Haziran 2012

Transkript

Haziran 2012
Yaşar Holding Gıda ve İçecek Grubu yayınıdır. Para ile satılamaz.
•SÖYLEŞİ
•LEZZETLİ TARİFLER
•ÇOCUĞUM BÜYÜYOR
30
•SAĞLIKLI BESLENME
•DOSYA
•BAKIM
•SAĞLIK
Ceyda Düvenci ile içten bir sohbet
Mevsim salataları
Haziran 2012 Sayı
Yaza özel beslenme tüyoları
Çocuklarda güneşlenme
Çocuklarda inatlaşma ile nasıl başa çıkılır?
Sağlıklı bronzlaşma
Anneler ve yorgunluk
ı
r
a
l
r
o
t
k
o
d
n
i
g
Gelece
!
r
o
y
i
öner
Anneleri evde yoğurt yapma zahmetinden kurtaran,
yeni pratik ambalajında Pınar Organik Yoğurt.
SUNUŞ
Sağlıklı bir yaza
gülümseyin!
Yaşam Pınarım dergisi olarak
her sayı olduğu gibi bu
sayımızda da sizlere sağlık,
beslenme, bakım ve spor
konularında rehberlik etmeye
devam ediyoruz.
Havaların ısınmasıyla birlikte sadece kıştan kalan palto ve kazaklarımızı
kaldırmakla kalmıyoruz, yeni bir beslenme şekli ve yaşam stiline de
başlıyoruz. Yazın enerjisini ve sıcaklığını içimizde hissettiğimiz şu günlerde
dikkat etmemiz gereken en önemli konuların başında ise “beslenme” geliyor.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaz geçirmek istiyorsanız yiyip içtiklerinize çok
dikkat etmeli ve doğru beslenmelisiniz. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Emre
Çiçek, yaz aylarında bolca sıvı tüketmemizi öneriyor ve sizleri aşırı yağlı
besinlerden uzak durma konusunda uyarıyor. Çünkü terleme ile artan sıvı
ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı tüketimi oldukça önem arz
ediyor. Sıvı alımı, vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında,
vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında ve metabolizma dengesinin
sağlanmasında önemli rol oynuyor. Bu nedenle, yaz aylarında her gün en az
2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmelidir.
Kışın 4 duvar arasında sıkışıp kalan çocuklarımız havaların ısınmasıyla
birlikte kendilerini sokaklara atmaya başladılar. Güneş, havuz, deniz derken,
her günü çocuklar için oyunlar eşliğinde geçiyor yaz mevsiminin. Güneş,
çocuklarda D vitamininin oluşması açısından son derece önemli. Çocuk
gelişim uzmanları aileleri çocukların güneşten yararlanması konusunda
özellikle bilinçlendirirken, zararlı ışınların yaratacağı riskler konusunda da
uyarmayı ihmal etmiyor. Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Uzmanı Ali Kaya, güneş ışınlarının çocukların kemik gelişiminde son derece
önemli olduğuna dikkat çekiyor ve günde en az 20-30 dakika güneşten
faydalanmaları gerektiğini belirtiyor.
Yaz aylarında çocuklarımızın beslenmesine de çok dikkat etmeliyiz. Bu
mevsimde düzenli 3 öğün yemek tüketilmesi oldukça önemli. Sabahları süt,
yumurta, peynir, zeytin, ekmek, domates, salatalık, meyve, öğlenleri et veya
sebze yemeği, yoğurt ve ekmek, akşamları ise et yemeği veya kuru baklagil,
pilav veya makarna, meyve, salata, aralarda ise süt, yoğurt ve meyve yaz
aylarında çocuklarınız için örnek öğün olarak gösterilebilir.
İdil Yiğitbaşı
Yaşar Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Sıcakların artmasıyla birlikte herkes soluğu en yakınındaki deniz ya da
havuzda almaya başladı. Birçoğumuz tarafından serinlemek amaçlı yapılan
yüzme sporunun insan sağlığına faydaları saymakla bitmez. Özellikle
çocukların gelişiminde büyük katkısı olan yüzme, birçok hastalığa karşı
da direnç oluşturuyor. Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Yüzme
Antrenörü Orhan Şener, yüzme egzersizinin hem bedensel hem de zihinsel
birçok faydası olduğunu belirtiyor.
Yaza özel beslenme tüyoları, sağlıklı bronzlaşmanın ipuçları, yüzme
sporunun faydaları, anneler için yorgunlukla baş etmenin yolları ve ilginizi
çekecek daha birçok konuyu dergimizin içeriğinde görebilirsiniz.
Sağlıklı ve sorunsuz bir yaz geçirmeniz dileğiyle…
YAPIM
Yaşar Holding Gıda ve İçecek
Grubu Adına İmtiyaz Sahibi:
İdil Yiğitbaşı
Genel Yayın Yönetmeni(Sorumlu)
Mehmet Aykırı
Yayın Kurulu
Aslı Albayrak, Özge Alptekin,
Mustafa Ercan, Çetin Karadeli
Yayın Koordinatörü
Can Erçakıca
Editör
Şengül Kırmızıtaş
Kreatif Yönetmenler
Müge Bulek
Mehmet Zeytuncu
FRBD Yayın Reklam İletişim ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ
Altan Erbulak Sk. Hoşkalın Apt. No:6, Kat:3, D:6 Mecidiyeköy, İstanbul
Tel: 0212 274 98 10-11-12-13/Fak:0212 274 98 60
Düzelti
Emel Altay
Katkıda Bulunanlar
Volkan Doğar
Renk Ayrımı ve Baskı
Veritas Printing Center Merkez Mah.
Kemerburgaz Cad. Tatlıpınar Sok. No:13
Mart Plaza Nurtepe – Kağıthane / İstanbul
0 212 294 50 20
Yaşam Pınarım dergisinin içerik ve tasarımı FRBD
Yayın Reklam İletişim ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ
tarafından yapılmış olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası
kapsamında eser koruma altındadır. Yaşam Pınarım
dergisinde yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı
ve Yaşam Pınarım markası ve logosu Yaşar Holding
A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilmesi ve ticari amaçlarla
kullanılmaması koşuluyla alıntı yapılabilir. Dergide
yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve
tavsiyelerini içermektedir. FRBD Yayın Reklam İletişim
ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ veya Yaşar Holding A.Ş.
yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler nedeniyle
doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir
şekilde sorumlu değildir.
Yayın Türü: Yerel, süreli, 3 aylık
SÖYLEŞİ
Bir anne
çocuğuna asla doyamaz
4
HAZİRAN
2012
5
Başarılı oyunculuğuyla yıllardır ekranlarımıza
konuk olan Ceyda Düvenci, bugünlerde Umutsuz
Ev Kadınları adlı diziyle adından söz ettiriyor. Set
dışındaki tüm zamanını kızı Melisa’ya ayırdığını
söyleyen çiçeği burnunda anne, kızının beslenmesi
konusunu da bir hayli ciddiye alıyor. Öyle ki
Melisa şimdiye kadar tuz ve şekerle tanışmamış.
“Milyonlarca insan,
kızımın ve benim
sağlığımın iyi olması
için dua etti. Çevremde
bu kadar çok iyi niyetli
insan olunca, neden
ona nazar değeceğini
düşüneyim.”
Kızı Melisa’nın doğum sürecinde büyük zor- Oyunculuk kariyerinizde emin adımlarla yüluklar atlatan çiçeği burnunda anne Ceyda Düvenci’yle
yaptığımız röportajımız, onun çocuğuna ne kadar düşkün bir anne olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı.
Erken doğum yapan anneler için önerilerde bulunan başarılı oyuncu, morallerini her zaman yüksek tutmalarını
ve anne sütünden vazgeçmemelerini özellikle öneriyor.
‘Umutsuz Ev Kadınları’ dizisi, televizyon izleyicisinden büyük ilgi gördü. Böylesine bir ilgiyi bekliyor muydunuz?
Bu işe başlarken, iki ihtimal de yani büyük ilgi görmesi
de görmemesi de benim için kuvvetliydi. Seyirci ‘Umutsuz Ev Kadınları’nı ya çok beğenecekti ya da hiç beğenmeyecekti. Ama tüm bunların dışında, senaryoyu ilk
okuduğumda projenin gerçekten çok sevileceğine emin
oldum ve projeye ‘evet’ dedim.
rüyorsunuz. Rol aldığınız projeler her zaman
başa oynuyor. Bu kadar isabetli tahminler
yapmayı, doğru projeleri seçmeyi nasıl başarıyorsunuz?
Yaklaşık 10 senedir birlikte çalıştığım menajerlerim
Ayşe Barım ve Ebru Toparlı, bu kadar isabetli tahminler
yapma konusunda bana çok yardımcı olan isimler. Bu
benim başarım olduğu kadar, onların da başarısı. Bana
teklif edilen projeler anlamında kendimi tamamen onlara teslim ettiğimi söyleyebilirim. Sonuçta bu bir ekip işi
ve ben konunun uzmanlarıyla çalışıyorum.
Dizideki kadınlar arasında, temposu en yoğun
olan Elif karakteri size teklif edildiğinde ne
düşündünüz? Dizide dört çocuğun peşinden
koşturmakla, gerçek hayattaki çocuğun temposunu kıyaslamanızı istesem…
Tabi ki ikisini kıyaslamak mümkün değil. Dizide canlandırdığım bir karakter de olsa, 4 çocuk sahibi bir kadını
canlandırmak bambaşka. O çocukların bakımı çok farklı
bir tempo ve koşturma gerektiriyor. Ama şöyle söyleyebilirim ki Elif karakterini çok isteyerek kabul ettim. Gerçek
hayatla dizi temposunu karşılaştırmayı da açıkçası hiç
düşünmedim.
SÖYLEŞİ
“Dizilerde rol almayı
seviyorum. Ama belki
de sektördeki en ciddi
sorun, dizi dakikalarının
uzunluğu sebebiyle
çalışma temposunun
insanlık dışı bir hale
gelmesi.”
Çevirdiğiniz onlarca diziye bakınca, şu
anda dizi sektörünün içinde bulunduğu durum için neler söylemek istersiniz?
Öncelikle ben bir oyuncuyum ve bu işi keyifle yapıyorum. Dizilerde rol almayı seviyorum. Ama belki de sektördeki en ciddi sorun, dizi dakikalarının
uzunluğu sebebiyle çalışma temposunun insanlık
dışı bir hale gelmesi. Umarım en yakın zamanda bu
çalışma şartlarına bir çözüm bulunur.
Dizi setlerindeki tempo son derece yoğun,
bu yoğunluk arasında kızınız Melisa’ya yeterli vakti ayırabiliyor musunuz?
Sonuçta söz konusu çocuğum olduğu için elimden
gelen tüm vakti, setten geriye kalan her anımı kızıma ayırmaya çalışıyorum. Az önce de bahsettiğim
yoğunluk sebebiyle tam olarak aklımdaki zamanları
ona ayıramasam da, elimden geldiği kadar yanında
olmaya, onunla vakit geçirmeye çalışıyorum. Ama
ne kadar da yanında olsam ona doymam mümkün
değil. Zaten bir anne, çocuğuna asla doyamaz ki.
6
HAZİRAN
2012
Melisa’nın doğum sürecinde yaşadığınız
zorluklar, ona olan ilginizin daha fazla olmasına yol açıyor mu? Kızınızın üzerine
çok fazla düştüğünüzü düşünüyor musunuz?
Aslında kızıma olan ilgim ve alakam, her annenin
çocuğuna olan düşkünlüğünden daha fazla değil.
7
Tabii ki herkesin bildiği üzere doğum sırasında bazı
zorluklar yaşadım ve sıkıntılı bir süreçten geçtim,
ama sonunda kızıma kavuştum ve onu çok seviyorum. Ona daha fazla ilgi göstermek konusuna gelince, yukarıda bahsettiğim zorlukları yaşadığım süre
boyunca hissettiklerim, ona daha farklı bir şekilde
bağlanmama yol açmış olabilir.
“Kızıma olan ilgim ve
alakam, her annenin
çocuğuna olan
düşkünlüğünden daha fazla
değil. Tabii ki herkesin
bildiği üzere doğum
sırasında bazı zorluklar
yaşadım ve sıkıntılı bir
süreçten geçtim, ama
sonunda kızıma kavuştum
ve onu çok seviyorum.”
ne gibi öğütler vermek istersiniz?
Morallerini her zaman yüksek tutsunlar, anne sütü çok
çok önemli, bebeklerin doğru beslenmeleri de vücut
kuvvetleri açısından çok önemli ve hep kontrol… Yani
gelişme sürecinde hep kontrollü olsunlar. 3 yaşa kadar
yapılan her şey prematüre bebeklerde geleceklerine en
doğru yatırımlar oluyor.
Melisa henüz bir yaşında ve doğru besinleri
alması son derece önem taşıyor. Nelere dik- Hangi Pınar ürünlerini kullanıyorsunuz? Terkat ediyorsunuz?
cih ettiğiniz favori bir Pınar ürününüz var mı?
Melisa, doğduğundan bu yana hiç tuz ve şeker tüketmedi. Balık, et suyu ve mevsim sebzelerini tüketmesine de
özen gösteriyorum. Tüm bunların ışığında da Melisa’nın
oldukça sağlıklı beslendiğini söyleyebilirim.
Sizinle ilgili çıkan bir haberde Melisa’ya nazar
değmesinden çekindiğinizi söylemişsiniz. Bu
endişeleriniz halen devam ediyor mu? Kızınızla
birlikte çok fazla dışarı çıkmıyor musunuz?
Gazetelerde bu tarz haberler çıkmıştı ama inanır mısınız,
hiç öyle endişelerim olmadı. Çünkü en zor zamanlarımızda bizi sevenlerin dualarıyla ayakta kaldık. Hal böyle olunca da sokakta ona kötü gözle bakıldığını bir gün
bile düşünmedim. Çünkü milyonlarca insan, kızımın ve
benim sağlığımın iyi olması için dua etti. Çevremde bu
kadar çok iyi niyetli insan olunca, neden ona nazar değeceğini düşüneyim ki? Bu tamamen asılsız bir haber…
Erken doğum yapan anneler için, bu vesileyle
Yıllardır Pınar Süt kullanıyorum. Özellikle bu aralar
extra light sütü tercih ediyorum. Yoğurtlarını ve aynı
zamanda çok lezzetli bulduğum Pınar Beyaz’ı severek
tüketiyoruz.
“Melisa, doğduğundan
bu yana hiç tuz ve şeker
tüketmedi. Balık, et suyu
ve mevsim sebzelerini
tüketmesine de özen
gösteriyorum.”
SAĞLIKLI BESLENME
Yaza özel
beslenme
tüyoları
Medikal Estetik
Uzmanı
Dr. Emre Çiçek
Sağlıklı ve formda bir vücut ile
8
Yaza Merhaba!
HAZİRAN
2012
9
Yaz aylarıyla birlikte açık büfe öğünler, artan alkol
alımı, sigara tüketimi ve değişen yeme alışkanlıkları
sizi sağlığınızdan etmesin. Sıcak ve nemli havaların
yaşandığı bu dönemlerde bolca sıvı tüketip, aşırı
yağlı besinlerden uzak durmalısınız…
Kafein içeren içecekler yerine süt
susuzluk
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yaz aylarında yapıla-
olduğundan bu kişilere
cak kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebzeler tüke-
bol su içirilmesi sağlık
tilmelidir. Kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu,
açısından
ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Yaz
hissi
zayıf
önemlidir.
aylarında
doğal
maden suyu ile taze
Buharda pişirme
meyve suyu, limonata
Yağlı besinlerin tüketiminden mümkün olduğunca ka-
veya ayranın birlikte tü-
çınılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma
ketilmesi hem susuzluk
yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda ya da az suda pi-
giderme hem de vücu-
şirme yöntemleri kullanılmalıdır.
dun kaybettiği mineral
Hijyen önemli
Sıcak yaz aylarında bebek
ve çocuklarda yaygın olarak
görülen ve virüslerden
kaynaklanan ishalin önlenmesi
için el temizliğine çok
dikkat etmeliyiz. Meyve ve
sebzeleri yemeden önce
ellerimizi iyice yıkamalıyız.
ve vitaminlerin yerine
Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketin
konması açısından çok faydalı olacaktır. Sıvı alımı, vücutta
Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda
oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında, vücut fonk-
vitamin ve mineral almasını sağlamak için sebze ve mey-
siyonlarının düzenli çalışmasında ve metabolizma denge-
ve çeşitlerinden yararlanılması önemlidir. Ayrıca aşırı
sinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle,
sıcak yaz günlerinde mevsime uygun taze sebze ve mey-
yaz aylarında her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su
veler en iyi seçenektir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve
içilmelidir.
meyve tüketilmesi gerekir.
Açıkta satılan yiyeceklere dikkat
Lifli besinler
Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiye-
Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinler ter-
ceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan po-
cih edilmemelidir. Basit karbonhidrat olan saf şeker ve şe-
tansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta
kerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi
bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi
lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.
aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.
Sütlü tatlılar
Aşırı tuzlu ve şekerli besinlerden uzak durun
Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, mey-
Tatil mekanlarında tüketilen besinlere özellikle dikkat
ve tatlıları ve dondurma gibi tatlılar tercih edilmelidir.
edilmeli, iyi pişmiş yemekler tercih edilmeli, az pişmiş
veya çiğ etli besin tüketmekten kaçınılmalıdır. Kolay bo-
Her gün 12 bardak su
zulabilen tavuk, balık yemekleri, soslu besinler ve krema
Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için
içeren tatlıların güvenilir restoranlarda tüketilmesine
yeterli sıvı tüketimi önemlidir. Sıvı alımında taze meyve
özen gösterilmelidir. Tatil mekanlarında özellikle açık
suyu, sıcak ve soğuk çaylar, bitkisel çaylar, ayran, limona-
büfe şeklinde sunulan menülerde aşırı yemek yemekten
ta ve doğal maden suları tercih edilmelidir. Yapısında bol
kaçınılmalı, açık büfeden yeterli ve dengeli beslenmeyi
miktarda su içeren karpuz da yaz meyvesi olarak çok fay-
sağlayacak şekilde besinler seçilmelidir. Aşırı tuzlu, yağ-
dalı olmasının yanında susuzluk giderme ve serinlik ver-
lı ve şekerli besinlerden uzak durulmalıdır.
me açısından çok yararlıdır. Özellikle yaşlı ve çocuklarda
BUNLARA DİKKAT!
•Sebzeleri az suda pişirmeli, sularını dökmemeliyiz (vitaminler suyun içinde)
•Salatayı hazırladıktan hemen sonra yemeliyiz.
•Taze meyve suları bekletilmeden içilmelidir.
•Sütlü tatlı yaparken, şeker ateşten almaya yakınken eklenmelidir.
•Yoğurdun suyu kesinlikle dökülmemelidir. B 2 ve folik asitten zengindir.
Ayrıca bu yeşil renkli su, kolesterolü de aşağı çeker.
•Makarna ve kuru baklagiller, az suda pişirilmeli ve kesinlikle suyu
dökülmemelidir.
LEZZETLİ TARİFLER
Yazın yeşillikleri tabaklarınızda
Nişantaşı Den Cafe- Restoran
Şef Aşçı Umut Eyioğlu
10
Mevsim
Salataları
Yaz sıcaklarını yaşamaya başladığımız bu dönemde hem biraz
hafiflemek hem de değişen havaya uyum sağlamak için sağlıklı
salatalar tüketebilirsiniz. Sağlıklı yiyeceklerin adresi Nişantaşı
Den Cafe- Restoran, yaz havasına uygun zengin salata mönüsüyle
sağlığına özen gösterenler için birbirinden lezzetli alternatifler
sunuyor. İşte şef aşçı Umut Eyioğlu’ndan sıcak yaz aylarında içinizi
serinletecek birbirinden lezzetli salata tarifleri…
HAZİRAN
2012
11
MERCİMEK SALATASI
Malzemeler
•80 gr. yeşil mercimek
•30 gr. çarliston biber
•30 gr. elma
•40 gr. kırmızı biber
•5 gr. nane
•5 gr. kişniş
•10 gr. dolmalık fıstık
•5 gr. kimyon
•50 gr. baby ıspanak
•70 gr. keçi peyniri
•50 gr. esmer pirinç
•Yağ ve limon
Yapılışı: Yeşil mercimek ve esmer pirinci haşlıyoruz. Elma, çarliston biber ve kırmızı biberi minik küp
şeklinde doğruyoruz. Geniş bir kapta, mercimek ve
esmer pirinç ile karıştırıyoruz. Doğranmış nane, kişniş ve dolmalık fıstığı ilave edip baby ıspanakla karıştırıyoruz. Kimyon, tuz, kırmızı biber, zeytin yağı,
limon ve sos ile tatlandırıp servis tabağına alıyoruz.
Üzerine keçi peyniri koyup servis ediyoruz.
BUĞDAY SALATASI
Malzemeler
•100 gr. buğday •20 gr. tane mısır
•20 gr kornişon turşu
•10 gr. kabak
•10 gr. patlıcan kemer
•10 gr. havuç
•10 gr. sarı biber
•20 gr. ince bulgur
•20 gr. ceviz içi
•20 gr. domates
•1/2 avokado
•Yağ, limon, sos
Yapılışı: Buğdayı 1 gece önceden
ıslatıyoruz ve haşlıyoruz. Sebzeleri
ızgarada kızartıyoruz, sonra minik
küp şeklinde doğruyoruz. Bulguru
üzerini aşacak kadar sıcak su ile
ıslatıyoruz, soğutuyoruz. Ceviz içini blenderda çekiyoruz. Geniş bir
kapta tüm malzemeyi karıştırıp,
yağ, limon sos, tuz ve kara biber
ile tatlandırıyoruz. 1/2 avakado ile
servis ediyoruz.
TERİYAKİ TAVUK SALATASI
Malzemeler
•120 gr. Akdeniz yeşilliği
•20 gr. yağ ve limon sosu
•180 gr. tavuk göğüsü
•50 gr. sarı biber
•30 gr. teriyaki sos
•20 gr. soya sosu
•15 gr. permasan
•40 gr. cherry domates
Yapılışı: Tavukları doğruyoruz, teriyaki sos ile geceden marine ediyoruz.
Yeşillikleri iyice yıkadıktan sonra,
zeytinyağı ve limon sosu ile tatlandırıyoruz ve servis tabağına koyuyoruz.
Etrafına cherry domatesleri yerleştiriyoruz. Wok tavada julien doğranmış
biber ve tavukları pişene kadar soteliyoruz. Piştikten sonra yeşilliklerin
üzerine koyup, rende parmesan serpiştirip servis ediyoruz.
LEZZETLİ TARİFLER
AVOKADOLU ISPANAKLI SALATA
Malzemeler
•80 gr. baby ıspanak
•40 gr. göbek salata
•80 gr. brokoli
•60 gr. çanak enginar
•50 gr. havuç
•1 adet yumurta
•40 gr. cherry domates
•15 gr. kuşkonmaz
•½ avokado
•Yağ ve limon
Yapılışı
Brokoli, enginar, havuç, yumurta
ve kuşkonmazı haşlıyoruz. Haşladıktan sonra küp şeklinde doğruyoruz. Göbek ve baby ıspanağı
zeytinyağı ve limonla karıştırıp
tabağa alıyoruz. Üzerine sırası ile
12
doğradığımız sebzeleri yerleştiriyoruz. En son avokadosunu koyup
servis ediyoruz.
HAZİRAN
2012
13
BONFİLELİ YEŞİL SALATA
Malzemeler
•30 gr. kuzu kulağı
•30 gr. semiz otu
•40 gr. baby ıspanak
•50 gr. roka
•10 gr. kereviz sapı
•5 gr. maydanoz
•5 gr. dereotu
•5 gr. nane
•180 gr. dana bonfile
Yapılışı:
Yeşillikleri ayıklayıp, iyi-
ce yıkıyoruz. Salata kurutma aleti
ile kurutup, salata karıştırma kabına
alıyoruz. Yağ ve limon ile tatlandırıp,
servis tabağımıza koyduktan sonra
üzerine ince doğranmış turpları serpiştiriyoruz. Bonfileyi ızgarada pişirip salatanın üzerine servis ediyoruz.
SOMONLU SALATA
Malzemeler
•150 gr. göbek salata
•200 gr. roka
•200 gr. somon füme
•Yağ ve limon sosu
•50 gr. cherry domates
•10 gr. dereotu
•20 gr. kapari
•4 adet yoğurt topu
Yapılışı:
Göbek ve rokayı,
zey-
tinyağı ve limon sosuyla karıştırıp
tabağa alıyoruz. Doğranmış cherry
domates ve yoğurt toplarını etrafına
serpiştiriyoruz. Yeşilliğin üzerine somon, kapari ve dereotunu yerleştirip
servis ediyoruz.
BAKIM
Sağlıklı bronzlaşmanın
10 yolu
14
HAZİRAN
2012
15
Levent Acıbadem Klinik
Dermatoloji Uzmanı
Dr.Ahmet
Günay
Yazın gelmesiyle birlikte kadınların “en bronz
olma yarışı” da başladı. Fakat bronz bir tene sahip
olacağım diye bilinçsizce güneş altında saatlerce
yatmak da hiç akıllıca değil. Çünkü sağlıklı bir
bronzluk elde etmek hiç de zor değil!
Sağlıklı bronzlaşmadan önce tartışılması
gereken konu “bronzlaşmalı mı?” yoksa “bronzlaşmamalı mı?” olmalı. Zira ozon sorunu yaşadığımız son yıllarda cilt kanserlerinin görülmesinde ileri derecede artış
olması ve bunu tetikleyen etkenlerin başında güneşin
gelmesi, bizim bu soruyu sormamıza neden oluyor. Güneşin, kanser türlerini de kapsayan zararlarının dışında
yanıklar, alerjiler, yüzde lekelenmeler ve kırışıklıklar
gibi zararları da vardır.
5
yonlar ve kremler güneş hasarlarını azaltmak açısından
önemlidir. Ancak bunların doğal ve organik olanları tercih edilmelidir.
6
Cilt yaşlanmasına karşı vitamin alın
Cilt yaşlanması (aging) güneşin estetik açıdan zararları
arasındadır. Bu nedenle bu tür şikayeti olanların güneş
öncesi ve güneşli dönemlerde vitamin, somon dna gibi
maddeler içeren kokteylleri cilt altına enjeksiyon yoluyla verdiğimiz yaşlanma koruyucu tedavilerden faydalan-
Bütün bu olumsuz etkilerine rağmen yine de bronzlaşmak istiyorsak daha sağlıklı olması açısından aşağıdaki
10 maddeye dikkat çekmek istiyorum.
1
2
Saat 11:00 ile 16:00 arası güneşe çıkmayın
Saat 11 ile 16 arası direkt güneşe çıkmamak gerekiyor.
Bu saatler arasında denize girilebilir, ancak direk güneş
ışığı alınmaması gerekir. Yansıyan ışınlardan faydalanmak açısından şemsiye ya da tente altında durulabilir.
Açık tenlilerde yüksek koruma
Cilt rengi önemlidir. Cildi beyaz ya da açık renk olanlar güneşten kesin korunmalıdır. Yukarıda söz ettiğimiz
saatler dışında da korunma tedbirleri alınarak güneşle
temas edilmelidir.
3
4
Koyu renk benleri kapatın
Vücutlarında koyu renk benleri olanlar ve ailelerinde
deri kanseri hikayesi olanlar yine güneşle mesafeli olmadırlar. Gerekirse bu benlerin bantla kapatılması da alınacak tedbirler arasındadır.
Güneş alerjisi olanlar dikkat
Güneş alerjisi olanların güneşe çıkmadan bir hafta önce
başlayacakları ve güneşte de devam edecekleri antiallerjik tedavisi, yapılması gerekenler arasında önemli bir yer
tutar.
Doğal koruyucu kremleri tercih edin
Güneş sonrası kullanılacak aftersun nemlendirici los-
maları önerilerim arasındadır.
7
8
Spot peeling
Yazın cildimizde koyu renk lekelerin arttığı bilinen bir
gerçektir. Bunun için yaz öncesi veya yaz sonrası (yazın
değil) uyguladığımız spot peeling; hem tek seans uygulama kolaylığı hem de çok etkili olması nedeniyle tercihlerim arasındadır.
Ciltteki nem dengesi için günde 2 litre su için
Güneşte su kaybı fazla olduğundan günde 1,5 - 2 litre su
tüketilmesi, cildi içeriden nemlendirerek güneş zararlarını azaltmada önemlidir.
9
10
Bulutlu havalarda da korunun
Yazın güneş ışınlarının bulutlu havalarda etkilerinin devam ettiğini söylememiz gerekiyor. Bulutlar tarafından
emilen güneş ışınları cildimizi olumsuz etkileyebiliyor.
Bu nedenle riskli kişilerin sadece güneşlenirken değil,
araç kullanırken veya pencerenin önünde otururken de
güneşten korunmaları gerekiyor.
Dermatologa danışın
Güneş koruyucu krem ve losyonlar güneşlenirken yanımızdan eksik etmememiz gerekenlerin başında geliyor.
Ancak koruyucu kreminizi seçerken, özellikle de riskli
cilt tipine sahip olan kişilerin, mutlaka bir dermatologa
danışması gerekiyor.
Tüm bunlara dikkat etmek şartıyla iyi bir yaz dileriz.
DOSYA
16
HAZİRAN
2012
17
ÇocuklarıMIZI
Korumak için
• Gölgede kalmalı
• Siperlikli şapkalar kullanılmalı
• Beyaz kıyafetler giydirilmeli
• Güneş gözlükleri kullanılmalı
• Güneş koruyucu krem kullanmalı
• Bol su içirilmeli
Acıbadem Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzmanı
Dr. Ali Kaya
Çocuklarda
güneşlenme
D vitamininin oluşması açısından çocuk gelişim
uzmanları aileleri güneşten yararlanma konusunda
bilinçlendirirken, zararlı ışınların yaratacağı riskler
konusunda da uyarmayı ihmal etmiyor.
Dünyamızdaki tüm yaşam, güneş sistemimi-
vitaminine olan ihtiyacı tartışmasızdır. Unutmamalıyız
zin merkezi olan güneşten geliyor. Eğer güneş olmasaydı,
ki güneş ışınları vücut tarafından yeterli oranda alınma-
bizler hayatta kalamazdık. Güneş yaşam kaynağı olarak
dığı zaman, başta raşitizm olmak üzere daha birçok has-
kabul ediliyor. Bu yüzden, güneş, her insan ve canlı için
talığa sebep olabilir. Güneş ışığından günde 20-30 dakika
hayati bir önem taşıyor. Bu eski dost dünyaya kuvvetli
faydalanmak vücut için gerekli olan D vitamininin üreti-
ultraviyole ışınları yansıtıyor. Geçmişte bu ışınlar dün-
minde yeterli olacaktır.
yayı saran atmosferde bulunan ozon tabakası tarafından
emiliyor ve dünyaya sadece yararlı ışınları yansıtıyordu.
Ancak ozon tabakasının incelmesi ve delinmesi ile dünyamıza zararlı ışınlar da yansımaya başladı. O nedenle
yaşam kaynağımız olan güneşin zararlarından korunmak
özellikle de çocuklar için oldukça önem teşkil ediyor.
İşte güneş ışınlarının çocukların gelişimine katkıları ve
çocuklarda güneşlenme ilkeleri…
Kemik gelişimi için önemli
Güneş ışınları, özellikle kemik gelişiminde önemli rol
oynayan D-vitamininin yapımında kullanılan en önemli
kaynaktır. D vitamini, özellikle gelişim çağında olan çocuklarda ve ileri yaş grubundaki kişilerde kemik gelişim
ve erimelerinde rol oynayan önemli bir vitamindir. Sağlıklı bir iskelet yapısına sahip olabilmek için vücudun D
DOSYA
6 AYLIKTAN KÜÇÜK BEBEKLER
6 aylıktan küçük bebekler de biraz güneş ışığına
maruz bırakılmalıdır. Fakat aşırıya kaçılmamalıdır.
Direk güneş ışığı, kemik ve dişlerin gelişmesi için gerekli bir vitamin olan D vitamininin ciltte oluşmasını
sağlayan ultraviyole ışınlarını içeriyor. Çoğu bebeklere ayrıca destek olarak D vitamini zaten veriliyor.
40 dakikadan fazla güneşte tutmayın
Güneşe çıkmanın tehlikesi ise güneş yanığı olasılığıdır. Eğer bebek, arabasında ya da herhangi bir iskem-
Gölgede tutun
Plaj gibi güneş ışığının yoğun olduğu yerlerde bebekler için mümkün olan en gölgelik yerler tercih edilmelidir. Bebeğinizin yüzünü korumak için ona bir
güneş şapkası giydirebilirsiniz.
6 aylıktan küçük bebeklere güneş
kremi kullanmayın
Her ne kadar güneş ışığını engelleyici losyonlar çocuklar ve yetişkinler için önerilirse de, 6 aydan küçük bebekler için kullanılmamalıdır.
lede 1 ile 2 saat güneş ışığına maruz bırakılmış ise
güneş yanığı olabilir. Güneş yanığı yalnızca acı verici
olmakla kalmaz, aynca bebeğin nazik cildinin zarar
görmesine neden olur. Bebekler kış aylarında da güneş ışınlarından faydalanabilirler. Yaz aylarında ise
30 ya da 40 dakikadan fazla dışarı çıkarılmamalıdır.
18
HAZİRAN
2012
19
6 AYLIKTAN BÜYÜK BEBEKLER
Güneş kremi sürmeden dışarı çıkarmayın
Eğer bebeğiniz 6 aylıktan büyükse, güneşlenme için
dışarı çıkmadan yarım saat once muhakkak güneş
Koruyucu yağlar ve kremler güneşe
çıkmadan yarım saat kadar önce
sürülmeli ve her 2 saatte bir ve
yüzdükten sonra tekrarlanmalıdır.
Fakat bilinmelidir ki, giysilerin
yararı koruyucu yağlardan
çok daha fazladır.
Çocuklar ve açık
tenliler dikkat!
koruyucu krem sürün. Bebekler için özel üretilen ve
kimyasal içermeyen 30 ve üst faktör kremler kullanılmalıdır. 6 aylıktan büyük bebekler için güneş kremi kullanımı zorunlu olmalıdır.
Belirli aralıklarla başını suyla nemlendirin
Bebeklere, yaz aylarında özellikle deniz banyosunda
şapka takılmalı ve denizden çıkışta daha çok şemsiye
altında tutulmalıdır. Bebeğin başının belirli aralıklarla
deniz suyu ile nemlendirilmesi de uygun olur. Bahar ve
yaz aylarında bebek arabasında dolaşmaya çıkarılan bebeklere de güneş kremi sürülmelidir.
Sabah ya da akşamüstü güneşe çıkarın
6 yaşına kadar çocukların, yaz aylarında yaklaşık yarım
saat kadar güneşte kalması yeterlidir, daha uzun saatler
denizde kalınacaksa sabah ya da akşam üstü saatleri seçilmelidir.
6 YAŞ ÜSTÜ GÜNEŞLENME ŞEKİLLERİ
6 yaştan büyük çocuklar daha uzun sure güneşte kalabilirler. Güneşe çıkmadan yarım saat once muhakkak 30
faktör ve üstü koruyucu kremler uygulamalısınız. Kremlerin koruyuculuk süresi yaklaşık olarak 2 ya da 3 saat
kadardır. Bu süreden sonra ürünün etkisi kalmadığından, 2-3 saatte bir kremlerin tekrar sürülmesi gerekiyor.
Özellikle çocuk denize girdikten sonra yeniden güneş
koruyucu kremler uygulanmalıdır. Öte yandan, yaz aylarında çocukların sık sık duş alması uygun olur. Ayrıca
sıcaktan korunma için mutlaka şapka takmaları ve denizde uzun süre kalınacaksa deniz banyosunun sabah saatlerinde veya akşamüstü saatlerinde yapılması gerekir.
Çocuklar için güneş kremi kullanımı asla aksatılmamalı,
hatta çocuğa kendi sürebileceği ve kullanabileceği ürünler alınmalı, krem kullanımını alışkanlık haline getirmesi de teşvik edilmelidir.
Çocukların, yaşlıların ve açık tenlilerin
güneşten korunmak konusunda özellikle
duyarlı olması gerekiyor. Çünkü yaşam boyu
aldığımız güneş miktarının yüzde 80’ini
yaşamımızın ilk 18 yılında alıyoruz. Çocukluk
ve ergenlik dönemlerinde oluşan ciddi güneş
yanıklarının yaşamınızın ileriki dönemlerinde
oluşacak cilt kanserleri için önemli bir risk
faktörü oluşturduğunu unutmayın. Güneşten
korunma yöntemlerinin hiç biri yüzde 100
koruyucu değildir. O yüzden koruyucu
önlemlerin hepsini beraber uygulayın.
ÇOCUĞUM BÜYÜYOR
20
HAZİRAN
2012
21
Çocuklarda
inatlaşma
ve başa çıkmanın yolları
Çocuklarda inatlaşma, her yaş döneminde görülür.
Bağımsız birer birey olduklarının farkına varmaya
başlamaları ve dünyayı keşfetme merakları bu
inatlaşma süreçlerini tetikler. Anne ve babaların
bu süreçle baş edebilmelerinin en etkili yolu ise
“tutarlı disiplin”…
Çocuk, Ergen, Aile
Psikolojisi Uzmanı
Parenting Skills &
Counseling Center
Uzman Pedagog
Sevil Yavuz
Çocuklarınızı özenle büyütürken çocuğunuzla
iyi bir iletişim kurmanız çok önemli. Özelikle gelişim alanlarının temellerinin atıldığı 0-6 yaşta, çocuğunuza yaklaşımınız ve iletişiminiz daha da önem kazanıyor. Bu dönemde çocuklarla güç kavgasına girmekten çekinmeniz ve anne
baba olarak tutarlı davranmanız gerekir.
İnatlaşmanın en yoğun olduğu dönem çocukların bebeklik döneminden çıkıp erken çocukluk dönemine girdiği
2-3 yaş dönemidir.
Bu dönemde çocuklar inatlaşarak, ağlayarak istediklerini anne ve babalarına yaptırabildiğini görür ve öğrenirler. Çocuklar büyüdükçe bu durum daha profesyonel bir
hal alır. Çocuklar ağlayarak, çığlık atarak, kendini yere
atarak, öksürerek ve hatta kusarak ikna edemediği anne
ve babasını bu stratejilerle ikna etmeyi başarırlar. Anne
babalar bu yoğun ağlama ve inatlaşma krizlerinde pes etmek ve çocuğun dediğini yapmak zorunda kalırlar.
Özellikle alışveriş merkezleri ve park gibi
sosyal ortamlarda çocuğun ağlaması,
anne babayı daha da kaygılandırır ve
rahatsız eder. Anne baba başkalarının bakışından rahatsız olduğu için
hemen pes eder ve çocuk yine istediğini anne babasına yaptırır.
ÇOCUĞUM BÜYÜYOR
22
HAZİRAN
2012
23
Tutarlı disiplin
Profesyonel destek
Siz de parkta, alışveriş merkezinde, oyuncak mağa-
İnatlaşmayı çok iyi kullanan bir çocuğa yaklaşım pro-
zaları önünde anne babasıyla inatlaşan çocuklara çok
fesyonel destek gerektiriyor. Çocuğumuz inatlaşma
sık tanık oluyorsunuzdur. “Çocuğunuz sizinle inatla-
problemi yaşamasın istiyorsanız mutlaka 1.5-2 yaş
şıyorsa ne yapmalısınız?” sorusunun basit bir cevabı
itibariyle tutarlı bir disiplin anlayışını benimsemeli,
yok. Çocukları bebeklik döneminden itibaren tutarlı
bu konuda pedagog desteği almalısınız. Bu gelecekte
bir disiplinle büyütmek gerekiyor.
oluşabilecek sorunları da çözecektir.
Sevgi ve ilgiyi dozunda verin
Ağlaması sizi korkutmasın
Çocuğunuza sevgi ve ilginizi dozunda vermelisiniz.
Çocuklarda inatlaşma ile ilgili söylenebileceklerin
Çok ilgili ve korumacı olmak, çocuğun her dediğini
başında “Çocuğunuzun ağlaması sizi korkutmamalı
yapmak, çocuğun sadece inatlaşmasına neden ol-
ve kaygılandırmamalı.” gelir. Çocuğunuzun ağlaması
maz, gelişimini de olumsuz etkiler.
en az gülümsemesi kadar doğal. Sebepsiz yere istedi-
Çocuğun, ağlayarak veya diğer yöntemleri kullana-
ği olsun diye ağlıyorsa aşırı telaşlanmayın. Çocuğu-
rak, anne babaya istediklerini yaptıramayacağını öğ-
nuzun sebepsiz ağlamalarına bir müddet izin verin.
renmesi gerekiyor. İnatlaşmayı öğrenmiş bir çocuğun
Sonra kendisi ihtiyacı olduğu kadar ağlayıp sakinle-
inatlaşması ile başa çıkmasını uzman bir pedagog
şecektir.
eşliğinde öğretebilisiniz.
Hayır diyebilmelisiniz
Çocuğunuza bazen “hayır” diyebilmeli ve
davranışlarının olumsuz sonucunu yaşama
şansı vermelisiniz. Örneğin oyuncaklarını
toplamıyorsa kısıtlı alanda rahatsız
bir şekilde oynamasına izin verin. Her
seferinde onun yerine oyuncaklarını siz
toplamayın. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Davranışlarınızda tutarlı olun
Çocuklara nasihat ederek pek bir şey öğretemezsiniz.
Çocuklar yaşayarak, deneyimleyerek öğrenir. Dolayısıyla çocuklarınıza karşı davranışlarınızda tutarlı
olmalısınız. Geçen hafta izin verdiğiniz bir davranışa
bu hafta da aynı tepkiyi göstermelisiniz. Ebeveynleri olarak çocuğunuza karşı herhangi bir konuda aynı
tavrı korumalısınız.
Eğer çocuğunuz henüz inatlaşmayı, ağlamayı istediklerini yaptırmada silah olarak kullanmayı öğrenmediyse bu tavsiyeler işe yarayacaktır. Fakat çocuğunuz her konuda inatlaşmayı öğrendiyse, her rutinini
yaptırmakta ağlamaklı ise ancak uzman bir pedagog
desteğinde çocuğunuzun sizinle inatlaşması ile başa
çıkabilirsiniz.
Çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim
kurmanız dileğiyle...
Yaşanacak tüm
inatçılık durumlarında
asla öfkelenmeden,
soğukkanlılıkla
yaklaşmak en yararlı
davranış biçimi
olacaktır. Derin bir
nefes alıp onun “sizin
çocuğunuz” olduğunu
hatırlamanız, yumuşak
ve uzlaşmacı bir ses
tonuyla konuşmanız size
yardımcı olacaktır.
SAĞLIK
Memorial Suadiye
Tıp Merkezi
Beslenme ve Diyet
Bölümü
Dyt. Nilay
Keçeci
24
HAZİRAN
2012
25
Yoğun iş temponuz ve ev... Üstüne
üstlük bir de “anne”siniz. Eşiniz,
çocuklarınız onlara daha çok zaman
ayırmanızı istiyor. Bu rollerin hepsini
en iyi şekilde yürütmek için ise bitmek
bilmeyen bir enerjiye ihtiyacınız var.
Bunun için önce kendinize zaman
ayırmalı ve beslenmenize dikkat
etmelisiniz.
Yorulmak nedir
bilmeyen annelere
Anneler yorgun ve stresliyken vücut depola- Yorgunluk yaratan
rındaki vitamin ve minerallerin emilim oranı yüzde 35
besinler
oranında azalmaktadır. Annenin kan şekeri düşer ve
Annelerin bu süreçte şerbetli
hızlı yemek yerse, açlık süresi uzarsa, tatlıya ve yemeğe
tatlı, çok yoğun zeytinyağlı
düşkünlüğü artarsa, annede kilo alım oranı artar. Bu da
sebze yemekleri ya da yağda kızartmalar ve kavurmalar-
kişide yorgunluk faktörünün dolaylı olarak kilo alımını
dan, katı yağ, kuyruk yağı ve iç yağlardan, beyaz unla
nasıl etkilediğine bir örnek olarak gösterilebilir.
yapılmış hamur işlerinden uzak durmaları gerekmektedir. Kuruyemişleri de bir avuçtan fazla tüketmemelerini
Yorgunluğu önlemek için
öneriyoruz. Tatlı isteğini bastırmak adına sütlü tatlı ya da
Muz, avokado, ananas, kivi, kayısı, elma, üzüm, nar gibi
meyve tatlısından yararlanmaları daha doğru olacaktır.
meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç,
patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar ve
Aşırı kafein tüketmeyin
sarımsak gibi sebzeler, anneler için yorgunluğu giderici
Çay, kahve gibi kafeinli içeceklerden ve alkolden uzak
besinler arasında gösterilebilir. Yeşil yapraklı sebzeler-
durmalısınız. Hazır gıdaları fazla tüketmemeye özen
den özellikle ıspanak, yeşil sivri biber, roka ve tereden
gösterin. Ev dışında beslenmekten kaçının. Eğer demir
faydalanabilirler.
eksikliği nedeniyle yorgunluk ve halsizlik yaşayan anneler varsa öncelikle doktor kontrolünde demir takviyesi,
Posa içeriği yüksek baklagiller tüketilebilir
buna gerek görülmemişse hem demir hem C vitamini
Posa içeriği yüksek olan kuru baklagillerden yararlanabi-
açısından zengin olan yeşil yapraklı sebze ve meyvele-
lirler ancak yeni doğum yapmış annelerin ilk 1, 1,5 aylık
rin tüketilmesine özen göstermeleri gereklidir. C vitamini
süreçte gaz yapıcı gıdalardan (kuru baklagiller gibi) uzak
vücutta demir emilimini arttırdığı için oldukça önemlidir.
durmaları gerekmektedir. Kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, ekmek gibi işlenmiş tahıl ürünleri de işlenmemiş olanlara göre yorgunluk azaltmakta bize yardımcı
olabilir. Haftada en az bir defa tüketilmek koşulu ile mercimek, nohut, barbunya, kuru fasulye, kuru börülce ve
soya fasulyesinden faydalanabilirler.
Ara öğünde bir porsiyon meyve enerji verir
Süt ve süt ürünleri de bu konuda etkili gıdalar arasındadır. Bir kase yoğurtla yenebilecek bir porsiyon meyve, çilekli süt ya da çilekli bir yoğurdu bir ara öğünde almamız
yorgunlukla baş etmemize yardımcı olacaktır.
Enerji kazanmak ve yorgunluğunuzu
önlemek adına daha çok yemek
tüketmek size kilo aldırmaktan başka
hiçbir fayda sağlamaz. Tam tersine
annelerin porsiyonlarını küçültmesi
ve bol bol sıvı tüketmesi yorgunlukla
savaşmak konusunda dikkat edilmesi
gereken en önemli noktadır. Günlük
sıvı tüketimi 2 ya da 2,5 lt olmalıdır.
SPOR
Selçuk Üniversitesi
Öğretim Görevlisi ve
Yüzme Antrenörü
Orhan Şener
26
HAZİRAN
2012
27
Sağlıklı ve zinde bir yaşama
Kulaç Atın
Sağlık amaçlı olarak yaşam boyu, her yaş grubu için
önerilebilecek en iyi egzersizlerden biri olan yüzme
sporunun insan sağlığına faydaları saymakla bitmez.
Özellikle çocukların gelişiminde büyük katkısı olan
yüzme, birçok hastalığa karşı da direnç oluşturuyor.
Yüzme, tüm vücut kaslarının aynı anda çalış- Aşırı kilo almayı önlüyor
tığı az sayıdaki spor dallarından biridir. “Çünkü suya
Yüzme egzersizinin aşırı şişmanlığın kontrolünde de
girdiğimizde saçımızın telinden tırnağımıza kadar tüm
önemli yeri var. Beden ağırlığının kontrol altında tutul-
vücudumuz suyla birlikte hareket ediyor. Bu nedenle
masında iyi bir diyetin yanı sıra düzenli egzersiz yapma-
tüm kas sistemi aktif hale geçiyor. Karadaki vücut ağırlı-
nın da önemli katkıları oluyor.
ğı suya girildiğinde yaklaşık 10 kat hafifliyor. Bu özelliği
nedeniyle yüzme sporu, rehabilitasyon, çeşitli hastalık-
Ölü ve erken doğum riskini azaltıyor
ların tedavisi ve stresi gidermesi açısından da bir tera-
Düzenli yapılan yüzme egzersizi, egzersizi yapan kişiler-
pidir.
de sigara ve alkol alışkanlığını azaltıyor. Hamileliğinden
önce ve hamileliği sırasında yüzme egzersizi yapan ka-
Beden gelişimini hızlandırıyor
dınlarda ölü ve erken doğum yapma oranı dikkat çeke-
Yaz aylarında serinletirken, stresimizi alan ve kasları-
cek şekilde azalıyor.
mızı güçlendiren yüzme sporu, ergenlik döneminde ise
beden gelişimini hızlandırıyor. Bu nedenle ergenlik dö-
Kendinizi mutlu hissetmenizi sağlıyor
nemindeki gençler ve çocukların yüzme sporu yapması
Yüzmenin sinir sistemine ve insan psikolojisine faydala-
daha yararlı sonuçlar vermektedir. 1 saat yüzen kişi, or-
rı ise saymakla bitmez. Suya girdiğimizde hissettiğimiz
talama 500 kalori harcıyor. Su bir dirençtir ve suya karşı
rahatlama duygusu egzersiz sonrasında salgılanan en-
kulaç atarak verilen mücadele özellikle çocuklarda, kas
dorfin hormonu ile birleşince yaşayacağınız psikolojik ve
gelişiminin yanı sıra özgüven gelişimine de destek olur.
sinirsel rahatlama size başka bir egzersizin veremeyeceği
Özellikle kara sporlarını yapamayan engelliler, rahatlık-
hissiyatı yaşatıyor. Özelikle sportif olarak yüzen çocukla-
la yüzebiliyor. 4 yaşından itibaren çocuklara yüzme alış-
rın gelişme dönemlerinde, onların kendilerine güvenen,
kanlığı kazandırılmalıdır. Ülkemizde nüfusun yarıdan
hırslı, herhangi bir işe konsantrasyonu ve adaptasyonu
fazlası yüzme bilmiyor. Avrupa ülkelerinde ise yüzme,
yüksek, disiplinli, programlı, aktif ve başarılı bireyler ol-
ilköğretim okullarında zorunlu ders olarak okutuluyor.
masında çok büyük oranda katkı sağlıyor.
Yüzme dersleri bizde de zorunlu hale getirilmelidir.
Kalp krizi olasılığını engelliyor
Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak
mümkündür. Yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösteriyor. Bu durum, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına
bağlıdır. Bu pozisyonda kalp, kan ile tamamen dolar ve
sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha fazla kan vücuda
pompalanır. Yüzme bazı hastalıkların ve hastalıklara uygulanan tedavilerin değerlendirilmesinde kullanılıyor.
Solunum yollarında daralma olan hastanın tedaviye verdiği yanıt yüzme ile değerlendirilebilir. Egzersiz yapanlarda kalp krizi geçirme oranının egzersiz yapmayanlara
oranla yarı yarıya düşük olduğu kanıtlandı. Çalışmalar
egzersizin kalp kasının oksijen gereksinimini azalttığını,
kandaki yağları değiştirdiğini ve böylece kalp krizi geçirme oranını azalttığını gösteriyor.
Şeker hastalığı tedavisine destek oluyor
Egzersizin şeker hastalarının tedavisinde de yeri vardır.
Fiziksel aktiviteyle, insüline duyarlılık artmakta ve şeker
hastasının daha az insülin gereksinimi olmaktadır. Özellikle hastalığın başlangıç aşamasında olan şeker hastalarının
tedavisinde yüzme egzersizi önemli bir yer tutuyor.
Faydaları saymakla bitmez
•Kalça, bacak, sırt, omuz, kol ve karın
kaslarını kuvvetlendirir
•Vücuda esneklik kazandırır
•Kalp sağlığını ve dayanıklılığı geliştirir
•Kolestrolü kontrol altına alır ve
tansiyonu düzenler
•Akciğerin ve nefesinizin sağlıklı
çalışmasını sağlar
•Kilo kontrolü sağlar
•Dinginlik kazandırır
O’NUN DÜNYASI
Gökten
Not Yağıyor!
Rosie ile Musa’nın Maceraları
Kısa sürede okurların sevgisini kazanınca Belçika’da haftalık bir gazetede çizgi diziye dönüşen
ve tiyatro sahnesinde müzikli çocuk oyunu olarak
sergilenen “Rosie ile Musa’nın Maceraları” şimdi
Türkiye’de.
Flaman yazar Michael De Cock, berrak üslubuyla
okuması zevkli bir arkadaşlık hikâyesi anlatıyor.
28
Gizlice bir yasağı delen çocuklar ve kaygılı ebe-
canlandırıyor. 2 çocuğun zekice kurgulanmış
veynlerle maceranın heyecan dozu artıyor. Uzak-
diyaloglarını ve gözlemlerini okurken gülümseyip
lardaki babaya özlem, göçmenlik, işler yolunda
düşünecek, resimlere bakarken apartmanın içinde
gitmeyince duyulan korku, arkadaşlık, dayanışma,
dolaşacak, yükseklere çıkıp ayaklarınızın altın-
komşuluk gibi gerçek yaşamdan yansıyan pek çok
da uzanan kenti seyre dalacaksınız. Gökten Not
farklı konu da hikâyeye ustalıkla dahil ediliyor.
Yağıyor!, Flandra’da Boekenwelp, Hollanda’da ise
Judith Vanistendael ise, De Cock’un ince ince
Vlag ve Wimpel ödülleriyle taçlandırıldı; 2011’de
ördüğü hikâyeyi, hareketli güzel resimleriyle
Antwerp Edebiyat Ödülü’nü aldı.
HAZİRAN
2012
29
Farklı zamanlara heyecanlı yolculuklar
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tüm dünyada mi-
Bekçisi” adlı kitaplar minik okurlarla buluşuyor.
nik okurların heyecanla takip ettiği “Zaman Günlükle-
Roderick Hunt tarafından kaleme alınan hikâyelere
ri” serisinden 4 yeni macera daha yayımladı. Bugüne
Alex Brychta çizimleriyle renk verdi. Her kitapta
kadar onlarca dile çevrilen seriden bu kez “Bir Dâhinin
farklı kahramanların, farklı zaman dilimlerinde geçen
İzinde”, “Matris Görevi”, “Tuhaf Kutu” ve “Zaman
maceraları Sevgi Atlıhan’ın çevirisiyle Türkçeleştirildi.
“Zaman Günlükleri” serisi Wilf, Neena, Chip ve Nadim’in macera dolu öyküleriyle minik okurlarını
yine renkli, eğlenceli ve heyecanlı dünyalara
davet ediyor.
Çocuklar için
sanat dolu bir yaz
İstanbul Modern, çocuklar için sanat dolu bir yaz
programı hazırladı. 2 Temmuz- 31 Ağustos tarihleri
arasında gerçekleşecek olan Yaz Sanat Atölyeleri
kapsamında çocuklar resimden heykele, edebiyattan
mimarlığa kadar sanatın farklı alanlarında uygulama
fırsatı yakalayacaklar.
İstanbul Modern, okulların yaz tatilinde olduğu 2
edebiyat ve mimarlık alanlarını da içeren uygulama-
Temmuz – 31 Ağustos 2012 tarihleri arasında 7-12
lar yapıyorlar. Yaz tatili boyunca çocuklara, sabah ve
yaş grubundaki çocuklar için, sanatla dolu, eğlenceli
öğleden sonraları için 2 program seçeneği sunuluyor.
bir program hazırladı. Her gün farklı bir etkinliğin
Atölyelere 5 günlük ya da günübirlik kayıt yaptırmak
düzenlendiği 7-12 yaş grubu için Yaz Sanat Atölye-
mümkün. Atölyelerin 5’ini de tamamlayarak sanatsal
leri’nde çocuklar resim, heykel, fotoğraf, animasyon,
yaratım sürecini farklı boyutlarıyla deneyimleyen
yerleştirme ve performans gibi disiplinlerin yanı sıra
çocuklar, katılım belgesi almaya hak kazanıyorlar.
PINAR’DAN HABERLER
30
HAZİRAN
2012
31
İzmir ve Eskişehir’deki öğrenciler
“Yaşasın Büyüyorum”dedi
Tam 25 yıldır çocukları tiyatro ile buluşturan Pınar Ço-
Okulu’ndan Altındağ İlköğretim Okulu’na toplamda
cuk Tiyatrosu, İzmir ve Eskişehir’de turneye çıktı. Pınar
11 okuldan yüzlerce öğrenci için sergilendi. Oyun, 16
Çocuk Tiyatrosu, Yaşasın Büyüyorum oyunuyla 14-17
Mayıs’da Rota Koleji ve Yöneliş Koleji’nde, 17 Ma-
Mayıs tarihleri arasında İzmir’de, 28-31 Mayıs tarihleri
yıs’da Bornova Koleji ve Çakabey Koleji’nde çocuklarla
arasında Eskişehir’de çocuklarla buluştu. Pınar Çocuk
buluştu. 28-31 Mayıs tarihleri arasında Eskişehir’deki
Tiyatrosu, toplamda 39 okul için perdelerini açtı.
16 okul için oynanan 8 oyunla birlikte turne boyunca
Bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinde yaklaşık 3
4 bine yakın çocuk Pınar Çocuk Tiyatrosu’yla keyifli
milyon çocuğa tiyatro sevgisi aşılayan Pınar Çocuk Ti-
anlar yaşadı.
yatrosu, yıl boyunca İstanbul’da sergilenen ve çocukların büyük beğenisini toplayan Yaşasın Büyüyorum
oyunuyla turneye çıktı. 14-15 Mayıs tarihlerinde Yaşar Üniversitesi Bornova Selçuk Yaşar Kampüsü’nde;
Reşat Nuri Güntekin İlköğretim Okulu’ndan Cumhuriyet Meslek Lisesi Anasınıfı’na, Tepecik İlköğretim
Can’ın büyüme maceraları…
Bir çocuğun doğumdan ergenliğe kadarki renkli dünyasını gözler önüne seren oyunun başkahramanı Can,
sahnede doğumdan ergenliğine dek büyüme macerasını izleyicilerle paylaşıyor. Ona bu çok özel ve keyifli
yolculukta, oyun boyunca sahnede anlatıcı görevini de
üstlenen, iyi şansı ve hayatın olumlu yanlarını temsil
eden Pofi ile kötü şansı ve olumsuzlukları yansıtan
Gofi eşlik ediyor. Bir çocuğun doğumu ve hayatla tanışması, anaokulu macerası, okulu, öğretmenleri, arkadaşları, büyüme halleri ve gelecek
hayalleri Can’da hayat buluyor. Hayallerinin
peşinden giden Can’ın bu eğlenceli ve serüvenlerle dolu yolculuğunu izleyen çocuklar, Can’ın
dünyasının ve kendi hayatlarının birçok ortak
noktası olduğunu görüyor.
31. Pınar Resim Yarışması’na rekor başvuru
İlköğretim öğrencilerine resim sanatını sevdirmek amacıyla tam 31 yıldır düzenlenen Pınar Resim Yarışması’nda bu yıl bir rekora imza atıldı. İlköğretim öğrencileri
arasında düzenlenen yarışmaya Türkiye genelinden toplam 1 milyon 68 bin 440 resim ile başvuru yapıldı.
Türkiye’nin en çok başvuru yapılan resim yarışması
olan ve bu yıl 1 milyonu aşkın başvuruyla kendi katılım
rekorunu egale eden Pınar Resim Yarışması’nın finalisti 23 minik ressam, 7. Pınar Sanat Haftası’nda buluştu.
11 – 15 Haziran’da Büyükada Splendid Palas Hotel’deki
Pınar Sanat Haftası’na Türkiye’nin 7 bölgesinden, KKTC’den ve Almanya’dan katılan minik sanatçılar, ressam
Prof. Hüsamettin Koçan önderliğindeki atölye çalışmalarında yaratıcılıklarını ve yeteneklerini sergiledi. Atölye
çalışmalarının sonunda Yaşar Holding Yönetim Kurulu
Başkanı İdil Yiğitbaşı ve Ressam Prof. Hüsamettin Koçan
öğrencilere katılım sertifikalarını ve netbook’larını hediye etti. Törende ayrıca Ressam Prof. Hüsamettin Koçan
tarafından yetenek ve gelişim kriterleri değerlendirilerek
seçilen Diyarbakır’ın Bismil ilçesinden sanat haftasına
katılan Muhsin Ayaş da Pınar’dan 1 yıllık eğitim-öğretim
dönemini kapsayan karşılıksız burs ve bir sonraki sanat
haftasına katılma hakkı kazandı.
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, törende yaptığı konuşmada Pınar’ın kurulduğu günden bu
yana topluma katkı projelerine büyük önem verdiğini,
ürünleriyle olduğu kadar sosyal sorumluluk projeleriyle de
çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerine destek olduğunu vurguladı. Bu amaçla 31 yıl önce ilköğretim çağındaki
çocukların resim sanatına, dolayısıyla güzel sanatlara ilgisini artırmak için Pınar Resim Yarışması’nı düzenlediklerini
söyleyen Yiğitbaşı, “Resim sanatı, bilinen en eski ve köklü
sanat dalı. Çocukların soyut düşünme yeteneğini geliştiren
tüm sanat faaliyetleri gibi resim sanatı da, zihinsel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Bu noktadan yola çıkarak Onursal Başkanımız Selçuk Yaşar’ın fikir babası olduğu Pınar
Resim Yarışması’nı hayata geçirdik. Yarışmamız, ekonomik
krizlerin ve tüm toplumsal olayların dışında kalarak çocukların resimle olan bağını koparmamak için aralıksız devam
etti ve milyonlarca çocuğu resim sanatıyla buluşturdu. Her
yıl artan katılım rakamı, motivasyonumuzu yükseltti ve
bizlere doğru yolda ilerlediğimizi gösterdi” diye konuştu.
Resimler yan yana dizildiğinde Boğaziçi
Köprüsü’nü 342 kez geçti
Pınar Resim Yarışması’nda bu yıl 1 milyon 68 bin 440
adet resim yarıştı. Bu resimler yan yana dizildiğinde
yaklaşık 342 Boğaziçi Köprüsü’yle eşdeğer uzunlukta bir
mesafe ortaya çıkıyor, 46 futbol sahası büyüklüğünde bir
zemin kaplanabiliyor. Pınar Resim Yarışması’na başvuran resimlerin bölgesel dağılımına bakıldığında ise; 253
bin 812 resim ile Marmara Bölgesi ilk sırayı alıyor. Ardından, 228 bin 125 resim ile Güneydoğu Anadolu, 189
bin 764 resim ile Akdeniz, 134 bin 176 resim ile Ege, 104
bin 437 resimle İç Anadolu, 91 bin 347 adetle Karadeniz,
65 bin 67 resimle Doğu Anadolu, bin 515 resimle KKTC,
196 resimle Almanya sıralamada yerini alıyor. Pınar Resim Yarışması’na en fazla sayıda resimle katılan çocukların okullarına da masa üstü bilgisayar hediye edildi.
PINAR’DAN HABERLER
Pınar Kalbim
Sende ile
sevgi dolu sofralar
32
HAZİRAN
2012
33
Gıda sektörünün öncü ve yenilikçi markası Pınar,
Pınar Kalbim Sende, IQF teknolojisi ile şokla dondu-
Anneler Günü ve Babalar Günü’ne özel Pınar Kalbim
ruluyor. IQF teknolojisi ile -35 derecede çok kısa sü-
Sende köftesini çıkardı. Anne ve babasına zarif bir
rede ürün donduruluyor ve bu şok donma sayesinde
sürpriz yapmak isteyenlerin tercihi olan kalp şeklin-
besleyici değerini ve lezzetini koruyor. Pınar Kalbim
deki Pınar Kalbim Sende köfteleri, 10 dakikada ha-
Sende, bu sebeple hiçbir koruyucu katkı maddesi
zırlanabiliyor. Yüzde 80 dana, yüzde 20 kuzu etiyle
içermiyor. Malzemeleri özenle ve doğal ürünler olan
hazırlanan Pınar Kalbim Sende köfteleri, Pınar kali-
soğan, ekmek, maydanoz gibi malzemelerden seçilen
tesiyle üretiliyor ve tam 72 kez kontrol edilerek sofra-
Pınar Kalbim Sende’de benzer tatlar veren aromalar
larınıza sunuluyor.
kullanılmıyor.
Çılgın Serisi’ne
bir ürün
daha eklendi
Pınar ‘Çılgın’ meyveli içecek serisi; portakaldan gelen lezzeti, içerdiği C vitamini ve kalitesiyle ön plana
çıkarken, adı ve tadıyla olduğu gibi; renkli ve eğlenceli ambalajıyla da rakiplerinden farklılaşıyor. Portakal-şeftali ve portakal-havuç-limon karışımları ile tüketicilerden tam puan alan Çılgın serisi, aileye yeni
eklenen Portakal-Armut-Elma karışımı ile eğlenceli
ve keyifli anlar için sizi bekliyor.
Formuna özen gösterenlere
Pınar’dan Light Ayran
Pınar’dan
Kaymaksız Tava
Yoğurt
Pınar Light Ayran, yedikleri besinlerin yağ ve tuz ora-
Sevdiğiniz Pınar lezzeti şimdi
nına dikkat eden tüketiciler için özel olarak üretildi.
de tava ambalajında. Tava yoğurt
Yüksek oranda alınan tuz ve yağ yetişkinlerde birtakım
keyfini kaymaksız olarak yaşa-
hastalıkların oluşmasına neden olduğundan, yedikle-
mak isteyenler için Pınar’dan 2
ri besinlerin tuz ve yağ oranına dikkat eden, formuna
kilogramlık
özen gösteren tüketicilere, nefis lezzetiyle Pınar Light
maksız Doğal Tava Yoğurdu raf-
ayranı sunuyoruz.
larda yerini aldı.
ambalajında
Kay-
Avrupa’nın en büyük basketbol
takımları Pınar Su içiyor
Türkiye, Avrupa’nın en önemli basketbol organizasyonu
THY Euroleague Dörtlü Final’e ev sahipliği yaptı. Etkinliğin içecek sponsorluğunu Pınar Su üstlendi.
Ürünleriyle tüketicilerinin bedensel ve zihinsel gelişimine katkı sağlamayı ve sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedefleyen Pınar, spora olan desteğini sürdürüyor. Bu doğrultuda Türk Hava Yolları sponsorluğunda Türkiye’nin ev
jeler arasında basketbolun çok önemli bir yere sahip ol-
sahipliği yaptığı Euroleague 4’lü Final’in su sponsorlu-
duğunu söyleyen Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Kara-
ğunu Pınar Su üstlendi. Avrupa’nın en önemli basketbol
mehmetoğlu, “Kurum kültürümüzde sosyal vatandaşlık
organizasyonu olan THY Euroleague Dörtlü Final’i 11-13
bilinci çok yüksektir. Bu sebeple uzun vadeli ve sürdü-
Mayıs 2012 tarihlerinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda
rülebilir birçok projeye imza atıyoruz. Bu projelerin içe-
oynandı. Karşılaşmalarda Barcelona, CSKA Moskova,
risinde basketbol büyük bir yer tutuyor. Toplumumuza
Olympiakos ve Panathinaikos kıyasıya bir rekabetle şam-
basketbolu sevdirmek için 14 yıldan uzun süredir Pınar
piyonluk mücadelesi verdi. 3 gün süren heyecanlı final
Karşıyaka Basketbol Takımı’nı destekliyoruz. Bu yıl Eu-
maçları boyunca sporcuların su ihtiyaçları, Pınar Su ta-
roleague Women Sekizli Final’in de su sponsorluğunu
rafından karşılandı.
üstlenmiştik. Euroleague Dörtlü Final’in su sponsorlu-
Pınar olarak sosyal vatandaşlık bilinciyle topluma katkı
ğunu üstlenmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz”
sağlamak için birçok projeyi desteklediklerini ve bu pro-
diye konuştu.
Açbitir Macar ve
Açbitir Fıstıklı Salam
Açbitir Salam ailesine 2 yeni çeşit daha eklendi. Açbitir
Fıstıklı Salam ve yüzde 100 Dana Macar Salam 60 gramlık küçük porsiyonları ile tek seferde açılıp bitirilebilir
Açbitir Sosis
ve saklama problemi yaşanmaz. Sadece ameliyathane-
Açbitir sucuk ve salam ailesine bir yenisi daha eklendi.
lerde sağlanabilen özel clean room odalarda dilimlenip
Tek seferde açılıp bitirilen Aç Bitir Sosis, küçük porsi-
paketlenen ürünler, ilk anki tazeliğini raf ömrü sonuna
yonları sayesinde saklama derdini ortadan kaldırıyor.
kadar sürdürür. Salam dilimlemekle vakit kaybetmek is-
Pizzalar, salçalı sosisler ve sandviçler hazırlamak için
temeyenler için besleyici ve hızlı çözüm olabilen yeni
ideal olan Açbitir Sosis, hem pratik hem de lezzetli. 180
çeşitlerimiz ile damak zevkinize göre pratik kahvaltılar,
ve 200 gramlık farklı gramaj alternatifleri ile raflarda bu-
sandviçler hazırlayabilirsiniz.
labilirsiniz.
PINAR’DAN HABERLER
Gastronomi kültürüne
Pınar Labne farkı
34
HAZİRAN
2012
35
Pınar’ın ana sponsorluğunda,
Uludağ Profesyonel Aşçılar
Derneği tarafından düzenlenen
2. Ulusal Gastronomi
Yarışması sonuçları belli oldu.
Yarışmada, “Pınar Labneli
Pratik Ekip Kategorisi”nin
ustalar bölümünde Fatih
Açıkça ve ekibi EGRO Team,
gençler bölümünde ise Osman
Çoban ve ekibi BSG Group;
hazırladıkları “Pınar Labneli
Lezzetler” ile birinci seçildi.
Uludağ Profesyonel Aşçılar Derneği’nin düzenlediği,
yemekler hazırlayan Fatih Açıkça ve ekibi EGRO
Tüm Aşçılar Federasyonu ve federasyona bağlı der-
Team, “Pınar Labneli Polenta ve Füme Et” tarifiyle
nekler tarafından desteklenen 2. Ulusal Gastronomi
Ustalar bölümünün birincisi oldu. Gençler kategori-
Yarışması 15-16 Mayıs tarihlerinde Bursa Merinos
sinde ise Osman Çoban ve ekibi BSG Group, “Pınar
Kongre Merkezi’nde yapıldı. Türk gıda sektörünün
Labneli Frambuazlı Tart Yuvası” tarifiyle birinciliğe
öncü markası Pınar ana sponsorluğunda yapılan 2.
layık görüldü.
Ulusal Gastronomi Yarışması’nı sektör profesyoneli
bin ziyaretçi izledi, farklı seviyelerden 580 aşçı benzersiz lezzetler yaratmak için yarıştı.
Orta Doğu’nun gözde peyniri labneyi Türk mutfak
kültürü ile tanıştıran Pınar, labne ile yaratılabilecek farklı lezzetlere dikkat çekmek için yarışmanın
sponsorluğunu üstlendi. Yarışmaya Bursa dışında
Türkiye’nin dört bir yanından katılan aşçılar, “Pınar
Labneli Pratik Ekip Yarışması” da dahil olmak üzere
14 farklı kategoride hünerlerini sergiledi. “Pınar Labneli Pratik Ekip Yarışması” kategorisine, 3’er kişiden
oluşan 10 ekip katıldı.
Pınar Labne kullanarak yarışmaya katılan ekipler;
gençler ve ustalar olmak üzere 2 bölümde değerlendirildi. Pınar Labne’nin orijinal lezzetiyle benzersiz
37

Benzer belgeler

Ocak 2013

Ocak 2013 salatalar tüketebilirsiniz. Sağlıklı yiyeceklerin adresi Nişantaşı Den Cafe- Restoran, yaz havasına uygun zengin salata mönüsüyle

Detaylı