Sürdürülebilirlilik kavramı ve karar verme

Transkript

Sürdürülebilirlilik kavramı ve karar verme
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİM ve KARAR VERME SÜRECİ
İ. Ethem Gönenç1 ve John Wolflin2
1
SES Topluluğu, Ormankent 1 Sitesi, Villa No. 7/3, Sırapınar Köyü, Ümraniye, İstanbul, Türkiye
US Fish&Wildlife Service, Chesapeake Bay Office, Annopolis, MD, 21617, USA
2
Özet
Bu makalede sürdürülebilirlik, sürdürülebilir yönetim ve karar verme kavramları, günümüz
anlayışına göre incelenmekte ve tartışılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Sürdürülebilirlik, sürdürülebilir yönetim, karar verme
Abstract
In this paper sustainability, sustainable management and decision-making concepts are reviewed
and discussed due to present understanding.
Key words: Sustainability, sustainable management, decision-making
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİM KAVRAMLARI
Sürdürülebilirlik Kavramı
Kısa ve öz tanımıyla sürdürülebilirlik; sosyoekonomik sistemin (SES) güncel gereksinimlerinin
(taleplerinin), gelecek kuşakların gereksinimlerinin karşılanmasını ipotek altına almayacak,
önlemeyecek veya engellemeyecek şekilde, bugünden karşılanması demektir.
Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde, insan nüfusunda ve buna bağlı olarak gıda ve enerji kaynakları ile
ulaşım ve yerleşim gereksinimlerindeki eksponansiyel artış, ekonomik büyümenin sürekli canlı
tutulmasını özendirmiştir. Uygulanmakta olan ve son yıllarda küreselleşmenin bir sonucu olarak
tüm dünya ülkelerine de yayılan neo-klasik ekonomi ilkeleri de zaten bunu gerektirmekte ve
ekonomik büyümeyi desteklemektedir. Bu nedenle maalesef, doğal sermayenin (DS) doğal ve
yarı doğal ekolojik sistemlerinin (ES) veya kendi kendini onarabilen bileşenlerinin, insan
baskısındaki bileşenlerle yoğun bir şekilde değiştirilmesi desteklenmiştir. Örneğin yakın zamana
kadar sulak alanlar, atık boşaltılacak veya arazi kazanmak üzere kurutulacak alanlar olarak
görülmüş ve bunun sonucunda havzalarda tarım çiftlikleri, yapay ağaçlandırma alanları, yapay
balık, midye ve kabuklu su ürünleri yetiştirme çiftlikleri, hatta limanlar, endüstriyel tesisler ve
yerleşim alanları yoğun olarak mevcut sulak alanların yerlerini almaya başlamışlardır. Ne yazıktır
ki bu yanlış değişim politikaları günümüzde de desteklenmeye devam edilmektedir. Ülkemizde de
buna ait onlarca (İzmit ve İzmir Körfez Havzaları, İstanbul Boğazı Drenaj Alanı, İstanbul İçmesu
Havzaları, Manyas Gölü Havzası, Sakarya Nehir Havzası, Marmara Denizi Lagün Havzaları, vb )
örnek bulunmaktadır. Havzalardaki sulak alanların sektörel yaklaşım ile ilgili çok fonksiyonlu
rolünün anlaşılması ve tahmin edilebilmesi için gerekli bilimsel temelin yetersizliği de, politik karar
verici mekanizmaların bu tip sistemler tarafından üretilen kaynak ve hizmetlere yeteri kadar önem
vermemesine neden olmuştur. Hele ülkemizin bu konularda çok gerilerde olduğu, örneğin
üniversitelerimizde ekoloji bölümü bile olmadığı ve havzalarımızla ilgili çalışma yapan çok az
sayıda bilim adamı, araştırma ve yayın olduğu düşünülürse bu durum hiç yadırganmamalıdır.
Sürdürülebilirlik kavramının ilk kez geniş bir katılımla tartışılması ile yazılan Bruntland
Raporu’ndan (WCED, 1987) günümüze çok zaman geçmiştir. Bu süre içerisinde, Raporda yer
aldığı şekliyle genel sürdürülebilirlik tanımının, politik kararların alınması sırasında uygulanması
ve işlerlik kazanması için çok çaba sarf edilmiştir. Bu çabalarla oluşturulmuş sonuçlar, aşağıda
sıralanmaktadır (Gönenç, 2004a):
Copyright IGEMPortal
Sürdürülebilirlik, birlikte gelişme veya SES ve DS arasındaki yersel-zamansal ilişkilere ait
dinamiklerin dengelenmesi ile ilgilenmektedir. Bu denge yönetimin başarısının ölçütüdür.
Sürdürülebilirlik için, DS’ nin SES’ e katkısını sınırlayan (DS’ ye artarak borçlanan)“Serbest
Pazar Ekonomisi” ilkeleri “Sürdürülebilir Pazar Ekonomisi” ilkeleriyle değiştirilmelidir. Bu
yersel, bölgesel ve küresel DS’ nin yapısı, üretkenliği ve taşıma kapasitesine göre,
ekonomik olarak bir arada gelişme için, tümden dinamik bir çatının tanımlanmasını
gerektirir. Bu tanımlama, nesiller içinde ve arasında veya devletler ve bölgeler arasında
kaynakların ve hizmetlerin paylaşımı için ahlaki, etik ve töresel ölçütleri göz önüne
almalıdır.
Sürdürülebilirliğin gerçekçi olabilmesi açısından, DS içerisinde bütünü oluşturan birimler ve
DS ve SES arasındaki yersel ilişkiler için eşik değerlerin belirlenmesine gereksinim vardır
(örneğin kendini onarabilen ve kendini düzenleyebilen ekolojik sistemler bir ülkeye veya
bölgeye ait toplam DS’ nin %50’sini temsil edebilmelidir; özel bir SES’in yapısı ve
metabolizması yerel DS’ ye ait yapı, üretkenlik ve taşıma kapasitesiyle yüksek derecede
bütünlüğe sahip olmalıdır).
DS’ den özel bir SES için ekolojik iz bırakım olarak söz etmemize rağmen, farklı tipteki sulak
alanların herhangi bir SES’ in iz bırakımında ana bileşenler olduğu unutulmamalıdır
(örneğin Vadineanu (1988)’ e göre sulak alanlar, küresel net birincil üretimin %24’ünden
daha fazlasını ve dünyanın balık ve su ürünleri üretiminin %60-65’sini sağlamaktadır).
Kısa bir süre öncesine kadar, “gelişme ve çevre” veya “ekonomi ve ekoloji” arasındaki
ilişkiler olarak söz edilen, “insan ve doğa” arasındaki ilişkiler yeniden şekillendirilmelidir.
Bu bir yanda SES yapısı ve metabolizması arasındaki yerel, bölgesel ve küresel ölçekte
tasarlanmış dinamik ilişkiler, diğer yanda doğal, yarı doğal ve insanın baskın olduğu DS
sistemlerinin yapısı, üretkenliği ve taşıma kapasitesi olmak üzere yeniden
biçimlendirilmeyi gerektirmektedir.
Sürdürülebilirlikten çıkarılacak önemli bir sonuç, uzun dönemli, kuşaklar ve hatta nesiller
arası bir zaman boyutu olduğudur.
Sürdürülebilir Yönetim
İnsanoğlu faaliyetleri sonucu ekolojik dengeyi bozmakta ve doğal kaynakların üretkenliğini,
ekolojik ve ekonomik sistemlerin sağlığını ve verimliliğini tehlikeye sokmaktadır. Ne tuhaftır ki,
insanlığın gelişimi ve neslini sürdürebilmesi için ana unsurlardan biri olan su kaynakları tarafından
sağlanan değerler, yine insan tarafından kurulan SES tarafından etkilenen ve adeta yok edilmeye
çalışılan değerlere dönüşmüştür. Eğer su kaynaklarının halen insanların gereksinimlerini sürekli
olarak karşılaması (sürdürülebilirliği) isteniyorsa, uzun dönemli koruma-kullanma dengesiyle
bütünleştirilmiş bir yönetim yaklaşımı tanımlanmalı ve geliştirilmelidir. Bu sürdürülebilir yönetim
yaklaşımı sadece kullanma ve büyümeyi (talepler) değil, mal ve hizmetlerin temini (arz) için doğal
kaynakların sınırlarını ve kısıtlamalarını da mutlak olarak göz önüne almalıdır. Kavramsal olarak
sürdürülebilir yönetim için, havzanın doğal kaynaklarına bir yerde kendini zorla kabul ettirmiş SES
tarafından, ES ve DS’ nin farkına varılıp, yönetimde göz önüne alınmasına gerek duyulur. Bunun
olabilmesi için de, ekosistemin kendisini etkileyen SES’ e sağladığı değerlerin belirlenmesi ve
ölçülmesi gereklidir.
Özellikle 1992’de Rio’ da yapılan UNCED Konferansı’ndan sonra medeniyetin küresel bir ekolojik
kriz ile karşı karşıya olduğunun bütün dünya tarafından farkına varılmasıyla ekonomik gelişmenin
sağlanması için strateji ve politika belirlemek ve uygulamakla sorumlu kişiler, SES’ in yerselzamansal yapısı ve metabolizmasını, “çevrenin yersel-zamansal organizasyonu” veya
“biyofiziksel yapılar ve bunların üretkenliği ve taşıma kapasitesi” ile dengelemek amacıyla
2
Copyright IGEMPortal
harekete geçmiştir. Herhangi bir sosyo-ekonomik sistemin yapı ve metabolizmasının
sürdürülebilirliğinin; çeşitliliğe sahip, kendi kendini onarabilen ve üretken bir ekolojik iz bırakım
içerisinde kök salması ile mümkün olabileceği hakkındaki gerçeğin, özellikle son yıllarda daha çok
politikacı ve karar verici tarafından anlaşılması ve farkına varılmasıyla da, sistemler ekolojisi ve
ekolojik ekonomi teorisinden türetilen yeni bir felsefe oluşmuştur. Bir ekosistem yaklaşımı olan;
“sürdürülebilir pazar ekonomisi ve sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişme” ve “ekolojik iz
bırakımların iyileştirilebilmesi için ekosistemin rehabilitasyonu veya yeniden inşası; bunların, SES
ve DS bileşenleri arasındaki yersel-zamansal ilişkilerinin uyarlayıcı bir yönetim ile korunmasına
dayanan yeni idari modellerle hayata geçirilmesi” şeklinde kullanılan kavramlar tamamen bu yeni
felsefeyle ilgilidir (Vadineanu, 2004).
Bu gelişmelere ve yeni anlayışa uygun olarak, son on yıl içerisinde özellikle gelişmiş ülkelerde;
sektörsel, indirgeyici ve uygunsuz zamansal (aylar ve yıllar) ve yersel ölçek yaklaşımından
holistik, uyarlamacı ve uzun süreli yaklaşıma (on yıllar ve yüzyıllar) doğru hızlı bir dönüşün olduğu
kolayca fark edilmektedir. Ekosistemleri (SES dahil) büyük, karmaşık, dağılabilen ve dinamik
sistemler olarak tanımlayan ve açıklayan sistem analizleri ve modelleri, özellikle havza
planlamalarında artık çok daha yoğun olarak kullanılmaktadır.
Sürdürülebilir yönetim için, her şeyden önce mevcut problemler ile havza sistemi ve halihazır
yönetiminin yarattığı sorunların tanımlanması gereklidir. Sürdürülebilir yönetim hedefine kilitlenmiş
karar verme sürecinde, bu sorunlar ayrıntılı olarak ele alınmalı, önceliklerine göre sıralanmalı ve
bütünleşmiş bir plana baz oluşturulmalıdır. Ayrıca bu sorunların karar verme sürecinin ilk
aşamalarında belirlenip, bir plan dahilinde kontrol altına alınması, sorunun giderilmesi için ileride
yapılacak masrafların azaltılması ve yönetimin verimliliği açısından önemlidir.
Havzalarda sık rastlanılan ve sürdürülebilir yönetime gereksinim olduğunu gösterir problemler
•
•
•
•
•
•
•
•
Ötrofikasyon
Sularda kalıcı ve toksik maddelerin birikimi
Yağ kirlenmeleri
Yapay radyonükleitlerin kullanılması
Mineral ve yaşam kaynaklarında bozulma
Yüzme alanlarında sağlıksız koşullar
Kıyısal bozulmalar
Sudaki biyolojik çeşitliliğin azalması ve tehlikeye düşmesi
şeklinde sıralanabilir. Bu örnekler, havza ekosistemlerinin sağlığının bozulduğunu ve havza
alanında yaşamını sürdüren insanların yaşam kalitesi için, yaşam destek sistemini daha çok
destekleyemeyeceklerini göstermektedir. Bu, havzanın hem ekolojik hem de ekonomik olarak
tehlikede olduğuna işaret etmektedir. Bu sorunların hemen hepsi çoğunlukla, havza ölçeğinde iyi
bir arazi kullanım planının olmamasından kaynaklanır.
Sürdürülebilir yönetim, havzanın ekolojik ve ekonomik bileşenlerinin uzun dönem bozulmadan
kalmasını sağlayan bilinçli bir sosyal kararı ve bu kararı esas alan politikaların hayata
geçirilmesini gerektirir. Bunun için ilk aşamada havzanın ekolojik kalitesinin bozulduğunun
işaretleri olan sorunlara ivedilikle çözüm aranması gerekmektedir. Bunları takiben,
sürdürülebilirliği uygulamaya geçireceği düşünülen dinamik “Karar Destek Sistemleri”nin yapısı ve
bu yapının belirlenmesinde uygulanması gereken temel kavramsal ve metodolojik elemanlar
üzerinde çalışılmalıdır.
3
Copyright IGEMPortal
KARAR VERME SÜRECİ ve KARAR DESTEK SİSTEMLERİ
Genel Bilgiler
Karar verme, sonuçlarının ne olacağı her zaman kesin olmayan durumlarda eylem için gerekli
olan alternatiflerden birini seçme işlemidir. Karar vermede, alternatifler arasında olabildiğince en
iyiyi seçmek için “bilgi” ve “bilginin işlenmesi” kavramları, stratejik anlam ve önem taşımaktadır.
Havzaların sürdürülebilir yönetimi için; havzada yaşamını sürdüren bireyler, varlık ve hak sahipleri
ile çeşitli sektörlerin sosyal, kültürel ve ekonomik durumunu etkileyecek ve/veya değiştirecek
kararlar alınır. Bu kararlar sistematik bir yapıda gerçekleştirilecek çalışmalarla, bir süreç içinde
uygulamaya aktarılır. Şekil 3.1’ de şematik olarak gösterilen bu süreçteki işlemler adım, adım ele
alınmalıdır (Wolflin and Terwilliger, 2004).
Karar verme süre gelen ve sürüp giden sürekli bir işlem, yani bir süreçtir. Başka bir deyişle,
havzayı etkileyen kararlarda süreklilik olmalıdır. Havzadaki çeşitli kurumlar ve otoriteler tarafından
alınacak kararlarda; bu kararlara esas olacak şekilde, işlenmiş bilgilerin üretimini sağlayan sistem
ve süreçleri geliştirebilecek hedeflerin ve gereksinimlerin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle bütünleştirilmiş, çok disiplinli bir plana gereksinim duyulur. Bu plana karar-verici
olarak, olabildiğince çok sayıda otoritenin katılımı, planın verimliliğini arttıracak, kararlılığını ve
toplumla bütünleşmesini daha iyi sağlayacaktır. Bu süreçte mevcut havza koşullarının
değerlendirilmesi için gerekli olabilecek tüm bilgiler arasında eşgüdüm sağlanmalı ve bu bilgilere
dayalı kararlar sürekli olmalıdır.
Bir havza ile ilgili yönetim kararları zamana ve mekana bağlı olarak alınmaktadır. Bu kararın
merkezinde, havzanın taşıma kapasitesi (TK) ile sosyoekonomik sistemin (SES) gereksinimleri
arasındaki denge vardır. Bu nedenle, kararlar alınırken, elde edilebilir en iyi bilgiler arasındaki
eşgüdümün, sürdürülebilir yönetimi besleyecek şekilde sağlanması çok önemlidir. Çünkü karar
vericiler bunları kullanarak, çoğu kez havzanın tüm sosyoekonomik yapısını (kendileri de bu yapı
içindedir) etkileyecek ve/veya değiştirecek bir planın da seçimini yapmaktadır.
Karar Verme Süreci ve Karar Destek Sistemleri
Teknik anlamda karar verme süreci; gerek mevcut, gerekse ihtiyaç olduğu anlaşıldığı için
sonradan oluşturulan bilgilerin değerlendirilmesi ile çeşitli alternatif çözüm önerilerinin her
birinin fayda-maliyet analizlerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde yapılması ve
karşılaştırılması işlemlerini içerir. Karar verme süreci içinde, ayrıntılı yanıtlar gerektiren
sorular:
•
Havza niçin sürdürülebilir olarak yönetilmelidir?
Havzadaki SES’ in sağlıklı bir yapıda olması, havzanın ekosisteminin sağlıklı olmasına bağlıdır.
Bunun da ancak sürdürülebilir bir yönetimle sağlanabileceği görülmüştür. Soruya yanıt verebilmek
için Bölüm 2’ de açıklandığı gibi, havza özelinde sürdürülebilirlik kavramının içi doldurulmalı ve
herkesçe anlaşılması sağlanmalıdır.
•
Yönetimi yapılacak alan neresidir?
Yönetim kesinlikle havza ölçeğinde ve sınırları içinde, ancak havzanın komşu havzalarla ilişkisi
de göz önüne alınarak yapılmalıdır. Sorunun tam yanıtı için tüm bu havzalar mercek altına
alınmalıdır.
•
4
Karar vermek için gereksinim duyulan bilgiler ve unsurlar nelerdir?
Uzun dönemli bütünselleştirme ve geliştirme için, elde edilebilir en iyi çevresel, ekolojik ve
sosyoekonomik veriler gereklidir. Bunların tanımlanması, elde edilmesi, analizi,
ayıklanması ve işlenerek bilgiye dönüştürülmesi için çok kapsamlı ve ayrıntılı çalışmalar
yapılması gereklidir.
Copyright IGEMPortal
Problemin tanımlanması-itici güçlerin belirlenmesi
Sürdürülebilir yönetimin hedefleri
(NEDEN ?)
Sistemin Tanımlanması
Havza Bileşenleri, Seçmenler,
Bileşenler arası ilişkiler
Bilimsel Veri ve Araçlar:
Bilimsel Veri ve Araçlar:
(NE ?)
Modeller, İndikatörler,
İzleme, Ekolojik ve
Sosyoekonomik Etki
Değerlendirme, vb.
Eylem Plan ve Süreçlerinin Geliştirilmesi
(NASIL ?)
Gerekli Bilgilerin
Tanımlanması
Menfaat
sahiplerinin
tanımlanması
Etkin bir altyapının
oluşturulması
GEREĞİNİN YAPILMASI
Yapı
İşlev
NE ?
KİM ?
Bilimsel Veri ve Araçlar:
Modeller, İndikatörler,
İzleme, Ekolojik ve
Sosyoekonomik Etki
Değerlendirme, vb.
Her Paydaş/Araç/Gereksinim
için Özelleştirilmiş Uygulama
Ekolojik ve Bilimsel Verinin
Kültürel, Sosyal, ve Politik
Sistemlerle
bütünselleştirilmesi
Modeller, İndikatörler,
İzleme, Ekolojik ve
Sosyoekonomik Etki
Değerlendirme, vb.
Gerekli
Mekanizmaların
Tanımlanması
Süreç
NASIL ?
Bilimsel Veri ve Araçlar:
Modeller, İndikatörler,
İzleme, Ekolojik ve
Sosyoekonomik Etki
Değerlendirme, vb.
Bildirilmiş Kararlar ve
İstenen Çıktılar
İyileşmiş Alıcı Ortam Kalitesi
Haberdar ve Katılımcı Seçmenler
Ürün ve Süreçlerin
Değerlendirilmesi
Şekil 1 Havza Yönetimi ve Karar Verme Süreci (Gönenç, 2004a)
5
Copyright IGEMPortal
Havzanın sürdürülebilirliği için yönetimine nasıl başlayıp, devam edeceğiz?
Bunun için karar destek sisteminden yararlanılarak, “Bütünleşmiş, Sürdürülebilir Havza
Yönetimi Planı (BSHYP)” yapılmalı ve uygulanmalıdır. Bu planlama sürecinde yapılanlar,
sorunun da yanıtını oluşturmaktadır.
•
Karar verme sürecine kimler katılmalıdır?
Havzada yaşayanlar, varlık ve hak sahipleri ve çeşitli sektörler, kısa ve uzun vadeli
gelişmelerin başarısını arttırmak için, sürecin ilk aşamalarından itibaren yönetim
organlarıyla birlikte sürece katılmalıdır. Sorunun yanıtı için bunların tespiti ve katkılarının
nasıl sağlanacağının bir plan dahilinde açığa kavuşturulması gereklidir.
•
Tüm bunlar için gerekli süre ne kadardır?
Bu süre havzadan havzaya değişir. Ancak her halükarda yılları kapsayacağı göz önüne
alınmalıdır. Bölüm 2’de verildiği gibi sürdürülebilirliğin nesiller boyu uzun dönemli bir
boyutu olduğu unutulmamalıdır. Sorunun yanıtı için, bu boyutta kısa, orta, uzun vadeli her
bir işlemin süresine karar verilmelidir.
Karar vermek için önemli olan, havza sisteminin kritik unsurları nelerdir sorusuna yanıt vermek
için aşağıdaki çalışmalar yapılmalıdır:
•
•
•
havzanın ekolojik, çevresel ve sosyoekonomik yapısı hakkında elde edilebilir en iyi
verilerin, bunları değerlendirecek ve bilgiye dönüştürecek araçların ve uzmanlıkların
tanımı ve bir araya getirilmesi
havza drenaj alanını oluşturan bileşenler ile bunların çevresel, ekolojik ve
sosyoekonomik değerlerinin ve karar vermeyi gerektiren potansiyel etkilerinin
araştırılması
sorunlara neden olan, problem üreten değişkenlerin ve kritik güçlerin tahmin
edilmesi
Bunlardan ilk adım olan “Havza Ekosistemin ve Sistemi Oluşturan Özelliklerin Tanımı ve
Ekonomik Analizi” ; coğrafik, çevresel, ekolojik ve sosyoekonomik elde edilebilir verilerin ve hatta
daha küresel ve geniş bir bakış açısı için benzer/komşu havzalardan verilerin araştırılmasını
gerektirir. Bu verilerden hareketle, kritik itici güçlerin veya problemlerin tahmini yapılmalıdır.
Elbette ki tüm veriler kararlar için kritik değildir, karar için uygun ve gerekli olan verilerin
ayıklanması önemlidir. Bu konuların uzmanları ile havzayı tanıyan varlık sahiplerinin devreye
sokulması bu ayıklamayı kolaylaştıracaktır. Karar verici elde edilebilir en iyi veri ve bilgiyi bir araya
getirmeli ve kullanmalıdır. Bu, bilimsel kurumları, yasal otoriteleri, sivil toplum örgütlerini ve
menfaat ve hak sahiplerini, tarımsal ve diğer sosyoekonomik birimleri (altyapı, turizm, balıkçılık)
bir araya getirilerek, havzanın sağladığı veri, uzmanlık ve bilgiyle donatmak suretiyle yapılabilir.
Derleme ve en güncel bilgi ve görüşlerin analizi, karar vericinin havzadaki sorunların en iyi
tanımını ve itici güçleri ortaya çıkarmasını sağlayacaktır. Bilgi, havzanın hem ekolojik ve çevresel,
hem de sosyoekonomik verilerini içermelidir. Sorun bir kere tanımlanırsa, günümüzün gelişmiş
teknik olanaklarından yararlanılarak, karar vericiler için çözümü sağlayacak çok sayıda alternatif
üretilebilir. Karar verici, yalnızca analizi yapılmış en güncel veri ve bilgi sayesinde soruna işaret
eden çok çeşitli seçenekleri tanıyabilir ve değerlendirebilir.
Bu çevresel ve ekolojik bileşenler ve aralarındaki hiyerarşik ilişkiler; doğal sistemi ve sistemdeki
problemleri tanımlamakta kullanılan esas unsurlardır. Bu bileşenler, havza sisteminin SES’ e
sağladığı doğal sermaye veya “ARZ” kısmını tanımlar. Bu çevresel ve ekolojik bileşenler için
söylediklerimiz, SES bileşenlerine de aynen uygulanmalıdır. Böylece, havza sisteminin potansiyel
kullanım istekleri, diğer bir deyişle “TALEP” hakkında önemli ipuçları elde edilir. Havzanın
durumuna göre hem problem, hem de çözümün arkasında yatan itici güç olan SES’ in anahtar
birimlerini ve yapılarını tanımlamak da bir karar vericinin görevidir. Bu aşama için, araştırmada
6
Copyright IGEMPortal
son adım, havza ekosisteminin ekonomik değerlerini (ARZ) etkileyen insan ve doğa element ve
etkinliklerinin (TALEP) tanımlanmasıdır. Başka bir deyişle, birinci aşamada havza ekosisteminin
temin ettiği doğal sermaye araştırılmalı; daha sonra bu DS üzerine etkinin fayda-maliyet analizini
yapmak için, doğal ve antropojenik kaynakların mevcut ve potansiyel sosyoekonomik etkilerinin
tümüyle araştırılması yapılmalıdır.
Burada karar vericiler hem en iyi veriler ve SES konusunda uzmanlaşmalı hem de sistem içinde
anahtar, itici ve yönlendirici güç ve ilişkileri tanımlamak üzere etkilerin değerlendirmesini
yapabilmelidir. Ekosistemin havzanın drenaj alanı ve ekonomik sistemine katkılarını tanımlamak,
ekosistemin esas ekonomik ve sosyal değerlerinin ortaya çıkartılması demektir. Bu , DS veya
insan tarafından oluşturulan sermaye olarak, havza alanındaki ekonomi tarafından kullanılan
geniş bir yelpazedeki ekolojik ve ekonomik mal ve hizmetlerin üretimini sağlayan stokların
kategorizasyonuyla yapılır. Bu konuda Oglethorpe ve Sanderson (1999) un çalışmalarından
yararlanılabilir.
Karar Destek Sistemi (KDS); çok geniş bir çevresel, ekolojik ve sosyoekonomik veri demetiyle, bu
verilerin toplanması, analizi ve değerlendirilmesi için kullanılabilecek “araç” ları içeren sistem
olarak anılır. Bu sistemin geliştirilmesi, karar verme sürecinde son derece büyük önem taşır. Bu
sistem, uzun vadeli kararlarla, niceliksel ve niteliksel veri ve araçların bütünleşmesi ve eşgüdümü
sağlanacak şekilde geniş bir yelpazede geliştirilecek bir yapı ile bu yapı içindeki çeşitli işlemleri
içermektedir (Şekil 3.2).
Havza ekosistemi ile bu ekosistemi doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen sosyoekonomik sistem
arasındaki karşılıklı bağımlılığın kabul edilmesi, verilecek kararlara büyük ölçüde öncülük
yapacaktır. Bu önemli bağ, havzanın sürdürülebilir yönetimi için uzun vadeli bütünleşmiş bir plan
(BSHYP) geliştirme hedefiyle birlikte KDS’ nin de özünü oluşturmaktadır. Havzanın
sosyoekonomik hedefleri ekolojik yaşam destek sistemlerinin sürdürülebilirliğini yansıtmalıdır.
Bunun için hem ekolojik hem de ekonomik etkiler belirlenmeli ve bunların her ikisini de göz
önünde tutan bir yönetim modeli benimsenmelidir. Bu amaçla “Bütünleşmiş, Sürdürülebilir Havza
Yönetimi Planı (BSHYP)” yapılmalı ve uygulanmalıdır. Bu planın hazırlık, oluşturma ve geliştirme
aşamalarında, havzadaki tüm topluluk ve sektörlerin katkısı alınarak, uygulanabilir bir plan ortaya
çıkartılmalıdır. Ayrıca bu katkılar sürdürülebilir yönetim için karar vermeyi de destekleyecek
şekilde sağlanmalıdır. Bu havza sistemi hakkındaki kararların zamansal ve mekansal
farklılıklarının bütünselleştirmelerini içeren, oldukça uzun dönemli bir süreçtir.
Karar vericiler ve plan oluşumunda rol oynayan kişi ve kurumlar için, karar vermelerini
kolaylaştıracak aşağıda sıralanan çeşitli araçlar mevcuttur (Gönenç, 2004b).
•
•
•
•
•
•
•
•
Çevresel, Sosyal ve Ekonomik Özellikler
Modeller
İndikatörler
İzleme
Ekonomik değerlendirmeler
Halkın katılımı ve girdiler
Değerlendirme ve değer biçme yöntemleri (hem ekolojik hem de ekonomik sistemler için,
çevre etki ve sosyal etki değerlendirmeleri)
Politika dönüşümü ve yürütme
Bu araçların her biri E-Bültenin ilerleyen sayılarının ana konusu olacaktır.
7
MEMPIS
Marmara Environmental Master Plan and Investment Strategy
Ethem
Veri ve Bilgi
Tabanı
Nüf
Çevresel
Ekonomik
A i K ll
V ii
Bilimsel Veri ve
Araçlar
İzleme ve
Değerlendirme
Politika ve Karar Verme
Gelecekteki Sistem Koşullarının Modellenmesi
ve Simülasyonu
Şekil 2 Karar Destek Sistemi (Gönenç, 2004a)
Sayfa 8/8
C:\Documents and Settings\ethem.MEMPIS\Desktop\IGEMportal\TURKISH\BİLGİ
AMBARI\MAKALELER\ÇevreYönetim\SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKnew.doc
08.08.2007
MEMPIS
Marmara Environmental Master Plan and Investment Strategy
Ethem
SONUÇLAR ve TARTIŞMA
Politikacılar, karar vericiler ve halk arasında oldukça yaygın olan kanaat; ekonomik, sosyal
ve mühendislik faaliyetlerinin gereksinim duyduğu holistik veya ekosistem yaklaşımının,
stratejik anlaşmalarda sadece yazılı olarak kaldığıdır. Bu belgelerde yazılanların,
sürdürülebilir kalkınmayı yaşama geçirmemize izin verecek ölçüde uygulanamadığı
yönündeki genel düşüncenin üzerimizdeki olumsuz etkisi, ancak yukarıdaki bölümlerde
sunulan kavramsal sonuçları pratiğe aktararak önlenebilir.
Ülkemizde çeşitli toplantılarda ekolojik kriz, bütünleşik çevre, veya taşıma kapasitesi gibi
terimler, içi doldurulmadan kolayca kullanılmaktadır. Ancak bunun için,
•
•
•
ekolojik krizin DS bileşenleri ve SES gelişimindeki ikiye ayrılmaya bağlanmasını,
bütünleşik veya sistematik yaklaşımın - fiziksel, kimyasal ve biyolojik çevrenin SES’ e
ait kütle ve enerji transferine bağımlı insan baskın ve yaratılmış ekosistemler olarak hiyerarşinin diğer bileşenleriyle bütünleşen, hiyerarşik bir organizasyon anlayışına
gereksinimi olduğunu,
DS’nin SES’ i taşıma kapasitesinin; kararlılığa, daha geniş anlamda mal ve hizmet
sağlamak için ekolojik sistemlerin dinamik kapasitesine ve SES atıklarının
özümlenebilmesine bağlı olduğunu,
anlamak ve kavramsallaştırmak gerekir ve bu hiç de sanıldığı gibi kolay bir iş değildir. Bunun
için, iç içe geçmiş karmaşık bir kavram olan sürdürülebilir yönetim konusunda, yıllar süren
ayrıntılı araştırma ve incelemeler yapılmıştır (Arrow et al. 1995; Costanza 1995, 1996; Odum,
1996; Ring, 1997; Vadineanu, 1998; Musters et al. 1998; Schot, 1999; Harris, 2000;
Vadineanu, 2004)
Sonuç olarak sürdürülebilirlik kavramının uygulanabilmesi için yapılması gerekli işlemler;
•
•
•
•
•
SES ve DS birlikte gelişimi için sürdürülebilirlik görüşünün uygulama hedefi olarak
alınması,
Sürdürülebilirliğin kavramsal ve metodolojik gelişmesinin değerlendirilmesi ve bu
alandaki ulaşılabilen son aşamada daha fazla gelişme sağlanabilmesi ve iyileştirme
yapılabilmesi için ana boşlukların, eksikliklerin ve gereksinimlerin belirlenmesi,
SES ve DS’ nin birlikte gelişimi, başka bir deyişle “Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik
Gelişim” için; yerel, bölgesel ve küresel yaklaşım ve anlayış değişimine geçişi
hızlandıracak dinamik bir modele ait, en azından temel birkaç elemanın kesin ve açık
olarak belirlenmesi,
Uzun dönemli “birlikte gelişim” stratejileri ve eylem planlarının tasarlanması ve
uygulanması için bir ülke veya bölgenin karşılaşabileceği avantajların (fırsatlar ve
olanaklar) veya sınırlama ve kısıtların ayrıntılı olarak tanımlanması,
Sürdürülebilirlikle ilgili politika ve karar verme proseslerinde mevcut olan eksiklikler ve
boşlukların tanımlanması ve “karar destek sistemleri” için dinamik bir modelin
belirlenmesi ve böylece ekolojik iz bırakım olarak hizmet veren DS Yapısı ve SES
arasındaki yersel-zamansal ilişkilerle birlikte, kütle ve enerji alışverişlerinin
dengelenmesinin sağlanması.
şeklinde verilebilir.
Sayfa 9/9
C:\Documents and Settings\ethem.MEMPIS\Desktop\IGEMportal\TURKISH\BİLGİ
AMBARI\MAKALELER\ÇevreYönetim\SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKnew.doc
08.08.2007
MEMPIS
Marmara Environmental Master Plan and Investment Strategy
Ethem
KAYNAKLAR
Arrow et al. (1995) Economic Growth, Carrying Capacity and the Environment, Ecological
Economics, 15(2), 91-97.
Costanza, R. (1995) Economic Growth, Carrying Capacity and the Environment, Ecological
Economics, 15(2), 89-90.
Costanza, R., Segura, O., Martinez-Alier, J (Eds). (1996) Getting down the Earth: Practical
Applications of Ecological Economics, Washington DC., Island Press.
Gönenç, İ.E. (2004a) Havzaların Sürdürülebilir Yönetimi – Havza Ekosistemini Oluşturan
Çevresel, Sosyal ve Ekonomik Karakteristikler. IGEM, SES Topluluğu Yayınları, İstanbul.
Gönenç, İ.E. (2004b) Havzaların Sürdürülebilir Yönetimi – Havza Karar Destek Sisteminin
Araçları ve Bütünsel Sürdürülebilir Havza Yönetim Planlaması. IGEM, SES Topluluğu Yayınları,
İstanbul ( baskıda).
Harris, J. M. (2000) Rethinking Sustainability, Power, Knowledge, and Institutions. The University
of Michigan Press. 295 pp.
Musters, M.J.C., De Graaf, J.H., Keurs, J.W. (1998) Defining Socio-Environmental Systems for
Sustainable Development, Ecological Economics, 26(3), 243-259.
Odum, H.T. (1996) Environmental Accounting : Enegy and Environmental Decision Making, John
Wiley and Sons, New York.
Ring I. (1997) Evolutionary Strategies in Environmental Policy, Ecological Economics, 23(3),
237-250.
Schot, P.P. (1999) Wetlands, in “Environmental Management in Practice”, Narth, B., Hens, L.,
Compton, P., Devuyst, D., (Eds) Vol.3, Routledge, London, New York.
Vadineanu, A. (1998) Sustainable Development, Theory and Practice, Bucharest University
Press.
Vadineanu, (2004) Identification of Lagoon Ecosystem. In Coastal Lagoons: Ecosystem
Processess and Modeling for Sustainable Use and Development, Gönenç, İ.E. and Wolflin, J.
(eds). CRC Press, FL, USA.
Wolflin, J. and Terwilliger, K. (2004) Decision Making. In Coastal Lagoons: Ecosystem
Processess and Modeling for Sustainable Use and Development, Gönenç, İ.E. and Wolflin, J.
(eds). CRC Press, FL, USA.
World Commission on Environment and Development (WCED). (1987) The Brundtland
Commission in Our Common Future, Oxford, Oxford University Press, 43 pp.
Sayfa 10/10
C:\Documents and Settings\ethem.MEMPIS\Desktop\IGEMportal\TURKISH\BİLGİ
AMBARI\MAKALELER\ÇevreYönetim\SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKnew.doc
08.08.2007

Benzer belgeler