Doğa bilimler ve teknik

Transkript

Doğa bilimler ve teknik
Gordana Bilbiloska
DOĞA BİLİMLER VE TEKNİK
Dokuz yıllık ilköğretim
6.cı sınıflar için
Üsküp, 2011
Yayınlayan:
EĞİTİM VE BİLİM BAKKANLIĞI
Mito Hacivasilev – Yasmin caddesi bb
1000 Üsküp
Değerlendiriciler:
- Prof. Dr. Gordana Dimeska, başkan
Doğa Bilimler ve Matematik Fakültesi - Üsküp
- Lilyana Antonovska, üye
“Lyuben Lape” İO – Üsküp, öğretmen
- Mr. Slagyana Stamenkova, üye
“Kırste Misirkov” İO – Üsküp, öğretmen
Redaksiyon: Prof. Dr. Arif Ago
Lektör: Dr. Aktan Ago
Tercüme: Ervin Salih
Bilgisayar tasarımı: Dimitar Angelov
Basimevi: Graficki centar dooel, Üsküp
Tiraz: 800
Milli Komisyonu’nun 13.06.2011 Tarih ve 22-995/1 Sayılı Dokuz Yıllık İlkokul Eğio kjtimi
Kapsamındaki 6. Sınıflara Yönelik Doğal Bilimler Dersinin Onaylanması Kararı.
CIP - Каталогизација во публикација
Национална и универзитетска библиотека “Св. Климент Охридски” , Скопје
АВТОР: Билбилоска, Гордана - автор
НАСЛОВ: Природни науки и техника за 6 одделение :деветгодишно основно
образование
ИМПРЕСУМ: Скопје : Министерство за образование и наука на Република Македонија,
2011
ФИЗИЧКИ ОПИС: 127 стр. : илустр. ; 28 см
ISBN: 978-608-226-278-9
УДК: 5/6(075. 2)
ВИД ГРАЃА: монографска публикација, текстуална граѓа, печатена
ИЗДАВАЊЕТО СЕ ПРЕДВИДУВА: 07. 11. 2011
COBISS. MK-ID: 89102090
ÖNSÖZ
Sevgili öğrenci, bu yıl yeni DOĞA BİLİMLER VE TEKNİK
dersi yardımıyla doğa bilimlerden bilgilerini genişleteceksin.
Ders malzemesi beş bütünden oluşmuştur. Birinci konuda
Yeryüzü gezegeninin uzayda olan yeri inceleniyor. İkinci konu
Yeryüzünü dinamik sistem olarak inceliyor. Üçüncü konuda
canlı dünyanın özellikleriyle tanışacağız. Ekoloji (çevre bilimi)
dördüncü konuda inceleniyor. Bu ders kitabı hergünkü hayatta
doğa bilimler konusuyla tamamlanıyor. Ders kitabı doğanın
sırlarını çözmek için yardımcı olan fotoğraflarla ve resimlerle
zenginleştirilmiştir.
Bu ders kitabını nasıl kullanacaksın? Her konuya, konunun
özetleriyle tanıtıyoyuz, aynı zamanda ulaşmaya gereken
hedeflerle ve yeni terimlerle tanıtacağız. Her ders, dört
bölüme ayrılmıştır. Başlangıçta cevapları bulman için düşünmeni
sevkediyoruz. Devamda ders biriminin incelenmesi gerçekleşiyor.
Ders birimiyle tanıttıktan sonra cevapla bölümüyle devam
ediliyor. Bu bölümü, edindiğin bilgileri keşfetmek için tek başında
çalışmalısın. Sonunda, araştırma çalışmalarına giriş yapacağın
etkinlikler bölümüne geçeceksin.
Bilgilerini genişletmek isteyen öğrenciler için fazla bilgi edin
bölümü verilmiştir..
Başarılı çalışmalar.
Yazar
İÇINDEKILER
1.UZAYDA YERYÜZÜ GEZEGENİ
Uzay, Güneş ve Güneş Sistemi............................................................................................................ 8
Uzayda Göksel Cisimler......................................................................................................................... 11
2.YERYÜZÜ DİNAMİK SİSTEMDİR
Yeryüzünün İç Yapısı.............................................................................................................................. 16
Yeryüzünde Doğal Olaylar.................................................................................................................. 19
Kayaların Yaratılışı ve Kaya Türleri.................................................................................................... 25
Toprakların Yaratılışı ve Toprak Türleri............................................................................................ 28
3.CANLI DÜNYANIN ÖZELLİKLERİ
Canlı Organizmaların Özelliği Onların Hücresel Yapısıdır......................................................... 32
Hücre........................................................................................................................................................... 36
Tek Hücreli ve Çok Hücreli Organizmalar....................................................................................... 39
Besin ve Beslenme.................................................................................................................................. 41
Bitkiler Besin Üretüyor........................................................................................................................... 44
Hayvanlar Tüketicidir.......... .................................................................................................................. 46
Beslenme sincirleri................................................................................................................................. 48
Nefes Almak – Temel Biyolojik Özelliği........................................................................................... 50
Salgılamak – Zararlı Maddelerden Serbestlenmek.................................................................... 52
Canlı Organizmaların Hareket Etmesi............................................................................................. 54
Duyu Hassasiyeti.................................................................................................................................... 57
Duyu Algılama Organları..................................................................................................................... 59
Bitkilerde Yaşam Döngüsü.................................................................................................................. 62
Bitkilerde Eşeysiz Çoğalma................................................................................................................. 64
Hayvanlarda Eşeysiz ve Eşeyli Çoğalma......................................................................................... 67
Hayvanlaın Yaşam Döngüsü............................................................................................................... 69
İnsanın Gelişme Aşamaları.................................................................................................................. 71
4.EKOLOJİ
Ekoloji Ayırım Seviyeleri....................................................................................................................... 74
Ekosistem.................................................................................................................................................. 77
Orman Ekosistemi.................................................................................................................................. 79
Çöl, Deniz ve Kutup Ekosistemi......................................................................................................... 81
Canlı Dünyada İlişkiler.......................................................................................................................... 85
5.HERGÜNLÜK YAŞAMDA DOĞA BİLİMLER
Hergünlük Hayatta Doğa Bilimlerin Uygulanması..................................................................... 90
Hergünlük Yaşamda Ölçme Süreçleri.............................................................................................. 95
Besin Üretimi............................................................................................................................................ 98
Besinin Konservelenmesi................................................................................................................... 101
İnsan için Faydalı Malzemelerin Üretimi..................................................................................... 104
Geri Dönüşüm....................................................................................................................................... 109
Temiz İçme Suyu, Eksikliği ve Çözüm Yolları.............................................................................. 112
Su ve Hava Ortamında Hareket Etmek......................................................................................... 114
Farklı Enerji Şekillerin Elde Edilmesi.............................................................................................. 116
Terimler Listesi....................................................................................................................................... 120
AÇIKLAMALAR
DÜŞÜN
CEVAPLA
ETKİNLİKER
FAZLA ÖĞREN
Ders Kitabını Nasıl Kullanacaksınız!
Ders Biriminin Başlığı
Resimler
Taslaklar
Hatırla
BITKILERDE
YAŞAM DÖNGÜSÜ
Bir
organizmanın
yaşam
döngüsü,
organizmanın bağımsız yaşam şeklinden başlayarak
olgunlaşasına kadar büyümesi ve gelişmesinde
değişme dizisini gösteriyor.
Bitkilerin yaşam döngüsü tohumla başlıyor.
Ondan yeni bitki büyüyor ve gelişiyor ve sonunda
bitki ölüyor. Ancak,
tohum veriyor ve ondan
bitki yeniden gelişecek.
Tohum daha uzun
süre içinde, verimli
koşullar yaratılana kadar
etkin kalabilir. Yeterli
Res. 19. 1 Yaşam
su ve sıcaklık varınca, Res. 19. 2 Yaşam döngüsü
döngüsü
tohum
büyümeye
başlıyor
ve
bitkiye
gelişiyor. Bu sürece çimlenme denir. Tohumdan
önce kök çıkıyor, ondan sonra da gövde ve yapraklar
meydana geliyor.
Büyümek, bitkide yaprakların ve gövdelerin
sayısı ve büyüklüğün büyüme sürecidir. Hem
bitkilerin hem hayvanların büyümesine enerji
Res.19.3 Büyümek
gerekiyor. Hayvanlar gereken enerjiyi yedikleri
besinden elde ediyorlar. Bitkiler enerjiyi güneşten
fotosentez yardımıyla elde ediyorlar. Fotosentez
yeşil pigmen klorofilin güneş ışığından aldığı
enerji, ve bu enerjiyi, suyu, ve karbon dioksiti
kullanarak, oksijen ve basit şekerlerin üretilme
sürecidir.
Genelde, bitkilerin büyük bölümü topraktan
besleyici malzemeleri emerek büyüyor. Bitkilerin
bu yeteneğin gerçekleşmesi toprağın özelliklerine Res. 19. 4 Bitkilerin
bağlıdır. Bulunduğu yere bağlı olarak, toprak kum, büyümesi
çamur, balçık ve organik maddelerden oluşan karışımdır.
Tüm hayat için suyun büyük önemi vardır. Çöl bitkilerin çoğu için de su
gerekiyor. Ancak, toprak fazla su içerirse, bitkinin kökleri çürüyorlar. Sağlam
kökler, bitkilerin bakımında önemli olan uyumlu su dengesini sağlıyorlar.
Bitkiler
büyüyor mu? Nasıl
farkedebiliyoruz?
Bitkiler ölüyor mu?
Hücrelerde yetersiz miktarda suyun olmayışı bitkilerin
ölümüne neden oluyor. Su erimiş şeker ve başka besleyici
maddeler taşıyor. Bitkiler de diğer canlı şekillerin olduğu
gibi, gelişmek, hayatta kalmak ve çoğalmak için besine
ihtiyaçları var.
Doğada gerçekleşen en önemli olaylardan biri
bitkilerin büyümesi ve gelişmesidir. Bunların yavaşça,
birkaç gün ya da hafta içinde gelişmesi için bu olayarın
gereken zaman gözetlenmesine ihtiyaç vardır. Bitki belli
bir olgunlaşmaya varınca çiçek açıyor ve çiçekte polen Res. 19. 5 Polen torbaları
tanecikleri oluşuyor. Bu polen tanecikleri başka çiçeğe
taşınıyor. Bu süreç olayı tozlaşma olarak tanınıyor.
Polen başka çiçeğe ulaşıyor ve tohumlama süreci
meydana geliyor.
Devamda tohum oluşuyor ve tohum hayvanlar, rüzgar
ya da başka bir şekilde yayılıyor. Yayılan tohumların
bazılarından yeni bitkiler yetişecek.
Yaşam döngüsüne göre bitkiler bir yıllık, iki yıllık ya da
çok yıllık olarak ayrılıyor. Bir yıllık bitkilerde tüm yaşam
döngüsü bir yılda gerçekleşiyor. Bu sürede onlar büyüyor,
Res. 19. 6 Tozlaşma ve gelşiyor, çiçek, ürün ve tuhum veriyor ve ölüyorlar. İki
yıllık bitkiler, birinci yılda büyüyor ve gelişiyor, ikinci yılda
çimlenme
ise çiçek, ürün ve tuhum veriyor ve ölüyorlar.
Çok yıllık bitkiler, çimlenmeden sonra ilk birkaç yıl içinde büyüyor ve gelişiyorlar.
Her sonraki yılda çiçek, ürün
ve tuhum veriyorlar. Bu grup
bitkilere meyva ağaçları
aittir.
Res. 19.7. Yayılma
Bazı bitkilerin yaşam
döngüsüyle ilgili
vıdeo kayıtlar izleyin
Yaşam döngüsü
nedir? Tuhumun
yeni bitkiye gelişmesi
için hangi koşullar gerekiyor?
Yaşam döngüsüne göre
bitkiler nasıl ayrılıyor?
Çiçekler, renkleri, şekilleri ve yapıları
ve tatlı nektarıyla arıları, kelebekleri,
böcekleri, kuşları ve diğer hayvanları
çekerek tozlaşıyor. Akşam çiçek
açan bazı biktilerin yarasalar gibi
tozlayıcırın kendine çekilmesi için özel
mekanizmalara sahiptir.
Ders birimin incelenmesi
Araştırma
etkinlikleri
Kazandığın
bilgileri kontrol
etmek için
cevaplar
Fazla
öğrenmek
isteyenler
için
UZAYDA YERYÜZÜ
GEZEGENİ
Uzay, Güneş ve Güneş Sistemi
Uzayda Göksel Cisimler
Öğrenci, devamdaki sayfaları
inceledikten sonra:
•
Uzayı ve yıldızları tanımlayabileceksin (tariff
edebileceksin;
•
Uzay alanı hakkında bilgi edineceksin;
•
Göksel cisimleri ayırt edebileceksin ve
gruplaştırabileceksin;
•
Güneşin özelliklerini açıklayabileceksin;
•
Ayın özellikleriyle tanışacaksın;
•
Ay evrelerin meydana gelmelerini
anlayabileceksin;
•
Meteorların (göktaşların) ve kuyruklu
yıldızların meydana gelmelerini
açıklayabileceksin;
•
Uzayda insanın ve yaşamın yeri hakkında
düşünce geliştirebileceksin.
Tanıyacağın terimler:
Uzay
Yıldız
Takım Yıldızarı
Galaksi
Samanyolu
Doğal Uydu
Ay
Ay Evreleri
Meteor
Kuyruklu yıldız
UZAY, GÜNEŞ VE
GÜNEŞ SİSTEMİ
Uzay etrafımızı saran sonsuz alandır. Uzay aynı zamanda kozmos ya da evren olarak da tanımlanıyor. Uzay, yıldızlar, gezegenler, uydular ve başka cisimlerden oluşmuştur.
Bu cisimlerden bazıları büyük bazıları küçük, bazıları gas
halinde bazıları ise sıvı halindedir, bazıları sıcak bazıları da
soğuktur. Astronomlar uzayın Big-Beng olarak adlandırılan büyük bir patlama sonucu olarak oluştuğuna inanıyorlar. Büyük patlama, uzayı zamanla büyüyen sıcak baloncuk
şeklinde oluşturmuştur. Astronomlar uzayın hâlâ genişlediğine inanıyorlar.
Yıldız sıcak gaslardan oluşan büyük cisimdir. Bizim gezegenimizden büyük mesafe uzaklığında bulunduğu ve
yeryüzünün atmosferinden dolayı, biz yıldızları kıpırdayan
Res. 1. 1 Uzay
küçük noktalar şeklinde görüyoruz. Yıldızlar, büyük sıcaklığa sahip olduklarından dolayı ışık saçıyorlar. Yıldızların
oluşması, çekim kuvveti etkisiyle gas bulutların ısınmasıyla gerçekleşiyor. Yeryüzünün
yuvarlak şeklinde olduğunu ve kendi düşünülmüş ekseni etrafında döndüğünü biliyoruz.
Bu nedenden dolayı sadece bulunduğumuz yarımkürenin üzerinde bulunan yıldızları
görebiliyoruz. Birbirine yakın olan yıldızlar grubu takımyıldızı oluşturuyor. Eski zamanlarda insanlar takımyıldızlara farklı isimler veriyorlamış. Genelde benzettikleri hayvanların adlarıyla adlandırılıyormuş. Günümüzde de tanınan takımyıldızlar: Büyük ayı, Küçük
ayı, Boğa, Aslan, Kartal
ve başka.
Yıldızlar
oluşuyor,
belli bir zaman duruyor ve sonunda yok oluyor. Göksel cisimler, terimi uzayda bulunan tüm
nesneleri kapsıyor: yıdızlar, gezegenler, asteroitler, doğal uydular,
kuyruklu yıldızlar, meteorler, evrenler vb.
Uzay
ne kadar
büyüktür? Güneş ne
kadar sıcaktır? Güneş
ışığı ve sıcaklığından
neden gereğimiz var?
Res.1.2 Takım yıldızlar
Gezegenler
karanlık
göksel cisimlerdir. Onlar ışık
vermiyor, аldıkları ışığı geri
gönderiyorlar. Bizim güneş
sisteminde 8 gezegen bulunuyor: Merkür, Venüs,
Dünya,
Mars,
Jüpiter,
Satürn, Uranüs ve Neptün.
Hayatı varolan tek gezegen
Res.1.3 Güneş Sistemi
dünyadır.
Uydu gezegen etrafında
dönen göksel cisimdir. Yeryüzünün bir uydusu var, Jüpiter’in 63, Satürn’ün 60, Mars’ın
2 uydusu var, Venüs’ün ise hiçbir uydusu
yok. Uydular doğal ya da insan tarafından
yapılmış yapay olabilir.
Güneş sistemi uzayda dev bir spiralin
parçasıdır. Bu, bizim samanyolu olarak
adlandırdığımız ve milyarlarca yıldızdan
oluşan evrenimizdir. Güneş, etrafına dönen
sekiz gezegenle birlikte Güneş sistemini
oluşturuyor. Bizim dünyamız için güneş,
hayat enerji kaynağıdır. Yapısında bulunan
Res.1.4 Jüpiter’in Uyduları
gasların yanmasıyla kuvvetli parlayan ışık
oluşturuyor ve bu nedenden şınlıyor. Güneş
sistemi, yaklaşık 5000 milyon yıl önce,
Çegirdek
gaslar ve toz bulutların yoğunlaşmasıyla
oluşmuş. Güneş, güneş sisteminde en
Fotosfer
büyük cisimdir, ancak büyüklüğüne göre
orta büyük yıldızlar grubuna aittir.
Güneşin yüzeyi, dalagalanan deniz
şeklinde durmadan hareket eden çok sıcak
gaslardan oluşur ve kaynayan kütleden
yapılıdır. Güneşin yüzeyinde sıcaklığın
60000C olduğu tahmin ediliyor. Güneş,
Kromosfer
çekirdek, görünür yüzey (fotosfer), güneş
Korona
atmosferi (kromosfer) ve korona’dan
yapılıdır.
Res.1.5 Güneşin yapısı
Atmosferde
oksijen
Havadan karbon
dioksit
Şeker
Topraktan su
Güneşin yerçekim gücü Dünya’nın
yerçekim gücünden birkaç misli
daha büyüktür. Güneş sisteminde
sekiz gezegen diğer göksel cisimlerle
birlikte güneş etrafında dönüyor.
Neden güneş olmadan hayat da
olamayacağını diyoruz? Güneş bize
ışık ve sıcaklık veriyor. Güneş ışığı,
su ve karbon dioksit yardımıyla,
bitkilere besin ve dünya gezegeninde
tüm canlı organizmalar için oksijen
üretiyor.
İnsanlar Yeryüzü gezegeninde, bitkiler ve hayvanlar, canlı
ile cansız ve değişen doğada bulunan herşeyin etrafında
yaşıyor. Canlı doğanın bazı temsilcileri o kadar küçüktür
ki onları sadece büyütme cihazlarla (büyüteç, mikroskop)
görebiliriz. Bu organizmalar mikrodünyayı oluşturuyor.
İnsanın yaşadığı sonsuz alan etrafına göre mikrodünya
olduğunu söyleyebilir miyiz?
Uzayı ne oluşturuyor? Yıldızlar neden
kıpırdıyor gibi görünüyorlar?
Göksel cisimleri say.
Güneşin yapısını açıkla.
Güneş sistemin modelini yap. Uzay,
yıldızlar, gezegenler hakkında video kayıtlar izle.
İmkânın varsa planetaryum ziyaret et ve orada
çalışan uzman kişiyle Güneş, gezegenler ve diğer
göksel cisimler hakkında bilgi edin. Üç gün boyunca
yıldızları izle, ne fark edebiliyorsun?
Yıldızarın
araştırmasyla ilgilenen bilim
dalına astronomi deniyor.
İnsanların güneş ışınımın görebildiği bölüm görünebilir ışık olarak adlandırılıyor (380780 nano metre dalga
uzunluğu). Bizim gözlerimiz bu ışığı beyaz olarak görüyor, ancak birkaç renkten oluşmuştur. Bizim görebildiğimiz ışık yanısıra, güneş
ışınımın spektarı mor
ötesi ışınlar, kızıl ötesi
ışınlar ve başka ışınlar
içeriyor.
Güneş ışınların ve
görünebilir ışığın Yeryüzüne gelmesi için 8 dakika gerekiyor.
UZAYDA GÖKSEL
CİSİMLERİ
Ay, Dünya’nın tek doğal uydusudur. Ay, yarıçapı
Dünya’nın dörtte birine yakın olan, küçük göksel cisimdir.
Ayın, dünyaya bazı dev göksel cisimin vurması etkisiyle,
yeryüzünden kopan parçadan meydana geldiği tahmin
ediliyor. Ayda atmosfer yok ve hayat da yok. Çok çabuk
ısınıyor ve çok çabuk soğuyor. Bir ay günü süresi içinde
(Dünya’da 14 güne denk gelen süre) sıcaklık +120°C’ye
kadar çıkıyor ve -160°C’ye kadar düşüyor. Ay’ın yüzeyı
kayalıdır, tozla örtünmüş ve ortalama olarak kalınlığı
yaklaşık 68 kilometredir. Yüzeyinde çok sayıda çukurlar ya da kraterler görünebiliyor. Çukurlar Ay yüzeyine
düşen meteorların etkisinden oluşuyor. Eski astronomlar
Ay’da denizlerin olduğu düşünüyormuş, ancak onların
aslında gördükleri koyu renkli alanlarmış. Bugün onların
büyük düzlükler olduğunu kesin olarak biliyoruz, ancak
onları hala denizler olarak adlandırıyoruz.
Uydu nedir?
Göksel cisimler hangileridir?
Res.2.1 Yeryüzü ve Ay
İlk dördün
G
Ü
N
E
Ş
Yeni Ay
Dolunay
Son dördün
Res.2.3 Ayın evreleri
I
Ş
I
N
L
A
R
I
Res.2.2 Ay yüzeyi
Ay, kendi ekseni etrafına
ve Dünya etrafında dönüyor.
Dünya etrafında döndüğü süre
içinde kendi ekseni etrafında
sadece bir kez dönüyor. Bu
nedenden dolayı Dünya’dan
Ay’ın sadece bir tarafını görebiliyoruz. Ay, Dünya etrafında
27,3 Dünya günü süre içinde
dönüyor.
Dünya etrafında hareket ederken, Ay düzeyinin farklı bölümleri Güneş tarafından farklı
olarak ışıklandırılıyor. Ay’ın farklı şekilleri, Güneş ve Dünya’ya göre devamlı değişen poziyondan
dolayı, Ay’ın aldığı farklı şekillere Ay evreleri deniyor. Toplam 8 evre var. Ay evreleri şunlardır:
Yeni Ay, Birinci Aşama (Yenilik), İlk Dördün, Son Işıklandırma Aşaması, Dolunay, Birinci Karanlık
Aşaması, Son Dördün, Son Karanlık Aşaması.
Bu Ay dönemlerinden 4 tanesi özeldir. Onlar şunlardır::
• Yeni Ay, bize yönelik Ay’ın tarafı ışıklandırılmış değil ve görünemiyor. Sadece
Güneş’in kararması sırasında görünebilir;
• İlk dördün, Ay akşamda görünüyor, yarı gecede batıyor;
• Dolunay, Ay bütün gece süresi içinde görünüyor;
• Son dördün, Ay yarıgecede doğuyor ve güneşin doğuşuna kadar görünebiliyor.
Iki yeni ay arasinda yaklaşık 29 gün ve 12 saat zaman geçiyor.
Res. 2.4 Res. Ay evreleri
Meteor, atmosferde düşerken iz bırakan göksel cisimdir. Meteorlar çok büyük hızla
hareket ediyor ve yeryüzünün atmosferine girdikleri zaman bazıları yanıyor, bazıları ise
yanmıyor. Yanmayan meteorlar yeryüzüne küçük taşçıklar şeklinde düşüyorlar.
Kuyruklu yıldız, en büyük kısmı buzdan oluşan karanlık göksel cisimdir. Kuyruklu
yıldızlar Güneş’e yakın oldukları zaman buzun bir kısmı gas haline dönüşüyor. Oluşan
gas, serbestleşen tozla beraber buzdan kuyruklu yıldız ardından ışıldayan ve uzun kuyruk oluşturuyor. Kuyruklu yıldızda baş ve kuyruk ayırt ediyoruz. Dünya’dan gözlendiği
zaman en çok dikkat çekici kuyruğudur. Kuyruklu yıldızlar şerit yol şeklinde farklı zaman dönemlerinde hareket
ediyor. Bu zaman dönemi
Güneş etrafında döndüğü
zamandır. Birkaç yıldan binlerce yıllara kadar sürebilir.
Kuyruklu yıldızlar genelde
keşfettikleri insanların ya
da ilk gören kişilerin adlarına göre adlandırılıyorlar.
En çok tanınan kuyruklu yıldızlar Halley kuyruklu yıldızı, Enke kuyruklu yıldızı ve
başka.
Res.2.5 Meteor
Res.2.6 Kuyruklu yıldız
Göğe baktığımız zaman, yıldızlarla dolu
olduğunu görebiliriz ve bu yıldızlar tüm gökte
yayılıdır. Başka yöne de baktığımız zaman, gökte
yıldızlar grupların var olduğunu görebiliriz.
Galaksi aralarında bağlı olan yıldızlar grubudur.
Galaksiler karanlık gaslardan oluşan büyük
bulutlar şeklinde meydana geliyor. Zaman
geçtikçe, yerçekimi gasların taneciklerini birbirine
Res.2.7 Galaksi
çekiyor, bulut yoğunlaşıyor ve belli bir anda o
kadar yoğun oluyor ki içinde yıldızlar oluşabiliyor. Teleskopların yardımıyla, astronomlar
galaksilerin faklı görünümlerini ve şekillerini görebiliyorlar. Galaksiller spiral, eliptik ya
da düzensiz şekilde olabilir. Uzayda binlerce galaksi var.
Doğal uydu bazı gezegen etrafında ya da ondan büyük göksel nesne etrafında
dönen nesnedir. Yıldızların ve gezegenlerin doğal uyduları var. Öğrendiğimiz gibi,
Ay Dünya’nın tek doğal uydusudur. Tüm göksel cisimlerin kütleleri var ve yer çekimi
etkisindedir. Ancak bazı defa hangi nesne kimin uydusu olduğunu belirtmek zor
oluyor.
Aşağıdaki resimde ay dönemlerini işaretle!
Ayda hayat var mıdır?
Neden?
Yeni Ay ve Dolunay’ı açıkla.
Haley kuyrukluyıldızının kaç
yılda göründüğünü araştır.
Ay’ın farklı evreleri hakkında panel yap.
Öğretmenle
beraber
kraterlerin
oluşmasının simülasyonunu yapın (kumsalda taşlar,
toplar ve başka nesneler atarak).
İnsan ve uzay konusunda tartışın, insanın Ay’a
birinci yolculuğu için konuşun.
Göksel cisimler ve nesneler hakkında video kayıtlar
izleyin.
Neil Armstong
ve Edwin Buuz Aldrin,
Aya adım atan ilk
insanlardır. Bu tarihi
olay 20 Haziran 1969
yılında geçekleşmiş. O
zaman Neil Armstrong
“Bu, insan için küçük,
ancak
insanlık
için
büyük adımdır” sözlerini
söylemiş.
YERYÜZÜ DİNAMİK
SİSTEMDİR
Dünya’nın iç yapısı
Dünya’da Doğal olaylar
Kayalıkların yaratılışı ve kayalık türleri
Toprağın yaratılışı ve toprak türleri
Öğrenci, devamı olan sayfaları
incelendikten sonra:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
grafik/model yardımıyla Dünya’nın iç yapısını
tanıyabileceksin;
yeryüzünde iç ve dış değişikliklerini
açıklayabileceksin;
doğal olayları tanıyabilecek ve arıyabileceksin:
depremler, yanardağlar, fırtınalar, erozyon, alçalma
ve yükselme (gelgit), yağışlar;
doğal olayların meydana gelmesini
açıklayabileceksin;
kayalıkların oluşma etkilerini ve nedenleri
sayabileceksin;
kayalık çeşitlerini ayırtmayı edebileceksin (katmanlı,
magmatik, değişik);
toprak tabanın yaratılışını açıklayabileceksin;
toprakları ayırt etmeyi ve gruplaştırmayı
öğreneceksin (kumlu, balçıklı);
toprağın ticari önemi hakkında düşünmeye teşvik
edecek.
Tanıyacağın terimler:
Yeryüzü küreleri
Depremler
Tsunami
Yanardağlar
Fırtınalar
Alçalma
Deniz Yükselmesi
Yağışlar
Erozyon
Kayalar
Toprak
YERYÜZÜNÜN
İÇ YAPISI
Güneş etrafında dönen sekiz gezegenlerden biri Yeryü-
Dünya’nın zü (Dünya) gezegenidir. Aynı zamanda “Mavi Gezegen”
şekli nasıldır?
Dünyanın tüm yüzeyin
aynı yapısı mı vardır?
Yeryüzü’nün içi nasıl
olabileceğini tahmin
edebilir misin? Hava
nedir?
olarak da tanımlanıyor, çünkü uzaydan izlendiği zaman
mavi rengi var. Mavi renk, Dünya yüzeyinin %71 sudan
oluştuğu ve atmosferdeki gaslardan kaynaklanır.
Dünya’ya bazı uydu kayıtından baktığımız zaman
geniş su alanlarını, ormanlar, çöller ve dağlardan oluşan
kara alanlar görebiliriz. Aynı zamanda insan tarafından
inşa edilmiş kimi yapıları da görebiliriz. Tüm bunlar
Yeryüzü’nün dış tabakalarını ya da katmanlarını
(sferleri) oluşturuyor. Bunlar arasında atmosfer ya da
hava tabakası, hidrosfer ya da su tabakası, litosfer ya da
yerkabuğu, biyosfer ya da hayatın olduğu tabaka olarak
ayırıyoruz.
Nefes aldığımız hava, Dünya etrafında bulunan
hava tabakasının bir bölümüdür ve atmosfer olarak
Res.3.1 Yeryüzü gezegeni
tanımlanıyor. Atmosferin yaklaşık 4 milyon yıl önce
yanardağların etkinlikleri sonucu olarak yaratıldığı
düşünülüyor. Oluşan atmosfer başlangıçta daha farklıymış, ancak canlı dünyanın
meydana gelmesiyle değişmiş. Yeryüzünün bu tabakasını görmüyoruz, çünkü
hava renksizdir. Gaslar karışımından oluşmuştur. En fazla yaklaşık %78 oranıyla azot
içeriyor, yaklaşık %21 oksijen, %0.03
karbon dioksit ve diğer gaslardan
oluşuyor. Atmosferin kalınlığı 900 km’dir
Tabaka
ve koruma fonksiyonu olan ince bir
Yeryüzü
kabuğu
tabakadır. Atmosferin rolü sadece nefes
aldığımız oksijeni sağlaması değildir. Aynı
İç
zamanda gezegende tüm canlı dünyanın
Dış
çekirdek
çegirdek
gelişmesini engeleyebilir, zararlı güneş
ışınlarından da koruyor. Bunun dışında
Dünya’ya düşen metorların yeryüzüne
gelmeden önce yanmasını sağlayarak
Dünya’yı metorlardan da koruyor. Ozon
gası atmosferde ince tabaka olarak
yer alıyor ve güneşin zararlı ışınarın
Atmosfer
Hidrosfer
büyük kısmını içine alıyor. Atmosfer
büyük sayıda bitkilerin, hayvanların ve
mikroorganizmaların yaşadığı yerdir.
Res. 3.2 Dünyanın yapısı
Egzosfer
Atmosfer birkaç tabakadan
oluşuyor:
• Troposfer, havayla ilgili tüm
olayların meydana geldiği en alçak
ve en yoğun tabakadır. Büyük
miktarda su buharı içeriyor. En
önemli özellikler sıcaklık, basınç
ve nemdir. Sıcak hava yükseklere
çıkıyor ve yerine soğuk hava
iniyor. Bu hareketin sonucu olarak
Res.3.3 Atmosferin tabakaları
iklim değişiklikleri sağlanıyor. Bu
tabakada sis, yağışlar, gürleme gibi
meteoroloji ve atmosfer olayları
gerçekleşiyor;
• Stratosfer, zaralı morötesi ışınlardan koruyan ozonu içeriyor. Stratosferin daha
alçak bölümlerinde sıcaklık hep aynı kalıyor. Bu tabakada hava çok seyrek ve
kurudur. Bu tabakanın kalınlığı yaklaşık 50 km’dir;
• Mezosfer, sıcaklığın büyük düşüş olduğu tabakadır. Bu tabaka yaklaşık 85 km
kalınlıktadır;
• Yonosfer (termosfer) elektrikleşmiş tanecikler içeren tabakadır. Bu tabakanın
kalınlığı yaklaşık 500 km’dir;
• Egzosfer vakumlu ya da havasız alanlı tabakadır.
Egzosferde seyrekleşmiş gaslar vardır. 500 km
yüksekliğe kadar yayılıyor. Tüm Güneş sisteminde
sadece Yeryüzü gezegeninde sıvı agregat halinde
su var. Suyun çok küçük kısmı gas ve katı halindedir. Dünya’da sıvı suyun en büyük bölümü deniz suyudur, bunlar da okyanus ve deniz sularıdır, sadece küçük kısmı tatlı sulara
ya da kaynaklar, ırmaklar,
göller ve benzerine aittir.
Bizim gezegenimizde, topRes.3.4 Hidrosfer
lam olarak suyun yaklaşık
%96’sı dört okyanustan
oluşan Dünya denizi olarak adlandırılan bölüme aittir.
Bunlar Pasifik Okyanusu, Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Kuzey Buz Okyanusu’dur. Bu nedenden dolayı
bizim gezegenimizde hayat için göllerden ve akar sullardan, tatlı suyun çok büyük önemi var. Dünyada tüm su
alanı hidrosferi oluşturuyor. Hidrosfer, Yeryüzü alanının
%71’ini örtüyor. Hidrosferde yaşam vardır.
Termosfer
Mezosfer
Traposfer
Deniz
seviyesi
Res.3.5 Litosfer
Ozon tabakasi
Atmosfer
Biyosfer
Hidrosfer
Litosfer
Res.3.6 Biyosfer
Litosfer, yeryüzünün katı taşlı tabakasıdır.
Bu tabakanın en büyük kısmı okyanusların
altında bulunuyor. Yukarıda incelediğimiz
sferlerde olduğu gibi, litosferde de hayat
vardır.
Atmosfer, hidrosfer ve litosfer aralarında
biyosferle bağlıdır. Biyosfer, Yeryüzü’nün
tüm kürelerinden bir parça kapsıyor.
Yaşamın rastladığı her kısım biyosferi
tanımlıyor.
Yeryüzünün iç yapısı kürelere ayrılmıştır: Yeryüzü kabuğu adlandırılan katı ve ince
düzey, altında Yeryüzü tabakası ve Yeryüzü çekirdeği. Bizim yaşadağımız yeryüzü
kabuğu, insanın araştırabileceği tek kısımdır. Dünyanın tam yuvarlak şekli yok. Küre
şekli var, kendi ekseni etrafında döndüğünden dolayı kutuplarda biraz basıktır,
ekvatorda ise biraz geriktir.
Yeryüzü’nün yüzeyinden merkeze kadar yaklaşık 6400 km var. Farklı kayalık ve metal
tabakalarından oluşmuştur. Yeryüzü kabuğu kıtasal kabuk ve okyanusların altında
bulunan okyanik kabuğu olarak ayrılıyor. Düşük yoğunlukla kolay eriyen kayaçlardan
oluşuyor. Yeryüzü tabakası erimiş kayaçlardan oluşuyor ve kalınlığı 2800 km’dir. Bu
tabakanın kabuğa kıyasen daha yüksek yoğunluğu var ve demir ile magnezyumla
zengindir. Tabakanın kabuğa yakın olan üst kısmında depremlere ve yanardağlara
kaynak yuvasıdır. Yeryüzü çekirdeğin en büyük kısmı nikel ve demir metallerinden
oluşmuş. Sıcaktır ve büyük yoğunluğu var.
Yeryüzü’nün şeklini açıkla?
Yeryüzü’nün kürelerini (sferlerini) say?
Biyosfer nedir?
Dünya’nın atmosferini çiz ve tabakaları
işaretle.
Yeryüzü’nün iç kesimi
modelini yaptır (örneğin kesilmiş top ve kil
yardımıyla). Afiş kağıtta yeryüzünün iç yapısı resimleri
yaptır.
Çekirdek özellikleri ve Yeryüzü tabakalarla ilgili video kayıtını izle.
Yuri Gagarin 1961
yılında uzay gemisiyle Dünya’nın üzerinden uçan ilk kozmonottur ve ilk olarak “Mavi Gezegenin” yukardan nasıl
göründüğünü gösterdi.
Küre, Dünya’nın şeklini gösteren modeldir.
Yukarı yükseklere çıkınca oksijenin miktarı ve sıcaklık azalıyor. Bundan dolayı,
kozmonotların uzaya yolculuğa çıkınca
oksijeni özel cihazlardan kullanıyorlar.
Bazı gezegenlerde su sadece buz şeklinde bulunabilir, yaşamın olması ve gelişmesi için suyun sıvı agregat halinde
olması gerekiyor.
YERYÜZÜ’NDE
DOĞAL OLAYLAR
Sen,
doğada
meydana gelen hangi
doğal olayları biliyorsun?
Depremler ve
yanardağların ortak
noktaları hangileridir?
Yağmurlar nasıl
meydana geliyor?
Depremler
Depr
emler
Depr
eprem
em,, Yer
eryüzü
yüzü’’nde doğal bir olay
olaydır ve
ve tekt
tektonik
onik
levhaların o
oynaşması
ynaşması ya da Yer
eryyüzü kkabuğ
abuğunun
unun
hareketlenmesiyle
har
eketlenmesiyle meydana
meydana geliyor
geliyor.. Bunun sonucu
olarak büyük miktar
miktarda
da enerji serbest bırak
bırakılıy
ılıyor
or vvee
Yer
eryüzü
yüzü’’nün titreşmesine
titreşmesine yol
yol açıyor
açıyor..
Yer
eryüzü
yüzü litos
litosfferi, har
hareket
eket eden levhalar
levhalardan
dan oluşmuş
oluşmuş-tur.. Me
tur
Meydana g
gelen
elen o
oynaşmanın
ynaşmanın uzunluğu
uzunluğu bo
boyyunca ttek
ek-tonik levhaların sınırı yarmaşık yüze
yüzeyi olarak adlandırılı
adlandırılıyyor
or.. K
Kıta
ıta levhaları vvee ok
okyyanus
levhaları kkaaydıkça birbirini itiy
itiyor vvee Yer
eryyüzü kkabuğunun
abuğunun altında büyük
büyük basınç yaratıyor.
O
Ok
Okyanus
kya
yanu
nus le
levhas
levh
vhas
ası
Res.4.1 TTeektonik levhalar
levhalarıın oyna
oynaşşmas
masıı
Kıta
llevhas
le
evhasıı
Res.4.2 Kıta levhalar
levhalarıın ve
ok
okyyanus levhalar
levhalarıın kaymas
ymasıı
Bazen
Baz
en mey
meydana gelenç basınç ya
yavvaş şekilde
şekilde serbest bırak
bırakılınca
ılınca daha az titr
titreşmeler
eşmeler
mey
eydana
dana ge
geliy
liyor
or.. Basınç dah
dahaa uzun zaman
bir yer
erde
de kal
alırsa,
ırsa, zaman geçti
geçtikç
kçe
e yükseliyükseliyor vve
e biriken enerji hemen serbest kkal
alııyor
or.. Ka
Kayalar içinde vuruş dalgaları geçme
geçme-ye başlıy
başlıyor ve
ve bu depreme
depreme yol açıy
açıyor
or.. Vuruş dal
dalgaların
gaların kkaaynağ
nağına
ına fok
okus
us ya da od
odak
ak
nok
tası (hiposantr
noktası
iposantr)) denir, ffo
okus üzerine
üzerine
ol
an yer
e ise dış merk
merke
santr)
ep-olan
yere
ez (epi
episan
tr).. D
Dep
miktaremin şiddetliği
şiddetliği serbestlenen enerji miktarına, odak noktasının derinliğ
derinliğine
ine,, dış mermerkezin uzak
uzaklılığ
ğına vve
eryüzü
unun
e yer
yüzü kabuğ
abuğunun
yapısına bağlıdır.
bağlıdır.
AVRUPA-ASYA
LEVHASI
KUZEY
AMERİKA
LEVHASI
ARABİSTAN
LEVHASI
HİNDİSTAN
LEVHASI
PASİFİK OKYANUS
LEVHASI
GÜNEY
AMERİKA
LEVHASİ
AFRİKA
LEVHASI
AVUSTRALYA
LEVHASI
ANTARKTİK
LEVHASI
Res. 4.3. Yeryüzünde tektonik levhalar
Depremler sismograf olarak adlandırılan cihazla kayıt ediliyor. Depremlerin
belgelendiği belgelere ise sismogram
denir. Depremin şiddeti farklı basamakDış merkez
larla ölçülüyor. Mercalli şiddet ölçek
basamağında 12 derece var ve depreOdak noktası
min yeryüzü üzerine meydana getirdiği
etkileri ölçüyor. Richter ölçeği (yerel
magnitüd ölçeği) basamağı vuruş dalgaların kuvvetliğini ve titreşme sırasınRes.4.4 Depremin elemanları
da serbestlenen enerjiyi ölçüyor. Bu basamağın 9 derecesi var. Avrupa Makrosismik Basamağı (EMS) ile Avrupa ülkelerinde ve daha birçok ülkede depremin
şiddetliği değerlendiriliyor.
Depremin şiddetliğine bağlı olarak, etkilenen alan tamamen yıkılabilir. Depremler
en büyük zararı dış merkezde
yapıyor, ondan uzaklaşınca depremin
yıkıcı etkisi de azalıyor. Depremin
merkezinde binalar, evler ve başka
yapılar yıkılır, elektrik ağları kopabilir,
çoğu zaman yangınlar da meydana
geliyor.
Daha
az
şiddetli
depremler
ülkemizde de meydana geliyor. 26
Haziran 1963 yılında Üsküp’te Mercalli
magnitüd basamağına göre 9 derecelik,
Richter sismik basamağına göre ise 6,1
Res.4.5 Sismogram
derecelik deprem meydana gelmiş.
Üsküp depremi 50.000 kilometre
karelik alanda hissedilmiş.
Deprem, büyük sayıda binaların ve diğer yapıların yıkılması ve zarar görmesine
yol açmış. Yıkılan yapıların altında binlerce kişi hayatını kaybetmiş ya da yaralanmış.
Res.4.6 Depremden sonra Üsküp’ten görüntüler
Merkezi okyanusların altında daha şiddetli
olduğu depremler sırasında, çok yüksek dalgalar meydana gelebilir. Bunlar tsunami olarak tanımlanıyor. Bu dalgaların yüksekliği 30
m veya fazla olabilir. Dalgalar karaya gelince
çok büyük zararlara yol açabilir.
Yanardağlar
Yanardağ kanalı
Yanardağ yeryüzü kabuğunda magmanın
ısınmış lav ırmak şeklinde çıktığı delikler ya
Res.4.7 Tsunami
da çatlaklardır. Yanardağ erupsiyonu (püskürmesi) meydana geldiği zaman, yanardağ deliğinden zehirli ve ısınmış gaslar, kül, ısınmış taşlar
ve birkaç kilometreye yayılan büyük miktarda lav
atılıyor. Yanardağ lavası açıklar etrafında soğuyor
ve konus şekilleri yaratılıyor. Yanardağın şekli magmanın yoğunluğuna ve onun püskürme kuvvetine
bağlıdır. Atıldığı külden dolayı, yanardağ etrafındaki toprak çok verimlidir. Patlamayan yanardağ
erupsiyonları yeryüzü kabuğunun levhaları birbirinden ayrıldığı yerde meydana geliyor. Yanardağlar onların erupsiyon şiddetliğine ve sıklığına göre
ayrılıyorlar. Sıkça erupsiyonu olan yanardağlar aktif
yanardağlar olarak adlandırılır, seyrek erupsiyonu
olan yanardağlara uyumuş yanardağ denir, erupsiyonu olmayan yanardağlar ise sönmüş yanardağlar
olarak adlandırılır.
Res.4.8 Yanardağ
Aktif yanardağlarda şu elemanlar vardır: ısınmış
kütlenin yatağı, ısınmış magmanın hareket
ettiği yanardağ kanalı, krater ya da yanardağ
deliği ve yanardağ etrafında birikmiş lavadan
yaratılan yanardağ kabuğu.
Yanardağların fazlası tektonik levhaların
Krater
sınır
uzunluğu
boyunca
bulunuyor.
Yanardağ kabuğu
Yanardağlar sıkça karanın dağ kesimlerinde,
Lav
ancak aynı zamanada okyanusların dibinde
de olabilir ve su düzeyine kadar yükseliyorlar.
Geyzerler sıcak su koyveren yeraltı kayYatak
naklardır. Sıcak kayalıkların bulunduğu Yeryüzün yüzeyi altına yakın, yanardağlar alanında
bulunuyorlar. Bu kayalarda su ısınıyor, buhar
yukarıya doğru basınç yapıyor ve bazı çatlak
Res.4.9 Yanardağın yapısı
yerden havaya fırlatılıyor. Fırlayan suyun yüksekliği birkaç santimetreden birkaç metreye kadar olabilir.
Fırtınalar
Fırtına atmosfer bozukluğudur. Fırtınaları
kümülonimbüs olarak adlandırılan büyük bulutlar
meydana getirtiyor. Bulutların içinde aralarında
ovuşan ve elektrisite oluşturan buz kristalleri, dolu ve
su damlaları vardır. Elektrisite miktarı büyük olunca,
gördüğümüz şimşek halinde boşalma meydana
Fig. 4. 10 Geyzers
oluyor. Şimşek bulut ve toprak arasında, iki bulut
arasında ya da bir bulut içinde meydana gelebiliyor.
Fırtına olduğu zaman duyduğumuz sese gürleme deniyor. Gürleme havadan şimşek
geçince ısınmış havanın çabuk yayılması sonucu olarak oluşuyor.
Erozyon
Erozyon (Aşınım) Yeryüzü kabuğunun düzey
tabakasının yıpratılıp yerinden koparılarak eritilme
ve malzemelerin başka yere taşınma sürecidir.
Kayalıkların dağılması aşağıdakilerden birinden
Res.4.11 Fırtına
dolayı olabilir:
• Kayalıklı kütlenin küçük kum ve toza fiziksel
küçültülmesiyle;
• Kayaların su ve bazı kimyasal agenslerin etkisi altında kimyasal dağılmasıyla;
• Kayaların organik yıkılması ve dağılmasıyla
Toprağın erozyon terimi, sağanaklı yağışlarla ve rüzgarla verimli dağınır toprağın
ıslanması ve götürülmesi süreciyle tanımlanıyor.
Erozyon doğal faktörlerden olduğu gibi doğal bitki
örtüsüne zarar verdiğinden dolayı insan faktörüne
de bağlıdır. Erozyonun sonucu olarak seller,
büyük miktarda çökelmiş malzemelerin birikmesi
özellikle su birikimlerinde, yapıların hasar görmesi
gibi olaylar meydana gelebilir. Erozyondan teraslar
ve duvarların inşa edilmesiyle, toprağın kontürlü
işletilmesi, ormanlaştırma ve benzer etkinliklerle
korunuyoruz. Zamanla erozyon Yeryüzün rölyefini
de değiştiriyor.
Res.4.12 Toprağın erozyonu
Yükselme ve Alçalma (Gelgit)
Deniz yükselmesi ve alçalma, Ay ve
Güneş’in yerçekimi etkisiyle deniz yüzeyinin
periyodik dönemli yükselme ve alçalma
olayıdır. Denizlerde su gün içinde 2 kez
yükseliyor ve alçalıyor ya da bu olay her 6
saatte tekrarlanıyor. Güneş’in kütlesi Ay’ın
kütlesinden çok daha büyüktür, ancak Ay
Dünya’ya o kadar yakındır ki ayın çekim
Res.4.13 Deniz yükselmesi
kuvveti, Güneş’in yeryüzündeki su yüzeyine
çekim kuvvetinden 2,5 misli daha güçlüdür.
Bundan dolayı Ay’a doğru yönelik olan su yüzeyleri yükseliyorlar ve o şekilde deniz
yükselmesi (gelgit) oluşuyor.
Yeryüzünün diğer tarafında su kütlesi
geriye çekiliyor ve o tarafta farkedilmez
kadar az yükselme oluşuyor. İki yükselme
arasında toprak alçalıyor ve alçalma meydana
geliyor. Yükselme ve alçalma alanları denizde
yaşayan canlı varlıklar için hem avantajlı
hem de dezavantajlıdır. Suyun karadan
çekilmesiyle, hayvanlar doğrudan güneşe
ve yüksek sıcaklıklara açık kalıyorlar. Alçalma
zamanında tuz konsentrasyonu daha yüksektir.
Avantajlar yükselmede su tazelenip yeni besin
Res.4.14 Alçalma
miktarların gelmesi, alçalma zamanında ise
kirli süpstansların götürülmesinde oluşuyor.
Yağışlar
Yağışlar yeryüzü yüzeyine sıvı ya da katı agregat
halinde düşen yoğunlaşmış buhar şekillerini
tanımlıyor. En sıkça rastlanan yağışlar yağmur,
kar, dolu vb. Yağışlar atmosferde gas karışımın
bulutlarda yoğunlaşma sırasında oluşuyor.
Yoğunlaşmış su damlaları aralarında bağlanıyor
ve Yeryüzü’ne yağmur şeklinde yağıyor. Yağan
yağmur miktarı yağmurmetreyle ölçünüyor.
Res.4.15 Yağmur
Bulut, atmosferde sıvılaşmamış damlalar ya da kristeller miktarı olarak tanımlanıyor.
Birkaç farklı çeşit bulut vardır. Bazı bulut çeşitleri şunlardır:
• Stratüs dağ tepelerinde bulunan şekilsiz alçak
bulutudur. Ondan ufak yağmur ya da kar yağıyor;
• Kümülonimbüs fırtına sırasında çok büyük alçak
buluttur ve ondan sıkça dolu yağıyor;
• Kumulus güzel hava sırasında görünen beyaz
buluttur;
Res.4.16 Bulut
• Sirüs püskül şeklinde güzel hava sırasında meydana
gelen yüksek buluttur.
Sıcaklık 0°C altına düştüğü zaman, su buharı kar kristellerine dönüşüyor. Dolu, donmuş yağmur damlaları etrafında su birikince ve biriken su donunca oluşuyor. Çiy
(damlacık) yaz mevsinde açık bulutsuz akşamlar sırasında
meydana geliyor. Özellikle nemin yüksek olduğu yerlerde meydana geliyor. Kırağı kış mevsiminde açık bulutsuz
hava sırasıda görülebiliyor.
Res. 4.17 Kar
Depremler nasıl oluşuyor?
Dış merkez (episantr) nedir?
Uyumuş ve sönmüş yanardağlar
arasında fark nedir?
Canlı (aktif ) yanardağlarda hangi
kısımlar görünebilir?
Fırtınaların meydana gelmesini açıkla.
Toprağın erozyonuna karşı hangi
önlemler alınabilir?
Bir gün içinde kaç kez deniz yükselmesi
meydana gelebilir?
Yükselmenin ve alçalmanın avantajları
nedir?
Yeryüzüne yağan yağış türlerini açıkla.
Meteoroloji, havayı inceleyen bilim
dalıdır.
İlk tsunamı dalganın karaya
vurmasının birkaç dakika
öncesinde, deniz birkaç metre
geriye çekiliyor.
Fırtına uzak olduğu zaman, önce
şimşek görünüyor, ondan sonra ise
gürleme işidiliyor.
Şimşek görünce, gürleme işidene
kadar saniyeleri say. Saydığın
saniyeleri 3 ile böl ve fırtınanın kaç
kilometre uzaklığında olduğunu
anlayacak olursun.
Doğal olaylar ve yeryüzünün iç ve dış değişikliklerin etkisi hakkında
yazılar oku.
Yanardağ maketi hazirla.
Yanardağ patlamaların görüntülendiği video kayıtlar izle.
Yeryüzünde meydana gelen doğal olaylardan oluşan resimlerden foto albümü yap.
KAYALARIN YARATILIŞI
VE KAYA TÜRLERİ
Yeryüzü çekirdeği farklı kayalık tabakalarından yapılmıştır. Kayalar yeryüzü rölyefini, dağları, düzlükleri,
vadileri, deniz dibini oluşturuyor. Milyonlarca yıl süresi
içinde yaratılmışlar. Kayalar bir ya da fazla mineralden
yapılı olabilirler. Aralarında yaratılış şekli, kimyasal yapısı, rengine, katılığına, büyüklüğüne ve başka özelliklere
göre ayrılabilir. Yaratılış şekline göre: magmatik, tortulu (tabakalaşmış) ve değişmiş (metamorfik) olarak ayrılıyor.
Res.5.2 Magmatik kayalar
Kayalar nedir?
Kayaları nedere
görmüşsün?
Tüm kayalar aynı renkli
ve aynı şekilli midir?
Yeryüzünde
en
eski ve en yaygın kayalar magmatik kaRes.5.1 Matka’da kayalar
yalardır. Onlar yanardağ patlamasından sonra oluşuyor.
Magma yüzeye çıkınca soğuyor ve katı kayaya dönüşüyor. Yanardağın magmayı dışarıya fırlatması için yeterli gücü olmayınca, magmatik kayalar
yeryüzü içinde de oluşabilir. Aktif yanardağların
bulunduğu yerlerde, magmatik kayalar günümüzde de oluşuyor. Yaklaşık dört milyar yıl önce,
bu tür kayalardan katı yeryüzün kabuğu oluşmuş.
En yaygın magmatik kayalar şunlardır: bazalt (volkanik karataş), granit (kayaç)
vb. Bazalt en çok yeryüzü yüzeyinde
vardır, granit ise kıtalarda görünebilir.
Yanardağ
lavından
oluşmuş
magmatik kayalar
Magmatik kayalar çok katı kayalardır
ve bundan dolayı inşaatçılıkta kullanış
görüyor.
Magma
Res.5.3 Magmatik kayanın yaratılışı
Tortulu kayalar kum, kireç,
balçık, ölü hayvanlar kalınıntıları
(petrol), bitki kalıntıları (kömür) ve
başka
doğranmış
malzemelerin
birikmesiyle oluşuyor. Onlar göl ya
da deniz dibinde birikiyor, sonra ise
yeryüzünün içinde batıyor ve orada
katılaşıyor.
İncecik
malzemeler
k
Biri
me
k
Tortu
Erozyon
Biriken doğranmış
malzemelerden
tortulu kayaların
oluşması
Tortulu kaya
Res.5.4 Tortulu kayaların yaratılışı
Gezdiğimiz zeminin en büyük kısmı bu tür
kayalardan oluşmuştur. Birikim şekline ve biriken malzemeler türüne göre üç çeşit tabakalaşmış kayalar şunlardır: mekanik, kimyasal ve
organik.
Mekanik tortulu kayalar suda ya da karada
ufacık malzemelerin birikmesiyle oluşuyor.
Birikilmiş malzemeler zaman geçtikçe yapışıyor, dolgulaşıyor ve katı kayaya dönüşüyor.
Mekanik tabakalaşmış kayalar balçık, kum
ve çakıldır. Bu tür kayalarda fosiller - salyanRes.5.5 Tortulu kayalar
gozlar, balıklar, kuşlar ve başka hayvanların
taşlanmış kalıntıları bulunuyor. Kimyasal
tortulu kayalar, kimyasal çözeltiler yoluyla meydana gelen malzemelerin birikmesiyle oluşuyor. Bu şekilde tuz, alçı, kireçtaşı ve benzerlerden oluşmuş. Organik tortulu kayalar ölmüş bitki ve hayvan organizmaların kalıntıların birikmesiyle oluşmuş.
Bu şekilde kireçlenmiş kayalar, mercanlar vb. oluşmuş. Ayrı organik tortulu kayalar
grubuna kömür ve petrol yer alıyor. Kömür, milyonlarca yıl önce var olan dev ağaçlardan oluşmuş, petrol ise eski zamanlarda varolan denizlerde yaşayan organizmaların çürümesiyle oluşmuş. Kömürün ve petrolün yanma ve yüksek sıcaklık geliştirme
özellikleri vardır.
Değişmiş (metamorfik) kayalar.
Yeryüzü kabuğunun içinde büyük basınç
ve yüksek sıcaklık etkisi altında tortulu
ve magmatik kayalardan oluşuyor. Bu
faktörlerin etkisinden dolayı onların ilk
görünüşü ve kimyasal yapısı değişiyor.
Mermer, kireçli kayaların değişmesiyle
oluşan değişmiş kayadır. Değişmiş
kayalara şunlar aittir: mermer, kristal
killeri ve başka.
Farklı kaya türleri farklı minerallerden
oluşmuş. Mineral, arasında bağlanan ve
düzgün yapı oluşturan kristallerden oluşuyor.
Oluşma şekline göre kayalar nasıl
ayrılıyor?
Magmatik kayalar nasıl oluşuyor?
Kaç tür tabakalaşmış kaya vardır?
Kömür ve petrol kullanımı nerede
buluyor?
Değişmiş kayaları say.
Şu kayalar: balçık, alçı, kireç, granit ve
mermer nerede kullanılıyorlar?
Farklı kaya türlerini
gözetleyin.
Öğretmenle
mermer
ya da başka süsleme taş mağarasını
ziyaret edin ve onların kullanımıyla
tanışın. Yakınlığınızda taş kırma
ocakları varsa ziyaret edin, kullanılan
kayaların nerede kullanıldığını öğrenin
Res.5.6 Değişmiş kayalar
İnsanlar altın, gümüş, bakır, aluminyum metalleri gibi, kayalardan mineralleri kullanıyor. Mineraller
suda da, suyun buharlaşmasıyla oluşabilir. Bu tür mineraller suda erimiştir ve
kayalıklardaki çatlaklardan yeraltı mağaralarda akıyor. Su buharlaşıyor ve kireç katmanları
bırakıyor. Bu kireçli malzemelerin birikmesiyle sarkıtlar
ve dikitler gibi
mağara süsleri
oluşuyor.
Res. 5.7. Sarkıtlar
ve dikitler
TOPPRAĞIN YARATILIŞI
VE TOPRAK TÜRLERİ
Toprak yeryüzü kabuğunun üst yüzeyini tanımlıyor.
Mineral taneciklerden, organik maddelerden, sudan, haLitosferin
vadan ve canlı organizmalardan oluşuyor. Toprağın yarayüzey tabakasına ne
tılışı, birkaç yüzyıldan birkaç binyıla kadar sürebilen yavaş
denir?
bir süreçtir. Bundan onun önemi ortaya çıkıyor. Toprağın
Toprak ne için
biçimlendirmesine etkileyen faktörler şunlardır: rölyef, ikkullanılıyor?
lim, kayaların ihtiyarlığı ve yapısına ve o alanda yaşayan
Kaç çeşit toprak
bitkisel organizmalar. Toprağın yaratılışı uzun bir süreç olbiliyorsun?
duğundan dolayı, yaratılış süresinde topraklar değişiyor,
yaratılışa aynı zamanda insanın da etkisi vardır. Makedonya Cumhuriyeti’nde yaklaşık 30 tür toprağa rastlanabilir.
Toprağın çok sayıda işlevi var:
• canlı organizmalara besin sağlıyor;
• insanın etkinlikeri gerçekleştirdiği yerdir;
• jeolojik ve arkeolojik zenginliği içeriyor;
• bazı canlı organizmaların yaşadığı yerdir;
• su, besleyici maddeler ve karbon gibi maddeleri
koruyor, temizliyor ve dönüştürüyor;
Toprak profili yaratılış sürecinde ayrıştığı toprağın,
toprak çevreninin toplamıdır. Toprakta birkaç tabaka fark
ediyoruz:
• organik maddelerle zengin olan tabaka, humus
olarak adlandırıyoruz ve O ile işaretleniyor;
Res.6.1 Toprak
• köklerle ve canlı organizmalarla zengin olan tabaka,
A ile işaretleniyor;
• fazla canlı organizmaların olmadığı ancak az bitki
kökleri içeren tabaka, B ile işaretleniyor;
• canlı organizmaların olmadığı ve büyük taneciklerden oluşan tabaka C ile
işaretleniyor.
Toprak organik ve organik olmayan maddelerden oluşuyor ve bunlardan en önemlisi humustur. Humus toprak yapısının
durumunu düzenliyor, erozyonu önlüyor,
su ve havanın girmesini sağlıyor. Bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için önemli olan
kimyasal elemanları alıyor, geçiriyor ve depoluyor. Doğada kendiliğinden yaratılmış
ve yaratılıyor, yüzeyde organik madelerin
dağılması ve birikmesiyle.
Res.6.2 Toprak profili
Tekstür (doku) toprakta kum, toz ve balçık
içeriğidir. Tekstürün değişmesiyle bitkilerin bakımı
için verimli koşullar oluşuyor.
Topraklar mineral taneciklerin büyüklüğüne göre
gruplaştırılmıştır: kumlu, killi ve balçıklı. Kumlu
toprak engebelidir, gözle görünen tanecikler içeriyor.
Tanecikler genelde birbirine yapışmıyor, sadece
nemlendiği zaman. Kumlu toprak fazla besleyici
maddeler tutmuyor. Killi toprak kumlu topraktan
daha küçük tanecikler içeriyor. Bu toprağın tozlu
görünümü var. Killi toprağın tanecikleri nemlendiği
zaman birbirine yapışıyor. Killi toprak kuruduğu
zaman şeklini tutmuyor. Balçıklı toprak en küçük
tanecikler içeriyor. Balçıklı toprağın tanecikleri
Res.6.3 Toprağın tabakaları
nemlendiği zaman birbirine yapışıyor ve kuruduğu
zaman genelde şeklini koruyor. Balçıklı toprak kuru
olduğu zaman düzgündür, nemli olduğu zaman ise yapışkandır. Fazla balçık içeren
topraklara ağır toprak deniliyor. Balçık bol miktarda besleyici maddeler tutabiliyor,
ancak içinden hava ve su zor geçiyor.
Toprağın içeriği işlevi için büyük önem taşıyor. Bu içeriğin herhangi bozukluğu
toprağın işlevinde belli sorunlar yaratabilir. Toprak durmaksızın erozyondan, organik
maddelerin azalmasından, çevre kirliliğinden, canlı dünyanın azalmasından, sellerden,
hava felaketlerinden, mekanik hasarlardan, yapay çöplerden ve başka nedenlerden
zarar görüyor. Tüm bu faktörler arasında, insanlar kendi etkinlikleriyle toprak tabakanın
yoketmesinde en büyük etkisi var. Toprağın
kirleticisi bitkinin kökünden alınabilir ve
bitki gerektiği gibi gelişmeyecek. Bitki evcil
hayvanlar tarafından yenilebilir, ondan
Toprak nasıl oluşuyor?
Toprağın işlevlerini say?
sonra da et, süt ya da yumurtalardan
Toprak tabakalarını açıkla.
kirleticileri insan kendi vücuduna alabilir.
Toprak türlerini say.
Toprağın önemini açıkla.
Toprak tabakalar modeli yaptır.
Resne’nin
elmasından,
Koçana’nın pirincinden, Pirlepe’nin tütünden, Ustrumca’nın da tarım kültürlerinin meşhur olmasının nedeni olarak
toprağın özellikleri hakkında tartışın.
Toprağın işletilmesi için kullanılan
makineleri tanıyın.
2.5 santimetrelik toprağın
yaratılması için 1 ile 25 yüzyıllık bir süre
gerekiyor. Uzmanların hesaplarına göre
her yıl erozyondan dolayı yaklaşık 75
000 milyon ton toprak yokediliyor. Bir
santimetre küp toprakta 1.000.000’dan
fazla bakteri yaşıyor.
İnsanın gerek duyduğu hemen
herşeyi topraktan elde ediyor: besin,
giysi, kağıt, odun, ilaçlar...
CANLI DÜNYANIN
ÖZELLİKLERİ
Canlı organızmaların özelliği hücresel yapıdır
Hücre
Tek hücreli ve çok hücreli organizmalar
Besin ve beslenme
Bitkiler besin üretiyor
Hayvanlar tüketicidir
Besin sinciri
Nefes almak – temel biyolojik özelliği
Salgılamak – zararlı maddelerden serbestlenmek
Öğrenci, devamdaki sayfaları inceledikten sonra:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
canlı organizmaların farklılıklarını ve benzerliklerini bulabileceksin;
canlı organizmaların özelliklerini anlayabileceksin;
organizmaların hücresel yapılarını (tek hücreli ve çok hücreli) anlayabileceksin;
formları, hücrenin yapı kısımlarını ve onların işlevini (bitkisel ve hayvansal) grafik yardımıyla
adlandırabileceksin;
hayvansal ve bitkisel hücrelerin farklılıklarını ve benzerliklerini fark edip sayabileceksin;
tüm diğer yaşam özellikler ve süreçler arasında beslenmenin önemini bulabileceksin;
bitkilerin yeşil bölümlerinde topraktakı mazlemelerden, havadan ve güneş ışığından besin
üretiklerini anlayabileceksin;
hayvanların besin tüketicisi olduğunu öğreneceksin;
bitkilerin ve hayvanların beslenmesine göre bağlılıklarını açıklayabileceksin (beslenme
sinciri);
nefes almayı organizma ve yaşam ortamı arasında gaslar takası olduğunu anlayabileceksin;
bitkilerin tüm organlarla nefes aldıklarını anlayacaksın;
hayvanların yaşam ortamına bağlı olarak farklı olan nefes organları yardımıyla nefes
aldıklarını öğreneceksin;
organizmanın gerekmeyen ve zararlı maddelerden serbestleştiğini anlayacaksın;
hayvanlarda hareket etmeyi beslenmeyle bağlayabileceksin;
hareket etme şekillerin yaşam ortamına bağlı olduğunu anlayabileceksin;
Tanıyacağın terimler:
Hücresel yapı
Hücre
Hücre zarı
Sitoplazma
Çekirdek
Bir hücreli organizmalar
Mikroorganizmalar
Çok hücreli organizmalar
Besin
Beslenme
Üreticiler
Tüketiciler
Otçullar
Etçiller
Hepçiller
Beslenme Sincirleri
Nefes Almak
Gaslar takası
Nefes organları
Salgılamak
Hareket etmek
Canlı organizmların hareket etmesi
İritasyon hassasiyeti
İritasyon algılama organları
Bitkilerde yaşam döngüsü
Bitkilerde eşeysiz çoğalma
Hayvanlarda eşeysiz ve eşeyli çoğalma
Hayvanlarda yaşam döngüsü
İnsanın gelişme aşamaları
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
yaşam ortamında bildiğimiz temsilcilerin hareket etme
şekillerini ve organlarını ve onların beslanmelerini
kıyaslayabileceksin;
bitkilerin sınırlı hareket ettiklerini anlayabileceksin;
hayvanlarda hassasiyeti organizmanın ortamla bağlamı
olarak anlayabileceksin;
hassasiyetle ilgili terimlerin anlamını bileceksin ve
uygulayabileceksin;
hisler, beslenme, hareket etme ve tehlikelerden korunma
arasındaki bağları hakkında kendi düşüncelerini
açıklayabileceksin;
bir hayvanın ortamla bağlarını (hassasiyetini)
açıklayabileceksin;
büyümeyi, çoğalmayı, ölmeyi her canlı organizmada
yaşam döngüsünden aşama olarak anlayacaksın;
bitkilerde büyümeyi ve eşeysiz çoğalmayı anlayacaksın;
organizmalarda çoğalmayı hayatta kalma şekli olarak
anlayacaksın;
insanın büyümesi sırasında gelişme aşamalarını
öğreneceksin;
ihtiyarlamayı ve ölmeyi her birimin yaşam döngüsünden
doğal aşamalar olduğunu kabul edeceksin.
Hareket etme organları
Hassasiyet
İritasyon
İritasyon algılama organları
Kuvvetli iritasyonlardan
korunma
Büyümek
Gelişmek
Eşeysiz çoğalma
Eşeyli çoğalma
Döllenme
İhtiyarlama
Ölmek
CANLI ORGANİZMALARIN ÖZELLİĞİ
ONLARIN HÜCRESEL YAPISIDIR
Her canlı organizma daha küçük kısımlardan yapılıdır. Bu
küçük parçalardan herkesin faklı işlevleri var, ancak orgaBitkiler
nizmanın kendi ortamında yaşamayı ve hayata kalmayı
ve hayvanların yapıları
sağlamak için tüm kısımlar beraber çalışıyor. Küçük kınasıldır?
sımlar, daha da küçük kısımlardan yapılıdır, onlar da daha
Bitkilerin ve hayvanların
küçük kısımlardan yapılıdır ve en küçük kısıma – hücreye
tüm yapısal parçalarını
gelene kadar bu şekilde devam ediliyor. Hücre tüm canlı
görebilir miyiz?
organizmaların temel yapısal birimidir.
Bitkiler ve hayvanlar
Yeryüzünde tüm organizmalar beş krallığa bölünmüşarasında benzerlikler
tür: bakteriler krallığı, tarih öncesi hayvanlar ve yosunlar
nedir?
krallığı, mantarlar krallığı, bitkiler krallığı ve hayvanlar
Bitkiler ve hayvanlar
krallığı. Her canlı organizmaların ortak özellikleri şunlararasında farklar
dır: onların hücrehangileridir?
sel yapısı ve onda
Solungaçlar
gerçekleşen yaşam
süreçleridir. Tüm
Su
canlı
organizmaların ortak yaşam
süreçleri şunlardır:
nefes almak, beslenmek, büyümek,
hareket etmek, hassasiyet, salgılamak
ve çoğalmak.
Res.7.2 Balıkta solungaçlar
Tüm canlı orgaRes.7.1 Canlı organizmalar
nizmalar nefes alıyor. Dış ortamdan oksijen alıyorlar ve onun yardımıyla besini enerjiye dönüştürüyorlar. Su ortamında yaşayan hayvanlar solungaçlarla nefes
Burun boşluğu
alıyor. Bu şekilde balıklar, su kurbağaları
ve benzer hayvanlar nefes alıyor.
Ağız
Akciğerler
Karada ya da hava ortamında yaşayan
Nefes borusu
hayvanlar boru sistemiyle (traheylerle) ya
da akciğerlerle nefes alıyorlar. Boru sistemiyle böcekler nefes alıyor. Akciğerler insanda, kuşlarda, köpeklerde, maymunlarda, yılanlarda, kertenkelenlerde ve başka
hayvanlarda var. Solucanlar gibi bazı hayRes.7.3 İnsanda nefes organları
vanlar, oksijeni deri üzerinden alıyorlar.
Bitkiler, yapraklarında bulunan ve gözenek (stoma) olarak adlandırılan boşluklar yardımıyla nefes alıyorlar.
Res.7.4 Hayvanların beslenmesi
Canlı oganizmalar farklı şekilde besleniyolar. Hayvanların vücudu besin üretemiyor.
Onun için bitkilerden hazır besin kullanıyorlar ya da başka hayvanlarla besleniyorlar.
Yaşam süreçlerin gerçekleşmesi, hücrelerin büyümesi ve yenilenmeleri için vücudun
enerji üretebilmesi hergün besin alarak sağlanıyor.
Hayvanlardan farklı olarak, bitkilerin kendileri besin üretme yetenekleri var. Bu süreç
bitkinin yeşil bölümlerinde gerçekleşiyor.
Organizmalar büyüyor, bunun anlamı da kütlesinin büyümesi demektir.
Hayvanlar daha ağır ve daha yüksek
oluyorlar.
Hayvanların yavruları büyüyorlar ve
ebeveynlerin büyüklüğüne ulaşıyorlar.
Bitkilerin yüksekliği ve kütlesi büyüyor ve dallanıyor.
Hayvanlarda farklı hareket etme şekillerine rastlanabiliyor. Bazıları yürüyor,
bazıları koşuyor, bazıları ise zıplayarak,
Res.7.5 Bitki büyüyor
sürüklenerek, uçarak ve benzer şekilde
hareket ediyorlar. Hayvanlar tüm yaşam
ortamlarında hareket edebiliyor, karada, suda ve toprakta.
Hareket etmenin temel amacı besin bulmaktır. Ancak yaşama yeri bulmak için, yavrularını korumağa eş bulmak için de hareket
ediliyor.
Aktif şekilde hareket edip yaşama yerini
değiştirebilen hayvanlardan farklı olarak,
bitkiler yaşam yerini değiştirmiyor. Onlarda sadece vücudun belirli kısımları ile hareket ediyorlar. Onların hareketleri güneşe
Su
Su
doğru yöneliktir. Bitkinin toprakta olduğu
kısım – kökü, su kaynağına doğru ve yeryüzü merkezine doğru hareket ediyor.
Res.7.6 Bitkilerin hareket etmeleri
Bitkiler ve hayvanlar dış
ortamdan gelen sinyallere
karşı hassastır. Bu demek
ki kendi ortamlarında yaşanan değişkliklere hassas ve
aynılarına karşılık veriyorlar.
Tavşan gibi bazı hayanlar
çok korkaktır ve en küçük
değişikliğe bile tepki gösteriyorlar. Denizde yaşayan
hayvanlar, deniz dalgaların
taşıdığı sinyallere karşılık
veriyorlar. Bitkiler de ortamdan verilen sinyallere
karşılık veriyorlar, ancak
Res.7.7 Mimoza (kostümotu)
hayvanlardan farklı bir şekilde. Güneşe doğru ya da suya doğru yöneliyorlar, dokunuşa, mekanik hasarlara ve
benzerine hassastırlar.
Canlı organizmaların normal yaşamaları için kendi vücudundan her gün, gerekmeyen ve fazlalık maddeleri atmaları gerekiyor. Hayvanlar dış ortamda sıvı, katı ve gaslı
maddeler atıyor. Bu maddelerın atılması için özel organları vardır. Bitkilerin özel organları yoktur ve gerekmeyen maddeleri yapraklar ve çiçeklerden atıyorlar.
Res.7.8 Hayvanların hareket etme şekilleri
Çoğalma tüm canlı organizmaların ortak özelliğidir. Bu sürecin gerçekleşmesi için organizmaların yeterince olgun olmaları gerekiyor. Bitkiler tohumla ya da kendilerinden
kesilen kısımlarla çoğalıyorlar.
Hayvanlar birkaç faklı
şekilde çoğalıyorlar. Daha
basit yapıya sahip olan, tek
hücreli hayvanlar, hücrenin
bölünmesiyle çoğalıyorlar.
Daha kompleksli yapıta sahip olan hayvanlar yavruları
Res.7.9 Bitkilerin çoğalması
doğurmakla, yumurtlayarak
ya da kendi vücudundan bir
parçanın kopmasıyla çoğalıyorlar. Organizmalar arasında çoğalma sürecinin ortak özelliği yeni birimlerin oluşması ve kendi türü hayatta kalmasıdır.
Birikmiş bitki ve hayvan örneklerinden konservelenmiş malzeme
koleksiyonu yap.
Canlı organizmaların farklı şekillerden ve yaşam süreçlerinden grafiklerden albüm hazırlayın.
Hayvanların farklı özelliklerini gözetleyin (balıkların akvaryumda hareket etmeleri, kuşların
beslenmeleri, mimozanın hassasiyeti vb).
Res.7.10 Hayvanların çoğalması
Aşağıdaki
hayvan
resimlerinе
bakın. Organizmalar
canlı mıdır? Nasıl
farkediyorsun?
Bitkilerin ve
hayvanların ortak
özellikleri hangileridir?
Tabelada, beslenme,
hareket etme ve
çoğalma açısından
bitkiler ve hayvanlar
arasında benzerlik ve
farkları yaz.
Bir organizmanın canlı olduğunu varsaymak için, şu özellikleri göstermesi
gerekiyor:
• canlı organizmalar hücrelerden yapılıdır;
• canlı organizmalar enerji alıyor ve kullanıyorlar;
• canlı organizmalar büyüyor ve gelişiyor;
• canlı organizmalar çoğalıyorlar;
• canlı organizmalar yaşadıkları yaşam
ortamından sinyallere cevap veriyorlar;
• canlı organizmalar yaşadıkları yaşam
ortamına uyum sağlıyorlar.
Şeker kristelleri şurubun içinde büyüyorlar. Ancak canlı organizma için sadece tek koşulu yerine getirdikleri için
canlı organizma olamazlar. Öğretmenle
birlikte canlı organizmaların kimi özellikleri ve canlı organizma olmayan kimi
nesneler için örnekler verin.
HÜCRE
Canlı organizmaların en küçük yapısal
birimleri hangileridir?
İnsanda en küçük yapısal birimlerini sayabilir miyiz?
Res.8.1 Hücreler
Bu şekilde, tüm canlı organizmaların yapılmış olduğu
temel yapısal ve işlevi birimi olan hücreyi tanımladık.
Hücreyi ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Huk mantar
parçasını gözetlerken bulmuş. Hücreleri, yan yana sıralanmış büyük kutular olarak görmüş ve tanımlamış. Bugün,
mikroskopların gelişmesiyle hücre yapısına derince girilmiştir. Hücreler, aralarında yapıya, şekile, biçime ve büyüklüğüne göre ayrılır.
Hücrelerin en büyük bölümü büyüklüğüne göre mikroskoptiktir ve onları sadece
mikroskopla görünebilir. Ancak, gözle görünebilen hücrelere de rastlanabilir. Böyle
hücreler limon, portakal, nar,
pamuk ve bazı başkalarında
var. Hücrelerin büyüklüğü
bir santimetreden bin kez
daha küçük, bir metre uzunluğuna kadar değişebilir.
Şekline göre hücreler: yuvarlak, dikdörtgen şekli, dalRes. 8.2 Mikroskop altına
lanmış, çırpı şeklinde ve dügörünebilen hücreler
zensiz şeklinde olabilir.
Bitkilerin yapısına ait olan
hücrelere bitkisel hücre,
hayvanların yapısında bulunan hücrelere ise hayvansal
hücre denir.
Res.8.3 Sitron meyvaları
Res.8.4 Pamuk
Her hücrenin temel yapısal parçaları şunlardır: çekirdek, sitoplazma ve hücre (plazma) zarı. Har canlı organizma
gibi tek olarak çalışabilir. Onda da tüm yaşam süreçleri gerçekleşiyor.
Hayvansal Hücre
Her hücrenin iç bülümü hücre zarı
ile korunuyor. Hücre zarı, hücrede neyin girdiğini ve çıktığını kontrol eden
ince bir örtenek tanımlıyor. Hücreye sadece gereken maddeler giriyor.
Gerekmeyen ve fazlalık maddeler
dışarı çıkıyor. Sitoplazma hücrenin
içini dolduran yarı sıvı maddedir. İçinRes.8.5 Farklı şekilli hücreler
de hücreye yardım eden çok sayıda
maddeler bulunuyor. Sitoplazmada
tüm hücre parçaları yerleşmiştir. Çekirdek hücrenin “kontrol merkezi”dir. İki temel işlevi
vardır: hücrede tüm yaşam süreçlerini kontrol ediyor ve içinde bir hücreden başka hücreye geçen kalıtsal maddeler yerleşmiştir. Hayvansal hücrenin kalan bölümlerini biyoloji dersinde öğreneceksin.
Nişeste tanecikleri
Çekirdek
Çekirdek
Hücre duvar
Hücre
zarı
Kloroplastler
Sitoplazma
Bitkisel hücre
Res.8.6 Hücre parçaları
Hayvansal hücre
Res.8.7 Hücre çekirdeği
Bitkisel hücre
Temel kısımlar dışında, bitkisel hücreler hücre duvarı, kloroplastler ve nişeste tanecikleri içeriyor. Hücre duvarı bitkisel hücrenin ek tabakasıdır. Hücrenin şeklini koruyor, hücre ve dış ortam arasında madde değişiminde rol alıyor ve koruma tabakası
olarak kullanılıyor. Kloroplastler bitkisel hücrelerin yeşil bölümleridir ve bitkilerde besinin üretim sürecinde yer alan yeşil pigment içeriyorlar. Kloroplastlerde üretilen besin,
yedek besin olarak nişeste taneciklerinde depolanıyor..
Alıştırma:
Hücrelerin
mikroskoplanması
Gereç ve mazemeler:
mikroskop, cam parçası, camörtüsü, kerpeten, soğan,
su damalıcı, defter ve kalem.
Soğanı soyun ve kerpetenle iç bölümünden bir
yaprak parçası alın. Aldığınız
parçayı cam parçası üzerine
koyun, 2-3 damla su atın
ve cam örtüsüyle cam parçasını örtün. Hazırladığınız
karışımı mikroskopla gözetleyin. Ne görebiliyorsunuz?
Defterinizde çizin ve hücre
kısımlarını işaretleyin.
Hücreler nasıl ayrılır?
Sadece bitkisel hücrelerde rastlanan kısımlar hangileridir?
Şekline göre hücreler nasıl olabilir?
vakuoller
Resimi kullanarak aşağıdaki tabloyu doldurun
Hücre parçası
Resimdeki
işaret
İşlevi
Çekirdek
Hücre
zarı
Sitoplazma
Hücre
duvarı
Kloroplast
Res. Soğan yaprağı
Nişasta
tanecikleri
Elinizde
olan malzemeleri kullanarak, hücre modeli
yapın. Öğretmenlerin
yardımıyla bitkisel hücre, hayvansal hücre ve
mikrop hücreleri mikroskopla gözetleyin.
Hücrelerin temel ayırımı prokariyotik ve
eukariyotik olarak yapılıyor. Prokariyotik
hücreleri kalıtsal malzemeler içeriyor, ancak tam olarak
biçimlendirilmiş çekirdeği yok. Eukariyotik hücreler
tamamen biçimlendirilmiş çekirdekli hücrelerdir.
Hücreler bir ev kadar büyük olsaydı, çekirdek bir oda
kadar büyük olacaktı
TEK HÜCRELİ VE ÇOK
HÜCRELİ ORGANİZMALAR
Bir organizma, bağımsız olarak tüm temel hayat işaretHücre nedir?
lerini gösterebilen canlı varlık olarak tanımlanabilir. AyıTek canlı orrıma göre iki çeşit organizma olabilir: tek hücreli ve çok ganizmada kaç tane hücre
hücreli.
olabilir.
Tek hücreli organizmalar bir hücreden yapılıdır. Bu Canlı organizmada hücretek hücrede tüm yaşam süreçleri gerçekleşiyor ve orga- ler nasıl çalışıyor?
nizma engelsiz çalışıyor.
Tek hücreli organizmalara tüm yaşam ortamlarda rastlanabilir, karada, suda
ve hava ortamında. Tek hücreli organizmalar genelde
büyütme aygıtlarıya gözetliyoruz, ancak gözle de görünebilen organizmalar vardır. Hücrenin yakın aynı iki
yarıya bölünerek çoğalıyorlar.
Mikroorganizma gözle göremediğimiz her canlı organizmadır. Mikroorganizmalar hemen tüm canlı organizma krallıklarına ait olabilir
Tek hücreli organizmalardan farklı olarak, çok hücreli organizmalar birden fazla hücreden yapılıdırlar.
Böyle organizmalarda her hücrenin farklı şekli, yapısı ve
büyüklüğü vardır. Hücrelerin çalışmaları için aralarında
birleşerek dokulara gruplanıyorlar.
Doku benzer şekilli, yapılı ve büyüklüğü olan ve aynı
Res.9.1 Tek hücreli
işi yapan hücreler toplamıdır. Tüm organizmaların yüzeorganizmalar
yinde bulunan dokular yüzeysel dokulardır ve vücutta
koruma rolü var. Bir vücutta kısımları bağlayan dokular bağlayıcı dokulardır, bitkilerde
ise tüm bitkiye maddeler yayan taşıyıcı dokulara da rastlanabilir.
Dokular aralarında gruplaşarak organ oluşturuyor. Organ, bir işlev gerçekleştiriyor. İnsanda böbrekler kanı temizliyor, kalp kanu pompalıyor, mide besini sindiriyor, ince bağırsak besleyici maddeleri içiyor vb. Bitkilerde organlar iki
gruba ayrılıyor. Bir grupta kök, gövde ve yaprak
yer alıyor. Bunlar bitkinin büyümesi ve gelişmesine yardımcı oluyor. İkinci grupta çiçek, ürün
ve tohum yer alıyor ve bunlar bitkinin çoğalmaRes.9.2 Mikroorganizmalar
sını sağlıyor.
Bir yaşam sürecini gerçekleşirmek için birkaç organ
bağlanarak organik sistem oluşturuyor. Örneğin, böbrekler, idrar kesesi ve üreterler farklı organlardır ve farklı
fonksiyonları vardır ve beraber olarak boşaltım sistemini
oluşturuyor. Besin sindirim sistemi besini alıyor, işletiyor ve
gerekmeyen malzemeleri dış ortama atıyor, nefes sistemi
oksijeni alıyor, karbon dioksidi ise dış ortama atıyor vb.
Res.9.3 Ayçiçek
Organik sistemlerin bağlılığı organizmayı oluşturuyor.
Organizmanın engelsiz çalışması için, çalışmanın kontrol
edilmesi gerekiyor. İnsan organizmasında ve hayvanların organizmasında o rolü sinir
sistemi yapıyor. Sinir sistemi dokuların, organların, organik sistemlerin ve organizmanın
bir bütün olarak çalışmasında uyum sağlıyor.
Kan hücresi
Kan dokusu
Kalb
Taşıyıcı
İnsan
sistem organizması
Res. 9.4 İnsan organizmanın organizasyon aşamaları
Tek hücreli ve çok hücreli organizmaların arasında en sıkça rastlanan farklar şunlardır:
Tek hücreli organizma
Çok hücreli organizma
Yapı
Bir hücre
Yaşam süreçleri
Hücre içinde
Çoğalma
Eşeysiz
Fazla hücre
Özelleşmiş organlarda ve
sistemlerde
Eşeysiz ve eşeyli
Mikroskop altında tek
hücreli ve çok hücreli gölotu organizmaları gözetleyin.
Ne farkediyorsunuz?
Verilen terimleri tanımla:
doku, organ ve organik
sistemi.
Tek hücreli ve çok hücreli organizma arasında üç fark say. Tüm tek
hücreli organizmalar mikroorganizma mıdır?
Sinir sisteminin bildiğin işlevlerini say.
Tek hücreli organizmalar besini,
besin vaküolleri olarak adlandırılan hücre
organellerden alıyor. Besin işletiliyor ve başka
hücre organellerden vücudun dışında atılıyor.
Tek hücreli organizmalarda organeller, çok
hücreli organizmalarda organların çalıştığı
şekilde çalışıyorlar.
İnsan vücudunda 78 faklı organ bulunuyor.
İnsanda 11 organik sistemi var. Onlar şunlardır:
kas sistemi, salgılama sistemi, sindirim sistemi,
taşıyıcı sistemi, limf sistemi, deri sistemi, sinir
sistemi, çoğalma sistemi, nefes sistemi, iskelet
sistemi ve endokrin sistemi.
BESİN VE
BESLENME
Tüm canlı
Besin, organizmanın hayatta kalmak için ve yaşam süorganizmalar besleniyor
reçlerin gerçekleştirmesi için aldığı her maddedir. Beslen- mu?
me, vücudun doğru şekilde büyüyebilmesini ve tüm or- İnsan neden besleniyor?
ganlarımızın kendi fonksiyonlarını gerçekleştirmesini sağlamak için, vücudumuzda besleyici madelerin alınmasını
tanımlıyor. Besinin, vücudun büyümesine, sağlığın korunmasına ve yaşam süreci için enerjinin elde edilmesinde
katkıda bulunması için sindirim sisteminden geçmesi gerekiyor. Besin taze ya da ısıda işletilmiş halde kullanılır. Besinde bulunan ve kullanılan her bileşiğe besleyici madde
deniyor. Her besin şu besleyici maddeleri içeriyor: proteRes.10.1 Besin
inler, şekerler (hidro karbonlar), yağlar, vitaminler ve
piramidi
mineral maddeler.
Proteinler en çok hayvan kökenli besinde vardır, organizmaya hücrelerin yapımı için gerekiyor.
Yağları bitkisel ve hayvansal besinle alıyoruz. Onların yardımıyla fiziksel etkinliklerin
gerçekleşmesi ve tüm vücudun çalışması için organizmaya gereken sıcaklık ve enerji
elde ediliyor.
Şekerleri genelde meyvelerden ya da baldan alıyoruz. Bu şekerler organizma için
faydalıdır, çünkü organizmaya enerji veriyor.
Vitaminleri besinle
hergün küçük miktarda
alıyoruz. Vitaminler kemiklerin düzgün şekilde büyümesini, derinin
ve dişlerin daha sağlıklı
olmasını sağlıyor ve vücudumuzun hastalıklara
Res.10.2 Meyve ve sebze
karşı savaşmasına yardım ediyor.
Mineral madeller organizmanın düzenli çalışması için küçük miktarda gereklidir.
Sağlıklı besin, vücudun dengesi için ve stres, enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı dayanıklığa katkıda bulunan her besindir.
Bitkiler besinini kendi vücudunda üretmesi için yetenekleri vardır. Onlardan farklı
olarak hayvanların vücudu besin üretemiyor ve yaşaması için hergün besin alması gerekiyor.
Res.10.3 Proteinler
Proteinler en çok hayvan kökenli besinde var,
et, süt ve yumurtada ve onların işletişmiş ürünlerinde bulunuyor.
Yağlarla zengin olan besinler süt ve sütün işletilmiş ürünleri, bazı et türleri, yumurta, ayçiçek, zeytin taneleri ve benzerleridir.
Şeker tatlı ürünlerde bulunuyor, ancak meyve ve
balda bulunan şekerlerin kullanılması gerekiyor.
Meyveler ve sebzeler vitaminlerle ve minerallerRes.10.4 Yağlar
le zengindir.
Tüm saydığımız besleyici maddeleri beslenme
ile her gün almamız gerekiyor. Bu şekilde organizmanın düzgün büyümesi ve gelişmesini sağlıyoruz. Aldığımız
besinin miktarı yaşlara, fiziki etkinliklere ve cinsiyete bağlıdır.
Beslenmede çok yağ
içeren besinden, yapay
tatlılaştırıcılar içeren besinden ve konservelenmiş
Res.10.5 Şekerler
besinden kaçınmalıyız.
Kurbağaların, akvaryum
balıkların, salyangozların
ve kuşların beslenme
şeklini inceleyin. Ne
farkedebiliyorsunuz?
En çok nasıl besin
kullanıyorlar?
Besin nedir?
Besleyici
maddeleri say.
Gerektiğinden fazla
besin yediğin zaman ne
oluyor?
Neden 12 yaşında bir
gencin, bir bebekten
fazla besin alması
gerekiyor?
Vitamin içeren beş
besin türü say.
Vitamin
Şunlarda var
Ne için gereklidir
eksik/fazlalık
İyi görme, sağlıklı deri ve saçlar,
nefes ve sindirim sistemi,
Fazlalık başağrısına, göz
kemiklerin ve dişlerin büyümesi bozukluğuna, kusma, kepekli kuru
ve gelişmesi, infeksiyonlardan
deriye yol açıyor
koruyor
A
Portakalda, sarı meyvada ve
sebzede yapraklı sebzede,
süzme yoğurtta, tereyağda,
karaciğerde
B grubu
Karaciğer ve iç organlarda,
balıkta, kümez hayvanların
etinde, mayada, fasülyede,
tahıllılarda
Sağlıklı deri ve kasların
bakımında, hücrelerin
bölümünü ve çalışmasını
iyileştiriyor
Eksikliği yağlı deriye, midde
ağrılarına, başağrısına ve ruh
halinin aniden değişmesine yol
açıyor
C
Limonda, biberde, çilekte,
brokolide, domateste, yapraklı
sebzelerde
Yaraları, yanıkları, morları
iyileştiriyor, aterosklerözden
ve kalb hastalıklardan koruyor
gripi engelliyor
Eksikliği skorbuta yol açıyor.
Fazlalığı fenalığa, amele,
böbreklerde taşın oluşmasına yol
açıyor.
D
Süt ürünlerinde, somon ve ton
balığında
Sağlıklı kemikler ve dişler.
Rahitisi engelliyor
Eksiklik- sinir, uyku bozukluğu
Fazlalık – fenalaşma, iştah
yokluğu, büyük susama
E
Bağışıklı, endokrin ve cinsel
Bitkisel yağlarda, cevizde, deniz
sistemin düzgün çalışması için,
ürünlerinde, avokadoda
atersklerözden kotuyor
Eksiklik – kan zayıflığı
К
Temel albüminlerin üretilmesi
Ispanakta, lahanada, brokolide,
için, kanın pıhtılaşması için,
dana karaciğerinde, yeşil çayda, böbreklerin çalışması için ve
peynirde
kemiklerin metabolizması için
önemlidir
Fazlalık- alerji reaksiyonları, kanın
pıhtılaşması kabiliyetine olumsuz
etkiliyor
Mineral
nerede var
Ne için gerekiyor
Eksiklik neye yol açıyor
Fazlalık - kabız ve yumuşak
dokularda kalsiyumun çökelmesi
Ca
(kalsiyum)
Süt ürünleri, sardalya, somon
balığı, bademler koyu yeşil
yapraklı sebzelerde
Gereklidir, Kemiklerin
ve dişerin gelişmesi için,
kanın pıhtılaşmasında rol
alıyor, tansiyonu bakıyor,
çocukları rahitisten, büyükleri
osteropzdan koruyor
Fe
(demir)
(гвожђе)
Kırmızı et, deniz ürünleri, koyu
yeşil sebze, ceviz, kuru yemiş
Bağışıklık sistemini
güçlendiriyor
Eksiklik – kan zayıflığı
Р
(fosfor)
Tavuk eti, yumurta, balık,
ceviz, süt ürünleri, tahıllılar
Kemiklerin sağlığı, dokuların
büyümesi ve yenilenmesi
Eksiklik – genel zayıflık, iştahın
kaybolması, kemik ağrısı ve
kırılganlığı Fazlalık – kalsiyumun
yok olmasını hızlatıyor
K
(kalyum)
Yağsız süt, taze meyva ve
sebze, muz, avokado, patates
Kalp vuruşlarını ve tansiyonu
yönetmesi
Eksiklik – fenalaşmak, kusmak, kas
zayıflığı, kalp aritmisi
Zn
(çinko)
Yağsız süt, deniz ürünleri,
yumurta, soya, fıstık, peynir,
istiridye
Kemiklerin ve bağışıklık
sistemin büyümesi ve gelişimi
için çoğalma sistemini
güçlendiriyor
Eksiklik – saç dökümü, dermatitis,
iştahın kaybolması, yorgunluk
İ
(iyod)
Yosun, deniz ürünleri, sebze
Nefes azlığına engel olması,
nervlerin ve kasların
çalışmasında rol alıyor
Fazlalık – fiskelenmek,
hiperaktivite
BİTKİLER BESİN
ÜRETİYOR
Bitkiler
besleniyor mu?
İnsan ve hayvanlar her gün besin alıyor, çünkü onların vücudu besin üretemiyor. Besin tüm yaşam süreçlerin gerçekleşmesi için gereklidir. Bitkiler kendileri besin
üretebiliyorlar. Bu sürece fotosentez denir ve bu süreç
doğada gerçekleşen en önemli süreçlerden biridir.
Fotosentez bitkinin yeşil bölümlerinde besin (şeker)
ve oksijen üretimidir. Yaprak yüzeyinin hemen altında
bir hücre tabakası bulunuyor. Bu hücreler kloroplastler
içeriyor. Kloroplastlerde klorofil yeşil maddesi bulunuyor. Güneşten yaprak ucuna kadar ışık enerjisi geliyor
Res.11.1 Yaprak
ve bu enerji klorofil tarafından yakalanıyor. Bu
enerji daha sonraki kullanış için depolanıyor. Karbon
dioksit gası havadan yaprağın alt yüzeyindeki küçük
deliklerden giriyor. Karbon dioksidin molekülleri güneş ışığını yakalayan klorofil içeren hücrelere geliyor.
Bu enerji besinin ve oksijenin üretimine yardım ediyor. Bu sürecin gerçekleşmesi için, bitkinin köküyle
Res.11.2 Kloroplastler
topraktan aldığı su da gerekiyor ve suda çözülmiş mineral maddeler gerekiyor.
Burada suyu yaprağa kadar
Hava
taşıyan taşıyıcı borular buSu
lunuyor.
Üretilen oksijen yaprakKarbon
tan havaya gidiyor. Oksijedioksit
ni canlı organizmalar nefes
almak için kullanıyor. Besin
nişeste tanecikleri şeklinde
taşıyıcı borulardan köke,
Su
gövdeye ya da ürüne geri
dönüyor.
Res.11.3 Fotosentez
Devamda depolanan besini insan,
hayvanlar ve bitkilerin kendileri yaşam
süreçlerin gerçekleşmesi için kullanıyor. Bitkilerde, kullandığımız depolanık
şeker elmada, portakalda, eriklerde ve
üzümde vardır. Depolanık nişeste pataRes.11.4 Nişeste ile zengin besin
tes, buğday, pirinç ve mısır içeriyor.
Fotosentez süreci sadece bitkilerde
gerçekleşmiyor. Yosunlar ve bazı bakteri türleri de bu süreci gerçekleştirebiliyorlar.
Alıştırma: Bitkiler besin üretiyor
Gereçler ve malzemeler: ıspanak bitkisi, alkol, iyot çözeltisi, ispirto lambası, ısıtma
kabı, sulama kağıdı.
Isıtma kabına 2-3 yaprak ıspanak koyun ve alkole batırın. Ondan sonra ısıtın. Yapraklar koyu rengini kaybettikten sonra çıkarın ve alkolu emmek için kağıt parçasına
koyun. Ondan sonra her yaprağa 2-3 damla iyot çözeltisi damlatın. Yapraklar içerdiği
nişastadan dolayı koyu mavı ya da siyah rengini alacak.
Fotosentez nedir?
Bitkilerde fotosentez
olmasaydı bizim
gezegenimizde ne olurdu?
Kökünü kullandığın bitkilerin
listesini yap.
Öğretmenin yardımıyla
bitkilerin besin (nişeste) ürettiğini kanıtlayan deney yapın.
İnsanın beslenmesinde kullanılan bitki
kısımları hakkında verilerle liste yapın.
Karada bulunan bitkiler, özellikle ağaçlar, dünyada tüm oksijen depoların %80’ini
üretiyor.
HAYVANLAR
TÜKETİCİDİR
Hayvanlar besin üretiyor mu?
Nasıl besleniyorlar?
Tüm hayvanlar aynı besini mi yiyorlar?
Tüm canlı organizmaların hayatta kalmaları için enerjiye gerekleri var. Enerjiyi besinden elde ediyorlar. Beslenme şekline göre canlı organizmalar şöyle ayrılmıştır:
• üreticiler;
• tüketiciler;
• ayrıştırıcılar.
Şimdiye kadar öğrendiğimiz gibi, bitkiler kendileri
besin üretiyorlar. Ürettikleri
besinin bir bölümünü kendi
Res.12.2 Üretici
ihtiyaçları için kullanıyor, kalan kısmı da üründe, kökte ya
Res.12.1 Tüketiciler
da gövdede depoluyorlar. Beslenme şekline göre bitkiler
üreticidir. Hayvanlar tüketicidir. Çünkü bitkilerden ya da
başka hayvanlardan hazır besin kullanıyorlar.
Res.12.3 Ayrıştırıcılar
Bitkiler ve hayvanlar öldükleri zaman, onlarda hala depolanmış enerji bulunuyor. Ölü
hayvanları ve bitkileri kullanan organizmalara ayrıştırıcılar diyoruz. En sıkça rastlanan
ayrıştırıcılar bazı mikroorganizmalar ve mantarlardır. Onlar ölü organizmaları su ve mineral tuzlara kadar ayrıştırıyorlar. Bu mineral tuzlar ve su yeniden toprağa, havaya ve
suya geri dönüyorlar. Yaşayan bitkiler topraktan ya da havadan bu madeleri yeniden
kullanıyorlar. Hayvanlar bitkileri yediği zaman, bu maddeleri vücutlarına alıyorlar. Ayrıştırıcılar, tarımcılar, bahçıvanlar ve genelde dünyada hayat için kullanışlıdır. Yaprak yığınları, otu ve diğer çöpleri kompostoya dönüştürüyorlar. Kompost minerallerle zengindir
ve onlar toprağa geri dönüyorlar.
Tüm hayvanlar aynı tür besin kullanmıyorlar. Ceylan, zebra, at, kuzu, keklik ve tavşan
gibi hayvanlar sadece bitki kökünlü besin yiyorlar ve onlara otçul (otobur) hayvanlar
denir.
Örümcek, aslan, kaplan, sansar ve baykuş gibi hayvan grupları başka hayvanlar yiyorlar ve onlara etçil (etobur) hayvanlar denir.
Sıncap, karga, yengeç, ayı ve kurbağa gibi hayvanlar hem bitki hem hayvan kökenli
besin yiyorlar ve bunlara hepçil hayvanlar diyoruz. Yediği besin türüne göre insan hepçil
grubuna aittir.
Res.12.4 Otçullar
Res.12.5 Etçiller
Res.12.6 Hepçiller
Öğretmenle ayrıştırıcıların beslenme
şekliyle ilgili sunulum izleyin ve onların
yeryüzü gezegeni için önemi hakkında konuşun.
Beslenme şekline göre canlı organizmalar
nasıl ayrılıyor?
Ayrıştırıcıların rolünü açıklayın.
Tüketiciler yedikleri besin şekline göre nasıl
ayrılıyorlar?
Etçiller birkaç şekilde avlama hayatına uyum sağlamışlar.
Onların uyumları şunlardan oluşuyor: hızlı koşuyorlar, sivri dişleri var,
keskin gözleri var, gelişmiş koklama hissi ve sert
pençeleri var.
BESLENME
ZİNCİRLERİ
Tavşan ne ile
besleniyor?
Tavşanı kim yiyor?
Her canlı organizmaya yaşaması için enerji gerekiyor.
Hayvanlar enerjiyi yedikleri besinden alıyorlar. Bitkiler
enerji üretmek için ışık, su ve mineral maddeler kullanıyor.
Beslenme zinciri, hergünlük çalışmamız için besini nasıl
aldığımızı ve besleyici maddelerin ve enerjinin bir organizmadan başka organizmaya nasıl taşındığını gösteriyor.
Beslenme zinciri üreticiden başlıyor, tüketiciyle bitiyor.
Bazı hayvanlar bitki yiyorlar, aynıları ise başka hayvanlardan yeniliyorlar.
baykuş
çiçek
böcek
fare
kurbağa
baykuş
Bitki
otçul
tırtıl
yılan
Res.13.1 Beslenme
zincirleri
Üretici
hepçil
etçil
Res.13.2 Beslenme zincirin organizasyon aşamaları
Üreticiler beslenme zincirinde ilk halkayı oluşturuyor. Bitkiler yanısıra su ortamında
yaşayan yosunlar da üreticidir.
Tüketiciler sincirin devamındaki halkayı oluşturuyor. Tüketiciler üç grupa ayrılmıştır.
Birinci grup tüketiciler otçul hayvanlar olarak adlandırılıyor. Onlar sincirdeki bitkilerle
besleniyor. İkinci grup tüketicileri hepçiller olarak
adlandırılıyor. Son grup tüketiciler – etçiller beslenmelerinde ilk iki gruba ait
olan tüketicileri kullanıyor.
Onlar zincirin son halkasını oluşturuyor.
Res.13.3 Beslenme zinciri
Beslenme zincirinin son ya da başka bir üyesi ölünce ayrıştırıcılar ortaya çıkıyor. Bu
grupta mantarlar, bakteriler ve bazı mikroorganizmalar yer alıyor. Bunlar sincirin ölmüş
üyelerini su ve mineral tuzlara dönüştürüyor. Bu maddeler toprağa geri dönüyor ve üreticiler tarafından besin üretmek için kullanılıyor.
İnsanlar zincirin sonunda yer alıyor. Onlar hem bitkileri hem de hayvanları yiyor.
Çimen
Tırtıl
Tavuk
İnsan
Res.13.4 Beslenme zincirinde insanın yeri
Çimenlik (karada hayat toplumu) ve göller (su hayat toplumu) için basit
beslenme zincirleri yapın.
Basit beslenme zincirler hakkında
video kayıtlar izleyin.
100.000 türden fazla ayrıştırıcı organizmalar vardır.
Beslenme zincirinden bir halka yok olursa,
feci sonuçlar olabilir.
Beslenme halkası nedir?
Üreticiler
olmazsa,
beslenme
zinciriyle
ne olacak?
İnsanın besin sincirinde yeri nerededir?
Verilen resimden beş
beslenme zinciri oluşturun.
NEFES ALMAK – TEMEL
BİYOLOJİK ÖZELLİĞİ
Hangı canlı
organizmalar nefes alıyor?
Bir organizmanın nefes
alması durursa ne olur?
Canlı organizmaların durmaksızın oksijen ile zengin
hava almaları – nefes almaları gerekleri var. Nefes almak,
soluk almak ve soluk vermekten oluşuyor. Nefes yardımıyla besin yanıyor ve organizmaya gereken enerji elde
ediliyor. Aynı zamanda nefes, karbon dioksit gasının ve
bazı diğer gerekmeyen maddelerin vücuttan dış ortama
atmasından sorumludur.
Farklı canlı organizma
Karbon dioksit
gruplarında, nefes alma farklı besin
Su buharı
organlarda ya da vücut kısım- Osijen
Enerji
larında gerçekleşiyor. Bitkilerin nefes alması için özel orYaşam süreçlerin gerçekleşmesi için
Çalışmak için
ganları yoktur. Kök, gövde ve
yaprak gibi bitkinin tüm parçaları nefes alıyor. Bitkilerde nefes almak hayvanlara kıyasen çok daha yavaş gerçekleşiyor. Gaslar takası gözenek (stoma) ya da ağızcık olarak adlandırılan küçük deliklerden
yapılıyor ve bunlar yaprak yüzeyinde büyük sayıda vardır.
Tek hücreli organizmalarda gaslar takası hücre zarından gerçekleşiyor.
Böceklerde tüm boy
uzunluğunda
traheyler
denilen küçük hava boruları geçiyor. Hava traheylere
gözenek
vücud yüzeyinde bulunan
açıklardan giriyor.
Res.14.1 Yaprağın yapısı
Res.14.2 Gözenek
Su ortamında yaşayan hayvanlar solungaçlar yardımıyla nefes alıyorlar. Başın iki tarafında bulunan bu organlar, solungaç ipliklerinden oluşuyor. Solungaç ipliklerin tüy yapıları var ve gaslar takası için
büyük yüzey sağlıyorlar. Solungaçların vücudun sadece
küçük bölümüne sınırlı olmalarına rağmen onların geniş
yüzeyi yeterli miktarda gaslar takası sağlıyor. Çözelti edilmiş oksijen içeren su, hayvanın ağzına giriyor. Hayvan çenesini oynatarak suyu solungaçlardan pompalıyor.
Res. 14.3 Tek hücreli
organizmalar
Akciğerler amfibilerin, sürüngenlerin, kuşların ve memelilerin nefes almak için iç
organlarıdır. Bazı benzerliklere
rağmen, karada yaşayan omurgalıların nefes almak sisteminde
büyük farklar da olabilir. Örneğin kurbağalarda, akciğer olarak
çok büyük yüzeyi olmayan baloncukları var. Kuşlarda yaklaşık
sekiz ince duvarlı hava kesecikler bulunuyor. İnsanda akciğerler göğüs kafesinde yerleşmiştir.
Soluk aldığımız zaman havayla
dolan süngere benzer yapıları
var.
Res.14.4 Böcekler
Res.14.5 Balıklar
Akciğerlerin toplam yüzeyi yaklaşık bir tenis sahanın
yüzeyi kadardır.
İnsan her gün ortalama 25.000 kez nefes alıyor ve 70
senelik süre içinde toplam olarak en az 600 milyon
kez nefes alıyor.
Res.14.6 İnsanda akciğerler
Nefes alma
sırasında ne elde
ediliyor?
Bitkilerin nefes alması, hayvanların nefes almasından ne
kadar farklıdır?
Karada yaşayan hayvanlarda
nefes alma organları hangileridir?
Balıklar nasıl nefes alıyor?
Farklı hayvansal nefes alma
organların havada ve suda
bırakıldığı elde edilen sonuçları araştır.
Bir hayvanın nefes almasını araştır, örneğin
suda balığın durduğu halde ve hareket ettiği
halde, solungaçların bir dakikada hareketlerini
say ve verileri yazın. Cam zili altında bir bitkinin
ve bir hayvanın nefes almasını incele (hayvanın
hayatı tehlikeye gelmemesine dikkat edin).
SALGILAMAK – ZARARLI
MADDELERDEN SERBESTLENMESİ
Canlı organizmalar gerekmeyen
maddeler üretiyor mu?
İnsan vücudundaki
maddeleri nasıl serbest
bırakıyor?
Bitkiler, maddeler serbest bırakmazsa ne olur?
İnsan vücuduna hergün gereken besleyici maddeler
ve oksijen alınıyor. Onlar vücudun normal çalışması için
gerekiyor. Fakat yaşam süreçlerin gerçekleşmesiyle zararlı ve fazlalık maddeler de oluşuyor. Onlardan insanın
her gün serbest kalması gerekiyor. Salgılamak gerekmeyen maddelerin vücuttan atılmasıdır. Bu zaralı ürünlerin en kısa zamanda atılması gerekiyor, çünkü hücreler için zehirlidir. Böbrekler, deri, akciğer ve bazı sindirim
organları, zararlı maddeleri dış ortama atan organlardır.
Onların herhangi şekilde vücutta kalmaları normal çalışmada sorun ya-
ratabilir
Böbrekler çift organlardır ve insanın bel böBöbrek
lümünde yerleşmiştir. Koyu kırmızı renklidirler
ve fasulye şekilleri var. Böbreklerin filtre rolü
var çünkü kanı zaralı maddelerden temizliyorlar. Böbrekler yanısıra insanda salgılama sistemini üreter ve kanalları ile idrar kesesi oluştuÜreter
kanalı
ruyor. Salgılama sistemi aracılığıyla su,mineral
İdrar
kesesi
tuzlar ve diğer zararlı maddeler atılıyor.
Deri insan vücudunu örtüyor ve genelde
vücudun su kayıbından, bakterilerden, ışıktan
ve yaralardan korumada görev alıyor. Ancak
Res.15.1 İnsanda salgılama
deri, aynı zamanda terin ve vücutta fazlalık
sistemi
tuzların atılmasında da yer alıyor.
Akciğerler nefes alma sisteminde en önemli parçası olmasına rağmen, onların salgılamada büyük önemi var, çünkü su buharın ve karbon dioksitin atılmasına yardımcı oluyor.
Salgılama sistemi sindirim sistemiyle bağlanan
sistemdir. Sindirim sistemin aracılığıyla dışkı şeklinde katı maddeler vücuttan dış ortama atılıyor.
Res.15.2 Deri
Karaciğer sindirim sisteminin parçasıdır, ancak salgılama sisteminde de önemli rolü var. Karaciğer şekerin, proteinlerin ve yağların dağılmasından meydana gelen maddelerin ve diğerlerin
depolaşmasını düzenliyor. Vücudun gerekmeyen bu maddelerden serbestleşmesinde yardımcı oluyor. Zararlı maddeleri zararsız maddelere
dönüştürüyor. Kalın bağırsak bu sistemin son kısmıdır ve ondan vücutteki katı maddeler atılıyor.
Tek hücreli organizmalarda, gerekmeyen
ürünler hücre yüzeyinden doğrudan atılıyor. Çok
Res.15.3 Tek hücreli organizma
hücreli organizmaların ayrı salgılama organları var.
Bitkiler gasları gözeneklerden
ya da yaprak yüzeyündeki deliciklerden atıyorlar. Çiçekteki salgı bez
kokulu maddeler salgılıyor. Bitkinin diğer parçaları reçine, yağlar
vb salgılıyor. Büyük miktarda organik döküntülü ürünler köklerden
Res.15.4 Sarı kantaron
ve düşmüş yapraklardan toprağa
gidiyor. Bu döküntülü maddeler zamandan zamana
meydana gelen kabuk soyulÖğretmenin yardımıyla boyalanmış
masıyla ve yaprakların, çiçekçözeltinin filtreleşmesi için basit mekanizma yapın.
lerin, ürünlerin ve tohumların
kaybolmasıyla atılıyor.
Salgılama
nedir?
İnsan gerekmeyen maddelerden
hangi şekillerle serbestleniyor?
Bitkiler ne salgılıyor?
Olgun insanın salgılama sistemi 24 saat içinde normalde 1-1,8 L idrar salgılıyor.
İdrar 95% su ve 5% diğer döküntülü maddelerden
oluşuyor.
Böbreklerin bozukluğu sonucuna döküntülü maddeler kanda kalıyor ve yapay yöntemle atılması gerekiyor.
CANLI ORGANİZMALARIN
HAREKET ETMESİ
Canlı organeden hareket
nizmalar
ediyorlar?
İnsan hareket etmek için
kullandığı organlar hangileridir?
Bitkiler hareket ediyor mu?
Hareket etmek tüm canlı organizmalara tanıdık yaşam sürecidir. İnsanın hareket etmesi, kemiklerin ve kasların bir arada etkinlikle sağlanıyor. Hayvanlar besin ya
da yaşama yeri arayışında farklı şekilde bir yerden başka bir yere hareket edebilir ve hareket etmek için faklı
organları olabilir. Hayvanlar için neden hareket etmek
önemlidir?
• besin bulmak için;
• yaşama yeri bulmak için;
• kendilerini düşmanlardan korumak için.
Karada Hareket Etmek
Res.16.1 Hareket etmek
Hayvanların karada hareket etme şekilleri şunlardır:
yürümek, koşmak, atlamak ve sürüklenmek. Karada yaşayan hayvanların iki çift uzuvları var. Bazıları tüm dördünü yürümek için kullanıyor, bazıları ise sadece arka uzuvları kullanıyor, örneğin kanguru. Bazı böceklerin hareket etmek
için altı ayağı vardır, örneğin hamamböceği ve karıncalar. Başka hayvanlar yağmur solucanı gibi vücudun yardımıyla hareket ediyor. Yılanlar zemine ve istediği hıza bağlı birkaç
farklı hareket şekliyle hareket ediyorlar. Kurbağalar toprak üzerine bulunduğu zaman,
arka ayaklarını sıçramak için kullanıyorlar. Temel hareket şekli olmadığına rağmen, bazı
hayvanlar yuvarlanarak hareket ediyor. Bazı hayvanlar katı maddeler içinde hareket ediyorlar. Pençelerini, dişlerini ya da başka yöntem kullanarak toprak içinde gömülüyor.
Toprağın altında delik ya da tünel kazıyorlar ve o şekilde yaşamak için ya da geçici süre
saklanma yeri için uygun yer yaratıyorlar. Çekirgeler arka ayaklarını sıçramak için kullanıyor. Bazı kuşlar, kanatları uçmak için zayıf olduğundan dolayı uçamıyorlar, örneğin kivi
kuşu, deve kuşu, emu. Onlar yürüyerek hareket ediyor. Karada hareket ederken, penguenler ya iki ayakla yavaşça hareket ediyorlar ya da yürek üstü kayıyorlar. Gerek olursa iki
ayakla zıplayabilirler.
Res.16.2 Karada hareket etmek
Su Ortamında Hareket Etmek
Su ortamında hayvanlar: yüzüyor, süzülüyor ya da dipte sürünüyorlar. Ördek gibi
hayvanlar su yüzeyinde yüzebiliyorlar. Yüzerek balıklar, kurbağalar, su yılanları ve başka
hayvanlar hareket ediyor. Balıklar yüzgeçler yardımıyla yüzüyor. Kurbağalar arka ayakların parmaklarında bulunan deri kısmı yardımıyla yüzüyorlar. Penguenler iki yüzgeç ve
ayaklarıyla yüzüyorlar. Deniz yıldızları ve yengeçler dipte sürüklenerek hareket ediyor.
Ufak tek hücreli organizmalar su yüzeyünde süzülüyor.
Res.16.3 Su ortamında hareket etmek
Hava ortamında Hareket Etmek
Res.16.4 Hava ortamında hareket etmek
Kuşların uçması için yardım eden kanatları vardır.
Onlarda ön uzuvlar tüyleri olan kanatlara dönüşmüş.
Bazı böceklerin bir ya da iki çift uçmak için kanadı
var, örneğin kelebek. Onların kanatları kuşların kanatlarından farklıdır, tüyleri yok.
Tek hücreli organizmalar, çok hücreli organizmalar
gibi hareket edebiliyorlar. Onların hareket etmeleri için organları yok, hareket etmeyi kirpikler ya da
kamçıcıklar gibi hücrenin hücre zarında bulunan kısımlarla başarıyorlar.
Res.16.5 Bakteriler
Hayvanların çoğu için hareket etme kabiliyeti onların hayatta kalmasına son derece
önemlidir. Örneğin, büyük mesafelerde yolculuk yapan göçer hayvanlarda, mesafe birimi için çok az enerji harcayan mekanizma
bulunuyor. Otçul hayvanlar ve hepçiller çoğu
zaman yırtıcı hayvanlardan kaçmak için hızlı
hareket etmeleri gerekiyor. Etçil hayvanlarda
ise avladığı hayvanları yakalamak için hızlı hareket mekanizması geliştirmiştir.
Bitkilerde hareket etme, çok yavaş ve devamlı süren bir süreçtir. Bir yerden başka yere
hareket eden hayvanlardan farklı olarak, bitki
büyüdüğü yerde kalıyor. Güneş ışığı bitkiler
için büyük önem taşıyor ve onsuz yaşayamazlar. Bitkinin toprak üzerinde olan kısmı ışık
kaynağına doğru hareket ediyor. Bitkinin kökü
toprak içinde su kaynağına ya da yeryüzün
merkezine doğru hareket ediyor.
Hayvaların hareket etmesini gözetleyin
ve karşılaştırın (suda balık, suda ve karada
memeli, karada böcek – karınca, havada böcek – kelebek, sinek).
Hareket etme organların şekillerinin nasıl uyum sağladığını gözetle, karada – ayaklar, suda - yüzgeçler,
havada – kanatlar.
Bitkinin ışığa doğru hareket etmesini gözetle – buğday, ayçiçek vb.
Çita 76 kilometre saate hızla koşabiliyor –
bu gerçekten hızlıdır!
Çekirgeler vücut uzunluğunun 40 mislisi mesafeye
kadar sıçrayabilirler.
Ortalama bir tırtılın 2000 kası var.
Res.16.6 Bitkilerin hareket etmesi
Hareket
etme nedir?
İnsanın hareket etme organları hangileridir?
Su ortamında hayvanlar
hangi şekillerde hareket
ediyorlar?
Hayvanların hareket
etme nedenleri hangileridir?
Bitkiler nasıl hareket ediyor?
Bitkiler neden yaşam yerini değiştirmiyorlar?
DUYU
HASSASİYETİ
İnsan ve diğer canlı organizmaların hayatı yaşam ortaOrganizmamından ayrılmaz şekilde gerçekleşiyor. Ortamda hayatta
lar ortamdan ayrı yaşakalmak için, insanda etrafından her yaşanan olay için bilgi
yabilir mi?
Organizmalar ortamolması gereği ortaya çıkmış. Evrim sırasında dış ortamtan
daki sinyallere tepki veduyuların algılaması için özel organlar gelişmiş, beyine
riyor mu?
veri gönderiyorlar ve beyinden tepki emiri geliyor. Onlar
his organları-hislerdir. Organizmanın ya da organın dış
duyulara cevap verme yeteneğine hassasiyet denir. Yakın
geçmişe kadar insanın 5 hisi olduğu inanılıyormuş: görme, işitme, dokunma, koku ve
tat. Ancak bilim adamları bu listeye açlık, ağrı ve susamak hislerini de katmış. Tüm hislerimiz iki gruba ayrılıyor: dış ve iç. Dış hisler vücudumuzun dışında olan olaylardan bizi
haberdar ediyorlar. İç hisler
yardımıyla, açlanmak, susamak, ağrı ve yorgunluk gibi
vücudumuzdaki değişiklikler hakkında bilgi veriyor. Dış
ve iç değişiklikleri hissetmek
süreci birkaç adımdan oluşuyor. Duyu vücuttan organa geliyor, organın sinir dürRes.17.1 Hisler
tüleri beyine kadar gidiyor.
Beyinde, dürtüler his ya da tepkiye geçiyor. Örneğin, ateşte yandığımız zaman, derinin
sinir uçları uyarıya geçiyor ve beyine dürtü gönderiyorlar. Beyin dürtüyü ağrı olarak hissetiriyor. Ağrı bu şekilde kendiliğinden
beyinde hissedilmiyor. Ağrı uyardığı organda, yandığımız yerde, örneğin parmakta hissediliyor. Beyin etraftaki kaslara parmağın çekilmesi senyalı vererek
tepki veriyor.
Res.17.2 Bir duyunun yolculuğu
Res.17.3 Bitkiler hava kirlenmesine karşı tepki gösteriyor
Hayvanlarda olduğu gibi bitkiler de dış ortamdaki duyulara tepki gösteriyorlar. Onların özel duyu organları yoktur, duyulara karşı yavaş değişikliklerle tepki veriyorlar.
Verimsi koşullarda bulunduğu zaman, su, ışık, sıcaklık
eksikliği gibi, bitki zayıf büyüme ve gelişme gibi deşiklikler gösteriyor. Kirli hava ortamı bitkinin normal gelişmesine engel oluyor. Böyle ve buna benzer dış değişiklikler bitkileri olumsuz şekilde etkiliyor, çünkü bitkiler
yaşama yerini değiştiremiyorlar.
Hassasiyetin insanların, hayvanların ve bitkilerin
hayatı için büyük önemi vardır. Duyuları algılama yeRes.17.4 Işık
teneğinden canlıların ortamda yönelmeleri, uyum
hassasiyeti
sağlamaları, beslenmeleri, çoğalmaları ve genel olarak
hayatta kalmalarına bağlıdır.
Işıklandırma değişikliği ve sıcaklık
değişikliği koşullar altında bir bitkinin
hassasiyetini araştır.
Duyu nedir?
İnsanın tepki
göstrediği
duyular say.
Hassasiyet nedir?
Bir duyunun yolculuğunu açıkla.
Bitkiler duyulara nasıl
tepki gösteriyorlar?
Bitkiler farklı dış duyulara karşı hormonlar
olarak adlandırılan maddeler kullanarak cevap
veriyorlar. Hormonlar duyu-cevap ilişkisini kontrol
ediyorlar. Hareketler tropizm olarak biliniyor. Hareket
duyu kaynağına yönelik ise tropizm olumludur,
duyunun kaynağından ters yönde yönelik ise
olumsuzdur.
DUYU ALGILAMA
ORGANLARI
Her gün faklı sesler işidiyoruz. O sesleri hangi organın
yardımıyla işidiyoruz? Yediğimiz besinin tadını hangi organın yardımıyla belirliyoruz? Çiçeklerin kokusunu nasıl
algılıyoruz? Bu soruların cevapları kulak, dil ve burundur.
Deri ve gözlerle beraber algılama organlarını oluşturuyor. Onların rolü etraftaki verilerin algılamasıdır.
Duyu nedir?
İnsan etraftan duyuları
nasıl alıyor?
Hayvanlar etraftan
duyu alıyor mu?
Görme
Göz görme organıdır. Genelde çift olarak meydana çıkıyor, yakın küresel şekilleri var ve kafatasında göz çukurlarında bulunuyorlar. İnsan gözünün
kompleksli yapısı var. Gözlere giren ışık ışınları, gözün belirli kısımarında kırılıyorlar ve görüntü gözün
iç bölümünde şekilleniyor. Bu görüntüler gözde buRes.18.1 İnsan gözü
lunan ışığa hassaslı olan hücrelerle duyu ediliyor ve
beyine mesaj yolluyor. Bazı yılan türlerin özel kızılötesi sensorları var ve av tarafından sadece yayılan sıcaklığı kullanarak tam karanlıkta
avlamalarını sağlıyorlar.
Örümce gözlerin türe göre değişik olabilirler. Avlayan örümcelerin iyi gelişmiş görme
yetenekleri var. Mağaralarda, karanlıkta yaşayan örümcelerin çok zayıf ya da hiç görme
gücü yok. Onlar tamamiyle sese bağımlıdır.
Böceklerin çok farklı lensli iki kompleksli gözü var.
Kompleksli gözlerle fazla detayler ya da uzakta olan şeyleri göremiyor. Onlarla çok çabuk hareketleri ve yakın olan
şeyleri görebiliyorlar.
İnsanın gözleri, bazı hayvanların gözlerine kıyasen zayıftır. Bazı hayvanlar, insanın gördüğü şekline benzer şekilde görüyor. Bazı hayvanlar fazla renk farkediyorlar, baRes.18.2 Böcek gözü
zıları renk de görmüyor, bazılarının ikiden fazla gözü var,
diğerleri ise akşam sırasında en iyi görüyor.
Su hayvanların gözleri suda bakma için uyum sağlamış. Su hayvanların göz kapakları
ve gözyaşı kanalları yok, çünkü onlar su ortamında yaşıyor. Bu hayvanların gözleri özellikle mavi renge hassastır, çünkü mavi rengi suda en derin giren renktir.
Bazı hayvanarın faklı özelleşmiş gözleri de olabilir. Bukalemunun örneğin aynı zamanda zıt taraflara bakabilir, bazı ırmak yengeçlerin ise gövdeciklerinde gözleri bulunuyor ve gövdcikleri 360 derece dönebilir.
İşitme
Res.18.3 Kulak
Kulak ses algılamak için özelleşmiş işitme organıdır,
aynı zamanda da dengenin tutulmasına yardım ediyor.
İnsanda işitme organı üç bölüme ayrılabilir: dış kulak,
orta kulak ve iç kulak. Ses, dış kulakta bulunan kulak kepçesinden giriyor, ondan sonra kulak davulcuğu olarak
adlandırılan ince zara vuruyor ve üç ufacık kulak kemiklerinde geçerek iç kullağa geliyor.
Örümceğin kulakları yok. Ayaklarda bulunan küçük
kılcıklar yardımıyla işidiyor. Onlar havadaki hareketleri
yorumlayarak, ses kaynağının yerini belirleyebiliyorlar.
Böceklerdeki anten tüycükleri sese duyarlı algılama nesnecikleri yaratıyorlar.
Tat
İnsanda dil tat duyusudur, dört temel tat ayırtabiliyor: tuzlu, tatlı, acı ve ekşi. Eklembacaklıların dudaklarda ve ayaklarda yerleşmiş tat duyusu var. Böcekler tuzlu çözeltilerden kaçınıyorlar.
Koku
Burun, koku duyu organıdır. Böceklerde koku
duygusu antenlerde bulunuyor. Köpek balıkların çok
gelişmiş koku duyguları var,
kanı birkaç kilometre uzaklıktan anlayabilir. Köpeklerin
insandan çok daha duyarlı
koku duygusu var.
Res.18.4 Koku duygusu
Dokunma
Dokunma duygusu tüm vücutta yaygındır. Deride ve
vücudun başka kısımlardaki sinir uçları beyine veriler
gönderiyor. Vücudun bazı bölümleri daha hassas olduğu için bu bölümlerde daha büyük sayıda sinir uçları var.
Dört farklı duygu türü farkedebiliyoruz: soğuk, sıcaklık,
Res.18.5 Yan çizgi
dokunma ve ağrı. Balıklarda, suda hareketleri tespit edebilen duygu hücreleri yan taraflarda çizgi şeklinde bulunuyor. Balık suda en küçük dalgasal hareketler bile anlayabiliyor ve bu şekilde tehlikelerden korunabiliyor.
Algılama organlarını say ve algıladığı duyuları açıkla.
Farklı hayvan gruplarında görme duygusunu
açıkla.
İnsanın tat duygusu nerede bulunuyor? İnsa-
Duygularınızdan
birini kapatarak (görme, işitme,
sıcak-soğuk, koku) yaşadığınız
duyu tecrübelerinizi araştırın.
Verileri yazın ve analiz edin.
nın bir duygu zarar görürse ne olacak?
İnsan kromatik ve akromatik renkler farkediyor. Kromatik renkler güneşin spektarında bulunan renklerdir: mor, mavi, yeşil, sarı, turunç, kırmızı. Akromatik renkler beyaz,
siyah ve aralarındaki tüm gri tonlarıdır. Farklı kromatik renk tonları farklı dalga uzunluğunda dalga ışınların karışımıyla meydana geliyor.
İnsan kulağının frekansı sadece 16 ile 20000 herz (saniyede dalgalar) arasında olan
ses dalagalırını kayıt ediyor. Sesler hışırtı, tonlar ya da kelimeler olabilir. Hışırtılar periyodik olmayan hava titremeleridir, tonlar ve kelimeler ise periyodiktir.
Koku algılamaları, kimyasal gaslı maddeler koklama duyusuna etkilediği zaman oluşuyor. Kokular şöyle olabilir: çiçek kokuları (menekşe), meyve kokuları (limon), baharat kokuları (vanilya), reçineli kokular (reçine), yanık kokular (katran) ve çürük kokular
(çöp).
Hareket etme ve denge duyguları insana hareket ve yürüme, koşma, sallanma ve
titreme gibi farklı etkinliklerde vücudun pozisyonu hakkında bilgi veriyor.
BİTKİLERDE
YAŞAM DÖNGÜSÜ
Bitkiler
büyüyor mu?
Nasıl farkedebiliyoruz?
Bitkiler ölüyor mu?
Res.19.1 Yaşam döngüsü
Res.19.2 Büyüme
Res.19.3 Bitkilerin büyümesi
Bir organizmanın yaşam döngüsü organizmanın
büyüklüğü ve gelişiminde değişiklikleri gösteriyor. Bitkilerin yaşam döngüsü tohumla başlıyor. Ondan yeni bitki
büyüyor, gelişiyor ve sonunda bitki ölüyor. Ancak, tohum
veriyor ve ondan yeni bitki yeniden gelişecek.
Tohum daha uzun zaman süre içinde, verimli koşullar
yaratılana kadar etkin kalabilir. Yeterli su ve sıcaklık varınca, tohum büyümeye başlıyor ve bitkiye gelişiyor. Bu sürece çimlenme denir. Tohumdan önce kök çıkıyor, ondan
sonra da gövde ve yapraklar meydana geliyor.
Büyümek, bitkide yaprakların ve gövdelerin sayısı ile
büyüklüğün büyüme sürecidir. Hem bitkilerin hem de
hayvanların büyümesi için enerji gerektiriliyor. Hayvanlar
gereken enerjiyi yedikleri besinden elde ediyorlar. Bitkiler enerjiyi güneşten fotosentez yardımıyla elde ediyorlar.
Genelde, bitkilerin büyük bölümü
topraktan besleyici mazlemeleri emerek
büyüyor. Bitkilerin bu yeteneğin gerçekleşmesi için toprağın özelliklerine bağlıdır. Bulunduğu yere bağlı olarak, toprak
kum, çamur, balçık ve organik maddelerden oluşan karışımdır.
Tüm hayat için suyun büyük önemi
vardır. Ancak, toprak fazla su içerirse, bitkinin kökleri çürüyecek. Sağlam kökler,
bitkilerin bakımında önemli olan uyumlu
su dengesini sağlıyorlar.
Hücrelerde yeterince su olmayınca, bitkiler ölüyor. Su çözelmiş şekerler ve diğer
besleyici maddeler getiriyor. Bitkilerin
gelişimi, hayatta kalması ve çoğalması
için diğer canlı türlerde olduğu gibi, besine gereği var.
Bitkilerin büyümesi ve gelişmesi doğada gerçekleşen en önemli olaylardan biridir. Bunların yavaşça,
birkaç gün ya da hafta içinde gidiştiği için bu olayarın
gereken zamanda gözetlenmesi ağır değildir. Bitki
belli bir olgunlaşmaya varınca çiçek açıyor ve çiçekte
polen tanecikleri oluşuyor. Bu polen tanecikleri başka çiçeğe taşınıyor. Bu süreç tozlaşma olarak tanınıyor.
Polen başka çiRes.19.4 Polen torbaları
çeğe ulaşıyor ve
tohumlama süreci
meydana geliyor.
Devamda tohum oluşuyor ve tohum hayvanlar, rüzgar ya da başka bir şekilde yayılıyor. Yayılan tohumların bazılarından yeni bitkiler oluşacak.
Res.19.5 Tohum yayılımı
Yaşam döngüsüne göre bitkiler bir yıllık, iki yıllık ya
da çok yıllık olarak ayrılıyor. Bir yıllık bitkilerde tüm yaşam döngüsü bir yılda gerçekleşiyor. Bu sürede onlar
büyüyor, gelişiyor, çiçek, ürün ve tohum veriyor ve ölüyorlar.
İki yıllık bitkiler, birinci yılda büyüyor ve gelişiyor, ikinci yılda ise çiçek, ürün ve tuhum
veriyor ve ölüyorlar.
Çok yıllık bitkiler, çimlenmeden sonra ilk birkaç yıl
içinde büyüyor ve gelişiyorlar. Her sonraki yılda çiçek,
ürün ve tohum veriyorlar.
Bu grup bitkilere meyve
ağaçları da aittir.
Res.19.6 Tozlaşma ve çimlenme
Bazı bitkilerin yaşam
döngüsüyle ilgili
video kayıtlar izleyin.
Yaşam döngüsü nedir?
Tuhumun yeni bitkiye
gelişmesi için hangi koşullar gerekiyor?
Yaşam döngüsüne göre bitkiler
nasıl ayrılıyor?
Çiçekler, renkleri, şekilleri ve yapıları ve tatlı nektarıyla arıları, kelebekleri, böcekleri,
kuşları ve diğer hayvanları çekerek tozlaşıyor. Akşam çiçek açan bazı bitкilerin yarasalar gibi tozlayıcıların kendine çekilmesi
için özel mekanizmalara sahiptir.
BİTKİLERDE
EŞEYSİZ ÇOĞALMA
Çoğalma
nedir? Bitkilerin neden
çoğalmaları gerekiyor?
Res.20.1 Bitkiler
Çoğalma canlı organizmaların temel özelliklerinde
biridir. Türün devam edilmesi amacıyla yeni nesillerin
meydana gelmesini sağlıyor. Bitkilerde iki çeşit çoğalma
fark edilebilir:
• eşeysiz
• eşeyli.
Bitkiler eşeysiz birkaç farklı şekilde çoğalıyorlar: bıyıkla
(köksü) , bitkinin kesilmiş parçalarıyla, topakla, soğanilikle,
aşılamayla, rizomlarla (kök sapıyla), doku kültürüyle. Tüm
bu çoğalma şekilleri için bir ebeveyn gerekiyor. Yeni birim
ebeveynin kopyası olacak.
Bıyıklar
Bitki ucunda tomurcuk
olan bıyıklar oluşturuyor.
Ondan yeni bitki oluşuyor.
Bu
çoğalma
şekli
çileklerde görünüyor.
Res.20.2 Çileklerde bıyıcıklar
Rizomlar (kök
sapları)
Rizomlar yeni bitki
oluşturan yeraltı saplarıdır.
Bu şekilde çimenler, iris
(süsen) ve bazı başka
bitkiler çoğalıyor.
Res.20.3 Rİzomlar
Topaklar
Topaklar yedek besinin depolama yeri olduğuna yanısıra çoğalma organlarıdır. İçinde
bulunan delikte tomurcuklar oluşuyor. Bu şekilde patates çoğalıyor.
Soğanilik
Bitkinin verimsiz koşullarda kışlamak ve eşeysiz çoğalma için kullanılır. Soğan,
sarımsak, galdiolda ve benzerlerde rastlanıyor.
Kesilmiş parçalar
Res.20.4 Afrika menekşesi
Büyük sayıda bitkiler kesilmiş parçalarında
çoğalıyor. Genelde gövde ya da yaprak parçaları
suya koyuluyor ve kökler salınca verimli toprağa
ekiliyorlar. Bu şekilde bazı süslü saksılı bitkiler,
Afrika menekşesi, begonya
ve başkaları
çoğalıyor.
Aşılama
İki farklı bitkinin beraber bir bitki olarak
yaşayacak şekilde bağlanma sürecine aşılama
denir. Bu çoğalma şekli meyva ağaçlarında
uygulanıyor.
Res.20.5 Aşılama
Res.20.6 Bitkilerde klonlama işlemi
Doku kültüründen bitkilerin klonlanması
Doku kültüründen ebeveyn bitkiye grubundan yeni bitkiler meydana geliyor. Bu
işlem laboratuvarlarda gerçekleşiyor. Birkaç adımdan oluşuyor:
• az miktarda doku ya da büyük miktarda hücre alınıyor;
• bitkisel malzeme steril besleyici zemin içeren tabakaya yerleşiyor;
• hücrelerin bölünmesini destekleyen bitkisel hormonlar ekleniyor;
• hücreler küçük dokulara hızlı şekilde gelişiyor:
• dokular, bitkinin gelişebileceği kaba yerleşiyorlar.
Alıştırma: Bitkilerde eşeysiz çoğalma
Gereç ve malzemeler: patates topağı, Afrika menekşe yaprağı, sardunya dalı, topraklı saksı, suyla
doldurulmuş bardak.
Patates topağını
topraklı saksıya koRes. Sardunya
yun. Bir ay boyunca
saksıyı gözetleyin. Ne
görebiliyorsunuz?
Afrika menekşe yaprağını ve sardunya dalını suyla bardağa ya da topraklı saksıya koyun. Birkaç gün sonra kök
salacaklar. Ne görebiliyorsunuz? Gelişen bitkiler nasıl göRes. Afrika menekşe yaprağı
rünüyorlar?
Çoğalma nedir?
Bitkiler kaç farklı şekilde
çoğalıyor?
Sizin dershanenizde
bitkilerin büyümesini
araştırın. Ölçme dinamiğini belirle-
Çilekler hangi şekilde çoğalıyor?
yin ve verileri yazın. Sonunda ölç-
Patateslerin çoğalmasını açıkla.
melerden önceki verileri ölçmelerin
Hangi bitkiler aşılanabilir?
sonundaki verilerle kıyaslayın.
Eşeysiz çoğalmada yeni nesillerin oluşması için sadece bir ebeveyn
gerekiyor. Demek ki bu türler daha çabuk yayılıyorlar. Örneğin, eşeysiz çoğalma
bağcıların en iyi bağı seçme şansı veriyor ve seçtikleri bağları büyütmeye devam
edecek ve ondan yeni birimler elde edecekler. Eşeysiz çoğalmanın kötü tarafı yeni
birimlerin daha farklı olma olanaksızlığıdır.
HAYVANLARDA
EŞEYSİZ VE EŞEYLİ ÇOĞALMA
Çoğalma tüm canlı organizmaların verimli kuşaklar yaratmak için bir özelliktir. Bitkilerde olduğu gibi hayvanlarda da iki çeşit çoğalma var: eşeysiz ve eşeyli.
Hayvanlar krallığında eşeysiz çoğalma için çok az örnekler var. Sadece tek hücreli organizmalar ve bazı çok hücreli
Hayvanlar
nasıl çoğalıyorlar?
Hayvanların
çoğalmasının önemi
nesir?
organizmalar bu şekilde çoğalıyor. Eşeysiz çoğalma basit
bölünmeyle ya da tomurcuk yaratmayla olabilir.
Basit bölünmeyle bakteriler ve bazı tek hücreli organizmalar çoğalıyor. Hücre iki yaklaşık aynı bölüme ayrılıyor ve
her bölümden yeni organizma gelişiyor.
Res.21.2 Tek hücreli organizmaların bölünmesi
Res.21.1 Maymunlar
Polip, süngerler ve maya
tomurcuk yaratmayla çoğalıyorlar. Tomurcuk belli bir
olgunluğa yetiştiği zaman
anne vücudundan ayrılıyor
ve bağımsız gelişmeye devam ediyor. Yeni birim, beslenmek için sabit bir yere
oturmasına dek su yüzeyinde duruyor ve sonradan yeni
polipe gelişiyor.
Eşeysiz çoğalma bazı hayvanlar için çok uygun olabilir.
Bir yerde kalan ve kendine eş bulmak için imkânı olmayan
hayvanlar eşeysiz çoğalabilir. Eşeysiz çoğalmanın diğer bir
avantajı kısa zamanda büyük sayıda yeni kuşakların yaratabilmesidir. Bu tür çoğalmanın dezavantajı türler arasında farkın olmamasıdır. Tüm organizmalar aynıdır ve aynı
avantajları ve dezavantajları ayırıyorlar.
Res.21.3 Hidra
Eşeyli çoğalma erkek ve dişi eşey (cinsel) hücrenin birleşmesi ve yeni organizmanın
yaratılmasıdır. Erkek eşey hücreleri erkek cinsel bezlerınde oluşuyor, dişi eşey hücreler ise dişi cinsel bezlerinde oluşuyor. Döllenmiş yumurta
hücreye zigot denir. Döllenme dış olabilir, eğer dış ortamda gerçekleşiyorsa ya da iç olabilir eğer dişi birimin cinsel
sisteminde oluşursa.
Yağmur solucanın ve salyangozların vücutlarında hem
erkek hem dişi cinsel
organlar oluşuyor.
Res.21.4 Dölleme
Balıklar ve kurbağalar dış ortamda
dölleniyorlar. Dişi cinsel hücreleri suda atıyor, aynısın erkek de yapıyor ve dölleme oluyor. Bu hayvanlar büyük sayıda cinsel hücre yaratıyorlar ancak
Res 21.5 Salyangoz
hepsi döllenmiyor.
Kuşlar eşeyli çoğalıyorlar. Dişi birimi yumurtluyor. Yumurta içinde kabukla korunmuş yeni birim
bulunuyor. Yılanlar yeni birimlerin gelişeceği yumurtaları sıcak kumda yerleştiriyor. İnsan iç döllenmeyle eşeyli çoğalıyor. Zigor annenin dölyatağında dokuz ay boyunca gelişiyor.
Döllemeden sonra bazı hayvanların yavruları dış
ortamda gelişiyor, diğerleri ise annenin vücudunRes 21.6 Kuş yumurtası ve yeni birim da gelişiyor.
Bakterilerin, mayanın ve bazı tek
hücreli hayvanın çoğalmasıyla ilgili video
kayıtlar izleyin.
Dişi kurbağalar 9.000 yumurtaya kadat
atıyor, sazan 800.000 yumurta, morina ise
2.000.000 yumurta.
Erkek balıklar dişilerden 30 kat daha fazla cinsel
hücre atıyor.
Eşeysiz
çoğalma
nedir?
Eşeysiz çoğalma nasıl
yapılıyor ve hangi hayvanlarda rastlanıyor?
Eşeyli çoğalma nedir?
Zigot nedir?
HAYVANLARDA
YAŞAM DÖNGÜSÜ
Yaşam döngüsü sırasında, bitkiler ve hayvanlar kendi
türünden yeni kuşaklar yaratıyor. Yaşam döngüsü sonu olmayan bir çemberdir. Bir hayat sona eriyor ve her zaman
yenisi başlıyor. Hayvanların fazlası, balıklar, memeliler, sürüngeçler ve kuşların basit yaşam döngüleri var:
• doğuyorlar
• büyüyorlar
• gelişiyorlar
• yaşlanıyorlar ve yaşam döngüsünün sonunda ölüyorlar
Yeni organizma doğuyor, o genç birimdir ve olgunlaşıyor. Yeni kuşaklar genelde ebeveynlerine benzerdir, sadece daha küçüktürler. Gelişmenin her yeni aşamasında
daha fazla ebeveynleri gibi oluyorlar.
Res.22.2 Kurbağanın yaşam döngüsü
Res.22.3 Böceğin yaşam döngüsü
Yaşam
döngüsü nedir?
Kelebeğin hayatında
hangi değişiklikler
yaşanıyor?
Res.22.1 Kelebeğin yaşam
döngüsü
Kurbağaların, kelebeklerin ve bazı başka hayvanların kompleksli yaşam döngüleri vardır. Onlar metamorfoza ya da büyük değişikliklere eğilimlidir.
Kurbağalar doğuyor, yavrular suda yaşıyor ve solungaçlarla nefes alıyorlar, sonunda olgun birime gelişiyorlar. Olgun
kurbağa yumurtaları suda atıyor. Onlarda
yavru kurbağalar oluşuyor. Onlar küçük
balıklara benziyor ve iribaş olarak adlandırılıyorlar. İribaşların kuyrukları var ve solungaçları var.
Daha sonra kuyruk kayboluyor, akciğerler oluşuyor ve kurbağa olgun oluyor. Olgun dişi yumurtlayabiliyor ve yaşam döngüsü devam ediyor.
Böceklerin yaşam döngüsü dört aşamadan oluşuyor: yumurta, larva, kukla ve
olgun birim.
Memelilerin fazlası dişinin vücudunda özel şekilde gelişiyor. Ondan sonra sağ doğuyorlar. Yavrular doğduğu zaman, annede onları beslemek için süt yaratılıyor. Hayatın
başlangıç döneminde yavrulara ebeveynler bakıyor. Genç memeliler büyüyor, gelişiyor
ve yetişkin oluyorlar. Yetişkin birim hayata devam ediyor ve yeni hayat dünyaya getirmesi için hazır oluyor.
Res.22.4 Memelilerin dişisi yavrularını dölyatağında taşıyor.
Büyümek organizmanın vücut kütlesinin artmasıdır. Hücreler bölümü yardımıyla,
hücrelerin sayısı ve büyüklüğü artarak organizmalar büyüyor. Büyümek geri dönmez
bir olaydır. Organizmanın büyümesi görünebiliyor, ancak genelde organizmanın yüksekliğini, ağırlığını ve uzunluğunu ölçerek kanıtlanıyor.
Gelişmek organizmada doğumdan hayat boyunca gerçekleşen biyolojik değişimleri
tanımlıyor. Gelişmek vücut parçaların biçimlendirmesi ve ebeveynlere benzerliğin meydana gelmesi demektir.
Yaşlılık (ihtiyarlık) organizmada tüm fonksiyonların azalmasıyla özelliğini getiren
yaşam döngüsünün bir dönemdir.
Hayvanların beslenmeleri, büyümeleri ve çoğalmaları gerekiyor. Onların vücutları yaşam sorunların çözülmesi ve ortamda hayata kalması şeklinde uyum sağlamış.
Cikli jetësorë te njeriu fillon me shumimin e qelizës seksuale femërore dhe formimin
e zigotit.
Yaşam döngüsü nedir?
Kurbağanın yaşam döngüsünü açıkla.
Kelebeklerin yaşam döngüsünü açıkla.
Organizmanın büyümesi
sırasında neler oluyor?
Yaşlılığın özelliği nedir?
Kelebeğin, kurbağaların ve insanın
yaşam döngüsüyle ilgili video kayıtları izleyin.
Bazı hayvanların yetiştiği yaşlar: örümce
1-20 yaş, kedi 8-15 yaş, penguen 15-20 yaş, kutup
ayısı 20-30 yaş, goril 35-50, fil yaklaşık 65 yaş.
İNSANIN GELİŞME
AŞAMALARI
İnsanın yaşam döngüsü dişi cinsel hücrenin döllenmesi ve zigotun yaratılmasıyla başlıyor.
İnsan, hayat boyunca birkaç aşamadan geçiyor: yeni
doğan, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık.
Yeni doğan aşaması doğumla başlıyor ve hayatın birinci yaşına kadar sürüyor. Yeni doğanlar konuşamıyor,
kendi başına beslenemiyorlar ve giyinemiyorlar. Onların gerekleri için ebeveynler bakıyor.
Çocukluk, 1 ile 10 yaş arası sürüyor. Çocukluğun ilk
iki yaşında, çocuklar yürümeyi, konuşmayı, giyinmeyi
ve kendilerine bakmayı öğreniyorlar. Bu yetenekleri çocuk, çocukluk sırasında aşıyor ve toplumsallaşıyor. Çocukluk, adolesanın ve devamda yetişkinliğin yapılacağı
yapının bloklarıdır.
Ergenlik insan hayatının en etkin dönemidir. 11 ile
14 yaş arası oluyor. Erginlikte erkek ve dişi organizmaların cinsel organları, ikincil cinsel özelliklerin gelişmesine katkı sağlayan cinsel hormonlar salgılıyor. İkincil
cinsel özellikler erkeklerde derin ses, sakal ve bıyıkların
çıkması, güçlü kaslar, cinsel organların
biçimlendirilmesi ve
cinsel hücrelerin yetişkinleşmesidir, dişilerde ise göğüslerin
ve süt bezlerin gelişmesi, nazik ses, kadınlık iç hissi ve aylık
döngülerin meydana
gelmesidir.
Sen gelişmenin
hangi aşamadasın?
Kendinde hangi
gelişme değişikliklerini
görebiliyorsun?
Res.23.1 Çocukluk
Res.23.2 Yeni doğan bebek
Res.23.3 Çocukluk
Res.23.4 Ergenlik
Ergenlikten sonra gençlik başlıyor ve 18 yaşa kadar
sürüyor. Gençliğin özelliği cinsel yetişkinliğidir. Erkekler
ve kızlarda daha fazla cinsel bilişkinliği gelişiyor ve ebeveynlerinden daha büyük bağımsızlık arıyorlar. Ancak bu
aşamada gençler sağlığı ve ortam için tehlikelere kolay
Res.23.5 Gençlik
girebiliyor.
Çocuklar adolesanın sonuna gelince yetişkin oldukları
sayılıyor. Olgunlaşma en uzun aşamadır ve 18 yaştan ihtiyarlığa kadar sürüyor. Olgunlaşma, insanın hayatta ilk aşamalarda öğrendikleri yeteneklerin kullanmısını tamamıyla
sağlamış olmasıdır. Bu çok önemli aşamadır, çünkü döllenme ve kendi çocukların doğurmasıyla yaşam döngüsü yeniden başlatılıyor.
Yaşam döngüsünün sonunda yaşlılık geliyor. Özelliği
vücudun tüm kısımların azalmış işlemleridir. Deri daha
ince ve elastikliği azalıyor, kırışıklıklar oluşuyor, saçlar beyaz rengi kazanıyor, kas kütlesi azalıyor, kemikler daha
kolay kırılabilir oluyor, kan damarları zayıflıyor ve beyin
hücreler yokolmaya başlıyor. Aynı zamanda duyu organların duygusallığı azalıyor. Kadınlarda elli yaşlarda aylık
döngüsü bitiyor. Yaşlılıktan sonra birimin ölümü geliyor.
Res.23.6 Hayat devam ediyor
Ancak insan yeni kuşaklar yaratmışsa, yaşam döngüsü
devam ediyor.
İnsanın hayatı
hangi aşamalardan
geçiyor?
Çocukluk dönemini açıkla.
Ergenlikte hangi değişiklikler meydana geliyor?
İnsan, gelişimin hangi
aşamasında yani nesil
(döl) yaratmaya hazırdır?
Yaşlılığın özellikleri nedir?
Öğrencilerin büyümesi sırasında yaşanan
sorunlar ve avantajlar hakkında tartışın.
İnsanın büyümesi ve gelişmesi sırasında aşamalarla
ilgili video kayıtlar izleyin.
Dünya çapında, 60 ya da üzeri yaşta 81
erkeğe, aynı yaş grubuna ait 100 kadın oranı bulunuyor. En yaşlılar arasında her 100 kadına 53 erkek oranı
vardır. Otuz beş yaştan sonra insanlar günde yaklaşık
yüz bin beyin hücresi kaybedebiliyor.
EKOLOJİ (Çevre bilimi)
Ekoloji ayırım Seviyeleri
Ekosistem
Orman ekosistemi
Çöller, deniz ve kutup ekosistemi
Canlı dünyada ilişkiler
Öğrenci, devamdaki sayfaları inceledikten
sonra şu yeteneklere sahip olacaksın:
•
•
•
•
•
•
•
•
ekoloji terimlerini adlandırabileceksin ve açıklayabileceksin;
canlı dünyayı etkileyen yaşam ortamındaki temel koşulları sayabileceksin;
yaşam toplulukları, yaşama yerleri ve ekosistemler
türleri için örnekler verebileceksin;
birimin yaşam topluluğunda yerini anlayacaksın;
iklim koşullara bağlı olarak orman türlerini sayabileceksin;
ılıman bölge ormanlarında, yağmur ormanlarda, çöllerde, kutup bölgelerinde ve deniz ekosisteminde
ekoloji koşulları ve yaşam topluluklarını sayabileceksin;
yırtıcılık, sembiyoz ve asalıklığın (parazitliğin) nedenlerini tanıyabilecek ve açıklayabileceksin;
insanın ekosisteme etkisini anlayabileceksin.
Tanıyacağın terimler:
Birim
Yaşam Topluluğu
Yaşama yeri
Ekosistem
Ilıman bölge ormanları
Yağmur ormanları
Çöl
Deniz Ekosistemi
Kutup ekosistemi
Sembiyoz
Asalıklık
Yırtıcılık
EKOLOJİ AYIRIM
SEVİYELERİ
İnsan yaşadığı
ortama nasıl bağlıdır?
Ortamdan ayrı olarak
yaşayabilir mi?
Yaşam ortamı bir bitkisel ya da hayvansal türün yaşadiği yerdir. İnsanın da kendi yaşam ortamı var ve onda
yalnız kendi başına yaşamıyor. Bitkilerle ve hayvanlarla beraber yaşıyor. Organizmaların yaşadıkları ortamda
canlı ve cansız doğadan koşullar beraberliği hükmediyor.
Yaşadıkları ortamda organizmalar nefes alıyorlar, besleniyorlar, büyüyorlar, gelişiyorlar ve tüm yaşam fonksiyonları gerçekleştiriyorlar. Yaşam ortamındaki koşullar bu
fonksiyonarın gerçekleştirilmesini sağlıyor. Yeryüzündeki
tüm canlı organizmalar su, hava ya da kara yaşam ortaRes.24.1 Yaşam ortamı
mında yaşıyorlar.
Su yaşam
ortamında
balıklar, kabuk balığı, su yengeçleri, yosunlar ve başka hayvanlar yaşıyor. Onlardan
bazıları solungaçlarla nefes alıyor ve suda
çözelmiş oksijeni kullanıyorlar. Onlar su içinde hareket ediyor ve tüm hayat süreçlerini
suda gerçekleştiriyorlar.
Hava ortamı büyük sayıda kuşlarla, böceklerle ve bazı başka hayvanlarla doldurulmuştur. Bu hayvanlarda hayat süreçlerin büRes.24.2 Su yaşam ortamı
yük kısmı havada gerçekleşiyor. Hayvanlar
havadaki oksijeni kullanıyor.
Kara yaşam ortamında hayvanların en
büyük kısmı yaşıyor. Onlardan bazıları karada bazıları ise toprak içinde yaşayabiliyorlar. Toprak içinde yaşayan hayvanlar,
hayat süreçlerini daha az ışıkta yapmaya
uyum sağlamışlardır. Hayvanlar akciğerler
ya da boru sistemi yardımıyla nefes alıyorlar ve havadaki oksijeni kullanıyorlar.
Res.24.З Hava yaşam ortamı
Ekoloji, canlı organizmaların dağıtımı ve organizmaların yaşam ortamıyla
bağlarını inceleyen bilim dalıdır. Her
ekoloji ortamı belli bir organizasyon
seviyesine sahiptir. Bir ortamda varolan
ekoloji faktörleri cansız ya da canlı doğadan kaynaklanabilir. Su-nem, hava,
güneş ışığı, toprak, sıcaklık cansız doRes.24.4 Kara yaşam ortamı
ğadan kaynaklanan ekoloji faktörleridir.
Bitkiler ve hayvanlar, bitkiler arasında
ve hayvanlar arasında tüm karşılıklı etkileri canlı doğadan kaynaklanan ekoloji faktörleridir. Ekoloji faktörleri bir gün içinde değişebilir, mevsimlerin değişmesiyle değişebilir vb.
Birim
Popülasyon
Yaşam
topluluğu
Ekosistem
Biyosfer
Res.24.5 Ekoloji organizasyonun seviyeleri
Birim ekoloji ilişkilerin temelini tanımlıyor. Birim, yaşam ortamıyla ilişki kuran canlı
sistemdir.
Belli bir yerde yaşayan birim grupları popülasyon oluşturuyor.
Bir yerde yaşayan tüm organizmalar yaşam topluluğu oluşturuyor. Bir çayırda yaşayan bitkiler ve hayvanlar çayırın yaşam topluluğunu oluşturuyor.
Yaşam toplulukları doğal ya da yapay olabilir. Ormanlar, otlaklar, bataklıklar, göller
doğal yaşam topluluklarıdır. Onlar insanın katkısı olmadan, doğal olarak oluşmuş ve
kalıyorlar. Bahçeler, parklar, bağlar, meyve bahçeler gibi yaşam toplulukları yapaydır ve
onlar insan tarafından yapılmış ve korunuyorlar. Bu toplumlarda daha az bitki ve hayvan
türleri yaşamaktadır.
Res. 24.6 Doğal yaşam toplulukları
Yaşam ortamında özel ekoloji faktörlerin etkilediği yerlere yaşama yeri denir. Böyle
yaşama yerleri özel bitkiler ve hayvanlarla doldurulmuştur.
Bir yaşama yerinde benzer ekoloji faktörleri geçmektedir. Yaşama yeri deniz kıyisı,
bataklık, orman kısmı ve benzeri yerler olabilir.
Res.24.7 Yapay yaşam toplulukları
Yaşam ortamı
nedir?
Yeryüzünde canlı
organizmaların
yaşadıkları üç yaşam
ortamının koşullarını
açıklayın.
Ekoloji neyi inceliyor?
Birim nedir?
Yaşam toplulukları nasıl
olabilir?
Yaşama yeri nedir?
Okul parkını gezin ve doğal etrafı
hakkında konuşun.
Etrafınızdaki yaşam toplulukların türlerini gözetleyin
ve inceleyin.
Yerel etrafınızda yaşam toplulukları için proje yapın.
Bir hayvan (birim), bir bitki ya da yerel ırmağı gözetleyerek günlük defteri yapın.
Yaşam toplulukları biyosenoz da olarak
adlandırılır, yaşama yerine ise biyotop denir.
EKOSİSTEM
Biyosfer hayatın bulunduğu atmosferin, litosferin ve
Ekoloji orgahidrosferin bölümüdür. Biyosfer tüm ekosistemleri içerinizasyonun seviyeleri
hangileridir?
yor. Ekosistem yaşam ortamının canlı ve cansız bölümBeslenme zinciri nedir?
lerin işlevi bağımlılığını tanımlıyor. Canlı organizmaların
biyosferde hayatta kalmaları için besin ve oksijen gerekiyor. Bu koşulları bitkiler fotosentez süreciyle sağlıyorlar.
İnsanin etkisi altında olmayan yaşam ortamları doğal
ekosistemidir. Orada ortaya çıkan koşullar organizmaların gereklerine uyumludur. Her ekosistemde organizmalar ve ortam arasında büyük sayıda karşılıklı etkiler
gerçekleşiyor ve bunların ekosistemin korunması için
büyük önemleri vardır. Yaşam topluluğu, yaşama yerin
değişmiş hayat koşulların etkisi altında değişiyor. Ancak
yaşam topluluğundaki değişikliker yaşama yerini değişRes.25.1 Ekosistemler
tiriyor. Göl, göl sistemini tanımlıyor ve göl alanı (yaşama
yeri) ve o alanda yaşayan canlı dünyayı (yaşam topluluğunu) içeriyor. Böyle ekosistemler bir orman, çöl, ırmak, deniz ve benzerleridir.
Ekosistemler içeriğine ve büyüklüğüne göre birbirinden farklıdır. Ekosistemlerin
özelliklerinden biri, onların devamlı olarak değişmesidir.
Bir ekosistemde önde
gelen hayatın bölümlerden biri enerji bulunmasıdır. Ekosistemde her ne
yaşarsa hayatta kalmak
için enerji kullanıyor. Yeryüzünde hayat için en
önemli enerji kaynağı güneşten geliyor. Bitkiler güneşten gelen ışık enerjisini
besin üretmek için kullanıyorlar. Bu organizmalara
üreticiler denir.
yıl
Res.25.2 Ekosistemin değişmesi
Diğer organizmaları yiyerek enerji alan organizmalara tüketiciler denir. Bu enerji akımı
beslenme zincirini oluşturuyor.
Zincirin her halkasının belli bir yeri var.
Beslenme zincirinde tüketiciler en büyük sayıdadır, ondan sonra otçullara giderken sayı
azalıyor, devamda hepçiller geliyor ve sonunda etçiller en az sayıdadır.
İnsanın ekosistemin üzerine kendi etkisi
Res.25.3 Beslenme zinciri
vardır. İnsan ormanları kullanıyor ve yokediyor, bazı ekosistemleri ekilebilir ova haline
getiriyor, çimen biçmesini yapıyor ve benzer. Bu etkiniklerle insan orada yaşayan yaşam
toplulukların büyük ya da küçük bölümlerini yokediyor. İnsan kendi etkinlikleriyle doğayı değiştirerek yapay ekosistemler oluşturuyor. Kendi ortamında insan devamlı olarak yaşama yerleri, köprüler ve yollar, fabrikalar ve
başka yapılar inşa ediyor. Kendi gereklerine uyum
sağlamak için doğal ortamı değiştiriyor, fakat bitkisel ve hayvansal türlerin arasındaki dengeyi bozuyor. İnsan bataklıkları kurutarak verimli toprağa
dönüştürüyor, fakat burada yaşayan organizmaların yaşama yerlerini yok ediyor. Ormanları keserek
insan ısınma için odun ve yapı malzemeleri elde
ediyor, fakat ardından hayvan türlerine yaşamı
Res.25.4 Beslenme zincirinde
yersiz bırakıyor, erozyonu artırıyor, fotosentez süüyelerin sayısal temsilliği
recini engelliyor ve benzer.
Orman ya da çayır ekosistemin çizimini yap ve bu ekosistemlerde
bitkisel ve hayvansal topluluklarına ait olan tipik temsilcileri kullan.
Ekositem örnekleri için konuşun.
Ekosistem
nedir?
İnsanın ekosistemde
etkilerini açıkla.
Ekosistemlerde birkaç biyo-jeokimyasal
döngüler oluyor. Onlardan bazıları şunlardır: su
döngüsü, asitli yağmurlar, azot döngüsü, karbon ve
oksijen döngüsü. Biyo-jeokimyasal döngüsü organik
olmayan maddelerin atmosferden ya da topraktan
canlı organizmalara girmesi ve yeniden geri dönmesini tanımlıyor.
ORMAN
EKOSİSTEMİ
Kaç çeşit
Orman ağaçlarla yoğun olarak doldurulmuş alanı taorman tanıyorsun?
nımlıyor. Orman yaşam topluluğun gelişmesi için nemin
Bir orman ekosisteminve sıcaklığın yeterli miktarda olması önemli koşuldur. Her
de, yaşam ortamını kim
orman belli bir iklim alanına bağlıdır. Orman ekosistemin
yaşam topluluğunu ise
toprak, su, sıcaklık ve ışık gibi belli koşullara göre farklı
kim temsil ediyor?
özellikleri vardır. Toprakta büyük miktarda nem ve ölmüş
bitkisel parçalardan kaynaklanan besleyici maddeler vardır. Suyun büyük bölümünü kara yosunlar emmiyor ve
bu şekilde nem daha uzun süre kalıyor. Ormanda sıcaklık, bulunduğu yerin iklim koşullarına, ışıklandırılmasına,
rüzgarlara açıklığına ve deniz seviyesinin yüksekliğine
bağlıdır. Kış mevsiminde ormanda sıcaklık daha yüksektir, çünkü yoğun gölgelik rüzgarın fazla hareketlenmesine engel oluyor. Ağaçların yoğun gölgeliğinden dolayı
Res.26.1 Orman
ormanın alt tabakalarında ışık az miktarda geliyor. Sahip
olduğu özelliklere ve bulunduğu yere göre ormanlar: Ilıman bölge ormanları ve tropikal yağmur ormanaları olarak ikiye ayrılıyor.
Ilıman bölge ormanları kuzey yarıküresinde bulunuyor, Kuzey Amerika’da, Kuzeydoğu Asya’da ve Batı ve Orta Avrupa’da. Bu ormanlarda yaprak döken ve iğne yapraklı
yüksek ağaçlara, çalı ve alçak bitkilere rastlanıyor. Ilıman bölge ormanların temel özellikleri şunlardır:
• bir yıl icinde eşit miktarda biriktirilmiş yağışlar;
• toprak verimlidir ve ölmüş bitkilerin ve hayvanların dağılmış kalıntılarıyla zenginleştirilmiştir;
• ışığın girmasine izin veren orta yoğunluk, iyi gelişmiş ve zengin bitki örtüsü;
• meşe, kestane, kayın, akçaağaç, söğüt gibi ağaçların geniş yaprakları var ve yılda bir
kez dökülüyor, ilkbaharda ise çiçekli bitkiler meydana geliyor;
• hayvanlardan sıncap, tavşan, kuş, geyik, dağ aslanı, kurt, tilki, siyah ayı, kızıl tilki, atmaca, ağaçkakan, böcekler, ceylan, örümcek ve başka hayvanlar vardır.
Ilıman bölge ormanlarında mevsim yağış dağılımına göre şöyle ayrılmıştır:
• nemli iğne yapraklı ve yaprak dökmeyen geniş yapraklı ormanlar yağışlı kışlar ve kurak yazlarla tanımlıyorlar, yağışlar genelde kış mevsiminde yağıyor, kışlar ise nispeten
hafiftir;
• kuru iğne yapraklı ormanlar, yüksek denizüstü seviyesinde bulunuyor ve düşük yağış
miktarıyla karakterize edilir;
• Akdeniz ormanların kış mevsiminde yağışlar vardır;
• ılıman yaprak dökmeyen ormanlar, hafif kışlar ve yüksek miktarda yağışları vardır;
• ılıman geniş yapraklı ormanlar, buzsuz hafif kışlar, yüksek miktarda yağan yağışlar bir
yıl içerisinde eşit olarak dağıtılmıştır.
Tropik yağmur ormanları zengin bitki örtüsünü sağlayan bütün yaz boyunca ıslak ve sıcak iklimle karakterize
ediliyor. 60 metreye kadar uzun ağaçlar, kısa ağaçlar, az
miktarda ışığa gereği olan büyük yapraklı çalılar, palmiyeler ve ağaç eğreltiotular içeriyor. Çok sayıda bulunan sürüngen gövdeleri örtüyor, içinde ise yılanlar, kırkayaklar,
örümcekler saklanıyor. Tropik sarmaşıklar ağaçlar etrafında örgülenip asık duruyorlar ve onlarda maymunlar sallanıyor. Bu ormanların özellikleri şunlardır:
• ortalama sıcaklık 20-25 °C arasındadır, yıl boyunca az
değişiyor;
• yağışlar yıl boyunca eşit olarak yağmakta;
• toprak besleyici maddelerle zengindir;
• tropik ormanlar çok tabakalıdır, alt tabakalara az miktarda ışık giriyor;
• bitkisel dünyadan çok farklı türler var, asma bağları, kara
yosun, orkidlere rastlanabilir;
• hayvanlardan kuşlar, yarasalar, küçük memeliler ve böcekler vardır.
Tropik yağmur ormanları, yağışların mevsim dağıtımına
göre şöyle ayrılır:
• kurak mevsim olmayan yaprak dökmeyen ormanlar;
• mevsim ormanı, kısa kurak dönemler ve çok nemli tropik bölgeler;
• nemli ya da kuruyaprak döken ormanlar, kurak mevsimde yağışların azalmasıyla artıyor (tüm ağaçlar yaprak
döküyor).
Res.26.2 Yaprak döken
orman
Res.26.3 İğne yapraklı orman
Orman ekosisteminden bitkisel ve
hayvansal topluluklarının tipik
temsilcilerin resimlerini kullanarak orman
ekosistem çizimi yapın.
İnternet kullanarak, farklı orman türleri ve onların bitki
ve hayvan temsilcilerini arayın ve gözetleyin.
Res.26.4 Yağmur ormanı
Tropik yağmur ormanları yeryüzüne gereken
oksijenin %40’ını üretiyor.
Her saniye bir buçuk hektar orman feci sonuçlarla yok
oluyor.
Şu anda tüm dünyada reçeteyle satılan 121 ilaç, yağmur ormanın bitkisel kaynaklardan üretiliyor.
Orman
ekosistemi nedir?
Ilıman bölge ormanları
açıkla.
Yağmur ormanlarını
açıklayın.
ÇÖL, DENİZ VE
KUTUP EKOSİSTEMİ
Çöl Ekosistemi
Çölde hangi bitkiler ve hayvanlar
yaşıyor?
Kutup alanlarında nasıl iklim koşulları vardır?
Deniz yaşam ortamı
olarak hangi özellikleri
vardır?
Çöl, ortalama yıllık yağışların 250 mm’den fazla seyrek
olan yerlerdir, buharlaşma ile kaybolan su miktarı ise yağışlarla elde edilen su miktarından çok daha fazladır.
Çölün, hiçbir hayat formu olmadığı için kuru toprak
gibi görünmektedir. Buna rağmen ekosistemde hayat
vardır. Çok sayıda bitki ve hayvan türleri ilk bakışta verimsiz olarak görünür, koşullara sahip olan çöllerde, fakat
bunlar kimi koşullarla uyum sağlanmıştır. Çöl ekosisteminde iklim, hayat formların varolması için en önemli faktördür. Çöllerde gün içinde
sıcaklık 50°C’ye kadar yükselebilir, geceleyin ise 5°C’ye kadar düşebilir. Böyle aşırı sıcaklıklarda hayat formları için zor oluyor.
Çöller, hayvan krallığında büyük sayıda türler
için yaşam yeridir. Diğer ekosistemlerin coğunluğunda olduğu gibi, çöl ekosisteminde de bitkiler üreticidir, bitkilerle beslenen kemirgenler,
böcekler ve yılanlar tüketicidir. Beslenme sincirin
tepesinde yırtıcı kuşlar ve memeliler bulunuyor.
Çöllerde en yaygın hayvanlar çöl kaplumbağaları, çıngıraklı yılanlar, şahinler, deve kuşlar, kangarular, fareler ve başkalarıdır. Bu hayvanların çoğu
akşamcıdır ve akşam sırasında etkindir, gündüzü
ise toprak altında gömülmüş olarak zamanı geçiriRes.27.1 Çöl
yorlar. Böyle uyumun sağlanmasıyla yüksek sıcaklıklara karşı mücadele etmeye yardım oluyor.
Çöl bitkileri diğer ekosistemlerdeki bitkilerden farklıdır, çünkü çok daha az suyla yaşamaları ve büyümeleri gerekiyor. Bitkilerin kökleri sığ köklüdür, öyleki suyu emebiliyorlar. Çöl bitki örtüsü deyince, sadece kaktüsler aklımıza geliyor. Oysa ki dünyanın farklı çöllerinde farklı bitkiler bulunabilir.
Res.27.2 Çöl bitkileri
Bu ekosistemde yaşayan hayvanlardan birkaç tür büyük memelilerde mevcuttur.
Bunların arasında en tanıdık çöl hayvanı devedir. Çöl ekosisteminde bulunan diğer hayvanlar: tilkiler, tavşanlar, fareler, küçük kemirgenler, karıncalar, yılanlar, böcekler, birkaç
kuş türü, kırıkkanatlı böcekler ve kertenkelenlerdir. Çöl ekosisteminde yaşayan hayvanlar kendi vücut sıcaklığını kontrol ederek sıcak günlerde ve soğuk akşamlarda hayatta
kalmak için uyum sağlanmış.
Çöl ekosistemin kırılgan dengesi, bugünkü zamanda insan etkinliklerinden zarar
görmüştür. Çöl ekosisteminde beslenme zincirinde yer alan hayat formlarını bilmek ve
anlamak çok önemlidir, çünkü bu gibi şekilde bu ekosistemin korunmasi için gereken
önlemler alınabilir.
Res.27.3 Çöl hayvanları
Deniz Ekosistemi
Deniz ekosistemi gezegenimizde en büyük su sistemlerin bölümüdür. Deniz
ekosistemi çok sayıda farklı türlerin yaşama yeridir. Deniz besinin temelini oluşturan küçük organizmalardan, balinalara gibi büyük memelilere kadar. Bu ekosistemde kalamalar, midyeler, deniz yıldızları, balıklardan ton, uskumru, köpek balıkları ve
başka hayvanlar yaşıyor. Bu ekosistemde kuşlar da vardır. Deniz ekosisteminde yaşayanlar
ikiye bölünmüş: deniz dibinde yaşayanlar ve
serbest olarak su yüzeyinde yaşayanlar. Diğer
ekosistemlerde olduğu gibi, burada da besin
ve enerji üretimi için besleyici maddeler ve ışığa gerek vardır. Deniz suyuna giren ışık, daha
büyük derinliklere giderek azalıyor. Bundan
dolayı fotosentez sadece su yüzeyinde gerçekleşiyor. Sıcaklık, ışık ve deniz suyun hareketlenRes.27.4 Deniz
mesi ekosistemlerin genel durumu için önemli
faktörlerdir. Deniz ekosistemin çeşitliği ve verimliliği insanın hayatta kalması için de
büyük önemi var. Deniz yaşama yeri olarak deniz canlı dünyasına zengin besin kaynağıdır. .
Res.27.5 Deniz hayvanları
Deniz ekosistemlerin önemi aşırı balık avı, deniz kıyısının gelişimi, havanın kirlenmesi,
egzotik türlerin yayılması gibi insan etkinliklerin artması, büyük zararlara yol açıyor ve
deniz için ciddi tehlike oluşturuyor.
Kutup Ekosistemi
Res.27.6 Kutup ekosistemi
Kutup ekosistemleri, kutuplar yakınlığında bulunan kuşaklardır. Kuzey kutubun etrafında bulunan alana Arktik denir, güney kutubun etrafında bulunan alana ise Antarktik
denir. Arktik alanında iklim kutupsaldır ve düşük sıcaklıklar, daimi kış, daimi kar ve buz
özellikleriyle tanımlanıyor. Orada kutup ayısı, foklar, morslar ve balinalar yaşıyor. Bitkilerden kara yosun ve likenler vardir. Buranın nüfusunu Eskimolar oluşturuyor ve onlar buzlu
evlerde yaşıyorlar. Eskimolar genelde avcılık ve balıkcılıkla uğraşıyorlar. Antarktik’te insanlar yaşamıyor ve canlı dünya bakımından çok yoksuldur. Kutup alanların kısa yazları,
uzun ve soğuk kışları vardır. Oralarda sadece iyi uyum sağlamış hayvanlar yaşayabiliyor,
örneğin vücudun sıcaklığını koruyacak, kalın deri ve yağ tabakaları olan hayvanlar. Kutup
memelilerin fazla sıcaklığı kaybetmemek için genelde küçük kulakları ve burunları var.
Penguenler, balinalar, foklar ve deniz kuşları soğuk denizlerde avlıyorlar, sığırlar ise tundralarda yetişen bitkilerle besleniyorlar. Onlar bütün sene boyunca tundralarda yaşıyorlar.
Kutup ayıları sadece Arktik’te, penguenler ise sadece Antarktik’te yaşıyor. Okyanus,
besleyici maddelerle zengindir ve balıklara, deniz kuşlara ve balinalara gereken hayat
koşulları sağlıyor.
Arktik
kısmen
buzlanmış okyanustur ve mevsimleri
kar tabakası ve buzun etkisi altında
farklı manzaralarla
çevrilidir. Antarktik
okyanusla çevrelenmiş kıtadır. Yeryüzünde en soğuk ve
Res.27.7 Kutup alanlarda yaşayanlar
en kurak kıtadır.
Antarktik’te buzun kalınlığı ortalama olarak yakın 2.000 metredir. Antarktik’te kara
omurgalılar yoktur, ancak deniz kuşlardan oluşan büyük popülasyon vardır. Yaklaşık 45
kuş türü Antarktik’te yaşıyor. Dünyadaki fokların büyük kısmı Antarktik etrafındaki okyanusta bulunuyor.
Antarktikte yerli nüfus yoktur.
Tundra Arktik kuşağı etrafında, kuzey iğne
yapraklı ormanlar ve kuzey kutubu etrafında
kalıcı buz tabakası arasında bulunan alandır.
Tundra’nın yüzey toprağı sadece birkaç hafta
sürer, yaz boyunca eriyor, yüzey altındaki zemini ise her zaman buzludur. Bundan dolayı
bitki örtüsü köklerini çok derin salamıyor. Burada küçük çalılar, yosunlar ve alçak ağaçlar
bulunabilir.
Res.27.8 Tundra
Çöl ekosistemin
özellikleri nedir?
Çölde yaşayan hayvanların ne gibi uyumlar sağlamaları gerekiyor?
Deniz ekosistemde yaşayan canlıları say.
Kutup ekosisteminde
yaşayan hayvanların ne
gibi uyumlar sağlamaları
gerekiyor?
Tundra’yı açıkla.
Çöl ve kutup ekosistemlerinde yaşayan
bikilerin ve hayvanların sağladıkları
uyumlar hakkında araştırma yap.
Vaha yeraltı suların yüzeye çıkan, çölde
bulunan küçük verimli alandır. Antarktik’te sıcaklık
25°C dereceden -89°C dereceye kadar değişiyor. Yeryüzünde ölçülmüş en düşük sıcaklık -89,2°C derecedir
ve bu sıcaklık Antarktik’te ölçülmüştür.
CANLI DÜNYADA
İLİŞKİLER
Bir yaşama
Doğada bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar ara- yerinde canlı organizmalar
sında geniş ilişki dizileri meydana geliyor. Bu ilişkilerin birbirine nasıl bağlıdır?
bazıları yaşam döngüsünden uzun süren dönem içinde
türlerin yakınlığıyla tanımlanıyor, diğerleri ise tüm hayatı
boyunca süren yakınlığıyla tanımlanıyor. Sembiyoz beraber yaşayan iki organizma arasında ilişki ya da iki farklı
organizmanın birleşmesidir. Sembiyoz ilişkileri her tarafa
yaygındır. Bunlar ekosistemlerin çerçevesinde, bizim evimizde, bizim vücutlarımızda meydana geliyor. Bu ilişkiler
yaşadığımız kompleksli sistemlerin korunması için büyük
Res.28.1 Sembiyoz
önem taşıyor. Sembiyoz ilişkileri, mercan polipler ve yosunlar arasında meydana gelen ilişkiden dolayı mercanlı
kayalıkların varolmasından sorumludur.
Sembiyozda iilişkinin en az bir üyenin faydası var, diğerin:
• hiçbir faydası olmayabilir- komensalizm;
• faydası olabilir - mutualizm;
• yaralanbilir ya da zarar görebilir- asalıklık (parazitizm).
Res.28.2 Komensalizm
Komensalizm birbirine yakın yaşayan iki farklı organizmanın arasında ilişki türüdür. Bir organizmanın diğerin
etkinliklerinden faydası var, diğerin ise birinci organizmanın etkinliklerinden ne yaralanır ne de faydası var.
Örneğin, bir bitki üzerine büyüyen diğer bitki, ancak asalıklı olmayan bitkiler büyük ekoloji faydası
kazanıyor. Çok sayıda meyve ağaçlar bazı memelinin tüylerine bağlanan ürünler üretiyor ve memelinin hareket etmesiyle tohumlanıyor.
Mutualizm birbirine çok yakın yaşayan iki farklı organizma arasında tanımlanan ilişki türüdür ve
Res.28.3 Mutualizm
her iki organizmanın diğer organizma etkinliklerinden faydası var.
Baklagiller ve bazı başka bitkiler, köklerinde küçük topçuklar yaratan bakteriler tarafından kolonize ediliyor. Bu bakteriler azotu köke bağlıyor. Azot tüm organizmalara gereken temel elementtir. Bu şekilde bitkiler azotu kullanabiliyorlar. Hayvanlarda, mutualizm birçok otçul hayvanlar ve sindirim sistemin mikroorganizmaları arasında meydana
geliyor. Toynaklı ve bazı başka hayvanlar, selülöz içeren bitkiler yiyorlar. Bu hayvanlarda
selülözu ayrışabilen enzimleri yoktur ve bunu onlarda yaşayan mikroorganizmalar yapıyor.
Asalaklık (parazitlik) birbirine yakın yaşayan iki farklı
organizma arasında ilişki türüdür ve organizmalardan biri,
parazit organizması, diğer organizmadan ya da ev sahibinden faydası var. Bazı parazit bakterileri insanda normal
flora olarak yaşıyorlar, ve bazı hastalığın meydana gelme
olanağı bekleniyor. Tenya (bağırsak kurdu) ev sahibin ince
bağırsağında yaşayan parazittir ve onun besinini kullanıRes.28.4 Parazitlik
yor, ev sahibi ise zayıflıyor. Bitkilerde ve hayvanlarda meydana gelen tüm bakteri, mantar ve virüs hastalıkları parazitlik örnekleridir.
Yırtıcı – Av İlişkisi
Sembiyozu
Yırtıcı, başka organizma yiyen organizmadır. Yırtıcı hayaçıkla.
van ve av için bazı örnekler aslan ve zebra, tilki ve tavşan,
şahin ve tavuk vb. En hızlı aslanlar besin yakalayabilmekle Komensalizm nedir?
Bitki-böcek ilişkisiyle
hayatta kalıyorlar.
En hızlı zebralar aslanlardan kaçabilir ve hayatta kala- mutualizmayı açıkla.
bilirler. “Yırtıcı” ve “av” terimleri hemen her zaman hayvan Yırtıcı-av ilişkisi
yiyen hayvanlar için kullanılıyor, ancak aynısı bitkiler için için birkaç örnek say.
de geçerlidir: tavşan ve marul, çekirge ve yaprak.
Res.28.5 Yırtıcı - av
Tropik yağmur ormanlardan birçok ağacın,
köklerindeki mantarlarla sembiyoz ilişkisi var. Mantarla ağaçlardan enerji alıyor, verimli olarak ise ağaca
fosfor ve diğer besleyici maddeler veriyor.
Endoparazitler insan ya da hayvan vücudunun içinde
yaşayan parazitlerdir.
İki organizma
arasında sembiyoz ilişki
örnekleri açıklayın.
Ev sahibi ve parazit arasında parazitlik örnekleri
verin. Suyguncunun ava
karşı ilişkisini açıkla.
Yaşama yerlerinde canlı
organzimalar arasındaki
ilişkiler hakkında bilgiler
biriktirin ve sizin tarafınızdan biriken bilgiler
temeli üzerine konuşun.
HER GÜNLÜK HAYATTA
DOĞA BİLİMLERİ
Her günlük yaşamda doğa bilimlerin kullanımı
Her günlük yaşamda ölçme süreçleri
Besin üretimi
Konservelenmiş besin
İnsan için kullanılan maddelerin üretimi
Öğrenci, şu sayfaları öğrendikten sonra şunları bilceksin:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
hergünlük yaşamda doğa bilimlerin geniş alanda kullanımlı olduğunu anlayacaksın;
doğa bilimlerin ve teknoloji buluşların arasında bağlantısını göreceksin;
insan büyük buluşlara uzun süren araştırmalar yapmakla gelmiş, bazı defa ise tesadüfen gelmiş olduğunu anlayacaksın;
ölçmenin, okumağın ve sonuçların yorumlanmasının önemini, yeni buluşlar için
önemli faktörlerin olduğunu göreceksin;
ölçmeyi araçların yardımıyla okumayı öğreneceksin;
besinin elde edilmesi ve iyi durumda korunması için doğa bilimlerin önemini göreceksin;
ekmeğin, sirkenin, ekşi sütün, turşunun elde edilmesini bazı mikroorganizmaların
varlığıyla bağlayacaksın;
ekmek, ekşi süt ve sirke elde etme süreçlerini açıklayabileceksin;
mikroorganizmaların olumlu ve olumsuz etkileri için örnekler verebileceksin;
besinin iyi durumda korunması için süreçler sayacaksın (kurutma, dondurulma, ekşileştirme);
cam ve cam ürünlerin nasıl elde edildiğini açıklayabileceksin;
araştırma yoluyla yeni malzemelerin (plastik maddeler ve ilaçlar) elde edildiğini anlayacaksın;
Tanışacağın terimler:
Teknoloji buluşlar
Besin
Mikroorganizmalar
Maya
Süt ürünleri
Sirke
Besinin konservelenmesi
Cam
Plastik Malzemeler
İlaçlar
Geri Dönüşüm
Yel değirmeni
Su değirmeni
Güneş kollektörü
Geri Dönüşüm
Temiz içme suyu,
eksikliği ve çözüm yolları
Su ve hava ortamında hareket etmek
Farklı enerji şekillerin elde edilmesi
•
•
•
•
•
•
•
•
•
doktordan tavsiye almadan ilaç kullanılma tehlikeli olduğunu anlayacaksın;
geri dönüşümün gerekliği ve faydalı olduğunu açıklayacaksın;
kullanılmış malzemelerin (kağıt, cam, metal ve plastik) geri dönüşüm için sınıflandırma alışkanlığını kazanabilmek;
yeniden kullanılabilen ürünleri sayabileceksin;
temiz içme suyun önemini ve gereki olduğunu açıklayacaksın;
deniz suyunu içme suya temizlenmesini açıklayacaksın;
hidro/aerodinamik şekilli nesnelerin ortamda daha
hızlı hareket ettiklerini keşfedeceksin;
hergünlük yaşamda enerjinin bir şekilden başka şekile dönüşü için örnekler vereceksin (yeldeğirmeni, su
değirmeni, hidrosantral, güneş kollektörü, lazer, bisiklet dinamosu, ampül, mikser, ısıtıcı);
yeni teknolojilerde ışığın kullanımını öğreneceksin
(lazerler).
HER GÜNLÜK HAYATTA DOĞA
BİLGİLERİN UYGULANMASI
Doğa bilimlerden kazanılan bilgilerin nerede kullanım
gördüğünü hatırla?
Res.29.1 Doğa
Bilimlerde araştırma
Bilimin ve teknolojinin bizim hayatımızla bağlı olduğunu anlamak için doğa bilimlerin tanınması önemlidir.
Doğa bilimler doğanın ve canlı organizmaların incelenmesiyle ilgileniyor. Doğa bilimler doğayı inceliyor ve insan ile doğa arasındaki bağlantıyı inceliyor. Bilim alanında
yapılan araştırmalarla harika buluşlardan elde edilmesine
yol açtı. Sizin etrafınızda bulunan her şey bilimle ve teknolojiyle bağlı olduğunu biliyor muydunuz? Sabah uyandığımız zamandan, akşamı yatmamıza kadar her şey bilim
ve teknolojinin etkisi altındadır.
Hergünkü yaşamda doğa bilimler
Biyoloji canlı varlıklar için bilim dalıdır ve canlı
doğayı inceliyor. Biyoloji canlı organizmaların özelliklerini ve davranışlarını, onların kökenlerini, aralarındaki karşılıklı olarak bağlılığını ve canlı organizmaların yaşam ortamına karşı ilişkileri inceliyor. Biyoloji
hakkında bilgilerin uzak bir geçmişi var. Bu geçmiş
daha ilkel insanlardan kaynaklanıyor. Besin toplarken bitkileri ve hayvanları birbirlerinde ayırt etmeye
ve ondan sonra bitkileri yetiştirmeye ve hayvanları
evcilleştirmeye başlamılar. Bitkiler ve hayvanlar yaşaRes.29.2 Bitkisel çay
mak için gereken koşullar hakkında bilgiler edinmişler. Bundan sonra da canlı organizmaların çoğalma şeklini öğrenmeleri gerekiyormuş.
Biyolojinin bizim her günlük hayatımızla yakın bağlantıları vardır. Örneğin, yediğimiz
besin, nefes almak, salgılamak ve çoğalmak gibi yaşam süreçlerin gerçekleştirilmesi için
organizmaya biyolojik gereğidir. Biz aynı zaman doğada canlı ve cansız organizmalar
arasındaki farkları anlıyoruz ve canlı varlıkların hayatta kalmaları için gereklli olduğunu
biliyoruz. Biyolojinin bizim her günlük yaşamda olan önemi, farklı organizmalar arasında birleştirici prensiplerini bulmayı çalışmakla ortaya çıkıyor. Biyolojini her günlük yaşamda olan önemi besin ve giyim üretiminde, kağıt ve boyalar üretimi için ham malzemeleri sağlamakta, balıkların, hayvanların, sebze ve meyve kültürlerin bakımında ve
başka alanlarda görülüyor. Tıpın gelişmesi de biyolojinin her günlük yaşamımızda önemi varolduğunu gösteriyor.
Hastalıkların ve hastalıklara yol açan nedenleri
önlemek için ilaçların buluşuyla insanın acısını indirmeye yönelik biyolojinin bilinç yoludur. Biyolojinin
her günlük yaşamda önemi, ayrıca, kalıtsal hastalıkların bulunması ve tedavisini yapmak. Biyolojinin
yaşam ortamını kirlenmesi kontrolünde de önemli
rolu vardır.
Kimya, süpstansların özelliklerini, içeriğini ve
yapısını inceleyen ve kimyasal tepkilerde meydana
Res.29.3 Su
gelen değişikliklerle ilgilenen bilim dalıdır. Kimya
madenlerin, kömürün, odunun, tuzun, fosil yakıtların ve diğer doğal ürünlerin ve onların işlenmiş maddelerin özelliklerini araştırıyor. Her insan, doğduğu andan her günlük yaşamında kimyanın büyük önemi olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Kimyanın her
günlük yaşamda gerçekten nasıl kullanımı vardır? Genelde kimyanın kullanımı sabah
uyandığımızla başlıyor. İnsanların çoğu alarm ya da radyoyla uyanıyor. Her evde bulunan bu ev aletleri piller içeriyor ve bu durum onları kimyaya bağlı olduğunu ortaya
koyuyor. Evde her günlük yaşamda kullandığımız sıradan aletlerde ve aygıtlarda içerilen maddelerin bulunması ve öğrenmesinde kimyanın önemli rolü vardır. Kimya ayrıca sabunların ve başka temizlik ürünlerin üretimiyle ilgileniyor. Kimya olmadan, bu
maddeler ya da onların karışımı tehlikeli olabilir ya da bu ürünler var olamaz. Bir gün
içinde, kimyanın etkisi olmadan hemen hiçbirşey yapamazsınız. Diş macunu kimyasal
maddeler içeriyor, içtiğimiz süt kimyasal eleman
olan kalsiyumu içeriyor ve benzer. Odunun yanması ve demirin paslanması kimyasal tepki örnekleridir. Kimya, dünyayı anlamamızı sağlayan
ve hayatımızı kolaylaştıran heyecanlı deneysel
bilim dalıdır.
Coğrafya, Yeryüzü gezegeninin yüzeyini araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Coğrafya daha
derin bir anlamda hem doğal hem de toplumsal
bilimdir, çünkü yeryüzü yüzeyinde tüm şekilleri,
yeryüzünde ve atmosferde geçekleşen tüm doRes.29.4 Doğal göl
ğal olayları, nüfusu ve insanların ekonomik faaliyetlerini inceliyor.
Coğrafya aynı zamanda yeryüzünün doğal zenginliklerini, bitkisel ve hayvansal dünyayı inceliyor. Coğrafyanın başlangıcı eski zamanlardan geliyor. İnsanlar Güneş’e, Ay’a,
yıldızlara, gök gürültüsüne ve benzer olaylara karşi ilgi gösteriyormuş. Coğrafya ticaretin
ve denizciliğin gelişimiyle gelişiyormuş, özellikle de büyük coğrafya keşifler zamanında
gelişmiş. Bu coğrafi bilgilerimiz, okula gitmemiz, küresel ısınmaya yol açan kirlenmeyi
ve benzer her günlük etinliği anlamamızı sağlıyor.
Coğrafyadan bildiğimiz şeyler şunlardır: yaşama yeri seçiyoruz, ziyaret edeceğimiz
yerleri seçiyoruz ve oraya nasıl varacağımızı öğreniyoruz, bir şehirde etnik ve kültür lokantaların nerede bulunduklarını öğreniyoruz, sabit olmayan topraklı dik yamaçlarda
evlerin yapılması neden zor olduğunu öğreniyoruz vb. Seller, kasırgalar, hortumlar ve
depremler meydana gelen yerlerde ya da kimyasal veya nükleer endüstri santrallerden kirlenmiş olan yerlerde neden yaşamaya devam ettiklerini kendinize hiç sormuş
musunuz?
Fizik, enerjinin incelenmesiyle ve enerjinin maddeye
karşı olan ilişkilerin incelenmesiyle ilgilenen bilim dalıdır.
Fizik, günümüzün tüm doğa bilimleri kapsayan geniş bir
bilim dalıdır. Bizim her günlük yaşamda kullandığımız herşey fiziğin prensipleriyle düzenleniyor. Hepimiz devamlı
olarak fiziğin prensiplerine dayanarak çalışan bisikletler ve
29.5 Doğal olay
otomobiller, farklı makine ve araç türleri kullanıyoruz. Bun- bulutlar
dan dolayı bu araç ile aygıtlarda en basit şeyi bile anlamak
için, fiziğin öğrenilmesi büyük önem taşıyor. Şekerin suya karışması fiziksel değişim için
bir örnektir, ancak şeker ve su, suyun buharlaşmasıyla ve kuru şekerin kalmasıyla bunların ayrılması da mümkündür. Yeryüzünde meydana gelen tüm doğal olayları fizik açıklıyor. Onların her günlük yaşamda da kullanımı var. Fizikte keşifler tüm hayata etkileyen
faklı buluşlara yol açıyor, örneğin eletrik enerjisi, motorlu araçlar ve elektroniğin tümü.
Farklı tıp süreçleri ve makineleri fiziğe dayanıyor, çünkü bu makineler farklı hastalıkların
teşhisinde ve tedavisinde yardımcı oluyor.
Doğa bilimlerin inceledikleri konu ve belli bir sorunun çözümünü bulmakta bağlılığından dolayı, doğa bilimleri aralarında yakınlığı var. Küresel ısınma sorunu tüm doğa
bilimlerle aynı önemle bakılıyor ve tüm doğa bilimlerin bilgiler yardımıyla çözülüyor.
Doğa Bilimler ve Teknoloji Buluşları
Teknoloji buluşları daha az ya da daha çok ölçüde doğa bilimlerle bağlıdır. Doğa
bilimlerin gelişmesi hayatı kolaylaştıran ve insanlık dünyasını zorlayan çok sayıda sorunların çözülmesini sağlayan önemli buluşlarla katkıda
bulunmuş. Sıradaki bölümde birkaç doğa bilim adamları
ve yaşamın iyileşmesine katkı sağlayan buluşlarıyla tanışacağız.
Robert Hooke hücreyi keşfeten İngiliz bilim adamıdır.
Mikroskop altında mantar parçaları gözetlerken arı peteğindeki boşluklara benzeyen boşluklara dikkat etmiş ve
bunları hücre olarak adlandırmış. O zamanda kullandığı
mikroskopla hücrenin tüm parçaları görmek mümkün deRes.29.6 R. Hooke’un
ğilmiş.
mikroskopu
Charles Darwin modern evrim teorisini temelini atan britanyalı bilim adamıdır. Bu
teoriye göre tüm canlı formlar doğal seçimle gelişmiştir. “Beagle” gemisiyle ve biyologlar ekibiyle tüm dünyayı çapında bilimsel seferine çıkmış
Gregor Mendel klasik genetiğin yatarıcısı olarak sayılan Avusturyalı botanikçisidir.
Faklı bezelye türleri kullanarak ve belli özellikleri takip ederek kalıtsallık hakkında temel
ilkeleri kurmuş.
Louis Pasteur Fransız mikrobiyolog ve kimyacıymiş.
Deneysel olarak bakterilerin insanlarda hastalıklara neden
olabileceğini onaylamış. Bağlarda meydana gelen hastalıkları incelerken, bakterilerin sıcaklıkla yok edilebileceklerini
keşfetmiş ve besini koruma yöntemi geliştirmiş. Bu yöntem
ona göre adlandırılmıştır - pasterizasyon. Paster birçok bulaşıcı hastalıklara karşı aşı bulmuş, aşılama yöntemlerini
Res.29.7 Aşılama
geliştirmiş ve hasta tavşanların kurumuş omurga beynini
kullanarak kuduza karşı aşı geliştimiş. Bu aşı ilk kez kuduzlu
bir köpekten ısırılmış bir çocuğa kullanılmış.
Alexandar Fleming, penisilyum mantarını bulan İskoçyalı mikrobiyolog ve eczacılık
bilim adamıymış.
Albert Einstein modern çağın kuşkusuz ki en tanıdık ve en etkileyici figürlerden biridir. Onun modern fiziğe sağladığı katkı benzersizdir. Zaman ve alan, enerji
ve madde hakkında kurulmuş kavramları yıkmış. Görelilik teorisinin ve kuantum teorisinin babası olarak sayılır.
Einstein teoretik fizikçiymiş – onun kullandığı tek aletler
kalem ve kağıtmış.
Nikola Tesla elektroteknik ve radyoteknik alanında
Res.29.8 Albert Eistein
hünerli araştırmacı ve mucitmiş. Tesla 19’ncu yüzyılın sonunda ve 20’nci yüzyılın başında elektromanyetizma alanından devrimsel buluşlarıyla
ad yapmıştır. Tesla’nın patentli buluşları ve teoretik çalışması alternatif ceryan akımıyla
ilgili tüm sistemin kurulması için temel olmuş. Onun telsiz iletişim ve radyo gösterisiden
sonra “ceryanların savaşında” galip olarak ilân edilmiş. Dünya çapında en çok sayılan ve
en büyük bilim adamlarından biri olmuş.
Tesla’nın ayrıca robotik alanında, uzaktan kumandanın ve radarın tasarımında ve bilgisayar biliminde büyük katkıları vardır.
İsaac Newton İngiliz fizikçi ve matematikçiymiş ve çok kişi tarafında tüm zamanların
en büyük fizikçi olarak sayılıyor. Onun fiziğe sunduğu en büyük katkıları gravitasyon
(yer çekimi) ve hareket kanunudur.
Dimitriy İvanoviç Mendeleyyev
elementlerin periyodik sistemin kurucusudur. Mendeleyyev’in periyodik sisteminde 68 element varmış. O
zamanlarda, daha bulunmamış diğer
elementlerin var olduğunu biliyormuş.
Johannes Kepler Alman gök bilimcisidir. Gezegenleri ve yıldızları
daha iyi gözetlemek için kullanılan
alet – teleskop onun tarafından buRes.29.9 Mendeleyyev’in 1871
yılından periyodik sistemi
lunmuştur. Matematiksel hesaplamalarla gezegenlerin hareket ettikleri kanunu keşfetmiş. Kepler’in kanunlarına
göre, gezegenler Güneş etrafında eliptik yörüngeler (“yollar”) şeklinde hareket ediyor.
Galileo Galilei İtalyan matematikçi, fizikçi ve gök bilimcisidir. Güneş lekelerini bulmuş ve yıldızlar yeryüzünden çok uzak olduğunu belirlemiş. Samanyolunun bulut olmadığı, yıldızlar kütlesi olduğunu kanıtlamış. Kendi teorilerinden dolayı kilise tarafından mahkum edilmiş. Kopernik’in teorisini reddetmek gerektirdiği duruşmada söylediği “Yine de (dünya) hareket ediyor” demeci tanınmıştır.
Ansiklopedilerden,
tarih kitaplarından, atlaslardan vb, önemli buluşlar ve farklı dönemlerde hayat şekli ile ilgili
yazılar okuyun. Doğa
bilimlerin her günlük
yaşamda kullanımı için
örnekler vererek sohbet
edin.
Biyolojiden bilgiler nerede kullanıлиѕор?
Kimyadan bilgiler nerede kullanıлиѕор?
Fizikten bilgiler nerede kullanıлиѕор?
Coğrafyadan bilgiler nerede kullanıлиѕор?
Birkaç teknoloji buluşu sayın.
Aristotelеs M.Ö. 384 – 322 yılları arasında
yaşıyormuş. Felsefeyle ilgilenen Aristoteles en büyük antik
düşünürlerden biridir. Aynı zamanda biyoloji, tıp, fizik ve
gök bilimiyle uğraşıyormuş. “Yeryüzünün uzayda sabit duran top olduğunu ve etrafında diğer gezegenlerin, yıldızların, Güneşi’n ve Ay’ın döndüğü merkez olduğunu” diyormuş.
Gök bilim alanına ait olan “Gökyüzü için” eserini yazmış.
HER GÜNLÜK
YAŞAMDA ÖLÇME SÜREÇLERİ
Hepimiz farklı nesneler arasındayız ve etrafımızda faklı
Hangi
olaylar gerçekleşiyor. Devamlı olarak saate bakmaya ihtigünlük etkinliklerinde
yacımız var, zamanı planlamamız gerekiyor, dershanede
ölçmei süreç olarak kulders verildiği anda sıcaklığın ne kadar olduğunu öğren- lanıyorsun?
mek için termometreye bakmamız gerekiyor. Arada-sırada
Okuduğun dersleryüksekliğimizi ve ağırlığımız ve benzer şeyleri ölçüyoruz. den hangilerinde birşeTüm bu etkinlikler normal hayat akışı için gereklidir. Ölç- yin ölçülmesi gerekiyor?
mek dışında, doğa bilimler araştırmalarında belli bir sonucun elde edilmesi için sıkça kıyaslanma da yapılıyor.
Nesnelerin ve olayların özelliklerin ve maddenin karakteristiklerin fiziksel büyüklükleri vardır. Fiziksel büyüklükler şunlardır: uzunluk, alan, hacım, kütle, zaman, yoğunluk, sıcaklık, basınç, elektrik akım gücü, hız, kuvvet, iş vb. Her fiziksel büyüklüğü için belli
bir işaret ya da sembol kullanılıyor. Fiziksel büyüklüğün sayısal değeri ölçüm birimiyle
beraber yazılması gerekiyor. Ölçüm birimi fiziksel miktarın büyüklüğüdür.
Ölçme uygun ölçme araçlar yardımıyla bazı fiziksel büyüklüğün değerini belirleyen
süreçtir.
Tüm fiziksel büyüklüklerin uluslararası adları var ve birimlerle ifade ediliyorlar. Fiziksel büyüklüklerin resmi işaretleri Uluslar birimler sistemi SI sistemle tanımlanmıştır.
Fiziksel büyüklük
Ölçüm birim
İşaret
Kütle
Kilogram
Кg
Uzunluk
Metre
m
Zaman
Saniye
s
Sıcaklık
Kalvin
К
Süpstans miktarı
Mol
mol
Elektrik ceryanı
Amper
А
Işık kuvveti
Kandel
cd
Res.30.1 Uluslararası birimler sistemi
Her günlük yaşamda ve doğa bilimleri kapsamında daha basit araştırmalarda en
sıkça kütle, uzunluk, sıcaklık ve zaman ölçmeleri kullanılıyor.
Kütle teraziyle ölçülüyor. Teraziler teknik ve analitik olabilir ve aralarındaki fark
ölçmenin hassasiyeti, doğruluk ve ölçebildikleri kütleden oluşuyor. Analitik terazi
hassas bir araçtır ve onunla dikkatli şekilde
çalışılmalıdır.
Uzunluğu metreyle ya da cetvelle ölçüyoruz. Metre daha büyük uzunluklar
için kullanılıyor, cetvelle ise genelde ders
ödevlerini yaparken daha küçük uzunlukların ölçülmesi için kullanılıyor. Uzunluk
dışında metreyle yükseklik ve genişlik de
ölçülür.
Sıcaklık termometreyle ölçülür ve genelde selziyus dereceleriyle ifade ediliyor.
Cıva ve alkol termometreleri vardır. Aralarındaki fark ölçü basamakların kapsamınRes.30.2 Analitik terazi
dadır.
Zamanı saatle ölçüyoruz. Saatler, dakikalar ve saniyeler ölçüyoruz.
Bu temel ölçmeler dışında, özellikle doğa bilimlerin
araştırmaları çerçevesinde bir sıvının hacmini ölçmemiz gerekebilir. Sıvıların
hacmi işaretlenmiş birimleri bulunan ölçme
kablarla belirleniyor.
Res.30.3 Cetvel
Bazı doğal olay yada
nesneyle ilgili notlar sadece açıklayıcı olursa,
onlar büyük ihtimalle
doğru olmayacak ve deRes.30.5 Termometre
neyciler arasında anlaşmasızlık yaratabilir. Deneylerin çoğu yapılan notların
sayısal olmalarını arıyorlar. Örneğin, bilim adamları bir
nesnenin sadece büyük ya da küçük olduğunu söyRes.30.4 Metre
lemeleri yetersiz olurken, ölçülen büyüklükleri sayıyla
ve kilogram ya da metre gibi standart birimlerin kullanmasıyla ifade etmeleri gerekiyor.
Yüzyıllar boyunca bilimin gelişmesiyle,
tüm dünyada doğru ölçmelerin önemi de
büyüyormuş. Dünyanın farklı yerlerinde
çalışan bilim adamların yaptıkları ölçmeleri
kıyaslamaları için temel birimlerin
tanımlanması gerekiyor.
Res.30.6 Ölçme bardakları
pipet
Fiziksel büyüklük nedir?
Ölçüm birimi nedir?
Ölçme süreci ne demektir?
Temel fiziksel büyüklükler ve SI sisteminde
onların ölçüm birimleri
hangileridir?
Dersler
başlamadan önce, büyük
teneffüste ve dersler
bittikten sonra bir hafta
boyunca dershanenin
sıcaklığını ölçün. Verileri
tabloda yazın.
Su sayacından verileri
okuyun.
İnternette zaman
haritaları izleyin.
Res.30.7 Mikro
1: metre (m): Işığın vakumda yaptığı
yolculuğundan saniyenin 1 / 299 792 458 zaman içinde geçtiği mesafenin uzunluğudur.
2: kilogram (Kg): Uluslararası kilogram prototipin kütlesine eşittir. Prototip, Fransa’da, Paris yakınlığında,
Sevr’de bulunan Uluslararası ağırlık ve ölçüler dairesinde korunan platin-iridiyum silindiridir.
3 zaman (s): Radyasyonun 9, 192, 631, 770 periyodun
sürdüğü zamandır ve bu süre
Sezyum atomunun temel durumunda iki tabakanın
arasında geçiş zamanına aittir.
4: amper (A): Vakum dışında, sınırsız uzunlukta olan,
ihmal edilebilir dairesel kesitli ve uzunluğu 1 m iki
paralel iletkende korunan, sürekli akan ceryandır.
İletkenler aralarında metre uzunluğunda Nyutn’a eşit
kuvvet yaratabilir
5: kelvin (K): Suyun üçlü noktanın termodinamik sıcaklığın 1/273.16 bölümüdür.
6: mol (mol): Bir esas sistemin, 0,012 kilogram karbonda olduğu atom kadar içeren temel birimler miktarıdır.
7: kandel (cd): belli bir kaynaktan belli bir yönde 1
Herz frekanslı monokromatik ışınlanma gönderen
ve o yönde güneş yoğunluğu 1 / 683 vat olan şeffaf
kuvvetidir.
BESİN
ÜRETİMİ
Besinin insan hayatında önemli rolü vardır. Besinle fiziksel etkinlikler gerçekleştirmek ve tüm hayat süreçlerini
yerine getirmek için enerji kazanıyoruz. Besini bitkilerden
ya da hayvanlardan elde ediyoruz. Bitkiler taze halde kullanılıyor ya da onların işletilmesiyle başka besleyici ürünler
elde ediliyor. Günlük beslenmede ekmek, süt ve süt ürünleri vb ürünler kullanıyoruz. Doğa bilimlerle kazanılan bilgiler daha eski zamanlarda insanın bu besleyici maddeleri
evinde de üretmesine yardımcı olmuş.
Mısır ve arpa iki en eski yetiştirilen besin kültürüdür. Milattan 5000 yıl önce yaşayan
insanlar bile bu taneciklerin yenilebileceğini biliyormuş. Mayalı ekmeğin bulunması büyük ihtimalle rastgele olmuş. Mısır ve su karışımı sıcak yerde bırakıldığında, hamur elde
etmek için doğal olarak mayayla bir araya geliyor. Hamurun fırında ya da açık ateşte
hazırlandığı zaman, ekmeğe daha iyi lezzet veriyor.
Romalılar iki taş arasında, sürtünme ile tahılı öğütme için yöntemler uyduruyormuş.
18. yüzyılın sonlarına doğru, öğütme sürecini basitleştiren mekanizmanın bulunması, beyaz
unun büyük miktarlarda üretilmesine yol açmış.
20. yüzyılın içinde, bilimsel ve tekoloji yenilikleri
büyük ekmek fabrikaların yapılmasını sağlamış ve
kompleksli fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerini
Res.31.1 Tahıl değirmeni
kontrol ediyorlarmış.
Ekmek üç temel bileşenden yapılıyor: tahıl, su ve ekmek mayası. Ekmek üretim süreci unda ve mayaya gereken su miktarının bir bölümün ilave edilmesinden oluşuyor.
Ondan hamuru elde etmek için basınç altında karışımın yoğurulması, hamurun yetişmesi, istenilen
hamurun elde edilmesi için yoğurmak ve hamurun
pişmesinden oluşuyor.
Hamurun yetişmesi (fermentasyonu) de aynı
şekilde kimyasal katkıların ve C vitaminin eklenmesiyle gerçekleşebilir. Hamur kapalı kablarda koyuluyor ve kontrollü sıcaklık altında kabarmasına
(yetişmesine) kadar orada tutuluyor.
Res.31.2 Ekmek
İnsan
tarafından üretilen
besleyici ürünleri say.
Bu besleyici
ürünlerden insan
hangilerini ev
koşullarıyla üretebilir?
Maya, tek hücreli mantardır. Birçok bilinen özelliklerinden biri, alkol üretimi
için şekerlerin fermentasyonunu sağlayan özelliğidir.
Mayanın özelliklerin arasında yaşam için büyük olanakları olması ve doğal yaşam
yerlerin nüfus sayının artmasında yardımı var.
Maya, sıkça katkı olarak
kullanılıyor, çünkü %50 protein içeriyor ve B vitamini
için zengin kaynaktır.
Res.31.3 Maya
Ekşi süt pasterize edilmiş
inek sütüne, süt kültürün ilave edilip fermentasyonla elde ediliyor. Fermentasyon sütte,
sütlü asitli kaynamaya yol açıyor ve bu sırada süt şekeri süt asidinde kaynıyor. Ekşi sütün
yoğunluğu ve tek düzenliği olması gerekiyor.
Sirke ekşi lezzeti olmasına izin verilen alkollü
sıvıdır. Sirke, besinin daha iyi lezzet kazanması
için yüzyıllarca kullanılıyor. Ayrıca ilaç olarak,
aşındırıcı ve koruyucu (konservans) madde olarak da kullanılıyor. Şarabın ya da meyve suyun
sirkeye dönüştürülmesi kimyasal süreçtir.
Tarih açısından bakarak, sirkenin elde edilmesi için birkaç süreçin gerçekleşmesiyle oluyor. Elmalarla doldurulmuş fıçılar oda sıcaklıRes.31.4 Ekşi süt
ğında açık tutuluyormuş. Birkaç ay içinde, meyve suları alkole fermentleşiyor, ondan sonra sirke asidine oksitleşiyor.
Bu yavaş ve sürekli yöntemle, asidin üretimi için birkaç ay gerektiriyormuş. Modern
ticari sirke üretiminde bu süreç hızlandırılmıştır. Bu yöntem alkollü üründe edilebildiği
kadar fazla oksijen ekleyerek alkolun daha çabuk oksitleşmesine dayanıyor.
Sirke farklı ürünlerden elde edilebilir, en çok şarap, bira ve pirinçten.
Sirkenin temeli, sirkeye dönüşmüş alkol ürünün yüzeyinde meydana gelen yapışkan
maddeden oluşuyor. Bu madde selüloz olarak adlandırılan doğal karbonhidrattır.
Aynı sırada alkol dizilerine de ilave ediliyor ve şekilde sirke oluşması hızlandırılıyor.
Bazen sirkenin tadını değiştirmek için sarımsak, fesleğen, ahududu, kiraz, limon gibi
katkılar kullanıyor.
Besleyici maddelerden bazılarını
elde etme sürecinde, mikroorganizmaların olumlu ya da olumsuz etkileri
olabilir. Ekşi süt va bazı diğer işlenmiş
süt türlerinde faydalı süt bakterileri
vardır. Onlar lezzeti iyileştirerek artırıyor ve sindirim sistemine olumlu
etkileri vardır. Faydalı mikroorganizmalar lahana ve turşunun konservelenmesinde kullanılıyor. Faydalı rol
dışında büyük sayıda mikroorganizmalar besini bozarak, besin üzerine
Res.31.5 Sirke
olumsuz etkileri var.
AB-KÜLTÜR
sindirim sistemine olumlu etkiliyor, middeyi temizliyor. Bira mayasının
fiziksel ve zihinsel yorgunluğa karşı olumlu etkisi var, kanda şekerin ve
yağların seviyesini azaltırıyor ve onun için şeker hastalığı olan kişilere
tavsiye ediliyor. İçinde
bulunan doğal antibiotik etkisiyle bakterilerin
zararlı etkiliklerini etkisizleştiriyor, kozmetikte
kullanılıyor vb.
Ekmek üretimi için kullanılan temel
bileşenler hangileridir?
Mayanın rolü nedir? Ekşi sütüн elde etme sürecini
açıkla.
Sirke nedir?
Mikroorganizmaların olumlu etkilerinden
bazılarını say.
Ekmeğin üretildiği iş yerini ziyaret edin
ve gerçekleşen süreçleri takip edin.
Öğretmenin yardımıyla sütü ekşiletirmeye
deneyin.
Sirke elde etmekle ilgili video kayıtını
izleyin.
BESİNİN
KONSERVELENMESİ
Bakteriler besin süpstansalarını ayrıştırarak insan için
Bir biber
kullanışsız ve tehlikeli hale getiriyorlar. Bazı bakteriler be- ne kadar zaman taze
sinin bozulmasına yol açan asitler yaratıyor, bazıları ise be- durabilir?
sine kötü koku veren gaslar yaratıyor. Bakteriler besinde Biberin daha uzun
ne kadar daha uzun zaman kalırsa, o kadar fazla çoğalı- zaman durması
için hangi şekilde
yorlar ve besin daha çabuk bozuluyor.
işletiriyoruz?
Bu bakterilerin yok edilmesi ve besinin korunması için
birkaç yöntem vardır. Bunlardan biri tuz eklemektir. Tuz
bakterileri öldürüyor ya da onların çoğalmasını engelliyor.
Başka bir yöntem ise besinin kurutulmasıdır, çünkü bakteriler nemsiz yaşayamıyor. Isıtmak hemen tüm bakterileri
öldürüyor, bundan dolayı hemen her besin ısıtıralak hazırlanılıyor. Buz dolabı da besini taze tutuyor, çünkü bakteriRes 32.1 Konservelenmiş
ler 0°C derece sıcaklığın altında yaşayamıyor.
besin
Besinin konservelenmesi besinin korunma yöntemidir. Kalite ve besleyici maddeler kayıbının yavaşlanması
için besin işleniyor ve iyice kapanıyor. Besinin korunması genelde bakterilerin, mayaların, mantarların ve diğer mikroorganizmaların sayısının büyümesine engel olmayı içermeğe çalışıyor.
Besinin korunma süreçleri için çok sayıda farklı yöntemler kullanılır. Örneğin, meyveyi reçel halinde korumak, bakterileri, mantarları ve diğerlerini öldürmek için meyvenin
kaynatılarak nemin azalmasını tanımlanıyor. Ayrıca, besinin korunması için enerjinin
girmesini sınırlayan ve karbonun miktarını azaltan çok sayıda geleneksel yöntem
olarak biliniyor.
Besinin bozulmasına engel olmak
için çok sayıda yöntem kullanılıyor: soğutmak, buzlatmak, kurutmak, vakumlamak, kuvvetli tuzlu çözelti, asit ya da
baza battırmak vb. Meyve genelde cem,
komposto, reçel, şurup olarak konserveleniyor, sebze ise ayvar, turşu olarak konRes.32.2 Konservelemek için besinin
serveleniyor.
hazırlanması
Besin konservelemek yöntemleride en
eskilerden biri besin kurutulmasıdır. Kurutmayla suyun etkinliği, bakterilerin büyümesinin engellenmesi ve ertelenmesine
etkileyerek yeterli miktarda azalıyor.
Sterilizasyon mikroorganizmaların sıcaklıkla yok eden teknoloji süreçidir. Meyve
genelde 100°C derecelik sıcaklıkta sterilize
ediliyor. Mikroorganizmaların dayanıklığından dolayı, sterilizasyon sıkça 3-4 kez tekrarlanıyor. Ev koşullarıyla tam sterilizasyon
yapılamaz, ancak kısmi sterilizasyon da faydalıdır, çünkü ürünün kalitesine etkilemiyor.
Sterilizasyon kaynatmayla gerçekleşiyor.
Buzlatmak, meyve ve sebzeyi konserveleme yöntemidir. Doğru hazırlanmış ve
Res.32.3 Meyvenin kurutulması
paketlenmiş sebze, derin dondurucuda
bekleniyor ve bu şekilde biyolojik değerinin
büyük bölümünü koruyor. Bu şekilde tutulan sebzenin ilk görünüşünü, rengini, kokusunu ve tadını koruyarak, termik şekilde konservelenmiş sebzeye kıyasen vitaminler daha
yüksek yüzdede korunuyor. Kırmızı lahana, mangır, mantarlar ve bazı başka zor sindirilen taze besin türleri, buzlanmakla sindirim organları için çok daha uygun oluyor.
Buzlanmadan önce sebze temizleniyor, yıkanıyor, kurutuluyor ve paketleniyor. Buzlatılan sebzenin türüne bağımsız olarak, süreç her sebze için aynıdır. Soğuk sudan süzültükten sonra, suyu içmek için temiz ve kuru bez parçasına yerleştiriliyor, ondan sonra
da naylon poşetlerde paketleniyor. Bu arada poşetten havanın tamamı boşaltılmasına
dikkat edilmelidir. Buzlaşmanın amacı alçak
sıcaklıklarda bile besini değiştirebilen maddelerin yok edilmesidir. En iyisi, her pakette
etiket yapıştırarak, etikette paketlenmiş sebzenin türünü, paketlenme tarihini ve miktarını yazmaktır. Marul, soğan, turp, salatalık
gibi sebze türleri buzlatmak için uygun değildir. Soğutmak besini koruyor, besinin çürümesine neden olan mikroorganizmaların
büyümesini ve çoğalmalarını yavaşlatıyor.
Res.32.4 Buzlatmak
Ekşitmek sirkenin eklenmesiyle yapılan konservelenme sürecidir Genelde bu şekilde sebze konserveleniyor.
Evlerimizde, günümüzde bile tuz, sirke, bal ve
şekerle besini konserveleştiriyoruz, limon suyunla ise taze soyulmuş meyve ya da sebzenin kararmasını engelliyoruz. Bu süpstanslar, yaz boyunca
varolan besinin, kışta da kullanmamız yararlı olur,
ama şimdiki zamanda da kullanılıyor.
Besinin konservelenmesi için kullanılan süpstanslar, çürümeye neden olan mikrooganizmaların
çoğalmasını engelliyorlar ya da yavaşlatıyorlar.
Besinin konservelenmesinin beslenmede büyük
önemi var, çünkü bütün yıl boyunca minerallerle,
vitaminlerle ve başka faydalı maddelerle zengin
besini yememizi sağlıyor.
Buzlu besinin mikrodalgada eritilmesi
en güvenilirdir. Besin çabuk eriyor ve bakterilerin
büyümesi için yeterli zaman kalmıyor. Eritilmiş eti,
sıcaklığın en düşük olduğu, buzdolabın en alt rafında tutmamız gerekiyor.
Soğuk suda eritme, buzdolabında eritmesinden
daha çabuk oluyor, ancak çok dikkat etmek gerekiyor. Bakterilerin besine girmelerini engellemek için
besinin suya dayanıklı pakette olmalıdır. Et sünger
gibi su içebiliyor. Suyu her 30 dakikada değiştirmeliyiz. Besini hiçbir zaman sıcak suda eritmeyin.
Res.32.5 Evlerde konservelenmiş
besin
Besin konservelenmesi
nedir?
Besini neden konserveleştiriyoruz?
En eski besin konserveleme yöntemi hangisidir?
Meyve ve sebze konserveleme yöntemlerini
say ve açıkla?
Koserveleme süpstansları nedir?
Evlerde besinin konservelenmesi hangi süpstanslarla yapılıyor?
Besini yenilir durumda korumak için tarifeler arayın.
Besinin bozulması ve bozulmanın nasıl engellenebileceği konusunda konuşun.
İNSAN İÇİN FAYDALI
MALZEMELERİN ÜRETİMİ
Bardak
suyu ve yazmak için kullandığınız kalem hangi
malzemeden yapılmıştır?
Bu malzemelerin
hangi özellikleri var?
Hayatımızı kolaylaştıran etrafımız nesnelerle çevrilidir.
Onlar, farklı özellikleri olan farklı malzemelerden yapılıdır.
Sıkça kullanılan malzemeler şunlardır: cam, plastik, odun ve
metaldır. Bilimin gelişmesiyle bu malzemelerin özellikleri
de iyileşiyor ve onlar daha büyük kullanım kazanıyorlar.
Cam ve Cam Ürünleri
Cam soğumuş silikat çözümlerin katılaşmasıyla elde edilen katı malzemedir.
MÖ. Mısır’da ve Mesopotamya’da
bulunmuştur.
Mısır’dan
İtalya’ya
geçmiş, daha sonra da tüm Roma
İmparatorluğu’na yayılmış. Camın kimyasal sabitliği, şeffaflığı, düşük sıcaklık
iletkenliği, yeterli mekanik dayanıklığı
vardır. Bu özellikler camın inşaatçılıkta
ve evlerde yoğun şekilde kullanılmasını sağlıyor.
Camın elde edilmesi için temel hamRes.33.1 Kuvars kumu
madde kuvars kumudır. Kuvars kumu
1400 ile 1700°C dereceler arasında yüksek sıcaklıklarda eriyor. Eridikten sonra cam kütlesine dönüşüyor.
Cam teknolji süreciyle elde ediliyor:
• hammadde kurutuluyor, farklı safsızlıklardan temizleniyor ve doğranıyor;
• uygun ağırlık oranlarıyla bileşenler tozlanıyor, makine ya da elle karıştırılıyor ve “cam
taşı” olarak adlandırılan madde elde ediliyor.;
• tek düzenli kütle büyük parçalara paketleniyor;
• özel fırınlarda yüksek sıcaklıklarda eriyor.
Cam taşı tüm safsızlıkların köpük şeklinde ayrılana kadar 1450 dereceden 1600°C derecelik sıcaklıklar arasında ısınıyor. Erime süreci sırasında, karışımdan renkler çekilip şeffaflanıyor ve farklı katkılar yardımıyla hava ve diğer gaslar çıkartılıyor.
Cam taşın erimesi üç yerel olarak
farklı aşamada yapılıyor. Birinci aşamada hammadde giriyor, ikinci aşamada tam eritme gerçekleşiyor ve
üçüncü aşamada soğuma yapılıyor.
Cam kütlesi yavaş yavaş biçimlendirme sıcaklığına kadar soğutuluyor.
Camın
işletilmesi
germekle ya da haddelemekle, üfleRes.33.2 Camın elle işlenişi
meyle, çekilmeyle, döküm ve
preslemeyle(baskılamakla) yapılıyor.
Üfleme süreciyle faklı tabakalar ve borular üretiliyor. Ancak, bugünkü zamanda bu
süreç sadece “oyuk” camın elde edilmesi için kullanılıyor. Camın üflemesi elle ya da makineyle yapılabilir. Elle cam piposu olarak adlandırılan üfleç yardımıyla yapılır. Pipo bir
tarafı odunla sarık diğer tarafı da yüksek sıcaklıkların etkisinden korunması için kuvvetlenmiş uzun demir borusudur. İşçi, üfleçi fırına koyuyor ve devamlı çevirmekle erimiş
kütleyi topluyor.
Res.33.3 Camdan ürünler
Res.33.4 Camdan süslerin
yapılması
Camın soğutma şekli, camın özelliklerine büyük
etkisi vardır. Soğutma yavaşça yapılırsa, şeffaf, elastik ve katı cam elde ediliyor. Diğer taraftan, erimiş
kütle çabuk soğutulursa, eşitsiz soğutulmasından
dolayı, elde edilen cam vuruşlara ve sıcaklığın ani
değişmesine çok hassastır, ve kolay kırılıyor.
Menevişleme (suverme, sertleştirme) camın
kuvvetliği ve katılığın artırıldığı özel termik işletme
sürecidir.
Parlatmak, camın yüzeyde dalgaların meydana geldiğinden ve eşit olmayan kalınlıktan dolayı meydana gelen camın optik ahomojenliğinin giderme sürecidir.
Bulandırma cam yüzeyinin mekanik ya da kimyasal aşındırılmasıdır ya da harcanmasıdır.
Cam süs nesneleri ve takıların elde edilmesi için de kullanılır.
Plastik malzemeleri
İnsanların malzeme kullanımı gerektiği zaman geçtike artıyor. Bundan dolayı doğal
mazlemeler artık tüm gerekleri karşılayamıyor. İnsanlar bazı doğal malzemeleri yapay
malzemelerle değiştirme yolları arıyor. Çeşitliği ve kalitesiyle avantajları olacak yeni malzemeler yaratmaya gayret gösteriyor. Bilim adamları, kimya aracılığıyla yapay mazlemeler üretebiliyor. Yeni, yapay organik malzemeler grubuna hem polimerler hem plastik
malzemeler giriyor. İnsanlar arasında hepsine “plastik” terimi kullanılıyor.
Res.33.5 Plastik nesneler
Plastik yirminci yüzyıla damgasını vuran ve gelecekte kendi kullanımını korumak
ve genişlenmesi beklenen mazlemedir. Kimyagerler için plastik yapay yolla elde edilen
ilk organik mazleme önemini taşıyor. Modern hayatta o kadar çok kullanılıyor ki onsuz
fonksiyonların yerine getirilmesi zor düşünebiliyor. Plastik evlerde, ofislerde, iş yerlerinde, fabrikalarda, otomobil sanayisinde, elektro sanayi ve elektronikte, mobilya üretim
endüstrisinde, besinin paketlenmesinde kullanılıyor.
Res.33.6 Strafor (suni köpük)
Birinci plastik kütlesi ya da birinci polimer, 19’ncu yüzyılda Amerikan John Wesley
hayatın eseridir. Belçikalı Leo Baekeland, 20. yüzyılın başında birinci tam olarak yapay
polimeri – bakeliti geliştirmiş. ABD’de bir daha devrimsel buluş meydana gelmiş – naylon. 20.nci yüzyılın ortalarında ise bir Alman şirketi tarafından strafor bulunmuştur. Bu
sert beyaz köpük, kendisinde havanın %98’ini yakalıyor, küçük ağırlığı var ve çok iyi termoizolasyon olanakları var. Polimerler ve plastik mazlemelerin modern inşaatçılıkta çok
pratik kullanımları var. Onlardan günlük kullanım için en küçük nesneler de yapılıyor.
Ayrıca kağıdı, deriyi, odunu, büyük sayıda keramik ürünleri, camı hatta demiri değiştirerek, saydığımız hepsinin yerine kullanılıyor.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Polimer mazlemelerin geniş çapta kullanımı, onların özelliklerine dayanıyor:
düşük hacım ağırlığı;
düşük sıcaklık iletkenliği;
çok sayıda polimerlerin dışardan iyi görünüşleri var ve farklı boyanmış renklerde üretilebiliyorlar;
iyi kimyasal dayanıklığı;
olumlu teknoloji özellikleri: kolay biçimlendiriliyor, kesiliyor, kazınıyor, kolayca kaynayıp lehimleniyor, bastırılıyor, çekiçle dövülüyor vb
bazı polimerlerin sürtünme ve vuruşa karşı yüksek dayanıklıkları, yüksek gücü ve şeffaflığı var.
Bu malzemelerin saydığımız avantajlara rağmen, bazı dezavantajları da var:
sıcaklığı karşı düşük dayanıklık;
görünüşün deformasyonu;
bazı polimerler sıcaklık, ışık ve oksijen etkisi altında eskilimeye eğilimlidir;
bazen insan sağlığına zaralı olan, kötü kokan kimyasal bileşenler serbest bırakıyorlar.
İlaçlar
İlaç insanlar ve hayvanlara belli bir miktarda ve doğru şekilde verilince, bilimsel
olarak kanıtlanarak, hastalıkların tedavisinde kullanılan ürün olarak tanımlanıyor. İlaçın kullanıcıya
gövenli bir şekilde gelmesi
için belli üretim sürecinden
geçmesi gerekiyor.
Res.33.7 İlaçlar
Üretim süreci, ilaçların üretiminde, malzemelerin hazırlanmasından paketlemeye kadar uygulanan her süreçtir. Her ilaçın temel, aktif ve yardımcı süpstansı var. İlaçların en
büyük kısmı bitkilerden elde ediliyor. Belli sağlık sorunu yaşanınca ilaçın yardım olarak kullanılmasından oluşan temel özelliğin korunması için üretim kalite kontrolü çok
önemlidir.
Her ilaç üreticisinin şu görevleri yerine getirmelidir:
• üretim sürecinin yürürlükte olan ilaçlar kanunlarına göre gerçekleştirilmesi;
• kalite kontrol sistemin sağlanması.
İlaç üretimine başlamadan önce, eczacılık şirketleri kullandıkları süpstansların uzman
analizini yapmaları gerekiyor ve ilaç kullanımında olası istenmeyen etkileri tespit etmeleri gerekiyor.
Bizim için önemli olan, ilaçı doktor tavsiye etmeden ilacı kullanmamaktır. Doktorun
tavsiye ettiği doz da çok önemlidir. Danışmadan dozun artırılılması, zehirleme hatta
ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Cam nedir?
Camın elde edilemsi
için teknoloji sürecini
açıkla.
Camın bulandırması
nedir?
Camdan yapılmış, kullandığın birkaç nesne
say.
Polimer malzemelerin
kullanımı nerede görülüyor?
İlaç nedir?
İlaçları kimler üretebilir?
Cam ve cam ürünlerin elde edilmesiyle
ilgili video kayıtlar izleyin.
Penisilin ve başka ilaçların elde edilmesi hakkında video kayıtlar izleyin.
Plastik malzemelerin kullanımıyla ilgili video kayıtlar
izleyin.
Cam yünü ve cam elyafı (fiberglas) kırık
cam parçaları ve kuvars kumu, kireç, soda gibi cam
üretiminde kullanılan temel bileşenlerden elde edilir.
Cam yünü üretim teknolojisi iki aşamadan oluşuyor:
erimiş cam kütlenin elde edilmesi ve incecik cam elyafın elde edilmesi.
GERİ
DÖNÜŞÜM
Geri dönüşüm yeni ürünler elde etmek için kullanılmış malzemelerin işletilmesidir. Bu süreçle malzemelerin
kaybolmasını engelliyor, yeni hammaddelerin tüketilmesi
azalıyor, enerji kullanımı azalıyor, havanın ve suyun kirlenmesi azalıyor. Geri dönüşüm çağdaş çöp atığının azalması
yolunda önemli bir işlemdir. Farklı türden cam, kağıt, metal, plastik, kumaş ve elektronik geri dönüşüyor. Yarattığımız atıklardan hemen yarısı için geri dönüşüm yapılabilir.
Geri dönüşüm işareti üç oktan oluşuyor. Bu üç ok geri dönüşümün üç aşamasını simgeliyor: toplama, işletme ve
yeniden kullanım.
Kullanılmış
plastik şişelerle ne
yapılıyor?
Kullanılmış kağıtla ne
oluyor?
Res.34.1 Geri dönüşüm
için atıkların toplanması
Malzemenin geri dönüşümü yeni malzeme üretiyor. Örneğin, kağıt yeni ofis
kağıdına dönüşebilir. Deri
dönüşümün diğer bir şekli
belli malzemeleri kompleksli ürünlerden korunmasıdır. Bu şekil malzemelerin
iç değerinden ya da onun
tehlikeli paçalarından dolayı uygulanıyor.
Geri dönüşüm eski zamanlardan kullanan, alışılagelen uygulamadır. Antik
Res.34.3 Bir şişenin yolculuğu
çöplüklerin arkeoloji araştırmaları gösteriyor ki bunların kaynakları daha kısıtlı olduğu dönemde, evlerde kül, kırık aletler ve seramik gibi
atıklar daha az miktarda varmış. Bu araştırmalar atıkların yeniden işletilmesini gösteriyor. Sanayi önceki dönemden, bronz ve diğer metallerin atıkların toplanılması ve yeni
kullanım için onların eritilmesi için kanıtlar var. Sanayileşme daha uygun malzemelerin arayışını arttırmış, örneğin bazı uygun metallerin kullanımı, işletilmemiş madenden
elde edilen metallerden daha ucuzmuş.
En eski medeniyetlerden
beri insanların yazma ihtiyacı varmış. Yazmak için kil,
deri kullanılıyormuş, taş ve
odun üzerine oymakla yazıyorlarmış. İlk kağıt Çin’de
M.Ö. yaklaşık 150 yıllarında
üretilmiş, ancak bazı düşücelere göre bundan 200 yıl
önce de kullanımda bulunuyormuş. O zamandan bugüne kadar, kağıt her gün
daha az ya da daha büyük
miktarda kullanılıyor. Bu durumdan büyük sayıda ekoloji sorunları kaynaklanıyor.
Ancak, zamanla bu sorunlar, kağıt için zehirli boyalların kullanılmasıyla ve kağıdın plastikleştirilmesiyle
daha da derinleşiyor çünkü
kağıtla geri dönüşüm uygulanamıyor.
Kağıt büyük fabrikalarda
üretiliyor. Kağıdın büyük
kısmı ladin ve çam gibi yumuşak ağaçlardan elde ediliyor.
• gövdeler kütük şeklinde
kesiliyor ve kağıt fabrikalarına götürülüyor;
Res.34.3 Bir şişenin yolculuğu
• kütükler talaşlara doğranıyor;
• talaşlar küspede (tüylü kütle) tüyleri ayırtma için kaynatılıyor;
• tüyler kimyasal bileşiklerle ve boyalarla karışıyor;
• küspeden emmekle su çekiliyor;
• silinderler kalan suyu çıkattıyorlar ve küspedeki kağıdı bastırıyorlar;
• büyük kağıt yünü sonuç ürünüdür.
Atıkların üçte birini kağıt oluşturuyor. Kağıt 3 defadan 5 defaya kadar işletilebilir. Bir ton
geri dönüşmüş kağıt 17 gövde ve yeni üretilmiş kağıdın %67’ini içeriyor.
Yeni teknolojiler geri dönüşülen malzemelerin kalitesini ve tasarımını devamlı
olarak geliştiriyorlar. Üretim
süreçlerin gelişmesinin sonucu olarak, büyük sayıda
geri dönüşülmüş malzemeler üretiliyor. Örneğin, bu zamanlarda geri dönüşülmüş
kağıt, ilkel hammaddelerden
üretilmiş yüksek kaliteli kağıtla benzer özellikleri vardır
Res.34.4 Atıklar ayırım sepetleri
ve aynı şekilde kullanılabilir.
Camın geri dönüşümüyle, yeniden cam ürünleri elde ediliyor ve her günlük yaşamda
kullanım buluyor. Geri dönüşülmüş plastikten de evlerde, inşaatçılıkta ve sanayide kullanılan plastik malzemeleri elde ediliyor.
Geri dönüşüm süreci tam olarak, geri dönüşülmüş malzemelerden ürün satın aldığımız zaman sonuçlanıyor. Bununla bu süreci destekliyoruz ve malzemenin çember yönünü kapatıyoruz.
Bir memur, bir yıl içinde 90 kg kağıt
atıyor.
Bir memur ofisi 17 gövde kurtarabilir ve geri
dönüşülecek her ton kağıt için atmosferin 30
kg zararlı maddelerden kirlenmesini engelleyebilir.
Bir şişenin geri dönüşümüyle, tasarruf edilen
enerji şunlarla eşittir:
• 100 vatlık ampulün bir saat içinde çalışmak
için gereken enerji;
• bir bilgisayarın 25 dakika çalışması için gereken enerji;
• çamaşır makinenin 10 dakika çalışması için
gereken enerji.
Geri dönüşüm nedir?
Kullandığın nesneleren geri
dönüşebilen birkaç nesne say.
Geri dönüşülmüş cam nerede
kullanım buluyor?
Geri dönüşebilen
ve yeniden kullanılabilen malzemelerden ve ürünlerden
oluşan bir tablo yapın.
Grup olarak çalışın: kağıdı (gazeteleri) geri dönüştürün.
TEMİZ İÇME SUYU, EKSİKLİĞİ
VE ÇÖZÜM YOLLARI
Vücudun her hücresine su gerekiyor. Bu nedenden
dolayı sıvıların, özellikle suyun alınması gerekiyor. Örnek
olarak beyini alalım, beyinin %90 sudan oluşmuştur. Vücuda yeterli olarak su sağlanmazsa, beyin iyi şekilde çalışamaz. Evlerimizde kullandığımız içme suyu, temiz su
kaynaklarından geliyor. Günden güne hep daha az temiz
su var. Nüfus sayısının artması ve insanın temiz yaşam ortamı için önem vermemesi, böyle bir durumun gelmesine
önde gelen nedenlerden biri oluyor.
Dünyanın birçok bölümü içme suyun eksikliğiyle yüzleşiyor. Su kaynakların eksikliği ve ek olarak suyu temin
etme gerekliği gelecekte çok önemli olacak. Büyük bir
olasılıkla, su ve fosil enerji kaynakları, gelecekte dünya istikrarını belirleyecek faktörler olarak sayılacak. Evlerimize
Res.35.1 Su
su tesisatıyla gelen su, kimyasal ve biyolojik temizleme
süreçlerinden geçiyor. Klorlama dezinfeksiyon sürecidir ve evlere güvenilir suyun sağlanması için bu süreç tavsiye ediliyor. Olası mikroorganizmaları yok etmek için suya az
miktarda klor ilave ediliyor.
İçme suyun tasarrufu için, sulama ve benzer gerekler için teknik suyun kullanılması gerekiyor. Atık suyun kullanılması, temizlenmesi ve ondan hastalıklara neden olan
maddeleri atma teknolojinin uygulanması çok daha yararlıdır. Bu şekilde temizlenmiş
su tarım ihtiyaçları için kullanılabilir.
İnsan vücudu, vücudun büyüklüğüne
bağlı olarak %55’ten %78’e kadar su içeriyor. Vücutta suyun fonksiyonu hayati önem
taşıyor:
• hücrelere besleyici maddeler ve oksijen
getiriyor;
• metabolizmaya yardım ediyor;
• organlarımıza besleyici maddeleri daha
kolay almalarına yardım ediyor;
Res.35.2 Deniz suyu
• vücudun sıcaklığını yönetiyor.
Neden her
gün devamlı olarak su
içmeliyiz?
Doğal içme suyun kaynakları hangileridir?
Yeryüzünde suyun yaklaşık %97’si okyanuslara aittir. Yeryüzündeki suyun sadece
%3’ü tatlı sudur. İnsanlar tuzlu su içemiyor. Ancak, tuzlu su tatlı suya dönüştürülebiliyor.
Bu sürece damıtma (destilasyon) denir. Damıtma en eski su işletme şekilerden biridir
ve bugün de kullanılıyor. Uzak geçmişte, çok sayıda milletler gemilerinde deniz suyunu
içme suyuna dönüştürmek için bu süreci kullanıyormuş. Bugün, gemilerde ve dünyanın
kurak bölgelerinde deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için bitkiler kullanılıyor.
Kirleticileri en geniş çapta azaltan damıtma süreci,
belki de içme suyun en temizleyici teknolojilerden
biridir
Doğada, bu temel süreç su döngüsü için sorumludur. Güneş, göller, okyanuslar ve dereler gibi yüzey tabaklarda suyun buharlaşmasına sebep oluyor. Su buharı sonunda soğuk havayla temasa geliyor, burada buhar yoğunlaşıyor (kondense oluyor)
ve çiy ya da yağmur damlaları oluşuyor. Alternatif
Res.35.3 İçme suyu
ısıtma ve soğutma kaynakları kullanılarak, bu süreç
yapay olarak da gerçekleştirilir ve yapay süreç doğal süreçten daha çabuk oluyor.
Temiz içme suyunu korumak için, devamda verilen birkaç öğütü uygulamamız gerekiyor:
• dişlerini fırçaladığınız zaman musluğu kapatın;
• duşunuzu daha çabuk yapın, öylece daha az sıcak su harcanıyor;
• daha az fışkırtan duş kullanmayı düşünün;
• çamaşır makinenizi çalıştırmadan önce doldurun;
• sebzeyi akan su altında çalkama yerinde, mutfaktaki lavaboyu yarıya kadar doldurun;
• otomobili çimende yıkayın, bu şekilde bahçeyi de aynı zamanda sulamış olursunuz;
• sulamayı erken sabah ya da akşam geç yapın;
• bahçenizi daha seyrek ve daha uzun zaman sulayın.
Isıtmayla sudan tuzun
çıkarılmasını
İnsan
organizmasında suyun
rolü nedir?
Tuzlu su, tatlı suya nasıl
dönüştürülür?
Evlerimizde su tasarrufu nasıl yapılabilir?
Ye r y ü zünde suyun yaklaşık %2,4’ü buzullar ve kutup buz kayaçlarda kalıcı donmuş
halindedir. İnsan yemeden bir ay yaşayabilir, ancal susuz sadece yaklaşık
1 hafta yaşayabilir.
gösteren
deney yapın. Suyun temizleme süreci ile ilgili
video kayıt, çizim ya da
tablo hazırlayın. Evlerde
su harcamalarını araştırın ve tasarruf yolları
bulun.
SU VE HAVA ORTAMINDA
HAREKET ETMEK
Eski insanlar su üzerinden sallar kullanarak yolculuk
Su ortamında ediyormuşlar. İlk gemiler yaklaşık 5000 sene önce yapılmıştır. Bu deniz taşıtları 19’ncu yüzyılda buhar makinelernasıl hareket ediyoruz?
Hava ortamında nasıl le değiştirilmiştir. Daha sonra ise gemiler yakıtlı motorlarla
çalışmaya başlamış. Buharlı gemiler kanatlı tekerleklerle
hareket ediyoruz?
harket ediyorlarmış ve insan ve mal taşımak için kullanılıyormuşlar. Hareket ederken gemiler suyun hidrodinamik güçlere ve havanın aeordinamik güçlere karşı direniyorlar. Su teknelerin önden sivrilmiş bölümü suyu kesiyor ve
kolayca hareket edilmeyi sağlıyor.
Res.36.1 Su tekneleri
Denizaltı gemiler su yüzeyin altında hareket ediyorlar.
Denizaltı gemi gövdesinin
iki duvar arası alanda büyük
sandık (konteyner) bulunuyor. Onlar havayla doludur.
Denizaltının dibe dalması
gerekince sandıklar suyla
doluyor ve denizaltı gemisi
daha ağır oluyor. Denizaltı
geminin su yüzeyine çıkması gerekinde sandıklardan
su çıkartılıyor.
Res.36.2 Denizaltı gemisi
20’nci yüzyılın başında
yükseklikleri yenmek için ilk başarılı denemeler gerçekleşmiştir. Bugün birkaç saatlik
rahat uçuş sağlayan jet uçakları vardır. Uçakların hareket etmesi onların aerodinamik
görünüşü, gövdenin ön sivrilenmiş bölümü yardımıyla hareket ediyor.
Res.36.3 Uçaklar
Uçakların bu şekli hava alanlarına karşı direnmesine yardım ediyor. Uçak kanatların
ve kuyruğun, kontrol yüzeyleri olarak bilinen hareketli pervaneleri var. Bu pervaneler
uçağa iniş ve kalkış sırasında ve sağa ya da sola dönüş için yardımcı oluyor.
Helikopterler en geniş kullanımı olan hava araçlarıdır. Yolculuk için, mal taşımak için,
farklı türden müdahaleler için kullanılıyorlar. Onlarda kanatlar yerine, rotor olarak adlandırılan dönen pervaneler var. Onlar çok büyük hızla dönüyorlar ve helikopteri çekerek
havaya kaldırıyor. Kuyruğunda ek pervanesi var. Ek pervane, baş
pervanenin
yarattığı
güçlere karşı direniyor.
Bu şekilde helikopterin
kontrolsüz ani dönmesi
engelleniyor.
Res.36.4 Helikopterler
Birkaç su aracı say.
Denizaltı gemiler nasıl hareket ediyorlar?
Uçaklar nasıl hareket ediyorlar?
Hava ve su ortamında
hidro/aerodinamik şekilli
araçların hareket etmelerini
araştırın.
Periskop cihazı yardımıyla, denizaltı gemilerde görev alan
insanlar su yüzeyinde neler olduğunu görebiliyor. Wilbur ve
Orville Wright kardeşleri 1903
yılında, 12 saniye süren ilk uçuşu yapmışlar.
FARKLI ENERJİ ŞEKİLLERİN
ELDE EDİLMESİ
Yeryüzünün en büyük enerji
kaynağı hangisidir?
Enerji yaratılabilir mi?
Enerji yeryüzü gezegeninde tüm canlı dünyanın varolması ve maddelerin hareket etmesi için temel koşuldur.
Yeryüzünde tüm enerji şunlardan kaynaklanıyor:
• Güneş
Güneşten enerji yeryüzüne güneş ışınları aracılığıyla
yetişiyor. Resimde görüldüğü gibi, ışınlar güneş enerjisini
yeryüzü yüzeyine doğru çizgi şekilde yönlediren ışık demetidir. Tüm bü yönlendirilmiş ışınlar yeryüzüne yetişmiyor. Işığın yetişmemesi, ışığın
geri dönme, kırılma ve emme özellikleri nedenlerinden dolayı oluyor. Bu olaylar güneş
ışınların ozon tabakasına gelince oluyor. Güneş ışınların sadece bir bölümü yeryüzüne
geliyor, kalan bölüm ise uzay alanında geri dönüp kırılıyor.
• Yeryüzü
Yeryüzü enerjisi suyun içerdiği enerji (hızlı akan
ırmaklar, büyük yükseklikte bulunan büyük göller,
yeryüzü içinden yüzeye çıkan sıcak sular), rüzgarın enerjisi, nükleer yakıtlar, yanardağlar ve benzer
enerji kaynaklarından meydana çıkıyor.
• Organik maddeler
Bu enerji şekli karbonun, petrolun ve doğal gazın içerdiği enerjidir.
Res.37.1 Güneş ışınları
Enerji aynı zamanda bir iş yapmak yeteneği de demektir. Cisimler bir iş yapıyorsa o
zaman onların enerjileri vardır. Demek ki, bir iş yapmak ya da gerçekleştirmek için
enerji gerekiyor. Birkaç enerji şekli vardır:
• potansiyel enerji (bayırda bulunan taş parçası), durmakta olan cisimler içeriyor;
• kinetik enerji, hareket eden tüm cisimler içeriyor;
• kimyasal enerji (besin, yakıtlar, akü), bu cisimler kimyasal tepki olarak adlandırılan
süreçlerin sonucu olarak enerji serbestleştiriyorlar. Örneğin besinin kaynaması ve yakıtın yanması;
• nükleer enerji, atomların içinde yaşanan değişmeler sırasında radyoaktif maddeler
enerji serbest bırakıyor;
• sıcaklık enerjisi, cisimlerin atomları devamlı hareket ettiği için, bu enerjiyi tüm cisimler içeriyor;
• elektrik enerji, elektrikli dolguların kablo içinde geçmesi;
• ses enerjisi, hoparlör ya da başka ses kaynağı etkisi altında havanın dalgalanması.
Enerji bir türden başka bir türe dönüşebilir ancak enerji hiçbir şeyden yaratılamaz ve tamamıyla yok edilemez.
Evlerimizde enerjiyi bir türden başka türe dönüştüren nesnelerle çevriliyiz. Bu şekilde
temel enerji türlerini, ampul ışığı, sıcaklık, ses, hareket ve benzer şekilde elde ediyoruz.
Ütü eletrik enerjiyi sıcaklık enerjiye dönüştürüyor.
Telefon kulaklığı ses enerjisini elektrik enerjisine ve elektrik enerjisini ses enerjisine
dönüştürüyor.
Salıncak potensiyal enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürüyor, salıncak sallanmaya durduğu zaman kinetik enerjiyi potensiyal enerjiye dönüştürüyor.
Ampul elektrik enerjisini ışığa dönüştürüyor.
Res.37.2 Elektrik enerji kullanan cihazlar
Koştuğumuz zaman, vücudumuzdaki besinde kimyasal enerji mekanik enerjiye dönüşüyor ve hareket etmemizi sağlıyor.
Yel değirmenler rüzgardaki enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren yapılardır. Kuvvetli
rüzgarın estiği yerlerde yerleştiriliyorlar. Şiddetli rüzgarlı yerlerde inşa ediliyorlar. Jeneratörün çalışmaya başlaması için çok az rüzgar esmesi yeterlidir. Metal yapıların üzerine
monte ediliyorlar. Yel değirmenleri özellikle elektrik ağlardan
uzak olan nesneler için çok iyi
enerji kaynağıdır. Yel değirmenler, güneş panellerle kombine
edilebilir ve bu şekilde hibrid
(karışık) sistemler oluşuyor. Güneş panelleri ve yel değirmenleri, güneş ya da rüzgar olamadığı
gönlerde birbirini bütünleştiriyor ve örtüyor. Bu şekilde sürekli elektrik enerji üretimi devam
ediyor.
Res.37.3 Yel değirmenler
Hidrosanraller suyun potensiyal enerjisi önce su
akımın kinetik enerjisine, ondan sonra mekanik enerjiye ve sonunda elektrik enerjiye dönüştüren tesisatlardır.
Su değirmeni suyun enerjisini kullanmak için
bunu gerekli enerjiye dönüştürüyor. Rüzgar da sahip
olduğu enerjisiyle çalışmaya yardım ediyor.
Res.37.4 Hidrosantral (su santral)
Kolektörler sıcaklık toplayıcılarıdır, onlar güneş
enerjisini sıcaklığa dönüştürüyor. Bu sıcaklık çemberli
sistem aracılığıyla suya geçiriliyor. Bu şekilde ısınmış
su, evlerde kullanılabilir. Sıcak su musluklardan akabilir ya da ısıtıcı sicimlerden geçip onları ısıtabilir.
Güneş ışınları kolektör adı yaşıyan cam kapaklarına
düşüyor. Kolektör güneş ışınlarını biriktiriyor ve koyu
renkli emici (absorplayıcı) yardımıyla ışınları sıcaklığa
dönüştürüyor. Sıcaklık, izolasyunlu sıvı boruların yardımıyla taşınıyor ve eşanjör aracılığıyla evde ısınma
sistemine yayılıyor. Eşanjör güneş ve ısınma sistemiRes.37.5 Su değirmeni
nin önemli parçasıdır.
Lazer ışın demeti yayan optik kaynağıdır. Lazer ışığı tek dalga uzunluğundan oluşuyor. Bu özellik, sıradan ışık kaynakların özelliklerine terstir. Normal ışıtaç hemen her
yönde ve geniş çapta dalga uzunluğunda ışık yayıyor.
Lazer 1950 yılında bulunmuş ve günümüzde insan tarafından bulunmuş en güçlü
enerji kaynağıdır. Lazer ışının oluşması için ışık soğuk korunan yakut kristellerine yöneliktir. Işık, belli yakut atomlarını teşfik ediyor, ve onlar çok kuvvetli kızıl ışık yayıyor.
Evlerimizi ışıksız ve ısıtmasız, radyosuz, televizyonsuz, buzdolapsız, otomobilsiz hayat
düşünebilir miyiz? Tüm bunların varolması ve çalışması enerji harcıyor. Buna göre, enerji, özellikle elektrik enerjisi çok önemlidir
ve doğru şekilde kullanılmalıdır. Enerji tüketimi nasıl artıyorsa, aynı ölçüde enerji
üretim gereği de artıyor. Enerji üretimi ise
öte yandan hayat ortamını kirletiyor ve
enerji üretim süreci çok pahalıdır. Enerjinin tasarrufu ve doğru kullanımıyla yaşadığımız ortamı koruyoruz.
Res.37.6 Güneş kolektörü
Odadan çıktığın zaman ışığı kaparsan,
suyu ısıtmak için şofbeni sadece ucuz elektrik enerji olduğu saatlerde açarsan eletrik
enerjisi tasarruf edeceksin. Kış esnasında,
evinizi ısıttığınız zaman, çok sık pencereleri
açıp havalandırma yapılmamalıdır, çünkü
ısınan hava böylece soğuyacak. Diğer taraftan, buzdolabı sadece gerçekten gerektiği
zaman açın ve açınca buzdolabındaki havanın ısınmasını engellemek için edebildiğiniz
kadar kısa süre açık bırakın. Buzdolabında
havanın soğutulması için elektrik enerji harRes.37.7 Lazer
canmıştır.
Yediğimiz zaman, besinde depolanmış enerjiyi vücudumuz bazi iş yapmak için gereken enerjiye dönüştürüyor. Otomobiller, uçaklar, taşıtlar, tekneler ve makineler, aynı
şekilde enerjiyi işe dönüştürüyor. İş, bir şeyin hareket etmesi demektir. Örneğin yük kaldırılması, birşeyin ısıtması, ışıklandırma vb.
Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal ve hidro enerji, yenilebilen enerji olarak adlandırılıyor. Bu enerji türleri sürekli yenileniyor.
Ancak, evlerimizde ve otomobillerde kullandığımız büyük sayıda diğer enerji türleri yenilenmez.
Enerji nedir?
Işık ışını ne tanımlıyor?
Temel enerji şekilleri hangileridir?
Bir enerji türün başka enerji türe dönüşme örnekleri
sayın.
Enerjinin tasarrufu neden önemlidir ve bunu nasıl yapabiliriz?
Farklı ev aletleri kullanarak, enerjinin bir
türden başka türe değişimini gösteren
deneyler gösterin.
Lazerin kullanımıyla ilgili video kayıtlar izleyin.
Lazer ışığı, o
kadar güçlü ışınladırma
noktasına yönlenirilebilir ki elmasta saniyenin
1/5000 bölümünde delik yapabilir.
Lazerler ameliyatlarda
geniş kullanım buluyorlar.
Sıradan bir evde sıcaklığın %40’ı koridorlardan ve duvarlardan
kaybolduğunu biliyor
muydunuz?
TERİMLER LİSTESİ
A
Akciğerler insanda nefes alma organlarıdır
Alçalma Ay’ın ve Güneş’in yerçekim güçlerin etkisi altında deniz seviyenin alçalma olayıdır
Asalaklık yakın yaşayan iki farklı organizmanın arasında kurulan ilişki türüdür ve
organizmalardan biri, asalak (parazit) organizma, diğer organizmadan ise faydası
var
Astronomi yıldızların incelenmesiyle ilgilenen bilim dalıdır
Aşılama (Bütünleşme) iki farklı bitkinin tek bitki şeklide yaşamayı sürdüren birleşme sürecidir
Atmosfer yeryüzünün hava tabakasıdır
Avrupa Makrosismik Basamağı (EMS) depremin şiddetliğini belirleyen basamatık
Ay yeryüzünün tek doğal uydusudur
Ay evreleri Ay’ın Güneş’e ve Yeryüzü’ne göre devamlı pozisyonu değiştirmesinden dolayı aldığı farklı şekillerdir
B
Bakelit tam olarak yapay şekilde elde edilen ilk polimerdir
Besin organizmanın hayatta kalmak ve yaşam süreçlerini gerçekleştirmek için aldığı her maddedir
Beslenme vücudun doğru şekilde büyümesini ve tüm organların kendi fonksiyonlarına doğru şekilde getirmesini sağlamamız için vücuda besleyici maddelerin girmesidir
Beslenme sinciri canlı organizmaların beslenmeye göre bağlılığıdır, her günlük işleri yapmak için nasıl besin aldığımızı gösteriyor ve besleyici maddelerin ve
enerjinin bir organizmadan başka organizmaya nasıl geçtiğini gösteriyor
Besleyici madde besinde bulunan ve kullanılan her bileşiktir
Bıyıcıklar bitkinin saldığı parçalardır
Birim ekoloji ilişkilerin temelini oluşturuyor, yaşam ortamıyla ilişkiler kuran canlı
sistemdir
Biyoloji canlı varlıklar hakkında bilim dalıdır, canlı doğayı inceliyor
Biyosfer atmosferde hayatın rastlandığı bölümdür
Böbrekler salgılama organlarıdır
Bulatmak cam yüzeyinin mekanik ya da kimyasal aşındırma sürecidir
Burun koku-his organıdır
Büyümek organizmanın vücut kütlesinin artmasıdır
C
Cam soğumuş silikat çözeltilerden elde edilen katı malzemedir
Coğrafya Yeryüzü gezegeninin yüzeyini araştıran ve inceleyen bilim dalıdır
Ç
Çekirdek hücrenin “kontrol merkezini” oluşturan hücre organelidir
Çığ yaz mevsimi sırasında açık akşamlarda meydana geliyor, özellikle daha nemli
yerlerde oluşuyor
Çimlenme yeterli miktarda su olduğu koşullarda tohumu bitkiye büyümeye başlama sürecidir
Çocukluk 1 ile 10 yaş arasında yaşanan hayat dönemidir
Çok hücreli organizma fazla hücreden yapılmış organizmadır
Çöl ortalama yıllık yağmur yağaşların 250 mm’den fazla seyrek olan bölgelerdir
D
Değişmiş (metamorflu) kayalar yüksek basınç ve yüksek sıcaklık etkisi altında
yeryüzü kabuğun altında, tortullu ve magmatik kayalardan oluşuyorlar
Deniz ekosistemi gezegenimizde en büyük su sistemlerin parçasıdır
Deprem yeryüzünde meydana gelen doğal olaydır, tektonik lehvaların ya da yeryüzü kabuğunun hareketlenmesi sonucu olarak meydana geliyor ve yeryüzünün
titreşmesine yol açan büyük enerji miktarın serbest kalmasıyla takip ediliyor
Deri insan vücudunu örtüyor ve genelde vücudu su kayıbından, bakterilerden,
ışıktan ve yaralardan korumada yer alıyor
Dış merkez (episantr) depremin yeryüzü yüzeyinde en çok hissedilen yerdir
Doğa bilimler doğayı ve canlı organizmaları incelemekle uğraşıyorlar
Doğal uydu bazı gezegen ya da ondan büyük bir göksel cisimi etrafında dönen
cisimdir
Doku biçimiyle, yapısıyla ve büyüklüğüyle benzer olan ve aynı işi yapan hücreler
toplamıdır
Doku Kültürü bir bitkinin hücre grubundan yeni bitkinin elde etme sürecidir
Dolu donmuş yağmur damlalalrı etrafında biriken suyun donmasıyla meydana geliyor
Döllenme erkek ve dişi cinsel hücrenin birleşimidir
Duyular özel organlar aracılığıyla dış ortamdan alınan verilerdir
E
Egzosfer vakum ya da havasız alan tabakasıdır
Ekoloji (Çevre bilimi) canlı organizmaların dağıtımını ve organizmaların yaşadık-
ları yaşam ortamıyla olan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır
Ekosistem yaşam ortamının canlı ve cansız bölümün işlev bağlantısıdır
Enerji bir işin yapılması için beceridir
Ergenlik 11 ile 14 yaş arası yaşanan, insanın en etkin olduğu hayat dönemidir
Erozyon yeryüzü kabuğunun yüzey tabağında meydana gelen dağılma sürecidir
Eşeyli çoğalma erkek ve dişi cinsel hücrenin birleşmesi ve yeni organizmanın
oluşmasıdır
Eşeysiz çoğalma bir ebeveynin yer almasıyla gerçekleşiyor
Etçiller hayvan kökenli besin yiyen hayvanlardır
F
Fermentasyon enerjinin serbestleştiği kaynama sürecidir
Fırtına atmosferde bozukluluktur
Fizik enerjiyi ve enerjinin maddeyle olan ilişkiyi incelemekle ilgilenen bilim dalıdır
Fiziksel büyüklük, nesnelerin ve olayların özellikleri ve maddelerin karakteristikleri vardır
Fokus ya da odak noktası deprem sırasında vuruş dalgaların kaynağına denir
Fotosentez bitkinin yeşil bölümlerinde besinin ve oksijenin yaratılmasıdır
G
Galaksi yerçekimiyle bağlı olan yıldız grubudur
Gelişme vücut bölümlerin biçimlendirilmesi ve ebeveynlerle benzerliğin kazanılmasıdır
Gençlik hayatın bir dönemidir, 18 yaşa kadar sürüyor ve cinsel olgunlukla özelleniyor
Geri dönüşüm kullanılmış malzemelerin yeni ürünler elde etmek için işlenmesidir
Geyzerler sıcak su koyveren yeraltı kaynaklardır
Gezegenler karanlık göksel cisimleridir, onlar ışık oluşturmuyor, sadece aldıkları
ışığı geri çeviriyorlar
Gök gürültüsü (gürleme) fırtına olduğu zaman duyduğumuz sestir
Göksel cisimler uzayda bulunan tüm cisimlerdir, onlar da şunlardır: yıldızlar, gezegenler, asteroitler, doğal uydular, kuyrukluyıldızlar, meteorlar, galaksiler vb
Göz görme organıdır
Güneş sistemini Güneş, gezegenler ile diğer göksel cisimleri oluşturuyor
H
Hassasiyet organizmanın ya da organın dış ortamdan duyulara cevap verme yeteneğidir
Hepçiller hem bitkisel hem de hayvansal kökenli besin yiyen hayvanlardır
Hidrosantral suyun potensiyal enerjisini önce kinetik enerjiye, sonradan ise mekanik enerjiye ve sonunda elektrik enerjisine dönüştüren tesisattır
Hidrosfer su tabakasıdır
His organları dış ortamından duyuları almak için kullanılan organlardır
Humus toprakta organik maddedir
Hücre tüm canlı organizmaların temel yapısal birimidir.
Hücre duvarı bitkisel hücrenin ek katmanıdır
Hücre zarı hücreye neyin girip çıktığını kontrol eden incecik zardır
İ
İlaç insanlar ve hayvanlara belli bir miktarda ve doğru şekilde verilince, bilimsel
olarak kanıtlanarak, hastalıkların tedavisinde kullanılan üründür
K
Karaciğer sindirim sisteminden bir organdır
Kırağı kış mevsimi sırasında açık hava olduğu zaman görülebiliyor
Kıtasal kabuk yeryüzünün kabuğudur
Kimya süpstansların özelliklerini, içeriklerini ve yapısını ve kimyasal tepki sırasında meydana gelen değişiklikleri incelemekle ilgilenen bilim dalıdır
Klorlama dezinfeksiyon sürecidir ve evlere güvenilir suyun sağlanması için bu
süreç tavsiye ediliyor, olası mikroorganizmaları yok etmek için suya az miktarda
klor ilave ediliyor.
Klorofil kloroplastlerde yeşil maddedir
Kloroplastler bitkisel höcrelerde hücresel organellerdir, bitkide besinin yaratılma sürecinde yer alan yeşil maddeler içeriyor
Kolektörler sıcaklık toplayıcılarıdır, onlar güneş enerjisini sıcaklığa dönüştürüyor
Komensalizim birbirine yakın yaşayan iki farklı organizma arasında kurulan ilişkidir ve bir organizmanın diğer organizmanın etkinliklerinden faydası var, diğer organizma ise birinci organizmanın etkinliklerinde ne zarar ne de fayda görmüyor
Kuyrukluyıldız büyük bölümü buzdan oluşmuş koyu göksel cisimdir, Kuyrukluyıldızlar güneşe yakın olduğu zaman onların buzu gasa dönüşüyor. Kuyrukluyıldızlarda baş ve kuyruk ayırt edebiliyoruz
Konserveleme besinin kalitesi ya da besleyici değerlerin kaybolmasını durduran
ya da yavaşlatan, besinin işletme ve kapatma yöntemidir
Krater yanardağda lavın çıktığı deliktir
Kulak ses algılamak için özelleştirilen duyma organıdır, aynı zamanda da dengeyi
korumakta yardımcı oluyor
Kümülünimbüs dolunun sıkça yağdığı, fırtına zamanında çok büyük ve alçak buluttur
Kutup ekosistemleri kutupların yakınlığında bulunan kuşaklardır
Kümülüs güzel hava sırasına görünen beyaz buluttur
L
Lav aktif yanardağdan akan sıcak sıvı kütledir
Lazer ışın demeti yayan optik kaynağıdır
M
Magmatik Kayalar yanardağ patlamasından sonra oluşuyorlar, magma yüzeye
çıkıyor ve katı kayalığa dönüşüyor
Maya tek hücreli yapıdır
Merkali basamağı depremin yeryüzü yüzeyinde yaptığı etkileri ölçen basamaktır
Meteor atmosferde düşerken ışıldayan iz bırakan göksel cisimdir
Mezosfer büyük sıcaklık düşüşü olarak yaşanan atmosfer tabakasıdır
Mikroorganizma gözle görülmeyen her canlı organizmadır
Mikroskop küçük organizmaları ve onların bölümlerini gözetlemek için kullanılan cihazdır
Mineral maddeler organizmanın doğru şekilde çalışması için az miktarda gereklidir
Mutualizm birbirine çok yakın yaşayan iki organizmaların kurduğu ilişki türüdür,
her organizmanın diğer organizmanın etkinliklerinden faydası var
N
Naylon polimer malzemesidir
Nişeste kompleksli şekerdir
Nişeste tanecikleri bitkilerde yedek besinin depolandığı hücresel organellerdir
Nüfus (popülasyon) belli bir yerde yaşayan birimler grubudur
O
Okyanus kabuğu okyanusların dibi altında bulunuyor
Organ bir fonksiyon yapan dokular grupudur
Organik sistem bazı hayat sürecinin gerçekleştirmesinde aralarında bağlı organlar grubudur
Organizma organik sistemlerin bir bütün olarak bağlılığıdır
Orman ağaçlarla yoğun olarak doldurulmuş alandır
Otçullar bitkisel kökenli besinle beslenen hayvanlardır
Ozon atmosferde bulunan gastır, ince tabakadan oluşuyor ve zararlı güneş ışınların büyük bölümünü soğuruyor
Ö
Ölçme uygun ölçme araçların yardımıyla bir fiziksel büyüklüğün değerini belirleyen süreçtir
Ölçüm birimi fiziksel miktarın büyüklüğüdü
P
Parçalayıcı ölmüş hayvanları ve bitkileri kullanan organizmalardır
Parlatma camın yüzeyinde bulunan dalgalar ve eşit olmayan kalınlıktan dolayı
meydana gelen optik homojensizliği giderme sürecidir
Plastik yapay organik malzemedir
Proteinler en çok hayvan kökenli besinde bulunan besleyici maddelerdir ve organizmaya hücrelerin yapısı için gereklidir
R
Rihter basamağı depremde oluşan titreşmenin vuruş dalgaların şiddetliğini ve
serbestlenen enerjiyi ölçüyor
Rizomlar yeni bitkilerin oluştuğu yeraltı dallarıdır
S
Sağlıklı besin vücudun dengesini katkı sağlayan, stres, enfeksiyon ve hastalıklara karşi direniş gösteren besindir
Salgılamak gerekmeyen maddeleri vücudun dışına atmaktır
Sarkıtlar ve dikitler kireçli malzemelerin birikmesiyle oluşan mağara süsleridir
Sembiyoz beraber yaşayan iki organizma arasında ilişki hatta iki farklı organizmanın birleşmesidir
Sirke ekşi tadı almasına izin verilen alkollü sıvıdır
Sirüs püskül şeklinde güzel hava sırasında meydana gelen yüksek buluttur
Sitoplazma hücrenin içini dolduran yarı sıvı maddedir, içinde tüm hücresel organeller yerleşmiştir
Soğanilik bitkinin olumsuz koşullarda hayatta kalması için ve eşeysiz çoğalma
için kullanılıyor
Solungaçlar su ortamında yaşayan hayvanların nefes alma organlarıdır
Sterilizasyon sıcaklıkla mikroorganizmaların yok edildiği teknoloji sürecidir
Strafor kendisinde suyun %98’ini hapseden, düşük ağırlığı olan ve çok iyi termo
izolasyon yetenek özellikleri olan sert beyaz köpüktür
Stratosfer zararlı mor ve ötesi ışınlarında koruyan ozonu içeren atmosfer tabakasıdır
Stratüs dağ tepelerinde biçimsiz alçak buluttur, ondan hafif kar ve yağmur yağıyor
Su değirmani suyun enerjisini kullanarak iş için gerekli enerjiye dönüştürüyor
Suverme camın kuvvetini ve katılığını artıran özel termik işletme sürecidir
Sürahiler yapraklarda bulunan küçük deliklerdir
Ş
Şekerler organizmaya enerji veren besleyici maddelerdir
Şimşek büyük miktarda elektrisitenin boşalması olduğu zaman görüyoruz
T
Tek hücreli organizmalar bir hücreden yapılmış organizmalardır
Teleskop gezegenlerin ve yıldızların daha iyi gözetlenmesini sağlayan cihazdır
Tohum yayılımı tohumun verimli toprağa taşınmasıdır
Toprak yeryüzü kabuğunun yüzey tabakasını oluşturuyor, mineral taneciklerden,
organik maddelerden, sudan, havadan ve canlı organizmalardan oluşuyor
Toprak profili, toprağın yaratılışı sırasında ayrışan topak tabakaların toplamıdır
Tortulu kayalar ufacık doğralanmış kum, kil, kireç, ölmiş hayvanlar kalıntılar
(petrol), bitki kalıntıları (kömür) malzemelerin birikmesiyle oluşuyorlar
Tozlaşma polen taneciklerin bir çiçekten başka çiçeğe taşınma sürecidir
Trakeyler (soluk borusu) böceklerde nefes organlarıdır
Troposfer tüm meteoroloji olayların gerçekleştirdiği, atmosferin en alçak ve en
yoğun tabakasıdır
Tsunami merkezi okyanusların altında olduğu daha şiddetli depremler sırasında
meydana gelen çok yüksek dalgalardır
Tundra Arktik kuşağı etrafında, kuzey iğne yapraklı ormanlar ve kuzey kutubu
etrafında kalıcı buz tabakası arasında bulunan alandır
Tüketiciler beslenme şekilne göre hazır besin kullanan hayvanlardır
U
Uydu gezegen etrafında dönen göksel cisimdir
Uzay etrafımızdaki çevreleyen sonsuz alandır
Ü
Üreticiler beslenme şekline göre bitkilerdir
V
Vakuoller sadece bitkisel hücrelerde bulunan hücresel organellerdir
Vitaminler besin aracılığıyla vücudumuza az miktarda aldığımız besleyici maddelerdir
Y
Yağışlar yeryüzüne düşen yoğunlaşmış buharlı su şeklini tanımlıyor
Yağlar organizmaya sıcaklık ve tüm vücudun fiziksel etkinlik ya da çalışmak için
enerji veren besleyici maddelerdir
Yanardağ yerüzü kabuğunda magmanın lav şeklinde çıktığı delik ya da çatlaktır
Yaşam Döngüsü bir organizmanın büyümesinde ve gelişmesinde değişkilikleri
gösteriyor
Yaşam Topluluğu bir yerde yaşayan tüm canlı organizmalarda oluşuyor
Yaşama Ortamı bazı bitkisel ya da hayvansal türün geliştiği yerdir
Yaşama Yeri yaşam ortamında özel ekoloji faktörlerin etkilediği yerdir
Yaşlılık (İhtiyarlık) organizmada tüm fonksiyonların genel azalmasıyla karakterize edilen yaşam döngüsünden dönemdir
Yel değirmenleri rüzgardaki enerjiyi elektrik enerjiye dönüştüren yapılardır
Yeni doğan doğuşla başlayan ve birinci yaşa kadar süren hayat dönemidir
Yıldız sıcak gaslardan oluşmuş büyük göksel cisimdir
Yıldızlar Grubu, birbirine yakın olan yıldızlar grubu oluşturuyor
Yırtıcı başka organizma yiyen organizmadır
Yonosfer (termosfer) atmosferde elektrikleşmiş tanecikler içeren tabakadır
Yumrular yedek besin depolandığı ve çoğalma organların bulunduğu yerlerdir
Yükselme ayın ve güneşin yerçekim gücünün etkisi altına deniz seviyesinin peryodik olarak yükselme olayıdır
Z
Zigot yeni organizmanın geliştiği döllenmiş yumurta hücresidir

Benzer belgeler