Basın - Kolektif Kitap

Transkript

Basın - Kolektif Kitap
 Resimli Başyapıtlar Palto Nikolay Gogol Resimleyen: Noemí Villamuza Çeviri: Elif Ersavcı Kolektif Kitap Kolektif Kitap’ın Resimli Başyapıtlar Serisi, edebiyat tarihinin en sevilen, en çok okunan edebiyat eserlerini usta çizerlerle buluşturuyor. “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık,” der Dostoyevski, çünkü ona göre bu eser Rus edebiyatında yepyeni bir döneme açılan kapıyı aralamış, ardından gelenlerin önünü açmıştır, öyle ki Melville’in Bartelby’si, Kafka’nın Gregor Samsa’sı, Akakiy Akakiyeviç’in neslindendir. İşte, devlet dairesinde çalışan sessiz, sakin ve neredeyse görünmez Akakiy’in hikayesi anlatılır Palto’da... Öykü acıklıdır acıklı olmasına, ama Gogol’un kalemi inatla okuyucuyu güldürür. Sert gerçekçiliği ile dalgasını geçer hayatla, ne kadar içimiz parçalansa da gülümsemekten alıkoyamayız kendimizi. Palto’nun çizimleri otuzdan fazla kitabı resimleyen, pek çok ödül alan çizer Noemí Villamuza. Şimdi Palto’yu okumanın, Akakiy Akakiyeviç Başmaçkin ile bir kez daha tanışmanın tam sırası! Serinin diğer kitaplarından biri de, Edgar Allan Poe’nun en çarpıcı üç öyküsünün yer aldığı Kara Kedi. Kitapta ayrıca Kuyu ve Sarkaç’ın yanı sıra Diri Diri Gömülmek adlı öyküler de yer alıyor. Usta çizer, siyah rengi cesurca ama bir o kadar da zarif biçimde kullanan Arjantinli çizer Luis Scafati... Çizer, Poe’nun dünyasına kolaylıkla giriyor ve yazarın yarattığı gerçek ile fantezi arasındaki tekinsiz eşikte kalarak, öykülerin atmosferini okuyucunun –bu noktada artık okuyucu izleyiciye de dönüşmüş durumdadır –
iliklerine kadar hissetmesini sağlıyor. Kara Kedi’de kendini akıldışı güçlerin, mantıksız davranışların eline bırakan adamın, belki de hak ettiği dramı okurken; Kuyu ve Sarkaç’ta Engizisyon’un alçak karar ve uygulamalarının kıskacındaki bir adamın aklı ve mantığı ile bulunduğu korkunç durumla nasıl mücadele ettiğini göreceksiniz. Diri Diri Gömülmek’te ise öykü anlatıcısının geçtiği yollardan geçecek, onunla ölüp onunla dirileceksiniz. Luis Scafati’nin çizimleri ile tüm edebiyat severleri Edgar Allan Poe’yu bir kere daha keşfe çağırıyoruz. Resimli Başyapıtlar’dan çıkan bir diğer dünyaca ünlü eser de Kafka’nın Dönüşüm’ü... Kafka’nın yalın ama keskin anlatımı ile edebi yoğunluğuna bu kez de Luis Scafati’nin eşsiz çizimleri eşlik ediyor. Gregor Samsa’nın hayatının sıkıcılığı ve boğuculuğu, kıskacında kaldığı sorumluluklar, dev bir böceğe dönüşmesi ile daha da korkunç bir hal alıyor. Günlük hayatın tekdüzeliğine kapılıp gitmeyelim, okumaya devam edelim. Hayal gücünü tetikleyen çizimleri ile bambaşka bir güce ulaşan Kafka’nın Dönüşüm’ü, ilk kez okuyacaklar kadar, yeniden okumak isteyenlere de bambaşka bir okuma zevki verecek. Arka Kapak: “Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkar hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.” “Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılansa, otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri. “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” Dostoyevski “Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.” Vladimir Nabokov, Nikolay Gogol Yazar hakkında: "Komik bir hikaye, dikkatle ve uzun uzun baktığınızda, gitgide hüzünlü hale gelir.” Nikolay Gogol, 1809’da Ukrayna’nın Mirgorod bölgesinde doğdu. Gençlik yıllarını babasının taşradaki çiftliğinde geçirdi. Gogol’un babası da yazardı; Ukrayna kukla tiyatrosu için kaleme aldığı eserler Ukraynaca olduğundan Ukraynalı yazarlar sınıfına dahil edilmişti. Öte yandan oğlu Rusça yazmayı seçti. Gogol yazmaya lise yıllarında başladı. Önce Poltova Yatılı Okulu’na (1819-­‐21), ardından da Nezhin Lisesi’ne (1819-­‐21) giden Gogol, bu okulda öğrenci tiyatrosu için oyunlar kaleme aldı ve bazılarında oyunculuk yaptı. Ancak orada pek saygı görmedi ve kendisine “gizemli bücür” diyen okul arkadaşlarıyla pek ilişki kuramadı. (1 Mart 1828 tarihli bir mektubunda, “Evde inatçı, burada ezik olarak görülüyorum... bazı çevrelerde çok sessiz, ağırbaşlı, kibarım; bazılarında asık suratlı, dalgın, kaba saba... bazıları için zekiyim, diğerleri içinse aptal,” diye yazmıştır annesine.) 1828 yılında tam zamanlı yazar olmak niyetiyle St. Petersburg’a taşınan Gogol, bir anlatı şiiri olan ve kendi parasıyla bastırdığı ilk eseri eleştirmenler tarafından alaya alınınca, tüm kopyaları yok etti ve bir daha şiir yazmamaya karar verdi. Ardından da Rusya’dan ayrıldı. 1829’da Rusya’ya geri döndüğünde ilk önce aktör olarak iş aradı, ama nihayetinde devlet dairesinde memurluğa başlamak zorunda kaldı. Devlet bürokrasisine dair deneyimleri, ileride yazacağı bazı öykülerde -­‐Burun ve Palto gibi-­‐ kendini hissettirir. 1831-­‐34 yılları arasında Gogol, bir enstitüde tarih dersleri verip özel öğretmen olarak çalıştı. 1831’de, edebi malzeme seçimini fazlasıyla etkileyen Aleksandr Puşkin’le tanıştı ve arkadaşlıkları büyük şair ve yazarın ölümüne kadar sürdü. Gogol’u ülke çapında önde gelen genç yazarlardan biri haline getiren Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları iki cilt halinde (1831 ve 1832) yayımlandı. Bu eserle birlikte genç yazarın, fantastik öğelerle dehşeti birleştirmede ve Rus karakterine dair oldukça temel özellikleri göstermede ne kadar yetenekli olduğu ortaya çıktı. 1835’ten itibaren kendini tam zamanlı olarak edebiyata adayan Gogol, ünlü tarihi öykü “Taras Bulba”nın da yer aldığı Mirgorod başlıklı yeni bir öykü kitabı yayımladı. Petersburg mitolojisini her açıdan değerlendiren Gogol, “Rusya’nın Moskova’ya ihtiyacı var, St. Petersburg’unsa Rusya’ya,” diye noktaladığı, Moskova ile St. Petersburg’un uzun bir edebi karşılaştırmasını da yaptı. “Gizemli güçler, tuhaf kahramanlarımla el ele yürümeyi,” diye yazmıştır Gogol bir seferinde, “yanımdan hızla geçen hayata tüm o sonsuzluğu içinde bakmayı, dünyanın gördüğü kahkahaların ve ne gördüğü ne de bildiği gözyaşlarının arasından bakmayı yazmışlar alnıma.” Yazar, Petersburg Öyküleri’nde (1835) toplumsal ilişkileri ve aklın karmaşalarını irdeledi; Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar ile Suç ve Ceza adlı romanlarında Gogol’un etkileri görülebilir. Aynı şekilde, Franz Kafka’nın öykülerinde de Gogolcu geleneğin ipuçlarına rastlanır. Gogol bu dönemde, aralarında Burun, Neva Bulvarı, Bir Delinin Hatıra Defteri, Palto’nun olduğu pek çok eser kaleme aldı. 1836’da yazarın meşhur oyunu Müfettiş ilk kez sahnelendi. Gogol’a göre, bu komedi başyapıtı çoğunlukla yanlış anlaşılmıştı; o zamanın liberal eleştirmenlerinden gelen övgülerden rahatsız olmuş, muhafazakarların sert eleştirilerine de sinirlenmişti. İlk eserinin başarısızlığından sonra yaptığı gibi, yine Rusya’dan ayrıldı ve Almanya, İsviçre, Fransa’yı gezdikten sonra Roma’ya yerleşti. Orada en önemli yapıtı Ölü Canlar’ın ilk cildini yazdı. Hikayeyi, 1835’teki bir sohbetleri sırasında Puşkin’in önerdiğini söyleyen Gogol, ilk cildi “aklımda şekillenen ve varoluşumun bilmecesini nihayet çözecek olan destansı şiirin soluk bir girişi” olarak addetti. Gogol, 1839-­‐40 ve 1841-­‐42 yıllarında Rusya’ya yaptığı kısa geziler dışında, on iki yıl yurtdışında yaşadı. Yazarın toplu eserleri 1842’de yayımlandı ve onu en popüler Rus yazarları arasına soktu. Yurda dönmeden iki yıl önce Arkadaşlarla Mektuplaşmalar’ı (1847) yayımladı. Otokratik çarlık rejimini ve ataerkil yaşam tarzını savunduğu kitap, onun eserlerini toplumsal eleştiri örneği olarak kabul eden radikalleri hayal kırıklığına uğrattı. 1840’lı yıllarda Gogol gitgide daha muhafazakar bir tavır sergilemeye başladı. Dine yakınlaşmasıyla birlikte muhafazakar Ortodoks teolojinin öğretilerine odaklandı. Kurmaca eserler yazmanın günah olduğuna inanıp, ölümsüz ruhunun güvenliğinden endişe etmeye başlayınca, daha az “tehlikeli” edebi eserler yaratmaya çalıştı. Müfettiş gibi eserlerinin dini yönünü vurgulayan makaleler kaleme aldı. Ölü Canlar’ı bitirmeye yönelik gayretleri sürekli başarısızlığa uğradı; bunun üzerine, 24 Şubat 1852’de romanın ikinci cildini yaktı. Sonradan bunun bir hata, şeytanın ona yaptığı bir şaka olduğunu söyledi. Olayın üstünden fazla geçmeden, bir gün odasına kapandı, yemek yemeyi reddetti ve 4 Mart 1852’de deliliğin sınırında acılar içinde can verdi. Bunları biliyor muydunuz? Ölümünün ardından, Gogol’un canlı canlı gömüldüğüne dair söylentiler çıkmıştır. Vladimir Nabokov, Gogol’un özellikle Ölü Canlar, Müfettiş ve Palto adlı eserlerine hayranlık duyuyor ve onları dahi işi olarak görüyordu. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı ile Çehov’un Martı’sında Gogol’a göndermeler vardır. Gogol’un eserleri otuz beşten fazla filme konu oldu. Müzik grubu Gogol Bordello’nun adı Gogol’dan gelir. Gogol’un romanı Ölü Canlar, Joy Division’ın şarkısı “Dead Souls”un (1980) isim babasıdır. Resimleyen hakkında: Noemí Villamuza 1971 yılında İspanya’nın Palencia şehrinde dünyaya gelen Noemí Villamuza, Salamanca Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Villamuza, kariyerinde dönüm noktası olan ilk resimli öyküsü Óscar y el león de Correos (Oscar ile Posta Ofisindeki Aslan) ile 1999’da Çocuk Edebiyatı Ulusal Ödülü’nü aldı. Günümüze dek, çocuk ve gençlik edebiyatında otuzdan fazla esere imza atan çizer, BAU Tasarım Okulu’nda dört yıl boyunca Deneysel Resimleme dersleri verdikten sonra, Massana Tasarım Okulu’nda profesör olarak Kitap Resimleme derslerine girmeye başladı. 2004’te yayımlanan ve en çok konuşulan kitaplarından biri olan Libro de Nanas (Ninni Kitabı) ile yepyeni bir grafik dili yakalayarak karakalem çalışmalarına ağırlık verdi. Noemí Villamuza 2007 yılında, Isak Dinesen’in yazdığı Babette’in Şöleni adlı kitaba yaptığı resimlerle, Yetişkinler-­‐En İyi Resimli Kitap kategorisinde Junceda Ödülü’ne layık görüldü. 

Benzer belgeler

Basın - Kolektif Kitap

Basın - Kolektif Kitap dramını  okurken;  Kuyu  ve  Sarkaç’ta  Engizisyon’un  alçak  karar  ve  uygulamalarının  kıskacındaki  bir  adamın   aklı  ve  mantığı  ile  bulunduğu  korkunç ...

Detaylı

Gogol - İsmail Hakkı ALTUNTAŞ

Gogol - İsmail Hakkı ALTUNTAŞ Ne kadar çok şey bilir ya da biliyormuş izlenimi yaratırsanız, O kadar güçlenirsiniz. Bildiklerinizin doğru olup olmadığının bir önemi yoktur. Asla unutulmamalıdır ki önemli olan bir sırra sahip o...

Detaylı