Haziran 2012
Transkript
Haziran 2012
Yaşar Holding Gıda ve İçecek Grubu yayınıdır. Para ile satılamaz. •SÖYLEŞİ •LEZZETLİ TARİFLER •ÇOCUĞUM BÜYÜYOR 30 •SAĞLIKLI BESLENME •DOSYA •BAKIM •SAĞLIK Ceyda Düvenci ile içten bir sohbet Mevsim salataları Haziran 2012 Sayı Yaza özel beslenme tüyoları Çocuklarda güneşlenme Çocuklarda inatlaşma ile nasıl başa çıkılır? Sağlıklı bronzlaşma Anneler ve yorgunluk ı r a l r o t k o d n i g Gelece ! r o y i öner Anneleri evde yoğurt yapma zahmetinden kurtaran, yeni pratik ambalajında Pınar Organik Yoğurt. SUNUŞ Sağlıklı bir yaza gülümseyin! Yaşam Pınarım dergisi olarak her sayı olduğu gibi bu sayımızda da sizlere sağlık, beslenme, bakım ve spor konularında rehberlik etmeye devam ediyoruz. Havaların ısınmasıyla birlikte sadece kıştan kalan palto ve kazaklarımızı kaldırmakla kalmıyoruz, yeni bir beslenme şekli ve yaşam stiline de başlıyoruz. Yazın enerjisini ve sıcaklığını içimizde hissettiğimiz şu günlerde dikkat etmemiz gereken en önemli konuların başında ise “beslenme” geliyor. Sorunsuz ve sağlıklı bir yaz geçirmek istiyorsanız yiyip içtiklerinize çok dikkat etmeli ve doğru beslenmelisiniz. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Emre Çiçek, yaz aylarında bolca sıvı tüketmemizi öneriyor ve sizleri aşırı yağlı besinlerden uzak durma konusunda uyarıyor. Çünkü terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı tüketimi oldukça önem arz ediyor. Sıvı alımı, vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında ve metabolizma dengesinin sağlanmasında önemli rol oynuyor. Bu nedenle, yaz aylarında her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmelidir. Kışın 4 duvar arasında sıkışıp kalan çocuklarımız havaların ısınmasıyla birlikte kendilerini sokaklara atmaya başladılar. Güneş, havuz, deniz derken, her günü çocuklar için oyunlar eşliğinde geçiyor yaz mevsiminin. Güneş, çocuklarda D vitamininin oluşması açısından son derece önemli. Çocuk gelişim uzmanları aileleri çocukların güneşten yararlanması konusunda özellikle bilinçlendirirken, zararlı ışınların yaratacağı riskler konusunda da uyarmayı ihmal etmiyor. Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Ali Kaya, güneş ışınlarının çocukların kemik gelişiminde son derece önemli olduğuna dikkat çekiyor ve günde en az 20-30 dakika güneşten faydalanmaları gerektiğini belirtiyor. Yaz aylarında çocuklarımızın beslenmesine de çok dikkat etmeliyiz. Bu mevsimde düzenli 3 öğün yemek tüketilmesi oldukça önemli. Sabahları süt, yumurta, peynir, zeytin, ekmek, domates, salatalık, meyve, öğlenleri et veya sebze yemeği, yoğurt ve ekmek, akşamları ise et yemeği veya kuru baklagil, pilav veya makarna, meyve, salata, aralarda ise süt, yoğurt ve meyve yaz aylarında çocuklarınız için örnek öğün olarak gösterilebilir. İdil Yiğitbaşı Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sıcakların artmasıyla birlikte herkes soluğu en yakınındaki deniz ya da havuzda almaya başladı. Birçoğumuz tarafından serinlemek amaçlı yapılan yüzme sporunun insan sağlığına faydaları saymakla bitmez. Özellikle çocukların gelişiminde büyük katkısı olan yüzme, birçok hastalığa karşı da direnç oluşturuyor. Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Yüzme Antrenörü Orhan Şener, yüzme egzersizinin hem bedensel hem de zihinsel birçok faydası olduğunu belirtiyor. Yaza özel beslenme tüyoları, sağlıklı bronzlaşmanın ipuçları, yüzme sporunun faydaları, anneler için yorgunlukla baş etmenin yolları ve ilginizi çekecek daha birçok konuyu dergimizin içeriğinde görebilirsiniz. Sağlıklı ve sorunsuz bir yaz geçirmeniz dileğiyle… YAPIM Yaşar Holding Gıda ve İçecek Grubu Adına İmtiyaz Sahibi: İdil Yiğitbaşı Genel Yayın Yönetmeni(Sorumlu) Mehmet Aykırı Yayın Kurulu Aslı Albayrak, Özge Alptekin, Mustafa Ercan, Çetin Karadeli Yayın Koordinatörü Can Erçakıca Editör Şengül Kırmızıtaş Kreatif Yönetmenler Müge Bulek Mehmet Zeytuncu FRBD Yayın Reklam İletişim ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ Altan Erbulak Sk. Hoşkalın Apt. No:6, Kat:3, D:6 Mecidiyeköy, İstanbul Tel: 0212 274 98 10-11-12-13/Fak:0212 274 98 60 Düzelti Emel Altay Katkıda Bulunanlar Volkan Doğar Renk Ayrımı ve Baskı Veritas Printing Center Merkez Mah. Kemerburgaz Cad. Tatlıpınar Sok. No:13 Mart Plaza Nurtepe – Kağıthane / İstanbul 0 212 294 50 20 Yaşam Pınarım dergisinin içerik ve tasarımı FRBD Yayın Reklam İletişim ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ tarafından yapılmış olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser koruma altındadır. Yaşam Pınarım dergisinde yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve Yaşam Pınarım markası ve logosu Yaşar Holding A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilmesi ve ticari amaçlarla kullanılmaması koşuluyla alıntı yapılabilir. Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir. FRBD Yayın Reklam İletişim ve Organizasyon Tic. LTD ve ŞTİ veya Yaşar Holding A.Ş. yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir. Yayın Türü: Yerel, süreli, 3 aylık SÖYLEŞİ Bir anne çocuğuna asla doyamaz 4 HAZİRAN 2012 5 Başarılı oyunculuğuyla yıllardır ekranlarımıza konuk olan Ceyda Düvenci, bugünlerde Umutsuz Ev Kadınları adlı diziyle adından söz ettiriyor. Set dışındaki tüm zamanını kızı Melisa’ya ayırdığını söyleyen çiçeği burnunda anne, kızının beslenmesi konusunu da bir hayli ciddiye alıyor. Öyle ki Melisa şimdiye kadar tuz ve şekerle tanışmamış. “Milyonlarca insan, kızımın ve benim sağlığımın iyi olması için dua etti. Çevremde bu kadar çok iyi niyetli insan olunca, neden ona nazar değeceğini düşüneyim.” Kızı Melisa’nın doğum sürecinde büyük zor- Oyunculuk kariyerinizde emin adımlarla yüluklar atlatan çiçeği burnunda anne Ceyda Düvenci’yle yaptığımız röportajımız, onun çocuğuna ne kadar düşkün bir anne olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. Erken doğum yapan anneler için önerilerde bulunan başarılı oyuncu, morallerini her zaman yüksek tutmalarını ve anne sütünden vazgeçmemelerini özellikle öneriyor. ‘Umutsuz Ev Kadınları’ dizisi, televizyon izleyicisinden büyük ilgi gördü. Böylesine bir ilgiyi bekliyor muydunuz? Bu işe başlarken, iki ihtimal de yani büyük ilgi görmesi de görmemesi de benim için kuvvetliydi. Seyirci ‘Umutsuz Ev Kadınları’nı ya çok beğenecekti ya da hiç beğenmeyecekti. Ama tüm bunların dışında, senaryoyu ilk okuduğumda projenin gerçekten çok sevileceğine emin oldum ve projeye ‘evet’ dedim. rüyorsunuz. Rol aldığınız projeler her zaman başa oynuyor. Bu kadar isabetli tahminler yapmayı, doğru projeleri seçmeyi nasıl başarıyorsunuz? Yaklaşık 10 senedir birlikte çalıştığım menajerlerim Ayşe Barım ve Ebru Toparlı, bu kadar isabetli tahminler yapma konusunda bana çok yardımcı olan isimler. Bu benim başarım olduğu kadar, onların da başarısı. Bana teklif edilen projeler anlamında kendimi tamamen onlara teslim ettiğimi söyleyebilirim. Sonuçta bu bir ekip işi ve ben konunun uzmanlarıyla çalışıyorum. Dizideki kadınlar arasında, temposu en yoğun olan Elif karakteri size teklif edildiğinde ne düşündünüz? Dizide dört çocuğun peşinden koşturmakla, gerçek hayattaki çocuğun temposunu kıyaslamanızı istesem… Tabi ki ikisini kıyaslamak mümkün değil. Dizide canlandırdığım bir karakter de olsa, 4 çocuk sahibi bir kadını canlandırmak bambaşka. O çocukların bakımı çok farklı bir tempo ve koşturma gerektiriyor. Ama şöyle söyleyebilirim ki Elif karakterini çok isteyerek kabul ettim. Gerçek hayatla dizi temposunu karşılaştırmayı da açıkçası hiç düşünmedim. SÖYLEŞİ “Dizilerde rol almayı seviyorum. Ama belki de sektördeki en ciddi sorun, dizi dakikalarının uzunluğu sebebiyle çalışma temposunun insanlık dışı bir hale gelmesi.” Çevirdiğiniz onlarca diziye bakınca, şu anda dizi sektörünün içinde bulunduğu durum için neler söylemek istersiniz? Öncelikle ben bir oyuncuyum ve bu işi keyifle yapıyorum. Dizilerde rol almayı seviyorum. Ama belki de sektördeki en ciddi sorun, dizi dakikalarının uzunluğu sebebiyle çalışma temposunun insanlık dışı bir hale gelmesi. Umarım en yakın zamanda bu çalışma şartlarına bir çözüm bulunur. Dizi setlerindeki tempo son derece yoğun, bu yoğunluk arasında kızınız Melisa’ya yeterli vakti ayırabiliyor musunuz? Sonuçta söz konusu çocuğum olduğu için elimden gelen tüm vakti, setten geriye kalan her anımı kızıma ayırmaya çalışıyorum. Az önce de bahsettiğim yoğunluk sebebiyle tam olarak aklımdaki zamanları ona ayıramasam da, elimden geldiği kadar yanında olmaya, onunla vakit geçirmeye çalışıyorum. Ama ne kadar da yanında olsam ona doymam mümkün değil. Zaten bir anne, çocuğuna asla doyamaz ki. 6 HAZİRAN 2012 Melisa’nın doğum sürecinde yaşadığınız zorluklar, ona olan ilginizin daha fazla olmasına yol açıyor mu? Kızınızın üzerine çok fazla düştüğünüzü düşünüyor musunuz? Aslında kızıma olan ilgim ve alakam, her annenin çocuğuna olan düşkünlüğünden daha fazla değil. 7 Tabii ki herkesin bildiği üzere doğum sırasında bazı zorluklar yaşadım ve sıkıntılı bir süreçten geçtim, ama sonunda kızıma kavuştum ve onu çok seviyorum. Ona daha fazla ilgi göstermek konusuna gelince, yukarıda bahsettiğim zorlukları yaşadığım süre boyunca hissettiklerim, ona daha farklı bir şekilde bağlanmama yol açmış olabilir. “Kızıma olan ilgim ve alakam, her annenin çocuğuna olan düşkünlüğünden daha fazla değil. Tabii ki herkesin bildiği üzere doğum sırasında bazı zorluklar yaşadım ve sıkıntılı bir süreçten geçtim, ama sonunda kızıma kavuştum ve onu çok seviyorum.” ne gibi öğütler vermek istersiniz? Morallerini her zaman yüksek tutsunlar, anne sütü çok çok önemli, bebeklerin doğru beslenmeleri de vücut kuvvetleri açısından çok önemli ve hep kontrol… Yani gelişme sürecinde hep kontrollü olsunlar. 3 yaşa kadar yapılan her şey prematüre bebeklerde geleceklerine en doğru yatırımlar oluyor. Melisa henüz bir yaşında ve doğru besinleri alması son derece önem taşıyor. Nelere dik- Hangi Pınar ürünlerini kullanıyorsunuz? Terkat ediyorsunuz? cih ettiğiniz favori bir Pınar ürününüz var mı? Melisa, doğduğundan bu yana hiç tuz ve şeker tüketmedi. Balık, et suyu ve mevsim sebzelerini tüketmesine de özen gösteriyorum. Tüm bunların ışığında da Melisa’nın oldukça sağlıklı beslendiğini söyleyebilirim. Sizinle ilgili çıkan bir haberde Melisa’ya nazar değmesinden çekindiğinizi söylemişsiniz. Bu endişeleriniz halen devam ediyor mu? Kızınızla birlikte çok fazla dışarı çıkmıyor musunuz? Gazetelerde bu tarz haberler çıkmıştı ama inanır mısınız, hiç öyle endişelerim olmadı. Çünkü en zor zamanlarımızda bizi sevenlerin dualarıyla ayakta kaldık. Hal böyle olunca da sokakta ona kötü gözle bakıldığını bir gün bile düşünmedim. Çünkü milyonlarca insan, kızımın ve benim sağlığımın iyi olması için dua etti. Çevremde bu kadar çok iyi niyetli insan olunca, neden ona nazar değeceğini düşüneyim ki? Bu tamamen asılsız bir haber… Erken doğum yapan anneler için, bu vesileyle Yıllardır Pınar Süt kullanıyorum. Özellikle bu aralar extra light sütü tercih ediyorum. Yoğurtlarını ve aynı zamanda çok lezzetli bulduğum Pınar Beyaz’ı severek tüketiyoruz. “Melisa, doğduğundan bu yana hiç tuz ve şeker tüketmedi. Balık, et suyu ve mevsim sebzelerini tüketmesine de özen gösteriyorum.” SAĞLIKLI BESLENME Yaza özel beslenme tüyoları Medikal Estetik Uzmanı Dr. Emre Çiçek Sağlıklı ve formda bir vücut ile 8 Yaza Merhaba! HAZİRAN 2012 9 Yaz aylarıyla birlikte açık büfe öğünler, artan alkol alımı, sigara tüketimi ve değişen yeme alışkanlıkları sizi sağlığınızdan etmesin. Sıcak ve nemli havaların yaşandığı bu dönemlerde bolca sıvı tüketip, aşırı yağlı besinlerden uzak durmalısınız… Kafein içeren içecekler yerine süt susuzluk Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yaz aylarında yapıla- olduğundan bu kişilere cak kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebzeler tüke- bol su içirilmesi sağlık tilmelidir. Kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, açısından ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yaz hissi zayıf önemlidir. aylarında doğal maden suyu ile taze Buharda pişirme meyve suyu, limonata Yağlı besinlerin tüketiminden mümkün olduğunca ka- veya ayranın birlikte tü- çınılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma ketilmesi hem susuzluk yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda ya da az suda pi- giderme hem de vücu- şirme yöntemleri kullanılmalıdır. dun kaybettiği mineral Hijyen önemli Sıcak yaz aylarında bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ve virüslerden kaynaklanan ishalin önlenmesi için el temizliğine çok dikkat etmeliyiz. Meyve ve sebzeleri yemeden önce ellerimizi iyice yıkamalıyız. ve vitaminlerin yerine Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketin konması açısından çok faydalı olacaktır. Sıvı alımı, vücutta Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında, vücut fonk- vitamin ve mineral almasını sağlamak için sebze ve mey- siyonlarının düzenli çalışmasında ve metabolizma denge- ve çeşitlerinden yararlanılması önemlidir. Ayrıca aşırı sinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, sıcak yaz günlerinde mevsime uygun taze sebze ve mey- yaz aylarında her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su veler en iyi seçenektir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve içilmelidir. meyve tüketilmesi gerekir. Açıkta satılan yiyeceklere dikkat Lifli besinler Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiye- Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinler ter- ceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan po- cih edilmemelidir. Basit karbonhidrat olan saf şeker ve şe- tansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta kerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi lifli besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir. aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir. Sütlü tatlılar Aşırı tuzlu ve şekerli besinlerden uzak durun Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, mey- Tatil mekanlarında tüketilen besinlere özellikle dikkat ve tatlıları ve dondurma gibi tatlılar tercih edilmelidir. edilmeli, iyi pişmiş yemekler tercih edilmeli, az pişmiş veya çiğ etli besin tüketmekten kaçınılmalıdır. Kolay bo- Her gün 12 bardak su zulabilen tavuk, balık yemekleri, soslu besinler ve krema Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için içeren tatlıların güvenilir restoranlarda tüketilmesine yeterli sıvı tüketimi önemlidir. Sıvı alımında taze meyve özen gösterilmelidir. Tatil mekanlarında özellikle açık suyu, sıcak ve soğuk çaylar, bitkisel çaylar, ayran, limona- büfe şeklinde sunulan menülerde aşırı yemek yemekten ta ve doğal maden suları tercih edilmelidir. Yapısında bol kaçınılmalı, açık büfeden yeterli ve dengeli beslenmeyi miktarda su içeren karpuz da yaz meyvesi olarak çok fay- sağlayacak şekilde besinler seçilmelidir. Aşırı tuzlu, yağ- dalı olmasının yanında susuzluk giderme ve serinlik ver- lı ve şekerli besinlerden uzak durulmalıdır. me açısından çok yararlıdır. Özellikle yaşlı ve çocuklarda BUNLARA DİKKAT! •Sebzeleri az suda pişirmeli, sularını dökmemeliyiz (vitaminler suyun içinde) •Salatayı hazırladıktan hemen sonra yemeliyiz. •Taze meyve suları bekletilmeden içilmelidir. •Sütlü tatlı yaparken, şeker ateşten almaya yakınken eklenmelidir. •Yoğurdun suyu kesinlikle dökülmemelidir. B 2 ve folik asitten zengindir. Ayrıca bu yeşil renkli su, kolesterolü de aşağı çeker. •Makarna ve kuru baklagiller, az suda pişirilmeli ve kesinlikle suyu dökülmemelidir. LEZZETLİ TARİFLER Yazın yeşillikleri tabaklarınızda Nişantaşı Den Cafe- Restoran Şef Aşçı Umut Eyioğlu 10 Mevsim Salataları Yaz sıcaklarını yaşamaya başladığımız bu dönemde hem biraz hafiflemek hem de değişen havaya uyum sağlamak için sağlıklı salatalar tüketebilirsiniz. Sağlıklı yiyeceklerin adresi Nişantaşı Den Cafe- Restoran, yaz havasına uygun zengin salata mönüsüyle sağlığına özen gösterenler için birbirinden lezzetli alternatifler sunuyor. İşte şef aşçı Umut Eyioğlu’ndan sıcak yaz aylarında içinizi serinletecek birbirinden lezzetli salata tarifleri… HAZİRAN 2012 11 MERCİMEK SALATASI Malzemeler •80 gr. yeşil mercimek •30 gr. çarliston biber •30 gr. elma •40 gr. kırmızı biber •5 gr. nane •5 gr. kişniş •10 gr. dolmalık fıstık •5 gr. kimyon •50 gr. baby ıspanak •70 gr. keçi peyniri •50 gr. esmer pirinç •Yağ ve limon Yapılışı: Yeşil mercimek ve esmer pirinci haşlıyoruz. Elma, çarliston biber ve kırmızı biberi minik küp şeklinde doğruyoruz. Geniş bir kapta, mercimek ve esmer pirinç ile karıştırıyoruz. Doğranmış nane, kişniş ve dolmalık fıstığı ilave edip baby ıspanakla karıştırıyoruz. Kimyon, tuz, kırmızı biber, zeytin yağı, limon ve sos ile tatlandırıp servis tabağına alıyoruz. Üzerine keçi peyniri koyup servis ediyoruz. BUĞDAY SALATASI Malzemeler •100 gr. buğday •20 gr. tane mısır •20 gr kornişon turşu •10 gr. kabak •10 gr. patlıcan kemer •10 gr. havuç •10 gr. sarı biber •20 gr. ince bulgur •20 gr. ceviz içi •20 gr. domates •1/2 avokado •Yağ, limon, sos Yapılışı: Buğdayı 1 gece önceden ıslatıyoruz ve haşlıyoruz. Sebzeleri ızgarada kızartıyoruz, sonra minik küp şeklinde doğruyoruz. Bulguru üzerini aşacak kadar sıcak su ile ıslatıyoruz, soğutuyoruz. Ceviz içini blenderda çekiyoruz. Geniş bir kapta tüm malzemeyi karıştırıp, yağ, limon sos, tuz ve kara biber ile tatlandırıyoruz. 1/2 avakado ile servis ediyoruz. TERİYAKİ TAVUK SALATASI Malzemeler •120 gr. Akdeniz yeşilliği •20 gr. yağ ve limon sosu •180 gr. tavuk göğüsü •50 gr. sarı biber •30 gr. teriyaki sos •20 gr. soya sosu •15 gr. permasan •40 gr. cherry domates Yapılışı: Tavukları doğruyoruz, teriyaki sos ile geceden marine ediyoruz. Yeşillikleri iyice yıkadıktan sonra, zeytinyağı ve limon sosu ile tatlandırıyoruz ve servis tabağına koyuyoruz. Etrafına cherry domatesleri yerleştiriyoruz. Wok tavada julien doğranmış biber ve tavukları pişene kadar soteliyoruz. Piştikten sonra yeşilliklerin üzerine koyup, rende parmesan serpiştirip servis ediyoruz. LEZZETLİ TARİFLER AVOKADOLU ISPANAKLI SALATA Malzemeler •80 gr. baby ıspanak •40 gr. göbek salata •80 gr. brokoli •60 gr. çanak enginar •50 gr. havuç •1 adet yumurta •40 gr. cherry domates •15 gr. kuşkonmaz •½ avokado •Yağ ve limon Yapılışı Brokoli, enginar, havuç, yumurta ve kuşkonmazı haşlıyoruz. Haşladıktan sonra küp şeklinde doğruyoruz. Göbek ve baby ıspanağı zeytinyağı ve limonla karıştırıp tabağa alıyoruz. Üzerine sırası ile 12 doğradığımız sebzeleri yerleştiriyoruz. En son avokadosunu koyup servis ediyoruz. HAZİRAN 2012 13 BONFİLELİ YEŞİL SALATA Malzemeler •30 gr. kuzu kulağı •30 gr. semiz otu •40 gr. baby ıspanak •50 gr. roka •10 gr. kereviz sapı •5 gr. maydanoz •5 gr. dereotu •5 gr. nane •180 gr. dana bonfile Yapılışı: Yeşillikleri ayıklayıp, iyi- ce yıkıyoruz. Salata kurutma aleti ile kurutup, salata karıştırma kabına alıyoruz. Yağ ve limon ile tatlandırıp, servis tabağımıza koyduktan sonra üzerine ince doğranmış turpları serpiştiriyoruz. Bonfileyi ızgarada pişirip salatanın üzerine servis ediyoruz. SOMONLU SALATA Malzemeler •150 gr. göbek salata •200 gr. roka •200 gr. somon füme •Yağ ve limon sosu •50 gr. cherry domates •10 gr. dereotu •20 gr. kapari •4 adet yoğurt topu Yapılışı: Göbek ve rokayı, zey- tinyağı ve limon sosuyla karıştırıp tabağa alıyoruz. Doğranmış cherry domates ve yoğurt toplarını etrafına serpiştiriyoruz. Yeşilliğin üzerine somon, kapari ve dereotunu yerleştirip servis ediyoruz. BAKIM Sağlıklı bronzlaşmanın 10 yolu 14 HAZİRAN 2012 15 Levent Acıbadem Klinik Dermatoloji Uzmanı Dr.Ahmet Günay Yazın gelmesiyle birlikte kadınların “en bronz olma yarışı” da başladı. Fakat bronz bir tene sahip olacağım diye bilinçsizce güneş altında saatlerce yatmak da hiç akıllıca değil. Çünkü sağlıklı bir bronzluk elde etmek hiç de zor değil! Sağlıklı bronzlaşmadan önce tartışılması gereken konu “bronzlaşmalı mı?” yoksa “bronzlaşmamalı mı?” olmalı. Zira ozon sorunu yaşadığımız son yıllarda cilt kanserlerinin görülmesinde ileri derecede artış olması ve bunu tetikleyen etkenlerin başında güneşin gelmesi, bizim bu soruyu sormamıza neden oluyor. Güneşin, kanser türlerini de kapsayan zararlarının dışında yanıklar, alerjiler, yüzde lekelenmeler ve kırışıklıklar gibi zararları da vardır. 5 yonlar ve kremler güneş hasarlarını azaltmak açısından önemlidir. Ancak bunların doğal ve organik olanları tercih edilmelidir. 6 Cilt yaşlanmasına karşı vitamin alın Cilt yaşlanması (aging) güneşin estetik açıdan zararları arasındadır. Bu nedenle bu tür şikayeti olanların güneş öncesi ve güneşli dönemlerde vitamin, somon dna gibi maddeler içeren kokteylleri cilt altına enjeksiyon yoluyla verdiğimiz yaşlanma koruyucu tedavilerden faydalan- Bütün bu olumsuz etkilerine rağmen yine de bronzlaşmak istiyorsak daha sağlıklı olması açısından aşağıdaki 10 maddeye dikkat çekmek istiyorum. 1 2 Saat 11:00 ile 16:00 arası güneşe çıkmayın Saat 11 ile 16 arası direkt güneşe çıkmamak gerekiyor. Bu saatler arasında denize girilebilir, ancak direk güneş ışığı alınmaması gerekir. Yansıyan ışınlardan faydalanmak açısından şemsiye ya da tente altında durulabilir. Açık tenlilerde yüksek koruma Cilt rengi önemlidir. Cildi beyaz ya da açık renk olanlar güneşten kesin korunmalıdır. Yukarıda söz ettiğimiz saatler dışında da korunma tedbirleri alınarak güneşle temas edilmelidir. 3 4 Koyu renk benleri kapatın Vücutlarında koyu renk benleri olanlar ve ailelerinde deri kanseri hikayesi olanlar yine güneşle mesafeli olmadırlar. Gerekirse bu benlerin bantla kapatılması da alınacak tedbirler arasındadır. Güneş alerjisi olanlar dikkat Güneş alerjisi olanların güneşe çıkmadan bir hafta önce başlayacakları ve güneşte de devam edecekleri antiallerjik tedavisi, yapılması gerekenler arasında önemli bir yer tutar. Doğal koruyucu kremleri tercih edin Güneş sonrası kullanılacak aftersun nemlendirici los- maları önerilerim arasındadır. 7 8 Spot peeling Yazın cildimizde koyu renk lekelerin arttığı bilinen bir gerçektir. Bunun için yaz öncesi veya yaz sonrası (yazın değil) uyguladığımız spot peeling; hem tek seans uygulama kolaylığı hem de çok etkili olması nedeniyle tercihlerim arasındadır. Ciltteki nem dengesi için günde 2 litre su için Güneşte su kaybı fazla olduğundan günde 1,5 - 2 litre su tüketilmesi, cildi içeriden nemlendirerek güneş zararlarını azaltmada önemlidir. 9 10 Bulutlu havalarda da korunun Yazın güneş ışınlarının bulutlu havalarda etkilerinin devam ettiğini söylememiz gerekiyor. Bulutlar tarafından emilen güneş ışınları cildimizi olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle riskli kişilerin sadece güneşlenirken değil, araç kullanırken veya pencerenin önünde otururken de güneşten korunmaları gerekiyor. Dermatologa danışın Güneş koruyucu krem ve losyonlar güneşlenirken yanımızdan eksik etmememiz gerekenlerin başında geliyor. Ancak koruyucu kreminizi seçerken, özellikle de riskli cilt tipine sahip olan kişilerin, mutlaka bir dermatologa danışması gerekiyor. Tüm bunlara dikkat etmek şartıyla iyi bir yaz dileriz. DOSYA 16 HAZİRAN 2012 17 ÇocuklarıMIZI Korumak için • Gölgede kalmalı • Siperlikli şapkalar kullanılmalı • Beyaz kıyafetler giydirilmeli • Güneş gözlükleri kullanılmalı • Güneş koruyucu krem kullanmalı • Bol su içirilmeli Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Kaya Çocuklarda güneşlenme D vitamininin oluşması açısından çocuk gelişim uzmanları aileleri güneşten yararlanma konusunda bilinçlendirirken, zararlı ışınların yaratacağı riskler konusunda da uyarmayı ihmal etmiyor. Dünyamızdaki tüm yaşam, güneş sistemimi- vitaminine olan ihtiyacı tartışmasızdır. Unutmamalıyız zin merkezi olan güneşten geliyor. Eğer güneş olmasaydı, ki güneş ışınları vücut tarafından yeterli oranda alınma- bizler hayatta kalamazdık. Güneş yaşam kaynağı olarak dığı zaman, başta raşitizm olmak üzere daha birçok has- kabul ediliyor. Bu yüzden, güneş, her insan ve canlı için talığa sebep olabilir. Güneş ışığından günde 20-30 dakika hayati bir önem taşıyor. Bu eski dost dünyaya kuvvetli faydalanmak vücut için gerekli olan D vitamininin üreti- ultraviyole ışınları yansıtıyor. Geçmişte bu ışınlar dün- minde yeterli olacaktır. yayı saran atmosferde bulunan ozon tabakası tarafından emiliyor ve dünyaya sadece yararlı ışınları yansıtıyordu. Ancak ozon tabakasının incelmesi ve delinmesi ile dünyamıza zararlı ışınlar da yansımaya başladı. O nedenle yaşam kaynağımız olan güneşin zararlarından korunmak özellikle de çocuklar için oldukça önem teşkil ediyor. İşte güneş ışınlarının çocukların gelişimine katkıları ve çocuklarda güneşlenme ilkeleri… Kemik gelişimi için önemli Güneş ışınları, özellikle kemik gelişiminde önemli rol oynayan D-vitamininin yapımında kullanılan en önemli kaynaktır. D vitamini, özellikle gelişim çağında olan çocuklarda ve ileri yaş grubundaki kişilerde kemik gelişim ve erimelerinde rol oynayan önemli bir vitamindir. Sağlıklı bir iskelet yapısına sahip olabilmek için vücudun D DOSYA 6 AYLIKTAN KÜÇÜK BEBEKLER 6 aylıktan küçük bebekler de biraz güneş ışığına maruz bırakılmalıdır. Fakat aşırıya kaçılmamalıdır. Direk güneş ışığı, kemik ve dişlerin gelişmesi için gerekli bir vitamin olan D vitamininin ciltte oluşmasını sağlayan ultraviyole ışınlarını içeriyor. Çoğu bebeklere ayrıca destek olarak D vitamini zaten veriliyor. 40 dakikadan fazla güneşte tutmayın Güneşe çıkmanın tehlikesi ise güneş yanığı olasılığıdır. Eğer bebek, arabasında ya da herhangi bir iskem- Gölgede tutun Plaj gibi güneş ışığının yoğun olduğu yerlerde bebekler için mümkün olan en gölgelik yerler tercih edilmelidir. Bebeğinizin yüzünü korumak için ona bir güneş şapkası giydirebilirsiniz. 6 aylıktan küçük bebeklere güneş kremi kullanmayın Her ne kadar güneş ışığını engelleyici losyonlar çocuklar ve yetişkinler için önerilirse de, 6 aydan küçük bebekler için kullanılmamalıdır. lede 1 ile 2 saat güneş ışığına maruz bırakılmış ise güneş yanığı olabilir. Güneş yanığı yalnızca acı verici olmakla kalmaz, aynca bebeğin nazik cildinin zarar görmesine neden olur. Bebekler kış aylarında da güneş ışınlarından faydalanabilirler. Yaz aylarında ise 30 ya da 40 dakikadan fazla dışarı çıkarılmamalıdır. 18 HAZİRAN 2012 19 6 AYLIKTAN BÜYÜK BEBEKLER Güneş kremi sürmeden dışarı çıkarmayın Eğer bebeğiniz 6 aylıktan büyükse, güneşlenme için dışarı çıkmadan yarım saat once muhakkak güneş Koruyucu yağlar ve kremler güneşe çıkmadan yarım saat kadar önce sürülmeli ve her 2 saatte bir ve yüzdükten sonra tekrarlanmalıdır. Fakat bilinmelidir ki, giysilerin yararı koruyucu yağlardan çok daha fazladır. Çocuklar ve açık tenliler dikkat! koruyucu krem sürün. Bebekler için özel üretilen ve kimyasal içermeyen 30 ve üst faktör kremler kullanılmalıdır. 6 aylıktan büyük bebekler için güneş kremi kullanımı zorunlu olmalıdır. Belirli aralıklarla başını suyla nemlendirin Bebeklere, yaz aylarında özellikle deniz banyosunda şapka takılmalı ve denizden çıkışta daha çok şemsiye altında tutulmalıdır. Bebeğin başının belirli aralıklarla deniz suyu ile nemlendirilmesi de uygun olur. Bahar ve yaz aylarında bebek arabasında dolaşmaya çıkarılan bebeklere de güneş kremi sürülmelidir. Sabah ya da akşamüstü güneşe çıkarın 6 yaşına kadar çocukların, yaz aylarında yaklaşık yarım saat kadar güneşte kalması yeterlidir, daha uzun saatler denizde kalınacaksa sabah ya da akşam üstü saatleri seçilmelidir. 6 YAŞ ÜSTÜ GÜNEŞLENME ŞEKİLLERİ 6 yaştan büyük çocuklar daha uzun sure güneşte kalabilirler. Güneşe çıkmadan yarım saat once muhakkak 30 faktör ve üstü koruyucu kremler uygulamalısınız. Kremlerin koruyuculuk süresi yaklaşık olarak 2 ya da 3 saat kadardır. Bu süreden sonra ürünün etkisi kalmadığından, 2-3 saatte bir kremlerin tekrar sürülmesi gerekiyor. Özellikle çocuk denize girdikten sonra yeniden güneş koruyucu kremler uygulanmalıdır. Öte yandan, yaz aylarında çocukların sık sık duş alması uygun olur. Ayrıca sıcaktan korunma için mutlaka şapka takmaları ve denizde uzun süre kalınacaksa deniz banyosunun sabah saatlerinde veya akşamüstü saatlerinde yapılması gerekir. Çocuklar için güneş kremi kullanımı asla aksatılmamalı, hatta çocuğa kendi sürebileceği ve kullanabileceği ürünler alınmalı, krem kullanımını alışkanlık haline getirmesi de teşvik edilmelidir. Çocukların, yaşlıların ve açık tenlilerin güneşten korunmak konusunda özellikle duyarlı olması gerekiyor. Çünkü yaşam boyu aldığımız güneş miktarının yüzde 80’ini yaşamımızın ilk 18 yılında alıyoruz. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde oluşan ciddi güneş yanıklarının yaşamınızın ileriki dönemlerinde oluşacak cilt kanserleri için önemli bir risk faktörü oluşturduğunu unutmayın. Güneşten korunma yöntemlerinin hiç biri yüzde 100 koruyucu değildir. O yüzden koruyucu önlemlerin hepsini beraber uygulayın. ÇOCUĞUM BÜYÜYOR 20 HAZİRAN 2012 21 Çocuklarda inatlaşma ve başa çıkmanın yolları Çocuklarda inatlaşma, her yaş döneminde görülür. Bağımsız birer birey olduklarının farkına varmaya başlamaları ve dünyayı keşfetme merakları bu inatlaşma süreçlerini tetikler. Anne ve babaların bu süreçle baş edebilmelerinin en etkili yolu ise “tutarlı disiplin”… Çocuk, Ergen, Aile Psikolojisi Uzmanı Parenting Skills & Counseling Center Uzman Pedagog Sevil Yavuz Çocuklarınızı özenle büyütürken çocuğunuzla iyi bir iletişim kurmanız çok önemli. Özelikle gelişim alanlarının temellerinin atıldığı 0-6 yaşta, çocuğunuza yaklaşımınız ve iletişiminiz daha da önem kazanıyor. Bu dönemde çocuklarla güç kavgasına girmekten çekinmeniz ve anne baba olarak tutarlı davranmanız gerekir. İnatlaşmanın en yoğun olduğu dönem çocukların bebeklik döneminden çıkıp erken çocukluk dönemine girdiği 2-3 yaş dönemidir. Bu dönemde çocuklar inatlaşarak, ağlayarak istediklerini anne ve babalarına yaptırabildiğini görür ve öğrenirler. Çocuklar büyüdükçe bu durum daha profesyonel bir hal alır. Çocuklar ağlayarak, çığlık atarak, kendini yere atarak, öksürerek ve hatta kusarak ikna edemediği anne ve babasını bu stratejilerle ikna etmeyi başarırlar. Anne babalar bu yoğun ağlama ve inatlaşma krizlerinde pes etmek ve çocuğun dediğini yapmak zorunda kalırlar. Özellikle alışveriş merkezleri ve park gibi sosyal ortamlarda çocuğun ağlaması, anne babayı daha da kaygılandırır ve rahatsız eder. Anne baba başkalarının bakışından rahatsız olduğu için hemen pes eder ve çocuk yine istediğini anne babasına yaptırır. ÇOCUĞUM BÜYÜYOR 22 HAZİRAN 2012 23 Tutarlı disiplin Profesyonel destek Siz de parkta, alışveriş merkezinde, oyuncak mağa- İnatlaşmayı çok iyi kullanan bir çocuğa yaklaşım pro- zaları önünde anne babasıyla inatlaşan çocuklara çok fesyonel destek gerektiriyor. Çocuğumuz inatlaşma sık tanık oluyorsunuzdur. “Çocuğunuz sizinle inatla- problemi yaşamasın istiyorsanız mutlaka 1.5-2 yaş şıyorsa ne yapmalısınız?” sorusunun basit bir cevabı itibariyle tutarlı bir disiplin anlayışını benimsemeli, yok. Çocukları bebeklik döneminden itibaren tutarlı bu konuda pedagog desteği almalısınız. Bu gelecekte bir disiplinle büyütmek gerekiyor. oluşabilecek sorunları da çözecektir. Sevgi ve ilgiyi dozunda verin Ağlaması sizi korkutmasın Çocuğunuza sevgi ve ilginizi dozunda vermelisiniz. Çocuklarda inatlaşma ile ilgili söylenebileceklerin Çok ilgili ve korumacı olmak, çocuğun her dediğini başında “Çocuğunuzun ağlaması sizi korkutmamalı yapmak, çocuğun sadece inatlaşmasına neden ol- ve kaygılandırmamalı.” gelir. Çocuğunuzun ağlaması maz, gelişimini de olumsuz etkiler. en az gülümsemesi kadar doğal. Sebepsiz yere istedi- Çocuğun, ağlayarak veya diğer yöntemleri kullana- ği olsun diye ağlıyorsa aşırı telaşlanmayın. Çocuğu- rak, anne babaya istediklerini yaptıramayacağını öğ- nuzun sebepsiz ağlamalarına bir müddet izin verin. renmesi gerekiyor. İnatlaşmayı öğrenmiş bir çocuğun Sonra kendisi ihtiyacı olduğu kadar ağlayıp sakinle- inatlaşması ile başa çıkmasını uzman bir pedagog şecektir. eşliğinde öğretebilisiniz. Hayır diyebilmelisiniz Çocuğunuza bazen “hayır” diyebilmeli ve davranışlarının olumsuz sonucunu yaşama şansı vermelisiniz. Örneğin oyuncaklarını toplamıyorsa kısıtlı alanda rahatsız bir şekilde oynamasına izin verin. Her seferinde onun yerine oyuncaklarını siz toplamayın. Bu örnekler çoğaltılabilir. Davranışlarınızda tutarlı olun Çocuklara nasihat ederek pek bir şey öğretemezsiniz. Çocuklar yaşayarak, deneyimleyerek öğrenir. Dolayısıyla çocuklarınıza karşı davranışlarınızda tutarlı olmalısınız. Geçen hafta izin verdiğiniz bir davranışa bu hafta da aynı tepkiyi göstermelisiniz. Ebeveynleri olarak çocuğunuza karşı herhangi bir konuda aynı tavrı korumalısınız. Eğer çocuğunuz henüz inatlaşmayı, ağlamayı istediklerini yaptırmada silah olarak kullanmayı öğrenmediyse bu tavsiyeler işe yarayacaktır. Fakat çocuğunuz her konuda inatlaşmayı öğrendiyse, her rutinini yaptırmakta ağlamaklı ise ancak uzman bir pedagog desteğinde çocuğunuzun sizinle inatlaşması ile başa çıkabilirsiniz. Çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim kurmanız dileğiyle... Yaşanacak tüm inatçılık durumlarında asla öfkelenmeden, soğukkanlılıkla yaklaşmak en yararlı davranış biçimi olacaktır. Derin bir nefes alıp onun “sizin çocuğunuz” olduğunu hatırlamanız, yumuşak ve uzlaşmacı bir ses tonuyla konuşmanız size yardımcı olacaktır. SAĞLIK Memorial Suadiye Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü Dyt. Nilay Keçeci 24 HAZİRAN 2012 25 Yoğun iş temponuz ve ev... Üstüne üstlük bir de “anne”siniz. Eşiniz, çocuklarınız onlara daha çok zaman ayırmanızı istiyor. Bu rollerin hepsini en iyi şekilde yürütmek için ise bitmek bilmeyen bir enerjiye ihtiyacınız var. Bunun için önce kendinize zaman ayırmalı ve beslenmenize dikkat etmelisiniz. Yorulmak nedir bilmeyen annelere Anneler yorgun ve stresliyken vücut depola- Yorgunluk yaratan rındaki vitamin ve minerallerin emilim oranı yüzde 35 besinler oranında azalmaktadır. Annenin kan şekeri düşer ve Annelerin bu süreçte şerbetli hızlı yemek yerse, açlık süresi uzarsa, tatlıya ve yemeğe tatlı, çok yoğun zeytinyağlı düşkünlüğü artarsa, annede kilo alım oranı artar. Bu da sebze yemekleri ya da yağda kızartmalar ve kavurmalar- kişide yorgunluk faktörünün dolaylı olarak kilo alımını dan, katı yağ, kuyruk yağı ve iç yağlardan, beyaz unla nasıl etkilediğine bir örnek olarak gösterilebilir. yapılmış hamur işlerinden uzak durmaları gerekmektedir. Kuruyemişleri de bir avuçtan fazla tüketmemelerini Yorgunluğu önlemek için öneriyoruz. Tatlı isteğini bastırmak adına sütlü tatlı ya da Muz, avokado, ananas, kivi, kayısı, elma, üzüm, nar gibi meyve tatlısından yararlanmaları daha doğru olacaktır. meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar ve Aşırı kafein tüketmeyin sarımsak gibi sebzeler, anneler için yorgunluğu giderici Çay, kahve gibi kafeinli içeceklerden ve alkolden uzak besinler arasında gösterilebilir. Yeşil yapraklı sebzeler- durmalısınız. Hazır gıdaları fazla tüketmemeye özen den özellikle ıspanak, yeşil sivri biber, roka ve tereden gösterin. Ev dışında beslenmekten kaçının. Eğer demir faydalanabilirler. eksikliği nedeniyle yorgunluk ve halsizlik yaşayan anneler varsa öncelikle doktor kontrolünde demir takviyesi, Posa içeriği yüksek baklagiller tüketilebilir buna gerek görülmemişse hem demir hem C vitamini Posa içeriği yüksek olan kuru baklagillerden yararlanabi- açısından zengin olan yeşil yapraklı sebze ve meyvele- lirler ancak yeni doğum yapmış annelerin ilk 1, 1,5 aylık rin tüketilmesine özen göstermeleri gereklidir. C vitamini süreçte gaz yapıcı gıdalardan (kuru baklagiller gibi) uzak vücutta demir emilimini arttırdığı için oldukça önemlidir. durmaları gerekmektedir. Kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, ekmek gibi işlenmiş tahıl ürünleri de işlenmemiş olanlara göre yorgunluk azaltmakta bize yardımcı olabilir. Haftada en az bir defa tüketilmek koşulu ile mercimek, nohut, barbunya, kuru fasulye, kuru börülce ve soya fasulyesinden faydalanabilirler. Ara öğünde bir porsiyon meyve enerji verir Süt ve süt ürünleri de bu konuda etkili gıdalar arasındadır. Bir kase yoğurtla yenebilecek bir porsiyon meyve, çilekli süt ya da çilekli bir yoğurdu bir ara öğünde almamız yorgunlukla baş etmemize yardımcı olacaktır. Enerji kazanmak ve yorgunluğunuzu önlemek adına daha çok yemek tüketmek size kilo aldırmaktan başka hiçbir fayda sağlamaz. Tam tersine annelerin porsiyonlarını küçültmesi ve bol bol sıvı tüketmesi yorgunlukla savaşmak konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Günlük sıvı tüketimi 2 ya da 2,5 lt olmalıdır. SPOR Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Yüzme Antrenörü Orhan Şener 26 HAZİRAN 2012 27 Sağlıklı ve zinde bir yaşama Kulaç Atın Sağlık amaçlı olarak yaşam boyu, her yaş grubu için önerilebilecek en iyi egzersizlerden biri olan yüzme sporunun insan sağlığına faydaları saymakla bitmez. Özellikle çocukların gelişiminde büyük katkısı olan yüzme, birçok hastalığa karşı da direnç oluşturuyor. Yüzme, tüm vücut kaslarının aynı anda çalış- Aşırı kilo almayı önlüyor tığı az sayıdaki spor dallarından biridir. “Çünkü suya Yüzme egzersizinin aşırı şişmanlığın kontrolünde de girdiğimizde saçımızın telinden tırnağımıza kadar tüm önemli yeri var. Beden ağırlığının kontrol altında tutul- vücudumuz suyla birlikte hareket ediyor. Bu nedenle masında iyi bir diyetin yanı sıra düzenli egzersiz yapma- tüm kas sistemi aktif hale geçiyor. Karadaki vücut ağırlı- nın da önemli katkıları oluyor. ğı suya girildiğinde yaklaşık 10 kat hafifliyor. Bu özelliği nedeniyle yüzme sporu, rehabilitasyon, çeşitli hastalık- Ölü ve erken doğum riskini azaltıyor ların tedavisi ve stresi gidermesi açısından da bir tera- Düzenli yapılan yüzme egzersizi, egzersizi yapan kişiler- pidir. de sigara ve alkol alışkanlığını azaltıyor. Hamileliğinden önce ve hamileliği sırasında yüzme egzersizi yapan ka- Beden gelişimini hızlandırıyor dınlarda ölü ve erken doğum yapma oranı dikkat çeke- Yaz aylarında serinletirken, stresimizi alan ve kasları- cek şekilde azalıyor. mızı güçlendiren yüzme sporu, ergenlik döneminde ise beden gelişimini hızlandırıyor. Bu nedenle ergenlik dö- Kendinizi mutlu hissetmenizi sağlıyor nemindeki gençler ve çocukların yüzme sporu yapması Yüzmenin sinir sistemine ve insan psikolojisine faydala- daha yararlı sonuçlar vermektedir. 1 saat yüzen kişi, or- rı ise saymakla bitmez. Suya girdiğimizde hissettiğimiz talama 500 kalori harcıyor. Su bir dirençtir ve suya karşı rahatlama duygusu egzersiz sonrasında salgılanan en- kulaç atarak verilen mücadele özellikle çocuklarda, kas dorfin hormonu ile birleşince yaşayacağınız psikolojik ve gelişiminin yanı sıra özgüven gelişimine de destek olur. sinirsel rahatlama size başka bir egzersizin veremeyeceği Özellikle kara sporlarını yapamayan engelliler, rahatlık- hissiyatı yaşatıyor. Özelikle sportif olarak yüzen çocukla- la yüzebiliyor. 4 yaşından itibaren çocuklara yüzme alış- rın gelişme dönemlerinde, onların kendilerine güvenen, kanlığı kazandırılmalıdır. Ülkemizde nüfusun yarıdan hırslı, herhangi bir işe konsantrasyonu ve adaptasyonu fazlası yüzme bilmiyor. Avrupa ülkelerinde ise yüzme, yüksek, disiplinli, programlı, aktif ve başarılı bireyler ol- ilköğretim okullarında zorunlu ders olarak okutuluyor. masında çok büyük oranda katkı sağlıyor. Yüzme dersleri bizde de zorunlu hale getirilmelidir. Kalp krizi olasılığını engelliyor Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak mümkündür. Yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösteriyor. Bu durum, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına bağlıdır. Bu pozisyonda kalp, kan ile tamamen dolar ve sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha fazla kan vücuda pompalanır. Yüzme bazı hastalıkların ve hastalıklara uygulanan tedavilerin değerlendirilmesinde kullanılıyor. Solunum yollarında daralma olan hastanın tedaviye verdiği yanıt yüzme ile değerlendirilebilir. Egzersiz yapanlarda kalp krizi geçirme oranının egzersiz yapmayanlara oranla yarı yarıya düşük olduğu kanıtlandı. Çalışmalar egzersizin kalp kasının oksijen gereksinimini azalttığını, kandaki yağları değiştirdiğini ve böylece kalp krizi geçirme oranını azalttığını gösteriyor. Şeker hastalığı tedavisine destek oluyor Egzersizin şeker hastalarının tedavisinde de yeri vardır. Fiziksel aktiviteyle, insüline duyarlılık artmakta ve şeker hastasının daha az insülin gereksinimi olmaktadır. Özellikle hastalığın başlangıç aşamasında olan şeker hastalarının tedavisinde yüzme egzersizi önemli bir yer tutuyor. Faydaları saymakla bitmez •Kalça, bacak, sırt, omuz, kol ve karın kaslarını kuvvetlendirir •Vücuda esneklik kazandırır •Kalp sağlığını ve dayanıklılığı geliştirir •Kolestrolü kontrol altına alır ve tansiyonu düzenler •Akciğerin ve nefesinizin sağlıklı çalışmasını sağlar •Kilo kontrolü sağlar •Dinginlik kazandırır O’NUN DÜNYASI Gökten Not Yağıyor! Rosie ile Musa’nın Maceraları Kısa sürede okurların sevgisini kazanınca Belçika’da haftalık bir gazetede çizgi diziye dönüşen ve tiyatro sahnesinde müzikli çocuk oyunu olarak sergilenen “Rosie ile Musa’nın Maceraları” şimdi Türkiye’de. Flaman yazar Michael De Cock, berrak üslubuyla okuması zevkli bir arkadaşlık hikâyesi anlatıyor. 28 Gizlice bir yasağı delen çocuklar ve kaygılı ebe- canlandırıyor. 2 çocuğun zekice kurgulanmış veynlerle maceranın heyecan dozu artıyor. Uzak- diyaloglarını ve gözlemlerini okurken gülümseyip lardaki babaya özlem, göçmenlik, işler yolunda düşünecek, resimlere bakarken apartmanın içinde gitmeyince duyulan korku, arkadaşlık, dayanışma, dolaşacak, yükseklere çıkıp ayaklarınızın altın- komşuluk gibi gerçek yaşamdan yansıyan pek çok da uzanan kenti seyre dalacaksınız. Gökten Not farklı konu da hikâyeye ustalıkla dahil ediliyor. Yağıyor!, Flandra’da Boekenwelp, Hollanda’da ise Judith Vanistendael ise, De Cock’un ince ince Vlag ve Wimpel ödülleriyle taçlandırıldı; 2011’de ördüğü hikâyeyi, hareketli güzel resimleriyle Antwerp Edebiyat Ödülü’nü aldı. HAZİRAN 2012 29 Farklı zamanlara heyecanlı yolculuklar Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tüm dünyada mi- Bekçisi” adlı kitaplar minik okurlarla buluşuyor. nik okurların heyecanla takip ettiği “Zaman Günlükle- Roderick Hunt tarafından kaleme alınan hikâyelere ri” serisinden 4 yeni macera daha yayımladı. Bugüne Alex Brychta çizimleriyle renk verdi. Her kitapta kadar onlarca dile çevrilen seriden bu kez “Bir Dâhinin farklı kahramanların, farklı zaman dilimlerinde geçen İzinde”, “Matris Görevi”, “Tuhaf Kutu” ve “Zaman maceraları Sevgi Atlıhan’ın çevirisiyle Türkçeleştirildi. “Zaman Günlükleri” serisi Wilf, Neena, Chip ve Nadim’in macera dolu öyküleriyle minik okurlarını yine renkli, eğlenceli ve heyecanlı dünyalara davet ediyor. Çocuklar için sanat dolu bir yaz İstanbul Modern, çocuklar için sanat dolu bir yaz programı hazırladı. 2 Temmuz- 31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan Yaz Sanat Atölyeleri kapsamında çocuklar resimden heykele, edebiyattan mimarlığa kadar sanatın farklı alanlarında uygulama fırsatı yakalayacaklar. İstanbul Modern, okulların yaz tatilinde olduğu 2 edebiyat ve mimarlık alanlarını da içeren uygulama- Temmuz – 31 Ağustos 2012 tarihleri arasında 7-12 lar yapıyorlar. Yaz tatili boyunca çocuklara, sabah ve yaş grubundaki çocuklar için, sanatla dolu, eğlenceli öğleden sonraları için 2 program seçeneği sunuluyor. bir program hazırladı. Her gün farklı bir etkinliğin Atölyelere 5 günlük ya da günübirlik kayıt yaptırmak düzenlendiği 7-12 yaş grubu için Yaz Sanat Atölye- mümkün. Atölyelerin 5’ini de tamamlayarak sanatsal leri’nde çocuklar resim, heykel, fotoğraf, animasyon, yaratım sürecini farklı boyutlarıyla deneyimleyen yerleştirme ve performans gibi disiplinlerin yanı sıra çocuklar, katılım belgesi almaya hak kazanıyorlar. PINAR’DAN HABERLER 30 HAZİRAN 2012 31 İzmir ve Eskişehir’deki öğrenciler “Yaşasın Büyüyorum”dedi Tam 25 yıldır çocukları tiyatro ile buluşturan Pınar Ço- Okulu’ndan Altındağ İlköğretim Okulu’na toplamda cuk Tiyatrosu, İzmir ve Eskişehir’de turneye çıktı. Pınar 11 okuldan yüzlerce öğrenci için sergilendi. Oyun, 16 Çocuk Tiyatrosu, Yaşasın Büyüyorum oyunuyla 14-17 Mayıs’da Rota Koleji ve Yöneliş Koleji’nde, 17 Ma- Mayıs tarihleri arasında İzmir’de, 28-31 Mayıs tarihleri yıs’da Bornova Koleji ve Çakabey Koleji’nde çocuklarla arasında Eskişehir’de çocuklarla buluştu. Pınar Çocuk buluştu. 28-31 Mayıs tarihleri arasında Eskişehir’deki Tiyatrosu, toplamda 39 okul için perdelerini açtı. 16 okul için oynanan 8 oyunla birlikte turne boyunca Bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinde yaklaşık 3 4 bine yakın çocuk Pınar Çocuk Tiyatrosu’yla keyifli milyon çocuğa tiyatro sevgisi aşılayan Pınar Çocuk Ti- anlar yaşadı. yatrosu, yıl boyunca İstanbul’da sergilenen ve çocukların büyük beğenisini toplayan Yaşasın Büyüyorum oyunuyla turneye çıktı. 14-15 Mayıs tarihlerinde Yaşar Üniversitesi Bornova Selçuk Yaşar Kampüsü’nde; Reşat Nuri Güntekin İlköğretim Okulu’ndan Cumhuriyet Meslek Lisesi Anasınıfı’na, Tepecik İlköğretim Can’ın büyüme maceraları… Bir çocuğun doğumdan ergenliğe kadarki renkli dünyasını gözler önüne seren oyunun başkahramanı Can, sahnede doğumdan ergenliğine dek büyüme macerasını izleyicilerle paylaşıyor. Ona bu çok özel ve keyifli yolculukta, oyun boyunca sahnede anlatıcı görevini de üstlenen, iyi şansı ve hayatın olumlu yanlarını temsil eden Pofi ile kötü şansı ve olumsuzlukları yansıtan Gofi eşlik ediyor. Bir çocuğun doğumu ve hayatla tanışması, anaokulu macerası, okulu, öğretmenleri, arkadaşları, büyüme halleri ve gelecek hayalleri Can’da hayat buluyor. Hayallerinin peşinden giden Can’ın bu eğlenceli ve serüvenlerle dolu yolculuğunu izleyen çocuklar, Can’ın dünyasının ve kendi hayatlarının birçok ortak noktası olduğunu görüyor. 31. Pınar Resim Yarışması’na rekor başvuru İlköğretim öğrencilerine resim sanatını sevdirmek amacıyla tam 31 yıldır düzenlenen Pınar Resim Yarışması’nda bu yıl bir rekora imza atıldı. İlköğretim öğrencileri arasında düzenlenen yarışmaya Türkiye genelinden toplam 1 milyon 68 bin 440 resim ile başvuru yapıldı. Türkiye’nin en çok başvuru yapılan resim yarışması olan ve bu yıl 1 milyonu aşkın başvuruyla kendi katılım rekorunu egale eden Pınar Resim Yarışması’nın finalisti 23 minik ressam, 7. Pınar Sanat Haftası’nda buluştu. 11 – 15 Haziran’da Büyükada Splendid Palas Hotel’deki Pınar Sanat Haftası’na Türkiye’nin 7 bölgesinden, KKTC’den ve Almanya’dan katılan minik sanatçılar, ressam Prof. Hüsamettin Koçan önderliğindeki atölye çalışmalarında yaratıcılıklarını ve yeteneklerini sergiledi. Atölye çalışmalarının sonunda Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı ve Ressam Prof. Hüsamettin Koçan öğrencilere katılım sertifikalarını ve netbook’larını hediye etti. Törende ayrıca Ressam Prof. Hüsamettin Koçan tarafından yetenek ve gelişim kriterleri değerlendirilerek seçilen Diyarbakır’ın Bismil ilçesinden sanat haftasına katılan Muhsin Ayaş da Pınar’dan 1 yıllık eğitim-öğretim dönemini kapsayan karşılıksız burs ve bir sonraki sanat haftasına katılma hakkı kazandı. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, törende yaptığı konuşmada Pınar’ın kurulduğu günden bu yana topluma katkı projelerine büyük önem verdiğini, ürünleriyle olduğu kadar sosyal sorumluluk projeleriyle de çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerine destek olduğunu vurguladı. Bu amaçla 31 yıl önce ilköğretim çağındaki çocukların resim sanatına, dolayısıyla güzel sanatlara ilgisini artırmak için Pınar Resim Yarışması’nı düzenlediklerini söyleyen Yiğitbaşı, “Resim sanatı, bilinen en eski ve köklü sanat dalı. Çocukların soyut düşünme yeteneğini geliştiren tüm sanat faaliyetleri gibi resim sanatı da, zihinsel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Bu noktadan yola çıkarak Onursal Başkanımız Selçuk Yaşar’ın fikir babası olduğu Pınar Resim Yarışması’nı hayata geçirdik. Yarışmamız, ekonomik krizlerin ve tüm toplumsal olayların dışında kalarak çocukların resimle olan bağını koparmamak için aralıksız devam etti ve milyonlarca çocuğu resim sanatıyla buluşturdu. Her yıl artan katılım rakamı, motivasyonumuzu yükseltti ve bizlere doğru yolda ilerlediğimizi gösterdi” diye konuştu. Resimler yan yana dizildiğinde Boğaziçi Köprüsü’nü 342 kez geçti Pınar Resim Yarışması’nda bu yıl 1 milyon 68 bin 440 adet resim yarıştı. Bu resimler yan yana dizildiğinde yaklaşık 342 Boğaziçi Köprüsü’yle eşdeğer uzunlukta bir mesafe ortaya çıkıyor, 46 futbol sahası büyüklüğünde bir zemin kaplanabiliyor. Pınar Resim Yarışması’na başvuran resimlerin bölgesel dağılımına bakıldığında ise; 253 bin 812 resim ile Marmara Bölgesi ilk sırayı alıyor. Ardından, 228 bin 125 resim ile Güneydoğu Anadolu, 189 bin 764 resim ile Akdeniz, 134 bin 176 resim ile Ege, 104 bin 437 resimle İç Anadolu, 91 bin 347 adetle Karadeniz, 65 bin 67 resimle Doğu Anadolu, bin 515 resimle KKTC, 196 resimle Almanya sıralamada yerini alıyor. Pınar Resim Yarışması’na en fazla sayıda resimle katılan çocukların okullarına da masa üstü bilgisayar hediye edildi. PINAR’DAN HABERLER Pınar Kalbim Sende ile sevgi dolu sofralar 32 HAZİRAN 2012 33 Gıda sektörünün öncü ve yenilikçi markası Pınar, Pınar Kalbim Sende, IQF teknolojisi ile şokla dondu- Anneler Günü ve Babalar Günü’ne özel Pınar Kalbim ruluyor. IQF teknolojisi ile -35 derecede çok kısa sü- Sende köftesini çıkardı. Anne ve babasına zarif bir rede ürün donduruluyor ve bu şok donma sayesinde sürpriz yapmak isteyenlerin tercihi olan kalp şeklin- besleyici değerini ve lezzetini koruyor. Pınar Kalbim deki Pınar Kalbim Sende köfteleri, 10 dakikada ha- Sende, bu sebeple hiçbir koruyucu katkı maddesi zırlanabiliyor. Yüzde 80 dana, yüzde 20 kuzu etiyle içermiyor. Malzemeleri özenle ve doğal ürünler olan hazırlanan Pınar Kalbim Sende köfteleri, Pınar kali- soğan, ekmek, maydanoz gibi malzemelerden seçilen tesiyle üretiliyor ve tam 72 kez kontrol edilerek sofra- Pınar Kalbim Sende’de benzer tatlar veren aromalar larınıza sunuluyor. kullanılmıyor. Çılgın Serisi’ne bir ürün daha eklendi Pınar ‘Çılgın’ meyveli içecek serisi; portakaldan gelen lezzeti, içerdiği C vitamini ve kalitesiyle ön plana çıkarken, adı ve tadıyla olduğu gibi; renkli ve eğlenceli ambalajıyla da rakiplerinden farklılaşıyor. Portakal-şeftali ve portakal-havuç-limon karışımları ile tüketicilerden tam puan alan Çılgın serisi, aileye yeni eklenen Portakal-Armut-Elma karışımı ile eğlenceli ve keyifli anlar için sizi bekliyor. Formuna özen gösterenlere Pınar’dan Light Ayran Pınar’dan Kaymaksız Tava Yoğurt Pınar Light Ayran, yedikleri besinlerin yağ ve tuz ora- Sevdiğiniz Pınar lezzeti şimdi nına dikkat eden tüketiciler için özel olarak üretildi. de tava ambalajında. Tava yoğurt Yüksek oranda alınan tuz ve yağ yetişkinlerde birtakım keyfini kaymaksız olarak yaşa- hastalıkların oluşmasına neden olduğundan, yedikle- mak isteyenler için Pınar’dan 2 ri besinlerin tuz ve yağ oranına dikkat eden, formuna kilogramlık özen gösteren tüketicilere, nefis lezzetiyle Pınar Light maksız Doğal Tava Yoğurdu raf- ayranı sunuyoruz. larda yerini aldı. ambalajında Kay- Avrupa’nın en büyük basketbol takımları Pınar Su içiyor Türkiye, Avrupa’nın en önemli basketbol organizasyonu THY Euroleague Dörtlü Final’e ev sahipliği yaptı. Etkinliğin içecek sponsorluğunu Pınar Su üstlendi. Ürünleriyle tüketicilerinin bedensel ve zihinsel gelişimine katkı sağlamayı ve sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedefleyen Pınar, spora olan desteğini sürdürüyor. Bu doğrultuda Türk Hava Yolları sponsorluğunda Türkiye’nin ev jeler arasında basketbolun çok önemli bir yere sahip ol- sahipliği yaptığı Euroleague 4’lü Final’in su sponsorlu- duğunu söyleyen Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Kara- ğunu Pınar Su üstlendi. Avrupa’nın en önemli basketbol mehmetoğlu, “Kurum kültürümüzde sosyal vatandaşlık organizasyonu olan THY Euroleague Dörtlü Final’i 11-13 bilinci çok yüksektir. Bu sebeple uzun vadeli ve sürdü- Mayıs 2012 tarihlerinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda rülebilir birçok projeye imza atıyoruz. Bu projelerin içe- oynandı. Karşılaşmalarda Barcelona, CSKA Moskova, risinde basketbol büyük bir yer tutuyor. Toplumumuza Olympiakos ve Panathinaikos kıyasıya bir rekabetle şam- basketbolu sevdirmek için 14 yıldan uzun süredir Pınar piyonluk mücadelesi verdi. 3 gün süren heyecanlı final Karşıyaka Basketbol Takımı’nı destekliyoruz. Bu yıl Eu- maçları boyunca sporcuların su ihtiyaçları, Pınar Su ta- roleague Women Sekizli Final’in de su sponsorluğunu rafından karşılandı. üstlenmiştik. Euroleague Dörtlü Final’in su sponsorlu- Pınar olarak sosyal vatandaşlık bilinciyle topluma katkı ğunu üstlenmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” sağlamak için birçok projeyi desteklediklerini ve bu pro- diye konuştu. Açbitir Macar ve Açbitir Fıstıklı Salam Açbitir Salam ailesine 2 yeni çeşit daha eklendi. Açbitir Fıstıklı Salam ve yüzde 100 Dana Macar Salam 60 gramlık küçük porsiyonları ile tek seferde açılıp bitirilebilir Açbitir Sosis ve saklama problemi yaşanmaz. Sadece ameliyathane- Açbitir sucuk ve salam ailesine bir yenisi daha eklendi. lerde sağlanabilen özel clean room odalarda dilimlenip Tek seferde açılıp bitirilen Aç Bitir Sosis, küçük porsi- paketlenen ürünler, ilk anki tazeliğini raf ömrü sonuna yonları sayesinde saklama derdini ortadan kaldırıyor. kadar sürdürür. Salam dilimlemekle vakit kaybetmek is- Pizzalar, salçalı sosisler ve sandviçler hazırlamak için temeyenler için besleyici ve hızlı çözüm olabilen yeni ideal olan Açbitir Sosis, hem pratik hem de lezzetli. 180 çeşitlerimiz ile damak zevkinize göre pratik kahvaltılar, ve 200 gramlık farklı gramaj alternatifleri ile raflarda bu- sandviçler hazırlayabilirsiniz. labilirsiniz. PINAR’DAN HABERLER Gastronomi kültürüne Pınar Labne farkı 34 HAZİRAN 2012 35 Pınar’ın ana sponsorluğunda, Uludağ Profesyonel Aşçılar Derneği tarafından düzenlenen 2. Ulusal Gastronomi Yarışması sonuçları belli oldu. Yarışmada, “Pınar Labneli Pratik Ekip Kategorisi”nin ustalar bölümünde Fatih Açıkça ve ekibi EGRO Team, gençler bölümünde ise Osman Çoban ve ekibi BSG Group; hazırladıkları “Pınar Labneli Lezzetler” ile birinci seçildi. Uludağ Profesyonel Aşçılar Derneği’nin düzenlediği, yemekler hazırlayan Fatih Açıkça ve ekibi EGRO Tüm Aşçılar Federasyonu ve federasyona bağlı der- Team, “Pınar Labneli Polenta ve Füme Et” tarifiyle nekler tarafından desteklenen 2. Ulusal Gastronomi Ustalar bölümünün birincisi oldu. Gençler kategori- Yarışması 15-16 Mayıs tarihlerinde Bursa Merinos sinde ise Osman Çoban ve ekibi BSG Group, “Pınar Kongre Merkezi’nde yapıldı. Türk gıda sektörünün Labneli Frambuazlı Tart Yuvası” tarifiyle birinciliğe öncü markası Pınar ana sponsorluğunda yapılan 2. layık görüldü. Ulusal Gastronomi Yarışması’nı sektör profesyoneli bin ziyaretçi izledi, farklı seviyelerden 580 aşçı benzersiz lezzetler yaratmak için yarıştı. Orta Doğu’nun gözde peyniri labneyi Türk mutfak kültürü ile tanıştıran Pınar, labne ile yaratılabilecek farklı lezzetlere dikkat çekmek için yarışmanın sponsorluğunu üstlendi. Yarışmaya Bursa dışında Türkiye’nin dört bir yanından katılan aşçılar, “Pınar Labneli Pratik Ekip Yarışması” da dahil olmak üzere 14 farklı kategoride hünerlerini sergiledi. “Pınar Labneli Pratik Ekip Yarışması” kategorisine, 3’er kişiden oluşan 10 ekip katıldı. Pınar Labne kullanarak yarışmaya katılan ekipler; gençler ve ustalar olmak üzere 2 bölümde değerlendirildi. Pınar Labne’nin orijinal lezzetiyle benzersiz 37