erkeklere göre, kızlara göre

Transkript

erkeklere göre, kızlara göre
İlköğretim okullarında basmakalıp toplumsal cinsiyet tercihleriyle
mücadele etmeye yönelik uygulamalı stratejiler
Türkçeleştiren: BBOM Derneği
ERKEKLERE GÖRE,
KIZLARA GÖRE...
www.teachers.org.uk/educationandequalities/breakingthemould
BASMAKALIP CİNSİYET TERCİHLERİYLE MÜCADELEDE
BİZ NEREDEYİZ?
Başka Bir Okul Mümkün Derneği olarak, geleneksel formların ve algı biçimlerinin
çocuklar üzerindeki etkisini ölçmeye yönelik “Erkeklere Göre, Kızlara Göre” başlıklı
çalışmayı*, bir eğitim ve uygulama raporu olarak kendi sürecimizde kullanmak üzere
Türkçeleştirdik.
Bireyselleştirilmiş eğitim, karma yaş uygulaması, demokratik katılım gibi eksenlere
sahip eğitim modelimiz kapsamında çocukların biricikliğinin ve farklılıklarının
kabulünün eğitim sürecinde düşünsel varoluşsal renkleri oluşturacağı görüşünü
paylaşmaktayız.
Bu çalışma; toplumda erkek ya da kız cinsiyet farkından kaynaklanıyor gibi görünen
oyuncak, giysi, sözcük, davranış, oyun, spor konusundaki basmakalıp tercihlerin
öğretilmiş ve etkilenmeyle edinilmiş tercihler olduğunu ortaya koyuyor. Çalışma, aynı
zamanda, insanı tek tipleştirmeye yönelik bu klişelerin, nazik müdahalelerle ortak bir
dil yaratarak dönüştürülebileceğini de gösteriyor. Bu dönüşümü sağlamak amacıyla
çalışma çocukların bu klişelerden ve klişelerin ileride yaratacağı hoşgörüsüz toplum
modelinden sorgulayarak, tartışarak kurtulmaları için eğitimde kullanılmak üzere
uygulamalı stratejiler sunuyor.
Bu çalışmanın sadece BBOM Okullarında değil tüm okullarda yol gösterici bir
kılavuz olarak kullanılmasını ümit ediyoruz. BBOM Derneği için bu metni İngilizce’den
Türkçeye çeviren Ece Eroğlu’na ve aslına uygun olarak grafiklerin Türkçe tasarımını
yapan Nergis Öztürk’e çok teşekkür ediyoruz.
Özgün bireyler ve hoşgörülü bir toplum için “başka bir okul mümkün!”
Banu Ayten Akın, Editör.
* İngiltere Öğretmenler Sendikası NUT, toplumsal cinsiyet klişeleriyle mücadele etmeye yönelik uygulamalı
stratejiler geliştirme projesini anaokulu ve ilköğretim okullarından dahil olan 5 okulla yürütmüş ve bu raporu
oluşturmuştur. Süreç içerisinde Kalıpları Kırmak ismini alan proje, oyun, oyuncak, spor ve boş zaman
faaliyeti seçiminden giysi, renk, sözcük seçimine dek basmakalıp cinsiyet klişelerinin çocuklar üzerindeki
etkisini ölçmek üzerine tüm okul bileşenlerinin yer aldığı bir çalışmadır.
BASMAKALIP DAVRANIŞ KALIPLARI VE TERCİHLERLE
MÜCADELE ETMEK
İÇİNDEKİLER
Bu kaynak, ana proje raporu olan Klişeler sizi bir şeyler yapmaktan alıkoyar
(Stereotypes stop you doing stuff) ile birlikte okunmalıdır.
Toplumsal cinsiyet klişeleri neden bir sorundur
ve onlarla neden mücadele etmemiz gerekir?
3
NUT, anaokulu ve ilköğretim sınıflarında, ‘geleneksel toplumsal cinsiyet klişeleri’yle
nasıl mücadele edilebileceğini ele almak amacıyla beş ilköğretim okuluyla ortak
çalışmıştır. Proje kısa süre içinde Kalıpları Kırmak (Breaking The Mould) adını
almıştır. Sözü edilen beş okula gerekli destek ve eğitim sağlanmıştır.
Müfredatta varsayımlarla mücadele etme fırsatları yaratmak
4
Tüm okulda ortak yaklaşım geliştirmek
6
Erkeklere göre / kızlara göre
9
Hevesler ve meslekler
11
Spor ve oyun zamanı
16
Yeni kaynaklar yaratmak ve mevcut olanları uyarlamak
19
Bu kitapçıkta; sınıf içinde ve dışında toplumsal cinsiyet klişelerinin üstesinden gelmek
için tüm okul kadrosunun nasıl çalıştığına dair örnekler bulunur. Ayrıca; tüm okulda
ortak bir yaklaşım geliştirmek adına oyuncaklar, yönelişler, meslekler, spor - oyun
zamanı düşünülerek kaynak oluşturma ve bu kaynakları güncellemenin yanı sıra
proje okullarından uygulama örnekleri mevcuttur. Ders planları, kitap notları, aktivite
sayfaları ve sunumları içeren diğer kaynaklara projenin web sitesinden ulaşılabilir.
Aşağıdaki destek yayınları şu adreste de mevcuttur:
www.teachers.org.uk/educationandequalities/breakingthemould
• Klişeler sizi bir şeyler yapmaktan alıkoyar -ilköğretim boyunca toplumsal
cinsiyet klişeleriyle mücadele etmek (Stereotypes stop you doing stuff
–challenging gender stereotypes through primary education): Okulların genç
bireylerde toplumsal cinsiyet klişelerine nasıl farklı baktığı ve kızların ve erkeklerin
sevebileceği veya yapabileceği şeylere dair bazı yerleşmiş varsayımları nasıl
sarsmaya başlayabilecekleri konusunda genel bir bakış sağlar.
• Çocuk Oyunu: toplumsal cinsiyet klişeleriyle okuma yoluyla mücadele etmek
(It’s Child’s Play: challenging gender stereotypes through reading):
Proje kitaplarına ve bunların nasıl okunacağına dair bir dizi not ve toplumsal
cinsiyet klişeleriyle mücadele ederken çocuk edebiyatını kullanmaya dair bilgi içerir.
• Kalıpları Kırmak (Breaking the Mould): Bu araştırma: toplumsal cinsiyet
klişeleriyle mücadele eden çocuk kitaplarını anlatır.
Bu kitapçıkta söz edilen ve kitapçığın sonunda listelenen Ekler, aynı web sayfasında
da mevcuttur. www.teachers.org.uk/educationandequalities/breakingthemould
Başlarken: Hep “neden” diye sormak…
Proje okullarından uygulama örnekleri
Çocukları kızların futbol sahasını kullanmalarına
dair bir tartışmaya dahil etmek
20
3. Sınıf Öğrencileriyle Paper Bag Princess’i okumak
20
Tasarım ve drama
21
Sınıf aktivitesi: Hangi mesleği yapmak isterdiniz? 22
Çember Oluşturma Zamanı (Circle time)
24
Çocuklar için felsefe
24
Cinsiyetçi Noel’den kaçınma
26
Venn şemaları: erkek oyuncakları, kız oyuncakları
26
Proje kitapları ve ekler listesi
28
Teşekkür
30
BAŞLARKEN: HEP “NEDEN” DİYE SORMAK…
Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum çünkü çocukların öğrenmesine
Toplumsal cinsiyet klişeleri neden bir sorundur ve onlarla neden mücadele
etmemiz gerekir?
yardım etmek istiyorum ve öğretmenler beni hep gülümsetiyor.
Öğretmen olmak istiyorum çünkü güzel olacağım.
Kalıpları Kırmak projesi raporuyla Klişeler Sizi Bir Şeyler Yapmaktan Alıkoyar’da
özetlenen araştırma; toplumsal cinsiyet klişelerinin çocukların ve yetişkinlerin
tercihlerini ve davranışlarını ne dereceye kadar kısıtladığına işaret eder. Bu
klişelerle mücadele etmek, iki cinsiyet için de eğitime ve yaşama dair sonuçlar
geliştirmek açısından oldukça faydalı olacaktır.
Toplumsal cinsiyet ayrımlarının çoğu, günümüz toplumunda çok az mantıksal amaca
hizmet eder. Aslında cinsiyetler arasında farkların abartılmasına ve benzerliklerin
hafifsenmesine araç olur. Öğretmenler, bu ayrımların kısmen piyasa yönlendirmesine
bağlı kısmen de davranış, ilişki ve bilhassa cinselliğin denetlenmesine ilişkin olduğu
görüşündedir.
Çoğu çocuk bunları sorgulamadan kabul eder görünür. Öğretmenler, çocukların
aktivite seçimlerini sıklıkla bu kabullenmenin etkilediğini fark etmiştir. Hatta bazı
çocuklar, sırf bu yüzden eğlendikleri aktivitelerde yer almayı bile reddetmiştir: Sam
bisiklete binmeyi gerçekten istiyordu, ama binemeyeceğini söyledi, boştaki tek bisiklet
“kız bisikletiydi”, çünkü pembeydi.”
Özellikle yaşça büyük çocuklar, meslek seçiminden hobiye, çalışma alanlarından
ilişkilere kadar her konuda oturmuş görüşe sahiptir. Pek çok nedenle bu alanların
sadece iki cinsiyetten birine uygun olduğu yargısı hakimdir. Bu görüşler (ve de yol
açtıkları kısıtlamalar) sorgulanmadığında onlara karşı koymak giderek
zorlaşmaktadır. Öğretmenler ilk aşamada renkler, oyuncaklar, oyunlar, aktiviteler,
çizgi romanlar, kitaplar vs. gibi şeylerin sadece/öncelikli olarak kızlara ya da oğlanlara
ait olduğu algısını sarsmak isterler. Gün boyunca hem sınıf içinde hem de dışında bu
türden varsayımlarla mücadele fırsatları ortaya çıkmaktadır. İlk bölüm, öğrencilerin
toplumsal cinsiyet konusundaki yerleşik düşüncelerini sorgulamaları adına
öğretmenlerin nasıl nazik müdahaleler yaptığı anlatılır.
4
Bu tip tartışmalar toplumsal cinsiyet klişeleri üzerinde daha açık çalışmak adına etkin
bir öncül olabilir. Ayrıca okul kadrosu çocukların etkileşimleri üzerinde kendi etkilerinin
farkına varmıştır:
Proje okulları, “oğlanlara ait” ve “kızlara ait” olduğu düşünülen şeylere dair
varsayımları sorgulamanın tüm okul kadrosu ve çocukları ilgilendiren bir konu
olduğu, toplumsal cinsiyet klişelerini ele alacak çalışmaların etkisini ölçmek için
bunun bir başlangıç noktası olarak da kullanabileceği görüşüne varmıştır.
“Boya masasında sadece pembe bir önlük kalmıştı ve onu alan erkek öğrenciyle
başka bir erkek öğrenci dalga geçince birkaç çocuk onu savunarak rengin önemli
olmadığını, bunun alt tarafı bir önlük olduğunu söyledi.”
Bunu aşağıdaki nedenlerle de faydalı bulmuşlardır, çünkü:
Bazı okullar, medya ve okulda okunan kitaplar aracılığıyla klişelerin nasıl “teşvik
edildiği” ve aktarıldığı üzerine çocukları düşünmeye sevk etmek için tasarım ve
drama gibi yollar kullandılar. Bir öğretmen sınıfına bir dizi “yeni doğan” kartpostalı
gösterdi (bkz. Ek 7).
• Toplumsal cinsiyet konusu her ortaya çıktığında kolayca programa dahil edilebilirdi.
• Minimum planlama gerektiriyordu.
Öğrencilerin hangi kartların kızlar “için” (pembe, bebekler) veya oğlanlar “için”
(mavi, trenler) olduğunu ayırt etmesi çok kolay oldu:
• Tüm okul kadrosu, tartışmayı başlatma konusunda kendini rahat hissediyordu.
• Çocuklar kendilerinin ve diğerlerinin klişe varsayımlarını sorgulamaya çok çabuk
başlamıştı.
“Onlara insanların neden kızlar için pembe, erkekler için mavi kart satın aldığını
sorduğumda, bana yanıt veremediler; gerçekte mantıklı bir gerekçesi olmayan şeyleri
nasıl kabul ettiğimizi daha önce fark etmemişlerdi.”
• Çocukların toplumsal cinsiyet klişelerine karşı tavrını değerlendirmek için okul
kadrosuna kolay bir yol sunmanın yanı sıra, bu konudaki görüşlerin nasıl geliştiği
ve değiştiğine dair faydalı bir ölçüm sağlıyordu.
Okul kadrosu toplumsal cinsiyete ilişkin basmakalıp varsayımlarla mücadelenin
olumlanmasını sağlayacak öykülerden, medyadan ve kendi yaşamlarından örnekler
kullanmaya dikkat etmiştir:
Müfredatta varsayımlarla mücadele etme fırsatları bulmak
Öğretmenler, toplumsal cinsiyete karşı tutum her ortaya çıktığında inceleme fırsatını
kullanmayı görev edindiler:
“Dünyadaki “uzak çevreler” üzerine bir çalışma yapıyorduk. Erkek öğrenciler Afrika
tuniği giymekten memnun değildi, bu onlara “elbise” gibi geliyordu. Bunun üzerine
başkalarının beklentilerinin bizi nasıl kısıtlayabileceğinden söz ettik. Bu konu, bizi
dünyadaki etnik giysi
konusuyla ilgilenmeye teşvik etti. Başka kültürlerdeki erkeklerin ve kadınların nasıl
giyindiğine, özellikle de Nijer’deki genç erkeklerin genç kadınları etkilemek için özenli
giyinerek yüzlerini boyadıkları, dans edip şarkı söyledikleri Guérewol kur ritüellerine
baktık.”
“Pembenin kız rengi olduğunu söylediklerinde onlara pembenin büyükbabamın
en sevdiği renk olduğunu söylerim”.
Ancak, çocuklara sadece farklı seçenekler sunmanın her zaman yeterli olmadığını
(örneğin toplumsal cinsiyet klişelerine aykırı rol modelleri), neden belirli oyuncak ya
da mesleklerin sadece kızlara ya da sadece erkeklere ait olarak algılandığının her
zaman sorgulanmasının önemli olduğunu da belirtmişlerdir.
Okullarda çocuklara örnek olarak güçlü kadın rol modellerini sunmak yaygın bir
uygulamadır fakat tek başına bu gençlerde toplumsal cinsiyet rollerine dair tavır
değişikliğine nadir olarak yol açar.
5
Okullarda, çocukların klişe dışı rol modeli örnekleriyle bağ kurmalarını sağlamak
adına bu kişilerin üstesinden gelmek zorunda oldukları engellerden, bunu nasıl
yaptıklarından söz etmeli, çocukların bu öyküleri kendi yaşamlarıyla ilişkilendirebilmelerini sağlamalı ve klişeleri aşmanın herkese sağlayacağı yararları konuşmalıyız.
Büyüyünce olimpiyatlara gitmek istiyorum çünkü hava atmayı
seviyorum. Şarkı söylemeyi seviyorum bazen kendimi şarkıya
kaptırıyorum o yüzden popstar olmak isterim. Yüzmeyi seviyorum
“Çocuklarda, eskiden her şeyin ne kadar farklı olduğuna dair herhangi bir kavram
yok. Ne kadar çok ayrımcılığın yaşandığını, bunların ne kadarının değiştiğini ve ne
kadarının değişmediğini anlatmak gerçekten çok büyük bir iş! Bunu birkaç derste
yapamazsınız. Bu anlayışın süzülmesi gerekiyor. Birkaç öyküye bakmak elbette güzel
ama yeterli olmaz. Ayrıca olumlu olmak istiyorsunuz; vaaz vermek, “zavallı
kadınlardan” söz etmek ya da oğlanlara “yüklenir” gibi görünmek de istemiyorsunuz.
o yüzden yüzücü olmak isterim. Koşmayı seviyorum ama oğlanları
geçebileceğimi düşünmüyorum biliyorum.
Toplumsal cinsiyete dair hikayelerin -örneğin; soykırım, kölelik, ırk ayrımı gibiduygusal veya kişisel etkileri olmayabiliyor. Ancak cinsel ayrımcılık hem kadınlar
hem de erkekler için kısıtlayıcı bir olgu. Bunu çocuklara anımsatmanın en iyi yolu
olay gerçekleştiği anda fark etmektir.”
Bir çocuğa pembenin sadece kızlar için olmadığını, erkeklerin dans etmeyi
sevebileceğini ya da kadınların doktor ve bilim insanı olabileceğini söylemek;
“bazı insanların neden bunun tersini düşündüğünü” sormaktan, çocukları bu
varsayımlarla mücadele etmeye teşvik etmekten daha az etkili olacaktır.
Okul kadrosundan bazıları, “Neden bazı insanlar bunun sadece oğlanlar veya kızlar
için olduğunu düşünüyor?” sorusuna küçük çocukların cevap bulamadığını belirtmiştir. Sadece “Öyle işte…” diye cevap vermeleri olguyu derinleştirmeyi güçleştirmiştir.
Çalışma kadrosu, bu durumda “Kızlar yeterince güçlü olmadığı için mi?” gibi ek
sorular sormak durumunda kalmıştır.
6
Tüm okulda ortak yaklaşım ve okulda eşitliğin geliştirilmesi
“Çocuklar şövalyeler erkek olur çünkü erkekler güçlüdür” derse, sadece kadınların da
şövalye olup olamayacağını sormak yerine, “kadınların da güçlü olup olamayacağını”
sorun (Olimpik haltercileri örnek verebilirsiniz). Onların kadınların da gerekli becerileri
geliştirebilecekleri için şövalye olabileceği sonucuna varmasını istiyorsunuz (sizin
bunu duymak istediğinizi düşünerek kadınların şövalye olabileceğini söylemeleri
yerine).
Klişelerle mücadele etmenin etkili olabilmesi için, bu yaklaşımın sadece bu konuya
odaklanmış derslerde değil tüm okul çapında yerleşmesi gerekir. Elinizdeki kaynak,
bu fırsatların müfredatın yanı sıra oyun zamanlarında ve okul sonrası faaliyetlerde
nasıl ortaya çıktığını inceler.
Bir okul müdürü şöyle demiştir:
“Klişeler hayatımıza öyle nüfuz etmiş ki, okulda olabildiğince mücadele edilmesi ve
kesinlikle teşvik edilmemesi çok önemli. Tüm okul personelimizle konuştuk. Açıkçası
bazılarının bu konuda ne kadar açık olduğunu görmek şaşırtıcıydı. Bazıları ise bunun
diğer insanların değerlerine eleştiri olarak görülebileceği konusunda endişeliydi.
Onlara yapmaya çalıştığımızın; çocukları şu ya da bu rotaya yönlendirmeye çalışmak
değil, tek tek her bir çocuğa en geniş seçenek yelpazesini sunmak olduğunu söylediğimde çoğunlukla fikirlerini değiştirdiler.”
“Neden erkekler bebeklerle oynamaz” sorusu yerine kullanılabilecek yaklaşımlardan biri de soruyu “çocuklar neden bebeklerle oynar, inşaat yapmanın nesini
seviyoruz” biçiminde değiştirmektir. Bu yaklaşım, her iki cinsiyetin de belirli
etkinliklerden nasıl zevk alabileceği, kız ya da oğlanların toplumsal cinsiyetleriyle
ilişkili olmayan şeyler yapmasında bir sorun olmayabileceği konusunda
tartışmaları açabilir.
“Bir çizim faaliyetinde kızların çoğu pembe kağıdı, erkeklerin çoğu da mavi kağıdı
seçti. Kız öğrencilerden biri erkek rengi olduğundan mavi kağıt istemediği konusunda
çok netti. Başka bir kız, mavi rengi sevdiğini söyledi. Bu konuda tartıştık ve bazıları
fikrini değiştirdi. Birkaç erkek çocuk pembeyi sevdiğini söyledi. Bir tanesi de “erkek
olmama rağmen pembeyi seçeceğim, çünkü en sevdiğim renk o” dedi. Bu, bana
sorgusuz sualsiz kabul edilecek bazı varsayımlara karşı koyma fırsatı verdi.”
Şüphesiz, her soruna uygun tek bir çözüm yoktur. Bir öğretmen okulunun yaklaşımını
şöyle açıklamıştır: “Okul bahçesindeki davranışları, çocuklarla konuşma biçimimizi,
okulda kullandığımız her türden görüntü ve kaynağı, kulüp üyeliklerini gözden geçirdik. Herhangi bir faaliyetin sadece tek bir cinsiyet için olduğu izlenimini kırmak için
çok uğraştık. Bana göre, bu yaklaşım sadece sözde kalmamalı, okulumuzda fiilen
gerçekleştiği gösterilmelidir.”
Okul kadrosunun toplumsal cinsiyet çalışmasını müfredata dahil etmek için bulduğu yollardan biri de kitaplardaki kız veya erkek tariflerini ve özellikle çocukların
bunlara ilişkin varsayımlarını sorgulamaktı. Öğretmenlerden biri, çocukların Julia
Donaldson’ın Zogi kitabının kapağındaki ejderhaların cinsiyetleri üzerine kafa
yorduklarını fark etti.
Bazı okullar, çocuk gruplarının sınıflarda nasıl organize edildiğine oldukça kafa
yormuştur.
Birçok öğretmen, özellikle 7-11 yaş grubunda, bilinçli olarak karma yapılmazsa çocukların kendi cinsiyetinden bir çocukla eşli çalışma yapma eğilimi olduğunu belirtmiştir.
Bununla ilgili olarak bir öğretmen de şöyle demiştir:
“Farklı etnik gruptan bir çocukla çalışma konusunda hiçbir sıkıntıları yok fakat cinsiyet konusunda çok daha tetikte görünüyorlar. Sanırım bu kısmen ırkçılıkla mücadele
etme ve etnik kökene ilişkin önyargıları kırma konusunda çok çalışmamızdan ileri
geliyor. Çocuklar farklı ırklardan veya inançlardan insanlarla arkadaş olunabileceği
konusunda çok netler.”
“Görür görmez pembe olanın kız, mavi olanınsa erkek olduğunu düşündüler ama
turuncu olanın cinsiyetinin ne olduğunu bilemiyorlardı! Bu durum, öyküdeki ejderhaların cinsiyetlerini bilmediğimizi ortaya koydu ve sadece giydiklerine (veya renklerine)
bakarak birinin cinsiyetini bilemeyeceğimize dikkat çekme fırsatına dönüştü.
7
Erkekleri ve kızları temsil eden sözcükleri tanımlayın
Araştırmaya katılan okullar, oğlanların ve kızların birlikte çalışmasını etkin biçimde
sağlamanın davranışlar üzerinde olumlu etkisi olduğu görüşündedir:
müziksever
zeki
“Sürekli olarak herkesin kız/erkek karışık biçimde sıraya girmesini istiyor, masalarımızı karma yapıyoruz. Bu, her iki cinsin davranışlarına yardımcı oluyor.”
“Karşı cinsten eşlerle ve karma gruplarla çalışmak onları zorluyor; konuşmak ve
birbirlerinden öğrenmek konusunda daha cesur olmaları gerekiyor. Öyleyken yaptıkları işe daha sadık oluyor, tam cümlelerle konuşuyor ve daha dikkatli oluyorlar. Çünkü
kendi cinsleriyle oynama eğilimini gösterdikleri okul bahçesinden farklı bir durum.
Bazı çocuklar buna karşı çıksa bile karma gruplamanın en çok bu çocuklarda etkili
olduğunu görüyoruz!”
soğukkanlı
şık
güçsüz
güçlü
hassas
“Konuşma partneri diye bir sistemimiz var. Bir hafta boyunca aynı kişiyle çalışıp ilişki
kuruyorsunuz. Bu grupların karma (cinsiyet dahil) olmasına özellikle dikkat ediyoruz.
Zaman içinde gerçekten çok sessiz çocukların bile kabuklarından çıktığına şahit
oluyoruz.”
sinir bozucu
Bir müdür:
“Bence kreş “cinsiyet ayrımı gözetmeyen” bir ortam; bunun nedeni hem kısmen daha
az toplumsal cinsiyet klişesi deneyimiyle gelmeleri (henüz öğrenmiş değiller!), hem
de oyunla öğrenme ortamında herkesin yargılanmadan her şeyi denemesi ve istediğini keşfetmesi. Bana kalırsa, bu ruhu okulun sonraki sınıflarına da uygulayabiliriz.”
alkolik
dost canlısı
“Ayrıca küçük çocukların yaptığı tüm pozitif, klişe dışı tercihleri onaylamamız da
büyük önem taşıyor. Belki de bu yolla, bu cinsiyet ayrımlarının bazılarının hızla
yerleşmesini önleyebilir ve sonraki yıllarda üstesinden gelmemiz gereken zorlukları
azaltabiliriz.”
çılgın
kaçık
güzel
Başka bir okul, tüm kulüplerin cinsiyet açısından karma olmasını nasıl sağlamaya
çalıştıklarından söz etmiştir:
“Aşçılık kulübü tamamen karma. Yine de erkek çocukların –pasta- gibi özel yemekleri
tercih etme eğilimi olduğunu düşünüyorum. Neden yemek yaptığımızı, bunun sadece
anlık doyum için değil insanlarla ilgilenmek veya onlar için hoş bir şey yapmak için
olduğunu konuştuk ve sanırım bu onların gündelik konuları anlamalarına yardımcı
oldu.”
sportif
8
akıllı
“Örgü kulübünde üç erkek öğrencimiz var. Onların daha büyük şişleri tercih ettiklerini
fark ettik. Çünkü işlerin daha çabuk bitmesini istiyorlardı! Hiç pes etmediler. Noel hediyeleri yapıyorduk. Yünün bir kısmı pembeydi ama kimse bunla ilgili bir şey söylemedi. Erkek öğrencilerin pembeyi özellikle seçip seçmediğini kontrol etmem gerekir!”
Dikkate alınması gereken noktalar
• Çocuklar klişe seçimler, yorumlar veya varsayımlar yaptığında nazik müdahalelerde
bulunun. Düzenli müdahalelerle yaygın tavırlarda kalıcı değişiklik yaratılması daha
olasıdır.
“7-11 yaş grubu için serbest stil dans dersleri için açık seçmeler yaptık ve tüm çocuklar şansını denedi. Köpekler Bale Yapmaz kitabını okuduk ve erkek çocukların bazı
şeyleri yapamayacağını düşünen insanlar üzerine konuştuk (bu oldukça etkili oldu,
başkalarının onların bir şey yapamayacağını düşünmesini istemiyorlardı!)”
• Çocuklardan bu fikirlerin nereden geldiğini düşünmelerini isteyin: Mavinin erkekler,
pembenin kızlar için olduğunu nereden biliyoruz?
• En küçük çocuklarla konuşurken bile temkinli olun. Zaman geçtikçe değiştirmenin
çok daha zor olacağı klişe görüşlerle daha yerleşmeden mücadele etmek gerekir.
“Yetişkin rol modelleri de önemlidir. Mümkün olduğunca klişelerin sınırlarını zorlayan
ziyaretçiler çağırmaya çalıştık. Böylece kadın itfaiyeci, kadın polis ya da erkek hemşire olup olamayacağını soruyoruz. Korsan Kız (Pirate Girl) kitabına ilişkin yaptığımız çalışmaya bağlı olarak bir kadın korsan konuğumuz oldu. Erkek personelimizin
bazısını örgü kulübü gibi konularda yardımcı olmaya (yardım etmeye hevesliler ancak
temel bilgileri öğrenmeleri gerekiyor) ve daha fazla kadını futbol oynamaya teşvik
ediyoruz.”
• Cinsiyetimiz ne olursa olsun hepimizin istediği şeyi yapabileceği görüşünü teşvik
edin ve klişe dışı tercihleri onaylayın.
• Toplumsal cinsiyete ilişkin klişe yorumları gözlemlemek; müdahaleyi hedeflemenin
ve etkiyi ölçmenin basit bir yoludur. Okulunuzda “cinsiyet ayrımı” en çok nerede göze
çarpıyor? Okul bahçesi oyunları, oyuncaklar, giysiler veya renkler mi? Bu alanları
tartışma başlatma noktaları olarak kullanın.
• Toplumsal cinsiyet klişelerini onaylayan yorumları kaydetmeyi göz ardı etmeyin.
(Müdahaleler sonrasında) sıklıkları azalıyor mu? Çocuklar birbirlerine daha düzenli
olarak müdahale ediyor mu?
• Cinsiyetler arasındaki benzerlikler yerine farklılıkları vurgulamamaya çalışın; kız
ve erkekleri sürekli olarak ayrı ayrı sıraya dizmemek veya onlara “kızlar ve erkekler”
yerine “çocuklar” olarak hitap etmek gibi basit şeyler büyük fark yaratabilir.
• Kız ve erkek çocukları mümkün olduğunca geniş bir faaliyet yelpazesinde yer almaya teşvik edin.
• Çocukları karşı cinsteki çocuklarla oynama konusunda kendilerine güvenmeye
teşvik edin.
• Klişelerin sınırlarını zorlayan konuklar davet edin ve okul personelini geleneksel
olmayan beceriler ve ilgi alanlarında model olmaya teşvik edin.
9
ERKEK OYUNCAKLARI, KIZ OYUNCAKLARI…
Okullarda pek çok faaliyette oyuncaklar esas alınır. Bazı okullar sınıflandırma
faaliyetleri tasarlamıştır (çocuklara hangi oyuncakların kızlar, hangilerinin erkekler,
hangilerinin her iki cins için olduğu sorulur ve kararları için gerekçe vermeleri istenir).
Tartışma kimi zaman okul personelini bile şaşırtacak biçimde oyuncakların “her iki
cinsiyet” için olan yığına taşınmasına yol açmıştır.
İnşaat alanına
kızlar giremez.
“Toplumsal cinsiyet klişeleri çalışmasının başında ve sonunda oyuncak sınıflandırma
faaliyeti yaptık. Çocukların artık daha açık olduklarını görmek muhteşemdi. Çoğu
oyuncağın neden hem kızlar hem de erkekler için olduğuna dair sağlam gerekçeler
ortaya koydular. Bizim duymak istediğimizi sandıkları şeyleri tekrarlamak yerine
kendilerinin bu görüşleri benimsediklerini hissettim.”
“Oyuncaklarla yapılan çalışma yararlı oldu [4-5 yaş grubunda]. Çünkü kendi başlarına
bıraktığımızda “kızlar ya da erkekler ne yapmayı sever” sorumuza verdikleri
yanıtlardan daha az “cinsiyetçi” tercihler yapıyorlardı. Oyuncak matkabı “erkek
oyuncakları” yığınına koyduklarında “bir dakika, inşaat köşesinde bir sürü kız gördüm
“ diyebilir ve ardından hem kızlara hem de erkeklere neden inşaat yapmayı
sevdiklerini sorabiliriz. Okul personeli klişe dışı tercihleri onaylayabiliyordu. Bazı
çocuklar klişe davranışlarımızın “doğal” olmadığını, çoğunlukla “öğrenilmiş” olduğunu
kavramaya başladı.”
“Konu üzerine tartışmak önemliydi. Onlardan erkek ve kız çocuklarının ortak
kullanabileceği bir oyuncak kutusu hayal etmelerini istedik. Önce içine koyacak bir
şey bulmakta zorlandılar, ancak oyuncaklarla ilgili konuşunca bütün oyuncakların bu
kutuya girebileceğini kabul ettiler. Onlara William’ın Bebeği (William’s Doll) öyküsünü
hatırlattık. Herkesin her şeyi sevmek zorunda olmadığını ancak cinsiyetimiz ne olursa
olsun istediğimizi sevebileceğimizi anladık.
Sadece erkekler
korsan olabilir.
“Nesnelerin renkleri önemli. Çocuklar pembe olmadığı sürece hemen her şeyle
oynuyor. Pembe nesnelere erkek çocukları elini sürmüyor ya da kızlar pembe
nesneler üzerinde hak iddia ediyor. Belki de pembe renkli her şeyden kurtulmamız
gerekiyor…”
10
Başka bir öğretmenin görüşü de buydu; “Başka bir renk olsa kızlar da traktörle oynar
mıydı” diye sordum. Çocuklardan biri “Evet, pembe veya mor olsa olur” dedi. Daha bu
yaşta kendilerini kısıtlamaları endişe verici.”
2. sınıf öğrencileri ana sınıfına ziyarete geldiler. Ve öğretmenleri onları şaşırtan bir
şey görüp görmediklerini sordu. Çocuklardan biri “Erkek kardeşim bebeklerle oynuyordu; bu benim için şaşırtıcı çünkü bizim evde bebek yok. Hem o bir erkek çocuğu.
Bebeklerle oynarken eğleniyordu.” dedi.
Öğretmen söz aldı:
“Kızlardan biri büyük çocukların “erkek kitabı” olarak tanımladığı bir kitabı okuyordu.
Bazıları bunun erkek kitabı olduğunu düşündü, çünkü kapağında bir kale vardı. Eh
şövalyeler olduğuna göre erkekler için olmalıydı. Kısa süre önce Şövalye Prenses
(Princess Knight) kitabını okumuş olmamıza rağmen böyle hissettiler.”
“Bugün ve geçmişten oyuncak reklamlarına baktık; YouTube’da 1970’lerden kalma
çok komik bazı reklamlar vardı! [Bkz. Ek 9’da yardımcı dersler.] Her şeyin şimdi ne
kadar farklı olduğunu anlattım. Farklı cinsiyetlerdeki ev arkadaşlarımdan ve onların
mesleklerinden bahsettim. Çocukların çoğu “Annem yemek yapar, babam da işe
gider” dedi. Ben de bunun olabileceğini, bu konuda doğru veya yanlış olmadığını ama
farklı varolma biçimlerinin de olabileceğini, hepimizin kendimiz için en iyi olanı seçebilecemizi söyledim. Son olarak, onlara ‘YouTube’ veya ‘Google’da “kız oyuncakları”
veya “erkek oyuncakları” yazıldığında neler çıktığını gösterdim. Sonuçların ne kadar
farklı olduğuna çok şaşırdılar.”
Dikkate alınması gereken noktalar
• “X ile sadece erkekler oynayabilir” veya “Y kızlar içindir” gibi cümleleri daima sorgulayın. Çocuklardan görüşlerini gerekçelendirmelerini isteyin. Alternatif görüşler sunun.
Bir kadın öğretmen bu olayı nazik bir müdahale yapma fırsatı olarak değerlendirdi:
“Onlara ben de pek yemek pişirmem ki dedim!”
• Çocukların davranışları, dile getirdikleri düşünceleriyle çeliştiğinde sorular sorun:
Ben erkeklerin okumayı sevdiğini biliyorum. Neden hâlâ bazılarınız okumanın kızlara
göre olduğunu düşünüyor ki?
Başka bir erkek çocuğu bir örümcekle oynuyordu. Belli ki; kızlar örümcekleri sevmiyordu. “Onlara kocamın da örümcekleri sevmediğini ve evden örümcekleri atması
gerekenin ben olduğumu anlattım.”
• Klişe sınırlarını zorlayan çalışmaların etkisini gözlemlemek için basit sınıflandırma
oyunlarını ve benzer faaliyetleri tekrarlayın. Çocuklar daha açık hale geliyor mu?
Daha fazla sorgulama yapıyorlar mı?
“Tahtaya bir cümle yazdım: “Kızlar arabalarla oynamayı sevmez.” Kızların çoğu karşı
çıktı. Bazıları “Ben sevmem, ama seven kızları tanıyorum, bunda da hiçbir sorun yok”
dedi. Onlara “cinsiyet klişesi” kavramını açtım, onlar da bana örnekler verdi. Tüm
erkeklerin futbol sevdiği görüşüne karşı çıktılar.”
• “Kızlar inşaat yapmayı sevmez”, “erkekler dans edemez” vs. gibi mottolarla tepkilerini ölçün ve çocuklardan bunları tartışmalarını isteyin.
Öğretmenler, çocukların ezbere, sadece öğretmenin duymak istediklerini söylemediğinden emin olmak için “neden” veya “bunu nereden biliyorsun” sorularını
sormanın önemini fark ettiler.
• Klişe dışı davranışlara örnek olun:
“Küçük bir kızken trenlerle oynamayı severdim”.
“Bence bu sınıftaki erkeklerin çoğu kibar oldukları ve insanlara şefkat göstermeyi
sevdikleri için bebeklerle oynamayı severler.”
• Renkler hakkında varsayımlara meydan okuyun. Dilerse herkesin pembe bisiklet
sürebileceğini belirtin. Klişeleri olumlayan pembe fincanlar veya mavi arabalar gibi
oyuncaklardan kaçının.
• Çocukları, oyuncakların yalnızca erkekler ya da yalnızca kızlar için pazarlanmasına
dair görüşleri konusunda düşüncelerini açıklamaya teşvik edin.
11
Hevesler ve Meslekler
“Tren makinistliği erkek mesleğidir”
“Erkekler bale yapamaz, çünkü komik görünür”
İstisnasız tüm okullar, çocukların hangi mesleklerin kadınlar ve erkekler için olduğuna dair çok fazla basmakalıp görüşleri olduğunu fark eder. Bu görüşler yaşca büyük
çocuklarda daha da kemikleşmiş gibidir. Çalışma kadrosu bu görüşlerin böylesine
derinlere yerleşmiş olmasına şaşırır.
“Çocukların çoğu kadın polisleri veya itfaiyecileri bazen cinsiyetlerini bile belirtmeden
“policemen” veya “firemen” olarak tanımlıyordu. Bu terimleri düzeltirken, çocuklarla
neden bu kadar inatçı olduklarını da tartışmaya çalıştım. Çoğu çocuk okudukları kitaplarda, izledikleri Tv programlarında bu meslekler için kadın rol modelleri bulmakta
zorlandı.”
Erkek çocukları, bazı meslekleri yapmak için güçlü olmak gerektiğini düşünüyorlardı.
Bazı meslekler sadece erkeklere göreydi. Yaygın temalardan biri de hassas (yani
şefkat gösteren) olmayı gerektiren mesleklerin kadınlara göre olduğuydu. Örneğin
veterinerlerin genellikle kadın olduğu düşünülüyordu.
4-5 yaş grubu çocuklar erkek hemşire görüntüleri karşısında şaşkınlığa düşüyordu ve
bu yaşta bile diğer çocukların “hatalı” (yani geleneksel olmayan) tercihlerini düzeltiyorlardı. Öğretmenleri erkek olduğu halde erkek çocuklar öğretmen olmayı düşünmüyordu. Her yaştan kız çocuğu için ise öğretmenlik popüler bir meslekti.
Büyüyünce veteriner olmak istiyorum
çünkü hayvanları seviyorum ve onlara
bakmak istiyorum
12
Meslek tercihi daha çok ebeveynlerin mesleklerini ve toplumda ebeveynler için
varolan fırsatları yansıtma eğilimi göstermiştir. Öğretmenler ebeveyn yönlendirmeleri de dahil çocukların seçeneklerini kısıtlayabilecek her şeyle mücadele
etme gereksinimi duymuştur. Her iki cinsiyetten çocuklar, bilhassa kızlar öğretmenleri olumladığında bazı meslekleri daha fazla tercih etmiştir.
Herkes öğretmenlerin iki cinsiyet de yüksek statülü meslek seçimini desteklemesinin önemli olduğunu kabul etmiştir. Ancak düşük statülü meslekleri seçen
çocuklara (özellikle bunlar ebeveynlerinin veya kardeşlerinin yaptığı meslekse)
kendilerini kötü hissettirmemek istemiştir. Bu tercihler övülürken çocuklar daha
iddialı olmaya teşvik edilebilir.
“Çocuklardan biri köpek bakıcısı olmak istediğini söyledi. Ben de onu köpek eğitmeni olmak ya da kendi köpek bakım merkezini kurmak konusunda düşünmeye teşvik
ettim. Ayrıca tezgahtar olmak isteyen bir kız çocuğunu mağaza sahibi olmayı ya da
kendi işini kurmak konusunda düşünmeye teşvik ettim. Mesleklerin gerektirdiği becerilerden, okulda hangi dersleri almanın yararlı olabileceğinden (fen bilgisi, matematik
vs.) bahsettim. Hem kızlar hem de erkekler kendilerine uygun bulmadıkları meslekleri
tercih konusunda heveslendiler.”
Çocuklar statüsü düşük meslekleri tercih ettiklerinde tercihleri muhtemelen geleneksel cinsiyet tercihleriyle belirleniyordu. Üstelik bu çocuklardan bazıları kadının erkek
rol modellerinden daha iyi maaşlı, daha vakit alan mesleklere sahip olduğu ailelerden
geliyordu. Bazı okullar ebeveyn beklentilerinin özellikle kız çocukları için uzmanlık ve
eğitim seviyesi açısından düşük olmasından kaygı duyuyordu:
“3. sınıflardan farklı meslekleri anlatan bir sessiz sinema oyunu oynamalarını istedik.
Bazı kız çocukları meslek düşünmekte ciddi zorluk çekerken, erkek çocukların çok
daha fazla örnekle bulabilmesi rahatsız ediciydi.”
4-5 ve 5-7 yaş grubu kız çocukları, 7-11 yaş grubundakilerden daha iddialıydı.
Olası rol modelleri olarak astronot ve silahşörün yanı sıra bankacı ve doktor gibi
daha gerçekçi seçenekler de sundular. Ancak yaşı küçük erkek çocukları dahi
kızlara nispeten daha sabit fikirliydi. Sadece birkaçı daha az geleneksel rolleri
seçti.
Çalışma ekibi meslekler hakkındaki çoğu varsayımın edinilmiş fikirlere dayandığını
gördü. Erkek ve kız çocuklarına göre oyuncaklar ve aktiviteler tartışmasında olduğu
gibi 4-5 ve 5-6 yaş grubunda nazik müdahaleler oldukça etkili oluyordu.
Çalışanların çoğu çocukların görüşlerindeki değişikliklerin yerleşmesi için müdahalelerin tüm personel tarafından düzenli ve sık olarak yapılması gerektiğini
belirtmiştir.
“Klişelerle mücadele etmek ve geleneksel olmayan davranışı onaylamak için fırsatlar
yarattık. Örneğin tüm sınıfı inşaat veya aşçılık aktivitelerine dahil ederken bazı insanların bu aktivitelerin sadece erkekler ya da sadece kızlar için olduğunu düşündüklerini
belirttik (-ama biz buna katılmıyoruz tabii-). Ardından, bu meslek tercihlerini geniş bir
aktivite yelpazesinde yer alan kadın ve erkek örnekleriyle ilişkilendirdik.”
7-11 yaş grubundaki çocukların bakış açıları klişe olmaya daha yatkın ve değiştirilmesi daha zordu. İstisnalar vardı tabii. Çoğu da çevreden etkileniyordu. Bazı yaşı büyük
çocuklar erkeklerin öğretmen, kadınların da doktor / dişçi olabileceğini ifade edebildi.
Ancak pek iyi bilmedikleri mesleklerin cinsiyetlere göre ayrıldığı konusunda katıydılar.
Yani kameramanlar ve bilim insanları erkek, dansçılar ve tasarımcılar ise kadındı.
13
Erkekleri ve kızları temsil eden sözcükleri tanımlayın
Çalışmanın başka alanlarında olduğu gibi kitaplardaki hayali karakterler de klişe görüşlere müdahale etmek için kullanılmıştır.
tatlı kaçık
“Çocuklar Jane and the Dragon’daki [Martin Baynton] kadın şövalyenin şaşırtıcı olduğunu söylediğinde onları şövalye olmak için gereken özellikler (cesaret, at binme) ve
bu özelliklerin sadece erkeklere veya kızlara ait olmadığı hakkında düşünmeye teşvik
ettim.”
akıllı
hassas
müziksever
Korsanlar da hem kurgu açısından (Korsan Kız: Cornelia Funke) hem de diğer kadın
korsanlar gibi erkek kılığına girmeyi reddeden Anne Bonny örneklerinden ötürü popüler bir başlıktı. Okullardan birinde Kaptan Cutlass çocukları ziyaret etti.
güçlü
şık
“Çocuklara “korsan nasıl görünür” diye sorduğumuzda biri hariç tüm çocuklar uzun
sakallı bir erkek bekledi. Üstelik önceden kadın korsanlar hakkında öyküler okumuşlardı. Gelenin bir kadın olduğunu görünce hepsi çok şaşırdı. Ziyaretten sonra bile
birçok çocuk ondan “erkek” olarak bahsetti. Ardından yaptığımız grup tartışmasında
“sadece erkekler mi korsan olur” konusuna odaklandık. Yine bazı erkek çocuklar
kızların yaralanabileceğini belirtti. Ancak bu kez görüşler daha açıktı. Ayrıca birçok
çocuk unutmuş gibi göründükleri kadın denizciler ve korsanlarla ilgili öyküleri hatırladı. Bir iş arkadaşımın körfezde denizci bir kadın arkadaşı var. Skype ya da başka
araçlarla onu çocuklarla yapacağım sonraki tartışmalara dahil etmek istiyorum.”
alkolik / büyük kızlar
çılgın
soğukkanlı
duygusal
İki öğretmen Köpekler Bale Yapmaz kitabını yapmadığımız diğer şeylerden bahsetmek için kullanmış ve bunu tercihlerimizin genellikle edindiğimiz fikirlerden ve inançlardan nasıl etkilendiğini düşünmek için bir başlangıç noktası olarak ele almıştır.
dost canlısı
sinir bozucu
“Okulda aldığımız derslerin gelecekteki meslek seçimlerini nasıl etkileyebileceğinden
ve kararlarımızın diğer insanların hükümleriyle kısıtlanmasına izin vermemenin öneminden bahsettik.”
hoş
sportif
Ayrıca klişe dışı rol modelleri de önemliydi. Örneğin; Brian Cox hem kız hem erkek
çocukların bilimi seçmesini teşvik etmiştir. Erkeksi olmamasının kızların konuya ilgisini çekmekte önemli bir faktör olduğu düşünülmüştür.
yüksek topuklu sever
14
“Ebeveynlerinin ne iş yaptıklarını az çok biliyorduk ve çocukların görüşlerinin gerçeklikten klişe olduğunu fark ettik. Bu bilgileri bakış açılarını nazikçe sorgulamak ve onlara müdahale etmek için kullandık. Ne kadar çok soru sorulursa o kadar az geleneksel
öneriler yapmaya başladılar.”
Öğretmenlerden biri 5. sınıflarla insan hakları çalışmasının parçası olarak kadın
hakları çalışması yapmıştır. Çocuklardan belirli mesleklere başvuru yapmaları istenmiştir.Kız ya da erkek oldukları için bu işi yapamayacaklarını belirten
yanıtlar alan çocuklar bu mektuplara karşı çıkan yanıtlar yazmıştır. Çocuklar
bazı hakların kesin olmadığı ve sürekli olarak savunulması gerektiği konusunda
düşünmeye teşvik edilmiştir.
“Savaş zamanı cephe gerisinde destek veren kadınlar ve kadın bombardıman pilotları hakkında müthiş bir çevrimiçi makale bulduk. Katılan kadınların anılarını konuya
dahil ettik. Savaş sonrasında bu erkek işlerini bırakmak zorunda kaldıklarında neler
hissedebileceklerini düşündük. Artık kadınların ve erkeklerin tüm meslekleri yapabildiği için çok şanslı olduklarını fakat dünyanın her yerinde bunun söz konusu olmadığını
ve bu gelişmeleri garanti olarak kabul edemeyeceğimizi konuştuk. İnsanları sadece
kız veya sadece erkek oldukları için bir şey yapamayacaklarını düşündürmemek
gerektiğini anladık.”
Bir okulda 3. sınıf çocuklarına başlıksız meslek tanımları gösterilerek hangi mesleğe
ait olabilecekleri sorulmuştur (bkz. Ek 8). Çalışmada dansçılık, çiftçilik ve futbolculukla ilgili beceri listesi bulunur. Çocukların çoğu dansçıya ait meslek tanımının futbolcuya ait olduğunu düşünmüştür. Ardından ünlü bir sözü hangi futbolcunun söylediği
sorulmuştur. Başarıları erkek meslektaşlarının çoğunu geride bırakan kadın futbolcu
Faye White’a ait olduğu açıklanmıştır.
“İşe erkek bir kreş hemşiresi aldık. Çocukların bazıları şaşırdı. Heyecanla ona mesleği ve mesleğiyle ilgili neleri sevdiği konusunda sorular sordular. Erkek hemşire bu
mesleği yapmak isteyen biri olup olmadığını sorduğunda erkek çocuklardan biri yapabileceğini, çünkü çocukları sevdiğini söyledi. Birkaç çocuk daha ona katıldı. Ancak
diğer erkek çocukları bunun erkeklere göre bir meslek olmadığı konusunda fikirlerini
değiştirmedi.”
Öğretmenler neden bazı mesleklerin sadece erkekler veya kadınlara göre
olduğuna dair fikirleri tartışma ihtiyacını vurgulamıştır; istisna örneklerin veya rol
modellerin çocukların düşünme biçimi üzerinde çok etkili olmadığı görülmüştür.
“Çocuklar bir mesleğin neler gerektirdiği ve bu mesleğin kendilerine göre olup olmadığını düşünmek için yüreklendirilmeli. Bu mesleği gerçekten kimin yapmak istediğini
anlamalı. Bazen mesleğin “her iki cinsiyete göre” olmasının tek yolu, çocuklardan
birinin oyun olsun diye “o [klişe olmayan] mesleği ben istiyorum” demesinden geçiyor.
Klişe yanıtlar verme eğilimleri olduğunda erkek mesleği mi kadın mesleği mi sorusunu sormamaya çalıştım. Meslekler listesiyle başladım, neler gerektirdiğine baktım
ve ardından kimin yapmak istediğini sordum. Yanıtlardan bazıları hâlâ klişeydi fakat
oranı sadece “bu bir erkek mesleği midir, kadın mesleği midir” sorusunu sorduğumda aldığımdan daha düşüktü. Ayrıca “bu sınıfta hiç şunu veya bunu yapmak isteyen
erkek yok mu” gibi sorular sorarak verdikleri yanıtları sorgulamak daha kolaydı.”
Öğretmenler, çocuklardan yapmak istedikleri işi söylemek üzere ellerini kaldırmadan önce gözlerini kapatmalarını istemek gibi basit bir çözümün, özellikle
erkekler arasında daha az klişe tercihler sonucunu verdiğini fark etmiştir.
Öğretmenlerden biri durumu şöyle açıklamıştır:
“Çok fazla sosyal baskı var. Başkalarının tercihlerini görmedikleri zaman diğerlerinin
tercihlerinden daha az etkilendiklerini ve uyum sağlama konusunda daha rahat olduklarını hissettim.”
Başka bir derste, çocuklardan hem evde hem de ev dışında “annelere ve babalara
göre işler” konusunda düşünmeleri istendi.
15
Başka bir öğretmen, sınıfından yanıtı “gizli” yazmalarını istediğinde benzer bir sonuç
aldığını fark etmiştir.
“Çocuklardan erkeklerin ve kadınların yapabileceği işleri belirlemelerini istedim. Açık
tartışma yaptığımda gördüğümden çok daha fazla sayıda çocuk, erkek ya da kadınların her işi yapabileceğini yazdı.”
Bazı öğretmenler, 7-11 yaş grubu çocukları, ortaokulda yapacakları ders tercihleri
üzerine düşünmeye teşvik etmek istemiştir. Araştırmaların ders ve kariyer seçimlerinde yüksek oranda toplumsal cinsiyet klişeleri gösterdiği düşünülünce çocukların bu
seçimlerin sonuçlarını daha erken düşünmeye teşvik edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Öğretmenler, tercihler konusunda açık olmanın ve ilkokuldayken mevcut her şeyi
denemenin önemini vurgulamıştır.
“Sürekli yeni beceriler öğrenmenin öneminden ve örneğin kulüplere katılmanın nasıl
daha önce yapmadığınız şeyleri deneme fırsatı olacağından bahsediyorum.”
Birçok öğretmen 4-5, 5-7 ve 7-11 yaş grubu çocuklar için daha “gerçekçi” rol modelleri ihtiyacını dile getirir. Geleneksel olmayan rol modellerinin (özellikle kadın olanların),
çocukların yaşamlarıyla ilgisi olmayan fantezi figürleri olmaya eğilimli olduğunu belirtir. Çoğu öğretmen de Man’s Work ve Red Rockets and Rainbow Jelly gibi kitapların
çok daha etkili olduğunu, çünkü bilindik durumlarda şaşırtıcı şeyler yapan çocuk
kahramanlar içerdiğini düşünmüştür:
“Prenses veya Power Rangers olma isteklerini ifade ettiklerinde, onları daha “gerçekçi” seçenekleri düşünmeye sevk ederek klişe dışı veya daha tutkulu rolleri içeren
konuşmalar başlatabildiğimizi fark ettik.”
• Çocukları, belirli mesleklerin sadece kadınlara veya erkeklere göre olduğu varsayımlarının yanlış olduğunu ifade etmeye cesaretlendirin (örneğin, sayfa 14’te çocukların cinsiyetleri yüzünden belirli bir işi yapamayacaklarını söyleyen bir mektubu yanıtladıkları örneğe bakın). Çember zamanı/Circle Time, bunun için yararlı bir araçtır.
• Klişeleri zorlayan gerçek ve kurgu rol modellerden yararlanın. Prensesler, korsanlar,
hayvanlar gibi masal kahramanları ilgi çekici olsa da çocukların kendi yaşamlarından
“gerçekçi” örnekleri dahil etmeyi unutmayın.
• Varsayımlara dikkat çekmek için fırsatlar arayın; “bilim adamı” gibi sözcüklerin
kullanımı gibi. Mesleği yapan bireyin cinsiyeti ne olursa olsun, meslekleri tanımlarken
cinsiyet dışı terimler kullanmaya dikkat edin.
• “Güç”, “cesaret”, “nezaket” gibi özellikleri sadece erkek veya kadın özellikleri olarak
genelleştiren varsayımlarla mücadele edin. Günümüzde “güç” gerektiren çoğu mesleğin herkesin kullanabileceği makineler içerdiğine ve çoğu kadının birçok erkekten
“daha güçlü” olduğuna dikkati çekin.
• Her iki cinsiyetten çocukları tercihlerinde azla yetinmemeye cesaretlendirin.
• Akran baskısı etkisini sınırlandırmaya çalışın; çocukların gözleri kapalı tercih yaptıkları veya tercihlerini gizli yazdıkları örnekleri düşünün. Ayrıca, çocukları, tercihlerimizi
bazen diğer insanların düşündüklerine göre yapıp yapmadığımızı düşünmeye teşvik
edin. Bu belgede vurgulanan kitapların bazısı bu tartışmalar için ideal başlangıç
noktasıdır.
Dikkate alınması gereken noktalar
• Mümkün olduğunca sık “kim hangi işi yapabilir” varsayımlarını tartışma fırsatları
yaratın ve bunu tüm kadronun yapmasını sağlayın. Örneğin, hangi oyuncakların veya
oyunların erkeklere veya kızlara göre olduğuna dair tartışmaları genişletin veya bu
tartışmaları belirli konu veya becerilere yönelik aktivitelerin parçası haline getirin.
16
SPOR VE OYUN ZAMANI
“Kızlar futbol oynayabilir. Olimpiyatları seyrettim, orada kızlar oynuyordu.”
Okulun spor ve oyun zamanları, sadece toplumsal cinsiyet klişelerinin etkisini göstermesi açısından değil (örneğin erkeklerin oyun zamanlarında kızları bazı etkinliklerin dışında bırakması), aynı zamanda önyargı ve klişe oluşturmanın etkisi üzerine
konuşma fırsatıdır.
Genellikle 7-11 yaş grubu çocukları tek cinsiyetli gruplarda oynama eğilimi göstermektedir. Bu bir dereceye kadar 4-5 ve 5-6 yaş grubu için de geçerlidir ancak kreş
yıllarında nadir olarak görülür. Futbol sahası neredeyse tamamıyla erkeklerin tekelindedir. Kızlar orada oynadığında genellikle kenarlardadır. Bazı kızlar, örneğin erkeklerin onlara pas vermeyi reddederek kendilerini bilinçli olarak dışarıda bıraktıklarını
hisseder. Bu davranış bazen oyun alanının başka kısımlarında da tekrarlanmaktadır.
“Kızların çoğu ve erkeklerin bazısı teneffüsteki oyunları fazla “fiziksel” buluyor. Öğrenci sayısı çok fazla, bu yüzden biz de sayıyı nasıl azaltabileceğimizi düşünmeye
çalıştık. Erkekler (bilerek) topa “fazla sert” vurmaya eğilimli. Biz de teneffüslerde daha
yumuşak toplar kullanmaya başladık. Kendine daha az güveni olan çocukların bazısı
artık eskisi kadar rahatsız olmuyor ve yaralanmalar azaldı.”
Okullar ayrıca, erkeklerin veya kızların beden eğitimi derslerinde ne yapabileceğine
dair klişelerin onaylanmaması gerektiğini söyler.
“Beden eğitimi dersinde herkes her şeyi yapar. Tek cinsiyete dair hiç bir aktivitemiz
yok. Erkek çocuklardan dansa karşı herhangi bir direnç görmedik. Okul sonrası dans
kulübümüz tamamen karma. Farkı yaratan şeylerden biri, aktivitelerden çoğunu erkek
bir elemanın yönetmesi olabilir.”
Okullarda, çocuklara büyürken erkek ve kadın bedenlerinin nasıl farklı biçimlerde değiştiği, bu yüzden yetişkin sporlarının genellikle tek cinsiyetli gruplarda
yapıldığı anlatılmıştır. Küçük çocuklarda bu farklar olmadığı (güç vs. açısından)
için tüm çocukların birlikte spor yapmasında sorun olmadığı da açıklanmıştır.
Birden fazla öğretmen, kızların birbiriyle oldukça rekabetçi biçimde oynadıklarını,
ancak erkeklerle oynarken daha az iddialı olduğunu fark etmiştir; bu durum özellikle
daha büyük kızlar için geçerlidir.
“Bazen yaşı büyük olan kızların geleneksel olarak “feminen” olma konusuna daha
fazla kafa yorduğunu düşünüyorum ve feminenlik de erkeklerin etrafında iddialı olmamayı gerektiriyor. Bazen de sadece erkeklerin saldırganlığından rahatsız olduklarını
düşünüyorum!”
Bazı okullar, erkeklerin davranışlarına ilişkin tartışma başlatmak için Anne Fine’ın
Bill’s New Frock kitabının oyun alanı sorununu işleyen kısmını kullanmıştır.1
Bazen bu sorun, şehir içi okulların kısıtlı oyun alanı yüzünden daha da şiddetlenmiştir. Daha fazla alana sahip okullar bile oyun alanının bazı kısımlarında -özellikle
de takım alanlarına ayrılmış alanlarda- erkek çocukların baskın olmasının yol açtığı
zorlukları ifade etmiştir. Okullar bu soruna karşı çeşitli yaklaşımlar denemiş ve bu
kaygılarla ilgili olarak çocuklarla konuşmaya zaman ayırmışlardır.
1
Takımlar ve kulüpler karma olsa bile futbol 5. ve 6. sınıflarda erkek egemenliğinde
olmaktadır. Bunun ana nedenlerinden biri bu aşamada okullar arası turnuvalar vs. için
daha fazla seçme yapılmasıdır. Seçmelere kızlar da katılmakta ancak takıma seçilememektedir. Kızların becerilerini geliştirmek için fırsat bulamamasının sorun olduğu
ifade edilmiştir. Okullardan birinde, 3. ve 4. sınıflar için tüm çocuklara (ancak özellikle
kızlara) becerilerini geliştirme fırsatı sağlayacak bir futbol kulübü kurulması düşünülmektedir.
“Erkek çocuklardan bazıları, “yeterince iyi olmadıkları” için kızlara pas vermemeye
çalıştıklarını kabul etmiştir, bunun üzerine ben de birinin daha iyi oynamasının tek
yolunun, onun katılmasına izin vermek olduğuna işaret ettim. Biraz homurdandılar,
ama sanırım işin özünü kavradılar!”
Bu kitapla ilgili bir dizi öğretim kaynağı satın alınabilir ve internetten indirilebilir.
17
Olimpiyatlar farklı sporları ve aktiviteleri tartışmak için fırsat olur. Spora ilişkin klişe
görüşlerle mücadele etmek için oldukça yoğun çalışılmıştır:
güçlü
“İngilizce ve Tarih derslerinde Olimpiyatlar üzerine, özellikle kadınların geçmişten bu
güne Olimpiyatlara (ve diğer sporlara) katılımı ve bu katılımın son 50 yılda önemli
ölçüde artması üzerine çalışma yaptık. Kadınların yakın zamana kadar neden daha
az spor dalında yarıştığına dair sorular soruldu ve bunun nedenleri tartışıldı (bu daha
başarısız oldukları için değildi). Bulunduğu yere gelmek için neler yaptığını anlatan
kadın bir Olimpiyat sporcusu ziyaretçimiz oldu.”
tamirattan
iyi anlar
“Çocukların çoğu kadınların uluslararası düzeyde Rugby veya Futbol oynadığının
farkında değildi. Erkek çocukların sadece erkeklerin boks yapabildiği konusunda
ısrar etmesi yüzünden, artık tahtamda kadın haltercilerin resimleri var. Erkeklerden
biri Olimpiyatlarda altın madalya almış boksörü sırf kadın olduğu için yenebileceğini
düşündü!”
kaslı
“1948 Londra Olimpiyatlarında dört altın madalya kazanan Fanny Blankers-Koen
hakkındaki BBC yapımı kısa filmi izledik.2 Anne olduğu için katılması eleştirilmişti
ve insanlar onun “bencillik” yaptığını düşünmüştü. Kadınların spora katılımına dair
engeller olduğunun fark ettitmek istedik. Ayrıca, 2012 yılında Suudi Arabistan’ı temsil
eden Sarah Attar’la ilgili konuştuk ve çocuklara spor yapan Müslüman kadınlarla
ilgili makaleler dağıttık. Bunlardan biri de FIFA’nın başlarına bir şey takmalarına izin
vermediği için uluslararası müsabakalara katılamayan İran kadın futbol takımıyla ilgiliydi.3 Onları şaşırtmak, bazı varsayımları sarsmak istiyorduk. Çocuklar, herkesin her
şeye katılabiliyor olması konusunda oldukça güçlü duygulara sahipti.”
2
http://www.guardian.co.uk/sport/blog/2012/jan/18/fanny-blankers-koen-olympic-moments
3
http://www.guardian.co.uk/football/2011/jun/06/iran-women-olympic-strip
kıllı
futbolu sever
18
“Ayrıca, kadınların 1908 Olimpiyatlarında sadece beş dalda yarıştığını, 2012’de neredeyse tüm dallarda yarıştığını söyledik. Onlara, erkeklerin bu biçimde bir ayrımcılıkla
karşı karşıya kalıp kalmadığını sorduk. Çocuklardan biri erkeklerin Olimpiyatlarda
senkronize yüzmeye katılmadığını söyledi. Onlara senkronize yüzme yapan kadınların filmini gösterdik ve bu sporu yapmak için hangi becerilere gerek olduğunu düşünmelerini istedik. Erkeklerin gereken her şeyi yapabileceği konusunda hemfikir oldular
ve bu durumun gerçekten adaletsiz olduğunu düşündüler! Bununla ilgili olarak hem
erkekler hem de kızlar, kadınlarla ilgili konulardan çok daha fazla öfkeli görünüyordu.
Bu durum, bana cinsel ayrımcılıkla mücadelede ne kadar çok yolumuz olduğunu
gösterdi.”
“Farklı sporların ve aktivitelerin resimlerine baktık. Bunun kızlar, erkekler veya her
ikisi tarafından yapılıp yapılamayacağını sorduk. Yanıtlarda farklılık olup olmayacağını görmek için bu etkinliği sırasıyla sadece kız, sadece erkek ve karma gruplarda
yaptık. Tümü kız ve karma gruplar genel olarak çoğu insanın her şeyi yapabileceğini
düşündüler. Erkek gruplarından biri dartın erkek sporu olduğunu düşündü. Erkeklerin
dart atmada daha güçlü olacağını düşündüler. Ancak kadın asistanlarımızın bazıları
dart oynuyordu ve onlardan biri bu görüşe meydan okuyarak, bu sporun güçle değil
isabet ettirmekle ilgili olduğunu gösterdi! Tümü erkek olan gruplardan bir diğerinde,
çocuklardan biri amigoluğun kızlara göre olduğunu söyledi, ancak başka bir çocuk
buna karşı çıktı, çünkü televizyonda aksini görmüştü.”
Spor ve oyun zamanıyla ilgili sorunların daha fazla ele alındığı sayfa 20’ye ve Ek
17’ye bakın.
Dikkate alınması gereken noktalar
• Mümkün olduğunca, tüm beden eğitimi derslerinin karma olmasını sağlayın ve erkekleri ve kızları tüm aktivitelere katılmaya yüreklendirin ve destekleyin.
• Klişelerin ve önyargıların etkisini vurgulamak için kadınların spor geçmişine dair
tartışmaları kullanın.
• Kullanılan resim ve kaynakların, kadın ve erkeklerin belirli sporlara ve aktivitelere
katılımına ilişkin klişelerin dışında olmasını sağlayın.
• Erkek çocukları, oyun alanında ve sahadaki davranışları üzerine düşünmeye teşvik
edin. Çok mu sert oynuyorlar ve bu davranışları katılmak isteyen bazı çocukları dışarıda bırakıyor olabilir mi?
• Yumuşak top gibi şeyleri kullanın veya diğer çocukların katılımını kolaylaştıracak
değişiklikleri yapın.
• Kız çocuklarına sportif beceriler geliştirmesi için fırsatlar yaratın. Bunu özellikle oyun
zamanlarındaki gayri resmi aktiviteler dışında kalma eğilimleri varsa yapın. Örneğin
kızlar (veya erkekler) için “yakalamaca” grupları organize edebilir misiniz?
(N.B. Okullar, belirli koruma altındaki özelliklere sahip öğrencilerin yaşadığı dezavantajları azaltmak üzere tasarlanmış hedefe yönelik önlemler olan “Pozitif Eylem”
hükümlerini gerçekleştirmeye yönlendiren Kamu Sektörü Eşitlik Yükümlülüğü kapsamındadır. Toplumsal cinsiyet, 2010 tarihli Eşitlik Yasasında koruma altındaki özelliklerden biridir. Buna göre, okullar dezavantajları ortadan kaldırmak üzere kız ve erkek
çocuklarına yönelik önlemleri hedeflemek için kulüplerden yararlanabilir.)
19
YENİ KAYNAKLAR YARATMAK VE MEVCUT OLANLARI
UYARLAMAK
Aşağıda, okul personelinin toplumsal cinsiyet klişeleriyle mücadele çalışmasını
desteklemek üzere mevcut kaynakları nasıl kullandığı veya kendi kaynaklarını nasıl
yarattığı ile ilişkili bazı örnekler bulabilirsiniz.
“Resim yaparken (4-5 yaş grubunda) çocukların daha şimdiden klişe tercihler yaptığını fark ettik. Kızlar prensesleri pembe boyuyordu, erkekler de Spidermen için mavi
ve kırmızı kullanıyordu. Biz de boyamaları için kendi resimlerimizi yarattık. Cinderella
ve Power Rangers gibi karakterleri karıştırdık (Bkz. Ek 1) ve bu herkesi tüm renkleri
kullanmaya yöneltmekte önemli bir adım oldu.”
“Medya daha geniş bir renk yelpazesi kullanmayı düşünseydi, çok büyük bir fark
yaratırdı. Kızlardan bir Cinderella’nın pembe elbise giydiğinden emindi, ne de olsa bir
prensesti. Ama ona elbisesinin mavi olduğunu söylemek bile kızların fikirlerini açmaya yardımcı oldu. Artık en sevdiği renk pembe değil, sarı.”
“Tartışmalarımızın bir parçası olarak çocuklardan bazı klişeleri düşünmelerini ve
bunu sorgulamalarını istedik. Kağıdın bir yüzüne “Bazı insanlar ….. düşünüyor”, diğer
yüzüne ise “ama aslında…” yazdık. Böylece sayfanın bir tarafına klişeyi yazıp diğer
tarafında bunu eleştirebileceklerdi. Şu tür yanıtlar aldık: “Bazı insanlar sadece erkeklerin Transformers’ı sevdiğini düşünüyor… ama aslında bir sürü kız da seviyor.”
“SRE kaynaklarımızda bulduğumuz bir toplumsal cinsiyet klişe aktivitesi üzerine
çalıştık. Çocuklara belirli aktiviteleri Jack, Emily veya her ikisinin yapıp yapmadığı soruldu (bkz. Ek 14’teki örnekler). Yanıtların bazıları oldukça klişe dışı olsa da farklıydı.
Daha geleneksel olan görüşleri sorguladığımızda, çocukların ebeveynlerinin fikirlerinden ve televizyondan çok etkilendiklerini gördük.”
“Klişelerle mücadele etmek ve mücadeleyi desteklemek için Piggybook kitabına (Anthony Browne) baktık ve evdeki roller üzerine konuştuk. Çocuklar “bu pek hoş değil,
annenin yemek ve temizlik yapmasına yardım etmesi lazım” gibi şeyler söylediler. Bu
konuşmaların önceden yaptığımız çalışmaları desteklediğini ve bu konuları mümkün
olduğunca sık tartışmanın önemini gösterdiğini hissettik.”
“Mavi giysileri olan bebekler almak istedik ama hiç bulamadık, hepsi ya pembe ya da
beyazdı! Biz de bir dizi farklı, parlak renkle kendi giysilerimizi yaptık.”
“Sonbahar bilim konumuz “Materyal Araştırması” idi. Bulduğumuz kitaplarda sadece
erkek resimleri vardı. Ben de hem kadın hem de erkek inşaat ustalarının ve işçilerinin
resimlerini buldum.”
“Onlardan en sevdikleri hayvanları, Tv programlarını, kokuları, yemekleri, rengi ve
kitabı yazmalarını istedik. Yazdıktan sonra sınıfta dolaşarak kendileriyle aynı şeyi
seven birini bulmaları gerekiyordu. Kendi sevdikleri şeyi sevenin hem erkekler hem
de kızlar olduğunun farkına vardılar.”
20
PROJE OKULLARINDAN UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Çocukları kızların futbol sahasını kullanmaya dair tartışmaya dahil etmek
(Bu çalışmanın daha ayrıntılı incelemesi için Bkz. Ek 17 – Öğle arasında daha çok
kız öğrencinin futbol sahasını kullanmaya teşvik edilmesi.)
Bir okulda çocuklar toplumsal cinsiyet klişeleriyle mücadele etmekle ilişkili mektup
yazma ve tartışma aktiviteleri yaptı. Çocukların çoğu geleneksel toplumsal cinsiyet
rolleriyle ilgili açık fikirli olsa da okul personeli futbol sahasında durumun tam tersi olduğunu fark etti. Sahanın egemenliği erkeklerdeydi ve futbol oynamaya çalışan kızlar
genellikle dışarıda bırakıldıklarından yakınıyordu.
Okul personeli futbol sahasının haftada bir gün sadece kızlara ayrılması konusunu 7-11 yaş grubunun görüşlerine sundu. Erkeklerin çoğu buna karşıydı. Kızlardan
bazısı futbol oynamayı sevdiği halde erkekler tarafından dışarıda bırakıldıkları için
bu fikre olumlu baktı. Erkeklerden bazısı “kızlar daha fazla yaralanıyor veya daha
güçsüz, onları fazla zorlamamamız lazım” gibi görüşler belirtti. Ancak kimse erkeklerin tavır ve davranışlarının kızların sahada kendilerini rahat hissetmesi üzerinde etkisi
olabileceğini sorgulamadı. Bununla birlikte, çoğu çocuk yaşı daha büyük olan bazı
erkek çocukların çok sert oynadığını ve bunun küçük çocukları da zorlayabileceğini
kabullendi.
Çocuklardan bu konuda duygularını ifade eden mektuplar yazmaları istendi. Okul
müdürü mektupları, yazılan bazı görüşlere karşı çıkarak (örneğin sadece kızlara ait
bir zaman yaratarak) kızların becerilerini geliştirme fırsatı verebileceğini belirterek
yanıtladı. Okul, haftada bir gün öğle arasını sadece kızlara vermeye karar verdi.
Sorunu ele alan okul meclisi, 3. ve 4. sınıflar için de özel bir seans ayrılmasına karar
verdi. Okul personeli, bu iki günde oyunların daha az sert olduğunu, önceden hevesli
görünmeyen kızların da sahayı kullanmaya başladığını fark etti.
3. Sınıf Öğrencileriyle Kesekağıdı Prenses’i (Paper Bag Princess) okumak
Projeye katılan okullarda kullanılan birçok öykü kitabı, “geleneksel” prenses karakterini alıp onu bozar. Robert Munsch’un bu öyküsündeki ana karakter bir prensi ejderhanın elinden kurtarır. Öykünün sonunda, zorlu mücadelesinin ardından kirli ve kılıksız
olduğu için prens tarafından reddedilir.
Öğretmen öyküyü yeniden okudu ve ardından çocuklara eşli olarak tartışmaları için
farklı sorular verdi (soruların tam listesi ve tartışmayı tetiklemek için kullandığı yönergelerin bazıları için bkz. Ek 11).
Çocuklardan soruya yanıt vermeleri ve yanıtlarını gerekçelendirmeleri istendi; örneğin
“Bunu düşünüyorum, çünkü …” kalıbını kullanacaklardı.
Öğretmen bu fırsatları çocukların sorgulamaları ve yanıtlarını geliştirmesi adına kullandı. Klişeleri zorlayan yanıtları onayladı. Öğretmen konuyu şöyle yorumlamıştır:
“Bu öyküyü seviyorum, çünkü varsayımları sarsmak için bir sürü fırsat sağlıyor.
Çocuklar, Elizabeth ve diğer öykülerdeki prensesler arasındaki farkları açıkça tanımladı. Tek başına bir ders ya da bir öykü işe yaramaz. Birçok kitap kullanmaya dikkat
ederseniz işler değişmeye başlar. Bunun günlük eğitiminizin parçası haline gelmesi
gerekir.”
Bu kitap birçok öğretmen arasında popüler olmuştur.
“Dönem konu başlığımız şatolardı. Şövalye Prenses(Princess Knight), Pasaklı Prenses (Princess Pigsty) ve özellikle Kesekağıdı Prensesi (Paper Bag Princess) gibi,
şövalyeli, ejderhalı ve prensesli çok öykü kullandık. Öyküyü okuduk ve bir prensesin nasıl olmasını düşlediğimiz hakkında konuştuk. Çocukların savaşçı bir prensesi
oldukça kolay kabullenmesi ve öyküyü tartışırken önyargılı olmamaları beni memnun
etti.
“Çocukların bir prens veya prensesin nasıl olması gerektiğine dair geleneksel “klişe”
görüşleri olmaması bizi şaşırttı. Yönlendirme yapmaksızın masallardaki prensesleri
enerjik, güçlü, akıllı ve cesur olarak tanımladılar. Bu çocukların bizim çocukluğumuza
nispeten kadınların bağımsız ve hikayenin kahramanı olarak tanımlandığı (örneğin,
Cesur, Rapunzel) filmlere daha aşina olduklarını gördük.
21
Ancak, başka durumlarda olduğu gibi, çocuklar öyküleri okurken kahramanlara hayranlık duysalar da klişelerle mücadele etmek konusunda kendilerine çok da güvenmemektedirler.
“Çocukların şövalye, prenses veya prens kılığına girecekleri özel şato günümüzde
gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Neredeyse tüm kızlar prenses, tüm erkekler
de şövalye kostümü giymişti. Ekibimizde diğer iki kadın gibi ben de şövalye kostümüyle gelmiştim. Prens olmak isteyen erkek çocuklardan biri de şövalye kostümüyle
gelmişti, çünkü annesi onun diğer erkek çocuklardan farklı olmasını istememişti! Bu
bana, bu çalışmaya anne babaları daha fazla dahil etmemiz gerektiğini ve onlara neyi
neden yapmayı çalıştığımızı anlatmamız gerektiğini düşündürdü.”
Tasarım ve drama
İki okul, çalışma kapsamında sadece kızlara veya sadece oğlanlara yönelik pazarlanan dergi ve çizgi romanları inceledi. Bir okulda (bkz. Ek 4), 4. sınıf çocuklarına iki
çizgi roman kapağı gösterildi ve bunların kime yönelik olduğu ve gerekçesi soruldu
(biri kızlara diğeri erkeklere yönelikti).
“Hemen bildiler; kızlar için olanın her tarafı pembeydi, erkekler için olanın üzerinde
Örümcek Adam vardı. İlginç bir biçimde, kimse “kız” çizgi romanıyla ilgilenmedi, “erkek” çizgi romanı üzerine daha fazla yorum yapıldı. Sert konturlu yazılar gibi şeyleri
fark ettiler. Erkeklere yönelik çizgi romanın kapağında oldukça ayrıntılı bir resim bulunurken kızlarınkinde bebeksi resimler vardı.
“Cinderella resmi vardı, ama o bile hiç sofistike değildi, sadece renkli bir çizim gibiydi.
Örümcek Adam resmi ise çok ayrıntılı ve gerçekçiydi, kızların çizgi romanındaki
karakterler yalnızca birkaç renkle detaylandırılmış (esas olarak pembeyle) kaba bir
taslaktan öte değildi.
22
Öğretmenler bu görüntülerin ne kadar klişe olduğunu, erkeklerin ve kızların
sevdiği şeylerle ilgili varsayımlarını tartışmaya açtılar. Çizgi romanların insanları
belirli şeyleri beğenmeye yönlendirdiğinden bahsettiler. Oysa herkes Örümcek
Adam’ı veya Cinderella’yı beğenebilirdi.
“Ayrıca Beano’ya da (bkz. Ek 6) baktık. Çocuklar bu kitabın hem kızlara hem de
erkeklere yönelik olduğunu düşündüler. Ana karakterleri inceledik, çocuklar çizgi
romanda kız sayısından ÇOK DAHA fazla erkek olduğunu keşfettiler (ve sadece
yardımcı rollerde iki tane siyah karakter vardı). Erkeklerin çoğu klişe bir tavırla
yaramazdı, kızlarsa silikti.”
Bir okulda da çocuklardan hem kızlara hem de erkeklere yönelik bir dergi tasarlamaları istendi. İlginçtir ki; çocuklar klişelere karşı duran veya klişe bileşen içermeyen
görüntüler yerine genellikle “klişe” temaların karışımı görüntüler ürettiler: Biraz
pembe, biraz mavi, erkekler için futbol, kızlar için moda.
“Derginin kapak tasarımı, nelerin erkeklere nelerin kızlara yönelik olduğundan daha
çok konuşuldu. İnsanlar neden bazı şeylerin sadece bir cinsiyete göre olduğunu
düşünüyorlardı? Bunu açıklamakta zorlandılar. Karşı cinsten çocukların kendi
varsayımlarına karşı çıkması bile görüşlerini değiştiremedi. Örneğin, çoğu kız
sevdiğini söylediği halde erkekler kızların spor sevmediğinde ısrar etti.”
“Peri masallarını tersine çeviren bazı drama çalışmaları yaptık (dişi Peter Pan,
Pamuk Prens, erkek Rapunzel, yedi kadın cüce, Üç Küçük Kurt Yavrusu, Büyük
Kötü Domuz vs). Bu farklı karakterlerin neler yapabileceğini konuştuk. Yanıtlar
klişeydi. Kadın cücelerin nasıl para kazanacağını sorduğumda (onların madenci
olabileceğini düşünemediler!), moda tasarımcısı olabilecekleri söylendi. Manzel
(Erkek Rapunzel) ise kuleden kaçacaktı. Kızlar bunu yapamazdı, çünkü yeterince
güçlü değillerdi. Onların bu rolleri oynamaya çalışması söz konusu varsayımları
değiştirmeye yardımcı olacak mı?”
Bu durum, konunun ne denli zor ve büyük olduğunu gösterir. Klişeler kalıcıdır ve
birçok çocuk masalındaki karakterler bu klişeleri kalıcılaştırdığı için sadece cinsiyetleri değiştirmek yeterli olmayabilir. Çocukların yaptığı sadece bir dizi klişeyi
diğeriyle değiştirmektir. Belki de anahtar soru “karakterlerin farklı bir cinsiyetten
olduğunda neden farklı davransın ki?” sorusudur.
“Rapunzel neden kuleden kaçamaz” diye sormak yerine başarılı kadın sporculardan
bahsedebiliriz. Belki kaçabilir. Nedense bazı insanlar, erkeklerin güçlü, kadınların
güçsüz olduğunu düşünüyor o kadar. Çocukların kadın cücelerin bedenleriyle
çalışmalarını hayal edememesi şaşırtıcı değil. Çünkü kadınların nasıl işler yaptığına
dair görüşleri baştan klişe. Karakterleri yaratma sürecinde dünya çapında kadınların
elle yaptıkları güç gerektiren işlere bakabiliriz. İngiltere’deki kadın madencilerin tarihi
(belki aralarında cüceler de vardır?) ve dünyada, Güney Amerika gibi yerlerde gittikçe
artan sayıda kadın madenci olması hakkında konuşabiliriz.”
Sınıf Aktivitesi: Hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Toplumsal cinsiyet klişeleri hakkında tartışan 3. sınıf, insanların yaptığı farklı
meslekler ve bu mesleklerin gerektirdiği becerileri konuştu. Kadın çiftçi, kadın
futbolcu ve erkek kreş hemşiresinin yaptığı iş ve onların kariyeri hakkında bilgi
edinmişlerdi. Proje kitaplarının çoğu hakkında, özellikle de Princess Pigsty’nin
geleneksel bir prenses gibi hizmet edilmek yerine faydalı ve değerli bir şey yaptığı
için kendini daha mutlu hissettiği hakkında konuşmuşlardı.
Öğretmen “büyüyünce hangi mesleği yapmak istiyorsunuz” diye sorarak derse
başladı.
“Liste, çalışmanın başındakinden daha fazla çeşitlilik gösteriyordu ya da daha
tutkuluydu. Daha az klişe tercih olduğunu görmek harikaydı. Kızlar bazı açılardan
oğlanlardan çok daha azimliydi. Bu, başladığımız nokta düşünülünce çok büyük bir
değişimdi.
Yaptıkları liste, bize bazı terimleri sorgulama fırsatı da verdi; böylece Bilim Adamı
veya Aktris yerine Bilim İnsanlarından ve Oyunculardan bahsettik.”
23
Öğretmen sınıfın çeşitli yerlerine çeşitli cinsiyetlerden, yaşlardan ve etnik gruplardan
insan resimleri yerleştirdi. Bir dizi meslek adı söyledi. Söylenen mesleğe uygun olarak, çocukların o mesleği yaptığını düşündükleri kişinin yanına gitmesi gerekiyordu.
Ardından çocuklara verdikleri kararların gerekçelerini sordu. Mesela bir yapı ustasının
hangi becerilere ihtiyacı olduğu sorusuna çocukların verdikleri yanıtlar şöyleydi:
• Güçlü olmalı
• Kendi aletleri olmalı
• Çimento malzeme torbası olmalı
• Yükseğe erişmek için uzun boylu olmalı
• Bir şeylerin altına girebilmek için ufak tefek olmalı
“Onlara “resimlerde bu özelliklere sahip kimse var mı? Bunu bilebilir miyiz?” diye sordum. Resimdeki erkeklerden bazılarını seçeceklerini düşündüm, ama “hayır, bilemeyiz, çünkü sadece yüzlerini görüyoruz” dediler.”
Öğretmen “hemşire olmak için hangi becerilere ihtiyaç vardır?” diye sordu.
• Dostane
• Ciddi
• Cesur
• Okuması iyi (yanlış ilaç verebilir)
Sonra yine, resimlerde bu özelliklere sahip birini görüp göremediklerini sordu.
Yine “hayır” yanıtını verdiler.
“Onlara, “sadece resimlere bakarak fikir yürütemeyiz, sadece cinsiyete, yaşa veya
etnik gruba bakarak da bir kişinin bu becerilere sahip olup olmadığını veya hangi
mesleği yapacaklarını söyleyemeyiz. Bir sonraki meslek hakkında düşündüğünüzde
sadece bakarak karar verip veremeyeceğinizi düşünün” dedim.”
Öğretmen aynı egzersizi çeşitli mesleklerle tekrarlamıştır; (doktor, öğretmen, avukat,
çiftçi vs.) her seferinde çocuklardan o meslek için gereken becerileri listelemeleri
istenmiştir. Bazen de, “bu mesleği yapmak ister misin?” diye sormuş veya “çoğumuz
X konusunda iyiyiz, belki o mesleği biz de yapabiliriz” diye onaylamada bulunmuştur.
24
inşaatçı olmak istiyorum
çünkü eğlenceli
Başka bir derste, çocuklar kadın tren makinistiyle ilgili bir film seyretmiştir; bu, çoğu
çocuğun önceden “erkek işi” olarak tanımladığı bir meslektir.
“Bir kadının böyle bir iş yaptığını görmenin şaşırtıcı olup olmadığını konuştuk. Bu
meslek neler gerektiriyor, ilginç görünüyor mu? Tren kullanma mesleği zaman içinde
nasıl değiştiğinden söz ettik. Neden bazı insanların hâlâ bu mesleği erkek mesleği
olarak kabul ettiği üzerine fikir yürüttük.”
Çocuklar eşli olarak çalıştı. Her grubun, belirli bir mesleği yapmak için gereken becerileri yazması gerekiyordu.
“Bu bazıları için hâlâ zordu. Özellikle erkeklerin kuaförlük gibi kadın işleri hakkında
yazması… Bu mesleğin gerektirdiklerini düşünemiyorlardı bile. Erkek öğrencilerden
biri kuaför olmak için kadın olmak gerektiğini söyledi!
“Mesleklerin her birinin gerektirdiği becerileri herkesin öğrenebileceği üzerine konuştuk. Becerilerin hangilerinin geleneksel olarak “erkek” veya “kadın” mesleği olarak
tanımlanan mesleklerde ortaki olduğunu belirledik. Örneğin futbolculuk ve bale dansçılığı, doktorluk ve hemşirelik aynı ortak becerileri gerektirir. Onlara “istediğiniz her
şeyi yapabilirsiniz. Sizi hayatta bir şey yapmaktan alıkoyan tek insan kendinizsiniz”
dedim.”
(Bu çalışmanın bazı kısımlarıyla bağlantılı ders planları için bkz. Ek 8.)
Çember Zamanı (Circle Time)
Çember zamanı, çocukların varsayımlarını sorgulamasını sağladığı için yararlı bir
araç olarak vurgulanmıştır. Oturumlar genellikle çocukların yaygın klişe görüşleri
ifade etmesiyle başlıyordu. Nazik yönlendirmelerle çocuklar farklı örnekleri anımsıyor
ve geleneksel görüşleri sorguluyordu.
“Erkek çocuklardan birini diğer çocuklar -hiç erkek kuaför görmediği için tüm kuaförlerin kadın olduğunu düşündüğünü- kabul etmeye zorladı. Erkek öğrencilerden biri
kızların kaykayla ilgilenmediğinde ısrar edince, birçok kız buna karşı çıktı. Başka bir
erkek öğrenci de bunun doğru olamayacağını, çünkü kadınların Olimpiyatlarda her
şeyi yaptığını söyledi.”
Öğretmenler, tepkilerin önceki derslerde kendilerinin vurguladıkları şeyleri yansıttığını
belirtti. Çember zamanı çocuklara bu görüşleri inceleme ve yeniden ortaya koyma fırsatı vermektedir. Çocukların diğer derslere oranla çember zamanı sırasında klişelere
karşı koymaya daha açık olduğu bir başka okulda da fark edilmiştir:
“Bazı çocuklar, hâlâ yazı ve çizi alıştırmalarında oldukça klişe tercihler yapsa da,
çember zamanında daha esnekti. Sanırım çemberi oldukça güvenli olarak kabul
ediyorlar; “dublör ve koşucu gibi şeyler olmak isteyen, “bunda erkekleri yenebilirim”
diyen birçok kız öğrencimiz oldu.”
Çocuklar için Felsefe
Öğretmenlerden biri, toplumsal cinsiyet klişelerinin etkisiyle ilgili P4C (Çocuklar için
Felsefe) tartışmasının başlangıç noktası olarak Harvey Fierstein’ın Sissy Duckling
kitabını kullanmıştır.
Aşağıda çocukların tartıştığı meselelerden bazılarının listesini ve eğik yazılmış bazı
öğretmen komutlarını bulabilirsiniz:
• Kendinizle gurur duymak. İnsanların yapmanız gerektiğini düşündüğü şeyleri yapmamak.
• Tipik bir şekilde diğer cinsiyetten çocukların beğendiği şeyler ve bunları neden
beğendikleri.
• Yapabilecekleri fakat insanlar onlara güler diye yapmadıkları şeyler.
25
• İnsanların nasıl giyindiğimizle veya yapmayı sevdiğimiz şeylerle ilgili düşündüklerini
dert etmesek ne güzel olurdu. “Hepimiz öyle olsak harika olmaz mıydı?” Uzun, güçlü,
güzel olmaktan veya hızlı koşabilmekten daha iyi olmaz mıydı?”
• Elmer’ın (esas karakter) “kendine özgü biri” olması ve ne isterse yapması. Kendine
özgü insanların kendilerine has tarzları vardır ve insanların ne düşündüğünü hiç dert
etmezler.
• Neden bazı ördeklerin Elmer’ın kendileriyle “aynı” olmasını istediği, bazı insanların
“herkes gibi olmak istemeyen” kişiler karşısında tehdit oluşturmaları… Oysa hepimiz
aynı olsak ne kadar sıkıcı olurdu! Hepimiz farklı olmanın normal olduğunu söylüyoruz. Yine de günün birinde kendimizi farklı olan biriyle dalga geçen bir grup içinde
bulabiliriz. Böyle bir şey meydana gelirse tercih yapmanız gerekir, onlara katılmak,
hiçbir şey söylememek veya o kişiyi savunmak. “Kendime özgü bir insan mıyım?”
diye düşünecek misiniz?
• Elmer gibi farklı bir çocukları olsa ne hissedecekleri. “Gurur duyardım, çünkü kendi
istediği şeyi yapıyor”. “Evet, farklı olmak cesaret gerektirir.”
• Bazı insanların Elmer gibi insanları tanımlamak için “gay/ibne” sözcüğünü kullanmaları. “Gay” sözcüğünü hakaret olarak kullandığınızda, bunun bir insanı sizden farklı
bir ırktan olduğu için aşağılamaktan farkı yoktur.
Öğretmen şunu eklemiştir:
“Ayrıca kitabın Elmer’ın babasıyla ilişkisine odaklanmasını da beğendim. Babanın
tüm bu destekleme veya klişelere karşı durmada anahtar bir rolü var. Bence, erkek
çocukların çoğu babalarını okurken görmedikleri için kitap okumuyor. Kitabın, başka
insanlar gibi olmanın zorunlu olmadığını söylemesini sevdim. Sırf başka insanlar
yapıyor diye sizin de bir şeyleri yapmak ya da yapmamak zorunda değiliz.”
26
Cinsiyetçi Noel’den kaçınma
Venn şemaları: erkek oyuncakları, kız oyuncakları
Proje çalışması büyük oranda sonbaharda gerçekleşmiştir. Bu yüzden Noel hazırlıkları tartışma konularından biri olmuştur. Öğretmenler, çocukların Noel sunumlarında
hangi kostümleri giyecekleriyle ilgili bazı sorunları keşfeder.
Aşağıda, bir okulda 2. Sınıf dersinde izlenen bazı görüşler bulunmaktadır.
Öğretmen, büyük bir Venn şeması yapmak için kesişen iki küme kullanmıştır. Bir
taraftaki pembe kartta “erkek oyuncakları”, diğer taraftaki mavi kartta ise “kız oyuncakları” yazılıdır. Çocukları ikili gruplara ayırmış ve her gruba bir oyuncak resmi
vermiştir. Resimlerde Wii, connect 4, oyuncak ev, futbol topu, tren, iPad, alet takımı,
puset, Action Man, Barbie (pilot kostümlü), normal Barbie (elbiseli), oyuncak elektrikli
süpürge, Lego ve atlama ipi vardır.
“Erkeklerin çoğu meleklerin kız olduğunu düşünüyordu. Okuduğumuz bir kitapta da
erkek çocuk çoban, kız çocuk melekti. Bize bir faydası yoktu yani! Erkekler melek
olmayı reddetti. Ne de olsa kostümler elbise gibiydi. Belki de kostümleri değiştirmek
gerek. Ya da onlara “giysi” diyelim. Kızlar “kardan adam” olmak istemedi. Biz de kardan kızlardan bahsettik (aslında “kardan kadın” dememiz gerekirdi ama!”)
“Çocuklar “İsa’nın dirilişi”ni canlandırmak için oyuncak bebek kostümleri giyiyordu. Erkek oyuncak bebekler bulmaya çalıştık ama hepsi Action Men’di. Bu da döneme pek
uymazdı! Erkek oyuncak bebeğin başka nasıl görünebileceği ve hangi başka rollere
örnek olabileceği konusunda faydalı bir tartışma yaptık.”
“Noel başladığında, erkek çocukların bazı markaların torbalarıyla görünmek istemediklerini anladım. Herkes Primark, Superdry, French Connection, Jaeger vs.
gibi markaların torbalarını taşımaktan memnundu. Sadece kızlar Joules veya Kath
Kidston gibi markaların torbalarıyla görünmeyi kabul ediyordu. Oysa bu mağazalar
hem erkekler hem de kızlar için ürünler satıyordu. Bu yüzden bunun nedeni merak
ettim. Çocuklar bu mağazaların kullandığı renkler ve tasarımların yarattığı imajdan
söz etti. Çocukların hem erkeklerin hem kızların taşımaktan memnun olacağı torbalar
tasarlamalarını sağladık. Çocuklar torbalarını yaparken matematik, sanat, tasarım ve
edebiyat gibi tüm müfredata ait becerilerini kullandılar. Biz de bunları Noel sergimize
koyduk.”
Her grup karttaki oyuncak üzerine düşünmeli, Venn şemasında ait olduğunu düşündüğü yere koymalı ve bunun nedenini açıklamalıydı. Öğretmen tercihleri en son
tartışacağını söyledi.
Tartışmadan sonra pek çok oyuncağın hem kız hem de erkekler için olduğu anlaşıldı.
(Action Man, futbol topu, alet takımı (sadece erkekler için) ve Barbie (sadece kızlar
için) hariç). Öğretmen sınıfa, şemanın orta kısmında bu kadar çok oyuncak görmekten mutlu olduğunu söyledi. Ne de olsa “hepimiz istediğimiz her şeyle oynayabiliriz.”
Çocukların ikili gruplarda verdiği ilk yargılar oldukça klişeydi ama tartışma
genellikle daha fazla ayrıntıyı ortaya çıkardı. Diğer çocuklarla ilişkilerin belirleyici olduğu görüldü. Çoğu büyük bir kuzen veya kardeşin şu veya bu oyuncakla
oynadığını görmenin önemli olduğunu düşünmüştür. Çocukların puset ve
elektrikli süpürge gibi nesnelere dair ifade ettikleri de, babalarının evde ne
yaptığını gözlemlemelerinden kaynaklanmaktaydı.
27
Öğretmen: “Bazı erkekler nesnelerin bir cinsiyete veya diğerine ait olması konusunda
kızlardan daha fazla endişe duydu. Tartışmalarda birçok erkek bir nesnenin sadece
erkeklere göre olduğunu söyledi. Kızlar bunu daha az yaptı. Aslında aynı nesnenin
kızlar için de olduğunu söylediler. Erkekler pembeyi kesinlikle reddederken, kızlar
mavi konusunda daha ılımlıydı. Bir dereceye kadar erkeklere göre olduğunu düşünüyorlar, kesinlikle kızlara göre değil demiyorlardı.”
“Bu kesinlikle bir ilerlemeydi ve bence tartışmaların sonucunda oluşmuştu (örneğin
kızların da inşaat oyuncaklarıyla oynayabileceği ve bu oyuncakların sadece erkekler
için olmadığı tartışması gibi).”
“Tartışma sırasında, erkekler “kızların X ile oynadığını görmüyoruz” türünde örnekler
verdi (aslında oynamalarına rağmen). Bu, X ile oynayan bir kız tanımaları durumunda
değişiyordu. Onları karma gruplara koysaydık da sonuç değişirdi diye düşünüyorum.
Böylece kızlar ilk tartışmalarda bu varsayımlardan bazılarına karşı koyabilirdi.”
Biraz daha tartıştıktan sonra çocukların çoğu Barbie dışında her şeyin hem kızlara
hem de erkeklere göre olduğunu kabul etti.
“Barbie’nin erkekler için gerçekten toksin etkisi var gibiydi. Erkeklere aralarından birinin Barbie ile oynamayı sevip sevmediğini sorduğumda, kahkahalar atıp bir ağızdan
“hayır” dediler. Oyuncak evde kadın ve erkek bebeklerle oynadıklarını hatırlatmama
rağmen yanıt değişmedi. Kızlardan biri Barbie’nin erkekler için fazla “cici bici” olduğunu söyledi. Yine de kızların “erkek oyuncaklarıyla” oynaması, erkeklerin “kız oyuncaklarıyla” oynamasından daha kolaydı. Belki de sorun Barbie’nin cinsiyetinden çok fazla
yerleşik bir klişe olmasından kaynaklanıyordu!”
28
Ek Kaynakların ve Eklerin Listesi
Proje Kitapları
Aşağıdaki ekler mevcuttur:
Okuyucular bu kitapları satın alırken, dünyanın ayakta kalan birkaç LGBT
kitabevinden biri olan Gay’s The Word kitabevine destek olabilir.
Ek 1. Kreşte boyama ve toplumsal cinsiyet klişeleri hakkında
konuşma
Ek 2. Kızlar ve erkekler hakkında kızlar ve erkekler tarafından kullanılan sözcükler
Ek 3. Kızların ve erkeklerin birbirinin resimlerini çizmesi
Ek 4. Kızlara göre çizgi romanlar ve erkeklere göre çizgi romanlar
Ek 5. Hem kızlara hem de erkeklere yönelik bir dergi tasarlama
Ek 6. Beano çalışma sayfasındaki erkek ve kadın karakterler
Ek 7. Pembe ve mavi yenidoğan tebrik kartları
Ek 8. Bu hangi meslek ve bu mesleği kim yapar? Ders planı ve
slaytları
Ek 9. Oyuncaklar, toplumsal cinsiyet klişeleri ve reklamlar. Ders planı
Ek 10. İngiliz tarihi, Robin Hood ve Bakire Marion. Ders planı
Ek 11. Paper Bag Princess’i okuduktan sonra sınıfa sorulacak
sorular
Ek 12. Kitaplar hakkında konuşma – It’s a George Thing
Ek 13. Kızların ve erkeklerin yapabileceği şeyler hakkındaki 2. Yıl
tartışmasında yönlendirmeler
Ek 14. Erkekler ve kızlar ne sever? Çalışma kağıdı örnekleri
Ek 15. Tyke Tyler Çizimleri
Ek 16. Ben büyüyünce … Çizimleri
Ek 17. Öğle arasında daha çok kız öğrencinin futbol sahasını
kullanmaya teşvik edilmesi
Ekler şu adresten bulunabilir:
www.teachers.org.uk/educationandequalities/breakingthemould
Kitapları www.gaystheword.co.uk adresinde bulabilir, [email protected] veya
0207 278 7654’ten iletişime geçebilirsiniz. Kitabevi İngiltere’de ulaşılması güç
olabilecek bazı Amerikan kitaplarını sizin için getirtmekten memnunluk duyacaktır.
10,000 Dresses
Amazing Grace
Bill’s New Frock
The Boy In A Dress
The Boy With Pink Hair
The Different Dragon
Dogs Don’t Do Ballet
Girls Are Best
It’s a George Thing!
Man’s Work!
The Odd Egg
The Paperbag Princess
Piggybook
Pirate Girl &
The Princess Knight
Princess Pigsty
Red Rockets and Rainbow Jelly The Sissy Duckling
Super Daisy
The Turbulent Term of Tyke Tiler 29
(Marcus Ewert – ISBN 978-1583228500)
(Mary Hoffman – ISBN 978-1845077495)
(Anne Fine – ISBN 978-1405233187)
(David Walliams – ISBN 978-0007279036)
(Perez Hilton – ISBN 978-0451234209)
(Jennifer Bryan – ISBN 978-0967446868)
(Anna Kemp – ISBN 978-1847384744)
(Sandi Toksvig – ISBN 978-1862304291)
(David Walliams – ISBN 978-0007279036)
(Annie Kubler – ISBN 978-0859535878)
(Emily Gravett – ISBN 978-0230531352)
(Robert Munsch) – ISBN 978-0920236161)
(Anthony Browne – ISBN 978-1406313284
(Cornelia Funke – available in A Princess,
A Knight and One Wild Brother –
ISBN 978-0545042413)
(Cornelia Funke – ISBN 978-1905294329)
(Sue Heap – ISBN 978-0140567854)
(Harvey Fierstein – ISBN 978-1416903130)
(Kes Gray – ISBN 978-1862309647)
(Gene Kemp – ISBN 978-0571230945)
Büyüyünce makyajcıda çalışmak istiyorum,
çünkü makyajı seviyorum.
Makyaj dükkanı
Teşekkür
Çocuk kitaplarını kullanmayla ilgili makale, ilk olarak Write4Children Cilt IV Sayı 2’de
2013 Mayıs ayında yayımlanmıştır. NUT, web sitesinde yeniden yayımlamamıza izin
verdiği için Write4Children’a teşekkür eder.
NUT ve bu raporun yazarı, beş proje okulundaki çok sayıda öğretmene ve diğer okul
personeline projeye bağlılıklarından ve sıkı çalışmalarından dolayı teşekkür eder.
Onların çocukların ve gençlerin fırsatlarını ve yaşam tercihlerini çoğu zaman kısıtlayan toplumsal cinsiyet klişeleriyle mücadele etme azimleri ve tüm çocukları en iyisini
başarmaya teşvik etme kararlılıkları bulaşıcı. Bunun diğer okulları olumlu çalışmalara
devam etmeye teşvik etmesini umuyoruz.
NUT ayrıca, projedeki çocuklara sundukları görüşler ve verdikleri ilham ve muhteşem
resim çalışmaları için teşekkür eder.
Özellikle, her okulda müdürlere ve baş öğretmenler Ann, Chris, Helen, Jane, Katie,
Laura, Louise, Mandy, Pamela, Roberta ve Tina’ya teşekkür etmek istiyoruz.
Kaynak:
https://www.teachers.org.uk/files/boys-things-revise-8875.pdf
Çeviri: Ece Eroğlu
Düzelti: Özge Somersan
31
bizi takip edin
bizi bulun

Benzer belgeler