Slayt 1 - Vaaz Sitesi

Transkript

Slayt 1 - Vaaz Sitesi
Isra Ve Mirac
Mucizesi
İdris YAVUZYİĞİT
[email protected]
MESCİD-İ AKSA
MESCİD-İ HARAM
ِ
ِ
ِ
ِ
َ
ِ
‫الحرا ِم الى ال َم ْس ِج ِد‬
‫د‬
‫ج‬
‫س‬
‫م‬
‫ال‬
‫ن‬
‫م‬
‫ا‬
‫ل‬
‫ي‬
‫ل‬
‫ه‬
‫د‬
ً
َ
ْ َ َ ْ ‫ُس ْب َحا َن الذي اَ ْسراى بِ َع ْب‬
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ْ
ِ
َ
َ
ِ
‫م‬
‫ه‬
‫ي‬
‫ر‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ن‬
‫ت‬
‫ا‬
‫آي‬
‫ن‬
‫الس‬
‫و‬
‫ه‬
‫ه‬
‫ن‬
‫م‬
‫ع‬
‫ي‬
‫ب‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ير‬
‫ص‬
ُ
ُ
ُ
ُ
ْ
َ ‫الا َ ْقصاَ الذى باَ َر ْكناَ َح ْولَ ُه ل‬
ُ َ ُ َّ َ
Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye
(Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek
kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan
münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir. (İsra17/1)
İsra: Sözlükte gece yürüyüşü, geceleyin yaya veya binekli
olarak yapılan yürüyüş anlamına gelen isra , ıstılahta;
Hz. Peygamber (s.a.s)'in gece Burak isimli bir binitle
Mekke'den Kudüs'teki Beyt-i Makdis'e götürülmesi
hadisesidir.
Mirac: Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek
anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in
göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi
mucizesidir.
MİRACI HAZIRLAYAN SEBEPLER
EŞİ HZ.
HATİCENİN
VEFATI
İŞKENCELERİN
ARTMASI
MİRAC
TAİF’TE
TAŞLANMASI
AMCASI EBU
TALİBİN VEFATI
Miraç; hicretten bir buçuk yıl kadar önce, yaklaşık Milâdî 621
yılında, kameri takvime göre Recep ayının 27. Cuma
Gecesinde, 52 yaşında iken vuku bulmuştur.
Efendimiz Mekke’de, halası Ümmü Hani’nin evinde iken veya
Kâbe’nin çevresinde uyku ile uyanıklılık arası bir durumda
iken Hz. Cebrail bazı meleklerle birlikte gelerek Efendimizin
göğsünü açmışlar, kalbini zemzem ile yıkadıktan sonra
hikmet ve iman nuru doldurmuşlardır (şerh-i sadr).
Burak adlı, -bizce mahiyeti bilinmeyen/ Arapca şimşek
anlamına gelen berk kökünden türemiştir- bir binite
bindirerek, önce Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürmüş,
oradan da göklere yükseltmiş “Sidretü’l-Müntehâ” denilen en
üst makama ulaştırmıştır.
Mescid-i Aksâ’ya “en uzak mescit” anlamındaki bu ismin
verilmesi, Mekke’deki Mescid-i Haram’a kervanla veya yaya
yürüyüşü ile bir aylık mesafede (1235 km. ) bulunması
yüzündendir.
Mirac’ın esrar dolu sahneleri Necm Suresinde bizlere anlatılmaktadır
﴾١٠﴿ ‫﴾ َفاَ ْو ٰحى اِلٰى َع ْب ِد ٖه َما اَ ْو ٰحى‬٩﴿ ‫اب َق ْو َس ْي ِن اَ ْو اَ ْدنٰى‬
َ ‫﴾ َف َكا َن َق‬٨﴿ ‫ثُ َّم َدنَا َف َت َدلّٰى‬
‫﴾ َولَ َق ْد َراٰ ُه نَ ْزلَ ًة اُخْ ٰرى‬١٢﴿ ‫﴾ اَفَ ُت َما ُرونَ ُه َعلٰى َما َي ٰرى‬١١﴿ ‫َما َك َذ َب الْ ُف ٰؤا ُد َما َراٰى‬
‫الس ْد َر َة َما‬
ِّ ‫﴾ اِ ْذ َيغ َْشى‬١٥﴿ ‫﴾ ِع ْن َد َها َج َّن ُة الْ َماْوٰى‬١٤﴿ ‫﴾ ِع ْن َد ِس ْد َر ِة الْ ُم ْن َت ٰهى‬١٣﴿
ِ ‫﴾ لَ َق ْد َراٰى ِم ْن اٰ َي‬١٧﴿ ‫﴾ َما َزا َغ الْ َب َص ُر َو َما َط ٰغى‬١٦﴿ ‫َيغ ْٰشى‬
﴾١٨﴿ ‫ات َر ِّب ِه الْ ُك ْب ٰرى‬
“Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki
yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi.
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile
tartışacak mısınız? Andolsun onu, Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında önceden bir defa
daha görmüştü. Cennetü'l-Me'vâ da onun yanındadır. Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir
kısmını gördü.” (Necm, 53/1-18)
Cibril sidre’tü-l münteha da kalıp Hz. Peygamber Refref adı verilen bir
binekle yolculuğuna devam etti. Zaman ve mekandan münezzeh Allah’ın huzuruna
kabul edildi.
Allah Teala bana: Konuş ya Muhammed! Buyurdu. Ben
hayretten dona kaldım. Sonra Allah benim kalbime ilham etti. Bende:
“Bütün tazim ve dualar, Dil, beden ve
mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'adır” dedim.
Bunun üzerine Allah:
“Ey Peygamber !
Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun” buyurdu.
-Bende mukabele olarak:
“Selam, bizlere ve
Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun” dedim.
-Bu manzarayı duyan cibril:
“Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim
ki; Muhammed O'nun kulu ve peygamberidir” diyerek şehadette
bulundu.
işte namazlarda oturuş anında okuduğumuz, diz çöküp
kemal-i edeple huzura yöneldiğimizde arzettiğimiz tahiyyat duası bu
şuur ile yerine getirilmelidir.
Peygamber Efendimiz Kureyş'e bildirdi:
"--Ben bu gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksà'ya götürüldüm."
dedi. Hayret etmek ve kabul etmemekten kimi el çırpıyor, kimi elini
başına koyuyordu. İman etmiş olanlardan bazıları dönüp dinden çıktı.
Birtakım erkekler Ebû Bekir’e koştular. Efendimizin İsra’ya dair verdiği
haberi ona naklettiler.
Ebu Bekir; “Eğer o, bunu söylediyse şüphesiz doğrudur” dedi. Onlar:
“Onu bu konuda da mı tasdik ediyorsun?” dediler. O da: “Ben onu
bundan daha ötesinde tasdik ediyorum, sabah akşam gökten getirdiği
haberleri yani peygamberliğini tasdik ediyorum” dedi. Bunun üzerine
kendisine Sıddık unvanı verildi.
Dediler ki: "--Söyle bakalım Kudüs nasıl?.. Kaç tane kapısı var, kaç tane
penceresi var?.. Pencerelerinin üstünde ne var, altında ne var?.."
ِ
َّ
َ
ُ
َ
‫س َف َط ِف ْق ُت‬
‫ي‬
‫ر‬
‫ق‬
‫ى‬
‫ن‬
‫ت‬
‫ب‬
‫ذ‬
‫ك‬
‫ا‬
‫م‬
‫ل‬
ِ ‫ش قُ ْم ُت في الْ ِح ْج ِر َف َجلَّى اللّ ُه لِى َب ْي َت الْ َم ْق ِد‬
ْ
ْ
َّ
َ
َ
ٌ
.‫أُخْ ِب ُر ُه ْم َع ْن آ َياتِ ِه َوأنَا أنْ ُظ ُر إلَ ْي ِه‬
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Kureyş beni tekzib ettiği vakit, Hıcr'da
doğruldum. Allah Teala hazretleri Beytu'l-Makdis'i bana tecelli ettirdi.
Ben onlara onun alâmetlerini birer birer haber vermeye başladım. Ben
Beytu'l-Makdis'e bakıyor hem de haber veriyordum." [Buharî, Tefsir, İsra 3; (V / 224)
Müslim, İman 276, (I/156)
‫ َف ِإ َذا أَ ْح َب ْب ُت ُه كُ ْن ُت‬، ‫« إِ َّن اللَّ َه َقا َل … َو َما َي َزا ُل َع ْب ِدى َي َت َق َّر ُب إِلَ َّى بِال َّن َوا ِف ِل َحتَّى أُ ِح َّب ُه‬
‫ش بِ َها َور ِْج َل ُه الَّ ِتى‬
ُ ‫ َو َي َد ُه الَّ ِتى َي ْب ُط‬، ‫ َو َب َص َر ُه الَّ ِذى ُي ْب ِص ُر بِ ِه‬، ‫َس ْم َع ُه الَّ ِذى َي ْس َم ُع بِ ِه‬
… ‫ َولَ ِئ ِن ْاس َت َعا َذنِى لأ ُ ِعي َذنَّ ُه‬، ‫ َوإِ ْن َسأَلَ ِنى لأ ُ ْع ِط َي َّن ُه‬، ‫َي ْم ِشى بِ َها‬
Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Allah
şöyle buyurdu: …Kulum bana nafile ibâdetlerle de yaklaşmaya devam
eder. Nihayet ben onu severim. Ben kulumu sevince de Nihayet ben
onun gören gözü, işiten kulağı, söyleyen dili, tutan eli, yürüyen ayağı
olurum (ve bu organlarıyle meydana gelmesini arzu ettiği bütün
dileklerini veririm). Diliyle de her ne isterse muhakkak onları da
kendisine ihsan ederim. Bana sığınmak isteyince de muhakkak
kulumu sığındırır, korurum. …”
MİRAC’IN SONUÇLARI
1. Beş Vakit Namaz Bu gece farz kılındı
2. Bakara Suresinin son 2 ayeti Nazil oldu
3. Şirk Koşmayanların Affedileceği Müjdesi
4. İsra suresi ve içerdiği ahlaki prensipler
MİRAC’IN SONUÇLARI
1. Beş Vakit Namaz Bu gece farz kılındı
5 vakit namaz özel bir şekilde farz kılınmıştır. Halbuki Oruç,
Zekat Cibril vasıtasıyla yer yüzünde iken farz kılınmıştır. Allah
peygamberini özel olarak huzuruna çağırıp NAMAZI bizzat
bire-bir tevdi etmiştir.
Efendimiz(sav) ‫ين‬
َّ ‫َا‬
َ ِ‫لص َلو ُة ِم ْعراَ ُج الْ ُم ْؤ ِمن‬
“Namaz Müminin Miracıdır” demiştir.
5 vakit namazını hakkıyla kılan günde 5 defa miracı
yaşamaktadır.
“Geldim Allah’ım emrindeyim, işte huzurundayım, seni
unutmadım , hep seninleyim”
Namaz müminler için bir göz aydınlığıdır. Müminlerin günahlarını silen
onları fuhşiyata düşmekten koruyan bir ibadettir namaz. Namaz, kulu
Allah’a yaklaştıran, müminin miracıdır.
2. Bakara Suresinin son 2 ayeti Nazil oldu
‫اٰ َم َن ال َّر ُسو ُل بِ َما اُنْ ِز َل اِلَ ْي ِه ِم ْن َر ِّبه َوالْ ُم ْؤ ِم ُنو َن كُ ٌّل اٰ َم َن بِاللّٰ ِه َو َمل ٰ ِئ َك ِته َوكُ ُت ِبه َو ُر ُس ِله َلا‬
‫صير‬
ُ ‫نُ َف ِّر ُق َب ْي َن اَ َح ٍد ِم ْن ُر ُس ِله َو َقالُوا َس ِم ْع َنا َواَ َط ْع َنا ُغ ْف َرا َنكَ َر َّب َنا َواِلَ ْيكَ الْ َم‬
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de
(iman ettiler). Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine iman ettiler. «Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri
arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık!
Dönüş sanadır» dediler.
‫ف اللّٰ ُه نَ ْف ًسا اِ َّلا ُو ْس َع َها لَ َها َما ك ََس َب ْت َو َع َل ْي َها َما ا ْك َت َس َب ْت َر َّب َنا َلا تُ ٰؤ ِاخ ْذنَا اِ ْن‬
ُ ِّ‫َلا ُي َكل‬
‫ذين ِم ْن َق ْب ِل َنا َر َّب َنا َو َلا‬
َ َّ‫نَسي َنا اَ ْو اَخْ َطاْنَا َر َّب َنا َو َلا َت ْح ِم ْل َع َل ْي َنا اِ ْص ًرا َك َما َح َم ْل َت ُه َع َلى ال‬
‫ف َع َّنا َوا ْغ ِف ْر لَ َنا َوا ْر َح ْم َنا اَنْ َت َم ْولٰی َنا َفانْ ُص ْرنَا َع َلى‬
ُ ‫تُ َح ِّم ْل َنا َما َلا َطا َق َة لَ َنا بِه َوا ْع‬
‫رين‬
َ ‫الْ َق ْو ِم الْ َكا ِف‬
Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar.
Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir.
Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.
Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir
yük yükleme.
Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi
affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna
karşı bize yardım et!
3. Şirk Koşmayanların Affedileceği Müjdesi
Peygamber'e tâbi olanlardan, Allah'a şirk koşanlar dışındakilerin
affedilebileceklerinin vâd edilmiş olmasıdır.
Mi’râc’ın BİZE anlattıkları
a. Mirac imtihandır;
b. Mirac tasdiktir;
c. Mirac tesellidir;
d. Mirac iltifattır;
e. Mirac namazdır;
f. Mirac hicrettir;
g. Mirac keşiftir:
h. Mirac hedeftir;
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
Yüce Allah, bu büyük olayın İsrâ bölümünden
bahseden "İsrâ" Sûresinde, Hz. Peygamber'in
şahsında bütün insanlığa ahlâk ve fazilet
prensiplerini bildirmiştir ki, bu esaslar, fert ve
toplumun huzuru için son derece önemlidir.
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫َو َق ٰضى َر ُّبكَ اَ َّلا َت ْع ُبدُوا اِ َّلا اِ َّيا ُه َوبِالْ َوالِ َد ْي ِن اِ ْح َسانًا‬
‫اِ َّما َي ْبلُ َغ َّن ِع ْن َد َك الْ ِك َب َر َا َح ُد ُه َما اَ ْو ِكلَا ُه َما َفلَا َت ُق ْل‬
‫ف َو َلا َت ْن َه ْر ُه َما َوقُ ْل لَ ُه َما َق ْو ًلا َكري ًما‬
ٍّ ُ‫لَ ُه َما ا‬
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana
babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde
emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin
yanında yaşlanırsa, kendilerine «of!» bile
deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz
söyle
(İSRÂ suresi 23. ayet)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ِ
َ
‫اح ال ُّذ ِّل ِم َن ال َّر ْح َم ِة َوقُ ْل‬
‫ن‬
‫ج‬
‫ا‬
‫م‬
‫ه‬
‫ل‬
‫ض‬
‫ف‬
َ
َ َ َ ُ ْ ْ‫َواخ‬
‫غيرا‬
ً ‫َر ِّب ا ْر َح ْم ُه َما َك َما َر َّب َيانى َص‬
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle
üzerlerine kanat ger ve: «Rabbim!
Küçüklüğümde onlar beni nasıl
yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara
(öyle) rahmet et!» diyerek dua et.
(İSRÂ
24)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ِ ‫َر ُّب ُك ْم اَ ْع َل ُم بِ َما فى نُف‬
‫ُوس ُك ْم اِ ْن َت ُكونُوا‬
ِ
ِ
ِ
ْ
َ
َ
َّ
‫ابين َغفُو ًرا‬
‫و‬
‫ا‬
‫ل‬
‫ل‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ك‬
‫ه‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ف‬
‫حين‬
َ
َ
ُ
َ َّ
َ ‫َصال‬
Rabbiniz sizin kalplerinizdekini çok
iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız, şunu
bilin ki Allah, kötülükten yüz
çevirerek tevbeye yönelenleri son
derece bağışlayıcıdır.
(İSRÂ 25)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ٰ
ِ
ْ
ْ
َ
ِ
ِّ
َ
َّ
ُ
‫ذيرا‬
‫ب‬
‫ت‬
‫ر‬
‫ذ‬
‫ب‬
‫ت‬
‫ا‬
‫ل‬
‫و‬
‫ل‬
‫بي‬
‫الس‬
‫ن‬
‫ب‬
‫ا‬
‫و‬
‫كين‬
‫س‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫و‬
‫ه‬
‫ق‬
‫ح‬
‫ٰى‬
‫ب‬
‫ر‬
‫ق‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ا‬
‫ذ‬
‫ت‬
‫َوا‬
ِ
َ
ُ
ْ
ُ
ْ
َ
ْ
َّ َ َ َ ْ َ
ً ْ َ َ
ِ
ْ
ِّ
‫اطين َو َكا َن الشَّ ْي َطا ُن لِ َر ِّبه َكفُو ًرا‬
َّ
‫ذ‬
‫ب‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ن‬
ِ ‫رين َكانُوا اِخْ َوا َن الشَّ َي‬
َ َُ ‫ا‬
Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını
ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Zira
böylesine saçıp savuranlar şeytanların
dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok
nankördür. (İSRÂ suresi 26.ve 27. ayetler)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
َ‫َواِ َّما تُ ْعر َِض َّن َع ْن ُه ُم ا ْب ِت َغ َاء َر ْح َم ٍة ِم ْن َر ِّبك‬
‫َت ْر ُجو َها َف ُق ْل لَ ُه ْم َق ْو ًلا َم ْي ُسو ًرا‬
Eğer Rabbinden umduğun (beklemek
durumunda olduğun) bir rahmet için
onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç
olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz
söyle. (İSRÂ suresi 28. ayet)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫َو َلا َت ْج َع ْل َي َد َك َم ْغلُولَ ًة اِلٰى ُع ُن ِقكَ َو َلا‬
‫َت ْب ُس ْط َها كُ َّل الْ َب ْس ِط َف َت ْق ُع َد َملُو ًما َم ْح ُسو ًرا‬
Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da
olma.
Sonra
kınanır,
(kaybettiklerinin) hasretini çeker
durursun. (İSRÂ 29)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫اِ َّن َر َّبكَ َي ْب ُس ُط ال ِّر ْزقَ لِ َم ْن َي َش ُاء‬
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
َ
َّ
‫صيرا‬
‫ب‬
‫ا‬
‫بير‬
‫خ‬
‫ه‬
‫د‬
‫ا‬
‫ب‬
‫ع‬
‫ب‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ك‬
‫ه‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ر‬
‫د‬
َ
َ
ُ ُ ‫َو َي ْق‬
ً َ ً
َ
Rabbin rızkı dilediğine bol verir,
dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O,
kullarından haberdardır, (onları) çok iyi
görür. (İSRÂ suresi 30. ayet)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ٍ ‫َو َلا َت ْق ُتلُوا اَ ْو َلا َدكُ ْم َخ ْش َي َة اِ ْمل‬
‫َاق ن َْح ُن‬
ِ
ِ
ِ
ْ
ً
َ
َ
َ
َ
ُ
‫بيرا‬
‫ك‬
َّ
‫ا‬
‫ط‬
‫خ‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ك‬
‫م‬
‫ه‬
‫ل‬
‫ت‬
‫ق‬
‫ن‬
‫ا‬
‫م‬
‫ك‬
‫ا‬
‫ی‬
َ
ْ
ْ
ْ
َّ ‫نَ ْر ُزقُ ُه ْم َوا‬
ُ
ً
Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına
kıymayın. Biz, onların da sizin de
rızkınızı veririz. Onları öldürmek
gerçekten büyük bir suçtur. (İSRÂ 31)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ِ ‫َو َلا َت ْق َر ُبوا ال ِّزنٰى اِنَّ ُه َكا َن َف‬
‫اح َش ًة‬
‫َو َس َاء َسبيلًا‬
Zinaya yaklaşmayın. Zira o,
bir hayâsızlıktır ve çok kötü
bir yoldur.(İSRÂ 32.)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
َ
ُ
ْ
ْ
‫س الَّ ٖتى َح َّر َم اللّٰ ُه اِ َّلا بِالْ َح ِّق‬
‫ف‬
‫ن‬
‫ال‬
‫وا‬
‫ل‬
‫ت‬
‫ق‬
‫ت‬
‫ا‬
‫ل‬
‫َو‬
َ
َّ
ُ
َ
‫َو َم ْن قُ ِت َل َم ْظلُو ًما َف َق ْد َج َع ْل َنا لِ َولِ ِّي ٖه ُس ْل َطانًا َفلَا‬
‫ُي ْس ِرفْ ِفى الْ َق ْت ِل اِنَّ ُه َكا َن َم ْن ُصو ًرا‬
Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem
kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen
öldürülürse, onun velîsine (hakkını alması için)
yetki verdik. Ancak bu velî de kısasta ileri
gitmesin. Zaten (kendisine bu yetki
verilmekle) o, alacağını almıştır. (İSRÂ 33)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫َو َلا َت ْق َر ُبوا َما َل الْ َيتي ِم اِ َّلا بِالَّتى ِه َى اَ ْح َس ُن َحتّٰى‬
‫َي ْبلُ َغ اَشُ َّد ُه َواَ ْوفُوا بِالْ َع ْه ِد اِ َّن الْ َع ْه َد َكا َن َم ْس ُؤ ًلا‬
Yetimin malına, rüşdüne erinceye
kadar, ancak en güzel bir niyetle
yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine
getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu
gerektirir. (İSRÂ 34)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫س‬
ِ ‫َواَ ْوفُوا ا ْل َك ْي َل اِ َذا ِك ْل ُت ْم َو ِزنُوا بِالْ ِق ْس َطا‬
‫الْ ُم ْس َتقي ِم ٰذلِكَ َخ ْي ٌر َواَ ْح َس ُن َتاْويلًا‬
Ölçtüğünüz zaman tastamam
ölçün ve doğru terazi ile tartın.
Bu, hem daha iyidir hem de neticesi
bakımından daha güzeldir. (İSRÂ 35)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
ِ
ِ
َ
ْ
َ
َ
ِ
ْ
َ‫ك‬
َّ
‫َو‬
‫ف‬
‫ق‬
‫ت‬
‫ا‬
‫ل‬
‫م‬
‫ي‬
‫ل‬
‫ا‬
‫س‬
‫ع‬
‫ه‬
‫ب‬
‫ل‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ن‬
‫الس ْم َع‬
َ
ٌ
َّ
َ ْ َ ُ
‫َوالْ َب َص َر َوالْ ُف ٰؤا َد كُ ُّل اُولٰـ ِئكَ َكا َن َع ْن ُه َم ْس ُؤ ًلا‬
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin
ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve
gönül, bunların hepsi ondan
sorumludur. (İSRÂ 36)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
َ‫ض َم َر ًحا اِنَّكَ لَ ْن َتخْ رِق‬
ِ ‫ش ِفى ا ْلا َ ْر‬
ِ ‫َو َلا َت ْم‬
ْ
َ
‫ض َولَ ْن َت ْبلُ َغ ا ْل ِج َبا َل ُطو ًلا‬
‫ر‬
‫ا‬
‫ل‬
ْ
َ ‫ا‬
Yeryüzünde
böbürlenerek
dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve
azametinle) ne yeri yarabilir ne de
dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
(İSRÂ 37)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
‫كُ ُّل ٰذلِكَ َكا َن َس ِّي ُئ ُه ِع ْن َد َر ِّبكَ َم ْك ُرو ًها‬
‫ٰذلِكَ ِم َّما اَ ْو ٰحى اِلَ ْيكَ َر ُّبكَ ِم َن الْ ِح ْك َم ِة َو َلا َت ْج َع ْل‬
‫َم َع اللّٰ ِه اِل ٰ ًها اٰ َخ َر َف ُت ْل ٰقى فى َج َه َّن َم َملُو ًما َم ْد ُحو ًرا‬
Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin
nezdinde sevimsizdir. İşte bunlar, Rabbinin
sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte
başka ilâh edinme; sonra kınanmış ve (Allah'ın
rahmetinden)
uzaklaştırılmış
olarak
cehenneme atılırsın. (İSRÂ 39)
İsra Suresi Ve İçerdiği Ahlaki Prensipler
1. Allah”a Ortak Koşmamak,yalnız O”na İnanıp Yalnız
O”na İbadet Etmek
2. Ana Babaya İyilik Hürmet Ve İteat Etmek
3. Hısımlara Yoksullara ,Yolda Kalmışlara Haklarını
Vermek Onları Yedirmek İçirmek
4. Cimrilik Yapmamak Müsrif Ve Savurgan Da
Olmamak,
5. Açlık Korkusu Ve Geçim Kaygısı İle Çocukları
Öldürmemek,
6. Zinaya Yaklaşmamak Ve Her Türlü Gayri Meşru
İlişkiden Uzak Durmak
7. Cana Kıymamak
8. Yetimlerin Malına El Uzatmamak
9. Verilen Sözü,yapılan Sözleşmeyi Yerine Getirmek
10. Ölçerken Ve Tartarken Eksik Ve Noksanlık Yapmamak
11. Kesin Olarak Bilinmeyen Şeylerin Ardına Düşmemek
12. Kibirlenmemek Ve Gururlanmamak
GECEYİ NASIL DEĞERLENDİRELİM.
1- DUA EDELİM : Kendimize, ailemize, çocuklarımıza, milletimize, mü’minlere
dua edelim. Ana-baba duası alalım.
2- TEVBE EDELİM : Büyük küçük bütün günahlarımızın bağışlanması için
tevbe edelim.
3- KUR’AN OKUYALIM : Kendimiz ve mevtalarımızın ruhu için Kur’an ve
meali okuyalım.
4- NAMAZ KILALIM : Kaza veya nafile namaz kılalım.
5- TESBİH ÇEKELİM : Zikir kelimelerini söyleyelim.
6- SELAT GETİRELİM : Peygamberimize selat getirelim.
7- ZİYARET YAPALIM : Dost,yakın ve komşularımıza tebrik ziyareti yapalım.
Şehit ailelerini ve hastaları ziyaret edelim.
8- İKRAM-YARDIM YAPALIM: Yoksul, yetim ve öğrencilere maddi yardım
yapalım. Çocukları sevindirelim.
9- TEBRİKLEŞELİM : Birbirimizin kandilini tebrik edelim. Dargınları
barıştıralım.
10- MUHASEBE YAPALIM: Ömrümüzün muhasebesini yapalım. Bundan sonra
iyi bir mü’min olmaya, düzenli namaz kılmaya, günahlardan sakınmaya
Rabbimize söz verelim.