Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)

Transkript

Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Robin Hodgkin ve Edward Peck 23 haziran 1943'te, bilinen ilk çıkışını yaparak Demirkazık Dağı
Hodgkin-Peck kulvarına ismini verdiler. Ali Değer Özbakır bu rotanın yaratıcıları üzerine bir yazı
hazırladı. Şimdilik ilk kısım olan Edward Peck'i sizlerle buluşturuyoruz. Robin Hodgkin ise çok
yakında!
'1943 yılında ben Anka
Böylece, 1927 yılında Almanların açtığı Demirkazık Güney Kulvarı/Doğu Sırtı, 1938 yılında
Alman/Avusturya Dağcılık kulübünden gelen ekibin ilk çıkışını yaptığı Kuzey sırtı rotalarından
sonra, 1943 yılında İngilizler sahneye çıkıyor ve dağa bir üçüncü rotayı hediye ediyorlardı [4].
Dağın güney yüzünde derin bir yara izi gibi görünen bu hat (Foto. 1), günümüz Türkiye dağcıları
arasında, muhtemelen bölgedeki tırmanışları ilk defa derli toplu biçimde ele alan Haldun
Aydıngün'ün kitabı sayesinde Peck kulvarı ismiyle bilinir hale gelmiştir
[5]
. Fakat, rotayı bu şekilde adlandırmak iki bakımdan bana ilginç geliyor. Birincisi, Robin Hodgkin
gibi, 1930 ve 40ların en kuvvetli İngiliz tırmanıcılarından birinin adını göz ardı etmiş oluyoruz
[6]
; buna mukabil, Aladağlar'da rotayı açan tırmanıcıların ismiyle bilinen tartışmasız en popüler
hattı her çıkışımızda farkında olmadan bu insanları anmış oluyoruz.
Yazımı daha rahat okunabilmesi için ikiye bölüyor ve Sir Edward Peck'le başlıyorum.
1 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Demirkazık dağı Güney yüzü ve Hodgkin - Peck kulvarı. Demirkazık'ın zirvesinden sola doğru inen hattın
2 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Sir Edward H. Peck (1915 - 2009)
Yukarıdaki yer verdiğim Edward Peck'in sözlerini bir defa daha okuyun: 20. yüzyılın ilk
yarısında, Ankara ve Sudan'da yaşayan iki İngiliz, Türk dağlarında dalgalanan bir gamalı haç
flaması, Alpin Kulüp arşivleri... Edward Peck'in gamalı haç ile karşılaşması bir ilk değil; O
üniversite seyahat teşvikleri sayesinde Avrupa'yı gezerken faşizmin adım adım yükselişine
tanıklık ediyordu. Hatta iki yıllık diplomatik hizmet bursu ile Viyana'da kaldığı sırada, 1937
Eylül'ünde Hitler'in geçişini seyretmişti! Sir Edward Peck, 1975 yılında emekli oluncaya dek,
sömürgecilik sonrası Kenya'ya yüksek komiser olarak atanmasıyla doruk noktasına çıkan üstün
meslek yaşamında 'müşterek istihbarat komitesi başkanlık makamı' ve, son olarak, 'İngiltere'nin
NATO daimi temsilcisi' görevlerinde bulunmuş önemli bir diplomattır [7]. II. Dünya savaşının
sonlarına doğru İngiltere'nin Ankara Büyükelçisinin özel kalemi olarak görev yapıyordu
[8]
. Her ne kadar
'işe giderken yaptığı yürüyüşlerine çiftleşen kaplumbağaların takırtı sesleri renk katsa da'
[9]
, Ankara bu pastoral sükunetin arkasında savaşın etkilerini yaşayan bir şehir konumundaydı. Bir
seferinde kentin sokaklarında Cicero'nun İngiltere başkonsolosundan sızdırdığı ifşaatların
peşinden son sürat bir araba kovalamacası yaşanmış, fakat casus izini kaybettirebilmişti
[10]
[11]
. İşte Peck, o sırada bu olaylara tanıklık etmekteydi. Doğrusu, o dönemde yaşayan bir diplomat
için savaşın sıcak etkilerinden uzak ve dağlara karşı sevgisine karşılık bulabileceği bir yer; hele
ilk diplomatik görevinde Barcelona'da İspanyol içsavaşını yaşadığını, sonrasında başlayan İkinci
Dünya savaşının avucuna aldığı bir Avrupa coğrafyasında Nazi'lere katılma raddesine gelmiş
Bulgaristan'da bulunduğunu, ve bir sonraki görev yerini beklediğini düşünürsek...
Dağlara karşı ilk muhabbeti, Birinci Dünya savaşından sonra, babasının çürüğe çıkmasının
ardından emekliliğinde ailesini alıp Montreux'ye getirmesiyle, İsviçre Alplerinde geçirdiği erken
gençlik yıllarında başlıyor [12]. Ve ölene kadar her fırsat bulduğunda kendini ya tırmanmak ya
da tur kayağı
[13] yapmak için dağlara atıyor Edward Peck.
Ankara'da diplomatik görevini icra ettiği esnada arka arkaya üç yıl 1942, 1943 ve 1944'te
3 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Aladağlara gelmiştir
[14] ve 1942 yılında tek
başına yaptığı keşif gezisini saymazsak Demirkazık dışında birçok zirvenin ilk çıkışını yaptığını
biliyoruz
[15]. Fakat,
Peck için 'büyük bir dağcı' demek zor; Alpine Club'da, katkı sağlayanları tanıtan ufak bölüm
onun için
'
yurt dışı görevindeyken çoğunlukla mümkün olan en yüksek noktaya çıkmayı hedefler'
[16]
nitelemesinde bulunuyor. Evet, belki gerçekten Peck, dönemin dağcılık başarıları göz önüne
getirildiğinde büyük işler başarmış değil (bunun ne kadar önemli olduğu ayrı bir tartışma
konusu; gelin şimdilik dağcılıkta büyük işler başaran adam olma bahsini ilerideki bir tarihe tehir
edelim). Buna mukabil Oxford'un prestijli Queen's College modern diller bölümünden birincilikle
mezun olduğunu hatırlatacak ustalıkta yazdığı yazılarla büyük katkı sağlamış bir yazar ve
araştırmacı. Nepal ve Bhutan gezi notları ve çektiği fotoğraflarla Doug Scott'un Bhutan
Himalayalarında Türkçeye 'sinirli kuş' olarak çevirebileceğimiz Jitchu Drake çıkışına göz
dikmesini sağladığı da aşikar
[17]
.
4 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Sir Edward Peck, Divan oteli, 1988. Fotoğrafta Sir Peck, Haldun Aydıngün'ün - "Aladağlar: An Introductio
(Foto: Haldun Aydıngün arşivi)
5 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
Makaleleri arasında Doğu Amerika'nın en yüksek dağını kimin belirlediği problemi,
Patagonya'nın Paine masifinin öncüleri, John Muir'in hayatı, Khan Tengri, Ağrı dağının Parrot
tarafından yapılan tartışmalı ilk çıkışının sır perdesini aralamaya çalışması, ve Matterhorn'un
Fransızca ismi olan Cervin'in etimolojik kökenlerini aradığı yazıları yer alıyor [18]. Peck AJ'in
yanı sıra Alpin Kulüp içerisinde de oldukça faal. Kulübün 1972 yılı heyetinde ve 1975'ten
itibaren yıllarca sürdürdüğü Mount Everest Foundation (MEF) [19]
bünyesinde de yer almıştır. Bu konumu uyarınca 1980 - 1991 yılları arasında MEF tarafından
desteklenen tüm tırmanışların kronolojisini tutmuştur [20]
.
Sir Peck bir gün İngiltere'de gezmek için girdiği bir kilisenin mezarlığında yürürken, 'George
Traill (1792 - 1847)
' yazılı bir mezar taşı görür. Zihninde başlar çalmaya çanlar ve 'Traill geçidine adını veren, kaşif
ya da topograf olmayıp Himalayaların ilk gerçek dağcılarından olan Traill olmalı' der
[21]
. Günümüzde böylesi bir birikime pek de rastlamıyoruz. Ne zaman böyle insanlara rastlasam
şöyle düşünürken bulurum kendimi: Dağcılık özelleşirken gitgide değişiyor, dönüşüyor ve sanki
geçmişten bağını kopartıyor. Sanki dağcılığı ve dağcıları yaratmış olan kültürel birikime
romantikçe sırtını yaslamış, ancak sadece aktivitelerle o kültürün bir parçası olurken bir o kadar
mesafeli kalmış oluyoruz. Fakat, gelecek muhakkak geçmişte çekilmiş fotoğraflardan, işaret
edilen zirvelerden, söz edilen mücadelelerden şekilleniyor. İşte Peck bunun bilincinde ve
Traill'den Longstaff'a ve ondan Shipton'a
[22]
yadigar kalan Nanda Devi iç havzasının nasıl keşfedildiğini biliyor. O yüzden hafızasında çanlar
çalıyor... Peck keskin bir gözlemci
[23]
ve dağcılık tarihine hakim, güler yüzlü ve gerçekçi bir beyefendi
[24]
. Bu insanları daha çok tanıdıkça, geçtiği yollardan, rotalardan geçerken daha bir mutlu
hissediyorum.
6 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
17 Eylül 2013
Ali Değer Özbakır
İletişim: aozbakir at gmail dot com
Katkı Belirtme:
Bu yazının en büyük eksiği herhalde Sir Edward Peck'e ait bir fotoğraftı. Elimizde var olan
Guardian gazetesinin 2009 yılına ait bir yazısında bulunan fotoğrafın kullanım izni için epey
beklememize rağmen, yazıyı hazırlayan yazardan fotoğraf kredisinin sahibi hakkında bir ses
çıkmayınca yazı fotoğrafsız yayınlandı. Hayırlı da olmuş; bu sayede Haldun Aydıngün harika
bir sürpriz yaparak kendi arşivinden, çok da güzel bir fotoğrafı paylaşma inceliğinde bulundu.
Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Dipnotlar:
7 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
[1] Peck, E., 2004, In Memoriam: Robin Allason Hodgkin, 1916 - 2003, AJ, pp. 378 - 379.
[2] Bundan sonraki dipnotlarda referans verirken Alpine Journal'ı kısaltması olan AJ ile
göstereceğim. AJ senede bir kez çıktığı için cilt numarası bilgisi yerine sadece yıl ile atıfta
bulunuyorum. Bu yazı 1969 - 2008 yıllarında yayımladığı sayılarına tam metinli erişim sağlayan
Alpine Journal web sayfası sayesinde hazırlanabilmiştir.
[3] Bu arada Edward Peck'in fotoğraflarını ararken, kendisi hakkında yazılmış tek Türkçe
kaynağa da rastladım:
http://basitadam.blogspot.com/2011/11/adaglarda-bir-rota-hodgkin-p
eck-kulvar.html
.
[4] Tüzel, Ö., 2001, Aladağlar (Türkçe basım). pp. 11 - 15.
[5] Aydıngün, H., 1987, Aladağlar: Bazı rotalar ve genel bilgiler, Redhouse yayınları, p. 73.
[6] Peck, E., 1989, Book Reviews: Aladağlar. An Introduction, pp. 286 - 287: Sir Edward Peck'e
kulak verelim: 'Doğrusu Hodgkin - Peck kulvarı olmalıydı, ki bu ismin Türkçe telaffuzunun daha
zor olduğunu düşünmüyorum.'
[7] Douglas, E., 2006, Book Reviews: Recollections 1915 - 2005 Edward H. Peck, AJ, p. 342 372.
[8] Douglas, E., 2009, Obituary - Sir Edward Peck, The Guardian, http://www.theguardian.com/
theguardian/2009/aug/04/obituary-sir-edward-peck
.
[9] Douglas, E., 2006.
8 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
[10] Cicero, dönemin İngiliz Büyükelçisinin uşağı olarak konsoloslukta çalışırken Almanlar'a (ve
belki de başkalarına) bilgi satan Arnavut asıllı meşhur bir II. Dünya Savaşı casusudur ve
zannediliyor ki, sızdırdığı belgeler ile savaş sırasında tek bir casusun sebep olduğu potansiyel
olarak en zarar verici ifşaatlar (istihbarat arasında, Almanların kullanamadığı Normandiya
çıkarmasına dair bilgiler de bulunmaktadır) arasında yer almaktadır
http://en.wikipedia.org/
wiki/Elyesa_Bazna
.
[11] İki önceki dipnotta Ed Douglas'ın The Guardian'da yayımlanan yazısı, Sir Edward Peck'in
eğitim ve kariyerine dair çok detaylı bir özeti sunmaktadır. Bu bakımdan okuyucuyu imkanı
varsa bu yazıyı İngilizce aslından okumaya davet ediyorum.
[12] Ibid. Keza, 1924 yılında Dent du Midi'de Charles Bruce ile tanışmasının da rolü büyük.
[13] Harding, J.G.R., 2001, In Praise of Greek Mountains, AJ pp. 89 – 97.
[14] Elwood, H., 1970, Queen's University (Belfast) Expedition 1969, AJ, p. 152.
[15] Elwood, H., 1971. The Taurus Mountains, AJ, pp. 118 - 126 ve Tüzel, Ö., Aladağlar'dan
derlediğim kadarıyla: 1943 - E.H. Peck ve R.A. Hodgkin ve dört diğer dağcıdan oluşan ekip,
Demirkazık (Güney kulvarı-N5), Alaca, Kaldı Dağı (Doğu duvarı-S22), İkibaş (Kuzeybatı
yüzü-S37), Kızılkaya; 1944 - E.H. Peck ve diğer beş kişiden oluşan ekip Direktaş (ikinci çıkış),
Kaldı Dağı (Kuzeybatı yüzü-S29), Kızılyar (Batı sırtı-Y13), Üçköşe Sivrisi (Kuzeydoğu
sırtı/yüzü-Y14). Parantez içindeki adlandırma ve alfanumerik kodlama Tüzel'in kitabından
alınmıştır, parantez ile belirtilmeyen çıkışlar tekrarı yapılan çıkışları gösterir. Hodgin ve Peck bu
tırmanışlarını Hodgkin, R.A., 1943 'The Ala Dag.' AJ v. 54, p. 235 ve Peck, E.H., 1944 'A further
expedition to the Ala Dag, AJ, v. 55 pp.45 makalelerinde yayımlamışlardır. Ayrıca Elwood'un
makalesinde yer alan eski tarihli dağ fotoğraflarını tüm Aladağlar meraklılarına tavsiye ederim.
[16] ..., 1987, AJ, Contributors, p. 321.
9 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
[17] Scott, D., 1989, Bhutan - A Summary of Climbing and the Anglo - Indian Ascent of Jitchu
Drake, AJ, pp. 38 – 51: 'İngiltere'de Sir Edward Peck'in sağladığı dağın doğu yüzü fotoğrafı bize
ilham vermişti.'
[18] Peck, E., 1988, Who Identified the Highest Summit in the Eastern United States? The
Clingman- Mitchell Controversy of the 1850s, AJ, pp. 170 – 176; Peck, E., 1992, Pioneers of the
Paine, AJ, pp. 222 – 225.; Peck, E., 1994, John Muir, Mountaineer 1838 – 1914, AJ, pp. 199 –
212; Peck, E., 1996, The search for Khan Tengri, AJ, pp. 131 – 139; Peck, E., 2002, Ararat:
Another controversial first ascent, AJ, pp. 207 – 215. Peck, E., 2006, If Matterhorn, Why
Cervin?, AJ, pp. 189 – 190.
[19] 1953 Everest ilk çıkışının hemen ardından kurulduğundan beri vakıf, yüksek dağlarda
tırmanış, dağ araştırmaları ve bilimi desteklemek amacıyla bir milyon pounda yakın ödenek
sağlamıştır. Bu günü kadar destekledikleri birçok meşhur ekspedisyon için web sayfalarına
bakmanızı öneririm
http://www.mef.org.uk .
[20] Bu derlemelere http://www.alpinejournal.org.uk/Articles_by_Area/Article_Pages/Worldartic
les.html
adresinden ulaşabilirsiniz.
[21] Edward Peck, 1990, George Traill 1792 – 1847, AJ, Correspondence, pp. 213 – 217.
[22] Blog sayfamda Shipton'a değindiğim şu anma yazısına bakarsanız çok memnun olurum ht
tp://dagdelisi.wordpress.com/2013/03/28/eric-shipton
.
[23] Peck, E., 1975, Editors Notes: Intervisibility, AJ, pp. 284 – 288.
[24] Douglas, E., 2006, Book Reviews: Recollections 1915-2005 Edward H Peck, AJ
pp.342-372.
10 / 11
Hodgkin ve Peck (Birinci Bölüm)
Ali Değer Özbakır tarafından yazıldı
Cumartesi, 05 Ekim 2013 15:20 - Son Güncelleme Çarşamba, 30 Ekim 2013 15:13
11 / 11