dto haber - Denizli Ticaret Odası

Transkript

dto haber - Denizli Ticaret Odası
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
Girişimcilik için özgürlük şart
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimcilik için özgürlüğün şart olduğunu belirtti. TOBB Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ’de öğrencilerle buluştu. Gençlere ‘girişimcilik’ konulu bir konferans
veren Hisarcıklıoğlu, başarının formülünü; “Önce
hayal etmek, sonra hedef koymak ve çok çalışmak”
olarak verdi. “Girişimci olmak istiyorsanız mutlaka
özgürlükçü olmalısınız.” diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, özgürlüğün olmadığı yerde girişimciliğin olamayacağını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, “Sonuna kadar özgürlükçü olmanız lazım. Girişimciliğin önüne set çekerseniz olmaz.
Topluma ve insanlara gem vurduğunuzda onlardan
üretken olmalarını bekleyemezsiniz. Ekmeksiz hürriyet, hürriyetsiz ekmek düşünülemez. Bu ikisi birbirinin kardeşidir. Bir elmanın yarısıdır. Nasıl
hürriyetsiz ekmek olmazsa, hürriyetsiz üniversite de
olmaz. Burası ne kadar hür olursa fikirler de o kadar
güçlü olur. Bu kürsülerin hürriyeti çok önemlidir.
Gerçek sorunlar o zaman konuşulmaya başlar.” şeklinde konuştu.
Girişimci olmak için önce hayal etmeye ihtiyaç var
Hiçbirşeyin insanın hayal gücü kadar hür olmadığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Girişimci olmak için
önce hayal etmeye ihtiyaç var. Kristof Kolomb hayal kurmasa Amerika’yı keşfedebilir miydi? Macellan dünyanın
yuvarlak olduğunu ispat edebilir miydi? Uçma hayali
olmasa uçak olur muydu? Elektrik olur muydu? İşin
başı özü hayal etmek. İkincisi, muhakkak bir hedefiniz
olmalı. Hayali hedefe dönüştürmeniz lazım. Eskiden
Türkler için, önce ateş ederler sonra nişan alırlar diyorlardı. Önce nişan alacağız, sonra ateş edeceğiz.” dedi.
HABERİ 7’de
DE­N‹Z­L‹­T‹­CA­RET ODA­SI’NDAN
ÖNEM­L‹­DU­YU­RU
Ya­yın­la­rı­mızın­si­ze­sü­rek­li­ulaş­ma­sı,­hiz­met­le­ri­miz­den­en­hız­lı­ve­en­ve­rim­li­şe­kil­de­ya­rar­la­na­bil­me­niz
ve­siz­le­re­da­ha­iyi­hiz­met­su­na­bil­me­miz­için­lüt­fen­ile­ti­şim­bil­gi­le­ri­ni­zi­gün­cel­le­yi­niz.­
Lüt­fen­en­kı­sa­za­man­da­ile­ti­şim­bil­gi­le­ri­ni­zi­Oda­Si­cil­Bi­ri­mi­mi­zin­aşağıda­ki­te­le­fon­ve­e-ma­il­ad­re­si­ne
ulaştırınız.­ İle­tişim­ bil­gi­le­ri­ni­zi­ Oda­mız­ Ka­yıt­la­rın­da
gün­cel­le­yi­niz.
0 258 241 49 63 / [email protected]
Dış menşeli iplikçiler Denizli
tekstilcisini zora sokuyor
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, dünya pamuk piyasasındaki artış nedeniyle dış menşeli iplikçilerin ürettikleri ipliğe zam yaparak, Türk ve Denizlili tekstilcilere iplik ve iplik ürünlerini göndermediklerini, bu nedenle de tekstilcilerin hammadde sıkıntısı çektiğini ve büyük sorun yaşadığını söyledi.
D
DTO’dan KOBİ’lere
eğitim desteği
Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), “KOBİ’ler
İçin Kurumsal Yönetim Eğitimi”nin açılış ve
bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda,
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, ABank Genel
Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve çok sayıda katılımcı yer aldı.
HABERİ 10’da
ış menşeli iplik firmalarının Denizlili tekstilcilerle
anlaşma yapmasına rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek taraflı anlaşmayı
fesih ettiğini veya anlaşmaya rağmen fiyat farkı istediğini belirten DTO Başkanı
Özer, “Son zamanlarda dış
iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu
tutum nedeniyle Denizli’deki
tekstil fabrikaları da aldıkları
siparişleri yerine getirirken
zararına üreterek mağdur olmaktadırlar.” dedi.
Son zamanlarda tekstilci
üyelerden bu tür şikâyetlerin
artarak geldiğini ifade eden
Ticaret Odası başkanı Necdet Özer, “Dış ülkelerden
Denizli’ye pamuk ipliği ve
tekstil ürünleri pazarlanmaktadır. Bu şirketlerle alımsatım akitleri, sözleşme
yada akreditiflerle yapılmaktadır. Ancak son günlerde
pamuk ipliğindeki anormal fiyat artışlarından dolayı bu şirketler sanayicimiz
tarafından satın alınan pamuk ipliklerini
bazı tekstil ürünlerini yüklememekte, taahhütlerini yerine getirmemektedirler.”
diye konuştu. Taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara karşın Denizlili teks-
ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE!!!
5174 Sayılı Kanun'un 10.maddesi ile Oda Muamelat Yönetmeliği'nin
14. maddesine istinaden her yılın Ocak ayında Odamız üye kayıtları
güncellenmektedir. Buna göre, içinde bulunulan yıldan önceki ikinci yılın
Ocak ayının ilk gününden, güncelleştirme işleminin yapılacağı ana kadar adres
ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında tahakkuk eden aidat
borçlarından en az bir taksitini ödemeyen firmaların üyeliği yönetim kurulu
kararıyla askıya alınmaktadır.
Bu uygulama çerçevesinde, adres ve durumlarını bildirmedikleri ve son iki yıla
ait birikmiş aidat borçlarından en az bir taksitini ödememeleri takdirde firmaların
üyelik kaydı Yönetim Kurulu kararıyla askıya alınacaktır.
14 Ocak 2011 tarihine kadar adres ve durumunuzu bildirmeniz ve son iki yıla ait
birikmiş aidat borçlarınızdan en az bir taksitini ödemeye davet ediyoruz.
Adres ve durumlarını Odamıza bildirmeyen ayrıca tahakkuk eden aidat borçlarını
ödemeyen, askıya alınan firmaların Oda kayıtları 2011 yılı Ocak ayında Meclis
kararıyla silinecektir.
Herhangi bir hak kaybına uğranmaması ve mağdur olunmaması
bakımından durumunuzu gözden geçirmeniz,
Odamıza başvurmanız gerekmektedir.
tilcilerin ihracat taahhütlerini
yerine getirmek için pahalı iplik
aldıklarını, bu sebeple de
büyük zarara uğradıklarını dile
getiren Özer, sözlerini şöyle
tamamladı: “Söz konusu yabancı şirketlerin Türkiye’de bir
adresi ve mal varlığı olmadığından hukuki girişimlerden de
sonuç alınamamakta, bu şirketler Denizlili sanayicimize
şirket ismi değiştirerek mal
satmaya devam etmektedirler.
Dış ticaret müsteşarlığı başta
olmak üzere ilgili makamlar
söz konusu şirketleri tespit
ederek bu kişi ve kuruluşların
iplik pazarlamasına engel olmalıdırlar. Konsolosluklardan
uygunlukları alınan kişi ve şirketlere Türkiye’de ürün satmalarına izin verilmelidir. Bu
anlamda ilimiz sanayicisini ve
ihracatçısını zarara uğratmaya
ve zora sokmaya hiç kimsenin
hakkı yoktur. Denizli Ticaret
Odası olarak üyelerimizin
adına bu konunun Bakanlıklarda, Dış ticaret müsteşarlığında ve TOBB bünyesinde takipçisi olacağım.” dedi.
Estonya ve
Finlandiya Denizli
için yeni pazar
olabilir
Vali Yavuz Erkmen başkanlığında,
Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi
Odası, Denizli Ticaret Borsası ve
Denizli İhracatçılar Birliği, Denizli
Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi’nin temsilcilerinden oluşan 20 kişilik heyet, Estonya ve Finlandiya’yı
ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu.
HABERİ 12’de
İhracata devlet
desteği arttı
K Belgesi sahipleri dikkat!
Para - Kredi ve Koordinasyon
Kurulu'nun (PKKK), “İhracatta Devlet Yardımları Kapsamında Araştırma- Geliştirme (Ar-Ge) Yardımının
Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de
yaptığı değişiklik, 23 Eylül 2010 tarih
ve 27708 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereğince K Yetki
Belgesi sahiplerinin; Yetki belgesi alındıktan sonra
taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarının kazaya uğraması, yanması, müsadere edilmesi, hurdaya ayrılması veya başka bir mücbir sebepten dolayı iş
göremez duruma gelmesi halinde, bu durumu değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 60 gün
içinde bildirmeleri, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’deki asgari kapasitenin altına düşülmesi halinde
ise; kapasite altına düşüldüğü tarihten itibaren, 90
gün içinde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde ilgili
mevzuatın gerektirdiği iş ve işlemleri sonuçlandırarak yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt ettirmeleri gerekiyor.
HABERİ 3’te
HABERİ 5’te
22
DTO HABER
● KASIM 2010
DENİZLİ TİCARET ODASI
Kosova AB ülkelerine geçişte köprü olabilir
Kosova heyeti, Denizli Ticaret
Odası’nı (DTO) ziyaret etti. Ziyarette konuşan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, AB’ye
girmeye aday olan Kosova’nın
Denizlili girişimciler için önemli
olduğunu söyleyerek, Kosova’nın AB’ye girmesi halinde Denizli’de üretilen ürünlerin bu
ülke üzerinden tüm AB ülkelerine gönderilebileceğini ifade etti.
Kosova’nın Gilan Belediye
Başkanı Çemal Mustafa ve beraberindeki 15 kişilik işadamı heyeti, Kale, Kızılcabölük ve
Yeşilyuva belediyelerinin ortak
daveti üzerine Denizli’ye geldi.
DTO Başkanı Necdet Özer’i de
makamında ziyaret eden heyete,
Priştine Üniversitesi öğretim görevlileri de eşlik etti. Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı
Mehmet Gökçe’nin de hazır bulunduğu ziyarette Başkan Necdet
Özer, “Kosova’yla çok eskilere
dayanan tarihi ve kültürel bağlarımız var. Kosova’yı yakından
takip ediyoruz. Denizlili firmalarımızın ürettiği ürünlerin tamamı bu ülkeye ihraç edilebilir.
Ticaret Odası olarak Kosova’ya iş
gezisi düzenlemeyi planlıyoruz.
Bu gezimizde Kosova ile ilgili
daha net ekonomik bilgilere ve
verilere ulaşabiliriz.” dedi.
İki ülke arasında var olan
dostluk ve kardeşlik köprüsünün
yanına ticari bir köprünün daha
kurulması gerektiğini belirten
Özer, “Kosova heyetini DTO olarak 2. kez ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Oda olarak dışa
açılmayı ve diğer ülkelerle irtibat
sağlamayı önemsiyoruz. Krizden
çıktığımız bugünlerde yatırım
arayışları içerisindeyiz. Kosova
Avrupa Birliği’ne girme yolunda
ilerlediğini biliyoruz. Dolayısıyla
Denizli’den bir heyetle Kosova’ya
giderek araştırma ve inceleme
yapacağız. Daha sonra da Denizli’de üretilen ürünlerimizi, Kosova’da satmanın yollarını arayacağız. Kosova Denizlili girişimcilerimiz için yeni ve büyük bir
Pazar olabilir. Karşılıklı ziyaretlerle önümüzdeki dönemlerde ticari bağlarda oluşacaktır. Dünyanın dört bir yanına ihracat yapan
girişimcilerimiz Kosova’da da şubeler açabilir.” dedi.
Ticaret Odası Meclis Başkanı
Mehmet Gökçe de “Kosova heyeti
bu topraklarda misafir değil. Burası onların kendi toprakları onları yabancı olarak görmüyoruz.
Kültürel birlikteliğimiz yüz yılardır devam ediyor. Şimdi siyasi ve
ekonomik birliğimizde kurulacak. Bundan eminiz.” şeklinde
konuştu.
Kosova’da yatırım yapmak
için önemli sebeplerin bulunduğunu, ülkelerinde Türk yatırımcı
görmekten de mutluluk duyacaklarını belirten Gilan Belediye Başkanı Çemal Mustafa ise şunları
söyledi: “Türkiye ile kültürel ve
geleneksel bağlılıklarımız var,
bunları artık ekonomik birlikteliğe dönüştürmeliyiz. Kosova’nın
sanayiye ihtiyacı vardır. Çünkü
işsizlik var. Ülkemizde her gün
yabancı yatırımlar gelmesi konuşuluyor. İşgücümüz fazla olmasına karşın ülkemizde vergi
oranları çok azdır. Avrupa Birliği’ne en yakın ülkeyiz. Dolayısıyla, Kosova özel bir bölgededir.
Birlikte önümüzdeki yıllarda
aktif olarak ticari işbirliği sağladığımızda hem Türkiye hem de
Kosova için faydalı olacaktır. Bu
tür iş gezilerini önemsiyoruz.
Türkiye’den Denizli’den kardeş
belediyeler olmak istiyoruz. Bizler aynı kültürü aynı örf ve adetleri paylaşan kardeş ülkeleriz. Bu
kardeşlik çok önemli. Daha sıkı
bağların oluşmasını hedefliyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından DTO
Yönetim Kurulu Başkanı Özer ve
Meclis Başkanı Gökçe, Kosova
heyetine çeşitli hediyeler verdi.
Kosova heyeti de ülkelerine ait
hediyeleri, Özer ve Gökçe’ye takdim etti.
Denizli Emniyet Müdürü’nden Odamıza Ziyaret
Denizli Emniyet Müdürü Atilla Çınar, Denizli
Ticaret Odası Başkanı’na ve yönetim kurulu üyelerine ziyarette bulundu.
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Necdet Özer ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet
Fatih Koçer, Abdullah Yağcı, Salih Sarıkaya, Habip
Yıldız, Ramazan Çelikkol, Murat Çetintaş, Mustafa
Kurtulmuş Sarıkaya, Ali Önal ziyarette hazır bulundu.
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, İl
Emniyet Müdürü Çınar’a odanın yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiler vererek “Üretim ve ticaret
için huzurlu ve güvenilir bir ortam kaçınılmaz bir
gerçektir. Faydalı ve yararımıza olan her işte olduğu gibi bu konuda da emniyetle işbirliğimizi sürdüreceğiz. İlimizin ekonomik ve sosyal yapısı
gereği bu tür birlikteliklerden Denizli mutlaka bir
şeyler kazanacaktır. Kurumlar arasındaki birlikte-
liğimizi her zaman devam ettireceğiz. Odamıza yapılan bu ziyaret için ve ilimizde sağlamış olduğunuz huzurlu ve güvenli bir ortam için Emniyet
müdürüne ve Emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Denizli Ticaret Odasının çalışmalarını yakından takip ettiğini ve başarılı bulduğunu kaydeden
Emniyet Müdürü Çınar “Denizli’nin ekonomisini
canlı tutabilmek açısından Denizli Ticaret Odasının
yaptığı çalışmaları görüyoruz ve sürekliliğinin
devam etmesini temenni ediyoruz. Ekonominin
canlı kalması sağlanarak insanlara istihdam oluşuyor. Böylelikle de ilimizde işlenen suç unsurları
o derecede azalıyor. Huzur ve güven ortamında yatırım yapılır. Bizlerde o ortamı sağlıyoruz. Denizli
güvenli bir kenttir. Tabi bunda kurum ve kuruluşlar arasındaki birlikteliğin büyük etkisi vardır”
dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Müsteşarı’dan DTO’ya ziyaret
Ziraat Bankası Bölge Başkanı’ndan
Odamıza iade-i ziyaret
Denizli Verimliliği Arttırma Projesi (VAP) kapsamında düzenlenen “Mermer ve Doğaltaş Sektöründe Verimlilik Sorunları, Çözüm Yaklaşımları”
konulu panele katılmak üzere Denizli’ye gelen
Müsteşar Ali Boğa, Denizli Ticaret Odası Başkanı
Necdet Özer’i makamında ziyaret etti.
Ziyarette, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet
Özer, şu anda Denizli’de hem kur ve hem de iplikle
ilgili sıkıntıların olduğunu ifade ederek, “Döviz
kurlarındaki düşüklük nedeniyle ihracatçılarımız
çok büyük zorluklarla karşılaşmaktadır.
Döviz kurları ve faiz oranları, her ne
kadar piyasa şartlarına göre pozisyon
alsa da, aslında ekonominin rekabet gücünü destekleyecek gerçekçi düzeyde olmalıdır. Dalgalı kur ile sıkıntıya düşen
ihracatçılar için doları, 1.50-1.55 TL seviyelerinde tutmanın yolları aranmalıdır.
Ayrıca dış menşeli iplik firmalarının Denizlili tekstilcilerle anlaşma yapmasına
rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek
taraflı anlaşmayı fesih ediyor veya an-
Denizli İşitme Engelliler Spor
Kulübü'nden DTO’ ya Ziyaret
Denizli İşitme Engelliler Spor Kulübü Başkanı ve
sporcuları Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyaret etti.
Denizli İşitme Engelliler Spor Kulübü yöneticilerinin ve sporcularının katıldığı ziyarette konuşan
Kulüp Başkanı Sevil Güngör kulüplerinde birçok ba-
Ziraat Bankası Denizli Bölge Başkanı Süleyman
Yalçın ve Denizli Şube Müdürü M. Nazmi Özkan,
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’e iade-i
ziyaret yaptı.
Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette, Ziraat Bankası ile Denizli Ticaret Odası’nın yaptığı
anlaşmalar, önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirilecek işbirlikleri üzerinde duruldu. Özellikle kamu
bankalarının reel sektöre katkısının çok büyük ol-
duğunu ifade eden Başkan Özer, yatırımın ve üretimin desteklenmesinde önemli misyon üstlenen
Ziraat Bankası ile çalışmaya devam etmek istediklerini ifade etti.
Bankalarının çalışmaları hakkında bilgiler
veren Bölge Müdürü Yalçın ise Denizli Ticaret Odası’nın, Denizli ticari hayatına yön veren bir kuruluş
olduğunu, Ticaret Odası ile yeni projelere imza atmaktan mutluluk duyacaklarını ifade etti.
laşmaya rağmen fiyat farkı istiyor. Son zamanlarda
dış iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu tutum nedeniyle Denizli’deki tekstil fabrikaları da aldıkları siparişleri yerine getirirken
zararına mal üreterek mağdur olmaktadırlar. Bunların çözüme kavuşturulmasını beklemekteyiz.”
dedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa,
her iki konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini ifade
etti.
şarılı sporcunun önemli başarılara imza attıklarını
söyledi.
Engelli sporcuları elde ettikleri başarılar dolayısıyla tebrik eden Başkan Özer, genç sporcuların gelecekleri için ellerinden gelen yardımı yapacaklarını
söyledi.
DTO HABER
DENİZLİ TİCARET ODASI
9 ayda ihracat %37,24
oranında arttı
1 Ocak
Ülkeler bazında gerçekleştirilen ihracat rakamlarının Ocak–Eylül döneminde ilk 10 ülkeye
göre dağılımı aşağıdaki gibidir:
2010 – 30 Eylül
2010 tarihleri arasında Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB)
tarafından kayda alınan ihracat rakamı
geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık
yüzde 37,24 oranında artarak, 990 milyon 578 bin 821 dolar olarak gerçekleşti. Eylül 2010 içerisinde kayda
alınan tekstil ve konfeksiyon ihracat ise
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
4.19 artarak, 112 milyon 208 bin 747
dolar oldu. Ocak–Eylül 2009 / 2010 döneminde tekstil ve konfeksiyon ihracatının üç ana kalemini oluştu- ran
mamullerden bornoz-sabahlık ihracatında yüzde 4,1’lik, havlu ihracatında
yüzde 17,1’lik, çarşaf-nevresim ihracatında ise yüzde 9,8’lik bir artış meydana
geldi. Bu üç kalemin toplam ihracat
içindeki payı yüzde 55,24’tür. 2010 yılında 27 Avrupa Birliği ülkesine yapılan
ihracat, geçen yılın Ocak-Eylül dönemine göre yaklaşık yüzde 29,31 artarak
736 milyon 794 bin 403 dolar olarak
gerçekleşti. Bu rakam toplam ihracatın
yaklaşık yüzde 74.38’ini oluşturuyor.
Ocak–Eylül 2009/2010 dönemi karşılaştırmasında, toplam 130 ülkeye ait ihracat kayıt rakamları incelendiğinde; ilk üç sırayı alan ülkelerden Almanya’ya
yönelik ihracatta yüzde 27,7’lik, İtalya’ya yapılan ihracatta yüzde 52,1’lik, İngiltere’ye yapılan ihracatta da yüzde 20,5’lik bir artış meydana geldiği görülüyor.
İhracata devlet desteği arttı
Para - Kredi ve Koordinasyon Kurulu'nun
(PKKK), “İhracatta Devlet Yardımları Kapsamında Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) Yardımının
Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de yaptığı değişiklik, 23 Eylül 2010 tarih ve
27708 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İhracatta devlet yardımları kapsamında verilen ''eğitim ve danışmanlık yardımı''nın uygulanmasına ilişkin tebliğ yürürlükten kaldırılırken, bu destek,
''uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesinin desteklenmesi''
olarak yeniden düzenlendi.
Ar-Ge desteğinde değişiklik
yapan tebliğ, sanayi kuruluşlarının Ar-Ge projelerine sermaye
desteği sağlanması ile kuruluşlarca yürütülen “Stratejik Odak
Konuları Projeleri”ne ilişkin giderlerin hibe olarak Destekleme
ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan
(DFİF) karşılanmasını amaçlıyor. Ar-Ge desteğinin uygulamasında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK) devre dışı bırakılırken, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), tek uygulamacı kuruluş olarak belirlendi.
Tebliğ uyarınca, Türkiye'de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan veya yazılım sektöründe
faaliyet gösteren şirketler ile ihracatçı birlikleri,
il ticaret ve sanayi/sanayi odaları, organize sanayi bölgeleri (OSB), endüstri bölgeleri, sektörel
üretici dernekleri, sektörel dış ticaret şirketleri
(SDŞ) veya imalatçıların kurduğu dernek-birlik
veya kooperatifler, uluslararası rekabetçiliğin
geliştirilmesine ilişkin desteklerden yararlanacak.
Eğitimcilerin düzenleyeceği eğitim konuları
tebliğde belirtilirken, tebliğde yer almayan
ancak DTM'nin uygun göreceği diğer konulardaki eğitim faaliyetleri de desteklenebilecek.
Şirketlerin, bu tebliğ kapsamında eğitimcilerden alacağı program bazında belirlenecek süreyi geçmeyen yurtiçi eğitimlere ilişkin
giderlerinin, yıllık toplam 20 bin dolarını aşmamak üzere yüzde 70'i desteklenecek.
Tebliğ ile eğitim-danışmanlık desteği kapsamında verilecek yıllık desteğin tutarı 25 bin
dolardan 20 bin dolara düşürülürken, 6 aylık
program süresi konusunda esneklik getirilmiş
oldu.
İşbirliği Kuruluşlarına Ayrıcalık
İşbirliği kuruluşları, tebliğde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın, İGEME koordinasyonunda proje bazlı eğitim ve/veya danışmanlık
programı/programları düzenleyebilecek. Bu
kapsamda düzenlenen eğitim ve/veya danışmanlık programları çerçevesinde verilen eğitim,
danışmanlık faaliyet giderleri ile program organizasyonuna yönelik faaliyet giderlerinin en
fazla yüzde 75'i, proje bazında 400 bin dolara
kadar olan bölümü karşılanacak.
İşbirliği kuruluşu tarafından verilen eğitim
ve/veya danışmanlık programına/programla-
rına katılan aynı değer zincirinde yer alan, birbiriyle ticari ilişki ve coğrafi yakınlık içinde
olan şirketlerin uluslararası rekabet amacıyla
birlikte düzenledikleri faaliyetlerin kümelenme
anlayışı temelinde planlanması, organizasyonu
ile koordine edilmesine yönelik hazırlanan projelerde görevlendirilen en fazla 2 uzman personelin istihdam giderlerinin en fazla yüzde 75'i
desteklenecek. Bu projelerde istihdam edilen
uzman personelin her biri için proje süresince
ve toplamda 3 yılı aşmamak üzere, ilgili işbirliği kuruluşunun emsal personeli brüt ücreti tutarı kadar destek verilecek.
Eğitim ve/veya danışmanlık programına/
programlarına katılan şirketlere yönelik olarak
işbirliği kuruluşunca, İGEME koordinasyonunda proje bazlı yurtdışı pazarlama programları (ortak pazar araştırmaları, pazar
ziyaretleri, küme tanıtım faaliyetleri, ticaret heyetleri, yurt dışı fuar ziyaretleri, eşleştirme vb
organizasyonlar) veya yurtdışındaki alıcı firmaların Türkiye'den alım yapmaları için proje
bazlı alım heyeti programları düzenlenebilecek.
İşbirliği kuruluşunca bu kapsamda düzenlenen 5 yurtdışı pazarlama programları için,
her bir program bazında 150 bin dolara kadar,
10'a kadar yurtdışındaki alıcı firmaların Türkiye'den alım yapmaları amacıyla düzenlenen
alım heyeti programları için ise her bir program
bazında 100 bin dolara kadar, ulaşım, konaklama, tanıtım gibi belirlenen giderlerin en fazla
yüzde 75'i karşılanacak.
Düzenlenen proje bazlı eğitim ve/veya danışmanlık, yurt dışı pazarlama veya alım heyeti
programları giderleri ile istihdam giderlerine
ilişkin proje başvuruları İGEME'ye
yapılacak. Bu projelerden, Proje Değerlendirme Komisyonu'nca uygun
görülenler İGEME tarafından
DTM'nin onayına sunulacak.
Tebliğin, Bölge Planlarında belirlenen öncelikler çerçevesinde ve
kalkınma ajansları çalışmaları neticesinde tespit edilen kümelere uygulanmasını teminen kalkınma
ajansları ile işbirliği yapılacak.
Proje Bazlı Bireysel Danışmanlık Hizmeti Alma İmkanı
Eğitim ve/veya danışmanlık
programına/ programlarına ve yurt
dışı pazarlama veya alım heyeti
programına/ programlarına katılan
şirketler, DTM'ce uygun görülen konularda proje bazlı bireysel danışmanlık hizmeti alabilecek. Bu
madde kapsamında, şirketlerin yıllık 50 bin dolara kadar 3 yıl alacakları danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderlerin yüzde
70'i karşılanacak. Proje bazlı bireysel danışmanlık programları başvuruları İGEME tarafından sonuçlandırılacak.
''Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine
Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında
Tebliğ'' çerçevesinde destek kapsamına alınmış
olan şirketler (harcama yetkisi alanlar dahil) bu
tebliğ hükümlerinden yararlanamayacak. Tebliğ kapsamında yer alan desteklerden yararlanan şirketler ve işbirliği kuruluşları, diğer
kamu kurum ve kuruluşlarınca verilen aynı
mahiyetteki desteklerden yararlanamayacak.
Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan eğitimcilerin yetkilendirilmesi ve destek
başvurularının sonuçlandırılmasında lehte olması kaydıyla, bu tebliğ hükümleri uygulanacak. Yürürlükten kaldırılan Eğitim ve
Danışmanlık Yardımı Hakkında Tebliğ kapsamında yetkilendirilen eğitimcilerin statüsü, yetkilendirme tarihinden itibaren 2 yıl devam
edecek. Kaldırılan tebliğ kapsamında başlatılan
ve tamamlanmamış özel eğitim programları konusunda yeni tebliğin lehte olan hükümleri uygulanacak. Tebliğleri DTM yürütecek.
KASIM 2010 ●
3
Dış menşeli
iplikçiler
Denizli
tekstilcisini
zora sokuyor
Nec­det­Özer
De­niz­li Ti­ca­ret Oda­sı
Yö­ne­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı
Değerli üyelerimiz,
Bu sayımızda dış menşeli
iplikçilerin, Denizli'mizi nasıl sıkıntıya soktuğunu ve geçtiğimiz
ay Sayın Valimiz Yavuz Erkmen
ile birlikte katıldığımız Estonya
ve Finlandiya gezilerinden edindiğimiz izlenimleri, sizlere aktarmak istiyorum.
Dünya pamuk piyasasındaki artışı fırsat bilen dış menşeli
iplikçiler, Denizlili tekstilcilerimizle anlaşma yapmalarına rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek taraflı anlaşmayı fesih
ediyor veya anlaşmaya rağmen fiyat farkı istiyor. Dış iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu tutum nedeniyle Denizli’deki tekstil fabrikaları da aldıkları siparişleri
yerine getirirken zararına üreterek mağdur olmaktadırlar.
Dış ülkelerden Denizli’ye pamuk ipliği ve tekstil ürünleri
pazarlanmaktadır. Bu şirketlerle alım-satım akitleri, sözleşme
yada akreditiflerle yapılmaktadır. Ancak son günlerde pamuk
ipliğindeki anormal fiyat artışlarından dolayı bu şirketler sanayicimiz tarafından satın alınan pamuk ipliklerini bazı tekstil
ürünlerini yüklememekte, taahhütlerini yerine getirmemektedirler. Taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara karşın Denizlili tekstilcilerimiz ihracat taahhütlerini yerine getirmek için
pahalı iplik alıp, büyük zarara uğramaktadırlar.
Söz konusu yabancı şirketlerin Türkiye’de bir adresi ve
mal varlığı olmadığından hukuki girişimlerden de sonuç alınamamakta, bu şirketler Denizlili sanayicimize şirket ismi değiştirerek mal satmaya devam etmektedirler. Dış ticaret
müsteşarlığı başta olmak üzere ilgili makamlar söz konusu
şirketleri tespit ederek bu kişi ve kuruluşların iplik pazarlamasına engel olmalıdırlar. Konsolosluklardan uygunlukları
alınan kişi ve şirketlere Türkiye’de ürün satmalarına izin verilmelidir. Bu anlamda ilimiz sanayicisini ve ihracatçısını zarara uğratmaya ve zora sokmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Denizli Ticaret Odası olarak siz değerli üyelerimiz adına
bu konunun Bakanlıklarda, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda ve
TOBB bünyesinde takipçisi olacağımızı bilmenizi isterim.
Estonya ve Finlandiya yeni pazar olabilir
Malum olduğu üzere Denizli, yoğun olarak Avrupa Birliği
ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracat gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz ay Sayın Valimiz Yavuz Erkmen başkanlığında 20 kişilik Denizli heyeti olarak gerçekleştirdiğimiz
Estonya ve Finlandiya ülkelerinin ilimiz için yeni pazar olabileceğini gördük.
Doğru pazar bulunduğu takdirde, en uzak ülkelere kaliteli
ürünler satabilecek konumda olduğumuzu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Finlandiya’nın en ünlü alışveriş merkezlerinde Denizli’de üretilen tekstil ürünleri gördük. Her ne
kadar doğrudan Denizli’den satılmış olmasa da, Denizli’de
üretilen ev tekstilinin orada olduğunu görmek bizleri hem düşündürmüş, hem de sevindirmiştir. Her iki ülkede de Türk işadamlarına güven duyulduğunu, bizimle alışveriş yapmak
istediklerini gördük. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Netice olarak gördük ki, hem Estonya ve hem de Finlandiya,
Denizli için yeni bir pazardır. Çok faydalı ve verimli geçtiğine
inandığımız bu gezimiz sonrasında Denizlili girişimcilerimizin
gerçekleştirecekleri ihracatla, bu ülkeler ile ticari işbirliklerinin
kurulmasını ve pazar payımızın daha da artması temenni
ediyoruz.
İplikteki haksız fiyatların bir an önce sona ermesi ve yeni
kazanç kapılarının oluşması temennisiyle, hepinizi sevgi ve
saygıyla selamlıyorum.
Avrupa İşletmeler Ağı, KOBİ’ler için Çin ve Güney Kore’de yeni kapılar açıyor
A
vrupa İşletmeler Ağı; Avrupalı KOBİ’lerin Çin ve
Güney Kore gibi ilgi çekici pazarlara kolay ulaşabilmesi için, bu ülkelerde 15 iletişim noktası açıyor. Bu
konu Antwerp’te düzenlenen Avrupa İşletmeler Ağı (EEN)
3. yıllık toplantısında duyuruldu. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani; Küresel krizin bir sonucu
olarak, Avrupa Birliği ülkeleri dışında kalan şirketler arasındaki rekabetin daha ilgi çekici konuma geldiğini belirterek, “Bu sebeple KOBİ’ler daha etkin olabilmek için açık
pazar ve fuar organizasyonlarına ihtiyaç duymaktadırlar.
KOBİ’leri sınırları dışında ticaret yapmaya hazırlamak
amacıyla İşletmeler Ağı, Çin’de ve daha sonra da Japonya’da olmak üzere yeni iletişim noktalarıyla beraber sınırlarını Asya’ya genişletiyor. 27’si AB ülkesi olmak üzere 47
ülkeden 589 partner organizasyonla Avrupa İşletmeler Ağı,
KOBİ’leri başarı yolunda desteklemek amacıyla yenilikçi ve
tek kanalla hareket eden bir kuruluştur.” dedi.
Antonio Tajani, Avrupalı KOBİ’lerin büyüme eğilimi
içindeler olduklarını ve iş kolları oluşturduklarını da ifade
ederek, “Piyasaların globalleşmesi ile, KOBİ’lerin çoğu fi-
kirlerini ve enerjilerini dış piyasalar ve Avrupa Birliği Ülkeleri ile ihracata yönlendirmişlerdir. KOBİ’ler için Çin ve
Güney Kore gibi ticaret partnerleriyle büyük işbirliği fırsatları bulunmaktadır ve İşletmeler Ağı bu yolu zahmetsiz
hale getirmektedir.” diye konuştu.
Şu an Çin’de Guangzhou, Xiamen ve Hangzhou’da
olmak üzere 10 partner organizasyonu bulunmakta ve
Güney Kore’de de Seul şehrinde araştırma merkezini de içeren 5 kuruluş Avrupa İşletmeler Ağı ile işbirliği içinde hareket etmektedir.
44
DTO HABER
● KASIM 2010
DENİZLİ TİCARET ODASI
3. Meslek Komitesi Toplandı
İnşaat yapımı ve diğer taahhüt faaliyetlerini
kapsayan Denizli Ticaret Odası’nın 3. Meslek
Komitesi üyeleri, yaptıkları inşaat sektörünü
2007 yılından itibaren değerlendirerek, sorunları
ve çözüm önerilerini masaya yatırdı. Komite
üyelerinin inşaat sektörüyle ile şunları dile getirdi:
“Bazı sektörler diğer sektörlerle direkt bağlı
değildir. İnşaat sektörü ise ülke ekonomisi ve
diğer sektörlerle direkt bağlı olmakla birlikte
zaman zaman lokomotif görevi görmektedir.
2007 yılına kadar Denizli’de inşaat müteahhitleri veya bu işle dolaylı ilgili olan seramik, hırdavat, elektrik, tesisat, ağaç işleri gibi sektörler
altın çağını yaşamışlardır. Bu dönemlerde gerek
kalifiye gerek kalifiye olmayan elemanların hiçbiri Denizli’de işsizlik sorunu yaşamamışladır.
Ticaret sektörünün iyi olduğu günlerde
başka sektörlerde para kazanan insanlarda inşaata yatırım yaparak iyi para kazanmışlardır.
Her üretim dalında olduğu gibi arz-talep dengesi
olduğu için Denizli’de inşaat sektörü iyi bir yere
gelmiştir.
Denizli’de inşaat kalitesi açısından Türkiye
ortalamasının üzerinde olup ilk sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz.
2008-2009 yıllarında dünyada özellikle Av-
rupa ve Amerika’nın krize girmesiyle arka arkaya batan şirketlerin etkisiyle Denizli’nin lokomotif sektörü tekstil de büyük darbe almıştır. Bu
durumda inşaat sektörünü destekleyen tekstil ve
mermer işletmelerinde çalışan elemanların azalması hatta bir kısmının Denizli’den ayrılması inşaat sektörüne olumsuz etki yapmıştır.
Daha önce yapımına başlanan lüks konutların satımının yapılamaması inşaat piyasasını
durağan hale getirmiştir.
Kira bedellerinin düşmesi konuta ve işyerlerine yatırımın vazgeçilmesine neden olmuştur.
2000’li yıllarda kârlı yatırım aracı olan inşaat yatırımı 2007’li yıllarda zarar eder duruma gelmiştir. Ekonominin gerilemesi ile inşaat sektörü
ikinci darbeyi TOKİ’ler sayesinde almıştır. Çünkü
TOKİ’ler yerel sektörden hiç hizmet almamış
olup beton demir dışında seramik, tesisat, hırdavat gibi malzemelerin
tamamını dışarından
temin etmiştir.
Bunun da Denizli esnafına hiçbir katkısı olmamıştır. TOKİ’lerde tip
projelerin uygulanması
ile Denizli’de çalışan
mimar ve mühendislere
Yüksel: Ahilik, standart
uygulamalarını ve
tüketici haklarını
yüzyıllar önce başlatmıştır
Denizli Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Mehmet Yüksel, Ahilik
ve Kültür Haftası ile Esnaf Bayramı münasebetiyle açıklama yaptı.
Kayseri, Kırşehir, Konya, Tokat ve Kütahya gibi Denizli’nin de Ahilik konusunda önemli birikimleri olduğunu, önemli kazanımları olduğunu söyleyen
Milletvekili Mehmet Yüksel, “Ahi Evran vefatından önce 1300'lü yıllarda Konya'dan sonra Denizli'ye gelir ve Denizli'de Ahi Sinan debbağ yani dericiyi, Ahi
Duman demirci ustasını Ahilik teşkilatı konusunda yetiştirir ve Denizli'den Ahilik teşkilatını kurduktan sonra ayrılır ve Denizli şu anda Ahi Sinan ve Ahi
Duman iki hocasıyla Ahilik Haftası'nı bugüne kadar kutlayarak
gelmiştir.” dedi.
Dokumacılık, demircilik,
bakırcılık, keçecilik, nalbantçılık
gibi o günden bugüne kadar
gelen ürünlerden, mesleklerden birinin debbağlık olduğunu
söyleyen Milletvekili Yüksel,
“Artık şu anda Denizli'de dericilik yapan, debbağlık yapan 2530 civarında dericimiz kalmıştır.
Bunlar da şu anda yine Türkiye'de tektirler, yaptıkları üretim
sebebiyle tektirler. Onlar sadece ayakkabı, kösele derisi
üretmektedirler ve şu anda, bu
anlamda, ayakkabı, kösele, deri üretiminde Türkiye'nin yüzde 70-80 ihtiyacını
bu bahsettiğim 25-30 tane esnafımız karşılamaktadır. Dolayısıyla, bu mesleğin devamı bizim için çok önemlidir. Bu anlamda, Denizli'de Deri Organize
Sanayi kurulmuştur ve dericilerimiz yıl sonuna kadar bu Deri Organize Sanayisine taşınacaklardır ama onların içinde bulundukları ekonomik şartlar sebebiyle taşınma noktasında da Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızdan KOSGEB
vasıtasıyla hibe destekler beklenmektedir.” diye konuştu. Biz, Denizli'mizde
yine Ahilik konusunda yıllar önce bir caddeye, Ahi Sinan Caddesi ismini verdik. Denizli Ticaret Odası tarafından yaptırılan okula ‘Ahi Sinan İlköğretim
Okulu’ adını vererek, ilköğretime giden öğrencilerimizin daha o yaştan itibaren
Ahiliğin ne olduğunu bilmeleri amacıyla okulumuza bu ismi verdik. Daha sonra
yine iş hanlarımıza ‘Ahi Sinan’ isimleri verildi. Ahiliğin yaşatılması, konusunda
halen büyük gayretler sarf edilmektedir.”
Aslında hem tüketici haklarının hem de standart uygulamalarını yüzyıllar
önce Ahilik teşkilatı ile varolmaya başladığını dile getiren Yüksel, “Bizim değerlerimize sahip çıkıp, elbirliğiyle, iktidarıyla muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle, bizi biz yapan bu değerlerin ne olduğunu anlayıp mutlaka gelecek
nesillerimize aktarılması gerekmektedir. Bu anlamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığımıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, illerde yapılan etkinliklerin daha
canlı, daha görkemli olması noktasında önemli görevler düşmektedir.” deklinde konuştu.
Yüksel, tüketici haklarıyla ve standartlarla ilgili olarak ilk kanunun, 1502
yılında II. Bayezid zamanında çıkan yasada yer aldığını, bu kanunun bazı
maddelerinin şunlar olduğunu şöyledi: “Ve mahkeme kararıyla yiyecek ve içecek ve giyecek ve hubûbât ki; çarşıda ve pazarda vardır, gözedilüb her meslek
sahibi teftiş oluna. Eğer terazide ve kilede ve arşunda eksük bulunursa, muhtesib (belediye başkanı) haklarından gele. Ekmekçiler, standart olarak alınan
ekmeği narh üzerine pâk eyleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Ekmek içinde kara
bulunursa ve çiğ olursa, tabanına let oluna; eksük olursa tahta külâh uralar
veyahud para ile cezalandırıla.”
Ayrıca yine, karaborsayı önlemek anlamında o dönemde çıkan yasada
şunlar denilmektedir:
“Ve her ekmekçinin elinde iki aylık, en az bir aylık un buluna. Tâ ki, aniden
bazara un gelmeyüb Müslümanlara darlık göstermeyeler. Eğer muhâlefet
edecek olurlarsa, cezalandırıla. Eyle olıcak ekmek gâyet eyü ve arı olmak
gerekdir.”
de hiçbir iş imkanı sağlamamıştır.
Günümüzde şu veya bu şekilde 2008-2009
yıllarına göre nispeten bir hareketlenme gözükse de inşaat sektörü hiçbir zaman eski ivmesini yakalayamamıştır.
Son günlerde konut talebi, daha çok şehir
merkezinde küçük metrekareli veya daha ucuz
konutlara olmaktadır.
Tabiî ki inşaat sektörü denildiğinde sadece
konut akla gelmemeli, fakat görünen o ki Denizli’de belediye yatırımları dışından farklı yatırım dalları pek yoktur. Eskiden sanayi yatırımı
epey hızlı iken bugünlerde onun da konut sektöründen daha iyi olduğunu söyleyemeyiz.
Çünkü başta söylediğimiz gibi arz-talep dengesi
ne kadar farklı yatırım dalları gelişir, halkın ekonomik seviyesi yükselir, nüfus artarsa o ölçüde
inşaat sektörünün canlanmasının lehine olur.”
TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ
2010 YILI FUAR TAKVİMİ
DTO HABER
DENİZLİ TİCARET ODASI
KASIM 2010 ●
55
K Belgesi sahipleri dikkat!
Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereğince K Yetki Belgesi sahiplerinin;
Yetki belgesi alındıktan sonra taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarının kazaya
uğraması, yanması, müsadere edilmesi, hurdaya ayrılması veya başka bir
mücbir sebepten dolayı iş göremez duruma gelmesi halinde, bu durumu
değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 60 gün içinde bildirmeleri,
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’deki asgari kapasitenin altına düşülmesi
halinde ise; kapasite altına düşüldüğü tarihten itibaren, 90 gün içinde
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde ilgili mevzuatın gerektirdiği iş ve işlemleri sonuçlandırarak
yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt ettirmeleri gerekiyor.
Ayrıca K Yetki Belgesi sahiplerinin, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde
öngörülen asgari kapasitenin altına düşecek şekilde taşıt satışı yapmaları halinde bu hususu satış tarihinden itibaren 30 gün
içinde bildirmeleri ve 60 gün içinde de Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde
ilgili mevzuatın gerektirdiği her türlü iş ve işlemleri sonuçlandırarak yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt
ettirmeleri gerekiyor.
Süresi içinde bildirimde bulunması gerektiği halde bildirimde bulunmayarak asgari kapasiteyi aynı bentte öngörülen 60 günlük
süre içinde sağlamadığı tespit edilen yetki belgesi sahipleri için geçici durdurma işlemi tesis olunmadan yetki belgeleri Ulaştırma
Bakanlığı tarafından doğrudan iptal edilecek.
Belgesi sahiplerinin mevzuatın gerektirdiği işlemleri bildirim süreleri içinde sonuçlandırması mağdur olmamaları açısından
önem arz ediyor.
Bilindiği üzere K3 yetki belgesi sahipleri ile tüzel kişiliği haiz K1 yetki belgesi sahiplerinin, en az birer adet orta düzey yönetici
türü mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaları veya bu nitelikleri haiz kişi veya kişileri istihdam etmeleri şarttır. Yetki belgesi sahipleri ilk yetki belgesi aldıkları tarihten itibaren 6 ay içinde, mesleki yeterlilik ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek ve
faaliyetleri süresince muhafaza etmekle yükümlüdürler. Üst ve orta düzey mesleki yeterlilik belgelerinin düzenlenmesi işlemlerinin
sonuçlandırılamaması nedeniyle Ulaştırma Bakanlığı tarafından ilgili yükümlülük 30/06/2010 tarihine kadar uzatılmıştı.
Yükümlülüğün yürürlüğe girmesi sebebiyle ilgili belge sahiplerinde mesleki
yeterlilik belgesi şartı aranıyor.
Yeterlilk belgeleriyle ilgili ayrıntılı bilgi için Gazi Üniversitesi’nin
ubgup.gazi.edu.tr adresine başvurulabilir.
Diyarbakır’da Orta Doğu’nun kapıları aralanacak
KGF, artık DTO
binasında
Ziraat Bankası Denizli Şubesi’nin zemin katında faaliyet
gösteren Kredi Garanti Fonu
(KGF) Denizli Şubesi, bundan
böyle Denizli Ticaret Odası
(DTO) hizmet binasının 4. katında hizmet verecek.
Teminatı yetersiz kalan, her
türlü ticari faaliyet içerisindeki
Küçük ve Orta Boy İşletmelerin
(KOBİ), krediye erişiminde teminat sağlayan KGF, hizmet kalitesini arttırmak için DTO’ya
taşınıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet
Özer, KGF’nin bilinirliğini arttırmak ve KOBİ’lerin işlemlerinin
hızlı bir şekilde yapılması amacıyla hizmet binasına KGF’yi
dahil ettiklerini belirterek,
“KGF, KOBİ’ler için sağladığı ke-
faletle işletmelere destek vermekte, yatırımların ve işletmelerin finansmanında banka
kredisi kullanmalarını mümkün hale getirmektedir. KGF,
KOBİ’lere verdiği kefalet ve üstlendiği risk ile bu işletmelerin
daha çok banka kredisi kullanabilmelerini
sağlamakta,
uzun vadeli ve uygun maliyetli
kredilerden küçük işletmelerimizin de yararlanmasını mümkün hale getirmektedir. Bu sayede girişimcilik teşvik edilmekte, KOBİ'ler lehine ek bir
kredilendirme oluşturularak
ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağlanmaktadır.
Biz de KGF’nin hizmet kalitesini daha da arttırmak amacıyla KGF Şubesi’ni Odamız
hizmet binasına taşıyoruz.”
dedi.
Denizli Ticaret Odası’nın anlaşma sağladığı Tüm Fuarcılık
Yapım A.Ş (TÜYAP) tarafından Diyarbakır’da 2-7 Kasım 2010 tarihlerinde Diyarbakır Ticaret Fuarı
2010 düzenlenecek. TÜYAP Diyarbakır Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuarda, Denizli Ticaret
Odası üyelerine, yüzde 15 stant
indirimi uygulanacak.
7- 10 Ekim 2010
tarihleri
arasında
Belediye 2010 ve İnşaat 2010 fuarlarına
ev sahipliği yapan Diyarbakır’da, önemli bir
fuar daha düzenlenecek. Diyarbakır
Ticaret Fuarı 2010
Fuarı ile ticarete canlılık kazandırma, bölgenin
ticari
ve
sosyo -ekonomik
potansiyeline katkıda
bulunma, bayilik ve
distribütörlük
olanaklarına zemin
hazırlanması
amaçlanıyor.
Orta
Doğu’nun
fuar
merkezi olmayı hedefleyen Diyarbakır’da,
firmaların, potansiyel
müşterilerle bir araya
gelerek doğrudan bağlantı kurmaları, yerli-yabancı ortaklarla
işbirliği yapılmasına olanak
sağlayacak sıcak temaslarda bulunması amaçlanıyor. Kuzey
Irak’a da açılacak kapı konumundaki Diyarbakır Ticaret Fuarı,
alternatif pazar oluşturmada
Denizli için ayrı bir önem taşıyor.
66
DTO HABER
● KASIM 2010
DENİZLİ TİCARET ODASI
TEKNOLOJİ VE TİCARİ İŞBİRLİĞİ DUYURULARI
TİCARİ İŞBİRLİKLERİ
1. 20101014011 - Masaj Masaları ve
Sauna Masaj masaları, saunalar ve SPA ekipmanları
tasarlayıp üreten ve aynı zamanda SPA merkezi olarak da çalışan Litvanyalı bir firma yeni
patent aldıkları buluşları, üzeri kehribardan,
yapısında kızılötesi ışınlar bulunduran masaj
masası ve fizik tedavi için tasarlanmış sauna
için Türk distribütörler aramaktadır. Firma ayrıca ortaklık kurabileceği partnerler aramaktadır.
2. 20101008030 - İnternet Yardımları ve
Bilgi Teknolojileri Araçları
Berlin' de bulunan bir Alman firma zor durumdaki gençlere yardımcı olabilecek online bir
araç geliştirdiler. Gençlere uzmanlardan ve
onlara yardımcı olabilecek diğer derneklerden
sağlanacak bilgi desteği ve yardım verebilecek bir mail hizmeti öneriyorlar. Avrupa ve Türkiye'de fikir alışverişi yapabilmek adına
(ortaklık) benzer bir proje arıyorlar. Firma ayrıca bu şekilde hizmet verebilecek diğer Bilgi
teknolojileri araçları hakkında da bilgi edinmek
istiyor.
3. 20101007034 - Bilgi İşlem ve
Tüketici Elektroniği Bir İskoç KOBİ tek kaynaktan ürün geliştirme,
küresel kaynak ve proje yönetimi konularında
firmalara Bilgi İşlem ve tüketici elektroniği sektöründe hizmet vermeyi önermektedir. Tasarım, geliştirme, test etme, kalitelendirme ve
pazar bazında yeni ürün geliştirme konularında yardım talep eden profesyonel firmalara
taşeronluk hizmeti öneriyorlar.
4. 20101006049 - Şarap ve Meze İthalatçısı
Şarap ve meze ( meyve suları, pişirme yağları, kekler, pastalar ve sirke) ithal eden bir İrlandalı firma yeni tedarikçiler aramaktadır.
Firma İrlanda ve Kuzey İrlanda'daki (Birleşik
Krallık) müşterilerine servis dağıtım hizmeti
önermektedir.
5. 20101006034 - Et Üreticisi
1989'da kurulan bir Sırp firması et üretimi ve
işlemesi üzerinde çalışmaktadır. Bu firma bazı
Avrupa ülkelerinde ürünlerini satabilecek ve
ham madde konusunda potansiyel tedarikçileri olabilecek firmalar aramaktadırlar.
6. 20101005006 – Alüminyum ve
Zirkonyum
Bir Alman firması yüksek kalitede (%99,99)
alüminyum (Al2O3) ve zirkonyum (ZrO2)
araştırma, geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmıştır. Firma Çin'in en büyük alüminyum ve
zirkonyum üretici firmasının Avrupa Satış Ofisi'dir. Firma ürünleri için ticari aracılar aramakta ve firmanın bir kısmını / tamamını
satmayı ya da ortaklık kurmayı önermektedir.
7. 20101001040 – Yüksek Kalite, EL Yapımı Lüks Perde Aksesuarları Üretimi
Sipariş üzerine yüksek kalite, el yapımı lüks
perde aksesuarları (korniş vb) üreten bir İngiliz
firması Uluslar arası pazarlardaki iç mimarlara
ürünleri dağıtacak Türk ticari aracılar aramaktadır. Firma uzun yıllar Uluslar arası otel,
kamu binaları, saraylar, köşkler vs yapımlarında iç mimarlara yardımcı olmuştur.
8. 20101005052 – Endüstriyel
Metal Sektörü
45 yıldan uzun bir süredir endüstriyel metal
sektöründe hizmet veren bir İspanyol firma taşeronluk hizmeti aramaktadır. Havacılık mühendisliği, tarım, tıbbiye, enerji, deniz
konularında üretim, kaynak, montaj üzerine
uzmanlaşmıştır. Firma ortak girişim/yatırım,
birleşme ya da karşılıklı üretim yapabileceği
Türk firmalar aramaktadır.
9. 20101005032 – Tahta Pencere Üretimi
Slovak bir firma tahta pencereler üretmektedir.
Doğrama, marangozluk endüstrisini farklı boyutlarında kullanmak üzere tek parça tahta
bloklar üretmektedir. Firma distribütör aramakta, aynı zamanda taşeronluk işi yapacak
Türk firmalar aramaktadır.
10. 20101005031- Yüksek Kalitede PVC
Duvar Panelleri Üretimi
Açık ve kapalı alanlarda kullanılmak üzere
yüksek kalitede PVC duvar panelleri üreten bir
Rumen firma uzun süre çalışmak üzere Türk
ortak ve distribütörler aramaktadır.
11. 20101001028 – ISO Standartlarının
Uygulanması ve Yazılım Geliştirme
Sırp firması, işletme ve yönetim danışmanlıkları aktiviteleri, yazılım geliştirme ve uygulama
alanlarında çalışmaktadır. Firma sektöründe
ISO standartlarının uygulanması ve yazılım
üretilmesinde yardımcı olabilecek ortaklar,
acenteler ve distribütörler aramaktadır.
12. 20101001027 – Hidro Mühendislik ve
Tekstil Ürünlerinin Eskitilmesi ve
Yıkanması
Tekstil kimyasalları ile uğraşan bir Sırp firması
franchise vermek üzere ortaklar ve ticari aracılar aramaktadır. Firma hidro mühendislik,
tekstil ürünlerinin eskitme ve yıkama evrelerinde faaliyet göstermektedir. Aynı zamanda
müşterilerine hidro-sistemlerinin bakımı ve danışmanlık konusunda da hizmet vermektedirler.
13. 20101001025 – Bay ve Bayan
Kıyafetlerinin Üretimi
Bu Sırp firması bay ve bayan kıyafetleri üretmektedir. Firmanın tamamı ya da bir kısmı (
yapılacak ortaklık anlaşmasına göre şekillenecektir) satılmak istenmektedir. Ayrıca firma
yurtdışında bulunan potansiyel ortaklara da
dış kaynak kullanımı teklif etmektedirler.
14. 20101001011 – Sigara Üreticisi
Askeri Savunma Sistemleri, İnşaat Makineleri
ve Standart Otomotiv Endüstrisi. Avantajları:
Boş Alandan Kazanç, Görüş Netliği, Pasif Güvenlik ve Yeni İnovasyon Opsiyonu. Lisans
anlaşması ya da teknik işbirliği kapsamında
anlaşmalar aranmaktadır.
2. Sırt Ağrısını Önleyen Bir Cihaz
(Ref: 10 ES 27F3 3IBC )
İspanyol bir firma, sırt ağrısı ve ilgili diğer problemlere sebep olabilecek oturma pozisyonlarını düzeltip engellemek için dizayn edilmiş bir
cihaz geliştirmişlerdir. Lisans sözleşmesi ya
da teknolojik işbirliği kapsamında, medikal/
sağlık ve fizik tedavi sektörlerinden ortaklar
aranmaktadır.
Bir İspanyol sigara üreticisi, distribütör ortaklar
aramaktadır. Firmanın sigara yapımında kullandıkları garantili doğal ürünleri, üretim sırasındaki tam kontrol, çevreye gösterilen önem
firmayı potansiyel bir ortak yapmaktadır.
15. 20100930039 – Köpük Kesme
Makinası Üreticisi
Sektörde 25 yıldan fazla deneyimi olan bir
Fransız köpük kesme makinası (kaplama ve
geri dönüşüm makinaları) üretici firması yabancı müşterileri ile iletişim halinde kalabilmek
ve satış yapabilmek için Türk ticaret ortakları
arıyor. Üretilen makineler pek çok sektör dalında kullanılabilir.
16. 20100930045 – Taze Gıda Dağıtımı
Taze gıda dağıtımında uzmanlaşmış bir Fransız firması Avrupa'da satış yapmak isteyen
kümes hayvanı üreticileri ve balıkçılık firmaları
arıyor.
17. 20100930033 – Konaklama Hizmetleri
2006 yılında kurulmuş bir Sırp firması (Otel)
Türkiye'de kendi konaklama hizmetlerini sağlayacak turizm acenteleri veya mümessillikler
arıyor. Firma ayrıca ortak yatırım ve birleşme
ya da hisse takasını da yapmak istemektedir.
18. 20100930021 – İnovatif Fren Sistemleri
Bir İtalyan firması trenler, tramvaylar, metrolar,
otobüsler, kamyonlar vb. için inovatif organik
fren takozu ve fren balataları üretmekte ve
distribütörler aramaktadır.
19. 20100929016 – Kapı ve Pencere Sistemleri
Sırbistan'daki bir firma 1992 yılından bu yana
marangozluk sektöründe uzmanlaşmıştır.
Firma kapı ve pencere çerçeveleri üretmekte
ve aynı zamanda projeler geliştirerek müşterilerine proje danışmanlığı da yapmaktadırlar.
Firma tamamını Ya da belli oranda hissesini
satmak istemektedir..
20. 20100503039 - Meyve İşlenmesi ve Hazırlanması için Ekipman ve Makine
Sırp firması 1991 yılında, Meyve işlenmesi ve
hazırlanması için teknolojik ekipman ve makine işleri için kuruldu.
Bu firma malzeme yatırımı, üretim prosesi için
ihtiyaç duyulan malzemeler için ortak girişim
partnerleri, taşeronluk işleri ve ticari aracılar
(distribütör) ve yeni pazarlara lojistik desteği
aramaktadır.
21. 20100512023 - Elektrik Güç Projelerinin
Montajı ve İşletmeye Sunulması
Bulgar firması, güç/elektrik mühendisliği, elektrik güç projelerinin montajı ve işletmeye sunulması, ayrıca elektrik ürünlerinin, cihazlarının ve ekipmanlarının ticaretini yapmaktadır.
Firma hizmetlerini, ticari aracı ve alt yüklenici
olarak önermektedir.
22. 20100825005 – Otomotiv Diyagnostik
Ekipmanlarının Üretimi
Yunan firması, yüksek özellikli otomotiv diyagnostik ekipmanlarının üretimi ve geliştirilmesine dahil olmuştur. Firma ticari ve teknolojik
anlaşmalar yapmak istemektedir. Firma distribütör/ithalatçı aramakta ve know-how, altyüklenici servislerini önermektedir.
23. 20100421019 - Metal ve PVC
Profillerinin Üretimi
Makedon firması, farklı modellerde panjurlar,
lambri ve perde rayları (ayrıca bunların ek parçaları) için her çeşit metal ve PVC profillerin
üretimini yapmaktadır.
Bu firma ortak girişim için partner aramaktadır.
Makedon firması Yunan ortağı ile birlikte bu
konuda tecrübelidir. Firma ayrıca, Balkanlar
bölgesinden firmalar ile taşeronluk anlaşmaları ile ilgilenmektedir.
24. 20100427031 - Kazan Üretimi ve Patentli Modüler Troley Bina İskelesi Sistemi
Fransız firması, kazan imalatı yapmaktadır.
Ayrıca çelik ve alüminyumdan yapılmış patentli modüler troley bina iskelesi sistemi geliştirmiştir. Bu ürününün üretimi ve dağıtımı için
partnerler aramaktadır. Potansiyel partnerleri
ile taşeronluk ve lisans anlaşmaları da yapmak istemektedir.
TEKNOLOJİ DUYURULARI
1. Otomotiv Uygulamaları için Elektronik
Kontrollü Sürüş Teknolojisi (Ref: 10 CH
84FB 3IMN )
İsveçte bir şirket SIL 3 sertifikalı, direksiyon ve
frenleme elektronik kontrollü sürüş sistemi ve
ulaşım endüstrisinde güvenlik uygulamaları
için uzmanlık sunmaktadır. Uygulama alanları:
Belediye Araçları, Tarım Araçları, Konteynır ve
3. Toplu Taşıma Araçları için Akıllı
Mobil Dijital Radyo Terminali
(Ref: 10 BE 0213 3IU0)
Belçikalı bir firma, nakliyat şirketleri için araçlar
ve nakliyatlar arası ses ve veri iletişimine olanak sağlayan terminaller geliştirmiştir. Bu haberleşme çözümü, kurulumu kolay olup
müşteri ihtiyaçlarına göre özel uygulamalarla
tamamlanabilir. Firma, arz edilen bu çözümü
uygulamaya istekli ve/veya belirli toplu ulaşım
pazarları için yazılım geliştirme ve entegrasyonu yapabilecek ortaklar aramaktadır.
4. Nörolojik Dejeneratif Hastalıklardan,
Kanser ve AIDS'den Kaynaklanan Belirti ve
Düzensizliklerin Tedavisi İçin Bileşikler
(Ref: 10 ES 28G2 3IU9)
İspanya'da bir kamu araştırma kurumu ve üniversite, CB1 Kanabinoid reseptörlerine bağlanan, oldukça seçici ve akraba agonistler
olarak kromnopirazol türevlerini geliştirmişlerdir. Bu bileşenler; alzheimer, parkinson, çoklu
sertleşim, kanser ve AIDS gibi hastalıklardan
türeyen ağrı, nörolojik ve iştah bozuklukları
üzerinde etkilidir. Patent lisansı altında teknolojinin ticarileşmesi ve geliştirilmesi konusunda ilaç endüstrisinden ortaklar aranmaktadır.
5. Patlamaların Etkisini En Aza İndirgeyen
Bina Tasarımı (Ref: 10 IT 56Z4 3IQZ )
İtalya' nın Venice kentinde bir inşaat mühendisliği firması, yanıcı madde ve patlayıcılardan
kaynaklanabilecek patlamaların olması durumuna karşı binalar için güvenlik analizi üzerine temel yetkinlikler geliştirmiştir. Bu
yetkinlikler; patlama olması durumuna karşı
güvenlik, tepkime ve koruma stratejilerinin
analizine ihtiyaç duyan hemen hemen her tür
binayı – varolan ya da yapım aşamasındakileri – kapsamaktadır. İlan sahibi firma, bu yetkinliklerle ilgilenen kamusal ya da özel
firmalarla kurulabilecek ortak girişim veya anlaşmalar aramaktadır.
6. Led Diyot Üretimi Adına Plastik ve Metallerin Termoplastik İşlemesi için Teknoloji (Ref: 10 PL 61AJ 3IU2 )
Polonya'da aydınlatma endüstrisinde faaliyet
yürüten bir kobi, plastik ve metallerin termoplastik işlemesi için modern bir otomatik teknoloji aramaktadır. Firma, led diyod aydınlatma armatürleri üretimi için modern bir teknolojik üretim hattını genişletmeyi istemektedir.
İlan sahibi firma, üretim anlaşması ya da teknik işbirliği için endüstriyel ya da ar-ge partnerleri aramaktadır.
7. Hassas Öğütme Konusunda Uzman ve
Alüminyum Döküm Konusunda Tecrübeli
Üretici Ortaklar Aranıyor (Ref: 10 GB 46P4
3ITA )
Büyük global telekom firmalarına çiftleyici ve
bağlaştırıcı tedarik eden bir İskoç tasarım ve
üretim firması, uygun işi ve teknik ihtiyaçları
aşağıda tasvir edildiği gibi karşılayacak üretici
ortaklarla, teknik destekle içeren ticari anlaşmalar aramaktadır. Firma, maksimum 5 kg
ağırlığa kadar alüminyum dökümlerinin hassas öğütümüyle (dalga kılavuzu ve ilgili diğer
bileşenler) iyileştirilmiş verim sağlayan üretici
ortaklar aramaktadır.
8. Ortak Arayışı - Çerçeve Programı Faaliyetlerindeki (AirTrans) Kobilerin Katılımını
Arttırma, İşbirliği ve Eğitimi için Hava Taşımacılığı Kobi Ağı (Ref: 10 BG 0528 3IVE )
Bulgar bir sivil toplum kuruluşu, 7. Çerçeve
Programı proje teklifine katılmaya istekli ortaklar aramaktadır. Amaç; Avrupa Araştırma
Alanı, araştırma organizasyonları ve diğer ilgili
destek organizasyonları bünyesindeki yeni
üye devletlerden ve ortak ülkelerden havacılık
tedarik zinciri KOBi lerinin arasında bir ağ kurmaktır. Sivil toplum kuruluşları, kamu yetkili
makamları, özel şirketler, üniversiteler, araştırma merkezleri ve havacılık/danışmanlık/eğitim konularında uzmanlaşmış diğer
organizasyonlar aranmaktadır.
9. Kobiler için Araştırmalar – Hibrit Işıklandırma (Ref: 10 DK 202G 3IVY )
Danimarka'da ileri derecede ışıklandırma kapsamında bir Kobi, Avrupa binalarına yüksek
kalite ve enerji tasarruflu aydınlatma sağlamak amacıyla güneş ışığının aydınlatma armatürlerine yayılmasına olanak sağlayan
hibrit bir ışıklandırma sistemi geliştirmek istemektedir. Dolayısıyla, Danimarkalı şirket, teknoloji geliştirme ve adı geçen sistem
bileşenlerinin maliyet optimizasyonu adına
proje ortakları aramaktadır. Potansiyel ortakların fotonik, fiberoptik, ileri derecede ışıklandırma sistemleri ve ışıklandırma mimarisi gibi
alanları yürütmeleri beklenmektedir.
10. Teknik ve Teknik Olmayan Engellere Hitaben Sürdürülebilir Ulaşım Politikası Oluşumunu Arttırma (TRANSCEND)
(Ref: 10 BG 0528 3IUW )
Bulgar bir sivil toplum kuruluşu, ulaşımla ilgili
7. Çerçeve Programı proje teklifi için ortaklar
aramaktadır. Proje, ulaşım hizmetlerinden faydalananların ihtiyaçlarına hitap eden kısa, orta
ve uzun vadeli politikalara müdahalelere üzerine odaklanacaktır. Ulaşımın sürekliliğini iyileştirmek amacıyla politik müdahalelerin
gelişimi konusunda bilimsel uzmanlık, orijinal
araştırma ve danışmanlık sağlayacak üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu yetkili makamları ve ulaşım/çevre politikası konusunda
uzmanlaşmış özel şirketler aranmaktadır.
11. Hızlı Kemik Oluşumunu ve Cerrahi
İmplant Osseointegrasyonunu Arttıran
Eşsiz Titanyum Yüzey Teknolojisi (Ref: 10 GB 42O0 3ISW )
İngiliz bir şirket iyileştirilmiş kemik oluşumu ve
osseointegrasyon ürünleri arayan cerrahi implant şirketleri için eşsiz titanyum yüzey teknolojisi sunmaktadır. Şirket, ürünün mevcut
olduğu marketteki diş implantlarının çekirdek
alanı dışında bu eşsiz teknolojiye lisans izni
sunmaktadır.
12. Otomotiv Endüstrisi için Ürünler – Güvenlik, Kimlik Saptama ve İzleme Çözümleri - (Ref: 10 LV 58AD 3IOI )
Litvanya'da bir şirket, gelişmiş kablosuz teknolojiye sahip özgün araç güvenlik ürünleri
geliştirmiştir. Sistem bazı kablosuz modüllerden oluşmaktadır: kimlik saptama, güvenlik,
GPS, GSM, CAN-BUS, OBD modülü ve diğerleri. Şirket ayrıca müşterilerin talepleri doğrultusunda isteğe uyarlanmış özgün ürünler
de geliştirmektedir. Şirket, kendi marka adı altında özgün otomobil ürünleri geliştirmek için
distribütörlük ağları olan yeni şirketler aramaktadır.
13. Kontrol Sistemli Yapay Kalp - (Ref: 10
PL 63BB 3IRY )
Batı Polonya'da bir şirket kontrol sistemli
yapay kalp konsepti geliştirmiştir. Protez, sürekli ve güvenilir olup (meydana gelen küçük
tansiyon/gerilimlere karşı) aynı zamanda minyatürleştirilmiştir ve hafif bir tasarıma sahiptir.
Şirket, konsept modelinin geliştirilmesiyle ya
da patentinin satın alınımıyla ilgilenen ortaklar
aramaktadır.
14. Yeni Bir Elektroliz Yöntemiyle Atıksu
Arıtımı - (Ref: 10 LT 57AB 3IGW )
Litvanya' dan bir şirket atıksu arıtımı için,
demir içeren hidrosollara dayalı, tüm kirlilik türlerine müdahale edebilen yenilikçi bir teknoloji
geliştirmiştir. Şirket, uzun süreli işbirliği ya da
teknolojinin lisansıyla ilgilenen ortaklar aramaktadır.
15. Görme Engelliler için Teknoloji Ürünü
Eğitim Kitabı - (Ref: 10 PL 64BD 3IRA )
Polonyada bir kobi, yenilikçi bir ürün – görme
engelliler için eğitim kitabı – geliştirmiştir. Bu,
metinleri, resimleri, grafikleri ve diğer çok
yönlü şekilleri okumaya olanak sağlayan yenilikçi bir yayın teknolojisidir. Sayfalar, normal
yolla ve dışbükey şekillerin ayırt edici özellikleriyle çizilmiş olup, normal ve kör alfabesi
fontlarını, çok yönlü şekilleri ve renkleri içermektedir. Şirket, ticari işbirliği ve kitabın uzun
süreli gelişimi için ortaklar aramaktadır.
16. Termo-Elektrikli Çift Taraflı Kollektörlü
Solar Enerjinin Gelişmiş Koleksiyonu için
Komple Ürün - (Ref: 10 GR 49Q1 3IO2 )
Yunanistan'da yaşayan bir girişimci; yeni, çift
taraflı, termo-elektrikli; uzun, alçak, tek borulu,
parça değişimi mümkün solar panellerden oluşan, çift fonksiyonel taraflı solar kollektör geliştirmiştir. Bu ürün, kış boyunca sıcak su
üretmekle kalmayıp, ayrıca yaz aylarında
elektrik de üretebilmektedir. Termodinamik ya
da fotovoltaik enerjiye, mevsimine göre, dönüşümlü olarak özel bir yer ayrılabilir. Ürünü
bulan kişi, lisans anlaşması ve ortak yatırımlar
aramaktadır.
17. LED Teknolojili Solar Sokak Lambaları
(Ref: 10 DE 0855 3IP6 )
LED Teknolojili ve Solar Sokak Lambaları üreticisi bir Alman firması; sokak, park, park yeri
ve kaldırımların aydınlatılması için dizayn edilmiş aydınlatma ürünleri geliştirmişlerdir.
Sistem; güneş pili modülü, lamba başlığı, batarya, kontrol aygıtı ve montaj parçaları gibi bileşenlerin en yenilerinden oluşmakta ve
mükemmel aydınlatma, daha az bakım ve
uzun kullanım süresini garanti altına almaktadır. Şirket, test ve yükleme ile ilgili teknik destek ve işbirliği dahilinde ticari anlaşmalar
aramaktadır.
18. Doğum Yapma Süreci Boyunca İneklere Yardımcı Olan Bir Araç (Ref: 10 GB
41n8 3IPV )
Doğu İngiltereli bir mucit, 50 yılı aşkın çiftlik
hayvanı veterinerliği tecrübesiyle, doğum
yapma sürecinde ineklere yardımcı olması
amacıyla, farmokolojik olmayan ağrıları gideren bir cihaz geliştirmiştir. Bu, ineğin yavrusunu yalnız başına doğurmasına olanak
sağlamaktadır. Ürün, veteriner olmayan bir
uzman tarafından kullanılabilir. Keşif sahibi, cihazı üretmek ve sonrasında ticarileştirmek
adına üreticiler aramaktadır.
19. Su Baskınlarını Tahmin eden, Bir Alandaki Tehlikeyi Haritalayan ve Görüntüleyen
Teknoloji (Ref: 10 HU 50S2 3IIQ )
Bir Macar Araştırmacı Grup sunduğu hizmet
için ortaklar aramaktadır. Teknoloji, mevcut
tehlikeleri ve bir alandaki sel baskınlarını, görüntüsünü ve tahminini saatlerle haritalayabilmektedir. Grup, teknik, üretim, ticari ya da
finansal anlaşma şeklinde organizasyonlara
doğal felaket önlemleri, meteorolojik tahmin,
sigorta ya da kuruluşta uzmanlık sağlamaktadır.
20. UHV Durumlarında Nanoparçacıklarla
fonksiyonelize edilmiş AFM Modelleri
(Ref: 10 ES 28G2 3IM9 )
İspanyol bir kamusal araştırma organizasyonu, iyon demeti kaynağı ile yüzeye nano
parçacıklar ekleyerek çalışan bir atomsal kuvvet mikroskop modeli geliştirmişlerdir. Bu yönçözünürlüğünü
tem
mikroskobun
iyileştirmekte,görünüm oranını iyi bir şekilde
arttırmaktadır. Patent lisansıyla ilgilenen ortaklar aranmaktadır.
21. Yüzde Yüz Geri Dönüşümlü Platik
Bahçe Izgarası (Ref: 10 IT 55W9 3IFU )
Termal akustik ve su geçirmezlik yalıtımında
uzmanlaşmış İtalyan bir kobi, bahçe ızgarası
için yenilikçi bir çözüm geliştirmiştir. MODÌ
bahçe parmaklık HDPE geridönüşümlü ultraviyole dirençli modüler bir sistemden yapılmıştır. Ürün yeni ve mevcut çimenlik, kumlu
alanlarda kullanılabilir ve çakıllı yüzeyler yaratır. Şirket, yeni endüstriyel uygulamalar ve
teknik yardım dahilinde ticari anlaşmalar geliştirmek amacıyla ortaklar aramaktadır.
22. Havacılık Endüstrisinde Lazerle
Delme Teknoloji Arayışı
(Ref: 10 PL 64BK 3IPY )
Polonya'da bir firma lazerle delme teknolojisi
arayışındadır. Havacılık ve otomotiv sektöründe yüksek kalite standartlarında üretim
yapmaktadır. Aranan teknoloji, motor parçalarındaki küçük deliklerin ve diğer özel tasarın
parçalarda bulunan deliklerin delinmesinde
kullanılacaktır. Aranılan bu teknolojinin tamamen geliştirilmiş olması ve kullanılıyor olması
gerekmektedir. Bu konuda faaliyet göstermek
isteyen firmalarla teknoloji transferi konusunda işbirliği yapmak istemektedir.
23. Dişli Grubu, Şanzıman, Aks Grubu
Gibi Metal Metal Sürtünmelerinin Olduğu
Yerlerde Kullanılacak, Bakım, Koruma ve
Yağlama Özelliği Arttıran Yağ Katkı
Maddesi (Ref: 10 PL 63AU 3ICU )
Polonya firması, yağlayıcı malzemeler üzerine
inovatif ürünlerin geliştirilmesi üzerine faaliyet
vermektedir. Bu konuda yaptıkları çalışmalar
sonucunda, özellikle metal-metal sürtünmesinin olduğu ekipmanların( Özel dişli grupları,
Şanzıman, Aks ve Difransiyel ekipmanları vb.)
bakım ve kullanım sürelerinin uzatılması amacıyla koruma ve yağlama özelliği gösteren
yeni bir yağlayıcı geliştirmiştir. Bu konuda hizmet vermek isteyen firmalarla teknoloji transferi konusunda işbirliği yapmak istemekte ve
yeni oluşturulacak pazarlarda faaliyet göstermek istemtedir.
24. Pet Şişelerin Geri Döşümünde
Kullanılacak Depolimerizasyon İşlemi
(Ref: 10 CZ 0744 3HJQ)
Çek Araştırma ve geliştirme enstitüsü microdalga enerji kullanarak düşük enerji maliyetleriyle pet şişelerin depolimerizasyonunu gerçekleştiren yeni bir teknoloji geliştirmiştir. Gerçekleştirilen bu işlemdeki prosesler şunlardır,
- depolimerizasyon,
- ayrıştırma,
- saflaştırma,
- kurutma konularında faaliyet göstermek ve
bu teknolojiyi transfer etmek isteyen firmalar
aranmaktadır.
25. Soğutma Sistemlerinde Elektromagnetik Alan Soğutma Teknolojisi
(Ref: 10 FR 38m7 3GSZ )
Fransız firma, elektromagnetik alan soğutma
tekniğini kullanarak inovatif ve portatif soğutma sistemi geliştirmeyi başarmıştır. Sistem içine yerleştirilen dondurulmuş buz
kartuşları sayesinde; içecek, aşı tıbbi malzeme vb gibi elemanların belirli sıcaklıklarda
saklanmasını sağlamaktadır. Bu teknojiyi
transfer etmek isteyen firmalarla lisans anlaşması yapılması söz konusudur.
26. Bina Yalıtımında Nano-Boya Teknolojisi
Arayışı (Ref: 10 CZ 0744 3IOB )
Çek firma, bina yalıtım (iç ve dış cephe) sistemlerinde kullanmak üzere nano boya veya
nano kaplama teknolojisi arayışındadır. Bu
teknoloji yalıtım sistemlerinde halen kullanılmakta olan polisitrine panellerin yerine kullanılması düşünülmektedir. Ticari işbirlikleri,
teknik asistanlık, üretim ve tedarik konularında
ortaklıkların kurulması ve oluşturulacak pazarlara etkin bir şekilde girilmesi öngörülmektedir.
İletişim için
241 17 37
veya
[email protected]
Not: İletişimde sizlere daha
iyi hizmet verebilmesi için
lütfen ilgilendiğiniz alanın
“REF” numaralarını
belirtiniz.
DTO HABER
DENİZLİTİCARETODASI
KASIM2010●
Denizli'nin jeotermal potansiyeli
77
DTO'da masaya yatırıldı
Denizli Verimliliği Artırma Projesi
kapsamında; yenilenebilir, sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarının
önemine dikkat çekmek ve bölgesel
potansiyelden daha iyi yararlanabilme olanaklarını konunun yetkilileriyle ve uzmanlarıyla tartışmak
amacıyla Denizli Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda, “Denizli’de Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Verimli
Kullanım Olanakları” paneli gerçekleştirildi.
Panele Denizli Valisi Yavuz Erkmen, MPM Yönetim Kurulu Üyesi ve
Genel Sekreteri Kerim Ünal, Denizli
Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet Gökçe, Denizli Ticaret Odası Başkan Vekili Hüseyin Memişoğlu,
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat
Keçeci ve diğer kamu görevlileri katıldı.
Açılışta, ev sahibi Denizli Ticaret
Odası Başkan Vekili Hüseyin Memişoğlu söz aldı. Memişoğlu konuşmasında, “Enerjinin sanayi için önemi
hepimizce malum. Biliyorsunuz sanayinin gelişebilmesi ve üretebilmemiz için önce enerjiye ihtiyaç var.
Ülkemizin hidroelektrik, termik, rüzgar, nükleer gibi birçok alternatif
enerji kaynakları var. Bütün bunların
yanında jeotermal enerji en temiz,
yenilenebilir türden bir enerji kaynağımız. Dünyada yedinci Avrupa’da
da birinci sıradayız, bunların biline-
DTO’dan Verimlilik
Eğitim Seminerleri
Denizli Verimliliği Artırma Projesi kapsamında Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) uzmanları Denizli Ticaret Odası’nda çeşitli
konularda eğitim verdi. Eğitimlerden notlar kısaca şöyle:
rek ilimize kazandırılması lazım. Bu
doğal kaynaklarınızı sadece enerji
üretiminde değerlendirmekle kalmayıp, seracılıkta veya turizmde de değerlendirebiliriz. O nedenle ben bu
panelin Denizli için önemli olduğunu
yeni olanaklar açabileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
MPM Genel Sekreteri ve Yönetim
Kurulu Üyesi Kerim Ünal da, Türkiye’nin enerjide hovardalık yaptığını
söyleyerek, “Çocukluğumuzdan beri
‘su akar biz bakardık’. Bu yok bundan böyle su akacak biz yapacağız,
başka şansımız yok. Jeotermal boşa
akmayacak, rüzgar hiçbir zaman
boşa esmeyecek.” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından
panele geçildi. Panelin başkanlığını
Denizli Belediye Başkan Vekili
Osman Zolan yaptı. Zolan, jeotermalin 30 yıldır bilimsel olmayan yollardan kullanıldığını, enerji için
dünyada savaşların bile gerçekleştiğini, kaynaklarımızı verimli kullanarak dışarıdan getirdiğimiz enerjinin
maliyetlerini azaltabileceğimizi belirtti.
Panelistler, MTA Genel Müdür
Yardımcısı Hayrullah Dağıstan, Kırşehir Belediye Başkanı ve Türkiye
Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği
Başkanı Yaşar Bahçeci, Denizli İl
Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Edip Yılmazlı ve Pamukkale Üniversitesi Enerji Araştırma ve
Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr.
Harun Kemal Öztürk, jeotermal
enerji hakkında detaylı bilgiler aktardı. Yapılan konuşmalar sonrasında panelistlere, protokol üyeleri
tarafından teşekkür belgeleri verildi.
Rekabet değişime uğramıştır
21 Eylül 2010 tarihinde MPM Uzmanı Hakan Bal ve Serkan Ulu
“Rekabet Stratejileri” konulu MPM eğitim semineri düzenlendi. Kamu
ve özel sektör çalışanlarının katıldığı eğitimde ilk olarak, Rekabet Kavramı ve Yaklaşımlarını, Rekabetin tarihsel gelişimi anlatan Uzman Eğitmen Hakan Bal “Rekabet, müşterilerin, işletmenin mal ve hizmetlerini
alternatifleri karşısında tercih etmelerini sürdürülebilir biçimde sağlama
yeteneğidir. Rekabet 1960’lı yıllarda üretim odaklı, 1970’li yıllarda fiyat
odaklı, 1980’li yıllarda kalite odaklı, 1990’lı yıllarda hız ve esnekliğe
dayalı, 2000 ve günümüz için ise yenilik ve yaratıcılığa dayalı olarak
değişime uğramıştır.” diye konuştu.
KOBİ’lere, KOBİ’lerde rekabet gücünü etkileyen unsurlara, KOBİ’lerin küresel rekabet koşullarında izlemesi gereken stratejilere, rekabet
gücü ölçümü konularına değinen Bal, KOBİ’lerin istihdama, esnek üretime, büyük sanayiyi tamamlamaya, kalifiye eleman yetiştirmeye, bölgeler arası dengeli gelişmeye, sağlıklı kentleşmeye, tam rekabete ve
dengeli gelir dağılımına katkı sağlaması gibi sosyo-ekonomik alanda
birçok faydası bulunduğunu söyledi.
Uzman eğitmen Serkan Ulu ise yenilik, teknoloji ve Ar-Ge kavramlarına değinerek KOBİ’lerde Ar-Ge yönetimi, Ar-Ge yönetimi ile ilgili uygulanması gereken prensipleri, Ar-Ge performansının ölçülmesi ve
izlenmesinde kullanılan yöntemleri ele aldı.
Yönetim Sistemlerinin EntegrasyonuOrganizasyonel Kültür İlişkisi anlatıldı
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
Girişimcilik için özgürlük şart
Baştarafı 1. Sayfada
Birbirimizi ötekileştirmeyelim
72 milyonunun birbirine sarılması gerektiğine de vurgu yapan
TOBB Başkanı, “Birbirimizi tartışmalardan dolayı öteki diye görüyoruz. Öyle gördükçe birbirimizden
uzaklaşıyoruz. Uzaklaştıkça da hep
beraber kaybediyoruz. Bir araya gelebilirsek rahmet ve bereketi buluruz. Empati yapmayı öğrenmelisiniz. Birbirimizi sağcı- solcu, başı
açık-kapalı, Türk-Kürt, alevi-sünni
diye dışlama lüksümüz yok. Bu
bizim zenginliğimiz. Biz 72 milyon
birbirimize sarılmalıyız.” diye konuştu.
Üniversitelerdeki kılık kıyafet
tartışmaları
Üniversitelerdeki kılık kıyafet
tartışmalarına da değinen Hisarcıklıoğlu, “Biz halen kılık kıyafet nasıl
olacak diye tartışıyoruz. Dünya neyi
konuşuyor? Nasıl zengin oluruzu
konuşuyor. Önümüzdeki dönem
insan nüfusu artıyor, gıda güvenliği,
açlık ne olacak diye bunları konuşuyor. Enerji güvenliğini konuşuyor.
İnsanlara nasıl iş vereceğini konuşuyor. Döviz kuru savaşlarını konuşuyor.
Bizim
gündemimizde
bunların hiçbiri yok. Biz üniversitelerimizde kılık kıyafet ne olacak
bunu konuşuyoruz. Enerjimizi o
kadar lüzumsuz işlere veriyoruz ki,
bizim doğru şeyleri tartışmamız
lazım. Başörtüsü konusuna tıkanıp
kalmamamız lazım. Dünyanın en
büyük 17. ekonomisiyiz. 2023 için
hedef koymuşuz kendimize ilk 10
ekonomi arasına girmek için. Şahsen bu konu benim vicdanımı sızlatmıştır. Aslında bu konu bireysel
özgürlük çerçevesinde çözülebilir.
Türkiye’deki bütün siyasi partiler,
bütün sivil toplum önderleri bir mutabakat oluşturmuş. Diyorlar ki; başörtüsü ile üniversiteye girmek
serbest olsun. Üniversite düzeyine
gelmiş birisinin başörtüsü diye eğitim hakkının elinden alınmasını kesinlikle kabullenemem.” diye
konuştu.
“Eğitim sistemimizdeki tüm yasakları kaldırmalıyız”
Öğrencilerin başlarını nasıl örttüklerine değil, başlarının içini nasıl
doldurduklarına bakmak gerektiğinin altını çizen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi YÖK de kararını verdi.
Bu üniversitede herkes özgürce başı
açık, kapalı girebilir. Başını örten de
örtmeyende bu sıralarda hakları
olan eğitimi alacaktır. Başı kapalı bir
arkadaşımızın, başının açılmasına
ne kadar karşıysam; başı açık bir
kardeşimizin de başının kapatmaya
zorlanmasına o kadar karşıyım. İkisine de karşıyım. Herkes özgür olacak.”
DTO yönetim kurulu üyeleri, İsviçreli Polis Müdürü ile biraraya geldi
İsviçre’nin Zollikon Polis Müdürü
Rolf Bucherger ve Zollikon Belediyesi’nde tekniker olarak çalışan Denizlili
gurbetçi Ercan Çetintaş, Polisevi’nde düzenlenen yemekte, Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel, Denizli Ticaret Odası
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
İmran Eraslan, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeleri Murat Çetintaş ile
Ramazan Çelikkol ve Genel Sekreter Ali
Rıza Tekin ile biraraya geldi.
Valilik tarafından Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan “Denizli” dergisinde Denizli’nin fotoğraflarını görerek
hayran kalan Zollikon Polis Müdürü
Rolf Bucherger, Denizli’ye geldi. Üç gün
boyunca Denizli’nin tarihi, turistik ve
kültürel yerlerini ziyaret eden Bucherger, meslektaşları ile de bilgi alışverişinde bulundu. Geziler sonrası akşam
yemeğinde DTO yönetim kurulu üyeleri
ile birlikte Polisevi’nde yemekte buluşan
Bucherger, Denizli’nin fotoğraflarda görüldüğünden daha güzel olduğunu,
bunu İsviçre’de anlatacağını söyledi.
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı İmran Eraslan, Bucherger ve gurbetçi Ercan Çetintaş’a teşekkür ederek, Denizli’nin simgesi olan
horoz hediye etti. Bucherger de Eraslan’a ilini ve ülkesini tanıtan çeşitli hediyeler verdi.
28 Eylül 2010 tarihinde “Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu-Organizasyonel Kültür İlişkisi” eğitimi, MPM Uzmanı Gülcan Bayramlı tarafından verildi. Eğitimin ilk bölümünde Bayramlı, organizasyonların,
ürün veya hizmet sunumunda kaliteyi artırmak, çevreyi korumak ve
çalışma şartlarını iyileştirmek için uyguladıkları çeşitli yönetim sistem
standartları olan ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 vb. standartlarla
ilgili bilgi verdi. Entegrasyon kavramına da değinen Bayramlı, Entegre
yönetim sisteminin amacını, yararlarını, odak noktalarını ve literatürdeki entegrasyon modellerini açıkladı. Eğitimin ikinci bölümünde ise
Bayramlı, organizasyonel kültür kavramını, fonksiyonlarını ve bir organizasyonda kültürü belirleyen temel özelliklerinin üzerinde durarak
yönetim sistemlerinin entegrasyonu-organizasyonel kültür arasındaki
fonksiyonel ilişkileri ortaya koydu.
Verimlilik Ölçme ve Değerlendirme Eğitimi
5 Ekim 2010 tarihinde MPM Uzmanı Fatma Güntürkün ve MPM
Uzman Yardımcısı Dursun Balkan tarafından “Verimlilik Ölçme Ve Değerlendirme Eğitimi” verildi. Verimliliği “Bir üretim ya da hizmet sisteminin ürettiği çıktı ile bu çıktıyı yaratmak için kullanılan girdi
arasındaki ilişkidir.” şeklinde tanımlayan uzmanlar, performansın boyutları, işletmede etkinlik göstergeleri, etkinlik-verimlilik ilişkisi, karlılık-verimlilik ilişkisi, inovasyon ve verimlilik yönetimleri konularında
eğitimler verdi.
Verimlilik gelişmişlik göstergesidir
12 Ekim 2010 tarihinde MPM Uzmanı Mustafa Kemal Akgül tarafından “Verimli ve Başarılı Olmak İçin Stratejiler” konulu eğitim verildi.
Verimliliği gelişmişlik göstergesi olarak yorumlayan Akgül, verimliliği
organizasyonlarda arttırmak için analiz etme, ölçme-kıyaslama, yöntem
belirleme ve uygulama aşamalarının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade
etti. Verimlilik, Başarı ve Strateji kavramlarına değinen Akgül, eğitim
sırasında merak edilen sorulara da yanıt verdi.
8
8
DTO HABER
● KASIM2010
DENİZLİTİCARETODASI
Sığınak zorunluluğuna sınır getirildi
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, binalarda sığınak mecburiyetine bazı sınırlar getirildiğini bildirdi.
Atık yakma tesislerine
AB standardı getiriliyor
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın
Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmeliği, 6 Ekim 2010 tarih ve 27721 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik ile atıkların yakılmasının çevre üzerine olabilecek
olumsuz etkilerinin, hava, toprak,
yüzey suları ve yeraltı sularında emisyonlar sonucu oluşan kirliliğin ve insan
sağlığı için ortaya çıkabilecek risklerin
önlenmesi ve sınırlandırılması amaçlanıyor. Atıkların yakılarak bertarafı konusunda uyulması gereken standartların belirtildiği yönetmelikte, çevreye
salınan emisyonların sınır değerleri
bildiriliyor. Atıkların yakılması konusunda ilgili tesislere AB standartları
getirilen yönetmelik ile daha önce sa-
dece tehlikeli atıklar için belirlenen kurallar diğer atıklar içinde uygulanacak.
Yönetmelikle ayrıca yakma ve beraber
yakma tesislerinde, lisans verilmeden
önce ''deneme yakması'' yapılacak.
Yakma tesislerinde 3 ay, beraber
yakma tesislerinde ise 10 gün sürecek
uygulamada tesislerin emisyonları ölçülecek. Çevre ve Orman Bakanlığı
yetkililerinin de bulunacağı ölçümlerin
sonunda belirlenen standartları yakalayan tesislere lisans verilecek.
Mevcut tesislerin 2012'nin sonuna
kadar yönetmelikteki şartları yerine
getirmeleri istenirken, yönetmeliğe uymayan işletmelere 2872 Sayılı Çevre
Kanunu'na göre idari para cezası uygulanacak.
Ağır ve tehlikeli işlerde
çalışacaklara 32 saat
zorunlu eğitim verilecek
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak
işçilerin mesleki eğitimleri için 32 saat
eğitim verilecek. Eğitim başvurusu,
Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü Çıraklık
ve Yaygın Eğitim Şubesi’ne yapılacak.
31 Mayıs 2009 tarihinde yürürlüğe
giren “Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılacak İşçilerin Mesleki Eğitimlerine
Dair Tebliğ” ile ağır ve tehlikeli işlerde
çalıştırılacak işçilerin, işe alınmadan
önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları
zorunlu hale getirilmişti. 09 Mart 2010
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren tebliğ ile ise 1 Ocak
2009 tarihinden önce “Ağır ve Tehlikeli
İşler Yönetmeliği” kapsamına giren işlerde çalışmaya başlayan işçilerin, yet-
kili kurumlar tarafından verilecek en az
32 saatlik eğitim sonucu mesleki eğitim almaları gerektiği açıklanmıştı.
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak
işçilerin zorunlu mesleki eğitim diploma, sertifika veya belgelerinin bulunup bulunmadığı hususunun, 4857
sayılı Kanunu’na göre Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri tarafından denetleneceği, belge olmaması durumunda ağır para cezalarının olduğu bildirildi.
Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin eğitimleri ile ilgili Denizli’de, İl
Milli Eğitim Müdürlüğü Çıraklık ve Yaygın Eğitim Şubesi’ne başvurulması gerektiği ifade edildi.
3194 Sayılı İmar Kanununa göre düzenlenmiş bulunan İmar Yönetmeliklerine Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmelikte değişiklik yapıldı. Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı’nın söz konusu değişiklik içeren yönetmeliği,
29 Eylül 2010 tarih ve 27714 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, 3194 Sayılı İmar
Kanununa Göre Düzenlenmiş Bulunan İmar Yönetmeliklerine Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmeliğin başlığı, ''Sığınak
Yönetmeliği'' olarak değiştirildi. Ayrıca, sığınak zorunluluğu aranmayacak yapılar şu şekilde sıralandı:
■ 12 ve daha az bağımsız bölümü olan sadece konut
kullanımlı yapılarda,
■ Emsal hesabına konu alanı 1500 m2’den az konut
dışı kullanımlı yapılarda,
■ Konut kullanımlı bağımsız bölüm sayısı 12 ve daha
az olup, emsal hesabına konu alanı 1500 m2’den az olan
konutla birlikte aynı zamanda konut dışı kullanımlı yapılarda,
■ Toplam yatak sayısı 50 ve daha az olan yurt,
koğuş, misafirhane, yatakhane, bakımevi, otel, pansiyon,
hastane gibi kalıcı veya geçici konaklama yapılan tesislerde,
■ Toplam yatak sayısı 50 ve daha az olan yurt,
koğuş, misafirhane, yatakhane, bakımevi, otel, pansiyon,
hastane gibi kalıcı ve geçici konaklama tesislerinden
farklı kullanımları da içeren, emsal hesabına konu alanı
1500 m2’den az tesislerde,
■ Emsal hesabına konu alanı 3000 m2’den az olan
her türlü sanayi tesisleri, akaryakıt ve LPG istasyonu,
depo, antrepo, besihane, tavuk çiftliği, sera ve benzeri
olarak belirlenen ve başkaca bir kullanım içermeyen yapılarda,
■ Ceza infaz kurumları, tutukevleri gibi yoğun güvenlik gerektiren ve önlem alınan yapılarda, sığınak yapma
zorunluluğu aranmayacak.
■ Bir imar parselinde aynı veya farklı kullanım kararına haiz birden fazla bina bulunması durumunda, sığınak hesabı her bina için ayrı ayrı yapılacak. Bu maddeye
göre sığınak gerektirdiği tespit olunan her yapı için ayrı
ayrı sığınak yeri ayrılabileceği gibi, bu yapılar ile korunaklı bir bağlantı sağlanmak ve sığınak gerektirdiği tespit
olunan yapıların toplam ihtiyacını karşılayacak büyüklükten az olmamak kaydıyla parselde ortak bir veya birden
fazla sığınak yapılabilecek.
Uygulama imar planı kararı ile toplu yapı kapsamına
alınan ve ortak kat mülkiyeti kurulan birbirine bitişik parsellerde, ana yapılar ile korunaklı bağlantı sağlanmak
kaydıyla, sığınak gerektiren yapıların toplam ihtiyacını
karşılayacak büyüklükte tek bir serpinti sığınağı yapılabilecek. Ancak bu yapılarda, her parselde bu yönetmelik
kapsamında sığınak incelemesi yapılıp sığınak yeri tespit
ve tahsis olunmadıkça kat mülkiyeti bozulamaz, yeni
yapı ruhsatı düzenlenemez.
Bu maddedeki ölçü ve miktarların üzerinde olan
tarım, hayvancılık ve sanayi tesislerinin doğrudan üretimle ilgili yapılarında sığınak yeri aranıp aranmayacağına, bölgenin özelliği ve tesislerin ülke ve bölge
açısından stratejik önemine ilişkin olarak Milli Savunma
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının uygun görüşü alınarak il idare kurullarınca karar verecek.
EBİC-Ege’den firma ziyaretleri
EBIC-Ege’nin uluslararası iş birliklerine yönelik firma ziyaretleri
devam ediyor
Ege bölgesindeki KOBİ’ler ve iş
çevrelerine yönelik Ar-Ge çalışmaları
ve ticari işbirliklerini teşvik etmeyi
amaçlayan EBIC-EGE proje ekibi, bu
amaç doğrultusunda işletmelere ziyaretler gerçekleştiriyor.
Avrupa Birliği’nin Rekabet ve Yenilik Programı çerçevesinde, işletmelere danışmanlık, uluslararasılaştırma; yenilik ve teknoloji konularında hizmet sunan EBIC-EGE Denizli ofisi,
firma ziyaretleri
sırasında proje faaliyetleri hakkında
bilgiler verdi. Yapılan görüşmelerde
EBIC-EGE uluslar arası işbirliği fırsatları ve Avrupa Birliği (AB) destekleri konularında soruları cevaplarken, firmaların uluslar arası ticarette
kalıcı işbirlikleri oluşturabilmesi için
fikir alışverişinde bulunuldu.
Tekstil, başta olmak üzere çeşitli
sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, EBIC-EGE proje uzmanları,
inovasyonun ve AR-GE çalışmalarının önemine değindi. Üniversite-sanayi işbirliğindeki gelişmelerin ve
sorunların da ele alındığı görüşmelerde, bu ilişkilerin geliştirilmesi hususunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Olası ticari ve
teknolojik işbirlikleri konusunun
müzakere edildiği görüşmelerde,
EBIC-EGE misyonu ve faaliyetleri
hakkında bilgi verildi ve gelecekte
oluşacak işbirlikleri açısından zemin
hazırlandı. Teknolojik yatırımların
yapılabilirliği ve rekabete katkısının
konuşulduğu görüşmelerde, EBICEge’nin teknoloji transferi ve teknoloji geliştirme konusunda firmalara
sağlayabileceği imkanlar anlatıldı.
Görüşmeler sonrasında, Avrupa İşletmeler Ağı’na kaydı olmayan firmaların
ağa
kayıtları
gerçekleştirildi.
EBİC-Ege’nin son üç ayda ziyaret
gerçekleştirdiği firmalar şu şekildedir: “Küçüker Tekstil, Eke Tekstil,
Kocaer Group, Gamateks Tekstil,
Akça Şirketler Topluluğu, Atom
Kablo, Özçınar Mermer, Özgüven
Kablo, Asil Nakış, Hürsan Tekstil,
Shamrock Tekstil, Motif Tekstil, Kristal Kimya, Akürün Tekstil, Natur
Tekstil, Perçin İplik Tekstil Konfeksiyon ve Ambalaj Malzemeleri, Doğrar
Tekstil Sanayi ve Ticaret, Spinteks
Tekstil, Yesin Gıda Tarım Hayvancılık, DENKAB Denizli Kablo, Sun
Tekstil ve Konfeksiyon, Uğurlu
Baskı Boya Dokuma, Kaynak Mermer Madencilik İnşaat, OCZ Tekstil,
Filidea Tekstil, Sofıdel Kağıt Sanayi
ve Ticaret.”
EBIC-Ege’nin, misyonu çerçevesinde firma ziyaretlerine devam edeceği bildirildi.
Kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammından
sonra tecil faizinde de 7 puanlık indirime gidildi
21 Ekim 2010 tarih ve 27736 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığı’nın
Tahsilat Genel Tebliğine göre, tecil faizinde yıllık oran yüzde 19'tan yüzde 12'ye düşürüldü.
Bu şekilde aylık tecil faizi de, yüzde 1,58 yerine yüzde 1 olarak belirlendi. Tebliğ uyarınca
21 Ekim 2010 tarihinden itibaren yapılacak
müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme
alacaklarına yeni faiz oranı uygulanacak.
Daha önceki başvurular çerçevesinde tecil
edilecek amme alacaklarına da, müracaat tarihlerinden bugüne kadar geçen süre için eski
oran, bugünden itibaren de yüzde 12'lik yeni
faiz oranı işletilecek. Aynı şekilde daha önce
tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak
ödenmekte olan amme alacaklarının, bundan
sonra ödenmesi gereken taksit tutarları da
yeni tecil faizine tabi olacak.
Tebliğ ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk
spor federasyonlarına tescil edilmiş ve
Türkiye'de sportif alanda faaliyet gösteren
spor kulüplerinin 5228 sayılı Kanunun geçici
6'ıncı maddesinden yararlanmak üzere yapmış oldukları başvurulara istinaden tecil
edilen borçlarına uygulanan tecil faizi de
yeniden düzenlendi.
Buna göre, söz konusu borçlara bugünden
itibaren yıllık tecil faizinin yüzde 1/6'sı olan
yüzde 2 oranında yıllık tecil faizi işletilecek.
DTO HABER
DENİZLİTİCARETODASI
ANONİM ŞİRKETLERİN
TASFİYESİ
GENEL
OLARAK
Ta s f i y e
Türk Ticaret
Hazırlayan
Kanunu’nun
Av. Derya DUMAN ÖZKAN
206. Maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, eğer şirket
ana sözleşmesinde tasfiye ile ilgili başka bir
hüküm yoksa tasfiye için TTK’nın ilgili hükümleri
uygulanır. Hukukumuzda sözleşme serbestisi
geçerli olduğundan şirketler ana sözleşmelerinde
kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayacak
şekilde her türlü düzenlemeyi yapabilirler.
Kanunumuzda tasfiye, şirketlerin fesih ve infisahı üzerine, şirket mevcutlarının, alacaklarının
ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsil, mevcutlarının nakde tahvil edilerek kanun ve
ana sözleşme hükmüne göre dağıtılmasını temin
eden muameleler olarak tanımlanmıştır. Tasfiye
sürecinin sonunda eğer şirket mevcudundan
kalan bakiye var ise şirket ortaklarına dağıtılır ve
şirketin ticaret sicilinden kaydı silinir.
ŞİRKETİN SONA ERME HALLERİ
Anonim şirketlerin tasfiyesi Türk Ticaret Kanunu’nun 434- 451. Maddeleri arasında hüküm
altına alınmıştır.
Bir anonim şirket kendi iradesi ve şirket genel
kurulunun iradesi ile tasfiye ve fesih sürecine girebileceği gibi, Türk Ticaret kanununda belirtilen
özel bir takım nedenlerle de şirket tasfiyeye girebilir.
Anonim şirketlerin fesih veya infisah sebepleri
kanunda açıkça düzenlenmiştir:
*Şirket için belirlenen sürenin son ermesi,
*Şirket amacını gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi,
* Şirket sermayesinin üçte ikisinin kaybedilmesi,
* Anonim şirketler en az 5 ortaklı olabileceklerinden, şirket ortaklarının 5’ten aşağıya
düşmesi,
* Şirket alacaklılarının TTK’nun 436. Maddesine göre talepte bulunmaları (TTK. 436:Şirketin
alacaklıları esas sermayenin üçte ikisini kaybeden şirketin feshini dava edebilirler. Ancak,
davacının alacağına karşı muteber teminat gösterilmesi halinde fesih kararı verilmez.
* Ana sözleşmede bir fesih sebebi belirlenmişse, bunun gerçekleşmesi halinde,
* Şirketin başka bir şirketle birleşmesi,
* Şirketin iflasına karar verilmiş olması;
* Şirketin genel kurulu tarafından feshe karar
verilmiş olması.
Fesih; kanun veya sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye sahip olanlar
tarafından şirketin sona erdirilmesidir. Fesih kararı
mahkeme tarafından da verilebilir.
İnfisah; kanunda veya sözleşmede öngörülen
sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile karar alınmasına ya da işlem yapılmasına gerek olmaksızın şirketin kendiliğinden sona ermesidir.
Fesh edilme veya infisah hallerinde şirket için
tasfiye girmektedirler. Şirketlerin kayıtları ticaret
sicilinden silinip tasfiye sonuçlandırılıncaya kadar
tüzel kişilikleri devam eder.
TASFİYE SÜRECİ
Kanunun 439. maddesinde “Şirketin diğer bir
şirketle birleşmesi, bir limited şirket şekline
çevrilmesi veya bir amme hükmi şahsı
tarafından devralınması halleri hariç
olmak üzere, infisah eden şirket tasfiye
haline girer.
Tasfiye haline giren şirket, pay sahipleriyle olan münasebetlerinde dahi, tasfiye sonuna kadar ve ehliyeti, 232 nci
madde hükmü mahfuz olmak kaydiyle tasfiye gayesiyle mahdut
olarak hükmi şahsiyetini
muhafaza ve ticaret ünvanını (tasfiye halinde)
ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.” denilmektedir.
Şirketler tasfiyeye girdikten sonra amaçlarında bir
takım değişiklikler olur. Şirket
faaliyetini devam ettirmekle
beraber tüzel kişi olarak her
türlü işlemi yapamaz ve sadece
tasfiye amacı ile ilgili işlemleri yapabilir. Kaldı ki tasfiye süreci başladığı
andan itibaren şirket varlığını “TASFİYE
HALİNDE” olarak devam ettirir. Şirketin tasfiyeye
girdiğini 3. Kişilere duyurmak için şirket unvanının
başına mutlaka tasfiye halinde ibaresi eklenir.
Şirketin organları varlıklarını devam ettirler;
ancak bunların yetki ve görevlerinde sınırlamalar
getirilir.
Anonim şirketlerin tasfiye haline girmesi ile
ana sözleşmesinde gösterilen ekonomik amaç
tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam eder. Şirket
sadece tasfiye gayesi için hukuki varlığını ve tüzel
KASIM2010●
kişiliğini sürdürmektedir. Şirket tasfiye süresince,
tasfiye amacının gerçekleştirilmesi için gerekli işleri yapabilir. Tasfiye amacı ile sınırlı olarak kanunda belirtilenler dışında yapılan işlemlerin
anonim şirketi sorumluluk altına sokabilmesi için
tasfiye amacı ile yapıldığının ispatı gerekir.
Ancak şirket tasfiye halinde iken; hak iktisap
edebilir ve borç üstlenebilir, dava ehliyeti devam
eder, iflas ettirilebilir, ticaret şirketi ve tacir sıfatını
korur, tasfiye halinden önce yaptığı tüm sözleşme
ve bunlardan doğan hak ve borçları devam eder.
Şirketin sahip olduğu markalar, lisans ve buna
benzer hakları devam eder.
Tasfiye Memurları
Tasfiye memurlarının seçimi ve atanması
kanun tarafından düzenlemiş olup, ana sözleşme
ile, Genel Kurul kararı ile, Kanun tarafından veya
Mahkeme Kararı ile yapılabilir.
Türk Ticaret Kanunun 441. Maddesinde tasfiye memurları düzenlemiştir. Şirket ana sözleşmesinde veya genel kurul
tarafından tasfiye memuru
tayin edilmedikçe tasfiye işleri, yönetim
99
memurlarının tescil ve ilanı yine kendileri tarafından yaptırılır (TTK.442).
Tasfiye memurları aksine düzenleme yoksa
birlikte hareket etmek durumundadırlar. Türk
Ticaret Kanunun 217. Maddesinde ; “Şirket
mukavelesi veya sonradan ittihaz olunan kararla
tasfiye işlerini yalnız başına idareye mezun kılınmamış olan tasfiye memurları birlikte hareket ederler. Yalnız başına harekete mezun iseler,
keyfiyet usulü dairesinde tescil ve ilan olunur.” denilmekle bu husus hükme bağlanmış olup, Türk
Ticaret Kanunu’nun 450. Maddesinde bu hükme
anonim şirketlerin tasfiye memurları için atıfta bulunulmuştur.
Tasfiye memurları tasfiye süreci boyunca bir
takım görevleri yerine getirmek durumundadırlar.
Tasfiyeye giriş bilançosu hazırlanması, şirket
alacaklılarının daveti, şirketin cari muamelelerini
tamamlamak, pay bedellerinin henüz ödenmemiş
olan kısımlarını icabı halinde tahsil etmek, aktifleri
paraya çevirmek ve şirket borçlarının ilk tasfiye
bilançosundan ve alacaklıların daveti neticesinde
anlaşılan vaziyete göre şirket mevcudundan fazla
olmadığı taayyün etmiş ise bu borçları ödemekle
mükelleftirler (TTK. 446). Ayrıca tasfiye
memurları, ana sözleme veya kararda aksi
kararlaştırılmış olmadıkça ücrete hak
kazanırlar.
Kanunun 447. Maddesine göre; tasfiye
halinde bulunan şirketin borçları ödendikten
sonra kalan mevcudu, ana sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri
arasında ödedikleri sermayeler ve paylara
bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır.
TASFİYENİN TESCİL VE İLANI
Şirketin tasfiye halinin hüküm ifade edebilmesi ve tasfiye süreci sona erdiğinde kaydının silinebilmesi için ticaret siciline tescil ve
ilanının yapılması gerekir.
k u r u l u
tarafından
yapılır.
Şirket yönetim kurulu, genel kurul tarafından
seçilen veya ana sözleşme ile
atanmış olan tasfiye memurlarını ticaret
siciline tescil ve ilan ettirir. Kaldı ki, tasfiye kurulu
olarak yönetim kurulu atanmış dahi olsa, yine
tescil işlemi bu şekilde yapılır. Tasfiye memurları
gerek sözleşme ile atanmış olsun, gerekse genel
kurul tarafından seçilmiş olsun, şirket ortağı olmayan 3. Kişiler arasından da belirlenebilirler.
Şirketin pay sahiplerinden birinin talebiyle
mahkeme haklı sebeplerle mevcut tasfiyeye
memurlarını azledip, yenilerini tayin edebilir.
Mahkeme kararı ile tayin edilen tasfiye
Şirket tasfiye girdiğinde, tasfiye evraklarının
hazırlanarak ilgili ticaret sicili memurluğuna teslim
edilmesi gerekir. Sicil memurluğu tarafından
yapılacak inceleme neticesinde, tasfiye kurulu
tarafından imzalanmak üzere tasfiye ilanı hazırlanır. Tasfiye ilanı Türkiye Ticaret Sicili
Gazetesinde 3 kez birer hafta ara ile ilan edilir. 3.
İlanın yayınlanmış olduğu Ticaret Sicili
Gazetesinin tarihinden başlamak üzere 1 yıl
geçtikten sonra tasfiye süreci tamamlanmış olur.
Tasfiye süreci tamamlandığında, şirketin kaydının silinebilmesi için gerekli evraklar hazırlanarak tasfiye memurları tarafından ilgili ticaret
sicili memurluğuna başvuru yapılması gerekmektedir.
Yararlanılan kaynaklar:
1- www.alomaliye.com
2- Türk Hukuk Sitesi
Birleşme işlemlerinde
değişiklik
Rekabet Kurulu’nun izin alınması
gereken birleşme ve devralmalarla
ilgili tebliği yenilendi.
7
Ekim 2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan ''Rekabet Kurulundan İzin Alınması
Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğe'' göre, bir birleşme veya devralma işleminde; işlem
taraflarının Türkiye ciroları toplamı 100 milyon lirayı ve
en az ikisinin Türkiye ciroları ayrı ayrı 30 milyon lirayı
veya birinin dünya cirosu 500 milyon lirayı ve diğer
işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun 5
milyon lirayı aşması halinde söz konusu işlemin hukuki
geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan izin
alınması zorunlu olacak.
Ortak girişimler hariç olmak üzere, eşikler aşılsa
dahi, herhangi bir etkilenen pazarın bulunmadığı işlemler için Rekabet Kurulu’ndan izin alınması gerekmeyecek. Eşikler, bu tebliğin yürürlüğe girmesinden itibaren
iki yılda bir kurul tarafından yeniden belirlenecek.
Bildirilmesi zorunlu olan birleşme veya devralma işlemlerinin Rekabet Kurulu’na bildirilmemesi veya işlem
bittikten sonra bildirilmesi halinde idari para cezası uygulanacak. İdari para cezası birleşme işlemlerinde tarafların her birine, devralma işlemlerinde ise
sadece devralana verilecek.
Bildirim, Rekabet Kurulu kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılmış sayılacak. Bildirim
Formunda istenen bilgilerin yanlış, yanıltıcı
veya eksik olması ya da bu bilgilerde değişiklik yapılması halinde bildirim, bu bilgilerin
tamamlandığı veya değiştirildiği tarihte yapılmış sayılacak.
Birleşme ve devralmalar değerlendirilirken özellikle; ilgili pazarın yapısı, ülke içinde
veya dışında yerleşmiş olan teşebbüslerin
fiili ve potansiyel rekabeti, teşebbüslerin pazardaki durumu, ekonomik ve mali güçleri,
sağlayıcı ve müşteri bulabilme alternatifleri,
arz kaynaklarına ulaşabil- me imkanı, pazarlara giriş engelleri, arz ve talep eğilimleri, tüketicilerin menfaatleri, tüketici yararına olan
etkinlikler ve diğer hususlar göz önünde tutulacak.
Rekabet Kurumu Başkanlığı’nın yeni tebliği, 1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girecek.
Enerji ürünleri “CE”
işaretli olacak
Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye
Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik'in yürürlüğe konulmasıyla ilgili
Bakanlar Kurulu Kararı, 7 Ekim
2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
girdi.
Yönetmelikle, enerji ile ilgili ürünlerin piyasaya arz edilebilmesi veya
hizmete sunulabilmesi için, bu ürünlerin tasarımında uyulması zorunlu
olan şartların çerçevesini belirlemek
suretiyle enerji verimliliğini, çevre
koruma düzeyini ve enerji arz güvenliğini arttırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak
amaçlanıyor. Yönetmelik kapsamındaki ürünlerin piyasaya arz edilebilmesi veya hizmete sunulabilmesi
için, ilgili uygulama tebliğlerinde yer
alan şartları karşıladıklarına dair
''CE'' işaretini taşımaları zorunlu
olacak. Yönetmelik kapsamındaki
ürün piyasaya arz edilmeden veya
hizmete sunulmadan önce üzerine,
''CE'' Uygunluk İşaretinin Ürüne İliş-
tirilmesine ve Kullanılmasına Dair
Yönetmeliğe göre ''CE'' işareti iliştirilecek ve imalatçının ya da yetkili
temsilcisinin ürünün ilgili uygulama
tebliğlerinin hükümlerine uygun olduğunu temin ve beyan ettiğine dair
''AT'' uygunluk beyanı hazırlanacak.
Yönetmeliğin ve uygulama tebliğlerinin hükümlerinin ihlali halinde,
4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik
Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 12. maddesi hükümleri uygulanacak.
10
10
DTO HABER
● KASIM2010
DENİZLİTİCARETODASI
DTO’dan KOBİ’lere eğitim desteği
Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), “KOBİ’ler İçin Kurumsal Yönetim Eğitimi”nin açılış ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda, Denizli
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve çok sayıda katılımcı yer aldı.
3
yıl içerisinde 15 farklı ilde ücretsiz olarak
gerçekleştirilmesi planlanan “KOBİ’ler İçin
Kurumsal Yönetim Eğitimi”, Eskişehir ve
Trabzon’un ardından Denizli’de başladı. Denizli
Ticaret Odası, Denizli Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi
(EBIC-EGE), Babadağlı Sanayici ve İşadamları
Derneği (BASİAD), ABank ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi işbirliği ile ücretiz
olarak gerçekleştirilecek eğitimler için Denizli Ticaret Odası konferans salonunda açılış töreni ve
bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Açılış töreninde konuşma yapan DTO Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, şirketlerin nesilden
nesile geçerken, eğitim almanın gerekliğine
vurgu yaparak, “Eğitimin sürekli yenilenmesi gerekiyor. Denizli’deki birçok kişinin elde ettiği başarının arkasında eğitim olduğu bir gerçektir.
1985 yılında ilimizde sanayi hamlesi başladı. Tabi
ikinci nesil artık bu işi devir almaya başladı. Tabi
bu işi başarıyla sürdürebilmesi için arkadan gelen
neslin kendini yetiştirmesi gerekiyor.” dedi. Eğitimlerin tek başına yeterli olmadığını, bunun gerçek yaşantıya da aktarılması gerektiğini ifade
eden Memişoğlu, “Şu anda katılımcı arkadaşlarımızın birçoğu güzel yerlerde farklı eğitimler aldı.
Ancak bu eğitimler tek başına yeterli olmuyor.
Normal hayatta uygulama, teoriden farklı oluyor.
Biz bu eğitim için yola çıktık ve çok büyük bir izdiham oluştu. Katılımcı sayımız fazlasıyla doldu
ve 265 kişi oldu. Bu nedenle başvurularda reddetmek zorunda kaldığımız arkadaşlarımız oldu.
Talep nedeniyle bu eğitimi biz de ABank ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’mizden tekrar istiyoruz. Umarım, ikinci kez bu
eğitimleri gerçekleştirebiliriz. Ben burada 80 saatlik eğitimin şehrimize çok katkı sağlayacağını
düşünüyorum.” diye konuştu.
ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk
Güven ise Denizli’de, kalabalık bir grup ve yoğun
bir kayıt olmasından çok onur duyduklarını söyledi. Bankalarının Kobi’lere yönelik çalıştığını
söyleyen Güven, “Bizler hedef kitleyi sürekli analiz etmeye çalışıyoruz. Bizlerin de müşterilerimizin de eksiklikleri oluyor. Biz de bu amaçla eğitim
programıyla karşılıklı eksiklikleri Yaşam Boyu
Eğitim Merkezi ile sosyal bir eğitim programı yapmaya karar verdik. Bugüne kadar Eskişehir, Trabzon da yaptık şimdi Denizli. Daha sonrada
Samsun ve Kayseri illerinde olacak. Şimdiye
kadar 210 katılımcıdan 178’si yeterlilik sertifikası
aldı, 3 kişi başarı sertifikası ve katılımcı belgeleri
alındı. Denizli’deki bu katılımın, talebin yüksek olması bizi hakikaten sevindiriyor ve bir anlamda
da ileriye dönük olarak hırslandırıyor.” şeklinde
Memişoğlu, ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven'e
Denizli horozu verdi
konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından mikrofona
gelen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve
KOBİ’ler için kurumsal yönetim eğitmeni Işıl Keskin, programın nasıl başladığını ve Denizli’de gerçekleştirilecek eğitimler hakkında genel bilgiler
verdi. Keskin, KOBİ’lere yönelik Boğaziçi Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, dünyadaki şirketlerin yüzde 80’inin aile şirketi olduğunu,
Türkiye’de ise bu oranın yüzde 97 olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada aile
şirketlerinin ömrü ortalama 24 iken, Türkiye’de
10’dur. Türkiye’deki 100 aile şirketinden 4-5’i
üçüncü kuşağa aktarılabiliyor. Yeni ürün ve yeni
iş modelleri geliştirmede karşılaşılan güçlükler,
sermaye yetersizliği, stratejik düşünememe, kötü
yönetim alışkanlıkları, aile içi orunların işe yansıması ve yetenekli aile bireylerinin şirketlere girmemesi gibi nedenler, aile şirketlerinin kapanmasına neden olmaktadır. Verilecek eğitimler, KOBİ’lerin daha iş planlarını daha iyi yapmalarını ve
gelecek için yol çizmelerini sağlayacaktır.”
Finansal Yönetime Genel Bakış, Pazarlama
İletişimi, KOBİ’ lerde İthalat ve İhracat İşlemleri,
Çağdaş Yönetim Becerileri gibi konuların yer aldığı, 15 günde 80 saat sürecek eğitimler, KOBİ’lerin geleceklerini alışkanlıklarıyla değil,
analizler yaparak ve bu analizler ışığında planlamalarını ve yönetmelerini sağlayacak. Boğaziçi
Üniversitesi akademisyenleri tarafından verilecek
eğitimler, KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları eğitimli ve
nitelikli işgücünü kazandırmayı da hedefliyor.
13 Kasım 2010’a kadar devam edecek eğitimler sonunda katılımcılara, "Boğaziçi Üniversitesi Sertifikası" verilecek.
Toplantı sonrasında ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi öğretim görevlileri,
Denizli Ticaret Odası Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu’nu ziyaret etti. Başkanlık makamında
gerçekleşen ziyarette, Memişoğlu, Denizli ekonomisi hakkında bilgiler verdi. Güven, Denizli’yi
yakından takip ettiklerini, Denizli’nin, ekonomisini sürekli
iyiye götüren bir il olduğunu
söyledi. Yapılan konuşmalar
sonrasında Başkanvekili,
Genel Müdür Yardımcısı
Güven ve Yaşamboyu Eğitim
Merkezi öğretim görevlilerine
Denizli ürünlerinden oluşan
çeşitli hediyeler verdi.
Denizli Ticaret Odası
Başkanı Necdet Özer, işletmelerin sadece ayakta kalmak için değil, piyasada bir
adım daha öne geçebilmek
için sürekli olarak güncellen-
meleri gerektiğini belirterek, “Çünkü ticarette yaşanan yarışı sadece en önde götüren işletmelerin
kendilerini yarınlara taşıdığı yine herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Artık geleneksel yönetim
anlayışı ve alışkanlıkları ile firmalarımızı bir yere
taşımak oldukça zorlaşmıştır. Bilimsel yönetim
teknikleri iş ortamını anlamaya ve uyum sağlamaya yarayacak muhasebe, hukuk ve finansman
bilgilerini belirli ölçüde aşina olmak zorundayız.”
diye konuştu. Sanayileşme, refah seviyesinin artması açısından KOBİ’lere çok önem verdiklerini
dile getiren Özer, şöyle konuştu: “KOBİ’lerimize,
bu eğitim, kurumsallaşma, kurumsal yönetim sorunlarını çözmede gerekli bilgiler sağlayacaktır. Dolayısıyla
Denizli için çok önemli bir organizasyon diye düşünüyorum. Denizli, her zaman
sanayisiyle, ihracatıyla hareketli bir ilimizdir. Bu açıdan ilimiz için kurumsal yönetim
eğitimi oldukça önemli bir eğitim projesidir. Bu kurslar, şirket
çalışanlarına, yöneticilere, iş
kurmak isteyenlere, iş bulmak
isteyenlere toplam 12 konu
olmak üzere özellikle ilimizin
çalışan kesimi için oldukça
önem arz ediyor.”
DTO’nun Eylül ayı Ortak Komite Toplantısı yapıldı
Denizli Ticaret Odası (DTO) Ortak
Komite Toplantısı’nın konuğu Güney
Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) Genel
Sekreteri Mehmet Aydıner oldu.
Her yıl mart ve eylül ayları olmak
üzere yılda iki kez DTO tarafından düzenlenen Ortak Komite Toplantısı’nın
2010 yılı Eylül ayı toplantısı gerçekleştirildi. DTO Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda Meclis Başkanı
Mehmet Gökçe, DTO Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu da hazır bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkanvekili Memişoğlu, ortak
komite toplantılarında üyelerin karşılaştığı sorunlara çözüm yolu aradıklarını, çeşitli isteklerin de ilgili kişi ve
kurumlara aktarıldığını söyledi. Memişoğlu, konuk olan GEKA Genel Sekreteri Aydıner’in, kalkınma ajansıyla ilgili
detaylı bilgiler aktaracağını, komite
üyelerinin açıklamalar sonrasında
merak ettikleri her konuda soru sorabileceklerini ifade etti.
Memişoğlu’nun ardından konuşan
GEKA Genel Sekreteri Mehmet Aydıner, ajansın kuruluş amacı, organizasyon şekli, yönetim yapısı, sağladığı
destekler, hibe projeler ve şu ana kadar
gelinen durumlar hakkında bilgiler
verdi.
GEKA'nın ülke genelindeki 26
ajanstan birisi olduğunu hatırlatan Aydıner, Kalkınma ajanslarının temel olarak, yerel aktörlerin ekonomiye daha
çok katkı sağlamalarını, yerel kaynakları daha akılcı bir şekilde değerlendirmeleri ve bölgesel farklılıkların ortadan
kaldırılması için kurulduğunu dile getirdi. Güney Ege Kalkınma Ajansı olarak Ocak ayında göreve başladıklarını
belirten Aydıner, “Denizli’de EGS Park
Fuar Alanı’nda bir yer edindik. 1 Haziran itibariyle de çalışmalara hızla başladık. İlk olarak bölge planı çalışmamızı
başlattık ve şuanda tamamlamak üzereyiz. Önümüzdeki günlerde de Ankara’da devlet planlamayla toplantıya
gideceğiz. Projeleri başlatmak için son
aşamaları artık tamamlayacağız.” dedi.
Üç kentin desteklenmesi gereken
ekonomik faaliyetlerinin analizlerinin
yapıldığını, hazırlanan bölgesel kalkınma planının Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)'ye onay için gönderildiğini
anlatan Aydıner, “Umut vaat eden,
özgün ve yeni projesi olanları desteklemek istiyoruz. Sadece imalata yönelik özel kesim projeleri değil, kamu
kurum ve kuruluşlarının projeleri de de-
ğerlendirmeye alınacak. Önemli olan projelerle ekonomik değer
ve istihdam yaratarak
bölge
ekonomisine
katkı sağlayabilmektir.”
şeklinde konuştu.
2010 yılı için 15 milyon TL kaynaklarının
olduğuna işaret eden
Aydıner, “Hibe destek
programına çağrı için
2010 yılı Ekim ayında
çıkmayı planlıyoruz.
Sadece imalata yönelik
değil diğer kuruluşlarının da eksikliklerini giderecek
çalışmalar
yapılabileceğiz. Toplu
iğneden uydu üretimine kadar olan tüm projelere destek
vereceğiz. İlana çıktığımız andan itibaren başvuruların hızlı bir şekilde yapılmasını bekliyoruz.” dedi.
Kalkınma ajanslarının proje programlarını duyan simsarların işbaşında
olduklarını, bunlara itibar edilmemesi
gerektiğini dile getiren Aydıner, şu uyarılarda bulundu: “Garantili kalkınma
ajansı projesi yapılır adı altında inter-
nette ilanlar verilmeye başlandı. Onlara
dikkat etmek gerekiyor. Özellikle
Van’da bu olayı vurguna dönüştürdüklerini biliyoruz. Bizim bölgemizde de
'garantili proje yapılır' diye dolaşan
uyanıklar türemeye başladı. Hiç kimse
bu kişilere itibar etmesin. Kimse proje
uyanıklarına gitmesin.”
Proje yazımı konusunda destek ve
eğitimler vereceklerini de aktaran Aydıner, sözlerini şöyle tamamladı: “Gere-
kirse, proje başvurusu yapacak kişilere
profesyonel firmalardan getireceğimiz
uzman kişiler eğitim desteği verecek.
Ajans sadece para verici olmayacaktır.
Bölgedeki her türlü Araştırma- Geliştirme, fizibilite raporu hazırlama ve hazırlatmada
ajansın
hizmetleri
kapsamındadır.”
Aydıner’in, konuşması sonrasında
komite üyeleri, ajans ile ilgili sorular sorarak detaylı bilgiler edindi.
DTO HABER
DENİZLİTİCARETODASI
KASIM2010●
11
11
I
C
V
A
n
a
m
s
O
Bir Portre
Bu ayki röportaj konuğumuz, bankacılık sektöründe
çalışırken hayalindeki yeminli mali müşavirlik işini
yapmak için ayrılan, ancak
daha sonra insanlarla birebir diyalog halinde olabileceği ticaret hayatını tercih
eden, Denizli Ticaret
Odası’ndan meclis üyeliği
yapmış Osman Avcı.
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
1947 Çal doğumluyum. Babamın
memur olması dolayısıyla ilkokulu Çal,
Baklan’da okudum. Orta ve lise tahsilimi Denizli Lisesi’nde tamamladım.
Üniversiteyi, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde tamamladım. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım.
Eşim ev hanımı çalışmıyor.
İş hayatına ne zaman atıldınız?
Üniversiteden mezun olduktan
sonra iş hayatına ilk olarak 1971 yılında Ziraat Bankası’nda başladım.
1973 yılında ise bankadan ayrıldım.
1974’te şu anki yaptığım işe başladım.
Neden Beyaz Eşya ticaretini
tercih ettiniz? Dükkânınızın
ismi niçin İyihuylu?
1974 yılında, kayınpederimle birlikte bu işe başladık. Kendisinin mesleği peynircilik, yağcılıktı. Onun ticari
geçmişi vardı. İlk peynir, yağ yapan kişilerden bir tanesidir. 1979 yılında ise
kayınpeder kendi isteğiyle ortaklığı bitirdi, kendi mesleğine devam etti. Biz
ise işimizi bugüne dek devam ettirdik.
Ticarethanenin ismi ise kayınpederden geliyor. Kayınpederin soyadı İyihuyluydu. Beraber “İyihuylu Ticaret”
olarak başladık. İşlerimiz daha sonra
ayrılsa da kendisi büyüğümüz olduğu
için “İyihuylu Ticaret” olarak devam ettirdik. 1990 senesinde de aile şirketi
olduk. Ve şimdi hepimiz bir aradayız.
Mesleğinizin avantajları nelerdir?
Bu mesleğin avantajı yeni yeni
meydana çıkıyor. Türk halkının ihtiyaçları yeni yeni gelişmeye başladı. Sosyal yaşam değişmeye başladı. Türk
milletinin hayat standardı yükselmeye
başladı. Dolayısıyla ev aletlerine ihtiyaç gün geçtikçe çoğalıyor.
Ticarete başlamadan önce
hayalinizde yapmak istediğiniz
başka bir iş var mıydı?
Bu işe başlamadan önce bankadan ayrıldığımda mali danışmanlık
işini yapmayı düşünüyordum. Bankadan bu nedenle ayrılmıştım ama onu
gerçekleştiremedim. Bu iş daha baskın geldi. İnsanlarla birebir diyalog halinde oluyorsun. Bu işimi de severek
yapıyorum. Müşterilerimiz hem para
veriyor hem de mutlu oluyor, teşekkür
ederek ayrılıyor. Onlara yardımcı olmakta beni mutlu ediyor.
İşlerinizde ailenizin
size olan desteği nelerdir?
Aile arasında birlik beraberlik olmadığı zaman o işin devamı olmaz. Bir
adamın ailevi düzeni bozuksa işi de
bozuktur, işi bozuksa da genelde ailevi
düzeni bozuktur derim. Bu ikisi her
zaman paralel olarak gider. Bu benim
içinde böyledir. Eğer ben sıkıntımı, sevincimi eşimle paylaşamazsam sinir
stresten bu iş yapılamaz. Eşinin veya
çocuklarının desteği olmadan tek başına bir iş olmaz. Dolayısıyla eşimin
bana işyerinde yardımı dokundu mu
diye sorarsanız, bende hayır dokunmadı derim. Fakat evde bana olan
manevi desteği inanın ki işimde olmasından daha fazla faydası oldu.
Günün yorgunluğunu evde atmak ertesi güne büyük enerji verir. Tabi çocuklarında ayın şekilde desteği
önemli. 1976 doğumlu bir oğlum var.
Şuanda İstanbul Marmara Üniversitesi
İngilizce işletmede öğretim görevlisi ve
Muhasebe Finans doktoru olarak
görev yapmaktadır. Doçentlik imtihanına hazırlanıyor. Kariyer peşinde.
Kızım ise önce bankacılık yaptı asıl
mesleği ziraat mühendisi. Kendisi
bizim işi pek sevmemişti. Bizde mesai
gün doğumundan gün batımına kadardır. Bu iş biraz yorucudur. Ama daha
sonra kızımı bankacılıktan bizim işe
transfer ettik. 8 senedir onunla beraber çalışıyoruz.
Mesleğinizde yaşadığınız zorluklar
oluyor mu?
Günlük piyasa koşulunda vatandaşın gelirinin aynı gider düzeyinde artmamasından dolayı vadeler uzuyor.
Kredi kartları devreye giriyor. Bankalara çalışıyoruz gibi oluyor.
Bizim Arçelik olarak güvenilir
marka, iyi marka olmamızdan dolayı
satış zorluğumuz olmuyor. Arçelik’te
diğer markalarda olduğu gibi fiyat hareketliliği de yoktur. Spotu yoktur ve
zaten Arçelik’e giremez. Piyasa olarak
Arçelik düzenlidir, güvenilirdir. Biz
müşterilerimizin aldıkları Arçelik ürünlerinin bizden alsalar da almasalar da
her zaman arkasındayız, servis açısından da takipçisiyiz. Bu konuda bugüne kadar bir sıkıntı yaşanmamaktadır.
Günümüze baktığımız zaman,
beyaz eşyanın lüks olmaktan çıktığını temel ihtiyaç olarak çoğu insanın evinde mevcut olduğunu
görüyoruz? Bunu neye bağlıyorsunuz? İnsanların alım gücü mü kolaylaştı?
Eskiden Türkiye, toplu iğneyi bile
dışarıdan getiriyordu. Ben bu mesleğe
başladığımda Arçelik merdaneli makineler vardı. Bankada çalışırken 1275
lira maaş alıyordum. Merdaneli makinenin fiyatı ise 3700 liraydı. Yani 3
maaşımla 1 merdaneli makine alınıyordu. Günümüzde ise otomatik çamaşır makinesini bir aylık asgari
ücretle almak mümkündür. Dayanıklı
tüketim mallarında geldiğimiz nokta
burası. Sanayi malları gittikçe ucuzluyor. Yani halkın yaşam standardı da
gittikçe yükseliyor. Tabi bunun yanında
yeni çıkan teknik mallar, elektronik
mallar, teferruatlı mallar halkın alım
gücünün biraz daha dışında. Zaman
içerisinde bu tarz ürünlerde model olarak biraz eskidikçe fiyatları düşecektir.
Yani her kesime ve her alım gücüne
göre malımız var. Eskiden lüks gibi gözüken ürünler günümüzde evimizde
olmazsa olmaz ihtiyaçlardan oluyor.
Geçmişten bugüne mesleği-
nizle ilgili neler söylersiniz?
Neler değişti?
Hayat zaman içerisinde çok değişikliğe uğradı. Türkiye de hızlı bir gelişim içerisindeydi. Dolayısıyla bizim
mesleğimizle de buna ayak uydurdu.
Hem teknik açıdan hem de malların
kalitesi açısından her yönden bir değişim yaşadık. Halkın tercihleri zaman
içerisinde değişti. İnsanlar gün geçtikçe bizden daha fazla bir şeyler beklemeye başladılar. Geçmişte piyasa
boş bir piyasaydı. Evler ev aletleri bakımından boştu. İlk zamanlarda ticaret
normal değildi. Hem bizim açımızdan
hem de tüketici açısından. Herkes bulduğu malı alıyordu. Satıcıda öyleydi,
alıcıda öyleydi. Ama bugün şekil de-
ğişti. Şimdi mal çeşidi de marka da
çok. Bütün dünya markaları aşağı yukarı Türkiye’de var. Dolayısıyla müşterinin seçim şansı daha fazla. Burada
önemli olan kaliteyi iyi fiyata uygun fiyata almak. Satıcılar genellikle her
türlü ürünü temin ediyorlar ve alıcılara
gereken kolaylıkları sağlıyorlar.
Birde eskiden 1980 den sonra
kampanyalar vardı ön ödeme dediğimiz, ilk Arçelik uyguladı. Ondan sonra
diğer markalar bunun zamanla suyunu
çıkardı. Kimisi malını teslim etmedi, kimisi malını veremedi. Enflas- yonda
olmasına rağmen Arçelik’ te hiçbir
zaman malını teslim etmeme gibi bir
olay olmadı. Mesela 1994 senesinde
gümrük birliği zamanında enflasyon
bir anda fırladı. O dönemdeki birkaç
firma mallarını teslim etmedi, bayiler
çok müşkül durumda kaldılar. Ama bizimkiler hiç ağzını bile açmadan bayilerini mağdur etmediler, mallarını
teslim ettiler. Buda markamıza karşı
olan güveni iyice benimsetti.
Yine ilk mesleğe başladığım senelerde beyaz eşya tamamen itimat üzerine alınır satılırdı. Satıcının tavsiye
ettiği mal alınırdı. Müşteri satıcıya çok
güvenirdi. Satıcıda üzerine düşen o
günkü esnaflık anlayışıyla hareket
ederek tüketiciyle esnaf arasında karşılıklı büyük bir bağ oluşurdu. Bizlerin
al dediği malı onlar alırdı. Onların ödemelerine de biz güvenirdik. Senet
sepet çok az kullanılırdı. Söz önemliydi. 1978-79’da hızlı enflasyon zamanlarından sonra bu durum
değişmeye başladı. Bilhassa 1983’ten
sonra ticari ahlakları ve kişilerin
ödeme ahlakları değişti. Dolayısıyla
işi birebir senede döküp güvenden ziyade her şeyi tekniği ile niteliği ile düzgün bir şekilde götürmeye çalıştık.
Enflasyonlu dönemlerde mal almakta
zor oluyordu. Önceden para yatırmamıza rağmen günlerce, aylarca mal
bekliyorduk. Şimdi ki dönem yani enflasyonsuz dönem daha iyi bir dönem.
Aldığını biliyorsun sattığını biliyorsun.
Geçmişteki yaşanan sıkıntılar günümüzde kayboldu.
Özellikle mesleğinizle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı?
Mesleğim unutamadığım anılarla
Oysaki dernek böyle bir liste çıkarmıyor. Vergi borcunu ödemeyenleri bile
devlet ilan edemiyor, yayınlayamıyor.
Neticede kadın gidip savcılığa şikâyette bulunuyor. Dayanıklı tüketim
malları işte şöyle liste yayımlamış, benimde ismim varmış, benim böyle bir
şeyim yok diyor. Tabi Savcı bizi dernek
başkanı olarak çağırdı. Sonra mahkemeye çıktık ve suçluyuz. Kapıdan girdik ve hakim birden bağırmaya
başladı. “Devlet bile vergi borcunu ilan
edemezken, sen kim oluyorsun da
ilanda bulunuyorsun” diye. Bir laf
etsen nerdeyse tutuklayacak. Tabi
bizde ilk defa bir hakim karşısına çıktığımız için korktuk. Neyse hakim
epeyce bizi bir azarladı, yerden yere
vurdu. Hakim bey “bitti mi” dedim “bitti”
dedi. “Şimdi ben anlatayım” dedim.
“Bizde böle bir liste yok. Hanımın bahsettiği listede eğer benim imzam veya
dernek kaşesi varsa ben suçumu
kabul ediyorum. Bizim aylık toplantılarımız olur, burada canı yananlar birbirine anlatır. Derneğin menfaati de
dayanışmadır. Birbirine faydalı olmadır. Dernek çatısı altında bunlar konuşuluyor.
Tabi
arkadaşımızda
konuşulunca notunu almış”. Sonra bu
kadının 3 tane icra dosyası olduğu ortaya çıkıyor ve hakim bey de bizden
özür diliyor.
Son olarak ise yine bu olay benzeri
yaşadığım bir olaydı. Kısaca söz edeyim. Adam borcunu ödememek için
gidip polise beni dolandırdılar diye bizi
şikâyet ediyor. Oda bir bayandı. Tabi
sonradan o komiserde özür dilemişti.
Hatta sağ olsun o komiser alacağımızı
da o bayandan alıvermişti.
2005-2009 yılları arasında Denizli
Ticaret Odasında meclis üyeliği
yapmış bir kişi olarak odanın
şuan ki faaliyetlerini nasıl
değerlendirirsiniz?
Ticaret Odasının çalışmaları gördüğüm kadarıyla iyi gidiyor. Çalışmalar genelde üst düzeyde yapılıyor. Üst
düzeyde yapılmasının genel ticari manada çok büyük bir faydası olmaktadır.
Dolayısıyla bizlere, perakende- cilere
daha sonra dönüp dolaşıp faydası geliyor. Odanın iyileştirme hareketleri
çok güzel, fuarlar, bankalarla anlaşmalar, eğitimler gibi bir çok etkinliğini
duyuyoruz. Ama dediğim gibi bunların
direkt olarak perakendecilere faydası
olmuyor. Mesela sanayi iyileşirse, ihracatı artarsa orada çalışanlar piyasaya para kazandırıyorlar. Tabi bunlar
ekonomik canlanmaya neden oluyor.
Ben kendi meclis üyeliği yaptığım dönemde de perakendecilerin sıkıntılarını sık sık dile getirmiştim. Ama
değişen bir şey olmamıştı. Netice olarak ticaret odasının faydaları var mı
var. Umarım perakendecilerin ilan ve
reklam vergisinin ödeme koşulları,
elektrik işyerlerinde pahalı olması,
bankalarla olan ilişkilerde bir sürü
masraf alınması gibi problemleri de
çözüme kavuşturulur.
dolu desem yalan olmaz, her gün değişik bir mevzu ile karşılaşıyoruz. Tabi
aralarında hiç unutamadıklarım var.
Bir gün bir beyefendi gelip buzdolabı
alacağını söyledi. Baktı beğendi ve
evine göndermek istedi. Bizde buzdolabını eşinin de gelip görmesi ve beğenmesi için ısrar ettik. Ataerkil aile
sisteminden dolayı, “sen gönder
eşimde kabul eder. Benim beğendiğime kimse itiraz edemez” falan dedi.
Dolabı aldı ve bizde dolabını evine 7.
Kata çıkardık ve 2 gün sonra da dolabı
geri indirdik. Eşi buzdolabını kendisi
beğenmek iste- mişti. O ataerkil adam
bir anda babaerkil olmuştu.
İkinci unutamadığım anım ise; dayanıklı
tüketim mallarının oda
başkanıyken tüm meslektaşlarımızla ayda bir
toplanırdık. Esenhal’
DTO ad›na ‹mtiyaz Sahibi ve
de güzel bir büromuz
Yönetim Kurulu Baflkan›
vardı. Büroda, sıkıntısı
Necdet ÖZER
olanlar, verdiği malı
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Konsept Danışmanı
alamayanlar,
senet
Ali Rıza TEKİN
İmran ERASLAN
ödemeyenler, borcuna
sadık kalmayanlar gibi
Editör: Mehmet YATKIN
durumlar konuşulurdu,
Yay›n Kurulu: Hikmet Alpaslan, Ozan Özkan, Argun
isimler not edilirdi. Bir
Hadimlioğlu, Mehmet Eyüpoğlu, Fahri Doğramacı, Gökhan
gün bir arkadaşımıza
Aydın, Mehmet Kalkan
3-4 kişiden alışveriş
YEREL SÜRELİ YAYIN
yapıp parasını hiç biriHazırlık: Horoz Medya Gazetecilik- Yayıncılık Ltd.Şti.
sine ödemeyen bayan
Tel: 0 (258) 242 02 90 Faks: 242 07 73
müşteri denk geliyor.
Basıldığı Yer: Ciner Matbaası
Matbaacının Adı: Haber Türk Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.
Oda ben sana mal veMatbaa: Fatih Mh. 1194 Sk. No:7 Gaziemir / İZMİR
remem diyor, senin lisTel: 0 232 411 35 00
Gazetemiz köşe yazarları kendi yazılarından sorumludur.
tede adın var diyor.
12
12
DTO HABER
● KASIM2010
DENİZLİTİCARETODASI
Estonya ve Finlandiya Denizli
için yeni pazar olabilir
Bir dizi araştırma ve iş gezisi
için Estonya ve Finlandiya ülkelerine giden Denizli heyeti, değerlendirme toplantısı yaptı.
V
ali Yavuz Erkmen başkanlığında, Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi Odası, Denizli Ticaret
Borsası ve Denizli İhracatçılar Birliği, Denizli
Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi’nin temsilcilerinden oluşan 20 kişilik heyet, Estonya ve Finlandiya’yı ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu. 28
Eylül - 2 Ekim 2010 tarihleri arasında Estonya’nın
başkenti Tallinn ve Finlandiya’nın başkenti Helsinki’yi
ziyaret eden heyet çeşitli seminer ve toplantılara katılarak Estonyalı ve Finlandiyalı devlet yetkilileri, bürokrat ve işadamları ile bir araya geldi. Büyükelçilikler
ve Ticaret Ateşelikleri öncülüğünde yapılan görüşmelerde Denizli ile bu iki ülke arasında hem sosyal, hem
kültürel hem de ekonomik işbirliği yapılabilme imkan-
ları masaya yatırıldı.
Vali Yavuz Erkmen başkanlığında,
düzenlenen değerlendirme toplantısına İl Genel Meclisi Başkanı Halil
Pekdemir, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, DENİB Başkanı
Süleyman Kocasert, Denizli Ticaret
Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cüneyt Demirkan ile geziye
katılan Denizli Belediyesi ve Pamuk-
kale Üniversitesi’nin temsilcileri katıldı.
Vali Yavuz Erkmen, Estonya ve Finlandiya’nın Denizli için yeni bir pazar olduğunu belirterek, “Yararlı
bir gezi olduğunu düşünüyoruz. Bizim daha az iş yaptığımız yerlere gitmenin faydalı olduğunu düşünüyorum. Orada da şunu gördük, özellikle Estonya’da
Türkiye’yi sadece turizm yönü ile tanıyorlar. Bu tip temasların sosyal ve kültürel gelişmeleri sağlayacağını,
ticari anlamda bir potansiyel yaratıp ihracat anlamında arkadaşlarımızın önünü açacağını düşünüyorum. Olumlu sonuçlarını ilerleyen günlerde görürüz.”
dedi.
DENİB Süleyman Kocasert, Denizli’yi dünyaya tanıtma çabasında olduklarını belirtirken, İl Genel Meclisi Başkanı Halil Pekdemir, bu tür gezilerin Türkiye
ve Denizli adına artı getireceğini belirtti.
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ise
hem Estonya hem de Finlandiya’nın Denizli için uzak
ülke olmadığını gördüklerini ifade ederek, “Finlandiya’nın en ünlü alışveriş merkezlerinde Denizli’de
üretilen tekstil ürünleri gördük. Her ne kadar doğru-
dan Denizli’den satılmış olmasa da, Denizli’de üretilen ev tekstilinin orada olduğunu görmek bizleri hem
düşündürmüş, hem de sevindirmiştir. Doğru pazar
bulunduğu takdirde, en uzak ülkelere kaliteli ürünler
satabilecek konumda olduğumuzu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Her iki ülkede de Türk işadamlarına güven duyulduğunu ve bizimle alışveriş
yapmak istediklerini gördük. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
DTB Başkanı İbrahim Tefenlili de, gıda üretilirken
en iyi şekilde satılması gerektiğini, bu nedenle de bu
tür ziyaretleri önemsediklerini söyledi.
Geziye katılan diğer katılımcılar da söz alarak
gezi ile ilgili düşüncelerini dile getirdi. Bütün katılımcıların dile getirdikleri ortak nokta, gezinin çok faydalı
olduğu ve verimli geçtiği, aynı zamanda bu tür gezilerin kısa aralıklarla tekrarlanmasının faydalı olacağı
fikriydi.
17. meslek grubu üyeleri CeBİT’teydi
DTO’nun yeni hedef pazarları,
Gürcistan ve Katar
Denizli Ticaret Odası, alternatif pazarlar arasına Gürcistan ve Katar’ı dahil etti. Tüm
Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) Fuarcılık ile yapılan anlaşma gereği yüzde 25 indirim
uygulanacak bu fuarlar sayesinde işbirliklerinin sağlanması hedefleniyor.
10-13
Kasım 2010 tarihleri arasında
Katar’da gerçekleştirilecek 9.
Uluslararası Katar Mobilya, Dekorasyon ve Ev
Tekstili Fuarı’nda, Denizli Ticaret Odası, Gökhan Tekstil, Makro Tekstil, Shamrock Tekstil ve
Eke Home Tekstil stant açacak. Ortadoğu ve
Arap körfezindeki en büyük ve en önemli fuar
olarak gösterilen 9. Uluslararası Katar Mobilya,
Dekorasyon ve Ev Tekstili Fuarı’na şu sebeplerle katılımın gerekli olduğu belirtiliyor: “Körfez
Bölgesi’nin en hızlı gelişme gösteren ülkelerinden birisi olan Katar, dünyanın en zengin 3. ülkesi, Asya kıtasında ise en zengin 1. ülke
konumundadır. Türk Malı imajının yüksek olduğu Katar, Türkiye’ye vize uygulamıyor. Katar
ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması
(STA) müzakereleri devam etmektedir.”
Gürcistan, mobilya ve tekstil
sektörünü buluşturacak
8-11 Aralık 2010 tarihleri arasında Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Mobilya, Dekorasyon, Ev
Tekstili, Mobilya Yan Sanayi Mobilya Aksesuarları ve Ağaç İşleme Makineleri Fuarı’nın ikincisi
gerçekleştirilecek.
Ermenistan’a yapılacak ihracat için doğru
adres olarak gösterilen Gürcistan’da düzenlenen bu fuar, Kafkasya bölgesinin En büyük Mobilya, Ev Tekstili, Mobilya Yan Sanayi Ağaç
İşleme Makineleri İhtisas Fuarı olarak değerlendiriliyor. Şu nedenlerle söz konusu fuarlarda yer
alınması gerektiği ifade ediliyor: “Gürcistan da
Türk Malı imajı yüksektir. Gürcü halkı özellikle
Türk Malı mobilya, ev tekstili, mobilya aksesuarları ve ağaç işleme makinelerine yoğun talep
göstermektedir. Türkiye yüzde 48 oranında sektörde pazar payına sahiptir. Türkiye ile Gürcistan arasında 2008 yılında serbest ticaret
anlaşması imzalanmıştır. Tiflis, Kutaisi, Batum,
Poti, Grozni, Acaristan, Ermenistan’da Hotel,
Toplu Konut, Villa yatırımları türk firmaları tarafından üstlenilmiştir. Mobilya, Ev Tekstili, Mobilya Aksesuarları, Ağaç İşleme Makineleri ihtiyaçları Türk Firmaları tarafından karşılanmaktadır.”
A
vrasya’nın en büyük iş
geliştirme ve teknoloji
platformu CeBIT Bilişim
Eurasia ve ikinci kez aynı anda
düzenlenen CeBIT Broadcast,
Cable & Satellite Eurasia ile bilişim, yayıncılık ve uydu sektörleri, 06-10 Ekim tarihleri
arasında İstanbul’da buluştu.
16 ülkeden bin 66 katılımcı firmanın yer aldığı fuarı, farklı
sektörlerden 131 bin 318 ziyaretçi gezdi. Denizli Ticaret Odası’nın 17. meslek grubuna
mensup üyeleri de CEBİT Bilişim 2010’da incelemeler yaptı.
İnceleme gezisine katılan Denizli Ticaret Odası Meclis Üyesi
Mehmet Dayıoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
Denizli Ticaret Odası 17.
meslek grubu olarak üyelerimizin yoğun katılımı ve ilgisiyle ilk
kez günübirlik bir organizasyonla 7 Ekim tarihinde Tüyap
Beylikdüzündeki fuara katılma
şansımız oldu.
Avrasya'nın en büyük iş geliştirme ve teknoloji platformu,
1 numaralı bilişim fuarı olan
CeBIT Bilişim Eurasia fuarıyla
sektörün kalbi 6 -10 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da attı.
Türkiye'nin bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda Avrasya'ya
açılan ticaret kapısı olan CeBIT
fuarı “İş Dünyası" odaklı vizyonu ile hem sponsor hem de
katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisini kazandı.
Fakat dikkatimizi çeken
konu ise iletişim ve telekomünikasyon alanında hepimizin bildiği (Türk Telekom, Turkcell,
Avea, Vodafone.. vb) sektörün
başlıca aktörleri ile bilişim alanındaki bilinen markaların
(Casper,Microsoft, Sony, Asus,
Hp, Exper,Xerox, Samsung,..
vb) fuarda stand açmaması
oldu. Bunun yanında daha önceki yıllarda göremediğimiz
başta Tayvan, Çin, Almanya,
Fransa, İspanya, İngiltere,
Azerbaycan, Belçika ve Güney
Kore başta olmak üzere yabancı ülkelerden üretici firmaların irili ufaklı standlarla fuarda
yer alması gözlerden kaçmadı.
Türksat, Siemens, IBM, Oracle,
Motorola, Toshiba gibi markaların fuara katıldığını gözlemledik.
Yazılım, donanım, hizmet
ve mobil iletişimdeki son teknolojilerin görücüye çıktığı bu fuarda 3D teknolojisine ait en
yeni ürünler, akıllı yaşam teknolojileri, kablosuz sistemler ve
yeni nesil dokunmatik bilgisayarlar dikkat çekiciydi. Fuarın
ana sponsoru olan Türksat'ın
3D yayın yapan TV kanalı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Kamu
kuruluşları ve belediyelerin edevlet teknolojilerini ziyaretçilerle paylaştığı CeBIT Bilişim
Eurasia da, oyun dünyasının
en yeni konsolları, uydu iletişimi, ses ve görüntü sistemleri
de büyük ilgi gördü.

Benzer belgeler

dto haber - Denizli Ticaret Odası

dto haber - Denizli Ticaret Odası (BUGİAD) Kadın Girişimciler Komisyonu Genel Koordinatörü Canan Arıkan ve Bursa’nın örnek kadın girişimcisi Dilek Şeker, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyarette etti.

Detaylı