istanbul ili marmara denizi kıyı dolgu alanlarının tespiti ve bu

Transkript

istanbul ili marmara denizi kıyı dolgu alanlarının tespiti ve bu
T.C.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
COĞRAFYA ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ KIYI DOLGU
ALANLARININ TESPİTİ VE BU ALANLARDA
ARAZİ KULLANIMI
MEHMET FATİH DÖKER
251040374
TEZ DANIŞMANI
PROF. DR. SUNA DOĞANER
İSTANBUL, 2006
T.C.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
COĞRAFYA ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ KIYI DOLGU
ALANLARININ TESPİTİ VE BU ALANLARDA
ARAZİ KULLANIMI
MEHMET FATİH DÖKER
251040374
TEZ DANIŞMANI
PROF. DR. SUNA DOĞANER
İSTANBUL, 2006
ÖZ
Kıyılar tarih boyunca insanoğlunun dikkatini çekmiş ve halen de çekmektedir.
Dünya’ya nüfusuna bakıldığında yaklaşık yarınsın kıyılar üzerinde yaşadığı ve bu
oranın her geçen gün artmakta olduğu görülmektedir. Kıyılar üzerinde doğal
olayların şekillendirici etkisi yanında insan faaliyetleri ile denizden alan
kazanmak için yapılan dolgu çalışmaları kıyılar üzerinde etkili olan diğer bir
faktördür. 1984 sonrasında kıyı alanlarında dolgu çalışmaları başlatılmıştır.
İstanbul ilinde de hızlı kentleşme ve yapılan yanlış imar uygulamaları ile kıyılarda
düzensiz bir yapılaşmaya gidilmiştir. Bu araştırmada İstanbul ili Marmara Denizi
kıyıları üzerindeki kıyı dolgu alanları tespit edilip bunların üzerindeki arazi
kullanımı ortaya konmuştur.
Çalışmada uzaktan algılama tekniğinin sinoptik görüşünden, coğrafi bilgi
sistemlerinin
de
üstün
analiz
ve
sentez
yönteminden
faydalanılmıştır.
Araştırmada; son yıllardaki uydu teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler
sonucunda uzaydaki yerlerini alan yüksek çözünürlüklü uydu platformlarından
IKONOS uydusu, kullanılarak kıyı dolgu alanları ve bu alanlar üzerindeki arazi
kullanımı yapılan arazi çalışmaları ile de güçlendirilerek tespit edilmiştir. 1970 li
yıllardan günümüze devamlı olarak bize veri sağlayan Landsat uydu verileri
kullanılarak kıyı alanlarındaki zamansal değişim izlenerek, İstanbul ilinin eski ve
yeni kıyı çizgileri tespit edilmiştir.
Sonuç olarak araştırmada dolgu yapılarak denizden kazanılan alan tespit edilmiş,
bu alan üzerindeki arazi kullanımı ve bu arazi kullanımından kaynaklanan
mekânsal sorunlar ortaya konmuştur.
iii
Anahtar Kelimeler: Kıyı Dolgu Alanları, Zamansal Değişim Belirleme, Arazi
Kullanımı, Uzaktan Algılama, İstanbul
iv
ABSTRACT
Coasts have always been attractive for humankind throughout the history. Today,
it is known that nearly half of the population of the world lives on the coasts, and
this ratio increases everyday. In addition to the formal effects of the natural
phenomena, human activities including the filling up projects to get area from the
sea are effective factors on the coasts. The filling up studies on the coasts began
after the year of 1984. An unplanned construction period has been experienced on
the coasts of Istanbul due to rapid urbanization and wrong planning applications.
The filled up areas on the coasts of Istanbul, only the Marmara Sea side, were
detected and land use characteristics of these areas were defined.
The synoptic viewpoint of remote sensing and the advanced analysis and
synthesis capabilities of geographic information systems have been used
throughout the study. In the thesis, IKONOS satellite imageries and land use
information based on field works were used to define the filled up areas on the
coasts and their characteristics. IKONOS satellite is one of the most important
high resolution satellite platforms settled in the space in recent years. LANDSAT
satellite imageries were used to detect the previous and present borders of
coastlines and to understand the temporal changes on these areas.
In conclusion, the amount of the filled up areas on the coasts and their land use
patterns have been detected in the study, and the spatial problems based on these
land uses have been defined.
Keywords: Coast Filled up Areas, Temporal Change Detection, Land Use,
Remote Sensing, Istanbul
v
ÖNSÖZ
“İstanbul İli Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı Kıyı Dolgu Alanları ve Bu
Alanlarda Arazi Kullanımı” İstanbul kıyı dolgu alanları tespit edilmeye ve bu
alanlardaki arazi kullanımı ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada uzaktan
algılamanın sinoptik görüş ve zamansal veri sağlama özelliği, arazi çalışmaları ile
desteklenerek sonuca gidilmiştir.
Araştırma dört bölümden meydana gelmektedir. Giriş bölümünde
inceleme alanının yeri, amaç-kapsam, materyal ve yöntem üzerinde durulmuştur.
Birinci bölümde, kıyı alanları üzerindeki arazi kullanım türleri ve kıyı yönetimi
ortaya konmuştur. İkinci ve üçüncü bölüm ise İstanbul ili Marmara Denizi kıyı
dolgu alanlarının tespiti ve arazi kullanımından meydana gelmektedir. Dördüncü
bölümde kentin eski ve yeni kıyı çizgisi ile kıyı kullanımından kaynaklanan
mekansal sorunlar üzerinde durulmuştur. Sonuç ve öneriler kısmında elde edilen
sonuçlar değerlendirilmiştir.
Öncelikle, bu tezin hazırlanmasında, konu seçiminden yazımına kadar her
aşamasında yardımları ile beni yönlendiren danışman hocam sayın Prof. Dr. Suna
DOĞANER’e teşekkürü bir borç bilirim.
Uzaktan Algılama verilerin temininde desteğini benden esirgemeyen ve
aynı zamanda da çalıştığım kurum olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi BİMTAŞ
CBS ve Uzaktan Algılama Birimi’ne ve buradaki mesai arkadaşlarımdan Sançar
BUHUR,
İsmail
BÜYÜKSALİH,
Serdar
BAYBURT
ve
Cem
KIRLANGIÇOĞLU’na fikirleri ve yardımları ile bu çalışmaya katkıda
bulundukların için teşekkür ederim. Bu çalışmanın her aşamasında ihtiyaç
duyduğum motivasyon kaynağını oluşturan sevgili
eşim, Huriye DÖKER’e
sonsuz teşekkürler. Son olarak; bu tezi hazırlamamda her zaman her konuda bana
destek olup güvenen, fedakarlıklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim sevgili
babam Ahmet DÖKER’e, sevgili annem Hatice DÖKER’e sevgi ve şükranlarımı
sunarım.
Mehmet Fatih DÖKER
İstanbul, 2006
vi
İÇİNDEKİLER
ÖZ
ABSTRACT
ÖNSÖZ
İÇİNDEKİLER
TABLO LİSTESİ
ŞEKİL LİSTESİ
FOTOĞRAF LİSTESİ
iii
v
vi
vii
ix
x
xi
GİRİŞ
1
1. KIYI ALANLARINDA ARAZİ KULLANIMI VE YÖNETİMİ
7
1.1 Kıyı Alanlarında Arazi Kullanımı
1.1.1 Ulaşım
1.1.2 Sanayi
1.1.3 Yerleşme
1.1.4 Turizm
1.1.5 Rekreasyon
1.1.6 Diğer Kullanım Türleri
1.2 Kıyı Dolgu Alanlarında Arazi Kullanımı
1.3 Kıyı Dolgu Alanları Yönetimi
7
7
8
8
9
9
9
10
12
2. İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ TRAKYA
KIYI DOLGU ALANLARI
2.1 Eminönü İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Ahırkapı-Yenikapı
2.2 Fatih İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Yenikapı-Zeytinburnu
2.3 Zeytinburnu İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
2.4 Bakırköy İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
2.5 Avcılar İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
2.6 Büyükçekmece İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
16
16
20
23
26
31
34
3. İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ ANADOLU KIYI
DOLGU ALANLARI
3.1 Üsküdar İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Üsküdar-Harem
3.2 Kadıköy İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Kadıköy-Maltepe
3.3 Maltepe İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Bostancı-Kartal
3.4 Kartal İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Kartal-Pendik
3.5 Pendik İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Pendik-Tuzla
3.6 Tuzla İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
37
37
42
46
50
53
56
vii
4.İSTANBUL’UN DEĞİŞEN KIYI ÇİZGİSİ
4.1. Kentin Tarihsel Kıyı Çizgisi
4.2. Kentin Yeni Kıyı Çizgisi
4.3.Kentin Kıyı Alanlarında Mekansal Sorunlar
59
59
66
67
SONUÇ ve ÖNERİLER
73
KAYNAKÇA
77
viii
TABLO LİSTESİ
Tablo No
Tablo 1
Tablo Adı
Çalışmada kullanılan uydu görüntüleri
Sayfa No
2
ix
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil No
Şekil Adı
Şekil 1
Araştırma Alanının Lokasyonu
Şekil 2
Eminönü İlçesi (Ahırkapı-Yenikapı) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 3
Fatih İlçesi (Yenikapı-Zeytinburnu) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 4
Zeytinburnu İlçesi Kıyı Dolgu Alanı Arazi Kullanımı
Şekil 5
Bakırköy İlçesi Kıyı Dolgu Alanı Arazi Kullanımı
Şekil 6
Avcılar İlçesi Kıyı Dolgu Alanı Arazi Kullanımı
Şekil 7
Büyükçekmece İlçesi Kıyı Dolgu Alanı Arazi Kullanımı
Şekli 8
Üsküdar İlçesi (Üsküdar-Harem) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 9
Kadıköy İlçesi (Kadıköy-Maltepe) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 10 Maltepe İlçesi (Bostancı-Kartal) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 11 Kartal İlçesi (Kartal-Pendik) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 12 Pendik İlçesi (Pendik-Tuzla) Kıyı Dolgu Alanı Arazi
Kullanımı
Şekil 13 Tuzla İlçesi Kıyı Dolgu Alanı Arazi Kullanımı
Şekil 14
1963 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 15 Ahırkapı Feneri’nin Dijital Hava Kamera Görüntüsü
Şekil 16
1975 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 17
1987 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 18
1995 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 19
2000 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 20
2005 Yılı İstanbul İli Kıyı Çizgisi
Şekil 21
1975-2005 Yılları İstanbul Kıyı Çizgisi Değişimi
Sayfa No
3
17
21
24
27
31
35
38
43
47
51
54
57
60
62
65
68
69
70
71
72
x
FOTOĞRAF LİSTESİ
Foto No
Foto 1
Foto 2
Foto 3
Foto 4
Foto 5
Foto 6
Foto 7
Foto 8
Foto 9
Foto 10
Foto 11
Foto 12
Foto 13
Foto 14
Foto 15
Foto 16
Foto 17
Foto 18
Foto 19
Foto Adı
Karadeniz Sahil Yolu Espiye-Çarşıbaşı (Trabzon) Arası
Dolgu Alanı.
Yalova ve Bandırma’ya olan geçişlerin sağlandığı Yenikapı
Terminali.
Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Daimi Pazar Yeri Niteliğindeki
Balıkçı Pazarı.
4.Yüzyıldaki Kıyı Çizgisinin Kanıtı Surlar Ve Önünde
Rekreasyon Alanları.
Sahil Yolu Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Rekreasyon
Alanının Hemen Yanından Geçmekte Ve Buradaki Rekreatif
Faaliyetletleri Olumsuz Etkilemektedir.
Zeytinburnu İlçesindeki Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki
Rekreasyon Alanı.
Zeytinburnu Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Spor Tesisleri.
Yeşilköy Dolgu Alanında Düzenlenen Plaj Alanı.
Yeşilköy’deki Eski Kıyı Çizgisinin Kanıtı Sis Düdük
Feneri.
Dolgu Alanında Yaya Yürüyüş Yolları Ve Çocuk Oyun
Alanları.
Bütünüyle Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Ataköy
Marina’nın IKONOS Uydu Görüntüsü.
Avcılar İlçesinde Devam Eden Kıyı Dolgu Çalışmaları.
Ulu Önder Atatürk’ün Selanik’teki Evinin Benzeri.
Kıyı dolgu alanı üzerindeki İSKİ Tesisleri.
Dolgu Alanı Üzerindeki Aqua Park.
Eski Kıyının Kanıtı Olan Kıyı Gerisindeki Yapılar.
Üsküdar’dan Harem’e Sahil Boyunca Yer Alan Yaya
Yürüyüş Alanları.
Üsküdar Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Haydarpaşa
Limanı.
Caddebostan Rekreasyon Alanı.
Sayfa No
11
18
19
20
22
23
25
28
28
29
30
31
33
34
36
39
40
41
44
xi
Foto 20
Foto 30
Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan İSKİ’nin Arıtma
Tesisi.
Dolgu Alanı Üzerinde Kadıköy İskelesi.
Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Bisiklet Yolu
Düzenlemesi.
Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Bostancı Terminali.
Kartal Halkına Yürüyüş Alanı Olarak Hizmet Veren Kıyı
Dolgu Alanı.
Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Kıyının Doğal Güzelliğini
Bozan Kum Ocağı.
Pendik Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Bir Yaya Yolu Ve
Arkasındaki Dinlenme Alanları.
Kartal’da Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Deniz Otobüsü
Rıhtımı.
Tuzla Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Rekreasyon Alanı.
Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Tuzla Belediyesine Ait Spor
Tesisi.
Yedikule Surları İle Deniz Arasındaki Dolgu Alanı.
Foto 31
Foto 32
Sis Düdük Feneri Yakınlarında Eski Kıyı İzleri.
Tuzla’da Dolgu Yapılmamış Bir Kıyı Alanı.
Foto 21
Foto 22
Foto 23
Foto 24
Foto 25
Foto 26
Foto 27
Foto 28
Foto 29
45
45
48
49
52
52
53
55
56
58
61
63
64
xii
GİRİŞ
Bir denizi sınırlayan toprak parçası olan kıyılar, canlılar özellikle de insanlar için
tarih boyunca önemli yaşam alanları olmuşlardır. İnsanlar kıyıları çeşitli faaliyetlerinde
kullanmış ve kullanmaktadırlar. Hızlı kentleşme bu olguyu da hızlandırmış ve kıyıların
daha yoğun olarak kullanılmasına yol açmıştır.
Kıyı alanları tarihsel gelişim süreci içerisinde barınma, sanayi, tarım alanı, turizm,
doğal
ve
kültürel
kaynak
ve
rekreasyonel
faaliyetler
için
kullanılmış
ve
kullanılmaktadırlar. Dünya nüfusunun yaklaşık %50 si kıyı yakınlarında yaşamakta
olup, bu oranın gelecek yıllarda % 75’e çıkması beklenmektedir.
Ülkemize bakıldığında üç tarafı denizlerle çevrili ve kıyı uzunluğu 8 333 km.yi
aşmaktadır. Türkiye’de kıyı şeridinin uzun olmasına karsın yüzey şekillerinin engebeli
ve yüksek olması, dağların çoğu zaman kıyılara kadar sokulması kullanılabilir kıyıların
değerini daha da arttırmıştır. Bu nedenle ülkemizde kıyı kesimleri tarih boyunca deniz
ve ulaşım kolaylıklarının da etkisiyle, yerleşme ve ekonomik faaliyetler açısından her
zaman canlı olmuştur.
Özellikle sanayi tesisleri limanlar yoluyla hammadde temini ve ihracat nedeniyle
kıyıları seçerken diğer taraftan Türkiye’de turizmin deniz turizmi ağırlıklı olması
nedeniyle sanayi ile turizm kıyı kullanımında çekişmektedir.
Kıyılarda doğal olarak aşınma ve birikim olaylarıyla şekillenme devam ederken,
kıyılar doldurularak denizden alan kazanılması gibi insan müdahalesiyle karşı karşıya
kalmıştır.
Fakat kıyıların doldurulmasının doğal ortama (biyolojik, kıyı oluşumu vb.) zararlı
etkileri olduğu gibi deprem sonucu tsunami gibi doğal afetlerde kıyı dolgu alanları yok
olarak kıyı aslî durumuna dönüşmektedir. Kıyı dolgu alanları üzerindeki arazi kullanım
şekillerine göre maddi kayıp ve can kaybı söz konusudur.
1
Bu nedenle araştırmaya kıyı dolgu alanları, üzerindeki arazi kullanımı doğal ortama
etkileri ve sonuçları seçilmiştir. İnceleme alanı olarak da 12 milyonu aşan nüfusuyla
Marmara Denizi kıyılarına büyük baskı oluşturan ve kıyının doldurulduğu İstanbul kenti
seçilmiştir.
İnceleme alanının sınırları Marmara Denizi kıyılarında batıda dolgu alanlarının
başladığı Büyükçekmece’den doğuda Tuzla’ya kadardır (Şekil 1). Bu araştırma inceleme
alanında kıyı çizgisinin 1963-2005 yılları arasındaki değişimini içermektedir. Uydu
görüntülerinin içerdiği doğruluk göz önüne alınarak araştırma görüntülerin temin
edilebildiği 1963 yılından başlatılmıştır. Böylece yıllar arasındaki kıyı çizgisinde insan
etkisiyle değişiminin belgelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmada amaca yönelik olarak uydu verilerinden faydalanılmıştır (Tablo1).
İstanbul ili kıyı çizgisinin zamansal olarak değişimi incelenmesi doğrultusunda eski
yıllara gitmek gerekmiştir. Bu konuda 1970 li yıllardan itibaren ürettiği verinin
sürekliliği nedeniyle Landsat uydu platformunun verilerinden yararlanılmıştır. 1960’lı
yıllara gittiğimizde o yıllarda karşımıza çıkan Corona uydusunun verilerinden de
yararlanılmıştır.
T
Uydu
Algılama Tarihi
Çözünürlük (m) Kanal Sayısı
Corona
1963
5m
(örneklenmiş)
1
Landsat-5 MSS
1975
80 m
4
Landsat-5 TM
1987
30 m
7
Landsat-5 TM
1995
30 m
7
Landsat-7 ETM
2000
30 m
7
Landsat-7 ETM
2005
30 m
7
IKONOS-2
2006
1m
3
Tablo 1 : Çalışmada kullanılan uydu görüntüleri
2
3
Ayrıca kıyı dolgu alanları üzerindeki arazi kullanımı çalışmalarında yüksek
çözünürlüklü bir uydu olan IKONOS-2 uydu verisinden alınan görüntüler kullanılmıştır.
1959 yılından 1972 yılına kadar, Amerika Birleşik Devletlerinin başta Sovyetler
Birliği ve Çin olmak üzere diğer bölgeleri gözetim altında tuttuğu Corona uydusunun
çalışma alanına giren görüntülerinden 1963 yılı kıyı çizgisi Coğrafi Bilgi Sistemleri
ortamında sayısallaştırılarak ortaya konmuştur. 1963 yılına ait Corona uydu görüntüsü
ilk olarak geometrik düzeltme işlemi ile koordinatlandılmıştır. 40 yılı aşkın bir süre
geçmesine karşın ABD yetkilileri tarafından bu kameranın özellikleri tam olarak
açıklanmamıştır. Bu nedenle görüntüyü bildiğimiz anlamda rektifiye/orthorektifiye
etmek çok zor olmaktadır. İnce uzun şeritler halinde çekilmiş olup uçlara doğru
çözünürlük azalmaktadır.
Bu gibi sorunlarından ötürü bu görüntü üzerinde sınıflandırılma çalışması yapılmak
yerine coğrafi bilgi sistemleri ortamında sayısallaştırma yapılarak kıyı çizgisinin tespit
edilmesi tercih edilmiştir. Yine bu nedenlerden ötürü Corona görüntüsünden elde edilen
verilerin zamansal karşılaştırılmasının yapılması yerine İstanbul İli Marmara Denizi
kıyılarının 1963 yılındaki görünümünün ortaya konması için bu veriden yararlanılması
tercih edilmiştir. 1963 yılında Corona platformundan alınan görüntüler arasında çalışma
alanının sadece Marmara Denizi Avrupa yakası kıyıları yer almaktadır.
Yeryüzündeki kaynakların araştırılması amacıyla NASA (National Aeoronautical
Space Administration – Ulusal Havacılık Dairesi ) tarafından uzaya fırlatılan
LANDSAT uydularının görüntüleri ilgili yıllara ait kıyı çizgisinin belirlenmesinde
kullanılmıştır. Eldeki Landsat uydu verilerinin (1975-1987-1995-2000-2005) dördüncü
bandı kullanılarak kontrolsüz sınıflandırma yöntemi olan isodata modeli ile
sınıflandırılmıştır. Burada dördüncü bandın seçilmesinin nedeni su ile kara arasındaki
farkın en iyi şekilde yakın kızılötesi bandında ayırt edilebilmesidir. Sınıflandırılan
görüntüler üzerinden yapılan analizler sonucu kıyı çizgileri ortaya konmuştur.
Sınıflandırılmış görüntüdeki gereksiz bilgilerin göz ardı edilebilmesi için 5x5 medyan
4
filtre uygulanmıştır. Sonuç olarak üretilen tematik harita yine coğrafi bilgi sistemleri
ortamına verinin raster veriden vektör veriye dönüştürülmesi yoluyla aktarılmıştır.
Elde edilen bu zamansal veriler karşılaştırıldığında İstanbul ili kıyılarında zamana
bağlı değişimlerin meydana geldiği gözlenmiştir. Kıyı çizgisindeki değişim ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi faaliyet raporları incelenmesi ardından İstanbul ili kıyı dolgu
alanları tespit edilmeye çalışılmıştır. İstanbul ilindeki kıyı doldurma faaliyetlerinin
Anadolu Yakası ve Avrupa Yakası olmak üzere iki koldan yapılmakta olduğu karşımıza
çıkmıştır.
1999 yılında ABD tarafından uzaydaki yörüngesine oturtulan IKONOS uydusunun
görüntülerinden güncel arazi kullanımının belirlenmesi amacıyla yararlanılmıştır. Tespit
edilen
kıyı
dolgu
alanları
Anadolu
Yakasında;
Üsküdar,Kadıköy,
Maltepe,
Kartal,Pendik, Tuzla, Avrupa Yakasında ise; Eminönü, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy,
Avcılar ve Büyükçekmece olmak üzere ilçe bazında sınıflandırılarak incelenmiştir.
Bunun nedeni kıyı dolgu alanı üzerinde arazi kullanımı Büyükşehir Belediyesine bağlı
olmakla beraber ilçe belediyelerinin de bu alanlar üzerinde düzenleme yapma hakkına
sahip olmalarıdır.
Kıyı
dolgu
alanları
parçalar
halinde
ihaleye
çıkarılıp
yapıldığından
ve
tamamlanmaları planlamayı aştığından bu araştırmada kıyı dolgu alanlarının kesin
tarihlendirilmesinden çok dolgu alanın çizgisini ve günümüzde bu hat üzerinde aslî kıyı
çizgisinin parçalarını belirlemek üzerinde durulmuştur.
Araştırma ile ilgili toplanan tüm bu veriler bir uzaktan algılama yazılımı olan
ERDAS IMAGINE 8.7 programında değerlendirildikten sonra coğrafi bilgi sistemleri
analizleri ARCGIS 9.1 yazılımında gerçekleştirilmiştir.
Araştırma dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde kıyı alanlarında
arazi kullanım türleri ve bunu etkileyen kıyı alanları yönetimi ele alınmıştır. İkinci ve
üçüncü bölümde İstanbul Marmara Denizi kıyı dolgu alanlarının belirlenmesi ve arazi
kullanımı işlenmiştir. İlin Marmara Denizi kıyıları İstanbul Boğazı ile kesintiye
uğradığından doğu ve batı kıyılar olmak üzere iki bölüm olarak ele alınmıştır.
5
Dördüncü bölümde kentin eski ve yeni kıyı çizgisi çakıştırılarak değişen kıyı çizgisi
ve kıyı kullanımından kaynaklanan mekânsal sorunlar üzerinde durulmuştur. Sonuç ve
öneriler kısmında elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.
6
BÖLÜM I
1. KIYI ALANLARINDA ARAZİ KULLANIMI VE YÖNETİMİ
1.1 Kıyı Alanlarında Arazi Kullanımı
Tarihin ilk çağlarından beri insan kullanımında olan kıyılar özellikle sanayileşme
ve kentleşme olgusuyla birlikte daha da yoğun olarak kullanılmaya başlamıştır. Tabi bu
kullanım beraberinde bir takım çevre sorunlarını da birlikte getirmiştir. Bu sorunlar ile
birlikte kıyı tüketimi ile karşı karşıya kalan kıyı ülkeleri kentsel baskı altındaki kıyı
alanlarını yasal, yönetimsel ve planlama yaklaşımları ile korumaya başlamış ve
sürdürülebilir kıyı kullanımı yönünde çaba harcamışlardır.
Kentsel alanlarda kıyılardan yararlanma, sanayi, ulaşım, turizm ve bunların
üretimlerinden yararlanma gibi dolaylı yoldan olabildiği gibi, doğrudan doğruya
toplumun her kesiminin kullanabilmesi için oluşturulmuş, dinlenme ve eğlence amaçlı
olabilmektedir. Kıyılar özellikleri nedeniyle toplum yararına kullanılması gereken yer
olmakla birlikte bu çoğu zaman sağlanamamaktadır.
Genel olarak kıyı alanlarına bakıldığında ilk olarak göze çarpan kullanımlar;
ulaşım, sanayi, yerleşme, turizm, rekreasyon ve diğer kullanım faaliyetleri olarak
sıralanmaktadır.
1.1.1 Ulaşım
Kıyılar deniz ile kara arasında bir geçiş noktası oluşturmakta ve deniz
ulaşımından kara ulaşımına geçişi simgelemektedirler. Bu nedenle, deniz ulaşım
tesislerinin kıyılarda kendilerine yer seçmeleri bir zorunluluktur. Kıyılarda başta
programlı deniz hatları olmak üzere, deniz ticaret yolları, demirleme alanları, ticaret
limanları, yolcu limanları ile bu limanlar ve ilişkili tesisler başlıca kullanım şekillerini
oluşturmaktadırlar.
7
Tüm dünyada olduğu gibi büyük şehirlerde ulaşım çok önemli bir fonksiyondur.
Karayollarının ulaşımda yoğun olarak kullanılmasına rağmen deniz yolu özellikle
yüksek kapasiteli yolcu taşıma olanaklarıyla dikkat çekmektedir.
Su yollarına sahip büyük kentlerde deniz taşımacığı, trafik problemi için önemli
bir çözüm yolu olmasına rağmen, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde ve özelde
İstanbul Metropolünde su yolunun getirdiği yararlardan faydalanabilecek bir kullanım
söz konusu değildir.
Yerşekillerinin elverişli olmadığı bazı alanlarda karayolları kıyılardan geçmekte
ve diğer bir kıyı kullanım şeklini oluşturmaktadır. Karayolları doğal görünümün önemli
bir kısmını yok etmesine rağmen İstanbul gibi büyük şehirlerde alternatif yollar olarak
kullanılmakta ve trafik problemine çözüm olmaktadırlar.
1.1.2 Sanayi
Ülkelerin ekonomisinde sanayi faaliyetleri önemli yer tutmaktadır. Sanayi
alanlarının yer seçiminde; hammaddeye yakınlık, yeterli iş gücü kaynağına sahip olmak,
enerji kaynaklarına yakınlık, ulaşım ağlarına olan yakınlık gibi faktörler rol
oynamaktadır. Kıyı alanları da ulaşım türünde bir kırılma noktası oluşturması
bakımından sanayi ve sanayi tesisleri için tercih edilen alanlar olmaktadır.
Ayrıca limanların depolama olanakları, sanayi faaliyetlerinin beslenme ve
soğutma suyuna gereksinimleri, atıklarını ucuz yolla denize boşaltmaları sanayi
tesislerinin kıyıları kendilerine seçmelerindeki diğer nedenlerdendir.
1.1.3 Yerleşme
Tarih boyunca kıyılar yerleşim alanı olarak kullanılmışlardır. Günümüzde ise
özellikle büyük şehirlerde kıyı alanlarında ortaya çıkan yüksek rant buraların yerleşime
açılmasını hızlandırmıştır. Kıyı alanlarındaki bu yerleşimler ikincil konut olarak
başlamış ve zamanla hızlı kentleşmenin de etkisiyle birincil konut alanları olarak
kullanılmaya başlamıştır. Bu kullanım şekli kıyıların doğal güzelliklerini gölgelemekte
8
ve bozmaktadır. Özellikle kıyı alanlarında rastlanan çok katlı yapılaşma, kıyıların
betonlaşması biyolojik yaşamı ve doğal dengeyi bozmaktadır.
1.1.4 Turizm
Turizm faaliyetleri kıyılardan en fazla yararlanan faaliyetler arasındadır.
Ülkemizdeki kıyı alanlarının doğal ve tarihi değerlerinin yanı sıra iklim özelliklerinin de
elverişli olması turizm kullanımı açısından çekim noktası olmuştur (John Clark, Coastal
Zone Management Handbook, Lewis Puplishers, s.16) . Kıyılarda diğer bir turizm
faaliyeti yat turizmidir.
1.1.5 Rekreasyon
Rekreasyon; insanların varoluş (uyuma-yeme-içme) ve geçim (çalışma, işe gidipgelme, çocuklar için okul, kadınlar için ev işleri v.b) için gerekli olanın dışındaki tüm
zamanlar olarak tanımlanmaktadır. Rekreasyon insanların işten arta kalan zamanlarda
eğlence ve dinlenme faaliyetleri ile kendilerini tazelemelerine yardımcı olmaktadır.
Sanayileşme ve kentleşme olguları rekreasyonel faaliyetleri arttırmıştır. Özellikle büyük
şehirlerde bu faaliyetler daha yoğundur. Giderek artan nüfus ve beraberinde getirdiği
sorunlar ile teknolojinin getirdiği yorgunluklar insanları rekreasyonel faaliyetlere
itmektedir. Kentlerimiz bu ihtiyaçlara cevap vermekte oldukça zorlanmaktadırlar. İşte bu
noktada kıyı alanları, rekreasyonel faaliyetlerin önemli bir parçası olan su olanağıyla bu
faaliyetlerin yoğunlaştığı alanlar olarak karşımıza çıkar. Su kıyıları kültürü, mimari
değerdeki yalılar, saraylar ve yeşil alanlarıyla rekreasyonel faaliyetlere olanak
tanımaktadır.
1.1.6 Diğer Kullanım Türleri
Bütün bu kullanımların dışında kıyı alanlarında, savunma amaçlı kullanımlar, gıda
maddeleri kaynağı, hammadde kaynağı, kentsel ve endüstriyel atıkların atılması gibi
kullanımlar da dikkat çekmektedir.
9
Bazı kıyılar, savunma açısından değer taşıdıkları için bu alanlarda deniz altı eğitim
alanları, atış ve mayın alanları, kıyıda yer alan askeri alanlar gibi eylemlerin
gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Deniz içinde zengin kaynakların var olması kıyı alanlarının, balıkçılık, kabuklu
deniz hayvanları üretimi (kültürü) gibi kullanımlara da açmıştır.
Kıyılar ayrıca çeşitli hammadde kaynakları olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca
kentsel atıkların, kanalizasyonların ve endüstriyel atıkların kolay ve ucuz bir şekilde
yapılması kıyı kullanımı açısından diğer bir kullanım türü olarak karşımıza çıkmasına
neden olmaktadır.
1.2 Kıyı Dolgu Alanlarında Arazi Kullanımı
Kıyılar doğal süreçlerin etkisiyle şekillendirildiği gibi bazen de insan etkisiyle
şekillenmektedirler. Bunun en iyi örneklerini kıyı dolgu alanları oluşturmaktadır. Kıyı
kenar çizgisinin deniz tarafında yapılan her türlü kalıcı yapıyı taşıyan alana kıyı dolgu
alanı denir. Kıyı dolgu alanları yapım tekniklerine göre, kullanılan dolgu materyaline
göre, kullanım amacına göre değişik şekillerde sınıflandırılabilir. Dolgu alanları;
•
Islah amaçlı
•
Koruma amaçlı (dalga kıranlar)
•
Ulaşım amaçlı
•
Rekreasyonel faaliyet amaçlı
•
Barınma ve bakım amaçlı (kayıkhaneler)
•
Kamu Tesisi amaçlı yapılmaktadır.
Tüm bu amaçlar doğrultusunda doldurularak şekillenen kıylar yine bu doğrultuda
arazi kullanımlarıyla da şekillenmektedir. Kıyı dolgu alanları üzerinde göze çarpan en
yaygın kullanım şeklini rekreasyonel faaliyetler oluşturmaktadır. Özellikle ülkemizdeki
hızlı ve düzensiz kentleşme sonucunda insanlar beton bloklar arasında sıkışıp kalmış ve
şehir insanların dinlenme ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Kamu yararına
kullanılması gereken kıyı alanları da bu düzensizlikten nasiplerini almış ve tüzel kişiler
10
tarafından işgal edilmişlerdir. İşte bu noktada kıyı dolgu alanları adeta bu yaranın ilacı
olmuşlardır. İstanbul kıyı dolgu alanlarında bu net bir şekilde görülmektedir. Yapılan
kıyı dolgu alanları rekreasyonel faaliyetlere ayrılarak halkın kullanımına açılmıştır.
Kıyı dolgu alanları üzerinde en çok yer alan diğer kullanım şekli deniz ve kara
ulaşımıdır. Deniz ulaşımı için limanlar genellikle dolgu alanları üzerine inşa edilir ve
ihtiyaç arttıkça kıyı doldurularak rıhtımlar uzatılır. Aynı şekilde dolgu alanları üzerine
inşa edilen yat limanları bulunmaktadır. Kıyı dolgu alanları yeni karayolu inşası için de
seçilirler. Sinop-Sarp arasındaki Karadeniz Sahil Yolu projesi kıyının doldurularak alan
kazanmasını içermektedir (Foto 1).
Foto 1: Karadeniz Sahil Yolu Espiye-Çarşıbaşı (Trabzon) Arası Dolgu Alanı.
11
1.3 Kıyı Dolgu Alanları Yönetimi
Bir denizi sınırlayan toprak parçası olan kıyılar, canlılar özellikle de insanlar için
tarih boyunca önemli yaşam alanları olmuşlardır. Dünya nüfusunun üçte biri kıyılarda
yaşamakta ve bu nedenle kıyılar yıllar boyunca insan aktivitelerine cevap vermek
zorunda kalmışlardır.
Üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizde de kıyılar son on yılı yoğun olmak üzere,
1960'lardan beri, kentleşme, sanayileşme, turizm gibi arazi kullanımlarıyla karşı
karşıyadır. Bu kullanımlar bölgelere göre farklılık göstermekte ve kıyılarda bir takım
sorunlarda ortaya çıkmaktadır. Bunlar;
•
Arazi kullanma ve eylemlerin, tür, yoğunluk ve kapasiteleriyle bunların,
sosyal ve teknik altyapıdan yoksun, denetimsiz olarak gelişmelerinden
kaynaklanan yerleşme sorunları,
•
Kıyılarda, su kirliliği, kıyı karakterinin bozulması, flora ve faunanın yok
olması gibi ekolojik sorunlar,
•
Kıyı bölgelerinde yer alan, arkeolojik, tarihi ve mimari mirasın (sit
bölgeleriyle
geleneksel
dokuların)
nüfus
baskısı,
plansızlık
ve
denetimsizlik nedeniyle yok olması ya da bozulması gibi kültürel
sorunlar,
•
Kıyı yerleşmelerinde, sektörel değişmelerden (tarım ve balıkçılığın yerine
turizm) kaynaklanan sosyal ve ekonomik sorunlar,
•
Kıyı bölgelerindeki nüfus artışı, özellikle, turizme bağlı olarak artan
mevsimlik
nüfus
artışları
karşısında,
yerel
kamu
hizmetlerinin
karşılanmasında karşılaşılan sorunlar,
•
Kıyı bölgelerine ilişkin yasal düzenlemeler ve kurumsal yapılanmadan
kaynaklanan yetki ve görevlendirmedeki eşgüdüm eksikliği,
•
Planlama
yaklaşımı
ve
sürecindeki
eksikliklerden
kaynaklanan
örgütlenme ve planlama sorunlarıdır.
12
Yukarıda da bahsedildiği gibi sorunlarıyla birlikte kıyılarda insan aktiviteleri
olmuş ve olmaktadır. Kıyı kenar çizgisinin deniz tarafındaki alanda yapılacak yapılar
"Kıyı Yapıları" olarak tanımlanmıştır. Bunlar; İskele, Liman, Barınak, Yanaşma
Yeri, Rıhtım, Dalgakıran, Köprü, Menfez, İstinat Duvarı, Fener, Çekek Yeri,
Kayıkhane, Tuzla, Dalyan, Tasfiye ve Pompaj İstasyonları gibi kıyının kamu
yararına kullanımını ve kıyıyı korumak amacına yönelik altyapı ve tesisler ile,
faaliyetlerinin özellikleri gereği, kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan
tersane, gemi söküm yeri, su ürünleri üretim ve yetiştirme tesisleri gibi, özelliği olan
yapı ve tesislerdir. Bu tanımlar kapsamında yer alan her türlü kalıcı yapı da "dolgu"
olarak tanımlanmıştır.
Türkiye’de kıyılar ilk Kıyı Kanununun çıktığı 1984 yılına kadar 1933 tarihli Yapı
ve Yollar Kanunu’na, 1956 tarihinden itibaren İmar Yasası ve bu yasalarla ilgili
Yönetmelikler’e ilave edilen maddeler değiştirilerek idare edilmiştir (Ruşen Keleş,
Kentleşme Politikası, İstanbul, İmge Kitabevi, s.437) . 1984 yılında çıkan Kıyı
Kanunu 1986 yılında iptal edilmiş, kıyılarda yapılaşma Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı’nın 1987 yılında yayınladığı Genelge ile yöneltilmiştir. 1990 yılında çıkan
(3621 sayılı) ikinci Kıyı Kanunu’na 1992 yılında yapılan değişiklikle kıyı şeridi 100
m olarak belirlenmiştir. Bu Kanunun 7. maddesi “kamu yararı için deniz kıyılarında
doldurma ve kurutma yoluyla arazi kullanımına” onay vermektedir. Son olarak da
1994 tarih ve 21890 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik değişikliği kısaca
dört konuda özetlenebilir;
•
Günübirlik turizmin tanımına getirilen çeşitlendirme
•
Kısmi yapılaşma tanımına getirilen değişiklik,
•
Kıyı tanımı ve kıyı kenar çizgisi tespitine getirilen teknik değişiklik,
•
Dolgu ve kurutma yolu ile elde edilen alanlar üzerinde yer alabilecek
arazi kullanımlarına ilişkin çeşitlendirme.
Dolgu alanlarının kıyı alanlarına verdiği zarar nedeniyle 1997 yılında yayınlanan
son Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’ne göre “bilimsel önemi olan jeolojik
13
ve jeomorfolojik oluşumların bulunduğu alanlarda ulaşım sisteminin altyapı
faaliyetleri için (iskele,karayolu) çevresel etki değerlendirme raporu istenmektedir.
Dolgu alanlardaki yapıların imar işlemleri 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görev ve sorumluluğundadır. İskele, dolgu alanları
onamalarında Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı’nın, Ulaştırma Bakanlığı DLH
Genel Müdürlüğü’nün, Çevre Bakanlığı ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim Genel Müdürlüğü ve Koruma Kontrol
Genel Müdürlüğü’nün, sit alanları dahilinde Kültür Bakanlığı’nın; kullanım amacına
göre gerektiğinde de Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Karayolları
Genel Müdürlüğü v.s. görüşleri alınır.
İşletme izinleri ise Denizcilik Müsteşarlığı tarafından verilmektedir. Yapılacak
yatırım Turizm Alan veya Merkezleri içinde ve turizm amaçlı ise imar planları
Turizm Bakanlığınca onaylanır. Yapılacak yatırım Özel Çevre Koruma Alanları
içinde yer alıyor ise Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı sorumludur. Balıkçı
barınakları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Yat Limanları ise Turizm
Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
Yatırımcı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından onaylanan İmar Planı, DLH
tarafından onaylanan Uygulama Projesi, -Turizm Alan ve Merkezinde yer alan
turizm amaçlı yapılar için- Turizm Bakanlığından alınacak yatırım belgesi ile
birlikte, Milli Emlak Genel Müdürlüğünden izin belgesi ve ilgili idareden (Belediye
veya Valilik) yapı ruhsatı almak zorundadır. Uygulama Projeleri DLH tarafından
incelenir, onaylanır ve DLH denetiminde gerçekleştirilir. İnşaatın bitiminde ise
Denizcilik Müsteşarlığı’ndan "işletmeye açılabilirlik yazısı" alarak tekrar ilgili
idareye başvurulur ve İşletme Ruhsatı alınır.
Ülkemizdeki yetki karmaşasının en belirgin örneği deniz ortamı yönetiminde
yaşanmaktadır. Kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilerde planlama
ve yapılanma konusunda etkin ve dolaylı olarak ilgili kurum ve kuruluşlar şunlardır:
•
Genel Kurmay Başkanlığı
•
Başbakanlık DPT Müsteşarlığı
14
•
Maliye Bakanlığı
•
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
•
Ulaştırma Bakanlığı
•
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
•
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
•
Kültür Bakanlığı
•
Turizm Bakanlığı
•
Orman Bakanlığı
•
Çevre Bakanlığı
•
Sağlık Bakanlığı
•
Denizcilik Müsteşarlığı
•
Dış Ticaret Müsteşarlığı
•
Türkiye Gemi Sanayi
Bu kadar kuruluşun söz sahibi olduğu bir alanda yetki karmaşası ve
sorumlulukların çakışması doğaldır. Bu durum yönetsel olarak bürokrasiyi
kilitlemekte, aşırı bürokratik işlemler yatırımcıyı bezdirmekte, deniz ortamı
değerlerinin korunması olanaksız hale gelmektedir. Deniz ortamının koruma
kullanma dengesini sağlamaya yönelik yetki ve sorumlulukların tek elde toplanması
gereği açıktır.
15
BÖLÜM II
2. İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ TRAKYA
KIYILARINDAKİ DOLGU ALANLARI
İstanbul ili Marmara Denizi Trakya kıyılarına ait dolgu alanlarını batıdan itibaren
Büyükçekmece, Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih ve Eminönü ilçelerindeki kıyı
dolgu alanları oluşturmaktadır. Sahil yolu boyunca Ahırkapı mevkiinden Florya’ya
kadar uzanan bölge genel olarak rekreasyon faaliyetlerine ayrılmıştır. Marmara Denizi
Trakya kıyı dolgu alanları buradan Avcılar ve Büyükçekmece’de iki ayrı dolgu alanı
halinde devam etmektedir. Araştırmanın bu bölümünde bu dolgu alanları ve üzerindeki
arazi kullanım özellikleri üzerinde durulacaktır.
2.1 Eminönü İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Ahırkapı-Yenikapı
Eminönü ilçesi kıyı alanına bakıldığında Marmara Denizinde 4 km kıyı alanına sahip
olduğu görülmektedir. Bu alanlar üzerinde yapılan kıyı değişim analizinde de görüldüğü
gibi Ahırkapı Feneri’nden Yenikapı İskelesi’ne kadar olan alan, kıyı dolgu alanıdır
(Şekil 2).
Landsat platformundan sağlanan uydu verilerine göre 1975 yılında kıyı çizgisi
yaklaşık olarak mevcut sahil yolunu izlemektedir. Bu çizgi de bilimsel olarak aslî kıyı
çizgisi olmayıp kıyının bu tarihten önceki şekli elde veri olmaması nedeniyle
araştırmada belirlenememiştir. 1975 yılı için çizilen kıyı çizgisinde de aslına göre
sapmalar olmasının nedeni kullanılan uydu verilerinin çözünürlüklerinin ve yersel
doğruluklarının düşük olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu kıyıda 1975-1987-1995 yıllarına ait Landsat uydu verilerinden elde edilen
sonuçlar karşılaştırıldığında bu dolgu alanının 1975-1987 yılları arasında yapılmış
olduğu buna karşılık 1987-1995 yılları arasında da devam ettirilip tamamlandığı
görülmektedir.
16
17
Bu dolgu alanında kıyı kullanımını ulaşım, alışveriş ve rekreasyon olarak
gruplandırabiliriz. Deniz ulaşımında dolgu alanının Yenikapı ucunda Deniz Otobüsü
rıhtımı ve yolcu terminali bulunmaktadır. Bu rıhtım Yalova ve Bandırma’ya yolcu
taşımaktadır (Foto 2). Rıhtım yanındaki Yenikapı balıkçı barınağı mendirekle
ayrılmıştır.
Foto 2: Yalova ve Bandırma’ya olan geçişlerin sağlandığı Yenikapı Terminali.
Dolgu alanın kara ile temas alanında, kısmen de denizden kazanılan alan üzerinden
kısmen eski kıyı üzerinden geçen karayolu yoğun araç trafiğine hizmet vermektedir.
Bölünmüş yol olarak 2 gidiş ve 2 geliş olarak düzenlenmiştir. Karayolu ile yeni kıyı
çizgisi arasında rekreasyon alanları bulunmaktadır. Bu rekreasyon alanları yay yolları,
sahil yoluna paralel olarak uzanan bisiklet yolu, spor alanları, çocuk oyun alanları ve
dinlenme alanlarından oluşmaktadır.
18
Kıyı dolgu alanı üzerinde bir diğer kullanımda alışveriş alanı olarak haritada da
belirtilen Su Ürünleri Hali ve daimi Pazar niteliğindeki balık pazarıdır (Foto 3) .
Foto 3: Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Daimi Pazar Yeri Niteliğindeki Balıkçı Pazarı.
Bu kıyıda eski kıyı çizgisinin en önemli kanıtı 1857 yılında Sultan Abdülmecit
tarafından yaptırılan Ahırkapı Feneri’dir. Kentin deniz surları izlendiğinde asli kıyı
çizgisi görülmektedir.
Yapılan bu kıyı dolgu alanı ile 90.000 m2 lik bir alan denizden kazanılmıştır. Bu
alanın % 34’ünü rekreasyon alanları, % 39’unu ulaşım kullanımı, %24’ünü alışveriş
alanları ve %3’lük kısmını ise benzin istasyonu oluşturmaktadır. Eminönü ilçesi
içerindeki toplam yeşil alan miktarının %14 lik bir kısmı bu dolgu alanları üzerinde yer
almaktadır.
19
2.2 Fatih İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Yenikapı-Zeytinburnu
Fatih ilçesinde yer alan kıyı dolgu alanı ilçe kıyı alanı boyunca Yenikapı
İskelesinden
Zeytinburnu
ilçe
sınırına
kadar
devam
etmektedir.
Büyükşehir
belediyesinin 1984 sonrası kıyıları düzenleme projeleri içinde yer ele alınan “BakırköyAhırkapı” dolgu alanı düzenlemesi içinde kalan bu alan 1975 ve 1990 yıllarına ait
Landsat uydu görüntüleri karşılaştırıldığında açıkça görülebilmektedir.
Kıyı dolgu alanı sahil yolu ile deniz arasındaki kısımdır. Buradaki uygulamalar
Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu kıyı dolgu alanı üzerinde
rekreasyon alanları ve ulaşım kullanımı dışında bir kullanım yer almaz (Şekil 3). 3.6
km’lik kıyı şeridini kapsayan kıyı dolgu alanı üzerinde günübirlik kullanımlar için
düzenlenmiş rekreasyon alanları yer almaktadır (Foto 4) .
Foto 4: 4.Yüzyıldaki Kıyı Çizgisinin Kanıtı Surlar Ve Önünde
Rekreasyon Alanları.
20
21
Bu rekreasyon alanlarında kıyı yürüyüş alanları, bisiklet yolu, spor alanları
(futbol,basketbol) ve çay bahçeleri yer almaktadır. Yine bu rekreasyon alanları
içerisinde bisiklet yolu da diğer bir kullanım şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Spor
alanları içerinde futbol ve basketbol sahaları yer alır. Bu rekreasyon alanlarını sahil yolu
boyunca devam etmektedir.
Ulaşım kullanımında karşımıza çıkan, kıyı mekanını ikiye bölerek giden ve aynı
zamanda yoğun bir araç trafiğini de barındıran sahil yolu rekreasyon kullanımını
olumsuz yönde etkilemektedir (Foto 5).
Foto 5: Sahil Yolu Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Rekreasyon Alanının Hemen
Yanından Geçmekte Ve Buradaki Rekreatif Faaliyetletleri Olumsuz Etkilemektedir.
Fatih ilçesindeki bu kıyı dolgu alanı ile 345.000 m2 lik bir alan denizden
kazanılmıştır. Bu alanın da %71’i rekreasyon, geri kalan %2’luk bölümü ulaşım
22
amacıyla kullanılmaktadır. Fatih ilçesi içindeki yeşil alan miktarının %31’i de böylelikle
bu kıyı dolgu alanları ile kazanılmıştır.
2.3 Zeytinburnu İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Marmara Kıyı Dolgusu Uygulamaları” içerinde
Zeytinburnu ilçesi kıyıları da girmektedir. Kıyı alanları üzerindeki bu uygulamaların
tümü Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılan uydu verileri
analizinde de 1975 ile 1987 yılları arasında yapıldığı tespit edilen bu kıyı dolgu alanı
Zeytinburnu ilçesi kıyılarının Yedikule surlarından itibaren Bakırköy’e doğru 1.5 km’lik
alan da “Ahırkapı-Bakırköy Kıyı Projesi” içerinde kalmaktadır.
Zeytinburnu ilçe sınırı içerinde kalan bu kıyı dolgu alanının arazi kullanımına
bakıldığında tümünün rekreasyon faaliyetleri için kullanıldığı görülmektedir (Şekil 4)
(Foto 6).
Foto 6: Zeytinburnu İlçesindeki Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Rekreasyon Alanı.
23
24
Bu rekreasyon alanları içerisindeki donatı alanlarına bakıldığında yaya yolları, spor
alanları, çocuk oyun alanları ve otopark alanları dikkati çeken kullanımlar arasındadır
(Foto 7).
Foto 7: Zeytinburnu Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Spor Tesisleri.
Zeytinburnu ilçesinde 1975–1987 yılları arasında kıyı doldurma yöntemiyle
denizden kazanılan alan 152.000 m2’dir. İlçe sınırları içerindeki yeşil alan düzenleme
çalışmalarının %52’si
kıyılarda gerçekleştirilmiştir. Kıyılardaki bu yeşil alanın ise
tamamı kıyı dolgu alanları üzerinde yer almaktadır.
25
2.4 Bakırköy İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
1992 yılında Bahçelievler, Bağcılar ve Güngören ilçeleri Bakırköy Belediyesi’nden
ayrılmış ve Bakırköy kıyı alanı Bakırköy Belediyesi yetki sınırı içinde kalmıştır. 1984
yılı imar yasası ile bu alanlarda yapılan düzenlemeler yanında Bakanlar Kurulu Kararı
ile yapılan düzenlemeler de vardır. 1975-1990-1995 yılları Landsat uydu verilerine
bakıldığında bu kıyı alanlarındaki dolgu yapımının dönemsel olarak devam etmekte
olduğu görülmektedir.
Bakırköy kıyı alanındaki dolgu sahası Zeytinburnu ilçesinden Avcılar ilçe sınırına
kadar tüm Bakırköy İlçesi kıyılarını kapsamaktadır. 1987 yılında Ataköy sahili Bakanlar
Kurulu kararı ile “Turizm Merkezi” ilan edilmiş ve bu alana “Ataköy Turizm Merkezi
ve Yat Limanı Planı” yapılmasına karar verilmiştir.
Bakırköy ilçesi kıyı dolgu alanı üzerinde rekreasyon, konaklama, deniz ulaşımı ve
alışveriş alanları başlıca arazi kullanım şekillerini oluşturmaktadır (Şekil 5).
Kıyı dolgu alanı üzerinde rekreasyon alanları ilçenin batısındaki Yeşilköy Dinlenme
Tesislerinden başlayıp 3.5 km’lik bir kıyı şeridini kapsayan alandan başlamaktadır.
Buradaki sahil özellikle hafta sonları insanların yoğun olarak denize girdikleri bir alandır
(Foto 8). Buradaki rekreasyonel faaliyetler günübirlik kullanımları içermektedir. Kıyı
dolgu alanı üzerinde yer alan donatı faaliyetlerini, sahil gezinti yolu ve donatı alanlarını
birbirine bağlayan yollardan oluşan yaya yolları, spor alanları, çocuk oyun alanları,
otopark alanları ve plaj alanları oluşturmaktadır.
5 Ocak 1857 tarihinde hizmete giren Yeşilköy Sis Düdük Feneri kıyı dolgu alanının
kesintiye uğradığı yerdir. Eski kıyı çizgisinin en iyi kanıtı olarak bu fener mevkii
gösterilebilir (Foto 9).
26
27
Foto 8: Yeşilköy Dolgu Alanında Düzenlenen Plaj Alanı.
Foto 9: Yeşilköy’deki Eski Kıyı Çizgisinin Kanıtı Sis Düdük
Feneri.
28
Ataköy turizm merkezinden Zeytinburnu ilçesi sınırına kadar uzanan bölgedeki
dolgu alanı günübirlik rekreasyonel faaliyetler için düzenlenmiş bir diğer alan olarak
karşımıza çıkmaktadır (Foto 10) . 1.5 km’lik sahil şeridini kapsayan bu alanda yaya
yolları, bisiklet yolları, çocuk oyun alanları, spor alanları ve dinlenme alanları ve çay
bahçeleri yer almaktadır.
Foto 10: Dolgu Alanında Yaya Yürüyüş Yolları Ve Çocuk Oyun
Alanları.
Bakırköy kıyı dolgu alanındaki arazi kullanım türlerinden bir diğeri de deniz
ulaşımıdır. Bu alandaki Bakırköy deniz otobüsleri İstanbul için önemli bir yolcu
terminaldir. Ataköy turizm alanında 1990 yılında hizmete giren Ataköy Marina’da diğer
bir deniz ulaşım faaliyeti olarak karşımıza çıkar (Foto 11) .
29
Foto 11: Bütünüyle Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Ataköy Marina’nın IKONOS
Uydu Görüntüsü.
Ataköy Marina gerisindeki bu yat limanının çarşısı kıyı dolgu alanı üzerindeki
alışveriş kullanımını oluşturmaktadır. Yine bu alandaki Holiday Inn oteli de buradaki
konaklama faaliyetlerindendir.
Bakırköy’deki
kıyı dolgu alanı ile birlikte 410.000 m2’lik bir alan denizden
kazanılmıştır. Kazanılan alanın %78’lik bölümü rekreasyon,%10’u deniz ulaşımı, %11’i
alışveriş alanı ve %1’i de konaklama alanı olarak hizmet vermektedir. Bakırköy ilçesi
yeşil alan bakımından İstanbul’un en şanslı ilçeleri arasındadır. Yapılan kıyı dolgu alanı
düzenlemeleri ile bu alan daha artmıştır. İlçe genelindeki yeşil alanın %23’ünü bu
alanlar oluşturmaktadır.
30
2.5 Avcılar İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
Avcılar ilçesinin 1990 ve 1995 yılları Landsat uydu verileri üzerinden yapılan
analizlerden kıyı dolgu alanı tespit edilmiştir. Avcılar ilçesindeki kıyı dolgu çalışmaları
ve düzenleme çalışmaları devam etmektedir (Foto 12).
Foto 12: Avcılar İlçesinde Devam Eden Kıyı Dolgu Çalışmaları.
Bu alan üzerindeki kullanımlara bakıldığında rekreasyon, deniz ulaşımı ve yeni
dolgu sahası göze çarpmaktadır (Şekil 6).
Rekreasyon alanları üzerinde çocuk oyun alanları, yaya yürüyüş alanları ve çay
bahçeleri yer almaktadır. Bu rekreasyon alanı içerisinde Ulu Önder Atatürk’ün
Selanik’teki evinin bir benzeri yapılmıştır (Foto 13). Özellikle haftasonlarında halkın
yoğun kullanımına cevap vermeye çalışan bu alan Avcılar Belediyesi tarafından
işletilmektedir.
31
32
İstanbul Deniz Otobüsleri Avcılar terminali deniz ulaşımını sağlayan diğer bir
kullanımdır. Kıyı dolgu alanı üzerine yapılan liman balıkçılar tarafından da
kullanılmaktadır. Kıyı doldurma çalışmaları halen devam etmekte olduğu için bu kıyı
dolgu alanı ile denizden ne kadar alan kazanıldığı tespit edilememiştir.
Foto 13: Ulu Önder Atatürk’ün Selanik’teki Evinin Benzeri.
33
2.6 Büyükçekmece İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
Büyükçekmece ilçesinde uydu görüntüleri üzerinden yapılan analizlerde kıyı
dolgu alanı tespit edilmiştir. 1990 yıllıdaki Landsat uydu görüntüsü üzerinde yapılan
sınıflandırma çalışması ile üretilen kıyı çizgisi üzerinde gözükmeyen alan 1995
yılındaki veri üzerinde tespit edilmiştir. Bu alandaki IKONOS 2006 görüntüsü
üzerinden arazi kullanım haritası çıkarılmıştır (Şekil 7) . Bu alandaki kıyı dolgu
sahası üzerinde rekreasyon, deniz ulaşımı için kullanılmakta olan liman ve İSKİ’ye
ait su arıtma tesisi bulunmaktadır (Foto14. Bu kıyıdaki ilk dolgu 1960’lı yıllarda
yapılmış ve karayolu geçirilmiştir(Suna Doğaner, Kıyı Oklarının Doğal Varlıklar
Olarak Korunması, İ.Ü Coğrafya Dergisi Sayı:8 s.6) .
Foto 14: Kıyı dolgu alanı üzerindeki İSKİ Tesisleri.
34
35
Rekreasyon faaliyetleri içerisinde yaya yürüyüş alanları ve çay bahçeleri yer
almaktadır. Diğer bir rekreasyon kullanımı 1999 yılında hizmete giren Aqua Park
alanıdır (Foto 15). Yine hemen bu alan önünde halkın denize girdiği bir alan
bulunur. Dolgu alanı üzerinde yer alan deniz otobüsü iskelesi 1998 yılında hizmete
girmiştir.
Foto 15: Dolgu Alanı Üzerindeki Aqua Park.
36
BÖLÜM III
3. İSTANBUL İLİ MARMARA DENİZİ ANADOLU
KIYILARINDAKİ DOLGU ALANLARI
İstanbul ili Marmara Denizi Anadolu kıyısı dolgu alanlarını batıdan itibaren
Üsküdar, Kadıköy, Maltepe, Kartal, Pendik ve Tuzla ilçelerindeki kıyı dolgu alanları
oluşturmaktadır. Üsküdar’dan Tuzla’ya kadar uzanan bu bölge Doğu Marmara Sahil
Yolu projesi kapsamında tüm kıyıyı kaplamaktadır. Kıyı dolgu alanları rekreasyon
faaliyetleri ile halkın kullanımına açılmıştır. Bunun yanında sahil yolu Anadolu yakası
trafik yükünü hafifleten bir alternatif yol güzergâhı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Araştırmanın bu bölümünde Marmara Denizi Anadolu kıyı dolgu alanları ve üzerindeki
arazi kullanım özellikleri üzerinde durulacaktır.
3.1 Üsküdar İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Üsküdar-Harem
Üsküdar ilçesinde Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu dolgu çalışmaları
yaklaşık 2,5 km’lik kıyı alanını kaplamaktadır. Yapılan kıyı değişim analizinden de
anlaşıldığı gibi bu alan Harem ile Üsküdar merkezi arasındaki kalan kıyı şeridini
kapsamaktadır.
Eldeki Landsat uydu verilerinde 1975 yılına ait olan veri üzerinden yapılan
sınıflandırma çalışması sonucu çıkartılan sonuca göre 1975 yılındaki kıyı çizgisi bu
tarihte yapılan konutların önünden geçmektedir. Yapılan dolgu alanı ile bu yapılar
kıyıdan içeride kalmışlardır (Foto 16) .
37
38
Foto 16: Eski Kıyının Kanıtı Olan Kıyı Gerisindeki Yapılar.
Kıyı dolgu alanı üzerindeki arazi kullanımına bakıldığında karşımıza rekreasyon ve
ulaşım olmak üzere iki kullanım türü çıkmaktadır.
Rekreasyon alanı genel olarak sahil yolu ve sahil yolu gerisindeki gezinti
alanlarından oluşmaktadır (Foto 17) . 1975 ve 1990 arasındaki kıyı çizgisi değişiminin
belirlendiği Landsat uydu verilerinde de bu alan açıkça görülebilmektedir. Rekreasyon
alanlarını sahil boyunca Üsküdar’dan Harem’e kadar uzanan yaya gezinti alanları,
Üsküdar Şemsipaşa Parkı yanındaki spor alanları, yine sahil boyunca çay bahçeleri
oluşturmaktadır.
39
Foto 17: Üsküdar’dan Harem’e Sahil Boyunca Yer Alan Yaya Yürüyüş Alanları.
Üsküdar ilçesi kıyı dolgu alanı üzerindeki ulaşım faaliyetlerini deniz ve kara ulaşımı
olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Harem Otogarı İstanbul ili Anadolu yakası için
oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu dar mekânda sıkışıp kalmasıyla dikkat çeken bu
otogar Anadolu yakasına hizmet vermekte özellikle yoğun günlerde zorluk çekmektedir.
Yine bu alandaki otopark da buradaki yoğunluğa cevap vermekte zorlanmaktadır.
Deniz ulaşımına bakıldığında Türkiye’nin önemli ihracat limanlarından olan
Haydarpaşa Limanı’nın bu alan üzerinde konumlandığı gözden kaçmaz (Foto 18). Yine
Harem iskelesindeki feribotlarda Harem-Eminönü seferleri ile boğaz trafiğine katkıda
bulunmaya çalışmaktadır.
40
Foto 18: Üsküdar Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Haydarpaşa Limanı.
Arazi kullanımlarının kendi içerindeki dağılımlarına bakıldığın %75 lik bir alanda
%95 lik bir alanda ulaşım faaliyetlerinin yürütüldüğü, ancak %5 lik bir alanın
rekreasyon faaliyetlerine cevap vermekte olduğu görülür. Kıyı dolgu alanının yapılması
ile birlikte 63.000 m2 lik bir alan denizden kazanılmıştır. Bu kıyı dolgu alanının uydu
verileri incelendiğinde, 1975 ile 1987 yılları arasında yapıldığı ortaya çıkmaktadır.
Üsküdar ilçesindeki toplam yeşil alan miktarının yaklaşık %3’ünü yapılan kıyı dolgu
alanları teşkil etmektedir.
Üsküdar ilçe sınırları içinde yer alan kıyı boyunca Üsküdar ilçe belediyesinin
herhangi bir uygulaması bulunmamaktadır. Kıyı bandı düzenlemelerinde ilçe
belediyesinin sebep olduğu, imar planlarına aykırı bir durum göze çarpmaz. İlçe kıyıları
üzerinde yer alan yeşil alan düzenlemelerinin tamamı kıyı dolgu alanı üzerindedir.
41
3.2 Kadıköy İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Kadıköy-Maltepe
1984 yılı sonrası imar yasası döneminde başlayan kıyı düzenlemeleri Kadıköy
ilçesini de kapsamaktadır. 1975-1990-1995 yıllarında alınan Landsat verilerine
bakıldığında bu kıyı düzenlemelerin bu yıllar arasında devam ettiği görülmektedir.
Kadıköy İskele Meydanı, Moda Sahili, Kalamış Marinası ve Çevresi, CaddebostanFenerbahçe arası ve Caddebostan-Bostancı arasındaki kıyı alanı bu dolgu alanlarını
oluşturmaktadır.
Kadıköy ilçesindeki kıyı dolgu alanları üzerindeki arazi kullanımlarını rekreasyon,
ulaşım, alışveriş ve arıtma tesisi olmak üzere 4 ana grup altında inceleyebiliriz (Şekil 9).
Rekreasyon alanlarını Kadıköy iskelesi ve çevresinden başlamak üzere çay
bahçeleri, yaya gezinti alanları oluşturmakta ve yine Moda sahil boyunca yaya yürüyüş
alanları ve çay bahçeleri rekreasyon faaliyetleri için halka hizmet vermektedir. Kalamış
ve Fenerbahçe Marinaları ve çevresi diğer bir dolgu alanıdır. 1987 yılında hizmete giren
Kalamış Marina rıhtımları yatlar için bağlama hizmeti verirken, karada park hizmeti
veren çekek yeri bulunmaktadır. Bu Marina’ya bitişik olarak 1992 yılında Fenerbahçe
marina hizmete girmiştir (Suna Doğaner, Türkiye’nin Yat Limanları, Bülten s.192)
Burada rekreasyon alanı içerisindeki spor alanları ve parklar insanları boş vakitlerinde
iyi vakit geçirebilecekleri yerler olarak karşımıza çıkar.
Fenerbahçe ile Caddebostan arasındaki alanda ise son yıllarda halkın tekrar denize
girebildiği Caddebostan plajı yer almaktadır. Bu plajın hemen gerisinde spor alanları,
yürüyüş ve koşu parkurları, bisiklet yolu ve sahil yürüyüş alanı özellikle hafta sonunda
yoğun olarak kullanılmaktadır (Foto 19).
Caddebostan-Bostancı
kıyı
dolgu
alanı
Caddebostan’dan
Bostancı
Deniz
Otobüslerine kadar uzanan kıyı şeridini kapsamaktadır. Kıyı kesiminde yer alan
rekreasyon alanları ile sahil yolu bu alan içerisinde kalmaktadır. Rekreasyon alanları
içerinde çocuk parkları, spor tesisleri, yüzme havuzları, çay bahçeleri, sahil gezinti
yolları, bisiklet yolları ve otoparklardan oluşmaktadır.
42
43
Foto 19: Caddebostan Rekreasyon Alanı.
Kadıköy iskelesi ve çevresi taşıt ve insan yoğunluğunun yüksek olduğu bir alan
olarak karşımıza çıkar. Bu alanda ulaşım sistemini Kadıköy rıhtımından Eminönü ve
Karaköy’e yolcu taşıyan vapurlar ile Deniz otobüsleri oluşturan deniz ulaşımı yer alır
(Foto 20) . Yine bu alandaki Anadolu yakasının hemen hemen her yerine sefer
düzenleyen İETT alanı da kar ulaşım sistemi içindedir.
Kadıköy ile Moda arasında İSKİ’ye ait olan arıtma tesisleri de dolgu alanı üzerinde
yer almaktadır(Foto 21).
Kalamış marinaya ait alışveriş merkezleri de bu kıyı dolgu alanı üzerindeki diğer bir
kullanımı oluşturmaktadır.
44
Foto 20: Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan İSKİ’nin Arıtma Tesisi.
Foto 21: Dolgu Alanı Üzerinde Kadıköy İskelesi.
45
Kadıköy ilçesindeki kıyı doldurma faaliyetleri neticesinde 580.000 m2 alan denizden
kazanılmıştır. Bu alanın %69.2 lik oranını rekreasyon alanları oluştururken, %14.3
ulaşım, %2,2 alışveriş ve %14.5 gibi büyük bir alanı da İSKİ arıtma tesisi
kaplamaktadır. Kadıköy ilçesinin yeşil alan miktarının %77’si kıyılarda yer almaktadır.
Kıyılarda yer alan bu alanın %14 ü 1984 yılına kadar yapılan düzenlemeler iken
%86’sını 1984 yılından sonra yapılan kıyı dolgu alanları oluşturmaktadır.
3.3 Maltepe İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Bostancı-Kartal
Bostancı deniz iskelesinden Kartal ilçe sınırına kadar olan alanı kapsamakta olan
kıyı dolgu alanı 1975-1990-1995 yılları arasında alınan Landsat verilerinin sınıflandırma
sonucu çıkarılan kıyı çizgilerinde de görülür.
Kıyı dolgu alanı üzerinde çok çeşitli bir arazi kullanımı dikkati çekmez. Bu alanın
büyük bir bölümünü rekreasyon alanları oluştururken, diğer bir kullanım türü de
ulaşımdır (Şekil 10).
Rekreasyon alanları sahil yolu boyunca uzanmaktadır. Bu rekreasyon alanı
içerindeki kullanımları yaya yolları, bisiklet yolları, spor alanları, piknik alanları, çay
bahçeleri, çocuk oyun alanlarından meydana gelmektedir (Foto 22) .
Yaya yollarını sahil kenarındaki gezinti yolları oluşturmaktadır. Sahil yoluna paralel
olarak uzanan bisiklet yolu uzanmaktadır.
Kıyı dolgu alanı üzerinde özellikle hafta sonları insanların kullanımında olan piknik
alanları bulunmaktadır. Yine çocuk oyun alanları kıyı boyunca çeşitli yerlerde
rekreasyon alanları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Basketbol, futbol, voleybol ve tenis sporları için halka imkan tanıyan bir diğer
kullanım olan spor alanları da kıyı dolgu alanı üzerinde rekreasyonel faaliyetler olarak
dikkatimizi çekmiştir.
46
47
Foto 22: Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Bisiklet Yolu Düzenlemesi.
Ulaşım kullanımı olarak kara ulaşımına hizmet veren sahil yolu ve Bostancı
terminali yakınındaki İETT otobüs durakları yer almaktadır. Yine kıyı boyunca yer alan
otoparklar da bölgedeki bir diğer kullanımdır. Bostancı’da kıyı dolgu sahası üzerinde
İstanbul’un önemli deniz ulaşım akslarından olan Bostancı Terminali bulunmakta ve
buradan Bostancı İETT durağına bağlantı sağlanarak ulaşım kolaylaştırılmaya
çalışılmaktadır (Foto 23).
1975- 1987 ve 1995 yılları arasındaki Landsat uydu verileri inceelndiğinde dolgu
alanın yapımının 1975-1987 yılları arasında başladığı ve 1995 yılına kadar devam ettiği
anlaşılmaktadır. Bostancı Kartal arasındaki bu kıyı dolgu alanı ile denizden 370 000 m2
lik bir alan kazanılmıştır. Bu alan üzerinde %66 lık bir rekreasyon kullanım alanı
bulunmaktadır. Geriye kalan %34’ü ise ulaşım kullanımıdır.
48
Foto 23: Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Bostancı Terminali.
Bostancı Kartal arasındaki bu kıyı dolgu alanı ile denizden 370 000 m2 lik bir
alan kazanılmıştır. Bu alan üzerinde %66 lık bir rekreasyon kullanım alanı
bulunmaktadır. Geriye kalan %34’ü ise ulaşım kullanımıdır.
49
3.4 Kartal İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Kartal-Pendik
Kartal ilçesi kıyı şeridindeki Doğu Marmara Sahil Yolu projesi kapsamında yer
almaktadır. Caddebostan-Maltepe kıyı dolgu alanının Kartal ilçe merkezine kadar
uzatılması 1989 yılında karara bağlanmıştır. Kıyı dolgu alanı çalışmaları bu tarihten
itibaren başlamıştır. Bu Landsat uydu verilerinde de açıkça görülmektedir. 1987 yılı
görüntüsü ile 1995 yılı görüntüleri karşılaştırıldığında kıyı dolgu alanı açıkça
görülmektedir. Bu kıyı dolgu alanı Maltepe-Dragos, Dragos-Rahmanlar ve RahmanlarKartal olmak üzere üç etapta gerçekleştirilmiştir.
Kıyı dolgu alanında rekreasyon, ulaşım ve Pendik yakınlarındaki kum ocağı olmak
üzere 3 ana grupta arazi kullanımına rastlanmaktadır.
Rekreasyon alanlarını park, yaya gezinti alanları, bisiklet alanları, çocuk oyun
alanları, spor tesisleri yer almaktadır (Foto 24).
Bir diğer kullanım alanı olarak sahil yolu yer almakta ve Kartal ve Pendik ilçelerinin
trafik yükünü hafifletmektedir. Yoğun olarak kullanılan bu sahil yolunun rekreasyon
alanlarının önünden geçmesi buraya
dinlenmek için gelen insanlar için dezavantaj
oluşturmaktadır.
Kartal deniz otobüsleri iskelesi Yalova ve Bandırma seferleri ile deniz trafiği için
önemli bir terminaldir. Yine adalara olan yakınlığı ile buradan düzenlenen seferler de
İstanbul halkı için tercih sebebedir.
Pendik ilçesi yakınlarındaki kum fabrikası kıyı dolgu alanı üzerinde bir diğer
kullanım türüdür (Foto 25).
1987-1995 yılları Landsat uydu görüntülerinde tespit edildiğine göre bu kıyı dolgu
alanı bu yıllar arasında yapılmıştır. Yaklaşık 8 km lik bir şerit halinde uzanan kıyı alanı
ile denizden 604.000 m2 lik bir alan kazanılmıştır. Bu alanın %56’sı rekreasyon, %35’i
ulaşım ve %9’u da kum ocaklarına ayrılmıştır.
50
51
Foto 24: Kartal Halkına Yürüyüş Alanı Olarak Hizmet Veren Kıyı Dolgu Alanı.
Foto 25: Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Kıyının Doğal Güzelliğini Bozan Kum Ocağı.
52
3.5 Pendik İlçesi Kıyı Dolgu Alanı: Pendik-Tuzla
Doğu Marmara sahil yolunun Tuzla’ya kadar uzanmasını amaçlayan dolgu
çalışmaları 5 km’lik bir şerit halinde uzanmaktadır. 1995 ve 2000 yılları arasındaki uydu
verileri ile bu alan tespit edilmiştir. Yapılan uydu verileri analizinde, 1995 yılında dolgu
alanı gözükmezken 2000 yılında görülebilmekte olması bu dolgu alanının son yıllarda
tamamlandığı kanıtlar.
Pendik kıyı dolgu alanı üzerinde rekreasyon ve ulaşım olmak üzere başlıca iki
kullanım tipine rastlanmaktadır.
Rekreasyon alanı olarak sahil yolunun deniz tarafında kalan kısımda, yaya gezinti
yolları, çocuk oyun alanları, park alanları, çay bahçeleri yer almaktadır (Foto26) Pendik
100.Yıl Parkı bu rekreasyon alanları içerisinde yer alır.
Foto 26: Pendik Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Bir Yaya Yolu Ve Arkasındaki Dinlenme
Alanları.
53
54
Pendik kıyı dolgu alanı üzerindeki diğer bir kullanım türü olan ulaşım faaliyetleri
sahil yolunda yoğunlaşırken İstanbul deniz ulaşımı için önem taşıyan Yalova Deniz
otobüsleri terminali de bu kıyı dolgu alanı üzerinde yer almaktadır (Foto 27). Deniz
otobüslerinin de kullandığı liman balıkçılar tarafından da kullanılmaktadır. İlçedeki yeşil
alanın
yaklaşık %16 sını bu kıyı dolgu alanları üzerindeki düzenlemeler
oluşturmaktadır.
Foto 27: Kartal’da Dolgu Alanı Üzerinde Yer Alan Deniz Otobüsü Rıhtımı.
55
3.6 Tuzla İlçesi Kıyı Dolgu Alanı
Tuzla ilçesi İstanbul ilinin en doğudaki ilçesi olarak İstanbul’un çıkış noktasında
yer almaktadır. Yapılan uydu verisi sınıflandırılmalarından elde edilen kıyı çizgisinde
1995 yılından sonra başlayan kıyı dolgu alanı 2000 yılındaki uydu verisinde tespit
edilebilmektedir. Tuzla ilçesi sınırları içerisindeki Büyükşehir Belediyesi “TuzlaMerkez Kıyı Bandı Dolgu Alan Düzenleme Projesi” içerisinde yer alan kıyı dolgu alanı
üzerindeki arazi kullanımı rekreasyon alanlarından ibarettir (Foto 28).
Foto 28: Tuzla Kıyı Dolgu Alanı Üzerindeki Rekreasyon Alanı.
Bu rekreasyon alanı üzerinde çay bahçeleri, bu çay bahçelerine ait küçük yapay
havuzlar, kıyıda yaya gezinti alanları, spor tesisleri yer almaktadır (Foto 29) .
56
57
Foto 29: Kıyı Dolgu Alanı Üzerinde Tuzla Belediyesine Ait Spor Tesisi.
Kıyı dolgu alanı ile 61 000 m lik bir alan denizden kazanılmıştır. İlçedeki yeşil
alanlara bakıldığında bu alanların %30 u kıyı dolgu üzerinde yer aldığı görülmektedir.
Kıyı dolgu alanı gerisindeki mezarlıktaki tarihlere bakıldığında buradaki eski kıyı çizgisi
hakkında bizlere fikir vermektedir.
58
BÖLÜM IV
4. İSTANBUL’UN DEĞİŞEN KIYI ÇİZGİSİ
4.1. Kentin Tarihsel Kıyı Çizgisi
Bu araştırmada uydu görüntülerinin mevcut olduğu 1963 yılından itibaren kentin
kıyı çizgisindeki değişimi belirlemekle beraber, kentin tarihsel dönemlerine ait kıyı
çizgisinin kanıtları da aranmıştır (Şekil 14). Tarihsel dönemlerdeki kıyı çizgisinin en
önemli kanıtı kıyıda inşa edilen tarihi yapılardır. Bizans dönemine ait kıyı tesisleri
(liman, iskele) üzerine Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi tesisleriyle yok olsa da yeni
kazılarla varlıklarını kanıtlayan çok az kalıntı bulunabilmektedir.
Kentin Trakya kıyılarındaki en eski kıyı çizgisinin tarihsel kanıtı deniz surlarıdır.
Marmara Denizi kıyısını izleyerek Sarayburnu’ndan batıya doğru 4. yüzyılda
Samatya’ya, kadar inşa edilen surlar 5.yüzyılda Yedikule’ye kadar uzatılmıştır.
1971-1872 yıllarında İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan demiryolu yapılırken 8
yerinden yıkılıp tahrip olsa da günümüzde büyük bölümüyle ayaktadır. Kıyının
gerisindeki bu surlar tarihsel kıyı çizgisinin kanıtıdır (Foto 30) .
Zeminin sağlam kayaç olmayıp alüvyon olduğu yerlerde derelerin getirdiği
alüvyonların ve denizin getirdiği malzemenin birikmesi ile geride kalan surlar tekrar
kıyıya çekilmiştir. Günümüzde insanın yaptığı dolgu işi deniz ve kara arasında doğal
denge içinde mevcuttur. Surların depremler ve özellikle güneybatı(lodos) rüzgarının
estiği günlerde dalgalardan zarar görmesi yüzyıllarca ayakta durabilen insan yapı
eserlerin bile doğaya karşı güçsüz olduğunu göstermiştir.
Tarihsel kıyı çizgisinin bir diğer kanıtı Ahırkapı semtinde kıyıda 1857 yılında
Sultan Abdülmecit tarafından 40 metre yüksekliğinde taştan inşa edilen Ahırkapı
Feneri’dir.
59
60
Foto 30 : Yedikule Surları İle Deniz Arasındaki Dolgu Alanı.
Topkapı Saray surlarının bitimindeki bu Fener boğazın girişini belirlemek ve
Marmara Denizi’ndeki gemilere yol göstermek amacıyla kurulmuştur. Kıyıda yapılan bu
fener, (Şekil 15). aynı yılda Yeşilköy’de yapılan Sis Düdük Feneriyle birlikte 19.yüzyıl
ortalarındaki kıyı çizgisinin kanıtı olarak günümüze kadar gelmiştir. Bu Fenerin
yakınlarında halen eski kıyı izlerine rastlanabilmektedir (Foto 31).
61
Şekil 15: Ahırkapı Feneri’nin Dijital Hava Kamera Görüntüsü.
Marmara Denizi’nin Anadolu kıyılarında kentin tarihsel kıyı çizgisiyle ilgili
bilgiler Osmanlı arşivlerindeki belgelerden ortaya çıkarılmaktadır. Yeni belgeler
okundukça kentin tarihsel kıyı çizgisini yüzyıllara göre daha kesin olarak
öğrenebileceğiz.
Osmanlı Döneminde Haydarpaşa çayırının ordu ve saray atlarının beslenme alanı
ve seferler için toplanma ve hazırlık yeri olarak kullanılıyordu. Burada 1899-1903
yıllarında deniz doldurularak depolama alanları, iki silo ve açıkta mendirek ilavesiyle
liman kurulmuştur (Wolfgang Müler-Wiener, Bizans’tan Osmanlı’ya İstanbul Limanı
s.158). 1908’de eski gar binası yıkılarak yapılan yeni tren garının (Haydarpaşa) deniz
cephesi 1100 ahşap kazık üzerine oturtulmuştur. Böylece dolgu alanı üzerinde deniz ve
demiryolu ulaşımı işlevi oluşmuştur.
62
Foto 31: Sis Düdük Feneri Yakınlarında Eski Kıyı İzleri.
Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu yakasındaki Pendik Tersanesi de kıyı dolgu
alanı üzerinde kurulmuştur. Bir diğer tersane alanında Pendik Tuzla arasında özel
sektöre ayrılan tersane alanı da kıyı oku üzerinde dolgu alanında kurulmuştur (Suna
Doğaner, İstanbul’da Gemi İnşaat Sanayi, s.85).
Cumhuriyet Dönemi’nin daha yakın yıllarına ait bir dolgu alanı Menderes
döneminin imar hareketlerine aittir. Bu alan,
1956-1959 yıllarını kapsayan inşa
faaliyetlerinde Sirkeci-Florya sahil yoludur (S.Eyice, İstanbul’un Tarihi, s.46).
Öncelikle Kazlıçeşme’ye ve daha sonraki yıllarda Ataköy, Yeşilköy ve Florya’ya
uzatılmıştır. Yol Marmara surları önünde dolgu alanlarından geçmektedir. Yolun
inşasıyla surların denizle ilişkisi kesilmiş ve deniz suru özelliği kaybolmuştur. Böylece
kara ve deniz surlarıyla çevrili kent kimliği de kaybolmuştur.
63
Yeşilköy Çiroz’dan itibaren Küçükçekmece Gölü’de geçilerek Avcılara kadar
olan kıyı çizgisinde de insan eliyle yapılmış bir değişim söz konusu değildir. Buradaki
tek değişim, 1963 ve diğer yıllara ait uydu verileri incelendiğinde Küçükçekmece Gölü
ile Marmara Denizi’ni ayıran kıyı oku üzerinde meydana geldiği görülmektedir.
Uzaktan algılama verileri incelendiğinde İstanbul İli Marmara Denizi Trakya
yakasında bu alanlar dışında Büyükçekmece Gölü doğusundaki kıyı çizgisinde de
herhangi bir değişimin olmadığı ve eski kıyı çizgisini oluşturduğu görülmektedir.
İstanbul İli Marmara Denizi Anadolu kıyıları eski kıyı çizgisi bu alandaki eldeki en eski
veri olan 1975 Landsat uydu verileri ile belirlenmeye çalışılmıştır (Şekil 16) .
İstanbul ili Marmara Denizi kıyıları Anadolu yakası kısmında Doğu Marmara
Sahil Yolu Projesi’nin Kadıköy’den Tuzla’ya kadar uzanması nedeniyle bu kıyılarda
eski kıyı izlerini yalnızca Tuzla Yarımadası’nda görebilmekteyiz (Foto 32). Bunun
dışındaki kıyı çizgisi kıyı dolgu alanları ile birlikte değiştirilmiştir.
Foto 32: Tuzla’da Dolgu Yapılmamış Bir Kıyı Alanı.
64
65
4.2. Kentin Yeni Kıyı Çizgisi
İstanbul kenti kıyıları yanlış imar faaliyetleri ile yoğun olarak kullanıma açılmış
olması buradaki kullanımı kötü etkilemiştir. Bunun önüne geçilmesi için 1984 İmar
Yasası ile birlikte bu alanlara kıyı dolgu alanları yapılarak denizden alan kazanılmış ve
kıyı rekreasyon alanları genişletilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmalar sonucunda kentin Marmara Denizi kıyılarında zamansal bir
değişim meydana gelmiştir. İstanbul’daki kıyı dolgu alanlarının tarihine bakıldığında
bunun sahil yolunun yapı ile 1960’lı yıllara kadar gittiği görülmektedir. Bu çalışmada
kullanılan en eski veri 1963 yılına ait Corona görüntüsü olduğundan bu tarihten önceki
kıyı çizgisi hakkında bilgi sağlanamamıştır.
Özellikle 1984 yılı imar yasası sonrasında yapılan kıyı dolgu alanları ile değişen
İstanbul ili Marmara Denizi kıyı çizgisi bu tarihten sonra görüntülenen 1987-1995-2000
ve 2005 yıllarına ait Landsat uydu verilerinde açıkça görülebilmektedir (Şekil 17-18-1920). 1987 yılı görüntüsü ile 1975 yılı görüntüsü sınıflandırma sonuçları incelendiğinde
kıyı çizgisinin Trakya kıyılarında Eminönü ve Fatih ilçelerindeki kıyı dolgu çalışmaları
ile değişti görülmektedir. Bundan sonraki 1995 yılı görüntüsünde görüldüğü gibi bu kıyı
çizgisi değişiminin
Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar ve Büyükçekmece ilçelerinde
devam ettiği görülmektedir. Günümüzde halen devam eden Avcılar kıyı doldurma
çalışmaları 1995 ve 2005 yılları uydu verileri analizinde de açıkça görülebilmektedir.
Anadolu yakası kıyı değişimi incelendiğinde ise 1987 yılı uydu verisinden elde
edilen sonuçlarda Üsküdar, Kadıköy ve Maltepe ilçelerinde yapılan kıyı dolgu alanları
dikkati çekmektedir. Maltepe ilçesindeki kıyı değişiminin, 1995 verisi daha önceki
veriler ile çakıştırıldığında devam ettiği ve buna Kartal ilçesi kıyı dolgu alanın eklendiği
görülmektedir. 2005 yılı verisi de incelenerek Pendik ve Tuzla’daki kıyı değişimi de son
olarak ortaya konmuştur. Yapılan bu çalışma ile dönemsel olarak kıyı dolgu alanlarının
yapıldığı tarihler ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca İstanbul kenti kıyı çizgisindeki
zamansal değişim de tespit edilerek güncel kıyı çizgisi çıkarılmıştır. İnsan faaliyetleri ile
66
kıyılardaki değişim 1975 ve 2005 yılları görüntüleri karşılaştırıldığında açıkça
görülebilmektedir (Şekil 21).
4.3 Kentin Kıyı Alanlarında Mekansal Sorunlar
İstanbul içinde ve çevresinde aktif fayların varlığı ve 1999 Gölcük merkezli
depremde Yeşilköy, Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece’deki binaların zarar
görmesi dolgu alanlarında büyük bir risk olduğunu ortaya koymaktadır. Depremlerin
kıyıda yaratacağı dalgalara bağlı olarak kıyılarda denizin vereceği hasarlar veya deprem
sonucunda deniz dibinde dikey yönde yükselmeye bağlı olarak kıyı alanları büyük zarar
görebilir.
Araştırma alanında 1999 depreminden önce yapılan kıyı dolgu alanları için
depremsellik sonucu ortaya çıkacak risk ne kadar hesaplanmıştır bilinmemektedir. Fakat
güncel dolgu alanları için bu risk göz önüne alınmalıdır. Afet işleri genel müdürlüğü
deprem riskine karşı yerleşmeyi iç kısımlarda tutması gerekmektedir. Dolgu alanı
yapımı ve üzerinde yapılaşmada görülen bu riskler yasa ve yönetmeliklere maddeler
ilave edilerek denetlenmelidir.
Dolgu alanının en uygun kullanımı rekreasyon ve deniz ulaşımı olarak
görülmekedir. Karayolu yapımı ulaşıma bir derece rahatlık sağlasa da, riskli ve
rekreasyon amaçlı kıyı kullanımına uygun değildir.
Kıyılarda yapılan bu dolgu alanları ile birlikte yavaş yavaş doğal kıyı mekanı
yok edilmiştir. Planlama ve tasarımdaki yetersizlikler birkaç dolgu alanı hariçinde
(Caddebostan, Moda gibi) mekan kalitesinin düşmesiyle karşımıza çıkmıştır. Yine kıyı
dolgu alanları üzerindeki yeşil alanlarla yerleşik alan arasındaki sahil yolu kent ile deniz
arasındaki bağlantıyı koparmaktadır. Bunun nedeni bu yol ile gerisindeki yerleşik alan
arasında yaya ve taşıt bağlantı yollarının yetersizliği ve sahil yolundaki yoğun taşıt
trafiğinden kaynaklanan risklerdir.
67
68
69
70
71
72
SONUÇ ve ÖNERİLER
İstanbul kentinin tarihine bakıldığında suyun ve dolayısıyla kıyı alanlarının
önemi açıkça ortadadır. İlk yerleşmelerin kıyıda kurulduğu, sarayların ve yalıların kıyıya
yapıldığı görülmektedir.
İstanbul’da özellikle son yıllarda meydana gelen düzensiz ve hızlı kentleşme
olgusu kıyı alanlarını da etkilemiştir. Bu kentleşme hareketleri ile birlikte İstanbul
kıyıları hızla tüketilmiş ve kıyıya 15-20 metre mesafedeki alandan itibaren yerleşilmeye
başlanmıştır. Kıyı alanlarındaki yoğun yerleşmeler kıyı alanlarında olması gereken
rekreasyon alanlarının yerlerini almıştır. Kıyılarda kaybedilen rekreasyon alanları
Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden alan yaratılması amacıyla doldurulmuştur.Bu
durum yeni bir çelişkiyi ortaya çıkarmıştır. Yanlış kullanımlarla kıyılardaki doğal
güzellikler yok edilmiş, bu yok edilen alanlar beraberinde getirdiği mekansal sorunlar ile
birlikte dolgu alanı halinde tekrar karşımıza çıkmıştır.
Ülkemizde, kıyı alanlarında yasal süreçlerden kaynaklanan bir çok sorun
bulunmaktadır. Bu sorunların en başta geleni yetkilerin birbirine karışması, kıyıların
korunması ve toplum yararına kullanılması konusunda yetki karmaşasına neden
olmasıdır. Yine kıyı ile ilgili mevzuatlarda kıyının korunma ve kullanma dengesi tam
olarak sağlanamamıştır. Kıyının korunmasından çok kıyının kullanımı ağırlıklı bir yasal
çerçeve ortaya konmuştur. Kıyı Kanununda toplum yararı gözetilerek kıyı dolgu
alanlarının yapılabilmesine izin verilmiş fakat hangi kıyıya ne tür bir dolgunun
yapılabileceği konusunda herhangi bir madde bulunmamaktadır. Kıyı dolgu alanları
yapılırken ekolojik dengenin korunması gerekliliği ortaya konsa da bunun nasıl
denetleneceği bir muammadır. Ayrıca kıyı alanları üzerindeki düzenlemelerde
Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri arasında yönetimsel sorunlar da
bulunmaktadır.
73
Bu araştırmada Uzaktan algılama yöntemleri ile geçmişe dönük elde edilen
zamansal uydu verileri (1963 Corona, 1975-1987-1995-2000-2005 Landsat uydu
verileri) kullanılarak İstanbul ili Marmara Denizi kıyı dolgu alanları tespit edilmiştir. Bu
verilerden yapılan analizler sonucunda kentin eski ve yani kıyı çizgisi de gösterilmiştir.
Bu alanlar üzerindeki arazi kullanımları yüksek çözünürlüklü güncel Ikonos verileri ve
yapılan arazi çalışmaları ile ortaya konmuştur.
İstanbul ili Marmara Denizi kıyılarına bakıldığında Trakya yakasında yaklaşık
100 km’lik, Anadolu yakasında ise yaklaşık 60 km’lik bir uzunluğa sahip olduğu
görülmektedir. İstanbul ili Marmara Denizi kıyılarında yapılan dolgu alanlarının ise
uzunluğu yaklaşık 60 km olarak tespit edilmiştir. Denizden dolgu ile yaklaşık 3km2 lik
bir alan kazanılmıştır. Büyükçekmece’den Tuzla’ya kadar uzanan kıyı dolgu alanları ile
denizden kazanılan alan üzerindeki yeşil alan miktarı, İstanbul yeşil alan miktarının
%14’lik bir kısmını oluşturmaktadır.
Araştırmada görülmüştür ki; Marmara Denizi kıyılarına yapılan kıyı dolgu
alanları ile kentin kıyı çizgisinde değişimlere neden olunmuştur. Bu değişim batıda
Büyükçekmece kıyılarından başlamaktadır. Büyükçekmece’den batıya doğru olan
kesimde Güzelce, Kumburgaz, Celaliye, Kamiloba’dan Silivri’ye kadar uzanan kıyı
şeridi doğal kıyı olma özelliğini korumaktadır. Fakat buradaki çelişki yazlık konutların
kıyıya çok yakın kurulması ve siteler şeklinde yapılan konutların kıyıyla teması
engellemesidir.
Kentin 1970’li yılların başında kullanılan doğal plajlarının yer aldığı Yeşilköy
kıyısında doğal plaj kalmamış, halk suni plajlarda güneşlenip, denize girmektedir. Florya
kıyısında Güneş plajı olarak bilinen ve kentin yoğun nüfusunun kullandığı kıyı doğal
plaj olarak durmakta ve kullanılmaktadır. Günümüzde müze olarak kullanılan
Atatürk’ün yazlık konutunun bulunduğu kesim doğal özelliğini koruyan bir kısımdır.
Yeşilköy’deki Sis düdük Feneri de eski kıyı çizgisinin bir simgesi olarak günümüze
kadar gelmiştir. Bunun dışında Bakırköy’den Eminönü’ne kadar olan bölgede ise
yapılan dolgu çalışmaları yer yer tarihi değeri çok yüksek olan kentin surlarına zarar
verme pahasına devam etmiş ve kıyı çizgisinde değişimlere neden olmuştur.
74
İstanbul ili Marmara Denizi kıyılarının Anadolu yakasındaki kıyı dolgu
çalışmaları Üsküdar’dan Tuzla’ya kadar olan yaklaşık 50 km’lik sahil şeridi boyunca
devam etmektedir. Yer yer kesintiye uğramakla beraber kıyının büyük bir bölümünde bu
çalışmalar yapılmıştır. Üsküdar’da kıyı gezinti yolu ile başlayan bu alan Harem’e
gelindiğinde yerini liman ve rıhtımlara bırakmıştır. Buradan Kadıköy’deki rıhtım ve
çevresindeki rekreasyon alanlarına geçen kıyı dolgu alanı Moda Sahil yürüyüş alanları
ile devam eder. Kalamış Yat Limanının olduğu bölge de Anadolu yakası kıyı dolgu alanı
içerisinde yer almaktadır. Caddebostan’dan kıyı boyunca uzanan dolgu sahası Tuzla’ya
kadar gitmektedir. Tuzla yarımadasının bulunduğu sahanın hemen doğusunda Tuzla
merkez sahil dolgu alanı ile İstanbul ili Marmara Denizi kıyı dolgu alanları sona
ermektedir.
Bu kıyı dolgu alanları üzerindeki arazi kullanımına bakıldığında ise rekreasyon,
ulaşım, konaklama ve alışveriş alanları başlıca kullanım türlerini oluşturmaktadır.
Rekreasyon alanları içerisindeki kullanım ise başlıca, yaya ve bisiklet yolları, çay
bahçeleri, çocuk oyun alanları, dinlenme ve piknik alanları gibi kullanımlardan meydana
gelir. Ulaşım kullanımı olarak genellikle kıyılarda yer alması zorunlu olan deniz ulaşımı
birimleri ve kıyının hemen gerisinde yer alan sahil yolu dikkati çeker.
Yapılan bu dolgu alanları İstanbul sahil bandında bir kimlik kaybına neden
olduğu görülmektedir. Ekolojik olarak da deniz ekosisteminde olan etkileri göz ardı
edilemez. Ancak bir toplumda kamusal hizmetlerin etkinliği de önemlidir. Bu hizmetleri
sağlık, eğitim, ulaşım ve yeşil alanların varlığı gibi toplumun ihtiyaçları oluşturmaktadır.
İstanbul’daki hızlı ve düzensiz kentleşme ile birlikte ulaşım çekilmez bir hal almış, kent
içerisinde nefes alacak alan kalmamıştır. Tam bu noktada dolgu alanları ile yapılan
alanların kent ulaşımına ve yeşil alanlara yaptığı katkı çok önemlidir. Fakat kıyı dolgu
alanları yapımındaki yasal sorunlar halledilmediği takdirde istenen verimin alınması çok
zor olacaktır.
Kentin kıyı alanlarındaki düzensiz yerleşme kıyı alanlarının kimliklerini
kaybetmelerine ve deniz ile insanların temasını kesmesine neden olmaktadır. Kıyılarda
75
halkın kullanacağı alanların yerleşme ile kapatılmasından sonra buranın tekrar kamu
yararına olacak yeşil alanlara dönüştürmek için kıyı dolgu yapımı çözümü bulunmuştur.
Bütün bunlarla birlikte yapılan kıyı dolgu alanları ile kentin yeşil alan miktarına
katkıda bulunulmuştur. İstanbul metropolünde yaklaşık 35.000.000 m2 olan toplam yeşil
alan miktarı kentin nüfusu yaklaşık 12 milyon kabül edildiğinde kişi başına 3 m2
düştüğü görülmektedir. Yapılan dolgu alanı ile kazanılan yeşil alan miktarı da 0.3
m2’dir. Çağdaş kentlerde ise kişi başına düşen yeşil alanın 7 m2 olduğu göz önüne
alındığında kentimizdeki durum hiç de iç açıcı değildir.
Sonuç olarak imara açılmamış ve asli şeklini koruyan kıyılar imara açıldığında
rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi bu çelişkiyi ortadan kaldıracaktır. Kent kimliğinin
korunması amacıyla kıyı bandındaki yapılaşmalar ile yanlış arazi kullanımların yasal
düzenlemeler ile önüne geçilmesi ve uygulamanın denetlenmesi kaçınılmaz bir
gerçektir.
76
KAYNAKÇA
ALPARSLAN, E., DÖNERTAŞ, A., YÜCE, H.: 2004, “Yalova İli Kıyı Değişiminin
Uydu Görüntülerinden İzlenmesi”, Fatih Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Günleri
Bildiriler Kitabı.
ALPARSLAN, E., DÖNERTAŞ, A., DİVAN, J.: 2002, “Uydu Teknolojileriyle
İzmir İli Kıyı Değişiminin On Yıl Ara İle Belirlenmesi”
Türkiye Kıyıları 2002
Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi,
İzmir.
BERBEROĞLU, S., Alphan,H., YILMAZ, T.: 2002, “Yüksek Yer Çözünürlüğüne
Sahip Uydu Verilerinin Kıyı Yönetiminde Kullanımı” , Türkiye Kıyıları 2002
Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi,
İzmir.
CHEN,S., CHEN, L., LIU, Q.,L., TAN, X.: 2005, “Remote Sensing and GIS-Based
Integrated Analysis Of Coastal Changes and Their Environmental Impacts in Ling Ding
Bay, Pearl River Estuary, Sounth China” Ocean Coastal Managment Volume 48, Issue
1,p.65-83.
CLARK, J., R.: 1996, Coastal Zone Management Handbook, Boca Raton, Lewis
Publishers.
COOK, A., E.: 1991, “Rio Salado
Landscape Architecture” , New Urban
Waterfronts, Volume 81, No:2.
CUONG, P., V.:1999, “The Application Of Remote Sensing Imagery In The
Landuse Investigation and Assessment Of The Quengnihh-Haiphang Coastal Zone”,
Advances in Space Research volume 12, Issue 7, p.43-48.
ÇAKMAK, B., AKKAYA,M.,A.: 2002, “Kıyı Yapılarında ÇED Uygulamaları”,
Türkiye Kıyıları 2002 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal Konferansı Dokuz
Eylül Üniversitesi, İzmir.
77
DOĞAN, E., ERGİNÖZ, M.A.: 1997, Türkiye’de Kıyı Alanları Yönetimi ve
Yapılanması, Arion Yayınevi.
DOĞANER,S.:1992, “Türkiye’nin Yat Limanları”,
Bülten Sayı:9 İ.Ü Deniz
Bilimleri ve Coğ. Enst. Yayınları, İstanbul.
DOĞANER,S.: 1993 , “İstnbul’da Gemi İnşa Sanayi”, Türk coğrafya Dergisi
Sayı:28, İstanbul.
DOĞANER, S., 2000, “Kıyı Oklarının Doğal Varlıklar Olarak Kullanılması” İ.Ü
Coğrafya Dergisi Sayı:8 s.1-28,İstanbul.
EROL, O.:1997,
“Türkiye’deki Kıyı Kullanımı Sorunlarına Jeomorfolojik
Yaklaşım”, Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı:6.
EYİCE, S.: “İstanbul’un Tarihi Eserleri” İslam Ansiklopedisi s.44-144.
GÖKBİLGİN,M., T.:1990, “İstanbul Şehrin Tarihi” İslam Ansiklopedisi cilt:5
s.1142-1185.
GÖRER, N., DURU,B.: 2001, “Türkiye’de Kıyı Yönetimi Uygulamaları” Türkiye
Kıyıları 2001 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları III. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül
Üniversitesi, İzmir.
GREEN, D., R., KING,S.,D.: 2003, Coastal and Marine Geo-Information Systems,
Kluwer Academic Publishers,London.
GÜL, A., Y.: 2002, “İstanbul’da Kıyı Mekanında Kıyı Dolgu Alanlarının Gelişimi
ve Planlanması”, Türkiye Kıyıları 2002 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal
Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
JENSEN, J.R.: 1996, Introductory Digital Image Processing, Prentice Hall,Inc.
KAYA,Ş., ŞEKER,Z.,Ş., MUSAOĞLU,N.:2001, “Kıyı Bölgelerinde Oluşturulacak
CBS’de Uzaktan Algılama Verilerinin Kullanımı” Türkiye Kıyıları 2001 Türkiye’nin
Kıyı ve Deniz Alanları III. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
KELEŞ, R.:1990, “Kentleşme Politikası”, İmge Kitabevi, İstanbul.
78
KOK, J., ENGELEN,G., WHITE,R., WIND,H., 2001, “Modeling Land Use change
in Decision-Support System For Coastal Zone Managment” ,Environmental Modeling
and Assesment Volume 6 N:2, p.123-132.
LILLESAND, T., M., KIEFER, R., E., CHIPMAN, J., W.: 2004, Remote Sensing
and Image Interpretation, John Willey&Sons, Ins.
MAKTAV,D., ERBEK,F.,S.: 2001. “Kıyı Alanlarının İncelenmesinde CBS ile Uydu
ve Yersel Veri Entegrasyonu”, Türkiye Kıyıları 2001 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz
Alanları III. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
MATER,B., TUROĞLU,H., ULUDAĞ,M.: 1998, Tekirdağ Marmara Ereğlisi
Kıyılarının Arazi Kullanım Analizi”, Türkiye Kıyıları 1998 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz
Alanları II. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
MÜLLER-WINENER,W., 1998, “Bizans’tan Osmanlı’ya İstanbul Limanı” Tarih
Vakfı Yurt Yayınları.
SESLİ, F., A., AKYOL, N.: 2002 “Türkiye’de Kıyı Alanları Kamu Yararı İmar
Planları ve İmar Uygulama İlişkileri”, Türkiye Kıyıları 2002 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz
Alanları IV. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
SESLİ, F., A., AKYOL, N., İNAN, H.,İ.: 2002, “Kıyı Alanlarında CBS ile Arazi
Kullanım Vasfındaki Değişikliklerin Belirlenmesi” Türkiye Kıyıları 2002 Türkiye’nin
Kıyı ve Deniz Alanları IV. Ulusal Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
SING, R., B., FOX, J., HIMIYAHA,Y.: 2001, “Landuse and Cover Change”,
Enfield,NH,USA Science Publishers.
TAN,R.:2001, “Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kıyı ve Deniz Alanları Yönetiminde
Kullanılması”, Türkiye Kıyıları 2001 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları III. Ulusal
Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
TOLUN,B., 1976, “Şehir İçi Arazi Kullanımı”, İ.Ü Coğrafya Enst. Yayınları,
İstanbul.
TURAN,M.,U., SÜME, V.: 1998, “Doğu Karadeniz Sahil Karayolu ve Kıyı Koruma
Yapıları”, Türkiye Kıyıları 1998 Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları II. Ulusal
Konferansı Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
79

Benzer belgeler