Altın - Rugby Türkiye

Transkript

Altın - Rugby Türkiye
YIL: 3 SAYI: 41
RÖPORTAJ
DİNAR BANDOSU
KADIN GÖZÜYLE
NESLİHAN İSKİT
ragbi kulüpler birliği
RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ
UNION OF TURKISH RUGBY CLUBS
EKSTREM SPORLAR DOSYASI
YOGA
.
RUGBY TÜRKIYE
STORE
auto
.
Türkiye
aylık otomobil ve yaşam dergisi
yıl: 3 sayı: 32
m
o
c
.
e
y
i
k
r
u
t
o
t
u
a
.
w
w
w
Röpörtaj
ÖZLEM GÜRLER
Test Sürüşü
Değişmeyen tercihiniz...
SSANGYONG
KORANDO 2,0
AT 2WD
Okur Test
FIAT 500 1,2
İMTİYAZ SAHİBİ
MCM TURKUAZ A.Ş.
Ragbi Haberleri - Onur Önal
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Mazhar Mazlum
[email protected]
[email protected]
EDİTÖR
Ebru Şalva
[email protected]
[email protected]
KÜNYE
[email protected]
YAYIN DANIŞMANI
Ahmet Cirit
YAYIN KURULU
Oytun Çölok
Gündüz Saka
Dirim Selim Tan
SANAT YÖNETMENİ
Ayça Ulusoy
[email protected]
Fatoş Sezer
REKLAM VE
HALKA İLİŞKİLER
Ebru Büşra Tunca
[email protected]
BASIN VE MEDYA
KOORDİNATÖRÜ
Ünzile Dirican
Bakış - Mazhar Mazlum
16
IKU Trojans - Egemen Özkan
21
Sevimli Dev - Sertaç Narbay
22
Avrasya - Güven Taşoğlu
25
Kuşadası - Yunus Emre Bilgiç
26
Female Sharks - Demet Yıldız
28
Sevens Dosyası - Sinem Hocaoğlu
30
Spor Haberleri
37
Pota - Cem Şengezer
54
Kurumsal Bakış - Alper Gerdaneri
56
Ekstrem Sporlar - Hande Çobanoğlu
61
Röportaj - Dinar Bandosu
66
Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu
75
Hayallerim, Spor ve Ben - Haluk Gürel
80
Kişisel Gelişim - Gündüz Saka
81
Ajanda
85
Store
91
[email protected]
HUKUK DANIŞMANI
Av. Haluk Doğan
WEB TASARIM
Burak Özcan
TASARIM
MCM TURKUAZ
Grafik Bölümü
www.rugbyturkiye.net
[email protected]
.
RUGBY TÜRKIYE
Türkiye basın meslek
ilkelerine uymayı
taahhüt eder.
İÇİNDEKİLER
HABER KOORDİNATÖRÜ
Nazlı Selin Tan
9
.
..
EDITOR
Merhaba...
Geçen ay şöyle yazdım size:
“Bu ay, simsiyah bir dergi olarak çıkıyoruz. Çünkü biz yarın pırıl pırıl, “aydın” bir güne
uyanmak istiyoruz. ”
Bu ay Haluk Gürel'in yazısı tüm yazarlarımızın yazıları içinde Temmuz sayısı için okumaya
başladığım ilk yazıydı. Bana o kadar çok hitap etti ve beni yüreğimden öyle bir yakaladı ki, arzu
ettiğimiz aydınlık günlerin de habercisi olarak, dergimizin ilk sayfasına onun satırlarını konuk etmek
istedim. Yazının tamamını Haluk Gürel'in kendi sayfasında okuyabilirsiniz.
“Canım Türkiyem, bu ülkenin harika insanları!
Bana içimizdeki İNSAN'ı yeniden hatırlattığın için, damarımızdaki asil kanın nelere muktedir
olduğunu gösterdiğin ve geleceğe tükenmek bilmeyen bir umutla bakabilmemi sağladığın için
binlerce kez TEŞEKKÜR EDERİM.
İnanıyorum. Güveniyorum. Çok yakında bu cennet
vatan, bu cennet ülke, tüm hayallerimizin gerçeğe
dönüşebileceği bir dünya olacak.
NE MUTLU İNSAN OLABİLENE!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!”
Evet, böyle bir ahval içerisinde bu ayki sayımıza bir göz
atalım:
Bu sayının konuğu çok eğlenceli bir grup olan “Dinar
Bandosu”. Grubun vokali Ali Asaf Sarıca ve basçısı Douglas
Vegas ile yaptığımız röportajı dergimiz sayfaları arasında
okuyabilirsiniz.
“Ekstrem Sporlar” dosyamızın bu ayki konusu “Yoga”
ve “Kadın Gözü” köşeme de bu alanda Türkiye'de isim yapmış
bir ismi, Neslihan İskit'i konuk ettik.
Yazın rehavetinde, hazır da tatil zamanı gelmişken bizi
keyifle okuyun diyoruz. Ayrıca Türkiye'nin FIRA-AER'e tam
üyeliğini de kutluyoruz.
Yazarlarımız, her sayımızda olduğu gibi bu sayıda da
sizleri köşelerinde bekliyorlar. Her birine buradan emekleri
için teşekkür etmek istiyorum.
Kişilerin hak ve özgürlüklerine, değerlerine, iradesine
saygılı, daha aydınlık bir Türkiye'ye ulaşmak dileğiyle...
Gönlünüzce, gönlümüzce olsun.
EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU
[email protected]
SEN DE TIKLA...
FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE
YENİLİKLERDEN HABERDAR OL!
.
.
RAGBI HABERLERI
ONUR ÖNAL
[email protected]
O
Octavian Morariu (52) FIRA-AER’in yeni başkanı olarak Stockholm'de seçildi. 90. Genel Kurul’da
yapılan seçimde, 301 oyun 255'ini topladı.
FIRA-AER'nin Yeni Başkanı, Octavian Morariu oldu.
Ş
eref duydum ve mutluyum. Aynı zamanda yeni sorumluluklarımın da farkındayım. Özellikle
de gönül verdiğim bir spor olduğu için daha
çok önemsiyorum. Bu başarıyı, ülkem Romanya'-
nın oyuncu, antrenör ve tüm ragbi camiası adına
kabul ediyorum.”
Morariu, Romanya Olimpiyat komitesi başkanı ve aynı zamanda geçen Eylül ayından beri
gelecekteki Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de
bir üyesi. 2004'ten bu yana FIRA-AER başkan yardımcılığı görevini de yürütüyordu.
Jean Claude Baque’nin yerine gelen, Mora-
riu, en az 3,5 yıl süre ile başkanlık yapacak.
www.rugbyturkiye.net
9
İ
İngiltere ve Yeni Zelanda kadın ragbi takımları 1000. maç için, 13 Temmuz'da Eden Park'da karşı
karşıya geldi. Yeni Zelanda kadınları maçı 29-10 kazandı.
Kadın Ragbisi 1000. Test Maçını Kutluyor!
R
agbi Dünya Kupası 2011 final maçının yapıldığı sahada oynanan maçta, 2011 dünya
şampiyonu ve takipçisi olan takım arasında
çekişmeli dakikalar izledik. Karşılaşmanın, 31 yıl
önce kadın ragbisi tarihi başladığından beri oyna-
nan 1000. maç olması nedeniyle de önemliydi.
Bir kutlama havasında geçen ve ragbinin
bugün kazandığı önemi de gösteren bir maç oldu.
Kadın ragbisini tüm dünyada yeni seyircilerle buluşturacak, görsel bir şölen gerçekleşti.
Çeşitli uluslardan ragbi camiasında yer alan
kadın sayısı 1 milyonu geride bıraktı. Ragbinin
olimpiyatlara dahil olması ise hem Sevens hem de
15'li ragbi oynayan kişi sayısını arttırdı.
Kadın ragbisi'nde bu yıl Dünya kupası heye-
canı yaşandı. Kupayı kazanan taraf ise Yeni Zelanda oldu. Ayrıca Rio'da 2016 Olimpiyatları içerisinde
Kadın Sevens Ragbi turnuvası da yer alacak.
www.rugbyturkiye.net
10
The British & Irish Lions ve 2013 Avustralya Turu...
B
ritish & Irish Lions, İngiltere, İrlanda, Galler
ve İskoçya'nın en iyi oyuncularından oluşan
Birleşik Krallık milli takımı… Ancak, sadece
özel turnuvalar amacıyla bir araya geliyorlar ve
bunlar dışındaki uluslararası turnuvalarda kendi ülkelerinin takımlarıyla katılıyorlar. Bugünlerde katıldıkları en popüler turnuva ise Avustralya Turu.
Avustralya turu ise, Avustralya'nın ragbi kulüpleri,
Avustralya Ragbi Milli Takımı (The Wallabies) ve
Lions arasında oynanıyor.
1888'de iki kıta arasında yapılan ilk maçlar
resmi olmayan maçların ardından günümüze kadar
düzenli devam ediyor. Bunun tek istisnası 2. Dünya
Savaşı yılları. Bugün ise 4 yılda bir gerçekleşiyor ve
aylar hatta yıllar öncesinden ragbi severlerin konuştuğu önemli bir turnuva olma özelliği taşıyor.
Avustralya Turu 2013 ise 1 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Avustralya kulüpleri, Western Force ve Queensland Reds, Wallabies ve Lions ve pek çok diğer Avustralya kulubü
arasında gerçekleşen maçlarda heyecan yüksekti.
Yerel kulüplerle yapılan maçların çoğunda Lions
farklı galibiyetler aldı. Bunun tek istisnası Queensland'a karşı oynadığı maç oldu. Burada 10 sayılık
bir farkla kazandı.
www.rugbyturkiye.net
11
Harika Aslanlar seriyi kazandı...
A
slanlar, Wallabies’i 41-16 yenerek, playoff
serisini 2-1 kazanan taraf oldu. 4 yılda bir
yapılan Lions Turun'da bu sene Aslanlar, mücadelenin başından beri maçı önde götürdüler. 2’nci yarıdan itibaren tek saha oynadılar. Dünya 3'sü
Avustralya karşısında pek de hafife alınmayacak,
yaklaşık 30 farklık bir galibiyet kazandılar. Maçın ar-
dından, özellikle penaltı vuruşlarının ustası Halfpenny'nin muhteşem performansı aklımda kaldı.
Sahanın neresinden olursa olsun attığı güçlü ve net
şutlarıyla galibiyete katkısı büyüktü. Fiziksel olarak
birbirine yakın güçte iki takımın mücadelesi ise kalabalık seyirci kitlesini çoşturdu. Ve Sidney'de unutulmaz bir gece yaşandı.
Avustralya, ikinci yarıda Aslanlar ile başa çıkamadı. Ziyaretçi takımın, Sexton, North ve Roberts ile ardı ardına gelen, try'ları ve Halfpenny'nin
convert vuruşları skorda farkı yakaladı. Aslanların
doğru dizilimle, doğru oyuncularla sahaya çıkıp çıkmadığı hakkındaki tartışmalar 2.dk'da gelen Lions
skoruyla son buldu.
Turistler, daha iyi başlangıç düşünemezdi.
Az sonra, Ben Alexander sin-bin'lendi ve Avustralya'nın tadı biraz daha kaçtı. Üzerine de Sexton'ın
try'ı şok etkisi yaptı. Hemen ardından gelişen Lions
atağında, bu sefer North defansı ezip geçti ve bir
try daha yaptı. Sahneye çıkma sırası Roberts'e geldi ve Sexton ve North'un ardından bu sefer Ro-
www.rugbyturkiye.net
12
berts'in try'ı geldi.
Melbourne'de eksik olan seyircideki çoşku
Sidney'de tam tersine bolca bulunuyordu. Taraftar
sahada görevinin başındaydı.
Devam eden dakikalarda, Smith, Hibbard ile
çarpıştı. Ve Bam! Işıklar söndü! Smith bir süre yerde kaldı ama her nasılsa ayağa kalktı ve oyuna de-
vam etti. Hibbard bu darbesi nedeniyle sin bin'e
gönderilirken, sadece 4 dk. sonra Folau sakatlanarak oyunu terk etti.
Bu süreçte, Halfpenny sahneye çıktı. Ve farkı 7'den 10'a çıkardı. Orta sahadan yaptığı penaltı
vuruşu ile skoru buldu ve izleyenlere heyecanlı anlar yaşattı.
Avustralya cevap vermekte gecikmedi ve
gelişen atakta Lealifino 3 sayı ile cevap verdi ve turistlerin gidişatını biraz olsun durdu.
Ancak scrum'lardan güçlü çıkan taraf
Aslan’lar oldu ve kazandıkları penaltıları iyi değerlendirdiler. Halfpenny kullandığı 3 penaltı vuruşu ile
skoru 16-3 e çıkardı. Böylece Aslanlar maçta geçen
dakikadan daha fazla sayı üretmiş oldular.
Avustralya takımında Ben Alexander bir sorun haline gelmeye başladı ve tekrar sin bin'e gönderildi. Avustralya bir daha hatırlamak istemeyecekleri scrum'lar yaşadı. Ve sonuçta kaybettikleri
penaltılardan birinde Halfpenny 4. penaltısını sayıya çevirdi.
www.rugbyturkiye.net
13
Hemen ardından, Folau, saha dışına gönderilen Alexander'ı izledi ancak bu kez ofansif hareketten değil sakatlık nedeniyle Avustralya bir oyuncusunu daha kaybetti.
Avustralya'nın da maçta gurur duyacağı an-
ları oldu. Saha kenarından oyuna katılan, Jesse
Mogg atağında, Lions Parling tarafından çok yerinde bir tackle'la durduruldu. Ancak soyunma odasına giderken, ilk yarının sonuna doğru Lions try çizgisin'de yarattıkları ardı ardına tehlikelere bakarak
sahadan başları dik ayrıldılar.
İkinci yarıya Avustralya ataktan sonuç bularak başladı. O'Connor çok dar bir alandan, darbelerden ve defanstan kurtularak kendisine pozisyon
yarattı ve Avustralya try'ı geldi. Lions 19-Avustralya
10
Bu serinin ardından Leali'ifano'da mücadeleye penaltılarıyla katkıda bulundu ve kullandığı iki
başarılı penaltından sonra farkı 3'e kadar indirdi.
Kepu'nun çabaları oyunu Lions sahasında
www.rugbyturkiye.net
14
tutmak yönündeydi. Ancak turistler yeniden atak
geliştirmeye başladı. Jones'un atağı Lions'a bir penaltı daha kazandırdı. Ve penaltıların ustası, Halfpenny gecedeki 5. penaltısı için topun başına geçti.
Tabii ki skoru kaçırmadı.
Takip eden pozisyonda, Aslanlar Lions tarzı-
nı yansıtan bir try yaptı. Davies'ın sabrı ile Halfpenny topla tam zamanında buluştu. O da yere düşerken sağındaki Sexton'ı gördü ve pası verdi. Ve
Sexton try'ı tamamlayan isim oldu. Skor yeniden
13 sayı farka yükselirken, Lions seyircileri galibiyeti
kutlamaya başladı.
5 dk içinde gelişen Avustralya atağında,
Wallabies'ler penaltı vuruşu kazandı. Ancak bu pozisyonu sayıya çeviremediler. Futbolda atamayana
atarlar deriz. Burada da Norh bu sözü doğruladı ve
farkı biraz daha yükseltti.
Maçın son sayısında ise, Halfpenny orta sa-
hadan koşusuna başladı ve Genia'ya çalım attı.
Corbisiero'ya pası çıkardı ve Galli dev oyuncu maçın ve serinin son try'ını yaptı ve skoru belirledi.
Aslanlar galibiyeti kutlamaya başladılar!
Galler, İngiliz, İskoç ve İrlanda marşları çaldı ve
zafer şarkılarıyla kutlandı…
www.rugbyturkiye.net
15
Mazhar mazlum
BAKIS
.
[email protected]
A
Aşağıda okuyacağınız metin “TÜRKİTE BEYZBOL, SOFTBOL, KORUMALI FUTBOL VE RAGBİ FEDERASYONU”
(www.tbsf.org.tr) sitesinde MİSYON/VİZYON başlığında yer almaktadır. Aynı veya benzeri bir metni federasyonun
yeni adıyla açtığı “ TÜRKİYE RAGBİ FEDERASYONU” (www.trf.org.tr) sitesinde de aradım ama bulamadım.
Misyon:
- Bağlı branşlarımızda eğitim ve tesisleşmeyi sağlayarak, uluslararası düzeyde rekabet edecek altyapıyı
oluşturmak,
- Amerikan Futbolunda; lig oluşumunu artırmak ve
böylece daha fazla katılımlı alt ve üst ligler kurmak,
- Beyzbol, softbol ve ragbi branşlarında daha fazla alt
yapıya ağırlık vererek 2008 yılında lig oluşumunu
sağlamak.
Vizyon:
- Türkiye'de Beyzbol, Softbol, Ragbi ve Amerikan
Futbolu branşlarını geliştirmek ve devam ettirmek,
- Uluslararası platformda sürekli yer almayı sağlamak,
- Çağdaş ve profesyonel bir yapı federasyon yapısı
oluşturmak.
TBSF Hedefi:
Sürekli iyileştirme ve sporu geliştirme odaklı
yapılanmayı, spora hizmet politikasının mutlak temeli olarak benimseyen, spor kalitesini bir bütün
olarak değerlendiren, genç, dinamik ve sporcu yöne-
tim kadrosunun verimli çalışmalarıyla, sporun gelişimi beklentileri doğrultusunda somut kriterlere ve
standartlara uygun, belirli süreleri hedef almış olarak, kendi öz kaynaklarını ve güçlü, öğrenci odaklı
spor proje politikasını, yüksek performansla kullanmayı hedefleyen, yönetim sistemini sporcu ve spora
hizmet eden kişiler odaklı olarak sürekli iyileştiren,
www.rugbyturkiye.net
16
sporcu kalitesini ahlak, çeviklik, zekilik, düzgün rekabet, verimlilik ilkeleriyle bağdaştıran vizyonu, yurt
içinde ve yurt dışında Türk gencini, sporla bütünleştirmeyi, hedef politikasının odağı olarak benimseyen
Türkiye Beyzbol, Softbol, Korumalı Futbol ve Ragbi
Federasyonu, kendisini, sürekli spora hizmet odaklı
yönetim politikasıyla faal spor faaliyetlerini tüm Türkiye'ye yaymayı ve geliştirmeyi amaç edinmiştir.
Temel Bakış Açımızı Destekleyen İlkeler:
- Güvenilir ve dürüst olmak.
- Verimli ve üretici olmak.
- Güçlü sportif politika oluşturmak.
- Sportif odaklı kaliteli spor sistemini sürekli yaymak
ve iyileştirmek.
- Türk sporunda bütünlüğü ve sürekliliği yaşam felsefesi olarak benimseyen sporcularına en yüksek değeri vermek.
- Sponsorları, güçlü spor sisteminin bütünü içinde
değerlendirip hep birlikte sürekli gelişmeyi, iyileştirmeyi hedeflemek.
- Spor kalitesini dünya standartlarına çıkarmayı hedeflemek.
- Doğa sevgisi ve çevre bilincini insanlara spor ile aşı-
lamak.
- Türk halkını gururlandıracak sportif faaliyet ve projeleri zamanında ve standartlara uygun tamamlamak.
Amacımız;
Federasyonumuz, Spor Kulüplerimiz, öğrencilerimiz, mezunlarımız ve taraftarlarımızdan oluşan
ailemizle, sponsorlarımızın desteğiyle, ülkemizin en
bilinen spor branşları olmak amacıyla çalışmaktır.
Başarılı, sportmen bir geleneğe sahip yapımızla Türkiye'de;
22 üniversiteye,
20 spor kulubüne,
200,000'e yakın üniversite öğrencisi taraftar
kitlesine,
1500'ü aşkın üniversite öğrencisi ve lisanslı
kulüp oyuncusuna ulaşan Türkiye Beyzbol, Softbol,
Korumalı Futbol ve Ragbi Federasyonumuzun çatısı
altında Korumalı Futbolumuz "öncülüğe" devam etmektir.
***
Şimdi Sayın Şahin Kömürcü'ye yukarıdaki
metnin anlamına dayanarak SORUYORUM…
12009 yılı Ağustos ayında Edirne'de yapılan
www.rugbyturkiye.net
17
Avrupa Softbol Kupası B Kategorisi maçları için yurt
dışından gelen takımların otel paralarının Edirne Valiliğince karşılandığı halde Türkiye Tanıtım Fonundan
alınan 70.000 TL ile ödendiğini GSGM'ye bildirdiniz
mi? Sonra bu ödemeler mükerrer kere masraflandırıldı mı?
2Yine 2009 yılı Ağustos ayında Edirne'de yapılan Korumalı Futbol Milli Takım Kampı için GSGM hesabından 77 oyuncu için kişi başı 75 TL yol ücreti
(toplam 5.775 TL) aldınız mı ve bu paradan sadece
11 oyuncuya mı yol ücreti verdiniz? Eğer böyle yaptıysanız geriye kalan para ne oldu?
325 Ekim 2009 tarihinde Venezuella'da yapılan
Uluslararası Softbol Kongresine katılmak için bir hafta önce mi gittiniz? Buradan kongre tarihi olan 24-25
Ekim tarihinden önce mi ayrıldınız? Kongrede TBSF
temsil edilmediği halde tüm harcamalarınız içerisine
orada olmadığınız günleri de giderleştirerek tam harcırah mı aldınız?
4Türkiye de bulunmayan bir federasyon
“Turkish American Football Federation” unvanı ile
resmi yazışmalar yaptınız mı?
(http://www.eurobowl.info/download/Turkey.pdf )
5İstanbul'da yapmış olduğunuz hakem semineri sonucu katılımcılara verilmeyen hakem lisansı
ile ilgili “eğitim veren kişini lisansı yokmuş” gibi bir
söylemde bulundunuz mu? Eğer bulunduysanız eğitimi veren Luka Kilasonia'nın lisansı olduğunu ve
bilgilerine
(http://www.irb.com/unions/union=11000054)
linkinden “iletişim” bölümüne bakarak ulaşabilirsiniz. Federasyon Başkanı olarak bu bilgiyi atladığınızı
düşünmediğimden bu seminere katılanlara belgelerini vermemedeki ısrarınız altında başka düşünceleriniz mi yatıyor?
6Eskişehir'de yaptığınız antrenör seminerine
katılanlara neden belgeleri verilmedi? Katılımcılara
bu belgelerin verilmemesinin ardındaki düşünceleriniz nedir?
7Ceplerinden para harcayarak ragbi oynayan
www.rugbyturkiye.net
18
kişilerin kurduğu ve bu sporun gelişimi için çok
önemli olan RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ (Ragbi Kulüpler Birliği ) sizi neden rahatsız etti.
8Bu derneğin kuruluş aşamasında ve kuruluşundan sonra, kurucu kişi ve kurumları siz ve çalışanlarınız (ki bu kişiler GSGM kontenjanından federasyona girmiş devlet memurları) vasıtası ile aratarak taciz ettiniz mi?
9Yine bu derneğin kurucularından olan bir üniversite takımına bahsi geçen kişileri göndererek “Nasıl olurda böyle bir oluşuma katılırsınız” diye sordunuz mu ve bu oluşumu desteklemediğinizi belirttiniz
mi?
10Yine bu derneğin oluşumunun bu sporun gelişimine katkı sağlayacağı görüşünde olan Fransa'nın
Türkiye Büyükelçisi Sayın Laurent Bili'yi makamında
ziyaret ederek bu konudaki desteğini çekmesi için
görüşme yaptınız mı?
11Sayın Büyükelçinin ziyaretiniz sonrası “Size,
Türk kavgası içinde bulunmayı istemediğimi çok
açıkça söyledim. Ragbi federasyonu beni ziyaret ettiler. Bizim katkımızı iptal etmem gerekiyor. Böyle bir
durumda olmaktan çok üzülüyorum“ sözlerinin ülkemize verdiği zararın farkında mısınız?
12Bu olay sonrası çevrenize ““İç işlerimize karışamazsınız” dedim ve desteği iptal ettirdim” gibi bir
söylemde bulundunuz mu? Eğer bulunduysanız kişisel kazancınız nedir? Yine böyle bir davranışta bulunduysanız; Türk sporuna ve imajına verdiğiniz zararın
farkında mısınız?
13Spor yapmak isteyenlerin kendi haklarını
gündeme getirecekleri bir dernek kurmaları sizi neden rahatsız etti? Yoksa federasyonu şahsi çıkarlarınız için mi kullanıyorsunuz?
14Federasyon çalışmalarında daima “BEN” takısını kullandığınız için yaptıklarınızdan yönetim kurulunun haberi var mı?
15Bu sorulardan birinde bile kafanızda “acaba
mı” dediğiniz oluyor mu?
Bu arada Türkiye'nin bir yıllık FIRA yedek
üyeliği sonrasında, tam üyeliği onaylandığını TRF
resmi sitesinden öğrenmiş bulunuyoruz. Bunun Türkiye'nin IRB yolunun da açıldığının göstergesi olduğunun farkındayız. Bu konuda alınması gereken
uzun bir yol olduğunun bilinci ile konuyla alakalı federasyonun çalışmalarının neler olacağını tüm ragbi
camiası merakla takip edecektir…
Evet, bu aylık bu kadar; umarım sorularımıza
cevap alırız.
www.rugbyturkiye.net
19
IKU TROJANS
EGEMEN ÖZKAN
[email protected]
M
Merhaba ragbi severler. 2013 ragbi ligi sezonu bitti ve TRF 1.Ligi'nde 1919 Samsun Ragbi SK,
Odtü SK ile yaptığı heyecanlı final maçını kazandı. TRF 1.Lig şampiyonu 1919 Samsun Ragbi
SK'nü tebrik ediyor, başarılarının devamını dilerim. TRF 2.Ligi Grup şampiyonları Koç Üniversitesi
SK ve Hacattepe Üniversitesi SK takımlarını da tebrik eder, 1.Lig'de başarılar dilerim.
ragbi kulüpler birliği
RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ
UNION OF TURKISH RUGBY CLUBS
B
urada değinmek istediğim ve federasyonumuzdan yapmasını önereceğim bir konu var. 2.Lig
takımları bu sene grup maçları yaptığından sezon boyunca sadece 3 maç yapmaktan şikayetçi oldular. Bu sezon yeni bir kaç takım daha aramıza katılacak
ve sayı itibari ile artık 2.Lig'de grup maçları olmasının
bir anlamı kalmıyor. Böylece 2.Lig takımları da 1.Lig
takımları kadar maç oynayıp, maç eksiklerini giderir ve
daha heyecanlı bir 2.Lig izleriz. Ayrıca bu sezon ligler
geç başlamıştı, bu durum takımları olumsuz etkilemişti. İlgili yetkililerin bu konularda çalışmalarını rica ediyorum.
Mayıs ayı sonlarında Türkiye Ragbi Kulüpler
Birliği faaliyete girdi ve gerekli hazırlıkları yaptıktan
sonra geçen haftalarda tüm takımlara resmi davet
gönderildi. Gelen olumlu geri dönüşlerden ve böyle bir
oluşumu destekleyenlere tekrar teşekkür ederim.
TRKB çok olumlu geri bildirimler aldı ve mevcut takımların çoğu üyelik için başvuruda bulundu. Ülkemizde
TRF'nin yanında TRKB oluşumu ile bu ciddi iki kurumun ragbiyi daha da canlandırıcağına inanıyorum. Bu
iki kurumun birlikte çalışması ve yardımlaşması ile çok
büyük adımlar atacağımızı biliyorum. Yeni kurulmakta
olan takımların da TRKB ile iletişime geçmelerinde fay-
daları var.
Bu sene uluslararası ragbi turnuvalarında yeni
bir kural deneniyor. Scrumda hakemin uyarı işaretleri
artık bu şekilde söylenecek; Crouch-Bind-Set. Takımların oyuncularını bu konuda bilgilendirmesi gerek.
Herkese hayırlı ramazanlar dilerim.
www.rugbyturkiye.net
21
.
.
SEVIMLI DEV
SERTAÇ NARBAY
[email protected]
H
Herkese yeniden merhaba. Haziran ayının başından beri süregelen tatsızlıklar hepimizi üzüyor ve
geriyor olsa da, yaşam kalitemiz ve kişisel haklarımız için çabaladığımız gerçeğini de göz önüne
almalıyız ve hayatlarımıza bildiğimiz gibi devam etmeliyiz. Bu ne demektir? Rugby Türkiye
yazarları kalem başına demektir elbette.
Z
orluklarla başladığımız, keyifle mücadele ettiğimiz ligimiz; eksikliklere, aksaklıklara rağmen;
sona erdi ve 1919 Samsun Ragbi SK ipi göğüsleyen takım oldu. Öncelikle Samsunu bu başarılarından
dolayı tebrik ediyorum. Hem mücadeleleriyle hem ev
sahiplikleriyle bu sene gerçekten tüm ragbi camiasına
zevkli maçlar yaşattılar.
Bu arada 5-7 Temmuz tarihlerinde Stokholm'de
yapılan FIRA toplantısında ülkemizin FIRA tam üyeliği
kabul edildi. Yani bir anlamda tüm Türk ragbi camiasının bir rüyası gerçekleşti. Bu kabulde emeği geçen
herkesin Türk Ragbisinin temelindeki taşlarda emeği
olduğunu söylemek gerekiyor. Hepsine teşekkür borçluyuz. Bu günden sonra eğer kaynaklarımızı doğru yö-
netebilirsek ülkemize dünya spor arenasında başarı
sağlayacak yeni bir spor dalını kazandırmış olacağız.
Bu nedenle bu gün milat olarak kabul edilmeli
ve Türk Ragbisi için tüm takımlar, sporcular ve federasyon elele atılması oldukça gecikmiş olan bazı adımları atmalıdır.
Ligin bitmesiyle beraber tüm takımlar dinlen-
meye çekildi. Bu noktada bence federasyonumuz yaz
aylarını çok iyi değerlendirmeli. Ragbi takımı olan tüm
şehirlerde hakemlik ve antrenörlük seminerleri düzenlemelidir. Ayrıca var olan takımların oyuncularına oyunun var olan ve değişen kuralları hakkında da brifingler verilmelidir.
Tüm dünyada özellikle bizimki gibi ağır ve yowww.rugbyturkiye.net
22
ğun darbeye maruz kalınan sporlarla uğraşan sporcular federasyonları ve kulüpleri tarafından beslenme,
sporcu sağlığı, sakatlıkların iyileşme süreçleri, sezon
öncesi sezon içi ve sezon sonu kişisel antrenman ve
beslenme düzenleri konusunda eğitilerek bilinçlendirilmektedir. Bizim de bu konuya özen göstermemiz çok
önemli. Geçen iki yılda gerek saha koşulları gerekse
oyunun doğası gereği çok fazla sakatlık yaşandı. Tüm
bunların azalması ve iyileşme sürelerinin kısalması için
bu konularda tüm camianın eğitilmesi şart. Hele bir de
bu gün oynayan oyuncuların çoğunun yarının antrenörleri olma ihtimallerini de göz önüne alırsak bu konunun önemi kat kat artıyor.
Geçen yıl ligin geç ve plansız başlaması çoğun-
luğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu takımlarımızı oldukça zor durumda bıraktı. Pek çok maçta takımlar mücadele edemedi yada eksik kaldı. Lig maçları
ve turnuva, sınav tarihleri çakıştı. Elbette her oyuncunun kişisel takvimine uyacak bir fikstür yapmak mümkün değil ama üniversitelerin genel sınav tarihleri, açık
öğretim sınavları, uluslararası turnuvalar, milli maçlar
gibi tarihi aylar öncesinde belirlenmiş organizasyonların olduğu dönemlerden mümkün olduğunca uzak durularak ve Eylül’den Mayıs’a kadar 7-8 aya yayılan bir
fikstür hazırlamak da imkansız değil. Düzenli ve çekişmeli bir lig oluşturmadan ulusal takımımıza oyuncu
üretmemiz çok zor. Bu yüzden bu fikstür konusu büyük önem taşıyor. Umarım bu sene her şey yolunda giwww.rugbyturkiye.net
23
der.
Gelelim yurt dışından haberlere. Sizlere bu ay
çok fazla şey anlatmam mümkün olmayacak çünkü
açıkcası ülkeme bakmaktan gözüm pek dışarıları göremedi. Yine de çoğunluğunu Galler’den oyuncuların
oluşturduğu British Irish Lions'ın başarılı turu hakkında edebileceğim bir iki kelamım var.
Lions ilk maçını Barbarians karşısında oynadı.
Maçın adamı seçilen Bayonne scrum Half'ı Mike Phillips'in 2 try yaptığı ve 59-8 Lions lehine biten maç,
Lions'ın bu seriye ne kadar güçlü bir takımla gediğine
dair açık bir işaret niteliğindeydi. Maçtan sonra koç
Warren Gatland ilk kez bir araya gelen bir grup oyuncu
olarak iyi bir iş başardıklarını, takımın performansından oldukça memnun olduğunu söyledi. Bu maçın takımın birbirine alışması için iyi bir fırsat olduğunu, ayrıca oynanan oyunun yüksek kalitesinin tüm takımdan
beklentisinin bir yansıması olduğunu sözlerine ekledi.
Lions bu maçtan sonra oynadığı 10 maçın 8 tanesinde galip gelmeyi başardı. Lions mağlubiyetlerden birini test maçlarında 2-1 üstün geldiği Wallabies
karşısında aldı. Wallabies'de bu başarısızlığın faturası
Lions'ı oyuncuyken yenmeyi başarmış olan koçları
Robbie Deans'e kesildi. Deans yenilgiden sonra göre-
vini Ewen McKenzie'ye devrederek istifa etti.
Lions'a seçilmesini sağlayan başarılı sezonun
ardından Leigh Halpenny Lions turnesinde de, özellikle de Wallabies karşısında alınan galibiyetlerde oynadığı rolle serinin en değerli oyuncusu ödülünü aldı.
Lions kaptanı Warburton 12 yıl sonra Tom Richards kupasını eve getirmesini yüzlerce Lions taraftarı
ile Heatrow hava alanında kutladı. Son maçta farklı
önde olmalarına rağmen Wallabiesin geri dönme becerisi yüzünden son 5 dakikaya kadar rahatlayamadığını söyleyen Warburton, "İnsanlar 60. dakikadan
sonra rahatladığımı düşünüyor olabilir ama Wallabi-
es'in güçlü geri dönüşlerini bildiğim için son 5 dakikaya
kadar rahatlamadım. Artık maçı kazanmaları için 75
saniyede bir try yapmaları gerektiğini hesapladığım
zaman, defansa destek vererek bunu engelleyebilirim
dedim. İşte ancak o zaman gülümsemeye ve kutlamaya başladım" diyerek zorlu maçın da özetini yapmış oldu.
Bir yazının daha sonundayız gelecek sayı da
sizlerle Türk ve Galler ragbisinden bahsedeceğiz.
www.rugbyturkiye.net
24
AVRASYA
Güven Taşoğlu
[email protected]
G
Geçtiğimiz ayın, ülke gündemi açısından düşündürücü ve bir o kadar da üzücü geçmiş olması,
ragbi konusunu bir süre geri plana almamıza neden oldu.
H
alihazırda tüm takımlar tatildeyken, Avrasya
Rugby olarak sadece 3 haftalık bir ara verip
Temmuz'un ilk haftası itibariyle antrenmanlarımıza başladık. Kamerun'lu koçumuz Kengre Herve ve
yeni oyuncularımızla yeni sezonda Ragbi birinci ligine
daha yakışır bir takım olup, ligteki rekabete dahil olmak en büyük hedefimiz.
Federasyonumuzun daha alakalı olup yaz ayı
için küçük bir plaj ya da yedili ragbi organizasyonu
yapması; hem yazın boş geçmemesi, hem de takımla-
rın motivasyonu için harika olabilirdi. Ne yazık ki böyle oyuncular yetiştirmek ve hazırlık maçlarıyla bu dönemi
bir hamle olmadı ve ne zaman başlayacağı belirsiz yeni verimli hale getirmek.
sezonun hazırlıklarıyla başbaşa kaldık.
Uzun uzun yazacak gelişmelerimiz olmadığı
Bu uzun hazırlık döneminde tüm takımların üs- için tüm okurlardan özür diliyorum.
tüne düşen, Türk ragbisini ileriye taşıyacak olan yeni
Önümüzde ki ay görüşmek üzere...
www.rugbyturkiye.net
25
YUNUS EMRE BİLGİÇ
KUSADASI
.
[email protected]
H
Herkese merhabalar... Uzun bir aradan sonra ragbi severlerle buluşmak güzel bir duygu. Geride
bıraktıgımız ragbi sezonu ve turnuvalar umarım herkes için hayırlı olmuştur.
A
yrıca milli takım oyuncu ve teknik heyetini buradan tebrik ediyor, bizleri en iyi şekilde temsil ettikleri için teşekkürü borç biliyorum. Her geçen
gün ragbi dünyada ve ülkemizde gelişiyor ve bunların
en somut kanıtını bizzat bizler de yaşıyoruz. Umarım
bizler de bu değişim ve gelişime en iyi şekilde ayak uydurarak ragbi arenasında en üst seviyeye ulaşırız.
Burada ragbi hakkında anlatılacak, konuşulacak çok şey var; lakin ben sizlerle bu sayıda ragbiyi hayat felsefesi olarak benimsemiş, uyurken bile ragbi to-
pu ile uyuyan, ragbiyi çok seven birinin ragbi oynamadan geçen günlerinden bahsetmek istiyorum. Gerek
havaların sıcak olması gerekse yazları özel sektörlerde
çalışmamız, okulumuzun erken kapanması vs. nedeniyle ragbide erken tatile girmemiz benim olduğu ka-
dar takım arkadaşlarımın da en buyuk sorunu.
“3-5 kişi toplanıp hiç ragbi oynamadınız mı?”
vb. sözler duyar gibiyim. Evet, birkaç kez toplanıp
antrenman yapmayı düşündük, hatta plaj ragbisi oynamayı bile istedik ve en sonunda bir araya geldik, fa-
www.rugbyturkiye.net
26
kat antrenmanız sadece 15 dakika sürdü. 15 dakika
sonunda da herkes baygınlık geçiriyordu. Dolayısıyla
biz de ragbiye ara vermek zorunda kaldık.
Peki, ara verdikten sonra ne oldu? Her gördü-
ğümüz İngiliz, İrlandalı, Fransız, daha doğrusu yaban- geçen gün daha da sinirli olduk. Kondisyon kaybına ısrarla “RAGBİ OYNAYIN!” diyorum. Herkese iyi yazlar
cılar ile ragbi konuşmaya çalışır hale geldik. Plajda ko- uğradık, vb.
bir daha ki sayıda görüşmek üzere…
şan adama tackle atmayı düşünmeye başladık. RüyaKısacası ragbisiz geçen her günün insan sağlılarımızda bile kendimizi ragbi oynarken gördük. Her ğı ve psikolojisi üzerinde büyük etkileri var. O yüzden
www.rugbyturkiye.net
27
FEMALE SHARKS
Demet Yıldız
[email protected]
M
Merhaba Sevgili Ragbi Severler! Açıkcası bu ay hangi konuya değinmem gerektiği konusunda
zorlandım, malum Türkiye'de ragbi o kadar üst seviyelerde ki, (!) birde tatile giriyor. Her şey iki
ayda olup bitiyor.
B
u sene TRL1 2 ay sürdü. Bu iki ayın içine,
kadınlar sevens turnuvası, erkek ve kadın
ragbi milli takımları maçları girdi. En önemlisi
ve herkesin tecrübe sahibi olmasını sağlayan asıl
turnuva, İSTANBUL SEVENS TURNUVASI ki bu tur-
nuva özel bir turnuva, ragbi aşıklarının düzenlediği
bir turnuva; İstanbul’da gerçekleşti. Organizatör
takım OTTOMANS’a çok teşekkür ederim.
Peki, nereye kadar? Sizce bu branş 2020
Olimpiyatlarına aday Türkiye'de nerelere gelir? Si-
ze bir değerlendirme yapayım kendi düşüncelerimle… Bu branş, tabir yerindeyse, mehteran takımı gibi; iki ileri, bir geri... Şu anda bulunduğumuz duruma bakarak, 2020 olimpiyat sürecinde ragbiyi
hem takım, hem de bilinirlik bazında çok daha iyi
yerlere getirmeliyiz. Benim bu spora gönül vermeden önceki hedefim, 2016 Rio Olimpiyatları’nda
Türk Milli takımını Rio’da izlemekti. Gün geçtikçe ve
bu spor hakkında daha fazla araştırma yaptıkça,
daha ileri tarihlere atıyorum bu düşüncelerimi. Yeni
www.rugbyturkiye.net
28
takımlar, yeni sporcular olması gerekirken; bazı takımlar kapanıyor ve Türkiye'nin yetiştirdiği sporcular yavaş yavaş yurt dışına kaymaya başlıyor.
Aslında fazlasında kimsenin gözü yok. Sadece vaad edilenler yerine getirilse… Ben kulaklarımla
duydum; bundan tam 13 ay önce kadınlar sevens
turnuvasının senede dört kere yapılacağı kararlaş-
tırılmıştı. Benim asıl sormak istediğim şu; bütün federasyonların altındaki her bir spor branşının yıl
içindeki faaliyet takvimleri sezon başında belirleniyor. Peki, ragbinin faaliyet takvimi nerede? Bunu
ben mi görmüyorum arkadaşlar? Tepedekiler daha
planlı ve daha özverili olursa başarı o kadar yakın
olur. Kendimizi gelişmemiş ülkelerle yaptığımız
maçlarda aldığımız galibiyetlerle mutlu etmek yerine, hedefleri daha yüksek tutarak daha iyi yerlere
gelebiliriz.
Üç tarafı denizlerle çevrili muhteşem bir ülkede yaşıyoruz. Peki, neden plaj ragbisi turnuvası
yapılmıyor. Doğru ya, azla yetinmeyi bilen insanların ağzına bir parmak bal çalıp, beş parmak gibi
göstermek kolay. Ama şunu kimse unutmasın, bu
spor hak ettiği yere gelecek ya da dengeler değişecek. Eğer ki, “bu iş benden sorulur” deyip kimseyi
konuşturmuyorsan gereken özveriyi vereceksin bu
spora.
Türk Ragbisini daha iyi yerlerde görmek dileğiyle…
www.rugbyturkiye.net
29
SEVENS DOSYASI
SİNEM HOCAOĞLU
[email protected]
G
Geçen ayki sayımızda ülkemizde yaşanmakta olan değişime sessiz kalmak istemediğimizden farklı
bir şekilde yayımlandık. Şimdiyse, Sevens Dosyası ile iki ay gibi bir aradan sonra yine karşınızdayız.
Bu sürede World Series turnuvaları aldı başını gitti. Bu sayıda hangi birini anlatayım diye tereddüte
düştüğümden HSBC Sevens World Series'den derlediğim bir potpori ile karşınızdayım. Keyifle
okumanız dileğiyle…
Tokyo Sevens
D
ünya serisinin 7. ayağı olan Tokyo Sevens turnuvası 30-31 Mart tarihlerinde Rince Chichibu Memorial Ground Stadyumu'nda Japonya'da gerçekleşti.
Güney Afrika, 2013 Tokyo Sevens finalinde
Yeni Zelanda'yı 24-19 yenerek sezondaki 2. kupasını
havaya kaldırdı. Final maçının ilk arasına 0-12 geride
başlamasına rağmen, 2. yarını üçüncü dakikasında
14-12 öne geçerek etkileyici bir başarı sergiledi. Böylece seride Fiji'nin önüne geçerek 2.sıraya yerleşti.
Güney Afrika Takım Kaptanı, Paul Treu, sezonda kendilerini 2. sıraya taşıyan bu maçtaki başarılarının ina-
nılmaz olduğunu, şanssız bir sezon geçirdiklerini,
özellikle Hong Kong'ta aldıkları sonuçlardan sonra bu
başarının büyük bir sıçrama olduğunu dile getirdi.
USA, İskoçya'yı 17-0 skorla yenerek Plate'in
www.rugbyturkiye.net
30
oldu. Bu skor USA için büyük bir öneme sahip, çünkü
bu skor sayesinde ucu ucuna İskoçya Sevens'-ta yer
alabilecekler. Tokyo'da İngiltere, Arjantin'i ye-nerek
sezondaki 2. Bowl'unu kazandı. Bu maçta İngi-liz
takımından Dan Norton 10 try puanına ulaşan turnuvadaki 19. kişi oldu. Turnuva sonunda İngiltere
Takım Kaptanı, Ben Ryan, hatalarından ders almış
olduklarını gördüğüne sevindiğini ve kendi sahala-
rında oynamayı dört gözle beklediklerini ifade etti.
Kanada ev sahibi Japonya'yı yenerek Shield'ın sahibi
oldu.
İskoçya, bir diğer Pasifik ada tarafı olan Sa-
moa'yı 21-17 skorla yendi. İskoç Takımından Colin
Gregor'ın her bir maçın her bir dakikasında maçın gidişatını belirleyen try'larının bu maçı kazanmalarında
önemli bir rol oynadığını söyleyelim.
www.rugbyturkiye.net
31
GLASGOW SEVENS
D
ünya serisinin 8. ayağı İskoçya'nın Glasgow
şehrinde Scotstoun Stadyumu'nda 4-5 Mayıs
tarihlerinde gerçekleşti. Güney Afrika 3. kupasını Glasgov'da Yeni Zellanda'yı 28-21 yenerek ka-
zandı. Şampiyonluğun ardından daha öncesinde hedefledikleri zafere ulaştıklarını açıkladılar. Seabelo
Senatla yarı finalde 2 try puanı ile son zamanlarda
iyiye giden formunu bu turnuvada da sürdürdü. İn-
giltere Galler'i 24-21 yenerek turnuvayı 3. sırada bitirdi. Sam Edgerley'in maçı almadaki başarısı dikkatleri çekti. Bu arada, Scotstoun Stadyumu'nda USA,
Avusturalya ve Fransa takımları gümüş ile yetindiler.
Yeni Zelanda, Arjantin'i yenerek yarı finale çıktı. Böylece, sevens turnuvaları boyunca kazandığı puanlarla 11. Dünya Serisi unvanını almadaki yerini güvence
altına aldı.
www.rugbyturkiye.net
32
GLASGOW SEVENS
ABD Arjantin'i 17-7 skorla yenerek Tokyo'da
aldığı plate'ten sonra 2. plate'ni kazanmış
oldu. Nick Edwards bu maçtaki ile birlikte
turnuvada 8 try yap-mış oldu. Bundan önce,
Kanada'da Fiji'yi 22-7 yen-diklerinde, Los Pumas yarı
finalde Kanada'yı aynı skorla yenmişti.
Kenya, Fransa'yı 22-7 yenerek Bowl yarı finaline yükselmişti. Fakat, Avusturalya, Kenya'yı 12-5
yenerek Bowl'un sahibi oldu. Takımın oyuncuların-
dan Lewis Holland ve Pama Fou'nun bu zaferdeki
payları tartışılmaz.
www.rugbyturkiye.net
33
LONDON SEVENS
D
ünya serisi 2012/2013'ün 9. ve son ayağı 1112 Mayıs tarihlerinde Londra'da Twickenham
Stadyumu'nda gerçekleşti. 2013 Marriott
London Sevens'ın final maçında Yeni Zelanda, Avusturalya'yı 47- 12 yenerek sezonu en yüksek puanla
bitirdi. Böylece, 2012/13 HSBC Sevens Dünya Serisi
şampiyonu oldular.
14 yıl içinde ikinci kez bu ünvanı alan takım,
2007'den beri ilk kez Londra Sevens turnuvasında
şampiyon oldu. 2007'de Twickenham'daki Tim Mik-
kelson'ın etkileyici oyunu ve Warwick Lahmert'e verdiği asisti hala unutulmamıştır.
Ev sahibi İngiltere, Kenya'yı William Ambaka'nın hat-trick'ine rağmen 26-19 yenerek ikinci başarılı
turnuvası olan bu turnuvayı 3. sırada bitirdi. İngiltere
takımından Dan Norton, turnuvayı 10 try ile bitirerek
turnuvadaki en skorer oyuncu oldu.
Dünya serisinin son turnuvası olan London
Sevens'ın sonunda Yeni Zelanda toplamda 173 puanla ilk sırada, 132 puanla Güney Afrika ikinci sırada
www.rugbyturkiye.net
34
ve 121 puanla Fiji üçüncü sırada seriyi tamamladılar.
Seriyi dördüncü ve beşinci sırada 99 puanla Kenya ve
92 puanla İngiltere tamamladı.
Fiji ile yaptığı maç sonrasında 14-5 skor elde
ABD serideki 3. Plate'ini almaya hak kazandı. Öncesinde, Fiji, Arjantin'i 26-12 yenerek Plate yarı finaline
çıkmaya hak kazanmıştı. Bu arada, ABD ise Güney
Afrika'yı 22-5 yenerek ilk gün 2 maç kazanmış oldu.
Bowl finalinde, Galler, Fransa'yı 19-7 ile yendi.
Bundan öncesinde Bowl yarı finalinde James Davies'in hat-trick'i ile Samoa'yı 21-12 yenmişti.
Gordon Tietjens, Yeni Zelanda Takım
Kaptanı Nam-ı Diğer Serinin Şampiyon Takımının Kaptanı:
“Sezon başında iki hedef belirledik. Bunlardan
biri World Cup, diğeri World Series idi. Dolayısıyla se-
ri şampiyonu olmak bizim için çok şey ifade ediyor.
Çok sayıda yeni oyuncumuz var ve ben hepsinden
memnun kaldım. Daha şimdiden yeni seride oynamaya hazır durumdalar. Takım oyuncularım kendilerini burada oynadığımız maçlara adadılar resmen ve
bu müthiş bir duygu.”
Paul Treu, Güney Afrika Takım Kaptanı:
“Düşünüyorum da geriye dönüp baktığımda
iyisiyle kötüsüyle pek çok şey yaşadık bu sezon ve
sezonu en üst sıralarda bitirmek gerçekten iyi bir şey.
Yaşadığımız pek çok şeyde tüm çabamız, takım
oyuncularımızı evlerine inanç ve sadakat ile uğurlamaktı.“
www.rugbyturkiye.net
35
SPOR
Audi Göcek Yarış Haftası'nda Kupa Courrier du Coeur'un!
G
öcek Yat Kulübü tarafından bu yıl 14'üncüsü
düzenlenen ve Doğuş Otomotiv Audi'nin desteğiyle gerçekleşen 'Audi Göcek Yarış Haftası', 22 Mayıs günü D-Marin Göcek'te yapılan ödül töreniyle sona erdi. 29 yatın start aldığı 14. Audi Göcek
Yarış Haftası'nda zafer C.D. Coeur teknesinin oldu.
Toplam 5 yarışın gerçekleştirildiği mücadele dolu 4
gün sonunda 'Şarık Tara Atatürk'ü Anma 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Kupası' Andrey Arbuzov liderliğinde
yarışan C.D. Coeur teknesinin oldu. Tamamen el yapımı olan ve Büyük Önder Atatürk'ün Bandırma Vapuru'nun bir maketi olan kupa, D-Marin Marinalar
Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Marinalar Koordinatörü Ali Erkan Bezirgan, Audi Pazarlama Müdürü
Mustafa Uluer ve Göcek Yat Kulübü Başkanı Göker
Tuncay tarafından verildi.
Audi'ye Geleceğin Denizcileri için Teşekkür...
Bu yıl ikinci kez Göcek Yarış Haftası'nın ana
sponsoru olarak etkinliği destekleyen Audi'ye, ödül
töreninde 'Yelken Sporuna Destek Teşekkür Ödülü'
kupası verildi. Audi'nin Göcek Yarış Haftası'nı destekleme kararı almasında özellikle geleceğin denizcileri olan çocukların eğitimine katkının etkili olduğunu söyleyen Mustafa Uluer, "Audi markası, tüm
dünyada birçok yelken yarışını destekliyor. Üstelik
dünyanın en büyük ve prestijli yarışlarından biri olarak kabul edilen Med Cup'ın ana sponsoru. Audi'nin
bu spora verdiği desteği, biz de Audi Türkiye olarak
Göcek Yarış Haftası'na sponsorluğumuzla devam ettiriyoruz. Göcek Yat Kulübü'yle geçtiğimiz yıl temellerini attığımız bu işbirliğini sadece bir etkinlik spon-
sorluğu olarak görmüyoruz. Bugünün çocuklarının,
yarının milli sporcuları olarak yetişmelerine katkı
sağlamak adına Göcek Yat Kulübü ile bu çalışmaya
ortak olduk. Değerli Kulüp yönetiminin belirlediği
program çerçevesinde, başta Göcek olmak üzere
bölgedeki çocukların yelken sporuna, hatta denizciliğe kazandırılması adına faaliyetler, eğitimler düzenleyen Göcek Yat Kulübü'ne destek olmaktan ötürü son derece mutluyuz" dedi.
Geçtiğimiz yıl 165 çocuğun yelken eğitimlerine başladığını, hatta bunlardan 2 genç çocuğun milli
takıma kadar yükseldiğini söyleyen Göcek Yat Kulübü Başkanı Göker Tuncay, "Audi ile işbirliğimizin kısa
zamanda böylesi başarılı sonuçlar sağlaması, hem
bizleri gelecekteki çalışmalarımız için motive ediyor,
hem de çizdiğimiz rotanın ne denli doğru olduğunu
gösteriyor. Hedefimiz eğitim verdiğimiz çocuklarımızın sayısını bu yıl içinde 300'e çıkarmak" dedi.
Yelkencilerin Oscar'ı Cumhur Gökova'ya...
Audi Göcek Yarış Haftası'nda geçen yıl Sadun
Boro'nun layık görüldüğü ve yelken dünyasının oscarı olarak kabul edilen 'Yaşam Boyu Yelken Ödülü'
bu yıl Cumhur Gökova'ya verildi. 1970-1976 yılları
arasında dünya turu yapan, 20 yaşında Atlantik Okyanusu'nu geçen Cumhur Gökova, Sadun Boro'dan
sonra yelken ile dünya turu yapan ikinci Türk, iki kere dünya turu yapan ilk Türk unvanını taşıyor. Çok
sayıda yelken eğitmeni yetiştirmiş olması nedeniyle
Türk yelkenciliğinde "Hocaların Hocası" olarak anılıyor.
www.rugbyturkiye.net
37
Marmara Forum Yaz Spor Okulu'nda çocuklar spor dolu
yazın keyfini çıkarıyor...
M
armara Forum, 7-15 yaş arasındaki çocuklara, Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri ve
ağabeyi Kemal Tunçeri liderliğinde basketbol ve futbol eğitimi alarak sporla dolu bir yaz geçirme fırsatı sunuyor.
24 Haziran-2 Ağustos tarihleri arasında, Mar-
mara Forum açık otoparkında, düzenlenecek Marmara Forum Basketbol - Futbol Yaz Okulu'na 7-15
yaş arası tüm çocuklar katılabiliyor. Bunun için tek
yapmanız gereken, tek seferde gerçekleştirdiğiniz
75 TL ve üzeri alışveriş fişinizle danışma noktasına
gelerek çocuğunuzu kayıt ettirmek…
Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri ve ağabeyi
Kemal Tunçeri liderliğinde basketbol ve futbol öğrenme fırsatı yakalayacak çocuklara, kursu tamamladıklarında bir de sertifika verilecek.
Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri'nin, yaz okulunu tamamlayan küçük sporculara bir de sürprizi
olacak. Tunçeri, futbol ve basketbol branşlarında
başarılı olan öğrencilere imzalı milli takım formasını
hediye edecek.
www.rugbyturkiye.net
38
Pegasus Windsurf Ligi 2013’te 1’inci ve 2’nci ayak yarışları
sona erdi.
T
ürkiye Yelken Federasyonu ve Pegasus Hava
Yolları işbirliği ile bu yıl 3.'sü gerçekleştirilen
Pegasus Windsurf Ligi ilk ayak yarışları 20-23
Haziran tarihleri arasında Muğla'nın Datça ilçesinde
gerçekleştirildi. Şampiyonaya Masterlarda 13, Genç
Erkeklerde 14, Erkeklerde 19, Genç Bayanlarda 3 ve
Bayanlarda ise 7 olmak üzere toplam 56 sporcu katıldı. Datça'nın Kızlanaltı Mevkiinde bulunan Surf Tatil Köyü'nde yapılan şampiyonada rüzgarın 11 knot'-
un altında kalması nedeniyle sadece ikinci gün üç
yarış gerçekleşebildi. Erkek ve Genç Erkek yarışları
yapılamadı. Pazar günü rüzgar beklenen hıza erişemeyince yarışlar tescil edildi.
Bayanlarda dereceye giren birinci Lena Erdil'in, ikinci Çağla Kubat ve üçüncü Melek Toraman'ın kupalarını Datça Belediye Başkan Yardımcısı Sami
Bircan verdi. Master yarışlarında birinci Mehmet Kaçan, ikinci Özfer Uralp'in ve üçüncü Murat Soyak'ın
kupalarını Başhakem Mehmet Ş. Besceli, Genç Bayanlarda birinci olan Fulya Ünlü'nün kupasını ise
Datça Belediye Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü
Özlem Caner verdi. Genç bayanlarda Dilara Uralp ile
Yasemin Alara Bayket ise hatalı çıkış yaptıkları için
yarış dışı kaldılar.
27-30 Haziran tarihleri arasında Gömeç'te,
Artur Tatil Sitesi Gemi Yatağı Koyu'nda yapılan 2’nci
ayak yarışlarına 64 sporcu katıldı. Dört gün sürmesi
planlanan yarışlar rüzgar nedeniyle sadece iki gün
gerçekleştirilebildi.
Yarışların son gününde rüzgarın 20 knota kadar çıkmasıyla sporcular kıyasıya yarıştı. Gerçekleştirilen yarışların sonunda, Genç Bayanlarda Dilara
Uralp, Bayanlarda Çağla Kubat, Genç Erkeklerde
Poyraz Akay, Erkeklerde Enes Yılmazer ve Masterlarda Özfer Uralp birinci oldu.
www.rugbyturkiye.net
39
Özel Olimpiyatlar Avrupa Karma Voleybol ve Basketbol
Şampiyonası gerçekleşti.
2
0 ülkeden 250 sporcunun katılımı ile gerçekleşecek Özel Olimpiyatlar Avrupa Karma Voleybol ve Basketbol Şampiyonası, Uluslararası
Özel Olimpiyatlar Organizasyonu'nun yurdumuzdaki
akredite ve resmi tek temsilcisi konumunda bulunan
Türkiye Özel Sporcular Derneği'nin (TÖSSED) ev
sahipliğinde, 20-23 Haziran tarihleri arasında Burhan Felek Spor Salonunda gerçekleşti.
Turnuvada; Türkiye dışında Rusya, Macaris-
tan, Polonya, İsviçre, Belçika, Almanya, Malta, Sırbistan, Finlandiya, Estonya, Ukrayna, Hırvatistan,
Litvanya, Makedonya, Slovenya, Azerbaycan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve İrlanda takımları yarıştı.
Zihinsel engelli sporcular ile sağlıklı sporcuların birlikte mücadele ettikleri Karma Voleybol branşında, Özel Olimpiyatlar Türkiye Voleybol Takımını,
TÖSSED bünyesinde yer alan zihinsel engelli sporcular ile birlikte Galatasaray Spor Kulübü voleybol-
cuları oluşturdu.
Açılış törenine TÖSSED Onursal Başkanı Dilek Sabancı, TÖSSED Başkanı Aydemir Karaer ve Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Ekmen katılırken, sporcuların tören geçişi sonrasında Üsküdar
Belediye Bandosu ve Dolapdere Big Gang sahne aldı.
TÖSSED Onursal Başkanı Dilek Sabancı;
“Özel Olimpiyatlar Avrupa Basketbol ve Karma Vo-
leybol Şampiyonasında, Tüm Avrupa'dan İstanbul'a
gelen engelli sporcularımızın yakmış olduğu olimpiyat ateşinin coşkusu bütün yurdu saracak, oluşacak
olan olimpiyat ruhu Türkiye'yi 2020 Olimpiyatlarına
bir adım daha yaklaştıracaktır” şeklinde konuştu.
Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hasan
Ekmen ise Üsküdar Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
www.rugbyturkiye.net
40
Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası gerçekleşti.
A
rzum ana sponsorluğunda, Türkiye Satranç
Federasyonu ile Gaziantep'te gerçekleştirilen
final yarışlarında Türkiye Şampiyonluğu'na
uzanan isim Betül Cemre Yıldız oldu. Toplam 10 ayrı
yaş kategorisinde de şampiyonların belirlendiği organizasyonda dereceye girenlerin ödülleri, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay ve Arzum
Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı tarafından
verildi.
Şampiyonada en yüksek üç Elo'lu sporcu olan
Betül Cemre Yıldız, Isgandarova Khayala, Cemhan
Kardelen ile şampiyonada dördüncü olan Ebru Kaplan ve beşinciliği elde eden Aytolun Gülcan Avrupa
Kadınlar Bireysel Satranç Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil etme hakkını elde etti.
Satranç sporuna gönül vermiş kadınlara
2009 yılından bu yana destek veren Arzum, bu yıl da
ana sponsorluğunu üstlendiği '2013 Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'nda 10 ayrı yaş kategorisinde şampiyonluğa imza atan sporcular ise 7 yaş altı
kategorisinde Şermin Naz Aydemir, 8 yaş altı kategorisinde Havva Yaren Altın, 9 yaş altı kategorisinde
Selin Nesanır, 10 yaş altı kategorisinde Hatice Misli-
na Bozkurt, 11 yaş altı kategorisinde Hayrunisa Şahin, 12 yaş altı kategorisinde Begüm Özefe, 13 yaş
altı kategorisinde Yağmur Güçlü, 14 yaş altı kategorisinde Esin Keyifli, 15 yaş altı kategorisinde Şuara
Keskin ve 16 yaş altı kategorisinde de Hilal Öztürk oldular.
www.rugbyturkiye.net
41
Farah ve Aregawi sürprize yer vermedi.
D
iamond League'de sezonun 7. ayağına Britanya'nın Birmingham kenti ev sahipliği yaptı. Olimpiyat ve dünya şampiyonlarının boy
gösterdiği yarışlarda heyecan erkekler 400 metre ile
başladı. Londra Olimpiyat Oyunları'nda ilk 6'da yer
alan 5 atletin mücadele ettiği yarışta gülen isim
olimpiyat 3.sü Javier Culson oldu. Culson, 48.59 ile
birinci olurken, Avrupa şampiyonu Britanyalı Rhys
Williams 2., olimpiyat 3.sü Michael Tinsley 3.'lüğü
elde etti.
Kadınlar 100 metre engellide olimpiyat şampiyonu Sally Pearson geçen yılki formundan uzak
göründü. Yarışı olimpiyat 2.Si Dawn Harper-Nelson
12,64 ile kazanırken, Sally Pearson ancak 4’üncü
olabildi.
Muhammed “Aman” vermedi!
Dünya ve olimpiyat şampiyonu Kenyalı David
Rudisha'nın yokluğunda erkekler 800 metre yarışı
Muhammed Aman'ın kontrolünde geçti. Etiyopyalı
sporcu 1,45,18 ile birinciliğe uzanırken, Güney Afri-
kalı Andre Olivier 2. Britanyalı Andrew Osagie 3.'lüğü elde etti.
Farah Zafere ulaştı.
Günün en çok merak edilen yarışı olan erkekler 5000 metrede olimpiyat şampiyonu Mo Farah,
son 400 metredeki atağıyla zafere ulaştı. Etiyopyalı
Hagos Gebriwet ve Yenew Alamirev ile müthiş bir
mücadeleye giren Farah, rakiplerinin önünde zafere
ulaşarak önümüzdeki ay Moskova'da düzenlenecek
dünya şampiyonası öncesinde formda olduğunu
gösterdi.
Aregawi Liderliğini sürdürdü.
Kadınlar 1500 metrede İsveçli Abeba Aregawi bir sürprize yer vermeden rahat kazandı ve Elmas
Ligi'nde liderliğini sürdürdü. Kadınlar 400 metrede
ise ev sahibi Christine Ohurougu son metrelerdeki
atağıyla dünya şampiyonu Amantle Montsho'yu geçerek birinciliğe uzandı.
www.rugbyturkiye.net
42
Zafer Divine Heart'ın...
B
üyük Önder Mustafa Kemal Atatürk adına
1927 yılından bu yana düzenlenen Türk at yarışçılığının derbisi Gazi Koşusu'nun 87'ncisini,
Atila Özkan'ın sahibi olduğu ve jokeyliğini Yücel Bilik'in yaptığı ''Divine Heart'' adlı safkan burun farkıyla kazandı.
İstanbul Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleştirilen, 3 yaşlı safkan İngiliz taylarının yarış hayat-
larında bir kez koşabildikleri, çim pistte 2 bin 400
mesafeli koşuda, 22 safkan start aldı.
Birinciliği Atila Özkan'ın sahibi olduğu Yücel
Bilik'in biniciliğindeki ''Divine Heart'' isimli at,
2.31.09'luk derecesiyle kazandı.
"Divine Heart"ın ardından, Dicle Cemiloğlu'nun sahibi olduğu Halis Karataş jokeyliğindeki "Çakal Carlos'', 2.31.10'luk derecesiyle ikinci, Nurbiye
Gülerce'nin sahibi olduğu ve Selim Kaya'nın biniciliğindeki ''Celeritas'', 2.31.23'lük derecesiyle üçüncü,
Kazım Kastar'ın sahibi olduğu Onur Öztürk jokeyliğindeki "Artic Man'' ise 2.31.31'lik derecesiyle dördüncü oldu.
2013 yılı şampiyonunun belirlendiği yarışın
birincisi 1 milyon 150 bin lira, ikincisi 460 bin lira,
üçüncüsü 230 bin lira, dördüncüsü de 115 bin lira ik-
ramiye ödülü kazandı. Yarışta ilk 4'e giren atlar için,
ikramiyenin yanı sıra ayrıca toplamda 488 bin 750 lira yetiştiricilik primi dağıtılırken, koşuda toplam 4
milyon 821 bin lira ödül verildi. "Divine Heart" adlı
safkanın sahibi Atila Özkan, 1 milyon 150 bin lira birincilik ikramiyesi ve 795 bin lira kaydiye ücretinin
yanı sıra, 287 bin 500 liralık yetiştiricilik priminin de
sahibi oldu.
www.rugbyturkiye.net
43
Kırkpınar'da "doping" şoku...
T
ürkiye Güreş Federasyonu (TGF) Yağlı Güreş
Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Taşçı, "Başpehlivanlardan Serhat Gökmen kanında doping maddesi bulunması nedeniyle güreşlere katılamayacak" dedi.
Taşçı, bu yıl başpehlivanlık müsabakalarına
67 pehlivanın kayıt yaptırdığını 3'nün çeşitli sebeb-
lerden dolayı güreşlere katılamayacağını belirtti.
Üç güreşçiden birinin kanında doping maddesine rastlanması nedeniyle güreşlere katılamayacağını anlatan Taşçı, "Bir arkadaşımız sakatlığı nedeniyle diğeri ise sporu bırakması nedeniyle güreşlere
katılmayacağını söylediler. Bir de sürpriz olay oldu,
başpehlivanlardan Serhat Gökmen kardeşimizin ka-
nında doping maddesi bulunması nedeniyle güreşlere katılamayacak. Cezalı duruma düştü. Böylelikle
başpehlivan sayısı 67'den 64'e düşmüş oldu" dedi.
Taşçı,dopingli çıkan başpehlivana verilecek
cezanın Güreş Federasyonu tarafından belirleneceğini kaydetti.
Güreşçi Serhat Gökmen'den haziran ayında
Kocaeli'de yapılan Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri'nde kan örneğinin alındığını ve sonuçlarının
bir süre önce Federasyon tarafından bildirildiği öğrenildi.
www.rugbyturkiye.net
44
Fransa Bisiklet Turu'nda Cavendish rüzgarı...
D
ünyaca ünlü sporcuları bir araya getiren 100.
Fransa Bisiklet Turu'nun Marsilya kentinde
koşulan 5. etabını İngiliz Mark Cavendish ka-
zandı.
Marsilya'nın Cagnes sur Mer bölgesindeki
228,5 kilometrelik parkurda koşulan 5. etapta İngiliz
Mark Cavendish birinci olurken, Norveçli Edvald Boasson Hagen ikinciliği, İtalyan Peter Sagan ise üçüncülüğü elde etti.
İlk 5 turun ardından genel klasmanda Avust-
ralyalı Simon Gerrans liderliğini sürdürdü. Güney Afrika Cumhuriyeti'nden Daryl Impey ikinci, Norveçli
Micheal Albasini üçüncü sıradaki yerini korudu.
Fransa Bisiklet Turu, 21 Temmuz'da Paris'te
sona erecek.
Yirmi bir etaptan oluşan turda sporcular, toplam 3 bin 404 kilometre pedal çevirecek.
www.rugbyturkiye.net
45
Gay'dan Powell'a geçit yok!
D
iamond Lig'in 8.ayağı İsviçre'nin Lozan kentinde yapıldı. Tyson Gay ile Asafa Powell arasındaki erkekler 100 metre yarışı nefesleri
kesti. Amerikalı Tyson Gay, Jamaikalı Asafa Powell'ı
geçmeyi başardı.
Gecenin en çok beklenen yarışında Amerikalı
Tyson Gay, Jamaikalı Asafa Powell'ı 9.79'luk derecesiyle geride bırakmayı başardı.
Erkekler yüksek atlamada Ukraynalı Bohdan
Bondarenko 2.41'le 2013'ün en iyi derecesini yapar-
ken 2.46 ile 20 yıllık dünya rekorunu kırma çabası
sonuçsuz kaldı.
Kadınlar 200 metrede Ukraynalı Maria Ryemyen, Amerikalı rakiplerini geride bırakıp gecenin
sürprizini gerçekleştirdi.
Kadınlar disk atmada Hırvat Sandra Perkovic
ve 1500 metrede İsveçli Abeba Aregawi elmas yarışını birinci sırada tamamlamayı garantiledi. Bu ikilinin final günü yarışması ödül almak için yeterli olacak.
www.rugbyturkiye.net
46
Zülal
Zeren'den
bronz!
M
ersin'de düzenlenen 17. Akdeniz
Oyunları'nda yüzmede kadınlar 200
metre sırtüstünde Halime Zülal Zeren bronz madalya aldı.
Mersin Olimpik Yüzme Havuzu'nda
yapılan kadınlar 200 metre sırtüstü finalinde
Halime Zülal Zeren, 2.14.93'lük derecesiyle
üçüncülüğü elde etti.
İtalyan Ambra Esposito'nun 2.12.21'lik derecesiyle altın madalya kazandığı kadınlar 200 metre sırtüstünde gümüş madalyanın sahibi de 2.12.86'lık derecesiyle İtalyan Margherita Panziera oldu.
Aylin'den 2
altın!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda 58 kilogram kadınlar halterde Aylin Daşdelen, silkmede
113, koparmada 87 kilo kaldırarak 2 altın
madalya kazandı.
Erdemli Kapalı Spor Salonu'nda yapılan
müsabakalarda koparmada 87 kilo kaldıran Aylin Daşdelen altın madalya kazanırken, 86 kilo
kaldıran Mısırlı sporcu Esra Ahmed gümüş, 78
kilo kaldıran Tunuslu sporcu Nadia Hosni ise
bronz madalyanın sahibi oldu.
Silkme müsabakalarında ise ikinci hakkında 113 kilo kaldıran milli sporcu Aylin Daşdelen, Emine Bilgin'e ait Akdeniz Oyunları rekoru
kırarak altın madalya kazandı. 101 kilo kaldıran
Mısırlı sporcu Esra Ahmed gümüş madalya alırken, 100 kilo kaldıran Tunuslu sporcu Nadia
Hosni ise bronz madalyanın sahibi oldu.
Kayaalp'ten
altın!
M
ersin'in ev sahipliğinde yapılan 17. Akdeniz Oyunları'nda grekoromen stil
120 kilo finalinde milli güreşçi Rıza Kayaalp, Tunuslu Radhwen Chebbi'yi teknik üstünlükle mağlup ederek altın madalyanın sahibi
oldu.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda grekoromen stil 120 kiloda yapılan mücadelelerde
2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda bronz madalya alan Avrupa ve dünya şampiyonu Rıza
Kayaalp ile Tunuslu Radhwen Chebbi ile karşılaştı. Mücadelenin ilk devresini 4-0 üstün kapatan Rıza Kayaalp, ikinci devreyi ise 8-0'lık teknik
üstünlükle sonlandırdı ve karşılaşma Rıza'nın 20'lık üstünlüğüyle tamamlandı. Milli güreşçi, bu
skorla altın madalyaya uzanırken,Tunuslu sporcu gümüş madalyada kaldı. 120 kiloda repesaj
maçında Makedon Aleksandar Stojanov'u 2-0'la geçen İtalyan Rocco Ficara ile repesajda rakibi olmayan Mısırlı Mohamed Mohamed bronz
madalyanın sahibi oldular.
Kürekte
Türkiye'ye
2 madalya!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda Kürek müsabakalarında final yarışları sonucu madalyalar sahibini buldu. İtalya 4 altın, 2 gümüş,
1 bronz madalyayla en başarılı ülke olurken,
Türkiye 2 gümüş madalya kazandı.
Seyhan Baraj Gölü'ndeki final yarışları 7
disiplinde gerçekleştirildi. Yarışlarda 4 altın, 2
gümüş, 1 bronz madalya kazanan İtalya, en başarılı ülke oldu.
Türkiye ise hafif kilo büyük erkekler tek
çifte disiplininde Hüseyin Kandemir, büyük erkekler iki çifte disiplininde ise Enes Kuşku ile
Bayram Sönmez ikilisiyle toplamda 2 gümüş
madalya kazandı.
Yunanistan'ın 2 altın, 1 gümüş, 1 bronz,
Sırbistan'ın 1 altın, 2 gümüş madalya kazandığı
yarışlarda Hırvatistan, Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi,
Slovenya ve İspanya da birer bronz madalya aldı.
www.rugbyturkiye.net
47
Semih Yağcı
gümüş
madalyanın
sahibi oldu.
1
7. Akdeniz Oyunları'nda erkekler halter 77 kiloda milli sporcu Semih Yağcı,
151 kiloluk kaldırışıyla koparmada gümüş madalyanın sahibi oldu.
Erdemli Kapalı Spor salonu'nda yapılan müsabakalarda, Tunuslu Ramzi Bahloul,
koparmada 157 kilo kaldırarak altın madalya
aldı. Tunuslu sporcu aynı zamanda 156 kilo
ile Arnavut sporcu Erkand Qerimaj'a ait Akdeniz Oyunları rekorunu da kırdı.
Koparmada Türk sporcu Semih Yağcı
151 kilo kaldırarak gümüş madalya alırken,
Mısırlı Mohamed Sultan ise 150 kilo kaldırarak bronz madalyaya uzandı.
Silkmede ise altın madalyayı 195 kiloluk kaldırışıyla Mısırlı İbrahim Abdelbaki tartı
averajıyla alırken gümüş madalyayı aynı kiloyu kaldıran Tunuslu Ramzi Bahloul kazandı, bronz madalya ise 188 kiloluk kaldırışıyla
Mısırlı Mohamed Sultan'ın oldu.
Yaprak Eriş'ten
bronz
madalya...
1
7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar artı 67
kilo finalinde olimpiyat şampiyonu Sırp
Milica Mandic'i uzatmalar sonunda 3-2
yenen Fransız Maeva Mellier, altın madalya aldı.
Edip Buran Spor Salonu'nda oynanan
mücadelelerde, Milica Mandic ile Maeva Mellier
karşılaştı. Dengeli geçen müsabaka 2-2 sona
erdi ve uzatmalara gitti. Uzatma bölümünde bir
puan daha alan Fransız Mellier, altın madalyaya
uzandı.
Olimpiyat şampiyonu Mandic'in gümüş
madalyada kaldığı finallerde, Türk sporcu Yaprak Eriş ile İspanyol Rosana Simon Alamo,
bronz madalya elde etti.
Sibel
Şimşek'ten
altın
madalya!
1
7. Akdeniz Oyunları halter kadınlar 63 kilo
müsabakalarında milli sporcu Sibel Şimşek, koparmada kaldırdığı 100 kiloyla altın, silkmede ise 121 kiloyla gümüş madalya kazandı.
Erdemli Kapalı Spor Salonu'ndaki müsabakalarda, milli halterci Sibel Şimşek koparmada 100 kilo kaldırarak altın madalyanın sahibi
oldu. Arnavut sporcu Romela Begaj 99 kilo ile
gümüş madalya alırken, Mısırlı Sara Ahmed ise
92 kilo ile bronz madalya elde etti.
Silkmede ise Mısırlı Sara Ahmet 124 kilo
ile altın, Sibel Şimşek 121 kiloyla gümüş, Arnavutluk'tan Romela Begaj da 117 kiloyla bronz
madalyaya uzandı.
Kemal Arda
Gürdal'dan
gümüş
madalya...
1
7. Akdeniz Oyunları'nda yüzmede erkekler 100 metre serbestte Kemal Arda Gürdal gümüş madalya kazandı. Mersin
Olimpik Yüzme Havuzu'nda akşam seansında
yapılan erkekler 100 metre serbest finalinde
Kemal Arda Gürdal, 49.41'lik derecesiyle ikinci
oldu ve Türkiye'ye gümüş madalya kazandırdı.
İtalyan sporculardan Luca Leonardi
48.84'lük derecesiyle altın, Luca Dotto ise
49.72’lik derecesiyle bronz madalyanın sahibi
oldu.
www.rugbyturkiye.net
48
Cenk İldem
gümüş
madalyada
kaldı.
1
7. Akdeniz Oyunları'nda grekoromen
stil 96 kilo finalinde milli güreşçi Cenk
İldem'i 2-0 yenen Fransız Melonin
Noumonvi, altın madalya kazandı. Cenk İldem ise gümüş madalyada kaldı.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan mücadelelerin finalinde Cenk İldem ile
Melonin Noumonvi karşılaştı. Mücadelenin
iki devresini de 1-0 üstün kapatan Fransız
sporcu, mücadeleyi 2-0 kazanarak, altın madalyaya uzandı. Bu sonuçla oyunları ikinci bitiren Cenk İldem, gümüş madalyada kaldı.
96 kilo repesaj mücadelelerinde, Faslı
Reda Hinani'yi yenen Mısırlı Ahmed Saad ile
Yunan rakibi maça çıkmayan İtalyan Daigoro
Timoncini de bronz madalya elde ettiler.
Havuzda
bronz
madalya...
1
7. Akdeniz Oyunları'nda yüzmede erkekler 4x200 metre serbest bayrak yarışında
Türkiye, bronz madalya kazandı. Mersin
Olimpik Yüzme Havuzu'nda akşam seansında
yapılan erkekler 4x200 metre serbest bayrak finalinde Kemal Arda Gürdal, Nezir Karap, Furkan Deniz Maraşlı ve Doğa Çelik'ten oluşan
Türk takımı, 7.25.67'lik derecesiyle üçüncü oldu.
Damiano Lestingi, Gianluca Maglia, Federico Turrini ve Alex Di Giorgio'dan oluşan İtalyan ekibi 7.19.39'luk derecesiyle altın, Simon
Guerin, Eric Ress, Ganesh Pedurand ve Benjamin Stasiulis'den oluşan Fransa takımı da
7.19.79'luk derecesiyle gümüş madalyanın sahibi oldu.
Hafize
Şahin'den
altın
madalya!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar serbest
stil 59 kilo mücadeleleri sonucunda yaptığı 4 maçı da kazanan milli sporcu Hafize
Şahin, altın madalya elde etti.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan ve sıklette katılımın az olması nedeniyle
"Nordic" sistemine göre oynanan 59 kilo müsabakalarında 3 maçını da kazanan Hafize Şahin,
şampiyonun belirleneceği son maçta İspanyol
Karima Sanchez'i tuşla yenerek, altın madalyaya uzandı.
Kadınlar serbest stil 59 kiloda, Mısırlı
Haiat Youssef gümüş, Tunuslu Hela Riabi ise
bronz madalya kazandı.
Yasemin Adar
'Altın'a
uzandı!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar serbest
stil 72 kilo mücadeleleri sonucunda 3 maçını da kazanan milli güreşçi Yasemin
Adar, altın madalya kazandı.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan ve sıklette katılımın az olması nedeniyle
Nordic sistemine göre oynanan 72 kilo müsabakalarında çıktığı 3 maçı da kazanan Yasemin
Adar, altın madalyaya uzandı.
Yasemin'in ardından 2 galibiyeti bulunan Mısırlı Nadia Ahmed gümüş, İspanyol Auroa Fajardo bronz madalya elde etti.
www.rugbyturkiye.net
49
Yusuf
Dikeç'den
tam isabet!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda havalı ateşli
silahlar 50 metre serbest tabanca kategorisinde birinci olan Yusuf Dikeç,
altın madalya kazandı.
Erdemli Atış Poligonu'nda yapılan ve
8 sporcunun katıldığı erkekler havalı ateşli
silahlar 50 metre serbest tabanca müsabakalarında 192.8 puan alan milli atıcı Yusuf
Dikeç, altın madalyanın sahibi oldu.
Dikeç, Akdeniz Oyunları tarihinde,
Türkiye'ye bu kategorideki ilk altın madalyayı kazandırdı.
İtalyan Francesco Bruno'nun 191.3
puanla gümüş madalya kazandığı yarışmada, bronz madalyanın sahibi 172.0 puanla
İspanyol Pablo Carrera oldu.
Erhan
Bakır'dan
altın madalya!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 60 kilo finalinde milli güreşçi Erhan Bakır, Faslı
Hamza Fatah'ı 2-0 yenerek altın madalya
kazandı.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan erkekler serbest stil 60 kilo finalinde Erhan
Bakır ile Faslı Hamza Fatah karşılaştı. Devreleri
1-0'lık üstünlükle kapatan Erhan, karşılaşmayı
da 2-0 kazanarak altın madalyaya uzandı.
Hamza Fatah'ın gümüş madalyada kaldığı serbest stil 60 kiloda, Yunan Theodosios
Valkaniotis'ı 7-0 ve 6-0'lık setlerle geçen Mısırlı
İbrahim Mohamed ile Maltalı Adam Vella'yı tuşla yenen Makedon Jasin Redjalari, bronz madalya elde etti.
Soner
Demirtaş'tan
altın...
1
7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 74 kilo finalinde milli güreşçi Soner Demirtaş,
Mısırlı rakibi Abdou Ahmed'i 2-0 yenerek
altın madalya aldı.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan mücadelelerin serbest stil 74 kilo finalinde
Soner Demirtaş ile Mısırlı Abdou Ahmed karşılaştı. Müsabakanın ilk devresini 2-1, ikinci devresini de 5-0 üstün kapatan Soner, maçı da 2-0
kazandı ve altın madalyaya uzandı.
Abdou Ahmed'in gümüş madalyada kaldığı serbest stil 74 kiloda Libyalı Almarghani
Shibani'yi ilk devrede tuşla yenen Sırp Zaur
Efendiev ile Yunan Georglos Savvoulidis'i 2-0
geçen Franzsız Luca Lampis, bronz madalya elde etti.
Rıza Yıldırım
altın
madalya aldı.
1
7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 96 kilo finalinde milli sporcu Rıza Yıldırım, Tunuslu Rochdi Rhimi'yi 2-0 yenerek altın
madalya kazandı.
Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan müsabakaların serbest stil 96 kilo finalinde
Rıza Yıldırım ile Tunuslu Rochdi Rhimi karşılaştı.
Mücadelenin ilk devresini 2-0, ikinci devresini
5-0 önce kapatan milli güreşçi, altın madalyaya
uzanarak Akdeniz Oyunları şampiyonu oldu.
Rochdi Rhimi, gümüş madalyada kalırken, Arnavutluk'tan Egzon Shala ile İtalyan
Stefano Trapani, bronz madalya elde etti.
www.rugbyturkiye.net
50
Bir doping
skandalı
daha...
A
tletizmde ikinci doping skandalı! İngiltere'de yapılan Avrupa Takımlar Şampiyonası sırasında dopingli çıkan 5 atlete, 8 sporcumuz daha eklendi. Dopingli çıkan sporculardan Eşref Apak, Elif Yıldırım ve
Fatih Eryıldırım Akdeniz Oyunları kadrosundan çıkarıldı.
Türkiye Atletizm Federasyonu'na, Eşref Apak, Kaan Şencan, Elif Yıldırım, İsa Can,
Umut Aday, Ümmühan Karaçadır, Fatih Eryıldırım ve Narin Kahraman'ın yasaklı madde
kullandığı bildirildi.
Bu sporculardan Eşref Apak, Elif Yıldırım ve Fatih Eryıldırım Akdeniz Oyunları kadrosundan çıkarıldı.
Bu gelişmenin ardından son 1 ayda
dopingli çıkan milli atlet sayısı 15'i buldu.
Ömer
Kemaloğlu'ndan
altın madalya!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda karate erkekler
67 kiloda milli sporcu Ömer Kemaloğlu,
altın madalya kazandı. Edip Buran Spor
Salonu'nda gerçekleştirilen 67 kilo altın madalya mücadelesinde milli karateci Ömer Kemaloğlu ile Faslı sporcu Redouan Kousseksou tatamiye çıktı.
Oldukça çekişmeli geçen karşılaşma boyunca salonu dolduran seyirciler, milli sporcuya
büyük destek verdi. Karşılaşmanın sonunda rakibini 4-3 mağlup eden Kemaloğlu altın madalyanın sahibi olurken Faslı Kousseksou ise gümüş madalyada kaldı.
Kategorideki bronz madalyaları Cezayirli
Mohamed Boudis ve Mısırlı Magdy Mohamed
kazandı.
1
Şeyda'dan
altın
madalya...
7. Akdeniz Oyunları'nda karate kadınlar
68 kiloda milli sporcu Hafsa Şeyda Burucu, İspanyol rakibi Irene Colomar Costa'yı yenerek altın madalya kazandı.
Edip Buran Spor Salonu'nda yapılan karate müsabakalarının son gününde kadınlar 68
kilo finalinde milli sporcu Hafsa Şeyda Burucu
ile İspanyol Irene Colomar Costa tatamiye çıktı.
Salonu dolduran seyircilerin tezahüratları eşliğinde mücadele eden Burucu, İspanyol
rakibini 5-2 devirerek altın madalyaya uzandı.
Maçın ardından tribünlerde bulunan davul zurna ekibinin çaldığı müziklere ayak uyduran Burucu'nun bir süre oynaması ise karşılaşmaları
izlemeye gelen Mersinlileri coşturdu.
İspanyol Costa'nın gümüş madalyada
kaldığı kadınlar 68 kiloda, bronz madalyaları ise
Hırvat Azra Sales ile Fransız Alisee Agier aldı.
Meltem'den
'Altın'
tekme!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda karate kadınlar
artı 68 kiloda milli sporcu Meltem Hocaoğlu, Mısırlı rakibini yenerek altın madalya kazandı.
Edip Buran Spor Salonu'nda yapılan kadınlar karate artı 68 kilo finalinde milli sporcu
Meltem Hocaoğlu ile Mısırlı Shymaa Alsayed tatamiye çıktı.
Milli karateci Hocaoğlu, rakibini 2-1 yenerek altın madalyanın sahibi oldu.
Mısırlı Alsayed'in gümüş madalyada kaldığı kategorideki bronz madalyaları ise İtalyan
Greta Vitelli ve Fransız Nadege Ait İbrahim aldı.
www.rugbyturkiye.net
51
Boccede ilk
altın madalya.
1
7. Akdeniz Oyunları'nda raffa tek kadınlar finalinde birinci olan milli sporcu
Deniz Demir, Türkiye'ye boccedeki ilk
altın madalyayı kazandırdı. Demir, başarısını
Ankara havası eşliğinde oynayarak kutladı.
Toroslar Bocce Salonu'nda yapılan final müsabakasında rakibi San Marinolu Anna Maria Ciucci'yi 12-9 mağlup eden Deniz
Demir, altın madalyanın sahibi oldu. Milli
sporcuya mağlup olan Ciucci gümüş madalyada kalırken, Cezayirli Lamia Aissioui ise
bronz madalya aldı.
Türkiye'ye boccede ilk altın madalyasını kazandıran sporcu olarak tarihe geçen
Deniz Demir, müsabakayı galibiyetle tamamladıktan sonra gözyaşlarına hakim olamadı.
Madalyasını aldıktan sonra teknik heyet, milli sporcu ve vatandaşlarla bir araya
gelen Deniz Demir, başarısını Ankara havaları eşliğinde oynayarak kutladı. Türk heyetinin kutlamasına yabancı hakemlerin de katılması dikkati çekti.
Yüksek
atlamada 2 Badminton'da
Masa tenisinde altın madalya.
bir altın
altın madalya... 1
bir gümüş!
1
7. Akdeniz Oyunları'nda masa tenisi erkekler takım müsabakalarında Türkiye'yi
temsil eden Bora Vang-Ahmet Li ikilisi, altın madalya kazandı.
CNR EXPO'da yapılan finallerin erkekler
kategorisinde Türkiye'yi temsil eden Bora
Vang-Ahmet Li ikilisi, İtalya'dan Mihai Razvan
Bobocica-Niagol Stoyanov çifti ile karşı karşıya
geldi. Yapılan maçları 3-0'lık skorla geçen mililler, altın madalyanın sahibi oldu.
İtalya'nın gümüş madalyada kaldığı müsabakalarda, bronz madalya için Marko Jevtovic ve Zsolt Pete'nin yer aldığı Sırbistan ile Zhiwenhe Cheng-Carlos David Machado ikilisinin
yer aldığı İspanya takımı karşılaştı.
İspanya, 3-1'lik skorla geçtiği maçın ardından bronz madalyanın sahibi olurken, Sırbistan ise dördüncü olarak madalya kazanamadı.
7. Akdeniz Oyunları'nda atletizmde kadınlar yüksek atlamada aynı dereceyi yapan, baraj atlayışları sırasında da eşitliği
bozamayan milli sporcu Burcu Ayhan Yüksel ve
Hırvat Ana Simic aralarında anlaşınca iki altın
verildi.
Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi'ndeki atletizm yarışmalarının dördüncü gününde yapılan kadınlar yüksek atlama finalinde 1.92 metreye kadar faul yapmadan gelen Burcu ve Simic, 1.94 metreyi geçemeyince baraj atlayışlarına geçildi.
İki sporcu baraj atlayışlarında sırasıyla
1.94 metre, 1.92 metre ve 1.90 metreyi geçemeyince yükseklik 1.88 metreye düşürüldü. Bu
sırada iki atlet anlaşıp devam etmeyince, hakemler iki atletin de birinci olduğunu açıkladı.
Böylece, Yüksel ve Simic altın madalya kazandı.
Yunan Antonia Stergiou ise 1.90 metrelik derecesiyle bronz madalya elde ederken,
milli sporculardan Sibel Çınar 1.78 metrelik dereseciyle beşinci oldu.
1
7. Akdeniz Oyunları'nda iki Türk sporcunun karşılaştığı tek bayanlar badminton
finalinde Neslihan Yiğit, Özge Bayrak'ı 20 yenerek, altın madalyayı kazandı.
Mersin Üniversitesi Spor Salonu'nda
gerçekleştirilen organizasyonun finalinde milli
sporcular Neslihan Yiğit ile Özge Bayrak karşılaştı. Müsabakanın ilk setini 21-16 kazanan Yiğit, ikinci sette Bayrak'ın yaptığı basit hatalarla
seti 21-13 önde kapattı. Bu sonuçla maçı 2-0
kazanan Neslihan Yiğit, altın madalyayı boynuna taktı.
Özge Bayrak gümüş madalyada kalırken, üçüncülük maçında İtalyan Agnese Allegrini'yi 21-16'lık iki set sonucunda 2-0 mağlup
eden Sloven Maja Tvrdy, bronz madalya elde
etti.
www.rugbyturkiye.net
52
Cem şengezer
POTA
[email protected]
F
Fenerbahçe, Ülker dipten dönüş yapıyor olduğu için elbette teknik ekip başarılı olacaktır. Ama
Avrupa'da diğerleri nereye gidiyor? Kıyaslama yapılmadan gerçek başarı görülmez!
Teknik Ekibin başarısını diğerlerine göre
kıyaslamak gerekir!
F
enerbahçe Ülker'de teknik ekibin değişmesiyle
sihirli değnek etkisi mi görülecektir? Hedef nedir? Ne için bu kadar yoğun propaganda yapılıyor ve neyin bedeli ödenerek bu değişim yapıldı? Ölçüldü mü?
Yazılarımızı düzenli takip edenler bilirler; her-
hangi bir takımın performansını maç bazında değil,
ama maçlar serisini gözönüne alarak, döngüler üzerinden analiz etmekteyiz. Başarı veya başarsızlığın
döngüsünü belirleyen gerçekler vardır. Döngünün
belirleyicisi istikrardır. Bunu bilmez iseniz sürpriz sonucun gerçekleşmesi durumunda açıklaması zor du-
rumlarla karşılaşırsınız.
O halde, teknik ekibin de takip etmesi gereken öncelikle takımın nerede olduğudur. Yani takım
hangi döngüsündeyken ve hangi noktasında alınmıştır? Bu önemlidir! Her düşüş ve yükseliş döngüsünün 10-15 maç arası değişen süresi vardır. Net ra-
kam için takım verilerini analiz etmek gereklidir. Teknik ekipler bu durumu görmelidir.
Bu durumun ne kadar önemli olduğuna somut örnek verelim: Esas olan Avrupa başarısı olduğuna göre bu duruma oradan bakabiliriz. Beşiktaş
ile Fenerbahçe arasında oynanan son maça baka-
www.rugbyturkiye.net
54
lım. Maçın 12. dakikasında Fenerbahçe 17 sayı önde; yaklaşık 90 saniye bu durumu koruyabiliyor ve
devre 13 sayı farkıyla bitiveriyor. Farkın kapandığı 3.
periyodu ve maçın 7 sayı (80-73) farkla kaybedildiğini görüyoruz. Şaşırmalı mıyız? Yukarıdaki hatırlatmalardan sonra hayır! Sorgulama şekli önemlidir,
aynı gerçeğe ne şekilde baktığımızı farkedebiliyor
olmamız gerekir. En azından şu yapılabilmelidir: Her
devre sonunda “genel seyirde nereye geldik? “soru-
sunun cevabı alınabilmelidir. Bir başka deyişle, maçın geçmişle ilişkisini koparmamak gerekir. İşte bu
bakışı kaybeden takımın sonuç olarak maçı kaybetmiş olması bu yüzden risktir. Her maç geçmişle ilişkilidir. Hatta mikro düzeyde her dakikanın dahi etkisi
vardır. Bunu geçtik, en azından devreleri önemsesinler!
Teknik ekipden stratejik olarak beklenen başarı nedir? Kısa vadeli bir antlaşma yapılmadığına
göre, taktik başarı değil, stratejik başarı içinde olmak gerekir. O halde sisteme tepeden, Avrupa'dan
bakabilmeliyiz.
Ocak ayında gürültülü sonuçlarıyla istikrarını
bozan bir takım vardı. Gidilen yol kötü idi. Başarılı olması için yeterli turnuva ömrü yoktu (kalan maçları
yetersizdi). Savunma problemleri devam ediyordu.
Bunu çözecek veya başarıya gidecek tek gerçeği
kendi bakışımızla göremiyorduk.
Dipten dönüşler önemlidir! Eğer ki teknik
ekip dipten dönüşte takımın yönetimini aldıysa elbette başarılı olması “normal” olacaktır. Ancak, kıyaslamak gerekir. Bu takım ilerlerken diğerleri ne
yapmıştır. Her zaman kıyaslamak gerekir. Aksi durumda öz veya gerçek başarıyı yakalayamayız. Heyecanla izliyor ve oluşacak rakamları not ediyor olacağız.
www.rugbyturkiye.net
55
KURUMSAL BAKIS
ALPER GERDANERİ
.
[email protected]
T
Türkiye Amerikan Futbolu Ligi TAFL 2013 yılı sezonu şampiyonu, final maçında ODTÜ Falcons
Takımını 39-23 yenen Boğaziçi Sultans oldu. Bu ay yazımızda TAFL 2013 yılı sezonundan ve final
maçından bahsedeceğiz.
TAFL ŞAMPİYONU BOĞAZİÇİ SULTANS!
T
ürkiye Amerikan Futbolu 2013 yılı sezonu Bursa'da oynan final maçı ile sona erdi. Türkiye
Amerikan Futbolu ligi Süper Lig ve 1. Lig olmak
üzere 2 ligden oluşmaktadır. Süper Lige dahil olan 8
takım bulunmaktadır. Bu sezona kadar ilk 4 takımın
kendi aralarında play-off oynadığı ve son 2 takımın
play-out oynadığı Amerikan Futbolu, bir gece ansızın
Ragbi Teknik Kurul kararından copy-paste yapılan ve
muhtemelen uyku mahmurluğu ile gözden kaçan bir
karar sebebi ile, bu sezon 1. ve 2. olan takımların final
maçı oynaması ve sonuncu olan 2 takımın ligden direkt düşmesi ile son buldu.
Süper Ligi 1. bitiren Boğaziçi Sultans takımı ve
2. bitiren ODTÜ Falcons takımı 9 Haziran 2013 tarihin-
de Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bulunan Görükle Ali Durmaz stadında yapılan maçta karşı karşıya geldiler. Sezonun açılış maçını da yapan bu 2 takımın mücadelesi
final maçına yakışan bir güzellikte ve kalitede oynanarak, Boğaziçi Sultans takımının 39-23 üstünlüğü ile sona erdi ve Boğaziçi Sultans takımı 2013 sezonu şampiyonu oldu.
Sezonun açılış maçında karşı karşıya gelen Boğaziçi Sultans ve ODTÜ Falcons arasında oynanan
maç 19-13 Boğaziçi Sultans'ın galibiyeti ile sonuçlanmıştı. Sezon başında oynanan maç bu 2 takımın lige
damgasını vuracak takımlar olacağının sinyallerini vermişti.
Boğaziçi Sultans takımında ve Türkiye Ameri-
www.rugbyturkiye.net
56
kan Futbolu Süper Liginde sezona damgasını vuran
oyuncunun Boğaziçi Sultans takımının oyun kurucusu
Abdulgani Atalay olduğunu düşünüyorum. Tüm sezon
takımını bir lider gibi yöneten Abdulgani, takımın sıkıştığı ve oyunun zorlandığı anlarda aldığı soğukkanlı kararları ve tek başına yaptığı koşuları ile Boğaziçi Sultans takımının sezonu şampiyon tamamlamasında en
büyük paya sahiptir. Tabii Abdulgani'nin önünde Alper
Akbal liderliğinde müthiş bir performans çıkaran Boğaziçi ofansif çizgi oyuncularını ve sezonu çok iyi bir
koşu yüzdesi ile tamamlayan Sertan Kutval'ı da kutlamak lazım.
Bu sezon, bir gece ansızın çıkan teknik kurul
kararı ile TAFL'de yıllardan beri uygulanan play-off sis-
temi değiştirildi ve takımların bu değişikliği sezon sonunda fark etmeleri sebebi ile sezonu 3. ve 4. tamamlayan Ankara Cats ve geçen sezonun şampiyonu Gazi
Warriors takımları ciddi bir şok yaşadılar.
Amerikan Futbolu Teknik Kurul Kararları
19.02.2013 tarihinde, Ragbi Teknik Kurul Kararlarından tam 20 gün sonra açıklandı. İki teknik kurul kara-
rında da bulunan 23 maddenin 20 tanesi aynı, diğer 3
maddenin 2 tanesi yalnızca Amerikan futboluna göre
uyarlanmış ve yalnızca 22. madde eklenmiştir. Kısaca
temelde birbiri ile alakasız 2 branş için aynı teknik kurul kararları uygulanarak, yıllardan beri süre gelen
Amerikan Futbolu lig sistemi bir gecede copy-paste bir
karar ile değiştirilmiştir.
www.rugbyturkiye.net
57
Bu değişiklik ile esas büyük şoku Süper Lig'in 7.
ve 8. plan Isparta ve Sakarya Tatankaları takımları yaşadılar. Daha önce ki sistemde bu takımlar alt ligin 2
grubunun liderleri ile play-out oynarken, bu sezon direkt düştüler ve alt ligin 1. ve 2 olan takımları kendi
aralarında oynayarak kazanan takımların Süper Lige
çıkmasına karar verildi.
Süper Ligin alt ligi olan 1. Ligde play-out karşılaşmaları, Eskişehir-Yeditepe ve Koç-Ege takımları
arasında oynandı ve maçları kazanan Yeditepe Eagles
ve Koç Stallions takımları gelecek sezon Süper Ligde
oynama bileti kazandılar.
Yeditepe Eagles ve Koç Stallions gibi çok kaliteli, tecrübesi, altyapısı ve oturmuş kadroları olan 2 İs-
tanbul takımının katılımı ile gelecek sezon çok daha
çekişmeli ve kaliteli bir Süper Lig izleyeceğimizi beklemekteyim. Tabii, “Türkiye Ragbi Federeasyonu” gene
bir gecede hazırlanarak yayınlanan teknik kurul kararı
ile Süper Lig yapısında bir değişiklik yapmazsa gelecek
sezon zevkli bir lig izleyebiliriz.
TAFL 1. Lige baktığımızda hepimizi üzecek du-
rumların yaşandığını görmekteyim.Zira Selimiye Pars'ları ve Mersin Mustang takımlarının kapanması liglerimiz için ciddi bir kayıptır. Flowers gibi TAFL Süper Ligine üç yıl damgasını vurmuş, lig kalitesinin artmasında
ciddi bir pay sahibi olan antrenörün ligimizde takım
çalıştırması çok önemlidir. Kaliteli takımların varlığı, diğer takımların da performanslarının yükselmesine se-
www.rugbyturkiye.net
58
bebiyet verir. Fiziksel olarak uzakta olan ve tüm maçlarına ulaşım ayarlamak zorunda olan takımların fikstürlerinde sürekli oynamalar yapmak bu lige yapılabilecek en büyük ihanettir.
Bunlara ek olarak, 2013 yılı Amerikan Futbolu
ligine sürekli yaşanan hakem sorunları damga vurmuştur. Önce hakemlerin 50.000.- TL'nı bulan alacakları sebebi ile ligler 3,5 ay başlayamadı. Sorun bir şekilde çözüldü ve ligler başladı, ancak bu sefer, az sayıda hakem ve hakemlerin düşük performansı sebebi ile
takımlar yönetime isyan ettiler. Sorunlar içinde devam
eden sezon bazı ciddi sakatlıklar ve bir hakemin artık
dayanamayarak tribünler ile karşılıklı küfürleşip sahayı
terk etmesi ile son buldu.
Çok uzun bir süreden beri Amerikan Futbolu
hakemleri ile alakalı hiçbir organizasyon yapmayan federasyonun artık bu sezon yaşanan sorunlardan ders
çıkararak, ihtiyaç duyulan eğitim ve organizasyonları
yapması ve gelecek sezon için hazırlıklara bir an önce
başlaması gerekmektedir.
Liglerimizin belli bir kalite seviyesine ulaşabilmesi için “Türkiye Ragbi Federasyonu” ve teknik kurulun artık başka branşlardan araklanan teknik kurul kararları ile ligi yönetmeyi bırakmalı ve tüm takımların
görüşlerini belirtebileceği, alınan kararların değiştirilmeyeceği ve belirlenen takvimlere uyulacak bir sistem
ile Türk Amerikan Futbolunu yönetmesi gerekmektedir.
Sistemde sürekli yapılan değişiklikler ve yönetimin işin ehli olmayan kişilere bırakılması Amerikan
Futboluna yapılan en büyük ihanet ve kısa vadede
sporumuzun marka değerinin sürekli düşmesinin en
önemli sebebidir. Federasyon acilen bu yaptığı yanlışlardan dönerek, çok daha büyük bir katılım ile Amerikan Futbolunun marka değerini arttırmak ve sponsor
desteği bulmak için gerekli çalışmaları yapmak zorundadır.
www.rugbyturkiye.net
59
AKADEMİ OPTİK & LENS
Kayışdağı Cad. Bağlıklar Sok. No:2-8A Küçükbakkalköy-Ataşehir / İSTANBUL
e-mail: [email protected]
Tel - Fax: 0216 573 00 89
e-mail: [email protected]
www.akademioptik.com
GSM: 0533 777 444 0
YOGA
www.rugbyturkiye.net
61
HANDE ÇOBANOĞLU
M
Merhaba; Bu aydan sonra bu köşede sizlerle birlikte olacağım. “Rugby Türkiye” dergisi yayın
hayatına başladığı andan itibaren süregelen “Ekstrem Sporlar” dosyasında bu ay “Yoga”yı
işleyeceğiz. Belki bazılarınız “yoga”nın spor olmadığını iddia edebilir. Fakat işin spiritüel kısmını
bir kenara bırakırsak, yoga hareketleri insan bedeni için çok faydalı bir egzersizdir aslında. Gelin
kısaca yogaya bir göz atalım…
Y
oga sözcüğü Sanskritçedir. Sanskritçe HintAvrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı en
eski belgeli lisânıdır. tarihçiler Sanskrit'i ilk konuşanların Hindistan, Hazar Denizi ve Ortadoğu'ya
kadar yayılan çok geniş bir topluluk olduğunu öne
sürer; bazıları da bu lisanın hiçbir zaman dini ve ilmi
çevre sınırlarını aşıp, halk tarafından kullanılmadığını iddia etmektedirler.
“Yoga” sözcüğü “Yuc” sözcüğü ile aynı kök-
ten gelmektedir. Yuc 'boyunduruk' demektir. Bu nedenle de yoga 'kontrol etme' anlamına gelmektedir.
Yani yoga vücudun, duyguların ve zihnin mükemmel
kontrolü demektir.
Aynı zamanda, Yoga kelimesi 'birleştirmek'
anlamına da gelir. İnsanı evrendeki canlı ve cansız
olan her şeyle birleştirmek demektir. Sonuçta yoga
'bütünleşmek' anlamına gelir. Bu bir taraftan vücudun, zihnin ve ruhun mükemmel uyumu ve bütün-
leşmesi, diğer taraftan ise bireysel bilincin, evrensel
bilinçle bütünleşmesi... Böylece yoga uygulayarak
insan; vücudunu, duygularını ve zihnini tamamen
kontrol edebilir.
Yoga yöntemleri eski Babil, Çin, Mısır, Roma,
İskandinav, Sufizm, Hinduizm ve Amerikan Kızılderilileri gibi bir çok kadim kültürde de bulunmaktadır.
Norveç'te, İrlanda'da, Kolombiya'da, Meksika'da, Viking ve Kelt kültürlerinde Yoga duruşlarının resimleri
ve heykelleri bulunmaktadır. Kuzey Amerika Kızılderililerin kültüründe Yoga pozisyonları ve meditasyon
teknikleri kullanıldığı görülmektedir.
Yoganın hiçbir dinle ilgisi yoktur. Yoga'da ne
inanca dayanan dogmalar, ne de bir tanrıya yönelik
tapınma, ayin ve ritüeller bulunmaktadır. Yoga teknikleri derin felsefi bilime, mantık ve pratik tecrübeye dayanmaktadır.
Yoga sağlıklı yaşamaya karar vermiş ilk in-
www.rugbyturkiye.net
62
anla çıkmış ve birçok çeşidi vardır. Günümüzde Batı'da en çok tanınan yoga biçimi “Hatha Yoga”dır.
Hatha Yoga, beden çalışmaları ağırlıklıdır. Yoga duruşları (asana) ve nefes teknikleri (pranayama) gibi
çalışmalarla beden ve zihnin ortak hareket etmesi
sağlanarak meditasyona hazırlık yapılır.
Zaman içerisinde Hatha Yoga'yı temel alan
bir-çok yoga çeşidi geliştirilmiştir. Farklı uygulamalar içerse de tüm bu yoga çeşitlerinin amacı farklı yo-
ga duruşlarıyla beden ve zihin birliği sağlamaktır. Bu
duruşların uygulanması sırasında, bazı sistemler duruşların doğru uygulanmasına, bazılarıysa hareketle
nefesin eşzamanlı yapılmasına odaklanır. Değişik
yoga sistemleri de olsa hepsi aynı temelden çıkmış
ve farklı gereksinimler doğrultusunda geliştirilmiştir.
Günümüzde yoga çalışmaları zihinsel ve bedensel rahatlama, bedenin güçlenmesi, meditasyona hazırlık ya da sadece sağlıklı olmak için egzersiz
amaçlı yapılabilir. Kişinin amacı bunlardan hangisi
ise ona göre bir yoga çeşidini seçebilir. Önemli olan
kişinin kendi gereksinimleridir. Çoğunlukla benzer
çalışmalar içeren fakat farklı uygulama stillerine sahip sistemler arasından kişi kendine uygun olanı bularak deneyebilir.
Bazı yoga sistemleri duruşların ardı ardına
yapıldığı, güç gerektiren uygulamalarla yeni başlayanların zorlanabilecekleri çalışmalar içerirken bazı
sistemler nefes tekniklerine ağırlık verebilir. Dinamik
çalışmaları seven kimseler için uzun süre belli duruşlarda kalınan çalışmalar sıkıcı bulunabilir ya da zihinsel gevşemeyi ön planda tutanlar için hareketli ve
güç gerektiren çalışmalar kişiye istediğini vermeyebilir. Böyle bir durumda, aradığını bulamayan kişi yogayı sevmediğine karar verebilir. Oysa yoga farklı
çeşitleri bulunan geniş kapsamlı bir sistemdir.
Önemli olan kişinin bu çeşitler arasından kendine
www.rugbyturkiye.net
63
uygun olanı bulabilmesidir.
Yoga çeşitlerini kısa aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Vinyasa Yoga: “Vinyasa”nın kelime anlamı nefes
ile senkronize harekettir. Bu türe tıpkı dans eder gibi
bir yoga duruşundan ötekine geçildiği için bazen
akış yogası da denir. Her hareket belli bir nefes alma
veya vermeyle yerine getirilir; ve dinamik ve hareketlerde çeşitlilik içeren bir yoga türüdür.
Asthanga/Power Yoga: Ashtanga yoganın sekiz
organı, kavramı üzerine kurulmuştur. Hızlı tempolu
ve beden gücü isteyen bir yoga türüdür. Hep aynı sırada gerçekletirilen bir takım pozlardan oluşur. Hareketler esnasında vücut sıcaklığı içeriden yükseltilerek bol terleme yoluyla tüm toksinlerin bedenden
atılması hedeflenir. Power yoga ise Asthanga'nın Batı'daki yorumudur. Duruşlar/pozlar arasında bekleme olmaması, arka arkaya bir akış içinde gerçekleş-
tirilmesinden dolayı sağlıklı ve güçlü bir beden gerektirir. Düzenli olarak ve belli bir diyet programı ile
beraber yapıldığında kilo vermeye yardımcı olur.
İyengar: Hatha yoganın prensiplerinden yola çıkmış bir yoga çeşidi olup, en önemli özelliği detaya ve
hareketleri uygularken bedenin hizasına verdiği
önemdir. Tahta takoz, kemer, sandalye, geniş yastık
ve kayış gibi birtakım araçlardan destek alınarak yapılır. Duruşlarda uzun süre kalınır; ve duruşlar arası
geçişler yavaştır. Hedefi dayanıklılığı, esnekliği ve
beden gücünü geliştirerek kişinin yaşam enerjisini
arttırmaktır.
Kundalini: Nefes, hareket, ses ve meditasyonun
bileşimidir. Bedendeki enerji akışlarının dengelenmesini ve düzenli yapıldığında fiziksel, ruhsal ve zihinsel uyumun oluşmasını hedefler. Omuriliğimizin
altında, kuyruk sokumunda bulunan enerjinin uyanması, basın üstünden yumuşak bir serinlik olarak yü-
www.rugbyturkiye.net
64
zeye çıkması üzerine teknikler içerir.
Bikram Yoga: İsmini kurucusu Bikram Choudhury'den almıştır. 40 derece sıcaklığındaki bir odada
gerçekleştirilir. Sertleşmiş kaslarımızın ve eklemlerimizin esnemesi ve yumuşaması ile terleme yoluyla
vücuttan toksinlerin atılmasını ve kan dolaşımın artmasını amaçlar.
Diğer sistemleri ise şöyle sıralayabiliriz:
Ananda Yoga, Integral Yoga, Japa Yoga (Mantra
Yoga), Kripalu Yoga, Satyananda Yoga, Si-vananda
Yoga, Viniyoga, Yin yoga, Yoga Nidra.
Şimdide kısaca bir temel duruşlara göz ata-lım:
Oturma pozisyonu (sukhasana): Eller dizlerin
üzerinde sırt dik olacak şekilde bağdaş kurulup oturulur. Doğru nefes alıp vermenizi ve vücudunuzu tanımanızı sağlar.
Köpek ve kedi: Bu pozisyon omuriliğin esnekliğini
arttırmak içindir. Birbirini takip eden iki pozisyondur.
Eller ve dizler yerde kalacak şekilde sırt içe ve dışa
doğru yavaşça hareket ettirilir.
Dağ duruşu (tadasana): Doğru duruşu ve dengeyi sağlar. Ayakta, dik durarak yapılan bir duruştur.
Ayaklar kapalı olacak şekilde bir çok esneme hareketlerinden oluşmaktadır.
Öne uzanma ve esneme (uttanasana): Sırtın
ve bacakların esnemesini, boynun ve kalbin rahatlamasını, vücudun ve aklın nefes almasını sağlar. Değişik pozisyonlardan oluşmaktadır.
Üçgen duruşu (trikonasana): Sırtı esnetmeye ve
gövdenin açılmasına yarar. Dengeyi ve konsantrasyonu arttırır.
Savaşçı duruşu (virabhadrasana): Bacakları ve
kolları güçlendirir. Dengeyi ve konsantrasyonu arttı-
rır ve kendine güveni sağlar.
Kobra duruşu (bhujangasana): Sırtın esnetilmesini sağlar. Kolları ve sırtı güçlendirir ve göğüs kafesini açar.
Ceset pozisyonu (savasana): Vücudu ve zihni
dinlendirip tazeler. Stres ve gerginliği ortadan kaldırır.
“Yoga”yı kısaca anlatmak istedim sizlere. Bir dahaki
ay görüşmek üzere...
www.rugbyturkiye.net
65
RÖPORTAJ
DİNAR BANDOSU
www.rugbyturkiye.net
66
K
Kadıköy'deyiz. Eğlenceli bir grup ile buluşacağız. Grup elemanlarından kaçı ile
görüşeceğiz, bilmiyoruz. En son onları Gezi Direnişi esnasında yaptıkları “The
Chapullers” isimli parçayla tanıdık. Evet, grubun adı “Dinar Bandosu”… Çalarken
eğlenen birbirinden ilginç beş üyeden oluşan bu grubun Vokali Ali Asaf Sarıca ve gitarcısı
Douglas Vegas ile bir araya geldiğimizde, eğlenceli ve bir o kadar da güncel olaylardan
oluşan sohbetimiz başlıyor. Kendilerini saykodelik bir rock grubu olarak tanımlayan
“Dinar Bandosu”na ilk sorumuz isimlerini nereden aldıkları oldu.
www.rugbyturkiye.net
67
AAS: 10 yıldır faal olan bir grubuz. Afyon'un Dinar ilçesinden aldık ismimizi. Ece Ayhan'ın Dinar Bandosu
kitabında hayali bir bando vardır. Ünlü isimlere, politikacılara ve sanatçılara çeşitli enstrümanlar yakıştırılır.
Süleyman Demirel'e kuyruklu piyanonun yakıştırılması gibi... Grubun ismi asıl o bandodan esinlenerek aldık.
RT: Çok ilginç…
AAS: Asıl ilgin olan, yıllar sonra, geçen ay Dinar'a gittik. Süleyman Demirel'in gerçekten kurduğu bir ban-
do var orada “Dinar Bandosu”. Bando elemanları gündüzleri belediyede temizlik işlerinde çalışır; akşam da
müzisyenlik yaparlar. Hatta bu bando, meşhur “Selamsız Bandosu” filmine de konu olmuştur. Bizde Dinar Belediyesi'nin daveti üzerine, “Dinar Bandosu” ile
birlikte bir stadyum konseri verdik. Onlar bize, biz onlara bir şarkı yaptık. “En güzel kadın İstanbul” diye
şarkımız vardır. Bu parçayı seslendirdiler. Onlar bizden daha alaylı oldukları için muhteşem bir konser oldu.
RT: İki “Dinar Bandosu” yan yana… Peki, kaç
kişisiniz sahnede?
AAS: Sahnede beş kişiyiz. Ben Ali Asaf Sarıca, Kanadalı Douglas Vegas, Erdem Aydaş, Yılma Karatuna,
Asaf Zeki Yüksel. Asaf ağabey grubun kuruluşunda
rol almıştır. Yılma grubun en eskisi. Bundan önceki
kadroda spor yazarı Ali Ece vardı. Yılma davulda, Erdem ve Douglas bas gitar çalar, ben vokaldeyim. Asafın işi biraz karışıktır, üflemeli de çalar, elektronikte…
RT: Sadece müzik ile mi uğraşıyorsunuz, yoksa
farklı işleriniz de var mı?
AAS: Ben reklamcılık okudum, özel bir şirkette satın
alma bölümünde çalışıyorum. Douglas İngilizce öğretmeni. 1 yıllığına İngilizce öğretmeye gelmiş ama
burada evlenerek kalmış. 15 yıldır burada ve bir de
oğlu var, Anatolia. Davulcumuz Yılma ile basçımız Erdem bankada çalışıyorlar. İki anarşistten nasıl da bankacı olunuyorsa… Gündüz Clark Kent olmak gerekiyor. Mecburiyetten biz de öyle oluyoruz. Asaf ağabey
en büyüğümüz, 55 yaşında. Performans sanatçısı ve
www.rugbyturkiye.net
68
Ali Asaf Sarıca
ressamdır aynı zamanda. Fantastik performansları
vardır. Ben grubun en genciyim.
RT: Peki, tarzınız nedir?
AAS: Melez. Aslında saykodelik rock diyebiliriz. Osmanlı Punk olarak da isimlendirebiliriz. Uzay rock'ı,
etnik tarzda çalıyoruz. Babazulaya benzetiliyoruz.
RT: Albümlerinizden bahseder misiniz?
AAS: Birinci Albümümüz “Saykodelikdeşik” 2007 yılında çıktı. 2. albümüz “Aya da Gidelim Osman” 2009
yılında... Osman, Asaf ağabeyin köpeğiydi, vefat etti.
Albümün kapağında, köpeğe ithafen Osman ve uçuşan minareler vardı. Bugünlerde ise 3. albümün yapımı aşamasındayız.
RT: Dinar Bandosu nasıl kurulmuş?
AAS: “Şeker” lakaplı arkadaşımız hayali yaşatmak
için bu grubu kurmuş. Gündüz işlerini yapıp akşam da
Ali abinin stüdyoda çalışılırmış. Grup ilk kurulduğunda
Douglas ve ben de yoktuk. Ben 2007'de girdim gruba.
Bu süreçte Dinar Bandosu kişisel bazı durumlardan ve
iş mevzularından ötürü kendini yenilemeye devam et-
ti.
RT: Douglas, sen grupla nasıl tanıştın?
DV: Ali ve Asaf ağabeylerin stüdyoları vardı. Birbirimizi tanıyorduk. Bir grup müzisyen, müzik yapmaya
başladık. Bando olarak düzenledik. Ben basgitar çalıyordum. Kadın vokalimiz aniden bizi bırakınca, hepimiz tam albüm yapacak iken, yeni bir vokal bulma
arayışına girdik.
AAS: Ben 26 yaşındayım, 10 senelik davulcuyum. 16
yaşında stüdyoya giderdim, grubum vardı. “Krimson”
diye bir mekanda şarkı söylerken beni dinlemiş ve sesimi beğenmişler. Ali Ece, Douglas'a “bu olur mu” diye
bakmış. Ben zaten Dinar Bandosu'na seyirci olarak
dinlemeye gider ve parçalarını bilirdim. Neyse, apar
topar bana sordular ve kabul ettim. Albüm bitmek
üzere ve vokal değişiyor. Deneme bile olmadan, 48
saat içinde albümü kaydettik. Düşünebiliyor musunuz
albümü alanların halini! Yıllardır şarkılarını dinlediğin
grubu dinleyince, beklediğin kadın vokal sesi yok ortada…
www.rugbyturkiye.net
69
Douglas Vegas
RT: Tepkiler nasıl oldu peki?
AAS: İlk başlarda karışık oldu ama sonra alışmaya
başladı insanlar. Ben şarkıcı da değilim. Sonra zaman
içinde alışmaya başladı dinleyiciler. Ben içe de, dışa
da dönmem. Keyif alırım şarkı söylemekten.
RT: Müzik eğitimi aldın mı daha sonra?
AAS: Hayır. Sigara bırakman şart dediler. Ben müziği
çok severim ama sigarayı bırakacak kadar değil.
RT: 3. albüm fikri nasıl çıktı?
AAS: Mevcut kadro bir seneden beri var. Bundan ev-
vel farklı kişiler vardı. Biz kendi kendimize eğlenirdik.
İşleri ileriye taşımaya; nasıl yeni yaratım yapabiliriz
diye düşünmeye başladık. Öyle bir raddeye geldik ki,
ölürsek, geriye güzel bir eser bırakalım dedik. Yaptığımızla gurur duyma seviyesine geldik. Birlikte ortaya
çıkan ekip çalışmasıyla güzel eserler yaratıyoruz.
Douglas tek başına da güzel şeyler yapmış. Türkiye'ye geldiğinde yaptığı “Karabayram serisi” diye bir hazinesi var mesela.
RT: Nasıl bir şey bu Karabayram?
DV: Kendi başıma kaydettiğim müzikler. Soft enstrümanları rock müzikle harmanladığım, oldukça
“moody” bir şey. Açıklamakta zorluk çekiyorum. Fazla
anlamı olmayan şeyler aslında.
RT: Nasıl motive oluyorsunuz?
AAS: Bando'nun elemanları çok harika. Bir performans sanatçısı, iki boğa gibi adam Yılma ve Erdem.
Kanada'nın gururu yeşil tişörtlü Douglas... Kendi kendimize eğlenirdik. Seyirciler de atlardı sahneye. Sahnede sek, bir büyük rakı içerdik. Dışavurumumuz
müthiş olurdu. Sarhoş olmazdık. Bize deli demesinler
diye alkol ile kendimizi kamufle ederdik. Kısaca bizim
motivasyonumuz eğlenmek. Mesela Fransa’da “Lion
Rock Festivali”nde ülkemizi temsil ettik. 15 bin seyirci
vardı. Zıpla diyorsun adam uçuyor. Düşün ne çaldığını, ne dediğini anlamıyor. Ama bizim eğlencemize onlar da katılıyor. İnanılmaz bir anı bizim için. Mikrofonu
eline alan “sanatçı” diyor kendine ama ben böyle bir
şey diyemem. Eğlenen bir adamım ve güzel şarkılarımız var, kafa patlatıyoruz. Birlikte ortaya çıkan ekip
www.rugbyturkiye.net
70
Erdem Aydaş
çalışmasıyla güzel eserler yaratıyoruz.
DV: Asaf'a katılıyorum. Motivasyonun biçimi değişiyor aslında. Herşey ilerleyip gelişir. İnsanların dinamiklerinin değişimi, yaratıcılık, üreticilik... Eğlenmek
istedik. Tüm bu faktörlerin toplamı ve kısa dönem
tecrübeler bizim motivasyonumuzu sağlıyor.
RT: Etnik enstrümanlar çalabiliyor musunuz?
AAS: Douglas sitar çalabiliyor. Asaf abi teremin çalıyor. Dokunulmadan çalınan tek enstrüman. İki metal
anten arasında manyetik alan oluşuyor. Bir el titre-
şimleri, bir el de sesin şiddetini ayarlıyor. Garip bir
alet.
RT: Şarkıların size mi ait yoksa coverlarınız da
var mı?
AAS: Sahnede söylediğimiz tüm şarkılar bize ait. Genellikle Türkçe parçalarımız var. Aynısının İngilizce
sözlerle de yaparız. Cover, eğlencesine bile çalmadık.
RT: Peki, yaptığınız müzik belli. Sizler başka ne
dinlersiniz?
AAS: Valla o kadar karışık ki. Yılma “Amandeur” din-
ler. Douglas “Jane Addiction”, “Califon” dinler. DJ'lik
yaptığı için 20 albüm birden bir oturuşta dinleyebilir.
Yaptığımız parçalarda dinlediklerimizin etkisi vardır
ama derecesini bilemem.
RT: Türkiye’deki Müzik Kültürü hakkında ne
düşünüyorsunuz?
DV: Türkiye'de müziğin kültürel çeşitliliği var. Tek bir
tarz yok. Şarkı sözlerine bayılıyorum. Arabeskvari
müzikten hoşlanmam. Hiç bir ülkenin pop müziğini
pek dinlemem. Başka ülkelerde hiç dinleyemeyeceği-
niz hayranlık verici müziğiniz var.
RT: Konserlerinize gelenlerin sizlerden beklentileri neler?
DV: Eğlence beklerler. Konsere gelenler izlerler, dinlemezler bile. Bazen parçaları çok dikkatle dinleyenler
olur, sorular sorarlar. Toronto'da sadece dinlerler. Şarkı sözlerine fazla takılmazlar ama Türkler şarkı sözlerine önem verirler. Parçaların bir şeyi anlatmasından
hoşlanırlar. Eğlence isterler ama drama da isterler.
AAS: Douglas haklı. Müziğin bir şeyi taşıması gerekli
www.rugbyturkiye.net
71
Asaf Zeki Yüksel
Yılma Karatuna
diye düşünüyor insanlar. Konserimize eğlence için gelenler, yavaş çalıyoruz diye sıkılıp gidenler olmuştur.
Biz de öyle davranmışızdır. Kısaca çok zengin bir kültürden geliyoruz. Ve bu çok kültürlü mozaiğin içinde
biz en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yurtdışından bizi
dinlemeye gelenlerin tepkileri de çok güzel. Kaydedip
ülkelerine götürenleri gördük. Hatta demin bahsettiğimiz Lion'daki festivalde inanılmaz eğlendiler. Burjuva Fransızlarla birlikteydik. Sözlerini anlamadıkları
parçalarda insanlar, 7- 8'lik bir şey çalınca “A kalçam
attı” falan diyerek başladılar göbek atmaya. Çok eğlendiler. Yabancılardan çok iyi tepkiler alıyoruz, hatta
genel olarak Türklerden daha iyi.
RT: Daha fazla meşhur olmak ister miydiniz?
DV: Daha fazla tanınmak bize güçlük getirecektir.
“Meşhur” demek “başarılı” demek değildir. Para ve
başarı için yapmıyoruz ki biz bu işi. Başarı öznel bir
kavram… Çıkaracağımız yeni albüm beğenilirse bu bizim için bir başarıdır. 3. albümümüzü başka ülkerde
de çalmak isteriz. Biz Türklerin Rolling Stones'ı olmak
istemeyiz, bu bizi bozar. Hepimizin daimi işi var. Daha
fazla tanınmak bizi strese sokar. Biz müziği stres için
değil, ondan kurtulmak için yaparız.
RT: Yeni albüm nasıl olacak?
DV: Bu albümde iç diyaloglar çoğunlukta olacak. Evvelki albümlerimizde uzay kapısı, genişlik, sesler, boşluk hâkimdi. Çıkacak albümde insan hikâyeleri ve diyalogların iç içe olduğu, daha insancıl; dokunabileceğin, kırılgan bir yapıda olacak.
RT: Dinar Bandosu neden dinlensin?
AAS: İnsanlar albümü alsınlar, beğenmezlerse aynı
dükkâna bir hafta içinde iade etsinler. Albümden hoşnut kalmazlarsa konsere gelsinler. Beğenmezlerse ne
yapalım ki? Albümü dinlemek ayrıdır ama konsere gidersen, görsellik ve o canlılıktan dolayı bizler de, parçalar da daha farklıdır. Bizler alaylıyız. Bir konsere gittik. Grup albümünün tıpa tıp kopyasını çaldı. Muhteşem bir meziyettir ama bu beni açmıyor. Her yapılan
performans farklıdır. Grubu canlı dinlemek daha değerlidir. Kafan bir şeye takılmışsa, o anda bambaşka
www.rugbyturkiye.net
72
Yılma Karatuna
Çalabilirsin. Albüme yansıttığımız şey bizim canlı performanslarımızın bir ortalamasıdır. Amacımız o muhteşem sihir anını şu küçücük CD'ye kaydedebilmektir.
RT: İnsanlar sizi nasıl bulabilecekler? Albümlerinizi internetten mi indirecekler?
AAS: Çoğu internetten çıkartır. Önce indirsinler, sonra satın alsınlar. www.dinarbandosu.com 'dan mesaj
atsınlar bana veya grup elemanlarına…
RT: Peki, müzik ve Dinar Bandosu konusunu
kapatalım ve konuyu bam başka bir yere getirelim. 31 Mayıs'tan itibaren ne yaptınız?
AAS: Gezi parkına destek verdik, katıldık, bilfiil olayları yaşadık.
RT: Neden ordaydınız?
AAS: Ben 87'liyim. Benim annem ve babam doktor.
Şikâyet edecek pek bir şeyim yok. Bilinçli bir reddediş
var bende. Hiçbir şeyi elimde garanti olarak görmedim. Mizah, bu savaşın mühimmatı gibi bir şey. Bu
adamlar zaten anlamaz senin mizahını. Biz oraya park
için değil; zorunlu sağlık sigortasından, işsiz kalanlardan para almalarından, kadın haklarından dolayı, kürtajın yasaklanmasından; kısacası insan hakları için
gittik. Bunu direnenler hariç kimse anlamadı galiba.
Anlamaya başladılar da geç kaldılar. Faşist bir devletin
uygulayabileceğinin daha fazlasını uygulayan bir yer
burası. Bunu biliyorduk ama kanıtlanmış olduk. Kanadalı Douglas ile omuz omuza barikatlarda yer aldık.
İnsan kendi vatandaşına bunu yapabilir mi? Bir uyanma yaşadık. Yenilenme. İçsel bir aydınlanma. Orada
olmayacağım da nerede olacağım ben? Eminim ki benim annem gibi pek çok anneler, evlatları için kaygılanmışlardır. Ama Gezi muhteşemdi. O kadar farklı
kesimden ve çeşitli insan vardı ki orada. Grup olarak,
davulumuzla, enstrümanlarımızla oradaydık.
DV: Haklarınızın yenilmesine karşı direnmek çok
doğru bir hareket idi. Zira direnmezsen, yanlış yapanlar buna devam edeceklerdir. Onlara bu yaptıkları hataları farkedip, istemediğinizi anlatmalısınız. Hala hatalı davranıyorlar, insanları öldürüyorlar ama insanlar
tekrar karşı geliyor. Doğru olanı yapmak en makul hareket olmuştur.
AAS: Sanırım insanlardaki korku kavramı da kalktı.
İnsanlar doğru olan için ayaklandılar. Mazlumu oynamak gereksiz... Bu el benimdir, demokrasi böyle bir
şeydir. Sen bu beş parmaktan birini seçersin. Bunu ne
raddeye kadar uygulanabildiği önemlidir.
Kayıt cihamızı kapatıp,
grubun Gezi Parkı’nda ve
barikatlarda yaşadıkları
hakkında ayrıntılı bir sohbete
başlıyoruz. Röportajı ise
Asaf’ın
sözleriyle bitirmek istiyoruz:
“Özgür olmak istiyorsan,
kendi haklarını savunuyorsan,
bu grup seni asla yarı yolda
bırakmadı, bırakmayacak
da...”
www.rugbyturkiye.net
73
SEN DE TIKLA...
“RUGBY TÜRKİYE”Yİ
TWITTER’DA TAKİP ET!
NESLİHAN
İSKİT
www.rugbyturkiye.net
75
Ebru şalva DEVECİOĞLU
[email protected]
A
Aslında Neslihan İskit geçtiğimiz ayın, yani
Haziran'ın konuğuydu. Dergi ekibimizce yapılan
röportajımız ile köşemi renklendirecekti. Ne var
ki, Gezi Parkı ile başlayan olaylar ve
gerekçeleri bizi o kadar çok etkiledi ki, sessiz
sakin, hiç bir şey olmamışcasına dergimizi her
sayıda olduğu gibi çıkaramadık. Böyle olunca
da çok önceden yapmış olduğumuz röportajı
yayımlamak bu aya kaldı.
Neslihan İskit ile yaptığımız röportajın,
özellikle de önceki sayfalarda yer alan Yoga
dosyasından sonra sizler için çok daha keyifli
olacağını düşünüyorum.
Öte yandan...
Öte yandan ülkemiz her geçen gün yeni olay ve
gelişmelere sahne oluyor. Kendi değerlerine
sahip çıkan, insana saygılı, inançlı ve kararlı
insanlarımız yollarına devam ediyorlar. Bana
ayrılan köşem aracılığıyla hepsine duyduğum
saygı ve sevgiyi iletmek istiyorum.
İçimden sürekli “güzel ülkemin güzel insanları”
ifadesi geçiyor.
Gelecek sayıda buluşmak üzere sizi alanında
isim yapmış ve pek çok başarılı uygulamaya
imzasını atmış, “Kalp Yogası” ile tanınan
Neslihan İskit ile başbaşa bırakıyorum.
www.rugbyturkiye.net
76
RT: Yogaya “spor” diyebilir miyiz?
NESLİHAN İSKİT: Elbette diyebiliriz. Yoga öyle ilginç bir çalışma ki neye niyet ederseniz o olabilir. Pekâlâ bir spor çalışması, ruhani bir çalışma, ya da ikisi
bir arada olabilir. Çünkü hem fizik bedenimize hem
de ruhsal bedenimize hitap eder.
RT: Siz yogayla nasıl tanıştınız?
Nİ: Doktorum ve 2000'li yıllarda çok stresli bir iş yapıyordum. Kulağıma bir laf çalındı, 'yoga çok rahatlatıyormuş' diye. Enteresandır, oturduğum yere çok
yakın bir yoga merkezi vardı. Sadece laf olsun diye
gittim ve anladım ki aslında çok faydalı bir şey. Önceleri hem işimi yaptım, hem de yogaya devam ettim.
Fakat bir süre sonra yogayı sadece kullanmak değil,
aynı zamanda insanlara sunmak istedim. Bu nedenle de yoga eğitimi alarak yoga hocası oldum. Ancak
aynı zamanda doktor olunca, tek başına bu da beni
tatmin etmedi ve yoga terapi yapmaya, yani yoga ile
tedavi etmeye karar verdim. Bunun üzerine Hindistan Bangalore'daki Vivekananda Üniversitesi'ne gittim. Sonra da Amerika'da Kripalu Center ve Himalayan Institute merkezlerinde yoga terapi eğitimleri
almaya devam ettim.
RT: Yoga ile tedavi uygulamalarına ne zaman
başladınız?
Nİ: Şans eseri 9 yıl önce Bingür Sönmez Hoca ile ta-
nıştım. Kendisi ameliyat ettiği hastaların yeterince
hızla iyileşmeyip depresif bir döneme girdiklerini ve
bu dönem sebebiyle yaralarının geç iyileştiğini, sosyal yaşama dönmelerinin çok geciktirdiğini söyleyip,
ne yapabileceğimizi sordu. Ben de “yogayı deneyebiliriz” dedim. Önceleri çok karşı çıktıysa da sonra
bana üç hastasını vermeye karar verdi. Hastaların
kan değerlerine, basıncına bakıldı ve kişilik testi yapıldı. 3 ay boyunca haftada 3 kere benimle çalıştılar.
3 ay sonunda hastaların kan değerleri, kan basıncı,
kişilik testleri çok iyi çıktı. Sonuç olarak Bingür Hoca
kalp kastalarının yoga yapmasına devam etme kararı aldı. Dokuzuncu senemizdeyiz ve Şişli Memorial
Hastanesi'nde, Salı ve Cuma günleri 19:00-20:00
saatleri arasında ameliyat olmuş ya da olmamış kalp
hastalarına, kalp hastalığı riski taşıyanlara ve yakınlarına açık ücretsiz bir yoga programımız var. Herkese açık bir program olduğu için bu hastanenin ya da
Bingür Hoca'nın hastası olmak gerekmiyor. Bir kere
kayıt oluyorsunuz ve istediğiniz süre boyunca gelebiliyorsunuz.
RT: Peki, hastalarınızdan size gelen geri bildirimler nasıl?
Nİ: Enteresan hikâyeler var. Kocası ameliyat olmuş
bir hanımefendi bir gün şunu anlattı: “Trafikteyken
eşim sinirlendiğinde mutlaka el frenini çekip iner, önwww.rugbyturkiye.net
77
deki arabanın şoförünü yakalamaya çalışırdı. Çok sinirlenirdi ve tansiyonu da çok yükselirdi. Sonunda
yüksek stresin getirdiği sağlık sorunları nedeniyle
kalp ameliyatı oldu, ne var ki hiç bir şey değişmedi.
Düzenli yoga yapmaya başladıktan sonra ise trafikte
hiç sinirlenmemeye başladı. Eskiden önümüzü bir
araç kestiğinde çok sinirlenen eşim, yoga sonrası
'Aaaa herhalde bir acelesi var, bizim için önemli değil, biz ona yol verebiliriz.' gibi şeyler söylemeye başladı ve bu bir davranış şekli haline dönüştü.”
RT: Yoganın olumlu sonucunu doğrudan izlemişler...
Nİ: Bir başka örnek daha anlatayım. Bir süredir yoga yapan hastam torunuyla her sabah maç seyredermiş. Bir sabah tuttukları takım gol kaçırmış. Bununla birlikte de torunu dönmüş ve dedesine hasta
olup olmadığını sormuş. Hastam neden böyle bir soru sorduğunu sorunca da şöyle demiş: “E gol kaçırdık ve sen hiç bağırmadın, küfretmedin!” Hastam
bunun üzerine torununa “Aman oğlum kaçan gol olsun, birazdan bir tane daha atarız nasıl olsa” demiş.
Hastam kendisine “ben nasıl böyle bir insan olabildim” diyerek şaşırdığını söylüyor. Şurası gerçek ki
akıl, beden ve ruhu bir araya getirmek insanda enteresan bir sakinleşmeye neden oluyor. Bu da stresin
bedenden uzaklaşmasına sebep oluyor. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, Türkiye'de en fazla ölümle
sonuçlanan hastalık kalp hastalıkları. Kalp hastalıklarının sebebi de stres kaynaklı yüksek tansiyon,
kalp damarlarının daralması vb. Dolayısıyla biz stresi
azaltmaya çalışıyoruz. Elbette stres olması gereken
bir şey. Ama olup, geçmesi gereken bir şey. Eğer kalıyorsa problem yaratıyor. Çünkü stres esnasında
kortizon denen hormon salınıyor ve yüksek seviyelerde kalırsa pek çok olumsuz etkisi oluyor. Sözgelimi
kalsiyum kemiklere oturmuyor, kan basıncı yükseliyor vb. Dolayısıyla kortizonu düşürmek gerekiyor ki
yoga da bunu harika bir şekilde başarıyor.
RT: Hastalarınıza standart yoga hareketleri
mi uyguluyorsunuz, yoksa hastaya göre çalışmayı farklılaştırıyor musunuz?
Nİ: Hayır, standart uygulamalar yaptırmıyoruz.
Ameliyat olmuş kişilerde uygulanmasına çok dikkat
etmemiz gereken duruşlar var. Bu hastalara tüm duruşları yaptıramayız. İkincisi söz konusu hastaların
yüksek tansiyonu var. Dolayısıyla öne eğilmeleri, baş
duruşlarını veya ters duruşları yaptıramayız. Dr. Dean Ornish ve Nischala Joy Devi uzun yıllar çalışarak
kalp yogası adı altında bir program geliştirmişler.
Ben bu eğitimi de aldım ve başlangıçta öğrendiklerimi uyguladım. Ancak hastalarla çalıştıkça ve onlara
nelerin iyi geldiğini gördükçe kendi serilerim de oldu.
Şu anda kendi belirlediğim serilerden oluşan programımı da hastalara uyguluyorum.
RT: Sizin yapmakta olduğunuz kendinize özel
yoga hareketleri var mı?
Nİ: Tabii. Yoga insanın yaşamı içinde olmalı. Hep şunu anlatmaya çalışıyorum: Yoga her insanın hakkıdır. Bununla birlikte enteresan değerlendirmeler de
oluyor. Mesela esnek olmadıkları gerekçesiyle yoga
yapamayacaklarını söylüyorlar. Ben de diyorum ki:
“Yoga tam size göre!” Çünkü esnek biri zaten o duruşları yapar. Önemli olan esnek olmayan birinin duruşları yapabilmesi. Yine bir başka gerekçe konsantrasyon bozukluğu sebebiyle yoganın yapılamayacağına yönelik inanç. Bu insanlara da aynı cevabı veriyorum: “Yoga tam size göre, çünkü siz isteseniz de
yorsunuz, meditasyon yapıyorsunuz, önemli olduğu
söylenen bir hanımefendi var, mantralar söyletiliyor
size vb. Herşeyi suiistimal ettiğiniz gibi yogayı da
suiistimal edebilirsiniz. Ben bir tıp doktoru olduğum
için yoganın iyileştirici yönünü ele alarak o yönde
ilerliyorum.
RT: Peki, dünyada yogaya bakış açısı nasıl?
Nİ: Çok iyi durumda. Size en bilindik örneği Dr. Mehmet Öz'ü vereceğim. Kendisi Amerika'da çok tanınmış doktorlardan biri, kalp cerrahı. Kendisi sürekli
yoga yaptığı gibi kliniğinde de tüm hastalarına yoga
yaptırıyor. Artık yogaya yönelik bilimsel çalışmalar
yapılmaya başlandı. Örneğin bir insanı MR' a sokup
burada meditasyona geçmesini istiyorlar. Akabinde
de bu uygulamanın pozitif klinik sonuçlarını yayımlı-
istemeseniz de yoga sizi konsantre eder.” Yoga herkese göredir. Üç yaşından doksan, yüz yaşına kadar
yoga yapılabilir. Hiç bir fiziki engel de yoga yapmaya
engel değildir. Yogayı herkes yapabilir.
RT: Maalesef Türkiye'de, tarikatlaşan bazı
yoga merkezleri sebebiyle de, yogaya yönelik
yanlış değerlendirmeler, inanışlar var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Nİ: Herşeyde olduğu gibi burada da yanlış uygulamalar var. Ben duyuyorum. Bir tarikat var, üye olu-
yorlar. Kanserli hastalara yoga uygulayarak iyileşme
süreçlerini yayımlıyorlar. Tüm bunlara, anksiyete,
depresyon hastalarına, omurgalarında bozukluk
olan çocuklara, bel ve boyun rahatsızlıklarına yoganın etkisi muhteşem. Dünyada bu konularla ilgili kitaplar çıkıyor artık. Herkesin pozitif bakış açısına ek
olarak bazı insanlar da şaşkınlık içinde. Bundan
5000, 7000 yıl önce bulunmuş olan yoganın, bugünün stresinden çok uzak bir ortamda keşfedilmiş bir
çalışmanın, bugünün stresine nasıl deva olabildiğine
şaşırıyorlar. Ancak yapılan tıbbi çalışmalar sonuçları
ispat ediyor. Chicago'da bir üniversite hastanesinde
yapılan bir çalışma ile 8 saatlik uyku ile 45 dakikalık
meditasyonu karşılaştırmışlar. 8 saatlik uyku sonucunda bedendeki stres seviyesinde %3 azalma varken 45 dakikalık meditasyon sonucunda %37 azalma tespit edilmiş. Sadece yoga değil, müzikle, renklerle tedavi gibi yöntemler de var. Gerçekten bu tür
tamamlayıcı tedavilerin doktorların yapmaya çalıştıkları tedavilere çok yardımcı olduğu, ilaç etkilerini
arttırdığı ya da hastanın cevap verme yeteneğini çok
arttırdığı tıbbi sonuçlarla gösterilmiş.
RT: Memorial haricinde Türkiye'de bu tip tamamlayıcı tedavileri uygulayan hastane ve
doktorlar var mı?
Nİ: Var. Mesela hamilelik yogası benim bildiğim Kadıköy Şifa Hastanesi'nde, Acıbadem Hastanesi'nde
yapılıyor. Araştırılsa çok daha fazla olduklarını öğreniriz. Yogada olumlunun haricinde hiçbir negatif tepki gelmiyor. Bundan 9 yıl önce hamile yogası yaptırmaya başladığımda sınıfımda bir ila üç kişi olurdu.
Onlara nasıl yogaya geldiklerini sorduğumda, duyduklarını; sözgelimi Amerika'da yapmış olan kardeşinin çok memnun kaldığını onun tavsiyesiyle geldiğini vb. söylerlerdi. Doktorun tavsiye edip etmediğini sorduğumda ise doktorun kesinlikle tavsiye etmediğini hatta karşı olduğunu söylerlerdi. Sonra doktorlar, hamilelikleri boyunca düzenli yoga yapan hanımların hamilelik dönemlerini çok rahat geçirip, hamilelik sonrası da çok çabuk toparlandıklarını gördüler. Artık kadın doğum doktorları mutlaka yogayı tavsiye ediyorlar. Bunda hem kendi tecrübeleri hem de
bu konuda dünya literatürünü takip etmeye başlamaları etkili oldu.
RT: Sizin kitaplarınız da var, değil mi?
Nİ: Benim dört tane kitabım oldu. Bunlardan ilki
Bingür Hoca ile yapmış olduğumuz Kalp Yogası adlı
kitap. Şu anda üçüncü baskıya hazırlıyoruz. Özellikle
genç, dinamik, ancak yüksek stres altında çalışanlara yönelik Stres Yogası adlı kitabım var. İki adet hamilelik ile ilgili kitabım var: Biri Türkiye İş Bankası
Kültür yayınlarından çıkan 99 Sayfada Hamilelik ve
Çocuk Yogası, diğeri Hafta Hafta Hamilelik Yogası ve
Meditasyon kitabı. Hatta bu kitabın fotoğraflarını o
dönem eşi hamile olan Okan Bayülgen çekti; konu
mankenimiz de Şirin Hanım oldu. Ayrıca hamileler,
çocuklar, kalp hastaları, bel boyun ağrıları, stres altında olan kişiler için DVD'lerim de var. Onlardan da
kitaplardan olduğu gibi iyi sonuçlar, geridönüşler alıyoruz.
RT: Teşekkür ediyoruz.
www.rugbyturkiye.net
78
SEN DE TIKLA...
FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE
YENİLİKLERDEN HABERDAR OL!
HAYALLERIM SPOR VE BEN
B
HALUK GÜREL
Bir hayalim var… Herkesin kardeşçe, omuz
omuza, dürüstçe, sevgiyle var oldukları bir
dünya!
Bir hayalim var… İnsanın insana, doğaya,
canlılara, sanata, zekaya, emeğe, değerlere,
spora, fikirlere saygı duyduğu bir dünya!
Aşksa Eğer
Haluk Gürel
[email protected]
“Ey Türk Gençliği! Muhtaç olduğun kudret,
damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Mustafa Kemal ATATÜRK
B
ir hayalim var… Televizyon kanallarında, bilgisayar
başında tüketilen ziyan zamanlarla uyuşturulmaya
çalışılan insanların, üretken, başarılı, paylaşımcı, özgüvenli, farkında, barışçıl, sağduyulu, mutlu, doya doya,
duya duya, göre göre, kısacası gerçekten yaşadığı bir dünya!
Bir hayalim var… Korkunun, öfkenin, adaletsizliğin,
cehaletin, zulmün, eşitsizliğin, köleliğin, açlığın, hırsızlığın,
sömürülmenin, yalanın, riyakarlığın, bencilliğin olmadığı bir
dünya!
Bir hayalim var… Kendim için, ailem için, dostlarım
için, herkes için güzel bir dünya!
Hayallerim var. Üstelik daha güçlü. Çünkü yeniden
canlanan ve bana güç katan bir UMUDUM var.
Çünkü biliyorum ki, insan isterse sıradan mutfak gereçleri ile bile dört bir yandan duyulan, muhteşem bir SES
olabiliyor.
Çünkü biliyorum ki, insan isterse yüreğinden, toprağından, bayrağından, geçmişinden aldığı güçle KOCAMAN
olabiliyor.
Çünkü biliyorum ki, insan isterse takım, din, dil, ırk,
yaş, cinsiyet, mevki, eğitim düzeyi vb. gözetmeksizin KAR-
DEŞ olabiliyor, BİR olabiliyor.
Çünkü biliyorum ki, insan isterse her tür olumsuzluk
karşısında metanetini koruyabiliyor, zekasını sağduyusuyla
birleştirerek müthiş fikirler üretebiliyor, sırt sırta vererek
birbirine sahip çıkabiliyor, hakkını var gücüyle arayabiliyor,
kim olduğunu hatırlayabiliyor, GÜNEŞ olabiliyor.
Çünkü biliyorum ki, insan isterse yoktan VAR edebilecek kadar CESUR olabiliyor.
Ve biliyorum ki, insan isterse çok güzel SEVEBİLİYOR.
Canım Türkiye'm, bu ülkenin harika insanları!
Bana içimizdeki 'İNSAN'ı yeniden hatırlattığın için,
damarımızdaki asil kanın nelere muktedir olduğunu gösterdiğin ve geleceğe tükenmek bilmeyen bir umutla bakabilmemi sağladığın için binlerce kez TEŞEKKÜR ederim.
İnanıyorum. Güveniyorum. Çok yakında, bu cennet
vatan, bu cennet ülke, tüm hayallerimizin gerçeğe dönüşeceği bir dünya olacak.
NE MUTLU İNSAN OLABİLENE!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Sipariş için:
[email protected]
www.rugbyturkiye.net
80
GÜNDÜZ SAKA
[email protected]
B
Bu günlerde ülkemizde çok önemli gelişmeler oluyor. Bu topraklarda daha önce benzeri hiç
yaşanmamış olaylara tanıklık ediyoruz. Hiçbir organizasyona ve örgüte bağlı kalmadan çok farklı
kesimlerden ve görüşlerden insanlar bir araya gelerek tepkilerini dile getiriyor, hükümetin
uygulamalarını protesto ediyorlar. Halk, tamamen kendi inisiyatiflerini kullanarak, sokaklara,
meydanlara çıkıyor ve güçlü bir direniş sergiliyor.
Özgürlük...
Y
önetenler ve yönetilenler arasında bizim neslimizin de şahit olduğu anlaşmazlıklar, direnişler,
çatışmalar hatta kalkışmalar tarih boyunca bu
topraklarda yaşanmıştır. Bu çatışmaların çok büyük
bir bölümü sosyal, ekonomik ve siyasi sorunlardan
kaynaklanmıştı. Ancak bugün yaşananlar ise daha
farklı gerekçelere dayanmakta.
Halk kendi yaşamının çok fazla kısıtlandığını
düşünmekte, temel bireysel özgürlüklerinin bile artık
yöneticiler tarafından belirlenmesinden fazlasıyla sıkıntı duymaktadır. Devlet yatak odasına kadar girmiş,
kaç çocuk yapacağına karışmaya başlamış, İçki
içilme-sinden, ibadete kadar birçok alanda müdahaleler insanları tedirgin etmiştir.
Bugünkü direnişlerin temelinde Hak ve Özgürlük talepleri yatmaktadır. İnsanları sokağa döken te-
mel unsur; bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin yöneticiler tarafından çok fazla kısıtlanması ve bunun
farklı bir ideoloji kapsamında yapılmasıdır. Olayların
yaşanış şekli, istekler ve direnen kişilerin nitelikleri bu
savımı teyit eder niteliktedir. İnsanlar, birey olma
duygusu ve özgürlüğünün kısıtlanması ile yaşamlarının çekilmez hale geldiğini düşünüp bu gidişe itiraz etmektedirler. Yöneticilerin yetersizlikleri, uygulamaları
ve başarısızlıkları da bu süreci etkilemiştir.
Kısaca özetlersek, bu günlerde, ülkemde özgürlük adına çok şeyler yaşanmakta.
Bir kişinin bu hayata sahip olabileceği en
önemli şeyin ÖZGÜRLÜK olduğunu bir gerçektir. Kişinin yaşam hakkı ve özgürlüğü her şeyin üstündedir.
Ulus olarak özgürlüğümüzü, yüzbinlerce gencin hayatı pahasına nasıl kazandığımızı tarih de yazmaktadır.
www.rugbyturkiye.net
81
Özgür toplumlar ise özgür bireylerden oluşur.
Gerçek özgürlük ise öncelikle insanın kendisinden
başlar. Özgür insanların oluşturacağı ve demokrasinin
gereği olan “biz” bilinci ise dengeli birey olmaktan geçer.
Kişinin kendini özgürleştirmesi, öncelikle düşüncelerinin özgürleşmesi ile mümkündür. Kişinin
gerçek anlamda özgür olabilmesi, tüm korkularından,
düşünce kalıplarından, hırs ve zaaflarından arınıp
kendini sevmesi ve kendini onaylaması ile mümkün
olabilmektedir. Kısaca özgür olabilmek için öncelikle
egomuzdan kurtulmamız gerekmektedir.
Korku, öfke, hırs olduğu ve rekabet ettiğimiz
sürece düşünce ve davranışlarımız kısıtlanmaktadır.
Bir insanın korkuları ne kadar büyükse o kadar esir
hayatı yaşıyor demektir. İnsanlar, kaybetme ve sevil-
meme korkusuyla, düşüncelerini açıkca söyleyemez,
susup ve kendisinin ezilmesine ses çıkartamaz, istemediği birçok şeyi yaparken istediği halde bir çok şeyden mahrum kalırsa bu özgür bir yaşam anlamına gelmez. Bu özgürlük demek değildir.
Çevremdeki birçok insan sevgi sözcüğünü bile
kullanmaktan korktuğuna şahit olmuşumdur. Ya yanlış anlaşılırsa, ya karşı taraftan sevgisizlik hissedilirse
diye dostlarına yeri geldiğinde “seni seviyorum “ diyemiyorlar. Hatta çocuklarına bile bunu söyleyemeyen
insanlar var. Çocuk şımarık olurmuş, babasından öğle
görmüş vs.vs.
Bu durumu yaşayan insanlarda duydukları rahatsızlıktan kurtulmak için bazı çıkış noktaları bulmuşlar ve bunlarda topluma mal olmuştur. Bu çıkış
yollarına ben 'bahaneler' diyorum. İnsan kendini kötü
www.rugbyturkiye.net
82
hissetmemek yani esir olduğunu görmemek için bahanelerin arkasına saklanır. Örneğin istemediği bir şeyi yapmak zorunda olunca veya konuşmak isteyip konuşamadığında 'kırmak istemiyorum', 'kimsenin üzülmesini istemem', ' yaşlıdır, gençtir, şöyledir, böyledir'
diye düşündürülmesi öğretilmiştir.
Burada yanlış anlaşılmaması gereken bir husus bulunmaktadır. Ben özgürüm diye her aklımıza
geleni söylemenin ve yapmanın bir anlamı da yok. Özgürlüğün ilk olmazsa olmaz kuralı 'sevgidir'. İnsana ve
yaşama olan tepkilerinizi sevgisizce verdiğinizde çok
yıkıcı olursunuz. İnsanlar da, yaşamda size tepki verir.
Bu sefer de yalnızlığınızın ve sorunlarınızın esiri olursunuz. Sevginin olmadığı bir yerde haktan, hukuktan,
dostluktan ve insanlıktan bahsedemeyiz. Karanlığın
içinde yaşamak gibidir ve bu karanlıkta hapishaneden
farksızdır.
Daha önceki yazılarım da sık sık belirttiğim gi-
bi, sevgi dolu bir yaşam önce kendini sevmekle başlar.
Kendini sevmeyen ve onaylamayan bir kişinin başkalarını sevmesi ve sağlıklı sevgi dolu bir paylaşım içinde
olması mümkün değildir. Kendini sevmeyen insan
kendine saygı da duymaz ve saygı duyulmasını da
sağlamaz. Sadece koşulların izin verdiği ya da başka-
www.rugbyturkiye.net
83
larını müsaade ettiği kadar yer kaplar hayata. İyi hissetmek içinde başkalarına hep taviz verir ve uyumlu
olmaya çabalar.
Böyle bir zihin ile şekillenmiş insan davranışlarının, demokrasiyi hazmetmesi de mümkün değildir.
Kendisi sevgiden uzak kalmış, egosu yüksek ve bencil
bir kişinin başkalarını hak ve hukukuna saygı duyması
beklenemez. Demokratik davranamaz. Demokrasinin
hep kendisine avantaj sağlayan koşullarının peşinden
gider. Adaletli davranamaz. Çünkü kendisini iyi hissetmek adına hep kıvırtmak, duygu ticareti yapmak zorunda olan bir zihne ve tarza sahiptir ve taraf tutmak
zorundadır.
Tüm bu durumlar kendi dünyamızda yaşanırken dış dünya ile ilişkilerimizde bu formda şekillenir.
Kendisini özgür kılamayan bir insanın başkalarının özgürlüğüne sahip çıkması ve özgürlük ortamının nimetlerini paylaşması beklenemez.
Dolayısı ile demokrasi önce insanın kendi zihninde şekillenmeli. Bireysel özgürlük ile toplumsal özgürlük iç içedir ve gerçek demokrasilerde böyle yaşanır. Atamızın dediği gibi dünyanın; vicdanı hür, zihni
hür bireylere ihtiyacı vardır. Bu vazgeçilmez bir düsturdur. Bireyleri zihnen özgür olmayan bir toplumunda enin de sonun da tutsaklığı yaşayacağı bilinen bir
gerçektir.
Bu yazımı hazırladığım sırada ülkemizde yaşa-
nan olaylarda, Özgür zihinlere sahip gençlerimizin hatırlattığı özgürlük ruhu için kendilerine şükran duyuyor ve tüm çabalarını yürekten destekliyorum.
Böyle bir halkın mensubu olmaktan da ayrıca
gurur duyuyorum.
Zihinlerde ve ülkemizde daha özgür yaşamamız dileği ile…
www.rugbyturkiye.net
84
Sinema
AJANDA
Geceyarısından
Önce
Arınma Gecesi
Yapım: 2013 - ABD
Tür: Bilim Kurgu, Gerilim
Süre: 85 Dak.
Yönetmen: James DeMonaco
Oyuncular: Ethan Hawke, Lena Headey, Rhys
Wakefield, Adelaide Kane, Tony Oller
Senaryo: James DeMonaco
Yapımcı: Michael Bay, Jason Blum
19 Temmuz 2013
H
er yıl bir gece, sonuçlarına katlanmadan
her türlü suçu işleyebilseydiniz ne yapardınız? Bir ailenin tek bir gecede yaşadıklarını
ele alan spekülatif gerilim türündeki Arınma Gecesi
(The Purge) filminde dört kişi, tehlikelerle dolu dış
dünyanın evlerine zorla girdiğinde ne kadar ileri gidecekleri konusunda sınanacaktır.
Suçun kol gezdiği ve hapishanelerin dolup
taştığı Amerika'da hükümet, her yıl cinayet de dahil her türlü suç eyleminin yasal olmasına 12 saatliğine izin vermektedir.
Manyak
Yapım: 2012 - ABD, Fransa
Tür: Gerilim, Korku, Suç
Süre: 89 Dak.
Yönetmen: Franck Khalfoun
Oyuncular: Elijah Wood, America Olivo, Nora
Arnezeder, Liane Balaban, Megan Duffy
Senaryo: Alexandre Aja, Grégory Levasseur, Joe
Spinell
Yapımcı: Alexandre Aja, Grégory Levasseur
19 Temmuz 2013
F
ilm, bir cansız manken dükkanı sahibinin,
genç bir oyuncuyla ilgili tehlikeli takıntısını
anlatıyor. Başrollerde Yüzüklerin Efendisi serisinden hatırladığımız Elijah Wood ile genç Fransız
oyuncu Nora Arnezeder oynuyor.
Gönlümü Çaldın
Yapım: 2013 - ABD
Tür: Dram
Süre: 108 Dak.
Yönetmen: Richard Linklater
Oyuncular: Ethan Hawke, Julie Delpy, Seamus
Davey-Fitzpatrick, Athina Rachel Tsangari, Ariane
Labed
Senaryo: Ethan Hawke, Julie Delpy
Yapımcı: Richard Linklater, Christos V.
Konstantakopoulos
Yapım: 2013 - ABD
Tür: Komedi, Romantik
Yönetmen: John Burgess
Oyuncular: Shane Mcrae, Aubrey Dollar, Daniel
J. Travanti, Janet Ulrich Brooks, Cynthia Kaye
Mcwilliams
Senaryo: Dode B. Levenson
Yapımcı: Brett Henenberg, John Burgess
19 Temmuz 2013
ski çocukluk arkadaşı olan Josh ve Molly, Los
Angeles'tan Chicago'ya bir aile düğünü için
dönerler. Fakat Josh'un babasının sağlığı da
pek iyi değildir ve onu üzmemek için sahte nişanlı
numarası yaparlar. Fakat aile ve arkadaş çevresi bu
habere o kadar sevinir ki, ikisi adına evlilik ve düğün planı yapmaya başlarlar ve işler çığrından çıkar! Şimdi ikisi de bir karar vermek zorundadır: bu
işe bir son verip Los Angeles'a eski hayatlarına geri
mi döneceklerdir yoksa birbirlerine hissetmeye
başladıkları gerçek duygularının akışına bırakıp Şikago’da yeni bir hayat mı kuracaklardır?
B
efore Sunrise ve Before Sunset filmlerinin
ardından yönetmen Richard Linklater ile
oyuncular Ethan Hawke ve Julie Delpy'i tekrar bir araya getiren serinin 3. devam filmi Before
Midnight, Jesse'nin evli olduğu eşinden boşanıp
büyük aşkı Celine'le evlenmelerinin ardından yaşananları anlatıyor. Aradan geçen 9 yılın ardından iki
çocukları olan ikilinin gelecekleri Before Midnight
ile şekillenecek... Tıpkı önceki film gibi senaryo
Linklater, Hawke ve Delpy ortaklığının ürünü. Film
2013 Sundance Film Festivali'nin de öne çıkan yapımları arasında.
19 Temmuz 2013
E
www.rugbyturkiye.net
86
Sinema
Elysium: Yeni Cennet
Şirinler 2
Geçmişin
Sırları
Yapımı: 2012 - ABD
Tür: Dram, Gerilim, Gizem
Süre: 121 Dak.
Yönetmen: Robert Redford
Oyuncular: Shia LaBeouf, Susan Sarandon,
Robert Redford, Nick Nolte, Chris Cooper
Senaryo: Lem Dobbs
Yapımcı: Robert Redford, Nicolas Chartier
19 Temmuz 2013
F
ilm Neil Gordon'un aynı adlı romanından
uyarlandı. 30 yıl boyunca kimliğini gizlemeyi
başaran eski bir teröristin (Redford) bir gazetecinin (LaBeouf) gerçek kimliğini ortaya çıkarması
üzerine yaşadıklarına odaklanıyor.
Wolverine - 3D
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Aksiyon, Fantastik, Macera
Yönetmen: James Mangold
Oyuncular: Hugh Jackman, Famke Janssen,
Brian Tee, Hiroyuki Sanada, Will Yun Lee
Senaryo: Christopher McQuarrie, Mark
Bomback
Yapımcı: Stan Lee
26 Temmuz 2013
W
olverine bu sefer Japonya'da seyredeceğiz ve düşmanları samuraylar olacak.
1982'de dört bölüm olarak çıkan çizgi romanın bölümlerinden uyarlanacak olan filmide,
Wolverine aşkı olan Mariko Yashida'yı bulabilmek
için Japonya'ya gidecek. Başrollerinde Hugh Jackman, Will Yun Lee ve Tao Okamoto yer alıyor.
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Animasyon, Aile, Komedi
Süre: 110 Dak.
Yönetmen: Raja Gosnell
Oyuncular: Neil Patrick Harris, Katy Perry,
Christina Ricci, Jayma Mays, Brendan Gleeson
Senaryo: David Ronn
Yapımcı: Jordan Kerner
1 Ağustos 2013
F
ilmde, kötü büyücü Gargamel, bir çift Şirinler
benzeri haylaz karakterler yaratıyor ve onlara
da Haylazlar ismini vererek, sayelerinde çok
güçlü ve büyülü Şirin özünü elde edebilmeyi umuyor. Ancak, Gargamel istediği Şirin özünü sadece
gerçek bir Şirin'den alabileceğini ve sadece Şirine'nin bildiği gizli büyülü sözler sayesinde Haylazlar'ın
gerçek Şirinler'e dönüşebileceklerini öğrendiğinde
Şirine'yi kaçırıyor ve onu dünyanın en büyük büyücüsü olarak milyonların hayranlığını kazandığı Paris'e getiriyor.
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Dram
Süre: 137 Dak.
Yönetmen: Neill Blomkamp
Oyuncular: Matt Damon, Jodie Foster, William
Fichtner, Alice Braga, Sharlto Copley
Senaryo: Neill Blomkamp
Yapımcı: Bill Block, Sue Baden
9 Temmuz 2013
Y
ıl 2154, insanlar iki sınıfa ayrılıyorlar: bir
grup çok varlıklı olup Elysium adı verilen bir
uzay istasyonunda yaşıyorlar, geriye kalanlarsa çok kalabalık bir nüfus olarak çökmüş, yıkılmış dünyada yaşam savaşı veriyorlar. Dünyada yaşayan insanlar umutsuzca gezegenin suç ve yoksulluk ortamından kaçmaya çalışıyorlar ve birçoklarının Elysium'daki medikal imkanlara ihtiyaçları
var. Ancak, Elysium'dakiler dünyadan göçü yasaklayan yasalar doğrultusunda yurttaşlarının “lüks”
yaşantısını koruyabilmek için herşeyi yapmaya hazırlar.
www.rugbyturkiye.net
87
Konser
Jason Mraz
Candan
Erçetin
Stefano Bollani Hamilton De Holanda
15 Temmuz 2013 21:30
İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul
17 Temmuz 2013 21:30
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,
İstanbul
1. Kategori - 67.50 TL
2. Kategori - 56.50 TL
3. Kategori - 45.00 TL Ayakta Tam
4. Kategori - 34.00 TL Ayakta Öğrenci
C
az dünyasında son dönemde ismi en çok geçen piyanistlerden Stefano Bollani, Hamilton
de Holanda ile duo projesiyle Arkeoloji Müzesi'nin sahnesinde olacak.
15 yaşında başlayan müzik yaşamında klasik müzik ve cazdan Brezilya müziği ve pop-rock'a
kadar birçok farklı türde çalışan Bollani, Enrico Rava ile birçok ikili proje gerçekleştirdi. Bollani bu
konserde, Brezilya mandolini olarak bilinen "bandolim"e getirdiği yeniliklerle tanınan ve ABD'de
"bandolimin Jimi Hendrix'i" olarak tanınan Hamilton de Holanda ile sahnede olacak.
19 Temmuz 2013 19:00
Life Park, İstanbul
Chano Dominguez
“Flamenco Sketches"
17 Temmuz 2013 21:30
İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul
1. Kategori - 155.50 TL
2. Kategori - 133.50 TL
3. Kategori - 111.00 TL
4. Kategori - 89.00 TL
5. Kategori - 67.00 TL
1. Kategori - 78.50 TL
2. Kategori - 56.50 TL
3. Kategori - 45.00 TL Ayakta Tam
4. Kategori - 39.50 TL Ayakta Öğrenci
andan Erçetin, merakla beklenen yeni albümünden yeni şarkıları ilk kez 17 Temmuz'da
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde seslendirecek.
Türk Pop müziğinin en önemli sanatçılarından Candan Erçetin, yeni albümü “Milyonlarca
Kuştuk…” ile hayranlarıyla ilk kez Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde buluşacak. Yeni albümünden şarkılarının yanısıra eski albümlerinden
sevilen şarkılarını da yorumlayacak.
arselonalı piyanist Chano Dominguez müziğinde caz ve flamenkonun etkileşiminden
doğan heyecan verici bir sentez yakalıyor.
2012 yılında ünlü plak şirketi Blue Note Records'dan çıkardığı "Flamenco Sketches" adlı albümünde
Miles Davis'in caz tarihine geçen "Kind of Blue"
kaydını flamenko perspektifinden yorumlayan Dominguez, İstanbul konserinde bir flamenko dansçısı ve vokalisti eşliğinde, büyük beğeni toplayan bu
albümden parçalar çalacak.
C
B
Deluxe Lounge - 280.00 TL
Sahne Önü - 175.00 TL
Tribün C - 145.00 TL
Tribün B - 110.00 TL
Normal - 78.00 TL
1
977 doğumlu Grammy ödüllü Jason Mraz,
2002 yılında çıkardığı ilk albümünün ilk hiti
“the Remedy” ile şöhrete kavuştuktan sonra
hızla parlamayı sürdürürken, hayatını değiştiren,
platin satışlarını katlayarak ününe ün katan 2008
yılında yayınlanan üçüncü albümü "We Sing. We
Dance. We Steal Things" ile artık bir dünya starı ve
Carnegie Hall'den Sydney Opera binasına kadar
dünyanın en prestijli sahnelerinde verdiği konserlerden sonra İstanbul'da da Life Park'a geliyor.
Rekorlara imza atan ve 5 milyondan fazla
satan reggae havasında şarkısı “I'm Yours” ile
devleşen Mraz, 51 yıllık Billboard tarihinin en uzun
süre listede kalan şarkısı rekorunu da elinde bulunduruyor ve dünya listelerine giren en güzel şarkılarını 19 Temmuz'da İstanbul'a getiriyor.
www.rugbyturkiye.net
88
Konser
Gökhan Tepe
27 Temmuz 2013 21:30
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,
İstanbul
Protokol - 275.00 TL
1. Kategori - 125.00 TL
2. Kategori - 90.00 TL
3. Kategori - 68.50 TL
4. Kategori - 57.50 TL
5. Kategori - 45.00 TL
Ali Biçim
Iron Maiden
19 Temmuz 2013 22:30
Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul
1. Kategori - 23.50 TL
J
ust Pide şarkısı ile sosyal medyada izlenme rekoları kırarak kendine özgü bir hayran kitlesi
yaratan Ali Biçim, “Yeni Biçimler Gerek” performansı ile 7 Haziran 2013 Cuma akşamı Beyoğlu
Hayal Kehvesi sahnesinde!
Ali Biçim, 70'li, 80'li ve 90'lı yıllara ait yabancı şarkılara yaptığı Türkçe parodi cover'ları ve renkli
sahnesi ile dinleyicilere farklı bir ziyafet sunmaya
hazırlanıyor!
Şarkılarında kullandığı eğlenceli üslubun
yanı sıra, sosyal mesajlar vermeyi de ihmal etmeyen Ali Biçim; Okan Bayülgen'in Disko Kralı ve
Medya Kralı programlarına özel yazdığı şarkılar ve
çektiği kliplerle dikkat çeken Ali Biçim, 19 Temmuz’da Beyoğlu Hayal Kahvesi'nde sahne alacak.
26 Temmuz 2013 16:00
BJK İnönü Stadyumu, İstanbul
Koray Candemir
26 Temmuz 2013 23:59
Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul
1. Kategori - 28.50 TL
K
oray Candemir, son birkaç yıldır yaşadığı
yurtdışı serüveninden sonra yuvasına dönüp
solo çalışmalarına başladı. Önce sahne performanslarıyla dinleyicisiyle buluşmayı isteyen müzisyen, önümüzdeki aylarda kariyerinin 2. solo albümünü çıkarttı. Yeni ekibi ve repertuar ile her Cuma gecesi 00.30'da Beyoğlu Hayal Kahvesi sahnesi'nde.
Sahne Önü Ayakta - 320.00 TL
Kategori 2 Tribün - 270.00 TL
Kategori 3 Tribün - 220.00 TL
Kategori 4 Tribün - 170.00 TL
Vodafone Saha İçi Ayakta - 140.00 TL
Kategori 6 Tribün - 110.00 TL
I
ron Maiden, 33 yıllık kariyerleri boyunca toplamda 90 milyon albüm satışı, 58 ülkede 2000'den fazla konser, 10 milyonlarca fan ve 15
stüdyo albümü ile gelmiş geçmiş en başarılı rock
grubu olarak tarihe geçti. Dünyanın en çok turlayan grubu olması, her konser ve albümde yer alan
maskotları Eddie ile Iron Maiden tüm kültürler arasında bir efsaneye dönüştü.
1
6 yıllık müzik kariyerinde 7 albüme ve sevilen
birçok şarkıya imza atan sanatçı konserinde,
7 albümünde yer alan hit şarkılarının yanı sıra bestelerini yaptığı ve sanatçı arkadaşlarının seslendirdiği Türkan ve Beyaz gibi şarkılara ve eğitimini aldığı Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği'nden sevilen eserlere yer verecek.
Sanatçıya, ünlü şef Orhan Şallıel'in yönetiminde İstanbul Symphonic Project ve kendi orkestrasından oluşan 40 kişilik dev bir kadro eşlik edecek. Ortaokul yıllarından başlayan ve yüksek lisans
yaptığı Türk Müziği eğitiminin çatısı altında bu projeye imza atacak olan sanatçıya sahnede sürpriz
isimler de eşlik edecek. Bu yıl, bestesini yaptığı
“Türkan” şarkısı ile “En iyi şarkı” ve “Kendim Gibi”
isimli akustik albümü ile “En iyi erkek sanatçı” ödüllerini alan Gökhan Tepe, 27 Temmuz 2013 gecesi
her yaştan İstanbullu müzik severlere unutulmaz
bir müzik şöleni yaşatacak.
www.rugbyturkiye.net
89
Konser
The Wall
Live Roger
Waters
Placebo
04 Ağustos 2013 20:45
İTÜ Stadyumu, İstanbul
Golden Circle Erken Giriş - 770.00 TL
Golden Circle - 585.00 TL
Tribün - 350.00 TL
Saha içi Ayakta - 150.00 TL
Teoman
28 Temmuz 2013 21:00
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,
İstanbul
Protokol 1 - 270.00 TL (1.sırada yer
almaktadır.)
Protokol 2 - 165.00 TL (4.sırada yer
almaktadır.))
1. Kategori - 134.00 TL
2. Kategori - 101.00 TL
3. Kategori - 78.50 TL
4. Kategori - 61.50 TL
5. Kategori - 45.00 TL
T
eoman uzun bir aradan sonra 28 Temmuz
2013 akşamı Atlantis Yapım organizasyonuyla Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda!
T
he Wal albümü müzik otoriteleri tarafından
dünyanın en büyük rock grubu kabul edilen
Pink Floyd'un baş yapıtı olarak anılıyor. Albüm, sosyal, politik ve bireysel anlamda kitleleri etki altında bırakması açısından müzik tarihinin en
önemli albümlerinden biri olarak kabul ediliyor.
“The Wall” albümü Pink Floyd'a bu dalda erişemeyecek rekorlarlar kırdırdı. Grup bu albümle 23 kez
platinum sertifika kazandı. Albümündeki şarkılar
albümün çıktığı yıllarda, dünya müzik listelerinde
aylarca liste başı olarak kaldı. Avrupalı organizatörler tarafından uluslararası müzik konferansınca
2012 yılının en iyi turu seçilen “The Wall” bugüne
kadar Güney Amerika'da 15 açık stad konseri ile Şili, Brezilya ve Arjantin'de 750.000 kişiye ulaştı. Turnenin Avrupa konserleri Temmuz'da Belçika'da
başlayacak. 25 konser verecek olan Roger Waters,
Yunanistan'ın ardından 4 Ağustos'ta İstanbul'da
olacak. The Wall turnesi Eylül ayında Fransa'da
noktalanacak.
Erol Evgin
Senfoni Konser
16 Ağustos 2013 18:00
Parkorman, İstanbul
Sahne Önü Ayakta - 230.00 TL
Vodafone Saha İçi Ayakta - 100.00 TL
6
Grammy ödülü, 11 milyon albüm satışı, 6
stüdyo albümü ve tüm iniş ve çıkışlardan
sonra Placebo tekrar müzik piyasasına baş
döndüren bir yükşelişle girdi. Molko, Olsdal ve Forrest'ın geçtiğimiz Nisan'da verdikleri konserler sonrasında grup, Sundance Film Festivali'ne davet edilerek Londra 02 Arena'da sevenleriyle buluştu. Bunun akabinde gelen yoğun talep grubun Avrupa
turnesi ve Sziget, Rock En Seine gibi bir çok önemli
festivalde headliner olarak yer almalarını sağladı.
Placebo geçtiğimiz son 15 yılda 8 tane dünya turnesi gerçekleştirdi ve bu sene 8. Dünya turnelerine
çıkarak son albümlerini 44 farklı ülkede, 143 şov ve
2,5 milyondan fazla insana ulaştırdı. 2008'de Kamboçya'da başlayan turne, 2010 yılında Londra'da
son buldu. Londra'daki son şov Ekim 2011 yılında
yayınlanan “We Come in Pieces” DVD'si ile müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Placebo 2012 yılında 7. Stüdyo albümleri için prodüktör Adam Noble
ile stüdyoya girerek çalışmalarını sürdürmekte.
16 Ağustos 2013 21:00
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,
İstanbul
1. Kategori - 135.00 TL
2. Kategori - 110.00 TL
3. Kategori - 99.00 TL
4. Kategori - 82.50 TL
5. Kategori - 66.00 TL
U
nutulmaz şarkıları ile yaşamlarımıza ve anılarımıza sinmiş usta sanatçı Erol Evgin, 16
Ağustos Cuma akşamı, İstanbul'un en
gözde konser mekanı Harbiye Cemil Topuzlu
Açıkhava Sahnesi'nde müzikseverlerle buluşacak.
Dört neslin birlikte şarkılar söyleyeceği bu konser
ile Erol Evgin, müzikte 44. yılını kutlayacak. Sürpriz
konukların da yer alacağı konserde Erol Evgin;
ölümsüz şarkıları ve pop klasiklerini seslendirecek.
Sanatçıya, Firuz İsmailov yönetimindeki Senfoni
Orkestrası eşlik edecek.
www.rugbyturkiye.net
90
STORE
[email protected]
682 - 3D kask - IRB onaylı
3D helm - IRB approved
RUGBY TÜRKIYE STORE
SATISLARINA DEVAM EDIYOR!
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm
!
“Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz
spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan
siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık
adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız
yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda
hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile
ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI
İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro
kuru üzerinden TL ye çevrilecektir.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı
Rugby 2D helm - IRB approved
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm
52,53 €
Stoklar için danışınız.
Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını
sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir.
3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme
Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
Oturması için uzayan elastik arka paneller
Emilim sizi kuru tutar
Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for
better fit.
Excellent visibility and hearing due to 3D design
Antimicrobial brushed finish
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
Elasticated back panels stretch to fit
Absorption keeps you dry
653 - Ragbi eldivenleri
Rugby gloves
34,15 €
21,68 €
S - XL
Stoklar için danışınız.
Stoklar için danışınız.
!
!
!
!
Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
IRB onaylı
!
!
!
!
A perfect entry helmet providing excellent quality and value
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
IRB Approved
!
Mükemmel tutuş ve kolay oturuş
!
With excellent grip and easy fit
www.rugbyturkiye.net
91
766 - HexPad MAX hDc koruma
HexPad MAX hDc Shirt
651 - HexPad ön kol koruması
HexPad forearm pad
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
S 20 - 22 cm
M 22 - 26 cm
L 28 - 30 cm
XL 30 - 35 cm
XXL 38 - 40 cm
!
!
!
!
!
!
!
!
83,28 €
Stoklar için danışınız.
Ragbi için en üstün koruma
Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği
için Hexpad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı
The ultimate in rugby protection
HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine
and sternum
hDc moisture management
IRB approved
23,59 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması
hDc nem yönetimi
1 çift
!
!
!
HexPad forearm protection with an easy fit
HDc moisture management
1 pair
6440 - HexPad dizlik/dirseklik
HexPad knee/elbow/calf
Diz ölçüleri
S 30 - 35 cm
M 35 - 40 cm
L 40 - 45 cm
XL 45 - 50 cm
767 - HexPad PRO hDc koruma
HexPad PRO hDc Shirt
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 28 cm
28 - 30 cm
30 - 35 cm
Baldır ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 30 cm
30 - 35 cm
36 40 cm
Stoklar için danışınız.
25,37 €
58,38 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı
!
!
!
HexPad protection for the shoulders and clavicle
hDc moisture management
IRB approved
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads
Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu
Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi
teknolojisi
Kort sporları için önerilmez.
Çift olarak satılır.
Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad
Lightweight, breathable, confortable and protective
Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort
and performance
Not recommended for court sports
Sold in pairs
www.rugbyturkiye.net
92
6448 - İncik ve baldır koruması
Shin/calf guard
310 - Suspansuar
Adult supporter without cup
Baldır ölçüleri
XS 20 - 28 cm
S 28 - 30 cm
M 30 - 33 cm
L 33 - 35 cm
XL 35 - 38 cm
XXL 38 + cm
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
24,64 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik
kemiği koruma
hDc nem yönetimi
Çift olarak satılır
Çıkarılabilir sert plaka
!
!
!
!
Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf
hDc moisture management
Sold in pairs
Removable hard plate
!
7740 - hDc korumalı şort
Padded hDc short (guard)
Bel ölçüleri
S 71 - 76 cm
M 81 - 86 cm
L 91 - 97 cm
XL 101 - 107 cm
XXL 112 - 117 cm
!
!
!
!
!
!
56,48 €
Pro style compression short
HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for
continuous protection
hDc moisture management
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir
Bakteri ve küf gelişmesini engeller
Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar
!
Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and
cooling.
Provides greater resistance to bacteria and mildew growth.
High rubber content assures maximum support and durability.
!
!
323 - Suspansuar ve koruma aparatı
Contour cup and supporter unit
Bel ölçüleri
S 66 - 81 cm
M 81 - 96 cm
L 96 - 112 cm
XL 112 - 127 cm
Stoklar için danışınız.
Profesyonel sitil sıkıştırma şortu
Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad
koruması
hDc nem yönetimi
5,35 €
13,17 €
Stoklar için danışınız.
!
!
Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici
7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır
!
!
Deeper and contoured hard cup and supporter.
Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit
construction.
www.rugbyturkiye.net
93
325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı
Flexcup and supporter
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
13,90 €
!
!
!
!
Pouch to hold cup
7,5 cm waistband
7,5 cm leg straps
High rubber content assures
maximum support and durability
3300 - Performans hexMesh Suspansuar
ve FlexCup koruma
Performance hexMesh Supporter
with FlexCup Ultralite
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
!
!
!
!
!
!
5,71 €
Stoklar için danışınız.
Koruyucu tutucu kese
7,5 cm kemer
7,5 cm bacak kayışı
Yüksek kauçuk içeriği maksimum
destek ve sağlamlık sağlar
!
!
!
!
3010 - Suspansuar koruma aparatı
Contour cup lite
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım
Darbe sporları için ideal
Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma
!
!
!
Traditional, lightweight desing with full coverage
Ideal for impact sports
Shock absorbent hard cup, with soft contour edge
3020 - Flexcup koruma aparatı
Flexcup Ultralite
15,36 €
6,44 €
Stoklar için danışınız.
Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar.
hDc nem yönetimi
Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle
beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için
benzersiz bir havalandırma sağlar
Performance design provides maximum support without excess
fabric
hDc moisture management
New FlexCup design provides maximum protection and extreme light
weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep
players cool
!
!
!
!
!
!
Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar
Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir
havalandırma sağlar.
Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum
sağlar.
New design provides maximum protection and extrem light weight
Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep
players cool
Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player
comfort
www.rugbyturkiye.net
94

Benzer belgeler