoğlu, projenin
ülkemizde Network uzmanlığı
alanındaki büyük boşluğu dolduracak
bilgi devrimi için önemli bir adım
olduğu görüşünde birleştiler.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – eğitim
10
“Networker Projesi”nin İçeriği:
Cisco Systems Türkiye ve CNAP
Programı, Türkiye Bilişim Vakfı,
Yenibir.com ve Netron Teknoloji,
konularında yetkin Cisco iş
ortaklarıyla birlikte Networker Factory
Projesi’ni geliştirdiler. Dünyada bilgi
teknolojileri konusunda önde gelen
ülkelerin uyguladığı modellerden
hareket edilerek hazırlanan
Networker Factory projesi sektörün
ihtiyaç duyduğu ağ teknolojileri
uzmanlarını yetiştirmek ve onları iş
yaşamına hazırlamak amacıyla
geliştirildi. Eğitim içerisinde
tamamlanacak projeler adayların
gerçek hayatta karşılaşacakları
problemleri minimuma indirmek ve
bilgi düzeyini maksimuma çıkarmak
amacıyla planlandı. İçeriği dünyanın
en büyük sosyal sorumluluk projesi
olarak tanınan Cisco Networking
Akademi Programı (CNAP)
tarafından sağlanan teknik
eğitimlerin yanında bireylerin gelişimi
için “Kurumsal Zeka”, “İş Yapısı”, “İş
ve Bilgi Akışı” gibi eğitimler de
programa eklendi. Ayrıca adaylar
Netron ve Yenibir.com un ortak
girişimi olan “Kariyer Gelişim
Merkezi” dahilinde danışmanlardan
ücretsiz kariyer danışmanlık desteği
alabilecekler. “Network Uzmanı” ve
“Network Yöneticisi” olmak üzere iki
ayrı kategoride planlanan eğitimlerin
süresi bir ila dört ay arasında
değişiyor. Network Factory Projesi
çerçevesinde bir yıl içinde 600, proje
sonunda da toplam 1000 kişinin
Network Uzmanı olarak yetiştirilmesi
hedefleniyor.
Başvurular ne şekilde
değerlendirilir?
Network Factory
programına kimler
katılabilir?
Başvurular, ADK IT İnsan Kaynakları
firması ve iş ortakları tarafından
değerlendirilir,
CNAP hakkında:
CNAP, bilgisayar ağları konusunda
teorik ve pratik konulardan oluşan bir
eğitim programı. Tüm dünyada ağ
teknolojileri konusunda yaşanan
uzman sorununa bir çözüm
üretebilmek ve bilişim sektörünün
gelişmesine katkıda bulunmak
amacıyla Cisco Systems tarafından
geliştirilen CNAP kâr amacı
gütmeyen bir program. Bilgisayar
ağlarının tasarımını, uygulanmasını
ve bakımını öğreten bu program
devletler, eğitim kurumları, sivil
toplum kurumları, sanayi kuruluşları
ve Cisco Systems arasında kurulan
işbirlikleri ile yürütülüyor. Bu eğitimi
alanlar, uluslararası geçerliliği
bulunan CNAP mezuniyet belgesi
aldıkları gibi, CCNA (Cisco
Certificated Network Associate)
sınavına hazırlanabiliyorlar. Akademi
Dünyanın öncü ve lider internet ve
bilgisayar ağ teknolojileri
şirketlerinden biri olan Cisco
Systems, bilgisayar ağları
konusunda eğitim almış uzman
kişilerin yetişmesi konusunda yaptığı
çalışmalar kapsamında 1997
yılından bu yana tüm dünyada CNAP
(Cisco Networking Akademi
Programı) adıyla bir eğitim programı
gerçekleştiriyor. Bu program
çerçevesinde Türkiye’de de 2000
yılından beri çeşitli üniversite ve
kuruluşlarda e-öğrenme programları
hayata geçirilerek, geleceğin bilgi
çalışanlarına, bilgisayar ağlarının
tasarımı, uygulaması ve bakımı
konusunda uzmanlık kazandıran
eğitimler veriyor. Dünyanın en büyük
e-öğrenme projelerinden biri olan
Eğitim
Cisco Networking Akademisi
Programı Yöneticisi Deniz Sungurlu
projenin hedef kitlesi ile ilgili olarak;
“Networker Factory ile hedeflediğimiz
grup bilgisayar ağları konusunda
teknik uzman olmaya kararlı, halen iş
arayan kişilerdir. Bu proje
kapsamında sektöre hem teknik hem
de iş hayatına yönelik becerilerle
donanmış yeni uzmanları hızla
kazandırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Networker Factory eğitim programına
Network Uzmanı olmak isteyen veya
bu konudaki deneyimini artırarak
kariyerini geliştirmeyi amaçlayan
herkes başvurabilir. Networker
Factory programındaki eğitimlere:
İngilizce’yi başlangıç seviyesinde
bilen,
Üniversite öğrencileri veya mezunu
herkes başvurabilir
Nasıl başvurulur?
www.yenibir.com/networkerfactory
adresinden erişilen formu doldurarak
İlk değerlendirmeyi geçenler İngilizce
ve temel teknik bilgi seviyelerinin
belirlenmesi amacıyla seviye tespit
sınavına alınır,
Uygun seviyede olan adaylar, 2-6 ay
süren eğitimlerinden sonra işe
yönlendirme imkanına sahip olurlar.
Kariyer fırsatları
Eğitime katılanlara kariyer garantisi
verilmemekle birlikte programdan
mezun olan Network Uzmanları
projenin iş ortaklarından ADK IT
İnsan kaynakları Danışmanlık
Firması tarafından sunulan kariyer
fırsatlarından yararlanma hakkı elde
edecekler.
Eğitim maliyeti
Sistemin işleyişine göre
katılımcılardan başlangıçta ödeme
alınmayacak, eğitim ücretinin tamamı
ise mezunların işe yerleşmesinden
sonra ödenecek. Eğitimin fiyatı
katılımcıların düzeyine göre
belirlenirken, bu fiyat aralığı 600 YTL
ile 2400 YTL arasında değişecek.
programının uygulandığı
üniversitelerde dersler öğrenciler için
müfredat içinde veya seçmeli ders
olarak verilebildiği gibi, yetişkinler
için meslek kursu olarak da
uygulanabiliyor. Her biri 70 saatlik
toplam onaltı ayrı modülden oluşan
ve sınıf ortamında gerçekleşen
CNAP, CCNA derslerine katılanlar,
internet ve telekomünikasyon
altyapılarının verimli bir şekilde
yapılanmasında önemli rol oynayan
ağ uzmanları olarak yetişiyorlar.
İçeriği uluslararası akademisyenler
tarafından hazırlanan programa
katılanların başarıları, ara sınavlar ve
laboratuar uygulama projeleri ile
ölçülüyor. CNAP programında ileri
düzey CCNP ve bütünleyici teknik
eğitim içerikleri de veriliyor.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – eğitim
TBV Hakkında:
Türkiye Bilişim Vakfı’nın temel
amacı; Türkiye’nin bilgi toplumuna
dönüştürülmesi için gerekli altyapının
oluşturulmasına katkıda bulunmak ve
bilişim sektörünün ekonomideki
payının artırılması için, bilimsel
araştırma ve geliştirme etkinlikleri
düzenleyerek ekonomik ve sosyal
çalışmalar yapmak, projeler üretmek
ve uygulamalarını sağlamak
Yenibir.com Hakkında:
1,7 milyonu aşkın bireysel üyesi ve
geniş özgeçmiş bankasıyla
Yenibir.com kurumların işe alım
sürecinin her aşamasında kolay ve
hızlı çözümler üretir. Sürekli
Netron Teknoloji Hakkında:
1997 yılında kurulan ve Türkiye’de
bilişim alanında birçok önemli
projeye imza atan Netron Teknoloji,
profesyonel kadrosuyla hem
kurumsal hem de bireysel düzeyde
periyodik eğitimler düzenliyor,
danışmanlık ve yazılım alanında
hizmet veriyor. 2004 yılı içerisinde
müşteri taleplerine birebir odaklı
hizmet verebilmek amacıyla yeni
oluşumları hayata geçiren Netron
Teknoloji, kurumsal yapılanma
çalışmaları doğrultusunda 3 ayrı
hizmet alanını tek bir çatı altında
11
amacıyla uğraş vermektir. “Bilgi
toplumuna dönüşmüş bir Türkiye”
hedefleyen Türkiye Bilişim Vakfı,
Türkiye'nin bilgi toplumuna geçiş
sürecini hızlandırmak için
çalışmalarını aralıksız
sürdürmektedir. Toplumun bütün
kesimlerine bilişim kültürünün
yayılması, toplumun bilgisayar okur
yazarlığının artırılması ve Türkiye'de
bilginin serbestçe dolaşım ve
paylaşımı için gerekli altyapının
oluşturulması amacıyla Vakıf
bilgilendirme ve bilinçlendirme
faaliyetlerine devam etmektedir.
Bilişim yatırımlarının genel ekonomi
içindeki payının Avrupa Birliği’ne üye
ülkelerin ortalama düzeyine
çıkmasını ve devletin yeniden
yapılanması için gerekli bilgi ve
iletişim teknolojileri desteğinin
sağlanması hedeflenmektedir.
yenilenen teknolojisini kullanışlı içerik
ve işlevler yaratmak için kullanır.
Yenibir.com, sunduğu güncel iş
fırsatları ve içeriği ile bireysel
üyelerinin kariyer ve kişisel
gelişimlerine katkı sağlar.
Büyük ölçekli ve çok uluslu
şirketlerden, KOBİ’lere kadar her
boyutta, farklı sektörden 13.000’i
aşkın firmaya hizmet veren
topladı. Netron Teknoloji çatısı
altında yer alan Netron Bilgi İletişim
Teknolojileri, Netron Corporate
Solutions ve Netron Institute of
Technology’nin yanı sıra 2005
yılında Netron Yazılım ile Netron
Bilişim Akademisi de bu yapılanmaya
dahil oldu ve Netron Teknoloji çatısı
altındaki firma sayısı beşe yükseldi.
8 yıldır sürdürdüğü başarılı
çalışmalar neticesinde tüm faaliyet
alanlarındaki hizmet yelpazesini
sürekli geliştiren Netron Teknoloji,
Türkiye’nin “bilişim bilgi merkezi”
olma yolunda önemli adımlar atıyor.
Hürriyet İK’nın internet ortağıdır.
Netron Teknoloji, 360 derece hizmet
anlayışıyla hareket ediyor ve bir
taraftan bireyler ile kurumların en
kaliteli teknik eğitimi alabilmelerini
sağlarken, diğer taraftan da
şirketlerin BT projelerine danışmanlık
ve yazılım desteği sağlıyor. Microsoft
tarafından verilen 8 yetkinliğe sahip
dünyadaki tek firma olan Netron,
2005 yılında Microsoft Türkiye’nin
verdiği “En Yetkin Microsoft Çözüm
Ortağı” ödülünü kazanmasının yanı
sıra “En İyi Kurumsal Eğitim Merkezi”
ve “En İyi Kurumsal Proje” ödüllerinin
de sahibi oldu.
Bilgi için: Cumartesi İletişim Hizmetleri [email protected]
İlke Eren [email protected] Figen Şakacı [email protected] T: (212) 244 66 80 pbx F: (212) 251 10 01
Eğitim
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – program
Avast! 4 Professional
Edition
Avast!
sisteminizde tam
güvenlik
sağlayan bir
antivirüs
yazılımıdır.
Bilgisayarınızı
hacker
saldırılarından
ve virüslerden korur. Gelen saldırıları
engeller ve size bildirir. İsteğiniz
doğrultusunda sisteminizi virüs
taramasından geçirir. Programın
kolay kullanılabilir arayüzü, e-mail
koruması ve otomatik güncellemesi
gibi özellikleri vardır. Virüs, solucan
ve truva atları (trojan) ile savaşmak
istiyorsanız ve sisteminizin
güvenliğini sağlamak istiyorsanız
Avast! Professional Edition'ı
kullanabilirsiniz. Programın tam
sürümü 39.95$dır. Uygulama
Türkçe'dir.
BitDefender
Professional Plus
BitDefender
Professional
Plus; antivirüs,
güvenlik duvarı
(firewall) ve
antispam
modüllerinden
oluşmuş bir
güvenlik
paketidir.
Antivirüs : Sisteminize bulaşan veya
bulaşmaya çalışan her türlü virüsü
tespit eder ve kaldırır. İstediğiniz
zaman sisteminizi virüs
taramasından geçirebilir ve tarama
hakkında ayrıntılı bir rapor
edinebilirsiniz. BitDefender
Professional Plus, bir antivirüs
programının sahip olması gereken
en önemli özellik olan, en son çıkan
virüslere karşı programı güncelleme
desteğine sahiptir.
Güvenlik Duvarı (Firewall) :
Sisteminizi korsan saldırılara karşı
kullanımıda çok basit, hem de hızlı
bu uygulama ne tarama yaparken ne
de açıkken sistemi kasmıyor, meşgul
etmiyor. Çok başarılı bir anti-virus
uygulaması. Bu Enterprise sürümü
olduğundan network'ünüzde de
rahatça kullanabilirsiniz.
McAfee VirusScan
Enterprise
F-Prot Antivirus
Popüler ve başarılı bir anti-virus
uygulaması olan McAfee
VirusScan'in hem tekli sistemlerde
hem de dosya sunucularında
kullanılabilen, içerisinde dahili
Firewall ile birlikte gelen Enterprise
sürümüdür. Bilgisayarı fazla
yavaşlatmıyor, hızlı ve etkili.
İçerisinde bulunan Live Update ile
anti-virus'unuzu herzaman güncel
tutabilirsiniz. İçerisinde 50.000'den
fazla virus kayıtları bulunur ve bu
sayede birçok virusu bulup
temizleyebilirsiniz. Ayrıca programın
En güncel program sitesi
Dünyanın en popüler antivirüs
yazılımlarından F-Prot'un en son
sürümü. F-Prot ile sisteminizi
kolay bir şekilde koruyabilirsiniz.
Virüsleri tanıyıp sisteminizden
kaldırabilme, hafızaya koruyucu bir
program yükleme ve arşiv
dosyalarını tarayabilme
özelliklerine de sahip. F-Prot
Antivirus, hemen hemen 175000
adet virüs tanıyor. İstediğiniz
zaman sisteminizi virüs
taramasından geçirebilirsiniz.
Bunun yanı sıra internetten
güncelleme olanağı da mümkün.
F-Prot'un en büyük özelliği ise
sisteminizi yormadan çalışması
12
korur. Çevrimiçi her türlü kötü niyetli
saldırıya karşı sizi koruyarak
internette güvenli ve gizli bir şekilde
sörf yapmanızı sağlar. İnternet
trafiğini denetler, çerezleri kontrol
eder ve "XXX-dialer" tipi programları
engeller.
Antispam : E-posta kutunuzu korur.
Spam adı verilen reklam ve zararlı
dosya içerikli postalara karşı tam
çözüm sağlar. E-postanızı çöp
kutusu olmaktan kurtarır.
Bu mükemmel güvenlik paketi,
"dialer" adı verilen ve telefon
faturanızı yükselten zararlı dosyaları
da temizler.
Norton, AntiVir, Panda, Kaspersky
gibi birçok antivirüs yazılımından
kaliteli olan BitDefender Professional
Plus, bu sürümüyle artık tam bir
güvenlik paketi!
Programı 30 gün boyunca dilediğiniz
gibi kullanabilirsiniz. Eğer tam
sürümünü satın alıp, programı ömür
boyu kullanmak istiyorsanız; 44.95$
ödemeniz gerekmektedir.
Kaspersky Anti-Virus
Personal 2006
Kaspersky Anti-Virus Personal,
kullanıcı dostu arayüzü, güçlü
tarama ve koruma özellikleri ile, email kontrol özelliği ile bilgisayarınızı
özellikle internetten gelen virüslere
karşı koruma sağlıyor. Yaklaşık
50.000 e yakın virüsü tanıma özelliği
var. Programın bu versiyonunda şu
günlerde yeni çıkan virüsleri tanıma
özelliği de var.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – program
NOD32 Antivirüs Beta
(Win9x)
Truva atlarını sisteminize zarar
vermeden kaldırabilir. (Disinfect
özelliği)
Truva atlarını sisteminize zarar
vermeden dosya ile birlikte silebilir.
(Delete Özelliği)
Truva atlarını sisteminize zarar
vermeden dosya ile birlikten
karantinaya alabilir. (Karantina
Özelliği)
Nod32 Antivirüs dünyada 5 yıl
boyunca dalında birincilik almış bir
program. Performansı oldukça güzel.
En basitinden Sabit Diskiniz 50 GB
civarı dolu ise tamamen virüs
taramasından geçirmesi yaklaşık 20
dakika. Hem çok hızlı hemde
sisteminizi kasmıyor. Üstelik internet
bağlantınız var ise güncellemeyi
kendisi otomatik olarak yapıyor. Eğer
internet bağlantınız yoksa üretici web
adresine giderek virüs
güncellemelerini indirerek , kendiniz
de virüs güncellemelerini
yapabilirsiniz.
Antivir Personal
Edition:
Virüsleri sisteminize zarar vermeden
kaldırabilir. (Disinfect özelliği)
Virüsleri sisteminize zarar vermeden
dosya ile birlikte silebilir. (Delete
Özelliği)
Virüsleri sisteminize zarar vermeden
dosya ile birlikten karantinaya
alabilir. (Karantina Özelliği)
En güncel program sitesi
Günümüzdeki güncel virüslerden
tutunda eski virüslere kadar tümünü
bulabiliyor. Hatta buna piyasada
bulunan virüslerin %99 desek yeridir.
Bu arama gücünü ise internetten
güncelleme desteği sayesinde
kazanıyor. (Update)
Antivir, ücretli yazılımlar ile başa
çıkabilecek kadar başarılı bir virüs
programı. Yazılımın avantajlarını göz
önünde bulundurursak ücretsiz
olması, küçük boyutlu ve kullanım
kolaylığı sayesinde gerçektende
diğer yazılımları geçecek kadar iyi.
Bütün bunlara işletim sistemlerinin
tümünü desteklemeside eklenince
oldukça ilgi çekiyor.
ClamAV
Solucanları silebilir ya da karantinaya
alabilir tabi temizleyebilirde. Fakat
bazı solucanlar konusunda pek de
etkili değil.
İnternetten her hafta güncelleme
desteği.(Update)
Araç çubuğunda çalışabilme özelliği
(Real-Time arama)
Antivir, bir anti-virüs yazılımı.
Oldukça fazla tanınan bu yazılım
oldukça da marifetli aslında. Gelin
Antivir Personal Edition'a kısaca bir
göz atalım.
13
Windows'un açılışında sistem ile
beraber çalışma.
Güncelleme konusunda otamatik
takip desteği.
Yapılan aramalar konusunda ayrıntılı
rapor özelliği.
Yapılan tüm aramalar hakkındaki
raporların tutulduğu kayıt hafızası.
Arayacağınız bölümleri otamatik
olarak ya da kendi isteğinize göre
seçebilme özelliği gibi marifetler
mevcut programımızda.
ClamAV, MS-DOS ortamında
bilgisayarınızdaki virüsleri ve truva
atlarını tarayabilen bir yazılım. Bu
yazılım Windows'unuzu kapattıktan
sonra sizin yönergeleriniz ile virüs
taraması yapıyor. Sistem kapalı
olduğunda oldukça hızlı ve başarılı
taramalar yapması söz konusu.
Oldukça başarılı tarama yapan bu
antivirüs yazılımı açık kaynak kodlu
olduğundan ücretsiz ve bunlara ek
olarak güncel olan virüslerin de bir
çoğunu bulabiliyor ve bunları
sistemden kaldırıyor. Kaldıramasa
bile dosyayı direkt olarak siliyor.
Tabii sistem dosyası ise sizi bu
konuda uyarıyor. Şimdilik bazı virüs
programları kadar iyi olmasa da
yeterince iyi ve kolay bir kullanıma
sahip. Hızını da göz önünde
bulundurursak denemeniz gereken
bir yazılım.
Son değişilikler:
ClamAV CVS ağacındaki hatalar
giderildi.
Yeni Cygwin 1.5.19 geliştirici
önizlemesi
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – program
Antiy Ghostbusters
Professional Edition
Jiangmin Antivirus
Software KV2005
Antiy Ghostbusters Professional
Edition güçlü güvenlik bilgisiyle
sisteminizi virüs, trojan, spyware,
worm gibi davetsiz misafirlerden
uzak tutar. Antiy Labs tarafından
üretilen bu yazılım 30.000'e yakın
virüs, worm, trojan vb. tanımaktadır.
Programın 30.000'den fazla virüs vb.
tanımasını istiyorsanız, Antiy Labs'ın
belli sürelerde çıkardığı güncelleme
paketlerini innDirmelisiniz.
Sisteminizi istediğiniz zaman virüs
taramasından geçirebilir, sonucu bir
rapor halinde alabilirsiniz. Programın
bu sürümünde hatalar düzeltilmiş,
açıklar kapatılmıştır. Programın tam
sürümünü 39.95$ ödeyerek satın
alabilirsiniz.
En güncel program sitesi
Jiangmin Antivirus Software KV2005,
yeni nesil anti-virüs programlarından.
Onun da amacı diğer anti-virüs
programları gibi bilgisayarınızı
virüslerden, hacker'lardan, solucanlar
ve truva atlarından (worms and
Trojan Horses) kurtarmak; Internet
Explorer'ı bir sorunu varsa
düzeltmek; ve gizliliğinizi korumak.
Bunları yaparken üreticinin vaad
ettiği diğer şeyler ise şunlar:
14
belgelerinde göstermek
Script virüsleri göstermek.
Sistem kayıt düzenlemelerini
göstermek
MSN messenger, Winzip
programları, FlashGet, NetAnts
programları,gibi programlarla
tümleşik çalışma.
Internet Explorer (IE) kurtarma.
4 Dil desteği (türkçe yok)
4 arayüz desteği
Kolay ve uzman modu
Gizlilik koruma desteği
Otomatik güncelleştirme özelliği
Bilinen tüm virüsleri bulma ve
yoketmek. Şu anda program 80.000
civarından virüs tanımlamasına
sahip.
Bulaşan virüslerin nasıl bulaştığını
(internet, web vs) ayrıntılı bir şekilde
göstermek.
Ürün demo sürümü ile geliyor ve bu
sürümde bulunan virüsleri ve
türevlerini silemiyorsunuz. Tam
sürümü 19.95$ olan bu program
birden çok lisans alanlar için daha
ucuza mal oluyor.
Lisans sayısı / Ürün başı fiyat
1 USD: --> 19.95
2 USD: --> 17.95
3 or more USD: --> 14.95
Bu ayrıntıyı Microsoft Office
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik, www.inndir.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – güvenlik
* Saldırılar için zayıf görülebilecek
sanal ağlar oluşturarak (honeypots)
saldırganı yanlış yere yöneltme ve
şaşırtma
Açık Akademi
yayınlarından "Ağ
Güvenliği İpuçları"
Kitabı çıktı!
* Linux, BSD ve Windows
makinelerinizi saldırılara karşı
hazırlama
İsmail Yenigül
Orijinali
O'Reilly
Yayınevinin
"Network
Security
Hacks" kitabı
olan bu eser
EnderUNIX
üyeleri Ömer
Faruk Şen ve
Özgür
Özdemircili
tarafından
tercüme
edilmiştir.
"Ağ Güvenliği İpuçları" sisteminizi
basit bir hedef olmaktan çıkaracak
100 güçlü ve kullanışlı ipucu
sunmaktadır. Bunlar, gerçek
dünyada kullanılan araçlardan
alınmış örnekler ve güvenlik
uzmanlarının kendi bilgisayar ve
ağlarını korumak için kullandığı
yöntemlerden oluşmaktadır. Her bir
ipucunu okumak yalnızca birkaç
dakika sürerken sizi saatlerce
araştırma yapmaktan kurtaracaktır.
Bu kitapta saldırganları tespit etmek
ve onlarla baş etmek için pek çok
kullanışlı teknik bulacaksınız.
Aşağıdakilerin nasıl yapılacağını
öğreneceksiniz:
* Ağınızı ve verdiğiniz hizmetleri
Snort ve Spade gibi gelişmiş saldırı
tespit sistemleri (IDS) ile gözlemleme
* Emaillerinizi ve diğer kritik
hizmetlerinizi güçlü algoritmalarla
şifreleyerek koruma
* İşletim sisteminizi tespit etmeye
yönelik ağ tarayıcılarını engelleme ve
başka bir işletim sistemi
çalıştırdığınız şeklinde onları
yanıltma
* Birçok VPN çözümünü (IPSec,
OpenVPN, PPTP, VTun ve bilinen
SSH) kullanarak iki uzak nokta
arasında internet üzerinden güvenli
bağlantı tesis etme
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
* Olması kaçınılmaz sızmaları tespit
etme, karşılık verme ve korunma
"Ağ Güvenliği İpuçları" orta seviye ve
ileri seviye ağ yöneticileri için
yazılmış olup tamamen pratik, işe
yarayan tecrübelerden ve problem
çözümlerinden oluşmaktadır.
Kitabın resmi sitesi:
http://www.acikakademi.com/catalog/
nethacks/
Microsoft AntiSpyware
Symantec ürünlerini
kötü amaçlı program
olarak nitelendiriyor
K. Ahmet İnce
Microsoft antispy yazılımının,
Symantec firmasının bazı güvenlik
ürünlerini kötü amaçlı program olarak
nitelendirdiğini doğruladı.
Sorun geçtiğimiz perşembe Microsoft
AntiSpyware yazılımın son
güncellemesinden sonra meydana
geldi. Güncelleme sonrası Microsoft
yazılımı, Symantec yazılımlarının
windows registry kayıtlarını şifre
çalmada kullanılan kötü amaçlı
yazılım kayıtları olarak
değerlendiriyor ve kullanıcıya bu
kayıtları silmesi yönünde tavsiyede
bulunuyor.
Microsoft ve Symantec firmalarının
yaptıkları açıklamada bu regsitry
kayıtlarının silinmesi SAV (Symantec
AntiVirus) ve SCS (Symtantec Client
Security) programlarının (tüm
versiyonları için) düzgün
çalışmayacağını belirtmişlerdir.
Microsoft geçtiğimiz Cuma günü
yayımladığı güncelleme ile problemi
gidermiştir. Microsoft'un yazılımı
geçtiğimiz senede, startpagina.nl
(MSN'in ana rakiplerinden biri)
sayfalarının kötü amaçlı sayfalar
15
olarak nitelendirerek bu sayfalara
erişimi engellemişti.
Kaynak:
http://news.zdnet.com/21001009_22-6038852.html
Process Explorer
10.02
K. Ahmet İnce
Sysinternals firması, Process
Explorer 10.02 versiyonu çıkardığını
duyurdu. Program sistem yöneticileri
tarafından çalışan
programların(process) hakkında
hangi DLL'leri kullandığı, hangi
API'leri çağırdığı gibi detaylı bilgi
verdiği için tercih edilmektedir.
Aşağıdaki adresten detaylı bilgi
alabilir programı download
edebilirsiniz:
http://www.sysinternals.com/Utilities/
ProcessExplorer.html
VmWare GSX Server.
Bedava!
K. Ahmet İnce
Geçen sene kasım ayında
Microsoft'un Virtual Server R2
yazılımını $99 (Standart Edition) ve
$199 (Enterprise Edition) fiyatla
piyasaya sürmüştü. Ancak görünen o
ki Vmware rakibi olan Virtual Server'ı
geride bırakmak niyetinde. Pazartesi
günü resmi açıklamayı yapacak olan
Vmware, GSX server yazılımını
bedava dağıtacak..
Vmware firması bununla birlikte,
Virtual server rekabetinde üstünlük
kazanabilir. Öyleki; bedava kurulacak
GSX sunucu üserinde çalıştırılacak
Virtual Machine'ler daha sonra ESX
üzerine veya "Vmware Workstation"
yazılımna aktarılabilir.
Kaynak:
http://news.com.com/VMware+to+ma
ke+server+product+free/21001012_3-6034615.html?tag=nefd.top
http://www.virtualization.info/2006/02
/breaking-news-vmware-to-makeserver.html
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – güvenlik
Nmap Popüler port tarama (ağ
araştırma, işletim sistemi saptama)
aracı Nmap'in 4.00 sürümü çıktı.
* UDP taramada yapılan değişiklikler.
Artık cevap vermeyen port'lar "open"
yerine "open|filtered" (açık veya
filtrelenen) olarak sınıflandırılıyor.
Nadir durumlarda boş bir yoklamaya
UDP pakedi ile cevap veren port'lar
açık olarak değerlendiriliyor.
Nmap'te bir önceki ana sürüm
3.50'den bu yana pek çok değişiklik
yapıldı. 3.50'den bu yana çıkan 36
sürümde yapılan geliştirmeler ve yeni
özelliklerden bazıları:
* Nmap'e diyet uygulandı. Port
tarama motorunda (ultra_scan)
yapılan değişiklikler ile (özellikle
10binlerce port tarandığında) daha
az hafıza harcanması sağlandı.
* Paketleri her zaman raw socket'ler
kullanarak gönderme yerine, Raw
ethernet frame'lerini gönderebilme ve
yönlendirebilme özelliği eklendi. Bu
Windows için kullanışlı çünkü
Microsoft raw socket desteğini XP'de
kaldırmıştı. Nmap çalışma esnasında
platforma göre en uygun metodu
seçmeye çalışıyor fakat --send-eth
veya --send-ip parametreleri ile
kendiniz de belirleyebilirsiniz.
* Configurator'e elit ASCII sanatı
eklendi. Sadece UNIX kaynak
kodunu derleyenler bunu görebiliyor.
* ARP tarama özelliği eklendi (-PR).
Nmap artk host'ların up olup
olmadığını belirlemek için (zaten
başarılı ARP istekleri sonrasında
kullanılabilen) IP paketleri yerine raw
ethernet ARP istekleri gönderiyor. Bu
hem çok hızlı hemde (IP-seviyesi
güvenlik duvarlarından
etkilenmeyeceği için) daha sağlam
sonuçlar veriyor.
* Ocak 2006'ya kadar olan tüm servis
bildirimleri entegre edildi. Veritabanı
boyutu 3.50'den bu yana 3 kat daha
arttı ve artık 381 servis protokolü için
3153 tanım içeriyor.
NMAP 4.00 çıktı
Ertan Kurt
* Nmap'in raw ethernet frame'leri
gönderirken verilen MAC adresini
kullandırmaya yarayan --spoof-mac
seçeneği eklendi. Geçerli
argümanlar: "Apple", "0",
"01:02:03:04:05:06", "deadbeefcafe",
"0020F2", ve "Cisco".
* Port tarama motorunun çekirdeği
tekrardan yazıldı (artık ultra_scan()
olarak adlandırılıyor). Geliştirilmiş
algoritmalar ile daha da
hızlandırılmış durumda. Sadece tek
bir host taramada değil yüzlerce
host'u aynı anda taramada da daha
hızlı.
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
* Sıfırdan yeni yardım (man)
sayfaları yazıldı. Öncekinden iki kat
daha kapsamlı (ve uzun) ve daha iyi
organize edildi.
http://www.insecure.org/nmap/man
(veya docs/nmap) adresinden
okunabilir.
* Yeni işletim sistemi saptama
tanımları eklendi. Veritabanı 1121
tanımdan 1684 tanıma ulaştı.
* NSIS (Nullsoft Scriptable Install
System) kullanılarak Windows için
çalıştırılabilir kurulum yaratıldı.
* Çalışma zamanı etkileşim eklendi.
Artık Nmap çalışırken 'v' ye basarak
verbosity'yi, 'd' ye basarak debug
seviyesini veya 'p' ye basarak paket
izlemeyi açabilirsiniz.
* Ters DNS çözümü bir seferde bir
tane yapılıyordu, artık paralel olarak
çalışıyor. Geniş ağları taramada bu
değişiklik kendisini gösteriyor.
* NmapFE GTK1 yerine GTK2 ile
derlendi.
Diğer özellikleri okumak için ve
16
Nmap'in yeni sürümünü indirmek için
aşağıdaki adrese göz atabilirsiniz:
http://www.insecure.org/stf/Nmap4.00-Release.html
Reklam sitesine şantaj
ve saldırı
Ertan Kurt
Web sitesinde piksel başına 1 dolar
ödenerek reklam verilen ingiliz
öğrenci Alex Tew'in sitesi (The
Million Dollar Homepage) bu farklı
yaklaşımı ile ün kazanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde bazı saldırganlar
siteyi tehdit ederek 50bin olar fidye
istediler ve siteye DDoS (servis
kullanımı engelleme) saldırısı
gerçekleştirdiler.
Web sitesinin durduğu InfoRelay
firması saldırılara karşı sitenin
kaynaklarını artırdıkça şantajcıların
saldırıyı artırdığını söyledi. InfoRelay
problem için kalıcı bir çözüm
bulduktan sonra FBI ile bu konuda
çalışmaya başlamış. InfoRelay
firmasından Russel Weiss bir Rus
grubunun saldırı ile alakalı
olabileceği yönünde ipuçları
olduğunu fakat araştırmayı FBI
bıraktıklarını söylüyor.
Güvenlik uzmanları şantaj için DoS
saldırılarının yaygınlaşmaya
başladığını, genellik sitenin kapalı
olduğu her saniye para kaybeden eticaret veya online kumar sitelerinin
hedef olduğunu belirtiyorlar.
Kaynak:
http://news.com.com/Blackmailers+tr
y+to+black+out+Million+Dollar+Hom
epage/2100-7349_36028131.html?tag=nl
http://news.com.com/This+week+in+
Net+crime/2100-7349_36029150.html?part=rss&tag=602915
0&subj=news
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – güvenlik
Teori ve Uygulamalar
ile TCP/IP ve AĞ
GÜVENLİĞİ kitabı
İsmail Yenigül
Genel olarak iki bölümde
incelenebilecek olan kitabın birinci
bölümü OSI modeli ve TCP/IP
protokolü içerisinde yer alan her
yapının ayrıntılı bir biçimde
incelenmesini ve bilgisayar ağları
içerisinde akan verilerin fiziksel
katmandan, kullanıcının
algılayabileceği yapıya dönüşünceye
kadar geçen zaman içerisinde
meydana gelen dönüşümleri
kapsamaktadır.
Bilgisayar ağları ve haberleşmesi
hakkında ayrıntılı bilgilere yer veren
kitap protokol başlık yapılarına ve ağ
üzerinde verilerin iz sürümüne de yer
vermektedir. RFC yayınlarına bağlı
kalınarak hazırlanmış bu kitap
üniversitelerin Bilgisayar Ağları dersi
için kaynak eser niteliğindedir.
Kitap içerisinde işlenen diğer konular
ise bilgisayar ağları üzerinde
meydana gelebilecek saldırılar ve
bunlara karşı alınabilecek
önlemlerdir.
Kitabın resmi sitesi:
http://www.acikakademi.com/catalog/
tcpip/
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
17
İnanç İlgin
İlk duyurulduğunda güvenlik açığını
inkar eden FedEx yetkilileri 2 mart'ta
"açıkları halen kontrol ettiklerini"
belirten bir açıklama yapmışlardı.
Firma sözcüsü Jim McCluskey bu
açıklardan yararlanma işlemlerine
sıcak bakmadıklarını ve hırsızlıktan
farklı görmediklerini söyledi.
Microsoft' un beta sürümünü
çıkardığı Windows Desktop Search
2.6.5 yazılımı görev çubuğuna
yerleşerek E-posta' da bulunan
mesajlarda, kontak kişilerde,
zamanlanmış görevlerde,
bilgisayarda bulunan dosyalarda
(Powerpoint, word, vs.) ve Instant
Messenger (Msn vb.) kayıtlarında
hızlı bir arama yapabilmektedir.
ExpressPay kartları Amerika'daki
Kinko mağazalarında self-service
kiosk'larda satın alınabilen ve
doldurulabilen ödeme kartlarıdır.
Kartlar FedEx'in sahibi olduğu
fotokopi mağazalarında nakit para
yerine kullanılarak fotokopi satın
alımında ve Kinko mağaazalarında
PC/Macintosh bilgisayarları kullanım
için kiralamada kullanılabiliyor.
Programın yüklenebileceği işletim
sistemleri :
Entrac Technologies tarafından
geliştirilen ExpressPay, Siemens ve
Infineon Technologies'in akıllı
kartlarını kullanıyor.
Microsoft Windows
Desktop Search 2.6.5.
beta sürümünü
yayınladı
Windows 2000 Service Pack 4;
Windows Server 2003; Windows
Server 2003 Service Pack 1;
Windows XP Service Pack 1;
Windows XP Service Pack 2
Yazılımı yüklemek ve detaylı bilgi için
:
http://www.microsoft.com/downloads/
details.aspx?FamilyID=971793f295ac-4788-800692d848e67a40&DisplayLang=en
http://support.microsoft.com/kb/9119
93
FedEx: ExpressPay
Hack 'Hırsızlıktan bir
farkı yok'
Ertan Kurt
Bir donanım güvenliği uzmanının
FedEx Kinko ExpressPay
kartlarındaki güvenlik açıklarını
göstermesinden günler sonra firma
yetkilileri bu açıkların müşteriler için
bir risk oluşturmadığını söyledi.
Secure Science firmasından Strom
Carlson'un raporuna göre kartlar
üzerinde depolanan veriler
kriptolanmıyor ve herhangi bir akıllı
kart okuyucusu ile okunabiliyorlar.
Ayrıca kart üzerindeki veriler 3 byte
uzunluğundaki güvenlik kodları ile
modifiye edilebiliyor.
Carlson, yaptığı araştırmada 1 dolara
satın aldığı Kinko kartını USB logic
analyzer kullanarak sistemine
bağlamış ve 3 byte'lık güvenlik
kodunu sniff ederek ele geçirmiş.
Carlson güvenlik kodunun
kriptolanmadığı için veri alışverişinde
kolaylıkla görülebildiğini belirtiyor.
Carlson'un gerçekleştirdiği
demonstrasyonun videosu aşağıdaki
adresten izlenebilir:
http://www.securescience.net/exploit
s/ssc_expresspay_vuln.wmv
Kaynak:
http://www.eweek.com/article2/0,175
9,1934424,00.asp?kc=EWRSS0312
9TX1K0000614
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – haberler
Türkiye’nin ilk sanal
ringi Google Arena’da
karşılaşma son hızla
sürüyor…
Türkiye’de ilk kez Project House
tarafından geliştirilen ve herhangi iki
kavramı karşılaştırma olanağı
sağlayan Google Arena’da son bir ay
içerisinde 50 binin üzerinde arama
yapıldı. Eylül ayı içerisinde kullanıma
açılan www.googlearena.com
sitesinde, en çok futbol ve markalar
ringe çıkarıldı.
Project House tarafından Türkiye’de
ilk kez geliştirilen ve herhangi iki
kavramı, google’da ayrılan sayfa
sayısına göre karşılaştırma olanağı
sağlayan Google Arena’da son bir ay
içerisinde 50 bini aşkın arama
gerçekleştirildi. Deneysel ve
eğlencelik bir proje olarak başlayıp
büyüyen www.googlearena.com
sitesi, gazete manşetlerinde
rastlanan her kavramı konu alan
gerçek bir arena olma yolunda
ilerliyor.
Takımlar önce Google Arena’da
sonra sahada mücadele etti…
Karşılaştırmaların yüzde 20’lik dilimi
ise ünlülerin birbirleri ile
kıyaslanmasından oluşuyor. En çok
giriş yapılan ünlülerin başında
Gülben Ergen ve Hülya Avşar
geliyor.
Ticari markalardan ünlü kişilere,
futbol takımlarından farklı ülkelere
kadar aklınıza gelebilecek herhangi
iki kavramı ringe çıkarmak için
yalnızca www.googlearena.com
adresine girmeniz yeterli.
Çocuklu annelerin
sürüşleri Parrot araç
kiti ile güvenli
Araba kullanırken çocuklarının
güvenliğini düşünen tüm anneler
Parrot Bluetooth® Araç Kitleri ile
artık rahat bir nefes alıyor.
Parrot ile telefonlarına dokunmadan
rahatça konuşan anneler, hem
sürüşlerinin hem de çocuklarının
güvenliğini sağlıyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında kullanıma
açılan ve Azerbaycan’dan bile
kullanıcısı bulunan Google Arena’da
en çok karşılaştırılan kavramlar:
Futbol takımları ve ticari markalar.
Çıkan sonuçlara göre, sitede yapılan
aramaların yüzde 40’ı futbol
takımlarını karşılaştırmak için
gerçekleştirildi. Bunun yarıya
yakınını Fenerbahçe ve Galatasaray
takımları oluştururken, tüm derbi
maçları öncesinde, takımların
Google Arena’da karşılaştırıldığı
saptandı.
Futbol takımlarından sonra en çok
ticari markalar ve ünlüler ringe çıktı…
Google Arena’da futbol
takımlarından sonra en çok
karşılaştırılan kategori yüzde 30’luk
bir oranla ticari markalar oldu. Koç/
Sabancı, Google/ Yahoo ve BMW/
Mercedes kıyaslama yapılan
markalar liginde başı çekiyor.
Haberler
18
teknolojisiyle Parrot, bugün dünyada
anneler tarafından en çok tercih
edilen Bluetooth araç kiti. Türkiye’de
Mobicom tarafından pazara sunulan
Parrot Bluetooth® Araç Kitleri’ni;
Ford, Renault, Hyundai, Volkswagen,
Nissan, Citroën bayilerinde,
CarrefourSa, TeknoSa, D&R, Kipa
Mağazaları ile Hepsiburada.com,
Bidolu.com ve kendinal.com internet
sitelerinde bulabilirsiniz. Mobicom’un
Nissan Otomotiv A.Ş. ile
gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında
ise, Mart ayı boyunca Nissan Micra
satın alan annelere ve herkese,
Parrot CK3000 Evolution Bluetooth®
araç kiti standart donanım olarak
sunuluyor.
Parrot Bluetooth araç kitlerinin
montajlı modelleri CK 3000 Evolution
(129 Avro) ve LCD ekranlı CK 3100
(199 Avro), aracın hiçbir yerine zarar
vermeden monte edilerek aracın
müzik sistemine entegre oluyor.
Parrot EasyDrive Tak&Git Bluetooth
kiti (99 Avro) ise montaj
gerektirmeksizin aracın çakmak
prizine takılarak hemen kullanılıp
araçtan araca kolayca taşınabiliyor.
Parrot uyumluluk garantisi sayesinde
telefon değiştiğinde araç kitini de
değiştirmek gerekmiyor. Markası ne
olursa olsun yeni telefonda da
Bluetooth özelliği olması yeterli.
Parrot’u rakipsiz kılan en önemli
özellikleri
• Tüm Bluetooth telefonlarla uyumlu
• Ses tanıma ve sesle arama özelliği
• Eko giderici ve gürültü azaltıcı
teknolojisi sayesinde üstün ses
kalitesi
Parrot Bluetooth® Araç Kitleri ile
anneler, araba sürerken telefonlarına
dokunmadan rahatça konuşabiliyor,
böylece çocuklarının güvenliğini
sağlıyor. Araba kullanırken güvenli
sürüş imkanı sağlayan Parrot
Bluetooth® Araç Kitleri ile
telefonunuz cebinizde veya
çantanızdayken bile hiç dokunmadan
rahatça telefon edebiliyor, gelen
çağrıları cevaplayabiliyor ve
konuşabiliyorsunuz.
Kendi geliştirdiği rakipsiz ses tanıma
ve sayısal sinyal işleme (DSP)
• Geniş ürün yelpazesi: Her bütçe ve
her ihtiyaca uygun bir Parrot
Bluetooth
Parrot hakkında detaylı bilgi için :
www.parrot.com.tr
Bluetooth® teknolojisi, kısa mesafeli
radyo bağlantısı ile ses ve veri
transferi yapılabilmesini sağlar. Bu
sayede çok çeşitli elektronik araç
kablosuz olarak birbirlerine bağlanır.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – haberler
FIRST LEGO® Ligi
Türkiye Robotik
Turnuvaları Türkiye
Finali gerçekleşti!
Çocuklara bilim ve teknolojiyi
sevdirmek, yaratıcılıklarını
geliştirmek amacı ile Duracell’in ana
sponsorluğunda düzenlenen FIRST
LEGO Ligi Türkiye Robotik
Turnuvaları’nın finali 11 Mart
Cumartesi günü Educaturk Eğitim
Fuarı / Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi
Sarayı’nda gerçekleşti. Smartkids
Gelişim Merkezi, Yaratıcı Çocuklar
Derneği ve Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi Endüstri
Ürünleri Tasarımı Bölümü’nün
işbirliğinde düzenlenen finallerde
“Duracell Şampiyonluk Ödülünü”
İstanbul’dan katılan “FEPNOLOJİ”
takımı kazandı.
Dünyada 31 ülkede 60.000’in
üzerinde çocuğun katıldığı
turnuvaların bu yıl Türkiye’de ikincisi
gerçekleştirildi. Turnuvalar
kapsamında çocuklar, her yıl
açıklanan bir tema ve bu temanın
içindeki görevler doğrultusunda
LEGO Mindstorms™ setlerini
kullanarak robotlar tasarlıyor ve
programlıyorlar.
Bu yıl ana teması “Denizlere
yolculuk” olan turnuvada takımlar,
programladıkları LEGO Robotları ile
çeşitli görevleri tamamlayarak en
yüksek puanı almaya çalıştılar
Yarışmacıların hazırladıkları projeler
arasında, “denizleri kirleten sintine
atıklarının engellenmesi”,
“Akdeniz’de hızla yayılan katil
yosunların Türkiye’ye gelmeden
önce durdurulması”, “Haliç’in doğal
bir akvaryuma çevirilmesi”, “İzmir
Körfezi’nin temizlenmesi” ve
“Boğazdan geçen gemilerin yarattığı
tehlikelerin önlenmesi” gibi
denizlerimize sahip çıkan ve onun
önemine dikkat çeken konular yer
aldı.
FIRST LEGO® Ligi Türkiye Robotik
Turnuvalarının finalinde, İstanbul,
İzmir, Ankara, Antalya, Bursa,
Diyarbakır, Eskişehir ve Sakarya’dan
toplam 24 takım mücadele etti.
19
Turnuvanın açılış konuşmaları İl Milli
Eğitim Müdürü Sayın Ömer Balıbey
ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel
Sanatlar Üniversitesi Endüstri
Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı
Sayın Önder Küçükerman tarafından
yapıldı. Heyecanlı ve çekişmeli
mücadelelere sahne olan turnuvanın
finalinde “Duracell Şampiyonluk
Ödülünü” İstanbul’dan Fepnoloji
takımı alırken, En İyi Robot
Performans Ödülünü “İstanbul
Rockets” ve En İyi Proje Ödülünü
“The Great White Sharks” takımları
kazandı.
Katılan ekiplerin projelerini aralarında
Turmepa genel müdürü Levent
Ballar, Bilim merkezi vakfı başkanı
Şerif Kaynar, Yaratıcı Çocuklar
derneği Başkanı Didem Çapa,
Hürriyet gazetesi yazarı Nora Romi
gibi isimlerin bulunduğu seçkin bir
jüri değerlendirdi.
Çocukların sosyal sorumluluklarının
bilincine varmalarına katkıda bulunan
FIRST LEGO® Ligi Türkiye Robotik
Turnuvalarının ana sponsorluğunu,
teknoloji ve yenilikte lider, çevre
dostu Duracell üstleniyor.
FLL Hakkında
FLL (FIRST LEGO League), FIRST (Foundation For Inspiration and Recognition of Science and Technology) ve
LEGO® firmasının ortaklığından doğmuş, çocuklar için oluşturulmuş uluslararası bir programdır. FLL, ilk olarak 1998
yılında ABD’de bir pilot uygulama olarak ortaya çıkmıştır. FLL bugün 60.000’in üzerinde çocuğun katıldığı 31 ülkede
uygulanan bir proje olarak uluslararası boyutta gerçekleşen bir organizasyondur. FLL hakkında daha detaylı bilgi için
www.robotlar.com ve www.firstlegoleague.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
Haberler
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – haberler
Fenerbahçe logolu
Game Boy’lar
Fenerium’da!
En yeni teknolojilerle donattığı
yaratıcı konsollarıyla oyun
dünyasında yenilikçiliğin öncülüğünü
yapan Nintendo, bir futbol takımının
logosunu taşıyan Game Boy oyun
konsolları ile dünyada bir ilki
Türkiye’de gerçekleştiriyor. FB logolu
Game Boy Micro, Game Boy
Advance SP, Nintendo DS ve Game
Cube’ler Fenerium’da Fenerbahçe
tutkunlarını bekliyor.
Dünyanın en büyük oyun konsolu ve
yazılımı üreticilerinden Nintendo’nun
SmartPRO,
CiscoExpo`daydı
SmartPRO, 21-22 Şubat tarihlerinde
düzenlenen CiscoExpo 2006'ya katıldı.
Etkinliğin sponsorları arasında yer alan
SmartPRO, vereceği burslu eğitim için
başvuruları da kabul etti.
Bilişim alanında sertifikasyon eğitimleri
veren SmartPRO Bilgi Çağı Gelişim
Akademisi, 21-22 Şubat'ta İstanbul'da
düzenlenen CiscoExpo 2006'ya katıldı.
Etkinliğin sponsorları arasında olan
SmartPRO, standında, Probil desteğiyle
verilecek olan %95 burslu network eğitimi
için başvuruları kabul etti.
Haberler
Fenerbahçe takımının logosu ile
süslediği Game Boy’lar, hem
Fenerbahçe hayranlarının hem de
oyun tutkunlarının en gözde oyun
konsolları oluyor. Fenerbahçe logolu
Game Boy Micro, Game Boy
Advance SP ve Game Cube’ler,
Fenerium’da Fenerbahçe tutkunları
ile buluşuyor. Nintendo, bir futbol
takımının logosunun Game Boy oyun
konsollarına taşınması
uygulanmasını da ilk defa Türkiye’de
gerçekleştirmiş oluyor.
Dünyanın en fazla satan oyun
konsolu olan Game Boy’un 10’a
yakın farklı renk ve desende model
seçeneği ile 550’den fazla oyunu
bulunuyor. Game Boy Advance SP,
Game Boy’un özelliklerini daha da
ileriye taşıyor. Ekranını çizilmekten
koruyan katlanabilir özelliği,
taşınabilir olması ve ara kablosu ile 4
Etkinliğe katılımları konusunda bir
değerlendirme yapan SmartPRO Genel
Müdürü Önder Eker, Cisco Expo’da, en
yeni Cisco network teknolojilerinin ve
önümüzdeki yıllarda yoğun olarak
kullanılacak yeni teknolojilerin
sergilendiğini söyledi. Özellikle ses, veri
ve videonun entegrasyonunun
gündemde olduğuna işaret eden Eker,
cep telefonlarından video konferans
yapılacak günlerin yakın olduğunu
bildirdi. Eker, "Ancak, bunun
gerçekleşmesi için inanılmaz büyük bir
teknoloji hamlesi gerekiyor. Şu anda
altyapılar buna uygun değil. Dolayısıyla,
iletişim ağlarının en baştan planlanması
gerekiyor. Tabii, bütün bunları yapmak
için uzmanlar lazım. Fakat, yetişmiş
uzman açığı sorunu ile karşı karşıyayız.
Cisco yetkililerinin burada ifade ettiklerine
göre Türkiye’de %45’lik bir uzman açığı
bulunuyor."
20
kişiye kadar aynı anda oyun oynama
imkanı veriyor.
Nintendo’nun Game Boy Micro’su ise
markanın şimdiye kadar trendleri
yakalayan en iyi el konsolu olma
özelliğini taşıyor. Gri, pembe, yeşil ve
mavi renk alternatifleri bulunan
Game Boy Micro, eşsiz
görüntüsünün yanı sıra keskin
renklere sahip ekranıyla da
Fenerbahçe tutkunlarının oyun
keyfini artırıyor. Game Boy Micro,
küçüklüğü ve hafifliği ile kolayca
taşınabiliyor. Game Boy Micro,
Mayıs ayından itibaren oyun portuna
yerleştirilecek ek bir kartuşla MP3
Player olarak da kullanılabilecek.
Tüm ailenin birlikte oynaması için
tasarlanmış Game Cube ve oyunları,
farklı oyunlarla beraber konsolun
üzerinde ve aksesuarlarında çeşitli
temalar taşıyan paketler içeriyor.
Fenerbahçe logolu temaları da
bulunan Game Cube, aileyle beraber
oynanan paylaşımcı, parti
oyunlarının yanı sıra farklı içerikli
oyunlara sahip. Game Cube, Game
Boy’a bir ara kablo ile bağlanabiliyor,
Game Boy oyunlarında geliştirilen
karakterlerden aktarım yapılabiliyor.
www.nintendo.com.tr
SmartPRO Genel Müdürü Önder Eker,
şirket olarak etkinliğin destekleyicisi ve
sponsoru tek eğitim merkezi olduklarını
söyledi. "Bütün dünyada kariyer
yapabilecek kalitede network uzmanları
yetiştiriyoruz. Bu alanda ayrıca
uluslararası bir ağa bağlıyız.
Yetiştirdiğimiz uzmanlar dünyanın her
yerinde iş bulacak donanıma sahip
oluyorlar" diyen Eker, CiscoExpo 2006'da
en son teknolojiler hakkındaki eğitimleri
ziyaretçilere aktardıklarını sözlerine
ekledi. Bu yılki etkinliğe özel olarak
verecekleri burstan da söz eden Eker,
Probil ile bu konuda işbirliği yaptıklarını
ve etkinliğe katılan 50 kişiye %20 ile %95
arasında değişen oranlarda burs
destekleri vereceklerini söyledi. Eker,
çeşitli nedenlerle İstanbul'a gelememiş
olanların da www.smartpro.com.tr
adresinden online başvuru
yapabileceklerini sözlerine ekledi.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – haberler
KOBİ’ler Parsın
İzinden Gidiyor
Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir
Şubesi tarafından 15 Mart’ta
Eskişehir’de düzenlenecek olan 2.
KOBİ'ler ve Bilişim Zirvesi’nde
Pardus, KOBİ’lerle buluşacak.
Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir
Şubesi'nin bu yıl ikincisini
düzenlediği KOBİ'ler ve Bilişim
Zirvesi, 15 Mart'ta "Girişimcilik, AB
ve İnovasyon" temasıyla
gerçekleştiriliyor. Eskişehir'deki
Zirve'de, KOBİ'lerin bilişimden
yararlanarak ticaret hacimlerini nasıl
artıracakları ve AB fonlarından daha
fazla nasıl yararlanabilecekleri ele
alınacak. TÜBİTAK Ulusal Elektronik
ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü
(UEKAE) bünyesinde geliştirilen
ulusal işletim sistemi Pardus,
Zirve’de KOBİ’lerle ilk defa
buluşacak. Pardus, Zirve’nin
sponsorları arasında da yer alıyor.
Zirve etkinlikleri kapsamında
düzenlenecek “Üretim, Yönetim ve İş
Süreçlerinde Verimlilik için Bilişim"
paneline katılacak olan Pardus Proje
Yöneticisi Doç. Dr. Erkan Tekman,
“Özgür Yazılım ve Yenilikçi İş
Modelleri” başlıklı bir sunuş yapacak.
Aynı etkinlikte, KOBİ'ler tarafından
merakla beklenen Pardus Sunucu
1.0 sürümünün de yol haritası ilan
edilecek.
Adını, Anadolu parsının Latince
isminden alan Pardus'un en önemli
özelliği özgür bir yazılım olması ve
Genel Kamu Lisansı (GPL) ile
dağıtılması. Pardus'un alternatifleri
gibi yüksek ücretler karşılığında
lisanslanması gerekmiyor. Pardus
kullanan KOBİ’lerin çeşitli baskın ve
denetimlerden çekinmesine de gerek
kalmıyor. Çünkü Pardus kullanıcıları,
yasalara aykırı bir fiil içinde
bulunmuyor. Kullanıcılar, Pardus’u
diledikleri kadar çoğaltıp istedikleri
kadar bilgisayara yükleyebiliyorlar.
Pardus, tam ve düzgün Türkçe
desteği yanında, kurulum ve kullanım
kolaylığı açısından da önemli
yenilikler barındırıyor. İşletim sistemi,
Zemberek adlı yazılım sayesinde,
eksiksiz Türkçe sözlük ve yazım
denetimi desteği veriyor.
Pardus, sadece işletim sistemi olarak
adlandırılan temel bilgisayar
programından ibaret değil. Bir
bilgisayarda olması gereken ve iş
yaparken kullanılacak pek çok özgür
yazılım da Pardus'un içinde yer
alıyor. Bunlar arasında "Firefox"
İnternet tarayıcısı, "OpenOffice.org"
ofis paketi en bilinenleri.
OpenOffice.org ofis paketinin
benzerleri piyasada 400-500 dolara
varan fiyatlarla satılıyor. Pardus'ta
ayrıca İnternet araçlarından
oyunlara, çokluortam
oynatıcılarından kişisel bilgi
yöneticilerine kadar bir masaüstü
kullanıcısının tüm ihtiyaçlarına cevap
verebilecek onlarca ücretsiz program
bulunuyor.
Kısacası Pardus, özgür olması, bir
21
bilgisayarda kullanılan her türlü
yazılımı sunması, virüs gibi zararlı
programlara doğuştan bağışıklığı
olması, Türkçe desteğini eksiksiz
vermesi, kullanım kolaylığı ve bizzat
Türk bilgisayar uzmanlarınca
Türkiye'de geliştirilmesi nedeniyle
benzerlerinden çok farklı bir işletim
sistemi olarak öne çıkıyor.
Arıtech’ten DİFO Lab’e
Komple Bakım Hizmeti
DİFO Lab, tüm sunucu ve
bilgisayarlarının sistematik bakımı,
yedekleme ve danışmanlık hizmetleri
için Arıtech ile anlaştı.
Türkiye’nin önde gelen dijital fotoğraf
laboratuvarlarından DİFO Lab, tüm
sunucu ve bilgisayarlarının
sistematik bakımı, yedekleme ve
danışmanlık hizmetleri için Arıtech ile
anlaştı. Bakım anlaşması
kapsamında DİFO Lab’in iletişim
ağının tamamına destek veriliyor.
DİFO Lab, Arıtech’in sunduğu sistem
destek projesiyle, iletişim ağının
sağlıklı bir şekilde çalışmasını
hedefliyor.
Projenin ilk aşamasında, DİFO Lab’in
mevcut sistemleri incelenip ihtiyaç ve
eksiklikler belirlendi. Analiz
çalışmasının ardından eski yapılar
daha güvenli ve düzenli hale getirildi.
Bugün, DİFO Lab’de sistematik
bakımlar yapılıyor ve arıza
durumunda anlık çözüm sağlanıyor.
DİFO Lab Hakkında
DİFO Lab Dijital Fotoğraf Laboratuvarları, fotoğraf ve görsel çözümlerle ilgili dünyadaki en son yenilikleri ve
teknolojileri ülkemize getirerek en yüksek kalitede baskı çözümleri üretmeyi hedefliyor. Türkiye’de sektöründe örnek
olmuş kalite kontrol ve hizmet anlayışı ile arkasında durabileceği ve desteğini verebileceği hizmet ve ürünleri satmayı
ilke edinen DİFO Lab, kurumsal ve bireysel müşterilerine sadece ürün ve hizmet değil, ihtiyaçları çerçevesinde her
türlü komple çözümü sunuyor.
Haberler
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – çözüm
22
Hard Disk Kriptolama Çözümleri
Kriptografi Hard disk kriptolama çözümleri için Safeboot, Securedoc ve
DriveCrypt programlarını inceledim. Programların kurumsal ve kişisel
kullanıma yönelik sürümleri mevcut ve her programın birbirine karşı
avantaj ve dezavantajları mevcut.
Tansu Gümüş
Önbilgi:
Hard disk kriptolama işlemi, belirtilen
programlar aracılığıyla tüm diskin
veya diskin bir kısmının kripto
işlevine tabi tutulması sonucu
gerçekleştirilmekte. Kriptolanan
alana ulaşım oluşturulan
anahtar(key) dosyası aracılığıyla
gerçekleştirilir. Bu anahtarlar anahtar
dosyası(key file) adı verilen dosya
içinde saklanır. Anahtar dosyası
normalde kriptolanmış biçimde
tutulur. Bu kriptoyu çözebilmek için
ya bir şifreye ya da e-token gibi harici
cihazlarda oluşturulmuş anahtar
dosyasına ihtiyaç vardır. Kullanıcı
isterse, kriptolanmış alana ulaşmak
için bilgisayarın açılışına ikinci bir
güvenlik seçeneği koyabilir. Bu
sistem, bilgisayarın boot sektörüne
kriptolama programlarının kendi boot
programlarını yerleştirmesini sağlar.
Bu programlar hard diskin MBR
kaydını modifiye ederek kullanıcıya
hard disk'e ulaşım için anahtar
dosyasınnı yerini ve şifresini
sorar.Bu sisteme pre-boot adı verilir.
Kullanım Alanı:
Eğer aradığınız çözüm için bu
programlardan birin kullanmayı
düşünüyorsanız, nerede
kullanacağınızı planlamanız
gerekmektedir. Kurumsal
çözümlerde Safeboot programı bu
konuda lider konumda. Sunduğu
kullanım ve yönetim kolaylıklarıyla
Safeboot programı bu konuda lider
konumda. Securedoc programının
kurumsal kullanım için biraz daha
gelişmesi gerekli.Kurulum ve
kullanım sırasında her an başka bir
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
sorunla karşılaşmanız olası. Kişisel
kullanım için SecureDoc programını
tavsiye ederim. DriveCrypt programı
kurumsal kullanım için bir seçenek
sunmamakta fakat kişisel kullanımda
sunduğu değişik seçeneklerle
SecureDoc'a alternatif olabilir.
DriveCrypt programının tüm
özelliklerini kullanmak istiyorsanız,
standart sürümünün yanında
PlusPack adı verilen ve ayrı bir
lisansla satılan sürümü de almanız
gerekli. Bundan sonra DriveCrypt
Standart ve DriveCrypt PlusPack, tek
bir program olarak DriveCrypt adıyla
incelenecektir.
Program Karşılaştırmaları:
Her üç program da kriptolama
özelliklerinin yanında pre-boot login
özelliğini içermektedir.
Programlardan SafeBoot ve
SecureDoc(*) port kontrol adı verilen
özelliğe sahiptir. Buna göre, kullanıcı
isterse bilgisayarındaki seri, paralel
ve usb portların kullanımını
kapatabilir ve isteğe bağlı olarak
şifreli kullanıma açabilir.DriveDecrypt
programı tamamen kişisel kullanıma
yönelik olduğu için böyle bir özellik
içermemektedir. Bilgisayarların
floppy disk sürücüleri aynı şekilde
port kontrol işlevi gibi
bloklanabilmektedir. Safeboot ve
SecureDoc(Enterprise sürümü) bu
özelliği içermektedir. DriveCrypt bu
özelliğe sahip değildir.
Kurumsal kullanıma yönelik olarak
Safeboot ve SecureDoc Enterpise
bütün kullanıcıların tek bir konsol
altından yönetilmesini sağlar. Bu
konsoldan yeni kullanıcı ekleme,
kullanıcılara uzaktan istenilen
programların yüklenilmesi ve şifre
kurtarma işlevi gibi işlevler
gerçekleştirilebilir. Kullanım kolaylığı
konusunda Safeboot bu konuda
gene lider konumda. SecureDoc
Enterprise yönetim konsolunun bir
miktar gelişme göstermesi gerekli.
Bazı özelliklerin “Reserved For
Future Use” altında gruplanması,
sonraki sürümlerde kullanımı zor
olan bu konsolun kullanıcı dostu
olacağının göstergesi.
Programlar desktop PC özelliklerinin
yanında, ayrıca PDA ve Palm türü
cihaz kriptolamasını destekliyor.
Safeboot programının Personel
sürümü olmadığı için bu özelliklik
standart birlikte gelmekte.
SecureDoc programının enterprise
editon sürümünde bu özellik mevcut.
DriveCrypt programının sadece
personel sürümü bulunduğu için bu
özellik mevcut değil.
Birçok kurumsal işyerinde
ActiveDirectory dizinleme hizmeti
kullanılmaktadır. Programlar
enterprise sürümlerine bu özelliği
entegre etmeyi unutmamışlar. Fakat,
Safeboot programını ActiveDirectory
ile entegre etmek istenirse ek bir
lisans satın almak gerekmekte.
SecureDoc programı ise
entegrasyon özelliğini ücretsiz
sunmakta. Bunun için kullanım
klavuzunda anlatılan bazı ücretsiz
programları kullanıp, SecureDoc'a
manuel olarak entegre etmek
gerekmekte.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – çözüm
23
Her üç programda e-token kullanma desteğini içermekte. Programların desteklediği e-token'lar üretici firmaların web
sitesinden öğrenilebilir. Ayrıca programlar desteklemediği e-token'lar için, dll dosyasını import ederek programa dahil
etme özelliğini içermekte.
Yazılım Adı ve SafeBoot v4.2.13
Sürüm No
Genel Özellikler Pre-Boot login, Windows
login, disk encryption (Full,
Partial), file encryption
Port Kontrol
Var
Floppy Disk
Var
Bloklama
Merkezi Yönetim Var
Pocket PDA vs. Var
Desteği
Active Directory Var(Ek lisans gerektirmekte)
Entegrasyon
E-Token
kullanabilme
Yeni e-tokenlara
uyumluluk
Kurtarma
Konsolu
Remote Client
Kontrolü
Kullanım
Kolaylığı
SecureDoc v3.9
DriveCrypt v4.2
Pre-Boot login, Windows
login, disk encryption (Full,
Partial)
Var(*)
Var(*)
Pre-boot login(**), Windows
login, disk encryption (Full),
file encryption
Yok
Yok
Var(*)
Var(*)
Yok
Yok
Yok
Var
Var (Ücretsiz araçlar
aracılığıyla kullanıcı
tarafından gerçekleştirilmeli)
Var
Var
Var
Var
Web Arabirimi, Yönetici
Konsolu, Floppy Disk
Var
Web Arabirimi(*), Floppy Disk Floppy Disk(**)
Kolay
Personel Edition – Kolay,
Kolay
Enterprise Edition – Yönetim
zorluğu
---Kullanıcıya özel Virtual Disk
oluşturma, Wipe Disk
Özelliği
* Enterprise Edition
** Plus Pack sürümünde
sürümünde
Ekstra Özellikler ----
Son kullanıcı için, keyfile ister hard
disk ister e-token üzerinde saklansın
her zaman şifre unutma, e-token
kaybetme gibi riskler mevcuttur. Bu
yüzden her üç programda kurtarma
konsolu seçeneğini içermekte.
Programların sürüm türüne göre
kurtarma konsolu seçenekleri
değişmekte. Safeboot tamamen
kurumsal bir yapıya hitap ettiği için,
değişik kurtarma konsolları
mevcuttur. Kullanıcı isterse yerel bir
web sunucu üzerinden, isterse boot
login ekranından, isterse yöneticiye
ileteceği reverse hash key
aracılığıyla şifresini geri alabilir.
SecureDoc enterprise web arabirimi
dışında bu özelliklere sahip.
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
Var(*)
DriveCrypt programı bu konuda biraz
yetersiz kalmış. Kurtarma olarak
kullanıcı sadece floppy disk
seçeneğini sunmakta.
Remote Client Control adı verilen
sistemle, kullanıcılara Safeboot ve
SecureDoc programı uzaktan
yüklenebilir. Ayrıca yönetici, kullanıcı
tarafında çalışmasını istediği
programları, kullanıcı bilgisayarında
ağ üzerinden gönderebilir. Bu özellik
sadece kurumsal yapıda
çalışmaktadır. Program yüklü
olmayan kullanıcılara, hazırlanan bir
floppy disk aracılığıyla client sürümü
yüklenebilir.
Program incelemeleri sonrası
Var
Yok
Safeboot programının kurumsal bir
yapı için hazırlanmış olmasına
rağmen hem yönetici hem de
kullanıcı tarafında büyük bir kolaylık
mevcut olduğunu gördüm.
SecureDoc programının, Enterprise
sürümü için biraz daha gelişmesi
lazım. Yetersiz bilgi ve kurulumdan
sonra karşılaşılan sorunlar
SecureDoc yöneticisini sıkıntıya
sokabilir. SecureDoc Standard bu
konuda yeterli bir yapıya sahip.
Kullanımı kolay ve kullanım
klavuzunda verilen bilgi yeterli.
DriveCrypt programı kullanım
kolaylığı yönünden başarılı bir profil
çiziyor. Kullanıcıya sunduğu arabirim
anlaşılır ve yardım dosyaları yeterli.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – çözüm
24
Anlatılanlar dışında DriveCrypt disk kriptolama özelliği dışında farklı bazı seçeneklerde sunmakta. Virtual Disk adı
verilen ve istenirse hard disk'te istenirse harici medyada oluşturulabilen virtual disk normal disk altında ayrı bir
kriptolanmış disk oluşturmakta. Kullanıcı istediği zaman şifreyi girerek bu bölümü aktif hale getirebilir, işini bittikten
sonra bu alanı dismount edebilir. Eğer kullanıcı anahtar dosyası bir e-token üzerinde saklanıyorsa, kullanıcı e-token'ı
taktığı sırada doğru şifre girilirse virtual drive aktif duruma geçiyor. Kullanıcı e-token'ı çıkarttığı anda virtual drive
otomatik olarak dismount olmakta. DriveCrypt programı ayrıca wipe disk adı verilen bir özellik içermekte. Bu özelliği
kullanırsanız, geri getirilmesi istemediğiniz sildiğiniz dosyaları wipe edebilirsiniz. Buna göre, silinen dosyanın üzerine
DriveCrpyt tekrar tekrar yazmakta. Böylece silinen dosyanın geri getirilmesi imkansız hale gelmekte.
Cacti Türkçe El Kitabı
Özgür Karataş
Cacti Nedir ?
Cacti; network üzerinde bulunan aktif
cihazlarınızın bellek (ram), disk, ağ
ve sistem yükü gibi bilgilerini
grafiksel olarak web arayüzüyle
sunan, komple bir sunucu
çözümüdür. Bilgileri almak için snmp
ve aldığı bu bilgileri grafiksel olarak
yazmak için rrdtool araçlarını
kullanır.
Paketleri indirin:
#tar -zxvf mysql*
Kuruluma başlamadan, öncelikle
aşağıdaki paketleri sisteminize
indirin. Bunun için root hakları ile
wget aracını kullanabilirsiniz.
#cd mysql*
Cacti'yi çalıştırmak için aşağıdaki
paketleri sisteminize kurmalısınız.
Apache
#mkdir /cacti
#groupadd mysql
#cd /cacti
#useradd -g mysql mysql
#wget
http://apache.mirrors.versehost.com/
httpd/httpd-2.0.52.tar.gz
#scripts/mysql_install_db
#wget
http://dev.mysql.com/get/Downloads/
MySQL-4.0/mysql-4.0.21.tar.gz
#wget
http://people.ee.ethz.ch/~oetiker/web
tools/rrdtool/pub/rrdtool-1.0.49.tar.gz
#wget
http://unc.dl.sourceforge.net/sourcefo
rge/net-snmp/net-snmp-5.1.2.tar.gz
PHP
NET-SNMP
RRDTOOL
Cacti Open Source bir yazılımdır ve
bu nedenle Linux Unix türevi
sistemler üzerinde çalışır.
#wget
http://www.cacti.net/downloads/cacti0.8.6h.tar.gz
Mysql Kurulumu:
Nasıl Çalışır ?
Cacti basit, kullanışlı ve şık bir
arayüze sahiptir. Her geçen gün
geliştirilmekte ve GNU\GPL lisansı
ile dağıtılmaktadır. Resmi web sitesi
www.cacti.net adresidir.
Kuruluma Başlayalım
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
#make
#make install
#wget http://us4.php.net/get/php4.3.8.tar.gz/from/this/mirror
Sistem Gereksinimleri:
#./configure --prefix=/usr/local/mysql
Mysql bilinen en popüler
veritabanıdır. Cacti tablolarını ve
bilgilerini Mysql veritabanında
tutmaktadır.
Mysql'i sisteminize kurmak için
aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.
#chown -R root /usr/local/mysql
#chown -R mysql /usr/local/mysql/var
#chgrp -R mysql /usr/local/mysql
#rm -f /etc/my.cnf
#cp support-files/my-medium.cnf
/etc/my.cnf
#echo /usr/local/mysql/lib/mysql >>
/etc/ld.so.conf
#echo /usr/local/lib >> /etc/ld.so.conf
#ldconfig -v
#cp support-files/mysql.server
/etc/init.d/mysql
#/usr/local/mysql/bin/mysqld_safe -user=mysql &
#cd /etc/rc3.d/
#ln -s ../init.d/mysql S85mysql
#ln -s ../init.d/mysql K85mysql
#cd /etc/rc5.d/
#ln -s ../init.d/mysql S85mysql
#ln -s ../init.d/mysql K85mysql
#cd /etc/init.d/
#cd /cacti
#chmod 755 mysql
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – çözüm
25
Apache Kurulumu:
/www/conf/httpd.conf.backup
RRDTOOL Kurulumu:
Apache bildiğiniz gibi linux ve unix
sistemlerde çalışan, açık kaynak
kodlu web sunucusudur. Sisteminize
indirdiğiniz apache paketini
aşağıdaki adımları takip ederek
derleyip kurun.
#echo #######################
>> /www/conf/httpd.conf
Rrdtool MRTG aracının gelişmiş
versiyonudur. Grafikleri çizmek ve
yazmak gibi görevleri yapan bir
araçtır. Aşağıdaki adımları takip
ederek rrdtool paketini kurun. Aksine
cacti grafikleri yazmayacaktır!
#echo # Added to Ozgur Karatas
PHP Script >> /www/conf/httpd.conf
#echo #######################
>> /www/conf/httpd.conf
#echo AddType application/x-tar .tgz
>> /www/conf/httpd.conf
#cd /cacti
#tar -zxvf httpd*
#cd httpd*
#echo AddType application/x-httpdphp .php >> /www/conf/httpd.conf
#./configure --prefix=/www -enableso
#echo AddType image/x-icon .ico >>
/www/conf/httpd.conf
#make
#echo DirectoryIndex index.php
index.html index.html.var >>
/www/conf/httpd.conf
#make install
#cd /www/bin
#service httpd stop
#cp apachectl /etc/init.d/httpd
#service httpd start
#cd /cacti
#tar -zxvf rrdtool*
#cd rrdtool*
#./configure --prefix=/usr/local/rrdtool
#make
#make install
Adım Adım NET-SNMP Kurulumu:
Aşağıdaki adımları takip ederek
snmp paketini kuralım.
#cd /etc/rc3.d/
#ln -s ../init.d/httpd S85httpd
MySQL Veritabanı Kurulumu:
#ln -s ../init.d/httpd K85httpd
Bildiğiniz gibi Cacti yazılımı
kayıtlarını mysql veritabanı üzerinde
kayıt edecek şekilde tasarlanmıştır.
Bu sayede geriye dönük raporlama
yapabilirsiniz. Bunun için sisteminide
Mysql yoksa indirdiğimiz paketi
adımları takip ederek kuralım ve
cacti kullanıcısı ile cacti grubuna
erişim, kullanım hakkı verelim.
#cd /etc/rc5.d/
#ln -s ../init.d/httpd S85httpd
#ln -s ../init.d/httpd K85httpd
#/www/bin/apachectl start
PHP Kurulumu:
PHP paketi genellikle linux sistemler
ile beraber gelir ancak biz yine de
burada yeni başlayanlar için php
kurulumunu da adım adım anlatalım.
Aşağıdaki adımları takip ederek
sisteminize php'yi derleyebilirsiniz.
#groupadd cacti
#/usr/local/mysql/bin/mysql
#tar -zxvf php*
#mysql> create database cactidb;
#cd php*
#mysql> grant all on cactidb.* to root;
#./configure --prefix=/www/php -with-apxs2=/www/bin/apxs --withconfig-filepath=/www/php --enablesockets --with-mysql=/usr/local/mysql
--with-zlibdir=/
#mysql> grant all on cactidb.* to
root@localhost;
#make install
#cp php.ini-dist /www/php/php.ini
#cp /www/conf/httpd.conf
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
#cd net-snmp*
#./configure
Konfigurasyon komutunu verdikten
hemen sonra bize birkaç soru
soracaktır. Bunlara doğru cevap
vermelisiniz. Aksine sisteminizden
net-snmp ile bilgileri alamazsınız.
Default Version of SNMP (3): 1
#useradd -g cacti cactiuser
#mysql> set password for
root@localhost=password('rootpw');
#make
#tar -zxvf net-snmp*
#cd /cacti
#cd /cacti
#usr/include -with-gd
#cd /cacti-install
#mysql> grant all on cactidb.* to
cactiuser;
#mysql> grant all on cactidb.* to
cactiuser@localhost;
#mysql> set password for
cactiuser@localhost=password('cacti
pw');
#mysql> exit
(Burada SNMP'in hangi versiyonunu
kurmak isterseniz onu seçiniz. 1, 2
ve 3 seçeneklerinden sisteminize
uygun olanı seçiniz. Genel olarak 2
en uygun seçimdir.)
System Contact Information (root@):
[email protected]
(Sistem sorumlusunun mail adresini
giriniz.)
System Location (Unknown):
Istanbul Universitesi Bilgi Islem
Merkezi
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – çözüm
(Sistemin bulunduğu konumu
belirtmek için (location) bir ulaşım
noktası yazınız.)
Location to write logfile
(/var/log/snmpd.log):
için config.php dosyasını
düzenlemelisiniz.
#vi
/www/htdocs/cacti/include/config.php
Burada karşınıza çıkacak adımlarda
sırası ile şunları uygulayın;
1. Click Next
$database_defaut = "cactidb";
Location to write presistant
information (/var/net-snmp):
$database_hostname = "localhost";
$database_username = "cactiuser";
(Bu adımları enter tuşuna basarak
geçebilirsiniz. Log dosyası ve
çalışma betiğinin yolunu kendisi
seçecektir.)
Bu adımlardan sonra ./configure
komutu sona erecektir. Ardından root
hakları ile aşağıdaki komutları giriniz.
#make
$database_password = "cactipw";
Son olarak cacti için crontab kaydı
giriyoruz.
#crontab -e
(Bu komutu girdikten sonra
karşımıza çıkan ekranda "a" tuşuna
basarak en alt satıra aşağıdaki
crontabı ekleyelim.)
*/5 * * * * cactiuser /www/php/bin/php
/www/htdocs/cacti/poller.php >
/dev/null 2>&1
Cacti Kurulumu ve
Konfigurasyonu:
Kurulum:
Bütün paketlerimizi sağlıklı bir
şekilde kurduktan sonra artık cacti'yi
sistemimize kurabiliriz. Bunun için
aşağıdaki adımları takip ediniz.
Not: Burada son satırdaki /dev/null
seçeneği cacti poller.php betiği
çalıştıktan sonra çıkacak olan
mesajları yok etmesi içindir.
Konfigurasyon:
#cd /cacti-install
#cp cacti* /www/htdocs/
#cd /www/htdocs/
#tar -zxvf cacti*
#mv cacti-0.8.6h cacti/
#cd /cacti
#/usr/local/mysql/bin/mysql -user=root --password=rootpw cactidb
< cacti.sql
#chown -R cactiuser rra/ log/
Bütün bu adımları düzgün bir şekilde
geçtikten sonra sisteminizde apache
web sunucusu çalışacak ve
sisteminiz php'yi derleyecektir. Son
olarak konfigurasyon ayarlarını web
arayüzünden yapacağız. Bunun için
aşağıdaki adrese (yani sizin lokal
web sunucusunuza) herhangi bir
tarayıcı ile bağlanalım.
http://localhost/cacti
veya
Cacti'nin mysql desteğini aktif etmek
2. Default (New Install) -> Click Next
3. Bu adımda karşınıza çıkacak yol
belirtimlerinde rrdtool ve php'nin
yolunu aşağıdaki gibi düzeltin:
Crontab'ı Düzenleyelim:
#make install
Bilgi Güvenliği Rehberiniz
26
http://ipadresiniz/cacti
RRDTOOL =
/usr/local/rrdtool/bin/rrdtool
PHP = /www/php/bin/php
4. Click Finish
Cacti web arayüzüne bağlanmak için
kullanacağınız ilk kullanıcı adı admin
ve ilk şifre yine admin'dir. Bundan
sonra cacti sizden yeni bir şifre
isteyecektir. Bu şifrenin güvenilir bir
şifre olmasına dikkat ediniz. Çünkü
cacti web arayüzüne admin olarak
girebildiğiniz gibi bütün sistem
konfigurasyon ve ayar dosyalarını
değiştirme hakkına sahip
olacaksınız. Kurulum ve
konfigurasyon ayarları bitti. Cacti
artık çalışır haldedir ve network
üzerinde bulunan herhangi bir
cihazın snmp ayarlarını yaparak
cacti'ye ekleyip anlık, günlük, haftalık
grafiksel raporlarını alabilirsiniz.
Sistem yük durumu, bellek kullanımı
ve disk kullanımı gibi birçok bilgiyi
takip edebilirsiniz.
Bu belgenin tüm kullanım ve
kopyalama hakları Özgür Karataş'a
aittir. Herhangi bir sorun ile
karşılaştığınızda ozgur (at)
ozgurkaratas dot com adresine mail
atabilirsiniz. Bu belgede anlatılan
adımlardan dolayı sisteminizde
çıkacak olan sorun ve zararlardan
sorumluluk kabul edilmez.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.olympos.org un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
27
Yeni başlayanlar için BOIS
Giriş
Temel Giriş-Çıkış Sistemi (Basic Input-Output System,
BIOS) bilgisayarınızın yaşamsal önemdeki bir iç
yazılımıdır ve anakart üzerindeki bir silinmez yongada
kayıtlıdır. İşletim sistemi ile bilgisayar donanımının
haberleşmesini sağlayan temel yönergelerden oluşur.
BIOS olmazsa işletim sistemi bilgisayar donanımı ile
haberleşemez ve elbette denetimi de sağlayamaz.
Diğer bir deyişle BIOS bilgisayarın olmazsa olmaz bir
bileşenidir. Eğer BIOS ayarları yanlış yapılırsa
bilgisayarınız %40 oranında yavaşlayabilir. Diğer yandan
yeni yongasetleri (chipset) ve işlemciler çıktıkça BIOS
ayarları da git gide daha karmaşık duruma geliyor. Sonuç
olarak günümüzdeki bir çok teknik insanın bile modern
BIOS'larda bulunan meslek argosu ve açık olmayan
ayarlar nedeniyle kafası karışmış durumda.
Ancak her şey yolunda, THG yardım için yanınızda! Her
anakart ve/veya bilgisayar üreticisi farklı BIOS'lar
kullandığından bir örnek seçmek zorundayız ve bizde bu
iş için A7N8X-E Deluxe anakartı seçtik. Bu anakartı özel
olarak seçmemizin nedeni günümüz anakartlarının bu
temel tasarımı sıklıkla kullanıyor olması. Dahası A7N8XE ASUS'un en çok satan modelleri arasında, iki yıldır da
pazarda bulunuyor ve günümüzde de AMD tabanlı
sistemler için hala satılıyor. Başka anakartların biraz farklı
olacakları kesin olsa da, bu yazımızdan elde edeceğiniz
"alışkanlıkla" kendi ayarlarınızı başarıyla
yapabileceğinize eminiz.
BIOS'ta yanlış değişiklikler yapmanın bilgisayarınızı
çalışmaz duruma getirebileceğini anımsatalım. Böyle bir
durumla karşılaşırsanız yardımınıza BIOS sıfırlama
(reset) koşuyor ve tüm ayarları varsayılan "fabrika
ayarlarına" getirebiliyorsunuz, ancak bu ayarlar yalnızca
"varsayılan" oluyor, "iyileştirilmiş" değil. Bu işlem
genellikle anakart üzerindeki bir atlatıcıyla (jumper)
yapılıyor ve hatta dizüstü bilgisayarlarda bunun için
gömülü bir düğmecik yerleştirilerek işiniz daha da
kolaylaştırılabiliyor! Burada anlatacağımız hiçbir işlemin
bilgisayarınıza herhangi bir zararı yoktur, ancak adımları
sıkı sıkıya izlemeniz gerekiyor.
Dell, HP, Gateway ve Micron gibi büyük bilgisayar
üreticileri genellikle BIOS ayarlarını oldukça kısıtlıyorlar,
çünkü son kullanıcının sürekli bu ayarları "kurcalayıp"
yardım masalarının telefonlarını kilitlemesini istemiyorlar,
o yüzden bilgisayar meraklıları bu tür markaları çok tercih
Toms Hardware Guide
etmiyorlar. Sonuç olarak burada
sözünü ettiğimiz bazı
geliştirmelerden bazı model
bilgisayarları kullananların
yararlanamayacaklarını üzülerek
belirtelim.
Çoğunluk bilgisayarın açılışında
BIOS ayarlarına nasıl giriş
yapılacağını gösteren kısa bir
uyarı iletisi görüntüleniyor.
Bilgisayar işletim sistemi
yüklenmeye başlamadan önce
BIOS ayarlarına girmek için
kullanılacak tuşa basmanız için
sizi bir iki saniye kadar bekliyor.
BIOS'a girmek için genellikle
kullanılan yöntem bilgisayar
hemen açıldığı anda gerekli tuşa
basılı tutmak veya ayar ekranı
gelene kadar art arda defalarca basmak oluyor, çünkü
iletinin görüntülendiği an kaçırılırsa bilgisayarı yeniden
başlatmak gerekiyor. Çoğunluk bilgisayarda bu tuş DEL,
F1 veya F2 oluyor. Eğer açılış sırasında bu tuşlardan
herhangi birisi sizi BIOS ayarların sokmuyorsa, kullanım
kılavuzuna bakmanızı ve hatta gerekirse üreticinizi
aramanızı öneriyoruz.
Her ayrı BIOS ayarı için bilgisayarınızı yeniden
başlatmanızı öneririz, çünkü bazı işlevler çalışmayı
bozabiliyor. Böyle yaparak hatanın hangi BIOS ayarı
değişikliğinden kaynaklandığını anlayabilirsiniz ve bu
elbette en son yaptığınız değişiklik olur. Daha deneyimli
kullanıcılar ne yaptıklarını biliyorlarsa bu önerimize
uymayabilirler.
Ana Seçenekler
BIOS'un Ana Seçenekler (Main Options) Menüsüyle
başlayalım, bu sayfaya sol üst köşedeki Ana "Main"
sekmesine yön tuşlarıyla gittiğinizde ulaşıyorsunuz,
aslında ilk açılan sayfa da zaten bu.
Hemen altta bilgisayarın tarih ve saatini
ayarlayabileceğiniz, bilgisayara takılı olan sabit diskleri ve
veri depolama aygıtlarını tanımlayabileceğiniz seçenekler
bulunuyor. Eğer bu ayarlar kendiliğinden algıla (autodetect veya auto) seçeneğindeyse bilgisayarı her
başladığında takılı olan disk ve depolama aygıtları
taranıyor ve tanımlanıyor. Bu işlem genellikle birkaç
saniye sürüyor, bu nedenle ayarı "Auto" da bırakmayıp,
aygıtları BIOS içinden özellikle tanımlarsanız, bilgisayarın
açılış süresi birkaç saniye daha kısalıyor.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Bunu yapabilmek için basitçe seçeneğin üstüne yön
tuşlarıyla gidin ve GİRİŞ (enter) tuşuna basın. Daha
sonra gösterilen Silindir (Cylinders), Kafa (Heads), Bölüm
(Sectors) ve LBA değerlerini bir yere not edin. Bazı
BIOS'larda Block Mode ve 32-Bit Transfer Mode (aktarım
kipi) ayarları da bulunur. Sürücü biçimini AUTO'dan
USER'a (kullanıcı) getirin. Daha sonra önceden not
aldığınız değerleri hiç değiştirmeden yerlerine yazın.
Eskiden pek görmediğimiz ancak çoğu günümüz
bilgisayarında bulunan LBA, Block ve 32-bit Transfer
Mode'larının tümünü etkinleştirmeniz (ENABLE veya ON)
başarımı artıracaktır.
Eğer aygıt takılı bulunmayan bir kanal varsa, o kanalın
ayarını da NONE (boş) konumuna getirmelisiniz. Örneğin
bir sabit disk Birincil Ana (primary master) ve bir CD-RW
İkincil Ana (secondary master) olarak takılmışsa, Birincil
ve İkincil Bağımlı (Primary ve Secondary Slave)
seçeneklerini NONE ayarına getirmelisiniz. Eğer aygıt
takılı bulunmayan kanallar için AUTO ayarını etkin
bırakırsanız, bilgisayar her açılışta bu olmayan aygıtı
bulmaya çalışarak çok zaman kaybedecektir ve elbette
açılış yavaşlayacaktır. Bu boş kanalların ayarlarının
NONE yapılması açılışı hızlandıracaktır.
Gelişmiş Özellikler
Açılış Virüs Algılama (Boot Virus Detection): Etkin
(Enabled). Bazı BIOS'larda bu ayarlar Standart veya Ana
(Main) bölümünde bulunabilir. Artık açılış virüsleri
eskiden olduğu kadar önemli bir tehdit oluşturmasalar da,
yine de virüs bulaşmış bir disket veya CD ile
karşılaşılabilir.
İşlemci Düzey 1 Önbellek (CPU Level 1 Cache): Etkin
(Enabled).
İşlemci Düzey 2 Önbellek (CPU Level 2 Cache): Etkin
(Enabled).
Gelişmiş seçenekleri görüntülemek için alt menülere
bölünmüş, bir sonraki "Advanced" (gelişmiş) sekmesine
gidin. İlk açılan sayfanın adı "Advanced BIOS Features"
(gelişmiş BIOS işlevleri) olarak görüntülenecektir
Her açılışta belleğin ve disket sürücünün tepeden tırnağa
sınanması sizce de gereksiz değil mi? Eğer bu iki
bileşenden herhangi birinde bir sorun bulunmuyorsa bu
işlem için zaman kaybetmenin hiçbir anlamı yoktur.
BIOS'un bu bölümünde bazı işlevleri devre dışı bırakarak
bilgisayarın açılışını hızlandıracağız İşte önerdiğimiz
ayarlar:
Toms Hardware Guide
28
Hızlı Açılış Kendini Sınaması (Quick Power On Self
Test): Etkin (Enabled). Bu ayar her açılışta belleğin
tümünün defalarca sınanmasını engeller; eğer bozuk bir
bellek biriminiz yoksa ki bu durumda zaten bilgisayarınız
sürekli kilitleniyor demektir; bu sınamanın pek bir yararı
yoktur.
Birinci, İkinci, Üçüncü Başlatma Aygıtı (First, Second,
Third Boot Device): Başlatma (boot) sıranızı belirleyin ve
hiçbir zaman ilk başlatma yapmayacağınız aygıtları devre
dışı (disabled) bırakın.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Diğer Aygıttan Başlat (Boot Other Device): Devre dışı
(disabled), eğer bir ağ kartından veya ayrı bir SCSI
karttan başlatma yapmıyorsanız.
Başlatma Disket Araması (Boot Up Floppy Seek): Devre
dışı (disabled). Bu kesinlikle bir zaman kaybı ve gürültü
nedeni.
Başlatma NumLock Durumu (Boot Up NumLock Status):
Seçim size kalmış. Bazıları Windows açıldığında
klavyelerindeki NumLock'un etkin olmasını isterler,
bazıları da devre dışı olmasını tercih ederler.
A20 Kapısı Seçeneği (Gate A20 Option): Hızlı (Fast). Her
ne kadar Windows XP ile bu ayar biraz gereksizleştiyse
de, yine de etkin bırakmanızı öneririm. OS/2 ve eski
Windows sürümleri bu ayar FAST iken daha hızlı
çalışıyorlar. Bunu NORMAL ayara getirmeniz için tek
neden yalnızca DOS kullanıyorsanız olabilir.
Klavye Hızı Ayarı (Typematic Rate Setting): Devre dışı
(Disabled). Aslında bu ayar da keyfinize kalmış çünkü bu
ayar tuşa basılı tuttuğunuzda ne kadar süre sonra tekrara
geçileceğini ve saniyede tekrarlanan harf miktarını
belirliyor.
29
Konuşmalı POST Raporlayıcı (Speech POST Reporter):
Size kalmış. Bu ayar etkinken bilgisayarınız açılışta size
POST raporunu "konuşarak" bildirir. Her ne kadar ses
niteliği "gacırtıdan" öte olmasa da, bazı insanlar bunun
havalı durduğunu düşünüyorlar.
Gelişmiş Yongaseti Özelliklerini
Kullanarak Nasıl Hızaşırtma Yapılır
Hızaşırtmacılar (overclockers) ve bilgisayar tutkunları
bilgisayarlarını satın aldıkları ve tasarlandığı durumdan
daha hızlı çalıştırmak isteyip, bellek ve işlemci hızını
tanım değerlerinden yükseğe aşırtmak isteyebilirler. Bazı
durumlarda kararlı bir çalışma için bileşenlerin çalışma
gerilimini de (voltage) artırmaları gerekebilir ve elbette bu
daha çok ısınma demektir.
Hızaşırtma (overclock) işlemi eskiden olduğu kadar
mucizeler yaratmıyor. Aynı zamanda işlemci ve bellekleri
garanti dışı bırakarak, arıza durumunda cebinizin
yanmasına neden olabiliyor, kararsız çalışma tehlikesi de
cabası. Bu nedenle BIOS'taki çoğu salınım (frequency)
ve gerilim (voltage) ayarının ya olduğu gibi bırakılması
veya AUTO (kendi ayarlı) ayarına getrilmesi gerekiyor.
Ama yine de ayarlamak isterseniz bunları BIOS'taki
ADVANCED (gelişmiş) sekmesinden yapabiliyorsunuz.
APIC Mode (kipi): Etkin (Enabled). Bu çoklu işlemci
desteği, daha fazla kesme (interrupt sayısı ve daha hızlı
kesme isteği denetimi için kullanılan Gelişmiş
Programlanabilir Kesme Denetleyici'nin (Advanced
Programmable Interrupt Controller) ayarı.
OS/2 Tümleşik Bellek (Onboard Memory) > 64M: Devre
dışı (Disabled). Bu ayar yalnızca tarihin tozlu sayfalarında
kaybolmuş IBM OS/2 işletim sistemini kullanıyorsanız
geçerli.
Tam Ekran Logo Gösterimi (Full Screen LOGO Show):
Size kalmış. Etkinken (enabled) Açılış Kendini Sınaması
(Power-On Self-Test, POST) ekranının verileri üreticinin
logosu bulunan bir "perde" arkasına gizleniyor. Örneğin
eğer bir Gateway marka bilgisayar kullanıyorsanız açılış
sırasında üreticinin kocaman GATEWAY yazısını
görüyorsunuz. Devre dışıyken (disabled) "normal"
başlatma yordamı ekranda görüntüleniyor - bu çoğunluk
bilgisayarın açılışı sırasında karşılaşılan olaydır. Bazıları
POST ekranını izleyip bilgilenmek isterken, bazıları da
daha şık bir açılışı tercih ediyorlar.
POST Complete Report (tüm rapor): Size kalmış. Bu ayar
etkinken POST'un en ayrıntılı raporu görüntülenir.
Toms Hardware Guide
İşlemci Harici Salınım Hızı (CPU External Freq. (MHz)) :
Bu ayarı işlemcinizin tanımlanan değerlerinde
bırakmalısınız.
İşlemci Çoklu Salınım Hızı Ayarı (CPU Frequency
Multiple Setting): AUTO.
İşlemci Salınım Hız Çarpanı (CPU Frequency Multiple):
Bu ayarı işlemcinizin tanımlanan değerlerinde
bırakmalısınız.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Asus buna İşlemci Çarpanı (CPU Multiplier) adını vermiş.
Bunun ne olduğunu anlatabilmek için işlemcinizin veriyi
sistemin geri kalanından farklı hızda işlediğini belirtmemiz
gerekiyor. Örneğin bir AMD Athlon 2600 merkezi işlemci
(CPU) 2.133 GHz hızında çalışıyor. Ancak anakartla
133.33 MHz'de iletişiyor ki buna da Veriyolu Ön Hızı
(Front Side Bus Speed, FSB) deniyor. Sonuçta 133.33
MHz (genellikle 133 MHz olarak anılır) FSB hızı oluyor ve
işlemci de bunu katlayarak veriyi 16 x 133.33; yani 2,133
GHz hızında işliyor. Yani çarpanınız 16 oluyor.
AMD kendi yaptığı ölçümler de 2.133 GHz'lik işlemcisinin
, Intel'in 2.6 GHz'lik işlemcisiyle aynı hızda veya daha
hızlı çalıştığını gözlemiş - ki bu biz de dahil bir çok
bağımsız denetleme kuruluşu tarafından doğrulanmıştır.
Daha büyük sayıların son kullanıcının gözünü daha çok
boyadığı düşünüldüğünde AMD'nin aslında 2.133 GHz
çalışan işlemcisine 2600 lakabını takması hiç de şaşırtıcı
değil, çünkü rakibi
Intel'in 2.6 GHz
işlemcisinin bile
üzerinde - işleme
göre değişse de
genel olarak başarım
sağlayabiliyor. Bu
neden AMD Athlon
2600'ün aslında
2.133 GHz'de
çalıştığını, 2.6 GHz
olmadığını açıklıyor.
Sistem Başarımı (System Performance): En iyileştirilmiş
(Optimal).
İşlemci Arayüzü (CPU Interface): En iyileştirilmiş
(Optimal).
Bellek Salınım Hızı (Memory Frequency): SPD kullanarak
(By SPD). Birçok bellek üreticisi ürünlerine Seri Kişilik
Algılama (Serial Presence Detect, SPD) yongası ekliyor
ki burada saklanan bilgiler BIOS'a belleğin kapasite,
veriyolu genişliği, hız ve gerilim (voltage) değerlerini
söylüyor. Bu değerler üreticinin ürününün "kararlı"
çalıştığını bulduğu en yüksek değerler olduğunda bizim
önerimiz "By SPD" seçeneğinin daha güvenilir olduğu. Bu
ayarları elle yaparak belki birazcık daha başarımı
artırabilirsiniz, ancak çoğu durumda sisteminiz
kararsızlaşabilir; doğru başlatılmayabilir (boot) ve hatta
hiç başlatılamayabilir.
Bellek Zamanlamaları (Memory Timings): En iyileştirilmiş
(Optimal).
Toms Hardware Guide
30
FSB Yayılı İzge (FSB Spread Spectrum): Devre dışı
(Disabled). Bu ayar sistemin Avrupa Elektromanyetik
Girişim (European electromagnetic interference, EMI)
ölçümlerini aşabilmesini olanaklı kılıyor. Yöntem olarak
küçük FSB hız değişikliklerinden yararlanıyor. Yine de
uyaralım, bu ayarı çok büyük değerlere getirmek internet
bağlantınızı bozabilir ve hatta hızaşırtılmış (overclocked)
sistemlerde kararsızlığa yol açabilir.
AGP Yazılı İzge (AGP Spread Spectrum): Devre dışı
(Disabled). Yukarıdaki açıklamamız bu ayar için de
geçerli, farkı bu ayarın Gelişmiş Grafik Arayüzü
(Advanced Graphics Port, AGP) için olması.
İşlemci Çekirdek Gerilim Ayarı (CPU VCore Setting):
AUTO (kendinden ayarlı).
İşlemci Çekirdek Gerilimi (CPU VCore): Eğer yukarıdaki
ayar AUTO değilse burada işlemcinizin tanım değerindeki
gerilimi (voltage) seçin.
Çok fazla çeşit işlemci bulunduğundan bir örnek vermek
ne kadar doğru olur bilmiyoruz, çünkü yazıyı dikkatsiz
okuyan bir kişi gözü kapalı bu ayarı yaparsa hiç hoş
olmaz. Bunun yerine işlemci ismi, çalışma hızı ve
çekirdek gerilimi değerlerinin bulunduğu bir tabloyu
vermek daha akıllıca görünüyor.
Grafik Açıklık Büyüklüğü (Graphics Aperture Size): 64MB
veya 128MB. Bu işlev Grafik Adres Yeniden Düzenleme
Tablosu'nun (Graphics Address Relocation Table, GART)
yapısını ve AGP tarafından adreslenebilecek bellek
miktarını belirler. Ekran kartınızın veya sistem belleğinizin
miktarı ne olursa olsun bu ayarın 64MB veya 128MB
olmasını öneriyoruz. Uygulama daha fazlasına
gereksinim duysa da bu ayar daha iyileştirilmiş sonuçlar
için gereklidir, gerektiğinde GART kullanılan belleği eldeki
imkanlarla zaten akla uygun bir değerle sınırlayacaktır.
AGP Salınım Hızı (AGP Frequency): AUTO (kendinden
ayarlı).
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
31
Sistem BIOS'u Yastıklanabilir ( System BIOS
Cacheable): Devre dışı (disabled). Bu ayarı
etkinleştirmek iyi bir şey gibi gelebilir, ama değil. Bu
işleve bazı durumlarda, örneğin bir program BIOS'a
doğrudan yazmak istediğinde, yastıklanmış (cached) veri
nedeniyle sistemin kilitlenmesine bile neden olabilir. Bu
özellik yalnızca DOS kullanıyorsanız etkinleştirilmelidir.
Video Belleği Yastıklanabilir (Video RAM Cacheable):
Etkin (enabled). İsminin akılda uyandırdığının aksine bu
ayarın video belleğiyle ve hatta grafik verisini
yastıklamakla ilgisi yok. Bunun yerine modern ekran
kartlarında birleştirilmiş önbellek verisi (combine buffers)
yazabilmenize olanak sağlıyor ki bu da grafik ve işlemci
başarımını oldukça artırıyor.
DDR Temel Gerilimi (DDR Reference Voltage): 2.6V. Bu
ayar sisteminizdeki Çift Veri Aktarım Hızı (Double-Data
Rate, DDR) belleklerin çalışma gerilimini düzenliyor.
AGP VDDQ Voltage (gerilimi): 1.5V. VDDQ bir
mühendislik terimi. İngilizce de ekran kartına biraz
karmaşık bir yöntemle sağlanacak gerilimin (voltage) ne
olacağı anlamına gelen sözcüklerin baş harflerinden
oluşuyor.
AGP 8X Support (desteği): Sisteminiz 8x AGP hızlarını
destekliyorsa bu seçeneği etkinleştirin (enable). Ancak bu
seçenekten tam kapasite yararlanabilmek için, VIA
altyapılı anakartlarda VIA 4-in-1 sürücülerini kurmanız
gerekecektir.
AGP Hızlı Yazma Yeteneği (AGP Fast Write Capability):
Etkinleştirmeniz (enabled) önerilir. Bu ayar
yongasetinden (chipset) AGP'ye gönderilen verilerin ana
belleğe uğramadan doğrudan gönderilebilmesini sağlar
ve %10 kadar başarım artışı getirebilir. Yine de bazı
oyunlar ve PCI ekran kartları bu ayar etkinken sorun
yaşayabilirler. Bu seçeneği deneyip bir sorun
oluşturmadığını gözledikten sonra kalıcı olarak etkin
bırakmanızı öneririz.
Tümleşik Çevre Birimleri
(Integrated Peripherals)
BIOS ayarlarının bu sayfası anakart üzerine tümleşik
çevresel bileşenlerin ayarlarını yapmanıza yarıyor. Bunlar
arasında seri ve paralel girişler, ses, ağ ve USB girişleri
bulunuyor. Kullanılmayan girişlerin veya işlevlerin
kapatılması önemli ölçüde kaynak kaybını azaltacak ve
diğer bileşenlere sağlanan kaynak miktarını artıracaktır.
Kısaca kullanmadıklarımızı devre dışı bırakacağız.
Toms Hardware Guide
Primary (birincil) VGA BIOS: Bu ayar bilgisayarımızda iki
adet ekran kartı bulunduğunda işe yarıyor. Bir AGP ve bir
de PCI (çevresel bileşen arabağlantısı, peripheral
component interconnect). Bu ayar sistemin başlangıç
görüntü ekranının hangisi olduğunu, yani hangi ekran
kartının "asıl" ekrana bağlı olduğunu seçmenizi sağlıyor.
Eğer tek bir ekran kartınız varsa, büyük olasılıkla AGP'dir
ve bunu seçmelisiniz. Çoğunluk kişi için varsayılan
seçenek olan PCI yanlıştır ve "AGP VGA Card"a
değiştirilmesi gerekir. Eğer iki ekran kartınız varsa
dediğimiz gibi "asıl" ekranın takılı bulunduğu kartı
seçmelisiniz, yani örneğin Windows'un açılış ve kayıt
(login) penceresi bu ekranda görüntülenecektir.
USB Controllers (denetleyiciler): Bu ayar sisteminizdeki
Evrensel Seriyol Denetleyicisi'ni (Universal Serial Bus,
USB) denetlemenizi sağlar. Yalnızca USB 1.1, USB 1.1
ve 2.0 kullanabilir veya USB işlevini tümden devre dışı
bırakabilirsiniz. Çoğunluk kullanıcı çeşitli kullanımlar için
USB 1.1 ve 2.0 ayarını tercih eder.
Geriye Dönük USB Desteği (USB Legacy Support): Bu
ayar eğer USB klavye kullanıyorsanız ve DOS gibi takkullan olmayan bir ortamda çalışacak veya işletim sistemi
açılmadan önce bazı menülerde gezmek istiyorsanız
açılmalıdır. Eğer bu ayar devre dışıysa (disabled) bir
disketten veya CD'den başlatma yaptığınızda klavyeniz
kullanılmaz olabilir. Gariptir ancak bazı ürünlerde USB
klavye ile BIOS ayarlarına bile girebilmeniz olanaksızdır.
Eğer bilgisayarınızın klavyesinde dikdörtgen kesitli USB
fiş varsa ayarı etkinleştirin (enable), yok yuvarlak kesitli
fiş varsa devre dışı (disabled) bırakın. Bu ayarın
bilgisayarın bekleme veya uyku durumundan çıkarken
sorun oluşturabileceğini ve hatta bilgisayarın düzgün
kapanmamasına neden olabileceğini unutmayın.
Kısacası zorunda değilseniz devre dışı (disabled) bırakın.
USD Fare Desteği (USB Mouse Support): Yukarıdakiyle
aynı durum. Zorunlu değilseniz devre dışı (disabled)
bırakın.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Tümleşik AC97 Ses Denetleyicisi (Onboard AC97 Audio
Controller): Eğer Soundblaster Audigy gibi ayrı bir ses
kartınız varsa veya sisteminizde hoparlör bulunmuyorsa
bu ayarı devre dışı (disabled) bırakın. Bu büyük ölçüde
kaynak tasarrufu sağlayacak ve olası çakışmaları da
önleyecektir. Diğer yandan çoğu bilgisayar için bu ayarın
etkin (enabled) olması gereklidir, çünkü ek bir ses kartınız
yoksa, bilgisayarınız anakart üzerindeki ses düzeneğini
kullanmalıdır.
Tümleşik AC97 Modem Denetleyicisi (Onboard AC97
Modem Controller): Bazı anakartlar tümleşik modem
seçeneğiyle gelirler. Her ne kadar tek alınan anakartlarda
tümleşik modem çok seyrek bulunsa da, bazı ikincil
üreticilerin ürünlerinde bu özellik bulunabileceğinden
üreticiler bu desteği BIOS'a eklerler. Emin olmak için eğer
PCI yuvaya takılı bir modem kartınız yoksa bu ayarı etkin
(enabled) bırakın diyebiliriz.
Tümleşik Ağ (Onboard LAN, nVidia)): Bu ayar tümleşik
ağ bağdaştırıcıyı (onboard ethernet, LAN, NIC vs.)
etkinleştirmek ve devre dışı bırakmak için kullanılır.
Buradaki seçenekler AUTO ve DISABLED. Bizim
elimizdeki ASUS anakart iki adet tümleşik ağ bağdaştırıcı
barındırıyor ve bu işlev bilgisayarı özellikle bir yönlendirici
(router) veya ağ geçidi (gateway) olarak kullanmak
isteyenlerin çok işine yarıyor. Bir girişe örneğin ADSL
modem bağlayabiliyor, diğer girişi de diğer bilgisayarlara
bağlanmak üzere ağ bağlantısı olarak
kullanabiliyorsunuz. Ancak eğer sizin sisteminiz yalnızca
bir adet ağ bağlantısı gerektiriyorsa, kullanmadığınız ağ
bağdaştırıcıyı devre dışı (idsabled) bırakmak kaynak
yönetimi açısından daha akıllıca olacaktır.
Tümleşik Ağ (Onboard LAN, 3Com): Bu yukarıda sözü
geçen ikinci tümleşik ağ bağdaştırıcı, gerekmiyorsa devre
dışı (disabled) bırakın.
Tümleşik 1394 Aygıtı (Onboard 1394 Device (Firewire)):
Bu ayar bilgisayarınızdaki tümleşik IEEE 1394 (Firewire)
girişini etkinleştirmeye veya devre dışı bırakmaya yarıyor.
Eğer sisteminize takılı herhangi bir Firewire aygıt
bulunmuyorsa veya kısaca Firewire girişinde bir fiş takılı
değilse, bu seçeneği devre dışı (disabled) bırakmak
değerleri kaynakların boşa harcanmasını önleyecektir.
Disket Sürücü Erişim Denetleyicisi (Floppy Disk Access
Controller): Günümüzde çoğu bilgisayarda artık disket
sürücü bulunmuyor. Eğer sizin bilgisayarınızda da disket
sürücü bulunmuyorsa bu aygıtı devre dışı (disabled)
bırakabilirsiniz. Ancak yarın bir gün disket sürücü
eklemek için bu ayarı BIOS'tan yeniden etkinleştirmeniz
gerekecektir. Kısacası disket sürücünüz yoksa veya
kullanmıyorsanız devre dışı (disabled) bırakın.
Toms Hardware Guide
32
Tümleşik Seri Giriş 1 (Onboard Serial Port 1): Çoğunluk
kullanıcı artık seri girişten bağlanan aygıtlar
kullanmıyorlar ve aygıtların neredeyse tümü yeni USB
arayüzüne geçiş yapmış durumda. Eğer seri bağlantı
gerektiren bir çevresel aygıt kullanmıyorsanız bu ayarı
devre dışı (disabled) bırakın, ancak eğer kullanıyorsanız
bizim önerimiz ayarı 3F8/IRQ4 olarak seçmeniz.
Tümleşik Seri Giriş 2 (Onboard Serial Port 2): Yukarıdaki
durumla aynı, eğer kullanmıyorsanız devre dışı (disabled)
bırakın, yoksa önerimiz 2F8/IRQ3 olarak ayarlamanız.
UART2 Use As (olarak kullan): Evrensel Eşzamansız
Alıcı/Gönderici (UART, Universal Asynchronous
Receiver/Transmitter) seri olarak veri alıp verebilen bir
yonga, her bir seri giriş bunlardan bir adet kullanıyor ve
bunların birkaç adedi aynı yonga üzerine
yerleştirilebiliyor. Çoğu anakart Seri Giriş 2 'ye kızılötesi
(infraraded) trafiğine uyum desteğini eklediğinden seçim
yine size kalıyor. Genellikle ayrı satılan kızılötesi
uyarlayıcıyı takarsanız bu ayarı kızlıötesine (infrared)
getirmeniz gerekiyor.
Tümleşik Paralel Giriş (Onboard Parallel Port): Bu
seçenek paralel girişin kullanacağı kaynakları
ayarlamanızı veya tümüyle devre dışı bırakabilmenizi
denetliyor. Eğer paralel girişe herhangi bir aygıt bağlı
değilse bu ayarı devre dışı (disabled) bırakmanız kaynak
tasarrufu sağlayacaktır.Ama eğer kullanıyorsanız
önerdiğimiz ayar 378/IRQ7 olacaktır.
Paralel Giriş Kipi (Parallel Port Mode): Eğer paralel girişi
devre dışı bıraktıysanız bu ayarla bir işiniz yok. Diğer
yandan eğer kullanıyorsanız bu ayarı EPP (enhanced
parallel port, gelişmiş paralel giriş) veya ECP (enhanced
capabilities port, geliştmiş yetenekli giriş) kipine
getirmelisiniz. Yalnızca bir adet aygıt bağlıysa EPP,
zincirleme olarak birkaç aygıt bağlıyorsanız ECP kipini
öneririz. Bu ayardan en fazla yararlanabilmek için IEEE1284-uyumlu paralel kullanmanız gerekiyor.
ECP DMA Select (seç): Eğer paralel girişi ECP veya EPP
+ ECP seçtiyseniz bu seçenek değiştirilebilir oluyor. Bu
ayarla Doğrudan Bellek Erişimi (DMA, Direct Memory
Access) kanalını seçebiliyorsunuz. Önerdiğimiz seçenek
varsayılan olan 3.
Tümleşik Oyun Bağlantısı (Onboard Game Port): Eğer ek
bir ses kartınız varsa veya MIDI veya eski model oyun
çubuğu kullanmayacaksanız, bu ayarı devre dışı
(disabled) bırakmanızı öneririz. Eğer zorunlu olarak
kullanıyorsanız önereceğimiz ayar yine varsayılan olan
201.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Tümleşik MIDI Giriş/Çıkış (Onboard MIDI I/O): Müzik Aleti
Sayısal Arayüzü (Musical Instrument Digital Interface,
MIDI) bir tür yazılımın müzik aletlerini denetleyebilmesini
sağlayan standart bir arayüz. Bilgisayarınızı MIDI müzik
yapmak için kullanmıyorsanız bu aygıtı güvenle devre
dışı (disabled) bırakabilirsiniz. Diğer yandan
kullanıyorsanız 330 ayarını öneriyoruz.
Tümleşik MIDI Kesmesi (Onboard MIDI IRQ): Durum
yukarıdakiyle aynı. Eğer kullanacaksanız kesme ayarını
10'a getirmenizi öneririz.
Güç Yönetimi Ayarları (Power
Management Settings)
BIOS'taki bu bölüm belki de en yanlış anlaşılan
bölümdür. Buradaki ayarların yanlış yapılması sistemin
doğru kapanmasını engelleyebilir, veya Bekleme veya
Uyku durumlarının düzgün çalışmamasına neden olabilir.
Windows kendi güç yönetimini barındırdığından BIOS'tan
güç yönetimini devre dışı bırakmak isteyebilirsiniz. Yoksa
iki düzenek birbiriyle çakışacak ve hiçbirisi doğru
çalışmayacaktır. Anakart üreticileri herkesin Windows
kullanmayabileceğini göz önüne almak zorundadırlar ve
aslında bu ayarlar Windows kullanmayanlar içindir.
33
Video Kapatma Yöntemi (Video Off Method): DPMS
(Display Power Management System, Ekran Güç
Yönetim Sistemi) seçeneği, eğer ekran kartınız DPMS
destekliyse, BIOS'un ekran kartını denetlemesini sağlar.
Boş Ekran (Blank Screen) seçeneği ekranı yalnızca
karartır ancak kapatmaz - bu seçeneği güç yönetimini
desteklemeyen ekranlarda kullanabilirsiniz. Yatay/Dikey
Eşanlama Boş (V/H SYNC Blank) seçeneği ekranı
karartır ve ekranın yatay ve dikey taramasını da durdurur
ancak yine kapatmaz. Aslında ekranınız son 4 yıl
içerisinde alındıysa bu ayarı DPMS yapmanızı
öneriyorum.
Askıda Sabit Diski Kapat (HDD Down In Suspend): Bu
ayar bilgisayar askıya alındığında sabit diskin kapatılıp
kapatılmayacağını denetler. Çoğu güç ayarları Windows
tarafından denetlense de eğer askıya alma durumunda
diskiniz çalışmayı sürdürüyorsa bu ayarı
etkinleştirebilirsiniz (enabled). Sorun yokse devre dışı
(disabled) bırakmanızı öneririz.
Güç Düğmesi (PWR Button < 4 Secs): Varsayılan olarak
tüm ATX bilgisayarlar güç düğmesine 4 sn.'den fazla
basılı tuttuğunuzda kendilerini koşulsuz kapatırlar. Bu
ayar güç düğmesine 4 sn.'den daha kısa süreli
basıldığında bilgisayarın ne yapacağını denetler.
Seçenekler kapatma (power off) veya askıya alma
(suspend) olarak verilmiştir. Bu ayar sizin keyfinize
kalmış.
PCI Aygıt ile Başla (Power Up On PCI Device): Eğer
çoğunlukla işyerlerinde kullanılan ve uzaktan
bilgisayarların açılmasını gerektiren Wake-On-LAN
(ağdan uyan) gibi bir hizmet kullanmıyorsanız bu ayarı
devre dışı (disabled) bırakın.
Modem ile Uyan/Başla (Wake/Power Up on Ext. Modem):
Bu ayar modeme bağlı hatta arama gelirse bilgisayarın
uyanmasını /başlamasını sağlamak için kullanılır. Yine
yukarıda anlattığımız gibi bir uzaktan başlatma hizmeti
kullanmıyorsanız gereksizdir. Her ne kadar faks almak
için kullanılabilecek olsa da, bilgisayar
başlayana/uyanana kadar karşının vazgeçeceğinden
emin olabilirsiniz. Çoğunluk kullanıcı için devre dışı
(disabled) bırakılması gerekir.
ACPI Belleğe Askıya Al (ACPI Suspend to RAM): ACPI
Gelişmiş Yapılandırma ve Güç Arayüzü (Advanced
Configuration and Power Interface) anlamındadır ve bazı
BIOS'larda kullanıcıların genelde karıştırdığı APIC veya
IPCA ile ilgisi yoktur. Belleğe Askıya Al (Suspend to
RAM) özelliği (bazen S3/STR olarak geçer) bilgisayarın
askıya alınma durumunda daha az güç tüketmesini
sağlar, ancak bilgisayarın tüm bileşenlerinin ACPI uyumlu
olması gerekir. Bazı BIOS'larda tersi durum için S1/POS
seçeneği de bulunur. Eğer bu seçeneği etkinleştirdiyseniz
(enabled) ve askıya alma durumunda sorunlarla
karşılaşıyorsanız, bu seçeneği BIOS'tan yeniden devre
dışı (disabled) bırakmalısınız.
Toms Hardware Guide
Kendiliğinden Başlatma (Automatic Power Up): Bu özellik
bilgisayarınızı günün belirli bir saatinde kendiliğinden
başlatmanıza yarar. Eğer böyle bir gereksiniminiz varsa
bunu etkinleştirin, yoksa devre dışı (disabled)
bırakmalısınız.
Uyarı Saati (Time (hh:mm:ss) of Alarm): Bu alanlara
bilgisayarınızı kendiliğinden başlatmak (Automatic
Power-On) istediğiniz saati 24 saat esasıyla girebilmenizi
sağlar. Bunu kullanabilmek için kendiliğinden başlatma
etkin olmalıdır.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Güç Kesintisinde Yeniden Başlatma (AC Power Loss
Restart): Bu ayar bilgisayarın beklenmedik bir güç
kesintisinin ardından kendiliğinden başlatılıp
başlatılmayacağını belirler. Devre dışı (disabled)
bırakmak güç kesintisinin ardından sistemin
başlatılmamasını sağlar, etkinleştirmek (enabled) ise her
güç kesintisinden sonra sistemin yeniden başlatılmasını
sağlar. Önceki Durum (Previous State) ayarı ise sistem
kesintiden önce hangi durumdaysa o durumda kalmasını
sağlar; çalışmıyorsa kapalı kalır, açıksa başlatılır. Böyle
özel bir hizmet gerekmiyorsa bu ayarı devre dışı
(disabled) bırakabilirsiniz.
34
kesme isteği (IRQ) ayarlarının elle yapılandırmasında
kullanılır ve bir önceki seçenek elle ayarlı (manual)
seçildiyse etkinleşir.
PS/2 Fareyle Başlat (Power On By PS/2 Mouse):
Etkinleştirildiğinde (enabled) bilgisayar PS/2 farenin (USB
değil) bir tuşuna basılmasının ardından başlatılır. Bu
ayarı gerekmiyorsa devre dışı (disabled) bırakmanızı
öneririz, çünkü bilgisayar yanlışlıkla açılabilir.
PS/2 Klavyeyle Başlat (Power On By PS/2 Keyboard):
Etkinleştirildiğinde bilgisayar PS/2 klavyenin belirli
tuşlarına basınca başlatılır. Bu ayarı da gerekmiyorsa
devre dışı (disabled) bırakmanızı öneririz, çünkü çoğu
insan klavyeye her dokunuşunda bilgisayarın
açılmasından rahatsız olacaktır.
PnP/PCI Yapılandırması
BIOS'un bu kesimi eski ve sıradışı aygıtların uyumluluğu
için gereklidir. Çoğunluk kullanıcının buradaki varsayılan
fabrika ayarlarını kurcalaması gerekmez.
Yapılandırma Verisini Sıfırlar (Reset Configuration Data):
Genişletilmiş Sistem Yapılandırma Verisi (Extended
System Configuration Data, ESCD) Tak-kullan olmayan
(non plug-and-play, non PnP) aygıtların yapılandırma
bilgisini saklar. Aynı zamanda bir önceki başlatma
sırasında elde edilen sistem verisi de burada saklanır. Bu
özelliği bir önceki başlatmadan kalan tüm verileri silmek
için etkinleştirebilirsiniz (enabled). Bu işlem genellikle bir
aygıtın doğru çalışıp çalışmadığını sınamak için
kullanılan teknik bir yöntemdir. Ayar bir sonraki açılışta
yeniden devre dışına (disabled) kendiliğinden döner.
PCI/VGA Palette Snoop (gözetlemesi): Bu özellik
genellikle ek bir video kartı eklendiğinde kullanılır,
örneğin ek bir MPEG Çözücü kart gibi. Kendi başına
hangi renk paletini kullanacağını bilemediğinden ek kar,
sistemin ekran kartından bir renk paleti "ödünç" alır. Eğer
ek bir dahili video aygıtı kullanmıyorsanız ki bunlar çok
seyrek ürünlerdir, bu ayarı devre dışı (disabled)
bırakmanızı öneririz.
Güvenlik Seçenekleri (security
Options)
BIOS'taki güvenlik seçenekleri bölümü yetkisiz kişilerin
BIOS üzerinde değişiklik yapmasını engellemek için
gerekli ayarları barındırır. BIOS ayarları bilgisayarın
doğru çalışması için son derece yaşamsal olduğundan
çoğu işyerindeki bilişim sorumluları BIOS ayarlarına girişe
şifre koyarlar ve şifreleri de (genellikle) yetkisiz kişilerden
ve kullanıcılardan gizlerler.
Kaynak Denetimi (Resources Controlled By): Bu ayar
bilgisayarın kesme isteği (IRQ) yapılandırmasını
kendiliğinden mi yapacağını, yoksa sizin elle kesme
ayarları yapmak isteyip istemediğinizi denetler. Elle
kesme (IRQ) ayarı yapmak genellikle eski ve sıradışı
aygıtlar için gereklidir ve oldukça maceralı bir işlemdir.
Bizim önerdiğimiz ayar: AUTO(ESCD).
Kesme İsteği Kaynakları (IRQ Resources): Bu ayarlar
Toms Hardware Guide
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – kapak
Güvenlik Seçeneği (Security Option): Bu özellik yetkisiz
kişilerin BIOS'u kurcalamasını önlemek için giriş şifresi
koyabilmenizi sağlar. Dahası bu şifre bilgisayarın
açılışına da konabilir ve yetkisiz kişiler şifreyi bilmeden
bilgisayarı çalıştıramazlar. Seçenekler Ayar (setup) ve
Sistem (System) olarak verilmiştir ve aşağıda
açıklayacağımız diğer ayarlarla ilintilidir.
35
çıktığında sistemin kapatılmasını denetleyen ayarlardır.
Bu ayarlar işlemcinin veya ilgili bileşenin hasar görmesini
engellemek için yararlıdır.
Yönetici Şifresi Belirle (Set Supervisor Password): Eğer
Yönetici Şifresi (Supervisor Password) seçilirse BIOS'a
girmek için her defasında şifre sorulacaktır. Eğer
yukarıdaki ayarda SYSTEM seçilirse bilgisayarın açılışı
sırasında şifre sorulacaktır.
Kullanıcı Şifresi Belirle (Set User Password):
Kullanıcıların bilgisayarı başlatması için ayrı bir şifre
koymak içindir, eğer Yönetici Şifresi de (Supervisor
Password) belirlendiyse şifreyi bilen kullanıcıların
BIOS'tan yalnızca sistem tarih ve saatini değiştirmesine
izin verilir.
Not: Eğer bu şifreleri kaybeder veya unutursanız,
şifrelerin kaldırılması için BIOS'un anakart üzerindeki
atlatıcıdan (jumper) veya dizüstü bilgisayarlar için
sıfırlama düğmesinden fabrika ayarlarına sıfırlanması
gerekir.
Donanım İzleme Menüsü
(Hardware Monitor Menu)
BIOS'un bu bölümü bileşenlerdeki veya hatlardaki gerilimi
(voltage), fan hızlarını ve sıcaklıkları izler ve gösterir. Bu
yazımızda kullandığımız ASUS anakart bileşenlerin ve iç
ortamın sıcaklık durumuna göre fanların otomatik
denetim ayarlarını da içermektedir. Aynı zamanda
merkezi işlemci (CPU) sıcaklığının aşırı artması
durumunda sesli bir uyarı verilmesi de sağlanabilir.
Genellikle bulunan bir başka ortak özellik de fan
durduğunda veya bazı sıcaklıklar kritik değerlerin üzerine
Toms Hardware Guide
Eğer BIOS'unuzda bu seçenekler varsa tümünü bu
sayfada bulabilirsiniz ve açıkça isimlendirildiklerinden de
eminiz. Günümüz işlemcileri aşırı ısınabildiğinden bu
özelliklerin akıllıca kullanılması ve kalıcı hasar ve ürün
kaybının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu
özelliklerin artılarından yararlanmanızı öneririm.
Her işlemcinin çalışabildiği bir sıcaklık üst sınırı vardır.
Örneğin AMD Athlon işlemcilere ilişkin örnek bir tabloyu
yazının önceki bölümlerinde vermiştik. Genel olarak
sıcaklık arttığında sesli uyarı sistemi veya bilgisayarı
kapatma seçeneği BIOS'unuzda bulunuyorsa, size
sunulan sıcaklık değerlerinden ikinci en düşük seçeneği
seçmenizi öneriyoruz.
Sonuç
BIOS'lar birbirinden farklı olduğundan ve kendilerine has
özellikler barındırmalarından dolayı bu yazımızda bazı
ayrıntıları atladığımız kesindir. Daha fazla ayrıntılı bilgi ve
yanıtlar için size Wim's BIOS ve Adrian's Rojak Pot
sitelerini öneriyoruz. İyi şanslar!
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.tomshardware.com.tr nin özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – mac
36
Apple'ın genleşmesi üzerine..
Apple satışlarını patlattı (Apple IMC de hiç fena gitmiyor; Tansu beye
nazar değmesin, 15-20 yıllık Vural Yılmaz gibi muhteşem bir genel
müdürün yönetimindeki muhteşem uygulamalar ile bugünlere gelen
Apple'ın Türkiye'de bir arpalık boyunun önü ElmaKurdu kadar açık),
bilgisayar şirketliğinden eğlence şirketliğine soyundu (hatta artık çıplak
kalmaya filan başladı).
Makale: Tunç Akman
S
on aylarda sessiz sakin bir
sürü ilginç işle de uğraşan
Apple Aralık 2004'ten bu yana
Cupertino'da 7 ayrı işyeri ya da arazi
satın almak (leasing) ya da kiralamak
için başvuruda bulunmuş. Cupertino
merkezde 80,000m2 ofis alanındaki
6 binaya ek olarak yapılan bu
başvurular Apple'ın ofis alanını
200,000m2'ye büyütüyor. Apple'ın
geçen yıl (FY) %23 personel
büyümesini gözönüne alınca bu
normal görünse de, Apple'ın mevcut
ofisinde (çalıştığım için biliyorum) şu
andaki kapasitesi ile 10,000 kişi
rahat çalışabilir. Şu anda da personel
sayısı 14,800 ve bu yılın ilk 5
ayındaki %11 artış bu seviyenin
korunacağının göstergesi. Ancak
alanı 2.5 katına çıkarmak? İşin komik
yanı bu binaların bazıları Apple'ın
eski binaları...
eleman alınır, ancak şirket (satın
alınan firmalar haricinde) asla %5'ten
fazla büyütülmezdi (yani %15 işgücü
değişim hızı). Bunun ana nedeni de
şirket kültürünün yerleşmesi ve
hazmedilmesi için yabancıların az
olması gerekliliğiydi ve tabii ki diğer
çalışanların kendilerini rahat
hissetmeleri.
Jack Welch'i GE'de başarıya
ulaştıran ve itina ile uyguladığı
prensipler vardı. Çalışanların %20'si
çok başarılı, %70'i işini yapan, %10'u
ise gelişime ihtiyacı olan
kategorilerine sokulurdu. Daha sonra
bu %10'un çoğunun yerine de
Londra'da, Tokyo'da, NewYork'ta,
Paris'te dev yatirimlardan sonra
bugün de Newark'ta, MCI
WorldCom'un yaptırdığı 10,000m2
büyüklüğünde bir veri merkezini
(data center) 50 milyon dolara satın
aldı.
DVD'den iPod video'ya
yöntemin bu olduğunu iddia
ediyorlar. Makalenin en iyi kısmı ise,
önerilen tüm programların ücretsiz
olması.
Taylan Pinçe
Wired sitesinde yayınlanan bir
makalede elinizdeki DVD'lerde
bulunan filmleri iPod video'nuza
aktarmak için nasıl bir işlemden
geçirmeniz gerektiği anlatılıyor. Bu
işlem tam olarak yasal olmasa da,
Wired yazarları "en az illegal" olan
Türkçe Macintosh Kaynağınız
Şimdi bakınca personelin 2.5 katına
çıkması için Apple'ın hazmetmekte
çok zorlandığı ortalama işgücü
değişim hızı olan %12 (son
rakamlara ulaşamadım, ama
yakındır) uzerine %25 daha alması
durumunda bile 4 yıl gerekli. Yani 4
yıl daha Apple'ın bu gazla gitmesi
lazım ve de şirket kültürünü
kaybetmeden. Mission Impossible IV.
Eee, nereye ve nasıl gidecek Steve
bey?
Thomas
Pink'ten iPod
Kravatı
Taylan Pinçe
Bunların yanısıra İrlanda ve
Fransa'da kırsalda son derece ilginç
yatırımlar yapan ve gizli ofisleri
bulunan Apple'ın yine de
önümüzdeki 10 yıl her şey
mükemmel olursa kullanırım diye ofis
yatırımı yapmasına akıl sır
erdirememekteyim.
Veri merkezini anlarım. iTMS sonrası
iTVS (iTunes Video Store) filan gibi
bir şey de gelirse artık ciddi bir veri
merkezinden yürütülmesi gerekebilir
bazı operasyonların, her ne kadar
veri merkezinin amacı bu olmasa da.
Dünyadaki Apple Store yatırımlarını
da. Ama Cupertino büyümesi?
1. Steve bir şirket almaya
hazırlanıyor. Büyük bir şirket...
Bunun da altyapısını hazırlıyor.
2. iPod bölümü artık yeni bir şirket
olacak ve Apple çatısından ayrılacak.
3. Apple bambaşka bir işe girecek.
Genleşiyor mu, gelişiyor mu?
Genişliyor mu, büyüyor mu?
uygun bir kılıf bulamadıysanız,
Thomas Pink tarafından piyasaya
sürülen iPod nano kravatı ilginizi
çekebilir. iPod nano'nun içerisine
yerleştirilebileceği bir cep ve
kabloların gözükmeden yaka altına
ulaşmasını sağlayan bir tasarıma
sahip olan kravat, kırmızı, mavi ve
pembe renklerde sunuluyor. Ürünün
fiyatı 85$ olarak belirlenmiş.
iPod nano'nuzu
taşımak için henüz
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – mac
Apple'dan Intel
İşlemcili Mac mini'ler
Taylan Pinçe
Apple geçtiğimiz günlerde yapılan
basın konferansında uzun süredir
merakla beklenen yeni Intel işlemcili
Mac mini'leri tanıttı. asarımda
herhangi bir değişikliğe uğramayan
Mac mini'ler, artık 1.5GHz tek
çekirdekli Intel Core Solo ve
1.67GHz çift çekirdekli Intel Core
Duo işlemcileriyle satışa sunuluyor.
Yeni modellerin eskisine oranla 5
kata kadar varan performans artışı
sağladığı belirtilmekte.
AirPort Extreme ve Bluetooth 2.0
Apple Uzaktan Kumandası
1.66Ghz Intel Core Duo Model:
$799
2MB L2 Cache
667MHz Frontside Bus
512MB RAM (667MHz DDR2
SDRAM)
80GB Serial ATA hard disk
Double-layer SuperDrive (DVD+R
DL/DVD±RW/CD-RW)
AirPort Extreme ve Bluetooth 2.0
Apple Uzaktan Kumandası
Her iki model de iLife '06 ve Mac OS
X Tiger 10.4 ile satılıyor.
Yeni Mac mini modelleri Front Row
destekli Apple uzaktan kumandası,
2GB maksimum RAM, Intel GMA950
64MB hafızalı görüntü kartı,
DVI/VGA çıkışı, maksimum 120GB
hard disk kapasitesi, yerleşik gigabit
ethernet, analog ve dijital ses
çıkışları, USB 2.0 ve Firewire
desteğiyle geliyorlar. Ayrıca Front
Row sistemine yapılan bir
güncelleme sayesinde artık aynı ağ
üzerindeki herhangi bir bilgisayarın
iPhoto ve iTunes kütüphanesine
Bonjour teknolojisi ile kolaylıkla
ulaşılıp, müzik, video ve fotoğraf
dosyaları başka bir bilgisayar
üzerinden görülebiliyor.
Yeni modellerin fiyat ve teknik
detayları şöyle:
Apple'dan iPod
Hoparlör Sistemi iPod
Hi-Fi
Taylan Pinçe
Apple bugün yapılan basın
konferansında iPod için yüksek
kaliteli ses üretebilen bir hoparlör
sistemi olan iPod Hi-Fi isimli ürünü
tanıttı. 17'' x 6.6'' x 6.9'' (43 x 17 x
17.5 cm) boyutlarındaki bütünleşik
hoparlör ünitesi iPod shuffle da dahil
olmak üzere şu güne kadar üretilen
tüm iPod'larla kullanılabiliyor. Sistem
ayrıca Apple uzaktan kumandası ile
birlikte geliyor ve iPod'un uzaktan
yönetilebilmesini de sağlıyor.
Normalde yerleşik adaptörü ile güç
alan sistem, istenildiğinde pille de
çalıştırılabiliyor. iPod Hi-Fi 349$'dan
bugün satışa sunuldu.
1.5Ghz Intel Core Solo: $599
37
birlikte kullanıldığında ekranda
gösterilecek bilgilerin ayarlanabildiği
Hoparlör menüsünü iPod sistemine
ekleyen bir güncellemeyi bu hafta
içerisinde kullanıcılara sunacak.
Mac' te Türkçe Radyo
Mert Yentür
Artık Mac'inizde de Türkçe Radyoları
Kolayca Dinleyebileceksiniz
Herkese merhaba;
Mac'te radyo dinlemekle ilgili sürekli
yazılar görüyorum. Bu konuya açıklık
getirmek için kısa süre önce
keşfettiğim bir şeyi paylaşmak
istedim.
Bildiğiniz gibi Show TV'ye bağlı olan
yayinonline.com sitesinde 100'e
yakın radyo var ve bunlar maalesef
Safari veya Firefox ile açılamıyor.
Ben de şöyle bir yöntem denedim ve
çalıştırmayı başardım.
-Önce Firefox ile sayfaya girdim.
Tüm pop-up engelleyicileri kapattım.
-Plug-in istediği sayfaya kadar geldi.
Orada Web Developer eklentisi ile
sayfa kodunu açtım.
-Sayfa kodundan mms:// adresli
kısmı firefox'a tekrar yazdım. Bu
mms'in içeriği Dreamweaver'da
açıldı.
mms://195.175.9.14/rd-bestfm
mms://195.175.9.14/rd-alemfm
mms://195.175.9.14/rd-numberonefm
gibi tek bir sunucunun üzerindeymiş.
Yani
www.yayinonline.com/asxradyoasx.a
spa=1471645520292916232786
2MB L2 Cache
7451182766020501895213597824&
rd=bestfm
667MHz
Frontside Bus
adresi kafa karıştırmaktan başka
birşey değilmiş.
512MB RAM
(667MHz DDR2
SDRAM)
Oradaki tüm radyoların linklerindeki
isimleri (örneğin
http://www.yayinonline.com/radyolar/
acikradyo.shtml ise
60GB Serial
ATA hard disk
Combo sürücü (DVD-ROM/CD-RW)
Türkçe Macintosh Kaynağınız
Apple ayrıca iPod'ların iPod Hi-Fi ile
mms://195.175.9.14/rd-acikradyo
olacak şekilde) yukarıdaki formata
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – mac
uydurursaniz hepsini VLC üzerinden
dinleyebiliyorsunuz. Flip4Mac yüklü
QuickTime Player üzerinde de
açılabilir ancak bu şekilde radyoları
içeren bir playlist açtığınızda radyo
isimleri yerine bölüm numaraları
görebiliyorsunuz.
Karşılaştığım bug'lar arasında
VLC'de pause tuşunun çalışmaması
ve QuickTime Player'da radyo
değiştirirken çakılma bulunuyordu
ama olsun, o kadar kusura
katlanacağız artık.
Türkçe Macintosh Kaynağınız
Dileyenler playlist halinde
kaydettiğim radyoları
http://mertyentur.com/turkceradyolar.
m3u.zip adresinden indirebilirler.
Bu dosyayı indirdikten sonra iTunes
belgesi gibi göründüğünü
farkedeceksiniz. Ama ona çift
tıklamayın ya da iTunes'a
sürüklemeyin. Çalıştırmak için VLC'yi
ya da Flip4Mac yüklü QuickTime
Player'ı açın ve dosyayı programın
dock ikonu üzerine sürükleyip
bırakın.
38
Not: Orada yer almayan radyolardan
Capital ise shoutcast üzerinden
yayın yaptığı icin iTunes üzerinde
bile dinlenebilir. Capitalradyo.com.tr
adresine girilip canlı yayına
tıklayarak .pls dosyasını
indirebilirsiniz.
Herkese iyi dinlemeler.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.turkmac.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
39
SWAT 4: the Stetchkov Syndicate (PC)
İnceleme – Aykut Göker
2
005 yılının Nisan ayında, 4. kez
SWAT timinin PC’lere çıkarma
yaptığına şahit olduk. Yapım,
SWAT 3’e göre oldukça geliştirilmişti.
Grafiksel yönden çok daha üst
noktalara taşınan oyun,
oynanabilirliği ve içerdiği yeni oyun
içi fonksiyonlarıyla, taktiksel FPS
türüne adını altın harflerle yazdırdı. 5
kişilik SWAT timinin liderini
canlandırdığımız yapıtta, yasa dışı
örgüt ve kişilerle çatışmalara girip,
rehineleri kurtarıyorduk. En
nihayetinde bize verilen tüm görevleri
bitirdik. Böylelikle SWAT 4 sayfasını
üzülerek de olsa kapatmak zorunda
kaldık. Güzel ama biraz kısa bir
yapım oldu SWAT 4. Tıpkı serinin
önceki versiyonu gibi, tadı
damağımızda kaldı.
yapmıyor. Çok fazla yapıt
çıkarmıyorlar, çok fazla isimlerini
duymuyoruz ancak hiç de hafife
alınacak bir firma değil Irrational
Games. Şöyle bir baktığımızda,
1999’da System Shock 2 ile büyük
başarı elde etmişler. Ardından 3 yıl
çalışıp, 2002’de Freedom Force gibi
kaliteli bir yapımı, biz oyunculara
hediye etmişler. 2004, Tribes:
Vengeance’in yılı olmuş. 2005’te ise
Freedom Force vs. The Third Reich
ve SWAT 4 ile üst sıraları
zorlamışlar. Bu yapımlara
baktığımızda, her birinin ortak
yönünün ‘kaliteli işler’ olduğunu
görüyoruz. Böyle bir kadronun
elinden çıkan SWAT’ın, ek paketinin
de yolda olduğunu biliyorduk.
Nihayet SWAT 4: Stetchkov
Syndicate’e kavuştuk!
Bu ekibi özlemiştik
Taktiksel FPS türüne her daim oyun
yapılmıyor. SWAT 4’ten sonra da bir
kaç yapım, bu başlıkta boy gösterdi
ancak hiç biri SWAT’ın yapay
zekasına, oynanıştaki
fonksiyonelliğine ve teknik kalitesine
ulaşamadı. Sıradan FPS’ler kadar iyi
grafikleri yoktu (örn: Half-Life 2,
Quake 4, F.E.A.R.), fakat
diğerlerinden daha heyecan verici bir
atmosfere sahipti. Telsiz
konuşmaları, aksiyonla beraber
değişen tempo ve müzikler, takım
çalışması yapma deneyimi ve
herşeyin üstünde, strateji kurma
zorunluluğu, SWAT’ı normal
FPS’lerden çok daha farklı bir
noktaya taşıyordu. Tabi ki tüm
bunların altında, yapımcı Irrational
Games’ in yetenekleri yatıyor.
Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum
ama bu firma pek boş oyun
Extra oyuncuların buluşma noktası
Büyük bir sabırsızlıkla çalıştırdık
SWAT 4: Stethckov Syndicate’i. İlk
olarak karşımıza oyun içi
görüntülerin düşük çözünürlükteki
videosu geldi. Ekranda yine o 5
kişilik ekibi görünce, sabırsızlığım
daha da arttı. Açıkçası hiç bir
geliştirme olmadan sadece yeni
görevler olsa bile Stetchkov
Syndicate’i oynardım. Video bitti ve
sonunda SWAT 4’ten alışık
olduğumuz tarzda bir menüyle
karşılaştık. Menüdeki seçeneklerden
kısaca bahsedecek olursak; Settings
ile ayarlarımızı yapıyoruz. Özellikle
grafik ayarlarına önem çekmek
istiyorum. Sisteminize göre oyunun
performansı çok değişiyor. Buradan
ayarlarınızı yapıp, oynanabilecek bir
performans elde edebilirsiniz. Ek
paketin Multiplayer seçenekleri de bir
hayli fazla. Zira Co-Op mod’u
eklenmiş ve 7 adet yeni çoklu
oyuncu haritası mevcut!
Mission Maker’da ise belirli
haritaların üzerine, kendiniz görev
yazıyorsunuz. Ancak öyle ayrıntılı
birşey zannetmeyin, sadece görevde
bulunacak rehineleri, teröristleri
belirliyorsunuz. Ardından görevin
amacını yani “rehineler mi
kurtarılacak yoksa teröristler mi
etkisiz hale getirilecek” vb...
belirliyoruz. Instant Action ise hikaye
mod’unda bulunan görevleri,
kariyerden bağımsız olarak
oynamanız için kullanılıyor. New
Features, adından anlaşılacağı gibi
SWAT 4: Stetchkov Syndicate’teki
yenilikleri içeriyor. Burası bir oyun
mod’u değil. Tekst tabanlı olarak,
oyunla ilgili gelişmeleri okuyorsunuz.
Ve en nihayetinde
SWAT timi görev
mahalinde!
En sonunda oyunun hikaye mod’u
olarak nitelendirebileceğimiz,
Career’a tıklıyoruz. İsim yazma
aşamasından sonra ilk görevimiz
veriliyor. Brifingden öğrendiğimiz
kadarıyla saat 16:26’da, Gower
sokağında bulunan oyun
salonunundan silah sesi geldiğine
dair ihbar yapılmış. Bunun üzerine 5
kişilik SWAT timi direk olay mahaline
gönderiliyor. Yapmamız gereken;
sivilleri ve özellikle Oscar Bogard’ı
kurtarmak, Javier Arias’ı etkisiz hale
getirmek ve ona yardım eden tüm
örgüt üyelerini yakalamak veya
durdurmak.
Play Quick Mission ile oyunda var
olan görevlerde değişiklikler yaparak
tekrar oynayabiliyorsunuz. Quick
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
Elimizde binanın kurşun kalem ile
çizilmiş bir haritası var ve bize iki
giriş seçeneği sunuluyor. Ya ilk
kattan gireceğiz ya da yangın
çıkışından. Seçimimizi yaptıktan
sonra Javier Arias ve Oscar Bogard
ile ilgili bilgileri alıyoruz. Ardından
zaman çizelgesi ve son olarak
teçhizat ekranı karşımıza geliyor.
Burası önemli, ekip arkadaşlarımızın
ve bizim görevde kullanacağımız tüm
materyaller buradan hazırlanıyor.
Eğer özellikle seçmezseniz, bazı
hayati cihazlar yanınızda
bulunmuyor. Bence hayati değer
taşıyan optiwand’sız hiç bir göreve
çıkmayın. Hatta mümkünse hem iki
takımınızdan da(Red ve Blue) birer
kişide optiwand olsun. Bu cihazı
bilmeyenler için açıklamak gerekirse,
kapalı kapıların ardından, içeride
birilerinin olup olmadığı görmemiz
için kullanıldığını belirtmekte fayda
var. Uzaktan bakıldığında
susturuculu bir tabancayı andıran
optiwand’ı, kapılarda kullandığınızda,
kapı altında bulunan ufak aralıktan,
cihazın “elektronik göz” bulunan
ucunu soktuğunuzda, kapının
ardında neler olduğunu
görebiliyorsunuz. Açıkçası istisnasız
her kapıda bu cihazı kullanıyorum.
Aksi halde kötü bir sürpriz ile
karşılaşmamız olası. Sadece
kapılarda değil, köşelerde de
kullanılıyor. Eğer çevrede size tuzak
kurmuş biri varsa, onun görüş
alanına girmeden, optiwand
sayesinde kim nerede
görebiliyorsunuz.
olmaz olan Spreyi mutlaka alın.
Kelepçe takılmasına yanaşmayan
rehineleri göz yaşartıcı sprey ile
etkisizleştirebiliyorsunuz. Ancak
bunu yapmanın Stetchkov
Syndicate’de bir yolu daha var. ‘B’
tuşuna basarak yumruk
atabiliyorsunuz fakat bu, rehineleri
her zaman yatıştırmıyor.
Birincil ve ikincil silah oldukça önem
taşıyor. Sonuçta teröristleri etkisiz
hale getirmek size kalıyor. Hangi
silah işinizi daha kolay yapmanıza
yardımcı oluyorsa onu seçin. Kurşun
seçimi bile çok önemli. Tercihinizi
ister düşmanı bir iki kurşun ile
öldürmek için yaparsınız, ister de
kolay kolay öldürmeyen kurşun
tercihiyle, teröristi sağ ele geçirmeye
çalışırsınız. Bu riskli tercih sizin.
Oyuna ek paket ile birlikte 7 adet
yeni silah eklenmiş. Bunlar
görevlerde ilerledikçe size veriliyor.
Neler var neler yok?
Artık Start’a tıklayıp, ilk görevimize
adımımızı atıyoruz. Ekran kararıyor
ve yavaş yavaş 4 SWAT elemanı
önümüzde belirmeye başlıyor! Bu
anın anlamı var. Nihayet uzunca bir
bekleyişin ardından ekibimizle
yeniden görevdeyiz! Buradan itibaren
oynanıştan bahsedelim. Açıkçası
SWAT 4’e oranla hiç bir değişiklik
yok. Yine aynı arabirim, herşey yine
aynı şekilde kullanılıyor. Ancak bir
kaç ekleme yapılmış. Yukarıda da
bahsettiğim gibi “B” tuşu yumruk
atmaya yarıyor. Tabi bunu
teröristlere karşı değil,
kelepçelenmeye yanaşmayan
rehinelere karşı uygulamalısınız. Zira
teröristlere yaklaşıp yumruk atacak
kadar yaşayacağınızı sanmıyorum(!)
Yanımıza alacağımız diğer
materyallere gelince. SWAT
serilerinde olduğu gibi üzerimizdeki
tüm teçhizatlar sınırlı. Eğer görevde
gaz bombasına çok ihtiyacınız
olacağını düşünüyorsanız, yanınıza
fazladan almalısınız. Tabi bunu
yaparken, bazı teçhizatlarınızdan
fedakarlık edeceksiniz. Yine olmazsa
Extra oyuncuların buluşma noktası
40
Oynanış fonksiyonlarındaki bir diğer
yenilik ise “ctrl” tuşu. Bu tuş
sayesinde ekip arkadaşlarınıza görev
hazırlayıp, dilediğiniz anda o görevi
yapmalarını isteyebiliyorsunuz. Bu
uygulama şu şekilde çalışıyor; “ctrl”
tuşuna basılı tuttuğunuzda sağ alt
köşedeki komut satırı ikiye çıkıyor.
Bir yandan tuşa basılı tutarken, bir
yandan da elemanlarınızın
yapmasını istediğiniz işi, mouse’un
sağ tuşu ile belirliyorsunuz. İşlem
bittikten sonra elinizi “ctrl” tuşundan
çekebilirsiniz. Farkedeceksiniz ki,
halen sağ alttaki komut satırı 2 tane.
Şu andan itibaren bekletilen komut,
“space” tuşu ile aktif olacaktır. Bu
yeni özellik, aslında gereksiz gibi
görünse de, düşünerek
kullandığımızda bize oldukça yarar
sağlayabilir.
SWAT 3’te olan Lightstick’ler
nedense serinin 4. oyununda yoktu.
Halbuki çok da yararlı bir materyaldi.
Öyle ki karışık mekanlarda,
geçtiğimiz yerleri karıştırmamak için,
lightstick bırakırdık. Böylelikle aynı
odaları tekrar tekrar kontrol edip
boşa zaman geçirme derdinden
kurtulmuş olurduk. Böylesine yararlı
bir icadı, SWAT 4’e eklememeleri
biraz can sıkıcıydı. Yapımcı Irrational
Games, bunun bir hata olduğunu
anlamış ve ek pakette lightstick’leri
tekrar oyuna dahil etmiş.
Kullanmanız için “L” tuşuna
basmanız yeterli olacaktır.
Yeni eklentilerden biri Ammo Pouch.
Açıkçası uyuşturucu çetelerinin
üzerine gittiğimiz Stetchkov
Syndicate’de, önceki oyuna nazaran
daha çok çatışmaya giriyoruz çünkü
görevlerdeki düşman adedi, belirgin
derecede fazlalaşmış. Çatışmaların
en sıcak geçtiği anlarda
cephanemizin
bitmesini istemeyiz tabi ki. Bu
yüzden Ammo Pouch, bize yedek
cephane veriyor. Eğer kalabalık
düşman öbeklerinin olduğu bir
göreve gidiyorsak, teçhizatlarımızdan
biri yerine Ammo Pouch’u almak,
gayet yerinde bir karar olacaktır.
Oyuna Night Vision Goggles da
eklenmiş. Karanlık mekanlarda,
teröristlerin önünden kuzu gibi(!)
geçmememiz için, yapımcılar
SWAT’a böyle bir takviye
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
düşünmüşler. Son derece de yerinde
olmuş. Gerçi SWAT 4’te gece görüş
gözlüğüne pek gerek yoktu, çünkü
karanlık ortam pek bulunmuyordu.
Buna karşın Stetchkov Syndicate de,
sıklıkla karanlık ortamlara girip
çıkıyoruz.
Kariyerimin en zor
günleri
Kariyer mod’una genel olarak
baktığımızda, SWAT 4’e nazaran
daha zorlaştığını görüyoruz. Bir kere
düşmanlar daha kalabalık ve yeni
saldırı şekilleri var! Örnek vermek
gerekirse, SWAT 4’te teröristler bir
odada rehinelerle saklanıyorsa,
SWAT içeriye girdiğinde ne
yapacağını şaşırır, ya bize saldırırdı
ya da dönüp bir rehineye nişan alıp,
öyle öldürürdü. Tabi bunun
neticesinde görevi kaybetmiş
olurduk! Ek paket olan Stetchkov
Syndicate’de ise teröristler,
ellerindeki makineli tüfekler ile gelişi
güzel, sağdan sola, soldan sağa
doğru tabir yerindeyse tarıyorlar.
Böylelikle sizde vuruluyorsunuz,
çevredeki rehinelerde! Açıkçası sırf
bu yüzden ek paketin 3. görevini kaç
defa oynadığımı tahmin
edemezsiniz.
Hele çevrede 1’den fazla terörist ve
4-5 rehine varsa, açıkçası işiniz çok
zor. Oradan (rehine anlamında) fire
vermeden çıkmanız, bir çok
değişkene bağlı. İlk olarak sizin
rehineleri vurmadan teröristleri saf
dışı bırakmanız gerekiyor. İkinci
olarak ekip arkadaşlarınızın
yanlışlıkla rehineleri vurmamaları
gerekiyor. Üçüncü olarak ise
teröristler rehineleri öldürmeden,
etkisiz hale getirilmeleri gerekiyor.
Extra oyuncuların buluşma noktası
Tabi bunların yanında, siz ateş
açtığınız sırada, önünüze geçen ekip
arkadaşınızı vurmamak için ateş
halindeki silahın namlusunu
çevirdiğinizde, hedefin karşısında hiç
bir sivilin olmaması da önemli! Zira
bazen görevler öyle bir kaos
ortamında geçiyor ki, adeta kontrolün
sizden çıktığını hissediyorsunuz.
Zaten bu hisden kısa bir süre sonra
da genellikle öldürülüyorsunuz!
Taktiksel FPS’ler için en önemli
nokta, kontrolün sizde en etkin
biçimde olmasıdır. Zira taşlar
yerlerinden oynamaya başladı mı,
kısa sürede o kale yıkılır. Bu
mantıkla bakıldığında taktiksel
FPS’lerde işimiz gerçekten çok zor
olabiliyor. Stetchkov Syndicate’de de
bunun sıkıntısını çekebiliyoruz.
Bazen ortalık birbirine giriyor, yarı
otomatik silah sesleri arasında, ekip
elemanlarınızın bağırışlarına,
sivillerin çığlıkları karışıyor. Bu anlar
da hakimiyeti kaybetmemek elde
değil. Ancak ne kadar kaybedip,
kontrolü ne kadar elinizde
bulundurduğunuz, sizin liderlik
yeteneklerinize de bağlı.
Zorluk seviyeleri ve bölüm geçmeden
arasındaki bağlantılardan
bahsedecek olursak, yapımda 4 adet
zorluk seviyesi bulunuyor. Oyun
zorlaştıkça, düşmanlar fazlalaşıyor
ve ölümünüzkolaylaşıyor. Bölümleri
bitirdiğinizde, ele geçirdiğiniz terörist
ve delil başına puanınız artıyor. Buna
karşın yaraladığınız veya
öldürdüğünüz sivil başına ya da
vurulan bir ekip arkadaşınız
yüzünden, puanınız düşüyor. Bu
puanlar ne işe mi yarıyor? Eğer Easy
seçeneğinde oynamıyorsanız, görevi
tamamlasanız da bir sonraki göreve
geçmeniz için bir puan barajını
geçmeniz gerekiyor. Normal zorluk
seviyesinde baraj 50 puan. Açıkçası
bu geçilebilecek bir baraj ancak
hard’da 75 ve Elite’da ise 95 puan
almak zorundasınız! İşte bu
gerçekten zor! Elite’da bölüm
geçmek, neredeyse 0 hata
gerektiriyor. Bu yöntemin oyuna
katkısı çok büyük. Yani kimse
Rambo’culuk oynayıp, elinde silah ile
terörist avlayamayacak. Zira yüksek
puan için, teröristleri sağ ele
geçirmelisiniz.
41
Yok mu bunun zayıf
yönleri?
SWAT 4: Stetchkov Sydicate’in de
zayıf yönleri bulunuyor. Açıkçası
kullandığınız makinenin performansı
ile doğru orantılı olarak, bölüm
yüklemeleri epey vakit alabiliyor.
Açıkçası yükleme sürelerinin
uzunluğu SWAT 4’te de dikkati
çekiyordu. Yapımcıların onca zaman
şu soruna bir çare bulamamaları,
oyuna daha büyük bir eksi getiriyor.
Bunun haricinde yapay zekaya dair
de sorunlar halen devam ediyor. 5
kişilik, (bir oyun için) kalabalık bir
ekip olduğunuz için, birbirinin yolunu
engelleyen ekip arkadaşları görmek
biraz gülünç olabiliyor. Ayrıca
düşman yapay zekası da, sanki ciddi
bir kafa karışıklığı yaşıyor. Bazen
kimsenin olmadığı bir yere doğru
ateş açabiliyorlar.
Fakat yapay zeka ile ilgili gördüğüm
en büyük sorun sniper’ları
kullanırken oldu! Bilindiği üzere
numpad’in “3” tuşu sniper kamerasını
açıyor. Tek vuruşta düşmanımızı
yere indirdiğimiz sniper’lar ile, her
atışınız tam isabet olmayabiliyor.
Sonuçta hedeflediğiniz örgüt üyesi
hareket halinde olabiliyor. Ancak bu
gibi durumlarda oyunda şöyle bir
saçmalık farkediyorsunuz; Sniper
kamerasını açıp, “caps lock” tuşuna
basarak onun kontrolüne
geçiyorsunuz. Mouse’un sağ tuşu ile
zoom yaptıktan sonra hareket
halindeki hedefi güç bela denk
getirip, ateş ediyorsunuz.
Ancak ilk denemenizde başarısız
olduğunuzu varsayalım. O zaman
camda koca bir delik açılıyor,
içerideki terörist kaçacağına, ya da
panik yapıp çevresindekileri
uyaracağına, ‘beni vurun’ diye,
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
olduğu yerde duruyor! Tabi hal böyle
olunca, sizin şarjör değiştirdiğiniz
kadar ki zaman aralığı, onun yaşam
ile ölüm arasındaki son saniyeleri
oluveriyor.
Zeka konusunda problemli sadece
terörist ve ekip arkadaşlarımız değil.
Aynı şekilde rehinelerde de ciddi bir
zeka problemi mevcut. Bir kere
yapay zeka sizin fener yaktığınızı
pek algılayamıyor. Rehineyi
kurtarmak için arkadan
yaklaşıyorsunuz, fenerler açık.
Çevrede hiç bir düşman yok. Rehine
bir dönüp bakmıyor bile, kim geliyor
diye! Ancak yanına vardığımızda; “aa
polis!” gibi bir tepki veriyorlar!
Bu duyduğum SWAT
ise bu gördüğüm ne?
Grafiklerden bahsedecek olursak,
geçtiğimiz yıl piyasaya çıkan
SWAT’a göre hiç bir geliştirme göze
çarpmıyor. Açıkçası görüntüler biraz
zamanının gerisinde kalmış. Buradan
bir eksi vermek gerek. Ayrıca ışık
efektleri de bazı ortamlarda saçmalık
derecesinde abartılı. Kısaca
toparlarsak, SWAT 4: Stetchkov
Syndicate, yeni nesil FPS’lere göre
grafiksel yönden çok da başarılı
sayılmaz. Ancak oynanmayacak
kadar kötü, asla değil! Sesler
SWAT’ın başarıyla altından kalktığı
konulardan. Silah sesleri farklı. Ateş
ettiğiniz yere göre de farklılık
gösteriyor ancak ben pek yeterli
Extra oyuncuların buluşma noktası
42
bulmadım. Kimi yerler hep aynı.
Buna karşın ortamın ambiyansı
harika! Sivillerin yardım çığlıkları,
teröristlerin bağırışları, takım
arkadaşlarımız ile konuşmalarımız ve
atmosferi şahane tamamlayan
müzikler, oyuna ciddi derecede artı
puan getiriyor!
ise 128 MB’lık bir kart ile belki grafik
ayarlarında oynama yapmanız
gerekebilir. 256 MB’lık ile en ufak bir
sorun yaşamazsınız.
Hangi sistemle
oynanır?
Yapımda 7 bölüm olmasına karşın,
her bir görevi kusursuz bitirmek için
saatler harcamak gerekebiliyor.
Ek paketin sistem gereksinimleri
SWAT 4 ile aynı. 64 MB Ekran kartı,
1.2 GHz(Pentium veya AMD) işlemci,
256 MB RAM ile oyunu
çalıştırabilirsiniz ancak tatmin edici
bir performans almanız şüpheli. Biz
oyunu 2 farklı sistemde inceledik. İlk
olarak kullandığımız makine 2.4 GHz
işlemci, 512 MB RAM ve 128 MB
GeForce FX 5700 ekran kartı
içeriyordu. Ayarların çoğunluğunu
medium’a almamıza karşın, özellikle
çatışma anlarında yavaşlamalar
gözümüze çarptı. İnceleme
yaptığımız diğer sistem 3.0 GHz
işlemci, 1 GB RAM ve 256 MB ATI
9800 SE model ekran kartı
içeriyordu. Bu makine ile tüm ayarlar
en sonda olmasına karşın, oyunu hiç
sorun yaşamadan oynadık. Bizim
tavsiyemiz, özellikle bölüm
yüklemelerindeki ağırlık için 1 GB
RAM kullanmanız yerinde olur. 512,
ufak performans problemleri
yaşatabilir. İşlemci olarak 2.0
GHz’den üstü ideal. Ekran kartı için
Genel kanımız nedir?
SWAT 4 geçen sene piyasaya
çıktığında büyük yankı uyandırmıştı.
Ek paket asıl oyundan yaklaşık 1
sene sonra piyasaya çıktı. “Arada ne
kadar fark var” diye sorarsanız,
açıkçası yeni görevler haricinde
oyunun genel havasını değiştirecek,
geliştirecek hiç bir özellik yok. Hal
böyle olunca, günümüz
standartlarında gelişen bilgisayar
teknolojileri göz önüne alındığında,
yapımın puanı biraz düşüyor.
Yazının başında da belirttiğim gibi,
sadece yeni görevler bile, benim bu
oyunu oynamam için yeterli. Eğer
SWAT serisini takip ediyorsanız, ek
paketi kesinlikle kaçırmayın. Eğer
taktiksel FPS’lere karşı bir
hayranlığınız varsa, önce SWAT 4’ü
sonra ek paket Stetchkov Syndicate’i
mutlaka edinin, pişman olmazsınız!
Bitirmediğiniz sıradan FPS yoksa
ancak yeni bir tat arıyorsanız, bu
seriye mutlaka bir göz atın. Ben
şimdi uyuşturucu çetelerine göz
açtırmamak için, 4. görevime
çıkıyorum... Oyuna dalıp gerçek
hayatı unutmayın...
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
43
LOTR: The Battle for Middle-Earth 2 (PC)
İnceleme - Aykut Göker
2001 yılında Tolkien’in fantastik
romanından uyarlanarak vizyona
giren The Lord of the Rings: The
Fellowship of the Ring, Orta Dünya’yı
şüphesiz ki seriyi tanımayan sayısız
kişiye ulaştırdı. Etkileyici görsel
efektleri ve destansı anlatımı ile
Yüzüklerin Efendisi, izleyenlerini
kendine hayran bıraktı. 2002 yılında
The Lord of the Rings: The Two
Towers vizyona girdi ve kitabın ve
filmin popülaritesini bir adım daha
öne taşıdı. İçerdiği savaş sahneleri
oldukça etkileyici ve kullanılan özel
efektler kusursuz görünüyordu.
Aradan 1 yıl daha geçti ve 2003
yılında son film, The Lord of the
Rings: Return of the King vizyona
girdi. Serinin finali adına yaraşır
şekilde muhteşem olmuştu! Gerçi
kitapta olan bazı ayrıntıları yönetmen
Peter Jackson atlamıştı veya
çıkarmıştı ancak sinema tarihine kült
bir yapım kazandırmıştı.
2000’li yıllar serinin popülaritesinin
tavan yaptığı yıllar oldu. Böylesine
bir hikayenin oyuna dökülmemesinin
büyük hata olacağını düşünen
yapımcılar, The Lord of the Rings:
Return of the King ve War of the
Rings gibi birbirinden ucube
yapımlara imza attılar. Ancak bu
oyunların arasından bir isim
sıyrılmayı bildi. Takvimler 2004
yılının Aralık ayını gösterdiğinde
piyasaya sürülen, The Lord of the
Rings: The Battle for Middle-Earth
seriyi oldukça başarılı bir şekilde biz
oyunculara yansıtmayı bildi. Gerek
Extra oyuncuların buluşma noktası
grafikleri gerek sesleri ve
oynanabilirliği olsun, son derece
kaliteliydi. Yine de en dikkat edilmesi
gereken noktası olan atmoferi, bize
Orta Dünya’nın fantastik ve büyülü
topraklarını son derece iyi
aktarıyordu. Seride ön plana çıkan
tüm karakterleri yönetebildiğimiz
oyunda ister iyileri seçip, Aragorn,
Legolas, Gandalf ve arkadaşları ile
Sauron’un ordularını yok edip,
yüzüğü hüküm dağının ateşine atıp
yok etmeye çalışabilirken, ister de
kötü tarafı seçip, Saruman’ın
komutasındaki Orc ve Uruk-Hai’lerle
Orta Dünya’yı cehenneme
çevirebiliyorduk. En nihayetinde oyun
bitiyor ve Orta Dünya’nın kapıları
kapanıyordu. Artık yeni bir yapımı
beklemenin zamanı gelmişti. Kitabın
fanları yeni bir film için ümit
taşırlarken, EA Games tarafından
yeni bir oyun duyuruldu! Evet! The
Lord of the Rings: The Battle for
Middle-Earth 2 nihayet
duyurulmuştu! Yeni yapımı meraklı
bekleyiş, geçtiğimiz günlerde
demo’nun yayınlanmasıyla bir nebze
olsun sona ermişti. Artık oyun
tamamlandı. Orta Dünya’daki ikinci
maceramız başlıyor!
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
Star Wars vs The Lord
of the Rings
Star Wars ve The Lord of the Rings,
pek benzerlikleri olmasa da sıklıkla
karşı karşıya getirilen seriler. Tabi ki
Orta Dünya fanatikleri Yüzüklerin
Efendisi’ni, ışın kılıcı hastaları(!) ise
Star Wars’ı daha çok beğeniyor,
izliyor ve oynuyor... Özellikle Yıldız
Savaşları’nın son çekilen 3’lemesi
Yüzüklerin Efendisi 3’lemesi ile
çakıştığından ötürü, iki seri arasında
her alanda rekabet yaratıldı. Bu
rekabetin son sıçradığı platform
bilgisayar oyunları gibi gözüküyor.
Geçtiğimiz günlerde Star Wars:
Empire at War’ın çıkışı ve büyük ilgi
görüşü, şimdi ise The Lord of the
Rings: The Battle for Middle-Earth
2’nin raflarda boy göstermesi,
rekabeti heyecan verici bir noktaya
taşıdı. Her iki oyun da RTS türünde.
Her iki oyun da çok beklendi. Her iki
oyun da temasını Dünyaca ünlü
serilerden alıyor. Geçtiğimiz günlerde
Empire at War’ı inceledik. Bakalım
The Battle for Middle-Earth 2 nasıl?
BFME 2’nin masaüstünde duran
ikonuna büyük bir heyecan ile
tıkladık. İlk oyun son derece
başarılıydı. Bu yeni yapımda ne gibi
değişiklikler var? ne gibi artılar var?
diye düşünürken, BFME 2’nin
muhteşem giriş videosu başladı!
Oyundaki görevlerin içerisinden
alınan parçalarla hazırlanan videoyu,
ağzımız açık izledik. Orta Dünya yep
yeni yaratıkları, yepyeni savaşları,
yepyeni ırklarıyla yeniden
monitörümüzde belirmişti! Yapımcı
EA’nin giriş videosu yapmak
konusunda başarısı yadsınamaz
derecede büyük. Yine muhteşem bir
iş çıkarmışlar, çünkü oyuna
başlamadan önce video bizi havaya
sokuyor.
Son zamanlarda oyun menülerinin
fonları oldukça dikkatimi çekiyor. Bu
konuda geçtiğimiz günlerde piyasaya
çıkan SW: Empire at War oldukça
başarılıydı. Açıkçası BFME 2 ondan
da başarılı! Muhtemelen oyun içi
görüntülerin üzerlerinden biraz
geçilerek hazırlanan arka plan,
Yüzüklerin Efendisi serisinin bildik
ezgileriyle beraber, tam manasıyla
masalsı, beynin hayal gücünü kontrol
eden kısmını canlandıran bir boyut
kazanmış. Eğer fondan gözünüzü
alıp, menüdeki fonksiyonlara
bakacak olursak; Tutorials, Solo
Player, Multiplayer, Options ve My
Heroes seçeneklerini görüyorsunuz.
Bunlardan biraz bahsetmek
gerekirse, Tutorials oyunu öğrenme
bölümü. Özellikle ilk oyunu
oynamamışlar için mutlaka tutorials
denenmeli. Aksi halde oyuna alışmak
oldukça zor olacaktır. Multiplayer ile
44
arkadaşlarınız ile Orta Dünya
üzerinde parti(!) veriyorsunuz.
Dilediğiniz haritayı seçip, ister Elf
diyarında ister Goblin mekanında
düşmanlarınıza Orta Dünya’yı dar
ediyorsunuz. Options ile ayarlarımızı,
özellikle performansa dayalı ayarları
yapıyoruz. Menüde bulunan My
Heroes ise önceki BFME’de de
tanışmadığımız bir yenilik!
Aragorn, Legolas,
Gimli, Gandalf... eskidi!
Şimdi sıra bende!!
My Heroes’e tıkladığımızda Create a
Hero ekranı açılıyor! Bu demek
oluyor ki, kendi kahramanlarımızı
yaratabiliyoruz! İlk olarak
yaratacağımız karaktere sınıf
seçiyoruz. İnsan mı, Elf mi yoksa
başka bir tür mü olacağı burada belli
oluyor. Oranın hemen aşağısında ise
seçtiğimiz türe göre tipler açılıyor.
Kadın-Erkek gibi ayrımları buradan
yapabiliyoruz. Hemen sonraki
ekranda ise görsel özelliklerimizi ve
Orta Dünya tarihine yazdıracağımız
ismi yazıyoruz. En aşağıda
kullanacağımız renkler bulunuyor.
Onları da seçtikten sonra
kahramanımız Orta Dünya’nın
destansı öyküleri atılmak için hazır
hale gelmiş oluyor! Bu yeni özellik
belki de Orta Dünya’yı kahramana
boğacak ancak oyuncular için güzel
bir eklenti olmuş My Heroes.
Böylelikle savaşlarda kendimizi
geliştirmeye çalışırken, oyundan
daha fazla RPG tadı alabiliriz.
Geldik Solo Play’e. Yapımla ilgili en
gerçek yargılara buradan ulaşacağız.
Solo Play’in üzerine geldiğimizde
açılan menüde, Load Game
haricinde 4 tane seçenek var. En
üstten anlatmaya başlayalım. İlk
olarak karşımıza Skirmish çıkıyor.
Strateji oyunlarında sıklıkla
karşılaştığımız Skirmish mod’u, ne
eksik ne fazla bir şekilde BFME
2’deki yerini almış. Kendi haritamızı
seçiyoruz, savaş alanındaki ırkları
belirliyoruz, kimlerin düşman kimlerin
dost olacağına karar veriyoruz ve
oyuna başlıyoruz. Yani her kuralın
size ait olduğu bir oyun stili Skirmish.
Hikaye mod’larından tamamen ayrı.
Extra oyuncuların buluşma noktası
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
Sıra tabanlı mod!
Oyunun mod’ları arasında War of the
Ring’i görünce şaşırdım. Başta
Yüzüklerin Efendisi için hazırlanan ilk
strateji oyunu War of the Ring ile
bağlantısı olabilir mi diye geçirdim
aklımdan. Ancak tıkladığımda, o son
derece başarısız oyun ile hiç bir bağı
olmadığını gördüm. War of the Ring
mod’u, oyuna masaüstü öğeler
ekliyor. Yani bir haritamız var.
Haritada şehirler gözüküyor. Hangi
şehirde hangi ordu var
görebiliyorsunuz. Sıra tabanlı olan bu
bölümde sizden istenen,
düşmanlarınızı yok etmeniz. Ancak
eğer onlarla aynı sınırda
yaşamıyorsanız, önünüze çıkan
şehirleri ele geçirmelisiniz. Bunun
için de ordu yaratmalısınız. Evvela
işe kaynak ve asker çıkartmak için
bina yaparak başlıyorsunuz. Tabi bu
bölüm sıra tabanlı olduğu için
beklemek zorundasınız. Bir seferde
yapacağınız tüm hamleleri yaptıktan
sonra “turn” tuşuna basarak,
hakkınızı tamamlayıp sırayı
rakibinize veriyorsunuz. O da tüm
hamlelerini yapıyor ve tekrar sıra
size geliyor. Tabi bina veya asker
üretimi gerçek zamanlı oynanıştaki
gibi sürekli devam etmediği için,
örnek olarak her turda %25
(yaptığınız binaya veya askerin
niteliklerine göre daha fazla veya az
da olabilir.) tamamlanıyor. Bu sıra
tabanlı oynanış ta ki, düşman ile
sizin aynı topraklar da buluşmanız ile
son buluyor. Bu sefer bildik, savaş
haritası açılıyor ve RTS’ye dönüyor
oyun. Burada size yardım etmeleri
Extra oyuncuların buluşma noktası
için birlikler geliyor ancak bölüme
göre kimi zaman 20 dakika sonra
geliyorlar. Sizde bu 20 dakikayı,
düşmana mağlup olmadan
tamamlamaya çalışıyorsunuz.
Ardından takviye kuvvetleriniz
gelince işler biraz daha yoluna
giriyor.
Evil or Good
Campaign
Campaign’lere geldiğimizde tıpkı
BFME’teki gibi iki seçenek var. Ya
Evil ile Sauron’un Orta Dünya’ya
korku salmasına yardım edeceğiz ya
da Good ile Orta Dünya halkını özgür
bırakıp, huzur içinde yaşamalarını
sağlayacağız. Ben ilk olarak iyi tarafa
göz atmayı seçtim. Açıkçası oyunun
tüm videoları ayrı bir güzel ve ayrı bir
estetik taşıyor. İyi tarafı seçince
başlayan videoda gerçekten çok
başarılıydı. Aslında kare kare
resimler ile ilerleyen video, resimlerin
oyun içi grafiklere dönüşmesi ile
devam ediyor. Yapım boyunca da
hep bu teknikle hazırlanmış videolar
izliyoruz.
Genellikle ilk görevler oyunu
öğrenmemiz için fazlasıyla basit olur.
BFME 2’de de öyle. Elf’leri kontrol
ettiğimiz bölümde, karşımıza çıkan
Goblin’leri kolaylıkla geçiyoruz.
Yoldan topladığımız yeni Elf
birlikleriyle de bölümün sonunu
getirmemiz oldukça kolay oluyor.
Açıkçası oyunun arayüzü BFME 1 ile
45
neredeyse tamamiyle aynı. Ekranın
sol altındaki harita aynı, onun hemen
sağındaki karakter tablosu aynı...
Hatta üzerindeki objelerin yeri bile
aynı. EA bu konuda hiç bir
değişikliğe gitmemiş. İlk görevimizde
Rivendell’e girip Goblin akınlarını
durdurduktan sonra geriye kalan
Goblin merkezini yok etmek. Burada
yapımcıların oyuna yeni yaratıkları
koyduğunu görüyoruz! Yani Orta
Dünya artık sadece üzerinde yaşayıp
savaşan Orc, Elf, İnsan, Dwarf’lardan
vs... ibaret değil. Artık Orta
Dünya’nın da kendine ait canlıları
var. Bunlardan ilki yer altında çıkan
devasa bir solucan. Yakınında ne
varsa yakan bu solucan, tüm
kuvvetlerinizle yüklendiğiniz takdirde
kısa sürede ölecektir. İlerleyen
bölümlerde de bu tarz çeşitli
yaratıklarla karşılaşıyorsunuz. Her
biri birbirinden tehlikeli ancak neden
genellikle size saldırıyorlar da,
düşmana saldırmıyorlar onu anlamış
değilim. Ufak bir taraf tutma söz
konusu sanıyorum(!)
Kötü tarafa göz gezdirdiğimizde
genellikle Goblin’leri komuta
ediyoruz. Burada en büyük
kahramanımız Sauron Mouth! ve
onun yanında nazgul’ler. İyi ve kötü
taraf arasında binalar ve yerleşim
biçimleri çok farklılık gösteriyor. Artık
binaları istediğimiz yere
koyabiliyoruz. Bu özgürlük, son
derece yerinde olmuş. Bilindiği üzere
BFME 1’de sadece belirtilen yerlere
bina kurabiliyorduk. Artık özgürüz.
Coğrafi engeller hariç, dilediğimiz
yere inşaat yapabiliyoruz. Buraya bir
not olarak, artık kaynak toplamak için
kullandığımız binaların kurulumu
oldukça değişmiş. Onları herhangi bir
yere değil, sadece olmaları gerektiği
yere kurmalıyız. Çünkü kurduğumuz
yere göre o birimden alacağımız
randıman azalıp/çoğalıyor. Hiç ağaç
olmayan bir yere, ağaç toplamak için
bina kurmuşsak, ondan 0 randıman
alacağız. Ancak ağaçların bol olduğu
bir yerin ortasına kurduğumuz bir
bina, bize neredeyse %100 katkı
sağlayabilir. Bu da oyun içinde “%”
işareti ile belirtilmiş. Kurulum
yaparken yüzde işaretindeki rakama
dikkat edin.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – oyun
Kahraman etkisi
İlk yapıtı oynayanlar bilirler.
Kahramanlar o kadar güçlülerdi ki,
koca orduları kısa sürede dize
getiriyorlardı. Bu da oyuna karşı bizi
biraz soğutuyordu. Öyle ki çoğu
bölümün başında, ne siz ne de
düşman yeterince üretim yapmadan,
kahramanlarınız ile rakibinize
saldırırsanız, muhtelemen kısa
sürede galip geliyordunuz. Benim
oyunu tecrübe ettiğim kadarıyla
kahramanlar tek başlarına kalabalık
ordulara karşı çok da uzun süre
dayanmıyorlar. Ancak yanlarında
normal ünitlerle girdikleri savaşlarda,
olağan üstü fayda sağlıyorlar. Yani
bir denge durumu söz konusu. Tabi
ilerleyen level’larda, ileri derecedeki
özellikleriyle, yine kalabalık orduların
başlarını ağrıtacaklardır ancak BFME
1’deki kadar değil.
Eskiden strateji
oyunlarının en büyük
eksiği grafikleriydi
Gerçekten de eskiden strateji oyunları
için, grafikler hep geri planda bırakılır ve
neticesinde görsel yönden oldukça zayıf
yapımlar çıkardı. Aslında sıkı strateji
oyuncularının bu duruma pek de itirazı
olamazdı, zira asılolan stratejinin
kendisinin kalitesiydi fakat son yıllarda
firmalar bu grafik açığını iyiden iyiye
kapatmayı bildiler. EA’de bu firmalardan
biri. BFME 2’nin grafikleri ilk başta çok da
etkileyici gelmeyebilir. Hatta Warcraft 3
tarzı olduğunu düşünebilirsiniz fakat
sadece birazcık incelediğinizde bir
strateji oyununda eşine az rastlanacak
kalitede grafikler göreceksiniz. Genel
olarak çevrenin renkli tasarımı, Orta
Dünya’nın büyülü atmosferini yansıtmayı
çok iyi beceriyor. Bu yüzden gerçekçi
renkler değil, daha masalsı bir hava
katmak için birbirinden çeşitli renkler
kullanılmış. İşte bu yüzden ilk anda
grafiklerin kalitesi dikkatinizi
çekmeyebiliyor. Buna karşın grafikler çok
başarılı. Oyunda kullanılan ışık efektine
bakın. Buzulların üzerinde hareket
ettiğimiz görevlerde, gök yüzünden
yansıyan ışık efekti neredeyse gerçek
gibi etkileyici. BFME 2 piyasaya çıkana
dek, bir strateji oyununda gördüğüm en
iyi deniz efektinin Age of Empires 3’te
olduğunu düşünüyordum. Açıkçası
BFME 2 bu düşüncemi kökten değiştirdi.
Yapımcılar muhteşem deniz efektleri
yapmış. Hatta güneşin denize vurması
şahane! Görevi unutup bir süre denizi
izlemek istiyorsunuz adeta! Bunların
haricinde Age of Empires 3’teki kadar
olmasa da, oyunun fiziksel yapısı da son
derece başarılı. Bir binaya saldırdığınız
zaman, yıkılmaya az kala, binadan
parçalar dökülmeye başlıyor. Birimlerin
de bir hacmi bir ağırlığı olduğunu oyun
size hissettiriyor. Öyle ki Mountain Giant’ı
öldürdüğünüzde, onun yavaş yavaş
geriye doğru düşmesini ve hatta
düştükten sonra vücudunun aldığı formu,
çevreden kalkan tozları görebilmek çok
güzel. Hem görsel anlamda göze hitap
ediyor hem de fiziksel anlamda
gerçekçilik hissi uyandırıyor.
Seslerden bahsedecek olursak, yapım en
az ilk oyun kadar başarılı. Birimlerin
binalara darbelerinden oluşan sesler,
ortamdaki çevre sesleri kulağa hiç
tırmalamıyor. Ancak yapımın asıl ağır
bastığı yön, tıpkı SW: Empire at War’da
46
olduğu gibi müzikleri! Yüzüklerin Efendisi
serisinde kullanılan müzikler eşliğinde
tamamladığınız görevlerde, addeta
oyunun atmosferine gömülüyorsunuz...
BFME 1,
oynanabilirliği iyi
olmasına karşın
zamanına göre
oldukça iyi bir sistem
gerektirdiği için, ağır
oyun motoru
neticesinde, biraz
hantal bir oyundu.
BFME 2’de
yapımcılar bu sorunu
çözmüşler. Artık
oyun son derece
akışkan ve gayet
dinamik oynanıyor.
EA bu konuda
oldukça başarılı.
Oyunun yapay
zekası da oldukça
başarılı. Orta
Dünya’nın labirent
gibi coğrafyaları
içerisinde bile,
birimlerinize uzak bir
yere gitme emiri
verdiğinizde, hiç bir
yerde takılmayıp,
yollarını kolaylıkla
buluyorlar. Düşman
yapay zekasının tek
eksiği belirli bir
noktaya gelmediğiniz
sürece
saldırmamaları.
Bunun için onlara
biraz yaklaşmanız
gerekiyor.
Sistem gereksinimleri
BFME 2’yi oynayabilmek için yapımcıların önerdiği minimum sistem, 1.6GHz işlemci, 256 MB RAM ve 64 MB ekran
kartı. Bizim BFME 2’yi incelediğimiz sistem ise 2.8GHz işlemci, 1 GB RAM ve 128 MB ATI Radeon 9800 Pro ekran
kartı içeriyor. Açıkçası gölgeler hariç tüm görsel ayarlar en üst seviyedeyken rahat bir oynanış yakaladık. Eğer
sisteminiz önerilen minimum sistemden düşükse, BFME 2’den oynanacak bir performans alamazsınız.
Geldik yolun sonuna
Genel olarak bakıldığında The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth 2 strateji oyunu sevenleri oldukça
etkileyecek cinsten, kaliteli bir yapım. Eğer Yüzüklerin Efendisi fanıysanız, BFME 1’i oynayıp, beğendiyseniz. İkinci
yapım da hoşunuza gidecektir. Çoğunlukla seride öne çıkmamış ırkların kahramanları üzerine kurulmuş olsa da, gerek
grafik gerek ses gerekse oynanabilirlik gibi teknik yönlerden son derece başarılı bir yapım BFME 2. Orta Dünya’yı
özlediyseniz, EA sizi ikinci bir Orta Dünya yolculuğuna davet ediyor. Bu sefer ki yolculukta çeşitli ırklar, birbirinden
farklı devasa yeraltı yaratıkları, yeni birimler, gemiler, yapılar ve kısacası Orta Dünya’ya dair yepyeni varlıklar sizi
bekliyor. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın...
Extra oyuncuların buluşma noktası
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.merlininkazani.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – müzik
47
Hadise
1970'lerin başında Belçika'ya yerleşen bir Türk
ailesinin kızı Hadise Açıkgöz...
1985 yılında dünyaya geldi. Çocukluğunda şarkı söylemeyi ve ata binmeyi
seviyordu. Ekonomi ve Çağdaş Diller eğitimi aldıktan sonra, en büyük
tutkusu olan müziğe yönelmeye karar verdi. Ailesi de bu durumu
memnuniyetle karşılamış ve genç Hadise'ye destek olmuştu.
Hadise, 2003 yılında Belçika'nın "Popstar"ı olan Idool adlı yarışmaya katıldı.
Finale kalan 10 isim arasında yer alamasa da birçok yapımcının dikkatini
çekmeyi başardı. 2Brains şirketi kısa süre sonra genç kıza sözleşme
teklifinde bulundu. Hadise, yapımcıları Yves Gaillard ve Serge Ramaekers
ile birlikte kayıt sürecine başlamak için stüdyoya girdi.
Yapmak istediği müziği "şehirli pop" (urban pop) şeklinde nitelendiriyor.
Christina Aguilera ve Beyoncé gibi isimleri beğeniyor, ancak aynı zamanda
Prince, Janet Jackson, Tina Turner, Alicia Keys, Toni Braxton gibi daha
tecrübeli isimlerden de etkilendiğini ifade ediyor. En büyük hayali, Tina
Turner ile tanışmak ve aynı sahneyi paylaşabilmek. Türkiye'den ise Tarkan'ı
çok beğeniyor, "Onunla düet yapmak rüya gibi olurdu" diyor.
Hasselt'te pazarlama bölümünde öğrenimini sürdüren ve beş dil (Flamanca,
Fransızca, Almanca, Türkçe ve İngilizce) bilen Hadise, boş zamanının büyük
bölümünü müziğe ayırıyor. Söz yazıyor, beste yapıyor, kayıt stüdyolarında
zaman geçiriyor ve konserlerine hazırlanıyor. Bunların yanısıra formunu
korumak için jimnastik yapıyor, arkadaşları ve kardeşleriyle zaman
geçirmekten hoşlanıyor.
Rock, soul ve dünyanın çeşitli yerlerinde icra edilen farklı müzik türlerini bir
araya getirerek kendi beğenisine göre şekillendirmeyi amaçlayan Hadise'nin
ilk teklisi "Sweat" adını taşıyordu. Yves Jongen'in yazdığı ve Serge
Ramaekers ile birlikte yapımını üstlendiği şarkı, 3 farklı versiyonuyla
raflardaki yerini aldı. Onu daha geniş kitlelere taşıyan parça ise, Haziran
2005 çıkışlı "Stir Me Up" oldu. Şarkıcı, toplam 5 versiyonuyla sunulan "Stir
Me Up"ın video klibiyle de olumlu not aldı.
Hadise, son olarak 13 Ocak 2006'da yeni teklisi "Ain't No Love Lost"u
müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkının video klibi ise Tayland'da
çekildi. Öte yandan "Ain't No Love Lost" teklisinde, şarkının "Burdayım" adlı
bir de Türkçe versiyonu bulunuyor.
Hadise; şarkı sözü yazmaya, beste yapmaya ve kendini geliştirmeye devam
ediyor. Ayrıca Belçika'da çeşitli konserler veriyor, Almanya, Hollanda,
Polonya ve hatta Hindistan'da sahne almak için anlaşmalar imzalıyor. Onun
adı şimdiden dünyaya yayılmaya başladı. Bakalım Hadise'yi önümüzdeki
yıllarda Christina Aguilera, Jennifer Lopez gibi tüm dünyanın peşinden
koştuğu bir popüler müzik yıldızı olarak görebilecek miyiz...
Müzik Kutusu
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – müzik
48
Cats In Practice
Cats In Practice grubunun kuruluşu 2000 yılının Aralık
ayına uzanır. Bu tarihte vokalist Pınar Günay ve bas
gitarist Mert Ertunç, birlikte uzun süredir devam eden
müzik çalışmalarını, yolu ve felsefesi belirgin bir isim
altında toplamaya karar vermişlerdi.
İlk aşamada ikili, kendi parçalarına ağırlık verse de geçen zaman içerisinde
güncel ve sevilen parçaları kendi yorumlarıyla seslendirerek beğeni
toplamıştı. 2001 yılının başından itibaren, Pınar’ın okuldan arkadaşı olan,
davulcu Mehmet Demirdelen gruba katıldı. Cats In Practice artık üç kişiydi ve
yavaş yavaş bir bütünlük yakalamış ve üçlünün ortak idealleri yönünde
ilerlemeye başlamıştı. Grubun ismini alması da bu zaman içerisinde oldu.
Yeni arayış iyi ve uyumlu bir gitarist içindi artık. Çok sayıda gitarist denendi,
ancak aranan kan bir türlü bulunamadı. Bunun üzerine Mart ayında Mert’in
liseden arkadaşı olan gitarist Ali Cengiz gruba alındı. Ali enstrumanına
oldukça hakim bir gitaristti ancak, tarz bütünlüğü ile tam bir uyuşma
sağlanamamıştı. Ali, gitarın ve virtüözitenin daha fazla öne çıktığı parçalar
üretmek istiyordu. Grup, prova ve çalışmalara hızla başladı ve ağırlığı cover
parçalara vererek temposunu arttırdı.
Bir stüdyo çalışmasında tesadüfen bulunan Mimar Sinan Üniversitesi Bahar
Şenlikleri’nde görevli öğrenciler tarafından Sanat Şenliği’nde sahne almaları
teklif edildi. Bu teklifi değerlendiren grup olumlu buldu ve çalışmalarına bu
yönde devam etti.
24 Mayıs 2001 tarihinde, Cats In Practice, adının duyulmasını sağlayan ilk
konserini Sanat Şenliği kapsamında, Mimar Sinan Üniversitesi rıhtımında
verdi. Son grup olarak sahne alan Cats In Practice, beklenmeyen soğuğa ve
geç saate rağmen konser alanını doldurdu vebüyük beğeni topladı. Özellikle
Pınar’ın vokal ve sahne performansı ve Mert ile Mehmet’in Drum’n Bass
çalışmaları bu konsere damgasını vuran olaylardı. Konser iyi geçmişti ancak
yine gitarist sorunu devam ediyordu, ayrıca Mehmet ile de tarz ve yoğunluk
dolayısıyla anlaşmazlıklar baş göstermişti. Pınar ve Mert Hybrid felsefesini
ve hedeflerini belirlemişlerdi.
2001 Haziranı’nda grup, karşılıklı olarak Ali ile yollarını ayırdı. Bundan bir
süre sonra da Mehmet yoğunluk dolayısıyla gruptan ayrılmak zorunda kaldı.
Bu tarihten sonra Cats In Practice uzun bir süre iki kişi olarak devam etti.
Gitarist ve davulcu arayışını grubun diğer yarısı bulunana kadar sürdürmeye
karar verildi. Bu süre zarfında kendi parçaları üzerine yoğunlaştılar. Ev
ortamında yaptıkları kayıtlardan "Lay The Tracks" isimli parça
Soundclick.com adlı uluslar arasıparça listesinde 1 numaraya çıktı ve uzun
bir süre orada kaldı. Eleman arayışı da bir yandan devam ediyordu. Çok
sayıda gitarist ve davulcu denendi. Hedefler büyük olduğu için Cats In
Practice’in diğer yarısı bulunmadan arayış da bitmeyecekti.
2003 yılında beklenen ve amaç edinilen gerçekleşti ve Mert davulcu Onur
Öztürk ile tanıştı. Başka bir grupta bir çok performansta birlikte çaldılar,
uyum ve sahne şovlarıyla beğeni topladılar. Bu arada Onur’un çok uzun
süreli arkadaşı olan gitarist Eren Türkeri ile de tanışan Mert, ilk görüşte
Müzik Kutusu
onların aradıklar elemanlar olduğunu
farketti ve Pınar ile tanıştırdı. Beraber
ilk kez çalışan dörtlü tarz, uyum ve
anlayışlarının ne kadar benzer
olduğunu farketti ve Cats In Practice
aradığı elemanlara kavuşmuş oldu.
2003 yılının Nisan ayından itibaren
düzenli prova vestüdyo çalışmalarına
başlayan grup, Cats In Practice =
Cover Project = adı altında, bar ve
konser programlarına başlamak için
kendine hedef olarak Eylül 2003’ü
belirledi.
9 Ağustos 2003 Cumartesi günü
James Joyce Irish Pub’da düzenlediği
Rock’n Roll & Alternative gecesiyle
sonbahar - kış sezonuna merhaba
diyen Cats In Practice = Cover Project
= bu programda yine kendine has
yorumları ve performansıyla büyük
beğeni topladı. 2 Eylül 2003 tarihinde
Alt Kemancı’da deneme programına
çıkan grup, 16 Eylül 2003 tarihinden
itibaren Salı günleri Alt Kemancı’daki
programlarına başladı. Cats In
Practice = Cover Project = 21 Eylül
2003 tarihinden itibaren de Kadıköy
VooDoo Rock Club’da önce Pazar
daha sonra da Cuma ve Pazar
programlara başladı.
Tanıtım ve reklama oldukça önem
veren grup, Pazar günleri VooDoo
Rock Club da e-Posta listesi üyeleri
ve gelenler arasında yapılan çekilişle
promosyonlar düzenlemesiyle de
geniş bir kitleye tanıtım yapma imkanı
buldu. Geniş skalalı repertuarı
sayesinde ’eski’ ve ’yeni’ tarz rock
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – müzik
müzik seven dinleyiciler arasında bir köprü kuran grup, yerli ve yabancı
izleyiciler tarafından da sahne şovları ve performansı ile beğeni topladı.
21 Ekim 2003 tarihinde BeyDer kapsamında, 21:00’de Galatasaray’da bir
mini konser veren topluluk, burada da oldukça geniş bir kitleye hitap etti ve
dinleyiciye dağıtılan prospektüs tasarımlı 300 tanıtım flyerı ile %98’in
üzerinde bir isabet kaydetti.
Cats In Practice = Cover Project =, 24 Ekim 2003’de reklam, tanıtım ve
promosyon tekliflerinin değerlendirilmemesi ve ortak hareket edilememesi
sonucunda karşılıklı olarak Alt Kemancı ile olan anlaşmasını bitirdi. Cats In
Practice = Cover Project =, Ekim sonunda VooDoo Rock Club’dan da
ayrılarak bir süreliğinine Beste ve Cover çalışmalarına ağırlık vermiştir. 7
Müzik Kutusu
49
Ocak 2004 Tarihindeki Manastre
World Music & Dance Club konseri ile
Kış Sezonu programlarına devam
eden grup, bu konserden sonra cover
project’e ara vermiştir... Onur Öztürk
ve Eren Türkeri’nin Cats In
Practice’den ayrılmaları sonucunda
Pınar ve Mert kendi "Hybrid"
projelerinde devam etmiş ve 18 Şubat
2004 Tarihinde grubun ilk promosu
olan "Audiophobica"yı çıkarmışlardır.
Radyo istasyonları ve belirli
mekanlara dağıtılan promodan sonra
Cats In Practice, yurtdışından gelen
teklifleri değerlendirmekte ve yoluna
devam etmektedir.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.muzikkutusu.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – cafe
50
Helloween
Ha geldi ha gelecek derken, bombaların engellediği, bir türlü Türkiye’ye ayak
basamayan grup, en sonunda bizlere yüzünü gösterdi. 2006 şubat ayının ilk günü
onlar da en sonunda ülkemize gelip şovlarını yaptılar.
M
erhaba,bu ay size konserine
gittiğim yılların eskitemediği
bir Heavy Metal grubundan
bahsetmek istiyorum.
Evet bahsettiğim grup emektar
Heavy Metal grubu Helloween.
Sonunda ülkemizde de bir konser
vermeye karar verdiler. Daha
geçtiğimiz yıl kasım ayıydı. Sürekli
takip ediyorum ya, 1 şubat 2006 da
Türkiye’de konser vereceklerini
öğrenince bi acayip oldum. Yanlış
hatırlamıyorsam 2003 aralık ayında
geleceklerdi fakat İstanbul’da yapılan
bombalı terör saldırıları sonucunda
iptal edilen turne durakları İstanbul,
bu yıl ziyaretlerinden nasibi aldı.
Konser günü geldi. İşten heyecanla
çıkıp, Taksim’e doğru yola koyuldum.
Yeni Melek önüne geldiğimde çok
şaşırdım. Hiç öyle bir heyecan
görmedim vatandaşta. Hiç
beklediğim kalabalık yoktu.
Arkadaşlarla içeri girmeden önce 1-2
tane biracık yuvarladık tabi. Hazırlık
yapmak lazım. İçeride pahalıdır.
Tecrübe konuşuyor. Dışarıda bekle
bekle sıkıldık ve içeri girmeye karar
verdik. Yoğun bir güvenlik araması
sonucunda içeri girebildik. Ama var
ya, hava limanına bile daha kolay
giriyorum. Boduguard arabamı
nereye park ettiğimi bile sordu, ne
yapacaksa. İçeri girdik bizi alt kata
yolladılar, meğer üst kat Vip miş.
Cahillik.
Salona girdiğimde kalabalığı
görünce, dedim ki; İşte bu! Herkes
Helloween moduna girmiş,
beklemede. Onun öncesinde bir alt
grup çıktı. Ama tabi biz oraya onlar
için gelmedik, ama onlarda fena
değillerdi. Konser başlama saati 8:30
idi ama nedense 9:50 de başladı.
Hep geç çıkarlar sahneye, hiç
anlamam sebebini. Tabi ben de
beklerken içeriden kendime 1-2 bira
daha aldım, ama çok pahalıymış
valla. İçime oturdu.
Biletimi ocak ayının ortalarında
almıştım ve artık sabırsızla gün
sayıyordum. Konser Yeni Melek
gösteri merkezindeydi.
Hem Helloween’in canlı
performansını, hemde Yeni Melek
gösteri merkezini çok merak
ediyordum. Çünkü daha önce oraya
hiç gitmemiştim. Açık söylemek
gerekirse çok fazla tutmadım. Ufak
bir mekan. Aslında Helloween’e bir
stadyum konseri yakışırdı ama ne
yapalım. Bulduğumuzla yetindik.
Zaten kışın ortasında vatandaş
stadyumda ne yapsın. Donardık
valla. Her neyse.
Cafe
Ve en sonunda Helloween sahnede
yerini aldı. Birkaç arkadaş bizden
ayrılıp öne hücum ettiler. Sonradan
öğrendim ki en önden seyretmişler.
Tabi ben boş durur muyum? Zaten
orta kısımlar fazla sıkışık değildi.
Bende aralardan sıyrılarak kendimi
en önde yer buldum. Bakmayın
aslında hiç kolay olmadı. Öndeki üç
sıra çok zorluydu. Mücadele etmek
zorunda kaldım biraz. En önde yerimi
alınca artık yerimi kaptırmaya niyetim
yoktu. Konserin tadını çıkarmaya
başladım. Ama adamların hakkını
vermek lazım, dehşet çalıyorlar.
Gerçi o kadar kadro
değişikliklerinden sonra...
Trafik kazası sonucu hayatını
kaybeden Ingo Schwichtenberg,
gruptan ayrılan Kai Hansen,
sonrasında Michael Kiske, Roland
Grapow, Uli Kusch gibi isimleri
yitirdikten sonra iyi kadro toplamışlar.
Arada bir iki baterist değişiminden
sonra bateride Dany Loeble ve
gitarda Sascha Gerstner eksikleri
çok iyi doldurmuşlar. İkisinin de
şovları muhteşemdi.
Her ne kadar bazı dinlemeyi arzu
ettiğim parçaları çalmadılarsa da, her
şeyin de bir sınırı vardır. Adamlar
daha ne yapsın, 16 tane parça
çaldılar. Seyirciyi coşturmayı bildiler,
eğlendirdiler. Hatta bir ara frizbi bile
dağıttılar ama ne yazık ki 2 sefer de
parmaklarının arasından kaçtı.
Grup 2 kere konseri kapatıp tekrar
sahneye çıktı. Ama sanırım bu
planlanmıştı zaten. Tabi dağıtılan
onca frizbi, baget ve penalardan ben
nasiplenemedim ama sağlık olsun.
Kısmet değilmiş. İnşallah bir dahaki
sefere.
Sonuçta ben çok güzel bir akşam
geçirdim. Ve uzun bir süredir
gelmesini beklediğim çok sevdiğim
bir grubun konserini canlı seyretme
olanağı buldum. Yine gelirse yine
seyretmeye giderim. Bence değer.
Beyhan Derya
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Ücretsiz Bilişim Teknolojileri ve Yaşam Derginiz
www.pdfdergi.com
pdfdergi – sinema
51
78. Oscar Ödülleri'nde
"Çarpışma" sürprizi!
Her zaman olduğu gibi ihtişamlı bir törenle sahiplerini bulan 78. Oscar
Ödülleri'nde "Brokeback Dağı" beklendiği gibi ödüllere damgasını
vuramadı. En İyi Film ödülünü geceyi büyük bir sürprizle üç ödülle
kapatan "Çarpışma"ya kaptıran film, En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama
Senaryo ve En İyi Müzik ödülleriyle yetinirken, "King Kong" ve "Bir
Geyşa'nın Anıları" geceyi üçer ödülle kapatan diğer filmler oldu.
78. Oscar ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
Altın Küre ve BAFTA'nın yanı sıra, meslek birliklerinin
kendi aralarında verdikleri ödüllere de ambargo koyan
Ang Lee'nin "Brokeback Dağı" filminin herkesin favorisi
olduğu gecede En İyi Film Oscarı büyük bir sürprizle Paul
Haggis'in yönettiği "Çarpışma"ya gitti. Film ayrıca En İyi
Orijinal Senaryo ve En İyi Kurgu dalında ödüllerin de
sahibi oldu.
"Çarpışma"yla birlikte üçer Oscar'la geceden zaferle
ayrılan diğer filmler, "Brokeback Dağı" (En İyi Yönetmen,
En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Müzik), "Bir Geyşa'nın
Anıları" (En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Kostüm, En İyi
Görüntü Yönetimi) ve "King Kong" (En İyi Görsel Efekt,
En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Miksajı) oldu. Günümüzde
yaşayan en önemli Amerikalı yönetmenlerden olan,
yakında "The Company" filmiyle vizyonumuza konuk
olacak Robert Altman'ın Onur Ödülü aldığı gecede, Altın
Küre'li Reese Witherspoon "Çizgiyi Aşmak" ile En İyi
Kadın Oyuncu, Philip Seymour Hoffman da "Capote"deki
performansıyla En İyi Erkek Oyuncu seçildi.
78. Oscar Ödülleri'ni kazananların tam listesi şöyle:
En İyi Uyarlama Senaryo: "Brokeback Dağı" (Larry
McMurtry, Diana Ossana)
En İyi Görüntü Yönetmeni: "Bir Geyşa'nın Anıları" (Dion
Beebe)
En İyi Animasyon: "Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşan'a
Karşı" (Steve Box, Nick Park)
En İyi Kurgu: "Çarpışma" (Hughes Winborne)
En İyi Sanat Yönetimi: "Bir Geyşa'nın Anıları" (John
Myhre, Gretchen Rau)
En İyi Kostüm Tasarımı: "Bir Geyşa'nın Anıları" (Colleen
Atwood)
En İyi Makyaj: "Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap"
(Howard Berger, Tami Lane)
En İyi Müzik: "Brokeback Dağı" (Gustavo Santaolalla)
En İyi Şarkı: It's Hard Out Here For a Pimp (Jordan
Houston, Cedric Coleman, Paul Beauregard,
"Hustle&Flow" filmiyle)
En İyi Film: "Çarpışma" (Paul Haggis, Cathy Schulman)
En İyi Ses Miksajı: "King Kong" (Mike Hopkins, Ethan
Van der Ryn)
En İyi Yönetmen: Ang Lee ("Brokeback Dağı")
En İyi Görsel Efekt: "King Kong" (Joe Letteri)
En İyi Kadın Oyuncu: Reese Witherspoon ("Sınırları
Aşmak")
En İyi Uzun Metraj Belgesel: "İmparator'un Yolculuğu"
(Luc Jacquet, Yves Darondeau)
En İyi Erkek Oyuncu: Philip Seymour Hoffman ("Capote")
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Rachel Weisz
("Bahçıvan")
En İyi Kısa Metraj Belgesel: "A Note of Triumph: The
Golden Age of Norman Corwin" (Corinne Marrinan, Eric
Simonson)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: George Clooney
("Syriana")
En İyi Kısa Metraj Animasyon: "The Moon and the Son"
(John Canemaker,
Yabancı Dilde En İyi Film: "Tsotsi" (G.Afrika)
Peggy Stern)
En İyi Özgün Senaryo: "Çarpışma" (Paul Haggis, Robert
Moresco)
En İyi Kısa Metraj Film: "Six Shooter" (Martin McDonagh)
Sinema
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sinema.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – sinema
52
Dick ve Jane İşbaşında (Fun With Dick & Jane)
Vizyon: 3 Mart 2006
Yönetmen: Dean Parisot ,
Angie Harmon
Oyuncular: Jim Carrey
Téa Leoni Richard
Jenkins
Tür: Polisiye - Komedi
Dick Harper, başkan yardımcılığına terfi ettiği ilk günün
ardından çalıştığı şirket iflâs eder. Dick ve sevgili karısı
Jane, dehşet içinde banliyödeki evlerinin, lüks
arabalarının ve dostlarının gidişine tanık olurlar. Dick,
Amerikan rüyasından vazgeçmeye niyetli değildir.
Ahlâksız işvereninden ders alan genç adamın aklına
parlak bir fikir gelir: Eğer çalmak patronu için uygunsa,
onun için de uygundur.
Yapım: ABD 2005,90dk
Otel (Hostel)
Vizyon: 10 Mart 2006
Yönetmen: Eli Roth
Oyuncular: Jay
Hernandez
Derek Richardson
Eythor Gudjonsson
İlkinden daha korkunç olan "OTEL/HOSTEL" insan
doğasının ve genel olarak dünyanın en dehşet verici
yönlerinden çoğunun bir karışımını sunarken, insan
trafiği, uluslararası organize suç ve seks turizminin
imkansız ama gerçek hikayelerinden derlendi. Son
derece ayrıntılı görüntülere yer verilen, gerçekten
tedirgin edici film, korku türünün en koyu hayranlarını
bile hayrete düşürecek.
Tür: Korku
Otel, üniversite mezunu iki gencin sırt çantalarıyla
yaptıkları Avrupa gezisini konu alıyor. Paxton ve Josh,
Yapım: ABD 2005, 95 dak.
sonunda sırt çantalı Amerikalıların nirvanası olarak
bilinen öğrenci pansiyonuna gelirler. Bu özel yer bir
Uluslararası üne sahip sinemacı Quentin
Tarantino, bir Eli Roth filmi olan "OTEL/HOSTEL" Slovak kasabasının dışındadır ve güzel oldukları kadar
la karşımızda. Film yazar-yönetmen Eli Roth'un hit da çaresiz Doğu Avrupalı kadınlarla doludur. İki
kafadar çok geçmeden egzotik güzeller Natalya ve
olan 2002 yapımı ilk filmi "CABIN
Svetlana'yla yakınlaşırlar.
FEVER/DEHŞETİN GÖZLERİ" nin devamı
niteliğinde.
Casanova (Casanova)
Vizyon: Yakında
Yönetmen: Lasse
Halström
Oyuncular: Heath
Ledger
Sienna Miller, Jeremy
Irons
Tür: Macera –
Romantik - Komedi
Yapım: ABD 2005 , 108 dk.
1700'lü yıllarda Venedik...Baş karakterlerimiz çok
çekici bir erkekle büyüleyici bir kadındır. Biri,
yaşadığı aşk oyunlarıyla çağlar boyu aşıklara
ilham kaynağı olmayı başarmış efsanevi
maceraperest...
Sinema
Diğeri ise kendisine hem katıksız sadakati, hem de
tutkuyu aynı anda sunabilecek benzersiz erkeği arayan
ve o güne kadar bu konuda çok ama çok hayal
kırıklığına uğrayan döneminin/ zamanının yetenekli
yazarları arasında yer alan bir kadın... Giacomo
Casanova, Francesca Bruni 'yi keşfettiğinde, hayatında
ilk kez Casanova'nın kadınların karşı koyamadığı
efsanevi cazibesini reddetme cesaretini gösteren bu
kadına çılgınca aşık olur ve onun hayallerindeki
romantik adam olmak için bütün yeteneklerini seferber
eder. Casanova'nın bile fethedemediği kaleler
vardır?Öte yandan Katolik Kilisesi temsilcilerini tarihin
en büyük günahkarı Casanova'yı ele geçirmekle
görevlendirmiştir. Casanova, avcılarının tuzağına eğer
düşerse en dipsiz zindanlarda çürümeye terk
edilecektir.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sinema.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – gezi
53
Dört mevsimde dört ayrı
doğal güzellik: Abant...
Denizden 1328 metre yükseklikte, çevresi çam ormanlarıyla kaplı bir tatlısu gölü.
Tertemiz havası, doğal güzelliğiyle büyük kentlerin kargaşasından alabildiğine uzak,
gönlünüzce soluklanabileceğiniz bir cennet. Ünü tüm Türkiye'ye hatta yurtdışına bile
yayılmış olan ve dört mevsimde dört ayrı doğa güzelliği sergileyen Abant Gölü
yeşilin üstüne beyazlarını giymeden önce sararan yaprakların gölgesinde sonbaharı
bir başka yaşıyor. Kışkırtıcı güzelliğiyle doğasever gezginleri etkisi altına alıp,
kendine hayran bırakıyor.
D
oğa tutkunu genç
serüvenciler, trekkingçiler, en
kısa tatilleri bile
değerlendirenler zaten Abant'ın
yolunu gözleri kapalı biliyorlar.
İki üç günlük doyumsuz bir tatil
düşleyenler!.. Yılı karınca misali
çalışıp çabalamakla geçirmiş, ama
bugünlerde bulduğu tatil fırsatını
nasıl değerlendireyim diye düşünen
işkolikler!.. Nikah masasından yeni
kalkmış, balayı için adres arayan
çiçeği burnunda yeni evliler!.. Evlilik
Ulaşımın çok kolay olduğu Abant
Gölü ve çevresi, kışın karlarla örtülü
ormanlarıyla, sonbaharda sararan,
kızaran bitkilerin renk cümbüşü
altında yenilen nefis lezzetteki
ızgaraları ve alabalıklarıyla, tertemiz
dağ havasıyla çarpıcı güzellikler
sergiliyor.
Abant, denizden 1328 metre
yükseklikte, toprak kaymaları sonucu
oluşmuş bir tatlısu gölü. 1.28
kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. En
derin yeri 18 metre.
Her yanı ormanlarla kaplı. Hoş
kokularıyla çam, köknar, kayın
ağaçları çoğunlukta. 6.5 kilometre
tutan göl çevresinde tur atmanın
keyfi ise bambaşka. Kıyıları nilüfer
çiçekleri ile kaplı yer yer sazlıklarla
çevrili göl'ün konukları temiz dağ
havasını soluyarak huzurlu
yürüyüşler yapabiliyor, arzu edenler
çevresini bisikletle turluyorlar. Gölün
büyük bölümünde kiralık atlarla
dolaşma veya faytonlarla nal sesleri
eşliğinde gezilere çıkma, ters
ışıklarda fotoğraf çekmek, gibi
zevkler de bulunuyor. Her
noktasından, her açıdan başka türlü
görünen gölün en güzel ve tamamını
görebilme zevki ise Mudurnu yolu
başlangıcındaki tepede yaşanıyor.
Lezzetli
alabalıkların
bulunduğu ve
olta balıkçılığı
zevkinin dört
dörtlük
tadıldığı Abant
Göl çevresi,
bitki ve
hayvan türleri açısından oldukça
zengin. Kuşlar, sincaplar, su
samurları bir yana, bölgede bir de
geyik üretme çiftliği bulunuyor.
yıldönümlerini kutlamak isteyen
gönlü genç yaşlı çiftler!.. Hafta
sonları can sıkıntısından şikayet
edenler!..Toplantılarını Abant'a
kaydırıp iş ve tatili birlikte yaşamak
isteyen kuruluşlar… Kışın çocukları
kar ve kızak tutkunu anne babalar!..
Abant tatil severlere her mevsim
çeşitli alternatifler sunuyor.
SihirliTur
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – gezi
Çevrede dolaşmanın, koşu
yapmanın sonrasında ailece kendin
pişir kendin ye tarzı ağaç masalarda,
toprağa basarak açık hava piknikleri
yapmanın tadına ise doyum olmuyor.
Göl yüzeyinin kış mevsiminde
donmadığı zamanlarda gölde su
bisikleti ve sandalla gezme olanağı
da bulunuyor.
Kışın atların çektiği kızaklarla göl
turu yapılırken, yılın her ayında kır
gazinolarında, kafelerde kahve veya
çay içip dinlenebiliyor ya da yemek
ihtiyacı karşılanabiliyor.
Göl alanı yolu boyunca
ve girişte yöre sakinleri
kurdukları tezgahlarda,
yörenin kendine özgü
tarhana, erişte, yağlı
peynir, tereyağı, çam
balı ve çeşitli meyveler
gibi köy ürünlerini
satıyorlar. Bunlara dağ
havasının ayrılmaz parçası sucukekmek satıcıları da ekleniyor. Bir
çoğu Mudurnu köylerinden gelerek
getirdikleri özellikle cevizler,
kestaneler, patatesler, kuşburnu ve
alıç isimli kolye misali ipe dizili dağ
yemişleri alıcı buluyor.
Abant Otel işletmecileri, 35 yıldır
doğanın bekçiliğini yaptıklarını,
müşterilerine konforlu bir dağ oteli
hizmeti verdiklerini belirtiyorlar.
Otellerde yüzme havuzu, sauna,
çocuklar ve büyükler için oyun
salonları, barlar, restorantlar, TV
54
odaları, spor üniteleri bulunuyor.
Abant, kongre turizmine ve spor
takımlarına da kamp için hizmet
veriyor.
Dünyanın sayılı tatil merkezlerinden
biri haline gelmesi planlanıyor.
Abant'ta Orman Bakanlığı Milli
Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel
Müdürlüğü tarafından hazırlatılan
çalışmalarda Ekolojik dengenin
sağlanması, kirliliğin önlenmesi,
Abant yakınlarında bulunan Çepni
Yaylası Çaltepe doruğunda 3 pistli
kayak merkezi yapımı, Abant göl
çevresinde dolaşım amaçlı raylı
sistem kurulması, bisiklet yol ilavesi,
gölü çevreleyen alanda bulunan
elektrik direklerinin yer altına
alınmasıyla görüntü kirliliğinin
kaldırılması, sekiz ayrı yere seyir
terası kurulması ve bunlar arasında
bağlantı sağlayan patika yol yapımı
bulunuyor.
Nasıl Gidilir?
Abant, Bolu'ya 32 km uzaklıkta.
Ankara ve İstanbul'u birbirine
bağlayan uluslararası E-5 kara
yolunun Bolu Dağı mevkiinden
sapıldığında Abant Yolu başlıyor.
İstanbul'dan otoyolu kullanarak
SihirliTur
çıkanlar Kaynaşlı yol ayrımına kadar
gelebiliyor, daha sonra ücretli
otoyoldan ayrılıp tek yönlü yol ile
Bolu Dağını tırmanarak Abant
sapağına ulaşıyorlar. İki yanı
ağaçlarla kaplı 21 km'lik yolun
sonunda Abant Gölü Milli Park giriş
gişesi var. Eğer özel aracınızla
geldiyseniz ve Büyük Abant Oteline
gidiyorsanız sola, gölün çevresini
aracınızla dolaşacaksanız girişten
itibaren sağ yönü takip ediyorsunuz.
Kıyı boyunca geniş yerlerde park
yaparak mola verebilirsiniz. Otobüs
ile Bolu'ya geliyorsanız, kentten
Abant'a minibüs seferleri var. Abant
yolu ,mevsim şartları ne olursa olsun
sürekli açık tutuluyor.
Göl çevresinde kiralık atlara binmek
isteyenler mesafeye göre 3-5 veya
20 milyon TL ödüyorlar.
Abant'a yapacağınız gezi için
tecrübeli elemanlar rehberliğinde tur
düzenleyen Nes Travel seyahat
acentasını tercih edebilirsiniz.
www.nestravel.com Tel: 0(212) 244
31 31
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – gezi
55
Ne yenir?
Bolu Dağı yol boyunca, et ızgara türü
lokantalar ve restoranlarla dolu,
adımbaşı ocakbaşı keyfi yaşanıyor.
Yol üzerindeki yoğun trafiğin getirdiği
bereket Bolu tüneli hizmete girene
dek devam edeceğe benziyor. Abant
yolunda işporta satıcıları,
sucukçulara sıkça rastlanıyor. Bolu
Dağı mevkii Koru Otel'in
restoranında özel special koru
kebap, şiş veya tavuk ile yapılıp
üzerine kaşar eritiliyor ve bakır
kapaklı sahanda üstü kapalı
sunuluyor. Bıldırcın ızgara, kaşar
peynirli domates çorbası, kaymaklı
ekmek kadayıfı en çok siparişi
verilenler! Açık büfe kahvaltı çok
zengin çeşitler içeriyor. Otobüs
SihirliTur
şirketlerinin mola yerleri bir başka
alternatifiniz olabilir. Koru Market dağ
çileği, reçeller, bal, Abaza, dil, tulum,
köy, beyaz, kaşar peynir çeşitleri,
Bolu tereyağı, Mudurnu'nun Saray
Helvası, çeşitli hediyelikler
alabileceğiniz zengin bir market.
Ayrıca, içersine çeşitli baharatlar
ilave edilmiş olan vitamin deposu
çökelek alınabiliyor. İnce kıyılan
çökelek içine kıyılmış taze soğan,
domates, yeşil biber, maydanoz,
nane ilavesiyle üzerine zeytinyağı
dökülerek sabah kahvaltınıza çeşit
katabilir, yemekler yanına salata
olarak sunabilir, lahmacun gibi
açılmış hamurun üzerine sürerek
fırında pişirebilirsiniz. Keçiboynuzu
(Harnup Pekmezi) alabileceğiniz bir
başka lezzet kavanozu. Kolestrolü
düşürüp, güce güç katan, tansiyonu
düzenleyip, kalbi takviye eden, kan
yapıcı, dişleri besleyici, kemikleri
geliştirici, bağırsakları çalıştırıcı
doğal şeker içeren pekmezin sade
veya tahinle ya da yoğurtla
karıştırılarak yendiği belirtiliyor.
Andız pekmezi ise bronşit, öksürük,
sarılık, kaşıntı, egzama, mide
bulantısı, akciğer, karaciğere faydalı
olduğu ibaresi ile aynı rafta sunuyor.
Andız ağacı veya andız diye
isimlendirilen ağacın kökünden
yapılan pekmez sade olarak günde
üç tatlı kaşığı olarak veya eşit oranda
süzme bal ile karıştırılarak tüketiliyor.
Marketin ilgi çeken bir başka çeşidi
de Deniz Yosunu. Balığın yanında
vazgeçilmez olan bitki türü suya
konup tuzu alındıktan sonra üzerine
limon sıkılarak zeytinyağı, pul biber
ilavesiyle yeniyor. Vücuttaki iyot
eksikliğini giderip guatr hastalığına iyi
geldiği söyleniyor. Abant Yolu
üzerinde Abant Alabalık Restoran ve
Tesisleri, Nadir Karaçay tarafından
işletiliyor. İçkisiz restoranda
Tereyağlı alabalık, Bıldırcın tereyağlı,
mevsim salatası, yöresel baklava,
zeytinyağlı mezeler, sucuk ve
turşusu yenebiliyor. Restorant
bahçesinde evcil ve bazı kümes
hayvanları görülebiliyor, salıncak,
çocuk parkı oyun araçları bulunuyor.
Tesis her gün açık. Abant yolu 20.
km.Tel no:0.(374) 224 51 60
Göl kenarında ise çeşitli seçimler
yapabileceğiniz restoranlar, kafeler
ve zengin çeşitli açık büfe otel
restoranları seçenekler arasında yer
alıyor.
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com
pdfdergi – gezi
56
Nerede kalınır?
Abant'ta iki büyük otel var. Büyük Abant Oteli. 95 odası ve 190 yatağı ile hizmet veriyor. Diğeri son yıllarda yapılan
Abant Palace. 171 odalı ve 350 yatak kapasiteli. Her iki otel de tüm konukların ihtiyaçları karşılayacak üniteler
bulunuyor.
Taksim International Abant ve
Taksim International Abant Köşkü: 0(374) 224 50 12
Büyük Abant Oteli:
Tel : 0(374) 224 50 33 (Pbx)
Faks: 0(374) 224 50 31
Petro Club Abantbey Yaylası (Apart Otel): 0(374) 225 28 80
Doğa Köşkü Abant Pansiyon: Abant'a 8 km.
Dereceören Köyü, Abant
Tel: (0-374) 237 11 07
Bolu Dağı İstanbul yolu üzeri Koru Otel: 0(374) 225 22 90-94
Not:128 odalı otelin zemin katı odaları kasvetli ve kahvaltı salonu havasız.
Abant göl çevresi, çadır kurup kamp yapmaya, karavan turizmine elverişli imkanlar sunarken bir başka seçenek ise
Abant'a 18 km. uzaklıktaki Mudurnu'da daha ekonomik fiyatla konaklama yaparak Abant Gölü'nden günü birlik
yararlanmak.
Mudurnu Hotel Yarışkaşı Konağı:
Tel: 0(374) 421 36 04
SihirliTur
Bilişim Teknolojileri ve Yaşam
Nisan 2006
Bu sayfadaki içerik www.sihirlitur.com un özel izniyle yayınlanmaktadır.
www.pdfdergi.com

Benzer belgeler