pdf - WINGS

Transkript

pdf - WINGS
Hong Kong
Hong Kong’un şehir silueti dünya kentleri içinde en ihtişamlı ve güzel olanı.
Hele deniz yoluyla yaklaşırken veya 30. kattaki bir otel odasının camından
izlerken insana şiir yazdırabilecek güzellikte görünüyor. Gökdelene bakıp
şiir mi yazılır demeyin. Hong Kong’daki yüksek binalar başka şehirlerdeki
gibi yarışmak için rastgele sıraya girmiyor. Aksine estetik kaygılarla, özenle
derlenmiş bir çiçek aranjmanı gibi görünüyor ve saçtıkları ışıkla göz
kamaştırıyorlar. Sanki hiçbirini insanlar yapmamış da buranın da bitki örtüsü
buymuş gibi. Malumunuz şehir çok kalabalık. Meydanlar, sokaklar, pazarlar
kıyamet sonrası panik halde omuz omuza, tıkış pıkış ve de sel gibi akan
insanlarla taşıyor. Kalabalığın içinde akıp gitmenin terapisel bir tarafı var
elbette. Ancak çok bunaltıcı bir hal aldığında, şehri o ilk gördüğünüz anı
hatırlayın ve roof top barlardan birine çıkıp, derin bir nefes alın ve şehre bir
daha bakın. Buranın durmadan çalışan bir liman kentinden çok daha fazlası
olduğunu keşfedeceksiniz...
>>NEREDE KALMALI?
En İyiler
 The Upper House: Hong Kong, lüks oteller cenneti olan şehirlerden
biri. Upper House 117 odasıyla büyükçe bir butik otel izlenimi verse
de, tasarımı ve hizmet anlayışı onu kesinlikle lüks oteller
kategorisinde değerlendirmek gerektiğini söylüyor. Asya’da oteller
için oldukça yaygın bir durum olan, gökdelenlerin üst katlarına
yerleşme durumu Upper House için de geçerli. Odaları 38. kattan
1
Hong Kong
itibaren başlıyor ve her birinde giyinme odası, atıştırmalık kurabiyeler
ve kahve makinesi gibi hoş ayrıntılar bulunuyor. Ünlü tasarımcı
Andre Fu’nun zevkli dehasını her köşede görmek mümkün. Otelin
restoranı
Café
Grey,
şehir
manzarasını
tercih
etmiş.
Artık
yükseklikten mi, modern zarafeti ve eşsiz yemeklerinden mi bilinmez
ama Grey’in baş döndürücü bir etkiye sahip olduğu kesin.
 The Landmark Mandarin Oriental: Sadece 113 odası olan otel,
Mandarin’in lüks tasarımını, butik otel samimiyetiyle bir araya
getirmeyi başarıyor. Klasik çizgileri çağdaş şıklıkla buluşturarak
kendine has, yaratıcı bir stil oluşturan Mandarin, yine yapmış
Mandarin’liğini. Otelin iki katı tamamen spa olarak ayrılmış. Türk,
Fas ve Roma usulü hamamlar, süresi 4 saate kadar çıkan masaj ve
terapi paketleri, yoga ve pilates dersleri, insanı adeta hipnotize ediyor.
Buradan çıktıktan sonra, şehrin kalabalık ve yoğun sokaklarına
alışmak zaman alabiliyor. Birkaç saatliğine de olsa tüm dünyayı
unutup sadece kendinizi yenilemeye odaklanmak isterseniz kesinlikle
buraya saklanmalısınız. Akşam olunca da otelin 2 Michelin yıldızlı
restoranı Amber’in şık atmosferinin, gurme Fransız tatlarının ve
ödüllü şarap menüsünün tadını çıkarabilir ve Mo Bar’ın popüler
kokteyllerini deneyebilirsiniz.
 J Plus Boutique Hotel: J Plus, otelden çok stüdyo dairelerin olduğu
bir rezidansa benziyor. Tek kişilik ve iki kişilik olmak üzere iki tip
stüdyo daire ve bir de 1+1 daire seçeneğiyle toplam 3 tip oda sunuyor.
Otel, çağdaş ve modern bir tasarıma sahip. Odaların tamamen Nordik
minimalizmi ile döşeli olduğu otelde restoran yok ancak otel yönetimi
bu eksikliği, akşamüstleri sunduğu ücretsiz çay ve kek saatiyle çok
2
Hong Kong
hoş bir şekilde telafi ediyor. Ayrıca oldukça etkileyici bir de barı var.
Barın
sanatkâr
miksologlarının
çılgın
kokteyllerini
menüde
okuduğunuzda korkunç bulabilirsiniz ancak köri martininin tadına
bakmadan karar vermeyin.
 Hotel LKF: LKF, Hong Kong’un modern ve lüks trendlerini en iyi
yansıtan otellerinden biri. 95 odasının her biri oldukça geniş yaşama
alanına sahip. Şehrin hoş siluetine bakan odalarda, temel donanımın
yanı sıra çay ve kahve makineleri, DVD oynatıcı ve şemsiye de
bulunuyor. Süitlerde kalan misafirler için özel bir iş asistanı angaje
ediliyor. LKF’nin restoran ve bar seçenekleri arasında karar vermek
oldukça zor ancak bu seçenekler arasından birkaç tanesi hemen öne
çıkıyor. Bunlardan biri Balalaika isimli Rus restoranı. -20 derecedeki
votka odası görülmeye değer. N.C Grill ise lezzetli barbeküleriyle ön
plana çıkıyor. Otelin en üst katındaki Azure ise yemek sonrası bir
şeyler içmek için iyi bir alternatif.
Bunlara Da Bakmaya Değer
 Lanson Palace Hotel: Lanson, Asya’da oldukça tanınan küçük çaplı
bir lüks otel zinciri. Genelde geniş hizmet seçeneklerine sahip
rezidans daireler sunuyorlar. Hong Kong şubesindeki 194 odası, diğer
şubelerindeki gibi rezidans olarak tasarlanmamış olmakla birlikte her
biri tam teşekküllü bir mutfağı olan stüdyo-süit. Yenilikçi tasarımı
modern ve dingin. Otelin restoranı yok ancak barı, lounge’u ve
kütüphanesi sakin ve keyifli ortamlar sunuyor.
3
Hong Kong
 East: Hong Kong’un ödüllü mimarlık ofislerinden birine sipariş edilen
otel, şehre iş için gelenler için en hoş seçeneklerden biri. Geniş ve bol
ışık alan yaşam alanları, hem zihni hem bedeni dinlendirici bir dekorla
birleştirilmiş. Oda içindeki espresso makinesi ve artırılabilir hız
seçenekleriyle internet bağlantısı konsantrasyonunuzu korumanız için
düşünülmüş. Özel hocaların ve smoothie bar’ın bulunduğu spor salonu
da enerjinizi yenilemeye yardımcı oluyor. Otelin restoranı Feast ve
kokteyl barı Sugar da hem iş görüşmelerinizi yapabileceğiniz, hem de
yorgun bir günün ardından eğlenebileceğiniz şık mekânlar.
 The Fleming: Fleming, iş seyahatlerini o kadar eğlenceli bir hale
getiriyor ki, işin ne stresi ne de sıkıntısı kalıyor. Şık, sade ve konforlu
odaları rahat etmenizi sağlarken, ilgili ve enerjik çalışanları
seyahatinizden keyif almanızı sağlıyorlar. Otel ayrıca, yalnız seyahat
eden kadınlar ve erkekler için özel katlar ayırmış. Her Space adlı süit,
takı kutusu, buhar maskesi ve mini makyaj çantalarının yanı sıra
düşük kalorili atıştırmalıklar ve bitki çayları dolu bir mini bara sahip.
His Space ise, oyun konsolu, bira çeşitleri ve erkek dergileriyle
donatılmış. Yorucu bir günün ardından, doğru otele giden yorgun
savaşçıları da unutmayan otel, Cubix adlı restoranında lezzetli
seçenekler sunuyor.
 Hullet House: Hong Kong otelleri çoğunlukla gökyüzüne doğru
uzadıkça uzayan, girişi büyük caddelerde bulunan yeni binalar. Hullet
House ise rakiplerinin aksine üç katlı bahçe içinde 1881 yılından
kalma bir malikâne. Otelin 10 süiti de farklı şekillerde dekore edilmiş.
Bir tanesi Fransız saraylarından çıkıp gelmiş bembeyaz bir odayken,
diğeri ‘Buddha Bar Hullet’a taşınmış’ havasında. Bir başka oda pop4
Hong Kong
art eserlerle dekore edilirken, diğeri son derece maskülen hatlara sahip
simsiyah bir oda olabiliyor. Rezervasyon yaptırırken hangi odayı
ayırttığınızdan emin olmanızda fayda var. Eğer odanızı seçtiyseniz
gün boyu hizmet veren The Parlour’da sabah kahvaltı edebilir,
akşamüstü çay veya yemek sonrasında bir içki içebilirsiniz.
Acıktığınızda Loong Toh Yuen’in Çin mutfağından lezzetleriyle
Stables Grill’in ızgaraları ve çağdaş dünya mutfaklarından seçenekler
sunan St. George arasında seçim yapmak sizi oldukça zorlayacak.
>>NEREDE YEMELİ?
Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler
 Mana!: Mana!, fast slow food iddiasıyla yola çıkmış bir restoran.
Patates kızartmasıyla servis edilen burgerleri menüde görünce fast
food kısmı hemen anlaşılıyor zaten. Burayı slow food yapan şey ise,
kullanılan tüm ürünlerin organik olması. Ayrıca yemeklerin çoğu
vejetaryenler için düşünülmüş. Sağlıklı ve katkısız fast food için
gelebileceğiniz sevimli bir restoran.
 AMMO: Metalik ışıltısı ve biraz rustik, biraz da fütüristik stiliyle göz
alan AMMO’nun yemekleri de insanın aklını başından alıyor. Asya ve
Avrupa mutfaklarını yaratıcı bir şekilde sentezleyen AMMO, kendine
has tatlar yaratmayı başarıyor. Öğle - akşam fark etmez, siz yeter ki
gidin.
5
Hong Kong
 Life: Life da organik ve doğal malzemelerle yapılmış vejetaryen
yemekler sunan bir restoran. Yanında da sağlıklı shake’ler, fair trade
kahve çeşitleri, organik bira ve şarap seçenekleri… Öğle, akşam ve
çay saati için farklı menüler sunan restoranın üst katında ufak bir
organik yiyecek marketi bulunuyor. Hem yemeğe, hem alışverişe
gelebileceğiniz bir yer.
 Tim Ho Wan: Biliyorsunuz Asya şehirleri, Avrupa şehirlerinden daha
fazla Michelin yıldızlı restorana sahip. Tim Ho Wan da dünya
üzerindeki en ucuz Michelin yıldızlı restoran. Küçük bir büfe
büyüklüğündeki restoranın önünde kuyruklar uzayıp gidiyor. Genelde
sıra numarası alınıyor ve insanlar 50 dakikayı bulan bekleme
süresinde alışveriş yapıp, dolaşıp öyle geliyorlar. Yıldızı da fiyatları
da boş verin, sadece efsane bir lezzete sahip olduğunu bilip ona
odaklanın ve ısrarla bekleyin.
 Lei Yue Mun: Burası tipik bir balıkçı kasabası. Hoi Pong ve Praya
gibi yolların kenarında karşılıklı standlar kuruluyor. Bu pazarlarda
denizden çıkan ve yenebilecek hemen her şey bulunuyor. Bu pazardan
aldıklarınızı, etraftaki restoranlar pişirip servis ediyor. Yiyeceğiniz
kadarını alıp, soluğu civardaki restoranlarda almanızı tavsiye ederiz.
Bu samimi ve mütevazı yemek gerçekten de ilginç ve gurme bir
yemek deneyimi.
Akşam Yemeği
Çin Mutfağı
6
Hong Kong
 Bo Innovation: Bugüne kadar Çin mutfağı adı altında yediklerinizi
unutun. Burası Alvin Leung Jr.’ın şeytani mutfak sanatları icra ettiği
bir mutfak. Yaratıcılıkta ve lezzette sınırları zorlayan Şef Leung’ün
dehasına yakından tanık olmak için tadım menüsünü mutlaka
denemelisiniz. Bo Innovation’da tattıklarınızdan sonra sizin için Çin
mutfağı bambaşka bir şey ifade edecek.
 Yung Kee Restaurant: Yung Kee, dünyanın en ünlü Kanton
restoranlarından biri. 70 yıllık geçmişini kutlamak için 70 geleneksel
tarifini belli bir sırayla yeniden dolaşıma sokan restoran ününü fırında
pişen kaz yemeğine borçlu. Dilerseniz bu klasik tarifin tadına
bakabilir, dilerseniz de Kanton mutfağının geleneksel tariflerini
deneyebilirsiniz.
İspanyol Mutfağı
 Boqueria: New York’un meşhur tapas barlarından Boqueria, Hong
Kong şubesini LKF’de açtı. İlhamını Barselona’dan alan Boqueria,
tapas’ın hakkını veriyor gerçekten de. Hong Kong’daki trend, sangria
ile başlayıp, tapaslarla devam ettikten sonra paella’lardan tatmak.
Bombas de la Barcelonetta da Boqueria’nın meşhur lezzetlerinden
biri. Cava çeşitleri ve kokteylleri de iştah kabartıyor.
 Vi Cool: Cool’luğunu renkli sandalyelerinden ve Warhol’un işlerini
hatırlatan konserve yiyeceklerle doldurulmuş raflarından alan Vi
Cool’da, Şef Sergi Arola, İspanyol mutfağının bilindik tatlarını
yaratıcılığıyla yeniden yorumluyor. Tapas’ları ve Katalan pizzaları
7
Hong Kong
oldukça başarılı. Hindistan cevizi içinde servis edilen Pina Colada’sını
da kaçırmayın.
 22 Ships: Michelin yıldızlı şef Jason Atherton’ın yeni mutfağı 22
Ships, vintage diner stili ve şefin kendine has tapas yorumlarıyla
şehrin en iyi adreslerinden biri.
New York Usulü Steak
 Blue Butcher: Blue Butcher, New Yorklu steakhouse’ların hip ve şık
bir versiyonunu. Mermer uzun masalar ve etraflarındaki deri tabureler
şık bir ortam yaratırken, açık mutfağı Amerikan diner’larına
gönderme yapıyor. Kesim tahtası üzerinde gelen nefis etlere ve
hardala doyamayacaksınız.
 Striphouse: Striphouse, kırmızı siyah dekoru ve ışıltılı barıyla çekici
bir atmosfer yaratıyor. Baştan sona Harlan Goldstein’ın imzasını
taşıyan restoran bir Michelin yıldızıyla taçlandırılmış. New York
usulü steak’leri ve kokteylleri hem çok lezzetliler hem de yaratıcı
isimlere sahipler. Cumartesi günlerine özel bir de öğle yemeği menüsü
sunuyor.
Atıştırmalıklar
 Teakha: Teakha, son derece rustik ve sevimli bir kafe. Kullandığı
malzemelerin ve çayların tümü Asya’da üretilen organik ürünler. Çay
çeşitlerinin yanında hafif atıştırmalıklar ve tatlılar bulabilirsiniz.
8
Hong Kong
 Sift: Sift, şehrin baştan çıkarıcı butik pastanesi. Cupcake’leri,
makaronları, kurabiyeleri gerçekten de baştan çıkarıcı. Hem
oturabileceğiniz hem de alışveriş yapabileceğiniz bu şirin kafeye
uğramadan geçmeyin.
>>GECE KUŞLARINA
Rooftop Bar
 Ozone: Ritz Carlton Hong Kong’un içinde yer alan Ozone, dünyanın
en yüksek barı olarak biliniyor. Burada Ozone’a özel kokteyller ve
Asya mutfağından tapas çeşitleri bulabilirsiniz. Harika manzarası ve
DJ performanslarıyla çok keyifli bir yer ama aklınızda olsun kılık
kıyafete çok önem veriyorlar... Eeee, eğlenmek dediğin ciddiyet
gerektirir!
 Azure: Azure, otel önerilerinde değindiğimiz Hotel LKF’nin en üst
katında bulunuyor. Şık ve zarif bir restoran olan Azure, haftasonu
sabah 3’e kadar açık kalıyor. Yemeğin devamında kokteyl ve sohbetle
geceyi uzatmak için hoş bir alternatif.
 Aqua Spirit: Dünyanın en iyi ve en şık barlarından biri olan Aqua’nın
ilk
katında
İtalyan
ve
Japon
mutfaklarından
füzyon
tatlar
tadabiliyorsunuz. Üst katında ise, ki bulunduğu binanın 30. katına
denk geliyor, Aqua’nın yaratıcı kokteyllerini keşfedebilirsiniz.
9
Hong Kong
Gece Kulübü
 Drop: Drop, en sevilen gece kulüplerinden biri haline gelmiş
durumda. Akşama sakin beat’lerle başlayan Drop’un enerjisi gece
ilerledikçe yükseliyor. Cool atmosferi giderek hareketli bir parti
ortamına dönüşüyor. Jamiroquai, Black Eyed Peas üyeleri, Robbie
Williams burada eğlenmeyi tercih eden ünlü isimlerden bazıları.
 Dragon-I: Hong Kong’un şık ve havalı partilerinin 2002 yılından beri
değişmeyen adresi Dragon-I. Kokteyllerine diyecek yok elbette ancak
burada trend daha çok şampanyadan yana. Jackie Chan, Edward
Norton,Kate Moss, Vivenne Westwood, Jude Law, Milla Jovovich,
Zhang Ziyi, David Beckham, Michael Jordon, Lebron James,
Ronaldo, Elijah Wood, Maggie Cheung ve de saymaktan yorgun
düştüğümüz için yazmadığımız ünlü ismin eğlenmek için Hong
Kong’daki adresi Dragon-I.
 Beijing
Club:
Hong
Kong
gece
hayatının
olmazsa
olmaz
mekânlarından biri de Beijing Club. Hong Kong’un en büyük kulübü
olan Beijing Club, üç katta dört ayrı barda hizmet veriyor. Kristaller,
LED ışıklar ve altınla donatılmış görkemli ve ışıltılı bir ortama sahip.
DJ performanslarının yanı sıra tematik partilerde gerçekleşiyor.
YA BAŞKA?
Alışveriş
10
Hong Kong
 Shanghai Tang: Shanghai Tang, 1994 yılında Hong Kong’da
kurulmuş bir giyim ve ev dekorasyon markası. New York, Londra,
Paris, Tokyo ve daha pek çok şehirde şubeleri var. Çin’in geleneksel
kıyafetlerini andıran modern tasarımlarında ağırlıklı olarak ipek
kullanıyorlar.
 Sonija: Eski bir avukat olan Sonija Norman, 1998 yılında moda
tasarımcılığına başlamış. 2005 yılında da kendi butiğini açmayı
başarmış. Kendi tasarımlarının yanı sıra ünlü modacıların ürünlerine
de yer veriyor.
 Sin Sin: Sin Sin, 10 parmağında 10 marifet bir kadın. Küratör, sanatçı,
otel ve moda tasarımcısı olan Sin Sin’in Hong Kong’daki atölyesini
ziyaret etmek oldukça keyifli.
 Ovo: Ovo, kendine özgü çizgisiyle ev için mobilya ve dekorasyon
ürünleri tasarlıyor. Tasarımlarında bambu, meşe, ceviz, deri ve ipek
gibi doğal maddeler kullanıyorlar. Şık aydınlatmaları ve ilginç
heykelleri diğer ürünlerin arasında öne çıkan seçenekler.
 Youmna: Youmna, modern ve zarif takı tasarımlarıyla bilinen bir
isim. Tasarımlarında çoğunlukla beyaz, pembe, sarı ve siyah altın
kullanıyor. Zaman zaman pırlantaya yer verdiği tasarımları da oluyor.
 Kim Lai: Kim Lai, Londra’da eğitim almış bir tasarımcı. Uzun zaman
Avrupa’da yaşadığı için sıklıkla oradan ilham alıyor ancak
tasarımlarındaki Asya etkisi de her zaman hissediliyor. Değerli taşları
kullanarak sade ve çağdaş tasarımlara imza atıyor.
 Eslite Bookstore: Tayvan’ın en büyük kitapçı zincirlerinden biri olan
Eslite, Hong Kong’da da önemli bir yere sahip. Genelde
11
Hong Kong
mağazalarının büyüklüğüyle tanınır. Bu sayede çok fazla türde çok
çeşitli kitabı bir araya getirebiliyor. Hong Kong’da da üç katlı bir
mağaza açan Eslite, İngilizce yayınlara da geniş yer veriyor.
 Chinese Arts & Crafts: 50 yıldır turistik alışverişin vazgeçilmeyen
noktası Chienese Arts & Crafts’de el yapımı ipek elbiseler, antikalar,
takılar, porselen ürünler ve halılar bulabilirsiniz.
 Business Card Market: Kartvizitin de pazarı olur mu demeyin. Hong
Kong, dünyanın önemli iş ve ticaret merkezlerinden biri olduğundan,
kartvizitin bu şehirde ne kadar önemli olduğunu tahmin etmek zor
değil. Burada yepyeni bir kartvizit tasarımı yaptırabilir veya CD ve
USB ile kendi tasarladığınız kartviziti getirip bir gün içinde
bastırabilirsiniz.
 Temple Street Night Market: Hava kararmaya başladıktan sonra
gidilmesi gereken bu pazarda yüzlerce tezgah kuruluyor. İlginç
elektronik aletler satanlar, lüks modacıların tasarımlarının sahte
versiyonlarını yapanlar, yiyecek satanlar ve fal bakanlarla bir sokak
pazarından çok karnavala benziyor.
Galeriler
Hong Kong, New York ve Pekin’den sonra dünyanın üçüncü büyük sanat
pazarına sahip. Dünya sanat ve tasarım çevrelerinde de Asya’dan yaratıcı
isimlerin oldukça etkili olduğu biliniyor. Hali hazırda üne kavuşmuş
sanatçılarla, genç, yetenekli ve yıldızı parlamak üzere olan sanatçıların
eserlerini bulabileceğiniz birkaç galeriyi sizin için not edelim istedik. Hanart
12
Hong Kong
TZ Gallery, Osage ve Gallery Exit mutlaka görülmesi gerek galeriler. Hâlâ
etkilenmemiş olan var ise 10 Chancery Lane, Amelia Johnson ve Pearl Lam
Gallery’e de bir göz atabilirler.
Gitmeden Göz Atılacaklar
 ‘The Honourable Schoolboy’: John le Carré’nin ünlü romanı Tinker,
Tailor, Soldier, Spy adlı romanının devamı niteliğindeki bu roman,
şehri geniş tasvirlerle anlatıyor.
 Wong Kar-Wai: Hong Kong sinemasının dahi yönetmeni Wong KarWai etkileyici ve şiirsel bir üsluba sahip. 2000 yılında yönettiği film
‘In the Mood for Love’, sinema tarihinin başyapıtlarından biri.
Büyüleyici bir anlatıma sahip filmin arka planında, 1960’lar Hong
Kong’unun sosyal değerleri görülüyor. Chungking Express’de ise
daha çağdaş bir Hong Kong hikâyesi anlatılıyor. Şehrin sokakları da
daha ön planda. Sinemanın dâhi yönetmenlerinden biri olan Wong
Kar-Wai’yi Hong Kong seyahati bahanesiyle izlemenin tadı bir başka.
 ‘Infernal Affairs’: Andrew Lau’nun yönettiği filmde, bilgi edinmek
için mafyanın arasına giren bir polisin hikâyesi anlatılıyor. Film çok
beğenilince devamı da çekilmişti. Ayrıca Martin Scorsese de ‘The
Departed’ isimli uyarlamasını çekmişti.
Sıkıcı Bilgiler
13
Hong Kong
Havaalanından şehir merkezine taksiyle gitmek yaklaşık 45 dakika ve 320
Hong Kong Doları tutuyor. 100 Hong Kong Doları’na binebileceğiniz
ekspres tren ise 25 dakikada, trafik riski olmadan gidiyor.
Taksilerde ve küçük işletmelerde İngilizce pek konuşulmuyor. Otel ve
konsierj numarasını yanınızda bulundurmanız faydalı olacaktır.
14

Benzer belgeler