Ağustos-Sayı: 113 - Sesleniş

Transkript

Ağustos-Sayı: 113 - Sesleniş
Seslenis
Bir ulusun
evlâtlarının
fedakârlıkları,
kahramanlıkları
için ölçü
bulunamaz.
15 Ağustos 2011 Pazartesi • Ücretsizdir • Ayda bir çıkar • Yıl: 10 • Sayı:113
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Sayın Ahmet
Kahraman beraberindeki heyetle
İzmir’de incelemelerde bulundu
ADALET
Bakanlığı
Emin Atik ve Cevat BaMüsteşarı Ahmet Kahrutçu ile Cumhuriyet
Savcısı Yusuf Aslan eşraman,
beraberinde
lik ettiler.
Müsteşar
Yardımcısı
Müsteşar
KahraMustafa Elçim, Ceza
ve Tevkifevleri Genel
man, İzmir’de ilk olaMüdürü Sefa Mermerrak Aliağa’da yapımı
ci, Ceza İşleri Genel
tamamlanma aşamaMüdürü Ömür Borazan
sına gelen İzmir Ceza
Ahmet Kahraman
ve Teknik İşler Daireİnfaz Kurumları KamAdalet Bakanlığı
püsünde incelemelersi Başkanı Erdoğan
Müsteşarı
de bulunurken, Bölge
Böcek’ten oluşan bir
heyetle İzmir’e ziyaret gerçekleş- İstinaf Mahkemeleri inşaatı, Metirerek, incelemelerde bulundu.
nemen Adliye inşaatı, Menemen12.08.2011 tarihindeki ziyaret- Hatundere’de ceza infaz kurumu
te Müsteşar Kahraman’a İzmir yapılması düşünülen alan ile İzCumhuriyet Başsavcı Vekilleri mir Adliyesini gezdi.
Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı
CEZA İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu toplantısı, 8 Temmuz 2011 tarihinde
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci,
Personel Genel Müdür Vekili Ünal Bozdağ, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem
Ürgüp, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Mustafa Safran, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye
Barolar Birliğinden Avukat Seray Şener ve
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri
Genel Müdür Vekili Ahmet Çelik ile Daire
Başkanı Vehbi Kadri Kamer’in katılımıyla
Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu toplantı
salonunda gerçekleştirildi. 9’da
Kurum Müdürü Ali Turan
Karadağ’ın yüzme başarısı
Ali Turan
Karadağ
ANKARA Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Ali Turan Karadağ, İstanbul
Boğazı’nda yapılan “Boğaziçi Kıtalarası
Yüzme Yarışması”nda büyük bir başarıya imza attı. Karadağ, 17.7.2011 tarihinde
İstanbul Kuruçeşme’de yapılan yarışmada, Boğazı 1 saat 24 dakika 55 saniyede
yüzerek geçti. 48 yaşındaki yüzücü, 1180
kişinin katıldığı yarışmada kendi yaş grubunda 4’üncü, 40 yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak “Kıtalararası Yüzücü” unvanını elde etti. 16’da
Genel Müdür
Mermerci’nin ceza infaz
kurumu ziyaretleri
CEZA ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, kurumların
sorunlarını yerinde görme ve çözüm
önerileri getirmek amacıyla başlattığı
ziyaretlerini sürdürüyor. Mermerci,
son olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, Metris 1 ve 2 No’lu
T Tipi ile R Tipi Kapalı, Bakırköy
Kadın Kapalı ve Sinop E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. 8’de
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü
ODTÜ’den başarıyla mezun oldu
ANKARA Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan Yalçın İçöz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünü
başarıyla tamamladı. İçöz, “Geçecek
yıllarımın hayatımın kayıp yılları olmaması için, kendime, çocuğuma ve aileme daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek için çaba gösterdim ve okulumu
bitirdim. Ama asıl önemlisi çocuğuma
örnek olmak, babasıyla gurur duyacağı
bir şey başarmak istedim.” dedi. 12’de
Sayfa 2
Bu tezin amacı, çocuk suçluluğuna yol açan toplumsal nedenleri günümüzde ulaşılan ekonomik, siyasal ve sosyolojik nedenlerle birlikte açıklamaktır.
Çocuk suçluluğunun değişen mahiyeti ve günümüze
ulaşan gelişim süreci bu tezin ana eksenini oluşturmaktadır. Çocukların suç kelimesi ile birlikte anılması
gerçekten de içinde bulunduğumuz çağın, toplumları
ne derecede etkilendiğini göstermektedir. Bu olumsuz
etkiler sosyal polarizasyonu derinleştirmekte ve incelemeye çalıştığımız suçluluk olgusunun itici nedeni
olmaktadır. Çocuklar üzerinde aile ve sosyal çevre tarafından sürdürülen toplumsallaştırma işlevi bu gibi
makro etkenler tarafından başarılı bir şekilde tamamlanamamakta, göç, düzensiz kentleşme, gecekondulaşma, medya gibi faktörlerin olumsuz etkileri çocukların
suça bulaşmasına neden olmaktadır.
Yukarıda ele alınan konulardan çıkan sonuçlar şöylece ifade edilebilir.
Çıkan en önemli sonuç, çocukların suç açısından
içine düştükleri durumdan, çocukların değil, toplumsal değişim ve bu değişimin idaresinde başarısız olan
yetişkinlerin sorumlu tutulabileceğidir. Çocuk ve suç
kavramlarının yan yana anılmasının kabul edilip edilemeyeceği tartışmalarının ve çocuk hakları ve cezai müeyyidelerin tanzimi de bunu göstermektedir.
Varılan bir diğer sonuç, (...) Ailenin parçalanmışlığı, boşanmış aile, ebeveynlerden birinin ve ya ikisinin
de ölmüş olması, çocuğa ailesi tarafından uygulanan
şiddet gibi nedenlerin çocuğu suça sürüklediğidir. Çocuğun ailesi tarafından ihmal edilmesi, aile tarafından
yeteri kadar ilgi ve sevgi gösterilmemesi, aile dışında da
hor görülmesinin çocuk suçluluğunda başat rol oynadığı bu çalışma da ki bir başka sonuçtur. Yine çocuğun
aile fertlerinden birisi tarafından fiziksel ya da duygusal
olarak istismar edilmesi onun hayatında kapatılmayacak izlere neden olacağı gözden kaçırılmayacak bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
(...) Çocuğun anaokulundan başlayarak eğitimin
ilerleyen safhalarında iyi bir eğitime tabi tutulamaması,
okulda ki boş zaman olanaklarının iyi doldurulamaması, toplumsallaşmada ki en iyi rollerden biri olan okulun
kendi işlevini yerine getirememesi suçu besleyen bir
faktörken. Okul olanakları, eğitimin işlevlerinin aile ve
çevre tarafından iyi anlaşılıp çocuğun yüksek yararı düşünülerek bunlardan yararlandırılması suçu önlemede
önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Eğitimi ile
birlikte toplumsallığa atılan çocuğun arkadaş çevresinin çocuğun suça karışmasında azımsanmayacak derecede etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Aile dışında ki
sosyal çevre olan akran grubu, çocuğun özgürlüğünü
yaşadığı çevredir. Bu çevre doğru seçilmediği takdirde
çocuğun arkadaşları arasında beğenilme ve ya beğenilmeme gibi duygusal davranımlarından dolayı kolay bir
şekilde onu suça sürükleyeceği sonucunu doğurmaktadır.
Çalışmadan çıkan bir başka sonuçta; Ekonomik yetersizlikler içinde ki çocukların suça daha kolay karıştıklarıdır, yoksul ailelerin çocukları yoksulluklarının yanında toplumun diğer bireyleri gibi kendilerine düşen
ekonomik payı alamadıklarından dolayı gerekli eğitim
olanaklarından mahrum kalmakta, aile bütçesine katkı
yapmak için erken yaşta gayri resmi yollarla para kazanmanın yollarını aramaktadır. Bu durum sokağın yoksul
çocuklarını yarattığı gibi onları sokağın acımasız yaşamına terk etmektedir. Bu yoksulluğa bir de göç unsuru
eklenince, zaten yoksulluk nedeniyle göç edip gelen
aile vasıfsız insanların ve işgücünün olduğu bir çevrede az bir kazançla yaşamını idame ettirmektedir ki bu
yaşam en fazla çocukları etkilemektedir. Kalabalıklaşan
kentin ücra köşelerinde insan yığını olarak gayri yasal
yollardan para kazanan bireyleri yaratmıştır bu ortam
içinde ki çocuklarda geleceğe yönelik bir bunalım ve
kimliksizleşme, değer yitimini beraberinde getirmektedir ki bu durum çocukların suça karışmalarının bir
hayli kolaylaştırmıştır.
….! Kendi geldiği çevrenin kültürünü de beraberinde getiren aileler bir süre sonra kendileri olmasa da
çocukları kent kültürünü, alt yapısı hazır olmadan almaya başlamış, kent kültürü ve gelenekselci kültür arasında git gel yaşamaya bu durum ise bir ahlak bunalımı
doğurmaya başlamıştır, aileden istediğini bulamayan
çocuk dışarı da ki çevreye atılmış kendisini bilmediği
tanımadığı bir sosyal ortamın içinde bulmuştur ve suça
Seslenis
ÇOCUK
SUÇLULUĞU VE TOPLUMSAL
NEDENLERİ*
karışmalarının hiçte zor olmadığı bir sonuca vardırmıştır.
Küçük bir pencereden kocaman dünyanın evimize
girdiği ve ya tek hareketle gerekli gereksiz tüm bilgileri misafir ettiğimiz medyanın olumlu etkileri yanında
bir de özellikle gerçekle gerçek olmayanı ayıramayan
çocuklar üzerine nasıl negatif yönde etki ettiği bu çalışmadan çıkarılabilecek bir başka sonuç ki günümüz
dünyasında işlenen suçlarda medyanın payı hiçte azımsanmayacak derecede ciddi olduğu ortadır.
(...) Bu bağlamda toplumun geleceğini emanet
edeceği çocukların suça yönelmesinde etkili olan nedenlerin tespiti, suçun önlenmesine dönük tedbirlerin
ilk basamağını oluşturur ki, çalışma boyunca yapılan
araştırma ve bulgular çocuk suçluluğunun hukuk ön
plana alınarak kestirmeden bir çözüm üretemeyeceği
ortaya çıkmış olup toplumsal şartların düzenlenmesi,
ön tespitlerin ortaya konması ile minimuma indirgenebileceği gerçeğidir. Bu belirlemelere göre toplum içinde aslında “ suçlu çocuk yoktur ancak suça itilen çocuk
vardır” gibi bir sonuca ulaşmak da mümkündür.
Modern toplumun en önemli sorunlarından birisi
artan ve nitelik değiştiren suç olgusudur. İnternet ya
da teknoloji suçlarından, yeni nitelikleri ile karşımıza
çıkan cinsel suçlardan mala karşı işlenen suçlara kadar
günümüz materyalist toplumunun suçları da kendisine benzemektedir. Her toplumsal değişim ya da düzen
deyim yerinde ise kendi suç ve suçlularını yaratmaktadır.
(...) Yaşadığımız yüzyılın en önemli özelliklerinden
birini teşkil eden bu hızlı kentleşme süreciyle birlikte,
birçok sosyal problem de ortaya çıkmıştır.
Böylece kentleşme olgusu ile kentler hızla şekil
değiştirirken, diğer birçok sorunla beraber çocuk suçluluğunun sayısında artış ve niteliğinde değişiklikler
ortaya çıkmaktadır. Yaşadığımız yüzyılda gelişmiş ve
gelişmekte olan bütün ülkelerde, kentleşme ve suç ilişkisi kaygılara, tartışmalara ve geniş araştırmalara konu
olan önemli sorunlar arasında yer almaktadırlar. Göç
nedeniyle, kentli ve göçmen arasındaki kültürel farklar,
düşmanlık ve gerginliklere sebep olmaktadır. Bu kültür
çatışması, en çok genç kuşaklar üzerinde etkili olmaktadır. Kente ailesi ile ya da tek başına gelmiş olan çocuk
yeni çevrede, gördüğü renkli, heyecanlı, serüvenli bir
hayatı düşleyecek ve bu hayatı elde etmeye çalışacaktır.
Kentlerde kavuşacağını sandığı, eğlence macera, zenginlik beklentisinin yanında, yetersiz eğitim ve yetenek
eksikliği gibi durumlarla karşılaşmaktadır.
Böylece arzuladığı iş ve geleceğe yasal yöntemlerle
ulaşamayacağını düşünmektedir. Kente geldikten sonra geleneksel aile törelerinin, çocuğu koruyan yaptırım
gücü zayıflamış, ailenin azalan sosyal kontrol işlevini
yerine getirecek başka kurumlar da olmadığı için, çocuğun suça daha kolay yönelmesi söz konusu olmaktadır.
(...) Bunun sonucunda da çocukların davranış ve
düşünce şekilleri gibi, şiddet davranışları ve suç işleme
durumlarının nitelikleri de değişmektedir. Bu çalışmada çocuk suçlarının günümüzdeki değişen nitelikleri
sosyolojik ve Türkiye’nin gerçeklerini değerlendirerek
incelenmeye çalışılmıştır. Yapılan değerlendirmeler
ardından görülmektedir ki, her yeni nesil kendi dönemin dinamiklerini de beraberinde getirmektedir.
Günümüzde yaşanan olumlu değişimler elbette ki çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimini etkilemektedir.
Ancak günümüz dünyasının maddi ve manevi unsurlarının olumsuz yönleri aynı şekilde çocukları ve onlarla
ilgili olguları etkilemektedir.
Bu konuda, ulusal ve uluslararası boyutta bir takım
yasal düzenlemelerin yapıldığı görülmekle beraber, uygulamada güçlüklerle karşılaştığı görülmektedir. Salt
yasa çıkarmakla sorunu çözmenin yeterli olmadığı da
anlaşılmıştır. Bu kapsamda, uygulamadaki güçlüklerin
aşılması çocuk suçluluğu sorunu çözümünde daha etkili olacaktır.
(...)
Öneriler
15 Ağustos 2011
Anayasal hükümler çerçevesinde de, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yerleşme ve yaşama hak ve
özgürlüklerine sahiptir. Çevreyi geliştirmek ve suçları
önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.
Çevrenin etkisiyle artabilecek ve ergenlik dönemi
bunalımları olarak ortaya çıkan suçları önlemek için
aile danışma merkezleri ve gençlik merkezleri yaygınlaştırılmalı, gençlerin sosyal kültürel faaliyetlerden
yararlanabilmesi için belediyeler düzeyinde uygun
imkânlar sağlanmalıdır.
Çevrenin suçluluk özellikle de çocuk suçluluğu
üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınmalı, Çocuk
Mahkemelerinde çocukların çevrelerini araştırma görevi olan ve sayıları yetersiz sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog gibi uzmanların sayısının arttırılması
sağlanmalıdır. Çocuk Mahkemelerinde yargılanan çocuklara ait özel olmayan istatistiki bilgilerden yararlanarak bir izleme yöntemi geliştirilmelidir.
Islah ve cezaevlerindeki çocuklar ve yurtlarda korunmaya alınmış çocuklar için kurumsal hizmetlerin
yanı sıra, kurum dışı hizmetlerin örgütlenmesi, bu çocukların meslek sahibi yapılması gibi önlemler büyük
önem taşımaktadır. Kurum bakımı yanı sıra ülkemizde
korunmaya muhtaç çocuklar için diğer bakım şekli de
koruyucu aile ve evlat edinmektir. Koruyucu aile yanında yetişen çocuğun herhangi bir kurumda yetişen çocuğa kıyasla daha sağlıklı geliştiği yapılan araştırmalar
sonucu elde edilmiştir. .............!
Çocukları suça teşvik ve azmettiren kişilere yönelik
ceza ve yaptırımların diğerlerinden daha fazla olmasını
sağlayacak özel düzenlemeler oluşturulmalı, azmettiren kişi ebeveynlerden ya da akrabalardan biriyse yaptırım daha da arttırılmalıdır. Çocuğu suç işlemeye teşvik
eden ailelerin velayet hakkını sınırlayan vesayet daireleri kurulmalıdır.
Çocuk suçluluğunun temel yaratıcısı ailelerin yaşadığı yoksulluktur. Yoksulluk beslenme, giyinme,
barınma, sağlık, eğitim ve diğer insani haklardan en
düşük düzeyde yararlanmayı ifade etmektedir. Aileleri kuşatan yoksulluk suç davranışının temel nedenidir.
Yoksulluk sınırının altında çoğunluğu açlık sınırlarında
hayatta kalmaya çalışan mağdur ailelerin çocukları suç
davranışını yetişkinlere, topluma bir tepki olarak geliştirmektedirler. Bunu göremediğimiz sürece sorunu ve
çözümü farklı yerlerde ararız. Öyleyse çocuk suçluluğu
ile mücadelenin temel stratejisi ailelerin ekonomik ve
sosyal olanaklarını arttırmaktır. Sosyal tabakalar arasındaki gelir uçurumunu azaltmak sosyal devletin sorumluluğudur. Devlet toplumun imkan ve fırsatlarını
herkese yetenek ve başarı temelinde adil bir biçimde
dağıtmak zorundadır. Sosyal hukuk devletinin anlamı
budur. Bunlar yapısal ve makro düzeyde çözümlerdir.
Aile Hizmet Birimleri yoksulluğun yoğun olduğu semtlerde kurulmalı ve faaliyet göstermelidir. Aile
Hizmet Birimlerinde ailelere uzman gruplar tarafından rehberlik hizmetleri verilmelidir. Ana-baba davranışları, aile içi ilişkiler, çocuklara yaklaşım modelleri,
sorunlarla baş etme yöntemleri üzerinde çalışmalar
yapılmalıdır. Böylece çocukların suç işlemesine neden
olabilecek bazı faktörler önceden engellenmiş olur.
Medya’nın etkileri hiç şüphesiz günümüz kitle iletişim araştırmalarının en başlıca konularından biridir.
Aynı şekilde psikoloji, özellikle gelişim psikolojisi için
de medya ve etkileri konusu önemlidir. Bu konu altında çocukların medyadan nasıl etkilendikleri konusu da
günümüzün en güncel konularındandır. Bu çalışma
bağlamında medyanın etkileri olumlu ve olumsuz etkiler kapsamında incelenmiştir. Sonuç olarak eğer medya günümüzde eğitici ve öğretici yönü ön plana çıktığı
sürece çocukların gelişimine katkısı olacağı belirtilebilir. Elbette ki bu süreçte ailelere de önemli görevler
düşmektedir. Eğer aileler medyanın çocuklar üzerindeki olumlu etkilerine üzerine yönlendirebilirlerse
günümüzün önemli bir gücü olan medyanın çocuk gelişimindeki katkıları azımsanmayacak ölçüde olabilir.
Bunun yanında eğer medyanın suç, şiddet ve tüketim
gibi olumsuz etkilerde bulanacak yönleri ağır basarsa
hem kişisel olarak ileriki yaşları hem de toplum olarak
gelecek kuşaklar olumsuz etkilenebilir.
Hakan Balci-Öğretmen
Iğdır Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
* Yüksek Lisans Tezi
Seslenis
15 Ağustos 2011
BİRAZCIK DÜŞÜN
BİLMESİN
Zaman gelecek dönmez dolaşır dilin,
Beden çıplak, başın kabak, ayağın yalın,
Dört omuz üstüne gidecek salın,
O günler gelmeden birazcık düşün.
Sus sakın söyleme, bilmesin
Duymasın halen onu beklediğimi.
Hâlâ onu sevdiğimi, bilmesin
Yollarına bakıp gözyaşı döktüğümü.
Her verilen sırrı açma ha ele,
Ola ki başınıza bir bela gele,
Ömürde bitiyor her yıldan yıla,
O yıllar gelmeden birazcık düşün.
Ölünce toprakta birleşir tenin,
Ya sen önce ölürsün veyahut ben.
Düşünmeye değer mi sonumuz ölüm,
Ecel kapını çalmadan iyice düşün.
Acılara dayanmaz bu benim özüm,
Eğer garipsen bu dünyada güler mi yüzün?
Elbette faniyiz ecele bulunmaz çözüm,
Ecel kapını çalmadan iyice düşün.
Dostlarım darılmasın acı sözüme,
Bir ateş düşmüş yanar özüme,
Veda ederim bir gün çok sevdiğim köylü
güzelime,
Mahşerde bizleri buluştur Mevlâm!
Musa Çaldır
Kozan M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
SEN BİLİRSİN
Sen bilirsin nedir bilir misin?
Hayat! Gece ile gündüzün
Bir türlü başaramadığı,
Nice sevgilerin yok olduğu,
Sonunda fırtınalar kopup
İsyanların başladığı,
Kaybolan yolların geride kaldığı.
Peki hayat insana neyi öğretir
Bilir misin?
Hayat insana mücadele etmeyi;
Sevmeyi, sevilmeyi,
Acı çekmeyi öğretir...
Çiğdem Demirel
Zonguldak M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
OL
Hayat pazarında imtihanlarda,
Alanlardan değil verenlerden ol.
Mazluma da gelir ilkbahar;
Çiçeği dalında sevenlerden ol.
Yıldızlar da uzak ama parlıyor,
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmıyor.
Mor dağlarda ceylanlar da ağlıyor,
Olacaksan eğer şükredenlerden ol.
Fikret Cerrah
Araklı K1 Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
VİTES
FIKRA
Temel birgün son model bir mercedes araba ile
Trabzon’a gelmiş ve arkadaşları ile muhabbete başlamış.
Konu arabalardan açılınca, Temel başlamış arabasını
övmeye. Almanlar ne kadar zeki insanlar yahu, yaptıkları
araba dört dörtlük. Şöyle iyi araba, böyle rahat araba, çok
hızlı araba vs. Neyse böyle konuşulurken iş iddiaya binmiş
ve Temel ‘Ben arabamla Trabzon’dan Samsun’a 4 saatte
giderim’ demiş. Arkadaşları gidemezsin demişler. Temel
hemen heyecanlanarak arabasına binmiş ve ‘Gideyim de
görün uşaklar’demiş. Arkadaşları ‘İyi de biz senin oraya ne
zaman vardığını nereden bileceğiz.’ demişler. Temel de
‘Samsun’a varınca telefon ederim.’ demiş. Oradan hemen
biri atılmış ve ‘İyi de Samsun’dan aradığını nereden bileceğiz. Sen git şu kişiyi bul orada, o bizi arasın.’ demiş. Temel
adresi alarak yola çıkmış ve 3,5 saatte Samsun’a varmış,
sözü edilen kişiyi bulmuş ve Trabzon’a telefon etmişler.
Arkadaşları Temel’e ‘Oooo Temel iddiayı kazandın, tamam hadi gel.’ demişler ve başlamışlar Temel’i beklemeye. Aradan 5 saat geçmiş Temel yok. Gece olmuş Temel
yok. Arkadaşları ümidi keserek evlerine gitmişler. Sabah
erkenden herkes birbirine ‘Temel geldi mi?’ diye sormuş
ama kimseden cevap yok. Temel O gün de Trabzon’a teşrif etmemiş. Ertesi gün sabah yine yok, öğleden sonra çıkmış gelmiş. Arkadaşları Temel’e ‘Yahu Temel, Samsun’a
3,5 saatte gittin 3 günde ancak döndün, ne oldu uşağım.’
demişler. Temel de ‘Sormayın şu Almanlar’ın yaptığını
gördünüz mü ?’ demiş. Arkadaşları ‘ Ne oldu Temel’ demişler. Temel ‘Şu güzelim arabayı yapmışlar, 5 tane ileri
vites koymuşlar, ama 1 tane geri vitesi koymuşlar. 1 geri
vitesiyle ancak gelebildim.’ demiş.
KARİKATÜR
Resminle dertleştiğimi bilmesin;
Şarkılarda kederlenip üzüldüğümü,
Yüreğimin düğüm düğüm olduğunu,
Her gece hayal edip düşündüğümü...
Koynunda uyuduğumu bilmesin söyleme;
Duymasın ardından parçalandığımı duymasın,
Git, kulaklarını tıka bilmesin, duymasın,
Duymasın feryatlarımı, hıçkırıklarımı duymasın.
Bilmesin hâlâ onu çok özlediğimi,
Sus, olduğun gibi kal sessizlik.
Duymasın aramız açılır bunları söyleme,
Söyleme sakın; sus, bilmesin, bilmesin.
Elleri elime değmeden sıcaklığını,
Avuçlarımda hissettiğimi söyleme, bilmesin.
Toprağa gitti artık o gelmeyecek;
Sen de bilirsin toprak aldığını vermez,
O da düştü gözlerimden toprağa, bilmesin sakın...
Hamza Kurnaz
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
DİRİLİŞ
Yaktım kalbimin kör köşesini,
Yürüdüm inadına aşk sayarak.
Uyu ey pamuk şehir henüz prens gelmedi;
Ben yedi tepende yedi kez cüce,
Alnı parmaklıklarda bir parmak çocuk.
Asma kilit kapıların ardında az mı bekledim?
Kahve ısmarlayıp kendime yağmurlarda,
Islandım, çok ıslandım gönül kapılarında.
Leb demeden demir bir leblebiydi aşk
Çiğnedim de yutamadım bunca çiğliği.
Düşlerimin dökülmesi bundandır
Dizeleri çığlığıydı diyeler bunu bileler.
Çığlar altında kaldım kalbim kar sessizliği
Uyu ey pamuk şehir henüz yağmur içinde.
Hangi sevdaya konsam bir kuş tedirginliği,
Kurumuş bir çiçek nasıl dirilir, dirilir işte
Rüzgarlara fısıldayan bir çiçekle dost oldum...
Hüseyin Aybek
Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Emrah Doğan / Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
SESLENİŞ
Bir ışık doğar aydınlatır cezaevini,
Olur mahkûmun yüzü pırıl pırıl yeni,
Hiç sönmesin o ışık aydınlatsın bizleri,
Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni.
Çalışanı emek verir hep üretir,
Koş gardiyan amca bana Sesleniş gazetesi getir,
Kederimi merakımı üzüntümü hep bitir,
Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni.
Başta Atatürk’ün resmi pırıl pırıl yep yeni,
Kimse söndüremez Sesleniş gazetesi ışığımı beni,
Duymayan kalmasın seviyoruz biz mahkûmlar seni,
Sesleniş gazetesi gelir her ay yeni.
Umudumuzsun hep yarınları bileceğiz,
Çalışan personelin elini öpmeye geleceğiz,
Biz mahkûmlar sesleniş’i hep okuyacağız,
Sesleniş gazetesi bizleri aydınlatır teşekkürler.
Otuz gün sayarız şafak sayarcasına,
Gökten kuyruklu yıldız kayarcasına,
Cezaevinde sonsuz bir ışık yanarcasına,
Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş seni.
Her satırın bal gibi tatlı tadın,
Göklerde dalgalanacak atamla senin adın,
Okumayı bilmeyen resmine bakar atamın,
Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni.
Sesleniş her gün kalbimize doğsun yeni,
Kimse elinden düşürmeden okusun seni,
Bir gün Sesleniş’e davet edin beni,
Duymayan kalmasın
Seviyoruz Sesleniş’e emek veren herkesi.
Mustafa Torun
Zile M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
BULMACA
SOLDAN SAĞA
1) Çalışma, canlılık, hareket – Tümör – Helyumun simgesi. 2) Nadir – Bir
nota – Bilgiçlik taslayan. 3) Namus (tersi)
– Turşuya konur – Kiraya verilerek gelir
getiren ev, dükkân vs. 4) Zaviye – İki cümleyi bağlayan – Parazit. 5) Küçük, önemsiz
şeyler – Bizmutun simgesi. 6) Antalya’nın
bir ilçesi – Bir nehir – Soy. 7) Caddelerde
geçici olarak kurulan kemer – Kara ili suyun birleştiği yer (tersi) – Baharlı bir bitki.
8) Metal olmayan elementler – Şan, şöhret – İlk sayı. 9) Boru sesi – Yara bakımı
– İçki sofrasında bulunur (tersi). 10) Zekâ
– Aşama, merhale. 11) Yapım – Dutgillerden bir yemiş – İlave (tersi). 12) Bir balık –
Sevgide sebat, sevgi bağlılığı – Sevgili. 13)
En kısa zaman – En uygun duruma gelme
– Berilyumun simgesi – Giyim gösterisi.
14) Güreşte bir oyun – Şarap, içki – İridyumun simgesi – Yiğit. 15) Bir yanardağ –
Toplum töresine uygun davranma, incelik
– Tayin. 16) Dolaylı anlatma (tersi) – İçine
alan, kapsayan, kaplayan – Akıl.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Kendi isteğiyle vazgeçme – Ön
çalışma, eskiz. 2) İri, kart – Fakat – Türlü duyguları anlatan. 3) İsim – Bir ülke
– Banyo malzemesi – Bir medeniyet. 4)
Taşkın su (tersi) – Ululuk, büyüklük. 5)
İri yapılı, gövdeli – Çoban köpeği. 6) Söylenti – Evcil olmayan hayvanları vurma işi
(tersi). 7) Kudret, iktidar – Güzel koku
– Çayın istenilen durumu. 8) İngilizcede
çay – Numara – Sonsuz, ölümsüz. 9) Üye
– Şaka – Bir uzvumuz. 10) Yüzyıl – Sodyu-
mun simgesi – Sicim. 11) Ağırbaşlı (tersi) – Çıplak
resim – Alfabedeki üçüncü harfin okunuşu (tersi)
– Doktorun kısa yazılışı. 12) İnce karşıtı – Sonuç –
İskambilde birli. 13) Isı – İncelik. 14) Eleme aleti –
Neden – Ara bozma, ayırma. 15) Bir hayvan – Ünite –
Bir yazma aracı. 16) Yiyeceklerin saklandığı yer – Bir
hayvan – Beyaz.
Oğuz Alıcı
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
Bir menfaatin uğruna söyleme yalan,
Kabirde tenine ortak olur böcekle yılan,
Dönüşü olmayan gurbetsin orada kalan,
O günler gelmeden iyice düşün.
Sayfa 3
Seslenis
Sayfa 4
USTALARDAN SEÇMELER
ŞEMSİ YASTIMAN
MEMLEKET HASRETİ
Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom.
Kırşehir’e varsam ya ağşam, zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom.
Harmana denk gelse, düvene binsem
Şöyle dabaz olup, kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem, acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom.
Kaman’ı, Mucur’u, Çiçekdağı’nı
Kındam, Dinekbağı, hem Özbağ’ını
Köylü, kentli, hastasını, sağını
Görüp bir muhabbet kurmak istiyom.
Bağ bozumu üzüm haftına batsak
Bekmez kazanına hayvalar atsak
Boranıynan damla şiresi datsak
Arı soksa, çamır sürmek istiyom.
Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı
Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı
İmarette neslim Şeyh Süleyman’ı
Aşk ile bağrıma sarmak istiyom.
Üç arkadaş şöyle bir bahça bulsak
Çalpıdan hatlayıp, bir üzüm yolsak
Sağbısı dutsa da bir rezil olsak
O tatlı günlere ermek istiyom.
Ahievran, çarşı içi, hökümet
Kümbetaltı, Kayabaşı, İmaret.
Akrabayı, eşi dostu ziyaret
Uğrayıp, hal-hatır sormak istiyom.
Seğirdip, dolaşsak hep tarla dapan
Keklik dutmak için kursaydık kapan
Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan
Kafamı, gözümü yarmak istiyom.
Ne büyüktür zevki yurdu görmenin
Kaç senenin hasretine ermenin
Dört bir yanda methedilen termenin
Şifalı suyuna girmek istiyom.
Bilmem ki olur mu gine becerim?
Çayırda oynasak zıkka, acerim
Terleyip, karakıp, bir su içerim
Dalağım kabarıp, böğürmek istiyom.
Halam sağ olsa da, sesim duysaydı
Cebime devramel, iğde koysaydı
Şun da yi diyerek alma soysaydı
Cevizi de dişle kırmak istiyom.
Enteremi giysem, sümüğüm aksa
Koluma silerim, yağlığım yoksa
Başangıdır diye mahalle bıksa
Kesekle camları kırmak istiyom.
Bir de gitsem tezem beni görseydi
İçi çokelikli dürüm dürseydi
Hele azıcık da sızgıt verseydi
O an pirzolayı yermek istiyom.
Cesurluğum dutsa, şöyle kasılsam
Yaylıların arkasına asılsam
Kımçıyı yiyince yere yassılsam
Yollarda ağlayıp durmak istiyom.
Dayım gilden acık köğtür aldırsam
Emmim gilden armıt kak’ı buldursam
Ceblerime şak leblebi doldursam
Töhmeleyip, uşgur kırmak istiyom.
Ceviz kaval etsem, sakam da toksa
Çızgılı oynarım, eneğim çoksa
Koluma söylerken bir döğüş çıksa
Sumsuk yimek, hem de cırnak istiyom
Sögürmelik bir et çıksa satırdan
Höşmerim, çullama gitmez hatırdan
Kuşlukleyin hedik gelse tandırdan
Çölmeğin içine girmek istiyom.
Tok, çik, opban, mirre bir aşşık atsam
Sakanın dımığna kurşun akıtsam
Üç yüz enek ütüp, cebe bakıtsam
Ne şişiyon la dedirmek istiyom.
Bir hağbe kemeyi yüklesem sırta
Çıksam bir alamaç yapacak sırta
Beş gö suvan, üç kaynamış yımırta
Bazlama içine sarmak istiyom.
Görür m’ola bu fakirin gözleri
Delice çay’ını, berrak özleri
Kıssıkkaya serinledir bizleri.
Neyleyım denizi, ırmak istiyom.
Bunları her daim arzular özüm
Memleket mahsülü vücuda lüzum
Tokaloğlu kaysı, dıranı üzüm
Tek, yimeyim, şöyle dermek istiyom.
Kim sorarsa yazdın bunları niye?
Gelecek nesile kalsın hediye
Kırşehir’de doğdum, Türkmen’im diye
Her yerde göğsümü germek istiyom.
Bir dügün olsa da bir kayın gitsek
kışta rahatsız eden hadise ve gelişDeğişim ne demek? Gelişmek değişmelere karşı olumlu bakış açıları
mektir. Mükemmel olmak çok değişmekDEĞİŞİM
geliştirin.
tir. Değişiklik yapmakla başarılı olanlar,
*Zinde kalmaya özen gösterin.
ZAMANI
değişikliğe kendisinde başlayanlardır.
Bunamanın başlıca nedeni beyinAma herkes ne yapar, insanlığı dedeki oksijenin azalmasıdır. Oksiğiştirmeyi düşünür. Ama hiç kimse önce
kendisini değiştirmeyi düşünmez. Böyle kendisini de- jen azalmasının başlıca nedenleri ise hareketsizlik ve
ğiştirmeyi kaç kişi düşünebilir ki! Sorduğumuzda “Ya kötü beslenme alışkanlıklarıdır. Yaşamımız boyunca
ben böyleyim, benim yapım, huyum böyle gelmiş böyle öğrenme gücünüzün gelişmeseni devam ettirmek için
gider.” der. Ya da kendimize zaman ayıramayız; kendi- düzenli beslenerek ve egzersiz yaparak beyninize yetemizle ilgili hâl ve davranışları göremeyiz. Hep başkası- rince oksijen gittiğinden emin olun.
* Hayal kurun ve bu hayalinizi gerçekleştirmeye, yanın hal ve davranışları gözümüze batar.
Aslında kendimizi zamanla değişime sokabiliriz ve şamaya çalışın.
* Değiştirmeyi istediğiniz alışkanlıklarınızı içtenlikbir değişim bize gelişme fırsatı sağlayacak olan bir sonraki değişimi sağlar ve yapmış olduğumuz hataları de- le tespit edin; basamak basamak ısrarla üzerine gidin.
* Karakter ve davranış olarak model aldığınız kişiğişimle yok edebiliriz. Pişmanlıklarımızı yok edebiliriz,
tutumlarımızı değiştirmek istiyorsanız davranışlarınız- lerin beğendiğiniz davranışlarını listeleyin, önünüze
da bir değişiklik yapmakla başlayın. Başka bir değişle ulaşılması gereken hedefler olarak koyun ve bunları katercih ettiğiniz, en çok olmak istediğiniz kişinin rolünü zanmanın yollarını arayın.
* Her akşam, her hafta her ay acımasızca kendinioynayın. Bakın zamanla eski korkunç insanın yok olduzi yargılayın; muhasebenizi yapın, olumlu ve olumsuz
ğunu göreceksiniz.
Şimdi değişiklik zamanı! Yapacağımız değişiklikler: davranışlarınızı tespit edip kendinizde olmasını istedi* Kendinizi büyüme ve sürekli değişerek gelişim ğiniz özellikleri, yıkılması gereken kaleler olarak karşısürecine adayın, ilerleyin yaşınız olsa bile gelişmeyi nıza koyun ve zaman içinde birer birer kendinizi devirerek fethedin.
planlayın.
Göreceksiniz ki değişime uğradığınızın farkına va* Her gün yeni bir şey öğrenin.
* Hayatınızı planlayın, önünüze ulaşmak istediğiniz racaksınız...
kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koyun.
Savaş Döven / Dinar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
* Olumlu düşünme egzersizleri yapın; sizi ilk baANLAYANA SİVRİ
SİNEK SAZ
Hakir görme oğul
Senden gereği.
Hoş görüdür inancın
Ana direği.
Erdem’lilik insana
Farzın gereği.
Fırsatçılık yakışmaz
Mümin olana.
Dünyalıktır bilesin
Makam ve mevki.
Yüreğinden eksilmesin
İlâhî sevgi.
Hatanı tez telafi et,
Gün olur düşersin belki.
Adabımuaşeret yakışır
Mümin olana.
Güç bugün sendedir,
Yarınsa elde.
Hakkı hakikati unutma,
Haddini bil de...
Elbette diken vardır;
Kırmızı gül’de.
Bilesin ki zulüm etmek
Mümine yakışmaz.
Unutmayasın sakın,
Eceli kabri.
Her canlı fanidir,
Rabbim’in kadri.
Adil, adaletli olur
Kişinin merdi.
Namert olmak yakışmaz,
Mümin olana.
‘’Yorgun Ozan’’ derki,
Şımarma sakın.
Unutma ki ölüm insana,
İnan çok yakın.
Ahi Evran adabı olsun,
Yaşamda farkın.
Gurura yenik düşmek,
Bir Müslüman’a yakışmaz.
Ali Rıza Çağlar
Kartal H Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Dokuz butlu tavuk lafını etsek
Dam pilavu, gelse yisek tüketsek
Davullu zurnalı dernek istiyom.
RUTİN İŞLER
Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun
Kısmet ise gayen yerini bulsun
Hemşeriler buna vasıta olsun
Kırşehir’e selam vermek istiyom.
Rutin davranış buharı
Her gün dalga dalga yayılır.
Çetrefelli işlerin kararı
Hep kaza namazına bırakılır.
Şemsi YASTIMAN
Asıl adı Mehmet Galip Şemsettin olan
Şemsi Yastıman, Şekerci Ahmed Ağa ve İlhamiye Hatun’un oğlu olarak 10 Temmuz 1923’te
Kırşehir’de doğdu. Saza ve söze ilgisi ortaokul
yıllarında başladı. İlk şiirini 1938’de ortaokula
başladığı yıl yazdı. Önce Kırşehir ve çevresindeki
ustalardan etkilendi. Ankara’da bulunduğu yıllarda Yağcıoğlu Fehmi Efe ve Genç Osman’ın
müzik meclislerine girerek kendini ve sazını
geliştirdi. Bu yıllarda sahneye çıkmaya haşladı.
1950- 968 yılları arasında Radyo ve sahnelerde çalıştı. 1966 yılında Konya’da düzenlenen
“Aşıklar Bayramı’nda “Muradım” destanıyla
birincilik kazandı. İstanbul’da kendine ait saz evi
bulunan Şemsi Yastıman’ın binden fazla siiri
vardır. 1994 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu Edirne’de vefat etmiştir.
15 Ağustos 2011
BİRTANEM
YALNIZ KAL DA GÖR
Bülbül kafeste tutsak,
Balık denizde tutsak.
Bense!...
Sadece senin ellerinde,
Kelepçeli birtanem.
Gün gelir gözlerin pınara döner,
Senin de aşkının ateşi söner.
Dertlerin hep üstüne biner,
Hele yalnız kal da gör.
Aşk sevgiye kelepçeli,
Mısralar şiire kelepçeli.
Bense!...
Sadece senin ellerinde,
Kelepçeli birtanem.
Çiçek toprak, su ve güneşe tutkun,
Gece gündüze tutkun.
Bense!...
Sadece senin gözlerine
Tutkun Birtanem.
Seven sevdalısına vurgun,
Heceler kelimeye vurgun.
Bense!...Sadece,
Senin yüreğine
Vurgun birtanem.
Seher Cennet Göktaş
Karaman M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
OLSUN
Bana bir mektup gönder,
İçinde özgürlük kokusu olsun.
Öyle bir sarsın ki cezaevini,
Umutsuz mahkûmun umudu olsun.
Bana bakışlarından bir bakış gönder;
İçinde kin, nefret, öfkede olsun.
Dışarıdaki kahrı gönder öylece,
Bütün hüzünlerin kabulüm olsun.
Bana umudu gönder,
İçinde özgürlük günlerimiz olsun.
Avutsun böylece bütün benliğimi,
Bir ömür boyu cezaevinde sensiz.
Mustafa Ceritli
Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Bir göz tencerede olur
Yemek güzel mi diye.
Bir göz pencerede olur
Af haberi var mı diye.
Bütün alemleri yıkasın gelir,
Bütün resimleri yakasın gelir,
Baktığın aynaları kırasın gelir,
Hele yalnız kal da gör.
Dostların seni tanımaz olur,
Bütün belalar hep seni bulur,
İsmin bile artık anılmaz olur,
Hele yalnız kal da gör.
Hayati Coşkun
Niğde E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
GÖZÜN ARKADA KALMASIN
Gözün arkada kalmasın,
Aklında şüphe olmasın,
Senden vazgeçerim sanmayasın,
Deli gönlüme başka sevda giremez.
Saçlarıma aklar dolana kadar,
Gençlik baharım solana kadar,
Seninim toprağa girene kadar,
Gözün arkada kalmasın.
Kalbimdeki mekan senin yerindir,
Dudağımdaki senin ismindir,
Tükenmeyecek aşk senin sevgindir,
Gözün arkada kalmasın.
Ömrüm yolunu beklemekle geçse de,
Seni hiç görmeyeceğimi bilsem de,
Gelmeni benim olmanı
Beklemekten asla vazgeçmeyeceğim.
Gözün arkada kalmasın.
Bekir Ötgün
Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Çoğu sınavdan geçtiniz,
Birer birer seçildiniz.
Maşallah hep de gençsiniz,
Aramıza hoş geldiniz.
Mustafa, Emrah, Tolga’sınız
Ömer, İlyas, Veli, Deniz
Bu görevi çok seviniz
Aramıza hoş geldiniz.
Berat, Murat, Talha’sınız
Tayfur, Sabri, Caner’siniz
Sizde artık bizdensiniz
Aramıza hoşgeldiniz.
Almışsınız, kültür belli,
Boy pos desen kelli felli,
Bilmem size ne demeli,
Aramıza hoş geldiniz.
Baktım size ne hoşsunuz,
Bilgi ile dolmuşsunuz.
Mavi formaları giydiniz,
Aramıza hoş geldiniz.
Salih Başkan söyler size,
Nasihat alın dize dize.
Sizler gurursunuz bize,
Aramıza hoş geldiniz.
Salih Akgül
İnfaz Koruma Başmemuru
Mersin E Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumu
EFENDİMİZ
O gül kokan cemalini
Görebilseydim ey nebi.
Kapanıp ayaklarına
Yüzüm süreydim ey nebi.
Gönül evimde taht kuran
Doğruluğa rehber olan
Karanlığa ışık tutan
Alemlere rahmet olan.
Sensin bizim efendimiz
Ezelimiz, ebedimiz.
Rahman ve rahim rabbime
Şükür olsun izindeyiz.
Yolundan gidilse eğer
Ümmetin olmak ne güzel.
Yolundan sapılır ise
Her şey olur bize engel.
Ükeş Kaya
Gaziantep E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Bazen medresede şıh gibiyiz
Vaaz üstüne vaaz okuyan.
Bazen de evrimci darvin gibiyiz
Ataizmi an be an yaşayan.
Velhasıl ucu ucuna yetiyor
Her neyimiz varsa.
Göle maya çalıyoruz herkes
görüyor
Ya tutar ya tutarsa.
Zafer Altan
Maltepe 1 No’lu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Sönmeyen bir yangın başlar içinde,
Acıdan bir volkan patlar içinde.
Sabrının taşı çatlar içinde,
Hele yalnız kal da gör.
ARAMIZA HOŞ GELDİNİZ
(SÖZLEŞMELİ ARKADAŞLAR)
Kaligraf: Uğur Cansever
Seslenis
15 Ağustos 2011
Sayfa 5
Nazilli E Tipi’nde tiyatro gösterisi
Doğubayazıt’ta
moral günü ve
belge
dağıtım töreni
Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 17.06.2011 Cuma günü
“Müzik Eğlence, Türk Halk Oyunları,
Şiir Dinletisi ve Belge Töreni” programı
gerçekleştirildi.
Sunumunu Kurum Öğretmeni Veysel
İşik’in yaptığı program, saygı duruşu ve
İstiklal Marşı ile başladı. Kurum Müdürü
Vural Temür, açılış konuşmasında; ceza
infaz kurumlarını sadece bir cezalandırma
yeri olmadığını, aynı zamanda bir eğitim
ve rehabilitasyon merkezi, hükümlü ve
tutukluları ise misafir olarak gördüklerini
söyledi. Kurum Müdürü Temür, burada
çeşitli mesleki eğitim kurslarına katılan
hükümlü ve tutukluların mesleki yeterlilik kazanarak daha rahat bir iş ve meslek
sahibi olabileceklerini, dolayısıyla topluma
yarar sağlayabileceklerini sözlerine ekledi.
Program Abdurrahman Kaya’nın
“Zindandan Mehmet’e Mektup”, Hakan
Kızılaslan’ın “İster misin?” isimli şiirlerini okumaları ile devam etti. Tutuklu
ve hükümlülerinden oluşan Türk Halk
Oyunları ekibi ülkemizin değişik yörelerine ait oyunlardan oluşan bir gösteri
sergileyerek muhteşem bir atmosfer oluşturdular.
İlerleyen dakikalarda ise tutuklulardan
Menduh Gültekin “Geze Geze”, Emrah
Daşdemir “Kurşun Yedim Sol Yanımdan” ve Emrah Alptekin ise “Telli Turnam” adlı türkülerden oluşan Türk Halk
Müziği konseri sundular.
Daha sonra Mahalli Sanatçı Metin
Okçu tarafından mini bir konser verildi.
Program belge töreni bölümünde
I. ve II. Kademe Okuma Yazma, Satranç, Dart, Türk Halk Oyunları, Plastik
Boru Tesisatçılığı ve Kalorifer Ateşçiliği Kurslarında belge almaya hak
kazanan hükümlü ve tutuklulara Kurum Müdürü Vural Temür, Kurum
İkinci Müdürü İsmail Karaman, Jandarma Karakol Komutanı İsa Ateş, İlçe Vaizi
Yunus Mersin, Yazı İşleri Müdürü Şahap
Köroğlu ve İcra Müdürü Barış Bulut tarafından belgeleri takdim edildi.
Program, katılanlara ve katkı sağlayanlara teşekkür edilmesi, ikram ve fotoğraf
çekilmesi ile sona erdi.
N
azilli E Tipi Kapalı-Açık Ceza
İnfaz Kurumunda, Eğitim Birimi tarafından hükümlü ve
tutuklularla sürdürülen tiyatro çalışmaları neticesinde hazırlanan Tuncer
Cücenoğlu’nun “Boyacı” adlı tiyatro
oyunu, 23 Haziran 2011 tarihinde, Kurumun Sinema Salonunda ilçe protokolü ve çok sayıda davetlinin katılımıyla
sahnelendi.
Çalışmaları Kurumun sinema salonunda sürdürülen oyunda 8 hükümlü
ve tutuklu oyundaki 10 değişik karakteri
canlandırdı.
Oyundaki olaylar örgüsü; bir doktorun muayenehanesinde geçiyor. Yurt
dışına tatile çıkan Dr. Ahmet Atak muayenehanesini boyatmak ister. Gelen
boyacı ekip aile şirketidir. Ahmet beyin
ayrılmasından sonra olaylar zinciri başlar. Komedi türü olan oyun süresince
salondan kahkahalar eksik olmadı.
Program sonrasında, duygularını
dile getiren Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya; konuşmasına davetlilere, teşriflerinden dolayı teşekkürlerini
ifade ederek başladı. Kaya, şunları söyledi: “Ceza infaz kurumları, yasal konumları ve barındırdıkları insan profili gereği
dünyadaki genel geçer anlayışa göre ülkemizde de, daha çok güvenlik öncelikli
bir infaz anlayışıyla yönetilmekteydi. Bu
yaklaşım, toplum güvenliği açısında ma-
luşlarımızla bir buluşma sağladık.
Kurumsal faaliyetlerimize katkıda
bulunan kişi, resmi-sivil kurum ve kuruluşlara, Kurum Müdürü Mustafa Can,
Eğitim Birimi çalışanları başta olmak
üzere programa emek veren herkese teşekkür ederim.” dedi.
Oyun sonrası çalışma ekibine plaket,
çiçek ve hediyeler takdim edildi
Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya’nın ev sahipliği yaptığı etkinliğe; Nazilli Kaymakamı Caner Yıldız,
Kuyucak Kaymakamı Nuri Özder, Bozdoğan Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı,
Cumhuriyet Savcısı Erkan Doğukan,
İlçe Emniyet Müdürü Atıf Şahin, Ticaret Odası Başkanı, Kurum Müdürü
Mustafa Can, İzleme Kurulu üyeleri,
iş birliği yapılan kurum ve kuruluşların
temsilcileri, çok sayıda davetli, Kurum
ikinci müdürleri, personel ile hükümlü
ve tutuklular katıldı.
Kocaeli 2 No’lu F Tipi’nde futbol-voleybol turnuvası
Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek
Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Eğitim ve Psiko-Sosyal Servis tarafından hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak, ruhen ve bedenen
daha sağlıklı olmalarına katkıda bulunmak amacıyla voleybol ve futbol
turnuvası düzenlendi.
Kurumun Kapalı Spor Sahasında
21-28 Haziran 2011 tarihleri arasında düzenlenen turnuvanın sonunda;
Kurum Müdürü Mehmet Karakaya,
kupayı kaldıran takımı tebrik ederek,
sağlığımızı yitirmeden spor yapmanın öneminin kavranması gerektiğini
Torbalı’da
iş-meslek
kursu
belgeleri
törenle
dağıtıldı
Torbalı K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda 21.02.2011 tarihinde açılan “Mermer-mozaik döşemeciliği,
bilgisayar operatörlüğü, boya ve badana kursları”na katılan 44 hükümlü ve
tutukluya sertifikaları 30.06.2011 tarihinde yapılan törenle verildi.
Törene; Cumhuriyet Başsavcı-
kul görünse de, hükümlü ve tutukluların tahliye sonrası tekrar sosyal sürece
katılmaları ve bu süreçte gerek kendilerinin gerekse ailelerinin karşılaştıkları
olumsuzlukların sosyal dokuya olumsuz
tesir etmesi sebebiyle, kurumlarımızda
tahliye öncesi ve tahliye sonrası için yeniden eğitim ve iyileştirme programları
oluşturularak; sosyo-ekonomik alanlarda vasıflı, sosyokültürel yönüyle düzeyli
bireyler hedeflenmektedir.
Modern infaz anlayışı diyebileceğimiz bu hedefin ilk aşaması, planlı eğitim
ve iyileştirme programlarıdır. İkinci aşaması ise, bu programlar vesilesiyle hükümlü ve tutukluları dış dünyayla, yani
toplumsal hayatla buluşturarak, sosyal
iletişim ve uyum sürecine adapte etmektir. Bunun için karşımıza çıkan her
fırsatı değerlendirmeye çalışacağız.
Eğitim Birimimizin organizasyonuyla, bugün resmi - sivil kurum ve kuru-
ve sporu hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerektiğinden bahsetti.
Ayrıca Haziran 2011’de Kurum
personelinin moral ve motivasyonunu
artırmak ve yine kendilerine birlik ve
dayanışma içerisinde takım ruhu kazandırmak amacı ile geleneksel hale
gelen Futbol Turnuvasının ikincisi
düzenlendi. Turnuvaya Cumhuriyet
Savcısı İsa Hakan Kanyılmaz, Kurum
Müdürü ve Kurum personeli ile yakınları katıldı.
Maçların yönetimini İnfaz ve Koruma Başmemuru Ömer Souksu
yaptı. Puan usûlü şeklinde yapılan
turnuvaya; Anadolu Gücü, Armadalar, Apaçiler, Dedektörler, Yarenler,
Yeşilaycılar, Neşterler, Kılıçlar olmak
üzere 8 takım katıldı.
Final maçının zorlu mücadelesi
sonrasında Dedektörleri yenen Apaçileri (Ani Müdahale) kutlayan Cumhuriyet Savcısı İsa Hakan Kanyılmaz,
bu tür sosyal kültürel faaliyetlerin
önemine değinerek Ceza İnfaz Kurumunun ikinci Onursal Kupasını
takdim etti. Yine ikinci olan takıma
da Kurum Müdürü, birer top hediye
ederek kendilerini tebrik etti.
Ankara
Açık Ceza
İnfaz
Kurumunda
THM
konseri
sı Celal Tekin, Cumhuriyet Savcısı
Seda Yüksel, Hakimler Tuna Tekin
ve Özgül Kaya Dalak, İnfaz Katibi
Turhan Aktaş, Ceza İnfaz Kurumu
Sorumlu Başmemuru Kenan Yılmaz
ve Kurum personelinin katılımı ile
hükümlü ve tutuklulara sertifikaları
törenle dağıtıldı.
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlülerin moral ve motivasyonlarını yükseltmeye yönelik
olarak sosyal ve kültürel faaliyetler
sürüyor.
Çankaya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Ses ve Saz Sanatçıları tarafından 08.07.2011 tarihinde
Türk Halk Müziği konseri verildi.
Ceza İşleri Genel Müdürü Ömür
Borazan’ın eşiyle birlikte katıldığı
konserde Sanatçılar Gülseren Kılıç
ve Zeynep Karababa birbirinden güzel türkülerle izleyenleri coşturdular.
Hükümlülerin de eşlik ettiği türkülerle gecenin renklendiği konser boyunca hükümlüler ve personel güzel
bir akşam geçirdi.
Sayfa 6
Seslenis
15 Ağustos 2011
Ankara Ceza İnfaz Kurumu Kampüsünde eğitim
ve iyileştirme çalışmaları değerlendirildi
Konya Açık’ta
moral gecesi
Konya Açık Ceza İnfaz Kurumunda
personel ve hükümlülere moral amaçlı gece
düzenlendi. 05 Temmuz 2011 tarihindeki
programa; Cumhuriyet Başsavcı Vekili H.
Osman Kaya, Cumhuriyet Savcısı B. Sıtkı
Yıldırım, Kurum Müdürü Mehmet Öcal,
İkinci Müdürler Nurettin Abbasoğulları,
Ruhi Aytuttu ve Hüseyin Bardak, Kurum
Öğretmeni Özcan Ece, İnfaz ve Koruma
Başmemuru Fevzi Selek, infaz ve koruma
memurları ile hükümlüler iştirak etti.
Gecede hükümlülerden bağlamada
Önder Akkaş, darbukada Mehmet Şentürk,
solist Cengiz Sel ve kavalda Şakir Güler’in
katılımı ile oluşturulan müzik grubu tarafından konser verildi.
Gürün’de satranç
turnuvası
Gürün A3 Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda, hükümlü ve tutuklular ile personel
arasında satranç turnuvası düzenlendi. Çok
çekişmeli geçen turnuvada ilk üçü personeli
eleyen hükümlü ve tutuklular paylaştı.
Dereceye girenlere belge ve hediyeleri
yapılan törende verildi. Törene teftiş nedeniyle kurumda bulunan Adalet Bakanlığı
Kontrolörü Uğur Coşkun, Cumhuriyet Savcısı Murat Alagöz, İlçe Jandarma Komutanı
Murat Gül, Kurum Müdürü Nuh Naci Ataseven, Kurum personeli ve hükümlü-tutuklular katıldı.
Törende bir konuşma yapan Kurum
Müdürü Nuh Naci Ataseven, bu tür etkinliklerin personel ile hükümlü ve tutukluların üzerinde olumlu etki bıraktığını, bundan
sonra devam edeceğini söyledi.
Tören sonunda dereceye girenlere
ödülleri dağıtıldı.
08.07.2011 tarihinde Daire Başkanı Vehbi
Kadri Kamer Başkanlığında, Ankara Ceza infaz
Kurumu kampüsünde yer alan kurumların eğitim ve psiko-sosyal servisinde görevli uzmanların katılımı ile yapılan toplantıda ceza infaz
kurumlarında devam eden eğitim ve iyileştirme
çalışmaları değerlendirildi.
Daire Başkanı Kamer konuşmasında; infaz hizmetlerinin temelini rehabilitasyon çalışmalarının oluşturduğunu, bu çalışmaların çok
kurumlu bir yaklaşımla etkili bir şekilde sürdürüldüğünü, hükümlülerin yeniden suç işlemelerinin önlenmesinde ve topluma kazandırılmalarında bu çalışmaların önemli bir yere sahip
olduğunu, bu nedenle ceza infaz kurumlarında
görev yapan uzmanların yoğun bir şekilde çalıştıklarını, bir yandan eğitim çalışmaları diğer yandan iyileştirme faaliyetlerinin son derece başarılı
bir şekilde sürdürdüklerini ifade etti.
Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde 8 Temmuz’da gerçekleştirilen toplantıda, ceza infaz
kurumlarındaki eğitim ve iyileştirme çalışmaları değerlendirildi.
Hakkari’de SODES meslekî eğitim
atölyesi açılışı
Muş E Tipi’nde eğlence programı
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Divan Grubu tarafından Muş Yöresi Sıra Gecesi ve Çiğköfte Yarışmasından
oluşan müzik-eğlence programında hükümlü ve tutuklular moral depoladı.
16 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen
ve Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kahraman
Topaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan programda hükümlü ve tutuklulardan
oluşan halk oyunları ekibi Muş yöresine ait
oyunlardan oluşan gösteri sunarken, mahalli sanatçılarından oluşan Divan Grubu da
Muş Yöresine özgü Sıra Gecesi gerçekleştirdi.
Mahalli Sanatçılar Mehmet Ciğer, Necdet Evren, Güven Büte, Yesari ve Ömer
Faruk Günay türküleriyle izleyicilerin gönüllerini fethederken, hükümlü ve tutuklular söylenen parçalara eşlik ederek gecenin
tadını çıkardılar. Sanatçı Necdet Evren’in
seslendirdiği hareketli parçalar eşliğinde
davetliler, Kurum personeli ile hükümlü ve
tutuklular birlikte halay çekerek stres attılar.
Programda hükümlü ve tutuklular arasında çiğ köfte yarışması düzenlendi. İkişer
kişiden oluşan beş grubun, Divan Gurubu
müziği eşliğinde yaptıkları çiğ köfteler protokol üyelerinden oluşan jüri tarafından de-
ğerlendirilerek, ilk üçe girenler belirlendi.
Yarışmanın sonucu Cumhuriyet Başsavcısı
Mustafa Bilgin Pişkin tarafından açıklandı.
Yarışmaya katılan hükümlü ve tutuklulara
protokol üyeleri tarafından çeşitli hediyeler
verildi.
Muş Valisi Ali Çınar, “Ceza İnfaz Kurumunda böyle bir gecenin düzenlenmesi
bizleri çok memnun etti. Böyle bir gecenin
düzenlenmesinden dolayı başta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin olmak
üzere emeği geçen tüm Adalet personeline
teşekkür ederim.” dedi. Yarışmada yapılan
çiğköfteler programa katılan davetliler ile
hükümlü ve tutuklulara ikram edildi. Hükümlü ve tutuklular programın coşkusuyla
ve Divan Grubunun müzikleriyle doyasıya
eğlendi.
Programa Muş Valisi Ali Çınar, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Adli
Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Beytullah
Bektaş, Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman Özcan, Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Sami Çağlayan’ın yanı ara çok sayıda hakim ve Cumhuriyet savcısı, Jandarma
Komutanı Fuat Kömürcü, İl Müftüsü Hasan Atlı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Ceza İnfaz Kurumu İzleme Kurulu
Başkan ve üyeleri, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kahraman Topaloğlu, Kurum İkinci
Müdürleri, Mustafa Yiğit ve Özcan Öztürk,
Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklar
katıldı.
Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirilen Bizim Arılar Projesi
kapsamında oluşturulan Mobilya Atölyesi ve SODES Mesleki Eğitim Atölyesi
03.06.2011 tarihinde hizmete açıldı.
Açılışa Hakkari Vali Yardımcıları Davut Sinanoğlu ve Önder Bozkurt, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Kaya, Hakkari
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim
Belenli, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi
Adalet Komisyon Başkanı Ahmet Bilgili,
Cumhuriyet Savcısı Saltuk Buğra Kurt,
Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Jandarma Bnb.Hasan Aksoylu, İl Milli Eğitim
Müdürü M. Sena Yakut, İl Emniyet Müdürü Ayhan Buran, Hakkari MİT Müdürü Şükrü Baybaş, İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı J. Yzb. Durdu Aydın, Ceza
İnfaz Kurumu Karakol Komutanı J. Asb.
Kd. Bşçvş. Erkan Çınar ve Hakkari Valiliği
SODES Birimi yetkilileri katıldı.
SODES kapsamında açılan 80 saatlik
Arı Yetiştiriciliği kursunda başarılı olan
hükümlü ve tutuklulara sertifikaları Protokol heyetince verildi.
SODES projesi kapsamında Kurumda daha önce açık ziyaret mahalli olarak
kullanılan 80 m2 alan Mesleki Eğitim
Atölyesine dönüştürüldü.
Protokol heyetince Bizim Arılar Projesinin 2’nci kısmı olan Arı Kovanı İmalatı
Kursunda imal edilen Arı Kovanları büyük ilgi ve beğeni topladı.
Muş E Tipi’nde
voleybol turnuvası
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, personel ile hükümlü ve tutukluların ruh
ve beden sağlıklarının korunması amacıyla voleybol turnuvası düzenlendi.
Temmuz ayı içerisinde düzenlenen voleybol turnuvasında personel ile hükümlü ve
tutuklulardan oluşan 47 takım centilmence
mücadele etti. İki grup halinde yapılan puan
mücadelesinde takımlar arasında büyük çekişme yaşandı. Kıyasıya bir mücadelenin yaşandığı final maçını Cumhuriyet Başsavcısı
Mustafa Bilgin Pişkin, Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Sami Çağlayan, Kurum Müdürü
Kahraman Topaloğlu, Kurum İkinci Müdürleri Murat Karaca ve Mustafa Yiğit, Kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi.
Final maçından sonra düzenlenen ödül
töreninde ilk ikiye giren takımlara eşofman
takımı hediye edildi.
15 Ağustos 2011
Seslenis
Sayfa 7
Hükümlülerin el emeği ürünleri görücüye çıktı
Çorum L Tipi Kapalı ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu hükümlü ve tutuklularının kendi becerileri ile yaptıkları ürünler, Uluslararası Hitit Festivali
etkinlikleri çerçevesinde Fuar alanında
açılan stantta sergilendi.
06-10 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen Fuarı gezen Vali Nurullah Çakır ve Belediye Başkanı Muzaffer Külcü yapılan el ürünlerini beğeniyle
inceledi. Ürünlerin satışından sağlanan
gelir hükümlü-tutukluların emanet para
hesaplarına yatırıldı.
Bu tür faaliyetlerden sağlanan ekonomik katkılar hükümlü-tutukluların ceza
infaz kurumundaki yaşamını az da olsa
rahatlattığı müşahade edilerek bu türlü
etkinliklere katılımlarının artırılması hedefleniyor.
Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, SODES projesi kapsamında hükümlü ve tutuklular tarafından hazırlanan arı kovanları ile el işi ve resimler 9-11
Haziran 2011 tarihlerinde sergilendi.
Hakkari Karayolları Müdürlüğü Bahçesinde düzenlenen ve diğer yer SODES
projelerinin yer aldığı serginin açılışını
Vali Muammer Türker ve Belediye Başkanı Dr. Fadıl Bedirhanoğlu yaptılar.
Hakkari Valiliği tarafından desteklenen SODES projelerinin yer aldığı sergide Ceza İnfaz Kurumu standı büyük
ilgi gördü. Vali Muammer Türker yapılan çalışmaların artarak devam etmesini
takdirle karşıladıklarını ifade ederek, bu
konuda desteklerini sürekli devam ettireceklerini söyledi. Kurum Müdürü
Duran Altuntop, faaliyetler hakkında Vali
Muammer Türker’e bilgi verdi. Müzik
ve halk oyunları gösterisi ile devam eden
sergi, Hakkari halkının büyük ilgisi ve
beğenisini kazandı.
Sakarya’da 29-30 Haziran ve 1 Temmuz 2011 tarihlerinde Adapazarı Kültür
Merkezinde, Sakarya L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve
tutukluların yapmış oldukları yağlı boya
resim ve bakır kabartma tablolar, halkın
beğenisine sunuldu.
Sergisinin açılışına Sakarya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kazım Özsoy,
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet
Komisyonu Başkanı Oğuz Çelik, Cumhuriyet Savcısı Haydar Memiş, Baro Başkanı Nihat Nalbantoğlu, Başkontrolör
Hulusi Yücedağ, Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Metin Sönmez, İzleme Kurulu
Üyeleri Avukat Reyhan Şahin ve Doktor
Hüseyin Can, Sakarya Defterdarı Ali Sormaz ve kalabalık bir topluluk katıldı.
Ünlü sunucu Pakize Suda sergiyi ziyaret ederek, çekim yaptı.
Ziyaretçiler tarafından büyük beğeni
toplayan resimler Adapazarı Kültür Merkezinde 3 gün süreyle sergilendi.
İnebolu’da bu yıl ikincisi düzenlenen
“Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Kutlama
Etkinlikleri” kapsamında İnebolu M Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından 22
Temmuz 2011 tarihinde “Resim ve El İşi
Sergisi” açılışı gerçekleştirildi.
22-24 Temmuz 2011 tarihleri arasında, Orman İşletme Lokalinde düzenlenen serginin açılışını; İnebolu Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Oğuz,
Cumhuriyet Savcısı Gökhan Karaköse,
Hakimler Adem Yıldız ve Özgür Kuzulu,
Kurum Müdür Vekili Ayhan Karabulak
birlikte yaptılar. Açılış sonrası protokol
üyeleri resim ve el işleri ile kurumda
açılan “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı Kursu”nda yapılan Denk Kayıkları ile
Tarihi Aşı Boyalı İnebolu Ev Maketlerinden oluşan sergiyi gezdiler.
Kurumda barınan iki hükümlü ve tutuklunun yapmış olduğu yağlı boya resim
çalışmaları ve İnebolu’nun sembolü ve
süsü haline gelen “İnebolu Denk Kayığı
Maketi” ve “Tarihi Aşı Boyalı İnebolu Ev
Maketleri” sergiyi gezenlerin beğenisini
topladı. “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı
Kursu”nda yapılan ahşap boyama ürünleri, yağlı boya resim çalışmaları ve bir
ceza infaz kurumu geleneği olan boncuk
ve el işi çalışmalarından oluşan ürünler,
üç gün boyunca, İnebolu halkının ilgi ve
beğenisini kazandı.
Yalvaç’ta, 19-24 Temmuz 2011 tarihleri arasında Isparta Valiliği, Yalvaç
Kaymakamlığı ve Yalvaç Belediyesince
11.Yalvaç Pisidia Antiokheia Kültür Turizm ve Sanat Festivali düzenlendi.
Festivale Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu el sanatları sergisi ile iştirak etti. Hükümlü ve tutukluların ürettiği boncuk sallama, anahtarlık, maşallah,
boncuk panolar, saatler, şallar, alimünyum folyo çalışmaları, panolar, ışık maket
gemiler, makrome çantalar, ahşap saatler
hem sergilenirek, satışı yapıldı.
Altı gün boyunca açık kalan ve yoğun
ilgi gören sergide Yalvaç Cumhuriyet
Başsavcısı Muharrem Çetin, bu tür faaliyetlerin hükümlü ve tutuklulara hem
boş vakitlerini değerlendirmeleri, hem
de temel ihtiyaçlarını karşılamada destek
olacağından önemli olduğunu ifade etti.
Kurum Müdürü Mustafa Şen ise Ku-
İnebolu
Bolvadin
rumda hükümlü ve tutuklulara yönelik
düzenlenen sosyal ve kültürel faaliyetlerin artarak devam edeceğini ifade etti.
Sergiyi İl ve İlçe protokolü, Yalvaç ve
köyleri ile diğer çevre ilçelerden gelen vatandaş ziyaret etti. Yaklaşık 1.300 TL’ye
yakın bir gelir elde edilirken, bu paralar el işi sahibi hükümlü ve tutukluların
emanet para hesaplarına yatırıldı.
Bolvadin’de 8-9 Temmuz 2011 tarihlerinde düzenlenen 27’nci Bolvadin
Kaymak Festivali gerçekleştirildi.
Çeşitli etkinliklerin yapıldığı festivalde Bolvadin Ceza İnfaz Kurumu standının açılış kurdelesini Afyon Milletvekili
Kemalettin Yılmaz, İlçe Kaymakamı Osman Nuri Canatan, İlçe Jandarma Komutan V. Başçavuş Cuma Çiftçi, Belediye
Başkanı Nazmiye Kılçık ve Cumhuriyet
Başsavcısı İlyas Yavuz birlikte kestiler.
Bolvadin Ceza İnfaz Kurumunun
Standının açılışında kısa bir konuşma
yapan ve bölgenin kültürel değerlerine
sahip çıkılmasını isteyen Cumhuriyet
Başsavcısı İlyas Yavuz şunları kaydetti: “Bolvadin kaymağı gibi muhteşem
bir tadın dünyaya tanıtılması gerekiyor.
Bolvadin’i, kaymağını ve haşhaş ezmesini
bir marka olarak dünya insanının hizmetine sunmamız lazım.”
Açılış sonrasında Ceza İnfaz Kurumu
standı ve diğer yerel ürünlerin stantlarını
gezen Protokol üyeleri bazı stantlardan
da alışveriş yaptılar.
Silifke’de bu yıl 38’incisi düzenlenen “Uluslararası Kültür Festivali” alanında Silifke Belediye Başkanlığının da
katkılarıyla Silifke M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu hükümlü tutukluları el işi
sergisi 01.07.2011 günü törenle açıldı.
Açılış törenine Silifke Kaymakamı
Fatih Damatlar, Silifke Belediye Başkanı
Bayram Ali Öngel, Silifke İlçe Jandarma
Komutanı Hakan Sayılan, İlçe Emniyet
Müdürü Volkan İmişçi, Kurum Müdürü Bayram Bozan, daire amirleri, basın
mensupları ve Kurum personeli katıldı.
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Bayram
Bozan açılış konuşmasında; ürünlerin,
hükümlü ve tutukluların el emeği göz
nuru olduğunu, satışlardan elde edilen
gelirin ürün sahiplerinin hesaplarına yatırılacağını, bu şekilde hükümlü tutukluların mutlu olacaklarını ve sergiden elde
edilen gelir arttıkça hükümlü tutukluların el işi atölyesine olan ilgisinin de artacağını belirterek, bunun da iyileştirme
faaliyetlerine olumlu katkı sağlayacağını
ifade etti.
08.07.2011 tarihinde sona eren sergide 650 parça üründen 206’sı satılırken,
bu satışlardan toplam 3257 TL gelir elde
edildi ve paralar ürün sahiplerinin emanet para hesaplarına aktarıldı.
Gürün A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda, hükümlü ve tutukluların yapmış olduğu el işi ürünleri Gürün
Halk Eğitim Merkezinin açmış olduğu
yıl sonu etkinlikleri kapsamında sergilendi. Stattın açılışı İlçe Kaymakamı Osman Kalaylı ve diğer protokol üyelerinin
tarafından yapıldı. Kurum Müdürü Nuh
Naci Ataseven, ürünlerin satışından elde
edilen gelirin hükümlü ve tutuklular
ile ailelerine katkı sağlaması açısından
önemli olduğunu söyledi.
Yalvaç
Hakkari
Silifke
Sayfa 8
Seslenis
15 Ağustos 2011
Genel Müdür Mermerci’nin kurum ziyaretleri
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci,
kurumların sorunlarını yerinde görme ve çözüm önerileri
getirmek amacıyla başlattığı ziyaretlerini sürdürüyor. Mermerci, son olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü,
Metris 1 ve 2 No’lu T Tipi ile R Tipi Kapalı, Bakırköy Kadın
Kapalı ve Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
SİLİVRİ KAMPÜSÜ ZİYARETİ
Genel Müdür Mermerci, beraberindeki İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk ile birlikte 21.07.2011 tarihinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti.
Genel Müdür Mermerci, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali
İşgören, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kurt ile Kampüsteki
kurumların müdürlerinin eşlik ettiği ziyarette Silivri 1, 2 ve
4 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında incelemelerde bulundu.
METRİS ZİYARETİ
Genel Müdür Mermerci 22.07.2011 tarihinde ise Metris 1 ve 2 No’lu T ile R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını
ziyaret etti. Ziyaret esnasında Genel Müdür Mermerci’ye
İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Fazıl Arslanalp ve Oğuz Yöntem eşlik
etti.
Genel Müdür Mermerci ve beraberindekiler Metris 1
No’lu Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Zeki Uzun
ile Kurum ikinci müdürleri ve personel tarafından karşılandı. Personel ile sohbet ederek onların sorunlarını dinleyen
Mermerci bazı odalara girerek hükümlü ve tutuklularla görüşüp taleplerini dinledi. Ardından Eğitim Birimi, Psikososyal Servis, Revir ve diğer kısımları gezerek çalışmalar
hakkında bilgi alan Mermerci son olarak Metris Jandarma
Bölük Komutanlığını ziyaret ederek, Kurumdan ayrıldı.
BAKIRKÖY KADIN KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU ZİYARETİ
Genel Müdür Mermerci, İstanbul’a gerçekleştirdiği
ziyaret çerçevesinde 22.07.2011 tarihinde Bakırköy Kadın
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Ziyaret sırasında Genel Müdür Mermerci’ye Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Fazıl Arslanalp ile Oğuz Yöntem
eşlik etti.
Genel Müdür Mermerci, Kurumda yürütülmekte olan
eğitim-öğretim ile işyurdu faaliyetlerinin devam ettiği
atölyeler ile Kurum kütüphanesini, revir, spor salonu ve
iki koğuşu gezerek incelemelerde bulundu. Personel ve
hükümlü-tutuklularla sohbet etti. Öğle yemeğinden sonra
Kurum Müdürü Hulûsi Sağır’dan Kurumda yürütülen tüm
çalışmalar hakkında bilgi aldıktan sonra Kurumdan ayrıldı.
SİNOP E TİPİ’Nİ ZİYARET ETTİ
Genel Müdür Mermerci 30 Temmuz 2011 tarihinde ise
Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek,
incelemelerde bulundu.
Genel Müdür Mermerci’ye incelemeleri sırasında Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Osman Erduran, Başkontrolör Nazmi Yücel, Kurum Müdürü Özer Duman ve Kurum
ikinci müdürleri eşlik etti.
Sırasıyla bayan tekstil atölyeleri, kapalı ve açık spor
salonları, yeni kurulan çamaşırhane, alt ve üst tekstil atölyeleri, mutfak, yeni ve son sistem olarak yapımı sona eren
çok amaçlı salonun gezildiği ziyaret sonunda Genel Müdür
Mermerci, Anı Defterine şunları yazdı: “Hafta sonu olmasına rağmen Sinop Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezmekten
ve burada yapılan çalışmaları yerinde görmekten son derece
keyif aldım. Kurumda yapılan eğitim, iyileştirme faaliyetleri
ile başta tekstil atölyelerinin çalışmaları olmak üzere tüm
çalışmaların sonucunda birçok hükümlü ve tutuklunun
burada gerçek anlamda iş ve meslek öğrendiğini, kurumun
fiziki yapısının da son zamanlarda yapılan yenileştirme ve
tadilat işlemleri sonucunda daha modern bir hale geldiğini
görmekten son derece memnun oldum.”
Kurum açık futbol sahasında futbol oynayan hükümlütutuklularla bir süre sohbet eden Genel Müdür Mermerci
daha sonra koğuşları gezerek onların sorunları hakkında
bilgi aldı. Çocuk koğuşunda bulunan tutuklularla bir süre
sohbet eden Genel Müdür Mermerci, son olarak Kurumdan ayrılmadan önce personel ile görüşüp onların sorunlarını dinledi.
Genel Müdür Mermerci burada yaptığı açıklamada personele yönelik yeni kıyafet uygulamasına geçmek için çalışma yaptıklarını, kıyafet ve ayakkabıların yenilenerek daha
rahat kıyafetlerle çalışma imkânlarının olacağı müjdesini
verdi. Ayrıca Kapalı Cezaevinin yanına Açık Ceza İnfaz Kurumu inşa edilmesinin plânlandığını da ifade etti.
15 Ağustos 2011
Seslenis
Sayfa 9
Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı
C
eza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu, 8
Temmuz 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdür Yardımcısı Ünal Bozdağ,
Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye Barolar Birliğinden
Avukat Seray Şenfer ve Diyanet İşleri Başkanlığı
Din Hizmetleri Genel Müdür Vekili Ahmet Çelik
ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer’in katılımıyla
Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Kurul üyeleri, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu
Kampüsünde yedikleri öğle yemeğinin ardından
Sincan Kampüsünde bulunan Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Kurul
üyeleri; kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik iş ve
meslek kursları ile sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri yerinde gördü. Atölyelerde yapılan üretimi
dikkatle izleyerek, yapılan üretim hakkında ceza
infaz kurumu yetkililerinden bilgi alan Kurul üye-
leri hükümlü ve tutuklular ile de sohbet ettiler.
Eğitim Kurulu Toplantısı, Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu ziyaretinden sonra Sincan Açık
Ceza İnfaz Kurumunda Adalet Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Kılıç’ın başkanlığında yapıldı.
Toplantıda Tetkik Hâkimi Adnan Korkmaz,
eğitim merkezleri ve adli yargı adalet komisyonlarında gerçekleştirilen eğitim programları hakkında, kurul üyelerine bilgi verdi.
Eğitim Kurulu toplantısında; eğitim merkezleri
ile ilgili yönetmeliklerde değişiklik çalışmalarının
yapılması ile sözleşmeli olup da kadroya geçen personelin eğitime alınmasına karar verildi.
Selçuk Üniversitesinin Konya E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumundaki çalışmaları takdir topluyor
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, Konya E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumundaki tutuklu ve hükümlülere yönelik sürdürülen altyapı, eğitsel, sosyal ve psikolojik destek projesine katkıda bulunan akademisyen
ve öğrencilere teşekkür sertifikası verdi.
Rektörlük bahçesinde düzenlenen törene; Konya
Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hacı Osman Kaya, Adli Yargı İlk
Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Celal Karakurt, Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanı
Oğuz Yağlıcı, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Süleyman Okudan, Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı
Yıldırım, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk,
öğretim üyeleri, Kurum personeli ve projeye katkıda
bulunan kuruluşların temsilcileri katıldı.
Törende, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen
Özcan, Rektör Süleyman Okudan’a proje kapsamında yapılan ve üzerinde tutuklu çocukların isimlerinin
yer aldığı keçe, Kurumdaki bir hükümlü tarafından
yapılan yağlı boya tablo ve ahşap gemi maketi armağan
etti.
“UZUN SOLUKLU BİR GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ”
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı ve Projenin Eğitim Koordinatörü Prof.
Dr. Ali Murat Sünbül, 9 aydır süren eğitim programı
kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili katılımcılara bilgi verdi. Projenin uzun soluklu ve gönüllülük
esasına dayalı olarak yürütüldüğünü ifade eden Prof.
Sünbül, “Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki çocuk-ergen ve yetişkinlere yönelik gerçekleştirilen proje kapsamında cezaevi personeli ve hükümlü
ile tutuklulara yönelik 2010-2011 eğitim-öğretim yılı
süresince 3 ayrı periyot halinde hafta içi 5 gün eğitim
düzenlendi. Projede 36 öğretim üyesi, 50 öğrenci aktif
olarak rol aldı. 20’ye yakın dalda aktiviteler düzenlendi. Proje başladığı günden itibaren bugüne kadar ara
verilmeden başarı ile gerçekleştirildi.” dedi.
“EN KEYİF ALDIĞIMIZ PROJELERDEN BİRİYDİ”
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman
Okudan ise projenin Ceza İnfaz Kurumundan gelen bir mektupla başladığını ve Konya Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın da desteğiyle sürdüğünü söyledi. Selçuk Üniversitesinin pek çok etkinlik ve sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdiğini, ancak en keyif aldığı
projelerinden birinin Cezaevi Projesi olduğunu belirten Rektör Prof. Okudan, “Projeyi başlatırken bir kişi
bile kazansak toplumun faydasına olacağı düşüncesiyle hareket ettik. 9 ay süren eğitimlerde tüm öğretim
üyelerimiz ve öğrencilerimiz tamamen gönüllülük
esasına dayalı olarak hareket etti. Projenin içeriğinin
genişletilerek devam etmesi inancı ile katkı sağlayan
herkese yürekten teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.
“PROJE OLUMLU KATKI SAĞLADI”
Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan ise
3 dönem boyunca sürdürülen projenin cezaevindeki
hükümlü ve tutuklulara çok büyük katkı sağladığını
belirterek, “Cezaevini ziyaret ettiğimizde projenin
hükümlü ve tutukluların üzerinde olumlu etki bıraktığını gördük. Projenin devam etmesini arzu ediyoruz. Bunun yanı sıra üniversitemiz, cezaevindeki çok
amaçlı konferans salonunu yeniden tefriş etti. Bu salonda cezaevindeki personele, hükümlü ve tutuklula-
ra yönelik pek çok etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu güzel
projeyi hayata geçiren başta Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan olmak üzere akademisyen ve öğrencilere çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Törenden sonra protokol üyeleri, hükümlü ve tutukluların proje kapsamında yaptığı eserlerden oluşan sergiyi açtı. Sergide el emeği süs eşyaları, yağlı
boya tablolar, çeyizlik ürünler yer aldı. Satışa çıkarılan
ürünlerin gelirleri cezaevindeki çocuklar için kullanılacak.
Maltepe 2 No’lu L Tipi’nde semazenlerden gösteri
Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda, tutuklu ve hükümlülerin dinî ve ahlâkî gelişimlerine yönelik
olarak etkinlik gerçekleştirildi. “Berat
Kandili” münasebetiyle 15 Temmuz
2011 tarihinde düzenlenen programı,
Kurumun çok amaçlı salonunda yapıldı.
Kurum idarecilerinin de katıldığı
etkinliğin açılışında Kur’an-ı Kerim
okundu. Daha sonra günün anlam ve
önemini belirten konuşmalardan sonra
Kuruma davet edilen semazenler ile çok
sayıda hükümlü ve tutuklunun katıldığı
etkinlikte sema gösterisi sunuldu.
Sayfa 10
Seslenis
15 Ağustos 2011
Kocaeli 1 No’lu T Tipi’nde belge dağıtımı ve tiyatro
Kocaeli 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunun açılış yıl dönümü
münasebetiyle, 2010-2011 Eğitim Öğretim Dönemi içerisindeki mesleki,
sosyal ve kültürel kursların belgeleri
verilmek üzere 08.07.2011 tarihinde
belge dağıtımı ve müzik-eğlence ile
hükümlü ve tutuklular tarafından sergilenen piyesten oluşan program gerçekleştirildi.
Programa İzmit merkez halk eğitim
müdürleri, Kampüs içerisinde bulunan
ceza infaz kurumlarını müdürleri, öğretmenleri, psikologları, personeli ile
hükümlü ve tutuklular katıldı.
Törende konuşan Kurum Müdürü
Halil İbrahim Demir, “Kurumumuz
yeni açılmasına rağmen seçkin kadromuzla özveriyle çalışarak, hükümlü ve
hutuklulara yönelik 12 dalda 22 adet
okuma yazma, meslek ve kültürel kurs
açıldı. Bu kursların 21’i Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğü iş birliği ile, 1’i de
İşkur İl Müdürlüğü işbirliğiyle açıldı.
Bu kurslara 360 hükümlü ve tutuklunun
katılımı sağlanmış olup 240 hükümlü
ve tutuklu tamamlanan kurslardan sertifika almış, 6 dalda halen kurslarımız
devam etmektedir. Bunların yanında 12
konuda, ayrı uzmanlarca konferanslar
verildi. Bu konferanslara 1230 hükümlü tutuklu ve personel katıldı. Ayrıca
birçok kez müzik, tiyatro, konser, spor
etkinliği düzenlenmiş olup bunlardan
da yıl boyunca 1350 kişi istifade etti.
Bolvadin C Tipi Ceza
İnfaz Kurumundaki
faaliyetler
takdir topluyor
Kurumda 70 AİÖ öğrencisi, 130 AÖL
öğrencisi ve 17 AÖF öğrencisi olmak
üzere toplam 217 hükümlü ve tutuklunun kayıtları, sınavlara hazırlıkları
ve sınavları büyük bir özveri ve itinayla
yapıldı.
Törene katılan misafirlere ve emeği
geçen personele, hükümlü ve tutuklulara teşekkür ediyorum.”dedi.
Eğitim Servisi tarafından hazırlanan
programda; Kurumda misafir olarak
bulunan ceza infaz kurumu müdürleri tarafından hükümlü-tutuklulara dönem içeresinde almaya hak kazandıkla-
rı başarı belgeleri verildi.
Halk Oyunları Kursu Öğretmeni
Ali Yıldırım’ın yönetiminde hazırlanan
hükümlü-tutukluların “Diyarbakır Yöresi” halk oyunları gösterisi izleyicilerden büyük ilgi görürken, Tiyatro Kursu
Öğretmeni Aykut Çetinkaya’nın yönetiminde yine hükümlü-tutuklular, Bilgesu Eranus’un yazdığı “Misafir” adlı
tiyatro oyunu başarıyla sahnelediler.
İnfaz ve Koruma Memuru Hikmet
Ağ’ın hükümlü ve tutuklularla birlikte
hazırladığı Sıra Gecesi Müzik Sunumu
izleyicilere keyifli dakikalar yaşattı.
Pozantı M Tipi’nde masa
tenisi turnuvası heyecanı
Pozantı M tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda personelin, tutuklu ve
hükümlülerin bedensel ve ruhsal geli-
şimine katkıda bulunmak, cezaevi ortamında biraz da olsa rahatlamalarını
sağlamak ve bireysel iş yapabilme be-
cerilerini artırabilmek için masa tenisi
turnuvası düzenlendi.
Turnuvaya Cumhuriyet savcıları,
Adliye personeli, Kurum personeli ve
hükümlü ve tutuklular katıldı. Heyecanlı müsabakaların geçtiği turnuvada
çeyrek fınal, yarı final ve final maçları
oynandı. Final maçında İnfaz ve Koruma Memuru Ahmet Özdil ile İnfaz ve
Koruma Memuru Sadık Sakallı karşı
karşıya geldiler. Çekişmeli geçen final
maçını İnfaz ve Koruma Memuru Sadık
Sakallı kazandı.
Ödül törenine; Cumhuriyet Savcıları Kemal Aktaş ve İbrahim Şaşdım, Kurum Müdürü Naci Tel, Kurum İkinci
Müdürleri Alper Şirin ve Mesut Gürkan, İdare Memuru Murat Üşümez ve
Kurum personeli katıldı.Turnuvanın
l’incisi olan İnfaz Koruma Memuru Sadık Sakallı ödülünü, Cumhuriyet Savcısı Kemal Aktaş’tan aldı.
Tarsus’da ihtiyaç sahibi hükümlü ve
tutuklulara giyecek yardımı yapıldı
Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, ekonomik durumu yerinde olmayan 25 hükümlü ve tutukluya giysi yardımında bulunuldu.
Tarsus Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığının desteğiyle
ihtiyaç sahibi 25 hükümlü ve tutuklu için
özel bir firmadan birer kot pantolon, göm-
lek, tişört ve kemerden oluşan giysi temin
edildi.
Firma tarafından Kuruma teslim edilen giysiler, 17.06.2011 tarihinde Kurum
Müdürü Ömer Ekinci, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Sukmen ve Mennan Çelikkol,
İdare Memuru Mustafa Aslan, Öğretmenler Mustafa Konü ve Mehmet Emin Yoluk,
Psikolog Engin Aycıl ve Sorumlu İnfaz
Koruma Başmemurları Zeynel Yıldırım ve
Kazım Yıldız tarafından ihtiyaç sahibi 25
hükümlü ve tutukluya imza karşılığı teslim edildi.
Giysi yardımını alan hükümlü ve tutuklular mutluluk ve sevinçlerini Kurum idarecileriyle paylaştılar.
Eğitim ve işyurdu çalışmaları sayesinde
eğitim yuvası haline gelen Bolvadin C Tipi
Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu
ve hükümlülere umut dolu gelecek için hayatın kapıları aralanıyor.
Bolvadin Cumhuriyet Başsavcısı İlyas
Yavuz, ulusal ve yerel basın mensuplarına
Kurumdaki tutuklu ve hükümlülerin çalıştığı yerleri tanıttı. Başsavcı Yavuz, tutuklu ve
hükümlülerin halı atölyesinde, adliyenin çay
ocaklarında, ekmek fırını gibi değişik noktalarda çalıştıklarını belirtti. Başsavcı Yavuz,
hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması için bu faaliyetleri yaptıklarını belirterek,
“Ceza infaz kurumları sancılı süreçlerden geçerek bu günlere gelmiştir. İçeri at içerde kalsın zihniyetinden ziyade özellikle son yıllarda
dünyadaki değişimlere uyarak çağdaş anlayış
hakim olmaya başlamıştır. Bunların başlıcaları; arı yetiştiriciliği, sıvacılık, katı yakıtlı kalorifer ateşçiliği, motorlu taşıtlar sürücü belgesi,
bilgisayar kullanımı, aşçı çırağı yetiştirme,
Türk halk oyunu kursları, dart, satranç, voleybol ve tiyatro çalışmalarıdır.” dedi.
AMAÇ POTANSİYELLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAK
Sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında
ise hükümlü ve tutuklu yönelik olarak konferansların verildiğini belirten Yavuz, “Ceza
infaz kurumumuzda kütüphane bulunmakta
ve bu kütüphanede toplam 2012 kitap ve dergi yer alıyor. 2010-2011 yılı içerisinde okunan
kitap ve dergi sayısı 2120’dir. ‘Bir elin nesi var
iki elin sesi var’ misali başarılması zor gibi görünen şeyler değişik kurumların destekleriyle
elde edilmiştir.” diye konuştu.
PES ETMEDİĞİNİZ İÇİN MUTLULUK DUYDUM
Zor şartlar altında mücadele etmelerine
rağmen örnek çalışmalar gösteren tutuklu ve
hükümlülere teşekkür eden Yavuz, “Hayat bir
mücadeledir. Pes etmemek lâzım. Bir şekilde
hayata tutunup mücadele etmek lâzım. Bunu
da en iyi şekilde yaptığınızı görmekten büyük
mutluluk duydum. Hepinize başarılar diliyorum. Bir gün buradan çıktığınızda hayatta
tekrar güzel hizmetler vermenizi diliyorum.”
dedi.
SUÇ TOPLUMLARI YIKIYOR
Başarıların, yatırımların en kalıcısı ve
en güzelinin insana yapılan yatırım olduğunu dile getiren Yavuz, şunları söyledi: “ Suç
kendi başına bir anlam ifade etmez. Hepimiz
birlikte mücadele ediyoruz. Kısa bir süre öncesine kadar insanla suç iç içeydi. İnsanı yok
etme, zindana atma, kodese atma gibi bir
düşünceyle karşı karşıyaydık. Artık suçun ve
insanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği
zihniyetiyle eski bir bina olan cezaevimizde
yeni bir anlayış ve bir izan getirmeye çalışıyoruz. Alanımızın dar olması da bundan kaynaklanmaktadır. Biz toplumun huzur ve refahı,
toplumumuzun lâyık olduğu yaşam kalitesine
ulaşmasını tehdit eden en büyük unsur suçtur. Paramparça olan toplumların yıkılmaları
bundandır.”
SUÇ ORANINI DÜŞÜRMELİYİZ
Bolvadin’in suç işleme oranı bakımından
Türkiye ortalamasının altında olduğunu vurgulayan Yavuz, “Cezaevimiz toplam 185 kişi
barındırmaktadır. Bu sayı fazla gibi gözükmektedir. Ancak umutsuz olmayalım.
Suçtan arındırılmış bir insanın yaradılışında var olan güzelliği görmekten ben haz
duydum. Bizim dileğimiz toplumu huzursuz
eden güven ve ehemmiyetini riske düşüren
suçun yok edilerek insanı olması gereken
normlara çekmektir. Cehaletten kurtaran
çevresine ışık veren insanlar hâline getirmektir. İnsana yapılan yatırım, verimi ve sonuçları
bakımından en yararlı yatırımdır. Gelecek
kuşaklara iletilecek en büyük mirastır.” dedi.
15 Ağustos 2011
Seslenis
Sayfa 11
Gaziantep’te SODES Projesi kurs belgeleri törenle dağıtıldı
Gaziantep Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Parmaklıkların
Ardından Güzel Düşler ve Sesler” adlı
SODES Projesi kapsamında açılan kursları başarıyla bitiren kursiyerlere sertifikaları dağıtılmak üzere, Adliye konferans
salonunda tören yapıldı.
Sertifika törenine Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, Vali
Yardımcısı İbrahim Yurdakul, Komisyon
Başkanı Şefik Arslan, Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Sami
Çete, Koruma Kurulu üyeleri, Denetimli
Serbestlik Şubesi görevlileri ile kursiyer
ve yakınları katıldı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı
Mustafa Peker konuşmasında; denetimli
serbestlik hizmetlerinin önemine vurgu
yaparak, projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Ardından proje kapsamında yerine getirilen tüm faaliyetleri gösterir slayt gösterisi izlendi. Slayt gösterisi eşliğinde paylaşılan bilgi metninde; proje kapsamında 5
işitsel ve 3 görsel olmak üzere toplamda
8 sanat dalında kurs açıldığı; bunlardan
bağlama, kabak kemane, kaval, ritim, repertuar ve fotoğraf sanatı kursuna yasayla
ihtilafa düşmüş 34 çocuk ve gencin dahil
edildiği; resim ve ebru kurslarına ise Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumunda
Hatay’da aile içi
şiddet eğitimi
hükümlü olarak bulunan 16 kişinin dahil
edildiği ve böylelikle toplamda 50 kursiyerin denetimli serbestlik hizmetlerinden
yararlanmasının sağlandığı, 5 aylık bir sürede, uygulama yoğunluklu verilen eğitimin ardından edinilen verilerin konser ve
sergi alanlarında toplumun tüm kesimleriyle paylaşıldığı; müzik kursları dahilinde oluşturulan Türk halk müziği konser
grubunun, Ömer Ersoy Kültür Merkezi
ile Botanik Bahçesi Festival alanında olmak üzere 2 ayrı konser verdiği; resim,
ebru ve fotoğraf sanatı kurslarında üretilen eserlerin ise Gaziantep Üniversitesi
ve Gazikent Üniversitesi bahar şenlikleri
ile Sanko Sanat Galerisinde ayrı ayrı sergilenmek suretiyle sanat severlerin beğenisine sunulduğu paylaşıldı.
Tören, sertifikaların dağıtılmasıyla
son buldu.
Eski hükümlüye iş kurma desteği
Özel sektörde iş bulmakta zorlanan
eski hükümlülerin, kendi iş yerlerini kurarak iş sahibi olmaları amacıyla “Yeşeren Umutlar Projesi” kapsamında Mani-
sa Koruma Kurulu Başkanlığı ve Küçük
ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme
ve Destekleme İdaresi Başkanlığının
(KOSGEB) ortaklaşa düzenlediği “Gi-
Çorum’da bilgisayar sınıfı açıldı
Çorum Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünde
Çorum Koruma Kurulu, Şube Müdürlüğü ve Çorum İş-Kur ve İl Milli
Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile eski
hükümlülerin çağın gereksinimlerine
uygun vasıflı eleman olarak yetişmelerini sağlamak, topluma adaptasyonları
ve rehabilitasyonlarına katkı sağlamak
ve denetimli serbestlik tedbiri kapsamında bulunanları meslek edindirmeye yönelik bilgisayar sınıfı oluşturuldu.
Çorum Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü
bünyesinde Çorum Koruma Kurulu
Başkanlığının katkıları ile oluşturulan
bilgisayar sınıfı ve kütüphane Koruma Kurulunun aylık toplantısı sonrası
Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet
Savcısı Osman İsmailoğulları ve Kurul
üyeleri Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Soydan Çetinkaya, Çorum Baro
Temsilcisi Niyazi Kartaltepe, İl Milli
Eğitim Şube Müdürü Mahmut Özsoy,
İş-Kur İl Müdürü Zafer Eyvaz, Ziraat
Bankası Çorum Şube Müdürü İ. Enver Yumuk, Halk Bankası Çorum Şube
Müdürü Cemal Kaçay, Ticaret ve Sanayi Odası Üyesi Ali Bektaş, ÇESOB
Temsilcisi Yakup Arslan, Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Abidin Gündoğar, Türkiye Sakatlar
Derneği Çorum Şube Başkanı Yusuf
Hoşnut ve İl Merkez Jandarma Komutanı Ünal Yağmurkaya tarafından
ziyaret edildi. Ziyarette bilgisayar sınıfı
yerinde görüldükten sonra kursiyerlerle görüşüldü.
rişimcilik Eğitimi”ne katılarak sertifika
alan eski hükümlü C.S. KOSGEB’den
aldığı 22.000 TL’lik hibe kredi desteği ile
kendi iş yerini açtı.
Açılışa; Manisa Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Münüre Koyuncu, Belediye Başkan Yardımcısı Sedat
Cesurol, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Katip Özen, İş-Kur İl Müdürü Yüksel
Uçar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü Reşat Palaz, Sanayi
ve Ticaret Odası Başkanlık Danışmanı
Eyüp Güvenç Özer, Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Organize Sanayi Başkanlık Danışmanı Nihat Akyol,
Manisa Barosu temsilcisi Av. Şeyda Sözen Tatlıcıoğlu, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı temsilcisi Esin Ağırkaya ve KOSGEB Müdürü Recep Özçelik
katıldı.
KOSGEB Müdürü Recep Özçelik
açılışta yaptığı konuşmada; eski hükümlü
C.S.nin kendi iş yerini açmasında emeği
geçen başta Manisa Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü
olmak üzere diğer tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etmesinin ardından,
Türkiye’de eski hükümlülere yönelik
yapılan ilk girişimcilik eğitiminin Manisa
Koruma Kurulu tarafından düzenlendiğini, aynı zamanda bu eğitim sonrasında
eski hükümlü olarak KOSGEB’den hibe
kredi desteğiyle iş yerini açan ilk girişimcinin C.S. olduğunu belirtti.
Aldığı girişimcilik eğitimi ile birlikte
KOSGEB’in kredi desteğiyle kendi işlerin açan C.S. yaptığı konuşmada; kendine
ait bir iş yeri açma hayalini Manisa Koruma Kurulu Başkanlığı ve KOSGEB’in
desteğiyle gerçekleştirdiğini, bu süreçte
kendisine destek olan başta Manisa Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi
Şube Müdürlüğü ve KOSGEB olmak
üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Hatay Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürlüğünün organizasyonu, Hatay Koruma Kurulu Üyesi olan
Antakya Belediyesi ve Antakya Ticaret Borsasının katkılarıyla Hürriyet Gazetesinin
yürüttüğü “Aile İçi Şiddete Son” kampanyası kapsamında kurumlar arası iletişim,
eğitim, bilinçlendirme, farkındalık yaratma
önleyici ve acil yardım gibi çalışmalar hakkında işbirliği eğitimi düzenlendi.
13-14 Haziran 2011 tarihinde Antakya
Ticaret Borsası Toplantı Salonunda gerçekleştirilen eğitime; Emniyet Müdürlüğü,
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, Sağlık İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma
Vakfı, Mustafa Kemal Üniversitesi, Ticaret
Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Belediye,
Baro, Yeşilpınar Kadın Derneği ve Nüfus
Müdürlüğü katıldı. İki gün süren “Aile İçi
Şiddete Son-Kurumlar Arası İşbirliği Eğitimi” kampanya koordinatörü Sosyal Hizmet Uzmanı Neşe Hacısalihoğlu ve Aile
Terapisti Fadime Yaslan tarafından verildi.
Eğitime; Hatay’da aile içi şiddetle ilgili
alanda çalışan birim temsilcileri ve meslek elemanlarından oluşan 30 kişi katıldı.
Eğitim süresince; Kurumların aile içi şiddet ile ilgili görev ve sorumlulukları, ekip
çalışması, empati (çalışanın tükenmişlik,
duyarsızlık, kızgınlığı ve bununla baş etme
yöntemleri), iletişim engelleri, dinleme uygulamaları, çalışanın güçlü, destek ve zayıf
yanları, grup çalışması gibi konular üzerinde duruldu.
Seminer, katılımcıların eğitimle ilgili
geri bildirimleri, önerileri, Hatay’da aile
içi şiddetle ilgili yapılabilecek çalışmaların
neler olabileceği konularında çıktılar alındıktan sonra sertifika töreniyle sona erdi.
Kayseri’de hükümlülere seminer
Kayseri Denetimli Serbestlik Şube
Müdürlüğünce, Kayseri İl ve İlçe Kapalı
Ceza İnfaz Kurumları ile Pınarbaşı Açık
Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülerin salıverilme sonrasında koruma kuruluna müracaat hususunda bilgi
verildi. Seminerde; koruma kurulunun
çalışmaları hakkında hükümlüler bilgilendirilirken hükümlülerin koruma kuruluyla ilgili soruları da yanıtlandı. Ceza
infaz kurumundan salıverilme sonrasında toplumla bütünleşmeleri ve hayatlarını devam ettirmelerinde yaşanabilecek
(iş, meslek ve zanaatlerine göre açabilecekleri iş yeri kredileri, ayni ve nakdi yardım ile psiko-sosyal yardım vb.) sorunlar
üzerine duruldu.
Ayrıca Kayseri İl ve ilçe ceza infaz kurumlarında yapılan seminerlerde iki yıl ve
altı hapis cezası alanların kamu yararına
çalışma, bunun mevzuattaki yeri ve uygulaması hakkında bilgi verilirken, kamuya
yararlı bir işte çalışma tedbirinin yerine
getirilirken iş yerinin seçimi ve hükümlülerin ceza infaz kurumu dışında infaz
sürecinin kendilerini ne ölçüde etkileyeceği ve kamuya yararlı işte çalışma süresinin nasıl hesaplanacağı anlatıldı.
Ödemiş M Tipi’nde
seminer
Ödemiş Denetimli Serbestlik Şube
Müdürlüğünce, Ödemiş M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda hükümlüler için
seminer düzenlendi. Hükümlülerin salıverilme sonrası topluma uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için ihtiyaç duydukları konularda destek almak üzere faaliyet
gösteren koruma kurulları ve kurula başvuruların nasıl yapılacağı, CGTİHK
105/4 maddesi gereği iki yıl ve altı hapis
cezası alanların istedikleri takdirde hapis
cezalarının yarısını iyi halli olarak geçirdikten sonra geriye kalan yarısını kamu
yararına çalışarak infaz edilebileceği gibi
konularının ağırlıklı olarak değerlendirildiği seminer; Şube Müdürü Ruhşen Doğan ve Öğretmen Canan Çiftçi tarafından
gerçekleştirildi.
Seslenis
Sayfa 12
İŞYURDU FAALİYETLERİNDE ESAS ALINAN
MEVZUAT HÜKÜMLERİ (1)
İşyurtları Kurumu ve işyurtları faaliyetlerini sürdürürken, idari ve mali
mevzuatın ortaya koyduğu bazı düzenlemeleri esas almaktadır.
Burada üzerinde durulması gereken husus, işyurtlarında sürdürülen
faaliyetler kapsamında, hükümlü, tutuklu veya personelin çalıştırılması
ile bir mal ve hizmetin alımı ya da
satışının gerçekleşmesi sırasında, tamamen bağımsız hareket edilmediği
ve çeşitli mevzuatın uygulanmasında
zorunluluk bulunduğudur.
Bu mevzuatın yanlış yorumlanması
veya hiç bilinmemesinin, işyurtlarını
tamamen farklı yollara götürebileceği
gibi, görevlileri de çok zor durumda
bırakabileceği, özellikle mali bakımdan sorumluluk altına sokabileceği
unutulmamalıdır.
Ayrıca;
Mevzuatın doğru olarak uygulanabilmesi için, işyurtlarının o mevzuat
karşısındaki durumunun da farkında
olunması gerekmekte ve bu nedenle,
işyurtlarının hangi kademesinde çalışırsa çalışsın, personelin tamamının,
aşağıdaki düzenlemeleri mutlaka bilmesi icap etmektedir.
İŞYURTLARI KURUMU VE İŞYURTLARININ DAYANAĞI NEDİR?
İşyurtları Kurumu ve işyurtlarının
kuruluş kanunu 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine
İlişkin Kanun olmakla birlikte, aşağıda belirtilen maddeleri temel yapıyı
oluşturan düzenlemeler olarak değerlendirilmelidir.
Buna göre;
4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları
ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun
Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un
1 inci maddesinde; “Hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi veya bir meslek
ve sanat öğrenmeleri amacına yönelik
olarak çalışmalarını sağlamak üzere;
işyurtları açmak ve bunların bütün
mali ve idari işlerini bir merkezden
düzenlemek ve yönetmek amacıyla
Adalet Bakanlığına bağlı Ceza İnfaz
Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları
Kurumu kurulmuştur.” ifadesine yer
verilmiştir.
Aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasında; “İşyurtları Kuru-
munun organları, İşyurtları Kurumu
Yüksek Kurulu ile Daire Başkanlığı
ve işyurtlarıdır.” şeklinde sayılmıştır.
4301 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinde ise işyurtları aşağıdaki şekilde
tanımlanmıştır:
“İşyurtları, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup
geliştirmek veya bunlara bir meslek
ve sanat öğretmek, bu suretle üretilen
ekonomik değerleri pazarlamak için
ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde oluşturulan tesis, atölye
ve benzeri ünitelerdir.”.
İŞYURTLARI RESMİ DAİRE
MİDİR?
04/06/2008 tarihinden önce resmi
daire olarak kabul edilmeyen işyurtları, 04/06/2008 tarih ve 5766 sayılı
Kanun’un 10 uncu maddesiyle; 488
sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8
inci maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “genel ve katma bütçeli daire ve
idarelerle,” ibaresinin “genel ve özel
bütçeli idarelerle,” şeklinde değiştirilmesi üzerine, resmi daire kapsamına
girmiştir.
Bu değişiklikten sonra, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekli almış ve bunun bir sonucu olarak da özel bütçeli bir kuruluş olan
işyurtları “Resmi Daire” olarak kabul
edilmiştir.
“Resmi daire:
Madde 8 – Bu kanunda yazılı
resmi daireden maksat, genel ve özel
bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir.”
İŞYURTLARI
KURUMLAR
VERGİSİNE TABİ MİDİR?
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin 5
inci fıkrasında “Ceza ve Islahevleri
Atölyeleri”nin kurumlar vergisinden
muaf olduğu belirtilmiştir.
Bu kanundan sonra çıkarılan,
06/08/1997 tarih ve 4301 sayılı Ceza
İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve
İdaresine İlişkin Kanun’un 17 nci
maddesinde; kanunlarda geçen “mütedavil sermayeli iş gören cezaevleri
ile ıslahevleri” ve “ceza ve ıslahevleri
atölyeleri” ibareleri “İşyurtları Kurumu ve İşyurtları” olarak değiştirilmiş
denilmektedir.
Buna göre;
5422 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 7 nci maddesinin 5 inci
fıkrasını, 4301 sayılı Kanun’un 17 nci
maddesiyle birlikte değerlendirdiğimizde, İşyurtları Kurumu’nun kurumlar vergisinden muaf olduğu görülmektedir.
İŞYURTLARI DAMGA VERGİSİ
MÜKELLEFİ MİDİR?
488
sayılı
Damga
Vergisi
Kanunu’nun 3 üncü maddesinin bir
ve ikinci fıkralarında Damga Vergisi
mükellefinin kimler olduğu gösterilmiştir:
“Mükellef:
Madde 3 – Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.
Resmi dairelerle kişiler arasındaki
işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.
Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel
kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.”
Ayrıca;
488 sayılı Kanun ekinde yer alan
(1) sayılı tabloda “Damga Vergisine
Tabi Kağıtlar”, (2) sayılı tabloda ise
“Damga Vergisinden İstisna Edilen
Kağıtlar” belirlenmiştir.
488 sayılı Kanun’un 3 ve 8 inci
maddelerindeki ilgili fıkralar ile (1)
ve (2) sayılı tablolar dikkate alınarak
birlikte değerlendirildiğinde aşağıda
belirtilen tespitlerde bulunulmaktadır:
- İşyurtları tarafından yapılacak
mal ve hizmet alımlarına ait hakediş
ödemeleri sırasında, karşı taraf resmi
daire değilse, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların
Damga Vergisi’ni kişiler öder hükmü
uyarınca, damga vergisi tevkifatı yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
Burada önemli olan husus karşı tarafın resmi daire olup olmadığıdır.
- Resmi dairelerin birbirleriyle
yapmış oldukları işlemler sırasında kullanılan kağıtlar ise (2) sayılı
tabloda belirtildiği üzere istisnalar
kapsamında yer aldığından, karşılıklı
ödemeler ya da verilen beyannameler veya bildirgeler sırasında Damga
Vergisi ödenmesi söz konusu olmayacaktır.
İŞYURTLARI KATMA DEĞER
VERGİSİ MÜKELLEFİ MİDİR?
3065 sayılı Katma Değer Vergisi
15 Ağustos 2011
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
Kanunu’nun 1 inci maddesinde, verginin konusunu teşkil eden işlemler
sayılmış, kimlerin mükellef olduğu 8
inci maddesinde gösterilmiştir.
Adı geçen Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
“Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde
bu işlemleri yapanlar,” mükellefler
arasında sayılmış, 11 ila 17 inci maddelerinde ise istisnalar gösterilmiştir.
Buna göre;
Mal teslimi ve hizmet ifası işlerini yapan işyurtlarının, 3065 sayılı
Kanun’un 11 ila 17 inci maddelerinde
belirtilen istisnalar kapsamında da yer
almadığından KDV mükellefi olarak
kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca;
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici
Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında; “Ödeme kaydedici cihazların kullanılması mecburiyeti, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca
tespit edilen faaliyetlerle uğraşanlar
hakkında uygulanmaz.” hükmünün
yer aldığı görülmektedir.
İşyurtları Kurumu, bu hükümden
yararlanmak için Maliye Bakanlığına
müracaat etmiş ve Maliye Bakanlığı,
05/04/2004 gün ve 14947 sayılı yazısı
ile “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi
ve Kontrol Kanunu kapsamına giren
ve özel bütçeli idareler arasında sayılan, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun mal ve
hizmet satışlarıyla ilgili olarak, Vergi
Usul Kanunu’nda geçen belgeleri düzenlemesi şartıyla, Ödeme Kaydedici
Cihaz Kullanma mecburiyetinin dışında bırakılmasını uygun bulunduğunu” bildirmiştir.
Ancak;
Bu mecburiyet dışında bırakılmak, satılan mal ve hizmetle ilgili olarak belge düzenlenmemesi anlamına
gelmemektedir. Satışı yapılan mal ve
hizmetler için, Vergi Usul Kanununda belirtilen perakende satış fişi veya
fatura düzenlenmesinde mecburiyet
bulunduğu unutulmamalıdır.
Devamı gelecek ay
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü
ODTÜ’den başarıyla mezun oldu
A
nkara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü Yalçın İçöz,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünü
başarıyla tamamladı. İçöz, daha önce
ikinci sınıftan yarım bıraktığı üniversite eğitimine 2008 yılında çıkarılan
öğrenci affından yararlanarak geri
döndü. İki buçuk yıl süren eğitimi boyunca üstün bir disiplin ve özveri ile
çalışarak, üniversitedeki hocaları ve
arkadaşlarının da takdirini kazandı.
Özellikle son sınıfta gösterdiği yüksek
başarıyla “Onur Öğrencisi” oldu.
Açık ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle öğrenimini örgün
olarak sürdüren İçöz’ün Ceza İnfaz
Kurumu Yönetimi ve Eğitim Biriminin desteğiyle seminer, araştırma,
grup çalışmaları ve staj gibi üniversite
eğitiminin gereği olan tüm etkinliklere katılması sağlandı. Bu süreçte okul
kayıt ücretleri ve ulaşım giderleri başta olmak üzere tüm eğitim giderleri
Kurum Eğitim Biriminin çabalarıyla
karşılandı. Ayrıca Üniversite yönetimince düzenli olarak karşılıksız yemek ve nakit bursu verildi.
Seslenis
15 Ağustos 2011
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Üyesi
MUTLULUK BİRGÜN
KAPIYI ÇALAR
Kardeş olan Rahim ve Rahime, mahalle komşumuzdu. Rahim en büyüğümüz;
Rahime de benden iki-üç yaş büyük olmasına karşın, Yugoslavya göçmeni olmaları nedeniyle ilkokula geç başladığından
sınıf arkadaşımdı. Türkçe’yi iyi konuşamadığından, anlayamadığı konuları bana
sorar, ben de ona yardımcı olurdum. Çok
fakirdiler. Beşinci sınıfta iken annelerini kaybetmişlerdi. Sessiz, sakin ve kendi
hâlinde bir adam olan babaları inşaatlarda çalışırdı. İkisi de okuyamamış, Rahim
ağabey, askerliğini yaptıktan sonra Manisa
Pamuklu Mensucatta işe girmiş; Rahime
de benim Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladığım yıl evlenmişti.
Babaannem, her ikisini de çok sever,
dertleriyle ilgilenir, “Onlar bana rahmetli
Meryem’in yadigarı” der; Rahim ve Rahime de sık sık ziyaretimize gelir, özellikle
babaanneme saygıda kusur etmezlerdi.
Rahim ağabey, çok terbiyeli ve efendi bir kişiydi. Konuşurken yüzü kızarır,
akşam üzerleri kapının önünde oturan
babaannem, yalnız ise konuşur, yanında
başkaları, hele hele genç kız ve kadınlar
varsa başını önüne eyer, sessizce yoluna
giderdi. Babaannemin en büyük dertlerinden biri, Rahim ağabeyin bekâr oluşuydu. Onu evlendirmek için uğraşır, kız
bulur, ancak muvaffak olamaz; kızlar genelde Rahim ağabeyin iyice düşkünleşen
babasıyla oturacak olmasını kabul etmezlerdi. Son zamanlarda Rahime’nin eşiyle
geçinememesi de buna eklenmişti.
Rahime de evimize geldiğinde eşinden dert yanar, eviyle ilgilenmediğini,
kumar oynadığını, babası ve ağabeyinin
yanına göndermediğini, aşırı kıskanç olduğunu, kendisine kötü davrandığını ve
dövdüğünü söylerdi. Babaannem “Kızım
sabret, bak çocuğunuz var, ilerde düzelir”
diye teselli eder, Rahime gidince de kocasına kızar, “Böyle bir kızı buldu, kıymetini bilmiyor ursuz” diye söylenirdi. Birkaç
kez kocasının evinden baba evine kaçan
Rahime’yi, babaannem araya girerek barıştırmıştı.
*
*
*
Yaz tatiliydi. Üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçmiştim. Yemekten sonra, Rahime, babası ve ağabeyi ile bize gelmişti.
Yüzü morluklar içerisindeydi. Eşinin kendisini yine dövdüğünü, evden kovaladığını, kızını da vermediğini söylüyor, “Ben
kızımdan ayrılamam, kızımı istiyorum”
diye devamlı ağlıyordu. Rahim ağabey hiç
konuşmuyordu. Ancak gözlerinde kararlı
bir ifade vardı ve sinirinden devamlı şakaklarını sıkıyordu. Bana akıl danışmaya
gelmişlerdi. Ben de bildiğim kadarıyla
hukuki haklarını, yapabileceklerini anlatmış, bu durumda tek çarenin boşanmak
olduğunu, çocuğun velayetinin Rahime’ye
verilmesi gerektiğini anlatmış, Rahim
ağabey beni desteklemiş, ertesi gün de
tanıdığım bir avukat arkadaşa götürmüştüm. Avukat da benim gibi “Bu durumda
boşanmanın tek çare olduğunu” söylemiş,
nafaka ve boşanma davası açmıştı.
Rahime, boşanmak istemesine rağmen, eşi boşanmak istemiyor, gösterilen
tanıkların dinlenmesi için mahkeme uzuyordu. Bu arada Rahime’nin eşi babaanneme gelmişti. Yalvarıp yakarıyor; hata
yaptığını, kusurun kendisinde olduğunu,
çok değiştiğini, barışmak istediğini söylüyordu. Babaannem iyiniyetle araya girip
bir kez daha tarafları barıştırmıştı.
Ancak geçimleri yine uzun sürmemiş,
dört-beş ay sonra Rahime, eli yüzü dağılmış bir hâlde tekrar kaçmış, kızını kocası
yine vermemişti. Rahime, “Kızımı getirin,
ben onsuz yaşayamam” diye iki gözü iki
çeşme ağlıyordu.
*
*
*
Bir gece yatmıştık ki, Rahime ve babası
kapımızı çaldılar. Çalışlarından fevkalade
bir durum olduğu anlaşılıyordu. Uyanıp,
kapıyı açtığımızda Rahime’nin yanında
kızı da vardı. Ancak üzüntüleri gözlerinden okunuyordu. Rahime, “Ağabeyinin bir arkadaşıyla eşinin evini bastığını,
kavga ettiklerini, kızını alıp eve getirdiğini; ancak eşi şikâyetçi olunca, ağabeyini
polislerin alıp karakola götürdüklerini”
söylemişti. Hemen avukat arkadaşı arayıp, birlikte karakola gittiğimizde Rahim
ağabey, suçunu kabul ediyor, kardeşine
kötü davrandığı ve çocuğunu vermediği
için eniştesini dövdüğünü söylüyordu.
Rahime’nin eşi, şikâyetçiydi. Tabiri caizse
eşek sudan gelinceye, kemikleri kırılıncaya kadar iyi bir dayak yemişti. Rahim’in
yalnız olmadığını, yanında bir kişi daha olduğunu iddia ediyor; Rahim ağabey ifadesinde, “Yalnız gittiğini, yanında kimsenin
bulunmadığını” belirtirken, bize gizlice
“Yanında iş yerinden arkadaşı Şevket’in
olduğunu, yardım ettiğini, ancak onun ismini vermeyeceğini, verilecek cezaya razı
olduğunu, pişman olmadığını” söylemişti.
Ertesi gün adliyeye sevk edilen Rahim
ağabey tutuklanmıştı. Vekâletini alan avukat arkadaşım üç gün sonra itiraz edince
asliye ceza hâkimi tahliyesine karar vermişti. Rahim ağabeyin eniştesini dövmesinden en çok babaannem memnun
olmuş, “Bu dayağı hak etmişti, az bile olmuş” diyerek keyiflenmişti.
Rahim ağabey, soruşturma ve kovuşturma sırasında da Şevket’in ismini vermemiş, sonunda cezası paraya çevrilmiş
ve ertelenmişti.
Rahime, kısa bir süre içerisinde boşanmış, çocuğun velayeti de ona verilmişti.
*
*
*
Şevket ağabeyi sonradan tanımıştık.
Rahim ağabeyle aynı yerde çalışıyorlardı.
Sendika temsilcisiydi. Tanıdıkça onu çok
sevmiştik. Bileği güçlü, düzgün ve delikanlı bir adamdı. Eşini üç yıl önce kanserden kaybetmişti. Kimi kimsesi yoktu ve
tek başına yaşıyordu.
Aradan bir yıl kadar zaman geçmişti. Babaannem, akşam yemeği sırasında
babama ve anneme, “Ben bir şey düşün-
Sayfa 13
düm, Rahime’yi Şevket’le niye evlendirmiyoruz? Birbirlerine yakışıyorlar” deyince, babam “Niye olmasın? İyi olur” demiş,
genelde babaannemle çatışan annem de
bu kez “Çok iyi olur” diyerek desteklemişti.
Babaannem birkaç gün sonra konuyu
açtığında Şevket ağabey “Anacığım, arkadaşının kız kardeşinde gözü varmış demezler mi, bu delikanlılığa sığar mı? Rahim, benim can yoldaşım” diyerek karşı
çıkmış, babaannemin günlerce üstelemesi ve önceden Rahime’nin de başını önüne
eğip, sessizce rızasını almasından sonra
razı olmuştu. Sonunda bir akşam ailece
Rahimeler’e gittik. Babaannem, konuyu
açtı. Rahime’nin babası ve Rahim ağabey
sessizce dinlediler. Rahim ağabey şaşırmıştı. Şaşkınlığı geçtikten sonra “Şevket,
iyi çocuk, adam gibi adam, Rahime ‘evet’
derse niye olmasın” dedi. Babasının da rızası vardı.
Bir hafta sonra isteme; Rahime’nin
babası ve ağabeyine yardımcı olması için
mahallemizde ev bulma ve eksiklerini
tamamlamayı takiben, iki ay içerisinde
nikâhlarını yaptık.
Bir kızları oldu. Şevket ağabey, hem
kendi kızına hem de Rahime’nin ilk eşinden olan kızına ayırım gözetmeden babalık yaptı. Rahime’nin ilk eşi, kızını hiç
arayıp sormadı. Rahim ağabeyi merak ediyorsanız, etmeyin. Babaannem, sonunda
onu da evlendirdi.
Mutluluk, kapılarını çalmış, onlar da
açmışlardı.
GÜZEL SÖZLER
Düşüncen, gül ise gül bahçesisin, diken ise dikenliksin.
Mevlânâ
Akıllı adam, aklını kullanır; daha akıllı
adam ise, başkalarının da aklını kullanır.
Bernard Shaw
Hayatta en zor şey, amaçsız insanlarla
yaşama zorunluluğudur.
Cenap Şahabettin
Alışkanlıklar bırakılmazlarsa, zamanla
ihtiyaç hâline gelirler.
St. Agustine
Kızılcahamam’da belge dağıtım töreni
Seslenis
Yıl: 10
Sayı: 113
15 Ağustos 2011
YAYIN KURULU
Cengiz GÜLER
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Fahrettin KIRBIYIK
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Özlem ŞAHİNKOL
Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Öğretmen
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ
Montaj: Zafer KARAKAYA
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15 Ağustos 2011
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
K
ızılcahamam Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda, aşçılık, resim ve
folklor kurslarını başarıyla bitirerek sertifikaya almaya hak kazananlara sertifikaları verilmek üzere program
düzenlendi.
30.06.2011 tarihindeki etkinliğe; Kızılcahamam Kaymakamı Mustafa Çit,
Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Garnizon Komutanı Çağlayan Bozkaya, Cumhuriyet Başsavcısı
Serdal Yıldırım, Cumhuriyet savcıları,
İlçe Emniyet Müdürü, İlçe Jandarma
Komutanı, İlçe Halk Eğitim Müdürü,
İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kurum Müdürü Reşat Şengöz, Kurum personeli
ile tutuklu ve hükümlüler katıldı.
Ceza infaz kurumunda tutuklu ve
hükümlülerin kurs süresince yaptıkları çalışmaların da sergilendiği törende
aşçılık kursunda yapılan yemekler davetlilere ikram edildi. Ardından sertifika almaya hak kazananlara sertifikaları
Protokol heyeti tarafından verildi.
Program esnasında tutuklu ve hükümlülerin yaptıkları resimler sergilenirken, tutuklu ve hükümlülerce
sunulan folklor gösterisi büyük beğeni
topladı.
Kurum Müdürü Reşat Şengöz açılış
konuşmasında, Kurumda yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Kapanış konuşmasının yapan Kızılcahamam Başsavcısı Serdal Yıldırım,
çalışmaların devam edeceğini ve ceza
infaz kurumunun eğitim evine dönüşeceğini belirti.
Konuşmanın ardından program
kokteyle son buldu.
Sayfa 14
Seslenis
İNGİLTERE CEZA ADALET SİSTEMİNDEKİ
ÇOCUKLARA BAKIŞ
I. Giriş
Ceza adalet sisteminde, önemle durulması gereken bir konu suç işleyen çocukların durumudur. Bunun en önemli
nedeni; erken yaşlarda suç işleyen çocukların tekrar suç işlememeleri için çok kurumlu bir yaklaşımla barınmadan eğitime,
sağlıktan meslek eğitimine, psiko sosyal
destekten aile eğitimine kadar geniş bir
alanda çalışma yapılması gerektirmesidir.
Uluslararası alanda da bu konu üzerinde özenle durulmuştur. Çocuk Hakları
Sözleşmesinden Suça İtilen Çocukların
Korunmasına İlişkin Kurallara kadar bir
çok sözleşme, beyanname, protokol, bildiri ve kural kabul edilmiştir. Ayrıca ulusal
ve uluslararası düzeyde birçok komisyon
kurulmuştur.
Çocuklar ile ilgili bu yoğun çalışmalar
devam ederken ceza infaz kurumlarında
bulunan çocukların sayısına bakıldığında,
International Centre For Prison Studies verilerine göre ceza infaz kurumunda
bulunan çocukların ceza infaz kurumunun mevcuduna oranı; Finlandiya’da
0.1, Norveç’te 0.2, Polonya’da 0.3,
Danimarka’da 0.3, İtalya’da 0.5, Çek
Cumhuriyeti’nde 0.9, Fransa’da 1.1,
Romanya’da 1.5, İngiltere’de 1.8,
Macaristan’da 3.3, Amerika Birleşik
Devletleri’nde 4.9’tür.
Ceza İnfaz Kurumlarımızda; 1.726’sı
tutuklu, 230’u hükmen tutuklu ve 220’si
hükümlü olmak üzere toplam 2.176 çocuk
bulunmaktadır.
Bu ayki makalede; Ocak 2011’de İngiltere Çocuk Adalet Kurulu ve Adalet
Bakanlığınca yayınlanan “2009-2010 Çocuk Adalet İstatistikleri Raporunu” özetle
açıklayacağım.
II. İngiltere Çocuk Adalet Sistemi
İngiltere Çocuk Adalet Sistemi; çocuklar ile ilgili politikaları belirleyen “Çocuk Adalet Kurulu”, haklarında hapis
dışında tedbir kararı verilen çocuklar ile
ilgili kararları yerine getiren “Çocuk Suçlu Ekipleri’, 15-17 yaş grubu çocukların
barındırıldığı “Çocuk Ceza İnfaz Kurumları”, 14 yaşındaki çocukların bulunduğu
“Güvenli Eğitim Merkezleri” ile 10-13
yaş grubu çocukların kaldığı “Güvenli
Çocukevlerinden” oluşmaktadır.
A. Çocuk Adalet Kurulu
İngiltere’de Çocuk Adalet Sisteminin
hiyerarşik olarak en üstünde bağımsız
‘Çocuk Adalet Kurulu’ bulunmaktadır.
Bu kurul; çocuk adalet sisteminin performansını takip etmekte ve çocuk adalet
sistemi ile ilgili danışmanlık yapmakta,
çocuk adalet sisteminin işleyişi ve standartları hakkında Hükümete tavsiyeler
sunmakta, araştırmalar yapmakta, mahkemeler tarafından tutuklanan veya hürriyeti bağlayıcı ceza alan çocuk ve gençler için güvenli kurumlar satın almakta,
etkili uygulamaları tanıtmakta ve etkili
uygulamaları desteklemek amacıyla yerel
yetkililere ve diğer kurumlara bağışlarda
bulunmaktadır.
B. Çocuk Suçlu Ekipleri
Suça sürüklenen çocuklar hakkında
mahkemece verilen hapis dışındaki kararlar çocuk suçlu ekibi tarafından yerine
getirilebilmektedir. Her yerel merkezde
en az bir tane olmak üzere İngiltere ve
Galler’de toplam 157 tane genç suçlu ekibi bulunmaktadır.
Çocuk suçlu ekipleri, çocuk adalet
sistemi içerisinde yer alan ve 18 yaşına
kadar olan çocuk ve gençler üzerinde çalışmaktadır. Çocuk suçlu ekipleri kanun
gereğince çok kurumlu bir yapıya sahiptir.
Farklı kurumlardan pek çok görevli çocuk
suçlu ekiplerinde görev almaktadır. Ço-
cuk suçlu ekiplerinin temel amacı çocuk
ve gençlerin suç işlemelerini önlemektir.
C. Çocuk Ceza İnfaz Kurumları
Bu kurumlar, Cezaevleri Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte olup, 1517 yaş arası çocukların %80-85’nin kaldığı
kurumlardır. Toplam 11 adet çocuk ceza
infaz kurumu bulunmaktadır.
2008-2009 yılları arasında ceza infaz
kurumlarımda ortalama günde 2.881 çocuk bulunurken bu sayı 2009-2010 yılları arasında ortalama günde 463 azalarak
2.418 çocuğa inmiştir.
Ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların;
- % 25’ini oluşturan 594’ü kişilere karşı şiddet,
- % 24’ünü oluşturan 584’ü hırsızlık,
- % 13’ünü oluşturan 325’i Anti Sosyal
Davranış Kanunu dahil yasal düzenlemeleri ihlal,
- % 13’ünü oluşturan 312’si evden hırsızlık,
suçu işlemişlerdir.
D. Güvenli Eğitim Merkezleri
14 yaşından küçük çocukların kaldığı
ve özel sektör tarafından idare edilen merkezlerdir. 1998 yılında açılmış olup, toplam 4 adet merkezde 300 civarında çocuk
barındırılmaktadır.
E. Güvenli Çocukevleri
Yaşı daha küçük olan (10-13 yaş) çocuklar ile sadece suç işlemiş değil, aynı
zamanda davranışsal ve duygusal sorunları olan çocukların da kalabildiği genelde
yerel yönetimler tarafından idare edilen
merkezlerdir. Toplam 20 adet bulunmaktadır.
III. İngiltere Ceza Adalet Sisteminde Çocuk İstatistikleri
2002-2003 yılları arasında çocuklar
tarafından 268.480 suç işlenmiştir. Ancak
çocukların işledikleri suçlar 2005-2006
yılları arasında en üst seviyeye ulaşarak
301.860 olmuştur. 2005-2006 döneminden sonra çocukların işledikleri suçların
sayısında düşüş görülmeye başlamıştır.
2006-2007 yılları ile 2009-2010 yılları arasında işlenen suç sayısı % 33 oranında
düşmüştür.
İngiltere’de ilk kez ceza adalet
sistemine giren çocuk sayısı 2008-2009
yılları arasında 79.815 iken bu sayı 20092010 yılları arasında % 23 oranında azalarak 61.422’ye inmiştir.
2008-2009 yılları arasında çocuk suçlu
ekipleri 127.197 çocuk hükümlü ile çalışırken bu sayı 2009-2010 yılları arasında
% 16 oranında düşerek 106.969’a inmiştir. 106.969 çocuk hükümlü tarafından
2009-2010 yılları arasında 198.499 suç
işlenmiş olup mahkemelerce bu kişiler
hakkında 155.856 mahkumiyet kararı verilmiştir. Ortalama olarak bir çocuk, bir yıl
içinde 1.9 suç işlemiş olup bu suçlardan
dolayı mahkemece ortalama 1.5 mahkumiyet kararı almıştır.
10-17 yaş grubu arası çocuklar 20092010 yılları arasında yukarıda ifade ettiğim
gibi 198.499 suç işlemiştir. Bu sayı 20082009 yıllarına göre % 19, 2006-2007 yıllarına göre % 33 oranında düşmüştür. 20062007 yılları dikkate alındığında 2009-2010
yıllarında gerçekleşen en büyük düşüş %
59 ile araç suçlarında, % 42 ile zarar verme
suçlarında ve % 31 ile kişilere karşı şiddet
suçlarında gerçekleşmiştir.
2009-2010 yılları arasında çocuklar tarafından işlenen suçların; % 21’ini oluşturan 41.702’si hırsızlık, % 20’sini oluşturan
38.744’ü kişilere karşı şiddet ve % 12’sini
oluşturan 23.611’i zarar verme suçunu
oluşturmaktadır.
15-17 yaş grubu arası çocuklar, 2009-
2010 yılları arasında işlenen suçların %
75’inden sorumludur. Bu yaş grubu çocuklar, uyuşturucu ve motorlu araç suçlarının % 91’ini, zarar verme suçlarının %
65’ini işlemişlerdir.
2006-2007 yılları ile 2009-2010 yılları
arasında;
- Motorlu araç suçları % 59 oranında
(36.567’den 14.992’ye),
- Kişiye karşı suçlar % 31 oranında
(56.266’dan 38.744’e),
- Hırsızlık suçları % 30 oranında
(13.241’den 9.328’e),
düşmüştür.
Ancak uyuşturucu suçları % 20 oranında (11.220’den 13.461’e) artmıştır. Bu
artış, esrar bulundurma suçunun sınıflandırmasının (C)’den (B)’ye dönüştürülmesi nedeniyle çok sayıda çocuk hakkında
bu suç sebebiyle mahkumiyet kararı verilmiştir.
IV. İngiltere Mahkemelerce Çocuklar Hakkında Verilen Karar İstatistikleri
2006-2007 yılları arasında, polis tarafından verilen tedbirler ve mahkeme kararları içinde hapis cezalarının oranı genel
olarak sabit olup, bu oran % 6 civarındadır. Bu dönemde; sadece mahkemece verilen bütün karar çeşitleri içinde hapis cezasının oranı % 5.9’dan 2009-2010 yılları
arasında mahkemece verilen bütün karar
çeşitleri içinde hapis cezasının oranı %
5.5’e düşmüştür.
2009-2010 yılları arasında çocuklar
hakkında 155.856 mahkumiyet kararı verilmiş olup; bu sayı 2006-2007 yılları arasında verilen 216.011 mahkumiyet kararına göre % 28, 2008-2009 yılları arasında
verilen 184.850 mahkumiyet kararına göre
% 16 düşük gerçekleşmiştir.
2009-2010 yılları arasında polis tarafından ‘pre-court disposal’ olarak isimlendirilen 63.152 karar verilmiş, bu karar
türü çocuklar hakkında verilen kararların
% 41’ini oluşturmuştur.
Kararların % 37’sini oluşturan 30.218’i
mahkemece verilen ‘first-tier disposal’
olarak ifade edilen kefalet tedbiri, tazminat kararı, para cezası, yönlendirme kararı, cezanın ertelenmesi kararı ile onarım
kararından oluşmaktadır. Ayrıca kararların % 19’unu oluşturan 30.218’si kamusal
kararlar ile % 3’ünü oluşturan 5.130’unu
hapis cezası oluşturmaktadır.
Bu kararların % 26’sı 10-14 yaş grubundaki çocuklar hakkında verilmiştir.
Yine kararların % 22’si kız çocuklar hakkında hükmedilmiştir.
2009-2010 yılları arasında mahkemelerce çocuklar hakkında verilen 5.130
hapis cezası içinde kız çocuklara verilen
hapis cezası sayısı 416, oranı % 8 olarak
gerçekleşmiştir.
Mahkemelerce çocuklar hakkında verilen en yaygın hapis cezası türü ‘Tutuklama ve Eğitim Karar’dır. Bu karar ile
hükümlü çocuk dört saatten 24 aya kadar,
bir süre ceza infaz kurumunda bir süre
toplum içinde denetim altında bulunmaktadır. Mahkemelerce 2009-2010 döneminde 4.710 ‘Tutuklama ve Eğitim Karar’
verilmiş olup bu karar toplam hapis cezalarının % 92’sini oluşturmaktadır.
V. Çocuk Adalet Sisteminde
Önemli Bir Dönüm Noktası ‘Rehabilitasyon Kararları’
2009-2010 yılları arasında, 30 Kasım
2009 tarihinden sonra işlenen bütün suçları kapsayan yeni bir kamusal ceza olan
‘Rehabilitasyon Kararı’ çocuklar için uygulamaya konulmuştur. Çocukların ihtiyaç ve risklerine göre bu kararın kapsamı
belirlenmektedir. Bu karar onsekiz ayrı
15 Ağustos 2011
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
yükümlülükten oluşmaktadır.
30 Kasım 2009 tarihi ile 31 Mart 2010
tarihleri arasında çocuklar hakkında verilen ‘Rehabilitasyon Kararı’nın;
- % 42’sini oluşturan 824’ünü süpervizyon,
- % 15’ini oluşturan 292’sini sokağa
çıkmaktan yasaklanma,
- % 12’sini oluşturan 242’sini belirli
bir faaliyette bulunma,
- % 9’unu oluşturan 168’ini ücretsiz
çalışma,
- % 7’sini oluşturan 135’ini belirli bir
merkeze devam,
- % 6’sını oluşturan 114’ünü elektronik izleme,
- % 6’sını oluşturan 113’ünü programa katılma,
- % 4’ünü oluşturan 97’si diğer karar
çeşitleri
oluşturmaktadır.
VI. Değerlendirme
1. İngiltere Çocuk Adalet Sisteminde yer alan bütün kurum ve kuruluşlar
birleştirilerek entegre bir yapı oluşturulmuştur. Bu sistemin başında; 1998
yılında kurulan, çocuk adalet sistemi ile
ilgili politikaları belirleyen ve uygulamaları değerlendiren “Çocuk Adalet Kurulu”
bulunmaktadır. Bu sistemde; suç işleme
riski taşıyan çocuklar, ilk kez veya ikinci
kez suç işleyen ve suçunu kabul eden çocuklar ile haklarında hapis dışı seçenek
tedbir kararı verilen çocuklar ile çalışan
“Çocuk Suçlu Ekipleri” ile çocuklar hakkında mahkemelerce verilen hapis cezalarını yerine getirildiği “Çocuk Ceza İnfaz
Kurumları” ve diğer kurumlar “Güvenli
Eğitim Merkezleri”, “Güvenli Çocukevleri” bulunmaktadır.
2. Suça sürüklenen çocuklar hakkında
seçenek tedbirler yoğun olarak uygulanmakta olup mahkeme kararları içinde hapis cezasının oranı % 3’tür. Bu kapsamda
30 Kasım 2009 tarihinde yürürlüğe giren
“Rehabilitasyon Kararı” ile mahkemeler
çocuğun “risk” ve “ihtiyacına” göre oniki ayrı yükümlülük belirlemektedir. Suça
sürüklenen çocuğa yaklaşımda temel ilkenin rehabilitasyon olduğu görülmektedir.
3.
2009-2010
yılları
arasında
İngiltere’de ceza infaz kurumundan salıverilen veya denetimli serbestlik tedbirini tamamlayan gençlerin % 96’sı uygun
bir barınma yerine sahip olmuş, bu oran
2008-2009 yılları arasında % 95 olarak
gerçekleşmiştir. İngiltere’nin Galler bölgesinde ise, 2009-2010 yılları arasında
gençler hakkında mahkemece verilen
kararın infazın başlangıcında gençlerin
% 95’inin barınma yerine sahip olduğu
infazın tamamlanmasında bu oranın değişmediği belirlenmiştir.
4. İngiltere’nin Galler bölgesinde,
uyuşturucu madde kullanan gençlerin
beş iş günü içindeki boş zamanlarının
değerlendirmesi oranı 2006-2007 yılları arasında % 75 iken, 2009-2010 yılları
arasında % 86 olarak gerçekleşmiştir. On
gün içinde değerlendirme sonucu tedaviye başlayan gençlerin oranı 2006-2007
yılları arasında % 91 iken 2009-2010 yılları
arasında artarak % 95’e ulaşmıştır.
5. 2000 yılından itibaren mükerer suçluluk % 40.2 den % 37.3’e düşmüştür. Bu
oranlar 2007 yılı sonunda % 37.3 olarak
gerçekleşmiştir. Yine çocukların yeniden
suç işleme ‘sıklık oranı’ 2000 yılında her
100 hükümlüde 151.4 iken bu sayı % 25
oranında azalarak 2008 yılında 113.9’a
düşmüştür.
Seslenis
15 Ağustos 2011
Sayfa 15
Siirt E Tipi’nde hafızlık heyecanı
Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü İbrahim Çetinkaya
sadece 15 aylık sürede Kur’an-ı Kerim’i baştan sona ezberleyerek hafız oldu
S
iirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü olarak bulunan İbrahim Çetinkaya, kendisinin özel gayreti ve İl Müftülüğünce görevlendirilen Vaiz Murat Nergis’in desteği ile Kuran-ı
Kerim’i baştan sona ezberleyerek hafız oldu.
Yaklaşık 15 ay zarfında bu aşamaya gelen İbrahim
Çetinkaya'nın hafızlık sınavı Siirt E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda yapıldı.
Siirt İl Müftülüğü ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce düzenlenen Hafızlık Tespit Sınavı Vali Yardımcısı Orhan Burhan, Cumhuriyet Savcısı Tayyar Adanur, İl Müftüsü Faruk Arvas, Sosyal
Hizmetler İl Müdürü Hıfzullah Canpolat, İl Milli Eğitim Müdürü Fikret Eteker, Sağlık Müdürü Dr. Erol
Ömür, Kültür Turizm Müdür Vekili Remzi Uslu,
Kurum Müdürü Naci Yıldız ve İkinci Müdür Ali Yıldırım, idare memuru, İnfaz ve Koruma Başmemurları
Aşur Adım ve Salih Taş, infaz ve koruma memurları
ile 100 hükümlü ve tutuklunun katılımı ile Ceza İnfaz
Kurumu Kapalı Spor Salonunda yapıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile
başlayan programda İmam Hatip Ramazan Toprak'ın
yapmış olduğu Kuran-ı Kerim tilaveti programa katılanların üzerinde derin hisler uyandırdı.
İl Müftüsü Faruk Arva’ın açılış konuşması yaptığı
programda 4 hafız sınava tabi tutuldu. Abdullah Demir, Harun Karanfil ve Ümit Sarsılmaz'ın dışarıdan,
Hükümlü İbrahim Çetinkaya'nın ise Ceza İnfaz Kurumundan katıldıkları hafızlık sınavı yaklaşık 3 saat
sürdü. Hafızların Kuran-ı Kerim’i baştan sona ezbere
okumalarına rağmen heyecanlı oldukları görüldü.
Hafızlık Tespist Sınavı Komisyonu; Siirt Aydınlar
İlçe Müftüsü Mustafa Karaman, Merkez Çarşı Camii
İmam Hatibi Nevzat Erdabakoğlu ile Erzurum Ömer
Nasuhibilmen Eğitim Merkezi Öğretmeni Abdurrahman Dursun'dan oluştu.
Sınav Komisyonunca 6'şar soru ile Sınava tabi tutulan hafızların sorulara verdikleri cevaplardan sonra
salonda bulunan izleyiciler hafızları sık sık alkışlayarak destek verdiler.
Sporcu İlhan Koç’un 16 yaşındaki
oğlu trafik kazasında vefat eti
Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda görev yapmakta olan
İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Koç
aynı zamanda atletizm dalında büyük başarılara imza atmış fair-play
dalında ödül sahibi bir sporcu. İlhan Koç'un aynı zamanda 6 çocuğu da kendisi gibi bu sporla uğraşıyor. Kendisi ile beraber 4 çocuğu
da halen Nilüfer Ay-Yıldız Spor
Kulübünün başarısı için mücadele
ediyor.
09.06.2011 tarihinde İlhan Koç'un oğlu ve Sivas
Özdemir Spor Kulübünün lisanslı sporcusu 16 yaşındaki Yunus Emre Koç Sivas'ta
geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu vefat etti.
Bu büyük acısına rağmen
İlhan Koç, iki çocuğu ile birlikte Bursa'da her yıl masterlar tarafından düzenlenen
"6.KAZANCI DOSTLUK YOL
KOŞUSU’nda yer alırken,
oğlu ve Kulübün sporcusu
Samet Koç 18-19 yaş grubunda 1. oldu.
Samet Koç(20) yarışmada elde ettiği birincilik ile
vefat eden kardeşinin arzusunu
yerine getirdiğini, rahmetli kardeşinin geçen yıl
5’incisi
yapılan
yarışta 2’nci olduğunu hatırlatarak, kardeşi Yunus Emre Koç'un Yunus Emre Koç
bu yarışmada birinci olmayı çok
arzu ettiğini ancak kısmet olmadığını, bu arzusunu kendisinin birinci
olarak yerine getirdiğini ve daha
sonra alacağı birincilikler ile rahmetli kardeşinin acısını bir nebze
unutturmayı amaçladığını ve onun
ismini yaşatmak gayesinde olduğunu söyledi.
Biz de İlhan Koç ve ailesine baş
sağlığı diliyor, yaşadıkları bu büyük acıyı yürekten paylaşıyoruz.
İlhan Koç
İnfaz ve Koruma
Memuru
Sınav sonunda Vali Yardımcısı Orhan Burhan tarafından hükümlü İbrahim Çetinkaya'ya 1 çeyrek altın
ve Kuran-ı kerim hediye ederek ödüllendirdi. Diğer
hafızlara ise Cumhuriyet Savcısı Tayyar Adanur, Ceza
İnfaz Kurumu Müdürlüğünün temin ettiği Kuran-ı
Kerimlerden hediye etti.
Ödül takdiminin ardından hafızlar tebrik edildi.
Malatya E Tipi’nde son bir
yıl içinde açılan kursların
belgeleri törenle dağıtıldı
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda, 2010-2011 eğitim-öğretim
yılı içerisinde açılan 98 farklı türdeki işmeslek, spor ve hobi kurslarına katılan
1190 hükümlü tutuklu belgeyi hak etti.
17.06.2011 tarihinde düzenlenen belge dağıtım töreninde, temsili olarak 109
hükümlüye tutukluya belge verildi.
Belge dağıtım törenine; Malatya
Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ceyhun Ceylan, Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan
Özdabakoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü
Mehmet Bulut, Tarım İl Müdürü, Ticaret
Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Yeşilyurt Halk Eğitimi Müdürü Aziz
Ayaz, Yeşilyurt Tarım İl Müdürü, Esenlik
Genel Müdür Yardımcısı, İzleme Kurulu
Başkanı, Yeşilyurt Belediye Başkanı, Kurum Müdürü Şerafettin Güngör, Kurum
ikinci müdürleri, Eğitim Birimi ve PsikoSosyal Servis görevlileri ve Kurum personeli ile 195 hükümlü ve tutuklular katıldı.
Ceza İnfaz Kurumunda açılan Bağlama Kursu Usta Öğreticisi Reşat Güler’in
hazırlamış olduğu öğrenci korosunun
söylediği Türk Halk Müziğinin birbirinden güzel parçalara hükümlü ve tutuklular da eşlik ederek gönüllerince eğlendiler.
Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan
Özdabakoğlu yaptığı konuşmada; yapılan çalışmaların amacına ulaştığını, Ma-
latya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu olarak
iyileştirme çabalarında 2010-2011 eğitim
öğretim yılında büyük bir ivme kazanıldığını, dönem içerisinde açılan okuma
yazma, mesleki eğitim, hobi, spor gibi
98 farklı kursa hükümlü ve tutukluların katılarak iyileştirilme faaliyetlerinde
en yüksek verimin alındığını ve mesleği
olmayan hükümlü ve tutukluların meslek sahibi olarak bu kurumdan ayrılmalarının sağlandığını, yine okuma yazma
bilmeyen hükümlü ve tutukluların bu
kurumda mutlaka okuma yazma öğrendiklerini, yine boş zamanlarını değerlendirmede hobi etkinliklerine katıldıklarını, böylece kurumdan ayrıldıklarında
ikinci defa suça karışmalarının önlendiğini ifade etti.
Açılış konuşmasını yapan Kurum
Müdürü Şerafettin Güngör, Kurumda
yapılan eğitim-öğretim, sosyal-kültürel çalışmalar ve açılan iş meslek kursları hakkında ayrıntılı bilgiler verirken,
çalışmalarda sürekli iş birliği halinde
oldukları Milli Eğitim Müdürlüğüne,
İşkur İl Müdürlüğüne, Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğüne, İl Gençlik Spor
Müdürlüğüne ve sponsorlukta büyük
katkıları olan özel bir firmaya, kurs
usta öğreticilerine, Kurum personeline, hükümlü ve tutuklular adına teşekkür etti.
SAYFA 16
Seslenis
AğrıAğrıMMTipi’nde
diploma ve ödül töreni
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Açık İlköğretim
Okulundan 13 ve Açık Öğretim Lisesinden 2 olmak üzere toplam 15
hükümlü ve tutukluya diplomaları, Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi olup Onur Belgesine layık görülen 2 öğrenciye belgeleri, Kurumda
yapılan voleybol turnuvasında dereceye giren takımlara ise ödülleri
yapılan törende verildi. Törene Cumhuriyet Başsavcı Vekili İbrahim
Köstekçi, Cumhuriyet Savcıları Ömer Mete, Ramazan Yaldızkaya,
Utku Özdemir ve Tugay Sarıca, İzleme Kurulu Üyesi Mehmet Yüce,
Ağrı Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Halil Yılmaz, Kurum Müdür
Vekili Mehmet Polat, Öğretmen Mahmut Barış Demir, Psikolog Elçin
Türkmen, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Hatay Adaletspor’un kick boks başarısı
Selahattin Bıyıklı Türkiye Kicks Boks Şampiyonası 27 Haziran - 2 Temmuz 2011 tarihlerinde,
Samsun’da yapıldı. Turnuvada Hatay Adaletspor’un
lisanslı sporcusu Ahmet Kaşık, light contact dalında Türkiye üçüncüsü oldu.
K1 Contact, Low Kick Contact ve Light Contact branşlarında büyük, genç ve minik sporcuların
katıldığı şampiyona Atatürk Kapalı Spor Salonunda
bir hafta boyunca çekişmeli mücadelelere sahne
oldu.
Samsun Vali Yardımcısı Ramazan Aksoy, “Böyle
büyük bir organizasyonun Samsun’da yapılması bizim için gurur kaynağıdır. Kick Boks camiasının ne
kadar büyük bir aile olduğuna şahit olduk. Bu organizasyonun Samsun’da yapılmasında katkısı olan
başta Federasyon Başkanı Sayın Salim Kayıcı’ya
olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Şampiyonaya katılan yönetici, sporcu, antrenör ve hakem
arkadaşlara başarılar diliyorum.” dedi.
Turnuvada 55 ilden 1600 sporcu yarıştı. Turnuvayı; Samsun Vali Yardımcısı Ramazan Aksoy,
Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Samsun İl
Emniyet Müdür Vekili Abdullah Zümrüt, Samsun
Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Altunsoy, Avukat
Yılmaz Hocaoğlu ve Samsunlu iş adamları izledi.
Turnuvaya katılan Hatay Adaletspor önemli bir
başarıya imza attı. Kulübün lisanslı sporcusu Ahmet Kaşık 79 kiloda, light contact dalında Türkiye
3’üncüsü oldu.
Kartal H Tipi Ceza
İnfaz Kurumu personeli
Edirne’ye gezi düzenledi
Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Birimi tarafından 26.06.2011
Pazar günü, tarihi eserleri ile ünlü Serhat
Şehri Edirne’ye gezi düzenlendi.
Geziye Kurumda görev yapan ikinci
müdürler ve eşleri, Kurum öğretmenleri,
Eğitim Birimi çalışanları ve 2010-2011 Eğitim-Öğretim döneminde hükümlü-tutuklularımıza gerek Sosyal-Kültürel ve Sportif
etkinliklerde gerekse de Hazırlık Kursları
(Edebiyat, Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Tarih, Coğrafya, Fen Bilimleri, Felsefe Grubu) konularında eğitim veren usta
öğreticiler ve öğretmenler katıldı.
Tuzla Lisesinden emekli, Edebiyat
Öğretmeni İbrahim Dinç’in rehberliğinde
sürdürülen gezide, Edirne’nin Tarihi Eserlerinden; Şükrü Paşa Anıtı - Balkan Savaşı
Müzesi ve Şehitliği , Mimar Sinan’ın ustalık
eserim dediği Selimiye Camisi, II. Beyazıt
Külliyesi, Pazarkule Sınır Kapısı, Meriç ve
Tunca nehirleri, Kırkpınar Güreşlerinin
yapıldığı Sarayönü mevkii gezildi.
Eğitim-Öğretim döneminin yorgunluğunun atılması, şanlı tarihimizin ihtişamlı
eserlerini ve şehrin güzelliklerini görerek
moral bulan, öğretmen ve yöneticilere daha
sonra Edirne’nin meşhur ciğer tavası ikram
edilirken, gezi büyük bir coşku içerisinde
tamamlandı.
Ceza infaz kurumlarında veda programı
Eskipazar Açık Ceza İnfaz Kurumunda görev yeri değişen Kurum Müdürü
Mahmut Okumuş için veda yemeği düzenlendi. Kurum personeli tarafından verilen
yemeğe Karabük Cumhuriyet Başsavcısı
Fehmi Mercan, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Arslansan ve personel katıldı. Yemekte
bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı
Fehmi Mercan, Kurum Müdürü Mahmut
Okumuş'un Eskipazar'da görev yaptığı süre
içerisinde görevini başarıyla yürüttüğünü
belirterek memnuniyetini ifade etti. Kurum
Müdürü Mahmut Okumuş da konuşmasında; birlikte güzel işler başardıklarını, Eskipazar halkından ve Kurum personelinden çok
memnun ayrıldığını belirtti. Yemeğin sonunda gecenin anısına Cumhuriyet Başsavcısı
Fehmi Mercan, Kurum Müdürü Mahmut
Okumuş'a plaket verdi. Kurum personeli adına ise İnfaz Koruma Memuru Öcal Mercan
hediye takdim etti.
Elmalı’da veda töreni
Elmalı’da ise A3 Tipi Kapalı ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Şahin için de veda töreni gerçekleştirildi. Balık
restaurantta düzenlenen programa; Elmalı
Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Mahir Kaygısız, Cumhuriyet Savcısı Murat Kara, Elmalı
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkan Vekili Murat Beder, Hakim
Ömer Karagöl, Elmalı Kaymakamı Mehmet
Murat Çekmen, Kurum Müdürü Mustafa
Şahin, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Doğan, İdare Memuru Ahmet Güleç ile infaz ve
koruma başmemuru ve memurları katıldı.
Yemeğin ardından bir konuşma yapan
Cumhuriyet Savcısı Murat Kara ve Elmalı
Kaymakamı Mehmet Murat Çekmen, tayinlerin memur olmanın gereği olduğunu, Kurum
Müdürü Şahin ile ilçede gerek görev anında
gerekse sosyal faaliyetlerde bir arada oldukları
sürede güzel anılarının olduğunu söylediler.
Yeni görev yerinde başarılar dileyen protokol
tarafından Kurum Müdürü Mustafa Şahin’e
hediye ve plaket takdim edildi.
Kurum Müdürü Mustafa Şahin ise yaptı-
ğı duygulu konuşmada, Elmalı’da yaklaşık bir
buçuk yıldır görev yapmaktan mutlu olduğunu belirterek herkesin hakkını helâl etmesini
istedi.
İnebolu’da başka ceza infaz kurumlarına
tayini çıkan personel için İnebolu Öğretmenevinde veda yemeği tertiplendi.
25 Temmuz 2011 tarihinde düzenlenen
veda programına; Cumhuriyet Başsavcısı
Ümit Özkan, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Atilla Oğuz,
Cumhuriyet Savcısı Gökhan Karaköse, Hakim Adem Yıldız, Kurum Müdürü Mehmet
Olcar, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Karabulak, İdare Memuru Ahmet Calayoğlu, Kurum
personeli ve yakınları katıldı.
Cumhuriyet Baş Savcısı Ümit Özkan,
Adalet Komisyonu Başkanı Atilla Oğuz ve
Kurum Müdürü Mehmet Olcar teşekkür konuşması yaparak, ataması gerçekleşen İkinci
Müdür Ahmet Yardımcı, Sayman Tamer
Çekim, Öğretmen Nurettin Himyeri, Sosyal
Çalışmacı Sevcan Şenel ile İnfaz ve Koruma
Memuru Ayçan Yardımcı’ya plaket ve hediye
verdiler.
Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunun inşaası ve faaliyete geçirilmesi
aşamasında önemli katkıları olan Osmaniye
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın
tayin dolayısıyla görevinden ayrılması nedeniyle veda yemeği düzenlendi. Osmaniye T
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Osmaniye
C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Toprakkale Açık Ceza infaz Kurumu ile ortaklaşa düzenlenen yemekte; Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Selim Kiraz, çok sayıda hâkim ve
savcılar ile Adliye personeli, Osmaniye T Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Zafer Künü ve İkinci Müdürleri İbrahim Ateş,
Aydın Aydın ve Yılmaz Karaca, Osmaniye C
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Ruhiye Künü ve İkinci Müdürleri Ahmet
Hocamoğlu ve Asef Zengin, Toprakkale Açık
Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Mustafa Ertekin ve İkinci Müdürü Yusuf Fidanoğlu ile
üç ceza infaz kurumunun personeli katıldı.
KURUM MÜDÜRÜNÜN BÜYÜK BAŞARISI
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Ali Turan Karadağ, İstanbul
Boğazında yapılan yüzme yarışlarına katılarak, “Kıtalararası Yüzücü” unvanını
almaya hak kazandı.
Karadağ, öncelikle 23 Haziran
2011’de Ankara’da yapılan seçme
yarışlarında başarılı olarak Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışlarına katılma hakkı elde etti.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından düzenlenen ve
17 Temmuz 2011 Pazar günü İstanbul Kuruçeşme’de yapılan “Boğaziçi
Kıtalararası Yüzme Yarışmalarına” katı-
lan Karadağ, İstanbul Boğazını bir saat
yirmi dört dakika elli beş saniyede yüzerek geçti.
Dünyada bir benzeri bulunmayan ve
1180 kişinin katıldığı yarışmada kendi yaşında dördüncü,
kırk yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak,
“Kıtalararası Yüzücü” ünvanı
alan Karadağ, 48 yaşında gösterdiği başarıyla büyük takdir
topladı.
Sesleniş gazetesi olarak
kendisini tebrik ediyor ve başarılarının
devamını diliyoruz.

Benzer belgeler

ceza infaz kurumları ile tutukevleri işyurtları kurumu stratejik plan

ceza infaz kurumları ile tutukevleri işyurtları kurumu stratejik plan Çalışma ekibi, birim yöneticisinin başkanlığında yapılan ilk bilgilendirme toplantısı ile iş bölümü ve çalışma planını hazırlamıştır. Stratejik plan hazırlama sürecinde, elde edilen veriler her haf...

Detaylı

Temmuz-Sayı: 112 - Sesleniş

Temmuz-Sayı: 112 - Sesleniş Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdür Vekili Ünal Bozdağ, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Ga...

Detaylı

Ekim-Sayı: 115 - Adalet Bakanlığı

Ekim-Sayı: 115 - Adalet Bakanlığı yüzerek geçti. 48 yaşındaki yüzücü, 1180 kişinin katıldığı yarışmada kendi yaş grubunda 4’üncü, 40 yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak “Kıtalararası Yüzücü” unvanını elde etti. ...

Detaylı

Temmuz-Sayı:124 - Adalet Bakanlığı

Temmuz-Sayı:124 - Adalet Bakanlığı için önemli çalışmalar yapıyoruz Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde, infaz koruma memurundan yöneticisine kadar çok sayıda personelle iftar yemeğinde bir araya gel...

Detaylı