Slayt 1 - özgün grup

Transkript

Slayt 1 - özgün grup
KÜNYE
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
DENİZ KARAKULLUKÇU
HAZIRLAYANLAR
MELİS ÖZER
DUYGU ERGÜL
ÖZGÜNCE DERGİSİ CEZAYİR SORUMLULARI
Thénia – Tizi Ouzou Demiryolu Projesi
Bejaia Karayolu Projesi
Khémis – El Affroun Projesi
– Tuğba TEKELİ
– Alper KAYICAN
– Murat BALATAN
ÖZGÜNCE DERGİSİ TÜRKİYE SORUMLULARI
Maslak – Hacıosman Metro İnşaatı
Kadıköy – Kartal Metro İnşaatı
Yenikapı Atıksu Tüneli İnşaatı
Zonguldak İçme suyu Tüneli İnşaatı
– Engin ÜNVER
– Mehmet YILDIRIM
– Mehmet AYYILDIZ
–
Yazışma Adresi: Hacı Arif Bey Sk. No: 1 34349 Balmumcu / İSTANBUL
E-mail: [email protected]
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
2
HABERLER
ÖZGÜN AİLESİNDE YAPRAK DÖKÜMÜ
Sizlere, dostluğun ve dayanışmanın ne kadar
önemli
olduğunu
gayet
iyi
kavramış
olmanızdan dolayı ne kadar mutlu olduğumu
vurgulamak istiyorum.
Her yıl sonbaharda yaşadığımız kayıpları ne
yazık ki bu yılın her mevsiminde yaşadık. Sanki
hastalıklar ve ölümler yılımız oldu bu yıl. Yine
de Allah beterinden korusun diyorum. Bu
dönemde hepinizin kenetlenip bu acıları
üstlenmeniz yaşananların şiddetini bir nebze
de olsa hafifletti.
Sevdiklerinizi hep beraber uğurladık. Hayatın,
onlarsız olan kısmını alıp kabul etmekte
birbirimize destek olduk. Evimizden daha çok
işyerimizdeyiz. Sevinçlerimizi, hüzünlerimizi iş
arkadaşlarımızla paylaşabiliyoruz. Zamanla
acılarımız özleme dönüştüğünde ağacımızın
yeşil yapraklarının ne kadar kaldığını fark edip
onları ayakta tutmaya bakalım.
Thénia – Tizi Ouzou Proje Genel Durumu
TTO Şantiye Hayatından Kareler
Proje Müdürü Cenk İlker’in Mesajı
Kadıköy – Kartal Metro Tüneli İnşaatı
Zonguldak İçme Suyu Projesi
BASINDA BİZ
“Fortune” Dergisinden Kutlama Belgesi
Sevgilerimle
Cezayir (PART 1)
Tevfik ÖZDEMİR’le Röportaj
16
ATATÜRK KÖŞESİ
Nutuktan/ Ulu Önder’in Ardından Yazılanlar 19
HUKUK KÖŞESİ
Ev Alırken ve Satarken Nelere Dikkat Edilmeli 21
SİGORTA
Ekvator Sigorta
22
SAĞLIK
26
ÇEVRE
10/10/10
27
BİZDEN HABERLER
Evlenenler
29
SİNEMA
30
KİTAP
En Çok Satanlar
Temmuz - Ağustos - Eylül
14
AYIN RÖPORTAJI
İzlenmeye Değer Sezon Filmleri
Deniz Karakullukçu
13
GEZELİM GÖRELİM
Yürümek
Yaşam, aslında sandığımızdan daha kısa ve
bizlere sunulan bir hediye. Paketin düğümünü
itinayla açmalı, katlayıp saklamalı, içindekilerin
anlamını kavrayıp her anımızı koşulsuz
değerlendirmeliyiz.
4
5
6
9
11
ÖZGÜNCE
31
3
THENIA – TIZI OUZOU
PROJE GENEL DURUMU
HABERLER
Naciria ve Tadmait tünellerindeki kazı çalışmaları kesintisiz olarak devam etmekteyken,
İdare’den hak ediş alınamaması nedeniyle ve Özgün Şirketler Grubu Yönetimi’nin almış olduğu
karar gereği tünellerimizde çalışmalar kademeli olarak durdurulmuştur. Kazı faaliyetleri
durdurulana kadar geçen 6,5 aylık sürede toplam 1200 metrelik tünel kazısı ve geçici tahkimatı
tamamlanmıştır. Bu sürede kazısı tamamlanan kısmın uzunluğu, projemizde bulunan mevcut
tünel uzunluğunun yarısına tekabül etmektedir.
Çalışmaların askıya alındığı bu dönemde şantiyede görevli Cezayirli personel ücretsiz izine
gönderilmiştir. Hak edişler ödenene kadar geçecek olan süre zarfında Türk personelden izini
olanlara izin kullandırılmıştır. Bir kısım personel de ihtiyaç ölçüsünde diğer şantiyelere
gönderilmiştir. Şu anda İdare’nin hak edişleri ödemesi beklenmektedir. Hak edişlerin ödemesine
müteakiben çalışmalara kalınan yerden devam edilmesi planlanmaktadır.
Naciria Doğu Tüneli T2B (tünel aynası çelik
hasır, püskürtme beton ve zemin çivileriyle
tahkim edilerek emniyete alınmıştır)
Tadmait Doğu Tüneli T3B (tünel
aynası çelik hasır, püskürtme beton ve
zemin çivileriyle tahkim edilmiş ve
önüne dolgu yapılarak ayna emniyete
alınmıştır)
Tadmait Tüneli T3B Portal’den
görünüm
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
4
THENIA – TIZI OUZOU
HABERLER
ġANTĠYE HAYATINDAN KARELER
Şantiyede gerçekleştirilen sosyal aktivitelerden en çok tercih edileni şüphesiz ki futbol.
Yeni formalarıyla takımlar kıyasıya mücadeleye devam ediyor.
Ramazan dolayısıyla şantiyede verilen iftar yemeğinde bütün aileler bir
araya toplandı.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
5
BEJAIA
Proje Müdürü Cenk Ġlker’in Mesajı
HABERLER
Sevgili Özgün Ailesi,
2008 yılı ocak ayında başlayan Cezayir maceramın neredeyse 3. yılı dolmak üzere. Geriye bakınca yılların
burada ne kadar çabuk geçtiğini anladım. Zamanın çok bol olduğu « Demain inshallah » felsefesini ilke
edinen bu ülkede bana verilen görevi yerine getirebilmek için sayıları her geçen gün artan çok kıymetli
ekibimle birçok merhaleler atlattık ve bu güne kadar geldik. 23.09.2010 tarihinde Sayın Soner
Karakullukçu ve Sayın Tevfik Özdemir’in de katılımlarıyla 614 m uzunluğundaki 2. Tüneli ve 203 m
uzunluğundaki 3. Tünelin üst yarılarının birleştirilmesini gerçekleştirdik. Bu süre zarfında yaşadıklarımızı
bir roman haline getirseydik inanın rahmetli Aziz Nesin’in yazdıklarına rakip olabilirdi. Yaşanan sorunlar
nelerdi diye sorarsanız sizlere mantıklı bir cevap veremem. İnanılması çok zor nedenlerden dolayı
gecikmeler, 2x2=4 kadar açık bir konunun idareye kabul ettirilmesi için kaybedilen süre ve buna benzer
birçok anlamsız nedenlerden oluşan aksamalar oldu. İşin en zoru olan bu kayıpların ve aksamaların
Türkiye’deki yöneticilerimize uygun bir lisan ile anlatılması ve ikna edilmesi işi bizleri gerçekten çok
üzdüğü gibi çokta yordu. Ama üst yönetimin anlayışı, sabrı ve verdikleri maddi ve manevi destekler ile bu
günleri gördük. Yapacağımız sondan bir önceki ek sözleşme dışında (ki ekimin ilk haftası içinde CNM e
gönderileceğine inanıyorum) tüm problemlerin çözüm bulması önümüzü tamamen açmıştır. Bu
motivasyon ve elimizdeki bu imkanlar ile 1. Tüneli de sanıyorum şubat 2011 demeden birleştirebileceğiz.
Buna tüm gönlüm ile inanıyorum.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
6
HABERLER
BEJAIA
Şirketimiz, bu ülkede aldığı diğer projelerle ilgili de bu ve buna benzer problemler yaşamıştır.
Bunun bilincinde olan şantiyemizin, diğer proje müdürleri ve ekiplerinin de ne tür zorluklar
çektiğini tahmin etmekte olup ancak tümümüzün sahip olduğu Özgün ruhu ile bu zorlukların
altından başarı ile kalkacakları konusunda inancı tamdır.
Bu güne kadar verdiğimiz mücadelede bize inancını hiç kaybetmeyen ve yalnız bırakmayan başta
Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız Cahit Karakullukçu ve eşi Sn Deniz Karakullukçu’ya, bizi sık
yaptığı ziyaretleri ile onurlandıran ve moral veren Sn Soner Karakullukçu’ya, Genel Müdürümüz
Sn Burak Ersöz’e, Cezayir teknik koordinatörü Sn Tevfik Özdemir’e ve emeği geçen tüm
arkadaşlara teşekkürü bir borç biliriz.
Saygılarımla,
ÖZGÜN BEJAİA TÜM ÇALIŞANLARI ADINA
CENK İLKER
PROJE MÜDÜRÜ
ÖZGÜN BEJAIA
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
7
BEJAIA
HABERLER
ġANTĠYE HAYATINDAN KARELER
Bejaia Projesi çalışanları mesaiden arta kalan zamanlarında basketbol oynayarak yorgunluk atıyor.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
8
KADIKÖY – KARTAL METRO TÜNELİ İNŞAATI
Kadıköy – Kartal Metro ĠnĢaatından görüntüler
HABERLER
22-09-2010 KAYNARCA S25
ŞAFTINDA AYNA
BOŞALMASINDA TAHKİMAT
ÇALIŞMALARI
22-09-2010 KAYNARCA S25 AYNANIN
DÖKÜNTÜDEN SONRA TAHKİMATI
TAMAMLANMIŞ HALİ
Teknik gezi (Solda Sn. İsmail
GÜNDOĞDU sağda Sn. Nail AKBULUT)
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
22-09-2010 KAYNARCA S25
ŞAFTI AYNANIN İLK DÖKÜLME
ANI
9
KADIKÖY – KARTAL METRO TÜNELİ İNŞAATI
Kadıköy – Kartal Metro Tüneli ĠnĢaatından Görüntüler
HABERLER
Avrasya Metro Grubu yöneticileri Soğanlık istasyonuna
teknik gezi ziyaretinde bulunmuşlardır. (Solda Sn. Olivio
ANGELINI , sağda Sn. İbrahim BARAN)
İBB yöneticilerinin Soğanlık istasyonuna
yapmış oldukları teknik gezi (Soldan sağa Sn.
Şerafettin DİLAVER, Sn. Yalçın EYİGÜN, Sn.
Adem BAŞTÜRK
Cevizli istasyonu merdiven tünellerinde sabit
merdivenlerin kalıp ve donatılarından bir
görünüm
HASTANE-ADLİYE istasyonu Yaya Tüneli ile
Konkors Yapısının birleşimi
İBB Genel sekreteri Sayın Adem BAŞTÜRK'ün
Soğanlık istasyonuna yaptığı teknik gezi
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
10
ZONGULDAK İÇME SUYU PROJESİ TÜNEL VE
REGÜLATÖR İNŞAATI
HABERLER
ZONGULDAK ġANTĠYE SĠNDEN GÖRÜNTÜLER
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
11
ZONGULDAK İÇME SUYU PROJESİ TÜNEL VE
REGÜLATÖR İNŞAATI
HABERLER
Tünelin kazı ve desteklemesi , B.A. Betonu kaplaması ile kontak enjeksiyonu bitirilmiş, 6,80 m
genişlikteki regülatör, 25,50 m Priz havuzu B.A. İmalatları tamamlanmıştır. 18,50 m menfez, 4,00 m
Rakortman ve 43,20 m düşü havuzu beton imalatları bitirilmiştir. 3450 m Regülatör için, 585 m Çıkış
ağzına ulaşım için yol yapımı tamamlanmış, giriş ve Çıkış ağzında portal beton yapıları imalatları
yapılmıştır. Regülatörde çakıl geçidi kapağı montajı yapılmış, priz çökeltim havuzunda giriş ve deşarj
menfezi girişi kapakları montajları tamamlanmıştır.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
12
FORTUNE 500’DEN KUTLAMA BELGESİ
BASINDA BİZ
FORTUNE 500 tüm dünyada prestijiyle bilinen bir sıralamadır. Orijinal listenin temel prensiplerine
bağlı kalınarak hazırlanan, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin sıralandığı Fortune 500 Türkiye
listesinde ÖZGÜN İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTi. 288. sırada yer almıştır. Bu nedenle,
FORTUNE 500 şirketimize bir kutlama belgesi armağan etmiştir.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
13
PART 1
Cezayir
GEZELİM-GÖRELİM
Cezayir; Afrika’nın Akdeniz kıyısında yer alan Sudan’dan sonra ikinci büyük ülkesidir. Mavi ile yeşilin
uyumunu özenle yansıtan, cezp edici, şaşırtıcı, hüzünlü ve aynı zamanda da umut verici bir yerdir.
Tarihine kısaca bakacak olursak; Cezayir kıyılarına önce Fenikeliler gelmiştir. Daha sonra Romalılar ve
Bizanslılar tarafından işgal edilmiştir. Cezayir’de halk bu zamanlarda Hıristiyanlığı kabul etmiştir.
Müslümanlar 7. yy da bu kıyılara ulaşmışlardır. O zaman Cezayir halkı Müslümanlığı benimsemiş İslam
kültür ve medeniyetlerini ve dillerini günümüze kadar taşımışlardır. 1527 de Oruç Reis ve Barbaros
Hayrettin Paşa tarafından fethedilmiş ve Osmanlı Devleti’nin beylerbeyi haline getirilmiştir. 1830
senesinde Fransızlar uzun savaşlardan sonra ülkeyi ele geçirmişlerdir fakat halk hiçbir zaman bir sömürge
idaresi kuran Fransızları kabul etmek istememiştir. Fransa Cezayir’in sömürge değil de Fransa toprakları
olduğunu açıkladıktan sonra da yine kendilerine sömürge gibi davranılmaya devam edilmesinden sonra,
halka eşit haklar tanınmayınca ayaklanmışlar ve ordu kurmuşlardır. Bu mücadele 5 Temmuz 1962 de
halkın bağımsızlığını ilan etmesiyle sonuçlanmıştır. 1830 yılındaki Fransız işgali nedeniyle çehresi değişen
Cezayir; ‘Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti’ olarak adlandırılmış; bu zaferle küllerinden yeniden
doğmuştur. Şu anki cumhurbaşkanı Abdülaziz Bouteflika’dır.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
14
Cezayir’in 314 yıl Osmanlı Devleti’nin himayesinde yaşaması ve Osmanlıların Cezayir halkına karşı iyi
davranışları her zaman anlatılmaktadır. O devre ait eserler, gelenekler hala daha korunmaktadır. Osmanlıdan
kalan en önemli miras ise Türk sevgisidir. Bu yüzden günümüz Cezayir’inde çoğu zaman Türklere hayırlı insan
manasına gelen ‘Hayrünnas’ adı ile hitap edilir.
Yapılan son araştırmalara göre nüfusu 34.178.188 olan ülkenin % 99 u Müslüman kökenli Arap,
Berber(Kabylie), Tuareg, Şavi, Mzabi ve % 1 inden azı da yabancılardan oluşmaktadır. Halkın büyük bir bölümü
kıyı bölgelerinde yaşamaktadır. Ülkenin Fransız işgaline dair hatıraları Makam-ı Şehit (Makam El Chahid) adını
verdikleri anıt ile ölümsüzleştirilmiştir.
Makam el Chahid
El Cezayir; Arapça’da “adalar” anlamına gelmektedir. İngilizce ve Fransızca da kullanılan Algiers (ING) ve Alger
(FR) kelimeleri El Cezayir kelimesinden türemiştir. Başkent, çöl ile denizin; berberi kültürü ile de Fransızların
yaşantısının karışımını hissettirir bizlere. Binalar tüm ihtişamıyla karşılar şehre yeni gelen insanları. Sokaklar
biraz bakımsızdır fakat Fransız mimarisinin süslü yapıları ve İslam mimarisinin mistik havası büyüleyerek
unutturur o bakımsızlığı.
Sidi Fredj
Madrak
Cezayir de turizm fazla gelişmemiştir. Turizm komplekslerinin bulunduğu Zeralda ve Sidi Fredj başkentteki en
önemli turizm merkezleridir. Kentin tarih merkezi ise Casbah’tır. Casbah ismi Osmanlıdaki ‘kasaba’
kelimesinden gelmektedir. Ayrıca yukarı Casbah denilen bölgedeki dar sokaklar ve eski taş binalar görülmeye
değerdir. Burada görkemli yapısıyla oldukça etkileyici olan Ketchouba camii, Hasan Pasha Sarayı, Cami El
Cedid (Yeni Cami), Cami El Kebir (Ulu cami)de bulunmaktadır. Şehirde binalar genellikle beyaza boyalıdır. Bu
yüzden ‘Beyaz Şehir’ diye anılır. Pencereler ise sanki Akdeniz’in rengini almış gibi maviye boyanmıştır.
Başkent dışındaki şehirlerde binalar genelde renk çeşitliliğinden uzak, boyasız ve daha sadedir. Geleneksel
renkli entariler içindeki kadınlar, evlerin yalınlığını saklamak için geçerler sanki yanınızdan.
Hazırlayan: Tuğba TEKELİ
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
15
SN. TEVFİK ÖZDEMİR’LE RÖPORTAJ
AYIN RöportajI
Cezayir Teknik Koordinatörü Sn. Tevfik ÖZDEMĠR’le bugüne
kadar yer aldığı projeler, Cezayir’deki üretim durumu, Ģantiye
hayatı ve iĢ alımları gibi pek çok konu hakkında konuĢtuk.
2010 Nisan ayında başlayan T-1 tünelimiz 863
metre olup şu anda %50 ye yakını bitmiş
durumdadır. Bu tünelimizin de 15-30 Ocak
tarihinde
kazısının
bitmesi
planlanmıştır.
Betonlama işlemine T-3 tünelinde başlandı.
Özgün İnşaat’ta bugüne kadar yer aldığınız
projeler nelerdir?
Özgün İnşaat’taki çalışma hayatım 15.04.1995
tarihinde Taksim metrosu ile başladı. Daha sonraki
süreçte Levent-Taksim metrosu, İzmir metrosu,
Altınova barajı, Seyit Ahmet deresi islahı, Kurtköy
Kömürlük tüneli, Ordu Perşembe-Bolaman, Nefise
Akçelik tüneli, Ordu Topçam barajı ulaşım yolu
tünelleri, Ordu Darıca 1 HES inşaatı, Ambarlı atık su
tüneli, Zonguldak içme suyu projesinde görev alarak
çalışmaya devam ettim. Son 2 senedir Cezayir
projelerinde görev almaktayım.
Cezayir’deki
üretim
durumunu
nasıl
buluyorsunuz? Gidişatından memnun musunuz?
Cezayir’de şu anda alınmış, sözleşmeleri imzalanmış
4 adet projemiz bulunmaktadır. Bunlardan ilk
başlayan Bejaia projemizdir. Karayolu projesi olan
ve 3 tünelden oluşan bu projemiz 2009 Mayıs
ayında T-3 tüneli ile üretimine başlamıştır. 203
metre olan bu tünelimiz zemin şartlarının çok kötü
olması nedeniyle gerek portal gerekse tünel
çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu
tünelimiz şu anda bitmiştir. 2. başlayan tünelimiz T2 Tüneli 2010 Ocak ayında başladı. 614 metre
uzunluğunda olan bu tünelimiz tamamen bitmiştir.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
Bejaia
şantiyemizdeki
sıkıntıların
başında
projelerin geç onaylanması oldu. Onun dışında
Bejaia şantiyemiz patlatmaya dayalı bir yöntemle
açılan tünellerden oluşuyor. Patlatmaya dayalı
olduğunda dinamiti kullanma sıkıntısı yaşadık
çünkü o bölge güvenliğin çok sıkı olduğu bir bölge
ve dinamit alımlarında zorluklarla karşılaşılıyor.
Dinamit olmayınca patlatma tünellerinde üretim
yapma şansımız olmuyor. Bu nedenle üretim
orada biraz gecikti. Ancak şu anda özellikle son 15
gündür dinamitin ve zemin şartlarının iyi olması
nedeniyle bayağı bir ilerleme kaydettik.
İkinci
projemiz
Thenia
Tızı-Ouzou'da
gerçekleştirilen bir demiryolu projesidir. Projede,
Nasiriye ve Tadmaid olmak üzere 2 tünel, DBK ve
Thenia aç kapaları yer almaktadır. 1536 metre
olan Nasiriye tünellerine Ocak 2010 da başlanmış
16.07.tarihine kadar 950 metre tünel yapılmıştır.
855metre olan Tadmaid tüneline Mayıs 2010
tarihinde başlanmış 09.07.2010 tarihine kadar 125
metre tünel yapılmıştır. DBK ve Thenia aç kapaları
proje aşamasındadır. Bu projemiz ödenek ve
ödeme sıkıntıları nedeniyle 16.07.2010 tarihinde
geçici olarak durdurulmuştur. Thénia – Tizi Ouzou
şantiyemiz şu anda Türkiye standartlarının hemen
hemen üzerinde bir çalışma performansı
sergilemektedir. Yani Cezayir şartlarına göre çok
iyi üretim yapmaktayız. Sadece 16.07.10 tarihinde
projenin durması nedeniyle bir durgunluk yaşadık.
Bunun dışında genelde kırıcılarla girilen tünellerde
aylık 100 metrenin üzerine çıkan üretimler
gerçekleştirildi. Bu anlamda, yurt dışı şartlarında
ve Cezayir şartlarında oradaki arkadaşlar
gerçekten büyük başarı göstermişlerdir.
16
SN. TEVFİK ÖZDEMİR’LE RÖPORTAJ
AYIN RöportajI
Üçüncü projemiz El-Afroun Khemis yine bir
demiryolu projesidir. Şantiye kurulumlarını
tamamlanmış proje onayları ve avenanlarla ilgili
problemlerini
çözdükten
sonra
üretime
başlanacaktır. Bu projemizin kısa zamanda
üretime başlayacağını düşünüyorum.
Dördüncü projemiz olan TBBA demiryolu projesi
en büyük projemizdir. 20 km uzunluğunda 18
adet tünelden oluşur ve şu anda APS
aşamasındadır
Cezayir Teknik Koordinatörü olarak üretimle
ilgili uygulamaların yanı sıra işe alımlarla da
ilgileniyorsunuz. Sizce kadromuz tatminkâr
mı?
Şu anda yaptığımız işler itibarıyla kadromuz
tatminkâr ancak Thénia – Bordj Bou Arreridj
projesi başladığından bu kadro tabii ki tatminkâr
olmayacaktır. Şu anda Cezayir şartlarında
yaptığımız üretimler için bu kadronun tatminkâr
olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’deki işe alımlarla Cezayir’deki işe
alımlar arasında ne gibi farklılıklar var? İşe
alımlarda nelere dikkat ediyorsunuz?
Yurt içinde çalışmakla yurt dışında çalışmak
arasında çok fark var. Cezayir'de çalışma şartları
gerçekten zor. Sözleşmeler gereği 1'e 3 gibi
Cezayirli eleman çalıştırmak zorunluluğumuz var.
O yüzden Türkiye’den kalifiye elemanlar
götürmek zorundayız. İşe alacağımız kişilerde
başta yurt dışında kalma şartlarına uyup
uymadığına daha sonra iş ahlakına nasıl baktığına
ve son olarak uzmanlığına bakarız. Diğer bir
dikkat ettiğimiz konu uyumlu bir insan olup
olmadığıdır. Bu bir yurt dışı işidir bu nedenle
çalışanlar arasındaki uyum çok önemli oluyor.
Yaşadıkları yer dar bir alan. O dar alanda
insanların birbirleriyle ilişkileri ne kadar iyi olursa
o kadar sağlıklı şantiye yapılanması oluşuyor. Eğer
huzursuzluk yaratan insanları oraya gönderirsek,
oradaki huzur bozuluyor ve bu durum çalışanları
ve üretimi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, daha
çok kendi içimizde uzun süredir bizimle çalışmış
insanları gönderiyoruz. Daha sonra, genel
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
çevremizde,
bildiğimiz, tanıdığımız,
uygun
gördüğümüz insanları gönderiyoruz. Şu anda
çalışanlarımızdan memnun olduğumuz için işçi
sirkülasyonumuz yok denecek kadar az.
Teknik eleman açısından baktığımızda, teknik
olarak yeterli olup Fransızca bilen elemanlar
tercihimizdir. Cezayir çalışanlarımızın %30'u
yetiştirilmek üzere yeni mezun Fransızca bilen
elemanlardan oluşmaktadır. Bu arkadaşlarımız
genelde tecrübesiz arkadaşlarımız oluyor bu
nedenle, onların yetiştirilmesi konusunda büyük
çaba sarf ediyoruz. Bize uyum sağlamaları
konusunda çoğunlukla sorun olmuyor. Örneğin,
gönderdiğimiz arkadaşların %70’i sağlıklı şekilde
uyum sağlamıştır. Bu da bize ayrıca büyük
mutluluk veriyor.
Teknik ofis, proje müdürü, DAF (Mali ve İdari İşler
Şefi) gibi görevlere getirdiğimiz kişilerin Fransızca
bilmelerinde fayda var. Çünkü faturalar Fransızca
geliyor, yazışmalar, görüşmeler Fransızca oluyor.
Dolayısıyla bu tip eleman alımlarda Fransızca
bilgisine dikkat ediyoruz. Üretimle ilgili işe
alımlarda dikkat ettiğimiz husus Fransızca
bilgisinden çok kaliteli üretim sunulması oluyor.
Zaten Fransızca bilmeyen üretim elemanlarımız
için ayrıca orada tercümanlarımız bulunuyor.
Biz sizi şantiyeci olarak tanıdık. İki seneye yakın
bir süredir merkez ofisimizde çalışıyorsunuz.
Şantiyeyi özlüyor musunuz?
Doğrusunu söylemek gerekirse, hareketli şantiye
yaşamından sonra bir anda ofise girmek beni biraz
sıktı. Uzun süreler şantiyede çalıştığım için
oturmaya alışık bir insan değilim. Ancak, buraya
alıştım ve iş nedeniyle şantiyeden pek kopmadığım
için şantiye özlemimi biraz olsun gideriyorum.
Cezayir’de
bir
ara
hak
edişlerimizi
alamadığımızdan üretime ara vermek zorunda
kaldık. Bunun bize ne gibi etkileri oldu?
Şöyle söyleyeyim işin durması hiçbir zaman bizim
lehimize olan bir şey değildir. İşi durdurmak
zorunda kalmamızın nedenlerinden bir tanesi bol
miktarda para harcamamıza rağmen karşılığını
17
AYIN RöportajI
SN. TEVFİK ÖZDEMİR’LE RÖPORTAJ
uzun süre alamamamız oldu. Bu nedenle mecburen
durmak zorunda kaldık. Tabii bu durmanın bize mali
bir külfeti var çünkü orada çalışan işçilerimizin
maaşlarını ödüyoruz, yeme-içme, barınma gibi
ihtiyaçlarını sağlıyoruz. Bu da büyük bir maliyet
getiriyor. Bu sebeple işi durdurma kararı alındı.
Daha sonra Bejai’daki problemler çözüldü, ödemeler
yapılmaya başlandı. Thénia – Tizi Ouzou’nun da
sorunları çözülüyor gibi görünüyor. Oradaki
işlerimize de en kısa zamanda devam edeceğimizi
umuyorum.
Özgün Ailesiyle yaşadığınız bir anınızı bizimle
paylaşır mısınız?
Şimdi ne anlatayım bilemiyorum. O kadar çok var
ki… Özgün ailesiyle yaşadığım bir anı şu an aklıma
gelmedi ama biraz dramatik de olsa şantiyede
yaşadığım bir anımı paylaşayım. 2004 senesiydi.
Topçam Barajı ulaşım yolları tünellerinde
çalışıyorduk. Bir gün yoğun bir kar yağdı. Bizim 80
kişilik işçi grubumuz yukarıda mahsur kaldı. Bir türlü
ekmek
yetiştiremiyoruz.
Aşağıdan
ekmek
göndereceğiz gönderemiyoruz. Yukarıdan aşağıya
inme şansları yok çünkü çok uçurumlu bir bölge.
Yaklaşık 2 gün boyunca orada mahsur kaldılar, haber
alamıyorduk. Bizim için kolay değildi. 80 tane
adamın sorumluluğunu taşıyorduk ve oradan inme
şansları gerçekten zordu. En sonunda kendi
imkânları ile önde makineler arkada arabalar içinde
hepsi neşeli bir şekilde aşağıya indi. O an benim en
duygulandığım anlardan biridir.
Çalışanlara buradan iletmek istediğiniz bir
mesajınız var mı?
Şimdiye kadar çalıştığım yerlerde önce huzur sonra
iş felsefesiyle hareket ettim. Bundan çıkan
sonuçlardan da mutlu olduğumu söyleyebilirim.
Huzurun olmadığı yerlerde üretimin sağlıklı
yürümesi pek mümkün olmuyor. Huzurlu bir
ortamda çalıştığım için işimi hep severek yaptım.
Çalışan arkadaşlara mesajım şu olabilir: Çalıştığınız
yerlerde huzur ortamı yaratın. Görevi ne olursa
olsun insanların onuruyla oynamayın. İşinizi
severek yapın. Kendinizi kendiniz için geliştirin.
Sizin gelişmeniz demek önce sizin daha sonra
çalıştığınız yerin gelişmesi demektir. Şirketimizin
gelişmesinde de karşılıklı saygı, sevgi ve aile ortamı
huzurunun olmasının katkısı çok fazladır. Onun için
biz çalışırken insanlara değer vererek, onların
onurunu kırmadan huzurlu bir ortamda çalışmaya
önem veriyoruz. Eğer insanlar birbirlerinin
eksikliklerini tamamlıyorsa, birbirlerinin kötü
yanlarını değil de iyi yanlarını alıyorsa o zaman
onun adı ekip olur. Ekip olarak çalışmak da her
zaman için verimlidir. Bu ekip çalışmasını
uyguladığımız zaman başarının gelmesi kaçınılmaz
olur.
Son olarak söyleyeceğim iş güvenliğine çok dikkat
etmeleridir. En ufak bir iş kazası en iyi üretimi
gölgede bırakacak kadar üzücüdür. Emniyeti elden
bırakmadan kazasız üretimler dileklerimle…
Şantiyelerde vakit geçirmek amacıyla neler
yapılıyor?
Mesela şöyle söyleyeyim, genellikle ayda bir
insanların en yoğun olduğu Cezayir şantiyelerimizde
geceler düzenlemeye çalışıyoruz. Henüz düzenli
olarak yapılmıyor. En son tünel birleşmesi
olduğunda bir araya gelmiştik ve çok güzel bir ortam
oluşmuştu. İşçi arkadaşlarımız arasında saz çalanlar,
sesi güzel olanlar güzel bir gece geçirmemize vesile
oldular. Şantiyelerimizde, insanların mesai bitiminde
vakit geçirebilecekleri lokallerimiz bulunuyor.
Şantiye şartlarımız Türkiye’deki şantiyelerden çok
daha iyi.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
18
ATATÜRK KÖŞESİ
NUTUKTAN
Cumhuriyet’in ilanını müteakip Ankara
Milletvekili Gazi Mustafa Kemal PaĢa
oybirliği ile CumhurbaĢkanı seçilmiĢtir.
Seçimden
hemen
sonra
aĢağıdaki
konuĢmayı yapmıĢtır.
Sayın arkadaşlarım; Dünya çapında önemli olağanüstü olaylar karşısında saygıdeğer Ulusumuz’un gerçek
uyanıklığına ve tetikliğine değerli bir belge olan Anayasamız’ın kimi maddelerini açıklamak için Özel
Komisyon’ca yüksek kurulunuza önerilen yasa tasarısının kabulü dolayısıyla, Türkiye Devleti’nin öteden
beri dünyaca bilinen, bilinmesi gereken niteliği, uluslar arası belli adıyla adlandırıldı. Bunun doğal gereği
olmak üzere, bugüne değin doğrudan doğruya Meclis’in Başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza
yaptırdığınız görevi, Cumhurbaşkanı sanıyla, yine bu arkadaşınıza, bu aciz arkadaşınıza verdiniz. Bu
seçim dolayısıyla, şimdiye dek benim için gösterdiğiniz sevgiyi, yakınlığı ve güveni bir kez daha
göstermekle yüksek değerbilirliğinizi kanıtlamış oluyorsunuz. Bundan dolayı yüce Meclise gönlümün
bütün içtenliğiyle teşekkürlerimi sunarım.
Baylar, yüzyıllardan beri Doğu’da kıyım ve haksızlık görmüş olan Ulusumuz, Türk Ulusu, yaratılışındaki
gerçek niteliklerden yoksun sayılıyordu.
Son yıllarda Ulusumuz’un eylemli olarak gösterdiği beceri, yetenek ve anlayış; kendisi için kötü sanıda
bulunanların ne denli aymaz ve ne denli irdelemeden uzak, görünüşe önem veren kimseler olduğunu
pek güzel kanıtladı. Ulusumuz, kendisinde bulunan nitelikleri ve değeri, Hükümeti’nin yeni adıyla,
uygarlık dünyasına çok daha gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasındaki yerine
yaraşır olduğunu, başaracağı işlerle kanıtlayacaktır.
Arkadaşlar, bu yüce Meclis’i meydana getiren Türk Ulusu’nun son dört yıl içinde kazandığı utku, bundan
sonra da birkaç kat olmak üzere, sonuçlarını gösterecektir. Ben, gördüğüm bu güven ve inana yaraşır
işler görebilmek için pek önemli saydığım bir noktadaki gereksemeyi bildirmek zorundayım. O
gerekseme, Yüksek Meclis’in bana karşı olan sevgisini, güvenini ve yardımını sürdürmesidir. Ancak
böylelikle ve Tanrı’nın yardımıyla bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri iyi bir biçimde yerine
getirmeyi başarabileceğimi umarım.
Her zaman sayın arkadaşlarımın ellerine çok içtenlikle ve sıkıca yapışarak onların varlıklarından kendimi
bir an bile soyutlanmış görmeyerek çalışacağım. Her zaman, Ulus’un sevgisine dayanarak hep birlikte
ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve utkulu olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk
Kaynak: NUTUK
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
19
ULU ÖNDERİN CENAZE TÖRENİNİN ARDINDAN
YAZILANLAR
ATATÜRK KÖŞESİ
Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen
şeylerdendir.'
(ATHİNAİKA, Atina, 12 Kasım 1938)
Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamın ismini hakedecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz
azmi, keskin zekâsı ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin
yaratıcısı olmuştur.
(Yugoslavya, Politika Gazetesi, 11 Kasım 1938)
Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra
milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir
asker ve siyaset adamı idi. Hayatını Milleti’nin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşda hayata
gözlerini kapadı.
(Elifba Gazetesi, Şam- 1938)
Adı, Türk Milleti'nin millî kurtuluş savaşında ve Türkiye'nin siyasi alanda yeniden örgütlenmesine
gayet sıkı bir surette bağlı olan Kemal Atatürk'ün ölümü gerek Türkiye için, gerekse bütün dostları için
derinliği ölçülmez bir kayıptır.
Türk Milleti'nin en samimi dostları arasında bulunan Sovyetler, zamanımızın bu örneksiz devlet
adamının öneminden dolayı derin bir acı içindedirler.
(İzvestia Gazetesi, Moskova, 1938)
Atatürk, başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O'na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki
mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı
budur ve böyle kalacaktır.
(Arriba Gazetesi, Portekiz, 1938)
Türkiye'nin uluslararası ünü, prestij ve otoritesi durmaksızın yükselmiştir.
Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.
(Libre Belgique Gazetesi)
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
20
EV ALIRKEN VE SATARKEN NELERE
DİKKAT EDİLMELİ
HUKUK KÖŞESİ
Türkiye’de gayrimenkul alım satımları ilgili Tapu Sicil Müdürlüklerinde yapılır. Noterde
yapılan ise “satış vaadi sözleşmesi”dir ve tapuya şerh edilmemişse güçlü bir yanı yoktur.
Çünkü aynı daire müteahhit tarafından bir çok kişiye farklı noterlerden bu şekilde
satılabilmektedir. Veya kooperatife üye(ortak) iseniz benzer şeyler (üyelikten ihraç, aynı
dairede başka üyelikler vs.) yaşanabilmektedir. Onun için birisi ev aldığı zaman sorarız
“tapusunu aldın mı?” diye.
“Aldım” demesi yeterli gibi gelir ve herkes rahat bir nefes alır. Oysa tapular aslında farklıdır. Hemen
açıklayalım; tapu belgelerinin üzerinde “arsa” “kat irtifakı” ve “kat mülkiyeti” ayırımları vardır. Şimdi bunları
birlikte görelim;
Arsa tapusu: bir arsa üzerine apartman yapılmış ve dairelerinde aileler yerleşmiş ve hatta telefon, su,
elektrik, doğalgaz vs. her şey bağlanmış olsa da tapuda satın aldığınız ev aslında ev olarak gözükmeyebilir.
Çünkü proje onaylanmamış veya projeye uygun bina yapılmamıştır. Yani bina ve ev “kaçak”tır. Sizin sahip
olduğunuz tapu ise sadece arsanın bir bölümü yani payıdır. Dolayısıyla aslında o arsanın malikleri herkes
arsanın üzerindeki her şeye birlikte sahiptir (müşterek mülkiyet). Bu nedenle de apartmandaki evlerin
hepsinde herkesin hakkı vardır ve oturduğunuz ev hukuken tek başına size ait değildir. Örneğin bu
müşterek maliklerden birisinin borcu için tapuya haciz konulsa ve satışa gidilse sizin ev de birlikte satışa
gider. Bu nedenle tapuya önceden bakarak bu tip yerleri almamak daha doğrudur. Bu tür evler tapuya
gitmeden de pratikte öğrenilebilir. İlanlarda veya emlak komisyoncularına satın alacağınız evin “banka
kredisine uygun olup olmadığını” sorun. Şayet uygun değilse sadece arsa tapusu alacaksınız demektir ve
bankalar da buna ev kredisi açmaz. Maalesef büyük şehirlerde bu tür yerler oldukça çoktur. Ama yine de
böyle bir evi (ucuz vs. diye) satın almayı düşünüyorsanız arsa malikleri arasında yapılmış olan bir “fiili
taksim sözleşmesi” olup olmadığını araştırın, yoksa yapıp mümkünse noterde imzalatın. Bu şekilde en
azından fiilen herkesin evi belli olacaktır. Bu taksim sözleşmesi mahkemelerde de geçerli bir delil olacaktır.
Kat İrtifakı Tapusu: bunun anlamı kısaca siz yine arsa payı satın alıyorsunuz ama aynı zamanda
oturacağınız evin kullanma ve yararlanma hakkı da size ait olacak demektir. Bir başka ifade ile arsa payına
bağlı daireye sahip oluyorsunuz. Bunlar banka kredisine uygun evlerdir. Kat irtifakı daha hiç bina
yapılmadan dahi kurulabilir. Yani arsa boşken dahi yapılacak binada filan kat filan numaralı dairenin
tapusunu alabilirsiniz. Bu nedenle inşaat şirketleri maketten ev satabilmekte ve banka kredisi
sağlayabilmektedir. Peki bu tapunun diğer tapu çeşidi olan kat mülkiyetinden farkı nedir? Bunu da hemen
açıklamaya çalışalım.
Kat Mülkiyeti Tapusu: Kat mülkiyeti tapusunun kat irtifakı tapusundan en önemli farkı belediye tarafından
verilecek olan iskan ruhsatı(yapı kullanma izin belgesi)dır. Bu belge İmar Kanununun 30. Maddesine göre,
yapı tamamlandıktan sonra ilgili belediye tarafından verilir ve binanın bütün bağımsız bölümlerinin
amacına uygun kullanılabilir durumda ve projesine uygun inşa edildiğini gösterir. İskan almak için 20’ye
yakın bir çok belge gerekir (Sigorta ve vergi ilişik kesme yazıları, iskan harcı, asansör ruhsatı vs.). Bu
nedenle bir çok binada kat irtifakı kurulmuş olup, kat mülkiyetine geçilmeyerek öyle kalmaktadır. Ancak
pratikte kat irtifakı ile kat mülkiyeti arasında çok büyük fark yoktur. Çünkü ikisinde de daire sizin
demektir. Örneğin DASK (kısaca deprem sigortası) ve Konut sigorta poliçeleri ikisinde de yaptırılabilir.
Yine ipotek, rehin, haciz gibi işlemler sadece daire sahibiyle ilgili olacaktır.
Ayrıca ev satın alırken ilgili tapu sicil müdürlüğü kayıtlarına bakıp herhangi bir takyidat
(rehin,ipotek,haciz,şerh gibi) olup olmadığına da mutlaka bakmak ve bağlayıcı olan yönetim planını da
öğrenmek gerekir. Yine yöneticiyle görüşmekte de fayda vardır. Hoşça kalın..
Av.Fevzi Özgür ÖZTÜRK
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
21
EKVATOR SİGORTA
SİGORTA
SEVDĠKLERĠMĠZ ĠÇĠN GELECEĞĠMĠZĠ – ORTALAMALIYIZ…
İnsanlar neden sigorta yaptırırlar? Gerek
bireysel, gerekse kurumsal taşınır- taşınmaz her
şey için… Kazalara, hırsızlığa, yangına, depreme,
teröre v.b. durumlara karşı bu liste uzaaaar
gider... Hiç düşündünüz mü aslında neden?
Başta "can sağlığı" olmak üzere - sevgi için - ...
Evet evet yanlış anlamadınız! Sevdiğimiz ve
değer verdiğimiz için. Her şeyin temelinde yatan
en önemli salt gerçek, aslında budur. Bazen
madde dünyasında, bazen de mânâ âleminde…
Bu yazıya başlarken; parmaklarımın tuşlara sevgi
ile gittiğini fark ettim… Şirketimiz dâhilinde var
olduğuna inandığım, emin olduğum ve burada
kendimi bana mutlu hissettiren şey aslında sevgi
ve değer vermeydi. Gerçek olan şu ki; temelinde
sadece maddenin var olduğu zannedilen
bu meslekte, bu bünyede ben sevgi ile
büyüdüm. Mecazi anlamda değil, gerçek
anlamda hem de. Yıllar önce bu aileye katıldığım
zaman (ki o zamanlar küçük çekirdek bir aile
idik) kendime, geleceğimin en büyük ve en
önemli sigortasını yaptığımın farkında değildim.
“Sevginin Sigortası".
Sadece bu anlamda değil tabii! Öğrenerek
büyüdüm. İşimin inceliklerini; yoluma ışık tutan,
feyz aldığım kişilerden dinleyerek, öğrenerek
büyüdüm. İşimi en iyi şekilde yapmanın, işimde
dikkat faktörünün ne kadar önemli olduğunun
ayırdına varmaya çalıştım hep! Tıpkı yazım için
seçmiş olduğum başlığı da dikkatle bakmasını
bilen gözlerin okuyabileceği gibi...
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
Anneler de anneliğin gerekliliklerini daha iyi
bilenden öğrenirler hani, onun gibi! ya da bu zor
mesleğin ne kadar dikkat gerektirdiğini...
Bebeklerin dünyası evleridir ve bazen masum bir
materyalin kendileri için ne büyük tehlikelere
dönüşebileceğini fark etmezler. Dünya da insanlar
için böyledir işte! Neyin, ne zaman, ne kadar
tehlikeli hale gelebileceğini bilemeyiz ve
düşünemeyiz. Körü körüne bir inanç olan "benim
başıma gelmez" fikrine kapılır, düşünmek
istemeyiz! aslında bizim işimiz, " "sigortalamak"
dan önce, bunun önemini düşündürmek diyorum!
Bu yüzden bu yazıyı hazırladım. bu yüzden hem
ÖZGÜN bünyesinde hem de EKVATOR SİGORTA
bünyesinde varım! varız!
Biliyoruz ki; aslında yaşamın her noktası bir
garanti arayışı içinde geçer. Tıbbi ilaçların
prospektüslerinde uyarı bölümü vardır, inşaat
alanları çepeçevre kapatılır, uyarı levhaları konur tütün ürünler uyarısı ile birlikte satılır. Bunu
yaparken amaç, kendi isimlerini bir anlamda
koruma altına almaktır. Çünkü ne birikimlerini ne
de isimlerini tehlikeye atmak istemezler. Bu
noktada yapmamız gereken biraz durup
düşünmek ve kendimize şu soruyu sormaktır.
"Ben ne kadar değerliyim?","Benim zaman
harcayıp elde ettiğim birikimlerim ne kadar
değerli?". Bunun üzerine bir de "zahmetsiz
rahmet olmaz" sözünün anlamını idrak
edebilmişsek, geriye artık tek bir şey kalır.
Harekete geçmek! Özel yaşamımızı, meslek
hayatımızı elde etmek için nasıl zaman ve emek
harcadıysak; kendimizi, sevdiklerimizi ve elbette
geleceğimizi güven altına almak için de bir küçük
emek harcamalı, harekete geçmeliyiz!
YARIN DEĞİL! BUGÜN, YARINLARIMIZ İÇİN...
SEVDİKLERİMİZ İÇİN GELECEĞİMİZİ ORTALAMALIYIZ …
Sevgilerimle,
Mediha GÜREL
22
EKVATOR SİGORTA
SİGORTA
BU VESİLE İLE SİGORTA İLE İLGİLİ BAZI ÖNEMLİ
GÖRDÜĞÜM HUSUSLARI SİZLERLE PAYLAŞMAK
İSTERİM …
Sigorta Yaptırırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
Sigorta poliçenizi düzenleyen kişilere doğru ve tam bilgi
veriniz.
Sigorta sözleşmeleri, sigorta ettirenin/sigortalının beyan
esasına göre düzenlenmektedir. Sigorta ettiren/sigortalı,
poliçenin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak şekilde
sigorta şirketine bildirimde bulunmalıdır. Aksi takdirde,
sigorta ettirenin beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde, sigorta şirketi, sözleşmeyi daha
ağır şartlarla yapabileceği gibi sigorta poliçesini de iptal etme hakkına sahiptir.
Poliçenizi mutlaka okuyunuz.
Sigorta poliçesi, sigorta ettiren/sigortalı ile sigorta şirketi arasında yapılan bir sözleşme olup, her iki
tarafı da bağlayan hükümler içermektedir. Bu nedenle, tarafların yükümlülüklerinin öğrenilmesi için
poliçe ve eklerinin mutlaka incelenmesi gerekmektedir.
Sigorta genel şartlarını inceleyiniz.
Sigorta genel şartları, söz konusu sigorta ile temin edilen haller ve sigorta teminatı dışında kalan haller
ile sigorta şirketine ve sigorta ettirene düşen görevler gibi temel konulara ilişkin düzenlemeleri
açıklayan mevzuat olup, sigorta şirketleri tarafından sigorta ettirene verilmektedir.
Satın alınan ürün hakkında ayrıntılı bilgi edinilmesi, sigorta yaptırılmadan önce ya da sigorta yaptırıldığı
zaman söz konusu genel şartların, ileride karşılaşılabilecek sorunları en aza indirmek amacıyla sigorta
ettiren tarafından çok iyi okunması gerekmektedir.
Sigorta teminatının kapsamını tam olarak inceleyiniz.Ucuz sigorta demek iyi sigorta demek
değildir.Hatta daha çok incelenmesi gerekir.
Sigorta poliçesi tarafından sağlanan teminatların kapsamı ile sigorta ettirene sağlanan güvencelerin
neler olduğu konusunda tereddüte yer vermeyecek şekilde sigorta ettiren tarafından bilgi edinilmelidir.
Sigorta poliçesinde yer alan özel şartları inceleyiniz.
Sigorta şirketleri tarafından söz konusu genel şartlara ve varsa eklerine aykırı düşmemek, sigorta
ettirenin aleyhine olmamak ve genel şartların teminatlarını daraltmayacak şekilde özel şartlar
düzenlenmektedir. Dolayısıyla, özel şartlar hakkında sigorta ettiren tarafından bilgi sahibi olmak, ileride
karşılaşılabilecek sorunları önlemek amacıyla büyük önem taşımaktadır.
Sigorta poliçesi hakkında her türlü konuyu sigorta sözleşmesini düzenleyen kişilere sormaktan
kaçınmayınız.
Sigorta ettiren tarafından poliçe ve eklerinde yer alan tüm hükümler tamamıyla okunduğu halde,
anlaşılmayan hususlar var ise, sigorta ettiren tarafından sigorta poliçesini düzenleyen kişilere sorulmalı,
yeterince bilgi alınamadığı durumlarda ise, sigorta konusunda uzman bir avukata danışılmalıdır.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
23
EKVATOR SİGORTA
SİGORTA
Poliçenizin prim tutarını/ücretini mutlaka ödeyiniz.
Sigorta teminatı, sigorta ücretinin tamamının veya taksitle ödenmesi kararlaştırılmış ise, ilk taksidin
ödenmesiyle başlamaktadır. Sigorta teminatının başlayabilmesi için sigorta şirketine poliçede belirtilen
prim tutarının, mutlaka sigorta ettiren tarafından ödenmesi gerekeceğinden poliçe teslimine rağmen
prim ödenmemişse sigortacının sorumluluğu başlamamaktadır. Dolayısıyla, sigorta priminin sigorta
ettiren tarafından zamanında yatırılması ve makbuzun saklanması gerekmektedir.
Poliçenizde muafiyet ve/veya müşterek sigorta uygulamasına dikkat ediniz.
Sigorta şirketi ile sigorta ettiren, tespit olunan bir miktara veya sigorta bedelinin belli bir yüzdesine
kadar olan hasarların ya da hasarın belli bir yüzdesinin sigortacı tarafından tazmin edilmeyeceğini genel
şartlara göre düzenleyebilmektedirler. Sigorta şirketi tarafından hasarın belli bir kısmının, sigorta
ettirene paylaştırılmasına karşılık sigorta ettirenin ödeyeceği primden de indirim yapılmaktadır.
Dolayısıyla, sigorta ettirenin hasar anında alacağı tazminat miktarını etkileyecek muafiyet ve müşterek
sigorta uygulamasının avantaj ve dezavantajlarının sigorta ettiren tarafından çok iyi bilinmesi
gerekmektedir.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
24
EKVATOR SİGORTA
Sigorta Yaptırdıktan sonra Dikkat Edilmesi Gereken
Hususlar
SİGORTA
Aracınızla yolda kaldınız ya da bir kazaya karıştınız ve aracınız yürümüyor eğer kaskonuz varsa
endişelenmeyin , hemen hasar hattımızı arayın aracınız en yakın tamirciye çekilsin…Hiç ücret
ödemeden... Fakat dikkat edilmesi gereken şey hasar hattımızı arayıp aracınızı çektirmeniz.
İstisna ve çok acil durumlar hariç. Bu durumu rapor ettirirseniz durum değişebilir tabii. Çünkü
sigortamız dışındaki çekiciler çok yüksek ücretlerle taşıma yapıyor ve bu ücretin faturasını
talep etseniz de talep ettiğiniz kadarını bazen alamıyorsunuz.Çünkü sigorta şirketlerinin
anlaşmalı olduğu çekiciler daha ucuz hizmet veriyorlar… Başınıza gelen her türlü hasarda ilk
önce hasar hattımızı arayın… Aklınızda bulunsun !!!
Konut poliçeniz varsa , eşyalarınız teminat altında ise hasarda eksik sigortaya girmemek için
eşya yeni alım satımlarınızı, bedelleri ile birlikte sigortacınıza mutlaka bildiriniz…
Trafik poliçesi sadece karşı tarafa vereceğiniz maddi hasarları karşılar. Manevi tazminat
teminatı yoktur. Kendi aracımız ve aracımızdaki kişileri kasko poliçesi ile güvence altına
alabiliriz. Manevi tazminat teminatı da mevcuttur.
Aracınızın satışını yaptığınızda Trafik poliçenizi iptal ettirebilirsiniz. Satış sözleşmeniz ile
sigortacınıza başvurun kullanmadığınız günlerin primi size iade edilsin.
Hasar oluştuktan sonra 5 iş günü içinde sigortacınıza bildirmelisiniz. Yasal süredir. Uygulayıp
uygulamayacağı sigorta inisiyatifindedir.
Kaskonuz var. Yeni araç almayı düşünüyorsunuz. Eğer kaskolu aracınızı sattıysanız ve yeni araç
alacaksanız kasko poliçenizi durdurmak için sigortacınızı arayın.Poliçenizi durdurun.Yeni araç
aldığınızda da ruhsatınızı sigortacınıza gönderin.Devir eki yapılsın.Hasarsızlığınız bozulmadan
aktarılsın.Dikkat edilecek hususlar araç cinsi değişmeyecek.Ruhsat ismi aynı kalacak.(İstisna
durumlarla ilgili detay bilgi için sigortacınızdan bilgi alabilirsiniz)
Araçlarınızda ufak hasarlar oluşursa Anlaşmalı Autoking hasar servislerimizden yardım
alabilirsiniz. Hasarsızlığınız bozulmaz.Sadece poliçe numaranızı söylemeniz yeterli. Başka evrak
gerekli değildir.
Anadolu sigortanın yeni uygulamasında kasko yaptırırken hasarsızlık oranınıza göre
hasarsızlılığınızı koruma amaçlı bir teminat geliştirilmiştir. Tek hasar koruma yada 2 hasar
koruma teminatı ufak primler karşılığında verilmektedir.Sigortacınızdan talep edebilirsiniz.
İşveren Sorumluluk poliçesine sahip kurumsal şirketlerde işçilerden biri kaza geçirdiğinde
ufak bir kaza da olsa hem ilgili kurumlara (SGK- Çalışma Bakanlığı) hem de sigortacısına
bildirimde bulunulmalıdır. Anadolu Sigorta bildirim süresi 5 iş günüdür. Ayrıca tedavi
masrafları faturaları aslı ve doktor talep yazıları da hasar evrakları ile birlikte ilgili ekspere yada
sigorta acentesine teslim edilmelidir.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
25
YÜRÜMEK
Zamanım Yok Demeyin Yürümeyi Deneyin
SaĞLIK
Sağlıklı ve formda olmak için egzersiz yapacak zamanım, egzersiz salonlarına verecek param yok diyorsanız
çok daha uygun ve masrafsız bir yöntem önerebiliriz: YÜRÜMEK. Düzenli yürüme alışkanlığı tansiyon ve
şekere iyi geliyor, kan basıncını düzenliyor, şeker, kolesterol ve trigliseriti dengeliyor. Böylece daha kaliteli
bir hayat sürdürmüş oluyorsunuz.
Araştırmalara göre; Türk insanının üçte ikisi yürüyüş, yüzme gibi fiziksel aktivitelerden uzak bir hayat
sürdürüyor. Uzmanlar, günde 30 dakika fiziksel aktivitede bulunan insanların sağlık meseleleri ile
karşılaşma riskinin azaldığını bildiriyor.
Bunun yanı sıra yürüyüş yapmak telaşı ve öfkeyi azaltıyor. Depresyon ve stresten uzak tutuyor. Örneğin,
kafanıza takılan bir şey olduğunda, kendinizi mutsuz hissettiğinizde 15 dakikalık bir yürüyüş yapmayı
deneyin. Ne kadar sakinleştiğinizi görecek ve kendinizi eskisine göre çok daha iyi hissedeceğinizi fark
edeceksiniz. Yürümenin bir başka güzel faydası da bellekle ilgili sorunları azaltmasıdır. Düzenli yürüyüş
alışkanlığı olanlarda belli nedenlere bağlı bellek sorunlarının daha seyrek olduğu görülüyor. Her gün yapılan
hafif yürüyüşlerin sorunun ilerlemesini yavaşlattığı da belirtiliyor.
Uzmanlara göre düzenli yürüyüş yapmak kilo kontrolünüzü daha kolay korumanıza yardımcı oluyor. Bir
çalışmada, karın, göbek ve kalça çevresinde biriken yağları eritmede etkin yürüme egzersizlerinin diyet
yapmaktan daha iyi sonuç verdiği gösteriliyor.
BUNLARI UNUTMAYIN!
Aşırı yemek yemeden her gün bir
kilometre yürürseniz, kısa zamanda
kilo verirsiniz.
Eğer hızlı yürürseniz, yarım
saatte 225 kalori yakabilirsiniz.
Araba sevdası ve tembellik bizi
giderek
daha
az
yürümeye
yönlendiriyor.
Yürümenin en güzel yanı, bu
sporu yapmak için ekstra masrafa
gerek olmaması. Rahat bir çift
ayakkabı ve rahat bir kıyafet
yeterli.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
26
10/10/10 HAREKETİ
ÇEVRE
Gezegenin tarihindeki en sıcak 10 yılı, en sıcak 12 ayı
ve en sıcak 6 ayı geride bıraktık. Dört bir yanda tüm
sıcaklık rekorları kırıldı. Rusya bin yılın en yüksek
hararetiyle kavruldu, 15 bin insan sıcaktan öldü,
yangınlar çevrede nükleer tehdit yarattı, ülkede tahıl
hasatının üçte biri yandı.
10/10/10 Nedir?
10/10/10 tarihinde iklim olaylarına dikkat çekmek, yer yüzündeki tüm canlı türlerini tehlike altına alan
küresel ısınmaya dur demek için 350 Hareketi öncülüğünde tüm dünya ülkelerinde çeşitli gösteriler
düzenlendi. Türkiye’den de pek çok eylem grubunun katılımıyla gerçekleşen gösterilerde sloganlar atılarak
tehlikede olan iklim hareketlerine dikkat çekmek istendi. Greenpeace, Dur De girişimi ve çeşitli çevre
örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Küresel Eylem Grubu bu tarihte İstanbul Beyoğlu’da buluşarak
küresel ısınmaya karşı bandolu protesto gösterisi yaptı.
Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen grup üyeleri ‘Güneş, rüzgâr hemen şimdi’, ‘İklimi değil, sistemi
değiştir’, ‘350 için güneş’ yazılı pankart açtı. ‘350 hemen şimdi’, ‘Güneş, rüzgâr bize yeter’, ‘Küresel
ısınmaya hayır’, ‘350 için rüzgâr’ yazılı dövizler taşıdı. Burada yapılan açıklamanın ardından grup düdükler
ve davullar çalarak sloganlar eşliğinde Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca renkli
görüntüler oluştu. Eyleme bazı sivil toplum örgütü üyeleri de bisikletleriyle destek verdi. Taksim
Meydanı’nda Edirne Uzunköprü bandosu da eylemde yer aldı. Eylemciler Roman havaları eşliğinde oyunlar
oynadı. Yürüyüşte sembolik olarak şişme balon şeklinde dünya taşındı.
350 Nedir?
350 ppm nedir?
Bilim insanları ve iklim uzmanları, artık atmosferdeki karbondioksit miktarının güvenli üst sınırının milyonda
350 parçacık olması gerektiğini söylüyor.
Atmosferdeki mevcut karbondioksit miktarı milyonda 392 parçacık. Bu oran güvenli sınırın çok üzerinde. Şu
an uçurumun kenarında bulunuyoruz, atmosferdeki karbondioksit miktarı hızlı bir şekilde milyonda 350
parçacığa inmezse Grönland Adası’ndaki buzların erimesi ve donmuş toprak tabakalarının altından yüksek
miktarda metan gazı salımları gibi geri döndürülemez etkiler yaşanabilir.
275, 392 ve 350
200 yıl öncesine kadar, atmosferde bulunan karbondioksit miktarı milyonda 275 parçacıktı. Milyondaki
parçacık sayısı (ppm), atmosferde bulunan gazların yoğunluğunu hesaplama yoludur ve bir milyon gaz
molekülü içinde kaç tane karbondioksit molekülü olduğunu belirtir. 275 ppm gezegenimiz için ideal
karbondioksit miktarıdır, eğer hiç karbondioksit olmasaydı gezegenimiz yaşamak için çok soğuk olurdu.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
27
ÇEVRE
10/10/10 HAREKETİ
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
28
BİZDEN HABERLER
EVLENENLER
Temmuz - Ağustos - Eylül
Kadıköy – Kartal Metro Projesi Teknik Ofis Mühendisi
Sn. Murat KOÇ ve Sn. Şekriye ÜZMEZ‘e mutluluklar
dileriz.
ÖZGÜNCE
29
İZLENMEYE DEĞER SEZON FİLMLERİ
AV MEVSİMİ
Altı yıldan sonra Yavuz Turgul
SİNEMA
Yavuz Turgul’un Gönül Yarası filminden sonraki altı yıllık suskunluğuna son
veren Av Mevsimi, oyuncularıyla göz dolduruyor. Bir cinayet davasını
araştırırken hayatları kesişen ve altüst olan üç polisin hikayesinin anlatıldığı
film 75 kişilik bir ekiple 8,5 haftada çekildi. Yönetmen Yavuz Turgul. Tür:
Dram-polisiye. Oyuncular: Şener Şen, Cem Yılmaz, Çetin Tekindor, Okan
Yalabık, Melisa Sözen. Gösterim tarihi: 10 Aralık 2010.
THE SOCIAL NETWORK
Facebook’un hikayesi
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in siteyi kurma ve büyütme
hikâyesinin anlatıldığı filmde Zuckerberg’i Jasse Eisenberg canlandırıyor. Kısa
zamanda hızla yükselerek fenomene dönüşen sitenin sahibi Mark Zuckerberg
dünyanın en genç zengini olmuştur. Ancak bu serveti ve siteyi yönetmek hiç
de kolay değildir. Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden The Social
Network’ün yüksek bir gişe hasılatı yapması bekleniyor. Yön: David Fincher.
Tür: Biyografi. Oyuncular: Jesse Eisenberg, Justin Timberlake, Brenda Song,
Andrew Garfield. Gösterim tarihi: 22 Ekim 2010.
ANNEMİ ÖLDÜRDÜM
22 ödüllü bir film
19 yaşındaki yönetmen Xavier Dolan’ın ilk filmi. Biraz otobiyografik, biraz
dramatik biraz da eğlenceli konusunu akıcı bir şekilde işlemesi sayesinde
eleştirmenlerden olumlu not aldı. Cannes başta olmak üzere, gittiği
festivallerde ödüllere boğuldu. Kazandığı 22 ödülün yanı sıra, Kanada’nın
Oscar aday adayı oldu. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin irdelendiği bu film;
eleştirmenlere göre anne-babaların çocuklarına yaklaşımlarında yeni ufuklar
açacak. Yön: Xavier Dolan. Oyuncular: Anne Dorval, Xavier Dolan, François
Arnaud, Suzanne Clement. Tür: Dram-Komedi. Gösterim tarihi: 24 Eylül
2010.
PRENSESİN UYKUSU
Kaderi değiştirebilir miyiz
Issız Adam’la modern kadın-erkek ilişkilerine çarpıcı bir bakış getiren ve büyük
bir başarı kazanan Irmak, son film için de: “Galiba en güleryüzlü filmim bu
olacak” diyor. Farklı insanların farklı hayatlarına ortak bir bakış atan
yönetmen, bu kez kaderle mücadeleyi anlatıyor. Fragmanından anlaşıldığı
kadarıyla da; gözyaşı ve kahkahayı buluşturan bir film Prensesin Uykusu. Yön:
Çağan Irmak. Oyuncular: Sevinç Erbulak, Genco Erkal, Çağlar Çorumlu, Ayşe
Nil Şamlıoğlu ve Alican Yücesoy. Türü: Dram-Komedi. Gösterim tarihi: 19
Kasım 2010.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
30
EN ÇOK SATANLAR
KİTAP
İSTANBUL HATIRASI
Romanlarında zengin arka planı polisiye kurgu
içinde vermekteki ustalığı ile bilinen Ahmet Ümit'in
bu romanı da yine peş peşe işlenen cinayetlerin
çevresinde kurgulanmış. Ancak bu kitabı sıradan bir
polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her
şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası,
çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek
içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı
sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan
gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı
şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor.
EJDERHA DÖVMELİ KIZ
41 ülkede rekor satış yapan kitaplarının başarısını
göremeden 50 yaşında hayata veda eden İsveçli
gazeteci Stieg Larsson'un zihne kazınacak sahneler,
çarpıcı ve canlı karakterler, okurları adeta yerlerine
çivileyecek sürükleyici bir kurgu ile her sayfasını ağır
ağır ve dokuyarak yazdığı Millennium serisinin ilk
kitabı Ejderha Dövmeli Kız'ı okuduktan sonra, Gefle
Dagblad gibi "bundan daha iyisi yapılamaz"
diyebilirsiniz. Ama bu erken bir karar olabilir. Son
sözü söylemeden ikincisini beklemenizi tavsiye
ederiz.
SİGURD VE GUDRUN EFSANESİ
J. R. R. Tolkien'in Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi'ni
yazmadan evvel kaleme aldığı ve daha önce
yayımlanmamış ünlü eseri Sigurd ve Gudrún Efsanesi
nihayet Türk okurlarıyla buluşuyor. Tolkien'in şimdiye
kadar yayımlanmış tüm eserlerine kaynaklık eden bir
niteliğe sahip olan bu epik eser, okuyuculara
Tolkien'in yarattığı dünyayı daha yakından tanıma
fırsatı sunuyor.
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
31
Enderunlu İsmail Hakkı Sokak, No: 6 Balmumcu, Beşiktaş
34349 İstanbul-TURKEY
Tel : (212) 275 37 37
Faks : (212) 267 35 15
E-posta : [email protected]
http://www.ozguntr.com
Temmuz - Ağustos - Eylül
ÖZGÜNCE
32

Benzer belgeler

Slayt 1 - özgün grup

Slayt 1 - özgün grup KÜNYE GENEL YAYIN YÖNETMENİ DENİZ KARAKULLUKÇU HAZIRLAYANLAR MELİS ÖZER DUYGU ERGÜL ÖZGÜNCE DERGİSİ CEZAYİR SORUMLULARI Thénia – Tizi Ouzou Demiryolu Projesi Bejaia Karayolu Projesi Khémis – El Af...

Detaylı