MART - NİSAN 2008 - Türkiye Ormancılar Derneği

Transkript

MART - NİSAN 2008 - Türkiye Ormancılar Derneği
___ «IIIB M J
_9
150. YILDA T Ü R K İ Y E D E ORMANCILIK EĞİTİMİ V E ÖĞRETİMİ
İ P
tfM C U
'
P ıo fD
A k,n M ızraklı, Emin G ü zen ge. SA m o ğ o o Yolo»1
Burhanettin Sed
21 M art D ü n ya O rm a n c ılık G ü n ü tüm yurtta
Burhanettin Seçkin
törenlerle kutlandı. Dem eğim iz de 21 M art haftasını çok
önemli bir organizasyonla kutladı. O rm ancılık eğitiminini
İ 5 0 . yılı nedeniyle, ayrıntılarını iç sayfalarda bulabileceğiniz
bir kongre düzenlendi. Kongre; akademisyenleri, O rm an
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ
İKTİSADİ İŞLETMESİ TARAFINDAN
İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR
Yd: 2008 { Mart Nisan ( Sayı: 2 j Cilt: 84
ISSN 1302-040X
Fakülteleri öğrencilerini ve meslektaşlan bir araya getirdi.
Kongre son rasınd a düzenlenen yeşil g eced e, yıllardır
i
görüşemeyen dostlarla bir araya gelm e olanağı bulduk.
Derginin görünümünde yaptığımız değişliklere çeşitli
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ADINA
SAHİBİ
G EN EL BAŞKAN
MUSTAFA YUMURTACI
r
tepkiler aldık. O lu m lu tepkiler, sayfa düzeninde yapılan
değişikliklerin derginin okunuriuğunun artmasına katkıda
D oç. Dr. Erdoğan Atm ış
bu lu n acağ ı yönündeydi. Eleştirel tepkiler ise yazıların
küçüklüğü ve bazı yerlerde zemindeki fotoğraflar yüzünden
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
ERDOĞAN ÖZER
r
yazının okunamaması üzerine yoğunlaşıyordu. Bu eleştirilerin
haklılığını dikkate a larak bu sayıda çok küçük yazılara yer
-EDİTÖR '
■SEZGİN Ö ZDEN
[email protected]
vermedik. Resimlerle yazılann kanşm am ası için de özen
gösterdik.
YAYIN K URULU//
İyigün PULAT .'
I Aydın GERİŞ.
Erdoğan ATMİŞ .
İsmet DAŞDEMIR
Sezgin ÖZDEN
■ Oktay YILDIZ
Mehmet Ali BAŞARAN
Bilgilendirmek omacıyla üyelerimize
ücretsiz dağıtılır.
I
GRAFİK TASARIM
Ferhat ATA
[email protected]
KAPAK FOTOĞRAFI
İnternetten
http://home-and-garden.webshots.com/
[
!
nedeniyle Akın M ızraklı, Emin G ü zeng e ve S. A rm ağ an
Yalçın tarafından hazırlanan "Orm anların Su Kaynaklanna
1
Skileri ve Dim Planlama Ö rneği" isimli makaleyi bu sayıda
bulabileceksiniz. Burhanettin Seçkin 'in hazırladığı ve
Reyhan Acartürk
çölleşm eyle sav aş ile a ğ a ç tanm ının konu edildiği iki
etkinliklerini de bulabilirsiniz. Demeğin düzenlediği Kongre
Tel: O 3 76 2 12 50 70
Fox: 0 037 6 213 19 88
e-posta: karatekinl8@hotmöil.com
1
Şerufettin Akşahin
kaynaklarının giderek önemini artırması ve dünya su günü
. . ' TEL&FAX
0 312 433 84 13
BASKI
KAYIKÇI OFSET
Cumh. Mh. ParkSk. Atakoç Apt.
No: 16 18100 / ÇANKIRI
H. Batuhan G ünsen
"Yayla Dediğin" isimli hoş bir yazı ile başladık. Su ve su
yazının ilgi çekeceğini umuyoruz. Derginin bu sayısında
YAYIN KURULU E-POSTA
[email protected]
Dr. N . Kaan Ö zkaza nç
Bu sayıya O sm an G ö k çe tarafından kaleme alınan
YÖ N ETİM YERİ:
MİTHAT PAŞA CADDESİ N O : 49/4 KIZILAY / ANKARA
www.tod-tr.org
[email protected]
ormancilarder@ttmail .com
i
l
D ern ek'ten çeşitli h aberleri ve Ekoturizm G ru b u n u n
Emin G üzen ge
h ab erlerin e sayfa 2 2 'd e yer ve rd ik . G e ç e n sayıd a
r
H H d
A m sterdam 'ın tanıtıldığı " G e z i" y azıların a bu sayıda
r
Belçika'nın G e n t şehri ile devam ediyoruz. G ezi bölümü
yine Erdoğan Atmiş tarafından hazırlandı. Kaan Ö zkazanç
bu sayıda K a rab atak ile doğal varlıklarım ızı tanıtm aya
devam ediyor. B atuh an G ü n şen A vru p a O rm a n la n n
r
Korunması B akan lar Konferansına ilişkin bir çeviri ile bu
sayıda yer alıyor. Harm ancık O rm an İşletme Şefi Şerafettin
Akşahin, bölgesinde yok olmaya yüz tutmuş bir değirmeni
fotoğraflayarak tanıtılm asını sağ lad ı. Reyhan A cartürk,
Türkiye'de Floristik Araştırm alann Tarihçesine ilişkin kısa
bilgi veriyor bu sayıda. Hem en peşinden Emin G üzeng e
tarafından hazırlanan ve Antalya bölgesi anıt ağaçlarını
r
anlatan bir yazı bulacaksınız.
Bir sonraki sayıda buluşmak dileğiyle 21 Mart Dünya
ç
f
■ S
1
O rm a n c ılık G ü n ü n ü kutlar, d ergiye ilişkin g örüş ve
önerilerinizi beklediğimizi bildiririz.
D oç. D r. Sezgin Ö zd e n
M a rt - N is a n 2 0 0 8
1
ÇSfeM&SrsKâMfıtfw*«ı
■■■■■■■■■■■■■i
H r a r c g l
orasında A n k ara’da içkaie O tei'd e
gerçekleştirildi. Kongreye.tüm meslek
.re-YV'cj '•n* v* zx»&co.vp poiîîçgörüşün
■kamuoyumuzun katılımı am açtand ı,
şjşş v w ss2 riîfe Y ! w ıiŞ5c Kamu yorcnno
.Sc*' c»—C"\S k poSfesonrın otaşmasmcı
özeüikie otmona&ğımız! temsil etmiş kişiler,
Genel Kuru! yapıldı. Genel Kurul; zorunlu
siyesi düşüncesine bakılmaksızın özel
olarak yapılan proje değişikliğini onayladı,
otarak davet edildi. A ncak bu kişi ve
kesimlerden hiçbir yanıt oiınomodı. Meslek
2 . katın satın alın m ası, dem eğe ait
»e m iş, © m cnaiığm bitimse! ve
«etavv öKrâtforioe ters döşen yasal
c*CS35r'iemetere ve uygulamalara karşı da
bû*ûk m ûcodetetar vermiştir.
için h er türlü özveriyi d illerin d en
düşürmeyenler, bu meslek sayesinde her
1 2 Nisan 2 0 0 8 günü bina inşaatımızla
ilgili tek gündem maddelik Olağanüstü
Kendimi ve çevremi tanıdığım
1950'îi!i yıllarda, buralarda
yaşayan insanların neredeyse
hepsi hayvana ve yaylacı İdi.
birimlerin yönetilm esi, işletilmesi ve
kiralanm ası, intifa hakkı sözleşmesinin
yenilenm esi, otoparkın işletilmesi ve
3 e ş v<crdc da geçmişinden gelen bu
-cmni sorum tuiuğun ve m isyonun
gereklerine pygun dcm k davranmaktadır.
türlü olanağa kavuşanlar, nedense bunun
işletfirilmesi ya da kültür sitesi projesi için
gereğini yerine getirmiyorlar. Demek ki
yasal yollara başvurulması vb konularda
eski siyasi dayatm alonndan kolayca
Ulusal ormancılık politikafanna ters,
ormcni.cr ve ormancılığımız aleyhine
getirilmek istenilen yasal düzenlemelere
vazgeçemiyorlar. Ayrıca, geçmişte sert ve
Yönetim Kuruluna yetki verdi.
A y n ı g ü n ö ğ le d e n s o n r a
ve uygulam alara karşı mücadelemizi
aşın tavırlanyla mesleğin böleni olan
kişileri örnek alm ak isteyenlere de bu
hhhnh h ihh h bb İ
duyulmuştur.
o s c ' ^ v ' SçSttiyos» co^rvn payandası
T^^vye C ^ Y f a o t a Demeği 8 3 yıllık
m
da,
to p lu m sa l y a ş a m ım ız d a ve
bu ralard a yaşayan insanların neredeyse hepsi hayvancı
tavırlanndon vazgeçmelerini öneririz.
lemsita'lerimizle b’rsohbeHoptantısı yapildı.
B in a n ı n
k u lla n ım ın a
iliş k in
temsildlerimizdfeh öneri beklediğimizi
k ü ltü re l d ü n y a m ız d a y a y la
ve yaylacı id i.
sürdürüyor, gerektiğinde meslek örgütleri
ve ’O m cnîonrm za Sabip Çıkalım Birliği"
Ç ü n k ü o ta v ırla r ne m esleğe ne
meslektaşlara bîr vatdr sağlamadı. Aksine
ilettik. Bu önerileri .tüm üyelerimizden de
bekliyoruz.
kavram ı bir olumlu duygusallık
En d o ğ u d a K o rad u î kö yü n ü n D a ğ O b a s ı vardır.
içerir. Yayla v e yaylacılığı konu
K a m a la k (s e d ır ) ve k a ra a r d ıç o r m a n la r ın ın iç in e
gibi oluşumlarla kaygılanmızı kamuoyu
Se pcytaşrçoruz.
meslek kamuoyunun kam plaşm asına
B in an ı n tam am lan m asın dan' Stonra
olm ış soytsız türkü, şarkı, öykü,
serpiştirilm iş bir b içim d e yerleşm iş o lup k e çi v e koyun
neden oldu.
III, Ulusal O rm ancılık Kongremiz, tüm
D ern eğ in ileriye d ö n ü k a m a ç la n
doğrultusundaki faaliyetlerini, hedeflerini,
m isyo n u n u
kucaklamış bir geleneğin gereği olarak
orman fakültelerince desteklenmiş, her.
orman fakültesinden öğretim görevlileri,
1994 lü vAydan beri meslek ve meslektaş
tebliğ sahipleri ve öğrenciler ile 7 orman
kooutannaa birlikte mücadele edilmesi
fakültesi dekanı bizzat hazır bufunmuşluc
Özellikle 9 orman fakültesinden tartılan
Geçmişte tüm meslek kamuoyunun yuvası
ve bannoğı olmuş, tüm meslektaştan™
-- ro m a n ,
vb
san at
ağ ırlıktı h a y v a n c ılık y a p a rla rd ı. Tek tırn a k lıla rd a n d a
ürünlerim iz vardır. D en ileb ilir
katır v e eşek v a rd ı. D e re le r ve su k e n a rla n ü nlü ceviz
ki k e n tlim izd e n k ö y lü m ü ze ,
p a tro n u m u z d a n iş ç im iz e ,
ağ açlan ile süslüydü. Yedikleri içtilderi hayvan ürünleriydi.
• üniversite mezunum uzdan elifi
bir aileye g önd erm işti. Bekir; sa b a h çıkıp a n c a k ak şam
b e lirle m e si g ereğ in e
inanıyoruz. O lağan Genel Kurula kadar
(Nisan 2 0 0 9 ) üyelerimizin katkılannı,
r e s im
B ir gün kard eşim B e kir'i b a b am bir iş için b u rad a
: g ö r s e : m e rte k s a n a n ı m ıza
k a d a r to p lu m u m u z u n h e r
eve d öndüğünde, gülerek kendisinin nasıl ağ ırlandığını
4 7 öğrenö üç gün boyunca çalışmalara
katılmtş, son gün yapılan "Ö ğ re n ci
Gerekirse 5 yıllık, 10 yıllık stratejik planlar
düzenlensin istiyoruz.
kesiminde özlem li bir yayla ya d a yaylacılık im gelem esi
Y ılla rd ır o rm an cılık sorunlarım ızın
verem Bu bir tü r kültürel kendiciliktir. Top lum un kendi
sü t, b îr t a b a k p e y n ir, b îr t a b a k k a y m a k , b ir ta b a k
yayıktan yeni çıkm ış te re y a ğ ve iç e c e k o la ra k d a bir
Platformu"nun da kendileri için çok yararlı
çözümünde medde kamuoyu birlikteliğini
kültürünü ö n çe le m e sî, (Ö nem sem esi ve yüceltm esidir.
ta s ayran g etirm iş. Y a n ın d a d o yufka e k m e k . B a b a m
hükümet dönem indeki bakanlık üst
g e ç tiğ in i
savunan T O D , kendi çalışm alannda
Soygı ile karşılan m alıdır.
y ö n e tim in d e n
ayrılmışlardır.
üyeleri atasındaki birlikteliği Sağlayamazsa,
görmediğimiz bîr um ursamazlığa ve
Bina inşaatımız tahminlerimizden hızlı
ügîsizliğe muhatap oluyoruz. Bırakınız
yapıcı önerilerim izi dikkate alm ayı,
.ofarak devam etmiştir. Bina inşaatımızda
T2 Kasım 2 005'd e yapılan Olağanüstü
g ö rü şm e ta le p le rim iz bile kab u l
edememektedir.
G e n e ! Kurul kararlann o esas olan
O ım a n c ^ eğitiminin 150. yılı nedeniyle
gereğini hepvurguladık. Ancak, Demeğin
bu içtenlika yaktaştmlanna aynı şekilde
yarst otamadığımızı da üzülerek belirtmek
isSyoruz. Son yıllarda ve özellikle 6 0 .
bugüne
kadar
b e lirte re k A n k a r a 'd a n
önerilerini ve iradelerini -bekliyoruz.
" D a h a he istiyorsun o ğ lu m , k ad ın evinde o la n h er şeyi
zam an
ö n ü n e ko ym u ş. S e n i p a d işa h g ibi a ğ ırıo m ış "d e d i v e
tüm çabalarının ve birikimlerinin anlamı
ötfüşmemektedir. O la n la rla o lm ası g erekenler üst üste
k a lm a z . Ü y e le r a ra s ı birlikteliğin
gelmemektedir. Yayla ve .yaylacılık kavram ların ı d a bu
hep birlikte g ülüştü k.
K a rad u t köyünün A ğ ıl O b a s ı is e B erit D a ğ ı'n ın
sa ğ la n m a sı, üyeler a ra s ı ilişkilerin
genelleme çerçevesinde görmeliyiz. Sayfanın önü kadar
yavru tepelerind en Livlik'in d oğu y am o cın a ya sla n m ış
güçlendirilmesi öncelikli hedefimizdir.
arkasını da okum ak gerekir. A şağ ıd a, yayla ve yayla alık
diken ard ıcı v e k a ra a rd ıç o rm a n ia n n ın iç le rin e ve alt
projeden farklı uygulamalar gündeme
Ancak, üzülerek şunu d a gözlemliyoruz;
konusunda toplum um uzda v a r o lan olum lu ve özlem li
gelmiştir. Zorunlu olarak yaptınlon bu
k ü p ü m i r a s ı m ı z a v e bunun ta ş ıy ıc ıla rın a elim d en
u çların a yerleşm işti. Ben yayla ö n ce si v e y a y la so n rası
k o y u n s ü r ü le r im iz i H o p u r 'd a n o ş o n r bu a r d ıç
düzenlenen *HI. Ulusa! O rm an cılık
proje değişiklikleri sonucu ilk projede yer
d a r g ru p sa l ç ık a r iliş k ile rin d e n
k u r t u la m a y a n la r , b u ç e m b e ri
kongresi"nfeı yaprlması koran 5 Kasım
d on sinemalar, dolayısıyla "Küttür Sitesi"
k ıra m a ya n la r, Türkiye O rm a n c ıla r
2 0 0 6 ferdinde orman fakültesi dekonian
ire öğnerim g ö re lile ri ile yapılan bir
oluşumu şimdilik yaşama geçirilemernişfe
Demeği'ni yok saymaya çalışmaktadırlar
Otopark yönetmeliğinin mahkeme kararı
te c c - n d c kcrarioşt'nldı. Bu talep de
: n r faküfeiesrıdengeJdL Bunun nedeni
ile iptal edilmesinden sonra Büyükşehir
8elediyessnce yürürlüğe kandan 'Otopark
d e , a rr rc n c ı’ık eğitim inin 1 0 0 . yıl
Ş n in s1957} demeğîmizce yapttanş
A n c a k , g e r ç e k le r le - im g e le r ç o ğ u
anJatmıştı. Evin hanım ı so fra y a b ir ta b a k yoğurt, bir tas
g e ld iğ in c e s a y g ılı o la r a k , s a y fa n ın a r k a s ın ı d a
göstermeye çalışacağ ım , Berit Dağı'nın başına gelenleri
o rm an ian n ın içlerin d e otlatırdım .
ile sürüm üzü b u ra la rd a otlattık ve ak şam e ve d önd ük.
istekleri olduğunda demek hatırlanmakta,
a n ip to ca ğ ım . U zu n ö m rü m iç e ris in d e , n e re d e y se
b aşın dan so n u n a k a d a r tan ığ ı old u ğ u m b ir fe la k e t
sorun çözülmesinde, katkı konulmasında,
sü recin i o ld u ğ u g ib i a k ta rm a y a ç a b a la y a c a ğ ım .
b a b a m g e ld i. K ö rn e (k o p a lı k ü ç ü k b a ş h a y va n a ğ ılı}
birlikte bir oluşum sağlanmasında demek
Benim köyüm Kahram anm araş il sınırlan içerisinde
g ird i, sürünün için e baktı v e h ışım la "K u z la c ı (H am ile)
Yönetmeliği' hükümlerine göre otoparkın
efelenmekledir. Mesleğe, meslektaşa ve
bulunan Berit D a ğ ı'n ın kuzeye b a k a n etekİerindedir.
K a ra b a ş Koyun v o k " d e d i. Y a ln ız bu k a d a r d a d e ğ il,
ülkeye yararlı, etkin bir örgüt haline
Kuzeye yan i İç A n a d o lu ve D oğ u A n a d o lu yön ün e
b ir de b akıld ı ki Bozo d a y o k . B o zo bizim K a n g a l ırta
pkTcse, cynca demeğimizin 'üzüğünde
binamızda çözümlenmesi konusunda
kesin karar ve tavır ortaya konulmuş,
gelinmek isteniyorsa, kısır çekişmeleri ve
b a kan etek şeritte b irin c i s ıra d a k i y e rle şim y e rle ri,
kö p eğ im izd i. H idd etlen d i v e M u stafa ile b en i " G id in
'- .'u s a -
K o n g re le ri"
projenin buna göre yapılması stenümiş6r..
ilişkin bir hüküm
Proje değişikliği sonunda ticari olmayan
grupsal dayatmaları bir kenara Herek,
ortak çalışma ortamlannı oluşturmalıyız.
batıdan doğuya d oğru sıra sı ile K ö m e S ö ğ ü t, A şağ ı
Kırvkkoz, Y ukarı K ın ık ko z, M ü d ürler, K ü çü k K a ro la r,
geri y o llad ı.
O rm a n c ılık
" ü re" e — « h e
i — a ş re be tür etönöderin yapemış
bir otoparkın kuPonımı, d em eğ e art
Saygıtanmda,
birimlerin karaya verilmesi ve iletilm esi,
mütea hhide oh yerlerin satın dtnması gibi
konularda G en el Kurd karan na gerek
YÖNETİM KURUUt
O m nar
Bir gün A hm et davım ın ve Elif bibimin o ğ lu M ustafa
B ira z son ra d a h e r za m a n k i g ib i bilinm ez b ir yerden
b ulun o k o yu n u " d iy e re k g e ld iğ im iz d a ğ la ra g erisin
H aytalar, Y o n ca lı, H a v a la r , Ericek ve K arad u t'tu r. Bu
K a r a n lık b a s m ış tı. B irb irim iz e b ild rrm e m e y e
«tek şeririn uzunluğu y a k la şık 3 0 - 4 0 v e g enişliği de
ça lışa ra k korku ile sürünün g e liş hattından y a m a çla rd a
7.-5 i.m . kadardır.
d ü şe k a lk a koyun v e k ö p e ğ e ç a ğ a sesleri ç ık a ra ra k
Kendim i ve çevrem i tanıd ığ ım 19 5 0 'lili yılla rd a ,
O rm a n v e A v
m m m
gittik. Bozoo B ozoo diye bağ ırıyo rd u k, ıslık çalıyo rd u k.
M a rt - N is a n 2 0 0 8
,,
jfiBjgi kesm iş. R cçborin kolu ç o la k o lm u ş. R e çb e r
O g ü n d e n s o n ra Y a ln ız Ç a m k u ts a lla ş m ış ,
jr im s s n lk le r d o k u n a m a z o lm u ş . H a b b a a b la m ın
g ittiğim de B a ltış'ta n b a ktım Y a ln ız Ç a m 'a .
Terind e d u ru y o rd u . S o n o la ra k
y e ğ e n im Y e m iih a 'n tn
'-> :ozeiind e de karşı m ezarlıktan baktım o n a . D ü nyan ın
e n büyük ycıinızı yerli y e rin d e y a ln ız b a ş ın a d u ru y o rd u ,
.■'yv.-'k 5 *6 m etre b o yu n d ayd ı. A la z d a y a p a y a ln ız k ald ığ ı
ı.-in te p e 11 d iğ e r u ç d a lla r ı r ü z g a r la r d a n k u ru y o r,
V .niıvordu. Y a ln ız Ç a m b ü y ü m e d e n y a şıy o rd u . B ir g ü n
onurs k u ts a llığ ın a in a n m a y a n b iri ç ık a r v e b a lta ile
(tğkündeo k e sm e zse , o n y ılla r bo yu sü rd ü rd ü ğ ü k u tsa l
vcsinızliâı y a ş a m a y a d e v a m e d e c e k t i. G ö k y ü z ü n d e
vıidizlor, y a p a y a ln ız la rd ı. A m a o n la r b ir ç o k y a ln ızla rd ı.
O p o yeryüzünde Y aln ız Ç a m yaln ızlık ta d a y a ln ızd ı. Bu
gün c-rirk n e K ö y O b a s ı, ne A ğ ıl O b a s ı v e n e d e D a ğ
O feası'n d a o n n a n kalm ıştı. Yaln ız Ç a m İlah i bir yaln ızlık
y eş'yard u . Ö m rü uzun o lsu n .
Berit D a ğ ı'n ın eteklerin i K a ra d u t'ta n batıya d o ğ ru
d o la n ırs a n ız K a r a d ış lık 'a g e lirs in iz . Y a n i b ü y ü k le rin
a n la ttığ ın a g ö r e , K a r a A r d ıç lık d e n e n te p e le re v e
y a m a çlo ro g e lirsin iz. Bu te p e le r E ric e k 'in a rk a s ın d a d ır
ve bizim evden so n ra hem en b a ş la r yükselm eye. B enim
ço c u k lu ğ u m u n iç in d e g e ç tiğ i d e d e m H a c ı R e sü l'ü n
e v in in m e rte k , d ir e k , ç a p la (2 ) v e h e z e n le rin in (3 )
Ses yoktu. Sürünün d ö n ü şe geçtiği son noktaya epeyce
k a y ın b a b a s ı
M e h ir
K a r a c a 'd a n
d in le m iş t im .
yak la şm ıştık . B u rası A ğ ıl O b a s ı'n ın a rk a sın d a k i d ik e n
Kışı zorlu g eçen y ılla rd a ko yu n lan n yerfıi yiyeceâi
a rd ıcı ve k a ra a rd ıç k arışım ı o rm a n ta n n içiydi. Son b ir
bitince, sürüm üzü T o m b a k'ı m erkez y a p a ra k Ericek'ten
u m utla yin e b a ğ ırd ık B o zo o B o zo o
d a h a a ş a ğ ıd a
d iy e . Laf la f d iye
o la n A ş a ğ ı E s e n d e r e B u c a ğ ı'rıo
B o zo ’nun tok sesi g e ld i. D ü n y a la r bizim olm uştu. Sesin
götürürdük. Abim A li ile ben To m b ak'ta H a b b a ablam ın
g e ld iğ i yere hızla u la ştık . K a ra b a ş K u z la c ı Koyun b ir
evind e k a lır ve sürüyü otlatırdık. Ku m arlı H avva; karının
ça ta ! a rd ıç a ğ a c ın ın iki çatolı a ra s ın d a sırtüstü yatıyo r
(H a b b a 'n ın k a y n a n a sı) için e p a n c a r d ilim le n ip atılmış
ve
b e k liy o r d u .
sa b a h ta rh a n a sın ı iç e r sürüyü k a n y a v a ş y a v a ş erimiş
B o z o d a o tu rm u ş
b a ş ın d a
onu
O g ü n o r a d a , ö ğ le d o la y la r ın d a o la n o la y ı
ve a la c a la n m ış a la n la r d a o tla tır d ık . A li o zam an
d üşü nd ü m . Sürünün ö n ü birden ü rkm üş ve sürü gerisin
T o m b a k 'ta b ir k ıza a ş ık tı. A li k a v a l ç a la r , A li türkü
g eri d ö nm ü ştü . B o zo sü rünün ö n ü n e doğru sald ırm ış,
ç a ğ ırırd ı. B e n se a ş ık o lm a y a ö z e n e c e k y aştay d ım .
ıış ve geri dönm üştü. Sürünün ön ün den belki b ir
Ö z e n ird im .
to v ş c n , belki d e b ir tilki k a ç m ıştı. M u sta fa ile ben bu
A k ş a m eve g e lip , k o y u n la rı k a p a lı y e re koyup,
olayın üzerinde durm om ış ve zaten d e vakti geldiği için
aşım ızı yedikten sonra iyice yaşlanm ış o lan M eh ir Karaca
d ö n ü şe geçm iştik. Bütü n k o y u n lar d ö l dökm üştü yan i
ve a k şa m o tu rm a sın a e v e g elen a k ra n la rın ın gençlik
doğurm uştu. G e ç a lm an (H am ile k a la n ) dolayısı ile d e
a şk la n d a h il b ir sürü h ikayelerini ve a n ıla rın ı dinlerdik.
d o ğ u m u g eciken b ir tek K a ra b a ş K o yu n k alm ıştı. İşte
B e n im d a h a so n ra b ir şiirim e d e ko n u o la n "Y aln ız
sü rim y n ön den ürkm esi sıra sın d a k a rn ı yüklü o la n bu
Ç a m 'ın Ö y k ü sü " d e b u n la rd a n birisiydi.
'-cv.ncoğtz sırtüstü çata! ardıcın iki çatalı arasın a düşm üş.
Y a ln ız Ç a m , T o m b a k kö yün ün ö n ü n d e n geçen
: : -ki ç o c u k ç o b a n o la y ı fa rk e d e m e m işiz a m a B o zo
E s e n d e re 'n in B e rit'te n g e ç e s in d e , ç ır ılç ıp la k karşı
w k etm iş ve biz O m a r A ğ a'm n zılgıtını yiyip g elinceye
tepelerden birisinin üzerinde ve yeryüzünde kendisinden
« a d a r d a koyunu b e klem iş.
K c - a d u t ’ un o rta o b o sı o la n
b a şka eşi o lm ayan b ir yaln ızd ı. V akti ile , bütün çevresi
A ğ ıl O b o s ı'n m
k a ra ç a m o rm a n ı o la n B e rit D a ğ t'n ın a lt etek lerin in
e rk e sin d e k i bu o rm a n la rın a li u cun un ö n c e le ri d a h a
k ü ç ü c ü k m utlu b ir fid a n ıy m ış . Kıyım o lm u ş , çevresi
' o oşcç-i e te k le re d o ğ ru in d iğ i v e T o m b o k kö yün ün
b o şa ld ık ça b o şalm ış. Tom b aklı Tecirliler, Kö y O b a lıla r.
:. ' c c < : Köy O b c s ı'n a ko d o r o rm a n lık o ld u ğ u o
S a n g ü z e llile r bitirm işler bu g üzelim o rm a n la n , geriye
s û " f a f t b -ze'd en büyük okanion tarafınd an söylenirdi,
bu boz b a y ırla r k a lm ış. Rivayet o kî bu kıyım sırasınd a
- k rio r sts «o n u d a b ir d e ilg in ç b ir o la y a n la tırla rd ı. Bu
h e r n asılsa o ra d a yap ayaln ız kalm ış o lan Y aln ız Ç am 'm
bir d alını bir gün b u rad an çift sürm eye giden b ir reçber
h ğ t y ç d o f ' ço cö karğ u m d a To m b ak'ta H o b b a a b lam ın
O rm an ve Av
b u r a d a k i k a r a a r d ıç o r m a n la r ın d a n
k e s ild iğ in i,
b a b a m d a n e p e y c e k ü ç ü k o la n K a ra M u sta fa em m im
bil? h atırlar v e an latırd ı. B enim kuzu gütm eye b aşlad ığ ım
yaşta ise ö n c e 2 0 Ö - 3 0 0 m etred e b iç yü kseld ikçe 1 0 0 2 0 0 m e tre d e b ir v e d a h a sö rira d a d a h a sık o lm a k
özere b o d u rla şm ış ve ç o k la şm ış fo rm d a k a ra a rd ıç la r
vard ı.
T e p e le rin g ü n e y y ü z le rin e d o ğ ru g id ild iğ in d e
Y ap raklı G ü n e d e n e n y a m a ç la ra u la şılır. O z a m a n la r
,ya p ra k lı G ü n e m eşe tıa k la rı (4) ile d o lu y d u . B u ra d a n
kış g ö n ü h a y v a n la r ye sin d iye m e şe d a lla n k e s ilir v e
b a sm a y ap ılırd ı.
lıv lik / t e n , H o p u r 'd a n , K a r a d ış lık 't a n , Y a p ra k lı
G ü n e 'd e n kö ylü lerim in kış g ü n leri k ız a k la rla va rd ı h a ,
g eliyo r h a g ib i b a ğ ırış ç a ğ ın ş la r iç in d e o d u n ta şıd ığ ı,
keçiler için dal taşıdığı, ö kse otu taşıdığı ve biz çocu klan n
d a bu m a n z a ra y ı b ir e ğ le n c e h a v a s ın d a izle d iğ im iz o
g ünleri şim d i in a n ılm a z b ir ö zlem v e fa k a t b ir o k a d a r
d a üzüntü ile yeniden y a ş a r g ibiyim . Şim di o ra la rd a tek
tük d e o lsa ne b ir ta n e k a ra a rd ıç , ne m e şe ç a lılık la r ı,
ne d a lı kolu kesîle kesile.eciş bücüş h a le gelm iş k a m a la k
a ğ a ç la rı ve n e d e o rm a n la rd a n to p la n a n ö k se o tla n
v a r ortık. Şim di o ra la rd a küskün in s a n la r g ib i küskü n
tep eler, k ü sk ü n d e re le r, kü sk ü n b o z y a m a ç la r k a ld ı
geriye. İşin ilginç ya n ı, bu küskünler d ün yasın d a, eskiden
old u ğ u g ib i, yeşerip b o y a ta n o tla r do k a lm a d ığ ı için
tic e k 'in koyun s ü rü le ri, keçi sü rüleri ve c o r (5) sü rü leri
de yok artık eskisi k a d a r.
O a ü n le rin B erit D o ğ Tn ın o rm a n sın ın a ltın d a k i
Aşağı Kınıkkozu obaları ile
karşılaşılıp
« z *
IIP
IIİIIII
i istenmeye ve gözlenmeye devam edilirse, o
beşer onar evlik olan Havalar, Yoncalı, Haytalar,
fer, Yukarı Kınıkkozu ve Aşağı Kınıkkozu obaları
“'o*cricr'ın neredeyse hemen arkasından kamalak
•*cr boşlardı. Doğu Toroslar'ın en doğusunda
'■d* ?crq5 sedirinin en doğudaki yayılış sınınnda
arrrsonkın en son o la ra k , İlkokulda iken bir
i ğnr- - isen; Havalor'don H a v a Kadir'in çadınna
^ « m o - aonT.ûsîûm. Ericek'ten bir katıra binmiş,
"c .'- .ıla r'm evlerine çıkm ış, orad an
' - - c e r . v x * ra B e rit'e doğru yükselerek bir
'*** :'Çsr'Sir.çfe •ferîemîşfeT). Nefesim i tutuyordum,
1
katırın ayak sesleri bile beni korkutuyordu. Çadırloru
yaklaştığımı köpek seslerinden anladım. Ama bu sesleri
duyduğumda rahatlam ıştım , korkularım dağılmıştı.
K ö p e k le rle b a ş e d e b ile c e ğ im i b ilird im . Dağın
doruklanma dibinde, bir dere yakasında, kaynayan bir
pınarın çevresinde bulmuştum ç a d ırla rı. O kadar
yükseklerde idilerdi ki k a m a la k o rm a n ları bitmiş
mezdağa ormanlarının üst sınırına çıkmışlardı ve daha
yukarılar ise çıplak dik yam açlar ve heybetli kayalıklardı.
Ç adırların sol üst tarafından, geldiğim yolun devamı
olan ince bir cılgı yol (6) aşıp gidiyordu Berit Dağı'nın
arkasına doğru.
O gün o cılgı yoldan geçm edim , geçemedim.
Hevesim ve merakım içimde kaldı. Aradan yıllar geçti.
O korkunç olay geldi başımıza ve gökyüzü üstümüze
kepti (7). Ağam Elbistan'da ağır cezada yargılanıyor
ve h ap iste y a tıy o rd u . Lise b itm işti, sın a v la ra
hazırlanıyordum Poyraz Kapısı'nın önünde. Görüş
gününde Elbistan'a gittim. Ağam bu cılgı yoldan
geçmemi gerektirecek bir görev verdi. Berit Dağı'nın
bize göre arkalarında kalan, kabarcık üzümü ve cevizi
ile ünlü olan Sarıgüzel köyüne gidecektim. Ağam'ın
asker arkadaşı Cenderm e (8) Mehmet'i görecektim.
Ertesi günü, Ericek'ten çıktım yola, yaya yapıldak.
Ne atımız kalm ıştı, ne katırımız. Kıran Deresi'nden
geçtim, H avcılar'ın evlerini geride bıraktım. Yaklaşık
on yıl kad ar önce içinden korka korka geçtiğim
ormanlan yerinde bulmaya çalışarak hüsranla tırmandım
d ağa. Ne kam alak kalmıştı, ne de mezdağa. O n yıl
önceki köpekli kara çadırlar da yoktu yerlerinde. O
küçücük ve suyu çekilmiş pınardan yere yatarak koyun
gibi su içtim. Kalktım, vakti ile heveslenip ve meraklanıp
da gidemediğim cılgı yola düştüm.
Yüksele yüksele, öte yüze aşım noktasında bir
bele vardım. Belin üstüne oturdum. Sırtımı Kapı Kayası'na
yasladım . Sağım da Elbistan O va sı'n a doğru akan
Yaralı'yı, solumda Esendere'yi, karşımda başı bozulmuş»
süsü püsü elinden alınmış küskün bir gelin gibi duran
Orman ve A*
i vfA V K o dad ’fltk 'ı, Yapraklı G ün e'yi, Senemin G üne'yi
Kızunic itıyrattim. Kara a rd ıç la , kam o lakla, m ezdağa
;r . iu yam açlar yerine boz bayırlar ve çıplak kayalar
i ı lfiı;şt, gertyö ve adeta kızgın kızgın bakıyo rlard ı bana.
M avcılar'ı en son Şerif Bibim i ö bü r dünyaya
Ç ift e r k e n 7 0 0 6 yılı yazınd a g ö rd üm . M ezarlığın
bpjyı>duflu Kale boynundan Berit'i uzun uzun seyrettim.
! lövıifin kalan üç boş yaşlı ile, eskiden evlerin hemen
(i;*i!n d *n başlayan ve şimdi yerlerinde yellerin estiği
jrumoluk ve m ezdağa orm anlarının başına gelenleri
k;--oujK'k aram ızda acı acı.
Erıcek'© her yıl gidip geliyordum. A n cak, Berit'e
,'ıiuncık her zaman mümkün olmuyordu. Başka b irço k
♦agellerin yanında, bir de sağlık engeli vard ı. Kalp
hastası idim, by passlı idim . Ö zellikle yakınlarım bu
gerekçe îie d a ğ la ra tırm an m am ı iste m iy o rla rd ı.
Yaş ilerlemişti, işin sonuna da yaklaşılıyordu. Tülay
jjif gün ‘ Bu yoz birlikte çıkalım Berit'e. Ben de göreyim
oraları" dedi. O yıl (2 00 3) ağustos sonuna doğru Dr.
îüfay (eşim), Dr. N ihal (Kasım 'ın eşi) ve Dr. Kasım
(Kcvdcşim) olm ak üzere üç doktor nezaretinde çıktık
yala, g ü r ü m ü z Şah in 'd i. Şa h in , babasının diliyle
O rp af A ğ a 'n ın Ş a h a n oğlu ve son ço cu ğ u id i.
Ericek belde o lu n ca, Belediye Başkanı em ekli
öğretmen Mirza Telli'nin yardımları ile yayla yolları da
y a p ılm ıştı. Belirli yüksekliklere kadar hem yaylaların
b a z la rın a , hem de dağ o b a la rın a a r a b a la r la
g id ile b iliy o rd u . A n ıla s ı ve ö v ü le si b ir hizm et
gerçekleştirilmişti. Biz de Şahin'nin cipi ile vurduk
kendimizi dağlara. Esendere aşağılara doğru akıyordu
bir parçam ızı alıp gö türerek ve biz de d a ğ la ra
tırmanıyorduk türküler söyleyerek.
Fotoğraf makinem ve kam eram yanım da idi. Solda
fkıiarrıın Pınarı ve sağda Delikli Taşı geçtikten sonra
dura kalka, tehlikeli durumlarda bağrışa çağrışa, ara
»ıra inip cipi om uzlaya om uzlaya ve en güzeli de
kamerayı hiç kapatm adan Morun Yatağ ı'na kadar
gittik. Yaklaşık 2 0 -2 5 km uzunluğunda bir m esafe
kcjtöttik. Araba yolu bitti. Zirveye ve Karagöl'e varmak
için aşağı yukan daha 5 km uzunluğunda bir yolumuz
vord>. Hanımları ve belinde Umman m arka tabancası
ffç ikide bir dağları inleten Şahin'i O ğ lak Kayası'nın
dibinde, bir pınarın başında bırakarak Kasım'la ikimiz
t'rmondık dağlara. Daha dün akşam kuzulan yaymadan
gelmişim gibi adım adım, karış karış ve taş taş bildiğim
bu yerleri hiç zorlanm adan ve zahmetsizce yürüdüm.
Kam eram ız yine hiç kapanm am ıştı. Sarı Kaya'nın
Önündeki, suları iyice çekilm iş K arag ö l'd e elimizi
yüzümüzü yıkadık. Bütün Esendere Vadisi'ni, Ericek'i,
Elbistan O vası'nı, Şar Dağı'nı, Afşin'in bağlannı, Atlas
Dağı'm, Tülüce'yi uçaktan seyreder gibi seyrettik ve
Öinboğularla selâmlaştık 3 0 1 4 rakımlı zirveden.
Cipo döndüğümüzde epeyce sitem yedik. Ama değmişti.
Aldırmadık, onların gönüllerini aldık. Çocukluğumda
Orman ve Av
A li ile tırm anm a yarışı yaptığım ız ve H o o île kuzu
güttüğümüz O ğlok Kavasım a dibindeki dölekfe kozvfan
su la d ığ ım ız p ın o rın b a şın d a k a rn ım ızı d o yu rd u k
Ö y k ü n ü n a s lın ı b ilm iyo rum Bizim o ro fa rd a
anlatıldığına gö re, K aro cao ğ kjn 'm , bu eld en b ir efe
elinde sazı ile giderken, yolu bir yörük çodmno uğronvş.
Bir tos soğuk su istemiş çadırdon. Bir yörük kızı getirmiş
suyu, içm iş. Koracooğlan kıza vurulm uş. Duygularım
'Elinden bir tas su içtim ya bir daha hiç susomom artık'
diye dile getirmiş ve yörük kızının da yüreğini kopartarak
yerinden vurmuş sazın teline ve düşm üş kendi yoluna,
k a y b o lm u ş g ö z le rd e n . Ben de yem ekten so n ra
oradakilere bu öyküyü anlatarak 'B ir daha acıkm am
artık ' dedim .
Berit D ağı'nın böğrüne bir tünel gibi giren Deli
Elifin M ağarası'm n sağındaki, solundaki yam açlar boz
b ayırlara dönüşm üştü. Elinde bir değnekle ve yırtık
pırtık giysileriyle Deli Elif diye bir deli kadının yaşadığı
sö ylenird i bu m a ğ a ra d a . Ben bu k ad ın ı ta n ıd ım .
H aytalar'dan olduğunu sanıyorum . Ç o k kez gördüm
onu derelerin içlerin den, büklerin arasın d an yalnız
başına geçerek yam açla ra tırm anırken, o rm an ların
d e rin lik le rin e d a la rk e n ve bir ruh gib i se ssizce
kaybolurken gözlerden. Deli Elif, bu gün görseydi
buraları, bin kere daha delirirdi diye düşündüm kendi
ken d im e. Ç ü n k ü y a şa d ığ ı sö ylen en m a ğ a r a d a ,
soğuklarda yakacak bir dal parçası bile bulamayocaktı
artık zavallıcık.
H a v cı H a sa n la rın ç a d ır k u rd u k la rı H ü rm üz
Yaylası'nın, dallan çardak çardak yükselen kam alak
orm anlan da yok olm uştu. Ç o dınm ızı kurduğum uz
Düven Yurdu'nun hemen arkasında yaklaşık 2 0 0 0 m.
rakımlı yamaçlardaki mezdağa ormanlan ve çadırımızın
altın d an itib aren K a rm y a rık 'a k a d a r inen a rd ıç
o r m a n la r ın ın y e r le rin d e de y e lle r e s iy o r d u .
Düven Yurdu, şimdi adı G üm üşkaya M ağarası
olan Büyük M ağara'nın batı yönündedir. Bu m ağara
da Berit D ağ ı'nın böğrüne dev bir tünel gibi girer.
Çadınm ızla m ağara arasından derin bir dere geçer ve
büyük bir vadi oluşturur. Şimd iri taşlar, kayalıklar ve
kevenlerle örtülü olan bu vadi o yıllard a dalların da
salıncak oynadığımız kaplam a kara ardıç ormanıydı.
Yolak'm hemen altında, titrek kavaklar olduğu
için a d ın a K av ak denen yurtlak Küçük K a ra 'n ın
yaylasıydı. Ö nü Sığır Eğreği'ne doğru ardıç orm anlan
ve sol yom do Küçük Kara'nın keçi sürüsünün kış aylan
beslendiği kamalak ormanıydı. Küçük Kara'nın keçileri
için ayrılm ış böyle bir kam alak orm anı da Yukarı
K ım k k o z u 'n a g id e rk e n K a n d il D a ğ ı'n ın a r k a
yamoçlannda bulunuyordu. Kavak'taki titrek kavaklar,
keçileri besleyen k am alaklar, Sığır Eğreği'nin kara
ardıçlan sanki hiç olmamışçasına bu gün artık yoktular.
Sonunda "Bir daha acıkm am a rtık ' diye sözü
b a ğ la d ığ ım yem ek so fra s ın ın o ld u ğ u y e rd e n ,
•vX\x!sNj v •
' v ' kkozu çvkuruno k a d a r
\ vV v . v o o-* vc.sioşjk 3 0 *4 0 k m karelik
Civ ;X w
w\v> Oi V-A v' .v.o.'.lv.. :n;;! akıbetini ise hiç
s'si t§e yorar ;<■;?
O ş s - ' c k a -svn bs>w .*, küçüğü Acbno'l» oton iki
kaybetti.
•
4 0 8 . beyit: Sen b a şk a g üzellerd en d a h a güzel
d eğilsin. " Le y lâ, “S u s, çü nkü sen M ecnû n değilsin. '
dîye cevap verd i. "
Bu beyitler, b ir ço k kişiye A şık V eysel'im izi de
v '' - ' '■■' " îs w vv'v «CMokMor. "Efsanevi Berit O a ğ ı'n a
3*
açsîsç 'o \ bu kayalıklar mıydı* diye bzimle dalga
, o , *v v V '. ooyduğu bir Karadut'lu öyküsünü
anım satm ış o lm alı. N e dem işti Veysel? "G ü zelliğ n on
S e p im in güldürdü.
■V' a . v vO jc D ağ O b a s ı'm d a n bir d e lk a n lıy a
M ecnun'un boşuna Leyla'ya tutulduğunu düşünm eleri
a$xoooc scom u ta n ı " G itm e , te zke re b ıra k , D e vle t
3 2 8 6 . beyit: Ahm aklar, bilgisizliklerinden Mecnûn a
C - . ' . c e
olursun* d em iş, ikn a e d e m e m iş. Aynı
' • " -kss Sb sİO A 'm n köylüklerinden bir ark ad aşı varm ış.
a o nii.cs* cSye ısrar etmiş. Bizim kisi "Yok" dem iş "Ben
c
p ar'eim ez/Şu bendeki aşk o lm a sa ".
İnsan ların Leyla'yı pek de güzel b u lm a m aları ve
ile ilgili beyitler de şu nlard ır:
d ediler ki: “Leylâ, pek o k ad ar ahım şahım bir şey değil.
3 2 8 7 . beyit: Şehrimizde ondan d aha güzel ay gibi
Emin G Ü Z E N G E
Denerim ve Kontro;
Başmühendisi
O rm an Genel Müaünüğü
Antalya - Türkiye
S.
Denetim ve Kontrol
Başmühendisi
O rm an G en e l Müöuhüğü
Antalya - Türkiye
yüz binlerce kız var."
' ' o söneceğim " diye tutturmuş ve köyüne dönmüş,
3 2 8 8 . beyit: M ecnûn dedi ki: "Suret testidir, güzellik
gön K_>v>au:'îunun Elbistan'lı asker arkad aş! ziyaretine
ş a ra p ; T an rı, b a n a onun suretinden ş a ra p içirm ede.
Sür d e b akm ış ki a rk a d a şı evlerinin ö nündeki
3 2 8 9 . beyit: H âlb u k i onun testisinde size sirke
'* sîb, ö g çö* sürüyor, tek öküzle, perperişan. Belinde de
verdi de onun için onun sevg isi, sizin kulağınızı tutup
| eze;::, ipin ucunu d a , a d a m yu v arlan ıp dereye
Akın MIZRAKLI
Denetim ve Kontrol
Başmühendisi
Orman Geneİ Müdürlüğü
Antalya - Türkiye
çekm ede.
V
ozeî
W
a şa m k a y n a k la rın d a n biri o la n suyun in s a n la r için h ay ati ö n em i o ld u ğ u icadar, d ü n y a ve c o ğ ra ti
■
konum u n eden iyle ü lkem iz a ç ısın d a n d a stratejik ö n em i vard ır. S a n a y ile şm e , nüfus artışı ve şe h irle re
|®§Şgj u çm asın d iye y u k a rıd a h an ım ı tu tu yo rm u ş.
3 2 9 0 . beyit: T an rı, bir testiden hem z e h ir verir
g ö ç sü rd ü kçe kişi b a şın a su tüketim i de g id e re k arta caktır. İçm e ve k u lla n m a su yu n a tale b in a rtm a s ı,
~ v o c c ş tqşi g ediğine koym uş. "V atan vatan dediğin
hem bal. O n u buna veren de ulu Tann'dır, bunu şuno
su k a y n a k la rın a o la n tale b in d e a rtm a sın a neden o la ca k tır. Tarh ve tem iz su lo n n a n a k a y n a k la n ; o rm a n ,
^ m uydu? Sen vatanını da ip tutanını da al d a başına
veren de.
rnero, d ağ v e y ü k se k d a ğ e k o siste m le rid ir. O rm a n la rın su ve su k a y n a k la rın ı k o ru y u c u , to p ra k k o ru m a
3 2 9 1 . beyit: Testiyi g ö rüyo rsun a m a o şa ra p ,
Dem iş am a bu öyküyü b a n a an latan O m a r A ğ a ,
ç .- o e solun d uğ um u z d urum a uygun b a şka b ir öykü
PC anlatırd ı. Ben d e onu anlattım .
doğru olm ayan göze g örünm ez.
taşkınlan önleyici etkileri vardır. D o ğ al kaynakların sürdürülebilm esi, bulunm uş oldu kları ekosistem lerin (yaşam
Bence b u rad a B erit'e b a ka n ve doğru olm ayan
M ecnu n ç o k y a k ışıklı im iş. "Le y la Le y la " diye
b a şın a fe lak e t g elm işti. V akti ile yeşil a tla s kum aştan
o la n süslü etekleri yırtılm ış, B erit'in üstü başı açılm ıştı,
- - ~ î Su yakışıklı d e likan lıya. O n u n bir kız yüzünden
yam açlar g nlçıp lak kalmıştı. Ardıçlı Yurt'ta ard ıç, Kam alak
~oT e n arcp olup gitm esine gönlü razı o lm am ış. A ynca
Yayalası'nda k am ala k, Yapraklı G ü n e 'd e yapraklı meşe,
a c ou kadar yakışıklı bir delikanlıyı böyle bir aşkla peşine
K a raard ıçlık 'ta k ara ard ıç yoktu artık. M ezd ağ a kokulu
c . i . pes .eyla'yı ve O n u n güzelliğni de çok m erak etmiş.
s u la k la rd a kurum uştu. Berit'in b aşın a bir iş gelm işti ki
r Duyurm uş, "B u lu n g etirin M e c n u n 'u n se vg ilisi
dilim d önm ez a n la tm a y a . A m a gene de o bizim Berit
uSme Ş aem iş. Bulup getirmişler. Padişah düş kırıklığına
D ağ ı'm ızd ı. Fuzuli'nin gazeliyle bağladım sözü; M ende
u ğ r a m ış L e y la 'y ı g ö rü n c e , ş a ş ırm ış v e b ira z d a
M e c n û n ’d a n fü z û n â ş ık lık is ti'd â d ı v a r ( B e n d e
sâdeieaeftfittş. "B u k a ra kuru kız m ıydı se n i ç ö lle re
M e c n u n 'd a n
D ü şüren* d iye M e c n u n 'a ç ık ış m ış , O n u n a şk ın ı ve
A şık-i sâd ık m enem M ecnun'un a n c a k a d ı v a r (Sadık
■_£r.*c'mn g ü ze lliğ in i k ü çü m se m iş. M e cnu n bo ynunu
a şık benim M ecnu 'nu n a n c a k ad ı var).
a lc m '.ş . P o aişah 'a saygısınm ın ezikliği için de "S iz, bir
ü= a e rim görgümdeki Leyla'yı görün Padişah'ım " dem iş,
2Cm an b a n a h ak verirsniz*.
da
çok
a ş ı k l ık
is t id a d ı
va r)
Açıklam alar
1) S a m ı : K ağn ın ın b o yu n d u ru ğ u n d a, öküzlerin
bo ynunun g ird iğ i yerin sa ğ ın d a ve so lu n d a öküzün
3 - öylcûnün, d ah a son ra kitap lardan öğrendiğim
boynunu b a ğ la m a k için b u lu n an y a k la şık 3 0 - 4 0 cm
s " c a rak böyle d eğil. A m a ben A ğ a m 'ın dili ile
u z u n lu ğ u n d a v e 3 - 4 cm ç a p ın d a a ğ a ç ç u b u k ,
A g crn V , m iattığ ı gibi anlattım . Zaten G e n ce li Nizam i
u t z~ Değ.
" a Leyla vü M ecnu n'u ile M evlo no'n m ki de
Eu çeşitlemelere b ird e Ericekii O m arA ğ o 'nınki
•j>- e ' fse • v c m e : ko p m a z
ya d iye d ü şü n ü y o ru m .
- • ' . d ©fcj k i ilg ile n e n le r b u lu n u r d iy e d e ,
üfevc/vD ’rjr? .'/esnevt'sirvde bu olayın anlatıldığı beyitleri
de'rûn Leyla'yı görmesi
ortam larının) k o ru n m a sı, g eliştirilm esi ve p la n la n m a sı ile o la n a klıd ır.
g öz yoktu. G ö z le m le r y a n lış d e ğ ild i. B erit D a ğ ı'n ın
ç o -e ra e yan ıp tutuşuyorm uş. P ad işah d a y a n a m a m ış,
“O
fonksiyonu neden iyle suyu d e p o la y ıcı, su rejim ini d ü zen leyici, suyu niteiik v e n ice lik o lo ra k iyileştirici, sel ve
407 . ve
coîoftiıyor:
ae, Le ytcyç dedi ki: “Sen o musun
a n c o n p e r iş a n oldu v e k e n d in i
2) Ç a p k ı: T o p ra k d a m la rd a to p ra ğ ın a ltın a
döşenen yarm a a ğ a ç p a rça la rı
3) H ezen: Torak d a m la rd a m ertekleri üzernde
taşıyan d a h a kalın a ğ a ç gövdesi
4 ) T ı r ı k ; M eşe çalılığ ı
5)
Cor.
6)
7)
8)
9)
Cılgı yol: Patika
Kepmek: Y ık ılm ak
Cenderm e: Ju n d a rm a
K an şık h ayvan sürüsü
D erd iyo k, Ç etin ( 1 7 .0 3 .2 0 0 8 ), M esnevi-i
GİRİŞ
Hızlı nüfus artışı ve sanayileşm e
doğal k ayn ak la rın a şırı b ir şekild e
kullanılmasına neden olmuştur. Doğal
kaynakların bilinçsizce ku llan ılm ası
$cnucu, insan yaşam ının tem ellerini
•'.iyşiuran to p ra k , su v e h a v a n ın
kirlenmesine neden olunmuştur. Bütün
b u n la rın s o n u n d a iş e in s a n lık
günüm üzde çeşitli sa ğ lık ve çevre
problemleriyle karşı karşıya gelmiştir.
D oğal
k a y n a k la r ın
d e v a m lılık la rın ın s a ğ la n a b ilm e s i,
bulunm uş o ld u k la rı eko sistem lerin
(yaşam ortamı) korunması, geliştirilmesi
'>h planlanm asıyla olanaklıd ır. D oğa
aeniien sistem in içe risin d e , o rm a n ,
m aki, m era, sulak a la n , kıyı ve deniz,
göl, akarsu, d a ğ , yüksek d ağ , bozkır,
vb.çpçF yaşam ortamları bulunmaktadır.
Tüm bu ekosistem ler te k .te k ve bir
bütün h a lin d e birb irleriyle" ilişki ve
etkileşim içerisindedirler. D ü nyad aki
Tüm canlı ve cansız varlıkların yaşam ı,
doğa denilen ekosistemin içerisindeki
dcosistemlerin devamlı- lığına bağlıdır.
G ünüm üzd e
in s a n
e t k is iy le
ekossiemierdeki bozulmalar hızlanmıştır.
| | hızlanm a sonucu canlı türlerindeki
yok d u ş artmıştır. Yaşam ortamlanndaki
b o zu lm a lar kıt ve sınırlı o la n d o ğ al
k a y n a k la r ın d a .n ite lik o l a r a k
b o z u lm a s ın a , p o ta n s iy e l o la r a k
aza lm a sın a ve iklim d eğişikliklerine
neden olmaktadır. Toprak, su ve navamn
süratle kirlenm esi ve kaybına neden
o la n 'in s a n lık , hızlı n ü fu s, a rtışı ve
sa n a y ile şm e y le ilg ili o lu m su z lu k la r
h a kk ın d a g e re kli ö n le m le ri a lm o k
durumundadır.
O r m a n la r ın
önem i
bu
o lu m s u z lu k la r iç in d e d a h a ö n e
gkm aktadır. Günüm üzden yaklaşık 10
0 0 0 yıl önce dünyanın 6 ,2 nrayar hekrar
alanının ormanlarla kaplı olduğu tahmin
e d il m e k t e d ir ( K o c h , E . 1 9 9 5 ) .
Günüm üzde ise bu rakamın 3 ,8 milyar
hektar civarında olduğu belirtilmektedir
(FA O ,2005). insan yaşamının temellerini
oluşturan to p rak, su ve h avanın belli
bir d eng e ve nitelikte o lm a s ı direkt
o la r a k o rm a n v a r lığ ıy la ilg ilid ir.
O rm a n k a y n a k la n d e n ilin c e
aklım ıza bitkisel, hayvansal ve mineral
kökenli m addeler gelir. Su ise, mineral
kökenli yan ü rü n ler içerisind e o lu p ;
akarsu, pınar, göl, gölet, bent ve maden
sulan, gibi değişik şekillerde karşımıza
çıkar. O rm a n ın fonksiyonel değerleri
ise; odun ve odun dışı yon ürün üretimi,
h id ro lo jik , ero zyo n u ö n le m e , iklim
korumafklimank), toplum sağlığı, doğayı
k o ru m a , estetik, re k re a sy o n , u lu sa i
savu n m a ve bilim sel fonksiyonlard ır.
T a tlı v e te m iz s u la r ın a n a
kaynaklan; orm an, m era, dağ ve yüksek
dağ ekosetemleridir. O rm an ların su ve
su k a y n a k io n n ı k o ru y u c u , to p ra k
korum a fonksiyonundan ötürü d e suyu
depolayıcı, su rejimini düzenleyici, suyu
nitelik ve nicelik o larak iyileştirici, sel ve
taşkın önleyici etkileri vardır. O rm a n la r
değeri parayla ölçülem eyecek ürün ve
hizmetleri d e vermektedir. Bir yaklaşım a
göre, armonin ekolojik işlevleri dediğimiz
d eğer, odun h am m ad d esi d eğerinin
2 0 0 0 katın a u la şm a k ta d ır. B u n la r
özellikle insan y aşam ın ın tem ellerini
o lu ş tu r a n ü rü n v e h iz m e tle r d ir.
1993 yılında Helsinki'de toplanan
ve A v ru p a o rm a n la rın ın k o ru n m a sı
a m a c ıy la y a p ıla n O rm a n B a k a n la rı
K o n fe ra n s ın d a " R io K a r a r l a r ın ın
u yg u lan m asın a yö n elik o la ra k k a ra r
a lın m ış t ır . H e ls in k i s ü r e c in d e ,
sü rdürüleb ilir o rm an p lan lan m ası ve
işletm eciliğ i "o rm a n la rın ve o rm a n
a la n la rın ın y e re l, u lu sa l ve kü resel
d ü z e y le rd e b iy o lo jik ç e ş it liliğ in i,
v e r i m li li ğ i n i , k e n d in i y e n ile m e
M a n e v i'd e Leyla ve M ecn u n , w w w .tu rko lo ji.cu .ed u .tr
Orman ve Av
Orman ve Av
Mart - Nisan 2008
vü iyileştirm e (iyileşfijaşif}
ö -V
ç^O-s^lŞsı
?
* 0 ' vs vonksn n;
•î .^ ' **•$ v V ^ n s .v e iin i
çalışmalardır.
E K O S İS T E M
V E SU
K A Y N A K LA R I E T K İL E Ş İM İ
D o ğ ad a su ürerim i, orm an ,
m e ra d a ğ ve y ü k s e k d a ğ
ekosistem lerind e o lm akta d ır. Bu
ekosistemlere düşen yağış şekilleri,
x> ^ M p rro rjr. su toruma göre
yağmur ve kar şeklinde olmaktadır.
o - v v< \> t\î’ tonksiyononun
Ormanlık bir havzanın su verimi; havza
j ; o c v ; edilmiştir. B un lar
üzerine düşen yağış, intersepsiyon,
^ v- ” iv ekolojik ve sosyal
gövdeden akış, inriltrasyon, yüzeyse!
akış, transpirasyon ve evaporasyon
'v .C v A>e-v orman kaynaklan
gibi faktörlerin denge ve karşılıklı etkiles^kV; j*'ün ve hiarteî yönünden
ş im le r iy le ş e k ille n m e k t e d ir
v^s-v-Vfnienni karşılamaktadır.
( U S L U ,1 9 6 9 , Ç E P E L 1 9 8 6 ) .
| --rr:on kaynakların ı bilgi
İn te rse p siy o n , tra n sp ira s y o n ve
. deneyimleri ve teknolojileri
evaporasyon su verim ini olum suz
~ce gok d eğişik şekillerd e
yönde etkileyen faktörlerdir. O rm an
m,? ve işletmişlerdir. Ülkem iz
örtüsü bir taraftan evap orasyo nu
=
yönetim ve işletilmesi
a z a ltıp , in filtra sy o n k o ş u lla rın ı
cro in d an orman amenajman
geliştirmek suretiyle düzenli ve devamlı
;je yapılm aktadır. O rm an
su verimini olumlu yönde etkilerken,
frion pbnbnmız, 1917 yılından
d iğ e r ta ra fta n in te rse p siyo n ve
ö 5 vemiz ve dünyadaki değişim
transpirasyon yoluyla su kaybına neden
aiere yanıt verecek şekilde
olmaktadır. O rm an ekosistemlerinin
pianbma modelleri göstermiştir,
bir havzadaki su verimi üzerindeki bu
eş; düzensiz faydalanm a, en
etkisi ağ aç türüne, meşcere sıklığına,
odun hasılatı üretimi, çok amaçlı
Anma ve ekosistem planlaması
tepe boyutlarına ve yaprak miktanna
c e g e lişm e kte d ir. O rm a n
göre değişm ektedir (A S A N ,1 9 8 7 )
■■■man planlan, planlı dönemle
O rm an ağaçlanrun altında ölü
196 3 yılından b a şlayarak
ö rtü d e d iğ im iz b ir t a b a k a
üre kadar uzanan ve devam
bulunmaktadır. Bu örtü yaprak, ibre,
bir sü re c i y a şa m a k ta d ır,
dal, kozalak, kabuk, vb.gibi maddelerin
"icnrruzda 701i yıllann orialanna
çürüm esiyle oluşm uş ve toprağın
sadece Bakanlar Kurutu Karan
hemen üzerinde süngerimsi bir tabaka
■ok a y rılm ış o la n " M illi
oluşturmuştur. Yağm ur ve kar sulan
«mata, "Muhafaza Onmantan"
ölü örtü tabakası içinden süzülerek
•a am açlı o larak, kalan tüm
mineral toprağa ulaştr. Mineral toprağa
carımız ise görecekleri hiç bir
ulaşan yağm ur sularının bir kısmı
a k s a t a a lın m a d a n o d u n
infiltrasyonla toprağa girip taban
ocd esi ürerim ormanı olarak
suyuna ulaşırken kalan kısm ı da
^~iş ve işleriimişiir. 801i yıllann
yüzeysel akış halinde derelere ulaşır.
-cn iribaren de am enajm an
Toprak yüzeyini kaplayan iyi bir ölü
er; Tarafınd an "M u h a fa z a
örtü tabakası, hem toprak yüzeyinin
-sn. .Ajartiar" ayrılarak koruma
strükîürünü muhafaza etmesi, hem de
İ Sosseren ormanlar (su, toptuk,
bu örtü tabakasının çok yüksek su
<
° tumc.. vb.gibi) bu işletme sınıfı
tutma kapasitesi nedeniyle yüzeysel
ypc gösterilmiştir. Ormantanmc
akışın a z a lm a sın a , buna karşılık
- yuKSöTiiĞr orasmdo, b6Qîşîk
infiltrasyonla toprağa giren suyun
p
^ ycpiG okt o la n la rd a
miktarının artmasına sebep olmaktadır.
^
,r. O rm an Am enajman
Aynca ölü örtü tabakasının su kalitesini
s-eıme Şefliği bazınd a
arrtıncı bir filtre etkisi yaptığı da
" ? a r ünitesi içerisinde;
bilinmektedir.
" < o a -.:c r, meralar, yerleşim
A na a m a a su üretimi otan
su -e tarım a la n la r ı
havzalardaki meşcere kuruluş a m a a ,
*rG âoecir K a n o m a sarasında
su verim ine en fazla etki y ap a n ,
toprağın gerek intersepsiyon, gerek su
tutma kapasitesini iyileştiren, gerekse
neş^m yenen
transpirasyon yoluyla bizzat kendileri
j} ekosistem
gz su tüketen orm an kurutuştandır.
Sî vCİşrnajGr
Ülkemiz koşutlarında bu am a a en iyi
ğadoncirma,
yerine getiren orm an kuruluşlorı
m aale se f sap tanab ilm iş değildir.
S a lt s u v e rim i a ç ıs ın d a n
değerlendirilirse aynı yaşlı orm anlaı,
değişik yaşlı orm anlara oranla daha
avantajlı-gözükmektedir. Keza kızılçom
hariç tutulursa yapraklı ağ açların su
verim inin ib relilerd en d a h a fazla
olduğu, ibreli ağ açla r içinde ise, ışık
ağaçlarının daha avantajlı konumda
bulunduktan anlaşılmaktadır. Bu sonuç,
su verimi ile yaprak miktarı arasındaki
ilişkiyi göstermektedir (KALIPSIZ,1982).
Ö zellikle içme suyu üretiminin
söz konusu olduğu durum larda elde
edilen suyun kalite ve sürekliliği en az
kantite k ad ar önem li olduğundan,
yapı ve kuruluştan durağan otan değişik
yaşlı orm an lar avantajlıdır. Nitekim
gençleştirme amacıyla traştama kesim
apılan orm anlık alan la rd a kaliteli
aynak suyu veriminin % 2 0 ile % 6 5
arasında azaldığı belirtil- mektedir
(M E Y E R ,1 9 7 6 ) . D iğ e r ta ra fta n ,
orm anlarda sürdürülen yol yapım ve
üretim etkinlikleri de içme suyu kalitesini
ö n e m li ö lç ü d e d ü ş ü rm e k te d ir
(G Ö R C E LİO G LU, 1984).
O rm a n la rın / suyun k alitesi,
mikron ve rejimi üzerinde bir çok etkileri
v a r d ır .
Ö rn e ğ in ;
y a p ıla n
araştırm alarda, orm anlık alanların,
çevresindeki alanlara-oranla % . T5 % 5 0 d a h a fa z la y a ğ ış a ld ığ ı
saptanmıştır. Ormantar, aldıktan yağışın
% 4 4 ünü kullanılabilir dere akışı yani
su ürünü haline getirirken, orm an
dışındaki a lan lard a bu oran % 14
o la ra k belirlenm iştir. Bitki kökleri
çıkardıktan C 0 2 ile: toprak suyunun
çözündürme gücünü artırarak ve dgaç
köklerinin kayaların çatlakları arasına
girerek kayaları parçalam ası sonucu
toprak derinliğini artırır. Böylelikle
toprakta tutulan su miktarı da artar
(Ç E P E L , N .1 9 8 6 ). A y rıca orm an
ekosistemleri su rejimini düzenlemesi
yanında, suyun depolandığı toprağı
erozyondan koruması, su havzalarında
önemli can ve mal kayıplarına neden
olan sel ve taşkını oluşu m la rint da
b ü y ü k ö lç ü d e a z a lt m a k t a d ır .
O rm an ekosistemlerinde su ve
toprak koruma fonksiyonlar birbirinden
ayrı olarak düşünülemez. Toprağın
erozyonla yok olm ası d em ek; bitki
örtüsünün yok olması, toprakların su
d ep o la m a g ü çle rin in a z a lm a s ı,
v e rim s iz le ş m e s i, su k a lite sin in
bozulm ası, baraj göllerinin taşıntı
materyallerle dolması, sel ve taşkınlarn
o lu ş m a s ı d e m e k tir. T ü m bu
olumsuzluklar canlılar ve ontann yaşam
ortamlarının bozulmasına neden olur.
Yurdumuzda topraklann erozyonla
taşınması konusunda en etkili ve yaygın
Orman ve Av
«Ota*«öaOtü-OMr
ıaım om u tu na hGg6m.üM
aın--- ao'ûoı
f& it& rm hvms* *
: H anla No 1. Dim O rm an İşletme Şefliği
işletme Sınrftan Haritası (1 9 9 7 -2 0 0 6 yıllan)
otar» su erozyonudur. Su erozyonunun
ik ile d iğ i alan yaklaşık 6 6 ,9 milyon
rektör civarındadır. Ülke yüzeyinden bir
yikia kaybedilen toprak miktarı yaklaşık
1,4 m ilyar tondur. S a d e c e tarım
alanlarından kaybedilen verimli toprak
miktar! ise yaklaşık 5 0 0 milyon ton/yıldır.
Erozyonla kaybedilen'bir başka değer
-ise si/dur. Kaybedilen toprak yüzünaen
her y.-i yaklaşık 5 0 m ilyar m 3 yağış
•bepotanamamakfadır. Barajlar ve yeraltı
şutaf! da erozyonun etkilerinden nasibini
alm aktadır. Yerinden kopup giden
topraklar, baraj göllerini dolduraraksu
depolama hacimlerini azaltm akta ve
baraj kullanım ömürlerinin kısalmasına
neden olmaktadır. Dolan barajlarda
ise su yerine top rak tutulm uş olur
(w w w .a sik v e y se l.c o m / ero zyo n
kontrolü).
Hidrolojik fonksiyon gören orman,
(aban suyunun, akarsu, tatlı su gölü,
gölet ve b arajlard ak i suların temiz-,
tutulmasını, su kaynaklannın sürekli ve
düzenli olmasını sağlayan ormandır.
A s lın d a o rm a n lık a la n la r ,
Ormansız alanlara, göre su verimini
olumsuz yönde etkilemektedir. O rm an
örtüsünün yoğunluğu arttıkça su verimi
de buna bağlı o larak azalm aktadır.
Ancak bu konuda ormanın en önemli
fonksiyonu, su rejimini düzenlemesi,
suyun a z oldu ğu d ö n em lerd e su
kaynaklarının beslenmesinin garanti
altına cimması ve suyun temizlenerek
kalitesinin arttınlmasıdır.
Çoğu zam an aynı aland a yer
aîrnolan gereken hidrolojik fonksiyonla,
toprak koruma fonksiyonunun genellikle
çatışm a Halinde o ld u k la rı d ikkat
çekicidir. Su k ayn ak la n , akarsu su
toplam a h a v z a la rı, g ö l, gölet ve
Orman ve Av
b a rajlard a bir yan d an d ah a ço k su
olm ası arzu edilirken, bir yandon de
ülkemizin topoğrafik şan la rı dikkate
a lın d ığ ın d a to p ra k ero zyo n u n d a n
o lu m su z y ö n d e e tk ile n m e le rin in
önlenmesi de çok önemlidir. Hidrolojik
fonksiyon gören bir orm anda daha az
göğüs yüzeyi bulunması arzu edilirken,
toprak koruma fonksiyonu gören bir
orm anda da aksine daha fazla göğüs
yüzeyinin bulunm ası istenilmektedir.
K e z a , to p ra k ko ru m a o rm a n ın d a
tabakalı bir yapı istenirken, su üretimi
açısında da maktalı bir yapı daha uygun
olmaktadır. (O G M ,2 9 1 sayılı tebliğ).
SU KAYNAKLARI KORUMA
ALANLARININ BELİRLENMESİ
İçm e suyu tem in e d ile n ve
gelecekte tem in edilmesi plan lan an
ala n la r, ilgili kurum , kuruluş ya da
uzmanlarca belirlenmiş, önerilmiş, içme
ormantar, v z m o f’İ û K d soğöfe o ç s|ş p b n
b e l idenm iş sîıco, koptrao v e içm ece
o la n la rın ın efrat.'rtco ta o rm a n iç r.
hidrolojik fonksiyon g ö re c e k o r n -c:mor
o larak seçilirler.
P lan ü n ite sin d e *; Su k o ru m a
orm anlarım ayırırken; O rm a n İşletme
M üdürlüğü, DSİ Bölge M üd ürlüğü. il
Ö z e l İdareleri ve Belediyelerle s * ye
g eçe re k, m evcut b a ra j ve oâfetlerin
yerleriyle, ileride yapılm ası düşünülen
b a ra j ve g ö let o la n la rın ın y e n e r;,
birikm esi sa ğ la n a n suyun k u lla n ım
omoonın ne olduğu (içme-sula m a ;, sel
tehlikesine açık akarsu ve havzakm r.
isimleri gibi bilgiler elde edilmeye çoLş.«r.
Hidrolojik fonksiyon görecek orm anlar
sınırlandırılırken su toplam a havzaları
dikkate alınarak sınırlandırma sırtlardan
geçecek şekilde yapılmalıdır. Su toptama
havzası plan ünitesi sınırlarını aşıyorsa
komşu plan ünitelerindeki h a vza le r cici
hidrolojik fonksiyonlu orm an lar olarak
aynım a lıdır.
T o p lu m larin b ilin ç d ü zeyin in
yükselmesi, orman ürün ve hizmetlerine
plan taleplerin çeşitlenmesi ve orm an
k a y n a k la rın ın sü rd ü rü le b ilirliğ in in
u lu s la ra ra s ı b o y u tla rd a d a ö n em
k a z an m asıy la birlikte o rm a n la rd a n
f a y d a la n m a a n la y ış ın d a k ö k lü
değişm eler olmuştur. Yurdum uzda ilk
defa 19 8 9 yılında, İstanbul-Bahçeköy
F o n k siy o n e l O r m a n A m e n a jm a n
P la n la rıy la su k a y n a k la rı ve b a ra j
havzaları " Hidrolojik Fonksiyon" adı
airmda ayntarak planlanmıştır. O rm an
a m en ajm an p lan ları 2 0 0 0 yılından
2008
i
V
v.
N3C > \V >
X V ?# ' Ckp tx>
W V < K!*NMNMN^ v V ^ ^ D ü $l*\V
Sw v\Hi\>s.'vv jfn
iı^ |(n ^ ı
v V v V 'V C
Ptan
ir t ıp * o** sd *. & ‘ \ x ^
i**' cvğr s»V^v x v v ^ ik » unmçfcn
tsfc v<^' S A .'.' 'oo'vtçkıoi'1 bubırini
"i*.', ,> t> 'V ;>‘0 svH;şm«mesi
r«k»
x>^cs»\on (su koruma
"V 'f1* *.'' sa»war» som an erozyonu
>>v" g ■*X"C'V ko ru m a o rm a n ı)
'vsr-<\\ v ^•çi'iektedir. Su koruma
- " O - x v ”>00 su yu n m ik ta rın ın
$t--; ' - x «nc*do s uyun depolandığı
sİ o»civm n taşıntı m ad d elerle
vs< ' önlemek de önemlidir. Büyük
yapılan baraj göllerinin
ş n i ro d o rte rle dolması sonucu, su
x c -; ' " ü hacim leri azalm akta ve
■e k o n o m ik ö m ü rle rin in
x m csm a ned en o lm a k ta d ır.
S U
K O R U M A
ÎM A N L A R I N D A Ö N L E M L E R
Sadece su veriminin önemli ve
~ c o ’ c c oiduğu yerlerde aynı yaşlı,
şfetas ormanlar oluşlurülmalı, gerek
»erimini artırm ak, gerekse ham
tsabs oluşumunu engellem ek için
reşoere k ap alılığ ı kırılm alıdır, bu
edenle gerekli olan yerlerde erozyon
iorumo tedbirleri de alınmalıdır. Suyun
eSte ve sürekliliğinin önemli olduğu
e re rd e labakalı ve değişik yaşlı bir
■cp tercih edilmelidir. Hidrolojik ve
ak koruma fonksiyonlannın aynı
and a görülebilmesi için karışık
m e şc e re ie r y e tiştirilm e li, b a k ım
~ ü o o h a le ie riy le k a rış ım te şv ik
ESsmeKdlr. Büyük alanlarda traşlama
öpâraamolıdır.
Su k o ru m a a la n la n n d a id a re
sureleri a ğ a ç tü rlerine göre d eğişim
aâsaerm ekte birlikte k ız ılç a m a ğ a ç
û r-o a e i 5 0 - 2 0 0 yıta, karaçam a ğ a ç
G n rta e T 8 0 - 2 4 0 yıla çıkabilmektedir.
S a u o e r bu a la n la rd a ki id are süreleri
« s a ç s r t a c 6 0 , k a raçam d a 1 0 0 - 1 2 0
. * z ' a r a s ın d a y d ı. S u k o r u m a
z r - r r K r t T o a eskiye nazaran (göreceği
■ w * « e g ere; d o n a a z b alam etalon
ro e s rc ş R 'v jm o k ta d ır (a m a ç b o l su
> *r~ » işe sfe tad a verilebilm ektedir).
>„ « « crv/rc o rm o n ie m d a tra şla m a
& G T -K T - m ta rta üç h e ktara k a d a r
venftr v y x atanlarda eskiden 2 0 - 5 0
■*.«*'o v c o la b ilm e k te y d i.
a o” tarda ise su
4r«SsBc A Ş M m e -m erazyon kontrol
y& V n aiar ,cp«^ < *iad*r. Yerleşim
işletm e sınıfı o la ra k planlanm ıştır,
2 0 0 7 - 2 0 1 6 yılları için IV. yenilemesi
yapılan plan ünitesi (plan ünitesinin
sınırlan değişmemiştir) Kızılçam üretim,
K a r a ç a m -4-G ö k n a r-l-S e d ir üretimi
D o ğ a y ı k o ru m a , K ızılç a m toprol,
korum a, Kızıiçam + M eşe su koruma
ve K a ra ç a m + K a rışık su korum a
o rm a n ı, o lm a k üzere altı işletme
eopiyçvı konitol, mera ıslah, korum a
ve iyileş- tirm e (re h a b ilita s y o n )
çalışm aları yapılmaktadır.
D İM
B A R A JI Ö R N E Ğ İ
Bu
b ild ir i
ile
o rm a n
e k o s is te m le rin in su k a y n a k la r ı
potansiyelleri üzerine etkileri, su korama
a la n la r ın ın
b e lir le n m e s i v e
planlanm asının ne şekilde yapıldığı
Tablo 1. Dirn Planının Eta ve Genci
tirme Alanı Açısından Karşılaştırılması
Genç.etası (Son
Bakını etası (ara
Toplam eta
Gençleştirme
basıiat) m3
hasılat) m3
M3
alanı Ha.
1997-2006
80380
72580
152960
393,0
2007-2016
20900
38167
59067
99,8
Farklar
- 59480
-34413
- 93893
- 293,2
Farklar % si
-74,0
-47,4
-61,4
-74,6
Plaıı Dönemi
konulannda çalışmalar anlatılmıştır. Bu
b a ğ lam d a A n talya O rm a n Bölge
Müdürlüğü, Alanya O rm an İşletmesinin
a m a c ın a a y r ıla r a k p la n la m a s ı
yapılmıştır. Planlama esnasında bu ana
işletm e a m a ç la rı y a n ın d a , Yaban
TaHo
X
Dim Barajı
1© N o :1 . Dim Barajı Ana Gövdesi
DİM BARAJI
tigrajın yari
Ağarstıyu
Afnaeı
Alanya-Antalya
Dim
Irrigation, energy,
Sulama, enerji, içmedomestic and
kullanma ve sanayi
industrial vvater
suyu temini
supply
Construction starting year
İrşaalın başlama yılı
tıpı
ÖSvdft hacmi
yvHtjaklliİ (talvegden)
Beton yüzlü
kayadolgu
Concrete face rockfill
4 093 000 m3
123,5 m
Nornısl su kolunda göl
thacmi
Normal su kotunda göl
atam
İ
4,70 km2
Sulama alanı___
__ „ _______
yopıimıştır.
{ VklA Oratlm___________
Di m O rm an İşletme Şefliğine dit orman
a m e n a jm a n p lan ın ın ya p ım ın d a
fo n k s iy o n e l iş le tm e a m a ç la r ı
kullanılmıştır. Dim planı 1997—2 0 0 6
yıllan için yapılan planda Kızılçam ,
Kanşık (karaçam + göknar+ sedir) ve
M uhafaza Karakterli olm ak üzere üç
Tabk) 2.
Hayatını Korama ve Geliştirme alanlan,
Rekreasyon alanlan yan am açlar olarak
değerlendirilm iştir. Plan ünitesinde
hidrolojik fonksiyon dışındaki diğer
fo n k s iy o n la rd a da fa y d a la n m a
düzenlenirken hidrolojik fonksiyonu
destekleyecek şekilde düzenlem e
Dim P la n ın F o n k s iy o n e l O la r a k K a rş ılo ş h n lm a s ı
Üretim ormanı
Koruma ormanı
Toplam ormanlık
(Ha.)
(Ha.)
alan (Ha.)
1997-2006
12)38,0
3576,5
15714,5
2007-2016
2195,2
13543,4
15738,6
Farklar
-9942,8
+ 9966,9
+ 24,1
Faiklar % si
-82,0
+ 278,7
+ 0,2
Plan dönemi
.
Orm an ve Av
Tablo 1 ve 2'de 1 9 9 7 -2 0 0 6 ile
2 0 0 7 - 2 0 1 6 yıllarına ait planların
rakamsal değerleri karşılaştırılmıştır.
Eski plan dönem inde kızılçam
için 6 0 yıl, karışık işletme sınıfı için
100 yıl idare süresi kararlaştırılmışken,
bu plan döneminde kızılçam üretim
80 yıl, kanşık üretim 160 yıl, doğayı
karumo 3 0 0 yıl, toprak koruma 150
y İ, kızılçam su korum a 1 5 0 yıl ve
kanşık su korum a işletme am açlı
ormanlarda da 2 0 0 yıl idare süreleri
kabul edilmiştir.
Dim Barajının (foto 1,2) yapılış
amacı; sulama, enerji, içme-kullanma
suyu ve s a n a y i suyu tem inid ir.
Barajın kuruluş am acı sadece
bol su ya d a kaliteli su tem ini
o lm a d ığ ın d a n , su k o r u m a
ormanlannda uygulanacak silvikültürel
uygulamalar, barajm tesis am acına
O rm a n v e A v
Purpose
Type
Height (from river bed)
Reservplr volüme at
normal vvater surface
elevation
Reservoir area at normal
vvater surface elevation
tnigatton area
Capacity
Annual generation
uygun olmalıdır. Yani sadece bol su
üretimi am açlansaydı bakım etalan
arttın lıp , suyun b a ra ja d a h a bol
m iktarda ulaşm ası sa ğ la n a b ilird i.
A ncak yapılacak bu m üdahale hem
kaliteli su üretimini engelleyici ve hem
de yörenin topoğrafik şartlan nedeniyle
erozyonu artına sonuçlan doğurabilirdi.
Yapılan planlam a ile tüm am açlan
gerçekleştirecek tedbirler alınmıştır.
SO N U Ç
S o n u ç o la r a k o r m a n c ılık
ç a lış m a la r ın a b ir bütün o la r a k
b a k m a lıy ız . O rm a n e k o siste m i
içerisin d e y a p a ca ğ ım ız h e r türlü
ç a lış m a d a , sistem e le m a n la rın ın
birbirini etkilediğini, birbirleri arasında
hassas bir dengeye oturduğunu asla
unutm am alıyız. Ö nüm üzdeki süreç
d o ğ a d a k i ek o sistem lerin birlikte
değerlendirilerek, doğal kaynaklann
p la n la n m a s ın a d o ğ ru gitm ektir.
Su kaynaklan ve erozyon o laylarına
havza bazında bakıp, farklı sektörlerin
aynı a m a ç için yaptıkları p lan lan n
k atılım cı b ir a n la y ış la , u y g u la m a
p la n la n halin de ortaya ko nulm ası
d a h a doğru olur. O rta k çalışm aları
protokollere değil, konuyla ilgili yasal
temellere dayandırm ak kalıcı ve etkin
olm alarını sağlayacaktır.
Kayn a kça
1- ASAN, Ü. Orman Kaynaklarının Çok
Amaçlı Kullanımı ve Fonksiyonel
Planlama.
İ.Ü-Orman Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 40,
Sayı 3 , 1990
2- ASAN, Ü .Ş E N G Ö N Ü L,K . Orm an
Formlannın Fonksiyonel Açıdan Korşılaşhnlması
İ.U .O rm an Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 3 7 ,
Sayı 4 , 1987
3- ÇEPEL, N. Barojlann Yukan Yağış
Havzalan İçin Arazi Kullanım Planlamasının
Ekolojik Esasları. İ.U.Orman Fakültesi DergisüSen
b, Cilt 36, Sayı 2 , 1986
4- FAO State of the Worid's Förest 2005
5G Ö R C E L İO Ğ L U ,E . İ.U .O rm a n
Fakültesi Dergisi, Seri B, Cilt 36,Sayı 2 , 1986
6KO CH ,E. Ursochen und Hinteıgrürıd
der Walderstörung (İn ıH ER KEN D ELLJ 1995
7GERAY,U. Ormanlar ve Su FwtıLo4a
Çekülvakfı.org.tr
8O G M . SİLVİKÜLTÜR YÖ N ETM ELİĞİ
Oımanlanmızda Uygulanacak Silvikültüre!
E sas ve İlkeler, Tebliğ no 2 9 1 , 2 0 0 4
9- www .asikveysel.com ./ erozyon
kontrolü
Mart - Nisan 20 08
Şifasında her fırsatta da bu a ğ a ç la n d ırm a la r
,s»rtdan b a ş ıb o ş h a y v a n o tla t m a c ılığ ın d a n
Vfiyröklanûn çök yoğun sosyal baskı bulunduğunu
^ in iy o rd u m .
İki güne yakın süren bu gezi sırasında otlatm a
•orununu ortaya koyan çok sayıda keçi sürülerine de
fOsHanmışir.
Benim heyetten ayrılm a ve vedalaşm a zam anının
ruMidiğınde isviçre'li bilim adam ının tercüm e edilm iş
»fifidiTÖ çok zor anlam ıştım . Sorunu tam anlam ıyla
ortaya koyan çok çarpıcı sözü hala unutmam mümkün
değildir. “ KEÇ İLER PARSLARI YEM İŞ" bu sözü birkaç
kez tekrarladı ve herkes aynı anlayışta birleştiğinde,
keçilerin sürekli ve yoğun şekilde otlatılmaları sonucu
yîH|i ödünün ve orm anın yenilenm esini sa ğ layacak
alem gençliklerin devam lı yenerek doğanın zam anla
iliinmesiyle orm an içinde barınan PARSIN ve diğer
orrnon faunasının da yok olm aya m ahkûm olduğu
bu g e zin in so n u c u o la r a k ö z e tle n iv e rm iş t i.
A n a d o lu 'n u n yeşil ö rtüsü itib a riyle g e çm işin i bu
anım la biraz tan ım am ız ü zerin d e;
Daha
da
gecikmeden
Anadolu nun çölleşmesi evresine son verip
yeşile bürünme çağma geçmenin yolu
nadolu'nun yeşil örtüsünün
Latince bir atlas ile, yine Latince kalın
asırlar içinde ne denli silinmiş
tarihi bir kitap bulunmakta idi. İlgili kitap
bir anım la ortaya koyarak,
ve atlastan 12 0 0 'lü yıllard a Sultan
bunun tabii bir sonucu
Dağlarının çok güçlü sedir ormanları ile
olarak da üzerinde yaşadığımızkaplı
vatan
olduğu , bu ortamlarda da yaban
toproklannın ne derecede yok olduğunu,
hayatının en vahşisi olarak "Anadolu
doloyısıyio işin vahametini ve bu kötü
Parsı'nın (Panthera pardus tulliana)"
g id işatın en azın d an bir seviyede
bulunduğu anlaşılıyordu.
frenlenmesine imkan verecek tedbirlerin
Bu gezi sırasın d a bana sık sık
neler olabileceğine ilişkin görüşlerimi
tekrarlayarak sord ukları, güçlü sediı
burada belirtmek istiyorum.
ormanlarının en
1983 yılının Haziran ayı idi, Ankara
yakın olarak nerelerde bulunduğu
G azi Üniversitesi Öğretim Üyelerinin
yönünde oldu. Ben de bu yörede ve
yabancı bir zoolog ile birlikte, Konya
y a k ın b ö lg e le r d e d o ğ a l s e d ir
Suttan Dağlannda yaptıklan bilimsel bir
ormanlarının bulunmadığını belirterek,
o ro ştırm a g e zisin e iki gü nlüğü ne
o yörede gerçekleştirmekte olduğumuz
katılmıştım.
sedir ağ açla n d ırm aların a verdiğimiz
İsviçre'li bilim ad am ın ın elinde
önemi belirtmeye çalıştım. İzahatlarım
a
Orman ve Av
—Yetkili ve u z m a n la rd a n sık ç a d u ym ak ta
olduğumuz gibi her yıl erozyonla 5 0 0 milyon ton
toprağın göz göre göre Anadolu'nun bağrından kopup
gitmekte olduğu, yani yurdumuzun devam lı surette
kort kaybı içinde bulunduğu, son günlerde de yaşanan
sel, heyelan (kışın çığ) afetleri ile de (Istanbul'daIzmir'de, Senirkent'te vb.) doğanın, bir bakım a
ilahi gücün bizlere uyarılarda bulunduğunu artık
hütün samimiyetimizle kabul etmemiz gerekir.
— A rtık a y a n -b e y a n ca n ve m al
varlığımızı tehdit eder durum a gelen
E R O Z Y O N C A N A V A R I'n a k arşı
süratle köklü tedbirlerimizi belirleyip
hayata geçirmemiz kaçınılm az
duruma gelmiştir.
-Aksi halde yani daha
da g e c ik ild iğ in d e ; bu
günkü
tarım
a la n la rım ızın gün
gün
gücünü
kaybetm esinin
ilerisinde, artık
y a şa n a c a k
şo k b ir
afette
I E L
N IN O ) b u ra la r v a ta n s a th ın d a d ü kü m s ü re n
çölleşmenin girdabında boğulmaya mahkum olacaktıir.
A y rıc a , dev y a tırım la rla g e rç e k le şm iş te sisle r ve
g e rç e k le ştirilm e c e b u lu nan b a ra jla rd a ru sû b a ria
d o la ca k kısa bir süre içinde ö m ürlerini d o ld u rarak
görev yapam az durum a gelecektir.
Türkiye'nin gündem inde son yılla rd a, ekonom ik
so run lar, terörist a k ım la r, ön p la n d a buiunm o kto,
bunları zam an içinde elbette çözüp a şacağ ım ıza
hepimiz
inanmakta isek d e ; ülkemiz gündemine
g e re k e n e tk in lik le g irm e m iş o la n ,
Tü rkiye'nin en büyük so run u, kan
k ayb ı ve en b ü yü k d ü şm a n ı
d u ru m u n a g e lm iş o la n
E R O Z YO N TERÖ RÜ YLE
k a r ş ı
M il
ş e f e r b e rl iğ i m iz i
g e c ik t ir d iğ im iz
o r a n d a a c iz
k a lıp , ona
yenik
YÜZYIL BOYUNCA ORMAN ALANLARIMIZ YARIYA İNMİŞTİR
I I İ M PMfi demekİç İn
eceğimizi artık hepim izin bilm esi gerekir. Yine
u n çözüm lenm esinin bir O rm a n B akanlığının
- kalkabileceğ i dava o la ra k da görülm esi asla
ie m e z , a k s i h a ld e d a v a n ın v a h a m e tin in
m adiği ortaya çıkacaktır,
konusu M illi davaya birçok kam u kurum unun
sağ layacak, yine ağ açland ırm alara finansm an
a önem li im kan lar getirecek 4 1 2 2 Sayılı M illi
>dırma Seferberlik Yasası 19 9 5 yılında yürürlüğe
r.
milli d ava y a yönelik ilgili kanu nla ço k büyük
■itilmiş ise de bu d avan ın boyutları ve vaham eti
ilerek a y rıc a ; Ülkem izin birliğ in i, bütünlüğünü
n arın ı k o ru m a k la g ö re vli en az 7 0 0 .0 0 0 'in
d e k i M e h m e tç iğ i b ü n y e s in d e b a r ın d ır a n
n u z , Ö n c e lik le A n a d o lu 'm u z u gün be gün
“ tn erozyon can avarın a karşı bu d inam ik gücün,
kaynına da deva olm ası neden düşünülem ez.
- 1 8 a y g ib i s ü re v a t a n i g ö r e v y a p a n
jetçığ in bu süre iç in d e uygun z a m a n la rd a
m a toplam iki aylık sürede) 6 0 0 - 8 0 0 adet fidan
s :, b ir e ğ itim p r o g r a m ı ç e r ç e v e s in d e
küdüğünde ve 2 . M ehm etçiğin de 1 ha a la n ı
n n cıracağ ı dikkate alın dığınd a yıllık en azından
« 0 - 2 5 0 OOOha u la şa c a k bir a ğ a ç la n d ırm a ve
« m u h a fa z a ç a lış m a s ın ın y a p ıla b ile c e ğ i
-konu her yönüyle tartışmaya ve görüşmeye
'o rc t bu hususa işlerlik getirilm esinin yolları
» e bugün O rd um u z bünyesindeki m eslek
mizde, ihtiyaçları açısından Doktor,
reSeriber Hekim, G ıd a Mühendisi, Bilgisayarcı
•e* grupkın daim i, yani m uvazzaf subay olarak
P J P * çtfkkoie a h n a r a k , bu b ü n ye iç in d e
vaptiracak-yönlendirecek m uvazzaf
w r M öhencfaterinin de yer alm a sı (burslu
tem ini de m üm künd ür) san ırım
r * ' husus değildir.
işte ordum uzun bünyesinde m u vazzaf o la ra k yçr
a la c a k O rm a n M ü h e n d isle rin in e ğ itic iliğ in d e belli
p e riyo tlarla ve m uhtelif y ö relerd en tah sis ya p ıla ca k
orm an arazilerine y ap a cakları a ğ a ç la n d ırm a la r ile bu
m illi d a v a y a ç o k ö n e m li d e ste k le r sa ğ la n a c a k tır.
Bu vesile ile de kırsa l kesim d en-kentten gelm iş
Mehmetçiğe yeşile ve doğaya karşı bir kültür aşılanacağı
görüşü ile konunun her yönüyle irdelenm esinde yarar
görm ekteyim .
— Bilindiği gibi m illi h islerim iz a y a ğ a geldiğinde
d e , Ü lkem izin bir zerre taşını d ahi kim seye vermeyiz
diye kükreriz a m a A nadolu'nun bağnndan her yıl 5 0 0
milyon toprağın erozyonla akıp gitmekte olduğunu da
sık sık söylem ekten başka bir şey yapm adığım ızı, yani
köklü tedbirleri bulm ada ve ham leye geçm ede bugüne
k a d a r fa z la s ıy la g e c ik ild iğ in i a rtık fa rk etm eliyiz.
— Ne k ad ar gecikilm iş olsa da yukarıda belirttiğim
"A ğaçlandırm a Seferberlik Y asası" 2 6 .7 .1 9 9 5 gün ve
2 2 3 5 8 s a y ılı R esm i G a z e te d e y a y ın la n m a s ıy la
m eselenin yasal bir m ecraya sokulm ası hususu bana
g öre ço k m utlu bir b a şlan g ıçtır. En büyük dileğim ,
ilgili yasayla göreve davet edilen başta Milli Savunm a,
M illi Eğitim , T arım -K ö y işleri, İçişleri B a k a n lık la rı ile
D evlet Su İşle ri, K a ra y o lla rı G e n e l M ü d ü rlü kleri ve
y in e O r m a n Ü rü n le ri k u lla n a n tüm k u ru m ve
müesseseler bütün inanç ve güçleriyle bu davaya sahip
ç ık a ra k bu M illi A ğ a çlan d ırm a Seferberliğine olanca
güçleriyle destek verm eleridir.
Yine Ulu Ö n d e r A tatü rk'ü n deyim iyle, "Tabiata
sayg ı a k lın ic a b ıd ır" in a n c ıy la , m evcu t d oğanıno rm a n la rın en a z ın d a n a y n e n k o ru n m a la rı da
s o r u m lu lu k la r ım ız ın en b a ş ın d a g e le c e k t ir .
— Topraksız vatandan söz edilem eyeceğine göre,
— Ü lk e n in o r m a n la ş m a s ın a M e h m e tç ik le
b aşlan m alı ö n ce ,
— O gücün seferber edilm esine start verecek bir
hükm e,
— Acil ihtiyacımız va r gelecek nesillerin hürmetine,
Orm an ve Av
çare
geçmektir
20.Yüzyıl boyunca Ülkemizin ve
özellikte kırsal kesimdeki nüfusunun
şiddetle yükselm esi aynı zam an d a
Anadolu topografyasının genellikle
1GÛ0 metrenin üzerinde fazla eğimli
dağlık a ra zile rd e n o lu şm a sı yine
özerinde yaşayan insanların sosyo­
ekonom ik koşullarıntn çok yetersiz
bulunması, ayrıca 2 0 . Yüzyılın ikinci
y a r ıs ın d a n
it ib a r e n
t a r ım a
mekanizasyonun ve suni gübrelemenin
hızla artarak girmesi,
Ne yazık ki m era ve orman
olanlarından büyük bir bölümünün
sürclle tarım alanlarına dönüşmesine
neden olmuştur.
M e ra v e o r m a n
a la n ı
ekosistemine haiz bulunan bu yerler ne
yazık ki;
Kısa zamanda toprağın yıkanması ve
yanlış larım uygulamaları ile kırsal kesim
halkına kısa bir müddet sonra gerekli
ekonomik katkıları sağlayam am ıştır.
Bunun ü z e rin e ta rım a la n ın a
dönüştürülen bu yerler terk edilmiş veya
bugün peyderpey terk edilmektedir. Bu
çerçevede yoğun nüfus artışı d a, çok
morlaşan geçim koşulları karşısında
Orman ve Av
Ülkemizin ana orman ağacı türleri içinde hızlı
gelişen türler olarak kavaktan sonra kızılçam,
kızılağaç ve kestane (4K -4K urtarıcı diye
tanımlanabilir.) türlerimiz açısından çok geniş
yerleşme alanı potansiyeli bulunmaktadır. Bu
türlerimizin kültürlerine süratle kamunun elindeki
4—5 sınıf tarım arazilerinde başlanılması teşvik
edilmesi gerekmektedir.
bugünkü en ciddi sorunlanmızın başında
yer alan büyük kentlere göçü yaratmış
bulunmaktadır.
Bilim ad am lannca bugün tanm
a la n la rı o la ra k m ü talaa edilen en
azından 6 milyon hektar düzeyindeki
saha için orm an alanı statüsüne haiz
koşullan içerdiği söylenmektedir. Orm an
envanteri verilerine göre de 2 0 ,5 milyon
hektarı geçen orm an alanı varlığımız
içinde 12 milyon hektara yakın bozuk
vaziyette ağaçlandırılm ası ve toprak
m uhafaza çalışm ası, yerine göre de
k o ru n m ası g ereken orm an a la n ı
bulunmaktadır.
Yukanda açıklanm aya çalışıldığı
ü ze re b u g ü n e k a d a r A n a d o lu
topraklarında süren gelişmeler daim a
mera ve onman alanları aleyhine tecelli
etmiştir.
Bu o lum su z sü re cin so n u n a
yaklaşıldığı düşüncesiyle kamuoyunda
doğa ve çevrecilik bilincinin günden
güne artmakta olduğu ve bu çerçevede
doğal orm anların odun değerlerinin
artık diğer fonksiyonlanndan çok daha
gerilerde kalm aya başladığı dikkate
alınarak, ülkemizin odun ihtiyaçlannın
z a m a n g e ç irilm e d e n b ü yü k b ir
b ö lü m ü n ü n y a p a y o rm a n la rd a n
karşılanması cihetine yönelmemizi icap
ettirmektedir. D a h a açık bir deyişle
e sa se n bu g ün a rz a ç ığ ı iç in d e
olduğumuz orman ürünleri
Mart - Nisan 2008
r
»yaçkîi'v■
" w \ \ s öm törifaraöft
^ \ W V * W V \ W W \ V C.~YKI»>
twk o wMt»n vc>*v"',^os’ ve bu
MCtaa» brv.-vv^ geş^feŞn sağfanrnosi
s Jk*o ..' \ !v\ t o \ korunması, iklim
►ş t umt>v %
ve stabilize içinde
yjfcüw>sSS■ -'*■.' jomoncfa üzerinde
jjc v 3«>r t o ’v
* ' \e turizm beldemizin
vss ofarck ekoturisrt fonksiyonunu
♦ •'V . w ,? c e o :
V « t v gelişmeler karşısında
"■ 'v- ■? mînde ve bozuk ve ıslaha
"-o'vrc vaziyetle bulunan 12 milyon
»akın bu s a h a la r ın
- »f\xNaş>*r>tmasj sorunlan karşısında
o-o Man içindeki ve çevresinde
scşaycn nsanlonn zilyetliğinde olan
öerssrş atanı niteliğine haiz 6 milyon
~?<*ar düzeyindeki bu yerlerin
so-*<o*ebrtce hızlı gelişen ağaç türleri
£g oğoçİGndınlmalan husus çok büyük
'•'■em; arz etmektir. Bunun temini için
devlerin öncelikle önderlik ve teşvik
ssn esi gerekir. 2023-30 Yıllarında
odun talep miktanmız bu günkü talebi teşvik e d ilm esi gerekm ektedir.
karşılamakta büyük zorluk çektiğimiz
Öncelikle Orman Bakanlığınca
(1/3 oranı gizli tüketimle omnanlardan çok çeşitli yörelerde bu türlerimizle ilgili
karşılanır) orman ürünü miktannın en model çalışm aları başlatılması en
azından üç katı ile ortaya çıkacağı önemli adım olacaktır. Konunun her
dikkate alındığında bu konuda çok yönüyle örnek ve cazibeli hale getirilmesi
gayesiyle her türün ıslah edilmiş
geç kalındığı da bir varlıktır.
hibridleriyle yapılacak ağaç tarımının
Bu hususa bilimsel anlamda
sulama ve gübreleme ile de kombineli
ağ aç tarım ına geçiş de denilir.
Ülkemizde Ağaç tanımına örnek olarak yapılması suretiyle 4 -5 sınıf tarım
oldukça yaygınlaşmış bulunan kavak a la n la rı ran tab l üretken hale
yetiştiriciliğini verebiliriz. Kavak getirilmelidir. Bu da Türkiye'nin geleceği
yetiştiriciliğine 3 0 —40 yıl öncesine ve yaşanabildiği ve daha açık bir deyişle
nazaran Devletin önderlik yapması erozyon te rö rü n ü n d a h a da
zamanı artık çok gerilerde kalmıştır. gelişmesinin önlenmesi ile doğal
Ülkemizin ana orman ağacı o rm a n c ılığ ım ız ın ve biyo lo jik
türleri içinde hızlı gelişen türler olarak zenginliğinin korunması için derecede
kavaktan sonra kızılçam, kızılağaç ve önemlidir.
Bu yönde; ya p ıla c a k işin
kestan e
(4 K -4 K u rta rıc ı diye
tanımlanabilir.) türlerimiz açısından çok çok-kaybedilecek zamanın kalmadığı
geniş yerleşme alan ı potansiyeli düsturu ve heyecanı ile ulu önder
bulunm aktadır. Bu türlerim izin Atatürk'ün "tabiata saygı aklın icabıdır'1
kültürlerine süratle kamunun elindeki ilk e siy le bu d a va m ız ı zam an
4—5 sınıf tanım arazilerinde başlanılması geçirmeden dört elle sarılmalıyız.
Türkiye
eleştirilmiştir.
2 7 .1 1 .2 0 0 6 g ün lü yönetim
kurulunda alınan 1 ve 2 no.lu kararlarla
Vakfen kapatılması ve onayının alınması
için Mütevelli Heyet'in 1 5 .1 2 .2 0 0 6 da
to p la n m a s ı k a r a r la ş t ır ılm ış t ır .
1 5 .1 2 .2 0 0 6 günü to p lan an
Mütevelli Heyet üye tam sayısının 2 /3
çoğunluğunu sağlayarak, 23 oyla ve
oybirliği ile kapatm a karan alm ış ve
yönetim kurulunu yetkilendirmiştir.
Yönetim kurulu kapatma halinde
Vakfen mal varlığının geleceği hakkında
Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile
görüşmüş ve olası olumsuz sonuçlar
otmamosı için yine Mütevelli Heyeti
to p la n tıy a ç a ğ ır a r a k k o n u n u n
çözümünü istemiştir.
1 4 .0 2 .2 0 0 7 tarihinde toplanan
Mütevelli Heyet yine 2/3 çoğunluk ve
2 3 oyla Vakfen m al varlığının Türkiye
O rm an cılar Dem eğine devredilmesi
iç in V a k ıf S e n e d in in 1 8 . m a d .
Değiştirilm esi k a ra n a lıp yönetim
kuruluna yetki vermişti.
Yönetim kurulu senet değişikliği
için, Noterde senet değişikliği tadilini
fiyi'ids
; ■1 r Genel Mü d. yap arak A nkara 18. Asli ye Hukuk
c it e ttie e ıv c * #oç*»(Xi incelem eler Mahkemesinde dava açmıştı. 18. Asliye
sonurdMrfd . nedenlerden defayı Hukuk Mahkemesi senet değişikliği ile
Vakıf Senedi 1 4 .07.2001 tarihli
tem » Gezefe'de yayınlanan ve Vakıflar
S-ö-ge Müdürlüğünün 0 4 .0 9 .2 0 0 1
tebliği ile kurulması tamamlanan
Türieve Orm ancılar Vakfe 0 8 .09.2001
sarihinde toplanan Mütevelli Heyet
topianesndo Yöne#m kurukmu seoniş
yönetim kurulunun 0 9 .0 9 .2 0 0 1
<0*8 toptan!» de faaliyetine başlamıştı.
M ü te v e lli H e y e ti; T ü rk iy e
.nefer Demeğinin O lağan Genei
*u*taftanndo o luşan Vakıfta 2 0 0 2
Nbscn.. 2 0 0 4 Nisan ve 2 0 0 6 Nisan
d o ğ an seçunteri sonucu değişerek ve
• f 'srz z ça lışm a la rın ı sü rdü rd ü.
n-i'u-uş a m a c ın d a , Tü rkiye
v 'r ıe r .c ılo r
D e r n e ğ in in
M ı ı i ı f l ıı ı i f ş f t j görevler olan Vokrf,
aemo t o n a f a ı Türkiye O rm an cılar
eted eğ y’ stn iktisad i işletm esinin
~,v> -egerekfs işlemleri üstlenmesi
d w j c « faat e t e ni azaltmış ve giderek
üçse gejrtKşör.
3C06ye» sonuna dek faaliyetleri
MMevedi Heyet ve Yönetim
t c p io n t r lo r m t d a h i
c wi,n Vakrf 2006 Haziran
ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğüne görüş
sormuş ve "M al varlığının kurucuya
dönm esinin vakıf hukukuna aykırı*
olm ası nedeniyle senet değişikliği
gerçekleştirilememiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi kararına
itiraz edilerek Yargıtay'a başvurulmuş
ancak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi de
Asliye Hukuk M ahkemesinin kararını
oybirliğiyle onaylamıştır.
Senet d eğ işikliğ in d en sonuç
alınam am ası üzerine yönetim kurulu
0 3 .1 2 .2 0 0 7 günlü toplantısında, Vokrf
Senedinin 3 . mad. Kapsam ında, 20'
22 Mart 2 0 0 8 tarihlerinde yapılan IH.
U lu s a l O rm a n c ılık K o n g re sin in
giderlerine katılma karan alarak, bu
kanann onaylanması için Vakıflar Bölge
M ü d ü r lü ğ ü n e b a ş v u r m u ş t u r .
V a k ıf la r B ö lg e M ü d ü rlü ğ ü
1 8 .1 2 .2 0 0 7 gün ve 1 1 5 5 9 sayı!*
yazısıyla harcam a için izin vermiş ve
buna dayanılarak Türkiye Ormancılar
Demeği’nin gerçekleştirdiği III. Ulusal
O rm a n c ılık Ko ng resind e kon gre
m o sra fla rı o la ra k 1 9 .0 8 6 YTtharcanmıştır.
Fesih çalışmaları devam edilerek
sonlandınlacalctır.
TÜRKİYE ORMANCILAR
DERNEĞİ
ASSOCIATION TURC - THE FORESTER’S ASSOCIATION OF TÜRK E Y
KURULUŞ TARİHİ: 1924
Sayı
Konu
. 2.2.1/58
: Demek
2 5 .0 3 .2 0 0 8 -
Ankara
Sayın; VEYSEL ERO Ğ LU
Çevre ve Orman Bakam
ANKARA
Demeğimiz adına, Ormancılık Eğitiminin 150. yılı nedeniyle düzenlediği etkinlik ile ilgili, Ormanlanmızo
Sahip Çıkalım Birliği adına yazdığımız yazılara ve görüşme taleplerine bugüne kadar olumlu bir yanıt alam adık.
Bugüne dek çeşitli bakanlarla çalışma olanağı bulduk. Ancak, hiçbir bakandan demeğimize karşı bu tür
bir ilgisizlik görmedik.
Demeğimizin Ormancılık Eğitiminin 150. yılı nedeniyle orman fakülteleri ile birlikte düzenlediği ve 20-22
Mart tarihleri arasında Ankara içkale Otel'de yapılan 9 orman fakültesinden çok sayıda öğretim görevlisinin, öğrencilerin
ve bizzat 8 orman fakültesi dekanının katıldığı III. Ulusal Ormancılık Kongresine olan ilgisizliğinize de bir anlam veremedik.
Demeğimiz uzun yıllar mesleğin tek ve en etkili örgütü olarak faaliyetlerini yürütmüştür. 83 yıllık yaşamında,
çeşitli yasaların çıkmasını ve ODTÜ Ormanı gibi birçok sahanın ağoçlandınlmasını gerçekleştirmiştir
T ü rk iy e
Orm ancılar Demeği, hiçbir siyasi partinin ya da siyasi görüşün payandası olmamış, hiçbir çıkar beklentisi içerisine
girmemiştir. Politik dayatmalara ve diretmelere girmeden, mesleğin ve meslektaşın sorunlarına bilimsel ve teknik ölçütler
içerisinde çözüm önerileri getirilmiş ve geliştirilmiştir
Bu nedenlerle, Demeğimizin Çevre ve Orm an Bakanlığına gösterdiği bu duyarlı yaklaşımlarına karşı
takındığınız duyarsız tavrı şiddetle kınıyoruz.
TOD Yönetim Kurulu Adına
Mustafa YUMURTACI
Genel Başkan
Yaşar A T İM U R
Orman ve Av
Mart - Nisan 2008
M td N U T L E N
Si..,
'
v... .v^
,'''L '
t.' ''
■'■• c*v.», .-<* yürürlüğe
O ^-iir;c -or Dem eği
J > '• -w ^ G>.C$.20Q7 tarih
K©S.T!; cyOZetede
ÇL
4ı^
"': c '- î # * / Soğanlığından
* * SS’G s:ccr> tutulan karar,
w' " ' ^®9Börii, faturalar, 0ye kayıt
^s^ Sİ--r ' Ş-'^k <ayıi defteri, demirbaş
'jC~'sc . 3 e*rre hesabı defteri, alındı
ı25-;es: kov~oefieri, G e n e l Sekreter
•ST5" SA'rkAriT/R, Saymcn üye Ahmet
| | P t Sorumlu Serbest Muhasebeci
\ELEŞ ile denetlemeye
’i- KARAR DEFTERİ:
5 2 . I önem de 0 1 .0 1 .2 0 0 7 2 2 3 : .2 0 0 7 ta rih le ri a ra sın d a
^ 3F« K n ku-Ounun 22 oturumda 93
îS n p ^ a K i^ görijlm üşîüEi#:
- 2 - t .0 : .2 0 0 7 tarih 50.1 sayılı
i^ İHeoeSO T ü rk iy e O r m a n c ıla r
|§İBpSf9ğ?i^2ûÛ6^&ı Gider Bütçesinin
— r- m - , b û îç e l 2 4 8 .5 0 0 Y T L .
zz?~cs.~c «arşın gerçekleşen gider
'V-iaStçesirkn ise 2 8 0 .3 2 0 ,3 0 Y T L.
t*TL- o§^yûp^^^
5 o r >~0 fZ -'. Su aşanın nedeninin;
■
•
süsçe"!'" Hczırianıp G en ci
~. c 1
m a a ş a m a s ın d a
: uemoe ;..—
için gider olarak
7 j j i t - i r g i g n cBe; y i içnde Demek
■■Xssrvu'."u-:,'~ * 2 . emek'; olması
a n c a k her ya y 5 B 5 3 Ş t î a e s e f n t »
v e y a z o ru n lu o f o r a k d e b & d e r i c
g e lir - g id e r
h e s a p la r ın ın
arasın d a; 3 1 7 evrak geldiği ve 121
incelenm esi denetlem e kurulundan
d e ğ iş t ir ilm e » 0 cv d u r u m la r d a ö n c e k i
o vrak g ö n d e rild iğ i g ö rü lm ü ştü r.
b ir üyem izin a y rılm a sı, d en etlem e
d e ft e r le r in
Öngörülm eyen a v u k a tlık , bilirkişi
Yeni evrak kayıt defterinin ciltli ve noter
t a s d ik li o ld u ğ u g ö r ü lm ü ş t ü r .
k u ru lu b a şk a n ım n ra h a ts ız lık la rı
sayfa lortam iptal ed ilerek y a k a n d a k i
ücretleri ve m ahkem e m asra fları
H otel'de yönetim , denetim , onur
k u ru iu v e te m s ilc ile rle to p lan tı
nedeniyle inceleme işinin geciktiği, bu
te b liğ e u yg u n h a r e k e t e d ilm e s i,
olarak toplam 5 3 .0 0 0 YTLJik zorunlu
yapılm asına, •
5İŞLETM E
DEFTERİ;
ödeme yapılmasından kaynaklandığı
- 3 1 .0 3 .2 0 0 7 tarih ve 6 3 .2 sayılı
tespit edilerek, ilk ge
kurulda onay alınm ak üz
e
I
ere bilgi
karar ile 'Türlüye O rm ancılar Demeği
verilmesine karar veril
denmekledir.
d
Yön etm eliğinin bazı m addelerinde
değişiklik yapıldığı,
i
E k o t u r iz m
G ru b u
Ç a lış m a
- 0 7 .0 2 .2 0 0 7 tarih ve 5 2 .8 notu
- 6 3 .3 sayılı k a ra r ile ."T ü rk iy e
Karar ile Şubat 2 0 0 7 'd e n itibaren
O rm ancılar Derneği üyelerinin Rixos
Yaym Kurulunun Aydın G ER İŞ, İyigün
Hotel Premium Belek'ten Yararlanma
Haklan Hakkında Yönetmefik"in baz.
maddeleri değiştirilerek son şeklinin
Sezgin Ö Z D E N , M.Aİİ BAŞARAN ve
Y r d .D o ç .D r O k ta y Y IL D IZ 'd a n
"
i;" '
evelemelere başlanıldı.
^;
- ~ 'J 7 - 30.06.2007 tarihleri
-'« S ’v- X k tienefen ile ilgili olarak
Planına g ö re.h azırlan a n 2 0 0 7 yılı 6
o y lık
tarihlerinde Antalya Belek'teki RİXO$
^ 'ftc ş ş - v e işetme hesabı
-'.'2 Nlo.İu Tebliğ
- 3 0 .0 6 .2 0 0 7 tarihleri
aşam ası ve so n rasınd a önceden
PUŞş öu icn m ası gereken
^ v ^ -30 Ov d efterlerin şe klî
'—
EVRAK KAYIT DEFTERİ:
0 1 .0 1 .2 0 0 7
PULAT, Y rd .D oç.D r Erdoğan ATM IŞ,
Prof.Dr. İsmet DAŞDEMİR, Yrd.Doç.Dr.
^
I
4-
"O rm a n
ve
A v"
d e r g is in d e
- 0 8 .0 2 .2 0 0 7 tarih ile Bina yıkım
yayınlanarak üyelere duyurulmasına,
- 0 4 .0 5 .2 0 0 7 tarih ye 68.1 sayılı
k a ra r ile Derneğimizin tüm hukuki
işlerini takip etmek üzere Av.Yalçın
işlemlerini yürütmek üzere Demirtürk
KASARO ĞLU'na vekalet verilmesine,
5 .0 0 0 (Beşbin) YTL. peşin, binanın
yıkımının sağlanm asından sonra da
Hukuk Bürosuna yetki verilm esine,
bunun için Av. C elal DEM İRTÜRK ile
oluşmasına,
1 2 .5 0 0
(O n ik ib in b e şy ü z ) Y T L .
ödenmesine,
- 2 1 .0 2 .2 0 0 7 tarih ve 5 6 . T sayılı
karar ile Türkiye O rm ancılar Demeği
İktisadi işletmesine kiralanan lokalin
yeterli olm am ası ve üyelerin isteği
n e d e n iy le d a h a g e n iş b ir ye r
kiralanm asına, Tuna C a d . N o. 14
D aire 1 5 - 1 6 N o.lu birleştirilm iş
dairelerin kiralanmasına,
- 5 6 .2 sayılı kararda 2 0 0 5 ve
2 0 0 6 yıiında eski tüzüğe göre üye
olarak kaydı yapılanlardan bir kısmının
haien giriş ödentisi ve aidatını bile
ö d e m e d iğ i g ö rü le re k te b lig a t
y a p ılm a s ın a ve ü y e lik ö d e n ti
borçlarının dergide ilan edilmesine,
- 5 6 .5 s a y ılı k a ra rla D e rn e k
ç a lışm aların ın d eğerlendirilm esi,
yayınlanan tüzük ve yönetmeliklerin
irdelenmesi için, Demeğimizin ileriye
d ö n ü k k ıs a ve u zu n v a d e li
çalışm alarının ve program larrnın
sa p ta n m a sı, D e rn e k vizyo n ve
m is y o n u n a iliş k in ö n e r ile r in
geliştirilmesi vb konularda çalışm a
yap m ak üzere 4 -9 M art 2 0 0 7
e m in li
S e rb e s t
HESABI
M uh aseb eci
Necmettin KELEŞ tarafındın tutulduğu
görülmüştür.
6ALINDI BELGESİ KAYIT
DEFTERİ;
6 cilt alın dı belgesinin tem silci ve
şubelere verildiği, 1 cildin kullanılmış
o la ra k g eri alın d ığ ı g örülm üştür.
D en etim y a p ıld ığ ı s ıra d a
A kın
MIZRAKLI'da 1 cilt, İsmail ÇEVİK'te 1
alt, Kemalettin GELDİ'de 1 cilt, İstanbul
Şu b e'd e H a şa n KANDİLTde 2 cilt
görülmektedir.
M .Y a şa r İN A N
Kurul B aşkanı
sözleşme yapıldığı,- 6 8 .2 sayılı k a ra r ile O rm a n
k u ilc m f m o y c n
baş
yüzden mali hesapların 2 0 0 7 yılı sonu
2- D ern eğim iz tüzüğündeki baz;
itib a riy le d ü z e n le n m e s in e k a r a r
e k sik lik ve h ato lo n n k u ru la c a k b i r
verilmiştir.
k o m isyo n T ara fın d an e le a ; t n a r a k
işletmesinin 2 0 0 7 yılı sonu itibariyle
in c e le n m e s in e k a r a r v e rilm iştir.
yeniden d üzenlenm esi, bursa p a rale l
y ö n e tm e lik le rin n o z ırio r.m o s : ve
bunların bir olağanüstü geneı kurulda
G Ö RÜ LEN EKSİKLİKLER VE
ÖNERİLER
g ö rü ş ü le re k k a r a r a b a ğ la n m a s ı,
3- 2 0 0 7 yılı ekoturizm elkinfikierinîr.
Türkiye O rm ancılar Demeği iktisadi
D ern eğ im izce tu tulan k a ra r, h azırlan a n program d oğrultusunda
çalışm alarına devam ettiklerini takdirle
karşılıyoruz.
iş b u
D e n e t le m e
R a p o ru
0 2 .0 8 .2 0 0 7 tarihli Resmi G azete'd e
1-
evrak kayıt, demirbaş ve işletme hesabı
d efterlerinin İç işle ri B a k a n lığ / n ın
yayım lanan 2 0 0 7 / 2 sayılı tebliğ ine
uygun o la ra k tu tu lm ası, şu a n d a
k u lla n ıla n sö z konu su d efterlerin
. V e fa A LTIN Ç E K İÇ
Kurul Üyesi
(kuruldan ayrılm ıştır)
ta ra fım ız d a n ta n z im ve im z a edilmiştir.
0 7 .0 3 .2 0 0 8
H ü sa menin! A TA
Ku ru l Üyesi
M ühendisi.M eftu n
T Ü r E K Ç İ O Ğ L U 'n u n
D e rn e k
merkezinde çalıştırılmasına,
Karar verildiği görülmüştür,
2- ÜYE KAYIT
DEFTERLERİNİN
İNCELENM ESİNDE;^
-
0 1 .0 1 .2 0 0 7 - 3 0 .0 6 .2 0 0 7
tarihleri arasında 4 0 yeni üyenin kayıt
olduğu,
- 3 0 .0 6 .2 0 0 7 tarihi itibariyle Ü 81
üyemiz olduğu, bunun 5 6 2 'sin in
borçsuz, 207'şinin bu yıl {yani 1 yıllık},
160'n ın 2 ila 3 yıllık, 2 1 9 'u n u n 3
yıldan çok (yani ihraç konumunda)
olduğu ve O rm an ve Av Dergisinde
ilan edilerek duyurulduğu görülmüştür.
3- DEMİRBAŞ DEFTERLERİ;
Türkiye O rm an cılar Demeği'nin
ve iktisadi İşletm e'nin d em irb aş
defterlerinin ayn ayn tutulduğu, Türkiye
O r m a n c ıla r D e rn e ğ i d e m irb a ş
defterinde olup da İstanbul Şubesine
ve Trabzon Tem silciliğine a lın an
malzemelerin tutanak ile kendilerine
testim edildiği görülerek ilgililere senet
Orman ve Av
kıy© O rm a n c ıla r D ern eğ i
ekoturizm grubuhun ön erisi, üzerine
dem ek yönetim inin İl M illi Eğitim
M üdürlüğü: ile y ap tığ ı- -görüşmeler
sonucu. Milli Eğitim Müdürlüğünün
ve Ekoturizm Grubu üyelerinin seçtiği
toplam 3 ilköğretim okulunda 2 0 0 8
yılı orm ancılık haftası etkinlikleri
çerçevesinde öğrencilere orm ancılık
h a k k ın d a s u n u m y a p ılm ış t ır .
Etkinlik için özeilikfe-Ankara'mn
bu türden, göfsel-eğitsel olanakları
kısıtlı o k u lla rı seçilm iştir. Y ap ılan
etkinlikte Ekoturizm Grubu üyesi Serdar
•ŞEN G U N 'ün h a zırla m ış olduğu
"O rm an ye-B'Z" adlı çalışm a ve bir
o rta o ku lu n d a E ko tu rizm G ru b u
Orman ve Av
Başkam M u r a t A LA N Tn hazırlam ış
olduğu "Tohumun fidanaDönüşüm ü"
adlı .çalışm a sunulmuştur.
Gidilen her okulda ortalama 25G
öğrenciye ulaşılmıştır. Bu sunumlarda
6 ekoturizm grubu üyesi görev almışta:
Yapılan sunumlar karşılıklı soru yanıt
şeklînde yapılarak öğrencilerin konuya
katılımlan sağlanm aya çaitştfmışftr. İ8ç
gidilen Şehit Piyade Er Murat Eroğkı
İlkö ğ retim O k u lu n u n b a h ç e s in e
öğrencilerle birlikte 10 fidan dikilmiş,
çocuklara fidan dikimi gösterilmiştir.
Y ap ıla n ça lışm a la rd a öğrencilerin
genel olarak orm ancılık hakkınca
ço k a z şey bild ikleri ve o rm a n
mühendisliği mesleği hakkında bilgi
sahibi oimadîkfan gözlenmiştir. Sunum
y o perm , a r k a c o ş i c n n
genel
değ&riendijmesi, yapılan bu faaliyetin
çok sterinde ve a m o an a uygun olduğu,
oku Harda gerek idareciler ve gerekse
ö ğ r e n c î îe r t a r a f ın d a n o la m lu
karşıfondhğtd.O
21 M a rt D ü n y a O rm a n c ılık
Haftasında bu yıl sa d e c e 1 o k u ld a
yapılan fid an d ik m e ç a lışm a sın ın .
Önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi, daha
çok ©kula y a y g ın la ştırm a sı, a y rıca
ça lışm alara d ah a ö n ce beğlanârak,
etkinlik yapılacak okuffann önceden
b e lirle n e re k, su n u m la birlikte, bu
okullara çeşitli broşürier, kitapçıklar
hazırlanıp dağıtılması düşünülmektedir.
Mart - Nisan 2008
Aslında son yıllarda Küresel ısınm a,
çabalannın bir sonucudur. Ormanlann
zorundayız. Eğer biz iyi bir işletmecilik
iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik
kamu yararına işletilmesi konusunda
yaparsak kimse orm an işletmeciliğini
alanındaki bilinçlenm e, suya olan
talebin artması ve kuraklık faktörleri,
ortaya koyduktan direnç ve direnişin
bir sonucudur."
ö z e ll e ş t i r e li m
da
O rm an Genel Müdürü O sm an
KAHVECİ de yaptığı konuşmada özetle
şöyle dedi: " O rm an cılık eğitiminde
ku llan an , b ilg isayar teknolojisini iyi
bilen , y a b a n c ı dili o la n , biyolojik
ö n e m in i d a h a
toprak, hayvan, bitki, ve insan etkenleri
■c c '£ 5 ; ' 2 0 - 2 2 M art 2 0 0 8
:.,-.>-c'i :yie Ankara içkale Ö tel'de
, < t x s . Kongrenin iik iki gününde altı
-i.-x olurumda 2 1 bilimsel bildiri
s-rv*du Üçüncü gün ise dokuz farklı
"»—o r râkûitesinden gelen beşer
ifrorvinrı. «eridiği "Öğrenci Forumu"
«« s® orm an fakü lte si d e k a n ın ın
j n n e i B atarak kcmldığı '1 50. Yıtındo
C v g r e saygı duruşu ve istiklal
,'n j y <r -< .- - -os-ndan sonra Demek
j ■»-<►
5 a ;k o n ı
M u s ta fa
'-m açış konuşmasıyla
ag yaıtfı
-^ .riocı K o n g re d e
r r geçmiş i 5 0 yılı
»
ülkem izde orm an a ra z ile ri, kısa
dönemli çıkar aracı olarak görülmüş,
orm anlar siyasi istismar aracı olarak
kullanılmıştır. Osm anlı İmparatorluğu
döneminde ormanlar cibal-i mübaha
yani herkesin yararlanmasına açık bir
kaynak olarak değerlendirilmiş, 1839
T a n z im a t
F e rm a n ın d a n
so n ra
ekonomik bir kaynak olarak görülmüş,
1937'den sonra ulusal bir varlık olarak
değerlendirilmişse de bu anlayış uzun
sürmemiş 1840Tı yılların sonlannda
ve 1950'den itibaren orm anlar yine
e k o n o m ik b ir a r a ç o la r a k
d eğ erlen d irilm iştir. T ü rk siyasal
yaşam ında politikacı orm anı hep
politik bir çıkar aracı olarak görmüştür.
şat eot-grr;« olabildiğince
W|*KiM 0M 0 m j**»ns»ek, orman
I
odun eksenli bir sürecin yoğunlukla
çeşitlilik ve çok fonksiyonlu planlam a
yaşandığı bir süreci yaşadık. Bu gün
g ib i k o n u la rd a g e n iş k a p s a m lı
artık iklim değişikliği, çevre kirliliği vb.
konulan konuştuğumuz ormancılığın
ekosistem tab anlı b ir yöne doğru
d o n a tılm ış o rm a n m ü h e n d isle ri
konu olduğu önem li ve teknik bir
sektördür. Planlam ak ileri teknikleri
gerektirir. 1 9 6 5 -1 9 9 1 y ılla rın d a
Orm an Bakanlığının kurulm ası; bir
kaydığını görüyoruz. Artık çok am açlı
eğitime doğru yönelmemiz gerekiyor.
özenti ya da m eslek tutuculuğu
sonunda değil, bir gereklilik o larak
ortaya çıkmıştır. Ekosistem mantığına
göre orm an tanım ı ve çok am açlı
yararlanmaya ilişkin görev tanımları
yapılarak O rm an Bakanlığı yeniden
kurulmalıdır.
Bugün biyolojik çeşitlilik konusunda
uluslararası sözleşm eler ve projeler
yapılıyor ve bu projelerde çalışacak
e le m a n b u lm a k ta z o rla n ıy o ru z .
o rasın daki k a rm a şık ve karşılıklı
ilişkilerin b u lu n d u ğ u eko sistem i
yönetmektir. Çok yönlü yararlanmanın
Siyasal iktidarlann baskılarına ,
orman azalmalanna neden olan yasal
düzenlemelerine, ormancılık meslek
kamuoyu 60 yıldır direnmektedir. Eğer
hu k a d a r o lu m su zlu ğ a rağ m en
ü lk e m iz d e h a la o r m a n ve
ormancılıktan söz edilebiliyorsa hatta
o rm a n
a la n la r ım ız
a r t m ış
d e n ile b iliy o r s a , bu ta m a m e n
meslektaşlanmızın cefakar ve vefakar
» yeph.
Orm an ve Av
B iz
arttırmıştır. O rm a n c ılık ; iklim , su,
o rm a n la rın
üzmeğimizin düzenlediği "150.
'itro o T jrfcye'de Ormancılık Eğitimi*
v n o s n ı sedyen *111. Ulusal Ormanalık
d iy e m e z .
h o c a la rım ız d a n iyi b ir iş le tm e ci
yetiştirmelerini istiyoruz. Teknolojiyi iyi
Orman ve Av
Sayın Başkanım kronolojik bir
sıralam a yaptı. Çeşitli zam an lard a,
çeşitli şekillerd e y ap ıla n m evzuat
d e ğ işik lik le ri, z a m a n z a m a n biz
o rm an cıları vatand aş vatand aş ile
karşı karşıya getirmiştir. Buna rağmen
T ü r k o r m a n c ıs ı o r m a n l a r ın
k o ru n m a sın d a büyük m ü ca d e le
vermiştir. H iç kimse Türk orm ancısı
Tü rkiye o rm a n la rın ı ko ru ya m ad ı
diyemez, dememeli.
Devlet orman işletmeciliğini en
iyi şekilde yaptığım ızı kan ıtlam a k
istiyoruz.
M eslek kanu nu m u zla birlikte
birçok hizm etleri satın alıyo ru z ve
a la c a ğ ız . Bu ö ze lle ştirm e d e ğ il,
aldığım ız hizmetlerden de fevkalade
m em nunuz."
D ah a sonra O R K O O P G en el
Başkanı C afer YÜKSEL, Doğa ve Çevre
Dem eği B aşka n ı N evzat C E Y L A N ,
Türkiye Tabiatını Ko rum a Derneği
Başkanı Yunus ENSARİ'nin yaptıklan
kısa konuşmalann ardından 1. oturum
başladı.
Farklı bilim in san la rın ın 3 0 'u
a ş k ın b ild ir iy le k a t ılm a k iç in
başvurduğu kongrede, Kongre Bilim
ve
D a n ış m a
K u r u lu 'n u n
d e ğ e rle n d irm e s in d e n g e ç e n 21
b ild ir i s u n u lm u ş tu r. K o n g re d e
sunulan bildiriler d ah a ço k O rm a n
M ü h e n d is liğ i eğ itim i k o n u su n d a
Mart - Nisan 2008
K<v;rŞ?"-Ş»«. İV \ '
' td U ç k â ; ' v w
m
V v Sv’*"»'' ;-k«k!>ur\JSWnck»
0 “ 'v-> * n v s*
.-o tN, Vv ' ! " ><■
M ü h e n ctisliğ i v^
H a ^ v v lo n n cu olmasıdır.
\ ■. v . v » s- v - < skv o * '" o * v ,;»k eğitim inin tarihsel
yön etim i a ç ıs ın d a n çe şitli ek sik le ri o ld u ğ u ve ç a ğ d a ş
o rm an cılık perspektifine sa h ip o lm ad ığ ı d ile getirilmiştir.
O rm a n c ılığ ın od un üretim i ya p a n bir m eslek O lm akları
ö te y e , b a ş ta
o rm a n
o lm a k
ü z e r e ç e ş it li d o ğ a l
e ğ itim d e n b e klen tile r,
k a y n a k la rd a n sa ğ la n a n hizm etlerin to p lu m a en verim li
v f ^ . ı . - ■.» c e ı e v ı a sa a e m isy e n ve o rm an
ş e k ild e a k t a r ılm a s ın ı s a ğ la y a n b ir u ğ ra ş ı o ld u ğ u
v \ ° '- .X I' d o ğ e d sn d ih im e si, o rm a n c ılık
vu rg u la n m ıştır. Bu n e d e n le o rm a n c ılık eğ itim in in de
«aeo» e-rmcnGİıkto dergiler, staj ve
gelişen bu anlayışa uygun o larak yeniden şekillendirilmesi
;.^ >N vv . . v j .>o -a V
^
x
=v.^sc .- s ; . ; j
g erekm ektedir.
5 r e ni
h izm et içi e ğ itim , a ra v e alt
i
‘ eğitimi, orm ancılık eğitimindeki
K o n g re d e s u n u la n bü tü n b ild irile r, o tu ru m la r
synufdri çeşitli bildirilerle gündem e
sırasınd aki soru ve cevap lar, öğrenci forum u ve d ekan lar
panelindeki bütün tartışılan lar en yakın sürede b asılacak
OÇvs-k o tu ru m la rd a , g erek d e so n gün y a p ıla n
o la n "III. U lu s a l O rm a n c ılık K o n g re si K it a b ın d a yer
, v ... -,j . p e r k id e ; Fu rkiye'd e 1 5 0 y ıllık bir g e ç m işe
a la c a k tır. B ö y le ce k o n g re d e ü retilen bütün b ilg ilerin
xv» o ç - ■orm onctiık eğilim inin sü rd ü rü le b ilir o rm a n
kam u o yu yla p a yla şılm a sı sa ğ la n a ca k tır.
Doç. Dr. Erdoğan ATMIŞ
fcKj| Bartın O rm a n Fakü ltesi
d o g an atm is@ h o 1m ail.co m
M wr - * t w 5SOS
Orman ve A*
G e ç e n sa y ıd a h e rk e s in b ild iğ i,
benim de b ir ço k kez gittiğim bir kentten,
A m sterd am 'd an bahsetm iştim . Bu sefer
ço k b ilinm eyen, sad ece b ir kez gittiğim
fakat tarihsel dokusuna h ayran olduğum
bir kenti a n la ta c a ğ ım . G e z i yazılanım ın
henüz b a şın d a tarihi d o ku su n u ço k iyi
korum uş b ir kentin öne ç ık m a s ı, bilinç
altım d a ki ta rih in i, tarihi y a p ıla rın ı h o r
g ö re n , o n la rı yıkıp y e rle rin e o te l, y o l,
rantkond u y ap m a yı bir m arifet o la ra k
g ören b ir to p lu m d a y a şıy o r o lm a n ın
v e rd iğ i h ü z ü n o la b ilir. K ıs a c a s ı bu
y a z ım ız d a ta rih in i y a ş a ta n b ir k e n ti;
B rü k se l'in g ö lg e sin d e k a lm ış G e n t 'i
a n lata cağ ım .
O rta ç a ğ 'd a A vru p a'n ın en büyük
ve zengin kentlerinden biri o la n G e n t,
B elçika'n ın F la m a n B ö lü m ü n d e, D oğu
Flan d ers b ö lg esinin en büyük kenti ve
m erkezidir. 2 o 3 bin kişinin yaşad ığ ı bir
k en t o la n G e n t , B e lç ik a 'n ın ku zey
b a tısın d a B ru g e s, An1werp ve B rü ksel
üçgeninin ortasındodır. Burada Belçika'nın
Flam an ca konuşonlonn yaşadığı Flam an
v e F r a n s ız c a k o n u ş a n la r ın y a ş a d ığ ı
V alo nya adını taşıyan iki farklı bölüm den
o lu ş a n f e d e ra l b ir d e v le t o ld u ğ u n u
h a tırla tm a k is te rim . Ü lk e d e a y rılık ç ı
partilerin birbirinden o ld u kça farklı olan
bu
ik i t o p l u l u ğ u n
b ir a r a d a
y a şa y a m a y a ca ğ ın ı g erekçe g österek iki
farklı d evlete, hatta başkent B rüksel'i de
ayn bir devlet y a p a ra k ü ç fark lı devlete
bölm ek istediği zam an zam an gündem e
g e lm e k te d ir. F la m a n b ö lg e s i d a h a
g e liş m iş v e z e n g in o ld u ğ u iç in ,
F la m a n la n n tem b el o la ra k g ö rd ü k le ri
V a lo n la rla zen g in lik lerin i p a y la şm a m a
isteği bu po litikaları g ü çle n d irm e d e d ir.
Bu fa rk lılık la r n e d en iyle F la m a n c a 'd a
G e n t o la ra k a n ıla n kentin Fra n sız ca 'd a
G a n d , İn g iliz c e 'd e de G h e n t o la ra k
bilindiğini belirtm ek isterim.
rıh tım la rı
S i H
Foto
söyleyebilirim .
Tarihi b ir rıhtım o la n G ra s le i'n in
m ükem m el m im ari dokusunu a n la m ak
için; ne yazık ki bu yazıda yer verebildiğimiz
iki fo to ğ ra fla yetinm ek zo ru n d a sın ız.
G raslei ve karşısındaki Koom lei rıhtımlan
13. yy'a kadar Paris'ten sonra Avrupa'nın
en büyük kenti olan G ent'in kalbidir. Bu
rıh tım la ra y a n a ş a n g e m ile r yü n d en
yapılmış teksil ürünlerini bu rıhtım lardaki
d e p o la rd a n yüklem iştir. B ir z a m a n la r
depo olan binalar, ço k iyi korunm uş ve
resto re e d ilm iş o ld u ğ u iç in o rta ç a ğ
m im arisini bugüne taşım aktad ır. (Foto
2) (Foto 3)
1 3 . y y .'d a n g ü n ü m ü z e k a la n
sadece depolar değildir. Büyük bir ticari
m e rk e z o la n G e n t , a y n ı z a m a n d a
m a n a s tır , k ilis e , k a te d r a l v e ç a n
kuleleriyle önem li bir dini merkezdir. St.
B a a f K ated rali'n in geçm işi 9 4 2 yılında
Aziz John tarafından yaptırılan bir şapele
dayanm aktaym ış. G o tik m im arinin çok
g ü ç lü b ir a n ıtı o la r a k k a b u l e d ile n
k a te d r a l; iç in d e b u lu n a n o y m a la r,
heykeller, dem ir işlem eler ve resim lerle
b ir m üze niteliği k a za n m ış. V an Eyck
kardeşlerin bir şaheseri sayılan "Kuzuiann
Tapınm ası* adlı tablo bu katedralde yer
alıyo r. İçini gezm e fırsatı buld uğ um uz
kate d rali tam a n la m ıy la g e zm ek için
Gent'te bulunduğumuz sürenin tamamını
ro t o 1: Tarihi kentin tramvayı da tarihi
tı içindeki tarihi taşlarla döşeli yollar
ımvay, troleybüs ve bisiklet dışında
araç trafiğine kap alı 5 *
e rk e n d a h a ç o k g e z d iğ im ,
o fla d ığ ım v e y a ş a y a n la r ıy la
ûğüm kent merkezindeki tarihsel
b dolu atanı anlatacağım. En yenisi
k oian binalardan oluşan bu alanı
b in a yla sın ırlı bir a la n o lo ra k
»m. Çünkü biz beş altı saat boyunca
ık ve her girdiğimiz sokak başka
; her m eydandan altı yedi farklı
ı Aksn içindeki tarihi taşlarla döşeli
«A v* hisıUe' dışında araç trafiğine
pndo yani kış m evsim inde d a h il
m kentte, e lle rin d e k i fo to ğ raf
t'. saH u kutsal bir m ekanı tavaf
ı h e r tarihi binayı heyecan la
levye çatışıyordu Doğrusu çekilen
pfcmo* i ç n fotoğrafçılıkta usta
*u &u»ûr> mekanton karenin içine
sığdırdıktan sonra deklanşöre basm ak yeterliydi. Bu
tarihi m ekana ilişkin bir veri o larak trafiğe kapalı bu
alanın Belçika'nın trafiğe kapalı en büyük yaya bölgesi
ve A v ru p a 'n ın d a en büyük tra fiğ e k a p a lı yaya
bölgelerinden biri olduğunu belirtmem gerekir. (Foto
G e n t 'teki gezimiz havanın çok güzel olduğu bir
şu b at g ü n ü n e ra stla d ı. G e n tlile r o gün k a re le ri
doldurmuştular. Ö zellikle altmış ve üstü yaştaki insanlar
kahvelerini veya şaraplarını yudum larken, caddelerin
kalabalığını izliyorlardı. Her biri birbirinden farklı özellikler
toşryon kafeleri ve müşterilerini aslında Demir Ö zlü 'n ü n
'D ü n y a n ın Bütün K a h v e le rin d e * a n la tıs ın d a k i
betimlemelerle anlatmak isterdim. Fakat o edebi ustalığı
kendim de görem ediğim için , sodece o ihtiyarların
içkilerini yudumlarken C em al Süreya'nın "Hayatta hiçbir
şeyim yok. akıp giden şu sokaktan başka* dizesine
benzer duygulan içlerinden geçirdiklerine emin olduğumu
Foto 3 . Grâsfei'de tarihi bir yapı
Orman ve Av
rr*KJO
A;v
Mart - Nisan 2008
u
E?!»,'** oimayacoktı. Katedralin hemen
« Seîfert, findeki 44 çanla Benelüks
* en tanınan çan küfesidir.Yirie bu
' yer atan St. Michael ve St. Nicholas
ı yy.'dcı yapılmış olan önemli ibadet
9u alanda adını sayamadığım çok
se vb binalar olduğunu söyleyebilirim.
semt. Tarihi film çekimleri için
h içb ir d e k o ra g e re k sin im
duyulmayacak bu semti Ortaçağ
Avrupasını yaşayarak gezdik.
G ü n lü k r e h b e r li t u r la r
d ü z e n le n e n P a te rs h o l'd a
bulunan farklı anlayıştaki kafe
ve restoranların içinde Türk
restoranları da vardı. (Foto 7)
(Foto 8)
Belçika'nın çikolata yapımında
ne k a d a r ünlü o ld u ğ u n u
bil irsiniz. Neuhaus, G odiva ve
Leonidas gibi bir çok çikolata
markası Belçika'da doğmuştur.
Gent sokaklannda da ünlü ve
ünsüz bir ço k m arkaya ait
man istiilasından kurtulmok için 1180
ra edilen ve 1885 yılında restore edilmiş
Gravensteen (Kontlar) Kalesi mahkeme
'i olarak da kullanılmış. Bugün şehrin
s! manzarasını yüksekten görmek isteyen
ığbet ettiği kuleleriyle, kentin her tarafından
>cek bir konumda yer alıyor. (Foto 6)
Seferini yansıtan köle surları, devlet binaları
m alara hemen her kentte rastlam ak
tür. Gent'te ise tarihi doku sadece bu
m>ıia sınırlı değil. G en t'te birçok sivil
ımeğine rastlanabilir. Gravensteen'in
< fbtershol adını taşıyan bölge tamamıyla
rvıl mimari örneklerini bapndıran bir
çikolata butiği görmek mümkün.
Bu butiklerin vitrinlerine bakmak,
bununla yetinmeyip içine girerek
te z g a h la rd a d iz ilm iş fa rk lı
şekillerdeki pralinli veya truffle
el yapım ı çikolataları görmek
doyumsuz bir zevk
zevK veriyor.
venyor. Tabii
ıaon
ki bu zevki taçland ırm ak için
farklı örneklerden birkaç tan efc
a l ıp t a d m a k g e r e k iy o r .
Belçika'da ayaküstü yenebilecek
oraya özgü bir yiyecek de vvaffle.
Çikolatalısını özellikle tavsiye
ederim. (Foto 9)
B ir günlük bir geziyle m
Gent'i tanımak sözkonusu değil.
Hele trafiğe kapalı caddelerinde
Foto 7. Patershol'do bir sokak
Foto 5 . Beifort Ç an Kutı
O rm a n ve
■Viv' v ' W Vv '• vy«' trtssu w r ■' \w vfe . gördüklerini
•îh .s v ' 0 " v * vv> o Vv $o ' tvîterin dört bir yana
y ' -.vsfcvoö- ' V ocste w telaş sırasında
birçok, şap «cvN-->sv vo ç "• ö s ö y l e m e k mümkün
\\
»\ %v,rv a v m v--' bite to y yer isimlerini
v.' 5 ‘ v.x o^esC^te«.*öwni düşünüyorum). H ava
v.v> -- w > ' $ * « « ı hissedip bir şeyler yedikten
'U' e > v .' V r f > - v \ w kendi üretimleri olan
v "'»* fırsatı d a b u ld u k . Tüm
c t e . n v f t . v n - ■c^ao bu moio sırasında kesin bir
__.
vX) Gen! e mutlaka tekrar gelmemiz
v W V .. . ^ '_<■■
>. Doğrusu Gent'e aitrneden önce
^
:$ a â :-• bir tarihi mirasa sanip olduğunu
- o - ' s r e v 'k o ’nm görmediğim iz turistik
. ;
b-rini görelim diye yola çıkmıştık.
^ ^ ~ v^^sr. mvık.'irımızın ardından Gent'i tanıtıcı
> ^ >. V*. m -ncelevip, internetteki Gent'le ilgili
< v -jk
jckskîon sonra; Gent'in 1817'de kurulmuş
<>,- ^-sX* jy üniversiteye sahip olduğu, beş yılda
u r a. rs-^enen çiçek fuarına, her yıl düzenlenen ve
^ re ıı bir sokak festivali olan 'e ve film
ödüllerinin dağıtıldığı Flaman Rlm Festivali'ne
£v xr«Giöı yaptığı, Kraliyet Operası, Güzel Sanatlar
v 'ce s- Kukla Tiyatrosu gibi sanat merkezlerini
uc^-x3rd’ği bilgilerini edindikten sonra Gent'e en
- e i..' zamanda tekrar gitmemizin artık zorunlu
Cv-dcnu hissettik. Anloşılon yakın da G e n t
suovOnnip tarihi taşlannı biraz daha aşındıracağız.
■ Morfolojisi:
Karab atakların en irisi aynı zam an d a da
Türkiye'nin en büyük deniz kuşudur. U zunlukları 1
tı\ 'ye kanat açıkları ise 1 ,6 0 m .'ye kadar ulaşmaktadır,
ı.ıçjtü bireylerin kanat üst tüyleri ve om uzlar h ariç tüm
vücutları siyah p arlak yan ard ö n er renktedir. Kanat
örtüsü ve omuz tüyleri bronz ve yeşil renkte parlaklıklar
gösterir. Sırt ve kanat tüyleri koyu kahvereng i, uçları
a.c siyahtır. Sarı ve uzunca olan gagasının ucu hafif
çengel şeklinde aşağı doğru kıvrıktır. G a g a n ın dibinde
gözlerin etrafından başlayan ve çene kısm ına k ad ar
inen sarı renkli bir leke bulunur. Bu lekenin altında
yanaklardan başlayarak boyuna doğru uzanan
beyaz bir leke bulunm aktadır. Boyun uzun,
dinlenirken enseye doğru çekik, yüzerken
dik, uçarken öne doğru uzamıştır.
Gövdenin yanlarında ve but üstünde
beyaz tüylerin oluşturduğu lekeler bulunm aktadır.
Ancak bu beyaz lekeler kuluçka dönem inden sonra
kaybolurlar. A yakları siyah ve perdelidir. Yum urtaları
5 6 ,2 x 7 0 ,8 -4 4 ,4 mm boyutlarında beyaz ya da kireç
renktedir.
I Yayılışı:
Dünyada Avrupa, A sya, Afrika, Avustralya, Kuzey
Amerika, G rö nland ve İslan d a'da bulunm aktadır.
Türkiye'de bütün sahillerde, Trakya ve A nadolu'd aki
göllerde, büyük akarsu larda rastlanm aktadır.
N muHems, Godiva ve Leonidas gibi birçok çikolata
»»arkası Belçika'da doğmuştur. Gent sokaklarında
da unlu ve ünsüz bir çok markaya ait çikolata
İTndlğr görmek mümkün. Bu butiklerin vitrinlerine
bokm ak, bununla yetinmeyip içine girerek
vsgohîarda dizilmiş kirkit şekillerdeki pralinli veya
»üfle ei yapımı çikolatalan görmek doyumsuz bir
zevk veriyor. Tabii ki bu zevki taçlandırmak için
xrv_ emeklerden birkaç tane alıp tadmak gerekiyor,
i Setçho'do ayaküstü yenebilecek oraya özgü bir
eyecek de vvatfie. Çikolatalısını özellikle tavsiye
" • G 9 H v io şe ba^tnda waHie sotan biri bulunabilir
I Yaşam Alanları:
Yayın Kri: Yönetim merkezleri Ankara'da olan ormancılık
meslek kuruluşları Dünya Orm ancılık Günü'ne yönelik ortak
çalışmalar için bir araya geldiler.
Türkiye Ormancılar Demeği, TM M OB Orman Mühendisleri
O d ası, Türkiye Tabiatını Koruma Demeği, O R -KO O P (Orman
Kooperatifleri Birliği) Türkiye Ormancılar Vakfı, Orman Teknikerleri
Demeği temsilcileri 17 Mart 20 0 8 günü Anıtkabir'de buluştular.
Türkiye O rm an cılar Derneği G en el Başkanı Mustafa
YUMURTACI Anıtkabir defterine;
"Atam ,
H e r yıl o ld u ğ u g ib i bu gün d e huzurundayız. Bu yıl d a h a büyük
e n dişelerle geldik.
Sizlerin ) 9 2 0 'li y ılla rd a g ö ste rd iğ in iz hassasiyeti, n e yazık ki
I yılla rdır siyasal iktid a rla rd a n g ö re m e d ik . Son yılların siyasal ildidan
I ise, 19 3 7 'd e son ve rdiğiniz, orm a n la rın ye rli ve ya bancı şirketlerce
I işletilm esini ye niden g e tirm e k istiyor.
O rm a nsızlaşm an ın so nucu o la ra k tüm d ü n ya d a o ld u ğ u gibi
I ülke m izd e d e v a r o la n ; kü resel ısınm a, iklim d e ğ işikliğ i, kuraklık,
M su üretim indeki darboğazlar, çölleşm e g ib i so run la ra ra ğm en, yasal
I ve a n a y a s a l d ü z e n le m e le rle o rm a n la r ta la n a a ç ılm a k isteniyor.
■ Ü lk e n in e n yo ksu l ke sim i o la n o rm a n k ö y lü le rin in y a s a l h a kla n
■ e lle rin d e n a lınm ak isteniyor.
B izler d e stzier g ib i o rm a n la n ulu su n o rta k va rlıkta n o la ra k
k a b u l e d iy o r, k a m u y a ra rın a iş le tilm e le rin i savunuyor, ü lke n in
g e le ce ğ in i ka ra rta ca k d ü ze n le m e le re karşı m üca d e le m izi sonuna
k a d a r sürdüreceğim izi, h u zurund a ila n ediyoruz.
Rahat u y u !..."
Orman ve Av
iyi bir su altı avcısı olan karabatak, deniz sahilleri,
nehirler, göl sahilleri ve iç sularda bulunm aktadır.
Koloniler halinde yaşayan karabataklar kayalık kıyılarda,
su içindeki ağ açlarda yuva yaparlar. Dağılış yaptıkları
yaşam alanlarınd a göçücü, gezici ve yerli kuş türü
Orman ve Av
KARABATAK
Phalacrocorax c«bo L.
Dr. N. Kaan Özkazanç Z.KÜ Bartın ı
D SİSTEMATİKTEKİ YERİ:
Takım
: Pelecaniformes (KürekoyoUrlar)
Fam ilya : Pholacrocorocidae (Koıobalokgı
Tür
: Phalacrocorax corbo l. (Korabot
Jng
: Cormorant
A lm
Frn
; Kormoran
: G rand Corm oron
iç th A k d e n is ö fk e le rin e g ö ç e fm eJcte dır.
I Besinleri:
Ç o k iyi d alan bir su kuşu olduğu için besinlerini
dalarak avlar. Özellikle yavaş yüzen balıklar ile beslenir.
Yılan balığı ve yassı balığı en çok tercih ettiği besinler
arasın d a yer alm aktadır.
I Biyolojisi:
Yuvalannı sahil kenarlonndaki kayalara ve yüksek
ağ açların d a lların a yap a rak koloniler oluşturan
karabataklar nisan-haziran aylarında 3-5 adet yumurta
bırakırlar. Yum urtaların kuluçka süresi 2 3 ila 3 0 gün
arasın da değişmektedir. Yum urtadan çıkan yavruların
gözleri ilk üç gün boyunca kapalıdır. Y a vru lar 3 5 -5 6
günlük olduklarınd a u ça ca k büyüklüğe ulaşırlar.
Karabatağın en önem li özelliği iyi bir yüzücü ve
dalıcı kuş olm asıdır. Kem iklerin içinde h ava boşluğu
olm adığı için diğer su kuşlarından farklı o larak suya
Mart - Nisan 2008
o t KS bsS
s dtüç v ’ c s oda boyun dOz boş
şJuV x:;
h j ^ o*o*ofc. fwfcai*
Tolış süreleri 16-60
ö ^ > v,'- 4' ; v v v v " ' b a le n 7 0 saniye su altın d a
v' v o ' \o • >
v V - 'o ^ ' k a d a r d alab ild ikle ri ispal
<s;>>î«î’« ne şu asın d a k ayaların ve
Vv> * ft^ eyarek. kanatlarım yanm o la ra k
f<ı*!onnı kuruturlar. Hızlı ve seri
Ç \C 'O • *
t
«vjKjbc^Ofck o $ r yo d a gezi sırsm da g rup lar
9 ^ X v '- ’
■'<• X » A '
>
\
x<
ya düz bir çizgi h alind e ya d a tipik
v<U-'
• N dan:
Anonim 2.005 Türkiye Kuşları. Doğa Burda Dergi Yayıncılık
İstanbul. Anonim 2 008
hitp://vww. olseaux.net/bird vgreat.cormQrant.html
Ergene, S. (1945] Türkiye Kuşları. İstanbul Üniversitesi l:en
Fakültesi Monografileri, Say:4, Kenan Matbaası, XX + 361 s. + 104
Tablo İstanbul.
Kiziroğlu, i. 1 989) Türkiye Kuşları (Kımızı .Listede O lanlar ve
Bulunduktan Bölgeler) Orm an Genel Müdürlüğü, Eğitim Daire
Başkalığı, Yayın ve Tanıtım Şube Müdürlüğü 314 s. Ankara.
Peterson, R., Mountfort. G ., Hollom P.A.D. (1972) A Fielcj
Guide to the Birds of Britain and Europe. Printed in Great Britaln
Collins Clear-Type Pres Landon and Glasgovr. ISBN 0 00 2 12020
Beşinci Avrupa Ormanlann Korunması
Somçağ, S. (2005) Türkiye Kuşlan. Yapı Kredi Yayınlnrı-22/3
ISBN-. 975-08-1019-8 275 s. İstanbul.
Turan, N. (1990) Türkiye'nin Av ve Yaban
Hayvanları. Kuşlar 2. Kitap. Orman
kGenel Müdürlüğü, Eğitim Daire
Başkalığı, Yayın ve Tamlım
• Şube Müdürlüğü 274 S
Ankara.
Hakanlar Konferansı
5-7 Kasım 2007, Varşova, Polonya
"Kaliteli Yaşam İçin O rm anlar"
İlki Strasbourg (19 9 0 )'d a ve d a h a sonra sırasıyla
ülke, çok sayıda genç, orm an sahipleri, orm ancılık sektörü
Helsinki (1 9 9 3 ), Lisbon (1 9 9 8 ) ve V ie n n a (2 0 0 3 )'d a
tem silcileri, bilim sel topluluklar, sosyal ve çevre a lan ın d a
y a p ıla n A v ru p a O r m a n la r ın K o ru n m a s ı B a k a n la r
çalışan sivil toplum örgütleri katıldı. Konferans sonucunda
Konferansının besincisi 5 - 7 Kasım 2 0 0 7 tarihleri arasında
özellikle o rm an , su ve enerji konularında önem li k ararlar
Polonya'nın başkenti V arşo va'd a yapıldı. Konferansa 41
alındı ve bir bildirge yayınlandı. Bu bildirgenin bir çevirisini
Avrupa ülkesi, 9 hükümetler arası organizasyon, 6 izleyici
O rm a n
Araş.Gör. H. Batuhan GÜNŞEN
ZKÜ Bartın Orman Fakültesi
[email protected]
v a rş<
G e z e g e n im iz d e
Kaynak: Anonim 2008
hayat
p a y la ş m a k
a rttırılm a sın d a , iklim d e ğ işik liğ in in
ve su d a m e y d a n a g e le n sellerin v e
k u r a k lığ ın
ö n le m e k
o r m a n la n n
iç in
a c il
e y le m l e r
d ü n y a n ın
doğal
s ü r d ü r ü le b il ir
k a y n a k la r ın ın
k u lla n ılm a s ı
ö n le n m e s in d e
r o lü
v u r g u la n d ı.
4 . O r m a n la r ın s a ğ la d ığ ı b irç o k h iz m e tin bütün
ve
e k o n o m ik d e ğ e rle rin in ö n e m in in fa r k ın a v a r ıld ı. Bu
m ü c a d e le y e
hizm etlerin ko ru n m ası için uygun a ra ç la ra ve ted b irlere
k o ru n m a sı
iç in
is te d ik .
s ıc a k lık etkisind en d o la y ı o rm a n d a
koşulları tehdit e d iliy o r ve b u n ları
g e re k m e k te d ir. B ü tü n h ü k ü m e tle r v e s iv il to p lu m ,
ç a ğ rılm a k ta d ır, A v ru p a o rm a n la rı y a ş a m k a lite s in i
ih tiya ç d u y u lm a k ta d ır.
ro l
5 . M ü lk g ü v e n liğ i v e a ra z i m ü lk iy e t h a k la rın ın
o yn am ak tad ır. O r m a n la r ö z e llik le iklim d e ğ işik liğ in i
sü rd ü rü leb ilir o rm an yönetim i u yg u la m a la n n d a ön ko şul
a z a ltm a y a , e n e rji te m in in e v e su yu n k o ru n m a s ın a
o ld u ğ u n u n d o ğ ru lu ğ u k a b u l e d ild i.
d ü z e ltm e d e
ve
fa y d a
s a ğ la m a d a
h a y a ti
katkıda b u lu n m akta d ır.
6 . S ü r d ü r ü le b ilir o r m a n
y ö n e t im i ç e v r e y e ,
1. İklim değişikliğinin d evam etm esinin, orm an cılık
ekono m iye, sü rd ü rü leb ilir kalk ın m an ın so sy a l ve kültürel
ve o rm an e k o s is te m le ri iç in s o n u ç la rın ın ö n c e d e n
b o y u tla rın a ve ö z e llik le u lu s la r a ra s ı k a ra rla ş tırılm ış
görülm esi g erektiğinin ve iklim d eğişikliğinin
a z a lt ılm a s ın d a
o r m a n la r ın ,
sürdürülebilir o rm an yönetim inin
vo orm an ürün lerin in rolünün
tarkına va rıld ı.
a m a ç la n n (B irle ş m iş M ille tle r O r m a n c ılık
F o ru m 'u n u n h e m fik ir o ld u ğ u D ö rt
Küresel O rm a n c ılık A m a c ı, Binyıl
K a lk ın m a
A m a ç la r ı)
b a ş a r ılm a s ın a
ö n e m li
2. Sürdürülebilir odun
k a tk ıla rd a b u lu n m a k ta d ır.
üretim inin ve y e n ile n e b ilir
e n e r ji k a y n a k l a r ı n ı n
7 . U lu s la r a r a s ı
o r m a n c ılık p o lit ik a s ı
y e n ile n e b ilir h a m m a d d e
8-bi k u lla n ılm a s ı ve o d u n
ü r e t im in in
a r t t ır ılm a s ı
gerektiğine d e ğ in ild i.
3
O rm a n ve Av
v e A v O k u r l a r ı y la
Su yun k a lite s in in ve m ik ta rın ın
O
Khrnan ve Av
s ü re ç le rin e A v r u p a 'y a ait
g ir d il e r in
e k le n m e s in in
ö n e m i v u rg u la n d ı.
8.
O r m a n c ıl ık
t ip le r in in
h e p sin d e y a s a l o lm a y a n b a ğ la y ıc ı
Mart - Nisan 2008 R
fi
olumlu karşılam ak v$ Birieşm îş Milletler
»kk Forumu'nun çok yıllık çalışm a program*
>015} duşiumlmoi«br.
g Avrupa O rm anların Korunması B akanlar
^l^j^jgjonsı'ntn çabobrıntn devamı, deneyimleri ve 17
« S a inşa etliği boşansıormanlann ekonomik, çevresel,
sosval ve kültürel durumunu kuvvetlendirecektir.
Avrupa Sirİiği ve İmza Eden Ülkelerin Temsilcileri
aşağıdaki kararlan almışlardın
— Kaliteli Yaşama Fayda ~
10 . O rm an la rın y e sû fd ü rü le b îtk orm an
’/oresminin sürdürülebilir kalkınmada akıtt rol oynaması
soğtanm G İıd*-
î 1. ik lim d e ğ işik liğ in io b e n i e tk isin in
azaltılmasında hem de uyum tedbîrlerinde ve olumsuz
etkileriyle mücadelede ormanlann ve. sürdürülebilir
orman yönetiminin aktif rol oynaması sağlanmalıdır.
12. O rm anlann biyolojik çeşitliliği muhafaza
edP.meli, korunmalı, yenilenmeli ve geliştirilmelidir.
Sürdürülebilir orman yönetimi orm anlann genetik
kaynaklarım da kapsamalıdır.
13. Yenilenebilir hammaddelerde okluğu gibi
•odunkullanımı ve ormanların sürdürülebilir yönetiminde
enerdi kaynaklan geliştirilmelidir.
i 4 . Su koiîtesinîn ve miktannın muhafazasında
^ gefıştmimesinöe, sel, kuraklık, çığ, toprak ero^onu
3®» doğal tehlikelerin azaltılmasında ormanlann ve
sürdürülebilir orm an yöneti m i niry-aktîf npf-öyğOimosı
şoğtcmrnalıçhr.
~ Çözümleyici Mücadeleler —
î 5 . Orm anlann kaliteli yaşama olan faydc^anm
artırm ak, için -ormancılık sektörünün rekabejçifiği
kuvvetlendirilmelidir.
-:î
: 16. Ormanlann ve ormcm'affğin;çeşitli.faydalaQftın ■.}
farkına varılm ası -sağ lan an d ır, ;
17. O rm anlann sürdürülebilir.yöng^ în^ 'füm
kullanım lar için odu nün hareketfelîğirtiia rttıV ab iîg ^ ; ^
koşullar oluşturulmalıdır.
18. Sektörler arasında eşıfrekabeti al üştürme k .
.içiffjsüffdürüiebîlirlik prensipleri d ö ^ r u lt ü s g n d t f n
arzı fotatatp^ohkdve
sağlanmalıdır.
19. İklim değişikliğinin azaltılmasına ve oncrûyun^®
sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edilmeli yg*§jj|
bunda ağöçkîödırTOd:' § ^ ^ Ö ^ d ^ ^ ^ a ^ ^ ^ ® i^ ^
; çalışm aları
dikkate alınmalıdır. _
2 0 . O rm an w su poliiikaJan arasında futddılık
oluşturulmalı ve sürdürülebilir orm an yöneîîm î fte .^
. bütünleşmiş su kaynakbn^öItet t îlS :^ 5 İîd 5 ^ ^ ^ f l[^ ^
sağlanmalıdır
meler gibi orm anlar tarafından, su güvenliğinin -1
ve ilgili hizmetlerin sağlanm ası için yerölıl^ praçl.ar -Ç
oluşturulmalı ye geliştirilmelidir.
2 2 . Sektörler a ra s ı eşgüdüm
s^n ulusal ormancılık programlarına,
İlg ili d iğ e r p r o g r a m la r a ve
orm aniorio ilg ili u lu s la r a ra s ı
kararların tutarlı u yg u lam alarına
jptfcıdc bulunulmalıdır. r
2 & ^■-^^öhtefime katkıda
bulunmak için ç a & |o rin ve. y asal
alm ayan a ğ a ç / k e ş im te riy le ve
b u n larla ilgi^ ^ prm art ü rü n le ri '1
ticaretiyle. müöadole etmede orman
h u k u k u m u n - d a T ra
Faz&M
kuvvetlendin l'm es^ ^ d dnektrid tr: _
Su arad a, y a ^ . >^sürdurülebıiır
İ'Sj'nak'ordan’^de'edilenkeresteve.
kereste ürünferinaiba^ ikam uaffm ;.
politîkGİannakatkıdaöulunm akye;.
.işbirliği yapm ak- g e re km e k te d ir.'
2 4 , Şiîîrps^b.t|ğiîeri d ah a iyi ■
2 7 . S ü rd ü rü le b ilir O rm a n
Yönetiminin tüm oşamafannda etkili
u y g u la m a la r
daha
f a z la
geliştirilmelidir. Avrupa'da orm anlar
konusundo devam eden işbirliği Be
d iğ e r b ö lg e le rin d eneyim leri ve
A v r u p o '- d o k i
b o ş a r ıla r ın
p a y la ş ılm a s ıy la u k r s i a r a ro s ı
o r m a n d ı k p o litik a sı sü reçlerin e
kaikıda bulunulmalıdır.
. 2 8 . O r m a n c ılık s e k tö rü
reformu girişiminde bulunan ülkelere
l l p ğ f l i k İ e .k e n d i o r m a n c ı 11k
sürdürülebiîrr orm an
■yönetimi prensiplerini tam o larak
.u yg u lam a ya g e ç işte e k o n o m ik
'an lam d a- d a h a Tozla d estek ve
işbirliği rşağilanmalıdır.
p a y la ş a b ilin e'k’y f ^ m fl ri I a r ' ' yp-j
ormancılık sektörüyle ilgili araştırma
2 9 :.Ş ^ r f e ş m iş M il le t l e r
sonuçlarım"4pha İyi kullanabilmek
iiöfcr-m a n c ı l ı k
Fo ru m u' nu n
için poiitrkcî'.JKipıcılaf, uyguJayıafar • 2Ö Q 7 -^ 3 îS çalışm a programında
ve bilimsel çcriışmö yapan birimler
ve'tüm . orm ancıftk tiplerinin yasal
arasındaki aöîayışrd^föm erie etldll> o lm a y a n b a ğ la y ıc ı a ra ç io rın m
44*
önlem ler g l 1nm alidir, -'
se b ö ri^ :g % p ğ ın tı|ı^ ai^ ^ I^ d d ri'b
eğ itim / £s^ ce+ im . v ^ . f e liş îm
k n w etii^ id N fe.eftV fp ^ ^ lp ria: eşit
fırsatlar tanm m altdır. ^
% 6 \ ~ ik lim ^ d e ğ iş ik liğ in i
CEKikmado ^ P ılrip o rm o rıların rolü,
orm a n la rı m ; ild îm d ğ ğ fşî k liğ in e ;
a d a p ta sy o n u m {.o ğ u n u n - -v e ,
biyokütîenia tt a n ım ? gibi) >orm an
ufcOSisTemierinîh-fipnksiyonlan, onman
î
1
İ 4
ı n
i
%w
t J T
r r
o m
m
-— S.
W fM - 0 -
*
vr
•>
1
? w
. <S
n *■
Orman v®Av
hhhhm m hi
ve şuprosındpki.rlişki konularında
araştırm alara fcatfedabulunulmalıdır.
m
^
~ Küresel-Bölgesel İşbirliği ve
O rta k lık -
Orm an ve Av
dygğla masmda olduğö^ g ibi D ört
-K ü r^ ^ B İO rm a n o 1 1k A m a c ın ın
b aşarısın a katla, sağ lan m alıdır.
■böj:ğ e s ;e l
destekçilerle işbirliğinde, süreçler ye
d a la şm a lor, ^ ^ e ş m iş M ille tle r
O r m a n c ılık
F o ru m u ' n u n
• 2 0 0 7 - 2 0 15 ça b şm a sın o PanAvrupa bölgesinden tutadı girdiler,
o rm a n îa r d a c r lu s la r a r a s ı
d ü z e n le m e le r i l e i ş b i r l i ğ i
kuvvetlendirilmeli, bu arada bölgesel
b a k ış a ç ıla r ı, y a k la ş ım la r v e
d e n e y im le r d e p a y la şılm a lıd ır.
0 > B ı r i â j ı n i ş M iiiic t le r
O rm a n cılık Forum u ve diğer «gjî»
kororiar ile kabul edsÜen Dön Küresel
O rm a n c ılık A m c o 'n s n o c 50riya
u la şm a s ın d a b ö lg e se l k a tk ıla rın
gelişm esi aşam asında eylem ler ve
hedefler desteklenmelidir.
3 2 . B irleşm iş M illetler İklim
D eğişikliği Ç erçeve SözSeşmesi'ain
nihaî am açlarına göre, 2 0 î 2 sonrası
iklim rejim inin içeriğinde ve ikiim
değişikliğinin azaltılm asında onman
v e o rm a n ü rü n le rin in ro lü n ü n
çeşniliğini tanıma amacıyla Birleşmiş
M illetler İklim D eğ işikliğ i Ç erçeve
Sözleşmesi ile Avrupa O rm an la n n
Korunması: B akanlar Konferonsı'nm
îşbîri^İru gü^endifirneye daha fazla
g a y re t gösterilmelidir.
33.
Sel ve
ç ö lle ş m e y le
m ü cadelede o rm an lan n rolünün
g eliştirilm esi görüşüyle B irleşm iş
M illetler Çölleşm eyle M ücadelede
Kongresi ile A vrupa OrmdpfçifınKoıunm ası Bakanlar Kohferansı'nın
iş b irliğ i.' k u vvetfe n d irîİT n e lîd ir.
34.
A v ru p a
O r m a n la r ın
Korunması Bakanlar Konferansının
kesin karorkmnın etidir uygulamalon
ve B îy o ç e ş itl il i I^^JğzJieşm es i iş.
program ıyla ilişkili u yg u lam alara
kotjada bufunvlmdfidjri
:-
0 ^ 0 0 0 ıl ı k v e s u
sektörüne katılan afcfivisderin teşvik
e d i f e ^ ^ A voJP a- Or-mrrn ia r ın
M art - N isan 2 0 0 8
etkili y a k la ş ım la r k u lla n ılm a lıd ır.
— Eylem İçinde A vrupa O rm a n la rı Korunm ası
B a k an la r K o n fe ra n sın ın
O rtaya Koyduğu Y ü küm lü lü kler ~
3 8 . Ö n c e k i y ü k ü m lü lü k le rin u y g u la m a la r ın ı
g ü çlen d irm ek ve ilgili örg ütler, enstitüler v e sü re ç le r ile
iş b irliğ in d e B e şin ci A v ru p a O rm a n la rın ın K o ru n m ası
B a k a n la r K o n fe ra n sın ın kesin kararların ın uygulanm ası
için ç a lışm a p ro g ram ı g eliştirilm elid ir.
3 9 . O rm a n c ılık sektörünün ve o rm a n ın , sektörler
vos\»''.r.oSi S o k a n la r K o n fe ran sı ve A v ru p a B irle şm iş
ara sı ö n em in d e toplum un farkın d alığ ı artırılm alı ve tüm
.\::«eher Ekonom ik Kom isyonu Su Toplantısı arasın d aki
a ş a m a la rd a p a y d a şla r ile birlikte bu ç ık tıla r a ra sın d a
«şotfJjg» geiişnrüm eüdir.
b a ğ la n t ın ın
k u r u lm a s ı
o r g a n i z e ' e d il m e l id ir .
36- O rm a n H u ku ku U y g u lam a ve Y ö n e tim i'n in
4 0 . A v ru p a O r m a n la r ın K o ru n m a s ı B a k a n la r
ö o k a n ia r sürecini d esteklem ek ve A vru p a O rm a n la rın
K o n f e r a n s ın ın k e sin k a r a r la r ın ın u y g u la n m a s ın d a
■korunması B a k a n la r K o n fe ran sı ile A v ru p a ve Kuzey
e n g ellere karşı d u ru lm a lı, ilerlem elerin belirlenm esiyle
Asya O rm an Hukuku U yg ulam a ve Yönetim i arasın d aki
ve V I. B a k a n la r K o n fe ra n s ıy la A v ru p a O r m a n la r ın
işbirliği geliştirilm elidir.
K o ru n m a s ı B a k a n la r K o n f e r a n s ın ın k e sin g ö rü şü
37.
A v ru p a 'd a d iğ e r b ö lg e se l d e s te k ç ile r v ek a ra rla ştırılm a lıd ır.
sü .e ç ie r iie m evcut işbirliğini g eliştirm ed e ye n ilikçi ve
Ormanlarımız
yasalarla tahrip ediliyor
Tarım Orkam-Sen ve Türkiye Ormancılar Dem eği
tarafından düzenlenen başın açıklamasında, TOD
İl Temsilcisi Ali Osman AKAÇ, ormanların daha
ç o k y a s a la rla ta h rip e d ild iğ in i s ö y le d i.
S e ra p LtLLJSC iY * TRABZ^yN
Tanm O rkom -Sen ve Türkiye O rm a n c ıla r Dem eği
Tarafından 21 M art Dünya O rm a n cılık G ü n ü dolayısıyla
bir basın toplantısı düzenlendi.
S V '
İ2 9 .Y U .U
Düzenlenen basın toplantısında K on u şan Tü rkiye
O r m a n c ıla r D e rn e ğ i İl T e m silcisi A li O s m a n A K A Ç ,
o rm a n la rın g e re k tiğ i g ib i k o ru n u p k o lla n m a d ığ ın ı
belirterek, orm anlann yasalaryo lu ile korunm ası gerektiği
halde d a h a ço k y a sa la r yolu iie tahrip edildiğini söyledi.
A k a ç , ‘ O r m a n la r bu g ü n e k a d a r d a h a ç o k y a s a l
d ü ze n le m e le rle ta h rip e d ilm iştir.6 8 3 1 S a y ılı O rm a n
Kanununda yapılan yirmiye yakın değişiklik ayrıca Turizm
yasası uygulam alan ile orm an azalm alarının % 5 6 sı yasol
d üzenlem elerden kayn aklanm ıştır" dedi.
Tavşanlı-Bucsunbey yoiu üzerindeki Harmancık İlçesi'ne bağlı
Danişment köyünde bulunan bu eski değirmenin iki yüz yıl öncesine
kadarki tarihînin biiifKÜğî köyiüierce söylenmektedir. Tümüyle ahşaptan
yapılmış olan bu değirmen, zam an zaman onar.m görse de uzun yıllara
göğüs gererek hizmet vermiş, son yıllarda ise mirasçılarının anlaşmazlığa
düşmesi sonucu kaderine terkedifmfşfit
Şe rafe trip A K Ş A H İN
H a r m a n c ık O r m a n İşle tm e Ş e fi
?ZQ N}
s
Orman ve M
Qm%a n v e A v
M a rt - N is a n 2 0 0 i:
_____
EM EKLİ ORM ANCILAR D ER N EĞ İ
G E N E L KURULU
Yayın Kurulu; Demeğimiz kardeş kuruluşunun gene! kurulu A nkara-N ecatibey C a d d e s»
2 3 /4 adresindeki lo kalinde 2 5 Şubat 2 0 0 8 Pazartesi günü sa a t İ4 .0 0 'd e N e cati
M ER İÇ 'in başkanlığında toplondı.
G enel Kurulda; yönetimde yenilenm elerle, demek tüzüğünde değişiklikler görüşüldü.
G enel Kurul yemlenmekte o lan Türkiye O rm a n c ıla r D erneği binasına da taşınm ayı
görüştü.
G e n e l K u ru l
a y r ıc a
y ö n e tim
s ü r e s in in
Y a p ıla n se ç im le rd e yön etim ve d enetim kur
ik i
y i İ o lm a s ın ı
b e n im s e d i.
a s ıl ve y e d e k le r o la r a k belirlendi.
YÖ N ETİM KURULU
Yedek
Asıl
Korkut T O K E R
İh sa n KA YA
Şener TÜ R KER
N e cd e t C E N G İZ
Y ılm a z Ü L G E N T Ü R K
Turan Ö N C Ü L
İzzet O K Y A Y
T u ra n K A L Y O N C U
O rh a n KAYA
H ü sam ettin ATA
M ustafa TA PA N
Yusuf A K S E Lİ
M u sta fa P IN A R C IK
A ydın D İL E K
DENETLEM E KURULU
Yedek
Asıl
Sencer KO D ALBA Ş
N e cd e t Ö Z D E N
H ak k ı A Y D E M İR
Sait K U R T U LU Ş
H .K e m a l H A M İD İ
iç sen bir su değirmeninin içini
D S k id o la ş t ın m ı a d a ş ı m ? ..
^ G ö r ü le c e k ş e y d ir o . . .
k a ld ırın c a a ş a ğ ıd a n d o ğ ru sis h a lin d e so ğ u k su
d am laları insanın yüzüne y a y ılır...
Yumulmuş duvarlar, tava n a yakın
.ıfa c ık p e n c e r e le r v e k a lın
t a o seslere ne dersin a d a şım , h er köşeden ayrı ayrı
m akam larda çıkıp da kulağa hep birlikte kocam an bir
dalga halinde dolan seslere?.. Yukarıdaki tahta oluktan
inen su lar, k avak a ğ a ç la rın d a esen kış rü zgarı gibi
uğuldar, taşların kah yükselen, kah a lça la n ağ lam aklı
sesleri k a y ışla rın tokat gibi şa k la yışın a k a r ış ır .,. Ve
m ü te m a d iy e n d ö n e n ta h ta d a n ç a r k la r g ıc ırd a r,
bsastepfR üstünde sim siyoh bir ç a t ı... So n ra bir sürü
,o'<’or, kocam an taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen
■Cî'"- k o y ışio r... Ve bir köşede birbiri üzerine yığılm ış
cvğ d a y, m ısır, ç a vd a r, h er çeşitten e kin ç u v a lla rı.
<c'- 'ia b e y a z ç u v a lla r a d o ld u ru lm u ş u n l a r ...
Y ö n e t im g ö r e v b ö lü m ü n d e K o r k u t T O K E R ' i n b a ş k a n l ığ ı
Yönetim i b a şarı ve sağ lıklı ç a lışm a d ileklerim izle kutluyoruz.
y it ir d ik l e r im iz
g ıc ırd a r...
cş'O r ?ı y sm n d a , d um an h a lin d e , s ıc a k ve in ce
rişgfef :;çcşu r. H alb u ki döşem edeki küçü k k ap ağ ı
S a it Ö Z T Ü R K
S,
en ço k eskid en böyle b ir d eğirm en görm üştüm
a d a ş ım , a m a b ir d a h a g ö rm e k is t e m e m ...
b e n im s e n d i.
...
SEBATİ CANTER
FAHRETTİN OKÇIN
1 9 4 0 -.K A H R A M A N M A R A Ş
1 9 6 8 - İ.Ü . O rm a n Fakültesi
0 1 .0 3 .2 0 0 8 G e c e s i - A n k a ra
] 9 3 3 - E d im e
1 9 6 0 - İ.Ü . O rm a n ,F a k ü lte s i
1 4 .0 3 .2 0 0 8 - İzm ir
GÜNGÖR SOYSAL
1961 M ezunu
3 0 .0 4 .2 0 0 8 - D enizli
S a b a h a ttin A li, D e ğ ir m e n
(B ü tü n Ö y k ü le r i I, Y apı K r e d i Y a y ın la rı)
Orman ve Av
Gidenlerin toprağı,
Kalanların sabrı bol olsun.
v« Av
Mart - Nisan 2008 I
L
Tarihin
'
' ^Reyhan A cartü rk. .
TÜRKİYE'DE FLORİSTİK ARAŞTIRAAALARIN TARİHÇESİ
x s e .N ; tc ik i y ap ısın d an d o layı d e ğ işik iklim
ccsA K erin e sahip o lu p , zengin bitki örtüsüne sahiptir.
\jp ^ .o s c § K T n c ia r sonucunda Ülkemizde, 3 bini endemik
o "c < ^rere Toplam 9 bin 5 0 0 tü r d o ğ a l o ia ra k
o v u n m a k ta d ır. D ü n y a d a is e 2 9 5 bin bitki türü
zv-V-invaktad;:'. Ülkem izde, botanik üzerine araştırm a
yapan bilim insanı deyince ilk akla gelen botanikçiler
Bayrop ile Turhan Baytop'dur. Asuman Baytop'un
‘ " i .■■■rVe'ce B o ta n ik T a rih i A ra ş tırm a la rı" kitabı ile Turhan
ba.Tap'vjn " T ü r k iy e 'd e B itk ile r ile T e d a v i k ita b ı v e T ü rkç e
z X - A H a n " sözlüğü kitapldn bulunmaktadır. 1986 Yılında
O rm an Genel Müdürlüğü ormanianmızda bulunan odun
e ş,- ifcincî! ürünlerin envanter çolışmolannı başlattı. Başta
laufus noöife (defne), Sakta sp (adaçayı), O rig a n u m onires
bilya kekiği), H e d e ra h e lix (orman sarmaşığı),
Sv.-nphv'tum orienfa/e (karakafesotu), M elisa o ffis in a lis
ic ğ ü c iu ). UıHco sp (ısırgan), T hym us s p (kekik), F oe niculum
ü lg e r e (rezene, arapsaçt) olm ak üzere orm anianm ızda
c c ğ c l olarak yetişen yüzlerce ikincil orm an ürünü vardır.
. 1 9 S 6 y .iın d a Ç a n a k k a le O r m a n B ö lg e
Müdürlüğünde silvikültür uzmanı oiarak çalışıyor iken
envanter çakşmckm bana verildi. Arazi çalışmaları esnasında
arrrv^niafsTîiz zengin flora örtüsü ile kaplı olduğunu gördüm.
Florayı otsu, odunsu ve çalı formunda tanım layabiliriz.
Envanter çciışmalan esnasında bol miktarda resim ve dia
çekim. Yaptığım çalışmaların kalıcı alması için resimli kitap
hcüne getrdim. Orm an G enel Müdüriüğü'ne bağlı O V A K
vaki, rotand an 1996-200 5 yıllar, arasında toplam i 6 0 0 0
cae* basılmıştır Kiıcbın ismi Şifalı Bitkiler Flora Ve Sağlımız.
Kitabın orijine! renkfr ve şifalı bitkiler içermesi kitaba ilgiyi
orftfKuŞv. K,toptaki şfc iı bitkiler ile ilgiii bazı bilgiler S e c re t
« V fe su s des Picnîes M e d ic in a H e s adlı Fransızca kitaptan
c-.‘
Türkiye'de p tiorc araştircnatorı Fransız doğa bilimcisi
Aerre Belor,. Tarafından 1 5 4 6 - 1 5 4 9 yılları arasın d a
<cpi:t-rşî>.’'. Beion, Kanuni $ uttan Süleyman döneminde
ArûJöOîu ve Trakya'yı gezm iş, gezi so n u c u n d a bir
seveftemame yermiştir. Pierre Beion'dan sonra flora
araçzrmcicfi ’ 555 yanca İstanbul- Amcsyo gezisini yapan
Kam a —Germen imparatorunun elçisi olan Ghiselin de
âuscecg 2e heŞm Vviîiem Ouockeibeen tarafından devam
’E vjyc Çelebi'nin ; û ciltlik ünlü eserince Anadolu ve
T'cir^nY.ır. bŞki örtüsünden bahsedilm ektedir. Evliya
Teıen: z e r a a o , Frense hekim ve botanik uzmanı olan
|s
' - ^~cr r Toumetart, Guıilaurne Antoıne O lıer iie J .G
gezilen sonucunda kitoplannaa bitki örtümüze
ş y r « r ^emr^erpir: 1310-1885 y,!îcr. arasında yaşoyan
aoerAv
îdm ond Boissier Türkiye'de geziler yapmış,
yea
/ / ucpsba ; 7 4 0 tür tespit ederek Efora Orientalis
‘xt:- ~
' - i - u c " O z a n yıllar tdiobı Türkiye bıtKİİen
1
için temel kaynak olmuştur.
İktisatçı ve iş adam ı olan İsviçreli A . Huber M ORATH
1 9 3 5 - 1 9 6 9 yılları arasın d a 1 6 kez A n a d o lu 'ya gelmiş
bitki toplamıştır. İsviçreli iş adam ı Bern'de botanik dersleri
alarak gezilere katılmış kendisini botanikçi olarak yetiştirmiştin
Ülkemizin flora araştırm alarına en önem li katkıyı Ingiliz
botanikçisi RH.Davis Türkiye'de ömrünü geçirerek yapmıştır.
1 9 3 8 yılında 2 0 yaşında iken A nadolu'ya gelip zengin
bitki örtüsünü görünce, Anadolu'nun tüm bitki örtüsünü
incelem eye k a ra r vermiştir, Edinburgh Üniversitesinde
öğrenim görmüştür. 1952 yılında Ortadoğu florası ile ilgili
bir tezle doktor unvanını kazanmıştır. 1961 yılında İngiliz
Araştırma Konseyinden Türkiye florasını incelem e projesi
için destek sağ lam ış ve u lu slar arası bir grup kurarak
ç a lışm a la ra b aşlam ıştır. .1 9 6 6 y ılın a k a d a r 11 kez
Anadolu'ya gelmiş olup, Edinburgh herbaryumuno örnek
götürmüştür.
Bu çalışm alar sonucunda Flora of Torkey and the
East Aaegean (Türkiye Ve Doğu Ege Florası) adını verdiği
T 0 cilt 7 2 3 2 sayfa tutan dev Işser 19 6 5 ü 9 8 9 yıllan
arasında yayımlanmıştır. Eserde dokuzu Türkıye'den olmak
■ üzere 1 17 botanikçinin katkılarıyla- 8 5 2 5 .yerli tür, 2 9
yabana tür, 138 kültür türü yer almaktadır. Davis'in yaptığı
bu ağ lım la Türkiye'deki çalışm alar hız kazandırmıştır. Son
yıllarda TÜBİTAK'ın desteğiyle örgütlenen botanikçilerimiz,
yabana araştırm acıların katkılarıyla yaptıkları çalışm alar
sonucunda bu esere bir cilt eklem iş ve cilt sayısı 1 1 E
yükselmiştir. Son cilt 2001 yılında Edinburgh Üniversitesi'
tarafından basılmıştır. Editörlüğünü A d il Gürier, N erim an
Ozhatay, Tuna Ekim ve Hüsnü C . Başer yapmıştır. DAVIS'
İN kitabı İngilizce olduğu için Türkçeye çevrilmesinde büyük
fayda vardır. Aynı eserde floranın ili., ilçesi, yeri mevkii
olarak tarif edildiğinden aranılan bitkileri bulm ak kolay
olmaktadır.
D a v is'in kitab ın d an ü n iversitelerd eki .öğretim
elemanlan ve araştıncılar yararlanmaktadır. Ancak DaYis'in
kitabı resimli değildir. Ülkemizin florasını tanıtabilmek için
kitabın resimli olması gerekmektedir. Bu işin başarılı olması
için bölgeler bazında işin.hacmine göre projeler yapılmalı,
ilgili fen fakültelerine mali kaynak ayrılarak çalışm alar
yapılmalıdır.
Prof.Dr.Turhan U slunun O R M AN ve AV dergisinin
2007-5 Eylül-Ekim sayısında yayımlanan yazısını okudum.
Bitkilerin isimleri yöreye göre değiştiğinden Türkçe isimlerinin
yanına, Latince isimlerinin de yazılması daha faydalı olurdu.
Şimşir (Buxus s e m p srvire n s) hem zehirli, hem de kullanılan
kısımda gösterilmektedir. Zehirli bir bitki olan E c b a liu m
elateriu m (cırtlayan, eşekhıyan) sinüzit hastalığının tedavisinde
önerilmektedir. Söz konusu bitki çok zehirli olduğu için
burun mukozasını aşın miktarda tahriş ederek ölüme neden
olmaktadır.
O rm a n v e Av
Canlı Tanıkları / Emin
0 0 6 ve 2 0 0 7 yılı iş p ro g ram ı g ereğ in ce A n ta lya O r m a n
_M
B ö lg e M ü d ü r lü ğ ü n d e k i, O r m a n A m e n a jm a n
J m m B a şm ü h e n d islik le ri; G a z ip a ş a , G ü n d o ğ m u ş ve. A la n y a
O r m a n İş le tm e M ü d ü r iü k ie r i'n e b a ğ lı, O r m a n İş le tm e
Ş e flik le rin in o rm a n c m e rta jrr.a n p la n la n m y e n ile m e k te d ir.
Yeni A m e n a jm a n p la n la n Fo n ksiyo n el P .c n ia m o e s a s lc n
ve h aritaları do C o ğ ra fi Bilgi S is t e m le r i'n e g ö re yap ılm a ktad ır.
P lan la m ad a k atılım a an layış d a k u lla n ıla ra k , ko ru m a h edefleri
v e işletm e a m a ç la rın ın b e lirle n m e s i iç ir. Tüm ilg i v e ç ık a r
g ru p la r ın a y a z ıla r y a z ıla r a k , a k tif k a tılım ic r ı s a ğ la n m a y a
çalışılm ıştır.
"Y a ş, ça p ve boy itibarıyla kendi türünün a lış a g e lm iş ölçülerinin
ç o k ü ze rin d e k i b o y u tla ra u la ş a n , y ö re tc r ih ir .d e ,
fo lklo ru n d a özel yeri b u lu n a n , g eçm iş iie g ü n ü m ü z, g ün üm ü z
ite g e le ce k a ra s ın d a iletişim sa ğ la y a b ile c e k u zu n lu la a d o ğ c i
ö m re s a h ip a ğ a ç la r "
(A S A N , 1 9 9 I J a n d a ğ a ç o ıo r a *
ta n ım la n m a kta d ır.
O rm a n a m e n a jm a n ı a ra z i ç a lış m a la r z o r a ra z i ko şu llan
a ltın d a g e rç e k le şm e k te d ir. E n v a n te r ç a t ış m a la r , ve a r a z i
g özlem leri sıra sın d a , tarihin c a n lı tan ık lan otan A tht A ğ a ç la ra
d a rastlan m aktadır. A n ıt a ğ a ç la r ; tarihsel sü re ç içerisind e p e k
ço k tarihi o la y la ra tan ıklık etm iş ve etm ekte o la n , o rm a n la rın
ta rih i e se rle rid ir. A m e n a jm a n a r a z i ç a lış m a la r/
s ıra s ın d a p la n la m a c ıla r ın k a rş ıs ın a çtk e n A i
A ğ a çla r, gerekli ölçm eleri yapılıp, sa p ia n a n bilgiler,
"Yaş, ça p ve boy
a m e n a jm a n p la n la rın ın iç e ris in e a lın m a k ta d ır.
A n ıt a ğ a ç la rı k o ru m a n ın ilk a d ım ı; d o ğ a l
itibarıyla kendi türünün
o rm a n la rım ız d a k i a n ıt n itelik teki a ğ a ç la n resp ir
alışılagelmiş ölçülerinin ve tescil işlem lerinin yap ılm a sıd ır. K a yıt ve kontrol
a ltın a a lın a m a y a n a n ıt a ğ a ç la r s ü re ç iç e r s in d e ,
çok üzerindeki
ya ta h rip o lm u ş, y a d a yo k o lm u ştu r. A n ıt a ğ a ç
boyutlara ulaşan/ yöre
e n v a n te ri, te sp iti ve te s c ili k o n u s u n d a g e re k li
^ elem an lar belirlenip bunlann eğitim leri yopıimai/d/r.
tarihinde, kültür ve
Bu k o n u d a y a p ıla n ç a l ış m a l a r ç e ş it li y a y ın
folklorunda özel yeri
a r a ç la r ıy la
t o p lu m a . .a n l a t ı p
kam uoyu
bilg ilend irilm elidir;
bulunan, geçm iş ile
O rm a n A m e n a jm a n D en etim ve
günümüz, günümüz ile Kontrol Başm üh end isi Em in G Ü Z E N G E
ta r a fın d a n s a p ta n a n a lt ı, G a z ip a ş a
gelecek arasında
O r m a n İş le tm e M ü d ü r lü ğ ü , S ıv a ş tı
İletişim sağlayabilecek .O r m a n İş le tm e Ş e f iiğ i'n ir i, o r m a n
a m e n a jm a n p lan larım yenileyen O rm a n
uzunlukta doğal ömre A m enajm an Başm ühendisi O k tay D EM İR
ta ra fın d a n sa p ta n a n altı a d e t, E sk ib a ğ
sahip ağ açlar"
O r m a n İşle tm e Ş e fi A y te k in D E N İZ
ta ra fın d a n sa p ta n a n iki a d e t, la ş a ğ ıl
(ASAN, 1991) antt
O r m a n .İş le tm e M ü d ü r lü ğ ü , K a p a n
Oğaç olarak
O rm a n İşletm e Ş e fi O . Fa ru k G Ü V E N
t a r a fın d a n s a p t a n a n b ir a d e t a n ıt
tanımlanmaktadır.
n ite lik te k i a ğ a ç la r la ilg ili ö lç m e le r
y a p ı la r a k k a y ıt a l t ın a a l ı n m ı ş t ı r .
^ r n a n ve A v
M a rt - N
♦ •r
•ö f
_______
M
^
m
f jf %,J
^
I
ğ yO
w? M*?L / 9 f
w*1'’ 9
] '} Nisan 2 0 0 8 saat 1 4 .3 0 'd e
ço k zengindir. En d em ik türlerin tespiti
f 5#m*ğfeTt»z sa lo n u n d a T e m silc ile r
ve herbaryurrt için burs verilm elid ir.
4*>ftîi yap'ldi- Dem ek Gene! Bozcanı
Hüseyin K O Z A N ; M isa firh a n e
î*
f / .,;jlo la
Y U M U R T A C I 'n ın
o ç ış
işletm ek ço k z o r K a lite li b ir o telle
gerçekleştirdi
A ydın G E R İŞ ; ö r Kefeki isteğimiz
k u r u m s o lla ş m a k t ır .
O
n e d e n le
terrşkilîfelerimiziri etkin ofenasm sıyoruz
sö z a la n
a n la ş m a k ç o k d a h a u yg u n o lu r.
Rıza K A M EK , O la ğ an ü stü G e n e l
f^fnMİdier özetle şunlan dile getirdiler;
A d a n a 'd a te m silc iliğ im iz e b ir y e r
Kurul ka ra d a n ve katlarla ilgili bilgile?
k o n u şm a sın d a n s o n ra
M ahm ut S E V IM S O Y ; O rm a n c ı
isliyoruz. Belirli bir adresimizin olm am ası
sitede yayınlansın, tem silciler d e bu n a
jVfr'-'‘r*w Çocuklannı O kutm a Vakfının
faaliyetlerimizi kısıtlıyor. Toplu konut ile
ilişkin görüşlerini bildirsinler.
r^K^iu'dski arsasının değerlendirilmesi
ilgili bir m ahkem e karan ve ek bilgiler
Yılm az SAKARYA; 4 ve 5 . kaiionn
„ in Eskişeh ir B ü y ü kşe h ir B eled iye
getirdim. Değerlendirilm esini istiyoruz.
kullanım ı baştan düzenlendi. Bir katın
Beşkanı Y ılm a z B Ü Y Ü K E R Ş E N ile
o^ fö jm eye g id ild iğ in d e
aelebilirifri.
H ü s e y in
b en de
Ö Z B A K IR ;
Yeni
A r tık
d ijita l o rta m d a k i k u lla n ım a la n ım
misafirhaneler pek iyi işletilemiyor. Yatma
koyalım {brüt 5 3 0 m 2 net 4 9 0 m2)
M ü m in
TO ZAN ;
dışında diğer etkinlikler sağlarınsa, bina
T e m silc ile r b u n a iliş k in ö n e rile rin i
yine taşradan gelenlere iyi hizmet vermiş
bildirsinler.
binamızda projedeki m isafirhaneden
olur. Bunun için de bu tür im kanionnı
M u s ta fa Y U M U R T A C I; Y e n i
vazgeçildiği ifade ediliyor. Bu ihtiyaç
sağ laya cak düzenlem eler yapılmalıdır.
b in a m ız d a k i b ir k a tın m is a firh a n e
Kem aleltin G E L D İ; Ben baştan
olmasının en büyük isteklisi ve destekçisi
iiosıl karşılanacak?
A b d ü lk ad ir Ö Z D E M İR ; 1 9 8 0
öncesi misafirhane gayriciddi işletildi,
beri binamızda misafirhane yapılmasını
b e n d im . Y ılla r c a
is t iy o r u m .
sonunda, buna karşı o lan çoğunluğun
A ncak,
bunun
d ire n d im
am a
önerilen bir başkasına kiralam a işi de
gerçekleşmediğini görüyorum. Otelden
haklılığına inandım . Ç ü n k ü geçm işte
hiç karlı ve tatm in e d ic i o lm a z .
y a rarlan ılacak sa, otel ile sağlıklı ilişki
d e m is a firh a n e d e ç e ş itli s o r u n la r
Taner SA V A ŞA N ; M isa firh a n e
mutlaka yapılm alı. Dem eğin en etkin
kurulmalıdır.
A li O sm a n A K A Ç ; Trabzon'do
yaşanmış ve misafirhane nedeniyle bina
satılma noktasına gelm iş. M isafirhane
sosyal hizmeti bu olacaktır. Dem ek para
Dem eğin temsilcilik bürosu açıldıktan
konusund a çeşitli o rta m lard a a lın an
kazanmak durumunda değildir. Sosyal
sonra d aha etkin çalışm alar yapm aya
ortak k a ra rla r so n u cu n d a, üyelerim iz
etkinlikler e s a s o lm a lıd ır. Bug ün
başladık. Demeğin etkinliklerinin tanıtımı
için en iyi ve en ra h a t k o n a k la m a
Olağanüstü G enel Kurulda sîzlere çok
için çalışm alanm ız devam etmektedir.
olanağının sağlanm ası d a kabul edildi.
Erdoğan Ö Z E R ; Temsilalikierden
d ışın d a g erek m erkezd eki, g erekse
yayın konusunda katkı bekliyoruz. Uye
taşradan gelecek üyelerimiz için en iyi
hizmeti verecek bir düzenlem eyi hep
Feyzullah B A Ş Ç İF T Ç İ; Yönetim
kaydı ko n u su n d a g e n ç ve elem ek
çalışm alan n a katkı ko yacak üyelerin
bundan böyle yapacağı işlerde bizleri
önerilmesini istiyoruz. D em ek başvuru
katın k u lla n ım ın a ilişkin d üzenlem e
toplayarak ortak karar olmalıdır. Nitelikli
form lannda (üye, Rixos) yeni form lan
baştan yapıldı. .Ancak 3 ncü kat ve eğer
öğrencilere d em ek tarafınd an burs
verilmelidir. Bilim kuruluşları ile ortak
etkinlikler d ü ze n le n m e lid ir. D o ğ a
kullanın.
satın alınabilirse 2 'nci katın kullanımına
ilişkin belirsizlik var, buna karar vereceğiz.
geniş yetkiler verildi. Bu yetkileri üyeler
lehine kullanmak gerekir. Bu konularda
karar a im a d a n ö n ce tem silcilerin
görüşleri alınsın.
demekleri ile birlikte çalışm a ortamlan
yaratılmalıdır ki bu durumda bina.bize
y e tm e y e b ilird e ... D a h a s o n ra k i
toplantılara gündemli olarak gelm ek
isteriz ki biz de hazırlıklı olarak bu tür
toplantılara katılalım.
O nedenle bundan böyle m isafirhane
A b d ü lk a d ir Ö Z D E M İR ; Ü y e
ta b a n ım ız y a ş lı. H e m g e n ç ü ye
kazanılması, hem de etkinliklerin taşraya
anlatılması için yönetim belli bölgelerde
to p la n tıla r y a p m a lıd ır. O y ö re d e
y ap ılm a sı g e re ke n le r b elirle n m e li,
işletm elerdeki m e sle ktaşlarım ız d a
bilgilendirilm elidir. Bu şekilde g en ç
öğrencisine burs verilerek öğrencilerle
meslektaşlanmda da görüşme olanağı
s a ğ la n m ış o lu r. S a d e c e d e rg i
göndermekle bilgilendirme ve iletişim
sa ğ la n m ıy o r. Y ö n e tim O M O 'n u n
y a p a m ad ığ ı işleri yap ıyo r a m a bu
taşraya duyu atlamıyor.
ve genç orm an mühendisleri ile sıcak
bir ilişki kurulmalıdır.
Ülkemiz endemik türler yönünden
O k t a y Y IL D IZ ; K ıs a , s p o t
reklam lar ile ulusal k an allard a im aj
yaratılsın. TEM A bunu çok etkin şekilde
M ahm ut S E V İM S O Y ; Katların
ovan projeleri gönderilsin ki bizler
isteklerimizi, düşüncelerimizi daha somut
olarak ortaya koyabilelim.
O rm a n fa k ü lte le rin in 2 , 3
O rm a n ve A v
birlikte yapm ak zorundayız. 4 ve 5 nci
Tem silciliklerim izin, d o layısıyla
taşranın etkin olmasını yıllardır istiyoruz
ve benimsiyoruz Bunun ıçm İstanbul'da
ş u b e k u r u lu ş u n a g ittik . Ç e ş it li
so ru n la rd a n so n ra en son y ap ıla n
d ü z e n le m e n in iyi o la c a ğ ın ı üm it
ediyoruz. Trabzon'da tem silciliğim ize
bir büro kiraladık ve faaliyetlerini halen
b u rad a sürdürüyorlar. A m a cım ız ve
isteğimiz tüm temsilcilerimizin kendilerine
ö zg ü b ir ç a lış m a o r t a m la r ın a
k a v u ş m a la r ı.
Çünkü
ra h a t
çalışab ilm e le ri için h içb ir kurum ve
kuruluşa bağım lı o lm am alan gerekir.
Ümit ediyoruz ki önüm üzdeki yıllarda
kendilerine bu olanaklar sağlanacaktır.
Mart
Ç a m k e se B ö ceğ i
P ro je si ile b irin c i
o ld u la r
İ Mort dünyamızın ekseninin tam dik olduğu, dünyamızın
her y«snr>de oecs ve gündüz sürelerinin eşitlendiği gün.
Su günden sonra gece gündüz süreleri değişecek.
Güney van kürede geceler, kuzey yan kürede gündüzler
uzayacak.
Güney yon küre sonbahara, kuzey yan küre ilkbahara
W ayın Krl Ankara; Yıllardır derneğimiz tarafındanI gelenekselleştirilen 'Yeşil Gece' bu yıl 22 Mart
2008 gecesi İçkale Otel’de yapıldı.
Uç günlük kongre yorgunluğunun giderildiği
gecede. Orman Fakültesi Dekanlan ve öğretim üyeleri
ile birlikte olduk.
M ütevazı katılım la oluşan g e ce , sıcak ilişkilerin
Ytrcvn'tucun bulunduğu kuzey yan küre, özlediği ilbahario
kavuşacak.
yaşandığ ı, Tü rk Sanat M üziğinin ağırlıkta olduğu bir
ortam da devam etti.
Kuzev yon küreyi anlatan mitoloji, arkeoloji, etnoloji ve
kkatsan bu günü kutsuyor.
2'- Mart'* 'Doğa" boğbntıîı bayram oiorak sunuyor. Kuzey,
öcöovn 'aansuyu' yürüyüşünün, doğanın dirilişinin sevincini
"ov vurguluyor.
U m "Jt'ar
yScey ■
'yeşertmek, dirice ayakta tutmak ign sağlıklı,
ctr cüven:'>
sürekli doğa»
dööoî vasam
ion.
jüvçrvk. süreîdi
yaşam için,
nen yeşillenir.
Menekşe, ele, sümbül, şenlenir,
m
çiçek açar.
'.y s r r ankr-, ke>ebekîer.
«sacn elması ve erguvanlar, mimozalar işte
G ö rd ü *.
sfe e k,
e c 5;ri‘k t'eşeniensek.
i
O rm a n ve Av
Eskişehir Tepebaşı Anadolu Lisesi
öğrencileri Oğuzban Üstündağ vc İsmail
Cem Çelebiören'in projesi 1. olarak altın
madalya aldı.
6. ç e v re o lim p iy a tı IN E P O '
demelerinde 45 Aden 134 projeyi geride
bırakarak birinci olan gençlere tebrik
yağıyor.
Rızılçam ve bazı meyve ağaçlarına
zarar veren Çam kese böceği ve Kırmızı
orman karıncalan ile ilgili bir araştırma
yapan öğrencilere başından beri destek
veren Orman Bölge Müdürlüğü de birer
plaket verdi.
Ormancılıkla ilgili konu seçen ve
bu projeyle 1. olan Oğuzban Üstündağ ve
İsmail Cem Çelebiören. Okul Müdürleri
Mehmet Ö z ile birlikte Orm an Bölge
Müdürü. S ıtkı K ü çü k ö z’e teşek k ü r
ziyaretinde bulundular. Bölge M üdürü
Sıtkı Küçüköz'de öğrencileri kutlayarak
“2 ü n iv e rsite si o la n b ir ild e lise
öğrencilerinin b u projeyi seçmeleri bizi
mutlu etm iştir. Yaptıkları araştırm a
sayesinde orman ağaçlarına zarar veren
çam kese böceğinin biyolojisi baklanda
daha çok bilgi- sahibi olduk. H atta
bilinmeyen bir özelliklerini de keşfetmişler
Kendilerini kutluyorum" dedi.
Öğrencilerde bu konuyu tesadüfen
seçtiklerini ve sonrasında bilgi ve belge
toplama aşamasında Orman Teşkilatının
kendilerine destek olduğunu ifade ettiler.
Öğrenciler 1-4 Haziran tarihlerinde
İsta n b u l'd a y a p ıla c a k o la n Ç evre
Olimpiyatlarında 35 ülke içinde Türkiye'yi
temsil edecekler.
Yayın KrLArtkara: D em eğim iz
yönetim veri olan Mifbatpaşa C ad 49- 4‘triri
bürosuna 28 Şubat 2008 Perşem be günü
gecesi hırsız girdi.
29 Şubat Cum a günü sabaha işyeri
açan çalışanlar ortalığın dağıldığım görünce
şaşırdılar. Binanın ikinci katında bulunan
binanın güney tarafındaki balkona açılan
m u tfa k bölüm ü ile çalışm a b ö lü m ü
kapılarının cam larının kırıldığım , dolaş?
kapılarının kırılıp içlerinin dağıtıldığım,
m asalam gözlerinin açılıp evrakların yerlere
saçıldığını gördüler
Polise haber verip gelmesi, parmak
izi alması beklendi.
H ırsız ın d iz ü stü b ilg isa y a r ve
parçalarını aldığı g özlendi.
Y İN E
G E L M İŞ !1 4 .3 .2 0 0 S
gecesi aynı yol ve
yöntem lerle LCD
ekranı almış.
YİN E G E L M İŞ !2 6 3 2 0 0 8 ses kayıt a ra a almış. Artık
ber şeyi tüketmiş.
Balkon
cam ına
“Hırsız
Kardeşi—D erneğimize üç kez girdiniz. Artık
alacağınız b ir şey kalm adı, bunu son
girdiğinizde anlamışsınızdır. Lütfen artık
cam larım ızı kırm ayı n ız ”d iy e y azdık.
2 9 M a rt C u m arte si g ü n ü tüm
balkonu demirle kapattık.
L 'm a n z b ir d a h a g e lm e z le r.
Ç E Y Jtr VE ORMAN S A U V M i a
A£oçiaodznn3 vc E ra y o a Koatrofa Genci MfldBHEgE .
Say» : B. 1*.0A G \1'X I(flZ M -3Q 1.0I *% I
Kotra : Nmaan IIhan ÖZTCRK I l&Ofckuri&naBft.
2<VS
rD R K İY K O R M A N C ILA R D ERN BĞ tN E
Miîhaipaşa Caddesi
Km lsy* A N K A R A
% i: 30.01 >0U$ tarihti
.Mcşk^aıizâc sen derece haşanh Sbmcıktde b u lu n a « t e c t ri Neman
ÖZfl'RK an«ma.
bcdtisiz hasın ormaflr tesis edflncse M b a M ö iîjrt td ftirıg
doğrultusunda:
Burdur ili. M critcr 9 çe. Yassagûnse kCjytL Büftsm iı dere rro G r BunJır Hacılar
ağaçlandırma şahasında
vc
no.la K ü u n Jd î kapsayan
Ntfümde “Nvraan
Ilhan Ö Z fÜ R K H ann Ormanı** acursn verilm esi hustren. BakanSt$mxx Hatıra Ortnant Tesis
Kumlunun almış olduğu 17.OÂ2008 tarih ve 200S. î no.tu latan :îc oygıjû «(Vûteıöşsiîr.
B il^ ik rim » rica ederim.
DOĞA ORMAN SAVUNANLAR
ALANLARDA, DAĞLARDA
Balıkesir ve Çanakkale
illerinin k a zdağı-Mad ra
Dağı yayılış alanındaki
$4 belediye ile, Marmara
Ege, Trakya Bölgesi il,
Uçe, belde ve köylerinden
T ü r k iy e 'n in b ir ç o k
yerinden gelen Doğaorman-çevre duy arlısı”
topluluk konuya ilişkin
kararlılığını saygın ve
dirençli biçimde sundu
,
,
|
madencilik çalışmalanna son verilmesini
istiyoruz” denilmekteydi.
5 Nisan günlü toplu gösteride;
Ç anakkale Belediye Başkanı Ü lgür
Gökhan; "Kaz Dağlan Zeus’un, Paris’in
doğduğu yaşadığı yerler.
Şimdi m itolojide, ilk güzellik
yanşmasının yapıldığı Kaz Dağında bu kez
doğa harikası dağlan kurtarmak için
yanşılıyor.
Yukanda tann var. Ne yapıyorsunuz
kullanırı diyor.
Kaz Dağlan toplumsal miras. Oksijen
depomuz.
Yıllar önce emperyalistler bir planla
buraya (Ç anakkale’ye) geldiklerinde
geçemediler, gereken dersleri Çanakkale’de
aldılar. Şimdi yeni bir planla geliyorlar, bu
coşkulu topluluk onlara hak ettikleri dersi
yine verecek. Buraya “Truva Aü”m sokmak
istiyorlar.
Kazdağlan’nm üstü “altından” çok
daha değerlidir. Bir katılım cı, “ hiçbir
teknolojinin yaratamayacağı o dağlan
sonuna kadar savunacağız” diye konuştu.
Konuşmasonunda alandaki topluluk
"Susma!.. Sustukça dağlar elden gidecek”
diye slogan attı.
Ptanonnun derlediği 90 bin imzalı
sauna TBMM ne iletilmişti.
Susom metninde "Vatan toprağı
i t r Kaderine terk edilemez" diyen
% â t M te? Musul'a Kemal Atatürk'ün
* g&ssicSgsaife; .ı>a ...ra, ısorazc. çotuk
«ujsstaci tnrkrrgımİT topraklarımıza
■Mumaa uriıp edana bilinci îte hareket
te» / : * ■ ; * olarak bölgemizdeki
rm
i
ta rih te b itirile c e ğ in i v a rs a y d ığ ım ız
çalışılacak ki bu durum da otoparkın
O t e l 'd e ,
b in a m ızın erken teslim e d ile c e ğ in in
D e rn e ğ im izin O la ğ a n ü s t ü G e n e l
b ild ir ilm e s i ü z e r in e , d e rn e ğ e a it
geliri yüklenici firm a ile yarı yarıya
paylaşılacak.
i 2 N isan 2 0 0 8 cum artesi günü
sa a t
10 . 0 0 ' d a
E n e r ji
Kumlu yapıldı.
. ısızoen GeLemeR...
ötütbağdan, tyıgün PULAT;
“Çok uluslu altın ve güm üş
tekelleriyle yerli işbirlikçilerine karşı
hayatımızı ve vatanımızı savunacağız"
diyen "Kuzdağlan ile Madra Dağı Çevre
Platformu" 90 U yıllardan beri maden
köstebeklerinin inadına saklınlan 2006 dan
hu yana iyice ısmdı. Bıçak kemiğe dayandı.
5 N isan günü Ç a n ak k ale'd e
t'umhurivet alanmda, yağmur altında
toplanan on binler, bu acımasız doğa
yıkımını, katliamı durdurmak, caydırmak
için seslerini yükselttiler.
Balıkesir ve Çanakkale illerinin
kazdağı-Madra Dağı yayılış alanındaki 34
brledne ile. Marmara, Ege, Trakya Bölgesi
ti. dçe. beki: ve köylerinden. Türkiye'nin
bkşok yerinden gelen "Doğa-orman-ycvre
Ânyarltsı" topluluk konuya ilişkin
u tjrb lığ m ı saygın ve dirençli biçimde
Olağanüstü genel kurul yapıldı
..
j
I
I
I
j
Sevgili Özer, Sevgili Özden,
Dergiyi elime ololi henüz bir saat
bile olmadı. Kapağının güzelliğine, iç
sayfalannın örgüsüne bakmaktan,
başlıktan okumaktan öte bir şey ,
yapamadım. İki "ÖZ'den böyle “ÖZEL"
bir yayın, hem de Çankırı'da basılıp
çıkabiliyor demek ki...
Kutluyorum sîzleri ve emeği geçen
tüm arkadaştan. Bizim göremediğimiz,
kim bilir ne yanlışlar yakalamışsınızdır
siz. Boş verin, özenle çıkan ilk sayılar
hep böyle olur. Gerçekten yepyeni bir
biçim-içerik kazandı yıllann dergisi.
Ellerinize sağlık.
Çolışmalannızda başanlar diliyor,
Gözlerinizden öpüyorum.
Yalçın ANIL
Türkiye Ormancılar Demeği
t Genel Boşkanlığına
Orman ve Av Dergisinin Sayı 1,
t Yıl 2008 Ocak Şubat sayısını aldım. Bu
i sayının hazırlanmasında emeği geçen
i başta Demeğin yönetim_kurulu üyeleri
| ve sayın Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN olmak
j üzere emeği geçenlere çok teşekkür
j ederim. Geçekten Orman ve Av
ı dergisine yeni bir ivme kazandmlmayo
1 çalışıldığı görülmektedir.
Bilindiği gibi Orman ve Av dergisi
ormancılığa ilişkin, güncel ormancılık
t sorunlarının, ormancıtıklo ilgili bilimsel
b irim le rin k ir a la n m a s ı, iş le tilm e s i,
D ivan B a şk a n lığ ın ı A li K IR C A ,
Başkan Yardımcılığını Recep D EM IREL,
K u r u lu n u n
y a z m a n lık la rın ı R ız a K A M E K , A li
d o la y ıs ıy la O la ğ a n G e n e l K u ru la
kadar
O sm an A K A Ç yaptılar.
yazılann, ormancılık meslek kamuoyunu
aydınlatıcı bilgilerin, ormancılığı
ilgilendiren sosyal olaylann yer aldığı
bir yayın organıdır.
Yukarıda sayısı verilen dergi,
okuyucu açısından irdelendiğinde
aşağıdaki konular değinmek uygun
olacaktır:
I 7. sayfadaki yazı zor
okunmaktadır.
- Harf büyüklükleri eski sayılara
göre daha küçük puntludur. Okuyucu
kesiti dikkate alınmalıdır.
- Görsellik ile içerik uyumlu
değildir.
- Sayfalar parlak olduğu için
okuma güçlüğü yaratmaktadır.
- Her sayfanın düzenlenmesinde
(mizanpajında) farklılık söz konusudur.
- Örneğin yeşil üzerinde beyaz
harfler okuma güçlüğüne neden
olmaktadır.
- Dengi bu haliyle magazin dergisi
izlenimi verebilir.
-Normal sayfalar 14, 15 ve 16
sayfalardır.
- Derginin kapsamına uygun
yazılar yer almalıdır.
Doğal olarak eleştirmenin her
zaman iş yapmaktan dana kolay olduğu I
bilinciyle yukandaki konulara yer
verilmiştir.
Dergi için tekrar teşekkür eder,
saygılar sunanm.
Prof. Dr. Abdi EKİZOĞLU
O rm an ve Av
işle ttirilm e si k o n u la rın d a Y ö n e tim
D iva n ın o lu ş m a s ın d a n so n ra
Divan B aşka n ı g ün dem ile ilgili kısa
uir bilgi su n d u , d a h a so n ra D e m e k
sö z
g ö r e v le n d ir ilm e s i v e
ko nu su
b i r i m le r i n
d e ğ e r le n d ir ilm e s i a m a ç la n m ış t ır .
O to p a rk Y ö n etm eliğ in in 2 0 0 7
y ılın d a
d e ğ iş t ir ilm e s i
so n un d a,
lîcışkanırıa söz ve rd i. Tek m a d d e lik
o to p arkın b in a m ızd a çö zü m len m esi
gündemde; ikinci katın satın alın m ası,
zorunlu h a le g eld i. Şu a n d a zem in in
proje değişikliği yapılm ası/yaptınlm ası,
altın da 4 kat o to p ark yap ıld ı. A n c a k ,
dava
hakkı
te m e l in ş a a tı v e s ta tik h e s a p la r
sözleşmesinin yenilenm esi ve tap uya
sözleşmeye uygun ve sinem alar o lacak
a ç ılm a s ı,
in t i f a
şerh verilm esi, d ern ek m ülkiyetinde
şekilde yap ıld ı. B in a in şaa tı bittikten
d o n birimlerin kiralan m ası, işletilmesi
son ra yeniden sin em alan n yap ılm a sı,
ve iş le ttirilm e s i, o rta k a la n la r ın
" O to p a rk Y ö n etm eliğ i"n in iptali için
kullanımı, firm aya ait birim lere ilişkin
y a s a l y o lla ra b a ş v u ru la c a k , ya d a
devir y a p ılm a sı, d e ğ işe ce k k o şu lla r
otoparkın ticari o la ra k işletilm esi için
sonucunda projede m eydana gelecek
zorunlu d e ğ iş ik lik le rin y a p ılm a s ı
konularında "Yönetim Kurulu"na yetki
verilmesi vardı.
D em ek G e n e l B aşkanı M ustafa
/U M U R TA C I özetle şöyle d e d i; " 1 2
K a sım
2005
t a r ih in d e
y a p ıla n
O lağanüstü G e n e l Kuruld a "Türkiye
O rm a n c ıla r D e rn e ğ i K ü ltü r Sitesi"
olarok o nayladığınız projede zorunlu
bazı değişiklikler o ldu. Bunun sonucu
sö zle şm e d e b a zı d ü z e n le m e le rin
yapılm ası g e re ğ i o rta ya çıktı. Ö te
yarıdan o lağ an genel kurula yakın bir
Orman ve Av
“İnşaat
projesinde
zorunlu
değişiklik”
12 Kasım 2 0 0 5 tarihinde yapılan
O lağanüstü G enel Kurulda, yüklenici
firm aya kültür sitesi ve 3 . katın yansı
karşılığı olanak giriş kattaki dükkan ile
1. ve 2 . bodrum lardaki sinem aların
10 yıllık kullanım hakkı verilmiş bunun
karşılığı da 2 0 0 5 yılı fiyatlanyla 16
milyar lira aylık kira olarak belirlenmiştir.
Şu an d a sin em alar ortadan kalktığı
için bu bedelin de yeniden belirlenmesi
gerekiyor.
Sözleşm enin 9 /b m addesinde,
firmaya ait birimlerin satışında önceliğin
demeğin olduğuna ilişkin bir hüküm
bulunmaktadır. Firm a 2 . katı satm ak
istemektedir. Bu ko nud a derneğin
tavrrnı belirlemesini beklemektedir. 2.
k a tın s a tın a lın m a s ı b u g ü n k ü
gündem in en ö nem li m ad d esid ir.
Bina inşaatı kasım 2 0 0 7 başında
başladı.
Kış
aylarında
beklentilerimizden de hızlı devam etti
ve ağustos ayı sonu veya eylül-2008
ayı başında binanın teslim edileceği
ifade edildi. Bu durumda dem eğe ait
birim lerin k ira la n m a sı, işletilm esi,
işlettirilm esi k o n u su n d a Yö n etim
Kuruluna yetki verilm esini istiyoruz.
A rsa ya yapılan işgaller, temel
atılm a sırasında ortaya çıktı. Bulvar
pasajı tarafında arsamız üzerine yapılan
1,5 m .lik beton d a ya n ak kesilerek
Mart - Nisan 2008 ■
" > ^ \ \ V ' V v W ';^ ,
\CW’VtOKl
►■vOOİ^vSOV^* CVV
tab**jnsn
güvenmeliyiz.
Alaeddin KENDİR; 2 . katın sata
î v v c vxvs>-. w .-dd L., zemin kot ve
alınması konusunun tartışılması bile
' w
n\., «Rşctat
»nşaat olanı
gereksiz. 2 . kat satın alınmalıdır.
G ü re l
fcra * aaha sonra
D E Mİ R E L;
D e r n e k b in a s ın d a
rV
YAZIM KURALLARI
D o ğ ru
voo.*-. rccok. Ah tarafta
bilgilendirm e yapılm am aktadır.
a 0 5 s o s yapıkken de 80
Kafalard a soru işaretleri vardır.
^ c ^ ü z yapıldığı ortaya
O to p a rk yönetm eliğ i in şa a ta
s , « n j | bu ^gdî-n bedelinin bina
başlamadın önce vardı, bu dikkate
Sovnaen so nra yasa! yoldan
al,ınm am tş,ve proje buna göre
• M esleksel olarak; yapılm ış bilimsel-teknik
o 'o > 'A 'S ji anlaşıldı. Ulaşanlar
yapılmamıştır. Çankaya Belediyesinin
incelem e, araştırm a, gözlem ve uygulam alara
•eyhme d a va a ç ıla c a k . Sina
m ahkem eye
iiişkin rapor vb sunumlara
'
cv'-t
'
öqoo
v e r ilm e s in i
ve
G a g ra s iki y:l geciktiren Çankaya
eleştirilmesini etik bulmuyorum, ikinci
o&öives ve çeşitli kuruluşlar aleyhine
katın para verilerek satın alınmasını
oe o cvc açılm ası düşünülüyor."
gereksiz buluyorum.
tanzimleri şeklin ah iasmırıdo kısa ve a ç k anlatımı;
Dergi içeriğinde;
parantez
• G e z i, om, spor, sanat, öykü, şiir, resim ,
fotoğraf, karikatür vb sunumlarla, bu konulardaki
Doha sonra gündeme ilişkin
Eleştirileri yanıtlayan Demek
görüş, eleştiri ve ö n erile re ve a y rıca gü n cel
Genel Başkanı Mustafa YUMURTACI;
yaşamda karşılaşılan, günlük ilginç oluşum lara
Dr. haşan SÖ.ÇUK özetle; "Binanın
2. kata satın atınmasıyta ilgili bir karar
Ivoşumassıoan beri gelişmeleri bilen
ve yetki olmadığı için, firma ile pazarlık
ö r e y im . Geçmişte bina yapımında
-.-çok zoriaktar yaşadık. Binayı
yapılmadığını, yetki olmadan fiyat
belirlemenin yanlış olacağını, fiyat
cygüns kadar engelleyenler sîzlersiniz,
konusunda birkaç tespit yaptmldığını,
Yönetim bina için birçok kişi ve
G e n e l Kurul onaylarsa parasal
sorunun çözülebileceğini, bu konuda
bazı çalışmalar yapıldığını dile getirdi.
vuruluşla kavg a erti. O rm ancılığın
çj <crjan 2 . kcffi sata a k Ben 2 . katın
sata aknmasıni istiyorum. Bu konuda
yönetim ile temas halindeyiz ve tam
uyum içinde çalışryoruz. Ayağımızo
çelme takm ayın, ben im kanlarım ı
södüyofunı, bunu lanseye yedirmeyiz.
Sen-hen tartışmalarını bırakınız, sîzler
orm cnahğc çok şey kaybettirdiniz".
D ah a sonra sırasîyia söz atan
û\e>er özetle şunlan dite getirdiler.
Aitan KîN C A L; Kongrede verilen
Ovçüerineikk olduğu kancatadeyim.
2 kata sata dınmosmdan yortayım,
yönetime yetki verilm elid ir D ava
cçii.m ası şu a n için gereksizdir.
le v t ık B A L v A C i; A z ö n c e
ytfimden müdahalemde rakamların
r<s aSvTarrıcsından şikayet ettim.
2.
f is e iüjç paraya atmacoğı belirlenme
*e buraca bu rakam tartışılmalıydı.
Ybnefcre karşı değilim, 2 . kata sata
a--v-rav.'acrı yeneyim. Bu konulann
a c n c önceden konuşulm asından
-zr~r.f-.fr'., üyeîer d e h a önceden
AüCüecoör O ZD EM İR ; Rakam
n*
<5. sutesefe yeta verilirse bu
n. Pazarlık
r,cz. Surede güven
,one!sm kurutuna
Divan Başkanı görüşmelerin ve
bilgilendirmenin yeteli olduğunu, diğer
gündem maddeleri üzerinde de
konuşma talebi olmadığı için "2. katın
satın alınmasına, imar mevzuatı ve
kullanım şekline uygun proje değişikliği
yapılmasına/yaptınlmasına, bodrum
katlannın sinemaya dönüştürülmesi
için, arsaya yaptıklan tecavüz nedeniyle
Ulaşanlar firması aleyhine, inşaatımızı
geciktirdiği için Çankaya Belediyesine
dava açılmasına, değişen koşullar
nedeniyle intifa hakkı sözleşmesinin
yenilenm esine ve tapuya şerh
verilmesine, demek mülkiyetindeki
b ö lü m le r in k ir a la n m a s ın a ,
işletilmesine, işlettirilmesine, ortak
alanlann yüklenici firma ile birlikte
k u lla n ılm a s ın a , işle tilm e sin e ,
işlettirilmesine, yüklenici firmaya ait
yerlerin devir edilmesine, bundan
böyle değişecek koşullar nedeniyle
projede meydana gelecek zorunlu
değişiklikleri yapm aya Türkiye
O rm a n c ıla r D erneğ i Yönetim
Kuruluna yetki verilmesine" şeklinde
olan karar metninin oylamasına
geçildi. Karar metni kabul edildi ve
cleyhte oy çıkmadı.
ö z e n g ö ste rilm e li, T ü rk ç e yazım k u ro llo n n o
uyulmalıdır. Yezi dindeki kısaltmalar ilk kullanımda
.-şmaScro geçildi. İlk sözü alan
*00
oimchdır. •Yazılarda Türkçe sözcük kullanılmasına
içinde
açıklanmalıdır.
• Kuiionılcn rormüüerdeki simgeler, birimleri
ile birlikte oçtklanmahdır. Sim geler, “U lu slara rası
Birim Sistem i “n e uygun olmalıdır.
•Yazıda kaynak anıimken, kaynak yazarın
yer verilecektir :
•Dergim ize yayınlanm ak üzere gönderilen
yazılar, e - p o s t a , a ra cılığ ıy la veya b ilg isa y a r
ortamında bir elektronik kopya (disket/CD) olarak,
W o rd" formatında gönderilmelidir.
s o y a d ı, k a y n a k y a z ın ın y a y ın y e r i v e yılı
belirtilm elidir. İkiden fazla o d varsa ilk yazarın
so y a d ın a |v e a rk .' K ısa ltm a sı e k le n m e lid ir.
•M ethi içinde alıntı yapıldığı anılan tüm
•Yazar ve yazarların a d - s o y a d ı ve tanıtımları
yazı başlığının altında yer almalı, görevi ve varsa
yapıtlar, sona eklenecek “KAYNAKLAR" bölümünde
■yazarının soyadı göz önüne alınarak alfabetik
şırayla anılmahdır. Kaynak belirtmede; yazarın adı,
elektronik posta adresi verilmelidir.
yayının a d ı, yayın tariki, yayınevi, yayınlayan
• Yazının daha önce yayınlanıp yayınlanmadığı
ayrıca bildirilmelidir.
•Yazılar, A 4 (2 10x297mm.) boyutlu kağıda
1,5 satır aralı 12 .punto ve “Times Ne\v Roman
Tur“ özelliğindS yazılmalıdır.
adı, yazı iorihi veyapıtın adından sonra Web adresi
belirtilmelidir.
Cf:^Yayımlanacak tüm yazı, çeviri ve aeigeierdeki
•Yazılar, Çizim, Fo toğ raf ve Tabloları ile
birlikte 1 2 (on iki) sayfayı geçm em eli, tablo ve
*
kurum, yayın nolsu, yayınlanan keğjfc sayfo sayısı
yer almalıdır. Kaynak Internet onormndonsa, yazar
grafikler zorunlu ise kullanılmalıdır.
teknik ve içeriklerden
d o ğacak
sorum luluklar
yazarına aittir.
•D e rg i Yayın Kuruluna gönderilen yazı ve
•Çizim, Tablo ve Fotoğraflar yazı içinde uygun
yerlere num aralandırılarak konum lanm alıdır.
gönderiler y ayın la n a n-yoymia nmosı n.
geri
gönderilm ez.
•Fotoğraflar net, temiz olmalı, slayt dışı sayısal
•Yayın Kurulu ve e d itö r, y a y ın la n a c a k
gönderilen-fotoğrafların çözünürlüğü yüksek
yazılarda gerekli gördüğü düzeltm eleri yapabilir
olmalıdır. Çözünürlüğü düşük fotoğraflar baskıya
ve uygun gö rü len yazılar d e rg id e yayınlanır.
uygun olm a d ık la rın d a n k u llan ılm ayaca ktır.
•Tablo tanımları tablonun üst kısmında, çizim
•D erg id e yayınlanan yazılardan |Kaynak
u a ö s te rm e k ' k o ş u lu y la
a lın tı
y a p ıla b ilir .
Abonelik ve Reklam için derneğimize başvurabilirsiniz...