Kürsüden İnciler - Memduhatilimdernegi.com

Transkript

Kürsüden İnciler - Memduhatilimdernegi.com
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
KÜRSÜDEN ĠNCĠLER
SĠĠRTLĠ ÖMER IġIKTEKĠN HOCA
1.CĠLD
ĠSTANBUL 2014
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MEMDUHAT ĠLĠM DERNEĞĠ
E-Mail: [email protected]
KÜRSÜDEN ĠNCĠLER
1.BASKI
ĠSTANBUL 2014
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ
َّ ً‫الش ْخ ٰم‬
َّ ‫هللا‬
ِ‫الش ِخ ُِم‬
ِ ‫ِبع ِم‬
ِ
َ َّ َ ُ َ َّ َ َ َ َ ْ ّ َ ّٰ ُ ْ َ ْ َ
ٰ
ٰ
‫العَل ُم َع ِلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ َو َع ِلى‬
‫الحمذ ِلل ِِه س ِب الع ِاَلين و الصَلة و‬
َ
َ ‫آله َِو‬
۩ ‫ص ْح ِب ِه ا ْح َم ِع َين‬
ِِ
ÖNSÖZ
Allah‟u Teâlâ‘ya hamd, onun Rasulu Muhammed
Aleyhisselam‘a mahlûkat kadar Salat‟u Selam olsun. Pazartesi ve
ÇarĢamba günleri mu‘tâd olarak yaptığımız dersleri bir araya getirmiĢ
bulunduğumuz bu eser, Meva‘iz-i Kudsiyye‘nin ilk on mektubunun
Ģerhini ihtiva etmektedir. Allah‟u Teâlâ‟nın izniyle, kalan yirmi sekiz
mektupla beraber, 54 Farz ġerhi, Günümüz Meselelerine Fetvalar gibi
diğer dersleri de yayınlayacağız.
Bu eserin hazırlanmasında emeği geçen kardeĢlerime teĢekkür
eder,
Alîm ve Habîr olan Mevla Teâlâ tarafından
mükâfatlandırılmalarını niyaz ederim.
ÖMER IġIKTEKĠN
MEMDUHAT ĠLĠM
DERNEĞĠ
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ َّ َ‬
‫َ ُ‬
‫ُم ِ‬
‫ح ِِ‬
‫الش ِ ِ‬
‫ان َِّ‬
‫ط ِِ‬
‫الش ُِْ ِ‬
‫ً ِ‬
‫ىر ِِباهللِ ِِم ِ‬
‫ِأ ُِع ِ‬
‫خ ِِ‬
‫ُم‬
‫الش ِ ِ‬
‫ً َِّ‬
‫خ ِٰم ِ ِ‬
‫الش ِْ‬
‫هللا َِّ‬
‫ع ِ ِم ِِ‬
‫ِِب ْ ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ ْ ُ‬
‫طَُ َة َ‬
‫ظ َال َل َد ِ َ‬
‫اغ َ‬
‫َا َل َى َِ‬
‫َْ‬
‫َ ٰ َ ٰ َ َ َ ُ َّ َ ْ َ َ َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫َ‬
‫ي ِل ِْى ِل ِا ْ ِن َِه ِٰذ ِها ُِ‬
‫هللا‬
‫ِا ِل َِح ِْم ُِذ ِِل ِل ِِه ِال ِِزي ِه ِذ ِها ِِل ِه ِزا ِو ِما ِه ِىا ِِل ِن ِه ِخ ِِذ ِ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫ََ ْ َ َ‬
‫َ‬
‫ال َِح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ظ ُِل َِسِِّب َِىا ِِب ِ‬
‫ذ ُِس ُ ِ‬
‫حا ِة ْ ِ‬
‫امى ِِئ ِل ِِباهللِ ِل ِل ِذ ِ‬
‫ص ِِ‬
‫اع ِخ َِ‬
‫ُلى َِو ِْ‬
‫َِو َِما ِج ِْى ِف ِِ‬
‫ٰ‬
‫د َِّم ٍِذ ﷺ‬
‫ىل َِىا ُِم َِ‬
‫ظ ِِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى َِس ُ ِ‬
‫َِ‬
‫ٰ َ‬
‫ُُ‬
‫د َِّم ٍِذ ﷺ ِ‬
‫ىب َِىا ُِم َِ‬
‫ِب ِك ِل ِِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى ِط ِِب ِ ِ‬
‫َِ‬
‫ٰ َ‬
‫ُُ‬
‫د َِّم ٍِذ ﷺ ِ‬
‫ىب َِىا ُِم َِ‬
‫ُع ِر ِه ِِ‬
‫ش ِِف ِ ِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى ِ‬
‫َِ‬
‫ََْْ َ ُ ْ ُ ل‬
‫ْاوَى َ‬
‫ظ َة َ‬
‫َا َل َى َِغ َ‬
‫َُ ُ ُ َ ٰ‬
‫هللاﷻ ح َع ِالى‪ِ :‬‬
‫ًِ ِلى ٌِ ِ‬
‫‪1‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ْ َ ٰ‬
‫ً ِأ َِد َِم !‬
‫ًِا ِاب ِ‬
‫َ ْ ُ َ ْ َْ َ َ ْ ْ َ ْ َ‬
‫ْ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫حِ‬
‫ع ِجبذ َِلً أًلً ِباَلى ِث هُف ًفش ِ‬
‫ْ‬
‫َ َ ْ ُ َ ْ َْ َ َ ْ‬
‫َ‬
‫َ َ‬
‫الح َ‬
‫اٌ ِ‬
‫اب ه ُِْف ًَ ْج َم ُع اَل َِ‬
‫ع‬
‫ِ‬
‫وع ِجبذ َِلً أًل ًَ ِب ِ ِ‬
‫َ َ ْ ُ َْ َْ َ َْْ َْ َ‬
‫ف ًَ ْ‬
‫ض َح ُ ِ‬
‫ً‬
‫ً ِباللب ِر هُ‬
‫وع ِجبذ َِلً أًل ِ‬
‫َ َ‬
‫ْ‬
‫َ َ َ‬
‫ًذ ِ‬
‫ال ِِخ َش ِة ه ُْف ٌَعَ ِر ُِ‬
‫َو َع ِج ْب ُذ َِل ًْ أ ًْ َل ًَ ِب ِ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫َ َ ْ‬
‫ْ‬
‫َو َع ِج ْب ُذ َِل ًْ أ ًْ َل ًَ ِبالذه َُا َو َص َو ِال َها ه ُْف ًَط َم ِئن ِئل ْي َها ِ‬
‫ْ ْ‬
‫َ َ ْ ُ َْ َُ َ ٌ َ ّ‬
‫بِ‬
‫الل َع ِان َح ِاه ٌِل ِبال َلل ِ ِ‬
‫وع ِجبذ َِلً هى ع ِالم ب ِ‬
‫َ َ ْ ُ َ ْ َ ُْ ُ َْ َ َ‬
‫ْ ْ‬
‫بِ‬
‫اَلا ِِ َوغ ْي ُر ط ِاه ٍش ِبال َلل ِ ِ‬
‫وع ِجبذ َِلً ًِطهش ِب ِ‬
‫َّ َ ُ َ َ ٌ َ ْ ُ ُ َ‬
‫َو َعج ْب ُذ َلَ ًْ ٌَ ْش َخغ ُل ب ُع ُ‬
‫ىب ه ْف ِع ِِه ِ‬
‫ُ‬
‫ع‬
‫ً‬
‫ع‬
‫ل‬
‫ف‬
‫ا‬
‫غ‬
‫ى‬
‫ِ‬
‫ه‬
‫و‬
‫اط‬
‫الى‬
‫ىب‬
‫ُ‬
‫ِ‬
‫ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ ْ َ ْ َ ْ َ ُ َّ َّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ُ‬
‫ٌ‬
‫ُه ِ‬
‫او َِلً ٌعلم أن الله حعالى مط ِلع علُ ِه هُف ٌع ِص ِِ‬
‫َا ْو َلَ ًْ ٌَ ْع َل ُم َأ َّه ُه ًَ ُم ُ‬
‫ىث َو ْخ َذ ُه َو ًَ ْذ ُِخ ُل ْال َل ْب َر َو ْخ َذ ُه َو ًُ َد َ‬
‫اظ ُب َو ْخ َذ ُه‬
‫ِ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ُ‬
‫اط‪ِ ،‬‬
‫هُف ٌع ِخأ ِوغ ِبالى ِ‬
‫َ‬
‫َ ٰ َّ َ َ‬
‫ل ِِئ ِل َِه ئل اها َخ ّلاِ‪َ ،‬و ا َّن ُم َد َّمذا َع ْب ِذي َو َس ُظ ِىلي‪.‬‬
‫‪2‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MEVAĠZ-Ġ KUDSĠYYE
1.MEV‟ĠZE
Evet, arkadaĢlar geldik Mev‟izeye. Mev‟izetu-l‟Ûlâ1. Allah‟u
Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri insanlara sesleniyor. 38 tanedir. Her
gün bir tanesini yapacağız. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri
bunları cem‘ etmiĢtir. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri dillere
destandır. Siz yalnızca diyorsunuz ki Ġmamı Gazali (Rahimehullah)
büyük âlimdir. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri zamanının göz
bebeğidir.
Zamanın Tatar Türkleri olan Moğollar Bağdat‘ı istila
ettiler.2 Yakıp yıktılar kütüphaneleri. O zaman Ġmamı Gazali‘nin
(Rahimehullah) çoğu kitabı gitti. ġu an elimizde çok az kitabı var. Bir
tane yabancı MüsteĢrik3 75 tane kitabının ismini toplamıĢ.4 Ama
yazdığı kitap sayısı yaklaĢık 1000 kadardır.5 Hepsini yakıp götürdüler
bizden. Ayrıca Ġmamı Nevevi‘nin (Rahimehullah) çok büyük bir tespiti
var; Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) sayfa telif sayısına bakarsanız her
gün 40 varaktır6. YaĢam boyunca günde 40 sayfa. Ya bunu akıl alır
mı?
Bakın arkadaĢlar! Kitap cem‘ etmek ayrı bir Ģeydir. Bir fıkıh
sorusu olur, Günümüz Meselelerine Fetvalar‟dan7 alır cevaplarız.
Bakın bu cem‘dir. Bu telif değildir. Telif, kendi baĢına, sıfırdan,
kaynaksız yazabilmektir. Bir de bundan talebelik süresini çıkarın.
Ġlim tahsil süresini de çıkarın.
Mev‟ize: Vaaz manasındadır. Mev‟izetu-l‟Ûlâ ise: 1.Vaaz manasındadır.
Bağdat, 1258 yılında Ġlhanlı Moğol güçleri tarafından, Abbasi Halifeliği zamanında iĢgal edildi.
Bağdat'ın iĢgali, bir devlet katliamına bedeldir. 100.000 ve 1.000.000 aralığında katledilen tahmin
ediliyor. ġehir kuĢatılarak yakıldı. Paha biçilmez kitaplar, maalesef Nil Nehri'nin dıĢına çıkamadı. Bir
sonuç olarak, Bağdat inançsızlaĢtırıldı. Bu olay, Ġslam‘ın Altın Çağının sonu olarak kabul edilir.
ReĢîduddin Hamedânî, Camiu-t‘Tevarih: 2/287; Cüzcânî, Tabakât-ı Nâsirî: 2/294; Ġbni Aberî,
Tarihu Muhtasarı-d‘Düvel 1/4; Muhammed Sallabi, el-Muğûl Beyne-l‘Ġntisal ve-l‘Ġnkisar: 1/193.
3
MüsteĢrik: Doğulu milletlerin din, dil, edebiyat, tarih ve kültürlerini inceleyen batılı bilginlere denir.
4
MeĢhur MüsteĢrik Brockelmann, Geschich De Der Arabischen Literatur Kitabı; Ġslam Âlimleri
Ansiklopedisi: 6/290.
5
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/290.
6
Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaiz-i Kudsiyye Tercümesi: 8; Allâme Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt,
El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usûli Tarîkati-s‘Saadeti Âli Balevî: 418-419.
7
Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar.
1
2
3
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Çünkü ilim tahsil ederken kitap yazmadı ki. Nizamiye
Medresesine gitti, orada üç sene kaldı. Oradan dönüĢte eĢkiya yolunu
kesti. Kitapları elinden alınınca ilimsiz kaldı. Bu sefer eĢkiya:
–―Sen ilimleri kitaba yazmıĢsın, kafana yazmamıĢsın‖ deyince,
kafasına tak etti. Tekrar Bağdat‘a döndü. Tekrar ilim tahsil etti,
ezberledi hepsini.8
Büyük bir evliyadan hatırlıyorum ki: ―Evladım! Dua edeceğin
vakit Ġmamı Gazali‘yi (Rahimehullah) tevessül et. “Ya Rabbi! Ġmamı
Gazali‘nin (Rahimehullah) hürmetine‖ de. Onun hürmetine dualar geri
çevrilmez‖ derdi.9 Çok büyük bir zatın ibaresini hatırlıyorum ki:
―Eğer ki Rasûlullah‘tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra Peygamber
gelecek olsaydı, yani; böyle bir Ģeyi söylemek caiz olsaydı -ki caiz
değildir- Ġmamı Gazali (Rahimehullah) gelirdi ve kerameti, mucizesi
gene kitaplarında olurdu‖10 Ben bu cümleyi söyledim, bazı cemaatler
beni eleĢtirdiler.
Tamam da mübarekler! Ben bu cümleleri kafamdan
söylemiyorum. Kitapta sayfası sayfasına gösteririm. Hem de beni
eleĢtiren cemaatin hocasının kitabından gösteririm. Bakın! BaĢtan
söylüyorum. Böyle bir Ģeyi düĢünmek caiz değil. Çünkü Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Hâtemul Enbiya” dır. “Nebilerin
Sonuncusu‖ dur. Ama düĢünmek caiz olsaydı ―Ġmamı Gazali
(Rahimehullah) olurdu‖ diyor.
Ama Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
َ
َْ َ َ َ ْ َ ْ ْ َ
َ ‫اَل َعا ِفش ّي َك‬
:ٌُ ‫ َظ ِم ْع ُذ ُع ْل َبت ْب ًَ َع ِام ٍش ًَ ُلى‬:ٌ‫ا‬
‫عً ِمشش ِح ب ًِ هاعان‬
ِ ِ
َ
َ
َ
َ
َّ َ ُ َ ُ ْ َ
َ ‫ان َب ْعذي َهب ٌّي لي‬
َ ‫ «ل ْى و‬:ٌُ ‫الله ﷺ ًَ ُلى‬
ًُ ‫ان ُع َم ُش ْب‬
ِ ٌ‫ظ ِمعذ سظى‬
ِ ِ
َّ َ ْ
.ِ»‫اب‬
ِ ِ ‫الخط‬
8
9
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/284; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 9.
Bu Evliya ġeyh Ebu-l‟Hasen eĢ-ġazeli‟dir. Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi:8.
Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi: 8; Allame Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt,
El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usuli Tarikati-s‘Saadeti Âli Balevi: 418-419.
10
4
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Benden sonra Peygamber gelecek olsaydı Ömer
olurdu.‖11
Ben de diyorum ki: Ulemalar ittifak ettiler. BeĢinci asrın
müceddidi Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleridir ve buna hilaf
eden bir tane yazılı kaynak yok. Gidin, araĢtırın. Bulan gelsin, elini
öpeceğim. BeĢinci asrın müceddidi Ġmamı Gazali‘dir (Rahimehullah)
diyen bir ton kaynağımız var. 12 Ama değildir diyen bir kaynağımız
yok. Sözde konuĢan çok olmuĢtur.
Bir âlim, Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) “Ġhya”sını bütün
talebelerine kötülüyordu.13 ―Bu kitabın içinde uydurma hadisler var‖
diye falan filan. Devamlı söylüyordu talebelerine. Hoppala!
Rüyasında Rasûlullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gördü. Yanında da
Dört Halife, baĢucunda da Muhammed Gazali (Rahimehullah).
Enteresandır ki; Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) üç dedesinin
ismi de Muhammed‘dir.14 Kendisi de Muhammed Gazalidir
15
(Rahimehullah). Bazı kitaplar Gazzali yazmıĢtır ama Gazali‟dir.
Neyse…
Ġmamı Gazali (Rahimehullah) mescide kitabıyla girdi ve
Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kitabını takdim edip sordu:
— ―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sünnetinize aykırı
bir ifade var mı?‖
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bakıp Ebubekir‘e
veriyor. Kitap dört halifeyi geziyor, hiçbiri sünnete
aykırı bir nokta bulamıyor. Bulunduğu, imamlık yaptığı mescitte, on
bir senede yazdı o kitabı. On bir sene boyunca kimse Ġmamı
Gazali‘yi (Rahimehullah) görmedi. Sonra da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bu kitaba uydurmadır diyen Âlime, iftira sopası vurdurdu.
(Radiyallahu anh)
Ahmed b. Hanbel, Fedailu-s‘Sahabe: 1/519; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis:
Hadis No:4438; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi:10/3686; Ġbni Asakir, Mu‘cem: 2/1168.
12
Mübarekfori, Avnu-l‘Mabud: 4/181; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/243; Halil Günenç, Günümüz
Meselelerine Fetvalar: 2/254; Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi: 8; Allame
Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt, El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usuli Tarikati-s‘Saadeti Âli Balevi:
418-419; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/294.
13
Bu Âlim, Ebu-l‟Hasen Ġbni Harez Hem‘dir. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/293;
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 21.
14
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/282; ġemseddin Sami, Kamusu-l‘Alam: 5/3277;
Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510.
15
Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510.
11
5
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sabah uykusundan kalktığında bir de bakıyor ki: Sırtında sopa izleri
var. Ġsmini verebilirim Âlimin. Bu Âlimin sırtındaki izler ölümüne
kadar sürüyor. Hatta bu Âlimi yıkayan Gassal bu izlerin
bulunduğunu bizlere aktarıyor.16 Muhammed Gazali (Rahimehullah)
eleĢtirilebilir mi?
Çok büyük ulemadandır. Bunları söylemek hakikaten ilimdir.
Ben sizlere Arapçadan Türkçeye çeviriyorum ama sizlere Türkçesini
de okutturacağım. Bakalım ne diyecek:
BĠSMĠLLAHĠRRAHMANĠRRAHĠM
‫َُ ُ ُ َ ل‬
‫۩ ًلىل‬
َ ! ‫هللا ج َػا َى‬
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
-Buyur Ya Rabbi! Bizler senin kulunuz. Ne istersen emrine âmâdeyiz-
‫َ ْ َ ل‬
َ
َ
َ ! ‫ً َأ َد َم‬
َ ‫۩ ًَا َاب‬
۩ Ey Âdemoğlu!
Hitap bize! Âdem (Aleyhisselam) cennetten indirileceği sırada,
Allah-u Teâlâ onun sırtını sıvazladı kudret eliyle. Bütün zürriyeti
çıkmıĢtır oradan. Yarısı sağ tarafında, yarısı sol tarafında. Allah-u
Teâlâ dedi ki:
—―Ey Âdem! (Aleyhisselam) Bunlar senin cennetlik oğulların,
bunlar da senin cehennemlik oğulların.‖ Âdem (Aleyhisselam) sağına
baktığında gülüyor, soluna baktığında ağlıyordu.17
ْ
ْ َ َ
َ َ َ ُ
َ‫ح‬
َُ ‫۩ َع ِج ْبت ِل ًْ أ ًْل ًَ ِبال ْى ِت ك ُْف ًَف َس‬
۩ Ölüme yakînen inana ĢaĢarım; nasıl sevinçli olabiliyor?
Ben ĢaĢarım, nasıl olur da bir insan ölümü bilip de ferahlıyor? Bunu,
bizi yaratan Rabbimiz söylüyor.
16
17
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/293; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 21.
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/78-79; Ġbni Sad, Tabakat: 1/28;
Tirmizi, Sünen: 1/267; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 49.
6
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
ُ ‫َظ َى َش‬
َ ‫اث ْاَلَ ْىث َا َشذ م ًْ َز ََل َزم َاة ِت‬
َّ ‫ط ْشَبت ب‬
ِ‫ف‬
ِ ِ ُْ ‫الع‬
ِ
ٍ
ِ
ِ
ِ
“Ölüm sarhoĢluğu, üç yüz defa kılıçla doğranmaktan daha
Ģiddetlidir.”18
Âdem
canını verecekti, 960 yaĢındayken Azrail
geldi dedi ki:
(Aleyhisselam)
(Aleyhisselam)
— ―Sen neden geldin? Benim daha 40 sene ömrüm var.‖
Bir insan 960 sene de yaĢasa doymaz bu dünyaya. Bak, doymadı
Âdem (Aleyhisselam) iĢte. Azrail (Aleyhisselam):
— ―Ya Âdem! (Aleyhisselam) Sen 40 seneni Davud‘a (Aleyhisselam)
verdin.‖deyince, Âdem (Aleyhisselam):
— ―Ben vermedim‖ dedi. Buna, Allah‟da (Celle Celaluhu), melekler de,
toprakta Ģahit olunca Hz. Âdem (Aleyhisselam) kabul etti. Ama yine de
Allah-u Teâlâ acıdı ve 40 senesini geri verdi. Âdem (Aleyhisselam) 1000
sene yaĢamıĢtır. Davud Peygamber‘de 100 sene yaĢamıĢtır.19
Calut‘u gebertmiĢtir.20 Davud (Aleyhisselam) demiri yoğuran adamdır
ki; iki tane koyunu alıp karĢıdan karĢıya geçirirmiĢ.
ُ ‫ َع ًْ َس‬،ًٍ ‫َع ًْ َأ َوغ ْبً َمال‬
َ ‫هللا ﷺ َأ َّه ُه َك‬
ٌ
‫ " َما ِلي‬:‫ًل‬
َِ ‫اٌ ِل ِج ْب ِر‬
‫ى‬
‫ظ‬
ِ ِ
ِ ِ ِ
َ
ُُْ ُ َ َ َ َ َ َ
َ ‫ُل‬
َ ‫َل ْم َأ َس ِم َُيا ِة‬
‫ط ِاخيا كط؟ كاٌ ما ض ِحً ِمُيا ِةُل مىز‬
َّ ‫ُِخل َلذ‬
" ‫الى ُاس‬
ِ ِ
Ġmamı Gazali, Durretu-l‘Fahirah: 3; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 11; Ġmamı Gazali,
Ölüm, Kabir, Kıyamet: 58; Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin:1/161.
19
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 52; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi:2/214;
Ġbni Sad, Tabakat: 1/28-29; Taberi, Tarih: 1/252; Hâkim, el-Müstedrek:1/586; Heysemi,
Mecmeu-z‘Zevaid: 1/206; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 79.
20
Bakara Suresi: 251.
18
7
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Enes Bin Malik‟ten rivayetle, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Cebrail (Aleyhisselam) ile oturuyordu. Ziyarete kim geldi: Mikail
(Aleyhisselam). Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki:
Sellem)
—―Ya Cebrail (Aleyhisselam)! Bu Mikail (Aleyhisselam) niye
gülmüyor!‖ Cebrail (Aleyhisselam) dedi ki:
— ―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mikail (Aleyhisselam)
Cehennem yaratıldığından beri bir defa gülmedi.‖21
Ey Ġnsanoğlu! Mikail (Aleyhisselam) Cehenneme mi girecek? O
gülmüyor da, bu Ġnsanoğlu ölümü bildiği halde, nasıl gülüyor?
Ġmamı Gazali (Rahimehullah) ölümü nasıl tarif ediyor? Her
sohbette defaatle anlattım ben. Bir dikenli dalı göğsünüzün içine
koyun, topuğunuzun altından çekin. Nasıl acı geliyor adama, değil
mi? Ruh, öyle çıkacak diyor.22
Çünkü ruh, bu bedene çok zor girdi arkadaĢlar. Âdem
toprakla balçık arasında iken Allah (Celle Celaluhu) ruha:
—―Gir” dedi, girmedi. Ruh:
—―Ya Rabbi çok karanlık‖ dedi. Allah-u Teâlâ:
—―Zor gireceksin, zor çıkacaksın‖23 buyurdu.
Hani, bu biçme dövme makinesine ne dersiniz? Biçerdöver.
ĠĢte Azrail (Aleyhisselam) Âdem‘in (Aleyhisselam) canını almaya geldiği
zaman, Allah-u Teâlâ ona haber verdi, canını alacağım diye. Âdem
(Aleyhisselam) ağlayarak Havva annemize geldi. Dedi ki:
(Aleyhisselam)
— ―Ya Havva! Allah (Celle Celaluhu) benim canımı alacak.‖
Âdem (Aleyhisselam) baĢladı feryat etmeye. Öyle bir feryat etti ki, o
feryadı baĢka bir mahlûk duysa ölürdü. Bakın! 1000 sene yaĢamıĢ.
1000 sene sonra dahi ölümü kabullenmiyor. Çünkü Havva annemize
dedi ki:
Heysemi, Mecmeu‘z Zevaid: 10/510; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/224; Münziri,
et-Terğib ve-t‘Terhib: 4/461; Ġbni Kesir: el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 1/46.
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 4/616; Ġmamı Gazali, Durretu-l‘Fahirah: 3
23
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 29; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu‘l Beyan: 1/102.
21
22
8
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bu ölüm öyle bir Ģeydir ki; biçerdöverde
parçalanmaktan daha beterdir.‖
O böyle deyince de, Havva annemiz bastı feryadı.24 Ya…
Ölüm kolay mı? Daha bizim önümüzde çok zor bir geçit var.
َ َ
َْ
َ ‫۩ َو َعج ْب ُت لَ ًْ َأ ًْ َل ًَ بالح‬
َ ‫ال‬
ََ ‫اب كُف ًَ ْج َم ُؼ ال‬
‫ظ‬
ِ
ِ
ِ ِ ِ
۩ Hesaba kesinkes inanana ĢaĢarım; nasıl mal toplayabiliyor?
―Ben bu insana ĢaĢarım‖ diyor Allah (Celle Celaluhu).
Allah (Celle Celaluhu) bir kula mal vermediyse, bilin ki o kulu seviyor.
Bakın! Eski ümmetler zamanında, adamların öyle hazineleri
varmıĢ ki anahtarlarını develer taĢıyamıyormuĢ.25 Hazinelerin
anahtarlarını sadece! Ama Allah-u Teâlâ, Muhammed‟in (Sallallahu
26
Aleyhi ve Sellem) ümmetine bu kadar mal vermedi. Bakın hele! ġu
zamanda pek zengin yok ki; anahtarlarını develer taĢısın. Ama helalin
hesabı, haramın azabı vardır.27
Yunus (Aleyhisselam) kavmine haber verdi mi? Lanet geliyordu
değil mi? Ama ne oldu? Bir de baktılar ki uzaktan kara bir bulut
geliyor. Hemen dediler ki:
— ―Ya Rabbi! Biz tövbe ediyoruz.‖
Bakın! Gene akıllı kavimmiĢ. Akıllı kavimmiĢ ki; hemen
çıktılar dağa, tevbe ettiler. Öne günahsız çocukları, hayvanları,
yaĢlıları koydular. En arkaya kendileri geçtiler. Sanki yağmur duası
gibi, aynısını yaptılar. Yırtık, yamalı, temiz elbiselerle:
— ―Ya Rabbi! Biz tövbe ediyoruz sen kabul eyle‖ dediler.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 49.
Kasas Suresi: 28/76; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/97; Taberi, Tarih: 1/230;
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 99.
26
Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Tercemesi: 2/506, 879.
27
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 7/371; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Bustanu-l‘Ârifin: 816.
24
25
9
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Yunus (Aleyhisselam) da bunları bırakıp kaçmıĢtı. Sonra denizde
hata yaptığını anladı ama denize atlayınca yunus balığı kaptı onu.
Ama bu kavim, öyle bir tövbe etti ki; mesela, evini yıkıp, çaldığı
tuğlayı geri veriyorlardı.28 Öyle samimi tevbe ettiler onlar. Peki, bu
insanoğlu? Allah (Celle Celaluhu) size mal vermediyse sevinin. Hiç
hesabı olmayacak. Buna da sevinin.
Bakın ki; Allah (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuzu yaratıyor. Ġlk
yaratılan levha, Levhi Mahfuzdur. Ondan sonra Allah (Celle Celaluhu)
kalemi yaratıyor. Kalemin uzunluğu 500 yıllık mesafedir. Ve iki tane
ucu vardır. Ortasından nur fıĢkırıyor. Sizinkinden mürekkep fıĢkırır,
ondan nur fıĢkırıyor. Kalem bir tane meleğin elindedir. Bu melek
bütün takdiratı yazar.29
Levhi Mahfuza ilk ne yazılmıĢ biliyor musunuz? Hak Teâlâ
buyurdu ki:
—―Benden gayri Allah yoktur ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi
benim resulümdür. Her kim kazama razı olup, belalarıma
sabreylerse ve nimetlerime Ģükreylerse, onu kıyamet günü
sıddıklardan yazarım, sıddıklarla haĢr ederim. Ama her kim benim
kazalarıma, kader hükümlerime razı olmazsa ve belalarıma
sabretmezse ve nimetlerime Ģükretmezse varsın benden baĢka ilah
arasın.‖ 30
ve Sellem)
Levhi Mahfuza ilk yazılan, iĢte budur. Görüyor musunuz?
Bir de Allah-u Teâlâ, kaleme ilk yazdırdığı zaman, Kalem demiĢ ki:
— ―Ya Rabbi! Ne yazayım?‖ Allah-u Teâlâ:
—― ġefaati Enbiyaya, kerameti Evliyaya, muhabbeti de
Etkıyaya yaz.‖ Etkıya, takvalı kullar demek. Devamında:
Yunus Suresi: 10/98; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/163-164; Ahmed Cevdet PaĢa,
Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa: 1/27; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 165; Taberi,
Tarih: 2/44; Sa‟lebi, Arâis: 408; Ġbni Esir, Kâmil: 1/361.
29
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 17.
30
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 18.
28
10
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Cenneti cömert baylara yaz. O türlü kimselere de yaz‖
buyurmuĢ. Bakın! Cennet, cömertlere yazıldı. Peki… Kalem:
— ―Ġlahi derviĢler için ne yazayım, seni seven derviĢlerin
var?‖ deyince, Allah-u Teâlâ:
َ ََ
ِ‫ُِه ِْم ِِلى َِو ِأ ِها ل ُه ْم‬
—―Onlar benim için, ben onlar içinim.‖ buyurdu.31
Allah-u Teâlâ kaleme:
— “Besmeleyi yaz‖ dedi. Besmeleyi 700 senede yazdı.32
Neden? Bir bismillah yazdı, ―‫― ‖ب‬be‖ nin noktasından bir nur fıĢkırdı
oradan oraya, oradan oraya. Ve Hak Teâlâ buyuruyor ki:
—―Kim hakkıyla Besmele çekerse, ona 100 senelik ibadet sevabı
yazarım.‖33
Allah‘ın (Celle Celaluhu) kaç tane zebanisi var? Allah‘ın (Celle
19 tane zebanisi var.34 Her zebaninin sırtında 70 bin tane dağ
var. 7 kat sema onların dizine gelir. Akıl almaz. Zebaniler 70 bin
kiĢilik ümmeti bir anda Cehenneme atacak kadar kuvvetlidir.35
PeĢine de yanardağ geliyor zaten. Bakın, Allah-u Teâlâ‘nın 19
zebanisi var ve Besmele de 19 harften oluĢur. O yüzden:
Celaluhu)
—―Kim Bismillahirrahmanirrahim derse onu Cehennemden
kurtarırım‖36 diyor, Allah (Celle Celaluhu). Bak buradan bir ipucu aldık,
Elhamdülillah.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 19.
Zühretu-r‟Riyaz‟dan naklen: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 20.
33
Hazinetu-l‟Ulema‘dan naklen: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 20.
34
Müddessir Suresi: 74/30.
35
Hazin, Tefsir: 4/177; Alusi, Ruhu-l‘Meâni: 15/143.
36
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 16; Kurtubi, Tefsir: 1/65; Salebi, Tefsir: 1/91;
Ġbni Kesir, Tefsir: 1/34; Ġmamı Suyuti, Durru-l‘Mensur Fi Tefsiri-l‘Me'sur: 1/26;
Hatib-i ġirbini, es-Siracul Münîr: 7/7.
31
32
11
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ْ َ ْ َ ْ َ َ َْ ْ َ ُ ْ َ َ
ْ ًَ ‫ف‬
َ‫ك‬
َ ُ ‫ض َح‬
ُ‫ً ِبالل َب ِر ك‬
َ ‫۩ وع ِجبت ِلً أًل‬
۩ Kabre Ģüphesiz olarak inanana ĢaĢarım; nasıl gülebiliyor?
Önümüzde daha kabir var. Ġlk hesabı vereceğimiz yer. Daha
mahĢere çıkmadan bizim kemiklerimizin çürüyeceği yer. Hz. Osman
(Radiyallahu anh) kolay kolay ağlamaz. Ama ne zaman kabrin baĢına
gelse hüngür hüngür ağlarmıĢ. DerlermiĢ ki:
—―Sen niye kabirlerde ağlıyorsun?‖ Diyor ki:
—―Ġnsan cehenneme gitse, insanlarla beraber, cennette
insanlarla beraber, hesapta insanlarla beraber, ölürken de
insanlarla beraber, ama kabirde yalnız, ona ağlıyorum.‖37
Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim bir buçuk
yaĢında vefat etti.38 Onu kabre koydular. Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi
39
ve Sellem) oğlu Ġbrahim dahi kabir sıkıĢtırmasından kurtulamadı.
Bir
buçuk yaĢında çocuk. Bakın ki, bir Peygamber oğlu dahi
kurtulamıyor. Çünkü toprak, size kendini çok zor verdi. Cebrail
(Aleyhisselam) alamadı, Mikail (Aleyhisselam) alamadı, Ġsrafil (Aleyhisselam)
alamadı, Azrail (Aleyhisselam) aldı. Toprak:
—“Hak Teâlâ hakkı için benden alma‖ dedi. O da:
— ―Hak Teâlâ benden istedi. Geri çeviremem.‖ dedi.
Toprakta ağlamaya baĢladı. ĠĢte kaynağı olmayan sular var ya,
onlar, o topraktan akan gözyaĢlarıdır. Toprak:
—―Ya Rabbi! Benden olacak bir insan yaratacaksın ve onu
Cehenneme atacaksın öyle mi?‖ Allah (Celle Celaluhu):
Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 18; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 166.
Belazuri, 1/450-451; Beyhaki, Delâil: 5/429; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 7/474.
39
Hasan el-Ġdvi, MeĢriku-l‘Envar fi Fevzi Ehli-l‘Ġtibar: 65.
37
38
12
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Merak etme senden ufacık bir toprak alacağım daha
fazlasını vereceğim‖ 40 dedi. Öyle değil mi?
َ ْ َ َ ْ َ َ َْ ْ َ ُ ْ َ َ
ُ ‫ظ َتر‬
ْ ٌَ ‫ف‬
َ‫ًح‬
َ
ُ‫ال ِِخس ِِ ك‬
َ ‫۩ وع ِجبت ِلً أًلً ِب‬
ِ
۩ Ahirete imanı olana ĢaĢarım; nasıl istirahat edebiliyor?
Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki:
—―Gençler! Genç iken, gücünüz var iken çok ibadet edin.‖
Hâlbuki bunu söylerken Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretleri 60
yaĢının üstünde idi ve Bağdat‘ta onun kadar ibadet eden yok idi. 41
Ġsa (Aleyhisselam) bir dağın baĢına çıktı, secde eder halde bir
adam gördü. Dedi ki:
—― Sen neden bu haldesin?‖ O da:
— ―Ben önceki peygamberlerle konuĢtum, senin ömrün 700
sene olacak dediler‖ dedi. Ġsa (Aleyhisselam):
—―Senin kafanda gölgelik yok. Bu güneĢte nasıl secde
ediyorsun?‖
—―Gölgelik yapmaya vaktim yok.‖ (700 sene ve vakti yok.)
Ġsa (Aleyhisselam):
—―Ben sana acayip bir bilgi vereyim. Ahir zamanda öyle bir
ümmet gelecek ki, yaĢları 100 seneye bile varmayacak, onlar bina
yapmakta yarıĢacaklar.‖ O da buyurdu ki:
—―Onlarda gram akıl yokmuĢ, ben onların yerinde olsam
kafamı secdeden kaldırmazdım.‖42
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/46; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyân: 1/101;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru'l ÂĢıkîn: 26; Taberî, Tarih: 1/199.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/83; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 3/304.
42
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/92.
40
41
13
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu:
َ َ ْ ٌ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ ‫َ َّ َ َ َ ٌ َ ْ ي‬
‫آث ِفي‬
‫ي‬
‫و‬
‫ا‬
‫ج‬
ٍ ِ ‫ بِىما أها ها ِةم؛ ِئر أ‬:ٌ‫خذزىا ِصٍاد الىمي ِر ؛ كا‬
َّ ْ ُ
َّ ًَ ‫ ُك ْم ًَا صٍَ ُاد ئ َلى ع َب َادج ًَ م‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َف َل‬،‫َم َى ِامي‬
ًْ ‫ َوِخز َخظ ًَ ِم‬،‫الخ َهج ِذ‬
ِ ِ ِ ِ ِ
َ َ
َّ َ
َ
ُ ََْ ْ َ َ ٌَْ
َ ‫الل ُْل؛ َف ُه َى‬
‫ َو ٍَ ِْىى ِع ُش ل َها‬،ًَ ‫ىه ًُ َب َذه‬
‫ج‬
‫ت‬
‫م‬
‫ى‬
‫ه‬
ً
‫م‬
ً
‫ل‬
‫ر‬
‫ي‬
‫ِخ‬
‫هللا‬
‫و‬
ٍ
ِ
ِ
ِ
ِ ‫ِكُ ِام‬
َ َ َ ََ ُ َ َ ْ ُ َ َُْ
َ َ َ َ َ َ َ ْ َّ َ ْ
ِ ‫ ف َىز ْب ُذ ف ِضعا‬:ٌ‫ا‬
‫ ك‬.ًً‫اخت ِفي الذهُا ِئل ِللع ِاب ِذ‬
‫ كم ًا ِصٍاد؛ فَل س‬،ً‫كلب‬
―…Dünyada rahat yoktur..." 43
Bizde istirahat, ahirette. Bu Türk insanı kadar yiyip içip yatan
baĢka bir Müslüman toplumu var mı bilmiyorum. Yani Çeçenistan‘da
o kadar savaĢ Ģiddetliydi. Yazı yayınladılar o zaman:
—―Aman! Türk Askeri gelmesin‖ dediler.
Neden? Çok yiyiyor, çok yatıyor. Bu nedir ya! Biz öyle bir
ümmetiz ki; Sahabeler karnına taĢ bağlamıĢ Rasûlullah‘a (Sallallahu
44
Aleyhi ve Sellem) geldiler. O bir kaldırdı elbisesini ki onda iki taĢ bağlı.
Bize bu istirahat, rahat niye? Ama bize Allah (Celle Celaluhu) imkân
verdikçe, biz rahatı çoğaltıyoruz.
Bakın! Rasûlullah‟a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yatak döĢek
geldi ve dörde katlanmıĢtı. Hemen Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ertesi gün Hz. AiĢe‘ye (Radiyallahu anha) :
َ ُ ُ
َ َ َّ َ َ َ َ َ ُ َّ َ َّ َ ْ
ِ‫صَل ِحي الل ُْلت‬
‫ ف ِِاه ِه مىع ِني‬،ٌِ ‫لا ِو‬
ِ ‫وه ئلى َخ ِال ِه‬
ِ ‫سد‬
— ―Onu önceki gibi yapın çünkü o, gece namazıma engel
oldu‖ dedi.
45
43
Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 2/260.
M.Yusuf Kandehlevi, Hayatu-s‘Sahabe: 214.
45
Ġbni Kayyım el-Cevzi, Zadu-l‘Mead: 60; Tirmizi, ġemailu-l‘Muhammediyye: Hadis No: 322.
44
14
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ama biz ısrarla ―Ģunu alalım, bu daha rahat, Ģunu yapalım Ģu
daha rahat…‖ Allah-u Teâlâ, ahireti bildiği halde rahata düĢkün kula
ĢaĢıyor. Önümüz çok zor. Bizi hemen postalayacaklar.
َ ْ َ َ َ َ َ َ ْ ُّ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َ َ
َ‫ف ًَ ْط َم ِئ ُّن ئ َل ْيها‬
ُ‫۩ وع ِجبت ِلً أًلً ِبالدهُا و شو ِالها ك‬
ِ
۩ Dünyanın zevaline inananın haline ĢaĢarım; o nasıl onunla
tatmin olabiliyor.
Allah (Celle Celaluhu) buna ĢaĢıyor. Bu dünya gidecek, bitecek.
Doğru değil mi? Bu dünya, süslü bir kadın gibi, ama öldüğünüz
zaman yaĢlı, ihtiyar kılığında gelecek size.
Hatta Ġbni Abbas‟tan (Radiyallahu anh) rivayetle:
َُْ
َ ُ
َ َ ْ َ َْ َْ
َ ‫ىسة َع ُجىص َش ْم َطا‬
َّ َ ُ ْ َ َ
ِ ‫ " ًإحى ِبالذهُا ًىم ال ِلُام ِت ِفي ص‬:‫اط‬
ٍ
ٍ ‫كاٌ اب ًَ عب‬
ُ ‫ َف ُد ْشش ُف َع َلى ْال َخ ََل ِةم َف ُُ َل‬،‫ ُم َش َّى ٌه َِخ ْل ُل َها‬،‫َص ْس َكا ٌ أ ْه َُ ُاب َها َب ِاد ًَ ٌت‬
‫ َه ْل‬:ٌ‫ا‬
ِ
ِ
َ
َ ْ َ ْ
ُ َ َ ُ َ
َ ُ َ
َ
َ
َ
ُ
ُ
‫ ه ِز ِه‬:ٌ‫ فُلا‬،‫ و ُعىر ِباهللِ ِمً مع ِشف ِت ه ِز ِه‬:‫ح ْع ِشفىن ِب َه ِز ِه؟ ف َُ ُلىلىن‬
ُ َ َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ َ ْ ُ ْ َ َ َ َّ َ ْ
‫اظ ْذج ُم‬
‫ و ِب ِها جد‬،‫ ِبها جلاطعخم لاسخام‬،‫الذهُا ال ِتي جىاخشجم عليها‬
َ
َ
َ
ُ َ ُ ُ ُ َْ
َ َََ
ْ ‫اغ‬
ًَ ًْ ‫ أ‬،‫ أ ْي َس ِ ّب‬:‫ ز َّم ج ْلزف ِفي َح َه َّى َم ف ُخ َى ِادي‬،‫ظ ُخ ْم َواغَ َر ْسج ْم‬
‫وجب‬
ُ ٌُ ‫ْاج َباعي َو َأ ْش َُاعي؟ َف َُ ُلى‬
َ َُ ‫اع َها َو َأ ْش‬
َ ‫ َأ ْلح ُلىا ِب َها ْاج َب‬:‫هللا َح َع َالى‬
ِ ”‫اع َها‬
ِ
ِ
ِ ِ
―Ahirette dünya mahĢer meydanına getirilecek ve bu dünya yaĢlı
ihtiyar, lanetlenmiĢ bir kadın olarak gelecek…‖ 46
Yine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َ
َّ َ ْ َ
َ ًَ ‫الله ْب‬
َ ‫ َك‬،‫ط ْم َش َة‬
ٌَ ‫ َظ ِم ْع ُذ َس ُظى‬:ٌُ ‫ ًَ ُلى‬،‫ َظ ِم ْع ُذ أ َبا ُه َشٍْ َش َة‬:ٌ‫ا‬
ِ ‫عبذ‬
ََ
َّ ْ َّ
َّ
ٌ ْ ٌَ ْ ْ
‫ «أل ِئ َّن الذه َُا َمل ُعىهت َم ِل ُعىن َما ِف َيها ِئل ِره َِش الل ِه َو َما‬:ٌُ ‫الل ِه ﷺ ًَ ُلى‬
َ
ّ
َ
ِ »‫َوَلا ُه َو َع ِال ٌم أ ْو ُم َخ َع ِل ٌِم‬
46
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 13/10189; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/8579;
Suyuti, Camiu-l‘Ehâdîs: 23/39190; Ebu Talib-i Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 1/446;
Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 116; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 33.
15
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Dünya melundur, içindekiler de melundur; ancak
zikrullah ve zikrullaha yardımcı olanlarla, âlim veya müteallim
hariç‖.47
Biz nasıl bir Müslüman ümmetiyiz ki, dünya ile mutmain
oluyoruz? Dünya malı bizi çok rahat kandırıyor, Ģeytana uyduruyor,
götürüyor, getiriyor, yediriyor, içiriyor da. Rabbimizi bulmuĢuz
bulmamıĢız, görmüĢüz görmemiĢiz, pekte umurumuzda değil. Belki
bu cemaatin umurunda, ama yüz kiĢinin dıĢında kimsenin umurunda
değil. Yapmamız gereken, herkesi uyandırmak. Bak kardeĢim!
Dünya yalandır.
Ne meczuplar vardı. Bir meczup hatırladım. Denize atladı, 17
sene sonra çıktı sudan. Sonra da Unkapanı‟nda ev yaptı orada vefat
etti. 48 Allah (Celle Celaluhu) için kendinizden geçiniz. Dünya ile
mutmain olmayınız. Bu dünya yalan. Kalmayacak size hiçbir Ģey.
Yapın iyiliği atın denize, balık bilmese de Hâlik bilir. Yaratan Allah
(Celle Celaluhu) için, dünya ile mutmain olmayınız.
َْْ
ّ َ ٌ َ َ ُ َْ ُ ْ َ َ
َ ‫الل َظان‬
َ‫اه ٌل ِباللل ِب‬
‫ج‬
ِ
ِ ِ ‫۩ وع ِجبت ِلً هى غ ِالم ب‬
۩ Diliyle âlim, kalbiyle cahil olana ĢaĢarım.
Gerçekten bakıyorsunuz ki, bazılarının konuĢmaları çok güzel,
ilmi çok güzel aktarıyor. Aktarıyor ama sıfır! Kalpte bir gram Allah
(Celle Celaluhu) korkusu yok. Gram utanma, hayâ duygusu yok.
Ben o kula ĢaĢıyorum diyor Allah (Celle Celaluhu). Hepimizin
kalbini Ģimdi yarsanız ne çıkar biliyor musunuz? Örümcek ağı sarmıĢ
mağara.
Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: Hadis No: 1387; Tirmizi, Sünen: Zühd 14; Ġbni Mace, Sünen:
Zühd 3; Darimi, Sünen: Hadis No: 327; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi: Hadis No: 2322.
48
Bu meczubun ismi Kapani Deli Sefer Dede‟dir. Bkz: Evliya Çelebi, Seyahatnâme: 1/381.
47
16
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َّ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
ُْ
َ َ ََْ َ
َ ‫الل ِه ﷺ َك‬
ٌ‫ أن سظى‬،‫عً أ ِبي هشٍشة‬
‫ " ِئ َّن اَل ْإ ِم ًَ ِئرا أره َب واه ْذ‬:ٌ‫ا‬
َ َْ ُ َ َْ َ ْ َ ََََ َ َ ْ َ َْ ُ َ ْ َ ٌ َ ْ ُ
‫ ف ِا ْن‬،‫ص ِل َل كل ُب ُه‬
،‫ ف ِان جاب وهضع واظخغفش‬،‫هىخت ظىدا ِفي كل ِب ِه‬
ِ "‫ث‬
ِ ْ ‫ َص َاد‬،‫َص َاد‬
―Mü‟min bir günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir
nokta meydana gelir. Eğer o günahı hemen bırakıp tevbe ve
istiğfar ederse, kalbi eski parlaklığına kavuĢur. Günah iĢlemeye
devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini büsbütün
kaplar.”49
Kalpler, Ģimdi simsiyah ve berbat bir halde. Sözümüze
bakarsanız bizden büyük âlim, evliya yok. Ama kalbimize bakarsanız
bizden de cahili yok. KeĢke dilimizle hiçbir Ģey bilmeseydik de
kalbimiz her Ģeye aĢina olsaydı. Kalbimizi açsaydı ki; -inĢallah
açsın, kalbimiz bunlara vakıf olsun- Mevla‘mızı görür gibi ibadet
etseydik. Hadisi ġerifte de, “Ġhsan nedir?‖ diye sorulduğunda:
َ َ َُ َ َ
َ َ
َ َ َ َّ
ِ »‫ان‬
ِ َ ‫ ف ِا ْن ل ْم جى ًْ ج َش ُاه ف ِا َّه ُه ًَ َش‬،‫«أ ْن ح ْع ُب َذ الل َه هأ َّه ًَ ج َش ُاه‬
“Allah‟ı (Celle Celaluhu) görür gibi ibadet etmendir. Sen onu
görmesen de o seni görüyor‖50 buyurulmuĢtur.
َ َُْ َ َ ُ ْ ْ َ ُ ْ َ َ
َْْ
َ‫اه ٍس ِباللل ِب‬
ِ ‫۩ وع ِجبت ِلً َ ًط ُهس ِبالاء وغير ط‬
۩ Kalbi temiz olmadığı halde, suyla temizlenmeye çalıĢana
ĢaĢarım.
Ġbni Mace, Sünen: 4/711; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 7939; Hâkim, el-Müstedrek: 1/45;
Ebu Davud, Sünen: Hadis No: 271; ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 144.
50
Buhari, Sahih: 1/19; Müslim, Sahih: 1/39; Nesai, Sünen: 8/101; Ġbni Mace, Sünen: 1/24.
49
17
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kalbi pis ne demek? Haset ediyor adam. Müslüman'a kin
tutuyor, gaflette. Yalan atıyor, iftira atıyor, korkmuyor Allah‟tan (Celle
Celaluhu). Bakın! Gidiyoruz su ile temizlenmeye çalıĢıyoruz. Hâlbuki
kalbimiz pis bizim.
Ne yapacağız. Müslüman'a kin kusmaktan vazgeçeceğiz artık.
Gıybet etmekten vazgeçeceğiz, iftira atmaktan vazgeçeceğiz.
Yapmıyorsunuz belki. Ama sizin bir bidate gülüĢünüz dahi gâvurların
iftirasından beter. Gülemezsiniz harama. Bid‘ate gülemezsiniz.
Abdullah Bin Mübarek‟i (Rahimehullah) duydunuz mu?
Ulemadandır ve Ġmam-ı Azam‟ın (Rahimehullah) talebesidir.51
Öldükten sonra rüyada gördüler, dediler ki:
— Allah (Celle Celaluhu) sana nasıl muamele etti? Dedi ki:
— Ben Allah‟ın (Celle Celaluhu) sevmediği bir bidate gülerek
baktım diye Allah (Celle Celaluhu) beni 30 sene cennetin kapısında
bekletti.52 Niye? Oranın 30 senesi buranın kaç senesi? Bir bid‘at ya!
Bakamazsınız. Sizin bu gözleriniz harama, bid‘ate layık değil.
Kur‟an‘a layık. Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ģemailine
layık, Ġslam dinine layık. BaĢka bir Ģeye gülerek bakamazsınız.
Gâvurların oynadığı maçı gülerek izleyemezsiniz siz. Bu ortada
olanların hepsi Rabbinize küfrediyor. Rabbinizin kızı var,53 oğlu var
diyor,54 sizde ―Helal olsun be! Ne gol attı be!‖ diyorsunuz.
Allah (Celle Celaluhu) affedecek mi bunu? Bakın! Kalpten kalbe
aks vardır.55 Orada gördükleriniz sizin kalbinize aksediyor. Bakın!
Nifakınız çoğalır. Yapmayın böyle! Reddedin onları artık. Orada ne
sahtekârlıklar dönüyor. Dikkat edin, bunlara gülerek bakmayın!
51
Ahmed Mahmud Ünlü, Tasavvuf Risalesi: 188.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/223.
53
En‟am Suresi: 6/100; Nahl Suresi: 16/57.
54
Maide Suresi: 5/18.
55
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 126-234.
52
18
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َْ ُُ ْ َ ٌ َ َ ُ َ
ُ ‫۩ َو َعج ْب ُت لَ ًْ ٌَ ْش َحغ ُل ب ُػ‬
َ‫ىب هف ِظ ِه‬
ُ
‫غ‬
ً
‫غ‬
‫ل‬
‫ف‬
‫ا‬
‫غ‬
‫ى‬
‫ه‬
‫و‬
‫اض‬
‫الى‬
‫ىب‬
ُ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ ِ ِ
ِ
۩ Kendi ayıplarından gaflet edip, insanların ayıplarıyla uğraĢana
ĢaĢarım.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uzunca bir hadisi Ģerifte bizlere:
َ َ َ
َ
َ َ
َ ْ
‫ ف َبل َغ‬،‫ أ ْع َخ َم َس ُح ٌل ِم ًْ َب ِني ُعز َسة َع ْبذا ل ُه َع ًْ ُد ُب ٍش‬:ٌ‫ا‬
‫ ك‬،‫« َع ًْ َح ِاب ٍش‬
َ ُ َ َ
َ ‫ َف َل‬،‫ َل‬:ٌ‫ا‬
َ ‫اٌ َغ ْي ُر ُه؟»ِ َف َل‬
َ ‫هللا ﷺ َف َل‬
ٌ ‫ « َأ َل ًَ َم‬:ٌ‫ا‬
ًْ ‫ « َم‬:ٌ‫ا‬
ِ ٌ‫ر ِلً َسظى‬
ْ
َْ َ
َ
َ
َْ ُ ْ َْ ُ ُ َ ْ َ ّ
،‫هللا ال َع َذ ِوي ِب ِث َم ِان ِماة ِت ِد ْس َه ٍم‬
ِ ‫ٌشَ ِر ًِه ِم ِني؟»ِفاشَ َراه وعُ ُم بً عب ِذ‬
ْ
َ ‫َف َجا َ ب َها َس ُظى‬
َ ‫ ُز َّم َك‬،‫هللا ﷺ َف َذ َف َع َها ئ َل ُْ ِه‬
ٌ
ًَ ‫ « ْاب َذأ ِب َى ْف ِع‬:ٌ‫ا‬
ِ
ِ
ِ
ََ ْ َ ْ َّ َ َ َ
ِ » ‫ الخ‬... ،‫فخصذق عليها‬
ِ
—―Önce nefsinden baĢla…‖ buyuruyor.
56
Hepimizin iĢlediği günahlar alnımıza yazılsa, hangi Müslüman
yolda görse bize selam verir? Yani; biz bu günahlarla mahĢere, kabre
gidersek, yeminle söylüyorum ki; melekler gelip sual bile sormaz.
―Aman gitmeyelim de Ģer ulaĢır bize‖ diye. Biz çok fena haldeyiz. O
yüzden insanların ayıbını bırakınız.
Murad-ı Münzavi (Rahimehullah) Hazretlerini duydunuz mu?
Mektubatı Arapçaya tercüme edip, sıralayan insandır. Eyüp‘te
yatıyor. MüthiĢ bir zattır. Gönül sultanı bir insandır. Ġsmail Hakkı
Bursevi (Rahimehullah) Hazretleri çok övüyor o zatı. Murad-ı Munzavi
(Rahimehullah) Mektubatla meĢgulken orada Ģu sözü yazıyor:
َ
ُ
ُ َْ
”‫“ ِه َِفى اَلِ ِْش َ ه ْبَل ْأن ح َع َّذ َم َِعا ِة ُب ُِه‬
56
Müslim, Sahih: 2/692; Nesai, Sünen: 5/69; Ebu Davud, Müsned: 4/35; Ġmamı ġafii, Müsned: 2/68;
Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: Hadis No: 7.
19
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Ġnsanın ayıplarının sayılacak kadar olması, Ģeref olarak
ona yeter.‖57
Ne kadar güzel bir cümle! Herkes anlasın bu cümleyi.
Ayıplarınızı parmakla sayabiliyorsanız, bu Ģeref size yeter. Sayın
hadi. Elleri, ayakları saysak yine yetmez. BaĢımızdaki saçımız kadar
ayıbımız var bizim. Bediuzzaman Said Nursi (Rahimehullah)
Hazretlerinin sözü var:
―Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda.‖ 58
Bende diyorum ki size, saçımız kadar ayıbımız var. O, ne
zaman ne söylüyor, ben ne zaman ne söylüyorum sizlere. Bakın! Biz
ahir zaman ümmeti değiliz galiba. Çünkü yılları felan
hesapladığımızda, biz orta taraftayız. Orta tarafta değil de ahir zaman
da olsaydık; Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
ُ َ
َ
َّ ‫ً َِأ ِبي‬
ْ ‫« َع‬
َ ‫ َك‬،ٌ‫ا‬
‫ِخ ِْي ُِر ِأ َِّم ِتي‬
ِ ‫هللا ﷺ‬
ِِ ٌُِ ‫اٌ َس ُظى‬
َِ ‫هللا َع ِْى ُه ك‬
ُِ ‫الذ ْس َدا ِِ َس ِض َِي‬
ِ
َ ْ َ َ َ َ َ ُ ِ َ َ ُ َّ َ
َ
ُ
ِ » ...‫طها ِال ِى ِذ ِس‬
ِِ ‫ظ‬
ِ ‫أ ِوِلها ِو ِآِخ ِشها و ِفي و‬
―Bu ümmetin evveli hayır, sonu hayır, ortası bulanıktır.‖ 59
Bakın! Evvelde kendisi var. Sonda kim var? Mehdi
(Aleyhisselam). Biz neresindeyiz? Ortada kaldık ortada! Çünkü sonda Ġsa
(Aleyhisselam) gelecek. Ġsa‘nın (Aleyhisselam) geliĢini biz göremeyiz,
Ġmamı Rabbani‘nin (Rahimehullah) tespitine göre. Biz, ortada kaldık.
Orta bulanıktır.
Hatta Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
57
58
59
Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/Önsöz.
Bediuzzaman Said Nursi, Risale-i Nur, Nur ÇeĢmesi:143, Tarihçe-i Hayat: 580-558, ġualar: 450-351.
Ġmamı Rabbani, Mektubat: No: 261; Hâkim-i Tirmizi, Nevadiru-l‘Usul: 126;
Ahmed Mahmud Ünlü, Hz.Mehdi Muhakkak Gelecek Fakat Bu Yüzyılda Değil: 176.
20
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ
َ َ
َّ
َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َع ًْ َأ َوغ‬
‫ِ« َم َث ُل أ َّم ِتي َم َث ُل اَلَط ِش ل ًُ ْذ َسي‬:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
ٍ
َ
َ ُ َ
ِ ِ.ِ»‫أ َّول ُه ِخ ْي ٌر أ ْم ِآِخ ُش ُِه‬
―Ümmetimin misali yağmur gibidir. Evveli mi hayırlı
sonu mu hayırlı bilinmez‖60 buyuruyor.
Demek ki biz ortadayız! Bırakın artık herkesin ayıbını. Herkes
kendi ayıbıyla uğraĢsaydı, kimsede ayıp kalmazdı. Güllük gülistanlık
olurdu, gül gibi geçinirdik. Ġnsana insan olduğu için değer veriniz.
―Yaratılanı seviniz, yaratandan ötürü‖ desturuyla devam ediniz.
َ َ
َ َ
َ َ َ
َ َ
َ‫۩ ا ْو ِل ًْ ٌَ ْػل ُم أن الل َه ج َػا ى ُمط ِل ٌؼ َغل ُْ ِه ك ُْف ٌَ ْػ ِص ُِه‬
َ
۩ Ben o kula ĢaĢıyorum ki benim ona muttali olduğumu, onun ne
yaptığını bildiğim halde, bana nasıl isyan edebiliyor?
Ġnsan, bu kumar kâğıtlarını masaya vururken Allah‘ın (Celle
Celaluhu) onu gördüğünü bilmiyor mu? Ġçki masasında içkisini
yudumlarken, bilmiyor mu ki Allah (Celle Celaluhu) onu görüyor? Ne
haldeyiz biz ve hiç kimsenin umurunda değil.
Metin Hoca vardı Fatih‟te. Bu hoca, camidekilerle
medresedekilerle uğraĢmazdı. Tencerelere yemekleri doldurur, gider
birahaneleri dolaĢırdı. Açları doyururdu. Orada içki içenlerle konuĢur,
onları camiye çekmeye uğraĢırdı. ĠĢi gücü bu idi.
Bakın, ondan sonra bir hoca cesaret edip yapamadı bunu.
Bizim iĢimiz onlarla. Ama Ģimdi bazı insanlar, onun yaptığının tam
zıttını yapıyor. Ben dahi, meyhane bu taraftaysa, bu sokaktan
geçemiyorum. Ne yapıyorum; arka tarafından dolanıyorum. ġer
bulaĢmasın diye.
60
Tirmizi, Sünen:5/152: Hadis No: 2869; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/174; Ebu Davud,
Müsned: 2/38;Ahmed Mahmud Ünlü, Hz.Mehdi Muhakkak Gelecek Fakat Bu Yüzyılda Değil: 175.
21
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Metin Hoca‟nın görüĢü de oydu. Onun yaptığı emri bil
maruf, nehyi anil münkerdi. O bizden daha faziletlidir. Biz o kadar
ilimli değiliz. Yani; ben uzaktan dolaĢıyorum ki; zaten yarım yamalak
bir adamız, bir de oradan Ģer bulaĢırsa, hiç ayağa kalkamayız.
Buna rağmen Allah‟ın (Celle Celaluhu) bizi gördüğünü, bildiğini,
iĢittiğini bildiğimiz halde, nasıl isyan edebiliyoruz? Ġnsanlar arasında
konuĢurken Âlim gibi konuĢuyoruz. Yalnızken ise en büyük isyanı
ediyoruz. Allah‘ta (Celle Celaluhu) buna muttali, biliyor.
َ َ
َ َ
ُ
َ‫۩ ا ْو ِل ًْ ٌَ ْػل ُم أه ُه ًَ ُمىت َو ْح َد ُه‬
۩ O kimseye ĢaĢıyorum ki; yalnız ölecek.
Bakın yalnız öleceksiniz. Sizi, ölünce üç Ģeyiniz takip eder:
َّ ُ ْ َ َ َ َّ َ
َ ‫ َظم َع َأ َو‬،‫الل ِه ْب ًُ َأبي َب ْىش ْبً َع ْمشو ْبً َخ ْضم‬
،ًٍ ‫غ ْب ًَ َم ِال‬
‫خذزىا عبذ‬
ِ
ٍ ِ ِ
ِ ِ
ِ
ْ
َ ٌ ََ َ َ ْ
َّ
َ ‫ َك‬:ٌُ ‫ًَ ُلى‬
‫ ف َي ْر ِح ُع از َى ِان َو ٍَ ْب َلى‬،‫ " ًَد َب ُع اَل ُِّ َذ زَلزت‬:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
ُ
ُ
ُ
ُ َ
ُ َ ْ
َ ُ
‫ ف َِي ْر ِح ُع أ ْهل ُه َو َمال ُه َو ٍَ ْب َلى َع َمل ُه‬،‫ ًَد َب ُع ُه أ ْهل ُه َو َمال ُه َو َع َمل ُه‬:‫َم َع ُه َو ِاخ ٌذ‬
―Ölüyü üç Ģey takip eder: malı, ailesi ve ameli. Ġkisi geri
döner biri onunla kalır. Ehli ve malı geri döner, ameli kalır.‖ 61
Malınız kaldı ailenize. Ameliniz kaldı sizlere. Hoppala! Hadi
bakalım ne yapacaksınız? Kısa bir ömrümüz var. ġu anı çok iyi
değerlendirin. Yarın sabah kalkıp, canla baĢla mücadele ediniz. Cihat
ediniz. Mücadele cihattan gelir. Kendinizle cihat ediniz.
61
Buhari, Sahih: 8/107; Müslim, Sahih: 4/2273; Tirmizi, Sünen: 4/ 2379; Nesai, Sünen: 4/53;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/245.
22
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) Hazretlerine babasından çok
büyük bir miras kaldı. KuruĢunu ellemedi.
ġahı NakĢibend'de (Rahimehullah) Alaeddin-i Attar‘ı (Rahimehullah)
bulup, tâ Buhara‘da, medrese odasında ziyaret etti onu ve:
—―Daha bu gece buluğa ermiĢ kızım var. Onu sana
nikâhladım‖ 62 dedi.
ġerefe bak! Muhammed Buhari ġahı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah)
damadı oldu Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) Hazretleri.
Ġnsan yalnız ölecek. Bakın, bunu biliniz! Yalnız öleceksiniz.
Malınız da geri dönecek. Sevdikleriniz de geri dönecek, sadece
ağlayacaklar. O da size bir kâr etmeyecek. Ölü, teneĢirin
üzerindeyken ne diyormuĢ:
―Ağlamayı bırak, Ģuan Fatiha lazımdır.‖
Dükkânda çalıĢıyorsunuz, daha muhasebeyi tutamıyorsunuz.
Kaç para geldi, kaç para gitti. Daha bunun hesabını veremiyorsunuz.
Her konuĢtuğumuz kelime için beĢ yerde durdurulup, sen neden bu
kelimeyi konuĢtun,63 diye sorulacaktır bize. O zaman her kelimenin
hesabını nasıl vereceğiz biz? Bu kelimeyi niye konuĢtun? Sussaydın
daha iyi değil miydi? Kimin için konuĢtun? Hayır mı konuĢtun, Ģer
mi konuĢtun?
Ebu Hureyre‟den (Radiyallahu anh) rivayetle Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َّ
َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة‬
:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
ِ
Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat Aynu-l‘Hayat: 118; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/266;
Ahmed Mahmud Ünlü, Evlilik Nimeti ve Hikmetler: 56;
Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi:227.
63
Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 120.
62
23
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ‫ َو َم ًْ َو‬،‫الُ ْىم آلاِخش َف ََل ًُ ْإر َحا َ ُه‬
َ َ َّ ُ ْ ُ َ َ ْ َ
ًُ ‫ان ًُ ْإ ِم‬
‫ِ س‬
ِِ
ِ ‫ِ«مً وان ًإ ِمً ِبالل ِه و‬
ْ َ َ َّ ُ ْ ُ َ َ ْ َ َ ُ َ ْ َ ْ ْ ُ ْ َ
ْ َ َ َّ
‫آلاِخ ِش‬
ِ ‫ ومً وان ًإ ِمً ِبالل ِه والُى ِم‬،‫آلاِخ ِش فلُى ِشم طُفه‬
ِ ‫ِبالل ِه والُى ِم‬
ْ َُ ‫َف ْل َُ ُل ْل َِخ ْيرا َأ ْو ل‬
ِ »‫ذ‬
ِ ْ ‫ص ُم‬
ِ
―…Allah‟a (Celle Celaluhu) ve ahiret gününe iman eden kimse,
ya hayır konuĢsun ya da sussun‖ 64 buyuruyor. Susmak bizim için
Ģu an çok değerli.
Süleyman bin Davud (Aleyhisselam):
َ ْ ُ ُ َ َّ ْ ُ َ َ ْ َ َ ْ
ِ‫ً ِر َِه ٍب‬
ِ ‫ىث ِِم‬
ِ ‫ظ ٍِت ِفالعِ ِي‬
ِ ‫ً ِف‬
ِ ‫ان ِال ِى َِل ِم ِِم‬
ِ ‫ِِئ ِن ِو‬
— ―Söz gümüĢtense sukût altındandır‖65 buyurmuĢtur.
َْ ُ
َ‫۩ َو ًَ ْدِخ ُل الل ْب َر َو ْح َد ُه‬
۩ Ben o kula ĢaĢıyorum kabre tek baĢına girecek.
Hesabı tek baĢına verecek. Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ümmetinin hesabı farklı olacak. Diğer ümmetlerin hesabında,
günah ümmetin ortasında sunulacak. Ama Muhammed (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ümmetinde tek tek hesaba çekilecek. Diğerleri görmeyecek.
Allah (Celle Celaluhu) Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ümmetini utandırmayacak. Kitapta gördüm bunu.66
64
Buhari, Sahih: 8/6018; Müslim, Sahih: 1/74; Ebu Davud, Sünen: 1/5154;
Tirmizi, Sünen: 4/2500; Ġmamı Malik, Muvatta: 2/22.
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/110; Salih b. Abdullah, Nadratu-n‘Naim:7/2640;
Bir rivayette Lokman (Aleyhisselam) bkz: Dimyati, Cevahirul Lu‘luiyye: Hadis No:15;
Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/247.
66
Tahrim Suresi: 8; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/4516.
65
24
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ
َ َ
َ ‫۩ َو ًُ َح‬
ِ ‫اض‬
َ ِ ‫ع ِبالى‬
َ ُ ‫اط ُب َو ْح َد ُه ك ُْف ٌَ ْظحأ ِو‬
۩ Tek baĢına hesaba çekileceğini bilenin, hala insanlarla
nasıl ünsiyet kurabildiğine ĢaĢarım.
Ġnsan bilmiyor mu ki; yalnız ölecek, yalnız kabre girecek.
Yalnız hesap verecek, dostluk kuruyor, arkadaĢlık kuruyor. Yalnızlığa
alıĢtırınız kendinizi. Kabirde hesaba kadar yalnızsınız. Yalnızlığa
biraz sevdirin kendinizi. Devamlı birisini alıp, dedikodu, gıybet
edeyim, konuĢayım, sohbet edeyim yapmayın. Biraz yalnız kalınız.
Yalnızlıkta çok büyük ünsiyetler vardır.
Beyazıd-ı Bistami (Rahimehullah) hazretleri kaç sene yalnız
kaldı? Halid-i Bağdadi (Rahimehullah) hazretleri kaç sene yalnız kaldı?
NakĢibendi tarikatında bir destur vardır. ġudur ki; insanlarla
beraberken, hakla beraber olmaktır.67 Bunu yapın. O zaman yalnız
kalmıĢ hükmündesiniz. Ġnsanlarla beraber olun, ama siz hakla beraber
olun. Kalbiniz hakkı bırakmasın. Yapın, bunun mücadelesini verin.
َ
‫َ ل‬
ََ
‫ َو انَ ُم َحم ًدا َغ ْب ِدي َو َز ُطىَِى‬, ‫۩ َل َِئ َل َه ئَل اها َحلَا‬
۩ Benden baĢka hakiki hiçbir ilah yoktur. ġüphesiz ki
Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benim kulum ve rasulumdür.
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ―Hak olarak benden baĢka ilah
yok.‖ Yalnız ben varım, bilin bunu diyor. Devamında, Muhammed
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nedir? Benim kulum ve resulümdür diyor.
ġafii mezhebinin tahiyyatında “Abduhu ve Resuluh‖ kelimesi
yoktur.68 ―Muhammeder‟Rasûlullah” lafzı vardır. Hanefi
mezhebinde “Abduhu ve Resuluh” vardır Ģehadette. Hadisi Ģerifte
gördüm ben.
67
68
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 33; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat: 32.
Halil Günenç, Büyük ġafii Fıkhı: 117; Kadı Ebu ġuca, Gayetu-l‘Ġhtisar: 171.
25
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َ
َّ
َّ َ ْ َ
:‫ ًَ ُلى ٌُ َعلى ا َِل ْى َب ِر‬،‫ َظ ِم َع ُع َم َش َس ِض َي الل ُه َع ْى ُه‬،‫اط‬
ٍ ‫ع ًِ اب ًِ عب‬
ْ َ َ
ْ َُ
َّ ‫ث‬
َّ ‫َظم ْع ُذ‬
َ ‫الى‬
ًَ ‫ص َاسي ْاب‬
ِ ِ ‫ ه َما أط َش‬،‫ِ«ل جط ُشو ِوي‬:ٌُ ‫الى ِب َّي ﷺ ًَ ُلى‬
ِ
َ
ُ
ُ َ
َّ
َ
َ
ِ »‫ َو َس ُظىل ُِه‬،‫ ف ُلىلىا َع ْب ُذ الل ِه‬،‫ ف ِا َّه َما أها َع ْب ُذ ُه‬،‫َم ْشٍَ َم‬
―Hıristiyanların Meryem oğlu Ġsa‟yı (Aleyhisselam) övdüğü gibi, siz
beni övmeyin. Bana ancak Allah‟ın (Celle Celaluhu) kulu ve resulu
deyin‖69 diyor.
Böyle de hadis vardır. Bizzat Kenzul‟Ummal‘de, hadisin
kaynağını gördüm. Bakın ki; Bismillahirrahmanirrahim‟i kaç
senede yazdı kalem? 700 senede yazdı.70 O yüzden Allah-u Teâlâ da:
―Kim Bismillahirrahmanirrahim derse 100 yıl ibadet etmiĢ
gibi sevap veririm‖71 dedi. Ġlk yaratılan Ģeyler çok, bakın size bir
konuyu öğretiyor burada.
ġimdi... Ġbni Abbas‘tan (Radiyallahu anh) rivayetle,
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadis-i Ģerifte buyurudu ki:
َ َ َ
َ َ ُ َ ْ َّ َ َ
َ
َّ َ ْ َ
»ِ‫ «أ َّو ٌُ َما ِخل َم الل ُه ال َلل َم ز َّم ِخل َم الىىن‬:ٌ‫ا‬
‫اط ك‬
ٍ ‫ع ًِ اب ًِ عب‬
“Allah (Celle Celaluhu) ilk kalemi yarattı, sonra Nûn‟u (balığı)
yarattı.”72
BaĢka bir hadiste de buyurdu ki:
69
Buhari, Sahih: 4/3445; Ebu Davud, Müsned: 1/24; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/24;
Ali El-Müttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/7969.
70
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:20.
71
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:20.
72
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/ 35873; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/22705;
Ebu Davud, Sünen: 4/4700; Tirmizi, Sünen: 4/2155; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6.
26
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ ُ ُ َ َ َ َ ٌُ َّ َ
ِ‫ح ِِاب ُش‬
َِ ‫ً ًَِا‬
ِ َ ُِِّ ‫ىس ِه ِِب‬
ِ ‫هللا ﷻ ِه‬
ِ ‫م‬
ِ ‫ِخ ِل‬
ِ ‫ِأ ِو ِ ِما‬
―Allah (Celle Celaluhu) ilk nebinin nurunu yarattı ey Cabir!‖ 73
Anlıyor musunuz? BaĢka bir hadiste de:
ْ َ َ َ
ُ ‫”ئ َّن َأ َّو ٌَ َما َِخ َل َم‬
“‫هللا ُظ ْب َداه ُه َوح َعالى ال َع ْل َِل‬
ِ
“Muhakkak ki Allah‟u Subhanehu ve Teâlâ ilk aklı yarattı‖74
buyuruluyor. Nasıl olacak Ģimdi? Bu hadislerin hepsi yalan mı?
Bunların hepsi sahih kaynaklardan. Peki, ulema ne diyor buna?
َ ْ
ْ ُ َ ْ َ
ِْْ‫ف‬
ِ‫اث‬
ِ ِ ‫ِخ ِخ َِل‬
ِ ‫اث ِ ِِل‬
ِ ِ ‫لاَِبا َِس‬
ِِ ‫ف‬
ِ ‫اِخ ِخ َِل‬
ِ ‫ِف‬
ِ ‫لا ِع ِخ َِبا َِس‬
Ulema diyor ki, bunlarda, lafız farklı olması itibarların farklı
olmasındandır.75 ġimdi… Allah (Celle Celaluhu) ilk kalemi yarattı
demek; kalem olarak yaratılanların ilki odur demektir. Yani; kendi
sınıfına mahsustur. Nur da, Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
nuru olarak, ilktir.
Akıl da, ilk akıl olarak, ilktir. Anladınız mı? Sınıf olarak
alacaksınız. O zaman bütün hadisler Ģimdi doğru oldu mu? Oldu iĢte.
Böyle çıkacağız iĢin içinden.76
Bu nurdan arĢın 600 bin tane perdesi var. ArĢın her perdesinin
büyüklüğü 7 kat yerden ve 7 kat gökten büyüktür. Bu arĢı o kadar
büyük yarattı ki Allah (Celle Celaluhu); uzunluğu 78 milyar 840 milyon
km. Dünyanın uzunluğu ne kadar? 40.000 km. Dünyanın kaç katı?
Bilmiyorum valla, benim hesap bunu kaldırmaz. Kaldırabilen varsa
yapsın. Bakın! Ben söylüyorum size. Dünyanın uzunluğu 40.000 km,
ArĢın uzunluğu 78 milyar küsür. Varın hesabı siz yapın. ArĢ bu kadar
büyük.
Kettani, Nazmu-l‘Mütenasir: Hadis No:194; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/237; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6.
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/318; Kettani, Nazmu-l‘Mütenasir: Hadis No:194; Ġmamı Gazali,
Ġhya-u Ulumi‘d-Din: 3/4; Ġmamı Gazali, Mizanu-l‘Amel: 331; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6.
75
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 20; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/35873.
76
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 21.
73
74
27
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ve Allah (Celle Celaluhu) bir yılan yarattı. Bu yılan, arĢın
çevresini sardı, yarısı da aĢağıya sarkıtıldı. Bu yılanın uzunluğu ne
kadar? 157 trilyon 680 milyon kilometre! Bak, yarısıyla arĢı sarıyor,
yarısı da aĢağıya sarkıtılıyor. Kitaptan anlatıyorum, ben
hesaplamıĢtım bunları.
Kürsünün uzunluğu 200 milyon km, dünyanın uzunluğu
40.000 km‘dir, kürsü dünyanın 5000 katı, arĢta kürsünün 394 katı,
yılan da arĢın 2 katı.77 Akıl mantık alır mı bunu. Benim burada
göstermek istediğim, Allah‟ın (Celle Celaluhu) kudretine bakın, Allah
(Celle Celaluhu) her Ģeye kâdirdir bakın. Biz ufacık varlıklar, ahmaklık
yapıp, kibirlilik yapıyoruz, Allah‟ın (Celle Celaluhu) ne mahlûkatı var.
ġurada çok enteresan bir Ģey dikkatimi çekti. Ahmed-i Bîcan
(Rahimehullah) hazretlerinin kitabından anlatıyorum:
Hz. Ali (Radiyallahu anh) efendimiz, Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) yanına geliyor:
— ―Ya Rasûlallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) arĢın büyüklüğünden bana
bahseder misiniz?‖ Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimiz de
buyuruyor ki:
—―Ya Ali (Radiyallahu anh) çok ulu bir Ģeyden sordun. Bilesin
ki arĢın 360.000 ayağı vardır.( 78 milyar km‗ lik arĢın 360.000
ayağı var ) Her ayağında 300.000 âlem var, ( 360.000 ile 300.000
âlemi çarpacaksınız) her ayakta ve her âlemde 360.000 sahra var.
Her sahrada 360.000 tane Ģehir var, her Ģehir de de, Allah
(Celle Celaluhu)‟ın nice nice yaratıkları vardır. Hak Teâlâ „dan baĢka
o yaratıkları bilen yok. Ve Hak Teâlâ onlara:
77
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 23.
28
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—Ey mahlûkat! Ġstiğfar ediniz, sevabını Ebubekir
(Radiyallahu anh) , Ömer (Radiyallahu anh), Osman (Radiyallahu anh) ve Ali‟yi
78
(Radiyallahu anh) sevenlere bağıĢlayınız‖ buyurdu.
Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) o mahlûkata ne
emrediyor? Ġstiğfar ediniz, sevabını da 4 halifeyi sevenlere
bağıĢlayınız. Devamında ne diyor?
—―Ey mahlûkat lanet ediniz. Laneti de kime ediniz;
Ebubekir (Radiyallahu anh) , Ömer (Radiyallahu anh) , Osman (Radiyallahu
79
anh) ve Ali‟yi (Radiyallahu anh) sevmeyenlere ediniz.‖
Görüyor musunuz? Allah‘ın (Celle Celaluhu) kudretini görün
burada. Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri Cenneti yaratıyor.
Cennet o zaman süsleniyor. Süslendiği zaman Adn Cenneti dile
geliyor. Diyor ki:
—"Bana girene müjdeler olsun" diyor.
Adn Cennetine, Allah-u Teâlâ ne buyuruyor bakın:
—―Benim izzetim hakkı için sekiz türlü insanı sende
oturtturmayacağım. Biri, tövbe etmeden ölen içki içenler, biri
zina edenler, diğeri de gayretsizler, zalimler, çalgı çengiyle
eğlenenler, hısım ve yaranından kesilenler, sekizinci de andıma
vefa göstermeyenler.” diye buyurdu.80
Bu sekiz sınıfı sende oturtturmayacağım diyor Allah (Celle
Celaluhu). Allah‘ın (Celle Celaluhu) kudreti böyledir. Cehennem de, yedi
tabaka üzerine kurulmuĢtur. Nasranîler ve puta tapanlar ikinci
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 39.
Ġbni Arrak, Tenzihu-Ģ‘ġeria: 1/211; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 39;
Fetteni, Tezkiratu-l‘Mevzuat: 13.
80
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 51.
78
79
29
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
kapıdan girecekler içeri cehenneme. Yahudiler de, Ye‘cüc ve Me‘cüc
kavmi de üçüncü kapıdan girecek içeri.81
Sonra, Allah-u Teâlâ cin taifesini yaratıyor. Cin taifesine de,
onların içinden bir tane er yaratıyor, erkek. Bu erkeğin ismi Mariç.
Cinleri Allah (Celle Celaluhu) dumansız ateĢten yaratıyor. Mariç‘ten de
bir tane kadın yaratıyor, Allah (Celle Celaluhu). Onun ismi de, Marice.
Bunlar evleniyor, bunların çocukları oluyor. Cin ismi veriyorlar.
Cinin, ana babası Mariç‘le, Marice.82 Ben Ģimdi bunu söyledim ya,
adam gider, kızına Marice ismini koyar, gelir önüme. Sonra da
iftihar eder gibi: ―Hocam ezanını oku‖ der. Ben ezanını nasıl
okuyayım? Saçma sapan isim koyuyorsun çocuğa.
Sonra, bu cin kavminden, cinlerden bir tanesiyle de Ġblis
evleniyor. Bu Ġblis, cinlerdendir.83 Peki… Secde emri meleklere
gelmedi mi? ġeytan niye secdeyle mükellef? Çünkü diyor ki âlimler;
Ģeytan o kadar ibadet etti ki, o kadar gökyüzünde, semada ibadet etti
ki, meleklerin vasfına girdi. Cinlerdendir, ama vasfı melektir.
Yani; dumansız ateĢten yaratılmıĢtır. Ama melek gibi ibadet
ettiği için, secdeyle mükellef kılındı, secde etmedi zaten.84
O zaman, bunlardan, Mariç‟le, Marice‘den cin taifesi doğdu.
Nasıl insanlar türediyse, onlarda aynıdır. Bu cin taifesinin Allah (Celle
Celaluhu) bir kısmını yeryüzüne gönderdi. Yeryüzünde bunlar fesat
çıkardılar, birbirlerini öldürdüler. Allah (Celle Celaluhu) bunlara iflah
olsunlar diye cinlerden 800 tane peygamber yolladı. Her taifeye
peygamber, kendi cinsindendir.
ġimdi... Çoğu insanlar -ki ġuara suresinde de geçiyor bu-85
Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‗in peygamberliğini inkâr ettiler.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24;
Farklı rivayetler için: bkz. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din 3/2935.
82
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24.
83
Kehf Suresi: 50.
84
Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 39; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24.
81
30
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sebep nedir? ―Eee… Sen de bizim gibi insansın. Yiyip içiyorsun. Sen
nasıl peygambersin?‖ dediler. Allah (Celle Celaluhu) diyor ki,
َ
َ
ََ
ْ
ْ َ َ
ْ
َ
ِ‫َول ْى َح َعل َى ُاه َمليا ل َج َعل َى ُاه َس ُحَل َ ِو لل َب ْع َىا َعل ْي ِه ْم َما ًَل ِب ُعىن‬
—―Eğer peygamberi bir melek kılsaydık herhalde onu bir
insan suretinde gönderirdik ve onları düĢmekte oldukları
kuĢkuya düĢürürdük.‖86
Öyle değil mi? Allah‘da (Celle Celaluhu) bize insan olan bir
peygamber gönderdi ki; bakın bazı insanlar nasıl ibadet ediyor diye.
Neyse… Bunlar yeryüzünde fesat çıkardılar. Allah (Celle Celaluhu) 800
tane peygamberi yolladı. 800 tane peygamberi de katlettiler. Allah‘da
87
(Celle Celaluhu) cinlerin (bir rivayette yeryüzünün Meleklerinin ) baĢına
iblisi koydu ve bunlar geldiler, yeryüzündeki bütün cinleri kahru
periĢan edip, dağların baĢlarına yolladılar.88 Ondan sonra bu Ģeytan,
bütün yeryüzünde secde etti. ―Ben Allah‟ın (Celle Celaluhu) ne kadar
sevgili kuluyum ki; meleklerin amiri yaptı beni‖ dedi.
Hasan-ı Basri (Rahimehullah) hazretleri söylüyor ki: Yedinci kat
semada 7070 sene ibadeti var Ģeytanın. Ve 1000 sene de cennet
hazinedarlığını yaptı.89 Daha sonra da, cennetin kapısında bir yazı
gördü:
—―Hak Teâlâ‘nın yakınlarından bir kul var ki; Hak Teâlâ‘nın
buyruğunu o kul yerine getirmeyecek, asi olacaktır. Hak Teâlâ da o
kulu kapısından sürecek, o kula lanet edecektir.‖
Bu yazıyı görünce, ġeytan da dedi ki:
ġuara Suresi: 154-186.
En‟am Suresi: 6/9.
87
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/363.
88
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 27; Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 39.
89
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25.
85
86
31
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ya Rabbi! Ġzin ver Ģu kula lanet edeyim‖
Allah (Celle Celaluhu) da izin verdi.
Asi olan kul Ģeytandı. Tam 1000 sene boyunca, bu ahmak
Ģeytan, kendisinin haberi olmadan kendisine lanet etti. Çünkü Allah
(Celle Celaluhu) cennetin kapısına yazdı, bu da kendisine 1000 sene lanet
etti.90 Anladınız mı?
Musa‗yı (Aleyhisselam) Allah (Celle Celaluhu) kime büyüttü?
Firavuna. ġeytana bak; Ģeytana da kendisine 1000 sene lanet ettirdi.
Bu Ģeytan, akıllı geçinenlerden bir de.
Cinler, bizden 4000 sene önce yeryüzündeydiler.91 Ondan
sonra Allah-u Teâlâ dedi ki:
—―Ben yeryüzünde halife yaratacağım.‖92 Melekler dediler
ki:
—―Ya Rabbi biz seni tesbih, takdis ediyoruz. Sen niye kan dökecek
halife yaratıyorsun?‖93 deyince, Allah-u Teâlâ dedi ki:
—―Ben sizin bilmediğinizi bilirim.‖ 94
Allah‘ın (Celle Celaluhu) azametinden korktu melekler, arĢı yedi
kere tavaf ettiler. Ondan sonra, Allah (Celle Celaluhu) insanlara emretti
ki:
“Kâbe‘yi yedi defa tavaf edeceksiniz.‖ Demek ki bu sünnet nereden
geliyormuĢ: meleklerden.
Allah (Celle Celaluhu) Âdem‘i (Aleyhisselam) yaratmayı diledi,
Azrail (Aleyhisselam) toprağı getirdi.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25.
Farklı Rivayetlerle Birlikte: Ġmam-ı ġibli, Akamu-l‘Mercan Fi Ahkami-l‘Can: 19;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 30; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/ 95.
92
Bakara Suresi: 2/30.
93
Bakara Suresi: 2/30.
94
Bakara Suresi: 2/30.
90
91
32
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Balçık halindeyken, orada ruh üfürüldü. Ruh zorla içeri gidi,
Âdem (Aleyhisselam) hapĢırdı. Genzine ruh geldiği için hapĢırınca,
―Elhamdülillah‖ dedi.
Allah (Celle Celaluhu) da onun ―Elhamdülillah”ından neyi
yarattı? Livau‟l Hamd sancağını. Liva-u‟l Hamd sancağı Âdem‘in
(Aleyhisselam) hapĢırığından sonra ki ―Elhamdülillah” lafzından
yaratılmıĢtır. 95
O sancak kimin elinde olacak? Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi
96
ve Sellem) elinde olacak. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin çok
enteresan bir tespiti var: ―Hepimizin ruhu cismiyle hemen hemen
aynıdır‖97 diye söylüyor. ―Sizin Ģimdi cisminiz nasılsa; ruhunuz da
aynıdır, benziyor‖ diyor. Anladınız değil mi? Bu ders burada bitiyor.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/87 )
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin Sf.27.
Ebu Davud, Müsned: 4/2834; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/2546; Darimi, Sünen:1/48; Tirmizi,
Sünen:5/3148; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/2348; Ġbni Hibban, Sahih: 14/6478; Taberani, Kebir: 2/1750.
97
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 41.
95
96
33
KÜRSÜDEN
ِ
34
ĠNCĠLER
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ َّ َ‬
‫َ ُ‬
‫ُم ِ‬
‫ح ِِ‬
‫الش ِ ِ‬
‫ان َِّ‬
‫ط ِِ‬
‫الش ُِْ ِ‬
‫ً ِ‬
‫ىر ِِباهللِ ِِم ِ‬
‫ِا ُِع ِ‬
‫خ ِِ‬
‫ُم‬
‫الش ِ ِ‬
‫ً َِّ‬
‫خ ِٰم ِ ِ‬
‫الش ِْ‬
‫هللا َِّ‬
‫ع ِ ِم ِِ‬
‫ِِب ْ ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫طَُ ِ َة َ‬
‫ظ َال َل َْد ِ َ‬
‫اغ َ‬
‫َا َل َى َِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َْ‬
‫َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫ي ِل ِْى ِل ِا ْ ِن َِه ِٰذ ِها ُِ‬
‫هللا‬
‫ِا ِل َِح ِْم ُِذ ِِل ِل ِِه ِال ِِزي َِه ِٰذ ِها ِِل ِٰه ِزا َِو َِما ِه َِّىا ِِل َِن ِْه َِخ ِِذ َِ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫ََ ْ َ َ‬
‫َ‬
‫ال َِح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ظ ُِل َِسِِّب َِىا ِِب ِ‬
‫ذ ُِس ُ ِ‬
‫حا ِة ْ ِ‬
‫امى ِِئ ِل ِِباهللِ ِل ِل ِذ ِ‬
‫ص ِِ‬
‫اع ِخ َِ‬
‫ُلى َِو ِْ‬
‫َِو َِما ِج ِْى ِف ِِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫د َِّم ٍِذ ﷺ‬
‫ىل َِىا ُِم َِ‬
‫ظ ِِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى َِس ُ ِ‬
‫َِ‬
‫َ َ‬
‫ُُ‬
‫د َِّم ٍِذﷺ ِ‬
‫ىب َِىا ُِم َِ‬
‫ِب ِك ِل ِِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى ِط ِِب ِ ِ‬
‫َِ‬
‫َ َ‬
‫ُُ‬
‫د َِّم ٍِذ ﷺ‬
‫ىب َِىا ُِم َِ‬
‫ُع ِر ِه ِِ‬
‫ش ِِف ِ ِ‬
‫۩صلِىا َِع ِلى ِ‬
‫َِ‬
‫ُ‬
‫ََْْ َ ُ‬
‫ظ َة الثَا َِه ََُ َة َ‬
‫َا َل َى َِغ َ‬
‫َُ ُ ُ ََ َ‬
‫هللا حعالى‪ِ :‬‬
‫ًِ ِلى ٌِ ِ‬
‫َ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫َ َ ٰ َّ َ‬
‫َ‬
‫ش ِه َذ ْث ه ْف ِس ي ِل َى ْف ِس ي أ ْن ل ِِئ ِل َه ِئل ِأها َو ْخ ِذي ل ش ِشٍ ًَ ِلي‪،‬‬
‫ُم َد َّم ٌذ َع ْب ِذي َو َس ُظ ِىلي‪،‬‬
‫‪35‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ْ َْ َْ َ َ َ َ َْ َ ْ َ َ‬
‫ص ِب ْر َعلى َبَل ِتي‪ِ ،‬‬
‫مً لم ًشض ِبلظا ِتي و لم ً‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َ ْ ُ َ َ‬
‫َو ل ْم ٌَشى ْش َعلى و ْع َما ِتي َو ل ْم ًَ ْل َى ْع ِب َعطا ِتي فل َُ ْع ُب ْذ َسّبا ِظ َىا ِتي‪ِ ،‬‬
‫َ‬
‫ص َب َذ َخضٍىا َع َِلى الذ ْه َُا َف َى َأ َّه َِما َأ ْ‬
‫َو َم ًْ َأ ْ‬
‫ص َب َذ َظ ِاِخطا َعل َّي‪ِ ،‬‬
‫ِ‬
‫َ َ ْ َ َ ََ ُ َ َ َ ْ َ َ‬
‫و م ًِ اشخيى على م ِصِب ٍت فلذ شيا ِوي‪،‬‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫َ َ ْ َ َ َ ََ َ ّ َََ َ َ‬
‫َ‬
‫َُُ‬
‫ً أ ْح ِل ِغ َىا ِة ِه ر َه َب زلثا ِدً ِى ِه‪ِ ،‬‬
‫اط َع ل ُه ِم ْ ِ‬
‫و مً دِخل على غ ِن ٍي فخى‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ََ‬
‫َ َ‬
‫َو َم ًْ لط َم َو ْح َه ُه َعلى َم ُِّ ٍذ فىأ َّه َِما ِأِخز ُس ِْمدا ًُ َلا ِجل ِني ِب ِه‪ِ ،‬‬
‫َ َ َ ْ َ َ َ َّ ُ َ َ َ َ َ َ‬
‫َ‬
‫اب ه ْع َب ِتي ِب َُ ِذ ِه‪ِ ،‬‬
‫َو َم ًْ ه َع َش ُعىدا على كب ٍر فىأهه هذم ب‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫أي َ‬
‫َو َم ًْ َل ْم ًُ َباٌ ِم ًْ ّ‬
‫اب ِ‬
‫اب ًَأو ُل َما ًُ َب ِالي ِم ًْ أ ّ ِي َب ٍ ِ‬
‫ب‬
‫ِ ٍ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫ُ‬
‫ًُذ ِِخله هللا ح َعالى َح َهى َم‪ِ ،‬‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫َو َم ًْ َل ْم ًَ ُى ًْ في ّ‬
‫الضٍَ َادة في دًىه ف ُه َى في الى ْل َ‬
‫ص ِان‪ِ ،‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ ِ ِ ِ ِِ‬
‫ِ‬
‫ْ َ َ َْْ ُ َ ْ ٌ َ‬
‫َو َم ًْ َو َ‬
‫ُ‬
‫ان ِفي الىلص ِان فاَلىث ِخير له‪ِ ،‬‬
‫َ َ‬
‫َ َ َََْ ُ ُ َ َ‬
‫هللا ح َعلى َع ِل َم َما ل ْم ٌَ ْعل ْم ‪ِ ،‬‬
‫َو َم ًْ َع ِم َل ِبما ع ِلم أوسزه‬
‫ََ ْ َ َ َ َََُ َ ْ َ ُْ ْ ََُُ‬
‫ومً اطاٌ أمله لم ًخلص عمله‪َ .‬‬
‫‪36‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
2.MEV‟ĠZE
Ġkinci Mev‘izeye geldik ki; yine Allah-u Teâlâ ve Tekaddes
Hazretleri buyuruyor ki:
ََ َ َ ْ َ
َْ
َْ ْ َ
‫ئله ِئَل َأها َو ْح َِدي‬
‫۩ ش ِه َدت هف ِس ي ِلىف ِس ي أن َل‬
۩ Zatım Ģahid oldu ki; benden baĢka hiçbir ilah yoktur.
Benim zatım Ģahit oldu, ben Ģahidim, benim bütün kudretim
Ģahit oldu, varlığım, yarattıklarımın bütün kudreti Ģahit oldu ki;
Ben‘den baĢka ilah yok, yalnız ben varım. Yalnızca Allah (Celle
Celaluhu) var. Allah (Celle Celaluhu)‘dan baĢka bir Ģey yok. Biz varız; biz
faniyiz, yani; yok olacağız. Bâkî yalnızca Allah‟tır (Celle Celaluhu). Ölen
için de ―Bâkî‖ derler. Nedendir? ġimdi.. Bu dünyadaki adam fanidir,
ölecektir. Ölen adam bakidir, neden? Çünkü ölüm, ölecek orada.
Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ne buyurdu:
َ ُ
َ َ َ
َ ‫ال َز ُطى ُل هللا‬
َ ‫َغ ًْ َأبي‬
َ
‫ ًُ َج ُاء‬:‫هللا َغل ُْ ِه َو َطل َم‬
‫صلى‬
‫ك‬
:
‫ال‬
‫ك‬
،
‫ُد‬
‫ػ‬
‫ط‬
ٍ ِ
ِ
ِ
َ
َ
َ
َ
ْ
ْ
َ
َ
َ
َ
ُ
ْ
َ
ْ
َ
ُ ‫ش أ ْمل ُح ف ُُل‬
ٌ ‫ كأهه كب‬،‫ب ْالَ ْى ِت ًَ ْى َم ال ِل َُ َام ِة‬
‫ ًَا أه َل الجى ِة ه ْل‬:‫ال‬
ِ
ْ
َ
ُ
َ
ُ
ُ
َ
َ
َ
َ
َ
َ
َ
ْ
ُ
ْ
ُ
َ
َ
َ
َ
َ ‫ ك‬،‫ هرا ال ْىت‬،‫ و َػ ْم‬:‫َج ْػسفىن هرا؟ فِش َسِئ ُّبىن َو ٍَىظ ُسون َو ٍَلىلىن‬
:‫ال‬
ِ
َ
َ ُ ُ ْ َ َ ‫َ ْ َ ْ ُ َن َ َ َ َ َ َ ْ َ ُّ َن‬
ْ
ُ ‫َو ٍُ َل‬
‫ ًَا َأه َل الى ِاز هل جػ ِسفى هرا؟ كال فِشسِئبى وٍىظسون‬:‫ال‬
َْ َ َ ْ َ َ َ ُ ُ َ َ
َ ‫ َك‬،‫ال َف ُُ ْإ َم ُس ب ِه َف ُُ ْر َب ُح‬
َ ‫ َك‬،‫ال ْى ُت‬
ُ ‫ ُثم ًُ َل‬:‫ال‬
‫ ًَا‬:‫ال‬
‫ هرا‬،‫ وػم‬:‫وٍلىلىن‬
ِ
َ ََ َ ْ َ ََ ٌ ُ ُ َ ْ َ ْ َ
َ ْ َ ََ ٌ ُُ
ْ
َ
َ .‫ت‬
َ ‫ وٍا أهل الى ِاز ِخلىد فَل مى‬،‫أهل الجى ِة ِخلىد فَل مىت‬
37
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Kıyamet gününde ölüm siyah koç Ģeklinde getirilir ve Ģöyle
söylenir:
—“Ey cennet ehli! Bunu tanıyor musunuz?” Cennet ehli de
boyunlarını uzatıp bakarak diyecekler ki:
—“Evet, bu ölümdür.” Cehennem ehline denilecek ki:
—“Ey cehennem ehli! Bunu tanıyor musunuz?” Cehennem ehli
de boyunlarını uzatıp bakarak diyecekler ki:
—“Evet, bu ölümdür.” Bundan sonra emredilecek ve koç
kesilecek…‖98
Ölüm diye bir Ģey kalmayacak. O yüzden, ölen insan bakidir,
sonsuzdur. Ya Cennettedir ya da cehennemdedir. Bak, ona da bâkî
diyorlar. Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri dedi ki:
—―Benim zatım Ģahit oldu ki benden baĢka ilah yok, yalnızca ben
varım‖
Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) Ģahit oldu. Neye?
Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢka ilah olmadığına. Sünneti midir bu?
Sünnettir. Siz de demek ki Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢka ilah
olmadığına Ģahitlik ederseniz, bu sünneti iĢlemiĢ oluyorsunuz.
Bakın, bazı sünnetler vardır; bunları iĢlerseniz Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yapmıĢ gibi sevap alırsınız. Neden? Çünkü
Peygamber„in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevabıdır bu, onun sünnetidir.
Mesela; sünnet olmak kimin sünnetidir? Ġbrahim‟in (Aleyhisselam).
80 yaĢında, kör bir keserle -bir rivayette baltayla- sünnet olmuĢtur.99
Bunu, herkes Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünneti sanıyor.
98
99
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 17/120; Taberani, Kebir: 12/361; Beyhaki, ġu‘abu-l‘Ġman: 1/599;
Müslim, Sahih: 1/40; Tirmizi, Sünen: 4/2557; Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 1/100.
Buhari, Sahih: 7/143-144; Edebu-l‘Müfred: 321; Ġbni Asakir, Tarih: 2/148;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/199.
38
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bulgaristan'da Müslümanların yüzde 90‘ı sünnet ettiriyormuĢ
çocuklarını. Ama daha garip Ģeyler var. Bakın ki; bir Müslüman
âlemi ne hale gelmiĢ:
Yapılan bir araĢtırmaya göre; Bulgaristandaki Müslümanlar
dini vecibelerden çok, geleneklere önem veriyorlarmıĢ ve bu yüzden
% 41‘i hiç camiye gitmiyormuĢ. %59‘u ise hiç namaz kılmıyormuĢ.
Ama yaklaĢık %90‘ı çocuklarını sünnet ettiriyormuĢ. Görüyor
musunuz? Müslümanların yarısından fazlası nikâhsız yaĢamı
destekliyormuĢ. %39,8‘i de domuz eti yiyormuĢ bile bile. Ve de
% 43,3‘ü de alkol kullandığını belirtiyormuĢ. Bunlar Müslüman
değil mi? Ne haldeyiz biz? Osmanlı‘nın bıraktığı topraklar ne hale
gelmiĢ. Çok enteresan. %39,8‘i domuz eti yiyormuĢ da, yarısından
fazlası da nikâhsız yaĢamayı destekliyormuĢ. Ve bunlar Müslüman!
ġimdi bunlar, Allah‟ın (Celle Celaluhu) varlığına, birliğine bu
Ģekilde Ģahit olmuĢ oluyorlar mı yani? Nikâhsız yaĢamı desteklemek!
ġimdi.. Bakın! Bir insan içki içer, ayıplamam. Nefistir bu; 70
Ģeytandan da daha beterdir. Ġçirir bu adama derim. Ya da zina yapar,
yine derim ki; nefsine uyuyordur, Allah (Celle Celaluhu) yardımcısı
olsun. Ama domuz etinde bir bağıĢıklık yok! Bunu yiyip helal
saymanın anlamı nedir? Nikâhsız yaĢamı desteklemenin anlamı
nedir? Evlensene! Evlenme imkânın yoksa destekleme bari.
Ama araĢtırma yapıyorlar, destekliyorsun. Yazıktır günahtır,
hele bu yaptıklarını helal saysalar kâfir olurlar, hadi bakalım. 100
ġimdi biz nasıl yapacağız? Türkiye‘nin gidiĢatı da bu
yöndedir. Ġçki içme yaĢı Türkiye de 11! Sigara içme yaĢı 9‘dur,
bazıları ―8 yaĢındadır‖ diyor. Nasıl olacak? Müslümanların kaçta kaçı
namaz kılıyor Türkiye‘de? 40 kiĢiden 1 kiĢi namaz kılıyormuĢ. Yani
Allah (Celle Celaluhu) dese ki: ―Ben bu Türkiye‘ye belayı vereceğim.‖
―Verme Ya Rabbi!‖ demeye hakkımız var mı?
100
Allame ġeyh Sadettin Taftazani, ġerhu Akaidi-n‘Nesefi: 257; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 101;
Ahmed Mahmud Ünlü, Ġtikad Risalesi: 57.
39
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rabbimizin Sabûr ismi var ya; yapılan hatalara karĢı cezayı
hemen vermez. Rabbimiz ondan bekliyor. Çünkü Rabbimiz diyor ki:
―Ben beni zikredenden çok, tövbe eden kulumun sesini
seviyorum.‖101 Çünkü ―Ben Rahman‟ım, Rahîm‟im, Ğafûr‟um,
Tevvâb‟ım. Bir kulum günah iĢlesin de, benden af dilesin. Ben çok
seviyorum o sesi duymayı.‖ buyuruyor. O yüzden, bize yine bir 99
depremi mi lazım acaba?
Ġstanbul bir padiĢah zamanında bir yangına uğrayacaktı. 3
tane büyük evliya vardı o zaman Ġstanbul‘da, dediler ki:
— ―Ya Rabbi! Ġstanbul‘u elleme; kutsal Ģehirdir, Halid bin
Zeyd hazretleri de buradadır.‖ Allah‟da (Celle Celaluhu) o zaman:
—―Ġstanbul‘u ellemem, sizin canınızı alırım‖ dedi. Üçü de
aynı gün evinde yanarak öldü.102 Ġstanbul manevi olarak korunuyor.
ġu dünyanın baĢkenti olsa, belki Ġstanbul olur. Ve dünyada
dört tane kutsal yer vardır: Mekke, Medine, Kudüs, Ġstanbul.
Mekke, Medine; Ġslam dininin yaĢanması hasebiyledir.
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oraya getirdiği Ģereften
dolayıdır. Ama Kudüs ve Ġstanbul‘da ise üç din bir arada yaĢanıyor.
Osmanlı zamanında hiçbir gayrimüslim haksız yere öldürülmemiĢ,
Osmanlı‟da 69 tane din mensubu bir arada yaĢamıĢ. 69 tane millet ve
hepsi farklı dinde. Hepsi bir arada yaĢamıĢlar103 ve herhangi bir
sıkıntı yok. Görüyor musunuz?
O yüzden Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; benden baĢka ilah yok
kullarım! Aklınızı baĢınıza alın! Bakın! Benim tek olduğuma, var
olduğuma, kendim bile Ģahidim. Sakın ahmaklık edip, siz inkâr
etmeyin diyor.
EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 451.
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
103
Salih Gülen, Osmanlı PadiĢahları: 62.
101
102
40
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ
‫ ُم َحم ٌد َغ ْب ِدي َو َز ُطى ِ ي‬,‫۩َل ش ِسٍ َك َِى‬
۩ Ben tekim hiçbir ortağım yoktur. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) kulum
ve rasûlümdür.
Benim zatım da Ģahittir ki; benim ortağım yok. Ortak koĢmak
ne demektir? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki:
َ
ُ ‫ص َّلى‬
ْ ْ َ
َ ‫ َأ َّن َس ُظى ٌَ هللا‬،‫ُذ‬
َ ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك‬
:ٌ‫ا‬
ٍ ‫ىد ْب ًِ ل ِب‬
ِ ‫عً َمد ُم‬
ِ
ّ َ َ ُ َ ُ َ ْ َ ْ ُ ْ ّ ُ ُ ْ َ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َّ
ُ‫الش ْشن‬
ِ ‫ وما‬:‫الششن لاصغش كالىا‬
ِ ‫ِئن أِخىف ما أِخاف علُىم‬
َْ
َ ‫ص َغ ُش ًَا َس ُظى‬
ْ ‫لا‬
َ ‫هللا؟ َك‬
ّ :ٌ‫ا‬
ٌ
ُِ ‫الشٍَا‬
ِ
ِ
—―Sizin üzerinize en çok korktuğum küçük Ģirktir. Dediler ki:
—―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Küçük Ģirk nedir?‖
—―Riyadır‖ buyurdu.104
En gizli Ģirk nedir bilir misiniz? GösteriĢ yapmak. Allah‘a
(Celle Celaluhu) tahsis ettiğin, ona has kıldığın bir ibadeti, bir insana
beğendirerek yapmak var ya! ĠĢte bu gizli Ģirktir ve bu bizim
toplumumuzda çok vardır. Yapacağınız ibadeti yalnız Allah
(Celle Celaluhu) için yapınız. ġimdi.. Eski Ulemalardan hatırlıyorum. Bir
âlimin yanına giriyorlarmıĢta, Âlim hemen baĢından sarığı
çıkarıyormuĢ, atıyormuĢ. Cübbeyi de çıkarıyormuĢ, bacak bacak
üstüne atıyormuĢ. Millet gittikten sonra tekrar düzeliyormuĢ, yine
dersine devam ediyormuĢ.105
104
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 39/23630; Taberani, Kebir: 4/4301;
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6412;Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/4135;
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:1/375; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/7477.
105
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/77.
41
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Niye bunu böyle yapıyormuĢ? Gelen insanlar onu çok takvalı
görmesinler, onun kalbine de bu duygu girmesin diye yapıyormuĢ.
Hani, insanlar baksınlar, bu takvalı değil deyip gitsinler diye ki; o
ibadetine devam etsin.
Bazı ulema, yalnızca Allah‟ı (Celle Celaluhu) sevmek için dahi,
oğluna beddua edip, oğlunu öldürmüĢtür. Biliyor musunuz onu?
Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) hazretleri yatağında
yatıyordu. Yatarken ne oldu? Çatıdan sesler geldi.
— ―Kimsin?‖ dedi.
—―TelaĢlanma deve güdüyoruz‖ dedi.
—―Çatıda olur mu?‖
—―Sen yatarak nasıl Cennet‟i arıyorsan, bende çatıda deve
güdüyorum‖ deyince, Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) hazretlerinin
kafasına tak etti, ne hanımını arayıp sordu, nede çocuklara baktı. 106
Bir anda evden hiç bir Ģey almadan çıktı. Allah (Celle Celaluhu) yoluna
gitti.
Çok acayip eziyetler, meĢakkatler görmüĢ, sıkıntılar çekmiĢ
bir zat. Neyse… Hacca gitmiĢ mübarek, Kâbe‘yi tavaf ediyorlar. Bir
tane arkadaĢı var yanında. ArkadaĢı da diyor ki ona:
— ―Görüyor musun Ģurada bir tane genç var, Kâbe‟yi tavaf
ediyor, herkes ona nasıl dönüp bakıyor.‖ Ġbrahim Bin Edhem
hazretleri çocuğa bakarken ağlıyor.
—―Sen niye ağlıyorsun‖ diyorlar.
—―O gördüğün çocuk benim çocuğumdur.‖
106
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227; Mevlana Celaledin-i Rumi, Mesnevi: 725.Beyit;
Mahmud Ustaosmanoğlu, Mesneviden Kıssa ve Hisseler: 121; Mahmud Ustaosmanoğlu,
ĠrĢadu-l‘Müridin: 272; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/245.
42
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Git sarılsana çocuğuna‖ diyorlar.
— ―Ben rabbime söz verdim, sarılamam. Ama git sorsana,
O, babasını özlemiĢ mi?‖ diyor.
Yanındaki arkadaĢı gidiyor, çocuğa:
— ―Sen kimsin?
— ―Ben eski Mısır Sultanı Ġbrahim Bin Ethem‘in
(Rahimehullah) oğluyum‖
—―Sen hiç babana sarıldın mı? Özledin mi onu?‖ diyor.
— ―Burada olsaydı, ona bir kere sarılsaydım da Allah (Celle
Celaluhu) canımı alsaydı‖ diyor. Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah)
Hazretlerine tekrar geliyor o arkadaĢı. KonuĢulanı anlattıktan sonra,
Ġbrâhim bin Ethem (Rahimehullah) diyor ki:
—―Ya Rabbi! Ben sana söz verdim, senin aĢkın için, senin yolun
için, habibinin sünnetine ittiba için. Ben, bütün evimi barkımı, çoluk
çocuğumu bıraktım, sana söz verdim. Ya Rabbi! Ben, kendi nefsime
uyacağım, gidip onu saracağım, gidip onu öpeceğim, sözümü
tutamayacağım. Sen çocuğumun canını al‖ dedi.
Bir de baktılar ki; çocuk bir anda yere düĢtü, vefat etti. 107
Bu Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleridir. Bunu biz yapabilir
miyiz? Nasıl bir Ģeydir bu? Yani bir baba olarak, insan evladına bunu
söyleyebilir mi? Ama görüyorsunuz. Büyükler ne buyurdu:
ّ َ
َ َ ْ َ َ ِ‫لظ َِّذان‬
ِ ِ ِ ‫" ِا‬
"‫ان‬
ِ ِ ‫ج ِخ ِِم ِع‬
ِ ًِ ‫ِل‬
―Ġki zıt bir arada toplanmaz.‖108
107
108
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/382; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227.
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 20; Muhammed Mütevelli ġaravi, Tefsir: 7/4105.
43
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ya Mevla‘mızın sevgisi, ya onun gayrisinin sevgisi. Karar
sizindir. Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) çok güzel bir menkıbesi var.
Ona ĢaĢırtmaca bir soru sormuĢlar. Biliyor musunuz? Ġmam-ı
Azam'ın (Rahimehullah) da bulunduğu bir mecliste, birisi Ģöyle bir soru
sordu:
—"Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü
eti yer, rükûsuz secdesiz namaz kılar, görmediğine Ģahitlik eder,
fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kâfir midir, mü‘min mi?"
Mecliste bulunanlar ağız birliği etmiĢçesine:
— "Bunlar kâfirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kâfirin ta
kendisidir." dediler. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) susuyordu ki:
— "Ya Ġmam! Sen ne dersin?" dediler. Ġmam-ı Azam
(Rahimehullah):
— "Bunlar mü‘minin sıfatıdır, böyle biri mü‘minin ta
kendisidir" dedi. Ġtiraz ettiler:
— "Ya Ġmam! Nasıl olur? Mü‘min cenneti istemez mi,
cehennemden korkmaz mı?" diye. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) tek tek
açıkladı:
—"Gerçek (bilinçli) Mü‟min cenneti istemez, sahibini
(Allah'ı (Celle Celaluhu)) ister. Cehennemden korkmaz, sahibinden
korkar. Ölü eti dediğiniz balıktır. Görmediğine Ģahitlik eder; çünkü
Allah'ı (Celle Celaluhu) görmez ama kesin inanır. Rükûsuz secdesiz
kıldığı namaz cenaze namazıdır. Fitneyi sever, çünkü fitneden maksat
mal ve evlattır. Hakkı istemez, çünkü haktan kasıt ölümdür. Mü‘min
de olsa ölümü temenni etmez."109
109
Subki, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyyeti-l‘Kübra: 2/203; Muhammed el-Bağdadi, Tezkiretu-l‘Hamduniyye:
8/292-293; Abdulkadir el-KureĢî, el-Cevahiru-l‘Mudiyye: 2/475; Ebu Abdillah es-Saymerî,
Ahbaru Ebi Hanife ve Ashabihi: 1/38; Ġbni Nüceym, el-EĢbah ve-n‘Nezair: 1/366;
Ebu Mansur el-Maturidi, Tefsir:7/570.
44
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Mal ve evlat sizin için fitnedir.110 Yerli yerince, miktarınca..
Sevgi, hep ölçüde olacak. Hadisi ġerif‘te Sehl bin Sa‟d‘dan
(Radiyallahu Anh) rivayetle:
َ ُ
َّ
َّ َ َّ َّ َ َ َ َ ّ
َّ ‫َع ًْ َظ ْهل ْبً َظ ْع ٍذ‬
‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
‫ أحى الى ِبي‬:ٌ‫ كا‬،‫اع ِذ ِي‬
ِ ‫الع‬
ِ ِ
َّ َّ َ َ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ ُ َّ َ ُ َ َ َ َ َ ٌ ُ َ
ُ‫الله‬
‫ ًا سظىٌ الل ِه دل ِني على عم ٍل ِئرا أها ع ِملخه أخب ِني‬:ٌ‫ فلا‬،‫سحل‬
َ
َ ُ
َّ
َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ ُ َّ
‫ «ا ْص َه ْذ ِفي‬:‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
‫َوِأ َخ َّب ِني الىاط؟ فلاٌ سظى الل ِه‬
َّ َ َّ ُ َ ْ
َّ ًَ ‫الىاط ًُدب‬
َّ ‫ َوا ْص َه ْذ ف َُما في َأ ًْذي‬،‫الل ُه‬
ِ »‫اط‬
ِ ُ ‫الى‬
ً‫الذهُا ً ِدب‬
ِ ِ ِ
ِ ِ
Bir adam Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelerek:
—―Ya Rasûlallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Bana öyle bir ameli
dalalet et ki; onu iĢlediğim zaman, Allah (Celle Celaluhu) da beni sevsin
ve insanlar da beni sevsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— "Dünyadan vazgeç ki; Allah (Celle Celaluhu) seni sevsin.
Ġnsanların yanında olanlardan vazgeç ki insanlar seni sevsin."111
Siz Rabbinizin sevgisine koĢacaksınız ki, o zaman mahlûkat
size hizmet etsin.
Allah-u Teâlâ dedi ki, benim ortağım yok, Muhammed
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benim kulum ve resulümdür, dedi. Devam
ediyor Allah-u Teâlâ:
َ ُ ْ َ
َ َ ْ َ َْ َ َ َ َ َْ َْ ْ َ
‫ص ِب ْر َغلى َبَل ِئي َو ل ْم ٌَشك ْس َغلى‬
ً ‫۩ مً لم ًسض ِبلظا ِئي و لم‬
َْ َ
َ
ً
َْ َ
‫و ْػ َما ِئي َو ل ْم ًَلى ْؼ ِب َػطا ِئي فل َُ ْػ ُب ْد َزّبا ِط َىا ِئي‬
110
111
Enfal Suresi: 8/28.
Ġbni Mace, Sünen: 2/4102; Taberani, Kebir: 6/5972; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/136;
Beyhaki, ġu‘abu-l‘Ġman: 13/10043; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne: 14/238.
45
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Kaderime razı gelmeyen, belama sabretmeyen, nimetime
Ģükretmeyen, bahĢiĢimle kanaat etmeyen, benden baĢka bir
rabbe tapsın.
Kim ki benim kaderime rıza göstermezse, benim kaderimden
razı olmazsa, ona yazdığım alın yazısına ki; Rasulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) yedi kat semayı aĢtı, aĢtıktan sonra ne dedi:
—―Ey Cibril (Aleyhisselam)! Kaderi yazan meleklerin
tıkırtılarını duyuyorum.‖112
Kader yazılıyor. Her doğan çocuğunki, tak tak tak yazılıyor.
Ondan sonra geliyor, ana rahmindeyken Ģaki midir, sait midir
yazılıyor. ĠnĢallah bize de sait yazılmıĢtır. Bir insana mesela sait
yazıldıysa, o adam sait‘tir. ġaki yazıldıysa, bir de bakarsınız ki çok
namaz kılıyor, gündüzleri oruç tutuyor, ibadet ediyor ama Ģaki
yazıldı, sonunda Cehenneme gidecek.113 Çünkü Allah (Celle Celaluhu)
onun sonunun ne olduğunu bildiği için bu Ģekil yapıyor.
“Her kim ki Benim kaderime razı olmazsa, benim ona
verdiğim belaya sabretmezse, benden baĢka Rab arasın.”
Sabır neymiĢ? BaĢa gelen belalara sabretmek değil mi? Bu
hafta Ġlahiyatta çıkan soruyu tartıĢıyorlardı çocuklar da, bize sordular.
Dediler ki: Hocam, ―sabır nedir?‖ diye soruldu ilahiyat sınavında.
ġıkları gösterdiler. Ben de dedim ki:
—― Sabır, belalara sabretmektir, baĢa gelene sabretmektir.‖114
Ne çıktı orada Ģık? ―Zorluklara karĢı direnmektir.‖ Dediler ki:
―Hocam sizin dediğiniz yanlıĢ çıktı.‖ Aksiliğe bakın ki; o günden beri
kaç tane kitap alıyorum elime, her kitapta da aynı Ģeyi diyor.
Buhari, Sahih: 1/78; Müslim, Sahih: 1/148; Beyhaki, el-Ba‘s ve-n‘NuĢur: 1/182.
Buhari, Sahih: 1/318; Müslim, Sahih: 4/5; Ebu Davud, Sünen: 4/4708;
Dimyati, el-Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 59.
114
ġemseddin Sami, Kamus-u Türki: 817; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 621.
112
113
46
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bakın burada bile: ―Kim benim belama sabretmezse…‖ diyor,
gördünüz mü? Ya böyle saçma bir soru, saçma bir cevap olamaz. Ben
o an dedim ki: ―Bu soru yanlıĢ.‖ Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) buyuruyor ki:
َ ُ ْ َ ْ َّ
َّ ‫« َِا‬
ِ »‫لاولى‬
ِ ‫لص ْب ُر ِفي الصذم ِت‬
“Sabır belanın ilk indiği andadır.”115
Anladınız mı? Eee, Rasûlullah da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yalan
söylemeyeceğine göre; o zaman bu soru yalancı dedim ben de. Değil
mi? Gidip araĢtırın, bakın. Yalancı o soru. Hala ben araĢtırıyorum. On
tane kitapta var bu konu. Adamın mesela; oğlu ölüyor, üç gün feryadı
basıyor. Üç günden sonra biraz ağlıyor, acısı diniyor, biraz yarası
kabuk tutuyor diyelim. Ondan sonra diyor ki:
―Allah‘tan (Celle Celaluhu) geldi sabredelim.‖
Geçti! Sen bu fazileti kaybettin. Bütün sevabı gitti. Bakın ne diyor:
―Her kim ki, benim belama sabretmezse, kim ki benim
nimetlerime Ģükretmezse…‖
Nimet nedir, bilir misiniz? Allah‘tan (Celle Celaluhu) kullara
gelen bela, nimet olabilir mi? Olabilir diyenler parmak kaldırsın.
Olabilir mi bela? ġimdi… BaĢınıza bir bela geldiği zaman, bu
nimettir. Neden nimettir? Bakın, Allah (Celle Celaluhu) dünyada
yaptığınız hatayı, dünyada verdi. Bakın, diyor ki:
―Kulum sen beni unuttun. Bak belayı veriyorum Ģimdi,
zikretmeye baĢla.‖
O yüzden baĢımıza gelen belalar nimettir. Yine diyor ki:
115
Buhari, Sahih: 2/1283; Müslim, Sahih: 2/14; Ebu Davud, Sünen: 3/3124; Tirmizi, Sünen: 3/987;
Abdulkadir-i Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 2/326.
47
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Kim benim verdiğim nimete Ģükretmezse, benim
bahĢiĢime kanaat etmezse…‖
BahĢiĢ nedir? Ne deriz bahĢiĢe? Biz para diyoruz değil mi?
ġimdi, nimet her anlamdadır. BahĢiĢse, sana has kılınan, sana verilen
bir ödüldür. Dünyada yaptığın ibadetlere, diyelim ki; verilen bir
rahatlık, bir ferahlıktır bahĢiĢ. Para olarak alırsak, ayvayı yeriz.
Bakın ki; Ģimdi ben bir hocanın sözünü hatırlıyorum. KarĢıda
oturuyordu. Bu hoca çok enteresan bir Ģey söyledi. O zaman on sene
önce söyledi, hala kulağımızdadır:
—―Allah‘ın (Celle Celaluhu) imtihan sistemi değiĢti. Nasıl
değiĢti? Eskiden, Muhammed Buhari ġahı NakĢibendî (Rahimehullah)
Hazretleri gibi mübareklerin zamanında, Allah (Celle Celaluhu), Kur‘an
kurslarına yardım eden insana, bir anda zenginlik kapısı açardı.
Eskiden öyleydi. Adama bir bakıyorsunuz ki; yardım etti, Allah (Celle
Celaluhu) onun yolunu açıyor.
Artık ahir zamanda bu imtihan sistemi değiĢti. Nasıl oldu?
Kim ki Kur‘an kurslarına, camilere, medreselere, külliyelere,
kervansaraylara yardım ederse, sadaka verirse, Allah (Celle Celaluhu)
onun kemerini biraz daha sıkar‖ diyor. Bakın, dikkat edin. Belki sizde
de olmuĢtur. Allah (Celle Celaluhu) onun sıkıntısını attırıyor. Bakacak
ki:
—―Ben Allah‘ın (Celle Celaluhu) yoluna verdim, Allah (Celle
Celaluhu) bana rızk vermesi gerekirken beni daha çok sıktı. Demek ki
ben bir daha Kur‟an Kursuna yardım etmeyeceğim‖ mi diyecek
veya da:
—―Ben yardım ettim Allah‘ta (Celle Celaluhu) bana nimet verdi.
Sıkıntı nimet değil miydi? Bakın nimet verdi, Ģükürler olsun Ya
Rabbi‖ mi diyecek? Ama o Hoca:
48
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Ġnsan bir hayır kurumuna yardım eder, sonra kemeri
sıkılırsa, sabretme müddeti sayılıdır‖ dedi. O sıkıntıya sabrederse,
mesela; adam Kur‘an Kursuna aidat veriyordur, kemeri sıkılsa bile o
vazgeçmiyordur. Çocuğunu aç bırakıp, aidata devam ederse ne olur?
Onun kemeri ilerde çok geniĢleyecektir. Yani eskiden yapılan
hayırlara hemen karĢılık vardı Allah‘tan (Celle Celaluhu). Artık yapılan
hayırlara biraz daha kemer sıkılıp, sonra bir bolluk var. Anladınız mı?
Ġmtihan sistemi böyledir diyor Hoca.
“Kim ki; benim kaderime rıza göstermezse, razı olmazsa,
benim belalarıma sabretmezse, benim nimetlerime Ģükretmezse,
benim bahĢiĢime kanaat etmezse, benden baĢka kendine Rab
arasın!”
Allah‘ın (Celle Celaluhu) bize hitabına bakın! Benden baĢka
kendine Rab arasın diyor. Var mı baĢka Rab? Ufak çocuğu anası
dövdüğü zaman, çocuk kime gidiyor? Anaya. Dövüyor, yine ananın
yanına. Rabbimiz bize tokat vurduğu zaman, -ki bizim hatamızdandır
bu- bir tokat yediğimiz zaman kime gideceğiz? BaĢka Rab mi var ki
arayacağız? Rabbimiz tek, ortağı da yok. Eee kime gideceğiz?
Bakın geçenlerde kitapta gördüm, hemen aktarıyım size. Çok
eski bir kitaptı. Orada mübareğin bir tanesi sohbet etmiĢ. Sohbeti
yapmıĢ yapmıĢ, sona Ģunu eklemiĢ: ġimdi dua ediyorum diye baĢlıyor
cümleye. Ve duada da diyor ki: ―ALLAHUMME” diye baĢlıyor
Sonra duanın sonunda diyor ki: ―Dikkat edin ki duaya
―ALLAHUMME” diye baĢlıyorum. Çünkü: ―ALLAHUMME”
Allah‟ın (Celle Celaluhu) Ġsmi Azam‘ıdır.‖116 Bakın görüyor musunuz?
Bir insan, mesela bir konu okurken dua kısmına geldiği zaman, ben
bile ekseri öyle yapıyorum bakıyorum dua, geçiyorum yeni bilgiler
aramaya. Ama bakın ne dedi, sona ekledi müjdeyi.
116
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 87.
49
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġsmi Azam nedir? Allah‟ın (Celle Celaluhu) yüzüncü ismidir?
Allah‘ın (Celle Celaluhu) kaç tane ismi vardır? 100 tane ismidir,
nerededir isimler? 99 tanesi kullara bildirilmiĢtir, 1 tanesi de gizlidir.
Allah‘ın (Celle Celaluhu) bir rivayette de 4000 tane ismi vardır.117 ĠĢte
gizli olan Ġsmi Azamdır, bunu bilenin yaptığı dualar kabuldür. Ġsmi
Azam hakkında çok Ģeylerde konuĢtum size sohbetlerde.
―ALLAHUMME” ibaresini ilk defa gördüm.118
Büyükler Ġsmi Azam hakkında farklı rivayetler yazmıĢlardır:
―Zul‟celali vel‟Ġkram” ismi Ģerifi Ġsmi Azamdır. 119
Bir rivayette ―Allah‖ (Celle Celaluhu) ismi Ģerifi ismi azamdır.120
BaĢka bir rivayette ―Rahmanu-r‟Rahim‖ ismi Ģerifi ismi azamdır, 121
―El-Hayyu-l‟Kayyum‖ ismi Ģerifi ismi azamdır.122 Yani bunlarla
yapacağınız dualar geri çevrilmeyecek, o yüzden söylüyorum size,
kurnaz olun bunlarla dua edin.
Mesela geçen gün Mevaiz-u Kudsiyye risalesinde gördüm ki
Ġmam ı Gazali (Rahimehullah) hazretleri ile tevessül ederek yapılan
dualar geri çevrilmez diyor.
O yüzden bir Ģey isteyeceğiniz zaman Ġmamı Gazali (Rahimehullah)
hazretlerini vesile ediniz, isteyiniz iĢte bu kitabın sahibi.123
َ ً
ً َ ََْ َ ْ َ َ
ُّ ‫ٍىا َغ ََلى‬
ْ ‫الد ْه َُا َف َك َأه َما َأ‬
َ ‫ص َب َح‬
،‫اِخطا َغلي‬
‫ط‬
‫۩ و مً أصبح ح ِص‬
ِ
َ ََ ْ
َ َ ََ
َ ‫َو َم ًِ اشحكى َغلى ُم ِص َِب ٍة فل ْد شكا ِوي‬
۩Dünya ile ilgili bir Ģeye üzgün olan sanki bana kızmıĢ gibidir.
Bir musibetten Ģikayetlenen muhakkak beni Ģikâyet etmiĢtir.
Hammami, Yasin Tefsiri: 3; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 27.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 87.
Fahru‟r-Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 1/110; Ġbni Kesir, Tefsir: 11/6150.
120
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/37.
121
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/210.
122
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/42.
123
Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaiz-i Kudsiyye: 8.
117
118
119
50
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah (Celle Celaluhu) ne dedi: ―Benden baĢka kendine Rab
arasın‖ dedi. Sabah kalkıyorsun nasıl kalkıyorsun. Bir iki gün önce ki
olan olaya hüzünlü kalkıyorsunuz. Hiç yaptınız mı bunu? Mesela bir
gün önce maaĢ alacaktınız, alamadınız. Ne oldu banka kapandı,
cumartesiye denk geldi, para yatırmamıĢ patron, müĢteri para
getirecekti getirmedi, ya da hanımla kavga ettin, ya da çocuk karnede
kötü not getirdi.
Sabah dünyalık bir mesele için hüzünlü kalkarsa ne yapmıĢtır?
Bana kızgın sabahlamıĢtır. Çünkü her baĢlayan gün ve aylar ve
melekler ve yıldızlar Ģahittir buna.
GüneĢ diyor ki:
— ―Ey kullar! Kalkın! Yeni bir gün.‖
Toprak diyor ki:
―Ey uyuyan! Bakalım bugün üstümde ne günah
iĢleyeceksin.‖124 O yüzden sakın bir önceki gün olmuĢ olay için
sabah hüzünlü sabahlamayın, kalkmayın öyle. Allah (Celle Celaluhu):
— ―Bana kızgın kalktınız, bana kızıyorsunuz, çünkü bir
önceki gün sıkıntıyı veren benim, bana mı kin tutuyorsunuz‖
buyuruyor.
Sonra:
— ―Her kim ki ona verdiğim bir musibete Ģikayetlenirse
sanki benden Ģikâyet etmiĢtir, beni Ģikâyet ediyor.‖ Allah (Celle
Celaluhu)‘ı kime Ģikâyet edeceğiz? Allah (Celle Celaluhu):
— ―Ona verdiğim bir musibete Ģikâyet ederse, benden
Ģikâyet etmiĢtir‖ diyor.
124
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: Hadis No:43152-43153; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 231-303.
51
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ
َ َ َ ََ ّ َ ََ َ َ َ ْ َ َ
َُُ
َ َ
َ ‫اط َؼ ل ُه ِم ًْ أ ْج ِل ِغىا ِئ ِه ذ َه َب ثلثا ِدً ِى ِ َه‬
‫۩ و مً دِخل غلى غ ِن ٍي فحى‬
۩ Bir zenginin yanına girip zenginliği yüzünden ona tevazu
gösterenin dininin üçte ikisi gitmiĢtir.
Unutmayın ki Mevla Teâlâ: Kullarım, bir insan zengindir
diye ona hürmet edip tevazuu gösterirseniz, tevazulu bir Ģekilde
odasına girseniz, dininizin ―Üçte ikisi” gitmiĢtir125 diyor. Aman
sakın! Allah (Celle Celaluhu) muhafaza.
Ġnsanlara sizden büyük olduğu için, ihtiyar diye, ilimli diye
hürmet gösterin, ama sakın ola zengin diye tevazuu göstermeyin. Bak
dininizin üçte ikisi gider diyen Allah‘tır (Celle Celaluhu). Bunun hesabı
sorulacak.
َ
َ َ
ُ َ ً
َ َ َ َََ
َ ‫۩ َو َم ًْ لط َم َو ْج َه ُه َغلى َم ُِّ ٍت فكأه َما أِخر ُز ْمحا ًُلا ِثل ِني ِب ِ َه‬
۩ Bir ölüden dolayı kendi suratına tokat atan kimse, bir mızrak
alıp onunla bana savaĢ açmıĢ gibidir.
Bir ölü oldu, sevdiğiniz bir insan öldü, ne yaptınız gittiniz
mezara baĢında feryat ediyorsunuz, bir de suratınıza tokat patlattınız.
Allah (Celle Celaluhu) diyor ki:
— ―Kim bunu yaparsa sanki mızrak almıĢ beni öldürmeye
kalkıyor‖ buyuruyor. Bunu kim yapabilir? Ben ne dedim biraz önce,
sabır belanın ilk geldiği anadır. ĠĢte o an sabırdır, ama biz bunu
yapamıyoruz. Siirt‘te bir âlim var, Büyük Arapça Âlimidir bu zat,
ders veriyormuĢ bir tane talebeye, yaĢayan çocuklar anlatıyor,
çocuklardan biri odaya içeri giriyor, diyor ki:
125
Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: Hadis No: 2442; Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 467, Hadis No: 1100;
Abdulkadir-i Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 991.
52
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Seyda! Seyda! Bir tane çocuğunuz Ġstanbul‘da ölmüĢ‖
O Âlimde ona:
—―Niye kapıyı çalmadan dersimi bölüyorsun, çık dıĢarı!‖
diyor. Görüyor musunuz?
Pervari‘de ġeyh MüĢerref (Rahimehullah) vardır.
Sohbet ediyormuĢ, gelmiĢler. DemiĢler ki:
— Seyda hanımınız yemek kazanının içine düĢtü. (onlar
kalabalık olduğu için yemek kazanıyla yapılıyor) ġeyh MüĢerref‘te
(Rahimehullah):
—―Bana niye söylüyorsunuz, gidin ilgilenin defnedin‖
demiĢ, görüyor musunuz? Ne kadar dünyadan geçmiĢler, hiç
umurlarında değil, onlar sadece Rabbimizi zikrediyor. Ama bizim
insanlarımız ne yapıyor.
Ahmak Firavun ne yaptı, bütün ordusunu topladı. Hadi Ģimdi
Musa‘dan (Aleyhisselam) kurtulduk dedi, Rabbini vuracağız dedi, bütün
okları havaya attı, Allah‟ta (Celle Celaluhu) meleklerine:
—―Bunun oklarını kana bulayın.‖ Bu da oklara baktı ki kan
olarak geri geldi:
— ― Tamam, öldürdüm‖ diye sevindi.126 Böyle ahmak bir
adam, biz de mi bu duruma düĢeceğiz. Biz Allah‘ı (Celle Celaluhu) inkâr
etmiyoruz ama gittiğimiz yol böyle oluyor. Sonra:
َ َ َ َ َ َ ُ َ َ َ َْ ََ ً ُ َ َ َ ْ َ َ
َ‫اب ك ْػ َب ِتي ِب َُ ِد ِه‬
‫۩ و مً كظس غىدا غلى كب ٍر فكأهه هدم ب‬
۩ Bir kabrin üzerinde (üzüntüsünden dolayı) dal kıran kimse
sanki kabenin kapısını eliyle yıkmıĢ gibidir.
126
Taberi, Tarih: 1/209; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/56.
53
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Birisi ölmüĢ, gömmüĢüz onu, oturmuĢuz kabrin baĢına ne
yapıyoruz, feryat ediyoruz, kabre vuruyoruz, dal kırıyoruz,
parçalıyoruz, Allah‘da (Celle Celaluhu) diyor:
—―Kim bunu yaparsa sanki benim Kâbe‟min kapısını
eliyle kırmıĢ gibidir.‖ Ne kadar ağır hükümler.
ُ ‫أي َباب ًَ ُأك ُل َما ًُ َبا ي م ًْ َأ ّي َباب ًُ ْدِخ ُل ُه‬
َُ ْ َ ْ َ َ
ّ ْ
‫هللا‬
ِ ٍ ِ
ِ ِ
ٍ ِ ً‫۩ و مً لم ًب ِال ِم‬
َ َ
‫ج َػا ى َج َهى ََم‬
۩ (Helalden mi haramdan mı) Hangi türden yediğine aldırıĢ
etmeyen kimse, Allah‟u Tealanın kendisini cehenneme hangi
kapıdan sokacağına aldırıĢ etmemiĢ olur.
Nasıl olmuĢ ahir zamanda. ġimdi haram çok umumileĢti, değil
mi? Bazı ġeyhlerin de, hocaların da, âlimlerin de cebine giren para
faiz parasıdır, öyle değil mi? Bankalardan geçmiyor mu? Hepinizin
cebindeki, hepimizin cebindeki faiz parasıdır. Ġbn-i Hacer Heytemi
(Rahimehullah) ne diyor:
—Haram bir yerde umumileĢirse, zaruriyet miktarınca alıp
yemek caizdir.127
Eee… O zaman yemezsek ölürüz, ne yapacağız ki zaten, bütün
para oradan dönüyor. Ona yapılabilecek hiçbirĢey yok. Ama ona
rağmen Allah (Celle Celaluhu) diyor ki:
— ―Bir insan var ki helal haram demeden yiyor.‖
Kuran-ı Kerim‘de ayet var bu konuda. ―Siz kalan mirası helal
haram demeden yiyorsunuz.‖128 Miras kaldı diye seviniyor ama
bilmiyor ki babası nasıl dikmiĢ evi.
127
Ġbni Hacer el-Heytemi, Fetevây-i Kübra: 4/357;
Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/266.
54
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Alâeddin-i Attar‘ın (Rahimehullah) babası vefat etti, bir ton mal
kaldı, hiç birisini almadı, hepsini tasadduk etti, sadaka olarak verdi,
kapandı bir tane medrese odasına, bir gün kapı çaldı bir de kapıyı açtı
baktı ki, koca ġahı NakĢibendî (Rahimehullah) ayağına gelmiĢ. Ne dedi
ona:
— ―Daha bu gece buluğa girmiĢ kızım var onu sana
nikâhlıyorum.‖129 Gördünüz mü?
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
َ ْ َ
َ ُ
َ َ َ َُْ ُ َ َ
َّ َ
ِ‫هللا َِع ِل ُِْ ِه‬
ِ ‫ص ِلى‬
ِ ‫هللا‬
ِِ ٌُِ ‫ظى‬
ِ ُ ‫اٌ َِس‬
َِ ‫ك‬:
ِ ٌ‫ا‬
ِ ‫هللا ِع ِى ِه ِك‬
ِ ‫ُذ ِس ِض ِ ِي‬
ٍِ ‫ظ ِع‬
ِ َ ‫ً ِأ ِِبى‬
ِ ‫ِع‬
َ َ َ ْ َ َ َ َ َ ْ َّ َ َ َ ْ َ َ َّ َ َ
‫غ ِِم َِّىا‬
ِ َ ِْ ‫اف ِت ِال َِع ُِْ ِل ِِت ِف ِل‬
ِ ‫خ‬
ِ ‫ٍج ِم‬
ِ ‫الَ ِز ِِو‬
ِ ‫ن‬
ِ ‫ً ِج ِش‬
ِ ‫ ِم‬: ‫ظ ِل ِم‬
ِ ‫ِو‬
“Fakirlik korkusundan evlendirmeyi terk eden kiĢi bizden
değildir.” 130
Evlilik faziletinde yazıyordu bu. Sakın ha, Ġki fakir evlenirse
unutmayın ki Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edecek, hadis var bu
konuda.131
Ama helal mi haram mı? AldırıĢ etmeyen adama, Allah‘ta
(Celle Celaluhu) Cehenneme hangi kapıdan girdiğine aldırıĢ
etmeyecekmiĢ, atacakmıĢ hangi kapıdan girerse girsin, sen dünyadan
yerken içerken helal haram demedin, yedin.
―Helal haram ver Allah‟ım, senin kulun yer Allah‟ım‖132 dedin,
yedin. Öyle bir beyit okuyordum ben size:
128
Fecr Suresi: 19.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/266; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat Aynu-l‘Hayat: 118; Ahmed
Mahmud Ünlü, Evlilik Nimeti ve Hikmetler: 56; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risalei Kudsiyye: 227.
130
Suyuti, Camiu-l‗Ehadis: 20/141, Hadis No:21727; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 2/249;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 44460; Ebu Talib Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 2/396.
131
Tirmizi, Fedailu-l‘Cihad: 1655; Nesai, Sünen: Nikâh 5;
Aliyyu-l‟Kari, Ref‘u-l‘Cünah ve Hafzu-l‘Cenah: 7/20; Ahmed Mahmud Ünlü, Ġslam‘da Evlilik: 40.
132
Yöresel Bir Atasözüdür.
129
55
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
“Oturma münkirle, yeme sancı,
Pas alırsın, paklamaz her kalaycı.” 133
Biliyor musunuz? Mustafa Ġsmet Garibullah (Rahimehullah)
söylüyor. O pası da herkes silemez kalbinden yani. Kölesinin
getirdiği sütten içen Hz. Ebubekir (Radiyallahu Anh) hemen ardından
köleye;
—―Bu sütü nereden aldın,‖ diye sordu. Köle Ģöyle cevab
verdi:
—Kehanette bulunarak gaipten bazı haberler verdim, buna
karĢılık ücret olarak ta bu sütü aldım.
Hz. Ebu Bekir (Radiyallahu Anh) hemen parmağını boğazına
soktu ve içtiği sütü midesinden çıkarmak için olanca gücünü sarf
ederek istifra etmeye çalıĢtı, sonrada Ģöyle dua etmeye çalıĢtı:
—―Allah‟ım, bu sütün midemde kalan kısmı ile damarlarıma
karıĢan kısmından sana sığınırım.”134
O yüzden, bir kul var ki diyor, helal haram dikkat etmeden
yiyorsa, Allah (Celle Celaluhu) da bakmayacak onun hangi kapıdan
cehenneme gireceğine.
َ
ُّ
ّ ‫۩ َو َم ًْ َل ْم ًَ ُك ًْ في‬
َ ‫الى ْل‬
،‫ص ِان‬
‫الصٍَ َاد ِِ ِفي ِدً ِى ِه ف ُه َى ِفي‬
ِ ِ
ُّ
َ َ ْ َ َ
ُ‫صان َف ْالَ ْى ُت َِخ ْي ٌر َل َه‬
َ ‫الى ْل‬
‫ي‬
‫ف‬
‫ان‬
ِ ‫و مً ك‬
ِ
۩ Dini hususlarda artıĢta olmayan noksandadır. Noksanda olan
ise, ölüm onun için daha hayırlıdır.
133
134
Mustafa Ġsmet Garibullah, Risale-i Kudsiyye: Beyit 147.
Ġmamı Gazali, Ġhya: 2/1362; Ġmamı Zehebi, Kebair: 126; Cemaleddin Kasimi, Zübdetu-l‘Ġhya:204.
56
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Dininde artıĢ olmayan noksandadır. Siz buraya gelerek artıĢ
yaptınız iĢte, bugün bir Ģey öğrendiniz mi? Bak artıĢtasınız. Eğer ki
noksanda olsaydınız, Allah-u Teâlâ ne diyor :
—“Dininde noksan olan adam için ona ölüm daha
hayırlıdır.”
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
َّ ‫ َ َسأي‬،‫صش َّي‬
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫الىب َّي‬
ْ ‫َأ َّن ْال َح َع ًَ ْال َب‬
َ ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم في َم َى ِام ِه َف َل‬
:ٌ‫ا‬
ِ
ِ
ِ
َ
َ
َ
َ ‫اظ َخ َىي ًَ ْى َم ُاه ف ُه َى َم ْغ ُبى ٌن َو َم ًْ و‬
َ َُ َ
ْ ً‫ « َم‬:ٌ‫ا‬
َ ‫هللا ِع ْظني ك‬
‫ان‬
ِ ِ ٌ‫ًا سظى‬
ِ
َ
َ ‫ص‬
َ ‫َغ ُذ ُه َش ًّشا م ًْ ًَ ِْىمه َف ُه َى َم ْل ُعى ٌن َو َم ًْ َل ْم ًَ َخ َع َاهذ الى ْل‬
‫ان ِم ًْ ه ْف ِع ِه‬
ِ
ِِ
ِ
َ َ
َْ َ َ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ َ ُ َ
ِ »‫ص ٍان فاَل ْى ُث ِخ ْي ٌر ل ُِه‬
‫فهى ِفي هلص ٍان ومً وان ِفي هل‬
—"Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır..."135
Bizimki eĢit bile olmuyor. Her gün geriye, her gün bir adım
geriye. Bizim burada üç ayda yetiĢtirdiğimiz çocuklar var.
YetiĢtiriyoruz burada elifba, tecvit okutuyoruz, Duha suresinin
aĢağısını ezberletiyoruz, Yasin‘i ezberletiyoruz bir daha ki yaz
geliyor, tekrar elifba, bu ne ya? Gerçekten bazen acıyorum kendime,
bu kadar oku oku gel burada elifba dersi ver.
Biraz biz burada yetiĢtirdiğimiz zaman babalar alsalar çocuğu,
deseler ki otur bakalım oğlum sen Yasin‘i ezberledin. Bir Yasini oku
dese, yeter o bize. Her sene elifba. Bak Allah-u Teâlâ ne diyor:
—―O noksandadır, noksanda olacağına ölüm ona daha
hayırlıdır.‖
135
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/35; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/392;
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/335; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 1/300.
57
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ ‫۩ َو َم ًْ َغم َل بما َغل َم َأ ْو َز َث ُه‬
ْ‫هللا َج َػ َلى َغل َم َما َل ْم ٌَ ْػ َل َم‬
ِ
ِ
ِ ِ
۩ Bildiğiyle amel edene Allah‟u Teala bilmediklerinin ilmini
miras (gibi zahmetsiz Ģekilde) verir.
Ġnsan bildiğiyle amel ederse Allah (Celle Celaluhu) onu
bilmediklerine varis kılar. ġimdi siz burada öğrendiğinizi anlatırsanız,
Allah (Celle Celaluhu) size bilmediklerinizi varis kılacak. Çok böyle
vakalar da yaĢadık biz. Çok eskiden bir yerde sohbete gitmiĢtim,
orada aklıma geldi. Bir hadisi Arapça okuyup söyledim, bilmiyorum
inanın ki hadisin Arapçasını okudum, orada tercümesini söyledim
sonra geldim baktım ki kitapta buldum ki aynı hadismiĢ. Yeminle
söylüyorum kaç tane vakam var böyle. O yüzden siz bildiklerinizle
amel edin, Allah (Celle Celaluhu) bilmediklerinize varis kılacak sizi.
Ne öğreniyorsanız aktarınız, ne biliyorsanız aktarınız, cimrilik
yapmayınız. Aman bu benim seviyeme yetiĢir de beni geçer diye de
korkunuz olmasın, geçemez sizi. ġimdi Allah (Celle Celaluhu) muhafaza!
Diyelim ki ben öldüm gittim, burada benden iyisi gelse bile, ne
dersiniz? O geldi ama Hocam nerede? Hocamın yeri boĢ. Gidenin
yeri hiçbir zaman dolmaz, gelen daha iyi olsa da. Onun yeri boĢ kaldı
çünkü. Benim hocam vefat etti 1996 yılında. ġimdi gitti, diyelim oğlu
geldi onun yerine, ne kadar da Hocamdan iyi olsa, ben hala Hocamın
yeri diyorum. Ondan iyi de olsa onun yeri boĢ kalmadı mı? O yüzden
hiç korkunuz olmasın, öğretiniz. Sizi gelip geçsinler, ĠnĢallah bu
Ģekil temenni ederseniz, biliniz ki size hiçbir zaman yetiĢemezler.
Çünkü Allah (Celle Celaluhu) size bilmediklerinizi öğretecek.
ُ ْ ُْ َ ْ َ َََُ َ َ َ ْ ََ
َ ‫ص َغ َمل َُه‬
‫۩ ومً اطال أمله لم ًخل‬
۩ Emelini uzun tutanın ameli halis olmaz.
58
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Her kim ki uzun yaĢayacağım Ģunları Ģunları yapacağım diye
emel yaparsa, Allah (Celle Celaluhu) diyor ki: ―Onun amelinde ihlâs
yoktur.” Bizde de bu biraz var. Biraz böyle emeli uzun istiyoruz.
ġunu yapacağız, neyse ya dur, Ģu ocak ayında baĢlarım diyoruz, ama
baĢlamıyoruz. Değil mi? Allah (Celle Celaluhu) da diyor ki:
—―Kim böyle yaparsa amelinde ihlâs yoktur.‖ Çünkü sen
yarına çıkacağını biliyor musun, Ģuan baĢlasana. Seni yarına kadar
oyalayan Ģeytandır. Ama sen aldırıĢ etmiyorsun. Ġnsan bir Ģeyler
okudukça yeter artık bu bilgi bana yeter diyor. Ne kadar ona akıl
verseniz de:
− ―Ya bende akıl yok mu? Ben de düĢünüyorum benimde bir
planım var‖ diyor. Burası sizin Ģarjınız gibidir, nasıl ki telefon bittiği
zaman Ģarja koyuyorsunuz sizin Ģarjınız burasıdır. Cuma‘dan cumaya
sohbetimiz var, Cuma da mesela hanımlar var diyelim onların Ģarjı
burasıdır. Gelecekler burada Cuma günü kendini tam Ģarj ediyorlar,
bir daha ki Cuma Ģarjı bitiyor, geliyorlar tekrar, gelmezlerse feyiz
kayboluyor iĢte. Çok büyük soğukluk, çünkü Ģeytanın bir numaralı
düĢmanısınız Ģu an. Buraya gelerek ne feryatları bastırttınız ona, 136
haberiniz yok. Ciddi diyorum.
Aman bak bir sadaka verirken bile dâhi ne anlattım bu hafta
sohbette, bir sadaka verirken dahi 70 tane Ģeytan engelliyor,137 aman
cebinde dursun, aman sana lazım olur verme Ģimdi. Siz bir de buraya
geldiniz farzı ayn‘a geldiniz, ne belaya soktunuz onun (ġeytanın)
baĢını Ģimdi. Siz en büyük düĢmanısınız onun. Unutmayınız ĠnĢallah.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/87 )
136
137
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 3-41.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 106.
59
KÜRSÜDEN
ِ
60
ĠNCĠLER
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ‬
‫الى ِ‬
‫َْ‬
‫َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ‬
‫هللا‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫اع ِخ َِ‬
‫ُلى َِو ِْ‬
‫َو َما ج ْى ِف ِِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ‬
‫ِب كل ِِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ِ‬
‫۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ‬
‫َُ‬
‫ََْ َ ُ‬
‫ال ْى ِغظة الث ِالث َة َ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالىﷻ ‪ِ :‬‬
‫‪61‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ِ‬
‫ْ‬
‫َ َ‬
‫ْ َ ْ‬
‫ْ‬
‫ِاك َى ْع ح ْع َخغ ًِ َ‪،‬و اج ُش ِن ال َح َع َذ ح ْعَ ِر ْح ‪ِ ،‬‬
‫َو ْ‬
‫ب ْال َح َش َام ُج ْخ ِل ْ‬
‫ص ِد ًَى ًَ ‪ِ ،‬‬
‫اح َخ ِي ِ ِ‬
‫َ‬
‫َْ َ َ‬
‫َ‬
‫َو َم ًْ ج َش َن الغ ُْ َبت ظ َه َش ْث ل ُِه َم َد َّب ِتي ‪ِ ،‬‬
‫اع ََ َز ٌَ َّ‬
‫َو َمً ْ‬
‫الى َ‬
‫اط َظ ِل َم ِم ْن ُه ْم ‪ِ ،‬‬
‫ِ‬
‫َ َ ْ َ َّ َ َ ُ ُ َ ُ َ َ ْ ُ‬
‫ُ‬
‫و مً كل هَلمه همل علله ‪ِ ،‬‬
‫َ َ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َو َم ًْ َس ِض َي ِبال َل ِل ُِل ف َل ْذ َو ِز َم ِباهللِ ح َعالى ِ‬
‫ٰ‬
‫َ َ َ َ‬
‫َْ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! اه َذ ِب َما ح ْعل ُم ل ح ْع َم ُل ‪ِ ،‬‬
‫َ َ َ‬
‫ْ‬
‫َ َ َ َ ُْ‬
‫فى ُْف جطل ُب ِعل َم َما ل ح ْعل ُِم ‪ِ ،‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ِ‬
‫َ‬
‫ْ َ َ َ َّ َ َ َ ُ ُ َ‬
‫ىث غذا ‪ِ ،‬‬
‫ح ْع َم ُل ِفي الذهُا هأهً ل جم‬
‫َ َ ْ َ ُ َْ َ َ َ‬
‫َ َّ َ‬
‫اٌ هأ َّه ًَ ُمخل ٌذ ا َبذا ‪ِ ،‬‬
‫و ججمع اَل‬
‫ْ َ َ َ‬
‫ْ‬
‫ً‪ِ،‬‬
‫ٍص َعل ُْ ِ ِ‬
‫ًَا ُده َُِا ِا ْخ ِش ِمي الح ِش‬
‫َو ْاب َخغي َّ‬
‫ًُ ‪ِ ،‬‬
‫الض ِاه َذ ِف ِ ِ‬
‫ِ‬
‫ْ‬
‫َ ُ‬
‫َ ْ َّ‬
‫ُ َ‬
‫اظ ِش َ ِ‬
‫ًٍ‬
‫و وى ِوي خلىة ِفي عي ِن الى ِ‬
‫‪62‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
3.MEV‟ĠZE
Üçüncü mev‘izeye geldik. Üçüncü vaaza geldik yani. Hadisi
Kudsi : Adem‘den (Aleyhisselam) bu zamana kadar, hadisi kutsiler.
Nedir bu Hadisi Kudsiler? Bunu biliyor muyuz? Allah‟ın (Celle
Celaluhu), peygamberinin ağzından halka sesleniĢidir. O yüzden Hadisi
Kudsi diyoruz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne diyor: Allah-u
Teâlâ buyuruyor ki, ―benim kullarım böyle böyle yaparsa…‖ Bakın!
Ġnsanın ağzından Allah-u Teâlâ konuĢursa Hadisi Kudsi‘dir. Ama
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diyorsa ki, böyle yapmayın, o
hadisi Ģeriftir.138 Biri Mevla Teâlâ‘nın; diğeri Rasûlullah‟ın (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem). Oradan anlayacaksınız onu.
Geldik Mev‟izetus Salise: Üçüncü mevize. Bu Mev‘izeler
sadece Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanı için geçerli değil.
Adem‟den (Aleyhisselam) bu zamana kadar, bütün peygamberlere gelen
Hadisi Kudsiler bir arada . Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretleri
bütün kitaplara hâkim bir zat.
Bir insan gerçekten usulü fıkıh okuyup da, usulü fıkıhtan fetva
çıkarmayı kendi iyi yapıyorsa, gerçekten erkek adamdır. Ġnsan ilime
girdikçe ―Ben ne kadar sıfırım‖ diyor. Her kitabı alıp, her kitabı
karıĢtırdıkça, bunu da bilmiyormuĢum, diyorsun.
Ġnsan öğrendikçe toprak olması lazım.139 Her gün bir Ģey
öğreneceğiz. Bugün bunu da öğrendim. Bak bunu da bilmiyormuĢum
bu yaĢıma kadar. Üzülmemiz lazım, ama insanoğlu, ne yapıyor? ―Bak
ben bunu da biliyorum‖ diyor, hâlbuki bazı büyüklerin dediği gibi:
—―Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer‖ 140
Ne kadar ilim var, Allah-u Teâlâ‟nın ilminden sadece yüzde
biri bu dünyadadır. Yüzde doksan dokuzdan yine haberimiz yok
bizim. Çünkü Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
ġemseddin Sami, Kamus-i Türki: 1080.
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 259.
140
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
138
139
63
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
−―Yedi tane deniz bir araya gelse, bütün ağaçlar kalem
olsa, denizler de mürekkep olsa benim ilmimi yazmaya benim
kelimelerim tükenmez ama onlar tükenir‖.141
Allah-u Teâlâ çok geniĢ bir kudret sahibidir. Bakalım üçüncü
mektupta bize ne buyuracak:
َ َ َ ُ ُ َُ
‫۩ ًلىل هللا‬
: ‫جػا ىﷻ‬
۩ Allah'u Teâla buyuruyor ki:
‫ل‬
! ‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey âdemoğlu!
Eğer ki bu hitap Muhammed‟in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ümmetine olsaydı, Âdem oğlu diye bir hitap gelmezdi. Peki, bize ne
hitap gelirdi o zaman:
−―Ey iman edenler! Ey habibimi sevmiĢ, iman etmiĢ kullar!‖
diye bir hitap gelirdi, ama dikkat et hitap hep aynı.
Ey Âdemoğlu!
-Buyur Ya Rabbi!-
ْ َ َ َْ
ًِ ‫۩ ِاكى ْؼ ج ْظحغ‬
۩ Kanaat et ki zengin olasın.
Kanaat et. Verilene razı ol, Ģükret, zengin olursun. Yani
verilene kanaat edersek, Ya Rabbi! Sen bunu bize layık gördün,
bizim hakkımız budur deyip kanaat edersek, zengin olur muyuz?
Oluruz Elhamdülillah. Veren Allah (Celle Celaluhu) değil midir?
Cevahiru-l‟Lu‟luiyye‘de gördüm, Muhammed Dimyati‟nin
(Rahimehullah) kitabında diyor ki:
141
Lokman Suresi: 27.
64
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
− ―Kulların imanı hilkatlerine bağlıdır‖ nasıl yani? ġöyle:
Adamın imanı fakirliğe layıktır. Allah (Celle Celaluhu) ben ona zenginlik
versem küfre düĢer.142
O yüzden ben niye fakirim diyeceğimize, Elhamdülillah
Müslümanım demeliyiz. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) bize biraz para
verse demek ki biz hakkı inkâr edeceğiz Neuzu billah, o yüzden
Allah-u Teâlâ:
−―Kanaat et, zengin olacaksın‖ maddi zenginlikte, manevi
zenginlikte içine girer. Rabbimiz devamında ne diyecek sizlere,
devam edelim:
ْ
َ َ
ْ
َ‫ال َح َظ َد ج ْظت ِر ْح‬
َ ‫۩ َو اث ُس ِك‬
۩ Hasedi bırak ki rahatlık bulasın.
Hasedi terk et, Âdemoğlu ferahı bulursun. Bakın arkadaĢlar,
bu hafta sohbette anlatamamıĢtım, Ġmam Fahru-r‟Razi (Rahimehullah)
Tefsiru-l‟Kebiri‘nde anlatıyor bunu, Allah-u Teâlâ hasedi 10 kısma
ayırmıĢtır. 9‘u âlimlere, 1‘ini de diğer insanlara teslim etmiĢtir.143
Görüyor musunuz? Bu hafta ne anlattım ben size, hasedi anlatmıĢtım.
ġeyh Muhammed, ġeyh Halil kıssasını hatırlıyorsunuz,
dinlediniz mi onu. ġeyh Muhammed ile ġeyh Halil çok itiĢip
kakıĢıyorlar, arkalarından konuĢuyorlar, ama bir araya geldiklerinde
birbirlerini çok seviyorlar. Bir gün bakmıĢ ki ġeyh Halil evde
oturuyor, bir de ne görsün cam taĢlanıyor, bir de bakmıĢ ġeyh
Muhammed'in oğlu:
— Ne yapıyorsun? Çocukta:
—Babam bana dedi ki: ―Biz Ģimdi hacca gidiyoruz, küçük
Ģeytanı taĢlamadan önce büyük Ģeytanı sen git Ģimdi taĢla‖ dedi.
142
Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 254; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426;
Ġbni Kesir, Tefsir: 9/4728; Yusuf en-Nebhani, Fethu-l‘Kebir: 1/145; Ġmamı Suyuti,
Camiu-l‘Ehadis: 1/330; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426.
143
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433.
65
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Böyle bir kıssa anlatmıĢtım orada. Gerçekten de âlimler
arasında çok oluyor.
Üzgünüz ki Ģu ortamda olan olaylar Cübbeli Hoca‘ya144
yapılanlar, nice düĢmanlarını sevindirdi. Yani inanın ki onun o
Ģekilde olup, içeri girmesinden dolayı insanların bakıĢı değiĢti bize.
Çünkü o büyük bir cemaati yansıtıyordu.
Hizmet bir tek dıĢarıda mı olur? Demek ki, ceza evindekilerin
de Cübbeli Hoca‘ya ihtiyacı var ki Allah (Celle Celaluhu) yolladı.
Hizmet edip geri gelecek yani. Her hangi bir sıkıntı yok ama atılanlar
iftiradır.
ġuna bakın! ġimdi insanlar kan kusmaya, kin kusmaya
baĢladılar. Özellikle bizim düĢmanlarımızdan bazı gazeteler. Yazık
müslümanlar alıyor, düĢmanlarımızdandır hâlbuki. Bunlar Ģimdiden
Cübbeli Hoca‟ya kin kusmaya baĢladılar, dikkat edin. Hemen
saflarınızı belirleyin yani. Bize de aynısı olsa yanımızda olacaklar
bellidir. O yüzden dikkat edin.
Ġmam Fahru-r‟razi (Rahimehullah) ne diyor: Allah‟u Teâlâ
hasedi, 10 kısma ayırmıĢ, 9‘nu Âlimlere vermiĢ, 1 tanesini de diğer
insanlara tahsis etmiĢtir. Hasedin onda 9‘u Âlimler de görüyor
musunuz? Öyle böyle değil yani.
ġeyh Muhammed‘in, ġeyh Halil‘in taĢlamaları çok değil
yani. Bir de bakın musibet ve belaları Allah (Celle Celaluhu) ona taksim
etmiĢ. 9‘u Salihlere 1‘i diğer insanlara bırakmıĢtır. Musibetin 10‘da
9‘u Salih (Aleyhisselam) insanlarda.145
Âlimlerin baĢına gelecekler hep böyledir, bakabilirsiniz.
Hz. Eyyûb (Aleyhisselam) gibi. Hadisi ġerifte:
َ َ َ
ََ َ
ُ ‫اٌ َس ُظى‬
َ
ٌ
:‫هللا ﷺ‬
‫ك‬
:
ٌ‫ا‬
‫ك‬
،
‫غ‬
‫و‬
ِ
ٍ ُ ‫ع ًِ أ‬
ُ
ْ َ
ِ ُ ‫َما أ ِور َي ه ِب ٌّى ِمث َل َما أ ِور‬
‫ًذ‬
144
145
Ahmed Mahmud Ünlü, 2011 Senesinde Haksız Yere Tutuklanma Hadisesi.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433.
66
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
−―Hiçbir peygamber benim gördüğüm kadar eziyet görmedi.‖ 146
Bunu söyleyen Fahri Kâinat Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve
Hepsi aynı, çoğu âlimler eziyet göre göre ölmüĢlerdir. Salih
zatlara da ekseri eziyet vardı. Bu âlimler ibadetle bu makamı
alamazken Allah (Celle Celaluhu): “Ben böyle vereceğim‖ diyor Sırf
makamları yükselsin diye bu sıkıntılara katlanacaklar.
Yine Allah (Celle Celaluhu) zilleti 10 kısma ayırmıĢ. Zilleti,
Alçaklığı. Bunun 9‘u Yahudilerde, 1‘i de diğer milletlerdedir.147
10‘da 9‘u Yahudilerde. En pis millet iĢte.
Sellem).
Ġlk baĢta Hazinedar Yusuf‘u (Aleyhisselam) satın alıyor. Kime
sattı? PadiĢahın vezirine. Vezir kim? Kıtfir. Kıtmir değil, Kıtmir
köpektir. O an ki PadiĢah kim? Reyyan Melik. Onun yerine kim
geçiyor, Muhasip denilen bir adam.148 Onun bir çocuğu var. O
ahmaklık yapıyor, onu bir iĢe koyuyor, iĢten kaçıyor, ona Ferra an
nefsih diyor. Kendi kendine kaçan demek. Ferra: kaçtı, An nefsihi:
kendi nefisinden kaçan demek. Zamanla bu çok kullanıla kullanıla
Ferra an nefsih… Firavun oluyor.149 Ġlk baĢlangıcı Ferra an
nefsih‘den geliyor iĢte.
Sonra bu ahmak dediğimiz çocuk gizlice babasını öldürüp
tahta geçiyor. 7 karıĢ boyu, 8 karıĢ sakalı var. Musa (Aleyhisselam)
zamanında denizdeyken boğulan budur iĢte. Ġlk Firavun‟dur.
Sonrasında Firavunlar çok gelmiĢtir. Bir de unutmayın Firavun‟un
saçları sarıymıĢ.150 Hiç bulunan cesedin kafasına dikkat ettiniz mi?
Dikkat edin sarı saçlı. Hala kıllar duruyor orada Sarı sarı.
Ġbni Adiyy, el-Kâmil: Hadis No: 2605; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: Hadis No: 31703;
Tirmizi, Sünen: Hadis No: 2477; Ġbni Mace, Sünen: Hadis No: 151; Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 3/120 Hadis No: 12236-12237; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/Mektup 10.
147
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433.
148
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73.
149
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 92.
150
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 92.
146
67
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġsrail dediğimiz kimdir? Yakup‟dur (Aleyhisselam). Yakub‘un
diğer ismi, Ġsrail‘dir.151 Ġsrail oğulları buradan geliyor
iĢte. Yahudi derken bunları anlamayın iĢte. Ġlk Ġsrail : Yakub „dur
(Aleyhisselam). Yusuf ‘un (Aleyhisselam) babasıdır. Yusuf (Aleyhisselam)
kaybolunca, ne kadar ağladı Yakub (Aleyhisselam). Ama dikkat edelim.
(Aleyhisselam)
Yusuf (Aleyhisselam) bir rüya ile eziyet çekmeye baĢladı, bir rüya
ile sultan oldu.152 Bir ara nasip olsa, her sohbette bir Peygamberden
bahsetsek, öyle de ne güzel olurdu.
Sonra Allah (Celle Celaluhu) tevazuu (Alçak gönüllülüğü) 10
kısma ayırmıĢtır. Bunun 9‘nu Hıristiyanlara, 1‘i diğer milletlere
vermiĢ. Yani böyle bir Ģey olabilir mi? Ġmamı Razi (Rahimehullah)
söylüyor bunu. Tevazuunun: Hıristiyanlarda 10‘da 9‘u.153 Alçaklığın
10‘da 9‘u Yahudilerde154 onda itiraz yok, doğru söze ne hacet.
Hakikaten Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında Ehli
kitap Hıristiyanlar daha tevazuluydu. Onlar bize daha yakın. ġimdi
Kuran‘dan haberi olmayan bir zata gidin Yahudi mi daha çok
seviyorsun, yoksa Hıristiyan'ı mı daha çok seviyorsun? Hıristiyan,
der. Yahudiler çok pis millet. Ġtici gerçekten. Kuran diyor ki, onlar
birbirinin dostudur.155 Ama Hıristiyanlar size daha yakındır.156
Çok enteresan Ģehvetin 10 kısmı var, 10‘da 9‘u kadınlarda, 1
tanesi erkeklerde. Bu da çok doğrudur, normal bir cinsel iliĢki de
hanımlar 2 kat daha çok zevk alır. O yüzden 10‘da 9‘u
hanımlardadır, 1 tanesi erkeklerdedir.157
Ama hayâ dediğimiz utanma duygusu, 10‘da 9‘u da
hanımlardadır.158 Nasıl oluyor? ġöyle oluyor ki, 10‘da 9‘luk Ģehveti,
10 da 9‘luk hayâ örtüyor, onu dengeliyor. Yani o olmasa, yanlıĢ
Taberi, Tarih: 1/165; Ġbni Esir, Kâmil: 1/127;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/295.
152
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73.
153
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433.
154
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433.
155
Maide Suresi: 51.
156
Maide Suresi: 82.
157
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434.
158
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434.
151
68
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ģeyler oluyor. Hayâ perdesini yırttığı an 10‘da 9‘luk Ģehvet dıĢarı
saçılıyor. Bu, iĢin gerçek tarafı.
Ġlim 10 kısımdır diyor, Fahru-r‟razi (Rahimehullah) hazretleri:
10‘da 9‘u Irak‘tadır. Ġlmin Irak‘ta nerede var? Bağdat değil
mi? Doğru söze ne hacet, Bağdat orada iĢte. Abdulkadir Geylani
(Rahimehullah) orada, BiĢri Hafii (Rahimehullah) orada, Ahmed bin
Hanbel (Rahimehullah) orada, Ġmamı Azam (Rahimehullah). Bir Ġmamı
Malik (Rahimehullah) Medine‘de, Ġmamı ġafii (Rahimehullah) Mısır‘da.
Ġman 10 cüzdür, 10‘da 9‘u nerede? Belde olarak nerede?
Yemen‘dedir. 10‘da 1‘i diğer ülkelerdedir.159 Yemen‘de iman, inanç
orada var. Ama Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor?
Hadisi Ģerifte:
َ ‫ َأ َل ئ َّن ْلا ًَم‬:‫الىبي ﷺ‬
ٌ ‫ان ًَ َم‬
َّ َ َ َ
َ ‫ َو َأح ُذ َه َف‬،‫ َو ْال ِح ْى َم َت ًَ َما ِه َُّ ٌت‬،‫ان‬
‫غ‬
ِ
ِ ِ
ِ ٌ‫فلا‬
ْ
ُ
»ً
ِ ِ ‫َسِّبى ْم ِم ًْ ِك َب ِل ال َُ َم‬
―Ġman yemene mensuptur, hikmet yemene mensuptur ve
rabbinizin nefesini yemen tarafından duyuyorum.‖160
Muhammed Parisa (Rahimehullah) Faslu-l‟Hitab‘ta söylüyor.
Ġsteyen baksın ama kitabı siz nerede bulacaksınız? Bakın ki Veysel
Karani (Rahimehullah) hazretleri, Yemen‘de. Bir Ģey ortada yokken
iman etti mübarek. Amcası Gavstır Veysel Karani (Rahimehullah)
hazretlerinin.161
Faslu-l‟Hitab‘ta gördüm inanın ki Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi
zamanın da Gavs var, inanabiliyor musunuz?
ve Sellem)
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434.
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/16627; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/541;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 12/33951-33952; Zebidi, Ġthaf: 7/478; Ġbni Kesir, Tefsir: 8/39.
161
Lamii Çelebi, Nefahatü-l‘Üns Tercümesi: 89.
159
160
69
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Yine akıl 10 kısımdır, 9‘u erkeklerde, 1‘i hanımlardadır 162 bu
da iĢin diğer tarafı. Tabii ki Hayânın 10‘da 9‘u veriliyor bizim
zorumuza gitmiyor da, aklın 10‘da 9‘u verilince zorlarına mı gidecek?
Bereket 10 sınıftır. 9‘u ġam da, 10‘da 1‘i de diğer
ülkelerdedir. Bereket ġam da, böyle bereket vardır.163
Bu haset olayı söylerken, zatın birisi bir hükümdarın karĢısına
geçiyor, onunla sohbet ediyorlar ona nasihatler ediyor. PadiĢahın
Vezirinin dikkatini çekiyor. Kıskanıyor. O gittikten sonra PadiĢaha
diyor ki:
−Bu âlim sizin çok pis koktuğunuzu söylüyor. PadiĢah:
−Sen bunu nereden çıkardın?
−DıĢarıda bize öyle söyledi, isterseniz bunu size ispat ederim.
−Et dedi PadiĢah. Vezir:
− Dikkat etmiyor musunuz? Sizinle konuĢurken ağzını
kapatarak konuĢuyor. PadiĢah:
−Dikkat etmedim. Bir daha ki geliĢinde dikkat ederim.
Âlim tekrar gelirken Vezir gördü bu Âlim‘i, dedi ki:
— Gel sana çorba ısmarlayayım, dedi. Alt yemekhaneden
yemek ısmarladı. Bol sarımsağı da döktü içine. Dedi ki:
—Bak dikkat et, çorba sarımsaklıdır. PadiĢah‟ı rahatsız etme
uzaktan konuĢ ağzını kapat, dedi. O Âlim‘de sarımsak yiyip öyle
gidince PadiĢah‟ın huzuruna, PadiĢah:
— YaklaĢ yanıma, dedi. O zatta konuĢurken rahatsız olmasın
diye ağzını burnunu kapattı. PadiĢah‟ta sinirlendi bu olaya
162
163
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434.
70
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Gerçekten vezirin söyledikleri doğru. Benim pis koktuğumu ima
ediyor bu Âlim‖ dedi. Hâlbuki garibanın haberi yok. PadiĢah:
—Getirin kâğıdı dedi. Kızdı PadiĢah olaya. Bu adam da PadiĢah‟ın
ne yazdığından haberi yok. PadiĢah böyle kâğıt istediği zaman bu
âlim de 2-3 dinar gibi hediye verin yazıyor, zannediyormuĢ. Bu da
onu düĢünerek sevinçli sevinçli çıktı odadan. Vezir:
— Ne oldu? dedi. Bu Âlim de:
— Herhalde PadiĢahım bana dünyalık bir Ģey yazdı‖ dedi. Vezir:
— Allah (Celle Celaluhu) için onu bana ver çok ihtiyacım var, dedi.
Vezir de çok ısrar edince Âlim de kâğıdı, fermanı Vezire verdi.
Vezirde koĢa koĢa gitti hazinedara baktı ki ne yazıyor? Bu adamı
katledin, çabuk bu adamı idam et. Ondan sonra ertesi gün oldu bu
Âlimi tekrar gördü PadiĢah:
—Ne arıyorsun burada ne oldu? Kâğıt ne oldu dedi? Âlim‟de:
—Efendim böyle böyle oldu sizin kapıdan çıkınca vezir istedi ona
verdim‖ dedi. PadiĢah‘ta Olayın hakikatini anlayınca:
—Demek ki haset etti felaket geldi baĢını buldu,164 dedi. Kendi
kazdığı çukura kendi düĢtü.
Ebu Cehil aynısını yapmadı mı? Bu ahmak adam hasta olunca
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyarete geliyor. Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyarete gelecek diye kapının önüne çukur
kazmıĢ. Bunu çok eski bir peygamberler mucizesinde okumuĢtum.
Nereden aklıma geldi bilmiyorum. Neyse Ģimdi kazmıĢ orayı, üstünü
de otlarla örtmüĢ. Neden? Ben Rasûlullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
buradan geçireceğim ki içeriye düĢsün diye.
Hasetlik edecek ya neyse, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
geliyor onunla beraber gelirken Cebrail (Aleyhisselam) hazırlanan tuzağı
haber veriyor ve geri dönmesini söylüyor.
164
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/103; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/188;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/202.
71
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Neden geri döndün diyecekken, bu ahmak adam çukurun içine
düĢüyor. Ebu Cehil:
— Yardım edin beni çıkarın, diye bağırıyor. Onlar uzandıkça Ebu
Cehil derinleĢiyor, Allah (Celle Celaluhu) kuyuyu daha derin yapıyor.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—Doğru söyle bana iman edecek misin, deyince:
—Edeceğim, dedi. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini tutuyor,
çıkarıyor. O zaman Ebu cehil:
—Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Sen ne kadar
sihirbazmıĢsın165 deyip küfrüne devam etti.
Bakın hesap edin ki o zaman orada ki adamların hepsi
sarıklarını birbirine bağlıyor, aĢağıya salmıĢlar onlar saldıkça çukur
derine gidiyor. Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), tamam iman
ettim deyince elle tutup çıkartmıĢtır.
Görüyor musunuz? Haset nereye dönüyor? Bir insana haset
ettiği zaman hiçbir Ģey yapamazsınız ki. Bir insana haset eden tam
aksine Allah‟a (Celle Celaluhu) savaĢ açmıĢ, ne demek istiyorsunuz? ―Ya
Rabbi sen nasıl taksim ediyorsun. Ben senin verdiğine razı değilim.
Böyle ilahlık mı olur‖ diyorsun değil mi? haset bu oluyor iĢte. Çünkü
sen bu adamın niye bu kadar çok malı var deyip kızsan bile bu
adamın malı değiĢmez ki. Sen kızdığınla kalırsın. Rasûlullah‟ın
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduğu gibi:
َّ
َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َع ًْ َأ َوغ‬
:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
ٍ ْ
ََ َ ْ ُ َّ ُ ُ ْ َ َ َ
ْ
ُ َ َ َ ْ َّ
َ
َ
»‫ب‬
ِ ‫ هما جأول الىاس الحط‬،‫اث‬
ِ ‫« ِئن الح َعذ ل َُأو ُل الح َعى‬
―AteĢin odunları yediği gibi hased‟de iyilikleri yer bitirir.‖ 166
165
166
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 268.
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 5/26594; Ġbni Mace, Sünen: 2/4210; Ebu Davud, Sünen: 4/4903;
Ebu Ya‟la, Müsned: 6/3656; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6184.
72
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠĢte sadece üzüntü, kinle erir biter gidersin. O adama yapılabilecek
hiç bir Ģeyin yoktur. O yüzden Allah-u Teâlâ:
− ― Ey Âdemoğlu! Hasedi terk et ki, istirahat bulasın‖ dedi.
Ne kadar güzel dedi. Bir insanın, bir Müslümana hasedi olur mu?
Allah (Celle Celaluhu), kime ne verdiyse daha çok versin, demek ki hak
ediyor ki veriyor, ilmi varsa Allah (Celle Celaluhu) ilmini arttırsın,
demek ki hizmet ediyor ki veriyor, demeli.
Allah (Celle Celaluhu) devamında:
َ ْ ْ ُ َ َ َ ْ ُ َْ َ
َ‫ص ِدًى َك‬
‫۩ و اجح ِيب الحسام ثخ ِل‬
۩ Haramlardan sakın ki, dinini halis kılasın.
Haramlardan kaçın Ey Âdemoğlu! Dinin halis olsun.
Elhamdülillah bizim cemaatimizde bile bile haram iĢleyecek
bir zat yok. ĠĢlese bile hemen beni affet Ya Rabbi! Diyoruz değil mi?
bak ne diyor Mevla‟mız:
―Haramlardan kaçınız ki dinin halis olsun.‖
Ufak günahları istiğfarlar affettirir. Hatta Rasûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
—―Ġki namaz birbirinin arasına kefarettir.‖167
—―Ġki Cuma birbirinin arasına kefarettir.‖168
—―Oruç birbirinin arasına kefarettir.‖169
—―Umre birbirinin arasına kefarettir.‖170
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/310; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/171; Ġbni Cerir,
Tefsir: 2/132-133; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:1/297; Ġbni Hibban, el-Ġhsan: 2/190;
Nesai, Sünen: 1/91; Ġbni Mace, Sünen: 1/156.
168
Müslim, Sahih: Taharet 117, Hadis No: 552; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/400:
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/308; Tirmizi, Salat: 1/418; Ġbni Mace, Sünen: 1/345;
Ebu Davud, Müsned: 324; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 2/177.
169
Müslim, Sahih: Taharet: 117 Hadis No: 552; Ahmed bin Hanbel, Müsned: 2/400:
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/308; Tirmizi, Salat: 1/418; Ġbni Mace, Sünen: 1/345;
Ebu Davud, Müsned: 324; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 2/177.
167
73
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hep aradakini sildirirsiniz. Adam günde 5 vakit yıkansa o
adam da kir kalır mı? Namaz da öyledir.171 Bile bile sakın haram
iĢlemeyin. Ama iĢlersek bile mutlaka tövbeyle sildireceğiz. Çünkü siz
haram iĢlediğiniz an o günah yazılmıyor ki oraya. 6 saat tövbe
vaktiniz var.172 Çünkü sağda ki melek solda ki meleğin amiridir.173
Tövbe edip onu oraya yazdırmayın, yazdırırsanız onu sildirmeniz çok
zordur.
Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) Efendimiz‟den
rivayet ediyor ki:
(Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)
َّ
َّ َ َ
ّ ‫َع ًْ َأبي َب ْىش‬
َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫الل ُه َع ْى ُه‬
‫ِ« َما‬:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
‫ س ِض ي‬،‫الص ِّذ ًِم‬
ِ ٍ
ِ
ْ
ْ َ ْ َ َّ َ َ
َ
َ
ْ
َ
َ
َ
َ
َ
ْ
َ
ْ
َ
َّ
»‫ وِئن عاد ِفي الُى ِم ظب ِعين مش ٍِة‬،‫أصش م ًِ اظخغفش‬
―Ġstiğfar eden kimse günde yetmiĢ kere (aynı günaha) dönse
bile, (günahta) ısrar etmiĢ sayılmaz” buyurmuĢtur.‖174
Eğer ki nefisine uyup tövbeyi bozuyorsa dua edeceğiz Allah
(celle celaluhu) yardım etsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) baĢka bir
yerde de buyuruyor ki:
ََ
ّ ُ ْ َ ْ َُْ
ُْ َ
ُْ
ُ
َ ‫الل‬
ِ ‫ واَل ْع َت ْه ِض ِب ِب َشِّب ِه‬، ‫ىب‬
‫ه‬
‫الز‬
‫ى‬
‫ل‬
‫ع‬
‫ش‬
‫ص‬
‫اَل‬
‫ان‬
‫ع‬
ِ
ِ ِ ‫ِاَلعخغ ِفش ِب‬
ِ
ِ
―Diliyle istiğfar eden günah iĢlemekte ısrar eden kimse
Rabbi ile alay eden kimse gibidir.‖175 Burası da var.
Ġmamı Malik, Muvatta: 3/1257; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 3/12639;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 24/15701; Buhari, Sahih:3/1773; Müslim, Sahih: 2/437;
Ġbni Mace, Sünen: 2/2888; Nesai, Sünen: 5/2629.
171
Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 430; Müslim, Sahih: Mesacid 284;
Buhari, Sahih: 1/134 Mevakit 6; Tirmizi, Sünen: Edeb 80, Emsal: 2868.
172
Taberani, el-Mu‘cemu-l‘Kebir: Hadis No: 7765, 8/185; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/390
Hadis No:7049; Deylemi, Müsnedu-l‘Firdevs: 2/402 Hadis No: 3785.
173
Taberani, Kebir: 8/7787; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6648;
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/17577; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 13/13533.
174
Ebu Davud, Sünen: Vitr 26 Hadis No:1514; Tirmizi, Sünen: Deavat 106 No:3559;
Ebu Ya‟la, Müsned: Hadis No:137-139; Taberi, Camiu-l‘Beyan: 6/68;
Suyuti, Durru-l‘Mensur: 4/35; Ahmed Mahmud Ünlü, Ġstiğfar Risalesi: 33.
170
74
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ama bu ne demek oluyor, hafife alıp tövbe etmektir. Ebu
Bekir Sıddık Efendimizin (Radiyallahu Anh) dediği ise, bir günahı
iĢleyip ―Ya Rabbi! Hata ettim bir daha yapmayacağım‖ deyip tekrar
iĢlese dahi o tövbeyi bozmayı yaklaĢmıĢ değildir, diyor.
َ ْ َ َ َ ْ
َ
‫۩ َو َم ًْ ث َس َك الغ ُْ َبة ظ َه َست ل ُه َم َحب ِتي‬
۩ Gıybeti bırakan kiĢiye muhabbetim zuhur eder.
Gıybet nedir? Bir Müslümanın arkasından hoĢlanmayacağı bir
Ģekilde konuĢmak.176 Fasıkın gıybeti caizdir.177 Mesela bir
Müslüman birisiyle ortak olacaktır. Sen o adamla önceden ortak
olmuĢsun biliyorsun ki yalancıdır, dersin ki ortak olma, bu adam
yalancıdır. Bunu söyle bu gıybet değildir.178 Müslümanları
faydalandır. Bunun haricinde sana ne karı var, yazıktır.
Hâlbuki Allah Teâlâ diyor ki: ―Bıraksın gıybeti benim ona
muhabbetim zuhur edecek.‖ Köylerde Ģimdi kadınlar tarlaya gidiyor
erkekler kahve de bilmiyorum ne yapıyorlar oralarda. Bizimkiler
ekseri gıybet ediyor da. Ne kazandırıyor size? Bakın ki ben bu örneği
hiç aklımdan çıkarmıyorum inĢallah sizde unutmayın.
Havarilerle beraber Ġsa (Aleyhisselam) yolda gidiyor baktı ki
köpek ölmüĢ. Havariler diyor ki:
――Ne kadar pis kokmuĢ ortalık batmıĢ.‖ Ġsa (Aleyhisselam)‘da
diyor ki:
― ―Köpeğin diĢleri ne güzel bembeyaz.‖179
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 4/10172; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/117;
Ġbni Arrak, Tenzihu-Ģ‘ġeria: 2/314; Cemaleddin Kasımi, Zübdetu-l‘Ġhya: 504;
Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/63; Osman El-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin:43.
176
ġemseddin Sami, Kamus-i Türki: 994.
177
Suyuti, Camiu-l‘Usul: 8/6219; Suyuti, Dureru-l‘Muntesır: 1/449; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/305.
178
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 8/3397; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/115; Beyhaki,
es-Sünenu-l‘Kübra: 10/210; Ġbni Ebi-d‟Dünya, Kitabu Zemmi-l‘Ğıybeti ven‘Nemime: Hadis No: 83,
Kitabu-s‘Samt: Hadis No:220; Ġbni Hibban, el-Mecruhin: 1/220; Osman el-Hopavi,
Durretu-n‘Nasihin: 264-777; Muhammed Mevlana Ebu Said Hadimi, Berika: 2/281.
179
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/193.
175
75
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Görüyor musunuz? Yani yine hep bardağın boĢ tarafından
bakıyoruz? Dolu tarafından baksana. Bir Müslümanın hatası vardır,
zaten sevilen insanı sevmek herkesin haddi. Ama önemli olan
sevilmeyen insanı sevebilmek erkekliktir. Bir mahallede hiç
sevilmeyen bir aksi insan vardır, erkeklik onu sevmektir iĢte.
Mevlana (Rahimehullah) burada olsa kim sevmez onu? Onu herkes
sever. Önemli olan sevilmeyeni sevmektir. Kalbine o sevgi tohumunu
attığınız an, istediğiniz gibi o kula hükmedebilirsiniz. Anladınız değil
mi? Gıybeti terk edelim. KarĢımızda ki müslümanın hep dolu tarafını
görmeye uğraĢalım. Bunu yaparsanız sizde mutlu olacaksınız. Gıybet
edince seviniyor musunuz?
Abdullah bin Mübarek (Rahimehullah) hazretleri bu hafta bize
ne dedi? Gıybet edeceksen ananın babanın gıybetini et,180 sevap
yabancıya gitmesin. Çünkü sen gıybet ettikçe sevap ona gidiyor. Bu
dünyada gıybet ediyorsun ona bir ton sevap veriyorsun. Sen enayi
misin? Öyle değil mi? 1 lira ver dese adam:
――Defol git benim seninle iĢim olmaz‖ dersin. Bir ton sevap
veriyorsun farkında değilsin.
ْ ً‫۩ َو َم‬
َ ‫اغ َت َز َل الى‬
َ‫اض َط ِل َم ِم ْن ُه ْم‬
ِ
۩Ġnsanlardan uzlet eden onlardan selamet bulur.
Her kim insanlardan uzlet edip ibadete kapanırsa insanların
Ģerrinden emin olmuĢ. Ġnsanların Ģerlerinden, kötülüklerinden,
zararlarından, gıybetlerinden korunmak istiyorsanız uzlete.
Bakın olaya Ģöyle bakıĢ açısı var. Mehmet Emin Tokadi
hazretleri yolda giderken hırsız bıçağı dayadı boynuna:
(Rahimehullah)
――Ver keseyi‖ dedi. Keseyi verdi hırsız gitti. Mehmet Emin
Tokadi (Rahimehullah) hazretleri de karĢıda yatıyor öyle güzel bir zattır
ki hattattır da. Hırsız gittikten sonra oturdu üzüldü arkadaĢı geldi ve:
180
Ġmamı KuĢeyri, Risaletu-l‘KuĢeyriyye: 95; Ġmamı Nevevi, el-Ezkar: 548.
76
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Mehmet Emin Efendi (Rahimehullah) ne oldu‖ dedi? O da:
—―Hırsız kesemi çaldı ona üzüldüm‖ dedi. ArkadaĢı:
—―Bir Ģey olmaz yeniden kazanırsın‖ dedi. Mehmet Emin Tokadi
(Rahimehullah) hazretleri de:
—―Ben giden paraya üzülmüyorum ki, ben o parayı taĢıdım da bir
müslüman‘ın günaha girmesine sebep olduğum için üzülüyorum‖ 181
dedi.
Hadi gelin buyurun! BakıĢ açısına bakın yani bizim evimize
hırsız girse, vay herif nasıl girdi buraya deriz. Yolda bizi gasp etse
vay hayvan herif nasıl yaptı deriz. Hâlbuki bak Mehmet emin efendi
(Rahimehullah) hatayı hala kendisinde arıyor. Niye o keseyi üstümde
taĢıdım da bir Müslüman harama girdi ona üzülüyor. Bakın insanlara
ne kadar merhamet ediyorlar.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebubekir (Radiyallahu Anh)
Efendimizi çağırdı dedi ki:
—“ Ya Ebubekir (Radiyallahu Anh)! Senin tefekkürün nasıldır?
Ebubekir (Radiyallahu Anh):
—“Benim Tefekkürüm; Ya Rabbi! Benim bedenimi cehenneme atıp
o kadar geniĢlet ki cehenneme benden baĢka kimse sığmasın geri
kalan herkes cennete gitsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—“Senin tefekkürün yetmiĢ sene ibadetten hayırlıdır.”182
Buyurdu.
Görüyor musunuz? ġu insanlara merhamete bakar mısınız?
Ama Ģimdi bakıyorsunuz ki evlat namaz kılmıyor ana babanın
umurunda değil. Sen onu büyütüyorsun el bebek gül bebek,
cehenneme sokacaksın, cehenneme odun yetiĢtiriyorsun iĢte.
181
182
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
Muhammed Ġbni Abdullah el-Cerdani ed-Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 289;
ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehari Yar-i Güzin: 25.
77
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hiç razı olmayalım buna, bakın ne var sonunda. Ġnsanların
Ģerrinden korunmak isteyen insanlardan çekilecek ibadete yönelecek.
ََ َ
ُْ
َ
َ‫۩ َو َم ًْ كل كَل ُم ُه ك ُم َل َغلل ُه‬
۩ KonuĢması az olanın aklı mükemmel olur.
Her kim ki, kelamı azsa aklı çok olur, kâmil olur o adam. Ne
kadar güzeldir bir insana sadece sorulduğu zaman konuĢması. Bir
topluma gittiniz bak bunu yapınız, bizim yapamadığımız en büyük
hata budur iĢte. Gittiğimiz ortamlarda aman bizi bilgili görsünler,
aman bizi âlim görsünler, aman bize soru sorsunlar, aman insanlar
etrafımıza oturup bizi dinlesinler, hep bu Ģekilde insanlar. Hani ben
biliyorum, ben yaparım havasına girdiğinden kelamı çok oluyor.
Hâlbuki Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; ―Kimin kelamı azsa
onun aklı çok olur‖ diyor. Söz gümüĢtür ama susmak altındır.183
Kimin sözüydü o? Lokman Hekim‟in sözüydü galiba.
Bir insana Ģu ahmaklık yeter. Nedir o? ―Susması gereken yerde
konuĢmak, konuĢması gereken yerde susması.‖ Bir insana bu felaket
olarak yeter. Sadi ġirazi diyor bunu bostan gülistanda.184
En güzeli kardeĢlerim sorulduğu zaman konuĢunuz. Siirt‘te
bir kıssa dilden dile dolaĢır. Molla Halil-i Siirdi „yi (Rahimehullah)
duydunuz mu? Siirt‘e ilmi götüren zattır. Mübarek gitmiĢ bir ortama
bakmıĢ ki hoca talebeleriyle tefsir okuyor, tefsirde bir ibareyi
çözemiyorlar çıkamıyorlar iĢin içinden.
Molla Halil-i Siirdi (Rahimehullah) Hazretleri de yamalı
elbiselerle köĢe de oturmuĢ hoca da tanımıyor onu. Neyse ezan-ı
muhammedi okunuyor herkes namaza gidiyor. Molla Halil-i Siirdi
(Rahimehullah) Hazretleri de hemen gidiyor çözemedikleri o kelimenin
Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128; Mustafa Asım Köksal,
Peygamberler Tarihi: 2/247; Bir rivayette Süleyman (Aleyhisselam)‘ındır. Bknz:
Ġmamı Gazali, Ġhya: 3/110; Salih bin Abdullah, Nadratu-n‘Naim: 7/2640.
184
ġeyh Sadi ġirazi, Gülistan: 119.
183
78
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
altına bir iki Ģey yazıyor. Neyse namazı kılıyorlar geliyorlar hoca bir
bakıyor:
― ―A! Benim burada göremediğim bir Ģey varmıĢ bunun
manası buymuĢ‖ diyor. Sonra da hoca, Molla Halil-i Siirdî‘ye
(Rahimehullah) bakıyor, koĢup hemen elini öpüyorlar.
Görüyor musunuz? Kendi kelimelerinizle kendinizi
yüceltmeyiniz, siz alçaltın kendinizi, Allah (Celle Celaluhu) yüceltsin
sizi.
Beyazıt-ı Bistami (Rahimehullah) hazretleri 30 sene Allah‘a (Celle
ibadet etti. Bir zat geldi ve ona dedi ki:
Celaluhu)
――Ey Beyazıd Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazineleri ibadetlerle
doludur, kendini zelil kıl ki, alçalt ki Allah (Celle Celaluhu) seni üstün
kılsın.185
Anlıyor musunuz? Mütevazı olalım. Ancak sorulduğu zaman
konuĢalım, sorulmadan bekleyelim. Hep susalım, Allah‘ı (Celle
Celaluhu) zikredelim. Seven sevdiğini çok zikretmez mi?
Bakın Mecnun ne kadar Leyla‘yı zikretti, kedisini görünce
ayağa kalkıyordu saygıdan.186 Bizde öyle yapacağız sorulduğu zaman
konuĢacağız. Bunu yapabilen aklı kâmil olur, diyor Allah-u Teâlâ.
َ َ
ْ
َ
‫۩ َو َم ًْ َس ِض َي ِبال َل ِل ُِل ف َل ْذ َو ِز َم ِباهللِ ح َعالى‬
۩ Aza razı olan gerçekten Allah‟u Tealaya güvenmiĢ olur.
Her kim ki aza kanaat ederse aza razı olursa Allah-u
Teâlâ‘ya tevekkül etmiĢtir. ġimdi insanlar da bu korku yani aç kalma
korkusu var. Aç kalma korkusu olan bir insan Allah‘a (Celle Celaluhu)
185
186
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 89.
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 158; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 399;
Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mesnevi: 2/570.
79
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
tevekkül etmiĢ olur mu? Allah (Celle Celaluhu) hiçbir Ģeyi üstüne
almamıĢ, her Ģeyi kullar üzerine paylaĢtırmıĢtır, kulluk kulların
üzerinedir.
Allah (Celle Celaluhu) sadece rızkı üzerine almıĢtır. ―Rızk bana
aittir‖187 buyuruyor, korkmayın.
Süleyman (Aleyhisselam) ne dedi? :
—―Ya rabbi! Bana izin ver bir sene boyunca rızkı ben
dağıtayım‖ Allah-u Teâlâ:
— ―Tamam‖ dedi. Süleyman (Aleyhisselam) Karıncaya:
— ―Sen ne kadar yiyorsun‖ dedi. Karınca:
—―Ben bir buğday kadar yiyorum‖ dedi. Ona bir sene
boyunca bir buğday verdi. Bir sene sonra kavanozu açıp baktı ki
yarısını yemiĢ. Süleyman (Aleyhisselam):
—―Hani sen bir tane yiyordun‖ dedi. Karınca:
—―Ben bir tane yediğim zaman rızkı Allah (Celle Celaluhu)
veriyordu. ġimdi sana kaldık, unutursun diye yarısını yedim‖ dedi.188
Rızık rabbimizden, neyden korkuyorsunuz? Ġster çalıĢın ister
çalıĢmayın. Bu iĢin gerçeğidir. Gidip evde yatın, bir sene boyunca
açlıktan ölmeyeceksiniz. Allah (Celle Celaluhu) rızkı üstüne aldı.
Ama çalıĢmak ibadettir.189 Büyük sevaptır çalıĢın. Ama
korkmayın aç kalmaktan, ancak doyacağınız kadar yersiniz. Fazlasını
yiyemezsiniz.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 6/489; Vehbe Zuhayli, Tefsiru-l‘Munir: 13/161;
Alaaddin Ali el-Bağdadi, Tefsiru-l‘Hazin 2/171; Hatib-i ġirbini, Siracu-l‘Munir: 1/458.
188
Osman El-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 246.
189
Benzer lafızlarla bknz: Ġmamı Gazali, Ġhya: 2/62;
Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 3/753.
187
80
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ َ
ْ
ُْ َ َ َ َ
َ َ َ َ
‫ل‬
َ َْ
َ‫ فك ُْف ثطل ُب ِغل َم َما َل ج ْػل ُم‬، ‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! اهت ِب َما ج ْػل ُم َل ج ْػ َم ُل‬
َ
۩ Ey Âdemoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun. Peki, ya nasıl
bilmediğini talep ediyorsun?
Ey Ademoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun neden
bilmediğini benden talep ediyorsun. ġimdi öğreniyoruz değil mi?
Geldik buraya ilmimiz artıyor Elhamdülillah. Ama öğrendikçe
uyguluyor muyuz? ġifre buradadır iĢte. Bakın her sohbette kendinize
bir noktayı çekin:
—―Ben bundan sonra bunu bunu yapacağım‖ diyeceksiniz,
hemen icraat, lafta kalmasın.
Zikir sohbetinde size dedim ki hepimizin bir zikri olsun
demiĢtim. Herkesin kendine ait bir virdi olsun. Gördün ki birisi
arabada kornaya basmıĢ, senin virdin de Subhanallah, hemen
diyeceksin bunu. Korna sesini duyduğun an bunu diyeceksin. Kendi
kendine yemin et. Bakın bu hafta haset sohbeti yaptım. Kendi kendine
söz vereceksin; ―Ben bundan sonra haset etmeyeceğim. Kalbime
gelse dahi dilime vurmayacağım‖ diye herkes kendine not alacak.
Burada da Ģimdi ne dedi?
Bildiğinle amel etmiyorsun neden bilmediğini benden talep
ediyorsun dedi. Demek ki arkadaĢlar amel ilme bağlıdır. Ġlim arttıkça
amelin artması lazım. Siz haberi okuyorsunuz öğreniyorsunuz ama
amel artmıyorsa o zaman Allah (Celle Celaluhu) bunu soracak bize. Her
sohbette bir noktayı kendinize seçin, benim böyle bir hatam var ben
bunu bundan sonra yapmayacağım. ġimdi sizin hatalarınızı saymaya
baĢlıyorum.
Gıybet var mı? Var mıdır? vardır. Bakın söz aldık neden
sayarım diyorum. Benimkileri saysam 10 cilt kitap yazarım. Muradı
Münzavi (Rahimehullah) hazretleri söylüyor ki:
81
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bir insanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona
yeter.‖190
Hadi bakalım bu sözü anlayıp Ģerh edin bana. Muradı
münzavi (Rahimehullah), Ġmamı Rabbani‘nin (Rahimehullah) Mektubatını
Arapçaya tercüme eden insan. Oturun akĢam kusurlarınızı sayın. Eğer
ki parmakla sayılırsa o Ģeref size yeter. Çünkü insanlarda kusur
çoktur, saymakla bitiremezsiniz. Sizin parmakla sayılıyorsa o Ģeref
yeter diyor. Bu akĢam deneyin. Allah-u Teâlâ diyor ki:
َ ُ َ َ َ َ ْ ُّ
َ
‫ل‬
‫الده َُا كأه َك َل ث ُمىت غ ًدا‬
‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ج ْػ َم ُل ِفي‬
َ
۩ Ey Âdemoğlu! Sen sanki yarın ölmeyecekmiĢsin gibi dünya için
çalıĢıyorsun,
Ey âdemoğlu! sen boyna dünya için çalıĢıyorsun sanki yarın
ölmeyeceksin. Bu var mı bizde? Bu biraz var ya. Adam 2 katlı ev
yapıyor hala gözü aç ―Ya malzeme kaldı Ģu üçü de atayım dördü de
atayım‖ diyor. Sen ölmeyecek misin mübarek. Sana yeter, bir tane
kendin otur, bir tane kiraya ver, kiradan gelenle geçin iĢte. Aza kanaat
et. Hele Ģimdi emekli maaĢı da var. Caiz midir derseniz caizdir.191
Neden? Devletin Müslümanlara hediyesidir. O yüzden caizdir,
diyoruz. Miktarların değiĢik olması da bizi ilgilendirmez.
Bir Müslüman bir Müslüman‘a hediye verirken herkese farklı
tarzda verebilir, emekli maaĢlarıda bu yolda olduğu içinde helaldir,
diyoruz. Eğer ki emekli maaĢın varsa bir tanesinde otur, al emekli
maaĢını bu Ģekil ibadet et, camiye git gel. Hele yaĢın ellinin
üstündeyse. Kırk yaĢının üstündeyse asa kullanmak baston
kullanmak sünnettir.192 Yapıyor musunuz bunu? Yapın bunu
sünnettir. Sakın ben asa kullanacağım bana ihtiyar diyecekler bilmem
ne diyecekler bana sakat diyecekler.
190
191
192
Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/5
Hatib-i ġirbinî, Muğni-l‘Muhtaç: 2/262; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/345.
Ġbrahim b. Ahmed, Siretu-l‘Halebiyye: 1/110;
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 3454.
82
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hâlbuki Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadisi Ģerif var:
َْ
َ
ََ
ُ َ َ َ َ
َّ
ًْ ‫ «ِخ ْي ُر ش َب ِابى ْم َم‬:ٌ‫ا‬
‫ أ َّن َس ُظى ٌَ الل ِه ﷺ ك‬،‫َع ًْ َوا ِزلت ْب ًِ لا ْظ َل ِع‬
ُ َ
ُ ُ َ
ُ ُ
َ َ
َ َ
»‫ َوشش ه ُه ِىلى ْم َم ًْ حش َّب َه ِبش َب ِابى ِْم‬،‫حش َّب َه ِبى ُه ِىلى ْم‬
“Gençlerinizin en hayırlıları yaĢlılarınıza benzeyeni,
YaĢlılarınızın en Ģerlileri de gençlerinize benzeyenidir ”193
Öyle değil midir? YaĢınız gençtir ama yaĢlılara özenirsek bu
ümmetin en hayırlıları oluruz. Benim rahatsız olduğum konulardan
bir tanesi bu. Bakıyorum adam 50-55 yaĢında hala kot giyiyor. Hele
bir tanesi bizi çok üzmüĢtü. Burada bizi ziyarete gelmiĢti. Kapıdan
çıkıyordu, neyse uğurladık kapıya kadar sünnettir194 Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uğurluyordu. O zaman baktım ki kot giymiĢ bir
de altına beyaz spor ayakkabı. Dedim ki:
— ―Bu spor ayakkabı falan ne iĢtir?‖ Dedim. Dedi ki:
— ―Hocam böyle genç görmeyince iĢ vermiyorlar‖ deyince
acayip ağırıma gitti. Bunu bize söyleyen sözde bir tarikatın
önderlerinden deyin yani. Dikkat edin spor ayakkabıya güveniyor
Allah-u Teâlâ‘ya tevekkül etmemiĢ. Ne üzücü bir nokta. Bu laf çok
ağrıma gitti o zaman.
Ebu Abdullah ibni Hafif (Rahimehullah) hazretleri Hacca
gitmek için yola çıkmıĢ yanında bir ip ve su kovası vardı. Çölde
gitmiĢ kuyunun baĢına orada ceylan su içiyormuĢ. O zat kovayı
salmıĢ bakmıĢ ki su yok demiĢ ki:
—―Ya Rabbi! Bu ceylan kadar da mı değer vermiyorsun
bana.‖ Allah-u Teâlâ:
—―Bu ceylan bana güvenerek yola çıktı, sende kovana
güvenerek yola çıktın‖ 195 demiĢ.
Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 22/202; Ebu Ya‟la, Müsned:13/7483; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 10/7419;
Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 3/1118;
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi,Ramuzu-l‘Ehadis: 3522.
194
Ġbni Mace, Sünen: 3358; Suyuti, Fethu-l‘Kebir: 1/4199; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 9/8470.
195
ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 250; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t
Tesnim Fi Kalbin Selim: 93; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye ġerhi: 1/134.
193
83
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah‘a (Celle Celaluhu) tevekkülü unutmuĢuz biz. Allah (Celle
rızkı üstüne aldı, biz hala spor ayakkabı derdindeyiz yaĢlı
ihtiyar adamsın ne gerek var böyle Ģeylere. Bir Müslüman sünneti
seniyyeye uyarak giyinsin. Ben sana illa Ģalvar cübbe giy demiyorum
ama kotta giyme yani. Değil mi? O kadar da değil. Ġslam‘da sabit bir
elbise üzerinde durmamıĢ196 toplum ne giyiyorsa onu giyin.
Celaluhu)
Bakın ben bunun kanaatindeyim ama öyle spor ayakkabıya da
bel bağlamak. Allah (Celle Celaluhu) o ayakkabıyı adama yırttırır. Ula
rızık diyorsun pahalı ayakkabı alıyorsun. Allah-u Teâlâ buyuruyor:
َ َ َ َْ ُ َ ْ َ َ
َ َ
‫ال كأه َك ُمخل ٌد ا َب ًدا‬
‫۩ و ثجمؼ ال‬
۩Sanki ebediyyen bırakılacakmıĢsın gibi
mal yığıyorsun
Ey âdemoğlu! Sen malı topluyorsun ama sen ebediymiĢ gibi
mal topluyorsun. Müslümanın güzel geniĢ bir evi olsun. ġimdi
Cübbeli Hoca‟nın evini basmıĢlar. Saray yavrusu demiĢler.
Hadiste var bu:
َ
َّ َ َ ْ ْ َ ْ َّ َ ُ ُ ْ ُ َ ْ َ َ َّ َ
ًْ ‫ َع‬،‫ َع ًْ أ ِب ُِه‬،‫اص‬
‫ك‬
ِ ‫خذزىا ِئظم‬
ٍ ‫اعُل بً مدم ِذ ب ًِ ظع ِذ ب ًِ أ ِبي و‬
َ ُ
َّ
َّ َ
ُ ُ َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َح ِّذ ِه‬
‫ً َآد َم‬
ِ ِ ‫ ِم ًْ َظ َع َاد ِة ْاب‬:‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
ِ ‫هللا‬
ِ ٌ‫اٌ َسظى‬
ُ َْ َْ َ َ ْ َ َ َ ْ ٌ َ َ َ َ ْ َ ْ ْ َ ٌ َ َ
‫ اَلشأة‬:‫ ِمً ظعاد ِة اب ًِ آدم‬،‫ و ِمً ِشلى ِة اب ًِ آدم زَلزت‬،‫زَلزت‬
َّ ‫ َو ْاَلَ ْش َه ُب‬،‫الص ِال ُح‬
َّ ًُ ‫ َو ْاَلَ ْع َى‬،‫الص ِال َح ُت‬
َّ
:‫ َو ِم ًْ ِش ْل َى ِة ْاب ًِ َآد َم‬،‫الص ِال ُح‬
َ َْ
َ َْ
ُ َ َْ
" ُ ‫ َواَل ْشه ُب العِى‬، ُ ‫ َواَل ْعى ًُ العى‬، ُ ‫اَل ْشأة العى‬
―ġu üç Ģey Ademoğlunun saadetindendir; Saliha bir eĢ, iyi
bir ev ve iyi bir binek. ġu üç Ģey de Ademoğlunun
Ģekavetindendir; Kötü eĢ, kötü ev ve kötü binek.‖197
196
197
Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/128 - 2/172.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/1445; Taberani, Mu'cemu-l‘Kebir: 1/333;
Hâkim, el-Müstedrek: 2/2640.
84
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġmkânım olsa benimde çok güzel bir medresem olsun. Hatta
bazen yolda geçerken falan, çocuklar biliyor beĢ katlı saray gibi bir
yer görüyorum diyorum ki:
— ―Ne kadar güzel medreselik bir yer‖ öyle değil mi? Âlimdir
âlimleri ağırlıyor.
Bakın mesela Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geçenlerde
otuzaltıncı torunu geldi haberiniz var mı? Otuzaltıncı torunu Cübbeli
Hoca evinde ağırladı tabiî ki bir Müslüman ihtiĢamlı olacak yani.
Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
―Müslüman‘ın evi güzel olacak, hanımı güzel olsun, bineği de
güzel olsun buyuruyor.‖198 Ġsraf varsa orası haramdır. Ama ihtiĢam
güzellik olacaktır. O yüzden imkânınız varsa eviniz güzel olsun.
َ َ َ ْ
ْ
َ‫ٍص َغل ُْ َك‬
‫۩ ًَا ُده َُا ِا ْح ِس ِمي الح ِس‬
۩ Ey dünya! Sana düĢkün olanı mahrum et.
Sonra Allah-u Teâlâ dünyaya sesleniyor. Sana iĢtiyak duyanı,
sana hırs duyanı, sana âĢık olandan kaç. Dünyaya diyor bunu. Kime
koĢ dedi?
ُ َ َ َ
َْ َ
َْ ً َ ُْ
َ ًٍ
َ َ ‫اظ ِس‬
ِ ‫ و كى ِوي حلىِ ِفي غي ِن الى‬، ‫۩ و ابح ِغي الص ِاهد ِفُك‬
۩ Sana karĢı soğuk olanın peĢine düĢ ve sana bakanların
gözlerinde tatlı ol.
Senden kaçanında peĢinden koĢ buyuruyor. Görüyor
musunuz? O yüzden Ulemaya âlimlere bu kadar mahlûkat hizmet
ediyor iĢte. Bakın dikkat edin, yedi kat yerde ki bütün mahlûklar
âlimler için istiğfar ediyor ki:
198
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/1445; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 1/333;
Hâkim, el-Müstedrek: 2/2640.
85
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Ya Rabbi! O kulu bağıĢla ilimlidir, Âlim‘dir ‖ 199 diye.
Sizin bundan haberiniz yok. Ġhya-u ulumiddin‘de Ġmamı
Gazali (Rahimehullah) hazretleri ilmin fazilet bahsinde yazıyor.
Bakıyorsunuz bir âlim mesela diyelim ki Mahmut Efendi
(Rahimehullah) hazretleri hiç dünyaya meyili yok. Hiç dünya ile irtibatı
yok. Ama bütün mahlûkat ona hizmet ediyor. Bizlerde dünyaya çok
hırslıyız, o yüzden de dünya bizden kaçtıkça kaçıyor, hiçbir Ģeye
sahip olamıyoruz. Siz Allah‘a (Celle Celaluhu) koĢun dünya peĢinizde
olacak göreceksiniz, hiç geriye bakmayacaksınız.
Fudayl bin Ġyad‘ı (Rahimehullah) duydunuz mu? Ġmamı Azam
hazretlerinin talebesidir200 çok büyük fukahadandır. Bir
tane yahudi geldi, daha o zaman talebe olmamıĢtı dedi ki:
(Rahimehullah)
— ―Ġki dirhemimi almıĢtın, ben o zaman hakkımı haram
ediyorum sana.‖ Fudayl bin Ġyad (Rahimehullah) da:
— ―Ne yaparsam helal edersin bana‖ dedi. Yahudi:
— ―Bir ay yanımda köle gibi dolaĢacaksın tasma takacağım‖
dedi.
Bir ay boyunca köle gibi dolaĢtı yahudi‘nin yanında. Yahudi,
onu kaldırıyor, taĢın üstüne zıplatıyor, çağırıyor tokat atıyordu, evini
temizlettiriyordu. 201 Bize yapsalar kabul eder miyiz?
ġimdi iki Müslüman kavga ediyor, büyüğe diyorum ki:
— ―Affet senden küçük‖ O da:
—―Yok, affetmem canı cehenneme.‖ Küçüğe gidiyorum:
—―Büyüktür özür dile‖ O da:
—―Hayır, canı cehenneme.‖ Ne yapmıĢ? Babanı mı vurmuĢ?
199
200
201
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/3; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru‘t- Tesnim 1/294.
Hatib-i Bağdadi, Tarihu-l‘Bağdad: 14/247.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/179; Ebu Nuaym, Hilyetu-l Evliya: 8/84; Yusuf Nebhani,
Camiu Keramati-l‘Evliya: 2/235.
86
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcasını öldürdü,
gözünün önünde param parça etti202 yine de VahĢi‘yi (Radiyallahu Anh)
affetti.203 Bu Müslüman bize ne yaptı ki biz affetmemeye bu kadar
nefsimize yeniliyoruz ya. Çağırırsın dersin kardeĢim benim seninle
hiçbir problemin yok, affettim dersin yine mesafeyi korursun.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َّ
َ ‫ َك‬:ٌُ ‫ ًَ ُلى‬،‫ َأ َّه ُه َظم َع ْاب ًَ َع َّباط‬،‫ُل ْبً َظ ْع ٍِذ‬
َ ‫َع ًْ ُش َش ْخب‬
‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه‬
ِ
ِ
ٍ
ِ
َ َ َ ُ ُ َ َ َ َّ َ َ َ َ َ ْ َ َّ َ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ ْ
َ َ
‫ ف ِا ِن الخلُا فعلم أخذهما على‬،‫ِ«ل ج ِدل ال ِهجشة فىق زَلز ِت أً ٍام‬:‫ﷺ‬
َْ
َ َ َ ْ َ َ َّ ُ َ ْ ْ َ َ َّ َ َ َ ْ
َّ‫ َوئ ْن َأ َبى ْآلا َِخ ُش َأ ْن ًَ ُشد‬،‫لا ْحش‬
‫ي‬
‫ف‬
‫ا‬
‫و‬
ِ ‫آلاِخ ِش فشد علُ ِه آلاِخش العَلم اشَر‬
ِ ِ
َ
َ
ُ ‫ َوك ْذ َِخش‬،‫الع ََل َم َبش َب َه َزا م ًَ ْلا ْزم َو َبا َ به ْآلا َِخ ُش‬
َّ
‫ِذ ِئ ْن َماجا َو ُه َما‬
ِِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
َ َ
ْ
ِ »‫ُم َت َه ِاح َش ِان أ ْن ل ًَ ْج َخ ِم َعا ِفي ال َج َّى ِِت‬
―Bir mü‟minin, din kardeĢini üç günden fazla terkedip
küs durması helâl değildir. …‖204
KonuĢmamak değil, küs durmak. Küs durmayın barıĢın
kininiz kibriniz olmasın. Gelse bile yenin bu kini. Ġçinizdeki imanın,
kin tarafını ağır basıp yenmesi lazım ama yenmiyor, neden! Diyorum
ki adama:
— ―Ya üç gün geçti bak haramdır bu.‖ Diyor ki:
— ―Olsun affetmem onu.‖ demek ki ne olmuĢ oluyor senin
kin kibir tarafın iman tarafını bastırmıĢ oluyor.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’da yok bu adet. Soruyorum
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘ı seviyor musun? Seviyorum.
Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam: 3/76; Buhari, Sahih: 5/37; Taberi, Tarih: 3/18.
Beyhaki, Delail: 3/242; Zehebi, Tarih: 146-147.
203
Yusuf Kandehlevi, Hayatu-s‘Sahabe: 41; Ġbni Kuteybe, el-Mearif: 1/330;
Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 6/371; Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/101.
204
Buhari, Sahih: 8/6077; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 8/8930; Hâkim, el-Müstedrek: 4/7291;
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 5835.b
202
87
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Örnek aldın mı? Aldım, diyor, Eee senin Ģu an yaptığını
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yapmaz diyorum, olsun ben onu
affetmem. Allah Allah (Celle Celaluhu)! Ya ne olacak he? Bak ne dedim:
―Küs durmayın, helal olmaz!‖ Müslümandır, küs olmayın mesafeyi
de koyun. Ama kin beslemek olmaz. Küs durmak o olmaz. BarıĢın
kardeĢim hakkını helal et.
―Ben sana yanlıĢ kullandım, sende bana yanlıĢ bir kelime
kullandın, hakkını helal et, ben özür diliyorum‖ de. Bakın bizde bir de
Ģu vardır, küçük ya illa o özür dileyecek. Ne olacak niye Ģeytana
yeniliyorsun bir adım atsana. At bir adım. Vallahi çok zor değil bu.
Varsa eğer içinizde böyle bir Ģey bir adım atın vallahi bir Ģey
kaybetmezsiniz.
At bir adım de ki: ―KardeĢim ben bir hata ettim sen ağır
konuĢunca bende ağır konuĢtum hakkını helal et özür diliyorum‖
kapat. Ondan sonra da fazla konuĢma. Bak sen adım attın.
Bizde hiç mi akıl yok. Cennete gireceğiz. Hala orayı
düĢünmüyoruz. Hala ben onu affetmem. Senin amcanı mı babanı mı
öldürmüĢ? Bu kin kibir niye? Demek ki bizim iman tarafımızın çok
kuvvetli olup diğer tarafımızı ezmesi lazım. Ölü yıkayıcının elindeki
ölü gibi olmamız lazım.
Ama biz dünya malına koĢtuk dünya malı peĢindeyiz.
Sahabelerden son cennete girecek olan kimdir bilir misiniz?
Abdurrahman bin avf‘tır (Radiyallahu Anh).205 Cennete en son girecek
olan sahabedir, neden? Çünkü Allah (Celle Celaluhu) ona çok mal verdi.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadiste söylüyor:
َّ
ُ ُ
ُْ
َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة‬
‫ ًَ ْذِخ ُل ف َل َشا ُ اَل ْإ ِم ِى َين‬:‫اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ‬
ِ
َ
ْ
َ
ْ
َ
َ َْ َْ ْ
ْ
َّ
َ
َ
ِ ‫ام‬
ِ ٍ ‫الجىت ك ْب َل لاغ ِى َُا ِ ِب ِىص ِف ًى ٍم ِخم ِع ِماة ِت ع‬
205
Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 4/132; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/136;
Ebu Talib-i Mekki, Kutu-l‘Kulub: 1/340.
88
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Müminlerin fakirleri zenginlerden yarım gün, beĢ yüz yıl
önce cennete girecek.‖206
Bakın Müslümanız Elhamdülillah! Rabbimizden baĢka
neyimiz var, ama rabbimize iĢtiyakımız çok olmalı.
Bizim fakirliğimiz Allah‘ı (Celle Celaluhu) çok az bulmamızdan.
Allah‘ı (Celle Celaluhu) tanıyamıyoruz biz. Sebebi nedir? Çünkü Allah‘ı
(Celle Celaluhu) tanıyan insanlar öldü. Biz Ģuan Allah (Celle Celaluhu) ile
irtibat kurmakta çok zorlanıyoruz. Çünkü tanımıyoruz ki. Ġrtibat
kuramıyoruz, kurmamız lazım. Bu da nasıl olacak. Ġblis Allah‟a (Celle
Celaluhu) dedi ki:
— ―Ya Rabbi! Bana kıyamete kadar izin ver hepsini
kandıracağım.‖207
—―Git sana kıyamete kadar izin veriyorum‖ 208 dedi.
Ama biz Ģimdi ne yapıyoruz her hangi bir mevzuda affet
diyorum, affetmem! diyorsun sen ne yapmıĢ oluyorsun:
— ―Ya Rabbi! ben sana değil Ģeytana uyuyorum‖ diyorsun
oldu mu bu Ģimdi? Böyle bir Ģey olabilir mi? Rasûlullah‘ın (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ümmetine bu yakıĢır mı? Musa (Aleyhisselam) baktı ki
Allah (Celle Celaluhu) Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine
çok büyük hazırlıklar yapmıĢ:
— ―Ya rabbi! bunları benim ümmetime ver‖ dedi. Allah (Celle
Celaluhu) :
— ―Vermem, Onları ahir zaman ümmetine hazırladım‖ dedi.
Musa (Aleyhisselam):
—― O zaman yarabbi beni onlardan kıl.‖ Bir peygamber ya
bizden olmak için can atıyor. Allah (Celle Celaluhu):
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 15/9823; Ġbni Hibban, Sahih: 2/676; Ġbni Mace, Sünen: 4122;
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/34382.
Araf Suresi: 7/14.
208
Araf Suresi: 7/15.
206
207
89
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Onları Muhammed‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verdim onlar
onundur‖209 dedi. Bize ne nimetler hazırlanmıĢ insan bu nimetleri
kaybeder mi ya.
Allah (Celle Celaluhu) dünyaya seslendi:
—―Ey dünya! Sana âĢık olanlardan kaç, senden kaçana
koĢ‖ dedi.
Devamında:
— ―Ve seni sevenlerin gözünde çok tatlı ol‖ dedi.
ġu dünya yalancı bu dünyanın hiçbir değeri yok ama bir
anlamda çok değerlidir. Allah‘ımızın (Celle Celaluhu) yanında dünyanın
sivrisinek kanadı kadar değeri yok210 ama bizim açımızdan bir
noktada çok önemi var. Çünkü bu dünyayı mamur edersek ahireti
kazanacağız. Tarlamız burasıdır.211 Burayı ekersek ancak orada bir
Ģeyler sahip olacağız. O anlamda çok değerlidir ama rabbimizin
yanında değersiz, dönüp bakmaz vesselam.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/88 )
209
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/548; Ahmed Mahmud Ünlü,
Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103.
210
Tirmizi, Sünen: 4/2320; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 6/5840; Hakim, el-Müstedrek: 4/7847;
Ebu Nuaym, Hilyetu‘l‘Evliya: 3/253; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 4425.
211
Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/1318; Beydavi, Tefsir: 5/79; Tefsiru-n‘Nisaburi: 4/304; Hatib-i ġirbini,
Siracu-l‘Munir: 3/488; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/348; Allame ġenkıti, Edvaul
Beyan: 9/471; ġaravi, Tefsir: 4/2040; Zuhayli, Tefsiru-l‘Munir: 8/51; Alusi, Ruhu-l‘Meani: 4/275.
90
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫الش ِح ُِمِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ْ‬
‫َََْ ُ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة‬
‫الى ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ُه َّىا ل َن ْه َخذ َي ل ْىل َا ْن َه ٰذ َها ُ‬
‫هللا َو َما‬
‫ِ ِ‬
‫ِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ للذ َحاةذ ُس ُظ ُل َسِّبىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ‬
‫ِب كل ِِ‬
‫۩صلىا على ط ِب ِ‬
‫َ َ‬
‫ُُ‬
‫َ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ‬
‫ُ‬
‫ََْ َ ُ‬
‫ال ْى ِغظة الس ِاب َػ َة َ‬
‫ٰ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫هللاﷻ ح َعالى َ‪ً:‬ا ْاب ًَ أ َد َم !‬
‫ًلىٌ ِ‬
‫ََ‬
‫َّ‬
‫َْ َ ََْ ْ َ‬
‫َ ْ َ ََْ َ‬
‫هللا َِلا ُب ْعذا ‪ِ ،‬‬
‫مً اصبذ خ ِضٍىا على الذهُا ل ْم ًضدد ِمً ِ‬
‫ْ َّ َ‬
‫َّ‬
‫ْٰ‬
‫َو ِفي الذه َُا َِلا ه ًّذا ‪َ ،‬و ِفي َلا ِِخ َش ِة َِلا َح ْهذا ‪ِ ،‬‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ َْ َ َ ُ َ َ َْ‬
‫هللا ح َعالى كل َب ُه َه ًّما ل ًَ ْى َل ِط ُع َع ْى ُه ا َبذا ‪ِ ،‬‬
‫و ألضم‬
‫‪91‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ِ‬
‫َ ُ ْ َ َ ْ َ ُ َ ْ ُ ََ‬
‫و شغَل ل ًفشح عىه ابذا ‪ِ ،‬‬
‫َ َ َ ٰ َ َ ْ َ ُ ُ ََ‬
‫َو َف ْلشا َل ًَ َى ُ‬
‫اٌ ِغنى أبذا‪،‬و امال حشغله أبذا ‪ِ ،‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم! ِ‬
‫َُْ ُ ُ‬
‫َْ َ َ‬
‫ص و َّل ًَ ْى ٍم ِم ًْ ُع ْم ُش َن َو اه َذ ل ج ْذ ِسي‪ِ ،‬‬
‫جىل‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َ ٰ َ ُ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َْ‬
‫ًُ و َّل ًَ ْى ٍم ِب ِش ْص ِك ًَ َو اه َذ ل ج ْد َم ُذ ‪ ،‬فَل ِبال َل ِل ُِل ج ْل َى ُع ‪ِ ،‬‬
‫و ا ِج‬
‫َ َْ َ ْ‬
‫َو ل ِبالى ِث ِير حش َب ُع ‪ِ ،‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم! ِ‬
‫َ ْ َ ْ َّ َ َ ْ َ ْ ُ‬
‫ًُ ِسصك ًَ ِم ًْ ِع ْى ِذي ‪ِ ،‬‬
‫ما ِمً ًى ٍم َِلا و ًأ ِج‬
‫َ َ َّ ْ‬
‫َْ َ ُ‬
‫َ‬
‫َو َما ِم ًْ ل ُْل ٍت َِلا َو ًَأ ِج ُِني اَلَل ِةىت ِم ًْ ِع ْى ِذ َن ِب َع َم ٍل ك ِب ٍُذ ‪ِ ،‬‬
‫ََ ْ َ ُ َ‬
‫َ‬
‫َ َْ َ َ‬
‫َْ ُ ْ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ُ‬
‫جأو ُل ِسص ِقي َو ح ْع ِص ُِني ‪،‬و أهذ جذعى ِوي فأظخ ِجُب لً ‪ِ ،‬‬
‫َو َِخ ْيري ئ َل ُْ ًَ َهاص ٌٌ ‪َ ،‬و َشش َن ئ َل ُْ ًَ َ‬
‫اص ٌل‪ِ ،‬‬
‫و‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ ْ َ َْْ َ ََ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َْ‬
‫َ‬
‫ف ِىعم اَلىلى أها لً ! و ِبئغ العبذ أهذ ِلي! ِ‬
‫َح ْع َخلني َما ُأ ْعط َ‬
‫ًُ ‪َ ،‬و َأ ْظ َُ ُر َع َل ُْ ًَ َظ ْى َ ة َب ْع َذ َظ ْى َ ة َفظ َ‬
‫ُد ٍِت ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ٍ ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َو أها أ ْظ َخ ْد ِيي ِم ْى ًَ َو أه َذ ل ح ْع َخ ْد ِيي ِم ِ ّني‪ِ ،‬‬
‫َ َ َ ُ َّ َ َ ْ‬
‫َْ‬
‫َُْ َ‬
‫اط َو جأ َم ًُ ِم ِ ّني ‪ِ ،‬‬
‫جي َعا ِوي َو جزه ُش غ ْي ِري ‪ ،‬و جخاف الى‬
‫َ َ َ ُ‬
‫اف َم ْل َت ُه ْم ‪َ ،‬و َج ْأ َم ًُ َغ َ‬
‫ظ ِبي‬
‫و جخ‬
‫‪92‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
4.MEV‟ĠZE
Ġmamı Gazali (Rahmetullahi aleyh) Hazretlerinin cem ettiği
kitapta konuĢacağız. Yine Mevla Teâlâ ve Tekaddes hazretleri bize
seslenecek, bakalım bize ne diye hitap edecek. Bizlerden ne ders
çıkarmamız istenilecek:
ALLAH‟U TEÂLÂ BUYURUYOR KĠ:
‫َ ْ َ ل‬
َ
َ
ِ ! ‫۩ ًا ابً أدم‬
۩Ey âdemoğlu!
Ey Âdemoğulları! Hemen bize seslendi Mevla.
-Buyur Ya Rabbi!-
ُّ ‫ص َب َح َحص ًٍىا َغ َلى‬
َ ‫الد ْه َُا َل ْم ًَ ْص َد ْد م‬
ْ ‫۩ َم ًْ َا‬
ِ ‫هللا ِْا ُب ْػ ًدا‬
ً
ِ
ِ
ِ
۩Her kim dünyaya ait bir Ģeyden dolayı üzgün olursa, Allah‟u
Teala‟dan ancak uzaklığı artar.
Ey Âdemoğlu! ġunu bil ki her kim sabah kalktığında dünyalık
bir mesele için hüzünlü kalkarsa onun ancak Allah‘a (Celle Celaluhu)
uzaklığı artar. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olmak istemiyor musunuz?
ġimdi bir erkek -teĢbihte hata olmaz- bir kızı sevdiği zaman yakın
olmak istemez mi? Mecnun Leyla‘ya yakın olmak istemiyor muydu?
O zaman… Yani kaptanı Nuh (Aleyhisselam) olan dalgadan niye
korksun! Kaptanınız Nuh (Aleyhisselam) değil mi?
Bizim kaptanımız Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
olduktan sonra dalgalardan niye korkuyorsunuz? Mevla‘yı seviyor
muyuz? Yakın olmak istemez miyiz? YakınlaĢtıkça bize cemal
zuhuratı olacaktır. Bize güzellik, hususiyyetler daha çok yaygın
olacaktır. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olanların ahlakı güzel olurmuĢ.
Çünkü cemal ismiyle fuyuzat gelirmiĢ.
93
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
O yüzden sabah kalktınız, dünyalık bir meseleye moraliniz
bozuk! Ne oluyor o zaman? Sadece Allah‘a (Celle Celaluhu) uzaklığınız
artıyor. Bakın yakın olmaktan vazgeçtiniz, uzaklığınız artıyor. Niye
bozuk moraliniz? Ben size söyleyeceğim. Sabah kalktınız:
— ―Bugün yine faturayı ödeyemedim, borcumuz var nasıl
yapacağız‖ Allah (Celle Celaluhu) kadirdir her Ģeye. Onu ödetir sana,
yani sen yeter ki üzülme. Yeni bir gün Mevlanın sana yeni bir defter
açtığından emin olacaksın. Sabah kalktınız bir meseleye canınız
sıkkın, dün yaĢanmıĢ bir mevzuya diyelim arkadaĢınızla tartıĢtınız,
sabah kalktığınızda hala buna moraliniz bozuk olmasın. Allah‘ta (Celle
Celaluhu) buyuruyor ki:
—―Kim dünyalık bir mesele için sabah kalktığında
hüzünlü olursa hüzünlü kalkarsa ancak Allah‟a (Celle Celaluhu)
uzaklığı artar‖ buyuruyor ve yetmiyor bu, Allah-u Teâlâ buyuruyor
ki:
َ
ْ ُّ
‫الده َُا ِْا كدا‬
‫۩ َو ِفي‬
۩ Dünyada ancak derdi,
Kim hüzünlü kalkarsa dünyada ancak derdi artacak. Sen sabah
moralsiz hüzünlü kalktığın zaman o derdin gidecek mi sanıyorsun?
Rahatlayacak mısın sanıyorsun. Hayır diyor Allah (Celle Celaluhu).
Sadece derdi artacak diyor. Derdin artmasını istiyor musun? O zaman
sabah hüzünlü kalk! Hem Allah‘a (Celle Celaluhu) uzaklığı artar hem de
derdi çoğalır. Bu kadarla da bitmiyor.
‫ْل‬
َ ‫۩ َو ِفي ْا ِِخ َس ِِ ِْا َج ْه ًدا‬
۩ Ahirette de meĢakkati artar.
Ahirette meĢakkati artamcak. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ne buyurdu:
94
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ُ
َ َ ْ َ ْ ُ ْ ُ َ ْ ْ َ َّ َ
َ ‫ َظم ْع ُذ َس ُظى‬:ٌ‫ا‬
َ
ٌ
‫ ج ْذوى‬:ٌُ ‫هللا ﷺ ًَ ُلى‬
‫ك‬
‫خذز ِني ِاَللذاد بً لاظى ِد‬
ِ
ِ
ْ
َْ ْ
َ
َ َُ
َّ
ُ ‫الش ْم‬
.‫غ ًَ ْى َم ال ِل َُ َام ِت ِم ًَ الخل ِم َخ َّتى جيىن ِم ْن ُه ْم ه ِم ْل َذ ِاس ِم ٍُل‬
―GüneĢ kıyamet gününde getirilir ve bir mil kadar
insanlara yaklaĢacak‖212 .
Ve bütün mahĢer hesabı 50.000 sene sürecek.213 Bütün bu
zamana kadar olan insanların hesabı 50.000 sene, bu kadar mevzu
var. Bu kadar cehennem var, sırat var, hesap var, mahĢer var, Tartı
var, bütün hepsini bir kenara bıraktınız. Hala ahirette meĢakkatinizin
artmasını mı istiyorsunuz? O zaman sabah hüzünlü kalkmayın.
Kalkmazsanız ahirette ki bütün sıkıntılarınız gidecek. Neden?
Rabbimiz her Ģeye vekildir.
Allah‟ın (Celle Celaluhu) her Ģeye gücü yeter mi? Bütün mahlûkat
Allah‘a (Celle Celaluhu) muhtaç mı? Peki, Allah (Celle Celaluhu) bir Ģeye
muhtaç mı? Peki, Allah‘ın (Celle Celaluhu) verdiğini men edecek var mı?
Men ettiğine verecek var mı? Allah (Celle Celaluhu) size ne yazdıysa
(rızık olarak) bunu yiyecek misiniz? Bu konu da Ģüphesi olan var mı?
O zaman moral bozmak niye? Allah-u Teâlâ gibi bir Rabbimiz var
neyden korkuyorsunuz? Bütün mü‘minlere kâfidir.
Sabah namazını kıldınız. Bütün rızıklar sizindir artık,
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
—―Sabah namazını kılan mü‘mine sakın iliĢmeyin!‖ neden:
—―O Allah (Celle Celaluhu) güvencesindedir‖ 214 diyor. Sabah
namazını kılan, beĢ vakit namazı kılan Allah‘ın (Celle Celaluhu)
emniyetindedir. O eman almıĢtır Allah‘tan (Celle Celaluhu).
Müslim, Sahih: 4/62; Tirmizi, Sünen: 4/2421; Ġbni Ebi ġeybe, Müsned: 1/490;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 22186; Ġbni Hibban, Sahih: 7330;
Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 7779; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman 1/255.
213
Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 54; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/58-414-515.
214
Müslim, Sahih:1/261; Tirmizi, Sünen:1/222;
Taberani, Kebir: 2/1655; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/2581.
212
95
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ْ
َْ َ َ ُ َ َ َْ َ
َْ َ
‫هللا ج َػا ى كل َب ُه َهما َل ًَىل ِط ُؼ َغى ُه ا َب ًدا‬
‫۩ َو ألصم‬
۩ Allah‟u Teâla onun kalbine bir sıkıntı yapıĢtırır ki o bela
ebediyyen ondan kesilmez.
Sabah hüzünlü kalkanın dünya da sıkıntısı arttı mı? Ahirette
meĢakkati arttı mı? Allah (Celle Celaluhu)‘tan uzaklığı arttı mı? Bu da
yetmez diyor Allah (Celle Celaluhu). Allah (Celle Celaluhu) onun kalbine bir
üzüntü yapıĢtırır, ebediyen o üzüntü bir daha kesilmez ondan. Bakın
ne kadar büyük bir mevzu. Dünya da sıkıntın artıyor, ahirette sıkıntın
artıyor. Anladınız mı? Çok büyük bir mesele bu. Sabah kalktığımız da
ne diyeceğiz. Hz.AiĢe (Radıyallahu Anha) annemiz ilk kalktığı zaman ne
diyormuĢ:
َّ َّ َ َ َ
ُ ‫الح ْم ُذ ًُ ْديي َو ٍُم‬
َ ‫الل ُه َو ْخ َذ ُِه َل َشش‬
َ ‫ َل ُه اَلُ ْل ًُ َو َل ُه‬،‫ًٍ َل ُه‬
،‫ُذ‬
‫ل ِئله ِئل‬
ِ ِ
ِ
َ َ ُ َ
َ ْ َ ُ ُ َ َ ٌّ َ َ ُ َ
ٌِ ‫الخ ْي ُر َو ُه َى َعلى و ِ ّل ش ْي ٍ ك ِذ‬
‫ًش‬
ِ ‫ ِبُ ِذ ِه‬،‫وهى حي ل ًمىث‬
“Allah‟dan baĢka ilâh yoktur, O birdir ve dengi, ortağı
yoktur. Mülk O‟nundur ve hamd O‟nadır. Diriltir ve öldürür.
Kendisi ölümsüz hayat sahibidir. Hayır O‟nun elindedir ve O
herĢeye muktedirdir.” 215
Ġlk kelimeniz bu olacak. ġu da vardır ki:
—―Ġki salâvat arada ki bütün kelimeleri yakar‖216 buyuruyor
Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem). Nasıl olacak? Sabah kalktınız ilk
sözünüz nedir? :
—―Allahumme salli ala Muhammed adede halkıh‖
Adede Halkıh: ―Yarattıkların sayısınca‖ demek. 217
Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi ve-l‘Leyle: Hadis No:10.
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784.
Benzer lafızlarla bknz; EbĢihi, el-Mustadraf: 698.
217
Adede Halkih ( ‫ ) عدد خلقه‬: Mahlûkatın adedince:
ġeyh ġazeli, Tacu-l‘Arus: 3/161; Ahmed Mahmud Ünlü, Dualarım: 269.
215
216
96
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bizim ömrümüz kısa olduğu için biz az kelime söyleyeceğiz,
çok mana ifade etmek218 zorundayız. Bakın bizim peygamberimizin
mucizesi de budur, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
َ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ
ُ ‫ " ُأوج‬:‫هللا َع َل ُْه َو َظ َّل َم‬
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫اٌ َس ُظى ٌُ هللا‬
َ
‫ِذ‬
‫ك‬
:ٌ‫ كا‬،‫عً أ ِبي هشٍشة‬
ِ
ِ
ِ
َ
َ
ُ ‫ َو ُح ِع َل ْذ لي ْلا ْس‬،‫َح َىام َع ْال َي ِلم‬
" ‫ض َم ْس ِجذا َوط ُهىسا‬
ِ
ِ
ِ
“Bana cevamiu-l‟kelim verildi ve yer(yüzü) bana mescid
(namazgâh) ve temiz kılındı” 219
Cevamiu-l‘kelim Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
mucizelerinden bir tanesidir. Ne demek? Az kelime çok mana.
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ömrü de kısaydı bizim ki de
kısadır. Onun mucizesi bize intikal etmek zorundadır. Az
söyleyeceğiz ama çok mana.
Sizde kalktığınız zaman ―Allahumme salli ala Muhammed‖
derseniz yatarken de ―Allahumme salli ala Muhammed‖ derseniz ne
olur? Ġki salâvat arada ki bütün yalanları, gıybetleri, iftiraları, sözleri
yıkar atar diyor.220 Anladınız mı? Demek ki sabah kalktığınızda ilk
salavat yatmadan önce salâvat.
Çünkü ne buyuruyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َّ ْ َ ْ َ
َّ ً‫الل ِه َع‬
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫الىب ّي‬
َ ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َأ َّه ُه َك‬
:ٌ‫ا‬
‫عً عب ِذ‬
ِ
ِ ِ ِ
َ
َ
ِ »‫ب‬
ِ َّ ‫ِ«اَل ْش ُ َم َع َم ًْ أ َخ‬
―KiĢi sevdiğiyle beraberdir‖221
Cevamiu-l‟Kelim: Çok Mana TaĢıyan, Kısa Kelime ve Cümlelere Denir. Ġkiye ayrılır:
Biri Kur‘an-ı Kerim, Diğeri Rasulullah‘ın Hadisleridir. Mucemu-l‘Vasit: 135.
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6 /31735; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/7403, 15/9705;
Beyhakî, ġuabu-l‘Ġman 2/1321.
220
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784;
Benzer lafızlarla bknz; Ahmed EbĢihi, el-Mustadraf: 698.
221
Buhari, Sahih: 8/6168; Müslim, Sahih: 4/165; Ebu Davud, Sünen: 4/5127; Tirmizi, Sünen: 4/2385.
218
219
97
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
KiĢi sevdiğini çok zikreder. Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve
bugün kaç kere zikrettik. Azdır. Çünkü neden azdır?
Abdulvehhab ġarani (Rahimehullah) hazretlerini duydunuz mu? Diyor
ki;
—―Bizim virdimiz günlük 10.000 salâvattır.‖222 Dile kolay
10.000 salâvat. Bakın az kelime çok mana. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ile açık açık görüĢmeyen Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
salâvat ettiğine inanmasın diyor.223 Nasıl olacak Ģimdi? Yani biz
Rasulullah‘la (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) görüĢmeyi bırakın, kokusunu
duysak o yeter bize yani. Açık açık görüĢmedikçe ona salâvat ettiğine
kimse inanmasın diyor. ġafii mezhebinden bir âlimdi Abdulvehhab
ġarani (Rahimehullah) Hazretleri ki; Hocasıda diyor ki;
Sellem)
—―Ben Fatiha‘dan 240990 tane mesele çözdüm. Bu kadar
meseleyi Fatiha‘dan çözemeyen kendine âlim demesin‖ diyor.224
240990 mesele. Hadi bakalım. ġimdi üniversite diploması alan
kendini âlim sanıyor, ilahiyat diploması alan kendini âlim sanıyor.
Bakın erkek âlimler burada iĢte. Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah)
Hazretleri Mebsut diye bir kitap yazıyor. 30 cilt kitaptır. Bu mübarek
bu kitabı hapishanede yazıyor. Hapishaneye attılar, zindana, kuyuya
attılar, kuyunun içinden söylüyor, yukarı da talebeleri yazıyordu. 30
ciltlik kitap yazdırdı.225 Müctehid, fetva verecek adam, yiğit budur
iĢte.
Bizler yiğit falan değiliz. Bakın yiğit bu. Ben size 10 tane
hüküm söyleyeceğim kapıdan çıkana kadar unuturuz. Acaba Hocam
ne demiĢti bize. Söz uçar, yazı kalır.226Ama bakın ki adamda ki
müctehidlik seviyesine 30 ciltlik kitabı ezberinden yazdırıyor ve hiç o
kadar kolay sanmayın. Getiriyim açıyım kitabı size görün. Hiç öyle
hafife almayın. Hepsi madde, madde. Mesela, imam nikâhı bahsi
olacak, nikâhta Ģahit olursa böyle olur, Ģahidin birisi bizim dinimizde
Ġmamı ġarani, el-Uhud, Ahmed Mahmud Ünlü, Salavat-ı Mudaafat: 7.
Ahmed Mahmud Ünlü, Salavat-ı Mudaafat: 8.
Ahmed Mahmud Ünlü, Kuran-ı Hakîm Risalesi: 72.
225
Ebu-I‟Hasenat Muhammed bin Abdülhay, Fevâidü-l‘Behiyye: 158, 159; Ġbni Ebi-l‟Vefa,
Cevâhirü-l‘Mudiyye: 119; TaĢköprüzâde, Tabakâtü-l‘Fukahâ: 75-76; Ġmamı Serahsî; Usûl:
4-5-9 10, 11; Ġmam-ı Muhammed ġeybânî, Siyer-i Kebîr Mukaddimesi ve Metni; Tâhir b.
Muhammed el-Esferayinî, Tâcü-t‘Terâcim: 165; ġemseddin Samî, Kâmûs-ül‘A'lâm, 4/2550;
Ömer Rıza Kehhale, Mu'cemü-l‘Müellifîn: 8/267; Hayreddin ez-Ziriklî, el-Alâm 5/315;
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 5/317.
226
Burhaneddin ez-Zernûci, Talimu-l‘Muteallim: 46.
222
223
224
98
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
olmazsa böyle olur. Ana baba olursa izin verirse böyle olur. Ana baba
olursa izin vermezse Ģöyle olur, madde madde. O yüzden bazı ulema
demiĢlerdir ki Müctehid olacak olan adam Mebsut‘u ezbere bilmek
zorundadır.227 Yeminle söylüyorum ki bir adam gelse dese ki:
— ―Ben Mebsut‘u ezberim‖ benim ilk diyeceğim laf sen
Müctehidsin. Ama ezberleyecek. Açarım bir tanesini okurum 2 satır
sorarım bilirse helal olsun derim. Baba bir kitaptır. Ġlim bunlardadır
iĢte. Bizim yaptığımız ilim değil bizim yaptığımız nakildir. Biz
sadece onlardan duyduklarımızı size naklediyoruz. Ama ilim
onlardaydı.
Bakın kitabı telif etmek ayrı bir Ģeydir cem etmek o da ayrı
bir Ģeydir. Cem etmek demek kütüphanende ki aynı tür yazılmıĢ
kitaplardan toplayıp bir risale oluĢturmaktır. Bu cemdir. Bu kolay
olandır. Bu da ilim istiyor ama kolay olan kısmıdır. Ama telif demek
hiçbir kaynağa müracaat etmeden direkt kafadan onu yazabilmektir.
Bakın Ġhya-u Ulumi-d‟Din onlardandır. Onbir senede yazıldı.
Ġmamlık yaptığı nizamiye medresesinin arkasında 11 sene gizli
kaldı228 kimsenin haber olmadı Ġmamı Gazali‘den. 3 tane dedesinin
ismi de Muhammed‘dir.229 Ġmamı Gazali Hazretlerine bu bereket
yeter.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki:
—―Ben kendime söz verdim ismi Ahmed, Muhammed olanı
cehenneme koymayacağım.‖230Allah (Celle Celaluhu) kendisine söz
vermiĢ. Rasulullah‘tan da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadisler mervidir ki:
―Kıyamet gününde ismi Muhammed olanlar cennete
gönderilecek. Peygamber isimleri ile isimlenin, ismimle isimlenin
künyemle künyelenmeyin ‖ 231 gibi.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 5/318.
Ahmed Serdaroğlu, Ġhya-u Ulumi-d‘Din Tercümesi: 1/24.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/282; ġemseddin Sami, Kamusu-l‘Alam: 5/3277;
Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510.
230
Sufizade Hasan Hulusi Efendi, Mecmau‘l-Adab: 149.
231
Ebu Davud, Sünen: 4/4950; Nesai, Sünen: 6/3565; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/19032; Buhari,
Edebu-l‘Müfred 1/814; Ebu Ya‟la, Müsned: 13/7169; Hasan Hulusi Efendi, Mecmau‘l-Adab: 149.
227
228
229
99
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Adamın ismi Eyüp‘tür. Bakın peygamber ismi. Mesela
Diyarbakır da bir Peygamber var, EnuĢ isminde duydunuz mu?
Diyarbakır da 9 tane Peygamber gömülüdür. Zülkifl (Aleyhisselam)
orada, Elyesea (Aleyhisselam) orada, EnuĢ(Aleyhisselam) orada, Danyâl‘ın
(Aleyhisselam) manevi kabri orada. Çok ulema orada. Sahabeden 542
tane var.232 O yüzden sabah kalktığınız zaman bu kadar ilmi
bildiğiniz halde size sıkıntı geldi veyahut akĢam sıkıntı geldi, kimden
geldi bu sıkıntı size.
Bakın çok enteresandır Ebubekir Sıddık‘ı (Radiyallahu Anh)
seviyor musunuz? Sevmeyen var mı? Onu sevmeyenin bizim
meclisimiz de ne iĢi var. Hepimiz onun hayranlarıyız. Hatta
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
—―Allah (Celle Celaluhu) benim ruhumla, Ebubekir‘in
(Radiyallahu Anh) ruhunu yarattı, ikimizi serbest bıraktı bir miktar
mesafede bana uçun dedi. Uçtuk, ben burun farkıyla Ebubekir‘i
(Radiyallahu Anh) geçmiĢimdir‖233 Yeminle söylüyorum kitapta gördüm
bunu. Bakın ki Ebubekir Sıddık Efendimiz 7 sene diĢ ağrısı çekmiĢ
en sonunda Cebrail (Aleyhisselam) geldi;
—―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebubekir‘in
(Radiyallahu Anh) diĢi ağrıyor, gözleri dolmuĢ, bir sor niye sana
söylemiyor?‖ Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tükürüğünü
verse geçer o, bir dua etse biter. Ömür boyu çekmez. Çünkü neden,
Hz. Ali (Radiyallahu Anh) gözünden rahatsızlandı.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tükürüğünü sürdü. Ondan
sonra ömür boyu, 80 yaĢına kadar o göz, diğerinden daha iyi gördü.234
Hiç bir Ģey olmadı mesela. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
buyurdu ki:
—―Ya Ebubekir! (Radiyallahu Anh) 7 senedir diĢin ağrıyormuĢ.‖
Zeynel Abidin Çiçek, Diyarbakır‘ın Fethi, Tarihi ve Kültürü: 97.
ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehar-i Yâr-i Güzin: 20.
234
Heysemî, Mecmau-z‘Zevaid: 6/151; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 3/477.
232
233
100
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ya Rasulallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ben bu ağrının
kimden geldiğini biliyorum, kimi kime Ģikâyet edeceğim‖235 dedi.
Rabbimizden gelmiyor mu? Kime Ģikâyet edeceğiz. Rabbimizden,
dosttan gelene katlanmak gerekir. Azrail‘i (Aleyhisselam) Allah (Celle
Celaluhu) kime yolladı? Ġbrahim‘e (Aleyhisselam). Melekler çok ĢaĢırdılar
çünkü Allah (Celle Celaluhu) ona Halil‘im demiĢ. Dedi ki Azrail
(Aleyhisselam):
—―Ya Rabbi! dostun dosta böyle bir acısı uygun mudur?‖
Ölüm acısı gibi. Allah‘ta (Celle Celaluhu) Azrail‘e (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Dostun dosttan bu kadar ayrı kalması uygun mudur?‖236
Allah (Celle Celaluhu), Muhammed‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—―Ġstiyorsan kıyamete kadar yaĢatayım seni bütün hazinelerin
anahtarını veriyim hâkim ol dünyaya‖ dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) :
—―Ya Rabbi! Ben seni istiyorum.‖ 237 dedi. Refiki ala diye
iĢaret etmiĢtir. Dostun dosttan ayrı kalması olur mu?
Mecnun nelere katlanmıĢtır, Ferhat diyelim ki dağları
delmiĢtir. Biz Allah (Celle Celaluhu) için katlansak ne olur? Ama tedavi
olmak sünnettir.238
Tedavi olun. Ben size diĢiniz ağrısa diĢ çürüsün bırakın
demiyorum ki. Tedavi sünnettir olun. Sabah kalktığında
Ģikâyetlenmek moral bozmak niyedir? Her sabah, yeni bir gün, yeni
bir güneĢ ve ayla devam etmek ne kadar güzeldir. Eyüb (Aleyhisselam)
ne dedi? buyurdu ki Allah (Celle Celaluhu) Ona:
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefcîru-t‘Tesnîm Fî Kalbin Selîm: 1/109.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envâru-l‘ÂĢıkîn: 68.
237
Ġbnî Ġshak, Ġbni HiĢam: 4/292; Ġbni Sa‟d, 2/204; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/489; Dârimî,
Sünen: 1/38; Belazurî, Ensâb: 1/544; Taberî, Tarih: 3/190; Mustafa Âsım Köksal, Ġslâm Tarihi:
8/370; Ġslâm Âlimleri Ansiklopedisi: 1/44.
238
Ebu Davud, Sünen: 4/3; Tirmizî, Sünen: 2038; Ġbni Mâce, Sünen: 2/3436; Ġbni Ebî ġeybe,
Musannef: 2/285; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 30/18456; Tahâvî, ġerhu Meâni-l‘Âsâr: 4/323;
Ġmamı Gazâlî, Ġhyâ-u Ulûmi-d‘Dîn: 4/284; Ahmed el-GalveĢ, Deavâtu-r‘Rasûl Aleyhisselâm:
1/250; Ebu-l‟Leys Semerkandî, Bustânu-l‘Ârifîn: 324.
235
236
101
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ey Eyüb! Günlerce, aylarca, yıllarca bela verdim.‖
hastalığı 17 sene sürdü. Hatta kurtlar geldiği zaman yiyecek bir Ģey
bulamamıĢ, bir tek yüz derisi kalmıĢ. Bu Peygamber. Hiç yiyecek bir
Ģey bulamıyorlarmıĢ kurtlar. Dedi ki;
—―Ya Rabbi! Ben sana o kadar aĢığım ki sen bana bir 17
sene daha sıkıntı verseydin yine de ben sana yarabbi bana Ģifa ver
demezdim, çünkü ben biliyorum ki sıkıntıyı sen verdin. Beni
unutacak değilsin.‖ 239
Nasıl bir Ģeydir. ġimdi anlıyor musunuz? Niye peygamberlik
bize gelmedi de onlara geldi. Çünkü bizim denizimiz çok ufak. En
ufak taĢta biz bulanıyoruz arkadaĢlar. Sabah kalktığımız da biz öyle
olamıyoruz. Mevla‘mıza tevekkül edip Bismillah deyip çıkamıyoruz.
Dünden kalan bir önceki mevzuyla moralimiz bozuk devam ediyoruz.
Bakın dünyada sıkıntımız artıyor, ahirette meĢakkatimiz artıyor,
Allah (Celle Celaluhu) kalbimize bir üzüntü veriyor ve bu ebediyen
gitmeyecek diyor.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki;
َ ْ
ْ َ ًْ ُ
‫۩ َو شغَل َل ًَف َس ُح َغى ُه ا َب ًدا‬
۩ Ona bir meĢguliyet takar ki ebediyyen ondan feraha çıkamaz.
Ben ona bir meĢguliyet vereceğim ebediyen kurtulamayacak
artık. Ne kadar ağır bir Ģey.
َ
ُ ‫۩ َو َف ْل ًسا ََل ًَ َى‬
‫ال ِغ ًنى أ َب ًدا‬
۩ Ona öyle bir fakirlik verir ki ebediyyen zenginliğe ulaĢamaz.
Ben ona bir fakirlik vereceğim hiç zengin olmayacak bir daha.
239
EĢrefoğlu Rûmî, Müzekki-n‘Nüfûs: 242; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefcîru-t‘Tesnîm: 109;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envâru-l‘ÂĢıkîn: 85; Ahmed b. Hanbel, Müsned: Zühd 54;
Taberî, Tarih: 1/166; Sa‟lebî, Arâis: 156; Ġbnî Esir, Kâmil: 1/129;
Fahru‟r Râzî, Tefsir: 22/205.
102
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َُ ْ َ ً ‫ل‬
‫۩ َو ا َماَل جشغل ُه أ َب ًدا‬
۩ Öyle emeller musallat eder ki, onlar onu ebediyyen meĢgul
ederler.
Ben ona boĢ kuruntu, boĢ emel, boĢ Ģey vereceğim ona.
Ebediyen onu meĢgul edeceğim. Ne büyük tehditler. Bunun sebebi
ney Ya Rabbi? Tek sebebi var. Kim sabah dünyalık mesele için
hüzünlü sabahlarsa... Ne kadar büyük bir tehditler. Benim sizden
ricam odur ki akĢam olur hanımınızla tartıĢırsınız, bakın mutluluğun
sırrı neymiĢ? Mutluluğun sırrı yatağa küs girmemekmiĢ. Yapın lütfen
bunu!
Bakın nefsinize yeniliyorsunuz, bu hanımlar tez ateĢlidir.
Kalplerinde bir kötülük yoktur. Söylerler sizi kırarlar, ağızlarında ki
kullandıkları cümlenin sonunu nereye gider bilmezler. Söylerler, sizi
kırarlar ama sizler olgun insanlarsınız. Lütfen o yatağa küs
girmeyiniz. Mutluluğun sırrı buradadır. Peki, akĢam hanımızla
tartıĢtınız sabah kalktınız o sinirle bir de döndünüz baktınız ki hanım
vefat etmiĢ yanınızda. Ne yapacaksınız?
DüĢünsenize o güne kadar aynı yastığa baĢ koyduğunuz,
bundan sonra o yok. ġöyle farz edin. AkĢam eve gittiğiniz de size
yemek hazırlayan biri yok, geç kaldığınızda ―neredesin bey‖ diye
arayan yok, bunlar boĢ Ģeyler mi? Tecrübe edilmiĢ bir Ģeyi tecrübe
etmeye gerek yok. Lütfen Ģu yatağa küs girmeyiniz! Küs girmek ne
demek. Sen o yatağa küs girersen sabaha küs sabahlarsın. Sabahda bir
önceki gün için hüzünle kalkana bakın Allah (Celle Celaluhu) ne
buyurdu. Bunlar hafif Ģeyler değil.
‫ل‬
َ !‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
۩Ey Âdemoğlu!
-Buyur ya Rabbi!-
ُ ُ َُْ
َ َ َ َْ
َ‫ص كل ًَ ْى ٍم ِم ًْ ُغ ْم ُس َك َو اهت َل ث ْد ِزي‬
‫۩ ثى ل‬
103
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Sen farketmediğin halde ömrün bakımından hergün
noksanlaĢıyorsun.
Ey Âdemoğlu! Sen günler geçiriyorsun farkında değilsin ama
her gün ömründen azalıyor. Farkında mısınız? Bugünde geçti
ömrümüzden. Trilyon verseniz sohbete baĢladığım anı geriye
getiremezsiniz, hadi erkekseniz getirin. Gitti iĢte. O an ne
subhanallah, ne elhamdülillah dediysek, ne namaz kıldıysak
kârımız o iĢte. Ne gaflette geçirdiysek, ne gıybette geçirdiysek de
zararımız o iĢte. Bir önce ki mektupta ne buyurdu Allah-u Teâlâ;
—―Her gün ilimden bir Ģey öğrenmiyorsan noksandasındır
ve noksandaysan anla ki ölüm sana hayırlıdır‖.
ġu dünya malına düĢmeyelim. Her gün bir Ģey öğrenelim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
َ َ َ َ ْ َ َ ‫َ ْ َ َ ي َ ْ َ ُ َ ُ َ َ ْ ُ ٌن‬
‫ان غ ُذ ُه ش ًّشا ِم ًْ ًَ ْى ِم ِه‬
‫«م ًِ اظخى ًىماه فهى مغبى ومً و‬
َ
َ
َ ‫ص‬
َ ‫َف ُه َى َم ْل ُعى ٌن َو َم ًْ َل ْم ًَ َخ َع َاهذ الى ْل‬
‫ان ِم ًْ ه ْف ِع ِه ف ُه َى ِفي‬
ِ
َ َ
َْ َ َ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ
ِ »‫ص ٍان فاَل ْى ُث ِخ ْي ٌر ل ُِه‬
‫هلص ٍان ومً وان ِفي هل‬
―Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır…‖240
Bizde ki zarar olmayı bırakın, eĢit bile olamıyor daha da
geriliyoruz. Her öğrendiğimizi unutuyoruz. Bunun bir mücadelesini
vermemiz lazım. O yüzden Ey Âdemoğlu! Bil ki; Her gün ömründen
azalır.
ُ َ ‫َ ل‬
َ َ َ َْ
ْ
َ‫ُك كل ًَ ْى ٍم ِب ِسش ِك َك َو اهت َل ث ْح َم ُد‬
‫۩ و ا ِث‬
۩ Sen hamdetmediğin halde ben sana hergün rızkını getiriyorum,
240
Ebu Nuaym el-Ġsfehânî, Hilyetu-l‘Evliyâ Ve Tabakâtu-l‘Esfiyâ: 8/35; Sehâvî, el-Mekâsidu-l
Hasene: 1/631-754; Aclûnî, KeĢfu-l‘Hafâ: 2/276; Ebu-l‟Leys Semerkandî, Tenbîhu-l‘Ğâfilîn: 1/392;
Ġmam-ı Gazâlî, Ġhyâ-u Ulûmi-d‘Dîn: 4/335; Ġbnî Receb Hanbelî, Letâifu-l‘Meârif: 1/300.
104
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Her gün senin rızkın geliyor benim tarafımdan sana, ama sen
hamd etmiyorsun. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu:
َ ُ
َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ َ ُ ْ َ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
‫هللا َعل ُْ ِه‬
‫صلى‬
‫ كاٌ سظى الل ِه‬:ٌ‫ كا‬،‫عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي الله عىه‬
ُُ ْ َ ْ َ َّ ُ ٌ َ َ َ ْ َ َ
َّ َ َ َ ُ ُ َ َّ َ َ
‫ ول ًى ٍم جطلع ِف ُِه‬،‫اط علُ ِه صذكت‬
ِ ‫ «ول ظَلمى ِمً الى‬:‫وظلم‬
ٌَ َ
َّ
َّ ‫غ ٌَ ْعذ ٌُ َب ْي َن‬
ُ ‫الش ْم‬
ِ »‫ص َذك ِت‬
‫اط‬
‫الى‬
ِ
ِ
—―Her mafsalın bir sadakası var…‖241
Her gün o sadaka ödenmek mecburiyetindedir. Kaç tane
mafsalımız var? 360 tane. 360 sadakamız var. Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
—―Namaza adım atmak,242 güler yüz göstermek,243 Selam
vermek sadakadır.‖244 Bunların hepsini karĢılayan nedir bilir
misiniz? 2 rekât Duha Namazı‘dır.245
2 rekât Duha Namazı 360 mafsalın sadakasına denktir. Saat
kaçta kılınır? Öğle Namazına 1 saat kala kılınır Duha Namazı. ĠĢrak
Namazı Sabah namazından 45 dakika 1 saat sonra kılınandır. Bunları
kılarsanız 360 mafsalın sadakasını vermiĢsinizdir. Bunları yapın
bundan sonra inĢaallah.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
—―Her gün benim size rızkım geliyor. Her gününüzden
eksiliyor ama siz hamd etmiyorsunuz.‖ Devamında;
241
Buhari, Sahih: 3/2702; Müslim, Sahih: 2/56; Ebu Davud, Sünen: 4/5243;
Muhammed b. Abdullah el-Cerdan ed-Dimyati, Cevâhiru-l‘Lu‘luiyye: Hadis No: 26.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8133; Müslim, Sahih: 2/56;
Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1494; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 4/7820.
243
Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/891; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/3105;
Münziri, et-Terğib ve-t‘Terhib: 1/289; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal: 6/16433.
244
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8183; Buhari, Sahih: 8/11; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1494;
Ġbni Hibban, Sahih: 2/472; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal: 6/16437.
245
Ebu Davud, Sünen: 2/1285; Hüseyin b. Harb el-Mervezi, el-Birru ve-s‘Sıla: 1/294;
Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan: 2/139.
242
105
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩Ama sen ne aza kanaat ediyor,
ََْ
َ ْ ََ
َ‫۩ فَل ِبالل ِل ُِل ثلى ُؼ‬
Ey Âdemoğulları! Aza kanaat etmiyorsunuz, bir de;
۩Ne de çokla doyuyorsun.
ْ َ َْ َ
َ‫۩ َو َل ِبالك ِث ِير جش َب ُؼ‬
Çokla da doymuyorsunuz. Nasıl olacak çokla doymamak ne
demek? ġimdi zenginler zenginliğine doymuĢ mu? Ben doyan bir
zengin görmedim siz gördünüz mü? Her zengin biraz daha, biraz
daha zengin olmak için çaba içinde niye hiç ölmeyecekmiĢ gibi
çalıĢıyor? her an ölüm gelebilir? ġu malı niye bırakıyorsun Ģu
dünyada?
ġöyle farz edin! oğlunuz size kötülülük yapmıĢ, farz edin ki
sizi tokatlamıĢ. Allah (Celle Celaluhu) muhafaza, babanın baĢına
gelebilecek en büyük felaket öyle değil mi? Oluyor öyle Ģeyler. ġimdi
evlat babasına kötü davrandı mı? Davrandı. Tokat attı mı? Attı.
Bunlar zamanında yaĢanmıĢ Ģeyler öyle değil mi? Ve sen bu oğluna
dedin ki:
— ―Hakkım sana haram olsun, ahirette sen benle karĢılaĢacaksın.‖
Ama sen ne yaptın? ġu oğluna, hayattayken selam
vermiyorsun, bir ton mal bıraktın geriye nasıl oldu Ģimdi. Malı
biriktirdin biriktirdin hiç ölmeyecekmiĢ gibi ama oğlunla kavgalısın
selam bile vermiyorsun, bir ton mal bıraktın ahmak mısın sen? Bunun
sebebi ney yani.
Evladını Ġslam‘a uygun yetiĢtirmedin. ġunu bilmen lazım, sen
bu malı kazandın hesabını vereceksin. Ayriyeten de oğlun Ġslam‘a
uygun yaĢamadığı için haramda harcayacağı çok belli. Bununda
hesabını vereceksin. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
buyurdu ki:
106
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ُ
َّ
َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ َ َّ ْ َ ْ َ
:‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
‫ كاٌ سظى الل ِه‬:ٌ‫عً عب ِذ الل ِه كا‬
َ َ ْ َ ْ َ َ َّ
»‫اع ِل ِِه‬
ِ ‫«الذاٌ على الخي ِر هف‬
―Hayra vesile olan yapan gibidir.‖246
Hayra vesile olan yapan gibiyse, harama vesile olan yapan
gibidir. Firavun ilk insanı darağacına getiren Firavun‘dur. Musa‘ya
(Aleyhisselam) iman eden 72 tane sihirbazın 70 tanesini ipe asan
Firavun‘dur.247 Musa‘daki (Aleyhisselam) ferre an nefsi‘deki Firavun
bu Firavun‘dur. ġuan ne kadar haksız insan asılıyorsa bunun günahı
kime gidiyor, bir miktar firavuna. Çünkü ilk o haramı açan o
olmuĢtur.248 Siz de öyle geriye mal bırakırken kime bıraktığınızı bilin
ona göre yapın bu iĢi.
O yüzden Mevla Teâlâ ne buyurdu;
‫ل‬
!‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey âdemoğlu!
Devamında buyuruyor Allah (Celle Celaluhu):
ُ ْ َ َْ ً
ْ
‫ُك ِزشك َك ِم ًْ ِغى ِدي‬
‫۩ َما ِم ًْ ًَ ْى ٍم ِْا و ًأ ِث‬
246
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/22360; Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/242; Tirmizi, Sünen: 4/2670;
Bezzar, Müsned: 5/1742; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/5945.
Ġbni Habib, Kitabu-l‘Muhabber: 388; Salebi, Arais: 185;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/63.
248
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
247
ُ ُ ْ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ ُ َ َ ُ ُ َ ْ َ َ َ ُ َ ً َ َ َ ً ُ َ ْ ْ ‫ « َم ًْ َطً في‬:‫هللا َغ َل ُْه َو َطل َم‬
ُ ‫صلى‬
َ ‫ىل هللا‬
ُ ‫ال َز ُط‬
َ ‫َف َل‬
‫ىز ِه ْم‬
ِ
ِ
ِ ‫ وَل ًىلص ِمً أج‬،‫ ك ِحب له ِمثل أج ِس مً غ ِمل ِب َها‬،‫ فػ ِمل ِبها بػده‬،‫ْلاطَل ِم طىة حظىة‬
ِ ِ
َ
َ
َ
َ
َ
ْ
ً
ً
َ
ْ
ُ
َ
ُ
ْ
ْ
َ
َ
ّ
َ
ْ
َ
ْ
َ
ُ
ْ
َ
َ
ْ
ُ
َ
َ
َ
ْ
َ
ُ
ْ
َ
ُ
ْ
َ
ْ
َ
َ
َ
َ
‫ وَل ًىلص ِمً أوش ِاز ِهم ش ْي ٌَء‬،‫ ك ِحب غلُ ِه ِمث ُل ِوش ِز مً غ ِمل َِبها‬،‫ فػ ِمل ِبها بػده‬،‫ ومً طً ِفي ِْلاطَل ِم طىة ط ِِئة‬،‫ش ْي ٌء‬
—“Kim ki İslam’da güzel bir çığır açarsa, amel edenler kadar sevab alır ecirlerinden bir şey
eksilmeksizin, kim ki İslam’da kötü bir çığır açarsa, amel edenler kadar günah alır günahından bir şey
eksilmeksizin.” [Müslim, Sahih 4/15; Ġbni Hıbban, Sahih:8/101; Ahmed b. Hanbel, Müsned:31/510;
Nesai, Sünen: 5/75; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 2/57]
107
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Hergün mutlaka senin rızkın benim katımdan sana
geliyor.
Hiçbir gün olmadı ki aç kalasın. Her gün benim katımdan
senin rızkın geldi. Her gün Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızkı bize geldi mi?
Bugün yedik içtik mi? Hamd olsun Allah‘a (Celle Celaluhu). Allah (Celle
Celaluhu) arttırsın rızkımızı. Biz sıkıntı görmeyelim ki daha güzel
ibadet edelim. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
َ َ َ
ُ َ
َّ َ َ َ َ َ ْ َ
َّ ً‫ َع‬،‫الل ُه َع ْن َها‬
‫ «أ ِر ًُبىا ط َع َامى ْم‬:ٌ‫ا‬
‫الى ِب ّ ِي ﷺ ك‬
‫ س ِض ي‬،‫عً عا ِتشت‬
ِ
ُ ُُ َ
َ َ
َ َ َّ ْ
»‫ِب ِزه ِش الل ِه َول ج َى ُامىا َعل ُْ ِه ف َخ ْل ُع َى ل ُه كل ُىبى ِْم‬
—―Yediğinizi Allah‟ın zikrinde eritiniz...‖249
Bizim iĢimizde odur, yediğimizi ibadetle eritmek zorundayız.
Ama Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki;
—―Her gün benim katımdan sana rızkın geliyor. ‖
Musa (Aleyhisselam) Tur Dağına çıkıp Mevla‘yla görüĢecek
Mecusi dedi ki;
—―Ey Musa! Ben biliyorum ki sen Rabbinle konuĢmaya
gidiyorsun ama Rabbine söyle ki; Ben Rabbine tapmam. Ġsterse
bana rızık vermezse de vermesin!‖ dedi. Bunu söyleyen Mecusi.
Musa (Aleyhisselam) dedi ki;
—―Tamam! Rabbime söyleyeceğim‖ dedi. Allah (Celle
ile görüĢtü. Musa (Aleyhisselam) bunu Allah‟a (Celle Celaluhu)
söyleyemedi, utandı. Bu kelimeyi Allah‘a (Celle Celaluhu) bir
peygamber nasıl söyleyecek ―mecusi böyle dedi.‖ diye.
Celaluhu)
249
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 8/167; Taberani, Mucemu-l‘Evsat: 5/4952; Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi
ve-l‘Leyle: 1/488; Ebu Talibi Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 2/290; Ġmamı Gazali, Ġhya: 3/95;
Ġmamı Nevevi, el-Ezkar: 1/696.
108
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
GörüĢme bitti, Musa (Aleyhisselam) geri gelecek Allah-u
Teâlâ‘da buyurdu ki Ona:
—―Ey Musa! mecusinin söylediğini niye bana
söylemiyorsun.‖ Musa (Aleyhisselam):
—―Ya Rabbi! Utandım böyle bir Ģeyi sana söylemekten‖
dedi. Allah (Celle Celaluhu):
—―Ey Musa! Git o Mecusiye de ki; O benim gibi Allah‘ı
olmasından utansa da ben onun gibi yarattığım kuldan
utanmam. O beni Rab olarak kabul etmese de, ben Rab olarak ona
her gün rızkını yollayacağım. Git bunu ona söyle‖ dedi.
(Celle Celaluhu)
Mecusi dedi ki:
—―Söyledim mi?‖ Musa (Aleyhisselam):
—―Söyledim‖ dedi. Mecusi dedi ki:
—―Ne dedi?‖ Musa (Aleyhisselam);
—―Sen onun Rabliğinden utansan dahi, o senin gibi yarattığı
kuldan utanmıyormuĢ. Her gün sana rızık yollayacakmıĢ‖ dedi.
Mecuside dedi ki;
—―Bu kelimeyi ancak hak olan Rab söyler‖ dedi. O yüzden
hemen orada ne dedi? ―La ilahe illallah Musa kelimullah‖250 dedi.
Biz ne kadar hata yapsak ta Allah-u Teâlâ bizim rızkımızı
kesmiyor. O kadar Halim‘dir, Sabur‘dur. Yaptığımız hatalara hemen
cezayı vermiyor verse biz bitmiĢtik zaten. Ne hatalar iĢledik geldik
buraya. Burası sizin Ģarj yeriniz. Biz bir gün boyunca hata yapıyoruz,
buraya geliyoruz hemen Ģarj oluyoruz, diyoruz:
250
EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 141.
109
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ya Rabbi! hata yaptık.‖ Yarın tekrar yeni bir kimlikle
yeniden baĢlıyoruz. 2 gün yine paslanıyoruz, geliyoruz. Ne buyurmuĢ
Ġsmet Garibullah (Rahimehullah):
―Oturma münkirle yeme sancı,
Pas alırsın paklamaz her kalaycı.‖251
Herkes de kalbimizi paklayamaz herkese de gidilmez yani.
Hakiki paklayıcılara gidilmesi lazım.
Allah-u Teâlâ buyurdu ki;
ْ
َ َ
َ
ُ َ ََ ْ
ْ
َ‫۩ َو َما ِم ًْ ل ُْل ٍة ِْا َو ًَأ ِث ُِني الَل ِئكة ِم ًْ ِغى ِد َك ِب َػ َم ٍل ك ِب ٍُح‬
۩Her gece de mutlaka melekler bana senin katından kötü bir
amel getiriyor.
Her gün benim katımdan size rızık geliyor sizden de bana
ancak pis amelleriniz geliyor.
َ
ْ َُْ
‫۩ ثأك ُل ِزش ِقي َو ج ْػ ِص ُِني‬
۩ Benim rızkımı yiyorsun, yine de bana isyan ediyorsun.
Bu söz çok acayip. Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; Benim
rızkımı yiyorsunuz ama bana isyan ediyorsunuz.
َ ُ َ ْ ََ
َ َ َْ
َ‫ُب ل َك‬
‫۩ َو أهت ث ْد ُغى ِوي فأطح ِج‬
۩Sen bana dua ediyorsun, ben sana icabet ediyorum.
Benim rızkımı yiyorsun, bana isyan ediyorsun ama bana dua
ediyorsun, bende sana icabet ediyorum diyor. Görüyor musunuz?
251
Mustafa Ġsmet Garibullah, Risale-i Kudsiyye: 147.Beyit.
110
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ
َ
َ‫۩ َو ِخ ْي ِري ِئل ُْ َك ه ِاش ٌل‬
۩ Benim hayrım sana doğru iniyor,
Ben sana hayrı indiriciyim, hayır benim katımdan sana iniyor.
۩Senin Ģerrin de bana ulaĢıyor.
َ َ َْ َ َ َ
،‫اص ٌل‬
ِ ‫۩ و ش ُّسك ِئلُك و‬
ġer de senin katından bana ulaĢıyor diyor. Ne hayır geldiyse
rabbimizden ne Ģer geldiyse elinizle yaptığınız hatalardan.252 Bunu
biliyoruz dimi. Ne demiĢ Mevlana (Rahimehullah);
—―Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul
azmadıkça.‖253 Demek ki bize bir bela geldiği zaman hatayı nerede
arayacağız kendi elimizde.
َ
َ ََ َ َْ
! ‫۩ ف ِى ْػ َم ال ْى ى أها ل َك‬
۩ Ben senin için ne güzel bir mevlayım!
Ey kullarım! Bilin ki! Ben sizin için ne güzel Mevla‘yım.
Elhamdülillah ne güzel bir Rabbimiz var.
َّ َ ُ ْ َ
َ ‫الل ُه َوو ْع َم‬
ُ ‫الى ِه‬
ِ‫ُل‬
‫خعبىا‬
ِ
―Allah bize yeter O, ne güzel Vekildir.‖
―Hasbunallahu ve nime-l‘vekil‖ duasını ilk söyleyen kimdir?
Ġbrahim (Aleyhisselam) ‘dir. Ne zaman söyledi? AteĢe atılırken.254
Cebrail (Aleyhisselam) geldi.
ġûra Suresi: 30.
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
254
Âl-i Ġmran: 173.
252
253
111
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġbrahim! (Aleyhisselam) ateĢe atılıyor, havada 3 günlük
mesafeden atılıyor. Bir rivayette 3, diğer bir rivayette 1 ay boyunca
topladılar odunları.255 O kadar Ġbrahim‘den (Aleyhisselam) nefret etti
Nemrut. Aylarca topladılar, topladılar, topladılar, 3 gün boyunca ateĢi
yaktılar. Tam böyle hararet döneminde Ģeytan ihtiyar kılığında geldi.
Nemruta mancınık sistemini öğretti.256 ġeytanda az bir mimarlık var o
ahmakta(Latife). Ġbrahim (Aleyhisselam) geliyor, ġanlıurfa‘da balıklı
göle atılıyor, o ara atılırken Cebrail (Aleyhisselam) geldi;
—―Ey Ġbrahim! Ne istiyorsun yardım edeyim sana.‖
Ne dedi:
—―Allah (Celle Celaluhu) ne güzel Mevla‘dır ne güzel
yardımcıdır. Allah (Celle Celaluhu) bana yeter sizden ne isteyeceğim‖257
dedi. Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu:
َ ‫ًَا َه ُاس ُوىوي َب ْشدا َو َظ ََلما َع َلى ئ ْب َشاه‬
ِ‫ُم‬
ِ
ِ ِ
—―Ey AteĢ! Ġbrahim üzerine serin ve emin ol!‖258
Bakın ulema diyor ki eğer ki; Allah (Celle Celaluhu) sadece serin
ol deseydi, Ġbrahim (Aleyhisselam) donarak ölürdü bu sefer.259 Çünkü
Allah (Celle Celaluhu) emrettiği zaman ateĢ durur mu? Serin ol! buz gibi
olur. Emin ol deyince Ġbrahim (Aleyhisselam) hop diye oturdu oraya. Bir
de baktılar ki yanında kim var? Bir melek. Ġnsan kılığında bir melek
geldi. Ġbrahim (Aleyhisselam) ile 3 gün boyunca sohbet etti orada.260
Havada atılırken bir tane kuĢ vardı. KuĢlar sürü halinde Ġbrahim‘e
261
(Aleyhisselam) kalkan yaptılar altta.
Ġbni Ġyaz, Bedâiu-z‘Zuhur: 85; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 114.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 114.
257
Bu kıssa için bkz. Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/46; Taberi, Tarih: 1/124; Ġbni Esir, Kamil 1/99;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi 1/184; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65.
258
Enbiya Suresi: 69.
259
Ebu Tahir, Tenviru-l‘Mikbas Min Tefsiri Ġbni Abbas: 346; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan,
Envaru-l‘ÂĢıkin: 65. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan 17/232.
260
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65; Kara Davud, Delailu Hayrat ġerhi: 860.
261
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65.
255
256
112
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bak bunu hiçbir yerde görmemiĢsinizdir. Kalkanı yapınca
içlerinden bir tane ufak bir kuĢ çıktı.
Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atıldığı bir ortamda ben
yanmazsam bu dünya bana haramdır diye ateĢe atladı o kuĢ. Allah-u
Teâlâ‘da Cebrail‘e(Aleyhisselam) buyurdu ki;
—―Git o kuĢu kurtar, ona de ki; Rabbinden ne istiyorsun?‖
dedi. Bir gitti o kuĢu kurtardı. Ufacık bir kuĢ, Cebrail (Aleyhisselam)
dedi ki;
—―Allah (Celle Celaluhu) sana selam söylüyor, ondan ne
istediğini soruyor?‖ O kuĢ dedi ki;
—―Ben rabbimin 1000 tane ismi Ģerifini bilmek istiyorum.
Onlarla dua etmek istiyorum rabbime.‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu)
buyurdu ki;
—―Ona bütün istedikleri verildi.‖ Cennete de girme izini
verildi o kuĢa. O kuĢun ismi Hezar‘dır, yani bülbüldür.262 ġimdi
bülbül neden güzel ötüyor. Oradan geldi iĢte. Ama ―Hasbunallahu ve
nimel vekil‖ kimden geldi. Ġbrahim‘den (Aleyhisselam) .
۩ Sen benim için ne kötü bir kulsun.
ْ َ ْ َ
َ َْ
!‫ع ال َػ ْب ُد أهت ِ ي‬
‫۩ و ِبئ‬
Siz benim için ne kötü bir kulsunuz dedi. Görüyor musunuz?
Bu vasfın altında olmayalım biz. Allah‘ın (Celle Celaluhu) gurur
duyduğu kullar vardır. Mesela Allah (Celle Celaluhu) meleklere buyurdu
ki;
—―Gördünüz mü? Ġbrahim (Aleyhisselam) hiç birinize muhtaç
değil, bana muhtaç olduğunu belli etti‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu) gurur
duyuyor kullarla. Hac mevsiminde:
262
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65.
113
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Görüyor musunuz kullarımı Arafat dağında nasıl ibadet
ediyorlar bana‖ Allah (Celle Celaluhu) övünüyor263. ĠnĢaallah bu gururlu
olduğu kullardan olalım.
َ ‫۩ َج ْظ َح ُّلني َما ُأ ْغط‬
َ ‫ َو َأ ْط ُت ُر َغ َل ُْ َك َط ْى َء ًِ َب ْػ َد َط ْى َءِ َفظ‬، ‫ُك‬
َ‫ُح ٍة‬
ِ
ِ ٍ
ِ
۩ Benim sana verdiğimi gizlice alıp götürüyorsun. Ben seni
rüsvay edecek kötülüklerini birbiri ardınca örtmeye devam
ediyorum.
Hırsız gibi dedi. Benim sana verdiğimi gizli gizli götürüp
yiyorsun. Allah (Celle Celaluhu) bize rızık veriyor ya, onu evimize
götürürken hırsız gibi gizli gizli götürüyoruz ama ben senin alenen
iĢlediğin Ģeyleri örtüyorum diyor. Rızkını gizli gizli götürüyorsun
ama haramlarını açıktan iĢliyorsun. Ben hepsini bir bir örtüyorum
buyuruyor Allah (Celle Celaluhu).
َ َ َ َ َْ
ْ
َ َ ََ
ّ
‫۩ َو أها أ ْطح ْح ِيي ِمى َك َو أهت َل ج ْظح ْح ِيي ِم ِني‬
۩ Ben senden utanıyorum. Sense benden utanmıyorsun.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki; Ben senden utanıyorum.
Aman ya Rabbi! Bunu bizim için söyleme. Ġmam-ı Rabbani
(Rahimehullah) Hazretleri‘nin dediği gibi:
— ―Ġnsan Ģeriatı ve tarikatı yaĢadığı zaman Abd Makamına
yükseliyor.‖264
Ne makamı? Kulluk Makamı. Biz daha o mevkiye gelemedik.
ġeriatı hakikati ve tarikatı tam olarak yaĢadığımız anda o zaman abd
makamındayız. ĠnĢaallah Allah (Celle Celaluhu) bizimle övünecek o
zaman. Ama Ģuan bu utanılan kullardan da olmayalım yani.
Müslim, Sahih: Hac: 2/436; Ġbni Mace, Sünen: 2/3014; Ġbni Cevzi, et-Tebsıra: 2/135;
Munziri, et-Terğib ve-t‘Terhib: 2/1799; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 376.
264
Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/30.
263
114
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َْ
َ َُْ
َ َ‫۩ ثي َظا ِوي َو ثرك ُس غ ْي ِري‬
۩ Beni unutuyorsun baĢkasını zikrediyorsun.
Ey Âdemoğlu! Beni unutuyorsun benden baĢkasını
zikrediyorsun.
َْ َ
ُ َ َ
ّ
‫اض َو ثأ َم ًُ ِم ِني‬
‫۩ َو ثخاف الى‬
۩ Ġnsanlardan korkuyorsun, benden emin oluyorsun,
ُ َ َ َ
َ ‫ َو َث ْأ َم ًُ َغ‬، ‫اف َم ْل َت ُه ْم‬
َ ‫ظ ِبي‬
‫۩ و ثخ‬
۩ Onların buğzundan korkuyorsun, benim gazabımdan ise emin
oluyorsun.
Onların bazılarından korkuyorsun, benim gazabımdan emin
oluyorsun. Ġnsanların sana yapacağı buğzdan utanıyorsun yani ne
demek? Aman camiye sarıkla gitmeyeyim neden? Daha dün maç
izliyordun, bugün sarıkla gelmiĢsin olur mu canım. Sana yapacakları
buğzdan korkuyorsun, senle dalga geçmelerinden korkuyorsun,
Allah‘ın (Celle Celaluhu) gazabından emin oluyorsun. Görüyor
musunuz? Bir topluma gidiyorsunuz hiç namaz kılınacak bir ortam
değil. Aman ben Ģimdi namaz kılmayayım beni ayıplarlar. Onların
ayıplamasından buğzundan çekiniyorsun ama Allah‘ın (Celle Celaluhu)
gazabından eminsin öyle mi? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki;
—―Bunlardan haberiniz olsun Ey Âdemoğlu!‖ Anladın değil
mi? Burada dördüncü mevaiz bunları söyledi bize.
Ben az söyleyeyim siz çok anlayın! ĠnĢallah. ġurada bir iki Ģey
var, ben bunları aktarıyım sizlere. Bakın ki bizim Rabbimiz nasıl bir
Rab:
115
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Musa (Aleyhisselam) ne dedi?
—―Ya Rabbi! Firavuna bile mühlet verdin.‖ Firavun ki:
—―Ben ilahım, benden baĢka ilah yoktur, en büyük Rabbiniz
benim‖265 dedi. Çok büyük bir ahmak.
—―Ona rağmen ona mühlet verdin. Bunda ki hikmet nedir ya
rabbi‖ dedi. Allah-u Teâlâ Musa‘ya (Aleyhisselam) buyurdu ki;
—―Ya Musa! Firavunda çok güzel sıfatlar vardır. Ben o
sıfatları seviyorum onun için firavunu tez helak etmiyorum.‖ Bakın
Rabbimize.
Musa (Aleyhisselam) dedi ki;
—―Ya Rabbi! Nedir o sıfatlar?‖ Allah-u Teâlâ buyurdu ki;
—―Benim Ģehirlerimi adaletle onardı. Kullarımın arasında
adaletle iĢ gördü. Onun yalan davada bulunmasında bana ne zararı
var, Ya Musa!‖266 dedi. Firavuna azabın hemen gelmemesinin
nedenine bakın. ġehirleri adalet onarmak, insanlar arasında adaletle
hükmetmek. Görüyor musunuz ya? Sırf bu yüzden Allah (Celle Celaluhu)
Firavunu helak etmiyor o an. Çok mühim bir mesele bu! Cebrail
(Aleyhisselam) geldi. Ġnsan kılığında Firavuna seslendi:
Firavun:
—―Sen kimsin ne iĢin var burada?‖ Cebrail (Aleyhisselam);
—―Ya benim bir kölem var ve bana çok zulüm etti. Ben ona
çok iyilik yaptım, ihsan da bulundum o hep bana asi oldu. Benim
adımı kendisi alıp kullandı, kölelerimi de kendisine taptırdı‖ dedi.
—―Bunun cezası nedir?‖ dedi. Firavun:
265
266
Kasas Suresi: 38; Naziat Suresi: 24.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 97.
116
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Onun cezası su da boğacaksın öyle adamı‖ dedi. Öyle
deyince Cebrail (Aleyhisselam) dedi ki;
—―Bunu bir kâğıda yaz ver benim delilim olsun, yaparsam
delilim olsun‖ dedi. Ondan sonra ne oldu? Bunu yazıp verdi. Musa
(Aleyhisselam) Nil denizini on ikiye böldükten sonra Cebrail (Aleyhisselam)
Firavunu boğarken Firavun ona 70 kere seslendi. Ama Cebrail
(Aleyhisselam) ne yapmıĢ, cebinden kâğıdı çıkarıp göstermiĢ ona ve:
—―Allah (Celle Celaluhu) sana hep iyilik yaptı sen Allah‘ın (Celle
ismini kendine kullandın, Allah‘ın (Celle Celaluhu) kullarını
kendine taptırdın senin cezan nedir? Suda boğulmaktır. Bak kendin
imzaladın‖ Görüyor musunuz?267 Çok enteresan. Bu çok hikmetli bir
mesele. Yine burada hatta Firavun suda boğulduğu zaman
Ġsrailoğulları yine Musa‘ya (Aleyhisselam) inanmıyor. Musa (Aleyhisselam)
diyor ki;
Celaluhu)
—―Ey Ġsrailoğulları! Biz Firavundan kurtulduk.‖ diyor.
Onlarda diyor ki;
—―Yok, Firavun ölmemiĢtir.‖ O kadar korkuyorlardı ondan.
—―ÖlmemiĢtir, Ģimdi çıkacak sudan bizi mahvedecek.‖
Allah (Celle Celaluhu) suya emretti:
— ―Firavunun cesedini yukarıya kaldır!‖268 diye.
Bakın o günden beri suya ceset yutmak yasaktır. Atın cesedi
suya öküz gibi ĢiĢer suyun üstüne çıkar. Çünkü haram oldu. Bakın
toprağa, kanı emmesi yasaktır, deneyin. Toprağın üstüne kanı koyun
emecek mi? Çünkü Kabil Habil‘i Ģehit ettiği zaman, Habil‘in kanı
yerdeyken toprak onu emdi. Allah‟ta (Celle Celaluhu) Kabile buyurdu ki;
267
268
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 97;
Mahmud Sami Ramazanoğlu, Yunus ve Hud Süreleri Tefsiri: 54.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:98; Taberi, Tarih: 1/214;
Ġbnî Esir, Kâmil: 1/188; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/76.
117
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Sen nasıl öldürürsün kardeĢini‖ O da;
—―Ya Rabbi! Ben öldürmedim ki‖ dedi. Ondan sonra;
—―Ya Rabbi! Bana Habil‘in kanını göster, öldürmüĢsem.‖
Allah‟ta (Celle Celaluhu) o zaman toprağa vahdetti.
—―Bundan sonra kıyamete kadar kan emmen haramdır‖269
dedi. Kan delil olarak hep üste olacak bundan sonra. Aynı Ģekilde
suya da ceset emmek aynı haramdır. Bizim ümmetin çok büyük hayrı
var. Çok büyük fazileti var. Musa (Aleyhisselam) bu kavimden olmak
istedi.270 Cenneti gördü, Cennette Ümmet-i Muhammed‘e
hazırlanmıĢ nimetleri gördü.
—―Ya Rabbi!‖ dedi.
—―Beni o ümmetin peygamberi yap!‖ Allah (Celle Celaluhu) ;
—―Onların peygamberleri hazır.‖ Musa (Aleyhisselam);
—―O zaman beni onlardan yap‖ 271Allah (Celle Celaluhu) ;
—―Yok‖ dedi. “Onların hepsini ben yazdım.‖ Cennette
makamları hazır‖ dedi. Ondan sonra Musa (Aleyhisselam)
—―Ya Rabbi!‖ dedi. ―Dilerim ki; Muhammed‘i (Sallallahu
bari bir kere göreyim‖ dedi. Allah‟ta (Celle Celaluhu)
buyurdu ki:
—―Sen o vakte yetiĢemiyorsun sen ondan önce vefat
edeceksin, ama dilersen onun ümmetinin sesini duy!‖ dedi. Orada
Musa (Aleyhisselam) dedi ki:
Aleyhi ve Sellem)
Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/50;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 46.
270
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, ed-Durru-l‘Mensur: 6/548;
Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103.
271
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, ed-Durru-l‘Mensur: 6/ 548;
Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103.
269
118
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Evet, Ya Rabbi! Ben Ümmet-i Muhammed‘in sesini
iĢitmek istiyorum‖ dedi. Allah-u Teâlâ‘da;
—―Ya Ümmet-i Muhammed” seslendi. Allah-u Teâlâ nida
etti. O arada da bütün Ümmet-i Muhammed ayağa kalktı ne dedi
biliyor musunuz?
—―Lebbeyk allahumme lebbeyk lebbeyke la Ģerike leke
lebbeyk innel hamde ven nimete leke vel mülk la Ģerike
lebbeyk272‖
Anlıyor musunuz nereden gelmiĢ bize? Allah (Celle Celaluhu) nasıl
bizimle övündü, Musa (Aleyhisselam) nasıl bizim ümmetten olmak
istedi, gördünüz mü? Ne kadar faziletliyiz biz. Allah-u Teâlâ
Firavunu suda helak etti. Musa (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Ya Rabbi! Bana bir iĢ öğret ben o iĢi yapıyım bana
verdiğin bütün nimetlere Ģükür olsun‖ dedi. ġuan bize de lazım değil
mi? Lazım. Allah (Celle Celaluhu) bize çok nimet verdi elhamdülillah.
En büyük nimeti imandır. Ġslam beldesinde olmaktır. Müslüman ana
babanın evladı olmaktır. Sağlıklı evlat eĢ vermedi mi? ĠĢ vermedi mi?
Rızık vermedi mi? Ya bunların hepsini bize duyurmadı mı? Buda
büyük bir nimettir. Duymakta çok büyük bir nimettir. Bana dedi öyle
bir iĢ ver ki bana verdiğin nimetlere Ģükür olsun dedi. Allah-u Teâlâ
buyurdu ki:
—―Ya Musa! eğer gökleri ve yerleri terazinin bir kefesine
koysalar öteki kefesine de ―La Ġlahe Ġllallah‖ı koysalar bu söz daha
ağır gelir. Benim sana delalet edeceğim iĢ budur‖273 dedi.
Bize ne iĢ geldi o zaman anladınız mı? Bakın bütün kefenin
hepsine ağır gelecek ĠnĢaallahu-r‘Rahman. Yine Musa (Aleyhisselam)
dedi ki:
—―Benim Rabbim uyur mu hiç dedi?‖ Orada Allah (Celle
Celaluhu) Musa‘ya (Aleyhisselam) nida etti:
272
273
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 106.
119
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ey Musa! Eline iki tane ĢiĢe al!‖ ġiĢeyi aldı. Allah-u
Teâlâ‘da o an da Musa‘ya (Aleyhisselam) uykuyu verdi. Hemen
Musa‘nın (Aleyhisselam) elinde ki ĢiĢeler düĢtü. Allah (Celle Celaluhu),
Musa‘ya (Aleyhisselam) ne buyurdu?
—― Ey Musa! Eğer ben uyursam yedi kat gökler yere düĢer. 274‖
dedi. Anladınız mı? Sen uyuyunca ĢiĢeler düĢtü mü? DüĢtü. Ben
uyusaydım eğer 7 kat gökler yere düĢerdi dedi. Rabbimiz hiç uyur
mu? Nasıl bir Rabbe sahibiz elhamdülillah. Burada çok acayip
Ģeyler var. Anlatsam bitmez bunlar. Tövbe edelim bakın tövbede ne
fazilet var. Allah-u Teâlâ buyurdu ki;
—―Ya Musa! Bir kiĢi gıybet ehli olsa, gıybet etse sonra da
tövbe etse, o tövbe eden kulu herkesten sonra cennete koyacağım,
Gıybet etse ve gıybetinden tövbe etmeden ölürse cehenneme ilk onu
sokarım‖275 diyor. Gıybet ne büyük beladır. Bizim baĢımızı bundan
kurtulalım bir an önce.
Burada anlat anlat bitiremem hep iĢaretlemiĢim ama bir söz
var sakın bunu unutmayın. Allah (Celle Celaluhu);
ََ
‫َم ًْ طل َب ِني َو َح َذ ِوي‬
―Her kim ki; Beni talep etti, beni buldu. Her kim ki; Benden
baĢkasını talep etti, beni bulamadı‖276 buyuruyor. Demek ki; Allah‟ı
(Celle Celaluhu) talep eden bulur mu? Bulur Elhamdülillah.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/88 )
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 107.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182.
276
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 110.
274
275
120
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ‬
‫الى ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ه َّىا ل َن ْه َخذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذ َها ُ‬
‫هللا‬
‫ِ ِ‬
‫ِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ‬
‫ِب كل ِِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫َ َ‬
‫ُُ‬
‫َ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ‬
‫ُ‬
‫ََْ َ ُ ْ َ‬
‫َا َل ْى ِغظة الا ِام َظة َ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالى‪:‬‬
‫ِ‬
‫ٰ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم!‬
‫َ َ ُ ْ َّ ْ ُ َ ّ ُ َّ َ‬
‫الخ ْى َب ِت‬
‫ل جىً ِممً ًل ِصش‬
‫َ َْ‬
‫ْٰ َ َ‬
‫َو ًُط ّ ِى ٌُ لا َم َل َو ٍَ ْش ُحى َلا ِِخ َشة ِبغ ْي ِر َع َم ٍل‪،‬‬
‫ُْ‬
‫ًَ ُلى ٌُ َك ْى ٌَ ْال َعابذ َ‬
‫ًً َو ٌَ ْع َم ُل َع َم َل اَل َىا ِف ِل َين‪،‬‬
‫ِِ‬
‫‪121‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ْئن ُأ ْعط َى َل ْم ًَ ْل َى ْع َو ئ ْن ُمى َع َل ْم ًَ ْ‬
‫ص ِب ْر‪،‬‬
‫ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َ ْ ُ ُ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ ُُ‬
‫ًأمش ِبالخي ِر و ل ًفعله‪،‬‬
‫َّ َ ْ‬
‫الش ّ ِش َو ل ْم ًَي َخ ِه َع ْى ُه‪،‬‬
‫َو ًَ ْى َهى ِب‬
‫ًُ ِدب َّ‬
‫الص ِال ِح َين َو َل ِْ َ‬
‫غ ِم ْن ُه ْم‪،‬‬
‫َ ُ ْ ُ ُْ‬
‫ع اَل َىا ِف ِل َين َو ُه َى ِم ْن ُه ْم ‪.‬‬
‫و ًب ِغ‬
‫َ‬
‫ًَ ُلى ٌُ َما ل ًَ ْف َع ُِل‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َو ًَ ْف َع ُل َما ل ًُ ْإ َم ُش َو ٌَ ْع َخ ْى ِفي َو ل ًُ ِىفي‪ِ .‬‬
‫ٰ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم!‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َّ َ ْ َ ْ ُ ُ َ‬
‫َ‬
‫َ ْ َْ َ‬
‫اط ُب ًَ ِفي ك ْىِل َها ج ُلى ٌُ ل ًَ ‪:‬‬
‫خ‬
‫ما ِمً ًى ٍم ح ِذ ًٍذ ِئل و لاسض ج ِ‬
‫ٰ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم‪،‬‬
‫َ َ‬
‫ْ‬
‫ُ ُ ْ ُ‬
‫َ‬
‫ج ْم ِص ي َعلى ظ ْه ِشي‪ .‬ز َّم جخ َضن ِفي َبط ِني‬
‫َ َ‬
‫َ َْ ُ‬
‫َّ‬
‫اث َعلى ظ ْه ِشيِ‬
‫و جاو ُل الش َه َى ِ‬
‫ْ‬
‫َو ًَ ْا ُو ُل ًَ الذ ُ‬
‫ود ِفى َبط ِنى‬
‫ٰ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم‪،‬‬
‫ُْ ََ‬
‫َ َْ ُ َ َ ََ‬
‫الى ْخش ِت َو اها َب ِْ ُذ اَل َعا ةل ِِت‬
‫أها بِذ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َْ‬
‫َ‬
‫ََ‬
‫َو أها َب ِْ ُذ ال َى ْخ َذ ِة َو أها َب ِْ ُذ الظلم ِِت‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫ََ‬
‫اث َو ال َع َلا ِس ِ ِ‬
‫ب‬
‫َو أها َب ِْ ُذ ال َح َُّ ِ ِ‬
‫َ ُ َ‬
‫َف ْ‬
‫اع ُم ْشِوي َو ل جخ ّ ِشْب ِني‪.‬‬
‫‪122‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
5.MEV‟ĠZE
َ َ ُ ُ َُ
‫۩ ًلىل‬
َ :‫هللا ج َػا ى‬
۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki;
‫َ ل‬
!‫۩ً ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğlu!
Hepimiz Âdem‘in (Aleyhisselam) çocuklarıyız. Havva bin Nazın
çocuklarıyız. Öyle yazıyor kitaplarda Havva bin Naz.277 Naz yaparak
Âdem‘i (Aleyhisselam) kandırdı ya. Havva bin Naz, nazın kızı Havva
diyorlar kitaplarda.
Ey Âdemoğulları! Buyur ya Rabbi!
َ
َ
ّ ‫۩َل َث ُك ًْ مم ًْ ًُ َل‬
َ‫ص ُس الح ْى َبة‬
ِ
ِ
۩ Tövbeyi eksik edenlerden olmayın.
Siz de tövbeyi eksik edenlerden olmayın, ilk emir bize bu.
َْ ُ ّ َ ُ َ
َ
َ‫ل‬
َ ‫۩و ًط ِىل ْلام‬
۩ Emeli uzun tutanlardan olmayın.
277
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 31.
123
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sakın diyor, emeli uzun olanlardan olmayın! Ne demek o?
Uzun kuruntular, uzun beklentiler vardır bizde. Sakın onlardan
olmayın! Beklentimiz uzun olmasın.
10 sene çalıĢacağım, 20 sene çalıĢacağım, emekli olacağım,
çiftlik kuracağım, dana alacağım, sığır alacağım dize kadar çizme
giyeceğim. O zamana kadar seni kim yaĢattı ki? YaĢayabilecek
misin? Azrail (Aleyhisselam) ile anlaĢmamı imzaladınız? Bu kapıdan
çıkmadan size gelmeyeceğine emin misiniz? Ġlyas (Aleyhisselam)
mısınız?
Allah (Celle Celaluhu) Azrail‘i (Aleyhisselam) yolladı;
—―Ġlyas‘a (Aleyhisselam) git! Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) canını al!‖
dedi. Ġlyas‘ta (Aleyhisselam) öyle baĢladı ki ağlamaya, Allah-u Teâlâ‘da
ona dedi ki:
—―Niye bu kadar ağlıyorsun sen?‖ Ġlyas (Aleyhisselam) Allah-u
Teâlâ‘ya dedi ki:
—―Benim canımı alırsan seni benden baĢka bu dünya da bu
kadar kim zikredecek? Ona ağlıyorum.‖ dedi. O zaman Allah-u
Teâlâ, Azrail‘e (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Ya Azrail! Onun ruhunu ona bırak!‖ Ondan sonra Allah-u
Teâlâ, Ġlyas‘ı (Aleyhisselam) bir tane ata bindirdi, nurdan bir ata.
Allah-u Teâlâ:
— ―Onu kıyamete kadar karada serbest bırakın.‖ buyurdu.
Ġlyas (Aleyhisselam) kıyamete kadar serbesttir.278 Diğeri denizler de
serbest olan Hızır‘dır (Aleyhisselam). Yerde iki tane peygamber
serbesttir, gökte de iki tane peygamber serbesttir. Gökyüzünde
olanlar, semadakiler Ġdris (Aleyhisselam) ile Ġsa‘dır (Aleyhisselam). Onlar
semada canlıdırlar. Kara da Hızır (Aleyhisselam) ile Ġlyas (Aleyhisselam).279
278
279
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 166; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 130.
Suyuti, Durru-l‘Mensur: 5/432; Ahmed Mahmud Ünlü, Nuzulü Mesih Risalesi: 43.
124
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Her Arafat Günü Mekke‘de buluĢup dualarını yapıyorlar.
Yedikleri de bir Ģey varmıĢ. KiĢniĢ otuna benzer bir ot varmıĢ, ondan
yiyorlarmıĢ beraber. Ümmet-i Muhammed‘e dua edip
ayrılıyorlarmıĢ.280
Bizler Ġlyas (Aleyhisselam) değiliz! Bize kıyamete kadar izin
verilmez. Bizim ömrümüz 60 – 70 senedir.281 Bu Ümmet-i
Muhammed‘in yaĢı. Ama çok ibadet edersiniz çok bereketli olur. 60
sene size 300 sene gibi gelir, onun sevabını da alırsınız siz. Ama uzun
kuruntu bizde çok var. Hepimiz de yok mu? Hepiniz plan yapmadınız
mı? ġimdi bakıyorsunuz adam ev alıyor, 36 ay taksitle. 36 ay kim
yaĢamıĢ ki sen yaĢayacaksın? Bu neye güvenmedir.
Tabi ki ne diyorlar:
— ―Borç yiğidin kamçısıdır. Borca girmeden bir Ģeye sahip
olamazsınız. ‖ Ama ben size, Ģuna dikkat etmenizi istiyorum. Bakın
ne kadar uzun kuruntular var.72 ay taksitle adam araba alıyor, 36
taksitle ev alıyor. Nasıl bir kuruntudur? Nasıl bir emeldir? Ġnsanın ne
kadar uzun beklentileri var. ġimdi bize deseler ki:
—―Aylık 100 lira taksitle, 36 ayda ev sahibi olacaksınız?‖
Almayanınız çıkar mı? 36 ay taksitle ayda 100 lira deseler ev almaz
mısınız? Herkes alır. Görüyor musunuz? Ama insan ne kadar uzun
kuruntu sahibi. Ne kadar uzun emel sahibi. Hâlbuki 36 ay
yaĢayacağınız size söylense kafayı yersiniz. Bana deseler ki:
—―36 ay yaĢayacaksın‖ kafamı secdeden kaldırmam. Çünkü
36 ay nedir? Gün gibi gelir, geçer değil mi? O yüzden Allah-u Teâlâ
buyuruyor:
—―Ey Âdemoğlu! Sakın tövbeyi eksik edenlerden olma.‖
280
281
Taberi, Tarih: 1/188; Salebi, Arais: 224; Ġbni Esir, Kamil: 1/160; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 5/434;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/155.
Tirmizi, Sünen: 4/144 Hadis No: 2331; Ġbni Mace, Sünen: 2/4236;
Ġbni Hıbban, Sahih: 7/2980; Hâkim, el-Müstedrek: 2/3598.
125
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah-u Teâlâ:
—―Kim baĢka bir insanın gıybetini eder sonrada tövbe ederse,
herkesten sonra onu sokarım cennete, ama tövbe etmezse herkesten
önce onu sokarım cehenneme‖.282
Bu tövbe çok değerlidir. O yüzden sakın Âdemoğlu tövbeyi
eksik edenlerden olma! Daha…
Ve de emeli uzun tutanlardan olma! Uzun kuruntu peĢinde
koĢma! Uzun kuruntunuz olsun. Ne olsun? Diyelim ki: Bugüne kadar
ne kadar namaz kıldım ben, 30 sene. ĠnĢaallah bundan sonra 600
sene de yaĢasam, 600 sene boyunca namaz kılacağım, kendime söz
verdim. Sizin de böyle kendi kendinize kuruntularınız olsun. Eğer ki
bu niyetle kabire girerseniz, 60 sene yaĢayıp ölürseniz 600 sene
ibadet etmiĢ sevabı alacaksınız. Çünkü niyetiniz neydi. Sizde Ģu an
niyet edin. Ben de diyorum ki:
–―Ya Rabbi! 600 senede yaĢasam ben bu namazı kılacağım.‖
Çünkü Allah (Celle Celaluhu) bunu emretmeseydi dahi ben bunu
kendimi kılmaya mecbur hissediyorum. ġöyle farz edin, sizin elinizin
altına bir iĢçi geldi. Size çalıĢıyor, size yardım ediyor. Ay sonu
geldiği zaman sizden maaĢta talep etmemiĢ. Siz ona para vermez
misiniz? Bir mecburiyet hissedersiniz değil mi? Ayıp olur yani
herkese maaĢ verirken o istemiyor, köylüdür, parayı bilmez ama yine
de çıkarıp bir haçlık atarsınız yani. TeĢbihte hata yoktur. Bizde
Rabbimiz için öyleyiz yani. Rabbimiz bize o kadar yediriyor,
içiriyor. Rabbimiz bize hiç bir Ģey vermeseydi dahi o yine de ibadete
layıktır. Bakın Allah (Celle Celaluhu) yaratmadan önce de halik sıfatına
sahipti.283 Bizim inancımız öyle değil mi? Allah (Celle Celaluhu) hiçbir
Ģeyi yaratmadan önce 6 günde dünyayı, mahlûkatı yaratmıĢtır.284
Sizde Yahudiler gibi yedinci günü tatil mi yaptı demeyiniz.
Onlar yedinci öyle yaparlar, tatil yaparlar. Bizim öyle bir inancımız
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182.
Aliyyü-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 21.
284
Araf Suresi: 54; Furkan Suresi: 59; Secde Suresi: 4.
282
283
126
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
yok. Mevla‘mızın takdir-i ilahisidir. Önce bir cevher yarattı. Cevhere
rahmet nazarıyla baktı, ondan sular oluĢtu. Suya gazap gözüyle baktı.
Yele emretti, rüzgâra emretti, ondan sonra dalgalar çıktı.
Dalgalardan dağları yarattı, çıkan köpükten de yeryüzünü yarattı. 285
Böyle böyle hikmeti ilahilerle doludur. ġuan bunu bütün bilim
adamları kabul ediyor, bu dünyanın aslının bir cevher olduğunu kabul
ediyorlar. Bakın çıktı, araĢtırın!
Bütün bu filozoflar, felsefeciler dünyanın aslının bir cevher
olduğunu kabul ediyorlar. Hâlbuki böyle bir araĢtırmaya lüzum yoktu.
Neden? Ġbrahim Hakkı Hazretleri (Rahimehullah) yazmıĢ
Marifetname‘de, Ahmedi Bîcan; Envaru-l‟AĢikin‘de, Osman elHopavi; Dürretü-n‟Nasihin‘de yazmıĢ okusaydın ya ne gerek vardı.
Bakınız! Yahudilerin Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
inkâr etmelerinin tek sebebi vardır. Kibir. Neden? Çünkü
Ġsrailoğulları‘ndan gelen bir peygamber değil. Çoğu peygamberler
Ġsrailoğulları‘ndan geldi. Ġshak (Aleyhisselam) soyundan Yakub‘un
286
(Aleyhisselam) diğer adı Ġsrail‘di.
Oradan geldi. Ama Ġsmail
(Aleyhisselam) soyundan tek peygamber geldi, o da Muhammed
287
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Kabullenemediler288 ve de bunlar ġa‟ya‘yı
289
(Aleyhisselam) da öldürdüler.
Bunlar Yahya‘yı da (Aleyhisselam)
öldürdüler.290
Bunlar hepsini katlettiler, bunlar Zekeriya‘yı (Aleyhisselam)
da. Gün geliyormuĢ ki; Aynı gün 70 tane peygamberi birbirine
bağlayıp katlediyorlarmıĢ.292 Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
umumi bir peygamberdir. Bütün âlemlere gönderilmiĢtir.293 Ama
291
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 16; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 22;
Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 16.
286
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/116.
287
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73.
288
Ġbni Sa‟d: 1/155; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/92.
289
Taberi, Tarih: 1/280; Salebi, Arais: 333; Ġbni Esir, Kâmil: 1/257;
Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye 2/33; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/149.
290
Taberi, Tarih: 2/16; Ġbni Esir, Kâmil: 1/303-304; Mustafa Asım Köksal; Ġslam Tarihi: 2/307;
Ahmet Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/23.
291
Taberi, Tarih: 2/16; Ġbni Esir, Kamil: 1/303-304; Mustafa Asım Köksal; Ġslam Tarihi: 2/307.
292
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/151; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/307.
293
Enbiya Suresi: 107.
285
127
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
önceki peygamberler sadece kavimlere. Yani Ģöyle farz edin. Allah
(Celle Celaluhu) her padiĢahın yanına bir peygamber veriyordu.
Aynı dönemde 70 tane peygamberi katlediyorlardı hesap edin.
Ne kadar peygamber var o dönemde. Ama Ģu an öyle bir ortam değil.
Onlarda baktılar ki, Abdulmuttalib‘in bir tane yetimi çobanlık
yapıyor. Son zamanlara doğru zaten meczup diyorlardı. Dağlara gidip
mağaralarda ibadet ediyordu ya meczup diyorlardı.
Bizim peygamberimizin hak peygamber olduğunu çok iyi
biliyorlardı. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) Tevrat‘ta da yazdı bunu.
Zebur‘da da var bu. Bu Ġncil‘de de var. Kur‟an‘da ayeti var, Ġsa
(Aleyhisselam) buyurdu ki;
ُ َ َّ
ّ َ َ ْ َ َ َ َْ َ ُ ْ َ َ َ ْ َ
‫ُل ِئ ِوي َس ُظى ٌُ الل ِه ِئل ُْىم‬
‫وِئر كاٌ ِعِس ى ابً مشٍم ًا ب ِني ِئظشا ِة‬
ْ
ّ
َّ ًَ ‫ص ّذكا َّلَا َب ْي َن ًَ َذ َّي م‬
َ
‫الخ ْى َس ِاة َو ُم َِب ِششا ِب َش ُظى ٌٍ ًَأ ِحي ِمً َب ْع ِذي‬
ِ
َِ ِ ‫م‬
ُ َ َ ّ َ ْ ُ َ َّ َ َ ُ َ ْ ُ ُ ْ
َ
ِ ٌ ‫اث كالىا َهزا ِس ْح ٌش م ِب‬
‫ين‬
ِ ‫اظمه أخمذ فلما حا هم ِبالب ِِى‬
–―Ey Ġsrailoğulları! Ben size Allah‟ın elçisiyim, benden
önce gelen Tevrat‟ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed
adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim...294‖ dedi. Saf
Suresi 6. ayet gidin bakın evde.
Bakın Ġsa (Aleyhisselam) gök ehlindendir. Sema ehlindendir. O
yüzden Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) semadaki ismi
Ahmed‘dir.295 O yüzden Ahmed diye söylüyor onlara. Anladınız
değil mi? O yüzden böyle bir tane yetim çıktı. Malı yok. Ben
peygamberim deyince bunlarda kibirli olunca ne dediler:
— ―Bütün Tevrat‘ta ne kadar vasıf varsa hepsini
değiĢtireceksiniz.296 Çünkü bu hak peygamberdir. Bu hak peygamber
geldiği zaman ne yapacak hepimizin ekmeğiyle oynayacak.‖
294
295
296
Saf Suresi: 6.
Kastallani, el-Mevahibu-l‘Ledunniyye: 1/35; Sefiri, ġerhu-l‘Buhari: 1/88.
Ġbni Sad, Tabakatu-l‘Kubra: 1/164; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/617-618;
Taberani, Mucemu-l‘Kebir:18/332-334.
128
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Neden? Çünkü o zamana kadar, daha Muhammed (Sallallahu
gönderilmeden önce cinler semalarda tahtlarını
kurmuĢlardı. Allah (Celle Celaluhu) meleklere emrediyordu, melekler
birbirlerinin aralarında konuĢuyorlardı. Cinler aralarından kelimeleri
alıp alıp kâhinlere bildiriyorlardı. Papazlara, hahamlara, kâhinlere
haberleri bildiriyorlardı.297 Bunlarda diyorlardı ki:
Aleyhi ve Sellem)
— ―Bak senin baĢına böyle böyle bir Ģey gelecek böyle böyle
bir Ģey olacak‖ diye haber veriyorlardı. Tabi bunların yüzde 10 doğru,
yüze 90 yalandı.
Bunların korktukları baĢlarına geldi. Muhammed (Sallallahu
gönderildi. Bunların tahtları, cinlerin ve Ģeytanların
tahtları semalardan aĢağıya atıldı. Bunlara artık sema kapıları
kapatıldı ve bu kâhinlerde haber alamadılar.298
Aleyhi ve Sellem)
Papazlarda Yahudilerde biliyorlardı ki, Muhammed (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) geldi, artık bizim tahtımız sona erdi. Ne yapacağız?
―Bunları yalanlayacağız‖ dediler. Eğer bizde kabul etsek ki bu hak
peygamberdir kim bize değer verir dediler. Öyle değil mi? Bunlar çok
uyanıktır. Nasıl uyanıktır? ġimdi Süleyman‘ın (Aleyhisselam) mülkü
neredeydi? Mescid-i Aksa‘da.
O zaman tabii büyücülük, sihirbazlık hakkında olaylar çıkınca
hemen Süleyman (Aleyhisselam) ne yaptı? :
–―Bütün kitapları toplayın!‖ diye cinlere emretti. Bütün
kitaplar toplatıldı. Toplanan kitaplar geldi, Süleyman‘ın (Aleyhisselam)
tahtının altına girdi.299
Bakın bunları papalar çok iyi biliyor. ġuan ki papa kaçıncı
papa? 16 mıydı? Mescidi Aksa iĢgal edildi. Bütün kürsünün altındaki
kitaplar çıkarıldı. Bunların hepsini iyi biliyorlar. Oradaki hakiki
297
Cin Suresi: 8-9; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/323; Tirmizi, Sünen: 3324;
Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa: No:46 1/208; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 10/149.
298
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/323; Tirmizi, Sünen: No:3324; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 6/500
No:11626; Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/167; Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa No:190, 1/473-474; Bursevi,
Ruhu-l‘Beyan: 10/149; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası: 250.
299
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/190.
129
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġncil‘de Tevrat‘ta bakın ki, Tevrat nasıl bir kitaptır biliyor
musunuz? 1000 tane sureden oluĢan her sure de 1 ayet ki 1 tane
Tevrat‘ı 100 tane deve taĢıyormuĢ.300
Görüyor musunuz kitabı? Bu Tevrat deriye yazılmıĢtır.1000
tane sure her sure levha gibi yazıldığını düĢün, 100 tane deve
taĢıyormuĢ o zaman. Demek ki her devenin üzerinde kaç tane oluyor?
10 tane deriden levha olmuĢ oluyor. Bunlar da orada hakikati
gördüler. Mesela 2000 senelik Ġncil çıktı onu da kaybettiler.301 ĠĢleri
bu. Çünkü orada hakiki Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
vasıflarını görüp kimse uyanmasın.
Yahudiler çok uzun emel sahibidirler. Baktılar ki
kendilerinden bir peygamber gelmedi bu defa Araplardan geliyor.
Nasıl olabilir? Yüce ulu insanların soyundan gelmez de,
Abdulmuttalib‘in yetimi peygamber gelir miymiĢ? Hâlbuki
Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir insan yetimdir diye
ayıplayarak baksa küçümsese kâfir olur.302 Çünkü Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki;
َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
َّ ً‫ َع‬،‫الل ُه َع ْى ُه‬
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫الىب ّي‬
َ ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك‬
:ٌ‫ا‬
‫عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي‬
ِ
ِ
ِ
َ َ َ َ َ ْ َ َ ُ ُ َ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ ًّ َ ُ َّ َ َ َ َ
،‫ و َع ْم‬:ٌ‫ا‬
‫ وأهذ؟ فل‬:‫ فلاٌ أصحابه‬،»‫«ما بعث الله ه ِبُا ِئل سعى الغى ِم‬
َ ُ
َ َ
َ َّ
َ َ
‫ه ْى ُذ أ ْس َع َاها َعلى ك َشا ِسٍط ِِل ْه ِل َمى ِت‬
—― Allah Teâlâ hiçbir peygamber göndermemiĢtir ki
davar çobanlığı yapmıĢ olmasın.” Bunun üzerine sahabeleri:
- Sen de mi? diye sordular.
Peygamberimiz(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:110.
07 ġubat 2009 - Milliyet Gazetesi.
302
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/64.
300
301
130
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
- “Evet, ben de Mekke ahâlîsi için karârît üzerine (ücretle)
koyun güderdim.”303 Çobanlık yapmayan bir tane peygamber
yoktur.
Davud (Aleyhisselam) 100 yaĢında vefat etmiĢtir.304 Allah (Celle
305
Celaluhu) onun elinde demiri hamur yapmıĢtır.
Hiçbir zaman
beytülmalden yememiĢtir. Devamlı savaĢ zırhları yapıyordu
demirden, onları satarak kendine kazanç sağlıyordu. 6000‘e
satıyormuĢ. 2000‘i ailesine 4000‘ini de Mısır fakirlerine
dağıtıyormuĢ.306 Berekete bakın iĢte.
Eskiden de öyleydi. Osmanlı zamanında. Aliyyu-l‟Kari
Hazretlerini duydunuz değil mi? Hattat, hafız, Hanefi mezhebinde
Sultan-ı Molla diye meĢhurdur. Yani Mollaların Sultanı diye
meĢhurdur bu zat. Mübarek hattat, her sene bir Kur‟an yazıyormuĢ,
onu satıyormuĢ, bütün sene boyunca onun parasıyla geçiniyormuĢ. 307
Ama onlardaki ilim kimde var Ģimdi. Onun söylediği bir söz, bize
delildir yani. Ama Ģimdi bazı kitaplarda biz gördüğümüz zaman, isim
vermiyorum, meĢhur etmiyorum kitapları, eski dönemde yazılmıĢ
ama içine acayip hurafeler karıĢtırılmıĢtır. Ġnsanlar bilmedikleri
noktada Ehli kitaba müracaat edip bu noktaları alıp kattılar
kitaplarına.308
Neyse, Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bize ne dedi:
—―Ey Âdemoğulları! Tövbeyi eksik edenlerde olma!‖ dedi.
Sakın tövbeyi eksik edenlerden olmayın! Sakın emeli uzun.
Ben bu hatayı göstermek istiyorum, özellikle üstünde duruyorum.
Buhari, Sahih: 3/2262; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 8/265; Ġmam-ı Malik, Muvatta: 2/2045; Ġbni Mace,
Sünen: 2/2149; Tahavi, ġerh-u MüĢkili-l‘Asar: 3/1257; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 6/11641.
304
Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/28-29; Taberi, Tarih: 1/252; Hâkim, el-Müstedrek: 2/586; Salebi, Arais: 292;
Deylemi, Firdevs: 3/269; Ġbni Esir, Kamil: 1/228; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/16;
Heysemi, Mecmeu-z‘Zevaid: 8/206; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/214.
305
Salebi, Arais: 278; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/201.
306
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 135; Salebi, Arais: 278; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 3/282;
Kurtubi, Tefsir: 14/267; Nesefi, Medarik: 3/319; Hazin, Tefsir: 3/483; Ebu Suud, Tefsir: 7/124-125;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/202.
307
Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 8; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 7;
Ömer Rıza, Mu‘cemu-l‘Müellifin: 7/100.
308
Tefsir Tarihi ve Usulu: 94.
303
131
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bir hatamız bu, kuruntularımız var yani. Bu dünyada kalıp
yiyip içip yatmak hoĢumuza gidiyor yani.
Devamında ne buyuruyor Allah (Celle Celaluhu):
َ َ ‫ْل‬
َ‫۩و ًَ ْس ُجى ْا ِِخ َسِ ِبغ ْي ِر َغ َم ٍل‬
ََ
۩ Amelsiz ahireti isteyenlerden olmayın.
Sakın kimlerden olmayın? Amelsiz ahireti isteyenlerden
olmayın ve ulemanın bir ittifakı vardır, amelsiz cenneti istemek
küfürdür (günahtır)309 diye. Adam amel yapmıyor, namaz yok, abdest
yok, oruç yok ―ya Rabbi! Cenneti ver‖ diyor. Kaç sınıfa ayırdık
müslümanları? Cumadan cumaya, ramazandan ramazana, bayramdan
bayrama, diğeri de kalbi temiz olanlar. Yani niye namaz kılmıyorsun:
—―Kalbim temiz! Kılanlardan daha temizim ben.‖ Utanmaza
bak! Kimse bu bahanenin altına sığınamaz. Çünkü bir insanın kalbi
temizse ilk diyeceği laf:
—―Benim ahdime yönelmem lazım. Beni Rabbim yarattı,
yedirdi, içirdi, onun verdiği rızklarla yiyip, içip, yatıyorum. Rabbime
yönelmem lazım.‖ Hani senin kalbin temizdi? Daha Rabbine
verdiğin sözü tutmuyorsun!
Nasıl senin kalbin temiz? Amelsiz cenneti isteyenler. Bak o
küfürdür (günahtır). Hatırlıyor musunuz geçenlerde ne söyledim size?
Namazsız bir adama: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖ deseniz, yanlıĢ
olur. Neden? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: ―Ben razı olmayacağım
bunlardan.‖ Bizim dahi ağzımız alıĢmıĢ. DüĢünsenize milli piyango
almaya gidiyorsunuz, onu alırken bir liranız eksik. Adam da olsun
dese, sende: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖ dedin. Bu ne demek!
309
Salebi, Tefsir: 3/170; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 1/417; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/87- 2/97;
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/367; Hadimi, Berika: 1/275.
132
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Allah (Celle Celaluhu) bereket versin!‖ diyor. Allah (Celle
bereketi verecek ahirette, cehennemde verecek. Değil mi?
Ġçki alıyorsun, hayırlı iĢler. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor; ―Ben razı
değilim bundan.‖ Biz de diyoruz ki: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖
O yüzden yapmayalım bunu. Sakın amelsiz ahireti isteyenlerden
olmayın. Gençken ne üstün olacak bizde? Korku. Gençken insan
korku üstüne ibadet edecek. YaĢlıyken? Ümitli olacak, biraz ümitli
olacak yani.
Celaluhu)
َُْ
َ
َ ‫۩ً ُلى ُل َك ْى َل ْال َػابد‬
َ
َ‫ًً َو ٌَ ْػ َم ُل َغ َم َل الىا ِف ِلين‬
ِِ
۩ Abidlerin sözlerini konuĢup münafık iĢi yapanlardan
olmayın.
Allah(Celle Celaluhu) buyuruyor: Herkes Ģimdi bu söyleyeceğim
sözü kendinde arasın. Sakın Ģunlardan olmayın! Kimlerden ya Rabbi!
―Abidlerin sözünü konuĢur ama münafıkların amelini iĢler.‖
Abidler gibi konuĢuyorsunuz. Mesela:
— ―Namaz kılmak bana çok tat veriyor, oruç tutmak çok zevk
veriyor ne güzel. Allah (Celle Celaluhu) vermiĢ bu ikramı‖ diyorsunuz.
Allah‘ın (Celle Celaluhu) her emri bize ikramdır. BaĢ göz
üstünedir. Ama amel yaparken nasıl yapıyoruz? ―Bir an önce namaz
bitse de çıksam.‖ Müslüman camide böyle olur mu? Müslüman
camide ne gibidir. Balık suda gibidir. Balık suda rahatsız olur mu?
Ama münafık camide ne gibidir. KuĢ kafeste gibidir. KuĢu altın
kafese koysanız ne der? ―Bırakın ya! Ben vatanıma gideceğim, altın
kafesten ne anlarım ben‖ der. Bir tanesinin öyle kıssası var, biliyor
musunuz onu? Külliyat-ı Vusta‘da okudum, Hüsnü Geçer Hocayı
duydunuz mu? Ümraniye‘de Ġmam-ı Azam caminin imam hatibiydi.
Orada çok güzel hocadır, âlimdir, doğuda yetiĢmiĢtir. NakĢidir. Onun
Külliyat-ı Vusta diye bir kitabı var, orada okumuĢtum. Çok güzel
marifet, hüküm, ilim çıkarmıĢ kitaptan. ġunu anlatıyor:
133
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bir tane adam papağanıyla konuĢuyor:
–―Ben Ģu anda senin vatanına gidiyorum, ticaret yapıp
geleceğim.‖ diyor. Papağan da diyor ki:
–―Benim orada falan falan yere gidersen ağaçlıklar var, orada
da benim akrabalarım var. Onlara selam söyle, Ne hayırsız çıktınız!
Beni burada yalnız bıraktınız!‖ O da:
–―Tamam‖ deyip gidiyor. Afrika‘da bir yer orada ticaretini
yapıyor, papağanın dediği yere de varıyor. Bütün kuĢlara papağının
dediklerini söylüyince bütün kuĢlar vefat ediyor. Dallarda ki,
ağaçlarda ki, bütün papağanlar yere yapıĢıyor.
–―Hoppala! Ben ne yaptım? Ahmak papağanın sözüne uydum,
bütün kuĢları öldürdüm.‖ Hemen geri geliyor diyor ki papağana:
–―Senin dediklerini yaptım‖ Papağan:
–―Ne oldu?‖ Adam:
–―Sonunda hepsi tepe taklak aĢağıya yapıĢtılar.‖ O bunu der
demez kafesin içindeki papağanda ölüyor. Ne yapayım ne yapayım
diyor. Neyse bu kuĢu alıyor, getirip bahçeye bırakıyor. Bir anda
papağan havalanıyor, uçuyor. Adam:
–―Ya sen ne yapıyorsun, hani ölmüĢtün?‖ diyor. Papağan:
–―Ben ölmedim‖ diyor. Adam:
–― Nasıl oldu bu iĢ? Bu iĢin bana hakikatini anlat.‖ Papağan
diyor ki:
–―Ben akrabalarıma selam söyledim, onlara da dedim ki: ―Ne
vefasız adamsınız, beni burada yalnız bıraktınız, çıkıĢ yolunu
söylemediniz‖ deyince onlarda bana serbest kalmanın yolunu
gösterdiler. Bana dediler ki; Öl! Serbest kalırsın. Bende ölme taklidi
yaptım, senin gibi adamda serbest bıraktı‖ diyor.310 Öyle…
310
Hüsnü Geçer, Külliyat-ı Vusta: 264.
134
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ ْ
َْ َ
َ‫۩ئن أ ْغ ِط َى ل ْم ًَلى ْؼ‬
۩Ona verilse kanaat etmez.
Allah-u Teâlâ buyuruyor; ―Onlardan olmayın ki; verildiği
zaman kanaat etmez‖. Aman Ya Rabbi! Mevla size nimet verecek.
Hangimiz açız? Öyle böyle doymadık mı? Elhamdülillah. Önemli
olan tenekeyi doldurmak değil mi? Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
buyuruyor ki:
َ
ُ
ُ َ
َ ‫َخ َّذ َز َىا ُم َد َّم ُذ ْب ًُ َخ ْشب َك‬
‫ أ َّن َها َظ ِم َع ِذ‬،‫ َع ًْ أ ِّم َها‬،‫ َخ َّذز ْخ ِني أ ِّمي‬:ٌ‫ا‬
ٍ
َّ
ُ
ُ
ُ ‫ص َّلى‬
ُ
َ
َ
َ ‫الله‬
ُ
ْ
ْ‫هللا َع َلُه‬
َ ‫ْ ِاَل ْل َذ َام ْب ًَ َم ْع ِذ ًَىش‬
َ
ٌ
ٌ
‫ى‬
‫ظ‬
‫ذ‬
‫ع‬
‫م‬
‫ظ‬
:
‫ى‬
‫ل‬
ً
،
‫ب‬
‫س‬
ِ
ِ
ِ
ِ
َ
َ
ْ
ْ
َّ
َ
َ
َ
ْ
َ
َ
َ
،‫ خ ْع ُب آلاد ِم ّ ِي‬،ًٍ ‫ « َما َمَل آد ِم ٌّي ِوعا ش ًّشا ِمً بط‬:ٌُ ‫َو َظل َم ًَ ُلى‬
ََ َ ُْ َ ْ ُ ٌ َْ َُ
َّ ٌ ُ ُ َ
ْ
ٌ ُُ
َ
‫ َوزلث‬،‫ فثلث ِللط َع ِام‬،‫ ف ِا ْن غل َب ِذ آلا َد ِم َّي ه ْف ُع ُه‬،‫صل َب ُه‬
ً‫للُماث ً ِلم‬
ُ
ُ
ٌ
َ َّ
»‫غ‬
ِ ِ ‫ َوزلث ِل َّلى َف‬،‫اب‬
ِ ‫ِللشش‬
ِ
“Ġnsanoğlu, midesinden daha kötü bir kap
doldurmamıĢtır. Bir kaç lokma belini dik tutmaya yeter. Eğer
mutlaka midesini dolduracaksa, midesinin üçte birini yemeğe,
üçte birini içmeye ayırsın ve diğer üçte birini de nefes alıp
vermek için boĢ bıraksın.”311
Ġnsanın doldurduğu en pis kap midesidir. Rasulullah‘ın
dünyaya bakıĢ açısına bakın. Demek ki yemek
yerken maksadımız en güzelini, en tatlısını yemek olmasın. Amaç ne?
Amaç, tenekeyi doldurmak. En rahat yerde yatacaksınız diye bir Ģey
yok. Amaç nedir? Allah-u Teâlâ‘nın dediği gibi. Nedir o? Nebe
Suresinde;
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
311
Tirmizi, Sünen: 4/2380; Ġbni Mace, Sünen: 2/3349; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 6/6737; Ġbni Hibban,
Sahih: 12/41; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 20/644; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/4048.
135
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ َ ْ
‫َو َح َعل َىا ه ْى َمى ْم ُظ َباجا‬
“Biz uykunuzu dinlenme kıldık”312
Amaç uyuyup dinlenmek, yarın sabah sağlam kalkmaktır.
Cinsi münasebetin bile bakıĢ açısı bu olması lazım. Nasıl olması
lazım? Amaç pis suyu atmak değil mi? Bu Ģekilde bakın olaylara.
Amaç tenekeyi doldurmak. Amaç uyuyup rahatlamak, Mevla‘mıza
daha çok ibadet etmektir. Bu dünyada aza kanaat etmiyorsunuz ama
―Diğer dünyada ben cennete gireyim yeter‖ diyorsunuz. Burada
istiyorsun ki; Evim deniz manzaralı olsun, 4 katlı olsun. En son kat
olsun. Çift tuvalet, çift banyo olsun. Evlenirken 4 hanım istiyorsun.
Ama cennete gelince, ―Ya Rabbi! Beni cennete sok, o kadar.
Dereceye gerek yok‖ diyorsun. Bu dünyada açgözlüsün, diğer
dünyada tok gözlüsün. Olur mu? Tersi olacak. Dünyaya dönüp selam
vermeyeceksin. Ama ahiret için en üst mertebeyi isteyeceksin. Hz.
AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) sordular:
–―Ya AiĢe (Radiyallahu Anha)! Cennette ne kadar mertebe var?‖
Dedi ki:
–―Kur‟an‘daki ayet sayısı kadar.‖313
Kuran‘da ne kadar ayet varsa, cennetin o kadar değeri katı var.
Sizin en aĢağıda ne iĢiniz var. En aĢağıda bizim iĢimiz yok, bizim
iĢimiz en üstlerde, Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yakın
olabilmekte. Anladınız mı?
Öyle tahtlar üzerine oturacaksınız ki; Tahtlar aĢağıya eğilecek
siz oturmakta zorlanmayacaksınız.314 Camın dıĢından gördüğünüz
kuĢlar falan piĢmiĢ, tabak içinde direk önünüze gelecek.315 Siz de hiç
sıkılma, daralma, boğulma yok.
312
Nebe Suresi: 9.
Abadi, Avnu-l‘Mabud: 3/1464; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih ġerh-u MiĢkatu-l‘Mesabih: 4/2134;
Aynî, ġerhu Ebi Davud: 5/1434; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: No: 2424-2425.
314
Kurtubi, Tefsir: 20/24; KuĢeyri, Letaifu-l‘ĠĢarat: 3/417; Taberi, Camiu-l‘Beyan: 24/336;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 10/422; Ġbni Kesir, Tefsir: 4/516;
Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 31/142; Hazin, Tefsir: 4/238; Beğavi, Tefsir: 4/238.
315
Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin ve Riyazu-s‘Sami‘in: 1/266; Ebu-l‟Leys Semerkandi,
Tenbihu-l‘Ğafilin: 34; Abdulkadir-i Geylani, el-Gunye: 486.
313
136
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġsrailoğullarına dahi bıldırcın eti gelmedi mi? Kudret helvası
ile bıldırcın eti gelmedi mi? Bıldırcın eti nasıl geliyordu? Güzel
bıldırcınlar geliyorlardı, ağaçlara konuyorlardı, Ġsrailoğulları da gidip
ağaçların altına oturuyordu. Allah (Celle Celaluhu) orada rüzgârı
veriyordu. Rüzgâr gelip bıldırcınların tüylerini yoluyordu. Allah (Celle
Celaluhu) güneĢe kızarttırıp, piĢirdiği bıldırcınlar piĢip önlerine
geliyordu. Aynı cennetteki gibi. Kaç sene yediler bıldırcın etini? 40
sene kudret helvasıyla bıldırcın etini yedi bu adamlar.316
Ama Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu? ―Sakın biriktirmeyin!‖
Onlar ne dediler:
— ―Allah (Celle Celaluhu) bugün veriyor, yarın iflas eder, yarın
vermez, biriktirelim‖ dediler. Biriktirdikleri an Allah (Celle Celaluhu)
onlardan bu nimeti aldı. Ondan sonrada etin dıĢarı da kalması
yasaklandı. Koyun eti dıĢarıda ne oluyor bakalım. Et bozulur değil
mi? Yasaklandı. Etin bozulmasının sebebi Ġsrailoğullarıdır.317 Denizin
cesedi yutmaması nereden? Firavundan sebeptir.318 Toprağa kan
neden yasak, Habil‘den sebeptir.319 Bizdeki değiĢmelerin sebebi
elimizle yaptığımız hatalardan. Bu bir gerçektir.
O yüzden sakın diyor, o kimselerden olma ki verildiği zaman
kanaat etmez.
ْ ًَ ‫۩و ئ ْن ُمى َؼ َل ْم‬
َ
َ‫ص ِب ْر‬
ِ ِ
۩Engellenince sabretmez.
Ondan men edildiği zaman sabretmez ne kadar enteresandır.
Cevahiru-l‟Lu‟luiyye‘de gördüm ki; Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
Bakara Suresi: 57; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/93;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/143.
317
Buhari, Sahih: 4/3329; Ġshak, Müsned: 1/115; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8032;
Haris, Müsned:1/500; Hâkimi Nisaburi, el-Müstedrek: 4/7341.
318
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 109.
319
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 88.
316
137
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ġnsanların bazısının Ġmanı zenginliğe bağlıdır, ben ona
fakirlik versem kâfir olur, bazıları da: fakirliğe hastır, ben ona
zenginlik versem küfür eder‖320 diyor.
Bakın imana bakın hikmeti ilahidir bunlar. Niye bende
zenginlik var fakirlik var demeyin. Demek ki bizim iĢimize bu
yatkındır diyeceğiz. Bakın Allah (Celle Celaluhu) men edilse de
sabretmez, buyuruyor. Her gün size yiyeceğiniz geliyor, bir gün
gelmese sabretmiyoruz.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
َّ َ َّ َ َ
ّ َ ْ َ ُ َ ْ َ َ َ َ َّ ُ ُ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ
، ُ ‫الي َعا‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ل‬
‫ه‬
‫أ‬
‫ر‬
‫ث‬
‫ه‬
‫أ‬
‫ا‬
‫ر‬
‫ا‬
‫ف‬
‫اس‬
‫الى‬
‫ٍذ‬
‫أ‬
«
:
‫م‬
‫ل‬
‫ظ‬
‫و‬
‫ه‬
ُ
‫ل‬
‫ع‬
‫هللا‬
‫ى‬
‫ل‬
‫كاٌ الى ِبي ص‬
‫س‬
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
َ
ْ
َّ َ ْ ُ ْ َ َ
َ ْ
َ ‫ " ًَ ْى ُف ْش َ ِن‬:ٌ‫ا‬
َ ‫الل ِه؟ َك‬
‫ َو ٍَى ُف ْش َن‬،‫الع ِش َير‬
‫ أًىفشن ِب‬:‫ًَى ُف ْش ِن»ِ ِكُل‬
َ ُ
َ َ
َ
َ ‫لا ْخ َع‬
َّ ًَّ ‫ َل ْى َأ ْخ َع ْي َذ ئ َلى ئ ْخ َذ ُاه‬،‫ان‬
:‫ كال ْذ‬،‫ ز َّم َسأ ْث ِم ْى ًَ ش ِْئا‬،‫الذ ْه َش‬
ِ ِ
ِ
َ ْ َ َ ْ ُ ْ ََ َ
" ‫ما سأًذ ِمىً ِخيرا كط‬
―Ben cehennemi gördüm, ehlinin çoğu kadınlardı.
Küfrediyorlardı.‖ Denildi ki:
— Allah‟a mı (Celle Celaluhu) küfrediyorlardı? Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki:
— ―Kocaya ve iyiliğe küfrediyorlardı. Sen onlardan birine
uzun zaman iyilik yapsan sonra senden bir Ģey görse der ki; Ben
senden kesinlikle iyilik görmedim.‖321
Gerçi sizin hanımlar Rabiatu-l‟Adeviyye gibi de neyse.
320
Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 254; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426;
Ġbni Kesir, Tefsir: 9/4728; Yusuf en-Nebhani, Fethu-l‘Kebir: 1/145; Ġmamı Suyuti,
Camiu-l‘Ehadis: 1/330; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426.
321
Buhari, Sahih: 1/29-2/1052-7/5197; Müslim, Sahih: 2/17; Nesai, Sünen: 3/1493;
Ġmamı Malik, Muvatta: 2/640/199; Ġmamı ġafii, Müsned: 1/77; Abdurrezzak, Musannef: 3/4925;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/443; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 2/1891; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1377;
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 11/8705.
138
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َْ
ُ ْ َ َ ْ
َ‫۩ًأ ُم ُس ِبالا ْي ِر َو َل ًَف َػل ُه‬
۩Hayrı emreder, onu yapmaz.
Bakın! Bu hatalar hepimizde var. Hayrı emrediyoruz,
kendimiz yapmıyoruz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) miraçta bazı
zatlar gördü ne yapıyorlar. AteĢten makaslarla dudakları kesiliyordu.
Buyurdu ki;
–―Ya Cibril (Aleyhisselam)! Bunlar kimdir?‖ Cebrail
(Aleyhisselam):
–―Ya Rasulallah! Bunlar senin ümmetinden vaaz eden
hocalardır. Kendilerinin yapmadıkları Ģeyleri insanlara yapın diyen
hocalardır.‖322
Allah (Celle Celaluhu) muhafaza. Görüyor musunuz? Ġmam-ı
Azam (Rahimehullah) Hazretlerine kadın geldi ne dedi?
—―Oğlum çok hasta bal yememesi gerekiyor, bizi
dinlemiyor‖ Ġmamı Azam;
—―40 gün sonra gelin!‖ dedi. 40 gün boyunca kendisi bal
yemedi, ondan sonra dedi ki:
—―Oğlum bal yeme.‖ Çocuk:
—―Tamam‖ dedi. Hanım dedi ki;
—―Nasıl oldu da bu çocuk kabul etti.‖ Dedi. Ġmamı Azam
(Rahimehullah):
—―40 gün önce bende bal yiyordum o zaman deseydim tesir
etmezdi‖323 dedi. Kendimiz yapmadığımız Ģeyi baĢkasına yap
demeyelim yani.
Abdulkadir-i Geylani, el-Gunye: 156; Ġbni Kesir, Tefsir: 2/324;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/124.
323
ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Ġmam-ı Azam: 54.
322
139
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ َْ َ
ْ َ
َ‫۩و ًَىهَى ِبالش ِّس َو ل ْم ًَيح ِه َغى ُه‬
۩ġerri nehyeder ama kendisi kaçınmaz.
Ġnsanı Ģerlerden nehyedip adam içki içiyor:
— ―Ya içme! Haramdır niye yapıyorsun?‖ diyoruz ama biz
içiyoruz. Ya niye yalan atıyorsun sen? diyoruz kendimiz atıyoruz.
Münafıklık alametidir.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
َّ َ ّ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
ُ ُ َ َ َ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ
َ
‫ " آًت اَلىا ِف ِم‬:ٌ‫ ع ًِ الى ِب ِي صلى هللا علُ ِه وظلم كا‬،‫عً أ ِبي هشٍشة‬
َ َ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ َ َ ٌ َ َ
َ ‫ َوئ َرا ْاؤ ُجم ًَ َِخ‬،‫ف‬
ِ " ‫ان‬
‫ وِئرا وعذ أِخل‬،‫ ِئرا خذر هزب‬:‫زَلر‬
ِ
ِ
―Münafıklığın alameti üçtür. KonuĢtuğu zaman yalan
söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir Ģey emanet
edildiğinde hainlik eder.‖ 324
ُ
َ ِْ ‫۩ً ِح ُّب الص ِال ِح َين َو َل‬
َ‫ع ِم ْن ُه ْم‬
۩Salihleri sever oysa onlardan değildir.
Salihleri seviyorsunuz ama onlardan değilsiniz? Oldu mu bu
Ģimdi bize. Ġlimle meĢgul olunuz. En değerli meslek ilimdir. En
değerli meslek ilim olduğu için ilimle uğraĢanlar en Ģerefli
insanlardır.325 Onlarla beraber olunuz.
324
325
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 5/25612; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 14/8685;
Buhari, Sahih:1/33; Müslim, Sahih:1/107.
Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/184; Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir:16/292;
Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye: 1/161.
140
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َُْ ُ ْ ُ َ
َ
َ‫ع الىا ِف ِلين َو ُه َى ِم ْن ُه ْم‬
‫۩و ًب ِغ‬
۩Münafıklara buğzeder ama kendi de onlardandır.
Münafıklara buğz ediyorsunuz. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
sellem)‘e:
— ―Sen peygambersin‖ diyorlar, Rasûlullah
gidince arkasından alay ediyorlardı.326
Bunu yaĢadık yani. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimize
neler söylediler.327 Bizler bu zamanı yaĢadık, bunların hepsi var yani.
O yüzden münafıklara buğz edipte, onlardan olmanın da anlamı yok.
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Ġlmiyle amil bir âlime küfür etmek küfürdür328 arkadaĢlar.
ġimdi Ģöyle farz edin hayatınız da yaĢanan Ģu an ki en büyük olay
Cübbeli hocaya. Ġnsanlar tanımıyor, etmiyor, bilmiyor, gözleriyle
gördükleri bir Ģey yok. ―Cübbeliye bak neler yapmıĢ‖ diyor. Yazık!
sen gözünle bir Ģey gördün mü? Bakın ben her zaman diyorum nefis
bu, uymuĢ olabilir. On da nefis yokta, bizde mi var sadece? Ama
yapmadı, yapana da laneti329 var. Zaten kendisi bizzat açıklama
yapıyor bunu. Ama ilmiyle âlim bir insanla dalga geçmek küfürdür.
Ne gerek var Ģimdi 11 yaĢından beri kürsülerde sohbet eden bu âlimi,
yaptıkları bu insafsızca iftiranın peĢinden bu kadar dalgaya almak.
Cübbeli hocayı misal veriyorum herhangi ilmiyle âlim bir insanla
dalga geçmek küfürdür330 arkadaĢlar. Çünkü ilmi olan ve âlim bir
zattır.
Devamında ne yapıyor:
ْ َ
َُ
َ‫۩ًلى ُل َما َل ًَف َػ ُل‬
۩ Yapmayacağı Ģeyleri söyler.
326
Bakara Suresi: 14; Tevbe Suresi: 65; Münafikûn Suresi: 1.
Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan:1/194; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/246.
328
ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/332; Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim:82.
329
Arifan Dergisi: 1/2012.
330
ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/332; Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim:82.
327
141
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Yapamadığını, yapmadığını söylüyor,
ْ َ
ْ َ
َ‫۩و ًَف َػ ُل َما َل ًُإ َم ُس‬
۩ Emrolunmadığı Ģeyleri yapar.
Emir olunmadığını yapıyor.
Hepimizde var dimi bu. Allah (Celle Celaluhu) bize emretmiĢ,
onu yapmayız, ne emretmemiĢse onu yaparız yani. Gidip horoz
dövüĢtürürüz yani. Resim çizenler hele Müslüman çocukları,
Müslüman insanların çocukları, resim kurslarına gönderilir mi ya?
Yazık! Bu, yarıĢma maksadı altın da da olsa. Yazık! Bu daha sert bir
tokat oluyor bize. ġimdi peki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َّ َ ُ َ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫الله‬
‫هللا‬
ِ ٌ‫ ظ ِمعذ سظى‬:ٌ‫ عً أ ِبيها كا‬،‫عً عا ِتشت ِبي ِذ ظع ٍذ‬
ْ َ ُ ُ َ َ ُ َّ ُ ُ َ َ َّ َ َ ْ َ َ
ْ ُ ٌَ
َّ ‫صب ُذ‬
،‫الش ُح ُل ُم ْإ ِمىا‬
ِ ً ‫ « ِئهه ظخيىن بع ِذي ِفَن‬:ٌ‫علُ ِه وظلم ًلى‬
َ ْ َُ
َ
»‫ص ِب ُذ وا ِفشا‬
ٍ‫ و‬،‫ َو ٍُ ْم ِس ي ُم ْإ ِمىا‬،‫َِو ٍُ ْم ِس ي وا ِفشا‬
―Bende sonra bir takım fitneler olacak. Adam mü‟min
sabahlayacak akĢama kâfir olacak, mü‟min akĢamlayacak kâfir
sabahlayacak‖ 331 buyurdu.
Bu hadise uymanın anlamı var mı? Dinini dünyaya
satanlardan oluyoruz iĢte. Az bir dünyalık için dinimizi satıyoruz niye
az bir hediye alacak diye çocuğu yolluyoruz resim kursuna. Niye
Kur‟an Kursu‘na yollamıyorsunuz? ġimdi çocuklara kötü not
aldıkları zaman:
— ―Vay sen nasıl kötü not alırsın?‖ diyorsun. Geçenlerde oldu
burada iĢte. Çocuk geldi buraya 3 aylarda okuttuğumuz çocuk,
―Oku!‖ dedim takıldı. Talebelerde Ģahittir buna. Ben bu çocuğu
Kur‘an yarıĢmasına sokmuĢtum. Bu çocuğa niye ana baba:
331
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 7/12339; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8030;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/30997; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 10/9049;
Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/878; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/30341.
142
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―ĠĢte oğlum sen okula gidiyorsun, hafta da bir hocana git
de, ezberlediklerini tekrarla‖ demiyor. Ama çocuk kötü not alsa,
hemen siz ders emri veriyorsunuz. Niye? Kötü not aldı diye. Ama bu
çocuk ezberlediklerini unutmuĢ, babanın umurun da mı? Değil. Dinini
dünyalık Ģeylere satan bunlar olmuyor mu iĢte?
Çocuk okulda kötü not aldığı zaman bunu dert yapıyor, baba
bütün gece uyuyamıyor, ana baba sızlanıyor ama çocuk 3 ay
ezberlediklerini unutmuĢ, babanın derdi yok. Ne de olsa 3 ay sonra
gelir hocaya ezberler değil mi? iĢte bunlar aynı bu Ģekil insanlara
yapmadıklarını söylüyorlar emir olmadıklarını yapıyorlar diyor Allah
(Celle Celaluhu). Bak onun sıfatının altına girdik bizde.
Yine:
ُ ‫۩ َو ٌَ ْظ َح ْىفي َو ََل‬
‫ىفي‬
ً
ِ
ِ
۩ Alırken tam alır, verirken tam vermez.
Alırken tam alıyoruz mesela biz diyelim ne iĢ yapıyoruz,
patatesçiyiz, domates alıyoruz, salatalık alıyoruz, adam eksik tartsa
kızıyoruz ama kendimiz verirken eksik eksik dağıtıyoruz. Bu her
hangi bir Ģeyde de böyledir. Bizim âdetimizdir bu. Alırken tam
almayı severiz verirken tam vermeyiz. Bunu her Ģey için
kıyaslayabiliriz. Ġsterken tam, verirken tam vermezsiniz, Allah (Celle
Celaluhu) bunlardan olmayın diyor.
‫ل‬
!‫۩ ًَ ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey âdemoğlu!
َ َُ
َ
َ ُ ُ َْ ْ َ
َ َْ ْ َ
َ‫اط ُب َك ِفي ك ْى ِل َها ثلى ُل ل َك‬
‫خ‬
ِ ‫۩ ما ِمً ًى ٍم ج ِد ًٍد ِئَل و ْلازض ث‬
۩ Her yeni gün toprak sana hitab etmiĢ olduğu sözünde mutlaka:
143
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki;
―Hiçbir gün olmuyor ki; Yeryüzü size kendi kavlinde
seslenmesin‖ kendi lisanında ne diyor:
َ َ
َ ‫ل‬
َ‫ ث ْم ِص ي َغلى ظ ْه ِسي‬،‫۩ ًَ ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey âdemoğlu! Benim üzerimde yürüyorsun.
ْ
ُ ْ ُ ُ
‫۩ ثم ثخ َصن ِفي َبط ِني‬
۩ Sonra benim karnımda gizleneceksin.
Sonra benim karnıma gireceksin, benim karnımda
gizleneceksin!‖ Toprak söylüyor bunu size.
Behlü-l‟Dana (Rahimehullah) Hazretleri vefat edeceği zaman ne
dediler?
–―Ey Behlül! Oğlum öldü kabir taĢına ne yazalım?‖ dedi ki:
–Yazın kabir taĢına: ―Daha dün ayağımın altında yeĢeren
çimler bugün üzerimde yeĢeriyor.‖332 Buna Deli Behlül Dana
diyorlar bide, hepimizden akıllı. Meczup adam görüyor musunuz?
Bir rivayette buyuruluyor ya;
ٌ ْ َ ُ َّ َ َ ُ َّ َ ْ ُ ُ َ َ َ ْ ُ ْ َ
ِ‫ج ُِىىن‬
ِ ‫اٌ ِِا ِه ِه ِم‬
ِ ‫خ ِتى ًِ ِل‬
ِ ‫خ ِذ ِه ِم‬
ِ ‫ً ِا‬
ِ ‫ً ًِ ِإ ِِم‬
ِ ‫ِل‬
―Sizden birine deli denmedikçe hakiki manada iman etmiĢ
olamazsınız?‖333
332
Evliyalar Ansiklopedisi: Behlül Dana B. maddesi.
144
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Toprak bize öyle diyor? Ey Âdemoğlu! Benim üzerimde
yürüyorsun ama yarın benim karnımda gizleneceksin!
َ َ
َُْ َ
َ
َ‫ات َغلى ظ ْه ِسي‬
ِ ‫۩و ثاك ُل الش َهى‬
۩ Benim sırtımda canının istediklerini yiyiyorsun.
Benim üzerimde istediklerini yiyip içiyorsun ama
ْ
ُّ ‫۩و ًَ ْا ُك ُل َك‬
ُ ‫الد‬
َ
‫ود ِفى َبط ِنى‬
۩ Ama benim karnımda seni kurtlar yiyecek.
Yarın benim karnımda seni kurtlar yiyecek. Toprak sesleniyor
bize ya. SesleniĢe bak.
Nasıl sesleniyor toprak bize, hiç haberimiz yok. Biz sabah
kalkıyoruz aynı gafletli halimizle kalkıyoruz, giyiniyoruz, dükkâna
gidiyoruz, acaba toprak bize ne dedi farkında mıyız? Her sabah yeni
gün, bize sesleniyor, her akĢam ay bize sesleniyor:
―Bak bugün yeni bir günüm, tertemiz bir günüm, beni
günahla kirletme!‖334 diyor. Ama biz gafletle aynı Ģekil devam
ediyoruz. Yer nasıl sesleniyor bize? Benim üstünde istediklerini yiyip
içiyorsun, giyiyorsun, yatıyorsun ama yarın benim karnımda da seni
kurtlar yiyecek diyor.
‫َ ل‬
َ‫۩ً ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey âdemoğlu!
Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/65.Mektup; Hadisin benzer lafızları için bakınız:
Ġbni Hibban, Sahih: 817; Hâkim, el-Müstedrek: 1839;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11276; Ebu Ya‟la, Müsned:1371.
334
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 2/303; Muhammed Nasreddin, Faslu-l‘Hitab: 3/554-609.
333
145
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ
َ ْ ُ
َ‫۩أها َب ِْت َال َى ْحش ِة‬
۩ Ben ürperti eviyim.
―Ey Âdemoğlu! Ben vahĢet eviyim‖ diyor toprak. Benim içim
vahĢet evidir.
ََ ُْ ُ ََ َ
َ‫۩و اها َب ِْت ال َظا ئل ِة‬
۩ Ben sual cevap eviyim!
―Ben sorgu, sual eviyim‖ diyor toprak. Nereden baĢlayacak
sorgu bize. Her söylediğimiz kelimeler için ahirette beĢ yerde
durdurulacağız.335 Öyle boĢ kelimeler konuĢuyoruz, öyle düĢüncesiz
Ģeyler söylüyoruz. Hiç bir Ģeyden haberimiz yok.
O zaman dünyanın en âlim insanı Hızır (Aleyhisselam) diğeri de
Ulu-l‟Azim bir peygamber Musa (Aleyhisselam) ikisi kavuĢdular, 336
hatırlıyor musunuz? Mecmau-l‟Bahreyn‘de. Ġki denizin cem olduğu
nokta da buluĢtular. Ab-ı Hayat Suyu‘da vardı orada. Hızır
(Aleyhisselam) Musa‘ya (Aleyhisselam) ne dedi biliyor musunuz? O arada
bir tane serçe suya geldi, kafasını suya soktu, su içti. Gagasında
ıslaklık kaldı. Dedi ki:
— ―Ya Musa (Aleyhisselam)! Seninle benim bildiklerimiz
Allah‘ın (Celle Celaluhu) ilmi yanında, Ģu denizde serçenin gagasında
kalan su kadardır‖337 dedi. Allah‘ın (Celle Celaluhu) ilmi yanında bizim
ilmimiz nedir? Hiçbir Ģey bilmiyoruz biz. Cahillikte ama üstümüze
yok! Kaç denizler atlatırız. Ġmam-ı Azam Hazretleri o yüzden
söylüyor:
—―Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsaydım baĢım göğe
ererdi‖338 diyor. Bunu Ġmam-ı Azam Hazretleri söylüyorsa bizim
Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 12.Hadisi ġerif.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/120; Müslim, Sahih: 4/1851;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/128.
337
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:190.
338
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
335
336
146
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
halimiz nasıldır? Biz çok cahiliz. Gerçekten serçenin gagasında ne
kadar kalırsa, bizim ilmimiz o kadardır. O kadar bile değil. Çünkü o
kadardır diyen Hızır (Aleyhisselam), biz onun kadar bilebilir miyiz?
Onun binde biri yok bizim ilmimizde. Biz demek ki hiçiz yani. Bize
değer verdiren imanımız. Ġman varsa değerlisiniz yoksa hiçsiniz. Tek
Ģey imanımız. Eğer Allah (Celle Celaluhu) ilmimize bakıp değer verirse
beĢ kuruĢ etmeyiz, bu bir gerçektir yani.
―Ey Ġnsanoğlu! Ben sorgu sual eviyim‖
ْ ُ ََ َ
ِِ ‫۩و أها َب ِْت ال َى ْح َد‬
۩ Ben yalnızlık eviyim!
Ben yalnızlık eviyim. Mezara girdik, gömdüler bizi, ıĢık,
hava, güneĢ yok hiç bir Ģey. Tahtaları da dizdiler. Yanlızız değil mi?
Ulema, padiĢahlar bu iĢi çok iyi anladılar biz anlayamadık bu iĢi.
Fatih Sultan Mehmed Han ne yaptı? Fatih Külliyesini
yaptırdı. Bütün medreseye ayakkabılık yaptırdı. Her gün hizmetçiye
emretti:
—―Ayakkabılıktaki tozları her gün süpür, bir poĢete biriktir‖
dedi. Hizmetçi:
—―Niye Efendim?‖ dedi. Fatih Sultan Mehmed Han:
—―Hepsini ben öldükten sonra, benim na‘Ģımın üstüne serpin,
bu sebeple hesaptan kurtulurum‖339 dedi. Onlar anladılar. Bunu
söyleyen Fatih Sultan Mehmed, hadislerde geçmiĢ ya! En büyük
padiĢahtır. Hakkında hadis var ya! ―O ne güzel komutan, askeri ne
güzel askerdir‖340 buyuruyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem).
339
340
Isparta Atabey Müftülüğü, 14 Eylül 2012 Tarihli Hutbe.
Ġbni Kesir, Camiu-l‘Mesanid ve-s‘Sünen: 1/1079; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 6/10384;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 14/38462; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 17/18311;
Busiri, Ġthafu-l‘Hiyere: 8/7595.
147
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kanuni Sultan Süleyman ne dedi:
—―Ben vefat ettiğim zaman, beni çekmecemle beraber
gömün‖ dedi. Bir de çekmeceye baktılar Ebu Suud Hazretlerinin
fetvaları var. Bakın ne kadar içi rahat. Allah (Celle Celaluhu) buyuracak
ki:
–―Ya Süleyman! Niye böyle yaptın?‖ Kanuni Sultan
Süleyman:
–―Ya Rabbi! Ebu Suud'un fetvası var, ben ona göre yaptım.‖
kendini kurtaracak. Ebu Suud Hazretleri de dedi ki:
–―Ya Sultan! Sen kendini kurtardın. Ben ne yapacağım‖341
dedi. Yavuz Sultan Selim Han, her savaĢtan geldiği zaman gelirmiĢ
eve, hemen ayakkabılarının altındaki tozları biriktirirmiĢ. BiriktirmiĢ
biriktirmiĢ, tam vefat edeceği zaman:
–―Onu kerpiç yapın, benim mezarıma koyun! Ben bu cihattan
aldıklarımla umarım ki kurtulurum‖342 demiĢ. Çünkü cihat farz-ı
kifayedir.343 Bu padiĢahlar iĢi çözdü bak. Toprak ne diyor, ben
yalnızlık eviyim. Bak biz çözemedik bu iĢi.
Yataklarınız var ya evde, ara sıra evde kimse yokken girin
altına, 1 saat yatın bakalım, kapatın ıĢıkları, perdeleri. Orada yine
iyisiniz, mezar kadar dar değil orası. Ġkincisi mezarda hava yok, orada
hava da var. Ama ona rağmen yataklarınızın altında 1 saat hesap
verin. Ya Rabbi! Ben bunu bunu yaptım ama Ģu sebepten yaptım.
Her akĢam kendinize yapın, kendinize hesap verebiliyorsanız Allah'a
(Celle Celaluhu) da hesap verebilirsiniz ve toprak dedi ki:
—―Ben yalnızlık eviyim, ben zulmet eviyim, karanlık
eviyim.‖ GüneĢ yalnızca yaĢayanlara doğar. ArkadaĢlar bize güneĢ
yok! yaĢıyorsak var. Ava giden avlanır. Öyle değil mi? Biz ava çıktık,
avcı olmadan bizi avlayacaklar inĢaallah! hayırlı birileri avlasın. Her
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 14/337.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 15/37.
343
Ġbni Nüceym, Bahru-r‘Raik: 5/76; Halebi, Mülteka-l‘Ebhur: 1/407; Kasani, Bedaiü-s‘Sanai: 2/119;
Mevsili, el-Ġhtiyar: 4/117; Molla Hüsrev, Dureru-l‘Hukkam: 1/282; Serahsi, Mebsut: 30/263;
ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/138; Ġmamı Birgivi, Tarikatu-l‘Muhammediyye: 760.
341
342
148
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ģeyh, her ulema avcıdır. Avlarını avlarlar ama önemli olan doğru kiĢi
tarafından avlanmaktır.
ْ ُّ ُ َ َ َ
َ‫۩و أها َب ِْت الظل َم ِة‬
۩ Ben karanlık eviyim.
Ben karanlık eviyim, ben yalnızlık eviyim.
َ ‫۩و َأ َها َب ِْ ُت ْال‬
َ
َ‫ات‬
ُ
‫ح‬
ِ
۩ Ben yılan eviyim,
َ ْ
َ‫۩ َو ال َػلا ِز ِب‬
۩ Ben akrep eviyim.
Ben akrep eviyim öyle değil mi? Mezarımıza gelecek iĢte. Hiç
öyle tabutunuzu demirden yaptırmayın. Bir tane padiĢah duymuĢ bu
olayı, Emeviler döneminde ve demiĢ ki:
–―Benim tabutumu kocaman sağlam demirden yapın!
Gömmeyin! Arka odaya asın!‖
YapmıĢlar. Birinci gece çok büyük bir nara duyulmuĢ.
GitmiĢler, bakmıĢlar oda da hiç bir Ģey yok. Tabutu açıp bakmıĢlar ki
Ġçinde kocaman bir yılan, hemen almıĢlar zorla onu dıĢarıya atmıĢlar,
demir tabutun içinden. Ertesi gün olmuĢ, yine kocaman bir nara,
dolaĢmıĢlar sarayı bulamamıĢlar, gitmiĢler bakmıĢlar tabutun içinde.
Tekrar atmıĢlar. Üçüncü gün olmuĢ, yine kocaman bir nara, içinde
yılan. En sonun da yılanı atacaklar, yılana diyorlar ki:
—―Ya sen nasıl girip duruyorsun buraya?‖ yılan da:
149
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Ben bu adamın pis ameliyim, boĢuna dıĢarıya atıyorsunuz
beni‖ 344 demiĢ. Atsan ne olacak Allah (Celle Celaluhu) yine koyuyor
içine. Yılanı, akrebi, topraktan bilmeyiniz, diyorum. Yaptığınız kötü
amellerden sebeptir. Bakın Allah (Celle Celaluhu) dostları da kabre
giriyor, bedenleri çürüyor mu? Onlara niye gelmiyor. Demek ki
akrebe yılana da izin veren Allah‘tır (Celle Celaluhu). Korumayı
Allah'tan (Celle Celaluhu) alacaksınız yani. Ben akrep ve yılan eviyim
َ
َ ُ َ
ْ ‫۩ف‬
‫اغ ُم ْسِوي َو َل ثخ ِّسْب ِني‬
۩ Artık beni (ibadetler ile) mamur et, beni harap etme.
Beni imar et, beni güzelleĢtir, toprağınızı güzelleĢtiriniz, sakın
beni harap etmeyin, toprak diyor bunu size. Toprağı imar etmek
demek ne demek? Bahçe mi ekeceksiniz, meyve, sebze mi
ekeceksiniz? Toprağı zenginleĢtirmek lazım. Sizler Said Nursi
(Rahimehullah), Yunus Emre (Rahimehullah) olacaksınız, Ġskilipli Atıf
Hoca olacaksınız. 4 sene sonra açıldı kabri Ġskilipli Atıf Hoca‘nın
Abdürrahim Atıf diyorlar ona. ġuan yine kabri kayıptır. 4 sene sonra
açıldıktan sonra dahi baktılar ki: Naa‘Ģı sapa sağlam.
Yunus Emre‘yi (Rahimehullah) naklettiler, o zaman da baktılar
naaĢı canlı.345 Bediuzzaman Said Nursi 111 gün sonra nakledildi.
Baktılar ki: Dudağındaki kan taptaze duruyor orada, hala sıcak
bedeni.346
Elyesa (Aleyhisselam), Zülkifl (Aleyhisselam) , Diyarbakır‘da su
altında kaldılar, yüksek tepede baĢka bir köye nakledildiler. Orada o
zaman Siirt'ten mollalar, Diyarbakır'dan da iki tane molla vardı.
Naklettiler onları, hala capcanlı duruyorlardı naaĢları. Kaç yüzyıl
önce vefat etti bu zatlar.347 Yani siz akrebi, yılanı topraktan
beklemeyin, toprağı imar etmek demek salihlerden olmaktır.
Evliyaları sevip onların yoluna baĢ koymak demektir.
EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 142.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 13/159.
Necmeddin ġahiner, Belgelerle Bediüzzaman‘ın Kabir olayı: 92-94;
347
Ali Melek-Abdullah Demir, Dini Değerleri Ġle Diyarbakır, Diyarbakır Müftülüğü Yayınları 2009.
344
345
346
150
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Evladınızın âlim olmasını seviyorsanız, âlime hizmet etmek
zorundasınız, bu bir gerçektir. Evladı âlim olmasını isteyen âlime
hizmet etsin.348
ġimdi Hızır (Aleyhisselam), Musa (Aleyhisselam) bir araya geldi ne
oldu orada? Hızır (Aleyhisselam) köylüden yemek istedi, vermediler. Bir
duvarın önünden geçiyorlardı, duvar yıkılmak üzereydi. Giderken
duvarı düzelttiler. Duvarın altında hazine vardı. Allah (Celle Celaluhu)
Hızır‘a (Aleyhisselam):
—― O duvarı imar et ki iki tane yetim çocuğun, onlar almadan kimse
almasın‖349 dedi. Onun altındaki hazine neymiĢ biliyor musunuz? Ben
o zaman sohbette söylemiĢtim, unutmuĢsunuz demek ki. Orada ki
hazine levhaymıĢ. Yazı yazan bir levha. Sizin bildiğiniz hazine altın
gümüĢ değil yani. Bir levha inmiĢ, onun üstünde ne yazıyormuĢ
biliyor musunuz?
―Bismillahirrahmanirrahim
ġaĢarım o kimseye ki; Ölümün yakınlaĢtığını bildiği halde,
nasıl da seviniyor…‖
Bakın farkında mısınız? Pazartesi günü ders yapmıĢtık size
demiĢtim ki:
―Farkında mısınız? Bir gün daha geçti ömrümüzden‖. Bugün
ÇarĢamba oldu, yine iki gün geçti ömrümüzden. Nasıl geçiyor su gibi,
haberimiz yok.
―ġaĢarım o kimseyi ki: Ölümün yakınlaĢtığını bildiği halde,
nasılda seviniyor? ġaĢarım o kimseyi ki: Alın yazısı, kaderi ona
yaklaĢtığı halde, nasıl da ona kaygı gam çekiyor? ġaĢarım o kimseye
ki: Rızkının yakın olduğunu bildiği halde, niçin zahmet çekiyor?
ġaĢarım o kimseye ki: Hesabı uyarak iman getirdi, niçin gaflet
içindedir? ġaĢarım o kimseye ki: Dünyanın gideceğini bildiği halde
ve ehlinin gideceği halde gönlü yine de dünya ile avunur ona inanır.‖
Birde:
348
349
Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim: 82.
Kehf Suresi: 82.
151
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ ‫َ ِل ا ٰل َه ََّلا‬
ِ ‫هللا‬
ِِ ٌُ ‫هللا ُم َد َّم ٌِذ َِس ُظى‬
ِ ِ
YazıyormuĢ levhada.350 Altın levha dediğimiz, gümüĢ hazine
dediler. Levhada neler yazıyor. Çok enteresan. Yanında da bir ufak
yazı yazıyormuĢ levhada:
―Ben O Allah‘ım (Celle Celaluhu) ki:
Yalnızım, ortağım Ģerikim yoktur. Hayrı ve Ģerri yarattım. O
kiĢinin baĢına ki: Ben onu hayırla yaratmıĢ olayım ve eliyle hayırlı
iĢler yaratayım, yazıklar olsun o kiĢiye ki onu Ģer için yaratmıĢ
olayım ki onun eliyle Ģerler iĢleteyim ki.‖351
Eğer Allah (Celle Celaluhu) sizi hayır için yarattıysa sizin elinizi
hayırlara vesile yapıyordur. Eğer sizi Ģer için yarattıysa siz hep Ģerlere
vesilesinizdir. Ġnsan bunu kendi seçsin, diyor. Yine burada bir Ģey
var. Allah-u Teâlâ, Musa (Aleyhisselam) ile kelim etti mi? KonuĢtu
değil mi? Kaç tane kelime söylemiĢ Musa (Aleyhisselam), haberiniz var
mı? 40800 tane kelime konuĢmuĢ onunla.352 Tur dağında, Tur-i
Sina‘da. Onlardan birinde Musa (Aleyhisselam):
–―Ya Rabbi! Bana vasiyet et!‖ demiĢ. Allah-u Teâlâ ne
buyurmuĢ ona:
–―Benim söylediğim hak budur ki: Eğer bir kiĢi babasına
anasına iyilik etse de, dünya da onun adını velilerimden yazarım,
kabirde ona yakın olup, mahĢerde ona rahim olurum. Sırat üzerinde
kılavuz olur, cennetle onunla aracısız konuĢurum, Ya Musa! Onların
rızası benim rızamdır. Onların gazabı benim gazabımdır. Eğer bir kiĢi
peygamberlerin ameli gibi amel iĢlerse, ama dönüp babasına anasına
isyancı olsa, ben onun ibadetini kabul etmem! Onu da cehenneme
koyarım. 353 BaĢka yerde:
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 191.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 191.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178.
353
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 195.
350
351
352
152
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bir kul bana asi olsa, isyan etse ama anasına babasına itaat
etse onu tevbekarlardan yazarım.‖354 Allah-u Teâlâ‘nın Musa
(Aleyhisselam)‘a vasiyetine bakın. Bakın sırrı görün iĢte, benim rızam
onların rızasının üstünedir, buyuruyor.
Hadisi Ģerifte:
َّ َّ َ ّ َّ َ
َْ ْ َ
َ ‫الل ُه َع َل ُْ ِه َِو َظ َّل َم َك‬
‫ ِس َض ى‬:ٌ‫ا‬
‫ ع ًِ الى ِب ِي صلى‬،‫هللا ْب ًِ َع ْم ٍشو‬
ِ ‫عً عب ِذ‬
ْ َ
ُ َ َ َ
َ ‫الش ّب في س َض ى‬
َّ ‫ط‬
َّ
.‫الش ِ ّب ِفي َسخ ِط ال َى ِال ِذ‬
‫ وسخ‬،‫الى ِال ِذ‬
ِ ِ ِ
“Allah‟ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah‟ın
gazabı anne ve babanın gazabındadır”355 buyurulmuĢtur.
Musa (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Ya Rabbi! Ben garibim, ben hastayım, ben fakirim‖ dedi.
Allah-u Teâlâ‘da ona dedi ki:
–―Ya Musa! (Aleyhisselam) Garip o kimsedir ki: Benim gibi
habibi olmaz. Hasta o kimsedir ki: Onun benim gibi tabibi, hekimi
olmaz. Fakir o kimsedir ki: Benim nimetlerimden nasibi olmaz.‖356
Öyle değil mi? Garip kimdir? Allah (Celle Celaluhu) gibi sevdiği
olmayan gariptir iĢte, Allah (Celle Celaluhu) söylüyor bunu. Görüyor
musunuz? Fakir ne demekmiĢ? Fakir o kimsedir ki: Benim
nimetlerinden nasibi olmaz, fakir bu iĢte.
Vehb bin Münebbih (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki;
–―Ben 14 tane kelime öğrendim ve bütün Salih zatlar bunu
birbirlerine öğretiyorlarmıĢ.‖ Yahudilerde hahamlar:
—―Aman gel sana 14 tane kelime öğreteceğim, bunları sakın
unutma. Benden sana vasiyettir!‖ Tevrat‘ta yazıyormuĢ.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182.
Tirmizi, Sünen:3/1899; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/215.
356
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 195.
354
355
153
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bunlardan:
“Birincisi: amelden yek hazine yoktur. Yani amelden daha
büyük hazine yoktur.
Ġkincisi: bilgisizlikten kötü, yaramaz bir yoldaĢ yoktur.
Üçüncüsü: ibadetten, takvadan aziz ve Ģerefli hiç bir Ģey
yokmuĢ.
Dördüncüsü: fikirden daha iyi amel yokmuĢ. Fikir etmek,
tefekküre bakın siz. ―Allah‘ın (Celle Celaluhu) varlığı ve güzelliği
hakkında tefekkür eden adamdan daha iyi amel sahibi yoktur.
BeĢincisi: Arzu ve istekleri terk etmekten daha büyük faziletli
hiçbir Ģey yoktur.
Altıncısı: Kibirden daha pis, horluk yoktur. Kibirlilik, aman
ya Rabbi!
Yedincisi: Sabırdan daha faziletli iyilik yoktur.
Sekizincisi: Gerçeklikten daha büyük irĢad edici yoktur.
Dokuzuncusu: Tama'dan, aç gözlülükten daha büyük
yoksulluk yoktur.
Onuncusu: Sağlıktan daha büyük bir nimet yoktur.
Sağlıklıyız Elhamdülillah! Daha ne isteyebiliriz.
On birincisi: Allah‘tan (Celle Celaluhu) korkmaktan daha büyük
ibadet yoktur. Allah‘tan (Celle Celaluhu) korkan adam namazsız durur
mu? Oruçsuz durur mu?
On ikincisi: Kanaat etmekten daha büyük bir ibadet yoktur.
Allah (Celle Celaluhu) ne verdiyse kabul etmek, baĢkasının malında gözü
olmamak, Allah (Celle Celaluhu) ile kanaat etmek.
Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarına bir ay küstü,
çadırda yattı. Hasırın üzerinde yattı. Hasırın izi Rasulullah(Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)‘ın suratında çıktı. Hz. Ömer(Radiyallahu Anh) Efendimiz
geldi, ağladı ağladı dedi:
–―Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Kisralar,
Herakliuslar saraylarında yatıyor. Sen burada çadırda yatıyorsun‖
dedi. Ne buyurdu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
154
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
– ―Ya Ömer! Sen istemez misin, dünya onların cennet bizim
olsun!‖357
Ġnsanların dünyaca malları olsun! Hepsi onların olsun!
Hammam‘ın dünyaca malı vardı, ne oldu? Karun dünyaca malı
vardı ne oldu? Hepsi yerin dibine girdi.358
Bizim Rabbimiz var, daha ne istiyorsunuz? Kanaat etmekten
daha büyük bir ibadet yoktur, diyor.
On üçüncüsü: Dili korumaktan daha büyük seni saklayıcı
yoktur. Eğer saklanmak, gizli kalmak istiyor musunuz? Dilini
muhafaza ediniz!
On dördüncüsü: Dünyaya uzaklıktan daha çok yakınlık
yoktur. 359 On dördüncü sözde budur. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın
olmak istiyor musunuz? Bende istiyorum, Allah‘a (Celle Celaluhu) çok
yakın olalım, cemaliyle Ģereflenelim, sözleriyle müĢerref olalım.
Bunu tek neyle yapabilirsiniz? On dördüncü sözle, dünyaya
uzaklıktan daha büyük yakınlık yoktur. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın
olmak istiyorsanız, dünyaya uzak olacaksınız! Bakın ben size reçeteyi
yazdım, gidin uygulayın.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/89 )
357
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/140; Müslim, Sahih: 2/1107; Buhari, Sahih: 6/4913;
Muhammed Fuad Abdulbaki, el-Lu‘lu ve-l‘Mercan: 944.
Kasas Suresi: 81.
359
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 196.
358
155
KÜRSÜDEN
ِ
156
ĠNCĠLER
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫الش ِح ُِمِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ْ‬
‫َََْ ُ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة‬
‫الى ِ‬
‫َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ُه َّىا ل َن ْه َخذ َي َل ْ َىل َا ْن َه ٰذ َها ُ‬
‫هللا‬
‫ِ ِ‬
‫ِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ‬
‫ِب كل ِِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلِىا على ِ ِ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ‬
‫ُ ُ‬
‫َََْ َ ُ‬
‫ط َةِ‬
‫اعظ ِت الظ ِاد َ‬
‫اَلى ِ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالى‬
‫‪157‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ٰ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم!‬
‫َّ‬
‫َ ََُُْ ْ َْ َْ َ ُ‬
‫ْ‬
‫ما ِخللخىم ِِلظخى ِثر ِبىم ِمً ِكل ٍت‪،‬‬
‫َ َ َ ْ َْ َ ُ‬
‫َ‬
‫غ ِبى ْم ِم ًْ َو ْخش ٍت‪،‬‬
‫و ل ِِلظخأ ِو‬
‫َ‬
‫َ َ‬
‫ُ َ‬
‫َو ل ِِل ْظ َخ ِع َين ِبى ْم َعلى أ ْم ٍش َع َج ْض ُث َع ْى ُه‪،‬‬
‫َو َل ل َج ْلب َم ْى َف َعت َو َل ل َذ ْفع َم َ‬
‫ظ َّش ٍة‪،‬‬
‫ٍ‬
‫ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ ْ ََُُْ ْ َ ُُْ َِ‬
‫بل ِخللخىم ِلخعبذووي طىٍَلِ‬
‫ُ ْ َِ َ َ‬
‫َ‬
‫َ ْ ُ‬
‫ُ‬
‫َو حشى ُشو ِوي ه ِثيرا َو ح َع ِّب ُدى ِوي بىشة و أ ِصَُل‪ِ ،‬‬
‫ٰ َ‬
‫ْ َُ‬
‫ُ‬
‫َ َُ ٰ ُ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم ِ!لى َّأن أ َّولىم َو ا ِِخ َشه ْم َو ِح َّىى ْم َو ِاو َعاهى ِْم‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫َ ُ‬
‫َ َ ُ‬
‫ص ِغ َيره ْم َو ه ِب َيره ْم َو ُخ َّشه ْم َو َع ْب َذه ِْم‬
‫و‬
‫ْ َ َ ُْ ْ ََ َ َ َ َ َ ٰ َ ُْ‬
‫ْ َ َ ََّ‬
‫احخمعخم على طاع ِتي ما صاد ر ِلً في مل ِيي ِمثلاٌ رس ٍة‪،‬‬
‫َ‬
‫َو َم ًْ َح َاه َذ ف ِا َّه َما ًُ َج ِاه ُذ ِل َى ْف ِع ِه‪،‬‬
‫َ َ‬
‫َّ َ َ‬
‫الع ِاَل َين‪ِ .‬‬
‫ِئ َّن الل َِه لغ ِنى َع ًِ‬
‫َ‬
‫ٰ َ ُ‬
‫ًَ ْاب ًَ ا َد َم!ه َما ج ْإ ِري ًُ ْإري ِب َ ِ‬
‫ً‬
‫َ َ‬
‫ً‪ِ .‬‬
‫َِو ه َما ح ْع َم ُل ٌُ ْع َم ُل ِب َ ِ‬
‫‪158‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
6.MEV‟ĠZE
Yine Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bize hitap
edecek. Altıncı mevaizedeyiz. Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri
Huccetu-l‟Ġslam beĢinci asrın müceddididir.360 Ġmam-ı Gazali
(Rahimehullah) Hazretlerinin topladığı Mev‟izelerden devam ediyoruz.
Bu Mevaizler çok sahihtir. Yani Mevaizleri anlatmadan gidersem
gözüm açık gider, demiĢtim. Bu kitabı anlatacağız ĠnĢaallah.
BeĢ bitti, altıya geldik. Mev‟ize vaaz demektir. Kutsi
vaazlar. Geldik burada, bunu anlatmaya karar verdikten sonra çok
kitapta bunların aynısını gördük, Ahmedi Bîcan (Rahimehullah)
Hazretleri Envaru-l‟AĢıkin‘de o da aynısını zikretmiĢ. O da:
Allah‘ın (Celle Celaluhu) kullara vaazı361 diye baĢlık atmıĢ.
Ahmedi Bîcan (Rahimehullah) Hazretleri Çanakkale‘de
yatıyor. Giden olursa Çanakkale‟de unutmayın. Gittiğiniz yerlerde
mutlaka araĢtırın, burada yatan bir zat var mı? Bakın Mahmud
Efendi (Kuddise sırruh) Hazretlerinin sünnetidir. Gittiği yerde yaĢayan,
vefat etmiĢ olan âlimi ziyaret ediyormuĢ. Ali Haydar Ahıshavi
(Kuddise sırruh) Hazretleriyle tanıĢması da böyle olmadı mı? Burada
yatan bir zat var mı dedi? Camiyi gösterdiler. Ali Rıza Bezzaz (Kuddise
sırruh) Hazretlerine gitti, ziyaret etti. Ali Rıza Bezzaz (Kuddise sırruh)
kabirde yatan zat, Mahmud Efendi (Kuddise sırruh) Hazretlerini kime
havale etti? Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretlerine. O
zaman herkes burada bir genç, bir asker var, Kur‟an okuyan, vaaz
veren herkes onu arıyordu. Sonra Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh)
Hazretleriyle buluĢtu ondan sonra elhamdülillah onun müridi oldu.
Bunlar hep vesiledir.
Bakın Ġstanbul‟da 3 tane büyük evliya vardır.362 Bilir
misiniz kimlerdir?
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/294; Abadi, Avnü-l‘Mabud: 4/181;
Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/243; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/254.
361
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 379.
362
Rehber Ansiklopedisi: 1/45; Evliyalar Ansiklopedisi: 1/175.
360
159
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Birincisi Halid-i Bağdadi (Kuddise sırruh) Hazretlerinin talebesi
Abdu-l‟Fettah el-Bağdadi el-Akri (Kuddise sırruh) Hazretleri zeynep
kâmil‘in yukarısında yatar. KarĢısında havuzlu bir yer var.
Burhan Felek‘in tam karĢısında, otobüs durağı var. Onun
arkasında yatan bir zattır. Allah (Celle Celaluhu) bilir ki kaç defa geçtik
oradan. Tam orada ufak bir mezarda Abdu-l‟Fettah el-Bağdadi elAkri (Kuddise sırruh) Hazretleridir. Bakın o zat oradadır.
Diğeri zeyrek yokuĢunda Fatih‘te Mehmet Emin Tokadî
Hazretleridir. Bunlar hep ittifaklı âlimlerdir.
(Kuddise sırruh)
Üçüncüsü de bir rivayete göre Mustafa Ġsmet Garibullah
Hazretleridir ki ziyaret ettik, bizim tarikatta pirimiz,
Risale-i Kudsiye‟yi yazan zattır. Mescitte oturuyorken orada büyük
zatlar duvarın içinden geçmiĢler demiĢler ki; ―Artık bir vaaz et! Yaz!
Bu görev senindir‖ deyip Mustafa Ġsmet Garibullah (Kuddise sırruh)
Hazretlerine verilmiĢ. 363 Hani hep ben okuyorum ya size:
— ―Oturma münkirle yeme sancı, pak alırsın paklamaz her
kalaycı, Hakikat anla gel hakka gidelim, Cemali bakemale
seyredelim‖ değil mi? Benim okuduğum bu meĢhur, hatırlıyor
muyuz? Elhamdülillah hepsini okudum çoğunu ezberledim Ģimdi
unuttum durmuyor aklımda.
Üçüncü diğer bir rivayette hayır o değil, Murad-ı Münzavi
364
(Kuddise sırruh) Hazretleridir.
(Kuddise sırruh)
Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretlerinin oğlu kimdir?
Ġmam-ı masum (Kuddise sırruh) hazretleri. Bizim tarikatta babadan
oğula tek geçen onlardır. Bu padiĢahlık gibi değil ki, babadan oğula
kalsın. Tek hak edipte geçen o dur. Hocamın tarikatında da hocam,
hocamın babası, babasının babası. ġeyh Hazin (Kuddise sırruh) var. ġeyh
Hazin‟den (Kuddise sırruh) sonra ġeyh ġerafettin (Kuddise sırruh) var. ġeyh
ġerafettin‘den (Kuddise sırruh) sonra ġeyh Muhammed Kazım (Kuddise
sırruh) var. ġeyh Muhammed Kazım (Kuddise sırruh) sonra ġeyh
Muiniddin (Kuddise sırruh) var.
363
364
Mustafa ismet Garibullah, Risale-i Kudsiyye:17. Beyit-19.Beyit.
Rehber Ansiklopedisi: 1/45; Evliyalar Ansiklopedisi: 1/175.
160
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ama bizim Efendi Hazretlerinin tarikinde hiç babadan oğula
yok, sadece Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri ile Ġmam-ı
Masum (Kuddise sırruh) var. Tabii babadan oğula derken bu kötülemek
maksadında değil. Hak edip aldılar bunu.
ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) kaç tane evladı
var. Bu kadar evladından neden bir tanesine verdi. Hak etti. Bu
âlimler tarikatta belirli mertebeyi geçtikten sonra bu icazeti alıyorlar.
En büyük diye değil yani.
Ġstanbul‘daki En büyük üçüncü evliya bir rivayette Mustafa
Ġsmet Garibullah (Kuddise sırruh) Hazretleri, bir rivayette de Murad-ı
Münzavi (Kuddise sırruh) Hazretleridir. O da kimdir? Ġmam-ı Rabbani
Hazretlerinin oğlunun talebesidir.365
Bakın Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri 70.000
evliyanın reisidir. Ġmam-ı Masum (Kuddise sırruh) 100.000 evliyanın
reisidir. O zaman Ġmam-ı Masum (Kuddise sırruh), Ġmam-ı Rabbani
(Kuddise sırruh)‘den üstündür diye değerlendirmeyin. Bu nasıl oldu?
Hesap edin ki: Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri öyle bir
zattır ki: 2-3 ayda tarikatı tamamladı.366 DüĢünebiliyor musunuz?
Nasıl bir zat? 2-3 ayda tarikatı tamamlıyor. Sohbet veriyor, vaaz-ı
irĢada baĢlıyor, hocası dahi onu dinlemeye geliyor. Muhammed Baki
Billâh (Kuddise sırruh) Hazretleri. Ama bu âlimler hep görevlendirildi.
Hindistan‘dan bir zat çıkacak ki bütün dünya onun nuruyla
aydınlanacak müjdesi verildi. Muhammed Baki Billâh (Kuddise sırruh)
Hazretlerine:
— ―Terbiyesi de sana verildi‖ dendi. Üstelik daha Ġmam-ı
Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri ortada yok, bizim bütün silsilelerde
böyle üveysilik vardır. Yani daha doğmadan dahi müjdelenmiĢlerdir.
ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) Hazretleri gibi. ġah-ı
NakĢibend‘i (Kuddise sırruh) kim müjdeliyor? Muhammed Baba
Semmasi (Kuddise sırruh) hazretleri o köye gidiyor NakĢibendî (Kuddise
sırruh) hazretlerinin köyüne, oraya gittiği zaman diyor ki:
365
366
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 17/125.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 13/318.
161
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Buradan burnuma çok güzel kokular geliyor.‖ diyor. Bir
müddet sonra tekrar gidiyor diyor ki:
–―O koku doğdu‖ ve ufak bir bebekken ġah-ı NakĢibend
(Kuddise sırruh) hazretlerini getiriyorlar, buyuruyor ki:
–―Evet, o koku budur iĢte.‖
Ne kadar tarikatta hizmeti var ki yüzyıllardır unutulmamıĢ.
Hala rabıtalardan ilk rabıta onadır. Öyle bir zattır ki daha ufacık
çocukken Muhammed Baba Semmasi (Kuddise sırruh) Hazretleri
Seyyid Emir Külal (Kuddise sırruh) Hazretlerine diyor ki;
–―Bu evladımızın terbiyesi sana aittir.‖367
Bunlar hep silsile, bunlar hep yapıldı, takdir bunlar.
ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) hazretleri ne buyuruyor?
— ―NakĢî tarikatının baĢına cahili geçirtmem.‖
Siz NakĢî tarikatındaysanız o tarikattaki duran zat
-ama silsile tam olacak, hani uyduruk bir silsile olmayacakseçilmiĢtir. Hakikaten Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadar
uzanacak ―o tarikatın baĢına cahili geçirmem‖ diyor ġah-ı
NakĢibend (Kuddise sırruh) Hazretleri.
Ġster hayatta olsun, ister vefat etmiĢ olsun. Onlar vefat
etmiyor ki sadece dünya değiĢtiriyorlar, sizin oda değiĢtirmeniz gibi
oda değiĢtiriyorlar. Nereden anlıyorum bunu? Efendi Hazretleri Ali
Rıza Bezzaz (Kuddise sırruh) Hazretlerinin kabrine gitmedi mi? Nasıl
kabirdeki zat Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) hazretlerine:
–―O askerin terbiyesi sana aittir‖ diye buyurdu. Talebeler Ali
Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretleri Efendi Hazretlerinin
üstüne çok düĢünce kıskandılar tabii:
367
Abdurrahman Cami, Nefehatu-l‘Üns: 419; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat: 120;
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/17; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/278.
162
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Efendim biz sizin yanınızda yıllarca varız, niye bu askere
bu kadar özeniyorsunuz da biz bu kadar dıĢarıda kaldık, gariban
kaldık?‖ dediler. Diyor ki;
–―O asker 20 yaĢındadır, hala sol defterine bir günah
yazılmamıĢtır, o yüzden onunla ilgileniyorum.‖ Görüyor musunuz?
20 yaĢında. Biz 20 yaĢına kadar neler yapmıĢızdır. Bizler 20 yaĢına
kadar günahlarımızı birbirine bağlasak buradan köye yol olur.
Daha defterine bir tane günah yazılmamıĢ, dedi. O yüzden
sünnete bu kadar ittibalı. Günahsız diyemeyiz bakın. Günahsız demek
kimlerin haddi? ġiaların. Onlar günahsız diyor diye biz diyemeyiz.
Bizde peygamberler ismet sıfatıyla sıfatlanmıĢtır. Günahsızdır. Geri
kalan her insan hata yapar, ayağı da kayar. Takdiri ilahidir.
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki;
َ ُ
َّ
َّ َ َّ َ َ َ
:‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
‫فلاٌ الى ِبي‬
َ
َّ ُ َ ُ َّ
َ ‫ص ُب َع ْين م ًْ أ‬
ْ ‫ىب َب ْي َن ُأ‬
َ ‫«ئ َّن ْال ُل ُل‬
ِ »‫ص ِاب ِع الل ِه ًل ِلبها‬
ِ ِ
ِ
–―Kalpler Allah‟ın iki parmağı arasındadır. Ġstediği
tarafa çevirir.‖368
Geldik mevizetu-s sadise. Altıncı vaazda bakalım Mevla
Teâlâ bize bugün ne ikram edecek. Allah‘ın (Celle Celaluhu) bize bütün
imtihanları belaları sıkıntıları hepsi bize ikramdır. Belalarda ikramdır.
Bir sohbette hatırlıyor musunuz ne konuĢtuk. Bir tane peygamber
dedi ki, eski peygamberlerden diyor ki:
–―Ya Rabbi! Bunlar senin iman etmiĢ kullarındır. Bunlar
sana iman ediyor, ibadet ediyorlar bunlara dünyada sıkıntı veriyorsun,
kâfir seni inkâr ediyor, onlara hiçbir sıkıntı yok. Onlara dünyalık
veriyorsun.‖ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
368
Mamer b. RaĢid, Cami: 10/19646; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/29196;
Tirmizi, Sünen: 4/2140; Ebu Ya‟la, Müsned: 6/3687-3688.
163
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Onlar mü‘min kullardır. Ben onlara günahlarına karĢılık
sıkıntı veriyorum ki: Benim huzuruma tertemiz gelsinler. Ama
kâfirlere karĢı diyorum ki; Hatalarını ahirette göstereceğim onlara.‖369
Bize her türlü gelen Ģey bize ikramdır. Ġster bela, ister nimet
olsun. Allah-u Teâlâ bakalım ne ikram edecek bize.
َ َ ُ ُ َُ
‫۩ًلىل‬
‫هللا ج َػا ى‬
۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
‫َ ل‬
!‫۩ً ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğulları!
Hepimiz Âdem‘in (Aleyhisselam) oğullarıyız hepimiz kardeĢiz.
Ham‘ın soyundan gelenler kimler? Zenciler. Sam‘ın soyundan
gelenler kimler? Araplar. Yafes‘in soyundan gelenler? Bizler, Yafes
soyundanız. Araplar Sam‘ın soyundan, zenciler Ham‘ın soyundan.
Çünkü Ham gemide hanımıyla hata yaptı. ĠliĢkiye girince
orada Nuh (Aleyhisselam) oğluna beddua etti. Artık onun bütün soyu
zenci olacak diye. O yüzden bütün zenciler Ham‘ın soyundandır.
Bizler Yafes‘in Araplar Sam‘ın.370 Yafes ile Sam kardeĢ değil mi?
Demek ki: Bizler Araplarla ne oluyoruz amca çocuklarıyız. ġunun
birde enteresan yanı var, Ġsrailoğulları nereden geliyor, Ġshak‘ın
(Aleyhisselam) oğlunun soyudur. Ġshak (Aleyhisselam) oğlu kim Yakub
(Aleyhisselam). Yakub‘un (Aleyhisselam) diğer ismi Ġsrail değil midir?
Ġsrailoğulları Yakub‘dan (Aleyhisselam) geliyor. Ġshak‟ın (Aleyhisselam)
kardeĢi kimdir? Ġsmail (Aleyhisselam). Araplar nereden geliyor
Ġsmail‘den (Aleyhisselam). Zaten oradan da Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) geliyor demek ki: Araplarla Ġsrailoğulları ne olmuĢ oldu?
amca çocukları. Hep bir kardeĢlik geliyor. Ama hepsini toplayın
nereye geliyor Âdem‘e (Aleyhisselam).
369
370
Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 264.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 100-103.
164
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
‫َ ل‬
!‫۩ً ْاب ًَ َا َد َم‬
۩ Ey Âdem evlatları! Buyur ya Rabbi!
ُ َْ َ ََُُْ َ
َ‫۩ما ِخللحك ْم ِِل ْطحك ِث َر ِبك ْم ِمً ِكل ٍة‬
۩ Ben sizinle yanlızlıktan kurtulup çoğunluğa sahip
olayım diye sizi yaratmadım.
Allah (Celle Celaluhu) bize diyor ki: Ben yalnızlıktan kurtulup
çoğalayım diye sizi yaratmadım. Çok olayım, yalnızlıktan çok
sıkıldım, o yüzden sizi yaratmadım. Aklınızı baĢınıza alın, ben
yalnızlık hissine kapılıp, sizlerle arkadaĢ olayım, sizlere dost olayım,
öyle bir Ģey için sizi yaratmadım. Devamın da:
ُ ْ َ َ َْ ََ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ َ ْ َ ْ ْ ُ َ َْ ْ َ َ َ
‫۩و َل ِِلطح َأ ِوع ِبكم ِمً وحش ٍَة و َل ِِلط َح ِػين ِبكم غلى أم ٍس عجصت‬
ْ
‫َغى َُه‬
۩ Yanlızlık hissine kapılıp da sizinle ünsiyet bulayım diye de
yaratmadım. Aciz kaldığım bir iĢe karĢı sizden yardım alayım
diye de yaratmadım.
Ben aciz olduğum bir iĢten dolayı sizi yaratıp da sizden
yardım almak için sizi yaratmadım. Bizim yardımımıza ihtiyacı var
mı Mevla Teâlâ‘nın? yok. Hani derler ya yalnızlık Allah‘a (Celle
Celaluhu) mahsustur diye. Hiçbir mahlûkat yok iken kim vardı? Allah
(Celle Celaluhu) vardı. Allah (Celle Celaluhu) bizi yalnızlıktan sıkıldığı için
mi yarattı? Bak kutsi hadiste ne diyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ağzıyla:
ََ ْ َْ
ََ َ َ ُ َ
َ ُ َ َْ ْ
ُ
ِ‫ه ْى ُذ هنزا َمخ ِفُا فأ ْخ َب ْب ُذ أ ْن أ ْع َشف فخل ْل ُذ الخل َم ِِل ْن أ ْع َشف‬
―Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim...‖ 371
371
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih:1/199; Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 2/2014;
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:1/261.
165
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah‘ın bizi yaratma sebebi nedir? Onu bilmemiz için.
Zaten Allah-u Teâlâ Zariyat süresi elli altıncı ayetinde ne diyor:
َ ‫َو َما َِخ َل ْل ُت ْالجً َو ْْلا‬
‫ن‬
َ ِ ‫وع ِئَل ِل َُ ْػ ُب ُدو‬
ِ
ِ
―Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye
yrattım‖
―Ġbadet etsinler diye.‖ Ġbni Abbas (Radiyallahu anh) tefsirinde
ne diyor:
َ ُ
َ‫ِل َُ ْػ ِسفىن‬
―Beni bilsinler diye yarattım.‖ Çünkü hadiste zaten:
ََ ْ َْ
ََ َ َ ُ َ
َ ُ َ َْ ْ
ُ
ِ‫ه ْى ُذ هنزا َمخ ِفُا فأ ْخ َب ْب ُذ أ ْن أ ْع َشف فخل ْل ُذ الخل َم ِِل ْن أ ْع َشف‬
―Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim...‖372
Bütün âlemin yaratılıĢı kimin hürmetinedir? Peygamber‘in
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Demek ki: Allah-u Teâlâ peygamber
(Aleyhisselam)’ı ne kadar sevmiĢ ki bu kadar mahlûkata o yüzden
sabrediyor. Çünkü bizim hatalarımızla çoktan felaketi yemiĢtik. Biz o
kadar hatalıyız. Ama hepsine sabrediyor mu Mevla? Sabrediyor.
Kimin hürmetine yaratıldık? Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem).
Demek ki: Allah‘ın (Celle Celaluhu) insanları, mahlûkatı yaratmasının
sebebi, bir aĢk var aslında ortada, kime duyulan sevgi? Peygamber‟e
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem).
Bakın öyle büyük bir sevgi ki, Ahmedi Bîcan Hazretleri ne
diyor bu konuda;
Musa (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Ya Rabbi! Beni Kelim eyledin, kâinatın efendisini de
Habib eyledin. Beni Kelim ettin, benimle kelam ettin, benimle
372
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 1/199; Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 2/2014;
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/261
166
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
konuĢtun. ‖ Kaç kelime konuĢmuĢ? 40800 kelime konuĢmuĢ.373 ―Ama
Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘i de Habib ettin. Peki! Kelim ile
Habib arasında ne fark vardır?‖
Bakın Mevla Teâlâ‘nın cevabına ki:
—―Ya Musa (Aleyhisselam)! Kelim o dur ki: Onun bütün iĢi
Allah (Celle Celaluhu) rızası için ola, Habib o dur ki; Hak Teâlâ‘nın
bütün iĢi onun rızası için ola.‖ Farkı çözdük mü? Dağlar kadar fark
var. Sen Kelim‘sin, senin bütün iĢlerin benim rızam için, o Habib‘dir,
benim bütün iĢlerim onun rızası için. Görüyor muyuz farkı? Devamın
da:
—―Ama Ey Musa! (Aleyhisselam)! Kelim o dur ki, Allah‘ı (Celle
374
Celaluhu) seve, Habib o dur ki; Allah (Celle Celaluhu) onu seve.‖
Allah‘ın (Celle Celaluhu) bütün yarattığı iĢler hep onun rızası
için. Hep onu razı etmek ve onu sevdiği için görüyor musunuz? Nasıl
bir güneĢ?
Çocuğun teki Medine‘den 7 yaĢında ayrılmıĢ, Ģiir yazmıĢ
sonradan:
—―Baba! Medine çok sıcaktı, orada çok ısınıyordum. Burası
çok soğuk üĢüyorum‖ babası ona Ģiirin cevabında dedi ki:
—―Evladım! Orada iki tane güneĢ var. Biri Habib‘i
muhterem ki bütün mahlûkat onun hürmetine yaratılmıĢ bir güneĢ,
Biri âlemlerin yaratıcısının varlığının delili olan bir güneĢ.‖375
Anladınız mı? Ġki tane güneĢ var. Medine‘de o yüzden sıcak
terliyorsunuz. Gittiniz mi? Terlediniz mi? Niye? O yüzden.
—―Ey Âdemoğlu! Ben sakın sizleri öyle yalnızlıktan
sıkıldığım için ya da yapmakta aciz olduğum bir iĢ için yaratmadım!‖
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 194.
375
Gülistan Dergisi, Sayı: 64 - Nisan Sayısı.
373
374
167
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ َ َ
َْ
َ‫ب َمىف َػ ٍة‬
َ ِ ‫۩و َل ِل ََج َل‬
۩ “Bir menfaat celb etmek…(diye de yaratmadım)”
Ben sizden bir menfaat kazanmak için yaratmadım! Sizin
bana bir menfaatiniz olamaz! Sizin bütün ibadetleriniz sizin içindir.
Ben sizi yarattım, size kıyak geçtim. Yapın ibadetlerinizi, girin
cennete! Ġbadetler bedava. Bak! ―Paranız yoksa haccı farz kılmadım,
zekâtı farz kılmadım, fitre, sadaka vacip kılmadım size. Neyi vacip
kıldım, farz kıldım? Namaz bedava, kelimeyi Ģehadet bedava, oruç
bedava yapın!‖ Girin hakkıyla cennete öyle değil mi dedi? Devamın
da bizim sizden bir menfaatim yok demek istiyor Allah (Celle Celaluhu).
Orucun sevabı belli değildir, sebebi nedir? Çünkü Ġslam‘da
iki Ģeyin sevabı belli değildir, biri sabır, ikincisi oruçtur. Orucun
sevabının belli olmamasının tek sebebi sabırdan ötedir, çünkü orucun
ibadetin tam anlamı sabretmektir. O yüzden belli değildir
َ ‫۩ َو ََل ل َد ْفؼ َم‬
ٍَِ ‫ظس‬
ِ ِ
۩Yahu bir zararı defetmek içinde yaratmadım.
Ben bir zararı def etmek içinde sizi yaratmadım, bana bir
zarar uğradı da hadi ben kulları yaratayım da benden bir zararı def
etsinler, diye de yaratmadım. Ne için yarattın ya Rabbi bizi?
ً َ
َ ََُُْ ْ َ
َ‫ل ِخللحك ْم ِلح ْػ ُب ُدووي ط ِىٍَل‬
َ ‫۩ب‬
۩Ben sizi ancak bana uzunca ibadet edesiniz diye
yarattım.
Bizim ilk amacımız ne olmalı? Ġbadet. Ġbadetin önüne hiçbir
Ģey koyamazsınız. Bu dünyaya geliĢ amacınız ibadet ama ibadetten
kasıt sadece namaz, oruç olamaz. Ġmamı Rabbani Hazretlerinin
dediği gibi:
168
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―ġeriata uygun yapılan her iĢ zikirdir.‖376
Bunu bileceksiniz. Demek ki: Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına
uygun yapılan, Ģeriat çizgisi ve dairesi içinde yapılan bütün her Ģey
ibadettir, bunu bileceksiniz! Ġbadet dediğiniz zaman, adam sadece
diyor ki:
— ―O zaman hocam biz namaz kılalım, çalıĢmayalım yeriz,
içeriz‖ öyle değil. ġeriata uygun Ġslama uygun yaptığınız her Ģey
ibadettir. Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına uygundur. Bakın Âdem‘den
(Aleyhisselam) 60.000 sene önce cinleri yarattı Allah (Celle Celaluhu). Can
evladıdır onlar, can. ġimdi Türkler can ismini kullanıyor da. Ġlk
babaları Can‘dır. Hatta onun bir kızıyla da Ģeytan evlenmiĢtir. Bunlar
60.000 sene evvel yeryüzüne geldiler, fesat çıkardılar. Allah (Celle
Celaluhu) Ģeytan baĢta olmak üzere bütün melekleri yolladı. Hepsini
dağın tepelerine kovdular. 377 Aynısını bize de yapılır. Bakın Nuh‘un
(Aleyhisselam) kavmi itaat etmedi, postalandı. Bizim postalanmamamızın
tek sebebi biz onlardan temiz olduğumuz anlamına gelmez. Bizde de
o kadar inatçılık var. ġeytan bir kere secde etmedi de Ģeytan oldu.
Bizde günde 5 kere secde etmeyenler var. ġeytan bazı insanlara
yaklaĢmıyor bozulurum diye. Eskiden Ġsrailoğullarına görünüyordu.
ġeytan onlarla arkadaĢlık yapıyordu. Bir tanesi ile sabahtan akĢama
kadar arkadaĢlık yapmıĢ. Neyse akĢam olmuĢ. Ġsrailoğullarından
adam yatağı yere sermiĢ, Ģeytan demiĢ ki:
—―Ne yapıyorsun sen?‖ Adam:
—―Yatacağım‖ demiĢ. ġeytan:
—―Git! Benim seninle daha iĢim olmaz. Sabahtan beri
yanındayım, bir kere secde etmedin! Sana bela gelirde, bende
yanarım, ondan korkuyorum‖ deyip yanından ayrılmıĢ. Peki, bu
Fahri Kâinat‘ın ümmetinde görüyor musunuz günde 5 kere secde
etmeyenler var. Hâlbuki insanda akıl var, Ģehvet vardır. Aklı Ģehvete
galip gelip namazını kılsaydı, meleklerden üstün olurdu.378
Ġmamı Rabbani, Mektubat: 2/25.Mektup.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/362; Farklı Rivayetler için bakınız:
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25; Ġbrahim Hakkı Erzurumî, Marifetname: 23;
Ġmamı ġibli, Akamu-l‘Mercan: 19.
378
Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 42.Beyit.
376
377
169
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġslam ulemasının kitaplarında bir ihtilafdır ki; Muhammed
üstün? Cebrail (Aleyhisselam)‘mı? Biliyor
musunuz bu tartıĢmayı. Ama ulemaya göre: ―Cebrail (Aleyhisselam)
üstündür‖ diyeni duymadım, görmedim de kitaplarda. Tam aksine
Cebrail (Aleyhisselam) meleklerin peygamberidir.379 Meleklerden olan 4
büyük peygamberden biridir. Ama Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve
380
Sellem) üstündür.
Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) olmasaydı,
Cebrail (Aleyhisselam) yaratılacak mıydı? Tüm mahlûkat meleklerde
mahlûktur yaratılmıĢlardır. Ama insanın üstün olması Ģundan
dolayıdır: Meleklerde Ģehvet var mı? Yok. Akıl var mı? Var.
Hayvanlarda Ģehvet var mı? Var. Akıl var mı? Yok. Ġnsanlarda akıl
var mı? Var. ġehvet var mı? Var. Ġnsan daha ağır sorumluluk içinde.
Demek ki: Ġnsanın aklı, Ģehvetine üstün gelirse, meleklerden üstün
olur mu? Olur. Ama Ģehveti aklına üstün gelse, hayvandan beter olur.
Anladınız mı?
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘mı
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki:
―Bana ibadet edesiniz diye yarattım ben sizi.‖ Devamın da:
ً َ
ُ ْ َ َ
َ‫۩و جشك ُسو َِوي ك ِثيرا‬
۩ Bana çokça Ģükredesiniz (diye yarattım)
Bana çok Ģükredersiniz diye yarattım ben sizi. Bakın nasıl
bir imtihan sistemindeyiz. Sorular belli mi? Belli. Size sırat
köprüsünde sorulacak sorular belli mi? Gençliğini nerede harcadın
diyecekler size. Hemen onu soracaklar. Namazdan, abdestten
soracaklar mı?
379
380
Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 19.
Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 23.Beyit;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/134 - 6/136.
170
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
َ َّ َّ َ
َّ
ََ ْ
‫صلى الل ُه َعل ُْ ِه‬
‫غ ْب ًِ َم ِال ًٍ َس ِض َي الل ُه َع ْى ُه كاٌ سظىٌ هللا‬
‫و‬
‫عً أ‬
ِ
ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َ ْ
َ ‫َو َظ َّل َم " َأ َّو ٌُ َما ًُ َد‬
"‫لصَلة‬
‫اظ ُب ِب ِه العبذ ًىم ال ِِلُام ِت ا‬
“Kulun kıyamet günü hesaba çekileceği ilk Ģey
namazdır.”381
Sorulacak sizlere. Kabirde sorulacak sorular belli mi? Dinin
nedir? Kıblen nedir? Peygamberin kimdir? Allah‘ı (Celle Celaluhu) nasıl
biliyorsun? Nasıl ibadet ediyorsun? Sorular belli mi? Cevaplar belli
mi?382 Nasıl bir imtihan sistemidir bu, hem sorular belli, hem
cevaplar. Böyle bir imtihan olur mu? Okulda cevapları veriyorlar mı?
Bakın Rabbimiz ne kadar acımıĢ bize. Hem sorular, hem de cevaplar,
yapmamız gerekenleri de söylemiĢ. ġimdi bakın ki en ahmak hayvan
eĢektir. Allah‘ın (Celle Celaluhu) sevmediği ses eĢekte vardır. 383 Çünkü
bir tek Ģehvete geldiğinde anırıyormuĢ. Bu merkebi yola bıraksak
dahi bu merkep ne tarafta hayır varsa o tarafa gider. AteĢ olan yere
gider mi? Bu insan gidiyor iĢte. Bizi ĢaĢırtan nokta o. Ġnsanın hayırlı
yolu belli. Hâlbuki Allah-u Teâlâ, Muhammed (Aleyhisselam)’a ne
diyor?
َّ ‫َو َه َذ ًْ َى ُاه‬
ًِِ ًْ ‫الى ْج َذ‬
―Birde ona (cennet ve cehenneme götüren) iki yol gösterdik.‖ 384
Bakın doğru yol burası, biz hala diğer tarafa gidiyoruz. Peki,
bunu yapanlar merkepten aĢağı olmuyor mu? Allah‘ı (Celle Celaluhu)
zikretmemiz için sadece tokat mı yememiz lazım ya da ne yazıktır ki:
Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 1880, 2/512; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 1859;
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 1/292; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 3/43.
382
Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 52.Beyit; Buhari, Sahih:1369;
Ġmamı Gazali, Kavaidu-l‘Akaid: 1/64.
383
Lokman Suresi: 19.
384
Beled Suresi: 10.
381
171
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Türk toplumunda onu çok gördüm, çok sevdiği bir insan ölür
o zaman bakarsınız ki kapanmıĢtır, namaza baĢlamıĢtır. Gerek var
mıydı buna? Ölüm sana an ve an yakındır. Bunu bilmek için birisinin
ölmesi mi gerekiyor. O yüzden ulemadan mübarek zatlar demiĢler ki:
—― Bazı insanların ölümü bazı insanlara hidayet oluyor‖
diye. Doğru muymuĢ? DoğruymuĢ. Namaza baĢlamamız, örtünmemiz
Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına uygun yaĢamak için birisinin ölmesine
gerek yoktur. Değil mi? Allah-u Teâlâ ne dedi?
―Bana uzun uzun ibadet edesiniz diye, bana Ģükredesiniz
diye yarattım.
َ ً ْ
ُ َ
ً
َ‫۩و ج َظ ِّب ُحى ِوي ُبك َسِ َو أ ِصَُل‬
۩Ve sabah akĢam beni tesbih edesiniz diye halkettim.
Sabah akĢam tesbihimiz var mı? Sabah ne var? Sabah
namazı. AkĢam ne var? AkĢam namazı. Sizde kaç tane görevli melek
var? Sağda ve solda olmak üzere 4 tanedir. Siz 2 tane mi
sanıyorsunuz. 2 tane var da bütün gece sizi mi bekleyecek.
Sabah gelenler ikindi namazına kadar ikindiden devir alanlar
sabah namazına kadardır. Ne diyorsunuz bu sisteme? Vardiyalı
sistem. Melekler yazar iĢleri biter diğerleri gelir. Nöbet değiĢimi
yaparlar yani. 385 Anladınız mı? O yüzden sabah, akĢam derken sabah
defterinizi neyle açıyorsunuz? Sabah namazı ile. Onlar gitti, yeni
melekler geldi, defteri neyle baĢlatıyorsunuz? AkĢam namazı ile.
Görüyor musunuz? Sabah ve akĢam namazı ne kadar değerli oldu
Ģimdi bize.
Sabah kalktığınız vakit bir salâvat çektiniz, hele salât-ı
fatihi ki:
385
Buhari, Mevakit:16, Tevhid:23-33; Müslim, Mesacid:210; Nesai, Salat:21;
Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 1052.
172
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ
َ
ّ
ْ ُ َ
َ
َ ‫َا ّٰلل ُه َّم‬
‫ص ِ ّل َو َظ ِل ْم َو َبا ِس ْن َعلى َظ ُِّ ِذها ُم َد َّم ِِذ ِن ال َفا ِج ِذ َِلا اغ ِل َم‬
َ
ْ َ ّ َ ْ ّ َ ْ
ُْ
َ ْ َ
َ َ َ َ َ
‫اط ًَ اَل ْع َخ ِل ُِم َو‬
ِ ‫اص ِش الح ِم ِبالح ِم وال َه ِادي ِالى ِص َش‬
ِ ‫والخا ِج ِم َِلا ظبم ه‬
ْ
َ
ْ ‫َع َلى ٰاله َ ِو َا‬
ِ 386.‫ص َح ِاب ِه َخ َّم ك ْذ ِس ِه َو ِم ْل َذا ِس ِه ال َع ِظ ُِم‬
ِِ
Güzel okudunuz, bir de akĢam yatarken okudunuz, ikisinin
arası affedildi mi? Affedildi.387 Ben size desem ki:
— ―Bunu yapın, her ay 1 milyar desem‖ yapmayan olur mu?
500‘e bile yaparız. Görüyor musunuz? Ama ben size diyorum ki:
— ―Siz bunu yapın, yeminle söylüyorum ki, 1 milyardan
daha fazla kârınız var.‖ Ama Mevla‘nın ücreti peĢin değildir diye mi
bu gevĢekliğimiz? 70 Ģeytandan beter nefsimiz var. Bize dedirtmiyor,
iĢte o an unutturuyor. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
َّ َ َ ْ َ َ ُ
َ ُ ْ َ ُ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ
َّ َ
ُ ‫اٌ َس ُظى‬
َ
ٌ
:‫ظ ِل َِم‬
ِ ‫صلى هللا علُ ِِه ِو‬
‫هللا‬
‫ك‬
:‫هللا عىه‬
ِ ‫ً ِا ِِبى ِه ِشٍِ ِش ِة ِس ِض ِ ِى‬
ِ ‫ِع‬
ِ
َ
ْ
َ َ ُ ُ ُ ُ َ َ َ َّ َ َ َ َ َ ُ ُ
َّ َ ْ َ
ِ "ِ‫ظ َِىت‬
ِ َ ‫ين‬
ِ َ ‫ىب ِز َِما ِه‬
ِ ‫هللا ِل ِه ِر ِه‬
ِ ‫ين ِم ِشةِ ِغ ِف ِش‬
ِ ‫ال ِج ِم ِع ِِت ِز ِما ِه‬
ِ ‫ص ِلى ِِفى ًَِ ِْى ِ ِم‬
ِ ً
ِ ‫"م‬
ِ
— ― Her kim bana Cuma günü seksen kere salat-u selam
okursa, Allah‟u Teâla onun seksen senelik günahını bağıĢlar ‖388
diye buyuruyor. En kısası:
َ َ َّ ُ ّٰ َ
ِ ”‫ص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍ ِذ‬
‫“الهم‬
100 tane diyemez miyiz? Kaç dakikanızı alır? 5 dakikanızı
alır mı? 5 dakika diyorum size, cuma günleri 5 dakika salât edin, 80
senelik günahınız affediliyor. BaĢka bir yerde Rasulullah‘a (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) dediler ki:
386
Savi, Esraru-r‘Rabbaniye:45; Yusuf Nebhani, Efdalu-s‘Salavat:50;
Ahmed Mahmud Ünlü, Salavatı ġerife: 46-47.
387
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784;
Benzer lafızlarla bakınız; Ahmed EbĢihi, el-Mustadraf: 698.
388
Ebu Talibi Mekki, Kûtu-l‘Kulub:1/127; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din:1/186; Münziri,
Tergib:1/298; Zebidi, Ġthaf:3/286; Abdulkadir Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 725; Ali el-Muttaki,
Kenzu-l‘Ummal: 1/2238; Nebhani, Efdalu-s‘Salavat: 27; Ġbni Cevzi, Bustanu-l Vaizin: 304;
Ġmamı Nevevi, el-Futûhâtu-r‘Rabbâniyye: 230; Münavi, Feyzu-l‘Kadir:4/5191;
Ġbni ġahin, et-Terğib Fi Fedaili-l‘A‘mal: 94.
173
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Peki, bu adamın
70 senelik günahı yoksa ne yapacak?‖ Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
–―Ana babasından silinecek‖389 buyurdu. Hadi aldınız iĢte
müjdeyi. Bunu yapacağız zaten.
Her Cuma adet edinin. Bakın Allah-u Teâlâ bir andaki çok
ibadete önem vermiyor. Az olsun iyi olsun, daim olsun.390 Bunu
unutmayın. PerĢembe gecesinden baĢlayalım, akĢam namazından
sonra bizde cumadır. Hatta Ġmam-ı Gazali Hazretleri Ġhya‘da diyor:
— ―PerĢembe ikindiden sonra cumadır.‖391 Ama siz cuma
namazından önce yapın. Adet edinin! ġu bir misaldir bize:
َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
َّ ‫ َأ َّن‬:‫الل ُه َع ْى ُه‬
ُ ‫ص َّلى‬
َ ‫الىب َّي‬
َ ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك‬
ٌ‫ا‬
‫عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي‬
ِ
َ
ْ
ْ
ّ َ َ
َ
َ
‫ ف ِا ِوي َظ ِم ْع ُذ‬،‫ «ِ ًَا ِبَل ٌُ َخ ِّذز ِني ِبأ ْس َجى َع َم ٍل َع ِمل َخ ُه ِفي ِلا ْظَل ِم‬:ٌٍ ‫ِل ِبَل‬
ْ َ َ َ َ ُ ْ َ َ َ ‫الج َّى ِت»ِ َِف َل‬
َ ‫َد َّف َو ْع َل ُْ ًَ َب ْي َن ًَ َذ َّي في‬
ًْ ‫م‬:‫ي‬
ِ
ِ ‫ ِما ع ِملذ عمَل أ ْسجى ِعى ِذ‬:ٌ‫ا‬
ِ
ًَ‫ص َّل ُْ ُذ ب َزل‬
َ ‫ في َظ‬،‫َأ ّوي َل ْم َأ َج َط َّه ْش َط ُهىسا‬
َ ‫ ئ َّل‬،‫اع ِت م ًْ َل ُْل َأ ْو َن َهاس‬
ِ ِ
ِ
ِ
ِ ٍ ُ ٍَ ِ ِ
َّ َ ْ
ُ
ُ
" ‫ىس َما ه ِخ َب ِلي أن أص ِلي‬
ِ ‫الطه‬
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)'den rivayet edildiğine göre:
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Bilal-ı HabeĢi‘ye
(Radiyallahu Anh):
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:10/209; Ġbni Kesir, Camiu-l‘Mesanid ve-s‘Sünen:5/492;
Suyuti, Camiu-l‘Ehadis:16/137; Ebu Nuaym, Ehbaru Ġsbahani:1/154;
Ebu Nuaym, Marifetu-s‘Sahabe:4/1855.
390
Buhari, Sahih: 8/6464; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 4/937; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 43/26307-26343;
Abdullah ibni Mübarek, Zühd:1/468; Ali el-Muttaki: Kenzu-l‘Ummal: 3/5401;
Ġmamı Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 163.
391
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/516.
389
174
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Ey Bilal! Sen Ġslam‟a girdikten sonra yaptığın sevabı
çok, en ümit verici amelini bana anlat. Çünkü ben Miraç gecesi
cennette senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum.‖ diye
sordu. Bilal (Radiyallahu Anh)‘da:
–―Gece olsun gündüz olsun abdest aldığım zaman o abdestle
kılabildiğim kadar namaz kılarım. En fazla ümit bağladığım ibadet
budur‖ dedi. 392
Doğu da takunya meĢhurdur. Siz kullanmıyorsunuz bunları
da. Sefere çıkarken bunları giyiyor musunuz? Ama biraz tehlikelidir
çok kayar dikkat edin. Doğuda ona göre yapılmıĢ yerler kaymıyor da
burada yani dört dönersiniz yani.
Ama arkadaĢlar Ģunu bilin, abdest üstüne abdest almak nur
üstüne nurdur.393 Ama abdesti alıp, o abdestle ibadet yapmadan
abdest almak tahrimi mekruhtur onu yapmayın!394 Abdesti aldınız,
hiçbir ibadet yapmadınız, ezan okunuyor ―Dur bir abdest alayım‖
olmaz! Abdesti hiçbir Ģeye kullanmadınız ki. Abdesti aldınız, bir
ibadet yapın, hiç değilse Kur‟an-ı Kerim okuyun sonra abdest alın.
Nurun ala Nur olur. Ama mutlaka ibadetleneceksiniz yoksa abdestiniz
var, abdest al israf olur. Abdullah b. Ömer'den rivayet edilen bir
hadiste:
َ ُ
َّ
َّ َ َّ ٌَ ُ َ َّ َ ْ َ ْ َّ ْ َ ْ َ
‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم َم َّش‬
‫صلى‬
‫ أن سظى الل ِه‬،‫عً عب ِذ الل ِه ب ًِ عم ٍشو‬
َ
ْ
َ ُ َ َّ َ َ َ َ َ َ ُ َّ َ َ َ َ ُ َ ْ َ
َ
ُ
ُ
َ
ِ ‫ «ما هزا العش‬:ٌ‫ فلا‬،‫ وهى ًخىطأ‬،‫ِبعع ٍذ‬
ِ ‫ أ ِفي الىطى‬:ٌ‫ف»ِفلا‬
َ
ُ
َ َ َ ٌ َ ْ
»‫اس‬
ٍِ ‫ َوِئ ْن ه ْى َذ َعلى َن َه ٍش َح‬،‫ «و َع ْم‬:ٌ‫ا‬
‫ ك‬،‫ِئظشاف‬
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), abdest almakta olan
Sad‘a (Radiyallahu Anh) rastladığında:
– "Bu israf da nedir?" buyurdu. Sad‘da (Radiyallahu Anh):
Buhari, Sahih: 2/1149; Müslim, Sahih: 4/2458; Beyhaki: ġuabu-l‘Ġman: 4/2460; Ġbni Hibban,
Sahih: 15/7085; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 5/1148; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne: 4/1011.
Serahsi, Mebsut: 1/9; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah: 1/37; ġeyhzade, Mecmau-l‘Enhur: 1/15.
394
ġurunbulali, Nuru-l‘Ġzah: 1/68; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah: 1/37; Tahtavi, HaĢiye: 66.
392
393
175
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–"Abdestte israf olur mu ya Rasûlullah?" dedi,
Rasûlullah‘da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
–"Evet, akan bir nehir kenarında bile olsan"
buyurdular.395 Suyu israf etmeyeceksiniz!
Allah-u Teâlâ bizleri niye yarattı? ona ibadet edelim, ona
çok Ģükredelim diye. Enteresandır Kur‟an‘da hiçbir ibadet emrinde
çok kelimesi yoktur bir tanesinde vardır ki:
َ ْ َّ
ٰ َ َّ َ َ َ
ُْ
”‫ًً ِا َم ُىىا اره ُشوا الل َه ِرهشا ه ِثيرا‬
‫“ًا أيها ال ِز‬
“Ey Ġman edenler! Allah‟ı çokça zikredin.”396
Bakın çokça namaz kılın diye bir ayet yok, çokça oruç tutun
diye de yok. Çokça zikredin var. En çirkin ses olan eĢek dahi günde
5000 defa ―Allah (Celle Celaluhu)‖ diyormuĢ.397 Demek ki: Biz günde
5000 Allah (Celle Celaluhu) demezsek...
Biz nefes alırken ―Hu‖ dediğimiz için Allah (Celle Celaluhu)
oluyor ama zikir kastı olması lazım. OturmuĢ adam odun gibi maçın
karĢısında:
َ َ َّ ُ ّٰ َ
ِ‫ص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍذ‬
‫الهم‬
Allahumme Salli Ala Muhammed
Zar atarken tespih çekeni gördüm ben, bu kadar olur mu?
Çok dikkat edin! Tefekkür olacak.
َ َ َّ ُ ّٰ َ
ِ‫ص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍذ‬
‫الهم‬
Allahumme Salli Ala Muhammed derken,
Ġbni Mace, Sahih: 1/425; Beyhaki: ġuabu-l‘Ġman: 4/2533; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11/7065.
Ahzab Suresi: 41.
397
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
395
396
176
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), en basiti ―Kâbe‘ye cübbesini
dayıyordu. Sırtını verip, ayaklarını uzatıp oturuyordu.‖398 Onu hayal
ediniz bari. Hiç bir Ģey edemiyorsunuz, kabrini hayal ediniz! Onu
gördünüz hiç değilse. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
ٌ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َّ َ
ِ‫ادة‬
ِ ‫ظ ِش ِِئِلى ِال ِى ِع ِب ِِت ِِع ِب‬
ِ ‫ِا ِلى‬
―Kâbe‘ye bakmak ibadettir‖399 buyuruyor.
ġimdi bazı kanallar varmıĢ, Kâbe‘yi gösteriyormuĢ, bakın
bari. BaĢka bir Ģeye bakacaksanız ona bakın!
ٌَ َ ّ َ ُْ
ِ‫ادة‬
ِ ‫ِِر ِه ِش ِع ِ ِل ٍِي ِِع ِب‬
―Hz. Ali‘yi zikir etmek ibadettir.‖ 400 Nerede gördünüz Hz.
Ali‘yi? Hz. Ali yok ama Hz. Ali gibi gençler çok.
ArkadaĢlar demek ki; Mevla bizi sabah-akĢam tesbih edelim
diye yarattı.
‫ل‬
!‫۩ ًَ ْاب ًَ َا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğlu! Buyur ya Rabbi:
َ
ُ َ
ُ َ َ ْ ُ َ ْ َ ْ ُ
ُ ‫ل‬
َُ َ
‫ص و و ِغ َيرك ْم َو ك ِبي و و َورك ْم‬
‫۩لو ووى أن أولك و ووم َو َا ِِخو و َوسك ْم ََو ِج و ووىكم و ِاوظو ووكم و‬
َ َ ََ ْ ُْ َ َ ْ ْ ُ َ َْ َ ْ ُ ُ َ
َ ‫واغتي َموا َش َاد لَذ ِل َوك فوي ُم ْل ِكوي م ْث َل‬
‫وال‬
ِ
ِ ‫وحسكم و غبدكم اجحمػح َم غلى ط‬
َ
ٍَِ ‫ذز‬
Ebu Davud, Müsned: 4/2375; Ġbni Hıbban, Sahih: 13/5996; Nureddin Heysemi,
Mevaridu-z Zaman: 1/415; Siraceddin Ebu Hafs, el-Bedru-l‘Munir: 9/228;
Sadettin Selim, el-Îma Ġla Zevaidi-l‘Emali: 4/3808.
399
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 34642; Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 9320; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa:2/2857;
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4052; Abdurrezzak, Musannef: 5/9173;
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 3/14760-14761-14762-14763.
400
Ġbni Megazili, Menakıbu Ali: 1/243; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/32894;
Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 6794; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 12504.
398
177
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Ey Âdemoğlu! Sizin öncekileriniz ve sorakileriniz,
insanlarınız ve cinleriniz, küçükleriniz ve büyükleriniz, hürleriniz
ve köleleriniz bana ibadet üzere birleĢseler, bu benim mülkümde
bir zere ağırlığınca artıĢ sağlamaz.
Ey Âdemoğulları! Sizin önceleriniz ve sonralarınız bir araya
gelse, sizin cinleriniz ve insanlarınız bir araya toplansa, küçükleriniz,
büyükleriniz, hürleriniz, köleleriniz, bir araya toplansalar, bana itaat
etseler, benim mülkümde zerre miktarı artıĢ olmaz! Doğru değil mi?
Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazinesi ibadetlerle doludur. Bizim
ibadetimize zaten yer bile yok. Beyazıt-ı Bestami Hazretleri 30 sene
ibadet ediyor, biri ona:
—―Ey Beyazıt! Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazineleri ibadetlerle
doludur‖ diyor. Beyazıt-ı Bestami:
— ―Ne yapayım o zaman‖ o zatta:
— Sen kendini alçalt ki Allah (Celle Celaluhu) seni yükseltsin401
diyor. Bir Ġbarede:
َ َّ ُ
ِ‫اط َع‬
ِ ِ ًُ
ِ ‫دب هللا الخى‬
“Allah-u Teâlâ tevazuyu seviyor.‖ Anladık değil mi? Bir
büyük diyor ki:
— ―Bir insan öğrendikçe toprak olması lazım.‖ Bizde de
öyle oluyor mu? Yok. Bizde ne oluyor? Kibirleniyoruz. Değil mi?
ArkadaĢlar tecrübe edilmiĢ bir Ģeyi tecrübe etmeye gerek yok.
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
―Ġbadete hepiniz toplansanız, bütün mahlûkat dâhi toplansa
Allah‘ın mülkünde zerre kadar artıĢ yapamayız. Denizde ne balıklar
Allah‘ı (Celle Celaluhu) zikrediyor biz uyuyoruz. Yunus (Aleyhisselam)
düĢmedi mi? Yunus (Aleyhisselam) ölüpte dirilendir ha! Yunus
(Aleyhisselam), Ġlyas (Aleyhisselam) zamanında öldü. 15 gün sonra Ġlyas
401
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/354.
178
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
diriltti o Yunus‘u (Aleyhisselam). Ölüp dirilen bir
peygamberdir.402
(Aleyhisselam)
Allah-u Teâlâ balıklara;
—―Yunus kulum geliyor, onu zayi etmeyin!‖403 dedi.
Balık koĢtu, ondan önce ufak balık koĢtu, onu yuttu Yunus‘u
(Aleyhisselam) yunus balığı. Yunus balığını da daha büyük bir balık yuttu
da kaç ton, aĢağıya gitmiĢtir. AĢağıda kaldı orada. Nasıl bir
peygamber bakın! Bütün mahlûkat Allah‘a (Celle Celaluhu) itaatkâr,
yalnızca asi olan bizleriz.
َْ
َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َ
َ‫اه ُد ِلىف ِظ ِه‬
ِ ‫۩و مً جاهد ف َِاهما ًج‬
۩Gayret eden ancak kendi kârı için say etmiĢ olur.
Sizin gayretiniz Allah‘a (Celle Celaluhu) ne kazandıracak. ġu
dünyada bir tane namaz kılan olmasa, Allah (Celle Celaluhu) ne
kaybeder?
Mecusi gelip Musa‘ya (Aleyhisselam):
—―Allah‘a (Celle Celaluhu) söyle, ben ona ibadet etmiyorum
isterse, benim rızkımı kessin!‖ dedi. Allah-u Teâlâ:
—―O bana kulluktan utanıyor ama ben rububiyyetimi terk
etmem‖ dedi.404 Görüyor musunuz? Nasıl acıyor bize. Mecusi ya!
ateĢe tapıyor bu adam. Bakın Allah‘ımız (Celle Celaluhu) kıskançtır bu
bir gerçektir.405 O yüzden Allah (Celle Celaluhu) her Ģeyi affediyor ama
baĢka bir Ģeye tapılmasını kesinlikle affetmez.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 212.
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/166;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 276.
404
EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nufus: 234.
405
Buhârî, Babu-l‘Ğayret: 7/35; Müslim, Sahih: 36, Hadis No:2761; Tirmizî, Radâ 14, Hadis No:1168;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 16/10950.
402
403
179
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ
َ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ
َ ‫ ًَا َس ُظى‬:‫اٌ َظ ْع ُذ ْب ًُ ُع َب َاد َة‬
َ
ٌ
‫ ل ْى َو َح ْذ ُث‬،‫هللا‬
‫ك‬
:ٌ‫ كا‬،‫عً أ ِبي هشٍشة‬
ِ
َّ َ
ُ ُ َ ‫َم َع َأ ْهلي َس ُحَل َل ْم َأ َم َّع ُه َخ َّتى آح َي ب َأ ْسَب َعت ُش َه َذا َ ؟ َك‬
‫صلى‬
‫هللا‬
ِ ٌ‫اٌ َسظى‬
ِ ِ ِ
ِ
ْ
َّ
ُ
َ ْ َ َ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ
ُ‫ ئ ْن ه ْىذ‬،‫ َه ََّل َوالزي َب َع َث ًَ بال َِح ّم‬:ٌ‫ا‬
َ
‫ ك‬،»‫ «وع ِم‬:‫هللا علُ ِه وظلم‬
ِ
ِ ِ ِ
َ ُ
َّ
َ َ َ َ ْ َ ْ َّ ُ ُ َ ُ َ
َّ َ
ُ ‫اٌ َس ُظى‬
َ
ٌ
:‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صل ى‬
‫هللا‬
‫ك‬
،ً‫ف كبل ر ِل‬
ِ
ِ ُ‫ِلع ِاحله ِبالع‬
َ
َ
َ
ْ ُ َ ُ ْ ُ َ ْ َ َ ٌ ُ َ َ ُ َّ ْ ُ ُ ّ َ ٌُ ُ َ َ َ ُ َ ْ
‫هللا أغ َي ُر‬
‫ و‬،‫ وأها أغير ِمىه‬،‫ ِئهه لغُىس‬،‫«اظمعىا ِئلى ما ًلى ظ ُِذهم‬
ِ »‫ِم ِ ّني‬
Sad bin ubade (Radiyallahu Anh) Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)‘e:
—―Ya Rasûlallah! Ben zevcemle birlikte bir adam
yakalasam, Dört Ģahit getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—“Evet” buyurdu. Sad(Radiyallahu Anh):
—―Asla! Seni hak ile gönderen zatı zülcelale yemin olsun,
Ģahit aramazdan evvel kılıcımı indiririm‖ dedi. Rasûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
—“ ġu efendinizin söylediğine bakın. Evet, (biliyoruz ki) o
kıskanç bir adamdır ama ben ondanda kıskancım, Allah‟ta
benden daha kıskanç” buyurdu.406
Hatta Ġlyas (Aleyhisselam) zamanında Ġlyas (Aleyhisselam) onları
itaate çağırdı, itaat etmeyince:
— ―Ya Rabbi! Kes onlardan yağmuru‖ dedi. 7 sene yağmur
yağmadı, hepsi birbirlerinin etini yemeye baĢladı. Allah-u Teâlâ,
Ġlyas‘a (Aleyhisselam) dedi ki:
406
Müslim, Sahih: 2/16 Hadis No: 1498; Ġbnu-l‟Esir, Camiu-l‘Usul:8/6194; Ebu Abdullah ebi Nasr,
El-Cem‘u Beyne-s‘Sahihayn:17/13755; Muhammed el-Mağribi el-Maliki, Cem‘u-l‘Fevaid:2/4338.
180
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ey Ġlyas (Aleyhisselam)! Ġtaat etmeyen kullarda benim
kullarımdır. Onları ben, bu Ģekil zayi etmem‖407 dedi, yağmuru verdi.
Bakın bir peygamberi dahi kenara çekti, kulları zayi etmedi.
Bu kadar Rabbimiz acıyor bize. Bir Mecusinin dahi rızkını kesmiyor.
Bu kadar Allah‘a (Celle Celaluhu) küfür ediyor. Hesap edin ki Ģimdi
müslümanlar gitmiĢler kilisede Mevlana‘nın (Rahimehullah) doğumu mu
neymiĢ… Müslümanlar nerede? kilisede. Bu kadar gaflet olur mu? Bu
nasıl bir insanlık? Bunlar Müslüman! bu kadar camiler duruyor. Hani
ona Kur‟an okuyalım sevabını bağıĢlayalım, onun yerine, gitmiĢler
orada semazenleri çevirmiĢler, kilisede kutluyorlar. Bunu da odun
gibi telefona çekiyorlar. Yani kutlamak niye? Musa (Aleyhisselam)
firavundan kurtulmuĢtur. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aĢure
gününe saygı duymuĢtur ve:
ُ
َ ‫َ"ف َى ْد ًُ َا َخم َو َا ْو َلى ب ُم‬
ِ " ‫ىس ى ِم ْىى ْم‬
ِ
―Biz Musa(Aleyhisselam)‟a sizden daha yakınız‖408 deyip oruç
tutmuĢtur.
Mesela umreye gidenler, tavaf edelim, sevabını Mevlana‘ya
(Rahimehullah) bağıĢlıyoruz. Oruç tutanlar der ki:
— ―Sevabını Mevlana‟ya (Rahimehullah) bağıĢlıyoruz‖ böyle
olurdu. Sevap bu! Fatihalar okunsaydı. Herkesten Mevlana‘ya
(Rahimehullah) 1.000.000 kiĢiden 1.000.000 hatim gelseydi. Değil mi?
Bir tane vefat eden baĢbakan için yaptılar bunu, duymuĢsunuzdur
belki. Mevlana (Rahimehullah) için yapsalar bunu ki bu kadar tasavvufu
Ģeriatla, hakikatle birleĢtiren bir zat için yapsalardı. Ama bizimkiler
ne yaptılar? Kiliseye gidiyorlar semazen.
ġimdi Noel kutlamaları yapıyorlar Müslümanlar kilisede onu
kutluyor. ġemsi Tebriz-i (Rahimehullah) Hazretleri namaz demedi,
abdest demedi önce Ģuur dedi. Gafleti bırakın gören gözlerle bakmak
lazım. Mümin olmanız lazım ki doğruyu göresiniz. Çünkü
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
407
408
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 214.
Buhari, Sahih:5/3943; Ebu Davud, Sünen: 2/2444; Müslim, Sahih: Sıyam:19, No: 2658;
Ġbni Huzeyme, Sahih:3/2084; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/332.
181
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َّ َّ َ
َّ
َ َ َ ّ ْ ُ
ُ ‫اٌ َس ُظى‬
َ ‫َع ًْ َأبي‬
َ
ٌ
‫ي‬
:‫صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫هللا‬
‫ك‬
:
ٌ‫ا‬
‫ك‬
،
‫س‬
‫ذ‬
‫الخ‬
‫ُذ‬
‫ع‬
‫ظ‬
ٍ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ُُ ْ َ ُ َّ َ ْ ُ ْ َ َ َ
ُ
َّ
ُ
ِِ ‫ىس‬
‫هللا‬
ِ ‫اجلىا ِفشاظت اَلإ ِم ًِ ف ِاهه ًىظش ِبى‬
―Mü‟minin bakıĢından sakının, çünkü o Allah‟ın (Celle
409
Celaluhu) nuruyla bakar‖
Sizde öyle bakınız. ―Aaa ne kadar güzel Mevlana‘yı
kutluyorlar‖ değil! Bizim kilisede ne iĢimiz var? Papazı
islam dinine çağırmaya gidecekseniz gidin. O zaman müsaade var.
Ama bu tören için ne gerek var orada? Gerek yok! Sen orada
harcayacağın vakit, dua etseydin ya Mevlana (Rahimehullah)
Hazretlerine daha iyi değil miydi? Sahip çıkalım. Davut (Aleyhisselam)’ı
biliyorsunuz değil mi? Ġbrahim (Aleyhisselam)‘in mağarasına gömüldü.
40.000 kiĢi cenaze namazını kıldı.410
(Rahimehullah)
Davut (Aleyhisselam)‘ın kabrine hiç baktınız mı? Yahudi
bayrağı takılı. Niye? Bu kadar Müslüman âlemi varken, 16 milyon
Yahudi‘ye niye tabi olunuyor. Bizde ses yok çünkü. Biz neden bütün
olarak bir araya gelemiyoruz? Çünkü bizde herkes dünya malına
geçti. Onlar sahipleniyor bakın.
Geçenlerde Pazar günü sabah müslümanlara Mescidi
Aksa‘nın kapıları açıldı, ne kadar acı söylüyorum değil mi?
Müslümanlar ibadet ederken kaç bin tane yahudi gelmiĢ ibadet
etmeye, Müslümanlarında önünü kesmiĢler, bir Ģey olmadan geri
gitmiĢler. Amaçları ne? Bunlardan haberiniz olsun bakın uyutuyorlar
bizi.
Mescidi Aksa‘yı Ġlk kim yaptırdı? Süleyman‟ın (Aleyhisselam)
babası kimdir? Davut (Aleyhisselam). Ġlk Davut (Aleyhisselam) yapmaya
niyetlendi. Neden? Musa(Aleyhisselam)‘ın çadırı ve bir taĢ vardı orada.
Musa(Aleyhisselam) orayı kıble olarak belleyip çadırda oraya doğru
namaz kılıyordu. Davut (Aleyhisselam) bu çadır büyüklüğünde Mescidi
Tirmizi, Sünen: 5/3127; Taberani, Evsat: 3/3254; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 4/94-118;
Ġbni Abdilberr, Camiu Beyani-l‘Ġlmi ve Fadlihi:1/1197; Ġmamı Azam, Müsned: Rivayeti Haskefi: 3.
410
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 240.
409
182
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Aksa‘yı yapmak istedi, ömrü yetmedi takdiri ilahi, hatta Davut
(Aleyhisselam) çok üzüldü Allah (Celle Celaluhu) dedi ki;
—―Oğlun Süleyman yapacaktır‖ dedi.411
Süleyman(Aleyhisselam)‘a nasip oldu ve her yerden
mücevherler, altınlar, yakutlardan o kubbeleri yaptı hepsini çaldılar.
Süleyman (Aleyhisselam)‘ın kürsüsü vardı, altında hazineler, kitaplar
vardı, hepsini götürdüler, Ģuan Roma‘da onların hepsi. Kovalıyor
musunuz bunları? Bunları kovalamıyorsunuz neden? Çünkü derdimiz
din olmamıĢ ki. Dertlenmemiz lazım.
Mehdi (Aleyhisselam) gelecek, ĠnĢallah Roma‘yı da fetih
edecek, çünkü Roma; Büyük Kostantiniyye geçiyor hadislerde. Fetih
edecek, orada 7 sene Mehdi (Aleyhisselam) kalacak, bütün hazineleri
tekrar alıp Mescidi Aksa‘ya getirecek.412 O yüzden benim üzüntüm
yok, geri gelecek o zaman görüĢürüz. Allah-u Teâlâ:
—―Kim ki cihat ederse gayret ederse, kendi nefsine eder.
Bana hiçbir karınız yok, bütün mahlûkat toplansa da bende bir artıĢ
olmaz ben aynı Allah‘ım‖ dedi.
َ َ َ ْ َ ُّ َ َ َ
َ‫الين‬
ِ ‫ِ۩ئن الله َلغ ِنى غ ًِ َالػ‬
۩ ġüphesiz ki Allah elbette âlemlerden hiçbirine ihtiyacı
olmayan bir zattır.
Allah-u Teâlâ âlemlere muhtaç değildir, ganidir, zengindir
Allah (Celle Celaluhu) hiç bir Ģeye muhtaç değildir, Sameddir.
‫َ ل‬
َ !‫۩ً ْاب ًَ َا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğlu! Buyur ya Rabbi!
411
412
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 248.
Ebû Dâvûd; Sünen: 4298; Berzenci, el-ĠĢaa li EĢrâti-s‘Sâ'ah: 214-225; Müslim, Fiten: 8, No:7454;
Buhari, Sahih: Hadis No:6702; Ġbn-i Mâce, Sünen: Hadis No: 2779.
183
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َْ
ُْ َ
‫۩ك َما ثإ ِذي ًُإذي ِب َك‬
۩Sen eziyet ettiğin gibi sana da eziyet edilecektir.
Nasıl eziyet ediyorsan, sana da öyle eziyet edilecek. Bakın!
Aldık cevabı. Devamında:
َ َ َ
َ‫۩و ك َما ج ْػ َم ُل ٌُ ْػ َم ُل ِب َك‬
َ
۩ Sen nasıl yaparsan, sana da öyle yapılacaktır.
Nasıl amel edersen, sana da öyle amel edilecek. Nasıl bir Ģey
yaparsan, sana da öyle yapılacak. Adam dünyada içki içiyordur,
ahirette cezası ne olur? Zakkum yer içer orada. Estaizu billah:
َْ
َ
َّ َ َ َ َ َّ
۩ ‫ىم ۩ ط َع ُام لا ِز ُِم‬
ِ ‫ِئن شجشث الضك‬
Muhakkak ki o (cehennemin dibinde yetiĢen) zakkum
ağacı; (ġirk ve inkâr gibi en büyük günahı iĢlemiĢ olan) çok
günahkâr kimsenin yiyeceğidir. 413
O ne pis yiyecek ve içecektir. Hep zakkum içecekler,
içtikleri zaman da bağırsakları dıĢarıya çıkacak sonra bir daha
içecekler, anladınız mı? Dünyada nasıl bir iĢ yaparsanız, öyle ceza
göreceksiniz. Ceza sizin anladığınız manada değildir. Cezanın anlamı
karĢılıktır.414 Sevabında cezası var, suçunda cezası var, yani karĢılığı.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/89 )
413
414
Duhan Suresi: 44/43-44.
Mevlüt Sarı, Mevarid: 218; ġemseddin Sami, Kamus: 483; Mevlüt Karaca, Lügat: 142.
184
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ‬
‫الى ِ‬
‫َْ‬
‫َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ‬
‫هللا‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ‬
‫ِب كل ِِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ‬
‫ُ‬
‫ََْ َ ُ‬
‫ال ْى ِغظة الظ ِاب َػ َة َ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالى ‪ِ :‬‬
‫‪185‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ِا َد َم!‬
‫ًَا َعب َ‬
‫ُذ ّ‬
‫الذ ًَىاس َو َّ‬
‫الذ َس ِاه ِم!‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫َ ْ َ َْ‬
‫ّ َ َ ْ ُُ َ َ ُ ْ َْ ُ ُ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫ِئ ِوي ِخلل ِتهما لى ِم ِلخ ِأو ِلىا ِب ِِه ِما ِسص ِقي و جلبعىا ِب ِِه ِما ِزُ ِابي‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫ُ َْ ُ ُ َ‬
‫َ ُ َ‬
‫َ ُ‬
‫َو ح َع ِّب ُدىوي َو ج َل ِّذ ُظى ِوي ز َّم جاِخزون ِه َخ ِابي َوج ْج َعلىه ُه َو َسا َ ه ْم‬
‫َ ُ‬
‫َ َ ُ ُ‬
‫َو َج ْا ُِخ ُزو َن ّ‬
‫الذ ًَى َاس َو َّ‬
‫الذ َس ِاه َم َو ج ْج َعل َىن َها ف ْىق ُسؤ ِظى ِْم‬
‫ِ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َو َسف ْع ُخ َم ُب ُُىجى ْم َوِخ َف ْ‬
‫ظ ُخ ْم ُب ُُى ِحي ِ‬
‫ََ َُْ ْ َ ْ َ ٌ َ َ َُْ ْ َ ْ َ ٌ َُْ ْ َ ُ ْ‬
‫ُذ الذه َُا‬
‫فَل أهخم اِخُاس و ل اهخم اخشاس اهخم ع ِب ِ‬
‫اع م ْثل ُى ْم َهم ْثل ُ‬
‫َ ْ ُ‬
‫ص َ‬
‫الل ُبىس ْاَلُ َج َّ‬
‫ص ِِت‬
‫واح ِخ َم ِ ِ‬
‫ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫َ َ َ‬
‫اط ُن َها ك ِبُدا‪ِ .‬‬
‫ً َشي ظ ِاه ُشها م ِلُدا و ب ِ‬
‫َ َ‬
‫َْ َ ُ ْ ْ َ‬
‫ُ‬
‫ص َل ُحى َ ِن ل َّ‬
‫َو َه َزا ُج ْ‬
‫اط َوج َدبىن ِال ْي ِه ْم ِبال ِعي ِخى ُم ال ُحل َى ِة‬
‫لى‬
‫ِ ِ‬
‫َ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ َ ُ َ ُ َن ُ ُ ُ ْ ْ َ َ َ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ‬
‫اظُ ِت و اخى ِالىم الح ِبِث ِِت ِ‬
‫وافع ِالىم الج ِمُل ِت وجب ِ‬
‫اعذو بللىبىم الل ِ‬
‫َ ْ َ َ َ َ ْ ِ ْ ِ َ َ َ َ َ ْ َْ‬
‫ًابً آدم!أِخ ِلص عملً و اظ ِأل ِني‬
‫َ ّ ُ ْ ْ َ َ ْ َ َ َّ َ ْ ُ ُ َّ ُ َ‬
‫ب العا ِةلىن‪َ .‬‬
‫ف ِاوي أع ِطًُ أهثر ِمما ًطل ِ‬
‫‪186‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
7.MEV‟ĠZE
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki, bu vaaz çok entresandır:
‫ل‬
! ‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد ََم‬
۩ Ey Âdemoğulları!
Bu vaazlar Peygamberimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verilmiĢ
değil! Eğer, Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verilseydi, hitap ne
olması lazımdı?
َ ‫ًَا َاي َها َّالز‬
ِ ‫ًً آ َم ُىىا‬
ِ
―Ey Ġman edenler!‖ diye. Musa‘nın (Aleyhisselam) ümmetine
Tevrat‘ta hitap nedir?
َْ َ
ِ‫ًَا اي َهااَل َع ِاه ْين‬
―Ey Miskinler!‖ diye hitap var Tevrat‘ta415. Bizde
Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetine:
َ ‫ًَا َاي َها َّالز‬
ِ ‫ًً آ َم ُىىا‬
ِ
―Ey Ġman edenler!‖
416
diye hitap var ama bakın burada:
ٰ
ِ‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
―Ey Âdemoğulları!‖ neden? Çünkü bu kutsi vaazlar bütün
peygamberlere geliyor, hitap geliyor. O hitapları da Ġmam-ı Gazali
(Rahimehullah) Hazretleri cem etmiĢ, toplamıĢ. Çok büyük hizmettir.
Ġmamı Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 3/202; Abdurrezzak, Tefsir: 3/49; Mâverdî, Tefsir: 6/43;
Nisabûrî, Tefsiru-n‘Nisaburî: 1/353; Suyutî, Durru-l‘Mensur: 1/135.
416
Kur‘an-ı Kerim‘de birçok yerde geçmektedir. Bakara Suresi 153, 178, 208…
415
187
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Ey Âdemoğulları!‖ buyur ya Rabbi! Bize hitap varsa;
Hemen emir gelecektir, baĢ göz üstüne, ya yasak gelecektir veyahut
da nehiy gelir bize, bir olumsuzluk. Bakalım ne buyuruyor?
۩ Ey dinar ve dirhemlerin kulları.
َ ّ َ َ َ
!‫الدًى ِاز َو الد َز ِاه ِم‬
ِ ‫۩ ًا غ ِبُد‬
Eyvah! Hitaba bak!
―Ey Âdemoğulları! Ey altın ve gümüĢün kulları!‖ Eyvah!
ĠnĢaallah bu hitabın altında yokuz biz. Bir ibarede:
َ
ِ‫الظ َّذ ِان ل ًَ ْج َخ ِم َع ِان‬
ِّ ِ
Buyuruluyor. ― Ġki zıt bir arada toplanmaz!‖
417
Allah-u Teâlâ
ve Tekaddes Hazretleri buyurdu ki;
َ
َ
َْ
ُْ
"ً
ِ ِ ‫ َول ِى ِ ّني َو ِظ َع ِني كل ُب َع ْب ِذي اَل ْإ ِم‬، ‫" َما َو ِظ َع ِني َظ َما ِتي َول أ ْس ِض ي‬
“Ben yere göğe sığmadım, ancak mü'min kulumun kalbine
sığdım.”418
Hiçbir yere sığmıyor Mevla. Sadece bizim mekânsız
gönlümüze sığıyor. ġöyle farz edin. ġimdi iki zıt bir arada toplanmaz,
kalbinizde ya Mevla‘nın sevgisi olacak ya baĢka bir sevgi. Ben onu
da seviyorum onu da seviyorum diyemezsiniz. Bende size diyorum ki
― Ġki zıt bir arada toplanmaz‖ buyuruluyor.
417
418
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢâdu-l‘Müridîn: 20; Muhammed Mütevellî ġaravî, Tefsir: 7/4105.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 9/26;
Sehavî, Mekasidu-l‘Hasene: 429 Hadis No:988; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Dîn 3/20;
Alusî, Ruhu-l‘Meanî: 7/297; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/38.
188
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bakın Ġbrahim (Aleyhisselam), oğlu Ġsmail‘e (Aleyhisselam) çok
aĢırı sevgi besledi. Allah (Celle Celaluhu) hemen hitabı etti ―Onu bana
kurban edeceksin!‖ buyurdu.419
Diğer Ģekilde bizim Fahri Kâinat Efendimiz biraz oğlu
Ġbrahim ile ilgilendi. 1,5 yaĢlarındaydı Ġbrahim. Allah (Celle Celaluhu)
hemen aldı onu.420 Peygamberlerin kalbine baĢka kimse girmesin
diye. Elhamdulillah her ikiside bu imtihandan baĢarılı çıktılar. Ġkiside
Ulu-l‘Azim Peygamberdir.421 Tabi ki Fahri Kainat‘ın yeri ayrıdır.
ُ َ َ ُُ َ
ٌ
ِ ‫ا ْم َىالى ْم َو ا ْول ُده ْم ِف ْخ َى ِت‬
“…mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandan ibarettir…”422
Nedir mal ve evlat? Ġmtihandır değil mi? Dünya fitnesidir
değil mi? O Yüzden sakın! Evladı size verirken iyide, alırken mi
kötü? Malı verirken iyide, alırken mi kötü? ġöyle farz edin; Gittiniz
bir yerden emanet aldınız, adam emaneti verince iyi ama gelip sizden
emaneti isteyince zorunuza gidiyor. Neden? Eee istediniz verdi.
Versene adamın malını geri. Allah-u Teâlâ‘da öyle değil midir?
Evlat istediniz verdi. Geri isteyince niye bozuluyoruz?
O yüzden Mevla Teâlâ buyurdu ki;
―Ey Âdemoğuları! Ey gümüĢ ve altının kulları!‖ Allah
muhafaza! inĢallah bu hitap bize değil. ġimdi bize mi, değil mi?
Nerden anlarsınız biliyor musunuz? Kalbinize bakın! Bakın kalbinize,
Allah (Celle Celaluhu) mu var? Altın ve gümüĢ mü veya para mı var?
Onu değerlendirmek sizedir.
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 602; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 333,334;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/215; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 7/471;
Suyutî, Durru-l‘Mensur: 5/578; Muhammed Nuri en-NakĢibendî, Mevizetu-l‘Hasene: 183.
420
Belazurî, 1/450-451; Beyhakî, Delail: 5/429; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 7/474.
421
Ahmed Mahmud Ünlü, Ġtikat Risalesi: 19; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/24.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/256; Hüseyin Hilmi IĢık, Saadet-i Ebediyye: 482;
Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur‘an Dili: 7/132; Suyutî, Durru-l‘Mensur: 6/18;
Süleyman bin Ömer el-Cemel, Futuhâtu-l‘Ġlahiyye: 7/178; Alusî, Ruhu-l‘Meanî 13/191.
422
Enfal Suresi 8/28; Kehf Suresi 18/46; Teğabun Suresi 64/15.
419
189
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َُُْ ُ َ
ْ
ََْ ّ
‫۩ ِئ ِوي ِخلل ُت ُه َما لك ْم ِلحأكلىا ِب ِه َما ِزش ِقي‬
۩ Ben onları sizin için , onlarla benim rızkımı yiyesiniz
diye yarattım.
Ben bu altın ve gümüĢü yarattım ki, o ikisiyle kalkıp benim
rızkımı yiyesiniz diye. Altın ve gümüĢün amacı bu değil mi? Allah
(Celle Celaluhu) size verdi, buyurdu ki: ―Bunları alın, gidin dünyada
benim rızkımı yiyin, için. Daha niye yarattın ya Rabbi!
َْ
‫۩ َو ثل َب ُظىا ِب ِه َما ِث َُ ِابي‬
۩ Onlarla elbiselerimi giyesiniz (diye yarattım).
Alıp bu altın ve gümüĢle sizin için yarattığım elbiseleri
giyesiniz diye. Sonra?
ُ
َُ َ
‫۩ َو ج َظ ِّب ُحىوي َو ثل ِّد ُطى ِوي‬
۩ Beni tesbih edesiniz diye, beni takdis edesiniz diye
(yarattım).
Beni tesbih edesiniz diye yarattım. Altın ve gümüĢün
yaratılmasında Allah‘ın (Celle Celaluhu) ne gibi bir tesbihi olabilir? Ben
altın ve gümüĢü beni tesbih edesiniz diye, beni takdis edip
yüceltesiniz diye yarattım. Nasıl oluyor? Rızkı aldık. Rızıktan sonra
tesbih yaptık. Bismillah, sonunda elhamdulillah tesbihtir. Nasıl olacak
Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih etmek? Var mı fikri beyanı olan? Demek
ki neye geldi iĢ? Allah (Celle Celaluhu) yolunda verene ne dersiniz siz?
Mücahid. Cihad etmiyor mu? Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih ediyorsunuz
veya ettiriyorsunuz. Bir medrese inĢa etseniz orada Allah (Celle
Celaluhu) tesbih edilmeyecek mi? Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih etmiĢ
olmuyor musunuz? Takdis etmek, yüceltmek ne demek?
190
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Altın ve gümüĢ ile Allah‘ı (Celle Celaluhu) yüceltmek nasıl olur
biliyor musunuz? Allah‘ın Ģeriatını, Ġslam‘ı hâkim kılarak. Bu biraz
paraya bağlıdır. Parasız demeyin! Parasız hiç bir Ģey olmaz! Ġsrail‘in
dünyaya hükmetmesinin sebebi, arkasındaki bazı gavur devletleri
çıkarırsanız, paraya bakar. Arkasındaki gavur devletlerin desteği neye
bağlıdır? O da paraya bağlıdır. Onlar gavurluklarını nasıl takdis
ettiriyorlarsa, biz de altın ve gümüĢü kullanarak Allah‘ı takdis
ettireceğiz. Ama bizi üzen bazı noktalar var mı? Var. Arap prensi,
Suudi Kral‘ın oğlu, beyefendi hazretleri, bu kadar dünyada aç varken,
bu kadar Filistin, Çeçenistan, Afganistan, Pakistan, Doğu
Türkistan‘ ve Somali‘de aç varken, —ister Müslüman olsun, ister
Hristiyan olsun, hangi mezhep, din ve ırkta olduğu önemli değil, biz
yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü— kalkmıĢ bir tane sosyal
paylaĢım sitesi midir, nedir? Üç yüz milyon dolar verip hisse satın
almaya karar vermiĢ. Yazık değil mi bu? Üç yüz milyon dolar ne
kadar yapıyor? Bir de büyük paralar verip futbol takımı alıyorlar,
gavur takımları alıyorlar. Amaç ne? Yani daha farklı bir hizmet
edilemez miydi üç yüz milyon dolarla? Somali‘de hiç değilse bir
ayaklanma olmaz mıydı? Yazık değil mi?
Bu sene kaç tane hacı var? Biliyor musunuz? Geçen sene beĢ
milyon tane hacı oldu. Bu sene kaçaklarla falan daha fazla yollandı.
Yani ne para gitti oraya. Ben de Ģimdi ısrarla söylüyorum mesela.
Kesinlikle diyorum ki:
— Hacca gidip kurban kesmeyin! (Burada Hacc-ı ifrat
yapılması kastediliyor)
Gerçi iki senedir uyandılar Suudi Krallar. Kurbanları zayi
etmiyorlar artık. Yurt dıĢına, fakirlere vermeye baĢladılar. Ama bu
ana kadar, bu zamana kadar -eskiden hacca gidenler varsa bilir- hep
kesilen kurbanlar zayi oluyordu. Çürütüyorlardı. Yok olup, toprak
olup gidiyordu. Ben de diyorum ki:
— Eskiden beri hep söyleye geldiğim söz ―Sakın kesmeyin!‖.
Haccın bir kuralı var o kuralı öğretirim size, gidersiniz
gelirsiniz, burada kesip fakirlere dağıtırsınız. Haccınız da kabuldür.
191
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kabul değil diyen o zaman gelir yanıma. Değil mi? Bunlara para
yedirmeyin! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Selem) buyuruyor:
ٌ ‫ُخب ْال َع َشب ا ًَم‬
ِ‫ان‬
ِ ِ
“Arap sevgisi imandır.” 423
Onda hiç Ģüphem yok. Ben Arapları seviyorum ama bunları
değil. Bunlar ırkçılık yapıyor. Ben bunları sevmiyorum. Ben Arapları
seviyorum. Hangi Arapları dediğimi siz anladınız. Ben onları
seviyorum. Üç yüz milyon dolar verecek de, sosyal paylaĢım sitesi
neye yarıyor onu da bilmiyorum da paylaĢıyorlarmıĢ bir Ģeyler. Yazık
günah değil mi? Üç yüz milyon dolarla Türkiye‘de kaç tane medrese
açılırdı? BeĢ yüz elli trilyon! Bir trilyonla dikebilir miyiz bir Ģey.
Dikeriz değil mi. Görüyor musunuz, insanın aklı duruyor. Ġslam‘a
hizmet için harcamıyorlar bu parayı, bir tane siteye para veriyorlar,
internet sitesiymiĢ.
O yüzden Allah-u Teâlâ altın ve gümüĢü niye yarattı? Onu
tesbih edelim diye, onu takdis edelim diye ama amaçlar değiĢti.
Onların hiçbir üstünlüğü yok! Hele bugünkü Mekke Arapları‘nın
hiçbir üstünlüğü yok! Aslında hakiki üstünlük Medinelilerdedir. Bu
da iĢin diğer tarafıdır. Çünkü neden? Mekkelilerin ataları
Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kovdular. Kovmadılar mı? Ama
Medine ehli her zaman misafirperver. ġimdi hacca gidip gelene sorun
bunu. Mekke halkı nasıl? Medine halkı nasıl? Görün! Hep bana
söylenen Ģu:
— ―Hocam gidip görseniz dağlar kadar fark var.‖
Medine halkında o kadar hilîm sahibi, o kadar yumuĢaklar, o
kadar güzeldirler ama Mekke‘de o yok. Neden? Biraz kandan geliyor
iĢte. Ġlk kabullenmediler iĢte. O kabullenmemesinin felaketi vurdu
423
Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 1/308; Suyûtî, Camiu-s‘Sağir: 223; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal:
12/33919; Beyhakî, ġuabu-l‘Ġman: 2/230 Hadis No:1608; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 11/144;
Hâkim, el-Müstedrek 4/87; Ġmamı Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 42; Ahmed Ziyauddin
GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No: 3408.
192
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
soya, bu bir gerçektir. Günahlar babadan oğula intikal eder. Öyle
değil mi?
Bir de geçenlerde biri anlattı. Bir âlim‟e gelip Allah‟u Âlem
Sivas tarafında bir âlimmiĢ. Bizim Anadolu‘da neler yatıyor.
DemiĢler ki:
–―Ġki tane farklı köy var. Ġnsanları birbirinden çok farklıdır.
Neden efendim bu kadar fark var? Birileri çok yumuĢak, yani
sövseniz bile gülüp geçiyorlar. O kadar güzel insanlar. YumuĢak hiç
kızma sinir yok.‖ Bu gamsızlıktan değil, öyle de anlamayın! Çok
yumuĢak huylular. ―Bir tarafta da tam aksiymiĢ. Kimsenin bir Ģeyini
kabul etmez, kimseye bir bardak su vermez. Efendim aynı
memlekette yanyana köylerde nasıl böyle fark olabilir.‖ DemiĢ ki:
–―Evladım! Onların köyünden çak taĢı çıkar, O insanların
katılığı sularından geliyor oğlum.‖
Köy taĢlarından çak taĢı üretiliyormuĢ. O kadar katıymıĢ ki
taĢlar, suların vura vura oyamadığı tek taĢmıĢ. Çak taĢları diye
meĢhurmuĢ. Ama diğer taraftakin de taĢları eline alıp yoğura
biliyormuĢsun. Birazda bulunduğunuz ortamda farklılık var iĢte. Ama
ne kadarda taĢından da olsa Ġslam ahlakı bellidir.
Bu kadar ahlak kitabı yazılmıĢtır. Ġslam ahlakı üzerine
yazılan en güzel iki tane kitap bilirim. Diğerlerinde de çok
sevdiklerim varda, en baĢ, zirve nokta dediğim biri Ġmamı Gazali
(Rahimehullah) Hazretlerinin Ġhya-u Ulumi-d‟Din‘idir. Zirvededir.
Biride Ebu Talip el-Mekkî‘nin (Rahimehullah) Kutu-l‟Kulûb‘udur.
Çok güzel ahlak kitaplarıdır. Kalplerin gıdası diye meĢhur.
Ġslam ahlakı bellidir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
kızların gömüldüğü bir ortamda insanlara nasıl kucak açmıĢtır, o da
ortadadır. Sahabe efendilerimiz kız çocuklarını gömmedi mi?424 Değil
424
Ġbni Kesir, Tefsir: 15/8325; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 2/774; Allame Suyuti,
Durru-l‘Mensur: 6/528; Fahreddin er-Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 31/64; Alusi, Ruhu-l‘Meani: 15/257;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/679.
193
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
mi? Ama Rasulullah‘dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bu katılığı
gördünüz mü? Bakın! Allah (Celle Celaluhu) övdü Kur‟an‘da onları.
َ
ُْ َ
َ ‫َو َّالز‬
ِ‫ًً َم َع ُه ا ِش َّذا ُ َعلى الى َّف ِاس ُس َخ َما ُ َب ُْ َن ُه ْم‬
ِ
“…Onun beraberindekiler ise, kâfirlere karĢı çok çetin,
kendi aralarında son derece merhametlidirler...”425
Bakın! Bize ölçü verilmiĢ.Bakacaksınız Müslüman mı? Her
imkanı açacaksınız. Her türlü ikramı yapabilmeniz lazım. Yapabiliyor
muyuz bunu? Ġnsanı, insandır diye sevebiliyor muyuz? Yoksa:
–―Sen nerelisin?‖
–―Kastamonuluyum‖
–―Hadi bende Kastamonuluyum‖ deyip ona aĢırı bir sevginiz
mi var? Yani ırkçılık mı yapacağız? Yok! Bizim yurdumuz belli. Kaç
bin kilometre kare? Yedi yüz seksen bin.
Allah-u Teâlâ altın ve gümüĢü niye yarattı? Onu tesbih
edelim diye, onu takdis edelim diye. Allah (Celle Celaluhu) bunu verdi
bize… Bakın! Ġslam Âlemi çok kuvvetlidir. Petrolün yüzde sekseni
bizde, bor madenlerinin yüzde atmıĢ dokuzu bizde, kauçuk dediğimiz
madde var ya, sanayide en iyi maddelerden biri, yüzde atmıĢ üçü
bizde ; ama neden hala bu Ġslam âlemi aĢağıda? Petrolün yüzde
sekseni ne demek?
Bu gün bana bir soru yöneltmiĢler, haberiniz var mı?
—―Hocama söyleyin! Bir sorum olacak‖ demiĢ. Getirdiler
söylediler. Soruya bakın!
— ―Neden Hocam, gayrı müslimler ile iĢ yaptığımız zaman
paramızı hemen alıyoruz da, Müslümanlarla iĢ yaptığımız zaman
paramızı aylarca sallıyorlar?‖
425
Fetih Suresi: 29.Ayet.
194
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Öyle mi? Doğru mudur? Anadolu‘nun meĢhur bir sözü vardır:
— ―Biz Müslümanık, ne borcumuzu inkâr ederik, ne veririk‖
ama yazıktır, yazık. Yani bir Müslüman içi acıyarak bu soruyu bana
yöneltebilir mi? ĠĢte Ģöyle farz edin! Ġslam âlemine bunu dedirten
insanların vay haline! Ne demektir bu yani? ĠĢte bu kelimeyi bize
söylettiler mi? Söylettiler. Bakın! ġimdi bir iĢ yapacak olsanız, gayrı
müslim ile müslüman yan yana gelse ―Ben bununla iĢ yapıyım, bana
bu paramı verir.‖ dersiniz. Yazık bizi bu hale düĢürdüler. Bizi
köleleĢtirdiler iĢte. Yazık ki Ġslam âlemine, müslümanlara bu lafı
söylettiler.
Bakın! Diyorlar ki:
— ―Ne gelirse hacı hocadan gelir.‖ Ne kadar güzel bir söz.
Evet, doğru ne hayır gelirse hacıdan, hocadan gelir. Öyle değil mi?
Âlimler bildiklerini kendilerine saklasaydı, insanlar, avam tabaka ne
öğrenirdi? Doğru ne gelirse hacıdan, hocadan geliyor. Bunun zıttı da
var. Ben zıttını görmüyorum. Ben hacıdan, hocadan hayır görmek
istiyorum. Çünkü hacı hocadır bu. Hayırdan baĢka bir Ģey gelmemesi
lazım.
ġimdi Molla Fenâri (Rahimehullah) Hazretlerinin bir sözünü
biliyor musunuz? Ġçeride asılı okudunuz mu? Diyor ki:
—―Önce kendinizi değiĢtiriniz. Kendiniz değiĢirseniz,
aileniz değiĢir. Aileniz değiĢirse, çevreniz de değiĢir. Çevreniz
değiĢirse, dünya değiĢir.‖426
Dünyanın düzelmesini istiyor musunuz? Önce kendinizi
düzeltin! Yazık ki ―Ne gelirse hacı hocadan gelir.‖ diye bu lafı
söyleten hacı hocalara yazıklar olsun! Ama beni üzen nokta sizlerin
onlara hacı hoca demesidir. Onlar hacı hoca değildir. Yani hanımları,
kadınları, kızları okuyup, üfleyenlere hoca demeyin! Bunlar hoca
değil! Bunlar hoca kisvesi altında kandırıyorlar. Tabi ki görünüĢlerine
harcayacaklar ki, para gelsin.
Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi 2007 Yılı 84.Sayı.
426
195
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġsrailoğulları gibi para harcamadan para kazanmak nerede?
Biraz kaportayı düzeltecekler ama onlara hacı hoca demeyiniz. Onlar
hacı hoca mı? Allah (Celle Celaluhu) korkusu olan bir insan bunu
yapabilir mi? Adam hacca gitti, geldi bizde tebrik ettik. Sonra
öğrendik ki, bu adam internet iĢletiyormuĢ. Ġnternetten iĢlettiği
parayla gitmiĢ. ġimdi hacca gidenlerin hepsi affolunuyor. Ben bu
adama nasıl diyeceğim ki, sende affolmuĢsun. Ġnternet iĢletiyorsun,
karı kız bir arada, adam orada neler yapıyor, haberin yok, bütün pislik
iç içe. Bundan kazandığın parayla hacca gidiyorsun. Haccın kabul
olur mu? Olur. Nasıl olur? Üstünden farziyet gitmiĢtir ama bir kuruĢ
sevap alamazsın! Böyle hac mı olur? Yazık ki, bunlara da hacı
deniyor. Aslında haketmeyenlere hacı demek yanlıĢtır. Neden yanlıĢ
bilir misiniz? Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) Efendimiz hacca
gitmedi mi? Gitti, değil mi? Ona Hacı Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu
427
Anh) diyor musunuz? Hayır.
Niye hacca gidenlere hacı diyorsunuz?
ĠĢin garip tarafıda bu ve bu adama hacı diyoruz, bu adam yamuk
yaptığı zaman da ―Bak! Ne gelirse hacı hocadan gelir‖ diyoruz. Ġslam
insanıyla, Ġslam diniyle bunun ne alakası var? Bunun sahtekarlık
kendisinde. Ġslam‘a neden bedel biçiliyor.
Bir tane köyde ne olmuĢ haberiniz var mı? Bir tane imam,
dolandırmıĢ milleti. Çekleri yazmıĢ yazmıĢ gitmiĢ. Bugün anlattılar
bize. Milletten de paraları toplamıĢ, malzemeleri toplamıĢ, uçmuĢ
gitmiĢ. Hepsi sahte çek. KoĢmuĢlar imama ama imam çoktan ailesini
almıĢ gitmiĢ. Adamın teki bu olaya yemin etmiĢ ki, ―bir daha camiye
girmeyeceğim.‖ ġimdi caminin ne suçu var? Cami ne yaptı sana?
Bunun niye cezasını Ġslam‘a kesiyorsun? Ġslam ne yapmıĢ sana?
Bunun sahtekarlığı kendisindeymiĢ.
Yazık ki, insanın zihninde böyle bir düĢünce olduğu halde onu
oraya imam diye atayanlara yazıklar olsun.
ġimdi bizim ilahiyatta verilen sınav derslerine bakın! Bilmem
ne, bir bilgisayar dersi koymuĢlar zaten. Hadi onu da geçtik, Ġslam
sanat tarihi! Hadi onu da geçtik, bilmem ne saçma bir ders. Allah
427
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 209.
196
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
aĢkına imam olacak bir insanı bunlarla mı sınıyorsunuz?
Bir zihnini kurcalasanıza, bu adam EĢ‘ari midir? Maturidi midir? ġia
mıdır? Mutezile midir? Kimi önümüze imam diye atıyorsunuz?
(Celle Celaluhu)
Adam yirmi sene namaz kıldırmıĢ. Yirmi sene sonra emekli
olup Almanya‘ya kaçmıĢ, camiye haber yollamıĢ, mektup yazmıĢ:
— ―Ben yirmi senedir size abdestsiz namaz kıldırdım.
müslüman değildim‖ diyor. Yazıklar olsun! Bunu buraya atayanlara.
Ama kesinlikle hacı hoca derken, Ġslam dinini kastetmeyin
sahtekârlık bizim kendimizde. Ġslam dininin ne suçu var?
Allah-u Teâlâ niye yarattı altın ve gümüĢü? Onu takdis edip
yüceltelim diye.
ُ
َ ُ َ
َ َ ُ ُ َْ ُ
َ‫۩ ثم ثاِخرون ِكح ِابي َوث ْج َػلىه ُه َو َز َاءك ْم‬
۩ Sonra siz benim kitabımı alıp , arkanıza koyuyorsunuz.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
—―Benim kitabımı tutuyorsunuz‖ ne yapıyorsunuz?
―Arkanıza koyuyorsunuz‖ Allah (Celle Celaluhu) bize kitap verdi mi?
Verdi elhamdülillah. Ne büyük nimet, ne büyük fenerdir o bize.
Yolunuzu kaybettiğiniz zaman aydınlatmıyor mu yolunuzu? En
büyük feneriniz değil mi? Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali
nedir? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem).
Hafızlar deyince akla ne geliyor? Adamın beynini yarmıĢlar,
Kur‟an‘ı içine koyup kapatmıĢlar. Öyle olmuyor mu? Hafız deyince
benim aklıma o geliyor hep. Kafasında Kur‟an taĢıyor bu adam. Ama
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nasıl? Kur‟an‘ın ete ve kemiğe
bürünmüĢ halidir.
Bu Kur‟an ne zorluklarla, ne sıkıntılarla geldi, biz ne yaptık?
Allah (Celle Celaluhu) aĢkına herkes kendi muhasebesini kendi yapsın!
197
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bende kendim yapacağım. Çünkü Rasulullah (Sallahu Aleyhi ve Sellem)
buyuruyor:
ْ
”ً
ِ َ ‫“ ِا ْب َذا ِب َى ْف ِع‬
―Önce nefsinden baĢla.‖
428
Ben nefsimden baĢlıyorum. Hangi gün iĢ yaparken, ticaret
yaparken, evlenirken: ―Açalım Kur‟anı‘da Allah‘ın (Celle Celaluhu)
bize emri nedir?‖ diye baktık. Ne acıdır değil mi?
Yahudi, Hristiyan bize inen Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘ı bizden
daha iyi biliyor. Öyle ki adamlar tak tak ayetleri ezbere okuyorlar.
Öyle misyoner yetiĢtiriyorlar. Ama bizde, müslüman âleminde, Ġslam
âleminde bu yoktur. Allah (Celle Celaluhu) aĢkına hiç baĢlayıp,
Türkçesini baĢtan sona hatim ettiniz mi? Biz nasıl müslümanız?
Allah (Celle Celaluhu) için Kur‟an‘a bir baĢlayalım. Bak Ģu an hem
cumhuriyetten önceki dönem hem cumhuriyetten sonraki dönemin tek
tasdiklediği kitap Elmalılı Hamdi Yazır‘ın (Rahimehullah) tefsiridir.
Değil mi? Allah (Celle Celaluhu) için bir açın bakın. Bir baĢtan sona
Kur‟an‘ın tefsirini bir hatim edelim. Allah (Celle Celaluhu) ne
buyurmuĢ? Yoksa hocalar bize din mi yutturuyor? diye bir araĢtırın.
Bir kurcalayın bir Ģeyleri. Sadece buraya gelip:
— ―ĠĢte Ömer Hoca ne anlatırsa tamamdır.‖ deyip geçmeyin!
Allah (Celle Celaluhu) aĢkına, bunun mücadelesini verin biraz. Biraz
çabalayacaksınız. Eve gidip ter atmanız lazım. Ondan sonra sahtekâr
adama gidiyorsunuz, diyorsunuz ki: ―Bak sahtekâr hoca.‖
Evet, Allah-u Teâlâ buyuruyor;
―Benim kitabımı arkanıza koydunuz.‖
ُ ُ َ َ َ ُ َ
َ ّ ‫َ َ ْ ُ ُ َن‬
َ‫الدًى َاز َوالد َز ِاه َم َو ث ْج َػلىن َها ف ْىق ُزؤ ِطك ْم‬
ِ ‫۩ وثاِخرو‬
428
Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 25; Allame Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 1/9 Hadis No: 46; Ġbni Hibban,
Sahih: 932, Hadis No: 3339; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/20; Nesai, Sünen: 418, Hadis No: 2543;
Müslim, Sahih: 2/692, Hadis No: 997.
198
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Altın ve gümüĢleri alıp onları baĢlarınızın üstüne
yerleĢtiriyorsunuz.
“Kur‟an‘ı aldınız, kitabımı aldınız arkaya koydunuz, ama
altın ve gümüĢe gelince baĢınızın üstünde taĢıyorsunuz‖
Öyle değil mi? Hiç sevmiyorum dediğiniz adamın dahi resmi
ceplerinizde yok mu? Çok enteresan. Adam sevmiyorum, bana
kötülük yaptı, diyor.
Benim ölmüĢ insanlarla iĢim yok. Allah‘a (Celle Celaluhu)
verirler hesaplarını. Benimle alakaları yok. Onlar benim söz konum
değiller. Ben Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleriyle meĢgulüm.
Hesap edin, adam: ―Sevmiyorum‖ diyor. Çıkar cebindekini diyorsun,
onun fotoğraflarını taĢıyor. Ama Kur‟an elimizde yok.
Ben bu konulara girmiyorum. Ben az söyleyeyim siz çok
anlayınız! Ama üzerimizde Kur‟an taĢımıyoruz. Yanımızda,
yolculuğa giderken ufak bir Kur‟an alıp gelin arkadaĢlar üç dört ayet
okuyup manasına bakalım, Mevla ne hitap etmiĢ demiyoruz. Ama
yolculuğa çıkarken cebimizi doldurmayı biliyoruz. Allah da (Celle
Celaluhu) buyuruyor ki:
―Benim kitabımı arkanıza koydunuz, dinar ve gümüĢü de
aldınız baĢınızın üstünde taĢıyorsunuz‖
Öyle midir?
ُ ْ َ َ َ ْ ُ َ ُ ُ َ ُ ْ َ ‫َ َز‬
‫ظح ْم ُب ُُى ِجي‬
‫۩ و فػحم بُىثكم وِخف‬
۩ Kendi evlerinizi yükselttiniz , benim evlerime değer
vermediniz.
Evlerinizi yücelttiniz, yükselttiniz, katlarınızı çoğalttınız. Bir
kat daha dikelim diye neler yaptınız ama benim evime değer
vermediniz, buyuruyor. Ama Türk insanında bu yok. Yani Türk
insanı Allah (Celle Celaluhu) için, Kâbe‘ye aĢırı değerli, aĢırı saygılı.
199
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠĢin içinde bulunan insanlar pek saygı göstermez. Mesela,
Ġstanbul‘da yaĢayıp da Eyüp Sultan (Rahimehullah) Hazretlerini ziyaret
etmeyen var mıdır? Vardır dolu. Bir kere bile gitmemiĢtir Eyüp
Sultan‘a. Ama size yeminle söylüyorum, son Siirt‘e gidiĢimde(2008)
Eyüp Sultan‘ı ziyaret edemedim diye ağlayan insanlar gördüm ben.
Görüyor musunuz? Ama Ġstanbul‘da ayağının dibinde olup da
gitmeyen insanlar var.
َ َُْ َ
ْ َ َُْ ََ
َ‫۩ فَل أهح ْم اِخ َُ ٌاز َو َل اهح ْم ا ْح ََس ٌاز‬
۩ Siz hayırlı kimseler de değilsiniz. (Dünya esaretinden
kurtulmuĢ) hür kullar da değilsiniz.
―Sizler, en hayırlılar değilsiniz‖ buyuruyor Allah (Celle
Celaluhu). Ve de sizler: ―Dünyanın esaretinden de kurtulmuĢ
değilsiniz.‖
Kurtulmamız lazım. Allah (Celle Celaluhu) için tevekkül etmemiz
lazım. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri gibi dünya
malından, evlattan, hanımdan geçmek lazım. Söz verdi:
—―Ya Rabbi! Bir daha dönüp ne hanımıma bakacağım, ne
çocuklarımı göreceğim‖ deyip yola çıktı. Kâbe‘de oğlunu gördüğü
zaman içinden sarılmak aĢkı geldi. Orada yanındaki arkadaĢı da dedi
ki:
—―Görüyor musun genci? Nasıl tavaf ediyor? Herkes onu
izliyor güzelliğinden‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah)
Hazretleri ağlamaya baĢladı. ArkadaĢı:
—―Niye ağlıyorsun?‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah)
Hazretleri:
—―O benim oğlumdur. Görmemeye yemin ettiğim oğlum ama
içimden ona Ģu an sarılmak geliyor. Git ona sorsana, babasını hiç
özlemiĢ mi?‖ dedi. O da gitti.. Baktı ki, genç de Kâbe‘ye dönmüĢ o
da ağlıyor:
200
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Niye ağlıyorsun?‖ dedi. Genç:
—―Babamı çok özledim. Onu görmeyi çok isterdim‖ dedi.
Koskoca Mısır sultanı bu insan. Allah (Celle Celaluhu) için yola
çıktı, hepsini bıraktı. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri
orada nefsine yenilecekti, dedi ki:
—―Ya Rabbi! Al oğlumun canını. Ben ona yenilmek, sözümü
yemek istemiyorum. Al oğlumun canını.‖ dedi. O anda kalabalık
kargaĢa oldu, baktılar ki oğlu vefat etti.429
Görüyor musunuz? Nasıl dünyadan geçmiĢler. Ama
Elhamdulillah hem oğlu inĢallah cennette olacak, hem kendisi zaten
evliyalar listesinin baĢındadır. Neden? Çünkü semada meleği gördü,
evliyaların ismini yazıyordu:
—―Ne yapıyorsun sen?‖ dedi. Zaten meleği görmesi ayrı bir
güzellik. Onun zaten derecesi ortada. Melek dedi ki:
—―Evliyaların isimlerini yazıyorum‖ Ġbrahim bin Ethem
(Rahimehullah) Hazretleri:
—―Benim ismim var mı?‖ dedi. Melek:
—―Yok‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri:
—―Nasıl olmaz? Ben evliya değilim ama evliyaları çok
seviyorum.‖ deyince, Allah (Celle Celaluhu) hatiften seslendi ona:
—―Ey kulum! Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) ismini
listenin baĢına yaz!‖ buyurdu.430
Bizler evliya değiliz, âlimde değiliz ama evliya ve âlimleri çok
seviyoruz. Değil mi? Mevla bu aĢkı, sevgiyi bizden almasın. (Âmin)
429
430
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/382; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227.
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 274; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/230;
Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 1/82.
201
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sizler, en hayırlı değilsiniz, dünya esaretinden kurtulmuĢ
değilsiniz.
۩ Siz dünyanın kullarısınız.
ْ ُّ ُ َ ْ ُ ْ َ
‫الده َُا‬
َ ‫۩ اهحم غ ِب‬
‫ُد‬
Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor bunu.
Demek ki Allah (Celle Celaluhu) bunu ne kadar sitemli söylüyor. Çünkü
Allah (Celle Celaluhu) kullarını paylaĢtırmaz ama buyuruyor ki:
—―Sizler dünyanın kullarısınız.‖ Devamında:
َ َُ َ
ْ َ ْ ُ ْ ُ َ ْ َ
ً
ُ
َ ُ‫الل ُبىز ْال‬
‫ي‬
‫اه ُس َها َم ِلُحا َو‬
‫ظ‬
‫س‬
ً
‫ة‬
‫ص‬
‫ص‬
‫ج‬
‫ل‬
‫ث‬
ِ
ِ
ِ
ِ ‫۩ واج ِحماع ِمث ِلكم ك ِم‬
ً َ
َ
َ ‫اط ُن َها ك ِب‬
‫ُحا‬
ِ ‫ب‬
۩ Sizin gibilerin bir araya gelmesi, dıĢı hoĢ içi ise çirkin
görülen kireçli kabirler gibidir.”
Sizler kireçlenmiĢ kabir gibisiniz. Hepiniz bir araya
toplansanız, kireçlenmiĢ kabir gibisiniz.Ne demek Ya Rabbi? DıĢtan
baktığınızda güzel ama içi felaket. Biz de öyleyiz. DıĢından bakıldığı
zaman ne kadar güzeliz, ama içten kalbimize baktığımız zaman
örümcek yuvası gibi her iĢlediğimiz günah.
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduğu gibi:
َ
ُ ‫ َو ْال َىل‬،‫ُل‬
َ ‫اع‬
َ ‫ه َش ُام ْب ًُ َع َّماس َك‬
،‫ُذ ْب ًُ ُم ْع ِل ٍم‬
ِِ ‫ َخ َّذز َىا َخا ِج ُم ْب ًُ ِئ ْظ َم‬:ٌ‫ا‬
ِ
ِ
ٍ
َ ْ َ
َ
َ
ْ
َ
َ
‫ عً أ ِبي‬،‫ َع ًِ ال َل ْع َل ِاع ْب ًِ َخ ِى ٍُم‬،‫ َخ َّذز َىا ُم َد َّم ُذ ْب ًُ َع ْجَل َن‬:‫كال‬
َّ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
ُْ
ََْ َ
َ
َ ‫الل ِه ﷺِ َك‬
ٌ‫ أن سظى‬،‫ عً أ ِبي هشٍشة‬،‫ص ِال ٍح‬
‫ " ِئ َّن اَل ْإ ِم ًَ ِئرا أره َب‬:ٌ‫ا‬
َْ ُ َ َْ َ ْ َ ََََ َ َ ْ َ َْ ُ َ ْ َ ٌ َ ْ ُ ْ َ َ
،‫ص ِل َل كل ُب ُه‬
،‫ ف ِان جاب وهضع واظخغفش‬،‫واهذ هىخت ظىدا ِفي كل ِِب ِه‬
َ
ِ ْ ‫ َص َاد‬،‫ف ِا ْن َص َاد‬
‫ث‬
202
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Mü‟min bir günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir
nokta meydana gelir. Eğer o günahı hemen bırakıp tevbe ve
istiğfar ederse, kalbi eski parlaklığına kavuĢur. Günah iĢlemeye
devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini büsbütün
kaplar.‖431
Kalbimiz ne hale gelecek? Mağaradan bir farkı olur mu? Bir
örümcek yuvasından farkı olur mu? Cemi hatalarımızdan:
Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullah.
َ َ
ُ ْ َ َ ْ ْ ُ َ َْ
َ ُ َْ ُ َ ََ
ُ
‫ن‬
‫اض َوث َح ُّبىن ِال ْي ِه ْم ِبال ِظي ِحك ُم ال ُحل َىِ َواف َػ ِالك ُم‬
‫لى‬
‫ل‬
َ
‫۩ وكرا ثصلحى‬
ِ
ِ
َ َ ْ ُ ُ َ ْ َ َ َ َْ ْ ُ ُُ َ ُ ََُ َ َ ْ
‫اطُ ِة و احى ِالكم الح ِبِث َِة‬
ِ ‫الج ِمُل ِة وثب‬
ِ ‫ىبكم الل‬
ِ ‫اغدون ِبلل‬
۩ Böylece siz kendinizi insanlar için düzeltiyor ve tatlı dillerinizle,
güzel fiilerinizle nefsinizi onlara sevimli gösteriyorsunuz.”
Ġnsanlar için halinizi düzeltiyorsunuz. Ġnsanlar için tatlı dilli
konuĢuyorsunuz. Ġnsanlar sizi sevsin, sizinle para alıĢveriĢi yapsın,
sizinle iyi geçinsinler diye hallerinizi düzeltiyorsunuz. Tatlı dilli
konuĢmaya çalıĢıyorsunuz. Ama sizler böyle yaptıkça ancak o katı
kalbinizle, pis hallerinizle benden uzaklaĢıyorsunuz. Buyuruyor Allah
(Celle Celaluhu).
Ġnsanlar arasında yücelmek istemiyor musunuz? Ġstiyorsunuz
değil mi? Ġstemez misiniz ki, hem Allah (Celle Celaluhu), hem insanlar
size değer versin.Bir Mahmud Efendi (Rahimehullah) Hazretleri olmak
istemez misiniz? Kim istemez ki? Bir Muhammed Zekeriyya
Kandehlevi (Rahimehullah) Hazretleri olmak istemez misiniz? Bir ġeyh
Muhammed Kazım (Rahimehullah) olmak istemez misiniz? Ġbrahim
bin Ethem (Rahimehullah) olmak istemez misiniz? Bunun tek yolu
vardır:
431
Ġbni Mace, Sünen: 2/1418, Hadis No:4244; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 7952; Hâkim,
el-Müstedrek: 1/45; Ebu Davud, Zühd: 1/245, Hadis No: 271; ġeyh Muhammed Kazım Aydın,
Deryadan Damlalar: 144.
203
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
― Ġnsanların elindekine göz dikmeyin ki, insanlar sizi
sevsin. Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢkasından isteme ki, Allah‟ta (Celle
432
Celaluhu) seni sevsin.
Bakın! Bir kulun kapısına gittiğinizde size bozuluyor:
— ―Yok, kardeĢim, durumum yok!‖ diyor. Ama Allah‘ta (Celle
buyuruyor ki:
Celaluhu)
َُ ْ َ ْ َ ُ ْ ُ ُ َ َ ََ
”‫ب لى ِْم‬
ِ ‫“وكاٌ سبىم ادع ِنى اظخ ِج‬
―Hâlbuki Rabbiniz: “Bana yalvarın, dua edin ki size
433
karĢılık vereyim…‖
Allah (Celle Celaluhu) kendisinden istemeyen kula kızıyor:
— ―Ben yarattım. Senin rızkın, her Ģeyin benden. Benden
isteyeceksin! Niye baĢkasının kapısına gidiyorsun?‖ buyuruyor.
Ve bu tevekkül hakkında ulema öyle Ģeyler yapmıĢlar ki, ben
o meczubların hikâyelerini anlatsam size aklınız durur.
Bir tane meczub:
— ―Allah (Celle Celaluhu) her Ģeyiyle bana kâfidir, her Ģeyiyle
bana yeter, her Ģeyiyle beni kuĢatmıĢtır.‖ diyor. Unkapanı‘nde
kendini suya atıyor, yedi sene sonra çıkıyor sudan. Görüyor
musunuz? Yedi sene sonra o sudan sağlam çıkıyor, geliyor
Eminönü‘nde ev yapıyor, birkaç sene kalıyor vefat ediyor o
meczub.434 Eminönü‘nde çok meczublar dolu. Ama onlar suya
atlamıyor aslında orada. Nereye attılar kendilerini? Allah‘ın (Celle
Celaluhu) sevgisine. Siz de atarsanız sizde on yedi sene sonra
sapasağlam geri gelirsiniz. Ġnsanların elindekine göz dikmeyiniz.
Ġbni Mace, Sünen: 4/669 Hadis No: 4102; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/193 Hadis No: 5972;
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 13/115 Hadis No: 10043; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/238 Hadis No: 4037.
Mümin Suresi: 60. Ayet.
434
Evliya Çelebi, Seyahatname: 1/381. (Kapani Deli Sefer Dede)
432
433
204
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah‘tan isteyiniz. Hem insanlar hem de Allah (Celle Celaluhu) sizi
sevsin.
َ ْ ْ َ َ َ َ ْ َ
َْ
‫ص َغ َمل َك َو ا ْطأل ِني‬
‫۩ ًابً آدم!أِخ ِل‬
۩ Ey Âdemoğlu! Önce amelini halis kıl, sonra benden iste.
Ayakkabı bağınıza varana kadar Allah‘tan (Celle Celaluhu) isteyin.435
Bazı ulema dünyalık istemiyor, sadece ahiret hayatı. Ama neyiniz
varsa Allah‘tan (Celle Celaluhu) isteyin. Allah (Celle Celaluhu) baĢkasına
verip sizi unutacak mıdır? (Haşa) Allah (Celle Celaluhu) unutmaktan
münezzeh değil midir?
ُ ّ َ
ََْ
ُْ
َ ُ
َ‫۩ ف ِاوي أ ْغ ِطُ َك أكث َر ِمما ًَطل ُب الظ ِائلىن‬
۩ ġüphesiz ben sana isteyenlerin talep ettiği Ģeylerden
daha çok vereceğim.”
Eğer ki:
—―Amelinizi halis kılıp benden isterseniz, isteyenlere
verdiğimden fazlasını size veririm.‖ Buyuruyor.
Ne kadar kiĢi istiyor? O kadar kiĢiye verdiğimden fazlasını
size veririm, buyuruyor. Anladık değil mi? Yedinci mev‘ize bunları
söyledi bize. ĠnĢaallah ―Ey dinarın, altın ve gümüĢün kulları!‖
hitabına biz dâhil değiliz. Bunu nerden anlayacağız? Kalbe
bakıyorsunuz. Müracaat, kalbimiz. Kalbimizde ne varsa…
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Ve-l‟Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Alemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/90 )
435
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/107; Müslim, Sahih: 3/1661; Ġbni Hibban, Sahih: 3/148;
Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 4/216.
205
KÜRSÜDEN
ِ
206
ĠNCĠLER
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ‬
‫الى ِ‬
‫َْ‬
‫َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫هللا ِ‬
‫ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْى ِل ا ْن َه ٰذها ُِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫َُ‬
‫ََْ َ ُ‬
‫ال ْى ِغظة الث ِام َى َة َ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالى ‪ِ :‬‬
‫‪207‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ِا َد َم!‬
‫َ ََ ُ‬
‫َ ََ ُ‬
‫۩ما ِخل ْل ُخى ْم َع َبثا ‪َ .‬ول ِخل ْل ُخى ْم ُظذا ‪.‬‬
‫ّ ُ َ‬
‫ََ َ‬
‫۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍل‪َ .‬وِا ِوي ِبى ْم ِخ ِب ٌير‪.‬‬
‫ِ‬
‫الص ْبر َع َلى َما َج ْى َش ُهى َن فى س َ‬
‫۩ َو َل ًْ َج َى ُالىا َما ِع ْى ِذي ِ ََّلا ب َّ‬
‫طا ِتي‪.‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫َ َّ ْ ُ َ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ُ ْ َ َّ ْ َ َ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫۩والصبر لىم على طاع ِتي اٌعش لىم ِمً الصب ِر على مع ِصُ ِتي‪ِ .‬‬
‫َ َ ْ ُ َّ‬
‫اعخ َزاسي م ًْ َخ ّش َّ‬
‫الز ْهب َا ٌْ َع ُش َل ُى ْم مً ْ‬
‫الى ِاس‪ِ .‬‬
‫۩وجشن‬
‫ِِ ِ ِ ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫َ َ ُ َْ َْ َ ُ َ ُ ْ ْ َ َ‬
‫ْٰ‬
‫اب َلا ِِخ َش ِة‪ِ .‬‬
‫۩وعزاب الذهُا اٌعش لىم ِمً عز ِ‬
‫َ ْ َ ٰ َ ْ ُ ُ ْ َ ٌّ َّ‬
‫اٌ َِلا َم ًْ َه َذ ًْ ُخ ُه‪.‬‬
‫۩ًا ابً ادم! ِولىم ط‬
‫َو ُول ُى ْم ُمس ي ٌ ََّلا َم ًْ َع َ‬
‫ص ْم ُخ ُه‪ِ .‬‬
‫ِ ِ‬
‫َ َ ُ‬
‫ُ‬
‫َوج ُىبىا ِال َّي ا ْس َخ ْمى ْم‪.‬‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ُ َ‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫َ ْ‬
‫َول َت ْه ِخيىا ا ْظ َش َاسه ْم ِع ْى َذ َم ًْ ل ًَخ َفى َعل ُْ ِه ِظ َّشه ِْم ِ‬
‫‪208‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
8.MEV‟ĠZE
Mevla Teâlâ sekizinci mev‘ize de buyuruyor ki:
‫ل‬
!‫۩ ًَا ْاب ًَ َا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğlu!
Adam Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin yazdığı bu
Mevize‘ye itiraz ediyor: ―Bu Mevize uydurmadır‖ diyor. Ben artık
bunlarla uğraĢmıyorum.
Nerden biliyorum? Benim talebelerim burada anladıklarını,
baĢkalarına anlatıyorlar, onlarda diyorlar ki:
— ―KardeĢim Kur‟an‘da mı yazıyor? Uydurmadır, bunlara
inanmayın!‖ Benim talebeme söylenmiĢ. Onu söyleyen yüksek Ģûrada
hoca. ―Kur‟an‘da mı yazıyor?‖ demiĢ. Bende ona diyorum ki:
— ―Doğru belki Kur‟an‘da yazmıyor ama Kâbe‘nin 7 sefer
tavaf edileceği de Kur‟an‘da yazmıyor. Niye 7 defa Ģaft ediyoruz o
zaman? Öğle namazının farzının 4 rekât olduğu Kur‟an‘da da
yazmıyor. Niye 4 rekât kılıyorlar o zaman? Kur‟an‘da mı yazıyor?
Zekâtın kırkta bir verilip, verilmeyeceği Kur‟an‘da yazmıyor. Niye
kırkta birini veriyorlar o zaman? Demek ki her Ģey Kur‟an‘da değil?‖
Değil mi?
Kur‟an‘ın yaĢayıĢ hali, et ve kemik hali tamamiyle
Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in hayatıdır .Bu
peygamberlere hitaptır. Buhari ġerif‘te de Kur‟an‘da da yazmayan
çok Ģey var, çok hüküm vardır. Abdestin farzı kaç yazıyor?
Kur‟an‘da 4 tane. Peki, o zaman baĢta abdesteyken elleri
yıkıyorsunuz, ağıza buruna su veriyorsunuz o zaman Kur‟an‘da mı
yazıyor? 4 yazıyor. Niye o zaman bu kadar sünneti beraber
yapıyorsunuz? Akla gelince bunlara itiraz kabuldür, çünkü iĢlerine
gelmiyor ya.
209
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Geçen derste Allah-u Teâlâ hitap etti. ―Ey Dinarın kulları!‖
buyurdu. Bunların hoĢuna gitmiyor. Çünkü bu lafın altına girdiler.
Bunlar az dünyalık için dinini satan kesim. Ben satmadım, istediğiniz
kitabı getirin okurum, anlatırım size, çünkü hiçbir vasfım yok benim!
Ben sakalın hükmünü de doğru söylüyorum, abdestin hükümlerini de
söylüyorum, çarĢafın hükmünü de söylüyorum, kimseden
çekinmiyorum. Çünkü benim diyanetten bir maaĢım yok. Ben açık
açık söylerim kimseye de bakmam. Din ne gerekiyorsa söylerim ona.
ġimdi bakın Arifan sayısı çıktı biliyorsunuz değil mi? Tam
Ģuan yönünüzü tarif etme yolundasınız. Tam Ģuan Cübbeli Hocamıza
haksızlıklar yapıldı, iftiralar atıldı. Tarafınızı belli edin! Kurbağa gibi
olun! Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atıldığı zaman kurbağa sırtında su
getiriyordu:
–―Nereye? Dediler. Kurbağa:
–―AteĢe atacağım.‖ dedi.
–―Bu senin atacağın suyla ateĢ mi söner?‖ dediler. Kurbağa:
–―Olsun! Hiç değilse tarafım belli olsun‖ dedi.436
Tarafınızı belli edin! ġimdi Cübbeli Hoca içeri girdi diye kin
kusanlar belli, sevinenler belli, canıma değsin diyenler de belli. O
yüzden bak Ģu an, derginin temsilciliğini aldık biz de. Aldık her ay
inĢaalah gelecek. Her ay bir tane alın gerçekten Arifan Dergisi dergi
değil! Her ay çıkan kitap. Öyle güzel Ģeyler var ki; Sizi uyandıracak.
Bakın! Ali Eren Hoca‘nın yazısından bahsediyorum size. Ali
Eren Hoca‘da bu konularda müthiĢ bir adam. Takip edin onu.1994‘te
hepiniz duymuĢsunuzdur, yani haberdarsınızdır.
436
Abdurrezzak, Musannef: 4/445 Hadis No:8392-8393; Ġbni Mace, Sünen: 3231 No‘lu Hadisin
Tahricinde; Kurtubi, Tefsir: 7/270; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/221; Ġbni Âdil,
el-Lubab: 9/286; Suyuti, Durru‘l Mensur: 5/639; Ġsmail es-San‟ani, Sübülü-s‘Selam: 2515; Hâkim-i
Tirmizi, el-Menhiyat: 1/171; Ġbni Mülakkîn, el-Bedru‘l Münir: 9/384; EbĢihi, el-Mustadraf: 477.
210
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‟nde hocalar toplanıyor.
BaĢkanlığı kim yapıyor biliyor musunuz? Eski Diyanet ĠĢleri
BaĢkanı Süleyman AteĢ: (Süleyman Ateş hani; “İsa (Aleyhisselam)
ikinci kat semada nasıl yaşayacak? Orada oksijen mi var?” diyen
adam 437) Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri anasız babasız
Âdem (Aleyhisselam)‘ı yaratıyor, Babasız Ġsa (Aleyhisselam)‘ı yaratıyor ama
onu ikinci kat semada oturtturamayacak öyle mi? Böyle saçma bir
inanç olabilir mi? Bu din Ģurasında toplanıyorlar. Üçgen çizmiĢler
masaya, yeni açıklandı. Alın, bakın dergide. Bu dergide konuĢma
mevzusu ne biliyor musunuz? Bunlardan en üst noktaya K harfini
koymuĢlar, bu tarafa da S harfini koymuĢlar, bu tarafa da F harfini
koymuĢlar. Ne demek oluyor bu Ģimdi? K harfi, Kur‟an-ı Kerim‘i
Düzeltme, S harfi de Sünnetleri düzeltme, F harfi de Fıkıh ve Usulü
Fıkhı düzeltmeymiĢ.438
Bunca seneden gelen bir dinimiz var, yani hiç doğru gelmemiĢ
bunlar oturmuĢlar dini düzeltecekler. Bu toplantı kamuoyuna
duyurulmuyor, gizli gizli yapılıyor. Öyle yapıyorlarmıĢ. Hangisinden
baĢlayalım diye ĢaĢırmıĢlar. Kur‟an-ı Kerim‘i düzeltmek senin
haddine mi? Hem K harfini yazmıĢsın oraya ve hadis baĢkanı da, ben
söylemeyeceğim açın bakın dergide. Bende Ģimdi gençliğimi yakmak
istemiyorum. Kimler baĢkanlık yapıyor mevzuya, öyle tanıdık isimler
var ki; Hepiniz de biliyorsunuz bu adamları. Bunlar ne demiĢ,
içlerinden bir tanesi demiĢ ki;
–―Bir fıkıh usulü ortaya koymamız lazım, yani baĢkalarının
ürettiği fıkhı tüketmekten, kendimiz bir fıkıh üretmeliyiz.‖
BaĢkalarının ürettiği fıkıh demek; dört içtihat mezhebidir iĢte. Dört
mezhep imamıdır. Bu adama sorsan diyecek ki:
–―Ben Ehli Sünnet, Hanefi‘yim‖ diyecek. ġimdi de diyorsun
ki:
–―Bu fıkhı bırakalım, kendimize fıkıh üretelim‖ bunu yapacak
olan yarım akıllı sen misin? Sen yarım aklınla mı yapacaksın bu iĢi?
Böyle kolay mı mezhep kurmak sanıyorsun. Siz Usulü Fıkıh deyince
ne anlıyorsunuz? Hiç öyle Ģakaya almayın! Hiç öyle basit mevzular
437
438
08.12.2000 Tarihli Kanal 7 Ġskele Sancak programı konuĢmasından alıntıdır.
Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012.
211
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
değil. Gelin ben size birkaç tane kuralını öğretiyim, bakalım
anlayacak mısınız? NeymiĢ uyduruk hadisler varmıĢ kitaplarda,
bunları ne yapalım? Cümleye bakın demiĢler ki:
—―Hadisin doğru zannedilenleri bile Ģüpheli. Ne yapalım?
Akla maslahata, hatta hadislerin Kur‟an‘a uymayanı var‖ diyor.
Kur‟an buyuruyor ki:
َ ًُ ‫َو َما ًَ ْىط ُم َعً ْال َه َىي ِا ْن ُه َى ََّلا َو ْح ٌي‬
ِ ‫ىحى‬
ِ
ِ
ِ
―O, keyif ve arzusuna göre konuĢmaz. O, sadece vahiy
olunan bir vahiydir.‖439
Sen de diyorsun ki:
— Hadislerin Kur‟an‘a uymayanı da var. Bu cümle nasıl
cümle? Bakın bu fıkıh usulünü düzelttiler, hadisleri de düzelttiler ve
de bu yaptıkları toplantı bütün gâvur memleketlerde hepsi ―Ġslam
dininde reform‖ diye yayınlanmıĢ. Bakın, burada kaç tane proje var.
Bunlar ne olmuĢ oldu? Az bir dünyalık için dinlerini sattılar iĢte. Bin
Dört yüz seneden beri gelen Kur‟an‘ı.
Bakın ne demiĢ burada, Ankara Ġlahiyat Profesörü ‘nün
cümlesini okuyorum size:
—―Kur‟an‘da da hatalar ve imla bozukluğu var. Hatta ben
kısmen düzeltmeye baĢladım. Çok anlam düzelmesi oldu‖ diyor.
―Kur‟an‘da hatalar var‖ diyor. Bu ne ya? Bunlar ilahiyat
adamı falan değil! Bunlar müftü değil, Zühtü! Ciddi diyorum size.
—―Ben Kur‟an yazacağım. Kur‟an‘ı yazmaya baĢladım bile‖
demiĢ Ankara Ġlahiyat Profesörü.
Sizin Kur‟an‘ınızı da düzeltecekler, hadislerinizi de
düzeltecekler, sünnetlerinizi de düzeltecekler. Anladınız mı?
439
Necm Suresi: 53/3-4.
212
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hepimizi düzeltecekler, hepimizi baya bir düzeltiyorlar. Kendileri
düzelmiĢ hepsi müçtehit, hepsi Ġmamı Azam‘dan, Ġmamı ġafi‘den
üstün.
Adam çıkıp erkekçe diyorsa ki:
—―Bunların öğrettiği Fıkhı bırakalım, kendimiz fıkıh
üretelim‖ diyorsa bunların hepsi Ġmamı Azam‘dan üstün. Onu
diyorlar zaten burada. Bak bilmem ne yazmıĢ, hadislere yeniden
yorumlama diye baĢlık atmıĢ, hiçbiriniz duydunuz mu bunu? Peki,
neden bizim kamuoyundan duyulmuyor bu? Bak bütün gâvur
gazeteler yazmıĢ. Dindarım diyen gazete:
— ―Türkiye Ġslam‘a 21.ci yüz yıl yorumu getirmek için
çalıĢmaya baĢladı‖ yazmıĢ. Haberiniz var mı? Kaç tane haber var
burada. Alın bunları okuyun, duyurun millete.440 Bunlar uyuyor bak.
O yüzden Arifan Dergisini her ay inĢallah hayır olarak alın!
Hem cübbeli hocamıza destektir, hem de bunlardan haberiniz olsun!
Bak Ali Eren Hoca iĢi gücü bunlarla. Geçen sayıda da bir toplantı
ortaya çıkardı, Ģimdi de çıkarıyor. Cübbeli Hoca kendi içeri girdikten
sonra konuĢması var, konuĢmasına bakın:
—―Eğer ki bu iĢi ben yaptıysam, yani dıĢ ülkelerden kadın
getirip fuhuĢ yaptırdıysam, Allah (Celle Celaluhu)‘nun, meleklerin ve
bütün insanların laneti benim üstüme olsun! Ama yapmadıysam, bana
bu iftirayı atanların üzerine olsun!‖441 diyor. O yüzden tarafınızı belli
edin. Bizler sevinenlerden değiliz. Hiçbir müslüman, mümin, baĢka
müslümanın baĢına gelen belaya sevinemez. Ona müslüman
diyemezsiniz o zaman. Biz sevinemeyiz, hasetçilik yok bizde.
Ġslam‘a çok büyük hizmet ediyor, 33 senedir kürsülerdedir.
Hep size hakkı anlattı, bir kuruĢ para istedi mi? Tam Ģu an destek
çıkma zamanınız.
Bursa‘da bir çeĢme meselesi vardı hatırlayan var mı?
Hatırlıyor musunuz? PadiĢah zamanında, o zaman Bursa baĢkent. Bir
tane çeĢme yapılıyor, çeĢmede de yazıyor:
440
441
Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012.
Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012.
213
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Her kula helal, müslümana haramdır‖ diye. Tabi bu
olay, kadılara gidiyor, hatta mesele çözülemiyor, padiĢaha kadar
gidiyor bu konu. Hemen padiĢah bu çeĢmeyi yaptıran hayır sahibini
çağırıyor, diyor ki:
—―Sen nasıl böyle bir yazı yazarsın, müslüman memleketinde
salyangoz satmak olur mu?‖ diyor. Adam:
—―Ben efendim bu sözümü ispat ederim‖ diyor, padiĢahta:
—―Ġspat et‖ diyor. Adam:
—―ġu an hristiyanların günüdür, kiliseye gidelim hristiyan
papazını alalım efendim, hapse atalım.‖ diyor. PadiĢah dediğini
yapıyor. Gidiyor hristiyan papazı alıyor içeri atıyor. Fazla geçmiyor
1-2 gün geçiyor, hristiyan toplumu ayağa kalkmıĢ: ― verin bizim ilim
adamımızı‖ diyor. PadiĢah görüyor bunları, o hayır sahibi adam
padiĢaha diyor ki:
—―Tamam efendim, Ģimdi papazı bırakabilirsiniz‖
bırakıyorlar. Adam:
—―ġimdi, yahudilerin hahamını alacağız‖ sinagoglardan
alıyorlar hahamı atıyorlar içeri. Tabi yahudiler ayağa kalkıyor:
―vereceksiniz bizim ilim adamımızı‖ diye ayaklanıyorlar. Az
sayıdalar ama ayaklanıyorlar istiyorlar ilim adamlarını. O hayır sahibi
padiĢaha da diyor ki:
—―PadiĢahım Ģimdi bırakabilirsiniz‖ bırakıyorlar. Adam:
—―ġimdi, Ġslam Âleminin en büyük Âlimini içeri alalım
diyor, o zaman Ġslam Âleminin en büyük âlimi Bursa‘da Ulu
Camii‘de hutbe veriyor. Neyse gidiyorlar tam hutbe sırasında imamı
alıyorlar, içeriye hapsediyorlar. Müslümanlardan bir gün geçiyor,
baĢlıyorlar konuĢmaya:
—―Demek ki, bu sahtekârdır, sahtekâr olmasa padiĢah bunu
niye tutuklayıp içeri atsın?‖ diye söyleniyorlar. Gidiyor, padiĢaha:
214
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Duydunuz mu? Gördünüz mü ne dediler? Yahudiler din
adamlarına sahip çıktılar, hristiyanlar din adamlarına sahip çıktılar.
Müslümanlar ne yaptı? Ġkinci gün konuĢmaya baĢladılar: ‗Demek ki,
bu adamda ne üçkâğıtçılık vardı ki… Bu âlim falan değil, sahtekârın
tekiymiĢ, demiĢler‖ demiĢ. ġimdi diyor ki padiĢaha:
—―PadiĢahım bu müslümana su haram değil mi?‖ padiĢah
diyor ki:
—―Hava bile haram, hava bile!‖442
O yüzden ne yapacaksınız? Ġftira atılan bir Ģeyde hemen ―Vay
sahtekâr, fuhuĢ adamı‖ demeyin. Sahip çıkın adamlarınıza, bu
adamlar kolay yetiĢmiyor. Ağaçtaki meyve değil, hemen her seferinde
toplayın. Din adamı kolay yetiĢmiyor. Din ehli zor bir iĢtir. Gerçekten
bunlara sahip çıkacağız. O yüzden tarafınızı belli ediyorsunuz. Geldik
sekizinci mevizeye;
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
‫ل‬
!‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
۩ Ey Âdemoğlu!
Hitap bize. Biz Âdem‘in(Aleyhisselam) çocuklarıyız. Bütün
müslümanlarla kardeĢiz. Kimin soyundan geliyoruz? BeĢeriyetin
ikinci babası vardır. Birincisi kimdir? Âdem (Aleyhisselam), ikincisi
Nuh‘tur (Aleyhisselam). Çünkü bütün mahlûkat orada gitti, 8 veya 12
kiĢiden halk türedi. O yüzden beĢeriyetin ikinci babasıdır. Bize geldi
hitap.
Ey Âdemoğulları! Buyur ya Rabbi!
ََُُْ َ ً
ََُُْ
‫ َوَل ِخللحك ْم ُط ًدا‬. ‫۩ َما ِخللحك ْم َغ َبثا‬
442
Gülistan Dergisi: Aralık 2010 - Sayı:120. Bu çeĢme Bursa‘da Arap ġükrü muhitindedir.
215
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Ben sizleri fuzuli yere yaratmadım, boĢuna da halk
etmedim(yaratmadım).
Ey Âdemoğulları! Ey insanlar! Aklınızı baĢınıza alın. Ben
sizi fuzuli yere yaratmadım. Aylak aylak gezesiniz diye yaratmadım.
Sağa sola avare gibi koĢasınız diye yaratmadım.
َ ََ
َ ُ ّ
َ .‫و ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير‬.َ ‫۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍل‬
۩ “Ben asla gafil değilim. Gerçekten ben sizden hakkıyla
haberdarım.”
Beni habersiz sanmayın. Beni gafil sanmayın. Ben gafil
değilim diyor Allah (Celle Celaluhu). Ben sizleri boĢuna yaratmadım:
َّ َ ْ ْ َ َّ ْ ُ ْ َ َ َ َ
‫غ ِئل ِل َُ ْع ُب ُذو ِ ِن‬
‫وما ِخللذ ال ِجً و ِلا ِو‬
―Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye
yarattım‖443
Allah (Celle Celaluhu) Ben insanları ve cinleri niye yarattım;
―bana ibadet etsinler‖ diye. Demek ki, kulların ilk vazifesi neymiĢ
ibadetmiĢ. Ama ibadetten maksat hep namaz oruç abdest olarak
almayacaksınız. Ne olarak alacaksınız. Allah (Celle Celaluhu)‘nun
rızasına uygun olarak yapılan her iĢ, ibadettir.
ġahı NakĢibend (Rahimehullah) Hazretleri Mina Pazarı‘na gitti.
Oradaki genç 50.000 dinarlık satıĢ yaptı kar etti. ġahı NakĢibend
(Rahimehullah) Hazretleri de:
–―Bu, o kadarlık satıĢ yaptı, kalbinde bir an olsun Allah (Celle
unutmadı.‖444
Celaluhu)‘ı
443
444
Zariyat Suresi: 56.
Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 33; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/33.Mektup.
216
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bize de düĢen o dur. ĠĢte alıĢveriĢinizi yapın, iĢlerinizi
halledin! ÇalıĢmak ibadettir. Helal yolda kazanıyorsunuz, cihad
ediyorsunuz. Yapın! Ama kalbe bu malın sevgisi girmesin! Kalpte
yalnızca Allah (Celle Celaluhu)‘nun zikri olacak iĢte bu ibadet olur size.
Bak Allah (Celle Celaluhu) diyor ki:
َ ََ
َ‫۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍل‬
۩ ―Ben gafil değilim.‖
۩ ―Ben sizden çok hakkıyla haberdarım.‖
َ ُ ّ
َ‫۩ َو ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير‬
Allah (Celle Celaluhu) burada mıdır? Bizden haberdar olması
için burada olması gerekmiyor mu? Ama burada derseniz mekâna
koymuĢ olursunuz. O da insanı küfre sokar. Allah (Celle Celaluhu)
mekândan münezzehtir. Peki, bizden nasıl haberdardır? Sıfatlarıyla,
hangi sıfatıyla? Habîr sıfatıyla. Semi‘i iĢitici sıfatı yok mu? Âlim,
bilici sıfatı. Bunlarla biliyor Allah (Celle Celaluhu) bizi. Allah (Celle
Celaluhu)‘da Kur‟an‘da buyurmuyor mu ki:
َ
ْ
َْ َ
ِ‫َوه ْد ًُ أك َش ُب ِئل ُْ ِه ِم ًْ َخ ْب ِل ال َى ِس ٍِذ‬
―Biz ona Ģah damarından daha yakınız‖ diye.
Allah (Celle Celaluhu) bize yakın mı? Bize bizden daha yakın.
Her Ģeyimizden haberdar, her Ģeyimizi biliyor. Allah (Celle Celaluhu):
―Kalpleri yaratan benim! Siz ne geçirseniz, geçirmeseniz de
bilirim‖ diyor. Esteizubilah:
217
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ََ
َ ٌ َ ُ َّ
ْ ‫َو َأظشوا َك ْى َل ُى ْم َأو‬
َ
ُ
ًْ ‫اث الص ُذو ِس أل ٌَ ْعل ُم َم‬
‫ز‬
‫ب‬
‫ُم‬
‫ل‬
‫ع‬
‫ه‬
‫ه‬
‫ئ‬
‫ه‬
‫ب‬
‫وا‬
‫ش‬
‫ه‬
‫اح‬
ِ ِ ِ ِ ِِ
ِ
ِ
ْ
َ
َّ
ُ
َ
َ
ُِ ‫ِخل َم َو ُه َى الل ِطُف الخ ِب‬
‫ير‬
“Ve sözünüzü gizleyin veya onu açıklayın. Muhakkak ki O
(Allah), gönüllerde olanı en iyi bilendir. O yaratan bilmez mi? O,
çok latiftir, çok habirdir.”445
Kalpleri yaratan Allah (Celle Celaluhu)‘dur. Sizlerin ne
geçireceğinizi bilmiyor mu? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
َ َ َ َ َ َ َ
َْ َ َ ّ ََ
َ
ْ
ُ
ْ
‫ ول ِى ِني و ِظع ِني ِكلب عب ِذي‬، ‫" ما و ِظع ِني ظما ِتي ول أس ِض ي‬
ُْ
" ًِ ‫اَل ْإ ِم‬
―Ben yere göğe sığmadım, ancak mü'min kulumun kalbine
sığdım.‖ 446
Çünkü mü‘min kulumun kalbi mekânsızdır. Sizin gördüğünüz
kalp değil o et parçası, yürek diyorlar ona.
Biz ruhun kalbinden bahsediyoruz iĢte. Mevla‘mızın sevgisi
orada olacak ve nasıl ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza
durduğu zaman kalbinde, kazan kaynarmıĢ ya… O Ģekil fokurdamalar
gelirmiĢ Allah korkusundan, mescidin dıĢından duyarlarmıĢ sesi.447
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle namaz kılıyor. Nasıl ki
Müslim Bin Yesar (Rahimehullah) Hazretleri namaza durduğunda
caminin yarısı yıkılıyor da haberi yok!448 Caminin yarısı yıkılıyor,
Öyle kendinden geçmiĢ. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimizi
hançerlemediler mi? Ne dedi:
445
Mülk Suresi: 67/13-14.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 24; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 9/26;
Sehavî, Mekasidu-l‘Hasene: 429 Hadis No:988; Ġmam-ı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Dîn: 3/20;
Alusî, Ruhu-l‘Meanî: 7/297; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/38.
447
Ebu Davud, Sünen: 1/343 Hadis No:904; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 26/243 Hadis No: 16317;
Ġbni Hibban, Sahih: 2/440; Hâkim, el-Müstedrek: 1/316 Hadis No: 971;
Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 2/221 Hadis No: 756.
448
Ġmamı Gazali, Ġhya: 1/414; Ahmed Mahmud Ünlü, Dinin Direği Müminin Miracı Namaz: 544;
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/329.
446
218
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Durun! Namaza durayım öyle çıkarın. O zaman duymam
acısını‖ Namazı kıldıktan sonra:
–―Çıkardınız mı?‖ oradakiler:
–―Evet, çıkardık‖449dediler.
Adama kaç narkoz verseniz duyar ama namaz da duymuyor
huĢu sahibi. Neden? Çünkü namazdayken siz miraç ediyorsunuz.
ُ ْ ُ َ ْ ُ َ َّ َ
”ً
ِ ِ ‫اَل ِْإ ِِم‬
ِ ‫اج‬
ِ ‫لص َِل ِة ِِم ِع ِش‬
ِ ‫“ ِا‬
―Namaz mü‟minin miracıdır.‖450
Mevla ile birliktesiniz. Bakın! Musa (Aleyhisselam) ile Allah-u
Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri konuĢtular. Kaç kelime konuĢtu
onunla? 40800 kelime.451 Kaç sefer konuĢtu bilir misiniz? Onu da
bulacaksınız o zaman. 40800 buluyorsanız bunu da bulacaksınız!
Desenize hocam siz söylemezseniz biz nereden bulacağız.
ġimdi Musa (Aleyhisselam) dedi ki:
–―Ya Rabbi! Beni kelim ettin, konuĢtun! bu mertebeyi benden
baĢkalarına verdin mi?‖ dedi. Allah-u Teâlâ:
–―Verdim‖ buyurdu. Musa (Aleyhisselam):
–―Kime?‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu):
–―Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine‖ buyurdu.
Musa (Aleyhisselam):
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/111; Ġslam Tarihi Ansiklopedisi: 2/144.
Aliyyul‟Kari, Mirkatu‘l Mefatih: 1/55; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/213;
Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 1/226; Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/261.Mektup.
451
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:178.
449
450
219
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Niye?‖ dedi. Allah-u Teâlâ:
–―Ya Musa (Aleyhisselam)! Ben seninle konuĢurken 70.000 perde
var ama ben onlarla konuĢurken aradaki bütün perdeleri
kaldırıyorum.‖ 452 Gördünüz mü?
Allah (Celle Celaluhu)‘la konuĢuyoruz. Bizi yaratanla, kâinatı
yaratanla konuĢuyoruz. Peygamberimizin Rabbi ile konuĢuyoruz.
Namazda 70.000 perde kalkıyor orada. O yüzden Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
َّ ْ َ ْ َ ْ َ
َ ‫ َك‬: ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬، ‫ َع ًْ َأب ُِه‬، ‫الل ِه ْبً ُع َم َش‬
ٌُ ‫اٌ َس ُظى‬
‫عً ظ ِال ِم ب ًِ عب ِذ‬
ِ
َْ َ َّ َ ْ ُ َ َ ْ ِ َ ُ َ ْ َ
َ َّ َّ َ َّ
َّ
‫ " ل ج ِشفعىا أبصاسهم ِئلى العما ِ أن‬: ‫صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫الل ِه‬
َ ََْ
َْ
َّ
. ‫َلة‬
ِ ‫ “ ٌع ِني ِفي الص‬.‫جلخ ِم ِع‬
—― Gözlerinizin hızla kör olmaması için, namazdayken
onları semaya kaldırmayın!‖ 453
Çünkü Allah (Celle Celaluhu) size nuruyla tecelli ettiği için
gözleriniz kör olur.‖
Sakın semaya bakmayın! Ama dua ederken el ayası bakar,
sebebi nedir? Rızkın merci semadır.454
Devamında Allah-u Teâlâ ne buyurdu:
َ ُ ّ
َ‫۩ َو ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير‬
۩ ―Ben sizden hakkıyla haberdarım.‖
Allah-u Teâlâ buyurdu ki:
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:194; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin:61.
Ġbni Mace, Sünen: 1/331 Hadis No: 1043; Ġbni Hibban, Sahih: 6/59 Hadis No: 2281; Taberani,
Mu‘cemu‘lEvsat: 5/273 Hadis No: 5294; Ebu Ya‟la, Müsned: 9/382 Hadis No: 5509;
Ġbrahim Canan, Kütüb-i Sitte: 6265.
454
Zariyat Suresi: 51/22; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/778.
452
453
220
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ‫۩ َو َل ًْ َث َى ُالىا َما غ ْىدي ْا بالص ْبر َغ َلى َما َث ْك َس ُهى َن فى‬
‫طا ِئي‬
‫ِ ِز‬
ِ
ِ ِ ِ ِ
۩ “Benim rızam uğrunda istemediğiniz Ģeylere sabretmedikçe,
Katımdaki mükâfatlara asla kavuĢamazsınız.”
―Ey kullar! Kesinlikle benim yanımdaki mükâfatlara
kavuĢamazsınız.‖ Ne zamana kadar? ―HoĢ görmeseniz bile, benim
rızam üzere sabretmedikçe istemeyiniz.‖ Benim akıbetimdeki,
katımdaki mükâfatlara kavuĢamazsanız ne olacak? Yani, hoĢunuza
gitmese bile sırf Allah (Celle Celaluhu)‘nun rızası için bazı istemediğiniz
Ģeylere katlanacaksınız. Nedir? Namaz kılmak sabır mıdır? Sabırdır.
Ġtaatte sabır en büyük derecedir. Üç tane büyük derece sabır vardır:
Ġtaatlere sabır, musibetlere sabır bir de isyana sabırdır.455 Bir Ģey de
isyan haramsa tersinde sevap vardır. Zina haram mı? Yapmamak
sevaptır. Ġçki haram mı? Ġçmemek sevaptır.
Ahirete gideceksiniz bir bakacaksınız ki içki içmediğiniz için
sevap verilmiĢ size. Ġçki içseniz haram değil miydi? Ġçmediğiniz için
sevabı aldınız iĢte. Gıybet haram mı?
ġeyh Sadi ġirazi (kuddise sırruh) çocukken babasıyla sabah
namazına kalkmıĢ:
–―Baba! Bunlarda ne yatıyor ölü gibi? KeĢke bunlarda namaz
kılsa‖ demiĢ babası da demiĢ ki:
–―KeĢke sende yatsaydın da gıybet etmeseydin evladım‖
demiĢ.456
455
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/6512; Allame Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 5137;
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 3/1238; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/72; EĢrefoğlu Rumi,
Müzekki-n‘Nufus: 336; Abdullatif Harputi, Abdullatif Tercümesi: 348; Ebu Talibi Mekki,
Kûtu-l‘Kulub: 1/334; Hadimi, Berika: 4/173; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 616;
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:1/459.
456
ġeyh Sadi ġirazi, Gülistan:70; Mehmet Akar, Mesel Denizi: 140.
221
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Öyle değil mi? Görüyor musunuz? O bile gıybet, o bile haram
çok dikkat edeceksiniz. Çünkü o çocuklar uyanık olsaydılar senin
onlara ölü gibi demenden hoĢlanırlar mıydı? Gıybet oldu o zaman.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e bir tane kadın geldi,
Hz.AiĢe (Radiyallahu Anh) annemizde yanında. Bir Ģeyler söyledi ona,
sonra gitti. Hz.AiĢe (Radiyallahu Anh)‘da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)‘e dedi ki:
—―Bu kısa boylu ne diyor?‖ diye el hareketi yapmıĢ.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona ne buyurdu:
َ ً َ ُْ ََ
ْ
ْ ََ
ْ
َ‫لل ْد كل ِت ك ِل َمة ل ْى ُم ِص َجت ِب َم ِاء ال َب ْح ِس ل َص َجح ُه‬
—―Ey AiĢe (Radiyallahu Anh)! Öyle bir kelime söyledin ki,
denize atılsa bulanır.‖457
Neden? Sen buna kısa boylu dedin, bu duysaydı hoĢuna gider
miydi? Gitmezdi. Haram olmadı mı? Haramdır. Allah (Celle
Celaluhu)‘nun rızasını kazanmak için ne yapacaksınız? HoĢunuza
gitmese bile sabredeceksiniz.
Her sohbette, komĢudan size gelen felaketlere sıkıntılara
katlanın diyorum, söylüyorum size, komĢu hakkı sohbetinde de
söyledim size.
Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretlerini anlattım. Yahudi
adam evin lağamını Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretlerinin
evinin duvarına çevirmiĢ, ondan sonra geliyor bakıyor ki, evin içi
yarıya kadar lağım dolmuĢ ama yine de Malik bin Dinar (Rahimehullah)
Hazretleri: ―KardeĢim sen ne yapıyorsun? Çeksene lağamını‖
demiyor bakın! Yahudi eve geldiği zaman Malik bin Dinar
(Rahimehullah) Hazretleri diyor ki:
457
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/411 Hadis No: 7786; Ebu Davud, Sünen: 4/269 Hadis No: 4875;
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 7/3046 Hadis No: 4853; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin:
764-768; Ebul‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin:162.
222
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bir dakika evi kurutayım öyle gel, otur.‖ diyor. Yahudi
diyor ki:
—―Efendi niye gidip Ģikâyet etmiyorsun, bu lağım nereden
geldi? diye.‖ Malik bin Dinar (Rahimehullah):
—―Bizim dinimizde komĢudan gelen sıkıntıya katlanmak
vardır‖458 diyor. Bunu duyan yahudi müslüman oluyor.
Bakın bizim zamanımızda niye bu kadar müslüman varken
niye bu kadar az müslüman olunuyor. Çünkü ahlakımızdan sebep.
Adamlar bakıyorlar ki üçkâğıtçılık müslümanlarda, yalan
müslümanlarda, iftira müslümanlarda, gıybet müslümanlarda, cimrilik
Müslümanlarda, böyle bir ortamda yahudi hristiyan müslüman olur
mu? Müslüman olmalarının tek sebebi güzel ahlak. Eğer sizde
istiyorsanız, ahlakınızı değiĢtiriniz.
Molla Fenari (Rahimehullah) Hazretlerinin bir sözü var biliyor
musunuz:
—―Önce kendinizi düzeltiniz. Kendinizi düzeltirseniz aileniz
düzelir. Aileniz düzelirse çevreniz düzelir. Çevre düzelirse dünyanız
düzelir.‖459
Demek ki dünya bozuk mu? Bozuk. Peki, bunun sorumlusu
kim? Bizleriz. Zaman aynı zaman, bu zamanı yaratan kim Allah (Celle
Celaluhu). Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in zamanını yaratan
kim? O da Allah (Celle Celaluhu). O zaman sorun nerede? Sorun bizde,
yamukluk bizde.
Allah (Celle Celaluhu) katındaki mükâfatlara kavuĢmak için
istemediğimiz Ģeyler dahi olsa sabredeceğiz. KomĢudan gelen eziyet
bunlar gibidir iĢte.
Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 152; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/288;
Sehl Tüsteri (rahimehullah) hakkında da varid olmuĢtur. Bknz: Ġmamı Zehebi, Kebair: 236.
459
Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi: 84.Sayı - 2007.
458
223
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ
َ َ َ ََ ْ ُ َ ُْ
َُ
.‫اغ ِتي ا ٌْ َظ ُس لك ْم ِم ًَ الص ْب ِر َغلى َم ْػ ِص َُ ِتي‬
‫۩ َو الصبر لكم غلى ط‬
۩ ―Benim rızam uğrunda istemediğiniz Ģeylere
sabretmedikçe katımdaki mükâfatlara asla kavuĢamazsınız.”
Ey kullar! Ġsyan üzere sabretmektense benim itaatim üzerine
sabretmek daha kolaydır‖ buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). Ġsyana
devam etmek ve bu devama sabretmek zordur, neden? Ġsyanın
sonunda ne vardır? Tokat. Sen tokadı yiyorsun, devam ediyorsun. Sen
tokadı ye, devam et. Bu kolay değil. Hâlbuki itaatin sonunda ne
vardır, mükâfat. Ġnsan bunu aldıkça ibadeti attırması lazım, ilim
arttıkça amel artıyor mu? Artması gerekir tabi. Buradan bir Ģey
öğrendik, daha kapıdan çıkmadan yapacaksınız bunu. Yapabiliyor
musunuz? O zaman biz boĢa okuyoruz, ilim arttıkça amel artmıyorsa
neden okuyoruz? Medresede bir çocuk vardı, genç bir çocuktu, 16-17
yaĢlarında. Biraz gırgırdı, böyle bir Ģey anlatacak, ben çok Âlimlerle
görüĢtüm, çok âlimlerin sözünü ezberim falan derler ya, onu yapardı
çocuk bize. Nasıl yapardı, birisinden örnek verecek, köyden birisi
anlatmıĢ, diyelim ki çoban. Onun isminden bile:
— ―Hacı Selahattin Efendi hazretleri bana dedi ki‖ diyor.
Hâlbuki köyün çobanı. Bakkaldan örnek verecek:
— ―Hacı Ġsmet Efendi Hazretleri bana bir gün buyurdu ki‖
yani çok âlimlerle görüĢmüĢ bunu hissettirmek için bizimle takılırdı.
Böyle biz de anlardık ki çoğu uydurma.
Evet ―Ġtaat üzere sabretmek, isyan üzere sabretmekten daha
kolaydır‖ diyor. Namazı kılmak sabır mıdır? Sabırdır. Ġbadete devam
etmek sabırdır. Bakın orucun sevabı belli midir? Sabrın sevabı belli
midir? Değildir. Neden? Çünkü oruç en büyük sabırdır.
ُ ْ ُ ْ َّ َ
َّ ‫ف‬
ِ ‫الص ْب ِِر‬
‫لصىم ِهص‬
ِ ‫ا‬
“Oruç sabrın yarısıdır.460 ”
460
Ġbni ġahin, et-Terğib fi Fedaili-l‘A‘mal: 1/89 Hadis No: 278; Ġbni Mace, Sünen: 1/555
Hadis No: 1745; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 4/251 Hadis No: 5200.
224
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Oruç nedir? Sabırdır. Ġtaat üzere sabretmek, isyan üzerine
sabretmekten daha kolaydır değil mi? Bu konuda Ģüphesi olan var
mı? Tek bir zayıf noktamız var, o da nedir? Ġtaati bize güzel gösteren
yok. Ġtaat ettikçe insan güzellik kazanır ama isyanı bize güzel
gösteren var.
Bir gün büyük zatlardan biri camiden çıkıyor. Camiden
çıktıktan sonrada Ģeytanı köĢede otururken görüyor. ġeytana:
—―Sen niye oturuyorsun? Allah (Celle Celaluhu) sana kıyamete
kadar izin vermedi mi? Çıkıp insanları kandırsana, niye boĢ
oturuyorsun?‖ dedi. ġeytanda dedi ki:
—―Bu kürsüdeki hocalar benden daha iyi yapıyor‖ 461 dedi.
Doğru değil mi? Doğru. ―Bu kürsüdeki hocalar bu iĢi bizden
iyi yapıyor‖ dedi. Çok dikkat ediniz! O yüzden bugün anlattığım Ģey
gerçekten çok ciddi bir mevzu. Bakın! Arifan Dergisini açın bakın
sene 94‘te olmuĢ hiçbirimizin haberi yok. Ali Eren Hoca bu konuyu
çok araĢtırmıĢ hiç doyurucu cevap alamamıĢ. Takip edin o yüzden siz
de.
Sonra Mevla Teâlâ ne dedi?
َ ْ
َ ْ
َُ
َ
.‫اغ ِحر ِازي ِم ًْ َح ِّس الى ِاز‬
ًِ ‫۩ َوث ْس ُك الره ِب ا ٌْ َظ ُس لك ْم ِم‬
۩ “Günahı bırakmak, ateĢin hararetinden kurtulmak için bana
mazeret beyan etmenizden sizin için daha kolaydır.”
Bir günahı terk etmek daha kolaydır, AteĢe girmemek için
Allah (Celle Celaluhu)‘ya mazeret beyan ediyorsunuz.
—―Ya Rabbi! ĠĢte Ģunlar oldu, bunlar oldu, nefsime uydum,
Ģeytan vardı, arkadaĢım vardı, kürsüde hoca vardı…‖ diye mazeret
beyan ediyorsunuz. Allah-u Teâlâ‘da buyuruyor ki:
461
Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/33. Mektub.
225
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bu Ģekil ateĢin yanında bana mazeret beyan edeceğine, bu
günahı terk etseydin daha kolay değil mi? Günahı terk et, bana
mazeretin, bahanen kalmasın.‖
Öyle bir hesap ki:
—― KonuĢtuğumuz her kelime için ahirette beĢ yerde
durduracaklar bizi.‖462
Sen bu kelimeyi niye söyledin? Niçin söyledin? Sussaydın iyi
değil miydi? Kimin hayrına söyledin? Ġyiliği mi emrettin? Güzelliği
mi emrettin? Kötülükten mi nehyettin? Niye konuĢtun bu kelimeyi?
diyecekler.
Söz gümüĢse sukut altındır.463 Susun daha hayırlıdır. ―Ya
hayrı konuĢun ya susun!‖ diyor Molla Fenâri (Rahimehullah) Hazretleri
tavsiyelerinde.
Molla Fenari (Rahimehullah) Hazretleri kimdir? Osmanlı‘nın
birinci ġeyhu-l‟Ġslam‘ıdır. Ġkincisi kimdir? Fahrettin el-Acemi
(Rahimehullah), Edirne‘de yatıyor ziyaret ettik onu. Üçüncüsü Molla
Hüsrev (Rahimehullah). Dördüncüsü Molla Gürani (Rahimehullah)… 36‘ya
kadar sayabilirim de, bana para vermeyeceğiniz için neden sayıyım
ki! Yani bir kârım yok! Niye sayıyım ki. Deyin ki ―Hocam sayın size
bir milyar‖ nasıl sayıyorum takır takır. Senelerini bile sayarım size.
Ama sonunda para yok. Mükâfat var, ne zaman? Ahirette. Allah-u
Teâlâ verecek.
Biz bu Âlimleri seviyoruz. ĠnĢallah, Allah (Celle Celaluhu)
Ģefaatlerine nail eylesin. Bunlar büyük zatlardır. Fatih Sultan Han
(Rahimehullah) o kadar mecalis-i ulema yapmak istedi Ġstanbul‘u. Bir
tane zat vardı o zaman. Bu zat biraz karıĢıklık yapınca Fatih Sultan
Mehmed Han (Rahimehullah) azletti hapishaneye attırdı bunu, ama
462
463
Muhammed ibn-i Abdullah ed-Dimyati, el-Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 12.Hadisi ġerif.
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/110; Salih bin Abdullah, Nadratu-n‘Naim:7/2640;
Bir rivayette Lokman (Aleyhisselam) bknz: Muhammed ibni Abdullah, el-Cevahiru-l‘Lu‘luiyye,
Hadis No:15.Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65. Ġbni Kesir, El-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/247.
226
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
âlimde bir zat. O zamanın bütün Âlimleri, Ġstanbul‘daki bütün
âlimler toplandılar Fatih (Rahimehullah)‘a dediler ki:
—―Ya bu adamı serbest bırakırsın ya da biz kitaplarımızı alır
gideriz‖ dediler. Bakın, Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah) dedi ki:
— ―Tamam, o zaman azlediyorum onu.‖ dedi, bıraktı
hapishaneden.464 Görüyor musunuz? Bu kadar ilim aĢığı bir zat, Fatih
Sultan Mehmed Han (Rahimehullah).
Bir gün camide Molla Hüsrev (Rahimehullah) Hazretleri, namaz
kıldı, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) Molla Hüsrev
(Rahimehullah)‘ı gösterdi:
–―Kimdir bu?‖ kimse cevap veremedi. Dedi ki:
–―Bu zamanımızın Ebu Hanifesidir‖465 dedi. Zamanımızın
Ġmam-ı Azam (Rahimehullah)‘ıdır dedi. Biz ziyaret ettik Elhamdulillah.
Çok sevdiğimiz bir zat.
Diğeri Molla Gürani (Rahimehullah) Hazretleri. Molla Gürani
Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah)‘ın
yetiĢmesinde en etkili ulemadan. Hesap edin ki, Fatih Sultan
Mehmed (Rahimehullah)‘ı tokatlamıĢtır. 466 Talebeyken dövmüĢ yani
onu. Ama sonra nasıl bir padiĢah çıkıyor? Hadislere konu oluyor
Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah),467 cennet mekân bir zat.
Molla Gürani (Rahimehullah) onun hocasıdır. Bir tane daha hocası var
kimdir o? Hoca Zade (Rahimehullah). AkĢemseddin (Rahimehullah)
Hazretleri ise manevi mürĢididir. Gittik Emir Sultan (Rahimehullah)
Hazretlerinin bahçesinde aramadık mı? Bulamadık.
(Rahimehullah)
Ali KuĢçu (Rahimehullah) geliyor o zaman, Mısır tarafından
geliyor Osmanlı‘ya. Hoca Zade (Rahimehullah) ile Ali Tusi (Rahimehullah)
Hazretleri tartıĢmıĢlar. TartıĢtıkları sebepte bir ilmi mesele, öyle
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/302.
466
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/298.
467
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/287 Hadis No: 18957; Taberani, Mu‘cemu‘l Kebir: 2/38
Hadis No: 1216; Hakim, el-Müstedrek: 4/468; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/262.
464
465
227
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
bizim gibi gıybet, iftira değil! Ġlmi meseleden tartıĢmıĢlar Hoca Zade
(Rahimehullah) üstün gelmiĢ ona. Ama bakın bu Âlim sırf bu yüzden
Ġstanbul‘u terk ediyor.468 Gururuna dokunuyor böyle meselede
yenilmek. Terk ederken Ġstanbul‘u, yolda da Ali KuĢçu (Rahimehullah)
ile karĢılaĢıyorlar. Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘da büyük matematik Âlimi.
Güzel bir ulemadan. Hesap edin ki, Fatih Sultan Mehmed Han
(Rahimehullah) diyor ki:
–―Sınırlar içine girdiği an, Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a Her
konakladığı yerde bin akçe nafaka verin, dağıtın, harcayın, yesin içsin
halk.469‖ Her adımına dinar saymıĢ, Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘ı sırf
Ġstanbul‘a getirmek için. Onun ilminden faydalanmak için. Öyle
Ġstanbul‘u ilim yuvası yaptı Fatih Sultan Mehmed Han
(Rahimehullah). Neyse yolda karĢılaĢıyor bu âlim, gücendi terk etti, ona
dedi ki:
—―Orada Hoca Zade (Rahimehullah) vardır, Hoca Zade
(Rahimehullah)‘a dikkat et! Onunla iyi geçin, âlimdir‖ dedi. Ali KuĢçu
(Rahimehullah)‘da geliyor Ġstanbul‘a, onu ilk karĢılayanda Hoca Zade.
Bir mevzu hakkında tartıĢıyorlar Ali KuĢçu (Rahimehullah) ile
Hoca Zade (Rahimehullah). Ali KuĢçu (Rahimehullah) diyor ki:
—―Sadettini Taftazani (Rahimehullah) ile Seyit ġerif Cürcani
ile alakalı meselede, Sadettini Taftazani (Rahimehullah)
haklıdır.‖ diyor. Hoca Zade (Rahimehullah)‘da diyor ki:
(Rahimehullah)
—―Ben tâlik ettim, muteâlâ ettim, Seyit ġerif Cürcani
haklıdır ve bu konuda risale bile yazdım.‖ diyor.
Getiriyor veriyor risaleyi Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a. Ali KuĢçu
(Rahimehullah)‘da bakıyor diyor ki:
(Rahimehullah)
—―Evet, bu konuda gerçekten Seyit ġerif Cürcani
Hazretleri haklıdır‖470 diyor. Fatih Sultan Mehmed Han
(Rahimehullah) diyor ki Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a:
(Rahimehullah)
Kâtip Çelebi, KeĢfu-z‘Zunun: 1/512.
Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 1/142.
470
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/95.
468
469
228
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Hoca Zade (Rahimehullah)‘ı nasıl buldun?‖ diyor. O da diyor
ki:
—―Ben Türkler arasında böyle bir Âlim görmedim.‖ diyor.
Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah)‘da diyor ki:
–―Araplar arasında bile, yok böyle Âlim‖ 471 diyor.
Hoca Zade (Rahimehullah)‘ın babası da aĢırı zenginmiĢ. Babası
devamlı çocuklarını çalıĢtırıyormuĢ, onlara para veriyormuĢ,
zenginlermiĢ. Hoca Zade (Rahimehullah)‘da ısrarla eski elbiseler
giyiyor, babasıyla ticaret yapmaya girmiyor. O zaman Muhammed
Buhari (Rahimehullah)‘ın Talebesi görüyor diyor ki:
—―Senin bütün çocukların güzel giyinmiĢ, bu niye böyle
fakirdir?‖ Adamda:
—―Bu benim yanımda çalıĢmak istemiyor, bende kendi haline
verdim, ne hali varsa görsün?‖ Bakın, bu zat Hoca Zade‘ye diyor ki:
—―Oğlum çok yüksek mertebede olacaksın ve senin bütün
kardeĢlerin karĢında el bağlayacak‖ diyor. Kısa zamanda Edirne‘ye
gidiyor babasıyla çocukları, Hoca Zade (Rahimehullah)‘ın sofrasında el
bağlıyorlar.472
Ġlim en büyük Ģereftir. Ġstediğiniz kadar zengin olun, Fatih
Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) kadar yükselebilir misiniz? Üstü
var mı? Peygamberlik, baĢka yok. Fatih Sultan Mehmed Han
(Rahimehullah) evliya bir zat. Ayasofya‘yı fethettiği zaman Kâbe‘yi
karĢısında görmeden tekbir almıyor bu zat.473 Evliyalık var mı? Var.
Ġlim? Ġlimde de müthiĢ bir seviyede. Hesap edin ki; O anki Âlimleri
tetkik edebilecek seviyedeki bir Âlim. Ama ona rağmen en üst
mertebeye yükseldiği halde:
Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi: 2/651-654.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/95; TaĢköprüzade, ġakayık-ı Numaniyye: 76;
Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 3/176; ġemseddin Sami, Kamus-u A‘lam: 3/2063.
473
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
471
472
229
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Eğer ki, hocam AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretleri izin
verseydi, bir saniye sultanlıkta durmaz, onun müridi olurdum‖474
diyor.
Bu ilim en Ģerefli meslektir,475 daha üstünü yok. Ġstedikleri
kadar zengin olsunlar. Bakan olsunlar yine gelir âlim‘in önünde el
bağlarlar. Çünkü onda ilim heybeti var, çünkü o Allah (Celle Celaluhu)
adamıdır. Allah (Celle Celaluhu)‘nun yeryüzündeki halifeleridir âlimler.
O yüzden ne yapacağız? Cehennemin yanında Allah (Celle Celaluhu)‘ya
özür beyan etmektense ne yapacağız? Günahı terk edeceğiz, daha
kolaydır, diyor.
َ َ ْ ْ ُ َ ُ َ ْ َ َ ْ ُّ ُ َ َ
‫ْل‬
.ِِ ‫اب ْا ِِخ َس‬
‫ر‬
ِ ‫۩ وغراب الدهُا اٌظس لكم ِمً غ‬
۩ “Dünya azabı sizin için ahiret azabından daha
kolaydır.”
Ey kullarım! Dünya azabı, ahiret azabından daha kolaydır.
Bakın, kâfire bu dünyada azap yok, hep güzellik var kâfire. Neden?
Çünkü kâfirlerin içinde iyilik yapan var mı? Var, bunların iyiliklerine
karĢılık Allah (Celle Celaluhu) dünyada karĢılığını veriyor. Çünkü
neden? Allah (Celle Celaluhu) yüzleĢecek onlarla. Ebedi Cehennemi
boylayacaklar ama müslüman yaptığı bütün kötülüklerin karĢılığını
dünyada görüyor. Sebebi ne? Allah (Celle Celaluhu) istiyor ki:
— ―Benim karĢıma tertemiz müslüman olarak gelsin, ne hata
yaptıysa cezasını dünyada veriyim‖ diyor.
Eyyub (Aleyhisselam) hata yaptı mı? Yaptı. 18 sene hastalık
çekti.476 Vücudu kurtlandı. Kurdun yiyeceği et parçası bile kalmadı
vücudunda. Sadece diliyle kalbi kaldı. Ne zaman? 18 sene sonra. En
sonunda bir tane kurt dile meyil edince:
474
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/398.
Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 1/213; Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 423;
Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir: 16/292; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin:6/158.
476
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/344; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 621;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 157; Kara Davut, Delail-i Hayrat ġerhi: 890.
475
230
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ya Rabbi! Dili yerse ben seni nasıl zikredeceğim.‖ deyince
Allah (Celle Celaluhu), Cebrail (Aleyhisselam)‘a buyurdu ki:
—―Git söyle ayağını yere vursun. Bu kul kendi için değil, beni
zikretmekten alıkoyacağım diye korkuyor.‖ 477 Görüyor musunuz?
Hala Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikirle meĢgul. Kur‟an‘da bir Ģeyi çok
yapın diye bir emir yok! Ama Kur‟an‘da:
َ ْ َّ
ُْ
َ ‫“ ًَا َأي َها َّالز‬
”‫ًً َآم ُىىا اره ُشوا الل َه ِرهشا ه ِثيرا‬
ِ
―Ey iman edenler! Allah (Celle Celaluhu)‟yu çokça zikir edin!‖478
diyor. Sesi en sevilmeyen hayvan bile -eĢektir bu-479 o dahi günde
5000 kere Allah (Celle Celaluhu) diyor.480
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
َ ْ َ َ ْ َ َّ
ْ
َ ‫اث َل‬
َ
ْ
ِ ”‫ير‬
ِِ ‫ص ْى ُث ال َح ِم‬
‫ى‬
‫ص‬
‫لا‬
‫“ ِئن أ ِهىش‬
ِ
“…çünkü seslerin en çirkini elbette eĢeklerin sesidir. 481”
―Benim en sevmediğim ses, eĢeğin sesidir‖ buyuruyor. Çünkü
eĢek Ģeytanı gördüğünde anırır. Horozların sesi ne kadar güzeldir,
neden? Meleği görünce öterler.482 ĠnĢallah Mevla bizim sesimizi
sevsin. (Amin)
Adam dua ediyordur, dua ettiği zaman her istediği veriliyordur
adama. Neden? Allah (Celle Celaluhu) bu adamın sesini sevmiyor.
Cebrail (Aleyhisselam)‘a ne buyuruyor:
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 155; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 621;
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/468; Kara Davut, Delail-i Hayrat ġerhi: 891.
478
Ahzab Suresi: 33/41.
479
Lokman Suresi: 31/19.
480
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
481
Lokman Suresi: 31/19.
482
Buhari, Sahih: 4/128 No:3303; Müslim, Sahih: 4/2092 No: 2729; Ahmed b. Hanbel,
Müsned:13/427 No:8064; Ebu Davud, Sünen: 4/327 No:5102; Tirmizi, Sünen:5/385 No:3459,
Nesai, es-Sünenu-l‘Kübra: 9/345 No:10714; Ġbni Hibban, Sahih: 3/286 No: 1005; Ġbni Sünni,
Amelu-l Yevmi ve-l‘Leyle: 1/525 No: 944; Taberani, Dua: 1/557 No:2006; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne:
5/126 No: 1334; Ebu Ya‟la, Müsned: 11/128 No:6254.
477
231
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Ey Cebrail (Aleyhisselam)! Bu kulumun istediğini hemen ver!
Sesini kessin daha duymak istemiyorum.‖ 483 Ama biz dua ettiğimiz
zaman hemen verilmiyor bizim istediklerimiz, Niye? Çünkü Allah
(Celle Celaluhu) bizim sesimizi seviyor.
Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki:
—―Ben tevbe eden kulumun sesini, beni zikreden kulumun
sesinden daha çok seviyorum. 484 Çünkü o, ―Ya Rabbi beni affeyle‖
diye bağırıyor.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e geldiler ne dediler?
—―Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Allah (Celle Celaluhu)
duysun diye dua ederken bağıralım mı? Yoksa kısık sesle mi?‖
Cebrail (Aleyhisselam) geldi ne haber getirdi:
–―Ya Habibim! Seslerini kıssınlar, ben onlara onlardan daha
yakınım. Onları iĢitiyorum, Ģah damarından yakınım.‖485 buyurdu.
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi (Rahimehullah) Hazretleri:
—―Gizli bir dua, sesli yapılan bir duadan 70 kat efdaldir.‖ 486
diyor kitabında.
ُ
َ ‫۩ ًَا ْاب ًَ لا َد ْم! ُك ُّل ُك ْم‬
ٌّ ‫ط‬
.‫ال ِْا َم ًْ َه َد ًْح ُه‬
۩ Ey Âdemoğlu!Hepiniz dalalettesiniz Ancak benim
hidayete erdikdiklerim müstesna.
Sizler hidayet ettiklerisiniz. Allah (Celle Celaluhu) size gelme
istediği vermeseydi, nasıl gelecektiniz buraya? Demek ki, Allah (Celle
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 1/39 Hadis No: 3261-3260; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat:8/216
Hadis No: 8442; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/362; KuĢeyri, Risale: 295;
Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/151.
484
Ġmamı Gazali, Ġlahi Nizam:117; Ebu Nuaym, Hilye: 8/216; Hâkim-i Tirmizi,
Nevadiru-l‘Usul: 2/252; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal:4/227.
485
Abdulfettah el-Kâdî, Esbabu-n‘Nuzul:29; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 59;
Taberi, Tefsir: 3/480; Kurtubi, Tefsir: 2/308; Endülüsi, Bahru-l‘Muhit: 1/576.
486
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Netaicu-l‘Ġhlas: 9.
483
232
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
bu tadı dilinize vermiĢ. Yoksa ne geleceksiniz bu saatte,
çalıĢmıĢsınız bu saate kadar yorgunsunuz, gidin evde yiyip, için yatın.
Sabah erken kalkmayacak mısınız? Demek ki, bir aĢk vermiĢ size.
Celaluhu)
Bir tane Mecusi geldi Musa (Aleyhisselam) ne dedi?
—―Ey Musa (Aleyhisselam)! Ben ömrüm boyunca hep isyan
ederim. Ne namaz var, ne abdest var Allah (Celle Celaluhu)‘yu da inkâr
ederim. Eğer söyle bana bir bela vermeyecekse ben böyle devam
edeceğim…‖
Allah-u Teâlâ, Musa (Aleyhisselam)’a ne dedi?
—―Ey Musa (Aleyhisselam)! Git o kuluma söyle, ondan ibadetin
tadını almıĢım, benden daha büyük bir bela mı istiyor?‖487 dedi.
ġimdi evliya olmuĢ zatları, gitseniz ziyaret etseniz namazdan
alıkoysanız canları sıkılır, moralleri bozulur. Zikirden alıkoysanız
nefret ederler adamdan. Neden? En sevdikleri varlığı zikretmekten
alıkoydunuz onları ama biz öyle miyiz? Ġki rekât namaz kılana kadar
canımız çıkıyor. Allah (Celle Celaluhu)‘nu aklınızdan çıkarmadan iki
rekât namaz kılabilecek miyiz? Hiç aklınıza dünyalık gelmeyecek
ama, yapabilir misiniz?
Bir tane Âlim diyor:
—―Söz verdim kendime, bu akĢam kılacağım teheccüd
namazında Allah (Celle Celaluhu)‘ı aklımdan çıkarmadan kılacağım.
Kırk kere denedim kırkında da aklıma dünyalık geldi‖488 dedi.
Ama Ģunu bilmeniz lazım, hırsız boĢ eve girmez. Bizde iman
var, tabi ki gelip aklımızı karıĢtırmak isteyecek ama ne yapacaksınız?
―Ya Rabbi! bize ibadetin tadını ver ağzımıza.‖ (Amin)
ġeker hastası olan bir insan baklava yese:
487
488
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
233
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bunun Ģerbeti nerede‖ diyor. Neden? ġeker hastası bu,
anlamaz ki tattan. Ona bir çuval Ģekeri döksen:
— ―Nerede bunun Ģekeri?‖ der. Ağzından tat alınmıĢ. Bizde
öyleyiz iĢte. Allah (Celle Celaluhu) bize felaket verirken ne veriyor?
Ġbadetin tadını alıyor. Oruç tutmak ağır, namaz kılmak ağır, sabah
namazı ağır geliyor, yatsı namazı ağır geliyor. Tat yok ağzımızda.
Bunu kazanmak istiyoruz. Ne ile severek yapacaksınız bu iĢi. Allah
(Celle Celaluhu) için yapacaksınız.
Eğer ki huĢu farzsa çok kötü, vacipse o da çok kötü. Sünnetse
de kötü. ġöyle farz edin! Eğer, farzsa ne yapacağız? HuĢu ne demek?
Bütün dünyalıktan kopmak demek. Bizde namazda yapamıyoruz
bunu. Ġmamı birgivi (Rahimehullah) namaz kılana selam vermiĢ. O
zatta:
—―Efendi namaz kılana selam verilir mi?‖
—―Selam verilmez ama sen namazda değildin, Ģu camı nasıl
geniĢletmeli diye düĢünüyordun!‖489 demiĢ adam namazda camı,
pimapeni hesaplıyor herhalde. Öyle olmaz hesap. Biz de öyle değil
miyiz?
Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki:
—―Çoğu ulema Ģuna bildirdi. Namaza nasıl baĢlarsan öyle
çıkmıĢ hükmündesin.‖490 Bak müjdeyi aldık.
Demek ki, namaza huĢulu girdiğimiz an, kalben niyet farzdır,
kalp niyet edecek. Sakın dille etmeyin! Dille ederseniz, ikisi beraber
güzeldir ama sadece dille ederseniz namaza girmediniz. O namaz
geçersiz.491 Kalben niyet olacak kalp hangi namazı girdiğini tayin
edecek. Çünkü dilde ĢaĢma olur da kalpte ĢaĢma olmaz. Yani mekân
kalp. Niyeti kalpten edeceğiz. Kalben niyet edipte sağlam bir Ģekilde
namaza girdiğiniz an, girdiğiniz gibi yazılmıĢtır. Demek ki, huĢulu
Said DemirtaĢ, Namazı YaĢayanlar: 113.
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulûmi-d‘Din: 1/439.
491
Kasani, Bedaiu-s‘Sanai‘:1/127.
489
490
234
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
girdik mi nasıl çıkmıĢ sayılıyor? HuĢulu. Bu çok güzel bir müjde
bize. Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu:
—―Hepiniz dalalettesiniz ancak hidayet ettiklerimiz müstesna.‖
ĠnĢallah, bizler onlardan olalım. Çünkü bu saatte kaç kiĢi
oturmuĢ Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikreder? Bu zikirdir iĢte.
ُ َ َ ْ َ ٌ ُ ْ ُ ُّ ُ َ
.‫ص ْمح ُه‬
‫۩ و كلكم م ِس يء ِْا مً غ‬
۩ Hepiniz kötü iĢler yapıyorsunuz ancak benim
koruduklarım müstesna.
ġuan hesaplayın ki kaç tane insan çalgıda? Kaç tane insan
zinada? Kaç tane insan içki içiyor? Kaç tanesi Allah (Celle Celaluhu)‘nun
istemediği mekânlarda? Kaç tanesi yalan atıyor? Kaç tane dedikodu,
iftira var, değil mi? Ancak Allah (Celle Celaluhu), benim koruduklarım
müstesna diyor. Bizler korunduk elhamdulillah. ġu saatte yalan
atabilirdik, iftira atabilirdik içkide içebilirdik. Allah (Celle Celaluhu)
muhafaza! Ama bakın sapa sağlam buradayız ve Allah (Celle
Celaluhu)‘yu zikre koĢtuk elhamdulillah, Allah (Celle Celaluhu) sayımızı
arttırsın. (Amin)
Efendi Hazretlerine (Kaddesallahu esrarahum) dediler ki:
—―Efendim biz orada sohbet ediyoruz, yalnız fazla katılım
olmuyor. Hani Ģöyle ufak çocuklara tiyatro oynatsak, kalabalık çok
olur.‖ dediler. Mahmud Efendi (Kaddesallahu esrarahum) Hazretleri ne
dedi:
–―Üç kiĢi gelsin, Allah (Celle Celaluhu) için gelsin. ‖492 Anladınız
mı? O yüzden bizim sayımız bu kadar kiĢi olsun ama Allah (Celle
Celaluhu) için gelsinler. Biz varsın 50 kiĢiyi geçmeyelim ama Allah
(Celle Celaluhu) için gelelim. Ali Haydar Ahıskavi (Rahimehullah)
Hazretleri Allah (Celle Celaluhu) için gelen adamların hepsinin
492
Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/11.
235
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ayakkabılarının altını öpüyordu.493 Sohbette 5 dakika ara veriyormuĢ,
sohbetten sonra gidiyormuĢ bütün sohbete gelen adamların
ayakkabılarının altını öpüyormuĢ. Niye?
—―Bunlar Allah (Celle Celaluhu) için geldi. Umuyorum ki Allah
dudaklarımı ateĢe haram kılacak.‖ düĢünceye bakın ki
koskoca dört mezhep müftüsü bu âlim. Ġnsanların ve cinlerin müftüsü.
Yüz yirmi yaĢında vefat etti.494 Allah (Celle Celaluhu) Ģefaatine nail
eylesin. Dört padiĢahın huzur hocasıdır. Meclis açılıĢında konuĢma
yapan âlimdir. Ama mütevazılığe bakın.
(Celle Celaluhu)
Fatih Sultan Mehmet Han (Rahimehullah), Fatih Külliyesi‘ni
yaptırıyor. O zamanın en büyük üniversitesi Fatih Külliyesi. Bütün
derse gelen çocukların ayakkabılarını koyduğu yerde, ayakkabı
tozlarını toplatıyor diyor ki:
—―Bunların hepsini benim mezarıma dökün! Umarım ki
Allah (Celle Celaluhu) Cehennemi bana haram kılar.‖ diyor.
Çevresindekiler:
—―Neden?‖ diyorlar. Fatih Sultan Mehmed Han
(Rahimehullah):
—―Bu talebelerin hepsi Allah (Celle Celaluhu) için gelmiĢtir.‖495
Niyete bakın! Nasıl bir yol bulmuĢ mübarekler. Bütün
padiĢahlar hepsi hak dostudur. En baĢından en sonuna kadar sakın
haklarında Ģüphe etmeyiniz. Ne söylenilirse yalandır, iftiradır,
araĢtırınız! Fatih Sultan Mehmed Han, AkĢemseddin (Rahimehullah)
Hazretleri gibi bir MürĢid-i Kamil‘i olacak, o da Hacı Bayram Veli
(Rahimehullah) Hazretlerinin müridi. Hoca Zade (Rahimehullah) gibi bir
hocası olacak, Molla Gürani (Rahimehullah) gibi bir müftüsü olacak,
Molla Hüsrev (Rahimehullah) gibi Ģeyhülislamı olacak kalkacak
kardeĢlerini öldürecek. Tahta çıkmak için kardeĢlerini öldürmüĢ, altı
tane kardeĢini öldürmüĢ. Hangi ara yaptı bunu? Zaten on iki yaĢında
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
Sahabeden Günümüze Allah Dostları: 10/125.
495
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
493
494
236
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
tahta çıktı. Üstelikte kaçırdıkları bir nokta var, padiĢah olacak çocuk
küçük yaĢta belirlenir ve ona Ģeyhülislamlar tayin edilir. Bakın, Hacı
Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri AkĢemseddin Hazretlerini daha
Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah) çok küçükken Edirne‘ye
yolluyor. Neden? Fatih (Rahimehulah)‘ın babası Sultan Murad
Han, Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki:
—―Efendim Ġstanbul‘un fethi bize nasip olur mu?‖ Diyor ki:
—―Allah‟u Âlem padiĢahım, hünkârım herhalde bu köseyle
bu çocuğa nasip olacak.‖496 Köse dediği AkĢemseddin (Rahimehullah)
Hazretleri çocuk dediği Mehmet Fatih Han (Rahimehullah)‘dır.
Görüyor musunuz? Yani tahta çıkmak için neden öldürsün ki,
zaten takdiri ilahi yazılmıĢ. Yani ulema biliyor bunu. Bakın, Hacı
Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri ben yapacağım demiyor,
herhalde bu köseye nasip olacak diyor. Hacı Bayram Veli
(Rahimehullah) Hazretleri AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretlerine köse
diyor. Gel buraya köse diyordu. Hesap edin yani. Böyle bir zat daha
çocuk yaĢta Ġslam‘ın bilincinde.
Ġstanbul fethediliyor, sözde eski tarihçi kitabında ne yazmıĢ?
Diyor ki:
–―Fatih (Rahimehullah) Ġstanbul‘u fethederken askerlerin kanı
oluk oluk aktı, dereler gibi. O‘nun gözünü hırs bürümüĢtü, Ġstanbul‘u
alma hırsı‖497 diyor.
Allah (Celle Celaluhu) aĢkına siz Fatih (Rahimehullah)‘dan bekliyor
musunuz böyle bir Ģeyi? Ama bak ben kitapta gördüm bunu ve bütün
padiĢahlara bu iftira atılıyor.
Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah), AkĢemseddin
(Rahimehullah) Hazretlerinin müjdesiyle Ġstanbul fethedildi yirmi dokuz
mayıs gününde fethedildiği zaman geldi Ayasofya‘ya.
O zaman Ayasofya oluk oluk adam dolmuĢ içerisi, kadın var,
çocuk var, hasta var, ihtiyar var, hepsi titriyor Fatih (Rahimehullah)‘dan.
496
497
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/254 - 12/4 - 12/42; Yavuz Bahadıroğlu, Osmanlı Tarihi: 83.
Erdoğan Aydın, Fatih ve Fetih: 68.
237
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Neden? Çünkü iki buçuk asır önce bu hristiyan hükümdarlar
Ġstanbul‘u fethetmek için yola koyuldu. O zaman Ġstanbul‘daki çoğu
adamı katlettiler ama alamadılar Ġstanbul‘u. Hükümdar baĢtaydı o
zaman iki buçuk asır önce. Bu hristiyan kâfirler yaptı bu iĢi. O zaman
Ġstanbul‘da bulunan bizanslılar sandılar ki, Fatih Sultan Mehmed
Han (Rahimehullah) bizi hepimizi doğrayacak, çünkü müslümanları ne
gösteriyorlardı? Ġnsan yiyen hayvan gösteriyorlardı. Anladınız mı? O
zaman tabi Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) geldi
Ayasofya‘ya. Bakın, Ġstanbul‟dan içeri giriyor, girdiği yolu biliyor
musunuz? Edirnekapı‘da, niye girmediniz? Fatih (Rahimehullah)‘ın
Ġstanbul‘a giriĢ kapısı yazıyor orada, Edirnekapı Surlarının orada.
Girerken diyor ki:
—―Kesinlikle sizle savaĢmayanları öldürmeyeceksiniz,
çocukları öldürmeyeceksiniz, ihtiyarları ellemeyeceksiniz‖498 diyor.
Bak ilk giriĢ verdiği fetvaya bakın Fatih (Rahimehullah)‘ın.
Geliyor Ayasofya‘ya orada Ayasofya‘nın kapısının önünde secdeye
kapanıyor, Ģükür için. O zaman Ayasofya kilise. Ġçeridekilere diyor
ki:
—―Herkes dıĢarıya çıksın! Herkes iĢine, gücüne gitsin! Hiç
kimse iĢinden alıkoyulmayacak!499 Hiç kimsenin dinine
ellenmeyecek! Herkes istediği gibi yoluna koyulsun!‖ diyor. Ġlk iĢ
nedir?
Ayasofya‘yı kiliseden camiye çevirdi, aslına çevirdi. ġuan
ermeni soykırımı olayı var mı? Var. Fransızlar ne yaptılar ermeni
soykırımında? Ġnkâr edeni suçlu sayacaklardı, suç yaptılar değil mi?
Buna cevap verecek.
Müslümanların en büyük tokadı nedir? Ayasofya‟yı çevirin
camiye Ģimdi. Onların bağlantısı var ya. Vurun sizde tokadı iĢte
çevirin Ayasofya‟yı camiye. Fatih (Rahimehullah) çevirmiĢ, benim
ecdadım almıĢ burayı. Çevirsenize camiye. Babalar gibi ibadet
edelim. Tokat böyle vurulur adama ama bakın yapmıyorlar. Allah
498
499
Osman Keskioğlu, Fatih Devrinde Ġlim: 21-22; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/9.
Yavuz Bahadıroğlu, Osmanlı Tarihi: 106.
238
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
nasip etsin yapmalarını, hayır olur inĢallah. Hepiniz kötü
iĢlerdesiniz ancak koruduklarım müstesna buyurdu rabbimiz.
(Celle Celaluhu)
Ey Âdemoğulları!
-Buyur ya Rabbi!-
َ َ ُ َُ
ُ
َ‫ىبىا ِا ي ا ْز َح ْمك ْم‬
‫۩ وث‬
۩ Tövbe edin ki, size rahmet edeyim.
َ َ ْ َ
َ ُ
َ
ُ
ْ ُ
َ‫۩ َوَل َت ْه ِحكىا ا ْط َس َازك ْم ِغى َد َم ًْ َل ًَخفى َغل ُْ ِه ِطسك ْم‬
۩ Hiçbir sırrınızın kendisine gizli kalmadığı zatın karĢısında
birbirinizin sır perdelerini yırtmayın!
Kendini kastediyor. Kimin yolunda sırlarınızı ortaya
çıkarıyordunuz. Allah (Celle Celaluhu)‘ya hiçbir sırrımız gizli kalır mı?
Ġki kiĢi arkadaĢsınız, çok iyi arkadaĢsınız, senelerce
birbirinizin sırlarını paylaĢıyorsunuz. Bir gün geliyor kavga
ediyorsunuz. Birbirinizin sırları da var, ne yapıyorsunuz?
Kalkıyorsunuz:
— ―Bununla arkadaĢlık yapmayın ben senelerce arkadaĢtım,
böyle böyle haramı var, böyle böyle hırsızlık yapmıĢtı. Ne yapıyorsun
sen? küstükten sonra arkadaĢının sırlarını ortaya döküyorsun değil
mi? Ġmam-ı ġafii (Rahimehullah) Hazretleri de diyor ki:
—―Bir insan bir insanla küstükten sonra sırlarını ortaya
dökerse bu münafıklık olur.‖500
Abdurrahman b. Dirhem, Nüzhetu-l‘Ebsar: 1/244; Ġbni Muhammed Necib, Mecmau-l‘Hikem:
11/89; Ahmed el-HaĢimi, Cevahiru-l‘Edeb: 2/485; Hüseyin el-Mehdi, Saydu-l‘Efkar: 1/667.
500
239
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
O yüzden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor?
ُ ْ َّ َ ُ َّ ُ ُ
» ... ًٍ
ِ َ ‫اَل َج ِاه ِش‬
ِ ‫« ول أم ِتي معافى ِئل‬
—―Ümmetmin tamamı affolunmuĢtur, ancak (günahını)
açığa çıkaranlar müstesna‖501 diyor.
Çünkü çekinselerdi, anlatmazlardı. Ben zaten biliyordum
bunu, övünerek anlatmanın ne anlamı var? Bak, Türk erkeklerinde bu
pislik çok vardır. Mesela arkadaĢı yanında, anlatacak bir Ģeyler:
— ―ġurada bir pavyon var biliyor musun? Eskiden gitmiĢtim
ama Ģimdi gitmiyorum, eskiden gitmiĢtim.‖
KardeĢim sen bu haramı iĢledin. Niye ifĢa ediyorsun haramı?
Allah (Celle Celaluhu) affetmeyecek iĢte bunu. Hâlbuki söylemeseydin
Allah (Celle Celaluhu) affedecekti. Herhangi bir konuda, hangi konu
olursa olsun. AnlaĢtık mı?
Bu sekizinci mevizeyi de burada bitiriyoruz.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/90 )
501
Buhari, Sahih: 8/20 Hadis No: 6069; Müslim, Sahih: 4/2291 Hadis No: 2990; Bezzar,
Müsned: 14/379 Hadis No: 8096; Taberani, Mu‘cemu-s‘Sağir: 1/378 Hadis No: 632; Beyhaki,
ġuabu-l‘Ġman: 12/169 Hadis No: 9225; Beyhaki, es-Sünenu-l‘Kübra: 8/572 Hadis No: 17599.
240
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ َِة َ‬
‫الى ِ‬
‫َْ‬
‫َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ‬
‫هللا‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف ِ َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُلى و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫َ َ‬
‫ُُ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫ُ‬
‫ََْ ْ َ ُ‬
‫اط َػ َة َ‬
‫الى ِغظة الح ِ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫ًلىٌ‬
‫هللا ح َعالى ‪:‬‬
‫ِ‬
‫‪241‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫ٰ‬
‫ًَا ْاب ًَ ا َد َم!‬
‫َْ ْ ُ‬
‫َ َْ‬
‫َ ُ َّ ُ َ ُ‬
‫۩ل جل َع ُىىا اَلخلى ِك َين فَ َر َّد الل ْع َىت َعل ُْى ِْم ‪ِ .‬‬
‫ْ‬
‫الع َم َاو ُ‬
‫۩ ًَا ْاب ًَ ٰا َد َم ِ!ا ْظ َخ َل َام ِذ َّ‬
‫اث ِفي ال َه َىا ِِ‬
‫َ‬
‫ب ََل َع َم ٍذ ب ْ‬
‫اظ ٍم َو ِاخ ٍذ ِم ًْ ا ْظ َما ِتي‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫ُُ ُ َْ‬
‫َ َ َ‬
‫۩و ل ْم ح ْع َخ ِل ْم كل ُىبى ْم ِبال ِف َم ْى ِعظ ٍت ِم ًْ ِه َخ ِابي‪ِ .‬‬
‫َ َ َ َّ ُ َ َ‬
‫ْ‬
‫َْ‬
‫اط!ه َما ل ًَ ِل ُين ال َح َج ُش ِفي اَلا ِ ‪،‬‬
‫۩ًا ايها الى‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫ْ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫ُ‬
‫ّ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َه ٰزال ًَ َل ُجاز ُش اَلىعظت في ال ُ‬
‫اظ َُ ِت ‪ِ .‬‬
‫ل‬
‫ل‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ىب الل ِ‬
‫ِ ِ‬
‫ِ‬
‫ُ َّ َ ْ ُ َ‬
‫َ ْ َ ٰ َ َ َ ْ َ َ ْ ُ َ َ َّ ُ َ ُ‬
‫صىه ُِه ِ‬
‫هللا زم حع‬
‫۩ًا ابً ادم!هُف حش َهذون اهى ْم ِعباد ِ‬
‫َْ َ َ‬
‫َ َ َْ‬
‫َ‬
‫ََ َ َ‬
‫۩وه ُْف ج ْض ُع ُمىن ا َّن اَل ْى َث َخ ٌّم َواه ُخ ْم ل ُه وا ِس ُهىن‪ِ .‬‬
‫ْ‬
‫ََ ُ ُ َ َْ َ ُ ْ َ َْ َ َ ُ‬
‫غ لى ْم ِب ِه ِعل ٌِم‬
‫۩وجلىلىن ِبال ِعي ِخىم ما لِ‬
‫ََ ْ َ ُ َ ُ َ ّ َ ُ َ ْ َ‬
‫هللا َع ِظ ٌ‬
‫ُم‪ِ .‬‬
‫۩وجدعبىهه ه ُِىا ِو هى ِعىذ ِ‬
‫‪242‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
9.MEV‟ĠZE
Mev‘izetu-t‘tasia, dokuzuncu mev‘izeye geldik. Yine Allah-u
Teâlâ bize hitap edecek, buyuracak. Hadis-i Kudsiler vardır. Ġmamı
Gazali (Rahimehullah) Hazretleri toplamıĢtır, bunları cem etmiĢtir.
Ahmed-i Bîcan Hazretleri kitabında koymuĢtur.502 Osman el-Hobevi
Hazretleri kitabında zikretmiĢtir.503 Bunlar hadis-i kudsidir. Burada
her yazılana diyorlar ki iĢte neden Kur‘an‘da yok? Her söylenilen
Kur‘an‘da olursa; Allah-u Teâlâ buyurdu:
―Ben Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine
kolaylık yaptım‖
Tevrat ne kadardı? Bin sureydi; her sure bir ayetti.504 Nasıl
okuyacaktınız namazda peki? Ama bak bize böyle olmadı. Bize bir
Kevser süresi verildi. Üç ayettir. Kısa, bir satırdır. Hemen
okuyorsunuz ve namaz kabuldür. Bize çok kolaylıklar yapıldı ve
yattığımız yerde aldık biz bu kolaylığı. Hiç bir Ģeyimiz yok! ÇalıĢıp
bir Ģey kazanmıĢ değiliz. Yattığımız yerde Fahr-i Kâinat Efendimizin
hürmetine bin türlü kolaylık sağlandı bize.
Öyle güzellikler, öyle Ģeyler ikram edildi ki; Musa (Aleyhisselam)
dahi bu ümmetten olmak için dua etti. Allah (Celle Celaluhu) buyurdu ki:
— Onların peygamberlerini ben fahri kâinat kıldım, bu
kâinatın efendisi kıldım, 505 O, olmasaydı hiç birĢeyi yaratmazdım..506
O yüzden bakın ne kadar güzel bir Ģey olacak. ġimdi bu
mevizeler kitap haline geliyor. Haberiniz var mı? Bunlar metindir
sadece. Bunları bizim talebeler topluyorlar. Hepsini benim ağızımdan
çıktığı gibi yazıyorlar Ģuan. Sonra tashih edeceğiz.
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:191.
Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: ???
504
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:186.
505
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:176; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 543;
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:2/497;Ebu Nuaym, Hilye:3/375; Suyuti, Durru-l‘Mensur:
6/548; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası ve Mucez Hayatı: 173.
506
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/431; Hadis No: 32025; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/192
Hadis No: 2123; Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 2/74; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 1/13.
502
503
243
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Okuduğumuz ayetlerin, hadislerin hepsi hangi kitaplarda
geçiyorsa, onları dipnot olarak koyacağız. Sonra Mevize-i
Kudsiyye‘nin Ģerhi olarak bastıracağız. Sizin için çok iyi, güzel,
büyük bir nimet olur.
Seyda Nedim vardı, bir de Cevahirul Lu‟lu‟iyye diye bir
kitap vardı. Bu kitabı onlar sabah namazından sonra ders
yapıyorlardı. Öyle öyle bitirdiler. Sabah namazından sonra 10
dakikanızı verebilir misiniz Camiye? Verebilir miyiz?
TimurtaĢ hoca çıktı kürsüye ne dedi:
—―Ben Yeni camide sohbet ediyordum. Akın akın cemaat
geliyordu ve beni araĢtırmaya sevk ediyordu. Ama buraya
geldiğimden beri öyle bir Ģey yok.‖
Herhâlde baĢka camiye sürdüler mübareği. Her cuma farklı
camiye sürüyorlardı. Sanıyorlardı ki böyle yıldıracağız. Cemaat de
yılar sanıyorlardı. Onlar sürdükçe cemaat kalabalıklaĢıyordu. Kaç bin
kiĢi oluyordu. Cuma namazından önce vaaz ediyordu 45 dakika.
Namaz kılınıp çıkınca, o hafta yaptığı vaazın kasetleri satılıyordu.
Hesap edin. O gün konuĢtuğu, hemen Unkapanı Ġmç Blokları'nda
çoğaltılıyordu kaset olarak. O gün namaz çıkıĢında millete
satılıyordu. Demek ki adamlarda o zaman bile ne teknoloji varmıĢ.
2000 yılında vefat etti mübarek. Ama ne dedi:
— ―Ben bu camiye geldiğimden beri kürsüye çıkmaktan nefret
ettim. Kürsü bana buz gibi geliyor artık. Neden? Cemaatte istek yok.
Herkes Cuma namazına beĢ dakika kala geliyor ve beni araĢtırmaya
sevk edemiyorlar. Ama bu camiyi akın akın doldurun, 45 dakika
önden gelin, bakın ne hutbe verilir ne vaaz verilir, ben size
göstereyim‖ dedi.
MaĢaallah kükremiĢ aslan gibiydi. Hiç gittiniz mi?
Sohbetlerine gittiniz değil mi? Allah (Celle celaluhu) rahmet etsin ve
bütün büyüklerin Ģefaati onun üzerine olsun. Gerçekten hakkı
söyleyen insandı. Böyle insanlara ihtiyacımız var. Hiç bir zaman
devlete baĢ kaldırmadı.
244
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bilinmesi gereken bence en önemli nokta burasıdır. Peki neye
bozuluyordu? Bu yanlıĢ giden düzene bozuk atıyordu. Düzene
sövüyordu. O yüzden 46 sefer mahkemeye gitti. 46 mahkemede de
beraat ediyordu.
— ―O kadar mahkemeyle haĢır neĢir olmuĢtum ki; artık
içeriye girerken nüfus cüzdanı göstermiyordum, ― HoĢ geldiniz
hocam buyurun içeri diyorlardı‖ Tırnaklarını çektiler, elektrik
verdiler, neler yaptılar neler o adama. Bir kere de savcı ona aĢırı
dincilikten yakalatma emri çıkartmıĢ, O da demiĢ ki:
—―Hâkim bey aĢırı dincilik ne demektir? Ġslam‘ın Ģartı beĢtir.
Ben altı mı yapmıĢım.‖ AĢırı dincilik diye bir Ģey olamaz. Ġslam‘ın
beĢ tane Ģartı var. Bunu yaĢarsan sana aĢırı dinci diyorlar bu zamanda.
Bir de kafalarda olan bir Ģey:
—― Oğlum fazla dalma uçarsın, kafayı yersin.‖
Bu Allah (Celle celaluhu)‘nun nurudur, kim buna dalarak
kafayı yemiĢ? Yersen de Allah (Celle celaluhu) yolunda kafayı
yersin, meczup olarak dirilirsin âlimlerle beraber. Ne kadar güzel
meczuplar var. Ben bazılarının hikâyelerini anlatıyorum sizlere.
َ َ ُ ُ َُ
‫۩ ًلىل‬
َ ‫هللا ج َػا ى‬
۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
۩ Ey Âdemoğlu!
‫ل‬
!‫۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم‬
َُ َ ُ ْ َْ ُ َْ َ
ُ َ َُ
َ ‫۩ َل ثل َػىىا الخلى ِكين فت َرد الل ْػىة َغل ُْك َْم‬
۩ YaratılmıĢlara lanet etmeyin ki o lanet sizin üzerinize
döndürülmesin.
245
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ey insanlar! Bir araya geldiniz. Sakın mahlûklara lanet
etmeyin ki; lanet size dönmesin. Bir müslüman kula veyahut bir
mazlum kula yapılan haksız lanet mutlaka geri dönüp senin baĢına
inecektir.507 Haksız lanet, eğer ki haklıysa zaten perdelerden geçerek
o adamın baĢına iner. Unutmayın ki babanın yaptığı bedduada perde
yoktur. Direk, perdesiz olarak çıkar, hemen evladın kafasına iner
bela. Anne tez sinirlendiği için annede öyle değildir. Baba kolay
kolay beddua kelimesini ağzına almaz. Çünkü baba evin, yuvanın
kuruluĢunda daha çok Ģeyler üstlendiği için, daha büyük sıkıntılar
çektiği için evliliğin kıymetini daha iyi bilir.
O yüzden talak hakkı erkeğe verilmiĢtir. Hanıma verilebilir
mi? Verilir.508 Hanım der ki:
—―Talakı bir sene boyunca bana verirsen seninle
nikâhlanmayı kabul ediyorum‖ diye Ģart koĢarsa boĢanma yetkisi
hanıma verilebilir. Bunu yapabilirsiniz ama yuvanın kurulmasında
sizin payınız çok büyük olduğu için büyük sıkıntılara sizin
omuzlarınız katlandığı için evliliğin kıymetini siz daha iyi
biliyorsunuz. O yüzden sinirlendiğiniz zaman kızdığınız zaman
hemen kahrolsun, periĢan olsun diyemiyorsunuz. Çünkü insan zor
kazandığının değerini biliyor ama bir müslüman erkek kesinlikle
hanımını dövmez.509 Bunu kafadan çıkarın, yani böyle bir Ģey yok.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
—―Kim haksız yere hanımını döverse ahiretteki hasmı benim.
Onun düĢmanı ben olacağım.‖510
Hanımlar Allah (Celle Celaluhu)‘nun size emanetleridir, bakın
Hazreti AiĢe annemizden rivayetle:
Ebu Davud, Sünen, Kitabu-l‘Edeb: 4/300 No: 4905; Ġmamı Birgivi, Tarikat-ı Muhammediyye: 521.
Ġbni Abidin, HaĢiyetu Reddu-l‘Muhtar:2/481; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar:2/148.
Seyda Muhammed Konyevi, Asrımız Meselelerine Fetvalar: 599.
510
Hüseyin Hilmi IĢık, Saadeti Ebediyye: 600.
507
508
509
246
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ْ ُ ْ َ َ َْ َ ٰ َ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ
َ َ
ِ‫ ِه ُِْف‬:‫هللا‬
ِِ ٌَِ ‫ظى‬
ِ ُ ‫ ًَِا َِس‬:‫ذ‬
ِ ُ ‫ ِك ِل‬:‫ذ‬
ِ ‫هللا ِح ِع ِالى ِع ِن ِها ِك ِال‬
ِ ‫ ِس ِض ِ ِي‬،‫ش ِت‬
ِ ‫ً ِعا ِت‬
ِ ‫ِع‬
ُ ْ َ ْ َ ٌُ ُ َ ُ ْ ُ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َ َ َ
ٌَِ ‫ظى‬
ِ ُ ‫ف ِال ُِع ِْل َِذ ِة ًَِا َِس‬
ِ ُِ ‫ ِه‬:ِ ‫ذ ِأ ِكى‬
ِ ‫ال ِح ِب ِ ِل»ِ ِف ِى ِى‬
ِ ‫ِ« ِه ِع ِل ِذ ِِة‬:ٌ‫ا‬
ِ ‫ً ِِلى؟ ِك‬
ِ َ ِ‫خب‬
ُِ
ٰ
َ َ َ
«‫خ ِِال َِها‬
َِ ‫ِ« ِِهي َِع ِلى‬:ٌُِ ‫ ِف َُِ ُِلى‬:ٌ‫ا‬
ِ ‫هللا؟ ِك‬
ِِ
—“Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni nasıl
seviyorsun? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘de ona:
—―Kör düğüm gibi‖ buyurdu. Hz. AiĢe:
—―Nasıl kördüğüm gibi‖ diye sorunca, Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
—―Ġlk günkü gibi‖511 diye buyurdu.
Bak! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona demedi ki saçma
soru sorma git iĢim var. Bak bize sorsa iĢin gücün mü yok deriz
Bakın Ģu mevzuya, bakın güzelliğe. Bakın! Kendi söküklerini
kendi dikiyor. Süt sağacak, kendi sağıyor. Ev iĢlerine yardım ediyor.
Eve gidiyordu, evde yemek hazır değil, yemek nerede kaldı
demiyordu. Bizde öylemi? yemek 5 dakika geç kaldı kıyamet
koparıyoruz, yemeğe tuz koymamıĢlar kıyamet koparıyoruz, nerde
yemeğin salatası diyoruz, kıyamet koparıyoruz. Ama biz böyle bir
peygamberin ümmeti isek buna layık olmak zorundayız. Bakın bir
kere dahi eve gittiği zaman yemek istememiĢtir. Kalkıp orada
yemekler karıĢtırıp da insanlara külfette vermemiĢ. Oturup önüne
gelirse yemiĢ, yememiĢse zaten taĢ bağlamıĢtır.512
Görüyor musunuz kesinlikle kadına Ģiddet Ġslam‘da yok. Bunu
müslüman erkeği olarak göstermeyin insanlara, yok böyle bir Ģey.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in vefatında dokuz tane
hanımı vardı.513 Dokuz tane olduğu zaman çok dünyalık istediler, o
511
512
513
Ebu Nuaym, Hilye: 2/44; Ebu-l‟Kasım Temmam Bin Muhammed, Fevaid-u Temmam: 2/10.
Abdulvehhab ġarani, Ahlaku-n‘Nebi:62.
Abdullah Nesefi, Tefsiru-n‘Nesefi: 3/245; Ahmed Mahmud Ünlü: Nikâhın Faydaları ve Afetleri:
224; Seyyid Alizade, ġerhu-Ģ‘ġir‘ati-l‘Ġslam: 434.
247
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
sıra evi terk etti. Bakın gene kimseye vurmuĢ, kimseye el kaldırmıĢ
değil. Evi terk ediyor, bir ay boyunca çadırda hasırda yatıyor.514
Bizim yapmamız gereken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)‗den bu düsturu almaktır. Sinirliyseniz, ayaktaysanız
oturacaksınız. Oturuyorsanız uzanacaksınız. Uzanıyorsanız kalkıp
abdest alacaksınız.515 Baktınız olmuyor, evi terk edeceksiniz. ―Ama
ben erkeğim, iĢte koca benim, ben tokatlarım, ben döverim, kafanı
kırarım…‖ Bunları bırakın! Bunu yapana erkek denmez. En büyük
erkek, sinir anında sinirini yenendir.
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)‘dan rivayetle:
َ ُ
َّ َ ّٰ ٌَ ُ َ َّ َ ُ ْ َ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ
‫هللا َعل ُْ ِه‬
‫صلى‬
‫الل ِه‬
ِ ‫ً ِأ ِِبي ِه ِشٍِ ِش ِة س ِض ي الله عىه أن سظى‬
ِ ‫ِع‬
َّ
َ
َّ ‫الشذ ًُذ بالص َش َعت ئ َّه َما‬
َّ ‫غ‬
َ ‫َو َظ َّل َم َك‬
َ ِْ ‫ َل‬:ٌ‫ا‬
‫الش ِذ ًُذ ال ِزي ًَ ْم ِل ًُ ه ْف َع ُه‬
ِ
ِِ
ِ
َْ َْ
َ
ِ ِ ‫ِعىذ الغظ‬
‫ب‬
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Gerçek babayiğit, güreĢte rakibini yenen değil, öfkelendiği
zaman nefsine hâkim olan kimsedir”516
Pehlivan olmak istiyorsanız bunu kovalayın. Allah-u Teâlâ
buyurdu ki:
—“Ey Âdemoğlu! Mahlûklara lanet etmeyin!‖ Bakın!
Lanetin edildiği yerde yetmiĢ bin tane melek kaybolur, yetmiĢ bin
tane Ģeytan toplanır. Lanetin edildiği yerde bütün bereket kalkar
oradan. Sakın! Allah (Celle Celaluhu)‘nun kesin emri var. Lanet
kelimesini ağzınıza sakın almayın! Ama Ġslam‘da var mı? Var.
Buhari, Sahih: 7/230; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed (Aleyhisselam) ve Ġslamiyet: 4/243.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 16/333; Ebu Davud, Sünen:4/249; Ġbni Hibban, Sahih: 12/501;
Beyhaki, Edeb:1/55; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:10/526; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne:13/162;
Ġbni Esir, Camiu-l‘Esir: 8/440; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 8/70; Suyuti, Fethu-l‘Kebir:1/126;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/519; Iraki, Tahric-u Ehadis-u Ġhya: 4/1806.
516
Buhari, Edeb: 102-76; Müslim, Birr: 106-108; Ġmam-ı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: Hadis No:46-648;
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No:1378.
514
515
248
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
LianlaĢma dediğimiz Ģeydir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
dalga geçtiler:
— ―Sen peygamber falan değilsin‖ dediler. Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu? Onlara:
— ―O zaman gelin yarın lianlaĢalım‖
Ertesi gün oldu, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meydana
çıktı. LianlaĢacaklar gelmediler meydana.517 Çünkü biliyorlardı ki,
Habibi Muhteremin bütün duası kabuldür. Hak peygamber olduğunu
biliyorlardı. Gelmediler.
Ne demektir lianlaĢma? LanetleĢme. Ġslam‘da bu lanetleme
olayı var yani. Ama kesinlikle, bereketi öldüren, bereketi kaldıran bir
Ģeydir. O yüzden hiç ağzınıza dahi almayın. Beddua sakın.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in hiç bedduası var mı? Bir kaç
tane âhı var. Mesela namaz kılmayanlara çok büyük ahı var. Yani
beddua derseniz:
— ―Allah ve Rasulü‟nün laneti onların üzerine olsun‖ diyor.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bedduası da vardır. 518 Cebrail
(Aleyhisselam)‘ın bedduasına Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘ âmin
demiĢtir.519
Bi‘r-i Maune meselesinde yetmiĢ tane hoca istediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabı suffe‘den en iyi
yetiĢmiĢlerden yetmiĢ tane sâhâbiyi seçmiĢti. Tuzak kurdular.
YetmiĢini de katlettiler.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/511; Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan: 3/568;
Beydavi, Tefsir: 2/47; Ġbni Kesir, Tefsir: 4/1267; ZemahĢeri, Tefsiru-l‘KeĢĢaf: 1/462;
Abdullah Nesefi, Tefsiru-n‘Nesefi: 1/261; Fahru‟r Razi, Tefsiru-l‘Kebîr: 7/73.
518
Mamer bin RaĢid, Cami: 11/242; Ġmamı Malik, Muvatta: 2/334;
Ebu Davud, Müsned: 4/34; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/67.
519
Hâkim, el-Müstedrek: 4/153; Buhari, el-Edebu‘l Müfred, Hadis No: 644-646; Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 2/254; Ġbni Huzeyme, Sahih: Hadis No: 1888, Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/232; Beyhaki,
Sunenu-l‘Kübra: 4/500-501; Ġbni Hibban, Sahih: 2/131; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/215-217;
Münziri, Terğib: 2/93.
517
249
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) orada beddua etmiĢtir.
Oraya, onu yapanlara…520 YetmiĢ tane güzide hafız talebesini
götürdüler. Zaten ondan sonra Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh)
döneminde de bu Ģekilde hafızları götürdüler Yemame olaylarında.
Bu sefer hafızlar çok gidince Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh)
Efendimize Hazreti Ömer (Radiyallahu Anh) geldi. Dedi ki:
— ―Böyle olmaz. Hafızları tek tek götürüyorlar. Ne yapalım?
Sayfaları toplatalım bir araya.‖521 Sonra Kur‘an kitap haline geldi.
―Kur‟an” kelimesi nedir bilir misiniz? Yani ihtilaflıdır bu.
Ġmamı ġafii (Rahimehullah) Hazretleri dedi ki:
— ―Kur‘an kendi baĢına bir kelimedir, özel isimdir."
Kareneden türedi diyen, okudu, okumaktan geldi diyen kimdir?
Lihyanî. Anladınız mı? Nerde yazar bu dediklerim? Usul-ü Tefsirde.
Usul-ü Tefsir okursanız bu bilgilerin hepsi orada yazar.522
Bakın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında Kur‟an
ayetleri bir arada mıydı? Değildi. Herkeste bir parça vardı. Bunu kitap
haline kim getirdi? Ebu Bekir Sıddık Efendimizin halifeliği
döneminde getirildi. Teklif Hazreti Ömer(Radiyallahu Anh)‟ındır.
Çoğaltma iĢini Hazreti Osman (Radiyallahu Anh) yapmıĢtır.523
Harekeleme ise Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimizin
zamanında veya sonrasında oldu.524 Harekeleme, noktalama iĢaretleri
ondan sonra olmuĢtur.
Zühri, Meğazi: 2/95; Abdurrezzak, Musannef: 5/384; Vakidi, Meğazi: 1/349; Ġbni Sad, Tabakat:
2/53; Buhari, Sahih: 5/42; Müslim, Sahih: 1/468-469; Beyhaki, Delail: 3/348; Zehebi, Tarih: 2/195;
Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 4/72; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed ve Ġslamiyet:
2/623; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 1/123.
521
Ahmed Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/288; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/77; Ġslam Tarihi
Ansiklopedisi: 4/42; Allame Suyuti, Tarihu-l‘Hulefa: 2/72; Beyhaki, Delailu-n‘Nübüvve: 7/19.
Kurtubi, Tefsir: 1/37; Ebu Davud, Müsned: 1/5; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/224; Buhari, Sahih:
6/183; Müslim, Sahih: 4/1716; Nesai, Sünen: 7/252; Ġbni Hibban, Sahih: 10/352; Taberani,
Mu‘cemu-l‘Kebir: 5/146; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 1/339; Ebu Ya‟la, Müsned: 1/64; Beyhaki,
Sünenu-l‘Kübra: 7/478; ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:1/167.
522
Suyuti, el-Ġtkan Fi Ulumi-l‘Kuran: 61.
523
Ahmed Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/288; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/77; Ġslam Tarihi
Ansiklopedisi: 4/42; Allame Suyuti, Tarihu-l‘Hulefa: 2/72; Beyhaki, Delailu-n‘Nübüvve: 7/19.
Kurtubi, Tefsir: 1/37; Ebu Davud, Müsned: 1/5; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/224; Buhari, Sahih:
6/183; Müslim, Sahih: 4/1716; Nesai, Sünen: 7/252; Ġbni Hibban, Sahih: 10/352; Taberani,
Mu‘cemu-l‘Kebir: 5/146; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 1/339; Ebu Ya‟la, Müsned: 1/64; Beyhaki,
Sünenu-l‘Kübra: 7/478; ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:1/167.
524
ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:4/184.
520
250
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bakın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında
olmayıpta sonradan ortaya çıkan Ģeylere ne diyoruz? Bid‘at. Mesela:
َ ‫ط ََل َل ٌت َو ُول‬
َ ‫ُول ب ْذ َعت‬
َّ ‫ط ََل َلت فى‬
ِ‫الى ِاس‬
ٍِ
ٍ ِ
“Her bid‟at sapıklıktır, her sapıklık ateĢtedir.” 525 diye
hadis-i Ģerif var. Ama bunu bilmeniz lazım ki: aslı sünnette yoksa
sapıklıktır. Eğer ki bütün bidatler sapıklık olsa, Hz.Ömer Efendimiz
cemaatle teravih kıldırmayı emretti. Ondan sonra döndü cemaate
baktı ki millet orada cemaatle teravihi kılıyor, dedi ki:
ُ ْ
”‫“ ِو ْع َم ال ِب ْذ َع ِت ٰه ِز ِِه‬
َ
―Bu ne güzel bir bidattir!‖526
Peki.. Ben soruyorum sizlere: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)‘in bütün bidatler sapıklık dediği mevzuya, Hazreti Ömer
(Radiyallahu Anh) gibi bir yiğit çıkıp:
—―Bu ne güzel bir bidattir‖ kelimesini kullanabilir mi?
Kullanamaz değil mi? Demek ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in
kastı baĢkadır. Ġmamı Rabbani Hazretleri Mektubat‘ta, bütün
bidatları nehyediyor,527 doğru. Ama onun da alt cümlesini okumadan,
ilahiyatçı profesörler hüküm veriyor.
ġimdi... Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çatalla yemek
yemiĢ mi? YememiĢ. Ama kürdanla uzanmıĢ. Bakın! Bu, bize çatal
müsaadesi anlamına gelmiyor mu? Geliyor. ġimdi.. Medrese
yaptırmak bidattır, tasavvuf hakkında kavuĢmak bidattır, minare
yapmak bidattır, Kur‘an kursları düzenlemek bidattır. Ama bunların
Tirmizi, Sünen: 2676; Ebu Davud, Sünnet: 6; Ġbni Mace, Mukaddime: 6; Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 4/126-127; Darimi, Sünen: 1/44; Tahavi, ġerhu MüĢkili-l‘Asar: 2/69; Ġbni Kesir, Tefsir:
1/557; Taberani, Kebir: 9/97-98; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4789; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya:
5/220; Hâkim, el-Müstedrek: 1/95-96; Ġbni Hibban, Sahih: Hadis No: 5.
526
Buhari, Sahih: 3/45; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/155; Ebu Davud, Sünen: 2/568; Beyhaki,
Sünenu-l‘Kübra: 2/694; Abdurrezzak, Musannef: 4/258; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 5/429.
527
Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/186. Mektub.
525
251
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
hepsi bidat-i seyyie midir? Haram bidat midir? Haram bidat
hangisidir? Sünneti değiĢtirendir. Mesela: ölüye sarık takıyorlarmıĢ,
kefenin üstüne sarık sarıyorlarmıĢ. Bunlar var mı? Yok! Bu nedir?
Bidat-ı Seyyie‘dir. Erkeğin kefen bezi kaç tanedir? Üç tanedir.
Hanımın beĢ tanedir. Erkeğe en az bir kefen, kadına da en az üç tane
olmak Ģartıyla. Ama normali üç ve beĢtir. Bu durumda ne olmuĢ
oldu? Demek ki: sünneti kaldıran bidatler haramdır.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bilal-i HabeĢi‟ye ne
emretti:
— ―Ey Bilal (Radiyallahu Anh) yüksek yere çık oku‖ 528 dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in zamanında minare var mıydı?
Eğer ki minare olsaydı, o zaman diyecekti ki:
— ―Ya Bilal (Radiyallahu Anh) çık minareye, oku.‖ Ama minare
olmadığı için ne dedi: ―yüksek yere çık.‖ Peki.. Bu yüksek yere çık
emri, minareye müsaade anlamına gelmiyor mu? Anladınız değil mi?
Gerçekten bütün bidatler sapıklıktır. Ama hangileri: sünneti
değiĢtirenler. Bizim ölçümüz budur. Ondan sonra Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in bir hadisi var:
َ
َ ََ
َ ْ
‫ َوأ ْح ُش َم ًْ َع ِم َل ِب َها‬،‫ فل ُه أ ْح ُش َها‬،‫… َم ًْ َظ ًَّ ِفي ِلا ْظَل ِم ُظ َّىت َخ َع َىت‬
َ
ُ ‫ص م ًْ ُأ‬
َ ‫ م ًْ َغ ْير َأ ْن ًَ ْى ُل‬،‫َب ْع َذ ُه‬
...ٌِ ‫ىس ِه ْم ش ْي‬
‫ح‬
ِ
ِ
ِ
ِ
“Ġslam‟da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O
çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat
onların sevabından hiçbir Ģey noksanlaĢmaz”529diyor.
Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam: 2/155; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/43; Ebu Davud, Sünen: 1/199-208;
Ġbni Mace, Sünen: 1/232; Darimi, Sünen: 1/214; Selimiye Medresesi, Nurul Misbah: 1/150.
529
Ebu Davud, Müsned: 2/55; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/494; Müslim, Sahih: 4/2059; Nesai,
Sünen: 5/75; Ġbni Hibban, Sahih: 8/101; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 2/328; Hâkim, el-Müstedrek:
2/561; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/26; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 6/160, Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra:
4/923; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 2/350; Ġbni Hacer, Fethu-l‘Bari: 12/193; Bedrettin el-Ayni,
Umdetu-l‘Kari: 25/53; Suyuti, el-Luma‘: 1/68; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 1/223; Münavi,
Feyzu-l‘Kadir: 1/437; Mübarekfûri, Tuhfetu-l‘Ahvezi: 7/365; Ġbni Esir, Camiu-l‘Usul: 6/457;
528
252
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ne demek o zaman ―her yenilik bidattir‖? O zaman arabaya
niye biniyorsunuz? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında
araba mı vardı? Peki deveye binmesi, arabaya binmemize bize
müsaade anlamına gelmiyor mu? Anladınız mı? Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) burada otursaydı deveye mi binecekti? Demek ki burada
anlamanız gereken nedir? Hakiki sünneti kaldırıp da yerine bidat
uydurmak. Mesela büyük camilerde uygulanıyor bu. Gidiyorsun
camiye, sünnet kılınıyor, sünnetten sonra üç ihlas bir Fatiha
okunuyor. Bak bu bidat-i seyyiedir. Neden? Hakiki sünneti ortadan
kaldırıyor. Hakiki sünnet nedir?
ُ
َ َ َ
َ َّ َّ
َّ
‫ ُدل ِني َعلى َع َم ٍل‬،‫ ًَا َس ُظى ٌَ الل ِه‬:‫ َس ِض َي الل ُه َع ْن َها أ َّن َها كال ْذ‬،‫َع ًْ أ ِ ّم َسا ِف ٍع‬
ُ
َ َّ
َ
َّ ُ ُ ْ َ
ُ َ
َ ‫ َك‬.‫الل ُه َع َّض َو َح َّل َع َل ُْ ِه‬
‫الصَل ِة‬
‫ ِئرا ك ْم ِذ ِئلى‬،‫ " ًَا أ َّم َسا ِف ٍع‬:ٌ‫ا‬
‫ًأحشِوي‬
ّ
َ
َّ
ْ
ْ
ْ ‫ َو‬،‫ َو َهللُه َع ْششا‬،‫َف َع ّبحي الل َه َع ْششا‬
،‫ َوه ِّب ِر ًِه َعششا‬،‫اخ َم ِذ ًِه َعششا‬
ِ ِِ
ِِ
ْ َّ َ َ َ
َ َ َ َ ْ َ ْ َّ َ َ َّ َ ْ َ
ْ ْ َ
‫ وِئرا هلل ِذ‬،‫ هزا ِلي‬:ٌ‫ ف ِاه ًِ ِئرا ظبد ِذ عششا كا‬،‫اظ َخغ ِف ِش ٍِه عششا‬
‫و‬
َ
َ َ َ ْ َّ َ َ َ
َ َ َ ْ َ َ َ
َ َ َ
‫ َوِئرا‬،‫ َهزا ِلي‬:ٌ‫ا‬
‫ وِئرا هبر ِث ك‬،‫ َهزا ِلي‬:ٌ‫ا‬
‫ وِئرا خ ِمذ ِث ك‬،‫ َهزا ِلي‬:ٌ‫ا‬
‫ك‬
َ ُ ََْ َْ َ َ ََْْ ْ
" ًِ ‫ كذ غفشث ل‬:ٌ‫اظخغفش ِث كا‬
Ümmü Rafi‘ (Radiyallahu Anh)‘dan rivayet edilmiĢtir ki, bir kere O:
―Ya Rasulallah! Bana öyle bir amel öğret ki, Allah-u Teâlâ bana o
sebeple mükafat versin‖ dediğinde, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Ģöyle buyurdu:
―Ey Ümmü Rafi‟! Namaza kalktığında,
On kere tesbih et (Subhanallah de),
On kere tehlil et. (La ilahe illallah de),
On kere hamdet (Elhamdulillah de),
On kere tekbir et (Allahu Ekber de),
On kere de istiğfar et (Estağfirullah de).
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/780; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/304; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis:
20/415; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 2/21.
253
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Zira sen, on kere tesbih ettiğinde Mevla Teala: “Bu benim
içindir” buyurur. Tehlil ettiğinde: “Bu benimdir” buyurur.
Hamdettiğinde: “Bu bana aittir” buyurur. Tekbir ettiğinde: “Bu
bana mahsustur” buyurur. Ġstiğfar ettiğinde: “Seni affettim”
buyurur.”530
Ama Ģu anki Fatih Caminde nasıl yapılıyor bu? Üç Ġhlas bir
Fatiha okuyorlar. Bakın! Gerçek sünneti ortadan kaldırıyor mu?
Kaldırıyor. ĠĢte buna müsaade yoktur. Ali Haydar Âhıshavi
Hazretleri: ―Bu bidattir‖ diyor. ĠĢte siz de ne yapacaksınız? Asıl
sünneti getireceksiniz oraya. Anladık mı? Bütün bidatlere haram
diyebilir misiniz? ġimdi diyemezsiniz. Sünneti değiĢtirenler, onlar
sapıklıktır. Ölüye sarık sarmak gibi. Ölüyü öpmek caiz midir? Caizdir
tabii.531 Nerden caizdir?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Osman b. Maz‟un
(Radiyallahu Anh)‘ı öpmüĢtür.532 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘i kim
öptü? Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh).533 Buna haram diyebilir
misiniz? Asıl olarak fetvada haram diyemezsiniz. Ama ölmüĢ bir
genç kızı öpeyim dersen, o canlı olsun, ölü olsun haram olur. Ana
çocuğunu çok görmek ister, ona açıp öptürmek caizdir, haram
diyemeyiz.
Demek ki Allah-u Teâlâ:
— ―Ey Âdemoğulları! Sakın mahlûkata lanet etmeyin!
Lanet size döndürülür” dedi. Bunun haberini aldık.
Devamında:
Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi ve-l‘Leyle: 1/97;
Suheyb Abdulcebbar, Camiu-s‘Sahih Li-s‘Sünen ve-l‘Mesanîd: 25/337.
Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/201;
Seyda Muhammed Konyevî, Asrımız Meselelerine Fetvalar: 223.
532
Ebu Davud, Müsned: 3/38; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 40/194; Ġbni Mace, Sünen: 1/468;
Ebu Davud, Sünen: 3/201; Tirmizi, Sünen: 2/305; Hâkim, el-Müstedrek: 1/514; Ġmam-ı Beğavi,
ġerhu-s‘Sünne: 5/302; Abdurrezzak, Musannef: 3/596; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 3/570; Ġbni Ebi
ġeybe, Musannef: 3/57; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 1/105.
533
Buhari, Sahih: 4/194; Ġbni Sa‟d, 2/469; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed ve Ġslamiyet: 4/774;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/427.
530
531
254
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ َ َ
َ ْ
َ ََ ْ َ َ‫َ ْ َ ل‬
ََ َ َ ْ
‫اح ٍد‬
ِ ‫۩ ًا ابً ادم! ِاطحلام ِت الظماوات ِفي ال َهى ِاء ِبَل غم ٍد ِباط ٍم و‬
َ
‫ِم ًْ ا ْط َما ِئي‬
َ
۩ Ey Ademoğlu!Benim isimlerimden tek bir isimle gökler
havada direksiz dosdoğru durdu.
Ey Ademoğlu! iki katlı bina yapacaksınız, direksiz ayağa
dikemiyorsunuz. Var mı erkek aramızda. Müteahhit de var aramızda.
Ġstiyorsanız sorarız. Direksiz iki katlı bir binayı ayağa dikebilir
misiniz? Dikemezsiniz. Ama Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki:
―Bakın ki semaya, sırf benim bir ismimle direksiz ayakta
duruyor.‖ Koca sema direksiz ayakta duruyor.
Devamında Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
َ
َْ ْ ُ ُ ُُ ْ َ ْ َ ْ َ َ
َ
.‫ف َم ْى ِغظ ٍة ِم ًْ ِكح ِابي‬
ِ ‫۩ و لم جظح ِلم كلىبكم ِبال‬
۩ Ama benim kitabımdan bin tane vaazla bile sizin
kalpleriniz doğrulmadı.
Koca sema benim bir ismimle ayakta duruyor, hem de
direksiz. Ama sizin kalpleriniz benim kitabımdan bin tane vaazla
ayağa kalkmıyor. Ne biçim kalbimiz var. Bin tane vaazla ayağa
kalkmıyor.
O yüzden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor:
َ ُ
َّ
َّ َ
ُ ُ َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ َك‬،‫َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة‬
ِ :‫هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫صلى‬
‫هللا‬
ِ ٌ‫اٌ َسظى‬
ِ
َْ
َْ
َّ َّ
َ
ُ
"‫اث‬
ِ ‫" أه ِثروا ِرهش ه ِار ِم اللز‬
―Zevkleri bıçak gibi keseni çok hatırlayın!‖534
534
Alusi, Ğaliyetu-l‘Mevaiz: 357; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/301; Ġbni Mace, Sünen: 2/1422;
Tirmizi, Sünen: 4/129; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 2/379; Ġbni Hibban, Sahih: 7/259; Taberani,
Mu‘cemu-l‘Evsat: 6/56; Hakim, el-Müstedrek: 4/357; Ebu Nuaym, Hilye: 6/355; Beyhaki,
ġuabu-l‘Ġman: 2/246; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/78; Heysemi, Mevaridu-z‘Zamân: 8/252.
255
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Nedir o? Ölüm! Bir tane ölüyü çıkarın ortaya tabutuyla. O
ölünün yaptığı vaazı, bin tane hoca yapamaz. Dikkat edin! Biz, bizim
elimizde değiliz. Bir gün sohbet ederken bir Ģey söyledim cemaate.
Bakın! Uyumamak ve uyanmamak elimizde mi? Bir bakın bakıyım,
uyumamak elimizde mi? Hadi iki gün uykusuz kalın bakıyım, ayakta
uyumuyor musunuz? Elinizde değil ki uyanmamak. Var mı:
— ―Ben yatacağım, bir daha da uyanmayacağım‖ diyecek bir
erkek? Biz, bizim elimizde değiliz. Biz yokuz, Allah (Celle celaluhu)
var! Biz onun elindeyiz. Kalplerimiz O‘nun iki kudret parmağı
arasındadır.535 Allah (Celle celaluhu)‘ya dua edin ki kalplerimiz dirilsin.
Bakın! Sema, bir tane isim hürmetine direksiz ayakta duruyor. Ve
lakin bizler, bin tane vaaz dinliyoruz da kalplerimiz ayağa kalkmıyor,
titremiyor bile artık, gözlerimiz yaĢarmıyor. Farkında mısınız?
Neden? Katılıktan. Günahlardan dolayı kalbimize o kadar siyah
noktalar iĢlendi ki, kalpte yer kalmadı.536
Örümcek yuvası gibi oldu kalplerimiz. Hep senelerdir
yutturdular bize erkekler ağlamaz diye. Böyle bir Ģey var mı? Benim
peygamberim ağlamıĢ, ben kim oluyorum ki?
ُ َ َْ ُ َُّ َ َ ‫ُ َ َ َ َ ُ ْ َ َ ُ َْ َ ل‬
َ ُّ َ َ
‫ىغظة‬
ِ ‫ كر ِالك َل ثا ِثس ال‬، ‫۩ ًا ايها الىاض!كما َل ً ِلين الحجس ِفي ال ِاء‬
ُُْ
َْ
َ . ‫اط َُ ِة‬
‫ل‬
ِ ‫ىب الل‬
ِ ‫ِفي الل‬
۩ Ey Ġnsanlar! TaĢ suda yumuĢamadığı gibi vaaz da katı kalplere
tesir etmez.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11/130; Müslim, Sahih: 4/2045; Ġbni Mace, Sünen: 1/72; Nesai,
Sünenu-l‘Kübra: 7/156; Ġbni Hibban, Sahih: 3/184; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 7/117; Hakim,
el-Müstedrek: 1/706; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/45; Heysemi, Mevaridu-z‘Zamân: 1/600.
536
ِ ‫ " إِ َّن ال‬:‫َال‬
ِ
ِ
َّ ‫ أ‬،‫َع ْن أَبِي ُه َريْ َرَة‬
‫ت‬
َ ‫ول اللَّ ِه ﷺ ق‬
َ ‫َن َر ُس‬
ْ ‫اد‬
ْ َ‫ب َكان‬
َ ‫ َز‬،‫اد‬
َ ‫ فَِإ ْن َز‬،ُ‫ص ِق َل قَ ْلبُه‬
َ ‫اب َونَ َز‬
ْ ‫ع َو‬
ُ ،‫استَ ْغ َف َر‬
َ َ‫ فَِإ ْن ت‬،‫ت نُكْتَةٌ َس ْو َداءُ في قَ ْلبِه‬
َ َ‫ْم ْؤم َن إِ َذا أَ ْذن‬
ُ
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)‘dan rivayet; Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
―Mü‟min'in iĢlediği her günah kalbine bir nokta bırakır. Tövbe ederse silinir. Etmezse orayı
doldurur ve karartır.‖ [Ġbni Mace, Sünen: 4/711, Zühd Bab: 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned:7939;
Hâkim, el-Müstedrek 1/45; Ebu Davud, Zühd: Hadis No: 271;
ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 144.]
535
256
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
―Ey insanlar!‖ Bakın, hitap değiĢti. Hitap Ģimdi insanlara
geldi. Bir tane sert taĢı suya koysanız, suda yumuĢar mı? Yüz sene
kalsa? YumuĢamaz değil mi? Allah-u Teâlâ buyuruyor:
—―Nasıl ki taĢ suda yumuĢamadığı gibi, sizin katı kalpleriniz
de benim vaazım karĢısında yumuĢamıyor, tesir etmiyor artık.‖
Doğru değil mi? Niye tesir etmiyor bize? Niye hiç
etkilenmiyoruz vaazlarda. Vaaz edende mi hata, dinleyende mi?
Molla Fenâri Hazretleri‘nin bir sözü var her Ģeyde söylüyoruz:
— ―Önce kendinizi düzeltiniz. Kendiniz düzelirseniz, aileniz
düzelir. Aileniz düzelirse, çevreniz düzelir. Çevreniz düzelirse, dünya
düzelir.‖537
Molla Fenâri Hazretleri, Osmanlı‘nın ilk Ģeyhulislamı.
Hatayı vaaz edende mi arayacağız, dinleyende mi? Herkes kendinde
arasın. Sizin yaptığınız günahlardan sebep, ben cehennemde yanmam.
Benim yaptığım hatalardan dolayı da siz yanmazsınız. Herkesin
yaptığı kendisinedir. Unutmayın ki her koyun kendi bacağından asılır
ammâ, çevresindekilere de mutlaka zararı vardır. Yoktur demeyin.
Arka tarafta koyunu assalar, pis kokusu bizi burada rahatsız eder mi?
eder. Hakikaten, ne yapar ederler sizin de bir tarafınızdan tutarlar.
Niye kalplerimiz yumuĢamıyor. Allah (Celle Celaluhu)‘yu
zikrediyor muyuz? Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikrediyorken kalbimiz
titremiyor mu? Bizi yaratanı zikretmek, artık hoĢumuza gitmiyor mu?
Allah (Celle Celaluhu) için Allah (Celle Celaluhu) demek hoĢumuza
gitmiyor mu? Yoksa taĢın suda yumuĢamadığı gibi vaazlarda artık
kalbe tesir etmiyor mu? Kalpler ne halde? Bu kalbin dirilmesi için,
ölmesi mi lazım? Bu kalbi ayağa kaldırmamız lazım. Ne ile olur bu?
zikirle! Kimin sevilmesi gerekiyorsa, onun sevgisi o kalbe yerleĢecek.
Bunu yapabilir miyiz? yaparız ĠnĢallah. Ama mutlaka bir Ģeyhe
intisâb etmek lazım. Efendi Hazretleri ne diyor:
537
Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi 84.Sayı - 2007.
257
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ ُ َ َ َ َ ُ َ
ِ ”‫ان‬
ِ ٌ ‫“ َم ًْ ل ْم ًَى ًْ ل ُه ش ُْ ٌخ فش ُْخ ُه ش ُْط‬
―ġeyh‘i olmayanın ġeyh‘i Ģeytandır.‖538
ġeyhe intisap lazım. Neden lazım? Ġsmail Hakkı Bûrsevi
Hazretleri diyor ki:
(Kuddise sırruhu)
— ―Bir insan Ģeyhsiz de veli olabilir, evliya olabilir, ama dört
yüz sene sürer.‖539 Yapabilir misiniz? Ġsmail Hakkı Bûrsevi (Kuddise
sırruhu) Hazretleri Bursa‘da yatıyor. Ben size söylüyorum:
—―ġeyh‘e intisap etmek farz‖ diyemem, ―vacip‖ diyemem
tasavvuf için. Ama bu zatlar, bu yolu daha iyi biliyorlar. Reçeteyi
daha iyi yazıyorlar size. Yani Ģeyhi olmayanın veli olması çok nadir
bir meseledir. Ancak üveysi olacak, Allah (Celle Celaluhu) tarafından
ledun ilmi verilmiĢ olacak, onlara bir Ģey diyemeyiz. Ama bizler
onlardan mıyız? Ġsmail Hakkı Bûrsevi (Kuddise sırruhu) hazretleri ki bir
―ġeyh‘e intisab etmeden de veli olunabilir, ama dört yüz sene sürer‖
diyor. Ömrümüz var mı? Ne yapıp edip 60-70 seneye bu veliliği
sığdıracaksınız. ‗‘Abd‘‘ makamına, hakiki kul makamına
yükseleceğiz. Bu da, nasıl olacak? Nasıl ki baĢınız ağrıyorsa doktora
gidiyorsanız, kalbiniz ağrıyorsa bunun için de mürĢide gideceksiniz.
O yüzden taĢın yumuĢamadığı gibi artık vaazda kalplere tesir etmiyor.
Allah-u Teâlâ:
َ َْ َ َٰ َ ْ َ
َ ُ ْ َ َّ ُ
ُ ‫ف َح ْش َه ُذو َن َا َّه ُى ْم ع َب‬
ِ ‫صىه ُه‬
‫هللا زم حع‬
‫اد‬
ُ‫۩ ًا ابً ادم!ه‬
ِ
ِ
۩ Ey Ademoğlu! Kendinizin Allah (Celle Celaluhu)‟ın kulları
olduğuna Ģahitlik ediyorsunuz da, sonra ona nasıl isyan
edebiliyorsunuz.
Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/406; Ġsmail Hakkı Bursevi,
Ruhu-l‘Beyan 1/236 - 5/264; Ömer b. Ahmed el- Harbûtî, ġerhu Kasideti-l‘Bürde: 6; Abdurrahim
es-Sülemi, ġerhu Akîdeti-t‘Tahavi: 5/13; Lisanuddin bin Hattab, Ravdatu-t‘Ta‘rif: 469; Mahmud
Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/406; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nufus: 441.
539
Ahmed Mahmud Ünlü, Tasavvuf Risalesi: 165;
Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/424.
538
258
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ey Ademoğlu! Buyur Ya Rabbi. Nasıl Allah (Celle
kulu olduğunuza Ģahitlik ediyorsunuz da, sonra da Allah
(Celle Celaluhu)‘ya isyan ediyorsunuz? Hem diyorsunuz biz Allah (Celle
Celaluhu)‘nun kuluyuz, Ģahit oluyorsunuz buna öyle değil mi? Hutbede
ne diyorlar:
Celaluhu)‘nun
َ َ َ
“ِ‫هللا‬
ِ ‫”ًا ِعباد‬
Ey Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları.
Hitap bize. Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları mıyız? BaĢka rab
var mı? Yok. Bizler Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları değil miyiz?
Allah-u Teâlâ diyor ki:
—―Nasıl olur da, onun kulu olduğunu iddia ediyorsunuz,
sonra isyan ediyorsunuz?‖
Bizi görüyor mu? Biliyor mu haberdar mı Âlim mi? Basir mi?
Semi' mi? her Ģeyden haberdar değil mi? ĠĢlediğimiz hatayı bir kul
görecek diye elimiz ayağımız bir birine dolaĢıyor ama Rabbimiz
görüyor. Biz hiç farkında değiliz. Ondan sonra ahirete gideceğiz.
Orada her Ģey önümüze serilecek, bakacağız ki her kelimemiz
yazılmıĢ. Her anımız yazılmıĢ. Bugün güneĢ bize Ģahitti, haberiniz var
mı? Her gün yeni gün sesleniyor bize:
— ―Ben bu gün yeni günüm sakın bende hata iĢleme! Her gün
kendi gününden hesaba çekilecek. Bak bende hata iĢleme! Tertemiz
olarak sana Ģahit olayım.‖ 540 diyecek.
Ama hatasız bir günümüz var mı? Yeni dikkatimi çekti bu.
Yani hiç hatasız bir günümüz var mı? Yok değil mi? Mümkün değil,
ama ne yapacağız.
Ebu Hureyre Hazretleri buyurdu ki:
—―Gıybet orucu yırtar, istiğfar ise onu yamalar. Ġçinizden
kim yarın ahirete orucunu yamalanmıĢ olarak getirmeye güçlü
ise, bunu mutlaka yapsın”541
540
541
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 2/303; Muhammed Nasreddin, Faslu-l‘Hitab:3/554-609.
Ahmed Mahmud Ünlü, Oruç Risalesi: 45.
259
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hatasız oruç olmaz. Mutlaka orucu deldirirler. Ama bunu
istiğfarla yamayınız. Bundan pay biçelim. Demek ki hata yapıyorsak
istiğfarla yamayacağız orayı değil mi? Cemi hatalarımızdan
Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullah!
Allah-u Teâlâ devam ediyor diyor ki:
َ َ َْ
َْ َ َ
َ
َ َ َ
ِ .‫۩ َوه ُْف ج ْض ُع ُمىن ا َّن اَل ْى َث َخ ٌّم َواه ُخ ْم ل ُه وا ِس ُهىن‬
۩ Ölümün hak olduğunu iddia ediyorsunuz da hala nasıl ona
karĢı isteksiz kalabiliyorsunuz.
Nasıl olur da ölüm haktır dersinizde ölümü istemezsiniz,
ölümü çirkin görürsünüz. Mevla bizim dostumuz değil mi? Mevla ne
demek? Mevlamız diyoruz ya ne demek? Mevla veliden gelir. Dost
demek.542 Mevla‘mız dostumuz diyoruz. Ondan sonra dostumuzdan
geleni de kerih görüyoruz. Öyleyse ölüm hak değil mi? Gelmeyecek
mi? Niye çirkin görüyoruz o zaman ölümü. Zaten gelecek vade
dolduktan sonra. Ölüm geldi mi? O zaman çirkin görmek yok. Ne
yapacağız peki? Hazırlanacaksınız. Bir âlime Azrail (aleyhisselam)
geldi. Alimde:
— ―Hayrola niye geldin?‖ dedi.
—―Canını almaya geldim.‖ dedi. O da:
— ―HoĢ geldin, sefa geldin. 40 senedir sana hazırlanıyorum,
seni bekliyorum, sana âĢık oldum.‖ dedi.543 40 sene!
Ġsa (Aleyhisselam) dağın tepesinde bir veli gördü. Veli ibadet
ediyordu. Ġsa (Aleyhisselam):
—GüneĢ yakıyor. Sen burada secde ediyorsun. Niye kendine
bir gölgelik yaptırmadın. O da:
542
543
Serdar Mutçalı, el-Mu‘cemu-l‘Arabiyyu-l‘Hadis: 1014; Mevlüt Sarı, el-Mevarid: 1684.
Abdullatif Harputi, Mecalisu-l‘Envari-l‘Ahmediyye: 459; Ġmam-ı Gazali,
Kimya-i Saadet: 775; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/404.
260
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—Ben eski peygamberlerle konuĢtum. Bana dediler ki: ―Senin
ömrün 700 senedir.‖ O yüzden 700 senelik kısa ömrümde güneĢlik
yapmakla vakit harcayamam, dedi. Orada Ġsa (Aleyhisselam):
—Ben sana haber veriyim ki ahir zamanda öyle bir ümmet
gelecek ki ömürleri 60 70 senedir. Onlar bina yapmakla yarıĢacak,
dedi. O âlim de:
—Hâlbuki vallahi onlar da gram akıl yok. Ben onların yerinde
olsaydım anlımı secdeden kaldırmazdım,544 dedi. 700 sene!
60 veya 70 sene bir ömrümüz var. Neyin peĢine gitmiĢiz biz!
ُ َ َ َْ َ ْ ُ َ َْ َ ُ ُ ََ
َ
َ ْ
‫غ لى ْم ِب ِه ِعل ٌم َ ِو ج ْد َع ُبىه ُه َه ُِّىا َ ِو ُه َى‬
ِ‫۩ وجلىلىن ِبال ِعي ِخىم ما ل‬
َْ
ٌ ‫هللا َع ِظ‬
ِ .‫ُم‬
ِ ‫ِعىذ‬
۩ Kendisi hakkında sizin için hiçbir bilgi olmayan bir Ģeyi
dillerinizle söylüyorsunuz ve onu hafif sanıyorsunuz. Oysa o,
Allah indinde çok büyüktür.
Siz dillerinizle her Ģeyi söylüyorsunuz. Söylediğiniz Ģey
hakkında sizin yanınızda hiçbir bilgi yok. Ama siz ağzınıza gelen her
Ģeyi söylüyorsunuz, sallıyorsunuz. Adama diyorlar ki:
—―Fetvayı verdin, haramdır. Neye dayanarak verdin?‖ Adam
da:
—―Duvara dayanarak‖ demiĢ ya. Biliyorsunuz değil mi onu?
Duvara dayanarak fetva veriyorsunuz. Allah-u Teâlâ diyor ki:
—―Hâlbuki söylediğinizi hafif sanıyorsunuz.‖ Ġnsanın
vereceği yanlıĢ bir fetva bütün ahiretini kaybettirir ona. Çünkü Hadisi
ġerifte:
544
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim 1/386.
261
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ ْ َ ْ َ َ َّ َ
ِ ‫اع ِل ِِه‬
ِ ‫الذاٌ على الخي ِر هف‬
―Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir.‖545
Harama vesile olan da yapan gibidir. Sizin burada
söyleyeceğiniz: ―Ya bırak kardeĢim öyle bir Ģey olamaz, o helaldir.‖
demeniz. Neye yol açar? Götürür ta kıyamete kadar. Sizin bu
dediğinizle bütün iĢlenen haramlar, amellerin hepsinin günahı, bir o
kadar da size yazılır. Ġlk dar ağacına adam getirerek adam asma iĢini
kim yaptı? Firavun.546 70 tane sihirbazı haksız asmıĢtır. Musa
(Aleyhisselam)‘a iman ettiler diye. Ne kadar haksız asılan insan varsa,
hepsinin bir o kadar günahı kime gidiyor? Firavuna. Kötü çığrı açan
o, ona gidecek.
Yecüc Mecüc kavmini duydunuz değil mi? Bakın bu Yecüc
Mecüc kavmi kimden geliyor? Yafes‘den. Nuh (Aleyhisselam)‘ın kaç
tane oğlu var, üç tane. Sam, Ham, Yafes. Zenciler Ham‘dan.547
Hatayı yapan Ham‘dır. Çünkü Nuh (Aleyhisselam) gemisinde:
— ―Hanımlardan uzak durun.‖ denilmesine rağmen hanımıyla
iliĢkiye giren kimdir? Ham. Ona beddua eden Nuh (Aleyhisselam). Onun
bütün zürriyeti zencidir. 548
Zenciler oradan geliyor. Onun toprakları oradan alınmıĢ.
Yafes nerden geliyor? Yafes de iĢte bu Türklerin ve Sıkaliplerin
(Boşnak, Bulgar, Slav, Sırp, Hırvat, Çek, Tosko)549 atasıdır. 550
Ama Yecüc ve Mecuc‘un atası da gene Yafes‘dir. Bağdat‘ı
istila eden kimlerdi? Moğollar. Nerden geliyor Moğollar. Tatar
Türkleri değil mi? Bizdeki erkeklik bir yerden geliyor. Ne erkeklik!
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/44; Tirmizi, Sünen: 4/338; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/186;
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/266.
546
Ġbni Habib, Kitabu-l‘Muhabber: 388; Salebi, Arais: 185;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/63.
547
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkin: 264.
548
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkin: 100.
549
Lehçe-i Osmani.
550
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi:
1/137; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No:5727; Taberani, Mu‘cemu-l
Kebir: 7/254; Hâkim, el-Müstedrek: 4/509; Ebu Davud, Sünen: 6/359; Ġbni Hacer El-Askalani,
Fethul Bari: 6/102; el-Ayni, Umdetu-l‘Kari: 1/81.
545
262
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ona erkeklik mi diyorsunuz? Ġmamı Gazali Hazretlerinin bütün
kitaplarını yaktılar, yıktılar. Bağdat‘taki nizamiye medresesini,
kütüphaneyi mahvettiler.551
O yüzden Zülkarneyn
(Aleyhisselam)‘a
geldi halk:
— ―Bıktık artık bu Yecüc Mecüc kabilesinden‖ dediler.
Yecüc ayrı bir kavim Mecüc ayrı bir kavim.552 Bunlar
Deccaldan sonra ahir zamanda piyasaya çıkacaklar. Yecüc: Ala ateĢ
demek. SoyulmuĢ sıcak ateĢ var ya. Ne diyorsunuz? AteĢ yalını
demek. AteĢ yalını biliyor musunuz? Sade ateĢ, duman yok. Sade
ateĢin yalınından.553 Yecüc o demektir. O yüzden bu Yecüc Mecüc
kavmi ahir zamanda yeryüzünü fesat edip yakıp yıkacaklar. Ġsa
(Aleyhisselam) ve Mehdi (Aleyhisselam) vefat edecek. Ġsa (Aleyhisselam) o
zaman Deccalı katletmiĢ. Yecüc Mecüc Ortalığı kana bulayacaklar.554
Taberiyye gölünü tek baĢlarına içecekler. Arkadakiler diyecekler ki
— ―Burada bir göl vardı, nereye gitti.‖555
Bunlar böyle hayvani varlıklar. Ġçlerinden bir tanesi iki tane
ata binecek. Bir kiĢi iki ata biniyor. Böyle ortalığı bozacaklar.
Bunların da bir bölüğü 400 bin bölüktür. Bunlar ahir zamanda
çıkacaklar. Bu kadar kalabalıklar, ortalığı kana bulayacaklar, dört
yere giremeyecekler: Mekke, Medine, Kudüs, Tûri Sina.”
Musa (Aleyhisselam)’ın mevla ile konuĢtuğu yere
giremeyecekler. Zaten Ġsa (Aleyhisselam) müslümanlarla nerde
saklanacak? Tûri Sina‘da. O dağa giriĢleri yasak.
Neyse halk geldi, Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘a Ģikâyet ettiler
Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘da dedi ki:
ReĢiduddin Hamedani, Camiu-t‘Tevarih: 2/287.Cüzcani, Tabakat-i Nasiri: 2/294; Ġbni Aberi,
Tarih-u Muhtasarı-d‘Düvel 1/4; Muhammed Sallabi, el-Muğul Beyne-l‘Ġntisal ve-l‘Ġnkisar 1/193.
552
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264.
553
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264.
554
Ġbni Mace, Sünen: 2/1359 No:4077; Müslim, Sahih: 4/2250 No:2937; Tirmizi, Sünen: 4/510 No:
2240; Ebu Davud, Melahim 14 No:4321, 2/520; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 673.
555
Ġbni Mace, Sünen: 2/1359 No:4077; Müslim, Sahih: 4/2250 No:2937; Tirmizi, Sünen: 4/510 No:
2240; Ebu Davud, Melahim 14 No:4321, 2/520.
551
263
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Demir ve tunç ve bunun gibi ne maden varsa getirin bana‖
dedi.556 Zülkarneyn (Aleyhisselam) ya peygamberdir, ya çok sâlih bir
zattır, ya padiĢah‘tır. Ama bazıları kral değildi, diyor. Bütün dünyaya
hâkim olmuĢtu.557
Dünyaya iki tane Müslüman hâkim oldu. Biri Süleyman
(Aleyhisselam) diğeri Zülkarneyn (Aleyhisselam). Bazıları buna büyük
Ġskender, diyor. Ġki tane de kafir hakim oldu kimdir? Nemrut,
Buhtunnasır.558
Neyse onlar demir, tunçları iki dağın arası ki; bu iki dağın
arasını 300 mil kadar sona kadar kazdırıyor. Zülkarneyn (Aleyhisselam)
en sonunda suyu buluyor orada. Sonra orada ağaçları döküyor. Yere
demir parçalarını dökmüĢler, kömür dökmüĢler. Zülkarneyn
(Aleyhisselam):
—―Bu kömürleri körükleyin.‖ demiĢ. Artık nasıl bir ateĢ
yaktıysa orada körüğü vurmuĢlar. Demir erimiĢ. Bu demirden sonra
bakır getirmiĢler. Bir dağ gibi bakır yığmıĢlar oraya.50 arĢın eni
varmıĢ. 50 arĢın onun kalınlığı, yüceliği 300 arĢın, uzunluğu 300
mildi. Görüyor musunuz rakamları?
Hoca demiĢ ki:
—―Matematiği öğren.‖
—―Niye hocam?‖ demiĢ.
—―3 ihlas 1 Fatiha 4 eder. Bu bile matematiktir.‖ demiĢ. Adama
demiĢler ya kaç tane sure biliyorsun. 4 tane. Nedir demiĢ? 3 ihlas bir
Fatiha. (Latife)
Kehf Suresi: 83-98; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 264.
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/295; Nesefi, Tefsir: 2/316;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/290.
558
Nesefi, Tefsir: 2/316; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/291; Ġbni Hacer el-Askalani,
Fethul Bari 6/385; Taberi, Tefsir: 5/433; Beğavi, Tefsir: 1/351; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 2/743;
Kurtubi, Tefsir: 11/48; Ebu Hayyan el-Endulusi, Bahru-l‘Muhit: 7/220; Ġbni Kesir, Tefsir:
1/686; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/25.
556
557
264
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Neyse Zülkarneyn (Aleyhisselam) kocaman bir set meydana
getiriyor. Bu yecüc mecüc kavmi sabaha kadar seddi yıkıyorlar.
AkĢam oluyor, yoruluyorlar yatacaklar. Neyse sabaha çıkarız,
diyorlar. Sabah kalkıyorlar, bakıyorlar ki set tekrar dikilmiĢ. Allah
(Celle Celaluhu)‘nun vaadi dolana kadar bu seddi yıkmaya uğraĢacaklar.
Ama yıkamayacaklar. Bu Çin seddi değil. Bu Çin seddini Türklere
karĢı yaptırdılar galiba. Türkler için yaptılar. Benim dediğime bakın
iĢte. Demirler bakırlar tunçlar döktüler dağ kadar. 400 bin kiĢilik
bölük, hesaplayın onu. Orada Zülkarneyn (Aleyhisselam) seddi yaptı.559
Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘ında bir mucizesi vardı, önünden
aydınlık arkasından karanlık yürürdü. Bütün dünyaya hâkim olması
için böyle bir mucize verildi ona.560 Hazreti Ali (Radiyallahu Anh)‘ın
dediğine göre Zülkarneyn (Aleyhisselam) çok sâlih bir zattı.561
Peygamber veya kral değildi, diyor. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh)
efendimiz boĢ yere konuĢmaz. Allah (Celle Celaluhu) onu çok sevdi o da
Allah (Celle Celaluhu)‗yu çok seviyordu. Hatta bir eserde gördüm.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e sordular. O kimdir? Peygamber
midir? diye. Buyurdu ki:
—― O meliktir.‖562
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söylediği o da padiĢahtır.
Peygamber olduğuna dair rivayetlerde var.563 Ama benim burada bu
mev‘izeyle anlatmak istediğim nedir? Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘a
sordular:
—―Ey Zülkarneyn babanı mı çok seviyorsun üstadını mı?
Zülkarneyn (Aleyhisselam):
—―Hocamı daha çok seviyorum, çünkü babam bana fani
hayatıma, yalancı dünyadaki yaĢamama sebeptir, hocam ise benim
Kehf Suresi: 83-98; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 264;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/296.
Ġbni Ġshak, Kitabu-l‘Mübteda ve-l‘Mebas:5/185; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi:2/296.
561
Nesefi, Tefsir: 2/316; Ebu Hayyan el-Endulusi, Bahru-l‘Muhit: 7/218.
562
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 263.
563
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:16/61; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur‘an Dili: 5/426;
Alusi, Ruhu-l‘Meani:16/29; Suyuti, Durru-l‘Mensur:5/437.
559
560
265
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ahireti kazanmama vesiledir.564 dedi. Yıllar önce sohbette
söylemiĢtim, demiĢtim ki:
َ َ ّ ُْ
ْ
ًِِ ًْ ‫َخم اَل َع ِل ُم أ ْعظ ُم ِم ًْ َخ ِ ّم ال َى ِال َذ‬
―Hoca hakkı ana baba hakkından üstündür‖565 demiĢtim
ve bu söylediğimi Ġmamı Gazali Hazretleri ilim babında ihya da
söylediği bir kelime üzerine söyledim. Ġtiraz ettiler bana.
Zülkarneyn (Aleyhisselam) ne diyor, ana baba neye vesile?
Bu yalancı dünyaya gelmemize. Dünyada kazanmak, geçim, ev, bark
falan. Ama insanın babası hoca olursa o ayrı bir nokta. O onun
mürĢidi olmuĢ, oluyor. Ona bir de icazet veriyor.
Osmanlı zamanında hesap edin ki Molla Cami diye bir kitap
var, duydunuz mu? Arapça da çok baba bir kitap.
Nureddin El Cami, Abdurrahman El Cami hazretlerinin
yazdığı bir kitaptır. Arapçada derin, güzel bir kitaptır. Babalar
eskiden çocuklarını o seviyeye getiriyorlardı, Cami‘yi okutuyorlardı:
—―Hadi oğlum senin medrese çağın geldi.‖ diyorlardı. ġimdi
çocuk buraya geliyor:
— ―Hocam ben Elifba öğreneceğim.‖
Baba bilmiyor ki Kuran‟ı Kerim‘i nasıl öğretsin çocuğa. Ne
acı haldeyiz, ne kadar gerideyiz. ĠĢin daha kötü tarafı ne? Alıyoruz
çocuğu, Elifba öğretiyoruz, Yasin öğretiyoruz, Fil Suresinden
aĢağısını hafız oluyor çocuk. Hafız olduktan sonra seneye geliyor, bir
daha ki üç aylarda gene baĢtan. BaĢtan baĢla, bir daha Elif Ba.
Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
564
565
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265.
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/55-56; Ġmamı Gazali, Mizanu-l‘Amel: 363.
266
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ
ٌ ْ
ْ ً‫« َم‬
…‫اظ َخ َىي ًَ ْى َم ُاه ف ُه َى َمغ ُبى ِن‬
ِ
—"Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır..."566
Hâlbuki biz geriye gidiyoruz. Bizim ki küllün zarar.
Zülkarneyn (Aleyhisselam) dedi ki:
—―Öldüğüm zaman benim sağ elimi lahdimden dıĢarı çıkarın,
elime de bir tane top verin, anlasınlar ki ben cihanı elime top gibi
aldım, ama gene de öldüm. Diğer elimi de çıkarın. BoĢ bırakın,
desinler ki bak koca Zülkarneyn öldü dünyaya hükmetti. Gene de eli
boĢ gidiyor.567 Görüyor musunuz? Annesine vasiyet etti:
— ―Ana, benim için sakın ağlama. Eğer ağlarsan bir kiĢiye
ağlayasın. O da cihanda tek kiĢisi olmayandır.‖ dedi.568
ġu cihanda tek baĢına yaĢıyordur. Ne seveni vardır, ne
tanıyanı vardır. Ne ölüsü vardır. Ne gideni vardır. Hiç kimsesi yoktur.
―Ana, ağlayacaksan ona ağla.‖ dedi. Anladık mı KardeĢlerim ? Bizim
önümüzde daha çok büyük bir geçit var ki ölüm geçididir.
Allah (Celle Celaluhu) kolaylıklar versin.(Âmin)
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/91 )
566
Ebu Nuaym el-Ġsfehani, Hilyetu-l‘Evliya: 8/35; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/392;
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/335; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 1/300.
567
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265.
568
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265.
267
KÜRSÜDEN
ِ
268
ĠNCĠLER
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ ُ ُ‬
‫ىر باهللِ م ًَ َّ‬
‫الش ُْ َط ِان َّ‬
‫ُم ِ‬
‫الش ِح ِ ِ‬
‫اع ِ ِ‬
‫ْ‬
‫الش ْخ ٰمً َّ‬
‫هللا َّ‬
‫الش ِخ ِ ِ‬
‫ُم‬
‫ِبع ِم ِ‬
‫ِ‬
‫َََْ ُ ْ ُ‬
‫اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ‬
‫الى ِ‬
‫َْ‬
‫َ َ َ‬
‫ّٰ َّ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫َ‬
‫هللا ِ‬
‫ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫َو َما َج ْىف َ ْ‬
‫اعخ َ‬
‫امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ‬
‫م‬
‫ص ِِ‬
‫ُم و ِ‬
‫ِ ِ‬
‫َ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫َ ََ َ‬
‫ُُ‬
‫ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ‬
‫ب‬
‫ط‬
‫۩صلىا على ِ ِ‬
‫ُ‬
‫َ َ‬
‫ُ‬
‫۩ َ‬
‫صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ‬
‫ََْْ َ ُ ْ َ ُ‬
‫اش ََسَِ‬
‫ظ َة َال َػ ِ َ‬
‫َا َل َى َِغ َ‬
‫َُ ُ ُ َ َ‬
‫هللا ِح َِع ِالى ‪:‬‬
‫۩ ًِ ِلى ٌِ ِ‬
‫َ َ َ َّ ُ َ ْ َ َ ْ ُ ْ َ ْ َ ٌ ْ ُ‬
‫ً َِسِِّب ِى ِْم‬
‫ظ ِت ِِم ِ‬
‫حا ِ ِج ِى ِم ِم ِى ِِع ِ‬
‫اط ِك ِذ ِ‬
‫الى ِ‬
‫} ًِا ِأيِ ِها ِ‬
‫َ‬
‫ش َِفا ٌِ ِ َِلا ِِفي الصِ ُِذو ِِس{‬
‫َِو ِ ِ‬
‫‪269‬‬
‫‪ĠNCĠLER‬‬
‫‪KÜRSÜDEN‬‬
‫َ َ َ ُ ْ ُ َ َّ َ ْ َ ْ َ َ َ ُ‬
‫ً ِِئ ِل ُِْ ِى ْمِ‬
‫عِ‬
‫خ ِ‬
‫ً ِأ ِ‬
‫ع ِىى ِن ِِئ ِل ِ َِل ِ‬
‫د ِِ‬
‫۩ ِف ِِل ِم ِل ِج ِ‬
‫َ َ َ ُ َ َّ َ ْ َ َ َ ُ‬
‫ص ِل ِى ِْم‬
‫ً ِو ِ‬
‫ص ِلى ِن ِِئ ِل ِم ِ‬
‫۩ ِو ِل ِج ِ ِ‬
‫َ َ ُ َ ّ ُ َ َّ َ ْ َ َّ َ ُْ‬
‫ً ِو ِل ِم ِى ِم‬
‫۩ ِو ِل ِج ِي ِِل ِمى ِن ِِئ ِل ِم ِ‬
‫َ‬
‫ْ‬
‫َ َ ُ ْ َ َّ‬
‫ُ‬
‫ً ِأ ِط َِع َِم ِى ِْم‬
‫ط ِع ُِمى ِن ِِئ ِل َِم ْ ِ‬
‫۩ ِو ِل ِج ِ‬
‫َ‬
‫َ َ ُ ْ ُ َ َّ َ ْ ْ ُ‬
‫ً ِأ ِه َِش َِم ِى ِْم ؟‬
‫۩ ِو ِل ِج ِى ِِش ِمى ِن ِِئ ِل ِم ِ‬
‫ََْ َ ََ ََ َ َ َ‬
‫ظ ٌِل‬
‫خ ٍِذ ِف ِْ‬
‫خ ٍِذ ِع ِلى ِأ ِ‬
‫غ ِ ِِل ِ‬
‫۩ ِوِلِ ِ‬
‫َ َّ‬
‫َّ َ ْ ُ‬
‫ىل ِهِ‬
‫ظ ِِ‬
‫آم ُِىىا ِِباهللِ َ ِو َِس ُ ِ‬
‫ًً َِ‬
‫اَل ِْإ ِِم ُِىى ِن ِال ِِز َ ِ‬
‫۩ ِِئ ِه ِما ِ‬
‫َ‬
‫َّ َ ُ ْ ُ َ َ َ ْ َ َ‬
‫ظا َِ ِِئ ِل ِْي ِِه ِْم‬
‫ً ِأ ِ‬
‫ع ِىى ِن ِِئِلى ِم ِ‬
‫د ِِ‬
‫ًً ًِ ِ‬
‫ِال ِِز ِ‬
‫َ‬
‫ُ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫ط َِع ُِه ِْم‬
‫ً ِك ِ‬
‫ص ِلى ِن َِم ْ ِ‬
‫۩ َِوٍَِ ِ ِ‬
‫َ‬
‫خ َِش َِم ُِه ِْم‬
‫ً َِ‬
‫۩ َِوََِ ِْع ُِفى ِن َِع َِّم ْ ِ‬
‫َ َ ْ َ ُ َن َ ْ َ‬
‫ِخ َِان ُِه ِْم‬
‫ً ِ‬
‫۩ ِوٍِ ِأ ِج ِِم ِىى ِ ِم ِ‬
‫َّ َ‬
‫ه َِج َِش ُِه ِْم‬
‫ً َِ‬
‫۩ َِوٍُِ ِي ِِل ُِمى ِن َِم ْ ِ‬
‫َُ ْ ُ َ َ ْ َ‬
‫ً ِأ َِه َِان ُِه ِْم‬
‫۩ ِوٍِ ِى ِِش ِمى ِن ِم ِ‬
‫ّ ُ َ َ‬
‫ير" ‪ِ .‬‬
‫۩ َِوِِئ ِوي ِِب ِى ِْم ِل ِخ ِِب ٌِ‬
‫‪270‬‬
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
10.MEV‟ĠZE
Geldik Mevizetu-l‘ÂĢira. Yüz dört kitaptan toplandı, bu
mevizeler. Bu hadisi kutsiler. Neden Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da yok?
Bunun çok basit bir cevabı var. Hani diyecekler ki:
–―Bunlar Kur‟an‘da mı yazıyor, nerden biliyorsunuz?‖
diyecekler. Hâlbuki Kur‟an, lafzi ve manevi olarak geliyor. Yani
hem lafzi hem manevi olarak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e
geldiği zaman Kur‟an manasındadır.Ama hadisi kutsiler sadece mana
olarak geliyor. O yüzden Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da yok. Ve bu
hadisi kutsiler yüz dört kitapta var.
َ َ ُ ُ َُ
: ‫هللا َج ََػا َى‬
َ ‫۩ ًَ َلى َل‬
۩ Allah‟u Teala buyuruyor ki:
ُ ْ ٌ َ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ُ َّ َ َ َ
َ
}‫ش َِفا ٌِ ِ َِلا ِِفي الصِ ُِذو ِِس‬
ِ ِ ‫ً َِسِِّب ِى ِْم َِو‬
ِ ‫ظ ِت ِِم‬
ِ ‫حا ِ ِج ِى ِم ِم ِى ِِع‬
ِ ‫اط ِك ِذ‬
ِ ‫الى‬
ِ ‫ِ{ًا ِأيِ ِها‬
“Ey Ġnsanlar! Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz
ve göğüslerdeki (yanlıĢ fikir)lere Ģifa gelmiĢtir.”569
Yunus Suresi‘nde, elli yedinci ayeti celile. Demek ki hadisi
kutsiler Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da var mı? Belki lafzi olarak yok,
ama mana olarak hepsi Kur‟an‘da var. Ve bu hadisi kutsiler otuz
sekiz tanedir ve yüz dört kitaptan toplanmıĢtır. Ama lafzi olarak bizde
vahiy ikiye ayrılır. Nedir? Metluv‘dur. Tilavet edilebilen ki, Kur‟anı
Azimu-Ģ‟ġan Metluv‘dur. Tilavet edilebiliyor, okunabiliyor. Birde
Gayri Metluv var. Okunmayan ama vahiydir. Bu mevaizler ve
hadis-i Ģerifler Gayri Metluv‘dur, okunamaz! Ama mana olarak
Kur‟an‘da da var, diğer kitaplarda da var. Bunların hepsinin manası
yüz dört kitapta var, hiç Ģüpheniz olmasın! Bakın, baĢlayıĢı Yunus
suresindeki elli yedinci ayeti celile ile baĢlıyor. Ne diyor bize?
569
Yunus Suresi: 57.
271
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ُ َ‫۩ ًََا ََأ َُّي ََها الى‬
َ‫اض‬
۩ Ey insanlar!
—―Buyur ya Rabbi!‖
ُ ْ ٌَ ْ َ ْ ُ َْ َ ْ َ
َ‫ً ََزَِّب َك ْم‬
َ ‫ظ َة َِم‬
َ ‫اء َث َك َم َم َى َِغ‬
َ ‫ج‬
َ ‫۩ َك َد‬
۩ Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz gelmiĢtir.
Size rabbinizden bir mevize geldi, bir vaaz geldi, haberiniz var
mı? Allah (Celle Celaluhu) haber veriyor iĢte bize. Nasıl?
َ ٌ َ َ
‫الص َُدو َِز‬
َُّ ‫اء ِ َلا َِفي‬
َ ‫ش َف‬
َ ِ ‫۩ َو‬
۩ Ve göğüslerdeki (yanlış fikir)lere Ģifa gelmiĢtir.
Ve insanların kalplerinde, göğüslerinde olan yanlıĢ fikirlere de
bir Ģifa geldi. Buraya geldikten sonra belki olaylara bakıĢ açınız
değiĢti. Belki artık sabahları kalktığınız zaman dünyalık bir mevzuya
canınız sıkılmıĢ kalkmıyorsunuz. Çünkü canı sıkkın kalkan nasıl
kalkıyordu? Allah (Celle Celaluhu)‘a harp açmıĢ Ģekilde değil mi?570
Veyahut da bir yakını ölen insan ne yapıyordu? Feryat ediyorsa, ne
yapmıĢ oluyordu? Mızrağı almıĢ, Allah (Celle Celaluhu)‘a savaĢ açmıĢ
oluyordu. Ġnsanın yakını ölür mü? Ölür. En sevdiği insan da ölmüĢtür.
Sonuçta Allah (Celle Celaluhu) verdiği zaman hoĢuna gidiyor da aldığı
zaman mı hoĢuna gitmiyor?
Biz insanız Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘den oğlu
Ġbrahim (Aleyhisselam) alındığı zaman dahi gözyaĢı dökmüĢtür.571 Biz
Ġmamı Gazali, Mevaiz-i Kudsiyye: 2. Mektup; Taberani, Mu‘cemu‘s Sağir: 2/30; Ebu Nuaym,
Hilye: 8/23; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 12/273; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178.
571
Buhari, Sahih: 2/85; Müslim, Sahih: 4/1808;Belazuri, Ensab: 1/452; Beyhaki, Delail: 5/430;
Zehebi, Tarih: 581; Ahmed b. Hanbel, Müsned:20/316 No:13014;
Mustafa Asım Köksal, Hz. Muhammed ve Ġslamiyet: 4/474; Ġbni Sad, Tabakat: 1/139.
570
272
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
de insanlık böyledir. Fıtratımızda var bu ama feryat niye? Üzüntü
olacaktır. Bakın, Allah (Celle Celaluhu) kocası ölen hanımların yas
tutmaları için ve üzüntülerinin geçmesi için, yeni bir nikâhla
evlenmeleri için, ne kadar boĢ durmaları lazım? Dört ay on gün. 572
Sizin dediğiniz üç ay, kocası hayattaysa573 boĢuna niye
üzülsün ki ona? Kocası öldüyse yüz otuz gündür. Dört ay on gün.
Allah (Celle Celaluhu) dört ay on gün müsaade vermiĢtir. Dört ay
on gün yasını tutacaktır. Ġddet beklerken evden dıĢarı çıkamaz, dıĢarı
gidemez, Zaruret yoksa hiçbir yere gidemez!574 Görüyor musunuz?
Bu bizim fıtratımızda olan bir Ģey ama feryat niye? Feryat eden ne
yapmıĢ oluyor? Allah-u Teâlâ‘ya harp açmıĢ oluyorsunuz. Çünkü
sıkıntıyı veren o.
Ebubekir (Radiyallahu Anh) Efendimizin yedi sene diĢ ağrısı
çekip kimseye söylememesi gibi.575 Sıkıntı kimden geldiyse
bileceğiz, razı olacağız. Bakın, safer ayının diğer aylardan bir farkı
var mı? Belki bu yaĢınıza kadar, kaç tane safer geçirdiniz? Kırk
yaĢındasınız, kırk tane. Hiç farkında mıydınız? Yok, ama biz bu
geçen hafta safer ayından bahsedince artık, biraz fark ettiniz olayları.
Üç yüz yirmi bin tane bela iniyor, her sene yeryüzüne. Ferudiddin
ġekergenç (Rahimehullah) hazretleri söylüyor. 576
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
َ َّ َّ َ
َّ
َ ‫َع ًْ َظ ْل َم‬
ُ ُ َ ‫ َك‬:ٌ‫ا‬
َ ‫ان َك‬
:‫صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم‬
‫هللا‬
ِ ٌِ ‫اٌ َسظى‬
ْ َّ
ْ
َ
َّ
َ ‫َل ًَ ُشد ِْال َل‬
.‫ َول ًَ ِض ٍُذ ِفي ِال ُع ْم ِش ِئل ِال ِبر‬، ُ ‫ظا َ ِئل الذ َعا‬
“Kazayı ancak dua geri çevirebilir. Ömrü de ancak iyilik
arttırabilir.”577
572
Bakara Suresi: 2/234.Ayet.
Bakara Suresi: 2/228.Ayet.
Talak Suresi: 1.Ayet; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/144.
575
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefcitu-t‘Tesnim: 459; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/362.
576
Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 118.
577
Tirmizi, Sünen: 4/16; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/95; Taberani, Kebir: 2/100;
Hâkim, el-Müstedrek: 1/670; el-Ezdi, ġerhu MüĢkili-l‘Âsâr: 8/78.
573
574
273
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Biz dua ettiğimiz için çoğu askıda kalıyor belaların. Yoksa
dünya semasına üç yüz yirmi bin tanesi iniyor ve bunların hepsi safer
ayında iniyor. ġimdi önümüzdeki çarĢamba gecesi var. Hangi gece?
On yediyi on sekize bağlayan. Yani safer ayının son çarĢambası
oluyor iĢte. Dikkat edeceğimiz gün, o gündür. Selam ayetleri, hepsi
bulunacak Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da, suya yazılacak ve o su
içilecektir. Eski ulema, camiye toplanıyorlarmıĢ, orada selam
ayetlerini suya yazıyorlarmıĢ, içiyorlarmıĢ. Evlere ikram olarak
dağıtıyorlarmıĢ.578
O yüzden biz bu cuma günü selam ayetlerini yazacağız.
Herkes ufak su getirip cuma sohbetten sonra suyu alacaklar. Ocak
ayının on yediyi on sekize bağlayan çarĢambasında içeceksiniz.
Dikkat edin! Son çarĢamba namazı var, duası var. 579
SavaĢla emir olunan hiçbir peygamber helak olmadı, söyleyin
bana bir tane. Allah (Celle Celaluhu) bir peygambere ―Cihat et!‖ desin
de, o peygamber helak olsun.580 Bir tane örnek verin. Hangi
peygamber savaĢla emir olunmuĢsa, mağlup olmamıĢtır.581 Ama
hangi peygamber de savaĢla emir olunmadıysa oda öldürülmüĢtür.
Zekeriyya (Aleyhisselam) savaĢla emir olundu mu? Yok. Ne yaptı?
Yahudiler ağacın içinde ikiye böldüler.582 Yahya (Aleyhisselam)‘ı
da mihrapta ikiye böldüler.583 ġimdi bizim peygamberimiz bütün
peygamberlerin en üstünü olduğu için tek gönderilmiĢ. Eskiden her
hükümdara bir peygamber yolluyormuĢ Allah (Celle Celaluhu). 584 Yani
her padiĢaha bir peygamber. Görüyor musunuz? Yani aynı dönemde
yüzlerce peygamber var. Aynı dönemde yaĢıyorlar. Ama biz
görmediğimiz için alıĢık değiliz.
Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 108.
Muhammed b. Hatiruddin, Cevahiru-l‘Hams: 50/52; Ġbrahim el-Ensari, Rave-z‘Zeman Fi Fedaili
ve-l‘Eyyam: 4; Muhammed Abidin, Tenbihu-l‘Kulubi-n‘Naime ale-l‘Evradi-d‘Daime: 71/72;
Mahmud Sami, el-Ed‘iye ve-l‘Ezkar: 123/127.
580
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/562.
581
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/562.
582
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi: 44/211; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 283;
Salebi: 238-239; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/244; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye:
2/224; Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550.
583
Taberi, Tefsir: 17/384; Beğavi, Tefsir: 3/120; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/227;
Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550; Hâkim, el-Müstedrek: 2/318; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/169;
Hazin, Tefsir: 3/123.
584
Yunus Suresi: 47; Nahl Suresi: 36; Rad Suresi: 7; Fatır Suresi: 35/24; Taberi, Tarih: 1/277;
Salebi, Arais: 329; Ġbni Esir, Kamil: 1/255; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/249.
578
579
274
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atılıyor, havada Cebrail
(Aleyhisselam) geliyor:
–―Bir ihtiyacın var mı?
–―Yok, sen bir meleksin. Benim senden ne isteğim olabilir?‖
diyor.585 Kur‟an‘da ne diyor? Ġbrahim (Aleyhisselam) bunu deyince,
Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu Kur‟an-ı Azimu-Ģ‘ġan‘da:
َ
َ
ُْ
ُ َ
”‫ُم‬
َِ ‫“كل َىا ًَا ه ُاس وى ِوي َب ْشدا َو َظَلما َعلى ِئ ْب َش ِاه‬
“Biz dedik ki: Ey ateĢ! Ġbrahimin üzerine serin ve emin ol” 586
Eğer emin ol demeseydi, sadece serin ol deseydi, ateĢ buz
kesilirdi. Ġbrahim (Aleyhisselam) buza çarpardı. Bakın, müfessirlerin
zekiliğine, neyi çözmüĢler? Ruhu-l‟Beyan‘da Ġsmail Hakkı Bursevi
587
(Rahimehulah) hazretleri söylüyor
ama Allah-u Teâlâ Hazreleri ne
dedi? Serin ve emin ol! Buz gibi oldu, sonra Ġbrahim (Aleyhisselam)‘a
emin oldu, güllük gülistanlık oldu. Üç gün kaldı ateĢin içinde.588
Yanında bir tane gölge meleği vardı, onunla sohbet ediyordu.
Nemrut geldi, dedi ki:
—―Sen ateĢin içinde birisiyle sohbet ediyorsun. Kimdi o?‖
—―O bir melekti.‖ dedi ona.589
Yahya (Aleyhisselam) Zekeriya (Aleyhisselam)‘ın oğludur.
Yahudiler ne yaptılar? Yahya (Aleyhisselam)‘ı da mihrapta ikiye
böldüler.590 Diğer peygamberlere de hakeza böyle bakabilirsiniz.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/230; Taberi, Tefsir: 18/467.
Enbiya Suresi: 69.Ayet.
587
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/232.
588
Kara Davud, ġerhu Delail-i Hayrat: 860; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 65.
589
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/234; Kara Davud, ġerhu Delail-i Hayrat: 861;
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 117.
590
Taberi, Tefsir: 17/384; Beğavi, Tefsir: 3/120; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye 2/227;
Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550; Hâkim, el-Müstedrek: 2/318; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/169.
Hazin, Tefsir: 3/123.
585
586
275
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah‟u Âlem Zülkifl (Aleyhisselam) döneminde. Çünkü Zülkifl
herhalde biraz gıcık oldular. Aynı dönemde yaĢamıĢ
yetmiĢ tane peygamberi birbirine bağlamıĢlar öldüreceklerdi. O da
gizlice gidiyor, oradan hemen onların bağını çözüp, hepsini serbest
bırakıyor.591 Bakın yetmiĢ tane peygamber aynı dönemde ve hepsini
katletmeyi planlamıĢlar.
(Aleyhisselam)‘a
Görüyor musunuz? Bu Ġsrailoğulları adam olmaz! Bunların
bütün soyu böyle pisliktir. Hep peygamber katletmiĢlerdir ve dikkat
edin! Peygamber katletmiĢ hiçbir ümmet feraha erememiĢtir. Bunlar
hep kat‘i bilgilerdir. O yüzden bu mev‘izeye güveniniz tam olsun!
Bakın, Allah-u Teâlâ ne buyuruyor:
َ
َ ٌ َ َ ْ ُ َّ ْ ٌ َ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ُ
‫الص َُدو َِز‬
َُّ ‫اء ِ َلا َِفي‬
َ ‫ش َف‬
َ ِ ‫ً َزَِب َك َم َو‬
َ ‫ظ َة َِم‬
َ ‫اء َث َك َم َم َى َِغ‬
َ ‫ج‬
َ ‫اض َك َد‬
َ َ‫۩ ًََا َأ َُّي ََها الى‬
۩ Ey Ġnsanlar!Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz
ve göğüslerdeki (yanlıĢ fikir)lere Ģifa gelmiĢtir.
ġifa oldu mu? Oluyor elhamdülillah. Bunlar kimlere Ģifa?
ġimdi bunun kitabını çıkarıyoruz, öyle güzel kitap oluyor ki,
ağzımızdan ne çıktıysa kitapta, sayfasına satırına dahi altına dipnot
yazılıyor, hocamız buradan söylemiĢtir diye. Ve o kadar etkili, güzel
bir kitap oluyor ki Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretlerinin bereketi
var. Âlimin teki ne yaptı? Ġhya Ulumi-d‘Dine Ġtiraz etti. Değil mi?592
Hâlbuki bir tane büyük Âlim hatırlıyorum:
—―Tasavvuf hakkında, ahlak hakkında, vaaz hakkında hiçbir
kitap olmasaydı, Ġhya Ulumi-d‘Din olsa yeter bize‖ 593 diyor.
Böyle bilgileri fazla aktarmak istemiyorum artık. Niye?
Çünkü bunlara kaynak ararken zorlanıyorum. Artık her söylediğim
Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tefsir: 2/438; Beğavi, Tefsir: 1/329; Fahreddin er-Razi, Tefsir: 6/497;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/378; Hazin, Tefsir: 1/176;
Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/307; Heytemi, Zevacir: 2/239.
592
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din, Mukaddime: 7.
593
Kâtip Çelebi, KeĢfu-z‘Zunun: 1/101.
591
276
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
kelimeyi kitaptan ararken yoruluyoruz. Fazlada bir Ģey anlatmak
istemiyorum, konuya bağlı kalmak istiyorum.
Ey insanlar! Size Rabbi‘nizden bir vaaz geldi, o vaaz ki
gönüldeki, kalpteki yanlıĢ düĢüncelere de Ģifa olacaktır Elhamdülillah
Yunus Suresi.594
Allah (Celle Celaluhu) bize soru yöneltiyor, herkes bu sorulara
gönlünde cevap versin! Ne buyuruyor?
ُ َ َ َ ْ َ َْ
َ ُ ْ ُ َ َ َ
َ‫ً َِئ َل َُْ َك ْم‬
َ‫ظ‬
َ ‫ح‬
َ ‫ً َأ‬
َ ‫ن َِئ ََل ِ َل‬
َ ‫ظ َىى‬
َِ ‫ح‬
َ ‫۩ َف َِل َم ََل َث‬
۩ Siz niçin size iyilik edenden baĢkasına iyilik etmiyorsunuz?
Herkes kendini kıyaslasın! Ben burada her söyleneni üstüme
alıyorum. Allah-u Teâlâ bize soruyor: ―Siz sadece size iyilik edene
iyilik ediyorsunuz. Niçin etmeyene etmiyorsunuz?‖ buyuruyor. Bakın
sorular devam ediyor:
ََُ َ ْ َ
َ ُ َ ََ
َ‫ص َل َك ْم‬
َ ‫ً َو‬
َ ‫ن َِئ ََل َم‬
َ ‫ص َلى‬
َ ِ ‫۩ َو ََل َث‬
۩ Niçin size gelip gidenden baĢkasını ziyaret etmiyorsunuz?
Siz neden size gelmeyene gitmiyorsunuz? Kime
gidiyorsunuz? Siz, size gelene gidiyorsunuz. Bak! Allah (Celle Celaluhu)
onu söylüyor bize. Ama gelmeyene niye gitmiyorsunuz? Mü‘min
vasfı mıdır bu? AĢağıda söyleyecek Allah (Celle Celaluhu), mü‘min nasıl
olmalıdır? diye. Bizde, özellikle Türk insanında bu çok vardır.
—―Ben ondan büyüğüm canım. Ne ona gideceğim‖ der.
Hâlbuki akraba ziyareti yapmak insanın ömrünü uzatır.595 Ve
Sıla-i Rahim nedir? Farzdır.596 Yani bırakın artık:
594
Yunus Suresi: 57.Ayet.
277
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―O bana geldi, ben ona gitmiyorum, ben ona bir kere
gittim, o bana hiç gelmedi!‖ Bunları bırakın! Ömrü uzatır diyorum
sizlere. Hayır, hasenat yaptırır sizlere. Allah (Celle Celaluhu)‘nun yoluna
gidiyor sizin arabalarınız, ayaklarınız.
Hep Allah (Celle Celaluhu) yolunda ömrünüz uzun olacaktır,
ömrünüz askıdadır. Ne demek yani Allah (Celle Celaluhu) elli yedi
yaĢında ölecektir diye yazmıĢtır ama askıdadır. Kaderi muallak,
kaderi mübhem. Mübhem kesindir, muallaksa askıda.597 Allah-u
Teâlâ buyuruyor ki mesela:
—―Ġyilik yaparsa, ana babasına iyilik yaparsa veyahut da
akraba ziyaret ederse, o elli yediyi altmıĢ yaparım.‖ Ben uzatırım.
Çünkü neden kesin karar vermedim, onu da anladınız mı?
Ama siz ne yapıyorsunuz: ―KardeĢim, ben bu adama iyilik
yaptım, bana yanlıĢ yaptı‖ değil mi? Vardır bu bizde. Veyahut da:
―Bu benden küçük! Ben buna bir kere ziyarete gittim, niye bir daha
ben gidiyorum ki‖ diyorsunuz. Allah (Celle Celaluhu) bunu soruyor bize.
Bakalım sonunda ne diyecek:
ُ َ ْ َ
َ َّ ُ َ
َ‫ً َكلَ ََم َك ْم‬
َ ‫ن َِئ ََل َم‬
َ ‫۩ ََو ََل َث َك َِل َُمى‬
۩ Niçin sizinle konuĢanlardan baĢkasıyla konuĢmuyorsunuz?
―Neden sizinle konuĢmayanlarla konuĢmuyorsunuz.‖ Siz
kiminle konuĢuyorsunuz? Sadece sizinle konuĢanla. Ne için siz
sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Yani bu nedir bilir misiniz?
Ölçü almaktır bu. Ahlak kitaplarında geçer, bu sadece ölçü almaktır.
595
Buhari, Sahih: 3/56; Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/33; Ebu Davud, Sünen: 3/119; Ebu-l‟Leys
Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 63; Sofuzâde Hasan Hulusi Efendi, Mecmau-l‘Adab: 216;
Ahmed b. Hanbel, Müsned:2/387; Ġbni Hibban, Sahih: 2/181; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 7/70;
Hakim, el-Müstedrek: 4/177; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/107; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:10/329;
Hakimi Tirmizi, Nevadiru-l‘Usul: 3/126; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/357;
Tirmizi, Sünen: 4/351; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 2/543;
Ġmamzâde, ġiratu-l‘Ġslam:196; Hadimi, Berikatu-l‘Muhammeddiyye: 5/313.
596
Salahi Efendi, 54 Farz ġerhi: 76; Ġmamı Birgivi, 54 Farz ġerhi: 21;
Hadimi, Berikatu-l‘Muhammeddiyye: 5/312; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 13/588.
597
Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 89 .
278
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Bana ne kardeĢim, benle konuĢmuyorsa, ben niye onla
konuĢacağım?‖ Hâlbuki biz bir kere ana babadan bir kardeĢliğimiz
var. Adem (Aleyhisselam)‘dan gelen bir kardeĢliğimiz var bizim yani.
Sulbümüzden olmasın, sadece mü‘min olduğu için598 bizim bir
kardeĢliğimiz var ve bu kardeĢliğimizi kimse bozamaz. Bozmak
isteyenler yahudilerdir, hristiyanlardır.
ġahı NakĢibend Hazretleri ne dedi:
—―Allah (Celle Celaluhu)‘yla anlaĢma yaptım, benim sulbümden
değil, benim tarikatımdan bir kiĢi benim yoluma girerse Allah (Celle
Celaluhu) onu cennete koyana kadar ne bir tane huriye bakacağım, ne
de cennet nimetine bakacağım‖599 diye. ġahı NakĢibend Hazretleri
bu mübarek sözünü yer mi? Allah (Celle Celaluhu) bu nazlı kulu incitir
mi? Bakın demiyor ki, kendi evladım. Kimi diyor? ―Bizim
yolumuzdan gelen…‖
ĠĢte biz! Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Selem)‘in yolunda mıyız?
Yolundayız. O zaman bu yolda olanlar, buraya gelen insanlarla kan
bağınız var mı? Hepiniz bir çatı altındasınız. Sizi buraya kim topladı?
Allah (Celle Celaluhu). Demek ki hepiniz aynı fikirdesiniz. ġu an
buradakiler, sizin evinizdeki kardeĢinizden, kanınızdan daha yakındır
sizlere. Mevlana (Rahimehullah)‘ın sözü var, bilir misiniz? Aynı dili
konuĢmak değil, aynı düĢünceleri paylaĢmak önemlidir.600
Hacca gidiyorsunuz değil mi? Hacda ne oluyor? Yanınızda
Pakistanlı var, onun yanında kim var. Ġranlı var, onun yanında kim
var, Çinli var, Malezya var, Endonezya var. Zaten dolu maĢaallah.
Ama görüyoruz, aynı dili konuĢuyor musunuz? Yok, ama aynı
düĢünceleri paylaĢıyor musunuz? Evet.
Aynı dili konuĢtuğunuz öz kardeĢiniz var, aynı düĢünceleri
paylaĢmadığınız için aranız bozuk değil mi? Farklı takımı tutsalar
dahi aranız ne hale geliyor değil mi? Demek ki, aynı lisanı, aynı dili
konuĢmak önemli değil!
598
Hucurat Suresi: 10.Ayet.
Mahmut Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 348; Mahmut Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 1/181 - 2/14.
600
Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mesnevi: 1/1205 - 2/3680.
599
279
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah‟u Teâla Âdem (Aleyhisselam)‘a yedi yüz bin tane lisan
öğretmiĢtir.601 Yedi yüz bin, Ģimdi hiç sizin aklınıza gelmiyor mu,
bunlar bu kadar kavimlerde diller nasıl çıktı? Yani bir ana babadanız,
Âdem (Aleyhisselam)‘dan. Nasıl olacak? Diyelim ki: 12 tane evladı, var.
Hepsi Arapça konuĢuyor, Âdem (Aleyhisselam) Arapça konuĢuyordu.
Nasıl oldu, bu kadar diller çoğaldı? Ahmedi Bîcan (Rahimehullah)
Hazretleri, Envaru-l‘AĢikin‘de söylüyor.
Allah (Celle Celaluhu), Âdem (Aleyhisselam)‘a
َّ ُ
َ ْ ٰ َّ
ِ ‫َ ِو َعل َم أ َد َِم َلا ْظ َما َ ول َها‬
“Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti. 602”
diye ayet var. Orada kelimeler öğretti, bazen de lisan öğretti. Yedi
yüz bin dil öğretti. 603
Buradan geliyor farklı diller iĢte. Siz ne sanıyorsunuz bunları?
Size ne anlatıyordu? Ben söyleyeyim size ne anlatılıyor:
—―Eskiden dumanla haberleĢiyordunuz siz. Tam bir
barbarlık, dumanla ateĢle oradan oraya ses yapıyordunuz, yankı def
çalıyordunuz barbarlar gibi, yamyamlar gibi.‖ öyle misiniz?
Bizim anamız babamız belli, değil mi? Ġnsan maymundan
geliyor diyen adam kesin maymuna benziyordur. Ama benim atam
belli. Ben Osmanlı torunuyum. Benim atam belli Elhamdülillah,
hepsi Ģeyh, evliya. Ben bu ecdadı bırakıp niye kendimi maymuna
isnat edeyim? Amma meraklılar hayvan olmaya! Değil mi? Bu
adamlar meraklı hayvan olmaya.
ġimdi, ne yazık ki bizim batıya kayma yönümüz, batıya
özenmemiz var, yani bizim müslümanlığımız, bizim Ģerefimiz,
imanımız yetmiyormuĢ gibi batıya özenmeler… O da nedir?
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/387.
Bakara Suresi: 2/31.
603
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/387.
601
602
280
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Böyle dev gibi, 200 kiloluk bir adam, ufacık bir pille çalıĢan
köpek gibi bir Ģey almıĢ kendine ―Yürü yavrum! Yürü çocuğum!‖ ne
çocuğu manyak mısın sen? Senden mi doğdu? Yani köpeği
dolaĢtırıyor. ―Yürü yavrum! oğlum yürü!‖ diyor. Bir de böyle
köpekleri kendi bebekleri gibi giydiren ahmaklar. Ama Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu:
ْ َّ َ ْ َ َ
َ
َّ ً
ُ ‫ص َّلى‬
َ
ّ
َ ‫الىب ِّى‬
َ:ٌ‫هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َكا‬
‫ي‬
ِ ِ ِ ِ ‫ ع‬، ِ ‫ِوعً أ ِبي ر ٍس ال ِغف ِاس‬
ْ
ُ
ُ
َّ ُ ْ ُ َ ُ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ
َ
َ
َ
ُ ‫ َوهث َر اَل‬،‫الخ َجا َس ُة‬
،ٌ‫ا‬
ِّ ‫ َوهث َر ِث‬،‫غ الط َُ ِال َع ِت‬
‫ِئرا اكَرب الضمان هثر لب‬
ّ ‫ َو َو َاه ْذ ئ َما َس ُة‬،‫ َو َه ُث َر ِث ْال َفاخ َش ُت‬،‫َو َع ُظ َم َسب ْاَلَاٌ ب َماله‬
،‫الص ْب َُ ِان‬
ِ
ِِ ِ ِ
ِ
ِ
ْ
ْ
َ
ُ
ْ
ْ
ّ َََُ
َ
ّ
َ
ُ
‫ َو ٍُ َشِّبي‬،‫ َوط ِفف ِفي ِاَلى َُ ِاٌ َو ِاَليز ِان‬،‫ َو َح َاس العلطان‬، ُ ‫الي َعا‬
ِ ‫وهثر‬
َ َ ٌ َ ُ َّ َ ُ َ َ ُ َ َ َ َ ّ َ ُ ْ َ ْ ُ َ ٌ ْ َ ْ َ َ ْ ُ ُ َّ
‫ ول‬،‫ ول ًىكش ه ِبير‬،‫الشحل ِحشو ول ٍب ِخير له ِِمً أن ًشِبي ولذا له‬
َ َ َ َ ْ َ ْ َ َّ َّ َ َّ َ َ ّ ُ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ ٌ َ ُ َ ْ ُ
‫الش ُح َل ل َُغص ى اَل ْشأة َعلى‬
‫ ختى أن‬،‫الضها‬
ِ َ ‫ وٍىثر أولد‬،‫ًشخم ص ِغير‬
ْ َ ْ َ َ َّ َ َ ْ ُ ُ َ ْ ُ ُ َ َ
َّ
َ
ِ ِ ‫اعَ َزل ُخ َما َع‬
ً
‫ ل ِى‬:‫ فُلىٌ أمثلهم ِفي ر ِلً الضم ِان‬،‫كا ِس َع ِت الط ِش ٍِم‬
ُ ُ َ َ ْ َّ َ ُ ُ َ ُ َ ْ َ َ
َّ
ّ
ًَ‫ َأ ْم َث ُل ُه ْم في َرل‬،‫الز َةاب‬
‫ن‬
‫ىب‬
‫ل‬
‫ك‬
‫ى‬
‫ل‬
‫ع‬
‫ن‬
‫أ‬
‫الظ‬
‫ىد‬
‫ل‬
‫ح‬
‫ى‬
‫ع‬
‫ب‬
‫ل‬
ٍ
‫و‬
،
‫ٍم‬
‫ش‬
‫الط‬
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
ِ ِ
َ ْ َ َّ
َ
ًُ
ِ ‫الضم ِان اَلذ ِاه‬
―Kıyamet yaklaĢtığı zaman, baĢlarına Taylasan (baĢ ve
omuzları örten bir giyecek) giyenler çoğalacak. Ticaret artacak
ve mal çoğalacak. Para sahibi, sırf parasından ötürü saygı
görecek. FuhuĢ yaygın hal alacak. Çocuklar hakim duruma
gelecek. Kadınlar çoğalacak. Sultanın zulmü artacak. Tartı ve
ölçüde hile yapılacak. KiĢi köpek yavrusunu beslemeyi çocuk
yetiĢtirmekten daha hayırlı görecek. Büyüğe saygı, küçüğe de
sevgi ve merhamet kalkacak. Zina çocukları çoğalacak. Hatta
kiĢi, yol ortasında kadınla cinsi iliĢki kuracak. Kurt kalpli olan
kiĢiler koyun derileri giyecekler (yani, dışları mülayim içleri katı olacak).
281
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
O zamanda en göze çarpan insan müdahaneci (kötülükleri görüpte
604
mani olmayan) kiĢidir. ”
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu söyledi. ġimdi bir
hadis daha söyledim, bunun da kaynağını ara. Ne söylesem arıyoruz
Ģimdi. Gece, sabahlara kadar kaynak arıyoruz. Çünkü dipnotu
olmayan kitaba değer yoktur. ġimdi, hoca bunu söylemiĢte nerden
söylemiĢ? Bir kitabın ilim ehlindeki değeri önemlidir. Zaten avam
tabakaya hepsini yutturuyorlar.
َ َ َ ََ
ْ
ِ …‫اخت ِفي الذه َُا‬
‫…فَل س‬
―…Dünyada rahat yoktur..." 605
Dünyada rahat yok! Aramayın. Bizim hatamız nedir biliyor
musunuz? GeçmiĢimizi unuttuk. GeçmiĢini unutan toplumlar nasıl
bilir misiniz? KoparılmıĢ ağaç gibidir. Kökü koparılmıĢ ağaç,
kurumaya mahkûmdur. Sizde öyle. GeçmiĢ tarihinizi unutursanız,
kurumaya mahkûmsunuz, yontulmaya mahkûmsunuz. Böyle evirirler,
çevirirler, Sultan Süleyman (Rahimehullah) zamanında harem varmıĢ
gibi yuttururlar size. ĠĢte Ģimdi Kanuni Sultan Süleyman
(Rahimehullah) Hazretlerini, cennet mekân, bir tane dizisini mi ne
yaptılar. Bize de anlattılar:
—―Hocam hep kadınlarla.‖ Bakın herkes buna inandı. Ben
dedim ki:
—―Kırk senesi atın üzerinde, batıda üç yüz atmıĢ iki tane kale
fethetmiĢ‖606 Bu adam nerde kadınlarla olacak. Allah (Celle Celaluhu)
aĢkına. Ama böyle yapmaları çok daha güzel! Çünkü Kur‟an:
―Bu batıl köpük gibidir‖607 diyor. Denizin üstünde köpük var ya.
Heysemi, Mecma‘u‘z Zevaid: 7/12440; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 1/110
Hadis No:409; Hâkim, el-Müstedrek: 3/5465; Taberani, Mu‘cemu‘l Evsat: 5/126;
Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 14/226.
605
Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 2/260.
606
Yavuz Bahadıroğlu, Resimli Osmanlı Tarihi: 180; Salih Gülen, Osmanlı PadiĢahları: 101;
Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 58.
604
282
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ ‫َو ُك ْل َحا َِ ْال َحم َو َص َه َم ْال‬
ِ‫اط ُل‬
‫ب‬
ِ
―Hak geldi, batıl zail oldu.‖608
Bunlar Ġslam‘a darbe vurdukça, böyle sizi yonttukça, Ġslam
değer kazanıyor. Sultan Süleyman (Rahimehullah) gibi bir zatın, bu
Ģekil hayatını yansıtarak, bunları bizden göremeyiz. Bunlar aynı
babadan olabilir mi? Aynı ana babadan dahi olsa bizim Ģimdiki
kardeĢliğimiz gibi olabilir mi? Tarafınızı belli ediniz! Bülbül kuĢu
gibi olunuz. Ġsmi Hezar‘dı değil mi? Ne yaptı Ġbrahim (Aleyhisselam)
ateĢe atılınca? Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atıldıktan sonra:
—―Benim yaĢamaya ne hacetim var‖ dedi, ateĢe attı kendini.
Bakın ne kadar ufak kuĢ bu. Allah-u Teâlâ ne buyurdu Cebrail
(Aleyhisselam)‘a:
—―Git! Bülbülü kurtar!‖ ufacık kuĢ ateĢe attı kendini, Allah
(Celle Celaluhu) Cebrail (Aleyhisselam)‘ı yolladı ona. Bülbülü getirdi dedi
ki:
—―Allah (Celle Celaluhu) sana selam söylüyor, benden bir isteği
var mı?‖ dedi ki:
—―Ben Allah (Celle Celaluhu)‘nun yüz tane ismini biliyorum.
Geri kalan isimlerini de bana öğretmesini istiyorum.‖ Bir bülbül,
Hezar denmiĢte o zamandan sonra bülbül ismini almıĢ. 609
Allah (Celle Celaluhu) aĢkına bir bülbül kadar olamayacak mıyız
biz? Tarafımız o kadar mı belirsiz. Bizim ecdadımız nasıl bir ecdattır
bir bakın! Osmanlı padiĢahlarını size hep nasıl gösteriyorlar.
Afedersiniz ama Kanuni Sultan Süleyman (Rahimehullah)‘ı çizmiĢler
ayı gibi bir adam göbekli, Mevlana (Rahimehullah) Hazretlerini size
607
Ra‟d Suresi: 17.
Ġsra Suresi: 81.
609
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn:116.
608
283
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
çiziyorlar hakeza aynı. Bunları kim görmüĢ ki zaten, Mevlana
610
(Rahimehullah) bin ikiyüzlü yıllar.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in üç tane fotoğrafı varmıĢ.
Bir tanesi Fikirtepe‘de bir sofinin evindeymiĢ, bakıp bakıp
ağlıyorlarmıĢ. Kim görmüĢ ki kim çizmiĢ. Yazıklar olsun! O yüzden
günahkâr Âlim bin tane ilimsiz abidden efdaldir.611 Âlim günahkâr
olabilir ama iĢin bilincindedir. Ama cahil sofiyle uğraĢmak zordur.
Bakın, neler açar insanın baĢına.
Peki, Osmanlı dönemi olsaydı, farz edin ki; Fatih Sultan
Mehmed Han (Rahimehullah) dönemi, Mecalisu-l‘Ulum olmuĢ Ġstanbul
ilim meclisi o zaman.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in resmini çizip dalga
geçebilirler miydi? Hata kimde? Hata bizde. Fatih (Rahimehullah) gibi
bir tane adam yetiĢtirebildik mi? Ġçimizden bir tane daha Fatih
(Rahimehullah) çıktı mı? Çıkmadı değil mi? Hata bizde, kimse kusura
bakmasın! Hata hepimizde! Kabul edin, dünyaya meyil ettik.
Neyse ne buyurdu Allah (Celle Celaluhu)?
—―Ey insanlar! Sizler sadece size gelene gidiyorsunuz.‖
Ne için sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Mesela
aramıza yeni biri katıldı, hemen gidiniz! Hiçbir insana ismiyle hitap
etmeyiniz! Çok ayıptır. Bu kesinlikle adap kitaplarına zıt. Hele ana
babaya ismiyle hitap etmek, o fakirlik sebebidir.612 Unutkanlık ve
fakirliğin sebebi kitabında yazılmıĢtır. Ana babaya ismiyle hitap
etmek diye. Ama çevrenizdekilere, yaĢıtınız bile olsa abi deyin!
Mesela Ahmed Efendi deyin! YaĢıtınızda olsa, sizden küçükte olsa
Ahmed usta deyin! Ne olacak kaybımız? Eskiden hep Efendi
diyorlardı. O yüzden birisi geldiği zaman hemen ikram edin,
konuĢun! ―HoĢ geldiniz.‖ deyin.
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 8/147; Allah Dostları, ġule Yayınları: 7/160.
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/291; Benzer hadisler için bakınız:
Ġmamı Gazali, Ġhya:1/20; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 36/48 Hadis No: 21716;
Darimi, Sünen:1/334; Ebu Davud, Sünen:3/317; Tirmizi, Sünen:4/347.
612
Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 717.
610
611
284
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bizler Müslümanız. Bir adamı yola çekebilmek için onun
gönlüne tohum ekmemiz lazım. Ektiğimiz anda, onu Ġslam‘da
istediğimiz yöne çeviririz. Adam geldi buraya, dikkat edin ki, yeni
namaza baĢlamıĢ, yeni bu yola girmiĢ, hemen ilk yapmanız gereken
nedir? Onun gönlüne o tohumu atmaktır. Nasıl atarsınız? Kendinizi
ona sevdirerek. Sevdiriniz, istediğiniz tarafa çekersiniz. Bunlar
gerçekler. Değil mi? Yani bir hoca, ne kadar âlim olursa olsun eğer ki
insanlığa yaramıyorsa, bir kiĢi gitmez sohbetine.
Sizin önce gönlünüze girmek lazım, sevgi tohumları attık mı,
ondan sonra istediğimiz tarafa çekeriz. Ġnsanı ancak yola güzel
ahlakla sokabiliriz.
O yüzden Allah-u Teâlâ‘da buyuruyor ki:
ُ َ ْ َ
َ َّ ُ َ
َ‫ً َكلَ ََم َك ْم‬
َ ‫ن َِئ ََل َم‬
َ ‫۩ ََو ََل َث َك َِل َُمى‬
۩ Niçin sizinle konuĢanlardan baĢkasıyla konuĢmuyorsunuz?
Niye siz sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Allah
buyuruyor. Bakın, bugün Edirnekapı Ģehitliğine gittik.
Edirnekapı mezarlığına gittik. Ziyaret ettik. Biz ölülerle konuĢtuk,
onlar bizle konuĢmadı. Ben onlarla konuĢuyorum onlar bana bir Ģey
söylemiyorlar. Hatlar kesik değil mi? Biz, Ģu an hayattakilerle aynıyız
iĢte. Bizler ancak bizimle konuĢanlara gidiyoruz, ölülerden farkımız
yok! Bunu faaliyete geçirmemiz lazım, bize gelmeyene gitmemiz
lazım, adam olmak lazım, erkek olmak lazım.
(Celle Celaluhu)
Ali Haydar Ahıshavi (Kaddesallahu esrarahum) hazretlerinin en
çok sevdiği alim olan Mahmut Sami Ramazanoğlu (Kaddesallahu
esrarahum) hazretleri Medine‘de vefat etti. O zatın bir sözü var. Bakın
ne kadar ağır. Diyor ki:
285
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
–―Kırmayacağım ve kırılmayacağım.‖613 Kırmamak, belki
yapabilirsiniz, uğraĢırsınız kırmamaya, ama kırılmamak elinizde değil
ki. Bu gönlünüz kırılıyor. Siz kırılmadım deseniz bile gönlünüz
kırılıyor. Ama çabalayacaksınız. Bunun mücadelesini vereceksiniz.
Efendi Hazretleri imam olduğu zaman, o zaman 22 - 23 yaĢlarında
gelmiĢ Ġsmail Ağa camiine, imamı olmuĢ oranın. Yıkık virane orası,
faaliyete girmiĢ, yapmıĢlar tamir etmiĢler. Tek tek bütün kapıları
çalmıĢ. Hepsini çalmıĢ demiĢ ki:
—―Ben bu caminin yeni imamıyım, gelin buyurun
cemaatimize bekleriz.‖ diye. Bütün kapıları böyle böyle Ġsmail Ağa,
Ġsmail Ağa oldu. Bir savaĢ, bir mücadele, bir cihat edildi. Orada hatta
bazısı demiĢ ki:
—― ''ġuna bak, sen bir hiçsin ya!‖ diye Efendi Hazretleri
demiĢ ki;
—―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun! Benim vasfımı bir tek sen
doğru anladın.‖ Görüyor musunuz? Biri size kötü huyunuzu söylediği
zaman zorunuza gitmesin.
Biri dese ki size:
—―Ya boynunda akrep var!‖
—―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun! Ġyi ki söyledin, yoksa beni
sokacaktı!‖ diyorsun, değil mi? O zaman adam sana:
—―Bak bazen çok sivri dillisin, konuĢmanı düzelt‖ dese niye
zoruna gidiyor? Sonuçta konuĢmaların ahirette akrep olacak sana.
Niye öyle bakmıyorsun meseleye.
Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
―Niye siz sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz?‖
613
Rehber Ansiklopedisi: 15/67; Hasan Kamil Yılmaz, Altınoluk Dergisi: 18, Sayı: 96 - 1994.
286
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Devamında:
ْ ُ َ
ُ ْ َ ْ َ
َ
َ‫ط ََػ ََم َك ْم‬
َ ‫ً َأ‬
َ ‫ن َِئ ََل َم‬
َ ‫ط َِػ َُمى‬
َ ‫۩ ََو ََل َث‬
۩ Niçin sizi yedirenlerden baĢkasını yedirmiyorsunuz?
Niye size sadece yedirenlere yediriyorsunuz? Size
yedirmeyenlere yedirmiyorsunuz?
Sadece kim size yediriyorsa onlara yediriyorsunuz. Ama
yedirmeyenlerle pek iĢiniz yok! Allah (Celle Celaluhu) için yapın iyiliği
atın denize, balık bilmese de halik bilir. Allah (Celle Celaluhu) bilir sizi!
O yüzden öyle buyurdu:
ُ َْ ْ َ
َ ُْ َ
َ‫ً َأ َك ََس ََم َك ْم‬
َ ‫ن َِئ ََل َم‬
َ ‫۩ ََو ََل َث َك َِس َُمى‬
۩ Niçin Size ikram edenlerden baĢkasına ikram
etmiyorsunuz?
Niye sadece size ikram edene ikram ediyorsunuz? Ġkram
nedir? Yedirmek, içirmek. Güler yüz değil mi? Demek ki, tatlı bir
söz, güler bir yüz hepsi ikram mıdır? Ġkramdır. Siz sadece size ikram
edene ikram ediyorsunuz buyuruyor Allah (Celle Celaluhu).
Cuma günleri yedi kiĢiye selam veren bütün mahlûkata selam
vermiĢ hükmündedir.614 Bu hafta sohbette anlattım değil mi? Peki,
bunun peĢinde miyiz? Artık peĢindeyiz değil mi? Yoldan geçen
herkese selam veriniz! ―Selamun Aleykum! Hayırlı iĢler‖ deyiniz!
Herkesle aranız iyi olsun! Herkese muhabbet edin, tatlı söz
söyleyiniz. Desinler ki:
— ―Bu adam takvalıydı, sünnete ittibalıydı.‖
614
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 568.
287
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nasıl yaptıysa, aynısını
hayatınıza uygulayınız! Zor mu?
Yeminle söylüyorum bir gün talebelerle bir yere gidiyordum.
Tabi o zaman araba falan yoktu, biz de yürüyerek gidiyorduk. Bir
tane tanıdık yolda gördü bizi. Dedi ki:
—―Hocam seni ne zaman görsem hep güler yüzlüsün‖ dedi.
Bende:
–―Param yok. Parası olan adamın derdi olur. Benim param
yok. Alacak verecek davam yok. Niye canımı sıkayım ki‖ dedim.
Her sabah yeni gün baĢlamıĢ. Yeni günde yeni güneĢle, yeni
ayla huzur yolunda devam ediyorum elhamdülillah.
Kalbimde Allah (Celle Celaluhu) var, yürüyorum elhamdülillah.
Her yeni gün bize Ģahit değil mi? O yüzden bırakın, güler yüzlü olun!
Neyden korkuyorsunuz? Güler yüzlü olarak sevap almaktan mı?
Allah-u Teâlâ devam ediyor diyor ki:
َ َ َ ََ ََ َ ََْ
َ‫ظ ٌل‬
َْ ‫ح ٍَد َف‬
َ ‫ح ٍَد َغ َلى َأ‬
َ ‫ع ِ َِل‬
َ َِ ‫۩ َوَل‬
۩ Oysa kimsenin kimseye karĢı bir üstünlüğü yoktur.
Hiç bir kiĢinin bir kiĢiye üstünlüğü yoktur. Hiç birinizin
birinize üstünlüğü yok! Siz daha mı yakıĢıklısınız? Siz kazanmadınız
ki. Siz daha mı zenginsiniz? Sana kim verdi onları. Sen esmersin, sen
beyazsın. Sana o beyazlığı kim verdi? Sen mi kazandın? Sen renkli
gözlüsün, sen mi aldın? Parayla mı satıyorlar? Üstünlüğümüz yok!
Sen zayıfsın, sen kilolusun! Kiloyu ben mi aldım. Ben aldım derler
adama. Sen uzun boylusun, sen kısa boylusun, sende saç var, bende
yok! Sen mi yaptın? Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri seni öyle
yaratmadı mı? Hiç birimizin birbirimize üstünlüğü yok, üstünlük
288
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ancak takva iledir.615 Bak takva kazanılır, hadi yapın takvalığı
görelim. Gece saat ikide kalkın. Teheccüd namazını bir cemaatle kılın
bakalım, evde yapabilen yiğitler var mı? Değil mi ne kadar ağır
geliyor.
— ―Bırakın hocam, sabaha kalkıp cemaatle kılsak, öpüp
baĢımıza koyuyoruz, teheccüd diyorsunuz bize!‖ değil mi?
Devam ediyor muyuz Evvabinlere? Ahirette öyle denecekmiĢ
gece namazı kılanlar ayağa kalksın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) buyuruyor ki:
–―Çok az bir kiĢi ayağa kalkacak‖
Allah (Celle Celaluhu)‘da buyuracak ki:
–―Siz cennete girin!616‖ Hem de hesapsız.
Evvabin, Duha, ĠĢrak… Gidin bunların peĢine. Sabah
namazını kıldınız, güneĢ doğdu kırk beĢ dakika namaz yasak. Sonra
ne namazımız var? ĠĢrak namazı. Öğle namazından bir saat veya kırk
beĢ dakika önce ne namazı var? Duha namazı. AkĢam namazından
sonra ne namazımız var? Evvabin. Yatsıdan sonra kabir nur
namazımız var, gece Teheccüd namazımız var. Ondan hariç ġükür
namazımız var, Yağmur namazımız var, Ġstiska Namazı. Küsuf
namazımız var, Husuf namazımız var, ay tutulduğunda namaz kılınır.
Geçenlerde ay mı tutulmuĢtu güneĢ mi? Ay tutuluyor, mesela millete
odun gibi bakmak için bir Ģey veriyorlarmıĢ ellerine film gibi bir Ģey.
KoĢuyorlar, koĢuyorlar… Müslümansın ya!
Bizde ay tutulma namazı var, kalk namazını kılsana değil mi?
Odun gibi gidiyorlar bakıyorlar ona. Ya biz müslümanız, sırf bu
namaz bu ana ait, senede kaç sefer oluyormuĢ, kaç senede bir oluyor?
ġimdi 60 sene yaĢasak diyelim, 60 tane küsuf husuf namazımız
olamaz, 20 yaĢından itibaren Ģu an Ģu sözü versek hanenizde kaç tane
615
616
Hucurat Suresi: 13.Ayet.
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:7/120-10/10; Suyuti, Durru-l‘Mensur:6/548;
Abdulkadir Geylani, Gunye: 802; Sa‟lebi, Tefsir:7/332; ZemahĢari, KeĢĢaf:3/511;
Beydavi, Tefsir: 4/221; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 57; Ebu-s‘Suud, Tefsir:7/85.
289
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
olur?10 tane! Seneye ölürüz bir tane bile olmaz. Allah (Celle Celaluhu)
aĢkına bu namazları kaçırmayın! Bunlar veli nimet! Bunlar yazılsın!
Yeni camiye gittiniz, yeni bir mescide girdiğimizde ne
namazımız var? Tahiyyetu-l‘mescit, iki rekât. Abdest aldınız ne
namazımız var? Abdest ġükür namazımız var. Ayriyeten Ģükür
secdesi demeyin. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ona mekruhtur617 diyor.
Ama sizde tek rekât namaz var mı yok. ġafii mezhebinde tek rekât
namaz var. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor;
َ َّ َ َ ْ َ َ
َ
َ
ِ‫اخ َِذ ٍِة ِف ِِل َُِ ِْف َِع ْل‬
ِ ِ ‫ىج َِش ِِب َِى‬
ِ ًُِ ‫ب ِأ ْ ِن‬
ِ ‫خ‬
ِ ‫ً ِأ‬
ِ ‫ِو ِم‬
—―Bir kimse bir tek rek‟at vitir namazını kılmak isterse
kılsın!‖618
O yüzden ġafii mezhebinde vitir de sünnet olduğu için
isteseler tek rekât kılıyorlar ama hanefi mezhebi olmaz. Ġlla üç
kılacaklar. Çünkü vacip, vacibin kazası da vacip.
Hanefi mezhebinde adamın kazası varsa dahi revatıp
sünnetlere devam edecek ve her namazdan sonra en az bir vakit kaza
kılacak, kaza namazlarını adet haline getirecek ve evvabin, iĢrak
kılacak. ġafii mezhebi kılamaz! ġafii mezhebi illa önce kazayı
bitirecek. Bir an önce kazayla meĢgul olup bunlara geçmesi lazım.
Hanefi mezhebinde öğle namazının sünnetini terk edeyim de 4 rekât
kazayı kılayım dese olmaz, sizde sünnetin terkine müsaade yok.
Allah-u Teâlâ dedi ki hiç birinizin birinize üstünlüğü yok.
Devamında:
َ ُ ُْْ َ
َُ َ
َ‫ىل ِه‬
َِ ‫ط‬
َ ُ ‫آم َىىا َِباهللِ َ َو ََز‬
َ ًً
َ ‫ن الَ ِ َر‬
َ ‫ال َإ َِم َىى‬
َ ‫۩ َِئهَ َما‬
617
618
ġurunbulali, Nuru-l‘Ġzah: 1/101; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah:1/191;
Tahtavi, HaĢiyetun Ala Meraki-l‘Felah: 1/499.
Ebu Davud, Sünen: 2/62; Nesai, Sünen: 3/238; Beyhaki, Sünenu-s‘Suğra: 1/282;
Abdurrezzak, Musannef: 3/19.
290
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
۩ Allah-u Teâlâ‟ya ve Resul‟üne iman etmiĢ gerçek
mü‟minler…
Allah-u Teâlâ vasıfları sayıyor. Bakalım Ģimdi biz bu vasfın
altına girecek miyiz, girmeyecek miyiz? Hadi bakalım. ġimdi erkek
kim ortaya çıkacak. Allah-u Teâlâ buyurdu ki:
Mümin o kimsedir ki: kimdir Ya Rabbi? Allah (Celle Celaluhu)
ve Resulüne iman edecek. Ettik mi? Bir dahi buyurun:
— ―EĢhedu en la ilahe illallah ve eĢhedu enne
Muhammeden abduhu ve resulü‖ bunu yaptık.
Kalben yaptık dimi? Hiç Ģüphe var mı? Olmasın ha. Gidin
kalbinizi çamaĢır suyuyla mı neyle yıkıyorsanız yıkayın. Katıksız bir
iman getiriyorsunuz ortaya.
Devamında:
َ َ َ َ ْ َ َ َ ُ ْ ُ َ
َ‫اء َِئ َل َْي َِه ْم‬
َ ‫ط‬
َ ‫ً َأ‬
َ ‫ن َِئ َى َم‬
َ ‫ظ َىى‬
َِ ‫ح‬
َ ًَ ًً
َ ‫۩ الَ َِر‬
۩ O kimselerdir ki, kendilerine kötülük edenlere iyilik
ederler.
Mümin o kimsedir ki ona kötülük yapana iyilik yapar. Hadi
bakalım. Ama mertçe söyleyeceksiniz. Bunu ben yapıyorum diye
geçme. Mertçe, size kötülük yapana iyilik yapabiliyor musunuz? Yok.
ġimdi Ģahidiniz var mı? Mümin o kimsedir ki: Allah (Celle Celaluhu) ve
resulüne iman etti (ki elhamdülillah)‖ ama diğerini sayıyor Allah
(Celle Celaluhu): Kötülük yapana iyilik yapacak, var mı? Bundan sonra
olacak ama. Yeminle söylüyorum her gün her gün yeminimi
tazeliyorum, ben kırmayacağım kırılmayacağım. Ġnsanın elinde değil.
Çok zor bir Ģey, çok büyük bir yük. Ama artık taĢın altına elinizi
koyacaksınız, yok baĢka bir Ģey. Cennet böyle kazanılır ancak.
291
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Cennet ayrıntıdadır. Bakın yeminle söylüyorum Cennet
ayrıntıdadır. Koskoca Ġmam-ı ġafii vefatından sonra rüyada gördüler:
—“Allah (Celle Celaluhu) sana nasıl muamele etti?‖ Dedi ki:
—―Risale diye kitap yazmıĢtım. Orada Rasulullah(Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)‘e bir salat ettim Allah (Celle Celaluhu) onun hürmetine beni
affetti.619
Koskoca Ġmam-ı ġafii. Bu kadar adam dinde içtihat ediyor.
Kur‘an hafızı, hadis hafızı ne derseniz deyin. Ama Allah (Celle Celaluhu)
sadece bir salatı yazdı diye affediyor onu.
Bir salavat. Görüyor musunuz? O yüzden cenneti kazanmak
ayrıntıda. O ayrıntıyı vereceksiniz Allah (Celle Celaluhu)’ya. Ne
buyuruyor:
ُ َّ
ُ ْ ْ َ َ ْ َ ُ ْ َ َّ َّ َ ّ ‫َل ئ ْه َش َاه في‬
‫ىث‬
ِ ‫الذ ًًِ كذ ج َبين الششذ ِمً الغ ّ ِي ف َمً ًَىف ْش ِبالطاغ‬
ِ ِ
ِ
َْ ُ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ْ َ َ ّ ْ ْ ُ َ
‫ً ِبالل ِه فل ِذ اظخمعً ِبالعشو ِة الىزلى‬
ِ ‫وٍإ ِم‬
―Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan iyice
ayrılmıĢtır. Artık her kim tâğutu inkâr eder, Allah'a da iman
ederse, iĢte o, en sağlam bir kulpa yapıĢmıĢtır ki, o hiçbir zaman
kopmaz. Allah, her Ģeyi iĢitir, bilir.‖620
Sapa sağlam kulpa tutunduk mu? Rabbimizden baĢka
tutunacak kulpumuz var mı? Yok ki, nereye gideceksiniz ki? Ama o
kulpu, o bahaneyi Mevlaya vereceksiniz. Tefciru-t‟Tesnim
sohbetinde anlattım sizlere. Allah (Celle Celaluhu) kulu affetmek için ne
dedi?
—―Hiçbir âlimin sohbetinde bulundun mu?‖ Kul:
—―Yok‖ dedi.
Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin: 310; Ġmam-ı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/896;
Ġbni Cevzi, Sıfatu-s‘Safve: 1/438-439.
620
Bakara Suresi: 256. Ayet.
619
292
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—―Hiçbir âlimi sevdin mi?‖ Kul:
—―Yok‖dedi.
—―Peki, ismin âlimin ismine denk geliyor mu?‖ Kul:
—―Yok‖ dedi.
Bak Allah (Celle Celaluhu) affedecek sebep arıyor. En sonunda
Allah-u Teâlâ:
—―Sen bir âlimi seveni seviyordun, o yüzden affettim
seni‖621
Affetmek için yer arıyor bize. Yeter ki Ģu nefsi bir an yenip Ģu
kulpu tutalım. Cennet ayrıntıda, ayrıntıyı yakalamamız lazım.
Devamında:
َ َ ْ َ َ ُ ََ
َ‫ط ََػ َُه ْم‬
َ ‫ً َك‬
َ ‫ن َم‬
َ ‫ص َلى‬
َ ِ ٍَ‫۩ َو‬
۩ Kendileriyle iliĢkiyi kesenleri ziyaret ederler.
Mümin o kimsedir ki gelmeyene, sizden ayağı kesilene
gidendir. Yapabilir misiniz? Bir ikinci olsa gene gider misiniz? Üç
oldu gittiniz gelmedi, gider misiniz? Siz büyüksünüz normalde.
Küçükler beklenir.
Hadi bir bayram oldu gittiniz, bir dahaki bayram oldu. Gene
siz gittiniz, üçüncü bayram olsa gider misiniz?
Ama mü‘min o kimsedir ki diyor Allah (Celle Celaluhu): ―Ondan
kesilene gider.‖ gideceğiz arkadaĢlar. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)‘e sordular:
621
Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/299.
293
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—Ya Rasulallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali (kerremellahu
vechehu)‘ya niye bu kadar değer veriyorsun? Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
—Siz birisine iyilik yapsanız o size kötülük yapsa ne
yaparsınız?
—Gene iyilik ederiz. Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—Bir daha yapsa?
—Ashabı kiram baĢlarını öne eğdi. Rasulallah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem):
—Bana Ģimdi Ali (Kerremallahu vechehu)‘yu çağırın.
Hz. Ali (Kerremallahu vechehu) efendimiz geldi. Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
—Ya Ali! Birisine iyilik etsen o sana kötülük yapsa ne
yaparsın?
— Ġyilik yaparım Ya Rasulallah!
—Bir daha yapsa?
—Ġyilik yaparım Ya Rasulallah!
—Bir daha yapsa?
— Ġyilik yaparım Ya Rasulallah!
Yedi kere sordu. Yedisinde de:
—― Ġyilik yaparım Ya Rasulallah! Kıyamete kadar kötülük
yapsa gene de iyilik yaparım ben‖ dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
294
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—ġimdi niye Ali (Kerremallahu vechehu)‟ya değer
verdiğimi anladınız mı? Buyurdu.622
Bir ibarede:
َ
َ
»‫« َم ًْ ل ًَ ْش َخ ُم ل ًُ ْش َخ ُِم‬
―Merhamet etmeyene merhamet edilmeyecek.‖623
Acımazsanız size acınmayacak ahirette. BaĢka bir ibarede:
َ ْ َ
ُ
»‫ً ِخ َذ َم ِخ ِذ َِم‬
ِ ‫«م‬
―Hizmet edene hizmet edildi.‖624
Siz hizmet edin ki yaĢlandığınızda size de hizmet etsinler.
Mümin o kimsedir ki gelmeyene gider. Bizler onlardanız
elhamdülillah.
َ ُ
َ‫ح ََس ََم َُه ْم‬
ََ ً
َ ْ َ‫ن ََغم‬
َ ‫۩ ََو ََ َْػ َفى‬
۩ Kendilerini mahrum bırakanları affederler.
Sizi mahrum bıraktılar. Ġki kardeĢsiniz, arsa kaldı babanızdan.
Yarı yarıyaydı vermedi size. Hayatta kapıyı açmayız. Bakın mümin o
kimsedir ki, sizi mahrum edeni affeder. Diyor ya dünyalık mal, verin
onun olsun. Kaç sene daha ömrünüz kaldı ki. Bugüne kadar karnınız
doymadı mı? Gözümüz doysun dimi? Güneydoğuda ne derler:
— ―Sen ye ye gözünü bir avuç, bir karıĢ toprak doyurur‖
derler.
ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehar-ı Yâr-i Güzin: 315; Ġslam Alimleri Ansiklopedisi: 1/111.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/17; Buhari, Sahih: 8/7-10; Müslim, Sahih: 4/1808; Ebu Davud,
Sünen:4/355; Tirmizi, Sünen: 3/382; Tahavi, ġerhu Meani-l‘Asar: 4/293; Ġbni Hibban, Sahih:2/202;
Taberani, Kebir: 2/333; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/341; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:12/431;
Ebu Ya‟la, Müsned: 10/296; Abdurrezzak, Musannef: 3/552.
624
Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya:10/96; Ġmamı Nevevi, Bustanu-l‘Arifin: 1/76.
622
623
295
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sen istediğin kadar ye. Ancak doyacağın kadar yersin. Bir an
Ģöyle kafanızı alın elinizin arasına ki ben Ģu an ne yapıyorum nefsime
mi uyuyorum? diye. Sizi mahrum bırakanı siz affedin.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘ in amcasını parçaladı ya
VahĢi (Radiyallahu Anh). Hazreti Hamza (Radiyallahu Anh) ‘ı parçalamadı
mı? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) baktı ki burnu kesilmiĢ,
kulakları kesilmiĢ, ciğerleri çıkmıĢ, böbreği çıkmıĢ. Bütün vücudu
param parça. Ona rağmen affetmedi mi?625
Unutmayın öç almak adalet, affetmek fazilettir. Size haksızlık
yapıldı. Hz. Ali (Radiyallahu Anh) ne diyor:
—―Hakkınızı yedirmeyiniz yoksa hakkınızla beraber Ģerefinizi
de kaybedersiniz.‖626
Ama ben de size diyorum ki:
— ―Bu hakkı almak, yani adama karĢı sizin yenen hakkınızı
almak adalet ama affetmek fazilettir.‖ Sizi mahrum bırakanı
affedeceksiniz. Müminlik alametidir bu. Allah (Celle Celaluhu)
devamında buyuruyor ki:
َ َ ْ َ ‫َ َ ْ َ ُ َن‬
َ‫ان َُه ْم‬
َ ‫ِخ‬
َ ً
َ ‫۩ َوٍَ َأ َث َِم َىى َ َم‬
۩ Kendilerine hainlik yapanlara emin davranırlar.
Size ihanet edene güvenli kiĢi olacaksınız. Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e ihanet ettiler mi? Ettiler ve üstelikte
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) peygamberliğini ilan ettikten sonra
hala emanet bırakıyorlardı ona. Hem diyorlardı ki:
— ―Getirdiğine inanmayız, hem de dıĢarı gidecekleri zaman
Ģu emanetimiz sende kalsın, sen güvenilir insansın.‖627
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 25/482; Buhari, Sahih: 5/100; Ġbni Hibban, Sahih: 15/483; Beyhaki,
Delailu-n‘Nubuvve: 3/242; Ġbni Cevzi, Sıfatu-s‘Safve: 1/141; Humeyd el-Mekki, Nadratu-n‘Naim:
9/4012; Zehebi, Tarihu-l‘Ġslam: 2/182; Türkiye Diyanet Vakfı, Ġslam Ansiklopedisi: 42/451.
626
UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık.
627
Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/104; Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam, Siretu-n‘Nebi: 2/129;
Muhibbu-t‟Taberi, Riyadu-n‘Nadra:1/86; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 3/178;
Diyarbekrî, Hamis: 1/324; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/669.
625
296
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
O yüzden Muhammedu-l‟Emin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oldu
ya.628
Güvenilir insan oldu. Siz ihanet edene gene güvenilir insan
olun. Adam sizden çaldı, gidip ondan mı çalacaksınız? Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebu cehil‘i defalarca Ġslam‘a çağırmıĢ. En
sonunda Ebu Cehil:
—―Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sana yalancısın
demiyorum ama getirdiğine de inanmıyorum‖ 629 dedi. Yalancısın
diyemiyor çünkü neden? o güne kadar yalanını görmemiĢ.
َ َّ
َ‫ه ََج ََس َُه ْم‬
ََ ً
َ ْ ‫ن ََم‬
َ ‫۩ ََوٍَُ َك َِل َُمى‬
۩ Kendilerini terk edenlerle konuĢurlar.
Sizden kaçanla, sizden hicret etmiĢ olanla konuĢmaya devam
ediyor musunuz? Edersiniz iĢte. Bu da müminlik vasfıdır, diyor. Sizi,
terk edenle siz konuĢmaya devam ediniz. Size küsene siz adım atınız.
Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin (Radiyallahu anhuma) efendimizin
kıssası var biliyor musunuz? Duydunuz mu hiç? Küslük meselesi
hakkında bakın çok güzel bir Ģeydir. Hz.hasan(Radiyallahu anh)
efendimiz ve Hz.Hüseyin (Radiyallahu anh) efendimiz küstüler.
Ashabımız araya girdiler barıĢtıracaklar. Hz.Hüseyin efendimize
gittiler:
— ―Sen peygamber torunusun adım atta barıĢın niye böyle
küslük yapıyorsunuz?‖ Hüseyin (Radiyallahu anh) efendimiz:
—―Ben dedemden iĢittim. Dedem Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
—― Ġki kiĢi küs olursa diğeri barıĢmak için acele ederse o
ondan önce cennete girecektir.‖ O yüzden ben barıĢmak için adım
Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa: 1/423; Ġsbehani, Delailu-n‘Nubuvve: 1/50; Aliyyu-l‟Kari,
ġerhu-Ģ‘ġifa:1/41; Muhammed Halid Sabit, Ricalun Havle-r‘Rasul:1/24;
Takıyyu-d‟din el-Makrizi, Ġmtau-l‘Esma:4/386.
629
Kurtubi, Tefsir: 6/416; Taberi, Tefsir: 11/334; Ġbni Kesir, Tefsir: 3/251; Suyuti,
Durru-l‘Mensur: 3/263; Hatib-i ġirbini, Siracu-l‘Münir:1/417; Yusuf Kandehlevi,
Hayatu-s‘Sahabe: 54; Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir: 7/183; Hazin, Tefsir: 2/109.
628
297
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
atmıyorum ki Hasan (Radiyallahu anh) ağabeyimden önce cennete
girmekten utanıyorum.‖ Hz. Hasan (Radiyallahu anh) efendimize
söylüyorlar bunu, direk koĢarak barıĢıyor. 630
Dedesi kim Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Ne kadar
güzel bir kelime ya! dedem, dedem dediği insana bakın Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Biz böyle Ģeyler anlatmaya alıĢık değiliz.
Mevzuya bakın! BarıĢmıyor adım atamıyor atmamasının
sebebi ne? ―Ben ağabeyimden önce cennete girmeye utanıyorum‖
diyor. Sırf o yüzden küstüğü abisine adım atamıyor.
O yüzden sizden kaçanla sizden küsenle Allah (Celle Celaluhu)
için siz konuĢunuz. Ondan önce cennete gireceksiniz. Devamında:
َ َ ْ َ ‫َ ُ ْ ُ َن‬
َ‫ان َُه ْم‬
َ ‫ً َأ ََه‬
َ ‫۩ َوٍَ َك َِس َمى َ َم‬
۩ Kendilerini alçaltanlara ikram ederler.
Size ihanet edene siz ikram ediniz. Sizden mahrum bırakana
siz ikram ediniz. Allah (Celle Celaluhu) için ikram ediniz. Yapma
niyetiniz Allah (Celle Celaluhu) ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in
rızasını kazanmak. Mutmain nefis diyoruz ya, adımı siz atın ne
kaybedeceksiniz? Soruyorum size, ne kaybedeceksiniz? Allah (Celle
Celaluhu) için bana bir tane maddi bir Ģey söyleyin kaybedeceğiniz.
Manevi bir Ģey söyleyin. Hiçbir kaybınız yok. Kazancınız var mı?
Var. Ee o zaman mübarekler, adım atalım küslüğümüz varsa adım
atın beĢyüz sene evvel cennete girmek için uyanıklık yapacağız.
ġeytan (aleyhi-l’le’ane)Firavuna geldi, kapıyı çaldı. Firavun:
—Kimsin? Dedi. ġeytan:
—Sen ilahlığını iddia etmemiĢ miydin? Gerçek ilah olsaydın
kapıdakinin kim olduğunu bilirdin, dedi. Firavun:
630
EbĢihi, el-Mustadraf: 158; Muhammed el-Bağdadi, Tezkiratu-l‘Hamduniyye: 2/187;
Râgıb el-Ġsfehânî, Muhadaratu-l‘Udebâ: 1/440.
298
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
—Doğru diyorsun, acaba Musa (aleyhisselam)‘ı kabul mü etsem?
ġeytan:
—Herkes senin ilahlığını kabul etmiĢken mi? Firavun:
—Hem saptıran sensin, hem lafı söyleyen sensin. ġeytan:
—Sen benden daha betersin. Firavun:
—Niye? ġeytan:
—Ya ben Âdem‟i inkâr ettim secde etmedim ama sen ilahlık
davasında bulundun. Sen benden betersin. Firavun:
—Ġkimizden daha aĢağılık var mı? ġeytan:
—Var. Firavun:
—Kimdir? ġeytan:
—Birisi birisine haset ederse senden de benden de daha
aĢağılıktır, dedi.631
ġeytandan al nasihati. Görüyor musunuz? Adım attı affetmedi
mi? Hased mi etti? Firavundan aĢağılık adammıĢ iĢte. Ben de biraz
önce ne hadis söyledim size:
َ
َ
»‫« َم ًْ ل ًَ ْش َخ ُم ل ًُ ْش َخ ُِم‬
―Merhamet etmeyene merhamet edilmeyecek.‖ 632
Merhamet edene ancak merhamet edilecektir. Devamında ne diyor
Allah (Celle Celaluhu):
631
632
Eğinli Mehmet Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/432; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:169.
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/17; Buhari, Sahih: 8/7-10; Müslim, Sahih: 4/1808; Ebu Davud,
Sünen: 4/355; Tirmizi, Sünen:3/382; Tahavi, ġerhu Meani-l‘Asar:4/293; Ġbni Hibban, Sahih: 2/202;
Taberani, Kebir: 2/333; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/341; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:12/431;
Ebu Ya‟la, Müsned:10/296; Abdurrezzak, Musannef: 3/552.
299
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
َ َ ُ ّ
َ‫۩ ََوَِئ َِوي َِب َك َْم َل َا َِب ٌير‬
۩ ġüphesiz ben sizden hakkıyla haberdarım.
Ey kullar! Bakın vaazım geldi mi size, duydunuz mu? Ben
sizden hakkıyla haberdarım, haberiniz olsun, diyor. Ne yaptığınızı, ne
ettiğinizi, ne konuĢtuğunuzu biliyorum, ona göre. Tamam değil mi?
Anladık bu vaazı.
ġimdi elbise yaptırma günü hakkında bilgi vereyim size
Muhiddin Ġbni Arabi (Rahimehullah) hazretlerinin hiç piyasada
olmayan ―Hazinetus Saah‖ diye bir kitabı var. Bunun fihristini de
ben hazırlamıĢtım.
Pazar günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiye keder ve
kasvet getirir. Ne zaman? Pazar günü. Elbise yaptırmak yok, elbise
kestirmek yok. Ġnsana kasvet getirir, diyor.
Pazartesi günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiye bolluk
bereket getirir. Pazartesi elbise yaptırın, kestirin, diktirin.
Salı günü yaptırılan veya kestirilen elbise denizde kaybolur
veya yanar. Salı günüde elbise yok, kestirmeyin de diktirmeyin de.
Hangi günleri çıkarttık? Pazar, Salı gitti.
ÇarĢamba günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiden
belayı savar, rızkı da bollaĢtırır. ÇarĢambada iyi, onda bir sıkıntı yok.
PerĢembe günü elbise yaptıran veya kestiren insanlar arasında
yüksek makam ve ilim sahibi olur. Ġnsanlar arasında yüksek makam
ve ilim. PerĢembe de güzel. Hangi günler güzel? Pazartesi ÇarĢamba,
PerĢembe.
Cuma günü yaptırılan veya kestirilen elbise insanın ömrünü
uzatır. Cuma günü de iyi.
300
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Cumartesi günü yaptırılan veya kestirilen elbise bugün de
elbise giyer, ısmarlarsa hayır görmeyeceği gibi giymediği takdirde
hastalığı kendinden ölünceye kadarda uzaklaĢtırır. Cumartesi günü
elbise sipariĢ ettiniz, giyerseniz baĢınıza bela, giymezseniz ölene
kadar sizden hastalık uzak duracak. Hangi günler Ģimdi: Pazar yok,
Salı yok, cumartesi yok.633 Burada bazı günler hakkında neler var
neler…
Adamlar Ģimdi hazine aramaya gidiyorlar, bu kitaptan
habersiz. Hazinenin aranacağı gün var, vakit var. Gidiyorsunuz,
kazıyorsunuz, yer değiĢiyor tabii. Adam oraya defineye koyacakta
cinsiz bırakır mı orayı? BaĢına dikiyor, yer değiĢtiriyor, korumaları
var. Adam diyor ki:
—―Üç kere kazdım, her kazdığımda Isparta‘da kocaman dev
gibi 2-3 metrelik yılan buldum.‖ Ne demek bu? Yolu bilmiyorsun
sen çünkü.
Ayrıca Pazar günü ekim yapma ve bina yapma günüdür.634
Çünkü Mevla Teâlâ gökleri Pazar günü imara baĢladı.635 Bütün
Mahlûkat altı günde yaratılmadı mı?636 Pazartesi günü yolculuk
günüdür.637 PerĢembe günü yolculuk günüdür.638 ÇarĢamba günü
büyük alıĢveriĢ yapmayın,639 uzun yola çıkmayın.640
Tabii ki Allah (Celle Celaluhu)‘a tevekkül edersin, baĢına bela
gelirse Allah (Celle Celaluhu)‘tan geldi diyorsanız çıkın ama bela gelirse:
633
Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 219.
Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:40;
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240.
635
Münavi, Feyzu-l‘Kadir:1/45; Mahmud Sami Ramazanoğlu, Yunus ve Hud Süreleri Tefsiri:8-9-10.
636
Furkan Suresi: 59; Araf Suresi: 54; Yunus Suresi: 3; Kaf Suresi: 38.
637
Askalani, Metalibu-l‘Aliye: 14/179; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 98;
Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Ġsmail Hakkı Bursevi,
Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Seyyid Süleyman el-Hüseyni, Kenzu-l‘Havas:1/17.
638
Ebu Davud, Müsned: 2/300 Hadis No:1036; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 23/260 Hadis No:543;
Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/534 Hadis No:33618; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/218 Hadis No: 7040;
Münavi, et-Teysir: 2/275; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:170.
639
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir:1/45.
640
Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:69; Sehavi, Mekasıdu-l‘Hasene: 1/744;
Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/18.
634
301
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
— ―Zaten ÇarĢamba uğursuzdur‖ deyip, mırıldanacaksanız
çıkmayın. ÇarĢamba günü alıĢveriĢte bereket yoktur. 641 ÇarĢamba
günü alınır satılmaz.
PerĢembe günü sultanın yanında resmi iĢ günüdür.642 Mesela
bina yapacaksınız izin almanız gerekiyor, PerĢembe gününü bekleyin.
Resmi devlet iĢleri PerĢembe günü. Heybet görürsünüz, iĢleriniz
çabuk hallolur. Hazine, harita marita PerĢembe günü.643
Cuma günü ise, ne günüdür? Cima ve nikâh günüdür.644
Evlilik günüdür. Süleyman (aleyhisselam)‘ın 700 tane cariyesi var.645
Hz. Hasan (Radiyallahu anh) efendimiz bir mecliste 4 kere evleniyor 4
kere boĢanıyor.646 Hz Osman (Radiyallahu anh) ‘ın 300 tane cariyesi var.
647
Ama bu hanımlar bizim için nedir? Ahireti kazanmaktır.
Süleyman Darani Hazretleri ne diyor:
—―Saliha bir eĢ dünyadan değildir.‖648
Allah (Celle Celaluhu): ― Al sen cenneti kazan‖ diye vermiĢtir sana.
Eve gidiyorsun, yemek hazır, her Ģeyin hazır, elbise hazır, hiç
uğraĢmıyorsun, geliyorsun eve, ibadetle meĢgulsün. Ama biz nasıl
ibadetle meĢgulüz? Eve geliyorsunuz iki seksen uzanıyorsunuz. Bir
de televizyon, ya da internet iĢleri!
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi,
Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15;
Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51.
642
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi,
Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15;
Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51.
643
Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:157.
644
Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi,
Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15;
Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51.
645
Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 256; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 19/750,
Ġbni Kesir, Kısas-ı Enbiya: 2/278, Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 1/220; Ġbni Aberi, Tarih-u
Muhtasarı-d‘Düvel:1/32; Ġbni Kesir, el-Bidaye ven‘Nihaye:2/35; Ġbni Sad, Tabakatu-l‘Kubra:8/202;
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi: 38/57.
646
Ahmed Mahmud Ünlü, Nikâhın Faydaları ve Afetleri: 220.
647
ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Cehar-i Yar-i Güzin: 213.
648
Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din, 2/31.
641
302
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Cumartesi günü avlanma günüdür.649 Pazartesi günü
yolculuk günüdür.650 Pazartesi, PerĢembe günü yolculuk günüdür.
Salı günü kan aldırma günüdür.651 ÇarĢamba sakın aldırmayın!
Aldırdığınız kan durmaz,652 abraĢ hastalığına sebeptir.653 Ġlaç içme
günü ÇarĢamba günüdür. Ġlaç içebilirsiniz.654
ÇarĢamba günü yeter ki ticaret yapmayın, uzun yola gitmeyin.
PerĢembe gününde ihtiyaçlar görülür. 655 O yüzden ihtiyaç görülme
hasebiyle PerĢembe günü resmi iĢlerinizi halledin, perĢembeyi
bekleyin. Cuma nikâh günleridir.656
Ve Ġmam Münavi (Rahimehullah) hazretleri ne diyor:
—―Bu ilmi kimse bilemez ya peygamber ya da enbiyanın
varisi olan biri bilebilir.‖657 Bunlar ilimdir. Bunları herkes söylemez
sizlere. Bakın safer ayındayız. ĠnĢallah hutbelerde saferle ilgili Ģeyler
söyleniyor. Bunları mutlaka kovalayın, hatırlatın imamlara, hocalara
söyleyin ki söylesinler insanlara.
Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin
Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin
EL-FATĠHA
( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/91 )
649
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Seyyid Süleyman El Hüseyni, Kenzu-l‘Havas: 1/17.
Askalani, Metalibu-l‘Aliye: 14/179; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 98;
Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51; Ebu Ya‟la, Müsned:4/479; Ġsmail Hakkı Bursevi,
Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Seyyid Süleyman el-Hüseyni, Kenzu-l‘Havas: 1/17.
651
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45.
652
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 3/404.
653
Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Levamiu-l‘Ukûl: 4/255; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 3/404 - 6/34;
Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 7/2840 - 2891; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi: 6/175;
Askalani, Fethu-l‘Bari: 10/149.
654
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:93.
655
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45.
656
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere:4/51; Ebu Ya‟la, Müsned:4/479;
Muhyiddin Ġbni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 45, Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240.
657
Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45.
650
303
KÜRSÜDEN
304
ĠNCĠLER
KÜRSÜDEN
305
ĠNCĠLER
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
KĠTAPTA ĠSMĠ GEÇEN
SAHABE-Ġ KĠRAM
VE
EVLĠYA-Ġ ĠZAM‟IN
HAYATLARI
306
KÜRSÜDEN
307
ĠNCĠLER
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ABDÜLKÂDĠR-Ġ GEYLÂNÎ
Büyük Ġslâm âlimlerinden ve evliyânın en meĢhûrlarından.
Künyesi Ebû Muhammed‘dir. Muhyiddîn, Gavs-ül-a‟zam, Kutb-i
Rabbanî, Sultân-ı evliyâ, Kutb-i a‟zam, Bâz-ül-EĢheb gibi
lakâbları vardır. 470(m.1077) senesinde Ġran‘ın Geylân Ģehrinde
doğdu. Bu sebeple de Geylânî denilmiĢtir. 561(m.1166)‘de 91
yaĢında iken Bağdad‘da vefât etti. Abdülkâdir-i Geylânî
(Rahimehullah), fıkıh ve hadîs ilimlerinde müctehid idi. Tasavvufta ise
çok yüksek bir evliyâ ve mürĢid-i kâmillerin en baĢta
gelenlerindendir.
Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri (Rahimehullah), önce doğduğu
yerde ilim öğrenmeye baĢladı. Daha küçük yaĢta iken, Kur‟ân-ı
Kerîm‘i ezberledi. Daha sonra Bağdad‘a gidip, zamanın meĢhûr
âlimlerinden ilim tahsiline devam etti. Ġlim tahsilini tamamlayıp
yetiĢtikten sonra, va‘z ve ders vermeye baĢladı.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 5/346 )
ABDULLAH BĠN MÜBAREK
Devrinin en büyük âlimlerindendir. Horasan‘da
118(m.736)‟da doğup aynı yerde 181(m.796)‘da vefât etti. Babası
Türk, annesi Harzemli‘dir. Büyük âlim, ĢaĢıranların yol göstericisi,
dînin senedi, Hanefî mezhebinin reîsi olan Ġmâm-ı A‟zam‟dan
(Rahimehullah) ilim tahsil etti.
Ayrıca zamanın meĢhûr âlimlerinin derslerine devam ederek
hadîs ve fıkıh ilimlerinde söz sahibi oldu. Kitabları, kerâmetleri ve
yetiĢtirdiği talebeleri pek çoktur. Bu talebelerden birisi de mezheb
reîsi Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah) dır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/97 )
308
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ABDULLAH BĠN ÖMER
Eshâb-ı kiramın büyüklerinden ve fıkıh, tefsîr, hadîs ilminde
en üstün olanlarından. Künyesi Ebû Abdurrahmân‘dır. Mekke-i
Mükerreme‘de hicretten 14(m.608) sene önce doğup, aynı yerde
73(m.692) yılında vefât etti. Kabri Muhasseb‘dedir. Ġlk imâna
gelenlerdendir. Babası Ġslâmiyetle Ģereflenince, çocuk yaĢta
müslüman oldu. Medine-i Münevvere‘ye hicret etti. Ġslâm
terbiyesiyle yetiĢti. YaĢı küçük olduğundan Bedir ve Uhud
gazâlarına götürülmedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile diğer
gazâlara katıldı. Ġlk önce Hendek gazâsında bulundu. Huzûr-u
Se‟âdet‘inden ayrılmak istemezdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
nerede namaz kılsa izini takip ederek oraya giderdi. Beraber namaz
kılardı.
Hadîs ve fıkıh âlimleri arasında Abdullah bin Ömer
(Radiyallahu Anh), Abdullah bin Abbâs (Radiyallahu Anh), Abdullah Ġbn-i
Zübeyr (Radiyallahu Anh) ile Abdullah bin Amr bin As‟a (Radiyallahu Anh)
“Abâdile-i erbaa” (dört Abdullah) ünvanı verilmiĢtir. Bu dört zât bir
mes‘elede ittifâk edince; ―Abâdîle‘nin kavli‖ denilir.
Ġyilik etmesini, hayrı, sadakayı, köle azad etmesini çok
severdi. Ġyi ve güzel huylu olup, kötülükten uzaktı. Her iĢini ve her
Ģeyini Allah (Celle Celaluhu) için yapardı. Abdullah bin Ömer
(Radiyallahu Anh) buyurdu ki: ―Müslümanlıkla Ģereflendikten sonra en
büyük sevinç ve neĢ‘em, gönlümün, herkesi peĢinden koĢturan bir
takım istek ve arzulara meyletmemiĢ olmasıdır.‖
Allah‘tan baĢka kimseden korkmazdı. Bir gün de yolculukta
önlerine bir aslan çıktı. Yanındakiler çekinerek yürümediler.
Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) aslanın yanına gidip, kulağından
tuttu ve onu yoldan kenara çektikten sonra: ―Rasulullah‘tan (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) iĢittim, insanoğlu Allah‘dan (Celle Celaluhu) baĢkasından
korkmazsa Allah-u Teâlâ ona hiçbir Ģeyi musallat etmez‖ buyurdu.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/199 )
309
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ABDULVEHHAB ġARANĠ
Mısır‘da yetiĢen âlimlerin ve evliyanın en büyüklerinden,
Aliyyü-l‟Havvâs‘ın (Rahimehullah) talebesidir. 898‘de (m.1493) doğdu.
Nesebi, silsile hâlinde Hz.Ali‘ye (Radiyallahu Anh) ve Peygamber
Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ulaĢır. ġafiî mezhebi fıkıh
âlimidir. Hadis-i ġerifler üzerinde çok çalıĢarak, hadîs âlimi oldu.
Aynı zamanda Aliyyü-l‟Havvâs (Rahimehullah) Hazretlerinden
tasavvufu öğrenerek, büyük velîlerden oldu. Pek çok kerametleri
görüldü. Üç yüzden ziyade eser yazdı. Zamanın kutbu olduğu
bildirildi. 973(m.1565)‘de Mısır‘da vefât etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/191 )
ABDURRAHMÂN BĠN AVF
Eshâb-ı Kirâm‘ın büyüklerinden ve Cennetle müjdelenen on
kiĢiden biri. Adı, Abdurrahmân bin Avf bin Abd-i Avf bin Hars
bin Zühre bin Kusey‘dir. Soyu, yedinci dedesi Kilâb bin Mürre‘de
Resûlullah efendimiz ile birleĢmektedir. Künyesi Ebû
Muhammed‘dir. Hicretten 44(m.580) sene önce yılında doğdu ve
Hicretten 31(m.653) sene sonra Medine‘de vefât etti.
Ġri yapılı, beyaz tenli, yakıĢıklı bir zat idi. 65 hadîs-i Ģerîf rivâyet
etmiĢtir. Hazreti Abdurrahmân (Radiyallahu Anh) yüksek ahlâk, fazîlet
ve kemâl sahibi, çok iyi ve çok temiz seciyeli bir insandı. Onun kalbi,
Allah korkusu ile Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhabbetle,
doğruluk ve iffetle, rahmet ve Ģefkatle dolu idi. Âlicenaptı (cömertti),
Allah (Celle Celaluhu) yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı.
Tebük harbinden dönüĢte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bir yere gitmiĢlerdi. O sıra Eshâb-ı Kiram, sabah namazı geçiyor
diye Abdurrahmân bin Avf‘ı (Radiyallahu Anh) imamete geçirdiler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döndüğü zaman ikinci rekâtte ona
uydular ve namazın sonunda ―Bir peygamber sâlih bir kimenin
arkasında namaz kılmadıkça rûhu kabz olmaz‖ buyurarak
Abdurrahmân bin Avf‘ın (Radiyallahu Anh) kıymetini ifâde ettiler.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/113 )
310
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ABDURRAHMAN CÂMÎ
Hirat‘da yetiĢen âlim ve evliyânın en büyüklerinden. Ġsmi,
Abdürrahmân bin Nizâmeddîn Ahmed olup, lakabı Nûreddîn‘dir.
Câmi ve Mevlânâ nisbetleriyle meĢhûr oldu. Anadolu‘da Molla
Câmi diye tanınmaktadır. 817(m1414)‘de Ġran‘ın Câm kasabasında
doğdu. Ġmâm-ı Muhammed ġeybânî (Rahimehullah) Hazretlerinin
soyundandır. BeĢ yaĢında iken Muhammed Pârisâ (Rahimehullah)
Hazretlerinin huzûruna götürülüp, teveccühüne mazhar oldu. Çok
kitap yazdı. ―Nefehât‖, ―ġevâhid-ün-nübüvve‖ kitapları meĢhûrdur.
Çok kerâmetleri görüldü. Fâtih Sultan Mehmed (Rahimehullah), onu
Ġstanbul‘a da‘vet etti. Konya‘ya kadar geldi. Fâtih‘in vefâtını haber
alınca geri döndü. Hirat‘da ġeyh-ül-Ġslâm idi. 898(m.1492) senesi
Muharrem ayının onsekizinci günü, Cum‘a ezanı okunurken Hirat‘da
vefât etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/276 )
ABDÜLFETTÂH-I BAĞDÂDÎ AKRÎ
Ġstanbul‘daki âlim ve evliyânın en büyüklerindendir. 1192
(m.1778) senesinde doğan Abdülfettâh Efendi (Rahimehullah) Mevlânâ
Hâlid-i Bağdadî (Rahimehullah) Hazretlerinin talebesidir. Küçük yaĢta
Bağdat‘ın ileri gelen âlimlerinden ilim öğrenmeye baĢladı. Çok zekî
idi. Kısa sürede Kur‘ân-ı kerîmi ezberledi. Gayretli ve devamlı
çalıĢmalarıyla hem arkadaĢlarının, hem de hocalarının dikkatini
çekiyordu. Genç yaĢta tefsîr, hadîs ve fıkıh ilimlerinde ve o zamanın
fen ilimlerinde mütehassıs bir âlim oldu. Fıkıh ile ilgili mevzûları
cevaplandırmada meĢhûr idi. Tasavvufda pek yüksek derecelerin
sahibi olduğu gibi, fıkıh ilminde de büyük âlim idi. Ġstanbul halkı
senelerce onun feyz ve bereketlerinden istifâde etti. 1281 (m.1864)
senesinde Muharrem ayının dokuzunda Cum‘a günü vefât etti.
Bütün âlimler ve evliyâlar sözbirliği ile bildirdiler ki: Eyyûb
Sultan‘da medfûn bulunan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-el-Ensârî
(Radiyallahu Anh) ve diğer Eshâb-ı Kirâm hâriç, Ġstanbul‘un en yüksek
üç evliyâsından biri de Abdülfettâh-ı Akrî (Rahimehullah) Hazretleridir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/270 )
311
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
AHMED BĠN HANBEL
Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan Hanbelî
Mezhebi‘nin imâmı. Künyesi, Ebû Abdullah‘tır. 164(m.780)
senesinde Bağdâd‘da doğdu. 241(m.855) senesinde bir Cum‘a günü
Bağdâd‘da vefât etti. Aslen Basralıdır.
Tahsili: Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), ilim öğrenmeye
küçük yaĢta baĢlamıĢtır. Önce Kur‟ân-ı Kerîm‟i ezberledi. Bundan
sonra lügat, hadîs, fıkıh, Sahâbîve Tabiîn rivâyetlerini öğrendi.
Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), emsali arasında ciddiyeti, takvâsı,
sabrı, metanet ve tahammülü ile meĢhûr olmuĢtur. Bu hâli, henüz 1516 yaĢlarında iken temas kurduğu âlimlerin dikkatini çekmiĢtir.
Heysem bin Cemil (Rahimehullah) onun hakkında, daha o sırada Ģöyle
demiĢtir: ―Bu çocuk yaĢarsa, zamanındakilerin ilimde hucceti
(rehberi) olacaktır.‖
Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), ilim öğrenmek için pek çok
Ġslâm beldesini dolaĢtı ve bu uğurda pek çok meĢakkate katlandı.
Kitap çantalarını sırtında taĢırdı. Bir seferinde onu tanıyan biri
ezberlediği hadîs-i Ģerîfin ve yazdığı notlarının çokluğunu görerek:
―Bir Kûfe‘ye, bir Basra‘ya gidiyorsun! Ne zamana kadar böyle
devam edeceksin?‖ deyince, Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah)
Hazretleri ―Hokka ve kalem ile mezara kadar...‖ diyerek cevap
vermiĢtir.
Ahmed bin Hanbel‘in (Rahimehullah) kuvvetli hafızasının
yanında dikkati çeken bir vasfı da, iĢittiği bütün hadîs-i Ģerifleri
yazmaya çok önem vermesiydi. YaĢadığı devir, ilmin tedvin edildiği,
kısımlara ayrılıp, yazıldığı bir devir idi. Fıkıh ve lügat ilmi tedvin
edilmiĢ, hadîs ilmi tedvin edilmekte, yazılan hadîs-i Ģerîfler
toplanmakta idi.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/82 )
312
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
AHMED ZĠYAUDDĠNĠ GÜMÜġHANEVĠ
1813 yılında GümüĢhane‘de doğdu. Sekiz yaĢında hafızlığını
tamamladı. On yaĢında iken bir yandan babasının dükkanına yardım
ederken diğer taraftan sarf ve nahiv ilimlerini tamamladı. Öğrenme
aĢkı, amcası ile beraber alıĢveriĢ için geldikleri Ġstanbul‘da kalmasına
sebep oldu. Beyazıt ve Mahmut PaĢa medreselerinde ilmini
tamamlamıĢ ve Beyazıt Medreselerinde müderrislik görevi
yapmıĢtır. Binlerce talebe yetiĢtirmiĢ NakĢi Tarikatı Halidiyye Kolu
meĢayıhlerindandir.
( Ramuzul Ehadis sf:8 )
AHMED-Ġ BĠCAN
Osmanlı âlimlerinden. Yazıcızâde lakabıyla da tanınmıĢtır.
Âlim bir zât olan ve kâtiplik yapan, yazıcı Salih‘in oğlu ve meĢhur
âlim Yazıcızade Mehmed‘in (Rahimehullah) kardeĢidir. Doğum tarihi
kesin olarak bilinmemektedir. Vefat tarihi de ihtilaflı olup, 857
(m.1453) veya 859 (m.1455)‘da Gelibolu‘da vefat ettiği kaynaklarda
kaydedilmiĢtir. Hâcı Bayram-ı Velî Hazretleri‘nin (Rahimehullah)
talebesidir. Tasavvufta yetiĢmiĢ meĢhur bir âlimdir. Yazdığı
eserler Anadolu‘da ve diğer yerlerde çok tanınmıĢ ve asırlardan
beri okuna gelmiĢtir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/240 )
313
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
AKġEMSEDDÎN
Ġstanbul‘un ma‘nevî fâtihi ve büyük velîdir. Ġsmi,
Muhammed bin Hamza olup, lakabı AkĢeyh‘dir. Evliyânın
büyüklerinden ġihâbüddîn Sühreverdî‘nin (Rahimehullah)
neslindendir. Nesebi, Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk‘a (Radiyallahu Anh)
ulaĢır. Hacı Bayram-ı Velî‘nin (Rahimehullah), ona; ―Beyaz (ak) bir
insan olan Zeyd‘den, insan cinsinin karanlıklarını söküp atmakta
güçlük çekmedin‖ demesi sebebiyle, ―AkĢemseddîn‖ lakabı
verilmiĢtir. Riyâzet sebebiyle benzinin solması, saçının, sakalının
ağarması ve ak elbiseler giymesi sebebiyle ―AkĢemseddîn‖ denildiği
de rivâyet edilmiĢtir. 792 (m.1390) senesinde ġam‘da doğdu. 864
(m.1460) senesinde Göynük‘te vefât etti. Buradaki Târihî Süleymân
PaĢa Câmii‘nin bahçesine defnedildi. Daha sonra, oğullarının kabri
ile beraber, kabri bir türbe içine alındı.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/251 )
ALAEDDĠN-Ġ ATAR
Buhârâ‘da yetiĢen evliyânın en büyüklerinden. Ġnsanları
Hakka davet eden, onlara doğru yolu gösterip hakîkî saadete
kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük âlim ve
velîlerin on altıncısıdır. Ġsmi, Muhammed bin Muhammed
Buhârî‘dir. Muhammed Behâeddîn-i Buhârî (Rahimehullah)
Hazretleri‘nin dâmâdı ve talebesidir. Zamanının Kutb-i ĠrĢâdı idi.
Zamanında herkese rüĢd ve îmân onun vâsıtası ile gelir, Ġslâmiyeti
korurdu. Onun varlığı ile, Dîn-i Ġslâm baĢı boĢ kalmadı, din
düĢmanları pervasızca, dîni yıkmağa ve değiĢtirmeğe kalkıĢamadı.
Hakkında, Seyyid ġerîf Cürcânî (Rahimehullah); ―Alâüddîn-i Attâr
(Rahimehullah) Hazretleri‘nin sohbetine kavuĢunca, Rabbimi
tanıyabildim‖ dedi. Buhârâ‘nın Cağanyân nahiyesinde 802
(m.1400)‘de vefât etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/265 )
314
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ALĠ HAYDAR AHISHAVĠ HOCA
1870 yılında Batum‘da doğmuĢ 1960‘da Ġstanbul‘da vefat
etti. Fatih Camii‘ne gelerek dersler vermiĢ ve ÇarĢambalı Hoca
Ahmed Efendi‘den (Rahimehullah) icazet almıĢtır. ―Dört Mezheb
Müftüsü‖ derecesinde, hitabeti kuvvetliydi. Gayesi Allah‘ın (Celle
Celaluhu) indirdiğini hükmetmekti. NakĢibendi Tarikatı‘nın Halidiyye
Kolu‘nun meĢayıhlarındandı. Silsile sırasında 35. Sırada yer
almaktadır.
( Allah Dostları 10/124 )
ALĠ RIZA BEZZAZ
NakĢibendi Tarikatı‘nın Halidiyye Kolu‘nun
meĢayıhlarındandır. Silsile sırasında 34. Sırada yer almaktadır.
Doğum yılı belli olmamakla beraber Ali Haydar Ahishavi
Efendi‘nin (Rahimehullah) Ģeyhidir. Bandırma‘da medfundur.
(Allah Dostları 10/124 )
ALĠ ET-TÛSÎ
Selçuklu Emîrleri‘nden Ebü‟l-Kāsım b. Ali et-Tûsî‘nin
türbesi Tokat‘tadır. Üzerinde DâniĢmend ve Selçuklu Eserleri‘nin
yer aldığı, Tokat‘ın en eski caddesi olarak bilinen Sulusokak‘ın
yukarı kesimindedir. Kayseri‘deki Hacı Kılıç Camii ve
Medresesi‘nin binâsi, I. Alâeddin Keykubad‘ın veziri Ebü‟l-Kāsımı Tûsî tarafından henüz kendisi hayatta iken 631 (m.1234) yılında
yaptırılmıĢtır. Halk arasında Ali Tûsî Türbesi adıyla anılmakla
beraber bu ismin türbede yatan Ģahsın babasına ait olduğu kitâbeden
açıkça anlaĢılmaktadır.
( TDV Ġslam Ansiklopedisi 10/335 )
315
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ALĠ KUġÇU
Fâtih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) devri kelâm ve fen
âlimidir. Ġsmi, Ali bin Alâüddîn bin Muhammed‘dir. Babası, Uluğ
Bey‘in doğancıbaĢısı olduğu için, KuĢçu lakabıyla meĢhûr oldu.
Doğum târihi bilinmemekte, dokuzuncu asrın baĢlarında
Semerkand‘da doğduğu kabûl edilmektedir. 879(m.1474) senesi
ġaban ayında Ġstanbul‘da vefât etti. Kabri, Eyyûb Sultân Türbesi
yanındadır.
Ali KuĢcu‘nun (Rahimehullah), Ġstanbul medreselerinde
astronomi ve matematik ilimlerindeki çalıĢmaları neticesinde, büyük
geliĢmeler görüldü. Derslerine Ġstanbul‘un meĢhûr âlimleri de
katılırdı. Ġlim sahasında hizmet ve adları ile ün yapmıĢ olan Hoca
Sinân PaĢa (Rahimehullah), Molla Lütfî (Rahimehullah) ve Ali KuĢcu‘nun
(Rahimehullah) oğlu Mirim Çelebi (Rahimehullah) gibi âlimler, onun
derelerinde yetiĢtiler.
Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah), Uzun Hasan‘a
karĢı çıktığı sefere Ali KuĢcu‘yu (Rahimehullah) da götürmüĢtü. Ali
KuĢçu (Rahimehullah) bu sefer esnasında, astronomi ilmine dâir ―ErRisâletü Felâhiyye‖ adlı risalesini yazdı. Ali KuĢçu (Rahimehullah),
yalnız te‘lîf eserleri ile değil, çalıĢma ve yol göstermesiyle devrini
aĢan büyük bir âlimdir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/256 )
BEHLÜL DÂNÂ
Halife Hârûn ReĢîd (Rahimehullah) zamanında yaĢayan meczub
ve velî bir zât. Asıl ismi Ebû Vüheyb bin Ömer
Sayrafî‘dir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Kûfeli
olduğu halde Bağdâd‘da yaĢamıĢ ve 190(m.805)‘de vefât etmiĢtir.
Hârûn ReĢîd‘in (Rahimehullah) kardeĢ olduğuna dair rivâyetler varsa da
bunun aslı yoktur. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok
meĢhûrdur. Hârûn ReĢîd‘e (Rahimehullah) nasîhat verirdi.
(Allah aşkının sarhoşu)
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/137 )
316
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
BEYAZIT-I BĠSTAMĠ
Evliyânın büyüklerinden. Ġnsanları Hakka davet eden, onlara
doğru yolu gösterip, hakîkî Saâdete kavuĢturan ve kendilerine
―Silsile-i aliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin beĢincisidir.
―Sultân-ül‟ârifîn‖ lakabıyla meĢhûrdur. Künyesi, Ebû Yezîd‘dir.
Ġsmi Tayfur, babasının adı Îsâ‘dır. 160 veya 188(m.803)‘de Ġran‘da
Hazar Denizi kenarında Bistâm‘da doğdu. 231 veya 261(m.874)
senesinde ġabân-ı ġerîfin on beĢinci günü Bistâm‘da vefât etti.
Hanefî mezhebinde idi.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/105 )
BĠLÂL-Ġ HABEġÎ
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müezzinidir.
Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından ve ilk müslüman olanlardandır.
Ġsmi, Bilâl bin Rebah HabeĢî (Radiyallahu Anh), Künyesi Ebû
Abdullah‘tır. HabeĢistanlı bir aileye mensûb olup, babasının ismi
Rebah, annesinin ismi Hamâme‘dir. Mekke-i Mükerreme‘de Beni
Cumha Kabilesi‘ne intisap etmiĢlerdir. Bilâl-i HabeĢî (m.581)
senesinde Mekke-i Mükerreme‘de doğdu. 20(m.641)‘de ġam‘da
vefât etti. Kabri ġam‘da Babüssagîr‘dedir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/235 )
BĠġR-Ġ HAFÎ
Evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Nasr olup, asıl adı
BiĢr bin Haris Abdurrahmân el-Hafî (Rahimehullah)dır. Kısaca BiĢr-i
Hafî olarak tanınmıĢtır. BiĢr-i Hafî (Rahimehullah), Merv ġehri‟nin
Bekird bölgesinde 150(m.767) senesinde doğmuĢ, Bağdâd‘da
yaĢamıĢtır. Hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilminde büyük âlimlerden
olmuĢtur. Yedi sandık dolusu hadîs kitabını ezberlemiĢti. Tasavvufta
yüksek makamlara eriĢmiĢ olan BiĢr-i Hafî (Rahimehullah) 227(m.841)
yılında Bağdâd‘da vefât etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/116 )
317
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
CÂBĠR BĠN ABDULLAH
Ensâr-ı Kiram‘ın büyüklerindendir. Babası da müslüman
olup künyesi Ebû Abdullah veya Ebû Abdurrahmân‘dır.
Annesinin ismi Nesibe‘dir. (m.601) yılında Medine‘de doğmuĢ olup,
77(m.694) yılında 95 yaĢında Medine‘de vefât etmiĢtir. Cenâze
namazını Medine Vâlisi bulunan Hazreti Osman‘ın (Radiyallahu Anh)
oğlu Ebân (Rahimehullah) kıldırmıĢtır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/241 )
EBÛ HUREYRE
MeĢhûr Sahâbî, Eshâb-ı Kiram arasında en çok hadîs-i Ģerîf
bilen ve rivâyet edenlerdendir. Ġsmi hakkında değiĢik rivâyetler olup,
en doğru rivâyete göre isminin Abdurrahmân bin Sahr olduğu
bildirilmiĢtir. Yemen‘in Devs kabilesi‘ndendir. Künyesi Ebû
Hureyre‘dir. Bu künyenin veriliĢi hakkında kendisi Ģöyle demiĢtir:
–―Ben çocukken koyunlarımızı güderdim. Küçük bir kedim
vardı. Gündüz onu yanıma alır, onunla oynardım. Gece otların arasına
bırakırdım. Bu sebeple babam bana Ebû Hureyre (Kedicik babası)‖
dedi. Bir rivâyeti de Ģöyledir: ―Bir gün kaftanımın içinde küçük bir
kedi taĢıyordum. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gördü. ―Nedir
bu?‖ buyurdu. Ben de, ―kedicik‖ dedim. Bunun üzerine Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana ―Ey kedicik babası‖ buyurdu. Ebû
Hureyre (Radiyallahu Anh) 57(m.678) senesinde 78 yaĢında iken Medine-i
Münevvere‘de vefât etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/268 )
318
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
EBÛ SÜLEYMÂN-I DÂRÂNÎ
ġam‘da yetiĢen âlimlerin büyüklerinden. Abdurrahmân bin
Ahmed el-Ansî (Rahimehullah) din imamlarından iken, Allah-u
Teâlâ‘dan baĢka her Ģeyi terk edip, tasavvuf yoluna girdi. Künyesi
Ebû Süleymân‘dır. ġam‘ın güneyinde bulunan Daran köyünde
yerleĢti. Bunun için kendisine Ebû Süleymân-ı Dârânî (Rahimehullah)
denir. 205(m.820)‘de ġam‘da vefât etti. Türbesi oradadır.
Süfyân-ı Sevrî (Rahimehullah) ve baĢka âlimlerden ilim öğrenip
hadîs-i Ģerîf dinledi. Bunun için kendisine Reyhânül Kulûb
(Gönüllerin güzel kokulu çiçeği) denirdi. Nefsine muhalefet etmekte,
açlık çekmekte çok ileri idi. Öyle ki, bu ümmetten açlığa onun kadar
tahammül eden olmamıĢtır. Bunun için kendisine ―Bündâr-ül-Câiîn‖
(Açların reîsi) denirdi. ilimde, ma‘rifette, yüksek hâlleri ve çok güzel
sözleri meĢhûrdur. Nefsin zararlarına ve sinsi düĢmanlıklarına son
derece vâkıf olup, ondan korunmakta, kalbi ve diğer uzuvların hepsini
Ġslâmiyete tam uygun olarak kullanmakta eĢine çok az rastlanan Allah
adamlarındandı.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/161 )
EBÛ TÂLĠB-Ġ MEKKÎ
Tasavvuf ehlinin meĢhûrlarındandır. Ġsmi, Muhammed bin
Ali bin Atıyye olup, künyesi Ebû Tâlib, nisbeti Mekkî‘dir.
386(m.996) senesinde Bağdâd‘da vefât etti. Bağdâd ile Vâsıt
arasındaki dağlık bölgenin sâkinlerindendir. Mekke-i Mükerreme‘de
yetiĢti. Orada tanındı. Zühdü ve takvâsı çok fazla idi. Çok ibâdet
ederdi. Birçok zâttan rivâyette bulundu. Daha sonra Basra‘ya geldi.
Bir müddet sonra buradan ayrılıp, Bağdâd‘a yerleĢti. Bağdâd‘da va‘z
ve nasîhata baĢladı. Te‘sîrli va‘z ederdi. Bu yüzden, kısa zamanda
etrâfında dinliyenler çoğaldı. Ancak, cezbe hâlinde kendinden geçtiği
bir sırada, söylediği bir söz sebebiyle herkes ondan uzaklaĢtı. O,
bunun üzerine va‘z ve nasîhat etmeyi bıraktı.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 4/95 )
319
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
EBÜ‟L-HASEN-Ġ ġÂZĠLÎ
Evliyânın büyüklerinden, hadîs âlimi ve ġâzilî yolunun ilk
rehberi. Ġsmi, Nûreddîn Ali bin Abdullah bin Abdülcebbâr bin
Temîm bin Hürmüz bin Hâtem bin Kusay bin Yûsuf bin YûĢa bin
Verd bin Battal Ali bin Ahmed bin Muhammed bin Îsâ bin
Muhammed bin Hasen bin Ali bin Ebî Tâlib‘dir. Hazreti Hasan
(Radiyallah Anh) soyundan olu, ġerîftir. Künyesi Ebü‟l-Hasen olup.
Mâlikî mezhebindendir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/226 )
EBUS SUUD
Osmanlı âlimlerinin en meĢhûrlarındandır. On üçüncü
Osmanlı Ģeyhülislâmı olup, tefsîr, fıkıh ilimlerinde ve diğer ilimlerde
büyük âlim idi. Ġsmi, Ahmed bin Mustafa‘dır. Bağdadlı Ġsmâil
PaĢa (Rahimehullah), yaptığı inceleme ve araĢtırma neticesinde.
Ġsminin Mehmed değil Ahmed olduğunu tesbit etmiĢtir. Ġsminin
Ahmed olduğu Kâmûs-ül-a‟lâm‘da da yazılıdır. Ebüssü‟ûd elĠmâdî ismiyle meĢhûr olup. Hoca Çelebi (Rahimehullah) ismiyle de
tanınmıĢtır. 898(m.1413) senesinde doğdu. Bazı kaynaklarda
Ġstanbul civarındaki Metris köyünde doğduğu kaydedilmiĢ ise de,
kendi vakfiyesinde Ġskilip‘te doğduğu yazılıdır. 982(m.1584)
senesinde Ġstanbul‘da vefât etti. Kabri Eyyûb Sultan‘da kendi
yaptırdığı medresenin yanında, Eyyûb Câmii karĢısındadır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/12 )
320
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
EĞĠNLĠ MEHMED RAHMĠ EFENDĠ
Osmanlı âlimidir. Erzincan‘ın Eğin (bugünkü Kemaliye)
kazasında 1253(m.1855) doğdu. Paçacızâde (Rahimehullah) diye bilinen
Hacı Ahmed Nazif Efendi‘nin (Rahimehullah) oğlu olup dedesinin adı
Ali‘dir. Eğin RüĢdiyesi‘ne üç yıl devam etti. Buradaki Orta
Cami‘de (Kiremitçi Mustafa Ağa Camii) imamlık ve vâizlik yaptı.
Daha sonra Ġstanbul‘a gitti. Hasanzâde Medresesi‘nde Arapça ve
Farsça okuyarak icâzetnâme aldı. Hocaları arasında Ahaveyn Hâce
Efendi‘nin (Rahimehullah) adı anılır. 1283 (m.1885)‘te girdiği Mekteb-i
Nüvvâb‘dan 1286 (m.1888)‘da birincilikle mezun oldu. 7 Zilhicce
1327 (20 Aralık 1909) tarihinde vefat etti.
Son devrin ünlü hânendelerinden Hâfız Sâmi‘nin (Rahimehullah)
(Ünokur) medrese hocaları arasında yer alan Rahmi Efendi‘nin
(Rahimehullah) muhtelif hatları Harputlu Saraçzâde Hacı Mehmed
Efendi‘den (Rahimehullah) tahsil ederek icâzet aldığı, çok sayıda mushaf
ve levha yazdığı, bir süre hâfız-ı kütüb olarak görev yaptığı
kaydedilir.
( TDV Ġslam Ansiklopedisi 34/423 )
ELMALILI HAMDĠ YAZIR
Osmanlı Devleti‘nin son devrinde yetiĢip Cumhuriyet‘in ilk
yıllarını idrak eden Elmalılı Hamdi Yazır (Rahimehullah) felsefî, itikadı,
fıkhı, tasavvufî ve içtimaî meseleler üzerinde derinliğine düĢünen bir
din âlimidir. Dinî problemleri yeni ilmî verilerle teyit etmesi,
özellikle Allah‘ın varlığına iliĢkin delilleri materyalist, pozitivist ve
evrimci fikirleri reddeden bir yaklaĢımla ele alması, nübüvvete felsefî
temeller bulmaya çalıĢması ve bu hususu tartıĢma ortamına çekmesi,
Hz. Îsâ‘nın (Aleyhisselam) nüzûlüne iliĢkin meselede olduğu gibi itikadî
konulara yeni yorumlar getirmesi onun mütefekkir bir âlim
olduğunun delilleridir.
( TDV Ġslam Ansiklopedisi 11/ 62 )
321
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
EMÎR SULTAN
Osmanlıların kuruluĢ devrinde yaĢıyan, tefsîr, hadîs, kelâm
âlimi ve mutasavvıf. Ġsmi, Muhammed bin Ali el-Hüseyni elBuhârî olup, lakabı ġemsüddîn‘dir. 770(m.1368) senesinde
Buhârâ‘da doğdu. 833(m.1430) senesinde Bursa‘da veba
hastalığından vefât etmiĢtir. Türbesi, Bursa‘da kendi ismiyle anılan
câminin yanındadır. Türbesini ziyâret edenler, mübârek rûhundan
feyz almaktadırlar. Seyyid olup, soyu Hazreti Hüseyn‘e (Radiyallah
Anh) dayanır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/356)
ENES BĠN MÂLĠK
Ensâr-ı Kirâm‘ın (Medineli Müslümanların) büyüklerinden.
Künyesi, Ebû Hamza‘dır. Bu künyeyi kendisine Rasûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) vermiĢtir. Bir gün Hamza denilen baklayı toplarken,
Resûl-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu görmüĢ, Ebû
Hamza diye iltifât buyurmuĢlardır. Lakabı Hâdim-i Rasûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Resûlullah‘ın hizmetçisidir). Kendisine böyle
söylenince çok sevinir ve memnun olurdu. Bununla iftihar ederdi.
Hicretten 10(m. 612) sene önce doğmuĢ, hicretin 93(m. 712)
senesinde vefât etmiĢtir.
Enes bin Mâlik‘in (Radiyallah Anh) vâlidesi Ümm-i Süleym‘dir.
Enes‘in (Radiyallah Anh) babası müslüman olmadığı için annesi, bundan
çok üzüntü duymuĢtu. O vefât edince, Ebû Talha annesine evlenme
teklifinde bulundu. Fakat Ebû Talha daha müslüman olmadığından
Hazreti Enes‘in annesi, evlenmeleri için müslüman olmasını Ģart
koĢtu. Böylece, Ebû Talha, ikinci Akabe‘de müslüman olanlar
arasına girmiĢ oldu. ĠĢte Enes bin Mâlik (Radiyallah Anh), Ġslâm ile
ĢereflenmiĢ böyle bir aile ocağında yetiĢti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/303 )
322
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
EBU EYYUB EL-ENSARĠ
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mihmandarı.Ġsmi
Halid bin Zeyd olup doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
Eyüp Sultan hazreteri bi‘setin 11. Senesinde Müslüman oldu.Üç
erkek bir kız çocuğu vardı. Hz. Ebu Eyyub (Radiyallah Anh) dört halife
devrini de idrak ederek nihayet Hz. Muaviye‘nin (Radiyallah Anh)
Ġstanbul için teĢkil ettiği orduya da yetiĢmiĢtir. ÇarpıĢmalar sırasında
hastalandı ve burada vefat etti (m.662). Cenazesini Yezid kıldırmıĢtır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/263 )
FAHREDDÎN ACEMÎ
Hanefî mezhebi fıkıh, kelâm ve tefsîr âlimi. Osmanlı
Devleti‘nin ikinci ġeyhülislâmı, Ġran‘dan Anadolu‘ya geldiği için
Acemî denilmiĢtir. Doğum yeri ve târihi, kaynaklarda
bildirilmemektedir. 865(m.1460) senesinde Edirne‘de vefât etmiĢtir.
Dâru-l‟Hadîs Câmi önüne defnedilmiĢtir.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/379 )
323
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
FÂTĠH SULTAN MEHMED HÂN
Ġstanbul‘u fetheden Osmanlı Sultânı. Din ve fen bilgilerinde
âlim, kerâmetler sahibi ve velî. 835(m.1432) senesinde Edirne‘de
doğdu. Babası Altıncı Osmanlı PâdiĢâhı Murâd Hân olup, annesi
Hümâ Hâtun‘dur. Bazı gayr-i müslim tarihçilerin Fâtih‘in
(Rahimehullah) annesi hakkında söyledikleri, yalan ve iftiradan ibârettir.
Fâtih‘in annesinin özbeöz Türk ve müslüman kızı olduğu, ilgili
mahkeme kayıtları ve Bursa‘daki Muradiye Câmi‘nin yüz metre
kadar doğusunda bulunan Hâtuniyye Türbesi‘nin 853 (m.1449)
senesinde yazılmıĢ olan kitabesinin okunması ile isbatlanmıĢtır.
Hümâ veya Hadîce Âlime Hümâ Hâtun, Ġsfendiyaroğulları
da denilen Candaroğullarına mensûptur. Fâtih Sultan Mehmed Hân
(Rahimehullah) önce Manisa‘da sancak beyi oldu. Ondört yaĢında
babasının yerine ilk defa pâdiĢâh oldu. 855 (m.1451) yılında kesin
olarak Osmanlı tahtına oturdu, Ġstanbul‘u fethetti. 886 (m.1481)
yılında vefât edip, Muhyiddîn Ebü‟l-Vefâ (Rahimehullah) hazretleri
tarafından kıldırılan cenâze namazından sonra, Ġstanbul‘da yaptırdığı
Fâtih Câmi‘nin bahçesindeki türbesine defnedildi.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/3 )
FERĠDÜDDĠN ġEKER GENC (Ferîdüddîn Mes‟ûd)
Hindistan‘da yetiĢen ÇeĢtiyye evliyâsının büyüklerinden.
Ferrûh ġah Kâbilî neslinden, Celâleddîn Süleymân‘ın oğludur.
Baba ve annesi Ģerefli asîl ailelerden olup, nesebi Hazreti Ömer‘e
ulaĢır. 569(m.1174) yılında Hindistan‘da Delhi‘de dünyâya geldi.
664(m.1265) senesi Muharrem‘in 5. günü 95 yaĢında Mültan‘da
vefât etti. Türbesi, günümüze kadar ziyâretgâh olup, onu sevenler
kabrini ziyâret ederek, rûhâniyetinden feyz almaktadır. Türbesi,
bilhassa, vefâtının sene-i devriyesi olan Muharrem ayının beĢinci
gününde, Pakistan‘ın ve Hindistan‘ın çeĢitli Ģehirlerinden gelen
binlerce ziyâretçi ile dolup taĢmaktadır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/271 )
324
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
FUDAYL BĠN ĠYÂD
Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Ali‘dir.Semerkant‘ta
Ebyurd kasabasının Ferdin köyünde 107 (m. 726) yılında doğdu.
Bâverd‘de büyüdü. Kûfe Ģehrine yerleĢip, orada ilim tahsilini yaptı.
Ömrünün sonuna doğru Mekke‘ye gelip yerleĢti. 187 (m. 803)
yılında Mekke‘de vefât etti. Önceleri Ġslâmiyete uygun olmayan
hayatı vardı. Tövbe etti. Tasavvuf yoluna girdikten sonra, yüksek
derecelere kavuĢarak olgun bir veli oldu. ĠrĢâd makamına yükseldi.
BiĢr-i Hafî‘nin (Rahimehullah) ve Sırrî-yi Sekâtî‘nin (Rahimehullah)
mürĢididir. Allahü teâlâyı tanımakta (ma‘rifette), haramlardan ve
Ģüphelilerden kaçmada zamanın en önde geleni idi. Kerâmetleri
çoktur. Abbasî Halifesi Hârûn ReĢîd‘le (Rahimehullah) çok sohbet etti.
Ona nasihatleri ve vaazları meĢhûrdur. Hicâb-ül-aktâr, kitabı
Farsçadır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/177 )
HACI BAYRÂM-I VELÎ
Ġstanbul‘u, Fâtih Sultan Mehmed Hân‘ın (Rahimehullah)
fethedeceğini müjdeleyen büyük velî. Ġsmi. Numân bin Ahmed bin
Mahmûd olup, lakabı Hacı Bayram‘dır. 753 (m. 1352)‘de, Ankara
ilinin Çubuk çayı üzerindeki Zülfadl (Sol-Fasol) köyünde doğdu.
Hâmid-i Aksarâyî‘den (Rahimehullah) (Somuncu Baba) feyz alarak,
zâhirî ve bâtınî ilimlerde üstün derecelere yükseldi. Tasavvufta
Bayramî tarikatını (yolunu) kurdu. Fâtih Sultan Mehmed Hân‘ın
(Rahimehullah) hocası AkĢemseddîn (Rahimehullah) hazretlerini yetiĢtirip,
kemâle getirdi. 833 (m. 1449) senesinde Ankara‘da vefât etti.
Türbesi, Hâcı Bayram Câmi‘nin kenarında ziyârete açıktır.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/39 )
325
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HÂLĠD-Ġ BAĞDÂDÎ
Evliyânın en büyüklerinden. Ġslâm bilgilerinin mütehassısı,
insanlara doğru yolu göstererek, hakîkî saadete kavuĢturan ve
kendilerine ―Silsile-i Aliyye‖ ismi verilen âlimler ve velîler
zincirinin yirmi dokuzuncusudur. Asrının müceddidi idi. Ġsmi
Hâlid-i Bağdadî Osmânî (Rahimehullah) olup, lakabı Ziyâüddîn‘dir.
Hazret-i Osman bin Affân (Radiyallah Anh) soyundandır. Annesinin
soyu ise Hazret-i Ali‘ye (Radiyallah Anh) ulaĢır. Mevlânâ Hâlid-i
Bağdadî (Rahimehullah), 1192 (m. 1778) senesinde, Bağdat‘ın
kuzeyinde bulunan Zûr ġehrinde doğdu. 1242 (m. 1826) senesinde,
ġevval ayının yirmi altıncı günü ġam‘da vefat etti.
( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 18/77 )
HAZRETĠ AĠġE-Ġ SIDDÎKA
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mübârek zevcelerinden.
Ġsmi AiĢe binti Ebû Bekir‘dir. Yani Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh)
kızıdır. Annesi Ümmü Ruman binti Âmir Ġbni Uveymir‘dir.
Künyesi Ümmü Abdullah, lakabı Sıddîka, ünvanı Ümm‟ül
Mü‟minîndir.
Hazreti ÂiĢe‘nin (Radiyallah Anha) çocuğu yoktu. Bunun için künyesi
de yoktu. Araplarda künyeye çok ehemmiyet verilirdi. Bunun için
Hazreti AiĢe (Radiyallah Anha) üzülürdü. Birgün Hazreti Peygamber‘e
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu arz etmiĢ ve Peygamberimiz (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) de :
—―Sen yeğenin Abdullah bin Zübeyr‘i (Radiyallah Anh) kendine
evlâd edinirsin, Onun ismine izafeten de künye alırsın.‖ Bundan sonra
Hazreti AiĢe (Radiyallah Anha) yeğeni Abdullah bin Zübeyr‘e (Radiyallah
Anh) izafeten Ümmü Abdullah (Radiyallah Anha) diye künyelendi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/153)
326
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HAZRETĠ EBÛ BEKR-Ġ SIDDÎK
Peygamberlerden sonra, Eshâb-ı Kiram‘ın ve insanların en
üstünü. Asıl adı Abdullah bin Ebû Kuhâfe bin Âmir bin Amr bin
Ka‟b bin Sa‟d bin Teym bin Mürre‘dir. Babasının adı Osman olup,
Kuhâfe lakabıyla meĢhûrdur. Annesinin adı ise Selmâ binti
Sahr‘dır. Ümmül Hayr lakabıyla tanınmaktadır.
Hazreti Ebû Bekir (Radiyallah Anh), Peygamber Efendimiz‘den
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki yıl üç ay küçüktür. Fil Vak‟ası‘ndan sonra
m. 573 yılında dünyâya gelmiĢtir. Müslüman olmadan önce adı,
Abdüluzzâ veya Abdulkâ‟be idi. Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) îmân ettikten sonra O‘nun ismini ―Abdullah‖ olarak değiĢtirdi.
38 yaĢında müslüman olmakla Ģereflenen Hazreti Ebû Bekir
(Radiyallah Anh); Peygamber Efendimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefât
ettiği gün halife seçildi. Hilâfeti 2 sene 3 ay 10 gün sürdü.
63 yaĢında iken hicretin 13 (m.634) yılında Cemaziyelâhir
ayının yedisinde Pazartesi günü hastalandı. 15 gün hasta olarak
yattıktan sonra vefât etti. Vasıyyeti üzerine, hanımı Esma (Radiyallah
Anha) yıkadı. Cenâze namazını Hazreti Ömer (Radiyallah Anh) kıldırdı.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kabrinin bulunduğu
Hücre-i Saâdet‘e defnedildi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1//71)
327
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HAZRETĠ HASAN BĠN ALÎ
Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) torunu, Ġslâm
halifelerinin beĢincisi. Oniki imamın da ikincisi, Ehl-i beytin
dördüncüsü. Hazreti Ali‘nin (Radiyallah Anh) oğlu olup, Hazreti
Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kızı Fâtıma-tüz-Zehrâ
(Radiyallah Anha) annesidir. Künyesi Ebû Muhammed olup, lakabı
Müctebâ‘dır. Medine‘de 3(m.625) senesinin Ramazan ayı ortasında
doğdu. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kulağına ezan ve ikâmet
okuyup, ismini ―Hasan‖ koydu. Yedinci günü akîka olarak, iki koç
kesti. Sünnet ettirip, saçını da kestirip, ağırlığınca gümüĢ sadaka
verildi. Medine‘de 49(m.669) senesinde vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/147)
HAZRETĠ HÜSEYĠN BĠN ALĠ
Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) torunu, Hazreti Ali‘nin
(Radiyallah Anh) ikinci oğlu. Oniki imâmın üçüncüsü ve Ehl-i Beytin
beĢincisidir. Hicretin altıncı yılında (m.626) doğdu. Hazreti
Hüseyin‘in (Radiyallah Anh) nesebi; Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib bin
Abd‟ül-Muttalib bin HaĢim, el-KureyĢi, el-HâĢimî‘dir. Hüseyin
adı, ona Resûlullah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından
verildi. Künyesi, Ebâ Abdullah‘dır. Lakabı Seyyid ve ġehîddir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/149)
HOCA-ZÂDE
Osmanlı âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi, Mustafa bin Yûsuf
bin Sâlih, künyesi Hoca-zâde‘dir. Bursa‘da doğdu. Doğum târihi
bilinmemektedir. 893 (m. 1488) senesinde Bursa‘da vefât etti.
Bursa‘da Emîr Buhârî Türbesi civarında medfûndur. Babası,
ticâretle meĢgûl olan büyük servet sahibi bir tüccâr idi Hoca-zâde
(Rahimehullah), babasının mesleğini terk edip ilim öğrenmeğe yöneldi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/93)
328
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HÜSNÜ GEÇER
1943 yılında Bingöl‘ün Kiğı kazasının Tümük (KamıĢ Gölü)
köyünde dünyaya geldi. 8 yaĢına kadar bir âlim olan babasının
yanında Kuran-ı Kerim, Süleyman Çelebi‘nin (Rahimehullah) mevlidi
ile Hüseyin ErtuĢî‘nin (Rahimehullah) mevlidlerini okudu. 8 yaĢında
babası vefat etti. Oğlunun, Elazığ‟da bulunan ġeyh Muhammed
Hâdî el-Kavmanî‘nin (Rahimehullah) medresesinde okumasını vasiyet
etti. Bir yıl onun yanında okudu. Ġki yıl da ġeyh Muhammed
Hâdî‘nin (Rahimehullah) kardeĢi Hacı Mesut Efendi‘nin (Rahimehullah)
yanında okudu.
Fıkıh, Tefsir, bir kısım Sarf ve müfredat-ı Arabiyye‘ye tam
vakıf oldu. Sonra 11 yaĢında iken bir arkadaĢı ile birlikte Elazığ‘dan
Bitlis‘e (NurĢin) yaya olarak okumaya gittiler. Bu, 10 gün süren çok
uzun ve meĢakkatli bir seferdi. 2 sene NurĢin‘de okudu. 13 yaĢında
Suriye‘ye geçti. 7 yıl hiç eve gelmedi. Yaz, kıĢ, gece, gündüz ilim
tahsil etti. Orada eski usule göre tahsilini tamamlayıp ġeyh Alaeddin
el-Haznevî‘den (Rahimehullah) 19 yaĢında iken ilmî icazesini aldı.
Ondan sonra yanında seyru sülüke baĢladı. NakĢibendî tarikatının
kurallarına uygun kalbî zikri, letaîf zikrini yanında tamamladı. Ġhlâs,
tesbihât ve salavâtla emrolundu. Tarikatın âdâbına göre kendisine
murakabe talimatı da verildi.
Sonra ġeyh Ġzzeddin El-Haznevî (Rahimehullah) hazretlerinin
iĢaretiyle Ġstanbul‘a geldi. Önce Ümraniye‘de Ġmam-ı ġafii
Cami‟inde sonra Ġmam-ı Azam Cami‟inde imamlık vazifesini
gördü. Her iki camide de çeĢitli Ġslamî ilimlerle meĢgul talebeler
camilerin müĢtemilatında okurlardı. Türkçe olarak ilk yazdığı eser,
Hanımlara Rehber 5.000 adet basıldı. Kısa zamanda bitti.
ġu anda Külliyât-ı Kübrâ, Sırların ve Hakikatlerin Aynası
(Türkçe olarak hazırlanıyor. Bu eserin aslını daha önce Arapça olarak
kaleme almıĢtır) adlı kitapları baskıya hazırlanmaktadır. Buhari-i
ġerif‘ten, Mesnevi-i ġerif‘ten, Mustalahu‟l-hadis ilminden,
Fıkıhtan, Nahivden, ġemail-i Muhammediye‘den haftalık olarak
ders vermektedir.
329
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HAZRETĠ ALĠYYÜL MÜRTEZA
Eshâb-ı Kiram‘ın büyüklerinden. Peygamberimiz‘in
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dâmâdı ve dördüncü halîfesidir.
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası Ebû Tâlib‘in
oğludur. Künyesi Eb‟ül-Hüseyin‘dir. Bir künyesi de
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)) iltifât buyurarak söylediği
―Ebû Türâb‖dır. Hiç puta tapmadan müslüman olduğu için
―Kerremallahü vecheh‖, kahramanlığı ve çok cesur olmasından
dolayı ―Kerrâr‖ ―Esedullah-il gâlib‖ lakabları verilmiĢtir. Ayrıca
takdîr-i ilâhiyyeye gösterdiği tam rızadan dolayı da ―Mürteza‖
denilmiĢtir. Hazreti Ali (Radiyallah Anh), Hicret‘ten yirmi üç sene önce
(m. 579) senesinde Mekke‘de doğdu. 40 (m. 660)‘da Ģehîd edildi.
Hazreti Ali (Radiyallah Anh) Cennetle müjdelenen on sahâbîden
dördüncüsü ve Ehl-i beytin birincisidir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/103)
HAZRETĠ OSMAN-I ZĠNNÛREYN
Eshâb-ı Kiram‘ın en büyüklerinden ve Peygamberimiz‘in
dâmâdı, üçüncü halifesi. 577 senesinde
Mekke‘de doğdu. Hazreti Osman‘ın (Radiyallah Anh) soyu, Abd-i
Menaf‘ta Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) temiz nesebi ile
birleĢir. Dünyada iken Cennetle müjdelenen on kiĢiden biridir.
Hazreti Rukıyye‘den (Radiyallah Anha) Abdullah (Radiyallah Anh) isminde
bir oğlu olmuĢ ve bu sebeble Ebû Abdullah künyesi ile de
tanınmıĢtır.
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/96)
330
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
HAZRETĠ ÖMERU‟L-FÂRÛK
Hazreti Ebû Bekir‘den (Radiyallah Anh) sonra Eshâb-ı
Kiram‘ın en büyüğü ve Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ikinci halifesi. Hülefa-i RaĢidinden ve AĢere-i mübeĢĢereden yani
Cennetle müjdelenen on kiĢiden biridir. Hicretten kırk sene önce
Mekke‘de doğdu. Dokuzuncu dedesi olan Ka‟b‘da soyu
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) soyu ile birleĢir. Babası
Hâttâb, KureyĢ kabilesinin ileri gelenlerinden, annesi Hanteme
bint-i HiĢam, Ebû Cehil‘in kız kardeĢi idi. Künyesi Ebû Hafs‘dır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/85)
HAMZA BĠN ABDÜLMUTTALĠB
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası, ilk
müslüman olanlardan. Ġsmi Hamza. Künyesi Ebû Ammâre (Umare)
ve Ebû Ya‟lâ. Lakabı, Esedullah (Allahın Arslanı)‘dır. Nesebi,
Hamza bin Abdülmuttalib bin HaĢim bin Abd-i Menâf ElKureyĢî el-HâĢimî‘dir. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
amcası ve aynı zamanda süt birâderi idi. Annesi Hâle,
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vâlidesi Hazreti
Âmine‘nin amcasının kızıdır. Peygamberimiz‘den (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) iki (baĢka bir rivâyette dört) sene önce doğdu. Hicretten yedi yıl
önce müslüman oldu.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/327)
331
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
VAHġĠ B. HARB
Mekke'nin fethinden sonra Taife kaçıp oraya yerleĢti.
Taifliler, Ġslamiyet'i kabul ettiklerini bildirmek üzere Medine'ye bir
heyet gönderdiklerinde VahĢi (Radiyallah Anh) de onlarla birlikte
Medine'ye gelip Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) huzuruna
çıktı. Amcasının Ģehid ediliĢini kendisinden dinlerken büyük bir
teessüre kapılan Rasul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Selem) ona bir daha
gözüne görünmemesini söyledi. Rasulullah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
VahĢi'yi (Radiyallah Anh) cezalandırmak Ģöyle dursun ona kötü bir söz
bile söylememekle beraber kendisini görmeye tahammül
edemeyeceğini ifade etmesi, Hamza'yı (Radiyallah Anh) ne kadar çok
sevdiğini göstermesi bakımından dikkate değer bir olaydır.
( TDV Ġslam Ansiklopedisi, 15/502)
ĠBNĠ ABBÂS (ABDULLAH BĠN ABBAS)
Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından. Tefsîr, hadîs, fıkh
ilimlerinde ve diğer ilimlerde büyük âlimdir. Ġsmi Abdullah bin
Abbas bin Abdulmuttalib bin HaĢim bin Abd-i Menaf el-KureyĢi,
el-HaĢîmî‘dir. Babası Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
amcası Hazreti Abbas‘dır (Radiyallah Anh). Annesi Lübabet-ül-Kübrâ
binti Harisi Hilâliyye‘dir. Annesi ilk müslüman olanlardandır.
Babası Hazreti Abbas önceden müslüman olduğu halde gizli tutup,
Mekke‘nin fethinde açıklamıĢtır. Abdullah Ġbn-i Abbas, Hicretten
bir kaç sene önce Mekke‘de doğdu. 68(m.687) senesinde Taif‘te
vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/182)
332
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠBNĠ HACERĠ MEKKÎ EL-HEYTEMÎ
Ġslâm âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi, Ahmed Bin
Muhammed Bin Muhammed Bin Ali Bin Muhammed Bin Hacer
Heytemî‘dir. Künyesi Ebü‟l Abbâs olup, lakabı ġihâbüddîn‘dir.
899 (m. 1494) senesi Receb ayında, Mısır‘da doğdu. 974 (m. 1566)
senesinde, Mekke-i Mükerreme‘de vefât etti. Cennet-ül Muallâ
kabristanındaki Taberiyyîn türbesine defnedildi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/104)
ĠBRAHĠM BĠN ETHEM
Tabiînin meĢhûr âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden.
96(m.714)‘de Belh ġehrinde doğup, 162 (m.779)‟da ġam‘da vefat
etti. Ġsmi, Ġbrâhîm bin Edhem bin Mansûr olup, künyesi Ebû
Ġshâk‘tır. Nesebi Hazret-i Ömer‘e (Radiyallah Anh) dayanır. Fudayl bin
Iyâd‘dan feyz alıp, aynı zamanda Ġmrân bin Mûsâ bin Zeyd Rai
(Rahimehullah) ve ġeyh Mansûr Selâmi‘nin (Rahimehullah) sohbetinde
bulunup, Veysel Karânî (Rahimehullah) Hazretlerinin rûhâniyetinden
istifâde etmiĢtir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/226)
ĠBRÂHĠM HAKKI (ERZURUMĠ)
Anadolu‘da yaĢayan evliyanın ve ulemanın büyüklerindendir.
Babası Osman Efendi de evliyadan bir zât idi. Ġbrâhim Hakkı
(Rahimehullah) 1115 (m. 1703) senesinde Erzurum‘un Hasankale
kasabasında doğdu. Tillo‘da Ġsmâil Fakîrullah (Rahimehullah)
hazretlerinden ilim öğrendi. Onun sohbetleriyle kemâle geldi.
Sofiyye-i Aliyye ismi verilen evliyanın büyükleri arasına girdi.
Kâdirî idi. Bir ilim ve marifet hazinesi olan ―Marifetname‖ isimli
eseri pek kıymetlidir. 1195 (m.1781) senesinde Siirt‘in Tillo
kasabasında vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/362)
333
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
FAHRÜDDÎN-Ġ RÂZÎ
MeĢhûr tefsîr âlimi. Ġsmi, Muhammed bin Ömer bin
Hüseyn bin Hüseyn bin Ali et-Teymî el-Bekrî‘dir. Künyesi Ebû
Abdullah ve Ebü‟l-Me‟âlî, lakabı Fahrüddîn‘dir. Fahr-i Râzî ve
Ġbn-i Hatîb-ir-Rey (Rey Hatîbi‘nin oğlu) diye de tanınmıĢtır. Soyu
KureyĢ kabilesine ulaĢmaktadır. Aslen Taberistanlıdır. 544 (m.
1149) senesinde Ġran‘da bulunan Rey Ģehrinde doğdu. 606 (m. 1209)
senesinde Hirat‘da vefât etti. Rey Ģehrinde doğduğu için oraya
nisbetle kendisine ―Râzî‖ denilmiĢtir. Tefsîr ve ġafiî mezhebi fıkıh
âlimi olup, kelâm, fıkıh, fizik, matematik ve tıb üzerinde çok kitap
yazmıĢtır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/273)
ĠMAM-I A‟ZAM (EBÛ HANÎFE)
Ġslâm âleminde Ashâb-ı Kiram‘dan sonra yetiĢen büyük
âlimlerin en baĢta gelenlerinden. Ehli Sünnetin reisidir. Ehli sünnetin
amelde dört hak mezheb imamlarından birincisi ve Hanefî
mezhebinin imamıdır.Ġsmi, Numan bin Sabit bin Zûta el-Kûfi‘dir.
80 (m.699) senesinde Kûfe‘de doğdu. 150(m.767)‘de yetmiĢ
yaĢında iken Bağdat‘ta Ģehit edildi. Lakabı Ġmâm-ı A‟zam, Künyesi
Ebû Hanîfe‘dir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/236)
334
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠMAMI BĠRGĠVÎ
Osmanlı âlimlerinin en meĢhûrlarından. Ġsmi, Muhammed
bin Ali Birgivî‘dir. Lakabı Zeynüddîn‘dir 928 (m. 1521) senesinde
Balıkesir‘de doğdu. 981(m.1573)‘de Birgi‘de vefât etti. Türbesi,
Aydın‘ın Birgi kasabasında bir tepe üzerindedir. Ġlimdeki yüksek
derecesinden dolayı Ġmâm-ı Birgivî ismiyle meĢhûr olup, Türk
âlimlerinin baĢ tacıdır. Hanefî mezhebinden olup, asrının en meĢhûr
âlimlerinden idi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/321)
ĠMAM-I GAZÂLÎ
Ġslâm âlimlerinin büyüklerinden ve en meĢhûrlarından. Ġsmi,
Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed Tûsî,
Gazâlî‘dir. Künyesi, Ebû Hâmid, lakabı Huccet-ül-Ġslâm ve
Zeynüddîn Tûsî‘dir. 450 (m. 1058) senesinde Tûs Ģehrinin Gazâl
kasabasında doğdu.505 (m.1111)‘de Tûs‘da vefât etti. Taberan
denilen yere defn edildi. Müctehid idi. Ġctihâdı ġafî mezhebine yakın
olduğu için ġafî mezhebinde olduğu zannedilir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 6/219)
MÂLĠK BĠN ENES
Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan Mâlikî
mezhebinin imâmı. Künyesi, Ebû Abdullah‘tır.95 (m.711) senesinde
Medine‘de doğdu. 179(m.795)‘de 76 yaĢında iken Medine‘de vefât
etti. Soyu Yemen kabilelerinden ―Beni Esbah‖ kabilesine ve
Himyerîlerden bir hükümdâr hânedanına dayanır. Dedelerinden biri
Medine‘ye yerleĢmiĢti. Eshâb-ı Kiram‘dan olan dedesi Ebû
Amr‘dır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/291)
335
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠMAMI NEVEVÎ
ġafî âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi Yahyâ bin ġeref, lakabı
Muhyiddîn, künyesi Ebû Zekeriyyâ‘dır. 631 (m. 1233)‘de,
Muharrem ayında, ġam‘ın güneyindeki Neva kasabasında doğdu.
Doğduğu yere nisbetle ―Nevevî‖ denmiĢtir. 676 (m. 1277) yılının
Receb ayında vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/200)
ĠMAMI RABBANĠ
Hindistan‘da yetiĢen meĢhûr Ġslâm âlimi ve büyük veli.
Ariflerin ıĢığı, velilerin önderi, Ġslamın bekçisi, Müslümanların baĢ
tâcı, müceddid, müctehid ve Ġslâm âlimlerinin gözbebeğidir,
insanların i‘tikâd, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenmelerini,
öğrendikleri bu bilgiler ile amel etmelerini sağlayan, insanları Allahü
teâlânın rızâsına kavuĢturmak için rehberlik eden ve kendilerine
―Silsile-i âliyye‖ denilen Ġslâm âlimlerinin yirmi üçüncüsüdür.
Ġsmi, Ahmed bin Abdülehad bin Zeynel âbidîn‘dir.
Lakabı Bedreddîn, künyesi Ebü‟l-Berekât‘dır. 971 (m. 1563)
senesinde Hindistan‘ın Serhend (Sihrind) Ģehrinde doğdu. 1035
(m. 1624)‘de Serhend‘de 63 yaĢında iken vefât etti. Türbesi
oradadır. Ġmâm-ı Rabbânî ismiyle tanınmıĢtır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 15/318)
336
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠMAMI SERAHSĠ
Ġsmi, Muhammed bin Ahmed bin Ebî Sehl Serahsî'dir.
Türkistan'da yetiĢen Ġslâm âlimlerinden olup, 400 senesinde (m.
1010) Serahs'da doğdu. 483‘de (m.1090) vefât etti. Ebu Bekr
Serahsi (Rahimehullah), tahsilini Buhara‘da yaptı. Fıkıh ilmini,
zamanının en meĢhur âlimlerinden olan ġemsu-l‟Eimme Ebû
Muhammed Abdülaziz bin Ahmed Hulvânî'den öğrendi.
Serahsî'nin (Rahimehullah) hayatında önemli ve sıkıntılı bir dönem
olmuĢtur. Bu dönem, on seneden fazla süren hapislik hayatıdır.
Zamanın hakanına nasîhat kabilinden söylediği sözler sebebiyle hapse
atıldı. Atıldığı hapishanede bir kuyuya kapatıldı.
Uzun müddet, hapsedildiği kuyuda bırakıldı. Zemininde oda
gibi küçük bir yer bulunan kuyu içinde, hapis iken de ilmî
çalıĢmalarını sürdürdü. Yanında hiçbir kitap yok idi. Fakat o, on iki
bin cüz kitabı ezberlemiĢti. Talebelerine, bu kuyuda iken ders verdi.
Talebeleri kuyunun baĢına toplanır, o da aĢağıdan onlara ders verirdi.
Otuz ciltlik "Mebsût" adlı meĢhur eserini, bu hapisliği sırasında,
kuyunun içinden dıĢarıda bulunan talebelerine söylemek suretiyle
yazdırmıĢtır. Bu kitabı yazdırırken hiçbir kaynağa müracaat etmemiĢ,
hep daha önce öğrenmiĢ ve ezberlemiĢ olduğu bilgilere dayanarak
yazdırmıĢtır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 5/317)
337
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠMÂM-I ġÂFĠ
Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan, ġafî
mezhebinin imâmı. Ġsmi Muhammed olup, nesebi Ģöyledir:
Muhammed bin Ġdrîs bin Abbâs bin Osman bin ġafi‟ bin Sâib bin
Ubeyd bin Abdülyezîd bin HâĢim bin Müttalib bin
Abdümenâfdır. Künyesi, Ebû Abdullah‘dır. Soyu KureyĢ
kabilesinden olup, hem anne, hem de baba tarafından,
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) soyu ile birleĢmektedir.
Annesi tarafından soyu; Fâtıma binti Abdullah el-Mahud bin
Hasen el-Müsennâ bin Hasen bin Ali bin Ebî Tâlib‘e dayanır.
Peygamberimizin üçüncü dedesi olan Abdümenâf, Ġmâm-ı ġafi‘nin
(Rahimehullah) dokuzuncu dedesidir.
Dördüncü dedesi ġafi (Radiyallahu Anh) , Eshâb-ı Kirâm‘dandır.
Bu dedesinin ismine izafeten, ona da ġafî denilmiĢ ve bu isimle
meĢhûr olmuĢtur. 150 (m. 767) senesinde Gazze‘de doğdu. 204 (m.
820)‘de Mısır‘da bir Cuma gecesi 54 yaĢında iken vefât etti. Kabri
Kurâfe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/237)
ĠSKĠLĠPLĠ ATIF HOCA
On dokuzuncu asrın sonlarında 1926 yılında vefat etmiĢtir.
Zamanın ilim müesseselerinde okumuĢ, Darul Funun Ġlahiyat
Bölümü‘nden mezun olmuĢtur. 1910 da Medreseler müfettiĢliğine
getirilmiĢtir. Atıf Hoca (Rahimehullah) Medreselerin iyileĢtirilmesi için
oluĢturulan komisyonların içinde yer aldı. ġapka kanunu yürürlüğe
girmeden önce neĢrettiği ―Frenk Mukallitliği‖ isimli eseriyle bu
konuya muhalefet ettiği iddiasıyla istiklal mahkemeleri tarafından
tutuklandı. Bir süre sonra idam kararı verildi. Ruhu Ģad olsun!
(Allah dostları 9/345)
338
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ĠSMAĠL HAKKI BURSEVĠ
Anadolu‘da yetiĢen büyük velîlerden. Ġsmi, Ġsmâil Hakkı bin
Mustafa‘dır. Babası Mustafa Efendi, aslen Ġstanbulludur. Mustafa
Efendi (Rahimehullah), 1062 (m. 1650) senesinde Ġstanbul Esîr
Hanı‘nda çıkan büyük bir yangında evi ve eĢyası yandığından
maddî sıkıntıya düĢtü. Ġstanbul‘u terk ederek Trakya‘da bulunan
Aydos kasabasına yerleĢti. Ġsmâil Hakkı Bursevî (Rahimehullah), 1063
(m. 1652) senesi Zilka‘de ayının baĢlarında bir Pazartesi günü
Aydos‘ta doğdu. 1137 (m. 1725) senesinde Bursa‘da vefât etti.
Bugün Ġsmâil Hakkı Tekkesi diye anılan Muhammedî Câmii‘nin
avlusuna defnedildi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/13)
KÂNÛNÎ SULTAN SÜLEYMÂN
Aklî ve naklî ilimlerde âlim, Onuncu Osmanlı Sultânı.
Yavuz Sultan Selim Hân‘ın oğlu olup, annesi ÂiĢe Hafsa
Sultan‘dır. 900 (m. 1494) senesinde Trabzon‘da doğdu. Kanunî
lakabıyla meĢhûr oldu. Avrupalılar, ―Büyük Türk‖, ―MuhteĢem
Süleymân‖ lakabları, ile tanırlar. 974 (m. 1566) senesinde Zigetvar
Kalesi önlerinde vefât etti. NaĢı Belgrad‘a getirildi. Orada Hâce-i
Sultanî Atâullah Efendi‘nin (Rahimehullah) kıldırdığı cenâze
namazından sonra, Zigetvar seferine iĢtirâk etmiĢ olan ġeyh
Nûreddîn-zâde Muslihuddîn Efendi (Rahimehullah) ve talebelerine
teslim edilen cenâze, 400 muhafızın nezâretinde Ġstanbul‘a getirildi.
Süleymâniye Külliyesi içindeki türbesine defnedildi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/329)
339
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MAHMUD SAMĠ RAMAZANOĞLU
1892 yılında doğmuĢtur. Zahir ilimlerinin devrin ulema ve
müderrislerinde tamamladı. Yüksek tahsil için Ġstanbul‘a gelerek
Darul Funun Mektebi Hukuk Fakültesi‘ni birincilikle bitirdi.
Tasavvuf yolunda devrin meĢhur NakĢi tekkesi GümüĢhaneli
Dergahı‘nda bir müddet erbain ve riyazetle meĢgul olduktan sonra
Erbilli Esad Efendi‘ye (Rahimehullah) intisap etti.
Sonra Adana‟ya irĢad için vazifelendirildi. Arzusu Medine‘ye
Cennetul Baki‘ye gömülmekti. Cenabı Hak sevdiği kulun arzusunu
kabul buyurdu. 1984 yılında vefat etmiĢtir.
(Allah Dostları 10/303)
MAHMUD ġEVKET USTAOSMANOĞLU
1929 yılında Trabzon Of‟ta dünyaya gelen Mahmud Efendi
Ali Efendi Ve Fatıma Hanım çiftinin hayatta kalan ilk
çocuğudur. Mahmud Efendi (Rahimehullah) 16 YaĢında teyzesinin kızı
Zehra Hanım‘la evlendi. Evliliğinden adlarını Ahmed (D. 1949),
Abdullah (D. 1952), Ve Fatıma (1953- 2004) koyduğu üç çocuk
dünyaya geldi. fatih çarĢambada ki Ġsmail Ağa Camii imam hatibi
olup Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) günümüze kadar gelen
meĢayıh silsilesinden 35. sırada olan 1 ağustos 1960 ‗da vefat eden
dört mezhebin müftüsü Ali Haydar Efendi‟nin (Rahimehullah)
halifesidir ve tasavvufu ondan almıĢtır. Farz namazların evvel ve
âhirindeki sünnet namazların hâricinde teheccüd, iĢrak, kuĢluk,
evvâbîn, tahiyyetü‘l-mescid ve abdest Ģükür namazı gibi nafileleri hiç
terk etmemiĢ. bir defasında ―KuĢluk namazını terk edeceğine
Mahmud (Rahimehullah) ölsün daha iyi‖ buyurmuĢtur.
(Rahimehullah),
340
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MÂLĠK BĠN DÎNÂR
MeĢhûr âlim ve velîlerdendir. Künyesi Ebû Yahyâ‘dır.
Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 131 (m. 748) senesinde
Basra‘da vefât etti. Babası bir rivâyete göre Sicistân diğer bir
rivâyete göre Kabil esîrlerindendi. Mâlik bin Dînâr (Rahimehullah)
Enes bin Mâlik (Radiyallah Anh), Ahnef (Rahimehullah), Hasen-i Basrî
(Rahimehullah), Ġbn‟i Sîrîn (Radiyallah Anh), Ġkrime (Radiyallah Anh) ve daha
birçoklarından hadîs rivâyet etmiĢtir. Ġlmi Hasen-i Basrî‘den
(Rahimehullah) öğrendi ve O‘nun sohbetinde kemâle geldi. Hattatlık
yaparak geçimini temin ederdi. Gençliğindeki sefîh (kötü) hâline
tövbe edip, dîne uyma husûsunda son derece titiz davranmıĢ ve
yükselmiĢtir. Duâsı kabûl olanlardandı.
Kerâmetleri ve menkıbeleri meĢhûr olan bu zâta, Mâlik-i
Dînâr (Rahimehullah) (Dînâr sahibi) da denilmiĢtir. Bu ismin
verilmesinin sebebi Ģöyle rivâyet edilmektedir: Bir defasında gemiye
binmiĢti. Gemi ilerleyince gemici ondan ücret istemiĢ, o da parasının
olmadığını söyleyince, bayılıncaya kadar dövmüĢlerdi. Ayılınca,
ücreti vermezsen seni denize atacağız diyerek tutup kaldırdıklarında,
suyun yüzünde bir çok balıkların ağızlarında birer dinar (altın) olduğu
halde gördüler. Bunun üzerine o, balıkların ağzından iki dinar alıp
gemicilere vermiĢtir. Gemiciler bu hâli görünce onun evliyâ olduğunu
anlayarak özür dilemiĢler. O ise bu hâdise üzerine gemiden inip,
deniz üzerinde gözden kayboluncaya kadar yürüyüp gitmiĢtir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/288)
341
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MEHMED EMĠN TOKADĠ
1664 senesinde Tokat‘ta doğdu.1745 senesinde Ġstanbul‘da
83 yaĢında vefat etti. ġeyh Ahmed Yekdest Cüryani (Rahimehullah)
hazretlerinin halifesidir. O da Ġmamı Rabbani (Rahimehullah)
hazretlerinin üçüncü oğlu Urvetu-l‘Vuska Muhammed Masum
Faruki (Rahimehullah) hazretlerinin halifesidir. Ġstanbul‘da bulunan 3
büyük evliyadan bir tanesidir. Kabri Unkapanı‘na inen cadde ile
Zeyrek YokuĢu‘nun kesiĢtiği tepe üzerinde soğuk kuyu Piri PaĢa
Medresesi Kabristanı‘ndadır.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/65)
MEVLANA CELÂLEDDÎN MUHAMMED RÛMÎ
Evliyânın büyüklerindendir. Kadirî yolunda idi. Babası
Muhammed Behâeddîn-i Veled (Rahimehullah) Hazretleri; Peygamber
Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) rüyâda medhettiği ve ―Sultân-ülulemâ= Âlimlerin Sultânı‖ ismini verdiği pek kıymetli bir âlim ve
evliyâ idi. Hazreti Ebû Bekr Sıddîk‘ın (Radiyallah Anh) soyundandır.
Annesi Mü‟mine Hâtun, sâliha ve veliyye bir hanım olup, Ġbrâhim
Edhem (Rahimehullah) Hazretlerinin torunudur. Asıl ismi Muhammed,
lakabı Celâleddîn‘dir. Horasan‘ın Belh Ģehrinden olduğu hâlde,
Rum diyârı olan Anadolu‘ya hicret etmelerinden dolayı ―Rûmî‖ diye
anıldı. Ünvânındaki ―Mevlâ‖ efendi, ―Mevlânâ‖ efendimiz demektir.
Ayrıca; ―Hüdâvendigâr‖, ―Sultân-ül-âĢıkîn‖, ―Sultân-ülMahbûbîn‖, ―Molla Hünkâr‖ diye de anıldı.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/147)
342
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MOLLA ALĠ BĠN MUHAMMED BĠN SULTAN EL-HEREVÎ
MeĢhur bir âlimdir. Hanefi fukahâsından muktedir ve faziletli
bir zattır. Lâkabı Nuri'd-dîn‟dir. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), kendi
beldesinde tahsilini tamamladıktan sonra, bilgisini artırmak için
seyahatlere çıkmıĢ ve bir müddet Mısır'da kalmıĢtır. Daha sonra
Mekke-i Mükerreme'ye gitmiĢ ve orada mücavir kalmıĢtır. Mekke-i
Mükerreme'de tavattun ettiği için, kendisine Aliyyü'l-Kârî elMekkî‘de (Rahimehullah) denir. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), tefsir, hadis,
fıkıh ve diğer ilimlerde büyük bir ihtisas sahibi idi. Kendisi meĢhur
kurralardan ve hattatlardan sayılır. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), her
sene bir mushaf-ı Ģerîf yazar ve bunun hediyesi ile (yani hattatlıkla)
geçinirdi. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), 1014 hicri yılında Mekke-i
Mükerreme'de vefat etmiĢtir.
(Fetevayi Hindiyye 17/225)
MOLLA FENÂRÎ
Osmanlı Devleti‘nin ilk ġeyhülislâmı ve zamanının
müceddidi olan büyük Ġslâm âlimidir. Ġsmi, Muhammed bin Hamza
bin Muhammed bin Muhammed er-Rûmî el-Fenârî‘dir. Lakabı
ġemsüddîn‘dir. 751 (m. 1315) senesi Safer ayında, Fenâr köyünde
dünyâya geldi. Bu köyde doğduğu veya babasının fenercilik
san‘atıyle meĢgûliyetinden dolayı ―Fenârî‖ nisbetiyle meĢhûr oldu.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/293)
343
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MOLLA GÜRÂNÎ
Osmanlı Âlimleri‟nin meĢhûrlarından ve dördüncü
Ģeyhülislâmdır. Ġsmi, Ahmed bin Ġsmâil bin Osman Gürânî‘dir.
Lakabı ġerefüddîn, ġihâbüddîn ve Molla Gürânî olup, Molla
Gürânî lakabıyla tanınıp, meĢhûr oldu. 813 (m. 1410) senesinde,
Suriye‘nin Gürân kasabasına bağlı bir köyde doğdu. Doğduğu yere
nisbetle ―Gürânî‖ denilmiĢtir. 893 (m. 1488) senesinde Ġstanbul‘da
vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/298)
MOLLA HALĠL‟Ġ SĠĠRDĠ
Hicri 1167(1753) Yılında Hiza‘nın Külpik Köyü‘nde Hazreti
Ömer‟in (Radiyallah Anh) soyundan gelen bir ailenin çocuğu olarak
dünyaya gelen Molla Halil‟in (Rahimehullah) babası Molla Hüseyin
(Rahimehullah), çevresinde takva ve cömertliğiyle bilinen bir zattı. Molla
Halil (Rahimehullah) daha küçük yaĢlardayken babası onu büyük
mutasavvıf Erzurumlu Ġbrahim Hakkı (Rahimehullah) Hazretleri‘nin
yanına götürmüĢ, Ġbrahim Hakkı (Rahimehullah) Hazretleri Molla
Halil‘e (Rahimehullah):
―Allah sana çok ilim, salih amel ve uzun ömür versin.‖
Ģeklinde dua etmiĢtir. Bereketli ömrüne büyük güzellikleri, hayır ve
hasenatları sığdırmıĢ arkasında birçok eser bırakıp, hicri 1255(1839)
yılında Siirt‘te vefat etmiĢ, Ģehrin yüksek bir tepesine defnedilmiĢtir.
Mezarı halk tarafından sık sık ziyaret edilmektedir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 18/126)
344
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MOLLA HÜSREV
Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve üçüncü Osmanlı
ġeyhülislâmı‘dır. Ġsmi, Muhammed bin Feramuz (Feramerz) bin
Ali er-Rûmî‘dir. Sivas ile Tokat arasındaki Kargın Köyü‘nde
doğdu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Babası, bir
Fransız subayı iken müslüman olmuĢtur. Kızını Osmanlı
Emirleri‘nden Hüsrev adında bir zâta verdi. Babasının genç yaĢta
ölmesi üzerine, eniĢtesi Hüsrev Bey‘in yanında kaldı ve büyüdü. Bu
sebeple Hüsrev Kayını diye çağırılırdı. Daha sonra kayını kelimesi
kaldırılarak, Molla Hüsrev (Rahimehullah) adıyla meĢhûr oldu. 885 (m.
1480) senesinde Ġstanbul‘da vefât etti. Namazı Fâtih Câmii‘nde,
kılındıktan sonra, Bursa‘ya götürülüp, Emîr Sultan‘ın (Rahimehullah)
doğusunda kendi yaptırmıĢ olduğu medresenin bahçesine defnedildi.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/302)
MUHAMMED BÂBÂ SEMMÂSÎ
Hâce Ali Râmîtenî (Rahimehullah) Hazretleri‘nin yetiĢtirdiği
evliyânın büyüklerindendir. Kendilerine Silsile-i Âliyye denilen
büyük Ġslâm âlimlerinin onüçüncüsüdür. Râmîten ile Buhârâ
arasında bulunan ve Râmîten‘e 2km, Buhârâ‘ya ise 6km uzaklıkta
bulunan Semmâs köyünde doğdu. 755 (m. 1354)‘de orada vefât etti.
Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmîtenî‘den (Rahimehullah) öğrendi.
Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetiĢip, tasavvufda yüksek
dereceye ulaĢtı. Hocası, kendisinden sonra irĢâd makamına
Muhammed Bâbâ Semmâsî‘yi (Rahimehullah) vekîl bıraktı. Diğer
talebelerine de, ona tâbi olmalarını vasıyyet etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 10/296)
345
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MUHAMMED BÂKÎ-BĠLLAH
Evliyânın büyüklerinden, insanları Hakka da‘vet eden, doğru
yolu göstererek saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖
denilen büyük âlim ve velîlerin yirmiikincisidir. Ġkinci bin yılının
müceddidi ve Ġslâm Âlimleri‘nin gözbebeği olan Ġmâm-ı Rabbânî
Ahmed-i Fârûkî Serhendî (Rahimehullah) Hazretlerinin hocasıdır.
Babasının ismi Abdüsselâm olup, faziletli bir zât idi. Annesi ise
Hazreti Hüseyn‟in (Radiyallah Anh) soyundan olup, seyyide ve mübârek
bir hanım idi. Muhammed Bâkî-Billah (Rahimehullah) Hazretleri, 971
(m. 1563) senesinde Kabil Ģehrinde doğdu. 1012 (m. 1603)‘de
Delhi‘de kırk yaĢında iken vefât etti. Türbesi, Kutabrol denilen
yerdeki kendi mescidinin yanında olup ziyâret edilmektedir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/66)
ĠMAMI MA‟SÛM FÂRÛKÎ
Evliyânın meĢhûrlarından, büyük Ġslâm âlimidir. Hicri ikinci
bin yılının müceddidi. Ġmâm-ı Rabbânî (Rahimehullah) Hazretlerinin
üçüncü oğludur. Ġnsanları Hakka da‘vet eden, doğru yolu göstererek
saâdete kavuĢturan ve kendilerine; ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük
âlim ve velîlerin yirmidördüncüsüdür. Lakabı Mecdüddîn olup,
―Urvet-ül-vüskâ‖ ismiyle meĢhûrdur. Urvet-ül-vüskâ; sağlam ip,
kendisine uyulan büyük âlim demektir. 1007 (m. 1599) senesinde
Hindistan‘ın Serhend Ģehrine iki mil uzakta bulunan Mülk-i
Haydar mevkiinde doğdu. 1079 (m. 1668) senesinde Serhend‘de
vefât etti. Türbesi, mübârek babası Ġmâm-ı Rabbânî (Rahimehullah)
Hazretlerinin türbesinin birkaç yüz metre kuzeyindedir
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/89)
346
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MUHAMMED PARĠSA
Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Muhammed, lakabı Hâfız-ı
Buhârî ve Pârisâ'dır. 1355 (H.756) senesinde Buhârâ'da doğdu.
1419 (H.822) senesinde Medîne-i Münevvere‟de vefât etti. Ġlim
öğrenmek için medrese tahsîline baĢlayıp, zamânının âlimlerinden
ders alarak, hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Bu ilimlerde yetiĢip âlim
olduktan sonra, tasavvuf ilmini öğrenip, büyük bir velî olarak yetiĢti.
Muhammed Pârisâ hazretlerinin tasavvufta hocası, evliyânın en
büyüklerinden olan meĢhûr Ġslâm âlimi ġâh-ı NakĢîbend
Behâeddîn-i Buhârî'dir (rahimehullah). Ona talebe olduktan sonra,
sohbetlerine devâm edip, himmet ve teveccühüne kavuĢtu. Böylece
tasavvufta yüksek derecelere ulaĢtı. Zâhir ve bâtın ilimlerinde
zamânının bir tânesi oldu.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/329)
MUHAMMED ZEKERĠYYÂ KANDEHLEVÎ
Cemâat-i Teblîğ‘in ileri gelenlerinden, Hindistanlı âlim.
11 Ramazan 1315‘te (3 ġubat 1898) Hindistan‘ın Utar PradeĢ
eyaletine bağlı Muzaffernagar Ģehrinin Kandehle kasabasında
doğdu. Babası Muhammed Yahyâ (rahimehullah) ilim ve tasavvufla
ilgilenen bir aileye mensup olup Diyûbend Medresesi‘nin
kurucularından ReĢîd Ahmed Gengûhî‘nin (rahimehullah)
talebelerindendir.
( TDV Ġslam Ansiklopedisi, 24/298)
347
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MUHYĠDDÎN ĠBNĠ ARABÎ
Evliyânın büyüklerinden. Sofiyye-i Âliyye‟dendir. Adı,
künyesi ve sıfatı ile birlikte ġeyh-i Ekber Ebû Bekr-i Muhammed
bin Ali‘dir. Ebû Bekr Ġbn-i Arabî ismi ile de meĢhûrdur. 560 (m.
1165)‘da, Endülüs‘de Mürsiye kasabasında doğdu. Müctehid idi.
Nakil ettiği bilgilerin hepsi birer vesîkadır. Devlet ve mevki
sahiblerinden gelen hediyelerin hepsini fakirlere dağıtırdı. BeĢ yüzden
fazla kitap yazdı. Câhiller onun büyüklüğünü anlıyamadı. Âlimler,
ârifler ise, veliyyi kâmil olduğunu anladı. 638 (m. 1240)‘de ġam‘da
vefât etti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/153)
MURADI MÜNZAVĠ
Ġstanbul‘da medfûn bulunan en büyük üç evliyadan biri. Ġsmi,
Murâd Bin Ali Bin Dâvûd Hüseynî Özbekî Buhârî KeĢmîrî‘dir.
1054 (M. 1644) senesinde Buhârâ‘da Doğdu. 1132 (M. 1719) senesi
rebî‘ul-âhır ayının on ikisinde, salı gecesi Ġstanbul‘da vefat etti.
Cenâze Namazı Eyyûb Sultan Câmii‘nde büyük bir kalabalık
tarafından kılınıp, Edirnekapı dıĢında, Münzâvî Câmii karĢısında,
Birinci Sultan Mahmûd Hân‘ın (Rahimehullah) Ģeyhülislâmlarından
Ahmed Ebü‟l-hayr (Rahimehullah) efendi tarafından yaptırılan
medresenin dershânesine defnedildi. Muhammed Ma‟sûm Fârûkî
(Rahimehullah) hazretlerine talebe oldu. Otuz sekiz yaĢında iken
Ġstanbul‘a teĢrif etti. Eyyûb Sultan semtinde, Eyyûb Sultan
(Radiyallah Anh) hazretlerinin kabri civârında ikâmet etti. Murâdı
Münzâvî‘nin (Rahimehullah) kabrini ziyâret edenler, orada rûhanî bir
zevk ve lezzet duyarlar. Celvetî büyüklerinden Ġsmâil Hakkı
Bursevî hazretleri ahîdnâme‘sinde; ―ilâhî aĢk sahiplerine, Murâdi
Münzâvî‘nin (Rahimehullah) kabrini ziyâret etmek lâzımdır. bereketi
görülen makamlardandır‖ buyurmuĢtur.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 17/125)
348
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
MUSTAFA ĠSMET GARĠBULLAH
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (Rahimehullah) hazretlerinin halifesi
olan Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah) hazretlerinin hâlifesidir. Aslen
Yanyalı (Arnavut)‘dur. Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah)
hazretlerinden icâzet almıĢtır. Büyük Ģeyh efendi Mustafa Ġsmet
(Rahimehullah) , Mekke'de bulunan Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah)
hazretlerine intisab etmiĢti.
MÜNÂVÎ
ġafiî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi,
Abdürraûf bin Tâc-ül-ârifîn bin Ali bin Zeynel âbidîn Haddâdî
Münâvî olup, lakabı Zeynüddîn‘dir. 952 (m. 1545) senesinde
Kâhire‘de doğdu. 1031 (m. 1621) senesi Safer ayında Kâhire‘de
vefât etti. Cenâze namazı, Cum‘a günü Ezher Câmii‘nde kılındı ve
yaptırdığı dergâhın yakınına defnedildi.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 16/143)
MÜSLĠM BĠN YESÂR
Tabiînin büyük fakîhlerinden. Çok ibâdet eden, dünyâya
düĢkün olmayan, kıldığı namazlardan büyük lezzet alan bir âlimdi.
Ġsmi Müslim bin Yesâr el-Basrî el-Emevî, el Mekkî olup, künyesi
Ebû Abdullah‘tır.Bir rivâyette Talha‘nın (Radiyallah Anh) kölesiydi.
Ġbni Abbâs, Ġbni Ömer, Eb‟il-EĢ‟as Himrân bin Ebân‘dan
rivâyetlerde, Ubâdet-ebni Sâmit‘ten (Radiyallah Anh) ise mürsel olarak
rivâyette bulunmuĢtur. Ġmâm-ı Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), Ebû
Dâvûd (Rahimehullah), Ġbni Muîn (Rahimehullah), Iclî (Rahimehullah), onun
sika (güvenilir, sağlam) hadîs rivâyet etmeye ehil bir kimse olduğunu
beyan etmiĢlerdir. Halifet-übnü Hayyât (Rahimehullah) ―Müslim bin
Yesâr (Rahimehullah), Basra ehli içerisindeki beĢ fakîhden biri sayılır‖
buyurmuĢtur. Ömer bin Abdülazîz‘in (Rahimehullah) hilâfeti zamanında
100 (m. 718) târihinde Basra‘da vefât etmiĢtir. Rivâyet etmiĢ olduğu
hadîs-i Ģerîfler Sahîh-i Müslim‘de bulunmakta olup, Eshâb-ı
Kiram‘dan ba‘zılarını görmüĢtür.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/329)
349
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
OSMAN BĠN MAZ‟ÛN
Ġlk Müslümanlardan. Künyesi, Ebû Sâib‘dir. Doğum târihi
bilinmemektedir. Vefâtında ihtilaf vardır. Hicretin ikinci yılında vefât
ettiği de rivâyet edilir. Babası Maz‟ûn bin Habîb, annesi Sahile
binti el-Anbes‘dir. Zevcesi Havle binti Hakim‘dir. Abdurrahmân
ve Sâib isimlerinde iki oğlu vardır.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/8)
OSMAN EL-HOPAVĠ
13.asrın ulemasından olup Durretun Nasihin kitabının
müellifidir.
RABĠATUL ADEVĠYYE
Tâbiîn‘in büyük hanım evliyalarındandır. Babası Ġsmail‘dir.
Dünya‘ya düĢkün olmaması ve ibadetleri ile meĢhur olan bir
hâtundur. 135 (m. 752)‘de Kudüs civarında vefat etti. Babası
Ġsmail‘in üç kızı vardı. Bir tane daha doğunca adını Râbi‟a
(dördüncü) koydu. Vefat etmeden önce hasta yatağının baĢucunda
bekleyen büyüklere, ―Kalkınız, burayı boĢaltıp, yalnız bırakınız ki,
Allah-u Teâlâ‘nın melekleriyle baĢ baĢa kalayım‖ deyince,
oradakiler odayı boĢalttılar. Kapıyı örttüler, içerden Ģöyle sesler
geliyordu:
―Ey Mutmainne nefs! Râzı olmuĢ ve râzı olunmuĢ olarak
Rabbine dön! Has kullarımın arasına katıl ve Cennetime gir‖
(Fecr, 27-30).
Aradan biraz zaman geçti ses kesilmiĢti. Ġçeri girdiklerinde
Hz. Rabia‘nın (Rahimehallah) vefat ettiğini gördüler. 135 (m. 752)
tarihinde Kudüs‘te vefat etti. Vefatından sonra Abede binti ġevval
(Rahimehallah) vasiyetini yerine getirdi. Tur dağı üzerine defnedildi.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/344)
350
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
SA‟D BĠN EBÎ VAKKÂS
Eshâb-ı Kiram‘ın büyüklerinden ve Ġran‘ı zapt eden ordunun
kumandanı. Dünyada iken Cennetle müjdelenen on sahabîden biridir.
Ġsmi Sa‟d, künyesi Ebû Ġshâk‘dır, Babasının adı Mâlik ve künyesi
Ebû Vakkas‘dır. Babasının adı yerine künyesi kullanılmaktadır. Ġlk
müslüman olanların yedincisidir.
Fil Vak‟ası‟ndan 23, Hicret‘ten 30 yıl önce Mekke‘de doğdu.
Onyedi yaĢında iken Hazret-i Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh) vasıtasıyla
müslüman oldu. Müslüman oluĢ hâdisesi Ģöyle rivâyet edilir.
Müslüman olmadan önce bir rüya görür. Rüyasında kendisi zifiri bir
karanlığın içinde iken, birden bire her tarafı aydınlatan parlak bir ay
doğar. Ayın aydınlattığı yolu takip ederken aynı yolda Zeyd bin
Haris (Radiyallah Anh), Hazreti Ali (Radiyallah Anh) ve Hazreti Ebû
Bekir‘in (Radiyallah Anh) önünden ilerlediğini görür. Kendilerine ―Siz ne
zaman buraya geldiniz?‖ diye sorar. Onlar da ―ġimdi‖ diye cevap
verirler.
Gördüğü bu rüyadan üç gün sonra Hazreti Ebû Bekir‘in
(Radiyallah Anh) kendisine Ġslâmiyeti anlatması üzerine, kalbinde
Ġslâmiyete karĢı bir sevgi hasıl oldu. Bunun üzerine Hazreti Ebû
Bekir (Radiyallah Anh) onu Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
götürdü. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) huzûrunda îmân
edip, müslüman oldu.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 1/121)
351
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
SA‟D BĠN UBADE
Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından. Ensârdan olup,
cömertlikte benzeri yoktu. Künyesi Ebû Sabit ve Ebû Kays‘dır.
Lakabı Seyyid-ül-Hazrec‘dir. Hazrec kabilesinin Sâide kolundandır.
Babası Ubâde, kabilesinin reîsi idi. Annesi Umre binti Mes‟ûd
(Rahimehullah), sahâbiyedir. Doğum târihi bilinmemektedir. 14 (m. 635)
senesinde ġam tarafında, Havran‘da vefât etti. Gûta kasabasında
defn edildi. Sa‟d bin Ubâde (Radiyallah Anh) zamanının bütün ilimlerini
tahsil etmiĢ ve Arap emirleri tarzında yetiĢmiĢtir. O zamanın harp
vasıtalarını kullanmakta ve bilhassa ok atmakta son derece maharetli
idi.
Ayrıca edebiyatın zirvede olduğu o devirde Arapçayı bütün
incelikleriyle bilirdi. Lisan bakımından o derece meĢhûr olmuĢtu ki
bu husûsta bir müĢkili olan ona sorardı. Araplar arasında her hangi bir
sanatta ve ilimde büyük maharet sahibi olan kimselere ―Kâmil‖
lakabı verilirdi. Sa‟d bin Ubâde (Radiyallah Anh) de Arapçayı konuĢma
ve bütün inceliklerini bilme husûsunda büyük bir Ģöhrete sahip
olduğu için ona da ―Kâmil‖ lakabı verilmiĢtir.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/21)
SA‟DÎ ġÎRÂZÎ
Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Muslihüddîn bin Muhlis eĢġirâzî olup, künyesi Ebû Abdullah‘tır. Sa‟dî mahlasıdır. 589 (m.
1193) senesinde ġîrâz‘da doğdu. 691 (m. 1292) senesinde orada vefât
etti. Kabri, ġirâz‘ın kuzeydoğusundadır. Oniki sene çocukluğu
dıĢında, Sa‟dî ġîrâzî (Rahimehullah), 102 senelik ömrünün 30 senesini
ilim tahsili ile, 30 senesini seyahat ve askerlikle, 30 senesini de talebe
yetiĢtirmekle ve ibâdetle geçirdi.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 9/233)
352
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
SADETTĠN TAFTAZANĠ
Horasan‘da Nesa yakınlarında Teftezan kasabasında doğdu.
Asıl adı Sadettin Mes‟ud bin Ömer‘dir.Adudiddin El-Ġci‘den
(Rahimehullah) ders aldı. Ġlim tahsilini tamamlayarak çok kısa zamanda
eser vermeye baĢlamıĢtır. Çok sayıda talebe yetiĢtirmiĢtir. Hem ġafi
hem Hanefi mezhebi ile ilgili eserler yazmıĢtır.
(Allah Dostları 7/286)
SAĠD NURSÎ
Nüfus kaydında geçen hâliyle Said Okur. Doğumu 1878
Bitlis‟in Hizan Nurs (Kepirli) Köyü. Vefat tarihi 23 Mart 1960,
ġanlıurfa. Risale-i Nur Külliyatı'nın yazarı ve Nur Cemaati'nin ilk
liderdir.. YaĢadığı dönemde hocaları olan bazı Ġslam alimleri
tarafından 15 yaĢındayken verilen ve zamanın güzelliği anlamına
gelen Bedî ûz-Zamân lâkabı zamanla ismiyle birlikte anılmıĢtır.
(Allah Dostları 10/91)
SEHL BĠN SA‟D
Medine‘de en son vefât eden Ensâr-ı Kiram‘ın
büyüklerinden. Ensârın Hazrec kabilesi kolundandır. Künyesi;
Ebü‟l-Abbâs, Ebû Mâlih Ebû Yahyâ‘dır. Nesebi (silsilesi), Sehl
bin Sa‟d bin Mâlik bin Hâlid bin Salebe bin Harise bin Âmr bin
Hazrec bin Sâide bin Ka‟b bin Hazrec‘dir. Babasının ismi Sa‟d bin
Mâlik (Radıyallahu Anh) olup, hicretten önce müslüman olmuĢtur.
Annesinin ismi ile doğum târihi kesin olarak belli değildir. Sehl bin
Sa‟d‘in (Radıyallahu Anh) hicretten beĢ sene evvel doğduğu rivâyet
edilmektedir. Esas ismi Hanza (Radıyallahu Anh) iken, Peygamberimiz
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından Sehl bin Sa‟d (Radıyallahu Anh) olarak
değiĢtirildi. 91 (m. 712) yılında Medine‘de vefât etti.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/32)
353
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
SEYYĠD EMÎR KÜLÂL
Evliyânın büyüklerinden, insanları Hakka da‘vet eden, doğru
yolu göstererek saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖
denilen büyük âlim ve velîlerin ondördüncüsüdür. Hazreti Hüseyn‘in
(Radiyallah Anh) soyundan olup, seyyiddir.
Evliyânın meĢhûrlarından olan Muhammed Bâbâ
Semmâsî‘nin (Rahimehullah) talebesi ve Behâeddîn-i Buhârî
NakĢibend (Rahimehullah) hazretlerinin hocasıdır. Çömlekçilik yaptığı
için ―Külâl‖ ismiyle meĢhûr olmuĢtur. Buhârâ‘nın Sûhârî
kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 772 (m. 1370)
senesinde Sûhârî‘de vefât etti. Kabri oradadır.
Büyük bir âlim ve mürĢid-i kâmil olup, her ânını Ġslâmiyete
uygun olarak geçirirdi. Pekçok kimse onun sohbetinde ve derslerinde
kemâle ulaĢmıĢtır. Onun üstün hâllerini gösteren çok menkıbesi
vardır.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 11/20)
SEYYĠD ġERÎF CÜRCÂNÎ
Tefsîr, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Ġsmi, Ali bin
Muhammed bin Ali Cürcânî el-Hüseynî el-Hanefî‘dir. Künyesi
Ebü‟l-Hasen‘dir. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
soyundan olduğu için ―Seyyid ġerîf‖ ismiyle tanınıp, meĢhûr
olmuĢtur. 740 (m. 1339) senesinde Cürcân Ģehrine, bağlı Tâku
nahiyesinde doğdu. 816 (m. 1413) senesinde ġîrâz‘da vefât etti.
Türbesi ġîrâz‘da, Savahan mahallesinde, Vâkib kabristanındadir.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 13/33)
354
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
SIRRÎ SEKATÎ
Evliyânın büyüklerinden ve meĢhûrlarından. Ġsmi, Sırrî bin
Muglis es-Sekatî olup, künyesi, Ebü‟l-Hasen‘dir. Bağdâd‘da doğdu.
251 (m. 865)‘de Ramazân-ı ġerîf ayında orada vefât etti. ġûnizî
kabristanına defn edildi. Ma‟rûf-i Kerhî (Rahimehullah) hazretlerinden
feyz aldı. Cüneyd-i Bağdadî (Rahimehullah) hazretlerinin dayısı ve
hocasıdır. Tasavvufta, vera‘ ve takvâda asrının bir tanesi idi. Hâris-i
Muhâsebî (Rahimehullah) ve BiĢr-i Hafî‘nin (Rahimehullah) akranıdır.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 3/300)
ġAHI NAKġĠBEND
NakĢibendî Tarikatı'nın kurucu pîri olan ġah-ı NakĢibend
miladî 9. asırdan itibaren, önemli bir ilim ve irfan
merkezi haline gelen Mâveraünnehir havzasında, Buhârâ Ģehrine
dokuz kilometre uzaklıktaki Kasr-ı Hindüvan (Kasr-ı Ârifan)'da
dünyaya teĢrif ettiler. (H.718; m.1318) Asıl adı, Muhammed b.
Muhammed Buhârî'dir.
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 10/16)
(Rahimehullah) ,
ġEMS-Ġ TEBRÎZÎ
Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Mevlânâ Muhammed bin Ali
olup, Tebrîzlidir. ―ġemseddîn=dinin güneĢi‖ lakabıyla meĢhûrdur.
645 (m. 1247) senesinde Konya‘da Ģehîd edildi.
ġems-i Tebrîzî (Rahimehullah) Ģöyle anlatır: ―Henüz ilk
mektepde idim. Daha bülûğ çağına girmemiĢtim. Peygamberimiz‘in
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisi bende öyle yer etmiĢti ki, kırk gün
geçtiği hâlde, O‘nun muhabbetinden aklıma yemek ve içmek
gelmezdi. Bazan yemeği hatırlattıklarında, onları elimle yahut
baĢımla reddederdim. Göklerde olan melekleri ve yerde gayb âlemini,
kabirdekilerin hâllerini müĢâhede ederdim. Hocam Ebû Bekr
(Rahimehullah), hâllerimi haber vermekten beni men ederdi.‖
(Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 9/283)
355
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ġEYH MUHAMMED EL-HAZĠN
ġeyh Muhammed Kazım Aydın‘ın (Rahimehullah) dedesidir.
Tarikatı ġeyh Osman et-Tavili‘den (Rahimehullah) almıĢtır. ġeyh
Osman‘da Mevlana Halid-i Zülcenahayn‘den almıĢtır.
(MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 12)
ġEYH ġERAFEDDĠN
NakĢibendi tarikatı meĢayıhlarındandır.Tarikatı babası ġeyh
Hazin‘den (Rahimehullah) almıĢtır.ġeyh Muhammed Kazım Aydın
(Rahimehullah) hazretlerinin babasıdır.
(MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 18)
ġEYH MUHAMMMED KAZIM AYDIN (1906-1996)
NakĢi tarikatı Halidiyye kolu meĢayıhlarındandır.Siirt,
Fersaf köyünde doğmuĢtur.Ġlim tedrisi ve müslümanları irĢad etmeye
tüm gücüyle çalıĢmıĢ, çeĢitli konularda fıkhi ve itikadi eserler kaleme
almıĢtır. Bunlardan bazıları:
“Dad ve Ta Risalesi”
“ġafi Mezhebine Göre Hac Menasikleri”
“ġia‟nın Ġtikad ve Ġddiaları Hakkında Risale”
“Müstekmil”
(MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 18)
ġEYH MÜġERREF
1926 tarihinde Pervari ilçesi Güleçler (Hınuk) köyünde
dünyaya gelmiĢtir. ġeyh Esad'ın en büyük oğlu olan ġeyh MüĢerref
‗in (Rahimehullah) annesi ġ.Muhammed Emin Arvasi‘nin (Rahimehullah)
kızıdır.
(MaĢuk Salihoğlu, Deryadan damlalar, 18)
356
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ÜMMÜ RÂFĠ SELMA
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hizmetçisi, kadın
sahâbî. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) âzatlı kölesi Ebû
Râfi‗in (Radiyallahu Anh) hanımı olup adı ve künyesi dıĢında nesebine
dair bilgi yoktur. Selmâ‘nın (Radiyallahu Anha) önceleri Safiyye bint
Abdülmuttalib‘in (Radiyallahu Anha) hizmetçisi iken daha sonra
Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hizmetine geçtiği (Ġbn
Kesîr, V, 329) veya Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
annesinden miras kaldığı zikredilmektedir.
Bedir Gazvesi‘nden sonra Medine‘ye hicret eden Ebû Râfi‗
Abbas b. Abdülmuttalib (Radiyallahu Anh)
müslümanlığını ilân edince Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
kendisini âzat etti ve câriyesi Selmâ ile evlendirdi. Çocuklarından
Ali‘nin (Radiyallahu Anh) adı Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
tarafından verilmiĢ (Ġbn Hacer, el-Ġsâbe, III, 81), Ümmü
Râfi‗(Radiyallahu Anha), hem Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve
ailesine hizmet etmesi hem de ebelik ve hemĢirelik yapmasıyla
meĢhurdur. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bütün
çocuklarının ebesi ve sütannesi olmuĢtur. Hz. Fâtıma‘nın (Radiyallahu
Anha) çocuklarının ebesi de odur.
(Radiyallahu Anh),
( TDV Ġslam Ansiklopedisi 42/327)
357
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
VEHB BĠN MÜNEBBĠH
Tabiîn devrinde yetiĢen tanınmıĢ hadîs âlimi. Künyesi Ebû
Abdullah‘tır. 24. (m. 645) senesinde San‟a‘da doğup, 124 (m. 741)
yılında yine burada vefât etti. Yemen‘e sonradan yerleĢmiĢ olan
Ġranlılardandır. Hemmam bin Münebbih (Radiyallah Anh) onun
kardeĢidir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/24)
VEYSEL KARANÎ
Tabiînin büyüklerinden. Ġsmi Üveys bin Âmir Karnî‘dir.
Yemen‘in Karn köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 37
(m. 657) senesinde Ģehîd edildi. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) sağlığında müslüman oldu. Fakat görmediği için Sahâbî
olamadı. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında
Medine‘ye gelmedi. Tabiînin büyüklerinden olduğu hadîs-i Ģerîfte
bildirildi. Hazreti Ömer‘in (Radiyallah Anh) halifeliği sırasında
Medine‘ye geldi. Çok alâka ve hürmet gördü. Önceleri kendi
memleketi Yemen‘de yaĢadı. Sonra Basra‘ya gitti.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/74)
358
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
YAVUZ SULTAN SELĠM HÂN
Ġslâm halîfelerinin yetmiĢdördüncüsü ve Osmanlı pâdiĢâhlarının
dokuzuncusu. Ġkinci Bâyezîd Hân‘ın oğlu, Sultan Süleymân Hân‘ın
babasıdır. Hilâfeti, Osmanlı pâdiĢâhlarına bağlayan Selim Hân‘dır. 875 (m.
1470)‘de Amasya‘da doğdu. 920 (m. 1514)‘de Çaldıran‘da Ġran Ģahı
Ġsmâil-i Safevî‘yi mağlub ederek, bozuk inanıĢlarının yayılmasını önledi.
Böylece Ġslâmiyete büyük hizmet etti. Tebrîz‘i de aldı. 922 (m. 1516)‘de
Ġstanbul‘da ilk tersaneyi yaptı. Burada gemiler inĢâ edildi.
923 (m. 1517) senesinde Mısır‘ı aldı. Haremeyn-i ġerîfeyn de ele
girmiĢ oldu. Hutbelerde ismini; ―Mekke ve Medine‟nin Hizmetçisi‖ diye
okuttu. Mısır‘daki son Abbasî halîfesi olan, Ya‟kûb bin Müstemsikbillah‘dan mukaddes emânetleri alarak halîfe oldu. Büyük bir donanma
yaptı. 926 (m. 1520) senesinde, Çorlu ovasında hastalanarak vefât etti.
Sekizbuçuk senede, devleti iki kat büyüttü. Yavuz adını kazandı. Kabri
Fâtih‘de, Sultan Selim Câmii bahçesindedir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 15/36)
359
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
YÛNUS EMRE
Tasavvuf ehli ve halk Ģâiri. Hayâtı ve kimliği hakkında kesin
ma‘lûmat yoktur. ġiirleri, asırlar boyunca zekvle ve hayranlıkla
okunmuĢ, yalnız bizde değil, birçok ülkelerde de alâka uyandırmıĢ
bulunan müstesna bir Ģahsiyettir. 80 sene kadar yaĢadığı, EskiĢehir‘in
Mihalıççık kazasına bağlı Yûnus Emre köyünde, 843 (m. 1439)
senesinde vefât ettiği ve buraya defn edildiği kaynakların tetkikinden
anlaĢılmaktadır. Vefâtı için baĢka târihler ve baĢka yerler de
bildirilmektedir.
(Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/157)
ZĠYAD BĠN NUMEYRĠ
Gece namaz ve ibadet için uyanık kalmıĢ. Oruç tutup kulluk
etmiĢ. BoĢa geçen günlerini telafi etmekte acele etmiĢ, her zaman
ölümü beklemiĢ bir zattı.
(Allah Dostları 5/578)
360
KÜRSÜDEN
361
ĠNCĠLER
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
FĠHRĠST
KONULARIN FĠHRĠSTĠ
1.MEV‟ĠZE
Bağdat‘ın Moğollar tarafından istila edilmesi......................................3
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) telif sayısı.........................................3
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) eĢkıya tarafından yolunun
kesilmesi...............................................................................................4
Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) ile tevessül..............................................4
Rasulullah'dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra peygamber gelecek
olsaydı...............................................................................................4-5
BeĢinci asrın müceddidinin Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) olduğu........5
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sını kötüleyen alimin baĢına
gelenler.................................................................................................5
Adem (Aleyhisselam)‘ın zürriyetinin sırtından çıkması............................ 6
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağzından ölüm acısı..................7
Adem‘e (Aleyhisselam) Azrail‘in (Aleyhisselam) geliĢi.................................7
Davud‘un (Aleyhisselam) ömrü.................................................................7
Cehennem yaratıldığından beri Mikail‘in (Aleyhisselam) gülmediği......8
Ruhun bedene giriĢi..............................................................................8
Adem‘in (Aleyhisselam) ölmek korkusuyla Havva annemize geliĢi.........9
Eski ümmetlerde hazineler...................................................................9
Yunus‘un (Aleyhisselam) kavmine azabın geliĢi ve tövbe ediĢleri...........9
Allah‘ın (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuz‘u yaratması............................10
Kalem‘in uzunluğu............................................................................10
Levhi Mahfuz‘a ilk yazılanlar.....................................................10-11
Besmelenin 700 senede yazdığı...................................................11-26
Besmelenin hakkıyla çeken kimsenin sevabı.....................................11
Allah‘ın (Celle Celaluhu) on dokuz zebanisinden kurtuluĢ yolu.............11
Osman‘ın (Radiyallahu Anh) kabir baĢında ağlayıĢı................................12
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim'in vefatı............12
Azrail‘in (Aleyhisselam) dünyadan toprağı alıĢı................................12-13
Toprağın ağlaması..............................................................................13
362
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretlerinin gençlere nasihati...................13
Ġsa (Aleyhisselam) ile dağda 700 sene ibadet eden ihtiyarın
konuĢması......................................................................................13-14
Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu? ................14
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) açlıktan karnına iki taĢ
bağlaması............................................................................................14
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dörde katlanan döĢeğe
kızması................................................................................................14
Dünyanın mahĢer meydanına ihtiyar kadın suretinde getiriliĢi..........15
Dünya ve içindekiler melundur, ancak zikredenler müstesna............16
Unkapanı‘nda denize atlayıp 17 sene sonra çıkan meczub...............16
Her günah kalpte bir siyah nokta bırakır.............................17-200-252
Ġhsan nedir? .......................................................................................17
Bid‘ate gülmeyiniz!............................................................................18
Abdullah bin Mübarek‘in (Rahimehullah) öldükten sonra cennetin
kapısında 30 sene bekletilmesi...........................................................18
Kalpten kalbe aks olduğu...................................................................19
Ġnsanın önce kendi nefsinden baĢlaması gerektiği.............................19
Ġnsanın ayıplarının parmakla sayılacak kadar olmasının
Ģeref olduğu........................................................................................20
Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda!...........................20
Bu ümmetin baĢı, sonu ve ortası...................................................20-21
Fatih‘teki Metin Hoca‘nın yaptığı Emri bil Maruf, Nehyi anil
Münker..........................................................................................21-22
Ölüyü sadece üç Ģeyin takip ediĢi.......................................................22
ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar
(Rahimehullah) ile nikâhlayıĢı..................................................................23
Ölünün teneĢir üzerinde iken sevdiklerine sesleniĢi...........................23
Ya hayır konuĢ ya da sus!...................................................................24
Allah-u Teâlâ‘nın Ümmet-i Muhammed‘i yalnız hesaba çekiĢi.....24
NakĢibendi tarikatının desturu..........................................................25
Hanefi ve ġafii mezheblerinin tahiyyat farkı.....................................26
Besmele çekmenin fazileti..................................................................26
Allah-u Teâlâ‘nın yarattıklarının ilk olanı...................................26-27
ArĢ‘ın büyüklüğü..........................................................................27-28
ArĢ‘ı saran yılanın büyüklüğü............................................................28
Kürsü‘nün uzunluğu..........................................................................28
363
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Hz. Ali‘nin (Radiyallahu Anh) Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ArĢ‘ı
sorması..........................................................................................28-29
ArĢ‘ın içindeki mahlukatın dört halifeyi sevenlere istiğfar,
sevmeyenlere lanet ettiği....................................................................29
Allah-u Teâlâ‘nın Adn Cenneti'nde sekiz sınıf insanı
oturtmayacağı.....................................................................................29
Cehennem‘in 7 tabaka üzerine kurulduğu...................................29-30
Cinlerin anasının Marice ve babasının Mariç olduğu.......................30
Cinlere kendi içlerinden 800 peygamber gönderiliĢi ve cinlerin
peygamberleri katlediĢi......................................................................30
Ġnsanların Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) neden
inanmadıkları......................................................................................31
ġeytan‘ın 7070 sene yedinci kat sema ibadet ettiği...........................31
ġeytan‘ın 1000 sene cennet hazinedarlığı yaptığı.............................31
ġeytan‘ın kendine 1000 sene lanet ediĢi.......................................31-32
Cinlerin insanoğlundan 4000 sene evvel yeryüzünde olduğu............32
Kabe‘yi yedi kere tavaf edilmesinin sebebi.......................................32
Liva-u‟l Hamd Sancağı'nın yaratılıĢı..........................................32-33
Ġnsanın ruhunun ve bedeninin birbirine benzemesi...........................33
2.MEV‟ĠZE
Allah-u Teâlâ'nın ilahlığına zatının Ģahid oluĢu................................37
Kıyamet günü ölümün Cennet ve Cehennem arasında siyah koç
Ģeklinde kesiliĢi..................................................................................38
Sünnet olmanın Ġbrahim‘ın (Aleyhisselam) sünneti olduğu....................38
Bulgaristan'daki Müslümanların dini vecibelerden çok,
geleneklere önem vermesi..................................................................39
Tevbe eden kulun sesinin zikreden kulun sesinden efdal oluĢu..40-232
Üç evliyanın evinde yanarak vefat etmesi..........................................40
Dünyada dört kutsal Ģehir olduğu.......................................................40
Küçük Ģirkin riya olduğu...............................................................41-42
Bir Alimin halka karĢı riyadan sakınmak için sarık ve cübbeyi
çıkartıĢı...............................................................................................41
Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) ile damda devesini arayan adamın
konuĢması...........................................................................................42
Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) Kabe‘de oğlunu görmesi ve
oğlunun ölmesi..............................................................................42-43
364
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġki zıt bir arada toplanmaz! ........................................................43-188
Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) Hazretlerinin meclisinde ilginç bir soru
sorulması.......................................................................................44-45
Allah-u Teâlâ‘nın ve insanların sevgisini kazanmak için yapılması
gereken........................................................................................45-204
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaderi yazan meleklerin
tıkırtılarını duyması............................................................................46
Sabır nedir? ..................................................................................46-47
Bir kula gelen sıkıntının nimet
olduğu............................................................................................47-48
Allah-u Teâlâ‘nın imtihan sistemini
değiĢtirdiği....................................................................................48-49
Allahumme‘nin Ġsmi Azam
oluĢu..............................................................................................49-50
Ġsmi Azam nedir? .............................................................................50
GüneĢin ve toprağın her gün insanoğluna seslendiği........................ 51
Bir musibetten ötürü Ģikayet etmenin
kerihliği..............................................................................................51
Bir kiĢiye zenginliğinden dolayı hürmet etmenin kerihliği................52
Siirtli bir alimin oğlu öldüğü halde dersi bölmeyiĢi.....................52-53
ġeyh MüĢerref‘in hanımının vefatı ve ġeyh MüĢerref‘in bunu
sakince karĢılayıĢı...............................................................................53
Allah-u Teâlâ‘nın Firavunun oklarını kana bulayıĢı.........................53
Haram bir yerde umumileĢirse, zaruret miktarı yemenin caiz oluĢu..54
Bir malın temiz olup olmadığına bakmadan yemenin kerihliği.........54
ġah-ı NakĢibendi (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah)
ile nikahlayıĢı.....................................................................................55
Eğer iki fakir evlenirse Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edeceği.....55
Hazreti Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ile kahinlikten kazandığı süt
getiren kölesi......................................................................................56
Dininde artıĢ olmayanın zemmi.........................................................57
Ġki günü birbirine eĢit olanın zararda oluĢu.........................57-104-267
Bildiğin ile amel etmenin fazileti.......................................................58
ġeytan‘ın en büyük düĢmanının ilim talebesi olduğu........................59
Bir sadakayı engellemek için 70 ġeytan‘ın uğraĢtığı........................59
365
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
3.MEV‟ĠZE
Hadisi Kudsi nedir?............................................................................63
Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer!...............63
Bütün ağaçlar kalem, denizlerde mürekkep olsa Allah-u Teâlâ‘nın
ilmini yazamayıĢı...............................................................................64
Kulların imanının hilkatlerine bağlı oluĢu..........................................65
Allah-u Teâlâ hasedi 10 parçaya ayırdı.............................................65
ġeyh Muhammed (Rahimehullah) ile ġeyh Halil‘in (Rahimehullah) bir
birlerine latifeleri................................................................................65
Allah-u Teâlâ musibeti 10 parçaya ayırdı.........................................66
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en çok eziyet gören peygamber
oluĢu...................................................................................................67
Allah-u Teâlâ zilleti 10 parçaya ayırdı..............................................67
Firavun kelimesinin baĢlangıcı ―Ferra an Nefsih‖ oluĢu ve Firavunun
vasfı....................................................................................................67
Ġsrail‘in Yakub (Aleyhisselam) oluĢu.....................................................68
Allah-u Teâlâ tevazuyu 10 parçaya ayırdı........................................68
Allah-u Teâlâ ahmaklığı 10 parçaya ayırdı.......................................68
Allah-u Teâlâ Ģehveti 10 parçaya ayırdı...........................................68
Allah-u Teâlâ hayayı 10 parçaya ayırdı............................................68
Allah-u Teâlâ ilmi 10 parçaya ayırdı................................................69
Allah-u Teâlâ imanı 10 parçaya ayırdı.............................................69
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanındaki gavsın Veysel
Karani (Rahimehullah) Hazretlerinin amcası oluĢu................................69
Ġman yemene mensuptur....................................................................69
Allah-u Teâlâ aklı 10 parçaya ayırdı.................................................70
Allah-u Teâlâ bereketi on parçaya ayırıdı.........................................70
Bir alimi kıskanan vezirin sonu....................................................70-71
Ebu Cehil‘in kendi kazdığı kuyuya düĢmesi...............................71-72
AteĢin odunları yediği gibi hasedin de iyilikleri yediği................72-73
Ġki namazın arasındaki günahların affolunduğu.................................73
Ġki Cuma‘nın arasındaki günahların affolunduğu..............................73
Ġki umrenin arasındaki günahların affolunduğu.................................73
Ġki orucun arasındaki günahların affolunduğu...................................73
Günahlara istiğfar edenin o günaha ısrarcı olmadığı....................74-75
Gıybet nedir?......................................................................................75
Ġsa (Aleyhisselam) ile Havarileri‘nin yolda ölü bir köpeğe rastlayıĢı....75
366
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Esas erkekliğin sevilmeyeni sevebilmek olduğu................................76
Gıybet edeceksen anne babanın gıybetini yap!..................................76
Hırsızın Mehmed Emin Tokadi‘nin (Rahimehullah) kesesini
çalması..........................................................................................76-77
Hazreti Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) tefekkürü................................77
Kelâmı az olanın aklı mükemmel olduğu...........................................78
Lokman Hekim‘e (Aleyhisselam) ahmaklığın sorulması.......................78
Molla Halil-i Siirdi‘nin (Rahimehullah) camide tefsir gören talabelere
yardım etmesi................................................................................78-79
Beyazıt-ı Bistami‘nin (Rahimehullah) 30 sene ibadet etmesi..........79-178
Mecnun‘un Leyla‘nın kedisine gösterdiği hürmet............................79
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) rızkı kendi üzerine alması.........................80
Amelin ilme bağlı olduğu ve ilimin arttıkça amelin
artması gerektiği.................................................................................81
Ġnsanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona yettiği......................82
Baston kullanmanın sünnet olduğu....................................................82
Gençlerin en hayırlı olanı ve yaĢlıların en Ģerlileri............................83
Ġpine ve kovasına güvenen alim.........................................................83
Ademoğlunun saadetinden ve Ģekavetinden olan üç Ģey....................84
Yedi kat göklerin ve yerlerin alim için istiğfar dileyiĢi................85-86
Fudal bin Ġyad‘ın (Rahimehullah) Yahudi‘den helallik alması.............86
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) VahĢiyi (Rahimehullah)
affettiği........................................................................................87-296
Ġki mü‘minin üç günden fazla küs kalması...................................87-88
Cennete en son girecek olan sahabi....................................................88
Fakirlerin zenginlerden 500 yıl evvel cennete gireceği......................89
Musa‘nın (Aleyhisselam) Ümmet-i Muhammed‘den olmak
istemesi....................................................................89-90-118-119-243
Allah-u Teâlâ‘nın dünyaya sesleniĢi.................................................90
4.MEV‟ĠZE
Ġnsanın dünyalık bir Ģey için hüzünlü sabahlamasının zemmi......93-94
GüneĢ‘in kıyamet günü bir mil yaklaĢtırılacağı.................................95
Kıyamet günü hesabın 50.000 yıl süreceği........................................95
Saban namazını kılan kiĢi Allah-u Teâlâ‘nın güvencesi altında
olması.................................................................................................95
Hazreti AiĢe‘nin (Radiyallahu Anha) sabah kalktığında yaptığı dua........96
367
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġki salâvat arasındaki günahların affolduğu.......................................96
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cevamiu-l‘Kelim kılınması....97
Salavatın önemi..................................................................................97
KiĢi sevdiği ile beraberdir..................................................................97
Abdulvehhab ġarani‘nin (Rahimehullah) günlük zikrinin 10.000 salâvat
olduğu................................................................................................98
Fatiha‘dan 240.990 tane mesele çözemeyene alim denilmeyeceği...98
Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah) Hazretlerinin Mebsut‘u yazıĢı............98
Müctehid kime denir?...................................................................98-99
Ġmam-ı Gazali‘nin üç dedesinin isminin Muhammed olduğu.........99
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) künyesi ile künyelenmenin
yasağı..................................................................................................99
Kitap cem etmek ve telif etmek arasındaki fark.................................99
Ġsmi Ahmed, Muhammed olanların cehenneme girmeyeceği..........99
Diyarbakır‘daki Peygamber Sahabe ve Veliler..............................100
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ruhu ile Ebu Bekir‘in
(Radiyallahu Anh) ruhunun yarıĢması.....................................................100
Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) yedi sene çektiği diĢ ağrısı.................100
Azrail‘in (Aleyhisselam) Ġbrahim‘e (Aleyhisselam) gelmesi.....................101
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dünyanın hakimi olmak
istememesi........................................................................................101
Tedavi sünnettir................................................................................101
Eyüb‘ün (Aleyhisselam) 17 sene hastalık çektiği..................................102
EĢ ile mutluluğun sırrı......................................................................103
Duha Namazı‘nın vakti ve fazileti...................................................105
Aza kanaat etmemenin zemmi.........................................................106
Firavun‘un 70 sihirbazı astırması...................................................107
Musa (Aleyhisselam) ve Mecusi..............................................108-109-179
Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atılması...............................111-112-275
Hezar kuĢunun cennete girme hikayesi............................112-113-283
Allah-u Teâlâ‘nın Ġbrahim (Aleyhisselam) ile övünmesi.....................113
Kul Abd makamına nasıl yükselir?..................................................114
Ġnsanların buğzundan korkmanın zemmi.........................................115
Firavun‘a adaletinden dolayı mühlet verilmesi...............................116
Firavun ile Cebrail‘in (Aleyhisselam) konuĢması.........................116-117
Ġsrailoğulları‘nın Firavun‘un cesedini görmeden öldüğüne
inanmamaları....................................................................................117
Suyun ceset yutmasının haram oluĢu...............................................117
368
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kanın toprağa haram kılınıĢı.....................................................117-118
Kelime-i Tevhid‘in mizandaki yeri.................................................119
Musa‘nın (Aleyhisselam) ―Benim Rabbim uyur mu?‖ diye
sorması......................................................................................119-120
Gıybet edip tövbe edenin fazileti..............................................120-126
Allah-u Teâlâ‘yı talep etmek...........................................................120
5.MEV‟ĠZE
Havva‘ya ―Nazın Kızı‖ denilmesinin sebebi...................................123
Ġlyas (Aleyhisselam) ile Azrail‘in (Aleyhisselam) karĢılaĢması..................124
Gökte iki, yerde iki Peygamber canlıdır...........................................124
Allah-u Teâlâ‘nın dünyayı altı günde nasıl yarattığı...............126-127
Yahudilerin Peygamber katletmeleri................................................127
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) göklerde Ahmed olarak
tanındığı............................................................................................128
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tevrat‘taki vasıflarının
değiĢtirilmesinin sebebi.............................................................128-129
Cinleri tahtının semadan atılması.....................................................129
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) büyücülük kitaplarını toplattırması.........129
Bütün peygamberlerin çobanlık yaptığı...........................................130
Tevrat nasıl bir kitaptır....................................................................130
Davud‘un (Aleyhisselam) demircilik yaptığı.........................................131
Molla Aliyyul Kari (Rahimehullah) yazdığı Kur‟an ile bir sene
geçinirdi............................................................................................131
Kalbim temiz diyenlerin sadece kendilerini avuttuğu......................132
Müslüman camide; Balığın suda olduğu gibi olması gerektiği........133
Tüccar ile ölü taklidi yapan papağan........................................133-134
Mideyi üçe bölünüz..........................................................................135
Cennetteki mertebelerin Kur‟an Ayetleri kadar olduğu..................136
Uykunun dinlenme aracı kılındığı....................................................137
Yahudilerin 40 sene bıldırcın eti ve kudret helvası yediği...............137
KiĢiye zenginlik veya fakirlik verilmesinin sebebi..........................138
Cehennem ehlinin çoğu kadınlardır................................................138
AteĢten makaslarla dudakları kesilen alimler...................................139
Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ve bal yemesi gereken çocuk...............139
Münafıklık alameti üçtür..................................................................140
En Ģerefli mesleğin ilim olduğu........................................................140
369
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Alime küfretmenin küfür olduğu......................................................141
Dinini dünya için satmanın kötülüğü........................................141-142
Her yeni günün insanoğluna seslendiği............................................144
Musa‘nın (Aleyhisselam) Hızır‘a (Aleyhisselam) ilimlerini sorması..........146
Fatih Sultan Mehmed Han‘ın ayakkabı tozlarını biriktirmesi......147
Kanuni‘nin çekmecesiyle gömülmek istemesi................................148
Yavuz Sultan Selim Han‘ın tozları biriktirmesi.............................148
Kabrin insanoğluna sesleniĢi............................................................148
PadiĢahın tabutunun içine giren yılan.......................................149-150
Allah Dostları‘nın bedenlerinin çürümediği...................................150
Hızır‘ın (Aleyhisselam) yıkılacak duvarı düzeltmesi.............................151
Allah‘ın (Celle Celaluhu) Musa‘a (Aleyhisselam) Vasiyeti..................152-153
Gerçek garip, gerçek hasta ve gerçek fakir kimdir?.........................153
Tevrat‘ta geçen 14 kelime.........................................................153-155
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasırda yatması ve Ömer‘in
(Radiyallahu Anh) söyledikleri.......................................................154-155
6.MEV‟ĠZE
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ali Haydar Ahıshavi‘ye
(Kuddise sırruh) mürid olması................................................................159
Ġstanbul‘da bulunan üç büyük evliya.......................................159-160
ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) silsilesi.........................160
Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) 70.000 Evliyanın reisi olduğu...161
Ġmam-ı Masum‘un (Rahimehullah) 100.000 Evliyanın reisi olduğu....161
Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) terbiyesinin Muhammed Baki
Billah‘a (Rahimehullah) veriliĢi.............................................................161
Muhammed Baba Semmasi‟nin (Rahimehullah) ġah-ı NakĢibendi‘yi
(Rahimehullah) müjdelemesi..........................................................161-162
ġah-ı NakĢibend‘in (Rahimehullah) NakĢi Tarikatı‘nın baĢına cahili
geçirtmeyeceği..................................................................................162
Talebelerin Mahmud Efendi‘yi (Kuddise sırruh) kıskanmaları....162-163
Kalpler Allah-u Teâlâ‘nın iki kudret parmağı arasındadır......163-256
Kafire dünyada, mü‘mine ahirette sıkıntı olmadığı..................163-164
Ham, Sam ve Yafes‘in soyundan gelenler......................................164
Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................164
Araplar ile Ġsrailoğulları amca çocuklarıdır.....................................164
Allah-u Teâlâ‘nın bizi neden yarattığı............................................165
370
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim.....................................165
Kelim ile Habib arasındaki fark...............................................166-167
Medine‘nin sıcak olmasının sebebi.................................................167
ġeriata uygun yapılan her iĢin zikir olduğu......................................169
Cinlerin Adem‘den (Aleyhisselam) 60.000 sene önce yaratıldığı..........169
ġeytan ile Ġsrailoğullarından bir adamın dostluğu...........................169
Cebrail (Aleyhisselam) mı üstün, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
mi?....................................................................................................170
Hesabı sorulacak ilk amel.................................................................171
En çirkin sesli hayvanın eĢek olduğu ve günde 5000 ―Allah
(Celle Celaluhu)‖ dediği..........................................................171-176-231
Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gösterilen iki yol.............171-172
Yazıcı meleklerin sabah akĢam görev değiĢtirdikleri.......................172
Salatul Fatih‘in fazileti............................................................172-173
Cuma günü seksen salavat çekmenin fazileti...................................173
Cumanın vaktinin ne zaman baĢladığı..............................................174
Bilal-i HabeĢi‘nin (Radiyallahu Anh) ameli ve aldığı ecir..............174-175
Abdest üstüne abdest almanın mekruh olduğu.................................175
Ġsrafın kerihliği..........................................................................175-176
Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet.................................................176
Salavat çekilirken ne yapılması gerektiği.................................176-177
Kabeye bakmanın ibadet olduğu......................................................177
Ali‘ye (Radiyallahu Anh) bakmanın ibadet olduğu.................................177
Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) Yunus‘u (Aleyhisselam) diriltmesi........................179
Sa‟d b. Ubade‘nin (Radiyallahu Anh) kıskançlığı..................................180
Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) kavminden 7 sene yağmurun kesilmesini
istemesi......................................................................................180-181
Günümüz Müslümanlarının kilisede Mevlana Hazretlerinin
doğumunu kutlaması........................................................................181
Ġnsanın amelden önce ―ġuur‖ kazanması gerektiği..........................181
AĢure Günü oruç tutulmasının sebebi.............................................181
Mü‟min‘in Allah-u Teâlâ‘ın nuruyla baktığı.................................182
Davud‘un (Aleyhisselam) cenazesini 40.000 kiĢinin kıldığı.................182
Yahudilerin Davud‘a (Aleyhisselam) Müslümanlardan çok sahip
çıkmaları...........................................................................................182
Mescid-i Aksa‘nın inĢaası........................................................182-183
Mehdi‘nin (Aleyhisselam) Roma‘yı fethedeceği..................................183
Zakkum Ağacı.................................................................................184
371
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
7.MEV‟ĠZE
Ümmetlere gönderilen emirlerdeki hitaplar.....................................187
Allah-u Teâlâ‘nın yalnızca Mü‟min‘lerin kalbine sığdığı......188-218
Ulu‟l Azim iki peygamberin oğullarıyla imtihanı...........................189
Mal ve evladın birer imtihan vesilesi olduğu...................................189
Altın ve gümüĢün yartılmasının sebebi............................................190
Suudi kralın Müslüman Alemi‘ne karĢı vurdumduymazlığı...191-192
Arap sevgisinin imandan olduğu......................................................192
Mekke ve Medine halkı arasındaki fark.........................................192
Toprağın insan üzerindeki etkisi......................................................193
Ġhya-u Ulumi-d‟Din ve Kutu-l‟Kulûb‘un Ġslam ahlakındaki
yeri....................................................................................................193
Sahabelerin Kur‟an‘da övülmesi.....................................................194
Irkçılığın zemmi...............................................................................194
Günümüz Müslümanlarının ticaret ahlakı.................................194-195
Önce kendinizi düzeltiniz!.................................................195-223-257
Ne gelirse Hacı-Hoca‘dan gelir sözünün beyanı..............................195
Cemaati dolandıran imam ve camii cemaati....................................196
Ġlahiyat sınavındaki derslerin yetersizliği.................................196-197
Müslüman olmadığı halde 21 sene imamlık yapan adam................197
Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali..........................................197
Bir iĢi yaparkan önce kendimizden baĢlamamız gerektiği...............198
Bir iĢe baĢlamadan önce Kur‘an‘a bakılması gerektiği....................198
Siirtlilerin Eyüp Sultan‘ı (Radiyallahu Anh) ziyarete gidemediği için
üzülmeleri.........................................................................................200
Ġbrahim b. Ethem (Rahimehullah) ve Kabe‘de vefat eden oğlu...200-201
Ġbrahim b. Ethem‘in (Rahimehullah) evliyaların isimlerini yazan
meleği görmesi.................................................................................201
Allah-u Teâlâ‘nın kendisinden istemeyen kula kızdığı...................204
Unkapanı‘nda suya atlayıp 7 sene sonra yeryüzüne çıkması..........204
8.MEV‟ĠZE
Mevaiz-i Kutsiyye‘nin uydurma olmadığının ispatı.......................209
Kurbağanın Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢine su taĢıması..................210
Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‘nde Ġlahiyat Profesörlerinin
toplantısı....................................................................................211-212
372
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Cübbeli Ahmed Hoca‘nın kendisine atılan iftiraya karĢı laneti.....213
Herkese helal, Müslümana haram çeĢme..................................214-215
BeĢeriyetin ikinci babasının Nuh (Aleyhisselam) olduğu......................215
Mina pazarında 50.000 dinarlık alıĢveriĢ yapan genç......................216
Kalplerden geçen herĢeyi Allah-u Teâlâ bilir.................................217
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda kalbinin
fokurdaması......................................................................................218
Müslim b. Yesar‘ın (Rahimehullah) namazdaki huĢusu......................218
Ali‘nin (Radiyallahu Anh) namazdaki huĢusu.................................218-219
Namazın mü‘milnin miracı olduğu..................................................219
Musa‘ın (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ ile kaç kelime konuĢtuğu........219
Allah-u Teâlâ‘nın namazda 70.000 perdeyi kaldırması...........219-220
Namazda semaya bakılmaması gerektiği.........................................220
Rızkın merciinin sema olduğu..........................................................220
Sadece Allah-u Teâlâ için musibetlere sabredilmesi gerektiği.......221
Sabır üç derecedir.............................................................................221
KeĢke sen de uyusaydın da gıybet etmeseydin................................221
AiĢe (Radiyallahu Anha) ve kısa boylu kadın..........................................222
Malik b. Dinar (Rahimehullah) ile Yahudi komĢusu....................222-223
Köydeki adamı alim diye anlatan genç............................................224
Ġbadetlere sabretmenin fazileti..................................................224-225
ġeytan‘ı otururken gören alim.........................................................225
Allah-u Teâlâ‘ya mazeret sunan kul........................................225-226
KonuĢulan her kelimenin hesabı olduğu..........................................226
Osmanlı‘nın ilk dört ġeyhülislamı...................................................226
Fatih Sultan Mehmed Han ve hapsettiği alim........................226-227
Molla Hüsrev‘in (Rahimehullah) zamanının Ebu Hanifesi olması......227
Hocazade (Rahimehullah) ile Ali Tusi‘nin (Rahimehullah)
tartıĢması...................................................................................227-228
Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Ġstanbul‘a geliĢi..................................228
Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Hocazade (Rahimehullah) ile
tartıĢması...................................................................................228-229
Hocazade (Rahimehullah) ve babası.....................................................229
Fatih Sultan Mehmed‘in Ayasofya‘da kabeyi görmeden tekbir
almayıĢı............................................................................................229
Fatih Sultan Mehmed‘in mürid olmak istemesi.............................230
Ġlmin en Ģerefli meslek olduğu.........................................................230
Alimler Allah-u Teâlâ‘nın yeryüzündeki halifesidir.......................230
373
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Müslümanların dünyada sıkıntı çekmesinin sebebi..........................230
Eyyub‘un (Aleyhisselam) hastalanıĢı ve hastalıktan kurtuluĢu..............230
Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet..........................................230-231
Horozların melek görünce ötmeleri..................................................231
Dua nasıl olmalıdır...........................................................................232
Gizli dua ile sesli duanın farkı..........................................................232
Musa (Aleyhisselam) ile ibadetten tat alamayan Mecusi.......................233
Bir gecede teheccüdü 40 kere tekrarlayan alim................................233
Ġbadetten tat almayan kimse Ģeker hastası gibidir.....................233-234
Ġmam-ı Birgivi‘nin (Rahimehullah) namaz kılan kimseye selam
vermesi.............................................................................................234
Namaza nasıl baĢlanırsa öyle çıkılmıĢtır..........................................234
Kalben niyetin farz olduğu...............................................................234
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) sohbet öncesi piyese izin
vermeyiĢi..........................................................................................235
Ali Haydar Efendi‘inin (Kuddise sırruh) sohbete ara vermesinin
sebebi........................................................................................235-236
Fatih Sultan Mehmed‘in ilim talebelerinin ayakkabı tozlarını
biriktirmesi.......................................................................................236
Fatih Sultan Mehmed‘e atılan iftira........................................236-237
Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) ile Sultan Murad Han
(Rahimehullah) ......................................................................................237
AkĢemseddin‘in (Rahimehullah) Fethi müjdelemesi............................237
Ayasofyadakilerin Fatih Sultan Mehmed‘i bekledikleri gibi
bulmamaları..............................................................................237-238
Küstükten sonra arkadaĢının ayıbını ortaya çıkarmanın zemmi......239
ĠfĢa edilen günahın affedilmeyeceği.................................................240
9.MEV‟ĠZE
Ümmet-i Muhammed‘e Allah-u Teâlâ‘nın kolaylık göstereceği..243
TimurtaĢ Hoca‘nın kürsüden cemaate sesleniĢi.............................244
TimurtaĢ Hoca‘nın kırk altı kere mahkemelik olması....................245
Talak hakkının neden erkeğe verildiği.............................................246
Haksız yere hanımını döven kimsenin durumu................................246
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) olan
sevgisi........................................................................................246-247
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evi terk etmesi...............247-248
374
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Erkeğin sinirliyken yapması gerekenler...........................................248
Lanet etmenin kötülüğü....................................................................248
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lianlaĢması............................249
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beddua etmesi.......................250
Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesinin sebebi...................................250
Kur‟an nedir?..................................................................................250
Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesi, çoğaltılması ve harekelenmesi.250
Bid‘atın zemmi.................................................................................251
Teravih namazının cemaatle kılınması.............................................251
Bid‘at-ı Seyyie nedir?.......................................................................252
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minareye izin vermesi...........252
Ġslam‘da iyi veya kötü çığır açan kimse hakkında...........................252
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Rafi‘ye (Radiyallahu Anha)
öğrettiği amel....................................................................................253
Ölüyü öpmek caiz midir?.................................................................254
Ölümü çok hatırlayın!......................................................................255
Uyumak ya da uyumamak insanın elinde değildir...........................256
ġeyhi olmayan kimsenin durumu.....................................................257
Her yeni günün insanlara seslendiği.................................................259
Ġstiğfar orucun yamasıdır..................................................................259
Azrail‘i (Aleyhisselam) 40 yıl boyunca bekleyen alim..........................260
Ġsa (Aleyhisselam) ile Dünyada 700 sene ibadet eden abid............260-261
YanlıĢ verilen fetvanın ahireti kaybettirdiği.....................................261
Ġlk darağacını kurduran kiĢi..............................................................262
Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................262
Yafes‘in soyundan gelenler..............................................................262
Yecüc ve Mecüc Kavmi‘nin fitnesi ve ne zaman çıkacaklarının
beyanı...............................................................................................263
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) Yecüc ve Mecüc Kavmine set
çekmesi......................................................................................264-265
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) mucizesi ve Melik olup olmadığı.........265
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) öldükten sonraki isteği ve anasına
vasiyeti..............................................................................................267
10.MEV‟ĠZE
Kur‟an‘ın metluv, hadislerin ğayrı metluv olduğu..........................271
Ölünün arkasından feryat edilmemesinin gerektiği..........................273
375
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kadınların iddet müddeti..................................................................273
Ebubekir‘in (Rahimehullah) 7 sene diĢ ağrısı çekmesi.........................273
Safer ayında 320.000 belanın yeryüzüne inmesi..............................273
Kazayı ancak duanın geri çevirdiği..................................................273
Safer ayının son çarĢambasında yapılması gerekenler.....................274
Peygamberler neden öldürüldü.........................................................274
Zekeriyya (Aleyhisselam) ve Yahya‘nın (Aleyhisselam) öldürülmeleri.....274
Her padiĢaha bir peygamber gönderildiği........................................274
Zülkifl‘in (Aleyhisselam) 70 peygamberi kurtarması............................276
Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sının tasavvuf hakkında yeterli
olduğu...............................................................................................276
Sıla-i Rahimin önemi................................................................277-278
Sıla-i Rahimin ömrü uzattığı............................................................278
ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) Allah-u Teâlâ ile anlaĢması....279
Aynı dili değil aynı düĢünceleri paylaĢmak.....................................279
Adem‘in (Aleyhisselam) 700.000 tane lisan bildiği...............................280
Köpeğine çocuğu gibi davranan kimsenin zemmi...........................281
GeçmiĢini unutan toplumun hali......................................................282
Kanuni Sultan Süleyman‘a atılan harem iftirası............................282
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç tane fotoğrafı olduğu ve
birinin Fikirtepe‘de olduğu yalanı...................................................284
Ana babaya ismi ile hitap etmenin zemmi.......................................284
Bir kimseyi yola çekebilmek için yapılması gereken...............284-285
Kırmamak ve kırılmamak.................................................................286
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ġsmailağa Camii‘ne cemaati
çağırması..........................................................................................286
Cuma günü 7 kiĢiye selam vermenin fazileti...................................287
Güler yüzlü olmanın sırrı.................................................................288
Teheccüdün fazileti..........................................................................289
Nafile namazlar ve fazileti...............................................................289
Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) Ģükür secdesine mekruh dediği.........290
ġafiilerin tek rekat delili...................................................................290
Ġmamı ġafii‘nin (Rahimehullah) rüyada görülmesi...............................292
Ġman, mü‘minin sağlam kulpudur....................................................292
Allah-u Teâlâ‘nın kulu affetmek için sebep araması...............292-293
Gelmeyene giden kimsenin hakiki mü‘min olduğu.........................293
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali‘ye (Radiyallahu Anh) verdiği
değer..................................................................................293-294-295
376
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceği...........................295-299
Muhammedü‟l Emin lakabının sebebi....................................296-297
Hasan (Radiyallahu Anh) ve Hüseyin‘in (Radiyallahu Anh)
dargınlıkları...............................................................................297-298
ġeytan ile Firavun‘un hamamdaki konuĢması........................298-299
Haftanın günlerinde yapılması gerekenler.......................................300
Pazar günü yapılabilecek iĢler..........................................................301
Pazartesi ve PerĢembe günlerinin yolculuk günü olduğu.................301
ÇarĢamba günü alıĢveriĢ ve uzun yol yapılmaması gerektiği..........301
PerĢembe gününün resmi iĢler için münasip olduğu........................302
Cuma gününün nikah günü olması...................................................302
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) 700 cariyesi olduğu.................................302
Hasan‘ın (Radiyallahu Anh) bir mecliste dört kere boĢanıp evlendiği...302
Osman‘ın (Radiyallahu Anh) 300 tane cariyesi olduğu..........................302
Evlenmenin amacı.....................................................................302-303
Cumartesi gününün avlanma günü olduğu.......................................303
Salı gününün Kan aldırma günü olduğu...........................................303
PerĢembe gününün ihtiyaçların görülmesi için uygun olduğu.........303
Kitapta ismi geçen sahabe-i kiram ve evliya-i izam‘ın hayatları.....306
Fihrist................................................................................................362
377
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ALFABETĠK FĠHRĠST
(A)
Abdest üstüne abdest almanın mekruh olduğu.................................175
Abdullah bin Mübarek‘in (Rahimehullah) öldükten sonra cennetin
kapısında 30 sene bekletilmesi...........................................................18
Abdulvehhab ġarani‘nin (Rahimehullah) günlük zikrinin 10.000 salâvat
olduğu................................................................................................98
Adem (Aleyhisselam)‘ın zürriyetinin sırtından çıkması............................ 6
Adem‘e (Aleyhisselam) Azrail‘in (Aleyhisselam) geliĢi.................................7
Adem‘in (Aleyhisselam) 700.000 tane lisan bildiği...............................280
Adem‘in (Aleyhisselam) ölmek korkusuyla Havva annemize geliĢi.........9
Ademoğlunun saadetinden ve Ģekavetinden olan üç Ģey....................84
AiĢe (Radiyallahu Anha) ve kısa boylu kadın..........................................222
AiĢe‘nin (Radiyallahu Anha) sabah kalktığında yaptığı dua.....................96
AkĢemseddin‘in (Rahimehullah) Fethi müjdelemesi............................237
Ali Haydar Efendi‘inin (Kuddise sırruh) sohbete ara vermesinin
sebebi........................................................................................235-236
Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Ġstanbul‘a geliĢi..................................228
Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Hocazade (Rahimehullah) ile
tartıĢması...................................................................................228-229
Ali‘nin (Radiyallahu Anh) namazdaki huĢusu.................................218-219
Ali‘nin (Radiyallahu Anh) Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ArĢ‘ı
sorması..........................................................................................28-29
Ali‘ye (Radiyallahu Anh) bakmanın ibadet olduğu.................................177
Alime küfretmenin küfür olduğu......................................................141
Alimler Allah-u Teâlâ‘nın yeryüzündeki halifesidir.......................230
Allah Dostları‘nın bedenlerinin çürümediği...................................150
Allah‘ın (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuz‘u yaratması............................10
Allah‘ın (Celle Celaluhu) Musa‘a (Aleyhisselam) Vasiyeti..................152-153
Allah‘ın (Celle Celaluhu) on dokuz zebanisinden kurtuluĢ yolu.............11
Allah-u Teâlâ aklı 10 parçaya ayırdı.................................................70
Allah-u Teâlâ bereketi on parçaya ayırıdı.........................................70
Allah-u Teâlâ hasedi 10 parçaya ayırdı.............................................65
Allah-u Teâlâ hayayı 10 parçaya ayırdı............................................68
Allah-u Teâlâ ilmi 10 parçaya ayırdı................................................69
Allah-u Teâlâ imanı 10 parçaya ayırdı.............................................69
378
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Allah-u Teâlâ musibeti 10 parçaya ayırdı.........................................66
Allah-u Teâlâ Ģehveti 10 parçaya ayırdı...........................................68
Allah-u Teâlâ tevazuyu 10 parçaya ayırdı........................................68
Allah-u Teâlâ ahmaklığı 10 parçaya ayırdı.......................................68
Allah-u Teâlâ zilleti 10 parçaya ayırdı..............................................67
Allah-u Teâlâ‘nın Adn Cenneti'nde sekiz sınıf insanı
oturtmayacağı.....................................................................................29
Allah-u Teâlâ‘nın bizi neden yarattığı............................................165
Allah-u Teâlâ‘nın dünyaya sesleniĢi.................................................90
Allah-u Teâlâ‘nın dünyayı altı günde nasıl yarattığı...............126-127
Allah-u Teâlâ‘nın Firavunun oklarını kana bulayıĢı.........................53
Allah-u Teâlâ‘nın Ġbrahim (Aleyhisselam) ile övünmesi.....................113
Allah-u Teâlâ‘nın imtihan sistemini
değiĢtirdiği....................................................................................48-49
Allah-u Teâlâ‘nın kendisinden istemeyen kula kızdığı...................204
Allah-u Teâlâ‘nın kulu affetmek için sebep araması...............292-293
Allah-u Teâlâ‘nın namazda 70.000 perdeyi kaldırması...........219-220
Allah-u Teâlâ‘nın Ümmet-i Muhammed‘i yalnız hesaba çekiĢi.....24
Allah-u Teâlâ‘nın ve insanların sevgisini kazanmak için yapılması
gereken........................................................................................45-204
Allah-u Teâlâ‘nın yalnızca Mü‟min‘lerin kalbine sığdığı......188-218
Allah-u Teâlâ‘nın yarattıklarının ilk olanı...................................26-27
Allah-u Teâlâ‘ya mazeret sunan kul........................................225-226
Allah-u Teâlâ‘yı talep etmek...........................................................120
Allah-u Teâlâ'nın ilahlığına zatının Ģahid oluĢu................................37
Allahumme‘nin Ġsmi Azam
oluĢu..............................................................................................49-50
Altın ve gümüĢün yartılmasının sebebi............................................190
Amelin ilme bağlı olduğu ve ilimin arttıkça amelin
artması gerektiği.................................................................................81
Ana babaya ismi ile hitap etmenin zemmi.......................................284
Arap sevgisinin imandan olduğu......................................................192
Araplar ile Ġsrailoğulları amca çocuklarıdır.....................................164
ArĢ‘ı saran yılanın büyüklüğü............................................................28
ArĢ‘ın büyüklüğü..........................................................................27-28
ArĢ‘ın içindeki mahlukatın dört halifeyi sevenlere istiğfar,
sevmeyenlere lanet ettiği....................................................................29
AĢure Günü oruç tutulmasının sebebi.............................................181
379
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
AteĢin odunları yediği gibi hasedin de iyilikleri yediği................72-73
AteĢten makaslarla dudakları kesilen alimler...................................139
Ayasofyadakilerin Fatih Sultan Mehmed‘i bekledikleri gibi
bulmamaları..............................................................................237-238
Aynı dili değil aynı düĢünceleri paylaĢmak.....................................279
Aza kanaat etmemenin zemmi.........................................................106
Azrail‘i (Aleyhisselam) 40 yıl boyunca bekleyen alim..........................260
Azrail‘in (Aleyhisselam) dünyadan toprağı alıĢı................................12-13
Azrail‘in (Aleyhisselam) Ġbrahim‘e (Aleyhisselam) gelmesi.....................101
(B)
Bağdat‘ın Moğollar tarafından istila edilmesi......................................3
Baston kullanmanın sünnet olduğu....................................................82
Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim.....................................165
Besmele çekmenin fazileti..................................................................26
Besmelenin 700 senede yazdığı...................................................11-26
Besmelenin hakkıyla çeken kimsenin sevabı.....................................11
BeĢeriyetin ikinci babasının Nuh (Aleyhisselam) olduğu......................215
BeĢinci asrın müceddidinin Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) olduğu........5
Beyazıt-ı Bistami‘nin (Rahimehullah) 30 sene ibadet etmesi..........79-178
Bid‘ate gülmeyiniz!............................................................................18
Bid‘at-ı Seyyie nedir?.......................................................................252
Bid‘atın zemmi.................................................................................251
Bilal-i HabeĢi‘nin (Radiyallahu Anh) ameli ve aldığı ecir..............174-175
Bildiğin ile amel etmenin fazileti.......................................................58
Bir alimi kıskanan vezirin sonu....................................................70-71
Bir Alimin halka karĢı riyadan sakınmak için sarık ve cübbeyi
çıkartıĢı...............................................................................................41
Bir gecede teheccüdü 40 kere tekrarlayan alim................................233
Bir iĢe baĢlamadan önce Kur‘an‘a bakılması gerektiği....................198
Bir iĢi yaparkan önce kendimizden baĢlamamız gerektiği...............198
Bir kimseyi yola çekebilmek için yapılması gereken...............284-285
Bir kiĢiye zenginliğinden dolayı hürmet etmenin kerihliği................52
Bir kula gelen sıkıntının nimet
olduğu............................................................................................47-48
Bir malın temiz olup olmadığına bakmadan yemenin kerihliği.........54
380
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Bir musibetten ötürü Ģikayet etmenin
kerihliği..............................................................................................51
Bir sadakayı engellemek için 70 ġeytan‘ın uğraĢtığı........................59
Bu ümmetin baĢı, sonu ve ortası...................................................20-21
Bulgaristan'daki Müslümanların dini vecibelerden çok,
geleneklere önem vermesi..................................................................39
Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‘nde Ġlahiyat Profesörlerinin
toplantısı....................................................................................211-212
Bütün ağaçlar kalem, denizlerde mürekkep olsa Allah-u Teâlâ‘nın
ilmini yazamayıĢı...............................................................................64
Bütün peygamberlerin çobanlık yaptığı...........................................130
(C-Ç)
Cebrail (Aleyhisselam) mı üstün, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
mi?....................................................................................................170
Cehennem ehlinin çoğu kadınlardır................................................138
Cehennem yaratıldığından beri Mikail‘in (Aleyhisselam) gülmediği......8
Cehennem‘in 7 tabaka üzerine kurulduğu...................................29-30
Cemaati dolandıran imam ve camii cemaati....................................196
Cennete en son girecek olan sahabi....................................................88
Cennetteki mertebelerin Kur‟an Ayetleri kadar olduğu..................136
Cinlere kendi içlerinden 800 peygamber gönderiliĢi ve cinlerin
peygamberleri katlediĢi......................................................................30
Cinleri tahtının semadan atılması.....................................................129
Cinlerin Adem‘den (Aleyhisselam) 60.000 sene önce yaratıldığı..........169
Cinlerin anasının Marice ve babasının Mariç olduğu.......................30
Cinlerin insanoğlundan 4000 sene evvel yeryüzünde olduğu............32
Cuma günü 7 kiĢiye selam vermenin fazileti...................................287
Cuma günü seksen salavat çekmenin fazileti...................................173
Cuma gününün nikah günü olması...................................................302
Cumanın vaktinin ne zaman baĢladığı..............................................174
Cumartesi gününün avlanma günü olduğu.......................................303
Cübbeli Ahmed Hoca‘nın kendisine atılan iftiraya karĢı laneti.....213
ÇarĢamba günü alıĢveriĢ ve uzun yol yapılmaması gerektiği..........301
381
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
(D)
Davud‘un (Aleyhisselam) cenazesini 40.000 kiĢinin kıldığı.................182
Davud‘un (Aleyhisselam) demircilik yaptığı.........................................131
Davud‘un (Aleyhisselam) ömrü.................................................................7
Dininde artıĢ olmayanın zemmi.........................................................57
Dinini dünya için satmanın kötülüğü........................................141-142
Diyarbakır‘daki Peygamber Sahabe ve Veliler..............................100
Dua nasıl olmalıdır...........................................................................232
Duha Namazı‘nın vakti ve fazileti...................................................105
Dünya ve içindekiler melundur, ancak zikredenler müstesna............16
Dünyada dört kutsal Ģehir olduğu.......................................................40
Dünyanın mahĢer meydanına ihtiyar kadın suretinde getiriliĢi..........15
(E)
Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ile kahinlikten kazandığı süt
getiren kölesi......................................................................................56
Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) tefekkürü..............................................77
Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) yedi sene çektiği diĢ ağrısı..........100-273
Ebu Cehil‘in kendi kazdığı kuyuya düĢmesi...............................71-72
Eğer iki fakir evlenirse Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edeceği.....55
En çirkin sesli hayvanın eĢek olduğu ve günde 5000
―Allah (Celle Celaluhu)‖ dediği..............................................171-176-231
En Ģerefli mesleğin ilim olduğu........................................................140
Erkeğin sinirliyken yapması gerekenler...........................................248
Esas erkekliğin sevilmeyeni sevebilmek olduğu................................76
Eski ümmetlerde hazineler...................................................................9
EĢ ile mutluluğun sırrı......................................................................103
Evlenmenin amacı.....................................................................302-303
Eyüb‘ün (Aleyhisselam) 17 sene hastalık çektiği..................................102
Eyyub‘un (Aleyhisselam) hastalanıĢı ve hastalıktan kurtuluĢu..............230
(F)
Fakirlerin zenginlerden 500 yıl evvel cennete gireceği......................89
Fatih Sultan Mehmed Han ve hapsettiği alim........................226-227
Fatih Sultan Mehmed Han‘ın ayakkabı tozlarını biriktirmesi......147
382
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Fatih Sultan Mehmed‘e atılan iftira........................................236-237
Fatih Sultan Mehmed‘in Ayasofya‘da kabeyi görmeden tekbir
almayıĢı............................................................................................229
Fatih Sultan Mehmed‘in ilim talebelerinin ayakkabı tozlarını
biriktirmesi.......................................................................................236
Fatih Sultan Mehmed‘in mürid olmak istemesi.............................230
Fatih‘teki Metin Hoca‘nın yaptığı Emri bil Maruf, Nehyi anil
Münker..........................................................................................21-22
Fatiha‘dan 240.990 tane mesele çözemeyene alim denilmeyeceği...98
Firavun ile Cebrail‘in (Aleyhisselam) konuĢması.........................116-117
Firavun kelimesinin baĢlangıcı ―Ferra an Nefsih‖ oluĢu ve Firavunun
vasfı....................................................................................................67
Firavun‘a adaletinden dolayı mühlet verilmesi...............................116
Firavun‘un 70 sihirbazı astırması...................................................107
Fudal bin Ġyad‘ın (Rahimehullah) Yahudi‘den helallik alması.............86
(G)
GeçmiĢini unutan toplumun hali......................................................282
Gelmeyene giden kimsenin hakiki mü‘min olduğu.........................293
Gençlerin en hayırlı olanı ve yaĢlıların en Ģerlileri............................83
Gerçek garip, gerçek hasta ve gerçek fakir kimdir?.........................153
Gıybet edeceksen anne babanın gıybetini yap!..................................76
Gıybet edip tövbe edenin fazileti..............................................120-126
Gıybet nedir?......................................................................................75
Gizli dua ile sesli duanın farkı..........................................................232
Gökte iki, yerde iki Peygamber canlıdır...........................................124
Güler yüzlü olmanın sırrı.................................................................288
Günahlara istiğfar edenin o günaha ısrarcı olmadığı....................74-75
GüneĢ‘in kıyamet günü bir mil yaklaĢtırılacağı.................................95
GüneĢin ve toprağın her gün insanoğluna seslendiği........................ 51
Günümüz Müslümanlarının kilisede Mevlana Hazretlerinin
doğumunu kutlaması........................................................................181
Günümüz Müslümanlarının ticaret ahlakı.................................194-195
383
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
(H)
Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) ile Sultan Murad Han
(Rahimehullah) ......................................................................................237
Hadisi Kudsi nedir?............................................................................63
Haftanın günlerinde yapılması gerekenler.......................................300
Haksız yere hanımını döven kimsenin durumu................................246
Ham, Sam ve Yafes‘in soyundan gelenler......................................164
Hanefi ve ġafii mezheblerinin tahiyyat farkı.....................................26
Haram bir yerde umumileĢirse, zaruret miktarı yemenin caiz oluĢu..54
Hasan (Radiyallahu Anh) ve Hüseyin‘in (Radiyallahu Anh)
dargınlıkları...............................................................................297-298
Hasan‘ın (Radiyallahu Anh) bir mecliste dört kere boĢanıp evlendiği...302
Havva‘ya ―Nazın Kızı‖ denilmesinin sebebi...................................123
Her günah kalpte bir siyah nokta bırakır.............................17-200-252
Her padiĢaha bir peygamber gönderildiği........................................274
Her yeni günün insanlara seslendiği.................................................259
Her yeni günün insanoğluna seslendiği............................................144
Herkese helal, Müslümana haram çeĢme..................................214-215
Hesabı sorulacak ilk amel.................................................................171
Hezar kuĢunun cennete girme hikayesi............................112-113-283
Hırsızın Mehmed Emin Tokadi‘nin (Rahimehullah) kesesini
çalması..........................................................................................76-77
Hızır‘ın (Aleyhisselam) yıkılacak duvarı düzeltmesi.............................151
Hocazade (Rahimehullah) ile Ali Tusi‘nin (Rahimehullah)
tartıĢması...................................................................................227-228
Hocazade (Rahimehullah) ve babası.....................................................229
Horozların melek görünce ötmeleri..................................................231
(I-Ġ)
Irkçılığın zemmi...............................................................................194
Ġbadetlere sabretmenin fazileti..................................................224-225
Ġbadetten tat almayan kimse Ģeker hastası gibidir.....................233-234
Ġbrahim b. Ethem (Rahimehullah) ve Kabe‘de vefat eden oğlu...200-201
Ġbrahim b. Ethem‘in (Rahimehullah) evliyaların isimlerini yazan
meleği görmesi.................................................................................201
384
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) ile damda devesini arayan adamın
konuĢması...........................................................................................42
Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) Kabe‘de oğlunu görmesi ve
oğlunun ölmesi..............................................................................42-43
Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atılması...............................111-112-275
ĠfĢa edilen günahın affedilmeyeceği.................................................240
Ġhsan nedir? .......................................................................................17
Ġhya-u Ulumi-d‟Din ve Kutu-l‟Kulûb‘un Ġslam ahlakındaki
yeri....................................................................................................193
Ġki Cuma‘nın arasındaki günahların affolunduğu..............................73
Ġki günü birbirine eĢit olanın zararda oluĢu.........................57-104-267
Ġki mü‘minin üç günden fazla küs kalması...................................87-88
Ġki namazın arasındaki günahların affolunduğu.................................73
Ġki orucun arasındaki günahların affolunduğu...................................73
Ġki salâvat arasındaki günahların affolduğu.......................................96
Ġki umrenin arasındaki günahların affolunduğu.................................73
Ġki zıt bir arada toplanmaz! ........................................................43-188
Ġlahiyat sınavındaki derslerin yetersizliği.................................196-197
Ġlk darağacını kurduran kiĢi..............................................................262
Ġlmin en Ģerefli meslek olduğu.........................................................230
Ġlyas (Aleyhisselam) ile Azrail‘in (Aleyhisselam) karĢılaĢması..................124
Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) kavminden 7 sene yağmurun kesilmesini
istemesi......................................................................................180-181
Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) Yunus‘u (Aleyhisselam) diriltmesi........................179
Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) Hazretlerinin meclisinde ilginç bir soru
sorulması.......................................................................................44-45
Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ve bal yemesi gereken çocuk...............139
Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) Ģükür secdesine mekruh dediği.........290
Ġmam-ı Birgivi‘nin (Rahimehullah) namaz kılan kimseye selam
vermesi.............................................................................................234
Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) ile tevessül..............................................4
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) eĢkıya tarafından yolunun
kesilmesi...............................................................................................4
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sını kötüleyen alimin baĢına
gelenler.................................................................................................5
Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sının tasavvuf hakkında yeterli
olduğu...............................................................................................276
Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) telif sayısı.........................................3
385
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Ġmam-ı Gazali‘nin üç dedesinin isminin Muhammed olduğu.........99
Ġmam-ı Masum‘un (Rahimehullah) 100.000 Evliyanın reisi olduğu....161
Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) 70.000 Evliyanın reisi olduğu...161
Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) terbiyesinin Muhammed Baki
Billah‘a (Rahimehullah) veriliĢi.............................................................161
Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah) Hazretlerinin Mebsut‘u yazıĢı............98
Ġmamı ġafii‘nin (Rahimehullah) rüyada görülmesi...............................292
Ġman yemene mensuptur....................................................................69
Ġman, mü‘minin sağlam kulpudur....................................................292
Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer!...............63
Ġnsanın amelden önce ―ġuur‖ kazanması gerektiği..........................181
Ġnsanın ayıplarının parmakla sayılacak kadar olmasının
Ģeref olduğu........................................................................................20
Ġnsanın dünyalık bir Ģey için hüzünlü sabahlamasının zemmi......93-94
Ġnsanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona yettiği......................82
Ġnsanın önce kendi nefsinden baĢlaması gerektiği.............................19
Ġnsanın ruhunun ve bedeninin birbirine benzemesi...........................33
Ġnsanların buğzundan korkmanın zemmi.........................................115
Ġnsanların Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) neden
inanmadıkları......................................................................................31
Ġpine ve kovasına güvenen alim.........................................................83
Ġsa (Aleyhisselam) ile dağda 700 sene ibadet eden ihtiyarın
konuĢması......................................................................................13-14
Ġsa (Aleyhisselam) ile Dünyada 700 sene ibadet eden abid............260-261
Ġsa (Aleyhisselam) ile Havarileri‘nin yolda ölü bir köpeğe rastlayıĢı....75
Ġslam‘da iyi veya kötü çığır açan kimse hakkında...........................252
Ġsmi Ahmed, Muhammed olanların cehenneme girmeyeceği..........99
Ġsmi Azam nedir? .............................................................................50
Ġsrafın kerihliği..........................................................................175-176
Ġsrail‘in Yakub (Aleyhisselam) oluĢu.....................................................68
Ġsrailoğulları‘nın Firavun‘un cesedini görmeden öldüğüne
inanmamaları....................................................................................117
Ġstanbul‘da bulunan üç büyük evliya.......................................159-160
Ġstiğfar orucun yamasıdır..................................................................259
386
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
(K)
Kabe‘yi yedi kere tavaf edilmesinin sebebi.......................................32
Kabeye bakmanın ibadet olduğu......................................................177
Kabrin insanoğluna sesleniĢi............................................................148
Kadınların iddet müddeti..................................................................273
Kafire dünyada, mü‘mine ahirette sıkıntı olmadığı..................163-164
Kalben niyetin farz olduğu...............................................................234
Kalbim temiz diyenlerin sadece kendilerini avuttuğu......................132
Kalem‘in uzunluğu............................................................................10
Kalpler Allah-u Teâlâ‘nın iki kudret parmağı arasındadır......163-256
Kalplerden geçen herĢeyi Allah-u Teâlâ bilir.................................217
Kalpten kalbe aks olduğu...................................................................19
Kanın toprağa haram kılınıĢı.....................................................117-118
Kanuni Sultan Süleyman‘a atılan harem iftirası............................282
Kanuni‘nin çekmecesiyle gömülmek istemesi................................148
Kazayı ancak duanın geri çevirdiği..................................................273
Kelâmı az olanın aklı mükemmel olduğu...........................................78
Kelim ile Habib arasındaki fark...............................................166-167
Kelime-i Tevhid‘in mizandaki yeri.................................................119
KeĢke sen de uyusaydın da gıybet etmeseydin................................221
Kırmamak ve kırılmamak.................................................................286
Kıyamet günü hesabın 50.000 yıl süreceği........................................95
Kıyamet günü ölümün Cennet ve Cehennem arasında siyah koç
Ģeklinde kesiliĢi..................................................................................38
KiĢi sevdiği ile beraberdir..................................................................97
KiĢiye zenginlik veya fakirlik verilmesinin sebebi..........................138
Kitap cem etmek ve telif etmek arasındaki fark.................................99
Kitapta ismi geçen sahabe-i kiram ve evliya-i izam‘ın hayatları.....306
KonuĢulan her kelimenin hesabı olduğu..........................................226
Köpeğine çocuğu gibi davranan kimsenin zemmi...........................281
Köydeki adamı alim diye anlatan genç............................................224
Kul Abd makamına nasıl yükselir?..................................................114
Kulların imanının hilkatlerine bağlı oluĢu..........................................65
Kur‟an nedir?..................................................................................250
Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet.................................................176
Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet..........................................230-231
Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali..........................................197
387
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesi, çoğaltılması ve harekelenmesi.250
Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesinin sebebi...................................250
Kur‟an‘ın metluv, hadislerin ğayrı metluv olduğu..........................271
Kurbağanın Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢine su taĢıması..................210
Küçük Ģirkin riya olduğu...............................................................41-42
Kürsü‘nün uzunluğu..........................................................................28
Küstükten sonra arkadaĢının ayıbını ortaya çıkarmanın zemmi......239
(L)
Lanet etmenin kötülüğü....................................................................248
Levhi Mahfuz‘a ilk yazılanlar.....................................................10-11
Liva-u‟l Hamd Sancağı'nın yaratılıĢı..........................................32-33
Lokman Hekim‘e (Aleyhisselam) ahmaklığın sorulması.......................78
(M)
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ali Haydar Ahıshavi‘ye
(Kuddise sırruh) mürid olması................................................................159
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ġsmailağa Camii‘ne cemaati
çağırması..........................................................................................286
Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) sohbet öncesi piyese izin
vermeyiĢi..........................................................................................235
Mal ve evladın birer imtihan vesilesi olduğu...................................189
Malik b. Dinar (Rahimehullah) ile Yahudi komĢusu....................222-223
Mecnun‘un Leyla‘nın kedisine gösterdiği hürmet............................79
Medine‘nin sıcak olmasının sebebi.................................................167
Mehdi‘nin (Aleyhisselam) Roma‘yı fethedeceği..................................183
Mekke ve Medine halkı arasındaki fark.........................................192
Merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceği...........................295-299
Mescid-i Aksa‘nın inĢaası........................................................182-183
Mevaiz-i Kutsiyye‘nin uydurma olmadığının ispatı.......................209
Mideyi üçe bölünüz..........................................................................135
Mina pazarında 50.000 dinarlık alıĢveriĢ yapan genç......................216
Molla Aliyyul Kari (Rahimehullah) yazdığı Kur‟an ile bir sene
geçinirdi............................................................................................131
Molla Halil-i Siirdi‘nin (Rahimehullah) camide tefsir gören talabelere
yardım etmesi................................................................................78-79
388
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Molla Hüsrev‘in (Rahimehullah) zamanının Ebu Hanifesi olması......227
Muhammed Baba Semmasi‟nin (Rahimehullah) ġah-ı NakĢibendi‘yi
(Rahimehullah) müjdelemesi..........................................................161-162
Muhammedü‟l Emin lakabının sebebi....................................296-297
Musa (Aleyhisselam) ile ibadetten tat alamayan Mecusi.......................233
Musa (Aleyhisselam) ve Mecusi..............................................108-109-179
Musa‘ın (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ ile kaç kelime konuĢtuğu........219
Musa‘nın (Aleyhisselam) ―Benim Rabbim uyur mu?‖ diye
sorması......................................................................................119-120
Musa‘nın (Aleyhisselam) Hızır‘a (Aleyhisselam) ilimlerini sorması..........146
Musa‘nın (Aleyhisselam) Ümmet-i Muhammed‘den olmak
istemesi....................................................................89-90-118-119-243
Mü‟min‘in Allah-u Teâlâ‘ın nuruyla baktığı.................................182
Müctehid kime denir?...................................................................98-99
Münafıklık alameti üçtür..................................................................140
Müslim b. Yesar‘ın (Rahimehullah) namazdaki huĢusu......................218
Müslüman camide; Balığın suda olduğu gibi olması gerektiği........133
Müslüman olmadığı halde 21 sene imamlık yapan adam................197
Müslümanların dünyada sıkıntı çekmesinin sebebi..........................230
(N)
Nafile namazlar ve fazileti...............................................................289
NakĢibendi tarikatının desturu..........................................................25
Namaza nasıl baĢlanırsa öyle çıkılmıĢtır..........................................234
Namazda semaya bakılmaması gerektiği.........................................220
Namazın mü‘milnin miracı olduğu..................................................219
Ne gelirse Hacı-Hoca‘dan gelir sözünün beyanı..............................195
Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................164
Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................262
(O)
Osman‘ın (Radiyallahu Anh) 300 tane cariyesi olduğu..........................302
Osman‘ın (Radiyallahu Anh) kabir baĢında ağlayıĢı................................12
Osmanlı‘nın ilk dört ġeyhülislamı...................................................226
389
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
(Ö)
Ölümü çok hatırlayın!......................................................................255
Ölünün arkasından feryat edilmemesinin gerektiği..........................273
Ölünün teneĢir üzerinde iken sevdiklerine sesleniĢi...........................23
Ölüyü öpmek caiz midir?.................................................................254
Ölüyü sadece üç Ģeyin takip ediĢi.......................................................22
Önce kendinizi düzeltiniz!.................................................195-223-257
(P)
PadiĢahın tabutunun içine giren yılan.......................................149-150
Pazar günü yapılabilecek iĢler..........................................................301
Pazartesi ve PerĢembe günlerinin yolculuk günü olduğu.................301
PerĢembe gününün ihtiyaçların görülmesi için uygun olduğu.........303
PerĢembe gününün resmi iĢler için münasip olduğu........................302
Peygamberler neden öldürüldü.........................................................274
(R)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanındaki gavsın Veysel
Karani (Rahimehullah) Hazretlerinin amcası oluĢu................................69
Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gösterilen iki yol.............171-172
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaderi yazan meleklerin
tıkırtılarını duyması............................................................................46
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) açlıktan karnına iki taĢ
bağlaması............................................................................................14
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağzından ölüm acısı..................7
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) olan
sevgisi........................................................................................246-247
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali‘ye (Radiyallahu Anh) verdiği
değer..................................................................................293-294-295
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beddua etmesi.......................250
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cevamiu-l‘Kelim kılınması....97
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dörde katlanan döĢeğe
kızması................................................................................................14
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dünyanın hakimi olmak
istememesi........................................................................................101
390
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en çok eziyet gören peygamber
oluĢu...................................................................................................67
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evi terk etmesi...............247-248
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) göklerde Ahmed olarak
tanındığı............................................................................................128
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasırda yatması ve Ömer‘in
(Radiyallahu Anh) söyledikleri.......................................................154-155
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) künyesi ile künyelenmenin
yasağı..................................................................................................99
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lianlaĢması............................249
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minareye izin vermesi...........252
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda kalbinin
fokurdaması......................................................................................218
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim'in vefatı............12
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ruhu ile Ebu Bekir‘in
(Radiyallahu Anh) ruhunun yarıĢması.....................................................100
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tevrat‘taki vasıflarının
değiĢtirilmesinin sebebi.............................................................128-129
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç tane fotoğrafı olduğu ve
birinin Fikirtepe‘de olduğu yalanı...................................................284
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Rafi‘ye (Radiyallahu Anha)
öğrettiği amel....................................................................................253
Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) VahĢiyi (Rahimehullah)
affettiği........................................................................................87-296
Rasulullah'dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra peygamber gelecek
olsaydı...............................................................................................4-5
Rızkın merciinin sema olduğu..........................................................220
Ruhun bedene giriĢi..............................................................................8
(S)
Sa‟d b. Ubade‘nin (Radiyallahu Anh) kıskançlığı..................................180
Saban namazını kılan kiĢi Allah-u Teâlâ‘nın güvencesi altında
olması.................................................................................................95
Sabır nedir? ..................................................................................46-47
Sabır üç derecedir.............................................................................221
Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda!...........................20
Sadece Allah-u Teâlâ için musibetlere sabredilmesi gerektiği.......221
391
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
Safer ayında 320.000 belanın yeryüzüne inmesi..............................273
Safer ayının son çarĢambasında yapılması gerekenler.....................274
Sahabelerin Kur‟an‘da övülmesi.....................................................194
Salatul Fatih‘in fazileti............................................................172-173
Salavat çekilirken ne yapılması gerektiği.................................176-177
Salavatın önemi..................................................................................97
Salı gününün Kan aldırma günü olduğu...........................................303
Sıla-i Rahimin ömrü uzattığı............................................................278
Sıla-i Rahimin önemi................................................................277-278
Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretlerinin gençlere nasihati...................13
Siirtli bir alimin oğlu öldüğü halde dersi bölmeyiĢi.....................52-53
Siirtlilerin Eyüp Sultan‘ı (Radiyallahu Anh) ziyarete gidemediği için
üzülmeleri.........................................................................................200
Suudi kralın Müslüman Alemi‘ne karĢı vurdumduymazlığı...191-192
Suyun ceset yutmasının haram oluĢu...............................................117
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) 700 cariyesi olduğu.................................302
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) büyücülük kitaplarını toplattırması.........129
Süleyman‘ın (Aleyhisselam) rızkı kendi üzerine alması.........................80
Sünnet olmanın Ġbrahim‘ın (Aleyhisselam) sünneti olduğu....................38
(ġ)
ġafiilerin tek rekat delili...................................................................290
ġah-ı NakĢibend‘in (Rahimehullah) NakĢi Tarikatı‘nın baĢına cahili
geçirtmeyeceği..................................................................................162
ġah-ı NakĢibendi (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah)
ile nikahlayıĢı.....................................................................................55
ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) Allah-u Teâlâ ile anlaĢması....279
ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar
(Rahimehullah) ile nikâhlayıĢı..................................................................23
ġeriata uygun yapılan her iĢin zikir olduğu......................................169
ġeyh Muhammed (Rahimehullah) ile ġeyh Halil‘in (Rahimehullah) bir
birlerine latifeleri................................................................................65
ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) silsilesi.........................160
ġeyh MüĢerref‘in hanımının vefatı ve ġeyh MüĢerref‘in bunu
sakince karĢılayıĢı...............................................................................53
ġeyhi olmayan kimsenin durumu.....................................................257
ġeytan ile Firavun‘un hamamdaki konuĢması........................298-299
392
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
ġeytan ile Ġsrailoğullarından bir adamın dostluğu...........................169
ġeytan‘ı otururken gören alim.........................................................225
ġeytan‘ın 1000 sene cennet hazinedarlığı yaptığı.............................31
ġeytan‘ın 7070 sene yedinci kat sema ibadet ettiği...........................31
ġeytan‘ın en büyük düĢmanının ilim talebesi olduğu........................59
ġeytan‘ın kendine 1000 sene lanet ediĢi.......................................31-32
(T)
Talak hakkının neden erkeğe verildiği.............................................246
Talebelerin Mahmud Efendi‘yi (Kuddise sırruh) kıskanmaları....162-163
Tedavi sünnettir................................................................................101
Teheccüdün fazileti..........................................................................289
Teravih namazının cemaatle kılınması.............................................251
Tevbe eden kulun sesinin zikreden kulun sesinden efdal oluĢu..40-232
Tevrat nasıl bir kitaptır....................................................................130
Tevrat‘ta geçen 14 kelime.........................................................153-155
TimurtaĢ Hoca‘nın kırk altı kere mahkemelik olması....................245
TimurtaĢ Hoca‘nın kürsüden cemaate sesleniĢi.............................244
Toprağın ağlaması..............................................................................13
Toprağın insan üzerindeki etkisi......................................................193
Tüccar ile ölü taklidi yapan papağan........................................133-134
(U)
Ulu‟l Azim iki peygamberin oğullarıyla imtihanı...........................189
Unkapanı‘nda denize atlayıp 17 sene sonra çıkan meczub...............16
Unkapanı‘nda suya atlayıp 7 sene sonra yeryüzüne çıkması..........204
Uykunun dinlenme aracı kılındığı....................................................137
Uyumak ya da uyumamak insanın elinde değildir...........................256
(Ü)
Üç evliyanın evinde yanarak vefat etmesi..........................................40
Ümmet-i Muhammed‘e Allah-u Teâlâ‘nın kolaylık göstereceği..243
Ümmetlere gönderilen emirlerdeki hitaplar.....................................187
393
KÜRSÜDEN
ĠNCĠLER
(Y)
Ya hayır konuĢ ya da sus!...................................................................24
Yafes‘in soyundan gelenler..............................................................262
Yahudilerin 40 sene bıldırcın eti ve kudret helvası yediği...............137
Yahudilerin Davud‘a (Aleyhisselam) Müslümanlardan çok sahip
çıkmaları...........................................................................................182
Yahudilerin Peygamber katletmeleri................................................127
YanlıĢ verilen fetvanın ahireti kaybettirdiği.....................................261
Yavuz Sultan Selim Han‘ın tozları biriktirmesi.............................148
Yazıcı meleklerin sabah akĢam görev değiĢtirdikleri.......................172
Yecüc ve Mecüc Kavmi‘nin fitnesi ve ne zaman çıkacaklarının
beyanı...............................................................................................263
Yedi kat göklerin ve yerlerin alim için istiğfar dileyiĢi................85-86
Yunus‘un (Aleyhisselam) kavmine azabın geliĢi ve tövbe ediĢleri...........9
(Z)
Zakkum Ağacı.................................................................................184
Zekeriyya (Aleyhisselam) ve Yahya‘nın (Aleyhisselam) öldürülmeleri.....274
Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu? ................14
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) mucizesi ve Melik olup olmadığı.........265
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) öldükten sonraki isteği ve anasına
vasiyeti..............................................................................................267
Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) Yecüc ve Mecüc Kavmine set
çekmesi......................................................................................264-265
Zülkifl‘in (Aleyhisselam) 70 peygamberi kurtarması............................276
394

Benzer belgeler