ulaşım ve trafik güvenliği dergisi - Adli Bilimler Enstitüsü
Transkript
ulaşım ve trafik güvenliği dergisi - Adli Bilimler Enstitüsü
ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL OF TRANSPORTATION AND TRAFFIC SAFETY Aralık 2012 - December 2012 Dekanlarımız Dergimizi Beğendi* ISSN 1307-4288 Adli Bilimciler Derneği ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİ TURKİSH JOURNAL OF SAFETY TRANSPORTATİON AND TRAFFİC twitter.com/ulasimvetrafik EDİTÖRLER/ EDITORS Prof. Dr. İ. Hamit Hancı /Doç. Dr. Yeşim Yasak EDİTÖRYARDIMCILARI/ ASSISTANT OF EDITOR Doç. Dr. Eşref Küçük , Dr. Burcu Eşiyok YAYIN KURULU/ EDITORIAL BOARD İ. Hamit Hancı ,İrfan Korkusuz ,Onur Sezer , M.Memduh Mazmancı, Devrim Karakülah , Suavi Tuncay ULUSLAR ARASI VE ULUSAL DANIŞMA KURULU TURKISH JOURNAL OF SAFETY TRANSPORTATION AND TRAFFIC Prof. Dr. Nebi SÜMER, ODTÜ Psikoloji Bölümü Prof. Dr. Rıdvan EGE, Ufuk Üniversitesi Prof. Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Mehmet YÜKSEL, Pamukkale Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın EREL, Yıldız Teknik Üniversitesi. Prof. Dr. Yıldız PEKŞEN, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Aliye MANDIRACIOĞLU, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Göknur AKTAY, İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesi. Prof. Dr. Durmuş TEZCAN, İstanbul Kültür Üniversitesi Prof. Dr. Fuat YÖNDEMLİ, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi KBB A.D. Prof. Dr. Ömer Halis TOMBAKLAR, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Ali BİLGİN, Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Ahmet YILMAZ, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi. Adli Tıp A.D. Prof. Dr. Mehmet Erdal COŞKUN, Pamukkale Üniv. Tıp Fak. Nöroş. .ve Acil Tıp A.D. Prof. Dr. Fikret İKİZ, Ege Üniversitesi Prof.Dr.Erdal ZORBA Gazi Üniv. BESYO Müdürü – HİS Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal AKTUĞLU, Ege Üniv. Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji A.D. Prof. Dr. Çağatay GÜLER, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Doğan SOYASLAN, Çankaya Üniv.Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Necati ÖRMECİ Ankara Üniv. Prof. Dr. Murat DİKMENGİL Düzce Üniv. Tıp Fak Prof. Dr. Mustafa KARAŞAHİN, Süleyman Demirel Üniv. Mühendislik Ve Mimarlık Fak.İnşaat Müh. Ulaştırma A.D. Prof. Dr. Recep AKDUR, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. H.Bülent ÜNER, İstanbul Üniv.Adli Tıp Enstitüsü Prof. Dr. Nilgün SARP, Girne Amerikan Üniv. KKTC Prof. Dr. Zerrin BAYRAKTAR, Yıldız Teknik Üniversitesi, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar BOYDAK, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof Dr. Zerrin ERKOL, Abant İzzet Baysal Üniversitesi,Tıp Fakültesi, Adli Tıp AD. Prof. Dr. Feridun YENİSEY, Bahçeşehir Üniversitesi Prof. Dr. Fatih Selami MAHMUTOĞLU, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ Memorial Hastanesi Prof. Dr. Hakan HAKERİ, Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.. Dr. Osman CELBİŞ, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Prof.. Dr. Osman GÜRDAL,Gazi Üniv. Teknik Eğitim Fak. Elektrik Eğitimi Bölümü Prof. Dr. Yener ÜNVER Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet TOKDEMİR, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Prof. Dr. Mehmet Sunay YAVUZ, Celal Bayar Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Süleyman IŞILDAR, EGM Doç. Dr. Süleyman GÖREN, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Doğaç Niyazi ÖZÜÇELİK, Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Nusret KÖSE, Osmangazi Üniv. Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji A.D. Doç. Tbp. Alb Mehmet ERYILMAZ, GATA Acil Tıp A.D. Doç. Dr. Meltem ÇOLAK, Atatürk Üniv. Diş Hekimliği Fak.. Endodonti A.D. Doç. Dr. Hülya UÇAR, Hacettepe Üniversitesi, Hemşirelik Yüksekokulu Doç.Dr.Fatma Yücel BEYAZTAŞ Cumhuriyet Tıp Fak. Adli Tıp A.D. Doç.Dr.Ali Rıza ÜÇER Yargıtay Üyesi Doç.Dr.Çetin ARSLAN Yargıtay C.Savcısı Doç.Dr.Gürkan ERSOY Dokuzeylül Üniv. Acil Tıp A.D Doç. Dr. Fatih YAĞMUR, Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Neşe Nur USER, Afyon Kocatepe Üniv. Tıp Fak. Acil Tıp A.D. Yard.Doç.Dr.Serdar SÜTÇÜ. Türk Diş Hekimleri Birliği Yrd. Doç. Dr. Ö. Serol DEVECİ, Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Y.O. Yrd. Doç. Dr. Ahmet TURLA, Ondokuz Mayıs Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Nezih VAROL, Maltepe Üniversitesi Yard.Doç.Dr.Mustafa Çakır. Kocaeli Üniv. Hukuk Fakültesi Yard.Doç.Dr.Suavi Tuncay Ege Üniv. İletişim Fak Yard.Doç.Dr.. Dr. Serpil YAYLACI, Acıbadem Üniv. Acil Tıp Dr. Hüseyin Fazlı İNAN, Sağ. Bak. İlkyardım ve Acil Sağlık Hizm. Daire Başkanlığı Dr.Dt.Bülent ÖZDOĞAN Dr.Ercan SEYHAN Jandarma Okullar Komutanlığı Dr.Hüseyin BEKİR Serbest Hekim Yunanistan Fiz. Yük. Müh. Aylin Yalçın SARIBEY, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Lab. Neyfel KILIÇ, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı Mustafa AYDIN Kayseri Emniyet Müdürü Osman ORAL, Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali ALTUNTAŞ, Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şb Tevfik KARATAŞ, MEB Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü Av.İsmail GÜNDÜZ, Samsun Psk. Nurhayat YÜKSEL Psi.Rebia DİRİM Av.Devrim KARAKÜLAH Ankara Barosu Hakan DÖLEK Otomotiv Sanayi. *Kapak Fotoğrafları: Soldan Sağa Selçuk Üniv. Tıp Fak Önceki Dekanı Prof.Dr.Nazmi Zengin, Özyeğin Üniv. Hukuk Fak. Dekanı Prof.Dr.Yener Ünver , Medeniyet Üniv. Hukuk Fak. Dekanı Prof.Dr.Hakan Hakeri. 2 ÖN KOLTUKTA OTURAN ÇOCUK Dr.Fatih SEZER* , Dr.Salih GÜVEN* , Prof.Dr.İ.Hamit HANCI* ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ----------*Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Anahtar Kelimeler: Trafik kazası, Çocuk, Oturuş pozisyonu, Emniyet kemeri, Hava yastığı, Çocuk Bağlama Sistemleri ÖZET Karayollarında dünya genelinde her yıl 1,2 milyondan fazla insan ölmekte milyonlarca insan yaralanmalara maruz kalmaktadır. Ölüm sebepleri arasında trafik kazalarına bağlı ölümler 0-4 yaş arası çocuklarda 14. sırada yer alırken; 5-14 yaş arası çocuklarda 2. sıradadır. Çocukların araç içerisindeki oturuş pozisyonu ve bağlama sistemlerinin kullanılıp kullanılmamasına göre yaralanma ve ölüm riski farklılık göstermektedir. Ön koltukta oturmak ve bağlama sistemlerini kullanmamak mortaliteyi artırmaktadır. Türkiye’de çocuk bağlama sistemleri olmayan otomobillerde üç yaşın altındaki çocuklar taşınamamaktadır; 150 cm'den kısa ve 36 kg'ın altındaki çocukların taşınması sırasında çocukların ağırlığına uygun çocuk bağlama sistemlerinin kullanılması zorunludur. Ölümlerin ve yaralanmaların azaltılabilmesi için çocukların, bir aracın arka koltuklarına oturtulması; boy ve kilolarına uygun büyüklükte bir koltuk ya da yükseltici seçilmesi ve uygun bağlama sistemlerinin kullanılması gerekmektedir. Ayrıca ölümleri ve yaralanmaları azaltmak için üreticilerin yaşa uygun sistemler geliştirmesi desteklenmeli ve aileler bilinçlendirilmelidir. Karayolları Trafik Yönetmeliği 150. Maddesine göre: Otomobillerin, arazi taşıtlarının, kamyonet, kamyon ve çekicilerin, minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında emniyet kemerinin bulundurulması ve kullanılması zorunludur. Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcular emniyet kemeri kullanmak zorunda değildir (3). Otomobillerde 150 cm'den kısa ve 36 kg'ın altındaki çocukların taşınması sırasında çocukların ağırlığına uygun çocuk bağlama sistemlerinin kullanılması zorunludur. Ancak, 135 cm'den uzun çocuklar çocuk bağlama sistemleri yerine ön koltukta oturmamak şartıyla diğer koltuklardaki emniyet kemerlerini kullanabilirler (3). Çocuk bağlama sistemleri olmayan otomobillerde üç yaşın altındaki çocuklar taşınamazlar. Çocuklar, araçta hava yastığı devre dışı bırakılmadan, ön hava yastığı ile korunan bir yolcu koltuğunda yüzü geriye dönük çocuk bağlama sistemi kullanılarak taşınamazlar (3). Oturuş Pozisyonu GİRİŞ Karayollarında dünya genelinde her yıl 1,2 milyondan fazla insan ölmekte ve 20 ila 50 milyonu ölümcül olmayan yaralanmalara maruz kalmaktadır. Ölüm sebepleri arasında 0-4 yaş arası çocuklarda trafik kazalarına bağlı ölümler 14. Sırada yer almakta iken; 5-14 yaş arası çocuklarda 2. Sırada yer almaktadır. Dünyanın pek çok bölgesinde trafik kazaları yaralanmaları halen artmaktadır (1). Çocuklara uygun koruma sistemleri, şiddetli yaralanma olasılığını azaltarak, çocukları güvence altına almaktadır. Koruma önlemi alınmamış çocukların bulunduğu araçlarda, çarpışma durumlarında yaralanma ve ölüm riski artmaktadır (1) . Çocukların araç içerisindeki oturuş pozisyonu trafik kazalarına bağlı ölüm riskini etkilemektedir. Çocuklar ve yetişkinler için yapılan çoğu çalışma arka koltukta oturan yolcuların ölüm ya da ölümcül olmayan yaralanma riskinin daha az olduğunu göstermektedir (2). Türkiye’de Mevzuat Arka koltukta oturan çocukların ön koltukta oturanlara göre ölümcül yaralanma riski % 35 daha azdır ve hatta yaralanmanın azalışı ön koltukta hava yastığı var ise daha fazladır(4). Arka koltukta oturan 12 yaş ve altı çocuklarda ön koltukta oturanlara göre ölümcül yaralanma riskinde %36 azalma görülürken; 13 yaş ve üzerinde %32, 5-12 yaş arasında %30, 1-4 yaş arasında ise %41 azalma görülmüştür (2). 12 yaş ve altında arka koltukta çocuk bağlama sistemleri kullananlar ölümcül çarpışmalarda en düşük ölüm oranına(%14) sahipken, kullanmayanlarda bu oran %24; ön koltukta oturup çocuk bağlama sistemi kullanmayanlar ölümcül çarpışmalarda en yüksek ölüm oranına(%39) sahipken, kullananlarda bu oran %22 olarak belirtilmiştir (2). 12 Yaş ve Altında Ölüm Oranları (2) Ön koltukta Arka koltukta 3 oturanlar Bağlama sistemi var Bağlama sistemi yok oturanlar % 22 % 14 % 39 % 24 4-14 yaş arasındaki çocuklarda yapılan başka bir çalışmada ön koltukta oturup emniyet kemeri takmayan çocukların % 37 si, arka koltukta oturup emniyet kemeri takmayan çocukların %15 i yaşamını yitirmişken; emniyet kemeri takmaları durumunda ölüm oranları sırası ile % 7 ve %12 dir (5) . Arka koltuktaki pozisyon da mortalite oranını etkilemektedir. Arka koltukta oturan 12 yaşın altındaki çocuklarda, ortada oturanların hayati çarpışmalardaki ölüm riski kenarda oturanlara göre daha fazladır. Herhangi bir koruyucu sistem kullanmayanlarda rölatif risk:1,31 iken koruyucu sistem kullananlarda 1,1 dir (2). Emniyet Kemeri Kullanımı ve Çocuk Bağlama Sistemleri Emniyet kemeri, kazalarda meydana gelebilecek yaralanmaları azaltabilen bir güvenlik aracıdır. Ancak bir emniyet kemerinin görevini yerine getirebilmesi için, onu kullanan kişinin boyuna ve kilosuna uygun şekilde bağlanmış olması gereklidir. Bu nedenle çocukların kullanacağı emniyet kemerinin seçimi ve kullanım şekli çok önem taşır (6) . Çocuk koltukları; bebekler için, yürümeyi yeni öğrenmiş çocuklar için ve okul çağındaki küçük çocuklar için olmak üzere üç grup olarak incelenebilir. Bunların kullanım amaçları aynı ise de kendi özelliklerine göre kullanılması gereklidir. Bütün çocuklar için boy ve kilolarına uygun büyüklükte bir koltuk ya da yükseltici seçilmelidir. Aksi halde emniyet kemeri bağlamak herhangi bir yarar sağlamayacaktır (6). Büyük çocuklar için spesifik tasarlanmış emniyet kemerleri bulunmamaktadır ve okul çağı çocukları yetişkinler için tasarlanmış standart emniyet kemerlerini kullanmak durumunda kalmaktadırlar (5) . Hava Yastığı Kullanımı Yolcu hava yastığının açılması, önde sağ koltukta oturan çocuklarda hayati ve ciddi yaralanmalarla sonuçlanabilmektedir (7). Çocukların düşük vücut ağırlığı, hava yastığının açılma anında vücut pozisyonundaki küçük değişikliklere karşı onları hassas kılmaktadır (8). 0-14 yaş arası çocukların önden çarpışmalı kazalarında, rakamlar hava yastığı açılmasına bağlı ciddi yaralanma riskinin arttığına işaret etmektedir. 15-18 yaş arası çocukların önden çarpışmalı kazalarında ise hava yastığı varlığının ve açılmasının yaralanmalardan koruyucu etkisi vardır. Ayrıca bir çocuğun yaş ve vücut büyüklüğüne göre ön koltukta güvenli bir şekilde oturmasına izin veren, yolcu hava yastığı ise bilinmemektedir (9). Mevcut hava yastığı sistemleri hala çocuklar için güvenilir değildir ve 13 yaşın altındaki çocukların hava yastıklarından uzakta ve arka koltukta oturması gerekmektedir (10) . TARTIŞMA Oturuş pozisyonuna bağlı ölüm ve yaralanmalar, çarpışma türüne göre de değişmektedir. Yandan çarpmalarda arka koltukta oturmanın koruyucu etkisi azalmaktadır, arkadan çarpmalarda ise arka koltukta oturan çocukların hayati yaralanma riski ön koltukta oturanlara göre %61 daha fazladır (2). Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre 1995 yılı itibariyle ülkemizde imali yapılan veya yurt dışından ithaline izin verilen otomobillerin arka koltuklarında emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması mecburidir. Ancak 1995 yılı öncesinde üretilen ve arka koltuklarda emniyet kemeri bulunmayan araçlar arka koltukta oturan yolcuların güvenliğini azaltmaktadırlar. Yapılan çalışmalarda farklı yaş aralıklarındaki çocukların ölüm oranları ve yaralanma riskleri dikkate alındığından çalışmalar arasında farklılıklar ve değerlendirme zorlukları oluşabilmektedir. SONUÇ Çocukların bir aracın arka koltuklarına oturması gerekmektedir. Her çocuğun o anki yaşına ve büyüklüğüne uygun araçlarla uygun bir şekilde sabitlenmesi ve çocukların hava yastığından uzakta oturtulması gerekmektedir (10). Ayrıca çocuklarda daha iyi emniyet kemeri uygunluğunun sağlanması için destekleyici koltukların kullanılması gerekmektedir (11). Çocuk bağlama sistemleri ve emniyet kemerinin kullanımı sürücünün emniyet kemeri bilinci ve çocuğun yaşı ile de ilişkilidir. Örneğin bir çalışmada emniyet kemeri takan sürücüler ile seyahat eden 1-2 yaş arası çocukların %71 ila %99 u çocuk bağlama sistemi kullanırken; emniyet kemeri takmayan sürücüler ile seyahat eden 3-12 yaş arası çocukların %7 ila %46 sının çocuk bağlama sistemi kullandığı rapor edilmiştir (11). Mevcut çocuk bağlama sistemleri 12 yaş altı çocukların güvenli bir şekilde korunması için tasarlanmamıştır (8). Uygunsuz kullanılan emniyet kemerleri kaza sonrasında emniyet kemeri sendromu olarak adlandırılan yaralanmalara sebep olabilmektedir. Ölümleri ve yaralanmaları azaltmak için üreticilerin yaşa uygun sistemler geliştirmesi desteklenmeli ve aileler bilinçlendirilmelidir. 4 KAYNAKLAR 1-Global Status Raport On Road Safety. EA: http://www.who.int/violence_injury_prevention/roa d_safety_status/2009/en/ ET:12.08.2012 2-Braver ER, Whitfield R, Ferguson SA. Seating position and children’ risk of dying in motor vehicle crashes. Injury Prevention 1998;4:181-187 3-Karayolları Trafik Yönetmeliği. EA: http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/20611.html ET:12.08.2012 4-Gomez MS, Wittenberg E, Glass R, Levenson S, Hingson R, Graham JD. Where children sit in cars: The impact of Rhode Island’s new legislation. Am J Public Health 2001;91:311-313 5-Halman SI, Chipman M, Parkin PC, Wright JG. Are seat belt restraints as effective in school age children as in adults? A prospective crash study. BMJ 2002;324(7346):1123 6http://www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/SiteTr/C ocuklarIcin/EmniyetKemeriCocukKoltugu.aspx ET:12.08.2012 7-Fifth/Sixth Report to Congress: Effectiveness of Occupant Protection Systems and Their Use. EA: http://www-nrd.nhtsa.dot.gov/Pubs/809-442.pdf ET: 12.08.2012 8-Lapner PC, Mckay M, Howard A, Gardner B, German A, Letts M. Children in Crashes: Mechanisms of injury and restraint system. Can J Surg 2001;44:445-449 9-Newgard CD, Lewis RJ. Effects of Child Age and Body Size on Serious Injury From Passenger AirBag Presence in Motor Vehicle Crashes. Am Acad Ped 2005;115;1579 10-Howard AW. Automobile restraints for children: A review for clinicians. CMAJ 2002;167:769-773 11-Ferguson SA, Wells JK,Williams AF. Child seating position and restraint use in three states. Injury Prevention 2000;6:24-28 0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0 KARA YOLU İLE PATLAYICI MADDE TAŞIMACILIĞINDA RISK AZALTICI TEDBİRLER İLE ULUSAL VE ULUSLAR ARASI BAĞLAYICI KURALLAR RISK REDUCTION STRATEGIES AT EXPLOSIVE TRANSPORTATION ON ROADS-NATIONAL AND INTERNATIONAL OBLIGATORY RULES Dr.Ercan SEYHAN* ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ----------* Jandarma Meslek Yüksek Okulu (JAMYO) Hukuk Bilimleri Bölümü ÖZET: Patlayıcılar, taşınmaları esnasında sağlık, güvenlik, kamu ve özel mülk üzerinde ilave riskler doğurabilecek tehlikeli değerlendirilmesini getirmektedir. durumlarında beraberinde Patlayıcıların gündeme kara yoluyla taşınmaları riskli olduğu kadar planlaması da o kadar detaylı olmak zorundadır. Taşımanın ülke içerisinde yapılması durumunda ülkenin kendi yasaları uygulanırken, sınır aşırı taşımalarda kabul gören uluslar arası kuralların uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, ulusal yasal mevzuatın uluslar arası kabul görmüş ve yürürlükte olan kurallarla uyumlu olması da kaçınılmaz bir gerekliliktir. patlayıcılar, depolama Günümüzde üreticinin ve taşıma üretilen belirlediği talimatlarına modern kullanım, uygun davranıldığı sürece oldukça emniyetlidirler. Bundan dolayı uluslar arası standartlara uygun olarak üretilen patlayıcıların kullanılması çok önemli bir husustur. Anahtar Kelimeler: Patlayıcı madde, kara yolu, taşımacılık, uluslar arası standartlar SUMMARY: Explosives revive to evaluate the possible risks on health, security, public and private 5 property considerations while its transportation was International Carriage of Dangerous Goods by carried out. The transportation of explosives on Road (ADR)” kararları uygulanmaktadır (2). Ayrıca roads should be planned in detail because of its BM tarafından yayınlanan “Birleşmiş Milletler risky specialities. While domestic transportation Tehlikeli Model Düzenlemelerine ait Tavsiye Kararları - United international transportation strictly requires the Nations Recommendations on the Transport of international regulations as well. Hence it is a must Dangerous Goods Model Regulations (Eleventh necessity to have national laws and regulations revised edition)” uluslararası tehlikeli madde which are compatible with the international ones. It taşımacılığında is a fact that the modern explosives are quite safe as uygulanması ve korunmasına dair tavsiyelerde long as they are handled due to its transportation bulunmuştur (3). country’s regulations, Taşınması the requires own Maddelerin uluslar arası standartların and storage regulatory rules. In sum, it is highly important to use the explosives which are produced Türkiye’de ise Bakanlar Kurulu’nun 14/08/1987 with internationally approved standarts. tarih ve 87/12028 sayılı “Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Üretimi, Malzemesi İthali, ve Key Words: Explosive, road, transportation, Benzerlerinin Taşınması, international standarts Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin GİRİŞ Patlayıcılar, taşınmaları esnasında sağlık, Tüzük” ile patlayıcı maddelerin Türkiye içerisindeki güvenlik, kamu ve özel mülk üzerinde ilave riskler nakillerinde uygulanacak usuller belirlenmiştir. doğurabilecek tehlikeli değerlendirilmesini durumlarında beraberinde gündeme getirmektedir. Bundan dolayı, patlayıcıların kara, deniz, hava ya da demir yolu ile nakledilmeleri esnasında özel gereklilikler tespit edilmiş ve uluslar arası platformda kabul görmüştür. Patlayıcı maddelerin depolanması ve taşınmasındaki ilk ana düşünce risk azaltımına katkı sağlayacak ana politikalar üreterek, emniyetli bir çalışma ve nakliyat gerçekleştirebilmektir. Patlayıcı madde taşımacılığında uygulanacak risk azaltıcı faaliyetlerinin temelinde, ile uygun standart Patlayıcıların kara yoluyla taşınmaları riskli olduğu prosedürleri kadar planlaması da o kadar detaylı olmak oluşturulması, zorundadır. Taşımanın ülke içerisinde yapılması mekanizması geliştirilmesi ile etkin bir personel durumunda ülkenin kendi yasaları uygulanırken, koruma ekipman ve donanıma sahip olunması sınır aşırı taşımalarda kabul gören uluslar arası gelmektedir. Emniyetli bir çalışma ortamının kuralların uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, oluşturulması ulusal yasal mevzuatın uluslar arası kabul görmüş depolama şartlarının oluşturulması, nakliye ve ve yürürlükte olan kurallarla uyumlu olması da patlayıcıların uluslar arası emniyet kurallarına bağlı kaçınılmaz bir gerekliliktir (1). kalınarak yüklenip boşaltılması konularının da etkin bir kavramı değerlendirilmesi çalışma uygulama ortamlarının kontrol ve içerisinde gerekir. Bu denetim emniyetli tedbirlerin madde uygulanabilirliği uygun depolama alanları, yeterli nakliyatlarında, “Tehlikeli Maddelerin Uluslararası ve amaca uygun teçhizat ve taşıma araçlarına sahip Karayolu ile Nakline Dair Avrupa Anlasması olunması sonucu oluşturulabilir. Patlayıcı madde (ADR)-European taşımacılığının Avrupa’da gerçekleştirilen Agreement patlayıcı concerning the uygulanabilir politika ve 6 prosedürlerle desteklenmesi optimum verimlilik ve bulunmamaktadır. emniyetle denetimleri devletler tarafından gerçeklestirilmekte yapılacak taşımacılığın sürdürülebilirliğini artıracak ana unsurlardır. Uygulamada, karayolu ve anlasma hükümlerine uyulmadıgı takdirde ihlal edenlere karsı ulusal makamlar tarafından kendi iç Bu maksatla, uluslarararası standartlarda temel mevzuatlarına göre yasal islem uygulanmaktadır. alınan “ABD Patlayıcı Madde Belirteçleri Enstitüsü Tehlikeli (IME) - US Institute of Makers of Explosives sınırlandırılmasına yönelik sistem, BM Tavsiye (IME)” ile “BM Mühimmat ve Patlayıcı Madde kararlarını da yakından takip etmektedir. ADR, tüm Mevzuatı - United Nations' Ammunition and Birlesmis Milletler, BM Avrupa Ekonomik Konseyi Explosives Regulations” kuralları da, patlayıcıların (UN/ECE) Üye ülkeleri, diger Avrupa ülkeleri ve depolanması önünde BM faaliyetlerine katılmaya çağrılan BM üyesi bulundurulabilecek önemli düzenlemelerdendir (4). ülkelere açık bir konvansiyondur. ADRye yapılan ve naklinde göz Günümüzde üretilen modern patlayıcılar, üreticinin belirlediği kullanım, depolama ve taşıma talimatlarına uygun davranıldığı sürece oldukça emniyetlidirler. Bundan dolayı uluslar arası standartlara uygun olarak üretilen patlayıcıların kullanılması çok önemli bir husustur. DAİR KARAYOLU AVRUPA NAKLİNE ANLAŞMASI (ADR) KONVANSiYONU Tehlikeli girmiş ve revize edilen belge(ECE/TRANS/215, Vol. I and II (“ADR 2011”) (UNECE, 2011) 2011 yılında yayımlanmıştır. ADR, 46 ülke tarafından kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur (5). Uluslararası Karayolu Nakline Dair Avrupa Anlasması (ADR), Birlesmis Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından düzenlenmis bir konvansiyon olup, taraf ülkelerin toprakları üzerinden ya da sınırları arasında tehlikeli madde taşımalarını kapsamaktadır. ADR Konvansiyonu 30 Eylül 1957 tarihinde Cenevre’de imzalanmıs ve 29 Ocak 1968 tarihinde yürürlüge girmistir. 21 Agustos 1975 tarihinde New York’ta Madde 14 (3)’te degisiklik öngören bir Protokolün imzalanmasıyla degisikliğe tabi olmustur. Söz konusu Protokol 19 Nisan 1985 tarihinde yürürlüge girmistir. üstü taşımacılığında güvenligin artırılması hedeflenmiştir. Ayrıca, BM tavsiyelerini de uygulamaya geçirerek tehlikeli maddelerin sınıflandırması, paketlenmesi, etiketlenmesi ve test bir hedeflenmiştir. Patlayıcı maddelerin kara yoluyla yapılacak taşımacılığını diğer taşımacılık şekilleriyle uyumlu hale getirmek diğer bir hedef olarak görülmektedir. Bundan dolayı, uluslararası tasımalarda uyumun saglanması ve Avrupa Birligi içerisinde serbest ticaretin kesintisiz sekilde islemesi amacıyla ADR Konvansiyonu’nun ilgili bölümleri, AB Üye Ülkeleri tarafından birbirlerinin toprakları üzerinde ve arasında gerçeklestirilen tehlikeli madde tasımalarının düzenlenmesinin temel dayanagı olarak kabul edilmistir (6). Karayoluyla tehlikeli madde tasımacılıgına iliskin olarak üye ülkelerin yasalarının uyumlastırılmasına ADR, devletlerarası bir anlaşma olup, genel ve devletler madde edilmesiyle ilgili hükümlerin işlerliğini sağlamakta Maddelerin gerçeklestirilen kapsamında ADR, karayoluyla ile gerçekleştirilecek uluslararası MADDELERİN ULUSLARARASI ADR değişiklikler 1 Ocak 2011 trihi itibarı ile yürürlüğe patlayıcı TEHLİKELİ maddelerin uygulatıcı merci yönelik 21 Kasım 1994 tarihli ve 94/55/AT sayılı Konsey Yönergesi uyarınca ADR, 1 Ocak 1997 tarihinden itibaren AB Üye Ülkeleri içerisindeki ve 7 arasındaki tehlikeli madde tasımaları (radyoaktif söz konusu yönetmeliğin devreye giriş tarihi 15 maddeler dâhil) için Haziran 2008 tarihli ve 26907 sayılı Resmi 94/55/AT sayılı Yönerge geçerli hale gelmistir. 2000/61/AT sayılı Yönerge ile güncellenmiştir (7). Gazete'de yayınlanan karar ile 1 Ocak 2010'a ertelenmiş, son olarakta 10 Temmuz 2009 tarih ve 27284 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan karar ile ADR Konvansiyonuna taraf ülkeler yılda iki kez de yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi 1 Ocak toplanır 2011'e netleşmiştir. ve konvansiyonda hakkında degişiklikler fikir yapılabilecek alışverislerinde bulunmakta, karara bağlanan değişiklikler her iki PATLAYICI yılda bir güncellenerek yayımlanmaktadır. YOLUYLA MADDELERIN TAŞINMASINDA KARA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) KARAR ve TAVSİYELERİ Türkiye’de tehlikeli madde taşımacılığı yıl içerisinde 22 milyon ton civarında olup, bu Tehlikeli maddelerin taşınması esnasında göz taşımaların yaklaşık olarak yüzde 90’ı gibi ciddi bir önünde bulundurulması gereken birçok tedbir miktarı karayolu aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. mevcuttur. Bu tedbirler içerisinde uluslar arası ADR geçerliliği olan tavsiyeler ise Birleşmiş Milletlerin Konvansiyonunun konulmasından önce uygulamaya Türkiye ilk aşamada yayınladığı “Birleşmiş Milletler Tehlikeli Karayolları Ulaştırma Genel Müdürlüğü tarafından Maddelerin Taşınması Model Düzenlemelerine ait oluşturulan "Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Tavsiye Kararları”dır. Burada belirtilen karar ve Taşınması Hakkında Yönetmelik” ile tehlikeli tavsiyelerin amacı tehlikeli maddelerin taşınması maddelerin esnasında oluşabilecek risklerin bertaraf edilmesi taşınmasına ilişkin kuralları belirlemiştir (8). veya en aza indirilmesinin sağlanmasına yönelik tedbir alınmasıdır. Türkiye Haziran 2005’te TBMM Ulastırma Alt Komisyonu’nda onaylanan ADR Konvansiyonuna 1957 yılında kabul edilen BM tavsiye kararlarından taraf olunmasına iliskin yasa tasarısı, TBMM Genel önceki Kurulu’nun 30 Kasım 2005 tarihinde yapılan depolanması, oturumunda kabul edilmiş ve 6 Aralık 2005 tarihli tasniflenmesine yönelik kuralları ülkeler kendileri Resmi Gazete’de “Madde 1 - Birlesmis Milletler belirlemekteydi. Bu durum, uluslar arası nakliyatlar Avrupa bünyesinde esnasında ciddi sıkıntıların yaşanmasına neden hazırlanan ve 30 Eylül -1957 tarihinde Cenevre’de olmuştur. BM’nin konuyla ilgili karar ve tavsiyeleri imzalanan "Tehlikeli Malların Karayolu ile ulusal Uluslar arası Tasımacılıgına _liskin Avrupa taşımacılığına Anlasması"na katılmamız uygun bulunmustur” oluşturulmasına şeklinde yayımlanmıştır. Tehlikeli maddeler, uluslar arası terminolojide BM Ekonomik Komisyonu dönemlerde ve tehlikeli yüklenmesi uluslar ve arası yönelik büyük maddelerin indirilmesi tehlikeli tektip katkı bir ile madde taban sağlamaktadır. tavsiye kararlarında tanımlanan aşağıdaki dokuz Türkiye'de bu yönetmelik ilk kez 31 Mart 2007 tarihinde 26479 sayılı Resmi Gazete'de "Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik" adıyla yayınlanarak yürürlüğe giriş tarihi 1 Ocak 2009 olarak belirlenmiştir. Ardından ana başlıkta sınıflandırılmış maddeleri kapsar (9); Sınıf 1. Patlatyıcılar Sınıf 2. Gazlar Sınıf 3. Yanıcı ve parlayıcı sıvılar Sınıf 4. Yanıcı ve parlayıcı katılar Sınıf 5. Oksitleyici Maddeler 8 Sınıf 6. Zehirli ve Bulaşıcı hastalık riski taşıyan Maddeler Sınıf 7. Radyoaktif Maddeler Sınıf 8. Korosif/Aşındırıcı Kimyasal Maddeler Sınıf 9. Diğer/Muhtelif Tehlikeli Maddeler Emici BM tavsiyeleri tehlikeli maddelerin etiketlenmesi, taşıyan koli halinde veya poşet, zarf içinde patlayıcı paketlenmesi, tefrik edilmesi, özel markalama ve maddelerin işaretlemenin yasaklanmıştır. yapılması ile dokumantasyon BM tarafından kabul edilerek yayımlanan bu belge, temelinde kütle halindeki patlayıcıların (bulk taşınmasını, işaretlenmesini, yüklenmesini vb hususları kapsamaktadır. Belgede bahsi geçen kütle halindeki tehlikeli maddeler, sıvılar için tek bir konteyner içerisinde bulunan 450 litre, patlayıcılar için ise 400 kg olan tehlikeli madde olarak belirlenmiştir (10). TÜRKİYE’DE PATLAYICI MADDELERİN KARAYOLU TAŞIMACILIĞINI DÜZENLEYEN YASAL MEVZUATLAR a. Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi Ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük (11) (87/12028) sayılı patlayıcı maddeler tüzüğünde patlayıcı maddelerin, fabrikalardan depolara, yurtdışından geliyor ise gümrükleme işlemlerinden sonra fabrikalara veya depolara, bir depodan bir depoya, patlatma uygulaması yapılacak sahalara götürülmesi, için yerel emniyet makamlarından Taşıma İzin Belgesi alınması zorunluluğu vardır. İnsan tarafından taşınan ve 10 kg’yi geçmeyen, taşıtla taşınan ve 250 kg’yi geçmeyen aynı işyeri içindeki patlayıcı madde taşımaları, işyeri amirinin sorumluluğu altında taşıma izin belgesi aranmadan yapılabilir. emdirilmiş nitrogliserin, Nitrogliserini terlemeyle kusan dinamitler ve kapsül takılmış dinamitler taşınması yasaklanan türlerdeki patlayıcıdırlar. Ayrıca PTT, Kargo, vb. gibi posta taşınması Tüzüğün da aynı patlayıcı tüzük ile maddelerin yaşınması ile ilgili bazı hükümleri aşağıdadır; işlemlerinide kapsamaktadır. explosives) maddeye *Patlayıcı maddelerin aynı vagonda, gemi ambarında, motorlu veya motorsuz taşıtlarla hayvan veya eşyalar ile taşınması kesinlikle yasaktır. *Dinamit ve muadilleri, barutlar ve kapsüller aynı taşıtta bir yerde, bir arada kesinlikle taşınmazlar. *Anfo, dinamit muadilleri, İnfilaklı fitil ve saniyeli fitiller bir araçta, Kapsül ve muadilleri de bir araçta taşınmalıdır. Bu taşıma sırasında aynı araçlarda kesinlikle yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunmamalıdır. *Aynı depodan geçici ve gezici depolara ve işyerlerine yapılan; İl sınırı dışına 50 km den çok olmayan taşıma durumlarında toplam patlayıcı miktarının 300 kg’yi geçmemesi ve taşınan patlayıcıların aracın ayrı bölümlerine konulması şartı ile taşıma izin belgesi alınabilir. *Patlayıcı madde yükleme ve boşaltmaları gündüzleri yapılır. *Taşıtları yükleme veya boşaltma yapılacak patlayıcı maddelerden en 20 mt uzakta olması ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. *Aydınlatmanın elektrikle yapılması koşulu ile geceleri de yükleme boşaltma yapılabilir. *Yükleme ve boşaltma esnasında sigara ve benzerini içmek, ateş yakmak, kıvılcım çıkartan malzemeleri kullanmak kesinlikle yasaktır. *Taşıtlar olabildiğince yerleşim yerleri dışında ve etrafı en az 200 mt ‘ye kadar boş bulunan arazilerde geceleyebilirler. *Yerleşim yerleri ile konaklama yerleri arasında bir tepe veya benzeri bir engel bulunursa uzaklık 100 mt’ ye kadar düşebilir. *Konaklamalarda her aracın başında sürekli olarak en az 1 güvenlik belgeli eleman bulundurmak gerekir. *300 kg’den çok patlayıcı madde için verilecek taşıma izin belgelerinde, taşıtın izleyeceği yol ve konaklama yerleri belirtilir. *Taşıma sırasında zorunlu nedenlerle belgede belirtilen yol konaklama yerleri güvenlik güçleri tarafından değiştirilirse, bu husus belgeye yazılır ve trafik polisine haber verilir. *Taşıma sırasında bir tehlike olasılığı varsa gerekli güvenlik önlemleri alınır. *Konvoy halinde taşımada araçlar arasında en az 80 mt uzaklık bulunması zorunludur. *Demiryolu geçit erinde taşıtlar, bekleyerek yolun açık ve güvenli olduğunu gördükten sonra geçerler. 9 *Patlayıcı madde yüklü taşıtlar, olanaklar ölçüsünde insan topluluğu bulunan yerlerden geçirilmezler. *Gerek görülürse şehir içinde patlayıcı madde taşımaları için güvenlikli geçiş yerleri, yetkili mercilerce belirlenir, taşımaların bu yol üzerinden güvenlikle yapılabilmesi için gerekli önlemler alınır. *Patlayıcı madde taşınacak motorlu taşıtlarda kabul edilmiş standart tiplerinden, her an çalışır durumda en az 2 adet yangın söndürme cihazı bulundurulması zorunludur. b. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik (12) geçitlerinden geçişlerine ilgili valiliklerce Karayolları Genel Müdürlüğünün görüşü dikkate alınarak belirlenen usul ve esaslar dâhilinde izin verilir. (b) Patlayıcı madde yüklü taşıtlar tünel sınırlandırma kodu B, B1000C, C5000D ve E olan tünelleri, sıkıştırılmış gaz yüklü taşıtlar ise tünel sınırlandırma kodu B1D, C1D ve D olan tünelleri kullanamaz. Ancak, alternatif güzergahın bulunmadığı durumlarda veya iklim, coğrafik şartlar, yol bakım onarımı gibi elverişsiz sebeplere Bu Yönetmelik ile taşıma faaliyetlerine ait genel bağlı olarak, trafiğin tünelin her iki ucunda da kurallar durdurulması belirlenmiş ve” tehlikeli maddelerin kaydıyla valilik tarafından kamuya açık karayolunda taşınmasında genel kural; Karayolları Genel Müdürlüğünün görüşü dikkate tehlikeli maddelerin, bu Yönetmelik ve ADR alınarak söz konusu taşıtların tünel geçişine izin hükümlerine uygun olarak ekonomik, kontrollü, verilir. seri, güvenli, insan sağlığına zarar vermeden ve çevreye kötü etkisi en az olacak şekilde taşınması” c) Patlayıcı madde yüklü veya bu yükü boşaltılmış esasına ancak dayandırılmıştır. Ayrıca, tehlikeli usulüne uygun şekilde temizlenmemiş maddelerin taşınmasında yer alan taraflar, hasar ve taşıtların otoyol veya çevreyolu veya devletyolu yaralanmaları önleyebilmek ve gerekirse bunların veya etkisini en aza indirebilmek için ön görülebilen güzergâhlar dışında meskûn mahaller içerisinde risklerin yapısını ve boyutunu göz önünde yetkili merciiler tarafından belirlenmiş seyretmesine izin verilmez. Bu taşıtların; meskûn bulundurarak bu Yönetmeliğe ve ADR hükümlerine mahaller uygun tedbirleri almak zorunluluğu getirilmiştir. gitmesine ise trafik polisi veya zabıtası nezaretinde Yönetmelikte uluslararası anlaşmalar ile savaş hali izin verilebilir. ve olağanüstü hallerde uygulanacak içerisindeki boşaltma noktalarına mevzuat hükümlerine göre yapılan taşıma işlemlerini ve Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olan ya da Türk Silahlı Kuvvetlerinin temsilcilerinin eşlik ettiği araçlarla yapılan taşıma işlemleri kapsam dışı ç) Tehlikeli madde yüklü veya bu yükleri boşaltılmış ancak usulüne uygun şekilde temizlenmemiş taşıtların meskûn mahallerde yükleme boşaltma süreleri hariç ve bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde belirtilen park bırakılmıştır. yerleri dışındaki alanlara park etmeleri yasaktır. Yönetmelik temel olarak patlayıcı madde taşımalarında ADR’yi temel almış olmakla birlikte bazı özel hükümleride 8.Maddesi ile uygulamaya sokmuştur. Bunlar; Yönergenin dördüncü bölümü ise Tehlikeli Madde Taşımacılığında İzlenecek Güzergâhlar ve Park Yerlerini düzenlemiştir. 9.madde tehlikeli madde yüklü taşıtların izleyeceği güzergahlar ve park (a) Patlayıcı madde ve sıkıştırılmış gaz yüklü yerleri ile depolar, ADR’nin 8.4 bölümüne uygun taşıtların, boğaz köprülerinden ve boğaz tüp olarak, 10 a) Şehirlerarası yollarda Karayolları Genel Müdürlüğü’nce, b) Büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanı içerisinde ulaşım koordinasyon merkezlerince, c) İl ve ilçe belediye sınırları ve mücavir alanı içerisinde il/ilçe trafik komisyonlarınca, ç) Diğer yerlerde ilgili kaymakamlıklarca tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Askeri mühimmat ve patlayıcı madde taşıyan taşıtların izleyeceği güzergahlar ve park yerleri ile depolar ise ADR’nin 8.4 bölümüne uygun olarak ilgili garnizon komutanlıkları ile koordine edilerek ilgili valiliklerce tespit edilecektir. paketleyen, yükleyen, dolduran, taşımacılığını yapan, taşıt sürücüsü, araçta bulunan diğer görevliler ile teslim alanın, Tank/konteyner/depo işletmecisinin yükümlülükleri belirlenmiştir. PATLAYICI NAKİLLERİNDE Taşıma Esnasında Kullanılacak Güzergâh ile MADDE UYGULANABİLECEK BAZI RİSK ÖNLEYİCİ GEREKLİLİKLER Araç Durumlara Karşı Alınabilecek Önleyici Tedbirler Daha iyi bir alternatif yok ise tehlikeli maddeleri taşıyan araçlar, halk kalabalıklarının bulunduğu meskûn mahaller ile tüneller, geçişi zorlaştıran dar Patlayıcı madde taşıyan araçlar yangın olan bölge ya da yollarda seyahat etmemeleri ve yangın sona erene kadar beklemeleri, içilmesine müsaade indirgenmesine a. Tehlikeli yollar ve stabilize yollardan gitmemelidirler. 1. MOTORLU KARA TAŞITLARI İLE YAPILAN Aracın normal molalar için park edebileceği alanlar ile acil durumlarda park edebileceği alanların yazılı hale getirilerek sürücünün bilgilendirilmesinden yüklemeyi yapan birim sorumlu olmalıdır. Araç içerisinde bulunan ve seyahatin emniyetli geçmesini sağlamakla görevli olan personelin taşınan yükün hassasiyetlerini çok iyi bilmesi, sürücünün yanında seyahat etmesi ve araç molalarında da arcın göz irtibatında olmasına özen göstermesi gerekir. Patlayıcı madde taşıyan araçların park ve mola verebilecekleri yerlerin, alınacak nakil onayı ile birlikte ilgili yetkili kurumlar tarafından da onaylanmış olması gereklidir. Ayrıca araç üzerinde bulunaması gereken markalama ve işaretlerinde tam olması sağlanmalıdır. b. Yönergenin diğer hükümleri ile patlayıcı maddeyi gönderen, önemli bir husustur. Ayrıca taşımanın yapılacağı güzargahın yazılı olarak belirlenerek sürücüye tebliğ edilmiş olması ve eğer mümkünse araçlara GPS sistemi yerleştirilerek takibinin yapılması da fayda sağlayacaktır. Sürücülerine Yönelik Gereklilikler Patlayıcı madde taşıyan araç şoförleri trafik kurallarını ve patlayıcı madde nakliyatını ilgilendiren yasal mevzuatı çok iyi bilmelidirler. Bu durumun sertifikalandırılması da önem arz eden diğer bir durumdur. Araç, taşıma esnasında bu personelin doğrudan kontrolü altında bulunmalıdır. Aracın hiçbir zaman yalnız başına bırakılmaması, araç sürücüsünün muhtemel bir yangında yapması gerekenler konusunda bilgilendirilmiş ve bu bilgilendirmenin de kayıt altına alınmış olması risk azaltıcı bir faktördür. Bir kaza anında yapılacaklar listesi ile aranması gereken uzman personelin ismininde araç sürücüsüne bildirilmiş olması etki yakın civarında sigara edilmemesi edecek de riskin unsurlardandır. Patlayıcı madde taşıyan araçların yakıt doldurmaları esnasında motorun susturulması ve yakıt dolumu esnasında mutlaka refakat edilmesi gerekir. Kısacası, patlayıcı nakliyatında kullanılan araçların her türlü kontrolleri zamanında yapılmış olmalıdır. Özellikle kıvılcım üretebilecek aksamların iyi izole edilmiş olması şarttır. c. Patlayıcıların Taşıması Araçlara Yapılacak Olan Yüklenmesi ve İndirilmesi Esnasında Alınabilecek Tedbirler 11 Üzerinde patlayıcı madde yükü bulunan araçların motorları susturulmadan asla yükleme ve indirme yapılmamalıdır. İçerisinde patlayıcı madde ve muteviyatı bulunan paketler ve konteynerler sürüklenmemeli ya da yuvarlanarak taşınmamalıdır. Bu tür konteyner içerisinde taşınan patlayıcıların ateş, yüksek ısı ya da kıvılcım üreten ortamlardan uzak tutulmaları da hayati önem taşırlar. Ayrıca bu tür araçların arızalanmaları durumunda garaj ya da tamirhaneye yükleri ile birlikte sokularak tamir edilmemeleri gerekmektedir. d. Yol Güzergâh Planlaması ve Risk Azaltıcı Tedbirler Trafik lambaları ve polis tarafından yaptırılan durmalar haricinde güzergah üzerinde yapılan durmalar esnasında dörtlü flaşörler yakılmalıdır. Uzun süreli bekleme yapılması gereken durumlarda diğer işaretler (üçgen reflektör, ışıldak vb.) kullanılmalıdır. Eğer bu zorunlu duruş virajlı bir yolda olmuşsa, virajın çıkış noktasından itibaren işaretlemenin yapılarak yeterli emniyet mesafesinin sağlanması esas alınmalıdır. Araçtaki patlayıcı maddenin teslimatı eanasında da yetkili ve konu hakkında yeterli olan personele teslimatın yapılması da indirme taşıma esnasında alınacak en önemli ve öncelikli emniyet tedbiridir. SONUÇ Patlayıcı madde taşıyan araçların varış istikametlerinde izleyecekleri yollar iyi planlanmalıdır. Yapılan planlamada, varış stikameti üzerindeki nüfus yoğunluğu fazla yerleşim yerlerinin içinden geçmek yerine alternatif güzergâhların varlığı araştırılmalıdır. Mümkün olduğu ölçüde tüneller, dar ve tek şeritli yollar ile geçitlerden uzak alanlardan güzergâh planlaması yapılmalıdır. Aşırı kalabak trafik olan yollarla, trafiğin yoğunlaştığı zaman dilimleride belirlenerek planlamaya dâhil edilmelidir. Ayrıca yollardaki yağış durumu da göz ardı edilmemesi gereken ana husulardan bir tanesidir. Gece yapılacak nakliyat için detaylı ve kontrollü bir planlama yapılmalı ve gece geçişleri ilgili kurumlardan alınacak izin belgelerinde belirtilmelidir. Tren yolundan geçilmesi gereken güzargahlarda, tren yolundan yeterli bir uzaklıktaki mesafede bekleme yapılmalı ve yol açıldıktan sonra geçiş tamamlanmalıdır. Tren yolu geçilirken vites değiştirilmeden geçiş tamamlanmalıdır. Patlayıcı madde taşıyan bir aracın karışmış olduğu trafik kazalarında yetkisiz kişlerin olaya müdahale etmemesi, müdahale edenlerin ise bilgilendirilmesi gerekir. Olay yerinde öncelikle kalabalık toplanmasının önlenmesi, oluşturulacak güvenlik alanı içerisinde sigara içilmesi ya da kıvılcım üretebilecek cihazların kullanılmaması önlenmelidir. Yol üzerinde de gerekli işaret ve flamalarla uyarıların konulması gerekir. Patlayıcı madde yüklü bir aracı diğer bir araç ya da sabit bina ya da direk, refuj gibi yerlere çarpması durumunda, aracın yerinden oynatılarak bu alanlardan kurtarılmaya çalışılması istenmeyen yangın ve patlamaların meydana gelmesine neden olabilir. Dolayısıyla, uzman personel gelene kadar yapılacak işlem olay mahallinin boşaltılarak emniyete alınmasıdır. Patlayıcı maddelerin karayolu ile güvenli taşınması sadece uygun taşıma araçlarının üretilmesi ve amaca uygun olarak teçhiz edilmesi ile değil aynı zamanda taşımadan sorumlu kuruluşların, taşımayı gerçekleştiren araç kullanıcılarının ve emniyet tedbiri almakla yükümlü olanların da çok iyi bir eğitimden geçirilmelerini gerekli kılmaktadır. Uluslararası standartlara uygun hale getirilmemiş bir patlayıcı madde taşımacılığı, karayollarında seyahat eden birçok araç bombanın sayısının artmasına ve dolayısıyla toplum güvenliğinin ihlal edilmesine neden olacaktır. ADR’nin Avrupa Türkiye’de Birliği kuruluşları ile ve uygulamaya uluslar uyumlu arası koyulması, taşımacılık çalışılmasına olanak tanıyacaktır. Hem yurt içinde hem de yurt dışında yapılacak taşımacılığın güvenliği uluslar arası standartlara uygun hale gelirken, yapılan taşımacılığın gvenilirlik katsayısını da artıracaktır. Yazışma Adresi Dr.Ercan SEYHAN JJandarma Meslek Yüksek Okulu (JAMYO) HHukuk Bilimleri Bölüm Başkanlığı [email protected] KAYNAKLAR 12 (1) http://www.ulasimonline.com/news_detail.php?id= 8339&uniq_id=1350279640 (Erişim Tarihi:09 Ağustos 2012) (2) http://www.unece.org/trans/danger/publi/adr/intro.h tm (Erişim Tarihi:09 Ağustos 2012) (3) http://www.unece.org/trans/danger/publi/unrec/pub det.htm. (Erişim Tarihi:11 Eylül 2012) (4) Institute of Makers of Explosives (2003). Safety Library Publication No. 22 –"Safety & Occupational Health-Storage, Transportation And Handling of Explosives". Incorporating amendment number(s) 1,2&3, International Mine Action Standard (IMAS), New York. (5) http://www.unece.org/trans/danger/publi/adr/countr y-info_e.htm (Erişim Tarihi:21 Eylül 2012) (6) http://www.unece.org/trans/danger/publi/adr/adr201 1/11contentse.html (Erişim Tarihi:15 Eylül2012) (7) http://eurlex.europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celex plus!prod!CELEX numdoc&lg=EN&numdoc=32000L0061 (Erişim Tarihi:10 Ekim 2012) (8) http://www.poas.com.tr/PO_pdf/kurumsal_sorumlu luk/ADR.pdf (Erişim Tarihi:01 Ekim 2012) (9) http://www.unece.org/trans/danger/publi/adr/adr_e. html (Erişim Tarihi:25 Eylül 2012) (10) http://www.legislation.govt.nz/regulation/public/19 99/0128/latest/DLM284452.html (Erişim Tarihi:17 Eylül 2012) (11) www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/5210.html (Erişim Tarihi:09 Ağustos 2012) (12) Resmi Gazete Tarihi: 31.03.2007 Resmi Gazete Sayısı: 26479 0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0 KALP DAMAR HASTALIKLARININ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİNE ETKİSİ Dr.Aynur İNAN*, Prof.Dr.İ.Hamit HANCI* ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ----------Ankara Üniv. Tıp Fak. Adli Tıp A.D Anahtar Kelimeler: Kardiovasküler Hastalıklar, Sürüş Güvenliği, Profesyonel ve Özel Sürücüler yetkililere katkı sağlamak ve sürüş güvenliğine ÖZET Kardiyovasküler hastalıklar, toplum sağlığını yönelik önerilerde bulunmaktır. önemli ölçüde etkileyen hastalık grubunu oluşturmaktadır. Kardiyovasküler hastalıklarda gözlenen senkop, halsizlik, uykuya meyil, yorgunluk gibi semptomlar sürüş güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu yüzden bu hastalığa sahip bireylerde düzenli sağlık kontrolleri uygulanmalı, özel veya ticari araç kullanma durumuna göre trafikte bazı kısıtlamalar gerekmektedir. Örneğin; ciddi kardiyak yetmezlik belirtileri olanların toplu taşıma araçlarına yönlendirilmeleri hem hasta hem de toplum sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yetkililerin de bu konuda duyarlı olmaları, alınacak önlemler konusunda bazı standartlar oluşturmaları ve uygulamaları sürüş güvenliğine olumlu katkı sağlayacaktır. Sürüş yeteneği, duyusal ve motor sistemler arasındaki GİRİŞ Senkop (Bayılma) Bu yazının amacı sürüş yeteneğinde bozulmaya yol Senkop: Senkop hızlı başlangıçlı, kısa süreli ve açan spontan (kendiliğnden) tam iyileşme ile karakterize sebeplerden özellikle kardiyovasküler ince koordinasyon hareketlerine bağlı karmaşık bir performanstır. Hafıza, dikkat, zeka, yaş, konsantrasyon, alkol ve ilaç kullanımı, ruhsal durum, refleks hızı, işitme ve görme fonksiyonları, ani karar verme yeteneği, kişilik yapısı gibi özellikler sürüş yeteneğini etkileyen Kardiyovasküler bazı hastalıklarda faktörlerdir. gözlenen bazı semptomlar, özellikle senkop, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi gibi belirtiler sürüş yeteneğini bozarak güvenli sürüşe engel olabilir.1 Kardiyovasküler (Kalp-Damar) Hastalıklar ve hastalıkların önemini vurgulamak, tedbir konusunda 13 serebral hipoperfüzyona (beynin azalmış kan akımına) Kanada ve ABD’den elde edilen verilerde; ticari bağlı geçici bilinç kaybıdır. araçların dâhil olduğu kazaların %5’den daha azı Kardiyovasküler senkoplarda birincil neden kardiyovasküler hastalık ile ilişkilidir. Avrupa’ da ise aritmilerdir. Aritmiye yol açan bazı kalp hastalıkları; yaklaşık olarak % 0,1 olarak rapor edilen trafik kazası sinüs nodu disfonksiyonu, atriyoventriküler ileti tıbbi nedenler ile ilişkilendirilmekte ve bunların da sistemi hastalığı, implante edilebilir cihazda sadece 25’ %10- i kardiyak sorunlara 7 fonksiyon bozukluğu, supraventriküler – ventriküler bağlanmaktadır. taşikardi ile ilaca bağlı bradikardi ve taşiaritmilerdir. Ancak yine de aritmisi olan sürücülerde gelişen bilinç Kardiyak valvüler hastalık, akut miyokard enfarktüsü, kaybı, nadir de olsa önemli olduğundan, hem sürüş iskemi, hipertrofik kardiyomiyopati, kardiyak kitleler güvenliğini (atriyal miksoma, tümörler, vs), perikardiyal etmektedir. hem de toplum emniyetini tehdit 8 hastalık/tamponad, koroner arterlerin konjenital anomalileri, protez kapakların disfonksiyonu gibi Sürücüler ve Hipertansiyon Riski kalbin yapısal bozuklukları ile pulmoner emboli, akut Hipertansiyon sık görülen bir hastalık olup toplumun aort diseksiyonu, pulmoner hipertansiyon gibi diğer %20’sini etkilemektedir. Bu oran 45- 54 yaş grubunda durumlar da senkop oluşumuna yol açarak sürüş yaklaşık %40, 55-64 yaş grubunda ise yaklaşık güvenliğini tehlikeye sokabilir. 2 %50’dir. Tayvan’da yapılan bir araştırmada otobüs Senkopun, sürüş güvenliğini ciddi şekilde bozan sürücülerinde yaygın klinik durum olduğu trafik kazalarının sıklığı 986=1361) olduğu, bu oranın diğer işçilere göre veya sürüş güvenliği açısından çok az istatistiksel veri (30.6%,164=536) bulunduğu bilinmektedir.3 gösterilmiştir.9 Ani Kardiyak Ölüm Kardiyak Yetmezlik Sınıflaması Tanım: Ne zaman ve ne şekilde ölüme yol açacağı Semptomların ciddiyeti ve fiziksel aktiviteye göre öngörülemeyen, önceden mevcut olan kardiyak New York Kalp Cemiyeti İşlevsel Sınıflaması 10 hastalık durumunda, akut semptomların I. Semptom yok. Fiziksel aktivite kısıtlanması yok. başlamasından sonraki bir saat içinde ani bilinç kaybı II. Hafif fiziksel etkinlik kısıtlanması. Dinlenme ile kendini gösteren, kardiyak nedenlere bağlı doğal sırasında rahattır, fiziksel aktivite beklenenin üzerinde ölüm olarak tanımlanır. 4 hipertansiyon oranının (56.0%, daha yüksek ve anlamlı olduğu nefes darlığı, halsizlik ya da çarpıntıya yol açar. Motorlu taşıt sürücülerinde gözlenen kardiyak kökenli III. Belirgin fiziksel etkinlik kısıtlanması. Dinlenme ani ölüm, diğer sürücüler, yolcular, yayalar ve aynı sırasında rahattır, ancak hafif fiziksel aktivitede nefes zamanda maddi varlıklar için bir tehlike darlığı, halsizlik ya da çarpıntı oluşabilir. oluşturmaktadır. Bu yüzden Kanada’ da Ontario IV. Fiziksel etkinlikte semptomların artmasına bağlı dışındaki şehirlerde, kalp hastalığı öyküsü olanlara, profesyonel ehliyet almak için izin verilmemektedir. tam kısıtlılık. Dinlenme sırasında bile belirtiler açığa 5 çıkar. Trafik Kazaları Ülkemizde Karayolları Genel Müdürlüğü’ nün yaptığı Belirli Kardiyak Koşullar İçin Standartlar araştırmaya göre; trafik kazalarının %99’dan fazlası 11 insan kaynaklı nedenlerle oluşmaktadır. 6 Tanım: 14 Bekleme Süresi: Trafiğe çıkılmasına izin tedavi edici işlemlerin gerçekleştirilmesi ile sürüşe verilemeyecek düzeyde kalp hastalığına sahip uygun hale gelebilecekleri zaman aralığı. kişilerde, düzenli medikal tedavinin başlatılması ya da Koroner Arter Hastalığı (Koroner arter hastalığı olan tüm sürücüler aşağıdaki standartlara uymak zorundadır) Özel Araç Sürücüsü Profesyonel Araç Sürücüsü NYHA Sınıf I kısıtlama yok EF>% 35 NYHA Sınıf II kısıtlama yok EF>% 35 NYHA Sınıf III kısıtlama yok Yetersiz NYHA Sınıf IV *Ayaktan tedavi veya Yetersiz Yetersiz inotrop kullanımı * Sol ventrikül asist cihazı Akut koroner sendromlar Bekleme Süresi ST yüksekliği olan MI 1 ay sonra 3 ay sonra ST yüksekliği olmayan MI ve minor LV hasarlı 1 ay sonra 3 ay sonra ST yüksekliği olmayan MI ve minor LV hasarlı -(PCI)* hastaneye ilk geliş esnasında yapıldıysa -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapılmadıysa PCI’dan 48 saat PCI’dan sonra 7 gün sonra Taburcudan Taburcudan 7 gün sonra 30 gün sonra MI olmaksızın Akut Koroner Sendrom -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapıldıysa PCI’dan 48 saat PCI’dan sonra 7 gün sonra -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapılmadıysa Taburcudan Taburcudan 7 gün sonra 30 gün sonra PCI*: (perkütan koroner girişim) profesyonel araç sürücülerinde ise 7 gün bekleme Stabil anjina veya asemptomatik koroner arter süresi öngörülmektedir. hastalığı olanlarda genel olarak kısıtlama yokken PCI uygulamasından sonra özel araç sürücülerinde 48 saat, 15 Koroner Arter Cerrahisi yapılanlarda özel araç endokardit tanısı ile başvuranlar emboli sürücülerinde 1 ay, profesyonel araç sürücülerinde ise tehlikesinden dolayı tamamen iyi olana kadar motorlu 3 ay bekleme süresi tavsiye edilmektedir. araç kullanmamalıdırlar. Sinüs Düğümü Disfonksiyonunda semptom yoksa Konjenital Kalp Hastalıklarında, kalbin kısıtlama yoktur. fonksiyonel kapasite durumu, miyokardiyal iskeminin olup olmadığı, kardiyomiyopati, kalp kapak hastalığı Atriyoventriküler ve İntraventriküler Blok varsa ve kalp ritim bozukluğu durumuna göre, sürücü kısıtlama olmayan durumdan diskalifiye olan duruma belgesi verebilmek için bu hastalığa sahip kişiler ayrı kadar değişen kurallar söz konusudur. ayrı değerlendirilmelidir. Kardiyak ritim bozukluğu hikayesi olan bireylerde sürücü belgesi verebilmek için, ritim bozukluğunun Karotid sinus aşırı uyarılması sonucu kalıcı kalp tipi, atak sıklığı, semptom varlığı ve yeterli ve düzenli pili olan veya medikal tedavi alan hastalarda serebral kontrol olup olmaması gibi durumlar belirleyici iskemi olacaktır. 11 belirtilerine bağlı semptomlar kontrol edilmedikçe güvenli şekilde araç sürücüsü olamazlar. Kardiyak Enflamasyon ve Enfeksiyonlar, özellikle akut perikardit veya miyokardit olan bireyler, tamamen iyileşene kadar hiçbir şekilde motorlu araç sürücüsü olamazlar. Aynı şekilde subakut bakteriyel Bekleme Süresi Akut koroner sendromlar ST yüksekliği olan MI 1 ay sonra 3 ay sonra ST yüksekliği olmayan MI ve minor LV hasarlı 1 ay sonra 3 ay sonra ST yüksekliği olmayan MI ve minor LV hasarlı -(PCI)* hastaneye ilk geliş esnasında yapıldıysa -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapılmadıysa PCI’dan 48 saat PCI’dan sonra 7 gün sonra Taburcudan Taburcudan 7 gün sonra 30 gün sonra MI olmaksızın Akut Koroner Sendrom -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapıldıysa PCI’dan 48 saat PCI’dan sonra 7 gün sonra -(PCI) hastaneye ilk geliş esnasında yapılmadıysa Taburcudan Taburcudan 7 gün sonra 30 gün sonra PCI*: (perkütan koroner girişim) 16 Erken Atriyal veya Ventriküler Kontraksiyonlar Bekleme Süresi Özel sürücü VF Profesyonel sürücü 6 ay sonra Hemodinamik diskalifiye 6 ay sonra diskalifiye kararsız VT Geri dönüşümlü Altta yatan durumun sebeplere bağlı VT Altta yatan durumun tedavisi devam ettiği tedavisi devam ettiği sürece sürüş yasak sürece sürüş yasak veya VF Sürekli VT ile ilişkili bilinç bozukluğu; 3 ay sonra diskalifiye LVEF >%30 Sürekli VT, Bilinç bozukluğu 4 hafta sonra 3 ay sonra olmayan;LVEF >%30 Yeterli denetim Yeterli denetim VF: ventriküler fibrilasyon; VT: ventriküler taşikardi; LVEF: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu Paroksismal SVT, AF veya AFL, bilinç bozukluğu kalp pili ile semptomları kontrol altına alınmadıkça ile birlikte ise düzenli kontrol gerekirken, bilinç güvenli araç sürücüsü olamazlar. bozukluğu gelişmemişse kısıtlamaya da gerek yoktur. Valvüler Kalp Hastalığı varsa operasyon durumu AF veya AFL’ de endikasyon varsa sürücüler kronik belirleyici olacaktır. Opere edilmemiş kalp kapak antikoagülasyon almalıdır. hastalığı olan kişilerde sürüş uygunluğunu belirlemek Persistan veya Kalıcı AF veya AFL’ de ventrikül için serebral iskemi durumu, hız kontrolü yeterliyse ve bilinç bozukluğu yoksa tüm bozukluk derecesi ve özellikle ticari sürücüler için sürücüler için kısıtlamaya gerek yoktur. ayrıntılı kardiyolojik değerlendirme gereklidir. Kapak *SVT: Supraventriküler taşikardi; AF: Atriyal kalbin fonksiyonel replasmanı geçirmiş kişilerde ise Sınıf 1 ,2, 3, 4 araç fibrilasyon; AFL: Atriyal flutter kullanmasına izin verilmeden önce sürücülerin Sinüs düğümü disfonksiyonunda hastalıkla ilişkili tromboemboli, enfeksiyon ve mekanik hasar gibi geç semptom yoksa kısıtlama da yoktur. Hasta sinüs cerrahi komplikasyon sıklığı azaltılmalıdır. 11,12 sendromu gibi semptom olan durumlarda ise tedavi başarılı olana kadar sürüş için izin verilmemektedir. Hipertansiyon, Atriyoventriküler başına (AV) ve İntraventriküler motorlu (-malign hipertansiyon dışında) tek araç kullanmak için bir Bloklar, hem özel hem de profesyonel sürücüler için kontrendikasyon oluşturmaz. Ancak kalp, göz, böbrek kısıtlamaya yol açmaz. ve beyin hasarı gibi ilişkili komplikasyonların varlığı Karotid Sinüs Aşırı Duyarlılığına bağlı serebral güvenli sürüşü engellemektedir. 170/110 mm Hg iskemi belirtileri olan kişiler, medikal tedavi ya da bir üzerindeki kalıcı hipertansiyon sıklığına bağlı olarak gelişen komplikasyonlar (hipertansif retinopati gibi) 17 sürüş güvenliğini tehlikeye sokabilir. Bu yüzden bu yükseklikte kan basıncı olan kişiler çok dikkatli incelenmelidir. (fundus muayenesi, elektrokardiyografi, akciğer grafisi vb.) Ayrıca bu kişilerde serum kreatinin ölçümünde belirgin değişiklik tespit edilmişse dahiliye hekiminden görüş almak uygun olacaktır. Yine hipertansiyon sonucu kardiyak hasara bağlı konjestif kalp yetmezliği gelişmişse, güvenli sürüş yeteneğini değerlendirirken serebral hasar durumu en başta göz önünde bulundurulmalıdır. Ek olarak 13 Sürekli stabil devam eden NYHA sınıf I-III grubu LVAD ( Sol Ventriküler Destek Sistemleri) olan hastalar yalnızca özel sürüş için uygunken ticari ya da profesyonel araç kullanabilmek için 2 ay beklemek zorundadır. Pilotlarda Sürüş Güvenliği ve Bir Örnek Pilotlarda sağlık kontrolleri çok daha sık ve düzenli yapılmaktadır. Fakat yine de mükemmel bir uçuş bir sonrakinin garantisi sayılamayacağı gibi, çok sağlıklı bir pilotun ertesi gün de sağlıklı olacağı söylenemez. 4 Haziran 2003 günü saat 16.30’da, uçuşun iniş safhasında (Danimarka Billund Havaalanı) kaptan pilot Kahraman Tokuşoğlu fenalaşmış ve kalp krizi nedeniyle vefat etmiştir. Bu üzücü olayın tek tesellisi, 56 yaşındaki pilotun ani ve gizli kalp hastalığının ilk belirtilerini fark ederek kumandayı diğer pilota devretmesi, çok sayıda masum insanın yaşamının kurtulmasıdır. 14 sınıfı dışında kalan sürücü dayları olup bunlardan: a) Anjinal yakınması olanlara, akut koroner sendrom (Stabil olmayan angina pektoris, ST yükselmeli miyokard infarktüsü ve ST yükselmesiz miyokard infarktüsü) tanısı almış olanlara ve koroner arter bypass cerrahisi uygulanan Grup1 ve Grup 2 deki sürücü adaylarına gerekli medikal tedavi ve/veya invaziv girişimleri tamamlandıktan 6 hafta sonra yapılacak olan egzersiz testinde, testi pozitif kılacak olan kriterler saptanmamış ise sürücü belgesi verilir. b) Anjiyoplasti işlemi uygulanmış Grup 2 deki adaylara işlemden 6 hafta sonra yapılacak olan egzersiz testinde, testi pozitif kılacak kriterler saptanmamış ise sürücü belgesi verilir. c) Kalp atım sayısı çok düşük (dakikada 40’ın altı), atrioventriküler bloklu ve hasta sinüs sendromu olanlardan kalıcı kalp pili takılmamış olanlara sürücü belgesi verilmez. ç) Kalıcı pil implantasyonu ve başarılı kateter ablasyonu yapılan Grup 2 deki adaylara işlemden 6 hafta sonra sürücü belgesi verilir. d) İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör implantasyonu yapılmış olan Grup 1 ve Grup 2 deki adaylara sürücü belgesi verilmez. e) Hipertansiyonu olan ve maksimal tedaviye rağmen istirahat TA: 200/120 mmHg nin üzerinde olan Grup 2 deki adaylara sürücü belgesi verilmez. f) Hipertrofik kardiyomiyopati ve dilate kardiyomiyopati tanısı konmuş semptomatik olan Grup 1 ve Grup 2 deki adaylara sürücü belgesi verilmez. g) Kalp yetersizliği ve kapak hastalığı tanısı konan ve ağır semptomatik (NewYork Kalp Cemiyeti Sınıf 3- 4) olan Grup 1 ve 2’deki adaylara sürücü belgesi verilmez. ğ) Konjenital kalp hastalığı tanısı konmuş olanlardan komplex veya ciddi kardiyak problemi olanlara sürücü belgesi verilmez. Diğer konjenital hastalığı olanlar ve başarılı cerrahi onarım yapılmış olanlara belirli aralıklarla kontrolden geçmek kaydıyla sürücü belgesi verilir. 15 SONUÇ ve ÖNERİLER;Kalp hastalığına sahip olmak, yaşlı kişilerde bile, araç kullanmanın önünde Ülkemizde Kardiyovasküler Hastalıklar ve engel değildir. Bununla birlikte hem hastaların hem Sürücü Belgesi ‘‘Sağlık Muayenesinde Sürücü de diğer insanların korunması için hasta ve doktor Adaylarının ve Sürücülerin Sahip Olacakları Sağlık arasındaki yakın işbirliğinin önemi büyüktür. Ciddi Şartları ile Göz, İç Hastalıkları, Kulak-Burun-Boğaz, kardiyak Ortopedi, Ruh ve Sinir Hastalıkları Muayenelerine örneğin; önceden belirlenmiş otoyol dışındaki bazı İlişkin Esaslar’’ Kısmında MADDE 6/2 Kalp-Damar yerel yollarda ve/veya sadece gündüz vakitlerinde Hastalıklarından bahsetmektedir. araç kullanmalarına izin verilebilir. Birçok yaşlı sorunları olanların sınırlı koşullarda, sürücüyü böyle bir davranışa zaten kendi sürüşleri Grup 1: A ve B sınıfı sürücü belgesi verilecek sürücü adayları, Grup 2: A ve B sınırlayabilir. 16 18 alanların (pilotlar kadar olmasa da) düzenli sağlık Sürüş güvenliği açısından antihipertansif ilaçlardan özellikle betablokerlerin yan etkileri ve komplikasyonları göz önüne alındığında motorlu araç kullanmak için engel duruma yol açmadıkları pek çok çalışma ile gösterilmiştir.17, 18, 19 15 olgu üzerinde Oxford tekniği kullanılarak yapılan kontrollerinin yapılması uygun olacaktır. Bu kuralların amacı; ilgili karar vericilere yardımcı olmak ve aynı zamanda kardiyak problemi olan hastaların hangi durumlarda sürüşe uygun olup olmadığını belirlemektir bir çalışmada; antihipertansif tedavide kullanılan KAYNAKLAR betablokerlerden Oksprenololün kronik tedavisiyle 1. Jessica R. Williams & Stephen J. Tregear, Driving Wıth Cardiovascular Disease: the Impact of Implantable Cardioverter Defibrillators on Driver Safety, Proceedings of the Fifth International Driving Symposium on Human Factors in Driver Assessment, Training and Vehicle Design 2. Senkop tanı ve tedavi kılavuzu (2009 güncellemesi). Türk Kardiyol Dern Arş Suppl 8, 2009 EA: http://www.tkdonline.org/dergi/TKDA_37_120_135_176.pdf ET:18.12.2012 3. Renke Maas, physiciana ([email protected]), Rodolfo ilaca bağlı yan etkilerin oluşmadığı ve sürüş kabiliyeti üzerinde belirgin bir etkisi olmadığı gözlenmiştir. 20 Bu durumda hipertansiyonlu hastalar, araç kullanma açısından kendi sorumlulukları ile hareket edecektir. Ancak malign hipertansiyonu kısıtlamaların gerekeceği aşikardır. olanlarda bazı Ventura, physicianb, Christina Kretzschmar, physicianb, Ali Aydin, physicianb, Andreas Schuchert, associate professor of internal medicine and cardiology. Syncope, driving recommendations, and clinical reality: survey of patients. BMJ2003;326:21 21 Motorlu araç kazalarına sebep olan kardiyovasküler hastalıklar hakkında çok az kesin istatistiki veri bulunmaktadır. Profesyonel araç sürücülerinde büyük kazalara yol açma olasılıkları daha yüksektir. Direksiyon başında geçen zamanın artması, yolcu sayısının fazla olması, kendilerine yapılan talebin çok olması gibi nedenlerle profesyonel araç sürücülerinde (-özel sürücülere göre) daha yüksek standartları karşılamaları beklenir. Son olarak, kardiyak problemi olan hastaların ve diğer insanların araç kullanırken rahat ve güvenli hareket edebilmesi için sürüşe izin verilen ve verilmeyen durumların ayrıntılı olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca profesyonel sürücüler ve özel sürücüler için aynı durumlarda farklı şekilde karar verilmesi uygun olacaktır. Kalp hastalığının araç kullanmaya engel olduğu ve bireysel ulaşımın yapılamayacağı durumlarda, doktorlar hastalarına toplu taşıma araçlarını kullanmalarını tavsiye etmeli ve onları bu yönden desteklemelidirler. 22 Herkes için gelecekte kardiyovasküler hastalığa yakalanma ihtimalinden dolayı sürücü belgesi 4. Myerburg RJ, Castellanos A. Cardiac arrest and sudden cardiac death. In:Braunwald E, ed. Heart disease: a textbook of cardiovascular medicine. New York: WB Saunders Publishing Co 1997: 742–79. 5. A.j.Kerwin.Performing your original search, sudden heart death and driving, in PMC will retrieve. Can Med Assoc J. 1984 August 15; 131(4): 312–314) 6. http://www.kgm.gov.tr/SiteCollectionDocuments/.../Trafik/ TrafikKazaOzet e.t: 12 Aralık 2012.) TR kalp? 7. Theodoros A. Zografos, Demosthenes G. Kat ritsis, Guidelines and Regulations for Driving in Heart Disease, Hellenic J Cardiol 2010; 51: 226-234 8. Epstein AE, Miles WM, Benditt DG, et al. Personal and public safety issues related to arrhythmias that may affect consciousness: implications for regulation and physician recommendations. A medical/scientific statement from the American Heart Association and the North American Society of Pacing and Electrophysiology. Circulation. 1996; 94: 1147-1166. 9. PD Wang and RS Lin, Coronary heart disease risk factors in urban bus drivers, Public Health (2001) 115, 261–264. 10. Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2012; 40:77-137 EA:Akut ve Kronik Kalp Yetersizliği Tanı ve Tedavisine Yönelik 2012 ESC Kılavuzu ET:19.12.2012 11. Assessment of the Cardiac Patient for Fitness to Drive and Fly Canadian Cardiovascular Society Consensus Conference 2003. Assessment of the Cardiac Patient for Fitness to Drive and Fly EA:http://www.ccs.ca/download/Consensus_Conference_M ain_Draft.pdf ET: 18.12.2012 12. Types and classes of driver's licences in B.C.EA: www.icbc.com/driver-licensing/...li... – Kanada ET:20.12.2012 13. Roger Baskett, MD,a Richard Crowell, MD,a Darren Freed, MD,b Nadia Giannetti, MD,c and Christopher S. Simpson, MDd. Canadian Cardiovascular Society Focused Position Statement Update on Assessment of the Cardiac Patient for Fitness to Drive: Fitness Following Left Ventricular Assist Device Implantation. Canadian Journal of Cardiology 28 (2012) 137–140 19 14. Billund Havaalanı Olayı, Doç Dr. Muzaffer Çetingüç, EA:www.hvtd.org/htm/wordpress/?p=53 ET:18.12.2012 15. İçişleri Bakanlığının sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair yönetmelik ikinci bölüm. Resmi Gazete: 26.09.2006 - 26301 EA:www.ttb.org.tr/.../index.php?...sadaylari...aranacak. ET:17.12.2012) 16. Wielgosz AT, Azad N., Effects of cardiovascular disease on driving tasks, Clin Geriatr Med. 1993 May;9(2):341-8. 17. (Arzneimittelforschung. 1985;35(12):1850- 3.[The effect of celiprolol on driving ability. An experimental psychological and comparative clinical study]. [Article in German] Klebel E, Saam R, Hoffmann H. 18. Br Heart J. 1981 Jun;45(6):643- 8. Effects of chronic beta-blockade on intra-arterial blood pressure during motor car driving. Millar-Craig MW, Mann S, Balasubramanian V, Cashman P, Raftery EB. 19. Med Klin. 1980 Dec 19;75(26):913- 6. [Driving behavior of cardiovascular patients as affected by beta receptor blockers].[Article in German] Schmidt U, Hoburg A, Brendemühl D, Delbeck HW, Buck W, Engels K. 20. Br Heart J. 1981 Jun;45(6):643-8. Effects of chronic beta-blockade on intra-arterial blood pressure during motor car driving. Millar-Craig MW, Mann S, Balasubramanian V, Cashman P, Raftery EB. 21. http://www.ccs.ca/download/Consensus_Conference_Main_ Draft.pdf; Canadian Cardiovascular Society Consensus Conference 2003 Assessment of the Cardiac Patient for Fitness to Drive and Fly FINAL REPORT, erişim tarihi 12 Aralık 2012. 22. John H., Hypertension treatment and ability to drive a large vehicle, Z Gesamte Inn Med. 1980 Nov 1;35(21):suppl 143-4. 0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0 ZAMAN YÖNETİMİ Doç. Dr. Gürkan ERSOY ---------------------------------------------------------------------------------------------------- -----------------------------------*3.Ulusal Tıp Günleri, 30 Kasım-2 Aralık 2012 Kütahya da sunulmuştur. ** Dokuz Eylül Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi – Hekes İçin Sağlık Derneği Y.K Üyesi gurkan.ersoy@ deu.edu.tr. Özet: Hayatımızın belirli dönemlerinde sıklıkla söylediğimiz veya duyduğumuz bazı güzel sözler, kelimeler ve cümleler vardır; “Keşke vaktim olsaydı, günlerin nasıl geçtiğini anlayamıyorum, günler keşke 25 saat olsaydı, hiç sıra gelmedi, zamanım olmadı, ondan yetiştiremedim” gibi. Ama bunların hepsi birer aldatmaca. Kendimizi kandırmaca. Yoksa başka birşey değil. Aslında hiç unutmamamız gereken bir nokta var. Bu dünya üzerinde yaşayan ve bugüne kadar yaşamış olan herkesin hep 24 saati var ve vardıda. 25 saati olan hiç olmadı, olmayacakta… Ama bazı insanlar Atatürk, İbn-i SİNA, Einstein, Freud, oldular bazılarıda sadece geçip gittiler. Zaman yönetimi daha çok çalışmak veya serbest zamanımızdan çalmak demek değildir. Sadece zamanımızı daha iyi değerlendirerek oradan kazandığımız zamanı kendimiz, kendimizi geliştirmek ve/veya sevdiklerimiz ile daha çok beraber olmak demektir. Yani bütün amacımız hayatımızda gereksiz yere harcadığımız zaman dilimlerinden yararlanmaktır. İşte bu yaımızda bu zamanı nasıl kazanabileceğimiz üzerine bildiklerimizi sizlerle paylaşmayı amaçladık Genel Gerçek anlamda biz zamanı değil ama ancak kendimizi zamana göre yönetebiliriz. Bunun içinde organizayon ve plan gerekir. Herkesin güne tam 24 saat veya 1440 dakika ile başlar. Unutmayalımki bir gün içinde arttırabileceğimiz 60 dakika ile şunları elde edebiliriz; Gelecek 10 yılda bir yüksek okul diploması almamızı sağlar, Kendimizi geliştirmemize yardımcı olur, Hayatımızı başkaları ile paylaşmak için daha fazla zaman ayırabiliriz, Bütün yeteneklerimizi kullanma fırsatımız doğar, Daha ayrıntılı planlama yapabiliriz Becerilerinizi geliştirebiliriz Kişisel ilgi alanlarımızı geliştirebiliriz Yeni fikirler yaratma ve yeni projeler başlatmak için fırsat doğar Peki zaman yönetimi kurallarına gelin sabah kalkmamız ile birlikte başlayalım. Yapılabilecek en iyi iş saat çalar çalmaz uyanmak ve yataktan fırlamaktır. Çünkü yatakta daha fazla debelenecek olursak en azından 30-45 dakika daha zaman kaybedeceğiz. Bu uyku ve dinlenme olmayacak aksine ızdırap olacaktır. Birde işimize geç kalacak bu stresimizi bir kat daha arttıracaktır. Bu nedenle Güne erken başlayın. Giyeceklerinizi, çamaşırlarınızı geceden hazırlayın. Çünkü sabah rehaveti ile giyeceğiniz kıyafet konusunda zorluk çekeceksiniz. Sabah mutlaka kahvaltı yapın ve bu arada o günün planını yapın, Günleri uzatmanın en iyi yolu zamanı gecelerden yani uyku zamanından çalmaktır, uyumak kaçmak demektir. Yani önümüzdeki hafta çok yorulacağım o nedenle bu hafta sonu saatlerce uyuyayım demek 20 mantıklı bir yaklaşım değildir çünkü uyku sarj edilebilir bir nesne değildir. Yani akü gibi değildir. Daha fazla uyuyarak dinlenemeyiz sadece daha çok yoruluruz ve zamanıızı harcarız. Banyoda ve tuvalette zamanınızı iyi değerlendiriyormusunuz? Sabahları burada TV’ da haberleri ve gazete başlıklarını dinleyebilir veya o günün veya bir gün öncesinin gazetesini, haftalık dergileri okuyabilirsiniz Banyoda hergün kullandığınız traş takımı, havlular ve duş sonrası kullandığımız bornozumuzu dolapların veya çekmecelerin ön tarafında saklıyormuyuz? Eğer evde ısınma ve banyo ihtiyaçlarımız için kat kaloriferi kullanıyorsak buna bir zaman ayarlayıcı cihaz (timer) takmamız faydalı olacaktır.Çünkü bunun sayesinde uygun bir ayarlama ile uyandığımız zaman duş ve traş için gerekli sıcak su hazır olacaktır. Yoksa sonradan uzunca bir süre daha su ısınacak diye beklememiz gerekecektir. Sabah önce traş olup sonra banyo yapmak daha mantıklı olabilir. Bu sayede yüzümüzü durulamak ve kurulamak ile kaybedeceğimiz zamanı kazanmış oluruz. Sakal traşı olmak için fırça, traş sabunu ve köpük kullanarak değilde özellikle şarjlı traş makineleri kulanmak daha avantajlıdır. Traş olurken dolaşır, gazete okur veya diğer işlerinizide yapabilirsiniz. Hatta işinize giderken bile arabada traş olabilirsiniz tabii eğer şöför kullanıyorsanız, Banyodada bir telefon bulundurmanız, hatta evde telsiz telefon olması önerilen bir metottur, bu sayede oturduğunuz yerden telefon açabilir veya gelen telefonlara anında cevap verebilirsiniz. Yatak odanızda çabuk kaybolabilecek eşyaları koyabileceğiniz bir kutu bulundurun ve gece geldiğinizde cüzdan, kolye, yüzük, kol düğmeleri, küpeleri içine koyun ki sabah aramak için zaman kaybetmeyiniz, Kahvaltı masanızı akşamdan hazırlayınız, hatta çayınızı bile akşamdan demleyiniz. Yok bayatlar diye düşünüyorsanız o zaman sabah kalkar kalkmaz çayın suyunu ısıtmak için ocağı yakınız. Hatta çaydanlığın suyunu ve demliğin çayınıda akşamdan koymuş olunuz Arabanızı akşam eve geldiğinizde hemen hareket edebilecek şekilde düz park ediniz böylece sabah manevra yapmak durumunda kalmazsınız Bu kısa tedbirlerden sonra artık güne başladığımıza göre ofise gidip öncelikler konusunda konuşabiliriz. Günlük zamanımızı verimli kullanma, zaman arttırma için ilk yapmamız gereken iş planlamadır. Yani günümüzü ve işlerinizi planlama. Planlama; Planlama gerçekten gereklimi? Evet evin bir planı olmadan siz onun yapımına başlarmısınız? Uzun bir yola çıkacaksınız? Haritaya bakmadan yola çıkmak istermisiniz? Zaman yönetiminin ilk önemli aşaması yakın ve uzak vadedeki amaçlarınızı ortaya koymaktır. Çünkü bu sayede uygun bir yolda ilerlememiz mümkün olabilecektir. Evlenmek, askere gitmek, yurt dışına gitmek, uzman veya doçent olmak gibi. Bundan sonrada işlerimizi üçe ayırmamız gerekir; Öncelikli, Ertelenebilir, Vazgeçilebilir Bazı insanlar yapacakları herşeyi hatırladıklarını söylerler. Hasta vizitleri gibi. Eve alınacak ekmek, mobilya vs gibi. Hatta randevularını, toplantılarını, projelerini, özel günlerini vs. halbuki bunların yarısını unuturlar veya akıllarında tutabilmek için çok zaman ve enerji harcarlar. Bu tip insanlar kendilerine bir yapılacaklar listesi hazırlarlar. Ama bu listede bir sıralama ve düzen olmadığı için hiç bir işe yaramayacaktır. Sıralama ve aralarında bir düzen yoktur çünkü. Zamanımızı kontrol altına almak istiyorsak önce kendimizi kontrol altına almamız gerekir. Bu nedenle güne, o gün ne iş yapacağınızı yazarak başlamamız gerekiyor. Yapılacaklar listemizi önceliklere göre sıralamamız gerekiyor. Bunun içinde tek bir organizer kullanmamız ve bunu günün değişik saatlerinde gözden geçirmemiz gerekiyor. Planlamaya hergün zaman ayırınız, çünkü günümüzün en anlamlı üretken zamanı planlamaya ayırdığımız zamandır. Yapılacak olan en önemli iş en önemli işi en önce yapmaktır. Bazı işler önemli olmasına rağmen sürekli olarak ertelenirler. Buda işin dahada ertelenmesinden ve can sıkıntısı olmaktan başka bir işe yaramaz. Mesela bunun için PC’ler, databanklar veya palm PC ler son derece elverişlidirler. İşleri önceliklerine göre sıralarken A, B, C kuralınıda kullanabiliriz. A halledilmeden asla B’ye geçilmez. Rutin İşler; Günlük hayatımıza baktığımız zaman birçok işi tekrar ettiğimizi görürüz. Bunları kısaltacak olan yöntemler çok önemlidir. Bunda etkili olabilmek için; İşi basitleştirme ve, Görevlendirme (forward etme, yönlendirme,) yöntemlerini kullanmanız uygun olur. En Etkin Saatlerimizi Nasıl Kullanıyoruz: Günün ilk saatlerini en önemli işlerimiz için ayırmamız gerekir. Günün ilerliyen saatlerinde ise daha az önemli işlerimizi yapmamız gerekir. Halbuki çoğumuz rutin işler ile o kadar haşır neşir oluruz ve günün en verimli saatlerini bunlar için ayırırız ki geri kalan verimsiz saatlerde ise daha önemli işlerimizi halletmek için kullanırız. Verimliliğin Tepe Noktasını En İyi Nasıl Kullanabiliriz? 21 Sevimsiz ve zor işlere optimal zaman ayırın. Bu tip işlere başlamak çok zordur ama beklediğmiz zaman dahada zorlaşacaktır. Zamanında yapamayınca sıkıntımız dahada artacaktırda. Bu işleri mutlaka hemen halledin, ertelemeyin, bu işi dahada sevimsiz hale gelmesine ve zorlaşmasına neden olur En zor işleri Pazartesi veya Salı günlerine koyun çünkü enerjiniz o zamanlar daha fazladır. Bu sıkıcı işi hafta başında tamamlamanız kamburdan kurtulmanız nedeniyle size bir canlılık verecektir, Orta verimlilikteki saatlerinizde şu işleri yapabilirsiniz; Gereken kişiler ile bilgi alış verişinde bulunun, Rutin mektuplarınızı okuyun, yazılarınızı yazın veya yazdırın, Daha sonraki işlerinizi planlayın, programlayın, Düşük verimlilikteki zamanlarınızda ise; Gelen mektuplar üzerinde çalışın, Telefon konuşmalarınızı yapın, Ziyaretçilerinizi kabul edin Erteleme; (yarın veya sonra yaparım) Erteleme kendimizi aldatmaktan başka birşey değildir. Bu aslında bir hastalıktırda. Bugün bu işi yapmamak için o kadar çok nedenimiz olabilirki. Hiçbirşey yapmamak veya önemsiz ama zevk verici işleri yapmak bize sadece kısa süreli bir zevk verir. Bunun dışında yapılması gereken önemli işler bir dağ gibi önümüzde yığılır kalır. Kendi yarattığımız bu yığın altında ve zaman içinde psikolojik olarak eziliriz. Kendimize olan güveni kaybeder, bir kısır döngüye gireriz. Günümüzde ertelemecilik o kadar moda olduki dünyada artık bu artan sayı ile ertelemeciler klübü kuruldu ama yönetim kurulu toplantısı bir türlü yapılamıyor çünkü toplantı tarihi sürekli erteleniyor )))))) Neden Erteleriz; Alışkanlıktır, Hep zor ve sevimsiz işleri erteleriz (Nöbet ve rotasyon çizelgeleri, ders hazırlama gibi…) Kaçıştır, içimizdeki isteksizliğin bezginliğin bir sonucudur KURTULMANIN YOLLARI: Hoşlanmadığınız işleri önce yapın, Ertelenmesi muhtemel işleri parçalara ayırın, Bir bitirme tarihi tesbirt edin ve bu konuda birisi ile bahse girin, İşi bitirince kendinizi ödüllendirin, böylece bir motivasyon olacaktır Bu sıkıcı ve sevimsiz görevi birisine devretmeyi düşünün, Elinizde ne var ise onunla yetinerek yola çıkın. Daha fazla kaynak bulacam diye vakit kaybetmeyin. Mesela ben bu ders içinde bazı kitaplar aldım ama okumaya bile fırsatım kalmadı Her zaman kendimize şu soruyu sormalıyız. Ne yapmak istiyorum yerine neyi yapmalıyım? Neyi yapmam daha önemli diye. Masamızın Organizasyonu; Masamızı mutlaka amaçlarımıza uygun, etkin kullanabilecek halde tutmamız zaman yönetimi açısından çok önemlidir. Bu yığın içinde kendimizi sıklıkla kaybederiz. Uygunsa masanız mutlaka bol çekmeceli olmalıdır. Burayı evimiz kadar iyi düzenlemeliyiz. Çalışma masamız hemen kapının karşısında olmamalıdır, yoksa gelip geçen herkese bakmak zorunda kalırız, unutmayın ki masamızda manzara seyretmek için oturmuyoruz, çalışmak için ürtmek için okumak için buradayız. Masada yerde, kanepede, her yerde yığın yığın kağıtlar, dosyalar, okunacak degiler, mektuplar, kağıtlar vs. vs. Sorsanız hepsi lazımdır. Hepsi çalışılacaktır. Böyle bir ortamda üretken olabilmek mümkün değildir. Peki ne gibi zararları olabilecektir? İş üzerindeki kontrolümüzü kaybederiz, Üretkenliğimiz azalır, Hergün hakkından gelinememiş o yığınları gördükçe moralimiz bozulur ve yine sıkıntıya düşeriz, çıkmaza gireriz Arkadaşalarımız arasında prestijimiz azalır Bozuk Masa Düzeninden Kurtulmanın Yolları: Bu masayı düzenlemek için kendine bir zaman dilimi ayır, Dağınıklık had safhada ise salam tekniğini kullan, yani önce üstünü, sonra çekmecelerini kısım kısım temizle, Çok gerekli olmayan şeyleri ayırın ve ortalıktan, görüş alanından ayırın. Kalemler, notluklar, fotoraflar bunların masa üzerinde yeri yoktur, belki bir gün kullanılır umuduyla masa üzerinde birşey tutmayın, bunlara okunacaklar ve okunmuş olanlarda dahildir. Masanızın arkasına pahalı olmayan raflar koyun, herşeyi oralara düzenleyin, prensip olarak görüş alanınız içinde olmasınlar Bütün sahipsiz kağıtları tek bir dosyada toplayın. GENEL KURAL OLARAK ŞÜPHEDE İSENİZ ATIN. Eğer YASAL VE VERGİ EVRAKI DEĞİL İSE MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KAĞIT ATIN. Gelen bir mail veya mektubu üç gün içinde okuyup cevaplayamadınız ise onu lütfen bir defa daha okumadan çöpe atın. Zaten artık süresi geçmiştir. Kıymeti kalmamıştır. Eğer çok önemli ve zamanlı idiyse şu ana kadar okumuş ve cevabını yazmışsınızdır yok yazamadıysanız zaten değeride kalmamıştır, atmanızın sakıncası yoktur. Kağıt parçaları ile olan duygusal bağınızı mümkün olduğunca azaltın. Masaya hakim oldukça kendinize olan güveniniz artacaktır. Birçok kişi bu kağıtların hepsinin lazım olduğunu veya birgün 22 kullanılabileceğini veya unutmamak için oraya koyduğunu söyler. Ama o yığın arasından seçebilmek için kaybedeceği zamanı hiç düşündünüz mü? Çalıştığınız konu dışında hiç birşey, hiçbir evrek, masa üzerinde bulundurmayın, Prensip olarak gelen bir evrak okunmalı, gereği yapılmalı, ya cevaplanmalı, ya çöpe atılmalıdır. Buradada bu evraklar için AHİD sistemi kullan; A: At gitsin, H: Havale et (başkası ilgilensin), İ: İlgilen, D: Daha sonra kullanmak üzere dosyala Mektuplar; Hemen okunarak cevaplanmalıdır, Eğer gelen bir zarfın üzerinde ilgili kişi veya şirket ile ilgili olarak antet, logo vs. yoksa okumadan çöpe at, bu özellikle artık günümüzde sayı olarak çok artan nereden kimden geldiği belli olmayan, isteğimiz dışında posta kutumuzda bulduğumuz spam mailler için dahada geçerlidir Ofis Asistanları: İyi bir sekreter sadece sıkıcı işleri paylaşmaz, ayni zamanda bilgi ve yetenekleri sayesinde bizi birçok detaydan kurtarır. Bu kişileren çok iyi yararlanın. Onu eğitin. Bilgisayarı, interneti öğrenmesini sağlayın. Hatta ondan beklerdiklerinizi, kurallarınızı çok iyi öğretiniz ki sık sık sorular sorarak sizleri rahatsız etmesin Telesekreter; Zaman yönetimi için çok önemli bir aracıdır çünkü herkese veya o anda cevap vermek istemediğiniz kişi veya kişilere cevap vermeyebilirsiniz. Ama daha rahat olduğunuz bir ortamda ve enerjinizin azaldığı ölü bir zamanda ararsınız. Ayrıca buradaki mesaj; Biz Ersoy ailesi ev dışında olduğumuz için sizlere şu anda size cevap veremiyoruz. Sinyal sesinden sonra eğer bize mesajınızı bırakırsanız… şeklinde olmamalıdır. Çünkü sizi arayan ve not bırakmak isteyen bir kimsenin vaktini bu kadar almamamanız gerekir. Telesekrete eğer devreye giriyorsa evde olmadığınız ve/veya o anda telefona cevap veremiyeceğiniz zaten bellidir. Ersoy ailesi için notunuzu bırakırmısınız? Veya saat 13’e kadar dersteyim gibi kısa ve öz notlar olmalıdır. Eğer canınız isterse zamanınızın daha bol olduğu bir zamanda cevaplama şansınız olabilir. Görevlendirme Bulunduğunuz ortamda mutlaka her işi sizin yapmanız ve/veya kontrol etmeniz gerekmez. O işi başkalarıda sizin yerinize ve hatta belkide daha iyi yapabilecektir. O nedenle mutlaka yükü paylaşınız, başkalarınıda görevlendiriniz. Şu soruları kendimize sormamız gerekir: Şu anda tarafımdan yapılmamaması gereken hangi işleri yapıyorum? Benimle ayni seviyedeki arkadaşların yapabileceği hangi işleri aptalca halen ben yapıyorum? İşte bu işleri mutlaka başkasına devredin, onu motive edin ve iş bitimindede hemen ödüllendirin… Görevlendirdiğimiz kişi yük atı olmak istemiyecektir. Eğer görevlendirdiğinde önemli olduklarını anlayacak olurlarsa çok iyi performans göstereceklerdir. Çalışmalarınızın Engellenmesi; Çalışmanızın ani gelen ziyaretçilerle, telefonlarla bozulmasını engelleyin. Randevusuz gelen hiçbir ziyaretçinizi o an kabul etmeyin, kendisine uygun olduğunuz bir zaman için randevu verin. Böylece o kişiyede daha modern olması konusunda eğitmişte olursunuz. Eğer konu gerçekten önemli idiyse kişi o saatte zaten gelecektir. Astlarınıza işi devredin, ama işi devir ederken çok iyi anlatın. Böylece sık sık sizlere soru sorulmasını engelleyin. Yardımcılarınız ile günün sadece belirli saatlerinde veya haftanın belirli günlerinde beraber olunuz, heran değil. Bunu toplantı günleri veya saatleri şeklinde onlara duyurun. İş yerinizde ve iş ortamınızda misafir trafiğini mutlaka engelleyin ve/veya kontrol altına alın. Kendinize misafir gelmesini tabii engelleyemezsiniz ama şu tedbirler ile kişilerin sizin yanınızda daha fazla kalarak zamanınızı almasını engelleyebilirsiniz. Tabii bunu arzu ediyorsanız. Sandalye veya koltuğunuzun kenarında oturarak, Kişiyi kapıda ayakta karşılayın, Konuşma sırası size ayağa kalkıp, gelince ona doğru yürüyerek ve teşekkür ederim başka birşey varmıydı diyerek konuyu sonlandırın, Gerekirse resmi ve soğuk bir tavırla konuşarak, Gelen kişilere asla çay, kahve ısmarlamayarak, Onun ve sizin görebileceğiniz bir duvarda saat bulundurup sürekli olarak ona bakın Sohbetinizin bir yerinde özet olarak, ziyaretiniz için teşekkür ederim başka konuşabileceğim veya yapabileceğim birşey varmı şeklinde sözler kullanarak, Eğer gelen davetsiz ve randevusuz bir misafir ise ya sonrası için randevu verin ya da başka birisi ile görüşmesini sağlayın (yardımcınız, sekreteriniz, asistanınız) Telefon Konuşmaları Telefon açmadan önce gerekliliğini tartışın, konuşacaklarınızı not alın, Karşınıza kum saati koyun, Üç dakika kesici alet kullanarak hem kendi hemde karşı tarafın konuşmalarını kontrol altına alın, Telesekreter kullanın, Düofonlu telefon kullanın. Karşı tarafı ararken veya çalarken o sırada başka şeyler yazabilir veya okuyabilirsiniz, Doğrudan konuya girin, boş ve gereksiz sohbetten kaçının. Mesela günaydın, size nasıl yardımcı olabilirm diyerek konuya başlayabilirsiniz 23 Telefonunuza hemen ulaşabilecek mesafede bulundurun evde telsiz telefon kullanın, Trafik sıkıştığı zaman cep telefonunuzu kullanarak zamanınızı değerlendirin, akşam veya yarın aramanız gereken kişileri şimdiden arayın ve böylece zamanınızı değerlendirin Bilgi Toplama, Özümseme ve Uygulama Çağımız enformasyon çağı. Telefon, gazeteler, kitaplar, mailler, internet, fax, dergiler, text booklar heryerden bilgi akıyor. Bu kadar çok kaynağı okuyabilmemiz mümkün değil mutlaka elememiz arasından seçim (triaj) yapmamız gerekiyor. Unutmayalım ki bilgi miktarı her dört yılda bir ikiye katlanıyor. Bunun içinde; Gerçekten hangi bilgilere ihtiyacımız var onları bilmemiz gerekir, Seçerek okuyun, Tek bir gazete üzerine yoğunlaşın, Hızlı okuma yöntemlerini öğrenin, Okuyamadığınız dergilerin aboneliğini iptal ettirin, Amerikayı tekrar keşfetmek için uğraşmayın, direkt konu ile ilgili kaynaklaı araştırın. Okuma ve Daha Hızlı Okuma Okuyacağınız öncelikli kitaplarınız elinizin altında olsun. Mesela tuvalette, yolculuklarda mutlaka birşeyler okuyun, Beklerken mutlaka okuyun. Randevulara ve toplantılara giderken mutlaka yanınızda okunacak birşeyler bulundurun, Yatmadan önce okuyun, Amaçsızca değil amaca yönelik okuyun, Kelime kelime okumayın, cümleleri okumaya çalışın Okurken dudaklarınızı oynatmayın, Kitabı çizin, sonra tekrar okumanız gerekirse bu şekilde vakit kaybetmezsiniz Sıkıcı Günlük İşler Banka: Su, elektrik, havagazı gibi ödemeleriniz için mutlaka banka otomatik ödeme talimatı veriniz, Üzerinde isim soyad ve adresinizin olduğu bir kaşe yapın ki sık sık bunları yazmak zorunda kalmayasınız, En fazla bir adet kredi kartı kullanın. Aksi taktirde ödemelerinizi ve extrelerinizi takip etmek çok zamanınızı alacaktır Evinize veya işinize en yakın banka ile çalışın, Banka dekont ve faturalarını mutlaka hemen dosyalayın sonra gerektiği zaman bu neredeydi diye düşünmeyin İşimiz bitti tekrar eve geldik; Banyoda sabah beklemeleri engelleyebilmek için aile bireylerinin ayrı saatlerde kalkmasını sağlayın, Evde sık kulanılan eşyalarınızı yedekleyin (Cola, sigara, tuvalet kağıdı gibi), Eşyalarınızı bulabileceğiniz bir yere koyun, Dolaplarınızı düzenleyin, evdeki dağınıklığı engelleyin, Benzer aletleri beraber koyun (alet çantası gibi) Yedek anahtarlarınızı belirli bir yerde toparlayın, Tamir belgeleri, kullanma rehberleri, sigorta ile ilgili belgeleri ayni çekmecede tutun, Aileniz ile ilgili olarak tüm kimlikler, tapular, kredi kartı ve ehliyet gibi belgelerin birer fotokopisini çektirin ki kayıp ederseniz acaba numarası neydi diye düşünmeyin, Sonuç Eğer sizlerde 24 saatin kendinize yetmediğimnden şikayet ediyorsanız ve zaman yaratmak için çaba sarf ediyorsanız inanın alacağınız şu basit tedbirler ile günde 2-4 saat arttırmanız çok mümkündür. Yapılacak işler özetle şunlardır; Önce önceliği olan iş yapın. Zevkli de olsa sıkıcıda olsa. Ama unutmayınızki insanın ayni anda iki tane önceliği olan işiniz olamaz, Masanızın üstünü ve çekmecelerini mutlaka düzenleyin. Başarılı bir kişinin ve yöneticinin masasının üstü daima bomboştur. Eğer dosyalar yığılmış ise o kişiden verim almak inanın zordur. Hayır demeyi öğrenininiz, Toplantılara gündem ile gidiniz, yanınızda okunacak birşeyler bulundurunuz, Mükemmeliyetçilik tuzağından kurtulun, Mutlaka yakın ve uzak vadede hedefler seçin, Yapılacak işlerde daima A ile başlayın, B ile değil, Bu tedbirler ile belki zamanınmızı arttırabileceğiz ama bu zamanımızı nerede ve ne şekilde kullanacağız? İşte sorun burada. Kısa bir süre önce, Stephan COVEY’in “Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı” adlı kitabını büyük bir zevk ile okumaya başlamıştım. İlk 10 sayfasından sonra düşüncelerim alt üst oldu. Neden mi? Yazar aynen şöyle diyordu; Şu güne kadar çok çalıştım, çok iyi bir pozisyondayım, arzu ettğim gerşeyi elde ettim ama ailemi kaybettim. Bu kariyer ve para bana ne derecede mutluluk verir acaba diyordu? Bu nedeenle hiç unutmamamız gereken noktalarda herhalde şunlar olmalıdır. Kariyerimize ve paralarımıza akşam sarılarak uyuyamayız, bu nedenle çok çalışmanın yanında öncelikli olarak eşimizi, ailemizi ve sevdiklerimizi unutmamalıyız ve çalışmak için mi yaşıyoruz, yaşamak için mi çalışıyoruz? sorusunun cevabını en azından kendi gerçeklerimiz için bulmalıyız. Kaynaklar: Time management for the academic emergency physicians. Steven PARRİLLO. Http://www.emedicine.com Zamanı doğru kullanma. Kate KEENAN. Kişisel zaman yönetimi. Marion E. HAYNES. Zaman yönetimi. Ray JOSEPHS, Önemli işler öncelik. Stephan COVEY 24